Dermatolog ile Hastalar Aras ndaki Tan Uyumu ve Uyumu Etkileyen Faktörler

Benzer belgeler
Dermatoloji Hasta Profili

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

ARAŞTIRMA. 3 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

GER ATR POL KL N K HASTALARINDA SAPTANAN DER BULGULARININ PROSPEKT F ANAL Z

DERİ VE ZÜHREVİ HASTALIKLARI STAJI AMAÇ ve HEDEFLERİ

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

T bbi Makale Yaz m Kurallar

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

A LE PLANLAMASI YÖNTEMLER YLE LG L TUTUMLARIN ETK N A LE PLANLAMASI DANIfiMANLIK H ZMET ÖNCES VE SONRASINDA KARfiILAfiTIRILMASI

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Özel Hastane Dermatoloji Kliniği ne Başvuran Hastaların Demografik ve Klinik Özellikleri

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri

ARAŞTIRMA. Yatarak Tedavi Gören Çocuk Hastalarda Deri Hastalıklarının Mevsimsel Değişimi ve Sıklığı *

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE SIK GÖRÜLEN DERİ HASTALIKLARI

Dermatoloji poliklini i hastalar nda yaflam kalitesinin Türk dermatoloji yaflam kalite ölçe i ile de erlendirilmesi

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Geriatrik Hastalarda Dermatolojik Sorunların Analizi

Ankara Bölgesinde Sa l kl Bireylerde HAV, HBV, HCV Seropozitifli inin Yafl ve Cinsiyete Göre Da l m

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur.

Suriye savaşının dermatolojik yüzü

T bbi At k Kontrolü P80-P Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

İçindekiler Şekiller Listesi

FORMAL AFET EĞİTİMLERİNİN FARKINDALIK ve TUTUM ÜZERİNE ETKİLERİNİN KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRILMASI

Balkanlar da Refah: Kısa Rapor

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Dr. Muharrem Do an 1, Dr. Cüneyt Müderriso lu 2, Dr. Muzaffer Fincanc 3, Dr. Bahad r Ceylan 4, Dr. Gülhan Eren Özdemir 4, Dr.

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Annelerin bebek bakımı ve beslenmesi ile ilgili bilgi düzeyleri

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Dr. M. Fatih Önsüz 1, Doç. Dr. Ahmet Topuzo lu 2

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

HATAY POL S MESLEK YÜKSEK OKULU Ö RENC LER N N C NSEL YOLLA BULAfiAN HASTALIKLARA L fik N B LG LER N N DE ERLEND R LMES

TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL YAPI

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Zonguldak Bölgesinde Çocukluk Çağında Görülen Deri Hastalıklarının Prevalansı: Beş Yıllık Retrospektif Analiz

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

TÜİK KULLANICI ANKETİ SONUÇLARI

TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

Çocuklarda Anne Sütü ile Beslenme Süresi ve liflkili Faktörler

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

ARAŞTIRMA. Van Depremi Sonrasında Bölgede Görülen Dermatolojik Hastalıklar

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim

Bürokratik fllemlerin lkyard m Uygulamalar na

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Kırsal Kalkınmada Yönetişim. Şanlıurfa Örneği Ülker Şener-Evren Aydoğan

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Dr. Ulviye Yi it 1, Dr. Serkan Erdenöz 2, Doç. Dr. Ersin Oba 2

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Çocukta Dermatolojik Aciller: 5 Y ll k Deneyim

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)


RAHİM TAHLİYESİ UYGULAMALARININ ZEYNEP KAMİL AİLE PLANLAMASI KLİNİGİNDE GÖZLENEN ETKİLERİ GİRİŞ. Dr. Asuman KARAMANı.. ı Dr.

Manisa linde Okul Ça Çocuklar nda Tüberküloz Taramas

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

NIR Analizleri için Hayvansal Yem ve G da Numunelerinin Haz rlanmas

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

Kahraman Marafl ta Difl Hekimleri ve Di er Difl Sa l Personeli Aras nda Hepatit B ve C Seroprevalans

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

Çocuklukça Dermatozlar n n Prevalans

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

SB stanbul E itim ve Araflt rma Hastanesi Geriatri Poliklini ine Baflvuran Hastalarda Yaflam fieklinin Komorbidite ve Polifarmasi ile liflkisi*

Renal transplantasyon hastalarında gözlenen deri bulgularının süreye göre değişiminin değerlendirilmesi

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

3 Pratik Dermatoloji Notları

STRATEJ K V ZYON BELGES

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 26 Ocak 2016

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

Yar k rsal Alanda Yaflayan Kiflilerin Viral Hepatitler Konusunda Bilgi ve Tutumlar

