BASEL II PERSPEKTÝFÝNDEN KREDÝ RÝSKÝ ÖLÇÜM YAKLAÞIMLARININ KREDÝ FÝYATLAMASINA POTANSÝYEL ETKÝSÝ Yrd.Doç.Dr. Fatih TEMÝZEL*



Benzer belgeler
Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Türkiye Muhasebe Standartlarý Sorularý Gönderen : abana - 02/03/ :03

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

Basel II ve III nedir Basel II ve Türk Eximbank Semineri 2013



BASEL II BANKACILIK DÜZENLEMELERİ VE İÇ DENETİM Prof. Dr. Güler ARAS, Yıldız Teknik Üniversitesi



2 - Konuþmayý Yazýya Dökme


GÝRÝÞ. Bu anlamda, özellikle az geliþmiþ toplumlarda sanayi çaðýndan bilgi

Simge Özer Pýnarbaþý

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr.

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

: Av. Funda Kahveci - Ayný adreste

Gelir Vergisi Kesintisi

ASKÝ 2015 YILI KURUMSAL DURUM VE MALÝ BEKLENTÝLER RAPORU

7 Mart Çýkmýþ 62 Soru ve Cevabý Gönderen : total - 08/03/ :00

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

6111 Sayýlý Yasa Kapsamýnda Kdv Arttýrýmýnda Bulunmak Ýsteyen Mükellefleri Bekleyen Süpriz Salý, 01 Mart 2011

ÝÇÝNDEKÝLER GÝRÝÞ 1. TEK DÜZEN HESAP PLANI

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

ݺletmelerin Rekabet Gücünün Artýrýlmasý. Dýºa Açýlmalarýna Mali Destek Programý

Modüler Proses Sistemleri

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

Girne Mah. Küçükyalý Ýþ Merkezi B Blok No: Maltepe/Ýstanbul [t] pbx [f] [e] info@ozenelektronik.

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Staja Baþlama Deneme Testleri 2 Gönderen : abana - 18/12/ :44

ÝÇÝNDEKÝLER GÝRÝÞ BÖLÜM 1: REASÜRANSA ÝLÝÞKÝN KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Ballorex Venturi. Çift Regülatörlü Vana

OTOMATÝK BETON BLOK ÜRETÝM TESÝSÝ NHP

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

EDMS, þirketlerin dinamik dokümanlar oluþturmasýný saðlayan, bu doküman ve belgeleri dijital olarak saklayýp, dünyanýn deðiþik noktalarýndaki

GLOBAL GAP STANDARTLARINDA ÜRETÝM YAPIYORUZ.

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI



TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU İZAHNAME DEĞİŞİKLİKLERİ


Basel II: Bankacılık sektöründe değişim rüzgarları. 4 Mayıs 2006

Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...



TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor


3AH Vakum Devre-Kesicileri: Uygun Çözümler

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

Yerel Yönetim Derecelendirmeleri

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

01 Kasým 2018

Ýþletmelerin Kurumsal Ýmajlarýnýn Hedef Kitlelere Ýletilmesinde Bir Araç Olarak Kurum Web Siteleri

BÖLÜM BANKALARIN FAALİYET ALANLARININ GELİŞİMİ



BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

OTOMATÝK KAPI SÝSTEMLERÝ

ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ



TEMMUZ 2010 SAYI 7. e-dergi ÖZEL BÖLÜM ÞÝRKETLERÝ AYNAYA BAKMAK.

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Türkiye Ekonomisi için Kriz Önlemleri

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

Grant Thornton haberleri Tamamlama Geçerli tarihler Yoruma açýk. Sýrada ne var? UFRS Haberleri

Kredi Değerlendirmenin Geleceği - Basel II Yaklaşımı

BMCOLOR M A T B A A M Ü R E K K E P L E R Ý KURUMSAL KILAVUZ


..T.C. DANýÞTAY SEKiziNCi DAiRE Esas No : 2005/1614 Karar No : 2006/1140

tarihli Bankaların İç Sistemleri Hakkında Yönetmelik in Risk Yönetimine İlişkin Düzenlemeleri

ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Hakemli Yazýlar / Refereed Papers

30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/ :26

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY


MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

www. adana.smmmo.org.tr



Basel II: Bankacılık sektöründe değişim rüzgarları. 4 Mayıs 2006

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

TÜRKÝYE / Fabrika SWITZERLAND. Tel : ( 0090 ) ( 0090 ) Fax : ( 0090 ) Gönen / ISPARTA


Kanguru Matematik Türkiye 2017

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Transkript:

BASEL II PERSPEKTÝFÝNDEN KREDÝ RÝSKÝ ÖLÇÜM YAKLAÞIMLARININ KREDÝ FÝYATLAMASINA POTANSÝYEL ETKÝSÝ Yrd.Doç.Dr. Fatih TEMÝZEL* 1.GÝRÝÞ Basel II ile riskler daha duyarlý biçimde ölçülerek, her bankanýn risk profili ayrý ayrý belirlenip, banka üst yönetimlerine düþen sorumluluk artýrýlmaktadýr. Bu sayede finans sektörünün oyuncularý arasýndaki asimetrik bilgi minimize edilerek daha rekabetçi ve istikrarlý bir finans sektörüne eriþilmesi hedeflenmektedir. Bu amaçla getirilen yeni düzenlemeler, risk yönetimi konusunda mevcut düzenlemelerden farklý olarak daha esnek bir yapýdadýr. Baþka bir ifadeyle risk yönetiminde piyasa oyuncularýna tek tip elbise yerine bir koleksiyon sunulmaktadýr. Bu çalýþmanýn konusunu oluþturan kredi riski ölçüm yaklaþýmlarýnda söz konusu esneklik, somut bir biçimde gözlenebilmektedir. Temel olarak Standart Yaklaþým(SY) ve Ýçsel Derecelendirmeye Dayalý Yaklaþým (ÝDDY) olarak ifade edilen kredi riski ölçüm yaklaþýmlarý, kredi taleplerinin deðerlendirilmesinde eskiye oranla önemli yenilikleri beraberinde getirmektedir. Basel II'nin ruhuna uygun biçimde kredi riski ölçüm yaklaþýmlarýnda da piyasa oyuncularýna tercih hakký sunulmaktadýr. Söz konusu tercih hakkýnýn da katkýsýyla kredi riski ölçüm yaklaþýmlarýnýn, bankalar tarafýndan verilen kredilerin fiyatlarýnda eskisine oranla kurumlar arasýnda farklýlaþmaya yol açmasý beklenmektedir. Her yeniliðin bazý farklý sonuçlarý da beraberinde getirmesi doðaldýr. Bu çalýþma ile söz konusu farklýlýklarýn nedenleri, ortaya çýkýþ süreci ve potansiyel etkilerinin belirlenmesi amaçlanmaktadýr. Bu amaçla öncelikle Basel II nin Basel I'den ayrýldýðý noktalar ortaya konulmuþtur. Ardýndan çalýþmanýn konusunu oluþturan "Kredi Riski Ölçüm Yaklaþýmlarýnýn" tanýtýmý yapýlmýþtýr. "Kredi Riski Ölçüm Yaklaþýmlarýnýn" uygulanmasýnda önemli bir konuma sahip olan derecelendirmeye (Rating) iliþkin bilgiler verildikten sonra, yaklaþýmlarýn bankalar arasý uygulamalarda ortaya çýkaracaðý farklýlýklarýn olasý etkileri belirlenmeye çalýþýlmýþtýr. 2.LÝTERATÜR Berger (2004) Amerika Birleþik Devletlerinde bankalar arasý rekabette ölçeðe göre risk tabanlý kredilendirmenin etkilerini öngörmeye çalýþmaktadýr. Bu çalýþmada da gözlenebileceði üzere bankalarýn büyüklükleri, kredi deðerlemede kullanacaklarý yöntemler üzerinde etkili olmaktadýr. Bu etkinin bir yansýmasý olarak farklý fiyatlamalar oluþmaktadýr. (Berger, 2004:1-7). *Anadolu Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi 46

