Tarım Sektöründe Bölgemizin ve İlimizin Yeri ve Önemi. Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ

Benzer belgeler
AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

AR&GE BÜLTEN 2012 EYLÜL SEKTÖREL TARIM KENTİ İZMİR

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER ÇALIŞTAYI ( MERSİN) ÖZEL SEKTÖR AÇISINDAN SORUNLAR ÖNERİLER

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

TÜRKİYE NİN TARIM ÜRÜNLERİ PAZARINDAKİ YERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

HATAY TARIM VİZYONU

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

1926

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

AB. SÜRECİNDE HİNDİ SEKTÖRÜNDE BAŞARININ YOL HARİTASI

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2012 YILI TARIMSAL DESTEKLER

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜ RAPORU

TARSUS TİCARET BORSASI

2013 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( )

2014 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖR RAPORU

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak;

STRATEJİK ÜRÜN PAMUKTA TEHLİKE ÇANLARI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

2023 E DOĞRU BARTIN TARIMI

Sağlıklı Tarım Politikası

ORGANİK TARIMDA ÖNCÜ KENT: İZMİR

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

KURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Kuraklık Pamuğu da Vurdu

Hatay İskenderun Bilgi Notu

2000 Sonrasında Tarım Kanunu ve Getirdikleri

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Yönetmelik. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM

(A) Anaç küçükbaş 80-TL/baş (B) 501 ve daha fazla Anaç 72-TL/baş

ORGANİK TARIM HIZLA GELİŞİYOR

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE YAŞ SEBZE MEYVE ÜRETİMİ

Tarımsal Destekler ve Tohumculuktaki Gelişmeler

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ. Zeytinyağının Ülkemiz Ekonomisine Katkıları, Sorunları ve Beklentileri

TARIMSAL DESTEKLER. Burhan DEMİROK Daire Başkanı

A R A Z İ V A R L I Ğ I ALAN(Ha) PAYI(%) Tarım Arazisi (Kullanılmayan hali Araziler Dahil) (*) ,7. Çayır Mera Alanı (*) 65.

/ Ocak Sayı : YÖNETMELİK. Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş. Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE TARIM

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

2015 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU

Tarım Sayımı Sonuçları

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

YURT İÇİ SERTİFİKALI FİDAN/ÇİLEK FİDESİ VE STANDART FİDAN KULLANIMI DESTEKLEMESİ HAKKINDA TEBLİĞ YAYINLANDI

TARIM - AGRICULTURE. İlkay Dellal. 6 th March 2018, Bilkent Hotel, Bilkent- Ankara 6 Mart 2018, Bilkent Otel, Bilkent Ankara

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

SAKARYA DA TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖR ANALİZİ VE ÖNERİLER RAPORU PROJESİ SAHA ARAŞTIRMA ÇALIŞMASI SONUÇLARI

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

KONYA İLİ TARIM SEKTÖRÜ YATIRIMLARI İÇİN NEDEN

Bölüm 5. Tarım Politikası

ADANA İHRACAT İSTATİSTİKLERİ. ARALIK AYI ve 2015 YILI SEKTÖREL İHRACAT DEĞERLENDİRME

AYDIN TİCARET BORSASI

Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler

ADANA İLİ TARIMSAL ÜRETİM DURUMU RAPORU

Tarımın Anayasası Çıktı

TARSUS TİCARET BORSASI

PAMUK ÇALIŞMA GRUBU RAPORU

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TR41 BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK BÖLGE PLANI HAZIRLIK ÇALIŞMALARI BURSA TARIM, TARIMA DAYALI SANAYİ VE ORMANCILIK ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU BİLGİ NOTU

AR&GE BÜLTEN 2016 OCAK-ŞUBAT SEKTÖREL SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

YAŞ MEYVE SEBZE. Hazırlayan Dilek KOÇ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TARIMSAL DESTEKLER 1. Alan Bazlı Destekler

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği)

Neden Malatya ya yatırım yapmalı

AYDIN TİCARET BORSASI

Gıda Piyasalarının Değişen Dinamikleri. Türkiye Tarım/Gıda Sanayii nin Rekabet Gücü

AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ İHRACAT RAKAMLARI DEĞERLENDİRMESİ

2- Türkiye de Tarım Ürünleri Ticareti ve Karşılaşılan Engeller

KURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ TÜRKİYE ÜRETİMİ

Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı,

BİYOYAKITLAR ve ENERJİ TARIMI. Prof. Dr. Fikret AKINERDEM Yrd. Doç. Dr. Özden ÖZTÜRK S.Ü. Ziraat Fakültesi

AYÇİÇEĞİ VE YAĞLI TOHUMLAR POLİTİKASI

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TÜRKİYE DE TARIM FİNANSMANI KONFERANSI

