Kütüphaneciliðin Etik Sorunu ve Türkiye Yaklaþýmý

Benzer belgeler
Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

ünite1 Sosyal Bilgiler

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Simge Özer Pýnarbaþý

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge


Hakemli Yazýlar / Refereed Papers

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI


KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi



Kurumsal Bilgi Kaynaklarý ve Bilgi Yönetimi

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum


Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

Yrd. Doç. Dr.. Faruk F

Görüþler / Opinion Papers



T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?


ÇALIùMA HAYATINA øløùkøn ANAYASA DEöøùøKLøKLERø "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun" Av.


Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

Üniversite Kütüphaleri Web Sitelerinin Biçim ve Ýçerik Analizi: Türkiye'deki Uygulamaya Ýliþkin Bir Araþtýrma

KÝPAÞ 2016 KATALOG HAVALANDIRMA.

Görüþler / Opinion Papers


Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi


Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

Özay Çelen (*), Turgut Karaalp (*), Sýdýka Kaya (**), Cesim Demir (*), Abdulkadir Teke (*), Ali Akdeniz (*)

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

GÝRÝÞ. Bu anlamda, özellikle az geliþmiþ toplumlarda sanayi çaðýndan bilgi

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

ETÝK, AHLAK ve MESLEK ÝLKELERÝ. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odasý




Müze Kütüphaneleri ve Müze Bilgi Ortamýna Katkýlarý *

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154


Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Halkla Ýliþkiler Mesleðinde Etik Anlayýþý

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor



Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,


Fiskomar. Baþarý Hikayesi

The Usage Analysis of Databases at Ankara University Digital Library

Ýnsan hayatýný korur

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

SIGARA VE SAÐLIK ULUSAL KONGRESÝ

Tarihçilerin Bilgi Arama Davranýþlarý

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

OTOMATÝK KAPI SÝSTEMLERÝ

Gelir Vergisi Kesintisi

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Bir Disiplin Olarak Kütüphanecilik

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar


Hedef Gruplara Yönelik Yaratýcý Kütüphane Hizmetleri ve Proje Geliþtirme : Halk Kütüphaneleri Manisa Bölge Semineri Deðerlendirme Raporu

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle


Ýþletmelerin Kurumsal Ýmajlarýnýn Hedef Kitlelere Ýletilmesinde Bir Araç Olarak Kurum Web Siteleri

Sosyal Siyaset Ekseninde Yerel Özürlüler Politikasý

ÇALIÞMA YAÞAMI VE KADIN SAÐLIÐI


ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÖÐRETMENLERÝNÝN ÖRGÜTSEL DEÐERLERE ÝLÝÞKÝN GÖRÜÞLERÝ

Medya Okuryazarlýðý: Kütüphanelerde Yeni Çalýþma Alaný

Kentsel Alanlarda Kadýn Sorunlarý

ACADEMY FRANCHISE AKADEMÝSÝ FRANCHISE ALIRKEN VERÝRKEN ÝÞLETÝRKEN. bilgi kaynaðýnýz. iþbirliði ile

Ýnternet teknoloji ve iletiþim

Türkiye de Özel Hastanelerin Web Sitelerinin Deðerlendirilmesi

Türk Omurga Derneði Kongre ve Bilimsel Toplantý Düzenleme Yönergesi

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

Transkript:

Türk Kütüphaneciliði 21, 2 (2007), 186-217 Kütüphaneciliðin Etik Sorunu ve Türkiye Yaklaþýmý Problem of Ethics in Librarianship and Approach in Turkey Mehmet Toplu* Öz Kütüphanecilik alanýndaki etik normlar, ilk kez 1938 yýlýnda, Amerikan Kütüphane Derneði (ALA) tarafýndan Amerika Birleþik Devletleri (ABD)'nde kabul edilmiþtir. Daha sonraki yýllarda Kanada, Japonya ve Ýngiltere gibi bazý ülkelerde bu alanda çalýþmalar yürütülmüþ olmasýna karþýn konu uluslararasý düzeyde temel bir sorun olarak 1990'lý yýllardan itibaren ele alýnmaya baþlamýþtýr. 1990'lý yýllarda birçok ülkenin kütüphanecilik dernekleri kendi etik normlarýný belirleyerek uygulamaya koymuþlardýr. Türkiye'de kütüphanecilik alanýndaki etik yaklaþýmlar 1990'lý yýllarýn ikinci yarýsýndan itibaren meslek gündeminde yer almaya baþlamýþ ve 1996 yýlýnda Türk Kütüphaneciler Derneði (TKD) tarafýndan "Meslek Ahlak Ýlkeleri" kabul edilmiþtir. TKD'nin etik konusunda belirlemiþ olduðu bu ilkelerin uygulama sürecine yeterince yansýmadýðý görülmektedir. Etik kurallarýnýn belirlenmesinden günümüze kadar 11 yýl geçmiþ olmasýna karþýlýk, bu ilkeler bilgi profesyonelleri tarafýndan hemen hemen hiç uygulanmamýþtýr. Çünkü "etik" Türk kütüphaneciliðinde hâlâ temel bir mesleki sorun olarak algýlanmamaktadýr. Araþtýrmada, kütüphanecilik etiðinin anlamý, kapsamý, sýnýrlarý, mesleki yansýmalarý, uygulama boyutu, tarihsel süreç içerisinde uluslararasý düzeyde ve Türkiye'de meydana gelen geliþmeler ve bunlarýn sonuçlarý ele alýnacaktýr. Çalýþmada ayrýca "Kütüphanecilik Etiðinin" doðru algýlanabilmesi ve yorumlanabilmesi için "Etik" ve "Meslek Etiði" kavramlarý üzerinde de durulacaktýr. Anahtar Kelimeler: Etik, Kütüphanecilik Etiði, Meslek Etiði Abstract Ethical standards in the field of librarianship were accepted for the first time in * Yrd.Doç.Dr., Gazi Üniversitesi Enformatik Bölümü. e-posta: mtoplu@gazi.edu.tr

187 Hakemli Yazýlar / Refereed Articles Mehmet Toplu 1938 by the American Library Association (ALA) in the USA. During the following years, even though some work has been carried out in this field in countries such as Canada, Japan and England, the subject was beginning to be considered as a major problem of international level only during the 1990s. In the 1990s many library associations identified and implemented their ethical standards. Ethical approaches in the field of librarianship in Turkey began appearing on the professional agenda during the second half of the 1990s and the "Professional Code of Ethics" was adopted by the Turkish Librarians' Association (TKD). It is observed that those ethical principles determined by the TKD are not fully reflected in the implementation process. Despite the fact that 11 years have elapsed since the determination of ethical codes, these principles have never been used by information professionals because the subject of "ethics" is still not perceived as a fundamental professional issue. The research will deal with the definition, the scope, the limits and the professional reflections of librarianship ethics; its implementation dimension; and historical developments on the international level and in Turkey together with their outcomes. The study will also emphasize the concepts of "ethics" and "professional ethics" to assure correct comprehension and interpretation of "librarianship ethics". Keywords: Ethics, Ethics of Librarianship, Professional Ethic Giriþ Ýnsanlarýn birey olarak herhangi bir toplum ve/veya örgüt içerisindeki etkinliði, davranýþlarý ve ahlaki algýlayýþlarý, daha önceden kazanmýþ olduðu deðer yargýlarý ve normlar çerçevesinde gerçekleþmektedir. Bu ahlaki deðer yargýlarý ve normlar, doðal olarak geliþim gösterdiði toplumsal yapýnýn bir ürünüdür. Her toplumsal yapý kendi deðer yargýlarýný ve normlarýný oluþtururken, bireylerinin davranýþ kalýplarýnýnýn geliþiminde büyük ölçüde belirleyici olmaktadýr. Bundan dolayý "sadece normlarýn içeriði açýsýndan gruptan gruba, ülkeden ülkeye, kültürden kültüre vb. farklýlaþma meydana gelmemekte; kültürel, sosyoekonomik, siyasal, bilimsel ve diðer geliþmelerin akýþýnda, kendisi de deðiþen insanýn bakýþý doðrultusunda deðiþime uðramaktadýr" (Annemarie, 1999, s. 46). Deðer yargýlarý ve normlar iktisadi ve toplumsal yaþamda meydana gelen devinimler çerçevesinde sürekli deðiþim göstermekte, her dönem kendi deðer yargýlarý ve normlarýný yaratmaktadýr. Özellikle kapalý iktisadi ve toplumsal yaþam biçiminin etkin olduðu dönemlerde, deðer yargýlarý ve normlar ile ahlaki algýlayýþlarýn oluþumunda dinsel öðeler ve yerellik önemli ölçüde belirleyici olmuþtur. Ancak iktisadi ve toplumsal yaþam geliþip toplumlarýn diðer toplumlarla olan iliþkileri arttýkça, deðer

