Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Yardımcı Tanı Yöntemleri



Benzer belgeler
OVERLAP SENDROMU. Dr. Gökhan Kırbaş. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Bozuklukları Merkezi

Dr. Oğuz Köktürk. Tablo-1: Uykuda solunum bozuklukları

Dr.İbrahim Öztura. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Gündüz Uykuluğunu Değerlendiren Nesnel Yöntemler

TEDAVİ ENDİKASYONLARI. Doç.Dr. Remzi ALTIN

UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARI SINIFLAMA VE TANIMLAR

Prof. Dr. Mehmet Ünlü. Afyon Kocatepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları AD.

Titrasyonda hangisi tercih edilmeli? CPAP mı? APAP mı?

OBEZİTE-HİPOVENTİLASYON SENDROMU

OSAS TANIM, SEMPTOMLAR & KLİNİK BULGULAR

Otomatik CPAP ların (APAP) Teknik Özellikleri ve Tedavi Endikasyonları

Klinik Yaklaşım 1 OLGU

CPAP Titrasyonu (manuel titrasyon)

MSLT ve MWT çekimi. Prof. Dr. Serhan Sevim Mersin Ün. Tıp Fakültesi Nöroloji A. D. 11. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi, 2010, Antalya

GÖĞÜS HASTALIKLARI UYKU LABORATUVARI HASTA DEĞERLENDĠRME FORMU. Genel Bilgiler

UYKU APNE SENDROMUNUN KLİNİĞİ -Olgunun Değerlendirilmesi- Dr. Özen KAÇMAZ BAŞOĞLU 21 Mart 2009, Ankara TTD Uyku Bozuklukları Merkezi Kursu

Uykuda Solunum Bozuklukları Merkezimize Başvuran Hastaların Demografik Özellikleri, Tedavi Yöntemleri ve Tedaviye Uyumları

Uykuda Solunumsal Olayların Skorlanması-Tanımlar

Dr. Akın Kaya. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Solunum Yoğun Bakım Ünitesi

Uyku Bozuklukları Sınıflaması ve Ayırıcı Tanısı

Özellikler Alveoler ventilasyon PaCO 2 PaO 2 Solunum paterni Diafragmatik kasılma İnterkostal kasılma ÜSY kaslarında kontraksiyon CO 2 e solunumsal ya

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARI

OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU. Dr. M. Sezai Taşbakan Ege ÜTF Göğüs Hastalıkları A.D.

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

Uyku skorlama-2 (Temel EEG grafo elemanlar)

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu

UYKU APNE SENDROMU (Tanım, Fizyopatoloji, Klinik, Tanı Yöntemleri, Sonuçları)

Tüm Uyku Teknologları Derneği. Uyku laboratuarı Akretidasyon Formu.? Telefon:.? Faks:..? E-posta:.? Web Sayfası:.

Solunumsal Olayların Skorlanması

TÜRK TORAKS DERNEĞİ OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU TANI VE TEDAVİ UZLAŞI RAPORU. ISSN

Doç. Dr. Tansu ULUKAVAK ÇİFTÇİ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları A.D.

TARTIŞMA ve SONUÇ: Benzer risk faktörlerine sahip olmaları nedeni ile OUAS tanısı almış bir hastada KOAH atlanabilir.

Polisomnografi Raporunun Hazırlanması ve Yorumlanması

Overlap Sendromu. Uykuda Solunum Bozuklukları Dizisi: 19. Oğuz KÖKTÜRK*, Bülent ÇİFTÇİ** ÖZET SUMMARY. Overlap Syndrome

UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARININ DİĞER POZİTİF HAVA YOLU BASINÇ (PAP) TEDAVİLERİ

Bu bulgulara göre, hastaya obstrüktif uyku apne sendromu (OSAS), santral uyku apne sendromu ve REM uykusu davranış bozukluğu (RBD) teşhisi konuldu.

OVERLAP SENDROMU PROF. DR.MEHMET KARADAĞ

Uyku ile iliskili hipoventilasyon/ hipoksemik sendromlar (Non-obstruktif ve konjenital )

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

BÖLÜM UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARI

UYKU APNE SENDROMU KLİNİĞİ Olgunun Değerlendirilmesi. Doç. Dr. Ahmet URSAVAŞ Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

Uykusuzluk Yakınması İle Gelen Hastaya Yaklaşım. Dr. Hakan KAYNAK

SANTRAL UYKU APNE SENDROMU. Doç. Dr. Banu Eriş Gülbay A.Ü.T.F Göğüs Hastalıkları AD

Uyku Bozuklukları Merkezinde Acil Durumlar ve Teknisyenin Rolü

ÜST SOLUNUM YOLU. Dr. Zeynep Zeren Uçar. kları ve Cerrahisi

UYKU İLE İLGİLİ TANIMLAR VE UYKU BOZUKLUKLARININ SINIFLAMASI

Obstrüktif Uyku Apnesi Olan Hastalarda Hastalık Şiddetinin Uyku Algılaması Üzerine Etkisi

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

Uykuda Solunum Olayları Skorlaması. Dr. Zeynep Zeren Uçar İGHCEAH Uyku Bozuklukları Merkezi

Uykuda Solunum Kayıtlama ve Skorlama

Temel Solunum Fonksiyon Testleri Değerlendirme. Prof.Dr.Gaye Ulubay Başkent Üniversitesi Göğüs Hast. AD 2016 Antalya

