REKABET BÜLTENİ TEMMUZ 2012 REKABET KURULU KARARLARINA KARŞI BAŞVURULACAK YARGI MERCİ DEĞİŞTİ



Benzer belgeler
EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Rekabet Kurumu - Gerekçeli Kurul Kararları

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Munzam Sandıklara İşverenlerce Yapılan Katkı Payı Ödemelerine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no /04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

REKABET HUKUKUNDA TAZMİNAT TALEPLERİ

REKABET HUKUKUNDA TAZMİNAT TALEPLERİ

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ BAŞVURULARI KAPSAMINDAKİ İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA GÖREVLİ YARGI MERCİİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET ÖZEL ve diğerleri - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 50913/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

REKABET KURUMU REKABET RAPORU ÖZETİ Ahmet ÇELİK

Munzam Sandıklara İşverenlerce Yapılan Katkı Payı Ödemelerine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

4054 SAYILI REKABETİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ŞERHİ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜNGİL TÜRKİYE. (Başvuru no /03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 10 Mart 2009

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

Madde in 4üncü paragrafı aģağıdaki Ģekilde güncellenmiģtir.

Sirküler No: 049 İstanbul, 17 Haziran 2016

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk

İZMİR TİCARET ODASI TÜRKİYE VE DÜNYADA ALACAK SİGORTASI

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

CEZA YÖNETMELİĞİ * Şamil PİŞMAF REKABET KURUMU. TÜSİAD Rekabet Toplantıları 29 Ocak 2010

TÜRKİYE SUALTI SPORLARI FEDERASYONU NA SORUŞTURMA AÇILDI

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddiyle usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar,

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Kuruluş 843 (Verdun Anlaşması) ( 1958 Cumhuriyet ) Tarım %1,8, Endüstri %19,3, Hizmetler %78,9

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

Av. Hikmet Koyuncuoğlu - İstanbul Barosu Tüketici Hakları ve Rekabet Hukuku Merkezi Başkan Yardımcısı

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, taksitle satış sözleşmelerine ilişkin uygulama usul ve esaslarını düzenlemektir.

İTİRAZIN KONUSU: günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun;

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

REKABET KURULU KARARI

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/ Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler

FİNANSAL HİZMETLERE İLİŞKİN MESAFELİ SÖZLEŞMELER YÖNETMELİĞİ YAYIMLANDI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01)

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

alt işveren işçilerinin ücret ve sosyal haklarında, toplu iş sözleşmesine bağlı olarak meydana gelecek artış sebebiyle her bir işçiye alt işveren

REKABET HUKUKU ve KOBİLER. Neşe Nur Onuklu

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

REKABET KURULU KARARI. Üyeler : Tuncay SONGÖR, Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI, Süreyya ÇAKIN, Mehmet Akif ERSİN.

Vergi Davalarında Gerekçe Değişimi, Savunma Hakkını Sınırlar

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Eğitmenler Prof. Dr. Mehmet YÜCE Doç. Dr. Adnan GERÇEK

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

İTİRAZ USULLERİ. BMMYK Kasım 2014

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

AİHM İçtihatları Kapsamında Medeni Haklar ve Yükümlülükler

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

OCAK 2010 ŞUBAT 2010

TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER: Başkan: Mahmut GÜRSES Üyeler: II. Başkan Kazım ÖZKAN, Ali Kemal AKKOÇ, Mehmet Zeki ADLI, Hamdi GÜLEÇ, Dr.

