Avrupa Birliği Maddi Hukuku Sermayenin Serbest Dolaşımı --- Pratik Çalışma: I 14. Hafta

Benzer belgeler
Avrupa Birliği Maddi Hukuku Malların Serbest Dolaşımı --- Pratik Çalışma 9. Hafta

Avrupa Birliği Maddi Hukuku Sermayenin Serbest Dolaşımı (Kural ve İstisna) -14. Ders-

Avrupa Birliği Maddi Hukuku Kişilerin ve Hizmetlerin Serbest Dolaşımı --- Pratik Çalışmalar 13. Hafta OLAY (I) Alman Bay Hans, Almanya da muhasebeci

Avrupa Birliği Maddi Hukuku İş Kurma Hakkı ve Hizmetlerin Serbest Dolaşımı (Kural) -11. Ders-

Avrupa Birliği Maddi Hukuku

Avrupa Birliği Maddi Hukuku Kişilerin ve Hizmetlerin Serbest Dolaşımı (Genel Konular) İşçilerin Serbest Dolaşımı (Kural)

Türkiye - AB İlişkileri: Hukuki Boyut

Avrupa Birliği Maddi Hukuku Malların Serbest Dolaşımı: Miktar Kısıtlamaları ve Eş Etkili Tedbirler (İstisnalar)

Avrupa Birliği Maddi Hukuku Malların Serbest Dolaşımı: Miktar Kısıtlamaları ve Eş Etkili Tedbirler (Kural)

Avrupa Birliği Maddi Hukuku

Avrupa Birliği İç Pazar Hukuku Syllabus

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

KİTAP İNCELEMESİ: İlke GÖÇMEN. Dil: Türkçe 432 sayfa ISBN: Avrupa Birliği Maddi Hukuku: İç Pazar. Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2017

ÖN KARAR PROSEDÜRÜ. Sunuş Planı

Ne kadar 2/B arazisi var?

Avrupa Birliği Maddi Hukuku

-Satış konusunun taşınmaz, iştirak hissesi, kurucu senetleri,intifa senetleri, rüçhan hakkı olması,

Yrd. Doç. Dr. SENDİ YAKUPPUR TAPU KÜTÜĞÜNE GÜVEN İLKESİ

DR. ALİ KAYA REKABET HUKUKUNDA AYRIMCILIK SURETİYLE HAKİM DURUMUN KÖTÜYE KULLANILMASI

AB İç Pazarının Temel İlkeleri ve Dinamikleri

AVRUPA BİRLİĞİ NDE SERBEST DOLAŞIM

Av. Gizem YILMAZ İstanbul Barosu AVRUPA BİRLİĞİ ORTAK PAZARINDA MİKTAR KISITLAMALARINA EŞ ETKİLİ ÖNLEMLER

AB İç Pazarının Temel İlkeleri ve Dinamikleri

30 yıllık 2 / B sorunu bitecek. Herkes. rahat bir nefes alacak.

Seminer. AB Hukuku Yüksek Lisans Programı Bahar Dönemi

FARKLI AB ÜLKELERİNDE GÖÇMEN POLİTİKALARINDAKİ GENEL YAKLAŞIMLAR

ANONİM ORTAKLIKTA ESAS SÖZLEŞMESEL BAĞLAM

Murat KÖSEOĞLU Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün Görevleri. MADDE İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün görevleri, aşağıda sıralandığı gibidir.

ÖNSÖZ... vii KISALTMALAR LİSTESİ... xv GİRİŞ...1

VIII. Çözüm OrtaklığıPlatformu

4- SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

KATILIMCILARA TAHSİSLİ VE TAPUSU VERİLMİŞ ARSALARIN DEVİR VE SATIŞINDA KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI

PROJE BAZINDA YATIRIM TEŞVİK MEVZUATI.

2007: Avrupa Birliği Herkes İçin Fırsat Eşitliği Yılı

AİHM İçtihatları Kapsamında Medeni Haklar ve Yükümlülükler

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

380 kv KARTAL GIS TRAFO MERKEZİ

Avrupa Birliği Maddi Hukuku

Yrd. Doç. Dr. Ali DEMİRBAŞ. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nda ESER SAHİBİNİN MALİ HAKLARINA TECAVÜZ HALİNDE HAK SAHİBİNE SAĞLANAN HUKUKİ KORUMA

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

İdari Yargının Geleceği

ATİYE MERVE IŞIK VERGİ UYUŞMAZLIKLARINDAN DOĞAN DAVALARDA EHLİYET

KAMU HİZMET STANDARTLARI TESPİT TABLOSU TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ- Tapu Sicil Müdürlükleri İşlemleri

DÜZENLENMEMİŞ ALANDA KARŞILIKLI TANIMA YÖNETMELİĞİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğde (Tebliğ No: /34) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Hk.