Kalp Yetmezliği ve Gece Sık Uyanmalar, Uykusuzluk Yakınması Olan Olgu

Tarihçe, CPAP Cihazının Teknik Özellikleri ve Aksesuarları. Dr. Hikmet Fırat SB Dışkapı Y.B Eğitim & Araştırma Hastanesi Uyku Bozuklukları Merkezi

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu İlişkili Hastalıklar ve Ayırıcı Tanı

UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARI. Dr. Oya İTİL DEÜTF Göğüs Hastalıkları AD İZMİR

Uyku Bozukluklarına Bağlı Oluşan Metabolik ve Kronik Hastalıklar. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU

Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması. Dr. Ahmet U. Demir

Narkolepsi..Dr.Zerrin.Zerrin Pelin Pendik Devlet Hastanesi Uyku Bozuklukları Birimi

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Nöroloji Epilepsi ve Uyku Bozuklukları Birimi

Kor Pulmonale hipertrofi dilatasyonu

UYKU UYANIKLIK DÖNGÜSÜ. Dr.Ezgi Tuna Erdoğan İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D.

Dr. Banu Salepçi Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği

Solunumsal Yoğun Bakım Ünitesinde Uykuda Solunum Bozuklukları Görülmesi

ICSD3: Parasomniler. Farklar & Yenilikler. Dr. Hikmet YILMAZ CBÜ Nöroloji AD, Manisa

Arousal & Kardiyak Skorlama MUSTAFA GAZİAYGÜNEŞ UYKU TEKN.

DENİZLİ İL MERKEZİ OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU SEMPTOM PREVALANSI

Uykuda Solunumsal Skorlama; Geçmişten Günümüze. Dr. Hikmet Fırat

POLİSOMNOGRAFİDE SOLUNUMUN SKORLANMASI

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 4 GÖĞÜS HASTALIKLARI STAJ TANITIM REHBERİ

UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARI SINIFLAMASI VE TANIMLAR (ICSD-3) Prof. Dr. Turan Acıcan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD

Obstruktif Uyku Apne Sendromlu Hastalarda Ek Hastalıklar ile Obezite İlişkisi

Uykuda Solunum Olayları Skorlaması. Eğt Gör Doç Dr. Zeynep Zeren Uçar İGHCEAH Uyku Bozuklukları Kliniği

Uyku Hastalıklarında PAP Tedavisi. Prof. Dr. Mehmet KARADAĞ Bursa Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi

UAS da CPAP Titrasyonu

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans - Y. Lisans Tıp Fakültesi Gazi Üniversitesi

SOLUNUM SİSTEMİ HASTALARINDA EVDE SAĞLIK UYGULAMALARI

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

Temel SFT Yorumlama. Prof. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

REM UYKU ĠLĠġKĠLĠ PARASOMNĠLER. Dr Selda KORKMAZ Ģubat 2012

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

CPAP TEDAVİSİ. Prof. Dr. Mehmet KARADAĞ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.

DİYABET VE UYKU BOZUKLUKLARI

Başoğlu Ö K 1 Yürekli B S 2 Taşkıranlar P 1 Tunçel Ş 1 Yılmaz C 2. Özet

Üst Solunum Yolu Rezistansı Sendromu

UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARI. Dr. Oya İTİL DEÜTF Göğüs Hastalıkları AD İZMİR

PARASOMNİ. Prof.Dr.E.Esra OKUYUCU MKÜ Tıp Fak, Hatay

UYKUDA SOLUNUM. BOZUKLUKLARıNıN POLISOMNOGRAFIK DEĞERLENDIRMESI. Dr. Oya İtil DEÜTF Uyku Bozuklukları ve Epilepsi Merkezi Göğüs Hastalıkları AD- İZMİR

A) Solunumsal uyku hastalıklarında NĐMV cihazları verilme ilkeleri;

Pulmoner Hipertansiyonlu Hastalarda Polisomnografi ile Saptanan Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Sıklığı

Uykuya Bağlı Solunumsal Hastalıkların Sınıflaması ve Tanımlar

TUTD Teknisyen Sertifikasyon Kursu Solunumsal Skorlama. Dr. Ahmet U. Demir

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

UAS da Oto CPAP Titrasyonu

Transkript:

Uykuda Solunum Bozuklukları Dizisi: 8 Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Yardımcı Tanı Yöntemleri Oğuz KÖKTÜRK* * Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, ANKARA Dizinin önceki bölümlerinde OSAS tanı yöntemleri anlatılmış ve son olarak bu hastalığın tanısı için altın standart tetkik olan polisomnografi yer almıştı. Bu bölümde ise kesin tanı koydurmasalarda, tanıyı desteklemeleri, OSAS komplikasyonlarını saptamaları ve ayırıcı tanıdaki yararları nedeniyle yardımcı tanı yöntemlerinden bahsedilecektir. OSAS lı bir olguda tanıya yardımcı olmalarının yanında, kan ve idrar tetkiklerinden EKG ve kan gazlarına kadar birçok yardımcı tetkikle (Tablo 1), pulmoner, gastrointestinal, kardiyovasküler, endokrin ve renal hastalığı ekarte etmek gerekebilir (1,2). 1. KAN TETKİKLERİ Kan tetkikleri OSAS a neden olabilecek hastalıkları (hipotiroidi, akromegali, obezite nedenleri vb.) ve komplikasyonları belirlemede yardımcıdır. Bu amaçla tiroid, hipotalamus ve hipofiz hormonları araştırılabilir. Birçok hastalık OSAS için bir risk faktörü oluşturmakta ve bunların tanısı için bazı kan tetkikleri gerekmektedir. Bunlar içinde en önemlileri OSAS la kesin ilişkisi saptanmış olan hipotiroidi ve akromegalidir (2-6). Hipotiroidizmde OSAS oldukça sıktır. Ancak, maliyet konusu gözönüne alındığında tüm OSAS lılara tiroid fonksiyon testleri (TFT) yapılması önerilmemektedir. Diğer yandan tedavi edilebilir, önemli bir hastalığın atlanması sözkonusudur. Bu nedenle OSAS ın majör semptomları olan tüm hipotiroidi hastalarına PSG uygulanması gerektiği gibi, OSAS tanısı almış hastalarda da hipotiroidi düşünülüyorsa mutlaka TFT istenmelidir. Benzer şekilde OSAS akromegalik hastalık spektrumun bir parçasıdır. Bu hastaların %50 sinden fazlasında OSAS saptanır. Bu tablo artan büyüme hormonunun üst solunum yolu obstrüksiyonuna katkıda bulunması ile açıklanmıştır. Ayrıca bu hastaların çoğunun obez ve hipertansif olmaları da olaya katkıda bulunabilir. Bu nedenle tüm OSAS lı hastaların bu açıdan değerlendirilmesi gerektiği gibi, endokrinologlarda akromegali hastalarını OSAS açısından değerlendirmelidirler. OSAS ın ilişkili olduğu bir diğer hastalık diabetes mellitustur (DM). Tip II DM lu hastalarda OSAS prevalansı yüksektir. Bu durum obezite gibi her iki hastalığın risk faktörlerinin benzer olması ile açıklanabilirse de, OSAS tedavisi ile insülin rezistansının azaldığı ve DM kontrolünün sağlandığı gösterilmiştir. Bu nedenle DM lu hastalar semptomlarda uyumlu ise muhtemel bir OSAS birlikteliği açısından araştırılmalı, OSAS lı hasta- 79 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(1): 79-86

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Yardımcı Tanı Yöntemleri Tablo 1. OSAS da yardımcı tanı yöntemleri. 1. Kan tetkikleri 2. İdrar tetkikleri 3. Akciğer grafisi 4. Solunum fonksiyon testleri 5. Arteriyel kan gazları 6. Arteriyel kan basıncı 7. EKG 8. EKO 9. Gündüz aşırı uyku halinin değerlendirilmesi - Multipl uyku latansı testi (MSLT) - Uyanıklığın korunması testi (MWT) - Pupillometri larda da DM açısından kan şekeri düzeylerine bakılmalıdır (7,8). OSAS lı olgularda polisitemi saptanabilir. Önceleri OSAS ın sık karşılaşılan bir bulgusu gibi tanımlanmışsa da, bugün eşlik eden bir akciğer hastalığı olmadıkça olguların yalnızca %10 unda görülebileceği ileri sürülmektedir. Gündüz hipoksemisi polisiteminin iyi bilinen bir nedenidir. Ancak, nokturnal desatürasyonun bu konudaki etkisi henüz tam olarak gösterilememiştir. Yapılan çalışmalarda izole nokturnal desatürasyonun polisitemi gelişimi için yeterli olamayacağı, gündüz hipoksemisinin de gerekli olduğu ileri sürülmektedir. Bu görüş bazı çalışmalarda KOAH lı olgularda eritropoetin üretimi ile de desteklenmiştir. Özellikle OSAS+KOAH birlikteliğinde (overlap sendromu) polisitemi daha erken dönemde gelişmektedir. Nokturnal desatüratörler, nondesatüratörlere kıyasla anlamlı derecede daha yüksek eritrosit kütlesine sahiptirler. Bunun nedeni nokturnal desatüratörlerde gündüz oksijenasyonunun anlamlı derecede daha kötü olmasıdır (5,9,10). OSAS lılarda uyku sırasında atrial natriüretik peptid in (ANP) salınımının ve beraberinde idrar ve sodyum atılımının arttığı gösterilmiştir. ANP renin-anjiotensin-aldosteron sistemini baskılar ve plazma renin aktivitesi azalır. Bu değişiklikler kan volümünün ve dolayısıyla kan basıncının azalmasına yol açar. Bu nedenle OSAS lılarda kan basıncı yükselmesine karşı dengeleyici ve bir yerde koruyucu rol oynadığı sanılmaktadır. OSAS tedavisi ile ANP düzeyleri normale döner, diürezis ve natriürezis azalır, renin ve aldosteron salınımı artar (11). 2. İDRAR TETKİKLERİ OSAS lılarda erken renal fonksiyon bozuklukları sonucu proteinüri saptanabilir. Bir çalışmada AHİ >5 olan 50 hastanın 26 sında proteinüri saptanmıştır (11). OSAS lılarda uyku sırasında ANP salınımının artışına bağlı olarak idrar ve sodyum atılımı artmaktadır (11). OSAS lı olgularda uyku sırasında bazı hipoksi ürünlerinin idrarda artması nedeniyle, idrar tetkiki yalnız hipoksi göstergesi olarak değil, aynı zamanda uygulanan tedavinin (CPAP, BİPAP vb.) etkinliğinin veya hastanın tedaviyi uygulayıp uygulamadığının takibi için de kullanılabilir. İdrarda ürik asid atılımının artmasının nokturnal hipoksinin göstergesi olduğu ve CPAP tedavisi sonrası nokturnal hipoksinin düzelmesine bağlı olarak ürik asid düzeylerinin de normale döndüğü ileri sürülmektedir. Bu nedenle bazı çalışmalarda idrarda ürik asid/kreatinin oranının (UA: Cr) nokturnal hipoksi tayini için bir belirleyici olabileceği saptanmışsa da, bunun aksini savunan çalışmalar da mevcuttur. Ayrıca nokturnal hipoksiye neden olan KOAH gibi diğer birçok hastalık nedeniyle tanı açısından değerinin sınırlı olduğu söylenebilir (12-14). 3. AKCİĞER GRAFİSİ Üst solunum yolunun görüntülenmesi dışında, diğer radyolojik yöntemlerin OSAS tanısında yeri yoktur. Bu nedenle akciğer grafisi de ancak OSAS a eşlik eden bazı akciğer hastalıklarının (KOAH, interstisyel akciğer hastalıkları vb.) veya komplikasyonlarının (Kor pulmonale vb.) saptanmasında yararlı olabilir. Bu nedenle OSAS ön tanısı ile tetkik edilen bir hastada en azından ilk aşamada akciğer grafisinin değerlendirilmesi yararlı olabilir (15,16). 4. SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ (SFT) OSAS lı olgularda solunum fonksiyon testlerinde genellikle normal veya restriktif patern izlenir. Sağlıklı kişilerde de uyku sırasında supin pozis- Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(1): 79-86 80