Jones bankalarýn örgüt yapýlanmalarýndaki karmaþýklýðýn artmasý ve buna baðlý olarak müþteriden uzaklaþmasýyla birlikte SY'dan uzaklaþýlacaðýný öngörmektedir. Bu geliþme de beraberinde küresel ve yerel banka kredi fiyatlamasý farkýný doðurmaktadýr.(griffith-&. Spratt:1-3). Altman ve Sabato çok iyi çeþitlendirilmiþ kredi portföylerinin yönetimi ve geliþtirilmesinde GÝDDY ön planda yer almasýný beklemektedir. Buna karþýlýk daha sýnýrlý portföylerin yönetiminde SY'a yönelen tercihlerle karþýlaþýlmasýnýn gerçekçi bulunduðu ifade edilmektedir. Bu konuda Avrupa ve Amerika örneklerinin detayda farklýlýklar göstermesine raðmen temelde benzer yapýda olduðu tespitine yer verilmektedir.(altman&sabato,2005:27-29). Ernst&Young göre Avrupa ve Kuzey Amerika bankalarýnýn GÝDDY uyum konusunda seçimlerini yapmýþlardýr. Ancak bu hedefin gerçekleþtirilmesini aþamalý olarak uygulamayý planlamaktadýrlar. Bankalarýn yarýya yakýný GÝDDY uygulamalarýnýn yerleþmesinin gecikmeli gerçekleþtirilebileceðini ön görmektedir.(ernst&young Research Papers:5) 3.BASEL II Uluslararasý Ödemeler Bankasý BIS (Bank for International Settlements) ülkelerin merkez bankalarýnýn oluþturduklarý uluslararasý bir kuruluþtur. Bankalarýn uluslararasý standartlarda güvenli bir þekilde çalýþmasýný saðlamak üzere, 1974 yýlýnda BIS bünyesinde geliþmiþ ülkelerin merkez bankalarý ve banka denetim otoritelerinin katýlýmýyla "Basel Bankacýlýk Denetim Komitesi" oluþturulmuþtur. Komite, üye ülkeler arasýnda denetim konularýnda iþbirliðine olanak saðlayacak bir platform oluþturarak, uluslararasý denetim sisteminin geliþtirilmesi ve bankacýlýk denetim kalitesinin artýrýlmasýna uygun ortamý hazýrlamaktadýr. Komite, üye ülkelerin denetleme teknikleri ve çalýþmalarýný ayrýntýlý bir þekilde belirlemekten çok, ortak standart ve yaklaþýmlar saptayarak belirli bir vizyonu dünyaya yayabilmek amacý taþýmaktadýr. Bu çerçevede, Komitenin önemli hedeflerinden birisi de uluslararasý denetim sistemindeki boþluklarý doldurmaktýr. Bu doðrultuda, 1975 yýlýndan beri çok sayýda çalýþma yayýnlamýþtýr. Son yýllarda komite çalýþmalarýnýn önemli bölümünü sermaye yeterliliðine iliþkin düzenlemeler oluþturmaktadýr(aras, 2005:3). Basel-II, bankalarýn sermaye yeterliliklerinin ölçülmesine ve deðerlendirilmesine iliþkin olarak Basel Bankacýlýk Denetim Komitesi tarafýndan yayýmlanan ve yakýn tarihte birçok ülkede tamamen yürürlüðe girmesi beklenen standartlar bütünüdür. Söz konusu standartlar ile bankalarda etkin risk yönetimini ve piyasa disiplinini geliþtirmek, sermaye yeterliliði ölçümlerinin etkinliðini artýrmak ve bu sayede saðlam, etkin bir bankacýlýk sistemi oluþturarak finansal istikrara katkýda bulunmak hedeflenmektedir Basel-II içerisinde sermaye yükümlülüðünün hesaplanmasý, maruz kalýnan risklerin yönetimi, sermaye yeterliliðinin deðerlendirilme ve kamuya açýklanma þekline iliþkin 47

hükümler ile risk ölçümüne iliþkin olarak basit aritmetiðe dayalý standart yöntemler, kredi, piyasa ve operasyonel riske iliþkin istatistiki/matematiksel risk ölçüm metotlarýný içeren yöntemler bulunmaktadýr (BDDK Araþtýrma Dairesi, 2005:1). Basel II ile getirilen yeniliklerin daha iyi anlaþýlabilmesi için Basel I ile arasýndaki temel farklýlýklar aþaðýdaki tabloda özetlenmiþtir. TABLO 1: BASEL I ÝLE BASEL II ARASINDAKÝ TEMEL FARKLILIKLAR Yukarýdaki tablo ile Basel I'den ayrýldýðý temel noktalar belirlenen Basel II, esas olarak bankalarýn denetim ve gözetiminde daha saðlam bir altyapýnýn tesis edilmesini, risk yönetiminin güçlendirilmesini, piyasa disiplinini ve dolayýsýyla küresel düzeyde sürdürülebilir bir finansal istikrarýn saðlanmasýný hedeflemektedir. Bu çerçevede "Yeni Uzlaþý", uluslararasý alanda sermaye yeterliliðinin yakýnsamasýnda uygulanmasý gereken salt kurallar kümesi olmayýp ayný zamanda bankacýlýk otoritelerinin finansal sistemlerine daha bütünleþik bakmalarýný özendiren bir yaklaþýmdýr(yayla ve Türker, 2005:3). Yeni sermaye uzlaþýsý sadece geliþmiþ ekonomilerdeki piyasa katýlýmcýlarý için deðil ayný zamanda geliþmekte olan ekonomiler ile birlikte küresel ölçekte etkili olacak niteliktedir(atakan ve diðerleri, 2006:261). Basel II, bankalarý sadece risk raporlayan duraðan bir yapýdan risk ölçümüne dayanan dinamik bir yapýya taþýmaktadýr. Bu haliyle Basel II kurallar manzumesi "Risk Tabanlý Sermaye Yönetimi ve Risk Tabanlý Kredi Fiyatlamasý" ya da diðer bir ifadeyle 48

