Mesane Tümörü Progres ve Prognozunda Transforming Growth Faktör Beta 1'in (TGF-b1) Rolü

Benzer belgeler
MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ

SÜELÖZGEN T., VARDAR E., YENİYOL C.Ö., SURAL S., AYDER A.R., POSTACI H.


MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

İNVAZİF MESANE KANSERİNDE ORGAN KORUYUCU TEDAVİLER METASTATİK MESANE KANSERİNİN TEDAVİSİ

Ýleri evre küçük hücreli dýþý akciðer kanserinde sað kalýmý etkileyen faktörlerin analizi

Mesane Kanseri Olgu Tartışmaları Dr. Sümer Baltacı

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

TTOD MEME KANSERİ GÜNCELLEME KURSU HAZİRAN 2015 İSTANBUL 08:25-08:30 Açılış 08:00-08:30 Pratiği değiştiren çalışmalar. (salonda kahvaltı ile)

Yaþa Baðlý Makula Dejenerasyonunda Risk Faktörleri

HER2 POZİTİF HASTALIĞA YAKLAŞIM

Yeni Üroloji Dergisi - The New Journal of Urology 2018; 13 (3): 10-15

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

YÜZEYEL MESANE TÜMÖRLERİNDE RİSK GRUPLARINA GÖRE TEDAVİ. Dr.Bülent Soyupak Ç.Ü.Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı. Üroonkoloji Derneği

Araştırma 2010 DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 24, SAYI 3, (EYLÜL) 2010, S: Güven ASLAN, Elnur MAMMADOV

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

İNVAZİV MESANE TÜMÖRLERİ. -Patoloji- Dilek Ertoy Baydar Hacettepe Ün. Patoloji AD

ADAYENER C., ERDEN D., ŞENKUL T., KARADEMİR K., BAYKAL K., İŞERİ C. GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Üroloji Kliniği, İSTANBUL

MESANE KORUYUCU YAKLAŞIM. Dr. Deniz Yalman Ege Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi A.D.

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

YÜZEYEL MESANE TÜMÖRLERİNDE RE-TUR B GEREKLİ Mİ? IS RE-TUR B NECESSARY FOR SUPERFICIAL BLADDER CANCER?

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ


Böbrek Tümörlerinin Prognostik Kategorizasyonu

Erciyes Üniversitesi Öðrencilerinde Sigara Ýçme Durumunun Yýllarý Arasýndaki Deðiþimi

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

ERKEN EVRE İNVAZİV MESANE KANSERİNDE SİSTEMİK TEDAVİ. Kazım UYGUN Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

MESANENİN DEĞİŞİCİ EPİTEL HÜCRELİ KANSERİ TANISINDA NÜKLEER MATRİKS PROTEİN 22 (NMP22) NİN YERİ

Prostat Adenokarsinomlarýnda p53 Ýmmunreaktivitesi Ýle Prostat Spesifik Antijen, Gleason Skoru ve Evre Ýliþkisi

Küçük hücreli dýþý akciðer kanserli olgularda preoperatif - postoperatif taný uyumluluk oranlarýnýn karþýlaþtýrýlmasý

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Karsinomlarının EGFR Mutasyon Analizinde Real-Time PCR Yöntemi ile Mutasyona Spesifik İmmünohistokimyanın Karşılaştırılması

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

Üst Üriner Sistem Ürotelyal Tümörlerinde Prognoza Etki Eden Faktörler: 15 Yýllýk Klinik Deneyimimiz

TÜMÖR ANJiYOGENEZİ TUMOR ANGIOGENESIS. Reha Aydın. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?


MESANE TÜMÖRÜNDE NÜKLEER MATRİKS PROTEİN 22 NİN TANISAL VE ÖNGÖRÜ DEĞERİNİN SİSTOSKOPİK VE PATOLOJİK BULGULARLA KARŞILAŞTIRILMASI

MESANE KANSERİNDE ERKEN RADİKAL SİSTEKTOMİ: DAHA ÖNCE UYGULANMIŞ OLAN TEDAVİLERİN VE KLİNİK EVRELENDİRMENİN SAĞKALIMA ETKİSİ: ÖN RAPOR

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür


ği Derne Üroonkoloji

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler

Akciðer kanseri tanýsý alan olgularýmýzýn Retrospektif deðerlendirilmesi

MAKALE YORUM. Dr. Cavit Can, Dr. Barbaros Başeskioğlu Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Eskişehir

Respiratuar distres sendromunda ilk günlerdeki idrar miktarý ve vücut aðýrlýk farklarý ile kronik akciðer hastalýðý geliþimi arasýndaki iliþki

Tıbbı Onkoloji Dışkapı Yıldırım Beyazıt E.A.H Görevler: Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Uzman Doktor-

Meme kanser cerrahisinde sentinel lenf nodunu değerlendirmede intraoperatif sitolojinin tanı değeri

ERKEN TEK DOZ İNTRAVEZİKAL İNSTİLASYON

ÜROTELYAL HÜCRELİ KANSERLERİNDE FOKAL SKUAMÖZ VE GLANDÜLER DİFERANSİYASYON İLE YAYGIN SKUAMÖZ VE GLANDÜLER DİFERANSİYASYONUN KLİNİK ÖNEMİ

