ANKARA ĠLĠNDE ÇALIġMAKTA OLAN ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI HEKĠMLERĠNĠN ANNELERDE DOĞUM SONRASI GELĠġEN DEPRESYON KONUSUNDAKĠ BĠLGĠ DÜZEYĠ, TUTUM VE UYGULAMALARININ DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Gözde Cingiz, Melike Yardımcı, Doğanay Yıldız, Resul Bircan, Kutay Bahadır, Ögr. Gör. Elif Durukan DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Gülsüm Atay GĠRĠġ VE GENEL BĠLGĠLER Doğum sonrası depresyon (DSD) yeni annelerde görülen en sık rahatsızlıklardan biridir. DSD yeni annelerin %10-15 inde görülmektedir (Campbell and Cohn, 1991; Beck et al., 1992; O Hara and Swain, 1996). Tanı ve uygun tedavinin gecikmesi, hastalık döneminin uzaması ile direk orantılıdır (England et al., 1994). Hasta annelerin depresyonda olmayan annelere kıyasla, yeni doğanlarına karşı daha az şefkatli olduğu ve sinirli tavırlar gösterdiği bilinmektedir (Beck, 1995). DSD li annelerin yeni doğanlarının, daha sık ağladığı ve hem anneleri hemde depresyonda olmayan yetişkinler ile olumlu sosyal ilişkilere daha nadir girdiği görülmüştür (Field et. al., 1988 Cohn et. al., 1990). Uzun dönemde bu çocuklarda; düşük zeka testi skorları (Cogil et. al.,1986; Sharp et. al., 1995; Hay et. al., 2001) ve artmış davranış bozuklukları gözlenmiştir (Wrate et. al., 1985; Hay et. al., 2001). Erkek cinsiyette uzun dönem problemlerine daha sık rastlanmıştır. Bazı araştırmalar doktorların depresyonu fark etme olasılığının düşük olduğunu (Parchamn, 1992; Heneghan et. al., 2000; Pignone et. al., 2002) ve DSD nin büyük ölçüde tanısız kaldığını ve bu sebeple hafife alındığını (Cox et al., 1987) göstermiştir. Doğum sonrası dönemde kadınların en sık karşılaştığı hekim grubu olan pediatri uzmanları her ne kadar DSD tanısı koymaya en uygun meslek grubunda olsalar da, bu konuda henüz bir çalışma yapılmamıştır. Bu çalışmada çocuk sağlığı ve hastalıkları hekimlerinin, DSD hakkındaki bilgi, tutum ve uygulamaları araştırılmıştır. Hipotezimiz, Çocuk sağlığı ve hastalıkları hekimlerinin DSD nin görülme sıklığını hafife alacakları ve bu konu hakkındaki bilgilerinin kısıtlı olacağı yönündedir. GEREÇ VE YÖNTEM Araştırmanın evreni Ankara il merkezinde üniversite ve devlet hastanelerinde çalışmakta olan toplam 930 pediatristtir.%50 beklenen prevelans, %95 güvenirlik ve %4 sapma ile hesaplandığında elde edilen örneklem sayısı 365'dir.Çalışmamızda rastgele sayılar tablosu kullanılarak belirlediğimiz 365 pediatristin dahil edilmesi
