Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 30, Eylül 2016, s

Benzer belgeler
kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ AÇISINDAN ÖRGÜTSEL KÜLTÜRÜN YERİ VE ÖNEMİ (ss.1-6) 2. BÖLÜM ÖRGÜTSEL KÜLTÜR KURAMININ GELİŞİMİ (ss.

ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı.

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

Temel Kavramlar Bilgi :

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dünyanın İşleyişi. Ana Fikir. Oyun aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi ifade eder, yeni anlayışlar ediniriz.

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Gelişim Psikolojisi (PSY 203) Ders Detayları

Pazarlamada Kullanılan Farklı Yaklaşımlar, Teoriler ve Analiz Teknikleri

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

EĞİTİM TEKNOLOJİSİ VE İLETİŞİM

SWOT Analizi. Umut Al BBY 401, 31 Aralık 2013

YÖNETİCİ YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME EĞİTİM PROGRAMI İÇERİĞİ

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Bölüm 1. İnsan Kaynakları Yönetimine Kavramsal Bakış

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

ULS344 - Milliyetçilik ve Azınlıklar. İlkçi Yaklaşımlar - Primordializm

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA

Edebiyat Terimleri ve Akımları (ELIT 103) Ders Detayları

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

DERS PROFİLİ. POLS 303 Güz

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

SİSTEM. Sosyal Sistem Olarak Sınıf. Okulun Sosyal Sistem Özellikleri. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

İnsanlar, tarihin her döneminde olduğu gibi bundan sonra da varlıklarını sürdürmek, haberleşmek, paylaşmak, etkilemek, yönlendirmek, mutlu olmak gibi

ORGANİZASYONLARDA ÇEVREYE UYUM ve DEĞİŞİMLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

Yönetim ve Yöneticilik

ÇALIŞMA RAPORU KONU: TURİZM YÖNETİMİ PROGRAM: TURİZM YÖNETİMİ VE PLANLAMA TÜRÜ/SÜRESİ: LİSANSÜSTÜ DİPLOMA, 04/10/ /10/2011

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Ergenlik ve Yetişkinlik Psikolojisi (PSY 204) Ders Detayları

Sosyal Psikolojiye Giriş (PSY 201) Ders Detayları

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

Öğrenme Psikolojisi (PSY 308) Ders Detayları

Politik Psikoloji (PSY 328) Ders Detayları

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

Örgüt Psikolojisi (PSY 309) Ders Detayları

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

Sistem Mühendisliği. Prof. Dr. Ferit Kemal Sönmez

KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI. Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL

Duyum ve Algı II (PSY 306) Ders Detayları

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.

YÖNETİCİLİĞİ GELİŞTİRME PROGRAMLARI

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v. 1. Bölüm Toplam Kalite Yönetimi (Total Quality Management)

DERS TANITIM BİLGİLERİ (TÜRKÇE)

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat

İş Analizi (PSY 321) Ders Detayları

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Kişilerarası İlişkiler Psikolojisi (PSY 202) Ders Detayları

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1 Sosyal Bir Sistem Olarak Okul, 1 Teori, 2 Teori ve Bilim, 2 Teori ve Gerçek, 4 Teori ve Araştırma, 4 Teori ve Uygulama, 6

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

Prof. Dr. Münevver ÇETİN

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ

GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI

BÖLÜM PSİKOLOJİK TİP TEORİSİ VE BİLİŞSEL ÖĞRENME STİLLERİ...

1 YÖNETİM VE ORGANİZASYONLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor (Ph.D) 1. Yarı Yıl

İSMAİL VATANSEVER ETİK VE BİYOETİK KAVRAMLARININ KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ İLE İLİŞKİSİ

İnsan-Merkezli Hizmet Tasarımı. 21. yüzyılda mükemmel hizmet deneyimleri yaratmak

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU. Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426. Cinsiyetiniz?

Kültür Kavramı ve Teorileri

elif bengü Bölüm 4 İLETİŞİM VE EĞİTİM

Üstün Zeka Kuramları. Renzuli-Gardner-Tannenbaum

Doç. Dr. Tülin ŞENER

MBA 507 (3) TUTUMLAR VE İŞ TATMİNİ

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ (PZL208U)

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

Transkript:

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 30, Eylül 2016, s. 705-720 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Published Date 14.08.2016 10.09.2016 Rana KESKEN NAZLI Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme ABD keskenrana@gmail.com ÖRGÜTSEL SEMBOLİZM KAVRAMI ÜZERİNE NOTLAR 1 Toplumların ve insan gruplarının zamanla değişen çeşitli istek ve gereksinimleri karşılamak üzere geliştirmiş oldukları kurallar ve yaklaşımlara dayanak olan düşünce ve değerler bütünü (Fikretoğlu, 1990: 24) kültür olarak ifade edilmektedir. Bir insan grubu olarak kabul edilen kurumlar bazında kültür kavramının ele alınması ve örgüt ile yönetim literatüründe yer alması 1980 li yılları bulmuştur. Daha önceleri kurumları mekanik yapılar olarak gören örgüt yaklaşımlarının yönü, kültür çalışmalarının çoğalması ile birlikte kurumları oluşturan insan toplulukları ve grupların inançlarını, değerlerini, davranışlarını ve tüm bunlara sebep olan temel varsayımları ile birlikte örgütsel yaşamda kullandıkları sembolleri öğrenmeye yönelmiştir.örgütsel sembolizm kuramının, örgütleri mekanik yapılar olarak ele alan yaklaşımların öngördüğü rasyonel pozitivist araştırma yöntemleri ile kurum kültürü üzerinde belirli bir anlam derinliğine ulaşılamayacağı savından hareketle çalışma kapsamında kurum kültürü örgütsel sembolizm bağlamında ele alınmıştır. Anahtar kelimeler: Sembolizm, Örgütsel Sembolizm, Kurum Kültürü, Eleştirel Örgüt Teorisi Öz

NOTES ON ORGANIZATIONAL SYMBOLISM Abstract Culture is defined as a whole of thoughts and ideas which support sthe rules and approaches to respond the demands and needs of various communities and human groups (Fikretoğlu, 1990:24). Organizations first took place as a human group in the organizations and management literature first in 1980 s and afterwards the former organizational approaches which tends to consider the organizations as mechanical structures yielt to the new approaches which comprehends and underlines the believes, values the main underlying assumptions and finally symbols.considering that the limited depth of meaning output swhich would have been gained through tthe researches predicted by rational positivist research methods which tends to accept organizations as mechanical structures, corporate culture is discussed within the concept of organizational symbolism. Keywords: Symbolism, Organizational Symbolism, Corporate Culture, Critical Organzational Theory 1. GİRİŞ Semboller; kişileri, olayları ya da nesneleri çeşitli biçimlerde temsil eden unsurlar olarak kabul görmektedir. Sembolizm ise semboller tarafından temsil edilen kişi, olay ve nesnelerin belirli insan grupları için genel geçer olarak kabul edilen dili olarak ifade edilebilir.sembollerin belirli insan grupları tarafından kabul edilmesi özelliği, sembollere işaret eden unsurların söz konusu topluluklar içerisinde anlamlı olarak kabul edildiğine işaret etmektedir. Dolayısıyla semboller için; farklı anlayış düzeyleri ve kültürler ile içerisinde bulunulan topluluğun sosyal durumuna bağlı olarak değişik şekillerde anlamlandırılabileceğini söylemek doğru olacaktır. Bu noktadan hareketle her insan topluluğu ve grubun kendine ait bir semboller dili yani sembolizmi olduğundan söz edilebilir. 706 Örgüt ve yönetim bilimi yazınında 1960 lı yıllarda ele alınmaya başlayan ve 1980 li yıllara gelindiğinde kabul gören kurum kültürü kavramı üzerine çalışmalar yapan araştırmacılar yine aynı yıllara gelindiğinde kurumları birer kültür olarak görme kültürlerin semboller ile şekillendiği perspektifinden hareketle Örgütsel Sembolizm kuramını ortaya atmışlardır. İşletmeler bazında örgütlerin mekanik yapılar olara ele alınması suretiyle yapılan araştırmaların örgütle ilgili derin bilgiyi edinme konusunda başarılı olamayacağını savunan araştırmacılar; sembolleri örgüt dinamiğinin güçlü belirleyicileri olarak tanımlamışlar (RafaeliveWorline, 1999:7) ve örgütleri anlamak için öncelikleri sembolleri anlamanın gereğine vurgu yapmışlardır. Çalışmada öncelikle sembolizm kavramı ve kapsamı ele alınacak, örgütsel sembolizm ve örgütsel analizde bir araç olarak semboller tan, kurum kültürü ve örgütsel sembolizm ilişkisi anlatıldıktan sonra alanın teorik alt yapısının gelişimi ve son olarak sembolik yönetim konusu işlenecektir. 1 Bu çalışma KURUM KÜLTÜRÜ VE ÖRGÜTSEL SEMBOLİZM: BİR UYGULAMA isimli Yüksek Lisans Tezi nden türetilmiştir.