Kütüphaneciliðin Etik Sorunu ve Türkiye Yaklaþýmý Problem of Ethics in Librarianship and Approach in Turkey 188 yargýlarý ve normlar arasýnda etkileme ve etkilenmeler ön plana çýkmaya baþlamýþtýr. Geliþen iktisadi koþullar, toplumsal yaþam biçimini yeniden biçimlendirirken ve yeni mesleki örgütlenmelerini ortaya çýkarýrken, deðer yargýlarý ve normlarýn da deðiþen koþullara uygun biçimde dönüþümüne olanak saðlamýþtýr. Artýk her toplumsal alan, mevcut deðer yargýlarý ve normlardan yararlanarak, ayný zamanda kendi geliþim dinamiklerini temel dayanak noktasý yaparak, kurumsal ve kimliksel davranýþ biçimlerinin nasýl olmasý gerektiði sorusuna yanýt aramaya baþlamýþtýr. Bu süreç içerisinde, deðer yargýlarý ve normlar ile ahlaki algýlayýþýn deðerlendirilmesi ve ele alýnmasý felsefenin sorunlu alanlarýndan biri haline gelmiþ ve onun bir alt disiplini olarak etik bakýþ açýsý geliþmiþtir. Felsefi Bir Disiplin Olarak Etik "Etik" kavram olarak, insanýn ahlaki davranýþlarýnýn felsefi bir bakýþ açýsý ile yorumlanmasýdýr. Annemarie (1999, s.29) 'nin þu yaklaþýmý bunu açýkça ifade etmektedir: "Etik ahlak üretmez, ahlak üzerine konuþur. Ahlaki yargýlar ve ahlaki yargýlara iliþkin önermeler, farklý dil ve nesne düzeylerinde ikili bir durumu yansýtýr. Dolayýsýyla etik, tek tek eylemlere iliþkin ahlaki yargýlarda bulunmaz, eylemlere iliþkin ahlaki yargýlarýn nasýl oluþtuklarýný üst bakýþ düzeyinde çözümler". Hançerlioðlu (1975, ss. 317-318) ise, etiði iyi ile kötünün ayrýlabilmesi için ölçüler koyan bilim olarak tanýmlamýþtýr. Buna karþýlýk Abdülbâki Güçlü ve arkadaþlarýnýn (Felsefe sözlüðü, 2002, ss. 500-501) çalýþmasýnda etik konusunda ayrýntýlý bir taným yapýlmýþ ve þu görüþlere yer verilmiþtir: "Ýnsanýn ahlaksal sorumluluklarý ile toplumsal yükümlülüklerinin neler olduðunu ortaya koyan, sunduðu gerekçelerle bunlarý tek tek tanýtlayan; hem eylemlerin hem de eyleyenlerin etik ya da ahlaksal deðerlerini belirleyen; eyleyenlerin eylemlerini ve birbirleriyle girdikleri etkileþimleri yol açtýklarý sonuçlarýyla birlikte deðerlendiren; insanlarýn tanrýsal yönelimleri ile doða ötesi baðlanýmlarý karþýsýndaki konumunu tanýmlayan; iyi ve güzel bir yaþam yolunda mutluluða ulaþmak için nelerin yapýlmasý gerektiði sorusu baðlamýnda insan eylemlerinin deðerlendirilmesine yönelik köklü yaklaþýmlar sunan deðiþik deðer öðretileri bütünü." Ýnsanlar arasý iliþkiyi temel dayanak noktasý yapan Kuçuradi (2006, s.5) etiði: insanlarýn baþka insanlarla ve kendileriyle iliþkilerine, bu iliþkilerde eylemde bulunurken karþýlaþýlan deðer ve normlara iliþkin sorunlara bir ýþýk tutma giriþimi olarak tanýmlamaktadýr. Bu tanýmlardan anlaþýlacaðý gibi, toplumsal bir varlýk olarak bireyin toplum içindeki ahlaki tutum ve davranýþlarý, sorumluluklarý etiðin çalýþma alanýný oluþtururken, örneðin, yasalara uyup uymama konusundaki tavrý tamamen hukukun sorumluluk alanýna girmektedir. Kant (2003, s. 87) her eylemin gerçekleþtir-

189 Hakemli Yazýlar / Refereed Articles Mehmet Toplu ilebilmesi için belirli bir motifin gerekli olduðunu; motif baskýdan kaynaklanýyorsa eylemin zorunluluðunun hukuksal; ancak bu motif eylemin manevi iyiliðinden çýkýyorsa o zaman eylemin zorunluluðun etik olduðunu vurgulamaktadýr. Toplum ya da herhangi bir mesleki örgütü içindeki eylemlerin etik olarak deðerlendirilebilmesinin temel koþullarýndan biri de bireyin özgür iradesi ile hareket edip etmediðidir. Bireyin eylemleri, kendi yapýlandýrdýðý ilkeleriyle ne kadar tutarlý olursa o kadar etik kabul edilir. Eðer birey, davranýþlarýný özgür iradesi ile deðil de belirli bir baský sonucu gerçekleþtiriyorsa, sonuçlarý ne kadar ahlaki deðer taþýrsa taþýsýn bu etik bir tavýr olarak deðerlendirilemez. Ayný þekilde bireyin kendine ve baþkalarýna karþý olan tutum ve davranýþlarý da etiðin temel sorunlarýndan birini oluþturmaktadýr. Bir kiþi belli bir durumda ahlaki açýdan ne yapmak zorundaysa, benzer durumdaki tüm diðer kiþiler de onu yapmaya zorunlu olmalýdýr (Haynes, 2002, s. 32). Bu çerçevede ahlaki deðer ve normlarýn oluþumu, deðiþimi, geliþimi ve deðerlendirilmesinin nasýl olduðu ve/veya olacaðý sorusu büyük önem taþýmaktadýr. Burada iki yaklaþýmýn ön plana çýktýðý görülmektedir. Ýlk yaklaþým Resnik'e aittir. Resnik(2004, s. 35)'e göre ahlak felsefesi; normatif etik, uygulamalý etik ve meta etik gibi alt disiplinleri içerir: "Normatif etik, ahlak standartlarýnýn, ilkelerinin, kavramlarýnýn, deðerlerinin ve teorilerinin incelenme alanýdýr. Uygulamalý etik, çeþitli mesleklerde ve belirli durumlarda ortaya çýkan etik çýkmazlarýn, seçimlerin, standartlarýn ve ahlak teorileri ile kavramlarýnýn belirli bir konuya uygulanmasýný inceler. Meta-etik; etik standartlarýn, deðerlerin, ilkelerin ve teorilerin doðrulanýp doðrulanmayacaðýný, bunlarýn doðasýný ve ahlak terimleri ile kavramlarýnýn anlamlarýný araþtýrýr. Meta-etiðin en önemli iki sorusu þudur: "Ahlak nesnel midir?" ve "ahlaki yükümlülüklerimizi neden yerine getirmek zorundayýz?" Annemarie'nin yaklaþýmý ise, daha çok ahlaki deðer ve normlarýn oluþumu üzerine odaklanmaktadýr. Annemarie (1999, s. 29) 'ye göre, etikte; betimleme ve normatif olmak üzere iki yöntem mevcuttur. Betimleyici yöntem, araþtýrýlan toplum ya da toplulukta geçerli olan, yani oradaki mevcut, olaðan pratiði ve bu pratiði yönlendiren çoðunluðun baðlayýcý olduðunu kabul ettiði ahlaksal yasalarýn bütününe yönelik yargýlarý içerir. Normatif yöntem ise, mevcudu betimlemekten çok önceden tanýmlayýcý, reçete sunan bir yöntemdir. Bu yöntem, dogmatik bir bakýþ açýsýyla uygulandýðýnda, neyin nasýl yapýlmasý gerektiðini önceden tanýmladýðý için kolayca ideolojiye dönüþme riski taþýr. Meslek Etiði Ahlaki deðer yargýlarý ve normlar, bir baþka deyiþle davranýþlarýn etik sorgula-