PROF.DR. KADİR BAYKAL GATA HAYDARPAŞA EĞİTİM HASTANESİ ÜROLOJİ KLİNİĞİ

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

20. ULUSAL KANSER KONGRESİ Nisan 2013

1. Oturum: Meme Kanserine Giriş, Patoloji ve Alt Tiplendirme Oturum Başkanları : Dr. Orhan ŞENCAN, Dr. İrfan ÇİÇİN

İnvazif mesane tümörlerinde ilk ve son TUR-T ile radikal sistektomi arasında geçen süreler ve TUR-T sayısının lenf nodu pozitifliği ile ilişkisi

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI

Dr. Murat Koşan. Başkent Üniversitesi Üroloji AD Konya Arş. ve Uyg. Merkezi

Dr. Mert Altınel Türkiye Yüksek İhtisas EA Hastanesi ÜST ÜRİNER SİSTEM ÜROTELYAL KARSİNOMUNDA LAPAROSKOPIK TEDAVİ

Ürotelyal Karsinomlu 191 Olgunun Radikal Sistektomi Materyalinde Histopatolojik İnceleme

Mardin ili ilköðretim okullarýnda 6-15 yaþ grubu öðrencilerde kilo fazlalýðý ve obezite prevalansý

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

10. ULUSAL RADYASYON ONKOLOJİSİ KONGRESİ Nisan 2012, Antalya

Dr. Sümer Baltacı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

Endometrium Karsinomları

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

SENTİNEL LENF DÜĞÜMÜ İŞARETLEMESİ: KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNDE YERİ VAR MI?

MEME KANSERLERİNDE, TÜMÖR KÖK HÜCRE BELİRTEÇLERİNİN (ALDH1, SOX2) PROGNOZ ve DİĞER PROGNOSTİK PARAMETRELER ile İLİŞKİSİ

Kemoterapi alan hastalarýn sosyodemografik ve tanýsal özellikleri

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan


ÇOCUKLUK ÇAĞI PAPİLLER TİROİD KANSERİNDE BRAF V600E MUTASYONU İLE KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİ VE NÜKS ORANI ÜZERİNE ETKİSİ

Diabetik Vitre Ýçi Kanamalarda Resorbsiyon Süresini Etkileyen Faktörler

28. Ulusal Patoloji Kongresi Çıkar İlişkisi Beyanı

Mesane Tümöründe Klinik Evrelemede Kullanılan Görüntüleme Yöntemleri

Kas İnvaziv Olmayan Mesane Karsinomlu Hastalarda Klinikopatolojik Parametrelerin Rekürrens ve Progresyonla İlişkisi

Mesane Deðiþici Epitel Hücreli Tümörlerinde Agnor Skorunun Who 1973, Who/ Isup 1998 ve Who 1999 sistemleri ile iliþkisi

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI

SERVİKS KANSERİNDE LESS RADİKAL CERRAHİ

Küçük hücreli dýþý akciðer kanserinde cilt metastazý: Beþ olgu sunumu ve literatürün gözden geçirilmesi

Üst Üriner Sistem Kanserleri

KASA İNVAZİF OLMAYAN MESANE KANSERİNDE (KIOMK) İNTRAKAVİTER TEDAVİLER VE AUA VE EAU GUİDELİNELARINA GÖRE TEDAVİ ALGORİTMALARI, ERKEN SİSTEKTOMİ

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

YÜZEYEL MESANE TÜMÖRÜNDE RE TUR TEDAVİ SEÇENEKLERİNİ DEĞİŞTİREBİLİR Mİ?

MEME KANSERİNDE TIBBİ TEDAVİ PRENSİPLERİ. Prof.Dr.Evin Büyükünal İç Hastalıkları Medikal Onkoloji Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Transkript:

Mesane Tümörü Progres ve Prognozunda Transforming Growth Faktör Beta 1'in (TGF-b1) Rolü THE ROLE OF TRANSFORMING GROWTH FACTOR BETA 1 (TGF-b1) IN PROGRESS AND PROGNOSIS OF BLADDER CANCER Kenan YENÝHAYAT*,Bülent OKTAY**, H. VURUÞKAN*, G. FÝLÝZ***, Ýsmet YAVAÞÇAOÐLU****, Ümit ÞÝMÞEK**, Mustafa ÖZYURT** * Uz.Dr.,Uludað Üniversitesi Týp Fakültesi Üroloji AD, ** Prof.Dr.,Uludað Üniversitesi Týp Fakültesi Üroloji AD,. *** Yrd.Doç.Dr., Uludað Üniversitesi Týp Fakültesi Patoloji AD, **** Doç.Dr.,Uludað Üniversitesi Týp Fakültesi Üroloji AD, BURSA Özet Çalýþmamýzýn amacý, yüksek progresyon riski taþýyan hastalarý saptamak için dokuda Transforming growth faktör-beta1 (TGF-b1) düzeylerini araþtýrmak ve erken dönemde bu hastalara sistektomi yapýlmasýný önermektir. Kliniðimizde 1989-1999 yýllarý arasýnda mesane tümörü tanýsý almýþ 30 olgu çalýþmaya alýndý ve mesane tümörü öyküsü olmayan 15 olgu kontrol grubu olarak deðerlendirildi. Ýmmunohistokimyasal yöntemle boyanan preperatlar dokuda TGF-b1 düzeyleri açýsýndan incelendi. Ýnvaziv mesane tümörlerinde (T2-T4), yüzeyel mesane tümörlerine (Ta,T1) göre belirgin azalmýþ TGF-b1 düzeyleri saptandý (p<0.001). Yüksek grade tümörlerde (grade 3), düþük grade tümörlere (grade 1-2) göre azalmýþ TGF-b1 düzeyleri bulundu (p<0.01). Mesane tümöründe, anlamlý bir þekilde normal epitelyuma göre artmýþ TGF-b1 seviyeleri tümörlü dokularda görüldü (p=0.05). Bu bulgular ýþýðýnda, TGF-b1 seviyesi düþüklüðü ile hastalýðýn ilerleyen, agresif ve metastatik davranýþý arasýnda bir i- liþki kurulabilir. Ýleri çalýþmalarla dokuda TGF-b1 seviyelerinin daha kantitatif belirlenmesi ve bunun progresyon ile iliþkilendirilip erken ve doðru zamanda sistektomi kararýnýn verilebileceði bir deðerin saptanmasý hedef alýnmalýdýr. Anahtar Kelimeler: Mesane Tümörü, TGF-Beta 1, Progresyon, Sistektomi, Grade T Klin Týp Bilimleri 2001, 21:470-474 Summary The goal of our study was to identify the patients at high risk of progression by assesing Transforming growth factor-beta1 (TGF-Beta 1) levels in the afflicted tissue and to offer cystectomy procedure at earlier stages. We studied 30 patients who were diagnosed to have bladder cancer in our urology department between 1989-1999; 15 patients with no previous bladder cancer history were assigned as control group. Tissue sections prepared from paraffin embedded specimens were studied for their TGF-Beta1 content by immunohistochemical staining. Compared to superficial tumors (Ta,T1),TGF-Beta1 levels were markedly reduced in invasive bladder tumors (p<0.001). High grade tumors (grade 3) had lower TGF-Beta1 levels than low grade tumors (grade 1 and 2)(p<0.01). Consistently,compared to normal epithelium, an increased TGF-Beta 1 level was noted in the afflicted tissue (p=0.05). In light of these findings, a link between decreased TGF- Beta 1 levels and the progressive, aggressive and metastatic behaviour of the dissease can be established. Further studies should aim at quantifying the TGF-Beta 1 levels in the tissue and determining the value that allows the surgeon to select the optimal cyctectomy procedure at earlier stages. Key Words : Bladder cancer, TGF-Beta 1, Progression, Cyctectomy, Grade T Klin J Med Sci 2001, 21:470-474 Geliþ Tarihi: 22.01.2001 Yazýþma Adresi : Dr. Kenan YENÝHAYAT Uludað Üniversitesi Týp Fakültesi Üroloji AD, 16285 BURSA Bu çalýþma 16.Ulusal Üroloji Kongresi (8-12 Ekim 2000 Ýzmir) nde teblið olarak sunulmuþtur. Mesane kanserleri, yetmiþbeþ yaþ üstü erkeklerde tüm kanserler içinde dördüncü sýrada, kadýnlarda ise sekizinci sýrada yer alarak, üroloji günlük pratiðinde en sýk rastlanýlan tümör tiplerinden biri olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Ýlk taný konduðunda mesane kanserlerinin %60-80'i yüzeyeldir (stage Tis,Ta,T1). Bu yüzeyel kanserlerin de büyük kýsmý transüretral rezeksiyon ile tedavi edilebilmektedir. Fakat yüzeyel mesane kanserleri, stage, grade, çok odaklýlýk ve büyüklüklerine baðlý olarak, %20-90 arasýnda nüks ederler. Bu nükslerin de %2-35'i ilerlemiþ nüks þeklinde olmaktadýr. Bu nedenle TUR dan sonra nüks ve progresyonu önlemek amacýyla çeþitli ajanlar mesane içerisine verilerek hastalýðýn doðal seyri deðiþtirilmeye çalýþýlsa bile hastalarýn %10-15'inde invaziv mesane tümörü geliþmekte- 470 T Klin Týp Bilimleri 2001, 21