AVRUPA KONSEYİ BAKANLAR KOMİTESİ NİN RESMİ BELGELERE ERİŞME KONUSUNDA ÜYE DEVLETLERE TAVSİYE KARARI REC (2002) 2 *

ŞİRKET ARSASININ HASILAT PAYLAŞIMI YÖNTEMİYLE SATIŞINDA KURUMLAR VERGİSİ VE KDV İSTİSNASI UYGULAMASI

YENİ VAKIFLAR KANUNUNA VE VAKIFLAR YÖNETMELİĞİNE SİVİL DEĞERLENDİRME

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. SİRKÜLER 2015/46

TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI HALKA AÇIK ANONİM ORTAKLIKLAR VE YATIRIMCI İLİŞKİLERİ

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/63

SİRKÜLER 2018/67: Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Yapılabilecek-Yapılamayacak Sözleşmeler Konusunda TPKK Tebliği Yayımlandı

Kat mülkiyeti kurulan konut veya iş yerlerinin tesliminde ise fiili teslimin tevsiki aranmamaktadır.

Dr. MUHAMMED GÖÇGÜN İDARİ İŞLEMİN KONU UNSURU

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI FASIL 4: SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

Türk-Alman Üniversitesi. Hukuk Fakültesi. Ders Bilgi Formu. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Yarıyılı. Aile Hukuku HUK 405 7

GERÇEK KİŞİLERE AİT GAYRİMENKULLERİN ELDEN ÇIKARILMASINDA GELİR VERGİSİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

Sayı: İstanbul, Konu: Bazı Vergi Kanunlarında değişiklikler içeren Yasa Tasarısı nın Kurumlar Vergisi Kanunu ile ilgili düzenlemeleri.

AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANININ TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ ORTAKLIK HUKUKUNA (YERLEŞME SERBESTÎSİ VE AİLE BİRLEŞİMİNE) İLİŞKİN DOĞAN KARARI

Alman Federal Mahkeme Kararları

Sözleşmelerde Döviz Yasağına İlişkin Getirilen Güncel Düzenlemeler

Transfer fiyatlandırmasına konu olacak işlemler, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satım işlemleridir.

İlgi: Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapan 85 Sayılı Karar, /52 Nolu Tebliğ

Sirküler 2018/12 10 Ekim 2018

Kambiyo Mevzuatında Yapılan Değişiklik ile Döviz Kredilerine İlişkin Getirilen Sınırlamalar

Munzam Sandıklara İşverenlerce Yapılan Katkı Payı Ödemelerine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2013/76

Türk Lirası cinsinden olması gereken sözleşmelere dair açıklamalar yapılmış,

İŞÇİ DEVRİNİN TÜRLERİ, UNSURLARI VE ARALARINDAKİ FARKLAR

Türkiye Büyük Millet Meclisi nde ( TBMM ) 26 Mart 2015 tarihinde 688 Sıra Sayılı Kanun ( 688 Sıra Sayılı Kanun ) teklifi kabul edilmiştir.

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/1. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: /51) Yayımlandı

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

Avrupa Birliği Maddi Hukuku

5520 SAYILI KURUMLAR VERGİSİ KANUNU ÖRTÜLÜ SERMAYE. PwC

SİRKÜLER İstanbul,

Arzu GENÇ ARIDEMİR. Mirasın Açılmasından Sonra Yapılan Miras Payının Devri Sözleşmesi

6728 SAYILI KANUNLA KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU İLE DİĞER BAZI VERGİ KANUNLARINDA YAPILAN DÜZENLEMELER 09/08/2016 tarih ve sayılı Resmi Gazete

İstanbul, 9.Ekim.2018

CİNSİYET EŞİTLİĞİ MEVZUAT ÇERÇEVESİ: AB/TÜRKİYE

6736 Sayılı Kanun Kapsamında Varlık Barışı Sunumu Sirküler

İlgili Kanun / Madde 4857S.İşK/6

1. Tüketici kredileri ve tüketicilerin korunması Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafları ve konusu Kredi sözleşmelerinin yazılı biçimde

MÜLKİYET HAKKI VE TOPLUMSAL ETKİSİ. Prof. Dr. Şebnem AKİPEK ÖCAL Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi

KONUT FİNANSMANI ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ

DÖVİZLİ SÖZLEŞME DÜZENLENMESİNİN MÜMKÜN OLDUĞU İŞLEMLER YENİDEN BELİRLENDİ.

