BİR KADIN FELSEFECİNİN GÖZÜNDEN ARİSTOTELES VE FEMİNİZM:

Benzer belgeler
Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

1: İNSAN VE TOPLUM...

DERS PROFİLİ. Siyaset Kuramı I POLS 305 Güz

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ REKLAM TASARIMI VE İLETİŞİMİ BÖLÜMÜ

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

Yard. Doç. Dr. Sezgin Seymen ÇEBİ. Uluslararası Antalya Üniversitesi Hukuk Fakültesi. SOSYAL ADALET Tarihsel ve Kuramsal Bir Bakış

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Kitap İnceleme / Book Review

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal

EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

FELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ

DERS PROFİLİ. POLS 433 Güz Mehmet Turan Çağlar

KADIN ÇALIŞMALARI ANA BİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA

Estetik (MTT194) Ders Detayları

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Yrd.Doç.Dr. BERFİN KART

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı Adalet Meslek Etiği Dersleri

İ Ç İ N D E K İ L E R

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

Üsküdar Üniversitesi

Antik Yunan da Felsefe ve Çağımıza Etkileri Ulusal Sempozyum Programı

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları

BÖLÜM 1 Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme: Türkiye de Bütçeleme Süreci

BİLİM İLE BİLİMSEL YÖNTEM İLİŞKİSİ

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

Üsküdar Üniversitesi

MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI. Programın Temel Yapısı

DEVLETİN TEMEL AMAÇ VE ÖDEVLERİ IŞIĞINDA ÖZNEL GELİŞME HAKKI (1982 ANAYASASI 5. MADDE)

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

DERS PROFİLİ. POLS 303 Güz

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

EĞİTİM YÖNETİMİNDE. Genişletilmiş 2. Baskı. Doç. Dr. Aydın BALYER. Ankara 2019

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİFEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYELERİ TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN PROJELER ( )

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders)

Çocuk Politikası FERAY SALMAN İNSAN HAKLARI ORTAK PLATFORMU

ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ GÖRSEL İLETİŞİM TASARIM BÖLÜMÜ

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Üsküdar Üniversitesi

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

Kadına Yönelik. Siddete Karsı. Uluslararası. Dayanısma Günü 25KASIM. Av. Selcen BAYÜN Stj. Av. Narin Ceren DİNÇER. 110 Hukuk Gündemi 2013/2

Üsküdar Üniversitesi

Yakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için "hayal gücünün ürünü" tanımını yapmıştır.

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

UNESCO Raporu. İnsanın Savunmasızlığı ve Kişisel Bütünlüğüne Saygı İlkesi. Prof. Dr. Meral Özgüç

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Doç. Dr. Tülin ŞENER

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Güz Yarıyılı. TIP İÇİN FELSEFE PHL 154 AKTS Kredisi:2 2. yıl 1. yarıyıl Lisans Seçmeli 2 s/hafta 2 kredi

Biyoetik İhtisas Komitesi Prof. Dr. Meral Özgüç

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

Psikolojinin Felsefi Temelleri (PSY 112) Ders Detayları

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

Çevirenin Ön Sözü. vii

UNESCO Sosyal ve Beşeri Bilimler Sektörü. Sema AKMEŞE/ İrem ALPASLAN UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Sosyal ve Beşeri Bilimler Sektör Uzmanı

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİFEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYELERİ TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN PROJELER ( )

Üsküdar Üniversitesi

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

Yayın No. : 3249 İşletme-Ekonomi Dizisi : Baskı Ağustos 2015 İSTANBUL ISBN

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

Öğretmenlik Meslek Etiği. Test-1

Öğrenim Durumu: Doktora Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

Türkiye de Gazetecilik Mesleği

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7.

