ÜROONKOLOJİ/Urooncology

Benzer belgeler
Başvuru: kidney tumors. Kabul: Orjinal Arastirma

KİTLELERİNİN TANISINDA PERKÜTAN İĞNE KOR BİYOPSİNİN ROLÜ NEDİR?

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

HÜCRELİ KANSER HASTALARINDA TÜMÖR SAYISI VE ADRENAL BEZ TUTULUMUNU BELİRLEMEDE BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ GÜVENİLİR MİDİR? ÇOK MERKEZLİ BİR ÇALIŞMA

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

KÜÇÜK RENAL KİTLELERDE TANI, BİYOPSİ, İZLEM ve ABLATİF TEDAVİ PROTOKOLLERİ DR. YAKUP KORDAN

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

ÜST ÜRİNER SİSTEM KANSERLERİNDE GÖRÜNTÜLEMENİN ÖNEMİ

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Nefrektomilerde lenfoid infiltrasyonlar

ELAZIĞ İLİNDEKİ TİROİD KANSER SIKLIĞI VE ALT TİPLERİ: BEŞ YILLIK DENEYİM

Erken Evre Akciğer Kanserinde

TÜMÖRLERİNİN CERRAHİ TEDAVİSİ SIRASINDA GÖRÜLEN İNTRAOPERATİF ORGAN YARALANMALARI

KORUYUCU CERRAHİ SONRASI NÜKS VE AMELİYAT SIRASINDA FROZEN KESİT ANALİZİNİN ROLÜ

Memede Hemanjiyom:Olgu Sunumu Haemangioma of the Breast: Case Report Genel Cerrahi

DOÇ.DR.YAŞAR BOZKURT

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Metastatik böbrek tümörlerinde Nefrektomi ve metastazektomi. Prof.Dr.Faruk Özcan İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Rastlantısal böbrek hücreli karsinomların tespitinde ultrasonografinin önemi

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Serviks Kanserinde Fertilite Koruyucu Tedavi

HÜCRELİ KANSERLERDE MULTİFOKALİTE İLE İLİŞKİLİ KLİNİK VE PATOLOJİK FAKTÖRLER

Mesane Tümöründe Klinik Evrelemede Kullanılan Görüntüleme Yöntemleri

Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi

Primer akciğer kanserinde transtorasik ince iğne aspirasyonunun hücre tipi uyumu

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

mrcc Tedavisinde Olgular Eşliğinde Tartışma

Orjinal Araştırma/ Original Article International Journal of Clinical Research 2014;1(2): Adrenal Metastazlar. Adrenal Metastases

YÜKSEK RİSK PREMALİGN LEZYONLARDA YAKLAŞIM. Dr.Ayşenur Oktay Ege Ün Tıp Fak Radyoloji AD

Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsilerinin histopatolojik sonuçlar ile retrospektif olarak değerlendirilmesi

Multikistik Nefroma DERMAN. Kadir Yıldırım. Derman Tıbbi Yayıncılık 122

Bukkal Bölgeden Kaynaklanan Pleomorfik Adenom: Olgu Sunumu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın:

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

BERTİN KOLONU: NORMAL SONOGRAFİK BULGULAR COLUMN OF BERTIN: NORMAL SONOGRAPHIC FINDINGS

İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

MEMEDE ĐNTRAOPERATĐF KONSÜLTASYON. Dr. N. Zafer Utkan

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Spinal Tumors. Başar Atalay M.D. Yeditepe University Faculty of Medicine Department of Neurosurgery. Tuesday, April 3, 12

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

ÖZGEÇMİŞ DOĞUM TARİHİ : 26/01/1986. ADRES : Silivrikapı Mah.Fatih Sitesi A:12 D:4. Fatih/İSTANBUL TELEFON : : drfatihelbir@gmail.