etkin risk yönetimi olarak adlandýrýlabilmektedir. Bu yaklaþýmla birlikte iþletmelerden gelen kredi talepleri iþletmenin risk düzeyi ve kredinin risk düzeyi olmak üzere iki farklý açýdan deðerlendirilecektir. Ýþletme risk düzeyi rating sistemi aracýlýðý ile ifade edilebilirken, kredinin risk düzeyi kredinin tipi, vadesi, teminat yapýsý, iþlemin gerçekleþeceði para birimi gibi kriterlerin ele alýnmasý suretiyle belirlenecektir. Bu noktada Basel II, Basel I den farklý olarak Türkiye'de yaygýn kullaným alaný bulunan müþteri çekleri, senetleri, grup þirketi garantilerini teminat kapsamý dýþýnda tutmaktadýr.(yýlmaz ve Küçükçolak, 2006:291-292) Basell II ile risk odaklý sermaye yönetimi, beraberinde risk odaklý kredi fiyatlamasýný getirecektir. Risk odaklý kredi fiyatlamasýnýn doðal olarak iþletmelerin kullanacaklarý kredilerin miktarýný/fiyatýný olumlu/olumsuz etkilemesi beklenmektedir. Kullandýrýlan kredinin türünden vadesine, teminatýndan firma derecelendirmesine kadar çeþitli kriterler, kredinin fiyatýna yansýmaktadýr. Basel II ile birlikte riskin ölçümü iki ana unsura dayanmaktadýr. Bunlar Kredi Kullananýn (iþletme) risk seviyesi, kredi iþleminin risk seviyesidir. Kredi Kullananýn riski, iþletmenin finansal verileri ile niteliksel faktörlerinin (yönetici ve ortaklarýn geçmiþi, yönetim ve organizasyon yapýsý, ürün/hizmet geliþimi, ithalat/ihracat, pazar payý vb) deðerlendirilmesi sonucu tespit edilen "derecelendirme notu" ile ifade edilmektedir. Kredi iþleminin riski ise, iþlemin türü, teminat, vade, para birimi gibi unsurlar ile deðerlendirilmektedir(tbb, 2004:VII- VIII). Bankalarda, Basel II öncesi kredilendirme yaklaþýmý iyi kredi vermeyi hedeflemektedir. Bu amaçla her iþletme piyasa konusunda tecrübeli uzmanlarca izlenip istihbaratý yapýlarak uygun görülenlere kredi tahsisi yapýlmýþtýr. Kredileri garanti etmek üzere teminat almak ve ödemeleri izlemek diðer adýmlarý oluþturmuþtur. Yapýnýn risk odaklý olmamasý fiyatlamanýn maliyet + kar þeklinde oluþturulmasýný beraberinde getirmiþtir. Yöntemin önemli sakýncalarý bulunmaktadýr. Bunlardan bazýlarý (TBB, 2004:11); -Uzman görüþlerine dayalý kredilendirmenin subjektif olmasý, -Riskin sayýsallaþtýrýlamamasýna baðlý olarak ortaya çýkan haksýz rekabet, -Bankalara hatta uzmanlara göre farklýlaþabilen deðerlendirme kriterlerinden kaynaklanan fiyat farklýlýklarýdýr. Basel II ile birlikte kredilendirmede risk odaklý yaklaþýmýn yerleþtirilmesi hedeflenmektedir. Bu sayede kredi riskinin belirlenmesi ve buna göre fiyatlanmasý gündeme gelecektir. Böylece iyi kredi - kötü kredi ayýrýmý yerini, riskli - az riskli kredi ayýrýmýna býrakacaktýr. 49

3.1.BASEL II' DE YER ALAN KREDÝ RÝSKÝ ÖLÇÜM YAKLAÞIMLARI Basel II'de yer alan kredi riski ölçüm yaklaþýmlarýyla, bankalarýn kredi riskini üstlenmesi, yönetmesi ve nihayetinde bu risk için asgari sermaye gereksinimini belirlemesi öngörülmektedir. Basel II'de bankalarca kullandýrýlan krediler karþýlýðýnda bulundurulmasý gereken sermaye miktarýnýn hesaplanmasý için dört farklý yaklaþým yer almaktadýr. Bunlar; Basitleþtirilmiþ Standart Yaklaþým (BSY), Standart Yaklaþým (SY), Temel Ýçsel Derecelendirmeye Dayalý Yaklaþým(TÝDDY) ve Geliþmiþ Ýçsel Derecelendirmeye Dayalý Yaklaþýmdýr(GÝDDY). Bu yöntemlerde kredi riski sermaye yükümlülüðünün hesaplanmasý farklý kriterlere ve formüllere baðlanmýþtýr. Bu sebeple kredi riski ölçüm yöntemlerine kýsaca deðinmek faydalý olacaktýr. BASEL II 'de sermaye yükümlülüðü hesaplamalarý iki temel bileþenden oluþmaktadýr. Ýlk bileþen krediler için alýnan teminat, garanti gibi kredi riski azaltým araçlarý dikkate alýnmadan sadece kredinin türü ve/veya borçlunun kredi deðerliliði ve diðer özellikleri dikkate alýnarak yapýlan hesaplamalardýr. Ýkinci bileþen ise kredi riski azaltým tekniklerinin etkisinin dikkate alýndýðý kýsýmdýr. Ölçüm yaklaþýmlarý ilk bileþen açýsýndan incelendiðinde BSY'da sermaye yükümlülüklerinin genel olarak Ýhracat Kredi Kuruluþlarýnca (ÝKK) ülkelere verilen derecelendirme notlarýna göre SY'da ise Baðýmsýz Kredi Deðerlendirme Kuruluþlarýnca (BKDK) ülkelere ve þirketlere verilen derecelendirme notlarýna göre belirlendiði görülmektedir. Ayrýca her iki yaklaþýmda da bazý portföyler için derecelendirme notlarý dikkate alýnmamakta ve bu portföylerde yer alan krediler standart katsayýlar kullanýlarak hesaplamaya dahil edilmektedir. TÝDD ve GÝDD yaklaþýmlarýnda ise sermaye yükümlülükleri bankalar tarafýndan bireysel ve kurumsal müþterilerine verilen derecelendirme notlarý dikkate alýnarak hesaplanmaktadýr (Yüksel, 2005/4:14). Basel II'de öngörülen kredi riski ölçüm yaklaþýmlarýnýn kullanýlmasýnda iki farklý etken göz önünde bulundurulmaktadýr. Öncelikle borçlunun kredi deðerliliði (mali tablo analizleri, mali performans öngörüleri, kalitatif deðerler), sonra kredi iþlem riskini belirleyen teminat, garanti, kredi türevleri ve/veya netleþme anlaþmalarý gibi unsurlar dikkate alýnarak sermaye yükümlülüðü hesaplanmaktadýr. Kredi riskinin hesaplanmasý için SY, BSY, TÝDDY, GÝDDY olmak üzere dört farklý metot belirlenmiþtir. Aþaðýda, bu farklý metotlar hakkýnda genel deðerlendirmelere yer verilmiþtir. Ülkemizde, standart yaklaþýmýn Ocak 2008 tarihinde, içsel derecelendirme yaklaþýmýnýn ise Ocak 2009 tarihinde uygulanmaya baþlamasý planlanmaktadýr (Basel II ve KOBÝ'ler Çalýþma Grubu, 2006:6-7). Basel II içersisinde, Basel I' in aksine, bankalara farklý ölçüm yaklaþýmlarýnýn yer aldýðý bir menü sunulmaktadýr. Bu çerçevede, hâlihazýrda tüm bankalar ayný özelliklere sahip bir kredi için ayný tutarda sermaye yükümlülüðü hesaplamaktadýr. Ancak Basel II ile birlikte, farklý yaklaþýmlarý uygulayan bankalar, ayný kredi için farklý sermaye yükümlülükleri hesaplayacaklardýr. Yeni uzlaþý kredi riskinin ölçülmesinde daha kom- 50