Köktürk O. yonu ve REM döneminde solunum kasları hipotonisi nedeniyle fonksiyonel rezidüel kapasite (FRC) azalır. Bu durum diğer restriktif akciğer hastalıklarında da görülmekle beraber, örneğin interstisyel akciğer hastalıklarında tüm volümlerde azalma görülürken, ekstratorasik hadiselerde (solunum kas yetmezliği gibi) esas olarak FRC etkilenmeden vital kapasite (VC) azalır. Bu nedenle azalmış VC nin santral obezite ve OSAS varlığı için bir belirleyici faktör olabileceği ileri sürülmüştür (5,11,15). OSAS la ilişkili olarak iki SFT bulgusu tanımlanmıştır (17-19). 1. FEF 50 /FIF 50 oranının > 1 olması (Şekil 1). Bu bulgu değişken ekstratorasik üst solunum yolu (ÜSY) obstrüksiyonlarında görülen bir SFT paternidir. Ancak bu patern epiglotit, vokal kord paralizisi gibi birçok ÜSY patolojisinde de görülebilir. 2. Testere dişi paterni (Şekil 2). Akım-volüm eğrisinde ÜSY yumuşak dokularının titreşimine bağlı olarak düzenli osilasyonlar izlenmesidir. İlk olarak uyku apneli hastalarda tanımlanmışsa da, daha sonra ekstrapiramidal hastalıklar, myastenia gravis ve motornöron hastalıklarda da gösterilmiştir. Ektrapiramidal hastalıklarda akım osilasyonu vokal kord tremoruna bağlıdır. Motornöron hastalıklarda ise ÜSY kaslarının düzensiz uyarılmasına bağlı tremor sonucu oluşur. Ayrıca fonksiyonel stridor veya wheezing i olan hastalarda da saptanabilir. Akım (L/sn) Volüm (L) FEF 50 FIF 50 Şekil 1. OSAS lı bir olgunun akım-volüm eğrisinde değişken ekstratorasik üst solunum yolu obstrüksiyonu paterni. (FEF 50 /FIF 50 oranının > 1 olduğu izleniyor). Akım (L/sn) FEF 50 FIF 50 Volüm (L) Şekil 2. OSAS lı bir olgunun akım-volüm eğrisinde akım osilasyonu (Testere dişi= saw-tooth patern). Overlap sendromu olarak bilinen, OSAS ın KOAH, astma, kistik fibrozis ve interstisyel pulmoner fibrozis gibi diğer solunum sistemi hastalıkları ile birlikteliğinde de bu hastalıklara özgü SFT değişiklikleri izlenebilir (20). 5. ARTERİYEL KAN GAZLARI (AKG) Uyku sırasında sağlıklı kişilerde de kan gazlarında normal sınırlarda kabul edilebilecek bazı değişiklikler izlenir. Alveoler ventilasyonda azalma sonucu PCO 2 2-8 mm Hg kadar yükselir, PO 2 3-10 mm Hg ve SaO 2 %1-2 kadar azalır (21). OSAS lı olgular ise genellikle gündüz normal AKG değerlerine sahiptirler. Bu hastalarda uyku ve AKG ilişkisi konusunda en değerli bilgi, hastanın sırtüstü (supin) pozisyonda en az 20 dakika yatırılmasından sonra sağlanır. Böylece supin pozisyon ile ilişkili solunum yetersizliği de tanınmış olur (11). Overlap sendromu veya obezite-hipoventilasyon sendromu (OHS) gibi uykuda solunum bozuklukları ise gündüz hipoksi ve hiperkapnisi ile karakterizedirler. Bu nedenle özellikle uyanıkken kronik hiperkapnisi olan OSAS lı bir olguda mutlaka KOAH veya nöromüsküler yetmezlik gibi alveoler hipoventilasyona neden olan bir hastalık birlikteliği düşünülmelidir (15,20). Overlap sendromlu veya OHS li olgularda nokturnal oksjen satürasyonu paternleri de farklıdır. KOAH lılarda REM uykusunda tipik olarak ince spike desatürasyonlar (Şekil 3), OSAS lılarda özellikle REM döneminde derinleşen testere di- 81 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(1): 79-86