2. SEMBOLİZM KAVRAMI VE KAPSAMI ÜZERİNE Sembolizm kısaca, evrensel bilgi ve gerçeklerin basit ve sade öğelere indirgenerek ifade edilmesi olarak tanımlanabilir. Bir sembol, anlatmak istediği şeyi en kesin, en belirli, en sade, en doğal şekilde ifade eden işarettir.sembol sözcüğünün kökeni, eski Mısır dilindeki symbolon sözcüğünün Latince ye geçmiş hali olan symballein fiilidir ve birlikte tartışmak, birlikte birleştirmek ve bir arada toplayıp bağlamak" anlamlarına gelmektedir. Latince de ise symbolum biçimine dönüşmüştür. Salt (2006:5)sembolü evrensel yasa, ilke, bilgi ve fikirleri açıklayan işaretler olarak tanımlanırken, Cohen e göre ise semboller; müphem bir şekilde türlü anlamların yerine geçen nesne, hareket, ilişki ve dilbilimsel düzenlemelerdir (Cohen, 1976: 23 den aktaran Jones, 1996:2). Morgan, Frost ve Pondy (1983: 4-5) ise sembolü; kendisinden daha büyük bir olgunun anlamını somutlaştırmak ve temsil etmek amacı ile gösteren nesne olarak tanımlamaktadır. Bir sembolün birden fazla anlamı olabileceği konusunun altının çizilmesi son derece önemlidir. Böylelikle kişilerin sahip oldukları anlayış düzeyine göre sembollerin içeriklerindeki derin anlamı keşfetmeleri mümkün olacaktır (Ersoy,2007: 11). Sembollere ait bir diğer özellik ise sembollerin bir düzen içerisinde asla keyfi ve nedensiz bir biçimde yer almaması, yani bir niyete bağlı olarak oluşmasıdır. Örneğin Hristiyanlığın simgesi haç yerine iç içe geçmiş üçgen gibi tümüyle farkı bir sembol kullanılamaz (Parsa, Parsa, 2002: 13). Bu noktada sembollerin kişilerin farklı anlayış düzeyleri kapsamında farklı kültürlere ya da sosyal konuma hatta duygu durumuna bağlı olarak sembolleri anlaması ve yorumlamasının değişeceğini söylemek mümkündür. İnsan zihni, yaşanan deneyimlerin bileşenleri sonucunda elde edilen bilinç, duygu ve kullanımlara maruz kaldığında sembolik biçimde işlev göstermektedir. Bu durumda deneyimlerin bileşenleri ilk başta semboller iken daha sonra sembollere atfedilen anlamlar olmaktadır (Whitehead, 1927:8). Kısaca nesne ve olayların ya da kişilerin semboller aracılığı ile ya da sembolik anlam ve karakterler yüklenmesi ile anlatımı sembolizm olarak ifade edilmektedir. Sembolizm evrensel bir dildir zira semboller farklı dil ve yazı sistemlerine sahip tüm insanlara aynı dilden hitap ederler (Salt, 2006:5). Başka bir görüşe göre ise; sembolizm ya da simge bilim, olayların objelerin (nesnelerin)ve kullanılagelen deyim ve sözcüklerin, daha çok dinsel, felsefi ve estetik açıdan yorumunu yapan bir sistemdir. Sembolizmin amacı, bu sayılanların edebi ve somut yaklaşımlarından çok, duygu ve düşüncenin sembolik ve soyut ürünü gibi tanıtmak ve yansıtmaktır. Diğer bir deyişle, dış görünüşlerinin bir hayli ötesinde, kişinin hayal gücü ve kültür yeteneği ile bakış açısının yönü ve boyutları oranında, onların içinde gizli, örtülü kalmış olan başka anlamlar arayıp bulması ve bunları dile getirmesidir (Ersoy, 2007: 11). İnsanoğlu muhtemelen sembollere ve sembolize etmeye tüm canlılardan daha fazla eğilim göstermekte, bağlılık geliştirmekte ve yanıt vermektedir (Chapple&Coon, 1942: 4; Rossi, 1980:25; White, 1949 dan aktaran Jones, 1996:2). İnsanoğlunun rasyonel(rationel) bir canlı olarak görülmesindense onun sembolik(symbolicum) bir canlı olarak ifade edilmesi gerektiği de vurgulanmaktadır. Semboller ve metaforlar günlük yaşantımızda kullandığımız dil ve diyaloglara kadar uzanır. Reklam dünyasından, siyasal slogan ve amblemlere, dini yazıtlardan, tarih öncesi kültürlere ait ikon ve yazılı belgelere, adetlerden sanat eserlerine, şiir sanatına ve hatta tarihi kişilere bir sembol vasıtası ile neredeyse her alanda iletişim kurmak mümkündür. Bunun yanı sıra sembollere eski uygarlıklara ait çizimler, kabartmalar, freskler ve heykeller olarak; 707

mitolojilerde, masallarda, inisiyatik ve kutsal metinlerde ise sözcük ve kavramlar olarak rastlanmakla birlikte, okült ve ezoterik görüşe göre, doğadaki canlıların hepsi bir sembolizm içermektedir (Salt, 2006:6). Semboller gibi Sembolizm de tarih öncesi çağlardan bugüne kendini birçok alanda göstermiştir. Sembolizm ile ilgili tanımlarda da bahsedildiği üzere kavram inceleme alanı bakımından geniş bir içerik barındırmaktadır. Willis(1996) tarafından sembolizm üzerine yapılan sınıflandırmagenel hatları ile aşağıda verilmektedir:dini sembolizm; yazıtların, resimlerin, çeşitli prosedürlerin ya da fiziksel objelerin belirli bir fikir ya da inancı temsil etmesi olarak açıklanabilir.siyasal sembolizm belirli bir politik görüşü temsil etmek amacı ile kullanılmaktadır. Mimari sembolizm binaların şekilleri, inşasında kullanılan malzeme ve tarzlar ile tasarımda kullanılan şekil ve semboller vasıtası ile belirli bir ideolojiyi, düşünce şeklini ya da belirli bir grup topluluğa aidiyet duygusunu çağrıştırması amacı ile hayat bulmaktadır. Sanat ve Edebiyatta sembolizm anlatılanın ardında metne anlam kazandırmak amacı ile kullanılmaktadır. Sanatta sembolizm ise natüralizm ve realizmin gerçekliğin mütevazi ve sıradanlığını idealin üzerine çıkarması ve onun zorlu yönlerini ortaya koymasına karşılık anti- idealist bir hareket olarak ortaya çıkmıştır (Balakian, 1967:2). Jean Moreas Fransız Le Figaro gazetesinin 18 Eylül 1886 tarihli baskısında Sembolist Manifesto yu yayınlamıştır. Moreas ın manifestosu şu şekildedir; Bu sanatta doğadan görüntüler, insan yaşantıları ve diğer tüm dünyevi fenomenleri yalnızca kendilerini anlatan nesneler olmanın dışında ezoterik bağlantıları ezelden beri var olan idealler ile temsil eden algılanabilir yüzeylerdir. Böylece sembolistler var olan ve gözlemlenen gerçeğin ardında yapıtlarına ezoterik bilgiyi gömerek temsil edilen nesne, söz ya da imajın daha derin bir içeriğe işaret etmesini sağlamışlardır. 708 Sembollerin yaşamın çeşitli alanlarındaki gerçekler ile ilgili bilgiyi bizlere aktaran ve aynı zamanda gizleyen nesneler olduğu ifadesinden hareketle farklı topluluk ve örgütler için farklı semboller bütünlerinin varlığından söz edilebilir. Bu doğrultuda örgütler kedi ideolojisi, değerleri ve karakteri doğrultusunda zaman içerisinde kendi sembollerini oluşturmaktadır. Kurum kültürünün öğelerinden olan örgütsel semboller, örgütsel sembolizm adıyla kavramlaştırılmaktadır. 3. ÖRGÜTSEL SEMBOLİZM ÜZERİNE Örgütsel sembolizm, örgütün ideolojisini, karakterini ve değer sistemini, kısaca örgütün soyut unsurlarını açıklamaya çalışır. Sembolik yaklaşım, hikayeleri, mitleri, törenselleşmiş olayları, anekdotları ve örgütün logosunu kapsar. Örgütsel sembolizm, kurum kültürünün ürettiği bir kavramdır ve sembolizm, sembolik tartışmaların yorumlanması, konuların açıklanması ve eylemlerin anlamlarının açıklanması işlevlerini görür (Turner, 1986:101-115). Örgütsel sembolizm kavramı örgüt üyelerinin örgütün içerisinde var olan bilinçdışı hisleri, imgeleri ve değerleri açığa çıkarmaları ve anlaşılır kılmaları için kullandıkları bir örgütsel bakış açısı olarak tanımlanabilir. Sembolizm bir örgütün altında yatan karakterini, ideolojisini ve değerler sistemini belirtir. Bu karakterler ise örgütlerde çeşitli şekillerde gözlemlenmektedir, ilk olarak hikayeler ve mitler; örgütlerin kasten oluşturdukları, bilinçsiz bir şekilde ortaya çıkardıkları ya da örgüte dair gerçekler olarak belirledikleri örgütsel fenomenlerdir, seremoni ve ritüeller de aynı şekilde örgütün altında yatan karakterine ışık tutan bir kavramdır, seremoni ve ritüellere örnek olarak; oryantasyon programları, yemekler ya da bir

