KUR BİR YILIN EMEĞİNİ BİÇTİ OPSİYON STRATEJİLERİ ÇETİN ALİ DÖNMEZ HAKKI ULUKARTAL



Benzer belgeler
VOB ve Emtia Piyasaları

Farklı Bir Borsa Alternatif Yatırım Araçları

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

TÜRKİYE SERMAYE PİYASASI. 23 Kasım 2011

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

Ocak Yönetimi IŞINSU KESTELLİ. Yönetim Kurulu Başkanı

DEUTSCHE SECURITIES MENKUL DEĞERLER A.Ş. NİSAN-HAZİRAN 2009 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

4 Aralık Çetin Ali DÖNMEZ. VOB Genel Müdürü İzmir Ekonomi Üniversitesi

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

SPK Konferansõ-Abant Aralõk-2003

Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası nda İşlem Gören Türev Ürünleri ve Hedef Kitlesi. Elif AY

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Pay Vadeli İşlemleri Eğitimi Yepyeni bir piyasanın yepyeni yatırımcıları olmaya hoş geldiniz.

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ULUSOY UN SANAYİ VE TİCARET A.Ş. DEĞERLENDİRME RAPORU-2 ŞEKER YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş. 29 EYLÜL 2015

VADELİ İŞLEM VE OPSİYON PİYASALARI HAKKINDA ANKET SONUCU

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Haftalık Piyasa Beklentileri. 10 Kasım 2014

Aylık Strateji ve Hisse Tavsiyeleri Sunumu ETİ YATIRIM A.Ş.

GÜNE BAŞLARKEN 31 Ağustos 2009

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MENKUL KIYMET YATIRIMLARI

PERGAMON STATUS DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRK TELEKOM 4Ç16 Sonuçları

VOB VADELİ İŞLEMLER VE OPSİYON BORSASI

VOB la Gelecek ece Yönetimi

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

VOB VADELİ İŞLEMLER VE OPSİYON BORSASI

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

GÜNE BAŞLARKEN 6 Nisan 2009

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti


2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

Vadeli İşlem ve Opsiyon Sözleşmeleri Piyasa Yapıcılık Uygulamaları

Muammer ÇAKIR. VİOP Risk Konferansı 4/6/2014

HALKA ARZ FĠYAT TESPĠT RAPORUNA ĠLĠġKĠN DEĞERLENDĠRME RAPORU

Sunum Başlığı Arial Regular 20 pt. Departman Ad/Panel/Yer Tarih

Eylül Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.Bağlı 1

GÜNE BAŞLARKEN 11 Mart 2009

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

-1- METRO YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş DÖNEMİNE AİT FAALİYET RAPORU. Yönetim Kurulu

PİYASA ÇARPANLARI DİKKAT ÇEKENLER

DAX Haftalık Temel/Teknik Görünüm

Sermaye Piyasaları: Eğilimler ve Hedefler. İbrahim TURHAN Borsa Başkanı 9 Nisan 2012

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

SAY REKLAMCILIK YAPI DEKORASYON PROJE TAAHHÜT A.Ş HALKA ARZ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

31/12/2004 tarihli Bilanço (YTL) 31/12/2004 tarihli Gelir Tablosu (YTL) Varlıklar (+) 10,122,098.- Borçlar (-) -20,410.-

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2013 I. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

PETKİM 1Ç2017 Sonuçları

Varant nedir? Varantların dayanak varlığı ne olacak? İlk uygulamada borsa endeksleri ve dolar/tl olacak.

Reel Sektör Risk Yönetimi

Ata. Fonu ( Fonun BaşlangıcındB Performans. 4 Aralık 2012 : %44.93 : %9.41 : %34.79 : 2.7 ATYADEG TI)

PETKİM 2Ç2017 Sonuçları

Yurtiçi Piyasalar Değişken Getirili Ürünler

Genel Görünüm. Uluslararası piyasalarda 3.çeyrek bilanço rakamlarının açıklanması Ekim ayının hareketli geçmesine sebep olmuştur.

Sekuro Plastik Ambalaj Sanayi A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporuna İlişkin Değerlendirme Raporu

Senkron Güvenlik ve İletişim Sistemleri Anonim Şirketi FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Eylül Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

1- Ekonominin Genel durumu

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doç. Dr. Turan EROL un

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ

...Türev Piyasalarda Yılların Deneyimi......Etkin Kurumsal Risk Yönetimi Çözümleri......Sermaye Piyasalarında Stratejik Danışmanlık...

Küresel Kriz ve. Bekir Sıtkı ŞAFAK Sermaye Piyasası Kurulu

2015 NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33

Bugün, Yurtiçi Piyasalar Enflasyonla Topyekün Mücadele Programına Odaklandı

Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Beklentiler: Sermaye Piyasalarının Rolü. İbrahim TURHAN Borsa Başkanı 28 Mart 2012

İZMİR FIRÇA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

Haftalık Piyasa Beklentileri. 27 Ekim 2014

DEUTSCHE SECURITIES MENKUL DEĞERLER A.Ş. OCAK HAZİRAN 2012 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

Fon Bülteni Ocak Önce Sen

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

internet adreslerinden

30 Mart 2007 CCI 2006 YILI SONUÇLARINI AÇIKLADI

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

stratejistanbul GERÇEKLEŞMELER Ağustos 2011 ENDEKSLER

KATILIM EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

31/12/2004 tarihli Bilanço ( YTL) Varlıklar (+) 1,162,813.- Borçlar (-) -2,913.- Gelirler Toplamı 108, Giderler Toplamı -39,305.-.

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

Reel Sektör Risk Yönetimi

TÜRK TELEKOM 3Ç16 Sonuçları

Ekonomi Bülteni. 10 Ağustos 2015, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK STRATEJİ. 12 Kasım 2018 Pazartesi. 12 Kasım 2018 Pazartesi HAFTANIN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİ

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Transkript:

YIL: 6 SAYI: 23 NİSAN 2012 OPSİYON STRATEJİLERİ Opsiyon piyasasında yatırımcılar hangi stratejiyi neye göre kurmalı? KUR BİR YILIN EMEĞİNİ BİÇTİ İMKB DE İŞLEM GÖREN SANAYİ ŞİRKETLERİ, BİR YILIN KARINI KURDAKİ ARTIŞA FEDA ETTİ... ÇETİN ALİ DÖNMEZ VOB Genel Müdürü, taşınmadan İMKB ile ilişkilere, borsa payına kadar, tüm eleştirileri yanıtlıyor... HAKKI ULUKARTAL Foreks piyasasına ilişkin VOBJEKTİF e konuştu... KAPAK_23.indd 1 5/15/12 9:32:36 PM