Akciğer Kanserinde Cilt Metastazları

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

OPERATING WITH INTERNATIONAL THEEXPERTS

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

MEMENİN SELİM PREKANSERÖZ HASTALIKLARININ YÖNETİMİ. Op. Dr. Gülden BALLI İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Dr.Bahar Müezzinoğlu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

ÇOCUK ÜROLOJİSİ/Pediatric Urology

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

A Breast Fibroadenoma Case Presenting as Breast Hamartoma Memenin Hamartomu Şeklinde Kendini Gösteren Meme Fibroadenoması Genel Cerrahi

Özgün Araştırma / Original Article. Abstract. Özet. DOI: /haseki Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye

Memorial Ankara Hastanesi, Ankara, Türkiye 2 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye

Onbir Yıllık Cerrahi Vakalarımızın Histolojik İnceleme Sonuçları

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

Böbrek Tümörlerinin Prognostik Kategorizasyonu

KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

BÖBREK KİTLELERİ VE RENAL HÜCRELİ KARSİNOM

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Küçültme Mammaplasti Ameliyatı Uygulanan Hastalarda Oluşan Ameliyat Sonrası Değişikliklerin MRG ve USG ile Değerlendirilmesi

KARACİĞER MR GÖRÜNTÜLEMEDE DEĞİŞEN PARADİGMA

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

Vaka Takdimleri. Prof.Dr. Kemal SARICA. Yeditepe Üniveristesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Özet. Abstract. Erciyes Tıp Dergisi (Erciyes Medical Journal) 25 (2) 73-77,

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Akciğerin Primer Skuamöz Hücreli Kanserlerinin Kranial Metastazları

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

Bethesda Klasifikayonu. Prof Dr Gülnur Güler Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

SEMİNOM-DIŞI TESTİS TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ. Doç. Dr. Mert Saynak

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

GLİAL TÜMÖRLERDE POSTOP GÖRÜNTÜLEME

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

Renal Hücreli Karsinom ve Kolon Adenokarsinom Birlikteli i

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

PEDİATRİK KARACİĞER KİTLELERİ

Akciğer Kanserlerinin Histopatolojik ve Morfolojik Özellikleri ile Bronşiyal Yerleşimleri Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ

Transkript:

ÜROONKOLOJİ/Urooncology BÖBREK TÜMÖRÜ ÖN TANISI İLE RADİKAL NEFREKTOMİ YAPILAN BENİN LEZYONLAR BENIGN LESIONS UNDERWENT RADICAL NEPHRECTOMY FOR RENAL CANCER M. Oğuz ŞAHİN, A. Erdem CANDA, M. Uğur MUNGAN, Ziya KIRKALI, Murat SADE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, İZMİR ABSTRACT Introduction: Renal cell carcinoma (RCC) is the most common malignant disease of the kidney and radical nephrectomy is the standard treatment of choice. Although the classical symptom triad of RCC has been reported to be flank pain, mass and hematuria, this symptom complex is present only in a limited number of patients and the diagnosis of RCC is most frequently being made by clinical and particularly radiological evaluation modalities such as abdominal ultrasound (US), computed tomography (CT) and magnetic resonance imaging (MRI). A variety of benign lesions have been detected in a group of patients after the surgical treatment of kidney tumors with the preoperative diagnosis of kidney cancer. The aim of the present study was to evaluate retrospectively the histopathologically