BALIKESİR ÇANAKKALE PLANLAMA BÖLGESİ 1/100 000 ÇEVRE DÜZENİ PLANI ARAŞTIRMA RAPORU



Benzer belgeler
PLAN AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

BALIKESİR-ÇANAKKALE PLANLAMA BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI 3. FAALİYET RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

ALTIEYLÜL PLEVNE MAH ADALAR ARASINDAKİ TESCİL HARİCİ ALANA İLİŞKİN 1/1000 ÖLÇEKLİ İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

10 BAŞLIKTA BALIKESİR

Çanakkale de Yatırım. Invest in Çanakkale. Gelişen Ulaşım Ağı ile Yatırımcıların Yeni Gözdesi; Çanakkale ÇANAKKALE

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

TR22 Güney Marmara Bölgesi nin Nüfus Dinamikleri. TR22 Güney Marmara Bölgesi nin Nüfus Dinamikleri 2011

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

BALIKESİR İLİ, EDREMİT İLÇESİ, YOLÖREN MAHALLESİ, ADA 162, PARSEL 2 İÇİN HAZIRLANAN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

BALIKESİR-ÇANAKKALE PLANLAMA BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI. Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/ Ölçekli Çevre Düzeni Planı

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

T.C. BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRE BAŞKANLIĞI ŞEHİR PLANLAMA MÜDÜRLÜĞÜ. Plan Açıklama Raporu.

BALIKESİR. Lojistik Atlası

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

Kaynak: KGM, Tesisler ve Bakım Dairesi, 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi. Harita 16 - Türkiye 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

4.5. Annenin Yaş Grubuna Göre Doğum Sayısı Kaba Evlenme Hızı ( ) Kaba Boşanma Hızı ( ) Kaba Ölüm Hızı ( )

1.PLANLAMA ALANININ KONUMU ve GENEL ÖZELLİKLERİ... 1

1.PLANLAMA ALANININ KONUMU ve GENEL ÖZELLİKLERİ... 2

İŞLEMİ YAPILAN GERÇEK / TÜZEL

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.

Çanakkale de Yatırım. Invest in Çanakkale. Coğrafi Konum

İçindekiler. Şekiller Listesi

Ö:1/1000 OCAK Küçüksu Mah.TekçamCad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

1. Ulaştırma. TR82 Bölgesi Kastamonu Çankırı Sinop

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Kınık Özet Raporu

Doğal Gıdaların Merkezi BALIKESİR

ULAŞIM. MANİSA

BALIKESİR ÇANAKKALE PLANLAMA BÖLGESİ 1/ ÇEVRE DÜZENİ PLANI ARAŞTIRMA RAPORU

MARMARA BÖLGESi. IRMAK CANSEVEN SOSYAL BiLGiLER ÖDEVi 5/L 1132

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

ULAŞIM. AFYONKARAHİSAR

Analitik Etütlerin Mekansal Planlamadaki Yeri ve Önemi

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

İZMİR İLİ, ALİAĞA İLÇESİ, ÇAKMAKLI KÖYÜ, LİMAN AMAÇLI 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DİLEK ÇAKANŞİMŞEK ŞEHİR PLANCISI

2018 GÜRHAN SÖZER (Şehir Plancısı)

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu

ANTALYA İLİ, KEPEZ İLÇESİ, ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI REVİZYONU AÇIKLAMA RAPORU

İSTANBUL DAN SANAYİNİN TAŞINMASINA (Desantralizasyon) GMKA Yaklaşımı

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 20 ŞUBAT 2019 TARTIŞIK-AYVACIK-ÇANAKKALE DEPREMİ

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

DERS 1. Bölge Sınırlarını Tespiti

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİ KARAAĞAÇLI MAHALLESİ TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

TURGUTLU (MANİSA) DERBENT MAHALLESİ, 154 KV ALAŞEHİR HAVZA TM-SALİHLİ-DERBENT-BAĞYURDU ENERJİ İLETİM HATTI NAZIM İMAR PLANI.

TURGUTLU (MANİSA) DERBENT MAHALLESİ, 154 KV ALAŞEHİR HAVZA TM-SALİHLİ-DERBENT-BAĞYURDU ENERJİ İLETİM HATTI UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ.

İSTANBUL BALIKESİR Balıkesir Bankacılık Sektörü BASİAD BALIKESİR BANKACILIK SEKTÖRÜ RAPORU - EKİM 2013

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Mekânsal Gelişme ve Erişilebilirlik İhtisas Komisyonu Çalışmaları

1.PLANLAMA ALANININ KONUMU ve GENEL ÖZELLİKLERİ... 1

1 PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI 2 PLANLAMANIN AMAÇ VE KAPSAMI

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ

Harita 1:Planlama alanına ait uydu görüntüsü (uzak)

GÖLMARMARA MAHALLESİ, 234 ADA 1 PARSEL VE ÇEVRESİNE AİT

Çanakkale de Yatırım. Invest in Çanakkale. Çalışma Özeti GÜNEY MARMARA KALKINMA AJANSI

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ YENİMAHALLE MAHALLESİ 1015 ADA 14 PARSEL 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

GÖLMARMARA MAHALLESİ, 6920 VE 6921 PARSELLERE AİT

ÇANAKKALE İli, AYVACIK İLÇESİ, KÜÇÜKKUYU BELDESİ,BEYBAĞLAR MEVKİİ. 50 K IVa PAFTA, 118 ADA 8 PARSELLERE AİT UYGULAMA İMAR PLANI TADİLATI Ö:1/1000

1. PLANLAMA ALANININ KONUMU

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ KURTULUŞ MAHALLESİ ada 2 parsel- 10 ada 4, 5, 7 parsel -9 ada 12 parsel

Akhisar nüfusu (2012),Akhisar ilçe merkezi , Beldeler ( 9 adet) Köyler (86 adet) , İlçe toplam nüfusu kişidir.

AKHİSAR ( MANİSA ) NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

Alan: 1.453,97 km² Kıyı Uzunluğu: 291 km Marmara ve Ege Denizi ne kıyı.

BALIKESİR-ÇANAKKALE PLANLAMA BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU

BALIKESİR İLİ, KARESİ İLÇESİ, AKTARMA MAHALLESİ, ADA 192/PARSEL 319 İÇİN HAZIRLANAN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

EKONOMİK GÖSTERGELERLE HATAY. Levent Hakkı YILMAZ İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı

ULAŞIM. 1 Tablo 85 - AB 27 Ülkelerinin Yılları 2 Ulaştırma ve GSMH Artış Oranları

SELMA KISA PLANLAMA TEKİRDAĞ İLİ, KINALI-SARAY DEVLET YOLU BÜYÜKYONCALI GEÇİŞİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

1. GENEL EKONOMİK GÖSTERGELER

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ

TÜRKİYE TURİZM PİYASALARI 2010-(Balıkesir)

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

GÜRHAN SÖZER (Şehir Plancısı)

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

İlin yatırımlar yönünden cazibesi nedir? İlde hangi sektörler yatırımcıları çağırmaktadır?

MERİÇ NEHRİ TAŞKIN ERKEN UYARI SİSTEMİ

Prof. Dr. Zerrin TOPRAK Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

etüdproje PLANLAMA LTD. ŞTİ.

İ t ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ M İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU. Tarih: BİRİM TALEP SAHİBİ

Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Boğaz Köprüsü Dahil) KINALI ODAYERİ KESİMİ VE KURTKÖY AKYAZI KESİMİ (Bağlantı Yolları Dahil)

GÜRHAN SÖZER (Şehir Plancısı)

Türkiye nin 2023 Turizm Stratejisi. Hazırlayan : Ahmet Burak Kargı

T.C. Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü. İzleme, Değerlendirme ve Analiz Dairesi AĞRI İL RAPORU

Transkript:

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI MEKANSAL PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BALIKESİR ÇANAKKALE PLANLAMA BÖLGESİ 1/100 000 ÇEVRE DÜZENİ PLANI ARAŞTIRMA RAPORU CİLT I 2012 & DOĞUKAN İMAR & BHA PLANLAMA İŞ ORTAKLIĞI 1

İÇİNDEKİLER TABLO DİZİNİ... 5 GRAFİK DİZİNİ... 6 ŞEKİL DİZİNİ... 7 HARİTA DİZİNİ... 8 GİRİŞ... 9 PLANIN AMACI VE HEDEFLERİ... 9 PLANIN KAPSAMI VE PLANLAMA SÜRECİNİN ETAPLARI... 10 1. TÜRKİYE VE BÖLGESİNDEKİ YERİ... 13 1.1. COĞRAFİ KONUM... 13 1.1.1. PLANLAMA BÖLGESİ... 13 1.1.2. BALIKESİR... 13 1.1.3. ÇANAKKALE... 14 1.2. ÜLKE ULAŞIM AĞINDAKİ YERİ... 15 1.2.1. PLANLAMA BÖLGESİ... 15 1.2.2. BALIKESİR... 17 1.2.2.1. Karayolu Ulaşımı... 17 1.2.2.2 Havayolu Ulaşımı... 17 1.2.2.3. Demiryolu Ulaşımı... 18 1.2.2.4. Denizyolu Ulaşımı... 18 1.2.3. ÇANAKKALE... 19 1.2.3.1. Karayolu Ulaşımı... 19 1.2.3.2. Havayolu Ulaşımı... 19 1.2.3.3. Denizyolu Ulaşımı... 20 1.3. BÖLGESEL EKONOMİK YAPI... 22 1.3.1. PLANLAMA BÖLGESİ... 22 1.3.2. BALIKESİR... 24 1.3.3. ÇANAKKALE... 28 1.3.4. KENTSEL KADEMELENME VE ETKİ ALANLARI... 31 1.4. İDARİ YAPI VE İDARİ SINIRLAR... 34 1.4.1. PLANLAMA BÖLGESİ... 34 1.4.2. BALIKESİR... 35 1.4.3. ÇANAKKALE... 35 2.1. İKLİMSEL ÖZELLİKLER... 36 2.2. JEOLOJİK YAPI... 51 2.2.1. PLANLAMA BÖLGESİ... 51 2.2.2. BALIKESİR... 55 2.2.2.1. Bölgesel Jeoloji... 55 2.2.2.2. Balıkesir Bölgesi Jeolojik Yapısı... 56 2.2.2.3. Stratigrafi... 57 2.2.2.4. Yapısal Jeoloji... 61 2.2.2.4.1. Bindirmeler... 62 2.2.2.4.2. Kıvrımlar... 62 2.2.2.4.3. Faylar... 62 2.2.2.5. Tektonizma Ve Doğal Afet Kaynakları... 62 2

2.2.2.5.1. Diri Faylar... 64 2.2.2.5.2. Depremsellik... 64 2.2.2.5.3. Kütle Hareketleri... 66 2.2.2.6. Risk Analizi... 69 2.2.3. ÇANAKKALE... 76 2.2.3.1. Bölgesel Jeoloji... 76 2.2.3.2. Çanakkale Bölgesi Jeolojik Yapısı... 79 2.2.3.3. Stratigrafi... 81 2.2.3.4. Yapısal Jeoloji... 99 2.2.3.4.1. Bindirmeler... 100 2.2.3.4.2. Kıvrımlar... 100 2.2.3.4.3. Faylar... 100 2.2.3.5. Tektonizma Ve Doğal Afet Kaynakları... 102 2.2.3.5.1. Diri Faylar... 103 2.2.3.5.2. Depremsellik... 103 2.2.3.5.3. Kütle Hareketleri... 105 2.2.3.6. Risk Analizi... 106 2.3. JEOMORFOLOJİK YAPI... 114 2.3.1. PLANLAMA BÖLGESİ... 114 2.3.2. BALIKESİR... 115 2.3.2.1. Jeomorfoloji... 115 2.3.2.2.Yeryüzü Şekilleri... 116 2.3.2.2.1. Dağlık Alanlar... 116 2.3.2.2.2. Ovalık Alanlar... 117 2.3.2.2.3. Vadiler... 118 2.3.3. ÇANAKKALE... 119 2.3.3.1. Jeomorfoloji... 119 2.3.3.2. Yeryüzü Şekilleri... 120 2.3.3.2.1. Dağlık Alanlar... 120 2.3.3.2.2. Platolar... 122 2.3.3.2.3. Ovalık Alanlar... 122 2.3.3.2.4. Karstik Şekiller... 123 2.4. HİDROLOJİK VE HİDROJEOLOJİK YAPI... 124 2.4.1. Marmara Havzası... 125 2.4.1.1. Marmara Havzası Planlama Bölgesi Akarsuları... 126 2.4.1.2. Marmara Havzası - Planlama Bölgesi Gölleri ve Göletleri... 128 2.4.1.3. Marmara Havzası - Planlama Bölgesi İçme Suyu Kaynakları... 130 2.4.1.4. Marmara Havzası Planlama Bölgesi Jeotermal Su Kaynakları... 131 2.4.1.5. Marmara Havzası - Planlama Bölgesi Barajları ve Hidroelektrik Santralleri... 134 2.4.1.6. Marmara Havzası Planlama Bölgesi Deniz Varlğı... 137 2.4.2. Susurluk Havzası... 138 2.4.2.1. Susurluk Havzası Planlama Bölgesi Akarsuları... 139 2.4.2.2. Susurluk Havzası - Planlama Bölgesi Gölleri ve Göletleri... 140 2.4.2.3. Susurluk Havzası Planlama Bölgesi İçme Suyu Kaynakları... 152 2.4.2.4. Susurluk Havzası Planlama Bölgesi Jeotermal Su Kaynakları... 153 3

2.4.2.5. Susurluk Havzası Planlama Bölgesi Barajları ve Hidroelektrik Santralleri... 157 2.4.2.6. Susurluk Havzası Planlama Bölgesi Deniz Varlığı... 159 2.4.3. Kuzey Ege Havzası... 160 2.4.3.1. Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Akarsuları... 161 2.4.3.2. Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Gölleri ve Göletleri... 161 2.4.3.3. Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Jeotermal Kaynakları... 163 2.4.3.4. Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Barajları ve Hidroelektrik Santralleri... 165 2.4.3.5. Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Deniz Varlığı... 167 2.5. TOPRAK NİTELİĞİ... 169 2.5.1. PLANLAMA BÖLGESİ... 169 2.5.2 BALIKESİR... 171 2.5.2.1. Agro-Ekolojik Alt Bölgeler... 171 2.5.2.2. İl Arazisinin Niteliklerine Göre Dağılımı... 172 2.5.2.3. Toprak Yapısı... 173 2.5.2.4. Kullanılan Tarım Arazilerinin Sınıflarına Göre Dağılımı... 181 2.5.2.5. Erozyon... 183 2.5.3. ÇANAKKALE... 184 2.5.3.1. Agro-Ekolojik Alt Bölgeler... 184 2.5.3.2. İl Arazisinin Niteliklerine Göre Dağılımı... 185 2.5.3.3. Toprak Yapısı... 186 2.5.3.4. Kullanılan Tarım Arazilerini Toprak Sınıflarına Göre Dağılımı... 193 2.5.3.5. Erozyon ve Toprak Kullanımında Yaşanan Problemler... 195 2.6. EKOLOJİK YAPI... 197 2.6.1. PLANLAMA BÖLGESİ... 197 2.6.2. BALIKESİR... 198 2.6.2.1. Genel Ekolojik Yapı... 198 2.6.2.3. Ekolojik Öneme Sahip Alanlar... 199 2.6.2.2. Ekosistem Çeşitleri ve Özellikleri... 206 2.6.3. ÇANAKKALE... 210 2.6.3.1. Genel Ekolojik Yapı... 210 2.6.3.4. Ekolojik Öneme Sahip Alanlar... 211 2.6.3.2. Ekosistem Çeşitleri ve Özellikleri... 213 2.7. BİYOLOJİK YAPI (VEJETASYON ÖZELLİKLERİ, FLORA VE FAUNA VARLIĞI)... 217 2.7.1. PLANLAMA BÖLGESİ... 217 2.7.2. BALIKESİR... 217 2.7.2.1. Floristik Yapı... 217 2.7.2.2. Faunistik Yapı... 224 2.7.3. ÇANAKKALE... 230 2.7.3.1. Floristik Yapı... 230 2.7.3.2. Faunistik Yapı... 234 2.8. ORMAN ALANLARI... 260 2.8.1. PLANLAMA BÖLGESİ... 260 2.8.2. BALIKESİR... 260 2.8.3. ÇANAKKALE... 269 4

TABLO DİZİNİ Tablo 1.1: Balıkesir İlçeleri Yüzölçümleri ve Yüzdesel Oranı... 14 Tablo 1.2: Çanakkale İlçeleri Yüzölçümleri ve Yüzdesel Oranı... 15 Tablo 1.3: Balıkesir İlinin Önemli İl Merkezleri, İlçe Merkezleri ve Beldelere Uzaklıkları... 17 Tablo 1.4: Balıkesir İli Önemli İstasyonlara Demiryolu Uzunlukları... 18 Tablo 1.5: Çanakkale İlinin Önemli İl Merkezleri, İlçe Merkezleri ve Beldelere Uzaklıkları... 19 Tablo 1.6: Çanakkale Boğazı Aylara Göre Gemi Geçiş İstatistikleri 2011... 21 Tablo 1.7: TR22 Düzey 2 Bölgesi nin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Bakımından Türkiye Genelindeki Konumu... 22 Tablo 1.8: Balıkesir ve Çanakkale İlçelerinin Türkiye Genelindeki 872 İlçe İçindeki Gelişmişlik Sıraları, (2004)... 23 Tablo 1.9: Balıkesir İli Sosyo Ekonomik Gelişmişlik Göstergeleri 2003... 25 Tablo 1.10: Balıkesir İlçelerinin 872 İlçe Arasındaki Gelişmişlik Sırası ve Endeksi... 27 Tablo 1.11: Çanakkale İli Sosyo Ekonomik Gelişmişlik Göstergeleri 2003... 28 Tablo 1.12: Çanakkale İlçelerinin 872 İlçe Arasındaki Gelişmişlik Sırası ve Endeksi... 30 Tablo 1.13: Planlama Bölgesi İdari Kademelenme... 34 Tablo 1.14: Planlama Bölgesi Kır Kent Nüfus Dağılımları... 34 Tablo 1.15: Balıkesir İdari Kademelenme ve Demografik Göstergeleri... 35 Tablo 1.16: Çanakkale İdari Kademelenme ve Demografik Göstergeleri... 35 Tablo 2.1: Planlama Bölgesinde Bulunan Meteoroloji İstasyonları... 37 Tablo 2.2: Balıkesir İli Genişletilmiş Stratigrafi Kesiti... 61 Tablo 2.3: Balıkesir İlinde Meydana Gelen Heyelanlar... 69 Tablo 2.4: 0.1 birim magnitüd aralıkları ile sınırlanan depremlerin oluş sayıları ve normal frekans değerleri... 75 Tablo 2.5: Deprem Tehlikesi Parametreleri... 76 Tablo 2.6: Sismik Tehlike Değerleri Ve Bunların Dönüş Periyotları... 76 Tablo 2.7: Geçmişte Etili Kırığı Üzerinde Meydana Gelmiş Deprem Bilgileri... 101 Tablo 2.8: Geçmişte Çan-Biga Kırık Bölgesi Üzerinde Meydana Gelmiş Deprem Bilgileri... 101 Tablo 2.9: Geçmişte Sarıköy Kırığı Üzerinde Meydana Gelmiş Deprem Bilgileri... 102 Tablo 2.10: Geçmişte Yenice-Gönen Kırığı Üzerinde Meydana Gelmiş Deprem Bilgileri... 102 Tablo 2.11: Geçmişte Saroz-Gaziköy Kırığı üzerinde meydana gelmiş deprem bilgileri... 102 Tablo 2.12: 0.1 birim magnitüd aralıkları ile sınırlanan depremlerin oluş sayıları ve normal frekans değerleri 112 Tablo 2.13: Deprem tehlikesi parametreleri... 113 Tablo 2.14: Sismik tehlike değerleri ve bunların dönüş periyodları... 113 Tablo 2.15: Çanakkale İli Başlıca Dağları ve Tepeleri... 121 Tablo 2.16: Çanakkale İli Başlıca Ovaları... 123 Tablo 2.17: Marmara Havzası Çanakkale Bölgesi İşletmedeki İçme Suyu Tesisleri... 130 Tablo 2.18: Balıkesir İli İşletmedeki İçme Suyu Tesisleri... 152 Tablo 2.19: Planlama Bölgesindeki Arazilerin İllere ve Niteliklerine Göre Dağılımı (ha)... 169 Tablo 2.20: Agro-Ekolojik Alt Bölgeler ve Özellikleri... 171 Tablo 2.21: Balıkesir İli - Arazilerinin Niteliklerine Göre Dağılımı... 172 Tablo 2.22: Balıkesir İl Arazisinin İlçeler İtibarıyla Genel Dağılımı... 173 Tablo 2.23: Balıkesir İlindeki Toprak Tipleri... 180 Tablo 2.24: İlçelere Göre Arazi Sınıflarının Dağılımı... 181 Tablo 2.25: Çanakkale İlinin Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri... 184 Tablo 2.26: Çanakkale İli - Arazilerinin Niteliklerine Göre Dağılımı... 185 Tablo 2.27: Çanakkale İlindeki Toprak Tipleri... 192 Tablo 2.28: Çanakkale İli Toprak Varlığı ve Dağılımı görülmektedir.... 193 Tablo 2.29: İlçelere Göre Arazi Sınıflarının Dağılımı... 194 5

Tablo 2.30: Çanakkale İli, İlçeleri Arazi Kullanma Şekillerine Göre Dağılımı ( Ha)... 194 Tablo 2.31: Çanakkale İli Arazi Kullanım Şekli... 195 Tablo 2.32: Balıkesir İli Akarsuları... 209 Tablo 2.33: Balıkesir İlinde Bulunan Yaygın Omurgasız Türler... 225 Tablo 2.34: Balıkesir Orman İşletme Ve Şefliklerinin Ormanlık Saha Durumu... 261 Tablo 2.35: Balıkesir İli Yıllara Göre Kamu Ağaçlandırma Çalışmaları... 265 Tablo 2.36: Balıkesir de Zeytin Varlığı (2009)... 266 Tablo 2.37: Çanakkale Orman İşletmeler ve Şefliklerinin Ormanlık Saha Durumları... 271 Tablo 2.38: Çanakkale İli Yıllara Göre Kamu Ağaçlandırma Çalışmaları... 275 Tablo 2.39: Çanakkale Zeytin Ağacı sayıları (2008)... 275 GRAFİK DİZİNİ Grafik 1.1: Balıkesir İlçelerinin 872 İlçe Arasındaki Gelişmişlik Endeksi... 27 Grafik 1.2. Çanakkale İlçelerinin 872 İlçe Arasındaki Gelişmişlik Endeksi... 31 Grafik 2.1: Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi 1970 2011 Yılları Arası Aylara Göre Ortalama Sıcaklık Değerleri ( C)... 38 Grafik 2.2: Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi 1970 2011 Yılları Arası Aylara Göre Ortalama En Yüksek Sıcaklık Değerleri ( C)... 38 Grafik 2.3: Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi 1970 2011 Yılları Arası Aylara Göre Ortalama En Düşük Sıcaklık Değerleri ( C)... 39 Grafik 2.4: Balıkesir İli Yıllık Ortalama Sıcaklık Değerleri ve Ortalama Sıcaklık Sapması-Anomali... 39 Grafik 2.5: Çanakkale İli Yıllık Ortalama Sıcaklık Değerleri ve Ortalama Sıcaklık Sapması-Anomali... 40 Grafik 2.6: Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi Aylık Ortalama Nem Diyagramı (%)... 40 Grafik 2.7: Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi 1970 2011 Yılları Arası Aylık Toplam Yağış Miktarı Ortalaması (kg/m²)... 41 Grafik 2.8: Balıkesir İli Yıllık Toplam Yağış Oranı ve Yağış Artma-Azalma Oranları... 41 Grafik 2.9: Çanakkale İli Yıllık Toplam Yağış Oranı ve Yağış Artma-Azalma Oranları... 42 Grafik 2.10: Balıkesir İli Ortalma Güneşli Günler Sayıları... 43 Grafik 2.11: Balıkesir İli Ortalama Güneşlenme Süreleri (sa-da)... 43 Grafik 2.12: Çanakkale İli Güneşli Günler Sayıları... 44 Grafik 2.13: Çanakkale İli Ortalama Güneşlenme Süreleri (sa-da)... 44 Grafik 2.14: Balıkesir İli Rüzgâr Gülü... 45 Grafik 2.15: Çanakkale İli Rüzgâr Gülü... 46 Grafik 2.16: Bandırma İlçesi Rüzgâr Gülü... 47 Grafik 2.17: Edremit İlçesi Rüzgâr Gülü... 48 Grafik 2.18: Ayvalık İlçesi Rüzgâr Gülü... 48 Grafik 2.19: Gökçeada İlçesi Rüzgar Gülü... 49 Grafik 2.20: Bozcada İlçesi Rüzgâr Gülü... 50 Grafik 2.21: Balıkesir Ve Çevresi Deprem Sayısı (1900-Günümüze) Deprem Büyüklüğü (M) Arasındaki İlişki... 72 Grafik 2.22: Balıkesir Ve Çevresi 1990-2005 Yılları Arası 4.0 ve Üzeri Deprem Oluşum Sayıları... 72 Grafik 2.23: M= 0.1 için magnitüd frekans ilişkisi... 75 Grafik 2.24: Çanakkale ve Çevresinde 1900 Yılından Günümüze Kadar Olmuş Deprem Sayısı Deprem Büyüklüğü (Ms 4.0) Arasındaki İlişkiyi Gösterir Histogram... 109 Grafik 2.25: Çanakkale Ve Çevresi Deprem Sayılarının (M s 4.0) Yıllara (1900-Günümüze) Göre Değişimini Gösterir Histogram... 109 Grafik 2.26: M= 0.1 İçin Magnitüd Frekans İlişkisi... 112 Grafik 2.27: Planlama Bölgesindeki Arazilerin İllere ve Niteliklerine Göre Dağılımı (%)... 169 Grafik 2.28: Balıkesir İli - Arazilerinin Niteliklerine Göre Dağılımı... 172 6

Grafik 2.29: Balıkesir İli - Arazilerinin Toprak Bünyesi... 174 Grafik 2.30: Balıkesir İli - Arazilerinin Toprak Reaksiyonu... 175 Grafik 2.31: Balıkesir İli - Arazilerinin Toprak Tuzluluğu... 175 Grafik 2.32: Balıkesir İli - Arazilerinin Toprak Kireci... 176 Grafik 2.33: Balıkesir İli - Arazilerinin Topraktaki Organik Madde Oranı... 176 Grafik 2.34: Balıkesir İli - Arazilerinin Topraktaki Fosfor Oranı... 177 Grafik 2.35: Balıkesir İli - Arazilerinin Topraktaki Potasyum Oranı... 177 Grafik 2.36: Balıkesir İli Toprak Tiplerinin Oranı... 179 Grafik 2.37: Çanakkale İli - Arazilerinin Niteliklerine Göre Dağılımı... 185 Grafik 2.38: Çanakkale İli - Arazilerinin Toprak Bünyesi... 186 Grafik 2.39: Çanakkale İli - Arazilerinin Toprak Tuzluluğu... 187 Grafik 2.40: Çanakkale İli - Arazilerinin Topraktaki Organik Madde Oranı... 187 Grafik 2.41: Çanakkale İli - Arazilerinin Topraktaki Fosfor Oranı... 188 Grafik 2.42: Çanakkale İli - Arazilerinin Topraktaki Potasyum Oranı... 188 Grafik 2.43: Çanakkale İlindeki Toprak Tipleri... 192 Grafik 2.44: Çanakkale İli Arazi Kullanım Şekli... 195 Grafik 2.45: En fazla cins içeren familyaların dağılımı... 219 Grafik 2.46: En fazla tür içeren cinslerin dağılımı... 219 Grafik 2.47: En fazla cins içeren familyaların dağılımı... 232 Grafik 2.48: En fazla tür içeren cinslerin dağılımı... 232 ŞEKİL DİZİNİ Şekil 1.1: Balıkesir İli Havaalanları Genel Görünüm... 17 Şekil 1.1: Çanakkale Havaalanları Genel Görünüm... 20 Şekil 2.1: İnceleme Alanının Basitleştirilmiş Stratigrafisi... 83 Şekil 2.2: Biga-Ambarova Köyünde Meydana Gelen Heyelanlar... 105 Şekil 2.2: Türkiye nin Fitocoğrafik Bölgeleri... 197 Şekil 2.3: Manyas Kuş Gölü... 200 Şekil 2.4: Manyas Kuş Gölü Girişi... 201 Şekil 2.5: Manyas Kuş Gölünde Tepeli Pelikanlar... 202 Şekil 2.6: Kazdağı Milli Parkı (Sarıkız tepe)... 203 Şekil 2.7: Kazdağı Göknarı Tabiatı Koruma Alanı... 204 Şekil 2.8: Ayvalık Adaları Tabiat Parkı... 205 Şekil 2.10: Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı... 212 Şekil 2.11: Troya Tarihi Milli Parkı... 213 Şekil 2.12: Yenice-Kalkım Ormanları... 213 Şekil 2.13: Balıkesir deki ormanlık alanların ağaç türlerine göre dağılımı... 263 Şekil 2.14: Balıkesir deki ibreli ve yapraklı ağaç türlerinin dağılımı... 264 Şekil 2.15: Balıkesir deki ibreli ağaç türlerinin ağılımı... 264 Şekil 2.16: Balıkesir deki yapraklı ağaç türlerinin dağılımı... 265 Şekil 2.17: Balıkesir ilinde Zeytinliklerin Coğrafi Dağılışı... 266 Şekil 2.18: Havran ilçesindeki Zeytin bahçeleri... 267 Şekil 2.19: Çanakkale İli Ormanlarının Alansal Dağılımı... 269 Şekil 2.20: Çanakkale ili orman arazisi dağılımını gösterir diyagram... 270 Şekil 2.21: Çanakkale İli Ormanlık Alan Durumu... 270 Şekil 2.22: Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğüne Bağlı İşletme Müdürlüklerinin Ormanlık Saha Durumu... 271 7

Şekil 2.23: Çanakkale ilinde Zeytinliklerin Coğrafi Dağılışı... 276 Şekil 2.24: Çanakkale de bir Zeytin bahçesi... 277 HARİTA DİZİNİ Harita 1.1: Planlama Alanının Bölge İçerisindeki Yeri... 13 Harita 1.2: Planlama Bölgesi Ulaşım Altyapısı... 16 Harita 1.3: Balıkesir İli Deniz Ulaşım Haritası... 18 Harita 1.4: Çanakkale İli Deniz Ulaşımı... 20 Harita 1.5: Planlama Bölgesi İlçelere Göre Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksleri... 24 Harita 1.6: Kentsel Kademelenme Ve Kademe Merkezleri... 33 Harita 1.7: Planlama Bölgesi İdari Sınırlar ve Merkezler... 34 Harita 2.1: Planlama Bölgesinde Bulunan Meteoroloji İstasyonlarının Alansal Dağılımları... 37 Harita 2.2: Balıkesir-Çanakkale Civarı Genel Jeolojik Türler Haritası... 51 Harita 2.3: Balıkesir-Çanakkale Civarı Genel Jeolojik Yaş Haritası... 52 Harita 2.4: Balıkesir-Çanakkale Civarı Jeolojik Formasyon Haritası... 53 Harita 2.5: Planlama Bölgesi Depremsellik Haritası... 54 Harita 2.6: Balıkesir-Çanakkale Civarı Jeolojik Sağlamlık Haritası... 55 Harita 2.7: Kuzey Batı Anadolu Jeoloji Haritası... 57 Harita 2.8: Türkiye Fay Haritası... 63 Harita 2.9: Balıkesir İli Deprem Haritası... 65 Harita 2.10: Balıkesir ve Civarı Diri Fay Haritası... 70 Harita 2.11: Balıkesir ve Çevresinde Meydana Gelmiş, Magnitüdü 4.0 Ve Daha Büyük Olan Depremlerin Dağılımı... 71 Harita 2.12: Biga Yarımadası Genel Jeolojisi... 77 Harita 2.13: Çanakkale İlinin Jeolojisi... 82 Harita 2.14: Çanakkale İli Sınırları İçerisinde Bulunan Fayları Gösteren Harita... 101 Harita 2.15: Çanakkale İli Deprem Haritası... 104 Harita 2.16: Çanakkale İli Diri Fay Haritası... 107 Harita 2.17: Çanakkale ve çevresinde meydana gelmiş, magnitüdü 4.0 ve daha büyük olan depremlerin dağılımı... 108 Harita 2.18: Planlama Bölgesi Jeomorfoloji Haritası... 115 Harita 2.19: Türkiye ve Planlama Bölgesi Havzaları... 124 Harita 2.20: Planlama Bölgesi Hidrojeoloji Haritası... 125 Harita 2.21: Marmara Havzası Sınırları... 126 Harita 2.22: Marmara Havzası Planlama Bölgesi Hidrolojik Yapı... 127 Harita 2.23: Susurluk Havzası - Planlama Bölgesi Hidrolojik Yapı... 139 Harita 2.24: Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Hidrolojik Yapı... 160 Harita 2.25: Türkiye Toprak Haritası... 170 Harita 2.26: Balıkesir İli Arazi Varlığı... 181 Harita 2.27: Çanakkale İli Arazi Varlığı... 193 Harita 2.28: Balıkesir İli Orman Durumu... 260 Harita 2.29: Çanakkale İli Ağaç Türleri... 273 Harita 2.30: Çanakkale ili İbreli Ağaç Türleri... 274 8

GİRİŞ Çevre Düzeni Planları; kalkınma hedeflerine uygun olarak; ekonomik kararlarla ekolojik kararların bir arada düşünülmesine imkan veren, rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere kalkınma planları ve varsa bölge ve alt bölge planları temel alınarak yapılan; tarım, sanayi ve hizmetler temel ekonomik sektörler ile, doğal ve kültürel değerler arasında koruma-kullanma dengesini sağlayan, arazi kullanım kararlarını belirleyen; yönetsel, mekansal ve işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde idareler arası koordinasyon esaslarını, politika ve stratejilerini belirleyen 1/100000, 1/50000 veya 1/25000 ölçekte hazırlanan; plan, açıklama raporu ve plan notları ile bir bütün olan üst ölçekli planlardır. Ülke, bölge ve alt bölge planlarından sonra; fiziksel plan kategorisinin üst kademesinde yer alan ve içeriği ile hukuk belgesi ve dayanağı özelliği taşıyan çevre düzeni planları; ilke, esas ve stratejik kararları ile alt ölçek nazım imar planları (1/50000, 1/25000 ve 1/5000) ile uygulama imar planlarına (1/1000) dayanak oluşturmakta ve yönlendirmektedir. Dolayısıyla, çevre düzeni planları ülke ve bölge kalkınma planlarından referans alan, gelişmenin yönünü tanımlayan; koruma ile kullanma sınırlarını belirleyen; temel çerçeveyi anayasa yı oluşturan planlardır. 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde; her tür ve ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını, parselasyon planlarını ve değişikliklerini resen yapmak, yaptırmak, onaylamak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın yetkisine verilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açılan 1/100.000 Ölçekli Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı Yapım İşi ve Danışmanlık Hizmeti ihalesi neticesinde Doğukan & Bha İş Ortaklığı ihaleyi kazanmış ve 30.09.2011 tarihinde taraflar arasında sözleşme imzalanarak işe başlanmıştır. Türkiye nin kuzeybatısında, Marmara Bölgesi nin güneyinde yer alan Planlama Bölgesi, 2 il, 31 İlçe, 87 Belediye ve 1.463 Köyden oluşmaktadır. Toplamada 1.642.720 kişinin yaşadığı bölgenin toplam yüzölçümü 24.186 km² dir. Anadolu ve Trakya Bölümlerinde toprakları bulunan Planlama Bölgesi, mal ve hizmet akımları açısında ulusal ve uluslararası köprü niteliği ile jeopolitik olarak stratejik bir öneme sahiptir. Bünyesinde barındırdığı tarihi, doğal, kültürel ve arkeolojik değerleri ile mekansal yapılanma sürecini zaman içerisinde gerçekleştirmiş olan Planlama Bölgesi; fiziki ve siyasi coğrafya açısından, hinterlandının da etkisi ile yarışan bölge kavramı çerçevesinde, ülkemizde ve dünyada önem arz etmeye başlamıştır. 1/100.000 Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi; çevre düzeni planı yapım işi ve danışmanlık hizmeti kapsamında; Planlama Bölgesi, mekânsal, tarihsel, sosyal ve örgütsel arka planı ile birlikte, koruma-kullanma dengesi çerçevesinde planlanarak gelecek nesillere yaşanabilir bir bölge bırakmak amacı ile planlanacaktır. PLANIN AMACI ve HEDEFLERİ Planın amacı, bölgenin sahip oluğu mekânsal, tarihsel, kültürel, doğal ve örgütsel arka planı koruma-kullanma dengesi içerisinde değerlendirerek, yenilikçi kalkınma modelleri ile yaşanabilir ve sürdürülebilir bir bölge oluşturmaktır. Planın Hedefleri; 9

Bölgenin mevcut; sosyal, kültürel ve tarihi arka planını, çevreci politikalar çerçevesinde değerlendirerek, bölgenin gelişme eğilimleri doğrultusunda sürdürülebilir gelişmesini sağlamak, Kır-kent gelişme eğilimlerinde yaşanan farkın, üretilecek olan gelişme politikaları ile azaltmak, Bölgenin sektörel altyapısının, yenilikçi politikalar eşliğinde değerlendirerek, kalkınma odaklı proje ve stratejilerinin geliştirilmesi, Doğal eşiklerin kentleşme baskısı ve bu baskının yarattığı etkilerden korunması, Bölge halkının yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve bölgenin yaşanabilir olmasının sağlanması. PLANIN KAPSAMI ve PLANLAMA SÜRECİNİN ETAPLARI 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı; Balıkesir ve Çanakkale illerinin sınırlarını ve illere bağlı Marmara Denizi ve Ege Denizinde Bulunan adaları kapsamaktadır. Çevre Düzeni Planı Yapımı Usul ve Esasları doğrultusun planlama bölgesi, yasal sorumlulukların verdiği yetki ile şehircilik esaslarına uygun olarak, çağdaş planlama argümanları kullanılarak akılcı kalkınma modelleri ile desteklenerek kapsamlı bir planlama anlayışı geliştirilecektir. Planlama süreci dört etap halinde tamamlanacaktır. 1.Etap: Araştırma Raporunun Hazırlanması (280 GÜN) Araştırma Raporu/ Analiz Paftaları / Fotoğraf Albümü / GZFT Analizi / Bilgilendirme Toplantısı 2.Etap: Taslak Planların Hazırlanması, (100 GÜN) 2 Alternatifli Taslak Plan Oluşturulacak / Bilgilendirme Toplantısı 3.Etap: Nihai Planın Hazırlanması (60 GÜN) Seçilen 1 Alternatifi Nihai Plan Halinde Sunulması 4.Etap: Askı Süresinde Gelen itirazların Değerlendirilmesi ( 80 GÜN) Değerlendirme 60 Gün İçerisinde Yapılır, Kesin Teslimler Yapılır. Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/100.000 Çevre Düzeni Yapım İşi ve Danışmanlık Hizmeti teknik şartnamesi doğrultusunda dört etap şeklinde tamamlanacak olan çevre düzeni planı; öncelikle proje koordinasyonu ve yönetim modeli belirleme ile başlamıştır. Doğukan & BHA İş ortaklığı bünyesinde uzman personeller ve teknik ekip ile yapılan toplantılar neticesinde; Planlama Alanın Tanımlanması, Oluşturulan Etapların Alt Kategoriler Halinde Çalışma Usül ve Esaslarına Dönüştürülmesi Oluşturulan Usül ve Esasların, Oluşturulan İş Programına Entegrasyonun Sağlanması Oluşturulan İş Programı Neticesinde Proje Yöneticileri ve Teknik Ekibin Rollerinin Belirlenmesi Planlama Çalışmalarında Rolü Olan Paydaşların Analizi, Planlamadaki Rollerinin Belirlenmesi ve İletişime Geçilerek Proje Bilgilendirilmesinin Yapılması Planlama Bölgesinin Mekânsal Analizi ve Buna Bağlı Arazi Çalışmalarında İzlenecek Yöntem ve Koordinasyonun Sağlanması Veri Toplama, Sentezleme ve Ürün Üretme Süreçlerinde Gerekli Materyallerin Ana Omurgasının Oluşturulması, 10

Veri yönetim modelinin belirlenmesi gibi çalışma esnasında kullanılacak yöntemler belirlenmiştir. Belirlenen proje yönetim modeli çerçevesinde 1. Etap çalışmalarına başlanmıştır. 1.Etap çalışmaları 5 aşamadan oluşmaktadır. 1.Veri toplama ve arazi çalışması 2.Gelen verilerin değerlendirilmesi, sentezlenerek GIS ortamına aktarılması 3. Oluşturulan veritabanına bağlı GZFT analizi ve analiz paftalarının hazırlanması 4.Toplanan veriler ışığında yapılan sentezleme çalışması sonucu oluşturulan altyapının; araştırma raporu yazımına içerik sağlaması ve Araştırma Raporunun yazılması 5.Plan Paydaşlarına Bilgilendirme Toplantısının yapılması Veri toplama ve arazi çalışmalarında uzman ve teknik personellerden iki grup oluşturularak Balıkesir ve Çanakkale deki iletişime geçilen plan paydaşları ile görüşmeler yapılmıştır. Plan paydaşları ile yapılan görüşmelerde proje tanıtımı yapılarak; yerel ve bölgesel ölçekli mevcut durumu gösterir planlar, açıklama raporları, mali durum göstergeleri, örgütlenme modelleri ve paydaşların bölgesel ölçekli proje yatırım kararları ile vizyonlarına ilişkin veriler saha ekiplerince temin edilmiştir. Temin edilen verilerin depolanma, işlenme ve veritabanına aktarılması işlemleri konu başlıkları halinde ayrı ayrı değerlendirilerek GIS ortamına aktarılmıştır. Oluşturulan veritabanı, uzman personeller aracılığı ile sentezlenerek planlama bölgesi mekânsal altyapısı oluşturulmuştur. Oluşturulan mekânsal altyapı; ilgili kurum ve kuruluşlardan alınan kurum görüşleri ile ilişkilendirilerek, yasal sorumluluk sahaları ve statüleri belirlenmiştir. Bunun neticesinde Bakanlıkça verilen teknik şartnameye uygun olarak konu başlıkları halinde Analiz Paftaları hazırlanmıştır. Veri yönetim modeli ve uzman personellerce yapılan saha çalışmaları neticesinde elde edilen veriler, Bakanlıkça verilen teknik şartnameye uygun olarak araştırma raporu yazımına da altlık oluşturmuştur. Oluşturulan araştırma raporu altlığı uzman personellerce yapılan literatür taraması ile birlikte desteklenerek araştırma raporu yazımı yapılmıştır. 1.Etap Araştırma Raporu Yazımı esnasında elde edilen veriler ve analizler ışığında bölgenin mevcut durumunu değerlendiren GZFT (Güçlü-Zayıf Yönler, Fırsatlar- Tehditler) analizi yapılmıştır. Yapılan GZFT analizi bölge vizyonun, misyonun belirlemesinde de yardımcı olmuştur. Saha ekiplerince yerinde yapılan görüşmeler ve incelemeler sırasında bölgeyi tanıtıcı fotoğraflar çekilmiş olup, çekilen fotoğraflar ilgili konu başlıklar halinde düzenlenerek fotoğraf albümü oluşturulmuştur. 1/100.000 Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı Yapım işi ve Danışmanlık Hizmeti kapsamında 1. Etap sonunda elde edilen tüm verilerin sonuçları ve analizleri plan paydaşlarının katılımları ile yapılacak olan bilgilendirme toplantısı neticesinde paydaşlara sunularak, bölge için vizyon-misyon-senaryo belirlenecektir. 2.Etap çalışmaları 5 aşamadan oluşmaktadır. 1.Plan Araştırma Raporu Etabında elde edilen bulgular ve mekânsal yansımaları; bölgenin doğal, tarihi, sosyal ve ekonomik dinamikleri birlikte değerlendirilerek geleceğe ilişkin öngörülerde bulunulacaktır. 11

2.Taslak Plan Yapımı Etabında, uzman personeller tarafından bölgenin geleceğine ilişkin yapılacak olan öngörülere; plan paydaşlarının yerelde ve bölge genelinde düşündükleri yatırım kararları, projeleri çevre düzeni yapım esasları ve etiği çerçevesinde değerlendirilerek plana katılımcılık ilkesi sağlanacaktır. 3.Elde edilen veriler ışığında bölgenin geleceğine ilişkin vizyon, misyon ve senaryo alternatifli olarak incelenecektir. 4.Oluşturulan alternatifli plan yaklaşımları açıklama raporu ile birlikte iki farklı taslak plan şeklinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı na sunulacaktır. 5.Sunulan planlar ve öngördüğü koruma-kullanma dengesi, gelişme stratejileri plan paydaşlarına bilgilendirme toplantısı ile sunulacak görüş ve önerileri alınacaktır. 3.Etap çalışmaları tek aşamadan oluşmaktadır. 1.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı na sunulan alternatifli taslak planlardan, kurum tarafından yapılacak olan değerlendirme sonucunda varılan sonuç doğrultusunda nihai plan üretimi yapılacaktır. 4.Etap çalışmaları 2 aşamadan oluşmaktadır. 1.Oluşturulan nihai plan askıya çıkarılarak, plan hakkında gelen itirazların toplanması sağlanacaktır. 2.Plan askı sürecinden sonra, plana gelen itirazlar değerlendirmeye alınarak, plan güncellenmesi ve son şeklini alması sağlanacaktır. Planlama sürecinin her etabında, ihale kurumu olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü, faaliyet raporları ile periyodik olarak bilgilendirilecek, Bakanlık yetkililerinin veya plan müelliflerinin talepleri doğrultusunda değerlendirme ve bilgilendirme toplantıları düzenlenerek plan üretim sürecinin koordinasyonu sağlanacaktır. 12

1. TÜRKİYE VE BÖLGESİNDEKİ YERİ 1.1. COĞRAFİ KONUM 1.1.1. PLANLAMA BÖLGESİ Planlama Bölgesi; Türkiye nin kuzey batısında, Marmara Bölgesi nin güney bölümünde yer alan, topraklarının büyük bir kısmı Asya kıtasında, bir kısmı Avrupa kıtasında bulunan bir bölgedir. Kuzeyinde, Marmara Denizi ve Trakya Bölgesi; güneyinde Ege Denizi ve Ege Bölgesi; Doğusunda İç Batı Anadolu Bölümü ve Bursa, Batısında Yunanistan bulunmaktadır. Balıkesir ve Çanakkale illerini kapsayan Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesinin toplam yüzölçümü 24.232 km² ve adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre 2011 yılı nüfusu 1.640.759'dur. Marmara Denizi ve Ege Denizi olmak üzere iki denize kıyısı bulunmaktadır. Harita 1.1: Planlama Alanının Bölge İçerisindeki Yeri Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması Marmara Havzası, Kuzey Ege Havzası ve Susurluk Havzalarının sınırlarının bir kısmını kapsayan planlama bölgesi; iki körfez (Saros, Ederemit), iki kıta (Asya, Avrupa), 1 boğaz (Çanakkale Boğazı), 3 yarımada (Gelibolu, Biga, Kapıdağ) ve dört yerleşim yeri olan ada (Gökçeada, Bozcaada, Marmara, Avşa) ile irili ufaklı adalardan meydana gelmektedir. 1.1.2. BALIKESİR Marmara Bölgesi'nin Güney Marmara Bölümü'nde, 39 39.' boylam ve 27 52.2' enlemde, topraklarının bir kısmı ise Ege Bölgesi'nde yer alan, hem Marmara hem de Ege Denizi'ne kıyısı bulunan bir ildir. İl, Kuzeybatı Anadolu da bulunmaktadır. Doğusunda Bursa ve Kütahya illeri, 13

güneyinde Manisa ve İzmir illeri ve batısında Çanakkale ili vardır. Ayvalık ilçesinden de Yunanistan'ın Midilli Adası'na komşudur. Merkez ilçesi dâhil 19 ilçeden oluşmaktadır. Yüzölçümü bakımından en büyük 12. il, 2011 adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre 1.154.314 kişiyle Türkiye'nin en kalabalık 17. ilidir. Yüzölçümü 14.299 km² olan Balıkesir ilinin topraklarının büyük bir kısmı Marmara Bölgesi'nde, geri kalan kısmı da Ege Bölgesi'ndedir. Hem Marmara hem de Ege Denizi'ne kıyı bulunmakta olup Türkiye genelinde iki Deniz ile komşu olan 6 ilden biridir. 290.5 km'lik kıyı bandının 115.5 km'si Ege Deniz de, 175 km'si de Marmara Denizi ndedir. İlin Ege Denizi'nde Ayvalık Adaları olarak bilinen 22 adası, Marmara Denizi'nde de Marmara Adaları olarak bilinen adaları vardır. Tablo 1.1: Balıkesir İlçeleri Yüzölçümleri ve Yüzdesel Oranı İLÇE YÜZÖLÇÜMÜ ORAN (göl dahil) km² Merkez 1.453,97 % 10.16 Ayvalık 265,37 %1.85 Balya 935,59 %6.54 Bandırma 713,38 %4.98 Bigadiç 1.028,5 %7.19 Burhaniye 279,96 %1.95 Dursunbey 1.948,18 %13.6 Edremit 731,32 %5.11 Erdek 332,53 %2.32 Gömeç 222,92 %1.55 Gönen 1.118,21 %7.82 Havran 543,21 %3.79 İvrindi 760,56 %5.31 Kepsut 907,65 %6.34 Manyas 626,99 %4.38 Marmara 154,01 %1.07 Savaştepe 410,55 %2.87 Sındırgı 1395,01 %9.75 Susurluk 644,82 %4.50 BALIKESİR 14.299 km² %100 Kaynak: TÜİK 2011 1.1.3. ÇANAKKALE Çanakkale ili, Türkiye Cumhuriyeti nin kuzeybatısında, topraklarının büyük bölümü Marmara Bölgesi sınırları içinde, küçük bir alanı ise Edremit Körfezi kıyısındaki, Ege Bölgesine girer. 25 40' - 27 30' doğu boylamları ve 39 27' - 40 45' kuzey enlemleri arasında 9.887 km²'lik bir alan kaplayan il, Balkan Yarımadası nın Doğu Trakya topraklarına bir kıstakla bağlanmış Gelibolu Yarımadası ile Anadolu nun batı uzantısı olan Biga Yarımadası üzerinde toprakları bulunan bir ildir. Avrupa ve Asya da toprakları bulunan Çanakkale, Edirne, Tekirdağ ve Balıkesir il sınırları ile çevrilidir. Anadolu'nun en batı noktası olan Baba Burnu ile Türkiye'nin en batı noktası Gökçeada'daki İncirburnu il sınırları içindedir. Ege Denizi'nde Türkiye'ye ait en büyük adalar, Bozcaada ve Gökçeada, Çanakkale iline bağlıdır. İlin Ege Deniz ve Marmara Denizine kıyısı vardır. İlin toplam kıyı 14

uzunluğu 671 km dir. 2011 TUIK verilerine göre ilde merkez ilçeyle beraber 12 ilce, 22 belde ve 565 köy vardır. 2011 adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre il nüfusu 486.445 dir. Tablo 1.2: Çanakkale İlçeleri Yüzölçümleri ve Yüzdesel Oranı İLÇE YÜZÖLÇÜMÜ ORAN % (göl dâhil) km² Merkez 937,82 %9.48 Ayvacık 892,88 %9.03 Bayramiç 1.284,21 %12.98 Biga 1.353,69 %13.69 Bozcaada 42,63 %0.43 Çan 906,63 %9.16 Eceabat 468,32 %4.73 Ezine 654,12 %6.61 Gelibolu 824,99 %8.34 Gökçeada 286,71 %2.89 Lapseki 881,64 %8.91 Yenice 1.416,79 %14.32 ÇANAKKALE 9.887 km² %100 1.2. ÜLKE ULAŞIM AĞINDAKİ YERİ Kaynak: TÜİK 2011 1.2.1. PLANLAMA BÖLGESİ Türkiye nin sahip olduğu jeopolitik konum, eski dünya karaları arasında doğal köprü özelliğine sahip olması; tarih boyunca önemli ulaşım yolların Türkiye den geçmesinde etkili olmuştur. Konum özelliklerinden dolayı Türkiye geçmişten günümüze kadar Avrupa, Kafkasya, Orta Asya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu yu birleştiren kara, demir, deniz ve hava yolu taşımacılığı ile enerji taşımacılığında Türkiye yi son derece önemli bir noktaya yerleştirmiştir. Türkiye nin ulaşım konusunda sahip olduğu uluslar arası önem, ülke içerisindeki ulaşım organizasyonlarının ve argümanlarının da şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Bu rolün en büyük aktörü ise Marmara Bölgesi dir. Marmara Bölgesi ülke ulaşım organizasyonlarının odak merkezi ve yönetim merkezidir. Sahip olduğu jeopolitik önem ile Marmara Bölgesi; kara, hava, demir ve deniz ulaşım ağlarının düğüm noktasıdır. Bu özellik bölge içerisinde ulaşım çeşitliliğinin ve yoğunluğunun hinterlandı ile birlikte değerlendirilerek kullanılması ile bölgenin önemini arttırmaktadır. Marmara Bölgesi nin alt bölgesi olan Planlama Bölgesi; hinterlandındaki ulaşım argümanlarının yönetiminde önemli bir role sahiptir. Trakya yı Anadolu ya bağlayan uluslararası kara yolları olan Avrasya Ulaştırma Bağlantılarını ve Ekonomik İşbirliği Ulaşım Ağının, Karadeniz ile Ege Denizi ni bağlayan uluslar arası deniz yollarının, Marmara Bölgesi ni Ege ve İç Anadolu Bölgelerine bağlayan kara, demir ve hava yollarının geçtiği Planlama Bölgesi, önemli turizm, ticaret ve sanayi merkezlerini de birbirine bağlamaktadır. 15

Harita 1.2: Planlama Bölgesi Ulaşım Altyapısı Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması Planlama Bölgesi mevcut ulaşım altyapısı incelendiğinde, karayolu ulaşım ağı açısından İstanbul, İzmir ve Bursa gibi önemli merkezlerin arasında olan ve bu iller arasında etkileşim sağlayan bir konumdadır. Hizmetler ve Sanayi sektörlerinin uzmanlaşmış oluğu illeri, transit olarak bağlayan Planlama Bölgesi; lojistik sektöründe büyük öneme sahiptir. Buna bağlı olarak bölge, mal ve hizmet akımlarının geçiş yaptığı, yönetildiği ve yönlendirildiği bir altyapıya sahiptir. Planlama Bölgesinin; Marmara Denizi ve Ege Denizinin kesiştiği bir noktada olması, Çanakkale Boğazının varlığı ve de sahip olduğu limanlar ile birlikte bölgede deniz taşımacılığının önemini ve buna bağlı sektörel gelişiminin önemini arttırmaktadır. Deniz ulaşımı ve buna bağlı taşımacılık ve bunun tetiklediği sektörler, planlama alanın mekânsal gelişim eğilimlerinin önemli şekilde etkilemektedir. Hava ulaşımı açısından toplamda bölgede dört adet sivil hava alanı bulunmaktadır. Bölgenin ulaşılabilirlik anlamında ve hinterlandının da vermiş olduğu kolaylık nedeni ile hava ulaşımında fazla geliştiği söylenemez. Fakat özellikle turizm döneminde bölgede havacılık faaliyetlerin artıyor olması ve böyle bir altyapının mevcut olması planlama bölgesi açısından oldukça önemlidir. Planlama Bölgesinin sahip olduğu önemli turizm merkezlerine sahiplik ve yakınlık, bölgenin ulaşım konusunda önemini arttırmaktadır. İstanbul ile başlayıp, Gelibolu Yarımadasından güneye doğru devam eden ve Edremit Körfezi ile İzmir bağlanan, oradan da Akdeniz e doğru devam eden kıyı, doğa ve tarih turizminin önemli merkezleri kara ulaşımının gelişmesine neden olmuştur. İç Anadolu Bölgesinden Batı Anadolu ya olan kara yolu ulaşım aksları kıyı kesimlere doğru dağılmaktadır. Sahip olunan turizm potansiyeli ve hinterlandı, kara yollarlının gelişmesinin yanında 16

sezonluk olarak deniz ve hava ulaşımının da etkin olarak kullanılmasını ve gelişmesini de sağlamaktadır. 1.2.2. BALIKESİR 1.2.2.1. Karayolu Ulaşımı Balıkesir ili kuzey-güney istikametinde Bursa dan gelip Manisa İzmir e devam eden D565 karayolu ile Kütahya dan gelip Edremit e devam eden D230 karayolunun kesişimde yer almaktadır. Bu konumu ile il, transit geçiş ve sezonluk ulaşım için önemli bir kavşak noktasıdır. Tablo 1.3: Balıkesir İlinin Önemli İl Merkezleri, İlçe Merkezleri ve Beldelere Uzaklıkları İl/İlçe Mesafe (km) İl/İlçe/Belde Mesafe (km) ANKARA 530 Gölcük 46 İSTANBUL 390 Gökçeyazı 23 İZMİR 173 GÖNEN 103 BURSA 151 HAVRAN 77 ANTALYA 510 Ilıca 42 ADANA 894 İVRİNDİ 38 Aksakal 72 Kayapa 52 Altınoluk 111 KEPSUT 28 Altınova 138 Korucu 59 AYVALIK 127 Manyas 82 BALYA 50 MARMARA(Bandırma 105 limanına kadar) BANDIRMA 99 Sarıköy 117 BİGADİÇ 38 SAVAŞTEPE 48 BURHANİYE 93 SINDIRGI 63 DURSUNBEY 80 SUSURLUK 42 EDREMİT 86 Şamlı 30 ERDEK 120 Göbel 1.2.2.2 Havayolu Ulaşımı Balıkesir ili hava ulaşımı açısından, konumunun da vermiş olduğu stratejik önem nedeni ile önemli bir alt yapıya sahiptir. İlde bir adet sivil hava alanı ve sivil amaçlı kullanıma açık olan bir adet askeri havaalanı bulunmaktadır. Bunlar Balıkesir Merkez Havaalanı ve Edremit Körfezi Havaalanıdır. Şekil 1.1: Balıkesir İli Havaalanları Genel Görünüm Balıkesir Körfez Havaalanı 17 Balıkesir Merkez Havaalanı Balıkesir Merkez Havaalanı 1998 yılında ilk defa hizmete girmiş olup, 3 sene açık kaldıktan sonra 2001 yılında sivil uçuşlara kapatılmış ve 2007 yılında tekrardan faaliyete girmiştir. Balıkesir merkeze 5 km mesafededir.312x18 metre boyutlarında piste sahip olan meydanın 330 m² büyüklüğünde terminal binası mevcuttur. Havaalanı DHMİ tarafından işletilmektedir.

Edremit Körfez Havaalanı, 1997 yılında Balıkesir'in Edremit ilçesinde hizmete açılan bir havaalanıdır. Sivil kategoride bulunan havaalanı DHMİ tarafından işletilmektedir. Edremit ilçe merkezine 4 km. mesafededir. 3000x45 metre boyutlarında piste sahip olan meydanın, yolcuya açık alanları 1600 metrekaredir. Kullanılmakta olan terminal de geçici nitelikte olup, 2011 yılının Temmuz ayında terminal binası için ihale yapılmıştır. Daha önceleri pistin ve terminal binasının küçük olmasından dolayı (Eski pist: 2080x30, Terminal: 320 metrekare) yeterli hizmeti veremeyen havaalanı 19 Haziran 2010 tarihinde yenilenerek hizmete açılmıştır. Konumu Ayvalık, Altınoluk, Akçay, Küçükkuyu, Ören, Dikili gibi tatil merkezlerine yakındır. 1.2.2.3. Demiryolu Ulaşımı Balıkesir il merkezi Türkiye demiryolları ulaşım ağında yer almaktadır. İl kuzey güney aksında, Bandırma limanı ile bütünleşmiş şekilde çalışan Bandırma İstasyonu ile başlayıp Balıkesir- Soma-Manisa-İzmir e kadar ulaşan demiryolu hattına sahiptir. Ayrıca Balıkesir istasyonundan başlayıp doğu istikametinde devam eden; Alanyurt istasyonundan ayrılarak Eskişehir-Ankara istikametine ve de Afyon-Konya istikametine devam eden hatta da sahiptir. Balıkesir in önemli istasyonlara olan mesafeleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 1.4: Balıkesir İli Önemli İstasyonlara Demiryolu Uzunlukları İstasyonlar Mesafe (km) Bandırma Balıkesir 101 Balıkesir-Manisa 175 Balıkesir-İzmir 241 Bandırma-İzmir 342 Balıkesir-Ankara 584 Balıkesir- Konya 629 Balıkesir-Adana 999 Kaynak: TCDD Demiryolu Mesafe Cetveli 1.2.2.4. Denizyolu Ulaşımı Deniz yolu ulaşım olanakları konusunda da Bandırma, önemli bir potansiyele sahiptir. Gelişmiş ve donanımlı limanı ile Marmara Bölgesi nin denize açılan bir kapısı özelliğini taşımaktadır.1998 yılında başlatılan İstanbul-Bandırma arasındaki hızlı feribot ve deniz otobüsü seferleri, Bandırma-İstanbul arasındaki ulaşımda büyük kolaylık sağlamıştır. Harita 1.3: Balıkesir İli Deniz Ulaşım Haritası 18

Bandırma-İstanbul arasındaki uzaklık 64 mildir ve yolculuk süresi iki saattir. Ayrıca Bandırma dan düzenli olarak her gün Tekirdağ ve İstanbul'a roro gemisi seferleri yapılmaktadır. Üç ayrı firma tarafından Bandırma-Ambarlı arasında, 1 firma tarafından da Bandırma-Tekirdağ arasında düzenli roro gemisi seferleri gerçekleştirilmektedir. Ayrıca Marmara Adası, Paşalimanı Adası ve Türkeli Adasına da günlük yolcu amaçlı seferler düzenlenmektedir. Yaz aylarında artan deniz turizmi ve sahip olduğu doğal güzellikler nedeni ile Marmara Adaları ve Edremit körfezi ulusal ve uluslar arası yat kullanıcılarının uğrak merkezlerinden biri olmaktadır. 1.2.3. ÇANAKKALE 1.2.3.1. Karayolu Ulaşımı Çanakkale ili kuzey-güney aksında Bursa dan gelen İzmir ve Edirne istikametinde devam eden D200-D550 karayolları il Balıkesir istikametine giden D210 karayolunun kesişimde yer almaktadır. Bu özellikleri bakımından kent transit geçiş güzergâhında bulunmaktadır. Tablo 1.5: Çanakkale İlinin Önemli İl Merkezleri, İlçe Merkezleri ve Beldelere Uzaklıkları İl/İlçe/Belde Mesafe (km) İl/İlçe/belde Mesafe (km) Ankara 653 Ezine 52 İstanbul 320 Gelibolu (Lapseki- 34 Gelibolu arası vapurla) İzmir 325 Bursa 271 Gökçeada (Vapurla 1 Çanakkale limanına kadar) Antalya 710 Gülpınar 106 Adana 1094 Gümüşçay 100 Ayvacık 74 Hamdibey 120 Balıklıçeşme 78 Erenköy 24 Bayramiç 78 Kalkım 127 Biga 97 Karabiga 111 Bolayır(Lapseki-Gelibolu 54 Lapseki 34 arası vapurla) Bozcaada(Y.Odun 62 Pazarköy 124 iskelesine kadar) Çan 70 Umurbey 26 Eceabat(Çanakkale 1 Yenice 89 limanına kadar ) Evreşe 74 (Lapseki-Gelibolu arası vapurla) Geyikli 59 1.2.3.2. Havayolu Ulaşımı Çanakkale ili havayolu ulaşımının gelişmesi ve stratejik önemi neden ile günden güne artan bir öneme sahiptir. İlde iki adet havalını bulunmaktadır. Çanakkale Havaalanı 1953 yılında tamamlanarak hizmete giren ve 1995 yılında da ilave tesislerin yapımı tamlanarak tekrar faaliyete geçmiş olup, Askeri-Sivil kategoridedir. İntifa hakkı DHMİ-Dnz.K.K.lığındadır. Pistin uzunluğu 1800 metre genişliği 30 metredir. 19

Şekil 1.1: Çanakkale Havaalanları Genel Görünüm Çanakkale Merkez Havaalanı Gökçeada Havaalanı Apron ebatı 80x60 metredir. Meydan gece uçuşlarına elverişlidir. Hava meydanı iç hat seferlerine açık olup, özel durum gerektiren hallerde dış uçuşlarda olmuştur. Şehre Uzaklığı 10 km.dir. Yolcu azlığı nedeniyle meydanda 2000 yılı şubat ayında tarifeli uçuşlar kalkmış olup, özel ve askeri uçuşlar olmuştur. Çanakkale de 7 yıldır atıl bir vaziyette kalan havaalanından İstanbul ve Ankara ya tarifeli uçak seferleri 03.12.2006 tarihinde tekrar başlamıştır.2006 yılsonu uçak trafiği 1338 olarak gerçekleşmiştir. Yolcuya açık alanlar 144 m² olup 40 araçlık otopark kapasitesine sahiptir. Gökçeada ilçesinde de insani yardım amaçlı havaalanı bulunmaktadır ve sivil kullanıma açıktır. 2010 yılında faaliyete giren havaalanı, yaz aylarında genellikle turizm amaçlı kullanılmaktadır. İlçe merkezine 6 km uzaklıkta olan havaalanı, 1 200 m² terminal binasına sahiptir. 1.2.3.3. Denizyolu Ulaşımı Çanakkale İlinde il içi denizyolu taşımacılığı, Çanakkale-Eceabat, Lapseki-Gelibolu, Çanakkale-Gökçeada, Kabatepe-Gökçeada, Yükyeri (Ezine-Geyikli)-Bozcada, Ecebat-Kepez arasında sefer yapan feribotlarla sağlanmaktadır (İl Özel İdaresine ait gemilerle GESTAŞ tarafından yapılmaktadır). Özel şirketlere ait deniz motorları ile Çanakkale ile Kilitbahir, Çardak ile Gelibolu arasında geçişler gerçekleştirilmektedir. Çanakkale önemli bir geçit yolu üzerinde bulunmakta olup, Uluslar arası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülükler çerçevesinde transit geçişler yapılmaktadır. Harita 1.4: Çanakkale İli Deniz Ulaşımı Kaynak: http://www.gokceadarehberim.com/nm-feribot_saatleri-cp-20 20

Deniz yolu ile yük taşımacılığında ilde bulunan iskele ve limanlar aracılığı ile kısmen yükleme- boşaltma işlemleri yapılabilmektedir. Yukarıdaki haritadan da anlaşılacağı gibi; Çanakkale Merkez, Eceabat, Gelibolu, Lapseki, Ezine-Geyikli Yükyeri, Bozcada, Gökçeada, Çardak ve Kabatepe de iskeleler bulunmaktadır. Ayrıca yeni hizmete giren Çanakkale Kepez Limanı ile Ezine de Akçansa Çimento Fabrikasına, Biga da İçdaş a ait limanlar bulunmaktadır. Çanakkale sahip oldu jeopolitik ve strateji konumu nedeni ile deniz ulaşımının yoğun olduğu ve kullanım oranının yüksek olduğu bir ildir. Sahip olunan Çanakkale Boğazı ulusal ve uluslar arası gemi taşımacılığında büyük öneme aittir. Çanakkale Boğazı gemi taşımacılığına ait bilgiler, aşağıdaki tabloda detaylı olarak verilmiştir. Tablo 1.6: Çanakkale Boğazı Aylara Göre Gemi Geçiş İstatistikleri 2011 AYLAR 300 M.DEN BÜYÜK KILAVUZ 250-300 M.ARASI 200-250 M. ARASI 150-200 M.ARASI 100-150 M.ARASI TOPLA M KILAVU Z TOPLA M KILAVU Z TOPLA M KILAVU Z TOPLA M KILAVU Z TOPLA M 100 M.DEN KÜÇÜK KILAVU ALAN GEMİ ALAN GEMİ ALAN GEMİ ALAN GEMİ ALAN GEMİ ALAN OCAK 9 136 124 260 209 902 505 1350 378 907 230 ŞUBAT 9 138 128 222 176 813 440 1199 361 791 197 MART 8 137 119 246 203 944 555 1342 417 924 227 NİSAN 10 156 145 269 220 959 594 1311 426 981 264 MAYIS 16 171 153 293 245 996 607 1363 410 999 220 HAZİRA N 12 166 150 249 202 949 565 1323 398 902 202 TEMMU Z 16 170 156 289 237 1034 612 1476 394 1101 235 AĞUSTO S 13 181 163 330 274 1026 608 1451 401 1088 193 EYLÜL 14 201 184 326 265 958 555 1355 355 980 215 EKİM 14 199 185 302 251 1140 693 1366 416 1078 245 KASIM 9 173 156 304 244 984 551 1365 348 981 210 ARALIK 8 154 146 284 244 1010 274 1511 382 1026 220 TOPLA M 138 1982 1809 3374 2770 11715 6559 16412 4686 11758 2658 Z Kaynak: http://www.denizcilik.gov.tr/dm/istatistikler/digeristatistikler/ Yukarıdaki tablodaki Çanakkale Boğazından 2011 yılı verilerine göre; 46.000 gemi geçiş yapmıştır. Aynı dönem verilerine göre toplam 657.396.892 gt (gross ton) yük taşınmıştır. Boğazdan geçen gemilerin istatistiklerine göre; genellikle 300 m den küçük ve 500 gt dan fazla yük taşıyan gemiler geçmektedir. Boğazın en yoğun olduğu aylar ise; genellikle yaz aylarıdır. Çanakkale de boğaz trafiğini denetleyen, düzenleyen ve kılavuz yardımı sunan Çanakkale Deniz Kontrol Merkezi bulunmaktadır. 21

1.3. BÖLGESEL EKONOMİK YAPI 1.3.1. PLANLAMA BÖLGESİ Planlama Bölgesi ve bölgeyi oluşturan Balıkesir ve Çanakkale illerinin sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından Türkiye genelindeki konumu kısaca aşağıdaki tabloda özetlenmeye çalışılmıştır. Tablo 1.7: TR22 Düzey 2 Bölgesi nin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Bakımından Türkiye Genelindeki Konumu BALIKESİR ÇANAKKALE Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sırası (DPT) 15 24 URAK Rekabetçilik Endeksi (Ana Endeks) Bazında İller Arası Sıra 26 27 Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi (1. Alt Endeks) Bazında İller Arası Sıra 29 42 Markalaşma Becerisi ve Yenilikçilik (2. Alt Endeks) Bazında İller Arsı Sıra 21 31 Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli (3.Alt Endeks) İller Bazında 37 20 Erişebilirlik (4.Alt Endeks) Bazında İller Arsı Sıra 20 22 EDAM Rekabetçilik Endeksi (Ana Endeks) Bazında İller Arası Sıra 18 11 Ekonomik Etkinlik ve Canlılık (1.Alt Endeks) Bazında İller Arası Sıra 36 30 Emek Piyasaları (2.Alt Endeks) Bazında İller 15 13 İnsani Sermaye (3.Alt Endeks) Bazında İller Arası Sıra 6 3 Yaratıcı Sermaye (4.Alt Endeks) Bazında İller Arsı Sıra 33 11 Sosyal Sermaye (5.Alt Endeks) Bazında İller Arsı Sıra 14 13 Fiziki Altyapı (6.Alt Endeks) Bazında İller Arası Sıra 20 14 Kaynak: DPT, illerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması, 2003. URAK (Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu), iller arası Rekabetçilik Endeksi, 2008-2009. EDAM (Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi),Türkiye için Bir Rekabet Endeksi, 2009 Devlet Planlama Teşkilatının 2003 yılında yayımlamış olduğu iller arası sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına göre; Balıkesir ve Çanakkale illeri, sırasıyla 15. ve 24 sırada yer almaktadırlar. TR22 Düzey 2 Bölgesi ise Düzey 2 lere göre sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 10. sırada bulunmaktadır. Yine tabloda, illerin rekabet yarışındaki yerlerinin görülmesine olanak tanıyan URAK İller arası Rekabetçilik Endeksinde Balıkesir ve Çanakkale illerinin konumları görülmektedir. Buna göre; Balıkesir, 21,30 endeks puanı ile Türkiye nin en rekabetçi 26. ili olarak tespit edilmiştir. Balıkesir in rekabet gücünü meydana getiren alt endeksler incelendiğinde; Erişilebilirlik Endeksi nin payının yüzde 54,93 olduğu, bunu sırasıyla yüzde 22,65 oranı ile Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi Endeksi ve yüzde 21,46 oranı ile Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli Endeksinin takip ettiği görülmektedir. Markalaşma Becerisi ve Yenilikçilik Endeksi nin ilin rekabet gücüne katkısı ise yüzde 0,96 oranındadır. Çanakkale ise 20,78 endeks puanı ile en rekabetçi 27. il olarak tespit edilmiştir. Çanakkale nin rekabetçiliğine en fazla katkı sağlayan endeks, yüzde 55,48 oranıyla Erişilebilirlik Endeksidir. Bu endeksi, yüzde 24,49 oranıyla Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli Endeksi, yüzde 19,61 oranıyla Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi Endeksi ve yüzde 0,42 oranıyla Markalaşma Becerisi ve Yenilikçilik Endeksi takip etmektedir. 1 Tabloda ayrıca altı alt endeksten oluşan EDAM Rekabetçilik Endeksi ne ilişkin sonuçlar da yer almaktadır. Söz konusu endeks bazında; 81 il arasında Balıkesir 18, Çanakkale ise 11. sırada bulunmaktadır. 1 GMKA Bölge Planı 2010-2013 22

Tablo 1.8: Balıkesir ve Çanakkale İlçelerinin Türkiye Genelindeki 872 İlçe İçindeki Gelişmişlik Sıraları, (2004) BALIKESİR İLÇELER SIRA GELİŞMİŞLİK GRUBU ÇANAKKALE İLÇELER SIRA GELİŞMİŞLİK GRUBU Bandırma 23 2 Bozcaada 36 2 Merkez 33 2 Merkez 39 2 Ayvalık 64 2 Gökçeada 118 2 Edremit 76 2 Çan 121 2 Burhaniye 96 2 Gelibolu 141 2 Erdek 123 2 Eceabat 172 3 Marmara 125 2 Ezine 187 3 Gönen 159 2 Biga 201 3 Susurluk 169 3 Lapseki 283 3 Gömeç 240 3 Ayvacık 292 3 Havran 383 3 Bayramiç 367 3 Bigadiç 426 3 Yenice 530 4 Manyas 465 3 Savaştepe 466 4 Dursunbey 604 4 İvrindi 618 4 Sındırgı 640 4 Kepsut 674 5 Balya 701 5 Kaynak: DPT, ilçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması 2004 URAK ve EDAM ın çalışmaları incelendiğinde özellikle Balıkesir ilinin ticaret becerisi ve üretim potansiyeli, ekonomik etkinlik ve canlılık ve yaratıcı sermaye alanlarında Çanakkale iline göre zayıf kaldığı görülmektedir. Oysa Balıkesir ilinin beşeri sermayesi, fiziki ve doğal altyapısı Çanakkale den çok farklı değildir. Bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltmak için Balıkesir ilinin var olan potansiyelini uyarmak gerekmektedir. 23

Harita 1.5: Planlama Bölgesi İlçelere Göre Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksleri Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması 1.3.2. BALIKESİR Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından yapılan İllerin ve Bölgelerin Sosyo Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması 2003 araştırmasına göre Balıkesir, Türkiye genel gelişmişlik endeksinde 15 sırada yer almaktadır. İlin ekonomik yapısına bakıldığında sektörel bazda tarım baskın bir durum söz konusudur. Tarımsal üretim değeri açısından; Balıkesir ili, 3.sırada yer almaktadır. Balıkesir de toplam 6.888.179(dekar) tarım alanı bulunmaktadır. Bunun 515.589 ha ı ekilebilir alandır. Balıkesir de un, yem, salça, zeytin, zeytinyağı, konserve, nebati yağ ve şeker üretimi önemlidir. Zeytin ve zeytinyağı, kırmızı et, tavukçuluk, yumurta üretimi yanında süt ve süt mamulleri üreten işletmeler de büyük ölçüde gelişmiştir. Balıkesir süt üretiminde; Türkiye de 1. sırada, Sızma zeytinyağı üretiminde 1. sırada, Beyaz et üretiminde 2. sırada, Yumurta üretiminde 3. sırada, Kırmızı et üretiminde 3. sırada Bitkisel yağ-margarin üretiminde ise Türkiye de 4. sıradadır. 2 Balıkesir sahip olduğu tarımsal imkânlar ile başta İstanbul olmak üzere diğer illeri besleyen bir konumdadır. Balıkesir de tarım bilinçli yapılmakta ve katma değeri yüksek ürünler üretilmektedir. Buğday, silajlık mısır, domates, kavun, salçalık biber, taze fasulye tarımsal üretim içerisinde yer almaktadır. Balıkesir de çok büyük ölçüde tarım ürünleri sebze, meyve, beyaz-kırmızı et, süt mamulleri, zeytin ve zeytinyağı, süt ve süt mamulleri ve diğer sebze ve meyveler, başta AB mevzuatı olmak üzere çeşitli nedenlerle yeterli düzeyde ihraç edilememektedir. 81 il içinde Balıkesir, imalat sanayi işyeri açısından 17.sıradadır. Balıkesir de sanayi tesisleri merkez ilçede toplanmamış olup, ilçelere sektörel ve homojen olarak dağılmıştır. Örneğin; tarım makineleri, çimento, sentetik çuval, trafo, mermer, jeneratör, un yem Merkez ilçede; zeytinyağı ve sabun Ayvalık-Edremit te, beyaz et ve gübre Bandırma da; deri, süt ve süt ürünleri Manyas, Gönen, 2 GMKA Bölge Planı 2010-2013 24

Susurluk ve Merkez İlçede; orman ürünleri Dursunbey de; madencilik Bigadiç-Sındırgı da yoğunlaşmıştır. Balkanların en büyük gübre fabrika kompleksi ilde faaliyet göstermektedir. Tablo 1.9: Balıkesir İli Sosyo Ekonomik Gelişmişlik Göstergeleri 2003 DEĞİŞKEN YIL DEĞER BALIKESİR MARMARA BÖLGESİ TÜRKİYE DEMOGRAFİK GÖSTERGELER 1 Toplam Nüfus 2000 kişi 1 076 347 17 365 027 67 803 927 2 Şehirleşme Oranı 90-00 yüzde 56.66 79.07 64.90 3 Yıllık Ortalama Nüfus Artış Hızı 2000 Binde 9.96 26.70 18.29 4 Nüfus Yoğunluğu 2000 Kişi/km² 75 241 88 5 Doğurganlık Hızı 2000 adet 1.95 1.91 2.53 6 Ortalama Hane Halkı Büyüklüğü 2000 kişi 3.47 3.85 4.50 İSTİHDAM GÖSTERGELERİ 2000 7 Tarım İş Kolunda Çalışanların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 56.75 25.33 48.38 8 Sanayi İş Kolunda Çalışanların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 8.63 25.67 13.35 9 Ticaret İş Kolunda Çalışanların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 8.93 14.28 9.67 10 Mali Kurumlar İş Kolunda Çalışanların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 2.13 5.39 3.11 11 Ücretli Çalışanların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 35.82 62.23 43.52 12 Ücretli Çalışan Kadınların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 6.63 14.68 8.81 13 İşverenlerin Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 2.19 4.29 2.61 EĞTİM GÖSTERGELERİ 14 Okur-Yazar Nüfus Oranı 2000 yüzde 88.34 92.40 87.3 15 Okur-Yazar Kadın Nüfusunun Toplam Kadın Nüfusuna Oranı 2000 yüzde 82.90 88.14 80.62 16 Üniversite Bitirenlerin 22+ Yaş Nüfusa Oranı 2000 yüzde 7.07 9.95 8.42 17 İlkokullar Okullaşma Oranı 2000-1 yüzde 106.65 115.65 98.01 18 Liseler Okullaşma Oranı 2000-1 yüzde 47.37 41.05 36.92 19 Mesleki ve Teknik Liseler Okullaşma Oranı 2000-1 yüzde 23.65 29.39 20.49 SAĞLIK GÖSTERGELERİ 20 Bebek Ölüm Oranı 2000 Binde 41 39.36 43.00 21 Onbin Kişiye Düşen Hekim Sayısı 2000 Hekim 9.14 16.43 12.70 22 Onbin Kişiye Düşen Diş Hekimi Sayısı 2000 diş hekimi 2.42 3.60 2.22 23 Onbin Kişiye Düşen Eczane Sayısı 2000 adet 3.55 3.80 2.94 24 Onbin Kişiye Düşen Hastane Yatağı Sayısı 2000 adet 24.01 28.18 23.04 SANAYİ GÖSTERGELERİ 25 Organize Sanayi Parsel Sayısı 2000 adet 368 3 425 28 726 26 Küçük Sanayi Siteleri İşyeri Sayısı 2000 adet 1.850 12 708 81 302 27 İmalat Sanayi İşyeri Sayısı 2000 adet 97 5 608 11 118 28 İmalat Sanayi Yıllık Çalışanlar Ortalama Sayısı 2000 adet 12.666 585 679 1 130 488 29 İmalat Sanayi Kurulu Güç Kapasite Miktarı 2000 beygir gücü 269.197 5 466 414 13 478 078 25

30 Fert Başına İmalat Sanayi Elektrik Tüketimi 2000 kws 491 872 550 31 Fert Başına İmalat Sanayi Katma Değeri 2000 Milyon TL 205 756 350 TARIM GÖSTERGELERİ 32 Kırsal Nüfus Başına Tarımsal Üretim Değeri 2000 Milyon TL 2.024 1 187 1 124 33 Tarımsal Üretim Değerinin Türkiye İçindeki Payı 2000 yüzde 3.77 16.13 100 İNŞAAT GÖSTERGELERİ 34 Daire Sayısı 2000 adet 340.750 5 520 091 16 235 830 35 Borulu Tesisatı Bulunan Daire Oranı 2000 yüzde 98.36 98.39 96.60 MALİ GÖSTERGELER 36 GSYİH İçindeki Pay 2000 yüzde 1.52 37.04 100 37 Fert Başına GSYİH 2000 Milyon TL 1.765 2 657 1 837 38 Banka Şube Sayısı 2000 adet 134 3 080 7 786 39 Fert Başına Banka Mevduatı 2000 Milyon TL 536 1 916 939 40 Toplam Banka Mevduatı İçindeki Pay 2000 yüzde 0.91 52.26 100 41 Toplam Banka Kredileri İçindeki Pay 2000 yüzde 0.56 51.20 100 42 Kırsal Nüfus Başına Tarımsal Kredi Miktarı 2000 Milyon TL 72 102 138 43 Fert Başına Sınai, Ticari ve Turizm Kredileri Miktarı 2000 Milyon TL 123 859 392 44 Fert Başına Belediye Giderleri 2000 Milyon TL 55 121 82 45 Fert Başına Genel Bütçe Gelirleri 2000 Milyon TL 199 1 146 464 46 Fert Başına Gelir ve Kurumlar Vergisi Miktarı 2000 Milyon TL 99 366 165 47 Fert Başına Kamu Yatırım Miktarı 95-00 Milyon TL 249 277 248 48 Fert Başına Teşvik Belgeli Yatırım Tutarı 95-00 Milyon TL 1.371 4 772 2 668 49 Fert Başına İhracat Miktarı 95-00 ABD doları 1.496 5 342 2 249 50 Fert Başına İthalat Miktarı 95-00 ABD doları 1.416 10 476 3 967 ALTYAPI GÖSTERGELERİ 51 Kırsal Yerleşmelerde Asfalt Yol Oranı 2000 yüzde 57.37 74.82 45.23 52 Yeterli İçme Suyu Götürülen Nüfus Oranı 2000 yüzde 89.99 91.39 84.98 53 Devlet ve İl Yolları Asfalt Yol Oranı 2000 yüzde 99.17 95.99 91.28 DİĞER REFAH GÖSTERGELERİ 54 Onbin Kişiye Düşen Özel Otomobil Sayısı 2000 adet 887 876 652 55 Onbin Kişiye Düşen Motorlu Kara Taşıtı Sayısı 2000 adet 1.590 1 234 1 056 56 Fert Başına Elektrik Tüketim Miktarı 2000 mws 1.35 2.19 1.43 57 Fert Başına Telefon Kontör Değeri 2000 adet 1.728 3 045 1.852 58 Yeşil Karta Sahip Nüfus Oranı 2000 yüzde 11.58 6.42 14.93 Kaynak: DPT Dinçer, Özaslan, Kavasoğlu İllerin ve Bölgelerin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması 2003 Balıkesir ilçelerinin, 872 ilçe içerisindeki sıralaması ve gelişmişlik endeksine ilişkin veriler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Balıkesir ilçeleri sahip oldukları coğrafi konum ve buna bağlı ulaşılabilirlik etmenlerinin neticesinde gelişme eğilimi gösteren ilçelere sahiptir. 26

Tablo 1.10: Balıkesir İlçelerinin 872 İlçe Arasındaki Gelişmişlik Sırası ve Endeksi İLÇE Gelişmişlik Grubu 872 İlçe İçindeki Gelişmişlik Sırası Gelişmişlik Endeksi Merkez 2 33 2.09 Ayvalık 2 64 1.45 Balya 5 701-0.68 Bandırma 2 23 2.51 Bigadiç 3 426-0.19 Burhaniye 2 96 1.12 Dursunbey 4 604-0.50 Edremit 2 76 1.33 Erdek 2 123 0.96 Gömeç 3 240 0.25 Gönen 2 159 0.67 Havran 3 383-0.11 İvrindi 4 618-0.54 Kepsut 5 674-0.63 Manyas 3 465-0.24 Marmara 2 125 0.94 Savaştepe 3 466-0.24 Sındırgı 4 640-0.57 Susurluk 3 169 0.59 Kaynak: D.P.T İlçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması araştırması-2004 Balıkesir ilçelerinin gelişmişlik endekslerine bakıldığında, Bandırma ilçesinin ön plana çıktığını hatta Merkez ilçenin gelişmişlik endeksini dahi geçtiği görülmektedir. Sanayi ve hizmetler sektörlerinin mekânsal dağılımının yoğun olduğu ve ulaşım olanaklarının iyi olduğu ilçelerin organizasyon yapıları ve gelişmişlik endeksleri de diğer ilçelere nazaran daha yüksek bir parite sergilemektedir. Genelde tarımsal istihdamın fazla olduğu ve kırsal nitelikli alanların gelişmişlik endeksi düşük seyretmektedir. Kepsut ve Balya gibi ilçeler gelişmişlik endeksi açısından il içerisinde en düşük değere sahip iken, 5 derece gelişmişlik grubunda bulunmakta ve mekânsal kademelenme içerisinde arka sıralarda yer almaktadırlar. Grafik 1.1: Balıkesir İlçelerinin 872 İlçe Arasındaki Gelişmişlik Endeksi 3 2.5 2 1.5 1 0.5 0-0.5-1 2.09 1.45-0.68 2.51-0.19 1.12-0.5 1.33 0.96 0.67 0.25-0.24-0.54-0.63 0.94-0.24-0.57 0.59 Kaynak: D.P.T İlçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması araştırması-2004 İlçeler genel itibari ile gelişmişlik endeksinde ve gelişmişlik grubunda artı değerler alarak yüksek seviyede yer alan ilçe sayısı 10 dur. Fakat kırsal yerleşme deseninin ve kırsal ekonomik faaliyetlerin yoğun olduğu Balya, Bigadiç, Dursunbey, Havran, İvrindi, Kepsut, Manyas, Savaştepe ve 27

Sındırgı gibi ilçeler mekânsal kademelenme sıralamasında bölge ve ülke içerisinde alt sıralarda yer almaktadır. 1.3.3. ÇANAKKALE Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından 2003 yılında Çanakkale İli Gelişmişlik Performansı hazırlanmış olup, buna göre Çanakkale ili sosyoekonomik gelişmişlik sıralaması açısından, 81 il içinde 24. sırada yerini almış ve orta gelişmişlik düzeyindeki illerden biri olmayı başarmıştır. İl ekonomisinde tarım en önemli faaliyet olmakla beraber son yıllarda tarıma dayalı sanayi kolları gelişme göstermekte ve buna bağlı olarak ekonomide sanayinin payı artmaktadır. 2000 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre istihdam edilen nüfusun (237.699), 133.140 ı (%56) tarım, 21.839 u (%9) sanayi, 8.470 i (%4) inşaat ve 73.563 ü (%31) hizmetler sektöründe çalışmaktadır. İlde işsizlik oranı %3,6 olarak tespit edilmiştir. Devlet İstatistik Enstitüsü verileriyle 2001 yılı cari fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla illerin payına göre sıralamada Çanakkale ili 32. sırada, Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla cari fiyatlarla iller sıralamasında ise 2.335 Dolar ile 19. sıradadır. Yetiştirilen tarım ürünleri arasında en önemli yeri oransal olarak sebze, ekim sahası olarak hububat almaktadır. 2003 yılı itibarıyla 376.153 ton Buğday, 456.220 ton Domates, 74.397 Ton Elma, 40.210 Ton Şeftali, 43.352 Ton Üzüm, 47.409 ton Zeytin, 33.462 ton Ayçiçeği üretimde ilk sıraları almıştır. Çanakkale köylüsünün önemli geçim kaynaklarının başında hayvancılık gelmekte olup, İl'de 115.853 adet Büyükbaş hayvan, 557.303 adet Küçükbaş hayvan vardır. Hayvansal ürünler olarak 1.842 ton et, 249.471 ton süt, 39 Milyon 787 bin adet yumurta,785 ton Bal,29.132 ton civarında deniz ürünleri üretimi gerçekleşmiştir. İlde 25'in üzerinde işçi çalıştıran 38 adet sanayi tesisinde 8.000 civarında işçi çalışmaktadır. İlde toprağa dayalı sanayide, Çan'da kurulu bulunan Seramik ve Kalebodur Fabrikaları, Ezine'de bulunan Çimento Fabrikası, Merkezde dondurulmuş gıda sebze ve su ürünlerini değerlendiren fabrikalar önemli gıda üretim birimleridir. Mevcut sanayi kuruluşlarında üretilen dondurulmuş ve kurutulmuş gıda, su ürünleri, bakliyat, çimento, maden cevheri, seramik ve karo fayans en çok ihraç edilen ürünlerdir. Biga ve Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi nde altyapı çalışmaları tamamlanmış olup yatırımcılara yönelik parsel tahsisi devam etmektedir. Ayrıca 7 adet küçük sanayi sitesinde toplam 886 işyeri faaliyet göstermektedir. İlde 13 ü merkezde olmak üzere 49 adet banka şubesi bulunmaktadır Ayrıca ilde 235 Anonim Şirket, 1.735 Limitet Şirket, 45 Kolektif Şirket ve 7 Komandit Şirket vardır. Tablo 1.11: Çanakkale İli Sosyo Ekonomik Gelişmişlik Göstergeleri 2003 DEĞİŞKEN YIL DEĞER ÇANAKKALE MARMAR A BÖLGESİ TÜRKİYE DEMOGRAFİK GÖSTERGELER 1 Toplam Nüfus 2000 kişi 464 975 17 365 027 67 803 927 2 Şehirleşme Oranı 90-00 yüzde 46.36 79.07 64.90 3 Yıllık Ortalama Nüfus Artış Hızı 2000 Binde 7.29 26.70 18.29 4 Nüfus Yoğunluğu 2000 Kişi/km² 47 241 88 5 Doğurganlık Hızı 2000 adet 1.68 1.91 2.53 6 Ortalama Hane Halkı Büyüklüğü 2000 kişi 3.28 3.85 4.50 İSTİHDAM GÖSTERGELERİ 2000 28

7 Tarım İş Kolunda Çalışanların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 56.01 25.33 48.38 8 Sanayi İş Kolunda Çalışanların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 9.19 25.67 13.35 9 Ticaret İş Kolunda Çalışanların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 7.15 14.28 9.67 10 Mali Kurumlar İş Kolunda Çalışanların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 1.73 5.39 3.11 11 Ücretli Çalışanların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 37.56 62.23 43.52 12 Ücretli Çalışan Kadınların Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 6.68 14.68 8.81 13 İşverenlerin Toplam İstihdama Oranı 2000 yüzde 1.59 4.29 2.61 EĞTİM GÖSTERGELERİ 14 Okur-Yazar Nüfus Oranı 2000 yüzde 89.51 92.40 87.3 15 Okur-Yazar Kadın Nüfusunun Toplam Kadın Nüfusuna Oranı 2000 yüzde 84.93 88.14 80.62 16 Üniversite Bitirenlerin 22+ Yaş Nüfusa Oranı 2000 yüzde 7.07 9.95 8.42 17 İlkokullar Okullaşma Oranı 2000-1 yüzde 103.41 115.65 98.01 18 Liseler Okullaşma Oranı 2000-1 yüzde 41.74 41.05 36.92 19 Mesleki ve Teknik Liseler Okullaşma Oranı 2000-1 yüzde 27.17 29.39 20.49 SAĞLIK GÖSTERGELERİ 20 Bebek Ölüm Oranı 2000 Binde 34.00 39.36 43.00 21 Onbin Kişiye Düşen Hekim Sayısı 2000 Hekim 8.93 16.43 12.70 22 Onbin Kişiye Düşen Diş Hekimi Sayısı 2000 diş hekimi 2.15 3.60 2.22 23 Onbin Kişiye Düşen Eczane Sayısı 2000 adet 3.40 3.80 2.94 24 Onbin Kişiye Düşen Hastane Yatağı Sayısı 2000 adet 20.50 28.18 23.04 SANAYİ GÖSTERGELERİ 25 Organize Sanayi Parsel Sayısı 2000 adet 149 3 425 28 726 26 Küçük Sanayi Siteleri İşyeri Sayısı 2000 adet 756 12 708 81 302 27 İmalat Sanayi İşyeri Sayısı 2000 adet 29 5 608 11 118 28 İmalat Sanayi Yıllık Çalışanlar Ortalama Sayısı 2000 adet 5 125 585 679 1 130 488 29 İmalat Sanayi Kurulu Güç Kapasite Miktarı 2000 beygir gücü 125 926 5 466 414 13 478 078 30 Fert Başına İmalat Sanayi Elektrik Tüketimi 2000 kws 1 045 872 550 31 Fert Başına İmalat Sanayi Katma Değeri 2000 milyon TL 447 756 350 TARIM GÖSTERGELERİ 32 Kırsal Nüfus Başına Tarımsal Üretim Değeri 2000 milyon TL 1 739 1 187 1 124 33 Tarımsal Üretim Değerinin Türkiye İçindeki Payı 2000 yüzde 1.62 16.13 100 İNŞAAT GÖSTERGELERİ 34 Daire Sayısı 2000 adet 112 877 5 520 091 16 235 830 35 Borulu Tesisatı Bulunan Daire Oranı 2000 yüzde 97.38 98.39 96.60 MALİ GÖSTERGELER 36 GSYİH İçindeki Pay 2000 yüzde 0.81 37.04 100 37 Fert Başına GSYİH 2000 milyon TL 2.172 2 657 1 837 38 Banka Şube Sayısı 2000 adet 67 3 080 7 786 39 Fert Başına Banka Mevduatı 2000 milyon TL 418 1 916 939 29