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Yardımcı Tanı Yöntemleri şi (saw-tooth) paterni (Şekil 4) görülürken, overlap sendromunda daha geniş, OHS de ise çanak şeklinde (Şekil 5) oksijen desatürasyonları izlenir (3,22). 6. ARTERİYEL KAN BASINCI (AKB) OSAS lı olguların %30-50 sinde sistemik hipertansiyon saptanır. İdiopatik hipertansiyon tanısı alanların ise yaklaşık %30 unun OSAS lı olduğu saptanmıştır. Sık tekrarlayan ve derin oksijen desatürasyonu ile karakterize apneik epizodlar sırasında AKB 200/120 mm Hg yı aşacak kadar yükselebilir (11,23). Apne epizodları sırasında veya bitiminde asifiksi, arousal ve intratorasik basınç değişikliklerine sekonder refleks vazokonstrüksiyon sonucu sistemik kan basıncında görülen geçici yükselmeler solunumun başlaması ile tekrar normal düzeylere iner. Bu nedenle, özellikle obez, gündüz aşırı uyku hali ve horlaması olan hipertansif bir hastada OSAS tanısı ekarte edilmelidir. Kronik hipertansiyon gelişiminde OSAS ın direkt rolü henüz ispatlanmamış ise de, OSAS tedavisi sonrası hipertansiyon düzelmektedir (11,23,24). 7. ELEKTROKARDİYOGRAFİ (EKG) SaO 2 (%) 100 90 80 70 60 50 40 0 1 2 3 4 5 6 7 8 Uyku süresi (saat) Şekil 3. KOAH lı bir olgunun nokturnal oksijen satürasyonu paterni. REM evrelerinde ince spike desatürasyonlar dikkati çekiyor. 100 Sa0 2 (%) 0 Süre (dakika) Şekil 4. OSAS lı bir olgunun tipik nokturnal oksijen satürasyonu paterni (testere dişi= saw-tooth patern). Desatürasyonun REM döneminde derinleştiği ve CPAP tedavisi ile normale döndüğü izleniyor. 100 Sa0 2 (%) 0 NREM REM Süre (dakika) OSAS lı hastalar uyku sırasında çarpıntı veya ritm bozukluğu tarif edebilirler. Nokturnal aritmiler sık (%50) görülmekle beraber, hastaların çoğunda saptanan aritmi, apne epizodları sırasındaki orta dereceli bradikardi (30-50/dakika) veya solunumun tekrar başlaması ile görülen 90-120/dakika hızda taşikardidir. Bradikardinin derecesi apne sırasındaki hipokseminin derecesi ile sıkı ilişkilidir. %12 hastada 30 un altında bradikardi saptanmıştır. Az sayıdaki hastada (%3) ventriküler taşikardiler dahil daha ciddi ritm bozuklukları veya ani ölümler görülebilir. Bu nedenle özellikle Holter cihazı ile EKG takibi yapılan ve ritm bozuklukları saptanan hastalar OSAS açısından sorgulanmalıdır (23,24). 8. EKOKARDİYOGRAFİ (EKO) CPAP 5 cm H 2 0 Şekil 5. Obezite-hipoventilasyon sendromlu bir olgunun nokturnal oksijen satürasyonu paterni. REM evresinde çanak şeklinde, uzun süreli, derin oksijen desatürasyonu izleniyor. Bazı OSAS lılarda siyanoz, sağ kalp yetmezliği ve kronik kor pulmonale bulguları saptanabilir. Sağ kalp yetmezliğine yol açan pulmoner hipertansiyon ancak %10-15 hastada görülmektedir. Bunların çoğu ağır dereceli OSAS lı, overlap sendromlu veya obezite-hipoventilasyon sendromlu olgulardır. Hafif dereceli OSAS lı olgularda kalıcı pulmoner hipertansiyon görülmez (23,24). Klasik olarak ileri dereceli hava yolu obstrüksiyonu olan KOAH lılarda solunum yetmezliği ve pulmoner hipertansiyon gelişmesi beklenirken, 60 60 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(1): 79-86 82