diagnosed benign lesions that were detected in the kidney after radical nephrectomy with the preoperative diagnosis of kidney cancer. Materials and Methods: The medical records of 108 (73 male, 35 female) patients with the preoperative diagnosis of kidney cancer, who were treated surgically were included in our study. Preoperative staging was done including physical examination, blood hemogram and biochemistry, abdominal US, chest x-ray, intravenous urography, abdominal CT and abdominal MRI. Although 10% of the cases with RCC could have a hyperechoic appearance on US, iso or hypoechoic mass lesions compared with the normal kidney were considered as malignant. On CT evaluation, malignant lesions were considered as isodense or hypodense mass lesions, which might as well less frequently be hyperdense compared with the normal kidney. Regarding MRI evaluation, moderate intensity signals are detected on T1 images whereas high intensity signals are detected on T2 images of the suspected lesion. Hundred and one patients were underwent radical nephrectomy and 7 patients underwent nephron sparing surgery (NSS). The benign lesions that were detected after histopathological examination were evaluated retrospectively. The median age of the patients was 58 (min 20, max 82). Results: Of the 108 patients, 75 (69.4%) had renal cell carcinoma, 13 (12.1%) had squamous cell carcinoma, adenocarcinoma and Wilms tumor and 20 (18.5%) had a variety of benign lesions. Most frequently detected benign lesions were angiomyolipoma (5.6%), chronic pyelonephritis (2.8%), xanthogranulamatous pyelonephritis (2.8%) and oncoytoma (1.9%). Other less frequent benign lesions were metanephric adenoma (0.9%), Bertini duct hypertrophy (0.9%), hyalen arteriosclerosis (0.9%), cortical cyst (0.9%), cortical infarct (0.9%) and renal botryomycosis (0.9%). Of the 7 patients who underwent NSS, angiomyolipoma was detected histopathologically in one patient. Conclusion: In spite of great technological developments regarding the radiological imaging modalities such as US, CT and MRI, benign lesions might still be detected pathologically in patients who were underwent radical nephrectomy with the preoperative diagnosis of renal cancer. But, all renal masses should be regarded as malignant and should be managed surgically otherwise proven benign. Key words: Renal cell carcinoma, radical nephrectomy, benign lesions ÖZET Böbrek hücreli karsinom (BHK) böbreğin en sık görülen malin hastalığıdır ve standart tedavisi cerrahidir. Böbrek tümörü ön tanısı ile cerrahi tedavi yapılan olguların bir kısmında çeşitli benin lezyonlar saptanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, böbrek tümörü ön tanısı ile radikal nefrektomi yapılan ve patoloji sonucu benin lezyonlar saptanan olguları retrospektif olarak değerlendirmektir. Böbrek tümörü ön tanısı ile cerrahi tedavi yapılmış 108 (73 erkek, 35 kadın) olgunun dosyalarının retrospektif olarak değerlendirilmesi sonucu histopatolojik olarak saptanmış benin lezyonlar belirlenmiştir. Olguların ortanca yaşları 58 (20-82) dir. Toplam 108 olgudan, 75 inde (%69.4) BHK, 13 ünde (%12.1) skuamöz hücreli karsinom, adenokarsinom ve Wilms tümörü, 20 olguda (%18.5) ise çeşitli benin lezyonlar saptanmıştır. En sık görülen benin lezyonlar anjiomiyolipom, kronik piyelonefritik böbrek, ksantogranülomatöz piyelonefrit ve onkositom olarak saptanmıştır. Dergiye Geliş Tarihi: 01.08.2004 Yayına Kabul Tarihi: 10.11.2004 Türk Üroloji Dergisi: 30 (4): 405-409, 2004 405