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTISI RAPORU TOPLANTI RAPORU

REKABET KURULU KARARLARINA KARŞI BAŞVURULACAK YARGI MERCİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

YEKDEM UYGULAMALARI

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddiyle usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

İsviçre Federal Temyiz Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi nin Tarihli Kararı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

DAVA VEYA UZLAŞMA SAFHASINDA BULUNAN İŞLEMLER. Haluk Erdem BDO DENET 27 Eylül 2016

AYLIK REKABET BÜLTENİ EKİM 2013 SAYI: 49

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

REKABET KURULU KARARI

REKABET HUKUKU TEORİSİ

SPKn İDARİ PARA CEZALARI

/ İZİNLE TÜRK VATANDAŞLIĞINI KAYBEDENLERE BORÇLANMA HAKKI GETİRİLDİ

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

Transkript:

REKABET BÜLTENİ TEMMUZ 2012 REKABET KURULU KARARLARINA KARŞI BAŞVURULACAK YARGI MERCİ DEĞİŞTİ Rekabet Kurulu nun nihai kararlarına, tedbir kararlarına ve idarî para cezalarına karşı ilk derece mahkemesi olarak Danıştay da iptal davası açılmaktaydı. Ancak 5 Temmuz 2012 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan 6352 sayılı Kanun da (3. Yargı Reformu Paketi) yer alan 63. madde ile Kurul kararlarına karşı başvurulacak yargı merci değiştirildi. Bundan böyle Rekabet Kurulu kararlarına karşı ilk derece mahkemesi olarak Danıştay da değil, yetkili idare mahkemelerinde dava açılması gerekiyor. Dolayısıyla artık Kurul kararlarına itirazları Ankara İdare Mahkemeleri inceleyecek. Değişiklik, yalnızca ilk derece mahkemesi bakımından söz konusu olup temyiz merci bakımından herhangi bir değişiklik bulunmuyor. Bir başka ifadeyle, yetkili idare mahkemelerinin verdikleri kararın temyizi için yine Danıştay a başvurulacak. Bu değişiklik sadece Rekabet Kurulu kararları bakımında değil EPDK, BTK, KİK gibi bütün bağımsız idari otoritelerin kararları bakımından geçerli. Amaç Danıştay ın iş yükünü azaltmak olarak belirtiliyor. Ancak bu değişikliğin pratik sonucu mahkemelerin yıllar içinde geliştirdiği uzmanlaşmanın bir anda sıfırlanması olarak karşımıza çıkacak. Bir diğer deyişle tam Danıştay rekabet ihlalleri ile ilgili kararları yargılamada uzmanlaştı derken başa dönüp idare mahkemelerinin aynı bilgi ve tecrübe seviyesine ulaşmalarını beklemek gerekecek. Zira özel ihtisas gerektiren bir dal olan rekabet hukukuna yabancı olan hakimlerin ilk refleksi kararları usulden bozarak zaman kazanmak oluyor. Bu ise rekabet hukukunun gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Olması gereken hukuk bakımından öne sürülen ve İngiltere gibi bazı Avrupa ülkelerinde örneği bulunan Rekabet İhtisas Mahkemeleri kurulması önerisi ise ne yazık ki realitenin çok uzağında kalıyor. FRITO LAY HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILDI Paketlenmiş cips pazarında hakim durumda olan Frito Lay hakkında rakiplerin dışlanması, pazarın kapanması ve/veya münhasır faaliyetler yoluyla 4054 sayılı Kanun'un 4. ve 6. maddelerinin ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla soruşturma başlatıldı. 4054 sayılı Kanun un 4. maddesi, teşebbüsler arasındaki rekabeti sınırlayıcı anlaşmaları ve uyumlu eylemleri, 6. maddesi ise hakim durumun kötüye kullanılmasını yasaklıyor; dolayısıyla Frito Lay hem hakim durumunu kötüye kullanıp kullanmadığı hem de diğer teşebbüslerle olan 1