kahve molası verilebilir, örgütün logosu da örgütün ayırt edici içsel karakterini dış çevreye ve kendi içerisinde ortaya koyması, aktarması amacıyla tasarlanan ya da seçilen somut görsel işaretlerdir ve son olarak örgütlerin içerisinde dolaşan şaka ve fıkra gibi unsurlar da örgütlerin günlük ve politik yaşamlarını ortaya koymaktadır.semboller örgütsel yaşamın açıkça belli olan ve gözlemlenen yanları olarak kabul edilmektedir. Şirketler, üniversiteler ve diğer örgütler kimliklerini logoları, kullandıkları kırtasiye malzemeleri, bültenleri ve hatta kılık- kıyafet ile beyan etmektedir (Dandridge, Mitroff, Joyce: 1980). Çoğu örgüt üyelerine ilham vermek için sloganlar yaratır (Peters ve Waterman: 1982), terfi ya da emeklilik törenleri organize eder (Pondy, Frost, Morgan ve Dandridge, 1983), iş görenlerin verdikleri hizmeti takdir etme amacıyla törenler düzenler ve örgütsel değerler için örnek oluşturacak kahramanlar yaratır (Deal, Kennedy: 1982). Çok az örgüt üyesi ya da araştırmacı ofislerin genişliği, mobilyaların kalitesi, park yerleri ve ünvanların kullanımı arasındaki farklılıkları gözden kaçırabilir (Kanter, 1977; Morgan, 1986 176-177 den aktaran Jones, 1996:1). Tüm bu nesne ve eylemlerin hepsi bilinçli ya da bilinçsiz olarak semboliktir (Jones, 1996:1). Bu noktada örgütsel sembolizm, örgütlerin altında yatan karakterlerinin anlaşılmasına destek olan, örgütsel yaşamın incelenmesine dair çalışmalara nitel bir yaklaşım olarak tanımlanabilir. Örgüt çalışmalarında da semboller; birçok farklı anlamı ifade eden, hisleri ve duyguları uyandıran ve kişileri harekete geçiren obje, davranış, kavram ya da dilbilimsel formlar olarak belirtilmektedir (Cohen, 1974 içinde Alvesson,1991:214). Çoğu çalışmada semboller bilişsel anlamlar olarak görüldüğü kadar aynı zamanda duygusal aktarımda kullanılan araçlar olarak da kabul edilmektedir (Van Buskirk, McGrath, 1999:807). Örgütsel bağlamda neredeyse her şey bir sembol işlevi görür, bunun için en küçük kriter ise sembollerin kendisinden daha geniş ya da daha farklı bir olguyu ifade etmesi ve o olgunun da bir kişi ya da topluluk için bir şeyler belirtmesi etmesi gereğidir. Sandalye ve masalar gibi sıradan objelerin dahi sembolik anlamları bulunmaktadır (Vilnai, Rafaeli, 2004:). 709 Sembolizm üzerine yapılan çalışmalar, rasyonalist ve pozitivist örgüt teorisi paradigmasının baskınlığına alışagelmedik bir meydan okuma olarak ta kabul edilebilir (Martin, Frost, 1996: 599 dan aktaran Strati, 1998: 1380). Örgütsel sembolizm ile ilgilenen birçok araştırmacı rasyonalist paradigmayı benimseyen örgüt teorisyenleri tarafından ihmal edilen ve örgütsel yaşamın çeşitli alanlarında bulunan semboller ve sembolik etkiler ile ilgilenmektedirler. Hikayeler, anekdotlar, kutlamalar, ofis partileri ve belirli sözel ifadeler bu araştırmaların hedefi olarak bilinmektedir. Bir diğer araştırmacı grubu ise tüm örgütsel olguları sembolik olarak gören temel bir perspektif öne sürmektedirler.buna göre örgütlerin en rasyonel ve objektif alanları olması beklenen stratejiler, formel yapılar, planlar, iş anlayışları dahi içeriklerinde sembolik bir boyut taşıdıkları yönünde kavramlaştırılmış, örgütsel çoğunluğun paylaştığı anlamların içerisinde bulunan öznel karaktere sahip olgular olarak belirtilmiştir. (Pondy, 1983 den aktaran Alvesson, 1991:214). Sembolik yaklaşım her şeyden önce akademik karakterinin kökeni ve gelişimi sebebiyle sembolizm ve örgütsel kültür ile ilgili çalışmalara yöneltilen yaklaşımlardan farklıdır. Bu görüşten hareketle sembolik yaklaşım, ona onay verecek ve güvenilirliğini kanıtlayacak örgütsel deneylerden çok araştırma ve teoriye dayanan ve teoride bir açığı dolduran, değişken yapıya sahip olarak tanımlanabilir. Bu noktada sembolik yaklaşımın temellerinin; örgütsel gerçekliğin oluşumunda etkisi olan sembolik evrenlerin etkileşimi ve gerçeklik / gerçek dışılık ikilemine

