TÜRKİYE KAMU-SEN TARİHİ -I- Damladan Deryaya. Ercan HAN

Benzer belgeler
TOPLU İŞ HUKUKU (HUK302U)

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ... iii GİRİŞ...1 ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI VE YÖNETİMİ...9

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

İ Ç İ N D E K İ L E R

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

İşyeri Temsilcileri Rehberi

Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Tarhan Koleji'nde tamamladı,

ITUC KONGRESİ KARAR TASLAĞI NDA HAK-İŞ İN ÖNERİLERİ KABUL GÖRDÜ

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL MERKEZİ EMEK BÜROLARI YÖNETMELİĞİ

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... V İÇİNDEKİLER... XI I. BÖLÜM CHP NİN SON GENEL YÖNETİM KURULU

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Mevsimlik İşçiliğe Hayır Dedik

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations

Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi. Profesör M. Diane Burton MIT Sloan School of Management

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE SİYASET Erol Tuncer - 23 Mart 2018

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

1: İNSAN VE TOPLUM...

Devrim Öncesinde Yemen

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

AMAÇ İSG alanında devlet, işçi, işveren taraflarının yeri ve önemini, faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile bu alanda hazırlanmış

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

Endüstrinin Sağlık Politikalarını Engellemesi. Prof Dr Elif Dağlı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

Türkiye de Sigara Mücadelesi Tarihi

TÜRKİYE DE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI BİBLİYOGRAFYASI ( )

TES-İŞ, 12 Aralık 1963'te enerji işkolunda faaliyet göstermek üzere Ankara'da kuruldu.ilk adı Türkiye Enerji, Su, Gaz, DSİ İşçi Sendikaları

DÜNDEN BUGÜNE ÜNİVERSİTELER

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

Assan Alüminyum, Türkiye deki İşçi Hakları Endişeleri ile ilgili Şikayetler Hakkında PAYDAŞ DEĞERLENDİRMESİ

183 YILLIK GELENEĞİ DAHA ÇAĞDAŞ HALE GETİREREK DEVAM ETTİRECEĞİZ

İş Yeri Hakları Politikası

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

MESGEMM İSG/Mevzuat/Yönetmelikler. Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi Yönetmeliği Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı :

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ!

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi Yönetmeliği.

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

SOSYAL HAKLAR (Kısa ve Eleştirel Bir Bakış) Yard. Doç. Dr. Umut Omay

ELEKTRONİK İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ (ELECTRONIC HUMAN RESOURCES MANAGEMENT) E- İKY / E- HRM (I)

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

TEKNOLOJİ KULLANIMI. Teknoloji ile Değişen Çalışma Hayatı

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ

Ombudsman (Kamu Denetçisi) ve Türkiye deki Tartışmalar

SENDİKACILIK KISA ÖZET KOLAYAOF

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

İŞ HUKUKU ÖĞR.GÖR.İDİL YILDIRIM ARI

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Mesleki Deneyim. Eğitim Bilgileri. Prof. Dr. Nurşen CANİKLİOĞLU. Profesör Marmara Üniversitesi Doçent Marmara Üniversitesi

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA NEDİR?

İÇİNDEKİLER. BATI VE TÜRK HUKUKUNDA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YAPMA YETKİSİ T.: ' v. "... " :-i. SAYFA ÖNSÖZ..., V^..- v

b. Mevzuat Çalışmaları ( Yasa ve Anayasa çerçevesinde yapılması gereken mevzuat çalışmaları )

GENEL BAŞKANIN MESAJI

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU**

Cumhuriyet Döneminde Kurulan Hükûmetler

İNSAN HAKLARI SORULARI

Konseyin görevleri MADDE 6

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

KARADAĞ SUNUMU Natalija FILIPOVIC

Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili


Öğr.Gör. İbrahim Ersin TURGUT, Öğr.Gör.Dr.Cumali ERDEMİL Pamukkale Üniversitesi Buldan Meslek Yüksekokulu

MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK İLKOKULU ETİK KOMİSYONU FAALİYET PROGRAMI

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

Transkript:

TÜRKİYE KAMU-SEN TARİHİ -I- Damladan Deryaya Ercan HAN Ankara Haziran 2012

TÜRKİYE KAMU-SEN GENEL MERKEZİ Dr. Mediha Eldem Sk. No:85 Kocatepe / ANKARA Telefon : +90 312 424 22 00 Faks : +90 312 424 22 08 http://www.kamusen.org.tr Altuğ Reklam Basın Yayın San. Tic. Ltd. Şti. Menekşe 1 Sk. No:10A/10 Kızılay/ANKARA Telefon : +90 312 417 81 07 Faks : +90 312 417 81 07 http://www.altugajans.com Basım Yeri : Sözkesen Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. İvedik Organize Sanayi 1518. sk. Mat-Sit. İş Mrk. No:2/40 Yenimahalle/ANKARA Tel : +90 312 395 21 10

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 9 SUNUŞ... 13 BİRİNCİ BÖLÜM DÜNYADA VE TÜRKİYE DE SENDİKACILIĞIN KISA TARİHİ A. İŞÇİ KAVRAMI VE BATI DA SENDİKA HAREKETİ... 21 1. İşçi Kavramı ve İlk İşçi Hareketleri... 21 2. İngiltere de İlk Sendikalaşma Çabaları... 23 3. Uluslararası Sendikacılık ve I. Enternasyonal... 25 4. Amerika Birleşik Devletleri nde İlk Sendikal Hareketler... 27 5. Japonya Sendikacılığının Gelişimi... 29 B. OSMANLI İMPARATORLUĞU NDA SENDİKAL HAREKET... 31 1. Kuruluş ve Yükseliş Döneminde Durum... 31 2. Duraklama ve Çöküş Dönemleri... 32 C. CUMHURİYET DÖNEMİNDE SENDİKAL HAREKET... 39 1. Kuruluş Yı1ları (1923 1946)... 39 2. Çok Partili Döneme Geçiş (1946 1960)... 41 3. Özgürlük Yılları (1960 1971)... 45 4. Çatışma Yılları (1971 1980)... 49 5. Darbeden Bahar Eylemlerine (1980 1989)... 52 6. 1989 Bahar Eylemlerinden Bugüne (1989 2012)... 54 İKİNCİ BÖLÜM DÜNYADA VE TÜRKİYE DE MEMURLAR A. TARİHTE MEMURLAR... 61 B. GÜNÜMÜZ MEMUR KAVRAMINA GENEL BAKIŞ... 62 C. TÜRKİYE DE MEMUR VE KAMU GÖREVLİSİ KAVRAMI... 66 1. Anayasal Düzenlemeler Açısından Memur ve Kamu Görevlisi... 68 2. Yasal Düzenlemeler Açısından Memur ve Kamu Görevlisi... 70 3. Memur ve Kamu Görevlisi Kavramında Gerçekleştirilmek İstenilen Değişikliklere Bakış... 71 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM KAMU GÖREVLİLERİ VE SENDİKAL HAKLAR A. MEMUR SENDİKALARININ ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERDEN KAYNAKLANAN DAYANAKLARI... 79 B. BATI DA KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKACILIĞI... 86 C. TÜRKİYE DE KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKACILIĞI... 93 1. 1960 Öncesi Dönem... 93 2. 1960 1980 Arası Dönem... 97 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 1980 SONRASINDA TÜRKİYE DE KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKACILIĞI A. İLK ÖRGÜTLENME HAREKETLERİ...107 1. 12 Eylül Darbesinin Yarattığı Durum...107 2. 1982 Anayasası nda Memurlar ve Sendikal Haklar...110 3. Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı nın Kuruluşu...111

