OSMANLI DEVLETİNİN DİĞER DEVLETLERLE İKTİSADİ İLİŞKİLERİ * GİRİŞ

Benzer belgeler
İktisat Tarihi II. 13 Nisan 2018

Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. porselenden Seramikten musluk taşõ, lavabo, küvet, bide, pisuar vb. diğer.

Girdilerin en efektif şekilde kullanõlmasõ ve süreçlerin performansõnõn yükseltgenmesi,

1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn yönetime katõlõmõ, serbest seçimler, partiler)

Önemli Finansallar. Önemli Rasyolar T 2004T F/K F/DD

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMA KURULUŞLARINDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2007 OCAK - HAZİRAN

Kõrgõzistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türk Cumhuriyetleri hakkõnda genel bilgiler veren yayõndõr.

BULUNULAN YAŞA GÖRE HAYATTA KALMA İHTİMALLERİ

İSTANBUL BOĞAZI NDAKİ KÖPRÜLERİN ETKİLERİ

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BASIN BÜROSU

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMALARIN KURULUŞUNDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2006 YILI DEĞERLENDİRMESİ

Almanya - Türkiye: Az nl klar ve Ço unluklar

BİLGİ TOPLUMUNA DÖNÜŞÜM POLİTİKASI

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017

YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN ADANA SİAD KONUŞMASI

Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri

ALAN YATIRIM. Migros 1Ç 2006 Sonuçları. 18 Temmuz Cirodaki Yüksek Artõş Karlõlõğõ Olumlu Etkiliyor

DOĞU ANADOLU PROJESİ ANA PLANI

Yaz l Bas n n Gelece i

Şubat Ankara Ticaret Odasõ. Editör Önder DOĞAN Tel:

Almanya daki Türkler Entegrasyon veya Gettolaflma

SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!! SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!!

KENTSEL ULAŞIM SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (BALIKESİR ÖRNEĞİ)

ÇİN, AVRUPA VE RUSYA İLE YAŞAMAK

E-Business ve B2B nin A B C si


İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016


YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE SİAD PLATFORMU 7. SİAD ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI

AVRUPA(LAR) Albert Camus GİRİŞ

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş.

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş.

PROTESTAN AMERİKAN MİSYONERLERİ, ANADOLU DAKİ RUMLAR VE PONTUS MESELESİ

Türkiye deki Yabanc lar için Gazeteler

SANAYİLEŞMENİN TÜRK AİLESİ ÜZERİNE SOSYAL ETKİLERİ

Türkiye nin Yak n Do u D fl ve Güvenlik Politikas

DEN 318. Dalga Mekaniği. Ders Notlarõ. Dalga Mekaniğine Giriş. Gemi İnşaatõ ve Deniz Bilimleri Fakültesi. Hazõrlayan. Yrd. Doç. Dr.

27 Şubat 2003 TS/BAS/ TÜRKİYE DE GİRİŞİMCİLİK ÖZET BULGULAR

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ KONUŞMASI

21. YÜZYILA HAZIRLANMAK

The Consequences of IMF s Policies in the Globalization Process: The Case of Azerbaijan

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

1994 yõlõnda yaşanan derin bir ekonomik krizin en önemli nedenlerinden

Finansal İstikrar ve Finansal İstikrara Yönelik Kamusal Sorumluluk Çerçevesinde Para Politikasõ: Türkiye Analizi

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

SICAK PARA VE DIŞ BORÇ

MERKEZ BANKASINA ALTERNATİF BİR YAKLAŞIM OLARAK PARA KURULU SİSTEMİ, DÜNYADAKİ UYGULAMALARI VE TÜRKİYE DE UYGULANABİLİRLİĞİ

24 OCAK 1980 ve 5 NİSAN 1994 İSTİKRAR PROGRAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN MERSİN SİAD KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN AVRUPA BİRLİĞİ KONFERANSI KONUŞMASI

İktisat Tarihi I. 29/30 Aralık 2016

Daha yeşil bir gelecek için suyun

OSMANLI DEVLETİ NDE İŞÇİLER VE İŞÇİ HAREKETLERİ ( )

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

Makroskop. Haftalõk Ekonomi ve Strateji Raporu. Mart İçeri, Pire Dõşarõ... Kurumsal Bankacõlõk Küresel Piyasalar Ekonomik Araştõrmalar ve Strateji

DERS ÖĞRETİM PLANI. İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Doktora

SAYILARLA TÜRKİYE EKONOMİSİ

İSTANBUL TİCARET ODASI

İktisat Tarihi II

ORTA ÖLÇEKLİ BANKALAR Finansbank, TEB, Dõşbank

Teminatlandõrma ve Kar/Zarar Hesaplama

İÇİNDEKİLER. İÇİNDEKİLER... i. KISALTMALAR... iv. ŞEKİLLER... vi. TABLOLAR... vii. GİRİŞ... viii 1. FİNANSAL KRİZLER... 1

(Borusan Yat. Paz. BRYAT.IS) (4.58YTL / 3.39 ABD$)

İktisat Tarihi II. 26 Mayıs 2017

HSBC. HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş. Bu rapor HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş nin Bireysel Müşterileri için hazõrlanmõştõr.

DR. Caner Ekizceleroğlu

2017 YILI TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Kasõm Önder DOĞAN Tel:

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş.

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ATATÜRK ve VARGAS DÖNEMLERİ ( ) : Türkiye ile Brezilya nõn Sanayileşme Kararlarõnõn

DİGİTAL FOTOGRAMETRİNİN TIP ALANINDA UYGULANMASINA BİR ÖRNEK

KENTİÇİ OTOBÜS TAŞIMACILIĞINDA BİR MODEL ÖNERİSİ, SİMÜLASYON TEKNİĞİ İLE PERFORMANS DEĞERLEMESİ

İklim koşullarõnda tuhaf şeyler olmakta.

Haziran Ankara Ticaret Odasõ. Editör Önder DOĞAN Tel:

7-8 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA VAN DA YAPILAN İNCELMELER HAKKINDA ALT KOMİSYON RAPORU

yaşlõlara olanaklar sunan, destekleyici ortamlarõn sağlanmasõ konusunda bilgiler veren yayõndõr.

Makroskop. Paçalarõ Sõvadõk, Dere Nerede?... Haftalõk Ekonomi ve Strateji Raporu. 31 Temmuz 6 Ağustos 2006

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

BİTKİSEL ÜRETİM ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU SÜS BİTKİLERİ ALT KOMİSYON RAPORU

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİLİK RAPORU TANITIM TOPLANTISI KONUŞMASI

ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ

KARSAN (KARSN.IS) 12 aylõk hedef fiyat: ABDc0.68 Aylin Çorman 12/02/ ! Yeni modellerin piyasaya sürülmesiyle kapasite

BİLGİ VE DOKÜMAN YÖNETİMİ ŞUBESİ BİLGİ BÜLTENİ. Nisna 2007 MERKEZİMİZE GELEN YENİ YAYINLAR

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

Türkiye Cumhuriyeti KATILIM ÖNCESİ EKONOMİK PROGRAM

OCAK-EKİM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan'õn Türkiye SİAD Platformu Kayseri Başkanlar Kurulu konuşmasõ

2007 yõlõ Nisan ayõnda Cumhurbaşkanlõğõ seçimi ve Kasõm ayõnda ise genel seçimlerin

HİZMET AKDİ İLE ÇALIŞAN ÜCRETLİLERİN ÜZERİNDEKİ DOLAYLI VE DOLAYSIZ VERGİ YÜKLERİ

OCAK-KASIM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

GELİŞİM PLANI ÇALIŞMALARI

ŞER İYYE SİCİLLERİNE GÖRE KIBRIS TA TOPLUM YAPISI ( )

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

ALAN YATIRIM. Hürriyet 1Ç 2006 Sonuçları. 5 Haziran Reklam Sektöründeki Büyümeye Paralel Olarak Artan

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

Transkript:

OSMANLI DEVLETİNİN DİĞER DEVLETLERLE İKTİSADİ İLİŞKİLERİ * Ferhat Başkan ÖZGEN ** GİRİŞ Osmanlõ siyasi tarihi hakkõnda bugüne kadar yayõnlanan bilimsel eserlerin sayõsõ oldukça çoktur. Buna rağmen siyasi tarihte karanlõk kalan noktalar da çok fazladõr. Konu, iktisat tarihi olunca, hem yayõnlanan eser sayõsõ son derece kõsõtlanmakta, hem de hakkõnda bilgi sahibi olmadõğõmõz tarihi dönemler artmaktadõr. Cumhuriyet Türkiye sine Osmanlõ dan inanõlmaz boyutlarda bir tarih arşivi miras kalmõştõr. Bu arşivden gerektiği gibi yararlanõlabildiği söylenemez. Osmanlõ nõn son dönemine ait arşivler daha zengin olmasõna rağmen, yükselme dönemine ait kayõtlar daha kõsõtlõdõr. Osmanlõ tarihi bugüne kadar daima devletçi bir bakõş açõsõyla Türk insanõna aktarõlmõş, öğretilmiştir. Siyasi ilişkilerden ve savaşlardan bahsedilmiştir. O dönemin iktisadi hayatõndan, halkõn yaşayõşõndan, insanlarõn birbirleriyle ilişkilerinden ve Osmanlõ dõşõndaki dünyadan haber veren tarihi belgeler Türk insanõna aktarõlmamõştõr. Devletin diğer devletlerle iktisadi ve malî ilişkileri daima dar anlamda, Osmanlõ dõş borçlanmasõ olarak algõlanmõş ve 19-20. yüzyõllara indirgenmiştir. Sanki, Osmanlõ Devleti 19. yy.dan önce, o dönemin şartlarõ içinde, diğer devletlerle iktisadi ilişkilere girmemiştir gibi bir izlenim vardõr. Sözü edilen konuda yayõnlanan eserlerin yazarlarõnõn, çoğunlukla yabancõ uyruklu olduğunu görmek de üzücüdür. Akdeniz in o dönemdeki yaşayõşõnõ, Fernand Braudel in Akdeniz adlõ kitabõndan öğreniyoruz. Dönemin en muhteşem imparatorluğunun, Avrupa devletleri ve diğer devletlerle iktisadi-malî ilişkilerinin, sadece 18 ve 19. yy.larla sõnõrlõ bir dõş borçlanma ilişkisinden ibaret olmadõğõnõ görüyoruz. Türk veya Osmanlõ yazarlardan okumanõn daha güzel olacağõnõ hayal ettiğimiz bu ilişkilerin, bugünün Türkiye sinde olandan çok daha serbest ve o dönemin şartlarõ içinde çok daha ileri düzeyde olduğunu anlõyoruz. Bu ilişkilerin imparatorluğun güçlü olduğu dönemlerde daima Osmanlõ çõkarlarõna hizmet ettiği, ama yõkõlma döneminde de yõkõlõşõ hõzlandõran bir niteliğe büründüğü ortaya çõkõyor. İktisadi-malî yapõ ve ilişkilerin bir devlet için ne kadar önemli olduğu açõkça anlaşõlõyor. İşte genel çerçevesini yukarõda özetlemeye çalõştõğõmõz bu makalede, kuruluşundan yõkõlõşõna Osmanlõ Devleti nin diğer devletlerle iktisadi-malî ilişkileri genel olarak kõsaca incelenmekte, bu arada Avrupa devletlerinin iktisadi ve malî yapõlarõnda meydana gelen dönüşümden, bu ilişkilere õşõk tutmasõ açõsõndan söz edilmektedir. * Bu makale, Yeni Türkiye Dergisi, 701 Osmanlõ Özel Sayõsõ II, Ekonomi ve Toplum, Yõl 6, Sayõ 32, Mart - Nisan 2000, ss 101-111 de yayõnlanmõştõr. ** Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü Araştõrma Görevlisi 1

Osmanlõ İktisat Tarihi ni dört ayrõ dönemde inceleyebiliriz: Birinci dönem, Osmanlõ nõn kuruluş dönemidir. İktisadi yapõnõn yerleşmesi, Osmanlõ ya özgü niteliğini kazanmasõ bakõmõndan yapõlan bu ayõrõmda, kuruluş dönemi 1299-1475 olarak alõnabilir. Kuruluş dönemi, sadece iktisadi alanda değil her alanda, Osmanlõ toplumunda, Osmanlõ iktisadi hayatõnda ve Osmanlõ topraklarõnda devlet kontrolünün ve otoritesinin sağlanmasõ mücadelesiyle geçen dönemdir. İkinci dönem, Osmanlõ nõn klasik dönemi olarak adlandõrõlabilir. 1475-1600 yõllarõ arasõnda, devlet her alanda tek söz sahibidir ve son derece güçlü, başarõlõ ve halkõna huzur vericidir. Üçüncü dönem, 1600-1800 yõllarõ arasõndaki zayõflama dönemidir. Devlet kontrolü zayõflamõştõr ve taşradaki güçlerin etkileri artmõştõr. Osmanlõ toplumunda, iktisadi hayatõnda ve iktisadi ilişkilerde karõşõklõklar, olumsuzluklar başlamõş ve etkisini arttõrmõştõr. Son dönem ise, 1800-1923 yõllarõ arasõndaki, devlet kontrolünün tekrar sağlanmaya çalõşõlmasõna yönelik reformlarõ, kapitalizmin etkilerini ve imparatorluğun yõkõlmasõ sürecini içeren dönemdir. Bu makalede yukarõdaki sõnõflandõrmaya da sadõk kalmaya gayret edilerek, Osmanlõ Devleti nin diğer devletlerle iktisadi ilişkileri, önce 17. yy a kadar incelenecek, ardõndan Avrupa devletlerinin iktisadi-malî yapõlarõnda yaşanan değişim aktarõlacak ve son olarak da 17. yy. ve sonrasõ iktisadi-malî ilişkiler, Avrupa devletlerine ağõrlõk verilerek, imparatorluğun yõkõlõşõna kadar değerlendirilecektir. 17. YÜZYILA KADAR OSMANLI DEVLETİ NİN DİĞER DEVLETLERLE İKTİSADİ İLİŞKİLERİ 1) Osmanlõ Devletinin Kuruluş Döneminde Diğer Devletlerle İktisadi İlişkileri Kuruluş dönemi için, Osmanlõ Devleti nin iktisadi ilişki içinde bulunduğu devletler, Bizans, Anadolu beylikleri ve Avrupa feodal beyleridir. O dönemde Avrupa da güçlü devletler, krallõklar yoktu. Anadolu da da Osmanlõ devleti yeni yeni gücünü hissettirmeye başlamõştõ. Osmanlõ, önce batõya genişlemeyi tercih etmiş, Anadolu beylikleriyle çatõşmaya girmekten kaçõnmõştõr. Stratejik konumundan da yararlanarak, Bizans pazarlarõ ile sõkõ ilişkiler içinde olmuş, Avrupa feodal beylerinin kendi içindeki çatõşmalara taraf olduğundan, bazõ beyleri desteklediğinden, karşõlõğõnda yõllõk vergi almõştõr. Bu arada doğu Akdeniz ve Karadeniz de etkili olan Venedik ve Cenova kolonileriyle sõkõ iktisadi ilişkiler kurulmuştur. Osmanlõ nõn sonraki dönemde daha da güçlenebilmesinin ve balkanlara da yayõlabilmesinin temelinde, Hindistan ve Ortadoğu ticaret yolunu ve buradan gelen ürünleri kontrol edebilmesi, Avrupalõ tacirlere, Avrupa ya ve diğer bölgelere bunlarõ dağõtmada söz sahibi olmasõ vardõr. 2