Transkript:

Kadın Araştırmaları Dergisi Yıl: 2013/1, Sayı: 12, Sf. 241-247 KİTAP TANITIMI Ayşe ÖZTÜRK * BİR KADIN FELSEFECİNİN GÖZÜNDEN ARİSTOTELES VE FEMİNİZM: Aristoteles Yazıları, Feminizm ve Aristotelesçi Feminizm Üzerine H. Nur. Beyaz Erkızan, İstanbul, Sentez Yayıncılık, Ağustos 2012 Aristoteles ten Nussbaum a İnsan H. Nur. Beyaz Erkızan, İstanbul, Sentez Yayıncılık, Ağustos 2012 İnsanın erkek olarak kabul görülme meselesi, tüm insan bilimlerinin ele aldığı bir sorunsal olarak halen karşımızda durmaktadır. Özellikle insanı konu edinen çoğu bilim, feminist çalışmaların gündemine bu sorunsal çerçevesinde girmektedir. Bu sorunsal ise, İnsan denilen varlık salt erkek varlığı mıdır? sorusu temelinde tartışılmaktadır. Tıpkı diğer bilimlerle birlikte, özellikle felsefede de bu sorgulama halen devam etmektedir. Felsefenin anlamına ilişkin genel bir mutabakata varmak ve genel geçer bir felsefe olduğunu iddia etmek oldukça güçtür. Felsefe bir bilme etkinliği olarak, felsefenin üreticisi olan filozofun elinde, ona özgü bir yapı kazanır. Ancak kavramsal olarak felsefe şu şekilde tanımlanır: Yunanca iki kelimenin - phileo ve sophia - birleşimi olan Philosophia, yani bilgelik sevgisi anlamındadır. Buradaki bilgelik sevgisinin muhatabı da, bütünselliğinde insan varlığıdır. Dolayısıyla mevcut felsefe geleneği, Antik dönemden modern döneme, yani günümüze gelene dek öncelikle insanı ve bu varlığın var olduğu doğayı kendisine konu edinmiştir. * Yüksek Lisans Öğrencisi (Kısmi Zamanlı Öğrenci Asistanı), İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kadın Çalışmaları Bilim Dalı, ayseozturk.iu@gmail.com

242 Kadın Araştırmaları Dergisi, Sayı 12, 2013/1, sf. 241-247 Bu şekilde tanımlanan bir düşünce etkinliği olarak felsefe, gelenek yaratma ve bu geleneği rasyonel bir şekilde ortaya koyma bakımından önemli bir anlam taşımaktadır. Geleneğin temel yapı taşları bir yönüyle ele alınan kavramlar olurken, diğer yönüyle ele alınan bu kavramların etik ve ahlaki olarak tartışılmasıdır. İnsan kavramı da, böyle bir tartışmanın merkezinde yer alır. Felsefi düşünce, kavramları açıklamada çoğunluk zıtlarla iş görür. Böylelikle herhangi bir kavramı bilme etkinliği, ilkin kavramın zıddını bilme etkinliğine dönüşür. Örneğin İnsan nedir? i açıklamaya kalktığımızda, öncelikle insanın ne olmadığını açıklama durumuna geliriz. Bunu da yaparken, düalizm(ikilik) ve hiyerarşi ortaya çıkar. İnsan denildiğinde, rasyonellik ve irrasyonellik karşıtlığı üzerinden temellendirme yapılır. Böylelikle de bütünselliğinde insan varlığı ideali silikleşir. Erkek ve kadın arasındaki, rasyonel ve irrasyonellik ayrımı da bu bağlamda ortaya çıkar. Rasyonelliği ile erkek felsefenin öznesi, irrasyonelliği ile kadın felsefenin nesnesi durumuna getirilir. Bu çoğunlukla filozoflarca kurgulanan bir mittir. Bu mitin öznesi ve nesnesi, antikiteden günümüze kendi dinamikleriyle var edilmeye devam etmektedir. Dolayısıyla akıl varlığı özne ve akıldan yoksun nesne kurgusu, erkeklik ve kadınlık üzerinden inşa edilmektedir. Hatice Nur Beyaz Erkızan 1 Türkiyeli bir kadın felsefeci olarak, bu tartışmalar bağlamında, Sentez Yayınlarından çıkan iki kitapla yeni bir bakış açısı geliştirmeye çalışmaktadır. Aristoteles Yazıları, Feminizm ve Aristotelesçi Feminizm Üzerine ve Aristoteles ten Nussbaum a İnsan adlı iki eser, kendisinin de söz ettiği üzere, felsefeyi ve felsefe tarihini cinsiyet bağlamında sorgulamanın ürünleridir. Her iki eserinde de yazar, bir kadın felsefecinin kaleminden felsefeye ve de felsefi düşünüşe toplumsal cinsiyet bağlamında bakmaktadır. Dolayısıyla bizlere de eleştirel bir bakış sunmaktadır. Kendisi de kitabının önsözünde 1 Hatice Nur Beyaz Erkızan, Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü nü bitirdikten sonra devlet bursu kazanarak Lisansüstü eğitimini tamamlamak için İngiltere ye gitmiştir. Yüksek Lisansını Essex Üniversitesi nde, Doktorasını ise Bristol Üniversitesi nde yapmıştır. Çalıştığı alanlar ise, Aristoteles, Antik Felsefe, Kültür Felsefesi, Felsefe Tarihi, Feminizm, İnsani Bilimler Felsefesi, Cinsiyet Kuramları, Sosyal Adalet ve Cinsiyet tir. Halen Muğla Üniversitesi Felsefe Bölümü nde öğretim üyesi ve Kadın Çalışmaları Merkezi nin kurucu üyeleri arasında yer almaktadır.

