İşeme fizyolojisi ve işemenin nöral kontrolü

Benzer belgeler
İŞEME FİZYOLOJİSİ. Doç.Dr. Ömer Bayrak Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)

7. Yarıyıl Farmasötik Kimya Prof. Dr. İlkay YILDIZ

Alt Üriner Sistem Anatomi ve Fizyolojisi SİNHARİB ÇİTGEZ

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 9 a

DR. NUMAN BAYDİLLİ. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı

Alt Üriner Sistem Anatomi ve Fizyolojisi SİNHARİB ÇİTGEZ

FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi. Otonom Sinir Sistemi. emin ulaş erdem

OTONOM SİNİR SİSTEMİ. Dr. Sinan CANAN

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı OTONOM SİNİR SİSTEMİ. Dr. Sinan CANAN

FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi. Sinapslar. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem

KAS VE HAREKET FİZYOLOJİSİ

Santral Sinir Sistemi Farmakolojisinin Temelleri. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

2 tip düz kas vardır: 1. Viseral düz kaslar. (mide, barsak, üreter, damarlar) 2. Çok üniteli düz kaslar (iris kasları, piloerektör kaslar)

DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı REFLEKSLER. Dr. Sinan CANAN

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas

SİNİR SİSTEMİ VE EGZERSİZ

Sinir Sistemi. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

İŞEME DİSFONKSİYONUNUN PATOFİZYOLOJİSİ

SANTRAL SİNİR SİSTEMİ. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı KAS FİZYOLOJİSİ. Düz Kas. Dr. Sinan CANAN

Otonom Sinir Sistemi - II. Dr. Ersin O. Koylu EÜTF Fizyoloji Ab. D.

SİNİR R S İSTEMİ EGZE Z RS R İZ

SİNİR SİSTEMİ. Duyusal olarak elde edilen bilgiler beyne (yada tam tersi) nasıl gider?

11. SINIF KONU ANLATIMI 39 İNSANDA DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ 3 KAS SİSTEMİ

SİNİR SİSTEMİ. Santral Sinir Sistemi. Periferik Sinir Sistemi

SAKRAL NÖROMODÜLASYON

KAS SİNİR KAVŞAĞI. Oğuz Gözen

Fizyoloji ve Davranış

Nörolojik Hastalıkların Alt Üriner Sistem Üzerine Etkileri

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Dönem T+U Saat Kredi AKTS. Sinir Sistemi TIP Kurul Dersleri Teorik Pratik Toplam

Dolaşım Sistemi Fizyolojisi - 2. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer

*Periferik sinirlerde kayıt yöntemleri ve ileti hızı ölçümleri. *periferik sinir-kas patolojileri

ELEKTROMYOGRAFİ (EMG) ve SİNİR İLETİ HIZI

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

SİNİR KAS İLETİSİ - ÇİZGİLİ KASDA KASILMA

EMG nin Kullanım Alanları ve Uyarılmış Potansiyeller. Uzm Dr Pınar Gelener

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI

Elektrokimyasal İleti II

SİNİR SİSTEMİ. Dicle Aras. Sinir, sinir sistemi, yapısı ve fizyolojik sınıflaması

İŞEME DİSFONKSİYONUNUN PATOFİZYOLOJİSİ

SİNİR SİSTEMİ. Prof. Dr. Ünsal ÇALIŞ.

SİNİR SİSTEMİ DERS NOTU TÜM DERS NOTLARI: UNIVERSITEHAZIRLIK. ORG DA

KAN AKIMININ KONTROLÜ. 1- Otoregülasyon veya Miyojenik Regülasyon 2- Metabolik Regülasyon KAN AKIMININ LOKAL KONTROLÜ DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ IV

SİNİR SİSTEMİ. Hazırlayan: Yrd.Doç.Dr. Yosun MATER

HÜCRE VE SİNİRSEL İLETİ. Prof Dr. Muzaffer ÇOLAKOĞLU

Düz Kas. Nerede???? İçi boş organların duvarı, Kan damarlarının duvarı, Göz, Kıl follikülleri. Mesane. Uterus. İnce bağırsak

