UPTAKE IN BONE SCINTIG- RAPHY WITH DUAL X-RAY ABSORPTIOMETRY RESULTS IN PATIENTS WITH LOW BONE MINERAL DENSITY

Benzer belgeler
Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI

KEMİK VE MİNERAL YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ (KMY) Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı 6 Ekim 2013

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI: Doğrular Ve Yanlışlar

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

Yaþa Baðlý Makula Dejenerasyonunda Risk Faktörleri

Kemoterapi alan hastalarýn sosyodemografik ve tanýsal özellikleri


BÖLGESEL KADIN POPÜLASYONUNDA DEXA İLE SAPTANAN KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞU DEĞERLERİNİN TÜRK TOPLUM STANDARTLARIYLA KARŞILAŞTIRILMASI

oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri

Osteoporoz Epidemiyolojisi

POSTMENAPOZAL OSTEOPOROZDA YAÞAM KALÝTESÝNÝN BELÝRTEÇLERÝ DETERMINANTS OF QUALITY OF LIFE IN POSTMENAPOUSAL OSTEOPOROSIS

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

50 YAŞ VE ÜZERİ KALÇA KIRIKLI HASTALARDA OSTEOPOROZ ŞİDDETİNİN KIRIK TİPİ VE YERİNE ETKİSİ


Diyabet ve Kemik. Prof. Dr. Erdinç Ertürk Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

Erciyes Üniversitesi Öðrencilerinde Sigara Ýçme Durumunun Yýllarý Arasýndaki Deðiþimi

Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon

Aðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir

Dr. Sarp Üner*, Dr. Þevkat Bahar Özvarýþ**, Sevgi Turan***, Umut Arýöz***, Dr. Orhan Odabaþý****, Dr. Melih Elçin****, Dr. Ýskender Sayek***** Giriþ

Kayseri Ýl Merkezinde Bir Saðlýk Ocaðýna Baþvuran Diyabetik Hastalarda Metabolik Kontrol Durumu ve Eþlik Eden Faktörler

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

OSTEOPOROZ Düşük Kemik Yoğunluğu (Kemik Erimesi)



Spinal Tumors. Başar Atalay M.D. Yeditepe University Faculty of Medicine Department of Neurosurgery. Tuesday, April 3, 12

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

Prostat Kanserinde Prostat Spesifik Membran Antijen 177. Lu-DKFZ-617 ( 177 Lu-PSMA) Tedavisinde Organ ve Tümör Dozimetrisi: ilk sonuçlar

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Fetal dönemde fetal yaþýn belirlenmesi

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu


Simge Özer Pýnarbaþý


Diyabetik Hastalarda Týbbi ve Sosyal Faktörlerin Yaþam Kalitesine Etkisi

Subklinik Hipotiroidili Hastalarda Tiroid Replasman Tedavisinin Anksiyete ve Depresyon Düzeylerine Etkisi

Kas Ýskelet Sistemi Hastalýklarýnda Nükleer Týp Yöntemleri

Ýleri evre küçük hücreli dýþý akciðer kanserinde sað kalýmý etkileyen faktörlerin analizi

SIK GÖRÜLEN METABOLİK KEMİK HASTALIKLARI KULLANIM KILAVUZU

Kadýnlarýn Pap smear yaptýrma durumlarý ile bunu etkileyen faktörlerin belirlenmesi

Diyabetik hastalarda retinopati sýklýðý ve risk faktörleri

Madde Kullanma Eðilimi Ölçeðinin Geçerlik ve Güvenilirliði

Erciyes Üniversitesi Hastanesi nde Yatan Hastalarýn Hasta Haklarý Konusundaki Bilgi Düzeyi

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

Fibromyalji li hastalarda serum 25-hidroksi D vitamini ve parathormon düzeyleri

Aile Hekimliðinde Genogram


Erciyes Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Kliniðine Baþvuran Gebelerde Gestasyonel Diyabet Sýklýðý

SEREBRAL PALSİLİ ÇOCUK HASTALARDA OSTEOPOROZ. Dr. Burcu Önder İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi

Kanguru Matematik Türkiye 2015

AYDIN DA ZAMANINDA VE PREMATÜRE DOÐAN BEBEKLERÝN AÐIRLIK, BOY,

Halkla Ýliþkiler ve Cinsiyet

19-40 YAŞ ARASıNDAKi SEDANTER VE DÜZENli SPOR YAPAN BAYANLARıN KEMiK MiNERAL YOGUNLUKLARI ile FiziKSEL AKTiViTE SEViYELERi

Kalp yetmezliði ile serum leptin düzeyi arasýndaki iliþki*

Dr. Ünal Ayrancý*, Dr. Nedime Köþgeroðlu**, Dr. Çýnar Yenilmez***, Fatma Aksoy****

Kayseri Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Jinekoloji Polikliniðine Baþvuran Kadýnlarda Üriner Ýnkontinans Sýklýðý ve Etkileyen Faktörler

POSTPARTUM DEPRESYONUN ANNELERÝN BEBEKLERÝNÝ. Hatice BAª DÖNMEZ

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Diabetik Vitre Ýçi Kanamalarda Resorbsiyon Süresini Etkileyen Faktörler

Kas iskelet sistem aðrýsý ile vitamin D düzeyleri arasýndaki iliþkinin araþtýrýlmasý

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

Akut Pankreatit Deneyimimiz: 401 Vakanýn Analizi. Our Experience in Acute Pancreatitis: Analysis of 401 Cases

ÝLERÝ YAÞ ANSTABÝL ÝNTERTROKANTERÝK KIRIKLARIN TEDAVÝSÝNDE BÝPOLAR LEÝNBACH PARSÝYEL PROTEZ UYGULAMALARININ ERKEN SONUÇLARI

Alzheimer Hastalýðýnda Donepezil Hidroklorür Etkinliðinin Kantitatif EEG ile Deðerlendirilmesi