Köktürk O. OSAS+KOAH birlikteliğinde, hafif dereceli obstrüktif defekti olanlarda bile belirgin hipoksemi, hiperkapni ve pulmoner hipertansiyon saptanmıştır. OSAS ve KOAH ın her ikisinin de kronik hipoksemi ve sonuçta pulmoner hipertansiyon ve kor pulmonaleye yol açan hastalıklar olması nedeniyle sinerjistik etkileri sonucunda, overlap sendromlu hastalarda tablonun daha hızlı seyrettiği sanılmaktadır (20). Bu nedenle EKO da sağ kalp yetmezliği bulguları veya ölçülebilirse pulmoner hipertansiyon saptanan bir hastada mevcut tablo bu bulguları açıklayamıyorsa, hasta muhtemel bir OSAS birlikteliği açısından değerlendirilmelidir. 9. GÜNDÜZ AŞIRI UYKU HALİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Gündüz aşırı uyku hali (GAUH), uygun olmayan durumlarda uyku halinin olmasıdır. Bir önceki gece yetersiz uyuma sonucu gelişen ve birçok erişkinin yakındığı bir tablodur. Endüstri ülkelerinde yapılan çalışmalarda katılanların %11-32 sinde aşırı uyku halinin gündüz aktivitelerini etkilediği saptanmıştır. Bu kişilerin neredeyse yarıya yakın kısmı trafik, yarıdan fazlası ise mesleki kazalara neden olmuşlardır (25,26). Tüm dünyada bu kadar yaygın görülmesine karşın, aşırı uyku hali genellikle hastalar tarafından saklanmaya çalışılır. Dolayısıyla GAUH un değerlendirilmesi ne kolay ne de kesin bir işlem değildir. Alkolmetreye üfletilerek alkol düzeylerinin ölçülmesi gibi kantitatif olarak da ölçülemez. Üstelik bu semptomun halsizlik, yorgunluk, bitkinlik gibi kavramlardan mutlaka ayırt edilmesi gerekir. Bu nedenle GAUH un ölçümünden çok buna yol açan nedenlerin değerlendirilmesi daha kolay bir yol gibi görünmektedir (25,26). OSAS da uykuda sık tekrarlayan apne epizodlarına bağlı uyku bölünmeleri nedeniyle bu hastalar ertesi gün aşırı uyku ihtiyacı hissederler. OSAS dışında birçok akut ve kronik hastalık tablosunda da görülebilmesi nedeniyle (Tablo 2), düşük spesifiteye sahip bir semptom olmakla birlikte özellikle ağır dereceli OSAS lı hastalar için önemli bir belirleyicidir. OSAS şüphesi ile uyku laboratuvarına gönderilen olgular arasında ise GAUH prevalansı çeşitli çalışmalarda %22-73 arasında değişmektedir. Bu sonuçlar OSAS lılarda GAUH un sık görülen ancak spesifik olmayan bir semptom olduğunu desteklemektedir (23,25). Gündüz aşırı uyku hali hafif-ağır dereceli olabilir ve ağırlığı apne periyodlarının sıklığı, süresi ve nokturnal oksijen desatürasyonunun derecesi ile sıkı ilişkilidir. Gece boyunca 30-60 apne epizodu hafif dereceli, 400 ü aşkın apne epizodu ise ağır dereceli uyku haline neden olur (23). GAUH un belirlenmesinde halen kullanılmakta olan testler Tablo 3 de görülmektedir (25). Bunlar arasında bugün en çok kullanılan yöntem Epworth uykululuk skalası dır (Epworth sleepiness scale- ESS). Subjektif bir değerlendirme olan bu yöntem ile hastalara aşırı yorgun oldukları zaman dışında Tablo 4 deki durumlarda uykuya dalma olasılığının ne olduğu sorulur. On puan ve üzeri pozitif olarak kabul edilir (3,23,25,26). OSAS ın majör semptomlarından biri olan gündüz aşırı uyku halinin objektif olarak ortaya konmasını ve derecesini tespit etmeye yarayan en değerli tanı yöntemi ise Multipl uyku latansı testi dir. Multipl Uyku Latansı Testi (Multiple sleep latency test - MSLT) Bu test aslında OSAS tanısı için değil, GAUH un değerlendirilmesi için tasarlanmıştır. Ayrıca Tablo 2. Gündüz aşırı uyku haline neden olan hastalıklar. Obstrüktif uyku apne sendromu Medikal hastalıklarda uyku bozuklukları Yetersiz uyku sendromu Periyodik ekstremite hareketi sendromu Narkolepsi İdiopatik hipersomni Klein-Levin sendromu Posttravmatik hipersomni Sirkadien ritm bozuklukları İlaçlar ve alkol alımı 83 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(1): 79-86

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Yardımcı Tanı Yöntemleri Tablo 3. Gündüz aşırı uyku halinin saptanmasında kullanılan testler. Subjektif testler Stanford uykululuk skalası Karolinska uykululuk skalası Epworth uykululuk skalası Objektif testler Multipl uyku latansı testi (MSLT) Uyanıklığın korunması testi (MWT) Pupillometri Tablo 4. Epworth uykululuk skalası. Aşırı yorgun olduğunuz zamanlar dışında, aşağıdaki durumlarda uykuya dalma olasılığınız nedir? (Bunlardan herhangi birini yakın zamanda yapmamış olsanız bile, yaptığınızda ne olurdu diye düşünerek yanıt veriniz) 0. Kesinlikle yoktur 1. Az olasılık vardır 2. Orta olasılık vardır 3. Yüksek olasılık vardır Oturur durumda ve gazete/ kitap okurken Televizyon seyrederken Pasif olarak toplum içinde otururken (Ör : tiyatro veya konferans izlerken) Ara vermeden en az bir saatlik araba yolculuğu sırasında Öğleden sonraları uzanınca Birisi ile oturup konuşurken Alkol alınmamış öğle yemeğinden sonra sessiz ortamda otururken Trafik birkaç dakika durduğunda arabada beklerken OSAS ın aynı semptoma neden olan diğer bazı hastalıklardan ayrımını da sağlar. Narkolepsi tanısı için büyük önemi olan gündüz REM uykusunun saptanmasına olanak tanır (25,27-31). Testin uygulanması: Hasta gece uyku laboratuvarında uyutulur ve sabah saat 7.30 da kaldırılır. Hafif bir kahvaltıdan sonra 1.5-3 saat içinde test başlatılmalıdır. Hastanın çay, kahve ve kola gibi uyarıcılar almaması öğütlenir. Kayıt için EEG (C3 veya C4, O1 veya O2), EMG ve EOG elektrodları yerleştirilir. Testten 15 dakika önce hasta teste hazır hale getirilir ve oda karartılır. Hastaya gözlerini kapatması ve uykuya direnmemesi söylenir. Test saat 10, 12, 14, 16 ve 18 de olmak üzere, her seferinde 20 dakikalık periyodlar halinde 5 kez uygulanır. Yirmi dakikalık periyod içinde hasta uyumazsa uyku latansı (uykuya dalış süresi) 20 dakika olarak alınır. Klinik uygulamalarda bu periyodlardan birinde 1 epok (30 saniye süreli uyku kaydı) herhangi bir uyku evresi saptanırsa teste son verilir. Araştırmalarda ise bu periyodlardan birinde 3 epok evre 1 uykusu veya diğer uyku evrelerinden biri saptanırsa teste son verilir. Test sonunda; uyku latansının 15 dakikanın üzerinde olması normal olarak kabul edilir (Tablo 5). İki adet REM le başlayan uyku epizodu (SO- REM) (REM le başlaması veya ilk 15 dakika içinde REM uykusunun izlenmesi) narkolepsi tanısı koydurur. Ancak gece uykusu çok sayıda apneik epizodlarla bölünmüş olgularda narkolepsi tanısı koymadan önce OSAS ın tedavi edilmesi ve daha sonra MSLT nin tekrarlanması gereklidir. Gece çalışan bir hastada sabah MSLT uygulamasının değeri azdır. Gündüz REM uykusu REM i suprese eden ilaçların aniden kesilmesi ile de ortaya çıkabilir. Tablo 5. MSLT nin değerlendirilmesi. Uyku latansı (Uykuya dalış süresi) Uyku halinin derecesi > 15 dakika Normal 10-15 dakika Hafif dereceli uyku hali 5-10 dakika Orta dereceli uyku hali 0-5 dakika Ağır dereceli uyku hali Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(1): 79-86 84

