ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER VE BAKIM HİZMETLERİ



Benzer belgeler
ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER VE BAKIM HİZMETLERİ

ÜNİTE 1. Dünyada Özel Eğitim başlığında bulunan formal ve informal değerlendirme vurgulanarak aralarındaki fark belirtilmelidir.

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında KHK

ÖZEL EĞİTİM HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı. Sayın Milletvekili, konusunda kamuoyunda bilinç oluşturmaya gayret etmekteyiz.

1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü

ÖZEL EĞİTİM. Arş.Gör. Dr. Canan SOLA ÖZGÜÇ 1.Hafta

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MB-Özel Eğitim Ön Koşul

1.Hafta. Arş. Gör.Canan SOLA

AFYONKARAHİSAR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

TÜRKİYE DE EV ZİYARETLERİ (HOME VISITING) VE BENZERİ HİZMETLER

Günümüzde Türkiye de Özel Eğitim Hizmetleri

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ ÖZÜRLÜ HİZMET BİRİMLERİ YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: BİRİNCİ BÖLÜM

EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME ASSESSMENT Ders 1: Tarihsel, Felsefi ve Yasal Boyutları. Prof. Dr. Tevhide Kargın

Özel Eğitime Gereksinimi Olan Öğrenciler ve. Özel Eğitim. Ed tör: İbrah m H. DİKEN. 15. Baskı

TÜRKİYE DE ÖZEL EĞİTİM. Science and Global Education beyond the barriers of learning difficulties KA IT02-KA201-01

KPSS KONU ANLATIMI. Web: Mail:

Türkiye de Erken Çocukluk Eğitimi. Temel Eği)m Genel Müdürlüğü. Funda KOCABIYIK Genel Müdür

T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIFÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ EĞİTİM BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

EĞİTSEL DEĞERLENDİRME SÜRECİ

YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ PROJESİ

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EVDE VE HASTANEDE EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNERGESİ. (03/02/2010 tarihli ve 4 sayılı Makam Onayı )

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ 0-36 AYLIK GELİŞİMSEL RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR AİLE DESTEK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

EIS526-H02-1 GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR

tarili ve 03 No.lu Senato kararı ile HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM

8. OKUL REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA ÖRGÜTLENMESİ. Abdullah ATLİ

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

EVDE EĞİTİM. Evde eğitime ihtiyaç duyan zorunlu eğitim çağındaki öğrencinin velisi tarafından rehberlik ve araştırma merkezlerine başvuruda bulunulur.

KAYNAŞTIRMA NEDİR? Kaynaştırma:

Araştırma Geliştirme ve Proje Dairesi Başkanlığı

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

kpss eğitim bilimleri ÖDD ÖĞRENCİNİN DEFTERİ DERS REHBERLİK ve ÖZEL EGİTİM Editör: Savaş Doğan Yazar: Ferdi Kaya

ÇOCUK GELİŞİMİ ALANI GENEL BİLGİLER

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

*Her aşamadaki tanılamada, bireyin eğitsel. *Ayrıca özel eğitim gerektiren öğrencilerin normal

kpss eğitim bilimleri ĞRENCİNİN D ERS D EFTERİ REHBERLİK ve ÖZEL EGİTİM Editör: Savaş Doğan Yazar: Ferdi Kaya Kolay oku Hızlı düşün Kalıcı öğren

ULUSLARARASI BÜYÜK EĞİTİMCİLER DERNEĞİ (UBED) İŞ İÇİN ENGEL YOK ERASMUS+ KA104 YETİŞKİN EĞİTİMİ PERSONEL HAREKETLİLİĞİ PROJESİ RAPORU

Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Gerektiren Bireyler İçin Evde Eğitim Hizmetleri Yönergesi

B E P UYGULAMASI BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRETİM PLANI (BÖP)

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

HASTA VE YAŞLI HİZMETLERİ ENGELLİ BAKIMI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

SORU VE CEVAPLARLA EVDE EĞĠTĠM

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİ ELEMANI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

BİREYSEL PLANLAMA MÜDAHALE HİZMETLERİ. Okula yeni başlayan. öğrencilere yönelik. gözlem çalışmaları yapılması.

Komisyon 7 Özel Eğitim Komisyonu Kararları

Kaynaş&rma Uygulamaları ve Destek Özel Eği:m Hizmetleri. Doç.Dr. Hasan Gürgür Anadolu Üniversitesi Eği9m Fakültesi

T. C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Sinop

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ

Trabzon Rehberlik ve Araştırma Merkezi

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

FİZİKSEL AKTİVİTENİN ENGELLİ BİREYLER ÜZERİNDEKİ KATKILARI

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ EVDE ÇOCUK BAKIMI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN

1. Özürlülere Yönelik Hizmetler

ERASMUS+ Okul Eğitimi Bireylerin Öğrenme Hareketliliği

Psikolojik Danışma ve Rehberlik

ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS A- Seçmeli IV-Okul Öncesi Eğitimde Kaynaştırma Ön Koşul -

ENGELLİ BAKICISI A- GÖREVLER

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

HASTA VE YAŞLI HİZMETLERİ CENAZE HİZMETLERİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ERDEK KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI TANITIM KILAVUZU

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Mesleki Gelişim Programı

Özel Eğitime Gereksinimi Olan Öğrenciler ve ÖZEL EĞİTİM

T.C. MEVLANA ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Özel Eğitim Hizmetleri

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

SOSYAL HİZMET UZMANI (SOSYAL ÇALIŞMACI)

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALAN TANITIMI

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ EVDE ÇOCUK BAKIMI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ

PSİKOLOJİK TESTLER. Prof.Dr. Ayşe Yalın Uzm. Psk. Gökçe Yılmaz Uzm.Psk. Ceyda Dedeoğlu

BAKIMA MUHTAÇ ÖZÜRLÜLERİN TESBİTİ VE BAKIM HİZMETİ ESASLARININ BELİRLENMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

22. Baskı İçin... TEŞEKKÜR ve BİRKAÇ SÖZ

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM. ÖZEL GEREKSİNİMİ OLAN BİREYLER Prof. Dr. Gönül AKÇAMETE

Engelleri Kaldıralım. Sağlık Kurumlarının Engelli Hastaların Bakımındaki Rol ve Sorumlulukları

Hastane. Hastane Grupları 19/11/2015. Sağlık Kurumları Yönetiminde Temel Kavramlar

AFETLERDE UYGULANACAK REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

Sağlık Nedir? Sağlık Tanımı Sağlık Hizmetleri Türk Sağlık Sistemi. Sağlık tipleri. Sağlık Nedir? Tıbbi Model. Sağlık Modelleri 19/11/2015

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ VE ÖNEMİ BÖLÜM 2 EĞİTİM SÜRECİNDE REHBERLİK HİZMETLERİ

İçindekiler. ÜNİTE bir Üstün Zekâlı Öğrencileri Anlamak 1. Üstün Zekâlı Öğrenciler Kimlerdir? 3. Üstün Zekânın Gelişimi 35. Ön Söz xvii. 2.

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

PALYATİF BAKIMIN EVDE BAKIMA ENTEGRASYONU

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA

Özel Eğitimde Din Eğitimi El Kitabı

İÇİNDEKİLER TOPLANTIYA BAŞLARKEN.2 DEĞERLENDİRME HAKKINDA BİLGİLENDİRME..3 DEĞERLENDİRME SÜRECİNİN ADIMLARI..5 ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER 6

Transkript:

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2530 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1501 ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER VE BAKIM HİZMETLERİ Yazarlar Doç.Dr. Arzu ÖZEN (Ünite 1, 4) Doç.Dr. Onur KURT (Ünite 2) Doç.Dr. E. Sema BATU (Ünite 3, 5) Yrd.Doç.Dr. Serhat ODLUYURT (Ünite 6) Doç.Dr. Mehmet YANARDAĞ (Ünite 7) Yrd.Doç.Dr. Yasemin ERGENEKON (Ünite 8) Editör Prof.Dr. Elif TEKİN İFTAR ANADOLU ÜNİVERSİTESİ i

Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir. Uzaktan Öğretim tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. Copyright 2012 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic, tape or otherwise, without permission in writing from the University. UZAKTAN ÖĞRETİM TASARIM BİRİMİ Genel Koordinatör Doç.Dr. Müjgan Bozkaya Genel Koordinatör Yardımcısı Doç.Dr. Hasan Çalışkan Öğretim Tasarımcıları Yrd.Doç.Dr. Seçil Banar Öğr.Gör.Dr. Mediha Tezcan Grafik Tasarım Yönetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uçar Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız Öğr.Gör. Nilgün Salur Kitap Koordinasyon Birimi Uzm. Nermin Özgür Kapak Düzeni Prof. Tevfik Fikret Uçar Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız Grafiker Gülşah Yılmaz Dizgi Açıköğretim Fakültesi Dizgi Ekibi Özel Gereksinimli Bireyler ve Bakım Hizmetleri ISBN 978-975-06-1200-8 2. Baskı Bu kitap ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Web-Ofset Tesislerinde 28.000 adet basılmıştır. ESKİŞEHİR, Temmuz 2013 ii

İçindekiler Önsöz... iv 1. Özel Gereksinimli Bireyler 2 2. Yetersizlik Türleri-I. 22 3. Yetersizlik Türleri-II 46 4. Özel Gereksinimli Aileler 72 5. Özel Gereksinimli Bebekler ve Bakımları. 88 6. Okul Çağındaki Özel Gereksinimli Çocuklar ve Bakımları.. 112 7. Yetişkin ve Yaşlı Özel Gereksinimli Bireyler ve Bakımları.. 130 8. Özel Gereksinimli Bireylerin Toplumsal Yaşama Katılımı ve İlgili Yasal Düzenlemeler 156 iii

