BALIKÇILIK YOL AYRIMINDA



Benzer belgeler
Su Ürünleri Avcılığı. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Daire Başkanı Dr. M. Altuğ ATALAY

HAMSİ AVCILIĞI ve BAKANLIK UYGULAMALARI. Vahdettin KÜRÜM

BOGAZ DA 30 BALIK TÜRÜ YOK OLMAK ÜZERE

SU ÜRÜNLERİ VE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI

AB ORTAK BALIKÇILIK POLİTİKASI ve HAMSİ BALIKÇILIĞI. Dr. Atilla ÖZDEMİR

Balıkçılıkta Ekosistem Yaklaşımı Konferansı

En buruk 'vira bismillah'

sonuç ve değerlendirme

SORUMLU AMATÖR BALIKÇILIĞA GEÇİŞ

İZMİR İN SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEKİ YERİ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

DENİZİN SİHİRLİ YÜZÜNÜ KEŞFEDEN PROJE

SU ÜRÜNLERİ TÜKETİMİ VE TANITIMI

BuNLarI BiLiYOr muyuz?

TÜRKİYE DE SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ VE ÜRETİCİ ÖRGÜTLERİ

Çizelge 5. Edremit Körfezi su ürünleri kooperatifleri ve üye sayıları (Ceyhan ve diğ. 2006) S.S. Altınoluk Su Ür. Koop.

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

TÜRKİYE Su Ürünleri Üretimi

Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım

1. BALIKÇILIK YÖNETİMİ ÇALIŞMA GRUBU. Görev ve Ödevler Mevcut hamsi stoklarını birlikte nasıl sürdürülebilir, nasıl yönetebiliriz?

Orkinoslar Nereye Gitti?

YEM AMAÇLI SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞINA YÖNELİK USUL VE ESASLARA İLİŞKİN DÜZENLEME

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

TÜRKİYE DE DENİZ STRATEJİSİ ÇERÇEVE DİREKTİFİ KONUSUNDA KAPASİTE GELİŞTİRME PROJESİ ( )

Balıkçılıkta Stok Yönetimi 29 Aralık Eylül 2012 vti Deniz Balıkçılığı Enstitüsü, Hamburg, Almanya

Hayata Destek Derneği 27 Haziran 2014 Gezici ve Geçici Mevsimlik Tarımda Çocuk İşçiliği Toplantısı Politika Önerileri

Eğitim / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA

Geleceğimiz Ağa Takılmadan Deniz Koruma Alanlarımızı Arttıralım

SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ VE EKONOMİYE KATKISI

BALIKÇILIK YÖNETİMİ ALGARVE ÜNİVERSİTESİ PORTEKİZ / Mehmet DİNGİL Su Ürünleri Mühendisi TAGEM

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları

Doğu Karadeniz de Av Sezonunda Avlanılan Hamsi

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

Hangi balık ne zaman yenir? Çipura: Akdeniz ve Ege kıyılarında yaygın olan çipura ya seyrek de olsa Marmara da da rastlanır. Ege de Kasım, Akdeniz de

Amatör Balıkçılık Tanımı Üzerine Bir Değerlendirme. Vahdet ÜNAL Ege Üniversitesi-Su Ürünleri Fakültesi

4.GIDA GÜVENLİĞİ KONGRESİ KAPANIŞ BİLDİRGESİ

MEVSİMLİK TARIM İŞLERİNDE ÇALIŞAN ÇOCUKLAR İÇİN MODEL EYLEM PLANI

MUĞLA İLİ TARIM VE HAYVANCILIK ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU

SU ÜRÜNLERİ RUHSAT TEZKERELERİ

Yarın da balık istiyorsak, hemen bugün deniz rezervlerine ihtiyacımız var!

ÇANAKKALE NİN GELİŞME ALANLARINDA EKOLOJİK YAKLAŞIMLAR. İsmail ERTEN

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTATİSTİK VE BİLGİ SİSTEMLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI İŞ TANIMI VE GEREKLERİ BELGELERİ

Reel Sektör Risk Yönetimi

Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı

Mustafa Alptekin HERGÜNER İnşaat Yük. Müh.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

T.C. İSTANBUL VALİLİĞİ İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü. İL GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ GENEL İCMALİ

MUĞLA BÜYÜKŞEHİR, FETHİYE DE KATI ATIK TESİSİ YAPIYOR

Tedarik Zincirlerinde Yer Seçimi Kararları (Location Decisions)

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI Ders Programı

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar

Yazışma Adresi: İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi. Avlama teknolojisi Anabilim Dalı Ordu Cad. No: Laleli / İstanbul

HANGİ ÇEVRE? HANGİ AKIŞ?