B. TÜRKİYE KAMU-SEN İN KURULUŞUNA KADAR TÜRKAV IN FAALİYETLERİ VE GELİŞMELER...120 1. Siyasi Partilerin Memur Sendikacılığı Konusundaki Görüşlerinin Alınması...121 a) Doğru Yol Partisi (DYP) nin Görüşü...121 b) Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) nin Görüşü...122 c) Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) nin Görüşü...122 ç) Refah Partisi (RP) nin Görüşü...123 2. Memurların Ekonomik Sorunlarının Gündeme Taşınması... 123 3. İşçilerin Sendikal Mücadelesine Destek Verilmesi...124 4. Hükümetin, Avrupa Sosyal Şartı nın Memurların Örgütlenme Hakkına Dair Maddelerine Çekince Koymasına Tepki Gösterilmesi...124 5. Sendikal Hakların Elde Edilmesi İçin Gerçekleştirilen Sosyal Faaliyetler...126 6. Milli, Manevi ve Sosyal Konulara Yaklaşım...128 7. 20 Ekim 1991 Genel Seçimleri ve TÜRKAV...129 8. Sendikal Haklar İstişare Kurulu ve Sendikal Faaliyetlere Hazırlık Komisyonu Oluşturulması...131 9. Demokratikleşme Sürecinde Kamu Çalışanlarının Sendikal Hakları Sempozyumu...132 10. TÜRKAV Dışındaki Sendikalaşma Çalışmaları ve Danıştay ın Kararı...135 11. İşçi Sendikalarının Memur Sendikacılığına Yaklaşımı...137 BEŞİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE KAMU-SEN A. TÜRKİYE KAMU-SEN E BAĞLI SENDİKALARIN KURULUŞU...141 1. Sendikaların Kuruluşu ve Amaçları...141 2. Sendikalar ve İlk Yönetici Kadroları...144 a) Türk Büro-Sen...144 b) Türk Eğitim-Sen...144 c) Türk Maden-Sen...145 ç) Türk Tarım-Sen...145 d) Türk Ulaşım-Sen...146 e) Türk Enerji-Sen...146 f) Türk Petrol-Sen...147 g) Türk Metal-Sen...147 ğ) Türk Banka-Sen...148 h) Türk Haber-Sen...149 ı) Türk Gıda-Sen...149 i) Türk İmar-Sen...150 j) Türk Sağlık-Sen...150 k) Türk Genel-Sen...151 B. TÜRKİYE KAMU-SEN İN KURULUŞU...151 1. Türkiye Kamu-Sen Kuruluyor...151 2. Türkiye Kamu-Sen in İlk Yönetimi ve Kurucular Kurulu...152 4. Türkiye Kamu-Sen in Amacı ve Çalışma Konuları...155 5. Türkiye Kamu-Sen in Sendikal Harekette Esas Aldığı İlkeler ve Sendika Anlayışı...157

C. KURULUŞTAN 24 ARALIK 1995 GENEL SEÇİMLERİNE KADARKİ SÜREÇ...159 1. İlk Yurt Gezileri ve Teşkilatlanma Çalışmaları...159 2. Türkiye Kamu-Sen in Kamu Personeli Sendikaları Kanun Taslağı Hazırlaması...161 3. Türkiye Kamu-Sen in Hazırladığı Taslak İçin Siyasi Destek Arayışları...163 a) Koalisyon Hükümeti Sözcüsü Akın Gönen Ziyareti...163 b) Başbakan Süleyman Demirel Ziyareti...164 c) DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit Ziyareti...164 d) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Ziyareti...165 4. Danıştay ın, İçişleri Bakanlığı nın Memur Sendikacılığı Karşıtı Genelgesini İptal Etmesi...166 5. Konfederasyonun ve Bağlı Sendikaların Birinci Olağan Genel Kurulları...168 6. Konfederasyonun Maltepe deki Yeni Hizmet Binasına Taşınması...170 7. Posta Dağıtıcıları Eylemi...172 8. Kamu Çalışanlarının Sendikal Hakları Konferansları...172 9. Hükümetin 500 Gününü Değerlendirme Basın Toplantısı ve Sendika Kanunu Taslağı...173 10. 15 Haziran 1993 Tarihli Başbakanlık Genelgesi ve Memur Sendikacılığında Yeni Dönem...175 11. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ın Vefatı ve Tansu Çiller in Başbakan Olması...177 12. 1993 Yılı Maaş Artışı Protesto Eylemleri...178 a) İmza Kampanyası...178 b) Ölüm Orucuna Karar Verilmesi ve Maliye Bakanı İle Görüşme...180 c) Hükümete Yardım Kampanyası...182 13. Kamu Görevlileri Sendikaları Kanun Taslağı Açıklanıyor...184 14. 18 Eylül 1993 Kocatepe Mitingi...184 15. Hükümet Partilerine Oy Vermeme Kampanyası...187 16. Siyasi Destek Arayışları ve Ziyaretler...189 a) Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Ziyareti...189 b) DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit Ziyareti...190 c) TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk Ziyareti...190 17. Hükümetin Telefonla Protesto Edilmesi...191 18. Konya Mitingi...191 19. 21 Şubat 1994 Kapalı Salon Toplantısı...192 20. Kamu Görevlileri Sendikaları, Toplu Sözleşme ve Grev Kanunu Tasarısı ve Türkiye Kamu-Sen in Tasarıya Yaklaşımı...192 21. 27 Mart 1994 Yerel Seçimleri, Ekonomik Kriz ve 5 Nisan Kararları...198 22. 5 Nisan Kararlarına İlk Tepki: Basın Açıklaması...200 23. Türkiye Kamu-Sen I. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı...201 24. Kamu Çalışanlarına Baskılar ve Mücadele...203 25. Türk Enerji-Sen in Olağanüstü Genel Kurulu ve Dört Sendikanın Birleşmesi...204 26. 17 Aralık 1994 Sürgüne, Kıyıma ve Ekonomik Soykırıma Son Mitingi: Yorganınızı Satın Gelin!...205 a) Miting Öncesi Ekonomik Durum...205 b) Kamu Görevlileri Sendikaları, Toplu Sözleşme ve Grev Kanunu Tasarısı ile İlgili Gelişmeler...207

c) Miting Kararının Alınması ve Mitinge Çağrı...208 ç) Yorganını Satıp Gelenler...213 d) 17 Aralık Mitingi Sonrasında Başbakan ve Siyasi Parti Liderleriyle Yapılan Görüşmeler...219 i) ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz la Görüşme...219 ii) Başbakan Tansu Çiller le Görüşme...220 iii) DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit le Görüşme...222 iv) RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan la Görüşme...222 v) MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş le Görüşme...222 vi) Başbakan Tansu Çiller le İkinci Görüşme...223 e) 17 Aralık 1994 Mitingi ve Sonrasındaki Gelişmelerin Kamu Çalışanlarına Getirisi...224 27. SHP ve CHP Birleşiyor...227 28. Türkiye Kamu-Sen II. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı...228 29. Memur-Sen Kuruluyor...231 30. 23 Temmuz 1995 Anayasa Değişikliği ve Türkiye Kamu-Sen...231 31. Türk Asim-Sen Kuruldu...237 32. 21 Ekim 1995 Kızılay Mitingi: Zulme ve Sefalete Son!...238 a) Mitingin Nedenleri ve Mitinge Çağrı...238 b) Zulme ve Sefalete Son Vermek İçin Kızılay a Koşanlar...239 33. Türk İmar-Sen de Olağanüstü Genel Kurul...241 Ç. 24 ARALIK 1995 GENEL SEÇİMLERİNDEN II. OLAĞAN GENEL KURULA...242 1. 24 Aralık Genel Seçimleri ve Türkiye Kamu-Sen...242 2. Konfederasyon Yönetimi Değişiyor...245 3. KESK Kuruldu...247 4. Posta Dağıtıcıları Eylemi ve Memurların İlk Toplu Sözleşmesi...248 5. Türkiye Kamu-Sen III. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı...250 6. Siyasi Partilere ve Başbakan a Faks Gönderilmesi Eylemi...252 7. TBMM Başkanı Mustafa Kalemli Ziyareti...253 8. Ankara ya Yürüyüş Eyleminin Askıya Alınması ve Diyalog Süreci...254 a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Emin Kul Ziyareti...254 b) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Ziyareti...255 c) DYP Genel Başkanı Tansu Çiller Ziyareti...256 ç) DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit Ziyareti...256 9. CHP Teklif Verdi; Anayol Hükümeti Kanun Tasarısı Hazırladı...257 10. Maliye Bakanı Lütfullah Kayalar la Zam Pazarlığı...258 11. Türkiye Kamu-Sen Habitat- II de...259 12. Türkiye Kamu-Sen e Bağlı Sendikaların II. Olağan Genel Kurulları...259 13. Türkiye Kamu-Sen II. Olağan Genel Kurulu...267 D. III. OLAĞAN GENEL KURULA KADAR OLAN DÖNEM...271 1. Anayol Hükümeti nin Dağılması ve Refahyol Hükümeti nin Kurulması...271 2. Uyarı Mitingleri...273 3. Sendika Kanunu Çalışmaları ve Kamu Görevlileri Zirvesi...275 4. Yüksek İstişare Kurulu Toplandı...275 5. Faks Eylemi...276 6. 26 Kasım Mitingleri...277 7. Dilekçeli Eylem...278