Kitap Tanıtımı / Bir Kadın Felsefecinin Gözünden Aristoteles ve Feminizm: Aristoteles Yazıları, Feminizm ve Aristotelesçi Feminizm Üzerine Aristoteles ten Nussbaum a İnsan 243 açıkça bunu ifade eder. Özellikle de, felsefenin hakikati yanıltmaması ve gerçeği unutmaması dileğiyle şeklinde ifadelendirilen bu tümce, her iki eserinde anlam arayışını net bir şekilde ortaya koymaktadır. H. Nur. Beyaz Erkızan, Aristoteles Yazıları, Feminizm ve Aristotelesçi Feminizm Üzerine, Sentez Yayıncılık, Ağustos 2012, İstanbul Aristoteles Yazıları, Feminizm ve Aristotelesçi Feminizm Üzerine adlı eser, iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm Cinsiyet, Tarih ve Felsefe, ikinci bölüm ise Cinsiyet, Bilgi ve İşlev Üzerine başlığını taşımaktadır. İlk bölüm, Antik Felsefe den Doğal Köleliğe, Demokrasi kavramından Kadına Yönelik Şiddete, Kadının İnsan Haklarından Liberalizme ve Liberal Felsefeye kadar birçok konuyu içermektedir. Geniş kapsamlı bu bölümlemenin temel arayışı ise, tarihte ve felsefede kadının yeri şeklindedir. Tarihten özellikle de felsefe tarihinden başlayan yazar, bu tarihe bir geri dönüş yapmaktadır. Felsefenin kendine içkin olan anlamı itibariyle, sonsuz ve bitimsiz bir arayıştan söz etmektedir. Yazarımız bu arayışı, sorgulanması ve yeniden yazılması gereken bir felsefe tarihine dayandırmaktadır. Felsefe tarihinde yok sayılan ve bu tarihten adları silinen kadınların, bu tarihe yeniden düşülmesi gerekmektedir. Antik felsefenin bir erkek felsefesi olduğu gerçeğinden yola çıkmaktadır. Dolayısıyla bu felsefenin, günümüz felsefesi üzerinde etkin bir ağırlığı bulunmaktadır. Dünün felsefesinin bugünün felsefesini bu kadar etkiliyor oluşu, bugünün felsefesinin de cinsiyetçi noktalarını açığa çıkarmaktadır. Buradan yola çıkan yazar, felsefenin erkek merkezci yapısından insan merkezci bir felsefi düşünüşe kapı aralamaktadır. Bunun yolu da, insan için felsefe yapmaktan geçmektedir. Erkek için yapılan ve kadını dışlayan felsefeyi sorgulayıp, yeni bir felsefi tarih yazmak gerekmektedir. Epistemik özne olarak kabul görmeyen kadının, politik özne olarak kabul görmemesi diyalektik bir ilişki şeklidir. Yazar bu noktadan yola çıkıp, demokrasi, liberalizm ve kadının insan hakları kavramlarını tartışmaktadır. İnsanın kendini politik özne olarak kurmasının bir sonucu olan demos a dahil ve demos ta etik olma, yüzyıllardır kadının aleyhine gelişmiştir. Haklar bildirgelerinin ortaya çıkışı ve kadınların demos a dâhil edilmesiyle birlikte,