Önsöz Sevgili Öğrenciler, Çok sayıda araştırma bir ailede özel gereksinimli bir bireyin olması durumunda aile dinamiklerinin farklılaştığını ve pek çok ailede kolayca alınan bazı kararların alınamadığı ya da sorunların çözülemediğini göstermektedir. Bu nedenle, özel gereksinimli olarak adlandırdığımız bu ailelerin çeşitli uzman gruplarından yardım ve desteğe gereksinimleri olduğu bilinmektedir. Bu uzman gruplarından birisi de sosyal hizmet uzmanları olan sizlersiniz. Sosyal hizmet uzmanları olarak meslek yaşantınız boyunca normal ve özel gereksinimli pek çok aile ile birlikte çalışma durumunda olacaksınız. Bu süreçte özel gereksinimli bireyler ve aileleri, aile dinamikleri, özel gereksinim kategorileri, özel gereksinimli olma nedenleri gibi değişkenler konusunda sosyal hizmet uzmanı olarak rol ve sorumluluklarınızı iyi bilmeniz mesleğinizde başarılı olabilmeniz için önkoşul olma özelliği gösterir. Kitabınız sekiz üniteden oluşmaktadır. Kitabınızın birinci ünitesinde özel gereksinimli bireyler, eğitim olanakları, bakım hizmetleri ele alınmıştır. İkinci ünitede yetersizlik türlerinden sık rastlanan yetersizlikler diye de adlandırdığımız zihinsel yetersizlik ve otizm spektrum bozukluğu kategorileri ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Üçüncü ünitede ise, yetersizlik türlerinden seyrek rastlanan yetersizliklerden işitme yetersizliği, görme yetersizliği ve diğer yetersizlik kategorileri ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Kitabınızın dördüncü ünitesinde özel gereksinimli aileler hakkında bilgilere yer verilmiştir. Bu ünitede özel gereksinimli çocuğu olan ailelerin geçirdiği duygusal evreler, ailelerin gereksinimleri ve bu ailelere sosyal hizmet uzmanlarının sundukları hizmetler açıklanmıştır. Kitabınızın beşinci ve altıncı ünitelerinde sırasıyla özel gereksinimli bebekler ve bakımları, okul çağındaki özel gereksinimli çocuklar ve bakımları konularına yer verilmiştir. Yedinci ünitede özel gereksinimli yetişkin ve yaşlılar ve bakımları konuları ele alınmıştır. Kitabınızın son ünitesi olan sekizinci ünitede özel gereksinimli bireylerin toplumsal yaşama katılımı ve ilgili yasal düzenlemeler konusundadır. Dolayısıyla, bu kitap ileride mesleğinizi yerine getirirken özel gereksinimli bireyler ve aileleriyle çalışma durumunuzda sizler için temel bir başvuru kaynağı niteliğindedir. Kitabın hazırlanmasında katkıda bulunan yazarlar üniversiteniz Engelliler Araştırma Enstitüsü nün öğretim üyeleridir. Yazarlarımız konularını titizlikle ele almışlardır. Yazarların tümüne kitabın hazırlanması sürecinde gösterdikleri titizlik ve işbirliği için teşekkür ederim. Sevgili Öğrenciler, kitabınızın meslek yaşamınızda size iyi bir başvuru kaynağı olmasını umarak hepinize öğretim yaşantınız ve sonrasında sağlık, başarı ve mutluluklar dilerim. Editör Prof.Dr. Elif Tekin İftar iv

1 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Özel gereksinimli bireyleri tanımlayan terim ve kavramları açıklayabilecek, Özel gereksinimli olma nedenlerini tartışabilecek, Özel eğitimin ilkelerini, uygulama yöntemlerini ve özel eğitimle ilişkili hizmetleri tartışabilecek, Ülkemizde özel gereksinimli bireylere sağlanan özel eğitim hizmetlerini betimleyebilecek, Ülkemizde özel gereksinimli bireylere sağlanan bakım hizmetlerinin gelişimini açıklayabilecek, Özel gereksinimli bireylere yönelik sosyal hizmet uygulamaları konusunu tartışabileceksiniz. Anahtar Kavramlar Yetersizlik Özür Engel Risk taşıma Özel Gereksinimli Bireyler Özel Eğitim Bakım Hizmetleri Sosyal Hizmetler Sosyal Hizmet Uzmanı İçindekiler Giriş Özel Gereksinimli Bireyleri Tanımlayan Terim ve Kavramlar Özel Gereksinimli Olma Nedenleri Özel Eğitim Özel Eğitim ve İlişkili Hizmetler Özel Gereksinimli Bireyler İçin Sağlanan Eğitim Hizmetleri Özel Eğitimde Bakım Hizmetleri Ülkemizde Bakım Hizmetleri Özel Gereksinimli Bireylere Yönelik Sosyal Hizmetler 2

Özel Gereksinimli Bireyler GİRİŞ Ülkemizde çağdaş eğitim anlayışının gereği olarak, özel gereksinimli bireylerin eğitim olanaklarından en üst düzeyde yararlanmaları ve sosyal yaşama katılımları için son yıllarda önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalarda özel gereksinimli bireylerin eğitsel gereksinimlerini karşılamanın yanı sıra bu bireylere nitelikli bir yaşam sağlanmasında temel ilke olan bakım hizmetlerinin önemi de vurgulanmaktadır. Özel eğitime gereksinimi olan bireyler, yetersizliğin türü ve derecesine göre günlük yaşamlarında çeşitli düzeylerde güçlüklerle karşılaşmakta ve destek hizmetlerine gereksinim duymaktadırlar. Bu çerçevede, özel gereksinimli bireylerin desteklenmesini amaçlayan bakım hizmetleri önemli bir nokta olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde bakım hizmetlerinin önemi ve engelli bakım hizmetlerine duyulan gereksinim 2007 yılında İstanbul da düzenlenen III. Özel Eğitim Şurasının temel konusu olarak çeşitli komisyonlarda alınan farklı kararlarla da vurgulanmıştır. Özel eğitim, tek bir eğitimci ya da terapistten çok, çeşitli mesleklerden gelen uzmanların oluşturduğu bir ekip çalışmasıdır. Özellikle, özel gereksinimli bireylere bakım hizmetlerinin sunulmasında farklı meslek gruplarından oluşan bir ekibin bir araya gelmesi önemlidir. Ekibi oluşturan meslek gruplarından biri de sosyal hizmet uzmanıdır. Sosyal hizmet uzmanları özel gereksinimi olan bireylere hastaneler, ana-çocuk sağlığı merkezleri, yetiştirme yurtları, yaşlı bakım ve huzur evleri ve rehabilitasyon merkezleri gibi pek çok farklı kurumda hizmet sunmaktadırlar. Sosyal hizmet uzmanlarının, özel gereksinimlilik alanında koruyucu ve önleyici müdahalelerin sunulmasında, sunulan eğitimin geliştirilmesinde ve özel gereksinimli bireyin rehabilite edilmesinde önemli sorumlulukları vardır. Bu amaçla bu ünitede, iki temel konu üzerinde bilgi verilmesi hedeflenmiştir. Öncelikle, özel gereksinimli bireyler, özel eğitim, özel gereksinimli bireylere sunulan eğitim hizmetleri konularında temel düzeyde bilgi verilecektir. Ardından, özel gereksinimli bireylere yönelik bakım hizmetleri ve bu hizmetlerin sunumunda sosyal hizmet uzmanlarının görev ve sorumlulukları üzerinde durulacaktır. Bu bilgiler ışığında, sosyal hizmet uzmanlarının, hizmet sunacağı hedef kitleyi daha yakından tanıyacağı ve birlikte yürütecekleri çalışmaları planlamada daha az sorunla karşılaşacakları umulmaktadır. ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERİ TANIMLAYAN TERİM VE KAVRAMLAR Ülkemizde, 2006 yılında yürürlüğe giren ve son olarak 2009 yılında revize edilen Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği nde (ÖEHY) özel gereksinimli birey, çeşitli nedenlerle bireysel ve gelişim özellikleri ile eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren birey olarak tanımlanmaktadır. Farklılık bu normların altında ya da üstünde olabilir. Bu yönüyle özel gereksinimli birey terimi, öğrenme ve/veya davranış sorunları gösteren bireyleri, bedensel ya da duygusal yetersizliği olan bireyleri olduğu kadar zihinsel olarak üstün ya da özel yetenekli bireyleri de kapsamaktadır (Eripek, 2007). Özel gereksinimli bireylerin tanılanmasında, zedelenme, yetersizlik/özür, engel, ve risk gibi kavramlar sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu kavramlar aynı anlamı ifade etmemesine rağmen, bazen eş anlamlı olarak kullanıldığı da görülmektedir. Ünitede, özel gereksinimli bireyler ve özel eğitim hakkında sunulan bilgileri okumadan önce bu kavramlar hakkında bilgi sahibi olmanın önemli olduğu düşünülmektedir. Dolayısıyla, izleyen bölümde öncelikle bu kavramlar ayrıntılı olarak ele alınmıştır. 3