ÜRİNER İNKONTİNANS. Doç Dr Haluk EMİR. Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı

KAS FĐZYOLOJĐSĐ. Doç.Dr.Nesrin Zeynep Ertan

11. SINIF KONU ANLATIMI 40 HUXLEY KAYAN İPLİKLER MODELİ KAS KASILMASI VE GEVŞEMESİ

NÖROJEN MESANE (alt üriner sistemin nörojenik disfonksiyonu)

ÇOCUKLUK ÇAĞI İŞEME BOZUKLUKLARI. Prof. Dr. Şaban SARIKAYA

DÖNEM II 4. DERS KURULU 10 Şubat 4 Nisan Prof.Dr. Mustafa SARSILMAZ

Dirençli Aşırı Aktif Mesane

Nöron uyarı gönderdiğinde nörotransmitterleri barındıran keseciklerin sinaptik terminale göçü başlar.

PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II. TIP 2010 KAS, SİNİR ve DUYU SİSTEMLERİ DERS KURULU

KADINDA STRES TİP İDRAR KAÇIRMA TEDAVİSİNDE MEDİKAL AJANLARIN YERİ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Santral (merkezi) sinir sistemi

PSİKOFARMAKOLOJİ 1. Nöroanatomi ve Nörotransmitterler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

AĞRI TEDAVĠSĠNDE NÖROSTĠMULASYON

Talamokortikal İlişkiler, RAS, EEG DOÇ. DR. VEDAT EVREN

Propiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

SİNİR SİSTEMİ. Doç.Dr.Mitat KOZ

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI

MERKEZİ SİNİR SİSTEMİNİN

Konu 2 Sinir sistemi yapısı ve işlevi

SĐNAPTĐK POTANSĐYELLER

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri

SİNİR SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

SİNİR SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ

Refleksler refleks ark

FTR 231 Fonksiyonel Nöroanatomi. Medulla Spinalis. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

* Kemoreseptör *** KEMORESEPTÖR REFLEKS

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 6 a

DÜZ KAS FİZYOLOJİSİ. Doç. Dr.Fadıl ÖZYENER Fizyoloji AD

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

4. DERS KURULU Nörolojik Bilimler ve Sinir Sistemi. 15 Şubat Nisan HAFTA KURUL DERSLERİ TEORİK PRATİK TOPLAM AKTS

Sinir sistemi organizmayı çevresinden haberdar eder ve uygun tepkileri vermesini sağlar.

Sakral Stimülasyon; Teknik Etkinlik

SİNİR SİSTEMİ 3(İNSANDA SİNİR SİSTEMİ) SELİN HOCAYLA BİYOLOJİ DERSLERİ

Aşırı Aktif Mesanede Nöromodülasyon

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

SİNİR DOKUSU ve SİNİR SİSTEMİ. Prof Dr. Faruk ALKAN

HAYVANLARDA SİNİR SİSTEMLERİ ASLI SADE MEMİŞOĞLU

7/3/2018. Çişini yapmayı öğrenmek. ne zaman hazır? Tuvalet egitimi. Bir çocugun yasamındaki en önemli USTALIK Gelisim sürecinin önemli kilometre tası

SİNİR SİSTEMİ (GİRİŞ) Prof.Dr.E.Savaş HATİPOĞLU

Prof. Dr. Taner Dağcı

Prof. Dr. M. İhsan Karaman. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Üroloji Kliniği

skelet sistemi tek ba ına vücudu hareket ettiremez. Herhangi bir hareket için gerekli kuvvet kaslar tarafından sa lanır. Kas dokusu vücutta oldukça