Venedik ile iktisadi ilişkiler, bu anlamda, Osmanlõ nõn kuruluş döneminde çok önemlidir. Devlet için uzun süre altõn para basõlmamõş, Venedik düka altõnõ resmi para gibi işlem görmüştür 1. 2) Kuruluş Döneminde Ticaret, Osmanlõ Şehirleri ve Yerel Pazarlar Osmanlõ da da iç ve dõş ticaret olmak üzere iki türlü ticaret vardõ. İç ticaret, her dönemde, dõş ticareti göre daha canlõ olmuştur 2. İç ticaretin canlõlõğõ, devletin de iktisadi yapõsõnõ önemli ölçüde etkilemiş, diğer devletlerle kurduğu malî ilişkilerin başarõlõ olmasõna zemin hazõrlamõştõr. Kuruluş döneminde, Bursa, İznik gibi, bazõ Osmanlõ şehirleri transit ticaretin merkezi haline gelmişlerdir. Şam ve Halep ten gelen baharat ve tekstil ürünleri Bursa üzerinden, özellikle İtalyan şehirlerine aktarõlmõştõr. Kuruluş döneminden itibaren, Osmanlõ kasaba ve kentleri hiçbir zaman kendi içlerinde kapalõ birimler olarak kalmadõlar. Daima değişik pazarlarla önemli bağlar kurdular. Doğu Transit Ticaret Yolu nun verimli işlemesi, bu şehirlerin avantajõ oldu. Avrupa devletleri ve tüccarlarõyla iktisadi ilişkiler, büyük ölçüde yerel pazarlar üzerinden kurulmuş, hem yerel ticaret hem de transit ticaret, bu pazarlar aracõlõğõyla gerçekleştirilmiştir. Yerel pazarlarõn herhangi bir nedenle durgunluk veya kriz içine girmesi, Devletin malî yapõsõnõ, malî ilişkilerini bozacağõndan, lonca teşkilatõ çerçevesinde örgütlenen bu pazarlar, devlet tarafõndan daima korunmuştur. Bursa, Selanik, Edirne, Bergama, İzmir, Konya, Diyarbakõr, Şam, Halep, Tebriz, o dönemde önemli ticaret şehirleri ve yerel pazarlar niteliğindedir. 3) Kuruluş ve Yükselme Döneminde İktisadi Yapõ ve İktisadi İlişkilerde Lonca (Ahilik) Teşkilatõnõn Rolü Osmanlõ Devleti nde her zaman tarõmsal ürün ağõrlõklõ bir ekonomik yapõ var olmuştur. Kõrdan elde edilen tarõmsal ürünler kentlerde, yerel pazarlarda halka ve bu arada yabancõlara aktarõlmaktadõr. Kentte loncalarõn denetiminde örgütlenen esnaflar, tarõm dõşõ üretimi gerçekleştirirler. Lonca teşkilatõ, o dönemin şartlarõyla düşünmek kaydõyla, Osmanlõ sanayisi ve ticaretinin ve bu anlamda Osmanlõ iktisadi ilişkilerinin en önemli unsurlarõndan biridir. Osmanlõ tarõm dõşõ üretiminin iyi bir düzeyde olmasõ, lonca teşkilatõnõn iyi işlemesine bağlõdõr. Bursa, ipekli dokuma loncalarõyla ünlüdür. İran dan getirilen hammadde işlenmektedir. Bergama, pamuklu kumaşõyla ünlüdür. Selanik te ise yünlü dokuma yaygõndõr. Bu loncalar (Ahilik teşkilatõ), sürekli devlet tarafõndan desteklenmiştir. 15-16. yy.larda, uzak pazarlar için üretim yapan şehirlerde, kâr ve üretim imkanlarõ hõzla genişlemiştir. Loncalar konusunda, bir başka önemli nokta daha vardõr. Loncalar, (dolayõsõyla tarõm dõşõ yerel pazarlar, mallar ve tarõmsal üretim dõşõndaki üretim) Osmanlõ devletinde hiçbir zaman 1 Gülten Kazgan., Osmanlõ Altõnlarõ, Ekonomi Ansiklopedisi 3. Cilt, Paymaş Yayõnlarõ, 1984. s. 1032. 2 Mehmet Turgut., Osmanlõda Devlet Ekonomi ve Batõlõlaşmadaki Yanlõşlõklar, Boğaziçi Yayõnlarõ, İstanbul 1998, s.84-85. 3

tamamiyle müslüman Türklerin kontrolünde olmamõştõr. Osmanlõ ülkesinde yaşayan azõnlõklarõn ve yabancõlarõn etkisi her dönemde varolmuştur. Bu yüzden devlet, loncalarõ desteklemek ve aynõ zamanda kontrol etmekle aslõnda pek çok şeyi yapõyordu. İktisadi yaşamõn canlõlõğõ sağlanõyordu. Dõş ticaret imkanlarõ genişletiliyordu. Kentlerin, ordu ve devletin (İstanbul un) ihtiyaçlarõ karşõlanõyordu. Loncalarõn vergilendirilmesi yoluyla devlet için gelir kaynağõ oluşturuluyordu. Ayrõca üretim ve azõnlõğõn, yabancõlarõn faaliyetleri kontrol edilmiş oluyordu. Kent ekonomisi, kent nüfusu denetleniyordu 3. Böylesi avantajlarõ karşõsõnda, ileride loncanõn katõ kurallarõ üretimin arttõrõlmasõnda bir engel olarak ortaya çõktõğõ zaman, devlet, üretimin lonca dõşõnda özellikle yabancõlar tarafõndan örgütlenmesine izin vermede gecikecektir, buna izin vermeyecektir. Üretim artmayacaktõr. Belki de Osmanlõ nõn büyük hatasõ bu olacaktõr. Ama galiba asõl tarihi en büyük hata, üretimin, Türkler tarafõndan bütünüyle kontrol edilmesi için, başlangõçtan itibaren gayret sarfedilmemesi, bu gayrette başarõlõ olunamamasõdõr. Osmanlõ Devletinin diğer devletlerle iktisadi ilişkilerini anlatõrken bir yanlõş anlamayõ önlemek amacõyla, hiçbir devletin 17.yy öncesinde bugünkü anlamda yoğun ve gelişmiş dõş ticaret ve iktisadi ilişkiler içinde bulunmadõğõnõ söylemek gereklidir. Ulaşõm teknolojisinin bugünkü kadar hõzlõ ve gelişmiş olmadõğõ bir çağda, herhangi bir devletin ekonomisinde, dõş ticaretin ve diğer devletlerle ilişkilerin çok büyük bir payõnõn olamayacağõ bir gerçektir. Ancak insan topluluklarõnõn ve devletlerin olduğu her yerde, iktisadi-ticari ilişkiler daima varolmuştur ve Akdeniz, tarihin her döneminde bu tür ilişkilerin çok yoğun yaşandõğõ bir bölgedir. Devletler, kent pazarlarõ ve yerel pazarlar üzerinden bu tür ilişkileri gerçekleştirmişler, pazarlarõnõ güçlü ve canlõ tutan ülkeler, Akdeniz de insiyatif kullanabilme imkanõ elde etmişlerdir. 4) 17.Yüzyõla Kadar Akdeniz de Ticaret Eksenleri ve Osmanlõ Devleti nin İktisadi İlişkileri 17.yy a kadar Akdeniz de üç ticaret ekseni vardõ. Osmanlõ İmparatorluğu nun yükselmesindeki temel nedenlerden birinin de bu üç ticaret eksenini kontrol edebilmek olduğu söylenebilir. Gaza ruhuyla hareket eden Osmanlõ, bu ticaret yollarõnõn öneminin farkõndaydõ. İstanbul un, Mõsõr õn ve Rodos adasõnõn fethine ilişkin gayretler ve bu konudaki kronoloji bize bunu gösteriyor. Kuruluş döneminde Venedik le sõkõ dostane ilişkiler kuran Osmanlõ Devleti, 16.yy a gelindiğinde söz konusu şehir devletiyle sürekli savaş halindedir. Venedik savaşlarõnõn bir nedeni de Akdeniz de ticaret yollarõnõn kontrolü ile ilgilidir. Birinci ticaret ekseni, Osmanlõ-İran iktisadi ilişkilerinin kurulduğu doğu-batõ eksenidir. Tebriz, Halep, Şam, Diyarbakõr, Konya, Bursa hattõndan oluşur. Daha doğuda Hindistan ve Çin, batõda ise 17.yy a kadar Güney ve Doğu Avrupa vardõr. Doğudan ipek ve baharat gelir, batõdan ise 3 Şevket Pamuk., 100 Soruda Osmanlõ-Türkiye İktisadi Tarihi, Gerçek Yayõnevi, İstanbul, 1988, s.73-74. 4