Transkript:

Tarım Sektöründe Bölgemizin ve İlimizin Yeri ve Önemi Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım; sanayi sektörüne hammadde sağlaması, ülkemiz nüfusunun yaklaşık üçte birinin geçim kaynağı olması ve kazandırdığı ihracat gelirleri nedeniyle ülkemiz için önemli bir sektördür. Halihazırda sektörün GSMH den aldığı pay yaklaşık % 12 civarındadır. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin yaklaşık üçte birini (25 milyon Hektar) tarım toprakları oluşturmaktadır. Türkiye; sahip olduğu toprak ve su kaynakları, iklim koşulları ve ekolojisi ile tarımsal potansiyel açısından oldukça şanslı bir ülkedir. Avrupa da 11.500 bitki türü bulunurken, sadece ülkemizde 11.000 bitki türü olması mevcut olan üretim potansiyelinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Elde edilen son verilere göre; ülkemizde işlenen tarla alanlarından; % 59,48 inde tahıl, % 6,71 inde baklagil, % 5,76 sında endüstri bitkileri, % 2,87 sinde yağlı tohumlar, % 1,29 unda yumru bitkiler, % 1,76 sında yem bitkileri üretimi yapılmaktadır. Üretimimiz yaklaşık; tarla ürünlerinde 56 milyon ton, sebzelerde 24 milyon ton, meyvelerde ise 14 milyon ton seviyesindedir. Ürün bazında değerlendirildiğinde de Türkiye, dünyanın önde gelen ülkelerindendir. Yirmiden fazla üründe dünyada ilk on ülke arasında yerini almış durumdadır. Türkiye dünya üretiminde; Kuru üzümde % 38, Kuru kayısıda % 78, Fındıkta % 62, İncirde % 26 paya sahiptir. Bu dört üründe de dünya üretiminde ilk sıradadır. 17

Geleneksel ihraç ürünlerimiz arasında bulunan bu ürünlerde sahip olduğumuz ürün kalitesinin alternatifi bulunmamaktadır. Ayrıca, zeytinyağı, tütün ve pamuk gibi ürünlerde de sahip olduğumuz karakteristik kalite özellikleri ile dünya üretiminde önemli bir konumda bulunmaktayız. Ege Bölgesi de gerek verimli toprakları gerekse tarımsal ürün yelpazesinin genişliği ile ülkemiz tarımında önemli bir yere sahiptir. Dünya üretiminde söz sahibi olduğumuz ürünlerden bazıları bölgemize has ürünlerdir. Bu anlamda Bölgemiz kaliteli üretim ile özdeşleşmiş durumdadır. Bu ürünlerimizden biri kuru incirdir. Bilindiği gibi kuru incir üretimi az sayıda ülkede ve sınırlı miktarlarda gerçekleştirilmektedir. Türkiye de, 9,7 milyonu meyve veren olmak üzere, toplam 10,5 milyon adet incir ağacı bulunmaktadır. Ülkemiz, yaklaşık dünya taze incir üretiminin % 26 sını ve kuru incir üretiminin de % 59 unu karşılamaktadır. Ülkemiz incir üretiminin % 90 ından fazlasını sarı lop çeşidi incirler oluşturmaktadır. Bu incir çeşidinin ülkemizdeki en önemli üretim alanı, Ege bölgesi, özellikle de İzmir ve Aydın civarıdır. Türkiye, Dünya nın en önemli incir üreticisi olmanın verdiği avantajla, kuru incir üretiminde ve ihracatında da lider ülke konumundadır. İhracatımızın % 80 den fazlası Avrupa Birliği ülkelerine yönelik olup, en önemli pazarlarımız sırasıyla Fransa, Almanya, İtalya ve Avusturya dır. 2004/2005 sezonunda yaklaşık 48 bin ton kuru incir ihracatı yapılmıştır. Diğer bir ürünümüz kuru üzümdür. Ülkemizde çekirdeksiz kuru üzüm üretiminin tamamı Manisa ve İzmir illerinde yapılmaktadır. 1994 yılında 643 bin hektar olan çekirdeksiz kuru üzüm bağ alanı 2004 yılında 821 dekara ulaşmış durumdadır. İzmir Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ege İhracatçı Birlikleri ve TARİŞ ile ortaklaşa yürütülen rekolte çalışmalarına göre bağ alanının bu yıl 850.790 dekara ulaştığı ayrıca, rekoltenin 242 bin ton seviyesinde olacağı tahmin edilmektedir. 18