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2018/106

Dünyada ve Türkiye de Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları

A K A D E M İ SİRKÜLER

SİRKÜLER ( )

Önlisans ve Lisans Başvurusu Yapan Tüzel Kişilerde Pay Devirleri, Birleşme ve Bölünme

MADDE sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

GÜMRÜK SİRKÜLERİ Tarih: 09/06/2015 Sayı: 2015/29 Ref : 6/29

C E D A W KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ. Prof. Dr. Feride ACAR

TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI

Transkript:

Avrupa Birliği Maddi Hukuku Sermayenin Serbest Dolaşımı --- Pratik Çalışma: I 14. Hafta OLAY (I) Bay S., Belçika daki bir bankadan kredi kullanarak, Lüksemburg içinde bir konut yaptırmaktadır. Lüksemburg hukukuna göre konut inşaatı, satın alımı ya da yenilemeye ilişkin olarak alınan krediler yönünden belirli bir faiz oranı indirimi yapılmaktadır. Bununla birlikte, bu indirim hakkı, yalnızca, Lüksemburg tarafından onaylanan bir bankadan kredi alan kişilere tanınmaktadır. Bir banka ise, yalnızca, Lüksemburg ta kurulmuş ise veya acenta ya da şube aracılığıyla yerleşik ise böyle bir onayı alabilmektedir. Bay S., ilgili Lüksemburg otoritesine başvurarak, bu indirimi talep edince, bu talebi Lüksemburg hukuku uyarınca geri çevrilmiştir. Lüksemburg a göre, bu kurallar, mali rejimin bütünlüğünün sağlanması için gereklidir. OLAY (II) Bayan B., Avusturya da kendisine ait bir arsayı Alman X Vakfına devretmek istemektedir. Bayan B., ilgili Avusturya makamlarına başvurunca, bu istemi, Avusturya hukuku uyarınca tarım arazilerinin devrine ilişkin koşullar gerekçe gösterilerek, geri çevrilmiştir. Yerel hukuka göre Avusturya, diğerlerinin yanında, tarım arazisinin satışı yönünden de idari denetim / önceden izin alma mekanizması uygulamaktadır. Öz olarak, bir tarım arazisi, etkili bir tarım topluluğunun muhafaza edilmesi ile uyumlu ise ve devralan kişi, tarımsal amaçlarla araziyi kullanmaya devam edecekse; bu arazinin devrine izin verilmektedir. İlgili Vakıf, Birlik hukuku uyarınca, varılacak sonucun farklı olacağını düşünerek, ulusal mahkeme önünde dava açmıştır. Avusturya ya göre ise, bu kurallar, birtakım sosyal amaçlara hizmet etmektedir: tarım topluluklarının muhafaza edilmesi, yaşatılabilir çiftliklerin gelişmesine imkân tanıyacak arazi sahipliği dağıtımının sağlanması ve doğal afetlerin önlenmesi gibi Sorular 1) Bu olay, hangi serbest dolaşım (hangi maddeler) ile ilgilidir? 2) Bu olaydaki uyuşmazlık konuları, nelerdir? 3) Bu uyuşmazlıklar, Birlik hukukuna göre (hangi maddeler / kavramlar çerçevesinde) nasıl değerlendirilecektir? İlke GÖÇMEN 1