YGS ANAHTAR SORULAR #4

Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan

Transkript:

doi:10.5222/jtaps.2016.545 İşeme fizyolojisi ve işemenin nöral kontrolü Ali Tekİn Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi, Çocuk Ürolojisi Kliniği, İzmir Öz İşeme eylemi oldukça karmaşık bir işlem süreci sonucu ortaya çıkan bir eylemdir. İşlemin karmaşık ve kırılgan yapısı nöropatolojilerin değerlendirme ve takibi açısından önemli bir ölçüt olarak da kullanılmasını sağlamıştır. Bu makalenin işeme eyleminin fizyolojisi ortaya konularak derginin diğer bölümlerinde anlatılacak patolojilerin daha iyi anlaşılabilmesini sağlayacağını düşünüyoruz. Anahtar kelimeler: İşeme, nöral kontrol, fizyoloji Abstract Physiology, and neural regulation of voiding Voiding action is an outcome of a highly complex process. Complex and fragile nature of the process has allowed its use as an important criterion or diagnosis and monitorization of neuropathologic disorders. We think that this article will provide better understanding of pathologies to be described in other sections of this journal by defining the process of voiding physiology. Keywords: Voiding, neural control, physiology Giriş Mesanenin normal fonksiyonu; idrarı düşük basınç altında depolama ve depolanan idrarın tamamını istemli olarak boşaltabilmektir. Bu açıdan diğer visseral organlardan farklı özelliktedir çünkü istemli olarak da kontrol edilebilmektedir. İstemli kontrol için santral sinir sisteminin (SSS) tam olarak olgunlaşmış olması gerekir. Mesane birçok sinir merkezi tarafından oldukça karmaşık bir şekilde kontrol edilir. Bu karmaşık yapı nedeniyle de bu fonksiyonlar birçok nörojenik hastalıklar tarafından etkilenmektedir. Genel nöroanatomi Alındığı tarih: 17.10.2016 Kabul tarihi: 21.11.2016 Yazışma adresi: Prof. Dr. Ali Tekin, Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi, Çocuk Ürolojisi Kliniği, İzmir e-mail: dralitekin@gmail.com Santral sinir sistemi (SSS) omurilik ve beyinden oluşur. Periferik sinir sistemi (PSS) ise SSS ile ilişkili olan eferent ve aferent nöronlardan oluşur. PSS somatik ve otonomik olmak üzere iki sistemden oluşur. Somatik sistem çizgili eksternal üretral sfinkter ve levator kası gibi istemli kontrol edilen yapıların kontrolünden sorumludur. Otonomik sistem ise mesanenin kasılması ve gevşemesi gibi visseral ve endokrin fonksiyonlardan sorumludur. Otonom sinir sistemi sinirlerin anatomik başlangıç noktalarına göre sempatik ve parasempatik sinir sistemi olarak iki gruba ayrılmıştır. Parasempatik sinirler kranyal ve sakral segmentlerden köken alırken, sempatik sinirler torasik ve lomber omurilik segmentlerinden köken alır. Periferik duyulardan edinilen veriler spinal kordun dorsaline giren aferent sinirlerle SSS deki merkezlere taşınır. Aferent sinirlerin gövdeleri dorsal kök ganglionunda yer alır. Spinal kordun beyaz cevheri myelin kaplı nöronların uzantılarından, gri cevheri ise hücre gövdelerinden, ara nöronlardan ve eferent motor nöronlardan oluşur. Gri maddenin içerisinde Onuf nükleusu gibi bir araya gelmiş nöron gövde kümeleri vardır. Motor nöron aksonları beyaz cevherin ön yüzünden çıkarlar. Preganglionik parasempatik eferent sinirler omuriliğin sakral segmentinden S2 den S4 e kadar olan bölgeden çıkarlar. Aksonları uzun pelvik sinir boyunca mesanenin hemen yanındaki pelvik pleksustaki gangliona dek uzanır. Bu sinirler mesane kontraksiyonlarını kontrol eder. Hem preganglionik hem de postganglionik liflerdeki nörotransmitter asetilkolindir (ACh). Preganglionik sempatik eferent sinirler omuriliğin T10 dan L2 e uzanan torakolomber segmentinden çıkarlar. Bu sinirlerin ganglionları farklı yerlerde bulunur. Bazıları omurgaya oldukça yakınken (paraganglia) bazıları omurga ile uç organ arasında (preganglia), bazıları ise uç organdadır (periferal ganglia). Alt üriner sistemin sempatik sinir lifleri hipogastrik sinirde 545