Üretilen çekirdeksiz kuru üzümün yaklaşık % 75 i ihraç edilmektedir. 2004/2005 sezonunda ihracat miktarı yaklaşık 239 bin ton seviyesindedir. Kuru üzüm dünya ihracat pastasında Türkiye nin payı yaklaşık % 43 civarında. Dünya zeytinyağı üretiminde var yılları periyodunda Türkiye 4 ncü sırada yer almaktadır. Yok yılı olan 2001/2002 sezonunda ülkemizin dünya ihracatındaki payı da yaklaşık % 18 civarındadır. Zeytin de yine bölgemizde yoğun olarak üretilen ürünlerimizdendir. Türkiye; dünya zeytin ağacı varlığında 4 ncü, zeytinyağı üretiminde de 5 nci sıradadır. Zeytin ağacı varlığı 92.500 ü meyve veren, 10.700 ü de meyve vermeyen olmak üzere toplam 103.200 adettir. Uluslararası Zeytinyağı Konseyi verilerine göre 2004/2005 sezonunda ülkemiz zeytinyağı üretimi 145 bin ton seviyesinde gerçekleşmiştir. gelir elde edilmiştir. Geçtiğimiz yıl 49.632 ton ihracat yapılmış ve 133 milyon $ Dünyada söz sahibi olduğumuz ürünlerimizden bir diğeri de pamuk. Türkiye, pamuk üretiminde 7 nci durumdadır. Verimlilikte ise sıralamada daha yukarılarda. Yaklaşık 1,5 kg/ha lık pamuk verimi ile dünya sıralamasında 3 ncü durumda. Üretim ve verimde üst sıralarda yer alan ülkemiz; ihracatta ancak 17 nci sıralarda bulunuyor. Bu durumun nedeni; üretimin ülkemiz tekstil ve konfeksiyon sektörü ihtiyacını karşılamaya yönelmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle 4 mevsim üretim yapılabilmesi ve verimli toprakları sayesinde ülkemiz tarımsal üretim değerinin % 5 sı ilimizde gerçekleştirilmektedir. İlimizin yaklaşık yüzölçümü 1 milyon Hektardır. Bu alanın yaklaşık % 30 u tarım alanı, % 41 i orman ve fundalık alan, % 10 u da çayır mera alanıdır. 359 bin hektarlık tarım alanı içinde sırasıyla 84.665 hektar ile zeytin, 44.333 Hektar ile sebze, 22.388 hektar ile bağ, 21.071 hektar ile de meyve önemli yer tutmaktadır. 19

Meyve türlerinde bir çok çeşit olmakla birlikte en fazla ağaç sayısına sahip türler; zeytin, mandalina(satsuma),incir, kiraz, vişne, Armut ve eriktir. Ayrıca, yaklaşık 679 hektar alanda süs bitkileri, 4.423 hektar alanda da narenciye üretimi yapılmaktadır. İzmir;Türkiye üretiminin; Mandarin de % 15 i, Pamukta % 9 u, Tütünde % 5 i, Zeytinde % 14 ü, Yaş incirde % 17 si, Kirazda % 14 ü, Yaş üzümde % 7 si, Patateste % 8 i, Sütte % 4 ü, Hasıl yem bitkisinde % 14 ü, Karpuzda % 10 u, Hindide de % 94 ünü üretmektedir. Yapılan değerlendirmelerden de anlaşıldığı üzere gerek ilimiz ve bölgemiz, gerekse Türkiye, tarım potansiyeli açısından oldukça şanslıdır. Çünkü; coğrafi yapısı ve iklim özellikleri bir çok bitki türünün yetişmesine uygun bir ortam sağlamaktadır. Ayrıca sektörün ilimiz açısından değerlendirildiğinde avantajları vardır. Tarım arazilerinin yaklaşık yarısı sulanmaktadır. İklim koşulları, 4 mevsim üretim için uygundur. Kaldıki sahip olduğumuz jeotermal kaynaklar ile seralar daha düşük maliyetlerle ısıtılabileceğinden daha ucuz maliyetlerle dünya piyasalarına girme şansımız oldukça yüksektir. bilinç düzeyi yüksektir. Çiftçilerimizin % 70 i örgütlüdür ve eğitim seviyesi ve İlimizde bir liman bulunması ve havayolları şirketi kurulması ihraç şansını arttırmaktadır. Organik ürün üretimi konusunda ilimiz tecrübelidir ve Tahtalı Havzası gibi değerlendirilmesi gereken büyük bir potansiyel alanımız vardır. Türkiye deki kesme çiçekçiliğin yaklaşık % 50 si ilimizde üretilmektedir. 20

