Zihin Kuramı ve Nöropsikanaliz Hakan Atalay Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
Başkalarının da inançlar, sezgiler, planlar, duygular, bilgiler, istekler ve niyetleri içeren çeşitli zihinsel hallere sahip olduğunun ve bunların kendisininkilerden farklı olabileceğinin bilincine varma yetisidir. Zihin Kuramı (ZK)
Hepimiz sürekli olarak başkalarına dair izlenimlerimizi çözümlüyor; aldığımız işaretlere / ipuçlarına dayanarak kuramlar inşa ediyoruz. Bu kuramlar kendimizi ve başkalarını anlamada, kendimizi ayarlamada ve duygulanımın düzenlenmesinde önemli rol oynuyor. ZK, günlük (folk) psikolojinin çekirdeğini oluşturur. (Folk psikoloji: zihnin nasıl çalıştığına dair bir dizi amatör klişe: Çalışan kazanır, Gemisini kurtaran kaptan ) Zihin Kuramı (ZK)
Zihin Kuramı Zihin kuramı ilk kez bir kişinin kendisine ve başkalarına zihinsel durumlar yükleme fenomenini anlatmak için Premack ve Woodroff (1978) tarafından kullanıldı.
Katkıda Bulunan Etkenler Yürütücü İşlevler: Bellek sistemleri (öz. çalışma belleği), dil, yüz tanıma, bakış yönünden çıkarsamada bulunma Miş gibi yapma oyunu (pretend play) Öyküleme (storytelling) Yanlış inancı tanıma Çözümleme, çıkarsama, tümdengelim, tahmin Perspective-taking (bakış açısı edinme) Çevresel etkenler (anne-babanın konuşmaları, kardeşler, kültür, sosyoekonomik arkaplan)
Neden 4 yaşında gelişir? Çünkü bilgi işlem kaynaklarında artış 4 yaşında ortaya çıkar. 1. hesaplama kaynaklarının artması 2. İnançlar ve istekler gibi niyetle ilgili durumların temsil edilmesi için özelleşmiş doğuştan gelen bir modülün ifade bulması Bu modül, temsilleri o anki olup bitenden koparır (decouple) ve simgesel etkinliklere olanak sağlar
Bilişsel ( soğuk ) ZK Diğer insanların bilişsel durumları, inançları, düşünceleri ya da niyetleriyle ilgilidir. Yanlış inanç, niyet yüklenmesi, toplumsal hatalı adımlar (faux pas: toplumsal acemiliğin ya da bir senaryodaki toplumsal nezaket eksikliğinin saptanması) gibi testlerle değerlendirilir.
Birinci-düzey zihinsel temsiller: kişinin düşüncelerinin, ikincisinin perspektifini benimseyerek elde ettiği temsiller: Bay X'in.. şeklinde düşündüğünü düşünüyorum. İkinci-düzey temsiller (yüksek-düzey ya da üsttemsiller ) iki bakış açısını aynı anda benimsemeyi gerektirir: Bay X, Y'nin... şeklinde düşündüğünü düşünüyor. Bilişsel ZK
Temsil düzeyleri Dennett sorar: En iyi koşullar altında, çoğumuzun ancak beş ya da altı bilinç düzeyini izleyebileceğini açıklamamı istediğinize inanabileceğimi fark ettiğinizi söylemek amacında olup olmadığımı anladığınızdan emin olmanın, sizin için ne kadar zor olduğunu anlayıp anlamadığımı merak ediyor musunuz, etmiyor musunuz?
Duygulanımsal ( sıcak ) ZK Başkalarının duygulanım halleri, duyguları ya da hisleriyle ilgilidir. Sözel kısa öyküler, temel duyguları gösteren dışavurumcu bir yüz tanıma testi ya da karmaşık duyguları gösteren Reading the Mind in the Eye testi kullanılarak ölçülür. Bilişsel empati ile örtüşür.