40 Toplam Banka Mevduatı İçindeki Pay 2000 yüzde 0.31 52.26 100 41 Toplam Banka Kredileri İçindeki Pay 2000 yüzde 0.27 51.20 100 42 Kırsal Nüfus Başına Tarımsal Kredi Miktarı 2000 milyon TL 87 102 138 43 Fert Başına Sınai, Ticari ve Turizm Kredileri Miktarı 2000 milyon TL 127 859 392 44 Fert Başına Belediye Giderleri 2000 milyon TL 59 121 82 45 Fert Başına Genel Bütçe Gelirleri 2000 milyon TL 143 1 146 464 46 Fert Başına Gelir ve Kurumlar Vergisi Miktarı 2000 milyon TL 74 366 165 47 Fert Başına Kamu Yatırım Miktarı 95-00 milyon TL 322 277 248 48 Fert Başına Teşvik Belgeli Yatırım Tutarı 95-00 milyon TL 2 577 4 772 2 668 49 Fert Başına İhracat Miktarı 95-00 ABD doları 844 5 342 2 249 50 Fert Başına İthalat Miktarı 95-00 ABD doları 1 081 10 476 3 967 ALTYAPI GÖSTERGELERİ 51 Kırsal Yerleşmelerde Asfalt Yol Oranı 2000 yüzde 68.80 74.82 45.23 52 Yeterli İçme Suyu Götürülen Nüfus Oranı 2000 yüzde 95.35 91.39 84.98 53 Devlet ve İl Yolları Asfalt Yol Oranı 2000 yüzde 95.81 95.99 91.28 DİĞER REFAH GÖSTERGELERİ 54 Onbin Kişiye Düşen Özel Otomobil Sayısı 2000 adet 643 876 652 55 Onbin Kişiye Düşen Motorlu Kara Taşıtı Sayısı 2000 adet 1.262 1 234 1 056 56 Fert Başına Elektrik Tüketim Miktarı 2000 mws 1.83 2.19 1.43 57 Fert Başına Telefon Kontör Değeri 2000 adet 1 752 3 045 1.852 58 Yeşil Karta Sahip Nüfus Oranı 2000 yüzde 8.37 6.42 14.93 Kaynak: DPT Dinçer, Özaslan, Kavasoğlu İllerin ve Bölgelerin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması 2003 Çanakkale il genelinin gelişmişlik endeksine bakıldığında, hizmetler ve sanayi sektörlerinin yoğun olduğu ilçelerin gelişmişlik endeksinin yüksek olduğu gözlemlenmektedir. Tarımsal faaliyet kollarının yoğun olduğu Bayramiç ve Yenice gibi ilçelerinin ise gelişmişlik endeksi il bazında en düşük değerlere sahiptir. Turizm faaliyetlerinin yoğunlaştığı ve hizmetler sektörünün gelişimi tetiklediği Bozcaada, Merkez ve Gökçeada ilçelerinde ise gelişmişlik endeksleri yüksek değerler sergilemektedir. Tablo 1.12: Çanakkale İlçelerinin 872 İlçe Arasındaki Gelişmişlik Sırası ve Endeksi İLÇE Gelişmişlik Grubu 872 İlçe İçindeki Gelişmişlik Sırası Gelişmişlik Endeksi Bozcaada 2 36 2.05 Merkez 2 39 1.95 Gökçeada 2 118 0.99 Çan 2 121 0.97 Gelibolu 2 141 0.77 Eceabat 3 172 0.58 Ezine 3 187 0.49 Biga 3 201 0.42 Lapseki 3 283 0.11 Ayvacık 3 292 0.08 Bayramiç 3 367-0.09 Yenice 4 530-0.37 Kaynak: D.P.T İlçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması araştırması-2004 30

İl genelinde gelişmişlik grubu ve gelişmişlik endeksleri genel itibari ile yüksek değerler almaktadır. Bozcaada nın gelişmişlik endeksinin yüksek olmasında; sahip olduğu doğal ve tarihi güzellikler, nüfus ve ekonomik faaliyetlerin ada ölçeğine göre yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. İlin Yenice ve Bayramiç ilçeleri hariç diğer tüm ilçeleri gelişmişlik endeksinde artı değerlere sahip olmasına rağmen, bölgenin mevcut potansiyeli ve dinamikleri göz önünde bulundurulduğunda, ilçelerin daha yüksek endekslere ve yüksek gelişmişlik gruplarında yer alması gerekmektedir. Gelibolu, Eceabat ve Ayvacık gibi hizmetler sektörünün ve eğitimli iş gücünün giderek arttığı bölgelerde yaşam kalite standartları ve temel göstergelerinde bu doğrultuda artış göstermesi gerekmektedir. Biga, Çan gibi sanayi faaliyet kollarının yoğun olduğu bölgelerde kentsel teknik altyapı ve olanaklarının arttırılarak bölge insanına yönelik sosyal imkân ve olanakların arttırılması da bu ilçelerin daha yüksek endekslere sahip olmasına neden olacaktır. Grafik 1.2. Çanakkale İlçelerinin 872 İlçe Arasındaki Gelişmişlik Endeksi 2.5 2 2.05 1.95 1.5 1 0.5 0-0.5 0.99 0.97 0.77 0.58 0.49 0.42 0.11 0.08-0.09-0.37 Kaynak: D.P.T İlçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması araştırması-2004 1.3.4. KENTSEL KADEMELENME VE ETKİ ALANLARI İl ve ilçe gelişme stratejilerinin oluşturulmasında ilk adım, doğal olarak il ve ilçelerin ekonomik ve sosyal sektörler itibarıyla yapısal durumunu saptamak ve potansiyellerini ortaya çıkarmaktır. Bu kapsamda yerel ve ulusal ölçekte kalkınma plan ve programlarına veri sağlama amacıyla, yaklaşık beş yıllık aralıklarla, ayrı ayrı veya birlikte, ilçelerin, illerin ve bölgelerin Sosyo- Ekonomik Gelişmişlik Endekslerini (SEGE) belirleyen çalışmalar yapılmaktadır. SEGE çalışmalarında, ekonomik ve sosyal alanlardan seçilen ve gelişmişlik düzeylerini en iyi biçimde yansıtabilecek çok sayıda değişken kullanılmaktadır. Bu çalışmalar; ilçelerin, illerin ve çeşitli ölçekte bölgelerin (Düzey 2, Düzey 3 bölgeleri ve coğrafi bölgeler) ekonomik ve sosyal açılardan yapısal niteliklerini belirlemektedir. Ayrıca, söz konusu çalışmalar; demografi, istihdam, eğitim, sağlık, sanayi, tarım, inşaat, mali ve diğer refah göstergeleri olarak sınıflandırılan değişkenlerin bileşik endeksine dayanan çalışmalar olmaları nedeniyle önem taşımaktadır. Araştırma sonuçlarını kullanarak farklı gelişmişlik seviyesi gösteren yerleşme gruplarını saptamak, bölge ve alt bölgeleri analiz etmek ve homojen bölgeleri belirlemek mümkün olmaktadır. Kalkınma planlarında belirtilen temel hedefler doğrultusunda çeşitli ölçekteki mekânsal birimlerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyindeki değişmelerin ortaya konulması amacını taşıyan bu araştırmalar; tüm bu düzeylerin ekonomik ve sosyal sektörler itibarıyla süreç içinde 31

izlenmesini ve karşılaştırmalar yapılmasını sağladığı gibi, Kalkınmada Öncelikli Yörelerin (KÖY) belirlenmesine, kamu kaynaklarının tahsisine ve özel sektör yatırımlarının yönlendirilmesine ilişkin politikaların belirlenmesinde de temel dayanak niteliği taşımaktadır. SEGE çalışmalarının bir diğer boyutu bölgelerin, alt bölgelerin, illerin ve bu çalışmaya konu olan ilçelerin karşılaştırmalı üstünlüklere dayalı olarak önceliklerinin belirlenmesi; ulusal tercihler doğrultusunda, mevcut ve gelişmesi muhtemel sektörlerde uzmanlaşmalarının sağlanmasıdır. Türkiye deki yerleşmelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyleri ve bundan dolayı sahip oldukları kentsel çekiciliklerine bağlı bir kentsel kademelenme sistemi mevcuttur. Devlet Planlama Teşkilatı (D.P.T) (Kalkınma Bakanlığı) tarafından belirlenmiş bu sistemde belirtildiği gibi, sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerinin saptanmasında, her ne kadar yerleşmelerin yüzölçümleri ve nüfusları göz önüne alınıyorsa da, buradaki en önemli faktör kişi başına düşen gelir düzeyidir. Bu kriterlere göre gelişmiş ya da gelişmekte olan yerleşmeler olarak saptanan iller veya ilçeler sosyal ve ekonomik açıdan sundukları imkânlarla gerek çevre yerleşmeler gerekse Türkiye geneli için farklı ölçeklerde çekim ya da cazibe merkezi olma özelliği taşımaktadırlar. D.P.T (Kalkınma Bakanlığı) nin 1982 de yayınlanmış olan Türkiye de Yerleşme Merkezlerinin Kademelenmesi kitabında açıklanan bu sistemde, kentsel çekicilikler her bir üst kademe merkezinin kendinden önceki merkezde olmayan mal ve hizmetleri sunma kapasitesine bağlı olarak belirlenmiştir. Daha açık bir ifade ile kademe dereceleri ile sosyo-ekonomik gelişmişlik arasında doğru bir orantı vardır. Planlama alanının kentsel kademelenmesi incelendiğinde; bölgedeki yerleşmeler 4 kademede sıralanmış ve İstanbul, İzmir, Bursa ilerinin etki alanında bulunmaktadır. Aşağıda planlama bölgesinde bulunan il ve ilçelerin bulundukları kademe basamakları ve etkisi altında oldukları merkezlere ilişkin veriler verilmiştir. 32

Harita 1.6: Kentsel Kademelenme Ve Kademe Merkezleri Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması 7. Kademede; Balıkesir ve Çanakkale illeri İstanbul un etki alanındadır. 6. Kademede; Çanakkale nin; Ezine, Bayramiç, Ayvacık ilçeleri ile Balıkesir in; Balya, İvrindi, Savaştepe, Merkez, Susurluk, Kepsut, Dursunbey ilçeleri hem İstanbul hem İzmir in etki alanındadır. Balıkesir in Edremit, Havran, Burhaniye, Bigadiç, Sındırgı ilçeleri İzmir in etki alanındadır. Çanakkale nin Merkez, Gelibolu, Lapseki, Çan, Biga, Yenice, Gökçeada, Bozcaada, Eceabat ilçeleri ile Balıkesir in Gönen, Manyas, Bandırma, Erdek ilçeleri İstanbul un etki alanındadır. 5. Kademede; Çanakkale nin Ezine, Bayramiç, Ayvacık ilçeleri ile Balıkesir in Edremit, Havran, Burhaniye, Ayvalık, Balya, İvrindi, Merkez, Savaştepe, Susurluk, Kepsut, Bigadiç, Sındırgı ilçeleri İzmir in etki alanı içindedir. Balıkesir in Dursunbey ilçesi Bursa nın etki alanı içerisindedir. Çanakkale nin Merkez, Gökçeada, Bozcaada, Eceabat, Gelibolu, Lapseki, Çan, Biga, Yenice ilçeleri ile Balıkesir in Gönen, Manyas, Bandırma, Erdek ve Marmara Adası ilçeleri İstanbul un etki alanındadır. 4. Kademede; Balıkesir in Erdek, Gönen, Manyas ilçeleri Bandırma etki alanı içinde. Çanakkale nin Gelibolu, Lapseki, Biga, Çan, Eceabat, Bayramiç, Ayvacık, Ezine, Gökçeada, Bozcaada, Çanakkale nin etki alanı içinde. Balıkesir in Havran, Burhaniye, ilçeleri Edremit ilçesi etki alanı içindedir. Çanakkale nin Yenice ilçesi ile Balıkesir in Balya, İvrindi, Savaştepe, Susurluk, Kepsut, Dursunbey, Bigadiç, Sındırgı ilçeleri Balıkesir Merkez ilçesinin etki alanı içindedir. Ayvalık, İzmir etki alanı içindedir. 33

1.4. İDARİ YAPI VE İDARİ SINIRLAR 1.4.1. PLANLAMA BÖLGESİ Planlama Bölgesinin idari kademelenmesi; 2 il, 31 ilçe, 56 belde ve 1463 köyden oluşmaktadır. Planlama Bölgesinde bulunan toplam 87 belediyenin sınırları, alansal olarak 260.885 ha lık bir alanı kaplamaktadır. 51 mücavir alanın bulunduğu bölgede, mücavir alanlar toplamda 78.827 ha alan kaplamaktadır. Harita 1.7: Planlama Bölgesi İdari Sınırlar ve Merkezler Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması Tablo 1.13: Planlama Bölgesi İdari Kademelenme İLLER İLÇE SAYISI BELDE SAYISI KÖY SAYISI BALIKESİR 19 34 896 ÇANAKKALE 12 22 567 TOPLAM 31 56 1463 Kaynak: TUİK 2010 Planlama bölgesi 31 ilçe, 56 belde ve 1.463 köyden oluşmaktadır. Planlama Bölgesi nin % 58.66 sı kentsel alanlarda % 41.32 si kırsal alanlarda yaşamaktadır. Tablo 1.14: Planlama Bölgesi Kır Kent Nüfus Dağılımları İLLER KENTSEL NÜFUS KIRSAL NÜFUS TOPLAM SAYI ORAN (%) SAYI ORAN (%) BALIKESİR 694 926 59.53 457 397 40.47 1 152 323 ÇANAKKALE 269 0335 54.86 269 035 45.14 490 397 TOPLAM 963 961 58.66 678 759 41.32 1 642 720 34

Kaynak: TUİK: ADNKS 2010 (Kırsal Nüfus Köy Nüfusu Olarak Alınmıştır.) 1.4.2. BALIKESİR Balıkesir tarih boyunca birçok medeniyete beşiklik etmiş ve medeniyetlerin filizlendiği bir bölge olmuştur. Troya Uygarlığından, Bergama Krallığına, Romalılardan, Anadolu Selçuklulara, Karesi Beyliğinden, Osmanlı İmparatorluluğuna kadar her daim statüsü değişse de ilin Cumhuriyet Döneminden sonra statüsü il olarak belirlenmiştir. Balıkesir in Merkez, Ayvalık, Balya, Bandırma, Bigadiç, Burhaniye, Dursunbey, Edremit, Erdek, Gömeç, Gönen, Havran, İvrindi, Kepsut, Savaştepe, Sındırgı, Susurluk, Manyas, Marmara olmak üzere 19 ilçesi bulunmaktadır. Tablo 1.15: Balıkesir İdari Kademelenme ve Demografik Göstergeleri Kaynak: TUİK, ADNKS 2010 Balıkesir ilinde toplamda 53 belediye ve 896 adet köy bulunmaktadır. Balıkesir ilinde bulunan 53 belediye sınırının toplam alanı; 160.496 ha dır. 32 mücavir alanın bulunduğu ilde, toplam mücavir alan 47.715 ha dır.2010 yılı TÜİK verilerine göre Balıkesir ilinin toplam kentsel nüfusu 694.926, toplam kırsal nüfusu 457.397 ve toplam nüfusu ise 1.152.323 kişidir. Balıkesir iline ait ilçe, belde ve köy isimleri Demografik Yapı bölümünde detaylı olarak verilmiştir. 1.4.3. ÇANAKKALE İDARİ BÖLÜNÜŞ İLÇE SAYISI 19 BELDE(BELEDİYE) 53 SAYISI KÖY SAYISI 896 Kentsel Nüfus 694.926 Kırsal Nüfus 457.397 Toplam Nüfus 1.152.323 Çanakkale ili tarih öncesinden günümüze kadar bulunduğu konum ve sahip olduğu zenginlikler bakımından her dönem önemli bir yerleşme olmuştur. Çanakkale ili Merkez ilçe dâhil 12 ilçeden oluşmaktadır. İl genelinde belde belediyeleri dâhil 34 belediye bulunmaktadır. İl genelinde 567 köy bulunmaktadır. Tablo 1.16: Çanakkale İdari Kademelenme ve Demografik Göstergeleri İDARİ BÖLÜNÜŞ İLÇE SAYISI 12 Belediye Sayısı 34 KÖY SAYISI 567 Kentsel Nüfus 269.035 Kırsal Nüfus 221.362 Toplam Nüfus 490.397 Kaynak: TUİK: ADNKS 2010 İl genelindeki belediye sınırlarının toplam alanı 100.388 ha dır. 19 mücavir alanın bulunduğu ilde, toplam mücavir alan 31.112 ha dır. 2010 yılı ADNKS verilerine göre Çanakkale Nüfusu; 269.035 kentsel, 221.362 kırsal olmak üzere toplam 490.397 kişidir. Çanakkale iline ait ilçe, belde ve köy isimleri Demografik Yapı bölümünde detaylı olarak verilmiştir. 35

2.1. İKLİMSEL ÖZELLİKLER Marmara Bölgesi'nde hüküm süren iklim Karadeniz İklimi, Karasal İklim ve Akdeniz İklimi arasında bir geçiş evresidir. Bölgede yıllık yağış 500-1000 mm arasındadır. En çok yağış kış mevsiminde Aralık, Ocak, Şubat aylarında düşer. En kurak aylar ise Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Karlı, soğuk ve donlu günlerin sayısı kıyı kesimlerde en azdır. İç kesimlere gidildikçe karasallık etkisi artar. Ege ve Marmara denizi kıyılarında makiler, güney Marmara sahillerinde ise zeytinlikler bulunur. Makiler 200 metre yüksekliğe kadar baskın bitki örtüsüdür. Ergene Havzası'nda bozkırlar oluşmuşsa da bölgenin tamamında yaygınlık göstermez. Yükseltinin olduğu yerlerde, özellikle Trakya'da ormanlara rastlanır. Hava sıcaklığının 0 C nin altında geçtiği gün sayısı çok kısadır. Marmara Bölgesi'nin yıllık sıcaklık değerleri: ortalama 14-16 C, en sıcak ay ortalaması: 23-25 C, en soğuk ay ortalaması: 5-6 C'dir. Yıllık yağış miktarı 600-700 mm civarındadır. Marmara bölgesinde hâkim rüzgârlar genelde Kuzey ve Kuzeydoğu yönlerinden eser. Balıkesir'de üç iklim bir arada görülür. Ege kıyılarında Akdeniz, kuzeyde Marmara ve iç bölgelerde kara iklimi hüküm sürer. Kıyılarda yaz ve kış arasındaki ısı farkı azdır. İç kısımlarda ise bu fark büyüktür. Dağlık doğu bölgede kışlar sert ve yazlar serin geçer. Senelik yağış miktarı 540-740 mm arasındadır. Çanakkale ise genel olarak ılıman sayılır. Akdeniz iklimiyle Karadeniz iklimi arasında bir geçiş iklimi hususiyeti gösterir. Edremit Körfezinde Akdeniz iklimi hüküm sürerken, orta kısımda ve Gelibolu Yarımadasında havalar soğuk geçer Balkanlar üzerinden gelen soğuk rüzgârlar tesirli olur. Kar yağışı azdır. Yağış kış ve ilkbaharda fazladır. Yıllık yağış miktarı 600-1200 mm arasındadır. Don olayları fazladır. Senede bir aya yakın donlu geçer. Sıcaklık -10 ile +38 arasında seyreder. Çanakkale nin ancak %3 ü ekime elverişli değildir. %53 ü ormanlarla ve %10 u çayır ve meralarla örtülüdür. Ormanlar iç bölgelerde daha kesiftir. Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesinde, iklimsel verilerin takibi ve istatistikî verilerin tutulması amacıyla bölge genelinde meteoroloji gözlem istasyonları bulunmaktadır. Bölgede bulunan meteoroloji gözlem istasyonlarını gösterir harita ve yerleri belirtir tablo aşağıda verilmiştir. Çanakkale ilinde meteorolojik verilerin toplanma noktaları Bozcaada ve Gökçeada gibi Ege Denizi açıklarında ve Çanakkale Boğazı etrafında yoğunlaşmıştır. Balıkesir ilinde meteorolojik verilerin toplandığı istasyonların, il genelinde Çanakkale iline nazaran, daha homojen olduğu gözlemlenmektedir. Fakat Edremit Körfezi, Ayvalık Adaları ve Bandırma civarında meteorolojik veri istasyonlarının daha fazla yoğun olduğu gözlemlenmektedir. Devlet Meteoroloji İşleri tarafından kurulan istasyon ve diğer teçhizatlar yardımı ile Planlama Bölgesi nin geçmişten günümüze kayıtları tutulan iklimsel verileri istatistikleri ve değerlendirmelerine ulaşabilmekteyiz. Bu bölümde verilen iklimsel verilere ilişkin grafik ve tablolar Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen kurum görüşleri doğrultusunda, Balıkesir ve Çanakkale illeri karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. 36

Harita 2.1: Planlama Bölgesinde Bulunan Meteoroloji İstasyonlarının Alansal Dağılımları Kaynak: Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü İl Durum Raporu 2011 Tablo 2.1: Planlama Bölgesinde Bulunan Meteoroloji İstasyonları ÇANAKKALE BALIKESİR Meteoroloji İstasyonları : o Çanakkale Meydan Müdürlüğü o Çanakkale Merkez, Gökçeada, Bozcaada o o 5 adet Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonu bulunmaktadır. Çanakkale, Bozcaada, Gökçeada, Ezine, Biga-İÇDAŞ. Elektronik Rüzgâr Ölçüm Sistemi (Çanakkale Havaalanı) Meteoroloji İstasyonları: o Balıkesir Meydan Müdürlüğü, Bandırma Meydan Müdürlüğü, Edremit-Körfez o Ayvalık, Edremit, Burhaniye, Bandırma, Gönen, Dursunbey, Savaştepe, Bigadiç o Meteoroloji Radarı; Akçaldede Balya-Balıkesir o 14 adet Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonu bulunmaktadır Balıkesir Meydan, Bandırma Meydan, Ayvalık, Balıkesir Radar, Bandırma, Bigadiç, Burhaniye, Dursunbey, Edremit, Erdek, Gönen, Manyas, Susurluk, Aşağıçamlıköyü(HSAF/Yağış). o Elektronik Rüzgâr Ölçüm Sistemi (Balıkesir, Bandırma ve Edremit Körfez Havaalanları) Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü İl Durum Raporu 2011 Planlama Bölgesi Sıcaklık Değerlendirmesi Planlama bölgesinin 1970 2011 yılları arasındaki ortalama sıcaklık değerlerinin aylara göre dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir. 37

Grafik 2.1: Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi 1970 2011 Yılları Arası Aylara Göre Ortalama Sıcaklık Değerleri ( C) 30 25 20 BALIKESİR ÇANAKKALE 15 10 5 0 Kaynak: http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik Balıkesir ilinin son 40 yılın ortalama sıcaklık değerleri incelendiğinde; sıcaklık ortalamasının en yüksek olduğu ay 24,9 C ile temmuz ayı olmuştur. Aynı zaman aralığında Balıkesir ilinde; sıcaklık ortalamasının en düşük olduğu ay 4,8 C ile ocak ayı olmuştur. Çanakkale ilinin 1970 2011 yılları arasındaki ortalama sıcaklık değerleri incelendiğinde; sıcaklık ortalamasının en yüksek olduğu ay 25,1 C ile temmuz ayı olurken, sıcaklık ortalamasının en düşük olduğu ay ise 6,3 C ile ocak ayı olmuştur. Balıkesir ve Çanakkale illeri ortalama sıcaklıkları bakımından incelendiğinde; en düşük ve en yüksek ortalama sıcaklığa sahip oldukları aylar aynı ay dönemleri olduğu görülmektedir. Fakat Çanakkale ili aynı dönem zarfında Balıkesir iline nazaran 1 ya da 2 derece daha sıcak bir iklime sahiptir. Planlama bölgesinin 1970 2011 yılları arasındaki aylara göre ortalama en yüksek sıcaklıkları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Balıkesir ilinde son 40 yılda aylara göre ortalama en yüksek sıcaklığın yaşandığı ay 31,2 derece ile temmuz ayı olmuştur. Çanakkale ilinin son 40 yıldaki ortalama en yüksek sıcaklığı 30,6 C ile temmuz ayında yaşanmıştır. Çanakkale ili ve Balıkesir illerinin karşılaştırmasında, Çanakkale ilinin Balıkesir iline göre yaklaşın 1 C daha serin olduğu görülmektedir. Grafik 2.2: Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi 1970 2011 Yılları Arası Aylara Göre Ortalama En Yüksek Sıcaklık Değerleri ( C) 35 30 25 20 15 10 5 0 BALIKESİR ÇANAKKALE Kaynak: http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik 38

Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesinde ortalama en düşük sıcaklığın yaşandığı ay ocak ayı olurken, Balıkesir de ocak ayında ortalama en düşük sıcaklık 1,1 C, Çanakkale de ise 3,3 C dir. Grafik 2.3: Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi 1970 2011 Yılları Arası Aylara Göre Ortalama En Düşük Sıcaklık Değerleri ( C) 25 20 BALIKESİR ÇANAKKALE 15 10 5 0 Kaynak: http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik Balıkesir iline ait 1970 2011 yılları arası aylık toplam yağış miktarı ortalamasına ilişkin veriler verilmiştir. Aşağıdaki grafiğe göre Balıkesir ilinde ortalamaya göre en fazla yağışın olduğu ay 95,8 kg/m² ile Aralık ayı olurken, yağışın en az olduğu ay ise 9,5 kg/m² ortalama ile Temmuz ayı olmuştur. Çanakkale iline ait veriler incelendiğinde ise; aylara göre yağış ortalamasının en yüksek olduğu ay 98,4 kg/m² ile Aralık ayı olmuştur, yağış ortalamasının en düşük olduğu ay ise 5,2 kg/m² ile Ağustos ayı olmuştur. Aşağıdaki grafikte 1970 yılından itibaren 2010 yılına kadar Balıkesir ve Çanakkale illerine ait, yıllık ortalama sıcaklık trendi ve yıllık sıcaklık sapması anomali grafikleri verilmiştir. Grafik 2.4: Balıkesir İli Yıllık Ortalama Sıcaklık Değerleri ve Ortalama Sıcaklık Sapması- Anomali Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü İl Durum Raporu 2011 39

1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 1971-2000'den sapma ( C) 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Ort. sıcaklık ( C) Grafik 2.5: Çanakkale İli Yıllık Ortalama Sıcaklık Değerleri ve Ortalama Sıcaklık Sapması- Anomali 17 Çanakkale Ortalama Sıcaklık Trendi y = 0,0268x + 14,459 R 2 = 0,3036 16 15 14 13 Ortalama Sıcaklık Doğrusal (Ortalama Sıcaklık) 2,0 Çanakkale Ortalama Sıcaklık Sapması-Anomali 1970-2010 Ortalama Sıcaklık=14,8 C 1,0 0,0-1,0 1 4-2,0 Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü İl Durum Raporu 2011 Planlama Bölgesi Yağış ve Nem Değerlendirmesi Planlama bölgesinin aylık ortalama nem diyagramı aşağıdaki tabloda verilmiştir. Bu verilere göre Çanakkale ilinin aylık ortalama nem değerleri Balıkesir iline nazaran daha yüksek seviyelerdedir. Nem oranlarının kış aylarında artış gösterdiği planlama bölgesinde, yaz aylarında ise genel nem ortalaması % 60 ların üzerindedir. Grafik 2.6: Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi Aylık Ortalama Nem Diyagramı (%) 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 BALIKESİR ÇANAKKALE Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü (Balıkesir 1998-2010 Arası / Çanakkale 1970-2010 Arası) Balıkesir- Çanakkale Planlama Bölgesine ait son 40 yılın aylara göre aylık toplam yağış ortalamasına ilişkin veriler aşağıdaki grafikte verilmiştir. Planlama bölgesinde kış aylarında metrekareye düşen yağış ortalaması Aralık ayında 100 kg/m² ye yaklaşmaktadır. Yaz aylarının kurak geçtiği planlama bölgesinde yağış ortalaması en düşük ay Ağustos ayıdır. 40

1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 1970-2009'dan sapma (mm) -11% -6% -3% -11% -23% -15% -16% -28% -30% -28% -31% -36% -2% -5% -13% -19% -16% -13% -14% -13% -9% -15% 8% -1% 1% 1% 2% 1% 2% 11% 15% 21% 15% 16% 19% 16% 36% 30% 42% 41% 81% 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 yağış (mm) Grafik 2.7: Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesi 1970 2011 Yılları Arası Aylık Toplam Yağış Miktarı Ortalaması (kg/m²) 120 100 80 BALIKESİR ÇANAKKALE 60 40 20 0 Kaynak: http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik Aşağıdaki grafiklerde; Balıkesir ve Çanakkale illerine ait yıllık toplam yağış oranları ve yıllık yağış artma azalma oranları verilmiştir. Grafik 2.8: Balıkesir İli Yıllık Toplam Yağış Oranı ve Yağış Artma-Azalma Oranları 1200 1100 1000 900 800 700 600 500 400 300 200 Balıkesir Yıllık Toplam Yağış y = 0.3222x + 544.46 R 2 = 0.0009 Toplam Yağış Doğrusal (Toplam Yağış) 100% 80% 60% 40% 20% 0% -20% -40% -60% Balıkesir Yıllık Toplam Yağış Artma Azalma 1970-2010 Ort. Yağış=551,2mm Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü İl Durum Raporu 2011 41

1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 1970-2010'dan sapma (mm) -28% -31% -10% -13% -4% -6% -11% -19% -21% -28% -31% -32% -42% -16% -20% -27% -3% -4% -8% -15% -16% -5% -2% 3% 6% 0% 15% 12% 8% 18% 19% 21% 15% 34% 37% 30% 28% 22% 15% 51% 61% 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 yağış (mm) Grafik 2.9: Çanakkale İli Yıllık Toplam Yağış Oranı ve Yağış Artma-Azalma Oranları 1000 900 800 700 600 500 400 300 200 Çanakkale Yıllık Toplam Yağış y = 1.1481x + 573.91 R 2 = 0.0094 Toplam Yağış Doğrusal (Toplam Yağış) 80% 60% 40% 20% 0% -20% -40% -60% Çanakkale Yıllık Toplam Yağış Artma Azalma 1970-2010 Ort. Yağış=598,0mm Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü İl Durum Raporu 2011 Planlama Bölgesi Güneş Varlığı ve Güneşli Günler Sayısı Planlama Bölgesi sahip olduğu doğal çevre ve üzerinde barındırdığı ekolojik çeşitlilik açısından zengin bir bölgedir. Ekolojik çeşitliliğe bağlı üretim modelleri olan tarım, hayvancılık vb. üretim çeşitleri ve tarihi, doğal, kültürel zenginliklere bağlı hizmetler sektörü için iklimsel koşullar hayati önem arzetmektedir. İklim koşullarının temelini oluşturan güneş ve güneşten faydalanma verimliliği ekonomik ve ekolojik sürekliliğin devamı için vazgeçilmezdir. Bu bağlamada Planlama Bölgesinin güneş ve güneşe bağlı etkileşimi, Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü nce 1970 yılından günümüze kadar tutulan; ortalma güneşli gün sayıları; ortalama açık gün sayıları, ortalama bulutlu gün sayısı ve ortalama kapalı gün sayısı verileri kullanılarak değerlendirilmiştir. Ayrıca Planlama Bölgesinin aylara göre güneşlenme süreleri ayrı değerlendirilmiştir. Balıkesir ilinin uzun yıllar tutulan istatistiki verilerine göre; açık günler sayısı, Ocak-Nisan ayları arasında ortalama 5 günün altında iken; Nisana ayından Temmuz ayı ortalarına kadar sürekli artış gösteren bir grafik izlemiştir. Temmuz-Ağustos aylarında maksimum ortlama açık gün sayısına ulaşan Balıkesir ili, ortalama açık gün sayısını 22 güne çıkarmıştır. Temmuz ayından itibaren ortalama açık gün sayısı her ay periyodik olarak azalmıştır. 42

Grafik 2.10: Balıkesir İli Ortalma Güneşli Günler Sayıları 25 20 Ortalama Açık Günler Sayısı Ortalama Bulutlu Günler Günler Sayısı Ortalama Kapalı Günler Sayısı 15 10 5 0 OCAK SUBAT MART NISAN MAYIS HAZIRAN TEMMUZ AGUSTOS EYLUL EKIM KASIM ARALIK Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü 2012 Ortalama kapalı gün ortalamasına bakıldığında; açık günler ile ters orantı görülmektedir.nisan ve Kasım aylarında ortalama açık gün sayısı, ortalama kapalı gün ile çakışmakta ve eşit değerler sergilemektedir.balıkesir ili ortalama bulutlu günler sayısı yaz ayları dışında fazla değişkenlik göstermemekle beraber, sonbahar aylarında bulutluluk oranında artış gözlemlenmektedir. Balıkesir ilinde ortalama güneşli günler sayısı ve güneşli günleri etkileyen bulutluluk oranlarında sen içerisinde mevsimsel olarak değişmeler yaşanır iken; ortalama güneşlenme süresi Ocak ayındn Temmuz ayı ortalarına kadar devamlı artmakta ve daha sonra yıl sonuna kadar azalış göstermektedir. Ortlama güneşlenme süresi yıl boyu mevsimsel olarak olağan değişkenleri izlerken, Balıkesir ilinde güneşten faydalanmayı etkileyen en önemli etmenin bulutluluk olduğu gözlemlenmektedir. Bulutluluğun genelde sabit değerler gösterdiği ilde, Mayıs ayı ortasından, Eylül ayı ortasına kadar güneşten alınan verim maksimum seviyededir. Grafik 2.11: Balıkesir İli Ortalama Güneşlenme Süreleri (sa-da) 14 12 Ortalama Günlük Toplam Güneşlenme Süresi (sa-da) 10 8 6 4 2 0 OCAK SUBAT MART NISAN MAYIS HAZIRAN TEMMUZ AGUSTOS EYLUL EKIM KASIM ARALIK Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü 2012 43

Çanakkale ili oratalama açık günler sayısına bakıldığında, Ocak ayından Nisan ayına kadar ortalama 5 gün olan açık gün sayısı, Nisan Temmuz ayı arasında artış göstermiş me maksimum seviye olan ortalama 22 gün seviyesine ulaşmıştır. Temmuz Ağustos döneminde ortalama güneşli günler sayısı sabit kalmaktadır. Ağustos ayından itibaren ise ortalama güneşli gün sayısı kademeli olarak düşmektedir. Çanakkale ilinde ortalama kapalı gün sayılarına bakıldığında, Ocak Haziran döneminde ortalama kapalı gün sayısı 10 dan 0 a kadar azalmaktadır. Yaz aylarında minimum seviyede seyir eden kapalı gün sayısı Eylül ayından itibaren yine artış göstermektedir. Ortalama bulutlu günlere bakıldığında, kış döneminde artış gösteren bulutluluk oranları, yaz ayları ile düşüş göstermekte ve ortalama 9 güne kadar düşmektedir. Sonbahar aylarında ise ine artış gösterme eğilimi gösteren bulutlu gün sayısı, güneşten faydalanma oranlarını önemli oranda etkilemektedir. Grafik 2.12: Çanakkale İli Güneşli Günler Sayıları 25 20 Ortalama Açık Günler Sayısı Ortalama Bulutlu Günler Sayısı Ortalama Kapalı Günler Sayısı 15 10 5 0 OCAK SUBAT MART NISAN MAYIS HAZIRAN TEMMUZ AGUSTOS EYLUL EKIM KASIM ARALIK Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü 2012 Çanakkale ilinde ortalma güneş sürelerine bakıldığında Ocak ayından itibaren artış gösteren değerler, 1,5 saat ortalamasından 11 saate kadar yükselmiştir. Haziran Ağustos döneminde yakın değerler seyreden ilde, Ağustos ayından itibaren düşüş yaşanmaktadır. Grafik 2.13: Çanakkale İli Ortalama Güneşlenme Süreleri (sa-da) 14 12 Ortalama Günlük Toplam Güneşlenme Süresi (sa- 10 8 6 4 2 0 OCAK SUBAT MART NISAN MAYIS HAZIRAN TEMMUZ AGUSTOS EYLUL EKIM KASIM ARALIK 44

Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü 2012 Planlama Bölgesi Rüzgar Varlığı Değerlendirmesi Planlama Bölgesi rüzgâr varlığı ve verimliliği açısından zengin bir bölgedir. Aynı zamanda Planlama Bölgesindeki rüzgâr varlığı, iklimsel özellikleri belirlemede etkin bir role sahiptir. Bölgede ki rüzgar varlığı, ekolojik enerji üretimi açısından verimli değerler taşımakta ve rüzgara bağlı yapılan turizm çeşitliliği açısından cazibe merkezi niteliği taşımaktadır. Buna rağmen rüzgar esme kuvveti ve rüzgarlı günler sayısının yüksek olması, turizm sezonunu ve güneşli günlerdeki maksimum sıcaklığı etkilemektedir. Balıkesir Çanakkale Planlama Bölgesine ait il ve ilçe merkezlerinin hakim rüzgar yönleri aşağıdaki grafiklerde verilmiştir. Grafik 2.14: Balıkesir İli Rüzgâr Gülü NNW 20000 N NNE NW 15000 NE WNW W 10000 5000 0 ENE E WSW ESE SW SE SSW S SSE Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü 2012 Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından periyodik olarak yapılan rüzgar ölçümlerinde, Balıkesir iline ait hakim rüzgar yönü kuzey-kuzey-doğu olarak tespit edilmiştir. Balıkesir ilinde esen rüzgarlar genelde Poyraz ve Etesiyen olarak adlandırılan kuzey sektörlü rüzgarlardır. Rüzgar özellikleri bakımından en etkileyici faktör topografyadır. Marmara Denizi üzerinden gelen nemli hava Bandırma İlçesi üzerinden gelerek Gönen Ovası üzerinden, güneye doğru uzanan dağların etkisi ile konvansiyonel etki ile Susurluk üzerinden Merkez İlçeye doğru gelmektedir. İlin güneyinde bulunan Edremit Körfezinden gelen nemli hava İlçenin kuzeyinde bulunan dağların rüzgârı engellemesi ile yükselmekte ve iç kesimlere sirayet etmemektedir. Fakat bu topoloji güney kesimde doğudan esen rüzgârların etkisini arttırmaktadır. İlin doğu ve batı bölümleri kuzeyli rüzgarları topografyanın etkisi ile fazla hissetmemekte, fakat yükseltinin arttığı bölümlerde rüzgar şiddetini arttırmaktadır. 45

Grafik 2.15: Çanakkale İli Rüzgâr Gülü WNW W NW NNW 140000 120000 100000 80000 60000 40000 20000 0 N NNE NE ENE E WSW ESE SW SE SSW S SSE Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü 2012 Çanakkale de egemen rüzgâr yönü, tüm aylarda ve yıllık olarak kuzey-kuzeydoğu dur (KKD, yıldız-poyraz arası). KKD yönünden esen rüzgârın eseme sıklığı, yıl içinde yaklaşık olarak %35 ve %50 arasında değişir. Egemen rüzgâr yönünün yıl boyunca ağırlıklı olarak KKD olması, Çanakkale nin coğrafi olarak egemen kuzeyli bölgesel basınç ve rüzgâr sistemlerine karşı uygun konumu ve Çanakkale Boğazı nın çevresindeki yükseltilerin, sırtların, platoların ve tepelerinde yardımıyla, her çeşit kuzeyli dolaşımdan kaynaklanan hava akımlarını kabaca KD dan GB ya doğru yönlendirmesiyle bağlantılıdır. Yaz ayları dışında, orta enlem ve Akdeniz siklonlarının etkisiyle, esme sıklığı düşük olmakla birlikte Çanakkale de GB ve GGB yönlü rüzgârlar da eser. Kuzeyli esen sert ve nemli rüzgarlar Biga Yarımadası ve Gelibolu Yarımadası arasından Çanakkale Boğazı üzerinden geçerek Merkez ilçe ve Ezine doğrulturusundan geçer ve Bayramiç Ovasında etkisini azaltarak doğu yönde devam ederek Kaz Dağlarına çarpar. Edremit Körfezinin dağlarla çevrili olması ve Asos kıyılarına kadar olan yükseltinin denize set çekmesinden dolayı Çanakkale ilinin güzeyli rüzgârları zayıf ve etkisizdir. Çanakkale Boğazının çıkışında bulunan Bozcaada ve Ege Denizi açıklarında bulunan Gökçeada ilçeleri ise esen kuzeyli rüzgârlara direk maruz kalmaktadır. 46

Grafik 2.16: Bandırma İlçesi Rüzgâr Gülü NW NNW 100000 80000 60000 N NNE NE WNW W 40000 20000 0 ENE E WSW ESE SW SE SSW S SSE Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü 2012 Bandırma ilçesi hakim rüzgar yönü kuzey-kuzey doğudur. İlçe genelinde etkili kuzeyli rüzgârların en büyük etmeni Marmara Denizi üzerinde oluşan hava olaylarının ektisine maruz kalmasıdır. Soğuk dönemde, özellikle Ekim-Nisan ayları arasında polar kökenli hava kütleleri hakimken, sıcak dönemde, Mayıs-Eylül ayları arasında daha çok tropikal kökenli hava kütleleri hakimdir. Soğuk dönemde nispeten ılık bir deniz halini alan Akdeniz'in varlığı ile oluşan frontojenez koşullarına bağlı olarak, Marmara bölgesi cephe oluşumlarının etkisi altındadır. Bununla birlikte Sibirya üzerinde daha çok karasal koşullarla oluşan termik yüksek basıncın da etkisiyle soğuk hava koşulları Karadeniz ve Marmara'ya doğru sokulabilmektedir. Bunun neticesinde soğuk dönem, topografik koşulların da etkisiyle Marmara kıyılarında nispeten ılık ve yağışlı geçerken, iç kesimlerde artan karasallığın da etkisiyle soğuk ve kar yağışlı geçmektedir. Rüzgârlar genel olarak kuzey sektörlü olmakla birlikte cephe geçişleri sırasında kuvvetli lodosa da rastlanılmaktadır. Sıcak dönem ise cephe oluşum koşullarından uzaklaşılan bir dönemdir. Bu dönem büyük ölçüde Azor Yüksek Basıncı'nın etkisinde geçmektedir. Buna göre sıcak dönem veya yaz ayları, açık gökyüzü, Akdeniz ve Ege kadar olamasa da, yüksek sıcaklıklar ve azalan yağış miktarları ile karakterize edilebilir. Bu dönemde etkili olan yüksek basınç merkezi Avrupa üzerine yerleştiğinde, kıyı Ege ve Marmara'da sürekli kuzey rüzgarları görülmektedir. Cephe oluşum koşullarından uzaklaşıldığı için frontal yağışlar hemen hemen hiç görülmezken, konvektif ve orografik yağışlar topografyanın verdiği imkânlar ölçüsünde görülmektedir 47

Grafik 2.17: Edremit İlçesi Rüzgâr Gülü NNW 100000 N NNE NW 80000 60000 NE WNW W 40000 20000 0 ENE E WSW ESE SW SE SSW S SSE Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü 2012 Edremit ilçesinin hakim rüzgar yönü, kuzey doğu-doğudur. Edremit Körfezi etrafında sıralanan Kaz Dağları etkisi ile özellikle yaz aylarında kuzeyli rüzgârlar bölgeye girememekte ve doğu rüzgârları sıcak hava kütlelerini körfez bölgesine taşımaktadır. Fakat kış aylarında doğu rüzgârlarının etkisini yitirmesi ile kuzeyden gelen, karasal iklimli soğuk rüzgârlar şiddetinin artması ile birlikte Edremit ilçesini ve Edremit körfezini Ege Denizinin en soğuk bölgesi yapmaktadır. Grafik 2.18: Ayvalık İlçesi Rüzgâr Gülü NW NNW 60000 50000 40000 N NNE NE WNW 30000 20000 ENE 10000 W 0 E WSW ESE SW SE SSW S SSE Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü 2012 Ayvalık'ın bulunduğu Türkiye'nin batı kıyıları kış dönemi Akdeniz ve Polar Cephelerine bağlı gezici alçak basınçların, yaz dönemi ise Azor Yüksek Basıncı ile Basra Alçak Basıncı arasında etkili olan güçlü hava hareketlerinin etkisi altındadır. 48

Ayvalık Meteoroloji İstasyonuna ait rüzgârın yönlere göre yıllık esme sayıları incelendiğinde; kuzey-kuzeydoğu 9745 esme sayısı ve toplam içinde %15,9'lük payı ile birinci, doğu-kuzeydoğu 7473 esme sayısı ve toplam içinde %12,2 payı ile ikinci, kuzeydoğu yönü ise 7249 esme sayısı ve toplam içindeki %11,8'lik payı ile üçüncü durumdadır. Ayvalık ilçesinin hakim rüzgar yönü kuzey ve özellikle kuzeydoğudur. Sıralanan yönler yanında güney-güneydoğu yönü de 6148 esme sayısı ve toplam (61368 esme sayısı) içindeki %10,0 Tik payı ile ikinci bir hakim rüzgar yönü görüntüsü vermektedir. Ayvalık Meteoroloji İstasyonu'nda kuzey sektörünün birinci derecede egemen olmasının nedeni sıcak dönemde Azor Yüksek Basıncı ile Basra Alçak Basıncı arasında gelişen devamlı rüzgarlardır. İkinci hakim rüzgar yönü olarak güney sektörünün belirme nedeni ise soğuk dönemde polar ve Akdeniz cephelerine bağlı olarak oluşan gezici alçak basınç sistemlerinin etkisidir. Soğuk dönemde etkili olan gezici alçak basınçların özellikle sıcak sektörü güneyli rüzgârların görülmesine neden olmaktadır. Grafik 2.19: Gökçeada İlçesi Rüzgar Gülü NW NNW 120000 100000 80000 N NNE NE WNW W 60000 40000 20000 0 ENE E WSW ESE SW SE SSW S SSE Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü 2012 Gökçeada da en fazla rüzgar kuzey sektörden esmektedir. Gökçeada ilçesinde; NNE esme bakımından hakim yön olmaktadır. Daha genel bir deyimle Gökçeada da poyraz en çok esen rüzgar olup, bunu lodos izlemektedir. Rüzgarın bu şekilde esme nedeni, Gökçeada civarındaki atmosfer sirkülasyonuyla ilgilidir. Basınç alanlarının dağılımına bağlı olarak rüzgar, esas olarak Çanakkale Boğazı ndan veya Vardar Vadisi nden Ege Denizine iner. Gökçeada, kuzey ve kuzeydoğu dan gelen bu rüzgârların etkisi altındadır. Ancak bu dönemde bölgede siklonik faaliyetin fazla oluşu, güneybatıdan esen lodosun da oldukça fazla frekansta olmasına yol açmaktadır. Yaz döneminde ise hava oldukça kararlıdır. Kuzey Ege de kuzey sektörden esen rüzgarlar gene çoğunluktadır. Eteziyen adı verilen bu rüzgarlar, Mayıs - Eylül döneminde etkin olurlar. Ancak bu dönemde Eteziyenin adada aynı yönden(n, NNE) kanalize olduğu, esme frekanslarından anlaşılmaktadır. Ada da rüzgar ktivitesinin arttığı Haziran-Eylül devresinde saat 07:00 ve 14:00 sonrası ortalama rüzgar hızları aylık ortalama rüzgar hızlarına çok yakındır. Gökçeada da görülen iklim; Akdeniz iklim tipine dâhil edilmekle beraber, gösterdiği iklim özellikleri itibariyle Marmara Geçiş İklimi çok daha yakındır. Gökçeada iklimi daha belirli kışları, daha serin ve yağışlı yazları, Soroz Körfezi nden devamlı esen kuzeydoğu rüzgârlarıyla, Orta Ege ikliminden farklıdır. Adanın güney sahillerinde Akdeniz iklimi, kuzey sahillerinde ise Marmara iklimi hüküm sürmektedir. 49

Grafik 2.20: Bozcada İlçesi Rüzgâr Gülü NW NNW 100000 80000 60000 N NNE NE WNW 40000 ENE 20000 W 0 E WSW ESE SW SE SSW S SSE Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kurum Görüşü 2012 Bozcaada istasyonunun rüzgâr yön özeliklerine göre, egemen rüzgâr yönü haziran dışındaki tüm aylarda ve yıllık ortalamada kuzey kuzeydoğuludur. Tüm aylarda aylık ortalama yüzey rüzgâr hızları ortalama 4 m/s ve üzerinde, uzun süreli ortalama rüzgâr hızı ise, 5.3 m/s dir. Hemen hemen tüm aylarda hâkim rüzgâr yönünün NNE olmasıyla birlikte NNW yönlü rüzgârlarında rüzgâr frekansında önemli bir oran tutması Bozcaada istasyonuna ait rüzgârgüllerinin bimodal rüzgâr yön dağılımına sahip olmasına yol açmıştır. 50

2.2. JEOLOJİK YAPI 2.2.1. PLANLAMA BÖLGESİ Planlama Bölgesi nde bulunan jeolojik yapı türleri; abisal, abisal havza, karasal şelf, yamaç, yamaç abisal havza, şelf, şelf yamaç gibi jeololojik oluşumlardan oluşmaktadır. Planlama bölgesinin %80 ni karal merkezli jeolojik oluşum türleri oluşturmaktadır. Karasal şelfler bölge genelinde yükseltinin fazla olmdığı alanlarda yer alamaktadır. Şelfler ise Biga batısında, Saroz Körfezi kuzeyinde vebalya İvrindi arasında görülen jeolojik deniz tabanlı oluşum türleridir. Abisal oluşum türü jeolojik oluşumların fazla yer almadığı coğrafyada Kaz dağlarının güzeny ve kuzayinde abisalşef-yamaç türleri bulunmaktadır. Balıkesir ve Çanakkale il sınırlarını kapsayan alanının genel jeolojik türlerini gösteren harita aşağıdadır. Harita 2.2: Balıkesir-Çanakkale Civarı Genel Jeolojik Türler Haritası Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması Planlama alanında bulunan jeolojik türlerin oluşun zamanlarına göre belirlenen jeolojik yaş bakımından planlama bölgesi; 3. ve 4. Dönem jeolojik zaman aralığında oluşmuştur. Jeolojik oluşum zamanları planlama bölgesinde çok farklılık göstermektedir. Alanın çoğunluğu alt eosen ve oligosen zamanlarda oluşmuştur. Jeolojik zaman bakımından yakın devir oluşumlarına sahip olan planlama bölgesi bünyesinde yakın dönem matrisinde bulunan birçok dönem aralıklarına sahip jeolojik türleri barındırmaktadır. Planlama Bölgesi ni oluşturan jeıoljik türlerin jeolojik yaş gruplarına göre dağılımı aşağıdaki haritada verilmiştir. 51

Harita 2.3: Balıkesir-Çanakkale Civarı Genel Jeolojik Yaş Haritası Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması Planlama bölgesinde bulunan benzer oluşum ve biçimlenme modeli gösteren formasyonlar aşağıdaki haritada verilmiştir. Ayvalık ve Burhaniye ilçe sınırlarının doğusundan Savaştepe ilçesine kadar jeolojik formasyonlar görülmektedir. Ayrıca Balya ilçesinde kuzey-güney doğrultulu formasyonlar mevcuttur. 52

Harita 2.4: Balıkesir-Çanakkale Civarı Jeolojik Formasyon Haritası Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması Planlama Bölgesi nin tamamı birinci dere deprem kuşağındadır. Bölgede deprem fayları kuzeydoğu-güneybatı atımlıdır. Bölgedeki ana faylar Saroz körfezi açıkları, Marmara Adası açıkları, Kazdağıları kuzeybatısı ve Edremit Körfezi Asos doğrultularına bulunmaktadır. Fay kırıkları bölgenin hemen hemen tamamında bulunmaktadır. Bölgede gerçekleşmiş depremler 3-4 arası ve 5-6 arası büyüklüktedir. Genellikle Ege denizi açıklarında gerçekleşen depremler fay hatları boyunca da yoğunluk göstermektedir. Bölgede bulunan ana fay hatları, yan faylar ve bugüne kadar gerçekleşen depremlerin yerleri-şiddetleri aşağıdaki haritada detaylı olarak verilmiştir. 53

Harita 2.5: Planlama Bölgesi Depremsellik Haritası Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması Planlama bölgesinin jeolojik tür haritası, jeolojik yaş haritası, jeolojik formasyon haritası, depremsellik haritası ve jeomorfolojik yapı haritası kullanılarak jeolojik sağlamlık analizi yapılmıştır. Risk analizinde bölgenin riskli alanları ve sağlam alanları aralıklı değerlere göre sıralanmıştır. Yapılan analizler sonucunda, Susurluk, Manyas, Gönen doğrultusunda genellikle düzlük alanların zeminlerinin yerleşme açısından riskli alanlar olduğu tespit edilmiş olup Biga kuzeyi ile Marmara Denizi arasında bulunan düzlüklerde riskli alanların genişlediği görülmektedir. Edremit körfezinde bulunan Kaz dağlarının denize bakan kısımlarındaki yerleşmelerin de bölge geneline göre büyük risk taşıdığı görülmektedir. Balıkesir il merkezinin doğusundaki alanlarda riskli bölgeler sınıflandırmasında yer almaktadır. Çanakkale ilinde Kumkale Ovası ve Troya Antik kenti civarı jeolojik olarak riskli alanlardandır. Riskli alanlar statüsü ise bölgede Çan ilçesi güneyinde, Balya- İvrindi aksının batısında ve Yenice ilçesinin kuzeydoğusunda yer almaktadır. Birinci derece deprem bölgesi olan ve fay varlığı açsından zengin olan bölge, depremlerin olma sayıları ve şiddetleri açısından tehlike arza etmektedir. Zeminde oluşan enerjinin küçük depremler ve farklı noktalardan boşalıyor olması bölgedeki riskli alanları azaltmaktadır. Bölge genelinde risk seviye ortalaması düşüktür ve kayaç zeminlerin olduğu, yükseltinin yüksek olduğu yerlerde zemin sağlamlığı yüksektir. Bölgede yerleşme Yoğun Merkez ilçeler ve ilçe belediyelerinin olduğu alanlar genelde riskli alanlardır. 54

Harita 2.6: Balıkesir-Çanakkale Civarı Jeolojik Sağlamlık Haritası 2.2.2. BALIKESİR 2.2.2.1. Bölgesel Jeoloji Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması Balıkesir ilinin temelini Biga yarımadasından itibaren Edremit körfezi kuzeyinde bulunan ve 1767 metreye kadar yükselen Kazdağ masifini paleozoik veya muhtemelen daha yaşlı migmatifler oluşturur. Bu temel üzerine ise alamandin amfibolit fasiyesindeki gnayslar gelir. Burada yeşil şist fasiyesi şistleri çok kıvrımlı ve yer yer kırıklı olup yatay ve düşey geçişler gösterir. Mermerlerle ara katkılı olan bu birim üst seviyelerde tamamen mermerlere geçer. Bu birimleri kesen granit granodiyoridlerde olasılıkla paleozoyiktir. Yine bu birimlerde granit ve granodiyoritlerin mermerlerle olan kontaklarından oldukça geniş skarn zonları oluşmuştur. Edremit Körfezi kuzeyindeki mesozoik oluşuklar, Karakaya Formasyonu olarak adlandırılan alt triyas yaşlı ofiyolitli, radiolaritli karmaşık bir seri ile başlamakta, bunu orta Triyas yaşlı çınarcık kireçtaşı örtmekte ve bununda üzerine üst Triyas a ait Hasanlar formasyonu gelmektedir. Altjura Terzialan kumtaşlarıyla temsil edilmekte, bunu da Üst jura-alt Kretase yaşlı Alancık Formasyonu izlemektedir. Triyas yaşlı karakaya formasyonu, bölgede çok geniş bir alan kapsamakta olup konglomera, kumtaşı çamur taşı ve içinde permiyen yaşlı kireçtaşı bloklarını içermektedir. Litolojisine göre mor renkten bej renge kadar değişik renkler izlenir. Orta üst- Triyas yaşlı Tophisar formasyonu kırıntılı kireçtaşlarından oluşur. Gri bej renkte ince orta tabakalanmalıdır. Bu formasyon alttan üste doğru çakıltaşı, kumlu kireçtaşı, kristalize kireçtaşı ve ince dolumitik taneli kireçtaşları, yer yer de mikritik kireçtaşlarıyla son bulur. Formasyon, diğer birimlerin üzerine uyumsuz olarak yer alır. Liyas yaşlı karakoca formasyonu çakıltaşı, kumtaşı ve kireçtaşlarından 55

meydana gelmiştir. Bej ve kiremit renkleri gözlenir. Dogger Kretase yaşlı Akçakoyun formasyonu kireçtaşlarıyla temsil edilir. Açık bej renkli orta kalın tabakalanmalıdır. Altta solitik ara tabakalı, yer yer çörtbantlı sileksit yumrusu olan birim üste doğru oldukça sert mikritik kireç taşlarına geçer. Paleosen yaşlı granit-granodiyorit birim makro kristalin dokudadır. Kenar zonları yapraklanmalı bir görünümdedir. Genelde beyaz, siyahımsı koyu yeşil renkte ve beyaz alacalıdır. Kaya içerisinde kuvars, mikrolin, biyotit ve az miktarda apatit gözlenir. Daha kuzeydeki yayla melanjını kesen çataldağ granitlerle aynı yaşlıdır. Ayrılmamış volkan sedimentler neojen birimleri, çakıltaşı kumtaşı, marn, killi kireçtaşı, kireçtaşı, tüf aglomera ve lavlarla temsil edilir. Genelde kirli beyaz, kirli sarı, morumsu beyaz, yeşilimsi beyaz, beyazımsı kahverengidir. Tabanı çakıltaşlarıyla başlar ve kumtaşları belirgin olmayan tabakalanmalıdır. Gevşek tutturulmuş olup tüf ve kalsit çimentoludur. Üste doğru kil taşı ve marn ardalanması ile devam eden birim kireçtaşına geçer. Bu çökel dizisi tüm sahada tüf aglomera ve andezit ile yanal ve düşey yönde geçişli olarak izlenir. Neojen volkanitleri, andezit lavı aglomera ve tüften oluşan birim gri beyaz, açık mor, pembe renklidir. Miyosen çökelleri birbiriyle grik çakıltaşı, kum taşı, marn, kireçtaşı, silisifiye kireçtaşları ile tüf aglomera ve lavlardan oluşmuştur. Kırmızı kahverengi, sarımsı, bej, kirli sarı renktedir. Pliyosen çökelleri, çakıltaşı kumtaşı, tüf ve kireçtaşlarından meydana gelmiştir. Sarımsı kirli beyaz, kirli sarı renktedir. Çakıltaşı, volkanitler üzerine geldiği yerlerde daha çok volkanit ve daha az eski birimlere ait çakılları içerir. Üst pliyosen yaşlı Bazalt lavından oluşan birim koyu kahve, siyah renkli tabakalandırmayı andırır bir yapıdadır. Sıkı dokulu, köşeli kırılmalı ve gevrektir. İri feldspatlar yer yer gözle dahi görülebilir. En son volkanizma ürünü olan bazalt, bölgenin en geç birimidir. Kuvarternerler, akarsu vadilerinde ve düzlüklerde oluşan tutturulmamış çakıl, kum ve çakıl depolarıdır. Günümüz akarsu yatakları su basmanı düzeyi altında kalan çökellerdir. Yukarıda sıralanan birimler Balıkesir İlinin güneyi ve güneydoğusunda yüzeylenir. Tophisar kireç taşlarına karşılık güneyde jura kireç taşları, karakoca ve akçakoyun formasyonlarına karşılık yayla melanjı, paleosen granitlerine karşılık çataldağ granitleri gelmekte olup, diğer tersiyer çökeller bölgenin tüm üst birimlerini oluşturmaktadır. 2.2.2.2. Balıkesir Bölgesi Jeolojik Yapısı Marmara Bölgesi nin Güney Marmara Bölümü nde Karasi yöresi olarak bilinen bir kesimde yer almakta ve Susurluk ırmağı ile kollarının drene ettiği tektonik kökenli boģalma sonucunda açılmıģ Balıkesir Ovası ve yakın çevresini (39o44 N-39o77 N-27o76 E-28o15 E) kapsamaktadır. Balıkesir Ovası ve yakın çevresi, 250-500 metreler arasında değişen az yüksek tepelik alanlardan oluşmakta; batıdan Edremit oluğu, güneybatıdan Ege Bölgesi nin graben sistemlerinden biri olan doğu-batı uzantılı Bakırçay oluğu olan Karacabey Ovası ile çevrelenmektedir Tanımlanan alanın N-S doğrultusundaki uzunluğu yaklaşık 37 km (37066 m) ve W-E doğrultusundaki uzunluğu ortalama 33.0 km (33047 m) olup yüzölçümü 1224 km² dir. Balıkesir yöresinin kaya zeminini oluşturan genel jeolojik özellikleri incelendiğinde topoğrafyaya %23.0 ile Kuaterner yaģta eski ve yeni alüvyonlar; %29.0 ile Üst Miyosen-Pliyosen yaşta Soma formasyonuna ait konglomeralar, kumtaşları, marn ile kireçtaşları; %34.6 ile Orta-Üst Miyosen yaģta Yuntdağ volkanitine ait lavlar, tüfler, silisleşmiş tüfler, aglomeralar ve laharlar hakimdir. Geriye kalan %13,4 ü ise Tersiyer den yaşlı olan birimler oluşturmaktadır. İnceleme alanının jeomorfolojisi, fluvial etken ve süreçlerin farklı yapı ile litoloji üzerinde aşındırma ve biriktirme faaliyetleri sonucunda meydana gelmiştir. Bu nedenle fluvial aşınım ve birikim şekilleri bakımından zengin bir topoğrafyaya sahiptir. İki farklı aşınım dönemi tespit edilmiştir. Bunlardan Pliyosen aşınım yüzeyi, yörenin en yüksek tepelerini üzerinde bulunduran çok parçalamış bir yüzeydir. Pliyosen aşınım yüzeyinin altında, daha geniş alanlı görülen, En alt Pleistosen aşınım yüzeyi 56

yer almaktadır. Aşınım yüzeylerinden ovalara dört farklı taraça yüzeyi ile geçilmektedir. 3 Zemin sıvılaşması bakımından önemli bir faktör olan yeraltı suyu seviyesine ilişkin bilgiler çok eskidir. 2.2.2.3. Stratigrafi Balıkesir ili sınırları içersinde en altta, çeşitli türde metamorfik kayaçlar ve bunları kesen granitik intrüzyonla temsil edilen Üst Paleozoyik yaşlı Fazlıkonağı Formasyonu yer alır. Bu formasyon üzerine uyumsuz olarak Alt Triyas yaşlı çeşitli kırıntılı kayalar ve kireçtaşı bloklarından oluģan Karakaya Formasyonu gelir. Üst Jura-Alt Kretase yaşlı kireçtaşlarından oluşan Akçakoyun Formasyonu, Karakaya Formasyonu üzerinde uyumsuz olarak yer alır. Yerleşme yaşı Üst Kretase olan ve birbirleriyle ilksel ilişkide olmayan çökel, metamorfit ve ofiyolit topluluğundan meydana gelen Yayla Melanjı, Akçakoyun Formasyonu ile tektonik ilişkilidir. Tersiyer, bölgede Paleosen yaşlı granit, granodiyorit türünde kayalardan oluşan Çataldağ Granitleri ile temsil edilir ve bunun üzerine uymsuz olarak Üst Oligosen yaşlı andezit ve dasit türünde volkanik kayalardan ibaret Hallaçlar Formasyonu gelir. Bu formasyon üzerine uyumsuz olarak, karasal ortamlarda oluşmuş çökel kayalardan meydana gelen Miyosen-Alt Pliyosen yaşlı Soma Formasyonu ve bu formasyonla yanal ve düşey geçişli Huntdağ Volkanitleri gelir. En üstte, Pliyosen yaşlı karasal çökeller yer alır. Harita 2.7: Kuzey Batı Anadolu Jeoloji Haritası Kaynak: www.mta.gov.tr 3 Tağıl, 2003 57

a- Paleozoik Birimler 1. Fazlıkonağı Formasyonu: Formasyon alacalı renkli şistlerden oluşmuştur; yer yer mercek ve bant şeklinde mermer ve serpantinit kütleleri içermektedir. Birim genellikle bazik magmatik kökenli glokofan-epidot şist ve glokofan-klorit şist ile pelitik-psamitik kökenli kuvars-albit-kloritserisit şist, kuvars-albit-muskovitşist, muskovit-kuvarsit, metakumtaşı ve metakarbonatlardan oluşmaktadır. Birimin kalınlığı belirsizdir. Formasyon içersinde görülen mermerler gri, beyaz renkli, şeker dokulu ve ince-orta tabakalıdır. Genellikle mercek şklinde görülen serpantinit kütleleri ise yer yer şiddetle makaslanarak yapraklanma kazanmışlardır. Metamorfizma nedeni ile içinde organik bir kalıntıya rastlanmayan bu birimin yaşı; gerek konumu, gerekse Batı Anadolu da yapılan diğer çalışmalardaki benzerleri ile ilgili görüşler dikkate alınarak Üst Paleozoyik olarak kabul edilmiştir. 2. Kapıdağ Graniti: Kapıdağ Yarımadası nda tipik olarak gözlenen, Granodiyoritik ve granitik türde bir sokulum olan bu pluton, genellikle morumsu-beyaz, yer yerde kırmızımsı, alacalı renklerde gözlenir. Dış yüzeyleri oldukça ayrışmıştır. Pluton, özellikle Erdek dolaylarında, Fazlıkonağı Formasyonu na ilişkin çeşitli şistleri keserek kontakt metamorfizmaya uğratmış ve içlerine apofizler şeklinde sokulmuştur. Kapıdağ plutonu üzerinde Triyas yaģlı Karakaya Formasyonuyer alır. Bu nedenle birime Paleozoyik (Triyas öncesi) yaşı verilmiştir. b.mesozoyik Birimler: 1. Karakaya Formasyonu (TRk): Bingöl, vd.(1973) tarafından adlanmış olan Formasyon kırıntılı kayalar ve içersindeki kireçtaşı bloklarından oluşmuştur. Litolojisine göre mor renkten bej renge kadar değişik renklerde izlenir. Genel olarak çamurtaşı ve kumtaşından oluşan formasyon içinde, grovak, konglomera, kuvarsit, radyolarit ile sleyt bant ve mercekleri görülür. Bunlar kimi yerlerde az metamorfik olarak izlenir. Ayrıca yer yer spilitlerde gözlenmektedir. Kırıntılılar içinde irili ufaklı bloklar halinde ve düzensiz olarak saçılmış şekilde görülen Permiyen yaşlı kireçtaşı blokları, gri, bej, siyah renkli, ince-orta tabakalı olup yer yer rekristalizedir.ġçersinde bulunan fosillere göre yaşı Üst Permiyen dir. Karakaya Formasyonu nun ölçülen kalınlığı 200m dolayındadır. Fazlıkonağı Formasyonu üzerinde uyumsuz olarak yer alır. Altında ve üstünde yer alan birimlerin ve taģıdığı kireçtaģı bloklarının yaģı dikkate alınarak formasyonun Alt Triyas yaşta olduğu benimsenmiştir. Formasyon uyumsuz olarak Akçakoyun Formasyonu tarafından örtülmektedir. Karakaya Formasyonu, Kınık Formasyonu (TRhk) ile eşdeğer tutulabilir. 2. Çaltepe Formasyonu: Alttan üste doğru konglomera, kumtaşı, kumlu kireçtaşı ve kireçtaşı düzeylerinden oluşur. Kireçtaşları içersinde Orta-Üst Triyas yaşlı fosiller bulunmuştur. Karakaya Formasyonu üzerinde uyumsuz olarak yer alan Çaltepe formasyonu, sığ ve çalkantılı bir ortamda çökelmiş şelf türü niteliğini taşır. Balıkesir il merkezi kuzeyinde tipik yüzlekleri bulunur. 3. Akçakoyun Formasyonu: Manyas Gölü kuzeydoğusunda gözlenen formasyon, açık bej renkli, orta-kalın katmanlanmalı kireçtaģlarından oluşur. Altta oolitik aratabakalı, yer yer çört bantlı, sileks yumrulu olan birim, üste doğru oldukça sert mikritik kireçtaşına geçer. 58

Karadan türeme gereç içermeyen birim, altta sığ sıcak çalkantılı ortam koģulları, üste doğru ise biraz daha derin ortam koşullarında meydana gelmiştir ve neritik ortam ürünüdür. Kalınlığı yaklaşık 130 m.dir. Çaltepe Formasyonu üzerinde uyumsuz olarak yer alır. Jura-Alt Kretase yaşta olan formasyon üzerine tektonik dokanakla Yayla Melanjı gelir. 4. Yayla Melanjı: Geniş mostralar veren birim tipik olarak Manyas-Susurluk ilçe merkezleri arasında kalan alanda gözlenir. Birbirleri ile ilksel ilişkide olmayan çökel, metamorfik ve ofiyolit topluluğuna ait bazik ve ultrabazik kayalardan meydana gelmiş karmaşık bir topluluktur. Radyolarit, çamurtaşı, diyabaz, gabro, dünit, harzburgit, mermer, metakumtaşı, çeşitli şist blokları ve değişik boyutta ve yaşta kireçtaşı bloklarından oluşur. Melanj özelliğindeki birim içinde anılan kayalar köksüz, taşınmış ve tektonik dokanaklı olup, aralarında stratigrafikistiflenme, düşey ve yanal geçişlilik göstermez. Yayla Melanjı, tüm eski kaya birimlerinin üzerinde tektonik dokanaklı olarak yer alır. Yerleşme yaşı olasılıkla Üst Kretase dir. c.senozoyik Birimler: 1.Çataldağ ve Ilıca-Şamlı Granitleri: Çataldağ Plutonu; Susurluk ilçe merkezi doğusunda yer alır. Siyenogranit ve granodiyorit bileşimindedir. Ilıca-Şamlı Plutonu ise Balıkesir il merkezi kuzeyinde yer alan Ilıca ve Şamlı dolaylarında gözlenmektedir. Çoğun granodiyoritik türde olup, iri hornblend ve biyotit kristalleri içermektedir. Her iki Plüton da kalkalkalin niteliktedir. Plutonların yaşları, Yayla melanjını kestiklerinden dolayı Üst Kretase den genç olmalıdır. Üzerlerinde Miyosen yaşlı volkanik ve çökel kayalar yer aldığından, Miyosen den daha yaşlıdır. Dolayısıyla Paleojen yaşlı oldukları kabul edilmiştir. 2. Hallaçlar Formasyonu: Bölgede Üst Oligosen volkanizması Hallaçlar Formasyonu olarak adlanmış (Krushensky, 1976) olup, yapılan radyometrik yaş belirlemeleri bu volkanizmanın Üst Oligosen-Alt Miyosen sınırında yer aldığını ve kısa bir süre sonra Alt Miyosen de de devam ettiğini kanıtlamaktadır. 4 Ayvalık dolaylarında ve kuzeybatıya Balya ya doğru olan sahada geniş mostralar verir. Ayrıca Gönen-Balya arasında ve Bigadiç kuzeyinde de yüzlekleri bulunur. Andezit, dasit, trakiandezit ve riyodasit türde lavlar ile tüf ve silisleşmiş tüflerden oluşmuştur. Tüflerin bir kısmı alterasyona uğramış, pek çoğu da silisleşmiştir. Bunlar arazide beyaz, sarı, kırmızı, kahve ve yeşilimsi renkleri ile tanınırlar. Silisleşmiş olan tüfler sert ve midye kabuğu kırılmalıdır. Ayrışmamış olan lavlar çoğunlukla koyu renklerdedir. Lavların büyük bir kısmı silisleşmiş, arjilitleşmiş ve yer yerde piritleşmiştir. Birim uyumsuz olarak Soma Formasyonu tarafından örtülmektedir. 3. Yuntdağ Volkanitleri (Tyu): Bölgede geniş mostralar veren bu volkanizma ilk kez Akyürek ve Soysal (1983) tarafından adlanmıştır. Yuntdağ Volkanitleri lav, tüf, silisleşmiş tüf, lahar, aglomera ve ignimbiritlerden oluşmuştur. Lavlar; andezit, dasit, riyodasit ve latit türünde olup yer yer akma yapıları gözlenir. Birim yanal olarak Soma Formasyonu na, düşey olarak da uyumlu olarak üzerinde yer alan Tünel Formasyonu na geçmektedir. 4 Ercan,1990 59

4. Soma Formasyonu (Ts): Bölgede geniş mostralar veren Neojen yaşlı çökeller, konglomera, kumtaşı, marn, kiltaşı, killi kireçtaşı ve kireçtaşı ardalanmasından oluşur ve yer yer aynı yaşlı lav ve tüf düzeyleri içerir. Çeşitli araştırmacılar tarafından değişik isimlerle adlandırılan Neojen yaşlı çökeller, en yaygın olarak kullanılan Soma Formasyonu adıyla anılmaktadır. Formasyon, daha eski kaya birimleri üzerinde, temel kayaçlara ait tüm çakılları içeren konglomera ile başlar. Daha üstte yer alan kumtaşları gevşek tutturulmuş tüf ve kalsit çimentoludur. Bu konglomera ve kumtaşları Akyürek ve Soysal (1978) tarafından Ballıca Formasyonu olarak adlandırılmıştır. Formasyon daha üste doğru kiltaşı ve marn ardalanması ile devam eder ve killi kireçtaşlarına geçer. En üstte kireçtaşları ve silisifiye kireçtaşları ile devam eder. Karasal ortamda oluşmuş bu çökel dizisi, inceleme sahasında tüf ve lavlarla yanal ve düşey yönde geçişli olarak izlenir. Çökeller ve tüfler içinde yer yer kömür oluşumları bulunmaktadır. Yaklaşık 300 m. kalınlıkta olan formasyon üstte uyumlu olarak Tünel Formasyonu na geçer. Birimin yaşı muhtelif yerlerden derlenen fosil örneklerine göre Üst Miyosen-Pliyosen dir. 5. Tünel Formasyonu: Bölgede, Bandırma ilçesi demiryolu tüneli üzerinde tipik olarak gözlenen birim, Tünel Formasyonu 5 ve Bigadiç Formasyonu 6 olarak adlanmıştır. Formasyon, konglomera-kumtaşı düzeylerinden oluşur. Daha üstte sarımsı, kırmızımsı renkli, kötü boylanmış kireçtaşı çakılları içeren siltli, killi tutturulmamış gevşek çökeller gelmektedir. Formasyon Alüvyon tarafından örtülmektedir. 6. Alüvyon: Bölgede en genç birim olarak Kuvaterner yaşlı alüvyonlar bulunmaktadır. Muhtelif kayaçların ayrışması ve çeşitli etmenlerle taşınması ve birikmesi sonucu oluşurlar. Genellikle Manyas Gölü çevresinde taşkın ovaları ve alüvyon konileri şeklinde görülür. Diğer yerlerde akarsuların getirdiği kum ve çakıllarla sınırlıdır. 5 Gürel ve diğ., 1986 6 Ercan,1984 60

Tablo 2.2: Balıkesir İli Genişletilmiş Stratigrafi Kesiti 2.2.2.4. Yapısal Jeoloji Kaynak: Ercan ve Diğerleri, 1990 Balıkesir ili, tektonik aktivitelerden yoğun olarak etkilenmiş, bunların sonucunda normal, ters, doğrultu atımlı faylar, bindirmeler ve kıvrımlar gelişmiştir. Bu yapılar en az üç ana evrede gelişmiş olmalıdır. Bölgedeki ilk tektonizma Paleo-Tetis okyanusunun, ikincisi Neo-Tetis okyanusunun kapanması esnasında gelişmiştir. Miyosen'den beri ise Anadolu levhasının batıya kaçmasına bağlı olarak genç tektonizma bölgede etkin olmuştur. 61

2.2.2.4.1. Bindirmeler Bölgede oldukça uzun mesafeler kateden ters faylar ve bindirmeler mevcut olup bu yapıların paleotektonik döneme ait oldukları kuvvetle muhtemeldir. Neo-Tetis okyanusunun kapanması esnasında gelişmiş olan Alpid yapıları ayırt etmek mümkündür. Bazı yapıların neotektonik dönemde farklı karakterde yeniden canlanmış olması da mümkündür. 2.2.2.4.2. Kıvrımlar Nilüfer Birimi'ndeki belirgin foliasyon, çoğu yerde düzenli bir sisteme sahiptir. Susurluk doğusunda, Çataldağ Granodiyoriti'nin batı sınırında kuzey-güney gidişli ve batıya doğru, güney dokanağında ise güneye ve güneydoğuya eğimli foliasyonlar KKD-GGB gidişli ve GGB ya dalımlı büyük bir antiklinali işaret etmektedir. Plüton bu antiklinalin eksenine sokulmuş olmalıdır. Manyas güneyinde ve Susurluk batısındaki foliasyonlar ise, doğu-batı / kuzeybatı-güneydoğu arasında değişen eksen gidişli büyük kıvrımlar sergiler. Antiklinal merkezlerinde Kiraz Metamorfiti, senklinal merkezlerinde ise Çataltepe Mermeri yaygınca görülür. Hodul Birimi batıya eğimli monoklinal bir yapı sergiler. Orhaneli Birimi belirgin foliasyonu ile inceleme alanının güneydoğusunda batıya ve güneybatıya eğimli monoklinal bir yapıya sahiptir. Orhanlar Grovağı ve Bornova Flişi'nin yaygın makaslanmış ve tahrip olmuş tabakaları, Ovacık Melanjı'nın ise bloklu yapısı ve matriks içermemesi nedeniyle bu birimlerde büyük kıvrımlar saptanamamıştır. 2.2.2.4.3. Faylar Bölgede kesin olarak saptanan normal faylar her zaman Miyosen yaşlı birimleri de etkilemiştir. Çoğu yerde fay yüzeyi açık olarak görülen bu faylar Susurluk civarında ve Kepsut civarında yoğunlaşmıştır. Doğu-batı / kuzeybatı-güneydoğu aralığında toplanan normal fayların eğimleri 50-75 arasında kuzeye ve güneye doğrudur. Fay düzlemi açık olan normal faylarda görülen fay çizikleri, hafif bir oblik atım bileşeni olduğunu gösterir. Bölgede en büyük normal fay Kepsut güneyinden geçen ve doğu-batı uzanan faydır. Kepsut Fayı (KF) olarak adlanan bu normal fay boyunca, Nilüfer Birimi ve Bornova Flişi gibi yaşlı birimler ile Miyosen çökelleri ve volkanitleri, bazan da Miyosen çökelleri ile Miyosen volkanitleri yanyana gelmiştir. Bölgede oldukça uzun mesafeler kateden ters faylar ve bindirmeler mevcut olup bu yapıların paleotektonik döneme ait oldukları kuvvetle muhtemeldir. Neo-Tetis okyanusunun kapanması esnasında gelişmiş olan Alpid yapıları ayırtetmek mümkündür. Bazı yapıların neotektonik dönemde farklı karakterde yeniden canlanmış olması da mümkündür. Manyas güneyinde çok sayıda, doğu kesiminde ise daha az olmak üzere, hemen hemen her kesiminde irili ufaklı pek çok doğrultu atımlı fay izlenir. Tal, Kocaçay ve Dereli fayları dışında en uzunu 2-2.5 km olan doğrultu atımlı fayların çoğu yerde Miyosen yaşlı çökelleri de etkilediği görülür. Doğrultu atımlı faylar birim dokanaklannda, eski faylarda veya kıvnm eksenlerinde ötelenmelere yol açmıştır. Fayların doğrultusu kuzeybatı-güneydoğu arasında saçılsa da çoğunlukla K20 B-K20 D dur. Kepsut batısında, kuzey-güney gidişli doğrultu atımlı atımlı fayların Miyosen çökellerini etkilediği ve doğu-batı gidişli Kepsut Fayı ve buna paralel diğer normal faylarla kesildiği görülür, öyleyse en azından bu kesimde, doğrultu atımlı fayların Miyosen'den genç, Kepsut Fayı'ndan yaşlı olduğu söylenebilir. 2.2.2.5. Tektonizma Ve Doğal Afet Kaynakları Türkiye, Alp-Himalaya tektonik kuşağında yer almaktadır. Bu nedenle, Türkiye nin bulunduğu sahada deprem aktivitesi oldukça yoğundur. Türkiye, esas olarak deprem üreten Avrasya, Afrika ve Arabistan gibi üç etkin levhanın birleşme noktasındadır. Anadolu'nun büyük bir kısmının yer aldığı Anadolu levhası, Avrasya levhasının küçük bir bölümüdür. Sahanın tektonik yapısının 62

şekillenmesinde bu levhalar arasındaki hareketler etkili olmaktadır. Arabistan levhasının kuzeye doğru ilerlemesi ile Atlas Okyanusu ve Akdeniz i Hint okyanusuna bağlayan eski bir okyanus yok olmaya başlamış ve böylece Arabistan kıtası ile Avrasya kıtası birbirleri ile çarpımsa sürecine girmiştir. 7 Afrika ve Arap levhalarının Avrasya levhasına göre kuzeye doğru hareket etmesi, Anadolu levhalarının batıya hareket etmesine neden olmaktadır. Balıkesir kent merkezi ve yakın çevresini de içine alan Batı Anadolu, Afrika levhasının Girit adasının güneyinde Ege ile Anadolu levhalarının altına dalması sonucu Orta Miyosen - Üst Pliyosen zaman aralığında K-G yönünde sıkışmıştır. 8 Bu sıkımsa sonucu Anadolu levhasında oluşan batı yönündeki hareket bugün halen devam etmektedir. Yakın zamanda Anadolu'nun çeşitli kesimlerinden yapılan GPS (Küresel Pozisyon Sistemi) ölçümlerine göre, Arap Yarımadası her yıl 18±2 mm kuzeybatıya doğru ilerlemektedir Buna bağlı olarak Anadolu, Kuzey Anadolu Fayı boyunca senede 24±2 mm, Doğu Anadolu fayı boyunca senede 9±2 mm hareket etmektedir. GPS ölçümleri Batı Anadolu'nun ise yılda 30±2 mm güneybatıya hareket ettiğini işaret etmektedir. 9 Bölgenin aktif tektoniği ve depremselliğinde, Kuzey Anadolu Fayı (KAF) büyük etkiye sahiptir. Bu fay sistemi, doğuda Doğu Anadolu Fayı (DAF) ile kesiştiği Karlıova üçlü birleşim noktasından baslar, orta kesimi civarında dışa bükey bir yay yaparak Mudurnu Vadisi segmentinin batı ucuna kadar devam eder. Mudurnu Vadisi segmentinin batısında iki ana kola ayrılarak, kuzeydeki kol Sapanca, oradan Armutlu yarımadasının kuzey kenarını izleyerek Marmara Denizi içerisinden Saroz Körfezine doğru uzanır. Güneyde yer alan kol ise Geyve-Mekece-iznik boyunca uzanarak oradan da Bandırma ve daha sonra Biga yarımadasını izleyerek Ege denizine doğru devam eder. Kuzey Anadolu fayının toplam uzunluğu yaklaşık 1000 km civarında olup, toplam atım miktarı 25 km ile 85 km arasında değişmektedir. Doğuda fay 100 m ile birkaç yüz metre arasında değişen genişliklerde oldukça dar çizgisel görünümler ve ters bileşenli özellikler gösterirken, batıya doğru fay hattının genişliği artarak 5 km ye ulaşır ve normal atım bileşenli özellikler sunmaktadır. Fay orta kısımda dış bükey bir kavis yaparak fayın kilitlenmesine neden olacak şekilde Anadolu bloğunun güneybatıya doğru dönmesine (rotasyona) neden olmaktadır. KAF'nın Marmara Bölgesi'ndeki güney kolu olası bir depremde inceleme alanını etkileyebileceği düşünülen Balıkesir kenti merkezli 100 km yarıçaplı alanın kuzey N35 sınırını oluşturmaktadır. Bu sisteme bağlı veya bağımsız olarak birçok küçük faylar gözlenmektedir. Harita 2.8: Türkiye Fay Haritası Kaynak: http://www.sayisalgrafik.com.tr 7 Atabey, 2000 8 Saroğlu ve Yılmaz, 1990 9 McClusky, 2000 63

2.2.2.5.1. Diri Faylar Yenice-Gönen Fayı: Kuzeydoğu-Güneybatı doğrultulu yaklaşık 55 60 km. uzunluğundaki bu fay 18.03.1953 tarihinde 7,2 M büyüklüğünde bir depreme neden olmuştur. 10 Edincik Fayı: Kuzeydoğu-Güneybatı doğrultulu olan bu fayın uzunluğu 30 35 km. civarında olup 04.01.1935 tarihinde 6,4 m. büyüklüğünde bir depreme neden olmuştur. 11 Manyas Fayı: Doğu-Batı yönünde 60 km. uzunluğunda olan bu fay 06.10.1964 tarihinde 7,0 M büyüklüğünde bir depreme neden olmuştur. 12 Sarıköy Fayı: Kuzeydoğu-Güneybatı doğrultulu olan bu fay yaklaşık 60 km. uzunluğundadır. Bu fayın yaklaşık 45 km lik bölümü Balıkesir il sınırları içerisindedir. 13 Tüm bu tektonik aktivitenin etkisi altında inceleme alanının yakın çevresinde çeşitli araştırmacılar tarafından tespit edilmiş bazı faylar bulunmaktadır. Beşpınar köyünün güneyinden Macarlar köyü, Kabaklı köyü üzerinden Ziraat çiftliği ve Balıkesir'e doğru olan fay 14 Pamukçu Ovasında Eftalya kaplıcaları civarında K-G yönlü fay 15 Çömlekçi doğusundan Yenice kuzeyine geçen, Güven deresinin aşağı kısmına doğru G-K istikametli fay 16 Ayvatlar köyü batısında Ortaca derede K-G uzanımlı düşey atımlı fay 17 2.2.2.5.2. Depremsellik Depremler, iç dinamik süreçlerle yerkabuğu içerisinde meydana gelen deformasyonların yarattığı ve jeolojide fay olarak tanımlanan kırılmalar sonucu oluşan yer sarsıntılarıdır. Depremin büyüklüğü (magnitüd), kırılma (faylanma) esnasında açığa çıkan enerjinin miktarına bağlıdır. Kırılma yoluyla boşalan enerji, kırılma merkezinden uzaklaştıkça genelde düzenli olarak azalır. Ancak, bazen yerel jeolojik özelliklerden kaynaklanan olumsuz zemin koşulları bu durumu bozan unsur oluşturur ve kaynaktan uzak olunmasına rağmen depremin yıkıcı etkisinin beklenilenden fazla olmasına yol açar. Bu nedenle herhangi bir bölgenin deprem potansiyeli değerlendirilirken depreme yol açan fayların (aktif fay) ve yerel zemin özelliklerinin iyi bilinmesi gerekmektedir. Erdek merkez olmak üzere 100 km. lik çalışma dairemiz içerisinde oluşmuş en büyük ve en hasar yapıcı deprem 09.08.1912 Mürefte Depremi dir. Magnitüdü 7,3 olan bu depremin birçok artçı şokları da olmuştur. İnceleme alanı Bakanlar Kurulunun 18 Nisan 1996 tarih ve 96/8109 sayılı kararı ile yürürlüğe giren Türkiye Deprem Bölgeleri haritasına göre 1. derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Balıkesir ili deprem haritası aşağıda verilmiştir. 10 Aktimur ve Diğerleri, 1994 11 Aktimur ve Diğerleri, 1994 12 Aktimur ve Diğerleri, 1994 13 Aktimur ve Diğerleri, 1994 14 Herzog, 1954 15 Bistritschen,1957 16 Herzog, 1954 17 Ergül ve digerleri 1980 64

Harita 2.9: Balıkesir İli Deprem Haritası Kaynak: Balıkesir ve İlçelerinin Deprem Risk Haritası (DAD, 1996) Balıkesir ve yakın çevresini içine alan Batı Anadolu, Afrika levhasının Girit Adasının güneyinde Ege ve Anadolu levhalarının altına dalması sonucu NNE-SSW yönlü çekme ve gerilmeye uğramıştır. 18 İncelenen alanın kuzey kısmı ise KAF ın yanal atımlı sıkışma ve çekme hareketinin etkisi altındadır. Sismotektonik bölge, kuzeyindeki Yenice-Gönen Fay Zonu ve Sarıköy Fay Zonu dışında batıda Soma-Kırkağaç-Akhisar Fay Zonu, güneyde Zeytindağ-Bergama, güneybatıda Simav Fay Zonunun etkisi altında bulunmaktadır. Genel olarak, bölge kuzeyden KAFZ nun, güneyden Ege Graben sisteminin etkisi altındadır. Diğer bir değişle sismotektonik bölge KAFZ ile Ege nin açılma rejimi arasında bir geçiş zonu özelliği taşımaktadır. Bu bölge tarihsel dönemlerden bu yana yoğun deprem aktivitesi görülmektedir. Bölgedeki deprem episantrlarının çoğunluğu Savaştepe, Bigadiç, Dursunbey, Sındırgı, Gönen ve Manyas arasında rastlanılmaktadır. 1900-2004 yılları arasında sismotektonik Şekil 3 e bakıldığında aletsel dönemdeki depremlerin oluş sayılarının yıllara göre değişimini vermektedir. Buna göre en yüksek 18 Adatepe, 1998:64 65

aktivite, 1953, 1969,1970, 1998, 2001 yılarıdır. Son yılarda yapılan bazı araştırmalarda, Balıkesir- Afyon-Konya arasında uzanan Akşehir Fay Zonundan bahsedilmektedir. 19 Bu fay zonu, doğuda Konya dan başlamak üzere Savaştepe ye kadar uzanmaktadır. Bu fay zonu 1-50 km uzunluğunda birbirine paralel ya da yarı paralel çok sayıda normal faylardan oluştuğu kabul edilmektedir. Bu faylar çok küçük doğrultulu ayım bileşeni olan, oblik faylarla temsil edilmektedir. Kuzeydeki (1953) Yenice-Gönen Fayı sağ yönlü doğrultu atımlı fay çözümleri veren depremler üretmiştir. Buna karşılık batısı ve güneyi Ege çöküntü sistemlerinin etkisi altında normal atım karakterli depremler üretmektedirler. 1964 Manyas depremi eğim atımlı normal faylanma özelliği göstermiştir. Edremit Çöküntüsü, KAF ile Batı Anadolu nun çekme rejimi etkisi altında bulunmaktadır. 20 Diğer yandan Bakırçay çöküntüsü, Çandarlı dan Soma ya kadar uzanan 80 km uzunluğunda bir sistemdir. Simav çöküntüsü ise Simav Çayı buyunca yaklaşık 100 km. uzunluğundadır. Balıkesir Ovasını da içine alan sismotektonik bölge bu ana sistemler arasında geçiş özelliği taşımaktadır. Balıkesir ili ve sınırları içinde hasarlara yol açabilecek büyük bir depremin episantrlarının Kuzey Anadolu Fay hattının güney kolu üzerinde yer alabileceği varsayılmıştır. Bu fay hattının üzerinde 1900 ve 2004 yılları arasında meydana gelen şiddetli depremler göz önünde bulundurulmuş ve Poisson Modeli kullanılarak maksimum magnitüd ve Balıkesir İli sınırları içinde maksimum zemin ivmesi tahminleri yapılmıştır. 104 senelik peryotta bölgede M 6,0 depremlerinin oluş sıklığı 7 dir. 21 2.2.2.5.3. Kütle Hareketleri İnceleme alanı ve yakın çevresinde farklı zamanlarda oluşmuş sedimanter, volkanik ve metamorfik kayaçları görmek mümkündür. Balıkesir kent merkezinin yerleştiği zeminler (2006 yılı verilerine göre); %0,5 ile Alt Triyas yasta olan metamorfik kayaçlar, %12,5 ile Tersiyer yasta olan dasit, ndezit, aglomera ve tüf, %12 ile Tersiyer yasta olan konglomera, kumtaşı, kireçtaşı ve kil, %75 ile Kuvaterner yaşta olan alüvyonlardan oluşmaktadır. İnceleme alanının litolojik yapı özelliklerini olası bir deprem esnasında meydana gelen titreşimlere vereceği tepkiye göre sınıflandırmak mümkündür. Çünkü litolojik özellikler deprem şiddetini arttırıcı ya da azaltıcı bir etkiye sahiptir. Bu kapsamda inceleme alanının jeolojik özellikleri Erinç ve Diğerleri nin (1970) Gediz Depremi nden sonra yapmış oldukları zemin sınıflandırması dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Bu araştırmada zemin özellikleri dört sınıfa ayırmıştır: Sağlam Zeminler: Granit, çözülmemiş yoğun başkalaşım kayaçları ile yine çözülmemiş volkanik kayaçlar, yoğun birinci ve ikinci zaman kalker ve konglomeralarını içermektedir. Orta Derecede Sağlam Zeminler: Ayrışmamış yeşil kayaçlar, örneğin serpantin, yoğun kayaçlarla ara tabakalı Neojen kalker ve kumtaşlarından oluşmaktadır. Zayıf Zeminler: Kum, kil, marn gibi gevsek Neojen depolarını kapsamaktadır. Çok Zayıf Zeminler: Su ile doygun ve gevsek olan yeni alüvyonlar, bataklık alanlar, su ile doygun Neojen kil marnları, çözülme ürünleri, dolgu alanları ve topraklarıdır. 19 Koçyiğit,2002 20 Demirtaş & Yılmaz, 1996:78; Demirtaş & Erkmen, 2000:81 21 Balıkesir Bölgesinin Deprem Riski Ve Depremsellik Açısından İncelenmesi Aslı Beliceli, Ahmet Çona, Fazlı Çoban 66