tekstil ürünleri ve altõn gönderilir. Ticaret müslümanlarõn elindedir. Bu ticaret yolu Osmanlõ için 16.yy a kadar en işlek ticaret yoludur. İkinci ticaret ekseni Doğu Akdeniz de kuzey-güney eksenidir. Osmanlõ, Suriye, Mõsõr iktisadi ilişkileri bu eksenden yürütülmüştür. Bu ticaret yolu 16.yy õn başõndan itibaren Mõsõr õn fethi ile Osmanlõ nõn kontrolüne geçmiş ve canlanmaya başlamõştõr. Osmanlõ, İstanbul ve ordu için gerekli hammadde ihtiyacõnõ daha çok bu eksenden karşõlamõş, pirinç, buğday ve baharat ithal etmiş, fazlasõnõ da Avrupa ya aktarma imkanõ bulmuştur. Doğu Akdeniz de kuzey-güney ticaret yolu, Osmanlõ için ancak Rodos adasõnõn fethinden sonra gerçek anlamda güvenliğe kavuşmuştur. Son ticaret ekseni, Karadeniz merkezli kuzey-güney eksenidir. Anadolu dan Karadeniz in kuzeyine, Polonya ve Rusya ya kadar uzanõr. 1453 den önce Karadeniz merkezli ticareti Cenova ve Venedik kontrol ediyordu 4. Bizans õn yõkõlõşõ, bu anlamda öncelikle Venedik e ilk darbedir. Ancak bu ticaret yolunda kontrol bütünüyle müslümanlarõn eline geçmemiş, İstanbul da yerleşen Rum, Ermeni ve Yahudi tacirler daima söz sahibi olmuşlardõr. Osmanlõ nõn diğer devletlerle iktisadi ilişkilerinde Avrupa nõn ayrõ bir yeri vardõr. Ama 17.yy a kadar Kuzey ve Batõ Avrupa ile iktisadi ilişkiler henüz yoğun değildir. İmparatorluk, Habsburg ile daima savaş halindedir. İngiltere birliğini kuramamõştõr. Osmanlõ, Güney ve Doğu Avrupa ya hammadde, temel gõda maddeleri ve ipek göndermekte, karşõlõğõnda altõn ve gümüş elde etmektedir. Söz konusu dönemde savaştõğõ devletleri yenmekte, ya savaş tazminatõ ya da yõllõk vergi biçiminde ayrõca bir başka gelir sağlamaktadõr. Osmanlõ devletinin bu avantajlõ konumunun devamõ için, yukarõdaki ticaret eksenleri içinde, en önemlisinin Doğu Akdeniz ticaret ekseni olduğunu bildirmek gerekir. Karadeniz merkezli ticaret Doğu Akdeniz e bağõmlõdõr. Hindistan ticaret yolu ise Doğu Akdeniz in güvenliği sayesinde bir anlam taşõr. Bu arada Avrupalõlar sadece Akdeniz üzerinden ticaret yapmõyorlardõ. Coğrafi keşiflere kadar Avrupa nõn kullandõğõ bir başka ticaret yolundan da söz edilebilir. Rusya steplerinden, Kuzeydeki büyük nehirler üzerinden Hazar Denizine ve Doğu İslam alemine uzanan bir başka ticaret yolu, Avrupa için her zaman önem taşõmõştõr 5. İstanbul un fethi bu ticaret yolunun kõsmi kontrolünün Osmanlõya geçmesi anlamõnõ barõndõrsa da yine de Avrupalõlar Rusya ve Polonya ile ilişkilerini daima sõcak tutmuşlardõr. Burada, Sokullu Mustafa Paşa nõn Kuzey Kanal Projesini hatõrlamak gerekir. Kuzey Kanal Projesi başarõlõ olsaydõ, bunun iktisadi anlamõ, bu ticaret yolunun da tamamen Osmanlõ kontrolüne geçmesi demek olacaktõ. Hindistan ticaret yolunu kontrol eden orta doğuda güçlü bir devletin, İran õn varlõğõ ve bu devletle uzun süren savaşlar, anlaşmazlõklar Osmanlõ için gerçekten büyük bir talihsizliktir. 4 Şevket Pamuk., 100 Soruda Osmanlõ-Türkiye İktisadi Tarihi, Gerçek Yayõnevi, İstanbul, 1988, s.82-83. 5 Lütfi Güçer., İktisat Tarihi Ders Notlarõ, İstanbul 1976. S.65. 5

Osmanlõ İmparatorluğu doğu ticaret yolunu kendisi için güvende tutmak amacõyla çok fazla uğraşmõştõr. Bu ticaret yolunu, kendi kontrolünde Avrupa ya yöneltmek için Doğu Akdeniz de verdiği mücadele ise çok uzun sürmüştür. Ama Osmanlõ için asõl talihsizlik, 17.yy da Osmanlõ nõn lehine sona eren bu mücadele ile aynõ zamana rastlayan Hint Okyanusu ndaki gelişmelerdir. 16.yy da Akdeniz siyasi ve askeri anlamda bir Türk gölüdür. 17.yy da ise doğu Akdeniz in iktisadi anlamda bir Türk gölü olduğu söylenebilir. Ancak, gerek Avrupa daki gelişmeler, gerekse Osmanlõ ülkesinde yaşanmaya başlanan karõşõklõklar, 17.yy da yakaladõğõ zannedilen bu avantajõ devletin ileride kullanamamasõna yol açacaktõr. Osmanlõ İmparatorluğu, Doğu Akdeniz havzasõndan bir dünya ticaret platformu olarak uzun süre yararlanamamõştõr. Osmanlõ nõn diğer devletlerle iktisadi-malî ilişkileri 17.yy dan itibaren, tamamen farklõ bir yönde, aleyhe gelişme eğilimi içine girmiştir. Bunu hazõrlayan nedenlerin bir kõsmõ ise, Osmanlõnõn kuruluş ve yükselme döneminden itibaren, sanayi devrimi ve sonrasõna kadar, yeni çağda Avrupa devletlerinin geçirdiği dönüşümde yatmaktadõr. FEODALİTEDEN SANAYİ DEVRİMİNE KADAR AVRUPA NIN GEÇİRDİĞİ İKTİSADİ DÖNÜŞÜMÜN OSMANLI İMPARATORLUĞU NUN İKTİSADİ-MALÎ İLİŞKİLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ 17. Yüzyõlõn başõndan itibaren, rönesans ve reform, coğrafi keşifler, yeni ticaret yollarõnõn bulunmasõ ve Avrupalõ devletlerin denetimine geçmesi sürecinin bir sonucu olarak, Avrupalõlar dünya ile iktisadi-malî ilişkilerinde insiyatif kullanabilen, belirleyici olabilen bir konuma yükseldiler. Bu yükseliş, aynõ zamanda o dönemin en büyük iktisadi-malî gücü Osmanlõ İmparatorluğu nun çöküşü; Avrupa ve Yeni Dünya nõn etkisini bugün de hissettiğimiz muhteşem yükselişidir. Eski Dünya nõn muhteşem imparatorluğunun çöküşünü hazõrlayan unsurlarõn bir kõsmõ bu süreç içinde gizlidir. 1) Feodaliteden Sanayi Devrimine Kadar Avrupa nõn Geçirdiği İktisadi Dönüşüm İktisadi dönüşüm öncelikle coğrafi keşiflerle başlamõştõr. 15.yy õn ikinci yarõsõndan itibaren, uzun süre İspanya ve Portekiz in tekelinde coğrafi keşifler devam etmiştir. Dönüşümün ilk aşamasõnda Avrupa tarõmõnda hiçbir gelişme görmüyoruz. Hatta 16.yy boyunca zirai verimlilik daha da gerilemiştir. Doğu Avrupa'da serflik sosyal yapõnõn temelini oluşturmaktadõr ve gittikçe yaygõnlaşmaktadõr. Akdeniz bölgesinde iklim ve toprak tiplerinin benzerliğine rağmen, sosyal yapõ konusunda devletler arasõnda çok farklõ özelliklerin görüldüğünü de söylemek gerekir. İtalya'da küçük mülk sahibi köylüler ve bağõmsõz kiracõ çiftçiler olduğu kadar, yoksul ortakçõlarõn ve ücretli işçilerin işlettikleri büyük çiftlikler de bulunuyordu. Ama pek çok köylü borç içinde, serfden farklõ olmayan bir statüdeydi. 6

Avrupa da tarõm ve toprak sistemindeki dönüşüm önce Kuzey Batõ Avrupa da ve çok geç başlamõştõr. Lordlar, (toprak sahipleri) gittikçe siyasi egemenliklerini yitirmişler, yalnõzca kiralarõnõ para ya da ürün şeklinde alan toprak sahipleri haline gelmişlerdir. Küçük mülk sahibi köylülerle bağõmsõz kiracõ çiftçilerin sayõsõ artmõştõr. Ortakçõlõk yaygõnlaşmõştõr. Hollanda modern tarõma geçen ilk ülke olmuştur. Avrupa da Hollanda da tarõmsal üretim ilk defa pazar için yapõlmaya başlanmõştõr. Yeni çağõn başlarõnda Avrupa ülkelerinin devlet yapõlarõ da değişmiştir. Merkezileşme eğilimleri güç kazanmõştõr. Merkezi devletler kurulmuştur. Zengin altõn ve gümüş stoklarõna ilgi artmõştõr. Merkantilizm ve fizyokrasi akõmlarõ tüm Avrupa yõ etkilemiştir. Yeni dünyadan gelen büyük miktardaki altõn ve gümüş Avrupa yõ zenginleştirmiştir. Artan devlet gücünü kullanarak ekonomik gelişmeyi teşvik etmek, hõzlandõrmak ve bu arada ekonomik gücü kullanarak devleti güçlendirmek, mümkün olabilmiştir. Korumacõ dõş ticaret politikalarõ izlenmiştir. Tahõl ve diğer temel gõda maddelerinin ihracõ yasaklanmõş, yabancõ mallara yüksek gümrük vergileri uygulanmõş, yerli üreticiler tekel haklarõ ve ihracat sübvansiyonlarõ ile desteklenmiştir. Tüm Avrupa da artan bu refah, coğrafi keşifleri hõzlandõrmõş, nüfus artõşõnõ getirmiş, Yeni Dünya ya göçlerin önünü açmõştõr. Artan nüfusun Avrupa da meydana getirebileceği sosyal içerikli sorunlar, yeni dünyaya göç sayesinde yaşanmamõştõr. İleriki yõllarda Rönesans ve reform hareketleri görülmüş, sanayi devrimi gerçekleştirilebilmiştir. Sanayi, loncalarõn idare ettiği küçük kurumlar şeklinde değil, devletin kurduğu büyük kurumlar çerçevesinde örgütlenmeye başlamõştõr. 16. yüzyõlõn ikinci yansõnda, ilk defa bankalar kurulmuştur. Ekonomi üzerinde devlet kontrolü sistemleşmiştir. Vergi sistemleri değişmiştir. Ayni vergileme, yerini yavaş yavaş nakdi vergilemeye bõrakmaya başlamõştõr. Avrupa devletleri içinde uluslararasõ alanda pazar kapma mücadelesi başlamõştõr. Bu mücadelede İtalya, İspanya ve Portekiz gibi ülkeler geri kalmõş, Kuzey Batõ Avrupa ülkeleri, İngiltere ve Hollanda gibi ülkeler öne geçmişlerdir. Üretim maliyetlerini düşürmek ve daha çok üretmek Avrupa nõn temel hedefi olmuştur. Bu hedefe ulaşmak için üretim tekniklerinin geliştirilmesi ve makineleşme teşvik edilmiştir. Bu teşvikler ileriki yõllarda sanayi devrimini daha da hõzlandõrmõştõr. Avrupalõ devletler üretim artõşõ için emeğe daha düşük ücret verme stratejisini uzun süre devam ettirebilmişlerdir. Devam eden coğrafi keşifler sonradan sömürgeleştirme hareketine dönüşmüş, sömürgelerden baharat, altõn ve gümüşün yanõnda sanayi için gerekli hammaddelerin de getirilebilmesi imkanõ doğmuştur. Aynõ zamanda sömürgeler ticaret mallarõ için bir pazar olarak kullanõlmõştõr. Sanayi devrimi sõrasõnda bundan en iyi istifade eden ülke İngiltere olmuştur. Bütün bu gelişmelerin bir sonucu olarak 17. yüzyõldan itibaren İngiltere dünyanõn en etkin ve en hõzlõ gelişen ekonomisine kavuşmuştur. Bu durum, İngiltere'ye yüz yõl sonra sanayi inkõlabõnõ ilk başaran 7