D- NASIL YAZMALI? ÖRNEKLER

YILAN BALIĞI AVCILIĞI VE İHRACAT KOTASININ UYGULANMASI

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

AVRUPA TOPLULUĞU PEGASO PROJESİ

EKMEĞİ SUDAN ÇIKARMAK VARKEN BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİNDE AKP HAVANDA SU DÖVDÜ

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

TKDK DESTEKLERİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İZLEME VE SU BİLGİ SİSTEMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Balıkçılıkla ilgili tüm konulardan sorumlu merkezi bir birim oluşturulması

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI

TARIMSAL EKONOMİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ KARADENİZ BÖLGESİ NDE SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞI YAPAN İŞLETMELERİN SOSYO-EKONOMİK ANALİZİ

SU ÜRÜNLERĐ AVCILIĞINDA KULLANILAN AĞLARIN ÖZELLĐKLERĐ VE AVCILIKTA KULLANIM ZAMANLARI GIRGIR AĞLARI

Karadeniz de Orta Su Trolü İle Avlanan Pelajik Balıkların Bazı Biyolojik Özellikleri ve Avcılık Verilerinin İncelenmesi

Mavi Bayraklı Plajlarda Deniz Kirlilikleri ve Şikayetlerin Değerlendirilmesi. Doğan Karataş TÜRÇEV Kuzey Ege İlleri Şubesi Koordinatörü

ÇEVRE İZİN VE LİSANSLARINDA YENİ DÖNEM

4. TEKİRDAĞ SU ÜRÜNLERİ VE BALIKÇILIK SEKTÖRÜNÜN REKABETÇİLİK ANALİZİ 4.1. Giriş

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

AKDENĠZ GENEL BALIKÇILIK TOPLANTISI

SAĞLIK VE GÜVENLiK İŞARETLERİ

YOL GÜVENLİĞİ SAVUNUCULUK PROJESİ. Mine AKDOĞAN Türk Kızılayı Yol Güvenliği Proje Koordinatörü

Şekil 280. Kuşadası genel görünümü ve balıkçı tekneleri. Şekil 281. S.S. Kuşadası Su Ürünleri Kooperatifi İdari Binası

SATIŞI VE SEVKİ/NAKLİ YASAKLI GÜBRELER. ( Amonyum Nitrat %33, CAN(%26), Sodyum Nitrat ve Potasyum Nitrat )

Natura 2000 Projesi Görev 3.3- Ankara Eğitimi

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ VE GİRİŞİMCİLİK

İZMİR İLİ ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ (Aliağa Bölgesi) TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015

GRUP A Anabolik etkiye sahip maddeler ve kullanımına izin verilmeyen maddeler

AKARYAKIT PİYASALARINDA GELECEK BEKLENTİLERİ VE YOL HARİTASI. Martin THOMSEN 25 Kasım, 2016 Adana

Ek 1 Kaz Dağları ve Edremit Körfezi

ELAZIĞ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ

KAFES BALIKÇILIĞI Doç.DR.Suat DİKEL 2005 Ç.Ü.Su Ürünleri Fakültesi Yayınları No:18 Lotus Yayıncılık Adana

CUMA İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

YEŞİL DENİZ KAPLUMBAĞASININ KORUNMASI İÇİN İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ BROŞÜR TR 2017 AKYATAN2016 NIN YOLCULUĞU

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

İSTANBUL VALİLİĞİ İL BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ KOMİSYON KARARI

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu 4. Türksoy Üye Devletleri UNESCO Millî Komisyonları Toplantısı 2. Kültürel ve Doğal Miras Semineri

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU

KAMU İDARELERİNDE KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ. Burhanetin AKTAŞ Müsteşar Yardımcısı

ULUSAL SU VE SAĞLIK KONGRESİ

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ YENİ FOÇA ATIKSU ARITMA TESİSİ ATIKSU DEŞARJI DEĞERLENDİRME RAPORU

ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELE KOMİSYONU

Transkript:

Medya bilgilendirme belgesi Ocak 2012 BALIKÇILIK YOL AYRIMINDA Balığın kabusu: Aşırı avcılık Su, gezegenimizde kimsenin sahip olmadığı bir varlıktır. 40 senedir literatürde olan, konuşulan en önemli sorun ise suyun kullanımındaki ve ortak yönetimindeki trajedidir. Kendini yenileyen doğal varlıkların üretimine para harcanmaz, doğal süreçlerine insan eliyle müdahale edilmez. Yani, insan bunları sonsuza kadar ʻhasatʼ edebilir, kullanabilir; fayda sağlayabilir. Bu yüzden de diğer varlıklara göre iki kat değerlidir diyebiliriz. Üstelik, kendini yenileyen varlıkların yok edilmesinin marjinal zararı vardır, yani bizden sonra gelecek her nesli temiz sudan ve diğer doğal varlıklardan mahrum bırakmak. Ne yazık ki, gerek IUCN verileri1, gerek FAO rakamları bu kendi kendini yenileyen ve bize fayda sağlayan varlıkları tüketmek üzere olduğumuzu göstermekte. 1 http://www.iucnredlist.org/ 1

Denizlerin karşı karşıya olduğu en büyük iki tehdit: aşırı avcılık ve kirlenmedir. Geçmişte derin denizleri de etkileyen bu iki problemin yarattığı yıkımda, önceden kirlilik başı çekerken, şimdi ise yanlış balıkçılık yönetimleri yüzünden sucul varlıkların aşırı avcılıkla sömürülmesi en büyük tehlike haline geldi 2. İnsanlar için çok önemli bir besin olan deniz canlılarının kendini yenileme kapasitesinin sınırına geldik. Ekosistemde her şey birbirine bağlıdır. Bu zincirin halkalarından birini kırdığınız zaman, bu sadece balık stoklarındaki bir düşüş anlamına gelmiyor. Aynı zamanda ekosistemin işleyişi baştan sona zarar görüyor. Balık hasadının %90ʼı, yüzde 10ʼluk kesimin elinde! Yavru balık avlanması ve satılmasına karşı yürüttüğümüz Seninki kaç santim? Küçük Balık Yoksa Büyük Balık da Yok projesinin akabinde, türü tehlike altında olan iki ticari balığın (orfoz ve lagos) avlanma boyunun bilimsel verilere göre düzenlenmesi ile birlikte, olumlu bir adım olarak da lüferin yasal avlanma boyunun 20 santime çıkartılması umut verici gelişmelerdir. Greenpeace, kampanyasına kalkan, lüfer, palamut, levrek ve diğer ticari türlerin yasal avlanma boylarının en az bir kere üreyebilecekleri şekilde değiştirilmesi için devam ediyor. Bununla birlikte, lüfer, istavrit ve hamsi gibi ticari türlerin yasadışı olarak, yasal boylarının altında avlanmasına ve satılmasına devam ediliyor. Halʼe ve satış noktalarına yapılan denetimler umut verici olsa da, durumun aciliyeti göz önünde bulundurulduğunda yeterli değil. 2011ʼde kayıtlı olarak denizlerde avcılık yapan 17.203 tekneden %90ʼı geleneksel yöntemlerle avcılık yapan 10 metrenin altında tekneler iken, geriye kalan %10ʼu denizlerimizdeki balık hasadının %90ʼını elde ediyor. Sürdürülebilir olmayan yöntemlerle avcılık yapan bu büyük tekneler son yıllarda av döneminin erken bitmesiyle komşu ülkelerin sularına gitmek için para ödüyor. Bu da başta sözünü ettiğimiz kısır döngünün nasıl işlediğine bir örnek teşkil ediyor. Bu işleyişe bir başka örnek ise, 1980-1990 yılları arasında Türkiyeʼdeki gırgır sayısının 120ʼden 270ʼe çıkmasıdır. 1988 yılında 295 bin ton olan hamsi avı, 1989ʼda 97 bin tona, 2 ʻʼhttp://www.plosone.org/article/info:doi%2F10.1371%2Fjournal.pone.0022588#abstract0ʼʼ p.1 2