planlandı.fakat çalışmamızda aydınlatılmış onam formu imzalatılarak izin alınan Ankara ili merkezinde üniversite ve devlet hastanelerinde çalışmakta olan toplam 100 pediatri uzmanı, öğretim üyesi ve asistanı dahil edildi.uygulanan anket bilgi düzeyi, tutum ve davranış olmak üzere 3 alt başlıktan oluşmaktadır.anket 2 sayfa olup toplam 39 soruyu kapsamaktadır.kişi başına uygulama süreside 5-10 dakika arasındaydı. Ġstatiksel Analiz Katılımcıların Doğum Sonrası Depresyon(Postnatal-Maternal Depresyon-DSD) konusunda bilgi düzeyi tutum ve davranışlarını belirlemek için veriler SPSS 17.0 istatik paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.bu verileri değerlendirirken; kategorik değişiklikler sayı ve yüzde cinsinden, sürekli değişkenler ortalama +/- SD ve ortanca (minimum-maksimum) değerleri ile sunulmuştur. Unvana göre 1 yaşın altındaki çocuk hastaların annelerinde DSD olup olmadığıyla ilgilenip ilgilenilmemesi, eğer bu konuda ilgileniliyorsa, annelerin yüzde kaçıyla bu konuda konuşulduğu, sağlık uzmanına yönlendirildiği ve kaçını izlemek için kontrole çağırıldığı sorusu ile annelerde doğum sonrası depresyon gelişmesi sıklığı değerlendirilmesinde ki-kare testi; tecrübeye göre de bu soruların değerlendirilmesinde ve bağımsız gruplarda t- testi kullanılmıştır.istatiksel anlamlılık düzeyi p < 0,05 olarak belirlenmiştir. BULGULAR Çalışmamızın örneklemi 365 olarak belirlense de 100 çocuk sağlığı ve hastalıkları hekimine ulaşılarak anket yapılabilmiştir. Çalışmamıza 35 asistan 30 uzman 15 yan dal uzmanı ve 20 öğretim üyesi olmak üzere 100 çocuk sağlığı ve hastalıkları hekimi katılmıştır(tablo 1). Bu hekimlerin 68 i kadın, 32 si erkektir(tablo 2). Çalışmamıza katılan 84 hekim Siz ya da bir yakınınız daha önce doğum sonrası depresyon geçirdiniz mi? sorusuna hayır cevabını vermiştir(tablo 3). Ayrıca hekimlerin 87 si bu konusunda daha önce eğitim almadıklarını belirtmiştir(tablo 4). Eğitim almış olan hekimlerin ne tür bir eğitim aldıkları Tablo 5 te gösterilmektedir. Gördüğünüz 1 yaş altındaki çocuk hastaların annelerinde Doğum Sonrası Depresyon (Postnatal-Maternal Depresyon-DSD) olup olmadığıyla ilgilenir misiniz? sorusuna 47 hekim evet cevabını vermiştir(tablo 6). DSD ile ilgilenen hekimlerin mesleki konum dağılımı Tablo 7 da verilmiştir. DSD nin toplumda görülme sıklığının sorulduğu soruya, 48 hekim doğru cevap vermiştir(tablo 8). Hastaların annelerinde DSD olup olmadığıyla ilgilenmenin cinsiyetle, mesleki konumla, yakın çevrede DSD hikayesiyle, DSD konusunda eğitim alınıp alınmamasıyla istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkisi olduğu gösterilememiştir. Ancak DSD ile ilgilenmenin tecrübeyle istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkisi vardır. Buna göre mesleki tecrübe arttıkça hekimlerin DSD ile ilgilenme oranı artmaktadır.