8. 21 Aralık 1996 Hükümete Kırmızı Kart Mitingi...279 a) Mitinge Çağrı...279 b) Miting Öncesi Siyasi Partilerden Destek Ziyaretleri...280 c) Hükümete Kırmızı Kart...281 9. Nema Eylemi ve Konut Edindirme Yardımı Fonu nun Tasfiye Edilmesi Talebi...283 10. Refahyol Hükümeti nin Hazırladığı Yasa Taslağı ve Türkiye Kamu-Sen...283 11. Tokat ta Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı...285 12. 28 Şubat Süreci ve Türkiye Kamu-Sen...287 a) 28 Şubat ı Tetikleyen Olaylar...287 b) Sincan Sokaklarında Tankların Dolaştırılmasına Türkiye Kamu-Sen den Sert Tepki...288 c) 28 Şubat Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı ve Sonuçları...289 ç) Erbakan ın İstifası ve Anasol-D Hükümeti...290 d) Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu Olağanüstü Toplanıyor...291 e) Kesintisiz Demokrasi İstiyoruz Kampanyası...293 13. 657 Sayılı Kanunda değişiklik Yapılması...295 14. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı...295 15. Başbakanlık Genelgesi Çıkıyor...297 16. Anasol-D Hükümeti nin Hazırladığı Yasa Tasarısı ve Türkiye Kamu-Sen..298 a) Tasarının Hazırlanması ve TBMM Gündemine Gelmesi...298 b) 2000 e Doğru Kamu Çalışanlarının Sendikal Hakları Paneli...298 c) Tasarının TBMM Genel Kurulu nda Görüşülmesi...299 ç) Tasarının Kadük Kalması ve Türkiye Kamu-Sen in Tepkisi...300 17. Ankara da Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı ve Yeni Eylem Kararları...302 18. 14 Mayıs 1998 Eylemleri...304 19. 6 Haziran Büyük Miting ve Yürüyüşü (Kırmızı Kart Mitingi)...305 20. Yeni Eylemler: Ağız Bantlama ve Çıplak Ayaklı Protesto Başbakan Sözünde Dur Eylemleri...309 21. 1998 Ekonomik Krizi ve DSP, MHP, ANAP Koalisyonu nun Kurulma Süreci...313 22. Emek Zirvesi ve İşçi ve Memur Sendikaları Konfederasyonlarıyla Ortak Açıklama...315 23. Türkiye Kamu-Sen den ICFTU ya Üyelik Başvurusu ve KESK in Tutumu..317 24. Türkiye Kamu-Sen Abdullah Öcalan Davası na Müdahil Oluyor...318 25. Banaz da Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı...319 26. Kamu Görevlileri Sendikaları Hakkında Başbakanlık Genelgesi...324 27. Mezarda Emeklilik ve Memur Maaş Zamlarına Tepkiler...325 28. Emek Platformu Kuruluyor...329 29. Siyasi Partilerden Türkiye Kamu-Sen e Destek Ziyaretleri...333 30. 17 Ağustos 1999 Depremi ve Türkiye Kamu-Sen...334 31. Görev Şehidi Halil İbrahim Özmen...336 32. Türkiye Kamu-Sen in VI. Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı Ankara da Yapılıyor...337 33. Yüzde 15 e Hayır Eylemleri...338 a) Memur ve Emekli Platformunun Toplanması ve Başbakan a Mektup...338 b) IMF Bütçesine Hayır Mitingi...339 c) Bildiri Dağıtma ve Ulus Mitingi...339 ç) Maaşzede Çadırı Kurulması...341

34. Türkiye Kamu-Sen e Bağlı Sendikaların III. Olağan Genel Kurulları...342 35. Türkiye Kamu-Sen III. Olağan Genel Kurulu...348 E. TÜRKİYE KAMU-SEN İN III. DÖNEM FAALİYETLERİ...350 1. VII. Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı...350 2. Konfederasyon Şube Başkanları ve İl Temsilcileri İle Toplantı ve Polis Barikatı...356 3. Hükümet Borcunu Öde Eylemleri...357 a) Hükümet Borcunu Öde -I- Mitingi...359 b) Hükümet Borcunu Öde -II- Mitingi...361 c) 13 Haziran 2000 Kızılay da Oturma Eylemi ve Gözaltılar...361 ç) Hükümet Borcunu Öde -III- Mitingi...364 d) Hükümet Borcunu Öde -IV- Mitingi...365 4. Zorunlu Tasarruf Uygulamasının Sorunları ve Geleceği Paneli...365 5. Türkiye Kamu-Sen 8. Kuruluş Yıldönümü Etkinlikleri...366 6. VIII. Yüksek İstişare Kurulu Ankara da Toplanıyor...367 7. Büyük Yürüyüş: Sosyal Hukuk Devletine Sahip Çıkalım Yürüyüşü...371 8. Kasım 2000, Şubat 2001 Ekonomik Krizleri ve Türkiye Kamu-Sen...376 9. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan Türkiye Kamu-Sen de...380 10. Anayasa Değişikliğinin 6. Yılında Kamu Çalışanlarının Sendika Yasası Paneli...381 11. Yüksek İstişare Kurulu Toplanıyor...384 12. 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ve Türkiye Kamu-Sen..387 13. Konfederasyona Bağlı Sendikalar I. Olağan Genel Kurullarını Yapıyor...393 14. Türkiye Kamu-Sen in I. Olağan Genel Kurulu ve Yeni Yönetimin Şekillenmesi...398 Kaynakça...403 Kısaltmalar...407

Damladan Deryaya ÖNSÖZ Ülkemizde memur sendikacılığı, 1965-1971 arasında kısa bir deneyim yaşamış olsa da 1985 yılından başlayarak verdiği çetin bir mücadele sonucunda bugünlere gelmiştir. Türkiye Kamu-Sen, 24 Haziran 1992 de kurulmuştur ama memurların sendikalar kanununa kavuşması, o günden sonra 10 yıllık bir mücadeleyi daha zorunlu kılmış ve kanun ancak 2001 yılında yürürlüğe girmiştir. İlk defa toplu görüşme yapma imkânı bulduğumuz 2002 yılından bugüne kadar geçen zamanda ise toplu sözleşme hakkımızı Anayasal güvence altına aldırmayı başardık; şimdi sırada grev hakkımız var. Türkiye Kamu-Sen, kamu görevlilerimizin hak ve menfaatlerinin korunması ve ilerletilmesini temel amaç edinmekle birlikte; tüm dengelerin değiştiği, iki kutuplu dünyadan tek kutuplu bir yapıya geçildiği dönemde, ülkemizi gelecek yüzyıllara taşıyacak, Türkiye yi dünyanın parlayan yıldızı haline getirecek politikaların belirlenmesinde etkin rol oynamak düsturuyla kurulmuştur. Bu dönemde ülkemizin üniter yapısının, devletimiz ve milletimiz ile bölünmez bütünlüğümüzün korunması noktasında önemli görevler ifa ettiğimizi düşünüyorum. Bugün ise tek kutuplu dünyadan çok kutuplu dünyaya geçişin sancılarını yaşamaktayız. Görülüyor ki; tarihe geçecek günler yaşıyoruz. Eğer ülke ve millet olarak olaylara seyirci kalırsak, tarihe tanıklık etmekten öteye gidemeyiz. Kurulacak yeni dünyada da etkisiz bir piyon olarak yerimizi alırız. Ancak eğer mücadele ve müdahale edersek tarihi yaşamayız; tarihi biz yazarız. İşte Türkiye Kamu-Sen, bu büyük milletin tarihi yaşaması için değil; tarih yazması için mücadele etmektedir. Hak aramanın, haksızlığa karşı mücadele etmenin, güçsüzün yanında olmanın, ekmek kavgasının kutsallığına inanıyor ve sendikacılığa da bu gözle bakıyoruz. Akıp giden zamanda mücadelemiz, hazır yasal zeminler üzerinde, ILO normlarına uygun, toplu sözleşme, grev hakkı ve örgütlenme özgürlüğü ile desteklenmedi. Bizler; engeller ve kısıtlamalarla dolu bir yolda, bizleri geriletmeye çalışanlara karşı ilerlemek; seviyemizi aşağılara çekmeye çalışanlara karşı, yükselerek cevap vermek için çok mücadele ettik. 9

Türkiye Kamu-Sen Tarihi -I- Bu gün gelinen noktada, neredeyse Türküm demenin suç sayıldığı bir ortamda başında Türk olan bir sendikanın temsilcisi olmak, bizler için en büyük gurur kaynağı. Ve biz; değişen dengelerde tahterevallinin bir ucunda oturup, birilerinin onları yükseltmesini beklerken bir aşağı bir yukarı hareket eden ama hiçbir yere gidemeyen, günün adamlarına inat, tarihin akıp giden sayfalarında, dosdoğru yolda ilerliyor ve geçtiğimiz her noktaya Türk adını kazıyoruz. Grevli, toplu sözleşmeli, siyasete katılma hakkını da içeren, özgürlükçü sendikal haklarla donanmış, refah ücretine kavuşmuş, geleceğe umutla ve güvenle bakan bir kamu çalışanı; birlik, bütünlük ve kardeşlik içinde yaşayan huzurlu bir toplum ve çağın ötesine geçmiş, her konuda öncü, geleceğe yön veren, âleme nizam veren bir devlet arzusundayız. Türkiye Kamu-Sen in bu amaçlar doğrultusunda verdiği mücadele, sendikacılık tarihinde unutulmayacak bir başarı öyküsüdür. Türkiye Kamu-Sen in kamu görevlileri sendikacılığına katkılarının anlatıldığı bu çalışmada, insanüstü bir gayreti ve fedakârlığı göreceksiniz. Ülkemizde sıkça değişen gündemler yüzünden kendi gündemlerimizi gözden kaçırabiliyoruz. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür sözünden yola çıkarak, insan unutmaya meyillidir ancak Türkiye Kamu-Sen in kamu görevlilerine ve memur sendikacılığına yaptığı katkılar unutulmayacak kadar büyük ve önemlidir. Sendikaların kuruluşundan günümüze kadar 20 yıl geçti. Türkiye Kamu-Sen kuruluşunun 20. yılını ciddi etkinliklerle kutlamaya hazırlanıyor. Geçen 20 yıllık süre içinde yaşananlar, tarihin tozlu raflarında unutulup kalmamalıydı. Ceplerindeki yol parasını, çocuklarının okul harçlıklarını dahi sendikal bir birliktelik oluşturmak adına hiç çekinmeden harcayan ve evine yürüyerek dönen fedakâr insanların hak yolunda verdikleri mücadele, mutlak surette kalıcı hale getirilmeliydi. Elinizdeki bu eser, emeği geçenlere hakkı teslim etmek adına, bu işlevi fazlasıyla yerine getirecektir. Bu vesileyle 1989 yılında Kamu Çalışanları Vakfı nın kurulmasıyla başlayan süreçte, Türkiye nin en etkili sivil toplum kuruluşlarından birisi olarak bugünlere ulaşmamızı sağlayan; genel merkez yöneticisi, şube başkanı, yönetim kurulu üyesi, il, ilçe ve işyeri tem- 10