1990ʼda ise 66 bin tona düşmüştür. Bunun sonucunda 1989 yılında hamsinin avlanabilir boyu 7 santimden, 9 santime çıkmıştır. Bu önlem meyvesini vermiş, 1993/94 sezonunda ortalama hamsi boyu tekrardan 10 santimin üzerine çıkmıştır. 9 santimden küçük balığa getirilen avlanma yasağı ile birlikte, gerek toplam hamsi avı artmış gerek ise stoklardaki yaş grupları dağılımında iyileşme gözlemlenmiştir 3. Daha çok balık, daha fazla gelir değildir 3-4 aya yayılan bir balık sezonu hem balıkçıya daha çok kazandıracak, hem de ekosistem kendini toparlayacak. Gıda dağılımı daha eşit şartlarda gerçekleşebilecekken, av sezonunun eylül ayında başlamasıyla 1 aylık bir av sezonunun ardından, pazarda balık bulunmuyor, balıkçı ise gelir kapısından oluyor. Üstelik, bitene kadar tutulan balığın tümü insana besin olarak sunulmuyor; fazla arz nedeniyle un ve yağ olmak üzere fabrikalara gönderiliyor. 3 http://www.biriz.biz/rize/hamsi/hamsibalbiyolojisi_.pdf 3

Türkiye İstatistik Kurumuʼnun (TÜİK) 2010 yılı verilerine göre, balık unu fabrikalarına gönderilen hamsi miktarı bir önceki seneye göre %25,41 artarak 113 bin tona çıkmış. 2011ʼde, geçmiş yıllarda da yaşandığı üzere, hamsinin önce pek bol ve ucuz sonra ise yok denecek kadar az olduğuna şahit olduk. Artık iyi yönetilmeyen balıkçılığın sonuçlarının ne kadar acı olduğunu daha net görüyoruz. Yaptığı yatırımı karşılayacak düzeyde balık avlayamayan balıkçı, gitgide daha az gelir elde ettikçe karşımıza tüm dünyada yaşanan genel eğilim çıkıyor; politikacılar yani karar alıcılar, endüstriyel balıkçıların taleplerine cevap olarak teşvik ve hibeler sağlıyor. Bu sayede endüstriyel balıkçı da sürekli avlanma kapasitesini geliştiriyor. Eğer hemen bir adım atılmazsa, kendimizi balıklar tamamen tükenene kadar sürecek bir kısır döngünün içinden kurtaramayacağız. Sorunu zamanla, fakat temelden çözecek bir balıkçılık rejiminin gerekliliği, denizel canlı türlerinin yok oluşunu doğrudan hisseden Türkiyeʼde de kendini gösteriyor. Çözüm: Balıkçılık yönetiminde acil reform Balıkçılık yönetiminde yapılması gereken geniş reformların başlangıcı olarak, ticari amaçlı su ürünleri avcılığını düzenleyen tebliğde değişikliklere gidilmelidir. Seninki kaç santim projesi dahilinde kalkan, palamut, lüfer gibi tehlike altındaki ticari balıkların yasal boylarının bilimsel üreme boylarına uygun olarak düzenlenmesi için çalışmaya devam ediyoruz. Talebimiz, kalkanın yasal avlanma boyunun 45 santime, palamutun 38 santime, lüferin ise 25 santime çıkartılmasıdır. 4 Bu düzenleme öncelikle acil durumdaki türler için yapılmalı, ancak tüm ticari türler ile ilgili olarak mutlaka bağımsız bir bilim komitesi oluşturulmalı (ya da varolan BAG gibi bilimsel çalışma gruplarından proje talep edilmeli) ve en güncel bilimsel çalışmalar gözetilerek yeniden boy ve yasak türler listesi düzenlenmelidir. Denizlerimize büyük gelen av filosunda küçültmeye gidilmelidir. Bu küçültme stratejisi ise daha önce birden fazla ceza almış teknelerin av ruhsatının alınması yoluyla gerçekleşmeli, zaten balığa çıkmayan teknelerin denizlerden çekilmesinin denizel varlıkların sürdürülebilirliği için etkisinin olmayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. 4 http://www.greenpeace.org/turkey/global/turkey/report/2011/03/greenpeace-balik-cetveli.pdf 4