Zedelenme, bir vücut parçası ya da organın kaybını ya da işlevinin azalmasını ifade eder. Örneğin, bir bacağın kaybı zedelenme için örnek olarak düşünülebilir. Zedelenme, bireyin belirli bir görevi yerine getirmesini sınırladığında ise yetersizlik oluşmaktadır. Yetersizlik/özür, bir eylemi ya da davranışı sergilemede yeterli olmamayı, belirli bir şekilde davranmada kapasitenin sınırlılığını tanımlamaktadır (Eripek, 2008). Diğer bir deyişle, herhangi bir etkinliği normal sınırlarda olduğu kabul edilen bireyler gibi yerine getirememe olarak açıklanabilir. Örneğin birey, yetersizliğe bağlı olarak bacağı olmadığı için yürüyemeyebilir, çoğu kimsenin işittiği gibi işitemeyebilir ya da öğrendiği gibi öğrenemeyebilir. Engel terimi ise, çocuğun yetersizliği nedeniyle toplumun beklentilerine yanıt verememesi sonucunda fiziksel ve sosyal çevresiyle etkileşimde sınırlılık ya da sorun yaşaması durumudur. Oysa yetersizliği olan bireye gerekli bilgi ve beceriler kazandırıldığında, sosyal ve gerektiğinde fiziksel çevrede bazı değişikliklere gidildiğinde yetersizliğin engel durumuna dönüşmesi önlenebilir (Akçemete, 2009; Eripek, 2008). Örneğin, bir kolunu kaybeden bir çocuk protez kullanmayı öğrendiğinde, okulda ve okul dışında problem yaşamadan işlevlerini yerine getirdiğinde, en azından etkileşimde bulunduğu fiziksel çevre açısından engelli değildir. Ayrıca yetersizlik bazı ortamlarda engele yol açabilirken bazı ortamlarda engel oluşturmayabilir. Bir bacağında protezi olan çocuk basketbol maçında akranları ile karşılaştırıldığında engelli olabilir ama sınıfta aynı çocuğun akademik anlamda bir engeli olmayabilir. Öte yandan engel, bireyin çevreyle etkileşimde yaşadığı sorun, çevrenin fiziksel olarak uygun düzenlenmemiş olmasından kaynaklanabileceği gibi çevredeki insanların olumsuz tutum ve davranışlarından da kaynaklanabilmektedir. Örneğin, tekerlekli sandalye kullanan bir çocuğun devam ettiği ilköğretim okulunda rampa yoksa yetersizlik o noktada engele dönüşebilir. Olumsuz tutum ve inançların yetersizlik durumunu olumsuz yönde etkilemesine bir diğer örnek ise, zihinsel yetersizliği olan bireylere ne yapılırsa yapılsın gelişme gösteremeyeceği düşüncesine sahip bir öğretmenin sınıfında bu konuda bir çaba göstermesi beklenemeyeceğinden öğretmenin olumsuz tutumunun çocuğun gelişimi yönünde engel oluşturmasıdır (Heward, 2009). Risk taşıma ise, halihazırda herhangi bir yetersizliği belirlenemeyen, ancak ileride yetersizlik gösterme olasılığı normalde beklenenden daha fazla olan çocukları ifade etmektedir (Cavkaytar, 2010). Bu terim ayrıca öğrenme, sosyalleşme ve olgunlaşma güçlükleri nedeniyle genel eğitim sınıflarında akademik başarısızlık yaşayan ya da özel eğitim alma riski bulunan çocuklar için de kullanılmaktadır. Özel eğitime gereksinimi olan bireylerin yetersizlik tür ve dereceleri birbirinden farklılıklar göstermektedir. Bunun yanı sıra onların bu farklılıkları yaş, cinsiyet, kültür ve yaşam koşulları açısından da farklılık gösterebilir. Kitabımızın, 2. ve 3. Ünitelerinde her bir yetersizlik grubu ayrıntılı olarak ele alınmıştır. ÖEHY nin (2009) tanımlar bölümünde özel gereksinimli bireyler alfabetik sıralama ile aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır. Çok ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olanlar Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlar Dil ve konuşma güçlüğü olanlar Duygusal ve davranış bozukluğu olanlar Görme yetersizliği olanlar Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olanlar İşitme yetersizliği olanlar Orta düzeyde yetersizliği olanlar Ortopedik yetersizliği olanlar Otistikler Özel öğrenme güçlüğü olanlar Serabral palsililer Süreğen hastalığı olanlar Üstün yetenekli olanlar 4

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği ne (2009) ulaşmak için http://orgm.meb.gov.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. Yukarıda sıralanan yetersizlik türlerinden hangilerinin yaşadığınız çevrede daha az sorunla karşılaşacağını düşünüyorsunuz? ÖZEL GEREKSİNİMLİ OLMA NEDENLERİ Günümüze değin yetersizliğe neden olan etmenleri ortaya koymayı hedefleyen pek çok çalışma yürütülmüştür. Özellikle 1980 li yıllardan sonra genetik bilimi konusundaki ilerlemelerle bu konudaki çalışmalar daha da şekillenmiştir. Dolayısıyla, genetik miras ve özellikler özel gereksinimli olarak doğmanın nedenlerini açıklamak için önemli bir kaynak olarak ele alınmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü ve bu konuda çalışan pek çok uzman yetersizliğe yol açan nedenleri yapısal nedenler ve edinilmiş nedenler olarak iki başlıkta ele almaktadır. Yapısal nedenler genetik bozukluklar, kalıtsal metabolizma bozuklukları ve kromozon bozuklukları olarak ele alınabilir. Edinilmiş nedenler ise, bebeğin doğum öncesi, doğum sırasındaki ya da sonrasında ya da erken çocukluk döneminde çok değişik nedenlerle beyin gelişimini etkileyen olumsuz durumlara maruz kalması olarak tanımlanabilir. Annenin hamileliği sırasında ya da öncesinde madde bağımlısı olması, travma ve yaralanmalar, bebeğin doğum öncesi, sırası ve sonrasında enfeksiyona ya da toksik etkilere maruz kalması, beslenme yetersizliği ve yoksulluk ve yoksunluk gibi olumsuz durumlar çevresel etmenlere örnek olarak sıralanabilir. Özel gereksinimli doğmanın nedenlerini bilme bu çocukların tanılanma süreçlerinin birinci aşaması olan tıbbi tanılama süreci için son derece önemlidir. Son yıllarda özel gereksinimli çocukların tanılanmalarında ve eğitim ortamlarına yerleştirilmelerinde eğitsel karar verme süreci ön planda olmasına rağmen, tıbbi tanılama sürecinin bir başlangıç noktası olarak alınması son derece önemlidir. Tıbbi tanılama sürecinin sonunda çocuğunun durumuna ilişkin tıbbi tanılama raporu alan anne baba devletin finansal yardımını alma ve eğitim gereksinimlerini karşılama gibi yasal haklardan yararlanabilmektedir. ÖZEL EĞİTİM Özel gereksinimli bireylerin eğitimlerinde farklı bazı özel düzenlemelere gidilmesi gerekmektedir. Bu düzenlemeler özel eğitimi özel yapmaktadır. Genel eğitimde, normal gelişim gösteren çocukların gelişim düzeylerine uygun gelişme ve ilerlemeler, yaş gruplarına göre önceden tanımlanmakta ve öğretme ortamları buna göre düzenlenmektedir. Özel eğitimde ise, çocukların performansına dayalı olarak beklenen ürünlerin belirlenmesi ve öğrenme ortamlarının buna göre düzenlenmesi temel alınmaktadır. Özel eğitimi genel eğitimden ayıran en önemli nokta, öğretimin öğrencinin gereksinimine göre bireysel olarak planlanması, daha sistematik olarak uygulanması ve değerlendirme yapılmasıdır. Bunların yanı sıra, aile-öğretmen ilişkilerine, destek hizmetler sunan diğer meslek elemanlarının işbirliğine, eğitim ortamı değişikliklerine ve geçiş planlarının hazırlanmasına da özel bir önem verilmektedir (Eripek, 2008). Kitabımızın ilerleyen ünitelerinin önemli bir bölümünde bu kavram ve uygulamalar ele alınmaktadır. Özel eğitim, özel eğitime gereksinimi olan bireylerin eğitim gereksinimlerini karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri ile onların özür ve özelliklerine uygun ortamlarda sürdürülen eğitim şeklinde tanımlanmaktadır. Alan yazında özel eğitim hizmetleri, müdahale hizmetleri ve öğretim hizmetleri olarak iki ana başlık altında incelenmektedir. Müdahale Biçimi Olarak Özel Eğitim Özel eğitimin en genel amacı; özel gereksinimli bireylerin yakın çevresinde, okulda ve toplumsal ortamlarda karşılaşabileceği engelleri ortadan kaldırmak ya da en aza indirmek için etkili uygulamaları belirleyerek uygulamaktır. Dünya da, özellikle gelişmiş ülkelerde erken müdahale programlarının yanı sıra önlemeye yönelik çalışmalar da yapılmaktadır. Bebek sahibi olmadan önce anne babaya tıbbi ve eğisel hizmetlerin sunulması, annenin hamilelik sırasında kendisinin ve bebeğin sağlığını korumak için rutin testlerini yaptırması birincil önleyici müdahalelere örnek verilebilir. Doğum sonrasında, 5

