ASİT NEDENİYLE TETKİK EDİLEN HASTALARIN ETİYOLOJİK DAĞILIMI

Benzer belgeler
Prof.Dr.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı Eğitim yılı

Asitli Hastaya Yaklaşım. Doç. Dr. Yaşar Çolak İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji BD

ASSİTLİ HASTAYA YAKLAŞIM

Lütfen cep telefonlarınızı kapatınız

Olgu: Asitli Hasta. Dr. Hakan AKIN

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Asitli Hastaya Klinik Yaklafl m

Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Periton diyaliz hastalarında başarıya ulaşmak için ortaya çıkmış DİYALİZ YETERLİLİĞİ Kompleks bir değerlendirme ve analizi gerektirmektedir.

Asit. Vazodilatasyon teorisi. Asit. Siroz Asitin En Sık Nedenini Oluşturur. Tanım Derecelendirme

HUMAN ALBÜMİN Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Finansal Analiz Daire Başkanlığı Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığı

Asit. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (Sonbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 25 EYLÜL 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

27/04/16. Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Yanık tipleri Patofizyoloji Volüm Replasmanı

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım

RUTİN KONTROLLERDE HEMŞİRENİN ROLÜ. AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ Ferda Demirkale /KIBRIS

GÜLHANE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

Tüberküloz Peritoniti

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon

Polikistik böbrek hastalığında, periton diyalizi bir tedavi seçeneği olabilir mi? 15 yıllık Tek Merkez Deneyimi

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ İĞİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Kalp cerrahisi sonrası yüksek laktat nedenleri HEPATORENAL SENDROM MU?

Kronik Böbrek Hastalarında Beslenme Belirteci Olarak Albüminin Rolü

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

Dahiliye Konsültasyonu için Altın Öneriler: En Sık Görülen On Olgu Örneği Asıl Deniz alt Güney başlık Duman stilini düzenlemek için tıklatın Marmara

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI

T.C. BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALILARI ANABİLİM DALI GASTROENTEROLOJİ BİLİM DALI ASSİT AYIRICI TANISINDA ASSİT VİSKOZİTESİNİN YERİ

Böbrekte AA Amiloidozis in Histopatolojik Bulguları ve Klinik Korelasyon

İçİnDEkİLER Bölüm 1 İÇKİLER 1

06 Şubat Nisan SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI

ÖDEMATÖZ DURUMLARA YAKLAŞIM AİBÜ İZZET BAYSAL TIP FAKÜLTESİ NEFROLOJİ BİLİM DALI

SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a. Pre-Operatif Hastaların Genel Değerlendirilmesi Yrd.Doç.Dr.

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

Çocukluk çağında karaciğer nakli/ Endikasyonlar & Hazırlık

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA SIVI KONTROLÜ

İÇ HASTALIKLARI. 2.GÜN Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK

Malnutrisyon ve İnflamasyonun. Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ ĠÇ HASTALIKLARI BÖLÜMÜ DERS BĠLGĠLERĠ FORMU. Lisans

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI.

Karaciğer sirozu, başta kronik viral hepatit ve alkol

17 Nisan Haziran SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

Alpha-Fetoprotein. (AFP-L3) ve Des-Gamma. Protrombin (DCP) in Hepatosellüler. ndaki Yerleri; Türk Hasta Grubunda Đlk

Sirozlu hastalarda spontan assit enfeksiyonunun görülme oranı ve risk faktörleri

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

Kronik böbrek yetmezliğine sahip olan her hasta böbrek nakli için aday olabilmektedir.

Periferik arter hastalıklarının tanısını ve yaklaşım stratejilerini öğrenecek.

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

Persistan ALT Yüksekliği ile Seyreden Kronik Hepatit B (KHB) Hastalarında Karaciğer Hasarının Öngörülmesinde HBV DNA Seviyesi Ne Kadar Önemli?

