Sulucakarahöyük/ANKARA. Kesintisiz zorunlu eðitimi kademelendirerek 4+4+4 þeklinde kesintili hale getirmeyi öngören kanun



Benzer belgeler
TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ


17 ÞUBAT kontrol

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

ünite1 Sosyal Bilgiler

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008


STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar



BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ


07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir


ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3


ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ ÜYELERÝNÝN ÖDENEK, YOLLUK VE EMEKLÝLÝKLERÝNE DAÝR KANUN


PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler


mmo bülteni mart 2005/sayý

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri


25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

MEB ÖZEL EÐÝTÝM REHBERLÝK ve DANIÞMA HÝZMETLERÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

Kanguru Matematik Türkiye 2017

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

Kanguru Matematik Türkiye 2017


17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

Ýstanbul hastanelerinde GREV!




YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

17 ÞUBAT kontrol

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

Neden sendikalý olmalýyýz?

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim

Gelir Vergisi Kesintisi

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý


TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012


O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

ASKÝ 2015 YILI KURUMSAL DURUM VE MALÝ BEKLENTÝLER RAPORU

ÇALIùMA HAYATINA øløùkøn ANAYASA DEöøùøKLøKLERø "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun" Av.

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.


1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

Transkript:

Tarihçe 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma iþçisi daha iyi çalýþma koþullarý istemiyle bir tekstil fabrikasýnda greve baþladý. Ancak polisin iþçilere saldýrmasý ve iþçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasýndan da çýkan yangýnda iþçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamamasý sonucunda çoðu kadýn 129 iþçi can verdi. Ýþçilerin cenaze törenine 10.000'i aþkýn kiþi katýldý. 26-27 Aðustos 1910 tarihinde Danimarka'nýn Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale baðlý kadýnlar toplantýsýnda (Uluslararasý Sosyalist Kadýnlar Konferansý) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikasý yangýnýnda ölen kadýn iþçiler anýsýna 8 Mart'ýn "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadýnlar Günü) olarak anýlmasý önerisini getirdi ve öneri oybirliðiyle kabul edildi. AKP ye yöneltilen eleþtirilere derhal þöyle itiraz edilir: Niyet okumasý yapýyorsunuz! Bakalým sahiden öyle mi yapacaklar? Bu tepkinin tipik örnekleri, önce 2. el- Cumhuriyet in adým adým kurulmasýyla baþladý, ardýndan devlet eliyle bu kez kendilerinin tepeden aþaðýya dinci-kinci muhafazakâr bir toplum örgütlemelerinde görüldü. Eðitim, saðlýk, yargý vb. alanlarda reform deyip sonra kazýk haline getirdikleri uygulamalarýnda sürekli yaþandý, yaþanýyor. Hepsinde de niyet okuyorsunuz, yok öyle þey denmemiþ miydi? Devamý 2 DE Sulucakarahöyük/ANKARA Kesintisiz zorunlu eðitimi kademelendirerek 4+4+4 þeklinde kesintili hale getirmeyi öngören kanun teklifine karþý eðitim kuruluþlarý, emek ve demokrasi örgütleri bir araya geldi. Ankara da 3 Mart Cumartesi günü Sakarya Meydaný nda toplanan aralarýnda TMMOB nin de bulunduðu örgütler AKP Ýl Binasý na yürüdüler. Örgütler adýna ortak açýklamayý Eðitim Sen Genel Baþkaný Ünsal Yýldýz okudu. KESÝNTÝSÝZ ZORUNLU EÐÝTÝMÝ KADEMELENDÝREREK KESÝNTÝLÝ HALE GETÝREN 4+4+4 KANUN TEKLÝFÝNE ÝLÝÞKÝN ORTAK BASIN AÇIKLAMASI METNÝ Yasa Teklifi, Antidemokratik Bir Ortamda Hazýrlanmýþtýr Zorunlu eðitimi kademelendirerek kesintili hale getirmeyi öngören kanun teklifi, herhangi bir tartýþma ortamý yaratýlmadan ve düzenlemenin muhataplarýna danýþýlmadan Meclis e sunulmuþtur. Yasa teklifinin böylesi tartýþma ortamýndan uzakta hazýrlanmýþ olmasý ve içeriði, AKP nin kendi siyasalideolojik ihtiyaçlarýný referans alarak eðitimi yeniden yapýlandýrmak istediðini göstermektedir. Teklif, bu haliyle demokratik olmaktan uzakta; AKP nin antidemokratik uygulamalarýndan biri olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Haberin Devamý 2 DE Cumartesi günü Adýyaman daydým. Ýþaretlerin yapýldýðý Karapýnar Mahallesi ni gezdim. Ýþaretlenen evlerde oturanlarla sohbet ettim. Adýyaman Valisi ve Emniyet Müdürü ile yapýlan özel görüþmede bulundum. Daha sonra da binlerce kiþinin katýldýðý ve miting havasýnda geçen basýn açýklamasýna katýldým Kayseri Hacý Bektaþi Veli Kültürünü Araþtýrma ve Yaþatma Derneði Baþkaný Kenan Akpýnar, Adýyaman da Alevilerin kapýlarýna iþaret konulmasýna tepki gösterdi. Baþkanlýðýný yürüttüðü derneðe de ekim ayýnda tehdit mektubu geldiðini belirten Akpýnar, ;Cumhuriyet Savcýlýðý na suç duyurusunda bulunduklarýný ve açýlan davada ilk duruþmanýn ;20 Þubat ta yapýldýðýný söyledi. Dernek binasýnda bazý sivil toplum kuruluþlarýnýn temsilcileri ile birlikte toplantý düzenleyen Kenan Akpýnar, Adýyaman da Aleviler in kapýlarýna iþaret konulmasýnýn münferit bir olaymýþ gibi geçiþtirilmeye çalýþýldýðýný ifade etti. Akpýnar, þöyle dedi: "Suriye üzerinde oynanan oyunlarýn farkýndayýz, Aleviler i hedefe koymaktan, bu iþi kötü çocuklarýn iþi gibi göstermekten ;vazgeçin. 7 DE Sinem Ayna / Veli Þahin Son dönemde vizyona giren Fetih 1453 filmi, ülkenin sinema salonlarýný fethetti. Kronolojik hatalarýn yapýldýðý, taraflý olduðu ve halklar arasýnda kýþkýrtýcý söylemlerin olduðu yönünde birçok eleþtiri alan Fetih 1453 filminin, Kayseri deki gösterimlerinde sinema salonlarýný ilköðretim öðrencileri doldurdu. Ancak, birçok yerde öðrencilerin kendi istekleri doðrultusunda deðil de okullarýnýn aracýlýðýyla sinemaya gittiði gözlendi. 7 ve 13 yaþ arasýndaki çocuklarýn filme aileleriyle katýlmasý gerektiði ve 13+ olanlarýn ise yalnýz gidebileceði uyarýsý yapýlmasýna raðmen, aileleri olmadan Ýlköðretim öðrencilerinin okullarý tarafýndan toplu bir þekilde film izlemeye götürüldü. Kapadokya Bölgesinin en büyük yürüyüþ parkuru Nevþehir'in Ürgüp ilçesine baðlý Mustafapaþa kasabasýnda turizme kazandýrýldý. Mustafapaþa Belediye Baþkaný Levent Ak, söz konusu hizmetten dolayý mutluluklarýný dile getirirken, ''Bey Deresi, çarþý merkezinden baþlayýp Bey Dere Vadisi'ni takip ediyor.