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Araflt rma Makalesi / Research Article

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

4. Ünite Ö retmen K lavuz Kitab

Türkiye'de Dermatologların Mesleki Amaçlı nternet Kullanımı

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Transkript:

14 Orijinal Araflt rma Original Investigation DOI: 10.4274/turkderm.45.04 Dermatolog ile Hastalar Aras ndaki Tan Uyumu ve Uyumu Etkileyen Faktörler Evaluation of the Diagnostic Compliance Between Dermatologist and Patients and Factors Affecting This Agreement Yeflim Do an, Tu ba Rezan Ekmekçi, Zehra Afliran Serdar Haydarpafla Numune E itim ve Araflt rma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastal klar Klini i, stanbul, Türkiye Özet Amaç: ICD kodlama sistemine göre, deri ve derialt dokusuna ait 862 adet hastal k bildirilmektedir. Bu hastal klar n içinde Türkçe karfl l olan veya Türkçeleflmifl halleri ile kullan lan az say da hastal k vard r. Amac m z, dermatolog ve hastalar aras ndaki tan uyumu ve bu uyumu etkileyen faktörleri araflt rmakt. Gereç ve Yöntem: Çal flmaya Eylül 2009-Nisan 2010 tarihleri aras nda Haydarpafla Numune E itim ve Araflt rma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastal klar poliklini ine baflvuran; yafl 18 ve üzeri, kooperasyon kurulabilen, Türkçe de karfl l olan veya orijinal ismi ile kullan lan bir hastal a sahip 1479 hasta al nd. Hastan n tan s ile dermatologun tan s aras ndaki iliflki uyumlu, uyumsuz ve bilmeyen olmak üzere üçe ayr ld. Üç grupta yafl, cinsiyet, e itim seviyesi, hastal k süresi ve fliddetinin etkisi istatistiksel olarak karfl laflt r l rken; uyumlu ve uyumsuz grupta ayr ca, tan n n kimin taraf ndan kondu u (kendisi, doktor), kendisi koydu ise bilgi kayna (arkadafl, aile büyükleri, medya, kendi fikri), doktor koydu ise doktorun uzmanl k alan (dermatolog ve di er doktorlar), daha önce tedavi görmesi ve tan d bir kiflide bu hastal ktan olmas n n etkisi araflt r ld. Bulgular: Hastalar n 829 unun (%56,1) uyumlu, 278 inin (%18,8) uyumsuz tan koydu u, 372 sinin (%25,5) bilmedi i saptand. Gençlerde, kad nlarda, e itim seviyesi yüksek olanlarda, hastal k süresi uzun ve fliddeti fazla olanlarda, tan s daha önceden dermatolog taraf ndan konulanlar ile, bilgi kayna arkadafl çevresi olanlarda, ve tan d bir kiflide benzer hastal ktan olmas durumunda tan uyumu artmaktayd. Tan uyumu en fazla olan hastal klar, akne vulgaris (%95,6), tinea unguium (%82,3) ve tinea pedis (%78,9) iken, en düflük olan hastal klar numuler dermatit (%10,2), ürtiker (%11,9) ve liken planus (%25,9) idi. Sonuç: Çal flmam zda sonuç olarak Türkçe de karfl l olan veya orijinal ismi ile kullan lan bir hastal a sahip hastalarda dermatolog-hasta tan uyumu yüksek olarak saptanm flt r. (Türkderm 2011; 45: 14-8) Anahtar Kelimeler: Dermatolog, hasta, tan, uyum Summary Background and Design: According to the ICD-coding system, 862 diseases of the cutaneous and subcutaneous tissues. Only few diseases have a Turkish equivalent or a corresponding term in Turkish language. Our aim was to investigate the diagnostic agreement between dermatologist and patients and the factors affecting this agreement. Material and Method: The study involved 1479 cooperating patients aged 18 years or above who had applied to Dermatology Outpatient Clinic of Haydarpafla Numune Training and Research Hospital between September 2009 and April 2010 and had a disease with a Turkish name or original term. The patients were divided into three groups as their diagnoses were compatible or incompatible to the dermatologist s diagnosis or were unfamiliar. The groups were compared statistically for age, gender, education level, effects of disease duration and severity. The groups showing agreement and disagreement were additionally explored for: diagnosing person (patient or physician); when diagnosed by the patient, the information source (friends, parents, media, patient s own idea); when diagnosed by a physician, the specialization field (dermatology or other specialties); previous treatment and effect of disease presence in individuals in the patient's environment. Results: It was found that 829 (56.1%) patients diagnoses were compatible, while 278 (18.8%) were incompatible to the dermatologist s diagnosis and 372 (25.5%) were unfamiliar. The agreement between diagnoses was higher in females, youngsters, and in patients with higher education levels, longer disease duration and higher disease severity, presence of friends as information source or a similar disease. The diseases with highest diagnostic agreement were acne vulgaris (95.6%), tinea unguium (82.3%), and tinea pedis (78.9%), whereas the diseases with lowest agreement were nummular dermatitis (10.2%), urticaria (11.9%) and lichen planus (25.9%). Conclusion: The diagnostic compliance was high between dermatologist and patient in diseases with a Turkish name or original term. (Türkderm 2011; 45: 14-8) Key Words: Dermatologist, patient, diagnosis, compliance Yaz flma Adresi/Address for Correspondence: Dr. Yeflim Do an, Haydarpafla Numune E itim ve Araflt rma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastal klar Klini i, stanbul, Türkiye Tel.: +90 216 414 45 02 E-posta: dr.yesimdogan@hotmail.com Gelifl Tarihi/Received: 02.07.2010 Kabul Tarihi/Accepted: 12.08.2010 Türkderm-Deri Hastal klar ve Frengi Arflivi Dergisi, Galenos Yay nevi taraf ndan bas lm flt r. Turkderm-Archives of the Turkish Dermatology and Venerology, published by Galenos Publishing.