ILAN.indd 1 5/15/12 12:05:09 AM

YÖNETİM KURULU BAŞKANI NIN MESAJI IŞINSU KESTELLİ VOB Yönetim Kurulu Başkanı VOB VE İZMİR 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye, ekonomide ihtiyaç duyduğu radikal dönüşümü gerçekleştirmek için bir süredir önemli kararlar alıyor. Yeni teşvik ve tasarrufu özendirme paketleri, yakın bir geçmişte açıldı. Ekonomi yönetimi, attığı adımlarla üretim desenini orta ve yüksek teknolojiye yükseltmeye ve stratejik yatırımları çekerek cari açığı azaltmaya çalışıyor. Aslında bütün mesele, rekabet gücü yüksek, küresel ölçekli Türk şirketleri yaratmak. İzmir merkezli Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB), bu yıl 8 yaşına girdi. Türkiye nin ilk özel sermayeli borsası olan VOB, bu süre zarfında 440 milyar lira işlem hacmine ulaştı. Dünyanın en büyük 30 türev borsasından biri oldu. Dünyanın çeşitli bölgelerinden önemli borsalar, işbirliği ve ortaklık teklifleriyle gün aşırı kapımızı çalıyor. VOB un kuruluşuna öncülük eden İzmirli girişimciler, yarattıkları kurumla ne kadar gurur duysa azdır. Hükümetin çalışmalarını sürdürdüğü önemli projelerden biri de İstanbul Finans Merkezi Projesi. Ekonomi yönetimi, sonuncusu geçen eylülde yayınlanan Global Finans Merkezleri Endeksi ne göre 75 merkez arasında 62 nci sırada bulunan İstanbul u bir finans merkezi haline getirmek istiyor. Bunun için kamu bankalarından SPK ya, Merkez Bankası ndan BDDK ya kadar önemli bütün ekonomi kurumlarının İstanbul a taşınması konusu epeydir kamuoyunun gündemini meşgul ediyor. Bu plan dahilinde VOB un İstanbul a taşınması arzusu da bir süredir alttan alta dillendiriliyor. Bu konuda kafa karışıklığı yaratmamak için ne düşündüğümüzü net olarak paylaşmak istiyorum: Öncelikle altını çizmeliyim ki, İstanbul Finans Merkezi Projesi kapsamında, merkezi İzmir de bulunan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası nın İstanbul a taşınması konusunun gündeme gelmesi VOB un ne kadar önemli işler başardığının, sermaye piyasamızda ne kadar önemli bir yer edindiğinin bir göstergesi. Ancak coğrafi kısıtların giderek önemsiz hale geldiği günümüz dünyasında VOB un merkezinin İstanbul a taşınmasının gerekmediğini, İstanbul Finans Merkezi Projesi ne İzmir merkezli bir VOB tarafından da destek olunabileceğini düşünüyorum. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, İzmirliler in girişim becerisiyle kurulan ve başarılı olan, Türkiye nin ilk ve tek türev borsasıdır. VOB un İstanbul Finans Merkezi Projesi nde güçlü bir yapılanma ile bu projeye omuz vereceğinden kimsenin şüphesi olmasın. İşbirliğine sonuna kadar açığız. Kurumumuzun ve kentimizin çıkarlarını korumak için gösterdiğimiz çaba, yapıcı bir çabadır. Biz, Türkiye de türev ürünlerin, ülkenin ilk ve tek türev borsası olan VOB da bir an evvel işleme açılmasını istedik, istiyoruz. VOB katma değer yaratan, kar eden, vergi veren, istihdam yaratan, ayrıca İMKB ye ve SPK ya da kaynak yaratan bir kurumdur. VOB un ihtiyaç duyduğu şey önünün açılmasıdır. Türkiye nin en çok vergi ödeyen üç kentinden biri olan İzmir e büyük katkı sağlayan VOB gibi değerlerin güçlendirilerek devam ettirilmesi, bölgesel gelişmişlik farkının büyük sorun olduğu ülkemiz için önemli bir güç ve motivasyon kaynağıdır. Umuyor ve diliyorum ki hükümetimiz de sağduyu gösterecek ve bu güçlü talebi göz ardı etmeyecektir. NİSAN 2012 VOBJEKTİF 3 ISINSU KESTELLI_23.indd 3 5/15/12 9:25:12 PM

VOB GENEL MÜDÜRÜ NÜN MESAJI ÇETİN ALİ DÖNMEZ VOB Genel Müdürü GENEL MENFAATİ ISKALIYORUZ Bu sayımız bizim için önemli. VOBJEKTİF ilk defa bu kadar fazla sayıda basıldı. Önemli bir dönüm noktasındayız çünkü. Yeni alım satım sistemimizi devreye almayı planlıyoruz. Büyük bir aksilik olmazsa bir sonraki VOBJEKTİF yayınlandığında borsamızın yeni alım satım sistemi devreye alınmış olacak. Opsiyonların VOB da işlem göreceğine olan inancımızda bir azalma yok, ancak yeni alım satım sistemini devreye alma aşamasında artık opsiyonları işleme açma yetkisinin borsamıza verilmesini beklemeyeceğiz, inşallah yatırımcılarımızı ve tüm sektörü yeni alım satım sistemimizle tanıştıracağız. Bu sayımızda önceki sayılardan biraz daha farklı olarak kendimizi mümkün olduğu kadar herkesin anlayacağı bir dille anlatmak istedik. Umarım beğenirsiniz, umarım sizlere ulaşma, kendimizi anlatma yolunda hedefimize ulaşmış oluruz. Bu sayıda benimle yapılan bir röportajı da bulacaksınız. Tüm içtenliğimle göreve başladığım günden itibaren yaptıklarımı, yapamadıklarımı sizlerle paylaştım, sıkılmadan okuyacağınızı düşünüyorum. Biz uğraşıyoruz didiniyoruz, ama sokaktaki vatandaşın gözünde borsa kavramının ve borsacılığın imajı maalesef pek iyi olmadığının da farkındayız. İlginç bir gözlemimi paylaşmak istiyorum. Bir akşam tembel tembel elimde uzaktan kumanda kanaldan kanala geçerken gözüm bir Türk filmine takıldı. Film son derece çok seyredilen ve mizahi tarafı ağır basan filmlerden bir tanesi. Yıllar çabuk geçiyor, söylemeye dilim varmıyor ama eski bir film diyelim, 1987 yapımı. Benim üniversitede okuduğum yıllar, Türkiye nin liberal ekonomiye geçiş yılları. İMKB 1985 yılının sonlarında faaliyete henüz başlamış. Filmdeki sahne çok çarpıcı. Başrolde oynayan kadın sanatçı bir gazinoda çalışan ünlü bir şarkıcıyı canlandırıyor, gazino patronu kulise geliyor. Şarkıcı rolündeki aktris gazinonun dolu olup olmadığını soruyor. Gazino patronu da ağzı kulaklarında gazinonun dolu olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor. Neredeyse tüm kaymak tabaka burada, vurguncular, hayali ihracatçılar, borsacılar hepsi burada. Maalesef taa o yıllarda borsanın vatandaşa tanıtımı böyle yapılmış, ya da yaşanan olaylar böylesine olumsuz algılanmış. Borsanın ve borsacılığın imajı en baştan bozuk başlamış. Bunu düzeltmek lazım, bunu halkımıza anlatmamız lazım ve bunu tüm sermaye piyasası kurumlarının birlikte yapması lazım. İhracatçılarımız çok şükür hayali ihracat yaftasından kurtuldu, ama borsacılıkla uğraşanlar bu kötü imajı silemedi. Bence burada en büyük kusur halkta değil, halka kendini anlatamayanlarda. Türkiye de sermaye piyasaları gelişmeden dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefi bence tatlı bir hayalden öteye geçemeyecek. Sadece sermaye piyasalarında değil aslında genelde piyasalaşmada ülkemiz arzu edilen seviyede değil. Tarım ve hayvancılık ürünlerinde de tüm ülke sathına yayılmış adil, şeffaf bir piyasa mekanizması kurabilmiş değiliz. Tarım ürünlerine dayalı olarak borsamızda işlem gören vadeli işlem sözleşmelerini canlandırma çabalarımız lisanslı depoların faaliyete geçmemiş olması ya da VOB ile işbirliği yapılması konusundaki isteksizlik nedeniyle maalesef bir sonuca ulaşmadı. Oysa ürünleri analiz edip, bunları özelliklerine göre tasnif eden ve güvenilir bir teknolojik ortamda tutabilen bir lisanslı depo şu an VOB ile işbirliği yapsa inanın fiziki teslimatlı vadeli işlem sözleşmesini işleme açmamız sadece haftalarla ifade edilebilir. İnşallah bu da olacak ama herhalde biraz sabredeceğiz. Benzer problemleri elektriğe dayalı vadeli işlem sözleşmelerini işleme açarken yaşadık maalesef. Borsamız finansal olmayan enstrümanlara el attığında elbette destek olan bazı ileri görüşlü kişi ve kurumları tenzih ediyorum, ancak maalesef genelde şüphe ile karşılandığımızı, yeterli desteği görmediğimizi de ifade etmek isterim. Elektrik vadeli işlem sözleşmelerini işleme açtığımızdan bu yana yeterli likidite sağlanamaması, söylemeye dilim varmıyor ama maalesef bazılarını memnun etti. VOB olarak biz bir şey kaybetmedik, kaybetmiyoruz da, ancak ülkemiz kaybediyor bunu da söyleyeyim. Buradan bir defa daha ifade etmek isterim bizim VOB olarak tarım ürünleri piyasalarında, elektrik ve benzeri piyasalarda likiditeyi arttırmak ve şeffaflığı sağlamak dışında bir hedefimiz yok. İşbirliği hepimize kazandıracak, bunun farkına bir varabilsek çok büyük işlere imza atacağız. Aslında millet olarak maalesef sistemli ve koordineli çalışamama gibi bir hastalığımız var, çoğumuz kendi dünyasının patronu olmaya, hegemonya alanını kaybetmemeye gayret ediyor, genel menfaati ıskalıyoruz. Çoğu zaman iyi kurulmayan veya iyi çalışmayan sistemlerde kişiler ön plana çıkıyor, kahramanlara ihtiyaç duyuluyor, oysa sistemler iyi kurulsa, kurumlararası koordinasyon ve devamlılık sağlanabilse, yöneticilerin performansına daha az bağımlı bir yapımız olacak. Biraz fazla felsefi oldu, ama kişisel inancım tam da bu yöndedir. Bizler görevlerimizde gelip geçiciyiz, asıl misyonumuz kurduğumuz veya yönettiğimiz yapıların bizler olmadan da devam etmesini sağlamak olmalı. Piyasalaşma bağlamında tekrar etmek gerekirse; mümkün olduğu kadar kısa bir zaman içinde mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde, ülkemiz piyasalarını çalıştırmanın, büyütmenin yollarını birlikte tartışarak bulmalıyız. Biz VOB olarak buna hep hazırdık, hazırız, hazır olduğumuzu da her zaman ifade ettik, diğer kurumlardan da bunu bekliyoruz. Umarım beklentimiz boşa çıkmaz. 4 VOBJEKTİF NİSAN 2012 ONSOZ_23.indd 4 5/15/12 9:36:16 PM