Damladan Deryaya silcisi olarak görev yapmış değerli dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyor, hayatta olmayanlara Allah tan rahmet diliyorum. Her türlü olumsuz koşula ve yanlış yönlendirmeye rağmen, Türk memurunun gerçek temsilcisi olan Türkiye Kamu-Sen e sıkı sıkıya bağlı kalan kamu görevlisi arkadaşlarıma da ayrıca ve özel olarak teşekkür ediyorum. Hazırlanan bu kitap, bir konfederasyonun tarihinden öteye, kaynak bir eser olma özelliği taşıyor. Son derece titiz bir çalışma sonucunda ortaya çıkarılan Türkiye Kamu-Sen Tarihi-I- Damladan Deryaya adlı çalışmanın, sendikacılara, sendikacılık tarihine ilgi duyanlara ve bu alanda çalışma yapan tüm akademisyenlere büyük katkılar sağlayacağını ümit ediyorum. Bu güzel çalışmanın ortaya çıkmasına katkı sağlayan bütün arkadaşlara şükranlarımı sunar, eseri bizlere kazandıran Endüstri İlişkileri Uzmanı arkadaşımız Sayın Ercan HAN a şahsım ve Türkiye Kamu-Sen adına teşekkür ederim. Bizler; hiç durmamak üzere yola çıkanlarız. Bu nedenle gösterdiğimiz çabayı yeterli görme lüksümüz yok. Hedef ömürden ileride diyor ve daima daha ileriyi, daha iyiyi ve daha güzeli düşünüyoruz. Asıl çalışmaların yeni başladığını hatırlatarak önümüzdeki sürecin yorulduğumuzu fark etmeyecek kadar dolu geçeceğini ve her çalışmadan kamu görevlilerinin lehine kazanımlar elde etmek için çaba sarf etmekte olacağımızdan emin olunması gereğine vurgu yaparak, en derin saygılarımı sunuyorum. İsmail KONCUK Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı 11

Damladan Deryaya SUNUŞ Sözlük anlamıyla devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır. Hukukî açıdan ele alındığında ise devlet, Ülke adı verilen belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının, bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde, bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir. Buna göre bir devletten söz edilebilmesi için belirli bir alanda, birlikte yaşayan ve çeşitli bağlarla ortak yaşama iradesi gösteren insan topluluğu bulunmalıdır. Bu millet, coğrafi anlamda bütünlük teşkil eden bir kara parçasına sahip olmalıdır. Bu unsurların yanında devletin esas kurucu unsuru, egemenliktir. Egemenlik yoksa aynı kara parçası üzerinde, bir arada yaşayan insan topluluğunun devleti de yoktur. Egemenlik, otoriteden farklı olarak, ülke içinde tek meşru güç kaynağı olmayı ifade ederken, ülke dışında da bağımsızlığı ifade etmektedir. Devletin olmazsa olmazı, kurucu unsuru olan egemenlik ve bağımsızlık unsurunun yani devlet otoritesinin ülke içinde ve dışında vücut bulmuş hali ise memurdur. Bu nedenle memur, salt bir mesleki tanım olmaktan öteye, taşıdığı anlam itibarı ile devletin varlığının ve egemenliğinin temsilcisi; memur ve devlet ise birbirini tamamlayan ve tanımlayan iki olmazsa olmazdır. Devlet sistemi üzerinde yapılacak her türlü değişiklik ve dönüşüm de öncelikli olarak memur kavramı üzerinde yapılan değişikliklerde kendisini göstermektedir. Siyasal iradenin kamu yönetimi ve kamu personel rejimi konularındaki yaklaşımı, esas itibarı ile iktidarın devlet kurumuna bakışını ortaya koyar. Kamu yönetimini düzenleyen kanunlar, ülkelerin idari yapılarının da temelini teşkil ettiklerinden; toplumun siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal ihtiyaçlarına cevap verebilecek düzenlemeleri de kapsamalıdırlar. Türklerin tarih süzgecinden geçirerek binlerce yıllık tecrübe ışığında geliştirdiği bürokrasi kültürü, Osmanlı Devletinin yüzyıllar boyunca bir dünya devleti olmasını sağlamıştır. Bürokratik yapılanmada, kariyer ve liyakat ilkesinin doğru uygulanması sonucunda 13

Türkiye Kamu-Sen Tarihi -I- devletin büyümesi sağlanmış, ne zaman ki bürokratik yapılanmada arızalar ortaya çıkmış; bürokrasi, devlet işleyişinin aksamasına yol açan liyakatsiz idarecilerin eline geçmiş, işte o zaman devlet de çökmüştür. Bugün ise Türk bürokrasisi bir başka tehlikeyle karşı karşıyadır. 20. yüzyıl boyunca milliyetçilik hareketleriyle milletleşme ve milli devlet oluşturma konusundaki öncülüğünü sürdürmüş bulunan Batı, şimdi tam tersine bir kırılma ile Milli devletler dönemi bitti, başta ekonomik olmak üzere sosyal, kültürel, siyasal ve hukuksal bakımlardan küresel sisteme uyum sağlamak, milli egemenliği, uluslararası ve uluslar üstü kurum ve kuruluşlarla paylaşmak, ayakta kalmanın zorunlu ön koşuludur biçimindeki tezler ile tüm dünyayı değiştirme ve dönüştürme gayreti içindedir. Küreselleşme adı altında bu değişim ve dönüşüm süreci yaşanırken, özellikle uluslararası kuruluşların yaygınlık ve etkinlik kazanması ile birlikte, bu kuruluşların ekonomik, toplumsal ve siyasal alanlarda milli devletlerin egemenlik alanlarını kemirmekte oldukları göze çarpmaktadır. Milli devletin zayıflatılmasına bağlı diğer bir önemli sonuç ise, bir ülkedeki yerel yönetimleri, merkezi yönetime karşı daha güçlü kılacak olan yerelleşmeye yönelik baskıların da artmasıdır. Bu nedenle memurların sorunları konusu, devletin sorunu bağlamında ele alınmalıdır. Yönetim şekli ne olursa olsun, devleti idare eden siyasi otoritenin özellikle idari ve personel rejimi açısından memurlara bakışı, aslında siyasal iktidarın devlete bakışını ortaya koyması açısından son derece önemlidir. Neresinden bakılırsa bakılsın tarihsel perspektif içinde belirli bir sendikacılık anlayışının oluşması son derece güç olmuş, kendi içinde tartışma ve çatışmaları getiren bir süreci de doğurmuştur. İşçiişveren ya da sermaye-emek ilişkileri dengelenme yoluna giderken, sendikacılık da kendi içinde bir değişim yaşamıştır. Kültürel anlayış, ekonomik sistem, üretim araçları ve paylaşım metotları değiştiği sürece, kısacası toplum değiştiği sürece, sermaye ve emek arasındaki ilişkileri düzenleyen kurum ve kurallar da değişmeye devam edecektir. Endüstrileşmenin yerini teknolojik ilerlemeye bırakması; teknolojik ilerlemenin de bilgi toplumu yaratmaya dönük gelişimi, çalışma yapısını, şeklini, istihdam imkânlarını ve işçi-işveren ilişkilerini de köklü değişikliklere uğratmıştır. 14