anlaşmalarının ve eylemlerinin rekabeti sınırlayıp sınırlamadığı yönlerinden soruşturmaya tabi tutulacak. Frito Lay in münhasır satış sistemi daha önce de Rekabet Kurulu nun gündemine gelmiş ve Kurul 2004 te Frito Lay in pazardaki nihai satış noktalarında gerek yazılı sözleşmelerle gerekse fiili olarak uyguladığı münhasır satış sisteminin grup muafiyetinden yararlanamayacağına karar vermişti. Muafiyetin geri alınmasına dair kararda, Frito Lay in 2002 yılı başında uyguladığı kampanya ile münhasırlığa yönelik olarak çalışmalarda bulunduğu, bunu da bedelsiz ürün vererek, ıskonto yaparak, satış noktasını ikna ederek fiili olarak oluşturmaya çalıştığı tespit edilmişti. Ancak o dönemde söz konusu eylemlerin kısa dönemler itibariyle ve coğrafi olarak kısıtlı bir bölgeyi kapsaması nedeniyle hakim durumun kötüye kullanılması başlığı altında değerlendirilemeyeceği tespit edilmişti. Bu defa açılan soruşturmada Frito Lay in 2004 te alınan kararla son vermesi gereken münhasır satış sistemini uygulamaya devam etmesi ve bunun rakipleri dışlayıcı ve/veya pazarın kapanmasına yol açıcı etkiler göstermesi konularındaki iddialar değerlendirilecek. SAMSUN VE NEVŞEHİR DEKİ SÜRÜCÜ KURSLARINA SORUŞTURMA AÇILDI Samsun ve Nevşehir de faaliyet gösteren sürücü kurslarının anlaşarak kurs ücretlerini belirledikleri yönünde yapılan ihbarlar üzerine yürütülen iki ayrı önaraştırma, Rekabet Kurulu tarafından karara bağlandı. Ön araştırmalar sonucunda ulaşılan bulguları yeterli bulan Kurul, Samsun da 30, Nevşehir de 17 olmak üzere toplam 47 sürücü kursu hakkında soruşturma açtı. Sürücü kursları Rekabet Kurulu nun gündemine defalarca gelmiş olmasına rağmen ülkenin farklı şehirlerinde sürücü kurslarının fiyat anlaşması yapma yönündeki uygulamaları devam ediyor. Örneğin Kurul Kayseri ve Sivas ta yürüttüğü ve yine çok sayıda teşebbüsü içeren soruşturmalar neticesinde bazı teşebbüslere para cezası uygulamıştı. Ancak bu örneklerden pek ders çıkaran olmamış olmalı ki hem sürücü kurslarında hem de öğrencilere yönelik sınava hazırlık kurslarında rekabet ihlali iddialarının arkası kesilmiyor. REKABET KURULU ÖNÜMÜZDEKİ AY İNŞAAT SEKTÖRÜNE DAİR İKİ SORUŞTURMAYI DAHA SONUÇLANDIRACAK Kum ürünleri alanında İzmir ve çevresinde faaliyet gösteren dört teşebbüs hakkındaki soruşturmada, sözlü savunma aşamasına gelindi. Haklarında soruşturma yürütülen Ak-Ege İnşaat Taahhüt ve Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., Aydın Kum Çakıl Madencilik ve İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., Aydınlar İnşaat Ltd. Şti. ve İzmir Kum Yapı Malzemeleri A.Ş. ile ilgili sözlü savunma toplantısı, 28 Ağustos 2012 Salı günü saat 10:00 da yapılacak. Sözlü savunma toplantısının ardından kısa bir süre sonra da nihai kararın açıklanması bekleniyor. 2