Kaldý ki muhalefetteyken iktidar karþýsýnda iyi niyet beslemek, sadece saftorikliktir. Üstelik özellikle AKP nin niyetinin bozuk olduðu bezirgâncýlýk tarzlarýnda, reel politik manevralarýnda, her þey bir yana o meþhur torba yasalarýnda açýða çýkmadý mý? AKP ye karþý önyargýlý olmak ve niyetlerinin bozuk olduðunu baþtan bilmek, felaketlerin etkisini azaltmadaki en beþeri tedbirlerden birisi sayýlmalý. Çünkü demokrasi diye diye, tepedenciliðin, despotluðun daniskasýný yapýyorlar. Elbette demokrat filan deðiller, ellerine geçen her fýrsatta düpedüz ceberut olduklarýný ispatlamaktalar. Çoðunluk biziz, sandýktan biz çýktýk, neylersek demokrasi kitabýna uygundur demiyorlar mý? Yani iyi niyetliler! Öyleyse biz de bir kereliðine muhalifliði bir kenara koyup iyi niyetli olmaya da çalýþalým. Mesela üç gün önce TBMM baþkaný Cemil Çiçek TESEV in yeni anayasa panelinde, istikbalimiz hakkýnda bazý ipuçlarý verdi. AB ye üye olmak uðruna verilen tüm taahhütlerin yeni anayasa haline getirileceðinden de söz etti. Bu durumda AKP Ýkiz Sözleþmeler de yer alan hususlarý da yerine getirecek mi? Yani Kürtlere self determinasyon (kendi kaderini tayin) hakký da tanýnacak mý? Haydi bakalým, öyleyse koyun Kürtlerin önüne referandum sandýðýný, biz de yanýlmýþýz diyelim, bedeli barýþ olacak böyle bir yanýlgýya eyvallah diyelim. Öte yandan þu son 4+4+4 eðitim mucitliðinde, kýzlar eve kapatýlacak, çýraklýk yaþý on bire inecek itirazýna verdikleri cevap yine niyet okumayýn olmuþtu. Ama en liberal-jakoben Ahmet Altan bile niyet okumak zorunda kaldý: Anlayabildiðim kadarýyla AKP nin içinde eðitim deyince sadece imam-hatipleri ve kýz öðrencileri düþünen, kafasý bin yýl öncede kalmýþ, bugünkü nesillerin gelecek yýllarda dünyadaki diðer gençlerle nasýl rekabet edeceðini hiç düþünmeyen birileri var....bir grup takýntýlý parlamenterin Ortaçað da gezinen zihniyetine esir olarak eðitim gündemini belirlememeliyiz dedi. Breh, breh! Yahu böyle þeyleri biz azýcýk ucundan kenarýndan söylediðimizde, ne Ergenekonculuðumuz kalýyor, ne darbeciliðimiz! Çoðunluðun tercihini, seçim sandýðýný kabul etmiyorlar diye yaftalanýyoruz. Ne oldu? AKP- Cemaat dalaþý, liberallerin de niyetini mi bozdu? Bilmiyorum. Bildiðim þudur: Sandýk yoluyla demokratikleþmeyi içine sindirebildiðin koþullarda bile (geçen gün Ýbrahim Kaboðlu hocamýzýn da hatýrlattýðý) asgari iki koþul vardýr: Bir, asker kýþlaya çekilecektir; iki, din camiden çýkmayacaktýr. Ýmamlarýn görevi kesinlikle, polislik, savcýlýk filan diye tanýmlanamayacaktýr. Çünkü din eliyle toplum mühendisliði, siyaset mühendisliði dinsel jakobenliktir. Dini sadece siyasete deðil kapitalizmin en vahþi biçimi neo-liberalizme de alet etmektir. Zaten attýklarý her adým aslýnda sermaye içindir. En masum gibi görünen eðitim düzenlenmesinde bile çýraklýk gibi vahþi sömürü amaçlanmadý mý? Peki sakin olalým ve Cemil Çiçek in yeni anayasa için söylediklerinden devam edelim. Madem çoðunluðun ÝNANÇLARI üzerinden yaptýklarý tercihler, demokrasi gereðidir... Yani toplumun çoðu zaten öyle düþünüyor deyip dinsel inançlar adýna her þey mubah görülebiliyor... O zaman çoðunluðun ÝHTÝYAÇLARI üzerinden yapacaklarý potansiyel tercihler niye demokrasi gereði sayýlmýyor? Çoðunluk yoksul! Haydi bir referandum yapalým... Devrim, üretim araçlarýnýn kamulaþtýrýlmasý filan, bunlardan vazgeçtik. Forbes dergisinde Türkiye nin dolar milyarderleri listesi yayýnlanmýþtý ya... Ýþte referandumda bu zenginlerin mallarý yoksullara eþit olarak daðýtýlsýn mý daðýtýlmasýn mý? diye soralým! Referandumun sonucu nasýl olur? Yemezler! Deðil mi? Demokrasi dediysek bunu kast etmedik derler, deðil mi? Ýþte bunun için demokrasi dedikleri, sadece kendi iþlerine gelenlerdir, sadece kendi çýkarlarý için bir demokrasidir, kendi iþlerine gelmeyen talepler, çýkarlarýna ters düþen talepler karþýsýnda ise týynetleri bellidir: Diktatörlük! Böyle bir referandum yapamayacaðýnýzý anlayýþla karþýlayabiliriz. (Bizim niyetimiz bu sorunu zaten devrimle çözmek.) Ama AB normlarý ve 2005 yýlýnda AKP ve CHP oylarýyla, 37 yýldýr konulan çekinceleri kaldýrýlan Ýkiz Sözleþmeler yeni anayasada yer alabilecekse, o halde Kürtlerin çoðunluðunun sesine neden kulak vermiyorsunuz? Haydi býrakýn Kürtlerin önüne sandýðý, kaderlerini tayin etsinler... Biz zaten Kürtlerin niyetini okuduk, biliyoruz, kötü niyetli deðiller. Yasa teklifinde yer alan gerekçeler dahi yasa teklifini anlatmaktan, gerekçelendirmekten uzaktýr Kanun teklifinin gerekçelerinde, teklifin bizzat savunucusu olduðu siyasal iktidarýn kararlý uygulayýcýsý olduðu kimi politikalarý (taþýmalý eðitim, köy okullarýnýn kapatýlmasý, YÝBO vb.) gerekçe haline getirdiði ve bu uygulamalarýn kesintisiz eðitim sisteminin bir sonucu olduðunun dile getirildiði görülmektedir. Yasa teklifinin bir diðer gerekçesi, mecburi ilköðretim çaðýnda olan 6 ve 13 yaþýndaki öðrencilerin ayný okulda okumalarýnýn açýða çýkardýðý sorunlarýn çözülmesi gerektiðine iliþkindir. Ancak Meclis alt komisyonunda kabul edilen metinde "Ýlköðretim kurumlarýnýn ilköðretim birinci kademe ve ilköðretim ikinci kademe olarak baðýmsýz okullar halinde kurulmasý esastýr. Ancak imkan ve þartlara göre ilköðretim ikinci kademe okullarý, ilköðretim birinci kademe okullarýyla veya ortaöðretim kurumlarýyla birlikte de kurulabilir" þeklinde ifade edilen düzenlemeyle yasa teklifinin gerekçesi çürütülmektedir. Kendi gerekçesini çürüten ve sorun olarak nitelendirdiði konuya iliþkin çözüm üretmeyen bu kanun teklifinin gerçeði yansýtmaktan çok uzak olduðu bir kez daha görülmektedir. Kaldý ki yasa ile bu anlatýlan sorunlarýn hiçbir tanesine çözüm üretilmemektedir. Bu Yasa Ýle AKP nin Nasýl Bir Ülke Ýstediði Anlatýlmaktadýr Var olan eðitim sisteminin, laikbilimsel-demokratik olduðu söylenemez; ancak AKP, bu yasa teklifi ile bu kadarýndan bile rahatsýz olduðunu göstermiþtir. AKP, laikbilimsel-demokratik eðitim yerine dinsel temele dayalý düzenleme çabasý içerisindedir. Diðer yandan kamusal bir hak olan eðitimi piyasalaþtýrmakta ve ticarileþtirmektedir. Yasa Teklifi, Toplumsal Bir Talep Olmaktan Uzaktýr Siyasal iktidarýn kendi siyasalideolojik ihtiyaçlarý doðrultusunda hazýrladýðý yasa teklifi, toplumsal bir talep olarak sunulmaktadýr. Ancak yasa teklifi yýllardýr dile getirilen anadilinde eðitim; din dersinin zorunlu olmaktan çýkarýlmasý talebini içermemektedir. Yýllardýr dile getirilen talepleri görmezden gelerek hazýrlanan kanun teklifi, AKP nin toplumsal talebi, ancak kendi yaratmaya çalýþtýðý toplumsal yapýya paralel ise dikkate deðer bulunduðunu bir kez daha göstermektedir. Alt Komisyonda Yapýlan Deðiþiklikler Yeni Sorunlarý Açýða Çýkarmaktadýr Meclis alt komisyonunda yapýlan deðiþiklikler, komisyonun tepki alan kimi maddeleri deðiþtirmesine raðmen teklifin içerdiði sorunlarý ortadan kaldýrmamýþtýr. Aksine komisyonda yapýlan düzenlemeler daha ciddi sorunlarý beraberinde getirecek niteliktedir. Okulöncesi Eðitim Zorunlu Eðitim Kapsamý Dýþýnda Býrakýlmýþtýr Kanun teklifiyle eðitim sistemi ve çocuklarýn geliþimi açýsýndan son derece önemli olan okulöncesi eðitim zorunlu eðitimin kapsamý içine alýnmamýþtýr. Oysa ki bütün dünyada 36-70 ay dönemi için yaygýn bir biçimde uygulanan okulöncesi eðitim, öðrencinin geliþimine sosyalleþmesine, temel eðitime hazýrlanmasýna büyük katkýsý olan bir uygulamadýr. Eðitime Baþlama Yaþý, Dinsel Anlamda Mükellefiyet Çaðý Esas Alýnarak Hazýrlanmýþtýr Meclis alt komisyonunda yapýlan deðiþiklikle okula baþlama çaðý 5 yaþýna düþürülmüþ ve bu deðiþikliðin okulöncesi eðitimin zorunlu eðitim kapsamýna alýnmasý isteðini karþýlayacaðý dile getirilmiþtir. Ancak okulöncesi eðitimin zihinsel geliþime etkisi, ilköðretim eðitiminden farklýlýðýnýn gözardý edilmiþ olmasý ve düzenlemenin okulöncesi eðitim zorunluluðunu karþýlamaktan uzak olmasý; deðiþikliðin kýz çocuklarý için dinsel anlamda mükellefiyet çaðý olarak tanýmlanan dönem öncesinde ilköðretimi bitirmesinin hedeflendiðini göstermektedir. Zorunlu Eðitim 12 Yýla Çýkarýlmamaktadýr Alt komisyonda son hali verilen yasa teklifinin 10. maddesinde, ortaöðretim hizmetinin "örgün" ve "yaygýn" öðrenim veren kurumlarýn tümünü kapsadýðý dile getirilmektedir. Bu düzenleme, ortaöðretimde yaygýn öðrenimi içererek zorunlu eðitimi 12 yýlla deðil, fiilen 8 yýlla sýnýrlandýrmaktadýr. Dolayýsýyla, zorunlu 12 yýl eðitim hizmeti son kademede sadece diploma almaya baðlanmaktadýr. Daha açýk ifade etmek gerekirse söz konusu teklif ile iddia edildiði gibi zorunlu eðitim 12 yýla çýkarýlmamaktadýr. Son düzenlemede belirtilen öðrencilerin açýk öðretim yolu ile diploma almalarý uygulamasý ise daha önceden de bulunmaktadýr. Yasa teklifinde belirtilen son dört yýlýn açýk öðretim ile eðitimlerine devam edebileceði ifadesi, özel eðitim kurumlarýna gidilmesini zorunlu hale getirilmektedir. Kamusal Eðitime Dair Devlet Yükümlülüðü Sona Erdirilmektedir 1739 sayýlý Milli Eðitim Temel Kanunu nun 22. maddesine dair ilk teklifte "ilköðretimin kýz ve erkek bütün vatandaþlar için zorunlu, devlet okullarýnda ve parasýz olacaðý" ifadesi yer alýrken, alt komisyondan geçen teklifin 7. maddesinde bu ifade çýkartýlmýþtýr. Söz konusu ifadelerin çýkartýlmasý özellikle kýz çocuklarýnýn okullaþmasýna yapýlan vurgunun ortadan kaldýrýlmasý açýsýndan manidardýr. Ayrýca ilköðretimin devlet okullarýnda parasýz olmasý vurgusunun çýkarýlmasý da son derece tehlikeli sonuçlara yol açabilecek niteliktedir. Zira ilköðretimin parasýz olmasýný düzenleyen ilgili Anayasa maddesinde yapýlacak küçük bir deðiþlik ile ilköðretim hizmetinin paralý olmasý mümkün hale gelmesinin önü açýlmýþtýr. Çocuk Emeði Sömürüsü Yaygýnlaþtýrýlmaya Çalýþýlmaktadýr Yasa teklifinin alt komisyonda düzenlenen 12. maddesi ile çocuk emeði sömürüsünün önü sonuna kadar açýlmaktadýr. Bir önceki teklifte yer almayan bu düzenlemeye göre, on çalýþaný olan bir iþletmeye sýnýrsýz stajyer meslek lisesi öðrencisi çalýþtýrma hakký tanýnmaktadýr. Oysa Mesleki Eðitim Kanunu nda yer alan haliyle en fazla o iþyerinde çalýþanlarýn onda biri kadar stajyer çalýþtýrma hakký tanýnmaktadýr. Alt komisyonda þekillendirildiði haliyle teklifteki 12 maddeye göre bu oran sýnýrý kaldýrýlarak iþletmelere ucuz iþgücü olarak diledikleri kadar öðrenci istihdam etme olanaðý sunulmaktadýr. Torba yasada meslek lisesi öðrencilerinin cebindeki üç kuruþa göz diken AKP, þimdi de çocuklarýmýzýn ucuz ve güvencesiz iþgücü olarak sömürülmesine sonuna kadar olanak verecek bir düzenlemeye imza atmaktadýr. Torba yasa döneminde de çok fazla tartýþmaya neden olan bu konuya dair AKP nin yeniden adým atmasý manidardýr. Bu yasa hemen geri çekilmelidir Okul öncesi eðitimin zorunlu eðitim kapsamýna alýndýðý, Çocuk emeði sömürüsüne engel olunduðu, Zorunlu eðitimin kamusal bir hak olarak tanýmlanarak devletin yükümlendirildiði, Mesleki eðitim ve yönlendirmede sanayi ve sermayenin ihtiyacý, ailenin belirleyiciliði deðil, öðrencinin kendi istekleri doðrultusunda özgürce karar verebildiði, Eðitimin hiçbir evresinin piyasalaþtýrýlmadýðý, ticarileþtirilmediði, Eðitimin bütün evrelerinin laik, demokratik, bilimsel, kamusal ve anadilde eðitim ilkelerini kapsayarak düzenlendiði, Bir eðitim sisteminin oluþturulabilmesi için toplumsal bütün taraflarý da kapsayacak demokratik bir tartýþma ortamýnýn yaratýlmasý gerekmektedir. EÐÝTÝM VE BÝLÝM EMEKÇÝLERÝ SENDÝKASI (EÐÝTÝM SEN) EÐÝTÝMCÝLER DERNEÐÝ (EÐÝT- DER) FELSEFECÝLER DERNEÐÝ KÖY ENSTÝTÜLERÝ VE ÇAÐDAÞ EÐÝTÝM VAKFI TÜRK PSÝKOLOJÝK DANIÞMA VE REHBERLÝK DERNEÐÝ (TÜRK PDR DER) TÜM ÖÐRENCÝ VELÝLERÝ DAYANIÞMA DERNEÐÝ (ÖV-DER) TÜM ÖÐRETMENLER BÝRLEÞME VE DAYANIÞMA DERNEÐÝ (TÖB- DER) KAMU EMEKÇÝLERÝ VE SENDÝKALARI KONFEDERASYONU (KESK) EMEKLÝ SEN SOSYAL ÝÞ TÜRK MÜHENDÝS VE MÝMAR ODALARI BÝRLÝÐÝ (TMMOB) ÖZGÜRLÜK VE DAYANIÞMA PARTÝSÝ (ÖDP) HALKEVLERÝ TÜRKÝYE KOMÜNÝST PARTÝSÝ (TKP) EMEK PARTÝSÝ (EMEP) BARIÞ VE DEMOKRASÝ PARTÝSÝ PÝR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEÐÝ

Karapýnar Mahallesi nde ilk dikkatimi çeken Adýyamanlý Alevilerin fiziki görünümleriydi. Özellikle Uryan Hýzýr Ocaðý na baðlý Adýyamanlý Aleviler, uzun pala býyýklarý, ince, uzun boylarý, kasketleri ve þalvarlarýyla muhteþem görünüyorlardý. Semah dönerken bu muhteþemlikleri daha da artýyordu. Sanki tarih kitaplarýndan çýkmýþ gelmiþlerdi. Çok sýcaktýlar ve samimiyet yüzlerinden okunuyordu. Hem Uryan Hýzýr Ocaðý, hem de Aðuçan ve Kureyþen Ocaklarý na baðlý ve ocak iliþkilerini korumaya devam eden Adýyamanlý Aleviler, geçmiþ acý deneyler orta yerde olunca iþaretlemelerden sonra haklý olarak tedirgin olmuþlar. Uryan Hýzýr Ocaðý ndan dolayý Suriye Halep civarýnda çok fazla sayýda akrabalarý da olan Adýyamanlý Aleviler, gerilimin Suriye ile de iliþkilendirilmeye baþlanmasýyla birlikte tedirginliklerinin daha da arttýðýný söylüyorlar. Görünen o ki, bu iþ üç çocuk iþi ile baþlayan resmi açýklamalar, bir süre sonra bu iþte Esad ýn parmaðý var a kadar uzanacak. Çünkü siyaseti ve bilgi akýþýný siyasi iktidarlar merkezî olarak yönettiði için, söylemler de ona göre þekilleniyor. Bu nedenle bire bir görüþtüðümüzde bize yansýtýlan gerçeklerle devletin mülki amirleriyle yapýlan görüþmelerdeki gerçekler ve üslup bir anda deðiþiyor. Daha önce Maraþ ve Sivas ta tanýk olduðum gerçeðe Adýyaman da da tanýk oldum. Alevilerin iki söylem biçimi var: Biri; devletin valisi, emniyet müdürü ve belediye baþkaný ile yapýlan görüþmelerdeki resmi söylemleri, diðeri de bizlerle yaptýklarý görüþmelerdeki gerçek söylemleri. Kuþkusuz devlet de ayný þekilde iki söylem geliþtirmiþ durumda. Bu nedenle Adýyaman da kiminle konuþmaya baþlasak ilk cümle ya kardeþlik ya da barýþ kenti vurgusu ile baþlýyor, kýz alýp, kýz verdik edebiyatýyla giderek býktýrýcý bir hal alýyordu. Ýktidarý elinde tutanlarýn boþ kardeþlik söylemi Alevilerden de ayný söylemle karþýlýk buluyor ve biz birden bire kardeþ oluveriyorduk! Oysa halýyý biraz kaldýrýnca halýnýn altýna süpürülenlerin kardeþlikle uzaktan yakýndan ilgisi olmadýðýný da herkes hemen görüyordu. Ýktidarý ve gücü elinde bulunduranlar, kendilerinin minderine girilmediði, hak talebinde bulunulmadýðý ve en önemlisi duymak istemedikleri söylenmediði sürece bu kardeþliði pek seviyorlar! Eþit yurttaþlýk hakký gibi, siyasette aktör olma gibi, cem evlerini yasal olarak kabul etme, imar planýnda yer tahsis etme gibi talepleri de bundan dolayý hiç sevmiyorlar. Maraþ katliamýný hiç duymak istemiyorlar, Adýyaman la kýyaslanmasýndan hiç hoþlanmýyorlar. Týpký, Maraþlýlarýn da Sivas la kýyaslanmak istemediði gibi. Ya da Sivaslýlarýn Solingen le kýyaslanmak istememesi gibi Hele hele ya bu topraklarda binlerce Süryani ve Ermeni yaþýyordu, onlara ne oldu, nereye gittiler sorusunun yakýnýndan bile geçmek istemiyorlar. Malum ya Adýyaman tereddütsüz bir kardeþlik kenti! Alevilerin de resmi söylemde kardeþlik kenti ilan ettiði Adýyaman da cumartesi günü binlerce kiþinin ikinci Maraþ a izin vermeyeceðiz diye haykýrmalarý, sanki Adýyamanlý Alevileri içi boþ kardeþlik edebiyatý söyleminden failleri bulun, nefret söylemlerini iptal edin biçimindeki gerçek söyleme doðru taþýyacaða benziyor. En azýndan benim hissettiðim bu! Tarihçe 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma iþçisi daha iyi çalýþma koþullarý istemiyle bir tekstil fabrikasýnda greve baþladý. Ancak polisin iþçilere saldýrmasý ve iþçilerin fabrikaya Sulucakarahöyük/KAYSERÝ Kayseri Hacý Bektaþi Veli Kültürünü Araþtýrma ve Yaþatma Derneði Baþkaný Kenan Akpýnar, Adýyaman da Alevilerin kapýlarýna iþaret konulmasýna tepki gösterdi. Baþkanlýðýný yürüttüðü derneðe de ekim ayýnda tehdit mektubu geldiðini belirten Akpýnar, ;Cumhuriyet Savcýlýðý na suç duyurusunda bulunduklarýný ve açýlan davada ilk duruþmanýn ;20 Þubat ta yapýldýðýný söyledi. Dernek binasýnda bazý sivil toplum kuruluþlarýnýn temsilcileri ile birlikte toplantý düzenleyen Kenan Akpýnar, Adýyaman da Aleviler in kapýlarýna iþaret konulmasýnýn münferit bir olaymýþ gibi geçiþtirilmeye çalýþýldýðýný ifade etti. Akpýnar, þöyle dedi: "Suriye üzerinde oynanan oyunlarýn farkýndayýz, Aleviler i hedefe koymaktan, bu iþi kötü çocuklarýn iþi gibi göstermekten ;vazgeçin. Bizi sizin iyi çocuklarýnýzýn da ne iþler yaptýðýný kilitlenmesi, arkasýndan da çýkan yangýnda iþçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamamasý sonucunda çoðu kadýn 129 iþçi can verdi. Ýþçilerin cenaze törenine 10.000'i aþkýn kiþi katýldý. 26-27 Aðustos 1910 tarihinde Danimarka'nýn Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale baðlý kadýnlar toplantýsýnda (Uluslararasý Sosyalist Kadýnlar Konferansý) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikasý yangýnýnda ölen kadýn iþçiler anýsýna 8 Mart'ýn "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadýnlar Günü) olarak anýlmasý önerisini getirdi ve öneri oybirliðiyle kabul edildi. Ýlk yýllarda belli bir tarih saptanmamýþtý fakat her zaman ilkbaharda anýlýyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanýþý 1921'de Moskova'da gerçekleþtirilen 3. Uluslararasý Kadýnlar Konferansý'nda gerçekleþti. Birinci Maraþ ta, Hakkari de, Malatya da, Sivas ta, Çorum da gördük. Dün Maraþ ta evleri iþaretleyenler ile bugün Adýyaman da evleri iþaretleyenlerle ayný zihniyettir. Hrant Dink i öldüren zihniyet de 17 yaþýnda bir çocuktu, Papaz Santorayý öldüren ise 16 yaþýndaki bir çocuktu. Asýl olan bu iyi dedikleri çocuklarýn arkasýnda kimler var bunun bilinmesidir." SAVCILIÐA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK" Ekim ayýnda derneklerine de tehdit mektubu gönderildiðini dile getiren Akpýnar, bu tehdidin kaynaðý olan kiþi ve kiþilerin araþtýrýlmasý ve tehdidin vasýf ve mahiyetinin dikkate alýnmasý için 27 Ekim 2011 de Cumhuriyet Savcýlýðý na suç duyurusunda bulunduklarýný kaydetti. Akpýnar, þöyle konuþtu: "Mektubun içeriðini arkadaþlarýmýzla birlikte deðerlendirdik. Vali Mevlüt Bilici ile de görüþüp, endiþelerimizi ;ifade ettik ve gereðinin yapýlmasýný talep ettik. Mektupta siyasi, etnik iddialarla ;saldýrý ve tehdit hazýrlýðý ile örgütlü bir yapýlanmanýn varlýðýný ortaya çýkartacak ithamlar var. Yaptýðýmýz suç duyurusu ardýndan ilk duruþma 27 Þubat ta 6 ncý Asliye Hukuk Mahkemesi nde yapýldý. Tehdit mektubunu býrakan S.A mahkemede, eþinden boþandýðýný, iþsiz olduðunu, psikolojik sorunlarý bulunduðunu ;ve piþman olduðunu belirtti. Ama hatýrlatýrýz benzer olaylarý yapanlar da kötü çocuklardý ve söylemlerde ve Ýkinci Dünya Savaþý yýllarý arasýnda bazý ülkelerde anýlmasý yasaklanan Dünya Kadýnlar Günü, 1960'lý yýllarýn sonunda Amerika Birleþik Devletleri'nde de anmaya baþlanmasýyla daha güçlü bir þekilde gündeme geldi. Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu, 16 Aralýk 1977 tarihinde 8 Mart'ýn "Dünya Kadýnlar Günü" olarak anýlmasýný kabul etti. Birleþmiþ Milletler'in sitesinde günün tarihine iliþkin bölümde, kutlamanýn New York'ta ölen iþçilerin anýsýna yapýldýðý yazýlmamýþtýr. bulunuyorlardý. Umarýz yetkililer bu konularý bu kez geçiþtirmez ve her ayrýntýsýna kadar incelerler."