pleks ve daha ayrýntýlý biçimde düzenlenmiþ geniþ bir yelpazede yer alan ölçüm yaklaþýmý alternatifleri sunmaktadýr (Griffith-Spratt, :1-22). Ayrýca belirtilmelidir ki farklý ölçüm yaklaþýmlarýnýn kullanýlabilmesi için gerekli olan yatýrým miktarlarý da farklý olmaktadýr. Bu sebeple Basel II'nin uygulamaya baþlamasý ile birlikte bankacýlýk sektöründe çeþitli açýlardan bölümlenmiþ bir yapýnýn oluþmasý beklenmektedir. Farklý yaklaþýmlar uygulamasýnýn bankalar arasýnda Basel Komitesi tarafýndan hedeflenen standardizasyondan uzaklaþmayý da beraberinde getirmesi beklenmektedir (Atakan ve diðerleri, 2006:265). ÝDDY'larýn önemli miktarda yatýrým harcamasý ve teknik kapasite gerektirdiði dikkate alýndýðýnda, genelde bu yaklaþýmlarýn büyük ölçekli bankalarca ve uluslar arasý boyutta faaliyet gösteren yabancý bankalarýn þubeleri ve iþtiraklerince kullanýlacaðý tahmin edilmektedir. SY'ýn ise diðer bankalarca tercih edilmesi, buna ek olarak ileride ÝDDY'ý kullanmayý hedefleyen bankalar tarafýndan geçiþ aþamasýnda kullanýlmasý beklenmektedir. Bununla birlikte bazý kaynaklara göre SY sadece düþük gelirli ülkeler ve kurumlarýna ait olarak kalmayacaktýr. Avrupa'da yapýlan bir araþtýrmaya göre SY'ýn kullaným kolaylýðý gibi özellikleri nedeniyle % 30 oranýnda tercih edileceði öngörülmektedir(ray, 2005: 10). Bu farklýlaþmanýn kredilendirme faaliyetlerine önemli yansýmalarýnýn olacaðý da öngörülmektedir. Aþaðýda bu konuda bazý örneklere yer verilmiþtir. -Bir kredinin fiyatý SY'ý kullanan bir banka ile ÝDDY'ný kullanan bir banka arasýnda deðiþkenlik gösterebilecektir. -ÝDDY'ný kullanan iki bankanýn farklý derecelendirme sistemlerini kullanmasý durumunda bir kredi müþterisinin bu iki bankadan alacaðý derecelendirme notlarý farklý olabilecek ve dolayýsýyla kullanacaðý kredinin fiyatý bu iki banka arasýnda deðiþkenlik gösterebilecektir. -Bir kredinin fiyatý TÝDDY'ný kullanan bir banka ile GÝDDY'ný kullanan bir banka arasýnda deðiþkenlik gösterebilecektir. -SY'ý kullanan iki bankanýn perakende portföylerinin toplam büyüklüðünün farklý olmasý durumunda, bir kredi müþterisinin kullanacaðý kredi tutarýnýn birinci bankanýn perakende portföyüne oraný düþük olurken, ikinci banka için bu oran yüksek olabilecektir. Bu da ayný kredinin birinci banka için perakende nitelikli, ikinci banka için ise kurumsal nitelikli bir kredi olmasý sonucunu doðuracak ve dolayýsýyla kredinin fiyatý bu iki banka arasýnda deðiþkenlik gösterebilecektir(yüksel, 2005/4:35-36). ÝDDY uygulamasýnda da farklý kurumlar için deðiþik sonuçlarýn üretilmesi olanaklýdýr. Küresel anlamda bu tür bir geliþmeye örnek olarak finansal piyasalardaki ayrýþma gösterilebilir. Aracýlýk uygulamasýný temel alan Kýta Avrupasý ve Japon sistemine karþý, piyasa aracýlýðý uygulamasýný temel alan Anglo sakson sistemi arasýnda da farklý risk deðerlendirmeleri ortaya çýkabilmektedir(hertig, 2005:5). Bu geliþmeler Basel II çerçevesi içinde kalmak kaydýyla kabul görmektedir. 51

Basel II ile getirilen standartlarýn üç temel amacý bulunmaktadýr. Bunlar; -Bankalar tarafýndan maruz kalýnan riskleri daha iyi ölçmek ve minimum sermaye düzeyi ile arasýndaki baðlantýyý saðlýklý biçimde kurmak, -Finansal sistemdeki ulusal ve uluslar arasý denetim standartlarýný daha da güçlendirmek, -Mali tablolarýn uluslar arasý kabul görmüþ muhasebe standartlarýna göre hazýrlanmasýný saðlayarak bu yolla piyasa disiplininin geliþtirmektir.(yýlmaz ve Küçükçolak, 2006: 290). Yeni Risk Yönetimi, anlayýþý bankalar açýsýndan kredi ve operasyonel risklerde yeni kavramlarý beraberinde getirmektedir. Kredilerin belli segmentlere ayýrýlarak bir havuz yapýsý içinde deðerlendirilmesi ve ölçüm amaçlý kullanýlacak parametrelerin bu havuzlar bazýnda hesaplanmasý bu konudaki geliþmelerden bir tanesidir. Teminat yapýsýnda deðiþikliðe gidilerek çek ve senetin teminat kapsamýndan çýkarýlmasý da bu konuda bir diðer örnektir. KOBÝ' lerin Basel II' ye uyum saðlamalarýný zorunlu kýlan belki de en önemli geliþme, yeni dönemde her kredi talebinde kredi notunun istenecek olmasýdýr. Bu konu hem bankalar hem de KOBÝ' ler için son derece önemlidir. Çünkü ayný anda hem sermaye karþýlýðý hem de faiz üzerinde belirleyici etkisi bulunmaktadýr. Basel II ile ortaya çýkacak bir baþka etki de genel KOBÝ risk primi yerine bireysel risk primlerini içeren kredi faizlerinin uygulanmasý ile birlikte kredi faizlerinde farklýlaþmalarýn görülmeye baþlanmasýdýr (Karabiber,2006:http://www.capital.com.tr/haber.aspx?HBR_KOD=3466. 20.05.2006). Basel II uygulamalarýnýn reel sektöre yönelik beklenen etkilerini de birkaç madde halinde sýralamak mümkündür. Bunlar; -Daha yüksek kredi dereceleri -Bankalar tarafýndan iþletmelerden talep edilen iþletme verilerinde artýþlar -Ýþletme yapýlarýnda deðiþimler -Bankalar tarafýndan kabul edilen maddi teminatlarda deðiþiklikler -Fonlama maliyetlerinde ve maliyet oynaklýðýnda deðiþikliklerdir (Atakan ve dið., 2006: 267). 4.DERECELENDÝRME (Rating) Derecelendirme(Rating), derecelendirmeye konu olan belirli bir borçlunun kredi deðerliliðinin belirlenmesidir Yukarýdaki ifadelerden de anlaþýlabildiði üzere bankalar ile müþterileri arasýndaki iliþkide giderek artan bir öneme sahip olmaktadýr. (European Comission July 2005:12). 52