Diğer yandan Sakarya ilinde hazır beton sektöründe faaliyet gösteren yedi teşebbüs hakkındaki soruşturmanın sözlü savunması da yine aynı gün gerçekleştirilecek. Haklarında soruşturma yürütülen İnciler İnşaat, Oyak Beton, Arıdil İnşaat, Belpaş Sakarya, Nuh Beton, Çimsa Çimento ve Akyazı Hazır Beton ile ilgili sözlü savunma toplantısı, 28 Ağustos 2012 Salı günü saat 11:00 da yapılacak. İki sözlü savunma toplantısının bir saat arayla yapılacağının duyurulması ise özellikle daha önce sözlü savunma yapacak olan teşebbüslere yeterli söz hakkı tanınıp tanınmayacağı ile ilgili merak uyandırıyor. LIBOR SKANDALINDA İLK ÇÖZÜLEN BARCLAYS OLDU, DEVAMI BEKLENİYOR 2005 ten bu yana bankaların Libor faiz oranlarını manipüle ederek kendi aldıkları kredileri düşük, verdikleri kredileri ise yüksek faize tabi tutmalarına dair skandal 2011 den beri dünyanın çeşitli ülkelerinde açılan soruşturmalarla çorap söküğü gibi çözülmeye başlamıştı. Soruşturmalar rekabet otoritelerince takip edilmekle birlikte bir taraftan da finansal otoriteler, merkez bankaları ve skandalı önlemede ihmali bulunan bürokratlar ve politikacılar için parlamentolar sorgulamaya dahil oluyor. Libor skandalının ardından bankacılık sisteminin yeniden belirleneceği beklentisi yüksek zira skandala karışan bankaların alacakları cezaların ardından ayakta kalmaları zor görünüyor. Piyasalar tarafından referans faizi olarak kullanılan Libor un şaibeli olması forward, swap, konut kredisi, değişken faizli borçlar ve Euro dolar işlemleri gibi diğer bankacılık işlemlerini de sakatlıyor. Böylelikle bankacılık hizmeti alan neredeyse bütün tüketicileri etkileyen finansal sahtekarlığın ekonomiye etkisi de kartopu misali büyüyor. Libor skandalının, aşırı risk almaya ve büyük kârlar elde etmeye dayalı, ikramiye odaklı bankacılık kültüründen kaynaklandığı belirtiliyor. Haklarında soruşturma yürütülen banka sayısı yirmiye ulaştı: Bank of America, Barclays, HSBC, JPMorgan, Lloyds, Citigroup, Deutsche Bank, Royal Bank of Scotland, Societe Generale, Credit Agricole, Credit Suisse, Bank of Tokyo-Mitsubishi UFJ, Sumitomo Mitsui Banking Corporation, HBOS, The Norinchukin Bank, Rabobank, Royal Bank of Canada, WestLB, UBS inceleme altında. Bu bankalardan Barclays İngiltere deki soruşturmada faiz manipülasyonu yaptığını kabul edip 453 milyon dolar ceza ödemeye razı oldu. Ayrıca bankanın değeri bir günde % 17 değer kaybetti ve bütün üst yönetim de istifa etti. Barclays ın bundan sonra parçalanması ve bazı piyasalardan çekilmesi bekleniyor. Sırada ise diğer bankalar var zira ne kamuoyu ne de soruşturmayı yürüten kamu kurumları bu işin peşini bırakmaya niyetli değil. Tüketicilerin açtığı tazminat davaları da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Sonuçta bankalara çıkacak faturanın ise taşınabilir bir yük olmanın çok ötesinde olacağı tahmin ediliyor. Bu denli büyük bir skandalın bizim bankacılık sektörümüze ne etkisinin olduğunu ise muhtemelen Rekabet Kurumu nun halen devam eden 12 banka hakkındaki soruşturması 3

