Horses And Horse Breeds According To Omar Khayyam s Nowruznama

Benzer belgeler
ÖMER HAYYÂM IN NEVRÛZNÂME SİNE GÖRE AT VE AT TÜRLERİ *

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.


Araştırma Notu 15/177

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

MAĞARA RESİMLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNDEN BİZE ULAŞTI

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Cümlede Anlam İlişkileri

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Ar. Gör. Cemil OSMANO LU Erciyes Üniversitesi lahiyat Fakültesi Din E itimi Anabilim Dal

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı. ALES / Đlkbahar / Sayısal II / 22 Nisan Matematik Soruları ve Çözümleri

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

Alem:Animalia(Hayvanlar) Şube:Chordata(Kordalılar) Sınıf:Mammalia(Memeliler) Alt Sınıf:Metatheria (Keseliler) Üst takım:australidelphia (Avustralya

DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL-2 TESTİ

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Ümmü Kühhâ. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :26

BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu


Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Öncelikle mübarek KURBAN BAYRAMINIZ kutlu olsun.

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

ÖZEL SEKTÖR DI BORCU_2015 UBAT

KİM OLDUĞUMUZ. Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sağlık, aileleri,

Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş. 01 Ocak - 30 Eylül 2009 Dönemi. Faaliyet Raporu

Danışma Kurulu Tüzüğü

KONURALP - GÖYNÜK - TARAKLI TEKNİK GEZİ RAPORU

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

CÜMLE BİRİMLERİ ANALİZİNDE YENİ EĞİLİMLER

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

TÜİK KULLANICI ANKETİ SONUÇLARI

KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

MAT223 AYRIK MATEMATİK

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

Olasılık ve İstatistik Dersinin Öğretiminde Deney ve Simülasyon

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama

Özet şeklinde bilgiler

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI

7. LİSELER ARASI SALİH ZEKİ MATEMATİK ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASININ ARDINDAN

T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES

İçindekiler Şekiller Listesi

2015 OCAK ÖZEL SEKTÖR DI BORCU

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Prof. Dr. Bilal Sambur ile Medya ve Dindarlık Üzerine 08/04/2015

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Editöre not: Radyo Televizyon Üst Kurulu Önemli Olaylar Listesinin Futbol Yönünden Değerlendirilmesi

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

KARADENİZ BÖLGESİ NDE BEŞİK / BEŞİK YAPIMI

OKUL ÖNCESİ KİTAPLARI - 7. PARMAKKIZ Andersen ISBN

Kızlarsivrisi (3070 m) (27-28 Haziran 2015) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

Atatürk Anadolu Lisesinde Tablet Bilgisayar Dağıtımı Yapıldı

ORTAÖĞRETİM. Öğretmenin. Ders Notları

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

PROJE TEKLİF FORMU. Haydi birlikte harika bir iş çıkartalım.

3. İnşaat Mühendisliği eğitimi : İnşaat mühendisliği veya genelde mühendislik eğitimi için başlangıç noktası olarak 1747 yılı kabul edilmektedir.

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

İÇİNDEKİLER. 1. Projenin Amacı Proje Yönetimi Projenin Değerlendirilmesi Projenin Süresi Projenin Kapsamı...

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

TOBB ETÜ LİSANSÜSTÜ BURSLU ÖĞRENCİ YÖNERGESİ* (*) Tarih ve S sayılı Senato oturumunun 4 nolu Kararı ile Kabul edilmiştir.

9-10 Еким/Касым те.

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Konu 4 Tüketici Davranışları Teorisi

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

YAPI ve DEPREM MÜHENDİSLİĞİNDE MATRİS YÖNTEMLER. Prof. Dr. Hikmet Hüseyin ÇATAL. Prof. Dr. Hikmet Hüseyin ÇATAL. (III. Baskı)

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

KURUL GÖRÜ Ü. TFRS 2 Hisse Bazl Ödemeler. Görü ü Talep Eden Kurum : Güreli Yeminli Mali Mü avirlik ve Ba ms z Denetim Hizmetleri A..

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

Transkript:

ÖMER HAYYÂM IN NEVRÛZNÂME S NE GÖRE AT VE AT TÜRLER Horses And Horse Breeds According To Omar Khayyam s Nowruznama Özet Erkan GÖKSU 1 Selçuklular döneminde ya am olan Ömer Hayyâm, dönemin önemli âlimlerinden biridir. O, daha çok rubaileri ile tan nsa da ba ta matematik ve astronomi olmak üzere birçok alanda eserler kaleme alm t r. Nevrûznâme de bu eserlerden biridir. Asl nda eser, y l, takvim ve y lba (nevrûz) konular nda eski Acem hükümdarlar n n uygulamalar ve hesaplamalar hakk nda kaleme al nm t r. Ancak eserde bunlar n d nda dönemin sosyal ve kültürel hayat yla ilgili konular da i lenmi olup, bunlardan biri at ve at türleridir. Ömer Hayyâm, eserinin atlarla ilgili bölümünde, o dönemde atç l k konusunda en ileri seviyede olanlar n Türkler oldu unu belirtmekte ve dönemin at türleri hakk nda bilgi vermek suretiyle Selçuklular döneminde at ve atç l k konular na k tutmaktad r. Anahtar kelimeler: Ömer Hayyâm, Nevrûznâme, Türkler, Selçuklular, at, at türleri Abstract Omar Khayyam was one of the eminent scholars of the Seljuk period. He is well known not only for his quatrains but also for his works in many elds including mathematics and astronomy. Nowruznama is just one of them. Though the book mainly tells about calculations of ancient Persian kings about calendars and Nowruz (New Year, the beginning of the year), it also provides detailed information about social and cultural life of the period. The horse is one of the subjects the book deals with. He points out in his book that Turks knew the best about horses in his time and tells about horse breeds of the time, thus enlightening us about horses and horse business in the Seljuks. Key words: Omar Khayyam, Nowruznama, Turks, the Seljuks, the horse, horse breeds. nsandan sonra yarat lan en ere i mahlûk 2 olarak nitelendirilen at, gerek ula m ve nakliye arac olarak gerekse sava larda oynad rol ile Ortaça devlet ve toplum hayat n n vazgeçilmez unsurlar ndan birisi olmu tur. Bu durum, at ve atç l n özel bir ilgi alan olarak geli mesini sa lam ve at bak m, e itimi ve binicilik konular nda birçok eser kaleme al nm t r. Genel olarak furûsiyye, ad verilen bu eserlerde at bak m, e itimi, hastal k ve tedavileri gibi konular üzerinde duruldu u gibi, at n askerî amaçl kullan m ve binicilik hakk nda da bilgi verilmektedir 3. 1 Yrd. Doç. Dr., Gaziosmanpa a Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, erkangoksu@hotmail. com 2 Hâzâ Kitâbu Baytarnâme, (Tenkidli Metin), (Haz. Mesut en), (MÜ SBE Yay nlanmam Yüksek Lisans Tezi), stanbul 1988., s. 1. 3 Toplu bilgi için bkz., Altan Çetin, Memlûk Askerinin E itimi, Türkiye Sosyal Ara t rmalar Dergisi, VII/2, (A ustos 2003), s. 219-235; Ayn yazar, Memlûk Devleti nde Sava n Kültürel Esaslar na Dâir, Belleten, LXXI/262 (Aral k 2007), s. 909-921. ; Erkan Göksu, Kutadgu Bilig e Göre Türk Sava Sanat, Uluslararas Sosyal Ara t rmalar Dergisi (The Journal of International Social Research), II/6 (K 2009), s. 266-281. Bahar 2009 / 4 21