Damladan Deryaya 19. ve 20. yüzyıl boyunca verilen mücadele sonucunda işçilerin olumsuz koşullarda, düşük ücretlerle ve büyük baskılar altında çalıştığı bir dönemden, sendikaların yaygınlaştığı, ücret pazarlıklarının had safhaya ulaştığı, karar alma süreçlerinde çalışan temsilcilerinin görüşlerine başvurulduğu ve sonuçta daha iyi çalışma koşullarının ve daha yüksek ücretlerin sağlandığı bir döneme ulaşılmıştır. Endüstri ilişkilerinin dinamik yapısı, toplumsal, ekonomik ve politik olaylardan doğrudan etkilenmekte, bu faktörleri de aynı şekilde etkileyebilmektedir. Özellikle son 30 35 yıldır, politik ve ekonomik gelişmeler, endüstri ilişkileri üzerinde belirleyici olmuştur. Endüstri ilişkilerinin aktörleri olan işçi, işveren ve devlet üzerinde görülen bu değişimler, doğal olarak bunların temsilcileri konumundaki sendikaları da etkilemiştir. Küreselleşme ve buna bağlı olarak sermayenin çok uluslu hale gelmesi, piyasalarda yaşanan rekabeti uluslararası düzeye çıkarmış, buna işgücünde yaşanan rekabet de dâhil olmuştur. Artık sermaye, işgücünün daha ucuz olduğu herhangi bir bölgede yatırım yapabilmekte ya da işgücü maliyetlerini düşürebilmek için yüksek oranlı işsizliği silah olarak kullanabilmektedir. Düşük işgücü maliyetinin, işletmeleri yaşanan rekabette bir adım öne çıkaracağı düşüncesi; çalışanlardan daha fazla verim alma, çalışanları işletmenin bir parçası haline getirme, bireysel iş sözleşmeleriyle ücretlerin performansa bağlanması ve esnekleşmesi, çalışma saatlerinin geleneksel düzenin dışına çıkması, geçici işçilik, çalışanları işletmenin stratejik hedeflerine yöneltme gibi yaklaşımları gündeme getirmiş, sendikayı dışlayarak, işçiyi üretim faktörünün odak noktası yapmıştır. Gelinen süreçte, sendikalar güç kaybettikçe insan kaynakları yönetiminin çalışanların sorunlarından çok, işletmelerin stratejik hedefleriyle ilgilendiği bir yapıya dönüştüğünü görmekteyiz. Bu durum, iş güvencesinin zayıfladığı, istihdam piyasasında kıyasıya bir rekabetin yaşandığı, kolektif mücadelenin yerine bireysel performanslara dayalı ücretle, bireysel iş sözleşmelerinin yapıldığı bir sistemi de beraberinde getirmektedir. Sendikaların etkinliğinin tamamen yok olması durumunda, endüstri ilişkilerinin en önemli aktörü olan işçilerin hakları giderek gerileyecek, endüstri devriminin ilk evrelerinde olduğu gibi uzun 15

Türkiye Kamu-Sen Tarihi -I- çalışma süreleri, düşük ücret, iş güvencesinden yoksun çalışma şekli piyasalara daha çok hâkim olacaktır. Nitekim günümüzde bu durum net bir şekilde karşımıza çıkmakta, işgücü maliyetleri düşmekte, geçici işçilik yaygınlaşmakta, iş güvencesi zayıflamakta ve çalışanlarda aşırı stresten kaynaklı psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. İşte bu dönüşüm ve değişim süreci içerisinde kamu çalışanları, daha önce hiç de alışık olmadıkları birçok yeni sorunlarla karşılaşmışlardır. Belli bir zamana kadar kendilerini devletin temsilcisi olarak gören memurlar; özel sektör istihdam anlayışının kamu sektörüne de yerleştirilmesi düşüncesi çerçevesinde ortaya çıkan iş güvencesinin kaldırılması, performansa dayalı ücretin önem kazanması, sözleşme esaslı istihdam modeli gibi uygulamalar karşısında bir anda kendilerini kamu sektörünün bir çalışanı olarak bulmuşlardır. Devletin her türlü gücünü ve imtiyazını kullanan devlet memurundan, kamu sektörünün bir çalışanı olan kamu görevlisi anlayışına geçiş sürecinde örgütlenmeye başlayan memurların, Türkiye deki mücadelesi nedense akademisyenler tarafından bugüne kadar çok da ilgi görmemiştir. Kuruluş yıllarında, genellikle sınıf temelli yaklaşımla işçi-memur ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanların ortak mücadelesini öngören ve anarko-sendikalizmin izlerini taşıyan bir takım memur örgütlenmelerinin yanında; örgütlenmeleri, hukuki zeminleri ve özlük hakları farklı olan memurların kendilerine has bir mücadele vermeleri gereğinden yola çıkarak kitle sendikacılığı ilkesini benimsemiş olan Türkiye Kamu-Sen in verdiği örgütlenme mücadelesi ise tamamiyle göz ardı edilmiştir. Sendikaların devlet otoritesine karşı bir anlayışla örgütlenmeleri karşısında, devletin varlığının yanında olarak hak mücadelesi vermek arasındaki farkı görmek istemeyen bir kesimin önyargılı yaklaşımına maruz kalan Türkiye Kamu-Sen in, kuruluş tarihi ve memurların haklarının korunması yolundaki mücadelesi daha iyi incelenmek ve anlaşılmak zorundadır. Geçmişe ışık tutmak ve bir mücadelenin tarihteki izdüşümlerinin ayak izlerini sürmek adına yapmış olduğum bu çalışmada, kamu görevlilerinin örgütlenme mücadelesini, dönemin ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmeleri paralelinde ele almaya çalıştım. Örgütlenme 16

Damladan Deryaya adına verilen mücadelenin, günün koşullarından bağımsız olarak ele alınmasının, o dönemde alınan kararların, belirlenen stratejilerin ve yapılan eylemlerin temelinde yatan gerekçeyi açıklamaktan uzak kalacağı aşikârdı. Ne yazık ki arşiv tutma gerekliliğinin tam olarak yerleşmemiş olması ve kurumların kişilere bağlı bir işleyişi olması dolayısıyla, TÜRKAV öncesi yapılan çalışmalar başta olmak üzere birçok dönemle ilgili olarak yeterli yazılı belgeye ulaşmada güçlükler yaşadığım oldu. Bu dönemlerle ilgili olarak o döneme şahitlik edenlerin beyanlarını esas almak durumundaydım. Bunun dışında çalışmada kullanmış olduğum her türlü bilgiyi, mutlak surette belgeye dayandırmaya özen gösterdim. Sosyal bilimler aslında eleştiriye dayalı bir alandır ancak kitabın yazımında mümkün olduğunca yorum içeren cümlelerden kaçınmaya, olayları yorumsuz bir şekilde aktarmaya çalıştım. Eleştiri ve yorumları ise okuyucuya bıraktım. Kitaba, doğrudan Türkiye Kamu-Sen i anlatarak başlamak yerine; birinci bölümde sendikacılığın kısa tarihini, ikinci bölümde memur kavramını, üçüncü bölümde kamu görevlilerinin sendikal haklarını oluşturan unsurların altyapısını, dördüncü bölümde 1980 sonrasında Türkiye de gelişen memur sendikacılığını anlatarak dünyada ve Türkiye de sendikacılık konusunda kısa bir hatırlatma yaptım. Beşinci bölümde ise TÜRKAV ın kuruluş çalışmalarından başlayarak Türkiye Kamu-Sen in macerasını ele aldım ve Konfederasyonun, Türk memur sendikacılığı içindeki yerini ortaya koymaya çalıştım. Toplumumuzda, terörden, örgütlü mücadeleden ve demokrasi talebinden dolayı yalnızca belli bir kesimin zarar gördüğü yolunda asılsız bir kanaat oluşmuştur. Oysa bu ülkede herkesten daha fazla ezilen, herkesten daha fazla zarar verilen ama devlet ve millet sevgisi nedeniyle, çektiği acıları dışarıya yansıtmayan, afişe etmeyen, ajitasyon yoluyla toplum mühendisliğine kalkışmayan bir başka kesim daha vardır. Bu kesimin, en azından bugün 20. yılını kutlayan, yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen ayakta kalabilmeyi ve büyüyebilmeyi başarmış Türkiye Kamu-Sen i oluşturma macerasının yazılması zorunlu olmuştu. Bu güne kadar Türkiye Kamu-Sen e karşı önyargılı yaklaşan bir kişinin; bu kitabı okuduğunda düşüncelerinin değişeceğini ve bu ülkede taleplerini devletin, milletin kaynaklarına zarar vermeden dile getiren, her türlü mücadeleyi topluma zarar vermeden başarabilmiş ve hak alma mücadelesinde birçoklarından daha hızlı yol kat eden bir kesimin varlığını kabul edeceğini umuyorum. 17