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

DETAYLI KADIN CHECK- UP

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem III - 5. Ders Kurulu. Gastrointestinal Sistem. Eğitim Programı

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

FOKAL SEGMENTAL GLOMERÜLOSKLEROZ (FSGS) VAKA SUNUMU ÖZGE ÖZEROĞLU

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

İÇ HASTALIKLARI. Dahili Nörolojik semiyoloji ve endokrinolojik hastaya yaklaşım-tiroid muayenesi

13/11/2018 Salı UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. 14/11/2018 Çarşamba POLKLİNİK VİZİTİ. Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Kronik Hepatit B Tedavisinde Zor Vakaların Yönetimi. Uz. Dr. Eyüp Arslan

30 Plevral Efüzyonun Eşlik Ettiği Bir Multipl Myeloma Olgusu

SODYUM (Na + ) SODYUM METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI HİPONATREMİ HİPONATREMİ. Plazma Na + : meq/l,

HCC de Tarama, Tanı ve Profilaksi

08/02/2019 Pazartesi 06/02/2019. Cuma 08: 30 10: 00 UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. Çarşamba UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

Adrenal Korteks Hormonları

Ders Yılı Dönem-IV Kardiyoloji Staj Programı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Katlandur

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Transkript:

ASİT NEDENİYLE TETKİK EDİLEN HASTALARIN ETİYOLOJİK DAĞILIMI (Etiological Distribution of Ascites Investigated Patients) Cenk Emre Meral *, Zeynep Karaali *, Sibel Yanmaz *, Onur Kırkızlar *, Sadrettin Erez *, Pınar Doyar *, Taner Alioğlu *, Mehmet Kendir * Özet Amaç: Asit sıvısının tetkiki amacıyla yatırılan hastaların etiyolojik olarak sınıflamasının yapılması. Materyal ve Metod: 0.0.2004-3.2.2004 tarihleri arasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi. dahiliye servisine asit sıvısı tetkik amacıyla yatırılan 8 hasta prospektif olarak değerlendirildi. Asit sıvısı tanısı koymak için klinik muayene, parasentez ve batın ultrasonografisi kullanıldı. Parasentez ile alınan asit sıvısı biyokimyasal, mikrobiyolojik ve sitolojik olarak incelendi. Hastalar serum ve asit sıvısı albümin konsantrasyonları arasındaki fark hesaplanarak portal hipertansif ve olmayan olarak kategorize edildi. Sonuç: Asit sıvısı etiyolojisinde en sık etkenin karaciğer hastalıkları (%4.3), bu hastalıklar içerisinde ise en sık karaciğer sirozunun (%3.0) yer aldığı saptandı. Maligniteler ve konjestif kalp yetersizliğine bağlı asit sıvısının görülme oranında artış olurken, tüberküloz peritonite bağlı asit sıvılı vakaların sayılarında ise gelişmiş ülkeler düzeyine doğru bir gerileme olduğu bulundu. Anahtar kelimeler: Asit sıvısı, etiyoloji Summary Aim: The classification of the patients which hospitalized for the investigations of the ascites fluid. Material and Methods: The 8 patients hospitalized between 0.0.2004-3.2.2004 in Haseki Research and Training Hospital. Internal Medicine clinic were examinated prospectively. Clinical examination, paracentesis and abdominal USG were used for the diagnosis of ascites fluid biochemical, microbiological and cytological investigations were performed to the ascites fluid which was obtained with paracentesis. The ascites of patients were classified as portal hypertensive and nonportal hypertensive according to serum and ascites fluid albumin concentration differences. Consequence: The most common etiologic factor of the ascites fluid is the liver diseases (4.3%), especially liver cirrhosis in them (3%). The ratio of ascites which depend on heart failure and malignancy increase and the ratio of ascites which depend on tuberculous peritonitis decrease in developed countries. Key words: Ascites fluid, etiology. * Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi.İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul

GİRİŞ Asit peritoneal kavitedeki anormal sıvı birikimidir. Normal olarak periton boşluğunda, diğer seröz boşluklarda olduğu gibi az miktarda (<0 ml) ve yüksek proteinli (4 gr/dl) bir sıvı vardır. Periton boşluğunda normalden fazla-patolojik miktarlarda sıvı birikmesine asit, bu sıvıya ise asit sıvısı denir (,2). Asit sirozun en sık görülen komplikasyonudur ve asit birikmesine en sık yol açan karaciğer hastalığı, özellikle alkole bağlı olanlar olmak üzere sirozlardır (,3). Siroz hastalığında asit oluşumu değişik mekanizmaların bir araya gelmesiyle gerçekleşir. Bunlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir; a) Albümin sentezinin azalmasıyla periton boşluğunda kapiller plazma onkotik basıncının düşmesi, b) Karaciğer içinde kan akımına engel sonucunda portal basıncın artması ve periton boşluğunda kapiller hidrostatik basıncın artması, c) Sinüzoidal basıncın artması sonucunda karaciğer lenf sıvısı oluşumunun artması, d) Periton membranının reabsorbsiyon yeteneğinin azalması, e) Böbrek kan akımındaki değişikliklerin ve hiperaldosteronizm sonucunda sodyum tutulumunun artması, ADH da artma sonucunda su atılımının azalması (4). Asit, patogenezindeki farklılıklara bağlı olarak çeşitli etiyolojik nedenlerden meydana gelebilir. Patogeneze bağlı olarak etiyolojik sınıflama aşağıdaki şekildedir : ) Artmış hidrostatik basınca bağlı; - Sirozlar - Hepatik ven tıkanması - (Budd-Chiari sendromu) - Vena cava inferior tıkanması - Konstriktif Kalp Yetersizliği 2) Kolloid osmotik basıncın azalması; - Son dönem karaciğer hastalığında azalmış protein sentezi - Protein kaybettiren nefrotik sendrom - Malnütrisyon - Protein kaybettiren enteropatiler 3) Periton kapillerlerinin artan geçirgenliği; - Tüberküloz peritonit - Bakteriyel peritonit - Peritonun maligniteleri 4) Peritona sıvı sızması; - Safra asitleri - Pankreatik asitler - Şilöz asitler - İdrarlı asitler ) Diğer asit nedenleri; - Miksödem

- Over hastalığı (Meigs sendromu) - Kronik Hemodiyaliz (). Asit sıvısının total protein ve laktik dehidrogenaz (LDH) konsantrasyonları ile serumun total protein ve LDH konsantrasyonlarının arasındaki oran, geleneksel olarak asit sınıflamasını transuda ve eksuda olarak ayırtmaktadır (6). Asit sıvısı sınıflaması eksuda ve transuda ayırımına göre yapıldığında; a) Eksudatif asit: - Tüberküloz peritonit - Pankreatit - Organ rüptürü - Tümörler (en sıklıkla karaciğer ve peritona metastaz yapanlar) b) Transudatif asit: - Siroz - Kronik karaciğer konjesyonu (Budd-Chiari sendromu, Konstriktif perikardit, Sağ Kalp Yetersizliği) - Nefrotik sendrom - Miksödem - Meigs sendromu olarak yapılabilir (7). Serum ve asit albümin konsantrasyonları arasındaki farkın (albümin gradienti veya SAAG) doğrudan kolloid osmotik basınç gradientini ve dolaylı olarak portal hipertansiyon derecesini yansıttığı düşünülmektedir (8). Pare ve beraberinde çalışanlar serum asit albümin gradientinin asit protein konsantrasyonuna göre portal hipertansiyonun daha iyi bir ayırımcısı olduğunu ileri sürmektedir (9). Doğrusu, şu anda SAAG'i, asit çalışmaları içerisinde daha faydalı fizyolojik ve klinik araç olarak göz önünde tutulmaktadır (0). Albümin gradienti. g/dl olan hastalar portal hipertansif iken, gradienti <. g/dl olan hastalar değildir. Doğruluk oranı %97 olarak saptanmıştır (). Yakın zamanda yapılmış olan yayınların büyük çoğunluğunda asit sıvısını tanımlamada yüksek albümin gradienti (. g/dl) ve düşük albümin gradienti (<. g/dl) transuda ve eksuda terimlerinin yerini almaktadır (9,2,3). MATERYAL ve METOD Çalışmamızda Ocak 2004-3 Aralık 2004 tarihleri arasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi. dahiliye kliniğine asit tetkik ve tedavi amacıyla yatırılan 8 hasta prospektif olarak değerlendirildi. Çalışmaya alınan hastaların 29'u erkek 29'u kadındı. Hastaların yaşları ile 84 arasında değişmekte olup yaş ortalaması 4.3 olarak hesaplandı. Tüm hastaların ayrıntılı anamnezleri alındı, fizik muayeneleri yapılarak rutin biyokimyasal analizler yapıldı. Asit tanısı fizik muayene, batın ultrasonografisi ile konuldu ve parasentez uygulanıldı (). Parasentez ile alınan asit sıvısı biyokimyasal, mikrobiyolojik ve sitolojik olarak incelendi. Asit sıvısının biyokimyasal incelemesi ile serum ve asit albümin konsantrasyonları arasındaki fark (albümin gradienti