Köktürk O. Uyanıklığın Korunması Testi (Maintenance of wakefulness test-mwt) Gündüz aşırı uyku halinin objektif olarak ortaya konmasına yarayan bir diğer yöntem MWT dir. MSLT nin tersine bu defa hastadan uyumamaya çalışması istenir (25,28,31,32). Testin uygulanması MSLT de olduğu gibi yine laboratuvarda geçirilen bir gece uykusunun ardından oda karartılır. Odada güneş ışığı olmamalıdır. Ancak hastanın başının arkasından gelecek şekilde hafif bir ışık kaynağı konur (Hasta ışığa direkt bakmamalıdır). Hasta testten bir saat önce hafif bir kahvaltı eder. Oda sıcaklığı mümkünse 22 C ye ayarlanmalıdır. Kayıt için C3A2, O1A2, EMG ve EOG elektrodları yerleştirilir. Hastaya gene gözlerini kapatması ve bu kez uyumamaya çalışması söylenir. Hastanın aktivite yapması, efor sarfetmesi engellenir (uyumamak için şarkı söyleme, yüzünü tokatlama gibi). Hasta yatar değil, oturur pozisyonda olmalıdır. Test MSLT de olduğu gibi yine 5 kez uygulanır. Öğle periyodundan önce yine hafif bir yemek yemelidir. Testten 20 dakika sonra hala uykuya dalmadıysa veya 1 epok herhangi bir uyku evresinin saptanması ile teste son verilir. Test sonunda uyku latansı 12 dakikadan kısa ise test pozitif kabul edilir. Bu test daha çok OSAS lılarda CPAP tedavisinde veya narkolepsi tedavisinde tedavi yanıtını takip etmek amacı ile kullanılmaktadır. GAUH tayini için subjektif (ESS) ve objektif testlerin (MSLT, MWT) genellikle iyi korelasyon gösterdiği kabul edilir. Ancak yeni bir çalışmada, MWT ile ağır dereceli uyku hali saptanan OSAS lılarda ESS ile aynı sonuçlar elde edilememiştir. Dolayısıyla subjektif değerlendirmenin yanıltıcı olabileceği ileri sürülmüştür (33). Pupillometri (Pupillografi) Esas olarak uyku ve uyanıklık sırasındaki pupilla çapı değişikliklerinin ölçülmesine dayanan bir tetkiktir. Geniş ve stabil bir pupilla uyanıklıkla ilişkilidir. Küçük ve değişken bir pupilla ise uyku haline işaret eder. Fizyolojik uykulu halin sensitif bir ölçüm yolu olmakla birlikte, teknik açıdan zorlukları nedeniyle pek pratik bir yöntem olmadığı söylenebilir (25,28,31). KAYNAKLAR 1. Chokroverty S. Approach to the patient with sleep complaints. In: Chokroverty S (ed). Sleep disorders medicine. Boston: Butterworth-Heinemann, 1999: 277-85. 2. Chokroverty S. Sleep disturbances in other medical disorders. In: Chokroverty S (ed). Sleep disorders medicine. Boston: Butterworth-Heinemann, 1999: 587-617. 3. Schwab RJ, Goldberg AN, Pack AI. Sleep apnea syndromes. In: Fishman AP (ed). Fishman's pulmonary diseases and disorders. New York: McGraw-Hill Book Company, 1998: 1617-37. 4. Grunstein R. Endocrine and metabolic disturbances in obstructive sleep apnea. Lung Biology in Health and Disease 1994; 71: 449-91. 5. Krieger J. Clinical presentation of sleep apnoea. Eur Respir Mon 1998; 10: 75-105. 6. Man GCW. Obstructive sleep apnea. Diagnosis and treatment. Med Clin North Am 1996; 80: 803-19. 7. Chervin RD, Guilleminault C. Obstructive sleep apnea and related disorders. Neurol Clin 1996; 14: 583-609. 8. Aldrich MS. Sleep Medicine. New York ; Oxford University Press, 1999: 202-36. 9. Ferguson KA,Fleetham JA. Consequences of sleep disordered breathing. Thorax 1995: 50: 998-1004. 10. Douglas NJ. Sleep in patients with chronic obstructive pulmonary disease. Clin Chest Med 1998; 19 (1): 115-25. 11. Robinson A, Guilleminault C. Obstructive sleep apnea syndrome. In: Chokroverty S (ed). Sleep disorders medicine. Boston: Butterworth-Heinemann, 1999: 331-54. 12. Sahebjani H. Changes in uric acid excretion in obstructive sleep apnea before and after therapy with nasal continuous positive airway pressure. Chest 1998; 113: 1604-8. 13. Braghiroli A, Sacco C, Erbetta M, et al. Overnight urinary uric acid: creatinine ratio for detection of sleep hypoxemia. Validation study in chronic obstructive pulmonary disease and obstructive sleep apnea before and after treatment with nasal continuous positive airway pressure. Am Rev Respir Dis 1993; 148: 173-8. 85 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(1): 79-86