çocuklarının gelişimsel geriliğinin ya da yetersizliğinin farkına varabilmesi için hastanede gerekli bilgilendirmelerin yapılması, çocuğun durumuyla ilgili bir şüphe hissedildiğinde, tıbbi değerlendirmenin yapılması (yeni doğan taraması) ve hemen ardından eğitsel değerlendirmenin yapılması için aileye bilgi verilmesi akla ilk gelen ikincil önleyici müdahalelerdir. Yetersizliğin tanılanması, bireyin özelliklerine ve gereksinimlerine dayalı erken özel eğitim hizmetlerinin sunulması ise üçüncül önleyici müdahalelerdir. Önleyici müdahaleler bakım hizmetlerinin de temel amaçlarından biridir. Bu dönemde, eğitim ve bakım hizmetleri personelinin kurumlar arası işbirliği önemlidir. Önleyici müdahaleler için yapılan girişimler erken eğitimi de beraberinde getirmektedir. Bu katkılar, uzun dönemde, özel gereksinimli çocukta ikincil yetersizliklerin oluşmasını önlemekte ve çocuğun okul yıllarında daha hazırlıklı olmasına dolayısıyla daha bağımsız olmasına yardımcı olmaktadır (Heward, 2009; Sazak-Pınar, 2006). Öğretim Biçimi Olarak Özel Eğitim Özel eğitimi öğretim biçimi olarak ele aldığımızda, onu genel eğitimden farklı kılan dört önemli özelliği karşımıza çıkmaktadır. Bu özellikler özel eğitimin kapsamı, özel eğitimin içeriği (ne öğretmeyi hedeflediği), bu hedeflerin nasıl ve nerede öğretileceğinin planlanmasını ve değerlendirmeyi kapsar. Özel eğitimin kapsamı: Yapılan değerlendirmeler sonucunda yetersizliği belirlenmiş özel gereksinimli bireyleri ve bu bireylerin eğitiminde yer alan farklı meslek gruplarından gelen uzmanları kapsamaktadır. Özel gereksinimli bireylerin eğitiminde temel personel özel eğitim öğretmeni olmakla birlikte bu süreç bir ekip işidir. Ekipte ise, genel eğitim öğretmeni (örneğin sınıf öğretmeni), yardımcı öğretmen, fizik tedavi uzmanı, dil ve konuşma terapisti, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, sağlık personeli (doktor, hemşire ya da sağlık memuru) yer almaktadır. Bu meslek gruplarında olan uzmanlar özel gereksinimli bireylerin yetersizliklerinin tür ve derecesine göre eğitim ve bakım hizmeti sunmaktadırlar. Yukarıda yer alan meslek gruplarından hangilerinin bakım hizmetlerinden sorumlu olduğunu düşünüyorsunuz? Özel eğitimin içeriği: Bu bağlamda, özel gereksinimli bireylerin bağımsız yaşamalarını kolaylaştıracak becerilerin öğretimi planlanmalıdır. Örneğin, zihinsel yersizliği olan çocuklar için öncelikli olarak öz bakım becerileri, otizmli çocuklar için sosyal iletişim becerileri, görme yetersizliği olan çocuklara Braille Alfabesinin öğretilmesi amaç olarak belirlenirken, süreğen hastalığı olan çocuklar için bakıma dayalı hizmetler amaç olarak belirlenir. Nasıl öğretileceği: Öğrencilerin gereksinimleri ve öğrenme düzeylerinin çeşitlilik göstermesi durumunda sunulan öğretimin etkili olabilmesi için öğretimde farklı bir planlama yapılması gerekmektedir. Normal gelişim gösteren çocukların çoğu, kendilerine model olunduğunda ve sözel yönlendirmeler yapıldığında pek çok beceriyi yapar duruma gelirler. Pek çok beceri için özel olarak model olmaya gerek kalmayabilir. Çünkü çocuğun çevresinde pek çok doğal model vardır. Ancak, özel gereksinimli çocukların, yetersizlikten etkilenme derecesine bağlı olarak yoğun ve sistematik öğretime gereksinimleri vardır. Öğretmen, bu noktada, ne öğreteceğini, bilgiyi nasıl sunacağını, öğretirken hangi etkinlik ve araç-gereçleri kullanacağını ve öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini nasıl değerlendireceğini planlar. Bu planlamayı yaparken, yapılan uygulamaların, özelikle öğretim çalışmalarının bilimsel dayanaklı olması gerekir. Bunun anlamı, hangi durumda hangi uygulamaların en iyi şekilde sonuç vereceğinin araştırma bulgularına dayalı olarak belirlenmesi ve uygulamaların buna göre planlanıp yürütülmesidir. Ülkemizde son yıllarda özel eğitim alanında pek çok bilimsel dayanaklı çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmalar, uluslararası ve ulusal alanda saygın dergilerde yayınlanmaktadır. Aşağıdaki web adresinden ülkemizde yayımlanan Özel Eğitim Dergisi ni inceleyebilirsiniz. 6

Özel Eğitim Dergisi ni incelemek için www.[dergiler.ankara.edu.tr/] adresini ziyaret edebilirsiniz. Nerede öğretileceği: Hangi eğitim ortamının özel gereksinimli öğrenciler için daha uygun olacağı konusu geçmişten günümüze değin tartışılan konular arasında yer almaktadır. Eğitim ortamları özel gereksinimi olan öğrencilerin katılım düzeylerine göre tam zamanlı ayrı yatılı ve gündüzlü özel eğitim okullarından başlayarak yarı zamanlı özel eğitim okulları, genel eğitim okullarının bünyesinde açılan tam zamanlı özel eğitim sınıfları ve genel eğitim sınıfları olarak sıralanmaktadır. Bu konularla ilgili ayrıntılı açıklamaları ünitemizin Özel Gereksinimli Bireyler İçin Sağlanan Eğitim Hizmetleri başlığı altında bulabilirsiniz. ÖZEL EĞİTİM VE İLİŞKİLİ HİZMETLER Özel gereksinimli bireyler, eğitim yaşantıları boyunca çeşitli destek hizmetlere gereksinim duymaktadırlar. Bu hizmetlere ilişkili hizmetler ya da ek hizmetler denilmektedir. Özel gereksinimli bireylerin gereksinimleri doğrultusunda sunulabilecek eğitim ve ilişkili hizmet olasılıkları çok çeşitlenebilmektedir. İlişkili hizmetlere örnek olarak konuşma terapisi, psikolojik destek ve sosyal çalışma alanları gösterilebilir. Örnekte görüldüğü gibi, ilişkili hizmetler farklı disiplinlerde bilim alanlarının ve buna bağlı olarak kurumların bir arada hizmet vermesini gerektirir. Özel gereksinimli bireyin sağlığı ile ilgili kurum Sağlık Bakanlığı; eğitimi ve rehabilitasyonu ile ilgili kurum Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve bakımıyla ilgili kurum ise Başbakanlığa bağlı olarak hizmet sunan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu dur (SHÇEK). Bu durum uygulamada çeşitliliğe yol açmasına rağmen ilgili bakanlıklar ve kurumlar arası eşgüdüm eksikliği sebebiyle belli sorunları da beraberinde getirmektedir. Ülkemizde sağlık ve eğitim hizmetlerine kıyasla bakım hizmetleri yeni bir sağlık ve sosyal hizmet modeli olarak karşımıza çıkmaktadır. Ünitemizin ilerleyen bölümlerinde bu konular ana başlıklar altında incelenmiştir. Özel eğitimde diğer önemli destek hizmet alanı ise ailelere sunulan destek hizmetleridir. Anne babalar çocuğun yetiştirilmesinde önemli görevleri üstlenen kişilerdir. Aileler, özel gereksinimli yakınlarının eğitim yaşantıları boyunca görev almakta ve sorumluluklarını yerine getirmede önemli bir çaba göstermektedirler (Özen, 2011). Anne babalar, çocuklarının eğitim sürecine katılım göstermekle birlikte, erken çocukluk döneminden yetişkinliğe kadar yaşamları boyunca sağlık ve bakım gereksinimlerini de karşılamak durumundadırlar. Özel gereksinimli bireylere ve ailesine eğitim, sağlık ve bakım hizmetlerinin koordineli ve eşgüdümlü sunumunda en fazla sorumluluk üstlenen meslek elemanı sosyal hizmet uzmanıdır. Sosyal hizmet uzmanları, anne babanın özel gereksinimli bireyin özrünü, mevcut durumunu ve yerleştirildiği ortamı kabullenmesi açısından aileyi yönlendirir ve bu anlamda toplumda sağlanan hizmetlerden yararlanmasını sağlar. Ayrıca, aileleri sosyal haklar ve var olan kaynaklar konusunda bilgilendirir, çocuğunun eğitim gereksinimlerinin karşılanması, sosyal yaşama katılabilmesi için kurumlar arası eşgüdümün sağlanması konularında girişimde bulunur. Bu bağlamda sosyal hizmet uzmanlarının erken eğitim döneminden yetişkinliğe değin geçen süreçte özel gereksinimli bireylere sağlanan eğitim hizmetlerini bilmeleri, hiç kuşkusuz yapacakları çalışmalarının niteliğini arttıracaktır. (Williams, 2009). Bu amaçla izleyen bölümlerde, özel gereksinimli bireylere sağlanan eğitim hizmetleri, bu hizmetlerin paralelinde bakım hizmetleri ve bu konuda yapılan uygulamalar hakkında bilgiler sunulmuştur. ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER İÇİN SAĞLANAN EĞİTİM HİZMETLERİ Ülkemizde özel eğitim hizmetleri illerde ve bazı ilçelerde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı na bağlı Rehberlik Araştırma Merkezleri (RAM) tarafından yürütülmektedir. RAM lar tıbbi değerlendirme sürecinin hemen ardından özel gereksinimli çocukların ve ailelerinin eğitim boyutunda ilk hizmet alacakları yerlerdir. RAM larda, çocuğun durumu çok yönlü standart ölçme araçlarıyla değerlendirilmektedir. Ülkemizde en yaygın kullanılan standart değerlendirme araçları zeka testleridir. 7

