Koroner Arter Hastalığının Şiddetini Tahmin Etmek İçin P Dalga Dispersiyonunun Kullanılabilirliği

Benzer belgeler
Usefulness of P Wave Dispersion for Predicting Coronary Artery Disease Severity

Koroner Anjiyografi Darlık Derecesinin Değerlendirilmesi

Stabil koroner arter hastalığında doğrular ve yanlışlar:

Her kronik tam tıkalı lezyon açılmalı mı? Prof. Dr. Murat ÇAYLI Özel Adana Medline Hastanesi

ST YÜKSELMESİZ AKUT KORONER SENDROMDA GİRİŞİMSEL TEDAVİ STRATEJİSİ

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI

Stabil Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı Olan Kişilerin P Dalgası Dispersiyonunun Normal Populasyon ile Karşılaştırılması

KORONER ANJİYOGRAFİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Zeki Dostbil 1, Habib Çil 2, Zuhal Arıtürk Atılgan 2, Ebru Tekbaş 2, Buğra Kaya 3, Savaş Kaya 4

Doç.Dr. Ayşe EMRE*, Doç.Dr. Sait TERZİ*, Dr. Daniel NUHAJ*, Dr. Aysun ERDEM*, Dr. Selçuk YAZICI*, Dr. Ufuk S. CEYLAN*, Doç.Dr.

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ S İ VA S

Doç.Dr.Namık Özmen GATA H.Paşa Eğt.Hast. Kardiyoloji Servisi. İstanbul

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

G ĞÜ Ğ S Ü A Ğ A R Ğ IS I I KORONER E A N A JĐ J Y Đ O Y NUN U

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Efor Testinin Anteriyor Miyokard İnfarktüslü Hastalarda İnfarkt Alanındaki İskemiyi Göstermedeki Önemi

Dr. Gökhan AKSAN Şişli Hamidiye Etfal E.A.H Kardiyoloji Kliniği 22/04/16

Persistan ALT Yüksekliği ile Seyreden Kronik Hepatit B (KHB) Hastalarında Karaciğer Hasarının Öngörülmesinde HBV DNA Seviyesi Ne Kadar Önemli?

KORONER ARTER? NE ZAMAN? Hacettepe Üniversitesi Tıp T Fakültesi Radyoloji A.D.

Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu

SOL ANA KORONER HASTALIÐININ GENÇ VE YAÞLI HASTALAR- DA KLÝNÝK ÖZELLÝKLER VE RÝSK FAKTÖRLERÝ AÇISINDAN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

ÇUKUROVA BÖLGESİNDE PERKÜTAN KORONER GİRİŞİM YAPILAN HASTALARA YERLEŞTİRİLEN STENT BOYUTLARI

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

iyokard Perfuzyon SPECT inin

Dr. Bülent Behlül Altunkeser Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD Konya

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

EKG DE GÖZDEN KAÇANLAR. Dr Sertaç Güler, Acil Tıp Uzmanı Ankara EAH Acil Tıp Kliniği

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

Acil Serviste DÜŞÜK RİSK GÖĞÜS AĞRILI HASTAYA YAKLAŞIM. Doç. Dr. Sezgin Sarıkaya Yeditepe Üniversitesi - Bağcılar EAH

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı

184 JCEI / Berilğen ve ark. Orta ciddiyette koroner arter lezyonlarının değerlendirilmesi 2013; 4 (2): RESEARCH ARTICLE

Akut Koroner Sendromlar

SVO da Perfüzyon ve Difüzyon MR

Koroner Mikrosirkülasyonun Fonksiyonel Açıdan Değerlendirilmesinde Kullanılan İnvazif Yöntemler. Dr. Murat Sezer İstanbul Tıp Fakültesi

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Diyabetik bireylerde kardiyovasküler hastalık tanısında güncel yaklaşımlar

Periferik Arter Hastalıklarına Yaklaşım. Dr. Murat İKİZLER Eskişehir, 201 3

Giriș. ARAȘTIRMA YAZISI / ORIGINAL ARTICLE Kafkas J Med Sci 2012; 2(2):49 53 doi: /kjms