ŞAHİN M.O., CANDA A.E., MUNGAN M.U., KIRKALI Z., SADE M. Tüm görüntüleme yöntemlerine ve gelişen teknolojiye karşın böbrek tümörü ön tanısı ile radikal nefrektomi yapılan olguların bir kısmında patolojik olarak çeşitli benin lezyonlar saptanabilmektedir. Ancak, benin olduğu kanıtlanamayan tüm böbrek kitleleri malin gibi değerlendirilerek cerrahi olarak tedavi edilmelidir. Anahtar Kelimeler: Böbrek hücreli karsinom, radikal nefrektomi, benin lezyonlar GİRİŞ Böbrek hücreli karsinom (BHK), erişkin solid tümörlerinin %3 ünü, tüm parankimal böbrek tümörlerinin de yaklaşık %85 ini oluşturur 1. Ürolojik kanserler arasında prostat ve mesane tümörlerinden sonra üçüncü sıklıkta görülür. Çoğunlukla, 5 ve 7. dekatlarda sık rastlanırsa da genç yaşlarda saptanan olgular da bildirilmiştir 1,2. Çok sık olmamakla birlikte klasik semptom üçlüsü olan yan ağrısı, hematüri ve kitle ile gelen olgularda yapılan klinik ve radyolojik araştırmalar sonrasında BHK tanısı konulabilmektedir. Ancak son yıllarda ultrasonografi (US), bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MRG) gibi görüntüleme yöntemlerinin giderek artan kullanımı asemptomatik ve küçük boyutlu rastlantısal BHK ların tanısını arttırmıştır 1,2. Tüm teknolojik gelişmelere karşın RHK ön tanısı ile cerrahi tedavi uygulanan olguların bir kısmında histopatolojik inceleme sonucu benin lezyonlar saptanmaktadır. Bu çalışmada kliniğimizde böbrek tümörü ön tanısı ile cerrahi tedavi uygulanan ve histopatolojik inceleme sonucu çeşitli benin lezyonlar saptanan olgular retrospektif olarak değerlendirilmiştir. GEREÇ ve YÖNTEM Böbrek tümörü ön tanısıyla cerrahi tedavi uygulanan 108 (73 erkek, 35 kadın) olgunun dosyalarının retrospektif olarak değerlendirilmesi sonucu histopatolojik olarak saptanmış benin lezyonlar değerlendirilmiştir. Olguların cerrahi tedavi öncesi klinik evrelemesinde fizik inceleme, kan hemogram ve biyokimyası, abdominal US, iki yönlü akciğer grafisi, intravenöz ürografi, abdominal BT ve abdominal MRG yöntemleri kullanılmıştır. Mevcut görüntüleme yöntemleri ile hastalardaki lezyonların malin olduğu düşünülerek hastalara cerrahi eksplorasyon yapılmıştır. Her ne kadar olguların %10 u hiperekoik olabilmekteyse de US de renal sınırın dışına doğru taşmış, genellikle soliter olan ve normal böbrek parankimine göre iso yada hipoekoik olarak izlenen olgular malin olarak değerlendirilmiştir 3. BT ve MRG de ise malin kitleler normal böbreğin anatomik yapısını bozan, kısmen yada tamamen solid yapıdaki yumuşak doku kitlesi olarak izlenmektedir. BT de normal böbrek parankimine göre malin kitleler genellikle izodens yada hipodens, nadiren hiperdens olarak izlenir. İntravenöz kontrast madde verilmesi ile genellikle belirginleşmektedir 3. MRG de ise, T1 ağırlıklı sekanslarda görüntülerden orta derecede sinyal alınmakta iken T2 ağırlıklı sekanslarda orta-yüksek derecede sinyal alınmaktadır 3. Bu radyolojik görünüm özelliklerine sahip olan olgulara BHK ön tanısı ile cerrahi tedavi uygulanmıştır. Genel olarak periferik yerleşimli, 4 cm den küçük ve rezeksiyon için uygun olgularda nefron koruyucu cerrahi (NKC) tercih edilmiştir. Bunun dışında literatürde de belirtildiği gibi hastanın soliter böbrekli olması; iki taraflı böbrek kitlelerinin oluşu; böbrek fonksiyonlarının bozukluğu ve karşı böbrek fonksiyonlarını sonradan etkileyebilecek morbid hastalıkların olması durumlarında da NKC tercih nedeni olmuştur 4. Radikal nefrektomi veya NKC daha önce tanımlandığı şekilde cerrahi prensiplere uygun olarak gerçekleştirilmiştir 5. NKC için uygun olgularda flank insizyon tercih edilmiştir. Patoloji n % Anjiomiyolipom 6 5.6 Kronik piyelonefritik böbrek 3 2.8 Ksantogranülomatöz piyelonefrit 3 2.8 Onkositom 2 1.9 Metanefrik adenom 1 0.9 Bertini kolon hipertrofisi 1 0.9 Hyalen arterioskleroz 1 0.9 Kortikal kist 1 0.9 Kortikal infarkt 1 0.9 Botriyomikozis 1 0.9 Toplam 20 18,5 Tablo 1. Böbrek tümörü ön tanısı ile cerrahi tedavi uygulanan hastalarda patolojik olarak saptanan benin lezyonlar 406