Metamorfik Kayaçlar: İnceleme alanının kuzeyinde Sögütkırı ile Sazak Tepe arasında Güneybatı- Kuzeydogu yönünde uzandığı gözlenmektedir. Spilit, çamurtası, radyolarit ve bunlarla yer yer birbirine yanal ve dikey geçişli az metamorfik veya hiç metamorfizma görülmeyen feldspatlı kumtaşı, kuvarsit, konglomera ve silttaşı ardalanmasından meydana gelmiştir. Bu birim içinde Karbonifer ve Permiyen yaslı kireçtaşı blokları da görülmektedir. 22 Bu birim ilk defa Bingöl ve Diğerleri tarafından Karakaya grubu olarak da adlandırılmıştır. 23 Bu formasyonun tanıtıcı özelliği bloklu bir seri olusudur. Kesin kalınlığı bilinmemekle birlikte yaklaşık 200 m olarak kabul edilmektedir. Konglomera, Kumtası ve Kireçtası: İnceleme alanının kuzeyindeki Sögütkırı ile Beyköy arasında ve Sazak Tepe dogusunda görülmektedir. Bu formasyon, açık bej renkli, orta-kalın katmanlı kireçtaşlarından oluşur. Altta oolitik ara tabakalı, yer yer çört bantlı sileks yumrulu olan birim, üste doğru oldukça sert koyu siyahımsı gri renkli, çatlaklı kireçtaşına geçer. Formasyon yaklaşık 130 m kalınlığında olup Üst Jura- Alt Kretase yastadır. 24 Dasit, Andezit, Aglomera ve Tüf inceleme alanının batı güneybatı bölümünde, Gökköy ile Balıkesir kent merkezi arasındaki alanda yaygın olarak görülmektedir. Bu kayaç grubu, Akyürek ve Soysal (1981) tarafından Yuntdag volkaniti olarak adlandırılmıştır. Lavlar, tüfler, silisleşmiş tüfler, aglomeralar ve laharlardan oluşan bu formasyonun kalınlığı 500 m civarındadır. Alt Orta Miyosen e tekabül eden bir yas aralığında, yaklaşık 5 milyon yılda çeşitli evrelerde ortaya çıkmıştır 25. Lavlar, çoğunlukla andezit ve yer yer dasit karakterde olmakla birlikte; seyrek de olsa riyodasit ve riyolit özellik gösterenlere de rastlanmaktadır. Andezitik lavlar, genellikle pembemsi morumsu, pembemsi boz renkte düzensiz kırıklı, köseli kırılmalı akma yapısı nadiren gözlenen birimde yer yer iri feldspatlar ve mikalar izlenir. Dasitik lavlar ise pembemsi beyaz, kirli beyaz renkte gözlenmekte olup içerisinde bol miktarda belirgin kuvars tanelerine rastlanmaktadır. Tüfler yer yer kaolinleşmiştir. Laharlar ise orta ve iri boyutlu, köseli, genellikle andezit bileşimli volkanik çakıl ve bloklardan oluşmaktadır. Aglomeralar ise genellikle andezit ve dasit çakıllıdır ve tüf çimentoludur. 26 Orta Derecede Saglam Zeminler Yayla Melanjı İnceleme alanının kuzeydoğusunda, Ayvatlar köyünün güneybatısında, Kabaktarla ve Kızılbayır tepeleri civarında görülmektedir. Bu formasyon, birbirleriyle ilksel ilişkide olmayan irili ufaklı radyolarit, çamurtaşı, spilitik tüf, serpantin, diyabaz, gabro, mermer, metakumtaşları, rekristalize kireçtaşı, gloukofan sist gibi kayaçlardan oluşmaktadır (Ergül ve digerleri,1980). Karmaşık bir topluluk olan bu formasyon, tesil, gri, sarı, mor, kırmızı gibi renklerin oluşturduğu alaca bir görünüme sahiptir. Yayla melanjının yası, Üst Kretase olarak belirlenmiştir. 27 Bu formasyonun kalınlığı Ergül ve diğerleri (1980) tarafından 200 m olduğu belirtilmektedir. 22 Ergül ve Digerleri, 1980 23 Bingöl ve Digerleri, 1973 24 Aktimur ve Digerleri, 1994 25 (Ercan ve Digerleri, 1990) 26 Ergül ve Digerleri, 1980 27 Ercan ve Diğerleri,1990 67

Zayıf Zeminler Konglomera, Kumtası, Kireçtası ve Kil İnceleme alanının kuzey kuzeybatı bölümünde Namlıçal Tepe den Üçpınar köyünün kuzeydoğusuna kadar uzanan bölümü ile Çayırhisar köyü kuzeydoğusunda görülür. Balıkesir kent merkezi alanının %12 lik bölümünü kaplayan bu formasyon konglomera, kumtaşı, marn, killi kireçtaşı ve kireçtaşı ardalanmalarından oluşmakta ve yer yer lav ve tüf düzeyleri içermektedir. Yası, fosil bitki materyali üzerinde yapılan arastırmalar sonucunda Üst Miyosen Pliyosen olarak belirlenmiş olan bu formasyonun yaklaşık kalınlığı 300 m. dir. 28 Formasyon, daha eski kaya birimleri üzerinde, temel kayaçlara ait tüm çakılları içeren konglomera ile baslar. Daha üstte yer alan kumtaşları gevsek tutturulmuş tüf ve kalsit çimentoludur. Formasyon daha üste doğru kiltaşı ve marn ardalanması ile devam eder ve killi kireçtaşlarına geçer. En üstte kireçtaşları ve silisifiye kireçtaşları ile devam eder (Aktimur ve digerleri, 1994). Karasal ortamda olusmus bu formasyon, alt düzeyde akarsu ortamını, üst düzeyde delta ve gölsel ortam şartlarını yansıtmaktadır. Genellikle kumtaşı ve kumlu tüf ardalanmalı olan birimde kumtaşı ile tüf birbirinden ayrılamamaktadır. Bu nedenle çökelme ortamı, hızlı ve ani bir çökelmenin olduğu ve yüksek enerjili küçük ortamlar olarak tanımlanmaktadır. 29 Çok Zayıf Zeminler Alüvyon İnceleme alanının doğu ve güneydoğu bölümünde, Çayırhisar ile Ayşebacı köyleri arasındaki alanı kaplayarak batıda Namlıçal tepeye kadar uzanan bu formasyon, Balıkesir kent merkezi alanının %75 lik bölümünü kaplayarak en büyük orana sahip formasyon özelliğindedir. Alüvyon tabaka, inceleme alanının doğusundaki Balıkesir Ovası nın tamamına yakınını kaplamaktadır. Alüvyonların karakteristik özelliği siltli ve ince kumlu olmasıdır. İnceleme alanı çevresindeki Alüvyon kalınlığı 10-80 m arasında değişmektedir. Balıkesir kent merkezi sınırları içindeki alüvyon kalınlığı 10-20 m civarında iken ova tabanındaki Ovaköy köyü civarında 80 m. yi bulmaktadır. Heyelanlar, genel olarak bir yamaç ya da şevi oluşturan toprak ya da kaya malzemesinin suyun taşıyıcı etkisi olmaksızın, yerçekimine bağlı olarak yamaç aşağı doğru hareketi olarak tanımlanmaktadır. 30 Soeters ve Van Westen (1996) ise heyelanları daha ilişkisel bir tanımlama ile yamaç duraysızlığı sürecinin yerel jeomorfoloji, hidrojeoloji ve jeolojik durum ile bunların jeodinamik süreçler, bitki örtüsü, arazi kullanımı ve insan aktiviteleri gibi yan etkilerle kontrol edilmesinin yanı sıra, yağış ve sismik aktivite gibi faktörlerce tetiklenen bir ürün olarak ifade etmişlerdir. Balıkesir Merkezde, Adnan Menderes Mahallesinde toprak örtünün kaya üzerinde bina yükleri ile eğim yönünde heyelan oluşturabileceği, ayrıca Balıkesir-Edremit karayolunun 8. kilometresinde Karagedik Tepe de heyelan meydana gelebileceği, ayrıca İvrindi, Sındırgı ve Susurluk İlçelerinde heyelan olayları görülebileceği değerlendirilmektedir. Balıkesir ilinde günümüze kadar kayır altına alınmış 4 heyelan olayı meydana gelmiştir. Bu olaylarda can kaybı yaşanmazken sadece maddi zararlar meydana gelmiştir. 28 Akyürek ve Soysal, 1981 29 Ergül ve digerleri, 1980 30 Crozier, 1986 68

Tablo 2.3: Balıkesir İlinde Meydana Gelen Heyelanlar TARİH YER HASAR DURUMU 11.05.1983 Sındırgı İlçesi Aktaş Köyü 18 konut zarar görmüştür. 13.03.1986 İvrindi İlçesi Bozören Köyü 109 konut zarar görmüştür. 12.06.1991 Gönen İlçesi Çobanhamidiye 10 konut zarar görmüştür. Köyü 17.02.1999 Burhaniye İlçesi Avunduk Köyü 5 konut zarar görmüştür. 2.2.2.6. Risk Analizi Kaynak: Balıkesir İl Çevre Durum Raporu Türkiye'nin aktif deprem bölgelerinden biri olduğu gerçeği hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Dolayısıyla yatırımlar yapılırken, o bölgede kentsel gelişmenin planlanması kaçınılmazdır. Özellikle inşaat sorunları ile ilgili olarak yapılacak yer seçiminde, bölgenin jeolojik yapısının ve jeofizik-jeoteknik özelliklerinin yanı sıra, depremselliğinin de çok iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Etkin deprem kuşakları üzerinde kurulması planlanan yapıların depreme dayanıklı olarak projelendirilmesi için Deprem Risk Analizi çalışmasının yapılması bir zorunluluktur. Aşağıdaki haritada, Erdek, merkez olmak üzere 100 km yarıçaplık çalışma dairesi içerisinde yer alan diri faylar görülmektedir. Aşağıda çalışma alanını etkileyebilecek en yakın diri faylar hakkında genel bilgiler verilmiştir. faylar; Türkiye Diri Fay Haritası nda, inceleme alanı ve çevresinde 8 adet diri fay mevcuttur. 31 Bu 1. Çan-Biga Fay Zonu 2. Etili Fayı 3. Saros-Gaziköy Fayı 4. Sarıköy Fayı 5. Yenice-Gönen Fayı 6. Edincik Fayı 7. Manyas Fayı 8. Ulubat Fayı İnceleme alanı ve yakın çevresinde aletsel dönemde meydana gelmiş deprem aşağıda verilmiştir: İnceleme dairesi içerisinde kalan en büyük ve en hasar yapıcı deprem, 09.08.1912 Mürefte Depremi dir. 09.08.1912 Mürefte Depremi Büyüklüğü 7,3 olan Mürefte depremi gece 3:35 te olmuştur. Mürefte depreminde 707 kişi ölmüş, 466 kişi de yaralanmıştır. 31 Şaroğlu vd., 1992 69

Harita 2.10: Balıkesir ve Civarı Diri Fay Haritası Kaynak: Balıkesir ve civarı diri fay haritası (Şaroğlu vd., 1992) Balıkesir ve çevresinin depremsellik ve poison olasılık dağılımı ile deprem tehlike analizi yapılmıştır. Bu amaçla; inceleme alanı merkez olmak üzere 100 km lik yarıçap içinde, inceleme alanımızı kapsayan (39.53 41.30) N - (26.61 28.96) E koordinatları ile sınırlanan bölgede sismik tehlikenin araştırılması için, bölgede 1900 2011 yılları arasında meydana gelmiş magnitüdü 4.0 ve daha büyük deprem verileri kullanılmıştır. Bu veriler; Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi Başkanlığı Sismoloji Şube Müdürlüğü nün web sitesindeki International Seismological Center (ISC) ve Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (UDİM) verileri ile Gencoğlu vd (1990) nin kayıtlarıdır. ISC ve TURKNET katalog verileri içerisinde M b, M l ve M d büyüklüğünde verilen depremlerin yüzey dalgası magnitüdüne (M s ) çevrilmesi amacıyla; Sipahioğlu (1984) ve Büyükaşıkoğlu (1987) tarafından verilen ve tüm Türkiye Depremleri için geliştirilmiş olan M s =1.46M b -2.29 ve M s =0.938M l +0.181 bağıntıları ile Ulusay vd. (2004) tarafından verilen M s =0.9455M d +0.4181 ilişkileri kullanılmıştır. 70

Harita 2.11: Balıkesir ve Çevresinde Meydana Gelmiş, Magnitüdü 4.0 Ve Daha Büyük Olan Depremlerin Dağılımı Kaynak: www.sayisalgrafik.com.tr Uzak (600-2000 km arası) mesafelerde özellikle cisim dalgaları sönümlenmekte ve saçılmaktadır. Richter yerel magnitüdü, dalga türleri arasında bir ayrım yapmamaktadır. Dolayısıyla farklı bir magnitüd ölçeğine ihtiyaç duyulmuştur. Uzak mesafelerde yüzey dalgalarının daha baskın olduğu gözlendiğinden; Gutenberg ve Richter (1936) tarafından, sığ (70 km den daha az derinlikte oluşan) depremlerin ürettiği, periyodu yaklaşık olarak 20 saniye olan ve normal (üç bileşenli) sismograflarla kaydedilen Rayleigh dalgalarının yatay bileşenlerinin mikron cinsinden en büyük değerinin logaritması alınarak yüzey dalgası magnitüdü tanımlanmıştır. 32 Yüzey dalgası magnitüdü ile ilgili çalışmalar, daha sonraki yıllarda Gutenberg (1945a, 1945b) tarafından geliştirilerek sürdürülmüştür. 33 Bu tür dalgalar yeryüzünde kaynaktan itibaren çok uzak mesafelere yayılabildiği için; uzak mesafelerde yapılan ölçümlerde daha güvenilir ve hassastır. Bu yöntem, M 6,0 olan (bazı araştırmacılara göre M 5,5 olan) depremleri ölçmek için geliştirilmiştir. Yüzey dalgası magnitüdü yaygın olarak kullanılan ölçeklerden birisidir. Yüzey dalgası kullanılarak magnitüd hesabı aşağıdaki denklem yardımıyla yapılmaktadır: 34 32 Richter 1958 33 Bayrak ve Yılmaztürk 1999 34 Bath 1973 71

1900 1905 1910 1915 1920 1925 1930 1935 1940 1945 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 OLUŞUM SAYILARI 4.0 Ms<4.5 4.5 Ms<5.0 5.0 Ms<5.5 5.5 Ms<6.0 6.0 Ms<6.5 6.5 Ms<7.0 7.0 Ms<7.5 Deprem Sayısı Burada; M: Depremin büyüklüğü, a: Rayleigh yüzey dalgasının yatay bileşeninin genliği, T: Periyot (10-30 s aralığında) Δ 0 : Oluşan depremin mesafesi (odak uzaklığı-derece olarak) dir. Grafik 2.21: Balıkesir Ve Çevresi Deprem Sayısı (1900-Günümüze) Deprem Büyüklüğü (M) Arasındaki İlişki 4.0 Ms<4.5 4.5 Ms<5.0 5.0 Ms<5.5 5.5 Ms<6.0 6.0 Ms<6.5 6.5 Ms<7.0 7.0 Ms<7.5 40 30 20 10 0 27 33 16 5 3 1 2 Deprem Büyüklüğü Kaynak: Balıkesir ve çevresinde 1900 yılından günümüze kadar olmuş deprem sayısı deprem büyüklüğü (Ms 4.0) arasındaki ilişkiyi gösterir histogram Yukarıdaki grafik incelendiğinde aletsel dönem içerisinde 6.0 M s 7.5 magnitüd aralığındaki depremlerin 6 adet olduğu görülmektedir. Ülkemizdeki yapı stoğu itibariyle yıkıcı deprem eşiğinin M=5.0 olduğu kabulüyle, çalışma alanı ve çevresinde orta büyülükte deprem sayısının oldukça fazla olduğu görülmektedir. Grafik 2.22: Balıkesir Ve Çevresi 1990-2005 Yılları Arası 4.0 ve Üzeri Deprem Oluşum Sayıları 12 Yıllara Göre 4.0 ve Daha Büyük Depremlerin Oluşum Sayıları 10 8 6 4 2 0 YILLAR 72

Yukarıdaki grafik incelendiğinde 1912, 1953 ve 1964 yıllarında oluşum sayısında bir artış gözlenmektedir. Bunun sebebi 09.08.1912 Mürefte Depremi, 18.03.1953 Gönen Depremi, 06.10.1964 Manyas Depremi ve artçılarından kaynaklanmaktadır. Balıkesir ve Çevresi Magnitüd Frekans İlişkisi En küçük kareler yönteminin kullanıldığı risk analizi çalışmasında, magnitüd-frekans ilişkisini gösterir lineer eğri, CurveExpert 1.3 paket programı kullanılarak çizdirilmiştir. Raporun bu bölümündeki matematiksel hesaplamalar, Microsoft Excel Fonksiyon Ekle aracı kullanılarak, ayrıca Özcep (2005) tarafından hazırlanan Excel tabanlı Zemin Jeofizik Analiz programından faydalanılarak hesaplanmıştır. Deprem tehlikesi Etkin deprem kuşakları üzerinde kurulması planlanan yapıların depreme dayanıklı olarak projelendirilmesi için Deprem Tehlike Analizi çalışmasının yapılması gerekmektedir. Depremlerin oluş sayıları magnitüdün fonksiyonu olarak incelendiğinde genellikle doğrusal bir ilişki olduğu görülür. Magnitüd-frekans ilişkisi olarak tanımlanan bu doğrusal ilişki Gutenberg ve Richter (1949) tarafından; LogN=a-bM olarak geliştirilmiş olup, deprem oluşumunun fiziği ile doğrudan ilişkisi olması sebebiyle depremselliğin belirlenmesi çalışmalarında oldukça önemli bir yere sahiptir. Burada N birikimli deprem sayısını, M magnitüdü göstermektedir. a ve b ise sabit (Regresyon) katsayılardır. a katsayısı; incelenen bölgenin büyüklüğüne, gözlem süresine ve gözlem süresindeki deprem etkinliğine bağlı olarak değişir. b katsayısı ise sismotektonik parametredir ve incelenen bölgenin tektonik özelliklerine bağlı olarak değişir. b değerindeki değişmeler, sismotektonik bölgelendirme depremlerin önceden belirlenmesi çalışmalarında kullanılmaktadır. Weeks vd. (1978) tarafından kayaçlar üzerinde yapılmış çalışmalar, b katsayısının değerinde depremlerden önce azalma kaydedildiğini göstermiştir. Uluslararası istatistik çalışmalar sonucunda, sığ depremler için b=0,90 0,02, orta ve derin depremler için b=1,2 0,2 olarak saptanmıştır. 35 Aynı çalışma ile Türkiye için, b=0,90 0,2 olarak bulunmuştur. İnceleme alanı için elde edilen magnitüd-frekans bağıntısından faydalanarak gelecekte beklenen deprem oluşumları ve bu depremlerin yapabileceği can ve mal kayıplarını tahmin edilebilir. Bu tahminde depremlerin normal ve yığınsal frekanslarından saptanan bağıntılardan yararlanılır. 36 Yığınsal frekansların kullanılması halinde LogN c (M)= a -bm şeklinde yazılabilir. Yığınsal frekans N c (M) ile normal frekans N(M) arasındaki integral bağıntısı a bm N c (M)= 10 dm den M a bm / bln10 N c (M)=10 yazılabilir. Her iki tarafın logaritmasının alınması ile LogN c (M)= a-b.m Log(bLn10)= a -b.m bulunur. 35 Gutenberg ve Richter 1954 36 Öztemir vd., 2000 73

Buradan da a = LogN c (M) + Log(bLn10) + b.m a = a - Log(bLn10) elde edilir. Magnitüd frekans bağıntısı N(M)= 10 a bm şeklinde yazılabilir. Bunun zaman dönemine (T) bölünmesi ile N ( M ) 10 = T T a bm elde edilir. Her iki tarafın logaritmasının alınması ile N ( M ) Log T = a bm LogT ve n(m M 1 )= 10 Bu denklemde a bm LogT a 1 = a LogT veya n(m)= 10 elde edilir. a 1 = a LogT yazılması ile a1 ' bm elde edilir (Alptekin 1978). Verilen bir dönem için magnitüdleri verilen bir M 1 değerinden büyük veya ona eşit olan depremlerin yıllık ortalama oluş sayıları n(m)= 10 a1 ' bm bağıntısı ile hesaplanarak ve R(M)= 1 - e n ( M ) T formülünde yerine konularak belirli yıllar için sismik tehlike değerleri hesaplanabilir. Bunların dönüş periyotları ise Q= 1 n( M ) bağıntısından hesaplanabilir. İnceleme Alanının Deprem Tehlikesi Magnitüd frekans ilişkisinin belirlenmesi için a ve b parametrelerinin hesaplanmasında En Küçük Kareler Yöntemi (EKK) kullanılmıştır. Hesaplamalar için 1900-2011 yılları arasında bölgede oluşmuş magnitüdü 4.0 ve daha büyük depremler taranmıştır. 0.1 birim magnitüd aralıkları ile sıralanan depremlerin oluş sayıları ve normal frekans değerleri tablo halinde sunulmuştur. Bu çizelgelerdeki değerler kullanılarak, EKK ile M LogN ilişkisinden a ve b katsayıları bulunmuştur. 74

Log N Tablo 2.4: 0.1 birim magnitüd aralıkları ile sınırlanan depremlerin oluş sayıları ve normal frekans değerleri M (Magnitüd) N TopN LogN M (Magnitüd) N TopN LogN M (Magnitü d) N TopN LogN 4.0 0 87 1,940 5.2 3 19 1,279 6.3 2 6 0,778 4.1 8 87 1,940 5.3 3 16 1,204 6.4 1 4 0,602 4.2 4 79 1,898 5.4 2 13 1,114 6.5 0 3 0,477 4.3 7 75 1,875 5.5 2 11 1,041 6.6 0 3 0,477 4.4 8 68 1,833 5.6 1 9 0,954 6.7 0 3 0,477 4.5 8 60 1,778 5.7 1 8 0,903 6.8 0 3 0,477 4.6 10 52 1,716 5.8 1 7 0,845 6.9 1 3 0,477 4.7 3 42 1,623 5.9 0 6 0,778 7.0 1 2 0,301 4.8 7 39 1,591 6.0 0 6 0,778 7.1 0 1 0,000 4.9 5 32 1,505 6.1 0 6 0,778 7.2 0 1 0,000 5.0 6 27 1,431 6.2 0 6 0,778 7.3 1 1 0,000 5.1 2 21 1,322 Tablodaki değerler kullanılarak, EKK ile M LogN eğrisinden a=4.40 ve b=-0.60 olarak bulunmuştur. Grafik 2.23: M= 0.1 için magnitüd frekans ilişkisi 2.13 1.78 1.42 S = 0.08131245 r = 0.99102194 Linear Fit: y=a+bx Coefficient Data: a=4.3959294 b=-0.596 1.07 0.71 Log N = 4.40 0.60 0.36 0.00 3.7 4.3 5.0 5.7 6.3 7.0 7.6 Magnitüd 75

Tablo 2.5: Deprem Tehlikesi Parametreleri a b a' a 1 a 1 ' 4,395 0,596 4,258 2,350 2,212 Tablo 2.6: Sismik Tehlike Değerleri Ve Bunların Dönüş Periyotları Yıllara Göre Deprem Olma Olasılığı (%) Ortalama Tekrarlama Periyodu (Q) Magnitüd (M) n(m) 10 20 30 40 50 75 100 YIL 5 0,1707 81,9 96,7 99,4 99,9 100,0 100,0 100,0 5,9 5,5 0,0859 57,7 82,1 92,4 96,8 98,6 99,8 100,0 11,6 6 0,0433 35,1 57,9 72,7 82,3 88,5 96,1 98,7 23,1 6,5 0,0218 19,6 35,3 48,0 58,2 66,4 80,5 88,7 45,9 7 0,0110 10,4 19,7 28,0 35,5 42,2 56,1 66,6 91,2 7,5 0,0055 5,4 10,5 15,3 19,8 24,1 33,9 42,4 181,0 Yukarıdaki tabloda 1900 2011 yılları arasında meydana gelmiş, magnitüdü 5.0 7.5 arasında olan depremlerin % olarak analizleri yer almaktadır. Görüldüğü üzere; inceleme alanında büyüklüğü 5.0 olan bir depremin dönüş periyodu 5.9 yıl ve 6.5 büyüklüğündeki bir depremin 45.9 yıldır. Bunun yanında; 6.5 büyüklüğündeki bir depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı %19.6 iken standart bir yapının ömrü olarak düşünülebilecek 50 yıllık bir zaman diliminde 6.5 büyüklüğündeki bir depremin olma olasılığı ise %66.4 olarak hesaplanmıştır. Diğer deprem büyüklükleri için belirlenen olasılık hesaplarını tablodan görmek mümkündür. Buradan hareketle; çalışma alanında yapılacak yapılar, bölgeye ait yukarıdaki deprem büyüklükleri ve sismik risk analiz değerleri göz önüne alınarak projelendirilmelidir. 2.2.3. ÇANAKKALE 2.2.3.1. Bölgesel Jeoloji Biga Yarımadası nın temelini Paleozoyik veya muhtemelen daha yaşlı metamorfik kayalar oluşturur. 37 Metamorfik kayaç toplulukları üzerinde tektonik bir dokanakla, aktif kıta kenarı çökelleri ile temsil edilen değişik tektonastratigrafik birimlerden oluşan Triyas yaşlı Karakaya Kompleksi bulunmaktadır. Jura da daha çok durgunlaşan ortamda tabanda kumtaşları ile başlayıp kumlu, sleks yumrulu ve oolitli kireçtaşları ile devam eden ve son bulan bir istif çökelimini gerçekleştirmiştir. Biga Yarımadası nın genel jolojisine ilişkin veriler aşağıdaki haritada verilmiştir. 37 Kazdağ Grubu 76

Harita 2.12: Biga Yarımadası Genel Jeolojisi Kaynak: MTA, 2002 Üst Kretase de; bölgede geniş yayılıma sahip, başlıca spilit, grovak, pelajik şeyl, serpantinit ve radyolaritlerden oluşan, karmaşık ve düzensiz bir içyapıya sahip olan Çetmi ofiyolitik melanjı yerleşmiştir. Biga yarımadasında çeşitli evrelerde etkin olan asidik mağmatizmanın ürünleri çoğunlukla granit, granodiyorit ve diyorit bileşimlidir. Önceki yıllarda bölgede çalışan araştırmacılar (Öngen,1978 a ve b; Dayal,1984; Birkle ve Satır,1995; Genç ve Yılmaz,1995; Genç,1998; Bozkurt,2000) Kestanbol, Evciler, Karaköy ve Etili plütonlarını Tersiyer magmatizmasının ürünü ve Biga yarımadasında Alt Miyosen volkanizmasına bağlı olarak oluşan sığ sokulumlar olarak tanımlamışlardır. Plütonlar KD- GB uzun eksenli eliptik magmatik kütlelerdir ve bunlar ince taneli, benzer bileşimli volkanik kayaçlarla çevrelenmiştir. 38 Biga yarımadasının Tersiyer evrimi; Orta Eosen neritik kireçtaşı ve bu kireçtaşı üzerine uyumlu olarak çökelmiş olan, andezit ve andezitik tüf ara katkılı Üst Eosen türbiditleriyle başlar. Orta Eosen de başlayan önemli bir transgresyon bütün Batı Anadolu da etkin olmuş ve geniş bir bölgede Orta-Üst Eosen yaşta Soğucak Kireçtaşı çökelmiştir. Aşınma etkisinden korunmuş 20-30 m kalınlıkta ufak bantlar şeklinde izlenir. Lagüner fasiyeste çökelmiştir. Soğucak kireçtaşının çökeliminden sonra havzanın güney şelfi giderek derinleşmiş ve genellikle türbüditlerden oluşan Ceylan Formasyonu çökelmiştir. Biga nın batısında 500 m kadar kalınlıkta olup, türbüdit karakterli kumtaşları ile şeyl ve marnlardan oluşur. Oligosen sonunda Biga Yarımadası nda önemli bir yükselme ve aşınma evresi yaşanmıştır ki; bu evre sonucunda yarımadanın güneyinde Orta Eosen-Oligosen istifi tümüyle aşınmıştır. Bu nedenle 38 Karacık,1995 ve Yılmaz,1998 77

Miyosen isitifi çok farklı litolojiler üzerinde yer alır. İç kesimlerde Erken-Orta Miyosen deki volkanizma ile eş zamanlı olarak karasal birimler çökelmiştir. Çan çevresinde bu karasal birimler bitümlü şeyl, silt taşı, kumtaşı, tüf ve kömürden oluşur. Çan Formasyonu adı verilen bu birim 250 m kalınlığa sahiptir ve Miyosen in andezitik volkanitleri üzerinde yer alır. Oligosen Miyosen döneminde kalkalkalen magmatizması Biga yarımadasını etkilemiştir. Bunların dışında andezit, dasit, riyolit, ve asidik tüfler Biga yarımadasında geniş alanları kaplamıştır. Bu volkanik kayalar arasında yerel olarak linyit içeren gölsel çökeller bulunur. Üst Miyosende volkanizma sona ermektedir. Biga yarımadasında Pliyo-Kuvaterner döneminde çakıltaşı, kumtaşı ve şeylden oluşan flüviyal sedimanlar ile gölsel karbonatlar çökelmiştir. Bayramiç Formasyonu olarak adlandırılan 39 flüviyal birimin en iyi görüldüğü yerlerden biri Karamenderes çayının kuzeyleridir. Gönen ve Manyas kuzeyinde de geniş yüzlekler veren Bayramiç Formasyonu, genellikle daha yaşlı birimler üzerinde uyumsuzdur; yalnızca Çanakkale güneyinde Alçıtepe Formasyonu ile geçişli görülmektedir. 40 Alçıtepe Formasyonu; Gazhandere ve Kirazlı Formasyonları ile yanal ve düşey geçişli, sığ denizel bir birim olup, kumtaşı, çakıltaşı, şeyl, marn ve bu birim için karakteristik olan oolitik kireçtaşlarından oluşur ve kalınlığı 200 metre kadardır. Kara alanlarındaki kalınlığı 200 metre olan Bayramiç Formasyonu nun Edremit körfezindeki kalınlığı, Edremit-1 kuyusundan ve sismik kesitlerden elde edilen bilgilere göre 1500 metreye kadar çıkmaktadır. Edremit körfezinde izlenen bu kalın Pliyo-Kuvaterner istif, Kazdağ silsilesinin Pliyo- Kuvaterner de yükseldiğinin iyi bir kanıtıdır. Kazdağ silsilesinin Miyosen sonrası oluştuğunun bir başka kanıtı da, Miyosen yaşlı Küçükkuyu Formasyonu na ait mostraların Kazdağı nın kuzey ve güney eteklerinde görülmeleri ve bugün Edremit körfezinin kuzeyinde 1776 metre yükskliğe çıkan Kazdağ metamorfitlerinden gelmesi beklenen kaba klastik malzemenin Küçükkuyu Formasyonu içerisinde gözlenmeyişidir. Bu gözlem Küçükkuyu Formasyonu nun çökeldiği havzanın ilksel olarak bugünkü Kazdağı silsilesinin üzerinde yer aldığını ve Kazdağı nın yükselişinin Küçükkuyu Formasyonu çökeliminden sonra olduğunu göstermektedir. 41 Siyako ve diğ., (1989) ne göre Bayramiç Formasyonu ile yanal geçişli ve 40-50 metre kalınlıkta olan gölsel karbonatlar, Biga yarımadasının en batı kesimlerinde Gülpınar çevresinde ve Karamenderes çayının güney kesimlerinde yüzeyler. 2003 yaz döneminde Karamenderes çayı güney kesimlerinde yapmış olduğumuz arazi çalışmalarında Bayramiç Formasyonu na ait flüviyal çökellerin Gölsel karbonatların üzerinde yer aldığı tespit edilmiştir. Biga yarımadasında genç fay zonları boyunca yükselmiş ve Taştepe bazaltı olarak adlanmış olan PLiyo-Kuvaterner yaşlı genç lavlar da bulunmaktadır. Çanakkale boğazı ve çevresinde görülen Miyosen istifinin çok karakteristik bir özelliği volkanik seviyeler içermemesidir. Bu nedenle bu istifin Biga yarımadasında çok etkin olmuş Alt-Orta Miyosen volkanizmasından sonra çökelmiş olduğu düşünülmektedir. Masifin üzerinde tektonik bir dokanakla Üst-Kratesa Paleojen yaşlı, çoğunluğu sipilitik bazalt, serpantinit, metaşeyl, radyolorit, çört, çamurtaşı karışımından oluşan ve içerisinde Triyas yaşlı mega kireçtaşı blokları barındıran Çetmi ofiyolitik melanjı durmaktadır. 2-3 km yi bulan ve Alakeçi milonit zonu olarak adlandırılan ezik-breşik bir zon bulunmaktadır. Bu zon; Çetmi melanjı ile Kazdağ metamorfikleri arasında, bu zonun başlangıçta sıkışma tektoniği, Oligosen den sonra ise sıyrılma tektoniği ile oluştuğu düşünülmektedir. Çünkü Kazdağ Masifinin, hemen Kuzeyi nde e masife paralel 35-40 km uzunluğunda 10-15 km genişliğinde bir alanda yüzlek veren Evciler 39 Siyako ve diğ., 1989 40 Siyako ve diğ., 1989 41 Siyako ve diğ., 1989 78

Plütonu nun jeokimyasal karakteri bu intrüzif kütlenin açılma tektoniği ile gelişmiş olduğuna işaret etmektedir. Evciler Plütonundan elde edilen Rb-Sr yaş tayinine göre yaşı 23 milyon yıl olup bu üst Oligosen e karşılık gelir. Evciler Plütonu granit, granadiyorit, meadiyorit, diyorit bileşiminde olup, plütonda kenar zonlara doğru gidildikçe aplit, porfir, lamprofir damarlarınca kesilmekte ve bu damarlar güncel aktif faylar tarafından ötelenmektedir. Bayramiç Ovası, Biga Yarımadası nda birçok örneği olan KD-GB gidişli Güney de Kazdağ ve Kuzey de Çamlıca yükselimleri ile sınırlanan bir graben konumundadır. Bu grabenin çökelleri stratigrafik konumu gereği Üst Miyosen yaşlı olduğu düşünülen bir taban konglomerası ile başlar, üste doğru beyazımsı renkli gölsel karbonat kayaları ile denetlenen bir vadi konumundadır. Bu istif Siyoko vd. (1989) tarafından Bayramiç Formasyonu olarak adlandırılmıştır. Birimin gölsel karbonat kayaları seviyesinden (Tekkaya vd. 1974) tarafından derlenen, omurgalı fosillere göre yapılan yaş Üst Miyosen sonu (Ponsiyen) olarak tarihlendirilmiştir. Bayramiç Grabeni KuzeyDoğu- GüneyBatı doğrultu kateden Karamenderes Çayı nın getirip bıraktığı alüvyal çökeller tüm birimlerle uyumsuz olarak örtmektedirler. Karamenderes Çayı KD-GB gidişli, Etili ile Bayramiç in Kuzeybatısı arasında uzanan ve Şaroğlu vd. (1992) tarafından hazırlanan Türkiye Diri Fay Haritası nda yaklaşık 50 km uzunluğunda bir aktif fay olarak haritalanan ve Etili Fayı olarak adlandırılan fay tarafından bir vadi konumdadır. Etili Fayı en son 1737 yılında bir deprem üretmiş olup, bu deprem sonucunda 49 km yüzey kırığı oluştuğu rapor edilmektedir. 42 Çalışma alanı olan Balıkesir ve Çanakkale il sınırlarının jeolojisi MTA tarafından yapılmış eski çalışmalardan faydalanılarak belirlenmiştir. Eski çalışmalarda aynı tür birimlerin farklı isimlerle anılması nedeniyle tüm bölge tek alan olarak düşünülüp o türde mevcut formasyon isimleri ve simgeleri kullanılmıştır. 2.2.3.2. Çanakkale Bölgesi Jeolojik Yapısı Çanakkale İli nin toprakları, genellikle dağ ve tepelerle kaplı alanların vadilerle yarılmasıyla oluşan engebeli bir yapı göstermektedir. İl in en yüksek dağı, Balıkesir sınırında yer alan Kazdağı (l767 m.) olup, diğer yükseltiler bu dağın çevresinde yer alır. Biga yöresinde Kuzey-Doğu ve Güney- Batı yönünde uzanan 500-1000 m. arasındaki yükseltiler dalgalı bir görünüm oluşturur. Edremit Körfezinin kuzeyi bu dağ ve tepelerin en yükseklerinin bulunduğu yerdir. Bu yükseltiler arasında; Susuztepe (1507 m.), Gürgen Dağı (1425 m.), Kalafattepe (1417 m.), Eğrimermertepe (1398 m.), Kocaeğrek Tepe (1371 m.), Hacıöldüren (1124 m.) ve Kocakatran Dağları (1030 m.) yer almaktadır. Gelibolu Yarımadasının kuzey ve kuzeydoğusunda Koru Dağı (726 m.) ile Tekir Dağları nın uzantıları yer almaktadır. Gelibolu Yarımadasında boğazdan Saroz Körfezine doğru basamak basamak bir yükselme görülür ve 400 m. ye yaklaşan tepeler dik yamaçlarla Saroz Körfezine doğru iner. İlde ovalık alanlar az yer kaplar (İl topraklarının %14,8 i). Ovalara akarsu ağızlarında ve geniş tabanlı vadilerde rastlanır. Gelibolu Yarımadasının biçimi, büyük ovaların oluşmasını olanaksız kılmıştır. Ege Denizi ile Çanakkale Boğazı arasındaki tek büyük ovayı Kilye ve Piren Ovalarının birleşmesi (Eceabat Ovası) oluşturur. Bununla beraber Gelibolu Yarımadasının kuzeydoğusu doğrultusunda sırasıyla Yalova ve Kavak ovaları yer almakta olup, bu ovalar bölgede dar alanlar kaplamaktadır. Anadolu yakasında ise Eski Menderes Çayının aktığı alanda Bayramiç ve Ezine ve Ovaları, ayrıca Kocabaş Çayının ağzında Biga ve Karabiga Ovaları ile İlin güneydoğunda yer alan Agonya Ovası bulunur. İldeki yaylalar Kaz Dağları üzerinde akarsu başlarında, havzaları birbirinden ayıran küçüklü büyüklü gruplar şeklinde sıralanır. Yayla gruplarının bir bölümü Biga Yarımadasında, Kaz Dağlarının uzantıları olan düşük yükselti üzerindedir. Diğerleri ise Edremit Körfezinin kuzeyinde, Kaz 42 Ambroseis ve Jackson, 2000 79

Dağlarının doğu batı uzantıları şeklinde ve Ayvacık ta Menderes Havzası ile Edremit Körfezi arasındadır. İlin ana jeomorfolojik birimleri ile ilgili bilgiler aşağıda verilmiştir. Dağlık Alanlar: Biga Yarımadasının GB sında geniş yayılımı olan yüksek dağlık alan genellikle Neojen öncesi temel kaya toplulukları ve Neojen yaşlı volkanizmaya bağlı olarak şekillenmiştir. Ayvacık-Yenice- Biga arasında yer alan dağ silsilerinin orografik uzanımları KD-GB yönündeki neotektonik dönem faylarıyla uyumlu olup, bunlar ile plato ve vadi tabanları arasındaki geçişler genellikle dik fay yamaçları ile sağlanmaktadır. Çanakkale nin doğusunda bulunan yüksek dağ kütleleri ise neojen yaşlı volkanizma ürünlerine karşılık gelmektedir. Plato Alanlar: Çanakkale yöresinde en yaygın olan jeomorfolojik ünite, çeşitli yükselti basamaklarında bulunabilen, farklı yaştaki aşınım yüzeyleri nedeniyle bazı kesimlerde basamaklı bir görünümü olan, yer yer yapısal denetimli platolardır. Genellikle Neojen yaşlı kaya toplulukları üzerinde gelişmiş olan platolar akarsularla derin şekilde yarılarak parçalanmışlardır. Alüvyon Ova ve Vadi Tabanları: Menderes çayı deltası ve Çanakkale Boğazı yöresi dışında kalan alüvyal ova ve vadi tabanları, genelde bölgenin tektonik denetimli ana orografik yapısına uygun olarak KD-GB yönünde uzanmaktadır. Yine kıyı ovaları ve deltaların dışında kalan alüvyon dolgu düzlükleri, genelde vadi tabanlarına karşılık gelmektedir. Tuzla çayı, Menderes çayı ve Biga çayı ağızlarında izlendiği gibi akarsuyun büyüklüğü ve drenaj havzaları ile oluşturdukları delta ovaları karşılığında deltaların küçük boyutlu olduğu gözlenmiştir. Bu çelişkili morfoloji delta sedimantasyonuna karşılık gelen denizel kaide seviyesinin çok yakın jeolojik geçmişte kazanılmış olması ile ilişkilidir. Geçiş Zonu: Ova ve vadi tabanları ile plato ve yüksek dağlık alan arasında, yer yer birikim, yer yer de aşınım süreçleri ile gelişmiş olan etek düzlükleri, söz konusu ana jeomorfolojik üniteler arasındaki geçiş zonunu oluşturmaktadır. Çanakkale İlinin de içinde yer aldığı Biga yarımadasının morfotektonik yapısı neotektonik dönemde gelişmiş olan, genelde KD-GB uzanımlı faylarla kontrol edilmektedir. Ana orografik uzanımlar olan ovalar ve vadi tabanları ile bunlar arasında yükselen dağ silsileleri tektonik yapı ile uyumlu olarak KD-GB yönlüdür. Çanakkale sınırları içinde Miyosen aşınım yüzeyi ve Pliyosen-Pleyistosen aşınım yüzeyi olmak üzere iki aşınım yüzeyi belirlenmiştir. Dağlık alanlar üzerinde parçalar halinde korunmuş olan Miyosen aşınım yüzeyi 400 800 metreler arasındaki yüksekliklerde bulunmakta ve bu yüzey tektonik defoarmasyonlar nedeniyle morfometrik dalgalanmalar göstermektedir. 50 400 metreler arasında yayılımı olan Pliyosen ve sonrası aşınım yüzeyleri genellikle Neojen yaşlı kaya toplulukları üzerinde gelişmiştir. Ayrıca, bazı küçük alanlarda fosil aşınım yüzeylerine de rastlanmıştır. İlin GD bölümünde drenaj şebekesi bölgesel tektonik yapıya uygun olarak KD-GB uzanımlı ana akarsularla karakterize edilir. Fay zonları boyunca gelişmiş olan tektonik kökenli havza tabanları veya fay zonlarına sübsekant olarak yerleşmiş oval geniş tabanlı vadilerle tanınan drenaj şebekesi bazı kesimlerde epijenik birleştirme boğazları oluşturmuştur. Çanakkale çevresinde, özellikle boğaz yöresinde kıvrımlı yapı üzerinde rölyef terslenmesi ile karakterize edilmiş kafesli bir drenaj ağı gelişmiştir. Ana drenaj şebekesinin yerleşimi yapısal denetimli olmasına karşın ikincil drenaj ağının örgülenme düzeni jeomorfolojik-litolojik özellikler tarafından belirlenmiştir. 80

Jeomorfolojik oluşumlardan Biga ve Menderes Çayı gibi büyük vadi tabanları ve deltalar taşkın ovalarına karşılık gelmektedir. Taşkın ovaları vadi kenarlarında birikinti koni ve glasilerine geçerler. Alüvyon dolgulu dar vadi tabanları bazı kesimlerde tamamen taşkın yatağı karakteri göstermektedir. Çanakkale Boğazı yöresi ve büyük akarsu vadilerinde dönemsel şekiller gözlenmektedir. Biga ve Menderes Çayı gibi büyük akarsuların taşkın alanlarında izlenen menderes sekileri Holosen de gelişmiştir. Alüvyon yelpazesi daha çok vadi veya havza kenarlarında gelişmiş olup, Edremit Körfezi kıyılarında ve Yenice Ovası kenarında büyük boyutlara ulaşmıştır. Ova ve vadi kenarlarında yumuşak litolojilerin yüzeylediği kesimlerde ise glasiler gelişmiştir. Kıyı ve Denizaltı Şekilleri: Çanakkale Boğazı çevresinde 20-25, 15, 7-8 metre seviyelerinde olmak üzere üç denizel seki gurubu gözlenmektedir. Bölgede çok belirgin morfolojik diskordansın izlediği falezler şeklinde gelişmiş olan yüksek kıyı tipi çoğunluktadır. Bazı kesimlerde önlerinde geniş bir dalga aşınım düzlüğü bulunduran bu kıyılarda dalga aşındırma süreçleri egemen olup, duraysız kesimlerde tabaka kaymaları ve heyelan gibi kütle hareketleri gözlenmektedir. Delta ve vadi ağızlarına karşılık gelen alçak kıyılarda ise birikim süreçlerinin etkisiyle kumlu ve çakıllı plajlar gelişmiştir. Gelibolu ve Biga yarımadası açıklarında -90 metreler seviyesine kadar inen ve üzerinde Gökçeada ile Bozcaada nın yükseldiği kıtasal şelf izlenmektedir. Pleyistosen sonlarındaki deniz yükselmesi ile deniz tabanı haline dönüşen şelf düzlüğü üzerinde, eski akarsu yataklarını belirleyen denizaltı vadileri yer almaktadır. Çanakkale Boğazı da Üst Pleyistosen sonlarına kadar Marmara yönüne doğru drene olan eski bir akarsu yatağının deniz altında kalması ile oluşmuştur. Güncel Aşınım (Erozyon) Süreçleri ve Kütle Hareketleri: Aşınım süreçleri, platolar ile dağlık sahalar üzerinde etkilidir. Bu alanlarda yarılmanın fazla olduğu, aşınıma karşı dayanımsız kaya türlerinin yüzeylediği, eğimin fazla olduğu kesimlerde yamaç erozyonu etkilidir. Az eğimli platolar ile glasi yüzeylerinde ise yüzey sellenmesinin neden olduğu yüzeysel erozyon gözlenmektedir. Sık dantritik drenajın gelişmiş olduğu ve yumuşak litolojilerin yüzeylendiği yamaç zonlarında ise selcik erozyonu gelişmiştir. Çanakkale Boğazı ve çevresinde çoğunlukla gözlenen, yarılmanın fazla olduğu veya kritik denge açısına yakın eğimler gösteren, plastisitesi yüksek, killi ve tüflü litolojilerin yüzeylediği yamaçlar aktif ve potansiyel heyelan sahalarıdır. Sonuç olarak; Çanakkale ili dağ ve tepelerle kaplı alanlarının vadilerle parçalanmış olduğu engebeli arazi yapısı jeolojik sakıncalı alanların, kent planlaması içinde yer almasına neden olmuştur. Jeolojik sakıncalı alanlar İzmir-Bursa karayolu boyunca, Çanakkale sınırı bitimine kadar devam etmektedir. Bununla beraber alınacak tedbirler ile birlikte, bu alanlarda yaptırılan jeolojik ve jeofizik etüdler ışığı altında sınırlı yapılaşma alanları oluşturulabilmektedir. 2.2.3.3. Stratigrafi Torasan Formasyonu (Pzt) İlk kez Okay (1988) tarafından Karakaya kompleksi içerisinde Torasan metamorfıtleri olarak adlandırılan birim, düşük dereceli metamorfızmadan etkilenmiş fıllat ve şistlerden oluşmaktadır. Birimin Torasan, Sofular, İnova, Karadoru, Yolindi ve Camialan köyleri civarında geniş yüzeylemeleri bulunmaktadır. Birimin tip lokalitesi Torasan ve Sofular köyleri arasında görülmektedir. Torasan formasyonu ince gri, gümüş rengi, yeşilimsi renkli, iyi foliasyonlu, fıllat ve mika-kuvarsşistlerden oluşmaktadır. Formasyon içerisinde yer yer koyu gri, beyaz renkli mermer bantları yer almaktadır. Birim yoğun tektonik etkiye maruz kaldığı kesimlerde blok görünümü 81

kazanmıştır. Torasan formasyonu üstte doğru yanalda ve dikeyde sarımsı gri ve sarımsı-yeşil renkli, şist dokusunda foliasyonlu metatüflere geçmektedir. Bu metatüfler içerisinde yer yer metabazit ve değişik kalınlıklarda karbonat düzeyleri yer almaktadır. Bu metatüfler Sazak formasyonu olarak ayırtlanmıştır. Torasan ve İnova köyleri arasında istif, alttan üstte doğru, tane boyundaki incelmeye paralel olarak, mika-klorit-kuvarsşist, serisit-kuvarsşist ve fîliatlardan oluşmaktadır. Torasan köyü batısında muskovit-kuvarsşistler içerisinde birkaç seviyede 5-10 m kalınlıkta beyaz-gri renkli mermerler yeralmaktadır. Bu mermerler diğer lokasyonlardaki mermerlere oranla daha fazla yanal devamlılığa sahiptir. Torasan-İnova köyleri arasında istif içerisinde sarı-kahve renkli metaandezit ara seviyeleri ile metamorfıtleri kesen Çamlık metagranodiyoriti ve aplitleri görülmektedir. Metagranodiyorit ve aplitlerin yönlenmesi, metamorfitlerin foliasyonuna paralel gelişmiştir. Harita 2.13: Çanakkale İlinin Jeolojisi Kaynak: www.mta.gov.tr Bölgede Torasan metamorfıtleri kendi içerisinde KD-GB doğrultusunda ekaylanmıştır. Ekay zonunda serpantinit mercekleri yer almaktadır. Bu serpantinitler arazi gözlemleriyle Kretase yaşlı ofiyolitik kayaçlara benzemekle birlikte, yaşını belirleyecek herhangibir veri elde edilememiştir. 82

Şekil 2.1: İnceleme Alanının Basitleştirilmiş Stratigrafisi Metaserpantinit Üyesi (Pzts): Torasan metamorfitleri içerisinde birkaç lokasyonda görülen serpantinleşmiş peridoditler Serpantinit üyesi olarak ayırtlanmıştır. Bu serpantinitlerden bir bölümü fıllatlar içerisinde blok konumunda yer almaktadır. Balıkesir-İ18 paftasında Kalabak köyü kuzeyinde iki ayrı lokasyonda yer alan serpantinitler, fillatlar arasında, fillatların foliasyonuna uyumlu 5-10 m kalınlıkta mercekler oluşturmaktadır. Düşük dereceli metamorfizmadan etkilenmiş olan bu metaperidotitler olivin, serpantin grubu minerallerinden, tiremolit-aktinolit, klorit, ±kalsit, opak minerallerine içermektedir. Kayaçta zayıfta olsa yönlenme belirgindir. Başkoz köyü batısında Torasan formasyonu içerisinde genel foliasyona uyumlu bazik kayaçların metamorfizmasından oluşan talk-antigoritşist mercekleri yer almaktadır. Bu serpantin mercekleri metamorfizmadan önce Torasan formasyonu içerisine olistolit şeklinde yerleşmiş ve muhtemelen birlikte metamorfizma geçirmişlerdir. Ayrıca, Torasan ve İnova köyleri arasında Torasan formasyonu içersindeki tektonik hatlar boyunca yer yer serpantinit mercekleri bulunmaktadır. Metamorfızma etkileri görülmeyen bu serpantinitlerde, daha çok tektonik deformasyona bağlı kataklazma gelişmiştir. Arazi gözlemleriyle Kretase yaşlı ofîyolitik kayaçlara benzerlik göstermekle birlikte yaş verebilecek herhangi bir bulgu bulunamadığından, bu serpantinitler de Torasan formasyonunun üyesi olarak haritalanmıştır. Mermer Üyesi (Pztm): Torasan formasyonu içerisinde istifin değişik seviyelerde bulunan bu mermerler, gri-beyaz renkli, ince taneli, tıkız ve yönlü dokuya sahiptir. Formasyon içerisinde fillat ve şistlere uyumlu budinleşmiş 1-40 m kalınlıkta mercekler oluşturmaktadır. Torasan köyü batısında yüzeyleyen, yanal devamlılığı diğer lokasyonlara göre daha fazla olan 3-10 m kalınlıktaki mermerler fillatlarla ardalanmalı olarak birkaç seviyede görülmektedir. Ayrıca, fazlaca deformasyona uğramış şistler içerisinde beyaz renkli budinleşmiş olan mermerler, iri bloklar şeklinde görülmektedir. Torasan formasyonu içerisindeki rekristalize kireçtaşı ve mermerlerde yaş verebilecek herhangi bir fosil bulunamamıştır. Torasan formasyonunun alt sınırı incelene alanında görülmemektedir. Havran kuzeyinde batıya doğru eğimli, birbirine paralel foliasyonlarıyla, Geç Paleozoyik yaşlı Çamlık 83

metagranodiyoritinin üzerinde olduğu görünümü verse de iki birim dokanağı yer yer tektonik, yer yer de intrüzyonludur. Torasan ve Aşağı İnova arasında da metagranodiyorit aplitlerinin Torasan metamorfitlerini kestiği belirgin olarak görülmektedir. Ayrıca, Torasan metamorfitlerinin Çamlık metagranodiyoriti dokanağına yakın kesimlerden alınan örneklerde fels dokusunun geliştiği birkaç lokasyonda saptanmıştır. Çamlık metagranodiyoriti içerisinde, metamorfitlere ait anklavlar değişik lokasyonlarda gözlenmiştir. Bölgede Torasan metamorfitlerinin yayılım alanı içerisinde yaygın olarak Çamlık metagranodiyoritinin de bulunması, bu iki birimin birlikteliğinin olduğunu göstermektedir. Bu nedenlerle, Çamlık metagranodiyoriti ilksel halinde, Torasan metamorfitlerini kesmiş, aynı metamorfızmadan etkilenmiştir. Bölgede Geç Triyas yaşlı ve metamorfizma etkileri görülmeyen Balya formasyonu, Havran kuzeyinde Çamlık metagranodiyoritlerini ve Pazarköy kuzeyinde Torasan formasyonunu uyumsuz dokanakla örtmektedir. Sazak Formasyonu (Pzs) İlk kez Okay (1988) tarafından Karakaya kompleksi içerisinde tanımlanan Torasan metamorfitleri ve bunlarla yanal-dikey geçişli metatüfler, Sazak üyesi olarak adlandırılmıştır. Sazak formasyonu, daha sonraki çalışmalarda tanımlanan Nilüfer Birimi 43 içerisinde incelenmiştir. İnceleme alanında Altıkulaç-Dikmen köyleri arasında, Aşağıinova köyü kuzeyinde yüzeylen birimin, tip lokalitesi Balıkesir-İ18 paftasında Sazak-Yukarıçavuş köyleri arasında yer almaktadır. Sazak formasyonu, yeşil-haki renkli, ince taneli, iyi foliasyonlu, düşük dereceli yeşilşist metamorfızmadan etkilenmiş bazik metatüf, metavolkanit ve mermer ardalanmasından oluşmaktadır. Birim, Torasan formasyonu üzerinde tüflü seviyelerin artması ile geçişli olarak başlamaktadır. Üstte doğru metatüf ve mermer ardalanmasmdan oluşan istifle devam etmektedir. Bazı bölgelerde, bu iki birimi birbirinden ayırmak güç olmakla birlikte, yoğun olan litolojiye göre formasyonlar belirlenerek haritalama yapılmıştır. Birimden alınan örneklerde klorit-aktinolitşist, granat-tremolit-aktinolitşist, epidot-aktinolitşistler, epidot-aktinolitşist, kalsit-kloritşist, klorit-stilpnomelanşist, metabaziktüf saptanmıştır. Biga Yarımadası içerisinde Sazak formasyonu metavolkanit ve şistler arasında ve bu birimlerle geçişli, genel foliasyona uyumlu olarak uzanan, yer yer 100 m kalınlığa ulaşan mermerler yeralmaktadır. Beyaz renkli, ince taneli şeker dokulu bu mermerler, istif içerisinde bantlar şeklinde veya budinleşmiş mercek ve bloklardan oluşmaktadır. Birimin alt sınırı Torasan formasyonu ile yanal ve dikey yönde tedrici geçişlidir. Bozalan Formasyonu (Pb) Geyikli formasyonu üzerinde, altta sleyt-fillit, üstte rekristalize kireçtaşlarından oluşan Orta Üst Permiyen yaşlı istif Bozalan formasyonu olarak tanımlanmıştır. Bozalan formasyonu Ezine'nin kuzeybatısında Bozalan, Taştepe ve Gökçebayır köyleri arasında ve güneyde Tavaklı civarında yüzeylemektedir. Karamenderes Çayı, Bozalan formasyonu içerisinde menderesler çizerek derin vadiler oluşturur. Birimin tip yüzeylemeleri bu vadi boyuncadır. Bozalan formasyonu, Geyikli formasyonu üzerinde uyumsuz olarak yer almaktadır. Geyikli kuzeydoğusunda Hacetdede ve Bayırgölü tepeleri doğu yamaçlarında 1-2 m kalınlıkta kuvarsit çakıllarından oluşan çakılcıklı konglomera ile başlayan Bozalan formasyonu, batıdan doğuya doğru düzenli bir istif oluşturacak şekilde üste doğru fillit ve metakumtaşı ardalanmasıyla devam etmektedir. Koyu kahve-grimsi, pembemsi renkli fillitlerde belirgin bir yapraklanma görülmektedir. Fillitler arasında daha az oranda bulunan, ince tabakalı, normal derecelenmeli, açık yeşil-gri, kahve renkli kumtaşlarının bağlayıcı malzemesini çoğunlukla karbonat çimento oluşturur. İstifin alt düzeylerinde yer yer kireçtaşı ara seviyeleri görülürken, istifin üst seviyelerinde kireçtaşı oranı artmakta, kumtaşı ise 43 Okay ve Diğ., 1990 84

azalmaktadır. Daha üst seviyelerde rekristalize kireçtaşı-fillit ardalanmasına dönüşen birim, Gökçebayır Köyü kuzeyindeki taş ocaklarında formasyonun hakim litolojisini oluşturan kireçtaşlarına dereceli olarak geçmektedir. Yaklaşık olarak 100-150 m kalınlıktaki detritiklerin ağırlıkta olduğu bu istif üzerindeki rekristalize kireçtaşları altta siyah-gri renkli, ince tabakalı mikritik kireçtaşı-kiltaşı ardalanması ile başlamakta, üste doğru gri bej renkli, orta kalın tabakalı veya masif görünümlü sparitik kireçtaşlarıyla devam etmektedir. Yaklaşık 200 m kalınlıktaki oolit, intra-biyoklastlı kireçtaşları arasında bir kaç seviyede tekrarlanan 1-2 m kalınlıkta metaşeyl ve intraformasyonal konglomera mercekleri yer almaktadır. Karstik boşlukların yoğun olarak geliştiği bu masif kireçtaşları, daha üstte düzenli, orta-kalın tabakalı fusulinli rekristalize kireçtaşlarına geçmektedir. Özellikle tabaka üst yüzeylerinde fusulin ve mizzia fosillerinin yoğun olarak görüldüğü, bej-pembe renkli kireçtaşları Karamenderes Çayı vadi yamaçlarında yaygın olarak yüzeylemektedir. Çoğunlukla orta-kalın tabakalı sparitik kireçtaşları arasında yer yer ince tabakalı ve daha koyu renkli mikritik kireçtaşları da ara düzeyler oluşturmaktadır. Bölgedeki kalınlığı yaklaşık 250 m olan bu kireçtaşları üstte Çamköy formasyonuna ait konglomeralar tarafından örtülmektedir. Bölge güneyinde Tavaklı köyü civarında yüzeyleyen Bozalan formasyonu Ezine kuzeyindekine benzer şekilde altta fillit-metakumtaşı ile başlamakta, üste doğru kaim tabakalı ve masif rekristalize kireçtaşları ile devam etmektedir. Masif kireçtaşları üzerinde gri-siyah renkli, bol fosilli, ince tabakalı killi kireçtaşı ara seviyeleri yer almaktadır. İstif daha üstte killi kireçtaşı-kiltaşı ardalanmasma dönüşmekte, istif içerisinde Permiyen kireçtaşı çakıllı konglomera kanalları görülmektedir. Kötü boylanmak, matriks bağlayıcılı moloz akması ürünü olan bu konglomeralar, kiltaşları arasında bir kaç seviyede, değişik kalınlıklarda (1-4 m) mercekler şeklinde bulunmaktadır. İstif üstte Çamköy formasyonunun konglomeraları tarafından uyumsuz olarak örtülmektedir. Bozalan formasyonu bölge genelinde rekristalize kireçtaşlarından oluşmakla birlikte, Oligo- Miyosen yaşlı granitoyid ve aplitler tarafından yoğun olarak kesilmektedir. Granitoyid inrüzyonlarından etkilendiği bölgelerde ince şeker dokulu, beyaz renkli mermerlere dönüşmektedir. Bu tip mermerler Gökçebayır köyü kuzeyindeki taş ocaklarında ve Aladağ köyü civarında görülmektedir. İnceleme alanında 500-800 m kalınlığa sahip olan Bozalan formasyonu, altta Geyikli formasyonu üzerinde uyumsuz olarak başlamakta, üstte Çamköy formasyonu tarafından muhtemel bir uyumsuzlukla örtülmektedir. Arazide formasyon içerisinde bol miktarda fusulin, mizzia ve alg fosilleri görülmesine karşın rekristalize olan bu fosillerin mikroskopta tanımlanması yeteri kadar mümkün olmamaktadır. Bununla birlikte birim içerisinden alınan çok sayıdaki örnek Cengiz Okuyucu (MTA) tarafından incelenmiştir. Birimin üst seviyelerinden alınan örneklerde Geç Permiyen (Murgabiyen-Midiyen) yaşlı Neoschvvagerina ex gr. occidentalis Kochansky-Devide ve Ramovs, Verbeekina sp., Colania sp., PseudodoliolinaP. sp., Afghanella sp., Gymnocodiacean alg fosil topluluğu saptanmıştır. Aynı bölgede daha önceki yapılan çalışmalarda Orta Permiyen 44, Orta-Geç Permiyen 45, Geç Permiyen 46 yaşlı fosil toplulukları saptanmıştır. Bu çalışmada birimin üst seviyelerinden alınan örneklerde Üst Permiyen (Murgabiyen-Midiyen) fosilleri saptanmış olmakla birlikte, fosil bulunamayan alt seviyelerde dikkate alınarak birimin yaşı Orta-Geç Permiyen kabul edilmiştir. İlk kez Kalafatçıoğlu (1963) tarafından Permiyen kireçtaşı olarak adlandırılan birim, Gözler ve diğerleri (1984)'nin Nusretiye formasyonu, Permiyen kireçtaşlarının bir bölümü ve Okay ve diğerleri (1990)'nin ise Karadağ birimi içerisindeki Geç Permiyen yaşlı rekristalize kireçtaşlarına karşılık gelmektedir. Karadağ birimini oluşturan istif 44 Kalafatçıoğlu, 1963 45 Gözler ve diğerleri, 1984 46 Okay ve diğerleri, 1990; Beccaletta ve Jenny, 2004 85

Beccaletta ve Jenny (2004) tarafından alttan üste doğru Geyikli, Karadağ ve Çamköy formasyonlarından oluşan Ezine grubu adı altında incelenmiştir. Bozalan formasyonu litolojik benzerliği ile Beccaletta ve Jenny (2004)'nin tanımladığı Geyikli formasyonunun üst seviyeleri ile Karadağ formasyonunun alt seviyelerini kapsamaktadır. Bozalan formasyonu altta Geyikli formasyonu metamorfikleri üzerine transgresif bir istifle başlamakta, sığ denizel kumtaşı-kiltaşı ardalanması ile devam etmektedir. Bu istif üzerindeki koyu renkli mikritik kireçtaşı-kiltaşı ardalanmalı bölüm, lagüner ortamda çökelirken, daha üstteki kalın tabakalı, oolitli ve algli sparitik kireçtaşları ise sığ denizel ortamı temsil etmektedir. Kireçtaşları arasında da yer yer görülen kiltaşı ve intraformasyonal konglomera mercekleri, ortamdaki deniz düzeyi değişimine bağlı gelişen litolojileri oluşturmaktadır. Çaldağ Kireçtaşı Üyesi (Pçç) Kireçtaşı gri, siyah renkli, ince-orta tabakalı, yer yer rekristalizedir. Kınık formasyonu içinde değişik boyutlarda bloklar halinde yaygın olarak izlenir. Kireçtaşlarında; Dunbarula tumida Skinner, Verbeekina verbeeki Geintz, Neoschwagerina craticulifera Schwager, Staffella sp., Nankinella sp., Chusenella sp., Reichelina sp., Neoendothyra sp., Globivalvulina graeca, Hemigordiopsis renzi Reichel fosilleri ile Üst Permiyen yaşı saptanmıştır. Karakaya Formasyonu (TRkk) Formasyon ilk kez Bingöl (1968) tarafından Karakaya serisi, daha sonra Bingöl ve diğ. (1973)'de Karakaya formasyonu olarak tanımlanmıştır. Bu birim, Karakaya kompleksi içerisindeki detritik ve volkano-sedimanter kayaçlar ile Karakaya kompleksine ait diğer birimlerin ayırtlanmamış bölümlerini kapsamaktadır. Pafta içersinde KD-GB konumunda Kocaçay boyunca Akbaş, Balya, Danişmet ve Örenköy arasında geniş yüzeylemeleri bulunmaktadır. Birimin tip lokalitesi Ayvalık-İ17 paftası Zeytinli köyü kuzeydoğusunda Karakaya Mevkii dir. Birim genel olarak boz, alacalı, kahverenkli kumtaşı, metakumtaşı, şeyl, çamurtaşı, radyolarit, metakonglomera, bazik volkanitler ve kireçtaşından oluşmaktadır. Düzenli bir istif göstermeyen birim içerisindeki litolojiler birbirleriyle yanal ve düşey yönde geçişli ve/veya blok konumunda yer almaktadır. Bloklar çoğunlukla Karbonifer ve Permiyen yaşlı değişik boyutlardaki kireçtaşı olistolit ve olistostromlarından oluşmaktadır. Ayrıca birim içerisinde sedimanter akma ve kayma yapıları ile tektonik deformasyona bağlı bloklaşmalar da gelişmiştir. Birim tektonik deformasyondan heterojen olarak etkilenmiştir. Bazı bölgelerde birincil sedimanter özellikler çok iyi konurken, tektonik deformasyondan yoğun olarak etkilenmiş olan bölgelerde bloklaşmalar ve ana tektonik hatlara yakın bölümlerde yer yer düşük dereceli metamorfizma etkileri görülmektedir. Tektonik deformasyondan korunmuş bölgelerde birimin ana litolojisini kumtaşı-şeyl ardalanması oluşturmaktadır. Birim içerisinde bu iki litolojinin oran ve kalınlıklarında bölgesel olarak değişimler görülmektedir. Bazı lokasyonlarda kumtaşları daha fazla, bazı lokasyonlarda ise şeyller hakim litolojiyi oluşturmaktadır. Kumtaşlarında taban yapıları, tane boyu derecelenmesi ve değişik Bouma yapılarına sık rastlanılmaktadır. Koyu renkli şeyllerin yoğunlukta olduğu lokasyonlarda yer yer grafıtli şeyler ve yeşil-kırmızı renkli silisli çamurtaşı-radyolarit düzeyleri de görülmektedir. Ayrıca, yeşil ve mor renkli, bazik piroklastik malzeme (tüf, tüfıt, aglomera), epiklastikler içerisinde değişik düzeylerde yanal geçişli olarak bulunmaktadır. Arkozik kumtaşları üzerinde tedrici geçişle başlayan ve Karakaya kompleksi içerisindeki diğer birimlerle (Çal ve Mehmetalan formasyonları) yanal ve dikeyde geçiş oluşturan Karakaya formasyonu matriks konumundadır. Bandırma-H18 paftasında Karakaya kompleksinin en genç formasyonu 86

konumunda bulunan Orta-Geç Triyas yaşlı Camialan kireçtaşları, Camialan köyü kuzeyinde Karakaya ve Çal formasyonları üzerinde uyumlu olarak yeralmaktadır. Bölgede, Noriyen yaşlı Balya formasyonu ile tektonik dokanak oluşturan Karakaya kompleksi Çal köyü civarında Liyas yaşlı Bayırköy formasyonu tarafından da transgresif olarak örtülmektedir. Birim içerisinde Erken Karbonifer-Geç Permiyen (Midiyen) yaş aralığında kireçtaşı blokları saptanmıştır. Bu durumda formasyonun stratigrafik konumuna göre yaşının en üst Geç Permiyen (Culfiyen)-Orta Triyas aralığında olması gerekir. Karakaya formasyonunun yaşını doğrudan belirtecek olan tek örnek paftası Akçal köyü doğusunda kiltaşları arasında 30-40 cm kalınlığında ve otokton konumda bulunan yeşil renkli, silisli çamurtaşlarında saptanmıştır. Bu silisli çamurtaşlarından alınan örnekte Yük. Müh. Demet ÖZER (MTA) tarafından Geç Anisiyen-Erken Ladiniyen (Orta Triyas) yaşlı Archaeospongoprunum mesotriassicum Kozur and Mostler, Eptingium manfredi manfredi Dumitrica, Paroertlispongus hermi Lahm, Triassocampe sp., Oertlispongus sp. radyolaria topluluğu saptanmıştır. Karakaya formasyonu altta karasal-sığ denizel koşulları temsil eden Arkozik kumtaşları ile geçişli olarak başlamakta, üstte doğru hızla derinleşen bir ortamda, türbidit fasiyesinin hemen her alt fasiyesini içeren yamaç-havza ortamında çökelmiştir. Çetmi Melanjı (Kç) İlk kez Okay ve diğ. (1990) tarafından Çetmi ofıyolitli melanjı olarak adlandırılmıştır. Sakarya zonu ve Ezine zonu arasında ve her ikisinin de üzerinde tektonik dokanakla yer alan birim, ofıyolitik kayaçlardan daha çok farklı kökendeki kayaçlarm tektonik dilim veya olistostrom şeklinde karışık halde bir arada bulunduğu topluluktur. Bu çalışmada Çetmi melanjı olarak adlandırılmıştır. Karabiga batısında Örtülüce, Karapürçek, Eskibalıklı köyleri arasında, daha güneyde Altıkulaç ve Dikmen köyleri arasında yüzeylemektedir. Karabiga batısında içerisinde grovak, fillat, mikaşist, serpantinit, spilitik bazalt, radyolarit-çamurtaşı ve kireçtaşı-mermerlerin birbiri içerisinde tektonik dilimler ve olistolitler halinde bulunduğu karmaşık bir kayaçlar topluluğudur. Çetmi melanjı batı sınırında Çamlıca metamorfıtleri üzerinde bindirmeli, doğuda ise Sakarya zonu kayaçlarıyla, özellikle Kazdağı metamorfıtleri üzerinde eğim atımlı normal faylı dokanak oluşturmaktadır. Çetmi melanjı Geç Triyas yaşlı kireçtaşı blokları kapsayan kumtaşı, kiltaşı ve kırmızı yeşil renkli çamurtaşları ile bu litolojiler arasındaki serpantinit dilimleri ve spilitik bazaltlardan oluşmaktadır. Bu litolojiler Küçükkuyu civarında olduğu gibi tektonik dilimler halinde bulunmaktadır. Bölgede yeralan yeşil renkli kumtaşı-kiltaşı ardalanmalı istif içerisinde olistolitler halinde Geç Triyas yaşlı kireçtaşlan yer almakla birlikte, granit kontağına yakın kesimlerde bu kireçtaşlan mermerleşmiştir. Bu yörede de Eosen yaşlı granitik intrüzyonlar tarafından kesilen Çetmi melanjı dokanak boyunca kontak metamorfizma zonu gelişmiştir. Karabiga güneyinde ve batısında Çetmi melanjı içerisindeki kireçtaşlan, intrüzyonun etkisiyle iri kristalli (1-3 cm kristal boyutlu) mermerlere dönüşmüştür. Çetmi Melanjı İçerisindeki Bloklar Çetmi melanjı içerisinde haritalanabilecek boyutlardaki eklojitler (e), serpantinitler (s), Geç Triyas yaşlı kireçtaşı blokları (TR) ve mermerler (m), blok ve tektonik dilimler şeklinde ayrı ayrı simgelenmiş ve haritalanmıştır. Serpantinit Bloğu (s): Çan-Biga karayolu üzerinde Dikmen ve Altıkulaç köyleri arasında KD- GB konumunda uzanan serpantinitler Sazak metatüfleri ile Çamlıca metamorfıtleri arasmda ve her iki birimle tektonik dokanak oluşturmaktadır. Bu dokanak bir anlamda Sakarya zonu ile Rodop zonunun dokanağını oluşturmaktadır. Bu yörede serpantinit olarak ayırtlanan birim içerisinde ofıyoiitik kökenli değişik litolojilerin (serpantinleşmiş peridodit, lisvenit, spilitik bazalt, diyabaz, radyolaria vb.) karışık 87

halde bulunduğu ve makaslanmış ofıyoiitik melanj görünümündedir. Benzer ofıyoiitik melanj özelliği daha kuzeyde Karabiga batısındaki lokasyonda görülmektedir. Triyas Kireçtaşı Blokları (Tr): Çetmi melanjı içerisinde değişik yaş ve boyutta kireçtaşı blokları yer almaktadır. Daha önce Okay (1987) tarafından Sakarkaya kireçtaşı olarak adlandırılan, Geç Triyas yaşlı bloklar daha yaygın olarak görülmektedir. Bu kireçtaşları Karabiga batısında Çetmi melanjının yüzeylediği alanlar içerisinde, birkaç metreden-birkaç kilometre boyutunda değişen bloklar oluşturmaktadır. Genel olarak masif veya kalın tabakalı, yer yer çört içerikli, çoğunlukla rekristalize kireçtaşlan, yer yer sparitik, iri taneli, yer yer de mikritik ince tanelidir. Çaltı köyü doğusunda, grovaklar içerisinde blok konumlu, yaklaşık 40-50 m kalınlıkta, alt kısımlarında daha ince tabakalı gri, bej renkli, çört yumrum mikritik kireçtaşları, üstte doğru tabaka kalınlığı artmakta ve sparitik kireçtaşlarına geçmektedir. Bölgedeki bu kireçtaşlarından alınan çok sayıdaki örnekte mikritik kireçtaşlarında Radiolaria, pelajik pelecypoda, sparitik bölümlerde Jeo. Yük. Müh. Burcu COŞKUN tartından Geç Triyas (Noriyen-Resiyen) yaşlı Aulotortus friedly (Kristan-Tollmann), Aulotortus gr. sinuosus Weynschenk, Aulotortus gr. gaschei (Koehn-Zaninetti and Brönnimann), Auloconus permodiscoides (Oberhauser) Endothyranella sp., Triasina sp., Frondicularia sp., Ophtalminiidae, Trochamminidae, Miliolipora sp., Griphoporella sp. ve mollusca fosilleri saptanmıştır. Mermer Bloğu (m): Örtülüce köyü ile Karabiga arasında beyaz renkli, iri kristalli masif mermerler görülmektedir. Tersiyer yaşlı granitik kayaçlar ile Çetmi melanjı dokanağında yer alan bu mermerlerde yanal yönde, özellikle granitik dokanağına doğru kristal büyümeleri daha belirgindir. Ayrıca, skarn zonu minerallerinin gelişmiş olması nedeniyle, Çetmi melanjı içerisindeki kireçtaşlarının, granitik intrüzyonlar etkisiyle mermerleştiği düşünülmektedir. Bölgede daha önceki yapılan çalışmalarda da Çetmi melanjı içerisindeki kireçtaşı bloklarında Geç Triyas-Geç Kretase (Turoniyen-Santoniyen) yaş aralığında fosiller saptanmış ve melanjın Geç Triyas-Paleosen yaşlı olduğu belirtilmiştir. 47 Beccaletto ve diğ. (2005) tarafından Çetmi melanjında, foraminifer, radyolaria, dinofılagellata ve conodontlar ile yaptığı ayrıntılı biyostratigrafık incelemelerde; birim içerisinde Erken Triyas-Orta Albiyen yaşlı fosiller saptanmış ve bunları diskordan olarak en üst Albiyen-Senomaniyen yaşlı istifin örttüğünü belirtmiştir. Bu nedenle melanj oluşumunun Geç-Orta Albiyen'de tamamlandığı varsayılmaktadır. 48 Araştırıcıların Albiyen diskordansını belirledikleri lokasyonda, blok-matriks ilişkisinin de olabileceği gözlenmiştir. Bu çalışmada, Çetmi melanjının stratigrafik konumunun belirlenmesi amacıyla alınan paleontolojik örneklerde üstte belirtildiği gibi birim içerisinede Geç Triyas yaşlı bloklar ile volkanitler arasında yer alan çamurtaşlarmdan alınan örnekte Geç Kretase yaşlı Stomiosphaera sphaerica (Kaufmann) ve mikro pelecypoda fosilleri saptanmıştır. Çetmi melanjı üzerinde, dokanağı, genç örtü nedeniyle kesin olarak görülmemekle birlikte, Geç Maastrihtiyen-Paleosen yaşlı Balıkkaya formasyonu yer almaktadır. (Okay ve diğ., 1990) tarafından Turoniyen-Santoniyen blokları içerdiği belirtilen Çetmi melanjı, bölgeye Santoniyen-Maastrihtiyen arasında yerleştiği düşünülmektedir. Denizgören Ofiyoliti (Kd) Ezine-Çanakkale yolu üzerinde Çamlıca metamorfıtleri ve Karadağ grubu üzerinde tektonik dokanakla bulunan ofıyolitik kayaçlar ilk kez Okay ve diğerleri (1990) tarafından adlandırılmıştır. Birim Ezine kuzeyinde Derbentbaşı, Ovacık, Denizgören köyleri civarında yüzeylemektedir. Birimin tip lokalitesi Denizgören köyünü Çanakkale'ye bağlayan yol üzerindedir. 47 Okay ve diğ., 1990, 1991 48 Beccaletto ve diğ., 2005 88

Denizgören ofiyoliti genel olarak serpantinleşmiş harzburjitlerden, bazaltlar ve küçük mostralar halinde gabrolardan oluşmaktadır. Denizgören ofiyoliti Karadağ birimi ile Çamlık metamorfıtleri üzerinde kuzey-güney doğrultusunda yaklaşık 2-3 km genişlikte 25-30 km uzunlukta bir şerit halinde yüzeylemektedir. Tamamıyla ofıyolitik kayaçlardan oluşan Denizgören ofıyoitinin çoğunluğu serpantinitlerden oluşmaktadır. Ultramafik kayaçlar serpantinitler içerisinde küçük relikt kalıntılar halinde görülürken, gabrolar daha iri bloklar oluşturmaktadır. Denizgören ofiyoliti doğu sınırında Çamlık metamorfitleri üzerinde tektonik dokanak oluşturmaktadır. Bu tektonik dokanaklar kuzeyde daha küçük eğimli, güneyde ise 70-80 derecelik açılar oluşturmaktadır. Tektonik dokanak boyunda ekaylı yapılar ile bileşenleri ofıyolitik kayaçlar ve metamorfık kayaçlardan oluşan, 5-25 m kalınlıkta fay breşleri gelişmiştir. Denizgören ofiyoliti batı sınırında Bozalan formasyonu, doğu sınırında Çamlıca metamorfıtleri üzerinde tektonik dokanak oluşturmaktadır. Denizgören ofıyolitinin güney sınırında Bozalan formasyonu üzerindeki tektonik dokanak boyunca 5-25 m kalınlığında, yeşil renkli, ince taneli, milonitleşmiş, yer yer yönlü dokulu metabazit ve amfibolitler görülmektedir. Bu litolojiler ofiyolitlerin taban metamorfıtlerini oluşturmaktadır. 49 Daha önceki çalışmalarda Paleozoyik 50, Permo-Triyas 51 yaşlı olarak yorumlanan Denizgören ofıyolitlerinin taban metamorfitlerinden alınan amfibolitlerinde Ar/Ar yöntemiyle yapılan jeokronolojik yaşları 117 My 52, 125 My 53 elde edilmiştir. Yeniköy Karışığı (Ky) Bölgede yüzeyleyen en yaşlı birimdir. Bu oluşuğa Holmes (1961) Gölcük Formasyonu; Shell (1969) ise Yeniköy Formasyonu adını vermiştir. Serpantinit metadolerit, metaçört, serisit-aktinolitkloritşist, glokofan-lavsonit şist (mavi şist) ve diyorit bloklarından oluşan birim, karışık (melange) özelliğindedir. 54 Çalışma alanında genellikle klorit aktinolit şist yüzeylemektedir. Yüksek basınç metamorfızması kayalarını içeren birim, Üst Kretase yaştadır. 55 Mermer Üyesi (Kçam): Çamlıca metamorfitleri içerisinde, birimin genel foliasyonuna paralel konumda mermer ve kalkşist aradüzeyleri görülmektedir. Çamlıca metamorfitleri içerisinde değişik düzeylerde 1-80 m kalınlıkta, mercek ve aradüzeyler şeklinde, yer yer düzenli bantlı, yer yer masif, beyaz-bej, pembemsi renkli, ince taneli, şeker dokulu mermerler Karabiga batısında daha yaygın olarak görülmektedir. Bölgede Değirmencik köyü güneyinde, Marmara Denizi kıyısında ve Marmara Adasında yüzeyleyen mermerlerin genç granitoyid sokulumlarından etkilenmiş bölümleri iri kristalli görünüm kazanmıştır. İnceleme alanında taban ilişkisi görülmeyen Çamlıca metamorfitleri, güneybatıda Denizgören ofiyoliti, doğuda Çetmi melanjı tarafından tektonik olarak üzerlenirken, Eosen yaşlı çökeller tarafından diskordan olarak örtülmektedir. Ayrıca, kuzeyde Karabiga batısında Eosen yaşlı, güneyde Oligo-Miyosen yaşlı granitoyidler tarafından intrüzüf olarak kesilmektedir. Birimin ilksel çökelme yaşı bilinmemekle birlikte, kuvars-mika şistlerden alınan üç örnekteki fengitlerden elde edilen Rb/Sr izotopik yaşı 65-69 My saptanmıştır. 56 Maastrihtiyen'de metamorfik süreçlerden etkilenmiş olan Çamlıca metamorfitlerinin çökelme yaşı Kretase ve/veya Kretase öncesinde olması gerekir. 49 Okay ve diğerleri, 1996; Beccaletto ve Jenny, 2004 50 Bingöl ve diğerleri, 1973 51 Okay ve diğerleri, 1990 52 Okay ve diğerleri, 1996 53 Beccaletto ve Jenny, 2004 54 Şentürk ve Okay, 1984 55 Holmes, 1961; Saltık, 1974; Şentürk ve Okay, 1984 56 Okay ve Satır, 2000 89

Geç Kretase'de metamorfizma geçirmiş olan Çamlıca metamorfitleri, Sakarya zonunda Jura- Kretase döneminde herhangi bir metamorfizmanın olmaması nedeniyle Sakarya zonuyla deneştirilememiştir. Komşu bölgelerde litolojik ve metamorfik özelliklerinin benzerliği dikkate alındığında Çamlıca metamorfitlerinin, Yunanistan ve Bulgaristan arasındaki Rodop masifinde, kalkşist, mermer ve amfibolü ara düzeyleri içeren kuvars-mikaşit ve gnayslardan oluşan Üst Tektonik birimine benzerlik gösterdiği düşünülmektedir. 57 Çamlıca Metamorfitleri (Kça) Ezine-Karabiga arasında geniş yüzeylemeleri bulunan mikaşistler Okay ve diğ. (1990) tarafından Çamlıca metamorfitleri olarak tanımlanmıştır. Birim, Ezine kuzeyinde ve kuzeydoğusundan Karabiga'ya kadar geniş bir alan içerisinde yüzeylemektedir. Biga güneydoğusunda, Dikmen- Danapmar köyleri arasında ve kuzeyde Beyçayırı, Kemer ve Karabiga arasında yüzeylemektedir. Birimin tip lokalitesi Ayvalık-İ16 paftasında Derbentbaşı ile Çamlıca köyleri arasındaki yol boyunca görülmektedir. Orta-yüksek dereceli metamorfık kayaçlardan oluşan birim, altta beyaz, kahve ve gri renkli, çok iyi foliasyonlu, iri-orta taneli, çoğunlukla mika minerallerinin bulunduğu granatlı kuvarsmikaşistler, daha üstte kahve-yeşil renkli fillatlar hakim litolojiyi oluşturur. Bu mikaşistler içerisinde yer yer mermer ve metaofiyolitik kayaçlar da yer almaktadır. Çamlıca Metamorfitleri'nin % 80'den fazlasını gri, kirli kahve, yeşilimsi kahve, iyi foliasyon gösteren, bol mikalı, yer yer karbonatlı kuvars-mikaşistler oluşturur. Petrografik olarak birim içerisinde granat-mika-kuvarsşist, epidot-mikagnays, mika-kuvarsşist, muskovitşist, albit-epidotklorit-kuvarsşist, klorit-epidot-muskovitşist, serisit-klorit-kuvars-kalkşist, serisit kuvars kalkşist, granat-serisit-biyotit kuvarsşist, albit-serisit-klorit-kalkşist, granat-piyemontit-muskovit-kuvarsşist, kalsit-epidot-klorit-biyotitşist, epidot-muskovit-kalkşistler saptanmıştır. Bu kayaçlar içerisinde yaygın olarak kuvars ve beyaz mika mineralleri yer alırken, ayrıca kalsit, biyotit, albit, klorit ve granat da yaygın olarak bulunan minerallerdir. İlksel kayacı genelikle kırıntılı sedimanter kayaçlardan oluşan ve yeşilşist fasiyesinde bölgesel metamorfizmadan etkilenmiş olan Çamlıca metamorfitlerinin, metamorfızma derecesi üstte doğru azalmakta ve düşük dereceli yeşil şist fasiyesinde metamorfık özellikler gösteren şist ve fıllatlara geçmektedir. Bu birimler Palamut fillit üyesi olarak ayırtlanmıştır. Çamlıca metamorfitleri içerisinde foliasyona paralel konumda bulunan mermer ve bazik kayaç merceklerine sıkça rastlanılmaktadır. Bu birimlerin litolojik üzellikleri dikkate alınarak ayrı litoloji birimi olarak haritalanmıştır. Ayrıca, birim içerisinde çok yoğun kuvarsitler damar ve mercekleri yeralmaktadır. Bu kuvarsitler birim içerinde iki ayrı konumda yeralmaktadır. Kuvarsitlerin bir bölümü foliasyon düzlemlerine paralel konumda, şistler içerisinde küçük mercekler şeklinde görülmekte, bir bölümü ise foliasyonu kesen (cm-10 m kalınlıkta) damarlar oluşturmaktadır. Mercek şekilli kuvarsitlerde yönlü doku belirgin olarak gözlenirken, şistleri kesen süt beyazı kuvarsitlerde ise herhangi bir yönlenme görülmemektedir. Granotoyid sokulumlara yakın kesimlerde daha fazla yoğunlaşan bu kuvarsitlerin, genç granotoyid intrüzyonlarına bağlı olduğu düşünülmektedir. Karaağaç Formasyonu (Tek) İlk defa Sfondrini (1961) tarafından "Karaağaç birimi" olarak adlandırılan formasyon, miltaşı, kiltaşı, kumtaşı ardalanması ve bunlar arasında yer alan çakıltaşı merceklerinden oluşmaktadır. Ayrıca tabanda yersel kireçtaşı düzeyleri gözlenmektedir. Birimi Druitt (1961), Kellog (1973), Önem (1974) ve Saltık (1974) "Karaağaç formasyonu"; Turkse Shell (1969) "Karaağaç Limanı"; Ünal (1967) ve 57 Papanikolau ve Panagopoulos, 1981; Barr ve diğ., 1999; Okay ve Satır, 2000 90

Saltık (1972,1973) "Tayfur formasyonu"; Sümengen ve Terlemez (1980) ise "Batarya tepe formasyonu" olarak adlandırmışlardır. Altta masif çamurtaşı ile başlayan Karaağaç formasyonu, üste doğru kabalaşan ve kalmlaşan kumtaşı dizileri ve kanal dolgusu çökellerinden oluşmaktadır. Çamurtaşları ya kumtaşları ile ardalanmalı ya da tekil olarak gözlenmektedir. İçerisinde hayvan eşelemeleri ve bitki kırıntıları mevcuttur. Kumtaşları ince taneli ve ince tabakalıdır ve yanal olarak devamlılık gösterir. Tabaka altı yapıları izlenmiş ve nummulit taneleri gözlenmiştir. Merceksi kanal dolgusu çökelleri istifin en üst seviyesini oluşturur. Kanal tabanları aşınmalı yüzeye sahiptir. Kanallar içerisinde çamurtaşı parçaları ve denizel fosil kabuklan izlenmiştir. Karaağaç formasyonu Gelibolu Yarımadası ile Gökçeada'nın kuzeybatı kıyılarında yüzeylenmektedir. Birimin alt dokanağı Manda Limanı dolayında uyumsuz olarak izlenmektedir ve yaklaşık kalınlığı 500-1100 m arasında değişmektedir. Karaağaç formasyonu üste doğru sığlaşan ve sonunda delta çökellerine geçen denizaltı yelpaze çökelleri olarak yorumlanmıştır. Formasyonun yaşı istifin alt bölümlerini oluşturan kireçtaşlarının alt seviyelerinden alınan Nummulites sp. (TY.cf. glabulus grubu), Discocylina sp., Assilina sp., Operculina sp., Cuvillierina sp. ve Asterocyclina sp. fosillerine göre Erken Eosen (Kuiziyen), kireçtaşlarımn üst seviyelerinden derlenen örneklerden alınan Nummulites cf. millicaput (A) Boubee, Discocylina sp., Assilina sp., Operculina sp. ve Asterocyclina sp. fosillerine göre ise Lütesiyen olarak belirlenmiştir. Karaağaç formasyonunun egemen kaya türünü oluşturan kiltaşı ve kumtaşlarından alınan örneklerden ise Nummulites cf. perforatus (B) (Montfort), Nummulites cf. beumonti d'archiac ve Haime, Nummulites sp., Discocylina sp. ve Assilina sp. fosilleri tespit edilmiş ve bunlara göre Lütesiyen (olasılı geç Lütesiyen) yaşı elde edilmiştir. Kiltaşları içerisindeki Braarudosphaera discula Bramlette ve Riedel, Sphenolithus radians Deflandre, Reticulofenestra coenura (Reinhardt), Reticulofeneastra umbilica (Levin), Reticulofenestra reticulata (Cartner, Smith) ve Fasciculithus tympaniformis (Hay ve Mohler) nannoplankton fosillerine göre ise olasılı yaşı Orta Eosen'dir. Genel olarak formasyonun yaşı Erken Eosen (Kuiziyen)- Lütesiyen (erken) olarak kabul edilmiştir. Eosen Granitoyidleri (Teg) Biga Yarımadası'nın kuzeyinde Marmara denizi'nin güney kenarlarında Kapıdağ ve Karabiga dolaylarında yüzeyleyen granit, granodiyorit, tonalit, kuvarsdiyorit ve monzonitik kayaçlar Eosen granitoyidleri adı altında toplanmıştır. Delaloye ve Bingöl (2000) tarafından yapılan jeokronolojik yaşlandırmalardan, Kapıdağ granitoyidinden 42-36 My ve Karabiga granitoyitinden 45 My yaşlar bulunmuş olup buna göre birimin yaşı Orta Eosendir. Şahinli Formasyonu (Teşa) Beyçayır volkanitlerini takiben Biga Yarımadası'nda sığ denizel çökeller etkin olmaya başlamış ve bu esnada bazaltik ürünlerle birlikte yoğun olarak volkaniklastik kayaçlar çökelmiştir. Bazalt, bazaltik-andezitik lav, piroklastikler ve yer yer volkaniklastiklerden oluşan bu birim Şahinli formasyonu olarak adlandırılmıştır. 58 Birim Siyako ve diğerleri (1989) tarafından tanımlanan Akçaalan volkanitlerinin bir bölümü ile eşdeğerdir. Çanakkale ili doğusu Çiflik Mahallesi civarı, Lapseki, Çan ilçeleri ile Etili ilçesi Bilaller köyleri civarında çok geniş alanlarda yüzeylenir. Özellikle Lapseki ilçesi doğusunda, Şahinli köyü civarında tip lokalite sunmaktadır ve bu özelliğinden dolayı Şahinli formasyonu olarak adlandırılmıştır. Genellikle bazaltik bileşimli olan volkanik kayaçlar yine aynı 58 Dönmez ve Diğerleri, 2005 91

bileşimli çok sayıda dayklarla kesilmiştir. Buradan alınan örnekler petrografik incelemelerde, bazalt olarak adlandırılmıştır. Kayaçlar hipokristalin porfırik dokuludur. Başlıca fenokristalleri plajiyoklaz, klinopiroksen, biyotit, titanit ve opak mineraller oluşturmaktadır. Plajiyoklazlar zonlu, öz şekilli, yarı öz şekilli, labrador bileşiminde olup içinde volkan camı kapanımları bulundurur. Klinopiroksenler küçük taneli öz şekilli, yarı öz şekillidir. Biyotitler çok az oranda bulunmaktadırlar. İkincil mineral olarak, kalsit, klorit, dolomit, kuvars izlenmektedir. Plajiyoklazlarda az miktarda killeşme, klinopiroksenlerde kalsit-klorit-kuvars mineral dönüşümleri gözlenmektedir. Kayacın genelinde karbonatlaşma ve kloritleşme gözlenir. Hamurda ise birbirini kesen plajiyoklaz mikrolitleri arasında piroksenler ve ikincil mineraller yer almaktadır. Beyçayır volkanitlerini üzerleyen Şahinli formasyonu Orta Eosen yaşlı resifal kireçtaşları (Soğucak fm.) tarafından üzerlenir. Birimin yaşı, ilişkide olduğu kayaçlar ve bölgesel stratigrafik konumu dikkate alınarak Orta Eosen olarak kabul edilmiştir. Ceylan Formasyonu (Tec) Gelibolu Yarımadası'nda Zordağ'ın güneyinde ve Gökçeada da ise Bademli, Dereköy ve Gökçeada arasında yüzeylenen, kiltaşı-kumtaşı ardalanması ile kırıntılı kireçtaşı, mavi-yeşil renkli türlerden ve seyrek oranda çakıltaşlarından oluşan, Geç Eosen yaşlı litoloji topluluğu, Siyako ve diğerleri (1989) tarafından Ünal (1967)'a atfen "Ceylan Formasyonu" olarak adlandırılmıştır. Ceylan formasyonunu oluşturan litolojiler Trakya ve Gelibolu Yarımadası'nda değişik araştırmacılar tarafından pekçok farklı ad altında tanımlanmıştır. Gelibolu Yarımadası'nda Sfondrini (1961), Druitt (1961) ve Kellog (1973) Burgaz formasyonunun üst seviyeleri olarak, Turkse Shell (1969) Tayfur formasyonunun üyesi, Önem (1974) Burgaz formasyonu, Sümengen ve diğerleri (1987) ise Küçük Anafarta formasyonu olarak adlandırmışlardır. Korudağ yöresinde Gökçen (1967) Korudağ Grubu'nun en alt seviyeleri; Işıklardağı çevresinde Holmes (1966) Kumbağ formasyonu, Ünal (1967) Yeniköy formasyonu, Saltık (1974) Küllüdere formasyonu, Keskin (1974) Yeniköy ve Hamitabat formasyonu olarak adlandırmışlardır. Bunun yanısıra Sümengen ve Terlemez (1991)'in Korudağ ve Keşan formasyonlarına karşılık gelmektedir. Ceylan formasyonu Gelibolu Yarımadası'nda Tayfur ve Karainebeyli köyleri arasında, Gökçeada da ise Bademli, Tepeköy, Dereköy, Balıkçı ve Gökçeada yerleşimleri arasında adanın genişçe bir bölümünde yüzeylenir. Biga Yarımadası'nda da Beyçayır, Balıklıçeşme, Biga ve Çan arasında genişçe bir alanda yayılıma sahiptir. Ceylan formasyonunun tip kesit yerleri Biga Yarımadası'nda Bezirganlar köyü, Değirmendere Mevkii ile Kazmalı köyüdür. Kiltaşı-kumtaşı ardalanması ile kırıntılı kireçtaşı, mavi-yeşil renkli tüflerdenve seyrek oranda çakıltaşlarmdan oluşan Ceylan formasyonu inceleme alanının değişik kesimlerinde çamurtaşı ya da kumtaşı egemen istifler oluşturur. Ceylan formasyonuna ait ufak-kaba taneli kumtaşları, klasik Bouma istifinin Ta, Tb, Tc seviyelerinin yanısıra yük çökme yapıları, biyotürbasyon izleri ve kayma/göçme yapılarına sahiptir. Çakıllı kumtaşları volkanik ve kireçtaşı kayaç parçaları içerirler. İstifin değişik kesimlerinde 10-45 cm kalınlıkta Nummulifli kireçtaşları gözlenir. Bağıl olarak derin denizel ortamda türbit akıntılara bağlı olarak oluşan Ceylan formasyonu yanal ve düşey yönde sığ denizel ortamda çökelen fasiyeslere geçiş gösterir. Ceylan formasyonu Soğucak kireçtaşları üzerinde uyumludur. Trakya'da, Gelibolu Yarımadası'nda ve Gökçeada da Ceylan formasyonu üzerinde uyumlu olarak yer alan Oligosen yaşlı Mezardere ve Osmancık formasyonları Biga Yarımadası'nda gözlenmemekte olup, Siyako ve diğerleri (1989)'ne göre bu formasyonlar aşınmışlardır. Ceylan formasyonu Biga Yarımadası'nda uyumsuz olarak Oligosen yaşlı volkanik kayaçlar tarafından üzerlenir. 92