Karotis Arter Stenozunun Derecesi ile Koroner Arter Hastalığının Yaygınlığı ve Ciddiyeti: SYNTAX ve SYNTAX-II Skoru Korelasyon Çalışması

İZOLE KORONER ARTER EKTAZİSİ BULUNAN HASTALARDA QT DİSPERSİYONU ARTIŞI

GENÇ BADMiNTON OYUNCULARıNIN MÜSABAKA ORTAMINDA GÖZLENEN LAKTATVE KALP ATIM HIZI DEGERLERi

Koroner Arter Hastal ğ nda Egzersiz Testi Bulgular ile Koroner Anjiyografiye Göre Belirlenen Tedavi Seçeneklerinin İlişkileri

TANI TESTLERINE GIRIŞ & ROC ANALİZİ

Bruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri

Yaşlı erkek, göğüs ağrısı olup geçmiş ilk çekilen EKG si budur: m. EKG de İpuçları ve Atladıklarımız

Diyabetik hastada kardiyovasküler değerlendirme: Ne zaman anjiyografi yapalım? Doç.Dr.Özlem Batukan ESEN Memorial Şişli Hastanesi

NSTE-AKS Dr Behçet AL. Gaziantep University Antalya/Turkey-2012

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK

Tc-99m MIBI SPECT miyokard perfüzyon sintigrafisindeki revers redistribüsyon paterninin sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu üzerindeki etkisi

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin NARCI MEÜTF Acil Tıp AD

The Turkish Journal of Invasive Cardiology TÜRK GİRİŞİMSEL KARDİYOLOJİ DERGİSİ

Giriș. Ahmet Karakurt 1, Yüksel Kaya 1, Tolga Sinan Güvenç 1, Mehmet Akbulut 2

Demografik Özelliklerin Koroner Arter Hastalığına Etkisinin Analizi


BİYOİSTATİSTİK Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

Akut İnferiyor Miyokart Enfarktüsünde İlk Başvuru Anındaki Elektrokardiyografi ile Enfarktüsten Sorumlu Koroner Arteri Tahmin Edebilir miyiz?

Acil Serviste DÜŞÜK-ORTA OLASILIKLI AKS. Uzm.Dr.Mehmet AYRANCI Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH Acil Tıp Kliniği

Koroner Arter Dominansı ve Qt Dispersiyonu

EKG Yorumlanmasındaki Ölümcül Hatalar. John Fowler, MD, DABEM Kent Hastanesi

Sosyoekonomik düzey ile miyokart enfarktüsü ve komplikasyonları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

karşıt görüş Atriyal fibrilasyonun doğal seyrini durdurmak için erken dönemde ablasyon gerekir

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

KORONER ARTER HASTALIĞINDA BETA BLOKERLER GÖZDEN DÜŞÜYOR MU?

BİRİNCİ BASAMAK İÇİN TEMEL EKG OKUMA BECERİSİ

Tam revaskülarizasyonda CABG standart tedavidir

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

Klinik Araştırma. MN Kardiyoloji 21/2014

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar

Atriyal Fibrilasyon Ablasyonu Sonrası Antikoagülasyon. Dr.Ata KIRILMAZ

Uz.Dr. Mehmet Levent ALKAN

Ömür Ö 1 Akgün A 1 Özcan Z 1 Çalkavur İ T 2 Yavuzgil O 3 Özkılıç H 1. Özet

Koroner arter ektazisi: Klinik ve anjiyografik değerlendirme

Oral dipiridamollü miyokard perfüzyon sintigrafisinde akciğer/kalp oranı normal değerlerinin belirlenmesi

Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli

TÜRK KARDİYOLOJİ DERNEĞİ KALP HASTALIKLARINDA NÜKLEER KARDİYOLOJİ YÖNTEMLERİ UYGULAMA KILAVUZU

Acil Serviste Düşük risk göğüs ağrılı hasta yönetimi. Doç.Dr. Seda Özkan Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Acil Tıp Kliniği

SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU

Sporcu Kalbine Yaklaşım: Ani Ölüm Riskinin Değerlendirilmesi

Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA REZİDÜEL RENAL FONKSİYON VE İNVAZİF OLMAYAN ATEROSKLEROZ BELİRTEÇLERİ İLİŞKİSİ

TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Kronik Total Oklüzyon (KTO) da İlaç Salınımlı Stentler. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

ST SEGMENT YÜKSELMELİ MİYOKART ENFARKTÜSÜ (STEMI)

Akut İshalli Çocuklarda İshal Etkenleri, Çevresel Etkenler ve Diyette Doğal Probiyotik Tüketiminin İshal Şiddeti İle İlişkisi

Tanı Testlerinin Değerlendirilmesi. ROC Analizi. Prof.Dr. Rian DİŞÇİ

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Koroner Arter Hastalığı Tanı ve Yönetiminde Nükleer Kardiyoloji

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

MİYOKARD PERFÜZYON SİNTİGRAFİSİNİN UYGULANMASI VE KARDİYOLOJİDE KULLANIMI

Aort Koarktasyonunun Stent Implantasyonu ile Tedavisini Takiben Gelişen Alt Ekstremite Arteryel Trombotik Oklüzyonu Thrombotic Occlusion Of Lower

Transkript:

Koşuyolu Heart J 2017;20(2):111-115 DOI: 10.5578/khj.27856 ORIGINAL INVESTIGATION 111 Koroner Arter Hastalığının Şiddetini Tahmin Etmek İçin P Dalga Dispersiyonunun Kullanılabilirliği Hande Kangül 1, Mehmet Eyüboğlu 2, Ömer Kozan 1 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye 2 Özel İzmir Avrupa Tıp Merkezi, Kardiyoloji Kliniği, İzmir, Türkiye ÖZET Giriş: Koroner anjiyografi uygulanan hastaların sadece küçük bir kısmında tıkayıcı koroner arter hastalığı (KAH) saptandığı düşünüldüğünde, KAH ciddiyetini öngörebilecek yeni belirteçlerin saptanması önem taşımaktadır. Çalışmamızın amacı, stabil KAH ile başvuran ve miyokart perfüzyon sintigrafisinde iskemi saptanması nedeniyle koroner anjiyografi uygulanan hastalarda tıkayıcı KAH varlığı ve KAH yaygınlığını öngörmede P dalga dispersiyonun önemini test etmektir Hastalar ve Yöntem: Miyokart perfüzyon sintigrafisinde iskemi saptanması nedeniyle koroner anjiyografi uygulanan 126 hasta çalışmaya dahil edildi. Anjiyografi sonucuna göre hastalar tıkayıcı KAH saptanmayan (grup 1), tek damarda tıkayıcı KAH saptanan (grup 2) ve birden fazla damarda tıkayıcı KAH saptanan hastalar (grup 3 ) olmak üzere üç gruba ayrıldı. Gruplar P dalga süreleri ve P dalga dispersiyonu açısından birbirleriyle karşılaştırıldı. KAH yaygınlığını değerlendirmek için Gensini skoru kullanıldı. Bulgular: İstirahat P dalga süreleri açısından gruplar birbiriyle karşılaştırıldığında, üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmazken, P dalga recovery süreleri açısından gruplar birbiriyle karşılaştırıldığında ise, üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (sırasıyla 117.10 ± 13.69 msn, 127.64 ± 12.70 msn, 130.51 ± 11.84 msn, p< 0.001). P dalga dispersiyonu açısından gruplar birbiriyle karşılaştırıldığında, her üç grup arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (sırasıyla 13.63 ± 6.38 msn, 22.48 ± 3.98 msn, 27.14 ± 6.22 msn, p< 0.001). P dalga süre değişikliği ve Gensini skoru arasında pozitif yönde korelasyon izlendi. P dalga süre değişikliği arttıkça Gensini skorunun da arttığı tespit edildi ( r= 0.390, p< 0.001). Sonuç: Çalışmamızın sonuçları miyokart perfüzyon sintigrafisi sonucuna P dalga dispersiyonunun eklenmesinin tıkayıcı KAH ve KAH yaygınlığını belirlemede testin duyarlılığını ve özgüllüğünü anlamlı olarak artırdığını göstermektedir. Anahtar Kelimeler: P dalga dispersiyonu; miyokart perfüzyon sintigrafisi; koroner arter hastalığı Usefulness of P Wave Dispersion in Predicting Coronary Artery Disease Severity ABSTRACT Introduction: Because only a small proportion of patients undergoing coronary angiography have obstructive coronary artery disease (CAD), further markers are necessary to predict CAD severity. The aim of our study was to investigate the importance of P wave dispersion for predicting obstructive CAD and its severity in patients undergoing coronary angiography for positive myocardial perfusion scintigraphy. Patients and Methods: Overall, 126 patients who underwent coronary angiography for positive myocardial perfusion scintigraphy were included in the study. The patients were divided into three groups based on coronary angiography findings: group 1, patients with non-obstructive CAD; group 2, patients with obstructive CAD in only one vessel; and group 3, patients with obstructive CAD in more than one vessel. The groups were compared for P wave duration and P wave dispersion. Gensini score was used to evaluate CAD severity. Results: There was no significant difference among the groups regarding P wave duration at rest. However, there was a significant difference among the groups regarding P wave duration at recovery (117.10 ± 13.69 msn, 127.64 ± 12.70 msn, 130.51 ± 11.84 msn, respectively, p< 0.001). When the groups were compared for P wave dispersion, we found a statistical significant difference among the groups (13.63 ± 6.38 msn, 22.48 ± 3.98 msn, 27.14 ± 6.22 msn, respectively, p< 0.001). There was a positive correlation between P wave dispersion and Gensini score (r= 0.390, p< 0.001). Conclusion: Our findings suggested that P wave dispersion increases the sensitivity and specificity of positive myocardial perfusion scintigraphy for predicting obstructive CAD and its severity. Key Words: P wave dispersion; myocardial perfusion scintigraphy; coronary artery disease Yazışma Adresi Mehmet Eyüboğlu E-posta: mhmtybgl@gmail.com Geliş Tarihi: 07.05.2016 Kabul Tarihi: 23.07.2016 Telif Hakkı 2017 Koşuyolu Heart Journal. Metnine www.kosuyoluheartjournal.com web adresinden ulaşılabilir.