Türkderm 2011; 45: 14-8 Tan Uyumu 15 Girifl Yap lan epidemiyolojik çal flmalarda deri hastal klar n n s kl %22-33 aras nda saptanm flt r 1,2. En son yap lan uluslararas hastal k s n flamas na göre, deri ve derialt dokusuna ait 862 adet hastal k bildirilmektedir 3. Deri hastal klar bu kadar s k görülmelerine ve çok çeflitli olmalar na ra men, hastal klar n büyük ço unlu unu az say da hastal k oluflturur. Hastal k isimlerinin ço u Latince, Grekçe ve ngilizce kökenlidir. Türkçe bu dil ailelerine ait de ildir ve kültürel al flveriflin de az olmas nedeniyle birço u halk aras nda bilinmez ve orijinal isimleriyle kullan lmaz. Yine, bu hastal klar n içinde Türkçe karfl l olan veya Türkçeleflmifl halleri ile kullan lan az say da hastal k vard r 4,5. Deri hastal klar hayat kalitesini etkileyen en önemli hastal klardand r 6. Yine dermatologun koydu u tan dan ziyade hastan n kendi kendine koydu u tan n n hayat kalitesi üzerine daha etkili oldu u da gösterilmifltir 7. Dermatologun koydu u tan ile hastan n koydu u tan aras ndaki uyum hasta hekim iliflkisini olumlu biçimde etkiler ve tedavi baflar s n da artt r r. Bu çal flmada, dermatolog ve hastalar aras ndaki tan uyumu ve bu uyumu etkileyen faktörler araflt r ld. Gereç ve Yöntem Çal flmaya Eylül 2009-Nisan 2010 tarihleri aras nda Haydarpafla Numune E itim ve Araflt rma Hastanesi Dermatoloji poliklini ine baflvuran; yafl 18 ve üzeri, kooperasyon kurulabilen, Türkçe de karfl l olan veya orijinal ismi ile kullan lan bir hastal a sahip 1479 hasta al nd (Tablo 1). Türkçe karfl l olmas na ra men, çal flma süresince ratlan lmad ndan baz hastal klar [lepra (cüzzam), sifiliz (frengi), gonore (bel so uklu u), layflmanyazis (y l ç ban, flark ç ban ), skrofuloderma (s raca), ektima (irinli yara), perlefl (yalama), miliarya (isilik), karbonkül (kara ç ban), piyodermi (irinli deri sayr l ), impetigo (çakmak), kandidiyazis (pamukçuk), panaris (dolama)] çal flmaya al nmad. Ayr ca hastal k olarak kabul edilmeyen dermatolojik tablolar da [nevüs (ben), efelid (çil), androgenetik alopesi (erkek tipi kellik)] çal flma d fl b rak ld. Hastalar n yafl, cinsiyet, e itim durumu sorguland ktan sonra, hastal klar n n tan s kendi ifadeleriyle yaz ld. E er bu tan y doktorlar koydu ise, dermatolog olup olmad, kendileri düflünüyor iseler, bilgiyi nereden ald klar (arkadafl, aile büyükleri), medya, kendi fikri) kaydedildi. Hastal klar n n ne kadar süredir oldu u, fliddetini nas l de erlendirdi i (hafif, orta, fliddetli), tedavi görüp görmedi i, tan d kiflide bu hastal