SERKAN OCAK Ankara Emniyet Müdürlüðü nün internet sitesini çökerten ve sistemden bazý bilgileri alan RedHack grubu Radikal e çarpýcý açýklamalarda bulundu. Ankara Emniyeti nin sitesine 1 ay uðraþtýktan sonra girdeklerini belirten Redhack, 3 hafta da sistemde gezindiklerini söyledi. Polis adýna mailler attýðýný belirten Kýzýl Hackerlar, ellerinde Türkiye deki önemli polislerin mail adreslerinin ve þifrelerinin bulunduðunu söyledi. Kendilerini sosyalist olarak tanýmlayan, bir tüzükleri bulunan ve para konusunda bir eylem yapmadýklarýnýn altýný çizen hackerlar, Ankara Emniyet Müdürlüðü nün dijital verilerini sakladýklarý sistemlerin þifrelerinden birinin 123456 olduðunu söyledi. RedHack (Kýzýl Hackerlar Birliði), uzun yýllardýr yaptýðý eylemlerle ses getiriyor. 1997 de kurulan grubun en son Ankara Emniyet Müdürlüðü nün sitesini çökertmesi ise özellikle sosyal medyada büyük yanký buldu. Radikal Redhack in izini sürdü. Yaklaþýk bir haftalýk uðraþýnýn ardýndan, grup üyelerine ulaþmayý baþardý. Yüz yüze ya da telefonla konuþmayý tercih etmeyen gruba Twitter ve mail aracýlýðýyla ulaþtýk. Sorular sorduk. Bazýlarý çarpýcý, bazýlarý da trajikomik cevaplar aldýk. Ýþte Redhack ýn son eylemine dair verdiði bilgiler: Siz kimsiniz, eylemlerinizin amacý nedir? Mayýs, 1997 de yeteneklerimizi ezilen halklar için nasýl kullanabiliriz? mantýðýyla yola çýktýk. Sosyalist felsefe etrafýnda birleþtik. Çýkýþýmýz yaygýn olan black siyah veya white beyaz hack kavramlarýna ve gruplarýna bir tepkiydi. Çünkü RedHack in dünyaya geldiði koþullarda ve halen kendini hacker olarak görenlere iki seçenek verilmiþti. Ya sistem için çalýþacak ve sistemi koruyacaktýnýz. Ya da sisteme amaçsýzca saldýrýlar düzenleyip bir nevi ego tatmin edecek, isim fetiþizmine gömülecek, para veya mevki için yeteneklerinizi satacaktýnýz. Bizler bu iki kuramda da kendimizi bulamadýk. Çünkü bizler ne gönüllü sistem savunucularýydýk. Ne de Yunanistan sitelerini kýrýp anasayfalarýna bayrak koyarak vatan kurtardýk edebiyatýna sarýlan baðnaz milliyet düþkünlerinden olabildik. Çünkü bize göre esas olan insan dý. Ýnsanlýðýn düþmanlarý milliyetler veya ýrklar deðil. Ezenler ve sömürenlerdi. Bu anlamda bizlerde kendimizi KIZIL hack olarak 3. bir yönelim olarak adlandýrdýk. Bize göre, RedHack yani KýzýlHack bir grup deðil, bir felsefedir! Ezilen insanlarýn doðuþundan bu yana çizilen mahkus kaderine, yine ezilen insanlar tarafýndan karþa çýkýþýn, baþkaldýrýþýn, bilisim ve iletisim teknolojileri alanindaki ismidir. Amacýmýzýn tek cümleyle özetlersek ezilen halklarin kardeþliðini ve ezen sýnýflara karþý mücadele birliðini ýrk, dil, din, cinsiyet ayrýmý yapmadan saðlayabilmektir. Herkes unutur, komünistler unutmaz! Neden Ankara Emniyet Müdürlüðü? Ankara yý seçmemizdeki amaç E-Polis, E-Devlet gibi uygulamalarýn merkezinin Ankara da olmasý ve Ankara nýn tüm diger polis teþkilatlarýndan çok daha özel ve korunaklý olmasýydý. Ayrýca, Ankara polisinin TEKEL iþçilerine yönelik tavrýndan ve KCK, ERGENEKON, Devrimci Karargah, Halk Cephesi, ESP, Grup Yorum vb sahte operasyon ve yönelimlerle insanlarý terörist diye fiþleyerek tutuklamalarýndan kaynaklý eskiden kalma bir hesabýmýz da vardý. Herkes unutabilir ama komünistler unutmaz. Emniyet yaptýðý açýklamada, elde edilen bilgilerin çok önemli olmadýðýný söyledi. Katýlýyor musunuz? Emniyetin yaptýðý açýklamalarý biz de duyduk. Hatta kimi basýn kuruluþlarýna sifreleri 123456 yaptýk diye hacklediler denilmiþ. Evet, Ankara polisinin açýklamasýnda doðru yanlar vardýr! Þifreler içinde 123456 gibi þifreler de vardýr! Fakat asýl soru bu deðildir. Asýl soru, þifresi 123456 olan bir polis teþkilatýnýn ne derece ciddi çalýþtýðýdýr! Hem de Ankara gibi bir büyükþehir emniyetinin. Sen vatandaþa güven ver. Muhbir vatandaþ uygulamasý baþlat, insanlarýn komþusunu veya okuldaki sýra arkadaþýný bile ihbar etmeye teþvik et, sonra da þifreni 123456 yap. Bu sadece düþündürücü deðil, trajikomik de bir durumdur. Bir de bunu savunma olarak sunuyorsun. Diðer devletlerin polisleri bu acýklamaya ne der acaba bir düþünülsün. Kaldý ki eðer ele geçirilen belgelerde bir gizlilik yok ise, neden sitemiz yasaklanýyor? Neden açýlan diðer sayfalarýmýz keyfi olarak sansürleniyor? Neden yakalanmaya tutuklanmaya çalýþýlýyoruz? Peki belgeler yayýnlanmaya baþlandýðý an, neden Emniyet Genel Müdürü gazetelere emniyete muhtýra baþlýðýyla konu olabiliyor. Ve neden 245 bin polise internet kullanýmý noktasýnda aðýr bir uyarý veriyor? Ve bu olay nedense basýnda yer bulmuyor. Sorun 5 yaþýndaki çocuk gibi acýmadý ki histerisiyle davranmak deðil, olayýn ciddiyetini anlamaktir. Emniyetin verilerini nasýl elde ettiniz? Þifrenin 123456 olduðunu bilmemizin 2 yöntemi var. 1: Tahmin etmek. Bu tahminler arasýnda kullanýcý adýný da bulmak lazým. Bu da çok büyük bir ermiþlik ya da 6. his olayý gerektirir. 2. yöntemse, sistemi hacklemek ve bütün kullanýcý isimlerini ve þifrelerini almak. Bunlarýn arasýnda 123456 gibi þifreler olduðunu görüp gülmektir. Bu iki yöntemden hangisi daha mantýklý? Cevabý size ve okuyuculara býrakýyoruz. Ýsteseniz MÝT in sitesini de çökertebilir misiniz? Ya da baþka önemli bir kurumun... Çok klasik olacak ama hacklenmeyecek sistem yoktur. Fakat bu bizim istemimizle ilintili deðil. Teknik olarak yetkinlik ve uðraþla ilintilidir. Biz daha çok sistemler içinde bilgi nerede fazlaysa, nerede halkýmýz lehine daha çok getiri varsa o sistemi seçmekteyiz. MÝT gibi bilgi barýndýrmayan sistemlerle henüz uðraþmadýk. Ama bu uðraþmayacaðýmýz anlamýna gelmez. Tekrar ediyorum, hacklenmeyecek sistem yoktur, sadece bazýlarý diðerlerinden daha fazla zaman alýr. Elinizde baþka önemli belgeler var mý? Kimlerle, ne zaman paylaþacaksýnýz? Gösterdiklerimizden daha önemli belgeler var. Bunlarýn bir kýsmýný halkýmýzla paylaþmaya devam edecegiz. Önemli bir kýsmýný da zamaný geldiðinde basýn ve medya kuruluþlarýna daðýtacaðýz. Ufak bir ipucu vereyim, belgeler içinde Türkiye deki önemli polislerin hepsinin mailleri ve þifreleri var. Bunu gördüklerinde çalýþmalarýmýzýn sadece Ankara dan ibaret olunmadýðý anlaþýlacaktýr. Nasýl bir grupsunuz? Grup üyeleri kmlerden oluþuyor, meslekleriniz nedir? Grubumuzda býrakýn kimin ne iþle meþgul olduðunu, kimin hangi cinsiyette olduðunu bilmiyoruz. Biraz komik ve abartýlý gelecek fakat kendimize ait bir tüzüðümüz var. Zaten tüzüðü olan tek grup, tek sosyalist hacker oluþumu da biziz. Bu tüzüðe göre, üyelerimizin isim, yaþ, yer, cinsiyet vb bilgileri birbirlerine dahi vermeleri yasaktýr. Ama tahminlerimden yola çýkarak diyebilirim ki aramýzda yer alan çoðu insan insanlarýn hiç de tahmin edemeyeceði deðiþik iþ kollarýnda calýþýyorlardý. Emniyetin sitesini teknik olarak nasýl çökerttiniz? Anlayabileceðimiz þekliyle anlatabilir misiniz? Aslýnda bizlerin bu eylem gibi nice büyük eylemleri oldu. 1999 da Emniyet Genel Müdürlüðü nün POLNET serverlarýna girdik. O zaman henüz wikileaks yoktu. Biz bir çok belgeyi kamu yararýna kopyaladýk. Bu belgeleri o dönemki bir çok gazeteye göndermemize ve elimizde bu tür belgeler var, hatta kapýdaki nöbetçi polisin giriþ-çýkýþlarý not ettiði dosyalara kadar binlerce belge var dememize raðmen o dönemki basýn -nedeni bizce malum bir sebepten- ilgilenmedi bile. Bu son eylemin bu denli yayýlmasinin sebebi sosyal medyanýn gücünün bir parçasýdýr. Eylem yapýldýðýnda oralý bile olmayanlar, eylemin sosyal medyada çok konuþulmasý, twitter gibi yerlerde Kýzýl Hackerlar tag ýnýn en cok konuþulanlar arasýna girmesiyle biraz da olsa mecburi yayýnlandý. Tabi bunda objektif basýnýn yani ötekilerin medyasýný tenzih ederiz. Bize büyük destek veren devrimci, demokrat, yurtsever, aydýn ve muhalif basýn, basýn emekçileri de vardýr. Gelelim teknik ayrýntýlara. Yaklaþýk 1 aylýk bir çalýþma sonucunda sisteme girmeyi baþardýk. 3 hafta boyunca da sistemi gezdik. Öyle ki gelen maillere polisten önce bakýyor, gelen istekleri polisten önce görüyorduk. Hatta sanal masa bölümünde bir iki teknik destek isteyen insana da polis yerine biz cevap verip yardýmcý olduk. An itibariyle Ankara polisinin ana sitesi açýlmýþ olsa da mail sistemi, ilçe teþkilatlarý, online hizmet bölümleri, kiralama ve plaka tesis bölümleri vb halen kapalýdýr. Eh sadece maillere sýzdýysak bunlar neden kapalýdýr? O da ayrý bir merak konusu... Google chrome un 1 milyon dolar toplam ödüllü hackerlar arasý yarýþmasi var. Katýlmayý düþünüyor musunuz? Kesinlikle bu türden yarýþmalara katýlmadýðýmýz gibi para konulu hiç bir eyleme girmeyiz. Tüzüðümüz ve felsefemiz bunu yasaklar. Çünkü bizler milyon dolarlýk sistemlerle uðraþýrken o sistemin bir parcasý olamayýz. Bu bize göre halka ve misyonumza ihanettir. Baþarý için her þey mübah deðildir. Doðrularý yaymak icin yanlýþlar kullanýlmamalý. Emniyetin korsan yazýlým kullandýðýný kanýtlayabilir misiniz? Evet, bunu kanýtlayabiliriz. Sisteme girdiðimizde anlýk görüntüler aldýk. Öyle ki sistemlerinde korsan olmayan hiç bir þey yok. Hatta sitelerine bir þey yüklemek için FTP ye baðlandýklarý program bile korsandý. Madem korsana karþýar o halde emniyet müdürü hakkýnda soruþturma açýlmalý. ankara.pol.tr sitesini de korsana ev sahipliðinden kapatmalýdýr. Korsan yazýlým kullanýlýyor diye yüzbinlerce dolarlýk davalar açan yazýlým þirketlerinin Ankara Emniyeti'ne tavrý ne olacak? Sýradaki hedefiniz nedir? Sýradaki hedefimiz yine her zamanki gibi ülkemizi, halkýmýzý sömürülerden, halkýmýza baský uygulayanlardan, sindirmeye çalýþanlardan seçilecektir. Bundan sonraki faaliyetimiz yine ayný güzergahta, yani halktan yana, halkla beraber, halk için ilkeleriyle hareket etmek olacak. Fakat önce bu hafta içinde elimizdeki belgelerin daðýtýmýný bitirmeliyiz. Þimdiden mail kutumuza binlerce mail gelmiþ ve bu mailler arasýnda ciddi oranda bilgi paylaþýmý yapanlar var. Ýsimlerinin saklý kalmasý koþuluyla bir çok insan devletin yolsuzluklarý, polisin yanlýþ uygulamalarý, çeliþkiler, çakýþmalar vb olaylar hakkýnda bilgiler vermekte, belgeler göndermekte. Bu bilgi ve belgeleri daha düzgün ve doðru bir toplum yaratýlmasý amacýyla yayýnlamayý, hatta wikileaks benzeri ama daha baðýmsýz bir sistem kurarak cesur insanlarýn bilgi havuzunu yaratmayý düþünüyoruz. Biliyoruz ki bu suskunluk ve gidiþat ülke olarak hepimizin felaketi olacak. Bu anlamda ne gerekiyorsa yapacak ve faþizmin gizli yüzünü ortaya sererek halký aydýnlatacaðýz. Bunu yaparken bedel ödemekten çekinmeyeceðimizi bir defa daha sizin vasýtanýzla dosta ve düþmana bildirmeyi görev sayarýz. Tabi burada hemen ufak bir ekleme yapalým; bundan sonraki süreçte sitemizi (www.kizilhack.org) hukuksuzca kapatanlara ve yine hukuksuzca mahkeme kararý olmadan yeni açtýðýmýz site olan Red-Hack.org adresimiz ile ingilizce sitemiz olan RedHackers.org adresimizi DNS ayarlarýyla oynayarak hukuksuzca kapatan sistem yanlýsý, sansürcü zihniyetlere karþý da savaþacaðýz. Madem bu yeþil sansürcüler bizimle bir savaþa girmek istiyor, bu savaþýn sonucunu hep beraber göreceðiz. Yakalanmaktan korkmuyor musunuz? Yakalanmaktan deðil ama, insanlýða tam anlamýyla yararlý olamadan yakalanmaktan korkuyoruz. Yazarýn dediði gibi; Çaðýmýzýn insandan insana geçen ve toplumda yayýlan en hýzlý hastalýðý korkaklýktýr. Bilinçlenmek kendimizdeki hastalýðý, bilincimizi pratiðe çevirmekte hastalýðýn toplumda yayýlmasýný dururdurur. Ýþte biz de bu bilinçlenme noktasýnda çalýþmalarýmýzý yapýyoruzu çünkü cehalet, ayrýcalýklý sýnýfýn elinde ustaca kullandýklarý bir silahsa eðer biz de o silahý yok etmek icin ayrýcalýðý olmayan ezilenleri bilgi silahýyla kuþatacaðýz. Evet yakalanabiliriz, sitemelerimiz kapatabilinir, hatta hacklenebilir de, çünkü tüm olanaklar komedya yý yönetenlerin elinde, ama yakalanmamýz da ödeyeceðimiz bedellerden sadece biridir. Yakalansak dahi o andaki cesaretli dik duruþumuzla bu durumu ezilen halklarýn lehine çevirmeye çalýþacaðýz. Rahatýz, çünkü delil yoksa suç da yoktur. Sitemiz kapatilmaya devam ederse, sitemizi blog hizmeti veren yerlere atacaðiz. Böylece onlarý yasaklatýr, dünyayla uðraþýrlar! Radikal