Ceylan formasyonuna ait derin deniz istifinde Asterigerina rotula, Fabiania cassis (Openheim), Gyroidinella magna YLe Calvez, Maslinella cf. chapmani Glaessner & Wade, Planorbulina cf. bronnimanni, Nummulites sp,, Discocyclina sp., Heterostegina sp., Spiroclypeus sp., Eorupertia sp., Asterocyclv a sp., Asterigerina sp., Heterostegina sp., Sphaerogypsina sp., Haddonia sp., Rotalia sp., Operculina sp., Gypsina spp., Amphistegina sp., Planorbulina sp., Globigerapsis inaex (Finlay), Subbotina eocaena (Gümbel), Subbotina cryptomphala (Glaessner), Subbotina linaperta (Finlay), Turborotalia cerroazulensis cocoaensis (Toumarkine ve Bolli), Globigerapsis spp., Globigerinatheka spp., Acarinina sp., Lagena sp., Morozovella sp., Turborotalia sp., Subbotina sp., Rotaliidae, foraminifer fosil topluluğu belirlenmiştir. Gökçeada da ise Akartuna ve Atan (1978) tarafından benzer birimlerde Nummulites helveticus (Kaufmann), Nummulites millecaput (Boubee), Nummulites pinfoldi (Davies), Nummulites cf. laevigatus (Bruguiere) (A formu), Nummulites cf. perforatus (Montfort) (B formu), Assilina exponens (Sowerby), Actinocyclina cf. radians (D'archiac) ve Globorotalia cf. ehrenbergi (Bolli) fosilleri tayin edilmiştir. Yine bu istifte belirlenen nannofosiller ise Isthmolithus recurvus Deflandre, Cyclicargolithus floridanus (Roth ve Edwards), Sphenolithus pseudoradians Bramlette ve Wilcoxon, Zygrhablithus bijugatus (Deflandre), Reticulofenestra hillae Burky ve Percival, Reticulofenestra dictyoda (Deflandre ve Fert), Reticulofenestra umbilica (Levin), Ericsonia formosa (Kamptner), Coccolithus pelagicus (Wallich), Reticulofenestra bisecta (=D. bisectus) Hay, Mohler ve Wade, Ericsonia subdistica (Roth ve Hay), Ponîosphaera plana (Bramlette ve Sullivan), Lanternithus minutus Stradner, Braarudosphaera bigelowii (Gran ve Braarud), Reticulofenestra hampdenensis Edvvards, Micrantholithus sp., Pontosphaera sp., Discoaster sp.den oluşmaktadır. Tüm bu fosil topluluklarına göre Ceylan formasyonunun yaşı Geç Eosen olarak saptanmıştır. Keşan Formasyonu (Tkş) Birim, kumtaşı ve kiltaşı ardalanması ile bunlar arasında, mercek şeklindeki çakıltaşı ve volkanik gereçlerden oluşmaktadır. Keşan Formasyonu olarak tanımlanan birimi daha önce Ternek (1949) Üst fliş, Keskin (1974) Hamitabat Formasyonu, Ünal (1967) Yeniköy Formasyonu'nun, Saltık (1975) Küllüdere Formasyonu'nun, (Kemper (1961), Gökçen (1967), Kellog (1973) ise Keşan Formasyonu'nun üst seviyeleri olarak tanımlamışlardır. Formasyonu oluşturan, kumtaşlan açık gri, kirli yeşil, sert, çok kalın ve orta-kalın katmanlı; kiltaşlan koyu gri, ince ve orta katmanlıdır. Denizaltı yelpaze ortamı özellikleri gösteren Keşan Formasyonu, Korudağ Formasyonu ile dereceli geçişli olup, 1500 m kalınlığa sahiptir. 59 Keşan Formasyonu'nda, Cyclococcolithina formosus (KAMPTNER), Reticulafenestra umbilica (LEVIN), Cyclicargoliîhus floridanus (ROTH ve HAY), Reticulafenestra bisecta (HAY, MOHLER ve WADE), Sphenolithus predistentus (BRAMLETTE ve WILCOXON), Rhahdosphaera perlonga (DEFLANDRE), Discoasîer saipanensis (BRAMLETTE ve RIEDEL ve Reticulafenestra reticulata (GARTNER ve SMITH) fosilleri saptanmıştır (det:erkan,e.;sümengen ve diğ.,1987'den). Bu faunaya göre formasyon Üst Eosen yaştadır. Volkanik Üyesi (Tkşv) Keşan Formasyonu'nun çeşitli düzeylerinde farklı kalınlıklarda izlenen üye, andezit, riyolit, aglomera, tüf ve tüfitten oluşmuştur. Üyeyi oluşturan volkanik kayaçlar, birbirleri ile birleşen volkanik 59 Sümengen ve Diğ.,1987 93

çıkışlar şeklinde gözlenmektedir. Bu volkanik merkezler, Keşan güneyindeki Kale Tepe ve Kara Tepe ile Karlı Köyü güneybatısındaki Hızır İlyas ve Fener Tepe'dir. Korudağ Formasyonu (Tko) Birim, kumtaşı ve kiltaşı ardalanmalan ile bunlar arasındaki çakıltaşlarından oluşmaktadır. Birimi daha önce Holmes (1961) Kumbağ Formasyonu'nun, Gökçen (1967) Korudağ Grubu'nun, Ünal (1967) Yeniköy Formasyonu'nun, Kellog (1973) Korudağ Formasyonu'nun, Saltık (1979) Küllüdere Formasyonu'nun alt düzeyleri. Keskin (1974) ise Yeniköy Formasyonu'nun üst düzeyleri olarak tanımlamışlardır. Formasyonu oluşturan kumtaşlan açık gri, sert, kalın ve orta katmanlı, kiltaşlan ise koyu gri, ince ve orta katmanlıdır. Denizaltı dış yelpaze çökellerinden oluşan Korudağ Formasyonu, Soğucak Formasyonu ile tedrici geçişli olup yaklaşık 1000 m kalınlıktadır. 60 Korudağ Formasyonu, Reticulafenestra coenura (REINHART), Reticulafenestra bisecta (HAY, MOHLER ve WADE), Cyclicargoliîhus floridanus (ROTH ve HAY), Coccolithus eopelagicus (BRAMLETTE ve REİDEL), Cyclococcolithina formosus (KAMPTNER). Coronocyelus nitescens (KAMPTNER), Discoaster barbadiensis (TAN SIN, HAK), Reticolofenestra umblica (LEVIN), Rhabolosphaera perlanga (DEFLANDRE) fosillerine göre Üst Eosen'in alt-orta kesimlerini temsil etmektedir. Soğucak Formasyonu (Ts) Genellikle nummülit fosilli kireçtaşlarından oluşan birim, sığ deniz ortamını yansıtmaktadır. Bu oluşuğa Druitt (1961) Tayfur Formasyonu, Ünal (1967) Soğucak Formasyonu, Kellog (1973) Korudağ Formasyonu'nun Mecidiye ve Pırnal Üyesi, Önem (1974) Kozlutepe Üyesi, Saltık (1974) Mecidiye Formasyonu adını kullanmışlardır. Sümengen ve diğ. (1987)'ise Soğucak Formasyonu adını korumuşlardır. Soğucak Formasyonu, kirli beyaz renkli, kalın ve orta tabakalı, karstik boşluklu kireçtaşlarından oluşur. Yaklaşık 200 m kalınlıktadır. Birim, Yeniköy karışığının serisit-klorit şist yüzeylemelerinin üzerine açısal uyumsuzlukla oturmaktadır. Formasyon, mikro fauna açısından zengindir. İçerdiği Nummuliîes cf. beamonti d'arch. ve HAIME, Nummulites cf. perporatus grubu (tane), Nummuliîes sp., Operculina sp., Assilina sp., Linderina rajastanensis SING, Alveolina sp., Fabiana sp., Planorbulina sp., Praebuialveolina afyonica SIREL ve ACAR, Asterigerina cf. tonda KOUFMAN, Discocyclina sp., Orbitolides sp., Eorupertina magma Le CALVEZ, Eoannulan cf. eocenica COLE ve BERMUDEZ (det:ş.acar; Sümengen ve diğ.,( 1987'den) fosillerine göre Üst Eosen yaştadır. Kazmalı Tüf Üyesi (Tedka): Birim ilk kez Dönmez ve diğ. (2005) tarafından adlandırılmıştır. Birim Siyako ve diğ. (1989) tarafından tanımlanan yeşil tüflerle eşdeğerdir. Tüfler Kazmalı, Balıklıçeşme, Kozçeşme ve Selvi köyleri civarında çökellerle ara seviyeli olarak yayılım gösterir. Türbiditik çökellerden oluşan Ceylan formasyonu içerisindeki yeşil-mavi renkli tüfler, Kazmalı tüf üyesi olarak ayırtlanmıştır. Mikroskobik 60 Sümengen ve diğ.,1987 94

incelemelerinde riyolitik vitrik tüf olarak tanımlanan birim, kriptokristalin ve vitrofirik dokumdur. Kayaçlar çok ince taneli olduğundan mineral tayini yapmak zor olmakla beraber içerindeki kuvars ve plajiyoklaz mineralleri ayırt edilebilmektedir. Hamur; killeşmiş volkan camı ve ince taneli mineral parçalarından oluşmaktadır. Yeniköy Volkaniti (Toy) Yeşilimsi, gri renkli iri ve yoğun amfibol ve piroksen mineralli andezitik lav ve piroklastiklerden oluşan birim Yeniköy volkaniti olarak adlandırılmıştır. 61 Birim, Ercan ve diğerleri (1985) tarafından tanımlanan Oligosen volkanitlerinin, Siyako ve diğerleri (1989) tarafından tanımlanan Doyran volkanitlerinin bir bölümü ile eşdeğerdir. Çanakkale ili doğusunda Yeniköy civarında geniş yayılım gösterir. Yeniköy aynı zamanda volkanizmanın çıkış yeridir. Kayaçlar mikroskobik incelemelerde holokristalen porfırik dokulu olup, andezit olarak tanımlanmışlardır. Plajiyoklaz, amfibol, piroksen ve opak mineraller başlıca fenokristalleri oluştururlar. Plajiyoklaz mineralleri öz şekilli-yarı öz şekilli formlarda olup, genellikle zonlanma gösterirken, bazılarında polisentetik ikizlenmeler görülür. Yer yer apatit kapanımları içeren plajiyoklazlarda, yaygın olarak killeşme, daha az oranda serisitleşmeler izlenir. Amfibol mineralleri öz şekilli-yarı öz şekillidirler. Kenarlarından itibaren serisitleşmiş yer yer kloritleşmişlerdir. Yer yer de opak mineral kapanımları gözlenir. Opak mineral fenokristalleri yarı öz şekilli-öz şekillidir. Hamur pilajiyoklaz mikrolitleri, kuvars mineralleri ve opak minerallerden oluşmaktadır. Hamurda yer yer kloritleşmeler izlenir. Yeniköy civarında Şahinli formasyonunu uyumsuz olarak üzerleyen birim üzerinde Hallaçlar volkanitine ait ürünler gözlenmektedir. Yeniköy'den alınan bir örnekten K/Ar yöntemiyle tüm kayaçtan yapılan jeokronolojik yaşlandırmada 31,8±1,4 milyon yıl bulunmuş olup buna göre volkanizma Erken Oligosen'de etkin olmuştur. 62 Mezardere Formasyonu (Tom) Kuzey Trakya'da açılan petrol kuyularında tanımlanan ve kiltaşı, çamurtaşı, şeyi ve az oranda kumtaşlarından oluşan kayaç topluluğu Ünal (1967) tarafından Mezardere formasyonu olarak tanımlanmıştır. Mezardere formasyonu Ternek (1949)'in Oligosen marn ve şeylinin, Holmes (1961)'un Yenimuhacir formasyonu alt şeyi üyesinin, Kemper (1961), Turkse Shell (1972) ve Lebküchner (1974)'in Muhacir formasyonunun, Gökçen (1967)'in Yenimuhacir formasyonunun, Keskin (1974)'in Mezardere formasyonunun karşılığıdır. Formasyon, Gelibolu Yarımadası'nda Büyükkemikli Burnu ile Bolayır arasında KD-GB uzanımlı dar bir kuşak boyunca yüzeylenir. Gökçeada da ise Gökçeada ile Balıkçı köyünün doğusunda Gelibolu Yarımadası'ndakine benzer şekilde KD-GB uzammlı bir kuşak boyunca ve adanın güneyinde sınırlı alanlarda yüzeylenir. Formasyonu oluşturan kayaç toplulukları ince tabakalı kumtaşı-çamurtaşı-şeyl ardalanması halinde bulunurlar. Kumtaşları genel olarak ufak tanelidir. Kumtaşlan içinde Bouma diziliminin Tab yapıları, akıntı ve tırmanma ripılları, kaval ve yük çökme yapıları gözlenir. Bu kayaç topluluğu delta ilerisi çökelleri olarak yorumlanmıştır (Sümengen ve diğerleri, 1987). İnce tabakalı türbiditik kumtaşları ise deltadan türeyen türbit akıntılara bağlı olarak çökelmişlerdir. Mezardere formasyonu, altında yer alan Ceylan formasyonu ile dereceli geçişlidir. Trakya'da ise üstüne yine dereceli geçişli olarak Osmancık formasyonu gelir. 63 61 Dönmez ve diğerleri, 2005 62 Dönmez ve Diğerleri, 2005 63 Siyako, 2006 95

Sümengen ve diğerleri (1987) tarafından formasyonun Işıklardağı çevresinden derlenen örneklerinde Cyclicargolithus floridanus (Roth ve Hay), Ericsonia förmasa (Kamptner), Cyclococcolithina kingi Roth, Reticulofenestra bisecta (Hay, Mohler ve Wade), Reticulofenestra reticulata (Gartner ve Smith), Reticulofenestra umbilica (Levin), Helicosphaera seminulum (Bramlette ve Sullivan), Discoaster barbadiensis Tan Sin Hok, Discoaster tani nodifer Bramlette ve Riedel, Discoaster elegans Bramlette ve Sullivan, Zygrhablithus bijugatus (Deflandre) fosilleri saptanmış olup, buna göre formasyona Geç Eosen yaşı verilmiştir. Gökçeada kuzeydoğusundan alınan örneklerin nannofosil determinasyonlarında ise Helicosphaera recta Haq, Cyclicargolithus abisectus (Müller), Helicosphaera perch-nielseniae Haq, Ericsonia subdisticha (Roth ve Hay), Sphenolithus predistentus Bramlette ve Wilcoxon, Coronocyclus nitescens (Kamptner), Helicosphaera wilcoxonii Gartner, Helicosphaera seminulum Bramlette ve Sullivan, Helicosphaera euphratis Haq, Discoaster deflandrei Bramlette ve Riedel, Reticulofenestra hillae Bukry ve Percival, Reticulofenestra umbilica, Fasciculithus tympaniformis Hay ve Mohler, Cribrocentrum coenurum (Reinhardt), Dictyococcites bisectus (Hay, Mohler ve Wade), Transversopontis obliquipons (Deflandre ve Fert), Discoaster salisburgensis Stradner, Discoaster kuepperi Stradner, Discoaster multiradiatus Bramlette ve Riedel, Cribrocentrum reticulatum (Gartner ve Smith), Neococcolithes dubius (Deflandre), Chiasmolithus modestus Perch-Nielsen, Chiasmolithus danicus (Brotzen), Coccolithus eopelagicus (Bramlette ve Riedel), Ericsonia formosa (Kamptner), Ericsonia ovalis Black, Pontosphaera multipora (Kamptner), Pontosphaera plana (Bramlette ve Sullivan), Zygrhablithus bijugatus (Deflandre in Deflandre ve Fert), Cruciplacolithus tenius (Stradner), Sphenolithus radians Deflandre, Sphenolithus moriformis (Brönnimann ve Stradner), Sphenolithus spiniger Bukry, Sphenolithus editus Perch-Nielsen, Sphenolithus primus Perch-Nielsen, Toweius gammation (Bramlette ve Sullivan), Triquetrorhabdulus inversus Bukry ve Bramlette, Chiasmolithus sp. fosilleri saptanmış olup, buna göre formasyonun yaşı Erken Oligosen olarak belirlenmiştir. 64 Palinomorflara dayanılarak ise Trakya'da formasyonun yaşının Geç Oligosen'e kadar çıkabileceği belirtilmiştir. Hallaçlar Volkaniti (Toh) Yer yer altere andezit ve bazaltik andezitik lav ve piroklastiklerden oluşan kayaçlar Hallaçlar volkaniti olarak adlandırılmıştır (Dönmez ve diğerleri, 2005). Birim Ercan ve diğerleri (1995)'nin Çan ve Kirazlı volkanitleri, Krushensky (1976) tarafından adlandırılan Hallaçlar formasyonu ile eşdeğerdir. Hallaçlar volkaniti Karadağ güneyinde ve Kızıltepe'de yüzeylenir. Çoğu mostrası aşırı alterasyona uğramış olup arazide beyaz, sarı, kahverengi, kırmızı renkleri ile dikkati çekmektedir. Birim içerisinden alınan bozunmamış örnekler mikroskobik incelemelerinde andezit olarak adlandırılmış olup, kayaçlar hipokristalin porfırik dokuludur. Plajiyoklas, biyotit, klinopiroksen, alkali feldispat, apatit, opak mineraller başlıca fenokristalleri oluşturur. İkincil mineraller olarak kalsit, klorit, serpantinlere rastlanılır. Plajiyoklaslar iri-orta taneli, özşekilli mineraller şeklindedir. Plajiyoklaslarda osliasyonlu zonlanma gözlenmektedir. Plajiyoklaslar %12-50 arasında değişen anortit içeriklerine göre oligoklas-andezin bileşimindedir. Biyotitler özşekilli-yarı özşekilli taneler şeklindedir. Klinopiroksenler kenarlarından itibaren bozunduğu için özşekilsiz kalıntılar şeklinde gözlenmektedir. Biyotitlerde opaklaşma ve kloritleşme, klinopiroksenlerde karbonatlaşma, kloritleşme ve az miktarda serpantine benzer agregatlara dönüşüm gözlenlenmektedir. Hamur, devitrifiye volkan camı ve mineral mikrolitlerinden oluşmuştur. Birimden Krushensky (1976) tarafından 23.6 milyon yıl, Dönmez ve diğerleri (2005) tarafından ise 26.5± 1.1 milyon yıllık jeokronolojik yaşlar bulunmuştur. Dolayısıyla volkanizma Geç Oligosen'de etkin olmaya başlamıştır. 64 Ayşegül Aydın 96

Batı Anadolu'daki zengin cevher yataklarınında yer aldığı bu volkanizma Erken Miyosen'e kadar etkinliğini sürdürmüştür. Oligo-Miyosen Granitoyitleri (Tg) Biga Yarımadası'nda Oligosen yaşlı volkanizmaya da köken oluşturmuş olan genellikle granodiyoritik bileşimli sığ sokulumlar Oligosen-Erken Miyosen aralığında bölgeye yerleşmişlerdir. Çeşitli araştırıcılar tarafından yaptırılan jeokronolojik yaşlandırmalardan birimin yaşının Oligosen- Erken Miyosen olduğu saptanmıştır. Bölgede tesbit edilen yaşlar şöyledir; Eybek granitoyidi; 23-31 milyon yıl 65, Kestanbol granitoyidi; 28 milyon yıl, Ilıca-Şamlı granitoyidi; 20-23 milyon yıl. 66 Soma Formasyonu (Tmso) Biga Yarımadası'nın iç kesiminde Balıkesir güneyinde yüzeylenen ve başlıca marn, silttaşı, kumtaşı ve kireçtaşından oluşan kayaç topluluğu Soma formasyonu (İnci, 1984) olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmada da Soma formasyonu adı kabul edilmiştir. Soma formasyonu Balıkesir'in güneyinde ve güneybatısında Ertuğrul, Küpeler, Büyük Bostancı, Çinge, Pamukçu, Çamköy, Yağcılar ve Macarlar yörelerinde yüzeyler. Soma formasyonu'nun tip kesit yeri Çamköy'dür. Bunun yanısıra Büyük Bostancı, Pamukçu, Macarlar ve Ertuğrul-Çoraklık arasında formasyonun tip yerleri bulunmaktadır. Soma formasyonu çamurtaşı, marn, silttaşı, tüf, kumtaşı ve kireçtaşmdan oluşmaktadır. Kireçtaşlarında stramotolitler ve algal sarılımlı pizolitler yeralmaktadır. Çoraklık, Büyük Bostancı ve Çinge köylerinde kireçtaşı ve tüften oluşan ve silis yumruları içeren Soma formasyonu, Çamköy'de silttaşı ve kumtaşı ardalanmasından oluşmaktadır. Çamköy istifi düzlemsel paralel katmanlı, dalga ripıllı, çapraz katmanlı, düzlemsel ve tekne türü çapraz katmanlı ve tümseksi çapraz katmanlı, silttaşı ve kumtaşlarından oluşmaktadır. Formasyona ait kireçtaşlarmda Candona parallela pannonica Zalanyi fosili tespit edilmiş ve formasyonun yaşı Miyosen olarak belirlenmiştir. İçerdiği ostrakod fosilinin tatlısu formu olması Soma formasyonu'nun gölsel bir alanda çökeldiği göstermektedir. Soma formasyonunun içerdiği sedimanter yapılara dayanılarak plaj ve kıyıyüzü ortamında çökeldiği tespit edilmiştir. Gazhanedere Formasyonu (Tmg) Biga Yarımadası'nda Çanakkale Boğazı'nın doğu kıyısında yüzeylenen ve kırmızı renkli çakıltaşı, kumtaşı ve çamurtaşından oluşan kayaç topluluğu en fazla yayılım gösterdiği yer olan Ulupınar köyü güneydoğusundaki Sarıyar mevkiine atfen Şentürk ve Karaköse (1987) tarafından Çanakkale formasyonunun Sarıyar üyesi adı altında tanımlanmıştır. Benzer fasiyes özelliklerine sahip olan kayaç topluluğu Trakya'da Saltık (1974) tarafından Gazhanedere formasyonu olarak adlandırılmıştır. Bu kayaç topluluğunun üzerine gelen denizel birimlerden farklı taşınma ve çökelme süreçleri ile çökelme ortamı koşullarına sahip olması, haritalanabilir ölçekte geniş yayılımlar sunması ve farklı yaş aralığını kapsaması nedeniyle bu çalışmada da formasyon olarak tanımlanmış ve Gazhanedere formasyonu adı kabul edilmiştir. Gazhanedere formasyonu çalışma alanı içerisinde Çiftlikdere köyü civarında yüzeylenir. Gazhanedere formasyonu Şentürk ve Karaköse (1987)'nin Çanakkale formasyonunun Sarıyar üyesi ile deneştirilebilir. Gazhanedere formasyonunun Biga Yarımadası'ndaki tip kesit yeri Ulupmar köyü güneyinde yer alan Sarıyar mevkiidir. Yeşilimsi gri, kırmızı, açık kahve renkli çakıltaşı, kumtaşı ve çamurtaşlarından oluşan Gazhanedere formasyonu 65 Krushensky, 1976; Ayan, 1979 66 Ataman, 1975; Bingöl ve diğerleri, 1982 97

içinde akarsu kanal tabanı gecikme çökellerini oluşturan çakıltaşları, uzunlamasına ve enine bar çökellerine ait kumtaşı ve çakıltaşları ile taşkın düzlüğü çökellerini oluşturan çamurtaşları tanımlanmıştır. Sarıyar Tepe'de yaklaşık 200 m kalınlığa sahip olan ve çakıltaşı-kumtaşı egemen bir litoloji topluluğundan kurulu olan formasyon Güzelyalı-Kepez çevresinde ve Sarıcaeli köyü kuzeybatısında ise kırmızı çamurtaşlarından oluşur. Temel birimler ile ilişkili olduğu inceleme alanı doğusunda kaba taneli çökellerden ve batıda havza içine doğru ise ufak taneli çökellerden oluşan Gazhanedere formasyonu alüvyon yelpazesi çökellerini yansıtmaktadır. Çamlıca metamorfıkleri, Denizgören ofiyoliti ve Orta Miyosen volkanitleri üzerinde uyumsuz olarak yer alan Gazhanedere formasyonu Taştepe bazaltı tarafından yine uyumsuz olarak üzerlenir. Güzelyalı-Kepez arasındaki mostralarda ise Orta-Geç Miyosen yaşlı Çanakkale formasyonu tarafından paralel uyumsuz olarak örtülür. Gazhanedere formasyonuna Şentürk ve Karaköse (1987), ostrakod fosillerine göre erken Panoniyen yaşını vermiştir. Omurgalı fosillerine göre ise Ozansoy (1973) Geç Miyosen; Tekkaya (1974) Miyosen-Pliyosen; Ünay (1980, 1981) Geç Astarasiyen; Kaya (1986) Valesiyen (Geç Miyosen başı); Kaya (1992) geç Astarasiyen (Orta Miyosen sonu) yaşını vermişlerdir. Ancak saptanan omurgalı fosillerin Ünay (1980) tarafından ayrılan Sarpdere ve Dutludere üyelerinin büyük ölçekli çapraz tabakalı kumtaşlarından; Şentürk ve Karaköse (1987)'nin saptadıkları ise Anafartalar üyesinin gölsel çökellerinden alınmış olup, bu üyelere alttaki Gazhanedere formasyonu içinden taşınmıştır. Kaya (1992)'da faunanın taşınmış olduğunu belirtmiştir. Omurgalı fosilleri Gazhanedere formasyonunu oluşturan kırmızı çakıltaşı, çamurtaşı, gri kumtaşına ait olmalıdır. Dolayısıyla Gazhanedere formasyonunun yaşı Orta Miyosen sonu-geç Miyosen başı olarak yorumlanmıştır. Yuntdağ Volkanitleri (Tyu) Bölgede geniş yüzlekler veren Yuntdağ volkanitleri andezit, tüf, silisleşmiş tüf, lahar, aglomera ve daha az olarak da bazalttan oluşmuştur. Yuntdağ volkanitleri baskın kaya türü özelliklerine göre bazı kesimlerde; andezit (Tyua), tüf (Tyut), silisleşmiş tüf (Tyus) olarak ayrı harita birimine ayırtlanmıştır. Yuntdağ volkanitleri Soma formasyonunun altında, üstünde bazen de lav akıntıları ve tüfit düzeyleri halinde içinde izlenir. Yuntdağ volkanit-lerine ait çakıllara Ballıca formasyonunda rastlanır. Ballıca formasyonunun çökeliminden önce başlayan ve Soma formasyonunun çökelimi süresince değişik evrelerde devam eden Yuntdağ volkanitleri, bölgede Miyosen'den önce başlayan ve Üst Miyosen-Pliyosen'e kadar devam eden, değişik evrelerde gelişmiş volkanizmanın ürünleridir. Çanakkale Formasyonu (Tmçk) Biga Yanmadası'nda Çanakkale Boğazı'nın doğu kıyısı boyunca İntepe - Lapseki arasında yüzeylenen Geç Miyosen yaşlı denizel çökeller ilk kez Şentürk ve Karaköse (1987) tarafından Çanakkale formasyonu olarak tanımlanmıştır. Çanakkale formasyonu çakıltaşı, kumtaşı, silttaşı, çamurtaşı, marn, kalkarenit ve oolitik kireçtaşlarından oluşur. Birbirleriyle yanal ve düşey yönde geçişli kıyıyüzü, plaj, gelgit düzlüğü, gelgit çekilme deltası ve gelgit ortamı karbonatlarına ait bu kayaç toplulukları bu çalışmada Kirazlı, Çamrakdere ve Alçıtepe üyelerine ayrılarak incelenmişlerdir. Çanakkale formasyonu olarak adlandırılan Geç Miyosen yaşlı denizel kayaçlar Trakya ve Gelibolu Yanmadası'nda değişik araştırmacılar tarafından pek çok farklı ad altında tanımlanmıştır. Çanakkale formasyonu Holmes (1966)'un Ergene formasyonu; Ünal (1967)'ın Ergene grubu, Büyük Anafartalar formasyonu; Kellog (1973)'un Anafartalar ve Kilitbahir formasyonu; Saltık (1974)'m Gelibolu formasyonu; Önem (1974)'in Eceabat formasyonunun karşılığıdır. 98

Alçıtepe Formasyonu (Tmal): Biga Yarımadası'nda İntepe-Çanakkale arasındaki yükseltilerde, Gelibolu Yarımadası'nda ise Eceabat güneyinde yüzeylenen ve başlıca kireçtaşlarından oluşan litoloji topluluğu ilk olarak Druitt (1961) tarafından Alçıtepe birimi olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmada da Alçıtepe üyesi adı kabul edilmiştir. Alçıtepe üyesini oluşturan kayaçlar Kellog (1973) tarafından Kilitbahir formasyonu, Önem (1974) tarafından Alçıtepe üyesi, Şentürk ve Karaköse (1987) tarafından Bayraktepe üyesi ve Taner (1997) tarafından ise Umurbey üyesi adı altında tanımlanmıştır. Alçıtepe üyesinin tip kesit yeri, Umurbey kasabası güneyindeki Tekkedere ile Çardakbayın Tepe arasındadır. Ayrıca Kuzgunkaya Tepe'de de referans kesiti bulunmaktadır. Alçıtepe üyesi stromatolit yapılı kireçtaşlarından, oolitlerden, kalkarenitlerden, fosilli kireçtaşları ile silttaşı ve marnlardan oluşmaktadır. Üyeyi oluşturan kireçtaşı ve kalkarenitlerde tanımlanan; Mactra ososkovi Andrussovv, Mactra karabugasica Andrussovv, Melonopsis hybostoma amaradica Fontannes, Melonopsis lancelata, Hidrobia grandis Cobelcescu, Potmida atavus Partsch mollusk faunasına (Şentürk ve Karaköse, 1987) ve ayrıca Cyprideis aff. pannonica (Mehes), Cyprideis sublittoralis Pokorny, Xestoloberis aurantia (Baird) ostrakoda fosillerine göre Geç Miyosen (orta-geç Panoniyen) yaşı saptanmıştır. 67 Alçıtepe üyesi gelgit ortamında çökelen karbonat fasiyeslerini yansıtır. Bayramiç Formasyonu (Tplb) Biga ve Gelibolu Yarımadalarımda gözlenen Pliyo-Kuvaterner yaşlı flüviyal çökeller Siyako ve diğerleri (1989) tarafından birimin en iyi gözlendiği yer olan Bayramiç Çayı'na atfen Bayramiç formasyonu olarak adlandırılmıştır. Bayramiç formasyonu kızıl-kahve renkli konglomera, kumtaşı ve çamurtaşlarından oluşur. Bu çökelleri oluşturan konglomeralar, düzlemsel paralel ya da erozyonal tabaka yüzeylerine sahiptirler. Konglomera ve kumtaşları masif ya da kabaca katmanlı, düzlemsel paralel katmanlı, düzlemsel paralel ve tekne türü çapraz katmanlıdırlar. Çamurtaşları ise genelde masif ya da kabaca paralel katmanlıdırlar. Bayramiç formasyonu çökelleri içinde erozyonal taban yüzeyli konglomeralar ile başlayıp, kumtaşlarına ve çamurtaşlarına geçen yukarı doğru incelen istifler gözlenir. Ayrıca bu çökeller yanal büyüme yüzeylerine sahip nokta barları da oluştururlar. Yukarıda tanımlanan özelliklere sahip Bayramiç formasyonu alüvyon yelpazesi, örgülü ve menderesli akarsu çökelerinden oluşur. Bayramiç formasyonu kendinden önce gelişen tüm birimler üzerinde uyumsuz olarak yer alır. Formasyon Biga Yarımadası'nda Ezine, Biga kuzeyi, Gönen ve Manyas civarında çok geniş alanlara sahiptir. Bayramiç formasyonunun kalınlığı Siyako ve diğerleri (1989)'ne göre kara üzerinde 200-300 m, Edremit Körfezin' de ise 1500 m olarak verilmektedir. 2.2.3.4. Yapısal Jeoloji Kuzey Anadolu Kırığı (KAK); Van Gölü nden başlayarak yaklaşık 1200 km lik çizgisel görünümde dar bir kesim şeklinde; Varto, Karlıova, Erzincan, Refahiye, Reşadiye, Niksar, Erbaa, Ladik, Tosya, Kurşunlu, Çerkeş, Gerede, Bolu ve Adapazarı na gelerek, Marmara Denizi çevresinde üç kola ayrılmakta ve Anadolu bloğu ile Avrupa arasında geniş bir sınır oluşturmaktadır. 68 Kuzeydeki 67 Atabey ve diğerleri, 2004 68 Dewey ve Şengör 1979; Şengör ve diğ. 1984; Barka ve Kadinsky-Cade 1988; Barka 1992 99

kol; Sapanca Gölü doğusundan başlayıp, İzmit körfezi güneyinden geçerek Marmara denizi ortasından Saros Körfezi ne doğru uzanır. Orta kol, Güney kol ile birlikte Sapanca Gölü güneydoğusundan başlayıp, Geyve, Pamukova, İznik Gölü güneyinden Gemlik Körfezi ne kadar gelir. Buradan itibaren güney koldan ayrılarak Kapıdağ yarımadasını keser ve Edincik Kırığı üzerinden, Çan-Biga Kırık Bölgesi na bağlanır. Güney kol ise, Gemlik Körfezi nden itibaren GB ya dönerek Ulubat, Manyas, Gönen, Yenice üzerinden Edremit Körfezi ne doğru devam etmekte buradan da Ege Denizi ne ulaşmaktadır. Tarihsel sismisite, jeolojik veriler ve güncel GPS ölçümleri kuzey kolun diğer kollara oranla daha diri olduğunu göstermektedir. Kuzey kol üzerindeki hareket hızı 10-15 mm/yıl dır. 69 Biga yarımadası KD-GB gidişli birbirine paralel doğrultu atımlı kırıklar ve bunlarla ilişkili havzalar ve/veya sıkıştıran büklüm alanları ile tanımlanabilir. Bu kırıklardan en önemlileri; kuzeyden güneye doğru sırasıyla; Biga-Çan-Etili-Bayramiç hattını takip eden Ezine ye kadar devam eden kırık, Sarıköy Kırığı, 1953 Yenice depreminin de üzerinde meydana geldiği Gönen-Yenice Kırığı ve en güneydeki Havran-Edremit kırıklarıdır. 2.2.3.4.1. Bindirmeler Bölgenin stratigrafik istifi Kretase Kuvarterner zaman aralığında oluşmuş pek çok Litostratigrafi biriminden oluşmuştur. Bu istif Tersiyer öncesi kayaçlar olmak üzere iki ana bölüme ayrılarak incelenmiştir. Bölgede yer alan Tersiyer öncesi kayaçlar, birbiriyle tektonik ilişkili olan ve KD-GB konumda uzanan tektonik kuşaklar içerisinde yüzeylemektedir. Bu tektonik zonlar doğudan batıya doğru İzmir-Ankara Zonu, Sakarya Zonu, Çetmi Melanjı ve Ezine Zonu ndan oluşmaktadır. Çanakkale H-15 ve H-16 paftaları içerisinde yer alan Tersiyer öncesi kayaçlar, Ezine Zonu içerisinde yer almaktadır. Sakarya Zonu ndan tektonik olarak Çeşmi Melanjı ile ayrılan ve Ezine, Bozcaada ve Karabiga arasında yüzeyleyen Ezine Zonu; üç alt tektonik birimden oluşmaktadır. Bu üç tektonik alt birim; Karacadağ Birimi, Çamlıca Metamorfitleri ve bu iki birim üzerinde tektonik dokanaklı olarak bulunan Denizgören Ofiyoliti dir. Ezine nin batısında altta metamorfik kayaçlardan, üstte ise Permo- Triyas yaşlı rekristalize kireçtaşlarından kurulu olan istif; Karadağ Birimi ni oluşturmaktadır. Ezine- Karabiga arasında yüzeylenen mikaşistlerin oluşturduğu Çamlıca Metamorfitleri içinde mermer ve metaserpantinit üyeleri ayrılmıştır. Ezine-Çanakkale yolu üzerinde tektonik dokanaklı olarak bulunan Denizgören Ofiyoliti genel olarak serpantinleşmiş hazrburjitlerden, bazaltlar ve küçük mostralar halinde gabrolardan oluşmaktadır. 2.2.3.4.2. Kıvrımlar Kazdağı, Yunt Dağı, Bozdağlar, Aydın Dağları, Menteşe Dağları birer horst iken Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes Ovaları ise birer graben alanlarıdır. IV. zamanda ise buzul devreleri, Ege Denizi, Çanakkale ve İstanbul boğazları oluşmuştur. 2.2.3.4.3. Faylar Çanakkale ili içerisinde bulunan aktif fayların haritası Şekil 3 te verilmektedir. Sırası ile bu fayların yapısı ve bu faylar üzerinde oluşan depremler hakkındaki bilgiler tablolar halinde verilmiştir. 69 Barka, 1997 100

Harita 2.14: Çanakkale İli Sınırları İçerisinde Bulunan Fayları Gösteren Harita Kaynak: www.mta.gov.tr Etili Kırığı, KD-GB doğrultulu olup yaklaşık 40 km. uzunluktadır. Sağ yanal doğrultu atımlı olan bu Kırığın 6,5-7,0 büyüklüğünde depremlere neden olabileceği hesaplanmıştır. 26.04.1972 yılında M=5,0 büyüklüğünde deprem olmuştur. Tablo 2.7: Geçmişte Etili Kırığı Üzerinde Meydana Gelmiş Deprem Bilgileri No Tarih Yer Episantr Koor. Derinlik (km) Ms 1 26.04.1972 EZİNE 39.50 26.30 25 5 Çan-Biga Kırık Bölgesi, birçok kırık parçasından oluşmuştur. Bu kırıklar genellikle KD-GB yönünde uzanırlar ve 2-25 km. arasında değişen uzunluktadırlar. 1935 te 6.3 büyüklüğünde depreme neden olmuştur. 05.07.1983 yılında M=4,9 büyüklüğünde deprem olmuştur. Tablo 2.8: Geçmişte Çan-Biga Kırık Bölgesi Üzerinde Meydana Gelmiş Deprem Bilgileri No Tarih Yer Episantr Koor. Derinlik (km) Ms 1 13.09.1912 ÇAN 40.10 26.80 15 6.9 2 05.07.1983 BİGA 40.33 27.21 7 4,9 Sarıköy Kırığı, KD - GB doğrultulu ve yaklaşık 60 km. uzunluktadır. Kırığın yaklaşık 15 km. lik bölümü Çanakkale il sınırları içinde daha uzun bölümü ise Balıkesir sınırları içindedir. Sağ yanal doğrultu atımlıdır. 7,2-7,5 büyüklüğünde depremlere neden olabileceği sanılmaktadır. 04.01.1935 yılında M=6,3 büyüklüğünde deprem olmuştur. 101

Tablo 2.9: Geçmişte Sarıköy Kırığı Üzerinde Meydana Gelmiş Deprem Bilgileri No Tarih Yer Episantr Koor. Derinlik (km) Ms 1 04.01.1935 SARIKÖY 40.30 27.45 20 6.3 YENİCE-GÖNEN KIRIĞI, KD - GB doğrultuludur ve yaklaşık 55 km. uzunluktadır. Bu Kırığında 25 km. lik kısma Çanakkale il sınırları içerisinde, 30 km. lik kısmı da Balıkesir il sınırları içerisinde yer almaktadır. 1953 te 7.2 büyüklüğünde depreme neden olmuştur. 18.03.1953 yılında M=7.2, 03.03.1969 yılında M=5.7 büyüklüklerinde deprem olmuştur. Tablo 2.10: Geçmişte Yenice-Gönen Kırığı Üzerinde Meydana Gelmiş Deprem Bilgileri No Tarih Yer Episantr Koor. Derinlik (km) Ms 1 18.03.1953 GÖNEN YENİCE 39.99 27.36 10 7.4 2 03.03.1969 GÖNEN 40.08 27.50 6 5.7 Saroz-Gaziköy Kırığı, Kırık gidişi boyunca yer yer kükürtlü su ve dayk girmeleri gözlenmiştir. Saroz Kırığı kuzeydoğuya doğru sağ yönlü Ganos Kırığı ile birleşmektedir. Bu kırık günümüzde de diritir. 70 KD-GB gidişli olup yaklaşık 50 km. uzunluktadır. Sağ yanal doğrultu atımlıdır. 1912 yılında 7,3 büyüklüğünde depreme neden olmuştur. 09.08.1912 yılında Ms=7.3, 10.08.1912 yılında Ms=6.3 büyüklüklerinde deprem olmuştur. Tablo 2.11: Geçmişte Saroz-Gaziköy Kırığı üzerinde meydana gelmiş deprem bilgileri No Tarih Yer Episantr Koor. Derinlik (km) Ms 1 08.11.1905 DENİZ 40.30 24.40 14 7.4 2 09.08.1912 MÜREFTE 40.60 27.20 16 7,3 3 10.08.1912 MÜREFTE 40.60 27.10 15 6.3 2.2.3.5. Tektonizma Ve Doğal Afet Kaynakları Hersinien ve Alp orojeniğini geçirmiş bulunan bölgemiz arazisinde tektonik ünitelerin en eskisi metamorfik seriye ait kayaçların husule getirdiği teşekkülâttır. Bu metamorfik serinin en alt kısımları bölgenin SE sunda, Kaz dağında bulunur. Kaaden, Kaz dağındaki münferit gnays-amfibolit serilerinin bir kubbe şeklinde bulunduğunu ve üstte gelen metamorfiklerle, arasında bir diskordansın bulunduğunu bildirir. Bu takdirde, bölgenin güneyi muhtemelen Kaledonien orojeniğini geçirmiştir. (Zira, G. van der Kaaden'e göre gnayslar pre-paleozoik yaşlıdırlar.) Metamorfik kayaçlar şiddetlice kıvrımlıdırlar; kıvrım eksenleri NNE-SSW dır. Bizim bölgemizdeki metamorfik serinin genel istikameti NE-SW dır; bu bütün Ege bölgesindeki Hersinien yaşlı serilerin genel istikametidir. Bu seri ilk Varistik orojenezle iltivalanmıştır, bundan sonra bölge Permiende tekrar deniz istilâsına mâruz kalmıştır. Permienin de genel istikameti NE-SW dır. 40-70 derece arasında bir eğimle SE ya dalarlar. Bölge Permien sonuna doğru genç Varistik orojenez ile tekrar su üstüne çıkmıştır. Ofiolit ve asit İntruzifler bu devreye aittir. Bölgede Trias, Jura ve Kretase görülemez, fakat civarda mevcuttur. Bölgede Permienin üstünde denizel Eosen görülür. Eosen bir kaide konglomerası ile başlar, bundan, Laramien orojenezinden sonra, Lütesien esnasında denizin tekrar bölgeyi kapladığını öğrenilebilir. 70 Önal, 1987 102

Eoseni tâkibeden hareketlerle deniz bölgeden tamamen çekilmiş ve Alpin hareketlerin son şiddetli safhası husule gelmiştir (Pirene safhası). Bölge muhtemelen Miosen esnasında göllerle kaplanmıştır. Miosenle Pliosen arasında Attik safhanın mevcudiyeti söylenebilir. Denizel Kuaterner bizim bölgenin kuzeyinde mevcuttur. Ege bölgesinin, dolayısiyle bizim bölgenin de, çökmesi Pliosende başlamış ve Pleistosende kuzey ve güneydeki denizler birleşmişlerdir. 2.2.3.5.1. Diri Faylar Etili Fayı, KD - GB doğrultulu olup yaklaşık 40 km. uzunluktadır. Sağ yanal doğrultu atımlı olan bu Kırığın 6,5-7,0 büyüklüğünde depremlere neden olabileceği hesaplanmıştır. 26.04.1972 yılında M=5,0 büyüklüğünde deprem olmuştur. Çan-Biga Fayı, birçok kırık parçasından oluşmuştur. Bu kırıklar genellikle KD - GB yönünde uzanırlar ve 2-25 km. arasında değişen uzunluktadırlar. 1935 te 6,3 büyüklüğünde depreme neden olmuştur. 05.07.1983 yılında M=4,9 büyüklüğünde deprem olmuştur. Sarıköy Fayı, KD - GB doğrultulu ve yaklaşık 60 km. uzunluktadır. Kırığın yaklaşık 15 km. lik bölümü Çanakkale il sınırları içinde daha uzun bölümü ise Balıkesir sınırları içindedir. Sağ yanal doğrultu atımlıdır. 7,2-7,5 büyüklüğünde depremlere neden olabileceği sanılmaktadır. 04.01.1935 yılında M=6,3 büyüklüğünde deprem olmuştur. 2.2.3.5.2. Depremsellik Çanakkale İl topraklarının önemli bir bölümü fay hatları üzerinde olduğu için geçmiş dönemlerde İl sınırlarında önemli depremler olmuştur. İl sınırları içindeki Çan- Biga fay zonu, Etili fayı, Sarıköy fayı, Yenice- Gönen fayı ve Saroz- Gaziköy fay hatları, tarih dilimleri içinde önemli depremlerin merkezi olmuşlardır. Bu faylar sebep oldukları birçok deprem nedeni ile akif oldukları bilinen fay zonlarıdır. Saroz-Gaziköy fayı kuzeydoğu-güneybatı gidişli olup, yaklaşık 50 km. uzunluğundadır. Sağ yanal atımlı olan bu fay 09.08.1912 tarihinde 7,3 büyüklüğünde Şarköy depremine neden olmuştur. Segment boyu ile olası büyük hareketlerde oluşacak olan depremlerin büyüklüğü arasındaki bağıntıdan hareketle, gelecekte bu bölgede 7,0-7,4 büyüklüğünde bir deprem beklentisi vardır. 71 04.01.1935 tarihinde 6,3 ve 05.07.1983 tarihinde 4,9 büyüklüğünde depremlerin yaşandığı Çan-Biga Fay Zonu, kuzeydoğu-güneybatı yönlemli birçok fay parçasından oluşmaktadır. Gelecekte aynı fay zonu üzerinde benzer büyüklükte depremlerin oluşması ihtimal dâhilindedir. Yaklaşık 15 km. lik bölümü Çanakkale İl sınırları içinde bulunan Sarıköy Fayı hattı 60 km. uzunluğa sahiptir. Bu fayın da 7,2-7,5 büyüklüğünde depremlere neden olabileceği sanılmaktadır. 72 Tarihte Yenice Depremi olarak bilinen 7,2 büyüklüğünde bir depreme neden olan Yenice-Gönen Fay Zonunun uzunluğu yaklaşık 55 km. civarında olup, bu zon üzerinde de büyük depremler beklenmektedir. Bakanlar Kurulunun 18 Nisan 1996 tarih ve 96/8109 Sayılı kararları ile Çanakkale İlinin tamamı 1.Derece Deprem Bölgesi olarak kabul edilmiştir. 71 H.AKTİMUR vd.,1993 72 H.Aktimur vd., 1993 103

Harita 2.15: Çanakkale İli Deprem Haritası Kaynak: www.afetlemucadele.com Çanakkale Merkez İlçe yerleşiminin bulunduğu alan geç dönem alüvyon dolgu toprak olup, dolgu denize yakın bölgelerde 80 metreye kadar yaklaşmakta ve yeraltı suyu derinliği de kışın 1,5 mt., yazın ise 2mt. ye ulaşmaktadır. Bölgenin toprak yapısı son depremde büyük bölümü tahrip olan Adapazarı nın toprak yapısıyla benzerlik göstermektedir. Kent yerleşiminin bir taraftan dolgu toprak üzerinde olması diğer taraftan bölgede yüzeye yakın yeraltı suyu bulunması, deprem riski açısından zeminin çürük ve riskli olması sonucunu doğurmakta, bu da kent için büyük bir potansiyel tehdit oluşturmaktadır. Kentin 1960 lı yıllardan sonra büyüme yönü olan Hastanebayırı-Esenler bölgesi, jeolojik olarak erken dönemde oluşan ve kentin ana merkezine göre daha sağlam karakter gösteren kumtaşıkiltaşı özellikli toprak yapısına sahiptir. Ancak bu toprak yapısının altında bulunan kil tabakası yüzey (yağmur) sularının birikmesine ve yaraltı sularının bu bölgede de oluşmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla bu bölge de likit (sıvı) zemin özelliği taşımaktadır. Aynı toprak yapısı (kiltaşı-kumtaşı) kentin güney-doğusunda bulunan Radar Tepesi eteklerinde de bulunmakta, ancak bu bölgede ciddi bir yeraltı suyu varlığına rastlanılmamaktadır. Kentin yeni konut gelişme bölgesi olan Karacaören Ovası ise, kent merkezi gibi 60 metre derinliğe varan geç dönem alüvyon dolgu toprak ve yüzeye yakın yer altı suyu bulunması nedeniyle likit zemin karakterine sahip olup, bu bölgede deprem açısından ciddi riskler taşımaktadır. 104

2.2.3.5.3. Kütle Hareketleri Heyelanlar, genel olarak bir yamaç ya da şevi oluşturan toprak ya da kaya malzemesinin suyun taşıyıcı etkisi olmaksızın, yerçekimine bağlı olarak yamaç aşağı doğru hareketi olarak tanımlanmaktadır. 73 Soeters ve van Westen (1996) ise heyelanları daha ilişkisel bir tanımlama ile yamaç duraysızlığı sürecinin yerel jeomorfoloji, hidrojeoloji ve jeolojik durum ile bunların jeodinamik süreçler, bitki örtüsü, arazi kullanımı ve insan aktiviteleri gibi yan etkilerle kontrol edilmesinin yanı sıra, yağış ve sismik aktivite gibi faktörlerce tetiklenen bir ürün olarak ifade etmişlerdir. İlide Biga İlçesine bağlı Ambaroba Köyü nde 1995 yılından itibaren başlayan heyelan probblemi 2000 yılından itibaren etkisini arttırmış ve 2003 2004 yıllarında büyük çapta iki göçme meydana gelmiştir. Şekil 2.2: Biga-Ambarova Köyünde Meydana Gelen Heyelanlar Kaynak: Anonim Köyün batısında gelişen ilk önemli heyelan 2003 yılı Mart Nisan aylarında aktif duruma geçmiş ve 4 konutun yıkılmasına yol açmıştır. 2004 yılında, Kış İlkbahar yağışlı döneminde, köyün batısında 15 20 derecelik eğimli yamaçlar boyunca daha büyük bir heyelan meydana gelmiştir. Yaklaşık 250 m. uzunluğunda ve 100 m. genişliğindeki heyelan Ambaroba Köyü üzerindeki kayma riskini arttırmıştır. Yerinde yapılan ilk gözlemler heyelanın köye doğru genişleme eğiliminde olduğunu, halen önemli hacimde bir kütlenin kayma potansiyeli taşıdığını göstermektedir. Ambaroba Köyü nün batısında bir dönel çökme şeklinde gelişen yıkıcı heyelanın önemli çevre tahribatı yapacağı aşikârdır. Heyelan alanındaki verimli toprakların başka bir alana kayması sonucunda bir çevre tahribatı meydana getirecektir. Bu kayma hareketinin zamana bağlı hız değişimi izlenerek, heyelan sahasının gelecekteki etkinlik durumu ortaya konulmalıdır. Özellikle yağışların bol ve şiddetli olduğu dönemlerde çökme aktif duruma gelerek meskenlerin yıkılmasına yol açmıştır. Çanakkale kentinin güneybatısında yer alan ve kentin yazlık mekânlarından biri olan Güzelyalı köyünde Kasım 2001 yılında başlayan ve Ocak 2004 yılında hızlanarak devam eden bir 73 Crozier, 1986 105

kütle hareketi meydana gelmiştir. 2005 yılı baharında ve 2008 yılı sonbaharında yapılan incelemeler sonucu kütle hareketlerinin yağış dönemleriyle paralellik gösterdiği görülmüştür. İncelemelerde kütle hareketinin kayma bölgesinde bulunan binaların duvarlarında çatlamalar, bahçe duvarlarında 15 cm ye yakın açılmalar görülürken hareketin topuk kesimindeki birkaç binada ise 60 ye yakın geriye doğru yatma ve bu nedenden dolayı da bina temellerinde yer değiştirme olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca heyelan sonucu binaların bahçeleri yol seviyesinden 60 80 cm arasında düşey yönde yer değiştirdiği görülmüştür. Aynı sistem içinde yer alan bir tatil kampında yapılan incelemelerde de 2006 yılı baharında başlayan ve halen devam eden kütle hareketi sonucu 60 m yüksekliğinde ve yaklaşık 650 eğime sahip olan şevin üst kesiminde heyelan sonucu gerilme çatlakları ve oturmalar, topuk kesiminde ise zemin deformasyonları tespit edilmiştir. Türkiye`nin kuzeybatısında yer alan Çanakkale, son yıllarda hızlı bir gelişim süreci içine girmiş kentlerimizden biridir. Bu durum, beraberinde birçok inşaat projesinin hayata geçirilmesine neden olmuştur. Söz konusu inşaat projeleri; yol, çok katlı binalar, az katlı villalar, alt yapı tesisleri, çarpık yapılaşmanın olduğu kesimlerde gecekondular vb. olmak üzere çok çeşitlidir. Bu hızlı gelişim süreci içerisinde kentsel planlamanın yapılmadığı tehlike arz eden araziler önlem alınmaksızın çoğu kez kullanıma açılarak doğal ortamın dengesi bozulmuştur. Bu çalışmalar kapsamında, kütle hareketlerinin nedenlerinin anlaşılması amacıyla heyelanlı bölgenin ayrıntılı jeolojik, mühendislik jeolojisi, hidrojeolojik, jeoteknik ve jeofizik çalışmaları ile inceleme alanına ait jeoloji ve mühendislik jeolojisi haritaları yapılmıştır. Ayrıca bölgede toplam uzunluğu 307,5 m olan 14 adet karotlu sondaj ile 17 noktada düşey elektrik sondaj çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Açılan sondajlar sonucu elde edilen zemin örneklerinin laboratuvarda değerlendirilmesi sonucu inceleme alanının killi çakıllı (GC), inorganik siltli (ML, c= 36,5 kn/m2, 16 ), kumlu-siltli inorganik killer (CL, c=72, killerden (CH, c= 80, de yeraltısuyu seviyesi 3 15,50 m arasında değişmektedir. Arazi gözlemleri, sondaj verileri ve şev duraylılığı analizleri sonucu yüksek plastisiteli inorganik killer içinde dairesel kaymanın meydana geldiği düşünülmektedir. Elde edilen veriler sonucunda dairesel kayma özellikleri taşıyan kütle hareketinin yaşandığı bölgenin ve çevresinin fosil heyelan bölgesi olmasına rağmen, gerekli mühendislik önlemleri alınmadan yanlış yapılaşmanın olması, altyapı yetersizliği, binalarda halen foseptiklerin kullanılması, gelişmiş kanalizasyon ve drenaj sistemlerinin olmaması nedeniyle bölgede bu tür bir kütle hareketinin meydana geldiği saptanmıştır. 2.2.3.6. Risk Analizi Türkiye'nin aktif deprem bölgelerinden biri olduğu gerçeği hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Dolayısıyla yatırımlar yapılırken, o bölgede kentsel gelişmenin planlanması kaçınılmazdır. Özellikle inşaat sorunları ile ilgili olarak yapılacak yer seçiminde, bölgenin jeolojik yapısının ve jeofizik-jeoteknik özelliklerinin yanı sıra, depremselliğinin de çok iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Etkin deprem kuşakları üzerinde kurulması planlanan yapıların depreme dayanıklı olarak projelendirilmesi için Deprem Risk Analizi çalışmasının yapılması bir zorunluluktur. Çanakkale merkez olmak üzere 100 km yarıçaplık çalışma dairesi içerisinde yer alan diri faylar görülmektedir. Aşağıda çalışma alanını etkileyebilecek diri faylar hakkında genel bilgiler aşağıdaki bölümde verilmiştir. 106

Harita 2.16: Çanakkale İli Diri Fay Haritası Kaynak: Çanakkale ve civarı diri fay haritası (Şaroğlu vd., 1992) Türkiye Diri Fay Haritası (Şaroğlu vd., 1992) nda, inceleme alanı ve çevresinde 5 adet diri fay mevcuttur. Bu faylar; 1. Çan-Biga Fay Zonu 2. Saros-Gaziköy Fayı 3. Sarıköy Fayı 4. Yenice-Gönen Fayı 5. Etili Fayı İnceleme dairesi içerisinde kalan en büyük ve en hasar yapıcı deprem, 09.08.1912 Şarköy Mürefte Depremi dir. İnceleme alanı ve çevresinin depremsellik ve poison olasılık dağılımı ile deprem tehlike analizi yapılmıştır. Bu amaçla; Çanakkale merkez olmak üzere 100 km lik yarıçaplı bölgede sismik tehlikenin araştırılması için, bölgede 1900 2012 yılları arasında meydana gelmiş magnitüdü 4.0 ve daha büyük deprem verileri kullanılmıştır. Bu veriler; Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi Başkanlığı Sismoloji Şube Müdürlüğü nün web sitesindeki International Seismological Center (ISC) ve Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (UDİM) verileri ile Gencoğlu vd (1990) nin kayıtlarıdır. ISC ve TURKNET katalog verileri içerisinde M b, M l ve M d büyüklüğünde verilen depremlerin yüzey dalgası magnitüdüne (M s ) çevrilmesi amacıyla; Sipahioğlu (1984) ve Büyükaşıkoğlu (1987) tarafından verilen ve tüm Türkiye Depremleri için geliştirilmiş olan M s =1.46M b -2.29 ve M s =0.938M l +0.181 bağıntıları ile Ulusay vd. (2004) tarafından verilen M s =0.9455M d +0.4181 ilişkileri kullanılmıştır. 107

Harita 2.17: Çanakkale ve çevresinde meydana gelmiş, magnitüdü 4.0 ve daha büyük olan depremlerin dağılımı Kaynak: www.sayisalgrafik.com.tr Uzak (600-2000 km arası) mesafelerde özellikle cisim dalgaları sönümlenmekte ve saçılmaktadır (http://papirus.ankara.edu.tr). Richter yerel magnitüdü, dalga türleri arasında bir ayrım yapmamaktadır. Dolayısıyla farklı bir magnitüd ölçeğine ihtiyaç duyulmuştur. Uzak mesafelerde yüzey dalgalarının daha baskın olduğu gözlendiğinden; Gutenberg and Richter (1936) tarafından, sığ (70 km den daha az derinlikte oluşan) depremlerin ürettiği, periyodu yaklaşık olarak 20 saniye olan ve normal (üç bileşenli) sismograflarla kaydedilen Rayleigh dalgalarının yatay bileşenlerinin mikron cinsinden en büyük değerinin logaritması alınarak yüzey dalgası magnitüdü tanımlanmıştır (Richter 1958). Yüzey dalgası magnitüdü ile ilgili çalışmalar, daha sonraki yıllarda Gutenberg (1945a, 1945b) tarafından geliştirilerek sürdürülmüştür. 74 Bu tür dalgalar yeryüzünde kaynaktan itibaren çok uzak mesafelere yayılabildiği için; uzak mesafelerde yapılan ölçümlerde daha güvenilir ve hassastır. Bu yöntem, M 6,0 olan (bazı araştırmacılara göre M 5,5 olan) depremleri ölçmek için geliştirilmiştir. Yüzey dalgası magnitüdü yaygın olarak kullanılan ölçeklerden birisidir. Yüzey dalgası kullanılarak magnitüd hesabı aşağıdaki denklem yardımıyla yapılmaktadır. 75 74 Bayrak ve Yılmaztürk 1999 75 Bath 1973 108

Burada; M: Depremin büyüklüğü, a: Rayleigh yüzey dalgasının yatay bileşeninin genliği, T: Periyot (10-30 s aralığında) Δ 0 : Oluşan depremin mesafesi (odak uzaklığı-derece olarak) dir. Çanakkale ve çevresi deprem sayısı (1900-günümüze) deprem büyüklüğü (M) arasındaki ilişki Grafik 2.16 da görülmektedir. Grafik 2.24: Çanakkale ve Çevresinde 1900 Yılından Günümüze Kadar Olmuş Deprem Sayısı Deprem Büyüklüğü (Ms 4.0) Arasındaki İlişkiyi Gösterir Histogram. Yukarıdaki grafik incelendiğinde aletsel dönem içerisinde 5,0 M s 6,0 magnitüd aralığındaki depremlerin 27 adet olduğu görülmektedir. Ülkemizdeki yapı stoğu itibariyle yıkıcı deprem eşiğinin M=5,0 olduğu kabulüyle, çalışma alanı ve çevresinde orta büyülükte deprem sayısının 45 olduğu görülmektedir. Çanakkale ve çevresi deprem sayılarının yıllara (1900-günümüze) göre değişimini gösterir histogram aşağıdaki grafikte görülmektedir. Grafik 2.25: Çanakkale Ve Çevresi Deprem Sayılarının (M s 4.0) Yıllara (1900-Günümüze) Göre Değişimini Gösterir Histogram 109

Grafik incelendiğinde 1975 yılında deprem oluşum sayısında bir artış gözlenmektedir. Mudanya ve Çevresi Magnitüd Frekans İlişkisi En küçük kareler yönteminin kullanıldığı risk analizi çalışmasında, magnitüd-frekans ilişkisini gösterir lineer eğri, CurveExpert 1.3 paket programı kullanılarak çizdirilmiştir. Raporun bu bölümündeki matematiksel hesaplamalar, Microsoft Excel Fonksiyon Ekle aracı kullanılarak, ayrıca Özcep (2005) tarafından hazırlanan Excel tabanlı Zemin Jeofizik Analiz programından faydalanılarak hesaplanmıştır. Deprem tehlikesi Etkin deprem kuşakları üzerinde kurulması planlanan yapıların depreme dayanıklı olarak projelendirilmesi için Deprem Tehlike Analizi çalışmasının yapılması gerekmektedir. Depremlerin oluş sayıları magnitüdün fonksiyonu olarak incelendiğinde genellikle doğrusal bir ilişki olduğu görülür. Magnitüd-frekans ilişkisi olarak tanımlanan bu doğrusal ilişki Gutenberg ve Richter (1949) tarafından; LogN= a-bm olarak geliştirilmiş olup, deprem oluşumunun fiziği ile doğrudan ilişkisi olması sebebiyle depremselliğin belirlenmesi çalışmalarında oldukça önemli bir yere sahiptir. Burada N birikimli deprem sayısını, M magnitüdü göstermektedir. a ve b ise sabit (Regresyon) katsayılardır. a katsayısı; incelenen bölgenin büyüklüğüne, gözlem süresine ve gözlem süresindeki deprem etkinliğine bağlı olarak değişir. b katsayısı ise sismotektonik parametredir ve incelenen bölgenin tektonik özelliklerine bağlı olarak değişir. b değerindeki değişmeler, sismotektonik bölgelendirme depremlerin önceden belirlenmesi çalışmalarında kullanılmaktadır. Weeks vd. (1978) tarafından kayaçlar üzerinde yapılmış çalışmalar, b katsayısının değerinde depremlerden önce azalma kaydedildiğini göstermiştir. Uluslararası istatistik çalışmalar sonucunda, sığ depremler için b=0,90 0,02, orta ve derin depremler için b=1,2 0,2 olarak saptanmıştır (Gutenberg ve Richter 1954). Aynı çalışma ile Türkiye için, b=0,90 0,2 olarak bulunmuştur. İnceleme alanı için elde edilen magnitüd-frekans bağıntısından faydalanarak gelecekte beklenen deprem oluşumları ve bu depremlerin yapabileceği can ve mal kayıplarını tahmin edilebilir. Bu tahminde depremlerin normal ve yığınsal frekanslarından saptanan bağıntılardan yararlanılır. 76 Yığınsal frekansların kullanılması halinde LogN c (M)= a -bm şeklinde yazılabilir. Yığınsal frekans N c (M) ile normal frekans N(M) arasındaki integral bağıntısı a bm N c (M)= 10 dm den M a bm / bln10 N c (M)=10 yazılabilir. Her iki tarafın logaritmasının alınması ile LogN c (M)= a-b.m Log(bLn10)= a -b.m bulunur. Buradan da 76 Öztemir vd., 2000 110

a = LogN c (M) + Log(bLn10) + b.m a = a - Log(bLn10) elde edilir. Magnitüd frekans bağıntısı N(M)= 10 a bm şeklinde yazılabilir. Bunun zaman dönemine (T) bölünmesi ile N ( M ) = T 10 T a bm elde edilir. Her iki tarafın logaritmasının alınması ile N ( M ) Log T = a bm LogT ve n(m M 1 )= 10 a bm LogT elde edilir. Bu denklemde a 1 = a LogT veya a 1 = a LogT yazılması ile n(m)= 10 elde edilir. 77 a1 ' bm Verilen bir dönem için magnitüdleri verilen bir M 1 değerinden büyük veya ona eşit olan depremlerin yıllık ortalama oluş sayıları n(m)= 10 a1 ' bm bağıntısı ile hesaplanarak ve R(M)= 1 - e n ( M ) T formülünde yerine konularak belirli yıllar için sismik tehlike değerleri hesaplanabilir. Bunların dönüş periyotları ise Q= 1 n( M ) bağıntısından hesaplanabilir. Magnitüd frekans ilişkisinin belirlenmesi için a ve b parametrelerinin hesaplanmasında En Küçük Kareler Yöntemi (EKK) kullanılmıştır. Hesaplamalar için 1900-2011 yılları arasında bölgede oluşmuş magnitüdü 4.0 ve daha büyük depremler taranmıştır. 0.1 birim magnitüd aralıkları ile sıralanan depremlerin oluş sayıları ve normal frekans değerleri çizelge halinde sunulmuştur. Bu çizelgelerdeki değerler kullanılarak, EKK ile M LogN ilişkisinden a ve b katsayıları bulunmuştur. 77 Alptekin 1978 111

Log N Tablo 2.12: 0.1 birim magnitüd aralıkları ile sınırlanan depremlerin oluş sayıları ve normal frekans değerleri M (Magnitüd) N TopN LogN M (Magnitüd) N TopN LogN 4.0 35 187 2.272 5.7 0 6 0.778 4.1 27 152 2.182 5.8 0 6 0.778 4.2 19 125 2.097 5.9 0 6 0.778 4.3 17 106 2.025 6.0 0 6 0.778 4.4 11 89 1.949 6.1 0 6 0.778 4.5 18 78 1.892 6.2 0 6 0.778 4.6 4 60 1.778 6.3 2 6 0.778 4.7 8 56 1.748 6.4 0 4 0.602 4.8 7 48 1.681 6.5 0 4 0.602 4.9 8 41 1.613 6.6 0 4 0.602 5.0 7 33 1.519 6.7 0 4 0.602 5.1 2 26 1.415 6.8 1 4 0.602 5.2 6 24 1.380 6.9 0 3 0.477 5.3 6 18 1.255 7.0 1 3 0.477 5.4 1 12 1.079 7.1 0 2 0.301 5.5 3 11 1.041 7.2 1 2 0.301 5.6 2 8 0.903 7.3 1 1 0.000 Tablodaki değerler kullanılarak, EKK ile M LogN eğrisinden a=0.58 ve b=0.07 olarak bulunmuştur. Grafik 2.26: M= 0.1 İçin Magnitüd Frekans İlişkisi S = 0.13166380 r = 0.97820344 2.50 2.08 1.67 Log N = 4.58-0.61M 1.25 0.83 0.42 0.00 4.0 4.5 5.0 5.5 6.0 6.5 7.0 Magnitüd 112

Tablo 2.13: Deprem tehlikesi parametreleri a b a' a 1 a 1 ' 4.578 0.613 4.428 2.529 2.379 Tablo 2.14: Sismik tehlike değerleri ve bunların dönüş periyodları Yıllara Göre Deprem Olma Olasılığı (%) Ortalama Tekrarlama Periyodu (Q) Magnitüd (M) n(m) 10 20 30 40 50 75 100 YIL 5 0.2054 87.2 98.4 99.8 100.0 100.0 100.0 100.0 4.9 5,5 0.1014 63.7 86.8 95.2 98.3 99.4 100.0 100.0 9.9 6 0.0500 39.4 63.2 77.7 86.5 91.8 97.7 99.3 20.0 6,5 0.0247 21.9 39.0 52.3 62.8 70.9 84.3 91.5 40.5 7 0.0122 11.5 21.6 30.6 38.6 45.6 59.9 70.4 82.1 7,5 0.0060 5.8 11.3 16.5 21.4 26.0 36.3 45.2 166.3 Yukarıdaki Grafikte görüldüğü gibi; 1900 2012 yılları arasında meydana gelmiş, magnitüdü 5,0 7,5 arasında olan depremlerin % olarak analizleri yer almaktadır. Görüldüğü üzere; inceleme alanında büyüklüğü 5,0 olan bir depremin dönüş periyodu 4.9 yıl ve 6.5 büyüklüğündeki bir depremin 40.5 yıldır. Bunun yanında; 6,5 büyüklüğündeki bir depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı %21,9 iken standart bir yapının ömrü olarak düşünülebilecek 50 yıllık bir zaman diliminde 6,5 büyüklüğündeki bir depremin olma olasılığı ise %70,9 olarak hesaplanmıştır. Diğer deprem büyüklükleri için belirlenen olasılık hesaplarını tablodan görmek mümkündür. Buradan hareketle; çalışma alanında yapılacak yapılar, bölgeye ait yukarıdaki deprem büyüklükleri ve sismik risk analiz değerleri göz önüne alınarak projelendirilmelidir. Aktif tektonik Çan-Biga Fay Zonu: Biga-Çan Fayı birçok fay segmentinden oluşmuştur. Bu kırıklar genellikle KD-GB yönünde uzanırlar ve 2-25 km. arasında değişen uzunluktadırlar. 4 Ocak 1935'te 6,3 ve 1983'te 5,5 büyüklüğünde bir deprem üretmiştir. Saros-Gaziköy Fayı: Bölgenin deprem aktivitesinin başlıca kaynağı Saros Körfezinden Marmara'ya Kuzeydoğu yönünde uzanan Saros-Gaziköy (Ganos) fayıdır. Sağ yanal atımlı bir fay olan Saros-Gaziköy fayı Tekirdağ'ın 10 km. güneyinde Marmara Denizi içinden geçmektedir. Bu fayda son yüzyılda meydana gelen en büyük deprem 9 Ağustos 1912'de 7,3 büyüklüğündeki Şarköy-Mürefte depremidir. Bir gün sonra 6,3 büyüklüğünde bir artçı deprem daha meydana gelmiştir. Tekirdağ civarında, 26 Temmuz 1959'da ise 5,4 büyüklüğünde bir deprem olmuştur. 113

Tekirdağ ve civarını geçmişte etkileyen en büyük deprem 1766'dadır. 22 Mayıs 1776'da Marmara Denizi'nde meydana gelen büyük deprem, Marmara Denizi'nin tüm kıyılarında ve İstanbul'da yoğun hasara neden olmuştur. Osmanlı kayıtlarında ölü sayısı 5.000 civarında verilmiştir. Marmara ve civarında tarihi bilinen en büyük depremdir. 5 Ağustos 1776'da bu depremi izleyen, bu kez Marmara'nın batısını etkileyen bir başka büyük deprem olmuştur. Depremin en fazla etkilediği bölge Tekirdağ ve batısında kalan Gaziköy (Ganos) ve Gelibolu'dur. En ağır yıkım Tekirdağ ile Mürefte arasındaki kıyı kesiminde kaydedilmiştir. Şarköy (Peintatis), Gaziköy (Ganos) ve Mürefte (Myriophyto), Hasköy (Hora) tamamen yıkılmış, Tekirdağ (Rodosto) ve Silivri'de sağlam taş bina kalmamıştır. Hasar Bursa, İstanbul ve Edirne'ye kadar ulaşmıştır. Tarihi kayıtlara göre 5 Ağustos depreminin hasarı 22 Mayıs depreminden daha yaygındır. Saroz-Gaziköy fayı aktivitesini sürdürmektedir. Neredeyse 90 yıldır bu fayda büyük bir deprem olmaması gerilme birikiminin arttığını göstermektedir. Sarıköy Fayı: KD-GB doğrultulu ve yaklaşık 60 km. uzunluğunda bir faydır. Yenice-Gönen Fayı: Etili Fayı: KD-GB doğrultulu ve yaklaşık 55 km. uzunluğunda bir faydır. Yakın zamanlarda deprem üretmemiş bir önemli fay da daha batıdaki Etili Fayı dır. KD - GB doğrultulu olup yaklaşık 40 km. uzunluktadır. Bu yanal atımlı fayın tarihte Troia kentini birkaç kez yıkan depremi üretmiş olması kuvvetle muhtemeldir. 2.3. JEOMORFOLOJİK YAPI 2.3.1. PLANLAMA BÖLGESİ Planlama Bölgesi nin genel jeomorfolojisinde dağ oluşumları ve yüksel tileri önemli rol oynamaktadır. Genel itibari tepelik alanlarla kaplı olan alanda, yüksek dağ oluşumları bölgenin doğusunda Dursunbey ilçesinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Bölgeyi İzmir ve Manisa illerinden ayıran sınır dağ eteklerinden oluşmakta ve planlama bölgesinin güneyini çizgi şeklinde sınırlandırmaktadır. Edremit Körfezi ni saran Kazdağları ise bölgenin güneyindeki dağ ve tepe oluşumunun devamı niteliğindedir. Alanın kuzeyinde yüksek dağ sistemleri bulunmazken Kapıdağ Yarımadası ve Marmara Adsı nda yükselti fazladır. Çanakkale Merkez ilçenin doğusunda ufak dağ sistemleri bulunmasına rağmen genellijle topografya tepeliktir. Planlama Bölgesi nin kuzeyinde ve batısında bulunan kıyı kenar kesimleri genelde düz ve düze yakın tepelerden oluşmaktadır. Ovalar ise bu düzlüklerde yer almaktadır. Kuzeyde Manya Gölü, Bandırma, Gönen ve Biga ilçelerinin denize yakın bölgelerinde eli ovalar r bulunmaktadır. Batıda ise kıyıya paralel uzanan teğelik alanlar ile kıyı alanlar arasında kalan alanlarda dar çeperli hafif engebeli ovalar bulunmaktadır. Umurbey, Kumkale ovaları bunlara örnektir. İç kesimlerde ise Balıkesir Merkez ve Bayramiç ovaları bulunmaktadır. Plato oluşumunun fazla gözlemlenmediği bölgede tek plato Gelibolu ilçesinin güneyinde dar bir alanda gözlemlenmektedir. Vadi oluşumları Gelibolu Yarımadası nda ve Biga Yarımadasında gözlemlenmektedir. Genel karakteristiği itibari ile kıyı kemleri düz ovalardan oluşan alanın, iç kesimlere doğru yükseltisi bölgelere göre hızla artmaktadır. İç kesimlerinde geniş ova ve tepelerin bulunduğu bölgede akarsuların aşındırdığı geniş vadi tabanları bulunmaktadır. 114

Harita 2.18: Planlama Bölgesi Jeomorfoloji Haritası 2.3.2. BALIKESİR 2.3.2.1. Jeomorfoloji Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması Balıkesir kent merkezi, Batı Anadolu nun Marmara Bölgesi nin Güney Bölümü nde yer alan Balıkesir Ovası nın batısında kurulmustur. Kentin genel görünüsü kuzeyden itibaren batıya ve daha sonra da güneye dogru yönelen tepelerle çevrili, dogu ve güney ucu ise Balıkesir Ovası na dogru yayılmıstır Kenti kuzeyden batıya ve güneye dogru çevreleyen tepelerin ortalama yükseltisi 400 m civarındadır. Bu tepeler kuzeyden güneye dogru sırasıyla Üçpınar köyü batısındaki Naldöken tepe, Hacımehmet tepe, Namlıçal tepe, Harita tepe ve Erdelek tepedir. Bunların içinde en yüksegi 483 m ile Harita tepedir. Kent batıdan itibaren bu tepelerin eteklerinden baslayarak doguya dogru Balıkesir Ovası na yayılmıştır. Bu yayılış güneyde Çayırhisar köyüne, doğuda Halalca köyünün batısından geçen çevre yoluna, kuzeyde ise Ayşebacı köyüne kadar uzanmaktadır. Kentin yükseltisi de batıdan doğuya doğru azalmaktadır. En yüksek yer Hacıahmet tepe dogusunda 310 m ile 2. Sakarya mahallesi batı ucu, en alçak yer ise 106 m ile Gümüsçesme mahallesi dogu ucudur. Balıkesir kent merkezi dogu-batı 7,7 km, kuzey-güney 8,2 km uzanarak 34,4 km2 lik bir alanı kaplamaktadır. Kent merkezinin kuruldugu Balıkesir Ovası nın batı kenarında, altta Miyosen yaslı dasit ve andezitler bulunmaktadır. Bunun üzerinde yer yer aglomera ve tüfler ile en yüksek kesimlerde oldukça ince bir örtü seklinde Pliyosen yaslı bazaltlar yerlesmis durumdadır. Neojen göl serilerinin biraz gerisinde yer alan bu andezit kütleler, daha yüksek rölyefi temsil etmektedir. 78 Balıkesir Ovası nın batı kenarına göre nisbi yüksekligi 300 m civarında olan bu alanda aglomera ve lav 78 Özogul, 1987 115

akıntılarının hakim oldugu yerlerde flüvyal asındırma sonucunda yamaç egimleri 12 17 derece arasında degisirken, volkan konilerinin yamaçlarında, flüvyal asındırmanın da diklesmeye katkıda bulunmasıyla egim yer yer 17 derecenin üzerine çıkmaktadır. Volkan konilerinin zeminini dasit ve andezitler olusturmus olup, volkanik faaliyetin yogun lav çıkısı seklinde geliserek bugünkü Balıkesir Ovası na doğru aktığı söylenebilir. 79 Kent merkezinden geçen Çay deresi, kuzeydeki Neojen kütleler ile güneydeki volkanik serileri birbirinden ayıran dogal bir sınır olusturur. Bu iki farklı jeolojik yapı arasında fazla genis olmayan bir oluk meydana gelmistir. 80 Çay deresi bu oluk içinde akmaktadır. Kenti batıdan doguya dogru kat ederek önce Yakupköy doğusunda Kazıklı dere ile sonra Üzümcü çayı ile birlesir. Namlıçal tepe ile Harita tepe arasından kentin batı ucundan girerek 1. Sakarya mahallesinde Haydar deresi ile birlesir. Balıkesir kent merkezinin kurulu oldugu alanın egim haritası, Aktimur ve Diğerleri (1994) tarafından hazırlanan çalısmadaki derece aralıkları temel alınarak olusturulmustur. Bu derecelendirmenin konumuz olan deprem ve şehirleşme açısından daha uygun olduğu değerlendirilmiştir. 2.3.2.2.Yeryüzü Şekilleri İl toprakları, Marmara kıyısı boyunca uzanan ve güneye doğru sarkan ovalarla kaplıdır. Bu düzlükleri, Ege kıyılarındaki ova şeridinden (Edremit Ovası) Madra Dağı (1.339 m) ile Kazdağı (1.767 m) ayırır. Doğuda Alaçam Dağı (1.615 m), orta kesiminde Çatal Dağı, kuzeyde Kapıdağ Yarımadası yer alır. 2.3.2.2.1. Dağlık Alanlar a.karadağ: Gemlik-Bandırma arasında bulunan ve zirveden aşağıya doğru yeni palezoik, mezosoik ve tersiyer örtülerden oluşmuş ve eteklerinde neojen alüvyonların bulunduğu 767 m yükseklikte eski bir kütledir. b.edincik Dağı: Bandırma ve Erdek körfezlerinin güney tarafında bulunan, güneyde neojen arazisi olup, dağın doğusunda billuri kalkerlerle şistler, batısında anfibollu granitler mevcuttur. c.kapıdağ: Eski bir kütle olan Kapıdağ Yarımadasının en yüksek yeri 803 m. olup, eskiden kıyıya çok yakın olan ve ada durumunda olan arazi hem doğu hem batıdan iki ayrı kordon ile karaya bağlanmış, bu iki kordon arası başlangıçta bir göl oluşturmuş, sonra bataklığa dönüşmüş ve zamanla bugün kara ile birleşmiştir. d.sularya, Gelçal(Keltepe) Dağları: Manyasın güneyinde Susurluk-Kocaçay Vadilerinin arasında uzanan bu çift masif doğuda Sularya (600 m.) Dağı adını alır. Sularya Dağı genellikle permokarbonifer kalkerlerinden teşekkül etmiş olup etrafı andezit, trakit, neojen ve mesozoike ait tortul kütlelerden ibarettir. Gelçal Dağları kütlevi olup en yüksek yeri 881 m dir. Bu masifte billurlu kalker ve şistlerden oluşmuş, kuzey yamaçları neojen göl tabakalarıyla örtülüdür. Batı ve güney tarafları lav ve tüflerle temas halindedir. e.çataldağ(kepezdağı): 79 Özogul, 1987 80 Durmaz, 1995 116

Manyas havzasının güneyinde Susurluk-Balat vadileri arasında iki zirveli bir masiftir (1.336 m. ve 1.306 m). Bölgedeki masiflerden yalnız burası billurlu ve metamorfiklerden müteşekkildir. Yapısı daha ziyade granit olan bu kütle doğu, kuzey ve batı kesiminde billuri şist ve gnayslardan ibarettir. Eteklerinde neojen arazisi vardır. f.alaçam Dağları: Balıkesir in güneydoğusundaki engebeyi teşkil eden bu dağlar doğu ve batı yönünde uzanırlar ve Kütahya sınırları ile Dursunbey in güneyindeki saha ile Sındırgı nın kuzeyindeki sahayı kaplar. Metamorfik bir çekirdeği olan kütlenin en yüksek yeri 1.615 m dir. g.madra Dağı: Bu dağlara Kozak Dağları da denilmektedir. En yüksek zirvesi 1.338 metre olup Marmara ve Ege yi birbirinden ayırır ve su bölümü çizgisi teşkil eder. Bu dağlar, İvrindi ilçesinin 4km batısında, Musluk Dağı üzerinden Kazdağının devamı olan Aykaya Dağı ile birleşir. Metamorfik bir çekirdeğe sahip olan Madra, Edremit -Bakırçayı arasında hakiki bir horsttur. h.kazdağı: Edremit Körfezinin kuzeyinde batı-güneybatı, doğu-kuzeydoğu yönlü morfolojik uzanışı ile iki çöküntü arasında bir duvar gibi uzanan kütle metamorfik billuri Ģist, gnays ve mermerlerden meydana gelmiş olup en yüksek yeri 1.767 metredir. Pleistosen buzul devrinde zirve aşınmaya uğramış ve o devirden kalma Kalabalık (1.716 m.) ve Sarıkız (1.727 m.) dorukları arasında (neve sirkleri) buz-kar yalakları görülür. En yüksek doruk Babadağ olup 1.767 metredir. Bu dağ ilkçağ ve mitolojide İda dağı veya Ayda Dağı olarak geçer. 81 2.3.2.2.2. Ovalık Alanlar İl genelinde büyük kısmı aralarında yer yer arızalar bulunan eşik ve sırtlarla birbirinden ayrılmış ve yüksekliği pek fazla olmayan deniz seviyesine yakın olan bu ovaların başlıcaları şunlardır. a.gönen Ovası: Rakımı 30 metre olan ve Gönen Çayı nın mecrası boyunca uzanan ova, Manyas Gölü çukurundan eski alüvyonlardan oluşan bir eşik ile Marmara Denizinden 100 metreyi aşan bir sırtla ayrılmıştır. Ovanın geniş ve uzun yerlerine Gönen Çayı boyunca rastlanır. Ovadaki alüvyonlar vadi boyunca mansaptan itibaren 35 km kadar devam eder. Ovanın kuzeye doğru eğimi %10 kadardır. Ova üç kısımdan ibaret olup, biri Gönen civarında ve daha ziyade birkaç vadiye ait alüvyonların birikmesiyle meydana gelmiştir. Diğeri daha kuzeyde olup özellikle Sarıköy vadisi boyunca batıya doğru uzanmaktadır.(sarıköy Ovası) Buradaki alüvyonların kalınlığı 40 metreyi bulmaktadır. Üçüncü ova ise Gönen Çayı aşağı kısımlarında Sinekçi Sarıköy Edincik arasında yer alan Tahir ovasıdır. b.manyas Ovası: 110 km2 olup Manyas Gölünün güney taraflarında bulunan ve doğu batı istikametinde uzanan bu ova alüvyonların Manyas gölünün bugünkü seviyesine göre toplanmasından meydana gelmiştir. Ova bir taraftan Manyas Gölünün güney tarafında, diğer yanda Karadere vadisinde bir şerit halinde uzanmaktadır. Ovanın kuzeye doğru eğimi % 0,04 kadardır. Kocaçay ın deltası teşekkülüne bugün de devam etmektedir. c.balıkesir Ovası: 81 Balıkesir İl Çevre Durum Raporu 117

