BAfiKAN dan. Sevgili Meslekdafllar m,



Benzer belgeler
Dr. Osman DEM RC * *Özellefltirme daresi Baflkan Yard mc s

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

YATIRIM ND R M HAKKINDAK ANAYASA MAHKEMES KARARININ DE ERLEND R LMES

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler

HASAR TÜRLER NE GÖRE BAfiVURU ADETLER OCAK-ARALIK 2009/2010

Soru ve Cevap. ÇÖZÜM Say : SORU 1:

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI

YABANCI PARALAR LE YABANCI PARA C NS NDEN ALACAK VE BORÇLARIN DÖNEM SONLARI T BAR YLE DE ERLEMES

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

T evsik zorunlulu u Maliye Bakanl taraf ndan kay t d fl ekonomi ile

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

ARCHİ DANIŞMANLIK VE GAYRİMENKUL DEĞERLEME A.Ş. KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ, GÖZDEN GEÇİRME RAPORU. Sayfa 1 / 7

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U

TMS 19 ÇALIfiANLARA SA LANAN FAYDALAR. Yrd. Doç. Dr. Volkan DEM R Galatasaray Üniversitesi Muhasebe-Finansman Anabilim Dal Ö retim Üyesi

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

XI/3 ESASLAR 1. MADDE 3- (1)Bu Esaslarda geçen; a) TÜB TAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt rma Kurumunu, b) Baflkanl k : TÜB TAK Baflkanl n,

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Yat r m Ortakl klar nda Vergi Rejimi. BFS /13 stanbul,

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

ORHAN YILMAZ (*) B SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

Y eni 5520 say l Kurumlar Vergisi Kanunumuz ile yeni bir kavram Kontrol

VAKIFLARDA VERG BA IfiIKLI I (MUAF YET )

ENST TÜ SAVAfi VE GREV KLOZLARI (Yard mc tercüme metin) YAT 1/11/85. Bu sigorta ngiliz Yasa ve Uygulamas na ba l d r.

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL TESİSLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

Bireysel Emeklilik Sisteminden Ç k flta Uygulanan Vergi Stopaj na liflkin Son Geliflmeler. BFS /16 stanbul,

İNTEGRAL MENKUL DEĞERLER A.Ş. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI

Yat r m ndirimi le lgili Vergi Mahkemesi Karar ve 2009 Y l Kurumlar Vergisi Beyan nda Yat r m ndirimi stisnas. BFS /03 stanbul,

SİRKÜLER 2009 / İşsizlik Ödeneği Almakta Olan İşsizleri İşe Alan İşverenlere Yönelik Sigorta Primi Desteği

6663 SAYILI KANUNLA SOSYAL GÜVENLİK YASALARINDA YAPILAN DÜZELMELER. Değerli Meslek Mesubumuz,

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

1 6/01/2004 tarihli say l Resmi Gazete de yay mlanan ve 01/05/2004

Türev Ürünlerin Vergilendirilmesiyle lgili Olarak Yay nlanan Tebli ler Hakk nda. BFS /03 stanbul,

Çeviren: Dr. Almagül sina

Ders 13: DO RULAMA KAYNAKLARI

KATILIM EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş ALTERNATİF İKİNCİ ESNEK (DÖVİZ) EMEKLİLİK YATIRIM FONU TANITIM FORMU

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ 2011 FAAL YET RAPORU 45 TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ F NANSAL TABLOLAR VE DENET M RAPORLARI

SOSYAL GÜVENL K KURUMU ALACAKLARINA L fik N HT YAT HAC Z VE HT YAT TAHAKKUK UYGULAMALARI

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR

Bireysel Emeklilik Sisteminde Girifl Aidatlar n n Vergilendirilmesi. BFS /22 stanbul,

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

YARGITAY 7. HUKUK DA RES

Av. Oğuzhan SONGÖR Emekli Hakim Rekabet Kurulu Eski İkinci Başkanı Başkent-Ufuk-Atılım Üniversiteleri Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2012/82

SORU - YANIT YANIT SORU VE

YURTDIŞI VATANDAŞLAR DANIŞMA KURULUNUN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014

28 Mayıs 2016 tarihli ve sayılı Resmî Gazetede yayınlanmıştır. KURUL KARARI. Karar No : Karar Tarihi : 13/05/2016

4 904 say l Türkiye fl Kurumu Kanunu (4904, 2003) ile istihdam n korunmas na,

YARGITAY 20. HUKUK DA RES

G ü vence Hesab. Uluslararas Motorlu Taş. ş t t Mali Sorumluluk Sigortas. Gökhan KARASU

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

SMMMO ÜÇÜNCÜ AVRUPA KOBMF/KOB KONGRES NDE

YURTDIfiI H ZMET BORÇLANMASI YAPILAB LECEK SÜRELER

YÖNET M KURULU RAPORU

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

NO: 2013/41 TAR H:

3. SALON - PARALEL OTURUM VI

300 yılı aşkın uzmanlığımızla bugün olduğu gibi yarın da yanınızdayız. PLAN 113 YATIRIM FONLARI TANITIM KILAVUZU

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla

GÜVENCE HESABI YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

S GORTA ARACILARININ BANKA VE S GORTA MUAMELELER VERG S KARfiISINDAK DURUMU

MKB'de fllem Gören Anonim fiirketlerin Kendi Paylar n Sat n Almalar Hakk nda Sermaye Piyasas Kurulu Düzenlemesi Hakk nda

Baflkanl n, Merkez : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araflt rma Kurumu Baflkanl na ba l Marmara Araflt rma Merkezi ni (MAM),

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

Hazine Müsteşarlığıdan (Sigortacılık Genel Müdürlüğü): 29/05/2014

Transkript:

BAfiKAN dan Sevgili Meslekdafllar m, 2008 y l n n sonuçlar ortaya ç kmaya bafllad. Kesin olmamakla birlikte, rakamsal veriler sektörümüzdeki sat fl geliflmesinin uzun zaman sonra ilk kez enflasyon oran n n alt nda kald n göstermekte. Daha önceleri 1994 ve 2002 y llar nda karfl laflt m z bu durum, özellikle sat fllardaki gerilemenin geliflmesini inceledi imizde daha da dikkat çekici. 2008 y l nda, her üç ayl k dönem bir öncekine göre daha karamsar bir tablo çizmekte ve son üç aydaki küçülme % 15 lere dayanm fl durumda. Geride b rakt m z Ocak ve fiubat ay nda da sat fllardaki gerileme devam ediyor. Genel ekonomik hedefler ve beklentiler dikkate al nd nda, sektörün 2009 da konumunu devam ettirebiliyor olmas flahsi kan mca baflar say lmal d r. Lakin bu konuda bile iyimser olabildi imi söyleyemiyorum. Özellikle, teknik sonuçlar n ard m zda b rakt m z 2008 y l n arataca n sanmaktay m. Zincir merdiven metodunun, trafik branfl nda geçti imiz y l muallâk hasarlar n kesinlefltirilmesi aç s ndan ilk kez uygulanmaya konulmas ve dolay s yla 2009 da bu etkinin tekrarlanmayaca düflünüldü ünde, y llard r kanayan yaram z olan trafik branfl, belki de bu sene bozulmayan sonuçlara sahip tek sigorta dal olabilir. Sigorta pastas n n küçüldü ü bir ortamda, rekabetin artmas, özellikle fiyat rekabetinin daha da sert yaflanmas fazlas yla muhtemel. Zaten bu gerçe i, son aylarda tüm ç plakl yla görmeye bafllad k. Ancak, aritmeti in basit ama yaflamsal gerçeklerini göz ard etmenin gerek sektöre, gerek flirketlerin faaliyet sonuçlar na ve finansal yap lar na getirece i olumsuz etkilerini akl m zdan hiç ç karmamal y z diye düflünüyorum. Benzeri kriz dönemlerinde daha önce kazan lan tecrübelerimizi de erlendirmenin zaman d r. Ayr ca, o krizler bir global etkiden de il, memleketimizdeki ekonomik problemlerin yaratt krizlerdi ve o zamanlar operasyon zararlar m z telafi edecek yat r m geliri imkan söz konusuydu. Bugün ise tam aksine, belki de son y llarda enflasyon ile faiz oranlar aras ndaki makas n en fazla kapanaca bir dönemdeyiz. Di er bir deyiflle, operasyon hatalar n n mali gelirle telafi edilebilmesi de mümkün de il. Oldukça karamsar bir tablo yaratt m n fark nday m ve bundan dolay hepinizden özür dilerim. Ancak Birlik Baflkan olarak, gördüklerimi ve hissettiklerimi sizler ile bütün samimiyetim ile paylaflmak zorunlulu unda oldu umu da anlayaca n umuyorum. Sa duyu ve sabra fazlas yla ihtiyaç duyaca m za inand m bu dönemde, hepinize baflar lar diler, sayg ve sevgilerimi sunar m. Hulusi TAfiKIRAN Baflkan