Türkiye Kamu-Sen Tarihi -I- Yaşanan her şeye rağmen çalışanlar, özellikle kamu çalışanları, bugün ülkemizin en dinamik kesimini oluşturmaktadır. Ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmeleri dikkate aldığımızda, önümüzdeki süreçte belki de kendisine en çok iş düşecek kesim hiç şüphesiz ki kamu çalışanları ve onların örgütlü bulunduğu sendikalar olacaktır. Şuna yürekten inanıyorum ki, günümüz itibarı ile Türk toplumu, Türkiye Kamu-Sen in çevre, özelleştirme, işsizlik, esnek istihdam, iş güvencesi, iş sağlığı ve güvenliği ile demokrasi konularındaki katkılarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Bu kitabın yazılma sürecinde teşekkür borçlu olduğum pek çok kimse var. Yoğun çalışmalarım sırasında gösterdiği tahammülle eşime, anneme ve babama; bana her türlü desteği sağlayan başta Genel Başkan İsmail Koncuk olmak üzere Türkiye Kamu-Sen yönetim kurulu üyelerine, görüşmelerimiz esnasında sorduğum bütün sorulara içtenlikle cevap veren Konfederasyonun eski yöneticilerine, kurucular kurulu üyelerine ve kitabın redaksiyonunda büyük emeği geçen hocalarım Firdes Işık ve Pehlivan Uzun a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ercan HAN 18

Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olabilmesi için lazım gelen şey; kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır. Mustafa Kemal ATATÜRK

Damladan Deryaya BİRİNCİ BÖLÜM DÜNYADA VE TÜRKİYE DE SENDİKACILIĞIN KISA TARİHİ A. İŞÇİ KAVRAMI VE BATI DA SENDİKA HAREKETİ 1. İşçi Kavramı ve İlk İşçi Hareketleri İnsanlık; tarih boyunca sosyal, siyasal ve ekonomik alanda pek çok dönüm noktası yaşamıştır. Tarihteki dönüm noktalarının, bazı ulusların zenginliklerini arttırdığı, bazılarının ise sonunu hazırladığı ya da insanlara birtakım avantaj ve külfetleri birlikte sunduğu bilinmektedir. Tarım devriminin on bin yıl önce insan toplumunda ilk büyük değişim dalgasına yol açtığı; sanayi devriminin üç yüz yıl veya ona yakın bir zaman önce toplumsal ve siyasi çatışmalar yoluyla gerçekleştiği kabul edilmektedir. Üçüncü büyük değişim dalgasının yaşandığı günümüzde ise teknoloji, siyaset, aile hayatı, enerji kullanımı ve hayatın diğer alanlarına duyulan çağdaş ilgi, üçüncü bir medeniyet kırılmasına işaret etmekte ve üçüncü dalga toplumsal biçimlere geçişi işaret etmektedir. Üçüncü büyük değişim dalgasının etkisindeki günümüz toplumunun sosyal ve kültürel dünyasının temelinde iki büyük dönüşüm yatar. Bu dönüşümlerin ilki İngiliz Sanayi Devrimi, ikincisi de Fransız İhtilali dir. Fransız İhtilali, kendisinden önce gelen kültürel ve sosyal değerleri değiştirip dönüştürerek sanayi toplumunun sosyokültürel sisteminin alt yapısını oluştururken; 1 Sanayi Devrimi, sağladığı teknolojik gelişme yoluyla olağanüstü bir üretim patlamasına yol açmış, insanın maddî niteliklerini ön plana çıkarmış ve insana yeni hayat alanları açmıştır. 2 Sanayi Devrimi, yeni toplumsal sınıflar yaratırken, bir kısmının da yok olmasına ya da dönüşüm yaşamasına neden olmuştur. Sanayi Devrimi, bilinen toplumsal yapı üzerindeki etkisiyle, o güne kadar çok da etkin olmayan bir toplumsal sınıfı ortaya çıkarmıştır: İşçiler. 1 Erdinç Yazıcı, Osmanlı dan Günümüze Türk İşçi Hareketi ve Türk Harb-İş, Türk Harb-İş Sendikası Eğitim Yayınları, Ankara, s.7. 2 Erdinç Yazıcı, Osmanlı dan Günümüze Türk İşçi Hareketi, Aktif Yayınları, İkinci Basım, Ankara, Kasım 1996, s. 35. 21

Türkiye Kamu-Sen Tarihi -I- İşçi, bir işverene, işgücünü ücret karşılığında satarak yaşamını sürdüren kişidir. 3 İşçiler, asıl itibarı ile Kapitalizmin bir ürünüdür. Kapitalizm öncesinde de işçilerin varlığından söz edilebilirse de işçilerin ekonomik, toplumsal ve siyasal gelişmeleri etkileyecek ve yön verecek sayıya ulaşmaları Kapitalizmle birlikte olmuştur. İşçileri tarihteki örneklerinden ayıran en büyük özellik, serflerin egemenliğinden ve kölelik bağından kurtularak özgürleşmiş olmalarıdır. Bu da emeğin bir meta haline gelmesini sağlamıştır. Bu şekilde düşünüldüğünde işçi, Geçimini sağlayabilmek için işgücünü satmaktan başka yolu olmayan ve ayrıca işgücünü satabilme özgürlüğüne sahip bulunan ve üretimi kendi başına sürdürebilecek başka olanaklara sahip bulunmayan ücretli olarak tanımlanabilir. 4 Fransız İhtilali nin siyasi, kültürel ve sosyal hayatta yarattığı kavram ve anlayış değişikliği ve İngiliz Sanayi Devrimi yle ortaya çıkan üretim araçlarındaki değişim; toplumu, anlam ve araçların kazandığı yeni muhtevayı açıklayan bir sistematik oluşturmaya zorlamıştır. Bu sistematiğin oluşması, tarihi süreç içerisinde kendiliğinden olmamış, Feodal toplumdan Sanayi toplumuna geçişte büyük çalkantılar ve çatışmalar yaşanmıştır. 5 Bu çatışmalar özellikle üretim araçlarının el değiştirmesi, hammadde, mülkiyet, yönetim, hâkimiyet ve paylaşım üzerinde yaşanmıştır. Sosyal ve kültürel alandaki çözülme ile üretimde yaşanan artışın daha da keskin hale getirdiği paylaşım sorunu, sosyal sınıflar arasında çatışmalara neden olmuş, sayıları her geçen gün artan işçilerin belirgin bir güç haline gelmesini sağlamıştır. Bu dönemde işçi sınıfının bilinçli kesimleri, zanaatkârların torunlarından kalifiye sanayi işçilerine, dağınık ve özgürlükçü yapıdan bürokratlaştırılmış çalışan sınıf hareketine, doğrudan devlete ortak olma yönünde değişim göstermiştir. 6 3 Yıldırım Koç, Türkiye İşçi Sınıfı ve Sendikacılık Hareketi Tarihi, Kaynak Yayınları, Genişletilmiş 2. Basım, İstanbul, Eylül 2003, s.17. 4 Koç, a.g.e, s.17. 5 Yazıcı, a.g.e, s.35. 6 Norman Birnbaum, Sanayi Toplumunda Kriz, Çev. Tarkan Karatekin-Filiz Ülgüt, Babil Yayınları, İstanbul, 2002, s. 36. 22

Damladan Deryaya Batıda işçi hareketlerinin ortaya çıkmasına kaynaklık eden bu gelişmeler, kısaca şu şekilde sayılabilir 7 : - İngiliz Sanayi Devrimi ile seri üretime geçilerek üretimde gerçekleştirilen büyük artış, - Üretim teknolojisindeki bu değişme sonucunda istihdamın küçük tezgâh üretiminden fabrikasyon üretime kayması ve yeni istihdam alanları açılmasıyla, kırsal alandan şehirlere doğru yaşanan büyük göç, - Sosyo-kültürel sistemin çözülmesi sonucunda yaşanan değişime bağlı olarak, klasik liberalizmin ortaya çıkması ve liberalizmin güvencesiz işçi kitlelerinin doğuşuna kaynaklık etmesi, - Üretimdeki büyük artışın meydana getirdiği paylaşım meselesi, büyük çapta işçilerin aleyhine, ancak sermaye sahiplerinin lehine oluşan gelir dağılımı ve - Bütün bu nedenlerden dolayı ortaya çıkan kanlı çatışmalar. Çatışma ve mücadeleye imkân tanıyan bu sosyal ve ekonomik yapı içerisinde Batı Avrupa da, işçi hareketinin ortaya çıkması ve kendi varlığını meşrulaştıracak yolları zorlaması kaçınılmazdı. Çalışan-çalıştıran farklılaşmasının doruk noktasında olduğu, son derece uygunsuz çalışma şartlarının hüküm sürdüğü bu geçiş toplumu; savaşların, haksızlığın, sosyal ve ahlaki gerileme ve sefaletin tahrip ettiği, tam anlamıyla bir kargaşa ve yığınlar bütünüydü. 2. İngiltere de İlk Sendikalaşma Çabaları İngiltere, Sanayi Devrimi nin beşiği olarak ilk işçi hareketlerinin de doğduğu yerdir. Özellikle 18. yüzyılın sonlarından itibaren çok çalkantılı dönemler yaşamıştır. Sanayi toplumunun ilk işçi teşkilatları sayılabilecek Trade Union 8 lar önce terzi işçileri sonra bıçakçılar ve yün işçilerinin kendi aralarında birlikler oluşturmalarıyla bu dönemde ortaya çıkmıştır. Örgütsüz ve kendiliğinden ortaya çıkan 7 Yazıcı, a.g.e, 1996, s.36. 8 Trade Union, O dönem için esnaf birliği, amele ya da işçi birliği, dernek gibi teşkilatları ifade eden genel bir kavram. Her ne kadar Yıldırım Koç, Yanlış Doğru Cetveli (Epos Yayınları, Ankara, 2010, s. 45) adlı çalışmasında bu kelimenin sendika anlamına geldiğini vurgulasa da bildiğimiz anlamdaki sendika ile ilk dönem sendikaları birbirinden ayırmak için bu terimi kullanmayı tercih ettik. 23