244 Kadın Araştırmaları Dergisi, Sayı 12, 2013/1, sf. 241-247 kadın görünürlük kazanmıştır. Özellikle haklar bildirgesi, bu görünürlüğün temel yapı taşıdır. Kadınlar bedensel bütünlük hakkından çalışma hakkına, hareket özgürlüğü hakkından politik katılım hakkına, dinsel etkinlik hakkından mülkiyet hakkına, hukuktan eğitime kadar birçok hakkın öznesi olarak görülmeye başlanmıştır. Süreç itibariyle elde edilen görünürlük ve tüm bu haklar, yazarın vurguladığı gibi bir mücadele sonucu kazanımlarıdır. Görünen o ki, kadınlar kendi varoluşlarına sahip çıkmışlardır. Dışlandıkları ve yok sayıldıkları tüm alanlara önce eleştirel bir bakış getirmişler, sonrasında tüm bu alanları yeni baştan oluşturmuşlardır. Kadınlar kendi tarihlerini yazmaya, çok çok önce başlamışlardır. İkinci bölümde ise, Aristoteles Felsefesi ne temel bir giriş yapılmaktadır. Bununla birlikte Aristoteles Felsefesi feminist bir bakış bağlamında değerlendirilmektedir. Özellikle Aristotelesçi insanın işlevi kuramının, feminist bir çalışma ve yapılanma için önemli bir dayanak sağlayacağı vurgulanmaktadır. Her ne kadar bu felsefe duygu ve akıl temelindeki ikili yaklaşım ile kadın ve erkeği ikili bir ayrıma tabi tutuyor olsa dahi, çağdaş bir Aristotelesçi Feminizmin olanaklığı sıklıkla dile getirilmektedir. Bu olanak ise, Aristotelesçi Feminist düşünürlerden biri olan Nussbaum un Cinsiyet ve Sosyal Adalet üzerine geliştirdiği görüşler çerçevesinde öngörülmektedir. İnsanı tözsel 2 bir özne olarak gören Nussbaum, insanın farklı tipolojisine rağmen; insanı insan olma bakımından eşit görmektedir. Tarihsel olarak ele alındığında, ihlal edilen temel kavram da eşitlik kavramı olmaktadır. İnsan ve kadın olma, iki farklı kategori olarak ele alınmaktadır. Hiyerarşik olarak, kadın insandan ve hatta erkekten sonra gelmektedir. Bu şekilde oluşturulmuş bir dualizm ise, kadının temel haklara erişimini engellemektedir. Nussbaum, cinsiyet temelli ayrımcılığın kaynağını bu bağlamda görmektedir. Kadın sosyal ve hukuksal olarak erkekle eşit durumda değildir. Kamusal ve özel alan ikiliği, kadının kamusal alandan dışlanıp özel alana sıkıştırılması 2 (1) Töze ait olan, tözle ilgili bulunan (2) Bağımsız bir varoluşa sahip bulunan (3) Maddi bir varoluşu olan (4) Bir şeyi başka şeylerden ayırarak her ne ise o şey yapan şeyle ilgili olan için kullanılan sıfat.