Kısaca; ilimizde ve bölgemizde üretim sorunu bulunmamaktadır. Ancak sahip olunan potansiyelin yeterince değerlendirildiğini söylemek pek mümkün değildir. Mevcut potansiyelin değerlendirilebilmesi açısından; sektörün sanayi, özellikle gıda sanayii ile entegrasyonunun arttırılması gerekmektedir. Bu alana yapılacak yatırımlarla birlikte, sektörün katma değeri yüksek ürünler ihraç etme şansı artacak ve ülkemiz ihracat gelirleri yükselecektir. Ayrıca Türkiye, dökme ürün ihracatı yerine markalı ürünlerle dünya piyasasına gireceğinden, hak ettiği itibarı da kazanabilecektir. Buraya kadar elimizdeki kozları değerlendirdik. Ancak, bir de tablonun diğer yüzüne bakmakta yarar var. Tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de sektörün bazı sorunları bulunmaktadır. Üreticimiz üretimde kullandığı temel girdileri, diğer ülke üreticilerine göre daha pahalıya almaktadır. Bitkisel ve hayvansal üretimde verim düzeyimiz düşüktür. Bunlar, ülkemiz tarım sektörünün sorunlarından başlıcaları. Hayvansal üretim, ağırlıklı olarak küçük ölçekli işletmelerde yapılmaktadır. Bu nedenle işletmelerin bilgi ve sermaye birikimi yetersiz kalmakta ve gelişmeleri takip edememektedirler. Hayvan hastalıklarının yaygın olması da önemli sorunlarımız arasında yer almaktadır. Tarımsal işletmelerin % 66 sının arazi varlığı 5 Ha dan küçüktür Diğer yandan dünyada tarım sektörüne yönelik politikalar değişim içindedir. Türkiye hem bu değişimleri hem de AB ortak tarım politikalarını iyi irdelemek durumundadır. Gelinen noktada Türkiye, nüfusunun üçte birinin geçim kaynağı durumunda olan ve gelecek yüzyıllarda en büyük tehlike olan açlık dikkate alındığında büyük koz halini alan tarım sektörünün sorunlarını çözmek zorundadır. Sorunlarının çözümü ve sektörün istikrarlı bir büyüme sürecine girmesi için; 21

Siyasi kaygılarla yapılan desteklemelerden vazgeçilmeli, tarım politikaları hükümet değil devlet politikası haline getirilmelidir. Tarım Çerçeve Kanunu acilen çıkarılmalı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yeniden yapılandırılmalı ve tarım ile ilgili tüm kurumlar arasında koordinasyon sağlanmalıdır. Destekleme politikalarımız; AB karşısında avantajlı olduğumuz ürünlerin AB nin tür ve kalite tercihlerini de dikkate alarak üretimini arttıracak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Bu yapılandırmada kaliteli ürün üretimi hedefi de gözardı edilmemeli, özellikle GAP bölgesinde tarımsal ürün üretim planlamasında bu hususlar dikkate alınmalıdır. Tarımda destekleme Doğrudan Gelir Desteği ile sınırlandırılmamalı, pamuk, zeytinyağı vb. ürünlere prim verilmeye devam edilmeli. kaliteli üretimi teşvik edecek yapıya kavuşturularak tarım ürünlerinde prim sistemi uygulaması yaygınlaştırılmalıdır. Kredi faiz oranları, sektörün karlı ve verimli çalışmasını sağlayacak seviyelere çekilmeli, hayvancılık kredileri, optimal büyüklükte ihtisaslaşmış işletmelere kontrollü bir şekilde verilmelidir. Kırsal alanda, tarım yanında, alternatif gelir kaynakları yaratılmalıdır. Üreticimizin, AB üyesi ülkelerdekine benzer bir örgütlenmeye gitmesi sağlanmalı, üretici birliklerinin kurulması çalışmalarına hız kazandırılmalıdır. Tarım-sanayii entegrasyonu yeterli hale getirilmeli, pazarlama hizmetlerinin geliştirilmesine özel önem verilmelidir. Sözleşmeli çiftçilik, gerekli yasal önlemler alınarak yaygınlaştırılmalıdır. Tarımsal ürün borsaları kurularak dünya pazarı ile entegre hale getirilmelidir. Gıda güvenliği için üretim aşamasında gübre ve ilaç kullanımı konusunda üreticiler bilinçlendirilmelidir. Sertifikalı tohumluk, fide ve fidan kullanımı yaygınlaştırılmalı, tohumluk ve damızlık sektörü geliştirilmelidir. Verimli tarım arazilerinin tarım dışı kullanımına son verilmeli, AB standartlarında kayıt ve kadastro sistemine geçilmelidir. Çiftçi kayıt sistemi projesi ve veri tabanı oluşturma çalışmaları en kısa sürede ve sağlıklı bir şekilde tamamlanmalıdır. Söz konusu çalışmalar yapılabildiği ölçüde tarım sektörünün rekabet gücü kazanacağı ve mevcut üretim potansiyelinin değerlendirileceği düşüncesindeyiz. 22