ülke olmanõn da yolunu açacaktõr. Sanayi devriminin ilk aşamasõnda rüzgar ve buhar gibi yeni enerji kaynaklarõ bulunabilmiştir. Sonradan bunlarõn yerini petrol almõştõr. Avrupa da bütün bu gelişmelerden zamanõnda istifade edemeyen bir büyük ülke daha vardõr. Almanya iktisadi dönüşümünü yukarõda anlatõlanlardan çok daha farklõ ve çok daha geç yaşamõştõr. Prusya nõn Alman birliğini sağlamasõndan sonra, 19.yy õn başõndan itibaren iktisadi dönüşüm başlamõştõr. 19.yy a kadar Almanya İtalya ya bağõmlõ kalmõştõr. Ama daha sonra iktisadi açõdan İtalya dan da güçlü konuma yükselmiştir. Alman iktisadi gelişmesinin temelinde coğrafi keşifler ve sömürgeleştirme hareketleri yoktur. Almanya sömürgelerinden bol miktarda altõn, gümüş ve hammadde elde etme imkanõna hiçbir zaman sahip olamamõştõr. Fakat Almanya 19.yy da dönemin teknolojisini taklit edebilmiş, mevcut sanayi üretim biçimini teknik anlamda geliştirebilmiştir. Kendi geliştirdiği yeni üretim teknolojilerini sanayiye ve tarõma uygulayabilmiştir. 2) Avrupa nõn Geçirdiği İktisadi Dönüşümün Osmanlõ nõn İktisadi-Malî İlişkileri Üzerine Etkileri Osmanlõ İmparatorluğu için klasik dönem sonrasõ, başlangõçta da belirttiğimiz gibi, 16. yy. sonrasõdõr. 16. yy. sonu, iktisadi ilişkilerde de bir dönüm noktasõdõr. Yukarõda anlatmaya çalõştõğõmõz gibi, 14. yy. Avrupa için bir bunalõm dönemiydi ve 15. yy.õn ortalarõndan itibaren eğilim tersine dönmüştü. Ancak Avrupa ile Osmanlõ arasõndaki güç dengeleri bir anda değişmemiştir. 16. yy. sonunda, Avrupa eskisine göre çok farklõ bir konumaydõ. Nüfus %50 oranõnda artmõştõ. 16. yy.õn ikinci yarõsõna kadar üretim hõzla arttõrõlmõş, 16. yy. sonuna doğru ise kentli nüfusun hõzlõ artõşõnõn devam etmesi yüzünden, kentler gõda sorunlarõ yaşamaya başlamõşlardõ. Coğrafi keşiflerle yeni dünyanõn altõn ve gümüşlerinin Avrupa ya akmasõ 16. ve 17.yy da Avrupa yõ, parasal genişlemenin getirdiği olumsuzluklarla başbaşa bõrakmõştõ. Klasik dönem sonrasõ Osmanlõ İmparatorluğu nun diğer devletlerle iktisadi-malî ilişkilerini belirleyen unsurlar içinde bazõlarõ, diğerlerinden çok daha önemlidir. Bu unsurlar, ya Osmanlõnõn kendi içinden kaynaklanan unsurlardõr, ya da tamamen yabancõ etkisi olan unsurlardõr. Bunlarõ ayõrdetmek çok zordur. Ama Osmanlõ-Avrupa iktisadi ilişkilerini belirleyen Osmanlõ dõşõ unsurlarõn en önemlileri yukarõda anlatõlan gelişmelerdir. Klasik dönem sonrasõ için, bu ilişkileri belirleyen, en azõndan etkileyen taraf, artõk Avrupa olacaktõr. Ama insiyatifi tamamen eline almasõ birkaç yüzyõl sonrasõnda gözlenecektir. Çünkü Osmanlõ, çağõnõn hâlâ en muhteşem imparatorluğudur ve yükselme trendi henüz sona ermiş değildir. 16. yy õn başõnda İran ile sürdürülen savaşlar bitirilmiş, Hindistan ve İran ticaret yolu, 16. yy.õn ikinci yarõsõndan itibaren tekrar işlemeye başlamõştõr. Osmanlõ da da 16. yy. da Avrupa ile benzer gelişmeler yaşanmõştõr. Nüfus ve üretim 1580 lere kadar artmõştõr. Kanuni dönemi (1520-1566) İmparatorluğun en parlak dönemidir. Ancak Osmanlõdaki gelişmenin, üretim 8

artõşlarõnõn kaynağõnda Avrupa gibi, tarõmda ve zanaatlarda teknolojik gelişmeler ve verimlilik artõşlarõ yoktur. Ekonomisi tarõma dayanan bir ülkede, artan nüfusla birlikte, ekilen topraklarõn sõnõrõna ulaşmasõ, eğer verimlilik artõşlarõ yoksa bir noktadan sonra, ekonomik sorunlarõ da beraberinde getirir. 1580 lerden sonra Osmanlõ kentlerinin iaşe sorunu önemli boyutlara ulaşmõştõr. - Kõr kentin ihtiyaçlarõna tam anlamõyla cevap veremez durumdadõr. Avrupalõ tüccarlar kõrsal alanõn tarõmsal ürünlerini, Osmanlõ ülkesinden daha yüksek fiyatlarla toplayõp Avrupa ya aktarmaktadõrlar. - Devletin tarõmsal ürünlere getirdiği ihracat yasağõ etkin uygulanamamaktadõr. - Dõş tekelin de etkisiyle Osmanlõ ülkesinde fiyatlar artma baskõsõ içindedir. Narh uygulamalarõ bu eğilimi ortadan kaldõrmamaktadõr. - Osmanlõ loncalarõ Avrupalõ tüccarla rekabet edememekte, hammadde darlõklarõ yüzünden maliyetler yükselmekte, üretim düşmektedir. - O dönemde, Osmanlõ da sadece Osmanlõ akçesi değil, Venedik düka altõnõ, Hollanda ve İspanya paralarõ gibi yabancõ gümüş paralar da işlem görmektedir. Avrupalõlar yeni dünyadan getirdikleri altõn ve gümüşü, Osmanlõ ülkesine, değeri düşürülmüş; gümüş içeriği azaltõlmõş para olarak sürmektedirler. Parasal genişlemenin getirdiği olumsuzluklarõ bu şekilde aşmayõ öğrenmişlerdir. Bu paralarõn kasõtlõ olarak Osmanlõ piyasalarõnõ istilasõ, Osmanlõ para düzenini altüst etmiştir. - Orta Doğu dan geçen Hindistan ticaret yolu eski önemini kaybetme eğilimindedir. Osmanlõlarõn hantal, ağõr gemileri karşõsõnda, rüzgarla yol alabilen, hafif ince gemilerle Hint okyanusunda avantajõ ellerine geçiren Avrupalõlar, artõk, bu ticaret yolunu Osmanlõya bağlõ kalmaksõzõn kendi çõkarlarõ doğrultusunda kullanabilmektedirler. Birleşik Krallõk (İngiltere) ilerde Hindistan õ sömürge haline getirecek yeni güçlü bir devlet olarak Avrupa da doğmaktadõr. Hint Okyanusunda Osmanlõ varlõğõ güçlü değildir. - Öte yandan Osmanlõ İmparatorluğu coğrafi ve siyasi açõdan en geniş sõnõrlarõna erişmiştir. Osmanlõ artõk küçük devletlerle değil, büyük imparatorluklarla komşudur. - Savaş teknolojisi hõzla değişmektedir. Kõlõç yerini ateşli silahlara bõrakmõştõr. Savaş eskiye göre daha pahalõ bir faaliyettir. Savaşlar bütçe açõklarõna da yol açmaktadõr. - Osmanlõnõn düşmanlarõna karşõ üstünlük sağlayabilmek için, merkez (kapõkulu) ordusuna ağõrlõk vermesi ve tõmar sistemini ihmal etmesi gerekmiştir. Üretim yapõsõ değişmediğinden, ayni vergilemeden nakdi vergilemeye başarõlõ geçiş de söz konusu olamamõştõr. Devlet, artan fiyatlar karşõsõnda tõmar sistemiyle yeterli gelir elde edemeyince, iltizam usulünü reaya üzerinde baskõya yol açacak şekilde uygulamaya başlamõştõr. 9