112 Koşuyolu Heart J 2017;20(2):111-115 P Dalga Dispersiyonu ve KAH Yaygınlığı GİRİŞ Miyokart iskemisinin en sık görülen nedeni olan stabil koroner arter hastalığı (KAH) aterosklerotik kalp damar hastalıkları içinde önemli bir mortalite ve morbidite sebebi olup koroner arter trombozunun ön planda olduğu akut koroner sendromlar hariç çok geniş bir hasta grubunu kapsamaktadır (1). Tanı ve değerlendirme klinik değerlendirme, invaziv olmayan stres testler ve koroner anjiyografiyi içermektedir. Yaygın olarak kullanılan invaziv olmayan stres testler efor testi ve miyokart perfüzyon sintigrafisi olup hastalık tanısı ve yaygınlığını değerlendirmede altın standart koroner anjiyografidir (1). Elektif koroner anjiyografi uygulanan hastaların ancak üçte biri kadarında tıkayıcı KAH saptandığı düşünüldüğünde, yaygın olarak kullanılan invaziv olmayan testlere ilave olarak KAH ciddiyetini öngörebilecek yeni belirteçlerin saptanması klinik olarak büyük önem taşımaktadır (2). Yüzey elektrokardiyografi (EKG) de uzamış P dalga süresi ve P dalgasının maksimum ve minimum süresi arasındaki fark alınarak hesaplanan P dalga dispersiyonu aritmiler için önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir (3). P dalga dispersiyonu KAH da da incelenmiş olup P dalga dispersiyonunun koroner anjiyografide tıkayıcı KAH saptanan hastalarda normal koroner anjiyografiye sahip hastalara göre anlamlı olarak artmış olduğu gösterilmiştir (4). Ancak, P dalga dispersiyonunun miyokart perfüzyon sintigrafisinde iskemi kanıtı olan hastalarda anjiyografik olarak belgelenmiş KAH ve KAH yaygınlığını öngörmedeki yeri net değildir. Bu çalışmanın amacı stabil KAH ile başvuran ve tanı amaçlı yapılan miyokart perfüzyon sintigrafisinde iskemi saptanması nedeniyle koroner anjiyografi uygulanan hastalarda revaskülarizasyon gereksinimi olan ciddi koroner arter hastalığını saptamada P dalga dispersiyonunun kullanılabilirliğini test etmektir. HASTALAR ve YÖNTEM KAH şüphesi nedeniyle miyokart perfüzyon sintigrafisi uygulanan ve yapılan sintigrafide iskemi saptanması nedeniyle koroner anjiyografi uygulanan ardışık 146 hasta çalışma için tarandı. Egzersiz yapamadığı için farmakolojik stres ile myokart sintigrafisi uygulanan hastalar (n= 10), atriyal fibrilasyonu olan hastalar (n= 4), sol dal bloğu olan hastalar (n= 2), antiiskemik tedavisine sintigrafiden 48 saat önce ara verilmeyen hastalar (n= 2) ve yüzey EKG sinde belirgin iskemi bulgusu olan hastalar (n= 2) çalışmaya dahil edilmedi. Geriye kalan 126 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik ve klinik özellikleri hasta kabulünde kayıt altına alındı. Çalışma için lokal etik kuruldan gerekli izin alındı. Koroner Anjiyografi Çalışmaya dahil edilen bütün hastalara korner anjiyografi uygulandı. Koroner anjiyografi standart Judkins tekniği kullanılarak femoral veya radiyal arter yoluyla uygulandı. Sol sistem için en az dört sağ koroner arter için en az iki ortogonal düzlemde çekim yapıldı. Koroner anjiyogramlar çalışma verilerine kör iki deneyimli girişimsel kardiyolog tarafından değerlendirildi. Sol ana koroner arter (LMCA) için %50, diğer epikardiyal damarlar için %70 darlık saptanması tıkayıcı-ciddi KAH olarak kabul edildi. Hastalar koroner anjiyografi sonuçlarına göre 3 gruba ayrıldı; tıkayıcı KAH saptanmayan veya koroner anjiyografisi normal olan hastalar (grup 1), tek damarda tıkayıcı KAH saptanan hastalar (grup 2) ve birden fazla majör epikardiyal damarda tıkayıcı KAH saptanan hastalar (grup 3). Bütün hastalar için koroner arterlerdeki aterosklerozun yaygınlığının ve şiddetinin derecelendirilmesinde Gensini skorlaması kullanıldı (5). Anjiyografik stenoz derecesine göre; %1-25 arası darlık için 1 puan, %26-50 arası darlık için 2 puan, %51-75 arası darlık için 4 puan, %76-90 arası darlık için 8 puan, %91-99 arası darlık için 16 puan %100 total lezyon için 32 puan verildi. Daha sonra hesaplanan skorlar koroner arterlerin her bir segmenti için tanımlanmış olan katsayı ile çarpılarak ve sonuçlar toplanarak Gensini skoru hesaplandı. Segment ve katsayıları ise, LMCA için 5, sol ön inen koroner arter (LAD) proksimal için 2.5, mid 1.5, apikal 1, diagonal 1 için 1 ve diagonal 2 için 0.5; sirkumfleks arter (CX) proksimali için 2.5, distali için 1, obtus marjin (OM) için 1 ve eğer sol dominant ise arka inen arter (PDA) için 1, posterolateral arter (PL) için 0.5 segmentlerine; sağ koroner arter (RCA) proksimali için 1, mid 1, distal 1 ve PDA için 1 ile çarpıldı. Gensini skoru 1-20 arasında ise hafif koroner ateroskleroz, skor > 20 ise şiddetli koroner ateroskleroz olarak kabul edildi. P Dalga Süresi ve Dispersiyonu P dalga süresinin saptanması için standart EKG kayıtları (25 mm/saniye, 10 mm/mv) 4 kez büyütülerek (100 mm/saniye, 40 mm/mv) yeniden değerlendirildi. Her hasta için ayrı ayrı eş zamanlı lead II ve lead V5 teki seçilen P dalgaları en küçük sinyallere kadar analiz edildi ve sonuçlar karşılaştırıldı. P dalga süresi istirahat ve egzersiz testinin recovery fazının birinci dakikasında 4 kat büyütülmüş kayıtlarda ölçüldü. P dalgası ile devamlılık gösteren T ve/veya U-dalgasının inen kolundaki bükülme noktası P dalgasının başlangıcı olarak kabul edildi. P dalgasının bitimi P dalgası sonundaki bükülme noktası olarak kabul edildi (6). P dalga süresi derivasyon II ve V5 ten elde edilen değerlerin ortalaması alınarak hesaplandı. P dalga dispersiyonu, P dalga süresi (recovery) P dalga süresi (istirahat) şeklinde hesaplandı (Şekil 1). Oluşturulan üç grup (non-kritik, tek damar, çok damar hastalığı olanlar) kendi aralarında P dalga sürelerindeki değişiklik ve Gensini skoru açısından karşılaştırıldı. İstatistiksel Analiz Bütün veriler SPSS version 15.0 (SPSS, Inc., Chicago, Illinois) kullanılarak analiz edildi. Devamlı değişkenler ortalama ± standart sapma olarak ifade edildi. Kategorik değişkenler yüzde ve sayı olarak ifade edildi. Kategorik değişkenler için Ki-Kare testi, devamlı değişkenler için ANOVA testi kullanıldı. Post-hoc ile varyans analizi yapıldı (Bonferroni düzeltmeli). Numerik veriler arasındaki ilişki açısından Pearson ve Kendall s korelasyon analizi yapıldı. P dalga süre değişikliği için cut-off belirlerken Roc eğrisi kullanıldı. P değerleri için < 0.05 in altında olması istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