neticesinde öğrenebileceğiz, zira bu soruşturmada da faiz oranlarının koordineli olarak belirlendiği iddiası bulunuyor. AB KOMİSYONU SÜRÜCÜ VE İLAÇ SORUŞTURMALARINDA İDDİALARINI ORTAYA KOYDU CD ve DVD sürücüsü üreten on üç teşebbüsün dünya çapında bir kartel organize ettiğine dair soruşturma yürüten Komisyon taraflar hakkındaki iddialarını içeren raporunu tamamladı. Komisyonun kartelle ilgili temel şüphesi tarafların en az beş yıldan bu yana CD ve DVD üretiminde kullanılan temel malzemeleri üreten firmanın alımlarının kartele taraf teşebbüslerce önceden koordineli davranışlarla yönlendirilmiş olduğu yönünde. Kanıtlanması halinde bu iddia anılan zaman diliminde CD ve DVD sürücüsü içeren bilgisayar, notebook ve server almış bütün tüketicileri olumsuz yönde etkilemiş sayılacak. İlaç soruşturmasındaki iddialara gelince: Komisyon 2009 yılında ilaç sektörüne yönelik incelemesinde sektörde sona eren patent haklarına rağmen jenerik ilaçların piyasaya girmemesini sağlamak suretiyle fiyat seviyelerinin yüksek tutulduğunu tespit etmişti. 2010 da ise başta Danimarka lı ilaç üreticisi Lundbeck olmak üzere Merck, Generics, Arrow, Resolution Chemicals, Xellia, Alpharma, A.L. Industrier ve Ranbaxy hakkında soruşturma başlatmıştı. Soruşturma kapsamındaki iddiaları içeren raporun hazırlanarak taraflara iletildiği açıklandı. Rapordaki tespitlere göre Lundbeck in satışlarında en önemli paya sahip olan depresyon ilacı citalopramın jeneriğinin üretilmemesine yönelik anlaşma yapılarak rekabetin ihlal edildiği öne sürülüyor. Buna göre patent koruması sona ermesine rağmen Lundbeck jenerik ilaç üreticisi şirketlerle yaptığı anlaşmalarda ellerinde kalan ürünü geri alma garantisi, yüksek kar payı ve doğrudan ödemeler yapılması gibi avantajlar sağlayarak ilacın jeneriğinin üretilmemesini sağladı. Bu anlaşmaların en az iki yıldır yapıldığı ve bu şekilde citalopramın yüksek fiyatlardan satılarak tüketicinin zarara uğratıldığı belirtiliyor. AB KOMİSYONU ÜÇ FARKLI SEKTÖRDE SORUŞTURMA BAŞLATTI Soruşturma haberlerinden ilki bilgisayar teknolojileri devi Microsoft hakkında; Microsoft un 2009 yılında Komisyona verdiği bundan böyle piyasaya süreceği işletim sistemlerine internet tarayıcı program için seçim ekranı koyma taahhüdüne uymadığı iddiasıyla inceleme başlatıldığı açıklandı. Microsoft daha önce İnternet Explorer programını zorunlu içerik olarak satması nedeniyle bu programa rakip yazılım şirketlerinin şikayetleriyle soruşturma geçirmiş ve 2014 e kadar çıkaracağı yeni ürünlere internet tarayıcısı programı için tüketicilere seçimde bulunma imkanı tanıyacağı taahhüdünde bulunmuştu. Komisyona verdiği raporlarda taahhüdüne uyduğunu belirtmesine rağmen, Microsoft un Şubat 2011 de piyasaya sürdüğü Windows 7 Service Pack 1 işletim sisteminde seçim ekranına yer vermediği anlaşıldı. Bunun 4