cevap vermekten kaçınan mitsel düşünce olduğu söylenebilir (Strati, 1998:1380). Başlangıcından itibaren sembolizm örgüt teorisinin baskın varsayımlarına güçlü bir karşıtlık barındırmaktadır. Rasyonel, pozitivist, yapısalcı ve işlevselci yaklaşımlar gündemde iken araştırmacıların örgütsel bilgiye ulaşırken sorduğu sorular, ihmal edilmiş bakış açılarının keşfi ve irrasyonel, duygusal, anlamlı ve estetik örgütsel yaşama ilgi artmıştır (Strati,1998:1398). Örgütler üzerindeki sembolist yaklaşımlar, örgütsel yaşamın logos, ethos ve pathos u üzerine dikkatini yöneltmiştir (Strati, 1998:1379). Sembolik yaklaşımı benimseyen araştırmacılar, baskın örgüt teorilerinin tersine örgütü bir bütün, bir sistem, bir ya da bir küme olarak görmektense onu bir topluluk olarak görmektedir.bu bakış açısı örgütlerin nasıl gözlemlendiğine ya da örgütler üzerindeki tartışmalara, örgütlere nasıl yaklaşıldığına ve örgütsel yaşama, örgütlerin nasıl kurgulandığına, anlaşıldığına ve yönetildiğine yoğunlaşır (Strati,1998:1398). Peters ve Pfeffer sembolleri yönetsel çevrenin yaşamsal bir olgusu olarak görmektedir. Pfeffer sembolik olarak yönetsel davranıştan, Peters ise sembollerin yönetimin belli başlı araçlarından olduğunu belirtmiştir. Sonuç olarak yöneticiler, ne kimyasallar ile ne vinçler ile ilgilenmektedirler, yöneticilerin işi sembollerledir (Alvesson,1991:217). Örgütlerin sembolik doğalarına artan farkındalık; sembolizm olgusunun durağan ve objektif yapısından çok yeni sosyal düzenin yeniden kurulmasında sembollerin rolü ve sosyal yaşamın yeniden tanımlanmasındaki yollarının önemli bir öğesi olarak kabul edilmektedir.örgütsel sembolizm böylece düşüncelerin yönlendirilmesi için bir teorik araç ve sosyal yapıların üretken mekanizmaları olarak görülebilir (Alvesson 1991:223). Örgütsel sembolizmin temelleri, antik Yunan felsefesi ve mitolojisindeki sembol ve mitler gibi konseptlere (Geertz, 1972; Kroeber ve Kluckhn, 1963; Tylor, 1871), sosyolojiye (Berger ve Luckmann, 1966), sembolik etkileşim- interactionism (Blumer, 1969; Mead, 1934), etnikyöntembilimsel araştırmalara (Becker, 1963; Boas, 1948; Whyte, 1943), sosyal bilimlerin niceliksel araştırma geleneğine (Denzin, 1992; Silverman, 1993; Schwartz&Jacobson, 1979; Schwartzman, 1993; Van Maanen, 1983) ve örgütlenmenin psikolojik süreçlerine dayanır (Weick,1969 dan aktaran Strati, 1998:1386)). Örgütsel sembolizm yöntemleri antropoloji ve özellikle etnografya üzerinde durmaktadır. Bu yöntemler ise doğaları gereği hermenötik ve yorumsamacıdır (Stablein&Nord, 1985: 20). Semboller örgüt araştırmacılarına açık ve kesin olarak anlaşılamayacak ama aynı zamanda inkâr etmesi güç, daha geniş ufuklar açar. Semboller yalnızca belirli bir amaç dâhilinde oluşturulan bilgi işleme süreçlerini değil, aynı zamanda belirsiz durumları aydınlatma konusunda da kendisini kanıtlamaktadır (Barthes, 1972; Zajonc, 1981 ; Zucker, 1977; Jung, 1953 ten aktaran Van Buskirk, McGrath, 1999: 806). Aynı zamanda, semboller ve mitler örgütsel yaşam hakkında bilgi edinmek için kullanılan başlıca kavramsal araçlar olarak kabul edilmektedir. Semboller ve mitler aracılığı ile örgütsel yaşamın derinlerdeki incelikleri hakkında bilgi edinmenin yanı sıra günlük yaşantıdaki değişimlere ilişkin ipuçlarına da sahip olunabilir (Strati,1998:1989). Son olarak; örgütlerin mevcut değer ve ideolojilerini içerisinde barındıran kurum kültürü; üyelerin ve örgütsel etkileşimin katkısı ile belirli bir zaman içerisinde çeşitli örgütse sembolleri ortaya koymaktadır. Bir örgüt içerisinde semboller bağlamında belirli bir anlam bütününe işaret eden örgütsel sembolizm; örgütlerin daha iyi anlaşılmasına yönelik bilgiyi sunmakta, örgütlere daha yakın ve derin bir şekilde bakmayı sağlamaktadır. 710

4. KURUM KÜLTÜRÜ VE ÖRGÜTSEL SEMBOLİZM ÜZERİNE Kurum kültürü ve örgütsel sembolizm kavramlarının kullanılmaya başlandığı 1970 li yıllarda, içerisinde örgüt teorisi, örgütsel davranış, örgütsel sosyoloji ve örgütsel gelişim gibi alt dalları barındıran örgüt bilimi yazınında, örgütsel davranış alanı haricinde örgütlerin soft kısımlarına ilişkin çok az miktarda ya da hiç atıfta bulunulmamaktaydı. Bugün ise kurum kültürü ve örgütsel sembolizm kavramları için durum tamamıyla farklılaşmıştır, her iki kavram da örgüt biliminde kurumsal birer araştırma konusu olarak yerlerini almışlardır.hiç şüphesiz alanın geçerliliğinde; konunun Administrative Sciences Quarterly 1983(3), Journal of Management 1985(2), Journal of Management Studies 1986(3), OrganizationStudies 1986(2) ve International Studies of Management and Organization 1987 (3) gibi öncü bilimsel yayınlarda özel sayılar çerçevesinde ele alınması etkili olmuş ve 1982 yılı itibari ile konu üzerinde çeşitli kitaplar Frostv.d(1985), Gagliardi(1990), Kilmann v.d. (1985), Pondy v.d. (1983), Sahte(1985), Schein(1985) ve Turner (1990) yayınlanmaya başlanmıştır (Alvesson, Berg, 1992:9). Kurum kültürü ve özellikle örgütsel sembolizm konusu özellikle Avrupa daki araştırmacıların ilgisini çekmiştir. 1981 yılında SCOS (The Standing Conference on OrganizationalSymbolism) nin kurulumu ile alanın kurumsallaşma süreci başlamış, örgüt bilimcilerin oluşturduğu topluluk 1982 yılı itibari ile her yıl ayrı bir tema doğrultusunda yüksek katılımlar ile toplanmaya başlamıştır. Kültür ve sembolizm konusunu ilk dikkate alanlar yöneticiler ve danışmanlar olmuştur. Randall (1962), Clevery (1971);Page (1974) ve Handy (1978) gibi uygulayıcılar içerisinde çalıştıkları işletmelerde gerçekte neler olduğunu anlatan kitaplar kaleme almışlardır. Özetle, önceleri işletmenin katı yönlerini ele alan örgüt ve yönetim bilimciler tarafından bir araştırma konusu olması açısından uzak görülen kurum kültürü ve örgütsel sembolizm, bugün farklı, içi dolu ve kurumsal bir araştırma alanı olarak görülmektedir. Bugün alan üzerinde gözlemlenen değişimlerin kökleri hiç kuşkusuz 1940 lı ve 1950 li yıllarda gerçekleştirilen çalışmalara dayanmaktadır. Her ne kadar 1980 yılından önce yazında kurum kültürü kavramına sık rastlanmasa da kültür olgusu daha önce yapılmış birçok çalışmaya kaynaklık etmiştir. Kültür ile ilgili araştırmalar yapmanın zorluğu, kurum kültürü kavramının birçok farklı ve birbiri ile ilişki içerisinde olan bilimsel disiplin içerisinde barındırmasından ileri gelmiştir. Kültür ile ilgili yapılan ilk çalışmalardan örnekler verilecek olursa; bunlardan ilki hiç şüphesiz temeli psikanalize dayanan Tavistock Okulu dur. Tavistock Okulu na göre ortaya konan iki düşünce akımı ilerideki kültür araştırmalarına ışık tutmaktadır. Bunlardan ilkinde sosyo- teknik sistemler olarak adlandırılan bu yaklaşımda fiziksel yapılar arasında yakın bir ilişki olduğu vurgulanmaktadır (Jacques 1951, 1953, 1955; Menzies 1960; Redl 1942). İlk düşünce akımına göre ; Jacques (1953) şirketlerde kültürel olguları ele aldığını belirttiği ve psikanalitik yaklaşımı benimsediği çalışmasında kültür olgusunu kural ve gelenekleri kültürün temeli olarak gören antropolojik teorik çerçeveden ele almıştır. İkinci düşünce akımı; Bion (1961) tarafından gerçekleştirilen çalışmada bilinçdışı, kolektif süreçlerin iş süreçleri ile çakıştığı ve bunun da iş verimliliğini azalttığı varsayımından söz edilmiştir. Berne (1963) ise psikodinamik yaklaşımdan hareketle yönetimi kültürel ve sembolik boyutlarından söz etmiş, buna örnek olarak ise grupların ya da örgütlerin liderlerini (kahramanlarını) tanrılaştırmalarını göstermiştir. Temel varsayımlar, paylaşılan düşler, kolektif savunma mekanizmaları gibi öğeler grupların dinamiğini açıklamaktadır. Alana ışık tutan bir diğer çalışma da Selznick (1975) tarafından gerçekleştirilmiştir. Selznick in üzerinde durduğu örgütsel karakter kavramı, kurumsallaşma 711