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Mardin ili ilköðretim okullarýnda 6-15 yaþ grubu öðrencilerde kilo fazlalýðý ve obezite prevalansý

Bipolar Bozukluk Baþlangýç Yaþýnýn Klinik ve Gidiþ Özellikleriyle Ýliþkisi

Yatan hastalarýn anksiyete ve depresyon düzeyleri ve iliþkili faktörlerin incelenmesi

Yaygýn Anksiyete Bozukluðu Tanýlý Bireylere Verilen Psikoeðitimin Tedavideki Etkinliðinin Ýncelenmesi


Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin

Respiratuar distres sendromunda ilk günlerdeki idrar miktarý ve vücut aðýrlýk farklarý ile kronik akciðer hastalýðý geliþimi arasýndaki iliþki

Türkiye de Mezuniyet Öncesi ve/veya Sonrasý Psikiyatri Eðitimi ve Hizmeti Veren Kurumlarýn Özellikleri

İBH da osteoporoz. Dr. Ahmet TEZEL Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İBH Okulu Mayıs 2013


Rapor edilen iðne batma yaralanmalarýnýn %56 sý güvenlikli ürünler kullanýlarak önlenebilir den fazla patojen bulaþabilir.

GATA Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'ne yýllarý arasýnda viral hepatit nedenli yatýþlarýn sýklýðý ve daðýlýmý

Yaşlı Kadınlarda Kemik Fraktürü ile Kemik Mineral Yoğunluğu İlişkisi

Bölüm 6: Lojik Denklemlerin Sadeleþtirilmesi

4 trilyon 565 milyarý tedavi gideri olmak üzere toplam 99 trilyon 689 milyar TL (8), yaklaþýk

S.D.Ü. TIP FAKÜLTESİ NÜKLEER TIP ANABİLİM DALI DERS YILI DÖNEM-V PROGRAMI

ENDÜSTRÝDE ÇALIÞAN ÝÞÇÝLERDE BOYUN VE ÜST EKSTREMÝTE AÐRILARI ÝLE RÝSK FAKTÖRLERÝ ÝLÝÞKÝSÝ *

FEN BÝLÝMLERÝ. TEOG-2 DE % 100 isabet

Küçük hücreli dýþý akciðer kanserli olgularda preoperatif - postoperatif taný uyumluluk oranlarýnýn karþýlaþtýrýlmasý

Osteoporoz Rehabilitasyonu

Osteoporozda doğrular, yanlışlar İZLEM. Prof. Dr. Sevinç ERASLAN DEÜTF, İzmir

AÇIK VE KAPALI TÝBÝA CÝSÝM KIRIKLARINDA OYMASIZ KÝLÝTLÝ ÝNTRAMEDÜLLER ÇÝVÝLEME UYGULAMALARININ KARÞILAÞTIRMASI #

0-14 yaþ arasý saðlýklý çocuklarda karaciðer, dalak ve böbrek boyutlarýnýn sonografik olarak deðerlendirilmesi

Dt. Erdal ÖZCAN * Yrd. Doç. Dr. Sinan EVCÝL* Dt.Hacer TURGUT** Doç. Dr. Mehmet YILDIZ **

Dr. Sevim Buzlu*, Nihal Bostancý**, Derya Özbaþ***, Sevil Yýlmaz****

TALASEMÝ MAJOR'LU HASTALARDA ORAL ÞELATÖRLERÝN YAÞAM KALÝTESÝNE ETKÝSÝ. Vedat UYGUN, Funda TAYFUN, Mediha AKCAN, Gülsün TEZCAN KARASU, 1 1

THE EFFECT OF HRT WITH / WITHOUT ALENDRONATE ON BONE METABOLISM IN POSTMENOPAUSAL WOMEN AS ASSESSED BY URINARY NTX AND SERUM IGF-1 LEVELS.

Türkiye'de evli erkeklerin aile planlamasý yöntemlerini kullanmalarýný etkileyen faktörler

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Transkript:

Orjinal Makale / Original Article DÜÞÜK KEMÝK MÝNERAL YOÐUNLUÐU OLAN HASTALARDA KANTÝFÝKASYON YÖNTEMÝ ÝLE HESAPLANAN Tc 99m MDP TUTULUM MÝKTARLARI ÝLE DUAL ENERJÝ X-IÞINI ABSORPTÝOMETRÝ ÖLÇÜMLERÝNÝN ÝLÝÞKÝSÝ CORRELATION OF QUANTITATIVE Tc 99m MDP UPTAKE IN BONE SCINTIG- RAPHY WITH DUAL X-RAY ABSORPTIOMETRY RESULTS IN PATIENTS WITH LOW BONE MINERAL DENSITY Özden Özyemiþci-Taþkýran 1, Nilüfer Yýldýrým Poyraz 2, Nihal Taþ 1, Tamer Atasever 2 ÖZET Amaç: Kemik mineral yoðunluðunda azalma ile birlikte kýrýk riskinde artýþ olduðu bilinmektedir. Üç fazlý kemik sintigrafisi, osteoporotik omurga kýrýklarý ile birlikte vücuttaki diðer kemiklerin bütünlüðü hakkýnda bilgi verirken olasý kýrýk komplikasyonlarý ve bölgesel osteoporozun tanýsýnda da yardýmcý olmaktadýr. Bu çalýþmada, osteoporozu olan kadýnlarda üç fazlý kemik sintigrafisinde yeni kýrýk varlýðý ve Tc-99m metilendifosfonat (MDP) tutulum miktarý ile kemik mineral yoðunluðu derecesi arasýndaki iliþkinin araþtýrýlmasý amaçlandý. Metot: Osteoporoz veya osteopenisi olan 50 kadýn çalýþmaya alýndý. Kemik mineral yoðunluk ölçümleri yapýlan hastalarýn osteoporoz risk faktörleri sorgulandýktan sonra üç fazlý kemik sintigrafileri çekildi ve Tc 99m MDP'in kemik tutulumu formülle hesaplandý. Bulgular: On üç hastada toplam 15 bölgede yeni kýrýk ile uyumlu olabilecek aktivite artýþý olduðu gözlendi. Tc-99m MDP'nin kemik tutulum miktarlarý ile L1-L4 omurga T deðerleri (r=-0.324, p=0.034) ve total femur T deðerlerinin (r=-0.439, p=0.003) korele olduðu bulundu. Sonuçlar: Ýleri yaþta ve KMY ölçümleri oldukça düþük olan hastalarda, üç fazlý kemik sintigrafisinin daha yaygýn kullanýlmasýný önermekteyiz. Eþik deðerin belirlenmesi ve kantifikasyon ile osteoporoz derecesinin tahmin edilebilmesi için daha geniþ sayýda hasta içeren çalýþmalara ihtiyaç vardýr. Anahtar kelimeler: osteoporoz, DEXA, sintigrafi, Tc- 99m metilendifosfonat (MDP) kantifikasyon SUMMARY Aim: Fracture risk increases with decline in bone mineral density. Three-phase bone scintigraphy gives information about osteoporotic vertebral fractures and also the integrity of other bones in the body. It helps the diagnosis of potential complications of fracture and regional osteoporosis. In this study, we aimed to investigate the presence of new fractures using three-phase bone scintigraphy and the correlation of bone mineral density with quantitative uptake of Tc 99m methylenediphosphonate (MDP). Method: Fifty women with osteoporosis and osteopenia were enrolled in this study. Patients whose bone mineral density measured by dual X-ray absorptiometry, were questioned regarding the risk factors for osteoporosis. Three-phase bone scintigraphy was performed and uptake of Tc 99m MDP was calculated. Results: Increased activities in bone scintigraphy that may be a result of new bone fracture were observed in 15 regions in 13 patients. Uptake of Tc 99m MDP were correlated with L1-L4 vertebral T scores (r=-0.324, p=0.034) and total femur T scores (r=-0.439, p=0.003). Conclusion: Three-phase bone scintigraphy may be useful in patients with very low bone mineral density and in advanced age. Studies with larger patient groups are needed to identify the cut off value and to estimate the degree of osteoporosis by quantitative bone scintigraphy. Key Words: osteoporosis, DEXA, scintigraphy, Tc 99m methylenediphosphonate (MDP), quantification Yazýþma Adresi / Correspondence Address: Dr Özden Özyemiþci-Taþkýran, Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi, Fiziksel Týp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalý, Ankara, Turkey Tel: +0 312 4782828 e-mail: ozdenozyemisci@yahoo.com 1 Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi, Fiziksel Týp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalý, Ankara, Turkey 2 Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi, Nükleer Týp Anabilim Dalý, Ankara, Turkey