Derecelendirme bir tanýma göre borçlunun borcunu geri ödeme olasýlýðýnýn tespit edilmesidir. Diðer bir tanýma göre de borçlunun ana para ve faiz yükümlülüklerini ödeme isteði ve kabiliyetinin zamanýnda ve tam olarak yerine getirilip getirilememesini ölçen bir araçtýr. Özellikle ödeme isteði ve kabiliyeti derecelendirmenin en hassas konularýdýr(http://www.tcmb.gov.tr/yeni/evds/konusma/tur/1997/rattur.html 22.02.2007) Bu amaçla dereceler, belli kriterlere dayanarak notlandýrma ve bu doðrultuda arzu edilen konularda elde edilen verileri, sistematik bir düzenlemeye tabi tutmak ve performanslarý belli notasyonlar kullanarak belirlenmektedir. Dereceleme sözlük anlamýyla bir þeyin veya bir kimsenin sahip olduðu deðerlerin kalite düzeylerinin ortaya konulmasý iþlemidir. Derecelendirme, ihraççýlarýn ihraç ettikleri borç niteliðindeki menkul kýymetlerin anapara ve faizini zamanýnda geri ödeme yeterliliðine ne ölçüde sahip olduklarýný göstermek amacýyla baðýmsýz kuruluþlar tarafýndan yapýlan deðerlemedir(http://www.global.com.tr/sozluk.jsp 01.03.2007). Derecelendirmenin ürünü derecelendirilen iþletmenin kredi notudur ve taþýdýðý riskin matematiksel olarak ifadesidir(seval, 2006:1). Derecelendirme þirketleri, yaptýklarý derecelendirmede belirli kategoriler kullanmakta ve bu kategorileri harf, sayý ya da bunlarýn karýþýmýndan oluþan ve kullanýcýlar tarafýndan kolaylýkla anlaþýlabilir sembollerle göstermektedir(özdinç, 1999:9). Derecelendirme, ülkeler bazýnda yapýlabildiði gibi, tek bir banka veya iþletme içinde yapýlabilir. Bir derecelendirme sistemi kurulmasýnda amaç firmanýn taþýdýðý riskleri objektif olarak ölçmektir. Bu durum ortak bir dilin oluþmasýna yardýmcý olmanýn yanýnda bankalarýn bir firma için çok benzer fiyatlamalar yapmasýna da neden olacaktýr.(tbb, 2004:13) Dereceleme iþleminin farklý alanlarda kullanýldýðý görülmektedir. Bunlardan bir kaçý; menkul kýymetler, ticari þirketler, finansal kurumlar ve bankalar þeklinde sýralanabilir. Dereceleme iþlemi iþletmelerin ilgili bilgi kaynaklarýndan elde edilen ekonomik ve sosyal veriler çerçevesinde yapýlýr. Bilgilerin yetersiz olduðu veya ulaþýlamama gibi problemlerle karþýlaþýlmasý halinde dereceleme faaliyeti durdurulabilir. Basel II ile birlikte önemi artan derecelendirme faaliyeti, bankalar açýsýndan günümüzde yeni organizasyonlarý ve teknoloji yatýrýmlarýný gündeme getirmektedir. Bu nedenle bankalar yeni dönemde kullanacaklarý kredi riski ölçüm yaklaþýmlarýný belirlemekte daha düþük sermaye yeterliliði ile daha yüksek organizasyon maliyetleri arasýndaki dengeyi özenle deðerlendirmek durumundadýr(altman ve Sabato, 2005:29). Bankalar için çok önemli olan þeffaflýk ve etkin bir bilgi sistemi ihtiyacý derecelendirme ile karþýlanmaktadýr (Sevil,1993:24). Derece kredi müþterisinin kredibilitesinin sayýsal olarak ifadesidir. Derecelendirme kredi müþterisinin borç ödeme kapasitesini belirlemede, müþterileri risklerine göre sýnýflandýrmak ve sýralamakta, müþterilerin gelecekte temerrüde düþme olasýlýðýný tahmin etmekte kullanýlmaktadýr. Ýki çeþit derecelendirme vardýr. Bunlar: -Dýþ Kaynaklý Derecelendirme 53

-Ýçsel Derecelendirmedir. Dýþ kaynaklý derecelendirme dýþ derecelendirme kurumlarý tarafýndan verilmektedir. Ýçsel Derecelendirme ise bankalar tarafýndan kendi müþterileri için gerçekleþtirilmektedir (Yalçýn ve diðerleri, 2006:30). 4.1.DERECELENDÝRME ÝHTÝYACININ ORTAYA ÇIKIÞI 1900'lerin baþýnda Amerikan demiryolu þirketlerinin tahvil ihraçlarýnýn derecelendirilmesi ile finans literatürüne giren derece kavramý; özellikle 1980'den itibaren finans piyasalarýnýn globalleþmesine paralel olarak gerek ülkelerin gerekse banka, ticari þirketler ve kimi ülkelerde kamu þirketlerinin menkul kýymet ihracý veya diðer borçlanma þekilleri sonucunda ortaya çýkan kýsa ve uzun vadeli yükümlülüklerin deðerlendirilmesinde en önemli ölçü haline gelmiþtir.(http://www.baskent.edu.tr/~gurayk/finpazcuma7.doc 09.02.2007). Esas olarak derecelendirme kurumlarýnýn ortaya çýkýþý 1980' lerin baþýdýr. Derecelendirme ile ilgili geliþmelerin hýzlanmasý, 1980'li yýllarýn ortalarýna rastlamaktadýr. 1970'lerdeki borç krizleri ve 1982 Meksika krizi, uluslararasý para sisteminin daha hýzlý ve etkin bir kredi derecelendirmeye olan ihtiyacýný gündeme getirmiþtir. Bir taraftan, IMF ve Dünya Bankasý gibi kuruluþlardan beklenen performansýn görülemeyiþi, bir taraftan da finans sistemindeki hýzlý büyüme ve farklýlaþma, derecelendirme kuruluþlarýnýn ön plana çýkmasýna neden olmuþtur. Özellikle, Uluslararasý sermaye hareketlerindeki hýzlanma ve yeni yatýrým imkanlarýnýn oluþmasý, Sermaye akýmlarýnýn finansal piyasalarda alým - satýma konu olmasý, Büyüklü küçüklü bankalardan, tahvilleri elinde tutanlara kadar geniþ bir kitlenin mali piyasalara ilgisinin artmasý, Ülkelerle ilgili olarak IMF'in "son ödeyici" rolünü oynamasýnýn garanti edilmemesi gibi etkenler ülke riski derecelendirmelerinin önemini artýrmýþtýr (http://www.tcmb.gov.tr/yeni/evds/konusma/tur/1997/rattur.html 09.02.2007). Böylelikle borç vericiler, borcun geri ödenmesi konusunda daha detaylý analizler yapmalarý gerektiðini anlamýþlar ve borç verdikleri ülkelere risk ölçümleri uygulamaya baþlamýþlardýr. Bu ölçümlerin önem kazanmasý da derecelendirme kurumlarýnýn ortaya çýkmasýna zemin hazýrlamýþtýr. Derecelendirme kurumlarýna duyulan ihtiyaç, özellikle son yýllarda, büyük artýþ göstermiþtir. Ülkelerin risk düzeylerine göre sýnýflandýrýlmasý, yatýrýmcýlara, yatýrým yapmayý düþündükleri ülkelerde karþýlaþabilecekleri riskler hakkýnda, diðer yatýrým alan- 54