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Yardımcı Tanı Yöntemleri 14. McKeon JL, Saunders NA, Murree AK, et al. Urinary uric acid: creatinine ratio, serum erythropoietin, and blood 2,3- diphosphoglycerate in patients with obstructive sleep apnea. Am Rev Respir Dis 1990; 142: 8-13. 15. Parisi RA. Respiration and respiratory function: Technique of recording and evaluation. In: Chokroverty S (Ed.). Sleep disorders medicine. Boston: Butterworth-Heinemann, 1999; 215-21. 16. Köktürk O. Obstrüktif uyku apne sendromu. Üst solunum yolunun görüntülenmesi. Tüberküloz ve Toraks Dergisi 1999; 47 (2): 240-254. 17. Haponik EF, Bleecker ER, Allen RP, et al. Abnormal inspiratory flow-volume curves in patients with sleep-disordered breathing. Am Rev Respir Dis 1981; 124: 571-4. 18. Krieger J, Weitzenblum E, Vandevenne A, et al. Flow-volume curve abnormalities and obstructive sleep apnea syndrome. Chest 1985; 87: 163-7. 19. Braman SS, Gaissert HA. Upper airway obstruction. In: Fishman AP (ed). Fishman's pulmonary diseases and disorders. New York: McGraw-Hill Book Company, 1998: 783-801. 20. Köktürk O, Tatlıcıoğlu T, Fırat H, Çetin N. "Overlap Sendromu" Kronik obstrüktif akciğer hastalarında obstrüktif sleep apne sendromu. Tüberküloz ve Toraks 1996; 44 (4): 187-92. 21. Chokroverty S. Physiologic changes in sleep. In: Chokroverty S (ed). Sleep disorders medicine. Boston: Butterworth-Heinemann, 1999: 95-126. 22. Folgering H, Vos P. Sleep and breathing in chronic obstructive pulmonary disease. Eur Respir Mon 1998; 10: 303-23. 23. Köktürk O. Obstrüktif uyku apne sendromu. Klinik özellikler. Tüberküloz ve Toraks Dergisi 1999; 47 (1): 117-26. 24. Hedner J, Grote L. Cardiovascular consequences of obstructive sleep apnoea. Eur Respir Mon 1998; 10: 227-65. 26. Furuta H, Kaneda R, Kosaka K, et al. Epworth sleepiness scale and sleep studies in patients with obstructive sleep apnea. Psychiatry Clin Neurosci 1999; 53: 301-2. 27. Roth T, Roehrs TA, Rosenthal L. Measurement of sleepiness and alertness: Multiple sleep latency test. In: Chokroverty S (ed). Sleep disorders medicine. Boston: Butterworth-Heinemann, 1999; 223-9. 28. Peter JH, Becker H, Brandenburg U, et al. Investigation and diagnosis of sleep apnoea syndrome. Eur Respir Mon 1998; 10: 106-43. 29. Carskadon MA. Measuring daytime sleepiness. In: Kryger MH, Roth T, Dement WC (eds). Principles and practice of sleep medicine. 2. Edition. Philadelphia: WB Saunders Company, 1994; 961-6. 30. Carskadon MA, Dement WC, Mitler MM, et al. Guidelines for the multiple sleep latency test (MSLT): A standard measure of sleepiness. Sleep 1986; 9: 519-24. 31. Moldofsky H. Evaluation of daytime sleepiness. Clin Chest Med 1992; 13: 417-25. 32. Doghramji K. Maintenance of wakefulness test. In: Chokroverty S (ed). Sleep disorders medicine. Boston: Butterworth-Heinemann, 1999; 231-6. 33. Sangal RB, Sangal JM, Belisle C. Subjective and objective indices of sleepiness (ESS and MWT) are not equally useful in patients with sleep apnea. Clin Electroencephalogr 1999; 30: 73-5. Yazışma Adresi: Dr. Oğuz KÖKTÜRK Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Beşevler, ANKARA 25. Westbrook PR. Clinical and laboratory evaluations of excessive daytime sleepiness. Respir Care Clin N Am 1999; 5(3): 349-61. Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(1): 79-86 86