ktan olup olmad soruldu. E er hastalar n düflündü ü bir tan yok ise bilmiyor olarak kaydedildi. Hastan n tan s ile dermatolo un tan s aras ndaki iliflki uyumlu, uyumsuz ve bilmeyen olmak üzere üçe ayr ld. Hastan n hastal n n Türkçe ismini veya orijinal ismini söylemesi halinde, iliflki uyumlu olarak kabul edildi. Uyumlu, uyumsuz ve bilmeyen grupta yafl, cinsiyet, e itim seviyesi, hastal k süresi ve fliddetinin etkisi istatistiksel olarak karfl laflt r l rken; uyumlu ve uyumsuz grupta ayr ca, tan n n kimin taraf ndan kondu u (kendisi, doktor), kendisi koydu ise bilgi kayna (arkadafl, aile büyükleri, medya, kendi fikri), doktor koydu ise doktorun uzmanl k alan (dermatolog ve di er doktorlar), ve tan d bir kiflide bu hastal ktan olup olmamas n n etkisi araflt r ld. Ayrca en s k görülen yedi hastal kta, genel grupta yap lan tüm de erlendirmeler yap ld. Çal flmada istatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007&PASS 2008 Statistical Software (Utah, USA) program kullan ld. Çal flma verileri de erlendirilirken tan mlay c istatistiksel metodlar n (ortalama, standart sapma) yan s ra niceliksel verilerde normal da l m gösteren parametrelerin gruplar aras karfl laflt rmalar nda Oneway Anova testi ve farkl l a neden olan grubun tespitinde Tukey HSD testi Tablo 1. Deri hastal klar ve Türkçe deki karfl l klar Folikülit: Sivilce, k l dibi yang s ntertrigo Piflik Fronkül Ç ban, kan ç ban Kontakt dermatit Mayas l, temriye, ekzema Erizipel / selülit Y lanc k, k z lyel, selülit Numuler dermatit Mayas l, temriye, ekzema Verruka vulgaris Si il Atopik dermatit Mayas l, temriye, ekzema Verruka plana Si il Dizhidroz Mayas l, temriye, ekzema Kondiloma aküminata Si il, kondilom Seboreik Dermatit Saça yerleflti inde konak, ekzema Molluskum kontagiozum Molluskum Ürtiker Kurdeflen Herpes simpleks Uçuk Vitiligo Ala, alaca hastal Herpes zoster Gece yan Kloazma Al basma, gebelik maskesi, yüzde kara beneklenme Tinea manum Mantar Bazal hücreli karsinom Kötü huylu ur, kanser Tinea pedis Mantar Skuamöz hücreli karsinom, Kötü huylu ur, kanser Tinea unguium Mantar Mikozis fungoides Lenfoma Tinea korporis Mantar Akne vulgaris Sivilce Tinea kruris Mantar Akne rozasea Gülleme, rozasea Kandidiazis Mantar Hidradenitis süpürativa Köpek memesi Pitriazis versikolor Alacal, ala, çok renkli, mantar Behçet hastal Behçet Skabies Uyuz Oral aft Aft Pedikülozis Bitlenme Psoriazis vulgaris Sedef, pullu temriye Alopesi areata Saçk ran,odaksal saç dökülme Pitriazis rozea Gül hastal Kallus Nas r Liken planus Liken