Batı Anadolu da Marmara Bölgesinin güney bölümünde Edremit-İvrindi ovalarıyla birlikte batı doğu doğrultulu bir graben hattı üzerinde bulunan Balıkesir şehri, kendi adı ile anılan verimli ovayı batıdan sınırlayan düz sırtlı tepelerin yamacında, eteklerinde ve düzlükte kurulmuştur. Balıkesir ovası eski temel dağlar üzerinde, çerçevesindeki kuzeydoğu güneybatı doğrultulu fay çizgisinin belirtildiği gibi çöküntü ile meydana gelmiş ve tabanı kuvaterner birikintileriyle örtülmüş bir ovadır. Civarındaki yüksek yontuk yüz, akarsular tarafından birçok vadilerle oyulmuş, batıda Edremit Körfezi ile Susurluk Çayı vadisi arasındaki alanda fazla yüksek olmayan araziler mevcuttur. Çevresi dağlarla çevrili olan Balıkesir Ovası oluşum bakımından tektonik kökenlidir. Bu oluşum çeşitli akarsuların taşıdığı alüvyonlarla dolarak düzleşmiş ve bugünkü görünümünü almıştır. Ovanın kuzeyinde andezit kayaçlarından oluşan volkanik kütleler yer alır. Balıkesir il sınırları içindeki dalgalı düzlükler; il merkezinin kuzeyinde de devam etmektedir. Denizden yüksekliği 130 metre olan ova daha doğuda Balıkesir e 26 km mesafede bir eşikle ayrılmış ve Balıkesir ovasına göre 10 metre daha yüksekte (deniz seviyesinden 130 m.) Kepsut çöküntüsü vardır. d.körfez Ovaları: Körfezi çevreleyen dağlardan akasular vasıtası ile taşınan zengin içerikli sular vasıtası ile alüvyon tabanlı birikme ovaları oluşmuştur. Akıntı ve gelgitin kıyılarda etkili olmadığı körfez kıyılarında geziş düzlükler oluşmuştur. Turfanda sebze ve meyve yetiştirilen ve Akdeniz ikliminin tipik şekli görülen bu ovalar Edremit Ovası, Burhaniye Ovası ve Ayvalık Ovasından oluşmaktadır. 2.3.2.2.3. Vadiler Balıkesir de bulunan vadiler morfolojik şekillerin en önemlilerindendir. Bunlar içinde yayla ve dağlardan doğarak Marmara hududuna doğru uzanan Susurluk, Gönen ve Kocaçay yer almaktadır. Vadiler yukarı ve orta mecralarında çok dar, hatta boğaz meydana getirecek şekilde yamaçlara malik oldukları halde mansap kısımlarda ovalara karışarak bazı karakterlerini kaybederler. a.susurluk Vadisi: Yukarı bölümünde Gelçal Çataldağ, Orta Manyas-Ulubat havzaları, aşağı bölümünde Karadağ Mudanya tepeleri arasında girdiği ve çıktığı yerlerde dar boğazlardan geçerek normal bir vadinin bütün karakterlerine sahip olduğu halde boğazların arasında kalan sahada ova ve geniş depresyonlara karışarak bazı vasıflarını kaybeder. Vadi Susurluk ilçesinin 25 km güneyinde paleozoyik şistlerde tersiyer volkanik arazisinin birleştiği alanda ve ova kenarında nejenler üzerinde 300 metrede teşekkül etmiştir. Vadi tabanı yeni alüvyonlarla doludur. Vadinin her iki tarafında aşıntı yüzeyleri ve kıyı taraçları vardır. b.gönen Vadisi: Kazdağı ve Öbekalan Dağları arasından çıkar ve yukarı orta bölümünde paleozoik devirlere ait tortul kütlelerden oluşan vadi Gönen Sarıköy ovalarında 60 70 metrede birbirinden ayrılır. Gönen civarında yüksekliği 100 150 m olan bir eşik üzerinde kalkerli konglomeralardan ibaret neojen arazisinde açılan boğazın kuzey ve güneyinde karşılıklı 80 100 m yüksekliğinde şekiller mevcuttur. c.kocaçay Vadisi: Madra Dağları ile Manyas gölü arasında olup çay yukarı bölümünde permokarbonifer kalkerleri arasında arızalı bir topografyayı geçip aşağılarda aynı kalkerlerin teşkil ettiği temas sahasını takip eder. Vadinin bu kısmında tersiyer faylarına uyarak teşekkül ettiği anlaşılsa da, Manyas da neojen göl depolarına göre teşekkül ettiği açıktır. Vadi Sularya Dağı ve Doğanca Sırtları üzerinde 118

teşekkül etmiş yüksek aşınma düzlüğünün içerisinde açılmış olup, vadi tabanındaki alüvyonlar yamaç alanlarına bir şerit gibi girer. 2.3.3. ÇANAKKALE 2.3.3.1. Jeomorfoloji Çanakkale İli nin toprakları, genellikle dağ ve tepelerle kaplı alanların vadilerle yarılmasıyla oluşan engebeli bir yapı göstermektedir. İl in en yüksek dağı, Balıkesir sınırında yer alan Kazdağı olup, diğer yükseltiler bu dağın çevresinde yer alır. Biga yöresinde Kuzey-Doğu ve Güney-Batı yönünde uzanan 500-1000 m. arasındaki yükseltiler dalgalı bir görünüm oluşturur. Edremit Körfezinin kuzeyi bu dağ ve tepelerin en yükseklerinin bulunduğu yerdir. Bu yükseltiler arasında; Susuztepe, Gürgen Dağı, Kalafattepe, Eğrimermertepe, Kocaeğrek Tepe, Hacıöldüren ve Kocakatran Dağları yer almaktadır. Gelibolu Yarımadasının kuzey ve kuzeydoğusunda Koru Dağı ile Tekir Dağları nın uzantıları yer almaktadır. Gelibolu Yarımadasında boğazdan Saroz Körfezine doğru basamak basamak bir yükselme görülür ve 400 m ye yaklaşan tepeler dik yamaçlarla Saroz Körfezine doğru iner. İl de ovalık alanlar az yer kaplar. Ovalara akarsu ağızlarında ve geniş tabanlı vadilerde rastlanır. Gelibolu Yarımadasının biçimi, büyük ovaların oluşmasını olanaksız kılmıştır. Ege Denizi ile Çanakkale Boğazı arasındaki tek büyük ovayı Kilye ve Piren Ovalarının birleşmesi (Eceabat Ovası) oluşturur. Bununla beraber Gelibolu Yarımadasının kuzeydoğusu doğrultusunda sırasıyla Yalova ve Kavak ovaları yer almakta olup, bu ovalar bölgede dar alanlar kaplamaktadır. Anadolu yakasında ise Eski Menderes Çayının aktığı alanda Bayramiç ve Ezine ve Ovaları, ayrıca Kocabaş Çayının ağzında Biga ve Karabiga Ovaları ile İlin güneydoğunda yer alan Agonya Ovası bulunur. İldeki yaylalar Kaz Dağları üzerinde akarsu başlarında, havzaları birbirinden ayıran küçüklü büyüklü gruplar şeklinde sıralanır. Yayla gruplarının bir bölümü Biga Yarımadasında, Kaz Dağlarının uzantıları olan düşük yükselti üzerindedir. Diğerleri ise Edremit Körfezinin kuzeyinde, Kaz Dağlarının doğu batı uzantıları şeklinde ve Ayvacık ta Menderes Havzası ile Edremit Körfezi arasındadır. Ova ve vadi tabanları ile plato ve yüksek dağlık alan arasında, yer yer birikim, yer yer de aşınım süreçleri ile gelişmiş olan etek düzlükleri, söz konusu ana jeomorfolojik üniteler arasındaki geçiş zonunu oluşturmaktadır. Çanakkale İlinin de içinde yer aldığı Biga yarımadasının morfotektonik yapısı neotektonik dönemde gelişmiş olan, genelde KD-GB uzanımlı faylarla kontrol edilmektedir. Ana orografik uzanımlar olan ovalar ve vadi tabanları ile bunlar arasında yükselen dağ silsileleri tektonik yapı ile uyumlu olarak KD-GB yönlüdür. Çanakkale sınırları içinde Miyosen aşınım yüzeyi ve Pliyosen-Pleyistosen aşınım yüzeyi olmak üzere iki aşınım yüzeyi belirlenmiştir. Dağlık alanlar üzerinde parçalar halinde korunmuş olan Miyosen aşınım yüzeyi 400 800 metreler arasındaki yüksekliklerde bulunmakta ve bu yüzey tektonik defoarmasyonlar nedeniyle morfometrik dalgalanmalar göstermektedir. 50 400 metreler arasında yayılımı olan Pliyosen ve sonrası aşınım yüzeyleri genellikle Neojen yaşlı kaya toplulukları üzerinde gelişmiştir. Ayrıca, bazı küçük alanlarda fosil aşınım yüzeylerine de rastlanmıştır. İlin GD bölümünde drenaj şebekesi bölgesel tektonik yapıya uygun olarak KD-GB uzanımlı ana akarsularla karakterize edilir. Fay zonları boyunca gelişmiş olan tektonik kökenli havza tabanları veya fay zonlarına sübsekant olarak yerleşmiş oval geniş tabanlı vadilerle tanınan drenaj şebekesi bazı kesimlerde epijenik birleştirme boğazları oluşturmuştur. Çanakkale çevresinde, özellikle boğaz yöresinde kıvrımlı yapı üzerinde rölyef terslenmesi ile karakterize edilmiş kafesli bir drenaj ağı 119

gelişmiştir. Ana drenaj şebekesinin yerleşimi yapısal denetimli olmasına karşın ikincil drenaj ağının örgülenme düzeni jeomorfolojik-litolojik özellikler tarafından belirlenmiştir. Jeomorfolojik oluşumlardan Biga ve Menderes Çayı gibi büyük vadi tabanları ve deltalar taşkın ovalarına karşılık gelmektedir. Taşkın ovaları vadi kenarlarında birikinti koni ve glasilerine geçerler. Alüvyon dolgulu dar vadi tabanları bazı kesimlerde tamamen taşkın yatağı karakteri göstermektedir. Çanakkale Boğazı yöresi ve büyük akarsu vadilerinde dönemsel şekiller gözlenmektedir. Biga ve Menderes Çayı gibi büyük akarsuların taşkın alanlarında izlenen menderes sekileri Holosen de gelişmiştir. Alüvyon yelpazesi daha çok vadi veya havza kenarlarında gelişmiş olup, Edremit Körfezi kıyılarında ve Yenice Ovası kenarında büyük boyutlara ulaşmıştır. Ova ve vadi kenarlarında yumuşak litolojilerin yüzeylediği kesimlerde ise glasiler gelişmiştir. 2.3.3.2. Yeryüzü Şekilleri İl topraklarının yarısından fazlası ormanlar ile kaplıdır. Ormanlar il topraklarının %53,9 unu oluşturur. Ormanlık alanlar 536.964 hektar olup bunun 449.024 hektarı koru, 87.969 hektarı ise köylülere dağıtılan ve ticaret yapılan, kesilmeye hazır ormanlardır. Ormanlık arazinin yarısından fazlasını kızılçam ve meşe kaplar. İlde yetişen ağaçların miktarları şöyledir İlin kıyı ilçelerinde ve adalarda iklim hemen hemen aynıdır. Akdeniz iklimi ile Karadeniz iklimi arasında bir geçiş iklimin yaşandığı Çanakkale topraklarında iklim daha çok Akdeniz iklimine paralellik gösterir. İç bölgelerde denizden yükseklik artar ve bu nedenle kıyı bölgelere oranla aradaki sıcaklık ortalaması oldukça açılır. Yılın büyük bölümü hemen her ilçede rüzgârlı günler yaşanır. Çanakkale'de önem arz eden bir su kütlesi bulunmaz. Gelibolu Yarımadası'nda Tuzla Gölü, Biga ilçesi sınırlarında Hoyrat Gölü ve Ece Gölü ile diğer ilçelerde yer alan bazı ufak baraj gölleri ve göletler vardır. Biga'ya bağlı Yeniçiftlik beldesinde yer alan yaklaşık 10.000 hektarlık Ece Gölü son bir kaç yıl içinde kurutularak tarıma uygun hâle getirilmeye çalışılmaktadır. Çanakkale ilinin coğrafî olarak aslında 4 farklı su kütlesi ile kıyısı bulunur. 2.3.3.2.1. Dağlık Alanlar Biga Yarımadasının GB sında geniş yayılımı olan yüksek dağlık alan genellikle Neojen öncesi temel kaya toplulukları ve Neojen yaşlı volkanizmaya bağlı olarak şekillenmiştir. Ayvacık-Yenice- Biga arasında yer alan dağ silsilerinin orografik uzanımları KD-GB yönündeki neotektonik dönem faylarıyla uyumlu olup, bunlar ile plato ve vadi tabanları arasındaki geçişler genellikle dik fay yamaçları ile sağlanmaktadır. Çanakkale nin doğusunda bulunan yüksek dağ kütleleri ise neojen yaşlı volkanizma ürünlerine karşılık gelmektedir. İl topraklarının %44 ünü dağlar kapsar. İlin en yüksek kesimi Güneyde Balıkesir İl sınırında yükselen Kaz Dağındadır ( 1.765 metre) Vadilerle yarılmış yerler, buradan kuzey ve kuzey doğuya doğru açılır. Ağı dağı (989 m) Karadağ (749 m)katran Dağı (1.111 m.)ayvacık İlçesindeki; Kavak Dağı (562 m), dikili (776 m.), Bayramiç ilçesindeki Gedik (710 m.), Mekkare (710 m.), Kuşaklıca (553 m.) Dededağ (862 m.)biga İlçesindeki Abdal Tepe (602 m.)çan İlçesindeki Karadağ (749 M.),Dede Tepe (882 m.)ağı Dağı 989 m.) Merkez İlçedeki Kayalıdağ (871 m.),şap Dağı (737 m.)laztepe (603 m.) Balaban (811 m.) Dumanlı ( 725 m.)yenice İlçesindeki Tavşanoyna (1424 m.)baldağ (888 m.)sivri Tepe (606 m.) Sakar (913 m.) Kireç tepe (620 m.)gelibolu ilçesindeki Koru dağı ( 725 m.) en yüksek tepeleridir. Ayvacık ilçemizde bulunan dağlar (Kazdağı, Kavakdağı, Dikili Dağı, Pırnar dağı, Beşik Dağı, Sırıklık, Dağı Kozlu Dağı ve Ahmetler Dağı) denize dik olarak uzanmaktadır. 120

Tablo 2.15: Çanakkale İli Başlıca Dağları ve Tepeleri ÇANAKKALE İLİNİN BAŞLICA DAĞLARI ve TEPELERİ Yükseklik (m) Bulunduğu İlçe Ya da İlçelerin Adı Üzerinde Bulunduğu Sıradağ AĞI DAĞI 1.007 Çan-Bayramiç Kazdağı APTALDAĞ TEPE 602 Biga Aptaldağ AYALİYAS TEPE 672 Gökçeada Münferit bir tepe BABADAĞI TEPE 1.765 Bayramiç Kazdağı BALTAOLUK TEPE 772 Biga Armutçuk ÇAM ALANI TEPE 1.375 Bayramiç Kazdağı ÇATMALI_KESTANE TEPE 1.752 Yenice Kazdağları DEDE TEPE 624 Çan Kazdağı DENİZGÖZÜKEN TEPE 668 Merkez ilçe Ağıdağı DUMANLIDAĞ TEPESİ 725 Lapseki Kazdağın etekleri EĞRİKABAAĞAÇ TEPE 883 Çan Kazdağı EYBEKDEDE TEPE 1.294 Yenice Kazdağı HACI ÖLDÜREN TEPE 1.120 Bayramiç Kazdağı KATRANDAĞI 1.052 Yenice Kazdağları KAVAK DAĞI 672 Ayvacık Kazdağı KAVAKATRAN TEPE 993 Çan Kazdağı KAYALIDAĞ 1.017 Merkez ilçe-bayramiç Kazdağı KENAZ TEPE 592 Ayvacık Kazdağı KESTANE DAĞI 809 Bayramiç-Merkez ilçe Kazdağı KOCAİKİZCE TEPE 834 Bayramiç Kazdağı 121

KOCAKATRAN TEPE 1.111 Çan Kazdağı KURUAHLAT TEPE 994 Ayvacık Kazdağı KUSAKLICA 538 Bayramiç Kazdağı MEKKARI TEPE 1.198 Bayramiç Kazdağı PATLAK TEPE 1.047 Ayvacık Kazdağı SANOLUK TEPE 882 Yenice Gürgen dağ SAPDAĞ TEPESİ 767 Lapseki Kazdağın etekleri SARIKIZ TEPE 1.862 Bayramiç Kazdağı SAZAK TEPE 1.288 Bayramiç Kazdağı 2.3.3.2.2. Platolar TAVŞAN OYMAĞI TEPE 1.471 Yenice Kazdağları Kaynak: :http://www.canakkale.gov.tr/canakkale_tablolari/daglar.htm Çanakkale yöresinde en yaygın olan jeomorfolojik ünite, çeşitli yükselti basamaklarında bulunabilen, farklı yaştaki aşınım yüzeyleri nedeniyle bazı kesimlerde basamaklı bir görünümü olan, yer yer yapısal denetimli platolardır. Genellikle Neojen yaşlı kaya toplulukları üzerinde gelişmiş olan platolar akarsularla derin şekilde yarılarak parçalanmışlardır. Edremit Körfezi nden başlayarak kuzeydoğudaki Erdek Körfezi ne doğru çekilen Hittin batısında kalan yaklaşık 10 bin km² lik bölüme Biga Yarımadası denir. Yarımada bu adı, kuzeydogusunda bulunan Biga ilçesinden almaktadır. Yarımadanın doğu sınırını Edremit kuzeyinden itibaren Gönen (Aisepos) Çayı oluşturur. Güneyde Edremit Körfezi, batıda Ege denizi, kuzeyde ise Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi yer alır. Kuzeydeki Marmara Denizi kıyısı ile Güneydeki Ege Denizi kıyısı Doğu-Batı yönünde birbirine paralel uzanırken, doğu batıdaki sınırları Kuzeydoğu- Güneybatı yönündedir. Biga Yarımadası nda seçilen başlıca morfolojik Üniteler ise batı, kuzey ve güneyde irili ufaklı kıyı ovaları ve bunların gerisinde tepelikler, platolar ve iç kesimlerde yüksek dağlık alanlardır. Ancak orta kesimlerde platolar ve dağlık kütleler arasına sıkışmış tektonik depresyonlara sıkça rastlamak mümkündür. 2.3.3.2.3. Ovalık Alanlar Menderes çay deltası ve Çanakkale Boğazı yöresi dışında kalan alüvyal ova ve vadi tabanları, genelde bölgenin tektonik denetimli ana orografik yapısına uygun olarak KD-GB yönünde uzanmaktadır. Yine kıyı ovaları ve deltaların dışında kalan alüvyon dolgu düzlükleri, genelde vadi tabanlarına karşılık gelmektedir. Tuzla çayı, Menderes çayı ve Biga çayı ağızlarında izlendiği gibi akarsuyun büyüklüğü ve drenaj havzaları ile oluşturdukları delta ovaları karşılığında deltaların küçük boyutlu olduğu gözlenmiştir. Bu çelişkili morfoloji delta sedimantasyonuna karşılık gelen denizel kaide seviyesinin çok yakın jeolojik geçmişte kazanılmış olması ile ilişkilidir. 122

İl topraklarının %15 i ovalardan oluşmaktadır. Başlıca ovalar: Tuzla, Kösedere, Babadere, Biga, Bayramiç, Karabiga, Çan, Ezine, Batak, Kavak, Cumalı, Yalova, Kilye, Piren, Evreşe, Umurbey, Kumkale, Sarıçay ve Agonya ovasıdır. Bu ovaların tamamı akarsu ve yer altı suyu ile beslenmektedir. Tablo 2.16: Çanakkale İli Başlıca Ovaları ÇANAKKALE İLİNİN BAŞLICA OVALARI Bulunduğu İlçe Yüzölçümü Yükseklik İl Yüzölçümüne yada İlçelerin Adı (km2) (m) Oranı (%) AGONYA OVASI Yenice 36 300 0,37 BATAK OVASI Merkez İlçe-Ezine 145 6 1,49 BAYRAMİÇ OVASI Bayramiç 80 80 0,82 BİGA OVASI Biga 196 40 2 EVRESE(KAVAK) OVASI Gelibolu 58 10 1 TUZLA OVASI Ayvacık 17 10 0,17 UMURBEY OVASI Lapseki 8 3 0,08 Kaynak: http://www.canakkale.gov.tr Biga topraklarının oluşumu, tüm jeolojik zamanlara yayılmıştır. Birinci Zaman Devon ve Karbon Devri'nde killi ve katmerli mermerler, mermerleşmiş kalkerler, kum ve taşlar; İkinci Zamanda deniz depoları, Tebeşir Devri'ne ait alacaklı killer, yine 2. ve 3. Zamanda volkanik bir yapıya; 4. Zamanda kalkerlere ve çökmeler sonucu kıyılardaki taraçalar, yer çatlaklarıyla oluşan ılıcalardan oluşmuştur. Kocabaş Çayı ve kolları yüksek yerlerde, dere yataklarında birikinti ovaları meydana getirmiştir. Güneyden kuzeye doğru az bir bolünde sert de olsa büyük bir bölümde toprak deniz seviyesine tatlı bir meyil ile inerek, denize kadar uzanan alivyonlu, tarıma elverişli, Biga Ovası'nı meydana getirmiştir. Bayramiç ovası; Bilgin (1969) tarafından bir gömük menderes olarak tanımlanan Araplar Boğazının oluşumu kontrolünde şekillendiği düşünülen Bayramiç Depresyonu tabanında bir taşkın ovası bulunmaktadır. KD-GB uzanışlı olan Bayramiç Ovası Bayramiç yakınlarında iki kola ayrılmaktadır. Bayramiç ovası; taşkın yatakları, örgülü drenajı, kopuk menderesleri, güncel sekileri ve bütün bunlara ortam hazırlayan eğim azlığı ile tipik bir taşkın ovası niteliğindedir. Bayramiç Ovasının oluşmasında tektonizmanın belirleyici etkisi kuzey kesim ile güney kesime geçişlerdeki farklılıkta da açık bir şekilde görülmektedir. Bayramiç Ovası KB kesimini sınırlayan fay hattının varlığı bu kesimde eğimin birden artması şeklinde ekili olmuştur. 2.3.3.2.4. Karstik Şekiller Son Buzul Çağı nda tatlı su gölü halinde olan Karadeniz e, Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı aracılığı ile Akdeniz in tuzlu suları ulaşmış ve günümüzden yaklaşık 3000 yıl önce Karadeniz in suları bugünkü tuzluluk seviyesine ulaşmıştır. Karadeniz de tuzluluk oranı Marmara ve Ege den daha azdır. Bunun temelsebepleri, yağışın fazla, akarsu havzalarının geniş, sıcaklık ve buharlaşmanın az olması ile enlemin etkisidir. 123

Kıyı ve Denizaltı Şekilleri: Çanakkale Boğazı çevresinde 20-25, 15, 7-8 metre seviyelerinde olmak üzere üç denizel seki gurubu gözlenmektedir. Bölgede çok belirgin morfolojik diskordansın izlediği falezler şeklinde gelişmiş olan yüksek kıyı tipi çoğunluktadır. Bazı kesimlerde önlerinde geniş bir dalga aşınım düzlüğü bulunduran bu kıyılarda dalga aşındırma süreçleri egemen olup, duraysız kesimlerde tabaka kaymaları ve heyelan gibi kütle hareketleri gözlenmektedir. Delta ve vadi ağızlarına karşılık gelen alçak kıyılarda ise birikim süreçlerinin etkisiyle kumlu ve çakıllı plajlar gelişmiştir. Gelibolu ve Biga yarımadası açıklarında -90 metreler seviyesine kadar inen ve üzerinde Gökçeada ile Bozcaada nın yükseldiği kıtasal şelf izlenmektedir. Pleyistosen sonlarındaki deniz yükselmesi ile deniz tabanı haline dönüşen şelf düzlüğü üzerinde, eski akarsu yataklarını belirleyen denizaltı vadileri yer almaktadır. Çanakkale Boğazı da Üst Pleyistosen sonlarına kadar Marmara yönüne doğru drene olan eski bir akarsu yatağının deniz altında kalması ile oluşmuştur. 2.4. HİDROLOJİK VE HİDROJEOLOJİK YAPI Topografik yapının sonucu olarak, yağış sularının depolandığı, yüzeysel akışa geçen suların bir mecrada toplandığı (su toplama alanı) ve bu olayların etki alanı içerisinde kalan sahaların tamamına havza denir. Türkiye, havza varlığı açısından 25 farklı bölgeye sahiptir. Planlama Bölgesi ise; Marmara Havzası, Susurluk Havzası ve Kuzey Ege Havzası olmak üzere üç farklı havzanın bulunduğu bir coğrafyada yer almaktadır. Harita 2.19: Türkiye ve Planlama Bölgesi Havzaları Kaynak: Marmara Havzası Koruma Eylem Planı Nihai Rapor Planlama Bölgesi, akarsular bakımından zengindir. Fakat bunlar küçük olup, büyük nehirler yoktur. Başlıca akarsuları; Susurluk (Simav) Çayı, Gönen Çayı, Havran Çayı, Bayramdere, Büyükdere, Kocaçay, Sarıçay, Karamenderes, Tayfurdere ve Tuzla Çayı dır. Planlama Bölgesi nin önemli gölleri; Manyas Gölü, Tabak Gölü, Tuz Gölü, Ece gölleridir. Manyas Gölü barındırdığı çevre dengesi ve zengin çeşitlilik nedeniyle Ramsar koruma statüsüne sahiptir. Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi sahip olduğu deniz varlığı açısından çok önemli bir konumdadır. İki deniz, iki körfez ve bir Boğaza sahip bölge gerek deniz canlıları çeşitliliği bakımından zengin bir bölgeyken, denizden faydalanma konusunda da oldukça imkânlara sahip bir bölgedir. 124

Ulusal ve uluslar arası alanda öneme sahip termal kaynaklara sahip Planlama Bölgesi, sahip olduğu 50 ye yakın termal kaynak ile termal kaynaklardan turizm amaçlı olarak faydalanmaktadır. Bölgede turizmin dışında konut ısınmasında ve elektirik üretiminde de termal kaynaklardan faydalanmaya başlanmıştır. DSİ tarafından işletilen ve inşa halinde olan sulama amaçlı projeler ile birlikte planlama bölgesinde taşkın kontrolü, içme suyu temini ve enerji üretimi yapılmaktadır. Ayrıca bölgenin sahip olduğu verimli topraklar su ile buluşmaktadır. Planlama Bölgesinin hidrolojik ve hidrojeolojik yapısı; il sınırları dâhilinde değil, havza bütününde bulunan hidrolojik unsurlarla birlikte değerlendirilmiştir. Harita 2.20: Planlama Bölgesi Hidrojeoloji Haritası 2.4.1. Marmara Havzası Kaynak: Planlama Ekibi Ofis Çalışması Marmara Havzası Marmara Denizi ne dökülen Susurluk Nehri haricindeki tüm akarsuların yağış alanlarını kapsamaktadır. Havza, Trakya da Koru Dağı. Ganos Dağı ve Istıranca uzantıları; Anadolu da kuzeyden itibaren Alem Dağı, Aydos Dağı, Kayalıdağ, Gökdağ, Avdan Dağı. Katırlı Dağı ile Kaz Dağı uzantıları ve Karadağ tarafından çevrelenmektedir. Marmara Havzası nın toplam alanı; yapay alanlar, tarımsal alanlar, orman ve yarı doğal alanlar, ıslak alanlar ve su yüzeyleri dâhil olmak üzere 2.308.464 ha olup; havza izdüşümü alanının Türkiye izdüşümü alanına oranı %3 kadardır. Trakya bölümünde Alibey ve Kâğıthane Deresi, doğuda Kiraz Deresi, güneybatıda Kocabaş (Biga) ve Gönen Çayları bulunmaktadır. Büyükçekmece, Küçükçekmece, Manyas ve İznik gölleri, havzanın en önemli gölleridir. Havza alanında hemen her mevsimde yağış görülmektedir. Yıllık ortalama yağış 586 mm (Tekirdağ) ile 768 mm (İzmit) arasında değişmekte olup; havza ortalaması 685 125

mm dir. Çanakkale nin Avrupa Kıtası ndaki alan ve Tekirdağ ın havza içinde kalan kısımlarında yüzeysel su kaynakları sınırlı, havzanın geri kalan kısmında ise yüzeysel su kaynakları nispeten boldur. 82 Marmara Havzası; Kocaeli Yarımadası, Çatalca Yarımadası, Gelibolu Yarımadası ve Biga Yarımadası nın kuzey kısmından oluşmaktadır. Gelibolu Yarımadası ve Biga Yarımadası nın kuzey kısmı, Planlama Bölgesine tekabül etmektedir. Harita 2.21: Marmara Havzası Sınırları Kaynak: Marmara Havzası Koruma Eylem Planı Nihai Rapor 2.4.1.1. Marmara Havzası Planlama Bölgesi Akarsuları Marmara Havzası sınırları, planlama bölgesinde Çanakkale il sınırının kuzeyini ve Balıkesir ilinin Gönen ilçesinin bir kısmını kapsamaktadır. Marmara Havzası Çanakkale Bölümünde yüzey suları, aşağıda açıklanan akarsular vasıtasıyla Ege, Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizine drene olmaktadır. Bölgede bulunan kuzey güney atımlı Gönen Çayı ve Kocaçay akarsuları Gönen Ovası ve Biga Ovasından geçerek ekolojik çeşitliliğe fayda sağlamaktadır. İç kesimlerde bulunan dağ ekosistemlerinden doğan bu akarsular; orman ekosisteminin çeşitlenmesine ve orman ekosisteminin ürünü olan organik çözünürlüğü fazla olan suları tarım alanlarına taşımaktadır. Tarım alanlarına gelen verimli su, ürün verimini arttırmakta, floristik çeşitliliği sağlamaktadır. Kendi içerisinde floristik ve faunistik ekosistemleri barındıran Gönen çayı ve Kocaçay deltaları denize döküldükleri kısımlarda ise kıyı ve deniz ekosistemini etkilemektedir. Taşıdığı yüksek oksijen ve organik madde varlığı açısından 82 Kaynak: Marmara Havzası Koruma Eylem Planı Nihai Raporu 126

zengin olan Gönen Çayı ve Kocaçay, denize döküldükleri kısımlarda deniz canlıları için üreme ve beslenme sistemleri oluşturarak ekosisteme katkı sağlamaktadırlar. Doğu- Batı atımlı olan ve İntepe ovası ile Çanakkale ovasından gecen ve Çanakkale Boğazına dökülen Kocaçay ve Umurbey Çayları da Dağ ekosistemlerinden aldıkları zengin besinli suları ovada yaşayan canlılara taşımakta, ovalardan geçerken kendi bünyelerine zengin besin kaynakları katarak kıyı ve deniz ekosistemlerinin dengesini oluşturmaktadırlar. Çanakkale Boğazı sahip olduğu akıntı hızı ve rüzgar potansiyeli açısından; kıyı ve deniz ekosistemi, diğer ekosistemlerden farklılık göstermektedir. Rüzgar hızının ve frekansının yüksek olduğu kıyı ekosisteminde, akarsu yatakları flora ve fauna için korunaklı alanlar oluşturmakta ve sürekliliğinin sağlanması için barınma, besin ve güvenlik sağlamaktadır. Akıntı hızı yüksek olan boğaz ekosisteminde deniz canlıları için akarsu ağızları üreme, beslenme ve korunma alanları oluşturmaktadır. Harita 2.22: Marmara Havzası Planlama Bölgesi Hidrolojik Yapı a) Sarıçay (Kocaçay) Kaynak: Marmara Havzası Koruma Eylem Planı Nihai Rapor Uzunluğu 40 km. olan Sarıçay (Kocaçay); Kirazlı Dağı, Aladağ ve Kayalı Dağlarından gelen derelerle beslenip, Çiftlik Deresi ile birleşene kadar Şeytan Deresi adı ile anılır. Kurşunlu Köyü yakınlarında Çanakkale Ovasına çıkan çay, Çanakkale Merkez İlçe yi ikiye ayırarak boğaza dökülür. İl içinde Kuzey Marmara Havzasının en büyük çayı olan Kocabaş Çayı üç büyük koldan meydana gelmekte olup, uzunluğu 80 km dir. Birinci kol Şapçı Dağının doğu sırtlarından çıkıp, sağ ve soldan çeşitli kollarla beslenerek Kocabaş Çayına katılır. İkinci kol Aladağın kuzeydoğu ve güney sırtlarından inen kollarla beslenir. Üçüncü kol ise Salat Dere, Kocabaş Dere ve Çan Deresi (Granit Çayı) adıyla anılan akarsulardır. Çayın asıl kaynağı İda bölgesinde Akdağ dır. Akdağ dan çıkan kol, 127

Çan Ovasına girinceye deyin Göllü Çay olarak adlandırılır. Karabiga yakınlarında Demetoka (Gümüşçay) Deresi ile birleşip, Marmara Denizine dökülür. 83 b) Mıhlı Çayı; Uzunluğu 12 km. olan Mıhlı Çayı, Beder, Oluk, Isırgan ve Şeytan Derelerinin birleşmesi ile oluşur. Engebeli ve kayalık bir araziden geçerek Ege Denizine dökülür. Bayramdere; Doğadır ve Nusretiye Köyleri yöresinden doğup, 40 km. sonra Marmara Denizine dökülür. 20 km. uzunluğundaki Burgaç Çayı Gürgen Dağının kuzey yamaçlarından doğup, Çanakkale boğazından denize dökülür. Gelibolu Yarımadasında Saroz Körfezine dökülen 6 adet, Çanakkale Boğazına dökülen 10 adet küçük dere bulunmaktadır. Bu akarsular yılın büyük bir bölümünde kurudur. Drenaj alanları küçük olduğundan ancak yağışlı günlerde akışa geçebilmektedirler. c) Kavak Çayı; Bu bölgedeki en büyük yerüstü su kaynağı olan 50 km. uzunluğundaki Kavak Çayı İl sınırları dışından doğar ve Gelibolu Yarımadasını geçerek Saroz Körfezine dökülür. d) Gönen Çayı: Kazdağları'nın kuzey eteklerinden doğan Gönen Çayı, Kalkım ve Pazarköy çevresindeki küçük dereleri bünyesine aldıktan sonra büyür ve güneybatı - kuzeydoğu doğrultusunda dar boğazlardan geçerek Gönen Ovası'na oradan da Misakça'nın batısından Marmara Denizi'ne dökülür. Gönen Çayı Kaz dağlarından kaynağını alan üzerinde elektrik üretimi, sulama, taşkın önleme amaçlı olarak kullanılan Gönen Barajı bulunan, Karasukabaklar Köyü ve ve Gaygular Köyü civarında Balıkesir il sınırları içerisine giren ve geçiş güzergâhındaki Bakırlı Köyü, Muratlar Köyü ve Kumköy kısmında kirlilik göstermeyen Balıkesir ilinin önemli bir akarsuyudur. Uzunluğu 60 km olup, 1700 ha lık bir alanı kaplamaktadır ve yıllık 350 hm3 su potansiyeli bulunmaktadır. 2.4.1.2. Marmara Havzası - Planlama Bölgesi Gölleri ve Göletleri Çanakkale ilinde büyük göller yoktur. Yazın kuruyan Tuzla Gölü (Gelibolu Yarımadasında) ile Emir Gölü (Biga Yarımadasında), Haynat Gölü, Ece Gölü en önemlileridir. Doğal göl oluşumunun bulunmadığı bölgede, DSİ tarafından sulama amaçlı göletler inşa edilmiştir. a) Uzun Hızırlı Göleri Çanakkale il sınırları içerisinde, Eceabat ilçesi sınırlarında bulunan gölet 1966 yılında faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Tamamı sulama amaçlı kullanılan gölet, 319 ha lık tarım alanı sulaması için kullanılmaktadır. Uzun Hızırlı Göletin Yeri ÇANAKKALE-ECEABAT Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1966 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kaya dolgu Depolama hacmi 4,90 hm 3 Aktif Hacim 4,25 hm 3 Ölü Hacim 0,65 hm 3 Yükseklik (talvegden) 8,5 m 83 Kaynak: Marmara Havzası Koruma Eylem Planı Nihai Raporu 128

Yükseklik (temelden) Sulama Alanı 10 m 319 ha Proje rantabilitesi 2,11 b) Fındıklı Göleti Çanakkale ili Gelibolu ilçesinde bulunan gölet, DSİ tarafından 1990 yılında faaliyete geçirilmiştir. Sulama amaçlı olarak kullanılan gölet, 69 ha lık tarım alanının sulanmasını sağlamaktadır. Fındıklı Göletin Yeri ÇANAKKALE.-GELİBOLU Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1990 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 0,85 hm 3 Aktif Hacim 0,669 hm 3 Ölü Hacim 0,03 hm 3 Yükseklik (talvegden) 17,5 m Yükseklik (temelden) 20,5 m Sulama Alanı 69 ha Proje rantabilitesi 1,18 c) Alpagut Göleti Çanakkale ili, Lapseki ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve Marmara Havzası Çanakkale Bölümü nün en kuzeyinde bulunan gölet 1990 yılında sulama amaçlı olarak DSİ tarafından faaliyete alınmıştır. 214 ha lık tarım alanının sulanmasında kullanılmaktadır. Alpagut Göletin Yeri ÇANAKKALE-LAPSEKİ Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1990 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 1,85 hm 3 Aktif Hacim 1,42 hm 3 Ölü Hacim 0,05 hm 3 Yükseklik (talvegden) 22 m Yükseklik (temelden) 24 m Sulama Alanı 214 ha Proje rantabilitesi 3,75 129

d) Kozçeşme Göleti Çanakkale ili, Biga İlçesi, Kozçeşme İlçesinde bulunan gölet 1999 yılında sulama amaçlı inşa edilmiştir. 739 ha lık tarım alanı bu göletten faydalanmaktadır. Kozçeşme Göletin Yeri Çanakkale-Biga Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1999 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 4,24 hm 3 Aktif Hacim 3,63 hm 3 Ölü Hacim 0,20 hm 3 Yükseklik (talvegden) 23,6 m Yükseklik (temelden) 26,1 m Sulama Alanı 739 ha Proje rantabilitesi 2,65 2.4.1.3. Marmara Havzası - Planlama Bölgesi İçme Suyu Kaynakları Marmara Havzası Çanakkale Bölümünde; Merkez ve Gelibolu ilçelerinde içme suyu tesisleri bulunmaktadır. İnsan sağlığı açısından önem arz eden içme suyu tesisleri, sağlıklı su temini ve kontrolü açısından önemlidir. DSİ tarafından işletmesi devam eden içme suyu tesislerine ilişkin teknik detaylar aşağıdaki tablolarda verilmiştir. Tablo 2.17: Marmara Havzası Çanakkale Bölgesi İşletmedeki İçme Suyu Tesisleri İşin adı İli : ÇANAKKALE İÇME SUYU TESİSİ : Çanakkale Açılış yılı : 1991 Sağladığı içme suyu miktarı : 23,7 hm 3 PROJENİN ÜNİTELERİ Atikhisar barajı : 52,52 hm 3 / yıl Su arıtma tesisi : 800 m 3 (ön depo + arıtma) İsale hattı :136 km Depolar : 4 000 m 3 Pompa istasyonu : 1 adet terfi yüksekliği h = 50 m 4 adet terfi yüksekliği h = 70 m İşin adı İli : GELİBOLU İÇME SUYU TESİSİ : Çanakkale Açılış yılı : 1985 Sağladığı içme suyu miktarı : 4,1 hm 3 PROJENİN ÜNİTELERİ Tayfur barajı : 4,4 hm 3 / yıl 130

Su arıtma tesisi : 200 m 3 + 200 m 3 İsale hattı :15 km Depolar : 200 m 3 + 50 m 3 İşin adı İli : GÖKÇEADA İÇME SUYU TESİSİ : Çanakkale Açılış yılı : 1985 Sağladığı içme suyu miktarı : 1,9 hm 3 PROJENİN ÜNİTELERİ Gökçeada barajı : 16,8 hm 3 / yıl Su arıtma tesisi : 500 m 3 İsale hattı : 2,8 km Depolar : 500 m 3 2.4.1.4. Marmara Havzası Planlama Bölgesi Jeotermal Su Kaynakları Jeotermal kaynak, yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, sıcaklıkları sürekli olarak bölgesel atmosferik ortalama sıcaklığın üzerinde olan ve çevresindeki normal yeraltı ve yerüstü sularına göre daha fazla erimiş mineral, çeşitli tuzlar ve gazlar içerebilen sıcak su ve buhar olarak tanımlanabilir. Jeotermal enerji ise bunlardan dolaylı veya doğrudan her türlü faydalanmayı kapsamaktadır. Ayrıca, herhangi bir akışkan içermemesine rağmen, bazı teknik yöntemlerle ısısından yararlanılan, yerin derinliklerindeki "Sıcak Kuru Kayalar" da jeotermal enerji kaynağı olarak nitelendirilmektedir. Günümüzde, Dünyada, enerji ihtiyacının büyük bir kısmı hidrolik enerji ve fosil yakıtlardan karşılanmaktadır. Önümüzdeki yıllarda bu fosil yakıtların bitmesi ve bunların yerini yeni enerji kaynaklarının alması beklenmektedir. Jeotermal enerji de bu enerji kaynaklarından biri olup, gün geçtikçe gelişmektedir. Jeotermal enerji üretim maliyeti, diğer enerji kaynaklarına oranla düşüktür. Bu maliyet, entegre kullanımlar söz konusu olduğunda, daha da düşmektedir. Şöyle ki 110 MWe kapasiteli bir santraldan üretilen elektriğin şebekeye satış bedeli 4 cent/kwh dır. Bunun da değeri 327 MWt dir. Böylelikle Türkiye nin jeotermal doğrudan kullanım kapasitesi 820 MWt olmakta ve Türkiye, bu durumda doğrudan kullanım kapasitesi kurulu gücü ile Dünyada 4. sırada yer almaktadır. 84 Ülkemiz Jeotermal kaynaklar bakımından zengin ve buna elverişli jeolojik ortamlara sahiptir. Özellikle Türkiye nin Kuzeybatı Anadolu Bölgesi jeotermal enerji potansiyeli bakımından önemli bir bölgesidir. Türkiye de Denizli, İzmir ve Çanakkale den sonra Balıkesir ili en fazla Jeotermal Enerji Potansiyeline sahip illerdir. Milat öncesinden günümüze kadar bu termal sulardan kaplıca olarak, tedavi amaçlı yararlanılmıştır. Günümüzde ise bu jeotermal kaynaklardan kaplıcanın yanı sıra şehir ısıtmacılığında ve sera ısıtmacılığında da yararlanılmaktadır. Planlama Bölgesinde literatürde bilinen sıcaklıkları 20 C 105 C arasında 32 adet sıcak su kaynağı bilinmektedir. 84 Çanakkale İl Çevre Durum Raporu 2007 131

1- Topraklar Kaynağı ( Kum Ilıcası) Yenice İlçesi Kabalı Köyünün 3 Km Kuzey Batısındadır. 8 adet kaynak vardır. 2 tanesi kaynak grubu şeklindedir. Kaynakların sıcaklığı 45-67 C arasında değişmekte olup, toplam debi 2,5 l/s dir. Kaynakların suları, fluorür içeren sodyumlu, sülfatlı sıcak sular sınıfına girer. Kaptajları yoktur. Ilıcanın olduğu yerde tarihi bir hamam vardır. 2- Kocabaşlar Kaynağı Lapseki İlçesinin Kocabaşlar Köyünün 300m güneyindedir. Sıcaklığı 38 C, debisi 0,35 l/s dir. Fluorür içeren, mineralce fakir sıcak su sınıfına girmektedir. Kaptajı vardır. Kaplıca amaçlı olarak ilkel şartlarda kullanılmaktadır. 3- Akçakeçili Kaynağı Ezine İlçesi Akçakeçili Köyünün 1 Km kadar güneybatısındadır. Kaynak dere kenarından çıktığı için dere suyuna karışmaktadır. Sıcaklık 40 C, debi yaklaşık 1/s dir. Kaynak sodyumlu, klorürlü termal tuzla suyu özelliğindedir. Etrafında tuz çökelimleri vardır. Tesis yoktur. 4.Ozancık Kaynağı Çan ilçesi Bardakçılar Köyünün güneybatısında yer alır. 7 adet kaynak saptanmıştır. Kaynakların sıcaklıkları 54-60 C arasındadır. Toplam debi 2 l/s dir. Sular, fluorür içeren, sodyumlu, kalsiyumlu, sülfatlı sıcak sular sınıfına girer. Kaptajları vardır. Ilıcada bir küçük bir motel halka hizmet vermektedir. 5- Çan-Etili Kaynakları Etili-Ilıcalan kaynakları, Çan İlçesi Etili Beldesinin kuzeybatısında yer alır. 3 adet kaynak saptanmıştır. Sıcaklıkları 32 C debileri 0,35 l/s dir. Kara Ilıca Etili Beldesinin güneydoğusunda bulunur. 4 adet kaynak tespit edilmiştir. Sıcaklıkları 32 C debileri 0,35 l/s dir. Her iki sıcak suda fluorür içeren, sodyumlu, kalsiyumlui sülfatlı sıcak sular sınıfına girer. Burada da ılıca tesisleri bulunmaktadır. 6- Çan Jeotermal Alanı- Pazaköy Kaynağı Çan İlçesinin içinde yer almaktadır. Sıcak su pompa ile çekilerek kaplıca tesislerine verilmektedir. Sıcaklıkları 47 C, kaplıcadaki debisi ise 0,3 l/s dir. E.İ.E 2 adet sıcak su kuyusu açmıştır. Bu kuyulardan elde edilen sıcak suların debisi 8 l/s dir. Ayrıca MTA nın yapmış olduğu sondajlar bulunmaktadır. 7- Kırkgeçit Kaynağı Biga İlçesine 20 km mesafededir. Beş adet kaynak vardır. Kaynakların sıcaklıkları 52-60 C arasında değişmektedir. Toplam Debi 5 l/s dir. Florür içeren mineralce fakir sıcaksu sınıfına girer. Ilıca, uygun sıcaklık ve debisi ile halka hizmet vermektedir. 8- Palamutova Kaynağı Bayramiç ilçesi Yukarı Palamutlu Köyünün 2 Km batısındaki ılıca derede yer almaktadır. Kaynaklar dere suyuna karışmaktadır. 3 adet ana kaynak bulunmakla beraber, çok küçük çıkışları da vardır. Kaynakların ortalama sıcaklıkları 35,3 C, toplam debi 0,3 1/s kadardır. Kaynak suyu sodyumlu, kalsiyumlu, sülfatlı, klorürlü sıcak sular sınıfına girer. Eski hamam kalıntıları vardır. 132

9- Külcüler Kaynağı Bayramiç ilçesi Külcüler Köyünün yaklaşık 3 km kadar GB sında 3 adet kaynak vardır. Kaynaklar 34-35 C sıcaklığa sahip olup toplam debi 1 l/s dir. Kaynaklar flörür içeren, minarelce fakir sıcaksu sınıfına girer. 10- Tuzla Jeotermal Alanı Ayvacık İlçesi Tuzla Köyünün hemen doğu kesiminde yer almaktadır. 11 adet kaynak saptanmıştır. Köyün kuzeyinde ise başka kaynak grubu bulunmaktadır. Doğudaki kaynakların sıcaklıkları 97 C, debileri ise 4,5 l/s, kuzeydeki kaynakların karışım sıcaklıkları 51 C, debileri 3 l/s olarak ölçülmüştür. Bölgede termal tesisler ve jeotermal enerji santrali bulunmaktadır. 11-Küçükçetmi Kaynağı Ayvacık ilçesi Küçükçetmi köyünün 1,5-2 Km kuzey doğusunda yer almaktadır. 2 adet kaynak vardır. Kaynaklar 40-42 C sıcaklıkta, 2,5-4 l/s debidedir. Fluorür içeren mineralce fakir termal sular sınıfına girer. Kaynaklar kaplıcada kullanılmaktadır. 85 Ayrıca Ezine-Dalyan(Kestanbol), Yenice- Hıdırlar, kaplıcalarında tesisleri bulunan ve su sıcaklıkları da 70 C üzeri olan şifalı sulara sahiptir. 12-Gönen-Ekşidere Kaplıcaları Ekşidere köyünün 2,5 km. kadar güneybatısındadır. Kaynaklar Batı Ekşidere ve Doğu Ekşidere kaplıcaları olmak üzere iki bölgede toplanmıştır. Sahada Jura yaşlı kireçtaşları, Miyosen- Pliyosen yaşlı kumtaşı, silttaşı, kiltaşı, marn, kireçtaşı gölsel çökelleri, Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeyler. Tektonik zonlarda breş oluşumlarında gözlenir. Batı Ekşidere kaplıcasında bakımsız 53 motel odası, Doğu Ekşidere kaplıcasında ise 45 üstü açık bir havuz, 4 odalı hamam 43 adet motel odası bulunmaktadır. 13-Gönen-Ekşidere İçmecesi Ekşidere köyünün 2,5 km. kadar güneybatısındadır. Batı Ekşidere kaplıcasının ise 250 m. kadar batısındadır. Sahada Jura yaşlı kireçtaşları, Miyosen-Pliyosen yaşlı kumtaşı, silttaşı, kiltaşı, marn, kireçtaşı gölsel çökelleri, Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeyler. Tektonik zonlarda breş oluşumlarında gözlenir. Kaynağın sıcaklığı 17,5 C debisi ise 0,04 lt/sn dir. Kaynak suyu; Mineralce fakir sular sınıfına girmektedir. Sahada 1 adet çeşme bulunmaktadır. Saha Ekşidere kaplıca sahasıyla birlikte değerlendirilmelidir. 14-Gönen Kaplıcası Gönen yerleşim merkezinin 1,5 km. kadar kuzeyindedir. Sahada Pliyosen yaşlı gölsel çökellimler ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Sıcak su kaynakları D-B ve KD-GB doğrultulu tektonik zonlar boyunca çıkmaktadır. MTA Genel Müdürlüğünce sahada 1976 2003 yılları arasında 7 adet jeotermal kuyu açılmıştır. Kaplıcanın suları; Flüorür içeren sodyumlu, sülfatlı, klorürlü, bikarbonatlı sıcak sular sınırına girmektedir. Ülkemizde ilk şehir ısıtmacığı Gönen yerleşim merkezinde uygulamaya başlamıştır. Sahada iç turizme hizmet eden yıldızlı termal tesisler bulunmaktadır. Sahada termal kuyu açılması denetlenmeli ve reenjeksiyon kuyusu açılarak rezervuar beslenmelidir. 85 http://www.canakkaleili.com/tag/canakkale-jeotermal-enerji 133

2.4.1.5. Marmara Havzası - Planlama Bölgesi Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Havza içinde yer alan baraj göletleri Atıkhisar, Gökçeada Zeytinliköy, Bakacak, Tayfur ve Umurbey dir. Ayrıca bölgede yapımları yakında tamamlanan Taşoluk ve Bayramdere barajlarıda bulunmaktadır. Barajlar genelde sulama amaçlı olarak kullanılmaktadır. a) Atikhisar Barajı Çanakkale İli' nin 15 km güneydoğusunda Kurşunlu köyüne 3 km uzaklıkta, Sarıçay üzerinde kurulu ola Atıkhisar barajı, % 38,7 Sulama, % 50,7 Taşkın ve % 10,6 İçme suyu amaçlı olarak kullanılmaktadır. Atikhisar Çanakkale İli' nin 15 km Barajın Yeri güneydoğusunda Kurşunlu köyüne 3 km uzaklıkta Akarsuyu Sarıçay Amacı Sulama % 38,7 - Taşkın % 50,7 - İçme suyu % 10,6 İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1971-14.11.1975 Gövde dolgu tipi Zonlu toprak dolgu Gövde hacmi 2,218 hm 3 Yükseklik (talvegden) 33,2 m Normal su kotunda göl hacmi 9,22 hm 3 Normal su kotunda gölalanı 0,924 km 2 Sulama alanı 3 069 ha Güç Yıllık Üretim - b) Zeytinliköy Barajı Gökçeada ilçe merkezine 4 km uzaklıkta, Büyükdere üzerinde kurulan Zeytinliköy Baraj Göleti % 85 sulama, % 15 içme suyu amaçlı kullanılmaktadır. (Havza sınırları içerisinde olmamasına rağmen, havzaya yakınlık açısından Gökçeada İlçesi Zeytinköy Barajı bu bölümde değerlendirilmiştir.) Gökçeada-Zeytinliköy Barajın Yeri Gökçeada ilçe merkezine 4 km uzaklıkta Akarsuyu Büyükdere Amacı Sulama % 85, İçme suyu % 15 İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1976-1984 Gövde dolgu tipi Zonlu toprak dolgu Gövde hacmi 0,563 hm 3 Yükseklik (talvegden) 33 m Normal su kotunda göl hacmi 14,48hm 3 Normal su kotunda gölalanı 1,269 km 2 Sulama alanı 700 ha Güç Yıllık Üretim 134

c) Bakacak Barajı Biga ilçesine 25 km, Bakacak beldesinin 7 km batısında, Kocaçay üzerinde kurulan Bakacak Baraj Göleti sulama amaçlı kullanılmaktadır. Bakacak Barajın Yeri Biga ilçesine 25 km, Bakacak beldesinin 7 km batısındadır. Akarsuyu Kocaçay (İpkaiye çayı) Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 18.01.1991-29.09.2000 Gövde dolgu tipi Kil çekirdek, kaya dolgu Gövde hacmi 2,2 hm 3 Yükseklik (talvegden) 50 m Normal su kotunda göl hacmi 136 hm 3 Normal su kotunda gölalanı 7,74 km 2 Sulama alanı 9 000 ha Güç Yıllık Üretim d) Tayfur Barajı Gelibolu ilçesinin 23 km kuzey batısında, Tayfur köyüne 2.5 km uzaklıkta kurulan Tayfur Barajı, içme suyu amaçlı olarak kullanılmaktadır. Tayfur Gelibolu ilçesinin 23 km kuzey Barajın Yeri batısında, Tayfur köyüne 2,5 km uzaklıkta Akarsuyu Büyükdere Amacı İçme suyu % 100 İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1980-31.08.1985 Gövde dolgu tipi Kil çekirdek, kaya dolgu Gövde hacmi 0,23 hm 3 Yükseklik (talvegden) 33,25 m Normal su kotunda göl hacmi 5,712 hm 3 Normal su kotunda gölalanı 0,595 km 2 Sulama alanı Güç Yıllık Üretim e) Umurbey Barajı Umurbey Barajı 2008 yılında tamamlanmış olup, Umurbey beldesinin 6 km güney doğusundadır ve sulama amaçlı kullanılmaktadır. 135

Umurbey Barajı Barajın Yeri Umurbey beldesinin 6 km güney doğusundadır Akarsuyu Umurbey Çayı Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1995-2008 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kum-çakıl+kaya dolgu Gövde hacmi 2,6 hm 3 Yükseklik (talvegden) 64,1 m Normal su kotunda göl 52,694 hm 3 hacmi Normal su kotunda göl alanı 2,237 km 2 Sulama alanı 3 661 ha Güç Yıllık Üretim f) Taşoluk Barajı Biga İlçesi Taşoluk Köyü yakınlarında bulunan baraj, 2009 yılında işletmeye alınmıştır. Sulama amaçlı olarak inşa edilen baraj, 9.352 ha lık alana hizmet etmektedir. Taşoluk Barajı g) Bayramdere Barajı Biga ilçesi, Taşoluk köyünün Barajın Yeri 2 km mansabında Akarsuyu Çınarcıkdere Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1995-2009 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kaya dolgu Gövde hacmi 1,7 hm 3 Yükseklik (talvegden) 65 m Normal su kotunda göl hacmi 88 hm 3 Normal su kotunda göl alanı 0,31 km 2 Sulama alanı 9 352 ha Güç Yıllık Üretim Bayramdere Barajı, Lapseki ilçesinin 19 km doğusunda yer almaktadır. Sulama ve içme suyu temini amaçlı inşa edilen baraj 2010 yılında faaliyete geçmiştir. 1.050 ha lık alanın sulaması bu baraj vasıtası ile yapılmaktadır. Bayramdere Barajı Çanakkale ili Lapseki ilçesinin 19 km. Barajın Yeri doğusundadır. Akarsuyu Karanlıkdere Amacı Sulama+İçme İnşaatın (başlama-bitiş) 1999-2010 yılı Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kaya dolgu Gövde hacmi 1 hm 3 Yükseklik (talvegden) 56 m Normal su kotunda göl 18,45 hm 3 hacmi Normal su kotunda göl 0,935 km 2 alanı Sulama alanı 1 050 ha Güç Yıllık Üretim 136

2.4.1.6. Marmara Havzası Planlama Bölgesi Deniz Varlğı Marmara Havzası sınırları, Çanakkale Boğazı nın ve Marmara Denizi nin bir kısmını komşu edinmektedir. Dünyanın en önemli suyollarından biri olan Çanakkale Boğazı, yaklaşık 670 km. lik kıyı şeridi, kendine has özellikleri olan körfezleri ile Ege ve Marmara Denizi ilin doğal çevresinin en belirgin zenginliklerindendir. Boğazın sınırları ise Avrupa kıyılarından Gelibolu Fenerinden Seddülbahir'deki İlyas Burnu arası, Anadolu kıyılarında Çardak tan Kum Burnu arasıdır. Çanakkale Boğazı nın uzunluğu ise yüzeyden 68 km dir. Boğazın en dar yeri Kilitbahir-Çanakkale arası olup 1200 m genişliktedir. Burası aynı zamanda boğazın en derin yeridir (106 m). Boğazın en geniş yeri ise 8275 m olup İntepe kıyıları ile karşı kıyıdaki Domuz Deresi arasıdır. Boğazın Ege ağzı 3200 m genişlikte, Marmara ağzı ise 3600 m genişliktedir. Boğazın ortalama derinliği 60 m dir. Çanakkale Boğazında iki farklı akıntı sistemi mevcuttur. İki akıntı sisteminin biyolojik ve kimyasal özellikleri birbirinden farklıdır. Marmara'dan Ege istikametine bir yüzey akıntısı Ege'den Marmara istikametine bir dip akıntısı mevcuttur. Bu doğal sirkülasyon boğaz ekosisteminin motorudur. Üst akıntının salınımı Ege tarafından yüzeyden -10 m derine Marmara tarafından -20 m derine inmektedir. Üst akıntı parametreleri meteorolojik olaylardan da oldukça fazla etkilenir 86. Üst akıntının hızı 0,5-5 knot arasında değişmekte olup Marmara dan Ege istikametine, alt akıntının hızı ise 0,1-0,6 knot arasında değişip Ege den Marmara istikameti yönündedir. Kuzey versiyonlu rüzgarlar estiği zaman üst akıntının hızı artar. Karadeniz in fazla suyu üst akıntının boşalma akıntısıyla Ege ye; bunu telafi için yoğun Akdeniz kökenli suların alt akıntı ile Marmara ya girmesi şeklindedir. Üst akıntının hakim dalga yönü Ocak, Şubat aylarında Kuzey yönde olurken, Nisan ayındaki Lodos rüzgarının etkisiyle zaman zaman Güney yönlü olmasının yanında genel olarak Kuzey istikametlidir. Diğer aylarda ise Kuzey yönlü rüzgarın etkisi kış aylarındaki kadar etkili olmadığından boğazın genel Kuzeydoğu istikametli uzanışına uygun olarak Kuzeydoğu yönlü hâkim dalga yönleri saptanır. Dalga boyları ise genel olarak 0,6 m şeklindedir. Ancak Mart ayında maksimum değerlere ulaşılır ve 3-9 mlik dalga boyları saptanır. Bu değişimdeki ana unsur hidrolojik olarak Karadeniz çevresi akarsu kökenli su girdilerinin artmasıdır. Gelgit genliği ise son derece azdır. Ancak Boğazın Marmara Denizine doğru (Erdek) 4 cm ortalama ile yüksek gelgit aralığı günlük değişimlerin hakim olduğu karmaşık tipte bir gelgit rejimine sahip iken, Kuzey Ege de (Bozcaada) yarım günlük ortalama gelgit genliklerinin yüksek gelgit aralığı 20 cm kadardır. 87 Akdeniz ve Karadeniz kökenli suların tuzluluk değerleri İstanbul Boğazına göre her mevsimde yüksek ölçülmüştür. Çanakkale Boğazı dipteki Ege den gelip Marmara ya giden dip akıntı suyu tuzluluğu her mevsim %38-39 değerine sahiptir. 88 Yüzey suyu ise dikey karışımın olduğu kış mevsiminde %27 iken diğer zamanlarda %22-25 değerdedir. Derinliğe endeksli %30 sabitesi Gelibolu Çankaya Burnu civarında 20-30 m civarındayken Ege Denizi yaklaşımlarında ise 0-8 m salınımlarına yükselmektedir. Ortalama tuzluluk değeri ise %29-30 civarındadır. 89 İldeki deniz varlığı özellikle sahil kesimlerindeki yerleşim merkezlerini önemli ölçüde canlandırmakta, bu bölgelerin iklimini de etkileyerek, kış mevsiminin kıyı bölgelerde yüksek kesimlere nazaran daha ılık geçmesine neden olmaktadır. Çanakkale İli, kıyı şeridinin uzunluğu sebebiyle rekreasyonel alanlar açısından önemli bir özellik arz etmektedir. Yaz dönemlerinde halkın, 86 İnandık, 1964 87 Yüce ve Alpar, 1996 88 Kurter ve diğ., 1984 89 Yrd.Doç.Dr.Rüştü ILGAR 137

İl e gelen yerli ve yabancı turistlerin, denizden yararlandıkları alanların sayısı olukça fazladır. Ancak, ülkemiz genelinde olduğu gibi, kıyı şeridindeki yerleşim birimlerinin birçoğunun evsel atıksularını derin deniz deşarjları veya direk olarak alıcı ortama vererek bertaraf etmeleri sebebiyle denizlerimiz önemli bir kirlilik tehdidi altındadır. Bununla beraber üst akıntılar ile Marmara Denizinden gelen kirli sular bölgenin kıyı şeridini önemli ölçüde etkilemektedir. Her ne kadar Çanakkale Boğazına alt akıntılarla gelen temiz Ege suyu, seyrelmelere neden olsa da, halkın yararlandığı ve su sirkülâsyonunun yetersiz olduğu koylarda özellikle yaz aylarında ve lodoslu havalarda denizlerimizde kirlilik belirtileri ortaya çıkmaktadır. İldeki deniz varlığı ekonomik ve ekollojik açıdan önemli bir potansiyel arz etmektedir. Gelibolu, Çanakkale, Lapseki, Eceabat İlçeleri, Çardak ve Karabiga Beldeleri, ayrıca Kilitbahir, Seddülbahir, Anafartalar, Suluca, Kemiklialan, Şevketiye, Tavaklı, Dalyan ve sahilde bulunan birçok köyde nüfusun önemli bir kısmı balıkçılıkla geçinmektedir. Balıkçılık İlin Saroz Körfezi, Gökçeada, Bozcaada ve Güney Marmara kıyılarında yoğunlaşmıştır. Boğazın balıkçılık açısından önemi, Karadeniz ve Akdeniz arasında göçmen balıkların geçiş yolu olarak kullanılmasından ileri gelmektedir. Göçmen balıklar arasında uskumru, gümüş, palamut, torik, zargana, istavrit, kolyoz, lüfer, sardalya, orkinoz ve sinarit sayılabilir. Beslenme açısından dibe bağlı olarak yaşayan balıklardan barbunya, çipura, kalkan, mercan, karagöz, kırlangıç, lahoz, mezgit, berlam, tekir, kupa ve levrek il sularında bulunmaktadır. 2.4.2. Susurluk Havzası Susurluk havzası Türkiye nin batısında, 39-40 kuzey enlemleri ile 27-30 doğu boylamları arasında yer almaktadır. Türkiye nin alan olarak yaklaşık %3,11 ini kapsayan havzanın toplam alanı yaklaşık 2.434.909 ha dır. Anadolu yarımadasınının kuzey batısında yer alan Susurluk Havzası genel olarak bir dikdörtgene benzemektedir. Doğusunda Murat, Gümeş, Yirce ve Uludağlar; güneyde Şaphane ve Simav dağları; batıda Madra ve Deliçal Dağları su bölüm çizgisi; kuzeyde ise Karadağ ve Mudanya Tepeleri ile Marmara Denizi tarafından sınırlanmıştır. Daha çok doğu-batı yönünde uzanan dağ sisteminin görüldüğü havzada Marmara Bölgesi ne ait en yüksek dağ olan Uludağ bulunmaktadır. 138

Harita 2.23: Susurluk Havzası - Planlama Bölgesi Hidrolojik Yapı Kaynak: Susurluk Havzası Koruma Eylem Planı Nihai Raporu Havzanın önemli akarsuları Nilüfer Çayı, Mustafakemalpaşa Çayı, Simav Çayı ve Kocaçay dır. Yıllık su potansiyeli, 6.08 x 109 m³ olarak belirtilmiş havzanın sınırları içerisinde Ülkemiz için önemi büyük olan Uluabat ve Manyas Gölleri yer almaktadır. Toplam yağış alanı 22.399 km² olan Susurluk Havzası nın ortalama yıllık akışı 5,43 km³ tür. Yıllık ortalama verimi 7,2 L/s/km³ olan havzadaki potansiyel iştirak oranı %2,9 dur Balıkesir ilinin havza sınırları içerisinde yer alan ovaları Manyas ve Balıkesir ovalarıdır. Manyas Ovası alanı adını alığı Manyas Gölünün güney taraflarında bulunmaktadır. Yaklaşık 110 km² olan ovanın kuzeye doğru eğimi % 0,04 kadardır. Balıkesir Ovası nın ise alanı yaklaşık 140 km² kadardır. Batı Anadolu da Marmara Bölgesi nin güney bölümünde bulunan Balıkesir şehri, kendi adı ile anılan verimli ovayı batıdan sınırlayan düz sırtlı tepelerin yamacında, eteklerinde ve düzlükte kurulmuştur. Ovanın denizden yüksekliği 130 m dir. 2.4.2.1. Susurluk Havzası Planlama Bölgesi Akarsuları 2 milyon hektarı geçkin bir alanı kapsayan Susurluk Havzası nın aldığı yağışları, küçüklü büyüklü pek çok akarsu Marmara Denizi ile Uluabat ve Manyas göllerine boşaltmaktadır. Havzada devamlı veya kısa süreli akan, büyük ve küçük pek çok akarsu bulunmaktadır. 90 Susurluk Havzası Balıkesir bölümü, akarsular bakımından zengindir. Fakat bunlar küçük olup, büyük nehirler yoktur. Susurluk havzasında bulunan akarsular, doğdukları ekosistem özelliklerini, geçtikleri ovalardan kıyı ve deniz ekosistemlerine aktarmaktadır. Ekolojik çeşitliliğin ve sürekliliğin sağlanması açısından büyük öneme sahip olan Susurluk Havzası akarsuları; havza içlerindeki bozkır etkisini azaltmakta, orman ekosisteminin sürekliliğini sağlamada, kıyı ekosisteminde canlı çeşitliliği sağlamada ve deniz göl ekosistemlerinin zengin olmasını sağlamaktadır. Özellikleri bakımından 90 Susurluk Havzası Koruma Eylem Planı Nihai Raporu 139

büyük öneme sahip olan Manyas Kuş Gölü nün sürekliliği havza içerisindeki akarsular vasıtası ile sağlanmaktadır. a) Susurluk (Simav) Çayı Kütahya nın Şaphane Dağından çıkarak, Bursa'da Nilüfer Çayı ile birleşip Ballıkaya'da Marmara Denizine dökülür. Balıkesir iline Sındırgı ilçesinden giren ve Marmara Denizi ne dökülen Simav Çayı nın uzunluğu 175 km dir. Ayrıca havzadaki birçok çay tarafından da beslenmektedir. b) Dursunbey Çayı Alaçam Dağları ndan doğan ve Simav Çayı ile birleşerek Marmara Denizi dökülen Dursunbey Çayı nın uzunluğu 65 km dir. c) Kille Çayı: Ġlin Dursunbey ilçesinden doğan ve Simav çayı ile birleşerek Marmara Denizi ne dökülen çayın uzunluğu 97 km dir. d) Yağcılar Deresi: İlin Bigadiç ilçesinden doğarak Kepsut ta Simav Çayı ile birleşir ve Marmara Denizi ne dökülür. Derenin uzunluğu 30 km dir. e) Atnos Çayı: Kütahya da doğan çay Sındırgı da Simav Çayı ile birleşerek Marmara Denizi ne dökülmektedir. f) Üzümcü Çayı: İlin İvrindi ilçesinden doğan çay Simav Çayı ile birleşerek Marmara Denizi ne dökülür. Üzümcü Çayı yaklaşık 56 km uzunluğundadır. g) Dombay Deresi: İlin Bigadiç ilçesinden doğan dere Simav Çayı na karışarak Marmara Denizi ne dökülmektedir. h) Kocaçay: Havzanın önemli akarsularından biri olan Kocaçay, Madra dağının eteklerinden doğar ve güneyden kuzeye 140 km akarak Manyas Gölü ne dökülür. Gölü besleyen en önemli akarsu kaynağıdır. I) Havran Çayı: Uzunluğu 36 km olan ve Madra Dağları'nın kuzey ve batı yamaçlarıyla, Kaz Dağları'nın güney kesimlerinden doğan küçük derelerin beslediği akarsu, ormanlarla kaplı vadiler içinden geçer. Havran Ovası'ndan sonra Burhaniye İlçesi'nin 1,5 km güneyini görerek, Edremit Körfezi'nde Ege Denizi'ne dökülür. 2.4.2.2. Susurluk Havzası - Planlama Bölgesi Gölleri ve Göletleri Doğal Gölller Manyas Kuş Gölü Manyas Kuş Gölü'nün tamamı idari olarak Balıkesir İli'nin Bandırma ilçesi sınırları içinde ve Marmara Denizi'nin güneyinde, Uludağ ile Biga Yarımadası arasında uzanan bir çöküntü alanında yer almaktadır. Bu çöküntünün tabanını Kuş ve Uluabat (Apolyont) Gölleri ve bu göllerin çevresinde yer alan geniş ovalar, kenarlarını ise yüksek dağ ve yaylalar oluşturmaktadır. Doğu batı doğrultusunda uzanan gölün uzunluğu 20 km., genişliği ise 14 km.dir. 140

Manyas Gölü Türkiye'nin altıncı büyük gölüdür. 178-192 kilometrekaredir. Derinliği azdır. Deniz seviyesinden 20 m yüksekliktedir. Karadere ile Susurluk Çayını besler. Manyas Gölü, Manyas Çayı, Sığırcı Deresi, Mürüvvetler Deresi, Dutlu Deresi ve yeraltı suları ile beslenmektedir. Göl ün çıkışı ise Güneydoğuda yer alan Karadere ile olmaktadır. Manyas Kuş Gölü su seviyesinde çok geniş yıllık varyasyonlar (1-3 m.) görülür. Bunlar havzaya düşen yağış miktarıyla yakından ilişkilidir. İlkbaharda karların erimesi ve şiddetli yağışlarla göl su seviyesinde hızlı yükselmeler meydana gelmektedir. Bölgede süregelen ve birbirini takip eden kurak ve yağışlı dönem 19-20 yıl kadar sürmektedir. Göl kıyıları yer yer sazlık ve kamışlıklardan yer yer de çayırlıklardan oluşmaktadır. Manyas Çayı ve Sığırcı deresinin göle karıştığı yerlerde söğüt toplulukları ile sazlıklar bulunmaktadır. Doğal bitki örtüsü ve hayvan varlığı yönünden en zengin bölümleri Sığırcı Deresi ile Manyas Çayının oluşturduğu deltalardır. Bol miktarda sazan, yılan ve turna balığı bulunur. Manyas Gölünün en önemli tarafı, göl kenarında milli park halinde bulunan "Kuş Cenneti" isimli kısmıdır. Bu bölgede 8600 çeşit kuş vardır. Dünyanın en uzak köşelerinden gelen üç milyon kuş, bu bölgede barınmakta, kuluçkaya yatıp yavrularını büyütmektedir. Bu milli park 52 dekar genişliktedir. Tabak Gölü Tabak Gölü Edremit Körfezinden Ege Denizine dökülen Havran, Zeytinli ve Kızılkeçeli çayları büyük bir bataklık meydana getirirler. Bu bataklığın ortasındaki su birikintisine "Tabak Gölü" denir. Çay Gören Barajı Gölü: Susurluk Çayı üzerinde kurulan bir baraj gölüdür. Yüzölçümü 780 hektardır. Yapay Göller (Göletler) a) Antimon Göleti Antimon Göleti Susurluk Havzasında, Susurluk ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. 1964 yılında faaliyete geçen gölet sulama ve taşkın koruma amaçlı olark kullanılmaktadır. 150 ha lık alanın sulaması bu göletten yapılmakta aynı zamanda sezonluk taşkın riskinden bölgeyi korumaktadır. Antimon Göletin Yeri BALIKESİR.-SUSURLUK Akarsuyu Amacı Taşkın-Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1962-1964 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kaya dolgu Depolama hacmi 0,1hm 3 Aktif Hacim 0,1 hm 3 Ölü Hacim hm 3 Yükseklik (talvegden) 7,5m Yükseklik (temelden) Sulama Alanı 10 m 150 ha Proje rantabilitesi Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 141

b) Hacı Hüseyin Göleti Balya ilçesi sınırlarında bulunan gölet, 1968 yılında faaliyete geçmiş olup sulama amaçlı kullanılmaktadır. 75 ha lık tarım alanı bu gölet vasıtası ile sulanmaktadır. Göletin Yeri BALIKESİR-BALYA Hacıhüseyin Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1968 Gövde dolgu tipi Toprak dolgu Depolama hacmi 0,60 hm 3 Aktif Hacim 0,56 hm 3 Ölü Hacim 0,04 hm 3 Yükseklik (talvegden) 13 m Yükseklik (temelden) Sulama Alanı 15 m 75 ha c) Halkapınar Göleti Proje rantabilitesi 2,39 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm Balıkesir, Merkez ilçe yakınlarında bulunan ve sulama amaçlı 1983 yılında faaliyete geçmiş olan gölet, 106 ha lık tarım alanının sulanmasını sağlamaktadır. Halkapınar Göletin Yeri BALIKESİR-MERKEZ Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1982-1983 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 0,93 hm 3 Aktif Hacim 0,902 hm 3 Ölü Hacim 0,04 hm 3 Yükseklik (talvegden) 19,5 m Yükseklik (temelden) m Sulama Alanı 106 ha Proje rantabilitesi 2,45 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 142

d) Karakol Göleti Balıkesir, Merkez ilçe sınırları içerisinde bulanan gölet 1985 yılında faaliyete geçmiş olup, 142 ha lık alanın sulanması amacı ile kullanılmaktadır. Göletin Yeri BALIKESİR-MERKEZ Karakol Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1983-1985 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 0,90 hm 3 Aktif Hacim 0,85h m 3 Ölü Hacim 0,05 hm 3 Yükseklik (talvegden) 20 m Yükseklik (temelden) Sulama Alanı 24 m 142 ha Proje rantabilitesi 2,18 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm e) İbirler Göleti İbirler Göleti 1988 yılında DSİ tarafından, sulama amacı ile yapılmıştır. 451 ha lık alanın sulamasını İbirler Göleti tarafından yapılmaktadır. İbirler Göletin Yeri BALIKESİR-MERKEZ Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1984-1988 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 1,76 hm 3 Aktif Hacim 1,69 hm 3 Ölü Hacim 0,07 hm 3 Yükseklik (talvegden) 22 m Yükseklik (temelden) 24,5 m Sulama Alanı 451 ha Proje rantabilitesi 2,2 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 143

f) Karacaören Göleti Balıkesir Merkez ilçede bulunan gölet, 1988 yılında işletmeye açılmış olup, 109 ha lık alanın sulanması bu göletten yapılmıştır. Göletin Yeri BALIKESİR-MERKEZ Karacaören Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1985-1988 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 0,52 hm 3 Aktif Hacim 0,52 hm 3 Ölü Hacim 0,01 hm 3 Yükseklik (talvegden) 18,5 m Yükseklik (temelden) Sulama Alanı 21,5 m 109 ha g) Ali Demirci Göleti Proje rantabilitesi 1,45 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm Balya ilçesi sınırları içerisinde bulunan gölet, 1989 yılında DSİ tarafından işletmeye alınmıştır. Sulama amaçlı kuulanılan gölet, 180 ha lık alanın sulamasını sağlamaktadır. Alidemirci Göletin Yeri BALIKESİR-BALYA Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1986-1989 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 1,65 hm 3 Aktif Hacim 1,58 hm 3 Ölü Hacim 0,07 hm 3 Yükseklik (talvegden) 12,5 m Yükseklik (temelden) 19,5 m Sulama Alanı 180 ha Proje rantabilitesi 1,48 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 144

h) Kocabey Göleti Sındırgı ilçesi sınırları içerisinde bulunan gölet, 1989 yılında işletmeye alınmış olup sulama amaçlı olarak kullanılmaktadır. 96 ha lık alan gölet aracılığı ile sulanmaktadır. Kocabey Göletin Yeri BLK.-SINDIRGI Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1986-1989 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 0,86 hm 3 Aktif Hacim 0,77 hm 3 Ölü Hacim 0,06 hm 3 Yükseklik (talvegden) 21,9 m Yükseklik (temelden) 22,9 m Sulama Alanı 96 ha Proje rantabilitesi 1,115 I) Değirmenli Göleti Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm Bigadiç ilçesi sınırları içerisinde bulunan Değirmenli Göleti, 1991 yılında kullanıma açılmıştır. Sulama amaçlı olan gölet 1,16 hm 3 depolana hacmine sahiptir. Yaklaşık 290 ha tarım alanı bu göletten sulanmaktadır. Değirmenli Göletin Yeri BALIKESİR-BİGADİÇ Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1987-1991 Gövde dolgu tipi Kil çekirdek toprak dolgu Depolama hacmi 1,16 hm 3 Aktif Hacim 1,109 hm 3 Ölü Hacim 0,01 hm 3 Yükseklik (talvegden) 26,5 m Yükseklik (temelden) 28 m Sulama Alanı 290 ha Proje rantabilitesi 1,32 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 145

i) Söve Göleti Susurluk ilçesinde bulunan bir gölettir. Sulama amacıyla inşa edilmiştir. 1992 yılında kullanıma açılan gölet, 2,32 hm 3 depolama hacmine sahiptir. 200 ha tarım alanı bu göletten sulanmaktadır. Söve Göletin Yeri BLK.-SUSURLUK Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1989-1992 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 2,32 hm 3 Aktif Hacim 2,067 hm 3 Ölü Hacim 0,05 hm 3 Yükseklik (talvegden) 29 m Yükseklik (temelden) 36 m Sulama Alanı 200 ha Proje rantabilitesi 1,72 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm j) Ovacık Göleti Balıkesir merkez ilçe sınırları içinde bulunan gölet; 1993 yılında kullanıma açılmıştır. 0,58 hm 3 Depolama hacmi vardır. 86 ha tarım alanı bu göletten sulanmaktadır. Ovacık Göletin Yeri BALIKESİR-MERKEZ Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1990-1993 Gövde dolgu tipi Kil çekirdek toprak dolgu Depolama hacmi Aktif Hacim 0,56 hm 3 Ölü Hacim 0,02 hm 3 Yükseklik (talvegden) 18,5 m Yükseklik (temelden) 23,5 m Sulama Alanı 86 ha Proje rantabilitesi 1,31 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 146

k) Kocaavşar Göleti Balıkesir ili merkez ilçe sınırları içerisinde bulunan gölet, 1994 yılında kullanıma girmiştir. 2,24 hm 3 depolama kapasitesi hacmine sahiptir. Yaklaşık 287 ha tarım alanı bu göletten sulanmaktadır. Kocaavşar Göletin Yeri BALIKESİR-MERKEZ Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1991-1994 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 2,24 hm 3 Aktif Hacim 2,027 hm 3 Ölü Hacim 0,213 hm 3 Yükseklik (talvegden) 23,5 m Yükseklik (temelden) 27,5 m Sulama Alanı 287 ha Proje rantabilitesi 1,41 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm l) Soğuksu Göleti Balıkesir İli Manyas İlçesi sınırları içerisindedir. Sulama amacıyla inşa edilen gölet 1994 yılında kullanıma açılmıştır. 1,06 hm 3 depolama hacmine sahiptir.135 ha tarım alanı bu gölet tarafından sulanmaktadır. Soğuksu Göletin Yeri BLK.-MANYAS Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1990-1994 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 1,06 hm 3 Aktif Hacim 0,89 hm 3 Ölü Hacim 0,07 hm 3 Yükseklik (talvegden) 24,5 m Yükseklik (temelden) 28,5 m Sulama Alanı 135 ha Proje rantabilitesi 1,24 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 147

m) Şahinburgaz Göleti Şahinburgaz Göleti Balıkesir İli Erdek İlçesi sınırları içinde yer almaktadır. Sulama amacıyla yapılmıştır. 1194 yılında kullanıma açılan gölet 84 ha tarım alanını sulamaktadır. 1,9 hm 3 depolama hacmine sahiptir. Şahinburgaz Göletin Yeri BALIKESİR-ERDEK Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1991-1994 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 1,9 hm 3 Aktif Hacim 0,77 hm 3 Ölü Hacim 0,027 hm 3 Yükseklik (talvegden) 16,5 m Yükseklik (temelden) 18,5 m Sulama Alanı 84 ha Proje rantabilitesi 2,2 n) Kavaklı Göleti Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm Merkez ilçe sınırları içerisinde bulunan gölet, sulama amaçlı inşa edilmiştir. 1996 yılında faaliyete başlamıştır. 172 ha tarımsal alan bu göletin sulama sahasındadır. 0,90 hm 3 depolama kapasitesi vardır. Kavaklı Göletin Yeri BALIKESİR-MERKEZ Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1993-1996 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 0,90 hm 3 Aktif Hacim 0,90 hm 3 Ölü Hacim 0,04 hm 3 Yükseklik (talvegden) 21 m Yükseklik (temelden) 25 m Sulama Alanı 172 ha Proje rantabilitesi 1,01 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 148

o) Şamlı Göleti Balıkesir ili Merkez ilçe sınırlarına giren Şamlı göleti 1997 yılında kullanıma açılmıştır. Sulama amacıyla inşa edilen gölet, yaklaşık 316 ha tarım alanını sulamaktadır. 2,69 hm 3 depolama kapasitesine sahiptir. Şamlı Göletin Yeri BALIKESİR-MERKEZ Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1994-1997 Gövde dolgu tipi Kil çekirdek toprak dolgu Depolama hacmi 2,69 hm 3 Aktif Hacim 2,455 hm 3 Ölü Hacim 0,235 hm 3 Yükseklik (talvegden) 16,5 m Yükseklik (temelden) 20,5 m Sulama Alanı 316 ha Proje rantabilitesi 2,06 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm ö) Korucu Göleti İvrindi ilçesi sınırları içerisinde bulunan Korucu Göleti; 2003 yılında faaliyete başlamıştır. Sulama amacıyla inşa edilen göletin depolama kapasitesi 1,05 hm 3 depolama hacmine sahiptir. Korucu Göletin Yeri BALIKESİR-İVRİNDİ Akarsuyu Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1997-2003 Gövde dolgu tipi Kil çekirdek- homojen dolgu Depolama hacmi 1,05 hm 3 Aktif Hacim 1,05 hm 3 Ölü Hacim 0,47 hm 3 Yükseklik (talvegden) 26,5 m Yükseklik (temelden) 29 m Sulama Alanı 134 ha Proje rantabilitesi 1,09 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 149

p) Armutalan Göleti Balıkesir ili Dursunbey ilçesi sınırları içerisinde bulunan Atmutalan Göleti, 1998 yılında inşası başlamış ve yapım çalışmaları devam eden bir gölettir. 1,04 hm 3 depolama hacmi bulunan gölet sulama amaçlıdır. Yaklaşık 115 ha tarım alanı bu göletin sulama sahasındadır. Armutalan r) Akbaşlar Göleti Göletin Yeri Akarsuyu Amacı Balıkesir ili Armutalan Köyünün 1 km guneyinde Musludere üzerindedir Musludere Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 19/10/1998- Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 1,04 hm 3 Aktif Hacim 0,8 hm 3 Ölü Hacim 0,24 hm 3 Yükseklik (talvegden) Yükseklik (temelden) Sulama Alanı 24,5 m 30,5 m 115 ha Proje rantabilitesi 1,3 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm Dursunbey ilçesi sınırları içinde bulunan Akbaşlar Göleti, 2005 yılında yapımı tamamlanan sulama amaçlı bir gölettir. 1,16 hm 3 depolama hacmine sahip olan gölet, yaklaşık 277 ha tarım alanı sulamaktadır. Akbaşlar Balıkesir İli,Dursunbey ilçesi Akbaşlar Göletin Yeri köyünün 2 km doğusundaki Kocalan deresi üzerindedir. Akarsuyu Kocalan deresi Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 02.11.2000-31.12.2005 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kaya dolgu Depolama hacmi 1,16 hm 3 Aktif Hacim 1 hm 3 Ölü Hacim 0,2 hm 3 Yükseklik (talvegden) 25 m Yükseklik (temelden) 29 m Sulama Alanı 277 ha Proje rantabilitesi 1,2 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 150

s) Ilıca Göleti Balya ilçesi sınırları içinde bulunan Ilıca Göleti sulama amaçlıdır. 2006 yılında inşaatı tamamlanan gölet 1,71 hm 3 depolama hacmine sahiptir. 181 ha tarım alanı bu göletin sulama sahasına girmektedir. Balıkesir İli, Balya ilçesi Ilıca Beldesi Ilıca ş) Çataldağ Göleti Göletin Yeri Akarsuyu Amacı içinde olup, Balıkesir e kuş uçumu 27 km uzaklıktadır. Barut deresi Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 12.12.1997-31.12.2006 Gövde dolgu tipi Homojen dolgu Depolama hacmi 1,71 hm 3 Aktif Hacim 1,5 hm 3 Ölü Hacim 0,21 hm 3 Yükseklik (talvegden) Yükseklik (temelden) Sulama Alanı 24 m 30m 181 ha Proje rantabilitesi 1,6 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm Susurluk ilçesi sınırları içinde bulunan Çataldağ Göleti sulama amacıyla inşa edilmiştir. 2008 yılında yapımı tamamlanan gölet, yaklaşık 4,96 hm 3 depolama kapasitesine sahiptir. 53 ha tarım alanı bu göletin sulama alanına girmektedir. Çataldağ Göletin Yeri Akarsuyu Amacı Balıkesir İli, Susurluk ilçesi Gürece Köyünün 2 km doğusundadır. Bıçkı deresi Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 02.01.2002-20.08.2008 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kaya dolgu Depolama hacmi 4,96 hm 3 Aktif Hacim 4,468 hm 3 Ölü Hacim 0,256 hm 3 Yükseklik (talvegden) Yükseklik (temelden) Sulama Alanı 26 m 34,5 m 53 ha Proje rantabilitesi 1,35 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 151

2.4.2.3. Susurluk Havzası Planlama Bölgesi İçme Suyu Kaynakları Balıkesir ilinde işletmeye açılmış durumda 3 adet içme suyu tesisi bulunmaktadır. Balıkesir Merkez, Bandırma ve Göbel ilçesinde bulunan tesislerin teknik datayları, kapasiteleri ve konumları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 2.18: Balıkesir İli İşletmedeki İçme Suyu Tesisleri İŞLETMEYE AÇILAN İÇME SUYU TESİSLERİ İşin adı : BALIKESİR İÇME SUYU TESİSİ İli : Balıkesir Açılış yılı : 2003 Sağladığı içme suyu miktarı : 53 hm 3 PROJENİN ÜNİTELERİ İkizcetepeler barajı : 164,5 hm 3 / yıl Su arıtma tesisi : 220 000 m 3 /gün İsale hattı : 25 km Depolar : 8 000 m 3 İşin adı : BANDIRMA İÇME SUYU TESİSİ İli : Balıkesir Açılış yılı : 2003 Sağladığı içme suyu miktarı : 31,5 hm 3 PROJENİN ÜNİTELERİ Gönen regülatörü : 210 hm 3 / yıl Su arıtma tesisi : 54 000 m 3 / gün İsale hattı : 54,5 km Depolar : 5 000 m 3 Terfi Yüksekliği : 51,95 m 152

İşin adı : GÖBEL İÇME SUYU TESİSİ İli : Balıkesir Açılış yılı : 2001 Sağladığı içme suyu miktarı : 0,32 hm 3 PROJENİN ÜNİTELERİ Söve göleti : 2,32 hm 3 Su arıtma tesisi : 340 m 3 İsale hattı : 6 km Depolar : 300 m 3 Kaynak: http://www2.dsi.gov.tr/bolge/dsi25/balikesir.htm 2.4.2.4. Susurluk Havzası Planlama Bölgesi Jeotermal Su Kaynakları 1-Pamukçu-Merkez-Pamukçu Kaplıcası Balıkesir yerleşim merkezinin 15km güneyinde Pamukçu yerleşim merkezinin ise 2 km. kadar doğusunda yer almaktadır. Sahada; Üst Kretase yaşlı Yayla Melanj, Miyosen yaşlı andezit, silisifiye tüf, tüflerden oluşan Yuntdağ Volkanikleri, Pliyosen yaşlı kiltaşı, kumtaşı, silttaşı, kireçtaşı birimlerinden oluşan Bigadiç Formasyonu ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylenmektedir. Sahada 28 adet lojman ve iç ve dış turizme hitap eden beş yıldızlı otel Nisan 2005 yılında hizmete girmiştir. Kaplıca suları; Bor ve flüorür içeren Sodyumlu, sülfatlı, klorürlü, termal sular sınıfına girmektedir. 2-Balıkesir-Merkez Acısu Dere (Dallımandıra) Dallımandıra köyünün 1 km. kuzeybatısında Acısu Derenin içerisindedir. Sahada Alt Triyas yaşlı metadetritikler ve içersinde değişik boyutlu Permiyen kireçtaşı blokları içeren Karakaya formasyonu, Miyosen-Pliyosen yaşlı andezit, tüf, lahardan oluşan Yuntdağ Volkanikleri; Rahmanlar aglomerası, gölsel çökel birimler ve volkanikler ile yanal düşey geçişlidir. Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynak suyunun sıcaklığı 17,2 C debisi ise 0,23 lt/sn dir. Kaynak suları; Kalsiyumlu magnezyumlu, sodyumlu, sülfatlı, klorürlü, karbonik asitli sular sınıfına girmektedir. Kaynağa yakın bir çeşme yapılmıştır. 3-Balya-Dağ Ilıcası Balya yerleşim merkezinin 25km. kuzeydoğusunda, Balıkesir-Merkez-Şamlı yerleşim merkezinin 15 km. batısında yer almaktadır. Sahada Alt Triyas yaşlı metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlu Permiyen kireçtaşı blokları içeren Karakaya formasyonu Oligo-Miyosen yaşlı granodiyorit Miyosen-Pliyosen yaşlı andezit, tüf, lahar, aglomera, gölsel çökel birimler ve Kuvaterner yaşlı alüvyon yüzeylemektedir. Kaynakların sıcaklıkları 51,5 60 C arasında değişen 5 adet kaynak bilinmektedir. Toplam debileri 2,96 lt/sn dir. Sahada 72 odalı motel bulunmaktadır. Ilıca yerleşim merkezinin ve kaplıca tesislerinin atık suları kapalı boru sistemine alınarak birinci derece koruma alanının dışına çıkarılmalıdır. Eğer atık sular kaynak çevresinden uzaklaştırılmaz ise kaynak kirlenmesi çok kısa sürede başlayabilir. Sahada 2002 yılında başlatılan jeotermal proje kapsamında 153

yürütülen jeolojik, jeotermal, jeofizik çalınmalardan sonra 2005 yılında 675 m derinliğinde yapılan jeotermal sondajdan 59 C sıcaklığında 27 lt/sn debide akışkan üretilmiştir. 4-Bigadiç-Hisarköy Kaplıcası Bigadiç yerleşim merkezinin 17km. kadar kuzeydoğusunda Hisarköy yerleşim merkezinin içerindedir. Sahada Üst Kretase yaşlı ofiyolitli melanj, Miyosen-Pliyosen yaşlı dasit, andezit, tüf, gölsel çökel birimler ve kuvaterner yaşlı alüvyon yüzeylemektedir. Kaynak sularının sıcaklığı 85 92 C arasında olup; toplam debileri ise 3.35 lt/sn dir. Sahada 2001 2002 yıllarında MTA Genel Müdürlüğünce 4 adet jeotermal sondaj kuyusu açılmıştır. Ayrıca Belediye özel sektöre 3 adet jeotermal kuyu açtırmıştır. Kaynak suları; Flüorür içeren sodyumlu, bikarbonatlı termal sulardır. Sahada 12 odalı termal motel bulunmaktadır. Sondaj çalınmalarının sonuca göre Bigadiç ilçe merkezinde 3000 konutluk ısıtma projesi yürütülmektedir. 5-İvrindi Acıçeşme Kaynağı Sarıalan köyünün 600 m. kadar kuzeyindedir. Sahada Alt Triyas yaşlı metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlu Permiyen yaşlı kireçtaşı blokları içeren Karakaya Formasyonu, Miyosen- Pliyosen yaşlı andezit, tüf, dasit, riyolit, tüf, gölsel çökel birimler ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Çökel birimler volkaniklerle yanal düşey geçişlidir. Kaynak suyunun sıcaklığı 17,1 C debisi ise 0,25 lt/sn dir. Kaynak suyu; Flüorür içeren, kalsiyumlu, magnezyumlu, sülfatlı, bikarbonatlı sular sınıfına girmektedir. Kaynak çıkışı Edremit Körfezinin güney kanadını oluşturan ve Burhaniye den başlayarak Havran-İvrindi-Balıkesir-Kepsut-Dursunbey e kadar izlenen büyük bir tektonikzon üzerindedir. Tektonik zon yer yer eğim atımlı normal fay özelliği gösterir. Tektonik zon üzerinde hidrotermal çözeltilerin volkanik birimleri hidrotermal alterasyona uğratması ve alunit oluşturması nedeniyle alunitli ekşi-acı sular oluşmaktadır. Sular asitik olduğundan böbrek taşı tedavisinde kullanılabilir. 6-İvrindi Bozören Köyü Ilıcası Bozören köyünün kavaklı çeşmesinin 150m. kadar güneybatısında 2 adet kaynak bulunmaktadır. Sahada Alt Triyas yaşlı metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlu Permiyen yaşlı kireçtaşı blokları içeren Karakaya Formasyonu, Miyosen-Pliyosen yaşlı andezit, tüf, dasit, riyolit, tüf, gölsel çökel birimler ve kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynak sıcaklığı 27 C toplam debileri ise 1 lt/sn dir. Kaynak suları; Flüorür içeren kalsiyumlu, magnezyumlu, bikarbonatlı, sülfatlı, termal sulardır. Sahada eski bir hamam yıkıntısı bulunmaktadır. 7-İvrindi-Büyükyenice ve çevresi Kaynakları Büyükyenice Beldesi nde yer almaktadır. Sahada Alt Triyas yaşlı Çavdartepe metamorfikleri, metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlarda Permiyen kireçtaşı blokları içeren Kınık formasyonu Miyosen yaşlı dasit, Miyosen-Pliyosen yaşlı andezit, tüf, lahar, içeren Yuntdağ volkanitleri ile gölsel kumtaşı, silttaşı, kiltaşı, marn, kireçtaşı, ardalanmasından oluşan Soma Formasyonu, Rahmanlar aglomerası ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynak sıcaklığı 36,6 C debisi 2 lt/sn, Pınarburun kaynağının sıcaklığı ise 39,3 C debisi yaklaşık 0,2 lt/sn dir. Kaynak suları; Flüorür içeren sodyumlu, kalsiyumlu, bikarbonatlı termal sular sınıfına girmektedir. Sahada banyo amaçlı 4 adet kabin bulunmaktadır. 8- İvrindi-Büyükyenice Kaplıcası Yanı Kaynakları Büyükyenice kaplıcasının hemen batısında yer almaktadır. Sahada Alt Triyas yaşlı Çavdartepe metamorfikleri, metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlarda Permiyen kireçtaşı blokları içeren 154

Kınık Formasyonu Miyosen yaşlı dasit, Miyosen-Pliyosen Yaşlı andezit, tüf, lahar, içeren Yuntdağ volkanitleri ile gölsel kumtaşı, silttaşı, kiltaşı, marn, kireçtaşı, ardalanmasından oluşan Soma Formasyonu, Rahmanlar aglomerası ve kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynak sıcaklığı 38,8 C debisi 0,05 lt/sn dir. Kaynak suyu; Flüorür içeren sodyumlu, kalsiyumlu, bikarbonatlı termal sular sınıfına girmektedir. Sahada eski bir hamam bulunmaktadır. 9- İvrindi-Gümeli Köyü Güneybatısı Kaynakları Gümeli köyünün 1800 m. kadar güneybatısında Bıçkı Dere içerisinde yer almaktadır. Sahada Alt Triyas yaşlı Çavdartepe metamorfikleri, metadetritikleri ve içerisinde değişik boyutlarda Permiyen kireçtaşı blokları içeren Kınık Formasyonu Miyosen yaşlı dasit, Miyosen-Pliyosen Yaşlı andezit, tüf, lahar, içeren Yuntdağ volkanitleri ile gölsel kumtaşı, silttaşı, kiltaşı, marn, kireçtaşı, ardalanmasından oluşan Soma Formasyonu, Rahmanlar aglomerası ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynakların sıcaklıkları; 28,8 C debileri ise 2,1 lt/sn dir. Kaynak suları; Flüorür içeren mineralce fakir termal sular sınıfına girmektedir. Sahada herhangi bir tesis yoktur. 10-İvrindi-Kirazköy Ilıcası Kira köyünün 300 m. kadar güneyinde Acısu Dere kuzey yamacındadır. Sahada Alt Triyas yaşlı Çavdartepe metamorfikleri, metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlarda Permiyen kireçtaşı blokları içeren Kınık Formasyonu Miyosen yaşlı dasit, Miyosen-Pliyosen yaşlı andezit, tüf, lahar, içeren Yuntdağ volkanitleri ile gölsel kumtaşı, silttaşı, kiltaşı, marn, kireçtaşı, ardalanmasından oluşan Soma Formasyonu, Rahmanlar aglomerası ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynak suyunun sıcaklığı 19,9 C debisi ise 0,005 lt/sn dir. Sahada sadece bir çeşme bulunmaktadır. 11- İvrindi Sarıdere Kaynakları (Ekşi su) İvrindi-Karaoğlanlar köyünün 1750 m. kadar güneydoğusunda, Sarıdere içerisindedir. 2 adet kaynak belirlenmiştir. Sahada Miyosen yaşlı yoğun altere, piritli, andezit, silisifiye tüflerden oluşan Hallaçlar Formasyonu, Miyosen-Pliyosen yaşlı dasit, riyodasit ve riyolitlerden oluşan Dedetepe formasyonu, gölsel çökel birimlerden oluşan Soma formasyonu ile Rahmanlar aglomerası ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynakların sıcaklığı 20,1-21,6 C toplam debileri ise yaklaşık 0,3 lt/sn dir. Kaynak suları; Flüorür içeren kalsiyumlu, magnezyumlu, sülfatlı, bikarbonatlı termal sınıfına girmektedir. Sahada herhangi bir tesis bulunmamaktadır. 12-Kepsut-Eşeler Köyünün Batısındaki Kaynaklar Eşeler köyünün 1800 m. kadar batısında yer almaktadır. Çok sayıda kaynak gözlenmektedir. Sahada Üst Kretase yaşlı Yayla melanjı, Miyosen-Pliyosen yaşlı, andezit, dasit, tüf, aglomera, pliyosen yaşlı çökel birimler ve Kuvaterner yaşlı Dededağ Bazaltları yüzeylemektedir. Kaynak sıcaklıkları 26 28,2 C arasında değişmektedir. Debileri ise 1,5 lt/sn olarak ölçülmüştür. Kaynak suları; mineralce fakir su sınıfına girmektedir. Kaynak suları Edremit Körfezi Burhaniye, Havran, İvrindi, Balıkesir, Kepsut, Dursunbey e kadar devam eden yer yer eğim atım karakterli çok büyük tektonik zon üzerinde yer almaktadır. Kaynakların yaklaşık 2,5 3 km. kadar GB da Köylü Köyünün kuzeyinde açılan sondaj kuyusunda 35 C sıcak su elde edilmiştir. Bölgesel amaçlı 2001 yılında başlatılan jeotermal proje kapsamında detay etüt çalışmaları tamamlanmış olup, sondaj çalışma aşamasına gelmiştir. 13-Manyas-Kızıkköy Ilıcası Kızıkköy İbrahim Tepe mevkiinde Manyas Çayı boyunca yaklaşık 500 550 m lik bir mesafede sıcak su çıkışları bulunmaktadır. DSİ nin açtığı 2 adet, Köy Hizmetleri tarafından açılan 1 adet sondaj kuyusu bulunmaktadır. Sahada Paleozoyik yaşlı metamorfik şistler, kristalize kireçtaşları, 155