yer alır. Bu lifler üretral düz kasın ve mesane boynunun kontraksiyonunu kontrol ederken, mesanenin kasılmasını sağlayan parasempatik uyarıyı da bloke ederler. Postganglionik primer nörotransmitterleri nöradrenalin, preganglionik nörotransmitter ACh tır (1). Preganglionik somatik eferent sinirler S2 den S4 e uzanan sakral segmentlerden çıkar. Bu sinirlerin hücre gövdeleri omuriliğin sakral segmentinin gri maddesinin lateral sınırında yer alan Onuf çekirdeğinde bulunur. Sinir lifleri üretral sfinktere ulaşan pudendal sinir boyunca ilerler ve çizgili kaslardan oluşan sfinkteri kontrol eder (2). İnsan ve hayvanlarda yapılan çalışmalarda, detrüsör içerisinde ve subürotelyal alanda aferent sinirler olduğu gösterilmiştir (3). Subürotelyal aferent sinirler hemen üro epitel altında, üro epitele de sinir uçları yollayan bir pleksus oluştururlar. Bu pleksus trigon ve mesane boynunda daha yoğundur ve mesane kubbesinde neredeyse yoktur. Alt üriner sistemin aferent sinirleri pelvik, hipogastrik ve pudendal sinirler boyunca ilerler (4). Bu sinirler spinal kordla uç organ arasında iki yönlü olarak veri taşıma kapasitesine sahiptir. Sensöryel lifler spinal kordun dorsal kökünden girer ve hücre gövdeleri dorsal kök ganglionunda yer alır. Aferent sinirler birçok nöropeptid salgılayabilir (Substans P, nörokininler, CGRP, VIP) (5). Mesane ve üretranın sensöryel innervasyonunun çoğu spinal kordun torakolomber bölgesinden çıkan pelvik sinir içerisinde taşınır. Pelvik sinirde 2 tip aferent sinir grubu vardır. İlki miyelinli Aδ ve miyelinsiz C lifleridir. Aδ lifleri normal mesane distansiyonu ile uyarıldığını ve normal işemenin primer aferent lifi olarak düşünülür. Tersine C lifleri ise, kimyasal veya soğuk irritasyonu ile uyarılır ve normal işeme sırasında inaktiftir. İnflamasyon ve supraspinal kord hasarı gibi patolojik durumlarda bu sessiz C lifleri aktive olur ve patolojik işeme reflekslerini ortaya çıkarırlar (6). Ponstaki pontin işeme merkezi veya Barrington nükleusu detrüsör ve üretral sfinkter kaslarını kontrol ederek normal işeme refleksini kontrol eder. Bu seviyenin altındaki spinal lezyonlarda detrüsör ve üretral sfinkter koordinasyonunu bozar (detrüsör-sfinkter dissinerjisi) (7). Pontin işeme merkezi bazal ganglionlar, periakuaduktal gri madde, talamus ve hipotalamus gibi daha yüksek beyin merkezleri tarafından uyarılar alır. Sağlıklı gönüllülerde yapılan çalışmalarda periakuaduktal gri maddeden gelen aferent sinyallerin talamustan insulaya ulaştığı ve bu uyarıların uyanıklıkta hissiyatı sağladığı gösterilmiştir (8). Korteks anterior singulat girustan işeme reflekslerini hisseder ve kontrol eder, prefrontal korteks ile de istemli işeme kararını alır. Alt üriner sistemin nöral kontrolü İşeme siklusunun depolama fazında mesane miyelinli Aδ aferent liflerini aktive eder. Bu aferent veri hipogastrik sinir aracılığı ile sempatik eferent aktivitede uyarıya neden olur ve mesane tabanı ile proksimal üretradaki düz kaslarda, α adrenerjik reseptör aktivasyonu ile kasılmaya, mesanedeki β adrenerjik reseptör aktivasyonu ile de detrüsörde gevşemeye neden olur. Pudendal sinir aracılığı ile olan somatik eferent aktivite çizgili kaslardan oluşan eksternal üretral sfinkter tonusunu artırır. Bu yanıtlar omuriliğin lumbosakral bölgesinde kontrol edilir ve kontinansı sağlayan tutma refleksi olarak adlandırılır. Depolama fazı boyunca paraspinal sistem inaktif durumdadır (7). İşeme fazı beyin korteksinden çıkan istemli sinyaller ile başlar. Başlangıç etkisi somatik eferent aktivitenin baskılanması ile eksternal üretral sfinkterde gevşemedir. Sempatik eferent aktivite inhibisyonu ile eşzamanlı olarak mesane ve üretrada parasempatik aktivite artar. Mesanedeki muskarinik reseptörler ile mesane kontraksiyonu, nitrik oksit salınımı ile de üretrada düz kas gevşemesi gerçekleşir. İşeme refleksinin devamı spinal kord, pons ve orta beyindeki periakuaduktal gri bölge arasındaki kompleks ilişki sayesinde olur (2). Alt üriner sistem nörotransmitterleri Santral ve periferik sinir sisteminde belli nöronlarda kolinasetil transferaz enzimi ile kolinden ACh sentezlenir. Farklı uyarılar ile sinaps yarığından ACh salınır, salınan ACH ise ya kolinerjik reseptörlere bağlanır veya asetil kolin esteraz ile parçalanır. Potganglionik parasempatik nöronlar, preganglionik otonomik nöronlar ve somatik nöronlardan ACh salınır. Nikotinik ve muskuranik olmak üzere iki ana ACh reseptörü mevcuttur. ACh ve nikotine yanıt veren nikotinik reseptörler ligand bağımlı iyon kanallarında, iskelet kaslarının motor uç plakasında, otonomik ganglionlarda ve SSS de bulunur. Nikotinik reseptör- 546