QUANTITATIVE TC 99M MDP UPTAKE, Özyemiþci-Taþkýran 47 GÝRÝÞ En sýk görülen metabolik kemik hastalýðý olan osteoporoz, kýrýklara yatkýnlýðý arttýrmasý nedeniyle klinik ve halk saðlýðý açýsýndan büyük önem taþýmaktadýr. Dünyada yaþlý nüfus sayýsýnýn artmasý ile birlikte kýrýk sayýlarýnda da artýþ olmasý beklenmektedir. Osteoporoza baðlý kýrýklarýn en sýk görüldüðü bölgeler kalça, omurga ve önkol bölgesidir. Osteoporoza baðlý diðer kýrýklardan daha fazla özürlülüðe neden olmasý, daha yüksek ölüm oranlarýna sahip olmasý, tedavi maliyetlerinin daha yüksek olmasý, daha kolay taný konmasý ve genellikle yatarak tedavi gerektirmesi nedeniyle kalça kýrýklarý ile ilgili veriler daha güvenilirdir. Demografik veriler, 1990 yýlýnda tüm dünyadaki kalça kýrýðý vakalarýnýn tahmini olarak 1.7 milyon olduðunu ve 2050 yýlýnda bu sayýnýn 6.3 milyona ulaþacaðýný öngörmektedir (1). Omurga kýrýklarýna yönelik evrensel olarak kabul edilmiþ bir tanýmlama bulunmamasý ve klinik taný oranlarýnýn düþük olmasý nedeniyle omurga kýrýklarýnýn epidemiolojik verilerinin güvenilirliði daha azdýr. Kadýnlarda ömür boyu klinik olarak tanýmlanan omurga kýrýðý riski (%16), erkeklerden (%5) daha fazladýr (1). Omurga kýrýklarýnýn sadece dörtte biri düþmeler sonrasýnda gerçekleþmektedir, çoðu ise öne eðilmek, bir eþyayý kaldýrmak gibi basit günlük aktivitelerle ortaya çýkmaktadýr ve çoðunlukla asemptomatiktir. Omurga kýrýklarý, çekilen omurga grafilerinde tesadüfen fark edilebilir veya hasta, boy kýsalmasý, sýrt kamburluðunda artýþ ve sýrt aðrýsý yakýnmasý ile baþvurabilir. Omurga kýrýklarý günlük yaþam aktivitelerinde kýsýtlýlýða neden olabilir, ayrýca kiþinin özgüveni ve psikolojik durumunu da olumsuz etkileyebilmektedir (2). Osteoporoz tedavisinin esas amacý, omurga ve periferik kýrýklarý önlemektir (3). Kýrýk öyküsü olan hastalarda ikinci kýrýk riski artmaktadýr, bu yüzden mevcut kýrýk ve komplikasyonlarýnýn tedavisi kadar ikinci kýrýktan korunma da önem taþýmaktadýr. Bu yüzden omurga kýrýklarýnýn tanýsý ve kýrýk riskinin yüksek olduðu hastalarýn belirlenmesi önemlidir. Kemik mineral yoðunluðunda azalma ile birlikte kýrýk riskinde artýþ olduðu bilinmesine raðmen kýrýk riskinin net olarak yükseldiði net bir eþik deðer bulunmamaktadýr (4,5). Bu çalýþmada, osteoporozu olan kadýnlarda üç fazlý kemik sintigrafisinde kýrýk varlýðý ve Tc-99m metilendifosfonat (MDP) tutulum miktarý ile kemik mineral yoðunluðu derecesi arasýndaki iliþkinin araþtýrýlmasý amaçlandý. GEREÇ ve YÖNTEM Olgular, Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi Fiziksel Týp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalý Osteoporoz Polikliniði'ne baþvuran hastalar arasýndan seçildi. Dünya Saðlýk Örgütü'nün tanýmlamasýna göre osteopeni ve osteoporoz tanýsý alan hastalar çalýþmaya alýndý (6). Kemik mineral yoðunluðu (KMY) ölçümleri Hologic QDR-4500 model cihaz kullanýlarak Dual Energy X-ray absorpsiometry (DEXA) yöntemi ile yapýldý. Ölçümler anteroposterior lomber omurga ve femur bölgelerinden yapýldý. Tiroid, paratiroid, gastrointestinal hastalýklar, romatoid artrit ve diðer inflamatuar hastalýklar, malinite gibi kemik veya mineral metabolizmasýný etkileyen rahatsýzlýklar, karaciðer ve böbrek hastalýðý olan hastalar çalýþmaya alýnmadý. Daha önceden osteoporoz tanýsý olup kalsiyum, D vitamini, bifosfonat, kalsitonin veya raloksifen kullanan hastalar ilaç tedavileri kesilmeden çalýþmaya alýndý. Hastalar, menarþ, menapoz yaþý, gebelik sayýsý, emzirme süreleri, beslenme özellikleri, sigara ve alkol alýþkanlýklarý, fiziksel aktivite, hareketsizlik gibi risk faktörleri açýsýndan sorgulandý. Hastalarýn tüm vücut kemik sintigrafileri, Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi Nükleer Týp Anabilim Dalý'nda çekildi. Tüm hastalara 740 MBq (20mCi) 99m-Tc iþaretli MDP (Mallinckrodt) damar yoluyla enjekte edilerek 3. dakikada (erken) ve 3. saatte (geç) tüm vücut tarama (TVT) yöntemi uygulandý. Görüntüleme iki baþlýklý gama kamera sisteminde yüksek rezolüsyonlu düþük enerjili (LEHR) kolimatör ile ayaktan baþa doðru, anterior ve posteriordan eþ zamanlý olarak 128x512 matrikste kayýt edildi. Görüntüleme hýzý erken ve geç görüntülemede 10 cm/dakika olarak ayarlandý. Sintigrafik görüntüler öncelikle görsel olarak deðerlendirildi. Hastalarýn erken ve geç TVT görüntüleri kýrýk açýsýndan incelendi. Erken taramada hiperemi ve geç taramada artmýþ osteoblastik aktivite izlenen alanlar yeni kýrýk ile uyumlu olarak deðerlendirildi. Kantitatif analiz için hastalarýn görüntüleri tekrar incelendi. 3. dakikadaki tüm vücut sayýmý ortalamasý %100 kabul edilerek iskelet sisteminde 3. saatte tutulan MDP düzeyi oransal olarak % þeklinde hesaplandý. Bunun için toplam aktiviteden yumuþak dokuda tutulan aktivite ve idrarla atýlan aktivite hesaplanarak çýkarýldý. Formülü aþaðýdaki gibidir (7): Kemik tutulumu= toplam (3. dakikada TVT) - yumuþak doku (3.saat) - idrar ile atýlan aktivite 3. dakikada ve 3. saatte anterior ve posteriordan alýnan her tarama için ayrý ayrý tüm vücut, mesane ve addüktör kaslara bilgisayar programýnda ilgi alaný çizme