Erkan GÖKSU Do rudan do ruya at ve atç l konu alan bu eserler d nda muhtelif tarihî ve edebî eserlerde de atla ilgili bölümlere rastlamak mümkündür. Bunlardan birisi Ömer Hayyâm n Nevrûznâme adl eseridir 4. Rubaîleriyle öhret kazanan Ömer Hayyâm n, gerek hayat tarz ve ki ili i, gerekse rubaîlerinde dile getirdi i kirleriyle türlü tart malara konu olmas na ra men, ba ta matematik ve astronomi olmak üzere birçok alanda eserler veren önemli bir âlim oldu u malumdur. Yaz m za konu olan Nevrûznâme de Ömer Hayyâm n astronomi alan nda kaleme ald eserlerinden birisidir. Bununla beraber müellif, eserinde sadece nevrûz un ortaya ç k, eski ran takvimi, ay adlar, takvim ve y lba tespitine dair hesaplamalar 5 hakk nda bilgi vermekle yetinmemi, nevrûz kutlamalar s ras nda mûbedler mûbedinin yani Zerdü tlerin ruhanî liderinin padi aha takdim ettikleri nevrûz hediyeleri aras nda bulunan alt n, yüzük, bu day, k l ç, ok ve yay, kalem, mendil, av, arap ve at gibi 4 Nevrûznâme nin Hayyâm a ait olmad na dair baz iddialar ileri sürümü se de ara t rmac lar n büyük k sm eserin ona ait oldu u konusunda ittifak etmi lerdir. Müellif, eserinin hemen ba nda, bu kitab bir dostunun tavsiyesi üzerine kaleme ald n belir tir. Bununla beraber Büyük Selçuklu sultan Melik âh n H/467 (M/1074-75) y l nda aralar nda Ömer Hayyâm n da bulundu u bir çok astronomi âlimini toplay p bir rasathane kurulmas n emretti i, onlardan eski ran takvimini hey et, rasat ve hesaplar neticelerine göre slah ve tanzim etmelerini istedi i, ancak in as na ba lanan rasathanenin, Me lik âh ve hemen ard ndan Nizâmü l-mülk ün ölümünden sonra yar m kald ve müelli n eserini rasathane i ini te vik amac yla kaleme ald anla lmaktad r. Bu durumda eserin Melik ah için de il, ba ka bir Türk padi ah için yaz ld da ortaya ç kmaktad r. (Eserin geni de erlendirmesi için bkz., Ömer Hayyâm, Nevrûznâme, (Ne r. Müctebâ Mînovî), Tahran 1312., (Dîbâçe), s. 1-30. ; Abid Nazar Mahdum, Ömer Hayyâm n Nevrûz-nâme si Hakk nda, Türk Dünyas Ara t rmalar, Say :144, Haziran 2003, s. 227-232. ; Fahrettin Co guner, Selçuklular Döneminde Nesir, Nüsha arkiyat Ara t rmalar Dergisi (A Journal of Oriental Studies), Y l: VIII, Say : 26, (2008/I), s. 46. 5 Nevrûznâme de ilk olarak nevrûzun ortaya ç k üzerinde durulur. Daha sonra eski Acem padi ahlar n n ay ve y l hesaplar konusundaki çal malar ndan bahsedilir. Rivâyete göre bu konudaki ilk düzenlemeyi Acem ahlar ndan I. Keyumers, Zerdü tlerin ruhanî liderleri mûbedlere yapt rm t r. Eserde dünyan n konumu hakk ndaki Zerdü tlü e ait oldu u anla lan inançlardan da bahsedilir ve gece ve gündüzün olu umu, mevsimler, y l ve nevrûz un ortaya ç k gibi olaylar, bu Zerdü t inanc na göre izah edilir. Eserde verilen bilgiye göre Keyumers, 365 günde güne in bir defa döndü ü gü ne y l n her biri 30 günden ibaret olan 12 aya böler. Her aya isim verir ve zid tara f ndan dünyaya gönderildi ine inan lan 12 feri teyi bunlara ba lar. Son ra 365 gün ve bir günün dörtte birinin geçmesiyle büyük devrin tamamlanmas na Bü yük y l ismini vererek bunu dört bölüme ay r r. Bu aylar n isimleri u ekildedir: 1. Ferverdîn, 2. Urdibehi t, 3. Hurdâd, 4. Tir, 5. Murdâd, 6. ehriver, 7. Mihr, 8. Âbân, 9. Âzer, 10. Dey, 11. Behmen, 12. sfendârmuz. Keyumers, y l bu ekilde on iki k sma bölerek tarihi ba lat r. Keyumers ten son ra Hû eng, Tahmuras, Cem îd, Zahhak (Buyurasp) ve Feridun s rayla padi ah olurlar ve çe itli düzenlemeler yaparlar. Bunlardan Tahmuras güne e tapanlar n dinini ka bul eder. Cem îd ise y lba olarak kabul edilen nevrûz un, etkinliklerle kutlanmas n sa lar. Sonraki hükümdarlar döneminde baz de i iklikler olur. Nihayet Melik ah, y l hesab n n eski haline döndürülmesi için alimleri toplar. Nevrûzu ferverdin ay na al rlar. Ama padi ah n ömrü vefa etmeyince çal malar yar m kal r. Bu bilgilerin ard ndan mûbedler mûbedinin nevrûz kutlamalar s ras nda sunduklar hediye ve dilekler zikredilir ve padi aha takdim edildi i zikredilen nesnele rin her biri, ayr bölümlerde ele al narak özellikleri anlat l r. (Nevrûznâme, s. 1-19. ; Mahdum, a. g. m., s. 230-232. ). 22 Gazi Türkiyat