larýný da dikkate alarak öngörüde bulunma imkaný sunmaktadýr. 4.2.KREDÝ RÝSK DERECELERÝNÝN BANKALARDA KULLANIMI Kredi riski, fon kullanýcýlarýn ödünç aldýklarý yabancý kaynaklarýn anapara ve faizini geri ödeyememe olasýlýðý olarak tanýmlanmaktadýr. Bu olasýlýk kredi kullanan ile ilgili faktörler (finansal durum, iþ etiði vb), sözleþme ile ilgili faktörler (teminatlar, vade, para birimi, sabit ya da deðiþken faiz vb.), banka ile ilgili faktörler ( açýkça tanýmlanmýþ bir kredi politikasýndan yoksunluk, kredi riskini içeren iç kontrol sisteminin bulunmayýþý, operasyonel maliyetler vb.), sektör ile ilgili faktörler (sektör genelinde fiyat düþüþleri, talep daralmasý vb.), ülke ile ilgili faktörler (makro ekonomik, politik vb.) ile yakýndan iliþkilidir. Bu nedenle bankalar kredilerini fiyatlarken yukarýda sözü edilen tüm unsurlarý dikkate almaktadýr. Banka tarafýndan gerçekleþtirilen kredi fiyatlamalarý genellikle fon maliyeti, risk primi, operasyonel gider payý ile kar marjýný içermektedir. Bu süreçte risk primi belirlenirken bankalar yukarýdaki tüm faktörleri göz önünde bulundurmaktadýr. Ancak tüm kredi kullanýcýlarý için ülke ve sektör ile iliþkili risk faktörleri eþit aðýrlýkta görülmektedir. Bu nedenle kredi fiyatlarýnda farklýlýðý doðuran kredi kullanýcýlarý ile ilgili faktörlerdir. Bu faktörlerin deðerlemesi ise derecelendirme ile gerçekleþtirilmektedir (Eken, 2006:237). Kredi verme sürecinde bankalar, iþletmelere ait kredi risk derecelerini çeþitli aþamalarda kullanmaktadýr. Bu aþamalar aþaðýda özetlenmiþtir. Bunlar: Kredi Tahsis Kararý, Fiyatlandýrma, Kredi Türü/Limiti, Teminat Yapýsý, Kredi Ýzleme 'dir. (Yalçýn ve diðerleri, 2006:41) Bankalar derecelendirmeden kredi portföyünün yönetiminde aktif biçimde yararlanmaktadýr. Bu kapsamdaki faaliyetlerden birisi derecelere göre en yüksek kredi limitinin belirlenmesidir. Böylece düþük dereceli müþterilere belirli bir limit dahilinde kredi verilmesi saðlanarak bu kategoride oluþabilecek kredi yoðunlaþma riskinden kaçýnýlmýþ olmaktadýr. Ayrýca yüksek dereceli müþteriler için basitleþtirilmiþ kredi analiz süreci uygulanmaktadýr. Bir baþka uygulama da derecesi birkaç kademe birden gerileyen müþterilerin takibe alýnmasýdýr. Kredi Portföyü kalitesinin izlenmesi ile de bölgesel ve sektörel temerrüt olasýlýklarý hesaplanabilmektedir. (Yalçýn ve diðerleri, 2006:44-45) 4.3.KREDÝ RÝSKÝ DERECELENDÝRMESÝ ÝLE ÝLGÝLÝ BEKLENTÝLER Genelde risk yönetimi tekniklerinin geliþmesi özelde de Basel-II ile beklenen baþlýca faydalar þunlardýr: Bankalarda risk yönetiminin etkinliðinin artmasý 55