A. Tekin, İşeme fizyolojisi ve işemenin nöral kontrolü lerin işemedeki rolü sınırlıdır. Muskarin ve asetilkoline duyarlı olan muskarinik reseptörler bir çeşit G proteinidir. Bu reseptörler her çeşit otonom efektör hücrelerinde (Mesane, ter bezleri, barsaklar vb.) ve SSS de bulunur. Muskarinik reseptörlerin 5 alt tipi bulunur. Mesanede en çok M2 ve M3 alt tipleri bulunur. Detrüsördeki muskarinik reseptörlerin %70 i M2 ve %30 u M3 tür. İn vitro çalışmalar detrüsör kasılmalarından M3 reseptörlerinin sorumlu olduğunu göstermiştir. Detrüsördeki M2 reseptörlerinin işleyişi iyi bilinmemektedir. Bunların yanında, muskarinik reseptörler geri besleme yoluyla inhibisyonu sağlamak için mesane ve başka yerlerdeki presinaptik sinir terminallerinde bulunurlar (9). Eksitasyon-konraksiyon çifti bir ligandın bir reseptöre bağlanarak kontraksiyon oluşturmasına denir. Detrüsör düz kasında ligand ACh, resptör ise M3 tür. Dinlenme sırasında düz kas hücresinde serbest Ca iyonları oldukça düşük konsantrasyondadır. ACh in M3 reseptörüne bağlanmasıyla G proteini ilişlkili bir işlem yürür ve sarkoplazmik retikulumlardan Ca salınımına ve membranlardaki iyon kanallarından CA girişine neden olur. Serbest Ca kalmoduline bağlanır ve oluşan kalsiyum-kalmodulin kompleksi myozin hafif zincir kinaz enzimini aktive eder. Bu enzim hafif zincirdeki kontraktil protein olan myozini fosforile eder. Myozindeki fosforilasyon hafif zincirde şekil değişikliğine neden olur ve aktin ile ilişkiye girerek kasılma oluşturmasını sağlar. Kalsiyum-kalmodulin kompleksi transmembran kalsiyum kanallarını aktive eder ve bu aktivasyon kalsiyumu hücre içinden uzaklaştırır, ligand reseptör kompleksi bozunur, ekstraselüler fazla ACh asetilkolinesteraz tarafından yıkılır. Sinaptik yarıkta bu enzim bolca bulunur ve serbest ACh i hızlıca yıkarak normal kas işlevini korur (7). Postganglionik sempatik sinirlerden salınan katekolaminler (epinefrin, norepinefrin) G proteine bağlı reseptörler olan adrenerjik reseptörlere bağlanırlar. α adrenerjik reseptör stimulasyonu vazokonstrüksiyon ve düz kaslarda kasılmaya neden olurken β adrenerjik reseptör stimulasyonu miyokardiyal kontraktiliteyi ve düz kas gevşemesini sağlar. Adrenerjik reseptörlerin de pek çok alt tipi vardır. α-adrenerjik reseptörler 2 ana alt gruba ayrılırlar. α1 adrenerjik reseptörler postsinaptik reseptörler