veya SAAG) hesaplanarak asitli hastalar portal hipertansif tipte olanlar ve olmayanlar olmak üzere iki ana grupta incelendi. BULGULAR Çalışmaya yaşları ile 84 arasında değişen, yaş ortalaması 4.3 olan, 29' u erkek (%0) ve 29'u kadın (%0) olan 8 hasta alındı. Hastaların 4'inde (%77.) asit sıvısı portal hipertansif vasıfta, 3'ünde (%22.) non-portal hipertansif vasıfta saptandı (Tablo ). Tablo. TŸm hastalarin SAAG'ne gšre siniflamasi Portal Hipertansif asit Non-portal hipertansif asit 4 hasta (%77.) 3 hasta (%22.) Hastaların asit sıvısı etiyolojisi açısından değerlendirmesi yapıldığında 24 hasta ile karaciğer hastalıklarının en sık etiyolojik nedeni oluşturduğu görüldü. Bu hastalardan 8'inde karaciğer sirozu ('er hastada hepatit B virüsüne, hepatit C virüsüne ve alkole bağlı, 3 hastada kriptojenik karaciğer sirozu), 2'sinde kronik karaciğer hastalığı, birer hastada ise konjenital hepatik fibroz, primer bilyer siroz, otoimmun hepatit ve alkolik hepatit hastalıklarının asit sıvısına neden olduğu gözlendi (Tablo 2). Tablo 2. KaraciÛer hastaliklarina baûli asit sivisi siniflamasi Hastalİk Hasta sayisi % Siroz - Hepatit B' ye baûli siroz - Hepatit C' ye baûli siroz - Alkole baûli siroz - Kriptojen siroz Kronik karaciûer hastaliûi Konjenital hepatik fibroz Primer bilyer siroz Otoimmun hepatit Alkolik hepatit 8 3 2 7 20.8 20.8 20.8 2.6 8.4 4. 4. 4. 4. Toplam 24 00