Greenpeace, yıllardır yürüttüğü kampanyalarda Türkiyeʼde kıyısal deniz rezervleri ağı kurulmasını talep ediyor. Deniz koruma bölgeleri, insan eliyle ekosisteme verilen zarar ve tahribatın uzun vadeli bir korumaya dönüştürülmesini sağlayacaktır. Yeni çıkartılan Tabiat Kanunu kapsamında acilen deniz rezervleri statüsü oluşturulmalıdır. Boğazlar, iç denizler, körfezler ve koylar ise, konaklama ve üreme göçü yapan balıkların sürdürülebilir olmayan avcılık yöntemleriyle avlanmasına kapatılmalıdır. Dolayısıyla özellikle Boğazlar gırgır ağlarına kapalı bölge olmalıdır. Avcılık yöntemlerinin farklılıkları göz önünde bulundurularak, derinliğe göre oluşturulan av yasakları yeniden düzenlenmelidir. Bu şekilde büyük ölçekli balıkçılık yapan tekneler geleneksel kıyıdan uzaklaştırılacak, balıkların üzerindeki yoğun av baskısı azalacaktır. Denetimler karada sıklıkla devam etse de, denetimlerin denizde etkili bir şekilde sağlanmaması dolayısıyla yasal boya uymayan balıklar ne yazık ki hala tezgahlarda yer almaktadır. 1380 numaralı Su Ürünleri Kanunuʼnda belirtildiği üzere yakalanan yasadışı balıklar kamyon başına kesilen ve caydırıcı olmaktan uzak bir ceza ile tekrar satışa sunulmaktadır. 5 Yasadışı boydaki balıkların en baştan avlanmasını önlemek için denetimlerin sıklığı kadar, cezaların caydırıcılığı da önemlidir. Kanun, cezaların 5 http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/464.html Madde 34. 5

caydırıcı olması için acilen tadil edilmelidir. Bu tadilat ile Türkiye iç denizlerinde ve Boğazlarda yasak olan trollerin yasadışı olarak avlanmasının ve ekosisteme zarar vermesinin de önüne geçilebilir. Kaçak, aşırı ve yasadışı avcılığın önlenmesi için karada olduğu kadar denizlerdeki denetimler de arttırılmalıdır. AIS (Otomatik tanıma sistemi) cihazlarının 15 metreden büyük bütün balıkçı teknelerinde olması zorunlu iken 6, teknelerin cihazları açmaması halinde uygulanması gereken yaptırımlar caydırıcı olmaktan çok uzak. AIS cihazlarının sürekli kullanımı yasadışı balık avının önüne geçmek için ciddi önem taşıyor. Balıkçılığı düzenleyen kanun 1380ʼe AIS cihazlarının zorunlu kullanımıyla ilgili maddenin eklenmesi ve uygulanmasının sağlanması, her çeşit yasadışı balık avcılığının önüne geçilmesini sağlayacak ve sürdürülebilirliği sağlamak için çok önemli bir araç olacaktır. Türlerin stokları ile ilgili çalışmalar yapılmalıdır. Özellikle 2011ʼde yapılan stok belirleme çalışmaları 7, bu gibi düzenlemelerin önünü 3açacaktır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı stok araştırması çalışmalarına destek vererek ve ilgili verileri kullanarak, gerek değişik ticari türler için kotaların belirlenmesini gerek ise denizlerimizdeki tehlike altında olan türler için genel bir plan oluşturulmasını sağlayabilir. Sürdürülebilir balıkçılık için gerekenlerin başında av araçlarına düzenlemeler getirilmesi gelmektedir. Örneğin, ağların torba kısımlarının balık büyüklüğüne uygun olarak değiştirilmesi, ağ gözlerinin yavru balıkların kaçabileceği şekilde yapılması gerekmektedir. Bu çalışma, stokların yeni durumu ve değişen doğal koşullara bağlı olarak türlerdeki değişim gözetilerek yapılmalı ve bununla ilgili düzenlemeler yeniden elden geçirilmelidir, dolayısıyla ilgili üretim sanayinin de aynı şekilde denetlenmesi önemlidir. Hedef dışı av miktarının ağırlıkça müsaade edilen oranı, her av aracına göre farklı olarak belirlenmelidir. Pasif ve aktif ağların farklılıkları göz önünde bulundurularak, bunlara uygun oran düzenlemeleri getirilmelidir. Elbette, bütün bunların sağlıklı ve işlevsel olarak gerçekleştirilebilmesi için gereken eğitimler ve teşvikler sağlanmalıdır. Hibe ve teşviklerin düzenlenmesinde ise sosyal, 6 http://www.idc-ais.com.tr/dosyalar/teblig.pdf 7 http://hamsi.ims.metu.edu.tr/ 6