16 Tan Uyumu Türkderm 2011; 45: 14-8 kullan ld. Normal da l m göstermeyen parametrelerin gruplar aras karfl laflt rmalar nda Kruskal Wallis testi ve farkl l a neden olan grubun tespitinde Mann Whitney U test kullan ld. Niteliksel verilerin karfl laflt r lmas nda ise Ki-Kare testi kullan ld. Bulgular Çal flmaya al nan 1479 hastan n [639 (%43,2) erkek, 840 (%56,8) kad n, ort yafl 37,36±17,14, yafl aral 18-89] demografik özellikleri ve anket sorular na verdikleri cevaplar her üç grupta ayr olmak üzere Tablo 2 de gösterilmifltir.tüm hasta grubunda dermatolog-hasta tan uyumuna bak ld nda, hastalar n 829 unun (%56,1) uyumlu tan koydu u, 278 inin (%18,8) uyumsuz tan koydu u, 372 sinin (%25,5) bilmedi i saptand. Gruplar aras nda yafl aç s ndan anlaml farkl l k vard (p=0,001). Yafl artt kça uyum azalmaktayd. Bilmeyen grubun yafl ortalamas uyumlu ve uyumsuz gruplardan, uyumsuz grubun yafl ortalamas uyumlu gruptan anlaml olarak yüksekti (s ras yla p=0,001, p=0,001, p=0,001). Gruplar aras nda cinsiyet aç s ndan anlaml farkl l k vard (p=0,001). Uyumlu grupta, uyumsuz ve bilmeyen gruba göre anlaml olarak kad nlar daha fazla idi. E itim seviyesi uyumu olumlu olarak etkilemekteydi. Gruplar aras nda e itim seviyesi aç s ndan istatistiksel olarak anlaml farkl l k vard (p=0,001). Bilmeyen grupta, uyumlu ve uyumsuz gruba göre okuma yazma bilmeyenler anlaml olarak daha fazla iken, uyumlu grupta üniversite mezunlar uyumsuz ve bilmeyen gruba göre anlaml olarak daha fazla idi. Uyumlu grubun hastal k süresi bilmeyen ve uyumsuz gruplardan anlaml olarak yüksekti (p=0,001). Gruplar aras nda hastal k derecesi aç s ndan istatistiksel olarak anlaml farkl l k vard (p=0,005). Hastal k, hastalara göre hafif ise, uyum üzerine etkisi yoktu. Uyumlu ve uyumsuz grupta, bilmeyen grubuna göre, hastal n n fliddetli oldu unu söyleyenler anlaml olarak daha yüksek iken, bilmeyen grubunda, uyumlu ve uyumsuz gruba göre hastal n n orta fliddette oldu unu söyleyenler anlaml olarak daha yüksek idi. Uyumlu ve uyumsuz grup aras nda tan y kendi koyanlar ile doktor taraf ndan koyulanlar aras nda istatistiksel olarak anlaml farkl l k yoktu (p=0,355). Uyumlu grupta tan daha çok dermatolog taraf ndan konurken, uyumsuz grupta tan daha çok di er doktorlar taraf ndan konmufl idi ve aradaki fark anlaml idi (p=0,001). Hasta tan y kendi koymuflsa, uyumlu grupta, uyumsuz gruba göre anlaml olarak bilgi kayna arkadafl çevresi iken, uyumsuz grupta uyumlu gruba göre anlaml olarak bilgi kayna kendisi idi (p=0,001). Tablo 2. Her üç grupta demografik özellikler ve sorulara verilen cevaplar Uyumlu n (%) Uyumsuz n (%) Bilmiyor n (%) Toplam n (%) 829 (56,1) 278 (18,8) 372 (25,5) 1479 (100) Yafl Ort±SD 34,09±16,27 38,86±15,80 43,52±18,13 Cinsiyet n (%) Erkek 323 (%39) 128 (%46) 188 (%50,5) 639 (%43,2) Kad n 506 (%61) 150 (%54) 184 (%49,5) 840 (%56,7) Yok 24 (%2,9) 7 (%2,5) 38 (%10,2) 69 (%4,6) lkokul 253 (%30,5) 118 (%42,4) 169 (%45,4) 540 (%36,5) E itim Durumu Ortaokul 76 (%9,2) 33 (%11,9) 51 (%13,7) 160 (%10,8) n (%) Lise 243 (%29,3) 69 (%24,8) 75 (%20,2) 387 (%26,1) Üniversite 233 (%28,1) 51 (%18,3) 39 (%10,5) 323 (%21,8) Hastal k Süresi 845,84±1426,7 402,22±822,5 401,45±873,41 Ort±SD Hastal k Derecesi Hafif 72 (%8,7) 24 (%8,6) 35 (%9,4) 131 (%8,8) n (%) Orta 497 (%60) 162 (%58,3) 257 (%69,1) 916 (%61,9) fiiddetli 260 (%31,4) 92 (%33,1) 80 (%21,5) 432 (%29,2) Tan y Koyan Kendi 547 (%66) 191 (%68,3) 738 (%66,6) Kifli (%) Doktor 281 (%30,6) 86 (%30,6) 367 (%33,1) Bilginin Kayna Arkadafllar 172 (%20,6) 40 (%14,4) 212 (%19,1) n (%) Aile büyükleri 171 (%20,6) 60 (%21,6) 231 (%20,8) Medya ve internet 90 (%10,9) 22 (%7,9) 112 (%10,1) Kendi 114 (%13,8) 69 (%24,8) 183 (%16,5) Daha Önce Tan Dermatolog 248 (%29,9) 44 (%15,8) 292 (%26,3) Koyan Doktor n (%) Di er 33 (%4) 42 (%15,1) 75 (%6,7) Daha Önce Evet 470 (%56,7) 137 (%49,3) 607 (%54,8) Tedavi n (%) Hay r 359 (%43,3) 141 (%50,7) 500 (%45,1) Tan d Bir Kiflide Evet 365 (%44) 38 (%86,3) 403 (%36,4) Bu Hastal ktan Varm? n (%) Hay r 464 (%56) 240 (%86,3) 704 (%63,5)