B ZE GÖRE 2009 a Girerken... Türkiye nin y l içersinde ki sosyo- ekonomik seyrine bakt m zda global krizin y l n sonlar na do ru olumsuz etkileri hiç flüphesiz sektörümüze de prim büyüklü ü olarak yans yacakt r. Bu nedenle Türk sigorta sektörü 2008 y l n primsel olarak istenilen anlamda bir büyümeyle gerçeklefltirememifltir. Ekonomideki döngünün yavafllamas, yat r mlardaki durgunluk, iflsizlik, otomotiv sektöründe yaflanan talep düflüflü, nakliyat sigortalar na yans yan boyutu, bankalar n kredilerini daha temkinli vermesi veya vermemesi gibi nedenlerle hayat sigortalar na, konut sigortalar na olan etkiler sigorta sektöründe iyimser bir tablonun ortaya ç k fl n engellemektedir. Ancak yine de bu dönemde baz branfllarda bireysel bazda art fllar sa lanmas mümkün olabilir. Nitekim son rakamlarda prime olumsuz, ama poliçe adetlerine pozitif yans yan bir durum gözlenmektedir. Bireylerin aktiflerini korumak anlam nda sigortay önemsemeleri kriz ortam n n yaratt risklere karfl veya bir hasar an nda eldeki de eri yerine koyman n daha da güç olaca gerçe i ile güvence sa laman n en etkin yolu flüphesiz sigorta olacakt r. Teknik aç dan 2008 in ilk dokuz ay n geçen seneki ilk dokuz ayla k yaslad m zda teknik ve mali kar aç s ndan olumlu bir tablo görmekteyiz. Ancak y lsonu sonuçlar n n önümüzdeki günlerde belli olmas ile 9 ayl k olumlu tablonun bozulaca n da söyleyebiliriz. 2008 y l içinde kurulan Sigortac l k E itim Merkezi ile ilgili geliflmeleri bu say m zdan itibaren açt m z yeni bölümümüz SEGEM de dergimize tafl yaca z. Di er taraftan son 3 ay içerisinde, gerçeklefltirdi imiz CEA Komite Toplant s, OECD Sigorta ve Bireysel Emeklilik Komitesi 82. Oturumu, OECD Endonezya Merkez Bankas iflbirli i ile yap lan Uluslararas Finansal E itim Konferans, Çek Cumhuriyeti ve Polonya Sigorta Sektörlerine iliflkin yay mlanan rapor, çeflitli panel, toplant ve e itim seminerleri, AB ve Dünya sigorta sektöründe yaflanan son geliflmeleri, DASK Kurumu ile TSEV na ait aktivite ve çal flmalar dergimiz kanal ile takip edebilirsiniz. Son olarak bilgisini vermek istedi im konu ise, Birli imiz çat s alt nda sigorta sektörüne yönelik gerçeklefltirilecek olan Reklam ve Tan t m faaliyetleri. fle ilk olarak Türkiye de ülkemizi temsil eden 17 il üzerinde eflit kad n erkek profili ile ve 16 64 yafl grubu aras nda sigorta kavram na yönelik bir araflt rma yaparak bafllad k. Amac m z ülkemiz insan n n sigorta kavram na bak fl, yaklafl m, bilgi düzeyi k saca sigorta alg s n n foto raf n bilimsel dayanaklar ile net olarak görebilmekti. Buradan hareket ile kamuoyunda sigorta bilinci oluflturma / art rma / de ifltirme odakl bir strateji ile iletiflim ve tan t m kampanyas n B RL K olarak sigorta sektörü ad na bafllataca z. Çabam z genifl bir yelpazede birçok proje ile sigorta kavram n kamuoyunun alg s n art rmaya yönelik oluflturmak. Bu konuda yat m z çal flmalar son aflamaya gelmifl durumda. Umutlar yar na b rakmadan gelecek günlerin güzellikler getirmesi dile i ile Erhan TUNÇAY Genel Sekreter 02

B RL K TEN HABERLER OECD Sigorta ve Bireysel Emeklilik Komitesi nin 82. Oturum Gerçeklefltirildi irlik, 4-5 Aral k 2008 tarihlerinde B OECD'nin Paris'teki merkezinde düzenlenen OECD Sigorta ve Bireysel Emeklilik Komitesi'nin (IPPC) 82. Oturumu'na kat ld. Birli i temsilen AB ve Uluslararas liflkiler Sorumlusu Berna Özflar Kumcu ile Teknik Birim Yöneticisi Atilla Oksay' n kat ld oturumlarda Hazine Müsteflarl 'ndan yetkililer de yer ald. Toplant n n ilk gününde sabah gerçeklefltirilen oturumda finansal kriz ve krizin sigorta sektörüne etkileri kapsaml bir biçimde tart fl ld. Oturumda Birlik taraf ndan da finansal krizin Türk sigorta sektörüne etkisi ve gelecek döneme iliflkin beklentiler hakk nda kat l mc lara bilgi verildi. Oturumda ABD ve ngiltere d fl ndaki ülkelerde sigortac l k sektörlerinin finansal krizden do rudan etkilenmedi i; ancak derinleflmesi halinde krizin sigorta flirketleri üzerinde de olumsuz etkileri olabilece i ifade edildi. Ö leden sonraki oturumda ise büyük ölçekli afetler, finansal e itim ve IPPC taraf ndan gerçeklefltirilen çal flmalar ele al nd. Toplant n n ikinci gününde ise IAIS ve OECD iflbirli iyle sigortac lar n kurumsal yönetimine iliflkin bir yuvarlak masa toplant s gerçeklefltirildi. Toplant da üst düzey yönetici, akademisyen, dan flman ve düzenleyiciler taraf ndan sunumlar yap ld. ki gün süren oturumlara OECD üyesi ülkelerden delegeler ile konu ile ilgili kurum ve kurulufllardan birçok uzman ve konuflmac kat ld. TSRfiB nin Çek Cumhuriyeti ve Polonya Sigorta Sektörleri Raporu irlik, 2008 y l içerisinde Çek B Cumhuriyeti ve Polonya sigorta birliklerine gerçeklefltirdi i çal flma ziyaretleri sonras nda söz konusu sigorta sektörlerine iliflkin bir rapor yay nlad. Birlik taraf ndan 2007 Faaliyet raporlar ve görüflmelerde edinilen veriler fl nda haz rlanan rapor, Çek Cumhuriyeti ve Polonya sigorta sektörlerine iliflkin genel bir çerçeve sunmay amaçl yor. 03

B RL K TEN HABERLER CEA Tek Pazar Komite Toplant s Yap ld irlik, 3 Aral k 2008 tarihinde, Avrupa B Sigorta ve Reasürans Federasyonu'nun (CEA) Tek Pazar Komite toplant s na kat ld. CEA üyesi ulusal sigorta birliklerinin temsilcileri, CEA Genel Sekreteri ve CEA Tek Pazar Komitesi Sekretaryas n n kat ld toplant da Birli i AB ve Uluslararas liflkiler Uzman Berna Özflar Kumcu temsil etti. Toplant n n ilk bölümünde Çek Cumhuriyeti Maliye Bakanl Finansal Piyasalar Analiz ve Kalk nma Direktörü Ji_í Król taraf ndan Ocak- Haziran 2009 döneminde Avrupa Birli i Dönem Baflkanl n devralacak olan Çek Cumhuriyeti'nin finansal hizmetler alan ndaki önceliklerine iliflkin bir sunum gerçeklefltirildi. Bu öncelikler aras nda daha rekabetçi ve aç k bir Avrupa yarat lmas, sürdürülebilir ve güvenli enerji politikalar oluflturulmas, finansal krize yönelik tedbirler al nmas, Solvency II çal flmalar n n sürdürülmesi ve mevzuat çal flmalar n n tamamlanmas na iliflkin konular bulunuyor. Toplant da ele al nan di er konular ise CEA' n n Avrupa Komisyonu nezdinde blok muafiyet yönetmeli inin yenilenmesine yönelik olarak gerçeklefltirdi i çal flmalar, sigorta garanti tablolar, tüketici haklar n n korunmas na iliflkin Direktif teklifi ve Tek Pazar Komitesi'nin 2009 y l öncelikleri oldu. Ankara Anlaflmas n n 45. Y l irlik, 12 Eylül 2008 tarihinde Ankara B Anlaflmas 'n n imzalanmas n n 45. y ldönümü nedeniyle KV( ktisadi Kalk nma Vakf ) taraf ndan düzenlenen panele kat ld. Aç l fl konuflmalar n n KV Baflkan Prof. Dr. Halûk Kabaalio lu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i (TOBB) Baflkan M. Rifat Hisarc kl o lu taraf ndan yap ld panelde Birli i AB ve Uluslararas liflkiler Uzman Yard mc s Müge Soysal temsil etti. Türkiye ile AB aras ndaki ortakl bafllatan Ankara Anlaflmas 'n n 45. y ldönümünde düzenlenen panelde Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu, Avrupa Birli i Genel Sekreterli i, Avrupa Parlamentosu, TOBB ile yerli ve yabanc üniversitelerden kat lan yetkililer taraf ndan Türkiye-AB iliflkilerinin tarihi, mevcut durumu ile söz konusu iliflkilerde gelece e iliflkin beklentiler ele al nd. Panel boyunca konuflmac lar taraf ndan Türkiye'nin kat l m müzakerelerinde daha kararl davranmas gerekti i belirtilerek Avrupa Birli i'nin de Türkiye'ye karfl verdi i taahhütlere ba l kalmas gerekti i vurguland. Ankara Antlaflmas 'n n 45. Y l nda Türkiye-AB liflkilerinin Durumu ve Türkiye'nin AB'ye Kat l m : Ekonomik ve Siyasi Analiz konulu iki oturumun düzenlendi i panele ifl dünyas, sivil toplum kurulufllar ve üniversitelerden temsilciler kat ld. 04