48 QUANTITATIVE TC 99M MDP UPTAKE, Özyemiþci-Taþkýran yöntemi ile sayýmlar hesaplandý ve geometrik ortalamalarý alýndý. Belirgin dejeneratif deðiþiklikler ve kýrýk ile uyumlu bölgelerdeki aktivite yoðunluðunun kemik tutulumu hesabýný etkilememesi için 3. dakika ve 3. saat görüntülerinde bu bölgelere ayrý ilgi alanlarý çizildi. Anterior ve posterior sayýmlarýnýn geometrik ortalamalarý alýnarak ilgili tüm vücut tarama sayýmýndan çýkarýldý. 3. saat sayýmlarýna 99m-Tc için radyoaktif dikey düzeltmesi yapýldý. Yumuþak doku için referans olarak bilateral addüktör kaslar alýndý. Tüm vücut sayýmýna oranlanarak yumuþak dokudaki aktivite retansiyonu hesaplandý. Formülü aþaðýdaki gibidir: Yumuþak doku retansiyonu= Toplam (3. dakikada TVT) x [Addüktör kaslar (3. saat)/addüktör kaslar (3. dakika)] Ýdrar ile atýlan aktivite miktarýný hesaplamak için erken ve geç TVT sayýmlarý arasýndaki farka 3. saatteki mesane sayýmý eklendi: Ýdrar ile atýlan aktivite= toplam (3. dakikada TVT) - 3. saat TVT + mesane (3. saat) Ýstatistiksel Analiz Verilerin analizi SPSS 10.0 paket programý ile yapýldý. Sonuçlar, ortalama ± standart sapma olarak verildi. Sintigrafide kýrýk bulgusu olan ve olmayan hastalarýn farklý parametrelerinin karþýlaþtýrýlmasýnda baðýmsýz t testi kullanýldý. Kemik mineral yoðunluðu ölçümleri ile Tc-99m MDP tutulum miktarlarý arasýndaki iliþkiyi incelemek için Pearson korelasyon analizi uygulandý. Hastalar L1-L4 omurga T deðerlerine göre 5 farklý gruba ayrýldý.(1. grup; -4,0 ve altý (8 hasta), 2. grup; -3,99 ile -3,5 (11 hasta), 3. grup; -3.49 ile -3,0 (12 hasta), 4. grup; -2,99 ile -2,5 (10 hasta) ve 5. grup; -2,49 ve üzeri (9 hasta)). Deðiþkenlerin gruplar arasýndaki farklýlýklarýn incelenmesi için Kruskal Wallis nonparametrik test yapýldý. L1-L4 omurga bölgesi T deðerleri -3,5'in altý ve üstü olmak üzere iki grubun verilerinin karþýlaþtýrýlmasýnda baðýmsýz t testi kullanýldý, daðýlýmlarý düzenli olmayan yaþ, doðum sayýsý, Tc-99m MDP tutulum miktarlarý ve vücut kitle indeksleri için de Mann Whitney- U testi uygulandý. p<0.05 istatistiksel anlamlýlýk için sýnýr kabul edildi. SONUÇLAR Osteoporoz Polikliniði'ne baþvuran 50 kadýn hasta çalýþmaya alýndý. Yaþ ortalamalarý 66.1±7.6 yýl olan hastalarýn ikisi dýþýnda hepsi menapozdaydý. Olgularýn üreme saðlýklarý ile ilgili parametreler ve L1-L4 omurga ve Tablo-I Olgularýn demografik özellikleri ile L1-L4 omurga ve femur boyun bölgesine ait KMY deðerleri. Demografik özellikler Olgular (n=50) Yaþ (yýl) 66.1±7.6 (45-80) Ýlk adet yaþý (yýl) 13.4±1.3 (11-18) Gebelik sayýsý 4.7±3.1 (0-13) Doðum sayýsý 3.2±2.1 (0-8) 3 aydan fazla emzirilen çocuk sayýsý 2.7±1.7 (0-7) Menapoza girme yaþý (yýl) 45.4±5.0 (28-56) Menapoz yýlý 21.6±7.9 (4-42) VKÝ (kg/cm²) 26.01±4.93 L1-4 omurga T deðerleri -3.19±0.84 L1-4 omurga Z deðerleri -1.37±0.86 L1-4 omurga KMY (g/cm²) 0.691±0.091 Femur boyun T deðerleri -2.87±0.90 Femur boyun Z deðerleri -0.82±0.81 Femur boyun KMY (g/cm²) 0.607±0.080 VKÝ: vüc ut kitle indeksi, KMY: kemik mineral yoðunluðu femur boyun DEXA T ve Z deðerleri Tablo-1'de verilmiþtir. Elli hastanýn üçünde T deðerleri osteopeni sýnýrýnda iken, diðer hastalarýn deðerleri osteoporoz ile uyumluydu. Üç hastaya osteoporoz tanýsý yeni konmuþtu ve osteoporoz tedavisi için henüz ilaç baþlanmamýþtý. Diðer hastalara ortalama 5.3±5.2 yýl (1-25 yýl) önce osteoporoz tanýsý konmuþtu. Toplam 5 hasta osteoporoz tedavisi almazken diðer hastalar alendronat (n=34), kalsitonin (n=10), raloksifen (n=1), kalsiyum ve D vitamininden (45) oluþan ilaçlar kullanýyorlardý. Hastalarýn 9'u sigara kullanýrken diðerleri sigara kullanmýyordu. Alkol kullanan 4 hastanýn 3'ü sosyal olarak alkol alýrken 1 hasta her gün alýyordu. Ev dýþýnda yürünen süre olarak deðerlerndirilen fiziksel aktivite düzeyine göre 24 hastanýn günlük 30 dakika ve üzerinde, 12 hastanýn 30 dakikanýn altýnda yürüdüðü ve 14 hastanýn ise sedanter yaþam tarzý olduðu görüldü. Hastalarýn 20'sinde toplam 26 geçirilmiþ kýrýk öyküsü olduðu saptandý. Kýrýklarýn 4'ü omurga, 4'ü kosta, 9'u önkol ve 9'u da diðer kemiklerde meydana gelmiþti. Kýrýklarýn %50'si major travma sonrasý oluþurken %50'si de minor travma sonrasý meydana gelmiþti. Kýrýk sýrasýnda hastalarýn yaþý ortalama 52.3±16.6 idi. Minör travma sonrasý kýrýðý olan hastalar dikkate alýndýðýnda yaþ ortalamalarýnýn 56.8±16.6 olduðu görüldü. Kemik sintigrafilerinin görsel olarak deðerlendirilmesinde 29 hastada dejeneratif deðiþikler saptandý. Alt ekstremite (diz, 26; ayakbileði, 9; metatarsal eklemler, 3; kalça, 2) ve omurga (lomber omurga, 4; sakroiliyak eklem, 3) bölgelerinde dejeneratif deðiþikliklerin sýk olduðu gözlendi.