Türkderm 2011; 45: 14-8 Tan Uyumu 17 Uyumlu grupta uyumsuz gruba göre daha önce tedavi görme anlaml derecede yüksek idi (p=0,032). Tan d bir kiflide ayn hastal ktan olmas uyumu olumlu olarak etkilemekteydi. Bu kiflilerde uyum anlaml düzeyde yüksekti (p=0,001). Hastalara çal flmada 40 farkl tan konmufltu. Hasta say s 20 ve üzerinde olan 17 hastal k vard. Bu hastal klar n üç grupta da l m Tablo 3 de gösterilmifltir. Tan uyumu en fazla olan hastal klar, akne vulgaris (%95,6), tinea unguium (%82,3) ve tinea pedis (%78,9) iken, en düflük olan hastal klar numuler dermatit (%10,2), ürtiker (%11,9) ve liken planus (%25,9) idi. Akne vulgaris tan s alan 296 hasta vard ve tan uyumu %95,6 idi. Uyumu etkileyen parametrelere bak ld nda sadece daha önceden tedavi almak uyumu etkilemiflti. Daha önceden tedavi alan grupta tan uyumu anlaml olarak yüksekti (p=0,039). Kontakt dermatit tan s alan 163 hasta vard ve tan uyumu %31,9 idi. Uyumlulu u etkileyen faktörler e itim durumu ve hastal k süresi idi. Hastal k süresi uyumlu grupta bilmeyen ve uyumsuz gruba göre anlaml olarak yüksekti (s ras yla p=0,001, p=0,001). Okuma yazma bilmeyen olgularda tan y bilmeme oran yüksekken, üniversite mezunu olgularda uyum oran yüksekti (p=0,004). Tinea pedis tan s alan 106 hasta vard ve tan uyumu %78,9 idi. Tan uyumunu sadece bilgi kayna etkilemiflti. Hastan n bilgi kayna kendisi ise anlaml olarak tan da uyumsuzluk vard (p=0,028). Seboreik dermatit tan s alan 97 hasta vard ve tan uyumu %38,1 idi. Uyumlulu u etkileyen faktörler cinsiyet, hastal k süresi ve tan n n daha önceden dermatolog taraf ndan konmas idi. Bilmeyen grupta, uyumlu ve uyumsuz gruba göre erkekler anlaml derecede yüksekti (p=0,028). Hastal k süresi uyumlu grupta anlaml olarak yüksekti (p=0,004). Tan daha önceden dermatolog taraf ndan konmas uyumu anlaml olarak etkilemiflti (p=0,031). Tinea unguium tan s alan 79 hasta vard ve tan uyumu %82,3 idi. Hiçbir faktör tan uyumunu etkilememiflti. Verruka vulgaris tan s alan 78 hastada tan uyumu %69,2 idi. Uyumlulu u etkileyen faktörlere bak ld nda sadece hastal n fliddeti uyumu etkilemiflti. Hastal klar n hafif olarak nitelendirenlerde bilmeme oran yüksekken, orta fliddetli tan mlayanlarda uyum oran anlaml olarak yüksekti (p=0,004). Psoriazis vulgaris tan s alan 78 hasta vard ve tan uyumu %74,4 idi. Uyumlulu u etkileyen faktörler cinsiyet, hastal k süresi ve tan n n daha önceden dermatolog taraf ndan konmas idi. Erkeklerde bilmeme oran yüksekken, kad nlarda uyum oran yüksekti (p=0,013). Uyumlu grubun hastal k süreleri bilmeyen gruptan anlaml olarak yüksek, uyumsuz grubun hastal k süresi uyumlu gruptan anlaml olarak yüksekti (s ras yla p=0,002, p=0,035). Tan daha önceden dermatolog taraf ndan konmufl ise uyum oran anlaml olarak yüksekti (p=0,001). Tart flma Çal flmam zda dermatolog-hasta tan uyumu %56,1 gibi yüksek bir oranda ç km flt r. Uyumu etkileyen önemli faktörlerden biri e itimdir. Çal flmam zda üniversite mezunu oran %21,8 dir. Oysa ki Türkiye statistik Kurumu verilerine göre ülkemizde üniversite mezunu oran %5,95 dir 8. Ayr ca ülkemizde k rsal kesimde yaflama oran %24,5 iken 8, çal flma grubumuzdaki hastalar n hemen tamam büyükflehirde yaflamakta idi. Bu nedenlerle çal flma grubumuz toplumu yans tmasa da, beklenenin üzerinde bir hasta uyumu ç km flt r. Tabii ki bunda, toplumda s k görülen, dolay s yla Türkçe karfl l veya Türkçeleflmifl haliyle toplumda yer bulmufl hastal klar n çal flmaya al nmas etkilidir. Yine tüm ekzema grubu hastal klarda hastan n hastal n sadece ekzema olarak nitelendirmesinin do ru kabul edilmesinin de etkisi vard r. Tablo 3. Dermatologun tan s ile hasta tan s aras ndaki uyum durumuna göre tan lar n da l m Uyumlu Uyumsuz Bilmiyor Toplam n % n % n % n Akne vulgaris 283 95,6 9 3 4 1,4 296 Kontakt dermatit 52 31,9 55 33,7 56 34,4 163 Tinea pedis 73 68,8 3 2,8 30 28,3 106 Seboreik dermatit 37 38,1 21 21,6 39 40,2 97 Tinea unguium 65 82,3 14 17,7 79 Verruka vulgaris 54 69,2 9 11,5 15 19,2 78 Psoriyazis vulgaris 58 74,4 9 11,5 11 14,1 78 Ürtiker 7 11,9 38 64,4 14 23,7 59 Numuler dermatit 5 10,2 13 26,5 31 63,3 49 Kallus 30 62,5 8 16,7 10 20,8 48 Folikülit 32 66,7 8 16,7 8 16,7 48 Alopesi areata 20 64,5 11 35,5 31 Liken planus 7 25,9 9 33,3 11 40,7 27 Pitriyazis versikolor 10 38,5 10 38,5 6 23,1 26 Herpes simpleks 15 68,2 3 13,6 4 18,2 22 Pitriyazis rozea 3 13,6 16 72,7 3 13,6 22 Akne rozasea 11 50 11 50 22