TABLO 1: Mesleki Durum Dağılımı Asistan 35 Uzman 30 Yan Dal Uzmanı 15 Öğretim Görevlisi 20 Tablo 1: Çalışmaya katılan hekimlerin mesleki durum dağılımları TABLO 2: Cinsiyet Dağılımı Kadın 68 Erkek 32 Tablo 2: Çalışmaya katılan hekimlerin cinsiyet dağılımı TABLO 3: DSD Hikayesi Hayır 84 Evet 16 Tablo 3: Hekimlerin kendilerinin ya da yakın çevrelerindeki insanların DSD hikayesi olup olmadığı sorgulanmıştır TABLO 4: DSD Eğitimi Hayır 87 Evet 13 Tablo 4: Hekimlerin DSD konusunda daha önce eğitim alıp almadığı sorgulanmıştır. TABLO 5: Alınan Eğitimin Türü Seminer ya da konferans 9 Kurs 1 Yayın 8
Tablo 5: Hekimlere aldıkları eğitimin türü sorulmuş bunun için üç farklı seçenek sunulmuştur. TABLO 6: DSD ile Ġlgilenme Yüzdesi Evet 47 Hayır 53 Tablo 6: Gördükleri 1 yaşın altındaki çocukların annelerinde DSD olup olmadığıyla ilgilenme dağılımı TABLO 7: DSD ile Ġlgilenenlerin Mesleki Durum Yüzdesi Asistan %25 Uzman %28 Yan Dal Uzmanı %17 Öğretim Üyesi %30 Tablo 7: Gördükleri 1 yaşın altındaki çocukların annelerinde DSD olup olmadığıyla ilgilenen hekimlerin mesleki durum yüzdeleri TABLO 8: Toplumda Görülme Sıklığının Tahmin Yüzdesi Doğru Bilen Hekim Sayısı 48 Yanlış Bilen Hekim Sayısı 52 Tablo 8: Hekimlere DSD görülme sıklığı çoktan seçmeli bir soru ile sorulmuş ve hekimlerin %48 i doğru cevap olan %10-15 cevabını vermiştir. TARTIġMA Çalışmamızın istatistiksel verileri başta kurduğumuz Çocuk sağlığı hekimleri, annelerde doğum sonrası gelişen depresyonun tanı ve yönlendirilmesinin kendi sorumlulukları olduğunu düşünmüyorlar ise, bu konudaki bilgi düzeyleri, tutum ve
uygulamaları beklenenin altında olacaktır hipotezimizi desteklememiştir. Her ne kadar verilerimizin ham hali bu yönde gibi görünse de istatistik analizleri anlamlı çıkmamıştır. Ayrıca kurduğumuz Çocuk sağlığı hekimlerinin annelerde doğum sonrası gelişen depresyon konusundaki bilgi düzeyleri, tutum ve uygulamaları kendi deneyimleri ile ilişkili olacaktır hipotezimiz de istatistiksel olarak anlamsız çıkmıştır. Çocuk sağlığı hekimlerinin annelerde doğum sonrası gelişen depresyon konusundaki bilgi düzeyleri, tutum ve uygulamaları; bu alanda aldıkları eğitim ve iş deneyim süreleri ile ilişkili olacaktır hipotezimizi incelediğimizde eğitimin DSD konusunda bilgi düzeyi, tutum ve davranışları etkilemediği ancak iş deneyim süresinin annede DSD olup olmadığıyla ilgilenme düzeyiyle istatistiksel olarak anlamlı ilişkili olduğu ortaya çıkmıştır. İlginç bir noktadır ki Doğum sonrası depresyon çocukların ilerideki yaşamlarını olumsuz etkiler önermesine hekimlerin %88 i katılıyorum cevabını vermiştir ancak hekimlerin yalnızca %47 si annede DSD olup olmadığıyla ilgilenmektedir. Aynı şekilde Çocuğunun sağlık sorunu için gelmiş bir anneye kendi beden sağlığı hakkında sorular sormak gereklidir önermesine hekimlerin %76 sı, Çocuğunun sağlık sorunu için gelmiş bir anneye kendi ruh sağlığı hakkında sorular sormak gereklidir önermesine hekimlerin %84 ü katılıyorum cevabını vermiştir. Doğum sonrası depresyonun tanısı için basit bir tarama testini bilsem kullanırım önermesine %85 katılıyorum, Doğum sonrası depresyonu tespit etmek benim sorumluluğumdur önermesine %42 katılıyorum %29 katılmıyorum cevaplarının verilmiş olması bütün bunlara rağmen hekimlerin annede DSD olup olmamasıyla ilgilenme yüzdesinin düşüklüğüne ışık tutabilir. Doğum sonrası depresyon tanısı