QUANTITATIVE TC 99M MDP UPTAKE, Özyemiþci-Taþkýran 49 Tablo-II Sintigrafide yeni kýrýk bulgusu olan ve olmayan hastalarýn karþýlaþtýrýlmasý Kýrýk bulgusu (+) (n=13) Kýrýk bulgusu (-) (n=37) p deðeri Yaþ (yýl) 71.8±6.3 64.2±7.0 0.001* Ýlk adet yaþý (yýl) 13.7±1.8 13.3±1.0 0.39 Menapoza girme yaþý (yýl) 47.3±4.4 44.7±5.1 0.12 Menapoz yýlý 24.5±7.6 20.5±7.9 0.12 Gravida (gebelik sayýsý) 5.0±2.8 4.6±3.3 0.67 Para (doðum sayýsý) 3.4±2.1 3.1±2.1 0.69?3 ay emzirilen çocuk sayýsý 3.2±2.1 2.5±1.5 0.17 VKÝ (kg/cm²) 25.54±3.90 26.19±5.33 0.71 L1-4 omurga T deðerleri -3,37±0,76-3,12±0,87 0.36 L1-4 omurga Z deðerleri -1,35±0,67-1,37±0,93 0.95 Femur boyun T deðerleri -3,28±0,79-2,72±0,91 0.057 Femur boyun Z deðerleri -0,96±0,62-0,78±0,87 0.56 VKÝ: vücut kitle indeksi, *: istatistiksel anlamlý p deðeri Onüç hastada toplam 15 bölgede yeni kýrýk ile uyumlu olabilecek aktivite artýþý olduðu gözlendi. Kýrýk olduðu düþünülen bölgeler omurga (n=8), kosta (n=4), klavikula (n=1), pubis (n=1) ve sakrumdan (n=1) oluþmaktaydý. Bu hastalarýn sadece 2'si osteoporoza yönelik tedavi almazken 9'u alendronat, 2'si kalsitonin kullanmakta idi. Ýlaç tedavileri en az 2 yýldýr devam ediyordu ve ortalama tedavi süreleri 3.4 yýl idi. Hastalar sintigrafide yeni kýrýk bulgusu olan ve olmayan olmak üzere iki gruba ayrýldýklarýnda kýrýk bulgusu olan grubun yaþ ortalamalarýnýn anlamlý olarak fazla olduðu görüldü (p=0.001). Kýrýk bulgusu olan gruptaki hastalarýn femur boyun T deðerleri daha düþük olmasýna raðmen fark istatistiksel olarak anlamlý deðildi (p=0.057). Diðer deðiþkenler açýsýndan farklýlýk olmadýðý gözlendi (Tablo-2). Tablo-III Tc-99m MDP'nin kemik tutulum miktarlarý ile DEXA T deðerleri arasýndaki korelasyon katsayýlarý (r) ve p deðerleri. Omurga T deðerleri r p L1-0.163 0.298 L2 0.100 0.407 L3-0.333 0.029 L4-0.289 0.060 L1-L4-0.324 0.034 Femur T deðerleri Boyun -0.155 0.320 Trokanter -0.451 0.002 Ýntertrokanter -0.405 0.007 Total femur -0.439 0.003 Wards -0.400 0.008 Kantitatif analizler sonucu Tc-99m MDP'nin kemik tutulumu %11±12 olarak hesaplandý. Tc-99m MDP'nin kemik tutulum miktarlarý ile diðer parametrelerin iliþkisi incelendiðinde vücut kitle indeksi (VKÝ) (r=-0.453, p=0.005), L1-L4 omurga T deðerleri (r=- 0.324, p=0.034), trokanter T deðerleri (r=-0.451, p=0.002), intertrokanter T deðerleri (r=-0.405, p=0.007), total femur T deðerleri (r=-0.439, p=0.003) ve wards bölgesi T deðerleri (r=-0.400, p=0.008) ile korele olduðu bulundu (Tablo-3). Hastalar, L1L4 omurga T deðerlerine göre 5 farklý gruba ayrýldýðýnda da; yaþ, ilk adet yaþý, menapoz yaþý, menapoz yýlý, gebelik ve doðum sayýsý, emzirme süresi, vücut kitle indeksi ve Tc 99m MDP tutulumlarý açýsýndan farklýlýk olmadýðý gözlendi. Hastalar, L1L4 omurga T deðerleri, istatistik deðerlendirme için yeterli sayýda iki gruba ayrýlarak da incelendi, bunun için kesme T deðeri -3,5 olarak alýndý. T deðerleri -3,5'in altýnda olan grupta vücut kitle indeksi ve doðum sayýsýnýn anlamlý olarak daha düþük olduðu gözlendi (sýrasýyla p=0,028,p=0,037). TARTIÞMA Osteoporoza baðlý omurga kýrýklarýnda en sýk yakýnmalar, sýrt ve bel aðrýlarýdýr. Fakat hastalarýn birçoðunda ya çok hafif semptom vardýr ya da hiç semptom yoktur ve sadece fizik muayene ile omurga kýrýðýný teþhis etmek zordur. Omurga kýrýklarýnýn varlýðýnýn tespiti, hastalýk prognozu, epidemiyolojik ve ilaç etkinlik çalýþmalarý açýsýndan deðerlidir. Epidemiyolojik çalýþmalarda ve ilaç etkinliðinin deðerlendirildiði araþtýrmalarda omurga kýrýklarý baþta ol-