RADİKAL NEFREKTOMİ YAPILAN BENİN LEZYONLAR (Benign Lesions Underwent Radical Nephrectomy) BULGULAR Ortanca yaşları 58 (20-82) olan toplam 108 olgudan 101 olguya radikal nefrektomi, 7 olguya da NKC yapılmıştır. Böbrek tümörü ön tanısıyla cerrahi tedavi uygulanan toplam 108 olgudan, 75 inde (%69.4) BHK, 13 ünde (%12.1) skuamöz hücreli karsinom, adenokarsinom ve Wilms tümörü, 20 olguda (%18.5) ise çeşitli benin lezyonlar saptanmıştır (Tablo 1). BHK ön tanısı ile NKC yapılan olgulardan bir tanesinde anjiyomiyolipom saptanmıştır. TARTIŞMA BHK böbreğin en sık görülen malin hastalığıdır ve tanı anında olguların %30 u metastatiktir 6. Günümüzde BHK ön tanısı ile saptanan böbrek kitlelerinin standart tedavisi radikal nefrektomidir 1. Son yıllarda uygun olgularda da NKC nin uygulanması gündeme gelmiştir 4,5. Ultrasonografi ve BT gibi radyolojik görüntüleme yöntemlerinin giderek daha yaygın ve rutin kullanımı sonucu böbreğin birçok lezyonu herhangi bir bulgu vermeden rastlantısal olarak saptanmaktadır. Bu olguların çoğu, ürolojik olmayan yakınmalar ile doktora başvuranlarda yapılan US ve BT tetkikleri sonucu belirlenmektedir. Bundan ötürü rastlantısal BHK ön tanısı ile saptanmış böbrek kitlelerinin oranı özellikle son 25 yılda %10 dan % 70 lere çıkmıştır 7. Radyolojik görüntüleme cihazlarının yaygınlaşan kullanımı sonucu BHK dışında böbreğin benin lezyonlarında da bir artış saptanmıştır. Bir kısmı BHK ön tanısı ile cerrahi tedavi uygulanan hastaların nefrektomi spesimenlerinin histopatolojik incelemesi ile saptanmaktadır. Bu benin lezyonlar böbrek adenomu, metanefrik adenom, böbrek onkositomu, nefrojenik adenofibrom, mezoblastik nefrom, kapsülom, jukstaglomerüler hücre tümörü medüller fibrom, kistik nefrom, kistik hamartom, anjiyomiyolipom, leiyomiyom, hemanjiyom, lipom, ksantogranülomatöz piyelonefrit, malakoplaki, böbrek kistleri ve fibroepitelyal poliplerden oluşmaktadır 8. BHK ile karşılaştırıldığında, bu benin böbrek tümörlerinin insidansı düşüktür ve çoğunlukla rastlantısal olarak ya da otopsilerde saptanmaktadır. Çalışmamızda BHK ön tanısı ile cerrahi tedavi uygulanmış olguların %18.5 unda benin lezyonlar saptanmıştır. Bunlar arasında en sık görülenler anjiyomiyolipom, kronik piyelonefritik böbrek, ksantogranülomatöz piyelonefrit ve onkositomdur. Her ne kadar US ve BT gibi radyolojik görüntüleme yöntemleri solid böbrek kitlelerinin tanısını oldukça kolaylaştırmışsa da, bir grup olguda da BHK ön tanısı ile cerrahi eksplorasyon yapılmakta ancak histopatolojik değerlendirme sonucu benin lezyonlar saptanmaktadır. BHK ön tanısı ile nefrektomi yapılmış 636 olguluk bir seride, 108 inde (%16.9) benin lezyonlar bildirilmiştir. Bu çalışmada cerrahi tedavi öncesi tanı amacı ile yapılan radyolojik değerlendirmenin yetersiz kalabileceği belirtilmiştir 9. Başka bir seride ise cerrahi tedavi sonrası böbrekte %14 oranında (26/186) benin lezyonlar saptanmış ve bunlar arasında en sık anjiyomiyolipom, onkositom ve kistlerin bulunduğu not edilmiştir 10. Yakın zamanda yapılmış bir başka çalışmada ise 17-45 yaş arası genç erişkinlerde BHK ön tanısı ile cerrahi tedavi uygulananlarda %21.1 oranında benin lezyonlar saptanmıştır 11. Genç erişkinlerde benin lezyon saptanma oranının daha yüksek olduğu ve en sık görülenlerin anjiyomiyolipom, leiyomiyom ve onkositom olduğu belirtilmiştir 11. Anjiyomiyolipom, onkositoma ve böbrek adenomunun benin lezyonlar içerisinde diğerlerine göre daha sıkça rastlanıldığı başka bir çalışmada da vurgulanmıştır 12. Bizim çalışmamızda da bu serilere yakın oranlarda ve benzer türde benin kitleler saptanmıştır. US ve BT nin giderek yaygınlaşan kulanımı ile insidental olarak saptanan anjiyomiyolipom sayısı giderek artmaktadır. Bu lezyon yağ, düz kas ve damar komponentlerinden oluşmaktadır. US ve BT görüntüleri karakteristik olsa da bazen diğer lipomatöz tümörlerden ve BHK dan ayırmak zor olabilmektedir. Özellikle yağ içeriği US ve BT ile kolayca tanınabilmektedir. BHK - dan ayırmadaki zorluğun kas komponenti baskın ve yağ içeriği az olan anjiyomiyolipomalarda olduğu belirtilmektedir. Anjiyomiyolipom, hemorajik komplikasyonları nedeni ile bazen agresif seyir gösterebilmekte ve bundan ötürü BHK ya benzeyebilmektedirler 13,14. Bir çalışmada böbrek tümörü ön tanısı ile nefrektomi yapılan 125 olgudan 23 (%18.4) ünde benin lezyonlar saptamış ve bizim çalışmamıza benzer şekilde en sık olarak anjiyomiyolipomun görüldüğü (%7.2) not edilmiştir 15. 407