Kütüphaneciliðin Etik Sorunu ve Türkiye Yaklaþýmý Problem of Ethics in Librarianship and Approach in Turkey 190 masý, toplumsal yaþamýn bir sonucu olarak, daha çok belirli bir iþ yaþamý ve/veya meslek uygulamalarý üzerinden ve uluslararasý düzeyde yapýlmaktadýr. Meslek etiðinde belirleyici olan temel ilke; uygulama içerisinde yer alan bireylerin, eylemlerini gerçekleþtirirken birer ölçüt olarak kullanabilecekleri hazýr etik normlarýn bulunmasýdýr. Bu etik normlar, mesleki kiþi ve kurumlarýn çabalarýyla oluþmakta ve çoðu zaman yerleþik deðer yargýlarýndan farklý bir algýlayýþý bünyesinde barýndýrmaktadýr. "Meslek etiði, meslekleri veya görevleri olan insanlara uygulanan davranýþ standartlarýdýr. Bir mesleðe giren kiþi, etik yükümlülükleri üzerine alýr, ancak bu kiþinin tavýrlarý belirli bir standarda uyduðunda gerçekleþebilecek deðerli iþ ve hizmetler için toplum ona güvenir. Etik yükümlülüklerini yerine getiremeyen profesyoneller, bu güveni suistimal ederler" (Resnik, 2004, s. 32). Meslek eti yanýt aradýðý sorular, "insanlarýn belirli bir mesleði yaparken genel olarak ne yapýp ne yapmamalarý gerektiðine iliþkin sorulardýr; yani belirli bir tek tip durumda yapýlmasý ve yapýlmamasý gerekeni soran sorulardýr" (Tepe, 1997, s. 130). Meslek etiðinin "mesleki algýlayýþ" çerçevesinde büyük ölçüde sonradan oluþturuluyor olmasý, normatif yöntemlerin etik deðerler içerisindeki etkinliðini gittikçe artýrmaktadýr. Ancak bunlarýn uygulama süreci içerisinde baþarý kazanabilmesi için, genel toplumsal deðerlerin yani betimleyici yöntemin bir parçasý haline gelmesi gerekir. Çünkü " Etik, öznel eylem ve onun temsil edilebilir niyetlerinin evrensel bir yasa ile nasýl bir iliþki içinde olduðu meselesidir ve ister bireysel olsun ister kolektif, bir öznenin pratiðini yargýlayan ilkedir Etik genelde insanlarý, onlarýn ihtiyaçlarýný, hayatlarýný ve ölümlerini ilgilendiren mutabakata dayalý yasalar oluþturmak ve bunun uzantýsý olarak, kötülüðe, insan özüyle baðdaþmayan þeylere apaçýk, evrensel bir sýnýr çizmektir" (Badiou, 2004, ss.17-18, 23). Meslek etiðinin özünde, bireyin gündelik iþ yaþamý içerisindeki davranýþlarýnda ne kadar ahlaki deðer ve normlar çerçevesinde hareket edebildiði sorusu büyük bir önem taþýmaktadýr. Ýþ yaþamýndaki davranýþlarý yönlendiren onlara rehberlik eden etik prensipler, belirli bir durumdaki "yanlýþ ve doðrunun" ne olduðu konusunda var olan kurallarý kapsamaktadýr. Spesifik bir davranýþýn etiðe uygun olup olmadýðý, yalnýzca bireylerin kiþisel etik ve deðerleri tarafýndan deðil, kitle iletiþim, çýkar gruplarý ve örgütleri de içine alan toplum tarafýndan belirlenmektedir (Kýrel, 2000, s. 4). Kütüphaneciliðin Etik Sorunu Kütüphanecilik etiði, diðer meslek ve/veya bilim dallarýnda olduðu gibi, genel

191 Hakemli Yazýlar / Refereed Articles Mehmet Toplu etik çalýþmalarýnýn alt alanýný oluþturmaktadýr. Ayrýca kütüphaneciliðin, toplumun bilgi gereksinimini karþýlamaya yönelik bir hizmet alaný olmasý ve bunun için birçok ilke, yöntem, kuram ve teknikler geliþtirmesi, onun birçok bilim ve meslek disiplini ile iliþki içerisinde bulunmasýný zorunlu kýlmaktadýr (Fenerci, 2003, s. 287). Doðal olarak bu yapý, kütüphanecilik alanýnda, dâhili ve harici birçok etik deðerin, hizmetlerin yürütülmesinde etkin olmasýný beraberinde getirmektedir. Özellikle kütüphaneciliðin sosyal sorumluluk kapsamýndaki iþlevi bunda önemli derecede rol oynamaktadýr. "Kütüphanelerde ve enformasyon merkezlerinde pek çok etik sorun mevcuttur. Geniþ kapsamlý talepler, geleneksel olarak doðruluðu, müþterilere karþý mecburiyeti, topluma karþý sorumluluðu ve bilgi kayýtlarýnýn uzun vadeli korunmasýnýn taahhüdünü kapsamaktadýr" (Byrne, 2002, s. 10). Bu çerçevede kütüphanecilik etiði tanýmlanýrken ve onun kapsamý belirlenirken, kullanýcýlarýn bilgi taleplerinin karþýlanmasýndan, düþünce özgürlüðünün savunulmasýna, kiþisel bilgilerinin gizliliðinin saðlanmasýndan, telif haklarýnýn korunmasýna kadar birçok konunun ele alýnma zorunluluðu bulunmaktadýr. Cramb (1994, ss.1-2) 'a göre etik, kütüphaneciliðin profesyonel yaþamýnýn merkezi noktasýnda yer almaktadýr ve bundan dolayý kütüphaneci sorumluluklarýný politik, dinsel, ýrksal vb. hiçbir etki altýnda kalmadan yerine getirmekle yükümlüdür. Du Mont (1991, s. 202) kütüphanecilik etiðinin; kütüphanecilerin birey, grup ya da daha büyük ölçüde toplumun bilgi taleplerinin karþýlanmasý, iþlenmesi ve yayýmý ile ilgili alacaklarý kararlardaki sorumluluklarýn tanýmlanmasý ile ilgili olduðunu ve uygulamalý etiðin bir parçasýný oluþturduðunu belirtmektedir. Oppenheim'ýn yaklaþýmýnda ise konunun daha geniþ perspektiften ele alýndýðý görülmektedir. Oppenheim (2000, s.188) mesleklerin sýk sýk profesyonel etik kodunu uygulamaya koyduðunu ve bunlarýn meslek mensuplarýnýn müþterilerine karþý nasýl davranacaklarý konusunda bazý tanýmlamalarý içerdiðini vurgulamakta ve þunlarý söylemektedir: "Kütüphanecilikteki etik sorunlar düþünce ve ifade özgürlüðünün temelini oluþturmaktadýr. Bundan dolayý oluþturulacak etik kodlar enformasyona eriþim yönündeki engellerin ortadan kaldýrýlmasýna yönelik olmalýdýr ve eriþim önündeki herhangi bir istisna ciddi bir biçimde tanýmlanmalýdýr". Bu tanýmlardan da anlaþýlacaðý gibi, kütüphanecilik etiði mesleki ve mesleðin uygulanmasýný etkileyen çevresel normlardan oluþmaktadýr. Mesleki normlar, bilginin yayýmýndan eriþimine kadar geçen süreç içerisindeki meslek mensuplarýnýn davranýþlarýný tanýmlarken, çevresel etik normlar; mesleðin toplumsal yaþam içerisindeki sosyal sorumluluk alanlarýný kapsamaktadýr. Kütüphaneciliðin etik sorunlarý; koleksiyonun oluþturulmasý ve geliþimi; iþ güvenliði ve çalýþanlarýn haklarýnýn korunmasý gibi profesyonellerle ilgili sorumluluklarýn tanýmlanmasý, enformasyon hizmetlerinin sunumu yönündeki ilke ve kurallarýn belirlenmesi ve mesleðin toplumsal sorumluluklarý üzerine odaklan-

Kütüphaneciliðin Etik Sorunu ve Türkiye Yaklaþýmý Problem of Ethics in Librarianship and Approach in Turkey 192 maktadýr (Du Mont, 1991, s. 204; Peterson, 1983, ss. 133-135). Koleksiyonun Geliþimi ve Korunmasý Alanýndaki Etik Yaklaþýmlar Kütüphanecilik etiðinin en önemli yapý taþlarýndan biri, enformasyon merkezlerinin koleksiyonlarýnýn oluþumu ve geliþimi ile ilgilidir. Koleksiyonun geliþimi yönündeki genel ilkelerin oluþumunda, enformasyon merkezlerinin nitelikleri ve kullanýcý kitlesine göre bir takým farklýlýklar bulunmakla birlikte, temel ilke, kullanýcýlarýnýn bilgi taleplerinin en kýsa zamanda, en doðru ve en ekonomik biçimde ýrk, din, dil, cinsiyet ve düþünce ayrýmý gözetmeksizin nasýl karþýlanabileceði sorusuna yanýt aranmasýdýr. Enformasyon merkezlerinin sahip olduklarý maddi olanaklarýn yetersiz olmasýna karþýlýk, talep edilen ve/veya piyasaya sürülerek satýn alýnabilecek bilgi kaynaklarýnýn sayýca bunun çok üzerinde olmasý, koleksiyonun geliþiminde hangi ölçütlerin uygulanacaðý sorusunu gündeme getirmektedir. Bu çerçevede kullanýcýlarýnýn taleplerinin belirlenip belirlenmediði, belirlenmiþ ise, hangi kullanýcýlarýn bilgi taleplerinin karþýlanacaðý veya öncelik verileceði, önceliklerin neye göre saptanacaðý, sýnýrlý bütçe olanaklarýnýn nasýl paylaþtýrýlacaðý (Peterson, 1983 s. 133), yazarlarýn ve eserlerinin seçiminde düþünsel, ýrksal, cinsiyet vb. ayrýmýn güdülüp güdülmediði (Du Mont, 1991, s. 205) gibi yaklaþýmlar belirleyici olmaktadýr. Örneðin halk kütüphanelerinde azýnlýk gruplarýnýn ve/veya genelin dýþýnda farklý türde bilgi gereksinimi olanlarýn taleplerinin karþýlanmasý için uygulanacak koleksiyon geliþim politikasý, toplumun önemli bir kesimini rahatsýz edebilir. Hatta oluþturulacak koleksiyonun çok az insan tarafýndan kullanýlacaðý ve bundan dolayý bu alana kaynak ayrýlmasýnýn gereksiz olduðu ileri sürülebilir. Ayný þekilde hapishane gibi toplumsal sorunlarýn uzantýsý olan alanlara kütüphane hizmetinin götürülmesi eleþtiri konusu yapýlabilir. Üniversite ve araþtýrma kütüphanelerinde, bu ölçekte olmasa bile, daha farklý nitelikte sorunlarla karþýlaþmak mümkündür. Eðitim-öðretimden bilimsel araþtýrmaya kadar hemen her alandaki bilgi kaynaklarý sürekli deðiþim halindedir ve birkaç yýl içerisinde güncelliðini yitirmektedir. Bununla birlikte bu kütüphanelerin hizmet verdikleri kullanýcý kitlesinin niteliðinden dolayý, çok sayýda özel bilgi kaynaðý talep edilebilmekte, ancak bunlarýn hepsini saðlama olanaðý bulunmamaktadýr. Bu gibi durumlarda kullanýcýlarýn taleplerinin karþýlanmasýnda ayrým gözetilecekse, hangi kýstaslara göre seçim yapýlacaðý belirlenmeli ve keyfilik ortadan kaldýrýlmalýdýr. Koleksiyonun geliþtirilmesi ve korunmasý yönündeki bu örneklemeler bütün enformasyon merkezleri için yaygýnlaþtýrýlabilir. Asýl ve temel nokta hangi ilke ve normlarýn koleksiyonun geliþiminde etkili olduðudur. Baskýdan, ayrýmcýlýktan, keyfilikten uzaklaþýlýp, ilkeler ve normlar çerçevesinde davranýlabildiði,