Üst Kretase yaşlı Yayla melanjı Oligo-Miyosen yaşlı granodiyorit Miyosen yaşlı andezit, tüf, gölsel çökel birimler ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynak suları; sodyumlu, kalsiyumlu, klorürlü, bikarbonatlı termal sulardır. Sahada iç turizme hitap eden termal devre mülk sistemi ve otel yapılmıştır. 14-Savaştepe-Kirazlıköy Dağ Ilıcası Savaştepe yerleşim merkezinin 13km. kuzeydoğusunda, Taşkışla ve Piripınar köylerinin 1,5 km. kadar güney kesiminde 14 adet sıcak su çıkışı ve grubu tespit edilmiştir. Sahada Alt Triyas yaşlı metadetritikler ve içerinde değişik boyutlu Permiyen kireçtaşı blokları içeren Kınık formasyonu, Miyosen-Pliyosen yaşlı andezit, tüflerde oluşan Yuntdağ volkanitleri Üst Miyosen-Pliyese yaşlı Rahmanlar aglomerası, Çandağ Bazaltı, gölsel çökel birimler yüzeylemektedir. Sıcak sular volkanikler ile çökel birimler dokanağındaki tektonik zondan çıkmaktadır. Kaynakların sıcaklığı 31 40 oc arasında değişmekte olu, debileri ise 13,51 lt/sn dir. Kaynak suları flüorür içeren mineralce fakir sulardır. Sahada çamaşırlık ve iptidai tesisler bulunmaktadır. 15-Sındırgı-Çatak Mevkii Kaynağı Osmanlar köyünde İbrahim Değirmeni (Çatak mevkii) yakınındadır. Sahada Üst Miyosen- Pliyosen yaşlı dasitler, tüf ara seviyeli, kuvars porfir domu ve kuvaterner yaşlı alüvyon yüzeylemektedir. K-G doğrultulu tektonik zondan sıcak su çıkışı gözlenmektedir. Kaynağın sıcaklığı 27,1 oc debisi ise 0,6 lt/sn dir. Kaynak suyu mineralce fakir sular sınıfına girmektedir. Sahada D-B doğrultulu Gediz-Simav-Sındırgı grabenine dik olarak K-G doğrultulu tektonik zon üzerinde yer alan kaynağın sıcaklık ve debisini arttırmak amacıyla detay etüt çalışmaları yapılmalıdır. 16-Sındırgı-Emendere Kaplıcası Sındırgı yerleşim merkezinin 7 km. kadar güneydoğusunda yer almaktadır. Sahada Üst Kretase yaşlı Ankara-İzmir kenar kuşağı içerisinde yer alan ultrabezikler Oligo-Miyosen yaşlı gölsel çökel birimler ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynak sıcaklığı 33 oc debisi ise lt/sn dir. Kaynak suları mineralce fakir termal sular sınıfına girmektedir. 8 odalı kabin banyo ve 6 odalı pansiyon bulunmaktadır. 17-Sındırgı-Hisaralan Kaplıcası Hisaralan yerleşim merkezinin 3 km. güneybatısında yer almaktadır. Hisaralan Kaplıcasının 1km. kadar güneybatısında de Kepez kaplıcası, 700 m kadar güneybatısında ise Mustafa Esenöz Değirmeni sıcak suları yer almaktadır. Sahada Kretase yaşlı ofiyolitli melanj, Üst Miyosen-Pliyosen yaşlı andezit, tüf, riyolitik dom ve baca breşleri, dasit ve tüfler ile Kuvaterner yaşlı travertenler yüzeylemektedir. Kaplıca sahasında 130 adet kaynak belirlenmiş sıcaklıkları 46 98,5 C debisi ise 176,29 lt/sn dir. Sahada TPAO tarafından 1989 yılında 830 m. derinliğinde açılan sondaj kuyusunda 110 C sıcaklığında 33 lt/sn debide jeotermal akışkan elde edilmiştir. Kepez kaynaklarının sıcaklıkları 68 86 C arasında değişmektedir. Mustafa Esenöz Değirmeni kaynağının sıcaklığı 56 C dir. Kaynak suları; Flüorür içeren sodyumlu, bikarbonatlı termal sular sınıfına girmektedir. Sahada toplam oda sayıları 42 olan moteller bulunmaktadır. 18-Susurluk-Dereköy Madensuyu ( Acısu) Susurluk yerleşim merkezinin 3,5km. kadar kuzeydoğusunda yer almaktadır. Sahada Paleozoyik yaşlı metamorfik şistler, kristalize kireçtaşlarından oluşan Fazlıkonağı formasyonu, Oligo- Miyosen yaşlı granodiyorit Miyosen-Pliyosen yaşlı andezit, tüf, gölsel çökel birimler ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynak suyunun sıcaklığı 19 C debisi 0,8 lt/sn dir. Kaynak suyu; 156

kalsiyumlu, sodyumlu, magnezyumlu, bikarbonatlı sular sınıfına girmektedir. Sahada 4000 şişe/gün kapasiteli tesis ile konaklama tesisleri bulunmaktadır. 19-Susurluk-Gökçedere Köyü Kaynakları Gökçedere köyünün Dede Tarla Mevkisisi nin 700 m. kadar batısında 3 adet kaynak belirlenmiştir. Sahada Paleozoyik yaşlı metamorfik şistler, kristalize kireçtaşları, Üst Kretase yaşlı Yayla melanjı, Oligo-Miyosen yaşlı granodiyorit, Miyosen-Pliyosen yaşlı andezit, tüf, aglomera ile gölsel çökel birimler ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynak suları; mineralce fakir termal su sınıfına girmektedir. Kaynak suları Gökçedere köyüne verilmektedir. 20-Susurluk-Kepekler Kaplıcası Yeni Ilıcaboğazı Köyü nde yer almaktadır. Sahada 6 adet kaynak belirlenmiştir. Sahada Paleozoyik yaşlı metamorfik şistler, kristalize kireçtaşları, Üst Kretase yaşlı Yayla melanjı, Oligo- Miyosen yaşlı granodiyorit, Miyosen-Pliyosen yaşlı andezit, tüf, aglomera ile gölsel çökel birimler ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. MTA Genel Müdürlüğü tarafından 1985 yılında açılan sondaj kuyusundan 58 C, 36 lt/sn debide jeotermal akışkan elde edilmiştir. Kaynak suları; Sodyumlu, klorürlü, bikarbonatlı termal sular sınıfına girmektedir. Sahada termal iç turizme hitab eden toplam 25 odalı moteller bulunmaktadır. 21-Susurluk-Ömerköy Kaynağı Ömerköy tren istasyonu yanında yer almaktadır. Sahada Paleozoyik yaşlı metamorfik şistler, kristalize kireçtaşları, Üst Kretase yaşlı Yayla Melanjı, Oligo-Miyosen yaşlı granodiyorit, Miyosen- Pliyosen yaşlı andezit, tüf, aglomera ile gölsel çökel birimler ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynak sıcaklıkları 31 C, debisi ise 1,4 lt/sn dir. Kaynak suları; Flüorür içeren mineralce fakir termal su sınıfına girmektedir. Kaynaklar bölgedeki diğer jeotermal kaynaklarla birlikte değerlendirilerek detay jeoloji, jeotermal, jeofizik çalışmalar yapılarak sondaj lokasyonları belirlenmelidir. Sondaj çalışmaları sonucunda elde edilecek jeotermal akışkanın sıcaklık ve debi miktarına göre yatırım planlanmalıdır. Bölgede bu amaçla 2002 yılında proje çalışmaları başlatılmıştır. 22-Susurluk-Yellice Tepe (Yıldız) Ilıcası Yıldızköyü nün 3,5 km kadar kuzey-kuzeydoğusunda yer almaktadır. Sahada 6 adet kaynak grubu belirlenmiştir. Sahada Paleozoik yaşlı metamorfik şistlerden oluşan Fazlıkonağı formasyonu, Alt Triyas yaşlı metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlu Permiyen kireçtaşı blokları içeren Karakaya formasyonu, Oligo-Miyosen yaşlı andezit, tüf, gölsel çökel birimler ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynak sıcaklıkları 56,75 C arasında değişmekte olup; toplam debileri ise 65,92 lt/sn dir. Kaynak suları; Flüorür içeren, sodyumlu, bikarbonatlı, sülfatlı termal sular sınıfına girmektedir. Sahada iç turizme hitab eden oldukça iyi bir tesis bulunmaktadır. Saha çok önemli bir jeotermal alandır. Bu amaçla 2001 yılında bölgesel jeotermal proje kapsamında detay jeoloji, jeofizik çalışmaları yapılmıştır. 91 2.4.2.5. Susurluk Havzası Planlama Bölgesi Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Susurluk Havzasında 3 adet baraj bulunmaktadır. Bu barajlardan sadece Gönen Barajı hidroelektrik amaçlı yapılmıştır. Diğer barajlar genellikle sulama ve içmesuyu temini amaçlı 91 Balıkesir İl Çevre Durum Raporu 2009 157

kullanılmaktadır. Balıkesir ilinde bulunan baralara ilişkin teknik bilgiler aşağıdaki tablolarda detaylı olarak verilmiştir. a) Çaygören Barajı Çaygören Barajın Yeri Sındırgı ilçe merkezinin kuzeydoğusunda ve yaklaşık 5 km uzaklıkta. Akarsuyu Simav Amacı Sulama % 77, Taşkın % 23 İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 19.02.1966-23.06.1971 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kum-çakıl dolgu Gövde hacmi 3,4 hm 3 Yükseklik (talvegden) 52,5 m Normal su kotunda göl hacmi 147,021 hm 3 Normal su kotunda gölalanı 8,130 km 2 Sulama alanı 20 026 ha Güç Yıllık Üretim b) İkizcetepeler Barajı İkizcetepeler Balıkesir-İzmir güzergahından il Barajın Yeri merkezine 21 km mesafede Akarsuyu Kille çayı Sulama % 16 - Amacı İçme suyu % 84 İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 03.03.1986-13.05.1992 Gövde dolgu tipi Kum-çakıl zonlu toprak dolgu Gövde hacmi 1,115 hm 3 Yükseklik (talvegden) 45 m Normal su kotunda göl hacmi 164,56 hm 3 Normal su kotunda gölalanı 9,60 km 2 Sulama alanı 4 688 ha Güç Yıllık Üretim c) Sarıbeyler barajı Sarıbeyler Barajın Yeri Savaştepe ilçe merkezinin 9 km kuzeyinde Sarıbeyler nahiyesi yakınında Akarsuyu Yağcılı çayı ( Çitalan ) Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 10.04.1980-22.11.1985 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kum-çakıl dolgu Gövde hacmi 0,5 hm 3 Yükseklik (talvegden) 35 m Normal su kotunda göl hacmi 15,573 hm 3 Normal su kotunda gölalanı 1,371 km 2 Sulama alanı 2 065 ha Güç Yıllık Üretim 158

d) Çamköy Barajı Çamköy Bigadiç ilçesinin 10 km Barajın Yeri kuzeydoğusundadır. Akarsuyu Ayıtlıdere Çamköy kolu Amacı Borlu atık suların kontrolü İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 01.05.1987-30.05.1991 Gövde dolgu tipi Toprak dolgu Gövde hacmi 1,23 hm 3 Yükseklik (talvegden) 40 m Normal su kotunda göl hacmi 8,70 hm 3 Normal su kotunda gölalanı 69 km 2 Sulama alanı Güç Yıllık Üretim 2.4.2.6. Susurluk Havzası Planlama Bölgesi Deniz Varlığı Susurluk Havasının sınırları kuzeyde Marmara Denizi ile sınırlıdır. Yüzölçümü yaklaşık 11.350 kilometre kare olan Marmara Denizi kıtasal bir kabuk üzerinde bulunur. Miyosen denizinin Sarmasiyen döneminin bir kal ıntı sı olarak değerlendirilen bu deniz, küçük bir iç deniz niteliğindedir. Marmara Denizi, tamamı bir ülkenin egemenlik sınırları içinde bulunan tek deniz olma niteliği de taşımaktadır. Gerçekten de dünyanın hiçbir ülkesinde kıyıları tamamen o ülke egemenlik sınırları içinde bulunan başka bir deniz yoktur. Marmara Denizi, Çanakkale Boğazı ile Ege'ye, İstanbul Boğazı ile Karadeniz'e bağlanmaktadır. Denizin kuzey-güney doğrultusunda en geniş yeri 80 km doğu-batı doğrultusunda ise en uzun ekseni 280 km. dir. Marmara Denizi ayrıca boğazları nedeniyle uluslararası öneme sahip bir suyolu olma özelliği de taşımaktadır. Avrupa ile Asya topraklarının birbirlerine çok yaklaştığı bu içdenizin iki Kıyısı arasındaki uzaklık İstanbul Boğazı kıyılarında 700 metreye kadar iner. Marmara Denizi, şelfin derin bölgeye oranla genişliği, adalar yönünden zenginliği, sularının sıcaklık ve tuzluluğunun gösterdiği özellikler yönünden eşsiz bir içdenizdir. Hidrolojik açıdan Marmara Denizi, Karadeniz ile Akdeniz arasında bir geçiş alanıdır. Sıcaklık ve tuzluluk bakımından değerlendirildiğinde Marmara Denizi'nin gerçekten de bir geçiş alanı özelliğine sahip olduğu görülür. Marmara'nın yüzey suları genellikle az tuzludur. Ortalama tuzluluk oranı binde 22 olan bu az tuzlu katmanın kalınlığı 15-20 metre kadardır. Derinlere doğru tuzluluk artar ve 30 metreden sonra tuzluluk oranı binde 36-37 civarındadır. Sıcaklı k değerleri yönünden Marmara Denizi'nin yüzey suyu sıcaklık değerleri kışın 8-10 C, yazın ise 24-26 C derece arasında değişir. Marmara Denizi'nde Karadeniz'den Ege'ye doğru bir yüzey akıntısı, ters yönde de bir dip akıntısı vardır. Yüzey akıntı sı Karadeniz ile Ege arasındaki düzey farkından ileri gelmektedir. Marmara Bölgesi'nde, coğrafi konu ve fiziki coğrafya özellikleri itibariyle Akdeniz makrokliması altında birbirinden farklı iklim tipleri görülmektedir. Coğrafi konumu itibariyle bölge, Türkiye'yi etkileyen polar ve tropikal hava kütlelerinin geçiş sahasında yer almaktadır. Bu hava kütleleri mevsimsel olarak etkili olmaktadır. 92 92 Bilimsel Açıdan Marmara Denizi M. Levent Artyüz 159

2.4.3. Kuzey Ege Havzası Kuzey Ege Havzası Anadolu nun kuzeybatısında, 40-38 kuzey enlemleri ile 26-28 doğu boylamları arasında yer almakta ve Ege Denizi ne sularını boşaltan Karamenderes Çayı, Tuzla Çayı, Havran Çayı, Madra Çayı, Güzelhisar Çayı ve Bakırçay Nehri nin su toplama alanlarını kapsamaktadır. Havza sınırı kuzeyde Çanakkale Boğazı ndan başlayıp Kayalıdağ (879 m), Kazdağ (1.766 m) ile Kocakatran Dağları su bölümü çizgisinden geçmekte; doğuda Havran, Bergama, Soma ve Kırkağaç ilçelerinin sınırlarını izlemekte; güneyde Kılıçdağ, Dumanlıdağ (1.098 m) su bölümü çizgisinden geçerek Foça ilçesi yakınlarında Ege Denizi ne bağlanmaktadır. Anadolu Yarımadası nın bir bölümü olan Kuzey Ege Havzası içerisinde bazı küçük adacıklarla beraber Çanakkale Boğazı girişindeki Bozcaada ve Ayvalık ilçesi karşısında Alibey Adası da ele alınmaktadır. Havzanın belli başlı akarsuları, Yağcılar Çayı nı da içine alan Bakırçay Nehri, Karamenderes Çayı, Havran Çayı, Güzelhisar Çayı ve Madra Çayı dır. Bunlar dışında daha çok mevsimlik yağışlardan oluşan irili ufaklı pek çok akarsu da havzanın su potansiyeline katkıda bulunmaktadır. Toplam yağış alanı 9.032 km2 olan Kuzey Ege Havzası nın yıllık ortalama yağış yüksekliği 624 mm; yıllık ortalama akışı ise 43,93 m3/s dir. Yıllık ortalama verimi 4,86 L/s/km3 olan havzadaki akışın yağışa oranı 0,25 iken; iştirak oranı %0,75 tir. Harita 2.24: Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Hidrolojik Yapı Türkiye nin alan olarak yaklaşık %1,3 ünü kapsayan havzanın toplam alanı yaklaşık 995.220 ha dır. Daha çok doğu-batı yönünde uzanan dağ sisteminin görüldüğü havzada topografya küçük akarsu vadileri ile taban arazilerinin dışında genellikle dalgalı, tepelik ve yarıntılıdır. Havzanın yaklaşık %60 ı, %12 üzerindeki bir eğimde dik, çok dik ve sarp arazilere sahiptir. Bu araziler çoğunlukla çam ve meşe ormanları ile kaplı olmakla birlikte, aralarında yer yer tarla için açılmış veya 160

yozlaşarak çalılık halini almış alanlara da rastlanmaktadır. Havza toprakları doğal olarak verimli olmakla beraber, engebeli alanlarda erozyon nedeniyle bu verim gücünü büyük oranda yitirmiştir. Kuzey Ege Havzası iklimi, yazların kurak ve sıcak, kışların ise yağışlı ve ılık oluşu ile tipik Akdeniz iklimi özelliğindedir. Bu bakımdan her türlü endüstri bitkileri ile çeşitli meyve ve narenciyenin yetişebildiği tarımsal değeri yüksek bir havzadır. 2.4.3.1. Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Akarsuları 1 milyon hektara yakın bir alanı kapsayan Kuzey Ege Havzası nın aldığı yağışları, küçüklü büyüklü pek çok akarsu Ege Denizi ne boşaltmaktadır. Havzada devamlı veya kısa süreli akan, fakat hepsi de küçük pek çok akarsu bulunmaktadır. Bunların çoğu yüzey akışlarını şiddetli yağışların olduğu mevsimlerde taşıyan yazın kuru derelerdir. Devamlı akanlar ise debileri yine yağışlara bağlı olarak sık sık değişen küçük akarsulardır. Havzanın büyük bir kısmının tepelik ve dağlık oluşu, yüzey akışını hızlandırmakta, dolayısıyla hem tarımsal toprağın taşınmasına hem de taban arazide sel basmalarına neden olmaktadır. Havzada büyük bir alan tutan çoğunlukla taşlı kolüvyaller, düzensiz ve hızlı yüzey akışının bir sonucudur. a) Karamenderes Çayı; Kaz Dağlarında çıkan çok sayıda koldan oluşup, uzunluğu 109 km. dir. Ezine yakınlarında Akçin Çayı ile birleşerek genişler. Kumkale ovasına girince yayılan çay, daha sonra Dümrek Çayı ile birleşip, Karalık Liman da Çanakkale Boğazına dökülür. Uzunluğu 40 km. olan Sarıçay (Kocaçay); Kirazlı Dağı, Aladağ ve Kayalı Dağlarından gelen derelerle beslenip, Çiftlik Deresi ile birleşene deyin Şeytan Deresi adı ile anılır. Kurşunlu Köyü yakınlarında Çanakkale Ovasına çıkan çay, Çanakkale Merkez İlçe yi ikiye ayırarak boğaza dökülür. İl içinde Kuzey Marmara Havzasının en büyük çayı olan Kocabaş Çayı üç büyük koldan meydana gelmekte olup, uzunluğu 80 km. dir. Birinci kol Şapçı Dağının doğu sırtlarından çıkıp, sağ ve soldan çeşitli kollarla beslenerek Kocabaş Çayına katılır. İkinci kol Aladağın kuzeydoğu ve güney sırtlarından inen kollarla beslenir. Üçüncü kol ise Salat Dere, Kocabaş Dere ve Çan Deresi (Granit Çayı) adıyla anılan akarsulardır. Çayın asıl kaynağı İda bölgesinde Akdağ dır. Akdağ dan çıkan kol Çan Ovasına girinceye deyin Göllü Çay olarak adlandırılır. Karabiga yakınlarında Demetoka (Gümüşçay) Deresi ile birleşip, Marmara Denizine dökülür. b) Havran Çayı Çal ve Musluk Dağları ndan kaynağını alan Havran Çayı, bazı yan derelerle beslenerek Havran da güneybatıya yönelir. Uzunluğu 36 km olan ve Madra Dağları'nın kuzey ve batı yamaçlarıyla, Kaz Dağları'nın güney kesimlerinden doğan küçük derelerin beslediği akarsu, ormanlarla kaplı vadiler içinden geçer. Havran Ovası'ndan sonra Burhaniye İlçesi'nin 1,5 km güneyini görerek, Edremit Körfezi'nde Ege Denizi'ne dökülür. c) Madra Çayı Yükseltisi 1.343 m yi bulan Madra Dağı'nın güneybatı yamaçlarından doğan çay, Altınova dan geçerek Balıkesir-İzmir il sınırı çizgisinden Ege Denizi ne dökülmektedir. En uzun kolunun boyu 66,5 km olan Madra Çayı; üzerine kurulmuş olan Madra Barajı ile Altınova nın verimli ovasını sulamaktadır. 2.4.3.2. Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Gölleri ve Göletleri Kuzey Ege Havzasının Çanakkale ili ve Balıkesir ili sınırları içinde kayda değer önemli bir doğal göl yoktur. Bölge içerisinde DSİ tarafından yapılımış sulama göletleri bulunmaktadır. 161

Yapay Göller (Göletler) a) İntepe Göleti İntepe Beldesi, yakınlarına kurulan gölet 2008 yılında faaliyete geçmiş bulunmaktadır. İntepe ovasında yapılan toplulaştırma ve sulama projelerinin bir ayağı olarak sulama amaçlı kullanılmaktadır. İntepe Göletin Yeri Çanakkale-İntepe Akarsuyu Çatı deresi Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 08.09.1998 09.10.2008 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli yarı geçirimli dolgu Depolama hacmi 0,67 hm 3 Aktif Hacim 0,600 hm 3 Ölü Hacim 0,100 hm 3 Yükseklik (talvegden) 26 m Yükseklik (temelden) 29,5 m Sulama Alanı 114 ha Proje rantabilitesi 1,03 b) Tavaklı Alemşah Ezine ilçesi Tavaklı Köyü yakınlarında 2006 yılında faaliyete geçmiştir. Gölet sulama amaçlı olarak kullanılmaktadır. Gölet 147 ha lık tarım alanını sulamaktadır. Tavaklı Alemşah Çanakkale-Ezine-Tavaklı Göletin Yeri Alemşah Akarsuyu Alemşah deresi Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 09.01.2004 18.07.2006 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kaya dolgu Depolama hacmi 0,85 hm 3 Aktif Hacim 0,70 hm 3 Ölü Hacim 0,100 hm 3 Yükseklik (talvegden) 22,5 m Yükseklik (temelden) 29 m Sulama Alanı 147 ha Proje rantabilitesi 2,1 c) Örenli Bayramiç ilçesine bağlı Örenli köyü civarında bulunan Örenli Göleti, 2006 yılında faaliyete geçmiştir. Sulama amaçlı kullanılan baraj 198 ha lık tarım alanına hizmet etmektedir. Örenli Göletin Yeri Çanakkale-Bayramiç-Örenli Akarsuyu Viranlı deresi Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 31.10.2000 13.04.2006 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kaya dolgu Depolama hacmi 1,17 hm 3 Aktif Hacim 1,081 hm 3 Ölü Hacim 0,088 hm 3 Yükseklik (talvegden) 34,7 m Yükseklik (temelden) 37,7 m Sulama Alanı 198 ha Proje rantabilitesi 1,27 162

d) Akçin Göleti Çanakkale İli, Ayvacık İlçesinin kuş uçuşu 10 km Akçin köyünün ise 750 m kuzey doğusundadır. Sulama amacı ile kullanılan gölet 2011 yılında faaliyete geçmiş olup, 820 ha tarım alanıu sulaması için kullanılmaktadır. Çanakkale-Ezine Akçin Göleti Göletin Yeri Çanakkale-Ayvacık-Akçin Köyü Akarsuyu Kocadere (Akçin çayı) Amacı Sulama İnşaatın (başlama-bitiş) 10.01.2001-28.03.2011 yılı Gövde dolgu tipi Toprak dolgu Depolama hacmi 10,298 hm 3 Aktif Hacim 9,748 hm 3 Ölü Hacim 0,550 hm 3 Yükseklik (talvegden) 34 m Yükseklik (temelden) 40 m Sulama Alanı 820 ha Proje rantabilitesi 1,02 2.4.3.3. Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Jeotermal Kaynakları 1- Akçakeçili Kaynağı Ezine İlçesi Akçakeçili Köyünün 1 Km kadar güneybatısındadır. Kaynak dere kenarından çıktığı için dere suyuna karışmaktadır. Sıcaklık 40 C, debi yaklaşık 1/s dir. Kaynak sodyumlu, klorürlü termal tuzla suyu özelliğindedir. Etrafında tuz çökelimleri vardır. Tesis yoktur. 2- Palamutova Kaynağı Bayramiç ilçesi Yukarı Palamutlu Köyünün 2 Km batısındaki ılıca derede yer almaktadır. Kaynaklar dere suyuna karışmaktadır. 3 adet ana kaynak bulunmakla beraber, çok küçük çıkışları da vardır. Kaynakların ortalama sıcaklıkları 35,3 C, toplam debi 0,3 1/s kadardır. Kaynak suyu sodyumlu, kalsiyumlu, sülfatlı, klorürlü sıcak sular sınıfına girer. Eski hamam kalıntıları vardır. 3- Külcüler Kaynağı Bayramiç ilçesi Külcüler Köyünün yaklaşık 3 km kadar GB sında 3 adet kaynak vardır. Kaynaklar 34-35 C sıcaklığa sahip olup toplam debi 1 l/s dir. Kaynaklar flörür içeren, minarelce fakir sıcaksu sınıfına girer. 4- Tuzla Jeotermal Alanı Ayvacık İlçesi Tuzla Köyünün hemen doğu kesiminde yer almaktadır. 11 adet kaynak saptanmıştır. Köyün kuzeyinde ise başka kaynak grubu bulunmaktadır. Doğudaki kaynakların sıcaklıkları 97 C, debileri ise 4,5 l/s, kuzeydeki kaynakların karışım sıcaklıkları 51 C, debileri 3 l/s olarak ölçülmüştür. Bölgede termal tesisler ve jeotermal enerji santrali bulunmaktadır. Tuzla jeotermal alanında 50,9-97,2 ºC sıcaklık, 7,5 lt/sn debiye sahip kaynakta gerçekleştirilen sondajlar sonucunda 145,5-174ºC sıcaklık ve 200 lt/sn debili akışkan görünür hale getirilmiş ve ülke ekonomisine 38,5 MWt termal güce sahip enerji kazandırılmıştır. 163

5-Küçükçetmi Kaynağı Ayvacık ilçesi Küçükçetmi köyünün 1,5-2 Km kuzey doğusunda yer almaktadır. 2 adet kaynak vardır. Kaynaklar 40-42 C sıcaklıkta, 2,5-4 l/s debidedir. Fluorür içeren mineralce fakir termal sular sınıfına girer. Kaynaklar kaplıcada kullanılmaktadır. 93 Ayrıca Ezine-Dalyan(Kestanbol), Yenice-Hıdırlar, kaplıcalarında tesisleri bulunan ve su sıcaklıkları da 70 C üzeri olan şifalı sulara sahiptir. 6-Ayvalık-Ilıca Mevkii Sıcak Suları Türközü köyünün 700m. kadar güneyindedir. Miyosen yaşlı değişik boyutlarda ve cinslerdeki kayaçların çakıllarından oluşan Ballıca Formasyonu, Miyosen-Pliyosen yaşlı andezit, tüf, silisifiye tüf, lahardan oluşan Yuntdağ Volkanikleri, gölsel kiltaşı, kumtaşı, silttaşı, marn, kireçtaşı, ardalanmasından oluşan Soma formasyonu yüzeylemektedir. Sahada sıcaklığı 31,1 C debisi 0.5lt/sn ve sıcaklığı 33,8 C debisi 0.06 lt/sn olan iki kaynak bulunmaktadır. Kaynak suları; mineralce fakir termal su sınıfına girmektedir. Sahada bir bina, iki kabin ve 4 havuz bulunmaktadır. 7-Burhaniye-Pelitköy Ilıcası Pelitköy yerleşim merkezinde sıcaklığı 25,9 C debisi 1lt/sn olan bir kaynak belirlenmiştir. Sahada metadetritik ve içerisinde değişik boyutlarda permiyen kireçtaşı blokları içeren Karakaya formasyonu, Miyosen yaşlı değişik boyutlarda temel birim çakılları içeren Ballıca formasyonu Miyosen-Pliyosen yaşlı kiltaşı, kumtaşı, silttaşı ile kireçtaşı ardalanmasından oluşan Soma formasyonu ve Kuvaterner yaşlı alüvyon birimleri yüzeylemektedir. Ilıca suyu; Sodyumlu, magnezyumlu, kalsiyumlu, bikarbonatlı termal sular sınıfına girmektedir. Suyu tamamen İçme Kent sitesinde kullanılmaktadır. 8-Burhaniye-Pelitköy İçmecesi Pelitköy yerleşim merkezinde sıcaklığı 20,8 C debisi ise 0,1 lt/sn olan bir kaynaktır. Sahada metadetritik ve içerisinde değişik boyutlarda Permiyen kireçtaşı blokları içeren Karakaya formasyonu, Miyosen yaşlı değişik boyutlarda temel birim çakılları içeren Ballıca formasyonu Miyosen-Pliyosen yaşlı kiltaşı, kumtaşı, silttaşı ile kireçtaşı ardalanmasından oluşan Soma formasyonu ve Kuvaterner yaşlı alüvyon birimleri yüzeylemektedir. İçmeler kaynak suyu; Flüorür içeren, sodyumlu, magnezyumlu, klorürlü, sülfatlı sular sınıfına girmektedir.10 adet banyosu, modern kaptajı ve gazinosu bulunmaktadır. 9-Burhaniye-Dutluca Köyü İçmecesi Dutluca köyünün 1 km. kadar güney-güneydoğusunda Dalmaca Dere içerisinde yer alır. Sahada Alt Triyas yaşlı metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlarda Permiyen kireçtaşı blokları içeren Karakaya formasyonu, Oligo-Miyosen yaşlı granodiyorit, Miyosen-Pliyosen yaşlı gölsel kumtaşı, kiltaşı, silttaşı, marn, kireçtaşı ardalanması, andezit dasit, tüf volkanik birimleri yüzeylemektedir. Volkanik birimler gölsel birimlerle yanal düşey geçişlidir. 10-Burhaniye-Karaağaç-Uyuz Ilıcası Karaağaç köyünün 1km. doğu-güneydoğusunda 2 adet kaynak belirlenmiştir. İlki antik hamamın kenarında diğeri ise 15m. kadar kuzeydoğusunda Hamam dere kenarındadır. Sahada Alt Triyas yaşlı metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlarda Permiyen kireçtaşı blokları içeren Karakaya formasyonu, Oligo-Miyosen yaşlı granodiyorit, Miyosen- Pliyosen yaşlı gölsel kumtaşı, kiltaşı, silttaşı, marn, kireçtaşı ardalanması, andezit dasit, tüf volkanik birimleri yüzeylemektedir. 93 http://www.canakkaleili.com/tag/canakkale-jeotermal-enerji 164

Volkanik birimler gölsel birimlerle yanal düşey geçişlidir. Kaynak suları; Flüorür içeren, sodyumlu, bikarbonatlı, termal sular sınıfına girmektedir. Antik bir hamam yapısı bulunmaktadır. Sahada detay jeoloji, jeotermal, jeofizik etüt çalışmaları sonucunda elde edilecek jeotermal akışkanın sıcaklık ve debisine göre yatırım yapılabilir. 11-Edremit-Bostancı Köyü Sıcak Suları Bostancı köyünün 800m. kadar kuzeydoğusunda Burhaniye-Edremit karayolu üzerindedir. DSİ ve Köy Hizmetleri ve şahıslar tarafından açılan kuyulardan sıcak su alınmış ve eski bir hamamın varlığı da bilinmektedir. Sahanın kuzeyinde Paleozoyik yaşlı epimetamorfikler, Alt Triyas yaşlı metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlarda permiyen kireçtaşı blokları içeren Karakaya formasyonu, Oligo-Miyosen Eybek granodiyoriti ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Sahada açılan bir sondaj kuyusundan sıcaklığı 40,4 C pompaj debisi 25 Lt/sn üretim yapılmıştır. Kaynak suları; Mineralce fakir termal su sınıfına girmektedir. Sahada yapılacak detay jeoloji, jeotermal, jeofizik etüt çalınmaları ile belirlenecek lokasyonlarda açılacak sondaj kuyularından elde edilecek jeotermal akışkanın sıcaklık debisine göre termal turizm, seracılık yatırımı yapılabilir. 12-Edremit-Derman Kaplıcası Edremit-Burhaniye, Edremit-Balıkesir yol kavşağındadır. Tek kaynak olup, pompajla kaplıcaya verilmektedir. 1995 yılından sonra yapılan etüt ve sondaj çalışmalarından sonra elde edilen jeotermal akışkan ile termal devre mülk ve termal tesis kurulmuştur. Ayrıca Edremit ilçe merkezinin ısıtılması amaçlı 3500 konut proje devam etmektedir. Sahanın kuzeyinde Paleozoyik yaşlı epimetamorfikler, Alt Triyas yaşlı metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlarda Permiyen kireçtaşşı blokları içeren Karakaya formasyonu, Oligo-Miyosen Eybek granodiyoriti ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. 13-Edremit-Güre Kaplıcası Çanakkale-Edremit yolu ile Güre yol kavşağındadır. 2 adet kaynak belirlenmiştir. Sahada Paleozoyik yaşlı Kazdağ grubuna ait gnays, kristalize kireçtaşları, amfibolit şistler, Alt Triyas yaşlı metadetritikler ve içerisinde değişik boyutlu Permiyen kireçtaşı blokları içeren Karakaya formasyonu, Oligo-Miyosen yaşlı granodiyorit, Miyosen yaşlı dasit, andezit, tüf, aglomeradan oluşan Doyran Volkanikleri Pliyo-Kuvaterner yaşlı konglomera, silttaşı kiltaşından oluşan Bayramiç formasyonu ve Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yüzeylemektedir. Kaynaktan gelen suyun sıcaklığı 58,2 C debileri ise pompajlı 1 lt/sn serbest akan suların debisi 0,35 lt/sn dir. MTA Genel Müdürlüğü tarafından açılan 400m., 197m. ve 150m. sondaj kuyusu açılmıştır. Sahada özel sektör tarafından belediyece açtırılan 4 adet kuyu bulunmaktadır. Kaplıca suları; Flüorür içeren sodyumlu, sülfatlı termal sular sınıfına girmektedir. Sahada Motel, Tatil köyü ve Yıldızlı Termal tesis yapılmaktadır. İskele beldesinde 500 konut jeotermal ile ısıtılmaktadır. 2.4.3.4. Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Kuzey Ege Havzasında, 4 adet baraj bulunmaktadır. Bunlar; Bayramiç, Ayvacık, Madra ve Havran barajlarıdır. Bayramiç barajı hidroelektrik santrali olarak kullanılmaktadır. Diğer barajlar ise; sulama, içme ve taşkın amaçlı kullanılmaktadır. 165

a) Bayramiç Barajı Bayramiç Barajı 1975 yılında işletmeye alınmış olup %92 sulama, %4 enerji ve %4 içme suyu temini amaçlı olarak kullanılmaktadır. Bayramiç Bayramiç ilçesinin kuzey Barajın Yeri doğusunda, yaklaşık 4 km. Akarsuyu Karamenderes çayı Sulama % 92, Enerji % 4, İçme Amacı suyu % 4 İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1971-14.11.1975 Gövde dolgu tipi toprak dolgu Gövde hacmi 3,82 hm 3 Yükseklik (talvegden) 45,5 m Normal su kotunda göl hacmi 86,50 hm 3 Normal su kotunda gölalanı 5,84 km 2 Sulama alanı 16 437 ha Güç 1,8 MW Yıllık Üretim 8,7 GWh b) Ayvacık Barajı Ayvacık Barjı Tuzla Çayı üzerine kurulu olup Ayvacık ilçesinde bulunmaktadır. 2008 yılında işletmeye alınan baraj, sulama ve içme suyu amaçlı olarak kullanılmaktadır. Ayvacık Barajı Barajın Yeri Tuzla Çayı üzerinde Ayvacık ilçesine 8 km mesafededir Akarsuyu Tuzla Çayı Amacı Sulama+içmesuyu İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 2002-2008 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kum-çakıl dolgu Gövde hacmi 1,072 hm 3 Yükseklik (talvegden) 49 m Normal su kotunda göl hacmi 39 hm 3 Normal su kotunda göl alanı 3,42 km 2 Sulama alanı 3 368ha Güç Yıllık Üretim c) Madra Barajı Madra Barajı Altınova Beldesinin 6 km kuzey doğusunda yer almaktadır. 1998 yılında işletmeye açılan baraj %89 sulama, %11 içme suyu temini amaçla kullanılmaktadır. Madra Barajın Yeri Altınova 6 km kuzey doğusundadır. Akarsuyu Madra çayı Amacı Sulama % 89, içme suyu % 11 İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 15.01.1991-22.05.1998 Gövde dolgu tipi Kil çekirdek, kaya dolgu Gövde hacmi 3,17 hm 3 Yükseklik (talvegden) 87 m Normal su kotunda göl hacmi 79,372 hm 3 Normal su kotunda gölalanı 2,67 km 2 Sulama alanı 7 872 ha Güç Yıllık Üretim 166

d) Havran Barajı Havran Barajı, Havran ilçesinin 9 km doğusunda Havran Çayı üzerindedeir. 2009 yılında faaliyete geçen baraj sulama ve taşkın amaçlı kullanılmaktadır. Havran Barajı Barajın Yeri Havran ilçesinin 9 km doğusunda havran çayı üzerinde boğaz ağzı mevkiindedir Akarsuyu Havran Çayı Amacı Sulama+Taşkın İnşaatın (başlama-bitiş) yılı 1995-2009 Gövde dolgu tipi Kil çekirdekli kaya dolgu Gövde hacmi 1,05 hm 3 Yükseklik (talvegden) 63,5 m Normal su kotunda göl hacmi 66,5 hm 3 Normal su kotunda göl alanı 3,15 km 2 Sulama alanı 3 060 ha Güç Yıllık Üretim 2.4.3.5. Kuzey Ege Havzası Planlama Bölgesi Deniz Varlığı Kuzey Ege Havzası, Güney ve Batı kısımlarından Ege Denizi ne sınırdır. Ege Denizi Anadolu ve Yunanistan Yarımadası arasında bulunan irili ufaklı 3000 kadar ada ve ada görünümündeki kara parçalarına da içine alan yarı kapalı bir denizdir. Anadolu Yarımadasının batı kıyılarının çok fazla girintili ve çıkıntılı olması ve bu kıyılara çok yakın konumda çok sayıda ada bulunması, Ege denizinin daha önce büyük bir kara parçası olduğunu düşündürmektedir. Ege denizinin, başka yerlerde çok az görülen, girintili çıkıntılı kıyılara; bu kıyılarda bulunan çok sayıdaki koy, körfez, boğaz ve yarımadaya sahip olma gibi bir başka özelliği daha vardır. Ege Denizi, yakın bir geçmişte Aegeis ya da Egeid adı verilen bir kara parçasının, büyük bir bölümünün sular altında kalmasıyla oluşmuştur; üstündeki adaların çokluğu nedeniyle Adalar Denizi diye de adlandırılmaktadır. Ege'de gelgit önemsizdir ve yol açtığı düzey genişliği ancak bazı dar boğazlarda, rüzgarlarla meydana gelen yığılmaların da etkisiyle 30-40 cm'yi bulur. Adalar arasındaki bazı dar ve dolambaçlı boğazlar şiddetli ve karmaşık yerel akıntılara neden olur. Bunların en ünlüsü Eğriboğaz Körfezi'nde görülmektedir. Ege Denizi'nde, kuzeyde Saros Körfezi'nden başlayarak güneye doğru S biçiminde uzanan, tabanının derinliği yer yer 1000 m'yi aşan bir oluk yer alır. Ege Denizi'nde çok sayıda ada bulunur. Toplam yüzölçümleri yaklaşık olarak 23.000 km² olan bu adalar, her yana serpilmiş gibi görünmelerine karşın, belli bir düzen ve gruplaşma gösterirler. Denizi üstünde egemen olan Akdeniz iklimi, bu büyük su kütlesinin etkisiyle bazı değişikliklere uğrar: Ege Denizi'nin etkisi, donlu günlerin sayısını azaltır. Denizi suyu sıcaklıkları da genelde kuzeyden güneye doğru artar. Bu artış kışın daha çok belirlidir. Kıyı ve adalarda kışları yağışlı bir Akdeniz iklimi görülmektedir. Yazın bütün Ege Denizi ısınır. Kuzey ve güney yüzey suları arasındaki sıcaklık farkı, 1-2 C'a iner. Sıcaklığın en yüksek olduğu ayda Ege Denizi'nin her yanında deniz suyu sıcaklığı 23-24 C arasındadır. 167

Ege Denizi'nde yıllık yağış tutarı kuzeyden güneye gidildikçe azalır. Yağışlar genellikle kış aylarında toplanmıştır. Komşu karalarda olduğu gibi, Ege Denizi alanında da yazlar çok kuraktır. Yazın Ege Denizi'nin her yanında, kuzeyden ve kuzeydoğudan etezyen adı verilen şiddetli bir rüzgar eser. Ege Denizi, biyoloji ve hidroloji özellikleri bakımından Karadeniz ile Akdeniz arasında bir geçiş alanı oluşturmaktadır. 168

2.5. TOPRAK NİTELİĞİ Planlama Bölgesinin Toprak Niteliği bölümünde yer alan konuların hazırlanmasında; 2004 Çanakkale, 2006 Balıkesir illeri için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Tarım Master Planlarından yararlanılmıştır. 2.5.1. PLANLAMA BÖLGESİ Planlama Bölgesindeki hem Balıkesir hem de Çanakkale illerinde en fazla alanı Orman-Funda Arazisi oluşturmaktadır. Bununla birlikte Çanakkale ilindeki Orman-Funda arazisinin oranı Balıkesir ilinden daha fazladır. Planlama bölgesindeki illerde ikinci sırada en fazla alanı Tarım arazileri oluşturmaktadır. Her iki ilin de tarım arazilerinin oranı birbirine çok yakın olmakla beraber Balıkesir ilinde bu oran biraz daha yüksektir. Çayır-Mera arazileri ise Çanakkale iline oranla Balıkesir ilinde daha fazla yer kaplamaktadır. Mevcut veriler dikkate alındığında, Planlama Bölgesinde genel olarak Orman-Mera alanları geniş yer kaplamakta, ancak tarım arazilerinin kapladıkları alanlar açısında da değerlendirildiğinde, her iki ilde de bitkisel ürün üretiminin ön plana çıktığı görülmektedir. Planlama Bölgesindeki arazilerin niteliklerine göre dağılımı aşağıdaki çizelge ve şekilde verilmektedir. Tablo 2.19: Planlama Bölgesindeki Arazilerin İllere ve Niteliklerine Göre Dağılımı (ha) İller Orman-Funda Alanı Tarım Alanı Çayır-Mera Alanı Tarım Dışı Arazi Balıkesir 675.010 (% 46) 513.758 (% 35.5) 210.014 (% 14.5) 54.032 (% 4) Çanakkale 533.936 (% 53.75) 330.337 (% 33.25) 22.065 (% 2.24) 106.962 (% 10.76) TOPLAM 1208.946 (% 49.875) 844.095 (% 34.375) 232.079 (% 8.37) 160.994 (% 7.38) Grafik 2.27: Planlama Bölgesindeki Arazilerin İllere ve Niteliklerine Göre Dağılımı (%) Tarım arazileri sadece ekonomik kaynak olmayıp iklim, toprak, flora, fauna gibi ekolojik unsurları ile de en önemli doğal kaynakların başında gelir. Ekonomik ve toplumsal kalkınmanın 169

dengeli ve kalıcı olarak gerçekleştirilmesi, bu kaynakların ülke ihtiyaçları dikkate alınarak bilimsel veriler ışığında belirlenip tanımlanması ile yakından ilgilidir. Arazi sınıflaması, arazi değerlendirilmesinde yapılacak yorumlamalara esas pratik gruplamalardır. Coğrafi bölgeler itibariyle iklim, toprak, jeoloji, hidroloji ve sosyolojik yapı farklılıkları arazi özeliklerinde farklılık yaratmaktadır. Arazilerin sürdürülebilir kullanımının sağlanması ve değerlendirilmesinde idari, teknik ve hukuki sorunların önlenmesi, bu farklılıkların bir bütünlük içinde yorumlanması, farklı yorumlamaların ve yanlış kullanımların önlenmesi sınıflama ve etüt yapımında standart oluşturmayı zorunlu kılmaktadır. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Tarım Arazileri Değerlendirme Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan Toprak ve Arazi Sınıflaması Standartları Teknik Talimatı, toprak koruma ve arazi kullanımı ile ilgili çalışmaların ülke çapında belli standartlarda yapılmasını sağlama ve farklı yorumlama ve değerlendirmeleri önleme amaçlı hazırlanmıştır. Harita 2.25: Türkiye Toprak Haritası Toprak ve arazi kaynaklarının belirli standartlarda etüdünü yapmak ve sınıflandırmak, tarım arazilerinin sağlıklı bir şekilde planlanması, insan aktivitelerine karşı duyarlı olan mera, orman ve diğer marjinal tarım arazilerinin insan aktivitelerinden kaynaklanan bozulmasını önlemeye yönelik ülke çapında yürütülecek çalışmalar için ihtiyaç duyulan verilerin üretilmesinin de temelini oluşturacaktır. ABD Tarım Bakanlığı tarafından kullanılan standartlar kısmen Türkiye ye adapte edilerek 1967 yılında mülga TOPRAKSU Genel Müdürlüğü tarafından ülkemiz için toprak etüt ve sınıflama amaçlı standart çalışması yapılmış ve bugüne kadar da o çalışma kullanılmıştır. TOPRAKSU tarafından yapılan bu çalışmada ihtiyaçlara göre yenileme ve ilaveler yapılacağı ifade edilmiş; ancak dünyada geliştirilen yeni sistemler ve yeni ihtiyaçlar olmasına karşın ülkemizde kullanılan bu standartta yeni ihtiyaçlara uygun değişiklikler yapılmamıştır. Planlama Bölgesi içerisinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu na göre tarımsal arazilerin sınıflandırılmasına yönelik genel bir çalışma yapılmamıştır. 170

Planlama bölgesinde toprak kullanımına bağlı sorunlar erozyon, taşkın ve talkılık olarak sıralabilir. Planlama Bölgesi nin erozyona uğrama derecelecelerine üç gruptan oluşmaktadır. Bölgede erozyona uğramam derecesi hafif olarak tanımlanan 319.583 ha alan bulunmaktadır. Bölgenin %64 ünü orta şiddet erozyona maruz kalmış alanlar oluşturmaktadır. Orta şiddete maruz kalmış erozyon alanlarının toplamı 1.617.454 ha dır. Şiddetli erozyonun görüldüğü bölgelerin toplam alanı ise 150.327 ha dır. 2.5.2 BALIKESİR Balıkesir ilinde ana kaya, relief, iklim ve vejetasyon ve insan etkileri altında ortaya çıkmış, birbirinden farklı birtakım toprak tipleri yayılış göstermektedir. Bütünüyle vadilerle yer yer derin bir şekilde yarılmış bir plato karakteri gösteren Balıkesir ili ile Kaz dağı, Alaçam dağı ve Ulus dağının yamaçlarında aşınma, yakın çevresindeki depresyonlarda birikme olayları sürekli olmuştur. Bu yüzden ilin birçok yerinde toprak örtüsünde toprak katmanları yavaş yavaş gelişmekte veya hiç oluşmamaktadır. 2.5.2.1. Agro-Ekolojik Alt Bölgeler Agro-ekololojik alt bölgeler arazinin bitki deseni, topografik yapı ve iklim özellikleri bakımından benzerlik gösteren bölümlerini ifade eder. Merkez dahil 19 ilçeden oluşan Balıkesir İli bu kapsamda 4 agro-ekolojik alt bölgeye ayrılmış ve haritalandırılmıştır. Aşağıdaki tabloda Balıkesir ilini oluşturan alt bölgelerin özellikleri belirtilmektedir. Tablo 2.20: Agro-Ekolojik Alt Bölgeler ve Özellikleri Alt Bölgeler I.Alt Bölge Alan Şubat Temmuz Yıllık Alanın Arazi kabiliyet sınıflarına gore dağılımı Sıcaklık Sıcaklık Yağış 1 2 3 4 5-8 Ha (C ) (C ) (mm) 7.2-8.3 26.4-26.8 623.1-673.5 9759 20971 16712 9319 160434 Ayvalık 31443 8.3 26.6 648.0 1823 5440 8219 1731 14230 Gömeç 17800 - - - - - - - - Burhaniye 39097 7.2 26.4 623.1 2865 8886 4683 2707 37756 Edremit 71867 7.7 26.5 673.5 3967 4252 2551 3888 57209 Havran 56988 8.0 26.8 651.7 1104 2393 1259 993 51239 II.Alt Bölge 5.5-6.9 23.5-24.7 521.1-704.6 11645 58101 29929 23619 173847 Bandırma 67554 5.8 23.5 704.6 2839 24228 10528 9217 20742 Erdek 32218 6.9 24.7 521.1 1947 1407 1802 2345 24717 Gönen 118826 5.8 23.5 668.4 3460 19746 10706 7447 77467 Manyas 64432 - - - 2954 12495 6796 4409 37778 Marmara 14111 5.5 24.1 626.7 445 225 97 201 13143 III.Alt Bölge 4.9-5.9 22.8-24.5 571.5-758.2 14654 23916 18125 21368 225537 Merkez 156852 5.9 24.5 571.5 9633 18968 8683 13345 106223 Kepsut 84573 4.9 23.8 633.6 2097 2181 2199 1752 76344 Susurluk 62175 5.7 22.8 758.2 2924 2767 7243 6271 42970 IV.Alt Bölge 3.6-5.9 21.7-24.7 500.5-759.3 10083 21965 15829 27973 559028 Balya 87313 4.4 22.3 553.4 160 1255 2620 4829 78449 171

Bigadiç 97303 5.5 24.4 512.4 4371 4697 3076 5361 79798 Dursunbey 177582 3.6 21.7 559.8 393 1450 2661 5780 167298 İvrindi 84247 4.7 23.3 619.9 1943 4836 4786 4078 68604 Savaştepe 40101 5.9 24.7 759.3 338 4248 691 4009 30815 Sındırgı 148332 5.8 24.3 500.5 2878 5479 1995 3916 134064 Toplam 19 İlçe 1452814 46141 124953 80595 82279 1118846 Toplam alana 100 3,18 8,60 5,55 5,66 77,01 oranı Not: Gömeç ve Burhaniye ilçelerinin arazi sınıflandırmaları ayrı yapılmamış olup Burhaniye ilçesinde gösterilmiştir.( Kaynak: Balıkesir İli Master planı 2006) 2.5.2.2. İl Arazisinin Niteliklerine Göre Dağılımı İlin toplam yüzölçümü; (Göller Dahil) 1.452.814 hektar, su yüzeyleri hariç 1.429.900 hektardır. İl topraklarının 513.758 ha (%35) ı tarım alanı, 210.014 ha (%14) ı çayır-mera, 675.010 ha (%46) ı ve 54.032 ha (%4) ı ise tarım dışı arazilerden oluşmaktadır. Aşağıdaki çizelge ve grafiklerden de anlaşıldığı gibi Balıkesir ilinde tarım ve ormanlık alanların oranı oldukça yüksektir. Grafik 2.28: Balıkesir İli - Arazilerinin Niteliklerine Göre Dağılımı Tablo 2.21: Balıkesir İli - Arazilerinin Niteliklerine Göre Dağılımı Arazi Dağılımı Alanı (ha) Toplam Araziye Oranı (%) Orman-Funda Alanı 675.010 46 Tarım Alanı 513.758 35.5 Çayır-Mera Alanı 210.014 14.5 Tarım Dışı Arazi 54.032 4 TOPLAM 1.452.814 100 Kaynak: Balıkesir İl Tarım Müdürlüğü Verileri 172

Balıkesir ilindeki tarım arazilerinin (513.758 ha.) 286.571 ha ı sulanabilecek alandır. Bunun il tarım alanlarına oranı %55,78 dir. İlde toplam sulanan alan 110.464 ha olup, toplam sulanabilir alana oranı %39 tür. Sulanan arazilerin 64.176 ha ı (%58) devlet sulaması, 46.288 ha ı (%42) halk sulaması şeklindedir. Balıkesir İl Arazisinin ilçeler itibarıyla genel dağılımı ise çizelgede verilmiştir. Tablo 2.22: Balıkesir İl Arazisinin İlçeler İtibarıyla Genel Dağılımı 2.5.2.3. Toprak Yapısı Kaynak: Balıkesir Tarım İl Müdürlüğü 2010 İstatistikleri İl düzeyinde; toprağın bünyesi, reaksiyonu ve toplam tuz, kireç ve organik madde miktarları gibi genel toprak yapısına dair bilgiler verilmelidir. Balıkesir ilinde ana kaya, relief, iklim ve vejetasyon ve insan etkileri altında ortaya çıkmış, birbirinden farklı birtakım toprak tipleri yayılış göstermektedir. Bütünüyle vadilerle yer yer derin bir şekilde yarılmış bir plato karakteri gösteren Balıkesir ili ile Kaz dağı, Alaçam dağı ve Ulus dağının yamaçlarında aşınma, yakın çevresindeki depresyonlarda birikme olayları sürekli olmuştur. Bu yüzden ilin birçok yerinde toprak örtüsünde toprak katmanları yavaş yavaş gelişmekte veya hiç oluşmamaktadır. Balıkesir ilinde dağılış gösteren zonal topraklar, 4 ayrı grup olarak kendini göstermektedir. 173

Bunlardan kireçsiz kahverengi orman toprakları, en geniş yayılıma sahip topraklardır. Metoforfik şist, melanjlı seri grant ve granodiyonit ile volkanik kayaçlar üzerinde nispeten yüksekçe kısımlarda karşılaşılan bu topraklar, çoğu kez yoğun bir orman örtüsüyle de kaplıdır. Kireçsiz kahverengi topraklar Balıkesir ili dâhilinde daha çok bitki örtüsünün tahrip edildiği ve kireçtaşı içermeyen sahalarda geniş alanlarda izlenebilen topraklardır. Genelde yarı nemli iklim koşulları altında mikaşist, gnays, fillat ve kristalize kireçtaşı gibi ana kayalar üzerinde gelişen topraklar kahverengi orman topraklarıdır. Edremit Körfezi ile Dursunbey çevresinde görülmektedir. Kırmızımsı kahverengi Akdeniz toprakları, Akdeniz iklim koşullarının meydana getirdiği peyzaj özelliklerini karekterize eden maki-garig ve kızılçam vejetasyonunun yayılma alanı içerisinde genellikle, kalker ve kalkerli ana kayalar üzerinde gelişmiştir. Bununla birlikte Balıkesir ilinde iki grup halinde bulunan introzonal topraklar ile azonal topraklar yer almaktadır. Belli başlı toprak tiplerinin dışında Balıkesir ilinde dar alanlarda taşlık, kayalık ve kumluk alanlar ile taban suyu seviyesinin yüzeye çok yakın olduğu yerlerde hidromorfik alüvyal topraklar ve lagüner karakterli ortamlarda da sahil bataklıkları gelişmiş durumdadır. Balıkesir İli topraklarına ait ortalama analiz sonuçlarının kendi grupları içerisinde alınan ortalamalarına göre yapılan değerlendirme aşağıda özetlenmiştir. Toprak Bünyesi Toprak bünyesi, bitkilerin gelişip büyümeleri için gerekli olan besin maddeleri ve suyun tutulması ile havalandırma ve su geçirgenliğinde en önemli etkendir. Balıkesir İli toprakları saturasyon (işba) yüzdesine göre yapılan sınıflandırmada tarım topraklarının % 2,4 ü kum, % 45,9 u tın, % 46,3 ü killi-tin ve % 5,4 ü ise kil bünyeye sahiptir. Bu dağılım İlde tarım için uygun toprak bünyesi varlığını göstermektedir. Grafik 2.29: Balıkesir İli - Arazilerinin Toprak Bünyesi Toprak Reaksiyonu (PH) Toprak reaksiyonu topraktaki bitki besin maddelerinin, bitkileri yarayışlıklarının yanında, toprak canlılarının faaliyetleri için ortamın uygunluğunu ifade eder. Balıkesir İli tarım topraklarının % 18.0'ı asit (PH 6.5'den düşük), %55,8'i nötr (PH 6.6-7.5), %26,2'si alkali (PH 7.5'den büyük) reaksiyona sahiptir. 174

Grafik 2.30: Balıkesir İli - Arazilerinin Toprak Reaksiyonu Toprak Tuzluluğu Toprak tuzluluğu, bitki gelişimi dolayısıyla verim üzerine olumsuz etki yapan faktör olup, her bitkinin tuza hassasiyeti değişik oranlardadır. Balıkesir İlinde işlemeli tarım 132 uygulanan toprakların %98,7 si tuzsuz, %1,2 'si hafif tuzlu, %0,1'i ise orta tuzlu ve tuzludur (% Total Tuz). Grafik 2.31: Balıkesir İli - Arazilerinin Toprak Tuzluluğu Toprak Kireci Topraktaki kireç, toprağın fiziksel özellikleri üzerine olan olumlu etkisi, PH'da yaptığı değişiklikle bitki besin maddeleri ve kullanılan ticaret gübrelerinden faydalanma oranını artırarak verim üzerinde olumlu etki yapar. Balıkesir İli topraklarının %64,8 i az kireçli, %11,3 ü orta kireçli, %16,0 ı kireçli, %4,7 si fazla kireçli ve %3,2 si ise çok fazla kireçlidir. 175

Grafik 2.32: Balıkesir İli - Arazilerinin Toprak Kireci Organik Madde ve Azot Topraktaki bitki ve hayvan atıklarının parçalanması ile meydana gelen bir materyaldir. Toprağın fiziksel özelliklerini düzeltirken terkibindeki bitki besin maddeleri de yararlı duruma geçer. Ayrıca su ve besin maddelerinin ortamda tutunmalarını temin eder. Topraktaki azotun kaynağı organik maddedir. Balıkesir ili tarım topraklarının büyük bir kısmı organik madde yönünden fakir durumdadır. Analiz sonuçlarına göre, toprakların %13,4 ünde organik madde çok az, %49,3 ünde az, %27,3 ünde orta, %7,57'inde iyi ve %2,5 inde ise yüksek düzeydedir. İl topraklarının azotlu gübrelerle gübrelenmesi ile organik madde miktarını arttırıcı önlemlere başvurulması, verimde devamlılık ve artış için gereklidir. Grafik 2.33: Balıkesir İli - Arazilerinin Topraktaki Organik Madde Oranı Topraktaki Fosfor Toprakta bulunması gereken önemli besin maddelerindendir. Bitkinin büyümesinde, verimde ve kalitede etkendir. Bitkiler tarafından alınabilir fosfor tayinlerinde olsen metoduna göre, Balıkesir İli tarım topraklarının %42,3 ünde fosfor az, %19,6 sında orta, %11,3 ünde yüksek, %26,8 inde ise çok yüksek fosfor varlığı tespit edilmiştir. Bu değerlendirmelere göre, fosfor eksikliği gösteren toprakların fosforlu gübrelerle takviye edilmesi gerekmektedir. 176

Grafik 2.34: Balıkesir İli - Arazilerinin Topraktaki Fosfor Oranı Topraktaki Potasyum Bitki büyümesi ve çoğalması için önemli bir besin maddesi olan potasyum, verim ve kalite üzerinde etkili olup meyvenin yağ, nişasta ve şeker oranlarında artışa neden olmaktadır. Ülkemizin jeolojik yapısı ve iklim durumu, topraklarda fazla miktarda potasyum birikmesine neden olmaktadır. Balıkesir ili topraklarının %5'inde az, %8,7 inde orta, %13,2 sinde yeter, %73,1 inde ise fazla miktarda potasyum tespit edilmiştir. Görüldüğü gibi İl topraklarının Potasyum seviyesi genellikle yeterli olmamakla beraber az miktarda potaslı gübreye de ihtiyaç duyulmaktadır. Grafik 2.35: Balıkesir İli - Arazilerinin Topraktaki Potasyum Oranı Balıkesir İlindeki Toprak Tipleri Balıkesir ilinde iklim, topoğrafya ve ana madde farklılıkları nedeniyle çeşitli büyük toprak grupları oluşmuştur. Bunların yanı sıra toprak örtüsünden yoksun bazı tipleri de görülmektedir. Balıkesir il sınırları içerisinde 13 toprak tipi tespit edilmiştir. Toplam yüzölçümü 14.528 km² (1.452.814 hektar) alana sahip ildeki toprak tiplerini oransal dağılımı çizelgede gösterilmiştir. Alüvyal Topraklar: Bu topraklar, akarsular tarafından taşınıp depolanan materyaller üzerinde oluşan (A-C) profilli genç tabakalardır. Mineral bileşimleri akarsu havzasının litolojik bileşimi ile jeolojik periyotlarda yer alan toprak gelişimi sırasındaki erozyon ve birikme devirlerinde bağlı olup heterojendir. Alüvyal toprakların il çerisindeki toplam alanları 78.108 ha dır. 177

Hidromorfik Alüvyal Topraklar: Hidromorfik Alüvyal; oluşumları su etkisi altında sürdüren İnterzonal topraklardır. Topografyaları düz veya çukur olduğundan taban suyu yüksektir. Hatta bazı mevsimlerde su satha kadar çıkabilir. Taban suyu seviyesinin düştüğü durumlarda bile alt katları sürekli olarak yaştır. Taban suyu seviyesindeki yükselip alçalmalar, su seviyesinin üstünde kalan katlarda, artarda gelen yükseltgenme ve indirgenme olaylarına yol açar. Yanıklı bazı ağaç türleri yetiştirilebilir. Ayvalık, Bandırma, Burhaniye, Gönen, Manyas ve Sındırgı ilçelerinde bulunmakta olup toplam alanları 2.701 ha dır. Alüvyal Sahil Bataklıkları: Göl ve deniz kıyılarında yer alan; göllerin, denizlerin ve yüzey akışların etkisiyle devamlı veya yılın büyük bir bölümünde yaş ya da bataklık durumunda olan topraklardır. Tuzlu ve çoğunlukta tarımsal değerleri olmayan bu araziler; av hayvanları barınağı ve eğlence alanı olarak kullanılabildiği gibi üzerinde yetişen sazlardan da yararlanılabilir. Gönen, Bandırma, Edremit, Burhaniye ve Ayvalık ilçelerinde bulunmaktadır. İldeki alanları 663 ha dır. Kolüvyal Topraklar: Genellikle dik eğilimlerin eteklerinde ve vadi ağızlarında yer alırlar. Yerçekimi toprak kayması, yüzey akışı ve yan derelerle taşınarak biriken materyaller üzerinde oluşmuş (A-C) profilli genç topraklardır. Ayrıca özellikleri bakımından daha çok çerçevedeki yukarı arazi topraklarına benzerlerse de ana materyalde derecelendirme ya hiç yok ya da yetersizdir. İldeki toplam alanları 29.091 ha dır. Kahverengi Orman Toprakları: Bu topraklar yüksek kireç içeriğine sahip ana madde üzerinde oluşurlar. A-B-C profili olup, horizonlar birbirlerine tedricen geçiş yaparlar. Koyu kahverengi olan A horizonu belirgindir. Gözenekli veya granüller bir yapıya sahiptir. Bu topraklar genellikle geniş yapraklı orman örtüsü altında oluşur. İldeki toplam alanları 203.766 ha dır. Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları: A-B-C profilli topraklardır. A horizonu iyi oluşmuştur ve gözenekli bir yapısı vardır. B horizonu zayıf oluşmuştur. Kahverengi veya koyu kahverengi granüller veya yuvarlak köşeli blok yapıdadır. B horizonun da kil bikrimi yok veya çok azdır. Kireçsiz kahverengi orman toprakları genlikle yaprağını döken orman örtüsü altında oluşur. Kireçsiz kahverengi orman topraklarına ilin tüm ilçelerinde rastlamak mümkündür. Özellikle Dursunbey, Sındırgı, Edremit, Gönen ve Havran ilçelerinde yoğunluk kazanmaktadır. İldeki toprak alanları 669.232 ha dır. Kırmızı Kahverengi Akdeniz Toprakları: Bu topraklar esas itibariyle kırmızı Akdeniz ve kahverengi Akdeniz topraklarının karışık halidir. A-B-C profilli topraklardır. A1 horizonu iyi gelişmiş olup orta derecede organik maddeye sahiptir. Doğal bitki örtüsü; ot ve çeşitli orman ağaçlarıdır. Kırmızı kahverengi Akdeniz topraklarının il içerisindeki toplam alanları 53.312 ha dır. Kahverengi Topraklar: Çeşitli ana maddelerden oluşan A-B-C profilli topraklardır. Oluşumunda kalsifikasyon rol oynar. Bu işlem sonucu profillerinde çok miktarda kalsiyum bulunur. Erozyona uğrayanlarda A ve C horizonları görülür. Doğal drenajları iyidir. Kahverengi topraklara bütün profil kireçlidir. İl içerisindeki toplam alanları 195 ha dır. 178

Kireçsiz Kahverengi Topraklar: A-B-C profilli topraklardır. A horizonu kahverengi, kırmızımsı kahverengi, yumuşak kıvamda veya biraz sıkıdır. B horizonu daha ağır bünyeli, daha sert kahverengi veya kırmızımsı kahverengidir. Kireçsiz kahverengi toprakların il içerisindeki toplam alanları 238. 691 ha dır. Kırmızı Kahverengi Topraklar: A horizonu tipik olarak kırmızımsı kahverengi veya kırmızıdır ve yumuşak kıvamdadır. B horizonu kırmızı veya kırmızımsı kahverengi, daha ağır bünyeli ve oldukça sıkıdır. B horizonun altında kalsiyum karbonat birikme horizonu bulunur. Beyazımsı renkli olan bu horizon yumuşak veya çimentolaşmış olabilir. Kırmızı kahverengi toprakların il içerisindeki toplam alanların 219 ha dır. Redzina Topraklar: İnterzonal toprakların kalsimorfik grubuna dahildir. Özelliklerini kireçli ana maddeden alırlar. Zonal topraklara göre horizonlar çok zayıf olup A-C profillidirler. A horizonu ince granüller yapılı, orta bünyeli, koyu grimsi olup kahverengiden siyaha kadar değişen renkli, kalevi reaksiyonlu ve organik maddece zengindir. Rendzina toprakların il içerisindeki toplam alanları 81.337 ha dır. Vertisoller: Bu topraklar ağır bünyeli, genellikle kurak mevsimde büzülen ve yağışlı mevsimlerde genişleyen, koyu renkli kil topraklardır. Bu topraklar derin ve geniş çatlaklar, gılgal mikrorölyef ve kayma yüzeyleri ihtiva ederler. Büzülme ve şişme montmorillonitik killerin varlığına, ardı ardına gelen kurak ve yağışlı mevsimlere göre değişir. Bu topraklara halk arasında fiziksel özelliklerinin iyi olmamasından dolayı Kepir Topraklar denilmektedir. Vertisol toprakların il içersinde kapladıkları alan 64.685 ha dır.balıkesir ilinde bu toprak tiplerinden kireçsiz kahverengi topraklar, alüvyal topraklar, rendzina topraklar en çok rastlanan topraklardır. Grafik 2.36: Balıkesir İli Toprak Tiplerinin Oranı 179

Tablo 2.23: Balıkesir İlindeki Toprak Tipleri 1. Alüvyal Topraklar 2. Hidromorfik Alüvyal Topraklar 3. Alüvyal Sahil Bataklıkları 4. Kolüvyal Topraklar 5. Kahverengi Orman Toprakları 6. Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları 7. Kırmızı Kahverengi Akdeniz Toprakları 8. Kahverengi Topraklar 9. Kireçsiz Kahverengi Topraklar 10. Kırmızı Kahverengi Topraklar 11. Redzina Topraklar 12. Vertisoller Arazi Kullanım Kabiliyetleri Balıkesir ilinde; arazi kullanma kabiliyeti yönünden 513.758 ha. arazi tarıma uygundur. Bu arazilerin sulamaya müsait olan miktarı 281.439 ha. dır. 15.511 hektar arazi Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü tarafından 42.983 ha arazi D.S.İ. kuruluşu tarafından olmak üzere toplam 8.494 ha. arazi sulamaya açılmıştır. Bu miktar; sulamaya müsait arazilerin %21 ine karşılık gelmekte olup 222.945 ha. arazi yani; sulanabilir arazilerin % 79 u sulama hizmeti beklemektedir. İl Müdürlüğünce, bugüne kadar 10 adet sulama göleti yapılmıştır. Bunlardan 7 adedinin sulama tesisi yapılmış olup sulamaya açılmıştır. 7 adet gölet ile 1895 ha arazi, Diğerlerinden bir adedinin (İvrindi Çarkacı) sulama şebekesine başlanmış olup, diğer iki tanesinin (Merkez Akarsu, Erdek Yukarı yapıcı) sulama şebekesi ihale edilememiştir. Ayrıca Bandırma Emre Göleti inşaatı çalışmaları devam etmektedir. İl Müdürlüğünce bugüne kadar toplam 5 adet hayvan içme suyu göleti yapılmıştır. 62 küçük sulama tesisi ile 8.082 ha. arazi ve Y.A. sulaması ile de 5.534 ha. Araziye sulama suyu temin edilmiş olup 12.844 çiftçi ailesine hizmet verilmiştir. Ayrıca 27 adet köyde toplam 10.338 ha. tarım arazisine toplulaştırma hizmeti götürülmüş olup; 13.341 ha. arazide geliştirme çalışması yapılmıştır. Arazi Varlığı Balıkesir ili Tarımsal Arazi Varlığı aşağıdaki gibidir: İlin Toplam Alanı : 1.452.814. Hektar (14.528 Km) Tarımsal Faaliyet Gösterilen Alan : 510.456. Hektar Sulamaya Müsait Alan : 281.439 Hektar Tarım Arazilerinin Toplam Arazi İçindeki Oranı : % 35,14 Kültür Dışı Arazi Toplamı : 942.358 Hektar Kültür Dışı Arazilerin Toplam Arazi İçindeki Oranı : % 64,86 180

Harita 2.26: Balıkesir İli Arazi Varlığı Balıkesir ilinde bulunan tarımsal arazi varlığı toprak gruplarına göre değerlendirildiğinde, I.sınıf, II. sınıf, III. sınıf ve diğer arazi kullanımları şeklinde gruplandırılmıştır. İlçelere göre önemli toprak gruplarının alansal dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir. 2.5.2.4. Kullanılan Tarım Arazilerinin Sınıflarına Göre Dağılımı Tablo 2.24: İlçelere Göre Arazi Sınıflarının Dağılımı İLÇELER ÖNEMLİ TARIM ARAZİLERİ 1.DERECE 2.DERECE 3.DERECE TOPLAM DİĞER ARAZİLER TOPLAM MERKEZ 27508 536 273 33317 123490 156807 AYVALIK 7038 8172 4247 19457 11922 31379 BALYA 1392 2526-3918 83395 87313 BANDIRMA 24449 9987 1015 35451 24123 59574 BİGADİÇ 8960 2910 172 12042 85210 97252 BURHANİYE 10636 4380 12546 27562 29201 56763 DURSUNBEY 2182 2247 64 4493 173059 177552 181

EDREMİT 7853 1829 9245 18927 52940 71867 ERDEK 2559 1796 769 5124 27094 32218 GÖNEN 22112 8203 56 30371 87875 118246 HAVRAN 3436 1087 3318 7841 49097 56938 İVRİNDİ 6709 4402-11111 73106 84217 KEPSUT 4188 1979-6167 78180 84347 MANYAS 14223 6127-20350 35934 56284 MARMARA 535 97 222 854 13257 14111 SAVAŞTEPE 4260 524-4784 35317 40101 SINDIRGI 8534 1232 275 10041 137203 147244 SUSURLUK 6024 6189-12213 49523 61736 TOPLAM 162598 69223 32202 264023 1169926 1433949 SU YÜZEYİ 18865 İL TOPLAMI 2886763 Kaynak: Balıkesir İl Tarım Müdürlüğü Araziler kullanma kabiliyetine göre, üzerinde erozyona sebep olunmadan en iyi, en kolay ve en ekonomik bir şekilde tarım yapılabilen birinci sınıf ile hiç bir tarıma elverişli olmayan, çayır veya ormanlık olarak dahi kullanılamayan, ancak doğal hayata ortam teşkil edebilen veya insanlar tarafından dinlenme yerleri ve milli park olarak kullanılabilen sekizinci sınıf arasında yer alırlar. I. Sınıf Arazi: Aşağıda bu sınıflara ait genel tanımlara ve ilçelerdeki oranlarına ilişkin veriler verilmiştir. Birinci sınıf arazi; alışılmış ziraat metotları uygulanabilen düz veya düze yakın, derin, verimli ve kolayca işlenebilen toprakları ihtiva eden arazidir. Bu sınıf arazide pek az su ve rüzgar erozyonu olabilir. Topraklar iyi drenaja sahiptirler, su taşkın zararlarına maruz değildirler. Çapa bitkileri ve diğer entansif yetiştirilen ürünlere uygundurlar. Yağışların az olduğu yerlerde sulanan birinci sınıf araziler % 1 den az meyilli, derin, tınlı yapılı, iyi su tutma kapasitesi olan, orta derecede geçirgen topraklara sahip arazilerdir. II. Sınıf Arazi: İkinci sınıf arazi ancak bazı özel tedbirler alınmak suretiyle kolayca işlenebilen iyi bir arazidir. Bunun birinci sınıf araziden farkları, hafif meyillilik, orta derecede erozyona maruz kalmak, orta derecede kalın toprağa sahip olmak, ara sıra orta derecede taşkınlara uğramak ve kolayca izole edilebilecek orta derecede ıslaklık ihtiva etmek gibi sınırlayıcı faktörlerden bir veya bir kaçı olabilir. III. Sınıf Arazi: Üçüncü sınıf arazi, üzerinde iyi bir bitki münavebesi kullanılmak ve uygun ziraat metotları tatbik edilmek suretiyle fazla gelir getiren çapa bitkileri için orta derecede iyi bir arazidir. Orta derecede 182

meyillilik, erozyona fazla hassasiyet, fazla ıslaklık, yüzlek toprak, taban taşının varlığı, fazla kumluluk veya çakıllılık, düşük su tutma kapasitesi ve az verimlilik bu sınıf araziye ait olan özelliklerdir. IV. Sınıf Arazi: Dördüncü sınıf arazi, özellikle devamlı olarak çayıra tahsis edilmeye müsait arazi sınıfıdır. Ara sıra tarla bitkileri de yetiştirilebilir. Fazla meyil, erozyon, kötü toprak karakterleri ve iklim bu sınıf topraklar üzerinde yapılacak ziraatı sınırlayıcı faktörlerdir. Kötü drenaja sahip az meyilli topraklar da dördüncü sınıfa ithal edilirler. Bunlar erozyona maruz kalmazlar, fakat ilkbaharda birdenbire kuruduklarından ve verimlilikleri de pek az olduğundan birçok ürünlerin yetiştirilmesine uygun değildirler. Yarı-arid bölgelerde dördüncü sınıf araziler üzerinde baklagilleri ihtiva eden münavebe sistemlerinin uygulanması genellikle iklim dolayısıyla mümkün olmamaktadır. V. Sınıf Arazi: Beşinci sınıf arazi kültür bitkileri yetiştirmeye müsait olmadığından çayır ve orman gibi uzun ömürlü bitkilere tahsis edilir. Kültivasyona, taşlılık ve ıslaklık gibi bir veya birkaç faktör mani olur. Arazi düz veya düze yakındır. Fazla miktarda su ve rüzgar erozyonuna maruz değildir. Otlatma ve ağaç kesimi iyi bir toprak örtüsünün devamlı muhafazası şartıyla yapılır. VI. Sınıf Arazi Altıncı sınıf arazi, ormanlık veya çayır olarak kullanılmada dahi orta derecede tedbirler alınmasını icap ettiren arazidir. Fazla meyillidir ve şiddetli erozyona maruz kalır. Yüzlektir, ıslak veya çok kurudur veya başka sebeplerden dolayı kültivasyona müsait değildir. VII. Sınıf Arazi Yedinci sınıf arazi, çok meyilli, erozyona fazla uğramış, taşlı ve arızalı olup, yüzlek, kuru, bataklık veya diğer bazı elverişsiz toprakları ihtiva eder. Çok fazla ihtimam gösterilmek şartıyla çayır veya orman olarak kullanılabilir. Üzerindeki bitki örtüsü azalırsa erozyon çok şiddetlenir. VIII. Sınıf Arazi: Sekizinci sınıf arazi, kültivasyona ve çayır veya ormanlık olarak kullanılmaya mani özellikleri ihtiva eder. Bu tür araziler doğal hayata ortam teşkil ettikleri gibi, dinlenme yeri olarak da kullanılır veya akan sulara su toplama havzası olanak muhafaza edilirler. Bunlar, bataklık, çöl, çok derin oyuntuları ihtiva eden arazilerle, yüksek dağlık, fazla arızalı, taşlı arazileri kapsar. 2.5.2.5. Erozyon Balıkesir ilindeki dağlar ve tepelerde aşındırma, ova ve vadi tabanlarında ise birikme ile ilgili sorunlar hakim durumdadır. Ayrıca depremler de ovaların sorunlarından sayılabilir. Bunların dışında denizlerdeki hareketin etkisiyle kıyılarda da bir dizi sorun yaşanmaktadır. Balıkesir topraklarının % 92,4 ü sorunlu olup, sadece %7,6 sı sorunsuz durumdadır. Erozyon doğal olarak oluşmuş arazi şeklinin ve örtüsünün genellikle insanlar tarafından yakma, aşırı otlatma, orman kesimi ve bilinçsiz toprak işleme gibi işlemlerle zayıflatılarak doğa kuvvetleri tarafından aşındırılıp taşınması sonucu meydana gelen toprak kaybıdır. Erozyonun şiddeti, yağışlar, eğim, yapı, bitki örtüsünün özellikleri ile beşeri ve iktisadi faaliyetlerin niteliklerine göre, farklılıklar gösterir. Erozyonda en etkili unsur, sağanak türünde gelişen yağışlardır. Balıkesir merkezi 118 mm, Bandırma'da 137,5 mm gibi yüksek değerlerdedir. Bu yağışlar yüzey erozyonunun gelişmesi için yeterlidir. Balıkesir ili yüzeyinin %76,7 si, %13'den fazla eğimi olan yerlerle kaplıdır. Bu rakama %3-12 arasında eğimi olan % 16,6 lık değer de ilave edilecek olursa; ilin %93,3 ünün su erozyonuna uygun eğime sahip olduğu söylenebilir. Balıkesir ilindeki toprakların 183

%50,5 i çok sığ (0 20 cm), %33 ise sığ (20 50 cm) alanlar haline gelmiştir. Böylece alanların %83,5 i sığ ve çok sığ topraklarla kaplıdır. Balıkesir il geneli toprakları orta şiddette erozyona maruz kalmıştır. Hafif şiddette erozyona maruz kalmış alanlar alüvyal tabalı ovalarda yoğunlaşmıştır. Manyas Gölü, Balıkesir Merkez civarı, Gönen Ovası ve Bandırma güneyi gibi alüvyal tabanlı düz alanlarda erozyona uğrama derecesi çok düşüktür. İl genelinde şiddetli ereozyona maruz kalmış alanlar Dursunbey ilçesi ile Gölcük Beldesi boyunca uzanan yüksek topoğrafyaya sahip alanlarda yoğun olarak görülmektedir. Balıkesir Merkez ilçe batısı ile Kepsut, Balya ilçelerinde şiddetli erozyona maruz kalmış alanlar bulunmaktadır. Kapıdağ Yarımdası nın ve Edincik-Bandırma sahil şeridi buyınca kıyı alanlarda şiddetli erozyon görülmektedir. 2.5.3. ÇANAKKALE Çanakkale ilinde ana kaya, aşınma, relief, iklim ve vejetasyon ve insan etkileri altında ortaya çıkmış, birbirinden farklı birtakım toprak tipleri yayılış göstermektedir. Bütünüyle vadilerle yer yer derin bir şekilde yarılmış bir plato karakteri gösteren Balıkesir ili ile Kaz dağı, Alaçam dağı ve Ulus dağının yamaçlarında aşınma, yakın çevresindeki depresyonlarda birikme olayları sürekli olmuştur. Bu yüzden ilin birçok yerinde toprak örtüsünde toprak katmanları yavaş yavaş gelişmekte veya hiç oluşmamaktadır. 2.5.3.1. Agro-Ekolojik Alt Bölgeler Agro-ekolojik alt bölgeler kıyı kesim, iç kesimle, yarım ada ve adalar olarak düşünülmüştür. Hem tarım hem de ekolojik olarak büyük farklar bulunmamaktadır. Alt bölgelerin belirlenmesinde ulaşım durumu ve gelişmişlik düzeyi önemli olmuştur. Tablo 2.25: Çanakkale İlinin Agro-Ekolojik Alt Bölgeleri Alt bölgeler Alan(ha) Şubat Temmuz Yıllık Alanın arazi kabiliyet sınıflarına göre dağılımı Sıcaklık Sıcaklık Yağış 1 2 3 4 5-8 Su yüzeyi Cº Cº Mm (Ha) (Ha) (Ha) (Ha) (Ha) (Ha) I.Alt Bölge 2.9 <25 <400 3% 7,87% 6,50% 10% %72,46 0,20% Merkez Ezine Lapseki Ayvacık 464888 13718 36583 30217 46513 336896 961 Bayramiç Bozcaada II.Alt Bölge 1.6 <25 <400 3% 13,80% 4,30% 5,30% %73,60 0,08% Biga Yenice 355976 9759 49535 15409 18950 262039 284 Çan III.Alt Bölge 2.9 <25 <400 10% 13,69% 12% 8,76% %54,97 0,54% Gökçeada Eceabat Gelibolu Toplam 12 ilçe Toplam alana oranı 152826 15687 20888 18350 13224 83856 821 973690 39164 107006 63976 78687 682791 2066 100% 4% 11% 6,58% 8,09% %70,12 0,21% Kaynak: Çanakkale İli Tarım Master Planı, 2004 184

2.5.3.2. İl Arazisinin Niteliklerine Göre Dağılımı Çanakkale ilinin yüzölçümü 993.300 hektardır. Bu alanın 330.337 hektarı (% 36,5) tarım arazisi, 533.936 hektarı (%54) Ormanlık ve Fundalık Arazi, 22.065 hektarı (%3) Çayır-Mera Arazisi, 106.962 hektarı (%6,5) ise Yerleşim Alanları, Tarıma Elverişsiz Arazi ve Diğer araziler oluşturur. Aşağıdaki çizelge ve grafiklerden de anlaşıldığı gibi Çanakkale ilinde tarım ve ormanlık alanların oranı oldukça yüksektir. Tablo 2.26: Çanakkale İli - Arazilerinin Niteliklerine Göre Dağılımı Toprak Varlığı ve Dağılımı Alanı (Hektar) Payı (%) Tarım yapılan arazi 330.337 36.5 Çayır-Mera 22.065 6.5 Orman-Funda 533.936 54 Yerleşim Alanları, Tarıma Elverişsiz Arazi ve Diğer 106.962 3 T O P L A M 993.300 100.00 Grafik 2.37: Çanakkale İli - Arazilerinin Niteliklerine Göre Dağılımı 185

2.5.3.3. Toprak Yapısı İlin değişik topoğrafyası, iklimi ve jeolojik yapı farklılıkları ile vejetasyonaki çeşitlilik, değişik özelliklere sahip toprakların oluşmasına neden olmuştur. Saturasyon yüzdesine göre yapılan sınıflandırmada toprakların %55,7 si tınlı, %37,9 u killi tınlı, %3,9 u killi ve %2,5 i kumlu bir bünyeye sahiptir. İl topraklarının yaklaşık yarısını kaplayan tınlı topraklar; kil, silt ve kum fraksiyonlarının birbirlerine yakın oranlarda temsil edildiği topraklardır. Tav durumlarını muhafaza ettikleri için tohumların çimlenmesine, köklerin rahat bir şekilde yayılmasına ve derinlere doğru inmesine olanak sağlarlar. İl topraklarının yaklaşık %38 ni kaplayan killi tınlı topraklar ise %27-40 oranında kil, %20-45 oranında kum içeren ağır topraklardır. Islak olduğu zaman plastik özellikte, kuruduğu zaman sert yapı gösteririler. Toprak Bünyesi Saturasyon yüzdesine göre yapılan sınıflandırmada toprakların %55,7 si tınlı, %37,9 u killi tınlı, %3,9 u killi ve % 2,5 i kumlu bir bünyeye sahiptir. İl topraklarının yaklaşık yarısını kaplayan tınlı topraklar; kil, silt ve kum fraksiyonlarının birbirlerine yakın oranlarda temsil edildiği topraklardır. Tav durumlarını muhafaza ettikleri için tohumların çimlenmesine, köklerin rahat bir şekilde yayılmasına ve derinlere doğru inmesine olanak sağlarlar. İl topraklarının yaklaşık %38 ni kaplayan killi tınlı topraklar ise %27-40 oranında kil, %20-45 oranında kum içeren ağır topraklardır. Islak olduğu zaman plastik özellikte, kuruduğu zaman sert yapıdadırlar. Grafik 2.38: Çanakkale İli - Arazilerinin Toprak Bünyesi 60 55.7 Toprak Bünyesi 50 40 37.9 30 20 10 0 1 2 3 4 Bünye % 3.9 2.5 Toprak Reaksiyonu (PH) Toprak Kireci Çanakkale ili tarım topraklarının %6,6 sı asidik karakterdedir (ph 6,5 den daha küçük). Çanakkale ili topraklarının kireç içeriklerinin %0.40 ile %3.58 arasında değiştiği belirlenmiştir. Toprak Tuzluluğu Çanakkale ilinde tarım toprakların %97,8 i tuzsuz, %1,8 i hafif tuzlu, %0,1'i ise orta tuzlu ve %0,3 tuzludur. 186

Grafik 2.39: Çanakkale İli - Arazilerinin Toprak Tuzluluğu 97.8 100 80 60 40 Toprak Tuzluluğu 20 0 1.8 0.1 0.3 1 2 3 4 Total tuz % Organik Madde ve Azot Topraktaki azotun kaynağı organik maddedir. Çanakkale ili tarım topraklarının % 18,5 inde organik madde oranı düşük durumdadır. Organik madde toprakların % 59,3 ünde yeterli, % 22,2 sinde ise yüksek seviyede bulunmaktadır. Grafik 2.40: Çanakkale İli - Arazilerinin Topraktaki Organik Madde Oranı Topraktaki Fosfor Çanakkale İli tarım topraklarının %44,4'ünde fosfor oranı düşük, %40,8 inde orta, %14,8 inde ise çok yüksek seviyede fosfor varlığı tespit edilmiştir. Fosfor eksikliği gösteren toprakların fosforlu gübrelerle takviye edilmesi gerekmektedir. 187

Grafik 2.41: Çanakkale İli - Arazilerinin Topraktaki Fosfor Oranı Topraktaki Potasyum Ülkemizin jeolojik yapısı ve iklim durumu, topraklarda fazla miktarda potasyum birikmesine neden olmaktadır. Bitkiler için önemli bir besin maddesi olan potasyum Çanakkale ili topraklarının %7,4 ünde az, %48,1 inde orta, %44,4 yüksek seviyede potasyum tespit edilmiştir. Bundan da anlaşılacağı gibi il topraklarının Potasyum seviyesi genellikle yeterli seviyededir. Grafik 2.42: Çanakkale İli - Arazilerinin Topraktaki Potasyum Oranı Çanakkale İlindeki Toprak Tipleri Çanakkale İli dahilinde bulunan büyük toprak grupları ve bazı arazi tiplerinin genel karakterleri aşağıda sınıflandırılmıştır: Alüvyal Topraklar Bu topraklar, akarsular tarafından taşınıp depolanan materyaller üzerinde (A) C profilli, genç topraklardır. Mineral bileşimleri, akarsu havzasının litolojik bileşimi ile jeolojik periyotlarda yer alan toprak gelişimi sırasındaki erozyon ve birikme devrelerine bağlı olup, heterojendir. Genellikle taze tortul depozitler üzerindeki genç toprak olarak tanımlanırlar. Horizonlar bulunmaz; bulunsa bile çok zayıf gelişmiştir. Sürekli veya mevsimlik olarak yaş genellikle de taban suyunun etkisi altındadır. Üzerindeki bitki örtüsü iklime bağlıdır. Bulundukları iklime uyabilen her türlü kültür bitkisinin yetiştirilmesinde elverişli ve üretken topraklardır. Alüvyal topraklara, Bozcaada 188

İlçesi hariç İlin tüm ilçelerinde rastlamak mümkündür. En çok alan kapladıkları yöreler Biga, Gelibolu, Eceabat, Merkez ve Ezine ilçelerinde bulunmaktadır. Alüvyal toprakların bazılarında tuzluluk, bazılarında ise hem tuzluluk hem de sodiklik tespit edilmiştir. Hidromorfik Alüvyal Topraklar Topoğrafyaları düz veya çukur, taban suyu yüksek ve alt katmanları yaştır. Taban suyundaki yükselip alçalmalar, toprak katlarında ardarda gelen yükseltgenme ve indirgenmelere yol açar. Dolayısıyla mavimsi-gri indirgenme ve kırmızımsı yükseltgenme lekeleri oluşur. Pas lekeleri özellikle çatlaklar ve kök kanalcıkları boyunca görülür. Bazende konkresyonlar oluşabilir. Derinlikleri fazla ise de gleyleşmiş katlar bitki kök bölgesini sınırlandırmaktadır. Doğal bitki örtüleri çayır ve mera otları ile saz, kamış veya suyu seven diğer bitkilerden oluşmaktadır. Basit drenaj önlemleri alınması halinde yem bitkileri ve suya dayanıklı ağaç türleri yetişebilir. Hidromorfik Alüvyal Topraklar Biga, Eceabat ve Ezine ilçelerinde lokalize olmuşlardır. Alüvyal Sahil Bataklıkları Göl ve deniz sahillerinde yer alan, göllerin, denizlerin ve yüzey akışlarının etkisiyle yılın büyük bir bölümünde yaş olan veya bataklık durumunda olan topraklardır. Tuzsuz, hafif tuzlu, hafif tuzlu alkali veya alkali olabilirler. Özellikleri itibariyle tarımsal değerleri yoktur. Av hayvanlarının doğal barınağı durumda olan bu toprakların üzerinde yetişen sazlardan yararlanılabilir. Alüvyal Sahil Bataklıkları Biga İlçesinde Hoyrat Gölü çevresinde bulunmaktadır. Kolüvyal Topraklar Dik eğimlerin eteklerinde yer çekimi, toprak kayması, yüzey akışı veya yan dereler ile kısa mesafelerden taşınarak biriktirilmiş ve kolüvyum denen metaryal üzerinde oluşmuş olan bu genç topraklar (A) C profillidir. Toprak karakteristikleri daha çok çevredeki yüksek arazi topraklarına benzemektedir. Ana materyal derecelenmemiş veya kötü derecelenmiştir. Dik yamaçların eteklerinde ve vadi boğazlarında bulunanlar daha çok az topraklı kaba taş ve molozları içerirler, yüzey akış hızının azaldığı oranda parçaların çapları küçülmekte ve alüvyal toprak parça büyüklüğüne eşit olmaktadır. Böylece doğal eğimin çok azaldığı yerlerde kolüvyal ve alüvyal topraklar birbirine geçişli olarak karışmaktadır. Bu toprakların rengi oluştukları materyelin rengine bağlı bünyeleri genellikle kaba yapılıdır. Eğim ve bünyeleri dolayısıyla drenajları oldukça iyidir. Tuzluluk veya alkalilik problemi göstermezler. Profildeki çakıllar, kısa mesafelerden taşındığı için köşelidir. Bu topraklar zaman zaman taşkınlara maruz kalır. Üzerlerindeki doğal bitki örtüsü iklime bağlıdır. Tarım altında olanlar sulandıklarında iyi verim verirler. Yenice başta olmak üzere Ayvacık ve Bayramiç ilçelerinde yayılış gösterirler. Kahverengi Orman Toprakları Bu topraklar yüksek kireç içeriğine sahip ana madde üzerinde oluşmuştur. Profil, A (B) C şeklinde olup, horizonlar birbirine tedricen geçer. A horizonu koyu kahverengi, dağılgan, gözenekli veya granüler yapıdadır. Reaksiyon genellikle alkali bazende nötrdür. Bu horizonda organik madde ile mineral madde iyice karışmıştır. B horizonu, genellikle daha açık kahverengi ve granüler veya yuvarlak köşeli blok yapıdadır. Renk bazen kırmızı olabilir. Reaksiyonları genellikle alkali bazen de nötrdür. C horizonundan daha fazla miktarda kil ihtiva eder. Bunlar çoğunlukla silikat killeridir. Killerin baz saturasyonu orta veya yüksek derecededir. B horizonunun alt kısımlarında Kalsiyum 189