ZK nın Değerlendirilmesi Yanlış inanç testleri (Sally and Anne Test) 1. düzey: Başkasının zihinsel durumunu anlama 2. düzey: Başkasının diğeri hakkındaki düşüncelerini anlama Sözsüz testler İleri düzey testler Erişkin yönelimli olanlar Statik olmayanlar Gerçek hayat etkileşimleri
Sally and Anne
Değerlendirme ZK * Boya kalemi kutusu içinde yapıştırmalar * Bir taş gibi boyanmış bir sünger * Bir bebek (Chris) ( öteki olarak) İkili Görev Sayma ve Adlandırma Görevi Parmak vurma ve adlandırma görevi
Değerlendirme Görevleri 1) Yanlış İnanç: Chris bizim kutunun içine baktığımızı/süngere değdiğimizi görmedi. Kutuda ne olduğunu düşünecektir? 2) Temsili Değişiklik: Siz kutuyu açmadan/şuna da dokunmadan önce burada/bunun ne olduğunu düşündünüz? 3) Görünüm: Bunun içinde ne varmış/bu neymiş gibi görünüyor? 4) Gerçeklik: Aslında bunda ne var? Bu aslında nedir?
Movie for the Assessment of Social Cognition
ZK Mekanizmaları 1. Kuram Kuramı (Theory Theory) 2. Benzetme Kuramı (Simulation Theory) 3. Birimsellik Kuram (Modularity Theory)
Kuram Kuramı (KurKu) Fiziksel dünyaya dair inançlar ve kavramlarımız ( birincidüzey temsiller ) ile diğer insanların zihinsel durumları hakkındaki inançlarımız ( ikinci-düzey temsiller ya da üst-temsiller ) arasındaki ayrıma dayanır.
Yürütücü İşlevler Yürütücü işlevlerle ZK muhtemelen eşzamanlı gelişmekte, yürütücü işlevler ZK yetenekleri için yolu açmakta. Ör, otizmde çalışma belleği zaafı ile ZK kusuru arasında ilişki bulunmuş. ZK'nın kazanılması, epizodik belleğin gelişimiyle de bağlantılı.
Yürütücü İşlevler Hesaplama kapasitesinin artması karmaşık yapıların (ör, yanlış inancın anlaşılması) sadece yerine getirilmesini değil, oluşumunu da mümkün kılar. Örneğin, parmak vurma ve adlandırma görevlerinde başarılı olan çocuklar ZK itemlerinde de başarılı olurlar. Böylece çocuk biri akılda, diğeri görüş alanında tutulan iki temsili farklı öznelere atayarak ve birini geçersizleştirerek birbirine uyumlu kılmaya çalışır.
Aynı zamanda çalışma belleği gibi yürütücü işlev unsurlarının tahsis edileceği bir görevle karşılaştıklarında hata yapma olasılıkları artar. Denetleyici ya da ketleyici talepleri yüksek durumlar konusunda çıkarım yaparken de daha fazla hata yaparlar. Görevin karmaşıklığı (bilişsel yük) arttıkça ZK görevlerinde hatalara neden olur. Yürütücü İşlevler
Özellikle denetim yetisi önemli gibi görünmektedir, çünkü çocukların doğru inançlara yönelik öntanımlı yüklemelerin üstesinden gelmesini ya da diğer insanların inandıklarından çok kendi bilgilerine dayanarak ( curse of knowledge ) yanıt verme eğilimine karşı koymasını sağlar. Birinin gerçeklikle çatışan inancına dair bilginin tutarlı bir temsilinin oluşturulması için, gerçekliğe dair bilgiyi geçici olarak ketlemek ya da baskılamak gerekli olabilir. Denetim Yetisi
Yürütücü süreçler ZK kavramının verimli kullanımında mı rol almaktadırlar, yoksa ZK yeterliliğinin bizzat oluşturucuları mıdırlar? (Yürütücü işlevlerin üniter bir yapı olmadığı da unutulmamalıdır. Farklı yönleri farklı roller oynuyor olabilir.) Yürütücü İşlevler
Bir çocuğun bir muzu telefonmuş gibi, bir plastik parçasını canlıymış gibi düşünmesi nasıl mümkün olmaktadır? Temsil sistemi gerçekliğin çarpıtılmasına nasıl katlanmaktadır? Piaget: Pretend play (miş gibi yapma oyunu), özümsemenin uç biçimidir. Olmayan bir nesneye müphem bir benzerlik taşıyan mevcut bir nesne, onun zihinsel imgesini uyandırabilir (evoke) ve ona özümsenebilir; ortaya bir simge çıkar. Hatalı bir şekilde hareket etmekten (acting in error) ayırt edilmelidir: ör, masada örümcek görmüş gibi zıplarsam, örümcek oradaymış gibi davranmış olurum, örümcek oradaymış gibi yapmış olmam.