193 Hakemli Yazýlar / Refereed Articles Mehmet Toplu kullanýcýlarýn talepleri belirlenmiþ ilkeler doðrultusunda ayrým gözetmeden karþýlanabildiði ölçüde, saðlýklý bir koleksiyon geliþtirme politikasýndan ve etik davranýþtan söz edilebilir. Sonuç olarak bilgi kaynaklarýnýn saðlanmasý, düzenlenmesi ve yayýmýnda profesyonel sorumluluklar vardýr ve bu sorumluluklar, kütüphanelerin varlýðýndan dolayý oluþturulmaktadýr (Du Mont, 1991, s. 205). Elektronik yayýncýlýðýn, iletiþim teknolojilerinin ve Ýnternet'in hýzla yaygýnlaþmasý, enformasyon merkezlerine, bu kaynaklara sahip olmadan da, kullanýcýlarýnýn bilgi taleplerini karþýlama olanaðý yaratmýþtýr (Froehlich, 1997, s. 9). Bu yapý içerisinde enformasyon merkezlerinin koleksiyon geliþtirme politikalarýnýn ne olacaðý ve ne olmasý gerektiði büyük bir önem taþýmaktadýr. Bundan dolayý bilgi ve bilgi kaynaklarýnda büyük ölçüde dýþa baðýmlý ülkelerin kütüphanecileri, sahip olmadýklarý ancak eriþebildikleri bilgi kaynaklarýna gelecekte abone olunmadýðý zaman yaratabileceði sorunlarý göz önünde bulundurmak durumundadýrlar. Abonelik sona erdiðinde, kullanýcýlar daha önce eriþebildikleri birçok bilgi kaynaðýna eriþemez duruma gelebileceklerdir. Ýlgili ülkelerin kütüphanecileri, bu alandaki uygulamalarýn koþullarýnýn belirlenmesinde ve sorunlara yönelik çözümlerde uluslararasý ölçekte etkin çaba sarf etmelidirler. Bu hem mesleki hem de toplumsal sorumluluðun bir parçasýdýr. Kütüphanecilik etiðinin en önemli yapý taþlarýndan biri, enformasyon merkezlerinin koleksiyonlarýnýn oluþumu ve geliþimi ile ilgilidir. Koleksiyonun geliþimi yönündeki genel ilkelerin oluþumunda, enformasyon merkezlerinin nitelikleri ve kullanýcý kitlesine göre bir takým farklýlýklar bulunmakla birlikte, temel ilke, kullanýcýlarýnýn bilgi taleplerinin en kýsa zamanda, en doðru ve en ekonomik biçimde ýrk, din, dil, cinsiyet ve düþünce ayrýmý gözetmeksizin nasýl karþýlanabileceði sorusuna yanýt aranmasýdýr. Enformasyon merkezlerinin sahip olduklarý maddi olanaklarýn yetersiz olmasýna karþýlýk, talep edilen ve/veya piyasaya sürülerek satýn alýnabilecek bilgi kaynaklarýnýn sayýca bunun çok üzerinde olmasý, koleksiyonun geliþiminde hangi ölçütlerin uygulanacaðý sorusunu gündeme getirmektedir. Bu çerçevede kullanýcýlarýnýn taleplerinin belirlenip belirlenmediði, belirlenmiþ ise, hangi kullanýcýlarýn bilgi taleplerinin karþýlanacaðý veya öncelik verileceði, önceliklerin neye göre saptanacaðý, sýnýrlý bütçe olanaklarýnýn nasýl paylaþtýrýlacaðý (Peterson, 1983 s. 133), yazarlarýn ve eserlerinin seçiminde düþünsel, ýrksal, cinsiyet vb. ayrýmýn güdülüp güdülmediði (Du Mont, 1991, s. 205) gibi yaklaþýmlar belirleyici olmaktadýr. Örneðin halk kütüphanelerinde azýnlýk gruplarýnýn ve/veya genelin dýþýnda farklý türde bilgi gereksinimi olanlarýn taleplerinin karþýlanmasý için uygulanacak koleksiyon geliþim politikasý, toplumun önemli bir kesimini rahatsýz edebilir. Hatta oluþturulacak koleksiyonun çok az insan tarafýndan kullanýlacaðý ve bundan dolayý bu alana kaynak ayrýlmasýnýn gereksiz olduðu ileri sürülebilir. Ayný þekilde hapishane gibi toplumsal sorunlarýn uzantýsý olan alanlara kütüphane hizmetinin götürülmesi eleþtiri konusu yapýlabilir.

Kütüphaneciliðin Etik Sorunu ve Türkiye Yaklaþýmý Problem of Ethics in Librarianship and Approach in Turkey 194 Üniversite ve araþtýrma kütüphanelerinde, bu ölçekte olmasa bile, daha farklý nitelikte sorunlarla karþýlaþmak mümkündür. Eðitim-öðretimden bilimsel araþtýrmaya kadar hemen her alandaki bilgi kaynaklarý sürekli deðiþim halindedir ve birkaç yýl içerisinde güncelliðini yitirmektedir. Bununla birlikte bu kütüphanelerin hizmet verdikleri kullanýcý kitlesinin niteliðinden dolayý, çok sayýda özel bilgi kaynaðý talep edilebilmekte, ancak bunlarýn hepsini saðlama olanaðý bulunmamaktadýr. Bu gibi durumlarda kullanýcýlarýn taleplerinin karþýlanmasýnda ayrým gözetilecekse, hangi kýstaslara göre seçim yapýlacaðý belirlenmeli ve keyfilik ortadan kaldýrýlmalýdýr. Koleksiyonun geliþtirilmesi ve korunmasý yönündeki bu örneklemeler bütün enformasyon merkezleri için yaygýnlaþtýrýlabilir. Asýl ve temel nokta hangi ilke ve normlarýn koleksiyonun geliþiminde etkili olduðudur. Baskýdan, ayrýmcýlýktan, keyfilikten uzaklaþýlýp, ilkeler ve normlar çerçevesinde davranýlabildiði, kullanýcýlarýn talepleri belirlenmiþ ilkeler doðrultusunda ayrým gözetmeden karþýlanabildiði ölçüde, saðlýklý bir koleksiyon geliþtirme politikasýndan ve etik davranýþtan söz edilebilir. Sonuç olarak bilgi kaynaklarýnýn saðlanmasý, düzenlenmesi ve yayýmýnda profesyonel sorumluluklar vardýr ve bu sorumluluklar, kütüphanelerin varlýðýndan dolayý oluþturulmaktadýr (Du Mont, 1991, s. 205). Elektronik yayýncýlýðýn, iletiþim teknolojilerinin ve Ýnternet'in hýzla yaygýnlaþmasý, enformasyon merkezlerine, bu kaynaklara sahip olmadan da, kullanýcýlarýnýn bilgi taleplerini karþýlama olanaðý yaratmýþtýr (Froehlich, 1997, s. 9). Bu yapý içerisinde enformasyon merkezlerinin koleksiyon geliþtirme politikalarýnýn ne olacaðý ve ne olmasý gerektiði büyük bir önem taþýmaktadýr. Bundan dolayý bilgi ve bilgi kaynaklarýnda büyük ölçüde dýþa baðýmlý ülkelerin kütüphanecileri, sahip olmadýklarý ancak eriþebildikleri bilgi kaynaklarýna gelecekte abone olunmadýðý zaman yaratabileceði sorunlarý göz önünde bulundurmak durumundadýrlar. Abonelik sona erdiðinde, kullanýcýlar daha önce eriþebildikleri birçok bilgi kaynaðýna eriþemez duruma gelebileceklerdir. Ýlgili ülkelerin kütüphanecileri, bu alandaki uygulamalarýn koþullarýnýn belirlenmesinde ve sorunlara yönelik çözümlerde uluslararasý ölçekte etkin çaba sarf etmelidirler. Bu hem mesleki hem de toplumsal sorumluluðun bir parçasýdýr. Personel ve Ýþ Güvenliði Alanýndaki Etik Yaklaþýmlar Personel ve iþ güvenliði alanýndaki birçok ahlaki deðer ve normun kaynaðý, genel toplumsal deðerlerdir. Bir baþka deyiþle yasal düzenlemeler, uygulamalar, algýlayýþlar, kýstaslar, tutum ve davranýþlar, iþ hayatýndaki genel uygulamalarý ve ahlaki deðerleri oluþtururken, mesleki ve kurumsal düzeydeki yansýmalar birtakým küçük deðiþiklikler dýþýnda büyük ölçüde bunlara dayalý olarak yürütülmektedir. Örneðin; personelin seçimi, iþe yerleþtirilmesi, yükseltilmesi,