MESANE TÜMÖRÜ PROGRES VE PROGNOZUNDA TRANSFORMING GROWTH FAKTÖR BETA 1 Kenan YENÝHAYAT ve Ark. dir (1,2). Klinisyenin amacý en uygun tedavinin saðlanmasý için tekrarlayan ve ilerleyici hastalýk geliþme riskindeki mesane tümörlü hastalarý erken bir dönemde tanýmak ve i- leride invaziv özellik kazanacak bu tümörlere erken dönemde sistektomi önermek olmalýdýr. Bunu baþarmak için de prognozu daha iyi belirleyecek, klinikçe deðerli birtakým biyolojik belirteçlere gereksinim vardýr. Bu konuda üzerinde çalýþma yapýlan maddelerin baþýnda peptid growth faktörler gelmektedir. Peptit growth faktörler normal doku epitel ve stromal etkileþimlerinde önemli role sahiptir. Dengesiz peptid growth faktör ve peptid growth faktör reseptör ekspresyonu tümör baþlangýç ve geliþiminde etkilidir. Neoplastik transforme hücreler büyüme için peptid growth faktörlere nonneoplastik hücrelerden daha az ihtiyaç gösterirler. Neoplastik transforme hücrelerin peptid growth faktörlere olan azalmýþ ihtiyacý veya bu ihtiyacýn kaybý birçok kanser hücresinde ortak bir bulgudur. Bir growth faktör olan TGFb1 ekspresyonunun mesane tümörlerinde deðiþiklikler göstermesi, azalmýþ TGFb1 ekspresyonu ile bu tümörlerin klinik davranýþlarý arasýnda bir baðlantýnýn bulunmasýyla TGFb1'in mesane tümörü klinik davranýþ ve prognozunda önemli bir belirteç olabileceði fikrini ortaya atmýþtýr (3-6). Bu çalýþmada doku TGFb1 düzeyinin mesane tümörü gidiþi ve prognozunda önemi olup olmadýðýný saptamak amacýyla, kliniðimizce izlenen mesane tümörlü olgularýn doku spesimenlerinde immunohistokimyasal teknikle semikantitatif olarak TGFb1 seviyelerini araþtýrdýk. Gereç ve Yöntem Uludað Üniversitesi Týp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalý'nda 1989-1999 yýllarý arasýnda mesane deðiþici epitel hücreli karsinomu tanýsý almýþ 30 olgu çalýþmaya alýndý ve mesane tümörü öyküsü olmayan 15 olgu kontrol grubu olarak seçildi. Ýlk taný konulduðunda olgularýn hepsi yüzeyel mesane tümörüydü. Tüm olgularýn hem tümörlü dokularýndan hem de normal mesane mukozasýndan biyopsi materyalleri alýndý. Kontrol grubunu mesane tümörü öyküsü olmayan deðiþik nedenlerle sistoskopi veya deðiþik nedenlerden o- perasyon geçiren olgular oluþturdu. Çalýþma grubunun patolojik incelemesinde tüm olgular stage T1 olarak deðerlendirildi. 30 olgunun 19 tanesi grade 1, 5 tanesi grade 2, 6 tanesi grade 3 olarak deðerlendirilmiþti (Tablo 1). Tablo1. Ýki gruptaki olgularýn grade daðýlýmý G1 G2 G3 Yüzeyel Kalan Grup 11 3 1 Ýnvazif Olan Grup 8 2 5 Bu olgularýn 15' inde sonradan invaziv mesane tümörü geliþti, diðer 15 kiþilik grup yüzeyel mesane tümörü olarak kaldý. Ýnvaziv karakter kazanan hastalarýn son evrelendirmesinde 10 tanesinde stage T4, 5 tanesinin de stage T3b olduðu görüldü. 3 hastaya sistoprostatektomi uygulandý. Bu hastalardan 8 tanesi metastatik hastalýk sebebiyle kaybedildi. Diðer olgulara sistemik kemoterapi uygulanmakta ve takipleri devam etmektedir. Bütün hastalarýn biyopsi materyalleri rutin fiksasyon iþlemleri uygulandýktan sonra parafin blok haline getirildi. Hematoksilen-eosinle boyanan parafin bloklarýndan hazýrlanan kesitler retrospektif olarak deðerlendirildi. Ýmmunohistokimyasal yöntemle boyanan preperatlar dokuda TGFb1 düzeyleri açýsýndan incelendi. TGF-b1 düzeyleri için DAKO LSBA 2 KÝT,HRP kullanýldý. Primer antikor olan transforming growth faktör-b1, ilk önce 100 mikron distile su ile hazýrlandý. Hazýrlanan saf haldeki TGF-b1 1/1500 oranýnda sulandýrýldý.her preparatýn üzerine 100'er mikron damlatýldý. 37 derecede 30 dakika tutuldu. Sýrasýyla, TBS solusyonunda 5 dakika, Link solusyonunda 30 dakika, TBS solusyonunda 5 dakika, streptovidin solusyonunda 30 dakika, kromojende 5 dakika, tekrar TBS solusyonunda 5 dakika tutulup, distile suda 5 dakika yýkandý. Harris hematoksilende 10 saniye tutulup suda yýkandýktan sonra amonyaklý sývýda 5 saniye tutulup tekrar suda yýkandý. %96'lýk ve absolü alkollerden geçirilip, kurutulduktan sonra ksilene konup, kanada balsamý ile kapatýldý ve preparatlar deðerlendirildi. Deðerlendirme semi-kantitatif bir yöntemle yapýldý. Dokuda TGF-b1 düzeyi, hiç izlenmediyse negatif (--) olarak, dokunun %25'inden azýnda izlendi ise 1 pozitif (+) olarak, dokunun %25-50'sinde izlendi ise 2 pozitif (++) olarak, dokunun %50'sinden fazlasýnda izleniyorsa 3 pozitif (+++) olarak kabul edildi. Gruplara ait verilerin karþýlaþtýrýlmasýnda Fischerin kesin Ki - Kare testinden yararlanýldý. Bulgular Bulgular deðerlendirilirken hastalar 3 gruba ayrýldý.1. grupta tümörü yüzeyel kalan olgular, 2. grupta invaziv karakter kazanan olgular, 3. grupta ise mesane tümörü olmayan normal mesane dokusu olan olgular yer aldý. 1.ve 2. gruptaki olgularýn hem ilk patolojileri hem de takip süresi içindeki son patolojileri deðerlendirildi. Ayný zamanda bu hastalarýn mesanelerinde normal dokulardan alýnan örnekler de incelendi. Çalýþmaya alýnan tümörü yüzeyel kalan mesane tümörlü 15 olgunun ilk taný ve son biyopsi materyalleri tümörlü dokuda ki TGF-b1 düzeyleri açýsýndan karþýlaþtýrýldýðýnda aralarýnda istatistiksel bir fark bulunmamýþtýr (p>0.05). Bu olgularýn normal mesane dokusu ile tümörlü dokularý karþýlaþtýrýldýðýnda TGF-b1 düzeyleri arasýnda istatistiksel bir fark bulunmamýþtýr (p=0.05). Fakat tümörlü dokuda TGF-b1 düzeylerinin normal dokuya nazaran biraz yüksek olduðu görülmüþtür. T Klin J Med Sci 2001, 21 471