Tablo 3. TŸm hastalarin asit sivisi etiyolojisine gšre siniflamasi Etiyolojik neden Hasta sayisi % KaraciÛer hastaliklari Maligniteler Konjestif kalp yetersizliûi Renal hastaliklar Tiroit hastaliklari TŸberkŸloz peritonit Diskeratosis konjenita re siklus defekti 24 2 2 2 4.3 20.6 8.9 8.6 3.4 3.4.7.7 Toplam 8 00 Çalışmamızda 2 kişi ile çeşitli malignitelerin en sık 2. etiyolojik faktör, kişi ile konjestif kalp yetersizliğinin 3. en sık etiyolojik faktör olarak rol aldığı saptandı. Diğer hastaların 'inde renal hastalıkların (2 hastada kronik renal yetersizlik, 2 hastada nefrotik sendrom ve hastada poststreptokoksik glomerulonefrit), 2'sinde tiroid hastalıklarının, 2'sinde tüberküloz peritonitin ve birer hastada ise diskeratosis konjenita ile üre siklus defektinin asit sıvısına yol açtığı belirlendi (Tablo 3). TARTIŞMA Asit etiyoloji tetkik amacıyla prospektif olarak yaptığımız çalışmamızı, ülkemizde İstanbul Tıp Fakültesi-Gastroenteroloji A.B.D.'ında Çakaloğlu ve ark.'ı tarafından 986-99 yılları arasında, 9 yıllık asitli vakalar ile yapılan geniş serili çalışma ile karşılaştırdık. Bizim çalışmamızda da karaciğer sirozunun asit sıvısına neden olan en sık etiyolojik etken olduğunu saptadık. Ancak maligniteye bağlı ve kardiyak kökenli asitlerin bizim çalışmamızda daha sık, tüberküloz peritonite bağlı asitli vakaların ise Çakaloğlu ve ark.'ının çalışmasına oranla bizim çalışmamızda sıklığının belirgin olarak daha az saptandığı görüldü. Benzer şekilde Runyon ve ark.'ı tarafından yapılmış olan geniş serili asit etiyoloji araştırmasıyla, yaptığımız çalışma karşılaştırıldığında, her iki çalışmada da karaciğer sirozunun yine en sık etiyolojik neden olduğu görülüyor. Malignite ve kardiyak kökenli asitin yaptığımız çalışmada Runyon ve ark.'ının çalışmasına oranla belirgin olarak daha sık, tüberküloz peritonitin ise bizim çalışmamızla benzer oranlara sahip olduğu görüldü (2). Suudi Arabistan'da Asir Central Hospital'da 2 yıllık sürede 32 hastanın prospektif olarak incelendiği Bandar A. Al-Knawy tarafından yapılmış asit etiyoloji araştırmasına bakıldığında, bu çalışmada da karaciğer sirozu en sık etiyolojik faktör olarak saptanmıştır. Aynı çalışmada malignite ve konjestif kalp yetersizliğine bağlı olarak gelişmiş olan asit sıvısı bizim çalışmamızla benzer oranlarda bulunmuş olmakla birlikte tüberküloz peritonite bağlı asit sıvısı (%0.6) çok daha sık olduğu belirtilmiştir (4). Yunanistan'da yapılmış olan hastalık seride 32 hastada portal hipertansiyona bağlı (28 hastada siroz, 2 hastada kalp yetersizliği, 2 hastada Budd-Chiari sendromu), 9 hastada ise portal hipertansiyona bağlı olmayan (7 hastada peritoneal karsinomatozis, 'er hastada tüberküloz peritonit ve sekonder