ILAN.indd 1 5/15/12 12:03:58 AM

İÇİNDEKİLER 12 20 32 Sanayiye kur darbesi İMKB şirketleri, yüzde 8 büyümenin yaşandığı yılı nasıl zararla kapattı? Kambiyo zararı karları nasıl yedi? Röportaj: ÇETİN ALİ DÖNMEZ VOB Genel Müdürü, kurumsal dergilerde alışılmadık bir röportajla tüm eleştirilere yanıt verdi. 8. Yılında VOB VOB un sekiz yılda nereden nereye geldiğine rakamlar eşliğinde göz atmaya çalışıyoruz. 36 32 42 36 42 Risk modellemesi JP Morgan ın yaşadığı risk yönetim hatası, doğru risk modellemesini tekrar gündeme taşıdı. Geleceği öngörmek Fiyatların gelecekteki seviyesini bilemezsiniz, ancak gelecek riskini vadeli piyasada yönetebilirsiniz. 48 Röportaj: HAKKI ULUKARTAL Integral Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı, yeni oluşan foreks piyasasını anlattı. 54 Opsiyon stratejileri Opsiyon piyasasında yatırımcılar, kurumlar nasıl yatırım yapabilir? Hangi riskleri ne şekilde yönetebilir? İşte sorular ve yanıtlar... 48 SAYI: 23- NİSAN 2012 SAHİBİ Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. TEMSİLCİ Çetin Ali Dönmez SORUMLU MÜDÜR Şamil Demirkan MAHİYETİ İktisadi konular YAYIN TÜRÜ Yerel Süreli Yayın YÖNETİM YERİ Akdeniz Caddesi Birsel İş Merkezi No: 14 K: 6 Alsancak 35210 İZMİR Tel: 0232 481 10 81 Faks: 0232 445 61 85 www.vob.org.tr e-posta: vob@vob.org.tr TASARIM-İÇERİK-REKLAM SEM YAYINCILIK Büyükdere Caddesi Öztürk Sokak Akabe İş Merkezi No: 1/A Mecidiyeköy/İstanbul Tel: 0212 347 32 30 GRAFİK VE BASIM YERİ İhlas Holding Medya Plaza 29 Ekim Cd. No: 23 34197 Yenibosna/İSTANBUL 6 VOBJEKTİF NİSAN 2012

ILAN.indd 1 5/15/12 12:02:43 AM

VOB DAN HABERLER VOB UN YENİ ALIM SATIM SİSTEMİ BAŞLAMAK ÜZERE VOB UN YENİ ALIM SATIM SİSTEMİNDE SON ADIMLARA YAKLAŞILIYOR VOB un yeni alım-satım sistemi ve risk uygulamaları üzerinde devam etmekte olan çalışmalarında son aşamaya gelindi. Bu doğrultuda yeni alım satım sisteminin 2012 yılında devreye alınması planlanıyor. Geçen aylarda üyelerin kullanımına açılan VOB un yeni alım satım sistemine ilişkin test ve yazılım geliştirme sistemi testleri, ayrıca üye temsilcilerinin yeni sisteme adaptasyonu ile ilgili uygulama eğitimleri devam etmekte. Yeni sistemin devreye alınması ile tüm kullanıcı ekranları, uygulama programlama ara yüzleri (VOBAPI) yenilenecek ve iş kurallarında da kapsamlı değişiklikler yapılacak. VOB KALDIRAÇLI ALIM SATIM SİSTEMİ (VOBFX) ÜYE TEST ORTAMI AÇILIYOR VOB Kaldıraçlı Alım Satım Platformu (VOBFX) çalışmalarında son aşamaya gelindi. Gelinen aşamada gerçek işlem platformunu büyük ölçüde baz olacak VOBFX kullanıcı ekranları 12 Mart 2012 tarihi itibarıyla VOB üyelerinin test amaçlı kullanımına açıldı. Test ortamının üyelerin kullanımına açılmasıyla VOBFX platformunun geliştirilmesi büyük bir aşama kaydetmiş oldu.. VOBFX ile yatırımcılar mevcut VOB ürünleri dışında çeşitli kaldıraçlı ürünler de alıp satabilecekler. VOB MALEZYA POC 2012 DE! 05-07 Mart 2012 tarihlerinde Palm and Lauric Oils Conference & Exhibition Price Outlook (POC 2012) Malezya nın Kuala Lumpur kentinde gerçekleşti. Bursa Malaysia (Malezya Borsası ) ve CME Group ortaklığında gerçekleşen konferans 40 tan fazla ülke ve 2500 kişi tarafından ziyaret edildi. Konferansta; özellikle emtia piyasaları üzerine yoğunlaşan vadeli işlem borsaları, yatırım bankaları, emtia üzerine veri toplayan şirketler, yemeklik yağ ve palm yağı üreticisi ve dağıtımcıları, satın almacılar ve sektör şirketlerinin risk yönetimi personelleri katılımcı profili içerisinde yer aldı. Konferans özellikle yemeklik yağlar ve palm yağları üzerine odaklandı. Konferansta emtia piyasalarının geleceği, ekonominin emtia piyasalarına ilişkin öğretebilecekleri, mısır, buğday, yağlı tohumlar ve biyoyakıtlara ilişkin nakit ve türev piyasalar hakkında gelecek döneme 8 VOBJEKTİF NİSAN 2012 VOB'DAN HABERLER_23.indd 8 5/15/12 9:26:37 PM