Türkiye Kamu-Sen Tarihi -I- bu hareketler, zamanla bilinçli, kararlı ve sürekli örgütlenmelere dönüşmüştür. 1792 yılında kurulan London Corresponding Society, ilk işçi örgütlenmesi olarak kabul edilebilir. Daha çok dernek niteliği taşıyan bu örgütlenmenin üzerine 1799-1800 yıllarında yürürlüğe giren Combination Acts (Birleşme Kanunları), örgütlenmeyi yasaklamış; yasağa uymayanlar için ağır işlerde çalıştırmadan hapis cezasına kadar türlü yaptırımlar öngörmüştür. 9 Her ne kadar ilk sendikal örgütlenmenin İngiltere de ortaya çıktığı bilinse de sendikacılık tarihinde ilk sendika olarak adlandırılabilecek bir oluşumdan söz etmek mümkün değildir. Hakların korunması ya da iyileştirilmesi ile işçi-işveren ilişkilerinin düzenlenmesi için oluşturulmuş örgütlerin gelişim süreci içinde bir noktada, bu örgütlenmelere sendika adı verilmiştir. 10 1810 larda İngiltere de makineleşmenin artması nedeniyle ortaya çıkan işsizliği protesto eylemleri, Milland daki sanayi bölgesinde yeni kurulmuş makinelerin tamamen tahrip edilmesine kadar varmıştır. 1834 yılında, her meslekten çalışanı bir araya toplayarak kurulan Great National Consolidated Trades Union önderliğinde gerçekleştirilen grevler; işçiler üzerindeki işveren baskısının iyice artmasına neden olmuştur. 11 Sendikal örgütlenmenin ilk öncüsü Robert Owen dır, denilebilir. Owen, işçilerin kooperatifleşme yolu ile anamal sahibi olabileceklerine inanmış ve yaşadığı çağda İngiliz toplumunda işçilerin çok ağır ve utanç verici koşullar altında çalışmakta olduklarını göstererek bu koşulları değiştirmenin gereğine inanmıştır. Great National Consolidated Trades Union un başkanı olarak, fabrikalarda yatakhane ve aş evleri kurmuş, işçilerin sıkıntılarını ve sorunlarını dinleyecek çalışma danışmanları atamıştır. Günlük çalışma süresini 17 den 12 saate indirmiş, 10 yaşından küçük çocukları çalıştırmayı kabul etmemiş, işçilere kesilen para cezasını kaldırmış ve işçi çocukların okuma yazma öğrenmelerini sağlamıştır. Owen ın 9 Banu Uçkan; Deniz Kağnıcıoğlu, Endüstri İlişkileri, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir, 2004, s.251. 10 Koç, a.g.e s.21. 11 Georges Lefranc, Kemal Sülker, Dünyada ve Bizde Sendikacılık, Varlık Yayınları, İstanbul, 1996, s.11. 24

Damladan Deryaya düşünceleri ve uygulamaları işçi hareketine cesaret vermiş ve dönem içerisinde işçilerin dayanışma birlikleri kurmalarını sağlamıştır. 12 1870 lerde ise İngiltere de oldukça güçlenen Trade Union lar, yaptıkları bir kongrede 1 milyon 200 bin işçiyi temsilen toplanabilmişlerdir. 1891 yılında yapılan seçimlerde 13 ü liberal, 3 ü bağımsız olmak üzere toplam 16 işçi, seçimleri kazanarak parlamentoya girmiştir. 1876 1885 yılları arasında İngiltere de yaşanan büyük ekonomik kriz, işsizliğin hızla artmasına, ücretlerin düşmesine ve sendikaların üye sayılarını korumak için meslek sendikacılığından genel ve iş kolu sendikacılığına geçmesine neden olmuştur. 13 1900 lü yılların başına kadar İngiliz işçi sendikacılığının önderliğinde gelişen Batı Avrupa işçi sendikacılığı; süreç içinde ortak ekonomik ve sosyal menfaatleri korumak ve geliştirmek ve çalışma koşullarını iyileştirmek üzere, işçilerin kurdukları, kendine özgü dernekleri 14 ifade eden bir anlam kazanıyordu. Toplu pazarlığın yanında işçilerin siyasal alanda da etkili olması gerektiği fikri, 1900 yılında Trade Union Congress (TUC), Bağımsız İşçi Partisi temsilcileri ve Fabian Derneği üyelerinin bir araya gelerek İşçi Temsil Komitesi nin oluşmasını sağlıyor; komite 1906 yılında İşçi Partisi adını alarak sendikaların büyük bir kısmını aynı zamanda siyasal eylem örgütleri haline getiriyordu. İşçi Partisi nin kurulmasının ardından 1909 yılında parlamentodaki işçi kökenli temsilci sayısı da 29 a yükseliyordu. 3. Uluslararası Sendikacılık ve I. Enternasyonal Bu arada 1860 lı yılların başında farklı ülkelerdeki işçi hareketlerini uluslararası bir çatı altında birleştirme fikri ortaya çıkmıştır. Kapitalizmin bir genişleme aşamasına girdiği bu dönemin kendine has koşulları, işçi mücadelesinin uluslararası alana taşınması gerekliliğini ortaya koymuştur. 12 Cahit Talas, Toplumsal Politika, İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 1995, s.59-60. 13 Uçkan ve Kağnıcıoğlu, a.g.e, s.252. 14 Cahit Talas, Sosyal Ekonomi, S Yayınları, Ankara, 1979, s.154. 25

Türkiye Kamu-Sen Tarihi -I- Bu sebeple çeşitli ülkelerin temsilcilerinin tüm dünyadaki işçileri uluslararası bir örgüt içinde birlik olmaya çağırmak gayesiyle 28 Eylül 1864 te Londra da Uluslararası İşçiler Derneği (I. Enternasyonal) kurulmuştur. Kuruluş döneminde enternasyonal içerisinde işçilerin siyasal mücadelesini reddeden, genel grevlere küçümser bir bakış açısıyla yaklaşan Proudhonculardan, milliyetçi bir devrimcilik perspektifine sahip olan İtalyan Mazzini yandaşlarına ve işçilerin ekonomik kazanımlarını ön planda tutan sendikal birlik yanlısı İngiliz Trade Unioncularına varan birçok akımın yer aldığı geniş bir yelpaze mevcuttu. Kuruluş aşamasında çok ses getirmeyen Enternasyonal, zamanla işçiler arasındaki bilinci yaygınlaştırması ve dünyanın dört bir yanındaki işçi mücadelelerine verdiği desteklerle işçiler arasında yayılmaya başladı. İlk kongresi Eylül 1865 te Londra da toplanan Enternasyonalin ilk yılları genellikle farklı akımların görüşlerinin tartışıldığı bir ortamda geçmiştir. Enternasyonal Genel Konseyi, kongrede değinilecek temel sorunları; işgünlerinin kısaltılması yolunda verilecek mücadeleler, sendikalar, kadın ve çocukların emeğinin sömürülmesi olarak belirlemişti. 1866 da Cenevre de yapılan kongrede ise işçilerin siyasal mücadele vermesi gerektiği ve sendikaların verecekleri katkıların da işçilerin siyasal mücadele sahasına dâhil edilmesi gerektiği karara bağlandı. Temel olarak üretim araçlarının özel mülkiyetinin tartışıldığı 1867 Lozan Kongresi nin ardından, 1868 de Brüksel Kongresi gerçekleştirildi. I. Enternasyonal, farklı görüşlerin şiddetli biçimde tartışılmaya başlandığı Basel de 1869 yılında; Londra da 1871 de; Marks ın Bakunin e savaş açtığı ve Bakunin in birliğinin örgütten çıkarılması için önerge verdiği Lahey de 1872 yılında, kongreler gerçekleştirdi. Enternasyonal içindeki keskin görüş ayrılıklarının yarattığı kan kaybını durdurmak mümkün olmayınca Marks ve Engels, Genel Konsey in ABD ye taşınmasını önerdiler. Öneri kabul edildi ama 1873 te Cenevre de toplanması planlanan ancak İsviçreliler dışında yalnızca iki delegenin katılmasıyla ortaya çıkan hüsranın ardından Enternasyonal in çözülüş süreci çöküşe dönüştü ve 1876 yılında 26