Bankalarýn aracýlýk fonksiyonlarýný daha etkin biçimde yerine getirmesi Bankalarýn sermaye düzeylerinin maruz kaldýklarý risklere paralel olmasý Bankalar tarafýndan kamuya açýklanacak bilgiler aracýlýðýyla piyasa disiplininin artmasý Bankalarýn müþterileri konumundaki þirketlerin kurumsal yönetiþim yapýlarýnda iyileþme. (BDDK, 2005:3) Basel-II, teknik seviyesinin yüksek olmasý sebebiyle insan kaynaðýna ve bilgi iþlem alt yapý unsurlarýna önemli düzeyde yatýrým yapýlmasýný da gerektirmektedir. Basel-II ile birlikte ortaya çýkacak etkilerin bir kýsmý, ülkemiz bankalarýnýn Basel-II kurallarýna tabi tutulup tutulmamasýndan baðýmsýz olarak ortaya çýkabilecektir. Örneðin, ülkemiz Hazinesine veya bankalarýmýza fon saðlayýcý konumunda olan veya bankalarýmýz ile iþlem yapan yabancý bankalarýn Basel-II kurallarýna tabi olmasý, Basel-II'nin bir takým sonuçlarýnýn ortaya çýkmasý için yeterli olacaktýr. (BDDK, 2005:3) Türkiye boyutlarý ve geliþmiþlik düzeyleri son dönemde hýzla deðiþim gösteren ulusal ve uluslar arasý bankalarýn bileþiminden oluþan bir bankacýlýk sistemine sahip bulunmaktadýr. Bu nedenle sermaye yeterliliði hesaplamalarýnda denetim otoritesi tarafýndan her biri farklý düzeyde geliþmiþliðe sahip farklý yaklaþýmlar öngörülebilecektir. Örneðin, uluslar arasý alanda faaliyet göstermeyen sadece ulusal bankalara sahip bir ülkede göz önünde bulundurulacak temel kriterler, sadece yabancý banka þube ve iþtiraklerine sahip bir ülkedekinden oldukça farklý olacaktýr. Ancak denetim otoritesinin sermaye yeterliliðinin tespitinde farklý yaklaþýmlarýn, ayný tipteki iþlemler için farklý sermaye yükümlülükleri hesaplanmasýna neden olabileceðinin farkýnda olmasý gerekmektedir. Þüphesiz böyle bir uygulamanýn yol açacaðý diðer bir sonuçta kredi tahsisi ve kredi fiyatlamasýnda farklýlýktýr. Ayrýca ülkenin derecelendirme konusundaki altyapýsýnýn yeterlilik düzeyi, SY'ýn baþta kurumsal krediler açýsýndan uygulanabilirliði yönünde önemli güçlükler doðurabilecektir. Yukarýda kýsaca ve toplu olarak ifade edilen beklentiler ile ilgili görüþlerin bir miktar detaylandýrýlmasý faydalý olacaktýr. Öncelikle bankacýlýk sisteminde yer alan bankalarýn büyüklük ve faaliyet alanlarýný dikkate alarak kredi riski derecelendirmesinde farklý yaklaþýmlarýn benimsenmesi ilk bakýþta son derece olumlu deðerlendirilmektedir. Ölçek ekonomisinin avantajlarýndan yararlanan, büyük ölçekli ve genellikle yabancý bir banka ile ortaklýk iliþkisinde bulunan yerel bir bankanýn, kredi riski derecelendirmesine yönelik yatýrýmlarý ile daha küçük bir bankanýn yatýrýmlarý arasýnda fark olmasýný doðal karþýlamak gerekmektedir. Bir baþka deyiþle büyük ölçekli bankanýn içsel derecelendirmeye dayalý yaklaþýmý, nispeten küçük ve ulusal çapta faaliyet gösteren bankanýn ise SY'ý uygulamayý benimsemesi rasyonel bir davranýþ biçimi olarak deðerlendirilebilir. Ancak ilk bakýþta kolaylýkla kabul edilebilen bu düþüncenin uygulamada maliyetlere ve doðal olarak fiyatlara etkileri olacaktýr. 56

Basel II ile birlikte banka müþterilerinin kullandýklarý kredilerin fiyatlarýnda deðiþmelerin olmasý gibi bankalarýn da diðer bankalardan kullandýklarý kredilerin miktarýnda ve fiyatýnda deðiþmelerin olmasý muhtemeldir. Benzer þekilde bankalarýn Basel II'yi uygulayabilmek için katlanacaklarý operasyonel giderlerin de kredi fiyatlamasýna yansýtýlmasý beklenmelidir. Bu maliyetler, bankanýn mevcut altyapýsýnýn yeterliliðine, Basel II'de hangi ölçüm yaklaþýmýný kullanacaðýna ve Basel II'ye geçiþ için öngörülen zaman kýsýtýna göre de deðiþkenlik gösterebilecektir. Ayrýca maliyetlerdeki artýþ veya azalýþlarýn ne kadarýnýn müþteriye ne kadarýnýn bankaya yansýyacaðý ve kar marjlarýndaki deðiþikliklerin boyutu sektörde ileriki yýllarda ortaya çýkacak rekabet koþullarý ile yakýndan iliþkilidir. (Yüksel, 2005/4:33) Son olarak Basell II 'nin kredi fiyatlamasýna dolaylý olarak etkilerinin görüleceði en önemli alan kredilere iliþkin risk primlerindeki deðiþikliklerdir. Basel II'de kredi fiyatlamasýna ve risk primlerinin belirlenmesine iliþkin herhangi bir hüküm bulunmamakla birlikte Basel II ile hýz kazanacak olan risk yönetimi alanýndaki geliþmelerle, bankalarýn iþlemleri dolayýsýyla maruz kaldýklarý riskleri daha iyi ölçecekleri, bu ölçüm sonuçlarýný karar alma süreçlerinde daha fazla dikkate alacaklarý ve iþlemlerin fiyatlandýrýlmasýnda, maruz kalýnan riskleri daha etkin bir þekilde kullanacaklarý düþünülmektedir. Bu sebeple, bankalarýn risk yönetimi fonksiyonlarý geliþtikçe risk priminin önem kazanacaðý tahmin edilmektedir. Bu da bankalarýn müþterilerini ve iþlemlerini, risklilik düzeylerini dikkate alarak daha fazla ayrýþtýrmaya tabi tutmalarý ve fiyat farklýlaþmalarýnýn daha belirgin olmasý sonucunu doðuracaktýr. Mevcut ve gelecek dönem arasýndaki farklýlýðýn aþaðýdaki þekilde gösterildiði gibi gerçekleþmesi beklenmektedir. Kaynak: Ayhan Yüksel, Basel II'nin KOBÝ Kredilerine Muhtemel Etkileri, BDDK Araþtýrma Dairesi, Araþtýrma Raporlarý 2005/4, s:34 57