ilişkin genel bir değerlendirme yansıtıldı. 7 BÖLGE 7 ÜNİVERSİTE PROJESİ VOB 2012 yılı içerisinde SPK tarafından düzenlenen ve İMKB, İAB ve TSPAKB tarafından da desteklenen 7 Bölge 7 Üniversite projesi kapsamında Türkiye nin 7 bölgesinde yer alan üniversiteleri ziyaret ediyor. Proje kapsamında 2012 yılı başından bu yana Ege Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Karaelmas Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesi ziyaret edilerek öğrenciler sermaye piyasaları hakkında bilgilendirildi. DERIVATIVES IN RUSSIA KONFERANSI! Bu yıl ikincisi düzenlenen Second Annual Derivatives Forum 16-17 Şubat tarihlerinde Moskova da gerçekleştirildi. Uluslararası piyasalarda türev ürünlerin yeri, mevzuat değişiklikleri, türev ürünlerin risk yönetiminde önemi, tezgahüstü piyasalar ve algoritmik işlemlerin tartışıldığı konferansta VOB Genel Müdür Yardımcısı Güzin Sarıoğlu, Specifics of Derivatives Exchange Trade konulu bir panelde konuşmacı olarak yer aldı. Söz konusu panelde Rusya, Saint-Petersburg, Ukrayna Borsalarının üst yönetimlerinin temsilcileri ve NYSE Liffe Borsası nın Uluslararası İş Geliştirme yöneticisi yer almaktaydı. 15. ASSOCIATION OF FUTURES MARKET KONFERANSI Association Of Futures Markets (AFM) tarafından her yıl düzenlenen konferansların 15 incisi 2012 yılının Mart ayında Macaristan ın Budapeşte kentinde düzenlendi. Ana konferans ve ana konferans öncesi olmak üzere iki kısımda gerçekleşen organizasyonun ana konferans öncesi kısmında gözetim sistemlerine ilişkin bir atölye çalışması düzenlendi. Gözetim sistemlerine ilişkin olarak düzenlenen atölye çalışmasına VOB Gözetim Müdürü Gökhan Ugan katıldı. Ugan, atölye çalışmasında gerçekleştirdiği sunumunda VOB gözetim sistemini tanıtan bir sunum gerçekleştirdi. Ana konferansın ikinci gününde ise VOB Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez yüksek frekanslı işlemler ve ürün gelişimine yönelik iki ayrı panelde panelist olarak yer aldı. VOB, COMMODITIES AND DERIVATIVES CONFERENCE İSTANBUL DAYDI! VOB 20-22 Mart tarihlerinde uluslararası fuar organizasyon firması Terrapinn tarafından İstanbul Ceylan Otel de gerçekleştirilen Commodities and Derivatives Conference a katıldı. Borsa konferansta bir stand açarak VOB gözetim sistemi VOBSERVER ı da merak edenlerin ilgisine sundu. Konferansta VOB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli VOB u bir başarı hikayesi olarak anlatırken, VOB Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez de tezgahüstü ürünlerin borsalara taşınmasına ilişkin bir panelde konuşmacı olarak yer aldı. VOB GÖZETİM SİSTEMİ VOBSERVER A YENİ LOGO! VOB un katılım gerçekleştirdiği uluslararası konferanslarda merak uyandıran gözetim sistemi VOBSERVER a yeni bir logo tasarlandı. Gözetim kavramını yansıtabilmek amacıyla göz şeklinde tasarlanan logo modern bir estetiğe sahip. VOB söz konusu sistemden yola çıkarak farklı borsalara gözetim sistemi konusunda danışmanlık hizmeti sunmayı hedefliyor. 2008 yılında yürürlüğe giren gözetim sistemi VOBSERVER, 2011 yılında Computerworld Honors Program tarafınca ödül almaya aday gösterilerek bilişim teknolojisini toplumun ekonomik imkanları yararına kullanımı dalında finalistliğe kadar gelmişti. NİSAN 2012 VOBJEKTİF 9 VOB'DAN HABERLER_23.indd 9 5/15/12 9:26:37 PM

DÜNYADAN ALMANLAR AVRUPA KOMİSYONU NU DAVA EDİYOR DeutscheBörse, NYSE Euronext le Birleşmesini Reddeden Avrupa Komisyonunu Dava Ediyor DeutscheBörse, NYSE Euronext ile birleşmesini veto eden Avrupa Komisyonu nu dava etmeye karar verdi. Avrupa Komisyonu yaklaşık 9 milyar dolarlık birleşmenin Avrupa borsalarındaki rekabetçiliği zedeleyebileceğini belirterek, birleşmeye izin verilirse Avrupa daki türev piyasalarında tekel yapısına benzer bir yapı oluşacağını öne sürdü. Kuruluş, iki şirketin pazarın yaklaşık yüzde doksanından fazlasını kontrol edebileceğini açıkladı. DeutscheBörse ise bu kararın birçok gerekçesinin yanlış olduğunu ve kararı Avrupa Adalet Divanı na taşıyacağını belirtti. CBOE CEO su Brodsky: Tek Başımıza Mutluyuz, Satın Alma veya Birleşmeye İhtiyacımız Yok! CBOE CEO su Brodsky kendine yöneltilen soru sonrası tek başlarına mutlu olduklarını ve başka bir şirketi satın almaya veya başka bir şirketle birleşmeye ihtiyaç duymadıklarını söyledi. Brodsky ayrıca SEC in CBOE yi öz düzenleyici bir kurum olarak denetlediğini ve CBOE nin bu kurallarla uyum içinde çalıştığını belirtti. Brodsky, SEC in öz düzenleyici kurumlar üzerindeki gözetimine hız verdiğini de ekledi. Chicago Board Options Exchange (CBOE) ve CBOE Futures Exchange (CFE) Ham Petrol Volatilite Endeksi Başlatıyor Yakın zamanda CBOE ve CFE ham petrolün volatilitesini dayanak alan yeni bir ürünü piyasalarla tanıştıracak. Yeni ürünün vadeli sözleşmesi (OV) 26 Mart 2012 tarihinde ve sözleşmenin opsiyonu ise (OVX) 10 Nisan 2012 tarihinde işleme açılacak. CBOE ve CFE yeni işleme açılacak bu ürünlerle yatırımcıların ham petrolde yaşanan volatiliteden korunabileceğini ve bu amaç için iki alternatif oluşturduklarını belirttiler. OVX sözleşmeleri endeks ürünlerine eklenen en yeni ürünler olacak. İki kurum daha önce bir çok farklı volatilite sözleşmesini işleme açmıştı. OV vadeli sözleşmeleri için Barclays Capital piyasa yapıcı olarak belirlenirken, Group OneTrading de OVX opsiyon sözleşmeleri için birincil piyasa yapıcısı olacak. 10 VOBJEKTİF NİSAN 2012 DUNYADAN_23.indd 10 5/15/12 9:26:11 PM