RAM larda Eğitsel Değerlendirme ve İzleme Ekibi tarafından yapılan ayrıntılı değerlendirme ile öğrencinin özel eğitim hizmetlerinden yararlanmayı gerektirecek bir yetersizliğe sahip olup olmadığı belirlenir. Ayrıntılı değerlendirme, sınıflama ve bir eğitim ortamına (özel eğitim okuluna/sınıfına ya da kaynaştırmaya yerleştirilmesi gibi) yerleştirme ile sonuçlanan bir süreçtir ve öğrencinin eğitim yaşantısı açısından geleceği hakkında son derece önemli kararlar alınır. Ülkemizde şu anda 212 RAM bu amaçla hizmet sunmaktadır. ziyaret ediniz. RAM larla ilgili detaylı bilgiler için http://orgm.meb.gov.tr adresini Erken Çocuklukta Özel Eğitim Hizmetleri 1997 yılında çıkarılan 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname de erken eğitim, erken çocukluk eğitimi dönemini, 0-36 ay arasındaki çocukları, kapsayan eğitim hizmetleri olarak tanımlanmıştır. Yönetmelikte erken eğitim hizmetlerinin ailelerin bilgilendirilmesi ve desteklenmesi yoluyla yapılacağı, bu hizmetlerin okul ve kurumlarda verilebileceği gibi evde de verilebileceği belirtilmiştir. Yönetmelikte, 0-36 ay arasındaki çocuklara ilişkin düzenlemelere yer verilmekle birlikte bu konuda sunulan hizmetler ve yapılan çalışmalar henüz kurumsal bir nitelik kazanmış değildir. Bu nedenle pek çok ilde özel gereksinimli çocuklar, eğitim hizmetlerinden yararlanmak için okul öncesi eğitimi (37-72 aylık çocuklara sunulur) ya da ilköğretim dönemindeki eğitimi beklemek zorunda kalmaktadır. Ülkemizde bu aylardaki çocukların ve ailelerinin eğitimlerine yönelik bazı üniversitelerin ilgili birimleri, özel rehabilitasyon merkezleri ve konuyla ilgili vakıflar hizmet sunmaktadır. Ülkemizde, bünyesinde tıp fakültesi bulunduran bazı üniversitelerde erken eğitim döneminde özel gereksinimli çocukların eğitim gereksinimlerini belirlemek için formal değerlendirmeler yapılmaktadır. Erken çocukluk döneminde, değerlendirmeye yönelik kullanılan testler, gelişmiş ülkelerdeki testler ile benzerlik göstermektedir. En sık kullanılan testler arasında, Bailey Bebek Gelişim Envanteri, Denver II Gelişimsel Tarama Testi, Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE), Küçük Adımlar Erken Eğitim Programı Gelişim Becerileri Envanteri (KAEEP) ve Portage Kontrol Listesi yer almaktadır. Ayrıca, erken çocukluk gelişimini değerlendirmek için son yıllarda Gazi Erken Çocukluk Gelişimi Değerlendirme Aracı (GEÇDA) nın kullanıldığı görülmektedir. Ülkemizde, erken çocukluk özel eğitim programları oldukça yeni bir alandır ve 0-3 yaş grubunu kapsayan uygulamalar yok denecek kadar azdır. 1990 lı yıllarda, sivil toplum örgütlerinin girişimiyle, gelişim geriliği olan ya da bu riski taşıyan çocukların erken eğitimine yönelik Portage ve KAEEP gibi programların uygulamaları başlatılmıştır. Portage, Hacettepe Üniversitesi tarafından uygulanmaktadır. 1999 yılında ise, Türkiye uluslararası Portage zincirine katılmıştır ve program yine aynı üniversite tarafından uluslararası işbirliği ile yürütülmektedir. KAEEP ise, ülkemizde 1996 yılından itibaren Zihinsel Engellilere Destek Derneği ile Anadolu Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi tarafından uygulanmaya başlanmıştır. Günümüzde, KAEEP nın farklı destek biçimlerini içeren alternatif uygulamaları; aile kursları ve KAEEP uygulayıcısı yetiştirmeye yönelik sertifika programları vardır (Birkan, 2002). Araştırmalar, erken çocukluk eğitimi programlarının, uygun amaçları içerdiğinde, iyi bir şekilde planlandığında, uygulandığında ve değerlendirdiğinde çocukların gelişimlerini olumlu yönde etkilediğini göstermektedir. Okulöncesi dönemde olan, özel gereksinimli çocuklar ise RAM kararıyla okul öncesi eğitime başlarlar. Özel gereksinimli çocukların okulöncesi eğitimi ülkemizde zorunlu eğitim kapsamındadır. Bu eğitimin normal gelişim gösteren çocukların devam ettikleri okulöncesi kurumlarda yapılması gerektiği önemle vurgulanmıştır. İlgili yönetmelikte okulöncesi eğitim döneminin bireylerin gelişim ve bireysel özellikleri dikkate alınarak bir yıl daha uzatılabileceği ifade edilmiştir. Okulöncesi yıllar özel gereksinimli çocuklar için kaynaştırmadan en fazla yararlanabilecekleri yıllar olarak görülmektedir (Batu, 2008). Bu gerekçeyle, 2009-2010 öğretim yılının başında 32 ilde Okulöncesi Dönemde Kaynaştırma Eğitimin Yaygınlaştırılması Projesi başlatılmış ve kaynaştırma eğitiminden yararlanamayacak düzeyde olan özel gereksinimli çocuklar için özel eğitim okullarında ana sınıflarının açılması hız kazanmıştır. 8

Erken çocukluk özel eğitim hizmetlerinin çocuk, aile ve toplum açısından yararları neler olabilir? Tartışınız. Okul Çağındaki Özel Gereksinimli Çocuklar Okul çağındaki özel gereksinimli çocukların eğitimi için üç seçenek sunulmaktadır: (1) Kaynaştırma uygulamaları adı altında genel eğitim okulları, (2) genel eğitim okulları bünyesinde özel eğitim sınıfları ve (3) genel eğitim okullarından ayrı özel eğitim okullarıdır. Genel eğitim okullarından ayrı özel eğitim okulları gerçek ve tüzel kişilerce açılabilmektedir. Bu eğitim ortamlarının yanı sıra destek hizmetler sunan gerçek ve tüzel kişilerce açılmış Milli Eğitim Bakanlığı na bağlı özel özel eğitim kurumları bulunmaktadır (Eripek, 2008). Kaynaştırma Eğitimi Son 50 yıldır tüm dünyada insan hakları ve demokrasi alanında yaşanan gelişmeler özel gereksinimli bireylerin normal gelişim gösteren akranlarından ayrılmadan, normal eğitim sınıflarında eğitim alması temeline dayanan kaynaştırma eğitimi uygulamalarının yaygınlaşmasına neden olmuştur. 2005 tarihinde yürürlüğe giren Özürlüler Kanunu nda ve bu kanuna dayalı olarak 2006 yılında yayımlanan ÖEHY nde kaynaştırma eğitiminin iyileştirilmesi yönünde birçok madde yer almıştır. Yönetmelikte tam zamanlı ve yarı zamanlı kaynaştırma uygulamalarından söz edilmektedir. Yarı zamanlı kaynaştırmada, öğrenciler yalnızca bazı derslerde (müzik, beden eğitimi vb) ve etkinliklerde genel eğitim sınıflarında olmaktadırlar. Tam zamanlı kaynaştırmada ise özel gereksinimli öğrenci okul günün tamamını ilköğretim sınıfında geçirmektedir. neler olabilir? Özel gereksinimli çocuklar için kaynaştırma uygulamalarının yararları Özel Eğitim Sınıfları Okul öncesi eğitimini tamamlayan ancak, kaynaştırma eğitiminden yararlanmayacak düzeyde olan özel gereksinimli öğrenciler özel eğitim sınıflarına yerleştirilmektedirler. Özel eğitim sınıfları, genel eğitim okullarının ya da özel eğitim okullarının bünyesinde açılan belirli bir yetersizlik grubundaki (görme, işitme, zihinsel yetersizlik gibi) öğrencilerin birlikte eğitim gördükleri sınıflardır. Bu sınıfların bazılarında ilköğretim programları, bazılarında ise farklı eğitim programları uygulanmaktadır. Sınıf mevcutları en fazla 10 öğrencidir. Bu sınıflarda öncelikle o yetersizlik grubunda öğretmenlik programını tamamlamış özel eğitim öğretmenleri görev yapmaktadırlar (MEB, ÖEHY, 2009). Özel Eğitim Okul ve Kurumları Bu okullar özel ilköğretim okulları ya da eğitim ve uygulama okulları olabilmektedir. Bu okullarda ilköğretim okullarına denkliği kabul edilen özel eğitim programları uygulanmaktadır. Özel eğitim sınıflarında olduğu gibi bu okul ve kurumların bazılarında ilköğretim programı uygulanmakta, bazılarında ise farklı eğitim programları uygulanmaktadır. Yönetmelikte bu okullar şöyle sıralanmaktadır. İşitme, görme ve ortopedik yetersizliği olan bireyler için açılan okul ve kurumlar Zihinsel yetersizliği olan bireyler için açılan okul ve kurumlar Otistik bireyler için açılan kurum ve okullar Sağlık kuruluşlarında yatarak tedavi gören bireyler için açılan kurum ve okullar Üstün yetenekli bireylerin eğitimi amacıyla açılan kurumlar Birden fazla yetersizliği olan bireyler için açılan özel eğitim kurumları Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler için açılan iş okulları Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler için açılan iş eğitim merkezleri 9

Genel eğitim programlarının temel alındığı özel eğitim sınıflarını ve özel ilköğretim okullarını bitiren öğrencilere ilköğretim diploması verilmektedir. Genel eğitimden farklı programlar uygulayan özel eğitim sınıflarını ya da eğitim ve uygulama okullarını bitiren öğrencilere ise bu sınıf ya da okulları bitirdiklerini gösteren bir belge verilmektedir. İlköğretimi bitiren özel gereksinimli çocuklar, ortaöğretimlerini öncelikle kaynaştırma uygulamaları yoluyla genel ve mesleki ortaöğretim kurumlarında ya da özel gereksinimli bireyler için açılan ortaöğretim kurumlarında sürdürmektedirler. Ayrıca, MEB e bağlı farklı meslek gruplarında açılan çıraklık eğitimi okullarına da devam eden özel gereksinimli bireylerin sayısı bir hayli fazladır. 2011 yılı MEB istatistiklerinde örgün ve yaygın eğitime devan eden özel gereksinimli öğrenci sayısının 170 bin civarında olduğu belirtilmiştir. Özel eğitim uygulamalarıyla ilgili güncel istatistik bilgilerine http://sgb.meb.gov.tr/daireler/istatistik/turkıye_egıtım_ıstatıstıklerı adresini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz. Sosyal hizmet uzmanları okulçağındaki özel gereksinimli çocuklara ve ailelere ne tür hizmet sunabilirler? Tartışınız. Yetişkin Özel Gereksinimli Bireyler Özel gereksinimli bireyler için yetişkinlik süreci zor ve karmaşıktır. Bu dönemde olanakların sınırlılığı nedeniyle, uzmanların, anne babaların ve diğer bireylerin yetişkinlik yaşamına ilişkin beklentileri belirsizleşebilmektedir. Özel eğitim okullarından mezun olanların izleme çalışmaları yetişkinlerin tam olarak sosyal yaşama katılamadıkları, sosyal yaşamlarının ailelerinin/bakıcılarının dışında sınırlı olduğu ya da hiç olmadığı ve akranları tarafından izole edildiklerini göstermiştir (Bakkaloğlu, 2009). Ülkemizde, SHÇEK tarafından yürütülen yetişkin özel gereksinimli bireyler için Mesleki Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetleri kapsamında, iş atölyeleri bulunmaktadır. Bu atölyelerde, özel gereksinimli bireylere temel bilgi ve beceri kazandırıp, bir iş edinmelerine ve bağımsız yaşayabilmelerine yardımcı olacak eğitim hizmetleri sunulmaktadır. Bu atölyeler yatılı ve gündüzlü olarak hizmet vermektedir. Ahşap işletmeciliği, oyuncak imalatı, galoş yapımı, santral operatörlüğü, çiçekçilik, makrome, anahtarcılık, mum imalatı, kumaş boyama, dokuma, bilgisayar, vb. mesleki eğitim programları uygulanmaktadır. Diğer taraftan yasal ve eğitsel düzenlemelere karşın, özel gereksinimli bireylerin işe yerleştirilmelerinde önemli sorunlar yaşanmaktadır. Ülkemizde kota-ceza sisteminin uygulandığı ve son yasal düzenlemelerle korumalı iş yerlerinden bahsedildiği görülmektedir. Ancak, bu uygulamalar, yetersizliği olan bireylerin işe yerleştirilmesini sağlamakta tek başına yetersiz kalmaktadır. Bu modellerin uygulamaya konulmasından önce, yetersizliği olan bireylere bir işe yerleşmelerini ve toplumsal yaşama katılımlarını sağlayacak becerilerin kazandırılması gerekmektedir (Bakkaloğlu, 2009). Ülkemizde konuya ilişkin çalışmalar yaklaşık 40 yıl önce başlamış olmasına karşın gerek kamu gerek özel sektörde istenilen başarıya ulaşılamamıştır. Bunun bir nedeni özel gereksinimli bireylerin, temel eğitim ve mesleki eğitim olanaklarından yeteri kadar yararlanmamaları olarak düşünülmektedir. Bu durum ise istihdam edilme şanslarını azaltmaktadır, işverenler özürlülük oranları düşük (%40-50 arası) olan özel gereksinimli bireyleri tercih ettiklerinden, özürlülük oranı yüksek olan özel gereksinimli bireylerin işe girme şansı hemen hemen yok denecek kadar azdır (Çetin, 2009). Bir işe yerleştirilmiş özel gereksinimli bireyler ise toplumun bu bireylere karşı olumsuz değer yargıları sonucunda, kendilerini verimsiz hatta işe yaramaz hissetmektedirler. Son yıllarda özel gereksinimli bireylerin istihdamı konusunda sağlanan hizmetlerin gerek niteliğinde gerekse niceliğinde önemli gelişmeler olsa da, özel gereksinimli bireylerin vasıfsız ve düşük işlerde çalıştırıldıkları, işten çıkarmalarda da ilk sıralarda yer aldıkları görülmektedir. Eğitim Hizmetlerinden Yararlanamayan Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim-öğretim kurumlarından doğrudan yararlanamayacak durumda olanlara evde, hastane ya da bakım evlerinde hizmet sunulmaktadır. Ayrıca, yetişkin özel gereksinimli bireyler için bakım amaçlı gündüzlü ve yatılı kurumlar bulunmaktadır. Bu kurumlar verdikleri hizmetlere göre farklılaşmaktadır. Bazıları bireyin tıbbi gereksinimlerini temel alarak bakım ve tedavi hizmetleri vermekte, bazıları ise emniyetli bir 10