Miş gibi yapmak ve hatalı davranmak İçsel temsilin temel evrimsel ve ekolojik önemi, dünyanın çeşitli yönlerini doğru, aslına sadık ve olduğu gibi (literal way) temsil etmek olmalıdır: birincil temsil Hatalı davranmak ile pretend arasındaki fark, pretend'de durumun iki eşzamanlı temsilinin olmasıdır. Pretense gerçek durumla özgül bir ilişki kurar: Telefonmuş gibi yaptığım, BU muzdur.
Temsili İstismar (representational abuse) Pretend temsil, algısal durumun temsilinden farklı bir kod kullanır: simgesel ve duysal kodlar diyelim. Kupa, kupalar sınıfını temsil eder. Deniz kabuğuna kupa gibi davranmak, simgesel item (kupa) ile duysal koddaki item (deniz kabuğu) arasında reference link i gerektirir: Kupa hem kupalar'a, hem de deniz kabuğuna işaret etmektedir. Çocuk ne kadar çok pretend play yaparsa, simgesel kod o kadar çok değişir, o kadar kaotik ve yararsız hale gelir; pretend yapamaz hale gelir. Deniz kabuğunun kupa gibi yapılması zorlaşır: temsili istismar ( representational abuse )
Göndergesel Donukluk (Referential Opacity) Zihinsel durum terimleri (inanmak, beklemek, istemek, vb.) normal referans ilişkilerini askıya alır: referential opacity. Zihinsel durum terimlerini içeren önermeler mantıken içlerindeki önermelerin doğruluğunu imlemezler: John kedinin beyaz olduğuna inanıyor. Kedinin beyaz olup olmadığına dair bir şey söylemez.
ZK'nda Edinilen Nedir? Temsillerin (representations) genellikle onları ortaya çıkaran durumlardan serbestleşmesine olanak veren bir bağlaşımın çözülmesi (decoupling) mekanizmasının varolması; yüksek-düzey kavramsal yapıların (yani, üsttemsiller in) oluşması; kavramsal yapıların özellikleri arasında (algı ile bilgi arasında olduğu gibi) kavrayıcı ilişkiler ya da kuram değişiklikleri olması gerekir.
Bağlaşımın Çözülmesi (Decoupling) Bağlaşımın çözülmesi (decoupling) Bu muz bir telefondur gibi oyunsu (miş gibi: pretense) konuşmalar harfi harfine alınırsa ortaya çıkacak olan temsili istismar ı (representational abuse) önlemek için gereklidir. Oyunun kuralları değişirse, çocuk yeni setting e uyum sağlayamaz.
decoupling Onları içlerinde barındıran organizma için birincil temsiller tanım gereği saydamdırlar: dünyadaki nesneleri, gidişatı ve durumları doğrudan temsil ederler. Pretend (miş) temsillerse, opaktırlar; kendilerini barındıran organizma için bile.. Bunlar dünyanın temsilleri değil, temsillerin temsilleridir: İkinci-düzey temsil ya da üsttemsil. Bir miş (pretend) temsil, birincil bir ifadenin üsttemsili bir bağlama kopyalanmasıyla yaratılır. Bu ikinci-düzey bağlama, ilk-düzey ifadenin bir raporunu (anlatısını) verir. Bunu yaparken daha önce saydam olan ifadeyi opaklaştırır.
Bu bağlamda ortaya çıkarken/görünürleşirken, referans, doğruluk ve varolma ilişkilerini askıya alır. Yani, üsttemsili bağlam, birincil ifadeyi normal girdi-çıktı ilişkisinden koparır (decouple). Bu arada bir kopyası, özgün birincil temsilin kesin ve literal referansı, doğruluğu ve varolması ile devam eder. Olagelen süreçler üzerinde sahip olduğu etkiyi göstermeye devam eder. Not: Gözlemcinin bakış açısından bir başka organizmanın tüm temsilleri opaktır. decoupling
decoupling Benim için bu çocuk sadece önünde bir kupa olduğunu düşünürken (ben onun aslında deniz kabuğu olduğunu biliyorum), çocuk için birincil temsili tümüyle saydamdır (işte kupa). Tırnak içindeki ifadeler de opaklaşırlar: Mevcut algısal durumun temsili - bu bir muzdur Bu Bu bir muzdur şeklinde decouple edilir. Normal semantiği bozmadan askıya alındığından, ifade bu bağlamın dışında varolan normal temsili sistemi istismar etme korkusu olmadan serbestçe manipüle edilebilir. Ör, bu bir muzdur, bu bir telefondur a dönüştürülebilir.