sürecini anlamaya yardımcı olduğu kadar aynı zamanda içerisinde kültür kavramı ile benzerlikleri barındırmaktadır(alvesson, Berg, 1992:10-13). 1970 li yılların ortalarında mit kavramının özellikle İskandinavya da sıklıkla üzerinde durulan bir kavram olduğu gözlemlenmiştir. Başlarda, mitler rasyonel kolektif hareketlerin ardındaki sosyal mantık olarak görülmektedir. Mitler, kontrolü sağlayan -ama aynı zamanda hatalı olabilecek ya da üzerinde tartışılması gereken- bir grup insan tarafından paylaşılan ve gerçekliğin oluşumu ile ilgili fikirlerdir.örgütlerde kültür ve sembolizm araştırmalarının başka bir yönü de alanın sosyolojik perspektifi üzerine yapılmış birçok çalışmanın var olmasıdır. Clark (1972), Olsen (1970) ve Turner (1971) ile birlikte birçok antropolog alanın sosyolojik perspektifine ilişkin çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Clark (1972), Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan bir okulda yaptığı araştırmada örgütsel efsane kavramını ortaya atmıştır. Efsane terimi ile Clark; belirli olay ve başarıların formel olarak oluşturuşmuş bir grup tarafından paylaşıldığı topluluksal anlayış sisteminden söz etmektedir. Bu çalışma efsaneler ve hikayeler şeklinde kavramlaştırılan kurumların yaşayan tarihini önemle ele alan bir çok çalışmaya öncü olmuştur (Martin v.d 1983; Wilkins 1979). Şüphesiz bu gelişme ile modern örgüt kültür araştırmalarına geçildiği söylenebilir(alvesson, Berg, 1992: 15). Clark ın örgütlerde efsaneleri konu alan çalışmasının örgütlerdeki kültürel araştırmaların kapısını aralamasının ardından Pettigrew in(1979) makalesi örgüt kültürü olgusunu açık bir şekilde ele alması ve böylece sonraki çalışmalara ışık tutması açısından öncü olmuştur. Pettigrew(1979: 579) örgüt kültürünü belirli bir grup ya da belirli bir olay için genel ve topluluksal olarak kabul edilen anlamlar olarak tanımlamıştır. Pettigrew çalışmasında aynı zamanda sembol kavramına da değinmiş, dil, ideoloji, inanç, ritüel ve mitleri bu kavram çerçevesinde ele almıştır (Alvesson, Berg,1992:15). 712 1970 lerin sonlarında değerlerin, normların ve inançların adaptasyonu açısından önemli olarak kabul edilen örgütsel sosyalizasyon konusu üzerinde birkaç çalışma yapılmıştır (Van Manen 1979). Örgütsel araştırmalarda kültür kavramının geçerliliğinin kabulünün ardından Kuzey Amerika da kültür perspektifi ele alınarak bir çok çalışma doktora tezi ve ampirik araştırma- kaleme alınmıştır. Aynı süre zarfında örgütlerde sembolik perspektifi savunan görüşte çalışmalar da yayınlanmıştır. Dandridge v.d (1980) sembolik perspektifin örgüt bilimininde örgütün soft yönünü açığa kavuşturacağından, Peter (1978) ise yönetsel bakış açısı ile kaleme aldığı çalışmasında liderlerin sembol üretmeleri ve semboller ile çalışmalarının gereğinden bahsetmiştir(alvesson, Berg, 1992:16). Yukarıda anlatılan tüm akademik çalışmaların yanı sıra alanın gelişimde bilim adamı ve araştırmacıların yanı sıra kültür kavramının yönetim bilimine adaptasyonunu savunan yazarlar, gazeteciler ve yönetim danışmanlarının da katkıları bulunmaktadır. 1980 lerin başında kurum kültürüne artan ilginin sebebi kurum kültürünün işletmeler için rekabet avantajı sağlamak amaçlı olarak kullanılabileceği varsayımından ileri gelmekte idi. Bu varsayım aynı zaman dilimi içerisinde yayınlanan dört kitap içerisinde de açıkça belirtilmiştir (Deal ve Kennedy 1982; Ouchi, 1981; Pascale&Athos, 1982; Peters vewaterman, 1982). Örgütleri ve örgüt olgusunu açıklamada kullanılan; klan, ritüel, mit, efsane, şef, seremoni gibi kavramlar basın tarafından popülerleştirilmiş ve kısa sürede yönetim jargonundaki yerini almıştır.özetle, kültür kavramına farklı içeriklerde birçok farklı anlam yüklenerek dönüştürüldüğü ve kullanıldığından söz edilebilir. Kurum kültürü bugün birçok disipline ait

kavramlar, perspektifler, model ve metodlar ile ifade edilen, interdisipliner bir araştırma alanı olarak kabul edilmektedir. Örgütsel sembolizm kavramı ilk olarak 1980 yılında yazılan Dandridge v.d (1980) ile ele alınmıştır. Bu makalenin ardından aynı konuyu ele alan birçok makale ve Örgütsel Sembolizm (Pondy v.d 1983) adlı bir kitap ta kısa süre içerisinde yayınlanmıştır. Başlangıçtan itibaren sembolik yaklaşım, kuramın savunucuları tarafından objektif ve fenomenolojik görüşlerin aksine gerçekliğin keşfine yeni bir bakış açısı olarak değerlendirilmiştir. Örgütsel sembolizm konusuna duyulan akademik ilginin teorik altyapının gelişimine yaptığı etkiden sonra, dünyadaki sosyal, ekonomik ve kültürel gelişim ve değişimlerin de araştırma alanının doğuşuna ve uygulamalara gerçekleştirdiği etkiden söz etmek gerekmektedir. Buna göre; kültür ve örgütsel sembolizme duyulan ilginin sebebi olarak dünya üzerindeki endüstriyel sistemin, ekonominin değişimi ve bunların sosyal yapılanmalar üzerindeki etkileri olarak ifade edilebilir (Turner, 1986:103). Dilbilim, Metaforlar, İşaretler Analitik Psikoloji Mitler, Arketipler Teoloji Ayinler ve Ritüeller Kurum Kültürü ve Sembolizm İdeoloji ve Değerler Yönetim Bilimi 713 Psikanaliz, Temel İnançlar Antropoloji, Yazıtlar, Destanlar Kurum Kültürü ve Sembolizmin bilimsel araştırma sahası, Kaynak: Alvesson, Berg, 1992: 17 Turner, örgütsel sembolizmin sosyolojik çehresine yönelik yapmış olduğu araştırma sonucunda alanın gelişimini çeşitli sosyal ve ekonomik gelişmelere bağlamıştır, buna göre; yaklaşık yüz yıldır süregelen ucuz enerji kaynakları ile dolu pazar arayışları için hemen hemen bağımsız sayılabilecek askeri operasyonlarından sonra deniz aşırı petrol kaynaklarına yönelik tehditler ve Güney- Batı Asya ülkeleri ile yaşadıkları askeri gerginlikleri de göz önünde bulunduran Amerika Birleşik Devletleri, Japonya daki endüstriyel gelişim karşısında endüstriyel rekabette öncülüğünü koruyabilmek için yeni yollar aramaya başlamıştır (Turner, 1986:103). Alvesson (1991), iş adamları ve yöneticilerin rekabet avantajlarını arttırmaları ile alan araştırmacılarının çalışma alanlarına ait yaklaşımların kabulü için ortaya koydukları önerileri ve bu alana doğrulttukları akademik ilgi arasındaki uyum ve birlikteliği işaret etmektedir. Örgütsel sembolizm ve kurum kültürü ile ilgili çalışmalar, örgütlerin gerçekte nasıl işlerlik gösterdiklerine dair yeni bir bakış açısı ortaya koymaktadır. Bu bağlamda bir yöneticinin