iken, α2 reseptörler hem pre hem de postsinaptik yerleşimlidir. α1 adrenerjik reseptörler 3 alt tipe ayrılır. α1a prostat ve üretrada olan ana alt tiptir ve mesane çıkışı kontraksiyonunu kontrol eder. Diğer α reseptörlerinin görevi çözülememiştir. β adenerjik reseptörlerin 3 alt tipi vardır. β1 reseptörleri kalpte β2-3 reseptörleri alt üriner sistemdedir ve detrüsör relaksasyonuna neden olurlar (10). Farklı nörotransmitterlerin alt üriner sistemdeki etkileri reseptör lokalizasyonuyla ilgilidir. Mesane gövdesinde yüksek oranda muskarinik reseptörler bulunur ve bu reseptörlerin aktivasyonu detrüsör kasılmasına neden olur. α adrenerjik reseptörler mesane tabanı ve üretrada kasılmaya ve β adenerjik reseptörler mesane gövdesinde gevşemeye neden olur. Böylelikle sempatik aktivasyon mesanenin depolama işlevini sağlar (7). Pek çok çalışmada, atropinle yapılan koliinerjik reseptör blokajı, detrüsör kasılmasını tam olarak engelleyememiştir. Bu durum non-adrenerjik non-kolinerjik (NANC) bir yolağın varlığını ortaya koymuştur. Bu yolak mesane kontraksiyonlarını parsiyel olarak kontrol eder. İnsan dışındaki memeli çalışmalarında bu yolağı ATP nin aktive ettiği görülmüştür, ancak insanda ATP nin böyle belirgin bir etkisi yoktur. Bununla birlikte, NANC yolağın patolojik durumlarda aktive alması olasıdır (7). Üretradaki kolinerjik reseptörlerin uyarılması daha çok kontraksiyona neden olur. Bu nedenle işemeyi sağlayacak parasempatik aktivasyon üretradaki gevşemeyi nonkolinerjik bir yol ile sağlamak zorundadır. Deneysel çalışmalar postganglionik parasempatik sinirlerden NO salınarak işeme sırasındaki üretral gevşemenin sağlandığını göstermiştir (11). NO hücre içindeki siklik GMP i artırarak gevşemeyi sağlar. NO nun detrüsör üzerindeki etkisi tam bilinmemektedir. Vaniloidler vanil fonksiyonel grubunu içeren bileşiklerdir. Miyelinsiz C liflerini uyaran kapsaisin ve resiniferatoksin bu gruptadır. Bu uyarı ile desensitizasyon gerçekleşir ve nöron bir süre uyarıya yanıt veremez. C lifleri daha önce söylendiği gibi patolojik mesane reflekslerinden sorumlu olduğundan bu iki bileşik nörojenik detrüsör aşırı aktivitesi ve interstisyel sistit gibi durumların tedavisinde çalışılmaktadır (12). Bu nörotransmitterler dışında insan mesanesinde birçok nörotransmitter bulunur, ancak bunların rolleri henüz tam olarak çözülememiştir. 547