Ömer Hayyâm n Nevrûznâme sine Göre At ve At Türleri konular üzerinde de durmu tur 6 ki bu bilgiler, ya ad dönemin tarihî ve kültürel yap s hakk nda bilgi vermesi bak m ndan önemlidir. * * * Ömer Hayyâm, eserinin at la ilgili bölümüne Dörtayakl lar n/hayvanlar n (çaharpâyân) hiçbiri, attan daha iyi de ildir. O, bütün otyiyenlerin/otlayanlar n âh d r diyerek ba lam t r. Hz. Peygamber in Hay r, atlar n al nlar nda ba l d r 7 sözünü naklettikten sonra da Farslar n (Pârisiyân) ata can rüzgâr /yeli (bâd- cân), Anadolulular n (Rûmîyân) ayak rüzgâr (bâd- pây), Türklerin (Türkân) ad m yla murad veren (gân zen kâm dih), Hintlilerin (Hinduvân) uçan taht (taht- perân) ve Araplar n (Tâziyân) ise yerdeki burak (burâk- ber zemîn) dediklerini, Güne i çeken alûs ( ) 8 adl mele in at eklinde oldu una dair bir rivayetin mevcut oldu unu zikretmi tir 9. Müellif, büyüklerin at hakk nda birçok sözlerinin oldu unu belirttikten sonra u örnekleri nakletmi tir: Bir gün Hz. Süleyman a bir at arz ettiler. O da öyle dedi: Allah a ükürler olsun ki iki rüzgâr bana itaatkâr k ld. Biri canl, biri cans z; biriyle yerde gidiyorum, biriyle havada. Ferîdûn a sordular Ey melik, niye ata oturmuyorsun/ binmiyorsun? O, öyle dedi: Allah a ükrünü yeterince yapamayaca mdan korkuyorum. Keyhüsrev öyle dedi: Hiç bir ey padi ahl kta benim için attan daha de erli de ildir. Hüsrev Pervîz e binmesi için ebdîz ( ) 10 at n getirdiler. O dedi ki E er Allah n insano lundan daha yüce bir kulu olsayd, dünyay bize vermezdi. Ve e er attan daha yüce bir hayvan/ dörtayakl olsayd, bizi ata bindirmezdi. Yine o der ki Padi ah, insanlar n önderi (sâlâr); at da dört ayakl lar n önderidir (sâlâr). Hak subhâne ve Te âlâ buyurmu tur: Kudretimin bir örne i olarak at yaratt m ( ). 11 Efrâsyâb der ki; At irge andag kim gögge ay ( 6 Keyhusrev zaman ndan son Acem padi ah Yezdigerd zaman na kadar öyle bir adet süregelmi tir: Nevrûz günü padi ah ailesinden olma yan, ancak rütbe olarak birinci s rada bulunan mûbedler mûbedi, arap dolu alt n ka deh, yüzük, dirhem ve padi ah dinar, bir kucak arpa ba a, k l ç, ok-yay, divit-kalem, bir at, bir kartal ve güzel yüzlü bir köle getirip Fars diliyle methiyeler söyler; tebrik ve ükranlar n bildirirmi. Sonra di er yüksek rütbeli devlet erkan s rayla hizmete haz r olduklar n bildirirlermi. Mûbedler mûbedi, dileklerini ifade ettikten sonra kadehi melikin bir eline, arpa ba a n da di er eline verdikten sonra dinar ve dirhemi taht n önüne koyarm. (Nevrûznâme, s. 18. ; Mahdum, a. g. m., s. 232. ) 7 Ömer Hayyâm n Arapças n ( ) eklinde verdi i bu hadîs-i erîf, Kütüb-i Sitte de ( ) eklinde yer almaktad r. Bu hadîs-i erîf ve Hz. Peygamber in atlarla ilgili di er hadîsleri için bkz., brahim Canan, Kütüb-i Sitte Tercüme ve erhi, VIII, s. 68-76. 8 Alûs hakk nda a a da bilgi verilecektir. 9 Nevrûznâme, s. 51. 10 ebdîz hakk nda a a da bilgi verilecektir. 11 Yapt m z ara t rmada ne Âyet-i Kerîme ne de hadîs-i kudsî olarak böyle bir ifadeye tesadüf edilmi tir. Bahar 2009 / 4 23

Erkan GÖKSU ) 12 yani Gökyüzü için ay neyse, melikler için de at öyledir. Büyükler demi lerdir ki: At aziz bilmek gerekir; her kim at hor tutarsa dü man elinde hor olur. Halife Me mûn der ki: At öyle iyi bir eydir ki, dönen gök ve yürüyen tahtt r. Emîrü l-mü minîn Ali b. Ebi Tâlib (ra) öyle demi tir: Yüce Allah at, insan yüceltmesi, eytana üstünlük sa lamas için yaratm t r. Abdullah b. Tâhir demi tir ki: Ata binmeyi, felek çark na binmekten daha çok severim. Numan Münzir öyle demi tir: Atlar, gece insanlar n hisarlar d r. E er at olmasayd, cesaretin ad sava ç lar n ad n n yan na nas l yak rd? Nasr b. Seyyâr demi tir: At sava n taht, silah çiçekleridir. Mühelleb b. Ebî Sufrâ demi tir: At sava n bulutudur, ya maz; k l ç, parlamas yla kan ya d r r. 13 At n faziletleri hakk nda nakledilen bu sözlerin ard ndan at isimleri/türleri zikredilmekte ve at renklerinden/donlar ndan yola ç k larak özellikleri, iyi ve kötü yönleri hakk nda bilgi verilmektedir. Esasen atlar renklerine göre adland rmak, bir at n k ymetli veya iyi olup olmad hakk nda renklerine ve görünü üne bakarak hüküm yürütmek, birçok toplumda tesadüf edilen yayg n bir usuldür 14. Bu durum, özellikle atç l k konusunda geli mi toplumlarda, at renkleriyle ilgili zengin bir kelime hazinesinin olu mas na sebep olmu tur ki, bunun en aç k örneklerinden birisi Türklerdir. Nitekim Ömer Hayyâm n da belirtti i gibi 15 atç l k ve süvarilik 12 Efsanevî Türk hükümdar Efrâsyâb yani Alp Er Tunga n n Fars edebiyat ndaki yeri malumdur. Bu bak mdan Ömer Hayyâm n eserinde Efrâsyâb a at fta bulunmas, üstelik ondan nakletti i sözü Türkçe zikretmesi dikkat çekicidir (Tourkhan Gandjeï, The Nawruz-nama and a Turkish proverb, Der Islam, 42 (1966), s. 235-237). Efrâsyâb ve Türkçenin Fars edebiyat ndaki yeri hakk nda toplu bilgi için bkz., Mustafa Aksoy, Destanlarda ve Tarihî Kaynaklarda Alp Er Tunga (Efrâsiyâb), Türkler, III, Yeni Türkiye Yay., Ankara 2002., s. 554-568. ; Tourkhan Gandjeï, Turkish in Pre-Mongol Persian Poetry, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, 49/1, (In Honour of Ann K. S. Lambton), University of London (1986), s. 67-75. 13 Nevrûznâme, s. 51-53. 14 Kâbûsnâme de öyle denmektedir: At n iyisini ve kötüsünü anlamak, adam tan maktan zordur. Adam konu turmakla tan rlar; at n ise konu mas yoktur. Onun konu mas d görünü üdür. At n nas l oldu unu bilmeden önce onun görünü üne bak. Huyda hata etmek mümkün olsa da görünü te etmezler. Görünü ü güzel, gösteri li atlar n ço unun huyu da güzel olur [Kâbûs b. Ve mgîr (Unsurü l-me âlî Keykâvus b. skender b. Kâbûs b. Ve mgîr), Kâbûsnâme, (Bâ tashîh ve mukaddime ve havâ î Emîn Abdulhamîd Bedevî), Tahran 1956., 105. (Türkçe terc. Mercimek Ahmet-Haz. Orhan aik Gökyay), Maarif Matbaas, stanbul 1944., s. 191-192. ]. 15 Ömer Hayyâm, Türklerin atç l k konusundaki ba ar lar n u ekilde dile getirmi tir: Önceki dönemlerde hiç kimse at tan mada ve onun hünerini, ay b n bilmede Acemler kadar iyi de ildi. Cihan padi ah da onlardan biriydi. Bu nedenle her nerede Araplar ve Acemler aras nda iyi bir at peyda olsa, onlar n makam na getirilirdi. Ve bugün hiç bir gurup Türklerden daha iyi bilemez. Onun içindir ki gece gündüz onlar n i i atlarlad r ve onlar n dünyas at olmu tur. (Nevrûznâme, s. 55. ). 24 Gazi Türkiyat