Kitap Tanıtımı / Bir Kadın Felsefecinin Gözünden Aristoteles ve Feminizm: Aristoteles Yazıları, Feminizm ve Aristotelesçi Feminizm Üzerine Aristoteles ten Nussbaum a İnsan 245 yine aynı nedenlere dayanmaktadır. Sınırlandırılan, sömürülen ve birçok temel haktan mahrum bırakılan kadın, somut olarak yok sayılmaktadır. Nussbaum açısından; insanın saygınlığı ve eşitliği temelinden giderek, kadını da bir insan olarak onaylama zorunluluğu vardır. Bu bağlamda, insan olarak görülen kadın, insanın sahip olduğu tüm haklara erişimde herhangi bir engellemeye maruz kalmayacaktır. Kadına yönelik değişen bu algı, sosyal ve politik olarak birçok düzenlemenin değişimini sağlayacaktır. Evrensel yasa, tüm insanlar için istenen yasa olma zorunluluğu taşıyacaktır. Hümanizmanın izinden giden yazar, Nussbaum un bu görüşlerinden yola çıkarak, aynı bağlamda bir söylem geliştirmektedir. Hümanitenin sesine kulak vererek, insana saygıyı ve eşitliği temel kurtuluş yolu olarak görmektedir. H. Nur. Beyaz Erkızan, Aristoteles ten Nussbaum a İnsan, Sentez Yayıncılık, Ağustos 2012, İstanbul Aristoteles ten Nussbaum a İnsan adlı ikinci eser ise, Aristoteles Yazıları, Feminizm ve Aristotelesçi Feminizm Üzerine adlı eserin zaman zaman tekrarı ve devamı olma niteliğiyle birlikte, Aristotelesçi Feminizm açıklandığı bir eser olarak da nitelendirilebilir. Bu eser üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm İnsan, İşlev ve Öz, ikinci bölüm Cinsiyet ve Haklar ve üçüncü bölüm Demokrasi ve İnsan Bilimleri başlığını içermektedir. İnsan, İşlev ve Öz bölümünün genel çerçevesi, Aristotelesçi insan kavrayışı ve bu kavrayıştan yola çıkan Nussbaum un insan kavrayışı ile çizilmektedir. Felsefi düşünüşten farklı olarak, bu kavrayışlar özellikle feminist bir bakış açısı ile değerlendirilmektedir. Yazar, yeni bir Aristoteles kavrayışı geliştiren Nussbaum un bu kavrayışını değerlendirmektedir. Öncelikli olarak Nussbaum un özcü insan anlayışının neyi ifade ettiği betimlenmektedir. Ardından Aristoteles in politika kavrayışından yola çıkarak oluşturulan politik kuramı ele alınmaktadır. Sonrasında ise insanın kendini gerçekleştirmesi üzerindeki görüşlerine değinilmektedir. Aristoteles ten yola çıkarak düşünsel bir sistem oluşturan Nussbaum, insana olanaklar varlığı olarak bakmaktadır. Böylelikle herhangi bir insanın bir diğer insan çerçevesinde değerlendirilip, ikincil bir konuma gelmesi engellenmeye çalışılmaktadır. Farklı insan durumsallıklarına rağmen,