Üroepitelin sensöryel rolü Daha önceleri üroepitel yalnızca pasif bir bariyer olarak düşünülürken, artık duyusal ve iletisel özellikleri olan, temas ettiği sinir ve kas dokuları ile iletişim hâlinde olan, böylelikle işeme ve depolama işlevine katkıda bulunan bir yapı olduğu anlaşılmıştır. Üroepitelin Ach, ATP ve NO gibi kimyasal mediyatörler ile muskarinik, adrenerjik, purijenik ve taşikinin reseptörleri salgılayabildiği gösterilmiştir (13). Bunlarla ilgili çalışmalar alt üriner sistem rahatsızlıklarında ek tedavi yollarını bulmada yardımcı olacaktır. İşeme fizyolojisi Toplayıcı kanallardan süzülen idrarın kimyasal özelliği mesaneden atılana kadar değişmez. İdrarın toplayıcı kanallara ulaşmasıyla kaliksler içinde pacemaker aktivitesi başlar. Pelvise ve üretere yayılan bu aktivite idrarın mesaneye kadar ulaştırılmasını sağlayan bir peristaltik kasılma sürecini başlatır. Üreter duvarları sempatik ve parasempatik sinirlerce kontrol edilen düz kas yapısından oluşur ve bu yapının içerisinde üreter boyunca uzanan intramural sinir pleksusları ve sinir demetleri bulunur. Diğer visseral organlarda olduğu gibi peristaltik kasılmalar parasempatik uyarıyla artar, sempatik uyarıyla azalır. Normal şartlarda üreterler mesane duvarı içerisinde oblik olarak bir kaç cm ilerleyerek trigondan mesane içerisine girerler. Detrüsörün normal tonusu üreterleri komprese eder ve mesanede basınç arttığında mesanedeki idrarın üreterlere geri kaçışını önler. Üreterdeki her peristaltik dalga üreter içindeki basıncı artırır ve idrarın mesaneye girişini sağlar (1). Mesane içinde idrar yokken mesane içi basınç hemen hemen 0 dır. Birkaç mililitre idrar dolduktan sonra basınç 5-10 cm H 2 O ya yükselir. Bu durum sistometri yapıldığında detrüsör basıncının kısa süreli olarak arttığı Faz 1 e karşılık gelir. İdrar mesaneye dolmaya devam ettikçe basınç, yaşa göre kapasitenin değişmesiyle doğru orantılı olarak belli bir hacme kadar neredeyse sabit kalır. Bu dönem de sistometrideki Faz 2 ye karşılık gelir. Mesanenin viskoelastik özeliklerine göre belirli bir limite ulaştıktan sonra bu eşik değeri geçilir ve mesane içi basınç hızla yükselir. Basıncın hızla arttığı bu dönem Faz 3 e karşılık gelecektir. Uygun ortam mevcut olduğunda istemli kontrol edilen dış sfinkter gevşer ve işeme gerçekleşir. Bu fazın başlangıcındaki istemli detrüsör kontraksiyonları da sistometride Faz 4 olarak adlandırılır. Mesanenin dolumu sırasında basıncı periyodik olarak aniden yükselten detrüsör kasılmaları gerçekleşir. Bu durum sistometri yapıldığında dolum fazındaki eğride dikensi dalgalanmalar şeklinde görülür. Bu duruma işeme refleksi neden olur. Bu refleks özellikle posterior üretrada bulunan ve mesane basıncı yükseldiğinde posterior üretranın da dolması ile uyarılan gerilme reseptörlerinin aktive olması ile ortaya çıkar. Uyarılan reseptörler pelvik sinirler içerisinde bulunan sinir lifleri aracılığı ile omuriliğin sakral segmentine ulaşır. Aynı sinir içerisinde bulunan parasempatik liflerle de yanıt detrüsörde kasılma olarak ortaya çıkar. Mesane çok dolu değilse bu kaslıma kısa sürede ortadan kalkar ve detrüsör spontan tonusa geri döner. Mesane doldukça kasılma sıklığı ve şiddeti artar. Bu şiddet işeme eyleminin istemli olarak meydana gelmesine kadar pudendal sinir ve eksternal sfinkter aracılığı ile baskılanır. Bu baskılama olmadığında işeme eylemi gerçekleşir. İşeme refleksi otonom bir refleks olmakla birlikte beyindeki merkezlerce uyarılabilir veya baskılanabilir. Bu merkezler ponstaki güçlü uyarıcı merkez ve genel olarak baskılama işlevi gören beyin korteksindeki merkezlerdir. Bu merkezlerin baskılama işlevi genel olarak işeme refleksinin parsiyel baskılanması ve eksternal sfinkterin gevşetilmemesidir. İşeme isteği olduğunda eksternal sfinkter gevşetilir ve işeme refleksi uyarılır. Kaynaklar 1. Hall JE. Guyton and Hall textbook of medical physiology. 13th ed. 2016. 2. Fowler CJ, Griffiths D, Groat WC De. The neural control of micturition 2008;9. https://doi.org/10.1038/nrn2401 3. Dixon JS, Gilpin CJ. Presumptive sensory axons of the human urinary bladder: a fine structural study. J Anat 1987;151:199-207. 4. Yoshimura N, de Groat WC. Neural control of the lower urinary tract. Int J Urol 1997;4:111-125. https://doi.org/10.1111/j.1442-2042.1997.tb00156.x 5. Andersson K-E. Bladder activation: afferent mechanisms. Urology 2002;59:43-50. https://doi.org/10.1016/s0090-4295(01)01637-5 6. de Groat WC, Kawatani M, Hisamitsu T, et al. Mechanisms underlying the recovery of urinary bladder function following spinal cord injury. J Auton Nerv Syst 1990;30 Suppl:S71-7. 548