ŞAHİN M.O., CANDA A.E., MUNGAN M.U., KIRKALI Z., SADE M. Böbrek adenomu ve onkositom, sıklıkla rastlantısal olarak küçük böbrek kitleleri şeklinde saptanırlar ve BHK dan ayırımı için patognomonik radyolojik görünümleri yoktur 16. Histopatolojik tanı elde etmenin tek yolu cerrahi olarak lezyonun çıkarılmasıdır. Romis ve ark, BHK ön tanısı ile cerrahi tedavi uygulanan 691 olguluk serilerinde 32 olguda (%3.6) onkositom saptamışlar ve özellikle ufak tümörlerde nefron koruyucu cerrahinin uygun yaklaşım olabileceğini belirtmişlerdir 17. Kendi çalışmamızda 2 olguda (%1.9) onkositom saptadık ve olgu sayısının artması ile bu sayının da artacağını düşünüyoruz. Metanefrik adenom en nadir görülen benin böbrek tümörlerinden birisidir ve histopatolojik olarak Wilms tümörü ya da BHK ile karışabilmektedir. Radyolojik olarak patognomonik bir görünüm özelliği yoktur ve literatürde genellikle olgu sunumları şeklinde bildirilmiştir. Kendi çalışmamızda yalnızca 1 olguda (%0.9) saptanmıştır 18. Başka bir olguda ise ilginç olarak böbrek botriyomikozis saptanmıştır. Bu olguda ameliyat öncesi US ve BT de sağ böbrek alt polünden köken alan 5 cm lik solid kitle izlenmiştir 19. Botriyomikozis, esas olarak deri ve deri altı dokuları tutmakta ve viseral tutulum beklenmemektedir. Bu olguda olduğu gibi immün sistem ya da fagositik aktivitenin bozulabildiği şeker hastalarında çok nadir şekilde viseral tutulum olabilmekte ve radyolojik görünüm olarak BHK ile karışabilmektedir 19. Özellikle orta yaştaki kişilerde sık karşılaşılan böbrek kistleri, böbrek kitlelerinin çoğunluğunu oluşturmaktadır. Basit böbrek kistlerinin tanısı US ile rahatlıkla konulabilirken; komplike, kalsifiye, hemorajik, inflamatuvar kistlerde, absede ve kistik tümörlerde US yeterli olamayabilmekte ve ayırıcı tanı için BT daha detaylı bilgi vermektedir 20,21. Bizim çalışmamızda bir olguda görüntüleme yöntemleri kullanılmış olmasına karşın radyolojik olarak kesin tanı konulamamış ve BHK kuşkusu ile cerrahi tedavi uygulanmış ve patolojik inceleme sonucu böbrek kisti saptanmıştır. Çalışmamızda saptanmış olan diğer bir benin lezyon ise ksantogranülomatöz piyelonefrittir. Bu lezyon her zaman tipik radyolojik ve klinik bulgular göstermeyebilir ve bundan ötürü BHK ile karışabilir. Özellikle fokal ksantogranülomatöz piyelonefrit olgularında radyolojik olarak böbrek kitlesi görünümü saptanabilmektedir 22. Kronik piyelonefritlerde de radyolojik tanı her zaman yeterli olmayabilir ve BHK açısından kuşkulu görünüm özellikleri görülebilir 23. Bizim çalışmamızda da radikal nefrektomi sonrası üç olguda kronik piyelonefritik böbrek ve bir olguda da ksantogranülomatöz piyelonefrit saptanmıştır. Bazı çalışmalarda böbrekteki kuşkulu lezyonlarda cerrahi tedavi öncesi iğne biyopsisi yapılmasının yeri araştırılmıştır. Solid böbrek kitlelerinde tanısal amaçla cerrahi öncesi BT ve iğne biyopsisi yapılmasının tanı için yetersiz olma oranlarının sırası ile %20 ve %31 olduğu, iğne biyopsisinin özgüllüğünün düşük olduğu bildirilmiş ve önerilmemiştir 24. Başka bir çalışmada ise iğne biyopsisinin BHK olgularında tanısal yeterliliği olmasına karşın, benin lezyonlarda tanı koymada oldukça yetersiz kaldığı belirtilmiştir 25. Özellikle böbrekteki kitle boyutu 3 cm olan olgularda biyopsinin negatif sonuç verdiği vurgulanmıştır 26. Onkolojik prensiplere uygun olmaması ve iğne biyopsisi sırasında tümörün yayılma olasılığı nedeniyle, böbrekte BHK açısından kuşkulu olan kitlelerin tanısında iğne biyopsisi önerilmemektedir. Ultrasonografi, özellikle böbrek kistlerinin tanısında ve lezyonların kistik komponent içermesi konusunda yardımcı olmaktadır ve günümüzde böbrek tümörlerinin tanısında BT altın standart olarak kabul edilmektedir. Böbrek kitlelerinin BT de yeterince ayırt edilemediği olgularda ise MRG yardımcıdır. MRG, özellikle BT yapılmasının kontrendike olduğu durumlarda da kullanılmaktadır 27. Sonuç olarak, her ne kadar böbrek parankimal kitle lezyonlarının büyük çoğunluğunu BHK oluştursa da, radyolojik görüntüleme yöntemlerindeki tüm gelişmelere karşın, bu böbrek kitlelerinin cerrahi tedavisi sonrası başta anjiyomiyolipom, kronik piyelonefritik böbrek, ksantogranülomatöz piyelonefrit ve onkositom olmak üzere çeşitli benin lezyonlar saptanabilmektedir. Özellikle kuşkulu olguların tanısında, radyolojik görüntüleme yöntemleri dışında iyi bir fizik inceleme ve klinik deneyimin de önemli olduğunu düşünüyoruz. Ancak, benin olduğu kanıtlanamayan tüm böbrek kitleleri malin gibi değerlendirilmeli ve cerrahi olarak tedavi edilmelidir. 408