çevresini idare edebilmek için alanda yapılmış çalışma ve gözlemler ile ilgili bilgi sahibi olması gerekmektedir. Kurum kültürü, örgütü kolektif ve bütünsel bir varlık olarak gösterme amacı olan bir anlamlar bütünüdür. Olgunun tasvirine getirilen çeşitli sınırlandırmalar ve kısıtlamalara rağmen kültür, sınırlarını aşan, geniş kapsamlı bir konu olarak görülmektedir (Alvesson, Berg,1992: 78). Pettigrew (1979) kültürü bütün olarak içerisinde sembolleri, dili, ideolojileri, inançları, ritüelleri ve mitleri barındıran bir kavramlar ağacına benzetmektedir.kültür üzerine çalışan çoğu araştırmacı, sembollerin ve değerlerin anlamlarına odaklanmakta ve kültürü bir semboller sistemi ya da ideoloji olarak görmektedirler (Alvesson, Berg, 1992:96). Yazında ele alınmaya başladığı ilk yıllarda genellikle, bir örgütte büyük oranda paylaşılan inanç değer, tutum ve davranış özellikleri olarak ele alınan kurum kültürü olgusu daha sonraki yıllara çok daha geniş bir perspektifle ele alınıp, özellikle sembol ve sembolleştirme kavramlarının vurgulanmasına önem verilmeye başlanmıştır. Örneğin Robbins; kurum kültürünü, paylaşılan anlam ve semboller sistemi, Willmoot; (1987) sembol, dil, ideoloji, tören ve efsaneleri içeren kavramlar bütünü Harvey ve Brown (1988); Dil, giyim, davranış örüntüleri, değer sistemleri, duygular, tutumlar, etkileşimler ve grup normları olarak tanımlamıştır (Şişman, 1994: 59 dan aktaran Naktiyok, 1999:70). Pettigrew (1979) a göre kültür, sembol ve ideoloji gibi kavramları içerisinde barındıran bir kavramlar bütünü olarak kabul edilmektedir. Starbuck (1982) ise ideolojilerin inançlar, değerler, ritüeller ve semboller içerisinde kümelendiğinden bahsetmektedir (Alvesson, 1991:215). Buna göre örgütler bazında kültür için; çeşitli kurum kültürü öğelerinin zaman içerisinde üyeler tarafından paylaşılmak ve deneyimlenmek suretiyle sembolleşmesi sonucu meydana gelen bir semboller bütünü ifadesini kullanmak doğru olacaktır. Sembolleri de içine alan daha ayrıntılı bir tanım ise şöyle yapılabilir: Örgüt kültürü tarihsel katılım, içgüdü ve ruh, önem verilen değerler, gelenek ve kavramlar bütünü, yol gösterici felsefe ve kişilik veya bir grup insan tarafından kurulan ve kuşaktan kuşağa aktarılan yaşam biçimlerinin toplamıdır (Croft, 1990:17 den aktaran Naktiyok, 1999:70) Kültürün temeli sayılan varsayımlar kişilerin farkında olmadıkları, bilinç dışı öğelerdir ve tanımlanmaları zordur (Schein, 1992: 165). Bu varsayımları açığa çıkartmanın bir yolu da örgütün sembolik boyutunu kavramaktan geçer. Sembolik açıdan kültür, sosyal aktörlerin paylaştıkları anlam ve düşüncelerin ürünüdür. Önemli semboller ya da zihinsel ürünler, sosyal etkileşim sürecinde düzenli anlam sisteminin oluşumunda gerekli hammaddeleri oluşturmaktadır. Kurum kültürü; semboller ve sembolik hareketler aracılığıyla öğrenilebilir, öğretilebilir ve gelecek nesillere aktarılabilir (Hofstede, 1990:286). Herhangi bir sosyal grubun üyelerinin, paylaştıkları ortak anlam ve sembollerin derecesine bağlı olarak dünyalarını anlamlandırmada da birbirine benzer davranışlar gösterecekler kabul edilmektedir. Örgüt üyelerinin paylaştıkları semboller, onların örgütsel yaşama yönelik ortak yorumlarıdır ve örgütün değer yapısını, uygulamaları, duyguları anlamanın bir yolu da örgütün sembolik boyutunu anlamaktan geçer (Evcim, 2008:2). Başka bir deyişle bir örgüt tarafından bilinçli olarak ya da bilinçdışı süreçler dahilinde paylaşılan çeşitli metaforlar, varsayımlar ve bunların dışavurumu olarak kabul edilen semboller bizlere kültürün yapısı ile ilgili bilgi vermektedir. 714 Kültür, insan gruplarının gelişimleri ile ilgili farklı süreçleri meydana getiren semboller aracılığı ile elde edilen ve iletilen düşünce, duygu ve tepki yöntemlerini içerisinde barındırmaktadır (Modena, 2004: 42 den aktaran; Kanbur ve Yazar): Kültür, çevre iletişimini ile kurum isimleri, marka ve logolar, sloganlar aracılığı ile gerçekleştirmektedir. Örgütler içerisinde ise kültür örgütsel yapı, değerler, inançlar, kahramanlar ve ödül sistemlerine ilişkin semboller

ile iletilmektedir (Glasletter, Kleiner, 2006: 64 den aktaran Kanbur, Yazar). Böylece, örgütler içerisinde sembollerin anlam taşıyıcıları olarak bilgi ileten olgular olduğundan bahsedilebilir. Semboller, birçok anlamı oluşturan bir anlamlar bütünü, örgütsel stratejilerin oluşumunu sağlayan ve örgütü davranışa yönlendiren niteliktedir, kısacası semboller için kültürlerin inşasındaki tuğlalar gibidir denebilir (Pondy, Frost, Morgan vedandridge, 1983). Bir örgütün başarısı kurum kültürün algılanması, oryantasyonu, paylaşımı ve kültüre olan bağlılık ile ilgilidir (Stapeley, 1995 ten aktaran Van Buskirk, McGrath, 1999:806). Kurum kültürün anlaşılması ve bu doğrultuda kültürel dinamiklerin daha iyi bir biçimde gözlemlenmesi ile birlikte kurum kültürünün stratejik avantaj sağlaması da yine kültürleri inşa eden tuğlalar olarak ifade edilen sembolleri anlamaktan geçmektedir. Sembollere verilen önem doğrultusunda kurum kültürünün anlaşılması, çözümlenmesi ve kurumsal misyon ve stratejilerin oluşturulması konularının önemi Sembolik Yönetim bölümünde ele alınacaktır. Sembolik bakış açısına göre örgütleri ve kurum kültürünü açıklayan Strati ye göre; örgütler şu şekilde gözlemlenebilir (Strati, 1992: 578): - Örgütlerdeki üyelerin öğrendikleri, ürettikleri ve yeniden yarattıkları bilinçli davranışlar, semboller, değerler ve inançlar yolu ile oluşan sürekli bir sosyal yapılanma sürecidir. süreklidir. - Eşzamanlı olarak öznel ve nesnel, maddesel olmayan ve maddesel, geçici ve 715 - Gözlemlenen, aynı zamanda çağrışımlarla dolu bir çalışma alanıdır; - Kişilere ait kültürlerin, iş ve mesleki kültürlerin, kurum kültürünün, baskın kültürlerin olduğu örgütlerin içerisinde bulunduğu üretim sektörünün, kişilerin kendilerini ait hissettikleri uygulamalar ile tanımlanmış kültürlerin ve toplumsal, yerel, ulusal ya da uluslararası kurum ve kuruluşlardaki kültürler ile ilgili açık bir metindir (Barthes, 1970: 32-35; Eco, 1962: 146-148 içinde Strati, 1998:1381). Böylece, örgütlerin kültürel sistemini anlamak, örgüt üyelerinin tepkilerini, yorumlamalarını ve davranışlarını anlamanın yanı sıra bu davranış, düşünce ve duyguların örgütün bütünü tarafından nasıl şekillendirildiğini anlamaktan geçmektedir. Bir başka deyişle, örgütsel sembollere gereken önem verilmeden kurum kültürünü anlamak imkânsızdır da denebilir. Semboller örgütsel yaşamın gereklilikleri olarak görülmektedir. Rafaeli ve Kluger e göre (Rafaeli, Worline, 2000:72); semboller örgütlerin yan ürünleri olmaktan çok örgüt üyelerinin hisler, düşünceleri ve davranışlarını şekillendiren olgular olarak kabul edilmektedir. Sembolizm kavramına farklı bakış açıları ile yaklaşan birçok yol olmasına rağmen kavramın araştırmacılar tarafından fikir birliğine varılan bazı özellikleri bulunmaktadır. Bunlardan birisi sembollerin birçok elementi bir bütün halinde bir araya toplama özelliğidir. Latince kelime kökünden de anlaşılabileceği gibi (sym- ballein = kombine etmek, birleştirmek), semboller düzen yaratan ve karmaşayı açıklığa kavuşturan niteliktedir (Alvesson, Berg, 1992: 85).