Sigorta Alg s na Yönelik Araflt rma Sonuçlar irli imizin 22 B Nisan 2008 tarihli Ola an Genel Kurul Toplant s nda al nan karar uyar nca; 2008 y l nda Birlik nezdinde sigorta tan t m, bilinçlendirme ve sektöre pozitif katk sa lamak amac yla bir tan t m fonu kurulmas na karar verildi. Bu karar sonras bafllanan çal flmalarda Türkiye çap nda tüketici üzerinden Sigorta Sektörünün Bugünkü Konumunu Tespit Etmek, Sigorta Bilinirli i ve E ilimi ne yönelik piyasa araflt rmas NIELSEN Firmas nca tamamland. Bu amaçla araflt rma sonuçlar Dr. Tunç Evcimen Moderatörlü ünde, 17 Ekim - 18 Ekim 2008 tarihleri aras nda fiile Dedeman Resort Otel'de yap lan bir de erlendirme toplant s ile sektörün yöneticileri ile paylafl ld. Toplant n n aç l fl konuflmas n yapan TSRfiB Baflkan Hulusi Taflk ran'dan sonra söz alan NIELSEN Araflt rma fiirketi yetkililerinin sonuçlar yorumlayarak detayl bir sunum gerçeklefltirmesi ve kat l mc lar n da raporu de erlendirmesinin ard ndan sektörün genel müdür ve genel müdür yard mc lar ndan oluflan üst yöneticilerinin kat ld grup çal flmas yla çeflitli öneriler oluflturuldu ve bu öneriler toplant sonunda tüm gruplara duyuruldu. Toplant n n kapan fl nda T.C. Baflbakanl k Hazine Müsteflarl Sigortac l k Genel Müdürü Dr. Ahmet Genç ve TSRfiB Baflkan Hulusi Taflk ran genel bir de erlendirmede bulunarak dilek ve temennilerini ilettiler. Sigorta tan t m, bilinçlendirme ve yayg nlaflmas n hedef alan öneriler daha sonra TSRfiB Yönetim Kurulu'nda görüflülerek de erlendirilecek, aksiyon tarih ve flekilleri saptanarak çal flmalara bafllanacak. TSRfiB ve MASAK flbirli inde Kara Para Aklama ile Mücadeleye Yönelik E itimi Program irlik, 13-15 Ekim 2008 tarihlerinde suç B gelirlerinin aklanmas ve terörün finansman ile mücadele konusunda sigorta flirketlerinin kendi bünyelerinde hizmet içi e itim programlar düzenleyebilmelerini sa lamak üzere MASAK (Mali Suçlar Araflt rma Kurulu) ile iflbirli inde E iticilerin E itimi Program n düzenledi. Sigorta ve reasürans flirketlerine yönelik olarak Birlik merkezinde düzenlenen üç günlük e itimde MASAK yetkilileri taraf ndan kimlik tespiti, flüpheli ifllem bildirimi ve yükümlülerce oluflturulacak uyum program na iliflkin sunumlar gerçeklefltirildi. 05

B RL K TEN HABERLER OECD - Endonezya Merkez Bankas flbirli inde Uluslararas Finansal E itim Konferans irlik, OECD'nin davetlisi olarak 20-22 B Ekim 2008 tarihlerinde OECD- Endonezya Merkez Bankas iflbirli inde Endonezya'da gerçeklefltirilen Uluslararas Finansal E itim Konferans 'na kat ld. Konferansta Birli i AB ve Uluslararas liflkiler Sorumlusu Berna Özflar Kumcu temsil etti. Kumcu, konferans n Risk Bilincinin Artt r lmas ve Do al Afetler Konusunda Risk Azalt c E itim Programlar bafll kl oturumunda Deprem Riskine liflkin Bilinç Artt r c Faaliyetler ve E itim Programlar Oluflturulmas Konusunda Türkiye Deneyimleri konulu bir sunum gerçeklefltirdi. Sunumda Türkiye'nin karfl karfl ya bulundu u deprem riski, DASK' n yap s ve iflleyifli, DASK' n ve Türk sigorta sektörünün risk bilincinin artt r lmas ve risk azalt c e itim programlar gelifltirilmesi konusundaki faaliyetleri ve karfl lafl lan temel sorunlar hakk nda kat l mc lara kapsaml bilgiler sunulurken politika yap c lar ve özel sektör yöneticilerine Türkiye'nin deneyimleri fl nda önerilerde bulunuldu. Konferansta ayr ca Asya'da Finansal E itim Stratejileri, Finansal Kat l m n Artt r lmas ve Daha Genifl Kitlelere Eriflim Sa lanmas, Ekonomik De iflimde Gençli in Rolü, Finansal E itimde Finansal E itim Kurumlar n n Rolü ve Emeklilik ve Uzun Dönemli Tasarruflara liflkin Bilincin Artt r lmas bafll kl oturumlar da düzenlendi. 06

TTK ve Muhasebe Standartlar Semineri irlik, 23 Ekim 2008 tarihinde stanbul B Ticaret Odas (ITO) taraf ndan düzenlenen "Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Muhasebe Standartlar ile lgili Düzenlemeler" konulu seminere kat ld. Seminere Birli i temsilen Mali ve Finansal Düzenlemeler Uzman Onur Acar ile Hukuk ve Mevzuat Uzman Hüseyin Arslan kat ld. Seminerin sabahki oturumunda söz alan ITO Müflaviri Veysi Sevi, TTK Tasar s n n son olarak 2009 y l nda yasalaflaca bilgisinin al nd n belirtirken Hesap Uzmanlar Kurulu temsilcisi Hakan Gürsoy ise vergi kanunlar ile TMS/TFRS aras nda de erleme ölçütleri aç s ndan mevcut olan farklar aç klad. Seminerin ö leden sonraki oturumunda konuflan Doç. Dr. Orhan Çelik ve Prof. Dr. Cemal bifl ise uluslararas muhasebe standartlar ile vergi aras ndaki iliflkiye de inerek Avrupa Birli i ve ABD'deki uygulamalar hakk nda bilgiler verdi. Eureko Holding yetkilileri Birli i Ziyaret Etti ureko Holding Avrupa Masas Müdürü E Richard Leussink ile Eureko Group'a ba l Achmea Holding D fl liflkiler Müdür Yard mc s Silja de Graaf-Dubbelaar 25 Kas m 2008 tarihinde Birli e bir ziyaret gerçeklefltirdi. Görüflmede Birli i Genel Sekreter Erhan Tunçay, Genel Sekreter Yard mc s Erdinç Yurtseven ve Avrupa Birli i Sorumlusu Berna Özflar Kumcu temsil etti. Eureko Holding yetkililerine Birlik, Birli in yap s, faaliyetleri, Türk sigorta sektörü ve sektörün AB'ye uyum çal flmalar konusunda bilgi verildi. Aktüeryal Zincirleme Merdiven Metodu Çal flma Grubu Kuruldu ktüeryal zincirleme merdiven A metodu hesaplama yöntemiyle ilgili çal flmalar yapmak üzere Birlik nezdinde aktüerlerden oluflan bir çal flma grubu kuruldu. 22 Ekim 2008 tarihinde ilk toplant s n gerçeklefltiren çal flma grubu taraf ndan öncelikle s ra d fl hasarlar n hesaplamaya etkisini asgari düzeye indirecek bir formülasyon ortaya ç kar larak Hazine Müsteflarl 'na sunulmas ve sene sonundan önce uygulanmas n n sa lanmas hedeflendi. 07