- Kõrsal alandaki halk (reaya), tarõmsal üretimle geçimini sağlayamayõnca, taşradaki valiler ve diğer yüksek devlet memurlarõnõn (ümera) yanõnda paralõ asker olarak çalõşmaya başlamõş, ümeranõn gücü hõzla artmõştõr. Kapõkulu ordusundan asker kaçaklarõnõn da ümeraya katõlmasõndan alõnan güçle, yerel otorite merkez otoritesine itaat etmemeye başlamõş, 1590 larda Celali hareketleri yaygõnlaşmõştõr. Sonuç büyük kaçgun, iktisadi genişleme döneminin tamamen sona ermesi ve siyasal ve toplumsal çalkantõlarõn başlamasõdõr. 17. YÜZYIL VE SONRASINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU NUN DİĞER DEVLETLERLE İKTİSADİ İLİŞKİLERİ 1) 17.yy da Osmanlõ İmparatorluğu nun Diğer Devletlerle İktisadi İlişkileri 17. yy. a girerken Osmanlõ için, sonraki yüzyõllarda da etkili olacak gelişmeler yukarõda anlatõlanlardõr ve bu gelişmeler imparatorluğun iktisadi ilişkilerinde temel belirleyici faktörler olmuştur. 17. yy ve 18. yy.õn ilk yarõsõ, aslõnda Avrupa için de bir iktisadi ve malî duraklama dönemidir. Ama söz konusu dönem yukarõda anlatõlan nedenlerle, Osmanlõ için yõkõlõşõn öncesindeki bir durgunluk dönemi, Avrupa için yükselme öncesindeki bir duraklama dönemi haline gelmiştir. Avrupa nõn 17. yy.dan 18. yy.õn ikinci yarõsõna kadar yaşadõğõ bu durgunluk dönemi, Osmanlõnõn yõkõlõşõnõ geciktirmiştir. 17. yy. boyunca Avrupa da nüfus artõşõ durmuş, tarõmsal üretim artmaya devam etmiştir. Bu, tarõmsal mallarõn fiyatlarõn gerilemesine yol açmõş, gelir düzeylerini korumak isteyen toprak sahipleri, köylülere yüklenmeye başlamõşlardõr. Bu arada 17. yy, Avrupa merkezi devletlerinin büyüme ve güçlenme dönemidir. Devletler de, savaş harcamalarõ için köylüler üzerinde baskõ kuruyorlardõ. Sonuçta, Avrupa da 17.yy, köylü ayaklanmalarõyla geçen bir yüzyõl oldu. Çitleme hareketi bu dönemde yaşandõ. Osmanlõ-Avrupa iktisadi-malî ilişkileri sürekli kötüye gitti. İthalatihracat imkanlarõ daraldõ. 2) 18.yy da Osmanlõ İmparatorluğunun Diğer Devletlerle İktisadi-Malî İlişkileri Osmanlõ ilk kez 18 yy. da borç almõştõr. Avrupa devletleriyle malî ilişkiler bu yüzyõlõn ortalarõndan itibaren yoğunlaşmõştõr. Daha önceki ilişkiler, ya o dönemin şartlarõ içinde devlet kontrolünde ithalat-ihracat ilişkileri biçiminde iktisadi ilişkilerdir, ya da savaşlar sonrasõnda (veya bazõ Avrupa devletleri için her yõl) Osmanlõya ödenen vergiler ve tazminatlar şeklindedir. Muhteşem imparatorluk, 200 yõl içinde (17-18 yy) yavaş yavaş, dünyadaki gelişmelere uyum sağlayamadõğõndan kendi kendini bitirmiş 19. yy a gelindiğinde, gerçekten bir hasta adama dönüşmüştür. Hastalõk 300 yõlõn hastalõğõdõr. 10

Osmanlõ 18. yy başõndan itibaren 1760 a kadar, daha önce uyguladõğõ ihracat yasaklarõnõ büyük ölçüde kaldõrdõ ve iktisadi ilişkilerde tekrar bir canlõlõk dönemi yaşandõ. Osmanlõda bu dönemde nüfus ve üretimde nisbi bir artõşõn görüldüğünü söyleyebiliriz. 1760-1830 dönemi ise Osmanlõ için yeni bir durgunluk dönemidir. 1789 Fransõz ihtilali ve ardõndan gelen savaşlar, Avrupa yõ da karõştõrmõştõr. Yine Osmanlõ, 1768-1830 döneminde Rusya, Avusturya ve Fransa ile savaş halindedir. Osmanlõ akçesi sürekli değer yitirmekte, yoğun fiyat artõşlarõ görülmektedir. 1830, Osmanlõ-Avrupa iktisadi-malî ilişkilerinde, dengenin tamamen aleyhe döndüğü yõldõr. 17.yy ikinci yarõsõ ve 18.yy boyunca, Doğu Akdenizde iktisadi güç dengesi de değişmiştir. Venedik ve diğer İtalyan kent devletlerinin etkinlikleri kaybolmuş, Hollanda, Fransa ve özellikle İngiltere nin gücü artmõştõr. 18.yy da ise, Hollanda bu ülkeler arasõnda geri kalmõş, Fransa, Fransõz ihtilali sonrasõnda ikinci sõraya düşmüştür 6. Bu gelişmelere paralel olarak, Osmanlõ iktisadi ilişkilerinde, Hindistan yolu ve Ortadoğu ticareti büyük ölçüde kaybolurken, Karadeniz merkezli ticaret önemini sürdürmüş, Doğu ve Güney Avrupa ticareti, Batõ Avrupa ticareti haline dönüşmeye başlamõştõr. 17.yy õn başõndan itibaren, İzmir, Avrupa ticareti için bir üs olarak gelişme eğilimi içine girmiştir. 18.yy da Osmanlõ nõn fiilen uluslararasõ ticarete açõlan en önemli kapõsõdõr. Kuzeyde sürdürülen savaş, İstanbul un önemini geçici olarak azaltmõştõr. Bu arada Selanik de önemli bir ihraç limanõdõr. 3) 19. ve 20.yy da Osmanlõ İmparatorluğu nun Diğer Devletlerle İktisadi-Malî İlişkileri Osmanlõ sadece ihracatta bulunmamõştõr. Her dönemde ithalat da yapmõştõr. 18.yy da, ithal ettiği ürünler içinde, mamul mallar, lüks tüketime yönelik yünlü kumaşlar, kâğõt ve cam ürünleri vardõr. Ama 19.yy õn ikinci yarõsõna kadar Osmanlõ nõn hem ihracatõ hem de ithalatõ hiçbir dönemde ülke ekonomisinin önemli bir payõnõ oluşturmamõştõr. Aslõnda bu durum o dönemde diğer bütün devletler için geçerlidir. Ekonomiler büyük ölçüde kendi kendine yeterli, kapalõ bir yapõya sahiptirler. Ülke içi ticaret ve parasal akõmlar ülkenin iktisadi-malî yapõsõnõ belirlemede daha fazla etkilidir. Dünyada büyük çaplõ uzak mesafeli iktisadi ilişkiler 19.yy sanayi devriminin getirdiği bir olgudur. Yukarõda anlatõlanlara paralel olarak 19.yy õn ikinci yarõsõndan önce, Osmanlõ iktisadi yapõsõ, 17 ve 18.yy lar için verilen kötü tabloya rağmen, hala toplam üretim ve tüketim hacmiyle kendi kendine yeterli bir yapõya sahiptir. 17 ve 18.yy larda ve 19.yy õn ikinci yarõsõna kadar yaşanan malî bunalõmlar, ekonomik darlõklar, merkezi devletin taşradaki gücünün zayõflamasõndan, 11