18 Tan Uyumu Türkderm 2011; 45: 14-8 Dermatolojik hastal klarda hastalar n koyduklar tan ile dermatologun tan s aras ndaki uyumu karfl laflt ran flimdiye kadar bir çal flma tespit edilmifltir. Jagou ve ark 7 taraf ndan 2769 hasta üzerinde yap lan çal flmada befl hastal kta (fungal infeksiyon, akne, ekzema, seboreik dermatit, psoriazis) dermatolog-hasta tan uyumu araflt r lm flt r. Bu çal flmada tan uyumu fungal infeksiyonda %34,8, aknede %47,3, ekzemada %36,6, seboreik dermatitte %31,8, psoriazisde %41 olarak tespit edilmifltir. Bizim çal flmam zda ise bu oranlar s ras yla bu befl hastal kta %66,2, %95,6, %26,31, %37, %74,4 idi. Bizdeki sonuçlar n daha yüksek ç kmas nda birkaç faktör sorumlu olabilir. Bunlardan biri çal flmam z n üçüncü basamak sa l k kuruluflunda yap lmas d r. Dolay s yla tedavi aray fl içinde olan, birkaç yere gitmifl, muhtemelen hastal k süreleri daha uzun bir grup çal flmaya al nm flt r. Fransa daki çal flma ise tarama kampanyas ile yap lm flt r. Hastal k süreleri hakk nda bilgi verilmemifltir. Çal flmam zda kat l mc lar n ço u bir metropolde yaflarken, Fransa daki çal flmada k rsal alan ve kasabada yaflayanlar n oran %31,9 dur. Yine çal flmam zda bu befl hastal k grubunda e itim durumu lise ve üzeri %37,72 dir. Fransa daki çal flmada e itim seviyesinden bahsedilmemifltir. Yine Fransa daki çal flmada 65 yafl üstü çal flmaya al nma oran %18,4 iken bizde bu befl hastal k için oran %5,6 d r. Görüldü ü gibi çal flma gruplar n n sosyodemografik özelliklerindeki farkl l klar iki çal flmay karfl laflt rmay bir nevi imkans z hale getirmektedir. Ancak yine de bizim çal flmam zda oldu u gibi, Jagou ve ark 7 da genç yafl ve daha önceden tedavi olman n tan uyumunu olumlu etkiledi ini tespit ederken, hastal k fliddetinin uyuma etkisinin olmad n göstermifllerdir. Çal flmam zda kad nlarda, e itim seviyesi yüksek kiflilerde, uzun hastal k süresi olanlarda ve bir tan d nda ayn hastal ktan olanlarda uyum yüksek ç km flt r. Yine tan koyan dermatolog ise uyumun artmas beklenen bir sonuçtur. Kifli kendi tan koyuyor ise arkadafl grubunun daha güvenilir kaynak olmas yine bu grubun e itim seviyesinin aile büyüklerine göre muhtemel daha fazla olmas ile aç klanabilir. Kocaeli ve yöresinde yap lan epidemiyolojik çal flmada toplumda ekzema grubu hastal klar %12,7 (seboreik dermatit %4), akne vulgaris %8, mikotik infeksiyonlar %7,4, bakteriyel infeksiyonlar %6,1 iken, ürtiker %2,1, psoriazis %0,8, akne rozasea %0,8 oran nda tespit edilmifltir 9. Hastal k baz nda bak ld nda toplumda s k görülen hastal klarda (akne vulgaris, tinea pedis, tinea unguium, folikülit, herpes simpleks, kallus gibi), tan uyumu