50 QUANTITATIVE TC 99M MDP UPTAKE, Özyemiþci-Taþkýran mak üzere kýrýklarýn tanýsý klinik deðerlendirme ile deðil, radyografik yöntemlerle yapýlmaktadýr (8). Omurga radyografilerinde deformasyon gözlenmesi, kýrýk þüphesini gündeme getirir. Ortalamanýn 3 standart sapma ve altýnda olan omurga deformiteleri (yükseklik kaybý) klinik olarak anlamlý kabul edilmektedir (9). Omurgalarýn deformite açýsýndan morfometrik incelemelerinde objektiviteyi saðlamak için çeþitli ölçüm teknikleri geliþtirilmeye çalýþýlsa da altýn standart direkt radyografiden görsel olarak yapýlan kalitatif incelemedir (10). Bu yöntem de subjektif olduðu için ve kýrýklarýn tanýmlanmasýnda kabul edilen kesin kriterler olmadýðý için bazý kýsýtlýlýklarý vardýr. Kemik sintigrafisinde, akut omurga kýrýðý durumunda tipik olarak yoðun lineer tutulum gözlenir. Bu tutulum genellikle ilk 48 saat içinde görünür hale gelir ve 6 ile 18 ay sonra da tutulum zayýflar, bu þekilde sintigrafi omurga kýrýklarýnýn yaþýnýn tayin edilmesinde yardýmcý olur. Dolayýsýyla, 18 aydan daha önce olan kýrýklarda sintigrafi genellikle normal olarak yorumlanýr (8). Bunun yaný sýra Hordon ve ark., osteoporotik omurga kýrýklarýnda, radyoaktif madde tutulumunun kýrýk yaþýný çok fazla göstermeyebileceðini düþünmektedirler (11). Kýrýk sonrasý radyoaktif madde tutulumu yeni kemik yapýmýna baðlý olarak artar. Osteoporozda kýrýk sonrasý yeni kemik yapýmýnýn daha uzun sürede ve daha yavaþ hýzda olabildiðini ve dolayýsýyla bazý kýrýklarýn sintigrafide artmýþ tutuluma neden olamayabileceðini öne sürmektedirler. Bizim çalýþmamýzda da, osteoporoz tanýsý olan hastalarda sintigrafik olarak kýrýk varlýðý araþtýrýldý. Toplam 15 adet yeni kýrýk ile uyumlu aktivite artýþý tespit edildi. Kýrýklarýn % 50'den fazlasýnýn omurga bölgesinde olduðu dikkati çekmiþtir. Kýrýk bulgusu olan hastalarýn yaþlarýnýn anlamlý olarak daha yüksek olduðu ve femur boyun T deðerlerinin daha düþük olduðu fakat farkýn istatistiksel olarak anlamlý olmadýðý görüldü. Ýleri yaþta ve KMY ölçümleri oldukça düþük olan hastalarda, üç fazlý kemik sintigrafisinin daha yaygýn kullanýlmasýný önermekteyiz. Kemik sintigrafisinde kullanýlan difosfonatlar, vücutta bulunan pirofosfatlara yapýsal olarak benzeyen sentetik bileþiklerdir. Pirofosfatlar gibi kemik mineral yüzeyine baðlanýrlar ve amorf kalsiyum fosfata olan afiniteleri kristal hidroksiapatitten daha yüksektir (12). Dolayýsýyla hücresel aktivitenin fazla olduðu kemiðin yeniden yapýlanma durumlarýnda difosfonat tutulumunun artmasý beklenmektedir. Tüm vücutta radyoaktif madde tutulumunun yaþlanma ile birlikte arttýðý gösterilmiþtir (13). Yaþla birlikte böbrek fonksiyonlarýnda görülen azalmanýn etkisi olabileceði gibi birincil olarak artmýþ kemik döngüsünün sorumlu olduðu ileri sürülmektedir. Radyoaktif maddenin bölgesel daðýlýmý cinsiyetler arasýnda deðiþiklik göstermektedir. Yaþlý kadýnlarda kafatasý ve alt ekstremitelerde artmýþ tutulum ve aksiyel iskelette nispeten azalmýþ tutulum gözlenirken erkeklerde benzer farklýlýk gözlenmemiþtir. Carnevale ve ark.'nýn çalýþmasýnda farklý ilgi alanlarý kullanýlarak hesaplanan global iskelet tutulumu saðlýklý premenopazal ve postmenopozal kadýnlarda incelenmiþ ve yine yaþla birlikte tüm iskelet tutulum miktarýnda artýþ olduðu gözlenmiþtir (14). Ayrýca farklý bölgelerin lokal kemik döngüsünü incelemek amaçlý lomber omurga ve femurdan da dar ilgi alanlarýnýn sayýmýný yapmýþlar ve femur diafizinde yaþla uyumlu tutulum artýþý olduðunu göstermiþlerdir. Yoðun olarak kortikal kemikten oluþan femur diafizindeki tutulum artýþýnýn yaþla birlikte artan kortikal kemik yeniden yapýlanmasýný yansýttýðý düþünülmektedir. Tüm vücutta da kortikal kemik oranýnýn %80 olmasý nedeniyle yaþla birlikte tüm vücut kemik tutulumu da artmaktadýr. Trabeküler kemik oraný fazla olan lomber omurga, iliak spine ve femur boyun bölgeleri de yaþla birlikte aktivite tutulumunda azalma göstermektedirler (14). Kemik metabolizmasýnýn deðerlendirilmesinde standart yöntem olarak 24 saatlik tüm vücut retansiyonu kabul edilmektedir. Fakat zaman almasý ve çok dikkatli idrar toplanmasýný gerektirdiði için nükleer týp birimlerinde rutin olarak kullanýmý sýnýrlýdýr. Brenner ve ark. nýn kantitatif analizle hesapladýklarý kemik aktivite deðerleri, 24 saatlik tüm vücut retansiyonu ile iyi korelasyon göstermektedir (7). Zaman-aktivite eðrilerinde 3.saatte kemik tutulumu sabit plato yapmýþtýr. Bu yöntemde idrar ile atýlan aktivite miktarýnýn düzeltilmesinden sonra kemik aktivitesi hesaplandýðý için rutin sintigrafi çekimlerinde istenilen herhangi bir zaman aralýðýnda hesaplama yapýlabilir. Çalýþmamýzda ayrýca, kantitatif analiz ile elde edilen Tc 99m MDP tutulumlarýnýn osteoporoz derecesi ile iliþkisi araþtýrýldý. Tc 99m MDP tutulum miktarlarýnýn omurga ve femur T deðerleri ile ters iliþkili olduðu ve femur bölgesi deðerleri ile iliþkisinin omurga ile olan iliþkisinden daha kuvvetli olduðu görüldü. Omurga cisimleri, büyük oranda trabeküler kemikten oluþtuðu için, daha fazla yeniden yapýlanma yüzey alanýna sahiptir ve bu yüzden steroid gibi hormonlar ve osteoporoz ilaç tedavileri ile deðiþim oraný daha fazladýr. Bunun yanýnda, ilerleyen yaþla birlikte artan posterior eleman ve faset eklemlerdeki dejeneratif deðiþiklikler de omur cisminde mineral yoðunluðunda hatalý yüksek sonuçlara