decoupling Birincil temsilde bu muz telefondur gibi bir ifade ortaya çıkamazdı. Oysa decoupling bu tür ifadelerin saf normal nesneler olarak ele alınıp işlenmelerine olanak verir. Pretend temsiller tam da semantikleri askıya aldıkları için istismar sorunu oluşturmazlar. Bu oyundur mesajı bir tür psikolojik çerçeve kurar. Çerçeve içindekiler bir şekilde yorumlanırken, dışındakiler başka bir şekilde yorumlanacaklardır (Bateson).
decoupling Decoupled ifadeler nesnelere göndermede bulunmazlar; birincil temsillerin parçalarına tutturulmuşlardır (anchor). Bu da onların birincil temsil parçalarına geçici olarak tutturulan değişkenler olarak davranabilmelerine olanak verir: Ör, boş kupanın içinde çay varmış gibi yapan çocuk, sıvı içeren bir şeyin ters çevrilirse döküleceğini ve sıvının döküldüğü yüzeyi ıslatacağını söyleyen kuralı uygulayarak; kupayı ters çevirince masa ıslanmış gibi yapar.
Pretend play ve ToM O halde, pretend play (miş gibi yapma oyunları) kendinin ve başkalarının bilgiyle bilişsel ilişkilerini niteleme ve kullanma yetisinin en erken belirtilerinden biridir. Miş gibi yapabilen 2 yaş çocuğunun yanlış inancı anlamak için neden 2 yıl daha beklemesi gerekiyor? Çünkü çocuk 4 yaşına kadar gerçekliğe dair iki çelişik modeli aynı anda tasarlayamaz. Pretense'de üst-temsili ilişkiler sadece şarta bağlıdırlar. Yanlış inancı anlamakta ise, yanıt üzerinde çalışmak gerekir. Pretense'i anlarken yanıt miş gibi yapan tarafından aşikar hale getirilir: Ör, anne muzla bir dizi abartılı telefon hareketleri yapar, hatta Bu telefon diyebilir.
Benzetme Kuramı (BeKu) Diğer insanın ne yapacağı hakkında karar vermek için kendimizi varsayımsal bir senaryoda onun pozisyonunda hayal etmek...
Bukalemun Etkisi İnsanlar toplumsal etkileşime girdiklerinde birbirlerini otomatik olarak taklit etme eğilimindedirler. Ne kadar çok başkalarını taklit etmeye eğilimlilerse, o kadar empatiktirler. Yüz ifadeleri ve beden postürleri bedenleştirilir: embodiment. Empatide ANS'e ek olarak duygusal işlemleme de gerekir: limbik sistem. ANS ve limbik sistem de insula yoluyla birbiriyle bağlıdır. ANS, insula ve limbik sistemden oluşan geniş ağ, içsel taklit ve temsil yoluyla empatiye olanak verir. Toplumsal etkileşimler sırasına ANS etkinliği artar.
Ketleme Gerçeklik ile imgelem nasıl karışmaz? Bir tür düzenleme ile: Mevcut dünyanın algısı baskılanır, bu sırada olası alternatiflerin benzetimi (simulation) inşa edilir, ardından, şimdinin algısına geri dönülür. Bakış açılarının düzenlenmesinde frontopolar korteks ve anterior orta hat frontal bölgelerin önemli rolü vardır.
Ayna nöronlar pandomim kavrama hareketleriyle ateşlenmezler. (Önceleri tüm hareket görülmediği için böyle olduğu sanıldı. Oysa eylemler kısmen gizlendiklerinde de AN lar deşarj oluyorlardı. Ör, bir nesne gösterildi, sonra perdeyle gizlendi. Bir deneyci perdenin ardındaki nesneye uzandı. Kavrama görülmese bile, AN'lar etkinleşti.) Kontrollü koşullarda perdeden önce bir nesne bulunmadığını gördüler, sonra deney yapıldı. Deneyci perdenin arkasına uzandığında AN'lar deşarj olmadı. Tek fark nesnenin bulunup bulunmamasıydı. Demek ki maymunlar başkalarının eylemlerinin soyut yönlerini kodlayabilmektedirler.