bakteriyel peritonit) karakterde asit saptanmıştır (). Son olarak Peru'da tamamı kadın hastalardan oluşan 60 kişilik asit etiyoloji serisine bakıldığında; bu çalışmada 2 hastada kronik karaciğer hastalığına, 4 hastada tüberküloza, hastada maligniteye, 7 hastada nefrotik sendroma, 4 hastada konjestif kalp yetersizliğine, 2 hastada kollajen doku hastalıklarına ve hastada malnütrisyona bağlı olarak asit sıvısının geliştiği saptanmıştır (6). Çalışmamızda elde ettiğimiz veriler ve yapılan diğer çalışmalarla olan karşılaştırmalarımız sonucunda asit sıvısının etiyolojisinde halen en sık etkenin karaciğer hastalıkları olduğu ve karaciğer hastalıklarının içerisinde ise en sık faktörün karaciğer sirozu olduğu saptandı. Ancak, belki de ülkemizde sağlık koşullarının gelişmesi ve insanların yaşam süresinin uzaması, malignite ve konjestif kalp yetersizliğine bağlı olarak meydana gelen ölümlerin azalması nedeniyle, bu iki etiyolojik faktöre bağlı olarak meydana gelen asit sıvılarında önceki çalışmalara oranla dikkate değer bir artış gözlendi. Yine benzer sebeplerden önceki yıllarda yüksek oranda görülen tüberküloz peritonite bağlı asit sıvısının ise gelişmiş ülkeler seviyesine doğru gerilediği saptandı. Sonuçta; ülkemizde asit sıvısının etiyolojisinde halen en sık nedenin karaciğer sirozu olduğu, malignite ve konjestif kalp yetersizliğinin ise asit etiyolojisinde azımsanmayacak bir paydaya sahip ve araştırmada ilk akla gelecek nedenlerden olduğu, tüberküloz peritonite bağlı asitin ise giderek azalan sıklıkta görülmesine rağmen halen gelişmekte olan ülkelerde tanı koyarken düşünülmesi gereken hastalıklardan birisi olduğunu düşünmekteyiz. KAYNAKLAR. Özden A, Şahin B, Yılmaz U, Soykan İ. Gastroenteroloji.. baskı. Fersa Matbaacılık, 2002: 28-32. 2. Ökten A, Mungan Z, Çakaloğlu Y, Boztaş G, Kaymakoğlu S, Beşışık F, Özdil S. Gastroenterohepatoloji. Nobel Tıp Kitapevleri, 200: 34-368. 3. Berkow R, Bondy D, Bondy P, Feinstein A, Fishman A, Hoekelman R, Ormsby J, Petersdorf R, Rossi V, Schreiner G, Talbott J. The Merck Manual Teşhis-Tedavi El Kitabı. 4. baskı. Merk Yayıncılık, 98: 69-620. 4. İliçin G, Biberoğlu K, Süleymanlar G, Ünal S. İç Hastalıkları. 2. baskı. Güneş Kitapevi, 2003: 74.. Yılmaz C. NMS İç Hastalıkları. 3. baskı. Nobel Tıp Kitapevleri, 997: 26-266. 6. Boyer TD, Kahn AM, Reynolds TB. Diagnostic value of ascitic fluid dehydrogenase, protein and white blood count levels. Arch Intern Med 978; 38: 03-0. 7. Andreoli TE, Bennett JC, Carpenter CJ, Plum F, Smith LH. Cecil Essentials of Medicine. 3. baskı. Yüce Yayınları, 99: 339-340. 8. Hoefs JC. Serum protein concentration and portal pressure determine the ascitic fluid protein concentration in patients with chronic liver disease. J Lab Clin Med 983; 02: 260-273. 9. Pare P, Talbot J, Hoefs JC. Serum ascites albumin concentration gradient: a physiologic approach to the differantial diagnosis of ascites. Gastroenterology 983; 8: 240-244. 0. Hoefs JC. Diagnostic paracentesis: a potent clinical tool (editorial). Gastroenterology 990; 98: 230.. Runyon BA, Montana AA, Akriviadis EA. The serum-ascites albumin gradient is superior to exudate-transudate concept in differential diagnosis of ascites. Ann Intern Med 992; 7: 2-220. 2. Runyon BA and Hoefs JC. Is the concept of "exudative" ascites useful? Hepatology 984; 4: 982. 3. Runyon BA. Care of patients with ascites. N Engl J Med 994; 330: 337-342.

4. Bandar A. Al-Knawy, MBBS, FRCPC. Etiology of ascites and the diagnostic value of serum-ascites albumin gradient in non-alcohol liver disease. Ann Saudi Med 997; 7(): 26-28.. Akriviadis EA, Kapnias D, Hadjigavriel M, Mitsiou A, Goulis J. Serum/ascites albumin gradient: its value as a rational approach to the differential diagnosis of ascites. Scand J Gastroenterol. 997; 32(7): 736. 6. Valvidia RM, Llanos CA, Zapata SC, Munoz ON. The validity of the proteins concentrations in the ascitic liquid and serum for the differential diagnosis of the ascites. Rev Gastroenterol. Peru. 2002; 22(4): 279-286.