üretim ile tüketim arasõndaki bölüşüm dengelerinin adil organize edilememesinden kaynaklanmõştõr. Devletin bu konuda başarõsõz kalmasõ temel nedendir. Yani 17 ve 18.yy bunalõmlarõ tam bir iktisadi bunalõm değil, daha çok malî karakterli bunalõmlar görünümündedir 7. Bunu gören Osmanlõ idarecileri 19.yy õn ilk yarõsõnda merkezi devleti güçlendirici, merkez otoritesini sağlamak amacõna yönelik reform hareketlerine giriştiler. 1826 da Yeniçeri Ocağõ kaldõrõldõ. Merkez ordusu disipline edildi. Ayanõn vergi toplama yetkisi elinden alõndõ. Gücü sõnõrlanmaya çalõşõldõ. 1839 Tanzimat ve 1856 İslahat fermanõ ile ordu, maliye, bürokrasi, eğitim ve hukuk vb. alanlarõ yeniden düzenlendi. 1840 da hazineler birleştirildi ve tek bütçe ilkesi kabul edildi 8. Devlet taşrada vergi toplama düzenini kontrol altõna almaya çalõştõ. İltizamõ kaldõrmayõ denedi ama taşradan ayanõn yardõmõ olmaksõzõn vergi toplayacak gücünün olmadõğõnõ gördü. Tanzimat sonrasõnda, taşra malî idaresinde iltizamõn kaldõrõlmasõyla yerine konulan muhasõllõk da başarõsõz olacaktõr. Devlet sonunda valilerine malî yetkilerini tekrar vermek zorunda kalacaktõr 9. Avrupa daki ulusçuluk hareketlerinin de etkisiyle Osmanlõ ya bağlõ Avrupa milletleri şimdi, 15.yy õn güçlü, adil Devlet-i Alî Osmanî sinden çok farklõ olarak gördükleri devletlerine karşõ vergi verme niyetinde değillerdi. Bu nedenle yapõlan reformlar uzun vadede başarõ sağlayamayacaktõr. Gelir elde etme sistemi de çökecek, savaşlar ve askeri harcamalar yüzünden, devlet borç almak zorunda kalacaktõr. Devletin üretim ve tüketim arasõndaki dengeyi bozmasõ süreci işlemeye başlayacaktõr. Ayan ve reaya artõk Devlet-i Alî-yi Osmanî ye gerçek anlamda barõşõk değildir. Bu arada devletin kullanabileceği bir inisiyatif alanõ da kalmamaktadõr. Ülke içi üretim artõrõlarak, Avrupa mamul mallarõnõn ve Avrupa paralarõnõn Osmanlõ pazarõnõ işgal etmesinin önüne de geçilememiştir. Tersine ülke pazarlarõ, artõk Avrupa mallarõna ve Avrupa parasõna muhtaçtõr. 19.yy da Osmanlõ-Avrupa iktisadi-malî ilişkilerinde üç önemli tarih vardõr. Bunlar: - 1838 Balta Limanõ (dõş ticaret) anlaşmasõ - 1854 Dõş borçlanma sürecinin başlamasõ - 1850 Demiryollarõnõn yapõmõ konusunda yabancõ sermayeye verilen imtiyazlardõr. 19.yy Birleşik Krallõğõn (İngiltere nin) iktisadi ve siyasi açõdan dünyada rakipsiz olduğu bir dönemdir. Aynõ zamanda, Fransa nõn ikinci plana düştüğü, Avusturya nõn (Almanya) güçlendiği bir yüzyõldõr. 1815-1900 Burjuva Yüzyõlõ olarak bilinir. Dünyada gümrük duvarlarõnõn İngiliz Serbest Ticareti lehine kaldõrõldõğõ, liberalizmin geliştiği, köle ticaretinin sona erdiği, önce İngiltere ve 6 Paul Kenedy., Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri (1500 den 2000 e Ekonomik Değişme ve Askeri Çatõşmalar) Çev: Birtane Karanakçõ, Türkiye İş Bankasõ Kültür Yayõnlarõ, Ankara, s.174-177. 7 Şevket Pamuk., 100 Soruda Osmanlõ-Türkiye İktisadi Tarihi, Gerçek Yayõnevi, İstanbul, 1988, s.182. 8 Oktay Güvemli., 18. Yüzyõl Sonlarõna Kadar Osmanlõ Hazineleri, Yaklaşõm Dergisi, Mayõs 1997, Sayõ 53, s.141. 9 Abdullatif Şener., Tanzimat Dönemi Osmanlõ Vergi Sistemi, Bilimsel Araştõrma Dizisi, İşaret Yayõnlarõ, İstanbul 1990, s.34-44. 12

Fransa da sonra bütün Avrupa da kredilerin ve büyük bankalarõn, büyük mağazalarõn yaygõnlaştõğõ, buhar makineleri çağõdõr 10. 19.yy iktisadi ve malî ilişkilerini bu olgular belirlemiştir. Osmanlõ nõn Doğu Avrupa ve Ortadoğu ticareti gerilemiş, İngiltere ve Almanya ile iktisadi ilişkileri hõzla gelişmiştir. Ama bu gelişmeler, uzun dönemde daima Osmanlõ nõn zararõna, Avrupa nõn çõkarõna olmuştur. 1838-1841 de imzalanan anlaşma ile Osmanlõ, gümrük duvarlarõnõ yükseltmesine rağmen, kendi pazarlarõnõ ve sanayisini serbestçe koruma imkanõndan vazgeçmek zorunda kalmõştõr. Devletin bu konuda tek taraflõ karar alma hakkõ bir uluslar arasõ anlaşma ile sõnõrlanmõştõr. Almanya dan sağlanan finansman ile, Anadolu-Bağdat demiryolunun yapõmõna girişilmiştir. 1880 lerden itibaren Almanya ile ticaret geliştirilmiştir. Son dönem Osmanlõ-Avrupa iktisadi-malî ilişkilerinde, Osmanlõ dõş borçlanmasõ özel bir önem arzeder. Osmanlõ dõş borçlarõ, iktisadi tarih açõsõndan, Avrupa devletleriyle malî ilişkileri açõklamamõza ve devletin yõkõlõşõ sürecini anlamamõza yardõm etmektedir. Ayrõca Osmanlõ ile Türkiye Cumhuriyeti dõş borçlanmalarõnõ karşõlaştõrma imkanõnõ da elde ederiz. İlk dõş borçlar 1840 lõ yõllarda Galata bankerleri aracõlõğõyla, Fransõz bankalarõndan sağlanmõştõr. Ancak bunlarõn miktarlarõ çok düşüktür. Asõl dõş borçlanma, Kõrõm savaşõ sonrasõnda 1854 yõlõnda başlamõştõr. Avrupa borsalarõna Osmanlõ tahvilleri sürülmüştür. 1854 yõlõndan 1876 yõlõna kadar süren ilk dönemde, çok yüksek faizler ve çok elverişsiz koşullar geçerlidir. Alõnan borçlar, büyük bir donanmanõn kurulmasõnda ve cari harcamalarda kullanõlmõştõr. Ekonomiyi canlandõracak yatõrõmlara kaynak ayrõlmamõştõr 11. Dünya, 1873 yõlõnda bir borsa krizi yaşadõ. İki yõl içinde 20 yi aşkõn üçüncü dünya ülkesi borçlarõnõ ödeyemeyeceğini açõklamak zorunda kaldõ. Osmanlõ İmparatorluğu da bunlardan biridir. 1877-78 Osmanlõ-Rus savaşõ ile kesintiye uğrayan görüşmeler 1881 de sonuçlanmõş, Muharrem Kararnamesi imzalanmõştõr. Borç miktarõ azaltõlmõş, ödeme koşullarõ iyileştirilmiş ama, Osmanlõ topraklarõ içinde devletten bağõmsõz olarak çalõşacak, alacaklõ devletlerin kontrolünde gelirleri toplayarak Avrupa ya aktaracak bir idare kurulmuştur. Belirli vergiler, Duyun-u Umumiye (Genel Borçlar) İdaresi adõ verilen bu idareye teslim edilmiştir. Bu kuruluş, kendisine bağlõ vergi (gelir) kaynaklarõnõ iyileştirmek, geliştirmek hakkõna da sahiptir. Taşrada kõsa zamanda geniş ölçüde örgütlenen Duyun-u Umumiye İdaresinde, üst yönetimde çalõşanlar Avrupalõ idarecilerdir, diğer çalõşanlar ise Osmanlõ vatandaşlarõdõr. Duyun-u Umumiye İdaresinin kurulmasõndan sonra, Osmanlõ, dõş piyasalardan daha kolay ve daha iyi şartlarda borçlanma imkanõ elde etmiştir. Böylece, 1881 yõlõndan sonra başlayan ikinci 10 René Sédillot., Değiş Tokuştan Süpermarkete Tarih Boyunca Tacirlerin ve Ticaretin Öyküsü, Çev: Esat Nermi Erendor, Cep Kitaplarõ Yayõnlarõ, İstanbul 1982, s.381-419. 11 Aytaç Eker ve Metin Meriç., Devlet Borçlarõ (Kamu Kredisi), DEU İİBF Maliye Bölümü Yayõnõ, İzmir 1999, s.131. 13