Kenan YENÝHAYAT ve Ark. MESANE TÜMÖRÜ PROGRES VE PROGNOZUNDA TRANSFORMING GROWTH FAKTÖR BETA 1 Yüzeyel mesane tümörü olarak kalan bu 15 olgunun ilk taný ve son biyopsilerindeki tümör grade'leri ile TGF-b1 düzeyleri arasýnda bir ilinti saptanmamýþtýr (p>0.05). Yüzeyel mesane tümörü olarak kalan gruptaki olgularýn doku TGF-b1 düzeyleri tablo halinde verilmiþtir (Tablo 2). kazanan 15 kiþilik ikinci grupta invaziv ve yüzeyel olduðu dönemdeki doku TGFb1 düzeyleri karþýlaþtýrýldýðýnda istatistiksel olarak anlamlý fark vardýr (P<0.001). kazanan grupta normal mesane dokusundaki TGFb1 düzeyleri ile invaziv dönemdeki doku TGFb1 düzeyleri karþýlaþtýrýldýðýnda istatistiksel açýdan anlamlý fark bulunmuþtur (P<0.01). kazanan gruptaki olgularýn doku TGFb1 düzeyleri tablo halinde verilmiþtir (Tablo 3). Ýnvaziv mesane tümörlerinde grade 3 tümörler (T2- T4) ile grade 1 tümörler arasýnda TGFb1 düzeyleri karþýlaþtýrýldýðýnda yüksek grade'li tümörlerde TGFb1 düzeylerinin belirgin azaldýðý saptandý. Fark istatistiksel olarak anlamlý bulundu (p<0.01). Yüzeyel mesane tümörlü olgularýn doku TGFb1 düzeyleri ile mesane tümörü öyküsü olmayan olgularýn normal mesane dokusu TGFb1 düzeyleri karþýlaþtýrýldýðýnda normal mesane dokusuna göre tümörlü dokuda artmýþ TGFb1 düzeyleri saptandý (p=0.05). Ýnvaziv mesane tümörlü olgularýn doku TGFb1 düzeyleri ile mesane tümörü öyküsü olmayan olgularýn normal mesane dokusundaki TGFb1 düzeyleri karþýlaþtýrýldýðýnda normal mesane dokusuna göre belirgin azalmýþ TGFb1 düzeyleri saptandý. Bu fark istatistiksel olarak anlamlýdýr (p<0.01). Tartýþma Mesane tümörü tanýsý konduðu zaman olgularýn %75-80'i yüzeyel tümörlerdir ve bunlar sadece mukozada (Ta) veya submukozada (T1) olan papiller tümörler veya karsinoma insitudur (Tis). Yalnýz mukozaya sýnýrlý tümörlerin (Ta) %95'i genellikle düþük grade'li olarak karþýmýza çýkarken, submukozada sýnýrlý tümörlerin (T1) %65-75'i grade 1, %25-40'ý grade 3'dür. Yüzeyel mesane tümörleri %75-80 oranýnda tekrar, %25'lere varan progresyon oraný gösterir. Bu yüksek tekrar oraný, invaziv hastalýða deðiþen dönüþüm insidansý dikkate alýnýrsa, tümöre ait bazý biyolojik özellikleri önceden belirleyip sadece kaba bir yüzeyelinfiltratif tümör ayýrýmýndan çok olguya özgü tümör tanýmlamasý, daha erken ve dolayýsýyla sonuç alýcý tedavi seçeneklerinin gündeme getirilmesini saðlayacaktýr. Bu aþamada, sonradan invaziv karakter kazanacak yüksek grade'li yüzeyel tümörlerin erkenden saptanmasý ve bu tümörlere erken sistektomi önermek klinisyen açýsýndan Tablo 2. Yüzeyel mesane tümörlü olgularda doku TGF-b1 düzeylerinin daðýlýmý Doku TGF-b1 Düzeyleri Yüzeyel kalan tümör Grade Normal doku Ýlk doku Son doku Ýlk doku Son doku Hasta 1 +++ +++ +++ 1 1 Hasta 2 ++ +++ +++ 2 2 Hasta 3 ++ +++ +++ 1 1 Hasta 4 +++ +++ ++ 1 2 Hasta 5 +++ +++ +++ 1 1 Hasta 6 ++ +++ +++ 1 1 Hasta 7 ++ ++ +++ 3 3 Hasta 8 +++ +++ +++ 1 1 Hasta 9 +++ +++ +++ 1 1 Hasta 10 ++ +++ +++ 2 2 Hasta 11 +++ +++ +++ 1 1 Hasta 12 +++ +++ +++ 2 2 Hasta 13 ++ ++ +++ 1 1 Hasta 14 ++ +++ +++ 1 1 Hasta 15 +++ +++ +++ 1 1 Tablo 3. Sonradan invaziv tümör geliþen olgularda doku TGF-b1 düzeylerinin daðýlýmý Doku TGF-b1 Düzeyleri Ýnvaziv olan tümör Grade Normal doku Ýlk doku Son doku Ýlk doku Son doku Hasta 1 ++ +++ ++ 1 3 Hasta 2 +++ +++ + 1 3 Hasta 3 +++ ++ ++ 3 3 Hasta 4 +++ +++ ++ 1 3 Hasta 5 +++ +++ ++ 3 3 Hasta 6 ++ +++ ++ 1 2 Hasta 7 +++ +++ + 1 3 Hasta 8 ++ +++ ++ 1 3 Hasta 9 +++ +++ ++ 3 3 Hasta 10 ++ +++ ++ 2 3 Hasta 11 +++ ++ ++ 3 3 Hasta 12 +++ +++ ++ 2 3 Hasta 13 ++ ++ ++ 3 3 Hasta 14 ++ +++ ++ 1 3 Hasta 15 ++ +++ ++ 1 3 son derece önemlidir. Bunu baþarmak içinde mesane tümörü için daha iyi prognostik belirteçlere ihtiyaç vardýr. Son yýllarda bu konuda araþtýrmalar devam etmektedir. Anjiyogenezis tümör oluþumunda erken bir olaydýr ve metastaza yatkýnlýk kabiliyetini arttýrabilir. Bu sebepten dolayý anjiyogenik faktörlerin serum ve idrarda tespitinin diagnostik deðeri olabileceði düþünülmüþtür (7). Bu faktörlerin arasýnda potent anjiyogenik aktivitesi olanlardan biri TGFb1'dýr. TGFb1 gibi sitokinlerin varlýðýnda miktara baðlý olarak anjiyogenik cevabýn arttýðý invitro çalýþmalar- 472 T Klin Týp Bilimleri 2001, 21