5.SONUÇ Basel II ile bankalarýn gündemine giren Kredi Riski Ölçüm Yaklaþýmlarý, etkin bir risk yönetiminin gerçekleþtirilebilmesi bakýmýndan son derece önemli görülmektedir. Basel II ile getirilen uygulamalarýn ortak özelliði, ele aldýðý konular için alternatifleri de içeren bir menü þeklinde tasarlanmýþ olmasýdýr. Kredi riskini ölçmeye dönük yaklaþýmlarda da bu özellik görülmektedir. Alternatif yaklaþýmlar uygulamada esneklik saðlamakla birlikte, bu çalýþmanýn dikkat çekmeyi hedeflediði kredilendirme sürecinde bankalar arasý farklýlýklarýn doðmasýna da yol açmaktadýr. Temel olarak SY ve ÝDDY þeklinde sýnýflandýrabilen kredi riskinin belirlenmesine dönük uygulamalar, ürettiði sonuçlar ile öncelikle KOBÝ' leri etkileyecektir. Söz konusu etkiyi iki bölümde ele almak mümkündür. Ýlk etki Basel II öncesi kredi fiyatý ile Basel II sonrasý kredi fiyatýndaki deðiþikliktir. Yeni dönemde getirilen düzenlemeler, kullanýlan yaklaþýmdan baðýmsýz olarak kredi fiyatlamasýnda geçmiþe göre farklýlýða yol açacaktýr. Bunun nedeni riske duyarlý fiyatlamadýr. Risk artýk bir maliyet unsurudur ve kredi fiyatýný artýrmaktadýr. Geçmiþte sayýsallaþtýrýlamayan risk fiyatlara yansýtýlamamýþtýr. Oysa Basel II ile birlikte risk sayýsal olarak ifade edilir hale gelmektedir. Kredilerin fiyatlanmasýnda ortaya çýkmasý beklenen ikinci etki, Basel II düzenlemeleri ile birlikte kredi riskinin belirlenmesinde kullanýlacak yaklaþýma baðlý olacaktýr. Tercih edilecek yaklaþým Basel I'e göre kredi fiyatlarýnýn ne kadar farklýlaþacaðýný belirleyecektir. Ýlgili bölümde deðinildiði gibi ÝDDY'i benimseyen bankalarýn kredi fiyatlarýnýn daha yüksek oluþmasý beklenmektedir. Bu beklentinin kaynaklarý ÝDDY'ýn daha yüksek teknik ve insani altyapý yatýrýmý ve yönetimini gerektirmesidir. Yatýrým ve iþletme maliyetlerinin kredi fiyatlarýna yansýtýlma oraný sektörün dinamiklerine baðlý olarak deðiþebilmekle birlikte kaçýnýlmaz bir gerçektir. Banka kredisi kullanan iþletmelerin yeni dönemde, (taþýdýklarý özellikler sabit olmak kaydýyla) kredi taleplerine bir bankadan diðer bankaya farklýlaþan yanýtlar almalarý daha yüksek bir olasýlýk olarak görülmektedir. Söz konusu farklýlýklarýn kredi tahsisi, miktarý ve fiyatýnda ortaya çýkmasý beklenmektedir. Kredilendirmede iyi kredi kötü kredi ayýrýmýndan, riskli kredi az riskli kredi ayrýmýna geçiþle birlikte bankalarýn riskli krediler için daha yüksek maliyetler ile çalýþmak zorunda kalmalarý bankalar arasý farklýlýðýn temel nedenidir. Ayný iþletme için farklý kredi koþullarýnýn doðmasýnda belirleyici unsur ise kredi riski ölçümünde kullanýlan yaklaþýmdýr. ÝDDY'da SY'a göre daha fazla ve nitelikli verinin kullanýmý ön görülmektedir. Bu türden verinin toplanmasý, sürekliliðinin saðlanmasý, deðerlendirilmesi zorlu ve maliyetli bir süreçtir. Ayrýca ÝDDY'da kullanýlan istatistiki modellerin özellikleri gereði ortaya çýkacak derecelerin SY benzerlik göstermesi beklenmemektedir. Benzer bir ayrýþma ÝDDY uygulayan iki banka arasýnda da küçük çaplý olmakla birlikte beklenmektedir. Bankalarýn kendi özelliklerinden ve bakýþ açýlarýndaki deðiþikliklerden doðabilecek sonuçlar dikkate alýnmayý gerektiren nitelikte görülmektedir. Bu özellik iyi kredi vermeyi hedefleyen Basel II önce- 58

si döneme yöneltilen eleþtirilerin kýsmen yeni dönemde de geçerli olmasýna yol açmaktadýr. Bu nedenle kredi kullanýcýlarýn ortaya çýkabilecek farklýlýklardan kendileri için rekabetçi özellik taþýyanlarý deðerlendirmek üzere daha seçici olmalarý önerilmektedir. KAYNAKÇA Atakan Tülin - Ýlker Gökbulut-Bengü Vuran, "The Potential Impact and Improvements of Basel II on The Financial Markets in Turkey", International Finance Symposium 2006, May 25-26 2006 Ýstanbul Aras Güler, Basel II Uygulamasýnýn KOBÝ'lere Etkileri ve Geçiþ Süreci, Yýldýz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Aralýk 2005 Berger Allen N., Potential Competitive Effects of Basel II on Banks in SME Credit Markets in the United States, Board of Governors of the Federal Reserve System Washington D.C. USA, Wharton Financial Instituions Center Philadelphia P.A. USA, February 2004 Edward I. Altman- Gabriele Sabato, "Effects of the New Basel Capital Accord on Bank Capital Requirements for SME's", Journal of Financial Services Research, 2005 Eken M Hasan, "The Effects of Basel II on Banks' Credit Pricing Activities and Implications for Turkish Banks", International Finance Symposium 2006, May 25-26 2006, Ýstanbul Hertig Gerard, "Using Basel II to Facilitate Access to Finance: The Disclosure of Internal Credit Ratings", European Corporate Governance Institute, Law Working Paper N. 31/2005, March 2005, Jones S. Griffith- &S. Spratt, "Will the proposed new Basel Capital Accord have a net negative effect on developing countries?", Institute of Development Studies, University of Sussex Karabiber M., (2006, Basel Uzmanlarý 2007'ye hazýrlanýyor. http://www.capital.com.tr/haber.aspx?hbr_kod=3466 ) (20.05.2006) Özdinç Özer, Derecelendirme Sürecinde Ekonometrik Bir Deðerlendirme, SPK Yayýnlarý, Yayýn No:130, Mayýs 1999, s:9 Ray Patrick Von, "Credit Ratings and The Standart Approach To Credit Risk in Basel II", European Central Bank Working Paper Series, No.517, August 2005 Seval Selim, Kredi Derecelendirme Modelleri, Riskmetre-Finar, 16 Þubat 2006 Sevil Güven, Risk Derecelendirmesi ve Arçelik A.Þ. 'de Bir Uygulama, Yayýmlanmamýþ Doktora Tezi, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eskiþehir, 1993 59

Tecimer Y, "2005, Basel II Nedir? Basel I'den Farký Nedir?", Referans Gazetesi, 27 Eylül 2005 Yalçýn Haluk -Alper Önder- Kaan Aksel- Nazlý Özyürek, PwC Türkiye V. Çözüm Ortaklýðý Platformu, Þirket Derecelendirmesinde Basel II Perspektifi, 2006. Yayla M, Türker Y. 2005, Basel II-Ekonomik Yansýmalarý ve Geçiþ Süreci, BDDK ARD Çalýþma Raporlarý,No:2005/3 Yüksel Ayhan, Basel II'nin KOBÝ Kredilerine Muhtemel Etkileri, BDDK Araþtýrma Raporlarý 2005/4, s:14 Yýlmaz Mustafa Kemal, "Ali Küçükçolak, Effects of Basel II Standarts on SME: Evidence from The ISE", International Finance Symposium 2006, May 25-26 2006, Ýstanbul 2005 BDDK Araþtýrma Dairesi, 10 Soruda Yeni Basel Sermaye Uzlaþýsý (Basel II), Ocak Basel II ve KOBÝ'ler Çalýþma Grubu, "Basel II'nin KOBÝ'lere Etkileri", Bankacýlar Dergisi, Sayý:58, 2006 Ernst&Young, Global Basel II Survey: Basel II The Business Impact, Global Financial Services Risk Management- Research Papers How To Deal With The New Rating Culture, European Comission, July 2005 TBB Basel II Yönlendirme Komitesi, Risk Yönetimi ve Basel II'nin KOBÝ'lere Etkileri, TBB Yayýný, Yayýn No:228, Eylül 2004 Risk Yönetimi ve Basel II'nin KOBÝ'lere Etkileri, TBB, Eylül 2004, Yayýn No:228 http://www.pwcglobal.com/tr/tur/about/events/training/baselii.pdf (11.11.2005) http://www.tcmb.gov.tr/yeni/evds/konusma/tur/1997/rattur.html 09.02.2007 http://www.baskent.edu.tr/~gurayk/finpazcuma7.doc 09.02.2007 http://www.global.com.tr/sozluk.jsp 22.02.2007 60