Benzetimciler ve ZK'cılar Benzetim (simulation) kampı kendi duyumları ve duyguları ile başkalarınınkini algılamada ortak devreler üzerinde odaklanırken, ZK kampı orta hat yapılarının üzerinde durur. Toplumsal bilişler belki de benzetimcilerin sezgisel örneklerinden ZK'cıların düşünümsel (reflective) olanlarına kadar bir yelpaze oluşturmaktadır.
Düşünüm-öncesi, sezgisel empatik temsil Bir bardak süt içen birini iğrenme ifadesiyle yüzünü buruştururken seyretmek, yelpazenin sezgisel ucuna örnektir. Eylemler için premotor ve paryetal bölgeler, duygular için insula ve duyumlar için SII ortak devreleri oluşturur.
Düşünümsel temsil Bir yabancı meslektaşı nasıl bir hediyenin memnun edeceği üzerinde düşünmek daha düşünümsel uca bir örnektir. O kişinin kültürü ve ükesi hakkında bilgilerimizi iyice taramamız gerekir. Bu düşünüm, orta hat yapılarla (temporo-paryetal kavşakla) bağlantılıdır. Yanlış inançlar buna örnektir. (Düşünümsel temsiller için vmpfc ortak devre olabilir.)
Nasıl bütünleştirilebilir? Kendi'yle ilgili visceral durumların ön-düşünümsel temsilleri arka ve/veya orta insulada etkinlik oluşturur. Ancak, kişilerin bu durumları (ör, kalp atımlarını) içeriden gözlemlemeleri (introspect), üstünde düşünmeleri (reflect) ve bildirmeleri istendiğinde, orta hat yapıları etkinleşir: ön insula, arka insulayı bu orta hat yapıları ile bağlantılandırır. O halde insan beyni sadece kendi bedensel durumunu temsil etmez; orta hat yapıların ve ön insula'ya bağımlı olan ek bir üst-temsiller katmanı aracılığıyla bu durumları bilinçli olarak içerden gözlemlememize de olanak verir.
Anneyle ilişki ZK'nın öncülleri, doğumda işlev görmeye başlayan sözsüz iletişim biçimlerini ve her türlü bilgi işlevlerini içerir: anne ile çocuk arasındaki karşılıklılık, angajman, empati ve taklit içeren fiziksel ve duygusal temas. Yüzleri algılamak, annenin yüzü ile tanımadık kişilerinki arasında ayrım yapmak, yüzdeki duyguları ve ifadeleri tanımak, ZK'nın algısal bileşenlerinin gelişmesi için yaşamsaldır.
Self and Other
Bebek araştırmaları Bebek ve anne iki ayrı bireydir, iki ayrı kendilik tir, birbirlerini regüle eden birer kendilik işlevi görürler. Ikisi de dyadik alışverişe kendi kapasitesini getirir. Alışveriş yoluyla bebek çeşitli kendilik duyuları geliştirir. Bu kendilik duyularının hepsi hayatın ilk yılında, simgesel düşünce/dil gelişmeden önce organize hale gelir. Simgesel olmayan bellekte kodlanan bu ik yaşantılar, çocuk ve sonra da erişkin üzerinde kalıcı etkiler bırakır.
Erken dönemde bakıcıçocuk bağında aynalanma ve uyumlanma (attunement) gereksinimi aksarsa, yapısal kusurlar, çökkünlük ve narsisistik öfke çıkar. Kendilik psikolojisi
Terapi Uygun bir dinleme mesafesinde empatik bir dalma hali (immersion) ve aynalama, idealize etme ve ikizlik aktarımları düzeltici duygusal yaşantılara; dönüştürücü bir içselleştirmeye yol açar.
Videoteyplerle yüz yüze oyunların incelenmesi Yüz işlemleme özel bir algısal yetenektir ve bebekler insna yüzüne yönelik bir tercihle dünyaya gelirler. Yüz yüze etkileşimler sırasında bebek bakış, beden tonusunun gösterdiği uzamsal yakınlık, yönelim, uyanıklık ve katılım düzeyi gibi değişkenler aracılığıyla kendini regüle eder. Bu işaretleri yüz ve başın yönelimi, gülümseme, ellerin ayakların sallanması gibi davranışlar izler.