B RL K TEN HABERLER Resmi statistik Program Bilgilendirme Toplant s irli in Resmi statistik Program 'n n B Sa l k Harcamalar statistikleri bölümünde sorumlu kurulufl olmas nedeniyle Birlik 12 Kas m 2008 tarihinde Ankara'da statistik Kurumu'nda gerçeklefltirilen Çal flma Grubu toplant s na kat ld. Toplant da Birli i, Teknik Birim Yöneticisi Atilla Oksay temsil etti. Toplant da Resmi statistik Program çerçevesinde Sa l k Harcamalar statistikleri Grubu'nun çal flmalar konusunda kat l mc lara bilgi verilerek sorumlu kurulufllardan beklentiler dile getirildi. Bu kapsamda, Birli in de sorumlu oldu u istatistiklerin 2007 y l sonuçlar n n milli gelir hesaplar nda yap lan de ifliklik nedeniyle revize edildi i belirtilerek söz konusu grup istatistikleri için AB'ye 2009 y l nda tam uyum sa lanaca na dair taahhütte bulunuldu u bilgisi verildi. Toplant da ayr ca 2009 y l nda sorumlu kurumlar taraf ndan gerçeklefltirilen tüm sa l k harcamalar n n (kamu, özel sigorta, cepten) hangi kurumlara (kamu, üniversite, vak f hastaneler ile özel hastaneler ile özel muayenehaneler vb) ve hangi fonksiyon baz nda (ayakta/yatarak) yap ld n n bildirilmesinin bir zorunluluk oldu u da belirtildi. CEA Finansal Krize liflkin Sekiz Temel Mesaj Bafll kl Raporun Türkçe Özeti Yay nland irlik, Amerika'da bankac l k sektöründe B bafllayan finansal krizi takiben Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu (CEA) taraf ndan haz rlanan Finansal Krize liflkin Sekiz Temel Mesaj bafll kl raporun Türkçe özetini yay nlad. Finansal krizin Avrupa sigorta ve reasürans piyasas na etkilerine dair de erlendirmelerin bulundu u raporda sigorta ve reasürans piyasas n n genel durumu sekiz bafll k alt nda inceleniyor. 08

NCELEME ARAfiTIRMA Korsan Sald r lar ve Sigorta Kaptan Murat IfiIKLI Anadolu Anonim Türk Sigorta fiirketi Nakliyat ve Sorumluluk Sigortalar Müdürü luslararas Ticaret Odas 'n n Denizcilik U Faaliyetleri konusunda uzman alt kuruluflu olan International Maritime Bureau (IMB) deniz korsanl n n tan m n flu flekilde yapmaktad r: H rs zl k veya suç teflkil edecek herhangi bir di er amaç için bir gemiye ç kmak veya ç kmaya teflebbüs etmek ve bu amaca varmak için güç kullanma e iliminde olmak. Bu tan mdan da görüldü ü gibi deniz korsanl n n iki temel boyutu vard r: Ekonomik bir ç kar. Güç kullanma. En ciddi korsanl k uygulamas aç k denizde ya da belirli bir bölgede seyir halinde bulunan bir gemiye yönelik soygunlar fleklinde kendini göstermektedir. Bu korsanl k faaliyeti yüksek bir örgütlenme seviyesi gerektirmekte, mürettebat n esir al nmas ve geminin kaç r lmas söz konusu olabilmektedir. Son dönemde ise korsanlar, bir gemiyi mürettebat ile birlikte al koyup kendileri için uygun ve güvenli bir bölgeye kaç rmay tercih etmektedirler. Ard ndan gemi ve yük sahibiyle temasa geçerek bir fidye talebinde bulunmaktad rlar. Bu uygulama kaçak mallar n sat lmas veya geminin elden ç kar lmas gibi uzun ve s k nt l uygulamalar gerektirmedi i için daha çok tercih edilmektedir. Deniz tafl mac l nda dar geçitlere s kça rastlanmaktad r. Aden Körfezi ve onu takip eden Süveyfl Kanal, Panama Kanal, Malacca Bo az ve Hürmüz Bo az gibi dar geçitlerde gemiler h zlar n düflürmek ve bu geçitlerden oldukça kontrollü geçmek zorunda kalmakta ve bu sayede korsanlar n sald r lar na aç k hale gelmektedirler. Sigorta flirketlerinin bu riske karfl yaklafl mlar n üç bölümde incelemek gerekmektedir: 1- Gemi kaç r l rken korsanlar taraf ndan gemiye verilen hasarlar hususi avarya olarak de erlendirilmektedir ve poliçede aksine bir hüküm yoksa poliçe flartlar dahilinde tazmin edilmektedir. Poliçe flartlar ndan kas t söz konusu risk nedeniyle ödenecek tazminat n poliçe muafiyetine tabi oldu unu hususudur. 2- Geminin kaç r lmas na karfl l k gemi personeli taraf ndan karfl konulurken gemiye verilen zararlar ve geminin yüküyle beraber kaç r lmas durumunda korsanlar taraf ndan gemi ve yükün serbest b rak lmas için istenen fidye tutar TTK 1193* ve 1194'te** de aç kland gibi müflterek avarya teflkil etmektedirler. Bu nedenle söz konusu fidye tutar ndan gemiye düflen pay tekne makine sigortac s taraf ndan yine poliçe flartlar dahilinde (poliçe muafiyetine tabi olarak) ödenecektir. 09

NCELEME ARAfiTIRMA 3- Geminin bofl olarak kaç r lmas durumunda korsanlar taraf ndan istenen fidye ücreti müflterek avarya teflkil etmeyece inden tekne makine sigortac s taraf ndan da ödeme yap lmas mümkün olmayacakt r. Ancak bu halin teminat alt na al nmas için tekne makine poliçesi haricinde bir baflka poliçe düzenlenmelidir. Bu poliçe, fidye bedelinin (ransom) karfl lanmas n ve fidye konusunda anlaflma yap l rken harcanan masraflar n da teminini sa lamaktad r. Geminin yüklü iken müflterek avarya olmas buna karfl l k bofl iken teminata girmemesinin nedeni enstitü klozlar nda yer almaktad r. ITCH 1.11.95 klozunun 10.3. maddesinde 1994 York Antwerp Kurallar 'na, ITCH 1.10.83 klozunun 11.3. maddesinde 1974 York Antwerp Kurallar 'na at f yap lmaktad r. Buna göre gemi bofl olsa dahi müflterek avarya hükümlerinin York Antwerp Kurallar 'nda belirtildi i flekilde geçerli olaca belirtilmektedir. Fakat York Antwerp Kurallar 'nda korsanl k riski ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktad r. Bu nedenle gemi bofl ise ITCH hükümleri dahilinde fidye ücreti karfl lanamamaktad r. Söz konusu teminatlar belirli bir süre için sa lanmakla birlikte, sefer bafl na da sa lanmaktad rlar. Bu teminat tekne makine ve grev harp poliçelerinin sa lam fl oldu u teminatlar ndan ba ms z olarak çal flmakta oldu undan, her iki poliçenin düzenlenmifl olmas flart aranmamaktad r. Dolay s yla bu poliçelere de rücu etmemektedir. Sigortal aç s ndan en do ru yol, her üç poliçenin de ayn sigorta flirketinden düzenlenmesidir. Risk meydana geldikten sonra sigortac n n müdahalede bulunmas söz konusu de ildir. Bu konu, ilgili devletlerin ve BM'in çözüme ba lamas gereken bir konudur. Yaln z kamu gücü kullan larak korsanlar n verdi i zararlar n önlenmesinin söz konusu olmad hallerde ise sigorta flirketleri zarar n en düflük seviyede tutulabilmesi için korsanlarla yap lan temaslar izler ve bilgi edinirler. Nihayetinde mali yük sigorta flirketine ait olacak, verilen zararlar ve fidyeyi sigortac lar ödeyecektir. Korsanlarla temas edilmesi hususu da öyle kolay bir husus de ildir. Bu alanda tecrübe sahibi olan ve korsanlar n güvendi i arac lar taraf ndan görüflmeler yürütülmektedir. Baflta ngiltere olmak üzere deniz tafl mac l nda önde gelen ülkelerde baz güvenlik flirketleri ve sigorta flirketleri korsanlarla pazarl k etme iflinde önemli bir bilgi birikimine sahiptirler. Ço u zaman korsanlar ele geçirdikleri gemilerin sahiplerini arayarak fidye talep ederler. Pazarl k genellikle Londra'da konumlanm fl arac lar üzerinden yap l r ve bu arac lar, güvenlik flirketleri ile bu güvenlik flirketlerinin sahiplerinden oluflmaktad r. Ayr ca çal flanlar eski SAS komandolar gibi güvenlik formasyonu oldukça yüksek kiflilerdir. Belirlenen miktar bu flirketlere gemi sahipleri taraf ndan gönderilir ve bu arac lar, paray ço unlukla Somali veya Yemen'de belirlenen bir yere nakit olarak götürüp teslim ederler. Daha sonra bu para flebeke içerisinde paylafl lmakta ve gemi serbest b rak lmaktad r. 10