Öykücülüðümüz, geleneksel olandan postmodern arayýþlara, kendini yeni yollara savururken, arada tökezleyenler olacaðý gibi, 'Tek Kiþilik Kahvaltý' gibi ayrýksý örnekler de çýkaracaktýr SEMÝH GÜMÜÞ Öykünün kýsa, dolayýsýyla yoðun, her sözcüðü tartýlarak yazýlmaya çalýþýlmasý, niteliðin hep yüksekte tutulmasýný saðlýyor, dün böyleydi, bugün de deðiþmedi. Ne yazdýðýný düþünen yazarlarýn öyküleri, bilinen biçimler içinde kaldýklarýnda bile, Daha iyi nasýl yazýlýr, sorusuna verilmiþ yanýtlar olarak ortaya çýkmasýna neden oluyor... Dilek Emir öykünün yeni yazarlarýndan. Tek Kiþilik Kahvaltý yý okurken çok düþündüm. Hem öykünün son kuþak yazarlarý elinde bugün ulaþtýðý niteliði ve olgunluðu, hem de bu derinliðin içinden çýkan yeni bir yazarýn öykülerinin çok yönlülüðünü. Okuduðum öykülerin hikâyeleri kadar dili, üslubu ve öteki biçimsel özellikleri üstünde de durup düþünüyorsam, bu onlarý hem unutulmaz kýlýyor, hem de çözümlenmeye deðer pek çok özellikleri olduðunu gösteriyor. Kitap, çocuklarýn dünyasýndan üç öyküyle baþlýyor. Çocuklar için yazýlmamýþ bir öykü kitabý için alýþýlmamýþ bir baþlangýç sayýlabilir. Sanýrým öykülerin gücüne baðlý bir seçim bu. Dilek Emir, belli ki iyi gözlemlediði çocuklarýn tuhaf, yer yer kötücül, dolayýsýyla ürkünç dünyasýný, büyüklerinkine benzemeyen davranýþ ve düþünme biçimlerini öylesine tastamam anlatýyor ki, hemen baþýnda kenetleniyorsunuz elinizdeki kitaba. Çocuklarý anlatan öykülerin anlatýcýlarý da çocuk. Bu önemli. Üstesinden gelinirse, iyi seçim. Hem çocuklarýn düþünce, davranýþ, konuþma biçimlerini doðallýklarýna sadýk biçimde anlatacaksýnýz, hem de anlatýcýlar ayný zamanda öykülerin asýl kiþileri arasýnda olduklarý için, onlara birer çocuk kiþilik kazandýracaksýnýz. Kýrýntýlar, Ýncir Sütü, Baþýmdaki Düðüm öykülerinde, çocuklarýn þaþýrtýcý davranýþ ve düþünme biçimlerindeki sertlik düþündürücü, ama o sertlik doðrudan deðil, özenle seçilmiþ ayrýntýlara dayanarak veriliyor. Öykülerin yazýnsal deðeri Dilek Emir, davranýþlarý, duygularý ya da bazý özellikler verdiði durumlarý ve nesneleri, onlarý açýklayýp adlandýrarak anlatmýyor. Kýrýntý da evin acýmasýz babasýnýn canýný acýtmak için, onun akþam yiyeceði lahana turþusunun içine gafliðini koyar çocuk; Ýncir Sütü nde kaplumbaðayý kuyuya býraktýktan sonra, Öylece býraktým. Tok bir ses geldi, diye aklýndan geçirir bir baþka çocuk... o kadar. Bir çocuk için oldukça tedirgin edici bu davranýþlar ve düþünceler yalnýzca belirtilir, o kadar; belirti yazýnsal deðeri oluþturur, okur da kendi anlamlarýný vererek okumayý sürdürür. Nitelikli bir öykü anlayýþý ve kendini bu anlayýþ içinde yetkinleþtirme sürecinin sonunda ulaþýlan bu düzey, doðrudan söylemden deðil, yazýnsal dilin ve anlatým biçiminin dolaylý anlamlandýrma olanaklarýndan güç alýr. Dilek Emir in öykü anlayýþý asýl olarak ayrýntýlarýn seçimine dayanýyor. Kýsa öykünün bildiðimiz bütün yüksek düzeyli örneklerinin çýkýþ noktasýdýr bu. Kýrýntý da cam misketlerin içindeki renkli parçalar kuþun kanatlarý olur. Yemek masasýndaki muþamba, Masada muþamba, muþambada saka kuþlarý. Ekmeðimi önümdeki sakanýn kafasýna koydum. Her ýsýrýþta yüzünü görecektim, diye anlatýlýr, bu inceliklerin ayrýca açýklama gerektirmediðini bilir yazar. Öyküyü bir edebiyat metni gibi okumak Anlatýcý konumunda bulunup birinci kiþi aðzýndan yazmak, insanýn iç dünyasýndan ve gündelik hayatýn anlarýndan geçerek anlatmak daha kolaymýþ gibi gelir. Oysa ilk tuzak, kendini anlatýrken karþýya geçip anlatýcýnýn bakýþ açýsýný nesnelleþtirmektir. Böylece kendini anlattýðýný sanan anlatýcýkiþi, bir baþkasý tarafýndan anlatýlýyormuþ gibi düþünüp davranýr ki, gerçeklikten, doðallýktan ve sahicilikten uzaklaþýlmýþ olur. Sözgelimi, kalktým, elimi çantanýn içine soktum, sonra cüzdanýmý çýkardým... biçiminde aklýndan geçiriyorsa olup biteni, anlatýcý öykünün asýl kiþisi olmaktan çýkmýþ, dýþarýdan gelen anlatýcý konumuna geçmiþ, bakýþ açýsý öznellikten çýkýp dýþarlýklý olmuþtur. Dilek Emir in öykülerinin büyük çoðunluðu, hikâyeleri gündelik hayatýn sýradanlýðýndan çýktýðý için, birinci kiþi aðzýndan yazýlmýþ ve önündeki tuzaða hiç düþmeden, anlatýcý-kiþinin nasýl düþünüp davrandýðýný iyi örnekleyen öyküler olmuþtur. Neredeyse öykü eleþtirisinin laytmotifi gibi, sýk sýk yinelediðimiz sýradan hayata gelince, öyküyü o kanatlandýrýr. Hep böyledir bu. Deðil mi ki kýsa öyküdür o, o kýsalýk içinde anlatýlan hayatýn anlarý, küçük kesitleri ne kadar önemli olabilir. Ne ki, çocuðun kaplumsaðayý kuyuya atýp çýkan tok sesi dinlemesi, sýradan olduðu kadar, iz býrakýr, siz okura güvenip ayrýca açýklamalar yaparak anlatmazsanýz onu. Tek Kiþilik Kahvaltý daki öykülerin odak noktasýndaki sorunlar öylesine gündelik ki, onlardan anlatýlmaya deðer öyküler çýkarmak kolay deðil. Bu öykülerin yalnýzca anlamýn ve dilin incelikleri içinde zenginleþtiði de söylenemez, yalnýzca görselleþtirilebilecek hikâyeler anlattýðý da. Ýkisi de var bu öykülerde. Anlatýcý-kiþi düþündüklerini ya da sokaktaki gözlemlerini yansýtýrken, onlarý gözümüzün önüne getirebiliriz, tam bir resim gibi deðil, bir belirsizlik içinde. Belirsizlik, yalnýzca hikâye anlatýlmamasýndan geliyor; çünkü görselleþtirilebilecek olan her þey, ayný zamanda bizi çeþitli anlamlara gönderiyor ve o anlamlar bazen doðrudan verilirken, bazen söylenmeyenlerin içinden çýkarýlmasý geçen dolaylý anlamlarý düþündürüyor. Demek ki öyküleri kalýplara sokarak tanýmlamaya gerek yoktur. Tek Kiþilik Kahvaltý daki öyküler tanýmlanabilir mi, buna gerek var mý, sorularý bile anlamsýzlaþýr. Elbette kendisinden önceki ustalýklardan yararlanarak, öyküyü öykü yapan özellikler öðrenildiði gibi yapýlmaya çalýþýlmýþtýr. Amerikan öykücülerinin öðrettikleri ya da Vüs at O. Bener den Cemil Kavukçu ya, Barýþ Býçakçý ya uzanan bir çizginin günümüz öykücülüðündeki devamý, Tek Kiþilik Kahvaltý yý getiriyor. Öte yandan, dil, üslup ve bu ikisinin yaratýcýsý olan tümce yapýlarý ve sözcüklerin anlamlarý nasýl taþýyabileceði gibi sorunlar da yazýlana özgünlük kazandýrmaya baþlar. Tek Kiþilik Kahvaltý özgünlüðünü bu düzeyde de kazanýyor. Hepyek öyküsünde, hastalýk korkusu içindeki anlatýcýnýn, Salýncakta var gücümle sallanýyorum, sözleriyle dýþavurmaya baþladýðý iç dünyasý öylesine incelikle anlatýlýyor ki, bir öyküyü bir edebiyat metni olarak okumanýn hazzýnýn ne demek olduðunu düþünüp bu öyküleri yeniden okuma isteði uyanýyor insanda. Öykü, öyküdür, roman da roman: baþka türlü okumaya gerek yok. Tek Kiþilik Kahvaltý nýn insana neredeyse mutluluk veren incelikleri, yazýnsal bir metnin akademik ya da baþka herhangi bir okuma biçiminin horgörüsüne býrakýlamayacaðýný hatýrlatýyor. Bu arada Tek Kiþilik Kahvaltý nýn dýþavurmadan, usulca dile getirdiði ironisinden de söz edilebilir. Neredeyse bütün öyküler hüzünlü, buruk, acý, demek ki yaþadýðýmýz sýradan hayatýn kendisi. Bu hayatýn eksik býraktýðý ironi Dilek Emir in dilinde. Tek Kiþilik Kahvaltýlar öyküsüne bakýlabilir, ironinin hayata, dolayýsýyla öyküye nasýl sýzdýðýný görmek için. Tek Kiþilik Kahvaltý, öykücülüðümüzün ne denli verimli olduðunu da gösteriyor elbette. Dün tanýmadýðýmýz bir yazarýn, bazýlarý dergilerde yayýmlanmýþ Sinem Ayna / Veli Þahin Son dönemde vizyona giren Fetih 1453 filmi, ülkenin sinema salonlarýný fethetti. Kronolojik hatalarýn yapýldýðý, taraflý olduðu ve halklar arasýnda kýþkýrtýcý söylemlerin olduðu yönünde birçok eleþtiri alan Fetih 1453 filminin, Kayseri deki gösterimlerinde sinema salonlarýný ilköðretim öðrencileri doldurdu. Ancak, birçok yerde öðrencilerin kendi istekleri doðrultusunda deðil de okullarýnýn aracýlýðýyla sinemaya gittiði gözlendi. 7 ve 13 yaþ arasýndaki çocuklarýn filme aileleriyle katýlmasý gerektiði ve 13+ olanlarýn ise yalnýz gidebileceði uyarýsý yapýlmasýna raðmen, aileleri olmadan Ýlköðretim öðrencilerinin okullarý tarafýndan toplu bir þekilde film izlemeye götürüldü. 11 YAÞINDA ÇOCUKLAR TOPLUCA 'FETÝH'E GÖTÜRÜLÜYOR Dikkat çeken bu görüntüden sonra Kayseri de bulunan Ýlköðretim okullarýnýn yetkilileriyle görüþtük. Hacý Mustafa Gazi Ýlköðretim Okulu nda 4. sýnýf öðretmeni olan Servet Erdoðan, Müfredatta olan ilköðretim kitaplarýnda Osmanlý nýn tarihiyle ilgili gerekli bilgilerin olmadýðýndan öðrencileri filme götürdük. Filme 35 öðrenciyle katýldýk. Okul aile birliðiyle birlikte yaptýðýmýz bir çalýþma bu. Filme katýlmadan önce anket düzenledik anket sonucunda öðrenciler Fetih 1453 filmini seçti dedi. Bütçenin aileler tarafýndan karþýladýðýný söyleyen Erdoðan, Özel bir yönlendirme yapmadýk. Öðrenciler ve öðretmenler olarak katýldýk dedi. 4. Sýnýf öðrencilerinin henüz 11 yaþýnda olduðunu bildiðini de ifade eden Erdoðan, Henüz Osmanlý tarihini derslerde iþlemeye baþlamadýk dedi. Besime Özdereci Ýlköðretim Okulu ndan görüþlerini aldýðýmýz Cumhur Uçar, 4. 5. 6. 7. ve 8. sýnýf öðrencilerini sinemaya götürdük. Kendi okulumuzda bulunan 633 öðrenciye Fetih 1453 filmini izlettik dedi. Kadir Has Ýlköðretim Okulu ndan görüþlerini aldýðýmýz Muammer Öncer ise, Japonya nasýl Hiroþima yý öykülerinin bir araya gelerek oluþturduðu kitap, bu yýlýn iyi kitaplarýndan biri olacaksa, ayný düzeyi paylaþacak baþka kitaplar da gelecektir. Üstelik öykücülüðümüz, geleneksel olandan postmodern uçlardaki arayýþlara, kendini yeni yollara savururken, arada tökezleyenler olacaðý gibi, Tek Kiþilik Kahvaltý gibi ayrýksý örnekler de çýkaracaktýr. Ýyi bir kitapla baþlamak zor iþtir. Edebiyat bu, bugün verilmiþ olumlu yargýlar, ansýzýn suskuya gömer aþaðýya düþeni. Dilek Emir in belli ki düþüne taþýna kurduðu öykü dünyasý, hayattan aldýklarýný ona çok fazlasýyla vermeye kararlý yazarlýk tutumu, kendine özgü bir dil kurma kararlýlýðý, yeni öykülerinin yakýndan izleneceði güvencesini kendisi alýyor eline. Bundan sonra gene buradan çýkan öykülerle sürer bu serüven, daha sonrasýný öngörmek için erken elbette. TEK KÝÞÝLÝK KAHVALTI Dilek Emir Notos Kitap 2011, 103 sayfa, 10 TL. Radikal Kitap gösteriyor, biz de bunu göstermeliyiz. Biz de okul olarak yaklaþýk 100-150 öðrenciyi götürdük diye konuþtu. Konuyla ilgili görüþlerini aldýðýmýz Eðitim Sen Kayseri Þubesi Baþkaný Sedat Ünsal, Bu filmin 13+ olmamasý bile sakýncalý bir durum. Böyle þiddet içerikli bir filmin öðrencilere izletilmesi kabul edilemez dedi. MÝLLÝ EÐÝTÝM MÜDÜRLÜÐÜ NÜN UYGULAMADAN HABERÝ YOK Kayseri Milli Eðitim Müdürlüðü Kültür Servisi nden Arslan Kuþ, Normalde bu tarz durumlarda bize dilekçe vermeleri gerekiyor. Ancak bize þimdiye kadar hiçbir dilekçe verilmedi. Herhangi bir terslikte sorumlusu biz deðil onlardýr þeklinde konuþtu. Filme 13 yaþýndan küçüklerin götürülmesi hakkýnda ne düþündüðünü sorduðumuz Arslan, Böyle bir durumun sorumlusu biz deðiliz, okullar ve okullarýn öðretmenleridir. Bu durum tehlike arz ediyor þeklinde konuþtu. MÝLLÝYETÇÝLÝK AÞILANMAK ÝSTENÝYOR Emek Gençliði Kayseri Ýl Yöneticisi Utku Özveri ise yaptýðý açýklamada durumun Baþbakan ýn dindar nesil hayali ile uyumlu olduðunu vurguladý. Özveri konuþmasýný þöyle sürdürdü: AKP nin son dönemde dindar gençlik politikasýyla Fetih 1453 filminin ayný döneme denk gelmesi tesadüf müdür? Tesadüf ise acý bir tesadüf olduðu ortadýr. Daha önce de Saidi Nursi filmine öðrenciler yönlendirilmiþti. Milli Eðitim Müdürlüðü nün bu uygulamalar hakkýnda bilgisinin olmamasý kabul edilir deðildir. Bilimsel eðitimden uzak sorgulayýcý olmayan bir gençlik yetiþtirilmek isteniyor. Fatih in Ýstanbul u fethettiði yaþtasýn gibi hamasi ifadelerle, milliyetçilik aþýlanmak isteniyor. Oysa ülkemiz gençliðinin bugün ihtiyacý olan þey bu deðil. Bizler parasýz, bilimsel ve nitelikli bir eðitim almak istiyoruz. (Kayseri/EVRENSEL)