Beşikten gözlemler Bebek durumu hakkında annenin görebileceği sinyaller gönderir. Anne de bunlara dair çıkarımlar yapar: * tutarlılılık * sinyallerdeki berraklık * annenin işaretleri okuması ve yanıtlamasındaki doğruluk sistemin yeterliliğini tanımlar
Diğerleri ile yüz yüze etkileşimde an be an ortaya çıkan alışverişlerdeki eşleşme ve karşılıklılık zihnin paylaşılması/ortaklaşması nı teşvik eder. Bu yolla kişi sadece başkalarının davranışlarını görmez, onun iç durumunu ve anlık süreçlerini de hisseder. Ortak zihinler
Zamanla tekrarlayan bu yaşantılar işlemsel ve duygusal bellekte kodlanmış hale gelir. En erken anılar örtük olarak şekillenirler. Korteks henüz olgunlaşmamış olduğundan, limbik sistem, serebellum ve bazal ganglionlar gibi subkortikal bölgeleri kullanırlar. (Psikoterapideki anlamı!!) Örtük bellek
İnsan yaşantısının merkezi örgütleyici gücü olarak duygulanımlar Duygular bilinçli farkındalıktan önce iş gören bedensel kökenli yaşantılar olarak başlarlar. Limbik sistem tarafından aracılanırlar. Insanlar da, diğer memeliler gibi, yüksek kortikal işlevlerin sağladığı bilgi olmaksızın, bu duygusal sistemlerle iletişim kurarlar.
Duygular insan yüzünün kas yapısı bakımından evrensel bir korelasyon gösterir. Şemp Yüzü İnsan Yüzü
Başkalarının duyguları yüz kaslarının ayrıntılarına bakarak okunabilir ve sonra da spesifik bir duyguyla yanıt verilir. Ör. üzüntü, şiddetli acı ile ilgili kas hareketleri gözlemcide otomatik olarak rahatlatma arzusu uyandırır. Acıyı okumak
Örnek: Başkalarının Acısı - Kolay Katlanılan? Pain matrix : Somatosensoryel korteks, dacc, AI dacc: Nöral alarm sisteminde rol alır, fiziksel acı kadar ruhsal sıkıntıların işlenmesinde de merkezi önemdedir. AI: Acıda yer alan dolaylı hislerin işlenmesinde rol alır.
Toplumsal acı Toplumsal acı da pain matrix inin duygulanımsal bileşenlerinde aktivasyonu başlatır: insula ve dacc dahil. Analjezikler toplumsal acıya karşı hem kişilerin öznel ifadelerinde belirttikleri sıkıntıyı, hem de dacc ve insula daki nöral yanıtları azaltırlar. (Antidepresanlar da, ters yönde aynı şekilde )
Empati ve yakınlık düzeyi Benzetim (simulation) kuramı ya da algı-eylem (perception-action) modeline göre bir başkasının yaşantısını görmek ya da hayal etmek, o yaşantıya dair kendi temsillerimizi aktive eder. Bu, paylaşılan/ortak hislerle ilgili aktüel fizyolojik ve sensoryel yaşantılar üretir. O başkasına ne kadar yakınsak, empatik yanıtların (dolayısıyla nöral aktivasyonun) düzeyi o kadar yüksek olur. Yakınlarımızın gerek fiziksel, gerekse toplumsal acı çektiklerini hayal ettiğimizde, yabancılardan daha fazla yanıt veririz.
Duygusal İfade Kalıpları Videoteyplerin analizi sırasında anne ile bebek arasında görülen karmaşık etkileşimin tümü erişkinler arasında da söz alışverişinden önce anlık ve örtük olarak ortaya çıkmaktadır. Duygulanımların beden (ör. yüz kasları) aracılığıyla iletilmesi, ayna nöronlarla ilgili son buluşlarla da uyumludur.
Kuramdan Uygulamaya Tüm bunlar bebeklerde/çocuklarda hayati psişik yapıların gelişmesi için yüz yüze oyunun önemini göstermektedir. Ayrıca, hasta ile terapist arasında düşünümsel farkındalığın dışında ortaya çıkan gizli iletişimlerin varlığı fikrini pekiştirmektedir.