CEVAPLAR OLAY (I) 1) Böyle bir pratik çözülürken, ilk olarak, hangi serbest dolaşım (mal, kişi, hizmet ve sermaye) uygulanabilir sorusuna yanıt vermek gerekir. Bu olay yönünden, kredi kullanarak konut yaptırmak söz konusudur. Dolayısıyla bu olay, sermayenin serbest dolaşımı ile ilgilidir. İlgili maddeler ise, ABİHA md. 63-65 olarak karşımıza çıkmaktadır; bu maddeler de, sermayenin serbest dolaşımına yönelik engeller ile ilgilidir. 2) Her bir pratik yönünden, ikinci olarak, ilgili olayda geçen uyuşmazlık konuları belirlenmelidir; çünkü çözüm, bu uyuşmazlıklar üzerinden aranacaktır. Bu olay yönünden, uyuşmazlık konusu şudur: Lüksemburg, yalnızca kendisince onaylanan bir bankadan kredi alarak konut inşaatı yapan kişilere belirli bir indirim uygulamaktadır. 3) Bu uyuşmazlık yönünden, AB hukukunun uygulanabilecek maddeleri, ABİHA md. 63-65 olarak gözükmektedir. Burada, yanıtlanacak ilk soruya göre: uyuşmazlık, bu maddenin uygulama alanı içinde kalmakta mıdır? Bir maddenin uygulama alanı ise, aynı anda gerçekleşmesi gereken, iki unsur ile oluşmaktadır: (1) Kişi bakımından kapsam (2) Konu bakımından kapsam Kişi bakımından kapsam uyarınca yanıtlanacak soruya göre: ilgili hüküm, kim tarafından ileri sürülebilir? ABİHA md. 63, kişi bakımından kapsam yönünden herhangi bir özellik ihtiva etmemektedir. Bir başka deyişle, tabiiyeti dikkate alınmaksızın, her gerçek ve tüzel kişi, bu maddeyi ileri sürebilecektir. Dolayısıyla Bay S., bu maddeyi ileri sürebilecektir. Konu bakımından kapsam uyarınca yanıtlanacak soruya göre: ilgili hüküm, hangi durumlarda ileri sürülebilir? İlke GÖÇMEN 2

Bu yönden, belirli nesne, etkinlik veya hak Birlik hukuku ile alakalı olmalı ve bir olayı Birlik hukuku ile bağlayan sınır aşırı unsur bulunmalıdır. ABİHA md. 63 açısından, belirli nesne, etkinlik veya hak unsurunun sağlanması için sermaye ve bir yatırım yapmak söz konusu olmalıdır. Bu bakımdan sermaye : belirli bir meblağ elde etmek için esasen yatırım ve kâr amaçlı etkinlikleri hedefleyen finansal işlemleri ifade eder. Dolayısıyla, uyuşmazlıktaki banka kredisi alarak, konut yaptırmak, yatırım ve kâr amaçlı etkinlikleri hedefleyen finansal işlem sayılarak, sermaye tanımı içinde kalmakta ve burada yatırım yapmak söz konusu olmaktadır. ABİHA md. 63 açısından, sınır aşırı unsur ise, Lüksemburg lu Bay S. nin Belçika bankasından kredi alması ile gerçekleşmektedir; zira burada, yalnızca bir üye devleti ilgilendiren bir durumun ötesine geçilerek, sınır aşan ve dolayısıyla serbest dolaşımı da ilgilendiren bir durum gerçekleşmektedir. Yanıtlanacak ikinci soruya göre: uyuşmazlık, bu madde yönünden serbestînin tahdidini oluşturmakta mıdır? ABİHA md. 63 ile ilgili olarak, serbestînin tahdidi incelemesi yapılırken; üç husus üstünde durmak gerekir: İlgili ulusal önlem, vatandaşlık (köken) temelinde doğrudan ayrımcılık yapmakta mıdır; vatandaşlık (köken) temelinde dolaylı ayrımcılık yapmakta mıdır; genel bir deyişle serbestîyi kısıtlamakta mıdır (pazara erişimi güçleştirmekte midir)? Serbestînin kısıtlanması ise, şu soruya yanıt verilmesini gerektirir: İlgili ulusal önlem, bir caydırmaya veya yıldırmaya elverişli midir? Olay yönünden, Lüksemburg, yalnızca kendisince onaylanan bir bankadan kredi alarak konut inşaatı yapan kişilere belirli bir indirim uygulamaktadır. Bir banka ise, yalnızca, Lüksemburg ta kurulmuş ise veya acenta ya da şube aracılığıyla yerleşik ise böyle bir onayı alabilmektedir. Bu kural, ABİHA md. 63 (sermayenin serbest dolaşımı) yönünden serbestînin kısıtlanmasını oluşturmaktadır. Bu tür bir ulusal önlem, bir caydırmaya veya yıldırmaya elverişli gözükmektedir; zira bir kişi bu önlem nedeniyle söz gelimi bir başka üye devletteki bir bankadan kredi almaktan vazgeçebilecektir. Serbestî tahdit edildiğine göre yanıtlanacak üçüncü soruya göre: bu tahdit, haklı gösterilebilir mi? Bir tahdit (tahdit yapan ulusal önlem), ancak meşru bir sebebe dayanıyorsa ve orantılılık ilkesine uygun ise haklı gösterilebilir. Meşru sebepler, doğrudan ayrımcılık yapan önlemler yönünden, yalnızca kurucu antlaşmadaki istisnalar (yani, ABİHA md. 65) ile sınırlıdır. İlke GÖÇMEN 3