Karbonat birikintileri görülür. Topraklar genellikle yaprağını döken orman örtüsü altında oluşur. Bunlarda etkili olan toprak oluşum işlemleri kalsifikasyon ve podzollaşmadır. Drenajları iyidir. Çoğunlukla orman veya otlak olarak kullanılmaktadırlar. Tarım yapılanlarda yüksek verim oranı gösterirler. Kahverengi Orman Topraklarında ilin tüm ilçelerinde rastlamak mümkündür. Özellikle Gelibolu, Merkez, Eceabat, Biga, Gökçeada ve Yenice ilçelerinde yoğunlukla bulunurlar. Bu toprakların %36,7 si işlemeli tarıma uygun olan I.-II.-III. ve IV. arazileri içerir. %34,1 i nadassız kuru tarım arazisi, %44,6 sı orman-funda olarak kullanılmaktadır. Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları Bu gruptaki topraklar değişik ana kayalardan oluşmuştur. Renk ve baz durumu ana materyal ve organik madde miktarına bağlı olarak değişir. A (B) C profilli topraklardır. A horizonu iyi oluşmuştur ve gözenekli bir yapısı vardır. B horizonunu gözle ayırt etmek zordur. Kahverengi veya koyu kahverengi granüler veya yuvarlak köşeli bir yapıdadır. B horizonunda kil birikimi yok veya çok azdır. Bu horizon bir çok kısımlarda yoktur ve A 1 in hemen altında C horizonu bulunmaktadır. Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları genellikle yaprağını döken orman örtüsü altında oluşur. Bu topraklara Gökçeada İlçesi hariç, İlin tüm ilçelerinde ratlamak mümkündür. Özellikle Yenice, Bayramiç, Ayvacık, Çan, Lapseki, Merkez, Biga ve Gelibolu ilçelerinde yoğunlukla bulunmakta olup, işlemeli tarıma uygun olan araziler %11 lik bir alan kaplamaktadır. Kireçsiz Kahverengi Orman Topraklarının %19,6 sı kuru tarım arazisi, %72,6 sı orman-funda olarak kullanılmaktadır. Kireçsiz Kahverengi Topraklar Bu toprakların oluşumunda zayıf podzollaşma ve birazda kalsifikasyon rol oynar. A horizonu kahverengi, kırmızı kahverengi, grimsi kahverengi, sarımsı kahverengi veya kırmızıdır. Bu topraklar yumuşak (tınımsı) kıvamdadır. B horizonu daha ağır bünyeli, daha sert kıvamlı, kahverengi veya kırmızı kahverengidir. Bu horizonda kırmızılık daha fazladır. Horizonun normal olarak kireci yıkanmıştır, fakat reaksiyon nötr veya alkalidir. A dan B ye geçiş tedricen olmaktadır. Bu toprakların ana maddesi değişiktir. Topraklar, asit ana madde üzerinde olduğu kadar kireçtaşı üzerinde de oluşabilir. Doğal bitki örtüsü çalı ve otlar ile yaprağını döken ormanlardır. Doğal drenajları iyidir. Kireçsiz Kahverengi Toprakların İl içindeki toplam alanı 110.621 ha. olup, bunun büyük bir bölümü Gökçeada ve Ezine ilçelerinde, kısmen de Gelibolu ilçesinde görülmektedir. Kırmızı Akdeniz Toprakları A-B-C horizonlu toprakladır. Akdeniz iklim bölgesindeki kireç kayaları üzerinde 600 mm. ve daha fazla yağış altında oluşmuş koyu kırmızı renkli topraklardır. Bazı hallerde kalkersiz ana madde üzerinde de oluşabilirler. Üst toprak organik maddece fakir olup, A horizonu oldukça uniform bir kırmızı renktedir. Bunun altında kırmızı, daha ağır bünyeli ve belirgin kil zarlarına sahip B horizonu yer almaktadır. Ped yüzeylerindeki kilin baz satürasyonu %40 dan fazla olabilir. Renk yüksek kromaya (kırmızı veya sarı) sahiptir. Baz satürasyonu derinlikle daha da artmaktadır. B horizonunda yapı blok veya prizmatik, ped yüzeylerinde veya boşluklarda kalın kil zarları görülür. B horizonundaki dominant killer 2:1 tipindeki killerdir. Doğal bitki örtüsü; ot, maki ve çeşitli orman ağaçlarıdır. İklim, kurak mevsimli hümid ve subhümid dir. Bu toprak yılın büyük bölümünde kurudur. Ancak serin ve yağışlı mevsimlerde rutubetlidir. Ana madde sert kalker, esas kayası kalkerli konglomera kısmen de kil taşı ve volkanik kayalardır. İl içinde toplam alanları 2489 ha. olup tamamı Yenice ilçesinde bulunmaktadır. 190

Kırmızı Kahverengi Akdeniz Toprakları Bu topraklar kırmızı Akdeniz toprakları ile kahverengi Akdeniz toprakları arasında geçiş oluşturmaktadır. A - B - C profiline sahip topraklardır. A horizonu, iyi gelişmiş orta derecede organik maddeye sahip ve organik maddeler mineral maddelerle iyice karışmış durumdadır. Zayıf bir A2 horizonu görülebilir. A horizonu, kırmızı veya kahverengi, köşeli blok ve prizmatik yapıya sahip bünyesel B horizonu içine tedricen geçer. B horizonunun ped yüzeylerinde kil zarları görülür. Bunlar illit veya kaolinit grubu killerdir. Baz satürasyonu %35 ten fazla olup, bu miktar derinlik arttıkça daha da fazlalaşır. Kurak mevsimlerde A ve B horizonu sert hal alır. Doğal bitki örtüsü; ot, maki ve çeşitli orman ağaçlarıdır. Kırmızı Kahverengi Akdeniz Topraklarının İl içindeki toplam alanları 47021 Ha. olup, bunun büyük bir bölümü Biga, Ezine ve Bayramiç ilçelerinde az bir kısmı ise Lapseki, Ayvacık, Merkez ve Yenice ilçelerinde görülmektedir. Rendzina Topraklar İnterzonal toprakların kalsimorfik grubuna dahil olması sebebiyle bütün özelliklerini yüksek derecede kirece sahip ana maddeden alır. Zonal topraklara nazaran horizonlar çok zayıf olup A C profillidirler. A horizonu ince olup, granüler yapıda, koyu renkte, alkali veya nötr reaksiyonludur. Organik madde, mineral madde ile iyice karışmış durumdadır. Organik madde miktarı ve toprak derinliği, kalkerli materyal üzerinde teşekkül etmiş litosol ve regosollerden fazladır. Bütün profilde; kalsiyum karbonat dağılmış durumda olup, baz saturasyonu yüksektir. Bu toprakların doğal vejetasyonu ot, çayır ve çalı-fundadır. Serin, hümüd ve semiarid iklimlerde yer alır. Yıllık ortalama yağış 500-750 mm dir. Ana madde kalker, dolomit, marn ve tebeşirdir. Rendzina toprakların İl içindeki toplam alanı 22241 Ha. olup, bunun büyük bir bölümü Biga, Merkez ve Çan ilçelerinde kısmen de Ayvacık, Bozcaada, Ezine ve Yenice ilçelerinde görülmektedir. Vertisol Topraklar Vertisoller genellikle kurak mevsimde büzülen, yağışlı mevsimde genişleyen ve dönme hareketi gösteren koyu renkli kil topraklardır. Bu topraklar derin ve geniş çatlaklar, gilgai mikrorölyef ve kayma yüzeyleri ihtiva eder. Büzülme ve şişme montmorillonitik killerin varlığına, ardarda gelen kurak ve yağışlı mevsimlere göre değişir. Bu topraklara halk arasında fiziksel özelliklerinin iyi olmamasından dolayı Kepir Toprakları denilmektedir. Bunlar toprak koşullarının üniform olduğu geniş ve düz sahalarda görülür. Doğal bitki örtüsü çalı, ot ve savandır. Bu topraklar derin ve genellikle koyu renkli A katmanına sahip A-C profilli topraklardır. Bunların oluşumunda rol oynayan işlemler çatlama, şişme, kendiliğinden malçlanma ve dönmenin yanısıra kayma yüzeylerinin gılgai mikrorölyef ve koyu bir rengin teşekkülüdür. A katmanının koyu rengi yüksek organik madde içerdiğinden değil, bu maddenin kil ile tan olarak karışmasından ileri gelir. Bu topraklardaki çatlama montmorillonitik veya smektoid killerin ve ardarda gelen kuru ve yağışlı mevsimlerin varlığına bağlıdır. Vertisoller genellikle 1-5 cm. hatta l0 cm. kalınlıkta gevşek granüler yüzey malçına sahiptir. Vertisoller, çoğunlukla çok kireçli olduğundan, bütün A horizonu boyunca kireç konkresyonları görülür. Toz halindeki kireç cepleri, dönme hareketinin etkilemediği profilin alt kısmında bulunur. Bu topraklarda kireç birikme katına da rastlanabilir. Vertisollerin tarımsal işleme periyotları çok kısadır. Çatlamalar sırasında ince kökler kırılır ve ürün zarar görür. Sulama yapılsa bile, yetiştirilen ürünler sınırlıdır. Yüksek su tutma kapasitelerine rağmen, bitkilere yarayışlı su miktarı düşük seviyededir. Eğimli arazilerde her zaman erozyon tehlikesi mevcuttur. Çoğu vertisollerin çukur yerleri yağışlı mevsimlerde su altında kalır. Arazi drenajı hemen hemen olanaksızdır. 191

İl içindeki toplam alanları 24558 Ha. olup, tamamı Biga, Çan, Gelibolu, Lapseki, Merkez ve Yenice ilçelerinde yer almaktadır. Regosol Topraklar (A) C profilli azonal toprakladır. Bu topaklar kaba bünyeli veya yumuşak sedimentler ya da bağlantısız sertleşmemiş depozitlerden oluşur. (A) horizonu esas olarak mineraldir. Zayıf oluşmuş sığ veya orta derin olup, C horizonuna geçiş tedricidir. Regosoller çok genç topraklardır. Derin, pekişmemişu, U yumuşak mineral depozitler üzerinde bulunurlar. Yüksek geçirgenlik ve düşük su tutma kapasitelerinden dolayı aşırı drenajlıdırlar. Regosoller bütün iklimlerde oluşabilir. Genellikle kumul-lös, volkanik kül ve eğimli buzul birikintileri üzerinde görülebilir. Ana madde gevşek kum, rüzgar ve su ile harekete maruz genllikle kalkerli sürüklenmiş yuvarlanmış materyal, marn, kalkerli kil ve tebeşirdir. Bu topraklar yalnızca Eceabat ilçesinde bulunmakta olup, 1715 Ha. alan kaplar. Regosal toprakların tamamı orman rejimi altında olup, VII. Sınıf arazi kullanım kabiliyeti gösterirler. Grafik 2.43: Çanakkale İlindeki Toprak Tipleri Tablo 2.27: Çanakkale İlindeki Toprak Tipleri 1. Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları 7. Hidromorfik Alüvyal Topraklar 2. Kırmızı Akdeniz Toprakları 8. Alüvyal Sahil Bataklıkları 3. Kırmızı Kahverengi Akdeniz Toprakları 9. Kolüvyal Topraklar 4. Rendzina Topraklar 10. Kahverengi Orman Toprakları 5. Vertisol Topraklar 6. Regosol Topraklar Alüvyal Topraklar 11. Kireçsiz Kahverengi Topraklar Arazi Kullanım Kabiliyetleri Arazi Varlığı: Çanakkale ilinin yüzölçümü 993.300 hektardır. Bu alanın %33,25 i Tarım arazisi, % 2,24 ü Çayır-Mera Arazisi, %53,75 i Ormanlık ve Fundalık Arazi, % 10,76 sı Tarım dışı arazilerdir. 192

Tablo 2.28: Çanakkale İli Toprak Varlığı ve Dağılımı görülmektedir. Toprak Varlığı ve Dağılımı Alanı (Hektar) Payı (%) Ormanlık-Funda Arazisi 533.936 53,75 Tarım Arazisi 330.337 33,25 Çayır-Mera Arazisi 22.065 2,24 Tarım Dışı Arazi 106.962 10,76 T O P L A M 993.300 100,00 Harita 2.27: Çanakkale İli Arazi Varlığı Kaynak: Çanakkale İl Tarım Müdürülğü Verileri 2.5.3.4. Kullanılan Tarım Arazilerini Toprak Sınıflarına Göre Dağılımı Çanakkale İlinin İlçelere göre arazi sınıflarının dağılımı aşağıdaki tabloda, bu arazilerin kullanım durumlarına göre kabiliyet sınıfları ise kullanım durumu başlığı altında verilmiştir. 193

Tablo 2.29: İlçelere Göre Arazi Sınıflarının Dağılımı Kullanım Durumu: 973.690 hektarlık bir alana yayılan Çanakkale ilinde, tarım yapılan topraklar 330.337 hektarlık alan ile ilin yaklaşık %34 ünü kaplamaktadır. Tarım topraklarının 44.967 hektarında sulu (%13,3), 293.123 hektarında da (%86,7) kuru şartlarda bitkisel üretim yapılmaktadır. Tablo 2.30: Çanakkale İli, İlçeleri Arazi Kullanma Şekillerine Göre Dağılımı ( Ha) İl topraklarının %44 ünü dağlar, %39,5 ini platolar, %14,8 ini ovalar ve %1,7 sini yaylalar oluşturmaktadır. 194

Bu topraklar üzerinde %54 ormanlık arazi, %33 tarım arazisi, %3 çayır-mera arazisi ve %10 lük kültüre elverişsiz arazi bulunmaktadır. İl topraklarının %15 i meskûn yerleşme alanı olup, bunun da % 38 i fabrika, havaalanı ve askeri saha vb. dir. Tablo 2.31: Çanakkale İli Arazi Kullanım Şekli Arazi tipi Oran (%) Orman-Funda arazisi 54 Tarım arazisi 33 Tarım Dışı arazi 10 Çayır-Mera arazisi 3 TOPLAM 100 Grafik 2.44: Çanakkale İli Arazi Kullanım Şekli 2.5.3.5. Erozyon ve Toprak Kullanımında Yaşanan Problemler İlin özellikle tarım yapılan topraklarının %75,7 sini oluşturan büyük toprak grupları (Kahverengi Orman Toprakları, Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları ve Alüvyal Toprakları) oldukça verimli sayılabilecek bir durumdadır. İl genelinde homojen olarak dağılan bu toprak gruplarında kuru ve sulu tarım yapılmaktadır. İl genelinde tarım yapılan toprakların %25,6 sını kaplayan Kahverengi Orman Topraklarının verimi ve drenaj durumu oldukça iyidir. Çoğunlukla orman, funda ve mera olarak kullanılıp, bir kısmında da kuru tarım yapılmaktadır. Yine İl topraklarında %5,1 lik alan kaplayan Kolüvyal toprakların drenaj durumları oldukça iyi olup, bu topraklar tuzluluk veya alkalilik problemi göstermemektedirler. Erozyon Aşınım süreçleri, platolar ile dağlık sahalar üzerinde etkilidir. Bu alanlarda yarılmanın fazla olduğu, aşınıma karşı dayanımsız kaya türlerinin yüzeylediği, eğimin fazla olduğu kesimlerde yamaç erozyonu etkilidir. Az eğimli platolar ile glasi yüzeylerinde ise yüzey sellenmesinin neden olduğu 195

yüzeysel erozyon gözlenmektedir. Sık dantritik drenajın gelişmiş olduğu ve yumuşak litolojilerin yüzeylendiği yamaç zonlarında ise selcik erozyonu gelişmiştir. 94 Tuzlu-Sodik Toprak grupları İl arazisinde 120 Ha. kadar olup, (Gelibolu İlçesi Bayır ve Cumalı Köyleri ) 71 hektarında nadassız kuru tarım yapılmakta, 42 hektarı ise turistik alan olarak kullanılmaktadır. Yine herhangi bir tarımsal değeri olmayan Alüvyal Sahil Bataklıkları %0,33 lük oran ile İl arazisinde çok az bir yer kaplamaktadır. Çanakkale İlinde erozyona maruz kalan 963.551 ha lık toprakların %10,5 lik kısmı (101.173 Ha.) hiç erozyona uğramamış veya çok az uğramıştır. Büyük çoğunluğu düz, hafif eğimli, derin ve orta derin profilli olan bu toprakların az bir kısmı düz veya düze yakın eğimli sığ profilli, orta eğimli ve orta derin profillidir. Çanakkale ilinde erozyona uğrama şiddeti hafif nitelikli alanlar Biga Ovası, Bayramiç Ovası, Kumkale Ovası ile Saroz Körfezi civarlarında yoğunlaşmıştır. Orta derecede erozyona uğramış topraklar ise 148.387 hektar ile %15,4 lük bir oran teşkil etmektedir. Orta erozyon hafif eğimlerden başlayarak orta, dik ve çok dik meyilli sahalarda kendini göstermektedir. Dik ve çok dik eğimlerde doğal bitki örtüsünün nispeten iyi korunduğu kısımlarda bu derecede erozyon görülmemektedir. Gökçeada ilçesinin kuzey ve batı tarafları yüksek erozyona maruz kalmıştır. Rüzgar etkisi ile erozyon hızı yüksektir. İldeki erozyona maruz toprakların en yoğun görüldüğü yerler; Ayvacık ilçesinin güneyinde kalan Biga Yarımadası nın uç kısımlarında, Ezine ilçesinin güneyinde ve Gelibolu Yarımadası nın Ege kıyılarındadır. Doğal örtünün tahrib edilmesi veya dik ve çok dik eğimli yerlerde hiçbir koruma önlemi alınmaksızın tarım yapılması sonucu bu alanlarda erozyon şiddetlenmiştir. Şiddetli erozyon görülen sahalarda topraklar sığ ve çok sığ profilli olup, arazi sınıfları ise çoğunlukla altı ve yedidir. Erozyona maruz İl topraklarının %3,7 sini oluşturan 35.651 Ha. lık kısım ise çok şiddetli erozyon tehditi altındadır. İl topraklarının %10,5 ini oluşturan alanda araziler 90 cm. den fazla bir derinliğe sahiptir. Derin toprakların %93,9 u düz ve düze yakın veya hafif eğimlerde yer almaktadır. Yine il topraklarının %5,7 sini teşkil eden 55.500 hektarlık arazi orta derinlikte bir toprak profiline sahip olup, bu araziler daha çok hafif ile orta eğimlerde bulunmaktadır. İl topraklarının %52,6 sını oluşturan 512.161 Ha. lık arazi sığ bir profile sahip olup, bu alanların çoğunluğu şiddetli erozyona maruz kalmaktadır. Çok sığ toprak profiline sahip alanlar İl içinde %31,2 lik bir alan kaplamaktadır. Bu derinlikteki toprakların yer aldığı arazilerin eğimi çoğunlukla %12 nin üzerindedir. Görüldüğü gibi İl topraklarının çoğunluğunu oluşturan 815.952 hektarlık alanda toprak sığlığı önemli bir problem olarak kendini göstermektedir. Topraklardaki bu sığlığın nedenleri; daha önceden belirtildiği gibi fazla eğim, doğal örtünün tahribi ve yanlış toprak işleme sonucu ortaya çıkan şiddetli ve çok şiddetli erozyondur. Sığ topraklar orman, funda ve mera bitkilerinin yetişmesi için yeterli bir özellik arz etmekte, kültür bitkilerinin su ve besin maddesi ihtiyacını karşılayamadığı için bu bitkilerin gelişmesini kısıtlamaktadır. Şiddetli erozyon görülen sahalarda topraklar sığ ve çok sığ profilli olup, arazi sınıfları ise çoğunlukla altı ve yedidir. Erozyona maruz İl topraklarının %3,7 sini oluşturan 35.651 Ha. lık kısım ise çok şiddetli erozyon tehditi altındadır. 94 Çanakkale İl Çevre Durum Raporu 2006 196

2.6. EKOLOJİK YAPI 2.6.1. PLANLAMA BÖLGESİ Fitocoğrafik Bölge Ülkemiz topografik yapı ve iklim özelliklerinin farklılığından dolayı 3 floristik bölgenin etkisi altındadır. Bunlar; Akdeniz, İran-Turan ve Avrupa Sibirya bölgeleridir. Şekil 2.2: Türkiye nin Fitocoğrafik Bölgeleri Planlama bölgesinin bulunduğu Güney-Batı Marmara Bölgesi geniş anlamda Akdeniz Fitocoğrafik Bölgesi sınırları içinde yer almaktadır. Bununla beraber bölgenin bir bölümü de Avrupa-Sibirya Fitocoğrafik Bölgesi sınırlarına girmektedir. Akdeniz Fitocoğrafik Bölgesi Marmara denizinin kuzey kıyılarından başlar, Gelibolu ve Biga yarımadaları, Ege bölgesi ve aşağı yukarı bütün Akdeniz coğrafi bölgesini kapsar. Bu flora bölgesinde; ışığı seven ve sert yapraklı vejetasyon (Maki) hâkimdir. Bölgede çalı ve otsu bitkilerle geofitler de karakteristiktir: Kızılçam (P. brutia), Karaçam (P. nigra), Sedir (Cedrus), Göknar (Abies), Servi (Cupressus), Ardıç (Juniperus), Laden (Cistus), Meşe (Quercus), Sakız (Pistacia lentiscus), Melengiç (P. terebinthus), Zakkum (Nerium), Defne (Laurus), Mersin (Myrtus), Hayıt (Vitex), Sandal (Arbutus), Akçakesme (Phillyrea), Funda (Erica). Avrupa-Sibirya Flora Bölgesi: Anadolu nun kuzeyi bütün olarak, Gelibolu ve Biga yarımadaları dışındaki Marmara bölgesi de dahil bu bölgeye girer. Bu bölgenin alt ve kıyı kuşağında, nemli-ılıman iklim şartlarında büyüyen, yapraklarını döken ağaç ve çalılar hâkimdir. Yüksek alanlarda ise, soğuk ve nemli ortamlarda yetişen iğne yapraklı ormanlar yaygındır: Kayın (Fagus), Ladin (Picea), Göknar (Abies), Sarıçam (P. sylvestris), Orman gülü (Rhododendron), Fındık (Coryllus). Avrupa-Sibirya fitocoğrafik bölgesi de kendi içinde iki alt bölgeye ayrılır. a. Kolşik: Doğu Karadeniz bölümü (Ordu dan Doğu ya doğru), b. Öksin: Batı Karadeniz bölümü (Ordu dan Bulgaristan a doğru). 197

Akdeniz Fitocoğrafik Bölgesi nde kalan Planlama bölgesinde 3 farklı ekosistem özelliklerini taşıyan alanlar bulunmaktadır. Bunlar; Orman, Kumul ve Sulak alan ekosistemleridir. Bölgede en yaygın olan ekosistem tipi ise Orman ekosistemleridir. Orman ekosistemleri, yoğunluklu olarak; hemen deniz düzeyinde başlamakla birlikte daha yoğun olarak 300 m yüksekliklerden sonra yer alırlar. İç kesimlerde bozkır görünümlü cılız, otlu, tahıl üretimine elverişli alanlar ile su boylarında her mevsim yeşil kalabilen çayırlara rastlanır. Orman alanları daha çok: Balıkesir ve Çanakkale arasındaki Kazdağları bölgesinde, Çanakkale ilinde; Eceabat, Gelibolu, Gökçeada İlçeleri ile Ayvacık ve Bayramiç çevresinde, Balıkesir ilinde; Dursunbey-Alaçam dağları, Bigadiç-Ulus dağları, Bandırma-Kapıdağ, Burhaniye-Madra dağı ve çevresinde yoğunlaşmaktadır. Balıkesir ve Çanakkale illeri arasında uzanan Kazdağları, Planlama Bölgesinin floristik ve faunistik açıdan zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olmasını sağlamıştır. Planlama Bölgesindeki kumul ve sulak alan ekosistemleri; Balıkesir İlinde Simav çayı, Susurluk çayı, Kocaçay, Dursunbey çayı, Kille çayı ve Gönen çayı sayılabilir. Çanakkale ilinde ise; Karamenderes, Kocaçay, Kocadere, Tuzla çayı ve Kavakçayı sayılabilir. Sulak ekosistemler arasında, Balıkesir ilinde bulunan Manyas gölü, 169 km² yüzölçümü ile bölgenin en büyük gölüdür. Kuş Gölü, ekolojik yönden eutropic (bol gıdalı), limnolojik bakımdan ise argilotrophic (killi) bir sulak alandır. Alanın tamamının Yaban Hayatı Koruma Sahası kapsamına alınmasıyla birlikte Milli Park kapsamı dışında kalan alanlar için ilk kez kara avcılığı kontrol altına alınmıştır. Çanakkale iline bağlı Bozcaada Batı Bumu; Ege Denizi'nin kuzey kesimindeki Bozcaada'nın batı ucunda yer alan geniş kireçtaşları üzerinde gelişmiş, deniz kıyısına özgü garig ve kumul habitatlarını içerir. 2.6.2. BALIKESİR 2.6.2.1. Genel Ekolojik Yapı Balıkesir ilinin iklimi Akdeniz iklimi ile Oseyanik iklimi arasındaki geçiş bölgelerinde bulunmaktadır. Bu nedenle her iki iklimin karakteristik özelliklerini de görmek mümkündür. Ege kıyılarında bulunan ilçeleri daha çok Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Marmara kıyılarında ise Oseyanik iklim görülmektedir. İç kesimlere doğru gidildikçe iklim karasallık gösterir. Bitki formasyonlarının coğrafi dağılımında bölgenin geçit yeri karakteri röliefin önemli engeller meydana getirmemesi, iklim ve bitki örtüsünün de yer yer zıtlıklar göstermesini önler. Bununla beraber Akdeniz-Karadeniz ve step iklim tiplerine ve karakterine uyarak bölgede değişik flora görülür. Kazdağı nın yüksek yerlerinde çam, kızılmeşe, gürgen, ıhlamur, kestane; yamaçlarında kocayemiş, fındık, yabani meyve ağaçları görülür. Ayvalık ve dolaylarında fıstık çamları mevcuttur. Dursunbey deki ormanların %95 i kara ve kızılçamdır. Az olarak da gürgen, karaağaç ve çınarlara rastlanır. Edremit merkez ilçesi bölgesinde çam ve meşelere tesadüf olunur. Balya ormanları çam, gürgen, kestane ve kayınca zengindir. Bigadiç ve Sındırgı da en çok çam bulunur. Susurluk ve Gönen İlçelerinde de daha az olarak meşe, kayın ve palamut nevileri vardır. İl topraklarının ovalık kesimlerinde kekik, adaçayı, katırtırnağı ve funda gibi dikenli bitkilerle gelincik, ballıbaba, ebegümeci ve papatya türleri yaygındır. Akarsu boylarında ise çınar ve söğüt ağaçları yer almaktadır. Balıkesir ili doğal bitki örtüsü bakımından çok zengin olup, kıyı kesimlerinde maki ve zeytinlikler geniş yer tutar. Daha iç kesimlerde, dağlarda meşeler ve karaçamlar, kıyıya yakın dağların yüksek kesimlerinde de kızılçam, fıstıkçamı ve göknar ormanları görülür. İlde; zeytin, buğday, arpa, mısır, ayçiçeği, şekerpancarı, yem bitkileri, kavun, karpuz, narenciye, bakla, sarımsak, kuşkonmaz, domates ile diğer sebze ve meyve türleri yetiştirilmektedir. 198

Kazdağı Madra dağı Ulus dağı Alaçam dağı 2.6.2.3. Ekolojik Öneme Sahip Alanlar a. 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu nun 2. Maddesinde Tanımlanan ve Bu Kanunun 3. Maddesi uyarınca Belirlenen Milli Parklar ve Tabiat Parkları Balıkesir İli nde 2 Milli Park, 1 Tabiat Parkı, 1 Tabiatı Koruma alanı ve 1 tane de Yaban Hayatı Koruma Sahaları ve Yaban Hayvanı Yerleştirme Alanı bulunmaktadır. Milli Parklar Kuş Cenneti Milli Parkı Ekolojik Yapısı Kuş Gölü, ekolojik yönden eutropic (bol gıdalı), limnolojik bakımdan ise argilotrophic (killi) bir sulak alandır. Kolloidal kil ihtiva ettiği için suyu devamlı bulanıktır. Suları tatlı olan gölün en derin yeri 4 metre civarında olup, ortalama derinliği 1-2 metredir. Gölde çok miktarda plankton bulunmaktadır. Göl kıyılarında bitki topluluğunun en gür olduğu yer kuş cennetidir. 199

Şekil 2.3: Manyas Kuş Gölü Sığırcı Deresinin oluşturduğu 64 hektarlık delta 27.07.1959 tarihinde Milli Park, gölün tamamını içerisine alan 250.000 hektarlık alan ise 1977 yılında Yaban Hayatı Koruma Sahası ilan edilmiştir. Yine Milli Park ve çevresi 1981 yılında I. Derece Doğal Sit Alanı yapılmıştır. Kuş Cenneti Milli Parkı 1976 yılında Avrupa Konseyince iyi korunan ve yönetilen koruma alanlarına verilen "A" sınıfı diploma ile ödüllendirilmiştir. Diploma 1981, 1986, 1991 ve 1996 yıllarında beş yıllık periyotlarla dört kez yenilenmiştir. Alanın Kaynak Değerleri, Doğal Dinamikleri Ve Biyolojik Çeşitliliği Kuş Cenneti Milli Parkı bünyesinde barındırdığı 266 kuş, 118 bitki ve Kuş Gölündeki 23 balık türü ve çeşitli sürüngen türleri için yaşamsal öneme haizdir. Doğu-Batı doğrultusunda uzanan Gölün uzunluğu 20 km., genişliği ise 14 km.dir. Ortalama derinliği 3 m. olan Kuş Gölü nün suyu, kollaidal kil ihtiva ettiği için devamlı bulanıktır. Mevsimlere göre su seviyesi değişmekte olup bol gıdalı (ötrofik) bir Göl dür. Göl normal seviyedeyken kapladığı alan 16.800 hektardır. Kuş Cenneti Milli Parkı nda doğanın canlı ve cansız varlıklarının kendi aralarındaki ilişkileri, olağanüstü bir özellik göstermektedir. Su, toprak, iklim koşulları, otlar, sazlar, ağaçlar, balıklar, kuşlar hepsi birbirleri ve kendi aralarında uyum ve bütünlük içindedirler. Fakat kuşkusuz bu ekosistemin farklı elemanlarını birleştirip bütünleyen ve onlara dinamik bir yaşam ortamı sağlayan Kuş Gölü nün ılık sularıdır. Sular ilkbaharda yükselerek kıyıları kaplar ve yaz aylarında geri çekilir. Bu ritmik olay her sene düzenli bir şekilde tekrarlanır ve bu ekosistemin devamlılığını sağlar. Kuş Cenneti Milli Parkı, gerek kıtalararası coğrafi konumu, gerekse vejetasyonu etkileyen ritmik su hareketlerinin sağladığı avantajlar sayesinde, ekosistem değerleri itibarı ile özel nitelikler taşıyan doğal bir çevredir. Milli parkın karakteristik canlı türünü kuşlar teşkil etmekle beraber, Kuş Gölü birçok canlının barınma, beslenme, üreme ve konaklama ihtiyaçlarına cevap verir. Bilhassa kuşlar açısından fevkalade önemli olan bu küçücük yurt köşesinde her yıl yüz binlerce kuş akıl almaz bir ahenk ve uyum içerisinde yaşamakta, üremekte, göç döneminde konaklamakta ve kışlayarak dünya kuş populasyonuna muazzam katkıda bulunmaktadır. Sadece kuşlar özelinde bir koruma alanı olan ve uluslararası düzeyde öneme sahip Milli parkımız bilim, eğitim ve kültür hayatımıza sürekli katkıda 200

bulunacak eşi bulunmaz bir laboratuar, büyük bir kütüphane ve tabiatın yaratıcı gücünü ustalıkla sergileyen dinamik bir tablodur. Şekil 2.4: Manyas Kuş Gölü Girişi Milli Parkın Faunası Gölün planktonlar ve dip canlıları bakımından zengin oluşu, gerek çeşitlilik ve gerekse yoğunluk bakımından çok yüksek düzeyde yaban hayatının barınmasına olanak sağlamaktadır. Gölde 266 türü aşkın kuş ile 23 balık türünün bulunması bunun en iyi göstergesidir. Balıklar: Manyas gölünde yapılan araştırmalar sonucunda 23 balık türü tespit edilmiştir. Gölde bulunan balık türlerinin önemli bir kısmı ticari değer taşımamasına rağmen, göldeki ekolojik ilişkiler yönünden büyük önem taşımaktadır. Gölde tespit edilen türlerin bazıları sazan (Cyprinus carpio), yayın (Silurus glanis), turna (Esox lucius), tatlısu kefali (Leuciscus cephalus), filise (Caspiolasa maeotica), gümüş (Alburnus alburnus), havuz balığı (Carassius carassius), tatlısu kolyosu (Chalcalburnus chalcoides), kayabalığı (cobitis sp.) ve kızılkanat (Scardinius erytrophthalmus) dur. Sürüngenler ve Çift Yaşamlılar: Göl ve çevresi sürüngenler ve çift yaşamlılar bakımından oldukça zengindir. Yapılan araştırmalarda göl ve yakın çevresinde 4 tür semender (salamandra salamandra, Triturus vittatus, Triturus vulgaris, Triturus crisiatus); 6 tür kurbağa (Hyla arborea, Bufo viridis, Bufo bufo, Pelabates syriacus, Rana ridibunda, Rana macronelis); 4 tür yılan (Coluber caspius, Natrix natrix, Natrix tessellata, Ophisarus apodus); 2 tür kertenkele (Ablepharus kitaibeli, Lacerta sp.) ve 2 türkaplumbağa (Emys orbicular, Testudo graeca) nın bulunduğu kaydedilmiştir. Kuşlar: Hemen her mevsim kuşların barınmalarına imkan veren ılıman iklim koşullarına sahip olması,değişik türlerin beslenmesine,barınmasına ve güven içinde kuluçka yapmasına uygun habitatların bulunması; böcek, solucan, kurbağa, balık gibi besin maddelerince zengin olması nedeniyle Kuş Gölü kuşlar için ideal bir ortam haline gelmiştir. Bugüne kadar yapılan gözlemler neticesinde göl ve çevresinde 266 kuş türü tespit edilmiştir. Bunlardan 22 tür bazı yıllar, 66 tür ise 201

düzenli olarak her yıl alanda kuluçkaya yatmaktadır. Tüm Avrupa için nesli tehlike altında olan türler listesinde bulunan Tepeli pelikan (Pelecanus crispus) ve küçük karabatak (Phalacrocorax pygmeus) alanda önemli sayıda ürer. Ayrıca gece balıkçılı, alacabalıkçıl ve kaşıkçı alanda üremektedir. Gölün diğer bölümlerinde üreyen kuşlar arasında sumru dikkat çekmektedir. Kuş Cenneti Milli Parkında karabatak, küçük ak balıkçıl, gri ak balıkçıl ve çeltikçi koloniler halinde üremektedir. Şekil 2.5: Manyas Kuş Gölünde Tepeli Pelikanlar Alanda önemli sayıda üreyen kuş türleri: Tepeli pelikan (Pelecanus crispus), Karabatak (Phalacrocorax carbo), küçük karabatak (Phalacrocorax pygmeus), Gece Balıkçılı (Nycticorax nycticorax), Alaca balıkçıl (Ardeola ralloides), Gri balıkçıl (Ardea cinerea), Küçük ak balıkçıl (Egretta garzetta), Çeltikçi (Plegadis falcinellus), Kaşıkçı (Platalea leucorodia), Bıyıklı sumru (Sterna hybridus), Tepeli batağan (Podiceps cristatus). Manyas (Kuş) Gölü ve çevresinde kayda değer sayıda üreyen diğer kuş türleri ise sakarmeke (Fulica atra), çıkrıkçın (Anas querquedula), büyük kamışçın (Acrocephalus arundinaceus), kızıl sırtlı örümcekkuşu (Lanius collurio) ve karabaşlı kirazkuşu (Emberriza melanocephala) dur. Tepeli pelikan ve dikkuyruk ördek gölde düzenli olarak kışlamaktadır. Göç sırasında ak pelikanlar genellikle gölde konaklarlar. 1960 ların sonunda yapılan kış sayımında 60.000 e yakın su kuşu belirlenmiş olmasına karşın, güncel sayımlarda az sayıda su kuşu görülmüştür. Kazdağı Milli Parkı Genel Ekolojisi Güney Marmara Bölgesi nin batısında, Edremit Körfezi nin kuzey kıyılarında yer alır. Kazdağları, yüksekliği ve bölgeye yağış taşıyan hava akımları nedeniyle nemli bir iklime sahiptir. Alan bu nedenle doğal bitki örtüsü ve tarımsal ürün çeşitliliği açısından son derece zengindir. Milli Park kriterlerinin hemen hemen tamamına sahiptir. Fauna ve Flora açısından çok zengindir. Bazı türler sadece Kazdağı nda bulunan endemik türler olup, koruma altına alınmaktadır.. Alanın bitki örtüsü, maki ve orman topluluklarından oluşur. Orman alanları dışındaki yerlerde, zengin maki toplulukları ve zeytinlikler başta olmak üzere tarım alanları uzanır. 202

Şekil 2.6: Kazdağı Milli Parkı (Sarıkız tepe) Genel Bitki Örtüsü: Toplam 800 den fazla takson içeren Kaz Dağı florası %24 oranında Akdeniz floristik elemanı, %17,6 oranında Avrupa-Sibirya elemanı ve %1,3 oranında da İran-Turan elemanı içerir. Kazdağında yükseklik, bakı ve iklim değişikliklerini yansıtan bir dizi orman topluluğu yer alır. Geniş kızılçam ormanları, güney yamaçlarda 850 m ve kuzey yamaçlarda ise 400 m yüksekliğe kadar çıkar. Çoğunlukla şistli topraklar üzerinde yaygın olan kızılçamlar, çok nemli kuzey bakılarda (özellikle Edremit-Hanlar ve Kalkım-Yenice arasında, 250-300 m lerde) çok düzgün gövdeler yaparak 25-30 m ye kadar boylanır. Kızılçam ormanları, kuzeyde 400 m ve güney yamaçlarda ise 800 m de karaçam ormanlarıyla yer değiştirir. Karaçam ormanları Kalkım yakınlarında 270 m ye kadar inerek lokal meşcereler oluşturur. Karaçam Çoğunlukla metomorfik kayalar (örneğin şist ve gnays) üzerinde yaygındır. Karaçam kuzey yamaçlarda Kazdağı göknarı ve çeşitli geniş yapraklı ağaç türleriyle birlikte görülmesinin yanı sıra çoğunlukla saf meşcereler oluşturur. Karaçam ormanlarının zarar gördüğü yerlerde meşe türlerinin (özellikle Q. cerris var. cerris, Q. frainetto ve Q. petraea subsp. iberica) ağırlıkta olduğu ikincil ormanlar gelişmiştir. Bu ormanlar Ağı Dağı yakınlarında 20 m ye kadar boylanır. Endemik Kazdağı göknarı (Abies nordmanniana subsp. equi-trojana) ormanları kuzeye bakan yamaçlarda yer yer 400 m ye inmekle birlikte, genellikle 1000-1400 m arasında yaygındır. Tipik olarak şistli topraklar üzerinde gelişmiş Göknar ormanları, çoğunlukla doğu kayını (Fagus orientalis) ve karaçamla birlikte görülür. Doğu kayını ormanları, genellikle Kazdağı göknarı ormanlarından daha nemli olan gölge yerleri ve daha verimli toprakları tercih eder. Doğu kayını dağın kuzey yamaçlarında, 600-1400 m arasında görülür. Her iki orman tipinde de Türkiye nin Karadeniz ormanlarına özgü Avrupa-Sibirya floristik elemanları yer alır. Gürgen (Carpinus betulus) ormanı daha serin bölümlerde, vadi tabanları boyunca (400-650 m), alüvyal topraklar üzerinde yer yer karışık topluluklar oluşturur. Dağın subalpin ve alpin kuşağında dört farklı bitki örtüsü tipi ayırt edilir: Zirve 203

bölümünün kuzey tarafında, 1550-1700 m arasında şistli kayalar üzerinde bodur ardıç (Juniperus communis subsp. nana) fundalık topluluğu; Gürgen Dağı nda yaklaşık 1400 m de baskın olarak Kılotu (Nardus stricta) sık dokulu fundalık topluluğu; 1599 m üstlerindeki şistli kayalarda Geven (Astragalus idea) alpin yastık formundaki bitki topluluğu, zirve bölümünde 1650-1750 m arasında sarp kayalık ve yüzeye çıkmış kayalar üzerinde Saxifraga sancta topluluğu görülür. Dağdaki pek çok nadir ve endemik bitki toplulukları, çoğunlukla zirve bölümünde yalnız kireç-taşı ve şistli kayalar üzerinde sınırlı olarak bulunur. Kaz Dağlar ında Belirlenen Gen Koruma Ve Yönetim Alanları (GEKYA) Genetik Çeşitliliğin Yerinde Korunması (In-Situ), 1993 yılında, Dünya Bankası ınca yönetilen Küresel Çevre Fonu'nun (Global Environment Facility-GEF) dünyada ilk kez Türkiye de başlatıldı. Bu proje ile küresel boyutta önemli olan kültür bitkilerinin yabani akrabaları ve orman ağaç türlerindeki genetik çeşitliliğin yerinde korunması amaçlandı. "Bitki Genetik Çeşitliliğini Yerinde Koruma" pilot projesi kapsamında önemli bitki türleri için GEKYA çalışmaları, pilot bölge olarak seçilen Kaz Dağı, Bolkar Dağları ve Ceylanpınar Tarım İşletmesinde başlatılmıştır. Kaz Dağları nda hedef tür olarak Karaçam, Kızılçam ve Kaz Dağı Göknarı olmak üzere üç ağaç türü belirlendi. GEKYA nın belirlenmesinde biyolojik çeşitlilik, populasyonun mevcut durumu, populasyonun büyüklüğü, ulaşılabilirlik, korunabilirlik, sosyal baskı, yönetim kolaylığı gibi faktörler göz önüne alındı. GEKYA alanı seçiminde önceliğin türün bir bölgede içerdiği genetik çeşitliliğin en yüksek düzeyde olduğu yerlerin belirlenmesi ve buraların çekirdek olarak koruma altına alınması temel ilke kabul edildi. Böylece bir veya birden fazla hedef türleri kapsayacak şekilde 5 önemli GEKYA alanı tespit edilmiştir. Bu alanlar; Eybekli Ayıgediği Gen Koruma Alanı Bayramiç-Karaköy Gen Koruma Alanı Altınoluk-Darıdere Gen Koruma Alanı Yenice-Asar-Engece Çamlığı Gen Koruma Alanı Edremit-Gürgendağ Gen Koruma Alanı. dır. KAZDAĞI GÖKNARI TABİATI KORUMA ALANI Abies nordmanniana subsp. equi-trojani nin doğal yayılış alanında en güzel olduğu 2 bölme toplam 240 Ha. olup, bu alan Tabiatı Koruma Alanı olarak tefrik edilmiştir. Kazdağı Göknarı diğer ağaçlarla karışık olmayıp saf meşcere teşkil etmektedir. Şekil 2.7: Kazdağı Göknarı Tabiatı Koruma Alanı 204

Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Genel Ekolojisi Alanda karasal ekosistem anakara ve adalar olmak üzere iki alt ekosistemde değerlendirilmiştir. Anakara, Ayvalık yerleşimi ve deniz nedeniyle birbirinden kopuk iki bağımsız biyotop olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayvalık yerleşimine göre güneybatıdaki biyotopta orman vejetasyonu yanında kıyı kumul, halofitik, hidrofitik ve frigana vejetasyonu; kuzeybatı kısmındaki biyotopta ise orman vejetasyonu yanında kıyı-kumul, maki ve kültür alanları bulunmaktadır. Bu alanlar yerleşim ve deniz nedeniyle kapalı demeleri (lokal populasyonları) oluşturduğundan, bu biyotoplarda yaşayan kanatlılar haricindeki türlerin kaçış yada yayılma olanakları yoktur. Bu nedenle bu alanlardaki türlerin lokal populasyonları sıkışmış durumdadır. Bu alanlara yapılacak en ufak müdahale, bu populasyonları ortadan kalkma tehlikesiyle karşı karşıya bırakacaktır. Adalar alt ekosistemlerinde genellikle maki, frigana ve orman vejetasyonu görülmektedir. Sadece Çıplak Adada çayır vejetasyonu ile kültür alanları saptanmıştır. Tabiat Parkı alanının büyük bir kısmı denizel ekosistem olarak karşımıza çıkmaktadır. Tabiat Parkı içindeki denizel ekosistemi açık deniz ve iç deniz alanları olarak iki bölümde incelemek mümkündür. İç deniz alanı Ayvalık Körfezinin Alibey Adasından itibaren anakaraya kadar olan kısmı içerir ve bu alan Ayvalık Limanını da kapsamaktadır. Alibey Adası nın Dolap Adası üzerinden geçerek anakarayla bağlantısını sağlayan yol, sonradan denizin doldurulmasıyla oluşturulduğundan, iç deniz alanının açık denizle olan bağlantısı sadece Dalyan boğazı ve sınırlı düzeyde olmak üzere, Arabe Geçidi altı ile kısıtlanmıştır. İç denizdeki su sirkülasyonunu engelleyen bu bariyer, Ayvalık Limanının da içinde bulunması dolayısıyla kirlenme tehdidi altında bulunan iç denizin rejenerasyon etkinliğini büyük ölçüde azaltmaktadır. Tabiat Parkı alanında yapılan biyolojik çalışmalarda, iki farklı ekosisteme göre seçilen istasyonlarda gerçekleştirilmiştir. Anakara, Ayvalık yerleşimine göre güneybatıdaki Şeytansofrası Mevkii orman vejetasyonunu; Badavut Mevkii kıyı kumul, halofitik, hidrofitik ve frigana vejetasyonunu; kuzeybatıda ise Doğakent orman vejetasyonunu; Patrice I ve II koyları ise kıyı-kumul, maki, çayır ve kültür alanlarını temsilen seçilmiş istasyonlardır. Diğer taraftan, adalarda ise, Çıplak Ada kültür alanlarını temsil ederken, Güneş Adası, Karaada, Yellice, Balık Adası, Güvercinada, Hasır Adası, Yumurta Adası, Kız Adası, Küçük ve Büyük Maden Adası frigana, maki ve orman vejetasyonlarını yer yer gösterdikleri için istasyon olarak seçilmiştir. 95 Şekil 2.8: Ayvalık Adaları Tabiat Parkı 95 Ayvalık Adaları Uzun Devreli Gelişim Planı Analtik Raporu 205

2.6.2.2. Ekosistem Çeşitleri ve Özellikleri Balıkesir İlinde aşağıdaki alt ekosistem tipleri görülmektedir. 1. Karasal Ekosistemler A. Dağ ekosistemleri B. Orman ekosistemleri C. Çayır-Mera ekosistemleri D. Step ekosistemleri 2. Sulak Alan ekosistemleri Karasal Ekosistemler A. Dağ Ekosistemleri A. Kıyı ve Deniz Ekosistemleri B. Tatlı su ekosistemleri Durgun Tatlısu Ekosistemleri (Göller ve Gölcükler) Akarsu Ekosistemleri (Çaylar ve Nehirler): Dağ ekosistemleri; biyolojik çeşitlilik, su, enerji, maden gibi doğal kaynak değerlerinin temeli ve küresel ekosistemin önemli bir parçasıdır. Küresel temiz yüzey suyu kaynaklarının yaklaşık %80 i dağlık bölgelerde yer alan havzalardan doğmakta ve dağlar dünyanın su kuleleri olarak tanımlanmaktadır. 96 Balıkesir ilinde ki dağlar barındırdıkları kaynak varlığı nedeni ile bölge genelinin ekolojik sürekliliğini sağlamakla beraber içinde barındırdığı diğer karasal ve sulak ekosistemlere de ev sahipliği yapmaktadır. Bünyesinde barındırdığı su varlığı ile çevresinde ve uzak ekosistemlere can suyu veren dağ ekosistemleri, orman varlığı ile de oksijen deposu olarak tüm ekosistemlere hayat vermektedir. Yüksekliği hiçbir kesimde 2000 m yi bulmayan ilin, genel görünüm itibariyle kuzey kesimini Karadağ ın batı uzantıları engebelidir. İldeki başlıca dağlar; Alaçam Dağları, Ulus Dağı, Çataldağ, Kazdağı, Kapıdağ, Eybek Dağı, Madra Dağı, Karadağ, Seydan ve Gökseki Dağlarıdır. İlin güneydoğu ve güneybatı kesimleri daha dağlıktır. Güneydoğudaki Alaçam dağlarına bağlı Ulus dağının doruğu 1769 m ye erişir. Güneybatı kuzeydoğu doğrultusunda uzanan Kazdağı il sınırındaki en yüksek ( 1774 m) tepeyi oluşturur. B. Orman Ekosistemleri: Yoğunluklu olarak; hemen deniz düzeyinde başlamakla birlikte daha yoğun olarak 300 m yüksekliklerden sonra yer alırlar. Orman alanları daha çok: Dursunbey-Alaçam dağları, Bigadiç-Ulus dağları, Edremit-Kazdağı, Bandırma-Kapıdağ, Burhaniye-Madra dağı ve çevresinde yoğunlaşmaktadır. Orman varlığının büyük bir kısmı Karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana) ve Kızılçam (Pinus brutia) ile Meşe (Quercus sp.) türlerinden oluşturur. Bu türlerin yanı sıra, Kayın (Fagus 96 Anonim1995 206

orientalis), Gürgen (Carpinus betulus), Söğüt (Salix sp.), Ilgın (Tamarix sp.), Çınar (Platanus orientalis) ve Zeytinlikler de (Olea europea) yayılış gösterir. Yine bu ağaç türlerinin yanı sıra Kazdağları nda Kazdağı Göknarı (Abies nordmandiana ssp. equi-trojani), Susurluk, Kepsut, Bandırma ve Gönen civarında kayın (Fagus orientalis), gürgen (Carpinus betulus), ve meşe (Quercus sp.) türleri bulunmaktadır. Kapıdağ Yarımadası ağaç türleri açısından oldukça zengindir. Ayrıca İvrindi-Korucu ve Bigadiç civarında kestane (Castanea sativa), Gönen ormanlarında ıhlamur (Tilia sp.) türleri yayılış gösterir. Balıkesir deki orman ekosistemlerini tehdit eden biyotik faktörlerden en çok böcek ve mantar zararlarından etkilenmektedir. Mantar zararları, özellikle Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğünde kestane ağacının yayılış gösterdiği yerlerde Kestane dal kanseri olarak ortaya çıkmaktadır. Bu zararlı Bölge Müdürlüğümüzde 7.880 Ha. sahada etkili olmaktadır. Diğer bir zararda ormanlarımızdaki böcek zararlarıdır. Kabuk böcekleri, çam kese böceği, yalancı yaprak arısı, çam kültür hortumlu böceği en fazla görülen zararlılardandır. Balıkesir deki orman ekosistemlerini tehdit eden abiyotik faktörlerden en önemlisi ise yangınlardır. Anız yakma, piknik ateşi ve değişik nedenlerle çıkan yangınlar ildeki orman varlığını tehdit etmektedir. C. Çayır ve Mera Ekosistemleri Balıkesir İlinde toplam Çayır ve Mera Alanı 210.014 Hektar olup toplam arazi içinde ki oranı %14 tür. Her mevsim otlatmaya açık olan bu meralarda doğal örtü oldukça tahrip olmuştur. Doğal örtünün tahribatı erozyonu oldukça şiddetlendirmektedir. Meralarda erozyonu hafifletmek için kontur karık, kuru eşik, seki, taşkın kontrol bentleri gibi toprak ve su muhafaza tedbirleri alınmaktadır. Bununla beraber ıslah çalışmaları kapsamında otlatma değeri olan bitki türleri geliştirilmeli ve besin değeri olmayan otlar ortadan kaldırılmalıdır.drenaj sorunu bulunan mera ve çayırlarda, hiç olmazsa otlatma zamanında taban suyunun fazla yüksek olmaması sağlanmalıdır. D. Step Ekosistemleri Balıkesir ilinde Tarım, Çayır ve Mera, Orman Alanları haricinde kalan Diğer alanlar 53.844 hektar olup toplam alanın % 4 ünü karşılamaktadır. Balıkesir ve çevresinde, frigana ve maki alanlarının tahrip edilerek kültür alanları haline getirilmesinden sonra bu alanların terk edilmesi ile oluşmuş tek yıllık ya da çok yıllık otsu bitkilerin hakim olduğu bir vejetasyon tipi olarak anılmaktadır. Balıkesir deki çayır ve otlak vejetasyonun baskın bitki türleri; Vulpia muralis, Vulpia myosurus, Vulpia ciliata, Cynodon dactylon var. villosus, Aegilops geniculata, Poa pratensis, Linum bienne, Cerastium comatum, Anagallis arvensis var. arvensis, Rubia tenuifolia subsp. tenuifolia dır. Çayır-otlak vejetasyonu, Ayvalık ve Adalar Tabiat Parkı sınırlarında bulunan Güneş Adasında ve Alibey Adasının Patrice koyu çevresinde yoğun olarak gözlenmektedir. Ayrıca, Kara, Yellice ve Hasır Adalarında da görülmektedir. Sulak Alan Ekosistemleri A. Kıyı ve Deniz Ekosistemleri Kıyı ve deniz ekosistemleri deniz yaşamının varlığını destekleyen çeşitli yaşama ortamlarını içerir. Denizlerimizdeki yaşam, soluduğumuz oksijenin üçte birini üretir, değerli protein kaynağı sunar 207

ve küresel iklim değişikliğini dengeler. Kıyı ekosistemleri, deniz ve kara ekosistemlerinin kesiştikleri önemli ani geçiş bölgeleri (ekoton) olmaları nedeniyle oldukça özel ekosistemlerdir. Oldukça uzun sayılacak bir sahil şeridi ile yoğun bir deniz turizmi potansiyeline sahip olan Balıkesir in, Marmara ve Ege Denizinde kıyıları bulunmaktadır. Marmara Denizine olan kıyı uzunluğu 102,75 km, Ege Denizine olan kıyı uzunluğu ise 115,5 km dir. Ayrıca il sınırları içerisinde yer alan Marmara ilçesi (Marmara Adası) nin 72,5 km kıyı şeridi vardır. B. Tatlı su ekosistemleri Tatlısu ekosistemleri üç grup altında toplanabilir: Durgun Tatlısu Ekosistemleri (Göller ve Gölcükler) Akarsu Ekosistemleri (Çaylar ve Nehirler): a) Durgun Tatlısu Ekosistemleri (Göller ve Gölcükler): Göl ekosisteminin büyüklüğü, bulunduğu yer, derinliği, sıcaklık, tuz miktarı, ışık miktarı ve suyun özelliği burada yaşayan canlı çeşitliliğini değiştirebilir. Göller ve büyük gölcükler, gölün yüzey alanına ve derinliğine bağlı olarak belirgin ve tipik tabaklaşma özelliği gösterirler. Manyas Gölü, Marmara Denizinin güneyinde, İnegöl Ovası ile Gönen Ovası arasında kalan çöküntü çukurları dizisi içinde oluşan iki gölden biridir. İl sınırları içerisinde yer alan bu göl, barındırdığı kuş varlığı ve ekolojik değerleri yönünden ünü ülke sınırlarını aşmış, dünyaca tanınan kuş alanlarından biridir. Doğu-batı doğrultusunda uzanan Gölün uzunluğu 20 km. genişliği ise 14 km.dir. Gölün kuzeydoğusunda yer alan Milli Park 64 ha. lık bir alan kaplamaktadır. Göle dökülen Sığırcı Deresinin oluşturduğu delta (64 hektar), 27.7.1959 tarihinde Milli Park, gölün tamamını içine alan 25000 hektarlık saha ise 1977 yılında Su Kuşları Koruma ve Üreme Sahası olarak ilan edilmiştir. 30.12.1993 tarihinde T.B.M.M. nce Ramsar Sözleşmesi listesine dahil edilmiştir. Suları tatlı, sığ bir göl olan Manyas Gölü, her yıl değişik türden 3 milyona yakın kuşun uğrak yeridir. Kuş toplulukları yönünden yurdumuzun en zengin göllerinden biri olan bu göl, Kuş Gölü adıyla anılmaktadır. Alanın tamamının Yaban Hayatı Koruma Sahası kapsamına alınmasıyla birlikte Milli Park kapsamı dışında kalan alanlar için ilk kez kara avcılığı kontrol altına alınmıştır. Kuş Gölü, akarsular ve yağışlarla beslenmektedir. Gölü esas besleyen dere, güneyden göle giren Kocaçay'dır. Bu çay, Madra Çayı adı altında güneyde Madra Dağları, Maya tepe eteklerinden ve takriben 1.340 m. kodundan doğar, güneyden kuzeye doğru akarak, İvrindi ilçesinin Kuzeydoğusunda Türkeli dağları eteklerinden ve Türkmen Tepe (750 m.) yamaçlarından doğan Yağlılar deresi ile birleşerek Kocaavşar deresi adı altında Orhanlar deresi ve Ilıca çayı ile birleşerek Manyas Gölü'ne dökülür. Güneyden Manyas Gölü ne giren diğer önemli bir dere de Mürvetler deresi olup, derenin sabit bir baz akımı mevcuttur. Ancak derenin tüm suları göle ulaşamamakta, bir çevirme yapısı ile Manyas Gölü çıkışının sularını taşıyan Karadere nin üzerindeki Karadere Regülatörünün menbasına akıtılmaktadır. Ayrıca göle kuzeyden giren en önemli dere ise Sığırcı deresidir. Manyas Gölünün göl aynası doğal durumda 157-197 km2 arasında değişmektedir. Göl en derin yerinde, maksimum su seviyesinde 5,15 metre derinliğe sahiptir. Gölün yağış alanı, göl aynası (ort.169 km²) dışında 3.182,8 km² dir. 208

Balıkesir in süratle artan su ihtiyacını karşılamak için su kaynakları temini ile ilgili çalışmalar DSİ tarafından sürdürülmektedir. Balıkesir e su temin eden ana sistemler ve kaynaklar, Ovaköy mevkiinde İller Bankası tarafından açılan yeraltı suyu kuyularıdır. Bu kuyulardan şehrin içme ve kullanma suyu ihtiyacının büyük bölümü karşılanmakta olup, ayrıca başka bölgelerden temin edilen kaynak ve kuyu suları da şehre verilmektedir. Balıkesir ili sınırları dahilinde kurulmuş olan baraj göletleri de mevcuttur. Bunlar sırasıyla Çaygören, Savaştepe - Sarıbeyler, Çamköy, İkizcetepeler, Madra ve Havran barajlarıdır. Çaygören Barajı sulama ve taşkın, Savaştepe - Sarıbeyler sulama, İkizcetepeler sulama, içme ve kullanma, Madra ve Havran içme ve sulama amaçlıdır. b) Akarsu Ekosistemleri (Çaylar ve Nehirler): Akarsu kaynaklarının kullanımı, il ve ilçelerde artan nüfus ve sanayileşme nedeniyle önem kazanmaktadır. İldeki akarsular: Kocaçay, Simav Çayı, Havran Çayı, Gönen Çayı, Dursunbey Çayı, Madra Çayı, Karadere, Karınca Dere, Zeytinli Çayı ve Sığırcı Deresine, Kille çayı, Yağcılar deresi, Atnos çayı, Üzümlü çayı, Kızıklı deresi, Edremit çayı, Biller deresi, Mürvetler deresi, Bombay çayı ve Değirmenlik. Balıkesir in akarsularında taşınan su miktarı açısından yaz ve kış ayları arasında büyük farklılıklar vardır. Bu nedenle akarsuların baraj ve gölet gibi yapılar içerisinde tutularak suya ihtiyaç duyulan dönemlerde kullanılması gerekmektedir. Tablo 2.32: Balıkesir İli Akarsuları 209

2.6.3. ÇANAKKALE 2.6.3.1. Genel Ekolojik Yapı Çanakkale de Akdeniz ve Karadeniz iklimlerinin geçiş iklimi hüküm sürmektedir. Kıyılarda Akdeniz iklimi sürerse de yaz sezonunda en yüksek 38 0 C ve en düşük 20 0 C olmaktadır. Kış aylarında ise Balkan Yarımadası üzerinden gelen soğuk hava bu kıyıları etkiler ve sıcaklık sıfırın altına daha sık düşer. İç kısımlardaki yüksek alanlarda yazlar daha serin, kışlar daha soğuk geçer. Yağışlar genellikle bahar ve kış aylarında olmaktadır. Doğal bitki örtüsü olan Ormanlar İl topraklarının % 53 ünü oluşturmaktadır. Ormanlı alanların yarısından fazlasını Kızılçam ve Meşe türleri oluşturur. Bunlar dışında, Kızılçam, Karaçam, Fıstık Çamı, Sahil Çamı, Göknar, Servi, Ardıç, Meşe, Kayın, Kestane, Dişbudak, Kavak ve Çınar türleri de yayılış gösterir. Çanakkale İlinde toplam ormanlık alanlar 536.964 hektarlık bir alan kaplamaktadır. Bu alanların 326.839 hektarı iyi vasıflı, 210.725 hektarı ise bozuk vasıflı imar ve ıslaha gerek duyulan ormanlardan oluşmaktadır. Çanakkale ilinde, Kazdağları ormanlık alanların büyük bir kısmını üzerinde taşır. İlde; ışık, sıcaklık, toprak, rakım ve bakı faktörlerine göre kızılçam ormanları, saf karaçam ormanları, saf meşe ve kayın yapraklı ormanları ve karaçam ile meşeden oluşan karışık ormanlar meydana gelmiştir. Çanakkale Merkez, Eceabat, Gelibolu, Gökçeada İlçeleri ile Ayvacık ve Bayramiç İlçelerinin alçak rakımlı, ışığı ve sıcaklık oranı daha fazla olan yerlerinde kızılçam ormanları yaygındır. Başlıca tarım ürünleri ayçiçeği, buğday, arpa, yulaf, çavdar, susam, tütün, baklagiller (fasulye, nohut, bezelye ve börülce) dir. Zeytin istihsalinde Balıkesir, İzmir ve Aydın dan sonra dördüncü sırada yer alır. 35.000 hektarlık zeytinlik sahası vardır. Kavun, karpuz, şeftali, ceviz, erik, badem, vişne, elma, armut, kiraz gibi meyveler ve domates ve biber başta olmak üzere, patlıcan, pırasa, lahana, ıspanak ve havuç gibi sebzeler de bol miktarda yetişir. Kazdağı Ağı dağı 210

Katran dağı Hodul dağı 2.6.3.4. Ekolojik Öneme Sahip Alanlar a. 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu nun 2. Maddesinde Tanımlanan ve Bu Kanunun 3. Maddesi uyarınca Belirlenen Milli Parklar ve Tabiat Parkları Çanakkale ilinde, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı ve Troya Tarihi Milli Parkı olmak üzere iki adet milli park bulunmaktadır. Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Genel Ekolojisi İlin en önemli hassas yörelerinden biri olan ve 1973 yılında Milli Park ilan edilen Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, doğal ve kültürel değerleri yanı sıra dünya savaş tarihi açısından büyük önem taşıyan ve Mustafa Kemal komutasındaki Türk Ordu Birliklerinin dünyayı şaşırtan cesaret ve kahramanlıklarının sergilendiği bir bölgedir. Eceabat İlçesi sınırları içinde kalan Milli Park sahası 33.000 Ha. lık bir alan kaplamaktadır. Alanın Kaynak Değerleri, Doğal Dinamikleri Ve Biyolojik Çeşitliliği Alan, tarihi bir milli park olma özelliği yanı sıra rekreasyon ve turizm faaliyetleri açısından da önemli bir merkezdir. Milli park alanı içinde baskın flora olarak Kızılçam vejetasyonu göze çarpmaktadır. Gelibolu Yarımadasının kuzeydoğusuna doğru Kavak Çayı ve civarında sahil kesiminde kumul alanlar ve bu alanların doğal vejetasyonu olan kumul bitkiler buradaki dar alanın karakteristik yapısını oluşturmaktadır. Akdeniz fauna bölgesinin bir parçası olan fakat aynı zamanda bu ana bölgesinden Çanakkale Boğazı ile ayrılan Milli Park sahası fauna açısından, bazıları Balkanlar dan ve Avrupa dan, bazıları da Güney-Batı Asya dan gelen hayvan türlerinden oluşan eşsiz bir birleşim sergiler. Memelilerden; yaban domuzu, kaya sansarı, porsuk, kır tavşanı, kirpi, köstebek, Avrupa sincabı, kör fare, adi tarla faresi, kaya faresi, Makedonya ev faresi, uykucu fare, kurt, tilki ve çakal sayılabilir. Kuşlardan; alaca balıkçıl, küçük ak balıkçıl, kızıl sırtlı örümcek kuşu, bıyıklı ötleğen, maskeli ötleğen, kuyrukkakanlar, tarla kuşları, keklik, şahin ve atmaca sayılabilir. Park, Batı Palearktiğin ana kuş göç yollarından biri üzerinde bulunduğundan bir çok göçmen kuşta zaman zaman görülmektedir. Sürüngenlerden; ince parmaklı keler, geniş parmaklı keler, oluklu kertenkele, çayır kertenkelesi, iri yeşil kertenkele, yeşil kertenkele, duvar kertenkelesi, Trakya kertenkelesi, ince kertenkele, Trakya kaplumbağası, mahmuzlu kaplumbağa, Kör yılan, mahmuzlu yılan, hazer yılanı, ince yılan, toros yılanı, uysal yılan, eskülap yılanı, sarı yılan, ev yılanı, yarı sucul yılan, kedi gözlü yılan, boynuzlu engerek yılanı sayılabilir. 211

Park ta amfibiler ender görülmekle birlikte ıslak alanlarda siğilli kurbağa, gece kurbağası, toprak kurbağası, Trakya toprak kurbağası ve ova kurbağası görülebilir. Şekil 2.10: Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Troya Tarihi Milli Parkı Genel Ekolojisi Alan ekosistem çeşitliliği açısından karasal ve sucul ekosisteme sahiptir. Karasal ekosistem, orman, maki, firigana, vejetasyonlarının tek tek yada birlikte hakim olduğu alt ekosistemler, step karakteri gösteren otsu bitkilerin yoğun olduğu alanlar ile zeytin ve meyve ağaçları, üzüm bağlarıyla tek yıllık sebze üretimi yapılan monokültür alanlarını kapsamaktadır. Alanın güney-batı sınırında Yeniköybağları, Ayazmatepe nin batısı, Korutepe nin güney etekleri, Arapçeşmeyeri nin batı ve güneyindeki bulunan alanlar, alanın güney-batı ucundaki Büyükbeşige bölgesi ve kuzey-doğusundaki Çakaltepe sırtlarının batısı ile Çanakkale Boğazı kıyılarından doğuya doğru uzanan sırtları ile Mezarlıktepe nin kuzeyindeki sırtlarda Pinus brutia ve Quercus infectoria ormanlarına lokal olarak rastlanmıştır. Bu alanlar sürekli otlatma, odun kömürü yapımı ve diğer kullanımlar nedeniyle insan baskısı altındadır. Çıplakköyü ile Çardak Mevkiiarasında friganaya, Masırlık Sırtı kuzeyinden başlayarak kuzeye doğru Toptaşıtepe de ise makilik küçük bir alana rastlanmıştır. Troya antik kentinin bulunduğu alan ise step karakteri göstermektedir. Karasal ekosistem özelliğine sahip diğer alanlarda ise tarım yapılmaktadır. Karasal ekosistem üzerinde yoğun insan baskısı nedeniyle ekosistem bütünlüklerini gözlemek mümkün olamamaktadır. Sucul ekosistem, denizel ve akarsu ekosistemi olarak iki farklı yapıdadır. Denizel ekosistem, özellikle supralittoral zonu oluşturan kıyı kumul ekosistemi olarak incelenmiştir. Kıyı kumul ekosistemi alanın batı kıyılarında oluşmuş olan kumul kesimi ve alanın kuzey kıyılarında oluşan delta kesimlerinde bulunmaktadır. Batı kesiminde kıyı kumul bitkilerinin tespit edildiği Papaz Plajı ile Yeniköy balıkçı Barınağı arasındaki alanla, Subaşıtepe ile Orhaniye Tepenin kuzeyine kadar uzanan alanda kıyı kumul bitkilerine rastlanmış ve değerlendirmeler vejetasyon kısmında verilmiştir. Milli Park alanını 212

güneydoğu kuzeybatı yönünde kateden Karamenderes Çayıile alanın doğu sınırından giren ve Halileli ile Tevfikiye köyü arasından geçen Dümrek çayları akarsu ekosistemini oluşturmaktadır. 97 Şekil 2.11: Troya Tarihi Milli Parkı Yaban Hayatı Koruma Sahaları ve Yaban Hayvanı Yerleştirme Alanları Yenice ve Gökçeada İlçelerinde bulunan geyik üretme istasyonları 2003 yılı içinde kapatılmış olup, burada bulunan toplam 4 geyik ve Keşan Korudağ Geyik Üretme istasyonundan nakledilen 24 adet geyik Yenice Kalkım Ormanlarında doğaya salınmıştır. Şekil 2.12: Yenice-Kalkım Ormanları 2.6.3.2. Ekosistem Çeşitleri ve Özellikleri Çanakkale İlinde aşağıdaki alt ekosistem tipleri görülmektedir. 1. Karasal Ekosistemler 97 Troya Milli Parkı Uzun Devreli Gelişim Planı Analitik Raporu 213

A. Dağ ekosistemleri B. Orman ekosistemleri C. Çayır-Mera ekosistemleri D. Step ekosistemleri 3. Sulak Alan ekosistemleri Karasal Ekosistemler A. Kıyı ve Deniz Ekosistemleri B. Tatlı su ekosistemleri A. Dağ Ekosistemleri Durgun Tatlısu Ekosistemleri (Göller ve Gölcükler) Akarsu Ekosistemleri (Çaylar ve Nehirler): İlin en yüksek dağı, Balıkesir sınırında yer alan Kazdağı (l767 m.) olup, diğer yükseltiler bu dağın çevresinde yer alır. Biga yöresinde Kuzey-Doğu ve Güney-Batı yönünde uzanan 500-1000 m. arasındaki yükseltiler dalgalı bir görünüm oluşturur. Edremit Körfezinin kuzeyi bu dağ ve tepelerin en yükseklerinin bulunduğu yerdir. Bu yükseltiler arasında; Susuztepe (1507 m.), Gürgen Dağı (1425 m.), Kalafattepe (1417 m.), Eğrimermertepe (1398 m.), Kocaeğrek Tepe (1371 m.), Hacıöldüren (1124 m.) ve Kocakatran Dağları (1030 m.) yer almaktadır. Gelibolu Yarımadasının kuzey ve kuzeydoğusunda Koru Dağı (726 m.) ile Tekir Dağları nın uzantıları yer almaktadır. Gelibolu Yarımadasında boğazdan Saroz Körfezine doğru basamak basamak bir yükselme görülür ve 400 m ye yaklaşan tepeler dik yamaçlarla Saroz Körfezine doğru iner. Biga Yarımadasının GB sında geniş yayılımı olan yüksek dağlık alan genellikle Neojen öncesi temel kaya toplulukları ve Neojen yaşlı volkanizmaya bağlı olarak şekillenmiştir. Ayvacık-Yenice- Biga arasında yer alan dağ silsilerinin orografik uzanımları 3 KD-GB yönündeki neotektonik dönem faylarıyla uyumlu olup, bunlar ile plato ve vadi tabanları arasındaki geçişler genellikle dik fay yamaçları ile sağlanmaktadır. Çanakkale nin doğusunda bulunan yüksek dağ kütleleri ise neojen yaşlı volkanizma ürünlerine karşılık gelmektedir. B. Orman Ekosistemleri Kazdağları ormanlık alanların büyük bir kısmını üzerinde taşır. Çanakkale İlinde ışık, sıcaklık, toprak, rakım ve bakı faktörlerine göre kızılçam (Pinus brutia) ormanları, saf karaçam (P. nigra subsp. pallasiana), ormanların, saf meşe (Quecus sp.) ve kayın (Fagus orientalis) yapraklı ormanları ve karaçam ile meşeden oluşan karışık ormanlar meydana gelmiştir. Çanakkale Merkez, Eceabat, Gelibolu, Gökçeada İlçeleri ile Ayvacık ve Bayramiç İlçelerinin alçak rakımlı, ışığı ve sıcaklık oranı daha fazla olan yerlerinde kızılçam ormanları oluşmuştur. Bu yerlerde yapılan ağaçlandırmalarda ekolojik isteklere uyularak kızılçam türü kullanılmıştır. Kazdağlarının Ayvacık, Bayramiç, Yenice İlçeleri dahilinde yüksek rakımlı (800 m. 1200 m.) yerlerinde çoğunlukla saf karaçam ormanları oluşmuştur. Bu kısımlarda toprak, nem, ışık faktörleri ekolojik açıdan karaçamın yetişme ortamlarına daha uygun olduğundan bu tip ormanlar meydana gelmiştir. Kazdağlarında; Karaçam, Kayın ve Göknar (Abies nordmandiana subsp. equitrojani ve Abies bornmulleriana) toplulukları zaman zaman saf halde ekseriyetle de heterojen bir karışım göstermektedirler. 214

Çan İlçesi Katrandağında da aynı şekilde saf karaçam ile karaçam-meşe karışık ormanları bulunmaktadır. İl dahilinde Marmara Denizine bakan toprak ve rutubet faktörünün çok uygun olduğu Lapseki ve Biga İlçelerinde 600 m. rakımın üzerinde saf kayın ormanları oluşmuştur. Bu ormanlar yine bu faktörlerin uygun olduğu Bayramiç ve Yenice İlçelerinin yüksek rakımlı, kuzeye bakan yamaçlarında da yer almaktadır. C. Çayır ve Mera Ekosistemleri Çayır ve meralar il arazisinde 63.011 Ha. ile %6,5 luk bir alan kaplamaktadır. Çanakkale İli genelinde özellikle Biga Yarımadasında yayılış gösteren çayır ve meralarda Korunga ve Yonca gibi iyi vasıflı bitki türleri mevcut olup, bu alanlarda zaman zaman Karaçalı ve Sarıçalı gibi türlerin vejetasyonda baskın duruma geçmesi sonucunda problemler yaşanmaktadır. Bu nedenle yöredeki çayır ve meralarda geniş kapsamlı bir ıslah çalışmasına ihtiyaç duyulmaktadır. İl genelindeki meraların durumu genelde iyi değildir. Bu arazilerin idaresi; düzensiz, bilgiden yoksun ve kaynakların sömürülmesi şekilde yapılmaktadır. Her mevsim otlatmaya açık olan bu meralarda doğal örtü oldukça tahrip olmuştur. Doğal örtünün tahribatı erozyonu oldukça şiddetlendirmektedir. Meralarda erozyonu hafifletmek için kontur karık, kuru eşik, seki, taşkın kontrol bentleri gibi toprak ve su muhafaza tedbirleri alınmaktadır. Bununla beraber ıslah çalışmaları kapsamında otlatma değeri olan bitki türleri geliştirilmeli ve besin değeri olmayan otlar ortadan kaldırılmalıdır. Drenaj sorunu bulunan mera ve çayırlarda, hiç olmazsa otlatma zamanında taban suyunun fazla yüksek olmaması sağlanmalıdır. Sulak Alan Ekosistemleri A. Kıyı ve Deniz Ekosistemleri Kıyı ve deniz ekosistemleri deniz yaşamının varlığını destekleyen çeşitli yaşama ortamlarını içerir. Denizlerimizdeki yaşam, soluduğumuz oksijenin üçte birini üretir, değerli protein kaynağı sunar ve küresel iklim değişikliğini dengeler. Kıyı ekosistemleri, deniz ve kara ekosistemlerinin kesiştikleri önemli ani geçiş bölgeleri (ekonton) olmaları nedeniyle oldukça özel ekosistemlerdir. Çanakkale boğazı ile Marmara Denizi, biyolojik, coğrafi, meteorolojik ve hidrolojik özellikleriyle, Akdeniz ile Karadeniz arasında özel bir ekosistem oluşturur. Bu ekosistemin korunması, Akdeniz ve Karadeniz in korunması için yaşamsal öneme sahiptir. Çanakkale iline bağlı Bozcaada Batı Burnu; Ege Denizi'nin kuzey kesimindeki Bozcaada'nın batı ucunda yer alan geniş kireçtaşları üzerinde gelişmiş, deniz kıyısına özgü garig ve kumul habitatlarını içerir. Ege Denizi Akdeniz in bir parçasıdır ve birçok ada, adacık ve kayalıklarıyla, ekosistem çeflitliliği açısından kritik bir konumdadır. Ege Denizi soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Akdeniz foku (Monachus monachus) için son derece önemlidir. Anadolu-Avrupa geçiş bölgesinde bulunması nedeniyle, Ege Denizi hem Avrupa hem de Anadolu nun biyolojik çeşitliliğinin korunması açısndan büyük önem taşır. Ege Denizi ve adalar, ekosistemin sürdürülebilirliğinde önemli rolü olan birçok mikro yaşam ortamını barındırır (Posidonia oceanica ve Cystoseira türleri). Türkiye kıyıları boyunca, çok farklı jeolojik yapılara sahip olan ve birçok balık türü ile başa deniz canlılarını barındıran 30-35 bin deniz mağarası bulunduğu tahmin edilmektedir. 98 98 http://www.milliparklar.gov.tr/dkmp/bcs/belge/bio_cesitlilik_raporu.pdf 215

B. Tatlısu ekosistemleri Tatlısu ekosistemleri üç grup altında toplanabilir: a) Durgun Tatlısu Ekosistemleri (Göller ve Gölcükler) b) Akarsu Ekosistemleri (Çaylar ve Nehirler) a) Durgun Tatlısu Ekosistemleri (Göller ve Gölcükler): Göl ekosisteminin büyüklüğü, bulunduğu yer, derinliği, sıcaklık, tuz miktarı, ışık miktarı ve suyun özelliği burada yaşayan canlı çeşitliliğini değiştirebilir. Göller ve büyük gölcükler, gölün yüzey alanına ve derinliğine bağlı olarak belirgin ve tipik tabaklaşma özelliği gösterirler. Çanakkale İli sınırları içinde kayda değer önemli bir göl yoktur. Gelibolu Yarımadasında son yıllarda kurumuş durumda olan Tuz Gölü ile yine Biga yarımadasında yer alan Yeniçiftlik Beldesi yakınlarındaki Acı Ece Gölü de Tuz Gölü gibi kuru durumdadır. Acı Ece Gölü, 1957-1960 yıllarında Bakanlar Kurulu kararı ile kurutulmuş olup, Yeniçiftlik Beldesi ve civar köyler tarafından bahse konu göl alanı tarım arazisi olarak kullanılmaktadır. Bununla beraber Acı Ece Gölü kış ayları da tamamen dolarak doğal bir göl görünümünü almaktadır. Çanakkale Merkez İlçeye içme ve kullanma suyu sağlayan Atikhisar Baraj Gölü, Gelibolu İlçesi ve civar köylere içme ve kullanma suyu sağlayan Tayfur Baraj Gölü ile Gökçeada İlçesinin içme ve kullanma suyunun sağlandığı Gökçeada Baraj Gölünün su toplama havzaları ile Balıkesir in Gönen ve Bandırma İlçelerine içme suyu temin etmesi şeklinde planlanan Gönen Barajı rezervuarı da İl sınırları içinde kalmaktadır. Atikhisar Baraj Gölü çevresinde, suların çekildiği alanlarda zaman zaman kaçak tarım faaliyetlerine rastlanmaktadır. Atikhisar, Bayramiç ve Gönen baraj rezervuarları orta mesafe + 3km koruma alanı ile uzun mesafeli koruma alanı içinde madencilik faaliyetleri baskısı da artmış olup, koruma-kullanma dengesine önem verilmelidir. İl sınırları içinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce ve D.S.İ. 252. Şube Müdürlüğü tarafından yapılmış toplam 32 adet gölet vardır. Bu göletlerden 22 tanesi Köy Hizmetleri (1984-1996 Yılları arasında), 10 tanesi Devlet Su İşleri tarafından yapılmıştır. Ayrıca İlde muhtelif yerlerinde gölet inşaatları halen devam etmektedir. b) Akarsu Ekosistemleri (Çaylar ve Nehirler): İldeki büyük küçük tüm akarsuların düzenli bir rejimi yoktur. Hemen hepsi, sonbahar yağmurlarında ve yüksek kesimlerdeki karların erimeye başladığı Nisan ve Mayıs aylarında kabarmaktadır. Bunun dışındaki sürelerde akarsu debileri dakikada bir kaç litreye kadar düşmektedir. Gelibolu Yarımadasındaki (Avrupa Yakası ) Kavak Çayı hariç İldeki tüm akarsular Kazdağlarından doğmaktadır. Bunların başlıcaları; Tuzla Çayı (52 Km), Menderes Çayı (110 Km), Sarıçay (40 Km), Kocabaş Çayı (80 Km), Mıhlı Çay (12 Km), Kavak Çayı (50 Km) dır. Bu akarsuların yanında Umurbey ve Bayramdere Çayları yaz akış rejimine sahip olan akarsu kaynaklarındandır. İl sınırları içindeki hemen hemen tüm akarsu kaynakları; DSİ Genel Müdürlüğünün işletmeye aldığı büyük su işlerinde ana su kaynağı olarak rol oynamaktadır. Bununla beraber Merkez İlçeye içme suyu kaynağı teşkil eden Atikhisar Barajı Sarıçay üzerinde kurulmuştur. Yine ileride yıllarda Bayramiç ilçesi ve civar yerleşim merkezlerine içme suyu sağlayacak olan Bayramiç Barajı da Menderes Çayı üzerinde bulunmaktadır. 216

2.7. BİYOLOJİK YAPI (VEJETASYON ÖZELLİKLERİ, FLORA VE FAUNA VARLIĞI) 2.7.1. PLANLAMA BÖLGESİ Planlama Bölgesinde en fazla görülen vejetasyon tipleri; Orman, Çalı, Yüksek Dağ Step vejetasyonlarıdır. Bölgede en fazla endemik bitki 90 endemik takson ile Balıkesir de bulunmaktadır. Bu endemik bitkilerin 14 adedi CR, 13 adedi EN, 13 adedi VU, 37 adedi LC, 5 adeti NT ve 2 adedi DD kategorisinde yer almaktadır. Çanakkale ilinde ise 37 endemik takson yayılış göstermektedir. Bu taksonların 6 adedi CR, 7 adedi EN, 5 adeti VU, 15 adeti LC, 4 adeti NT ve kategorisindedir. Planlama Bölgesi fauna açısından da zenginlik göstermektedir. Bölgede yer alan Çanakkale ili, Balıkesir ilinden daha zengin bir faunistik yapıya sahiptir. Planlama Bölgesinde 4 Milli Park, 1 Tabiat Parkı, 1 Tabiatı Koruma alanı bulunmaktadır. Planlama Bölgesindeki biyolojik çeşitlilik açısından zengin ve önemli olan alanlar, statülü olarak koruma altına alınmıştır. Bu alanlar; Kazdağı Milli Parkı, Manyas Kuş Cenneti, Kazdağı Göknarı Tabiatı Koruma Alanı, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı dır. Bu alanlar dışında, Balıkesir de yer alan Alaçam dağları, Akdağ, Ulus dağı, Madra, Kapıdağ, Eybek Dağı, Manyas gölü, Uluabat, Çanakkale de yer alan Kocakatran Dağı, Hodul Dağı, Karadağ, Ağı dağı ve Katran Dağı, Bozcaada biyolojik çeşitlilik açısından önemli alanlar arasındadır. 2.7.2. BALIKESİR 2.7.2.1. Floristik Yapı Balıkesir ilinde baskın vejetasyon tipi başta Orman olmak üzere, Çalı, Yüksek Dağ Step vejetasyonu ve Diğer alanlar bulunmaktadır. Balıkesir ili ve çevresinde - Orman vejetasyonu - Çalı vejetasyonu - Yüksek Dağ Step vejetasyonu - Diğer Alanlar olarak tespit edilmiştir. Orman Vejetasyonu: Orman vejetasyonu, ilin kuzeyinde yapraklı ormanlar diğer yerlerde ise ibreli ormanlar şeklindedir. Denize yakın kısımlarda ise kısmen maki florası görülmektedir. İlin orman varlığının büyük bir kısmı; Dursunbey, Bigadiç, Sındırgı, İvrindi ve Edremit ilçeleri civarında toplanmıştır. Orman varlığının büyük bir kısmı Karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana) ve Kızılçam (Pinus brutia) ile Meşe (Quercus sp.) türlerinden oluşturur. Bu türlerin yanı sıra, Kayın (Fagus orientalis), Gürgen (Carpinus betulus), Söğüt (Salix sp.), Ilgın (Tamarix sp.), Çınar (Platanus orientalis) ve Zeytinlikler de (Olea europea) yayılış gösterir. Yine bu ağaç türlerinin yanı sıra Kazdağları nda Kazdağı Göknarı (Abies nordmandiana ssp. equi-trojani), Susurluk, Kepsut, Bandırma ve Gönen civarında kayın (Fagus orientalis), gürgen (Carpinus betulus), ve meşe (Quercus sp.) türleri bulunmaktadır. Kapıdağ Yarımadası ağaç türleri açısından oldukça zengindir. Ayrıca İvrindi-Korucu ve Bigadiç civarında kestane (Castanea sativa), Gönen ormanlarında ıhlamur (Tilia sp.) türleri yayılış gösterir. 217

Orman vejetasyonu içerisindeki açıklık alanlarda ise; Kekik (Thymus sp.), Sumak (Rhus coriaria), Adaçayı (Salvia tomentosa), Dağ nanesi (Mentha sp.), Kantaron (Hypericum sp.), Karabaş otu (Lavandula stoechas), Pelin otu (Artemisia sp.) gibi türler de bulunmaktadır. Ege kıyılarında makilere rastlanır. Palamut meşeleri ve zeytinliklerin kapladığı alan çok geniştir. Çalı vejetasyonu: İlde başlıca çalı türleri olarak: Pistacia terebinthus, Quercus coccifera, Phillyrea latifolia, Rhus coriaria, Anagyris foetida, Cercis siliquastrum, Laurus nobilis, Cistus creticus, Osyris alba, Olea europaea, Arbutus unedo, Arbutus andrachne, Styrax officinalis, Coridothymus capitatus, Lavandula stoechas, Erica arborea, Jasminum fruticans, Prunus divaricata, Prunus spinosa bulunur. Yüksek Dağ Step vejetasyonu: Kazdağı, Madra, Ulus ve Alaçam dağları gibi yüksek dağ vejetasyon sahalarında en yaygın türler arasında; Juniperus communis,vaccinium myrtillus, Astragalus sp., Centaurea sp., Festuca sp., Acantholimon ulucium, Viola tricolar, Senecio olympicus, Linum sp. Erodium sp., Thymus sp. türleri sayılabilir. Bunula birlikte, Kazdağı nın 1600 m den sonraki kısımlarında (Sarıkız Tepe ve Baba Tepe) tek ağaç şeklinde ve daha çok çalı formunda karaçamlar (Pinus nigra subsp. pallasiana) bulunmaktadır. 1700 m ye kadar uzanan bu bölümün üst sınırında katran ardıcı (Juniperus communis subsp. nana) toplulukları yer almaktadır. Kazdağı nın zirve bölümünde sınırlı olarak; Armeria trojana, Asperula sintenisii, Centaurea odyssei, Hypericum kazdaghensis, Jasione idaea, Muscari bourgaei, Linum boissieri, Ferulago idea, Paronychia sintenisii ve Silene bolanthoides, Sideritis trojana gibi endemik türler ve Centaurea athoa, Saxifraga sancta ve Thymus cherloides var. cherloides gibi ülke çapında nadir bitki taksonları yayılış gösterir. Diğer Alanlar (Stepler vb.) Balıkesir ve çevresinde, frigana ve maki alanlarının tahrip edilerek kültür alanları haline getirilmesinden sonra bu alanların terk edilmesi ile oluşmuş tek yıllık ya da çok yıllık otsu bitkilerin hakim olduğu bir vejetasyon tipi olarak anılmaktadır. Çayır ve otlak vejetasyonun baskın bitki türleri; Vulpia muralis, Vulpia myosurus, Vulpia ciliata, Cynodon dactylon var. villosus, Aegilops geniculata, Poa pratensis, Linum bienne, Cerastium comatum, Anagallis arvensis var. arvensis, Rubia tenuifolia subsp. tenuifolia dır. Balıkesir ili sınırları içerisinde doğal olarak bulunan bitki türleri, endemik ve nadir türlere ait bilgiler, geçmiş yıllara ait farklı dönemlerde yapılan saha çalışmaları, kaynak araştımaları ve farklı zamanlarda değişik araştırmacılar tarafından yapılmış floristik çalışmalardan yararlanılarak gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler aşağıda verilmiştir. Ayrıca tespit edilen bitki türleriyle ilgili olarak oluşturulan tür listesi ekte sunulmuştur. Balıkesir il sınırları içinde TUBİVES kayıtlarına göre toplam 637 takson yayılış göstermektedir. Balıkesir ili florası belirlenirken, Flora of Turkey (Davis 1965-85, Güner ve ark. 2000) ile TUBİVES ten ve Balıkesir de yapılmış olan çeşitli flora çalışmalarından yararlanılmıştır. 99 99 Satıl ve Ark 2006, Satıl 2009 218

Balıkesir ilinde Tübives verilerine göre; 472 Dikotil, Monokotil 145 takson, 83 Familya, 349 cins ve 617 tür doğal olarak yetişmektedir. Balıkesir deki yaygın bitkileri göz önüne alındığında en yaygın familyaları; Astereceae, Fabaceae, Lamiaceae ve Boraginaceae dir. En fazla cins içeren familyalar incelendiğinde; Asteraceae: 45 cins, Poaceae: 45 cins, Lamiaceae: 23 cins, Apiaceae: 22 cins, Rosaceae: 15 cins. Grafik 2.45: En fazla cins içeren familyaların dağılımı Grafik 2.46: En fazla tür içeren cinslerin dağılımı 219

En fazla tür içeren cinsler Galium: 11 tür Hypericum: 11 tür Verbascum: 9 tür Veronica: 9 tür Allium: 8 tür Endemik ve nadir taksonların tehlike kategorilerini belirlemek için, Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Ekim ve ark. 2000) ve IUCN (2001) kriterlerine göre yapılmıştır. Çalışmada kullanılan kategoriler ve anlamları aşağıda verilmiştir. CR EN VU NT LC DD : Critically Endangered-Çok Tehlikede : Endangered-Tehlikede : Vulnerable-Zarar Görebilir : Near Threatened-Tehdit Altına Girebilir : Least Concern-En Az Endişe Verici : Data Deficient-Veri Yetersiz EX: Nesli tükenmiş(extinct): Son bireyin öldüğüne ilişkin herhangi bir kuşku yoksa, takson için bu simge kullanılır. EW: (Extinct in the wild):doğal ortamında nesli tükenmiş: Vahşi hayatta nesli tükenmiş Bu türler ya insanların himayesi altında botanik bahçesi, hayvanat bahçesi gibi ortamlarda koruma altındadırlar, ya da dar bir alanda doğallaşmış haldedirler. CR: Kritik düzeyde tehlikede (Critically Endangered): Ciddi tehlike altında Yakın gelecekte doğal hayatta yok olma riski çok yüksek olan türler. EN: Tehlikede olan (Endangered): tehlike altında Doğal hayatta henüz ciddi tehlike altında olmayıp, yakın gelecekte çok yüksek risk altına girebilecek türler. VU: Zarar görebilir (Vulnarable): Hassas Henüz ciddi tehlike altında olmayan, ancak orta vadede yok olma riski ile karşı karşıya kalacak türler NT: Tehlikeye yakın (Near threatened): Korumaya bağımlı olmayan, ancak (VU) DD: Veri eksik (Data deficient):bu gruptaki türler için CR, EN yada VU kategorileri ile ilgili kriterlere ait veriler eksiktir. Bu nedenle bu türler ile ilgili doğrudan ve/ya da dolaylı bir değerlendirme yapılamamaktadır. NE: Değerlendirilmemiş (Not evaluated): Bu gruptaki türler için CR, EN yada VU kategorileri ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. * Son yıllarda IUCN Kırmızı Liste Kategorilerinde ve Kriterlerinde daha açık ve kolay kullanılabilecek bir sistemin oluşturulması amacıyla geniş çaplı bir gözden geçirme işlemi yapılmaktadır. Sonuç olarak kategoriler revize edilmiş ve Şubat 2000 de IUCN konseyi tarafından kabul edilmiştir ve revize edilen kategoriler ve kriterler (IUCN kırmızı liste kategorileri ve kriterleri versiyon 3.1) 2001 yılında yayımlanmıştır. Balıkesir zengin bir floraya sahiptir. Bu zenginliğin başlıca nedenleri; 220