Sulucakarahöyük/KAPADOKYA Cuma Onur ÞAHÝN Kapadokya Bölgesinin en büyük yürüyüþ parkuru Nevþehir'in Ürgüp ilçesine baðlý Mustafapaþa kasabasýnda turizme kazandýrýldý. Mustafapaþa Belediye Baþkaný Levent Ak, söz konusu hizmetten dolayý mutluluklarýný dile getirirken, ''Bey Deresi, çarþý merkezinden baþlayýp Bey Dere Vadisi'ni takip ediyor. Bey Dere Vadisi üzerinde doða harikasý tarihi peribacalarýný Ayasosyelus kilesini 4.yy kaya mezarlarýný ve doðal yapýyý görerek kültürel bir gezi yapmýþ oluyor. Bey Dere Vadimiz ayný zamanda Ihlara Vadimizin küçük bir örneði olarak 2 km. uzunluðunda düzenlendi. Ayrýca vadinin þöyle bir avantajý var, her yaþtaki insanýn rahatlýkla gezebileceði ve çok þey görebileceði bir vadi oldu. Turizme kazandýrmýþ olduðumuz Beydere Vadisi yaklaþýk 9 km'lik Damsa Çayý üzerinde bulunan doðal parkura giriyor ve o doðal parkur üzerinde iþte yöremizde yetiþen ürünleri, organik tarým turizmini ve ayný zamanda burada tabi doðal güzellikleri endemik bitkileri olsun, çeþitli kuþ sesleri olsun burada görebilecekler ve ayný zamanda en önemlisinde bu dönemde eski su deðirmenlerinin nasýl çalýþtýðýný da bu parkurlarda görebilecekler. Yani 1. parkurda kültürünü yaþýyor 2. parkurda doðayý yaþýyor. 3. parkurda Damsa Barajý bölgesine geliyor. Gol Gölü bölgesinde hem yeraltý þehri kadar o dönemin 10.yy yaþam tarzýnýn sergilendiði bu köy yaþamýný görüyor. Vadimizi gezen turistler kiliseleri eski yaþam tarzýný ile evleri, maðaralarý görme imkâný buluyor. Tabi istenirse daha Gol Golü daðýna yani Kapadokya'nýn Nemrut dediðimiz Meryemana Daðý'na çýkýyor, o daðda antik kenti görüyor ve Kapadokya'yý en hâkim noktadan izleme þansý buluyor. Ayný zamanda bu daðýn rakýmý 1601 ve bu daðdan yamaç paraþütü yapma imkâný da buluyor. Bu parkurun üzerinde yamaç paraþütü yaptýktan sonra parkur üzerinde Gomeda Vadisi'ne baðlanarak buradaki güzellikleri, güvercinlikleri, kiliseleri ve doðal güzellikleri görme imkâný bulabiliyor. Tur, yaklaþýk 4 parkurdan oluþuyor ve her parkurda farklý bir heyecan ve farklý Kapadokya'nýn güzelliklerini de görme imkâný buluyor. Toplamda 24 km civarýnda olan parkurda bisiklet, atlý, tracking ve yamaç paraþütünü de burada bulma imkâný bulacak. Turizme kazandýrmýþ olduðumuz bu vadi Kapadokya'nýn turizminin can simidi olacak. 24 km. parkurda sýkýlmýþ olan veya parkurun yarýsýnda çýkmak isteyenler rahatlýkla Mustafapaþa Merkezi'ne çýkma imkâný bulacaklar. Yani parkuru etap etap istediði alandan girebilir, istediði alandan çýkabilir serbest bir parkur haritadaki koþullara göre istediði vadileri gezebilecek. dedi. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hüseyin KAÝM Türkiye Ýstatistik Kurumu, 2012 yýlý Þubat ayýnda 2003 Temel Yýllý Tüketici Fiyatlarý Endeksi nde bir önceki aya göre yüzde 0,56, bir önceki yýlýn aralýk ayýna göre yüzde 1,13, bir önceki yýlýn ayný ayýna göre yüzde 10,43 ve on iki aylýk ortalamalara göre yüzde 7,48 artýþ gerçekleþtiðini açýkladý. Kurumdan yapýlan açýklamaya göre ana harcama gruplarý itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artýþ yüzde 2,08 ile gýda ve alkolsüz içecekler grubunda görüldü. Þubat ayýnda endekste yer alan gruplardan ev eþyasýnda yüzde 1,04, saðlýkta yüzde 0,66, konutta yüzde 0,60, lokanta ve otellerde yüzde 0,46, çeþitli mal ve hizmetlerde yüzde 0,37, ulaþtýrmada yüzde 0,33, eðitimde yüzde 0,11 artýþ, haberleþmede yüzde 0,19, eðlence ve kültürde yüzde 0,34, giyim ve ayakkabýda yüzde 4,07 düþüþ kaydedildi. Alkollü içecekler ve tütün grubunda ise deðiþim gözlenmedi. Bir önceki yýlýn ayný ayýna göre TÜFE de en yüksek artýþ yüzde 18,51 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda yaþandý. Çeþitli mal ve hizmetler (yüzde 17,10), ev eþyasý (yüzde 11,79), ulaþtýrma (yüzde 11,30), gýda ve alkolsüz içecekler (yüzde 11,17) artýþýn yüksek olduðu diðer harcama gruplarý olarak sýralandý. TÜFE nin aylýk bazda en yüksek artýþ gösterdiði bölge yüzde 1,04 ile Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan oldu. Bir önceki yýlýn aralýk ayýna göre en yüksek artýþ yüzde 1,94 ile Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir bölgesinde, bir önceki yýlýn ayný ayýna göre en yüksek artýþ yüzde 12,66 ile Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir bölgesinde ve on iki aylýk ortalamalara göre en yüksek artýþ yüzde 9,09 ile Erzurum, Erzincan, Bayburt bölgesinde gerçekleþti. 2012 yýlý Þubat ayýnda endekste kapsanan 444 maddeden; 67 maddenin ortalama fiyatlarýnda deðiþim olmazken, 241 maddenin ortalama fiyatlarýnda artýþ, 136 maddenin ortalama fiyatlarýnda ise düþüþ görüldü. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Bölgesel Amatör Lig 6. grupta mücadele eden Nevþehir Spor Gençlik, Kýrakkale Türk Metal Gençlikspor'u 3-1 maðlup etti. Bal Ligi 18. hafta mücadelesinde Nevþehir Spor Gençlik, Kýrýkkale deplasmanýnda Türk Metal Gençlikspor ile karþýlaþtý. Müsabakada Nevþehir Spor Gençlik 5. dakikada Cumali'nin attýðý golle ilk devreyi 1-0 önde kapadý. Maçýn ikinci yarýsýnda 50. dakikada Nihat ve 52. dakikada Çetin'in attýðý goller ile Nevþehir Spor Gençlik farký 3'e çýkartýrken maçtaki son gol 90. dakikada Nevþehir Spor Gençlik kalecisi Murat'ýn kendi kalesine attýðý gol ile geldi. Bu maçýn ardýndan Nevþehir Spor Gençlik puanýný 19'a çýkartýrken Türk Metal Gençlikspor 16 puanda kaldý.