üzerine başlatılan inceleme Microsoft a taahhüdüne aykırı davranması nedeniyle ceza verilmesi ihtimalini gündeme getirdi. Kuzey Denizi nde karides üretimi yapan dört teşebbüsün ise Hollanda, Belçika, Fransa ve Almanya ya satışlarında fiyat tespiti ve pazar paylaşımı yaparak kartel kurdukları yönünde bilgilere ulaşıldığı açıklandı. Son olarak kanalizasyon sistemlerinde kullanılan plastik boruları ve boru ekleme parçalarını üreten teşebbüslerin de kartel kurdukları iddiasıyla inceleme başlatıldı. UPS NİN TNT Yİ DEVRALMASI İNCELEMEYE ALINDI ABD kargo taşıyıcısı UPS, Hollanda da kurulmuş olan TNT yi devralmak isteğiyle Haziran ayında Komisyon dan izin talebinde bulunmuştu. İki kargo firmasının Avrupa nın birçok ülkesinde birleşen pazar güçleriyle piyasada hakim duruma gelme ihtimali olduğunu değerlendiren Komisyon işlemi incelemeye aldığını açıkladı. Devralma işleminin özellikle küçük boyutlu paketlerin taşınması alanında rekabeti olumsuz yönde etkileyebileceği açıklandı. Piyasada UPS ve TNT haricinde Alman firması DHL ve Amerikan firması FedEx bulunuyor. Devralma sonrasında rakip sayısının üçe düşmesinin kargo taşımacığını yaygın olarak kullanan birçok sektörü etkileyecek olması işlemi daha da önemli hale getiriyor. KOMİSYON OTOMOTİV SEKTÖRÜNE YÖNELİK YERİNDE İNCELEMELER YAPTI Otomobillerin klima ve motor soğutma ünitelerinde kullanılan ısı sistemlerini üreterek otomotiv üreticilerine satan teşebbüslere yönelik sürpriz yerinde incelemeler yapıldığı açıklandı. Komisyon çalışanlarının yanı sıra üye ülke rekabet otoritelerinden de destek alınan aramalarda muhtemel bir kartele dair delil araştırıldı. Komisyon otomotiv sektörünü ayrıntılı bir incelemeye tabi tutuyor. Hatırlanacak olursa daha önce otomobil üretiminde kullanılan kablo demetlerini, güvenlik sistemlerini özellikle hava yastıklarını ve rulman üreticilerini incelemeye alan kararlar çıkmıştı. AVRUPA PARLAMENTOSU REKABET HUKUKUNDA TAZMİNAT DAVALARININ GELİŞİMİNİ DESTEKLEYEN MEVZUAT HAZIRLIĞINDA Rekabet ihlallerinden zarar gören tüketicilerin ve işletmelerin bu zararlarını açacakları toplu tazminat davaları (class action) yoluyla gidermeleri Avrupa çapında yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. ABD de rekabet hukuku uygulamasının yüzde doksanının bu yöntemle kalan yüzde onun ise rekabet otoritelerinin soruşturmalarıyla gerçekleştiği göz önüne alındığında bu alanın önemi ortaya çıkıyor. Buradan hareket eden Avrupa Parlamentosu Ekim 2010 dan bu yana tazminat davalarının yaygınlaştırılmasının yollarını arıyor. Konuyla ilgili bir Tebliğ hazırlanarak AB üyesi ülkeler arasındaki düzenleme ve uygulama farklılıklarının ortadan 5