RADİKAL NEFREKTOMİ YAPILAN BENİN LEZYONLAR (Benign Lesions Underwent Radical Nephrectomy) KAYNAKLAR 1- Jacqmin D, van Poppel H, Kirkali Z, Mickisch G: Renal cancer. Eur Urol. 39(3): 361-9, 2001. 2- Canda AE, Şahin MO, Tüzel E, Mungan MU, Kırkalı Z, Sade M: Rastlantısal renal hücreli karsinomların önemi. Türkiye Ekopatoloji Dergisi 7(3-4): 105-109, 2001. 3- Kabala J, Roobottom C: Genito-urinary tract. In Sutton D (ed): Textbook of Radiology and imaging. London, Churchill Livingstone, 929-989, 2003. 4- Nieder AM, Taneja SS: The role of partial nephrectomy for renal cell carcinoma in comtemporary practice. Urol Clin N Am 30(3): 529-42, 2003. 5- Novick AC: Partial nephrectomy for renal cell carcinoma. In Novick AC (ed): Stewart s operative urology. Baltimore, Williams&Wilkins, 98-125, 1989. 6- Kirkali Z, Lekili M: Renal cell carcinoma: New prognostic factors? Curr Opin Urol. 13(6):433-8, 2003. 7- Van Poppel H, Dilen K, Baert L: Incidental renal cell carcinoma and nephron sparing surgery. Curr Opin Urol 11(3): 281-6, 2001. 8- Tamboli P, Ro JY, Amin MB, Ligato S, Ayala AG: Benign tumors and tumor-like lesions of the adult kidney. Part II: Benign mesenchymal and mixed neoplasms, and tumor-like lesions. Adv Anat Pathol. 7(1): 47-66, 2000. 9- Silver DA, Morash C, Brenner P, Campbell S, Russo P: Pathologic findings at the time of nephrectomy for renal mass. Ann Surg Oncol. 4(7): 570-4, 1997. 10- Duchene DA, Lotan Y, Cadeddu JA, Sagalowsky AI, Koeneman KS: Histopathology of surgically managed renal tumors: Analysis of a contemporary series. Urology. 62(5): 827-30, 2003. 11- Eggener SE, Rubenstein JR, Smith ND, Nadler RB, Kontak J, Flanigan RC, Waters WB, Picken M, Campbell SC: Renal tumors in young adults. J Urol. 171(1): 106-10, 2004. 12- Ligato S, Ro JY, Tamboli P, Amin MB, Ayala AG: Benign tumors and tumor-like lesions of the adult kidney. Part I: Benign renal epithelial neoplasms. Adv Anat Pathol. 6(1): 1-11, 1999. 13- Matveev VB, Volkova MI, Kudashev BV, Began-Bogatskii KM, Akserov AV: Diagnostic difficulties in rare variants of renal angiomyolipoma. Urologia. 4: 22-6, 2000. 14- Davidson AJ, Hartman DS: Radiology of the kidney and urinary tract. 2 nd edition, chapter 12, WB Saunders Company, Philadelphia. 327-403, 2000. 