Baþbakan, sekiz yýllýk kesintisiz eðitim nedeniyle, maðdur olduklarýndan yakýnmaktadýr! Öyle ya, eðitim kesintili olmalý ki ilk dört yýldan sonra, öðrenciler kuran kurslarýna, Ýmam Hatip Okullarýna gönderilerek, dini eðitim almalý ve maðduriyetleri de ortadan kalkmalýdýr! Böylece de Baþbakan ýn iki de bir açýkladýðý; Dindar Gençlik, Dindar Toplum projeleri de amacýna ulaþmýþ olsun! Oysa olmasý gereken, laik bir ülkede, dini eðitimin devlet okullarýnda verilmemesi, verilecekse de; belli bir yaþtan sonra; örneðin orta öðretimde ve daha sonra, Dinler Tarihi ve Dinler konusunda genel bilgiler þeklinde verilmesidir. Ayrýca, dini eðitim alýnmak isteniyorsa, (yine bu yaþlarda) isteðe baðlý olarak, dersler dýþýnda kurslar þeklinde verilmesi gerekmektedir. Gerçek durum böyle iken, AKP yetkilileri kendi görüþleri doðrultunda, (on iki yýllýk kesintisiz eðitim görüntüsü altýnda) kesintili eðitimi getirmek ve sekiz yýllýk kesintisiz eðitimi ortadan kaldýrmak istemektedir. Yapýlan bu tür çalýþmalar, Ýdeolojiktir. Kamuoyunda tartýþýlmadan, aceleye getirilerek yasalaþtýrma çabalarý, çalýþmalarý bunun kanýtlarýndan bir tanesidir. Ülkemizin geleceðini ilgilendiren, böyle önemli bir konu, toplumun tüm kesimlerince görüþülmeli, tartýþýlmalýdýr. Gerçek bu iken, Baþbakan, yasa teklifine karþý çýkan, TÜSÝAT yetkililerini, Adata azarlar bir þekilde; Siz karýþmayýn, siz kendi iþinize bakýn diyebilmektedir! Peki, Sayýn Baþbakan, bu yalnýzca sizin iþiniz mi? Öðrenci velileri olarak herkesi ilgilendirmez mi? Onlar da mý kendi iþine baksýn, onlarýn iþi çocuklarýnýn geleceðini düþünmek deðil mi? Bütün bu yapýlanlar birer dayatma deðil de nedir? Nerde kaldý ileri demokrasiniz? Bu güne deðin yapýlanlar yetmiyormuþ gibi, bu çaðda da, dindar gençlik, dindar toplum yetiþtirme aþký nereden geliyor? Bütün bunlarýn arkasýndan kýzlarýn ve erkeklerin ayrý okullarda okutulmasý, hatta kýzlarýn okula gönderilmemesi, dini nikâhýn yaygýnlaþtýrýlmasý, küçük yaþta evlendirme ve çok eþlilik gibi kurallar gelecek! Amaç, Cumhuriyetin kazanýmlarýný birer birer ortadan kaldýrarak, tarihle hesaplaþmaktýr! Peki, bu hesaplaþma toplumu nereye götürür? Bu gidiþle, Alevilerle ilgili, azýnlýklarla ilgili nefret söylemleri giderek artarak, ülke yaþanýlmaz bir hale getirilecektir! Günümüzde bunun örnekleri; Ýktidarca sürekli olarak, Suriye de savaþ kýþkýrtýcýlýðý yapýlarak, Adýyaman da, Alevilerin yaþadýklarý mahallede evleri iþaretlenerek, Bursa da bir özel dershanede görevli öðretmen, Alevi olduðu için olmadýk aþaðýlamalara, hakarete uðrayarak yaþanmaktadýr! Ýktidara geldiklerinden bu yana sürekli olarak ayrýmcýlýðý, nefret söylemlerini dillerinden düþürmeyen, Baþbakan ve AKP yetkilileri bu gün yaþananlarýn ve ileride yaþanacaklarýn sorumlularýdýr. AKP Ýktidarý, halký yalnýzca kendilerine oy verenler olarak düþünmekte, diðerlerini yok saymaktadýrlar! Sorunlarýn kaynaðý da bu ayrýmcý anlayýþtýr Sivas davasýnýn firari sanýklarýnýn zaman aþýmýndan yararlanmasý söz konusu. Katillere avukatlýk yapan çok sayýda üyesi bulunan AKP nin firari sanýklar konusunda kýlýný kýpýrdatmadýðý görülmekte. 13 Mart ta görülecek olan Sivas Katliamý Davasý zaman aþýmý tehlikesiyle karþý karþýya. Davanýn savcýsý Hakan Yüksel, 7 firari sanýk hakkýndaki suçlamalarýn 15 yýlý geçmesi nedeniyle zaman aþýmý talebinde bulunmuþ, mahkeme 6 Aralýk 2011 tarihindeki duruþmada savcýnýn talebini reddederek bir sonraki duruþmanýn tarihini 13 Mart 2012 olarak belirlemiþti. Sivas katliamý sonrasý gözaltýna alýnan 190 kiþinin 124 ü hakkýnda laik anayasal düzeni deðiþtirip din devleti kurmaya kalkýþma suçundan dava açýldý. Ýlk duruþmasý 21 Ekim 1993 tarihinde Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yapýlan Sivas Davasý, 26 Aralýk 1994'te karara baðlanarak 22 sanýk hakkýnda 15'er yýl, 3 sanýk hakkýnda 10'ar yýl, 54 sanýk hakkýnda 3'er yýl, 6 sanýk hakkýnda 2'þer yýl hapis cezasý, 37 sanýk hakkýnda ise beraat kararý verilmiþti. Avukatlarýn kararý "taraflý, hukuka ve adalete aykýrý" bularak temyize götürmeleri sonucu Yargýtay, katliamýn Cumhuriyete, laikliðe ve demokrasiye yönelik olduðunu belirterek DGM nin kararýný bozdu. Yeniden baþlayan mahkemenin 28 Kasým 1997 tarihli kararýnda, 33 sanýk idama ve 14 sanýk 15 yýla kadar deðiþen hapis cezalarýna mahkum edildi. Yargýtay tarafýndan hapis cezalarýný onandý, 33 idam cezasý ise usul noksanlýklarý gerekçesiyle bozuldu. 1999 Þubat ayýnda tekrar baþlayan yargýlama sonucunda 16 Haziran 2000'de 33 sanýk Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce yeniden idam cezasýna çarptýrýldý. 2002 yýlýnda idam cezasýnýn yürürlükten kaldýrýlmasý sonucunda idam cezasý hükümlülerinin cezalarý müebbet aðýr hapis cezasýna çevrildi. Firari sanýklara zaman aþýmý isteniyor 6 sanýðýn davasý ise firari olmalarý nedeniyle devam etmekte. Anayasal düzeni zorla deðiþtirmeye teþebbüse iþtirak suçundan yargýlanmakta olan Þevket Erdoðan, Köksal Koçak, Ýhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yýlmaz Bað ve Necmi Karaömeroðlu isimli 6 sanýðýn zaman aþýmýndan yararlanmalarý söz konusu. Anayasal düzeni zorla deðiþtirmeye teþebbüse iþtirak suçunda zaman aþýmý 15 yýl; ama Türkiye nin 2005 yýlýnda kabul ettiði insanlýk suçu kavramýnda zaman aþýmý bulunmamakta. 18 yýldýr aranmasýna karþýn Sivas ta ölen Cafer Erçakmak içinse yargýlanmakta olduðu suçtan dolayý zaman aþýmý söz konusu deðildi. Katiller devlet tarafýndan korunuyor Sivas davasýnda yargýlananlarýn devlet tarafýndan korunduklarý görülmekte. Firari 6 sanýða savcý tarafýndan zaman aþýmý istenirken, bir diðer firari sanýk Cafer Erçakmak Interpol tarafýndan kýrmýzý bültenle aranmasýna raðmen Sivas ta Emniyet Müdürlüðü ne çok yakýn bir mesafede bir evde yaþamýþ olmasý korunduðu yönündeki þüpheleri güçlendirmekte. Sivas Davasý ndan müebbet hapisle hükümlü olan Vahit Kaynar ise Polonya da yakalanmýþ olmasýna raðmen Adalet Bakanlýðý nýn ilgilenmemesi sonucu serbest kaldý. Polonya yasalarýna göre40 gün içinde iade iþlemi gerçekleþmesi gereken Kaynar, Adalet Bakanlýðý nýn geç baþvurusu sonucunda kefaletle serbest kaldý. Katillerin korunmasýnýn sadece yargýlama konusunda olmadýðý görülmekte. Madýmak otelinde hayatlarýný kaybedenler için hazýrlanan aný köþesinde hayatlarýný kaybeden 35 insanýn isimlerinin yanýna otele saldýrýrken ölen 2 katilin isminin de eklenmesi katillerin her alanda korunmakta olduðunu gösteriyor. Sivas taki katillerin saldýrgan deðil, karþýlýklý kavganýn tarafý gibi gösterilerek, katillere itibar iadesi yapýlmak istendiði görülmekte. Katillerin AKP li avukatlarý Refah Partisi nin Adalet Bakaný Þevket Kazan Sivas Katliamý Davasýnda katillere avukatlýk yapmýþtý. Katillerin avukatlarýnýn önemli bir bölümünün AKP de siyaset yapýyor olmalarý ya da AKP tarafýndan görevlendirilmiþ olmalarý dikkat çeken baþka bir nokta. Ýþte Sivas taki katilleri savunan avukatlardan bazýlarý: Av. Celal Mümtaz Akýncý - Afyon Barosu Baþkaný ve AKP oylarýyla Anayasa Mahkemesi üyesi; Av. Hayati Yazýcý AKP nin Devlet Bakaný; Av. Haydar Kemal Kurt - AKP Isparta Milletvekili; Av. Zeyid Aslan - AKP Tokat Milletvekili, Baþbakan Erdoðan ýn eski avukatý; Av. Hüsnü Tuna - AKP Konya Milletvekili; Av. Burhanettin Çoban - Afyonkarahisar AKP li Belediye Baþkaný; Av. Faik Iþýk - Baþbakan Erdoðan ýn ve Süleyman Mercümek in avukatý; Av. Ýbrahim Hakký Aþkar - 22. Dönem AKP Afyon Milletvekili; Av. M. Ali Bulut - AKP Maraþ Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi; Av. Bülent Tüfekçi - AKP Malatya Ýl Baþkaný; Av. Halil Ürün - RP kayýp trilyon davasý sanýðý, AKP Afyon Belediye Baþkan adayý; Av. Mevlüt Uysal - AKP Ýstanbul Baþakþehir Belediye Baþkaný; Av. Nevzat Er - Eski AKP Eminönü Belediye Baþkaný; Av. Suat Altýnsoy - AKP Konya Ýl Baþkaný Yardýmcýsý; Av. Tayfun Karali - Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Darülaceze Müdürü; Av. Ferruh Aslan - Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Basýn Yayýn Müdürü; Av. Ýbrahim Kök - AKP Elazýð Milletvekili Aday Adayý; Av. Ali Aþlýk - Eski AKP Ýzmir Ýl Baþkaný; Av. Bedrettin Ýskender - AKP Ümraniye Belediye Baþkan adayý; Av. Ekrem Bedir - Sakarya AKP Hendek Belediye Meclis Üyesi; Av. Faruk Gökkuþ - AKP Kâðýthane Belediye Baþkanlýðý Aday Adayý; Av. Hasan Hüseyin Pulan - AKP Ýstanbul Ýl Disiplin Kurulu üyesi; Av. Hurþit Býyýk - AKP Trabzon Ýl Baþkan Yardýmcýsý; Av. Reþat Yazak - Anadolu Ajansý Yönetim Kurulu Üyesi. Alevilerin katledilmesine karþý kayýtsýzlýk devam ediyor Alevilerin maruz kaldýklarý onlarca katliama karþýn AKP nin duruma kayýtsýzlýðý kamuoyunda tepki yaratmakta. Son olarak Adýyaman da Alevilerin evlerine yapýlan iþaretlemelere iliþkin AKP li Ýçiþleri Bakaný Ýdris Naim Þahin çocuklar yapmýþtýr açýklamasý hükümetin Alevilere yapýlan saldýrýlara olan kayýtsýzlýðýnýn devam ettiðini gösterdi. (sol - Haber Merkezi)4 Mart 2012