Ömer Hayyâm n Nevrûznâme sine Göre At ve At Türleri konusunda uzmanla m bir millet olan Türkler, at n cinsine, cinsiyetine, ya na, rengine ve muhtelif özelliklerine göre çok sa y da deyim ve terim kullanm lard r. Çin kaynaklar ndan anla ld na göre Asya Hunlar nda üç, Göktürklerde ise on bir at cinsinin bulundu u bilinmektedir 16. Ka garl Mahmud da Dîvânu Lügâti t-türk te atlarla ilgili çok say da isim, atasözü ve tabir nakletmi tir. Bunlardan bir k sm at donlar yani renkleriyle ilgilidir. Sözgelimi donu al ile doru yani kestane rengi olan atlara or at 17, siyah/ya z atlara ya z at 18, kara at, tüm kara at 19 ve oy at 20, siyahla beyaz n kar m olan külrengi atlara boz at 21, al ile doru aras olanlara t at 22, alacal atlara taz at 23, kumral (konur al) ile sar aras nda olanlara kuba/kula at 24 ve ç ndan at 25, kahve rengiyle siyah aras nda, kestane renginde olanlara toru / doru at 26, tamamen doru renginde ise tüm toru at 27, al/k rm z atlara çilgü at 28, tamamen beyaz atlara ak at 29, boz ile k r aras atlara k zgul at 30 gibi çok çe itli adlar verilmi tir. Bunlar n d nda aln nda beyaz veya ba ka renklerde ak tma bulunan atlara ugar at 31, tüküz/teküz at 32, teküzlig 33, al n ak tmas gözü önüne var p kulaklar na ç kmayan ve burnuna inmeyen ikisi ortas nda kalan atlara t at 34, yüzü ak, gözlerinin çevresi kara olan atlara ka ga at (peçeli at) 35, boynunda beyaz benek bulunan atlara boym l at 36, bö ründe ak benek olan atlara bögrül at 37, ayaklar nda akl k bulunan, sekili atlara ise bül at 38 dendi i görülmektedir 39. 16 Ne yaz k ki Çincele tirilmi bu adlar n Türkçe as llar bilinmemektedir. Geni bilgi için bkz., W. Eberhard, Çin Kaynaklar na Göre Orta Asya da At Cinsleri ve Beygir Yeti tirme Hakk nda Malumat, Ülkü, XVI/92, (1940), s. 161-172. ; brahim Kafeso lu, At ( slam Öncesi), D A, IV, stanbul 1991., s. 26-28. ; Salim Koca, Türk Kültürünün Temelleri, II, Ankara 2003., s. 127. 17 Ka garl Mahmud, Dîvânu Lügâti t-türk Tercümesi, (Çev. Besim Atalay), TDK Yay., Ankara 1988., I, s. 45. 18 DLT, III, s. 10. (DLT te ya z, k z l ile siyah aras nda renk olarak zikredilmi tir) 19 DLT, I, 338. 20 DLT, I, s. 49. 21 DLT, II, s. 12; III, s. 122. 22 DLT, III, s. 127. 23 DLT, III, s. 148. 24 DLT, III, s. 217. 25 DLT, I, s. 436. 26 DLT, I, s. 375. 27 DLT, I, s. 338. 28 DLT, I, s. 430. 29 DLT, I, s. 81. 30 DLT, I, s. 483 31 DLT, I, s. 53. 32 DLT, I, s. 365. (Tüküz/teküz ayn zamanda at n aln ndaki ak tmaya verilen isimdi (DLT, I, s. 367. )] 33 DLT, I, s. 507. 34 DLT, III, s. 125. 35 DLT, I, s. 426. 36 DLT, III, s. 176. 37 DLT, I, s. 481. 38 DLT, I, s. 335. 39 DLT, III/176; I,/335, 481. [DLT e göre atlar, vücut biçimlerine göre de çe itli gruplara Bahar 2009 / 4 25

Erkan GÖKSU Ömer Hayyâm da at renkleri ve görünü lerinin önemine dikkat çekmi tir. Ona göre baz atlar n çok garip renkleri/donlar vard r ki, bu durum, onlar de ersiz gösterir. Aristoteles, Kitâb- Hayvân da 40 az da olsa bu konu üzerinde durmu tur. Rengi, ku lar n rengine benzeyen atlar, özellikle beyaz/k r olanlar daha iyi ve makbuldür. Bu atlara sahip olanlar sava ta her zaman galip gelir ve böyle atlar padi ahlara yak r. 41 Eserde zikredilen at renkleri/türleri ve özellikleri unlard r: Alûs ( ): Ömer Hayyâm n verdi i bilgiye göre alûs, gö ü veya güne arabas n çeken att r. Dûrbîn ( ), yani hipermetrop oldu u ve uzak bir yerden atlar n toynak sesini i itti ini söylerler. Çok sab rl d r, ancak so ukta gitmeye takati yoktur. Mübarektir, ancak nazik bir hayvand r. 42 Eserin nâ iri Mücteba Mînovî, eserin sonuna ilave etti i hâ iyyelerde, alûs un ran mitolojisinde bir at ad olup güne arabas n çekti i söylenmekte ise de, Farslar n böyle bir itikad n n bulunmad n ve alûs lafz n hiçbir lügatte görmedi ini zikretmi tir. Bununla beraber nâ ir, sözkonusu kelimenin Ferheng-i Re îdî de bulunan ve tatl dil ile aldatma, hile anlamlar na gelen lûs ( ) kelimesiyle 43 alakal olabilece ine dikkat çekmi ve alûs un tek renk, beneksiz anlamlar nda kullan lm olabilece ini belirtmi tir 44. Ferheng-i Amîd de ise alûs kelimesi beyaz/k r at olarak aç klanm t r 45. Çerme ( ): Ömer Hayyâm n, dûrbîn ve öfkeli bir at olarak kaydetti i çerme 46, at, hususiyle beyaz, k r at t r 47. Müellif çerme nin çe itleri olarak da siyâh çerme ( ), sorh çerme ( ) ve tâzî çerme ( ) yi kaydetmi tir 48. ayr lmaktayd. Bunlardan yass arkal, oturmakl atlar büktel at, s rt dar, yanlar geni atlar ketki at, boyu k sa s rt geni atlar da bulak at ad yla an lmaktayd. Ayr ca, bugün oldu u gibi eskiden de atlara yürüyü ve ko ma özelliklerine göre de ad verme âdeti vard. Mesela, güzel yürüyü lü ve iyi ko an atlar için kevel at, ozuk at, k laç at, yorga at, erik at, yü rük at gibi çok çe itli adlar kullan lmaktayd. (DLT, I, 66, 70, 139, 395, 458, 379, 481; III/45 ve muhtelif yerler; Ayr ca bkz., Koca, Türk Kültürünün Temelleri, II, s. 127-135. )]. 40 Bu eser hakk nda bkz. : (http://www. persian-horse. ir/fa/html/asbname. htm (30. 04. 2009) 41 Nevrûznâme, s. 54. 42 Nevrûznâme, s. 53-54. 43 Ferheng-i Re îdî de lûs kelimesiyle ilgili Kesâ î ye ait u m srâ da nakledilmektedir: Senin kâfurun lûs, miskin nâk iledir Senin kâfûr ve miskin daima kar k, hilelidir. (Abdu r-re îd Tettevî, Ferheng-i Re îdî, Kalküta 1875., II, s. 218. ). Lûs kelimesi için ayr ca bkz., Riza Kuli Han Mutehallis-i Hidâyet, Ferheng-i Encümen Ârâ-y Nâsirî, Tahran (ty), s. 663. ; Gencine-i Guftar Ferheng-i Ziyâ, I-III, (Haz. Ziyâ ükün,) MEB Yay., stanbul 1984., III, s. 1758. 44 Nevrûznâme, (Havâ î ve Mülâhazât- Nâ ir), s. 104-105. 45 Ferheng-i Fârisî-i Âmid, (Haz. Hasan Amîd), Tahran 1369., I., s. 226. 46 Nevrûznâme, s. 53, 54. 47 Tercüme-i Burhân- Kât, stanbul 1251 (1835), s. 217-218. ; Ferheng-i Re îdî, I, s. 241. ; Ferheng-i Encümen Ârâ-y Nâsirî, s. 313. ; Ferheng-i Ziyâ, I, s. 698. ; Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 116-117. ; Ferheng-i Fârisî-i Âmid, I., s. 740. 48 Nevrûznâme, s. 53. 26 Gazi Türkiyat