kaldırılacağı açıklandı. Ancak henüz ortada bir düzenleme taslağı yok. Parlamento özel sektörden uzmanlara raporlar hazırlatarak sistemin ne şekilde geliştirilebileceğine dair yöntem araştırması aşamasında bulunuyor. Bu kapsamda toplu dava sisteminin ayrıntılarını ve üye ülkelerdeki durumu inceleyen ve tüm Avrupa da uygulanabilecek ortak bir sistem önerisi getiren bir rapor yayımlandı. Raporda zarar görenlerin topluca hak aramalarına dair yollara ilaveten onların adına hareket edecek organizasyonlar kurulabileceği gibi öneriler getiriliyor. Ayrıca bir üye ülke mahkemesinin verdiği tazminat kararının diğer ülke mahkemeleri tarafından dikkate alınması ile sınır ötesi talepleri güçlendirecek yöntemler tavsiye ediliyor. Diğer yandan ciddiyetsiz davaların açılmaması için kaybeden dava masraflarını öder ilkesinin korunması öneriliyor. Yüksek tazminatların faturasından çekinen büyük şirketler Avrupa Parlamentosu üyelerine yönelik lobi faaliyetleriyle bu güne kadar konuyla ilgili düzenleme yapılmasını geciktirdi. Ancak rapor parlamenterler üzerinde etkili olursa sürecin hız kazanması beklenebilir. İlgili rapora aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: http://www.europarl.europa.eu/committees/en/studiesdownload.html?languagedocument =EN&file=74351 AB KOMİSYONUN KARTELDEN GÖRDÜĞÜ ZARARIN TAZMİNİ İÇİN AÇTIĞI DAVA YOLUNDA GİDİYOR Komisyon 21 Şubat 2007 de verdiği kararla Otis, Kone, Schindler ve Thyssenkrupp ın asansör satışı, kurulumu, bakımı ve modernizasyonu alanlarında Belçika, Lüksemburg, Hollanda ve Almanya da kartel kurduklarını tespit ederek bu şirketlere toplam 992 milyon Avro para cezası vermişti. Teşebbüslerin karara itirazları ilk derece mahkemesinde büyük oranda reddedilmişti, buna karşı başvurdukları nihai yargı merci ATAD daki yargılama ise halen devam ediyor. Diğer yandan Komisyon kartelin etkili olduğu dönemde Belçika ve Lüksemburg daki ofislerinin asansörlerini değiştirdiği için kartelden tüketici olarak zarar gördüğünü öne sürerek Haziran 2008 de Brüksel Ticaret Mahkemesinde dört teşebbüse karşı 7 milyon Avro tazminat talepli bir dava açtı. Mahkeme Komisyon un kendi ortaya çıkarıp cezalandırdığı kartelden bu defa tüketici olarak tazminat talep etmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ne aykırı olup olmayacağı konusunda ATAD dan görüş istedi. ATAD ın Mahkemeye erişim hakkı ve silahların eşitliği prensipleri bakımından AİHS nin 6. maddesi kapsamında inceleme yapması bekleniyor. Konuyla ilgili ATAD a görüşünü açıklayan savcı, Komisyonun kartelden zarar gören olarak dava açmasının adil yargılanma hakkını ihlal etmediği yönünde görüş bildirdi. Savcı zararı ortaya çıkaran kararın Komisyon tarafından alınmış olmasının zarar nedeniyle tazminat davası açma hakkını kısıtlamayacağını belirtti. Mahkemenin önüne gelen davada Komisyon un tüketici niteliği bulunduğuna dikkat çekildi. Ancak Brüksel Ticaret Mahkemesi nin, Komisyonun ihlal kararının kesinleşmesine dair yargı sürecinin 6

sonuçlanmasını bekleyebileceği hatırlatıldı. Yerel mahkemelerin ATAD ın hukuka uygun bulduğu Komisyon kararları ile bağlı olmasının ise komisyon kararlarına karşı yeterli yargısal denetim mekanizmaları bulunması nedeniyle mahkemeye erişim hakkını zedelemediği ifade edildi. Diğer yandan silahların eşitliği prensibinin somut olayda ihlal edilmediği de öne sürüldü. Gerekçe olarak Komisyon un davasını kamuya açıkladığı ihlal kararına dayandırdığı, bu karar haricinde sahip olduğu yetkiler nedeniyle ulaştığı ve karşı tarafın elde edip savunma yapamayacağı bir bilgiyi kullanmaması gösterildi. Komisyonun ihlal ile ilgili önceden bilgiye erişmiş olmasının silahların eşitliğine aykırılık oluşturmayacağı kabul edildi. Savcının görüşü mahkeme için bağlayıcı olmasa da ATAD genelde savcı ile aynı yönde karar veriyor. Dolayısıyla Komisyon un tazminat davasının olumlu yönde ilerleyeceği tahmin edilebilir. İTALYA REKABET HUKUKU ALANINDA REVİZYONA GİTTİ İtalya da rekabet hukuku alanında dünyadaki son eğilimler dikkate alınarak kapsamlı bir kanun değişikliği yapıldı. Değişiklikler 2013 yılından itibaren yürürlüğe girecek. Değişikliklere kısaca göz atarsak birleşme devralma işlemlerine dair bildirim eşiğinin yükseltildiği, birleşme devralma başvuruları için alınan harcın düşürüldüğü göze çarpıyor. Asıl yenilik ise tazminat davalarının önünün açılması alanında yapıldı. Buna göre teşebbüslere yönelik rekabet ihlallerinden doğan tazminat davalarına bakmak üzere ihtisas mahkemeleri kurulacak. Bu mahkemeler sadece rekabet hukuku alanında değil, pay sahipliği, fikri mülkiyet uyuşmazlıkları gibi alanlarda da yargılama yapabilecek. Diğer yandan tazminat davası açabileceklerin kapsamı da genişletiliyor. Örneğin mikro işletme olarak tanımlanan KOBİ ler tüketicilere yakın bir seviyede koruma altına alınıyor. HİNDİSTAN REKABET OTORİTESİNDEN ÇİMENTO KARTELİNE 1,1 MİLYON DOLAR CEZA 2003 te faaliyete geçmesine rağmen uzun süredir ceza kararı almayan Hindistan Rekabet Otoritesi sessizliğini bozdu. Ulusal ve uluslar arası firmalardan oluşan 11 teşebbüs ve bunların oluşturduğu teşebbüs birliği hakkında yürütülen kartel soruşturması sonucunda teşebbüslerin fiyat tespiti karteli kurdukları tespit edildi. Soruşturmada teşebbüslerin anlaşma yaptıklarını gösteren doğrudan delillere ulaşılamadı. Ancak fiyat paralelliği, karların aşırı yükselmiş olması, düşük kapasiteyle üretim yapılması gibi göstergelerden yola çıkılarak kartel tespit edildi. Taraflar ise elbette bu tespite ve verilen cezalara itiraz ederek konuyu yargıya taşıyacaklarını açıkladı. 7