şekilde bakımlarını sağlamaktadır. Bir çok özel gereksinimli birey birden fazla yetersizliği olması ve evde bakımı zor olması nedeniyle yatılı kurumlarda kalabilmektedir (Sucuoğlu, 2009). Günümüzde yetersizliğe bağlı olarak ortaya çıkan bakım gereksinimi önemli bir sorundur. Bu sorun özellikle yaşla birlikte daha da artmaktadır. Ülkemizde bakım hizmetlerinin önemi ve özel gereksinimli bireylere yönelik bakım hizmetlerine duyulan gereksinim ünitemizin giriş bölümünde de ifade edildiği gibi III. Özel Eğitim Şurasının temel konusu olarak çeşitli komisyonlarda alınan farklı kararlarla da vurgulanmıştır. Ülkemizde bakım hizmetlerinin çoklu disipliner bir anlayışla düzenlenmesi, yaygınlaştırılması ve kurumsallaştırılması çabası giderek artmaktadır. Özellikle sosyal destek amaçlı toplum temelli bakım hizmetlerinin yaygınlaştırmasıyla bakım hizmetleri en az sınırlayıcı ortam olma özelliğinden uzaklaşmaktadır. En az sınırlayıcı ortam, bireyin olabildiğince doğal ortamında akranları ve aile üyeleri ile birlikte en az düzeyde yardıma gereksinim duyarak yaşayabileceği ortam olarak tanımlanabilir. ÖZEL EĞİTİMDE BAKIM HİZMETLERİ Özel eğitimin en temel amacı, özel gereksinimli bireylerin yaşadıkları toplumda başkalarına bağımlı olmadan yaşayabilmelerini sağlayabilmektir. Bu amaca ulaşmada, bakım hizmetleri önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bakım hizmetleri, yaşlılara, özel gereksinimli bireylere ve süreğen hastalığı olan bireylere ve onların ailelerine sunulmaktadır. Alanyazınında bakım hizmetlerinin hizmet sunumuna göre erken ve geç dönemdeki bakım hizmetleri olarak iki şekilde uygulandığı görülmektedir (Akdemir, 2003; Danış, 2004; III. Özürlüler Şurası Raporu, 2007). İzleyen bölümde bakım hizmetleri kavramı, bu iki uygulama temel alınarak açıklanmıştır. Bakım hizmetleriyle ilgili III. Şura Raporlarına http:/www.ozida.gov.tr/guncel/bakimhiz.doc adresinde yer alan Bilgi Bankası ndan ulaşabilirsiniz. Erken Dönemdeki Bakım Erken dönemdeki bakım, yetersizliğin oluşumundan itibaren ilk dönemi (3-6 aylık) içermektedir. Bu dönemde özel gereksinimli çocuğun bakımı hastane ya da rehabilitasyon merkezinde sağlanmaktadır. Hastane bakımı, tıbbi ağırlıklıdır ve çocuğun medikal durumu kontrol altına alındığında sona ermektedir. Rehabilitasyon merkezlerinde ise özel gereksinimli çocuğun var olan performansını en üst seviyeye çıkarmak hedeflenir. Erken dönemdeki bakım hizmetleri ünitemizin erken dönemdeki özel eğitim hizmetleriyle paralel bir şekilde gitmektedir. Bu dönemde gelişimsel sorunların erken dönemde saptanarak aile desteği, eğitim ve rehabilitasyonla iyileştirilmesi önemli bir adımdır. Geç Dönemdeki Bakım Geç dönemdeki bakım, özel gereksinimli bireyin bebeklik döneminden yaşamının sonuna kadar sürecek rehabilitasyon bakım hizmeti olarak düşünülebilir. Geç dönemdeki bakım; özel gereksinimli bireyin tıbbi yönden takibi ve gerektiğinde yatırılarak değerlendirilmesi hizmetlerini kapsadığı gibi, bireye sosyal ve psikolojik destek sunma gibi hizmetleri de kapsamaktadır. Geç dönemdeki bakım hizmetleri kurumsal bakım ve toplum temelli bakım hizmetleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Kurumsal Bakım Kurum bakım, evde destek verilmesine rağmen, bakılamayacak derecede yardıma gereksinim duyan veya aile yanında bakılması mümkün olmayan yaşlı, özel gereksinimli ve süreğen hastalığı olan bireylere bireysel, sosyal, psikolojik gereksinimlerinin karşılandığı, serbest zamanlarını etkili ve verimli şekilde kullanabilmelerinin sağlandığı, sosyal ilişkilerinin ve aktivitelerinin artırıldığı bakım türüdür. Kurumsal bakım, SHÇEK tarafından hastaneler ya da kliniklerde, hastalığa özel merkezlerde, rehabilitasyon merkezlerinde, bakım evleri ve huzurevlerinde ve mesleki rehabilitasyon merkezlerinde gerçekleştirilmektedir. Günümüzde uzun dönemli kurum bakımının bireyler üzerinde yalnızlaşma, sosyal 11

izolasyon, depresyon gibi olumsuz etkilere neden olması ve maliyetinin yüksek olması nedeniyle toplum temelli bakım modeline geçişin benimsendiği görülmektedir. Ancak, kurum bakımı yine de evde bakılmayacak derecede yardıma gereksinim duyan bireyler için bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplum Temelli Bakım Toplum temelli bakım, yaşlı, özel gereksinimli ve süreğen hastalığı olan bireylere yönelik bir hizmet modelidir. Özel gereksinimli bireylere yönelik hizmet dağılımını geliştirmeyi, onlara daha eşit fırsatlar sağlamayı ve özel gereksinimli bireylerin haklarını iyileştirmeyi ve korumayı amaçlayan bir bakım hizmetidir. Toplum temelli bakımla bireye, yaşadığı sosyal çevreden uzaklaştırmadan yaşamını kendi evinde sürdürmesi için gereksinim duyduğu destek ve yardım sunulmaktadır. Aynı zamanda, bireyin bağımsız yaşama geçebilmesi için gerekli olan bilgi ve sosyal yaşam becerilerini kazandırmayı ve bireyin rekrasyon ve diğer olanaklardan yararlanmasını sağlamayı hedeflemektedir. Toplum temelli bakım, pek çok destek hizmeti bir arada sunduğu için farklı disiplinlerden gelen doktor, hemşire, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, diyetisyen, fizyoterapist, iş-uğraşı terapisi, ev ekonomisi ve diğer sosyal hizmet alan uzmanlarının aktif olarak yer aldığı disiplinler arası bir ekip çalışmasını kapsamaktadır. Toplum temelli bakım, bakıma gereksinim duyan bireylere evde bakım, işyerinde bakım, okulda bakım, kamusal ve sosyal alanda bakım gibi farklı hizmetler sunmaktadır. Ancak ülkemizde evde bakım hizmetleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Evde Bakım: Bakıma gereksinim duyan bireye ve aileye verilen her türlü desteği içerir. Evde bakım hizmetlerinin temel amacı, bireyin kendi evinde bağımsız bir şekilde yaşamasını sağlamaktır. Aynı zamanda bu hizmet kapsamında bakıma gereksinimi olan bireyin ailesine de destek olunması hedeflenir. Evde bakım; diğer bakım türlerinin sağladığı katkıların yanında, aile bütünlüğünün korunmasına ve bireyin normal yaşamındaki sosyal etkinliklerini sürdürebilmesine olanak tanımaktadır. Kurumsal bakıma oranla ekonomiktir; ancak, evde bakım kurumsal bakımın bir alternatifi olarak görülmemelidir. Bu durum bakıma gereksinim duyan özel gereksinimli bireyin gereksinimlerine, yaşam koşullarına ve yetersizliğinin türü ve derecesine göre belirlenmelidir. Her iki bakım türüne de gereksinim vardır. Ancak, evde bakım hizmetlerinin sağlık servisini kişinin ayağına getirmesi, kişiye özel bir bakım sağlaması, bakım alan aileyi bir arada tutması, bakım maliyetlerini düşürmesi, hasta yakınlarını bakım konusunda bilinçlendirmesi ve zaman açısından ekonomik olması gibi nedenlerle bu bakım türünün daha fazla tercih edildiği bilinmektedir. Evde bakım kapsamında verilen hizmetler, evde yardım (ev temizliği, ütü, ilaçların temini gibi günlük işlerin yapılması), evde takip hizmeti (tırnak kesimi, saç-sakal tıraşı, banyo ve beslenme gibi kişisel bakımın desteklenmesi), tıbbi bakım (hemşire, fizyoterapist, konuşma terapisti gibi meslek gruplarından evde hizmet alınması ve programların evde uygulanması), süreli bakım (özel gereksinimli ve yaşlı bireye sahip ailelerin dinlenmeleri ve kendilerine zaman ayırmalarına fırsat verilmesi), telefonla yardım ve evlere yemek servisi yapamaya kadar çeşitlenen bir bakım yelpazesini içerir (Çetin, 2009; Bulut, 1998; III. Özürlüler Şurası Raporları, 2007). Evde bakım hizmetleri temel olarak bireye yaşadığı ortamda psiko-sosyal, tıbbi ve kişisel bakım hizmetlerini kapsar. Ancak bu hizmetlerin yanı sıra evde bakım hizmetleri kapsamında bakıma gereksinim duyan bireyin, serbest zamanını değerlendirme, işyerinde ve okulda gerekli çevresel ve mimari düzenlemelerin yapılması, basit tıbbi müdahaleleri ve kamusal ve sosyal alanda bireyin topluma uyumunu ve bütünleşmesini sağlama gibi hizmetleri de kapsamaktadır. Kurumsal bakım ve evde bakımla ilgili tanımlara aşağıdaki internet adresinden ulaşabilirsiniz. Kurumsal bakım ve evde bakım ile ilgili www.ozida.gov.tr adresini ziyaret ederek daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. 12