Ömer Hayyâm n Nevrûznâme sine Göre At ve At Türleri Hing ( ): Hing kelimesi genel olarak beyaz renkli eyler, özel olarak ise k r/ beyaz atlar için kullan lmaktad r 49. Ömer Hayyâm, en hünerli at dedi i hing lerin bâd hing ( ), megs hing ( ), sebz hing ( ), sorh hing ( ) ve hing ukâb ( ) gibi çe itlerinden bahsetmi ve bunlardan ba, aln, aya, karn, hayas, kuyru u ve gözleri siyah olanlar n de erli oldu unu zikretmi tir 50. Hüsrev in at n n hing oldu u söylenir 51. Kümeyt/Kumeyt ( ): Kümeyt/kumeyt in kelime anlam siyaha çalar k rm z arap olup 52, rengi k rm z araba benzeyen, gövdesi koyu k rm z /k z l ya da siyah k rm z aras, kuyru u ve yelesi siyah olan atlara kümeyt/kumeyt denmi tir 53. Ömer Hayyâm n dayan kl ve Hz. Ali den rivayetle en yi it at dedi i kümeyt/ kumeyt 54, so u a ve s ca a, açl a ve susuzlu a, ko maya, güne e, ta l a ve çamura en dayan r ve bu bak mdan en de erli atlar aras nda kabul edilir 55. Türkçede bu renk atlara doru denmektedir 56. Kümeyt/kumeyt in, Aferîdûn un at oldu u söylenmektedir 57. Pîse ( ): Apra veya ala paça da denilen pîse, rengi siyah beyaz ya da herhangi iki renkten olu an alacal atlara verilen isimdir ki, Arapçada buna eblak/ ablak ( / ) denmektedir 58. Ömer Hayyâm, pîse nin merhametli ve sahibine 49 Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - eca a, (Ne r. Ahmed Suheylî-i Hânsârî), Tahran 1346., s. 180. ; Tercüme-i Burhân- Kât, s. 252. ; Ferheng-i Re îdî, I, s. 241. ; Ferheng-i Encümen Ârâ-y Nâsirî, s. 313. ; Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 119. ; eyh mam el-bardahi, Câmi ü l-furs, I ( nceleme-metin), (Haz. Hatice ahin), Cambridge 2006., I, s. 73. ; Ferheng-i Ziyâ, II, s. 809-810. ; Ferheng-i Fârisî-i Âmid, I., s. 881. 50 Nevrûznâme, s. 53, 54, 55. [Hing atlar n çe itleri için ayr ca bkz., Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - eca a, s. 190-192. ; Tercüme-i Burhân- Kât, s. 252. ] 51 Âdâbu l-harb ve - eca a, s. 185. 52 Ferheng-i Re îdî, II., s. 174. ; R dvan Can m, Türk Edebiyat nda Sâkînâmeler ve retnâme, Akça Yay., Ankara 1998., s. 17. ; Agah S rr Levend, Divan Edebiyat : Kelimeler ve Remizler, Mazmunlar ve Mefhumlar, stanbul 1984., s. 328. ; skender Pala, Ansiklopedik Divan iiri Sözlü ü, Ankara 1995., s. 340. 53 Tercüme-i Burhân- Kât, s. 498. ; Ferheng-i Fârisî-i Âmid, II., s. 1653. ; Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 181-185, 190-191. [Kar. Emel Esin, Orta Asya dan Osmanl ya Türk Sanat nda konogra k Moti er, Kabalc Yay., stanbul 2004., s. 300. ] 54 Nevrûznâme, s. 53, 54, 55. 55 Kâbûsnâme, s. 106., (Türkçe terc., s192. ); Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 130. ; Hüseyin b. Ahmet Erzurumî, Kitab -Riyazati- Hayil, (Haz. Nureddin Rü tü Büngül), Ülkü Bas mevi, Konya 1944., s. 6. 56 el-bardahi, Câmi ü l-furs, I, s. 13. ; Tercüme-i Burhân- Kât, s. 498. ; Pala, a. g. e., s. 340. ; Kar., Esin, a. g. e., s. 195, 282, 300. [Kâbûsnâme de, kümeyt/kumeytle birlikte en iyi at olarak zikredilen hurmâgûn (Kâbûsnâme, s. 106. ), eserin 15. yy da yap lm olan Osmanl ca/türkçe tercümesinde hurmâyî doru olarak kaydedilmi (Türkçe Terc., s. 192. ) ve Osmanl lar dönemine ait baz lügâtlarda da kümeyt/kumeyt, hurmâyî doru olarak aç klanm t r. (Ahmet Ve k Pa a, Lehçe-i Osmanî, (Haz. Recep Toparl ), TDK, Ankara 2000., s. 700. ). Ancak hurmâgûn veya hurmâyî dorunun özel bir ara renk/don oldu u bilinmektedir. ] 57 Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 185. 58 Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 114. ; Ferheng-i Ziyâ, I, s. Bahar 2009 / 4 27

Erkan GÖKSU kar sevecen, ancak ba ka bir at çe idi olarak zikretti i pîse-i kümeyt/kumeyt ( ) in ise k r lgan ve huysuz oldu unu kaydetmi tir 59. Eblak/Ablak ( / ): Nû irvân n at olarak da bilinen eblak/ablak 60, umûmen iki renkli, husûsen siyahl beyazl veya alacal att r 61. Ömer Hayyâm, eblak/ ablak n sadece ismini zikretmekte, özellikleri hakk nda bilgi vermemektedir 62. Ancak eblak/ablak n pîse ile ayn oldu u 63 ve bu tür atlar n iyisinin fazla bulunmay p pek tercih edilmedi i anla lmaktad r 64. Bununla beraber eblak/ablak yani alaca at n Türk tarihi ve edebiyat nda önemli bir yere sahip oldu u görülmektedir 65. Osmanl lar döneminde gösteri li, alaca bacakl, sekileri uyluklar na kadar ak olan atlar a da eblak/ablak denilmi ve bu tür atlara binen, sava ç ve kahraman anlam nda olmak üzere eblâk süvâr tabiri kullan lm t r. 66 ebdîz ( ) ve Gülgûn ( ): Ömer Hayyâm n, açl a dayanabilen, mübarek bir att r dedi i ebdîz 67 ve sadece ad n zikredip özellikleri hakk nda bilgi vermedi i gülgûn 68, Hüsrev Pervîz in atlar olup 69 Hüsrev u îrîn hikayesinin aslî kahramanlar ndand r 70. Bu hikâyedeki rollerinden sonra gerek Fars gerekse Türk 523. ; ayr ca bkz., el-bardahi, Câmi ü l-furs, I, s. 132, 141. ; Ferheng-i Fârisî-i Âmid, I., s. 505-506. 59 Nevrûznâme, s. 54. 60 Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 185. 61 Ferheng-i Fârisî-i Âmid, I., s. 73-74. ; Lehçe-i Osmanî, s. 540. 62 Nevrûznâme, s. 53. 63 Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 114. ; Ferheng-i Fârisî-i Âmid, I., s. 73-74, 505-506. 64 Kâbûsnâme, s. 106., (Türkçe terc., s. 192. ). ; Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 190, 191, 193. ; Ahmet Erzurumî, Kitab -Riyazati- Hayil, s. 6, 22. ; Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 110-111. 65 Esin, a. g. e., s. 192, 197, 268-269, 272. ; Pala, a. g. e., 155. 66 Mehmet Zeki Pakal n, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlü ü, I, stanbul 1971., s. 497. 67 Nevrûznâme, s. 53, 54. 68 Nevrûznâme, s. 53. 69 Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 185. [Ayn kaynakta, sfendiyâr n at n n da gülgûn ad n ta d zikredilmi tir. ] 70 Hüsrev ü îrîn, Fars ve Türk edebiyatlar nda Sâsânî hükümdar Hüsrev Perviz ile Ermen melikesi îrîn in efsanevî a klar n konu alan mesnevî türüdür. Türk halk edebiyat ndaki Ferhâd ile îrîn hikâyesi, bu mesnevînin bir bölümüdür. lk defa Firdevsî nin (ö. 1021) ehnâmesi nde anlat lan hikâye, mesnevî formuna girdikten sonra de i ik yazarlar n kaleminde geni lemi ve farkl detaylar kazanm t r. Senaî nin (ö. 1150) ilk defa edebî bir ekil verdi i Hüsrev ü îrîn, Nizamî nin (ö. 1203) kaleminde ise en olgun ekline ula m ve Hüsrev ü îrîn, îrîn ü Hüsrev, Ferhâd ile îrîn ve Ferhâdnâme adlar alt nda yakla k 50 air taraf ndan ele al nm t r [Pala, a. g. e., s. 266-269. ]. Hikâyeye göre ebdîz ve gülgûn, Hüsrev in atlar olup, gülgûn u îrîn e hediye etmi tir. ebdîz ve gülgûn ayn k sraktan olmad r ve bu k srak, bir ma arada bulunan ayg r heykeline sürtünerek iki defa gebe kalm, birinde ebdîz i di erinde ise gülgûn u do urmu tur. Bu iki efsanevî at, hikâyenin aslî kahramanlar kadar önemlidir. ebdîz in ölümü Hüsrev i o kadar üzmü tür ki günlerce a lam ve onu büyük bir törenle defnetmi tir. ebdîz Hüsrev le, gülgûn da îrîn le özde le mi gibidir [Geni bilgi için bkz., Nizâmî, Hüsrev ve irin, (Çev. Sabri Sevsegil), Maarif Vekaleti, stanbul 1955. ; Âmil Çelebio lu, Türk Mesnevî Edebiyat, (15 yy. kadar 28 Gazi Türkiyat