MESANE TÜMÖRÜ PROGRES VE PROGNOZUNDA TRANSFORMING GROWTH FAKTÖR BETA 1 Kenan YENÝHAYAT ve Ark. da görülmüþtür. Bu growth faktörle olan çalýþmalar çeþitli inhibitör ve stimulan aktivitelerinin olduðunu göstermiþtir. Eder ve ark. yaptýklarý çalýþmada iki anjiyogenik faktör olan TGFb1-b2'nin tümör evresi, grade'i ve metastatik yayýlýmýyla bir paralellik gösterip göstermediðini araþtýrmýþlardýr. Bunun için 57 mesane tümörlü hastanýn serum ve idrar örneklerinde TGFbl-b2 düzeylerini immunoassay yöntemiyle belirlediler (8). Saðlýklý kontrollere nazaran (p<0.05) T2,T3,T4 invaziv evreli hastalarda önemli derecede artmýþ serum TGF-b1 seviyeleri buldular. Buna karþýn, yüzeyel mesane tümörlü (evre Ta, T1 veya karsinoma in situ) hastalarda saðlýklý gönüllülerden farklý sonuç bulmadýlar. Serum TGF-b1 seviyeleri arasýnda evre Ta veya CÝS ve T1 evre tümörler arasýnda bir fark görülememiþtir. Fakat yüzeyel tümörler ile invaziv tümörler arasýnda fark bulunmuþtur. TGF-b1'in serum seviyeleri ile tümör grade'- leri arasýndaki ilgi araþtýrýldýðýnda, kötü farklýlaþmýþ grade 3 tümörlü hastalarda artmýþ serum seviyeleri saptamýþlardýr, bu grade 1 ve 2 hastalarda (p<0.001) görülenden oldukça farklýydý. Fakat burada grade 3 tümörlerin çoðunluðunu invaziv (T2-T4) tümörler oluþturuyordu. Bu bulgular ilginç olabilir, çünkü tümör invazyonu, rekürrens ve ilerleyiþi sýkýca tümör dönemiyle paralellik gösterir. Bu sonuçlar sebebiyle Eder ve arkadaþlarý inanýyorlar ki; Wakefield' in de iddia ettiði gibi hücrelerin büyüme inhibisyonuna cevaplýlýðýný kaybettiði sadece ileri evre mesane tümörlerinde TGF-b1 bir growth faktör ve güçlü anjiyogenik etki oluþturur (9). Ýdrar örneklerinde TGF-b1 ve b2 ile tümör evresi arasýnda hiçbir paralellik saptanmamýþtýr. Serum TGF-b2 seviyeleri kontrollerden daha yüksek bulunmamýþtýr. Kontrol grubuna göre lenf nodu metastazý olan ve olmayanlarda artmýþ TGF-b1 serum seviyesi saptandý. Fakat lenf nodu metastazý olan (evre N1,N2) ve olmayan (evre N0) hastalar arasýnda önemli fark saptanmamýþtýr. Hiroshi Miyamoto ve arkadaþlarý 51 mesane tümörlü hastadan alýnan doku numunelerinde Polymerase Chain Reaction (PCR) dayalý bir metod kullanarak kantitatif olarak TGF-b1 seviyelerini ölçmüþlerdir. Sonuç olarak mesane tümöründe normal mesane epiteline göre TGFb1 ekspresyonu yüksek bulunmuþtur (p<0.01). Düþük gradeli tümörlerde (grade 1- grade 2) yüksek gradeli tümörlere (grade3) göre TGFb1 ekspresyonu yüksek bulunmuþtur (p<0.02). Yüzeyel (pta ve PT1) tümörlere göre invaziv (pt2 ve üstü ) tümörlerde TGFb1 ekspresyonu yüksek bulunmuþtur (p<0.05). Bu çalýþmadan çýkan sonuçlara göre yüksek grade'li veya invaziv mesane kanserlerindeki TGFb1 ekspresyonu benzer olarak düþük bulunmuþtur. Fakat grade 1, grade2 ve yüzeyel (Ta, T1) tümörlerde ekspresyon farký vardýr. Bu sebeple erken stage tümörlerde TGFb1 ekspresyonu ile diðer klinik faktörler arasýndaki i- liþki incelenmiþ, rekürren tümörlerde TGFb1 ekspresyon skorlarý ilk tümörlere göre daha düþük olma eðiliminde bulunmuþtur. Ancak bu istatiksel olarak anlamlý deðildir. Tüm bunlarýn