Meşru sebepler, diğer tür önlemler (dolaylı ayrımcı veya serbestîyi kısıtlayanlar) için ise, kurucu antlaşmadaki istisnaların (yani, ABİHA md. 65) yanı sıra ABAD tarafından içtihat hukuku uyarınca geliştirilen (örneğin, mali rejiminin bütünlüğünün korunması gibi) kamu yararına ilişkin ağır basan sebeplere karşılık gelmektedir. Somut olay yönünden, Lüksemburg, muhtemelen, mali rejimin bütünlüğünün sağlanması nedeniyle bu tür bir önlem aldığını ileri sürecektir. Bu sebep, ABAD içtihat hukuku uyarınca kamu yararına ilişkin ağır basan sebep sayılarak, meşru sebep olarak kabul görmektedir. Burada, ABAD, mali rejimin bütünlüğü ile ilgili olarak doğrudan bağ aramaktadır. Söz gelimi, somut olay yönünden, kredi alıcılarına faiz oranı indirimi tanımak ile bankalar üzerine bir kâr vergisi aracılığıyla bu indirimin karşılanması arasında doğrudan bağ yoktur. Dolayısıyla, bu sebep, başarılı olarak kullanılamayacaktır. Öyleyse, bu ulusal önlem, haklı gösterilemeyecektir; sonuç olarak da, ABİHA md. 63 uyarınca bu önlem, bu olay bakımından, uygulanamaz hâle gelecektir. İlke GÖÇMEN 4

CEVAPLAR OLAY (II) 1) Böyle bir pratik çözülürken, ilk olarak, hangi serbest dolaşım (mal, kişi, hizmet ve sermaye) uygulanabilir sorusuna yanıt vermek gerekir. Bu olay yönünden, bir arsanın bir vakfa devri söz konusudur. Dolayısıyla bu olay, sermayenin serbest dolaşımı ile ilgilidir. İlgili maddeler ise, ABİHA md. 63-65 olarak karşımıza çıkmaktadır; bu maddeler de, sermayenin serbest dolaşımına yönelik engeller ile ilgilidir. 2) Her bir pratik yönünden, ikinci olarak, ilgili olayda geçen uyuşmazlık konuları belirlenmelidir; çünkü çözüm, bu uyuşmazlıklar üzerinden aranacaktır. Bu olay yönünden, uyuşmazlık konusu şudur: Avusturya hukuku uyarınca tarım arazilerinin devri, idari denetim / önceden izin alma mekanizmasına tâbidir. 3) Bu uyuşmazlık yönünden, AB hukukunun uygulanabilecek maddeleri, ABİHA md. 63-65 olarak gözükmektedir. Burada, yanıtlanacak ilk soruya göre: uyuşmazlık, bu maddenin uygulama alanı içinde kalmakta mıdır? Bir maddenin uygulama alanı ise, aynı anda gerçekleşmesi gereken, iki unsur ile oluşmaktadır: (1) Kişi bakımından kapsam (2) Konu bakımından kapsam Kişi bakımından kapsam uyarınca yanıtlanacak soruya göre: ilgili hüküm, kim tarafından ileri sürülebilir? ABİHA md. 63, kişi bakımından kapsam yönünden herhangi bir özellik ihtiva etmemektedir. Bir başka deyişle, tabiiyeti dikkate alınmaksızın, her gerçek ve tüzel kişi, bu maddeyi ileri sürebilecektir. Dolayısıyla X Vakfı, bu maddeyi ileri sürebilecektir. Konu bakımından kapsam uyarınca yanıtlanacak soruya göre: ilgili hüküm, hangi durumlarda ileri sürülebilir? İlke GÖÇMEN 5