15- Charboneau JW, Hattery RR, Ernst EC 3 rd, James EM, Williamson B Jr, Hartman GW: Spectrum of sonographic findings in 125 renal masses other than benign simple cyst. AJR Am J Roentgenol. 140(1): 87-94, 1983. 16- Licht MR: Renal adenoma and oncocytoma. Semin Urol Oncol. 13(4): 262-6, 1995. 17- Romis L, Cindolo L, Patard JJ, Messina G, Altieri V, Salomon L, Abbou CC, Chopin D, Lobel B, de La Taille A: Frequency, clinical presentation and evaluation of renal oncocytomas: Multicentric experience from a European database. Eur Urol. 45(1): 53-7, 2004. 18- Canda T, Güray M, Şahin O, Canda AE, Kırkalı Z, Yörükoğlu K: Böbreğin metanefrik adenomu ve immun dokukimyasal özellikleri (Olgu sunumu). Türkiye Ekopatoloji Dergisi 6(3-4): 203-207, 2000. 19- Yorukoglu K, Ozer E, Sade M, Biberoglu K, Kirkali Z. Renal botryomycosis mimicking renal cell carcinoma. J Urol. 159(6): 2076, 1998. 20- Wolf JS Jr: Evaluation and management of solid and cystic renal masses. J Urol. 159(4): 1120-33, 1998. 21- Dalla-Palma L, Pozzi-Mucelli R: Problematic renal masses in ultrasonography and computed tomography. Clin Imaging. 14(2): 83-98, 1990. 22- Zorzos I, Moutzouris V, Petraki C, Katsou G: Xanthogranulomatous pyelonephritis-the "great imitator" justifies its name. Scand J Urol Nephrol. 36(1): 74-6, 2002. 23- Espinosa Bravo R, Morales Concepcion JC, Lemourt Oliva M, Perez Monzon AF: Chronic hemorrhagic pyelonephritis simulating renal carcinoma. A case report. Arch Esp Urol. 47(10): 1031-3, 1994. 24- Dechet CB, Zincke H, Sebo TJ, King BF, Le Roy AJ, Farrow GM, Blute ML: Prospective analysis of computerized tomography and needle biopsy with permanent sectioning to determine the nature of solid renal masses in adults. J Urol. 169(1): 71-4, 2003. 25- Dechet CB, Sebo T, Farrow G, Blute ML, Engen DE, Zincke H: Prospective analysis of intraoperative frozen needle biopsy of solid renal masses in adults. J Urol. 162(4): 1282-4, 1999. 26- Rybicki FJ, Shu KM, Cibas ES, Fielding JR, vansonnenberg E, Silverman SG: Percutaneous biopsy of renal masses: Sensitivity and negateve predictive value stratified by clinical setting and size of masses. AJR Am J Roentgenol. 180(5): 1281-7, 2003. 27- Helenon O, Andre M, Correas JM, Khairoune A, Merran S, Balleyguier C: Characterization of renal masses. J Radiol. 83 (6 Pt 2): 787-804, 2002. 409