Ömer Hayyâm n Nevrûznâme sine Göre At ve At Türleri edebiyat nda s kça tesadüf edilen birer mazmûn hâline gelen 71 ebdîz, gece renkli, siyah 72 ; gülgûn ise gül renkli 73 anlam na gelmekte ve sözkonusu renklere sahip atlara bu adlar n verildi i anla lmaktad r. Kâbûsnâme de gülgûn un tek renk ve beneksiz oldu u söylenmektedir 74. Rah ( ): Zalo lu Rüstem in at olarak bilinen 75 rah n kelime anlam beyazla kar k k rm z yani k rm z beyaz olup bu renk atlara denmi tir. Bunun yan nda genel anlamda asil atlar için de rah kelimesi kullan lmaktad r 76. Rüstem in at k rm z l, beyazl oldu undan bu ad verilmi tir 77. Dîvân edebiyat nda genel anlamda olmak üzere gösteri li, yürük at anlam nda da kullan lm t r 78. Ömer Hayyâm, rah n zerd rah ( ) ve siyâ rah ( ) 79, denilen iki türünden bahsetmekte ise de özellikleri hakk nda bilgi vermemektedir 80. Hûr îd ( ): Ömer Hayyâm n yava ve mübarek bir hayvand r dedi i 81 hûr îd in kelime anlam güne tir 82. Baz kaynaklarda hûr îd süvâr tabirine tesadüf edilse de 83 bu at türü hakk nda fazla bilgi bulunmamaktad r. Çe îne ( ): Ömer Hayyâm n sadece ad n zikredip özellikleri hakk nda bilgi vermedi i çe îne 84, çe î e ( ) kelimesiyle ayn anlamda olup, Türkçede k r at denilen beyaz at veya kat rlar için kullan l r. Çe înteya çe î e atlara, yukar da zikri geçen hing de denmektedir 85. (Sultan II. Murad Devri) (824-855/1421-1451), stanbul 1999., s. 225 vd. ; Atilla entürk, XVI. Asra Kadar Anadolu Sahas Mesnevîlerde Edebî Tasvirler, stanbul 2002., s. 40-42, 58-59, 84-85. ; Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 125-126. ; Pala, a. g. e., s. 210, 503. 71 Levend, a. g. e., s. 174, 371. ; Ahmet Talat Onay, Eski Türk Edebiyat nda Mazmûnlar, stanbul 1992., s. 167-168, 179. ; Pala, a. g. e., s. 210. 72 Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 125. ; el-bardahi, Câmi ü l- Furs, I, s. 49. ; Ferheng-i Ziyâ, II, s. 1282. ; Ferheng-i Fârisî-i Âmid, II., s. 1286. ; Lehçe-i Osmanî, s. 824. 73 Ferheng-i Ziyâ, II, s. 1692. ; Ferheng-i Fârisî-i Âmid, II., s. 1694. ; Lehçe-i Osmanî, s. 624. 74 Kâbûsnâme, s. 106. (Türkçe terc., s. 192. ). ; ayr ca bkz, Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 184-185, 190-192. 75 Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 185. 76 Ferheng-i Fârisî-i Âmid, II., s. 1036. 77 el-bardahi, Câmi ü l-furs, I, s. 58. ; Ferheng-i Ziyâ, II, s. 1000. ; ayr ca bkz., Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 126-127 78 Levend, a. g. e., s. 370. ; Pala, a. g. e., s. 445. 79 Nevrûznâme, s. 53. 80 Zerd rah ve siyâ rah hakk nda di er kaynaklarda da bilgiye rastlayamad k. Zerd in sar, siyâ nin siyah, kara anlam na geldi i dü ünülecek olursa, bu isimdeki atlar n, sözkonusu renklerle ilgileri münasebetiyle bu ekilde adland r ld klar tahmin edilebilir. 81 Nevrûznâme, s. 53, 54. 82 el-bardahi, Câmi ü l-furs, I, s. 24. ; Ferheng-i Ziyâ, II, s. 823. ; Ferheng-i Fârisî-i Âmid, I., s. 888-889. ; Lehçe-i Osmanî, s. 645. ; Pala, a. g. e., s. 258. 83 Ferheng-i Ziyâ, II, s. 823. 84 Nevrûznâme, s. 53. 85 Tercüme-i Burhân- Kât, s. 220. ; Ferheng-i Encümen Ârâ-y Nâsirî, s. 314. ; Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 117. Bahar 2009 / 4 29