Özgür ÖZTÜRK* Sokak sütü tüketimi son dönemlerde yaygýnlaþtýkça büyük süt üreticileri ve onlarýn avukatlýðýna soyunan kamu görevlileri yeni stratejiler geliþtiriyor belli ki. Bugüne kadar sokak sütüne yapýlan en büyük eleþtiri aman tüketmeyin, sokak sütü mikrop yuvasýdýr idi. Bu tehdit pek sökmedi anlaþýlan. Öyle ki yeni akýnlar geliþtiriyor bu cenah. Ölümü gösterip sýtmaya razý etmek benzeri, veremi gösterip ölü sütün, yani kutu sütün yol açtýðý problemlere razý etmeye çalýþýyorlar. Verem olarak da adlandýrýlan tüberküloz hastalýðý insanlýk tarihinin ilk çaðlarýndan itibaren görülen bir hastalýktýr. 1865 yýlýnda hastalýðýn enfeksiyon hastalýðý olduðu gösterilmiþtir. Tüberküloz hastalýðý esas olarak akciðerleri tutan ve bunun yaný sýra diðer birçok organda da yerleþebilen, Mycobacterium tuberculosis adlý bir mikroorganizma (Koch basili) tarafýndan oluþturulan bir iltihabi hastalýktýr. Dünya Saðlýk Örgütü nün verilerine göre dünya nüfusunun 1/3'ü tüberkülozla enfektedir (tüberküloz basilinin bulaþtýðý kiþiler) ve bunlarýn %10'unda ileride tüberküloz hastalýðýnýn ortaya çýkacaðý tahmin edilmektedir. Her yýl 50-100 milyon kiþinin daha tüberküloz basili tarafýndan enfekte edildiði hesaplanmaktadýr. Bugün dünyada 20 milyon aktif hasta bulunmakta ve her yýl %95'i geliþmekte olan ülkelerde olmak üzere 8 milyondan fazla yeni aktif tüberküloz olgusu geliþmektedir. Tüm dünyada yýlda 3 milyon kiþinin tüberküloz nedeniyle öldüðü tahmin edilmektedir ve bu ölümlerin en az %80'ý geliþmekte olan ülkelerde görülmektedir. Kiþilere hastalýðýn bulaþmasý hemen hastalýðýn geliþeceði anlamýný taþýmamaktadýr. Tüberküloz basili bulaþtýktan sonra saðlýklý insanlarýn dokularýnda yýllarca hastalýk oluþturmadan canlý kalabilir. Enfekte kiþilerin vücut direncini düþüren durumlarda tüberküloz basili aktif hale gelerek hastalýk oluþturabilir. SÜTDEN BULAÞABÝLÝR MÝ? Evet tüberküloz zoonoz bir hastalýktýr, yani hayvandan insana bulaþabilir. Peki bunun önüne nasýl geçilir? Yanýtý ise çok basit Sütü kaynatarak tabii ki. Demem odurki sokak sütüne getirilen bu eleþtiri belli çevrelerin yürüttüðü bir yýpratma politikasýdýr. Madem öyle biz de þunu söyleyelim: Marketlerde gördüðünüz kavrulmuþ etleri siz ne zannediyorsunuz? Bunlarýn büyük çoðunuðu Tüberküloz lezyonlarýnýn lokal olduðu tüberküloz hastasý ineklerin etleri. Kavurma metodu ette en fazla fireye yol açan metoddur(yaklasik %25). Hiçbir firma bu fireyi istemez, bu tip hayvanlarýn etleri þartlý tüketime tabidir çünkü. Bu iþlem sonrasýnda etteki tüberküloz mikrobu yok olur,týpký inek sütünde kaynatma ile yok olduðu gibi. Biz bunu biliyoruz,ama söylediðimiz þeylerin spekülasyon olmamasý için büyük þirketler veremli et satýyor,onu almayýn diye kýyameti koparmýyoruz. *Veteriner Hekimi Artvin de mahkeme, Sümbüllü Köyü nde yaþayanlarýn açtýðý dava sonucunda iki ayrý HES in yüksek gerilim hattý projesine yürütmeyi durdurma kararý verdi Rize Ýdare Mahkemesi, Artvin in Sümbüllü Köyü nden geçmesi planlanan iki ayrý HES e ait yüksek gerilim hattý projesinin yürütmesinin durudurulmasýna karar verdi. Bu karar ayný zamanda bölgede yapýmý devam eden HES projelerinin yüksek gerilim hatlarýyla ilgili ilk yürütmeyi durdurma kararý oldu. Sümbüllü Köyü nden 17 kiþinin açtýðý davada mahkeme, bölgede yaptýrýlan bilirkiþi ve keþif raporlarýnýn hatalý, yanlýþ anlatýmlar ve bilimsel, teknik eksiklikler içerdiðini belirtti. Kararda, bölgede baþka bir iletim hattýnýn daha olduðu ve çalýþmalarla ilgili hiçbir önlem alýnmadýðýna yer verildi. Bilirkiþi ve keþif raporunda belirtilen konularýn göz ardý edildiði de vurgulanarak zamanýn Çevre ve Orman Bakanlýðý tarafýndan verilen ÇED olumlu raporunun hukuka uygun olmadýðýna hükmetti. Derlerin Kardeþliði Platformu, mahkeme kararýný 3 Mart ta bir açýklama yayýmlayarak duyurdu. Derelerin Kardeþliði Plarformunu Dönem Sözcüsü Ömer Þan ýn yaptýðý açýklamada, dava süreci hakkýnda bilgi verdi. Sümbüllü köyünden 17 kiþi yüksek gerilim hatlarýnýn doðal yaþam alanlarýna, soysal, kültürel ve tarihi deðerlere geri dönülmez zararlar vereceði gerekçesiyle projenin durdurulmasýný talep etmiþti. Ancak Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý, bölgede yüksek gerilim hattý için baþka bir güzergahýn olmadýðýný iddia etmiþti. HES lerden vazgeçilmeli Kararý deðerlendiren Sümbüllü köylülerinin avukatý Bedrettin Kalýn, yargýnýn bir kez daha HES projelerindeki hukuksuzluðu göz önüne serdiðine dikkat çekerek; Ülkemizin bütün vadilerinde yapýmý planlanan HES ler hukuka, mevzuata, yasa ve yönetmeliklere aykýrýlýklarla dolu. Halký, köylüleri, yargý kararlarýný, hukukun üstünlüðünü, yasa ve yönetmelikleri yok sayarak, HES projelerinde diretenler artýk bu uygulamalardan vazgeçmelidir dedi HES ler iþçiler için de güvenli deðil Derelerin Kardeþliði Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Þan, yüksek gerilim hattýnýn yürütmesinin durdurulmasý kararýyla ilgili açýklamasýnýn yanýnda 24 Þubat ta Adana Kozan daki Gökdere Köprü Barajý nda meydana gelen iþ kazasýyla ilgili de açýklamalarda bulundu. Þan, Adana daki olayla birlikte ülke genelinde yapýmý devam eden barajlar ile HES lerin iþçi saðlýðý ve güvenliði açýsýndan tehlikeli olduðunun gözler önüne serildiðini söyledi. Kaynak : Sendika.org 5 Mart 2012