yüksek iken, inflamatuvar gövdeyi tutan k sa süreli döküntülü hastal klar (ürtiker, pitriazis rosea, liken planus) ile inflamatuvar olmayan ve çok göze çarpmayan döküntülü hastal klarda (pitriazis versicolor) tan uyumu düflüktü. Di er inflamatuvar hastal klardan (kontakt dermatit, seboreik dermatit) farkl olarak nadir görülmesine ra men kronik seyreden psoriazisde hasta uyumu belirgin bir flekilde yüksekti. Yine yüz gibi görünen bölgeleri tutan ve s k görülen hastal klar (akne vulgaris) ile yüz ve saçl deri gibi yine görünen bölgeleri tutan ancak nispeten nadir görülen hastal klarda da (akne rozasea, alopesi areata) tan uyumu ortalaman n üzerindeydi. Hastal klar n kendi içinde uyumu etkileyen faktörlere bak ld - nda inflamatuvar ve uzun süreli hastal klarda (seboreik dermatit, psoriazis) cinsiyet, hastal k süresi ve daha önce dermatolog taraf ndan tan konma uyumu etkilemekteydi. Buna karfl l k toplumda iyi bilinen akne vulgaris, verruka vulgaris, tinea pedis, tinea unguium gibi hastal klarda sosyodemografik verilerin ve di er faktörlerin ço unun bir önemi yoktu. Sonuç olarak, Türkçe de karfl l olan veya orijinal ismi ile kullan lan bir hastal a sahip hastalarda dermatolog-hasta tan uyumu yüksek ç km flt r. Kaynaklar 1. F Dalgard, A Svensson, JQ Holm, J Sundby: Self-reported skin morbidity in Oslo. Assosications with sociodermographic factors among adults in a cross-sectional study. Br J Dermatol 2004;151:452-7. 2. Rea JN, Newhouse ML, Halil T: Skin disease in Lambeth. A community study of prevalence and use of medical care Br J Prev Soc Med 1976;30:107-14. 3. Türkiye Cumhuriyeti Sa l k Bakanl. ICD 10 Üç Basamakl Tan Kodlar Listesi 2010. 4. Günefl AT: Deri bilim terimleri efl anlaml lar sözlü ü çok dilli önçal flma. zmir, Do ruyol matbaas, 1994;4-46. 5. Köfllü A: Türkçe deri hastal klar ve frengi terimleri; stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T p Fakültesi yay nlar 1981; rektörlük no: 2973 dekanl k no: 98. 6. Quandt SA, Schulz MR, Vallejos QM, Feldman SR, Verma A, Fleischer AB, Rapp SR, Arcury TA: The association of dermatologist-diagnosed and self-reported skin diseases with skin-related quality of life in Latino migrant farmworkers. Int J Dermatol 2008;47:236-41. 7. Jagou M, Bastuji-Garin S : Poor agreement between self-reported and dermatologists diagnoses for five common dermatoses. Br J Dermatol 2006;155:1006-12. 8. Türkiye statistik Kurumu. 2009 nüfus say m na göre e itim düzeyi, yafl ve cinsiyet göre da l m 2010. 9. Bilfen N, fieref B, Apayd n R, Bafl F: Kocaeli'nde deri hastal klar konusunda yap lan ilk epidemiyolojik çal flma sonuçlar. T Klin J Dermatol 1998;1:160-4.