Kangül H, Eyüboğlu M, Kozan Ö. Koşuyolu Heart J 2017;20(2):111-115 113 Şekil 1. P dalga dispersiyonu ölçümü. BULGULAR Çalışmaya 126 hasta dahil edildi ve çoğunluğu (%58.7) erkek hastalardı. Yaş ve ejeksiyon fraksiyonu değerlendirildiğinde her üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı. Ortalama yaşı en yüksek grup tek damar tıkayıcı KAH saptanan (grup 2) olurken, ejeksiyon fraksiyonu en yüksek olan grup ise tıkayıcı KAH saptanmayan (grup 1) hastalar olarak izlendi. Diğer risk faktörleri açısından gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı. Hastaların klinik ve demografik özellikleri Tablo 1 de listelenmiştir. P dalga istirahat süreleri açısından gruplar birbiriyle karşılaştırıldığında, üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (p= 0.718). P dalga recovery süreleri açısından gruplar birbiriyle karşılaştırıldığında ise üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı. Bu fark grup 1 de saptanan P dalga recovery süresinin, grup 2 ve grup 3 te saptanan süreye göre daha kısa olmasından kaynaklanmaktadır (sırasıyla 117.10 ± 13.69 msn, 127.64 ± 12.70 msn, 130.51 ± 11.84 msn, p< 0.001). P dalga dispersiyonu açısından gruplar birbiriyle karşılaştırıldığında, her üç grup arasında da istatistiksel olarak anlam- Tablo 1. Hastaların klinik ve demografik özellikleri Koroner anjiyografi Değişkenler Nonkritik (n= 60) Tek damar (n= 31) Çok damar (n= 35) P değeri Yaş 56.86 ± 12.77 63.00 ± 7.82 61.82 ± 10.55 0.022 Ejeksiyon fraksiyonu 60.8 ± 7.54 55.06 ± 9.25 52.62 ± 12.72 < 0.001 Erkek cinsiyet 29 (%48.3) 20 (%64.5) 25 (%71.4) 0.066 Hipertansiyon 40 (%66.7) 24 (%77.3) 28 (%80.0) 0.301 Diabetes mellitus 15 (%25.0) 12 (%38.7) 14 (%40.0) 0.226 Hiperlipidemi 23 (%38.3) 18 (%58.1) 21 (%60.0) 0.066 Sigara 14 (%23.3) 7 (%22.6) 10 (%28.6) 0.812 Aile öyküsü 14 (%23.3) 6 (%19.4) 9 (%25.7) 0.826 Önceki miyokart infarktüsü 8 (%13.3) 6 (%19.4) 12 ( %34.3) 0.501 Koroner girişim öyküsü 12 (%20.0) 11 (%35.5) 10 (%28.6) 0.262