ekonomik ve ekolojik olarak fayda sağlayacak şekilde balıkçılığın merkezindeki kıyı balıkçısı dikkate alınmalı, hibe ve teşviklerin aşırı avcılığa değil, sürdürülebilirliğe hizmet etmesi için her önlem alınmalıdır. Gerek filo küçültmesi, gerek av malzemelerinin değişimi konularında düzenlemelerin istismar edilip, tekne büyütmek, sürdürülebilir olmayan yöntemlerle avlanmaya devam etmek için gerekli ekipmanları edinmek gibi amaçlara hizmet etmeyeceğinden emin olunmalıdır. Stoklara zarar verecek ölçülerde aşırı avcılık yapan teknelerin paylaşımda en büyük hakkı alması, bu sektörden geçimini sağlayan yüz binlerce insanın büyük kesimini ekonomik ve sosyal adaletsizliğe maruz bırakacaktır. Gerek gıda güvenliği gerek ekolojik dengenin korunması ve gelecek kuşakların hakları olanı kaybetmemesi için kıyı balıkçısının, balıkçılık sistemindeki reformun ortasında olması, geniş anlamıyla toplumları etkileyecek bir unsurdur. Ekolojik ve küçük ölçekli balıkçılığın önemi Greenpeace büyük ölçekli, sermaye bazlı, sosyal ve ekonomik olarak adil olmayan, çevreye zarar veren yöntemlerden, daha küçük ölçekli, toplum merkezli, emek yoğun, ekolojik olarak sorumlu, seçici av teknolojileri kullanan, çevreye duyarlı uygulamalara geçilmesi için somut bir 7

dönüşüm istemektedir. Su ve sucul varlıklar, kimseye ait değildir ve nasıl kullanıldıklarının kararı verilirken toplumların hakları göz önünde bulundurulmalıdır. Türkiye Hükümeti de deniz canlılarının sürdürülebilir kullanımı konusunda sorumludur ve bütün paydaşların söz sahibi olduğu yönetim sistemleri kurulması yolunda adım atmalıdır. Endüstrideki sermaye sahibi birkaç kişi yerine, geniş toplumların çıkarları ancak bu şekilde temsil edilmiş olur. Yani, balıkçılık bir yol ayrımında. Türkiyeʼnin acilen günümüzde benimsenen ekosistem temelli balıkçılık yönetimine geçmesi gerekiyor. Bu sistem, geleneksel bilgi birikimini ve ekosistemin korunması için türlerin korunmasını önemsiyor, yönetimde ortak yaklaşımı benimsiyor ve deniz rezervlerini zorunlu kılıyor. Küçük balık olmazsa büyük balığın da olmayacağını herkes biliyor. Sıra sürdürülebilir balık ve sürdürülebilir balıkçılık için gereken adımları hızla atmakta. 2011ʼde neler oldu? Birleşmiş Milletlerʼe bağlı Dünya Gıda Tarım Örgütü (FAO) rakamlarına göre dünyadaki balıkların %75ʼi tükendi, büyük balıkların ise %90ʼı tutuldu. Greenpeace işte bu gerçeklerden yola çıkarak ʻKüçük balık yoksa büyük balık da yok Seninki kaç santimʼ kampanyasını başlattı. İlk adım, balıkların yasal avlanma boylarının bilimsel verilere uygun hale getirilmesiydi. 630 binden fazla kişi imzaları ile kampanyaya destek oldu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıʼna binlerce telefon ve faks yağdı ve Ağustos 2011ʼde Bakanlık orfoz ve lagosun boyunu bilimsel verilere uygun olarak ilk üreme yaşlarına uygun hale getirdi, lüfer için ise olumlu bir adım atarak, yeterli olmasa da avlanma boyunu 20 santime çıkardı. Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiyeʼnin, balığı ve balıkçılığı sürdürülebilir hale getirmek için balıkçılık yönetiminde ciddi reformlar yapması gerekiyor. 8

İletişim için: Deniz Sözüdoğru, Greenpeace Akdeniz İletişim Sorumlusu, 0 532 324 32 04, deniz.sozudogru@greenpeace.org Cansın Ilgaz, Greenpeace Akdeniz Denizler Kampanyası Sorumlusu 0 532 547 90 43, cansin.ilgaz@greenpeace.org www.greenpeace.org www.kacsantim.org 9