Osaka Menkul Kıymetler Borsası Yeni Türev Alım Satım Sistemini Başlattı Osaka Menkul Kıymetler Borsası uluslararası alım satım standartlarına uygun ve dünyanın en hızlı emir işleme süreci kapasitesine sahip türev ürünler alım satım sistemi olan J-Gate sistemini devreye soktu. Yeni sistemi sayesinde Japonya nın en büyük türev borsası olan Osaka Menkul Kıymetler Borsası uluslararası bir merkez olmayı hedefliyor. Yeni alım satım sisteminde emir işleme süresi Nikkei 225 Futures ve Nikkei 225 Option dan 2 mili saniye daha hızlı. Osaka Menkul Kıymetler in devreye aldığı yeni sistem, hacimde rekorların kırılmasını sağlayan gece seanslarına da (16:30-03:00) katkı sağlayacak. EUREX Yeni Alım Satım Sistemini 2012 nin Son Çeyreğinde Başlatacak EUREX yeni alım satım sistemini 2012 yılının son çeyreğinde devreye alacağını duyurdu. Eski sistemle yeni sistem arasında bir geçiş aşaması olacağını belirten EUREX mevcut alım satım sisteminin tamamen değişeceğini duyurdu. İç kaynaklar kullanılarak geliştirilen yeni alım satım sistemi DeutscheBörse ye ait küresel alım satım sistemi temel alınarak hazırlandı. Söz konusu sistem şu anda International Securities Exchange tarafından da kullanıyor. Yeni sistemin performans, etkinlik, kapasite ve güvenirlilik konularında bir önceki sistemden daha iyi özelliklere sahip olduğu söyleniyor. Eurex Genel Müdür Yardımcısı teknolojinin günümüzün rekabetçi küresel piyasa şartlarında farklılık yaratmak için çok önemli olduğunu ve yeni alım satım sisteminin yatırımcılar için daha fazla seçenek, performans ve güvenirlilik sağlayacağını belirtti. Bulgaristan Borsası Saatlerini Uluslararası Piyasalara Göre Senkronize Ediyor Bulgar Borsası işlem saatlerinde değişikliğe gideceğini duyurdu. Bu değişikliğin amacının Avrupa piyasaları ile işlem saatlerini senkronize etmek olduğunu açıklayan borsa bu adımı Bulgar Borsası Geliştirme Stratejisi 2012 prensipleri altında gerçekleştirdiğini açıkladı. Bu strateji altında işlem saatleri uzatıldı. Bulgar borsasında 09:30-10:00 işlem öncesi dönem, 10:00-10:10 açılış seansı, 10:10-16:55 sürekli müzayede, 16:55-17:00 kapanış seansı ve 17:00-17:30 işlem sonrası seans şeklinde belirlendi. Yeni işlem saatleri 2 Haziran 2012 tarihinden itibaren geçerli olacak. Avrupa Birliği Konseyi nden Açığa Satış ve Kredi Temerrüt Sigortası na Sınırlama Ekonomik ve Finansal İşler Konseyi açığa satış ve kredi temerrüt sigortası (CreditDefaultSwaps) için daha sıkı ve sınırlayıcı önlemler aldı. Yeni önlemler düzenleyici kurumlara eşgüdüm içinde çalışma ve finansal istikrarda ciddi bir tehlike olduğunda müdahale etme olanağı veriyor. Avrupa Parlamentosu tarafından da kabul edilmesi gereken yeni düzenlemeler açığa satış riski içeren her türlü finansal enstrüman için yeni kuralların geçerli olacağını da içermekte. Şeffaflık Kuralları Önemli miktarda halka açık şirketlere ait kısa pozisyon tutan yatırımcılar için yeni düzenleme iki aşamalı bir raporlama sistemi öngörüyor. Daha düşük miktarda kısa pozisyonlar tutanlar doğrudan düzenleyici kurumlara raporlanacak. Daha yüksek kısa pozisyon tutanlar ise tüm piyasa katılımcılarına duyurulacak. Yabancı para cinsinden sahip olunan borçlar için de düzenleyici kurumlar bilgilendirilecek. Açığa Satış Nedir? Açığa satış yatırımcıların sahip olmadığı bir menkul kıymeti ödünç alarak satmasını ifade eder. Yatırımcı pozisyonunu kapatmak için ileride bu menkul kıymeti alarak pozisyonunu kapatır. Eğer alınan menkul kıymetin fiyatı düşerse açığa satan yatırımcı bu varlığın fiyat farkından yararlanarak kar eder; eğer bu menkul kıymetin fiyatı artarsa yatırımcı fiyat farkı nedeniyle zarar eder. NİSAN 2012 VOBJEKTİF 11 DUNYADAN_23.indd 11 5/15/12 9:26:15 PM

DOSYA SANAYİNİN ÇARKLARI KUR İÇİN ÇALIŞTI Borsada halka açık sanayi şirketlerinin 2011 yılında FAVÖK artışı yüzde 19 olmasına rağmen, net karlılıkları yüzde 8 azaldı. Bir yıl boyunca çalışan, üreten, pazarlayan, satış yapan, emek veren Türk şirketleri, tüm karlarını ve daha fazlasını kötü kur yönetimine teslim etmek zorunda kaldı. 12 VOBJEKTİF NİSAN 2012 KUR_23.indd 12 5/15/12 9:30:01 PM

NİSAN 2012 VOBJEKTİF 13 KUR_23.indd 13 5/15/12 9:30:20 PM

DOSYA 2 GEÇEN YIL TÜRK LİRASINDA SEPET BAZINDA DEĞER KAYBI YÜZDE 20 OLDU. BİRÇOK ŞİRKET KARINI KURA TESLİM ETMEK ZORUNDA KALDI. 011 yılı, hem küresel ekonomi hem de Türkiye ekonomisi açısından çok büyük kırılganlıkların, değişimlerin yaşandığı bir yıl oldu. Bir yanda Avrupa kaynaklı sorunların çözümlenebilmesine yönelik tartışmalar ve atılan adımlar, diğer taraftan Amerika dan gelen parasal genişleme, sonrasında yapılan Operation Twist adındaki tahvil vade değişim programı, küresel fiyat hareketleri ve risk algısında önemli ölçüde etkili oldu. Yunanistan, İtalya, İspanya, İrlanda, Portekiz derken, sorunlu ülkelerin bütçe açıklarının birer birer su yüzüne çıktığı, kırılganlıkların piyasalar tarafından cezalandırıldığı, yüksek volatilitenin ise deyim yerindeyse vaka-i adiye olduğu bir yıl oldu. Geçen yıl Türk Lirası, önce Merkez Bankası nın uygulamaya koyduğu politika değişikliği, sonrasında ise yurtdışında bozulan risk iştahı nedeniyle ciddi anlamda değer kaybı yaşadı. Merkez Bankası nın cari açığın frenlenmesi adına attığı adımlarla birlikte, yarım dolar ve yarım eurodan oluşan döviz sepeti karşısında ilk dokuz ayda yüzde 20.5 değer kaybeden Türk Lirası, son çeyrekte yüzde 0.5 değer kazandı. Bir başka deyişle yıllık olarak Türk Lirası nda yaşanan değer kaybı yüzde 20 oldu. Bu süre zarfında piyasalardaki risk algısı zaman zaman yükseldi, zaman zaman geriledi. Özellikle satışların riskin ve bilinmezliğin hakim olduğu dönemlerde, Türkiye gibi gelişen piyasalarda da sert satışlar yaşandı. Küresel sermaye akışları yavaşlarken, Türkiye tüm bu sorunlara rağmen yılı tarihinin en yüksek büyümelerinden biriyle; yüzde 8.5 lik milli gelir artışıyla tamamladı. Bu süre zarfında imalat sanayi, yüzde 9.4 büyüme kaydetti. Yani imalat sanayinde faaliyet gösteren firmaların operasyonel karlılıkları açısından 2011, oldukça verimli bir yıldı. Ancak, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası nda işlem gören şirketlerin finansal performanslarına bakıldığında durumun TL - Döviz Sepeti (%50 ABD$ - %50 EUR) 2.3 2.3 2.2 2.2 2.1 2.1 2 2 1.9 1.9 1.8 1.8 1.7 1.7 TEMMUZ EKİM 2010 NİSAN TEMMUZ EKİM 2011 NİSAN TEMMUZ EKİM 2012 NİSAN 14 VOBJEKTİF NİSAN 2012 KUR_23.indd 14 5/15/12 9:30:39 PM