Semboller ile ilgili bir diğer özellik ise sembollerin temsil fonksiyonudur. Buna göre semboller, kendinden daha farklı ya da kendisinden daha geniş bir anlamı ifade ederler. Bunun yanı sıra sembollerin somut deneyimleri soyut kavramlar ile bütünleştirme ve bu yöntem doğrultusunda zihinsel manipülasyon ve iletişim şekillerini yeniden oluşturma fonksiyonlarından da söz edilebilir. Sembollerin ile ilgili üçüncü özellik ise sembollerin ya da sembolik gerçekliğin kendi mantığı içerisinde düşünülmesi gereğidir (semiyoloji- sembollerin mantığı üzerine geliştirilen disiplin). Bu mantık sembollerin doğal yapısına bağlı olarak gelişen güçleri; kısaltılmış (metonimi) ya da genişletilmiş (metafor) fonksiyonları doğrultusunda açıklanabilir (Cassirer, 1944:1953 ten aktaran Alvesson, Berg, 1992:86). Semboller, karmaşıklıklarına ve türlerine göre dağılımları gibi boyutlarda da birbirlerinden ayrılmaktadır(morgan et. al). Buna göre; kurumsal logo ve üst yönetim için özel olarak ayrılan araç park yerleri basit semboller olarak kabul edilebilirken, işlevsel ve karar verme fonksiyonundan hariç olarak ele alınacak olan toplantılar, karmaşık sosyal ilişkileri, değerler ve öncelikleri içeriğinde barındırmakta, bu özelliği ile de sembolizmin daha karmaşık bir yanını bizlere göstermektedir. Alvesson (1992) bir vaka çalışmasında, şirketlerin iş planlarının ve işe ilişkin kavramların çok yönlü semboller ile formüle edildiğinden bahsetmektedir. Semboller bir topluluğa özel olan sembollerden evrensel sembollere farklılaşmaktadır. Örgütsel içerik yönünden bakıldığında, alanla ilgili tüm ilgi bir şirketin ya da şirkete bağlı bölümlerin içerisindeki sembolizm konusuna kaymaktadır. Ancak Batı Toplumlarına ait örgütlerdeki semboller ise örgütsel araştırmalar açısından önemli öğeler olarak ele alınmaktadır. Bazı durumlarda kişisel( sosyolojik olmaktan çok psikolojik) sembolizm örgütsel içerik hakkında belirleyici olabilmektedir örneğin örgüt içerisinde üst kademelerde bulunan bir yöneticinin belirli bir olguya yüksek düzeyde ilgi göstermesi ya da tepki vermesinin örgüt için bazı sonuçları olmaktadır (Alvesson, Berg, 1992:87). 716 Başka bir deyişle bir örgüt ya da kurumdaki mevcut semboller ve semboller sistemi yalızca geçerli olduğu örgüt/kurum bağlamında değerlendirilmeli ve anlamlı olarak kabul edilmelidir. Sembollerin ilk işlevi, kurumlar için paylaşılan gerçeklik ile ilgili gözle görülür bir anlam ifade edişleridir (Dandridge, Mitroff, Joyce, 1980; Rafaeli, Worline, 1999:4).Semboller, örgütsel bütünleşme, kontrol, etkileme, sosyalleşme, öğrenme ve değişme aracı olarak kullanılabilmektedir. Sembollerin, örgüt üyelerinin enerjilerini kontrol edebilme gücü yüksektir. Ayrıca var olan bir sistemin korunmasına veya yapılacak değişikliklerin yönlendirilmesinde, örgütün tarihini yeni çalışanlara aktarmada rol oynarlar (Şişman, 2007:96). Böylece, örgütler üyeleri tarafından paylaşılan ve örgüt ile üyeleri birbirine bağlayan açıkça gözlemlenebilen semboller ve semboller sistemlerini içeren kültürel birimler ya da kültürlere beşiklik eden yapılar olarak kabul edilebilir. Her ne kadar davranış ve sözel ifadelerin örgütlerle ilgili daha geniş, somut ve derin bilgi sunabileceği ile ilgili varsayımlar ortaya konulsa da kurum kültürünü bütünsel olarak bir semboller sistemi olarak gören yaklaşıma göre bu bağlamda; ayinler, ritüeller, seremoniler, mitler hikayeler, fıkralar, logolar, kurumsal mimari ve diğer fiziksel semboller ele alınmalıdır. Bu yaklaşım ise sembollerin işlevleri ve örgütsel bütünlük üzerine vurgu yapmaktadır. Fıkralar sosyal baskıları ortadan kaldırmakta, hikayeler ise temel değerlerin örgüt içerisinde yayılmasına olanak sağlamaktadır (Martin, Powers 1983), son olarak mitler aracılığı ile de örgütsel gerçeklik gözlemlenebilmektedir (Kolarska 1981). Örgütlerde törensel faaliyetler, gelenekler, öyküler ve

metaforlar, karmaşık ve örgütsel yaşama yönelik anlatımsal bilgi içeren sembollerdir (Sargut, 1994:75 ten aktaran Evcim, 2008:2). Herhangi bir gözlemci, örgütsel yaşamda karşılaştığı çeşitli seremoni, gelenek öykü ve hikayeler ya da sembolleşmiş liderler ile sembolik davranışları gözlemlenmek ve öğrenmek suretiyle kültürü anlayabilir. Ruhbilimsel boyutta, Freud hastalarının rüyalarındaki sembollerin psikoterapi açısından önemli ipuçları verdiğini belirterek bu sembolleri onlara ait korku ve psikozlar olarak yorumlamıştır (Freud, 1989). Semboller gizli değer ve gerçeklikleri yansıtmaktadır. Antropoloji gibi disiplinlerde kültürleri semboller aracılığı ile açıklamak yaygın bir durumdur (Geertz, 1973). Aynı tutum kurum kültürü için de uygulamaya geçirilmiştir (Reice, Beyer, 1984; Schein, 1983). Schein (1990) sembolleri örgütlerin gözlemlenebilen ve duyusal deneyimleri olması açısından kültürün ilk tabakası olarak nitelendirmiştir. Gagliardi(1990:568) e göre ise semboller, bizleri doğrudan kültürün kalbine götüren bir yoldur. Böylece, sembollerin bir örgüte ait üyeler için anlam yaratan nitelikte olduğu söylenebilir (Rafaeli, Worline, 1999:5).Bir başka deyişle örgütlerde sembollerin, sembol kavramının doğası ile aynı doğrultuda olarak hem gizli ve derin ideoloji düşünce ve değerleri açık hale getiren hem de bu somutlaştırılan sembolleri yalnızca ait olduğu topluluk ya da örgüt üyeleri için anlamlı hale getirmesi bakımından birleştirici özelliğinin varlığından söz edilebilir. Binalar, ürünler, logolar gibi kurumsal artifaktlar da bu yaklaşım dahilinde değerlendirilmekte ve (Schneider, Powley 1986:44 içinde Gagliardi, 1990)buna göre artifaktlar, örgütlerin somut düzeylerine tesir eden, anlamlı ve bilişsel boyutlar olarak kabul edilmektedir. Bu yaklaşıma göre örgütler; üyelerin motivasyon ve oryantasyonu üzerinde etki eden sembolik yapı, davranış ve durumları ifade etmektedir. Anlamlar ve değerler; artifaktlar yolu ile yaratılmakta, pekiştirilmekte, sürdürülmekte ve yaygınlaştırılmaktadır. Örgütleri kültürel yaklaşım ile ele alan araştırmacılar, artifaktların sembolizminin her bir örgüte özgü olduğu üzerinde durmuşlardır. Artifaktlar, söz konusu kurumun derinlerdeki, gizli-derin kültürel şartlarını ortaya koymaktadır. Örgütlerdeki hiyerarşik pozisyonlara bağlı olarak makam odalarının büyüklüklerinin değişmesi gibi daha genel karakterde sembollerin var olmasına rağmen kurumları bu anlamda birbirinden ayıran semboller arasındaki ayrıntılardaki farklılıklardır, bu sebeple her kurum ve örgütün kendisi kendi içerisinde anlamlı olan bazı sembolleri bulunmaktadır denebilir. 717 Semboller örgütler ile ilgili bilinmesi gerekenleri bizlere aktarmaktadır. Örgütsel yaşamın gözlemlenen, hissedilen ve duyumlanan deneyimleri, tüm bu sayılanları bizlere yansıtan semboller aracılığı ile öğrenilebilir. Semboller, üyelerin duygusal ve bilişsel tepkileri arasında bir köprü görevi görmekte, duyguları uyarırken onların anlaşılır hale gelmesine yardımcı olmaktadır. Semboller daha önce de bahsedildiği gibi kültürün inşasındaki tuğlalar (Pondy vd., 1983). ve içerisinde çoklu ve çoğunlukla çelişen anlamları barındıran bir anlamlar bütünü olarak görülmektedir (Black, 1962; Ortony, 1975; Richards;1936 dan aktaran Van Buskirk, McGrath, 1999:806).Semboller açık olarak elde edilememekle birlikte gözden kaçırılamayacak kadar önemli niteliktedir ve araştırmacıyı daha geniş bir anlamlar dünyasına taşır. Semboller neyin gerçek olduğuna ilişkin deneyimleri şekillendirmektedir (Barthes, 1972; Zajonc, 1981; Zucker, 1977; Jung; 1953 ten aktaran Van Buskirk, McGrath, 1999:806).