Bu yönden, belirli nesne, etkinlik veya hak Birlik hukuku ile alakalı olmalı ve bir olayı Birlik hukuku ile bağlayan sınır aşırı unsur bulunmalıdır. ABİHA md. 63 açısından, belirli nesne, etkinlik veya hak unsurunun sağlanması için bir sermaye ve yatırım yapmak söz konusu olmalıdır. Bu bakımdan sermaye : belirli bir meblağ elde etmek için esasen yatırım ve kâr amaçlı etkinlikleri hedefleyen finansal işlemleri ifade eder. Dolayısıyla, uyuşmazlıktaki taşınmaz devri, yatırım ve kâr amaçlı etkinlikleri hedefleyen finansal işlem sayılarak, sermaye tanımı içinde kalmakta ve burada yatırım yapmak söz konusu olmaktadır. ABİHA md. 63 açısından, sınır aşırı unsur ise, Avusturya daki bir arsanın Almanya daki bir vakfa devredilmek istenmesi ile gerçekleşmektedir; zira burada, yalnızca bir üye devleti ilgilendiren bir durumun ötesine geçilerek, sınır aşan ve dolayısıyla serbest dolaşımı da ilgilendiren bir durum gerçekleşmektedir. Yanıtlanacak ikinci soruya göre: uyuşmazlık, bu madde yönünden serbestînin tahdidini oluşturmakta mıdır? ABİHA md. 63 ile ilgili olarak, serbestînin tahdidi incelemesi yapılırken; üç husus üstünde durmak gerekir: İlgili ulusal önlem, vatandaşlık (köken) temelinde doğrudan ayrımcılık yapmakta mıdır; vatandaşlık (köken) temelinde dolaylı ayrımcılık yapmakta mıdır; genel bir deyişle serbestîyi kısıtlamakta mıdır (pazara erişimin güçleştirmekte midir)? Serbestînin kısıtlanması ise, şu soruya yanıt verilmesini gerektirir: İlgili ulusal önlem, bir caydırmaya veya yıldırmaya elverişli mi? Olay yönünden, Avusturya, tarım arazilerinin devrini idari denetim / önceden izin alma mekanizmasına tâbi tutmaktadır. Bu kural, ABİHA md. 63 (sermayenin serbest dolaşımı) yönünden serbestînin kısıtlanmasını oluşturmaktadır. Bu tür bir ulusal önlem, bir caydırmaya veya yıldırmaya elverişli gözükmektedir. Serbestî tahdit edildiğine göre yanıtlanacak üçüncü soruya göre: bu tahdit, haklı gösterilebilir mi? Bir tahdit (tahdit yapan ulusal önlem), ancak meşru bir sebebe dayanıyorsa ve orantılılık ilkesine uygun ise haklı gösterilebilir. Meşru sebepler, doğrudan ayrımcılık yapan önlemler yönünden, yalnızca kurucu antlaşmadaki istisnalar (yani, ABİHA md. 65) ile sınırlıdır. Meşru sebepler, diğer tür önlemler (dolaylı ayrımcı veya serbestîyi kısıtlayanlar) için ise, kurucu antlaşmadaki istisnaların (yani, ABİHA md. 65) yanı sıra ABAD tarafından içtihat hukuku uyarınca geliştirilen (örneğin, İlke GÖÇMEN 6

mali rejiminin bütünlüğünün korunması gibi) kamu yararına ilişkin ağır basan sebeplere karşılık gelmektedir. Somut olay yönünden, Avusturya ya göre ulusal önlem, birtakım sosyal amaçlara hizmet etmektedir: tarım topluluklarının muhafaza edilmesi, yaşatılabilir çiftliklerin gelişmesine imkân tanıyacak arazi sahipliği dağıtımının sağlanması ve doğal afetlerin önlenmesi gibi ABAD, bu sosyal amaçları, çok büyük ihtimalle, kamu yararına ilişkin ağır basan sebep (meşru sebep) olarak kabul edecektir. Bununla birlikte, ilgili ulusal önlem, orantılılık ilkesine de uygun olmalıdır. Orantılılık ilkesi, iki unsurdan oluşmaktadır: uygunluk ve gereklilik. Uygunluk uyarınca, bir önlem ile güdülen hedef arasında illiyet bağı olmalıdır. Gereklilik uyarınca, bir önlem, güdülen amaca erişmek için gerekli olmalıdır. Bir başka deyişle, aynı hedefe, daha az kısıtlayıcı bir araç ile erişmek mümkün olmamalıdır. Burada, ilgili ulusal önlem, orantılı gözükmektedir. Zira bu önlem, hem ilgili sosyal amacı korumakta hem de sermayenin serbest dolaşımına imkân tanımaktadır. Öyleyse, bu ulusal önlem, haklı gösterilecektir; sonuç olarak da, uygulanamaya devam edebilecektir. İlke GÖÇMEN 7