195 Hakemli Yazýlar / Refereed Articles Mehmet Toplu ödüllendirilmesi, cezalandýrýlmasý, deðerlendirilmesi, statüsü ve personelin kendi arasýndaki iliþkileri gibi birçok konu genel toplumsal deðerler ve ahlaki normlar içerisinde yer almakta, ayný zamanda kütüphaneciliðin etik sorunlarýnýn temelini oluþturmaktadýr (Peterson, 1983, s. 134). Personel seçimi yapýlýrken; nitelik, beceri ve donaným gibi temel ve tarafsýz kýstaslar mý, yoksa akrabalýk, tanýþýklýk, düþünce yapýsý, cinsiyet, mezun olduðu okul, geldiði bölge vb. gibi unsurlar mý göz önünde bulundurulmaktadýr? Ýdari yükseltmelerde; belirli bir deneyim ve bilgi birikimine sahip olma gibi etkenler mi veya politik ya da kiþisel tercihler mi rol oynamaktadýr? Mesleki ve kurumsal ödüller; iþini düzgün yapan, mesleki uygulamalarda önemli baþarýlar elde eden ve kuruma katký saðlayan kiþi ve/veya kiþilere mi, yönetime yakýn olanlara mý verilmektedir? Personel deðerlendirmelerinde; her türlü ön yargýdan uzak ve daha önceden belirlenmiþ kýstaslar mý geçerlidir, yoksa formu dolduranýn kiþisel tercihleri mi temel alýnmaktadýr? Bütün bunlar kurumlarýn ve onlarýn yöneticilerinin etik sorumluluklarý içerisinde yer almaktadýr. Kurum ve kuruluþlarda; personelin deðerlendirilmesi kadar önemli olan baþka bir etik sorun da iþ güvenliðinin saðlanmasýdýr. Personelin iþ güvenliðinin ve özlük haklarýnýn korunmasý için nelerin yapýldýðý, iþe alma ve iþten çýkarma süreçlerinde hangi kýstaslarýn uygulandýðý ve bunlarýn daha önceden belirlenip belirlenmediði, bu alanlarda yönetsel ve kurumsal keyfi uygulamalarýn olup olmadýðý gibi sorular son derece önemlidir. Belirtilen bu etik sorunlarýn hepsi yönetsel ve kurumsal düzeydedir. Bu alanda yapýlmýþ olan yasal düzenlemeler hukuki sürecin nasýl iþleyeceðini göstermektedir. Etik yaklaþým ise, ahlâki deðer ve normlar çerçevesinde kurum ve yöneticilerin nasýl davranmasý gerektiðini tanýmlamaktadýr. Ýþ ortamýnda var olan yasal düzenlemeler ve etik yaklaþýmlar, personelin hangi haklarý, güvenceleri ve sorumluluklarý olduðunu, yaptýrým ve ödüllerin neye göre belirlendiðini bilmesi açýsýndan son derece önemlidir. Çünkü iþ verimliliðinin saðlanmasý, keyfi uygulamalarýn en aza indirilmesi ve personelin güvenli bir iþ ortamýnda çalýþmasý bu düzenlemelere birebir baðýmlýdýr. Çalýþma ortamýndaki etik sorumluluk sadece kurum ve onun yöneticileri ile sýnýrlý deðildir, çalýþanlar da bu yükümlülüðü ayný derecede taþýmak zorundadýrlar. Örneðin; çalýþan birinin görevini yerine getirmesi için gereðinden fazla zaman harcamasý, iþverene ait zamanda þahsi iþlerini yapmasý, bir meslektaþýnýn yaptýðý kural ihlallerini yönetime bildirmemesi ve günlük kiþisel iþleri için deðiþik bahaneler uydurarak iþe gitmemesi etik sorgulamanýn içerisinde yer almakta ve etik bulunmamaktadýr (Du Mont, 1991, s. 202). Bundan dolayý çalýþanlar saðlýklý bir iþ ortamýnýn geliþtirilebilmesi için en az iþverenler ve onlarýn yöneticileri kadar sorumluluk sahibi olmak zorundadýr.

Kütüphaneciliðin Etik Sorunu ve Türkiye Yaklaþýmý Problem of Ethics in Librarianship and Approach in Turkey 196 Hizmetlerin Yürütülmesi Sürecindeki Etik Yaklaþýmlar Kütüphanecilik alanýndaki etik yaklaþýmlarý belirleyen bir diðer temel unsur, hizmet üretimi ve sunumu sürecinde ortaya çýkmaktadýr. Kullanýcýlar tarafýndan talep edilen ve/veya edilmesi beklenen hizmetlerin üretilmesi sürecinde üç boyutlu bir etik yaklaþým söz konusudur. Bunlar: Hizmet için gerekli olan alt yapý koþullarýnýn, donanýmýn ve kaynaklarýn saðlanmasý sürecinde, enformasyon merkezlerinin ve yöneticilerinin altyapýnýn geliþimi konusundaki tutum ve davranýþlarý, Personelin, hizmetlerin üretim sürecinde kurumsal, ulusal hatta uluslar arasý boyutta hangi ahlaki norm ve deðerler ölçüsünde hareket ettiði, Hizmet talebinde bulunan kullanýcýlarýn, personele karþý tavýrlarý ve enformasyon merkezlerinin kaynaklarýný kullanma biçimleri. Enformasyon merkezleri ve yöneticileri hizmet verdikleri kiþi, kurum ve toplum tarafýndan talep edilen bilgi ve bilgi kaynaklarýnýn saðlanmasýnda, teknolojik alt yapý koþullarýnýn oluþturulmasýnda, hizmeti gerçekleþtirecek nitelikli personelin istihdamýndan ve bütün bu yapýnýn oluþumu için gerekli ekonomik kaynaklarýn elde edilmesinden sorumludur. Bu sorumluluk alaný içerisinde, talep edilen ve/veya edilme ihtimali olan güncel yayýnlarýn koleksiyona dâhil edilebilmesi, iletiþim ve enformasyon teknolojileri ile diðer geliþmeleri hizmete yansýtabilme becerisi, standartlarýnýn geliþtirilmesi ve uygulanmasý konusundaki çabalarý ile kurumsal, ulusal, hatta uluslar arasý politika oluþturma sürecindeki etkinlikleri yer almaktadýr. Bilgi hizmetlerindeki etik yaklaþýmýn temel yapý taþýný personel oluþturmaktadýr. Çünkü bire bir kullanýcý ile karþý karþýya kalan, onlarýn taleplerini yerine getiren, hizmetin sunuluþ biçiminde etkin rol oynayan personeldir. Personel, eser sahiplerinin haklarýnýn korunmasýndan, kullanýcýlarýn bilgi taleplerinin karþýlanmasýna kadar her türlü iþlemden ve yasalarýn uygulanmasýndan sorumludur. Bundan dolayý kütüphane personeli hizmet sürecinde "gücünü birey ya da topluluklara karþý kullanmama konusunda sorumluluða sahip olmalý, müþteri de profesyonelin gücünü kötüye kullanmayacaðý ve ondan en uygun davranýþý göreceðine inanmalýdýr. Personel ayrýca, hizmeti gerçekleþtirirken sürekli etik bir tavýr içerisinde olacaðýnýn güvencesini vermelidir" (Oppenheim, 2000, s.190). Personel, pozisyonlarýný zaman zaman kiþisel kazançlar elde etmek ya da çýkar saðlamak amacýyla kullanabilmekte ve kendi denetimlerindeki yazýlýmlarýn yasadýþý kopyalanmasý, arkadaþ ve akrabalardan yayýnlar için gerekli masraflarýn alýnýp alýnmamasý gibi konularda etik dýþý davranýþlar sergileyebilmektedir (Stevens, 1991, s. 304). Bu tür etik dýþý davranýþlar sadece personelin deðil, kurumlarýn da saygýnlýðýný yitirmesine neden olmaktadýr. Benzer þekilde personelin bir baþkasýnýn yükselmesini engellemek için deðiþik hilelere baþvurmasý, onun hakkýnda asýlsýz dedikodular yaymasý gibi uygulamalar da bu kapsamda