Son olarak, örgütsel sembolizm ve kültür ile ilgili araştırmaların örgütlerin gerçekte nasıl işlediklerine ilişkin kapsamlı veriler sunduğu ve böylece, sembol ve kültür teorileri ile ilgili yeni ve radikal yaklaşımların yolunu açmaları ile birlikte örgütün fonksiyonları ve kurum kültürü öğeleri ile ilgili araştırmaların yeni bir boyut kazandığı söylenebilir. Bir örgütte kültür ve semboller üzerindeki kavrayış eksikliği, adeta yöneticilerin güvenli olmayan bir buz tabakası üzerinde yürümesi kadar tehlikeli olarak görülmektedir (Alvesson, Berg,1992 :27). Bir kurum kültürünün bir semboller sistemi olarak görüldüğü bu yaklaşıma göre semboller ve artifaktlar bağlılık oluşturan birimler olarak kabul edilmekte, bu doğrultuda sembol ve artifaktlar, kurum kültürünün alt basamakları olarak kabul edilmesi gereken öğeler ve kurum kültürünü anlamlandırmada gerekli bileşenler olarak ifade edilebilir. Sembolik bilgiyi içerisinde barındıran davranışsal (mitler, ritüeller, ayinler), fiziksel (eşyalar, araçlar, gereçler, arabalar, teknoloji, kıyafetler, etiketler, logolar, amblemler, rozetler, posterler, afişler) ve sözel semboller (slogalar ve hikayeler gibi) örgütün işlerliği ile ilgili bilgiyi sunmakta ve bizlere söz konusu kurum ya da örgütün kültürü ile ilgili en derin bilgiyi sunmaktadır. 5. SONUÇ Örgütsel sembolizm ve önerilen araştırma yöntemlerinin eleştirel örgüt teorileri bağlamında yer aldığı ve yabancı literatürde pek çok araştırmacı tarafından ele alındığı bilinse de (Gabriel, 1999, Strati, 1998; Rafaeli, Worline, 1999) yukarıda da sözü edildiği üzere Türkçe örgütler ve yönetim yazınında kurum kültürünün semboller bazında araştırılmasına ve örgütsel sembolizm kuramının, kuramı destekler araştırma yöntemleri ile incelenmesine yönelik herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Böylece, çalışmanın örgütsel sembolizm kuramını destekler biçimde rasyonalist pozitivist örgüt teorisi paradigmasına karşı gelen doğasına uygun analiz yöntemlerine başvurulması sureti ile örgütlerin kurum kültürüne, kültürün ve felsefesinin üyelerine iletimine daha yakın ve derin bir biçimde bakılması mümkün görülmektedir. 718 Sonuç olarak örgüt, nefes alan ve kültürlenme çerçevesinde yaşamını sürdüren canlı bir organizma ve sosyal grup olarak değerlendiğinde kurum kültürü çalışmalarına örgütsel sembolizm bakış açısı ile yaklaşan çalışmaların sayısının artması noktasında bu çalışmanın bir başlangıç olacağı ve bundan sonraki çalışmalara da farkındalık yaratarak ışık tutması beklenmektedir. KAYNAKLAR Alvesson, M. (1991). Organizational symbolism and ideology, Journal of Management Studies, Volume:28, No:3. Alvesson, M. ve Berg,P.O. (1992). Corporate culture and organizational symbolism, WalterDe Gruyter, Berlin- New York. Balakian, A. ( 1967). The symbolist movement: a critical appraisal. Random House. Dandridge, T.C. (Ed.) (1983). Symbol s Function And Use, Organizational symbolism, Greenwich, CT: JAI Press. Dandridge. T.C, Mitroff.I ve Joyce.W.F,(1980). Organizational symbolism: a topic to expand organizational analysis, The Academy Of Management Review, Vol.5, No.1, January 1980 Deal, T, E. ve Kennedy, A. (1982). Corporate culture: the rites and rituals of corporate life, Penguin Books, London. Ersoy, N. ( 2007). Semboller ve yorumları, Dönence Basım Ve Yayın Hizmetleri, İstanbul.

Evcim, U. (2008). Örgüt kültürünün algılanmasında metaforların rolü, Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Fikretoğlu, O. (1990) Toplumsal psikoloji perspektifinde kültür ve kültür değerleri, K.K.T.C. Milli Eğİtim ve Kültür BakanlığI Yayınları, Kültür Dizisi, 16.Kitap, Kıbrıs. Gabriel, Y. (1999). Organizations in depth, Sage Publications, ThousandOaks, California. Gagliardi, P. (1990). Symbols and artifacts: views of the corporate landscape, Aldine De Gruyter, New York. Hofstede, G. (1990). Measuring organization cultures a qualitative and quantitatvive study across twenty cases. Administrative Science Quarterly, Vol.35. Jones, M.O. (1996). Studying organizational symbolism: what, how, why?. Sage Publications California. Kanbur, A. ve Yazar, T.A. (2009). A remarkable communication tool in organizational culture: visual ınformation symbols with a semiotic perspective. Second International Conference on Social Sciences (ICSS 09) Proceedings (145-157), İzmir. Naktiyok, A. (1999). Çevresel çalkantı ve örgüt kültürü- bir uygulama. Doktora tezi. Erzurum Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum. Parsa,S. ve Parsa, A.F. (2002). Göstergebilim çözümlemeleri, Ege Üniversitesi Basımevi, İzmir. Peters, T.J. ve Waterman, R.H.Jr. (1982) In search of excellence. Harper&Row, New York. Pondy, L. R.,Frost, P. ve Morgan, G (1983). Organizational symbolism. Greenwich, CT: JAIPress. Rafaeli, A. ve Worline, M. (1999). Symbols in organizational culture. Handbook Of Organizational Culture And Climate, Haifa- Israel. Salt, A. (2006). Neo- spiritüel yaklaşımlarla ezoterik bilgilerin ışığında semboller. Ruh Ve Madde Yayıncılık, İzmir. Schein, E. (1992). Organizational culture and leadership. Jossey- Bass Publishers, Second Edition, San Francisco. Stablein.R. ve Nord.W. (1985). Practical and emancipatory ıntrest in organizational symbolism: a review and evaluation. Journal Of Management. Vol.11, No.2, 13-28. Strati, A. (1998). Organizational symbolism as a social construction: a perspective from the sociology of knowledge, Human Relations, Vol.51, No:11. Strati, A. (1992). Aesthetic understanding of organizational life. Academy of Management Review. Volume:17, No: 3, 568-581. Şişman, M.( 2007). Örgütler ve kültürler. Pegem Yayıncılık. Ankara. Trice, M.H ve Beyer, J.M. (1984). Studying organizational cultures through rites and ceremonials. Academy Of Management Review Volume: 9, No:4, 653-669. Turner, B.A. (1986). Sociological aspects of organizational symbolism, Organization Studies, Volume: 7, No:2. 101-115. Van Buskirk, W. ve Mcgrat, D. (1999). Organizational cultures as holding environments: a psychodynamic look at organizational symbolism, Human Relations, Vol.52, No.6. Vilnai, Y.I. ve Rafaeli, A.(2004) Managing organizational artifacts to avoid artifact myopia, artifacts and organizations, Lawrance Erlbaum Ass.Inc, New Jersey. Vilnai, Y.I, Rafaeli, A. ve Yaacov, C. (2005). Instrumentality, aesthetics and symbolism of office design, Environment And Behavior, 36.1. 1-18, Whitehead, A. N. (1927). Symbolism: it's meaning and effect, MacMillian Publishing Company. 719