böyle olmadığı görülüyor. Çünkü bir yıl boyunca çalışan, üreten, pazar arayan, aradığı pazarı bulan, oraya satış yapan firmalar, ürettikleri karın neredeyse tamamını zayıf finansal yönetime kurban vermiş oldu. TL nin dolar karşısında yüzde 22, Euro karşısında ise yüzde 19 oranında değer kaybettiği 2011 yılında şirket ciroları yüzde 28 artarken, Faiz, Vergi ve Amortisman Öncesi Kar da (FAVÖK) yüzde 19 artış gerçekleşti. Ancak tüm bu göz kamaştırıcı performansa rağmen, borsada halka AÇIK POZİSYONU YÜKSEK OLAN SANAYİ ŞİRKETLERİ, DOLARDAKİ SERT YÜKSELİŞE DAYANAMADI VE ZARAR YAZDI. açık şirketlerin 2011 yılı net karlılık rakamlarına bakıldığında, yüzde 8 düşüş gözlendi. Kurdaki dalgalanma nedeniyle açık pozisyonu yüksek olan şirketler, yüksek kur farkı giderlerinden olumsuz etkilendi. İMKB de işlem gören 338 şirketin 2011 sonu itibariyle toplam net karı 76.5 milyar TL olarak gerçekleşti. Şirketlerin geçtiğimiz yılsonu itibariyle net kar toplamı 81.7 milyar TL olarak gerçekleşmişti. Şirketlerin döviz açık pozisyonlarının toplamı 2011 sonu itibariyle 44.1 milyar NİSAN 2012 VOBJEKTİF 15 KUR_23.indd 15 5/15/12 9:30:41 PM

DOSYA TL ile 2010 yılına göre yüzde 31 artış gösterirken, kurdaki yükseliş nedeniyle şirketlerin finansman giderleri yıllık bazda yüzde 318 lik artışla 1.7 milyar TL den 7.3 milyar TL ye çıktı. İMKB de işlem gören 338 şirketin net karı bir önceki seneye oranla yüzde 6.9 gerileme kaydederken, finansman giderleri yıllık bazda yüzde 318 artış gösterdi. Tekstil ve sigortacılık endeksleri karını en fazla arttıran endeksler olurken, en büyük kar düşüşü yatırım ortaklığı ile ulaştırma endeksinde meydana geldi. Finansman giderlerini en fazla arttıran endeks yüzde 629,81 artış ile teknoloji olurken, onu sırasıyla yüzde 443 artışla ulusal hizmetler, yüzde 365 ile elektrik, yüzde 341 ile sınai, yüzde 280 ile gayri menkul yatırım ortaklıkları, yüzde 234 ile metal eşya, yüzde 226 ile metal ana endeks, yüzde 196 ile tekstil, yüzde 191 ile ticaret, yüzde 183 ile kimya, yüzde 151 ile holding, yüzde 124 ile ulusal mali endeks, yüzde 91 ile bilişim, yüzde 66 ile gıda izledi. Finansman giderleri düşen endeksler ise yüzde 82 ile taş toprak endeksi, yüzde 115 ile turizm, yüzde 165 ile ulaştırma endeksleri oldu. İMKB de işlem gören şirketler arasında Koç Holding döviz açık pozisyonu sıralamasında 5.627 milyar lira ile ilk sırada yer alırken, Koç Holding i 5.082 milyar lira ile Türk Telekom izledi. Tüpraş ın 3.738 milyar TL döviz açık pozisyonu bulunurken, Zorlu Enerji nin 2,182 milyar lira açık pozisyonu, Ereğli Demir Çelik in 1,996 milyar TL, Türk BİRÇOK BÜYÜK TÜRK ŞİRKETİ, DÖVİZ AÇIK POZİSYONU SIKINTISI YAŞIYOR. BU POZİSYONU İYİ YÖNETEN ŞİRKETLER ÖNE ÇIKIYOR. Hava Yolları nın 1,803 milyar TL, Aksa Enerji nin 1.631 milyar lira, Doğan Yayın Holding in 1.310 milyar TL, Tofaş ın 1,258 milyar TL, Doğan Holding in 1.071 milyar TL açık pozisyonu bulunuyor. Bazı şirketler açısından döviz açık pozisyonu sadece kağıt üzerinde zarar ABD$/TL EUR/TL EUR/ABD$ 2.4438 Dönem Ort. 2.4655 Yılbaşından Ort. 2.3239 1.6193 2.5007 2.4413 1.5597 1.5704 1.5650 1.5704 2.3397 2.1822 1.5376 1.4590 1.5006 2010/09 1.4434 1.5076 2010/06 1.5737 2010/03 1.5157 1.2938 Dönem Yılbaşından Ort. Ort. 1.3459 1.3904 2.2780 1.3509 1.4115 1.4068 2.2463 2.1489 2.1976 2.1489 1.4481 1.4204 1.4402 1.3684 1.4042 1.3684 2.0551 1.9803 1.9890 1.3366 1.3573 1.3255 1.5140 1.9693 1.9481 1.9918 1.3643 1.2921 1.3156 1.5325 1.5172 1.9292 1.9502 2.0137 1.2259 1.2726 1.3273 1.5019 1.5019 2.0405 2.0771 2.0771 1.3462 1.3830 1.3830 1.8889 Dönem Ort. 1.8318 Yılbaşından Ort. 1.6714 2011/09 1.8512 1.7296 2011/06 2011/03 1.6157 1.5363 2010/12 Dönem Son Gün 2011/12 olarak görünürken, bazı şirketler için bu durum ciddi sıkıntıya yol açtı. Firmalar arasında, bu sıkıntıyı aşabilmek adına farklı yöntemleri deneyenler de oldu. Örneğin, Türkiye nin en büyük havayolu şirketi Türk Hava Yolları, vergi dairesine gönderdiği 2011 yılı sonu bilançosunda 1 milyar 7 milyon lira zarar açıklarken, sonrasında Kamuyu Aydınlatma Platformu na gönderdiği açıklama ile bilançosunu 2011 yılından itibaren dolar cinsinden değerlendirmeye tabi tutacağını bildirdi. Bilanço, bu gözle bakılınca, bir anda 19 milyon lira kara dönüştü. Citigroup tarafından Türk Hava Yolları na yönelik yayınlanan değerleme raporunda, şirketin bu yolla 780 milyon liralık nakit dışı zarardan kurtulmuş olduğunu bildirdi. Bir başka deyişle kur yönetimi, işletmelerin bilançosu üzerinde bu kadar büyük bir oynamaya neden olabiliyor. Bunun tam tersi bir tablo da bu yılın birinci çeyrek bilançolarında görülecek. Bu kez yıl başından bu yana Türk Lirası nda yaşanan değer kazanımı, firmaların bilançolarında kısmi iyileşmeleri beraberinde getirecek. Tüm bunlardan kurtulmanın ve daha öngörülebilir bir bilanço yapısına ulaşmanın yöntemi ise hiç kuşku yok ki, şirket yönetimlerinin kur riskini yönetebilmek adına vadeli piyasaları daha sık kullanmasından geçiyor. İyi yönetilen ve risk yönetimine gerekli önemi veren Hazine birimleri bulunsa, geçen yıl yüzde 19 FAVÖK artışı gerçekleştiren halka açık sanayi işletmelerinin, konu net karlılığa geldiğinde yüzde 8 düşüşünün önüne geçme ihtimali yaratabilirdi. Son Gün Son Gün 16 VOBJEKTİF NİSAN 2012 KUR_23.indd 16 5/15/12 9:30:43 PM