ÜLKEMİZDE BAKIM HİZMETLERİ Ülkemizde özel gereksinimli bireylerin bakımı konusunda bugüne kadar ağırlıklı olarak tıbbi model anlayışı benimsenmiştir. Bu anlayışta yetersizlik; eksiklik ve tedavi edilebilecek bir hastalık olarak görülmüştür. 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Türkiye de Bakım Hizmetlerinin sunumu SHÇEK e verilmiştir. SHÇEK başta olmak üzere bakım hizmetleri belediyeler, vakıflar ve dernekler, huzurevleri ve benzeri kuruluşlar tarafından da yürütülmektedir. Böylece bakım hizmetlerinde tıp modelinden sosyal bakıma geçiş yönünde ilerlemelerin temeli atılmıştır. Bakım hizmetleri ülkemiz için yeni denilebilecek bir uygulama modellidir. 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 30 uncu maddesine dayanarak çıkarılan Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tesbiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik 2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi üzerine, bakıma muhtaç ve özürlü olan birey ile ailelerinin yaşam kalitelerini arttırmak, ailelere destek vermek, bireyin günlük yaşam aktivitelerini geliştirmek için uygun politikaların seçilmesi, programlı bir eğitimden geçmiş bakım hizmeti verecek, yeterli nitelik ve nicelikte bakım personelinin yetiştirilmesi gerekliliği doğmuştur. Bu yönetmeliklere bağlı olarak günümüzde uygulamalar, kurum bakım hizmetleri ve evde bakım hizmetleri olarak uygulanmaktadır. Kurum Bakım Hizmetleri SHÇEK tarafından verilen kurum bakım hizmetleri üç farklı kurumda hizmet vermektedir. Bu kurumlardan ilkinde, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri nde, yatılı olarak özel gereksinimli bireylerin bakım ve rehabilitasyonuna yönelik hizmetler verilmektedir. Diğer bir kurum bakım hizmeti olan Aile Danışma ve Rehabilitasyon Merkezleri nde, gündüzlü olarak hizmet verilmekte ve bu merkezlerde özel gereksinimli bireylere bakım ve rehabilitasyon hizmeti sunulmakta ve özel gereksinimli bireye sahip ailelerin ve annelerin bakım yükünün hafifletilmesi yönünde çalışmalar yapılmaktadır. Son olarak, Özel Bakım Merkezleri nde Bakımevi Hizmeti, bakıma gereksinim duyan özel gereksinimli bireyin kendisinin ya da aile üyelerinin talebi doğrultusunda bakım hizmeti özel bakım merkezlerinde de gerçekleştirebilecektir. Evde Bakım Hizmetleri Evde bakım hizmetleri, Akraba Tarafından Bakım ve Özel Bakım Merkezi Tarafından Bakım olmak üzere iki farklı hizmet uygulamasını kapsamaktadır. Akraba Tarafından Bakım, özel gereksinimli bireyin ailesinin talep etmesi üzerine Bakım Hizmeti İl Müdürlüğü nün denetimi ve rehberliğinde, bakıma muhtaç özel gereksinimli bireyin akrabaları tarafından bireyin ikamet ettiği adreste verilmektedir. Özel Bakım Merkezi Tarafından Bakımda ise, bakıma muhtaç özel gereksinimli bireyin veya ailesinin talep etmesi halinde, Bakım Hizmeti İl Müdürlüğü nün denetim ve rehberliğinde açılan, özel bakım merkezinde istihdam edilen bakıcı personel tarafından bakıma gereksinim duyan özel gereksinimli bireyin ikamet ettiği yerde bakım hizmeti sunulmaktadır. Bu uygulamalar konuyla ilgili yasalarda ve yönetmeliklerde yer almaktadır. Evde bakımı yapılan özel gereksinimli bireyin bakımını üstlenen akrabasına bir aylık net asgari ücret tutarında ödeme yapılmaktadır. Ülkemizde 2006-2009 döneminde kurum ve evde bakım hizmetlerinden yararlanan kişi sayılarına Tablo 1 ve Tablo 2 de yer verilmiştir (Ozida, 2011). Tablo 1.1: Yıllara Göre SHÇEK Resmi Rehabilitasyon Merkezleri ve Bakılan Kişi Sayıları Yıl Merkez Sayısı Kapasite Bakılan Kişi Sayısı Yatılı Gündüzlü Toplam Yatılı Gündüzlü Toplam 2006 41 25 66 3.027 3.070 1.584 4.654 2007 47 17 64 3.434 3.458 634 4.092 2008 57 15 72 4.098 3.802 470 4.272 2009 62 10 72 4.758 4.190 379 4.569 13

Tablo 1.2: Yıllara Göre Özürlü Evde Bakım Hizmetlerinden Yaralanan Kişi Sayısı Yıl Kişi Sayısı 2006 8 2007 28.583 2008 113.000 2009 210.320 2010 297.000 2011 381.000 2012 453.000 2013 513.000 2014 561.000 Ülkemizde, Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Resmi Kurum ve Kuruluşlar Bakım Merkezleri Yönetmeliği ne göre iki tür bakım hizmet yaklaşımı kullanıldığı görülmektedir. Bu hizmetler kişisel bakım hizmetleri ve psiko-sosyal bakım hizmetleridir. Bu hizmetlerin içeriğinin kapsamı ise şu şekilde belirlenmiştir. Kişisel Bakım Hizmetleri Banyo yaptırılması, Tuvalet ihtiyacını gidermede yardım edilmesi ve gerektiğinde temizliğinin yapılması, Tırnaklarının kesilmesi, Saçlarının taranması, Dişlerinin temizlenmesi, Yemek ve içecek ihtiyacının giderilmesi, El, yüz ve ayak temizliği, Sakal tıraşının yapılması, İstenmeyen tüylerin temizlenmesi, Elbiselerinin giydirilmesi ve çıkarılması, Burun ve kulak temizliğinin yapılması, Yatağının temizlenmesi ve düzeltilmesi, Odasının temizlenmesi, Çamaşırlarının yıkanması. Psiko-sosyal destek hizmetler Bakıma gereksinim duyan özel gereksinimli bireyin ailesinin, özel gereksinimli bireyi ve yetersizlik durumunu kabullenmesine, bilgilendirilmesine yönelik bireysel veya grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetler, Bakıma gereksinim duyan özel gereksinimli bireyin yetersizliğini, mevcut durumunu ve yerleştirildiği ortamı kabullenmesine ve gelişim alanlarında desteklenmesine yönelik bireysel ve grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetler, Özel gereksinimli birey ve ailesinin sosyal hakların ve mevcut kaynakların kullanılmasına yönelik kişisel ve grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetler, 14