197 Hakemli Yazýlar / Refereed Articles Mehmet Toplu deðerlendirilmelidir. Profesyonel birinin mesleki uygulamalardaki en önemli etik tavýrlarýndan biri kullanýcý taleplerinin karþýlanmasýnda göstereceði tutumdur. Personel kullanýcý taleplerini ýrk, dil, din cinsiyet, düþünce vb. ayrýmý gütmeden karþýlayabilmeli ve herkese karþý eþit mesafede durabilmelidir. Personel, politikacýlar gibi güçlü kiþilerin kurumlar ve çalýþanlar üzerinde ciddi baský oluþturduðu bir çalýþma ortamýnda, kullanýcýnýn bilgi taleplerinin karþýlanmasý açýsýndan bazý etik dýþý davranýþlara zorlanabilir. Hatta personel, kendi pozisyonlarýný sürdürmek ya da yerlerine bir baþkasýnýn geçmesini engellemek için, yöneticileri tarafýndan talep edilen bazý etik dýþý uygulamalarý da yerine getirmekle karþý karþýya kalabilir. Açýkça, bu hareketler birileri tarafýndan övgüye deðer ya da yasal bulunsa bile hiç bir zaman etik deðildir (Froehlich, 1997, s. 8). Bu koþullar içinde personel, baskýlara boyun eðmeyip, kendi özgür iradesi ve iyi niyeti ile davranabildiði ölçüde etik kurallarýn içerisinde kalabilmektedir. Personelin mesleki uygulamalardaki temel sorumluluklarýndan biri, kullanýcý bilgilerinin gizliliðinin saðlanmasý çabasýdýr. "Gizlilik, yaygýn olarak kullanýldýðý þekli ile, biri hakkýndaki bilgilerin bir baþkasý tarafýndan elde edilememesi anlamýna gelmektedir. Tarihsel olarak uzun yýllar boyunca, birine ait bilgilerin korunma gereksinimi bir sorun oluþturmamýþtýr. Ancak biliþim teknolojilerinin geliþimi, kullanýcý bilgilerinin korunmasýna yönelik birçok sorunu da beraberinde getirmiþ ve bu bilgiler daha rahat eriþilebilir hale gelmiþtir" (Garoogian, 1991, ss. 216-217). Enformasyon merkezleri kullanýcýlarýn bilgisi ve onayý dýþýnda bu bilgileri hiç bir þekilde baþkalarýna vermemeli ve bu açýdan gerekli düzenlemeleri yapmalýdýrlar. Enformasyon merkezleri ve personeli, kullanýcýlarýna karþý taþýdýklarý etik sorumluluk ve yükümlülükleri, ayný ölçüde eser sahiplerine karþý da taþýmak zorundadýrlar. Bundan dolayý, düþün ve sanat ürünlerinin telif haklarýnýn korunmasý yönünde gerekli özeni göstermelidirler. Fotokopi hizmetleri ile elektronik ortamdaki bilgiye eriþimde, telif haklarýný ihlalini yol açacak her türlü kötü amaçlý kullaným engellenmeli ve bu konuda gerekli düzenlemeler yapýlarak, kullanýcýlar sürekli bilgilendirilmelidir. Özellikle toplumsal muhalefetin arttýðý ve/veya ulusal hedeflere saldýrý ihtimalinin yoðunlaþtýðý dönemlerde, güvenlik güçlerinin, kullanýcýlarýn ilgi alanlarýný ve okuduklarý yayýnlarý saptama ya da kiþisel bilgilerine eriþim konularýnda enformasyon merkezlerine baský yaptýðý görülmektedir. Örneðin güvenlik birimlerinin, 1970'li yýllarda, patlayýcýlar hakkýnda araþtýrma yapan ve bu konudaki yayýnlarý ödünç alan kiþilerin isimlerinin saptanmasý yönünde, kütüphanelerden talepleri olduðu görülmektedir (Garoogian, 1991, s. 217). Etik sorgulamada göz ardý edilen ama üzerinde durulmasý gereken konulardan biri de, kullanýcýlarýn enformasyon merkezlerine, personele, bilgi kaynaklarýnýn kullanýmýna yönelik tutum ve davranýþlarýdýr. Kullanýcý gruplarý, öneri

Kütüphaneciliðin Etik Sorunu ve Türkiye Yaklaþýmý Problem of Ethics in Librarianship and Approach in Turkey 198 ve talepleri ile enformasyon merkezlerinin geliþiminde her zaman önemli bir iþleve sahiptir. Ancak bazý kullanýcý gruplarý, sahip olduklarý siyasi, ekonomik, yönetsel, ýrksal, dinsel vb. güçlerini enformasyon merkezleri ve personeli üzerinde bir baský unsuru olarak kullanabilmekte veya bu yönde teþebbüste bulunabilmektedir. Bu gruplar, koleksiyonun geliþiminde ve/veya hizmetlerde öncelikle kendi taleplerinin yerine getirilmesini isteyebilirken, düþünsel vb. nedenlerden dolayý diðer kullanýcý gruplarýnýn taleplerini engellemeye çalýþmaktadýrlar. Bununla birlikte bazý kullanýcýlar bilgi kaynaklarýný çalarak ve/veya yýrtarak koleksiyona zarar verebilmekte ya da telif haklarýný çiðneyecek þekilde deðiþik yöntemlerle bilgi kaynaklarýný çoðaltabilmektedirler. Bütün bu etik dýþý davranýþlarýn önüne geçebilmek için, enformasyon merkezleri ve yöneticileri, olumsuz baskýlara taviz verecek her türlü davranýþtan sakýnmalýdýr. Ayný zamanda koleksiyona verilecek zararlarýn yarattýðý olumsuzluklar ve bu tür yanlýþ kullanýmlara karþý uygulanacak yaptýrýmlar kullanýcýlara zamanýnda duyurulmalýdýr. Toplumsal Sorumluluk Alanýndaki Etik Davranýþlar Kütüphaneciliðin, etik yaklaþýmda en fazla zorlandýðý ve bir ölçüde girmek istemediði, ancak zorunlu kaldýðý konu sosyal sorumluluk alanýdýr. Bire bir mesleki uygulamalar içerisinde yer almayan, fakat uygulamalarý doðrudan etkileyen düþünce ve ifade özgürlüðü, okuma özgürlüðü, sansür, oto sansür, telif haklarý ve kalkýnma gibi konular toplumsal sorumluluk alanýn içerisinde yer almaktadýr. Kütüphaneciler ve enformasyon merkezleri faaliyet alanlarýný sadece kendi mesleki uygulamalarý ile sýnýrlandýrabileceði gibi, toplumsal sorumluluk çerçevesinde de ele alabilirler. Froehlich (1997, s. 18) bu sorunu sorgularken þu görüþleri dile getirmektedir: "Kütüphaneciler ve enformasyon merkezleri sadece kütüphane sorunlarý ile mi ilgilenmeli? Ya da genel olarak toplumsal ve politik sorunlara mý eðilmeli? Bilgi kaynaklarýnýn yasaklanmasýna karþý çýkýlmasý, en azýndan bazý ülkelerde, uzunca bir süreden beri temel bir sorun deðildir. Fakat kadýn haklarý, küreselleþme sürecinde kültürel kimliðin yok olmasý ya da anlamsýz savaþlara muhalefet etmek baþka bir sorundur. Ya bunlara karþý toplu bir biçimde karþý koyacaksýnýz ya da mesleki alanla kendinizi sýnýrlandýracaksýnýz." Kütüphanecilik bu gibi sorunlarla etkin bir biçimde ilgilenebildiði ölçüde toplumsallaþabilmekte, hizmetlerini yaygýnlaþtýrabilmekte ve diðer kesimlerden destek bulabilmektedir. Çünkü "toplumsal sorumluluk kavramý etik kavramýnýn temelidir. O, insan gereksinimlerinin karþýlanmasý, yaþam kalitesinin artýrýlmasý ve enformasyon hizmetlerinin toplumsallaþabilmesi ile ilgili temel deðerleri içermektedir" (Du Mont, 1991, s. 203). Kütüphanecilikte toplumsal sorumluluk kapsamýnda deðerlendirilen temel