DÜNYA REKABET OTORİTELERİNDEN HABERLER Almanya Kartel Dairesi üç demiryolu firmasına kartel kurdukları için 124.5 milyon Avro para cezası verdi. Kartelden en büyük zararı gören Alman yolcu ve yük taşıyıcısı Deutsche Bahn ise kartel üyeleri hakkında tazminat davası açtı ve cezai soruşturma yapılması talebiyle şikayette bulundu. Sonuçlanan bir diğer soruşturma neticesinde ise otomatik kapı üreten firmalar ile bunların kurduğu teşebbüs birliğine ve bir birlik çalışanına kartel kurmaları nedeniyle toplam 2.4 milyon Avro para cezası verildi. Pakistan Rekabet Otoritesi ödeme firması 1-Link ve üyesi olan bankaların ATM fiyatlarını belirlediklerini tespit ederek 6.6 milyon Avro para cezası uyguladı. İsviçre Rekabet Otoritesi paralel ticareti engelledikleri gerekçesiyle müzik firmaları Sony, Universal, Emi ve Warner ı temsil eden birliğe 3.5 milyon İsviçre Frangı (2.9 milyon Avro) para cezası verdi. Portekiz Rekabet Otoritesi süt ürünleri üreticisi Lactogal a yeniden satış fiyatı belirlediği için 340 bin Avro para cezası verdi. Yaklaşık yedi milyon perakendecinin açtığı tazminat davasında Visa, MasterCard ve ABD nin en büyük bankaları 7.25 milyar Dolarlık uzlaşma anlaşması yapmayı kabul etti. Bu uzlaşma anlaşmasının bu güne kadarki en yüksek rakamı içerdiği belirtiliyor. Video oyunu geliştiren Electronic Arts firması Amerikan futbol ligleri ile arasındaki lisanslama anlaşmalarının antirekabetçi hükümler içerdiği yönündeki iddiaların kapatılması için 27 milyon Dolarlık uzlaşma anlaşması imzalamayı kabul etti. Elektronik firması Sharp LCD ekran fiyatlarının tespitine dair kartele katıldığının ortaya çıkarılmasının ardından kendisinden tazminat isteminde bulunan Dell ve diğer iki firmaya 199 milyon Dolar tazminat ödemeyi kabul etti. İspanya Rekabet Otoritesi halen daha soruşturma altında olan atık geri dönüşümü alanında faaliyet gösteren firmalara ikinci yerinde incelemeyi yaptı. Ayrıca süt üreticilerine yönelik baskınlar da ses getirdi. Otoritenin bir diğer ilginç kararı ise Real Madrid spor kulübü ile medya şirketi Mediapro arasındaki yayım sözleşmesi hakkında inceleme başlatması oldu. 8