1. Bölgede, başta Akdeniz elementi türleri olmak üzere, Iran-Turan ile Avrupa-Sibirya fitocoğrafya bölgelerine ait elementler yayılış göstermesi. İlde Akdeniz elementi türler baskındır. Bazı nemli alanlarda ise Avrupa-Sibirya fitocoğrafya bölgesine ait yaygın türlere rastlanır. 2. Balıkesir in farklı iklim tiplerinin etkisi altında olması 3. Farklı topografik yapıların varlığı TUBİVES kayıtlarına göre, Balıkesir sınırları içinde toplam 73 endemik takson belirlenmiştir. 2000 yılında güncellenmiş olan bu veri yetersiz kalmaktadır, yaptığımız literatür çalışmaları sonucunda Balıkesir için 90 endemik takson olduğu tespit edilmiştir. ENDEMİK TAKSONLAR 1. Abies nordmanniana (Stev.) Spach subsp. equi-trojani (Aschers. Et Sint. ex Boiss.) Coode et Cullen TEHLİKE KATEGORİSİ NT 2. Acer hyrcanum Fisch. Et Mey. subsp. keckianum (Pax) Yalt. NT 3. Achillea nobilis L. subsp. sipylea (O. Schwarz) Basler NT 4. Achillea fraasi Schultz subsp. troiana Asch. & Heimeri CR 5. Allium kurtzianum (Asch. & Sint. ex ) Kollmann EN 6. Allium phrygium Boiss. LC 7. Allium proponticum Stearn Et N. Özhatay var. Propontic LC 8. Allium flavum L. subsp. flavum var. minus Boiss. VU 9. Alchemilla hirsutiflora (Buser) Rothm. VU 10. Alyssum erosulum Gennar Et Pestal. LC 11. Armeria trojana Bokhari Et Quezel EN 12. Asperula sintenisii Ascherson Ex Bornm. EN 13. Astragalus heldreichii Boiss. VU 14. Astragalus idae Sirj. VU 15. Asyneuma rigidum (Willd.) Grossh. subsp. sibthorpianum (Roemer Et(Roemer Et Schultes) Damboldt LC 16. Asyneuma virgatum (Labill.) Bornm. subsp. cichoriiforme (Boiss.) Damboldt LC 17. Ballota nigra L. subsp. anatolica P. H. Davis LC 18. Bromus sipyleus Boiss. EN 19. Campanula lyrata Lam. subsp. lyrata Lam. LC 20. Carex divulsa Stokes subsp. coriogyne (Nelmes) Ö. Nilsson LC 21. Carduus nutans L. subsp. trojanus P. H. Davis NT 22. Carduus nutans L. subsp. falcato-incurvus P. H. Davis NT 23. Centaurea odyssei Wagenitz CR 221

24. Centaurea sericea Wagenitz CR 25. Cirsium steirolepis Petrak CR 26. Crepis macropus Boiss. Et Heldr. LC 27. Crocus biflorus Miller subsp. nubigena (Herbert) Mathew LC 28. Crocus candidus E. D. Clarke NT 29. Crocus flavus Weston subsp. dissectus T. Baytop Et Mathew VU 30. Crocus fleischeri Gay LC 31. Crocus gargaricus subsp. gargaricus Herbert NT 32. Delphinium fissum Waldst. Et Kit. subsp. anatolicum ChowdhuriI Et Davis LC 33. Dianthus erinaceus Boiss. Var. alpinus Boiss. VU 34. Digitalis trojana Ivan. VU 35. Epipactis pontica Taub. LC 36. Erysimum degenianum Aznav. EN 37. Erysimum idae Polatschek CR 38. Ferulago macrosciadia Boiss. Et Bal. LC 39. Festuca ustulata (Hackel Ex St.-Yves) Markgr. Dannenb. EN 40. Ferulago idae N. Özhatay et E. Akalin CR 41. Ferulago trojana E. Akalın & Pimenov VU 42. Galium penduliflorum Boiss. LC 43. Galium trojanum Ehrend. CR 44. Heracleum platytaenium Boiss. LC 45. Hieracium idae (Zahn) Sell Et West DD 46. Hieracium leucothecum Uechtr. Ex Freyn LC 47. Hieracium marmoricola Sell Et West CR 48. Hieracium phaeochristum Zahn DD 49. Hieracium scamandris Zahn EN 50. Hesperis theophrasti Borbas subsp. sintenisii Dvorak EN 51. Hypericum adenotrichum Spach LC 52. Hypericum heterophyllum Vent. LC 53. Hypericum kazdaghensis Gemici & Leblebici EN 54. Iris kerneriana Ascherson Et Sint. Ex Baker LC 55. Jasione idaea Stoj. VU 56. Linum boissieri Aschers. Et Sint. Ex Boiss. EN 57. Linum hirsutum L. subsp. anatolicum (Boiss.) Hayek var. anatolicum L. LC 222

58. Minuartia anatolica (Boiss.) Woron var. anatolica (Boiss.) Woron LC 59. Matthiola trojana T. Dirmenci, F. Satıl & G. Tümen CR 60. Muscari bourgaei Baker LC 61. Muscari latifolium Kirk LC 62. Nepeta sibtorpii subsp. tumeniana T.Dirmenci CR 63. Onosma bracteosum Hausskn. & Bornm. LC 64. Papaver somniferum L. var. pullatum M. A. Veselovskya CR 65. Papaver strictum Boiss. Et Bal. NT 66. Pastinaca yildizii T.Dirmenci CR 67. Peucedanum arenarium Waldst. & Kit. subsp. urbanii (Freyn Et Sint. ex Wolff.) EN 68. Picris olympica Boiss. LC 69. Prangos ilanae Pimenov, Akalın & Kljuykov VU 70. Paronychia chionaea Boiss EN 71. Satureja parnassica Helder. Et Sart. Ex Boiss. subsp. sipylea P. H. Davis NT 72. Senecio castagneanus DC. LC 73. Secale cereale L. var. ancestrale (Zhuk.) Kit Tan. VU 74. Saponaria chlorifolia Kunze LC 75. Sideritis trojana Bornm. CR 76. Silene anatolica Melzheimer Et A. Baytop NT 77. Silene bolanthoides Quezel, Contandriopoulos Et Pamukçuoğlu EN 78. Silene sipylea O. Schwarz VU 79. Sedum lydium Boiss. LC 80. Scrophularia depauperata Boiss. LC 81. Stachys tmolea Boiss. LC 82. Thymus cherlerioides Vis. var. cherlerioides Vis. NT 83. Thymus pulvinatus Celak. CR 84. Trifolium caudatum Boiss. LC 85. Verbascum coronopifolium (Boiss. Et Bel.) O. Kuntze EN 86. Verbascum simavicum Hub., Mor. VU 87. Verbascum scamandri Murb. EN 88. Verbascum vacillans Murb. VU 89. Veronica donii Römpp NT 90. Veronica elmaliensis M. A. fischer NT 223

Milli Park sınırları içerisinde öncelikli korunması gereken alanlar; alandaki endemik ve nadir türlerin sayısı, populasyon yoğunlukları ve tehdit unsurları dikkate alınarak 3 alt sınıfa ayrılmıştır. I. Derece Önemli Alanlar: Sarıkız tepe, Karataş tepe, Kartalçimen, Susuz tepe, Nanekırı ve Kapıdağ. II. Derece Önemli Alanlar: Babadağ, Çıplak tepe, Kırklar tepe, Kalabak, Kuş tepe, Tavşanoynağı. III. Derece Önemli Alanlar: Tozlu yayla, Düden alanı, Şahinderesi ve Yayla tepe. Sözü edilen alanlar içerisinde; Kapıdağ orman gözetleme kulesi ve çevresi, Nanekırı, Sarıkız, Kartalçimen, Karataş, Çıplak tepe, Kuş tepe ve Susuz tepe endemik ve nadir türlerin yoğun olarak yayılış gösterdiği alanlardır. Bu alanlarda, koruma statüleri açısından EN, VU ve CR kategorisinde olan birçok bitki türü yer almaktadır. Milli park sınırları içerisinde bulunan; Sarıkız, Karataş, Kartalçimen, Nanekırı ve Kapıdağ alanları bitkiler açısından birinci derecede korunması gereken yerler arasındadır. Baba tepe, Zığındere, Kuş tepe, Susuz tepe ve Kalabak tepe ise ikinci derece koruma alanı olarak belirlenebilir. Bunların dışında kalan Yayla, Tozlu, Şahinderesi ve Düdenalanı mevkileri ise üçüncü derece koruma alanı olması uygundur. Yukarıda adı geçen alanlarda, koruma statüleri açısından CR (Critically Endangered-Çok Tehlikede), EN (Endangered- Tehlikede), VU (Vulnerable-Zarar Görebilir)ve kategorisinde olan birçok bitki türü yer almaktadır. Ayrıca söz konusu türler alanda çok dar bir yayılışa sahiptir ve populasyonları iyi durumda değildir. 2.7.2.2. Faunistik Yapı Balıkesir il sınırları içerisinde bulunan fauna türlerini ve bunların durumları ile habitatlarını belirlemek amacıyla geniş çaplı literatür taraması sonucu elde edilen veriler kullanılmıştır. Balıkesir ili faunası ile ilgili yapılmış bilimsel çalışmalar, daha önceki derlemeler ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin internet siteleri taranarak ilin faunistik durumu ortaya konulmuştur. IUCN STATÜ sündeki kısaltmalar aşağıdaki gibidir: DD: Data Deficient (Veri Eksik) LC: Least Concern (Az Endişe) NT: Near Threatened (Tehlikeye Yakın) VU: Vulnerable (Kırılma Noktasında) EN: Endangered (Tehlike Altında) CR: Critically Endangered (Kritik Tehlike Altında) EW: Extinct In The Wild (Doğada Nesli Tükenmiş) EX: Extinct (Nesli Yok Olmuş). Balıkesir ilinde bulunan hayvan türleri aşağıdaki çizelgelerde listelenmiştir. 224

BALIKESİR İLİ FAUNA LİSTESİ OMURGASIZLAR Tablo 2.33: Balıkesir İlinde Bulunan Yaygın Omurgasız Türler Agriotis segetum Kelebek Centrotus cornutus Böynuzlu böcek Myrmica scabnnodis Karınca Myzus persicae Bitki biti Carabus auratus Karafatma Mantis religiosa Peygamber devesi Tabanus bovinus Sığır sineği Polydrusus ponticus Hortumlu yeşil böcek Vespa vulgaris Yaban arısı Polydrusus mollis Hortumlu yeşil böcek Apis mellifica Bal arısı Polydrusus cocciferae Hortumlu yeşil böcek Ceresa bubalus Üçgen böceği Polydrusus marcidus Hortumlu yeşil böcek Lucanus cervus Geyik böceği Polydrusus scapularis Hortumlu yeşil böcek Kermococcus safinazae Koşnil Nezara viridula Pis Kokulu yeşil böcek Brachyderes pubescens İKİ YAŞAMLILAR Hortumlu böcek Phyllobius cocciferae Phyllobius acarii Melenogryllus desertus Hortumlu böcek Hortumlu böcek Kara çekirgesi FAMİLYA TÜR ADI TÜRKÇE ADI BUFONIDAE Bufo viridis Gece kurbağası PELOBATIDAE Pelobates syrıaces Toprak kurbağası RANIDAE Rana ridibunda Ova kurbağası SALAMANDRIDAE Triturus vulgaris Küçük taraklı semender Kaynak: DKMP Şube Müdürlüğü SÜRÜNGENLER FAMİLYA TÜR ADI TÜRKÇE ADI EMIYDIDAE Emys orbicularis Benekli kaplumbağa TESTUDINIDAE Testudo gracea Tosbağa 225

LACARTIDAE COLUBRIDAE KUŞLAR Lacertıdae trilineata Lacerta viridis Ophiops elegans macrodactylus Podarcis taurica Anguis fragilis Malpolo monspessulana Natrix tesellata Natrix natrix Kaynak: DKMP Şube Müdürlüğü İri yeşil kertenkele Küçük yeşil kertenkele Tarla kertenkelesi Trakya kertenkelesi Oluklu kertenkele Çukurbaşlı yılan Sucul yılan Yarısucul yılan Balıkesir ili, Batı paleartik bölgedeki en önemli kuş göç yollarından biri üzerinde bulunduğundan, her yıl değişik türden 3 milyona yakın kuşun barındığı, konakladığı ve kuluçkaya yattığı uğrak yeridir. Manyas Kuş Cennetinin il sınırları içerisinde bulunması nedeniyle kuş türleri yönünden oldukça çeşitlilik göstermektedir. Şimdiye kadar tespiti yapılmış 239 kuş türü bulunmaktadır. Bunlardan bazı familyalara ait kuş türleri şunlardır: FAMİLYA (FAMILY) CAVIDAE (Dalgıçkuşugiller) FODICIPEDIDAE (Yumurtapiçigiller) PELECANIDAE (Pelikangiller) TÜRLER (SPECIES) Gavia arctica (Karabogazlı Dalgıç) Podiceps cristatus (Tepeli Dalgıç) Pelecanus onocrotalus (Beyaz Pelikan) PHALACROCORACIDAE(Karabatakgiller) Phalacrocorax carbo (Büyük Karabatak) ARDEIDAE (Balıkçıgiller) Ardea cinerea (Gri Balıkçıl) THRESKIORNITHIDAE(Kaşıkçıkuşugiller) Platelea leucorodia (Kaşıkçıkuşu) CICONIIDAE (Leylekgiller) PHOENICOPTERIDAE(Filamingogiller) ANATIDAE (Ördekgiller) ACCIPITRIDAE(Kartalgiller) FALCONIDAE (Doğangiller) PHASIANIDAE (Sülüngiller) GRUIDAE (Turnagiller) OTIDIDAE (Toygiller) RALLIDAE (Su tavuğugiller) HAEMATOPODIDAE (Poyrazkuşugiller) Ciconia ciconia Phoenicopterus ruber (Filamingo) Cygnus olor (Sessiz kuşu) Pandion haliaetus (Balık kartalı) Falco peregrinus (Doğan) Coturnix coturnix (Bıldırcın) Grus grus (Turna) Otis tarda (Toy) Rallus aquaticus (Su tavuğu) Haematopus ostralegus (Poyraz kuşu) 226

RECURVIROSTRIDAE Himantopus himantopus (Uzunbacak) CHARADRIIDAE (Yağmurkuşugiller) Charadrius hiaticula (Halkalı yağmurcun) BURHINIDAE(Kocagözgiller) GLAREOLIDAE(Bataklık kırlangıcı) LARIDAE(Martıgiller) SCOLOPICIDAE (Çullukgiller) COLUMBIDAE (Güvercingiller) COCULIDAE (Gugukgiller) STRICIDAE(Baykuşgiller) CAPRIMULCIDAE (Çobanaldatangiller) APODIDAE (Sağangiller) MEROPIDAE(Arıkuşugiller) CORACIIDAE(Gökkuzgunugiller) ALCEDINIDAE(Yalıçapkınıgiller) UPUPIDAE (Çavuşkuşu) PICIDAE (Ağaçkakangiller) Burhinus oediknemus (Kocagöz) Clareola praticola (Bataklık kırlangıcı) Larus genei(ince gagalı martı) Calidris alpina (Dağ kumkuşu) Columba livia (Kaya güvercini) Clamator glandarius (Tepeli guguk) Tyto alba (Peçeli baykuş) Caprimulgus europasus (Çoban aldatan) Apus apus (Kara sağan) Merops apiester (Arı kuşu) Coracias garrulus (Mavi kuzgun) Alcedo atthis (Yalı çapkını) Upupa epops (Çavuşkuşu) Picus viridis (Yeşil ağaçkakan) ALAUDIDAE (Tarlakuşugiller) Calendrella cinorea (Kısa parmaklı toygar) HIRUNDINIDAE (Kırlangıçgiller) LANIIDAE (Örümcekkuşugiller) MUSCICAPIDAE(Sinekkapangiller) TURPIDAE (Karatavukgiller) TIMALIIDAE (Timalyakuşugiller) PARIDAE (BaŞtantaragiller) SITIDAE (Sıvacıkuşugiller) Hirundo rustica (Kırlangıç) Lanius excubitor(yırtıcı doğan) Muscicapa striata (Benekli sinekkapan) Saxicola torquata (Taş kuşu) Panarus biarmicus (Bıyıklı baştankara) Remiz pendulinus (Çulha kuşu) Sitta europaea (Sıvacı kuşu) CERTHIIDAE (Tırmaşıkkuşugiller) Certhia brachydactyla (Bahçe tırmaşıkkuşu) TROGLODYTIDAE (Çitkuşugiller) EMBERIZIDAE (Kirazkuşugiller) Troglodytes trolodytes (Çit kuşu) Emberiza melanocaphala(karabaşlıkirazkuşu) 227

FRINGILLIDAE (İspinozgiller) MOTACILLIDAE (Kuyruksallayangiller) SYLVIIDAE (ötleğenkuşugiller) PLOCEIDAE(Dokumacıgiller) STURNIDAE (Sığırcıkgiller) ORIOLIDAE (Sarıasmagiller) CORVIDAE (Kargagiller) Fringilla coelebs (İspinoz) Anthus trivialis (Ağaç incirkuşu) Locustella luscinicides (Derebülbülü) Passer hispaniolensis (Söğüt serçesi) Sturnus vulgaris (Sığırcık) Oriolus oriolus (Sarı asma) Carrulus glandarius (Kestane kargası) Kaynak: DKMP Şube Müdürlüğü MEMELİLER FAMİLYA TÜR ADI TÜRKÇE ADI ERINACEIDAEA Erinaceus concolor Kirpi SORICIDAE Solex caucasciscus Kafkas sivriburunlu faresi TAPPİDAE Talpa levantis Akdeniz köstebeği RHINOLOPHIDAE CRICETIDAE Myotis capaccinii Pipistrellus glareolus Cleithrionomys glareolus Uzun ayaklı yarasa Pürtüklü yarasa Kızılsırtlı fare MURIDAE Apodemus mystacinus Kaya faresi CANIDAE Apodemus sylvaticus Canis lupus Canis aureus Canis familiaris Vulpes vulpes Orman faresi Kurt Çakal Köpek Tilki MUSTELIDAE Mustela nivalis Gelincik HYAENIDAE Hyaena hyaena Andık SUIDEAE Sus scrofa Yaban domuzu SCIURIDAE Sciurus vulgaris Sincap LEPORIDAE Lepus europaeus Yabani tavşan VESPERTILIONIDAE Rhinolophus mehelyi Yarasa Kaynak: DKMP Şube Müdürlüğü 228

BALIK TÜRLERİ Balıkesir İlinde Bulunan Tatlı Su Balığı Türleri Cyprinus carpio Sazan balığı Scardinius erythrophthalmus Kızılkanat Esox lucius Silurus glanis Vimba vimba Leuciscus cephalus Astacus astacus Capoeta antalyensis Rutilus rutilus Rhodeus seiceus amarus Salmo trutta caspius Turna balığı Yayın balığı Kavine Tatlı su kefali Tatlı su istakozu Karabalık Kızılgöz Acıbalık Alabalık Balıkesir İlinde Bulunan Deniz Balığı Türleri Kaynak: DKMP Şube Müdürlüğü Sardina pilchardus Engraulis encrasicedus Morene labrax Thraçhurus traehurus Pomatomus saltotrix Sarda sarda Thunnus thynnus Mugil cephalus Scopthalmus maximus Scomber scomber Dentex vulgaris Coryohaena hippurus Sardalya Hamsi Levrek İstavrit Lüfer Palamut Orkinos Kefal Kalkan Uskumru Sinagrit Yunus Balığı Kaynak: DKMP Şube Müdürlüğü 229

2.7.3. ÇANAKKALE 2.7.3.1. Floristik Yapı Çanakkale nin genel vejetasyon yapısını üç ana başlık altında incelemek mümkündür. - Orman vejetasyonu - Çalı vejetasyonu - Yüksek Dağ Step vejetasyonu tespit edilmiştir. Orman Vejetasyonu: Orman vejetasyonu İl de geniş bir alana yayılmaktadır. Bölgede ibreli, yapraklı ve karışık ormanlar olmak üzere üç tip orman vejetasyonu gözlenmektedir. Çanakkale ili; ışık, sıcaklık, toprak, rakım ve bakı faktörlerine göre kızılçam ormanları, saf karaçam ormanları, saf meşe ve kayın yapraklı ormanları ve karaçam ile meşeden oluşan karışık ormanlar meydana gelmiştir. İlin alçak kesimlerinde Kızılçam (Pinus brutia) ormanları, özellikle Kazdağları yöresinde ise Karaçam (Pinus nigra subsp. pallasiana), Kayın (Fagus orientalis) ve Göknar (Abies nordmandiana subsp. equi-trojani ve Abies bornmulleriana) toplulukları zaman zaman saf halde ekseriyetle de heterojen bir karışım göstermektedirler. Karaçam populasyonları Yenice, Bayramiç ve Çan İlçelerinin sınırlarında genelde Kazdağlarının eteklerinde 600 m rakımlardan itibaren başlayıp, 1000 m rakımlarda saf ormanlar oluşturmaktadır. Göknar ve Kayın populasyonları ise Bayramiç ve Yenice İlçe sınırlarında 1000 m yükseltilerden sonra karasal süksesyon şartlarına göre saf ya da karışık ormanlar oluşturmaktadır. Yine bu bölgelerin daha düşük rakımlarında (300-500 m) alt vejetasyon olarak kestane (Castanea sativa) ağaçları yer almaktadır. İlin Avrupa yakasındaki topraklarında Gelibolu Yarımadasının orta bölümünde yer alan hafif yükseltilerde, Eceabat ve Gelibolu İlçeleri arasında Kızılçam toplulukları karakteristik olup, bu alanlar zaman içinde büyük yangınlar geçirerek önemli ölçüde tahrip olmuştur. Gelibolu Yarımadasının kuzeydoğusuna doğru Kavak Çayı ve civarında sahil kesiminde kumul alanlar ve bu alanların doğal vejetasyonu olan kumul bitkiler buradaki dar alanın karakteristik yapısını oluşturmaktadır. Bununla beraber ilin denize yakın bölgelerindeki düzlüklerde ve hafif yükseltilerde (0-300 m) Akdeniz e özgü maki ve frigana formasyonları doğal örtü olarak göze çarpmaktadır. Ayvacık ve Ezine İlçelerinin batı bölümleri (Assos, Gülpınar, Dalyan, Gökçebayır ve çevreleri) ile Biga ilçesinin kuzeyinde bulunan alanlarda (Değirmencik, Aksaz, Karabiga ve civarları) maki ve frigana formasyonlarının yanında her dem yeşil meşelerden Pırnal Meşesi (Quercus ilex) ve Kermes Meşesi (Q. coccifera) bu alanların özel doğal bitki örtüsü arasında yer almaktadır. Akdeniz Bölgesinin özel bitki türü olan zeytinlik alanlar İlin Merkez İlçe İntepe Beldesi civarında dar bir alanda başlayıp, Ezine ve Bayramiç İlçelerinde kısmen yaygınlaştıktan sonra Daha yoğun olarak Ayvacık İlçesinin güneyinde Küçükkuyu Beldesi sahil şeridinde baskın bir flora olarak kendini göstermektedir. Çalı vejetasyonu: Bölgede çalı vejetasyonu başlıca batıda Ayvacık, kuzeybatıda ise Bayramiç dolaylarında geniş alanlar kaplamaktadır. 230

İlde yaygın olarak aşağıdaki çalılar bulunmaktadır: Quercus infectoria subsp. boissieri, Prunus divaricata, Jasminum fruticans, Osyris alba, Amygdalus webbii, Cistus creticus, Juniperus oxycedrus subsp. oxycedrus, Ruscus aculeatus, Asparagus acutifolius, Paliurus spina-christi, Pistacia terebinthus var. terebinthus, Olea europaea, Anthyllis hermannii, Corylus avellana, Quercus cerris, var. cerris Cornus mas, Sorbus domestica, Euonymus latifolius, Malus sylvestris, Prunus divaricata, Rosa canina, Ilex aquifolium. Yüksek Dağ Step vejetasyonu 1400 m ye kadar olan yüksekliklerdeki orman açıklıklarında en yaygın bitkiler arasında Hypericum olympicum subsp. olympicum, Salvia tomentosa, Thymus sp., Micromeria myrtifolia, Populus tremula, Castanea sativa, Digitalis ferruginea, Epilobium angustifolium, Verbascum scamandrii, Cicer montbretii, Adenocarpus complicatus, Silene compacta, Sambucus ebulus, Rumex crispus, Juniperus foetidissima, Quercus petraea subsp. iberica, Genista carinalis, Valeriana alliariifolia sayılabilir. Araştırma alanımızın yüksek dağların step alanlarında tek ağaç şeklinde ve daha çok çalı formunda karaçamlar bulunmaktadır. Üst sınırlarda Juniperus communis subsp. nana toplulukları yer almaktadır. Zirve düzlüklerinde; Astragalus sp. ve Thymus sp. gibi türler kaya vejetasyon tipi olarak kalkerli kayaçlarda Saxifraga türleri yayılış gösterir. Ayrıca, Papaver pilosum subsp. strictum, Minuartia juniperina, Sideritis perfoliata ve S. trojana gibi bitkilere de bulunur. Çanakkale ili sınırları içerisinde doğal olarak bulunan bitki türleri, endemik ve nadir türlere ait bilgiler, geçmiş yıllara ait farklı dönemlerde yapılan saha çalışmaları, kaynak araştımaları ve farklı zamanlarda değişik araştırmacılar tarafından yapılmış floristik çalışmalardan yararlanılarak gerçekleştirilmiştir. Çanakkale il sınırları içinde TUBİVES kayıtlarına göre toplam 989 takson yayılış göstermektedir. Çanakkale ili florası belirlenirken, Flora of Turkey (Davis 1965-85, Güner ve ark. 2000) ile TUBİVES ten ve Çanakkale ve çevresinde yapılmış olan çeşitli flora çalışmalarından yararlanılmıştır. Grafik: Çanakkale İlinde Tübives Verilerine Göre; Dikotil, Monokotil Sayıları Çanakkale ilinde Tübives verilerine göre; 739 Dikotil, Monokotil 218 takson, 97 Familya, 464 cins ve 957 tür doğal olarak yetişmektedir. 231

Grafik 2.47: En fazla cins içeren familyaların dağılımı Çanakkale ilinde yaygın bitkiler göz önüne alındığında en yaygın familyaları; Astereceae, Fabaceae, Lamiaceae ve Boraginaceae dir. En fazla cins içeren familyalar incelendiğinde; Asteraceae:56 cins, Poaceae: 50 cins, Brassicaceae: 38, Fabaceae: 32, Apiaceae: 29 cins şeklinde dağılım göstermektedir. Grafik 2.48: En fazla tür içeren cinslerin dağılımı Endemik ve nadir taksonların tehlike kategorilerini belirlemek için, Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Ekim ve ark. 2000) ve IUCN (2001) kriterlerine göre yapılmıştır. Çalışmada kullanılan kategoriler ve anlamları aşağıda verilmiştir. CR EN VU NT : Critically Endangered-Çok Tehlikede : Endangered-Tehlikede : Vulnerable-Zarar Görebilir : Near Threatened-Tehdit Altına Girebilir 232

LC DD : Least Concern-En Az Endişe Verici : Data Deficient-Veri Yetersiz Bölgede, başta Akdeniz elementi türleri olmak üzere, Iran-Turan ile Avrupa-Sibirya fitocoğrafya bölgelerine ait elementler de yayılış göstermektedir. TUBİVES kayıtlarına göre, Çanakkale sınırları içinde toplam 37 endemik takson belirlenmiştir. ENDEMİK TAKSONLAR TEHLİKE KATEGORİSİ 1. Acer hyrcanum subsp. keckianum NT 2. Achillea fraasii var. troiana CR 3. Alchemilla hirsutiflora VU 4. Allium kurtzianum EN 5. Alyssum pinifolium VU 6. Astragalus angustiflorus subsp. anatolicus LC 7. Ballota nigra subsp. anatolica LC 8. Campanula lyrata subsp. lyrata LC 9. Colchicum burttii LC 10. Consolida aconiti LC 11. Corydalis caucasica subsp. abantensis EN 12. Crocus candidus NT 13. Crocus flavus subsp. dissectus VU 14. Crocus gargaricus subsp. gargaricus NT 15. Dianthus anatolicus LC 16. Dianthus ingoldbyi CR 17. Dianthus lydus LC 18. Digitalis trojana VU 19. Erysimum idae CR 20. Ferulago humilis LC 21. Ferulago pauciradiata LC 22. Fritillaria bthynica NT 23. Gagea bithynica LC 24. Geropogon hybridus LC 233

25. Iris kerneriana LC 26. Jasione idaea VU 27. Muscari latifolium LC 28. Paeonia mascula subsp. bodurii EN 29. Paracaryum shepardii EN 30. Peucedanum arenarium subsp. urbanii EN 31. Ranunculus pedatus subsp. trojanus CR 32. Scabiosa reuteriana LC 33. Sideritis trojana CR 34. Stachys tmolea LC 35. Tripleurospermum baytopianum EN 36. Verbascum coronopifolium CR 37. Verbascum scamandri EN 2.7.3.2. Faunistik Yapı Çanakkale il sınırları içerisinde bulunan fauna türleri ve bunların durumları ile habitatları geniş çaplı literatür taraması sonucu elde edilmiştir. Bu amaçla, Çanakkale ili faunası ile ilgili yapılmış bilimsel çalışmalar, daha önceki derlemeler ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin internet siteleri taranarak ilin faunistik durumu ortaya konulmuştur. Bölgesel fauna envanterindeki risk durumlarında kuşlar için Kiziroğlu nun (1993) çalışmalarına bağlı kalınmış olup, diğer fauna gruplarında ise Demirsoy (1996) ve IUCN (1994) risk kategorileri esas alınmıştır. Demirsoy (1996) Tarafından Kullanılan Risk Sınıfları: E : Tehlikede Nt :Takson Henüz Tehlikede Değil Ex : Soyu Tükenmiş O :Takson Tehlike Dıışı I : Bilinmiyor R : Nadir Türler (V kategorisine aday taksonlar) K : Yetersiz Bilinenler V : Önlem Alınmaz ise Zarar Görme Riski Olan Türler IUCN (1994) Risk Sınıfları: EW : Vahşi Hayatta Nesli Tükenmiş LR : Düşük Risk Kategorisi CR : Ciddi Tehlike Altında LR cd : Korumaya Bağımlı EN : Tehlike Altında LR nt : Yakın Tehdit Altında 234

VU : Hassas (Orta vadede risk taşıyanlar) LR Ic : Az Derecede Endişe Verici İ. Kiziroğolu (1993) Tarafından Kuşlar İçin Kullanılan Risk Sınıfları: A1: Nesli tükenmiş veya tükenme tehlikesi altında olan türler. A1.1: Nesli tükenmiş olan türler. A.1.2: Tüm Türkiye deki birey sayısı 1-25 çift arasında olan türler. A2: Birey sayısı 26-50 çift a l t ı n d a kalan ve y a y ı l ı ş gösterdikleri bölgelerde büyük risk altında olan türler. A.3: Birey sayısı 51-200 (500) çift arasında kalan ancak bazı bölgelerde oldukça azalmış türler. A4: Birey sayıları fazla olmakla birlikte belirli bölgelerde azalmış türler. B : Geçici olarak Ülkemize gelen ve biyotoplarının yok edilmesi ile risk altına girecek olan türler. B1: Anadolu yu kışı geçirmek amacıile yurt edinen ancak Ülkemizde üremeyen türler. B2 B3: Anadolu dan transit olarak geçen veya Anadolu yu kışlak olarak kullanan ve risk derecesi daha düşük olan türler. 235

ÇANAKKALE İLİ FAUNA LİSTESİ İKİYAŞAMLILAR BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI DEMİRSOY 1996 RİSK IUCN 1994 RİSK AMPHIBIA URODELA İKİYAŞAMLILAR Kuyruklu Kurbağalar Dağlık ve tepelerdeki nemli orman ve ağaçlıklar R VU LR-nt Salamandra salamandra Triturus vulgaris ssp. vulgaris Triturus karelini Triturus vittatus ssp. ophryticus ANURA Pelobates syriacus Bufo bufo Bufo viridis ssp. viridis Hyla arborea Lekeli Semender Küçük Semender Pürtüklü Semender Şeritli Semender Kuyruksuz Kurbağalar Toprak Kurbağası Siğilli Kurbağa Gece Kurbağası Gece Kurbağası Fazla derin olmayan tat. sular Bol vejetasyonlu derin sular Yazın kuruyan dağ suları Gevşek ve yumuşak toprak içi Gündüzleri taş altı ve top, içinde gizlenir. Geceleri faaldir. Gündüzleri taş altı ve top, içinde gizlenir. Geceleri faaldir. Araç ve çalıların üzeri Su içi Yaprak döken ormanlar ve ıslak çayırlar nt nt nt nt nt nt nt nt nt nt LR-nt LR-nt LR-nt LR-nt LR-nt Rana ridibunda ssp. ridibunda Ova Kurbağası Çevik Kurbağa Dağlık kesimdeki akarsu kenarı LR-nt LR-Ic LR-nt Rana dalmatina Uludağ Kurbağası

SÜRÜNGENLER REPTILIA BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI DEMİRSOY CHELONIA (Testudinata) Emys orbicularis ssp. hellenica Mauremys caspica ssp. rivulata Testudo graeca ssp. ibera Clemmys marmorata SQAMATA Cyrtopodion kotichyi ssp. danilewskii Hemidactylus turcicus ssp. turcicus Laudakia stellio ssp. daani Anguis fragilis ssp. fragilis Ophisaurus apodus ssp. thracius Ophisops elegans ssp. macrodactylus Lacerta danfordi ssp. anatolica SÜRÜNGENLER Kaplumbağalar Benekli Kaplumbağa Çizgili Kaplumbağa Adi tosbağa Tatlı Su Kaplumbağası Kertenkele ve Yılanlar İnce Parmaklı Keler Geniş Parmaklı Keler Dikenli Keler Yılanımsı Kertenkele Oluklu Kertenkele Tarla Kertenkelesi Toros Kertenkelesi Durgun ve akarsular Her çeşit tatlı sular Kumlu-çakıllı ve kuru araziler Durgun su, göl ve bataklıklar Zayıf vejetasyonlu alanlarda taş altları ve kaya çatlakları Ev ve harabeler, kaya ve taş altı Kayalıklar ve duvarlar Orman, çalı ve çayırlar Çalılık ve taşlık araziler Az vejetasyonlu topraklar Suya yakın ormanlık alanlarda bulunan taş altları 1996 RİSK nt nt nt nt nt nt nt nt nt nt nt nt IUCN 1994 RİSK LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic VU (Endemik)

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI DEMİRSOY 1996 RİSK IUCN 1994 RİSK Lacerta trilineata Lacerta viridis ssp. meridionalis Podarcis muralis ssp. muralis Ablepharus kitaibellii ssp. kitaibel. Mabuya aurata Blanus strauchi ssp. strauchi Typhlops vermicularis Eryx jaculus ssp. turcicus Coluber caspius Coluber najadum Coluber nummifer Coluber rubriceps Corenella austriaca Eirenis modestus Elaphe situla İri Yeşil Kertenkele Yeşil Kertenkele Duvar Kertenkelesi İnce Kertenkele Tıknaz Kertenkele Kör Kertenkele Kör Yılan Mahmuzlu Yılan Hazer Yılanı İnce Yılan Kocabaş Yılan Toros Yılanı Avusturya Yılanı Uysal Yılan Ev Yılanı Orman, bahçe, taşlı dere kenarı Orman, tarla, suya yakın alanlar Bol güneş alan kayalık alanlar Orman, çalılık, kaya ve taşlıklar Bitkice fakir taşlık alanlar Toprak içi ve taşların altı Nemli toprak içi ve taşların altı Kurak, taşlı ve kumlu alanlar Tarla, taşlı yamaç ve bataklıklar Kuru çalılık ve taşlık alanlar Taşlık Alanlar Taşlık ve çalılık kuru ortamlar Taşlık, çalılık, çayırlık alanlar Bitki örtüsü fakir taşlı alanlar Taşlık ve çalılık alanlar nt nt nt nt nt nt nt nt nt nt nt nt nt nt nt LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-nt LR-nt LR-nt LR-nt LR-nt LR-nt LR-nt LR-nt

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI DEMİRSOY 1996 RİSK IUCN 1994 RİSK Elaphe quatorlineata ssp. sauromates Malpolon monspessulana ssp. insignita Telescopus fallax ssp. fallax Natrix natrix ssp. persa Natrix tessellata ssp. tessellata Çizgili (Sarı) Yılan Çukurbaşlı Yılan Kedi Gözlü Yılan Yarısucul Yılan Su Yılanı Orman, çalılık ve taşlı alanlar Taşlık ve kuru alanlar Güneşli taşlık alanlar, yol kenarları ve harebeler Suya yakın çayırlık, taşlık alan. Su içi ve su kenarları Kısa boylu bitkilerle kaplı taşlık ve kuru araziler nt nt nt nt nt R LR-nt LR-nt VU LR-nt LR-nt Vipera ammodytes ssp. meridonalis Boynuzlu engerek Taşlık alanlar nt VU Vipera xanthina ssp. xanthina Şeritli Engerek VU (Endemik)

KUŞLAR BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU A V E S K U Ş L A R CICONIFORMES Ciconiidae Ciconia ciconia Ciconia nigra LEYLEKGİLLER Leylekler Akleylek Karaleylek Ağaç, yerleşim yer. ve sulak ala. Orman, bataklık, su kenarları Olası Olası A.3 A.2 G, Y KZ Ardeidae Ardea purpurea Egretta garzetta Balıkçıllar Erguvani Balıkçıl Küçük Beyaz balıkçıl Nehir kıyları ve sulak alanlar Nehir, dere kenarı, sulak alanlar Olası Olası A.2 A.2 G,Y G, Y ANSERİFORMES Anatidae Cygnus olor Anser anser Anser albifrons Anas platyrgynchos Anas penelope Anas crecca Anas acuta ÖRDEKGİLLER Ördekler Kuğu Bozkaz Sakarca kazı Yeşilbaş Ördek Islıkçı Çamurcun Deniz ve nehir kıyıları Ovalar, sulak çayırlar, bataklıklar Sulan çayırlar, bataklıklar Sazlık ve durgun sular, kışın açık sahalar ve deniz kıyıları Göl ve bataklıklar Düz ve dağlık alanlar, su kenar. Denize yakın bataklıklar Düşük Belirsiz Belirsiz Olası Düşük Olası Düşük A.1.2 A.2 B.2 A.4 G, Y Y, KZ Y, KZ Y, KZ KZ KZ KZ Kılkuyruk A.4 A.4

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Anas querquedula Bağırtlak, çıkırcın Ova ve tepelik araziler, durgun su kıyıları Düşük A.3 G Anas clypeata Aythya fuligula Mergus serrator FALCONIFORMES Accipitridae Heliaetus albicilla Milvus nigrans Circaetus gallicus Accipiter gentilis Circus aeruginosus Circus cyaneus Butes rufinus Buteo buteo Kaşıkgaga, kaşıkçın Patka, tepeli ördek Tepleli Testereburun YIRTICI KUŞLAR Kartalgiller Akkuyruk Karaçaylak Yılan Kartalı Çakır Kuşu Kırmızı Doğan, Saz Delicesi Mavi Doğan, Gök Delicesi Kızıl Şahin Şahin Deniz kıyıları, göl ve nehirler Deniz, nehir ve göl kenarları Deniz, nehir ve göl kenarları Deniz, Orman, göl ve dere kıyı. Ovalar ve dağlık kesim, ormanlar Ovalar Ovalar ve dağlık kesim, ormanlar Sazlık, bataklık ve pirinç tarlaları Bataklık, tarla, düz ve tepelik al. Ormansız düzlükler ve dağlar Orman, tarla ve çayırlar Düşük Düşük Belirsiz Belirsiz Olası Olası Olası Belirsiz Olası Olası Olası A.3 A.4 B.2 B.2 A.2 KZ Y, KZ KZ Y, KZ Y Y, G, T G A.4 A.1.2 Y Y KZ Y KZ A.3

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Buteo lagopus Aquila chrysaetos Aquila clanga Falconidae Paçalı Şahin Kaya Kartalı Ormanlar Orman, tarla ve çayırlar Olası Olası Olası A.3 A.3 Y, KZ Y KZ, T Falco tinnunculus Falco naumanni Falco peregrinus Falco subbuteo Falco columbarius Falco vespertinus GALLIFORMES Phasianidae Alectoris chukar Coturnix coturnix Büyük Bağırgan Kartal Doğangiller Kerkenez Kızıl Kerkenez Gezginci Doğan Delice Doğan Güvercin Doğanı Kızılayak Doğan AV KUŞLARI Orman, tarla ve çayırlar Açık alanlar, ormanlar şehirler Ovalar, Yük. Dağlar, Harebeler Açık alanlar ve ormanlar Seyrek ormanlar ve orman kenar. Bataklık ve tepeler Açık araziler ve küçük ormanlar Olası Olası Olası Olası Belirsiz Olası Belirsiz B.2 A.4 A.3 A.2 Y G Y G KZ KZ Sülüngiller Kınalı keklik Bıldırcın Olası A.3 B.2 Y G Tarla, çayır ve kayalıklar A.2 Ekin tarlaları ve çayırlar

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU GRUIFORMES BATAKLIK KUŞLARI Ralllidae Rallus aquaticus Porzona porzona Crex crex Gallinula chloropus Fulica atra Gruidae Grus grus Yelvegiller Tavukları) Su Yelvesi Benekli Su Yelvesi Bıldırcın Kılavuzu Yeşilayak Su Tavuğu Su Tavuğu, Sakarmeke Turnalar (Su Sulak alanlar Sulak alanlar Sulak alanlar Sulak alanlar Sulak alanlar Ovalar Düşük Düşük Düşük Düşük Olası Belirsiz A.4 A.3 -- A.4 -- Y, KZ T T Y Y Y G, T, Y Otididae Turna Belirsiz A.1.2 G, Y, KZ Otus tarda Toykuşugiller CHARADRIIFORMES Charadriidae Charadrius dubius Pluvialis apricaria Büyük Toykuşu AĞMURKUŞUGİLLER Yağmurkuşları Ovalar Kumlu-çakıllı dere ve göl kenar. Tarlalar ve çamurlu kıyılar Olası Düşük A.1.2 G T, KZ Kolyeli Küçük Yağmurkuşu Altın Renkli Yağmurkuşu A.2 B.2

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Vanellus vanellus Recurvirostridae Kızkuşu Tarla ve Bataklıklar Olası A.4 Y Himantopus himantopus Scolopacidae Calidris minuta Calidris ferruginea Tringa totanus Uzunbacak Deniz, göl, dere kenarı, bataklık. Düşük A.3 G Tringa erythropus Tringa nebularia Tringa stagnatilis Tringa glareola Tringa ochropus Numenius arquata Sclopax rusticola Çulluklar Küçük Kumkuşu Kırmızı Kumkuşu Kızılbacak Pas Renkli Kızılbacak Yeşilbacak Bataklık Kızılbacağı Orman Kızılbacağı Yeşil Düdükçün Büyük Kervançulluğu Çulluk Dere ve bataklıklar Deniz, dere ve göl kenarları Sulak Alanlar Nehir Kenarları Çamur alanlar, göl kenarları Göl, nehir ve bataklık kenarları Göl kenarı ve bataklıklar Göl, nehir ve bataklık kenarları Sahiller, alçak ovalar,bataklıklar Orman ve çalılıklar Belirisz Belirsiz Belirsiz Belirsiz Belirsiz Belirsiz Düşük Belirsiz Olası Olası B.2 B.2 A.3 B.2 B.3 Y KZ Y, KZ KZ, T Y KZ, T T KZ, T Y KZ B.3 B.3 B.2

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Gallinago Gallinago gallinago Laridae media Büyük Bataklık Çulluğu Bataklık Çulluğu Sulak Alanlar Sulak Alanlar Düşük Düşük A.3 B.2 T, KZ T, KZ Larus argentatus Larus canus Larus megalocephalus Larus minutus Larus ridibindus Sternidae Chlidonias leucopterus Chlidonias hybrida Gelochelidon nilotica Sterna paradisaea (macrura) Martıgiller Gümüşi Martı Karakafa Martı Küçük Martı Gülen Martı Deniz kırlangıcıgiller Palamutkuşu Sahil, deniz kıyıları, nemli bölge. Sahil deniz kıyıları nemli bölge. Sahil, deniz kıyıları, çöp alanları Sahil, deniz kıyıları, çöp alanları Tatlısular, nadiren deniz kıyı. Durgun sular ve bataklıklar Göl kenarı ve bataklıklar Nehir, göl ve deniz kenarları Düşük Belirsiz Düşük Düşük Belirsiz Belirsiz Olası Belirsiz --- A.4 A.4 A.4 A.4 Y Y Y Y Y G G G G Akbıyık Denizkırlangıcı Deniz Kıyıları Belirsiz A.2 Gülen deniz.kırlangıcı,gülen Sumru B.3 Kıyı Kırlangıcı A.2

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU COLUMBIFORMES GÜVERCİNGİLLER Columbidae Columba livia Columba palumbus Streptopelia decaocto Streptopelia turtur Cuculidae Cuculus canorus STRIGIFORMES Strigidae Bubo bubo Athena noctuca Tytonidae Güvercinler Kaya Güvercini Tahtalı Güvercin Kumru Üveyik Guguk Kuşları Guguk Kuşu BAYKUŞGİLLER Baykuşlar Puhu Sahil bölgeleri Dağlık böl.,ağaçlar,nehirler Yerleşim yerleri, ağaçlık alanlar Tarım alan.,ormanlar,yerleş.yer. Ormanlar, çalılar, bahçeler Olası Olası Olası Olası Olası --- A.4 --- A.2 --- Y Y Y G G Tyto alba Kukumav Kuşu Peçeli Baykuşlar Beyaz Peçeli Baykuş Orman, park ve bahçeler Olası Olası A.1.2 A.3 Y Y Tarla,bağ, bahçe ve kayalıklar Y

Seyrek ağaçlı alanlar ve açık yer. BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU CAPRIMULGIFORM ES BANALDATANGİLLER Caprimulgidae Çobanaldatan Caprimulgus europeus Çobanaldatan Orman ken.,kurak ve kumlu alan. Olası A.2 G APODIFORMES Apodidae Apus apus Apu melba CORACIFORMES Alcedinidae Alcedo atthis Italcyon smyrnensis SAĞANGİLLER Sağanlar Karasağan, Ebabil Akkarın Ebabil KUZGUNUMSULAR Yalıçapkınları Yalıçapkını Yerleşim alan. kayalık ve ağaçlık. Kayalık alanlar, yamaçlar Olası Olası A.4 A.4 A.4 G G Meropidae İzmir Yalıçapkını Merops apiaster Coraciidae Arıkuşları Arıkuşu Nehir ve göl kıyıları Tarla, bahçe,orman ken. al.,tatlısu Belirsiz A.1.2 Y Y Coracias garrulus Gök Kuzgungiller Belirsiz A.1.2 Gök-Mavi Kuzgun G

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Upupidae Çavuşkuşları, İbibikgiller Upupa epops İbibik. Çavuş Kuşu, Hüthüt Olası G Ormanlar, bağlar ve bahçeler A.2 PICIFORMES AĞAÇKAKANGİLLER Picidae Ağaçkakanlar Dendrocopus syriacus Dendrocopus minör Suriye Alaca Ağaçkakanı Küçük Ağaçkakan Meyva bahçeleri Olası Olası Y Y PASSERIFORMES Alaudidae Aluda arvensis Melanocorypha calandra Galerida cristata Calandrella brachydactyla Hirundinidae Hirundo rustica Delichon urbica ÖTÜCÜ KUŞLAR Tarlakuşugiller Tarla Kuşu Boğmaklı Tarla Kuşu Tepeli (Toygar), Tarla Kuşu Kısa Parmaklı Tarla Kuşu Kırlangıçgiller İs Kırlangıcı Pencere Kırlangıcı Pak ve Bahçeler Açık araziler ve ekin tarlaları Tarlalar ve açık alanlar Tarlalar, açık-kuru ve kumlu araz. Kuru ve kumlu sahalar Yerleşim alanları Yerleşim alanları ve kayalıklar Olası Olası Olası Olası Olası Olası A.3 A.3 -- -- A.3 A.3 Y Y Y G G G A.4 A.4

--- BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Motacillidae Anthus campestris Anthus trivralis Anthus pratensis Anthus spinoletta Motacilla flava Motacilla cinerea Motacilla alba Troglodytidae Trogladytes trogladytes Muscicapidae Turdinae (Subfam) Cercotrichas galactotes Erithacus rubecula Luscinia luscinia Kuyruksallayangiller Kır İncirkuşu Ağaç İncirkuşu Çayır İncirkuşu Dere İncirkuşu Maskeli kuyruksallayan Dağ Kuyruksallayanı Akkuyruksallayan Çitkuşları Çit Kuşu Sinekkapangiller Ardıç Kuşugiller Yelpaze Kuy. (Kızıl) Bülbül Nar Bülbülü (Kızılgerdan) Ardıç Bülbülü (Alacagöğüs) Kumlu-çakıllı arazi, Kurak çalıklar Orman, çalılıklar ve açık araziler Islak çayır ve bataklıklar Çayırlar ve kayalık kıyılar Sulak alan, çayır ve göl kenarları Sulak alanlar ve vadiler Açık araziler Orman ve Çalılıklar Çalılıklar Orman, ova, park ve bahçeler Söğüt ve çalılıklar, nemli yerler Olası Olası Olası Belirsiz Düşük Düşük Olası Olası Olası Olası Olası A.3 --- --- A.4 --- A.4 A.4 A.3 Y G KZ Y G Y Y Y G Y G ---

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Luscinia megarhynchos Phoenicurus ochruros Phoenicurus phoenicurus Saxicola rubetra Saxicola torquata Oenanthe oenanthe Oenanthe pleschanka Oenanthe isabellina Turdus merula Turdus pilaris Turdus philomelos Turdus viscivorus Sylviinae (Subfam.) Cetti cetti Bülbül Ev Kızılkuyruğu Bahçe Kızılkuyruğu Vınlayan Kuyrukkapan Takırdayan Kuyrukkapan Kuyrukkapan Alaca Kuyrukkapan Toprak Renkli Kuyrukkapan Karatavuk Ardıç Kuşu ùarkıcı Ardıç Ökseotu Ardıçı Ötleğenler Setti Bülbülü Orman, ova, park ve bahçeler Kayalık yamaçlar,ev ve harebeler Park ve bahçeler Seyrekağaçlı al.,sulak yer.,çayırlar Taşlı ve kurak tepe.,çalılıklar Açık ve kurak al.,tarla ve çayır. Açık ve kurak al.,tarla ve çayır. Fundalık ve ağaçlık bölgeler Orman, ova, park ve bahçeler Ormanlar, tarlalar, nemli çayırlar Orman,park,bahçe,yerleşim yer. Orman, park, bahçe, yerleşim yer. Sazlı ve kamışlı su kenarları Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Belirsiz -- --- --- --- --- A.3 A.3 --- --- --- Y G Y Y Y G G G Y KZ Y Y G Y --- --- --- A.4

--- BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Cisticola juncidis Locustella luscinioides Acrocephalus melanopogon Acrocephalus schoenokaenus Acrocephalus scirpaceus Acrocephalus arundinaceus Hippolais longuida Hippolais icterina Hippolais pallida Sylvia melanocephala Sylvia curruca Sylvia communis Sylvia borin Sylvia atricapilla Yelpazekuyruk Dere Ardıçkuşu Bıyıklı Ardıçkuşu Çit Ardıçkuşu Saz Ardıçkuşu Büyük Saz Ardıçkuşu Beyaz Mukallit Sarı Mukallit Gri Mukallit Karabaş Küçük Ötleğen Akgerdan Ötleğen Çalı Ötleğeni Bahçe Ötleğeni Karabaş Ötleğeni Sazlık, bataklık ve çayırlar Bol vejetasyonlu dere kıyıları Sazlık, bataklık ve çalılıklar Sazlık, bataklık ve çalılıklar Sazlıklar, su kenar.,bahçeler Bataklık,sazlık,park ve bahçeler Park,bahçe,orman ve yol kenar. Park, bahçe, orman ve yol kenar Park, bahçe, açık arazi ve orman. Orman,çalılık,park ve bahçeler Çalılıklar, orman ken.,bahçeler Orman,çalılıklar,park ve bahçe. Orman,çalılıklar,park ve bahçe. Orman,park ve bahçeler Belirsiz Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası -- --- --- --- --- --- --- A.3 Y G G G G G G G G Y G G G G --- A.3 --- --- ---

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Phylloscopus collybita Phylloscopus trochilus Muscicapinae (Subfam.) Muscicapa striata Cif Caf Söğüt Bülbülü Orman, park, bahçe ve su kenarı Orman, park, bahçe ve su kenarı. Olası Olası -- --- G G Ficedula hypoleuca Ficedula semitorquata Paridae Parus ater Parus caeruleus Parus major Parus lagubris Sittidae Sitta neumayer Sinekkapanlar Gri Sinekkapan Siyah Sinekkapan Yarımbantlı Sinekkapan Baştankaragiller Çam Baştankarası Mavi Baştankara Siyah Baştankara Mahsun Baştankara Sıvacıkuşugiller Kaya Sıvacısı Sıvacı Kuşu Orman, çalılık ve yerleşim yerleri Ormanlar, park ve bahçeler Ormanlar, park ve bahçeler Çam Ormanları. Orman, park ve bahçeler Orman, park ve bahçeler Dağlık Ormanlar Kayalık Yerler Çam Ormanı, park ve tarla alan. Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası --- --- --- --- --- --- --- A.4 G G G G Y Y Y Y Y Y Sitta europaea --- ---

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Remizidae Remiz pendilinus Çulhakuşları Çulhakuşu Olası Olası Olası A.2 Y G G Oriolidae Oriolus oriolus Sarıasmagiller Sarı Asma Çekirgekuşugiller Çekirgekuşu Bataklık,orman ve dere kenarları Olası Olası Olası --- G G G Laniidae Lanius collurio Lanius minör Lanius senator Lanius nubicus Corvidae Garrulus glandarius Pica pica Corvus monedula Karaalın Çekirgekuşu Kızılbaşlı Çekirgekuşu Maskeli Çekirgekuşu Kargagiller Kestane Kargası Saksağan Cüce Karga Leş Kargası Ormanlar, park ve bahçeler Açık al.,orman ken.,park,bahçe. Orman kenar.,park ve bahçeler Orman kenar.,park ve bahçeler Ormanlık alanlar,zeytinlikler Olası Olası Olası Olası --- --- --- --- Y Y Y Y Corvus corone cornix Ormanlık ve ağaçlık alan.,park. Seyrek ağaç.al.,tarla ve meyva b. Orman,kayalık yer., harebeler Orman,açık araz.. ve ekin tarla. --- ---

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Corvus corax Karakarga Çalılıklar ve yerleşim yerleri Olası --- Y Sturnidae Sturnus vulgaris Sığıcıklar Sturnus roseus Passeridae Passer domesticus Sığırcık Pembe Sığırcık Ormanlar, ağaçlık alanlar. Çayırlık ve kayalıklar. Olası --- Y G Passer hispaniolensis Passer montanus Fringillidae Serçegiller Belirsiz --- Fringilla coelebs Fringilla montifringilla Serinus serinus Carduelis chloris Ev Serçesi Bataklık (Söğüt) Serçesi Tarla serçesi İspinozgiller İspinoz Dağ İspinozu Kanarya, İskete Florya Köy ve şehirler, tarlalar Çalılık, ekin tarlası, bağ ve bahçe. Ağaçlık ve tarla alan.., parklar Orman,bahçe ve ovalık yerler İğne-Yap.Orm.,Dağ.Yük.Kesim. Park, bahçe, dere kıyıları Orman, kent, park.,çalılık,zeytin. Olası Olası Olası --- --- --- Y Y Y G Y Y Y Y Olası Olası Olası Olası --- --- ---

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI ETKİLENME DURUMU RİSK DURUMU KONUMU Carduelis carduelis Carduelis cannabina Emberizidae Emberiza cirlus Emberiza citrinella Emberiza cia Emberiza hortulana Emberiza caesia Emberiza calandra Emberiza schoeniclus Saka Ketenkuşu Kirazkuşları (Yelvegiller) Çit Kirazkuşu (Karagerdanlı) Altınsarısı Kirazkuşu Kara Yelve Kirazkuşu Kızıl Kirazkuşu Tarla Kirazkuşu Sazlık Yelvesi Bahçeler ve yerleşim alanları Çalı ve ağaç.,orman kenarları Çalılık,çayır ve bol ağaç. alan. Fundalık al., tarlar ve meyva bah. İğne yap. ve dağlık ormanlar Ağaçlık al.,orman ve ekin tarla. Taşlık,çalılık al., su kenarları Açık alan., tarla ve çayırlar Sazlık al.,sahil kıyı.,fundalıklar Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası Olası A.4 --- A.3 A.3 --- A.3 Y Y, KZ G G G G G Y G --- --- ---

MEMELİLER MAMMALIA Insectivora BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI DEMİRSOY 1996 RİSK Erinaceus concolor Sorex minutus Neomys anomalus Crocidura leucodon Crocidura suaveolens Talpa caeca Chiroptera Rhinolophus ferrumequinum Rhinolophus hipposideros Rhinolophus euryale Rhinolophus mehelyi Myotis capaccinii Myotis rattereri MEMELİLER Böcek Yiyenler Kirpi Cüce Fare Bataklık Sivrifaresi Kır Sivrifaresi Bahçe Sivrifaresi Köstebek Yarasalar Büyük Nalburunlu Yarasa Küçük Nalburunlu Yarasa Akdeniz Nalburunlu Yarasası Nalburunlu Yarasa Uzun Ayaklı Yarasa Saçaklı Yarasa Kırsal alan, harebeler Çayır, bataklık, ormanlık alan. Bataklık ve nemli çayırlar Kuru ve güneşli alanlar Bağ ve bahçeler Tarla, bahçe,orman,suya yak.al. Mağaralar,kaya kovuk., harabe. Harebeler, bodrum, çatılar Mağara ve kaya yarıkları Mağara ve kovuklar Harebeler, mağara,kaya kovuk. Mağara ve kovuklar nt nt nt nt nt nt V V V V V V IUCN 1994 RİSK LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic VU VU VU VU VU VU

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI DEMİRSOY 1996 RİSK Nyctalus noctula Pipistrellus pipistrellus Pipistrellus nathusii Miniopterus schreibersi Tadarida teniotis Lagomorpha Lepus europaeus Rodentia Arvicola terrestrius Apodemus sylvaticus Apodemus mystacinus Cricetulus migratorius Mus musculus Myomimus roachi Akşamcı Yarasa Cüce Yarasa Pürtük Derili Yarasa Uzun Kanatlı Yarasa Kuyruklu Yarasa Tavşanlar Yabani Tavşan Kemirici Memeliler Su Sıçanı Orman Faresi Kayalık Faresi Cüce Avurtlak Ev Faresi Fare Benzeri Yediuyur Mağara ve kovuklar Çok çeşitli ortamlar Açık arazi ve ormanlar Mağara ve harebeler Mağara ve kovuklar Orman, çalılık, kayalıklar Suya yakın ortamlar Orman açıklıkları, bahçeler Taşlı-çakıllı çalılıklar Orman, çayırlık, tarlalar Yerleşim Alanları Tarım alanları, çayırlıklar V V V V V nt nt nt nt nt nt R-I IUCN 1994 RİSK VU VU VU VU VU LR-nt LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic VU

BİLİMSEL İSMİ TÜRKÇE İSMİ YAŞAMA ORTAMI DEMİRSOY 1996 RİSK Rattus rattus Rattus norvegicus Sciurus anomalus Spalax leucodon Carnivora Canis aureus Ev Sıçanı, Siyah Sıçan Kahverenkli Sıçan Kafkas Sincabı Kör Fare Etçil Memeliler Yerleşim alanları Yerleşim alanları Ormanlar Toprak içi galerileri nt nt - nt IUCN 1994 RİSK LR-Ic LR-Ic LR-Ic LR-Ic Vulpes (Canis) vulpes Mustella nivalis Martes martes Meles meles Ursus arctos Artiodactyla Çakal Tilki Gelincik Porsuk Ağaç Sansarı, Zerdeva Bozayı Orman ve kayalık yerler Orman, çalılık, çayırlık Çeşitli habitatlar Ormanlar Orman, çalılık, çayırlıklar Orman ve kayalıklar nt nt nt nt R V LR-nt LR-nt LR-ıc LR-nt VU CR Sus scrofa ssp. scrofa Capreolus capreolus Yaban Domuzu Karaca Orman ve tarlalar nt Nt-R LR-Ic CR Ormanlar

BALIKLAR: Çanakkale İli; Ege ve Karadenizi birbirine bağlayan Çanakkale Boğazının her iki yanında kurulduğu için, İl suları sucul türler açısından oldukça zengindir. Çanakkale Boğazı, Karadeniz ve Akdeniz arasında göçmen balıkların geçiş yolu olduğu için, Karadenizden Akdenize ve Akdenizden Karadenize yoğun bir balık göçüne olmaktadır. İl sularında rastlanan balık türleri aşağıda verilmiştir. Yerel adı Bilimsel adı Yerel adı Bilimsel adı Akya Lichia amia İstavrit Trachurus trachurus Barbunya Mullus barbatus İsparoz Diplodus annularis Berlam Merluccius merluccius İzmarit Maenna smaris Çipura Sparus aurata Karagöz Sargus sargus Dil Balığı Solea solea Kakan Scopthhalmus rhomus Gümüş Atherina brama Kefal Mugil chelo Hamsi Egraulis encrasicolus Kefal Mugil chelo Hani Serranus ssp. Kılıç Xiphias gladius Kolyos Scomber colias Orkinos Thunnus thynnus Kupa Boops boops Palamut Sarda sarda Levrek Dicentrarchus labrax Sardalya Sardina pilchardus Lüfer Pomatamus saltatrix Sarpa Boops salpa Melanur Oblada melanura Sinarit Dentex dentex 259

2.8. ORMAN ALANLARI 2.8.1. PLANLAMA BÖLGESİ Planlama Bölgesindeki hem Balıkesir hem de Çanakkale illerinde Orman alanları geniş yer kaplamaktadır. Planlama Bölgesindeki toplam ormanlık alan 1208.946 ha olup bölgenin yaklaşık % 50 sini oluşturmaktadır. Bölgedeki iller arasında Çanakkale ilindeki Orman alanlarının oranı Balıkesir dekinden daha fazladır. Balıkesir ve Çanakkale illerindeki mevcut orman varlığını daha çok ibreli türler oluşturur. Planlama Bölgesindeki ormanların ibreli ana ağaç türlerini; Kızılçam, Karaçam, Göknar, Bodur ardıç, Adi porsuk oluşturmaktadır. Orman alanlarının çevresinde ve içerisinde yer yer maki toplulukları görülür. Planlama Bölgesindeki ormanların Yapraklı ağaç türlerini başta meşe ve kayın olmak üzere kestane, ıhlamur gibi diğer türler oluşturmaktadır. 2.8.2. BALIKESİR Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü 1950 yılında ilk kurulan 15 Başmüdürlükten biri olup, 09.02.1951 tarihinde kurulusunu tamamlayarak faaliyete geçmiştir.balıkesir Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı 7 İşletme Müdürlüğü (Balıkesir, Edremit, Bandırma, Bigadiç, Dursunbey, Alaçam, Sındırgı) ve 47 adet Orman İşletme Şefliği bulunmaktadır (Şekil). Ayrıca, 8 Adet Şube Müdürlüğü, 3 Adet Orman Kadastro Komisyonu, 2 Adet Amenajman Başmühendisliği bulunmaktadır. Balıkesir Orman Alanları Balıkesir Bölge Müdürlüğünün Genel alanı 1.461.848 ha. olup bunun 676.303 Ha. Ormanlık alan 785.544 ha. açıklık alandır. Balıkesir ili toplam alanının %46 sı ormandır. Bu orman varlığının %63 ü verimli, %37 si verimsizdir. İl ormanları son 20 yılda yapılan ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışmaları ile bu duruma ulaşmıştır. Balıkesir il sınırı içerisindeki orman varlığının yapı olarak (verimli orman-bozuk orman oranı) ülke genelinden daha iyi bir durumda olduğu açıkça görülmektedir. Harita 2.28: Balıkesir İli Orman Durumu 260

Balıkesir ili orman şefliklerinin sorumluluk sahalarına göre verimli, bozuk orman varlığı ve açıklık alanlarına ilişkin veriler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 2.34: Balıkesir Orman İşletme Ve Şefliklerinin Ormanlık Saha Durumu İŞLETME ŞEFLİK Verimli Orman Bozuk Orman Toplam Orman Açıklık Alan TOPLAM Alaçam 5549,7 977,0 6526,7 1562,0 8088,7 Ardıç 6805,2 2595,5 9400,7 6572,3 15973,0 Alaçam Değirmeneğrek 5319,1 140,2 5459,3 62,3 5521,6 Gölcük 4934,5 2642,7 7577,2 5829,4 13406,6 Kireç 3404,1 4703,7 8107,8 9532,0 17639,8 İşl. Toplamı 26012,6 11059,1 37071,7 23558,0 60629,7 Balıkesir 4382,0 8247,0 12629,0 67533,5 80162,5 Balya 9976,5 13468,0 23444,5 21117,5 44562,0 Çamucu 8509,5 8439,0 16948,5 22023,0 38971,5 Çataldağ 17433,9 4659,2 22093,1 14520,0 36613,1 Ilıca 13891,2 5505,8 19397,0 28850,5 48247,5 Balıkesir İvrindi 9981,0 9997,0 19978,0 30793,0 50771,0 Kepsut 10869,0 15181,0 26050,0 19522,0 45572,0 Konakpınar 7794,0 11950,5 19744,5 26371,0 46115,5 Korucu 10786,5 8973,5 19760,0 12177,5 31937,5 Savaştepe 10617,9 9177,6 19795,5 17500,5 37296,0 İşl. Toplamı 104241,5 95598,6 199840,1 260408,5 460248,6 Aladağ 19697,9 7101,2 26799,1 32467,9 59267,0 Bandırma 6014,0 2060,5 8074,5 68640,0 76714,5 Bandırma Erdek 11318,5 14021,5 25340,0 19511,5 44851,5 Gönen 13259,7 8861,7 22121,4 38219,1 60340,5 Karşıyaka 10758,2 1636,3 12394,5 9166,0 21560,5 261

Manyas 12686,5 6079,0 18765,5 40299,5 59065,0 Susurluk 10717,4 4564,5 15281,9 29585,1 44867,0 İşl. Toplamı 84452,2 44324,7 128776,9 237889,1 366666,0 Adalı 10937,6 2645,0 13582,6 4570,9 18153,5 Aktuzla 3020,6 778,2 3798,8 1147,1 4945,9 Bigadiç Beydağ 7152,1 4671,9 11824,0 5371,4 17195,4 Bigadiç 7444,9 17144,6 24589,5 41413,9 66003,4 Dervişler 3787,3 274,4 4061,7 706,7 4768,4 İşl. Toplamı 32342,5 25514,1 57856,6 53210,0 111066,6 Candere 9475,0 1420,2 10895,2 1115,4 12010,6 Civana 6745,6 3095,3 9840,9 5286,4 15127,3 Çamlık 6379,5 729,1 7108,6 1088,4 8197,0 Dursunbey Durabeyler 11283,8 3998,3 15282,1 6314,6 21596,7 Dursunbey 7116,1 9533,3 16649,4 9703,2 26352,6 Gökçedağ 8994,0 5586,9 14580,9 11118,2 25699,1 Yayla 8521,6 5157,1 13678,7 7270,4 20949,1 İşl. Toplamı 58515,6 29520,2 88035,8 41896,6 129932,4 Altınoluk 7650,7 583,9 8234,6 4030,5 12265,1 Ayvalık 6992,0 6070,5 13062,5 47846,5 60909,0 Burhaniye 7070,0 4923,0 11993,0 15083,5 27076,5 Çınarlıhan 8964,0 5681,0 14645,0 9616,5 24261,5 Edremit Edremit 5602,7 666,2 6268,9 12832,6 19101,5 Gürgendağ 5612,9 237,7 5850,6 7323,7 13174,3 Havran 5331,5 5328,5 10660,0 10607,0 21267,0 Kazdağ 17007,0 2714,0 19721,0 1519,5 21240,5 İşl. Toplamı 64230,8 26204,8 90435,6 108859,8 199295,4 262

Bulak 6656,6 1183,3 7839,9 3102,7 10942,6 Düğüncüler 10969,2 1384,8 12354,0 7037,9 19391,9 Seydan 9764,1 6306,2 16070,3 9281,0 25351,3 Sındırgı Sındırgı 8791,8 5754,5 14546,3 21950,4 36496,7 Ulus 11122,9 2511,5 13634,4 7311,1 20945,5 Yüreğil 7765,3 3121,4 10886,7 10498,5 21385,2 İşl. Toplamı 55069,9 20261,7 75331,6 59181,6 134513,2 Bölge Müdürlüğü Toplamı 424865,1 252483,2 677348,3 785003,6 1462351,9 Balıkesir ilinde yayılış gösteren orman ağaçlarının başında Meşe (Quercus sp.), Karaçam (Pinus nigra) ve Kızılçam (Pinus brutia) gelmektedir. Şekil 2.13: Balıkesir deki ormanlık alanların ağaç türlerine göre dağılımı Balıkesir deki mevcut orman varlığının %52 sini ibreli türler, %48 ini ise yapraklı türler oluşturur. 263

Şekil 2.14: Balıkesir deki ibreli ve yapraklı ağaç türlerinin dağılımı İbreli ormanların %48,8 ini karaçam, %39,5 ini kızılçam, %5,9 unu ise fıstık çamları oluşturmaktadır. Şekil 2.15: Balıkesir deki ibreli ağaç türlerinin ağılımı 264

Çalışılan Alan (Hektar) Toplam Fidan (adet) Çalışılan Alan (Hektar) Toplam Fidan (adet) Çalışılan Alan (Hektar) Toplam Fidan (adet) Çalışılan Alan (Hektar) Toplam Fidan (adet) Çalışılan Alan (Hektar) Toplam Fidan (adet) Yapraklı ağaç türlerinin %74,3 ünü meşe, %10,2 sini kayın, %9 unu ise diğer yapraklı türler oluşturmaktadır. Şekil 2.16: Balıkesir deki yapraklı ağaç türlerinin dağılımı Ağaçlandırma Alanı Balıkesir ilinde ağaçlandırma faaliyetleri kamu ve özel olmak üzere iki koldan yütütülmektedir. İl genelindeki kamu ağaçlandırma faaliyetlerinin son dört yılı incelendiğinde; toplam 54.783 ha alanda 14.711.341 adet fidan dikimi yapılmıştır. Tablo 2.35: Balıkesir İli Yıllara Göre Kamu Ağaçlandırma Çalışmaları 2008 2009 2010 2011 TOPLAM İLLER Balıkesir 13,072 1.781.000 15,310 1.572.518 13,248 4.152.268 13,153 7.205.555 54,783 14.711.341 Kaynak: Orman ve Su İşleri Bakanlığı Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü Balıkesir ili Türkiye genelinde özel ağaçlandırma faaliyetlerinde ilk sıra bulunan bir ildir. 1991-2011 yılları arasında toplamda 8.394 ha alanda ağaçlandırma yapılmıştır. Balıkesir İlinde Zeytincilik Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü 2009 yılı verilerine göre, ildeki zeytinliklerin kapladığı alan 509.577,7 da dır. Toplam meyve veren ağaç sayısı ise 10.512.327 dir. 265

Tablo 2.36: Balıkesir de Zeytin Varlığı (2009) Meyve veren yaşta ağaç sayısı(adet ) 10.512.327 Meyve vermeyen yaşta ağaç sayısı(adet) 663.915 Üretim (ton) 239.648 Sofralığa ayrılan (ton) 43.122 Yağlığa ayrılan (ton) 196.526 Balıkesir İlindeki Zeytinliklerin Coğrafi Dağılışı Kaynak: Balıkesir Tarım İl Müdürlüğü Balıkesir ilinde, önceleri zeytin tarımı, körfezi çevreleyen düzlükler, ovalar ve 300 m yükseltiye kadar olan tepelik alanlarda yoğunlaşmıştır. Günümüzde ise, kıyıya yakın olan zeytinliklerin yerine ikinci konutlar yapılmıştır. Zeytin tarımı, maki ve orman alanları aleyhine yamaçlarda yükselmeye başlamış, üst yükselti sınırı 400 m yi aşarak 450 m lere çıkmıştır. Edremit Yöresi nde zeytin tarımı yapılan sahalar, kuzeyde Kazdağı kütlesinin güney yamaçlarındaki Behramkale (Assos) batısından başlayarak doğuya doğru kıyı şeridi boyunca uzanmaktadır. Güneyde ise yörenin de güney sınırını oluşturan Madra Çayı na kadar kıyıdaki az eğimli plato yüzeyi boyunca tarımı yapılmaktadır. Yörenin doğusunda zeytinlik alanlarını Küçük Şapçı eşiği sınırlandırmaktadır. Bu itibarla; Ayvalık, Burhaniye, Edremit, Gömeç, Havran zeytin yetiştiriciliğin yapıldığı ilçelerdir. Şekil 2.17: Balıkesir ilinde Zeytinliklerin Coğrafi Dağılışı Körfez çevresinde arazi kullanımında dikkati çeken en önemli husus zeytinliklerin çok geniş bir yayılış alanına sahip olmasıdır. Zeytinlikler dışında sahada diğer arazi kullanım biçimleri arasında sulamalı tarım alanları, kuru tarım alanları, orman, fundalık, mera, yerleşim alanları gibi kullanım türleri yer almaktadır. Toprakların genel arazi kullanımı bakımından dağılışında, zeytinliklerin toplam 266

alanın %62,3 üne karşılık geldiği görülmektedir. Bu durum körfez kıyılarında arazi kullanımında zeytinliklerin hâkimiyetini açıkça ortaya koymaktadır. Şekil 2.18: Havran ilçesindeki Zeytin bahçeleri Doğal Ortam Özellikleri İklim Sıcaklık Zeytin tarımının yapıldığı alanlarda yılık ortalama sıcaklık alt sınırının 14 ºC nin altına inmediği görülmektedir. Üst sınır ise 19 ºC ye yaklaşmıştır. Fakat zeytin tarımının yoğun olarak yapıldığı merkezler değerlendirildiğinde, yıllık ortalama optimum sıcaklığın 15 C ile 17ºC ler arasında olduğu görülür. Verilerin analizi bize 16 ºC ve etrafındaki değerlerin zeytin tarımı bakımından optimum yıllık ortalama sıcaklıklar olduğunu gösterir. Diğer bir söyleyişle Edremit Yöresi ile Bergama Yöresi zeytin tarımı bakımından yıllık ortalama sıcaklık değerleri itibariyle optimum şartlarda bulunmaktadır. Zeytin tarımı için optimum düşük sıcaklıklar 6 o C ile 8 ºC ler arasındadır. Bu duruma göre Edremit i baz olarak alacak olursak yaklaşık 300 m yükseltilerde bu değer 6 ºC ye düşer. Yıllık Yağış Zeytin tarımı yapılan yörelerde yıllık yağış miktarları 295 mm ile 1157 mm ler arasında değişmektedir. Ancak tarımın yoğun olduğu yörelerde yağışlar 541 mm ile 1157 mm ler arasındadır. Bu değerlerin altında ve üstünde yağış alan yerlerde zeytin tarımı ekonomik olmaktan çıkmakta ve ürünün kalitesinde olumsuz yönde değişimler meydana gelmektedir. Yağış değerleri yelpazesinin ortanca değeri olan 849 mm bize sulamaya gerek olmadan zeytin tarımı yapılabilecek değeri göstermektedir. Gerek Edremit istasyonu (666,9 mm), gerekse komşu yöreleri temsil eden Çanakkale (629,1 mm), Dikili (651,2 mm) ve Bergama (729,6 mm) istasyonlarının yıllık yağış değerleri, uygun yağışlar yelpazesi içinde yer almakla birlikte ideal olan ortanca değerin altında kalmaktadır. Bu nedenle zeytin tarımı açısından buralarda bir yağış açığının söz konusu olduğu ve her üç yörenin de yıllık yağışlar bakımından optimum şartlarda bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Ancak zeytin tarımının 267

yoğun olarak ve sulanmadan yapıldığı bu bölgelerde, zeytinin ihtiyacı olan suyu başka yollardan temin ettiği ortaya çıkmaktadır. Nispi Nem Zeytin ağacı ve zeytin tarımı kıyı bölgelerinden iç kesimlere doğru pek sokulmaz. Bunda sıcaklık ve yağış gibi faktörlerin yanı sıra havanın nispi neminin de rolü vardır. Konuyu analiz etmek ve zeytin yetiştirilen bölgelerde ve bu arada Edremit yöresi ve komşu iki yörede de havanın nispi nem durumunun zeytin tarımı üzerindeki etkilerini belirleyebilmek için, buralardan seçilmiş bazı meteoroloji istasyonlarında nispi nem durumları gözden geçirilmesi ve zeytin ağacının fenolojik devreleriyle olan ilişkisi ortaya koymak gerekir. Bilindiği gibi havanın nispi nemi bitkilerin transpirasyonu üzerinde etkilidir. Nispi nem azaldığında transpirasyon şiddetlenir ve bitkinin su ihtiyacı artar. Şayet bitki su ihtiyacını herhangi bir şekilde karşılayamıyorsa kuraklık meydana gelir. Havanın nispi neminin artmasıyla transpirasyon ve dolayısıyla bitkinin su tüketimi de azalır. Zeytin tarımının yapıldığı tüm bölgelerde yıllık ortalama nispi nem %48-79 arasında değişmektedir. Fakat zeytin tarımının çok yoğun olduğu yörelerde ise yıllık ortalama nispi nem %57-72 arasında değişmektedir. Bu değerler alt ve üst değerler olarak alınabilir. Ortalama optimum yıllık nispi nem oranı ise % 65 civarındadır. Edremit te ise bu değer %63 tür. Bu oran ortanca değere çok yakın olup yörenin yıllık nispi nem durumu itibariyle zeytin tarımına en uygun şartlarda bulunduğunu gösterir. Zeytin tarımı yapılan bölgelerde aylık ortalama en düşük nispi nem %29 ile %76 arasındadır. Zeytin tarımının yoğun olduğu yörelerde bu oran %44 ile %70 arasında değişmektedir. Bu kategori optimum değerler yelpazesi olarak kabul edilebilir. Ortanca değer ise %57 dir. Buna göre Edremit ve komşu sahalarda en düşük aylık ortalama nispi nem Edremit te %47 ile Temmuz dadır. Rüzgâr Durumu Rüzgâr faktörü zeytin ağacının ve meyvesinin gelişiminde ve zeytin tarımında önemli bir faktör olarak ön plana çıkar. Rüzgârların gerek esiş yönleri ve gerekse hızları zeytin tarımını teşvik eden veya kısıtlayan faktörlerin başında gelir. Zeytin yetiştirilen yerlere ait rüzgâr verileri incelendiğinde 1. ve 2. derecedeki hâkim rüzgârların 7 ayrı yönden estiği görülür. Zeytin tarımına etkisi bakımından rüzgârların esiş yönü, kara veya deniz orijinli olup olmadıkları önemlidir. Hatta yüksek alanlardan alçak alanlara ve alçak alanlardan yüksel alanlara doğru mu estikleri de büyük bir öneme sahiptir. Denizden karaya doğru esen rüzgârlar her zaman nem getirir. Buna karşılık karadan denize doğru esen rüzgârlar ise sıcaklığı arttırıcı ve kurutucu role sahip olan rüzgârlar olarak bilinirler. Edremit in yıllık hâkim rüzgâr yönü N 85º E dur. Dört mevsim boyunca hâkim olan bu rüzgâr topoğrafik konum itibariyle yüksek kesimlerden alçak kesimlere doğru estiğinden havanın ısınmasına ve hava sıcaklığının bir miktar yükselmesine neden olur. Edremit e, doğudaki yüksek eşiği aşarak gelen hava akımları, körfeze doğru alçalarak ısınır. Bu durum ilkbahar mevsiminde havaların erken ısınmasına ve dolayısıyla yetişme devresinin de iç kesimlere göre biraz erken başlamasına neden olur. Yazın esen kuzey sektörlü rüzgârlar Edremit te havanın nem oranının düşmesine, hava sıcaklığının yükselmesine ve evapotranspirasyonun artmasına sebep olmakla birlikte, yeraltı suyunun zenginliği nedeniyle bu durum, ürünün olgunlaşması ve yağ oluşumu üzerinde pozitif bir rol oynar. Böylece yıl boyunca Edremit Körfez Yöresi nde hâkim olan kuzeydoğu rüzgârları, kış mevsiminde hava sıcaklığının fazla düşmesine mani olarak don olaylarını 268

engellerken, yaz aylarında da ürünün olgunlaşması ve yağ toplaması üzerinde etkili olarak, Edremit Yöresine özgü zeytin ve zeytinyağının oluşmasında önemli rol oynayan bir faktör haline gelir. 2.8.3. ÇANAKKALE Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğünün 26.08.1967 tarih ve 1153 sayılı emirleri ile; daha önce İstanbul Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Keşan İşletme Müdürlüğü, Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Biga, Bayramiç ve Çanakkale İşletme Müdürlüklerinin ve aynı emir ile kurulan Yenice İşletme Müdürlüğünün bir araya getirilmesi ile kurulmuştur. Daha sonra, 1969 yılında Ayvacık, 1990 yılında Çan ve 1995 yılında Kalkım İşletme Müdürlükleri kuruluşa katılmıştır. Çanakkale Bölge Müdürlüğü; Merkez, Ayvacık, Bayramiç, Biga, Bozcaada, Çan, Eceabat, Ezine, Gelibolu, Gökçeada, Lapseki, Yenice. Edirne'de; Keşan, Enez, İpsala, Uzunköprü ve Meriç. Tekirdağ'da; Merkez, Malkara, Şarköy, Hayrabolu, Muratlı İlçe ve Köylerini kapsamaktadır. Doğusunda İstanbul ve Balıkesir Orman Bölge Müdürlükleri, Batısında Ege Denizi ve Yunanistan, Kuzeyinde İstanbul Bölge Müdürlüğü, Güneyinde Ege Denizi ve Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü ile çevrilidir. Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü halen, kendisine bağlı; 8 Orman İşletme Müdürlüğü, 40 Orman İşletme Şefliği, 2 Orman Kadastro Komisyonu, 2 Orman Amenajman Başmühendisliği ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Bölge Müdürlüğü ormanları, Anadolu'da Kazdağları ve uzantıları, Trakya'da Korudağı ve uzantıları üzerinde yer almaktadır. Çanakkale Bölge Müdürlüğünün Genel alanı 1.807.772.2 Ha. olup bunun 681.505 Ha. Ormanlık alan, 1.126.267.2 Ha. Açıklık alandır. Ormanlık alanı, genel alanın % 54 ünü oluşturmaktadır. Bu ormanlık alanın % 63'ü verimli ormandır. Şekil 2.19: Çanakkale İli Ormanlarının Alansal Dağılımı Çanakkale Orman Alanları Çanakkale İlinde ormanlar, il topraklarının %54 ünü (681.505 ha.) oluşturur. Ormanların %39,1 i normal koru, %l7,1 i bozuk koru, %l0,5 i normal baltalık ve %33,3 ü bozuk baltalıktır. İlin orman arazilerinin dağılımını gösterir diyagram Şekil 2.45 te verilmiştir. 269

Şekil 2.20: Çanakkale ili orman arazisi dağılımını gösterir diyagram Çanakkale ormanlarındaki hakim ağaç türlerinin dağılımı; 158.128 Ha (%30) saf yapraklı, 181.865 Ha (%34,7) kızılçam, 109.742 (%21) İbreli + yapraklı karışık, 51.165 Ha (%9,8) karaçam, 13.322 Ha (%3) karışık ibreli, 4.991 ha (%0,09) karışık yapraklı 2.415 Ha (%0,04) sahil çamı, 268 Ha (0,005) Göknar, 4 Ha (%0,0001) sedir ormanları şeklindedir. Çanakkale ormanları orman alanlarının nitelik ve işletme biçimine göre; 298.904 Ha (%56) normal koru, 170.727 Ha (%32) Bozuk koru, 29.887 Ha (%5,6) normal koruya tahvil, 29.887 Ha (%5,6) normal koruya tahvil, 29.927 (%7) bozuk koruya tahvil orman alanlarından oluşur. Şekil 2.21: Çanakkale İli Ormanlık Alan Durumu 270

Şekil 2.22: Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğüne Bağlı İşletme Müdürlüklerinin Ormanlık Saha Durumu Tablo 2.37: Çanakkale Orman İşletmeler ve Şefliklerinin Ormanlık Saha Durumları İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ İŞLETME ŞEFLİĞİ VERİMLİ ORMAN Ha. BOZUK ORMAN Ha. TOPLAM ORMAN ALAN Ha. AÇIKLIK ALAN Ha. GENEL ALAN Ha. AYVACIK Ayvacık 7.075,0 15.353,4 22.428,4 41.896,9 64.325,3 Baharlar 8.987,7 1.266,8 10.254,5 3.612,9 13.867,4 Ezine 9.591,0 13.413,8 23.004,8 47.222,7 70.227,5 Küçükkuyu 4.131,3 1.165,9 5.297,2 5.495,0 10.792,2 TOPLAM 29.785,0 31.199,9 60.984,9 98.227,5 159.212,4 BAYRAMİÇ Aladağ 11.649,9 6.159,7 17.809,6 14.044,2 31.853,8 Bayramiç 5.827,8 2.423,9 8.251,7 11.906,3 20.158,0 Gökçeiçi 11.423,2 1.924,5 13.347,7 8.329,2 21.676,9 Karaköy 8.736,8 810,8 9.547,6 3.954,6 13.502,2 Kazdağı 10.704,0 1.679,3 12.383,3 3.862,0 16.245,3 Kumludüz 6.678,0 1.521,4 8.199,4 6.581,9 14.781,3 TOPLAM 55.019,7 14.519,6 69.539,3 48.678,2 118.217,5 BİGA Biga 10.116,5 5.573,5 15.690,0 16.158,0 31.848,0 Karabiga 10.674,5 12.176,5 22.851,0 41.141,0 63.992,0 Sava 9.969,0 10.518,5 20.487,5 26.230,5 46.718,0 271

TOPLAM 30.760,0 28.268,5 59.028,5 83.529,5 142.558,0 ÇAN Çan 13.977,5 11.821,5 25.799,0 27.138,0 52.937,0 Etili 13.059,0 7.181,5 20.240,5 13.490,0 33.730,5 Katrandağ 8.459,5 1.920,0 10.379,5 1.965,5 12.345,0 TOPLAM 35.496,0 20.923,0 56.419,0 42.593,5 99.012,5 ÇANAKKALE Çanakkale 16.583,3 8.320,5 24.903,8 21.054,9 45.958,7 Eceabat 11.836,0 7.961,0 19.797,0 15.784,5 35.581,5 Gelibolu 18.312,8 12.536,9 30.849,7 48.769,9 79.619,6 Gökçeada 3.088,1 3.032,0 6.120,1 22.169,4 28.289,5 İntepe 15.749,1 1.989,7 17.738,8 18.425,9 36.164,7 Kirazlı 11.982,1 8.683,2 20.665,3 3.745,9 24.411,2 Lapseki 16.842,9 6.150,4 22.993,3 17.568,4 40.561,7 Umurbey 16.045,5 10.600,3 26.645,8 13.631,6 40.277,4 TOPLAM 110.439,8 59.274,0 169.713,8 161.150,5 330.864,3 KALKIM Eybekli 6.792,5 1.110,0 7.902,5 2.575,0 10.477,5 Kalkım 12.309,0 2.308,0 14.617,0 2.720,0 17.337,0 Kirsealan 6.726,0 350,0 7.076,0 45,0 7.121,0 Sarıot 6.261,5 868,5 7.130,0 626,0 7.756,0 TOPLAM 32.089,0 4.636,5 36.725,5 5.966,0 42.691,5 KEŞAN Çınarlıdere 17.674,1 5.561,7 23.235,8 21.371,7 44.607,5 Enez 8.638,5 9.698,2 18.336,7 23.890,7 42.227,4 Keşan 6.449,4 3.806,0 10.255,4 119.318,3 129.573,7 Korudağı 11.664,5 712,3 12.376,8 6.133,7 18.510,5 Malkara 12.436,5 12.074,5 24.511,0 195.530,0 220.041,0 Şarköy 13.048,5 12.705,0 25.753,5 23.805,0 49.558,5 Tekirdağ 8.921,5 7.995,5 16.917,0 133.598,0 150.515,0 272

Uzunköprü 14.316,3 9.600,5 23.916,8 141.001,4 164.918,2 TOPLAM 90.860,7 61.999,5 152.860,2 667.291,0 820.151,2 YENİCE Asar 9.614,5 4.030,0 13.644,5 7.285,0 20.929,5 Pazarköy 7.496,5 7.763,5 15.260,0 12.133,0 27.393,0 Soğucak 9.268,5 6.567,0 15.835,5 9.899,5 25.735,0 Yenice 9.629,5 3.086,0 12.715,5 5.306,5 18.022,0 TOPLAM 36.009,0 21.446,5 57.455,5 34.624,0 92.079,5 GENEL TOPLAM 420.459,2 242.267,5 662.726,7 1.142.060,2 1.804.786,9 Çanakkale İlinde toplam ormanlık alanlar 536.964 hektarlık bir alan kaplamaktadır. Bu alanların 326.839 hektarı iyi vasıflı, 210.725 hektarı ise bozuk vasıflı imar ve ıslaha gerek duyulan ormanlardan oluşmaktadır. İlin ormanlık alan yüzdesi farklı kaynaklardaki istatiksel verilere göre %54 - %56,6 arasında değişen oranlarda değer göstermektedir. Bilindiği gibi ormanların ekolojik yapısını mevki, iklim ve toprak çevresel özellikler ile ışık, sıcaklık, su ve rüzgar gibi fiziksel özellikler tayin etmektedir. Bu faktörlerin varlığına göre ormanların ağaç türü, alt florası bünyesi ve verimliliği oluşur. Çanakkale ili; ışık, sıcaklık, toprak, rakım ve bakı faktörlerine göre kızılçam ormanları, saf karaçam ormanları, saf meşe ve kayın yapraklı ormanları ve karaçam ile meşeden oluşan karışık ormanlar meydana gelmiştir. Harita 2.29: Çanakkale İli Ağaç Türleri 273

İlde Kazdağları ormanlık alanların büyük bir kısmını üzerinde taşır. Karaçam, Kayın ve Köknar toplulukları zaman zaman saf halde ekseriyetle de heterojen bir karışım göstermektedirler. Karaçam populasyonları Yenice, Bayramiç ve Çan İlçelerinin sınırlarında genelde Kazdağlarının eteklerinde 600 mt. rakımlardan itibaren başlayıp, 1000 mt. rakımlarda saf ormanlar oluşturmaktadır. Köknar ve Kayın populasyonları ise Bayramiç ve Yenice İlçe sınırlarında 1000 mt. yükseltilerden sonra karasal süksesyon şartlarına göre saf ya da karışık ormanlar oluşturmaktadır. Yine bu bölgelerin daha düşük rakımlarında (300-500 mt.) alt vejetasyon olarak kestane ağaçları yer almaktadır. Çanakkale Merkez, Eceabat, Gelibolu, Gökçeada İlçeleri ile Ayvacık ve Bayramiç ilçelerinin alçak rakımlı, ışığı ve sıcaklık oranı daha fazla olan yerlerinde kızılçam ormanları oluşmuştur. Bu alanlar zaman içinde büyük yangınlar geçirerek önemli ölçüde tahrip olmuştur. Bu yerlerde yapılan ağaçlandırmalarda ekolojik isteklere uyularak kızılçam türü kullanılmıştır. Karasal habitatların başında gelen ormanlar İl de geniş bir alana yayılmaktadır. Kazdağlarının Ayvacık, Bayramiç, Yenice İlçelerinin yüksek rakımlı (800 m. 1200 m.) yerlerinde çoğunlukla saf karaçam ormanları oluşmuştur. Bu kısımlarda toprak, nem, ışık faktörleri ekolojik açıdan karaçamın yetişme ortamlarına daha uygun olduğundan bu tip ormanlar meydana gelmiştir. Çan İlçesi Katrandağında da aynı şekilde saf karaçam ile karaçam-meşe karışık ormanları bulunmaktadır. Harita 2.30: Çanakkale ili İbreli Ağaç Türleri İl dâhilinde Marmara Denizine bakan toprak ve rutubet faktörünün çok uygun olduğu Lapseki ve Biga İlçelerinde 600 m. rakımın üzerinde saf kayın ormanları oluşmuştur. Pırnal Meşesi (Quercus ilex) ve Kermes Meşesi (Q. coccifera) bu alanların özel doğal bitki örtüsü arasında yer almaktadır. Akdeniz Bölgesinin özel bitki türü olan zeytinlik alanlar İlin Merkez İlçe İntepe Beldesi civarında dar bir alanda başlayıp, Ezine ve Bayramiç İlçelerinde kısmen yaygınlaştıktan sonra Daha yoğun olarak 274