Bakıma gereksinim duyan özel gereksinimli bireyin bağımsız yaşamasına, sosyal yaşama uyumuna ve katılımına yönelik sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler ile düzenlenecek bu tür etkinliklere katılabilmesi için yapılan destek hizmetler, Bakıma gereksinim duyan özel gereksinimli bireyin terk edilme, reddedilme, özür durumunu kabullenememe, ümitsizlik, intihar etme, yalnızlık, sevgisizlik gibi olumsuz duygulardan kurtarılmasına ve depresyon ve stres gibi durumların yaşanmasının önlenmesine yönelik kişisel veya grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetler olarak sıralanmıştır. Özel gereksinimli bireylere psiko-sosyal bakım hizmetleri kapsamında yer alan sosyal desteği sosyal hizmet uzmanları sağlamaktadır. Sosyal hizmet bilimi davranış ve sosyal bilimleri temel alan uygulamalı bir bilimdir (Williams, 2009). Ülkemizin bugün içinde bulunduğu sosyo-ekonomik ve kültürel ortam nedeniyle sosyal hizmet uygulamalarına duyulan gereksinim ve bu bağlamdaki çalışmalar giderek artmaktadır (Bulut, 2004). Bu gelişmelere paralel, bakım hizmetleri kapsamında özel gereksinimli çocuklara sosyal desteği, sosyal hizmet uzmanları sunmaktadır. Sosyal hizmet uzmanları bu konuda özel gereksinimli bireylere yardımcı olduğu kadar, ailelere de yardımcı olmaktadırlar. ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERE YÖNELİK SOSYAL HİZMETLER Özel gereksinimli bireylere bakım hizmetlerinin sunulmasında, sosyal destek önemlidir. Bakım hizmetleri kapsamında ağırlıklı olarak hastanelerde ve SHÇEK e bağlı kurumlarda çalışan sosyal hizmet uzmanlarının özel gereksinimli çocuklarla çalışmaları son yıllarda başlamıştır. Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelikte bakım hizmetleri değerlendirme heyetinin; sosyal hizmet uzmanı, psikolog, çocuk gelişim uzmanı, doktor, fizyoterapist, hemşire, sağlık memuru unvanına sahip kişiler arasından farklı mesleki unvanlara sahip en az üç kişiden valilik onayıyla oluşturulması öngörülmüştür. Yönetmelikte yer alan meslek alanları içinde özelikle toplum temelli bakım hizmetlerinin organizasyonunda ve uygulanmasında sosyal hizmet uzmanlarının önemli sorumlulukları vardır. Ülkemizde, SHÇEK tarafından özel gereksinimli bireylere yönelik başlıca sosyal hizmet uygulamaları, Aile Danışmanlığı ve Eğitim Hizmetleri, Mesleki Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri, Sosyal Rehabilitasyon Hizmetleri, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri nde sunulan özel bakım hizmetleridir. Sosyal hizmet uzmanları bu kurumlarda özel gereksinimli bireyler ve ailelerle çalışmalarını üç şekilde yürütmektedirler. Bu çalışmalar: (a) özel gereksinimli birey ve ailesiyle yapılan bireysel çalışmalar, (b) özel gereksinimli gruplar ve aileleriyle yürütülen grup çalışmaları, (c) toplumsal bilinçlenmeyi sağlamak amacıyla özel gereksinimli bireyler ve ailelerin katılımının sağlandığı toplumsal boyuttaki çalışmalardır (Çetin, 2009; Williams, 2009). Bu kurumlarda aile danışmanlığı hizmetlerini yürütmek üzere görev alacak olan sosyal hizmet uzmanının en az dört yıllık lisans eğitimini tamamlamasının yanı sıra üniversitelerin ya da meslekle ilişkili dernek ya da odaların düzenlemiş olduğu aile danışmanlığı alanında en az 100 saati teorik olmak üzere eğitim programını tamamlamaları gerekmektedir. Aynı zamanda, bu eğitime alternatif olarak bu alanda hizmet veren sivil toplum ve kamu kuruluşlarının Uluslararası Aile Terapileri Örgütü nün ya da Avrupa Aile Terapileri Örgütü nün ölçütlerine uygunluğu belirlenen eğitim programını başarıyla tamamlanması da sosyal hizmet uzmanının aile danışmanlığı hizmetlerini yürütebilmesi için yeterli olmaktadır. Bu yönüyle sosyal hizmet uygulamalarının gelişmiş ülkelerde ve ülkemizde özel gereksinimli bireyler ve ailelerine yönelik olarak benzer işlevler ve çeşitlilik gösterdiği söylenebilir. Özel gereksinimli bireyler ve aileleriyle yapılan bireysel ve grup çalışmaları hakkında kitabımızın Özel Gereksinimli Bireyler ve Aileleri başlıklı 4. ünitesinde detaylı bilgi sunulmuştur. Bu bölümde ise, sosyal hizmet uzmanların özel gereksinimli bireylerin eğitiminde ve toplumsal bilinçlendirmeyi sağlama da neler yaptıkları konusundaki çalışmalar aşağıda özetlenmiştir. Özel Gereksinimli Bireyleri Destekleme Özel gereksinimli bireyler çeşitli sağlık sorunları nedeniyle sıklıkla hastanelerden tıbbi bakım desteği almaktadırlar. Hastanelerde sağlık hizmeti sunan personelin özel gereksinimli bireyler hakkında bilgi sahibi olmamaları ve bu bireylerin uygun olmayan davranışlarını pekiştiren tutumlar sergilemeleri özel gereksinimli bireyleri ve aileleri zor duruma düşürmektedir. Bu nedenle sosyal hizmet uzmanlarının hastane personeline temel düzeyde de olsa özel gereksinimli bireylerin iletişim becerilerinin yetersizliği ve davranış sorunları karşısında nasıl bir tutum sergilemeleri konusunda bilgi verme gibi sorumlulukları bulunmaktadır. 15

Sosyal hizmet uzmanlarının diğer bir görevi ise, özel gereksinimli bireylere yönelik eğitim hizmetlerinin koordinasyonunun sağlanmasında, boş zaman etkinlerinin planlanmasında ve toplumla bütünleşmesini saylayacak sosyal etkinliklere katılımlarını sağlamada destek olmalarıdır. Bu çalışmalar, erken eğitim döneminde ailenin erken eğitim programları konusunda bilgilendirilmesi ve bu hizmetlerden yararlanabilmesi için gerektiğinde ailenin koşullarının iyileştirilmesi gibi düşünülebilir. İlerleyen dönemlerde, özel eğitim okulları ve özelikle kaynaştırma ortamlarında ortaya çıkacak davranış problemlerinin önlenmesinde, öğretmenlerin bilgilendirilmesi, ev-okul iletişiminin sağlanması, evde bağımsız yaşamının desteklemesi gibi sıralanabilir. Eğitim ve evde bakım hizmetleriyle paralel olarak sosyal hizmet uzmanları özel gereksinimli bireylerin boş zamanlarında müzik, spor, resim, dans gibi etkinliklere katılımlarını sağlanması konularında da pek çok planlama yapabilirler. Özel gereksinimli bireylerin en savunmasız oldukları durumlardan biri, duygusal, fiziksel ve cinsel tacize uğramalarıdır. Sosyal hizmet uzmanları, özel gereksinimli bireye yapılan tacizin belirlenmesi, ve tacize yönelik psikolojik, tıbbi ve hukuksal boyutta önlemlerin alınması konusunda profesyonel yardım seçeneklerini özel gereksinimli bireylere ve ailelerine sunmalıdır. Bu tür uygun olmayan durumların önlemesi için sivil toplum örgütlerini ve konuyla ilgili vakıf ve dernekleri harekete geçirmeli ve konuyla ilgili çalışmalarında bu kurumlara destek olma gibi sorumlulukları vardır. Ayrıca özel gereksinimli bireye, anne babasına ve öğretmenine taciz ve tacizi önlemek için neler yapabileceği konusunda bilgilendirmeye yönelik seminerlerin planlanması da sorumlulukları arasındadır (Williams, 2009). Sosyal hizmet uzmanları bu sorumluluklarının yanı sıra, ülkemizde Mesleki Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetleri kapsamında, açılan iş atölyelerinde eğitim alan özel gereksinimli bireyler için iş olanaklarını araştırarak bu konuda hem özel gereksinimli bireyleri hem de işverenleri bilgilendirirler. Ayrıca özel gerksinimli bireylerin işe yerleştirilmesi ve takibi, iş yerinde özel gerksinimli bireye sosyal desteğin sağlanması, işyerinde gerekli ergonomik düzenlemelerin yapılması ve özel gerksinimli bireylerin işe ulaşılabilirliğini sağlamada gerekli düzenlemelerin yapılması gibi özel gereksinimli bireyin yaşamını kolaylaştıran önemli hizmetler sunmaktadırlar. Özel Gereksinimli Bireylerin Ailelerini Destekleme Sosyal hizmet uzmanları, özelikle aileye hem kendileri hem de çocuklarının yaralanabilecekleri özel eğitim ve ilişkili hizmetlere ilişkin bilgi sunma, aileyi yasal hakları ve diğer toplum kaynakları konularında bilgilendirme çalışmalarının yanı sıra ev içindeki ve dışındaki işleri üstlenme, özel gereksinimli bireylere, protez, tekerlekli sandalye vb. alınması için girişimlerde bulma, yoksul özel gereksinimli bireylere tedavi giderleri için ilgili kuruluşlara başvurma ve parasal yardım sağlayan çeşitli kuruluşlara SHÇEK, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Sosyal Yardımlaşmayı Teşvik Fonu, Kızılay, Yardım Sevenler Derneği, Vakıflar Genel Müdürlüğü vb) başvurma gibi sosyal destek hizmetini sunmaktadırlar (Erkan, 2003). Toplumsal Çalışmaları Destekleme Topluma yönelik çalışmalar ise, temel olarak toplumun özel eğitimle ve özel gereksinimli bireyler ile ilgili olarak bilinçlendirilmesidir. Bu konuda sosyal hizmet uzmanları, özel gereksinimli bireylere yönelik yanlış inanış ve önyargıların değiştirilmesine yönelik kamu ve özel kuruluşlarla işbirliği içinde bulunur ve bu kuruluşlarla birlikte toplumdaki bireyleri duyarlı kılacak etkinlikler düzenlerler. Toplum genelinde özel gereksinimli bireylerle ilgili farkındalığı arttırmak için açık oturumlar, paneller düzenlerler ve bu konuda kitle iletişim araçlarını kullanırlar. Ayrıca, özel gereksinimli bireylerle ilgili araştırmalar yapma ve planlama hizmetleri sunma, özel gereksinimli bireyler adına hak savunuculuğunu üstlenme ve özel gereksinimli bireylere yönelik birtakım ayrıcalıklar ve hizmetler sağlanması konusunda kamuoyu oluşturarak ilgili kamu kuruluşlarını etkileme gibi pek çok toplumsal sorumlulukları vardır (Çetin, 2009; Erkan, 2003) Özel gereksinimli bireylerle çalışan sosyal hizmet uzmanlarının toplumsal düzeyde üstlendikleri görevler niçin önemlidir? Yukarıda sunulan bilgiler ışığında, sosyal hizmet uzmanlarının özel gereksinimli bireylerin eğitimleri ve olabildiğince bağımsız yaşamlarının sürdürebilmeleri açısından önemli bir yeri ve sorumlulukları olduğu görülmektedir. Kitabımızın diğer ünitelerinde farklı konular çerçevesinde sosyal hizmet uzmanlarının görev ve sorumlulukları konusunda ayrıntılı bilgilere yer verilmiştir. 16