NİSAN 2012 VOBJEKTİF 17 KUR_23.indd 17 5/15/12 9:31:00 PM

DOSYA YORUMLAR TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ MEHMET BAKİ ATILAL Merkez Bankası nın Kasım 2010 da uygulamaya koyduğu politikalar ve cari açıkla başlayan, önce küçük çaplı ardından boyutlarının arttığı kurlardaki dalgalanma bu süreçte açık pozisyonda kalan şirketlerin mali tablolarını doğal olarak olumsuz, uzun pozisyonda olan şirketlerin performansında olumlu etkilemiştir ve etkilemeye devam edecektir. Şirketler kurdan iki şekilde etkilenirler. İlki sahip oldukları döviz pozisyonlarına göre kur farkından dolayı oluşan gider ya da gelirler, ikincisi ise; gelirleri ya da giderleri döviz üzerinden olan şirketlerde, gelirlerinde ya da giderlerinde artışlar ya da azalışlar yoluyla. Döviz fazlası olan şirketler kurlardaki yükselişle birlikte kur farkı geliri elde ederken, bunu açıkladıkları bilançolarında Gelir Tablosunda Diğer Faaliyet Gelirleri kalemindeki artışla görebiliriz. Tam tersi durumda yani döviz açığı olan şirketlerde ise kur farkı giderleri şeklinde yansıma olacaktır. Gelirleri döviz bazlı olan şirketlerin faaliyet kar marjlarında görülen iyileşme şirketlerin karlılıklarına ek katkıda bulunmaya devam edecektir. Maliyetleri TL, gelirleri ise döviz cinsinden olan şirketler TL deki erimeden olumlu etkilenecekler. Faizlerdeki yükselişi ve TL deki erimenin talep üzerindeki olumsuz etkilerinin bu alanda faaliyet gösteren şirketleri de olumsuz etkileyeceği, döviz yükümlülüğü fazla olan şirketlerin kredilerden kaynaklanan kur risklerinin önümüzdeki dönem bilançosuna bir hayli olumsuz yansıyacağı da unutulmamalıdır. Diğer taraftan döviz kuru açığı olmayan, bilançosunda döviz fazlası olan şirketler en azından dalgalanmanın ve belirsizliğin arttığı içinde bulunduğumuz dönemde yatırımcılar tarafından gözaltına alınmış olacaklardır. Bu hisseler genellikle endeksteki sert düşüşlerde diğer hisselere oranla sınırlı etkilenme potansiyeline sahiptir. Yüksek ihracatla çalışan şirketlerde kurdaki artış satış gelirlerinin artmasına kurdaki artışın trend haline dönmesi ise bu avantajın uzun süreli kullanılacağı anlamına gelmektedir. Bu durumda da ihracatı yüksek şirketlere bakmakta fayda görmekteyiz. Fakat ihracatın büyük çoğunluğunun AB ülkelerine gerçekleştirilmesi ve AB ülkelerinin resesyonla karşı karşıya olması talepte daralmaya neden olacağından satış miktarlarında azalma riskini doğurmaktadır. Satış miktarınız azalırken gelirlerinizin artması etki tepki ile daha yüksek kar beklentilerini karşılayamayabilir. Dolayısıyla ihracat yapılan ülkelere de dikkat etmek gerekmektedir. Diğer taraftan ihracat miktarı yüksek olan bir şirketin yüksek döviz açığı da olabilir. Bu durumda da şirket hem ihracat pazarındaki daralmadan hem de kur farkından beklentileri karşılayamayacaktır. Bunların yanında maliyetleri döviz cinsinden olan şirketlerde bulunmakta. Bu şirketlerde hem maliyetlerin artması hem de talebin daralması ile bu şirketlerde beklentileri karşılayamayacak. Dokuz aylık verilere göre baktığımızda yatırımcıların hisse tercihlerinde döviz pozisyonlarına odaklandığını söylemek fazla iddialı olur. Çünkü döviz borcu olan şirketlerin %20 si son bir yılda pozitif getiri sağlarken, net döviz pozisyonu olan şirketlerde bu oran %26 ya çıkmış durumda. Bu da yatırım tercihlerinde döviz pozisyonlarına bakıldığını fakat önem sırasının arkalarda yer aldığını göstermektedir. Faizlerin düşük seyri ve kurun kısmen stabil kalması şirketlerin 2010 yılını 33,6 milyar TL lik döviz açığı ile kapatmalarının ardından 2011 yılı ile birlikte TCMB nin davranışları yılın ilk çeyreğinde faizlerin artışı ile birleşince şirketlerin borcu 33,2 milyar TL ye geriledi. TL borçlanma maliyetindeki artışa karşın, kurun göreceli sakin hareketi ve döviz borçlanma maliyetinin düşük kalması, şirketlerin döviz açık pozisyonlarının 2011 in ikinci çeyreğinde 40,7 milyar TL ye, üçüncü çeyreğinde ise 46,9 milyar TL ye ulaşmasına neden oldu. Yılı 44,1 milyar TL yani 2010 yılına göre %31 lik artışla kapattıklarını görmekteyiz. Kurun yükselmesine karşın yatırımlarını faizi daha düşük olan dövizle gerçekleştiren şirketlerin tercihi TL yerine döviz olmuştur. Dövizle borçlanmayı sektörel olarak arttıranlar holding, iletişim, gıda, elektrik olurken, bilişim, taştoprak, teknoloji ve turizm sektörleri ise döviz borçluluklarını azaltmayı başarmışlardır. TL yerine, düşük maliyetli dövizle borçlanmaya karşın kurdaki yükseliş, şirketlerin finansman giderlerinin yıllık bazda %318 lik artışla 1,7 milyar TL den 7,3 milyar TL ye çıkmasına neden oldu. Finansman giderlerini en fazla artıran sektörler teknoloji, elektrik, sanayi, holding, gıda olurken, iletişim, kağıt, ulaştırma ile turizm sektörleri finansman giderlerini kısmayı başarmışlardır. Bu zincirin kara yansıması ise elektrik sektörünün 1,7 milyon TL lik kardan 817 milyon TL zarara geçmesi, holding, iletişim ve teknoloji sektörlerinin ise karlılıklarının sırasıyla %27, %25 ve %25 azalması olarak karşımıza çıkmıştır. Şirketler yatırımları için düşük faizli dövizle borçlanmayı seçerken finansman giderindeki ciddi artış karlılıkların beklentilerin altında kalmasına neden olmuştur. 2012 ilk çeyrek mali tablolarının açıklanmaya başladığı bugünlerde ise kurlardaki gerileme ile finansman maliyetlerinde önceki çeyreğe göre oluşacak gerileme sanayi şirketlerinin kur bazlı destekli karlılıklarının artış kaydetmesine neden olacaktır. Dolayısıyla 1Ç12 de sanayi sektöründe karlılıkların olumlu yönde sürpriz yapmasını beklemekteyiz. 18 VOBJEKTİF NİSAN 2012 KUR_23.indd 18 5/15/12 9:31:03 PM