Sald r lan gemilerden çal nan kargonun sat lmas da bir di er gelir kalemini oluflturmaktad r. Fakat ele geçirilen mal n yasad fl biçimde elden ç kar lmas kolay de ildir ve çok daha organize yap gerektiren uzun ve s k nt l bir süreci gerektirmektedir. Uluslararas pazarlarda çal nt mallara karfl artt r lan güvenlik önlemleri nedeniyle de bu tür uygulamalar n say s giderek azalmakta ve korsanlar daha çok fidye isteme amaçl eylemlere yönelmektedirler. Ödenen her fidye gemi sahibi flirket için ilave bir maliyet olufltururken sigorta giderleri de önemli bir boyuta varmaktad r. Sigortac lar aç s ndan merkezi Londra'da bulunan Joint War Committee taraf ndan yay nlanan ve dünya üzerinde riskli bölgelerin belirlendi i yay n konuya fl k tutmaktad r. Sigorta flirketleri bu yay n dikkate alarak bu bölgelere gidecek tekneleri ya da yükleri sigortalay p sigortalamamaya ya da hangi fiyat ve teminat ile sigortalay p sigortalamayacaklar na karar verirler. fiu s ralar baflta Aden Körfezi'nin Somali aç klar olmak üzere korsanl k faaliyetlerinin yo un olarak görüldü ü birkaç bölge sigorta flirketleri taraf ndan ''savafl bölgesi'' risk kategorisine sokulmufl durumdad r. Bunun anlam sigorta risklerinin artmas ve sigorta maliyetlerinin önemli biçimde yükselmesidir. * TTK 1193: Geminin düflman veya deniz haydutlar na karfl müdafaas halinde müdafaa s ras nda gemiye veya yüke yap lan hasar, bu s rada sarf olunan cephane, gemi adamlar ndan biri müdafaa s ras nda yaraland veya öldü ü takdirde tedavi ve cenaze masraflar, 1013 ve 1014'üncü maddelerle di er mevzuat gere ince verilmesi laz m gelen tazminat ve mükafat müflterek avarya olarak kabul olunur. ** TTK 1194: Geminin düflman veya deniz haydutlar taraf ndan durdurulup da fideye verilerek geminin ve yükün kurtar lmas halinde rehinelerin geçim ve kurtarma masraflar yla birlikte, verilen fidye müflterek avarya olarak kabul olunur. 11

KAPAK KONUSU Yeni Hayat Sigortalar Yönetmeli i Çerçevesinde Genel Bir De erlendirme ve Temel Beklentiler Olgun KÜNTAY Axa Hayat Sigorta Genel Müdür Yard mc s TSRfiB Hayat Sigortalar nceleme Araflt rma Komitesi Baflkan ayat sigortalar n n dünya toplam H sigorta portföyü içindeki pay yüzde 60 düzeyine yaklafl rken ülkemizde bu oran 2007 y l sonu itibariyle yüzde 13'dür. Bireysel emeklilik sistemi katk paylar da eklendi inde de ancak yüzde 22 düzeyine eriflilmektedir. Bu oranlar, ülkemizde hayat sigortac l alan nda at labilecek önemli ad mlar oldu unu göstermektedir. Hayat sigortac l, tasarruf ve koruma amaçl birikimli sigortalar, koruma amaçl vefat/maluliyet sigortalar ve gelir amaçl annüite sigortalar olmak üzere üç ana bafll k alt nda toplanabilir. Buna karfl n ülkemizde hayat sigortac l n n cari durumuna bak ld nda yeni ifl üretim yap s n n, hemen hemen tamamen finans sisteminin sa lad tüketici ve konut kredileri ile iliflkili olmak üzere koruma amaçl sigortalardan kaynakland görülmektedir. 2008 y l n n son çeyre inden itibaren global ekonomik belirsizlik ortam ndan olumsuz yönde etkilenmesine karfl n, koruma amaçl vefat ve maluliyet sigortalar son befl y lda parlak bir dönem geçirmifl ve hayat sigortac l n n itici gücü haline gelmifltir. Son verilere göre ülkemizin nüfusu yaklafl k 70 milyon kiflidir ve en dikkat çekici husus ortalama yafl n 28.3 olmas d r. Dünya ortalamalar ile k yasland nda Türkiye hayat sigortac l aç s ndan ciddi bir potansiyele sahiptir. Di er yandan bankalar ve di er finansman kurulufllar n n sa lad kredilerin genel ekonomik konjonktür ile yak n iliflkisi göz önünde bulunduruldu unda, hayat sigortas flirketlerinin ve genel olarak hayat sigortac l n n nas l bir risk ile karfl karfl ya oldu u da anlafl lmaktad r. Befl y l öncesine dek, hayat sigortac l neredeyse tamamen, tasarruf ve koruma amaçl birikimli sigortalar alan nda faaliyet gösterirken, geçmiflte yap lan hatalar önemli ölçüde sigortal memnuniyetsizli ine neden olmufl, yaflanan yüksek enflasyonlu dönem- 12

lerin de etkisiyle sigortal beklentileri karfl lanamam flt r. Bireysel emeklilik sistemine iliflkin mevzuat düzenlenirken, önemli ölçüde, birikimli hayat sigortac l nda yap lan hatalar n tekrar edilmemesi üzerine bir yap getirilmeye çal fl lm fl, günümüz itibariyle ülkemizde birikimli hayat sigortac l n n yerini tamamen bireysel emeklilik planlar alm flt r. Di er yandan, 18 Temmuz.2007 tarihinde yürürlü e giren ve mevcut vergi dezavantajlar na ek olarak, komisyonlar, poliçe üzerinden yap lan kesintiler ve birikimli hayat sigortalar ndan ayr lma koflullar na iliflkin de ifliklikleri içeren Hayat Sigortalar Yönetmeli i ile söz konusu sigortalar n adeta yürürlükten kald r lm fl oldu u düflünülürken 1 Mart 2009 tarihinde yürürlü e girecek olan Hayat Sigortalar Yönetmeli inde de ifliklik Yap lmas na Dair Yönetmelik ile hayat sigortac l alan nda önemli bir aç l m f rsatlar yarat lm flt r. Yeni yönetmelik ile tarife onay sisteminin serbestlik yönünde radikal bir biçimde revize edildi i ve flirketlere ürün tasar m nda esneklik tan nd bununla birlikte sigortal lar n ürün hakk nda bilgilendirmeleri konusunda daha kat esaslar getirildi i izlenmektedir. Bu yönetmelik de iflikli i öncesine kadar ülkemizde hayat sigortalar nda uygulanan tarife onay sisteminin flirketlerin rekabet ortam n s n rlad de erlendirilmektedir. Standart bir hayat ürününün dahi Hazine Müsteflarl 'na onay için gönderilmesi ve bu onay için bazen kayda de er bir süre bekleniliyor olunmas, flirketlerin piyasa koflullar n n gerektirdi i h zda çal flmas n ve hareket kabiliyetlerini k s tlam flt r. Hayat sigortas flirketlerinin, Hazine Müsteflarl Sigorta Denetleme Kurulu taraf ndan her y l titizlikle denetlendi i, kar/zarar ve bilançoya konu kay tlar n gerçe e uygunlu unun, flirket aktüerleri ve ba ms z denetim flirketleri taraf ndan kontrol edildi i, ayr ca yabanc ortakl flirketlerin merkezi aktüerya ofislerinin düzenli olarak denetim çal flmas yürüttü ü bir çerçevede tarife onay sisteminin kald r lmas ya da esnetilmesi, esas olarak, rekabet ortam nda flirketlerin sat fl faaliyetlerine h zl bir flekilde bafllayabilmesini sa layacakt r. Ek olarak Hayat Sigortalar Yönetmeli i haricinde 1 Mart 2008 tarihinde Sigorta Sözleflmelerinde Bilgilendirmeye liflkin Yönetmelik yürürlü e girmifltir. Yönetmelikle birlikte, di er sigorta branfllar yan nda hayat sigortalar n n da daha fleffaf ve sigortal y ald teminat konusunda bilgilendiren bir yap ya kavuflmalar amaçlanm flt r. Söz konusu Yönetmelik ile sigorta flirketlerine internet sitesi kurma zorunlulu u getirilmifl, di er bilgileri ek olarak hayat sigortas sözleflmelerinde; tahakkuk eden ve tahsil edilen primlere, verilen teminatlara ve her bir teminata iliflkin tutarlara, kesintilere (komisyonlar, idari ve tahsil masraflar ile di er giderler), varsa birikim ve kâr pay tutar na, kâr pay oranlar na, ifltira, ikraz ve tenzil de erlerine, ikraz ve tenzildeki sözleflmelerin durumuna iliflkin bilgilerin sigortal lar n erifliminin sa lanmas na yönelik düzenleme hayata geçirilmifltir. Tarife sisteminde serbestlik çerçevesinde, uygulamalar n, teorik anlamda bir risk içerebilece i hususu kabul edilmekle birlikte teknik esaslarda bir ayk r l k tespit edilmesi halinde bu hususlar n de ifltirilmesi her zaman mümkün olabilecektir. Bununla birlikte ticari iflletmeler olarak flirketlerin, kendilerini, müflterileri ve piyasa karfl s nda zor durumda b rakacak uygulamalar içinde bulunmas do al görünmemektedir. Bu nedenle, söz konusu serbest tarife sisteminde flirketlerin ve flirket aktüerlerinin daha fazla sorumluluk hissedecekleri de tabiidir. Bu aç lardan bak ld nda yeni yönetmeli in sigorta sektöründe önemli bir memnuniyet yarat gözlenmektedir. Hazine Müsteflarl 'n n, s k bir tarife onay sistemi yerine, flirketlerin aktüeryal dengeler aç s ndan denetim ve gözetimini içeren bir 13