199 Hakemli Yazýlar / Refereed Articles Mehmet Toplu konulardan biri, hiç kuþkusuz düþünce ve ifade özgürlüðü ile sansür alanýndaki uygulamalardýr. Düþünce, ifade özgürlüðü ve sansür uygulamalarýnýn temelinde, siyasi erkin, yönetimini sürdürebilmesinde kendisi dýþýndaki oluþumlara ne kadar tahammül edebileceði yer almaktadýr. Devlet ve siyasi iktidarlar, yönetim ve uygulamalarýnda kendilerini güçlü hissedebilecekleri sýnýrlar kapsamýnda düþünce ve ifade özgürlüðüne izin vermektedirler. Özellikle demokrasinin yeterince geliþmediði, yönetimin gücünü halktan almadýðý, devletin kendini sürekli olarak iç ve dýþ tehditler altýnda farz ettiði ya da topluma o þekilde bir bilgi aktarýmýnda bulunduðu toplumlarda, düþünce ve ifade özgürlüðü yeterince geliþememektedir. Bunun sonucu olarak, basýlý ve kitle iletiþim araçlarý üzerinde yasal düzenlemeler ve yýldýrma politikalarý ile sýk sýk sansür uygulamalarý yapýlmaktadýr. "Sansür etkin gruplar tarafýndan entelektüel özgürlüðü bastýrmak ve sýnýrlandýrmak için kullanýlýr. Bu güçler beðenmedikleri kaynaklarý yasaklayabilirler ya da yok edebilirler. Sansür düþünce ve fikirlerin bir toplum tarafýndan tartýþýlmasýný ve fikirlerin eriþilebilmesini sýnýrlandýrýr. Gücü elinde tutan gruplar toplum içerisinde kendi düþüncelerini yaymaya çalýþýrlarken, karþý fikirleri sýnýrlandýrýrlar. Bilginin yayýmcýsý olarak kütüphaneciler bu sorunun tam merkezinde yer alýrlar" (Oppenheim, 2000, s. 189). Hâlbuki düþünce ve ifade özgürlüðü, bireylerin kendilerini ifade edebilmelerinde ve geleceklerini belirlemede önemli olanaklar saðladýðý gibi, toplumsal sorunlarýn çözümünde de öenmli rol üstlenirler. Özellikle Ýnternet'in yaygýnlaþmasý ile birlikte enformasyon hizmetlerinde, bilginin eriþiminde ve yayýmýnda birçok yeni olanak ortaya çýkmýþtýr. Ancak gerek düþünce ve ifade özgürlüðünün sýnýrlandýrýlmasý, gerekse bu alandaki özgürlüklerin kötü amaçlarla kullanýmý yönünde önemli uygulamalar ve zorlamalarýn olduðu görülmektedir. Ýnternet, düþünce ve ifade özgürlüðünün rahatça ifade edilebilmesi açýsýndan, basýlý ve görsel iþitsel bilgi kaynaklarýna göre daha fazla olanak saðlamakta ve bu çerçevede toplumun demokratikleþmesine önemli katkýda bulunmaktadýr. Bu da doðal olarak siyasi erki rahatsýz etmektedir. Nitekim Uluslararasý Kütüphane Dernekleri Federasyonu (International Federation of Library Associations and Institutions, IFLA) tarafýndan 2002'de yayýnlanan Ýnternet bildirgesinde bu sorunlara dikkat çekilmiþ ve þu görüþlere yer verilmiþtir (Byrne, 2002, s. 16): "1. Düþünce ve ifade özgürlüðü: Bilgiyi araþtýrmak ve elde etmek bütün bireylerin hakkýdýr. Bu demokrasinin temelini oluþturmaktadýr ve kütüphane hizmetlerinin özüdür. 2. Bilgiye eriþim özgürlüðü, çevre ve sýnýrlar ne olursa olsun, kütüphane ve enformasyon hizmetlerinin temelini oluþturmaktadýr. 3. Kütüphaneciler, enformasyon hizmetleri kapsamýnda Ýnternet eriþimini engelleyecek uygulamalardan sakýnmalý ve bu tür uygulamalara karþý çýkmalý,

Kütüphaneciliðin Etik Sorunu ve Türkiye Yaklaþýmý Problem of Ethics in Librarianship and Approach in Turkey 200 Ýnternet toplumun ve bireylerin özgürlüðe kavuþmasý, refah ve geliþimi için desteklenmelidir. Özellikle eþitsizliðe, yoksulluða ve ümitsizliðin artmasýna neden olan enformasyon akýþýndaki engeller ortadan kaldýrýlmalýdýr Enformasyon merkezleri, kütüphaneciler ve ilgili meslek kuruluþlarý düþünce ve ifade özgürlüðü ile etkin bir biçimde mücadele etmek zorundadýr. Bu etik olduðu kadar sosyal sorumluluktur. Ancak bu mücadelede dikkat edilmesi gereken bazý temel noktalar vardýr. Eðer düþünce ve ifade özgürlüðü ile sansür uygulamalarý yasal bir çerçeve içerisinde ele alýnmýþ ise, burada hiç bir kütüphanecinin bu yasaðý uygulamama özgürlüðü yoktur. Örneðin herhangi bir bilgi kaynaðýnýn enformasyon merkezlerinde bulundurulmasý yasalarla yasaklanmýþ olabilir. Bu durumda kütüphaneci doðal olarak bu bilgi kaynaðýný kullanýcýlarýna sunamaz. Burada etik bir yaklaþýmdan ziyade yasal bir uygulama söz konusudur. Etik sorgulama, sansür uygulamasýnýn kaldýrýlmasý sürecindeki tavýrda ortaya çýkmaktadýr. Eðer kütüphaneciler ve örgütleri, yasaklarýn kaldýrýlmasý konusunda etkin mücadele vermiyorlarsa, o zaman etik sorgulama gündeme gelmektedir. Ayný zamanda bu mücadele, sadece mesleki alandaki kiþi ve kurumlarla sýnýrlý olmamalý, uygulamadan etkilenecek her kesimle iþbirliði ve eþgüdüm içerisinde gerçekleþtirilmelidir. Böylece saðlýklý bir sonuç elde edilebilir. Kütüphanecilik alanýndaki toplumsal sorumluluklardan bir diðeri de, telif haklarýnýn korunmasýdýr. Bilim, düþün ve sanat ürünleri enformasyon merkezlerinde, entelektüel mülkiyet haklarý alanýndaki düzenlemeler ve yaptýrýmlar kapsamýnda korunmalýdýr. Bu çerçevede kütüphaneciler telif haklarýnýn korunmasýndan sorumludurlar ve bu sorumluluk her zaman teþvik edilmelidir (Oppenheim, 2000, s. 188). Telif haklarýnýn korunmasý, hemen her dönemde enformasyon merkezlerinin sorunlu alanlarýndan birini oluþturmuþtur. Basýlý bilgi kaynaklarýnýn hâkim olduðu dönemlerde bilgi kaynaklarý fotokopi vb. yöntemlerle çoðaltýlabilmekteydi. Elektronik yayýncýlýðýn ve Ýnternet'in geliþimi, bilgi kaynaklarýnýn yasa dýþý çoðaltýlmasýný ve kullanýmýný artýrdýðý gibi, bunun daha fazla yaygýnlaþmasýna da neden olmuþtur. Bu tür yasa dýþý kullanýmlar uluslararasý bir sorun haline dönüþürken, çözüm de ayný ortamda üretilmeye baþlanmýþ ve telif haklarý yasalarýnýn uluslararasý ölçekte ve etkin bir biçimde ele alýnmasý yönünde genel bir anlayýþ ortaya çýkmýþtýr. Yine bu çerçevede özellikle geliþmekte olan ülkelerin kültürel, bilimsel, eðitim açýsýndan kalkýnmalarý için bilgi kaynaklarýnýn sýnýrlý da olsa toplum tarafýndan ücretsiz kullanýmýna ya da daðýtýmýna olanak saðlayacak politikalarýn oluþturulmasý için çabalar sürmektedir (Froehlich, 1997, s. 6). Kütüphaneciler ve enformasyon merkezleri, öncelikle bu alandaki yasal düzenlemeleri uygulamakla yükümlü olduklarý gibi, kullanýcýlarýna gerekli uyarýlarý yapmakla da yükümlüdürler. Ülkelerin eðitim, bilim, kültür gibi toplumsal yaþam alanlarýndaki bütün politika ve uygulamalarýný, enformasyon altyapýsýnýn geliþimi ve oluþumundan ayrý

201 Hakemli Yazýlar / Refereed Articles Mehmet Toplu olarak deðerlendirmek mümkün deðildir. Bundan dolayý enformasyon merkezleri ve kütüphaneciler, ulusal sorunlara eðilebildikleri, politika ve uygulamalarýný bu çerçevede belirleyebildikleri ölçüde saðlýklý bir geliþim gösterebilirler. Örneðin toplumun eðitim seviyesinin yükseltilmesinde, eðitim kurumlarýnýn yaný sýra enformasyon merkezleri de ayný derecede sorumludurlar. Benzer þekilde kültürel deðerlerin araþtýrýlmasýnda, yayýmýnda ve gelecek kuþaklara aktarýlmasý sürecinde kütüphaneciler kültür ile ilgili kiþi, kurum ve kuruluþlarla birlikte hareket etmek zorundadýrlar. Bu örnekler, demokrasi ve insan haklarý, kadýnýn toplumsal yaþama etkin bir biçimde katýlýmý gibi birçok alanda yaygýnlaþtýrýlabilir. Etik Deðerlerin Oluþumu Sürecinde Rol Oynayan Ýlgili Kuruluþlar Profesyoneller bazý genel etik deðerleri, yaygýn eðitim olarak da adlandýrýlabilecek toplumsal yaþam süreci içerisinde elde etmektedir. Ancak bu deðerler, özellikle kütüphanecilik gibi sürekli devinim içerisinde olan meslek alanlarýnda yetersiz kalmaktadýr. Hatta bazý durumlarda, genel ahlaki deðer ve normlar, mesleki etik deðerler ile çatýþabilmektedir. Bundan dolayý kütüphanecilik alanýnda profesyonellere etik deðerlerin kazanýmýný saðlayan temel kurumlarýn baþýnda, mesleki formasyonu saðlayan eðitim kurumlarý gelmektedir. Kütüphanecilik eðitimi bilginin organizasyonu, öz çýkarma, dizinleme, bilgiye eriþim, enformasyon veri tabanlarýnýn oluþumu ve enformasyon profesyonellerinin deðer saðlayýcý diðer uygulamalarýný kapsayan güçlü bir entelektüel unsura sahiptir (Froehlich, 1997, s. 4). Bir profesyonelin eðitim süreci içerisinde kazandýðý bu bilgi birikimini uygulama sürecine saðlýklý bir þekilde yansýtabilmesi için, bazý davranýþ kalýplarýna sahip olmasý gerekir ki bunun da sistematik bir biçimde saðlanabileceði ilk temel yapý örgün eðitim kurumlarýdýr. Çünkü mesleki örgün eðitim kurumlarý, profesyonellere kütüphanecilik alanýndaki etik deðerlerin neler olduðunu öðretecek yapýlarýn baþýnda gelmektedir. Bu bilgi birikimleri sayesinde eðitim kurumlarý, ayný þekilde, ulusal ölçekli etik deðerlerin belirlenmesi ve uygulanmasý süreçlerinde aktif rol oynayabilir; hatta kurumlarýn hizmet içi eðitimlerini de destekleyebilirler. Etik deðerlerin saptanmasý ve uygulamasýnda, sorumlu diðer yapýlar, mesleki dernekler ve sivil toplum örgütleridir. Bu örgütler oluþumlarý gereði profesyoneller, enformasyon merkezleri ve eðitim kurumlarý ile hatta ilgili diðer kurum ve kuruluþlarla organik bað içerisindedir. Ayrýca profesyoneller ve enformasyon merkezleri, mesleki örgütler ve sivil toplum kuruluþlarý aracýlýðý ile toplumsal düzeyde kamuoyu ve gerektiðinde baský unsuru oluþturabilmektedir. Bütün bu etkenlerden dolayý, dernekler ve sivil toplum kuruluþlarý, etik deðerlerin oluþumu ve uygulanmasý sürecinde öncü bir role sahiptir. Bu örgütler, etik deðerlerin