ýþýðýnda erken stage'deki mesane kanserlerindeki TGFb1 varlýðý büyük olasýlýkla hücre siklusunu inhibe ettiði ve buna baðlý olarak da mesane kanserinin progresini baskýladýðý sonucuna varýlmýþtýr (10). Bizim çalýþmamýzda da yüzeyel mesane tümöründe invaziv tümöre göre artmýþ TGF-b1 düzeyleri tespit ettik (p<0.001). Yine çalýþmamýzda yüksek grade (grade 3) tümörlerde düþük grade tümörlere göre TGF-b1 düzeyleri düþük bulundu (p<0.01). Sonuçlar artmýþ TGF-b1 üretiminin, düþük grade ve evre mesane tümörüne özgü olduðunu gösteriyor. TGF-b1 insan mesane tümörü geliþiminin erken önemlerinde önemli bir rol oynuyor olabilir ve TGF-b1 mesane tümörlü hastalarda tümör ilerleyiþini belirlemede yeni bir tümör belirteci sunabilir. IE Eder ve ark çalýþmasýnda insan mesane tümörlerinde TGFb1, TGFb2, TGFb3 ekspresyonunu, yüksek serum TGFb1 düzeyleriyle mesane tümör dokusundan TGFb1 salýmý arasýndaki iliþkiyi araþtýrmýþlar, buna ek olarak primer epitelyal ve fibroblast ürotelyal hücrelerini kültüre ekerek TGFb1 üretimi ve salgýlanmasýnda stromal kýsmýn önemini araþtýrmýþlardýr. Çalýþmada 23 mesane tümörlü (TCC) hastanýn tümörlü dokusuyla 22 tümörsüz mesane dokusu karþýlaþtýrýldý. Tümör spesimenlerinden 9'u yüzeyel (Ta,Tis,T1) ve 14'ü (T2-T4) tümörlerdi.tgfb1 deðerleri ELISA yöntemiyle ölçülmüþ, örneklerden RNA extraksiyonu için Polymerase Chain Reactionu kullanmýþlardýr (11). Sonuçta insan mesane dokusunda TGFb1 protein düzeyi, normal ürotelyumla karþýlaþtýrýldýðýnda, süperfisyal kanserlerde (TaT1) önemli derecede, invaziv stage'li (T2,T3) kanserlerde ise orta derecede artýþ gözlenmiþtir. Buna zýt olarak TGFb1 protein düzeyleri T4 tümörlerde önemli derecede düþük gözlenmiþtir. Buna benzer þekilde TGFb1 düzeyleri iyi ve orta diferansiye tümörlerle karþýlaþtýrýldýðýnda, kötü diferansiye tümörlerde düþük saptanmýþtýr. Tümör dokusundaki TGFb1 düzeyi ile serum TGFb1 düzeyi arasýnda ters orantý olduðu dikkati çekmektedir. Ýnvaziv mesane kanserli olgularda yüksek serum TGFb1 düzeyi T2 T3 ve T4 tümörlü hastalardaki küçük düþüþler veya önemli derecede yükselmelerle iliþkilidir. Oysa yüzeyel tümörlü hastalarda serum TGFb1 düzeyi düþükken, tümörlü dokuda TGFb1 yüksektir. T2, T3, T4 tümörlerde TGFb salýmý doku etrafýna da yayýlarak immunsupresyonu hýzlandýrýp metastazý artýrýrken yüzeyel tümörlerde TGFb1 birikimi olmaktadýr. Bu etki invaziv tümörlerde vaskülarizasyonun artmýþ olmasý sebebiyle daha kolay olmaktadýr. Tümör stromasýnýn TGFb1 üretiminde rol oynayýp oynamadýðý da önemli bir noktadýr. Muhtemelen tümör hücresinde TGFb sentez edilip ekstraselüler matrikse doðru salýnýrken komþu hücrelerde potansiyel hücreler olarak beklemektedir. Epitelyal ve stromal hücrelerce üretilmiþ olan otokrin ve parakrin faktörler tümörün lokal olarak büyümesinin kontrolünde önemli rol oynamaktadýr (12). Fibroblast kültürlerinde epitelyal hücrelerdeki gibi TGFb mrna düzeyi ölçülmüþtür. Burada dikkat edilecek nokta epitel ve stroma arasýndaki etkileþimin TGFb miktarý ile i- liþkili olduðunun düþünülmesidir. Fibroblastlardan düþük T Klin J Med Sci 2001, 21 473