KAPAK KONUSU fonksiyonu düzenlemesinin hayat sigortac l m za önemli bir dinamizm getirece i öngörülmektedir. Ayn çerçevede aktüeryal denetimlerin de, yükümlülük karfl lama yeterlili i prensipleri çerçevesinde, fiyatland rman n yeterlili inden ziyade rezervlerin yeterlili i ve flirketin finansal gücü üzerinde yo unlaflmas n n AB normlar ile uyumlu bir yaklafl m olaca düflünülmektedir. Genel yaklafl m itibariyle hayat sigortac l alan nda devrim niteli inde bir serbestlik yaklafl m n benimseyerek ve esnek uygulamalara imkan sa layacak olan söz konusu yönetmelik de iflikli inin ülkemizde hayat sigortac l na yeniden ivme kazand rmas beklenmektedir. Nitekim önemli ölçüde norm uyumu sa lad m z AB ülkelerine bak ld nda da emeklilik ve birikimli sigortalar piyasalar n n birlikte var oldu u ve hayat branfl n n sigorta portföyü içinde a rl kl bölümü oluflturdu u görülmektedir. Bu çerçevede ülkemizde de, emeklilik döneminin finansman n amaçlayan emeklilik planlar ile orta dönemli tasarruf ve koruma amac na yönelik olarak düzenlenecek birikimli hayat ürünlerinin teflvik uygulamalar ile birbirlerinden ayr lmalar ve birikimli hayat sigortac l n n beklenen yeni düzenlemeler ile yoluna devam edebilmesinin önü aç lm flt r. Burada emeklilik sistemine, mevcut duruma göre daha fazla vergi teflviki, ancak bunun karfl l nda sistemden erken ayr lma durumunda hayat branfl na göre daha fazla ç k fl cezas uygulamas n n faydal olaca düflünülmektedir. Ayr ca emeklilik sisteminde birikim dönemi sonunda al nabilecek toplu para tutar na k s tlama getirilmesi ve maafl alman n özendirilmesi de mutlaka gerekli görülmektedir. Hayat sigortac l n n çok önemli üçüncü aya olan ve düzenleme eksikli i nedeniyle ihmal edilebilecek düzeyde bir a rl a sahip bulunan Annuite sigortac l, bir kapitalin, faizin yan s ra, ölüm ve yaflama ihtimalleri de göz önünde bulundurularak, belirli süreli ya da hayat boyu düzenli gelir (maafl) olarak ödenmesi konusunu ifade etmektedir. 31 Aral k 2007 tarihi itibar ile toplam hayat sigortas poliçe say s 10,7 milyon olup mevzuat düzenlemelerindeki eksiklikler nedeniyle, annuite poliçelerinin hayat sigorta poliçesi say s na oran yüzde 0.38'dir. Annuite sigortalar, ülkemizde birikimli hayat sigortalar n n 1990'l y llar n bafllar ndan itibaren h zla yayg nlaflmas n takiben kendine yer edinmeye bafllam flt r. Mevcut yap içinde, maafl hesab yap l rken garanti edilmifl bir faiz oran bulunan kâr payl annüite ürünleri sunulmaktad r. Bu ürünlerde ayr ca, piyasadaki getiri oranlar söz konusu faiz oran ndan yüksek ise gelir art fl göstermektedir. Bu tip ürünler, sigortal n n, ürün teknik esaslar nda kullan lan mortalite tablosundaki yaflama varsay m ndan daha uzun yaflamas riski olan longevite riski ve yap lar nda garanti edilmifl bir faiz bar nd rd klar ndan getiri riski ile karfl karfl yad rlar. Ülkemizde hayat sigortas ile annüite sigortas ürünlerinde, fiyatlama ve rezerv hesaplama amac yla kullan m Hazine Müsteflarl taraf ndan serbest k l nm fl mortalite tablolar ülkemizdeki gerçek ölüm istatistiklerini yans tmaktan çok uzakt r. Türkiye'deki sigorta flirketlerinin portföylerinde bulunan kiflilerin mortalite oranlar, kabaca, CSO 53-58 mortalite tablosunda yer alan oranlar n yüzde 40' n oluflturmaktad r. Sektörümüzde, sigortal lar n beklenenden uzun yaflamalar ndan kaynaklanacak ve flirketlerin gelecekteki yükümlülüklerini olumsuz yönde etkileyebilecek boyuttaki riskler nedeniyle annüite sigortas sunumu yetersizdir. Hayat sigortalar yönetmeli indeki de ifliklikler ile bu konuda yeni bir aç l m getirilmemifl olmakla birlikte, sektörümüzde beklentiler 14

içeren hayat sigortas planlar d r ve varl klar ünite adetleri cinsinden takip edilirler. Unitlinked ad ile an lan bu ürünlerin temel özellikleri olarak, fleffaf yap lar, yat r m çeflitlili i sunmalar, koruma teminatlar nda esneklik ve esnek masraf yap lar dikkat çekmektedir. Bu kapsam alt nda yat r m fonlu hayat sigortas ürünlerini, teflvik uygulamalar baflta olmak üzere gerekli düzenlemeler ile emeklilik planlar ndan ay rmak ve AB ülkelerinde yayg n yer bulan bu ürünleri ülkemizde de sunabilmek üzere ilgili mevzuat n h zl bir flekilde düzenlenmesi gerekmektedir. annuite sigortalar n n ayr bir bafll k alt nda ele al naca ve bu çerçevede bu alanda kullan labilecek mortalite tablolar baflta olmak üzere konunun genel anlamda de erlendirilece i yönündedir. Gerek bireysel emeklilik sistemini, gerekse de hayat sigortac l n yak ndan ilgilendiren ve ülkemizde yeni ve büyük bir aç l m yaratmas beklenen annuite sigortalar ile ilgili mevzuat gelifltirilirken flu anda uyguland gibi getiri ve longevite risklerinin flirketler taraf ndan üstlenildi i modelin yan s ra; Getiri riskini kat l mc n n, longevite riskini flirketlerin üstlendi i, Longevite riskini kat l mc n n, getiri riskini flirketlerin üstlendi i, fiirketlerin risk üstlenmedi i alternatif modellere de yer verilmesi ve mutlaka annüite sigortalar na uygun mortalite tablolar n n kullan ma aç lmas ya da bu konuda flirketlere serbestlik tan nmas n n gerekli oldu u düflünülmektedir. Hayat sigortac l alan nda bir di er geliflim f rsat olarak AB mevzuat nda yat r m fonlu sigortalar olarak geçen ürünler gelmektedir. 11 Temmuz.2007'de yay nlan p yürürlü e giren Sigorta Branfllar na liflkin Tebli ile sektörümüz gündemine giren yat r m fonlu ürünler, fon esas na dayal bir yat r m bilefleni Türkiye statistik Kurumu verilerine göre 31 Aral k 2007 tarihi itibariyle ülkemizin nüfusu yaklafl k 70 milyon kiflidir ve bu nüfusun yüzde 70.5'i flehirlerde yaflamaktad r. Nüfusun demografik da l m na bak ld nda en dikkat çekici sonuç olarak ortalama yafl n 28.3 olmas ve toplam nüfus içerisinde en büyük grubu % 66.5'lik bir oranla 15-65 yafl aral ndakilerin oluflturdu u göze çarpmaktad r. Dünya ortalamalar ile karfl laflt r ld nda genç bir nüfusa sahip Türkiye, hayat sigortac l aç s ndan da ciddi bir potansiyele sahiptir. Ancak sigortac l k piyasas geliflmifl ülkelerle karfl laflt r ld nda bu potansiyelin çok az bir bölümüne ulafl labildi i görülmektedir. Yaz n n giriflinde hayat sigortalar n n dünya prim üretimi içindeki pay ve ülkemizdeki durum özetlenmifltir. Bu sonuçlar hayat sigorta sektörünün bu branfltaki sigorta bilincinin genifl kitlelere yay labilmesi amac yla bir tan t m faaliyetine girmesi gerekti ini göstermektedir. Çünkü ülkemizdeki hayat sigortac l n n geliflmifl ülkeler seviyesine ç kabilmesi ancak hayat sigortas ürünlerinin genifl kitlelere yay lmas ile mümkün olabilecektir. Genel bir de erlendirme olarak, ülkemizde hayat sigortac l n n yeni bir bak flla ele al nmas ve AB normlar çerçevesinde bütün alt dallar ile eksiksiz olarak uygulama imkan yarat lmas gerekti i düflünülmektedir. 15

MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI 5684 Say l Sigortac l k Kanununda De ifltirilmesi nde Fayda Görülen Hükümler Mehmet KALKAVAN TSRfiB Genel Sekreter Yard mc s Haziran 2007 tarihinde kabul edilen 3 Sigortac l k Kanunu birikmifl birçok probleme çözüm getirmekle birlikte, afla da yer alan baz hükümleri, Birli imizce sigortac l a iliflkin di er mevzuat ve uygulama aç s ndan baz tereddütlere yol açabilece i düflüncesi ile afla da belirtilen maddelerle ilgili revizyona ihtiyaç duyulmaktad r. Konuyu madde s ralamas na göre ele alacak olursak, 5684 Say l Kanunun 4' üncü maddesinin 6'nc f kras nda, sigorta flirketlerinde görev yapacak olan denetçilerin sigortac l k, iktisat, hukuk, maliye, iflletme ve muhasebe alanlar nda en az üç y l deneyimi bulunmas flart aranmaktad r. Madde metninden anlafl ld üzere, flirketlerde denetçi olabilmek için bu alanlar n herhangi birinde de il, tamam nda üç y l tecrübe flart aranmaktad r ki bu durum gerek 5684 Say l Sigortac l k Kanunu'nda yer al p tecrübe aranan di er görevlere iliflkin flartlarla ve gerekse de benzer kanunlarda yer alan benzer görevlere iliflkin flartlarla uyuflmamaktad r. Buradaki maksat, flirketlerde görev alacak denetçilerin, yukar da say lan alanlar n herhangi birinde asgari üç y l deneyim sahibi olmas d r. Bu nedenle, ilgili f kradaki mevcut maddi hatan n giderilerek, ileride yaflanmas 2007 y l nda kabul edilen 5684 Say l Sigortac l k Kanunu, bugüne kadar ihtiyac hissedilen birçok konuya, birikmifl birçok probleme çözüm getirmifltir. Bununla birlikte uygulamada tereddütlere yer b rakmamak ad na baz revizyonlara da ihtiyaç vard r. muhtemel olumsuzluklar n bertaraf edilmesi gerekmektedir. Kanunun 11' inci maddesinin 4' üncü f kras nda sigorta sözleflmelerinde kapsam dahiline al nm fl riskler haricinde, kapsam d fl b rak lm fl riskler aç kça belirtilir. Belirtilmemifl, olan riskler teminat kapsam nda say l r denilmifltir. Türk Sigorta sisteminde teminat alt na al nan rizikolar ile kapsam d fl b rak lm fl riskler, Hazine Müsteflarl taraf ndan Genel fiartlarda aç kça belirlenmifltir. Uygulamadaki genel flartlarda, sigortan n kapsam n n tan m ndan sonra, teminat d fl olup da, ek sözleflme ile 16

teminat kapsam na dahil edilebilecek rizikolar ile tamamen teminat d fl kalan rizikolar belirtilmekte, ayr ca, genel flartlara, son bir madde olarak sigortal /sigorta ettiren aleyhine olmamak üzere özel flartlar konulabilmesine olanak sa lanmaktad r. Bu nedenle mevcut f kra hükmünün kald r lmas uygun olacakt r. Di er taraftan, Kanunun 11' inci maddesinin 1' inci f kras nda, sigorta sözleflmelerinin ana muhtevas, Müsteflarl kça onaylanan ve sigorta flirketlerince ayn flekilde uygulanacak olan genel flartlara uygun olarak düzenlenir hükmü yer almaktad r. Oysa sigortal olmak isteyenlerin, sigortan n kapsam ve ilgili di er hükümlerine iliflkin do ru ve yeterli bilgiye sahip olmak suretiyle taraflarca saptanacak sigorta flartlar na göre sözleflme yapabilme olana olmal d r. Bu flartlar n emredici hükümlere, ahlak ve adaba ayk r olmamas esast r. Sigortac l n geliflmifl oldu u ülkelerde de flirketler, genel flartlar n kendileri düzenlemektedirler. Kamu otoritesinin yukar daki esaslara göre müdahale imkân her zaman mevcuttur. Bu nedenle, Hazine Müsteflarl na, gerekti inde bu flartlar flirketlerce serbestçe düzenlenmesine gerekti inde olanak sa layan yetki tan nmas n n uygun olaca düflünülmektedir. Kanunun 23' üncü maddesinin 9' uncu f kras nda 23 fiubat 1995 tarihli ve 4077 Say l Tüketicinin Korunmas Hakk nda Kanunun 4/17 Maddesinin üçüncü f kras hükmü sigorta acenteleri için sadece acentelik faaliyeti dolay s yla sunulan hizmetlerde uygulan r denilmifltir. Öncelikle söz konusu hükmün sadece sigorta acentelerini de il tüm sigorta arac lar n kapsamas flartt r. Di er taraftan, Bu kanunla ilgili olarak haz rlanan de ifliklik tasar lar nda sigorta sözleflmelerinin, gerek ay pl mal, gerek sözleflmelerdeki haks z flartlarla ilgili Taslak hükümlerinde, sigorta sözleflmelerine müdahale imkân veren hükümlere yer verilmifltir. Esasen Tüketicinin Korunmas Hakk nda Kanunun, tan mlara iliflkin 3' üncü maddesinde yer alan hizmet tan m n n, sigorta sözleflmelerini ne derece içerdi i tart flma konusu olacak niteliktedir. 17

MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI Önemle üzerinde durulacak husus, 5684 Say l Sigortac l k Kanunu'nun ve bu kanuna müsteniden ç kar lan ikincil mevzuat n, sigorta sözleflmesinde yer alan kiflilerin hak ve menfaatlerini korunmas, sigortac l k sektörünün güven ve istikrarl bir ortamda etkin bir flekilde çal flmas n n temin edilmesi ve denetlenmesine iliflkin hususlar n usul ve esaslar n n düzenlenmesi amac yla ç kar ld d r. Özellikle, tüketicinin korunmas n teminen an lan Kanunda, her türlü teminatlara ve bunlar n kontrolünü yapacak düzenlemelere yer verilmifltir. Bu nedenle ayr ca, Tüketicinin Korunmas Hakk ndaki Kanunda ve de iflikliklerine iliflkin Taslakta, sigorta sözleflmelerine ve bu sözleflmelerin, sigorta mevzuat ile ba daflmayacak flekilde düzenlemelerine mahal yoktur. Ana kanun sigortac l k kanunu oldu una göre, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, Tüketicinin Korunmas Hakk nda kanuna gidilmelidir. Bu durum, kanunlar aras nda tüketicinin bilgilendirilmesi aç s ndan da uyum sa layacakt r. Geliflmifl ülkelerde üst düzeyde faydalan lan ve ülkemizde de yak n gelecekte çok fley beklenmekte olan Sigorta Tahkim Komisyonu, ön haz rl klar n tamamlam fl ve hemen hemen faaliyete haz r duruma gelmifltir. Ancak mevzuatta yer alan veya yer almayan baz hükümler Komisyon'un ifllevini zay flatacak niteliktedir. Öncelikle, Komisyonun hukuki muamelelerde bulunma ehliyetine sahip bulundu u konusunda tereddüde mahal verilmemesi bak m ndan münferit bir tüzel kiflili i haiz oldu unun Kanunda aç kl kla belirtilmesi gere i do mufltur. Sigortac l k Kanunu, hakemlerin listeye kay tl bulunmalar bak m ndan bir süre s n r na yer vermemifltir. Öte yandan hakemlerin listeden silinmelerini düzenleyen 11' inci f krada ise hakemlerin görevlerini kendilerinden beklenen özenle yerine getirmemeleri, listeden silinmek için bir gerekçe olarak say lmam flt r. Bu flartlar alt nda hakemlik görevine uygun görülenlerin, görevlerini ne flekilde yerine getirirlerse getirsinler, ömür boyu hakem olarak görev yapmalar na engel bir husus bulunmamaktad r. Bu bak mdan ilgili f krada yap lacak bir de ifliklikle, hakemlerin listeye befl y ll k bir süre için kaydedilmeleri ve bu sürenin sonunda Komisyona ilgilinin çal flmalar hakk nda de erlendirme yapabilme imkân tan nmas n n gerekli oldu u düflünülmektedir. Yine 30 'uncu maddenin 11' inci f kras n n (a) bendi sigorta hakemlerinin gerekli nitelikleri kaybetmeleri veya tarafs zl k ilkesine ayk r hareket ettiklerinin tespit edilmesi halinde listeden sürekli olarak ç karabilecekleri hükmüne yer vermifl ancak hakemlerin kararlar n verirken ilgili mevzuat hükümlerine ayk r davrand klar haller için ise bir yapt r m öngörmemifltir. Hakemler yarg lama görevini ifa ettiklerinden, kararlar n verirken ilgili mevzuat hükümlerine riayet etme mecburiyetleri bulunmaktad r. Sigortac l kta tahkim sistemi bak m ndan da kararlar n mevzuatta yer alan flartlara uygun flekilde vermeyen hakemlere dosya verilmesine devam edilmesi, sistemin iflleyifli ve itibar na zarar verebilecektir. Bu çerçevede, Sigorta hakemli i yapmak için gereken nitelikleri kaybetmifl, tarafs zl k ilkesine ayk r hareket etti i tespit edilmifl veya sigortac l k mevzuat na, örf ve adetlerine mutaden ayk r karar verenlerin sürekli olarak hakemlikten menedilmesine cevaz veren bir düzenlemenin gerekli oldu u düflünülmektedir. 30 'uncu maddenin on beflinci f kras raportörlerin incelemelerini on befl gün içinde tamamlamalar n n zorunlu oldu unu belirtmifl ancak bu on befl günün ne flekilde hesaplanaca konusunda baflkaca bir aç kl k getirmemifltir. Oysa maddenin on üçüncü f kras nda Komisyona baflvuru için gerekli flartlar aç klan rken flirketin on befl ifl günü içinde yaz l cevap vermemifl olmas n n baflvuruya imkân verece i belirtilmektedir. Kanun koyucu, maddenin 15 ve 16'nc f kralar nda geçen di er süreler de ifl günü olarak kaleme al nm flt r. Ülkemizdeki resmi tatil uygulamalar 18