dönemde Osmanlõ Devleti nin dõş borçlar anapara ve faiz ödemelerinin, önceki döneme göre, bütçedeki payõ itibariyle çok daha yüksek gerçekleştiğini söyleyebiliriz 12. 1914 yõlõna gelindiğinde, borç bulma ve ödeme yeniden zorlaşmõştõr. Ama şimdi Osmanlõ nõn Alman, İngiliz, Fransõz rekabetinden yararlanma imkanõ vardõr. Bu yõlda I. Dünya Savaşõ nõn başlamasõ, malî ilişkileri kesintiye uğratmõş, ama Osmanlõ Devleti kõsa zamanda savaşta yenilen bir devlet olarak, Avrupalõlarõn eline düşmüştür. Osmanlõ-Avrupa malî ilişkilerinde, son dönemde, Duyun-u Umumiye idaresinden sonra anõlmasõ gereken bir başka kurum, Osmanlõ Bankasõdõr. 1863 de İngiliz ve Fransõz sermayesi tarafõndan kurulan bankaya, devletin malî güçlüklerine çözüm bulmak ve Avrupa sermayesinin, dõş ticaretin gelişmesini sağlayacak parasal istikrar ortamõnõ meydana getirmek amacõyla çeşitli fonksiyonlar yüklenmiştir. 1840 yõlõnda kâğõt paralar tedavüle çõkarõlmõş, 1844 yõlõnda da tağşiş (madeni paranõn değerini düşürme) işlemi durdurulmuştur. 1863 de kâğõt para basma yetkisi Osmanlõ Bankasõna verildi. Banka iç ve dõş borçlarõn anapara ve faizlerinin ödenmesi ve kõsa vadeli borç verme işlemlerini de üstlendi. Banka Osmanlõ Devleti nin Merkez Bankasõ gibi çalõştõ. Devlet ile banka arasõnda bugün de olduğu gibi sõk sõk sorunlar yaşandõ. Yabancõ sermayeli banka, Osmanlõ parasõnõn istikrarõnõ korumak, özellikle yabancõ sermayenin istikrar içinde kâr elde etmesini sağlamak amacõyla çok az para basmõştõr. Devletin malî açõklarõ ve savaşlar, merkezi hükümeti banka ile çatõşmaya itmiş, zaman zaman bankanõn özerkliği gözardõ edilmiştir. Devlet bizzat para basma yoluna gitmiştir 13. Dünya Savaşõ sõrasõnda İngiltere ve Fransa ile iktisadi-malî ilişkiler kesintiye uğramõş, Almanya ile ilişkilerde gelişme olmuştur. Osmanlõ Devleti Almanya dan borç alma yoluna da gitmiştir. Duyun-u Umumiye İdaresi 1.Dünya savaşõ sõrasõnda fiilen çalõşmamõş, Lozan Antlaşmasõ ile de resmen varlõğõna son verilmiştir. Osmanlõ Bankasõ Türk topraklarõnda faaliyet gösteren yabancõ sermayeli en büyük banka durumundadõr 14. 600 yõl boyunca Osmanlõ İmparatorluğunun diğer devletlerle geniş anlamda kurduğu ilişkilerin bir sonucu olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ve Türkiye Halkõnõn da gayretleriyle elde edilen Anadolu yurdu ve bütün olumlu Osmanlõ mirasõnõn yanõnda, iktisadi ilişkilerin bir sonucu olarak kalan Osmanlõ dõş borçlarõ da kabul edilmiş ve zaman içinde ödenmiştir. 12 Süleyman Taşdelen., Osmanlõ Borçlarõ, Ekonomi Ansiklopedisi, 3. Cilt, Paymaş Yayõnlarõ, 1984, s.1034-1035. 13 Haydar Kazgan., Osmanlõdan Cumhuriyete Türk Bankacõlõk Tarihi, Türkiye Bankalar Birliği, Creative Yayõncõlõk, 1997, s.85-88. 14 S Taşdelen., Osmanlõ Bankasõ, Ekonomi Ansiklopedisi, 3. Cilt, Paymaş Yayõnlarõ, 1984, s.1034. 14

SONUÇ 14-20.yy arasõnda 600 yõl hüküm süren bir imparatorluğun, diğer devletlerle iktisadi-malî ilişkilerini kõsaca anlatabilmek zordur. Ancak hüküm sürdüğü asõrlar boyunca, son yõkõlma dönemi hariç, güçlü ve etkili olmuş olan Osmanlõ, dünya konjonktüründe söz sahibi devlet olma özelliğini uzun süre korumuştur. Bu önemli gerçeği yakalamõş olabiliriz. Osmanlõ İmparatorluğu askeri karakterli değil, daha çok iktisadi karakterli bir mücadele ile yõkõlmõştõr. Türkiye Cumhuriyeti Devleti devam etmektedir. Bu anlamda, belki de yõkõlan bir devletten söz etmek doğru değildir. Ancak imparatorluğun yõkõlõşõ sürecinde yaşanan olumsuzluklarõ, başarõsõzlõklarõ mutlaka tanõmlamak gerekiyorsa, bir toplum geri kalmaktadõr, dünya konjonktüründe söz sahibi olma özelliğini kaybetmektedir şeklinde bir ifade kullanmak daha uygun olur. Bir ulusun kurduğu bir imparatorluk, o ulusun geri kalmasõyla yõkõlmõştõr. Yine Türkiye Ulusu nun kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin geleceği de Türkiye Ulusu geri kalõrsa tehlikeye düşecektir. Osmanlõ İmparatorluğu ve soyundan geldiğimiz Osmanlõ Ulusu nun diğer devletlerle kurduğu iktisadi-malî ilişkilerinde başarõsõzlõklar olmuştur. Bu ilişkileri kendi çõkarlarõ doğrultusunda uzun süre koruyamamasõ, İmparatorluğun yõkõlõşõndaki çok önemli nedenlerden biridir. Önce iktisadi anlamda bir işgal söz konusu olmuştur, askeri işgal ardõndan gelmiştir. Türk Ulusu nun geri kalmamasõ, başarõsõzlõklar yaşanmamasõ dileğiyle, Türkiye Cumhuriyetinin diğer devletlerle iktisadi-malî ilişkilerine dikkat etmesi gereklidir. 15

KAYNAKLAR Abdullatif Şener., Tanzimat Dönemi Osmanlõ Vergi Sistemi, Bilimsel Araştõrma Dizisi, İşaret Yayõnlarõ, İstanbul 1990. Ekonomi Ansiklopedisi, Osmanlõ Borçlarõ, 3. Cilt, Paymaş Yayõnlarõ, 1984. Fernand Braudel., Akdeniz ve Akdeniz Dünyasõ, Çev: Mehmet Ali Kõlõçbay, Eren Yayõncõlõk 1990. Mehmet Turgut., Osmanlõda Devlet Ekonomi ve Batõlõlaşmadaki Yanlõşlõklar, Boğaziçi Yayõnlarõ, İstanbul 1998, Gülten Kazgan., Osmanlõ Altõnlarõ, Ekonomi Ansiklopedisi 3. Cilt, Paymaş Yayõnlarõ, 1984. Şevket Pamuk., 100 Soruda Osmanlõ-Türkiye İktisadi Tarihi, Gerçek Yayõnevi, İstanbul, 1988. Paul Kenedy., Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri (1500 den 2000 e Ekonomik Değişme ve Askeri Çatõşmalar) Çev: Birtane Karanakçõ, Türkiye İş Bankasõ Kültür Yayõnlarõ, Ankara, 1998. Haydar Kazgan., Osmanlõdan Cumhuriyete Türk Bankacõlõk Tarihi, Türkiye Bankalar Birliği, Creative Yayõncõlõk, 1997. Süleyman Taşdelen., Osmanlõ Bankasõ, Ekonomi Ansiklopedisi, 3. Cilt, Paymaş Yayõnlarõ, 1984. Lütfi Güçer., İktisat Tarihi Ders Notlarõ, İstanbul 1976. René Sédillot., Değiş Tokuştan Süpermarkete Tarih Boyunca Tacirlerin ve Ticaretin Öyküsü, Çev: Esat Nermi Erendor, Cep Kitaplarõ Yayõnlarõ, İstanbul 1982, Oktay Güvemli., 18. Yüzyõl Sonlarõna Kadar Osmanlõ Hazineleri, Yaklaşõm Dergisi, Sayõ:53 Mayõs 1997,. 16