Erkan GÖKSU ûlek ( ): Ömer Hayyâm, ûlek in de sadece ad n zikretmi, özellikleri hakk nda bilgi vermemi tir 86. Ancak Efsânevî ran hükümdarlar ndan sfendiyâr n at n n bu ad ta d ve genel anlamda h zl, çabuk, k vrak ve güçlü/kuvvetli atlara ûlek denildi i anla lmaktad r 87. Zerde ( ): Ömer Hayyâm n özellikleri hakk nda bilgi vermedi i zerde 88, Behrâm n at olarak bilinmektedir 89. Kâbûsnâme de iyi bir at olarak zikredilen zerde, sar renkli olup, duda, gözü, budlar n n aras (miyân- ran), arkas (kûn) ve hayas siyah olur 90. Türkçede bunlara kula at denir 91. Bu bak mdan a a da zikredilen semend e benzer özellikler ta r 92. Bununla beraber, zerde-i semend ( ) ad verilen bir at türünün oldu u da bilinmektedir 93. Semend ( ): Ömer Hayyâm n sab rl, i çi/çal kan ve Hz. Ali den rivayetle en hünerli at dedi i semend 94, rengi sar ya mail, aç k kahverengi bir at olup, Kâbûsnâme de zerde ile ayn özellikleri ta maktad r 95 ki buna da kula at denir 96. Keyhüsrev in at oldu u söylenen 97 ve Osmanl dönemi minyatürlerinde hükümdarlar n binek at olarak tasvir edilen semend in, kutlu say lan siyah beneklileri makbul olup, bu özelliklerden yoksun olanlar de ersiz görülmü tür 98. Siyâh ( ): Ömer Hayyâm n en korkusuz at dedi i siyâh 99, sfendiyâr 100 ve Cem îd in at n n ad d r 101. Türkçede kara veya ya z, Arapçada edhem olarak adland r lan bu at, ismi gibi tamamen siyah renklidir. Bu atlar n gözünde k rm z l k olmayanlar makbuldür 102. 86 Nevrûznâme, s. 53. 87 Ferheng-i Re îdî, II., s. 67. ; Tercüme-i Burhân- Kât, s. 403. ; Ferheng-i Encümen Ârâ-y Nâsirî, s. 520. ; Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 128. ; Ferheng-i Ziyâ, II., s. 1339. ; Ferheng-i Fârisî-i Âmid, II., s. 1331. ; Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 190. 88 Nevrûznâme, s. 54. 89 Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 185. 90 Kâbûsnâme, s. 106. 91 Ferheng-i Fârisî-i Âmid, II., s. 1103. 92 Ferheng-i Re îdî, I., s. 364; Tercüme-i Burhân- Kât, s. 318. ; Ferheng-i Encümen Ârâ-y Nâsirî, s. 431; Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 122-123. ; Ferheng-i Ziyâ, II., s. 1070. 93 Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 190. 94 Nevrûznâme, s. 54, 55. 95 Kâbûsnâme, s. 106. 96 Ferheng-i Ziyâ, II, s. 1217. ; Ferheng-i Fârisî-i Âmid, II., s. 1229. ; Lehçe-i Osmanî, s. 808. ; Levend, a. g. e., s. 371. ; Esin, a. g. e. s. 276. ; Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 183, 185, 190. ; Faruk Sümer, Türklerde Atç l k ve Binicilik, stanbul 1983., s. 21. ; Pala, a. g. e., s. 476. 97 Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 185. 98 Kâbûsnâme, s. 106., (Türkçe terc., s. 192. ); Ahmet Erzurumî, Kitab -Riyazati- Hayil, s. 7. ; Esin, a. g. e., s. 276. 99 Nevrûznâme, s. 55. 100 Tercüme-i Burhân- Kât, s. 373. 101 Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 185. 102 Kâbûsnâme, s. 106., (Türkçe terc., s. 192. ); Ahmet Erzurumî, Kitab -Riyazati- Hayil, s. 7. ; Levend, a. g. e., s. 662. ; ayr ca bkz., Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 190-192. 30 Gazi Türkiyat

Ömer Hayyâm n Nevrûznâme sine Göre At ve At Türleri Sepîd ( ): Sepîd kelimesinin beyaz, ak anlam na geldi i malumdur. Buradan hareketle Ömer Hayyâm n bu adla zikretti i 103 at türünün, hing ve çe îne gibi k r/beyaz atlara verilen ad oldu u tahmin edilebilir. Müellif, sepîd in bir türü oldu u anla lan sepîd zerde ( ) yi padi ahlara yak r bir at türü olarak zikretmi tir 104 ki, sepîd zerde nin sar ya mail veya sar beyaz renkli atlar için kullan ld dü ünülebilir. Zâ çe m ( ) ve Zerde-i za çe m ( ): Zâ kelimesi karga ve gök rengi, mavi anlamlar ndad r 105. Ömer Hayyâm n zâ çe m 106 ve zerde-i zâ çe m olarak kaydetti i 107 bu atlar, Kâbûsnâme de ebkör 108 yani gece görmez olarak zikredilmekte ve bu özellikten dolay ay bl /kusurlu say lmaktad r 109. Dîze ( ): Ömer Hayyâm n sadece ismini zikredip 110 hakk nda bilgi vermedi i at türlerinden olan dîze, siyah veya külrengi atlara verilen ad olup 111 Türkçede boz denir. At d nda kat r, e ek ve kurt gibi baz hayvanlar için de kullan l r. Dîze atlar n perçeminden kuyru una siyah hat çekilmi olanlar da vard r 112. Bâd ( ): Rüzgar, h zl ve çabuk gibi anlamlara gelen bâd kelimesi, at için de kullan lm t r 113. Ömer Hayyâm eserinde bâd rûy ( ) ve bâd hing ( ) ten bahsetmekle beraber, özellikleri hakk nda bilgi vermemektedir 114. Hurmâgûn ( ): Hurma renkli, siyaha mail k rm z at olup, buna keher de denmektedir 115. Kâbûsnâme de kümeyt/kumeytle (Türkçe: doru) beraber en iyi ve güzel at oldu u, so u a ve s ca a dayanakl, çal kan bir at oldu u zikredilmi tir 116. Ancak daha önce de belirtti imiz gibi hurmâgûn, Kâbûsnâme nin 15. yy da yap lm Osmanl ca/türkçe tercümesinde hurmâyî doru olarak zikredilmi ve baz lügatlarda bu at n kümeyt/kumeyt le ayn oldu u söylenmi tir ki bu durumda hurmâgûnla kümeyt/kumeyt aras nda benzerlik oldu u, ancak hurmâgûn veya hurmâyî doru nun özel bir ara renk/don oldu u anla lmaktad r. 103 Nevrûznâme, s. 53. 104 Nevrûznâme, s. 53, 54. 105 Ferheng-i Fârisî-i Âmid, II., s. 1088. 106 Nevrûznâme, s. 53. 107 Nevrûznâme, s. 54. 108 ebkör lük ve hangi atlarda bulundu u hakk nda bkz., Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 190-192. 109 Kâbûsnâme, s. 107-109., (Türkçe terc., s. 196-197. ). ; Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 122. 110 Nevrûznâme, s. 53. 111 Ferheng-i Fârisî-i Âmid, I., s. 991. 112 Tercüme-i Burhân- Kât, s. 289-290. ; Ferheng-i Re îdî, I., s. 334. ; Ferheng-i Encümen Ârâ-y Nâsirî, s. 397-398. ; Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 184, 190-191. ; Kâbûsnâme, s. 106. ; Türkçe terc., s. 192. ); Esin, a. g. e., s. 262, 276. 113 Tercüme-i Burhân- Kât, s. 91. ; Ferheng-i Re îdî, I., s. 105. ; Ferheng-i Encümen Ârâ-y Nâsirî, s. 137. ; Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 112. 114 Nevrûznâme, s. 53. 115 Ferheng-i Fârisî-i Âmid, II., s. 1667; Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 118. ; Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - ecâ a, s. 190. 116 Kâbûsnâme, s. 106. (Türkçe terc., s. 192. ) Bahar 2009 / 4 31