ilkelerini uygularken mevzuat da tamam yla göz ard etmemeleri, kararlar n n kabul edilebilirli i bak m ndan uygun olacakt r. Böylece hakemler uyuflmazl a mevzuatta yer alan hükümler çerçevesinden yaklaflabilecekler, ancak somut koflullara göre teknik hukukun birebir uygulanmas n n adaletsiz sonuçlara yol açaca durumlarda ortaya ç kacak adaletsiz sonucu hak ve nesafet ilkeleri süzgecinden geçirmek imkân na sahip olacaklard r. Bu nedenle, Esnaf ve Küçük Sanat fl Sahipleri Aras nda Hâs l Olan Anlaflmazl klar n Halline Dair htiyari Tahkim Yönetmeli i nin 14' üncü maddesindeki hakem kararlar mevzuat hükümleri dairesinde hakkaniyet, nesafet, örf, adet ve teamüllere göre ittihaz olunur hükmüne Tahkim maddesinde yer verilmelidir. da dikkate al nd nda, raportörlere tan nan on befl günlük sürenin tatilleri de içerecek flekilde hesaplanmas n n, tatillerden hemen önce yap lan baflvurular incelemek için sahip olunacak süreyi oldukça k s tlayabilece i ve tatbikatta güçlüklere yol açabilece i düflünülmektedir. Bu bak mdan maddedeki on befl günlük sürenin on befl ifl günü olarak de ifltirilmesinin gerek Kanundaki di er sürelerle eflgüdümü sa layaca ve gerekse de Tahkim Komisyonunun iflleyiflini rahatlataca düflünülmektedir. Hakemlerin mevzuat hükümleri dairesinde hak ve nesafet ilkelerini göz önünde bulundurarak karar vermelerinin faydal ve gerekli olaca düflünülmektedir. Hakemlerin hak ve nesafet Sigortac l kta tahkim müessesinin amac sigortac ile sigorta ettiren veya sigorta sözleflmesinden menfaat sa layan kifliler aras ndaki uyuflmazl klar n en k sa zamanda halledilmesidir, ancak, maddede öngörülen dört ayl k süre oldukça uzundur. fiikayetçinin Komisyona baflvurmas, raportör incelemesi ve mahkeme safhas dikkate al nd nda bu süre hayli uzayacak ve amaç ortadan kalkacakt r. Esasen inceleme evrak üzerinden yap laca ndan inceleme süresinin çok uzun olmas na da gerek yoktur. Bu nedenlerle söz konusu sürenin 3 ay olarak yeniden düzenlenmesi, süreci yüzde 25 k saltacak olup, yukar da say lan olumsuzluklar n da bir ölçüde önüne geçilecektir. Tahkim maddesinin 21' inci f kras ile maktu para miktarlar ndaki art fl, üretici fiyatlar endeksini art fl oran n aflmamak üzere Hazine Müsteflarl n n yetkisindedir. Gerek baflvuru ile ilgili kat lma pay nda, gerek hakem ücretleri ve uyuflmazl k miktarlar nda konjonktüre ve uygulaman n gerektirdi i ihtiyaçlara göre art r ma gidilmesi gerekebilir. Bu gereksinmeyi endeksin alt nda tutmak yetersiz kalabilir. Bu nedenle endeksin afl lmamas yerine dikkate al nmas n n daha uygun olaca düflünülmektedir. 19

MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI Komisyon, sigorta sözleflmelerinden do an uyuflmazl klar n çözümünü sa layarak mahkemelere benzer flekilde bir yarg faaliyeti yerine getirmekte ve bu bak mdan da yarg hizmeti gören bir kurum niteli i tafl maktad r. Nitekim Komisyonun oluflturulma nedenlerinden birisi de ülkemizde sigorta ihtisas mahkemelerinin bulunmamas ndan kaynaklanan bofllu u doldurmak ve bu surette sigorta sözleflmelerinden do an uyuflmazl klar n uzman hakemler eliyle h zl bir flekilde çözülmesini sa layarak, mahkemelerin de ifl yükünü bir nebze olsun azaltmakt r. Komisyon, faaliyetlerinde hiçbir flekilde kar amac gütmedi i gibi, sigorta tahkim sisteminin finansman için sigortal lardan al nmas söz konusu olan baflvuru ücretleri ve flirketlerin ödeyece i katk paylar n n Komisyon faaliyetlerinin maliyetini dahi karfl lamayabilece i öngörülmektedir. Bu nedenle Komisyonun kar amac yla faaliyet gösteren ticari iflletmelerle ayn esaslara tabi olarak vergi mükellefi olmas bir taraftan gördü ü ifllevin kamusal niteli iyle ba daflmayacak, bir taraftan da Komisyona pek çok ek mali ve idari külfet yüklemek suretiyle kaynaklar n n daha etkin bir flekilde kullan lmas n engelleyecektir. 587 Say l Zorunlu Deprem Sigortas na Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 5' inci maddesinde, Do al Afet Sigortalar Kurumunun ve gelirlerinin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf oldu u hükmüne yer verilmiflken, benzer flekilde 5363 Say l Tar m Sigortalar Kanunun 7' nci maddesinin 2'nci f kras nda da Tar m Sigortalar Havuzunun gelirlerinin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf oldu u hükmü yer alm flt r. Bu çerçevede, Komisyonun sigortac l k alan nda kamu menfaati maksad yla faaliyet gösteren benzer nitelikteki kurulufllar n yararland vergi, resim ve harç muafiyetinden yararlanmas n sa layacak bir yasal de ifliklik yap lmas gereklili i ortaya ç km flt r. 5684 Say l kanunun 35' inci maddesin 9 uncu f kras, Bu Kanuna tabi kurulufllar n görevlileri ve yetkilileri sigorta sözleflmesi ile ilgili kiflilere ait s rlar bu konuda kanunen aç kça yetkili k l nan mercilerden baflkas na aç klamalar hapis cezas ve adli para cezas gibi müeyyidelere ba lam flt r. Sigortac l k ifllemlerinin yürütülmesi için kiflilerin durum ve tutumuna iliflkin baz bilgilerin bilinmesine ihtiyaç vard r. Bunlardan en önemlisi fiyat uygulamalar nda hasarla ilgili bilgilere olan ihtiyaçt r. Sigortac l k mevzuat nda, bu bilgilerin verilmesine yer yer olanak sa lanmaktad r (TRAMER ve Trafik Sigortas Yönetmelikleri ile hasar verilerinin tutulmas, bunlara ulaflma, hasar belgesi düzenlenmesi gibi). Doktrinde ve s rlarla ilgili olarak haz rlanan mevzuatta, müflteri s rr Kurum ve flirketlerin, kendi faaliyet alanlar yla ilgili olarak müflteriyle iliflkilerinde müflterinin flahsi, iktisadi, mali, nakit ve kredi durumuna iliflkin do rudan do ruya veya dolay s yla edindikleri tüm bilgi, belge, elektronik ortam ve kay tlardan oluflmaktad r. Özellikle, flirketlerin risk de erlendirmesinde ve tarife uygulamas nda, birbirleri nezdindeki hasar bilgilerine ve bu husustaki bilgi ak m n n sektör içinde yürütülmesine ihtiyaç vard r. Di er yandan, TSRfiB'nin de, gerekti inde sigorta sözleflmelerine iliflkin rehber tarife haz rlayabilmesi için, tekilden tüme var r flekilde bu bilgileri bilmesi zaruridir. Hasar bilgilerini yukar daki tan m içinde, sektör içi, sigortac l k ifllemleri gere i bilgiler olarak kabul etmek ve herhangi bir ihtilafa ve takibata maruz kalmamak için bu bilgilerin s r kapsam nda mütalaa edilmemesi gere i aç kt r. Bu görüfl ve düflünceler çerçevesinde, Bankac l k Kanunu'nun s rlar n saklanmas na iliflkin hükmü de dikkate al narak, 35' inci maddenin 9' uncu f kras na, Sigorta flirketlerinin aralar nda yapacaklar sözleflmeler çerçevesinde, müflterilerinin risk durumlar n n izlenmesi, de erlendirilmesi, kontrolü ve müflteri hizmetlerinin yerine getirilmesi nedeniyle yap lacak bilgi ve belge al flverifli ile hizmet temininin bu hüküm d fl nda oldu una dair bir ibarenin eklenmesi gerekmektedir. 20