A. Tekin, İşeme fizyolojisi ve işemenin nöral kontrolü https://doi.org/10.1016/0165-1838(90)90105-r 7. Clemens JQ. Basic Bladder Neurophysiology. Urol Clin N Am 2010;37:487-494. https://doi.org/10.1016/j.ucl.2010.06.006 8. Griffiths D, Tadic SD. Bladder control, urgency, and urge incontinence: evidence from functional brain imaging. Neurourol Urodyn 2008;27:466-474. https://doi.org/10.1002/nau.20549 9. D Agostino G, Bolognesi ML, Lucchelli A, et al. Prejunctional muscarinic inhibitory control of acetylcholine release in the human isolated detrusor: involvement of the M4 receptor subtype. Br J Pharmacol 2000;129:493-500. https://doi.org/10.1038/sj.bjp.0703080 10. Yamaguchi O. Latest treatment for lower urinary tract dysfunction: therapeutic agents and mechanism of action. Int J Urol 2013;20:28-39. https://doi.org/10.1111/iju.12008 11. Andersson KE, Garcia Pascual A, Persson K, et al. Electrically-induced, nerve-mediated relaxation of rabbit urethra involves nitric oxide. J Urol 1992;147:253-259. 12. de Seze M, Wiart L, de Seze M-P, et al. Intravesical capsaicin versus resiniferatoxin for the treatment of detrusor hyperreflexia in spinal cord injured patients: a double-blind, randomized, controlled study. J Urol 2004;171:251-255. https://doi.org/10.1097/01.ju.0000100385.93801.d4 13. Birder LA, de Groat WC. Mechanisms of disease: involvement of the urothelium in bladder dysfunction. Nat Clin Pract Urol 2007;4:46-54. https://doi.org/10.1038/ncpuro0672 549