koymak/tedavisini uygulamak konusunda hekimlere engel olabilecek durumları araştıran ifadelerimizden; DSD konusunda bilgimin yetersiz olması önermesine hekimlerin %71 i, DSD tarama testleri hakkında bilgimin yetersiz olması önermesine %75 i, Annelerde DSD varlığını araştırmak/tanı koymak için zamanımın yetersiz olması önermesine %73 ü katılıyorum cevabını vermiştir. Bu veriler ışığında hekimlerin annelerde DSD varlığını sorgulayamamasının sebepleri açıktır. DSD konusunda eğitim almış olduğunu belirten hekimlerin büyük kısmının bu konudaki bilgilerini seminer ya da konferanslardan edindiği belirlenmiştir. DSD konusundaki seminerlerin ve konferansların artırılmasının pek çok çocuk sağlığı ve hastalıkları hekiminin DSD konusundaki bilgilerini ve duyarlılıklarını artıracağı kanaatindeyiz. Ayrıca yine büyük bir kısım hekim bu konudaki sınırlı bilgilerini yayın okuyarak elde ettiklerini belirtmiştir. Bu da DSD konusunda ileri düzeyde araştırmaların yapılması gerektiğini ve zaman kaybetmeden ülkemize ait verilerin toplanması gerektiğini göstermektedir.
Çalışmamıza katılan hekimlerin annelerin sağlık sorunlarıyla yakından ilgilenememesinin ana sebeplerinden bir diğeri bu konuya ayıracak zaman bulamamalarıdır. Ülkemizde bir hekimin baktığı hasta sayısının olması gerekenin çok üstünde olduğu düşünüldüğünde bu durum hiç de şaşırtıcı değildir. Bu sorunun çözülmesi için başta ülkemizdeki nitelikli hekim sayısı artırılmalı daha sonra sağlık hizmetlerinin kalitesi yükseltilmelidir. SONUÇ DSD nin annelerin sağlıklarının yanı sıra bebeklerin sağlık ve gelişimlerine de olumsuz etkileri vardır. Tanı ve uygun tedavinin gecikmesi, hastalığın uzamasına neden olmaktadır. Erken tanı ve tedavi için en önemli kaynak olan çocuk hekimlerinin bu konuda daha çok eğitime ve sorumluluk almaları için daha fazla teşvike ihtiyaçları vardır. Araştırmamızda hedeflenen örnekleme ulaşılamadığından beklenen istatistik sonuçları elde edilememiştir. Ancak hekimlerin mesleki deneyimleri arttıkça bu konuda eğitim almış olma oranları artmakla birlikte gelecekte DSD ile ilgili eğitim almayı planlamaları oranı da istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde azaltmaktadır. DSD konusunda ilerde çalışmalar yapılması gerekmektedir. Çalışmamızın bu çalışmalara kaynak teşkil edebileceğini düşünmekteyiz. 5. KAYNAKLAR Luoma I, Tamminen T, Kaukonen P, Laippala P, Puura K, Salmelin R, Almqvist F. Longitudinal study of maternal depressive symptoms and child well-being. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry. 2001 Dec;40(12):1367-74. Anderson LN, Campbell MK, dasilva O, Freeman T, Xie B.Effect of maternal depression and anxiety on use of health services for infants. Can Fam Physician. 2008 Dec;54(12):1718-1719.e5. Olson AL, Kemper KJ, Kelleher KJ, Hammond CS, Zuckerman BS, Dietrich AJ. Primary care pediatricians' roles and perceived responsibilities in the identification and management of maternal depression.pediatrics. 2002 Dec;110(6):1169-76. Mishina H, Hayashino Y, Takayama JI, Kasahara M, Fukuhara S. Can pediatricians accurately identify maternal depression at well-child visits? Pediatr Int. 2010 Apr;52(2):284-9. Epub 2009 Oct 6 Heneghan AM, Morton S, DeLeone NL. Paediatricians' attitudes about discussing maternal depression during a paediatric primary care visit. Child Care Health Dev. 2007 May;33(3):333-9.