MARBAŞ MENKUL DEĞERLER ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ ÜZEYİR DOĞAN Maalesef Türkiye de tasarruf oranları ihtiyaç duyulan yatırımların karşısında oldukça düşük tutarlarda. Bu nedenle hem kamu kesiminde hem de özel sektörde yeni yatırımlar için yabancı kaynak ihtiyacı doğuruyor. Uygun maliyet koşulları ve vadelerde bulunan yabancı kaynağın ülke ekonomisinin ve şirketlerimizin büyümesinde katkıları inkar edilemez. Bu nedenle bizler şirketlerin sağladıkları özellikle uzun vadeli yabancı kaynakların faydalı olduğunu düşünüyoruz. Buna karşın şirketlerin bu kaynakları sağladıktan sonra maalesef bu kaynakların sağladığı risklerden korunma yöntemlerini yeterinde uygulamadıklarını biliyoruz. Bu da ani kur hareketlerinde kambiyo karı/ zararı olarak dönüyor. Hareketlerin şiddetli olduğu dönemlerde oluşan kambiyo karı/zararı maalesef bazı dönemlerde şirketlerin esas faaliyetlerini gölgede bırakıyor. 2011 in ikinci yarısı da bu bağlamda birçok şirket için sıkıntılı geçti. 2011 yılının ikinci yarısı döviz pozisyonu açığı olan şirketler için oldukça sıkıntılı geçti. Özellikle hedge yani korunma yöntemlerini bilmeyen ya da uygulamayan şirketlerin kur kaynaklı zararları esas faaliyet karlarının büyük bir çoğunluğunun erimesine neden oldu. İMKB Sınai Endeksinde yer alan 171 şirketten büyük bir çoğunluğu da kur hareketlenmelerinin başladığı yılın ikinci yarısına döviz pozisyonu açığı ile girdiler. 171 şirketten 117 tanesi yılın ilk yarısı sonunda toplam 9 milyar 310 milyon dolar döviz pozisyonu açığı bulundururken, döviz pozisyonu fazlası olan 47 şirketin fazlası ise toplam 1 milyar 126 milyon dolar civarındaydı. aydı. Bu dönemde yani Haziran 2011 sonu itibariyle dolar kuru 1,62 civarında iken, yılsonu kapanışı ı 1,90 a yakın seviyelerden gerçekleşti. eşti. Kurda başka bir ifade ile de döviz açığı olan şirketlerin döviz maliyetlerinde yaklaşık k %17 lik bir artış oldu. 2011 yılı sonuna geldiğimizde ise döviz açığı bulunan şirket sayısı 86 ya düşerken toplam açık da 7 milyar 830 milyon dolara gerilemiş oldu. Buna karşın döviz pozisyon fazlası olan şirket sayısı da 44 e gerilerken en toplam fazla da 856 milyon dolar civarında gerçekleşti. Özetle 2011 in ikinci yarısına net 8 milyar 194 milyon net döviz açığı ile giren İMKB Sınai Endeksi nde yer alan şirketlerin döviz açığı 2011 sonu itibariyle 6 milyar 974 milyar dolara gerilemiş oldu. Bu açık da, döviz açığını uygun enstrümanlarla hedge etmeyen şirketlerin karlarının büyük oranda erimesine neden oldu. 2012 de kurda daha stabil bir dönem beklesek de, net döviz fazlası ya da açığı olan şirketlerin bu tutarları hedge etme maliyetlerinin maruz kaldıkları riskler karşısında çok çok düşük olduğunu bilmelerinin ve bu işlemleri yaparak asıl faaliyetlerine odaklanmalarının sürdürülebilir karlılık için şart olduğunu düşünüyoruz. MEKSA YATIRIM ARAŞTIRMA MÜDÜR YARDIMCISI BARKIN YALÇIN Günümüz global ekonomisinde fi rmalar mal ve hizmet alım satım yaparken, kısa veya uzun vadeli kredi kullanırken, başka ülkelerde faaliyet gösterirken kendi finansal raporlama para birimleri dışındaki para birimleri de kullanmaktadırlar. Kullanılan farklı para birimlerini muhasebeleştirirken, dönemin başı ile sonu arasında kurdaki değişiklikler, bilançodaki farklı para birimine ait aktif ve pasiflerin şirketin ana raporlama para birimine çevrilmesi ile kur farkı kazancı veya kaybı olarak gelir tablosunda gösterilmektedir. Yapılan işlemin büyüklüğü arttıkça ve/veya kurdaki değişiklik fazlalaştıkça bu finansal kazanç veya zarar gelir tablosunun görünümünü, ödeyeceği vergiden, dağıtacağı temettüye kadar, şirketin mali yapısını oldukça etkileyebilmektedir. Dolayısıyla özellikle fi nansal istikrarın bozulduğu dönemlerde Türkiye de bir dönem oldukça yüksek miktarda fi nansal zarar yazmış bir firma ertesi dönem TL nin değer kazanmasıyla birlikte kur farkı karı yazabilmektedir. İMKB de daha çok ithalata bağımlı enerji sektöründe, ulaştırma sektöründe, büyük altyapı yatırımı gerektiren sektörlerin fi nansal tablolarda 2011 yılında TL diğer ülke para birimlerine karşı değer kaybettiği için bu dalgalanmayı görmekteyiz. Bu da belirsizlik yaratıp hisse senedi üzerindeki risk primini artırmakta şirketin değerini baskılamaktadır. Bu bağlamda şirket yöneticilerin şirket hangi kurda raporlama yapıyorlarsa onu maksimize etmeye, kurdaki dalgalanmanın gelir tablosundaki negatif etkileri önlemek için finansal enstrümanları kullanarak için hedge yapması önem kazanmaktadır. NİSAN 2012 VOBJEKTİF 19 KUR_23.indd 19 5/15/12 9:31:13 PM

RÖPORTAJ ÇETİN ALİ DÖNMEZ VOB DA TÜM TARTIŞMALARI BİTİRECEK SÖZLER VOB ile İMKB arasındaki sorunlar hangi aşamada? Birleşme görüşmelerine bakış nasıl? SPK nın VOB ile iletişimi nasıl? VOB da emtia ürünleri neden gelişemedi? 8. Yılında VOB, neleri iyi yaptı, nerelerde hatalıydı? VOB Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez ile alışıldık kurum dergisi söyleşilerinin dışında bir sohbete hoş geldiniz K AÇIL SEZEN urum dergilerinde, kurumun yöneticisi ile röportaj yapmak adettir. Genelde kurumun bakışı, görüşleri ve genellikle pozitif yönleri yansıtılmaya çalışılır. Biz VOB Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez ile bu bakışın oldukça dışında bir söyleşi gerçekleştirdik. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, bugünlerin en gündemde yer alan kurumlarından biri. İzmir den taşınma, İMKB ile yaşanan sorunlar, SPK ile iletişim, borsanın eksik yanları, tarım ürünlerinin azlığına ve yeni sözleşmelerin işlem hacimlerine yönelik eleştiriler, borsa payının yüksekliğine dönük eleştiriler Piyasada VOB a yönelik eleştiri olabilecek ne soru varsa Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez e sorduk. Açık yüreklilikle yanıtladı. 8 inci yılını kutlayan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası nın nereden nereye geldiğini, eksilerini, artılarını, tüm eleştirilerin yanıtlarını, bu röportajda bulabileceksiniz 8. Yılını kutlayan VOB bugün hangi noktaya geldi? Kurulma aşamasındaki beklentiler ile bugün gelinen noktayı karşılaştırdığınızda neler söyleyebilirsiniz? Gelinen nokta özellikle finansal vadeli işlemler için iyi bir nokta. Zaman zaman İMKB 30 işlem hacmine yaklaşan, bazen geçen bir hacim var. Döviz sözleşmelerinde de geçen yıl hacimde ciddi bir artış var. Ama başlangıçta planlanan pamuk, buğday gibi tarım ürünlerinde, emtiaya dayalı vadeli işlem sözleşmelerinin geliştirilmesinde çok fazla bir yol alınamadı maalesef. O zamanlar tabii biraz da nakit uzlaşma mantığına dayalı, bulunsun diye açılmış kontratlar oldu bu sözleşmeler. Son 3-4 senedir bu işin fiziki teslimatının sağlanması için büyük çabamız var. Ancak lisanslı depoların VOB ile entegrasyonunu henüz sağlayamadık. Bunu halledebilirsek eğer, çok büyük iş başarmış olacağız. Borsanın İzmir de kurulmasına gerekçe olarak gösterilen konulardan bir tanesi emtia piyasası idi. Buna rağmen neden bu anlamda başarı sağlanamadı? Başlangıçta vadeli işlemlerin İzmir de olmasının nedeni tarım ürünleriymiş gibi gösterildi, ama aslında gerçek sebep 20 VOBJEKTİF NİSAN 2012 CETIN ALI DONMEZ_ROP(12)_23.indd 20 5/15/12 9:35:30 PM