Kenan YENÝHAYAT ve Ark. MESANE TÜMÖRÜ PROGRES VE PROGNOZUNDA TRANSFORMING GROWTH FAKTÖR BETA 1 miktarda TGFb1 ve b2 salýmý olmaktadýr. Bu muhtemelen fibroblastlardaki TGFb mrna'nýn etkisiyle olmaktadýr. Özet olarak TGFb, invaziv kanserlerle karþýlaþtýrýldýðýnda, yüzeyel mesane tümörlerinde daha çok üretilmektedir ve TGFb serum düzeyide üretimle ters orantýlý olarak deðiþmektedir. Buna ek olarak hücre kültür deneyleri TGFb üretiminde stroma hücrelerinin rol oynadýðýný göstermektedir. Biz çalýþmamýzda mesane tümörlü hastalarda TGFb1 düzeyini kantitatif olarak ölçmesek de, yarý kantitatif olarak immunohistokimyasal yöntemle bulduðumuz sonuçlar Eder ve ark. nýn bulduðu sonuçlara yakýn gözükmektedir. Yüzeyel tümörlerde invaziv tümörlere göre artmýþ TGFb1 düzeyleri mevcuttur. Ayrýca azalmýþ TGFb1 düzeyleri yüksek grade'li invaziv tümörlerle iliþkili bulunmuþtur. Düþük TGFb1 sunumu ve kötü prognoz arasýndaki iliþki TGFb1'in normal epitel üzerindeki bilinen büyümeyi inhibe edici aktivitesini doðrular. TGFb1 sunumunun kaybý, ekstrasellüler matriks oluþumunda bir düþmeyle, artmýþ perisellüler proteolizle ve proliferasyon üzerindeki negatif etkisinin kalkmasýyla sonlanabilir. Sadece görece küçük sayýda tümörler muayene edilmesine karþýn, TGFb1 sunumu düþüklüðü ile hastalýðýn ilerleyiþi arasýnda bir iliþki var gibi gözükmektedir. Bizim çalýþmamýz ve diðer çalýþmalardan elde edilen bilgi, TGFb1'in mesane deðiþici epitel tümöründe tahmin edilen inhibitör aktivite kaybý, mesane karsinogenezisinde geç bir olay olabilir. Fakat bu TGFb1'ýn ilerleyici hastalýkta olasý bir belirteç veya mesane tümöründe progres ve prognoz belirleyicisi olarak kullanýmýný engellemez. Ýleride belki daha kapsamlý çalýþmalar, mesane tümöründe TGFb1 sunumundaki azalmanýn baþladýðý dönemde belirli bir sýnýr deðeri tespit edip, bu deðerin altýdaki hastalarýn ilerde invaziv ve agresif tümör geliþimini önceden tespit edip bu hastalara uygun tedavi seçenekleri sunacaklardýr. Bu bulgularla mesane tümörlü hastalarda TGFb1 ekspresyonunu tedavinin yönlendirilmesi ve prognozun tayini açýsýndan yeni bir tümör belirteci olarak kullanýlabileceðini ortaya atmaktadýr. Bu konuda daha ileri araþtýrmalar gereði açýktýr. KAYNAKLAR 1. Catalona WJ. Urothelial Tumors of the Urinary Tract. In: Wals PC, ed. Campbell's Urology. Philadelphia: Saunders, 1992 : 1094-158. 2. Carroll PR. Urothelial Carcinoma Cancers of the Bladder Ureter & Renal Pelvis. In: Tanago EA, ed. Smith's General Urology. Connecticut: Appleton & Lange.1995: 353-71. 3. Barnes D, Sato G. Serum- free cell culture: a unifying approach. Cell 1980; 22 : 649-55. 4. Kaplan PL, Anderson M, Ozanne B. Transforming growth factor production enables cells to grow in the absence of serum:an autocrine system. Proc Natl Acad Sci USA 1982; 79: 485-9. 5. Moses HL, Proper JA, Volkenant ME et al. Mechanism of growth arrest of chemically transformed cells in culture. Cancer Res 1978; 38 : 2807-12. 6. Sporn MB, Roberts AB. Transforming growth factor-b : multiple actions and potential clinical applications. JAMA 1989; 262: 938-41. 7. Mydlo JH, Macchia RJ. Growth factors in urologic tissues : detection, characterization, and clinical applications. Urology 1992; 40 : 491. 8. Eder IE, Arnulf S, Alfred et al. Transforming growth factors-bl and b2 ýn serum and urine from patýents wýth bladder carcinoma. J Urol 1996; 156 : 953-7. 9. Wakefield LM, Letterio JJ,Chen T et al. Transforming growth factor-b1 circulates in normal human plasma and is unchanged in advanced metastatic breast cancer. Clin Cancer Res 1995;1: 129. 10.Hiroshi M, Yoshinobu K, Taro S et al. Expression of transforming growth factor-beta 1 in human bladder cancer. Cancer 1995; 75(10): 2565-70. 11.Eder IE, Stenzl A, Hobisch A et al. Expression of transforming rowth factors beta- 1, beta 2, and beta 3 in human bladder carcinomas.br J Cancer 1997; 75(12):1753-60. 12.Kooistra A, Klaij IA, Romijn JC et al. Stromal inhibition of prostatic epithelial cell proliferation not mediated by transforming growth factor beta. Br J Cancer 1995; 72 : 427-34. 474 T Klin Týp Bilimleri 2001, 21