Damladan Deryaya Philadelphia da toplanan kongre, Enternasyonali feshederek, 12 yıllık faaliyetlerine son verdi. 15 4. Amerika Birleşik Devletleri nde İlk Sendikal Hareketler Avrupa ülkelerine nazaran sanayileşme hareketinin daha geç başlamasına rağmen; ABD de sendikacılık 1700 lü yıllara dayanır. İlk sendika, Philadelphia da 1794 yılında ayakkabıcılar tarafından kurulmuştur. 16 İlk sendika üyeleri, aynı meslek ve zanaat dalında aynı bölgede çalışanlardan oluşmaktaydı; dolayısı ile örgütlenme düzeyi yereldi ve nitelikli işçilere yönelik meslek sendikacılığı ilkesi benimsenmişti. Sendikaların özellikle grevlerle birlikte başlayan dayanışması sonucunda 1833 yılında ilk federasyon; 1850 yılında ise ilk ulusal sendika olan National Labor Union (Ulusal İşçi Sendikası) kurulmuştur. 17 1870 li yıllara gelindiğinde ise ABD de örgütlü bulunan ulusal sendika sayısı 30 a; sendika üyelerinin sayısı ise 300 bine ulaşıyordu. 18 ABD de sendikalar, güçlü yapılarıyla çalışanların çıkarlarını korumak yolunda hareket etmişlerdir. Endüstrileşmenin gelişmesi ve bağımlı çalışanların sayısının artmasıyla yerel düzeyde mesleki örgütlenme anlayışı ihtiyaca karşılık veremez hale gelmiş; çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücretlerin yükseltilmesi için politik amaçlara yönelinmesi gerektiği fikrini savunan radikal eğilimli Knights of Labor (İşgücü Şövalyeleri) Federasyonu bu dönemde ortaya çıkmıştır. 1869 yılında Philadelphia da terziler tarafından kurulan gizli bir derneğin devamı olan sendika, birçok yıkıcı ve uzun süreli grevleri örgütleyerek üye sayısını 700 bin kişiye kadar çıkarmıştır. 19 İlk kez niteliksiz işçileri örgütleyerek sendikalaşma oranlarının yükselme- 15 Yıldırım Koç, Yanlış-Doğru Cetveli, İşçi Sınıfı Tarihi Yazımında İnatçı Hatalar, Epos Yayınları, Ankara, 2010, s.47. 16 Uçkan ve Kağnıcıoğlu, a.g.e, s.257. 17 Uçkan ve Kağnıcıoğlu, a.g.e, s.257. 18 Daniel Quinn Mills, Labor-Management Relations, Mc Graw-Hill, New York, Fifth edition, 1994, s.37. 19 Arthur A. Sloane; Fred Whitney, Labor Relations, Prentice Hall, New Jersey, 1994, s.67. 27

Türkiye Kamu-Sen Tarihi -I- sini sağlayan ve ulusal sendikaların bir tepe örgütü kurmasını teşvik eden İşgücü Şövalyeleri, Amerikan sendikacılık hareketinde derin izler bırakmıştır. 20 ABD de 1880 li yıllarda ortaya çıkan tepe örgütlenmeleri çerçevesinde kurulan beş federasyondan en önemlisi 1886 yılında kurulan ve bugün de faaliyetlerini yürütmekte olan American Federation of Labor (AFL) (Amerikan İşçi Federasyonu) dur. Meslek sendikacılığını en önemli örgütlenme ilkesi olarak ele alan AFL nin; Amerikan toplum yapısı ve ekonomik sistemini dikkate alarak politikadan uzak durmak, toplum yapısını değiştirmeye yönelik radikal eğilimlere ilgi göstermemek, çatışmayı değil uzlaşmayı temel almak, toplumun tümünü değil yalnızca işçilerin çıkarlarını korumaya yönelmek gibi ilkeleri, günümüz Amerikan sendikacılığının da temellerini oluşturmuştur. 21 Amerikan sendikacılık tarihinde geleneksel çizginin dışındaki akımlardan en önemlisi 1905 ile 1918 yılları arasında faaliyet gösteren Industrial World Workers (IWW) (Dünya Sanayi İşçileri) Federasyonu olmuştur. IWW, AFL nin izlediği tarafsızlık politikasını reddederek yeni bir mücadele anlayışı geliştirilmesini dile getirmiş ve birtakım sosyalist parti ve sendikalarla birlikte bu oluşumu gerçekleştirmiştir. IWW hareketi, anarşizmin sendikacılıktaki yankısı olan ve işçilerin siyasal partiler aracılığıyla mücadele etmek yerine kendi doğal örgütleri sendikalar yoluyla, genel grev silahını kullanarak amaçlarına ulaşma gayretine dayalı, anarko-sendikalizm anlayışını benimsemiştir. Faaliyette bulunduğu kısa dönem içinde genel grevler, tahrip edici eylemler ve sabotajlar yoluyla amaçlarına ulaşmak istemişlerdir. IWW, liderlerinin; ABD nin I. Dünya Savaşı na girmesine karşı çıkması üzerine tutuklanması ve üyelerine de benzer yaptırımların ve baskıların uygulanması sonucunda birkaç yıl içinde gücünü yitirmiş ve silik bir oluşum haline gelmiştir. I. Dünya Savaşı na kadar üye sayıları sürekli artan ve yasal düzenlemeleri olmamasına rağmen işverenlerce taraf olarak kabul edilen sendikaların ağırlığı,1929 ekonomik buhranı ile birlikte azalmaya; üye sayıları düşmeye başlamıştır. Ekonomik durgunluğu aşmak için Başkan Roosevelt tarafından uygulamaya konulan talep yönlü iktisat 20 A. Murat Demircioğlu, Dünyada İşçi Sendikacılığı, Basisen Yayınları, 1987, s.33. 21 Uçkan ve Kağnıcıoğlu, a.g.e, s.258. 28

Damladan Deryaya politikalarına bağlı olarak en büyük tüketici kesim olan işçilerin alım gücünün yükseltilmesi amacıyla sendikalaşmayı teşvik eden yasal düzenlemeler kabul edilmiş, 1932 tarihli Norris-La Guardia Kanunu ile sendikalaşma ve toplu pazarlık hakkı garanti altına alınmış; grev ve boykot gibi eylemlere düzenlemeler getirilmiştir. 22 5. Japonya Sendikacılığının Gelişimi Japonya da ilk işçi örgütlenmelerine 1860 lı yılların sonlarında rastlanır. Ancak bu yıllardaki örgütlenmeler daha çok yerel niteliktedir. Gerçek anlamda ilk Japon işçi sendikaları ise 1890 lı yıllarda makine üretim endüstri işçileri ile gemi inşaat işçileri ve daha sonraki yıllarda da demiryolu makinistleri ile matbaa işçileri tarafından kurulmuştur. 23 1890 yılında Katayama Sen, Rode Kumiai Kieseika yı (İşçi Sendikalarını Geliştirme Örgütü-Society for the Promotion of Trade Unions) kurar. Bu örgütün çelik, demiryolu, gemicilik ve matbaa işlerindeki işçileri örgütlemesinde katkısı büyüktür. Ancak ilk sendikalar içinde en başarılısının Demiryolu İşçi Sendikası olduğu söylenmektedir. 24 Japonya da genelde bu dönemdeki ilk sendika faaliyetleri pek de başarılı olamaz. Ancak yine de bu sendikaların işçiler arasında örgütlenme bilinci yarattığı ve belirli görüşlerin parlamentoya yansıtılmasında etkili olduğu bir gerçektir. 25 Diğer yandan işçiler arasındaki örgütlenmenin gelişimi, yöneticileri ürkütür ve 1900 yılında tüm sendika benzeri örgütlerin polis kontrolüne alındığı Kamu Barışını Koruma Yasası yürürlüğe girer. Ancak bu durum, işçi örgütlenmelerinin önünü kesemez ve 1912 yılında Tokyo da İngiltere nin Dostluk Örgütleri (Friendly Societies) kuruluşlarına benzer, ılımlı sendikal örgüt olarak tanımlanabilecek, Yuaikai (Kardeşlik Örgütü) kurulur. Bu örgüt, 1919 yılında Japon sendikal hareketinin gerçek anlamda 22 Sloane, Whitney, a.g.e, s.78. 23 Necati Kayhan, 21. Yüzyılda Japonya da İnsan Kaynakları Yönetimi ve Endüstriyel İlişkiler Sistemindeki Değişim, Türkiye Haber-İş Sendikası, Ankara, Temmuz 2009, s.124. 24 A. Murat Demircioğlu, Japonya ya Türkiye den Bakışlar, Simurg, İstanbul, 1999, s.42. 25 Kayhan, a.g.e, s.124. 29