QUANTITATIVE TC 99M MDP UPTAKE, Özyemiþci-Taþkýran 51 neden olabilmektedir (5). Bizim çalýþmamýzda da, hastalar kullanmakta olduklarý osteoporoz ilaçlarýna devam ederken sintigrafileri çekildi. Bisfosfonat tedavisi gören hastalarda Tc 99m MDP ile bisfosfonat molekülleri kemik mineral yüzeyine baðlanmak için yarýþýyor olabilirler. Hem kullandýklarý ilaçlarýn hem de çalýþmaya katýlan hastalarýn ileri yaþta olup yüksek orandaki dejeneratif deðiþikliklerin varlýðý, Tc 99m MDP tutulum miktarlarý ile omurga T deðerleri arasýndaki iliþkinin daha az kuvvetli olmasýna yol açtýðýný düþünmekteyiz. Demirkan ve ark. da, bizim önerimize benzer þekilde; bir olgu sunumuyla, alendronat tedavisinin, sintigrafik deðerlendirmede kullanýlan radyoaktif maddenin kemikteki tuzaklanmasýný ve birikimini engelleyerek hatalý negatif sonuç verebileceðini ileri sürmektedirler (15). Bu çalýþmada, T deðerleri azaldýkça Tc 99m MDP tutulum miktarlarýnýn arttýðý gözlenmiþtir. Fakat, hastalar, L1-L4 omurga T deðerlerine göre 5 gruba ayrýldýklarýnda ve -3,5'in altý ve üstü olmak üzere iki gruba ayrýldýklarýnda da Tc 99m MDP tutulumlarý açýsýndan fark olmadýðý görülmüþtür. Hasta sayýsýnýn az olmasý ve Tc 99m MDP tutulum miktarlarýnýn daðýlýmýnýn düzensizliði nedeniyle farklýlýk olmadýðýný ve daha geniþ sayýda hasta grubuyla çalýþma yapýldýðýnda farklý sonuçlar elde edileceðini düþünmekteyiz. Tc 99m MDP tutulumlarýný kemik mineral yoðunluðu dýþýnda etkileyen birden çok faktör olmasý sonuçlarýn sadece T deðerleri ile iliþkilendirilmesini engellemektedir. Hastanýn yaþý, vücut kitle indeksi, vücuttaki yað oraný, glomerular filtrasyon hýzý ve kemik metabolizmasýný etkileyen ilaç kullanýmý gibi deðiþkenler radyoaktivitenin daðýlýmýnda etkili olmaktadýr. Kemik metabolizmasýný etkileyen ilaç kullanmayan daha geniþ sayýda hasta grubunda kantifikasyon yöntemi ile Tc 99m MDP tutulumunun hesaplanmasýný önermekteyiz. Bu þekilde, baþka nedenlerle istenen üç fazlý kemik sintigrafisinde hesaplanacak olan Tc 99m MDP tutulum miktarlarý, osteoporoz ve kýrýk riski varlýðýný belirlemede yardýmcý olabilecektir. KAYNAKLAR 1. Cummings SR, Melton LJ. Epidemiology and outcomes of osteoporotic fractures. Lancet 2002;359:1761-7. 2. Kado DM, Browner WS, Palermo L, et al. Vertebral fractures and mortality in older women: a prospective study. Study of Osteoporotic Fractures Research Group. Arch Intern Med 1999;159:1215-20. 3. Kanis JA, Delmas P, Burckhardt P, et al. Guidelines for diagnosis and management of osteoporosis. The European Foundation for Osteoporosis and Bone Disease. Osteoporos Int 1997;7:390-406. 4. American College of Obstetricians and Gynecologists. Osteoporosis. Obstet Gynecol 2004:104(4Suppl); 66S- 76S. 5. Cummings SR, Bates D, Black DM. Clinical use of bone densitometry: scientific review. JAMA 2002;288:1889-97. 6. Kanis JA, Melton LJ III, Christiansen C, et al. The diagnosis of osteoporosis. J Bone Miner Res 1994;9:1137-1141 7. Brenner W, Bohuslavizki KH, Sieweke N, et al. Quantification of diphosphonate uptake based on conventional bone scanning. Eur J Nucl Med 1997;24:1284-90. 8. Ryan PJ, Fogelman I. Osteoporotic vertebral fractures: diagnosis with radiography and bone scintigraphy. Radiology 1994;190:669-72. 9. Ferrar L, Jiang G, Barrington NA, et al. Identification of vertebral deformities in women: comparison of radiological assessment and quantitative morphometry using morphometric radiography and morphometric X-ray absorptiometry. J Bone Miner Res 2000;15:575-85. 10. Ryan PJ, Fogelman I. Bone scintigraphy in metabolic bone disease. Semin Nucl Med 1997;27:291-305. 11. Hordon LD, Francis RM, Marshall DH, et al. Are scintigrams of the spine useful in vertebral osteoporosis? Clin Radiol 1986;37:487-9. 12. Karsenty G, Vigneron N, Jorgetti V, et al. Value of the 99mTc-methylene diphosphonate bone scan in renal osteodystrophy. Kidney Int 1986;29:1058-65. 13. Kigami Y, Yamamoto I, Ohnishi H, et al. Age-related change of technetium-99m-hmdp distribution in the skeleton. J Nucl Med 1996;37:815-8. 14. Carnevale V, Dicembrino F, Frusciante V, et al. Different patterns of global and regional skeletal uptake of 99mTc-methylene diphosphonate with age: relevance to the pathogenesis of bone loss. J Nucl Med 2000;41:1478-83. 15. Demirkan B, Baskan Z, Alacacioglu A, et al. False negative bone scintigraphy in a patient with primary breast cancer: a possible transient phenomenon of bisphosphonate (alendronate) treatment. Tumori 2005;91:77-80.