Kütüphaneciliðin Etik Sorunu ve Türkiye Yaklaþýmý Problem of Ethics in Librarianship and Approach in Turkey 202 oluþumunda profesyoneller, enformasyon merkezleri ve eðitim kurumlarý arasýnda iþbirliði ve eþgüdüm yaratmakta; düzenledikleri toplantý, kongre ve konferanslar aracýlýðý ile konunun sürekli tartýþýlmasý ve gündemde kalmasýna olanak saðlamaktadýrlar. Etik deðerlerin özellikle uygulama sürecindeki ayaðýný enformasyon merkezleri oluþturmaktadýr. Enformasyon merkezi yöneticileri ve danýþma kurullarý, etik sorunlar konusunda etkin tavýr içerisindedirler. Profesyonellerin ve diðer personelin karar ve hareketleri bu çerçevede sürekli deðerlendirilmekte ve etik dýþý davranýþlarla karþýlaþýldýðýnda yaptýrýmlar uygulamaya konulmaktadýr (Ruhing, 1991, ss. 202-203). Enformasyon merkezleri, etik normlarýn bire bir uygulamaya konduðu kurumlardýr. Bundan dolayý bir ülkede, kütüphanecilik alanýndaki etik uygulamalarýn düzeyi ve niteliði enformasyon merkezlerinin bu alandaki tutumundan yola çýkýlarak rahatlýkla saptanabilir. Kütüphanecilik alanýndaki etik deðerlerin kabul görmesi, kurumsallaþmasý ve toplumsallaþmasý eðitim kurumlarý, meslek örgütleri ve enformasyon merkezlerinin ortak çalýþmalarý ile gerçekleþtirilebilir. Bunlardan herhangi biri aksadýðýnda etik deðerlerin yerleþmesi ve kabul görmesi olanaklý deðildir. Örneðin; eðitim kurumlarý profesyonellere etik deðerler kazandýrma, meslek örgütleri de bu deðerleri saptama konusunda çok istekli ve etkin davranabilirler. Eðer enformasyon merkezleri bu çabalarý desteklemezlerse ve uygulamalarýnda etik deðerleri dikkate almazlarsa, bu konudaki çabalarýn iþlevsellik kazanabilmesi olanaksýzdýr. Ayný þekilde bazý enformasyon merkezleri etik deðerleri uygulamada istekli olabilir, hatta etkin bir çaba gösterebilirler. Ancak bazý uygulamalarda, özellikle düþünce özgürlüðü ve telif haklarý gibi konularda, etik deðerlere sahip olmayan ve bu alandaki yaptýrýmlarý kabullenmeyen kullanýcý gruplarý ile enformasyon merkezleri karþý karþýya gelebilir. Bundan dolayý uygulama ne kadar geniþ kapsamlý olursa etik davranýþlarýn etkisi de o denli güçlü olacaktýr. Bunun tersi bazý durumlar da söz konusu olabilir. Enformasyon merkezleri etik deðerlerin uygulanmasýnda istekli olabilirler, ancak eðitim kurumlarýnýn programlarýnda etik kavramlarý kazandýracak dersler olmayabilir. Bu durumda enformasyon merkezleri, öncelikle profesyonellere etik deðerlerin neler olduðunu öðretmek durumunda kalacaklardýr. Mesleki örgütlerin güçsüzlüðü ve yetersizliði, etik deðerlerin oluþumunu engelleyebilir. Bütün bu etkenlerden dolayý bir ülkede, kütüphanecilik alanýndaki etik deðerlerin uygulanmasý, bu üç unsurun iþbirliðine ve aktif görev almalarýna baðlýdýr. Dünyadaki Geliþmeler Uluslararasý düzeyde, kütüphanecilik alanýndaki etik normlarýn geliþimi irdelendiðinde Amerika Birleþik Devletleri (ABD) 'nin bu alanda önemli bir iþleve

203 Hakemli Yazýlar / Refereed Articles Mehmet Toplu sahip olduðu görülmektedir. ABD'de etik normlarýn geliþimi konusundaki ilk yaklaþýmlar, her ne kadar 1930 yýlýnda American Library Association Bulletin'de yayýnlanan bir yazýda dile getirilmiþ olsa da (History of the Code of Ethics, 1930), bu görüþler ancak 1938 yýlýnda etik normlara dönüþebilmiþ ve American Library Association (ALA) tarafýndan kabul edilerek uygulamaya konulmuþtur (Oppenheim, 2000, 190). Bu etik normlarda; kütüphanecinin yönetim otoriteleri, kullanýcýlar ve çalýþtýðý kurumlarla olan, mesleki ve toplumsal iliþkileri ele alýnmýþ, yapýlmasý gerekenler maddeler halinde ayrýntýlý olarak tanýmlanmýþtýr (Code of ethics for librarians, 1939). 1975 ve 1979 yýllarýnda Amerikan kütüphaneleri tarafýndan gönderilen taslak metinlerde; kütüphane haklarý bildirgeleri tartýþýlmýþ ve kütüphanecinin bu haklarýn korunmasý, geniþletilmesi ve sürdürülmesi, kullanýcý haklarýnýn tanýnmasý ve korunmasý, hizmetlerin yürütülmesi ve fýrsat eþitliðinin saðlanmasý konusundaki sorumluluklarý tartýþýlmýþtýr. (1975 and 1979 Drafts from American Libraries, 1979). 1981 ve 1995 yýllarýnda etik normlar mesleki, toplumsal ve kurumsal çevrede meydana gelen deðiþiklikler göz önüne alýnarak genel çerçevede altý baþlýk halinde yeniden tanýmlanmýþtýr. Yeni düzenlemede, kütüphaneciler tarafýndan uygulanmasý beklenen etik normlarda; kullanýcýlara iyi düzenlenmiþ dermelerin doðru, önyargýsýz biçimde en yüksek düzeyde hizmet sunulmasý; entelektüel özgürlüðün desteklenmesi ve sansür uygulamalarýna karþý çýkýlmasý; kullanýcýlarýn bilgi kullanýmýnda özel yaþamýna saygý duyulmasý ve kiþisel bilgilerinin korunmasý; entelektüel mülkiyet haklarýnýn tanýnmasý ve saygý gösterilmesi; ayný kurumda veya diðer kurumlarda çalýþan meslektaþlara saygýlý ve iyi niyetli yaklaþýlmasý; hizmetlerden kiþisel ve/veya maddi çýkar elde edilmemesi; þahsi inançlarla mesleki yükümlülüklerin birbirine karýþtýrýlmamasý; bilgi ve becerilerin artýrýlmasý, mesleðin mükemmelleþtirilmesi yönünde çalýþýlmasý, meslektaþlarýn profesyonel geliþiminin teþvik edilmesi ve mesleðin gelecekteki üyelerine ilham vermesi gibi temel ilkeler yer almaktadýr. ABD'de, etik alanýnda, ALA'nýn bu çalýþmalarýnýn yanýnda Amerikan Bilgibilim Derneði (American Society for Information Science-ASIS) 1990 yýlýnda bilgi profesyonelleri için etik kurallarý belirlemiþtir (ASIS Code of Ethics for Information Professional, 1990, s. 25; Bilgi Profesyonelleri Ýçin Amerikan Bilgibilim Derneði Ahlak Kurallarý, 1996, s. 82-83). Bu etik kurallarda bilgi profesyonellerinin topluma, sponsorlara, müþteri ya da iþverene ve mesleðe karþý sorumluluklarý ayrýntýlý olarak tanýmlanmýþtýr. ALA, ülke düzeyinde, enformasyon merkezleri ve çalýþanlarýnýn hizmetlerini daha önceden belirlenmiþ normlarda yürütebilmesini saðlamak amacýyla, etik deðerler yanýnda, bu alaný destekleyecek baþka düzenlemelerde de bulunmuþtur. Ýlk olarak 1939 yýlýnda kabul edilen (Robbins, 1996, s. 29) ve daha sonra 1948, 1961, 1967, 1980 ve 1996 yýllarýnda yeniden gözden geçirilen "Kütüphane Haklarý Bildirgesi"nde (Library Bill of Rights (1996); Kütüphane Haklarý