246 Kadın Araştırmaları Dergisi, Sayı 12, 2013/1, sf. 241-247 insan var oluşunu gerçekleştirme bakımından bu farklılıkları ne lehine ne de aleyhine çevrilmiş olarak bulmamalıdır. Cinsiyet ve Haklar bölümünde ise, yakın geçmişe eleştirel bir bakış söz konusudur. Özellikle de Kadının İnsan Hakları, Liberal Feminizm ve Nussbaum un Cinsiyet ve Sosyal Adalet üzerine geliştirdiği kuramlara, tıpkı bir önceki eserdeki gibi, burada da yer verililmektedir. Ne yazık ki, dünyada kutuplaşmaların artış gösterdiği bir yüzyılda yaşamaktayız. Etnisite, din, kültür ve cinsiyet belli başlı kutuplaşma durumlarıdır. Nussbaum un politik liberal anlayışı, tam olarak da bu noktalara değinen bir anlayıştır. Yazar bu anlayıştan yola çıkarak, haklar özellikle de kadının insan haklarına değinmektedir. Bu açıdan temel insan hakkı denilen kavram, tüm siyasal ve toplumsal normları öncelemektedir. İnsan özgürlüğü ve eşitliği, tüm insanlığı kapsamaktadır. Özellikle liberal değerler üzerine kurulan bir anlayış çerçevesinde; yazara göre doğuştan getirilen eşitlik ve özgürlük ne kısıtlanabilir ne de devredilebilir birer kavramdır. Dolayısıyla da kadınların insan hakları, insan olma hakkıdır ve devredilemez bir haktır. Demokrasi ve İnsan Bilimleri başlıklı son bölümde ise, Aristoteles ve onun felsefesi Nussbaumcu bir bakış açısı çerçevesinde yeniden ele alınmaktadır. Demokratik değerler ve bu değerlerin öznesi ile başlayan tartışma, küresel politik liberalizmin tartışılma alanına kadar getirilmektedir. Buradan hareketle de, eğitim özellikle de yüksek öğrenimde insani bilimler ve bu bilimlerin işlevi temellendirilmektedir. Elbette burada çizilen tüm çerçeveler, feminist bir okumanın ürünü olma bakımından; klasik ve geleneksel düşünüşten farklılaşmaktadır. Demokrasi kavramının ve demokratik bireyin tartışmaya açıldığı noktada, Nussbaumcu görüş çerçevesinde demokrasi yalnızca politik değil; etik ve estetik bir değer olarak da ele alınmaktadır. Buradaki bu yaklaşım, akıl ve duygu varlığı olarak ayrılan erkek ve kadının kamusal özne olma yolunda yapılan bir çözümlemesidir. Dolayısıyla kamusal alan duygulardan arınmış salt bir akıl alanı değildir. Aklın ve duyguların birliğinden oluşan bir alan olarak değerlendirilir.

Kitap Tanıtımı / Bir Kadın Felsefecinin Gözünden Aristoteles ve Feminizm: Aristoteles Yazıları, Feminizm ve Aristotelesçi Feminizm Üzerine Aristoteles ten Nussbaum a İnsan 247 Liberalizme, liberal insana ve eğitime dair görüşlerinde ise, Nussbaum, olanak insanı olarak insanın tüm olanaklarını gerçekleştirebileceği bir dünya tahayyülünden yola çıkmaktadır. Politik liberalizminde yer verdiği; insanın kendini politik bir varlık olarak geliştirmesi ve eşitlik ilkesine dayanan bir yaşam sürmesi, liberal eğitim anlayışında da geçerlidir. Yazar da bu noktadan yola çıkarak, Nussbaumcu eğitim anlayışını betimlemektedir. İnsanın yeşermesi, demokratik değerler ve eleştirel düşünce olarak üç temel kavram üzerine yükselen Nussbaumcu eğitim anlayışı, yüksek öğrenim kurumlarının yeniden yapılanması sürecinde yazar açısından önem taşımaktadır. Klasik ve geleneksel düşünüş; kapsayıcı, düşünmeyi, sorgulamayı ve eleştirmeyi öngören bu sisteme, eğitim sistemine uzak bir kavrayıştadır. Oysaki feminist kavrayış; insanı insan olma ve olanaklarını geliştirme bakımından ele almaktadır. Bu bağlamdaki insan anlayışıyla birlikte, yazarımız da bu anlayışın izini sürüp, bu anlayışı sürdürmektedir.