Erkan GÖKSU Ergûn ( ): Ömer Hayyâm n ismini zikredip özellikleri hakk nda bilgi vermedi i at türlerinden biri de ergun olup 117, kaynaklarda h zl ve çevik bir at olarak kaydedilmi tir 118. Ömer Hayyâm n zikretti i at türleri bunlardan ibaret de ildir. Müellif ebr kâs ( ), nâvbâr/nâvyâr ( / ), bûrsâr ( ), edes ( ), îr pûset ( ), gûr/gevr sorh ( ), ebr gûn ( ), hâk reng ( ), behgûn ( ), meygûn ( ), âbgûn ( ), bahârgûn ( ), nilgûn ( ) gibi at türlerinden de bahsetmi tir 119. Ancak inceledi imiz kaynaklarda bunlarla ilgili fazla bilgi bulunmamas, bunlar n özellikleri hakk nda fazla bir ey söylemeye imkân vermemektedir. Ömer Hayyâm, at renkleri/türleri hakk nda verdi i bu bilgilerin ard ndan, Türklerin at ve atç l k konusundaki maharetlerine dikkat çekmekte ve eserindeki atla ilgili bölümü u sözlerle bitirmektedir: Önceki dönemlerde hiç kimse at tan mada ve onun hünerini, ay b n bilmede Acemler kadar iyi de ildi. Cihan padi ah da onlardan biriydi. Bu nedenle her nerede Araplar ve Acemler aras nda iyi bir at peyda olsa, onlar n makam na getirilirdi. Art k bugün hiç bir grup, at Türklerden daha iyi bilemez. Zira art k onlar n gece gündüz i i atlarlad r. At, onlar n dünyas olmu tur. 120121 KAYNAKLAR Abdu r-re îd Tettevî, Ferheng-i Re îdî, I-II, Kalküta 1875. Ahmet Ve k Pa a, Lehçe-i Osmanî, (Haz. Recep Toparl ), TDK, Ankara 2000. Aksoy, Mustafa, Destanlarda ve Tarihî Kaynaklarda Alp Er Tunga (Efrâsiyâb), Türkler, III, Yeni Türkiye Yay., Ankara 2002., s. 554-568. Can m, R dvan, Türk Edebiyat nda Sâkînâmeler ve retnâme, Akça Yay., Ankara 1998. Co guner, Fahrettin, Selçuklular Döneminde Nesir, Nüsha arkiyat Ara t rmalar Dergisi (A Journal of Oriental Studies), Y l: VIII, Say : 26, (2008/I), s. 37-67. Çelebio lu, Âmil, Türk Mesnevî Edebiyat, (15 yy. kadar (Sultan II. Murad Devri) (824-855/1421-1451), stanbul 1999. Çetin, Altan, Memlûk Devleti nde Sava n Kültürel Esaslar na Dâir, Belleten, LXXI/262 (Aral k 2007), s. 909-921. Çetin, Altan, Memlûk Askerinin E itimi, Türkiye Sosyal Ara t rmalar 117 Nevrûznâme, s. 53. 118 Tercüme-i Burhân- Kât, s. 55. ; Ferheng-i Re îdî, I., s. 46. ; Ferheng-i Encümen Ârâ-y Nâsirî, s. 91. ; Ferheng-i Fârisî-i Âmid, I., s. 116. ; Nevrûznâme, (Ferheng, Lügat ve Ist lâhât- Nevrûznâme), s. 111. 119 Nevrûznâme, s. 53. 120 Nevrûznâme, s. 55. 121 Bu makalenin haz rlanmas s ras nda yard ma müracaat etti im K r kkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Do u Dilleri ve Edebiyat Bölümü Ö retim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fahrettin Co guner e ve Sivas Atl Spor ve Cirit Kulübü Yöneticilerinden Hilmi Ar nç a te ekkür ederim. 32 Gazi Türkiyat

Ömer Hayyâm n Nevrûznâme sine Göre At ve At Türleri Dergisi, VII/2, (A ustos 2003), s. 219-235. Eberhard, W., Çin Kaynaklar na Göre Orta Asya da At Cinsleri ve Beygir Yeti tirme Hakk nda Malumat, Ülkü, XVI/92, (1940), s. 161-172. el-bardahi, Câmi ü l-fürs, I ( nceleme-metin), (Haz. Hatice ahin), Cambridge 2006. Esin, Emel, Orta Asya dan Osmanl ya Türk Sanat nda konogra k Moti er, Kabalc Yay., stanbul 2004. Fahr-i Mudebbir, Âdâbu l-harb ve - eca a, (Ne r. Ahmed Suheylî-i Hânsârî), Tahran 1346. Ferheng-i Fârisî-i Âmid, I-II, (Haz. Hasan Amîd), Tahran 1369. Gandjeï, Tourkhan, The Nawruz-nama and a Turkish proverb, Der Islam, 42 (1966), s. 235-237. Gandjeï, Tourkhan, Turkish in Pre-Mongol Persian Poetry, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, 49/1, (In Honour of Ann K. S. Lambton), University of London (1986), s. 67-75. Gencine-i Guftar Ferheng-i Ziyâ, I-III, (Haz. Ziyâ ükün,) MEB Yay., stanbul 1984. Göksu, Erkan, Kutadgu Bilig e Göre Türk Sava Sanat, Uluslararas Sosyal Ara t rmalar Dergisi (The Journal of International Social Research), II/6 (K 2009), s. 266-281. Hâzâ Kitâbu Baytarnâme, (Tenkidli Metin), (Haz. Mesut en), (MÜ SBE Yay nlanmam Yüksek Lisans Tezi), stanbul 1988.. Hüseyin b. Ahmet Erzurumî, Kitab -Riyazati- Hayil, (Haz. Nureddin Rü tü Büngül), Ülkü Bas mevi, Konya 1944. Kâbûs b. Ve mgîr (Unsurü l-me âlî Keykâvus b. skender b. Kâbûs b. Ve mgîr), Kâbûsnâme, (Bâ tashîh ve mukaddime ve havâ î Emîn Abdulhamîd Bedevî), Tahran 1956., (Türkçe terc. Mercimek Ahmet, Haz. Orhan aik Gökyay), Maarif Matbaas, stanbul 1944. Kafeso lu, brahim, At ( slam Öncesi), D A, IV, stanbul 1991., s. 26-28. Ka garl Mahmud, Dîvânu Lügâti t-türk Tercümesi, I-IV, (Çev. Besim Atalay), TDK Yay., Ankara 1988. Koca, Salim, Türk Kültürünün Temelleri, II, Ankara 2003. Levend, Agah S rr, Divan Edebiyat : Kelimeler ve Remizler, Mazmunlar ve Mefhumlar, stanbul 1984. Mahdum, Abid Nazar, Ömer Hayyâm n Nevrûz-nâme si Hakk nda, Türk Dünyas Ara t rmalar, Say :144, Haziran 2003., s. 227-232. Bahar 2009 / 4 33

Erkan GÖKSU Nizâmî, Hüsrev ve irin, (Çev. Sabri Sevsegil), Maarif Vekaleti, stanbul 1955. Onay, Ahmet Talat, Eski Türk Edebiyat nda Mazmûnlar, stanbul 1992. Ömer Hayyâm, Nevrûznâme, (Ne r. Müctebâ Mînovî), Tahran 1312. Pakal n, Mehmet Zeki, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlü ü, I, stanbul 1971. (ty) Pala, skender, Ansiklopedik Divan iiri Sözlü ü, Ankara 1995. Riza Kuli Han Mutehallis-i Hidâyet, Ferheng-i Encümen Ârâ-y Nâsirî, Tahran entürk, Atilla, XVI. Asra Kadar Anadolu Sahas Mesnevîlerde Edebî Tasvirler, stanbul 2002. Tercüme-i Burhân- Kât, stanbul 1251 (1835) (http://www. persian-horse. ir/fa/html/asbname. htm (30. 04. 2009) 34 Gazi Türkiyat