114 Koşuyolu Heart J 2017;20(2):111-115 P Dalga Dispersiyonu ve KAH Yaygınlığı Tablo 2. Koroner anjiyografi sonuçları ile P dalga süresi/dispersiyonu ve Gensini skoru arasındaki ilişki Koroner anjiyografi Değişkenler Nonkritik (n= 60) Tek damar (n= 31) Çok damar (n= 35) P değeri P dalga süresi, istirahat (msn) 103.46 ± 11.49 105.16 ± 11.56 103.08 ± 9.95 0.718 P dalga süresi, recovery (msn) 117.10 ± 13.69 127.64 ± 12.70 130.51 ± 11.84 < 0.001 P dalga süre değişimi (msn) 13.63 ± 6.38 22.48 ± 3.98 27.14 ± 6.22 < 0.001 Gensini skoru 15.90 ± 45.13 58.95 ± 56.00 83.25 ± 39.43 < 0.001 lı fark saptandı (sırasıyla 13.63 ± 6.38 msn, 22.48 ± 3.98 msn, 27.14 ± 6.22 msn, p< 0.001). Gensini skorları açısından gruplar birbiriyle karşılaştırıldığında, yine her üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (sırasıyla 15.90 ± 45.13, 58.95 ± 56.00, 83.25 ± 39.43, p< 0.001). Koroner anjiyografi bulguları ile P dalga süresi/değişimi arasındaki ilşki Tablo 2 de verilmiştir. P dalga süre değişikliği ve Gensini skoru arasında pozitif yönde korelasyon izlendi. P dalga süre değişikliği arttıkça Gensini skorunun da arttığı tespit edildi (r= 0.390, p< 0.001). P dalga süre değişikliği ve koroner anjiyografide ciddi lezyon saptanması arasındaki ilişki Roc eğrisiyle değerlendirildi. Buna göre p dalga süre değişikliği için 21.5 msn değeri cut-off değer olarak belirlendi. P dalga dispersiyonun 21.5 msn ve üzerinde olması %81 duyarlılık, %80 özgüllükle ciddi koroner arter hastalığı ile ilişkili tespit edildi (Şekil 2). TARTIŞMA Çalışmamızın sonucu artmış P dalga dispersiyonun pozitif miyokart sintigrafisi nedeniyle koroner anjiyografi uygulanan hastalarda tıkayıcı ve ciddi KAH ile ilişkili olduğu göstermiştir. Technetium-99m single photon emission computed tomography (SPECT) ile uygulanan miyokart perfüzyon sintigrafisi KAH şüphesi olan hastalarda önemli bir invaziv olmayan tarama testi olarak yaygın olarak kullanılmaktadır. Efor testine göre tıkayıcı KAH varlığını saptamada daha duyarlı olmasına rağmen SPECT ile uygulanan miyokart perfüzyon sintigrafisinin koroner iskemiyi saptamasında da önemli zorluklar ve kısıtlamalar bulunmaktadır (1,7). Bazı durumlarda SPECT ile uygulanan miyokart perfüzyon sintigrafisinin tıkayıcı KAH varlığını saptamada duyarlılığı düşük olabilmekte, ayrıca görüntüleme artifaktlarına bağlı olarak özellikle sağ koroner arter ve sol sirkumfleks arter lezyonlarında miyokart sintigrafisinin tıkayıcı KAH varlığını saptamada tanısal doğruluğu düşük olabilmektedir (8,9). Ayrıca miyokart perfüzyon sintigrafisinin önemli oranda yanlış pozitif sonuç verebilmesi de göz önüne alındığında testin duyarlılığını ve özgüllüğünü arttırabilecek yeni verilerin elde edilmesi büyük önem taşımaktadır (10,11). Çalışmamızda, pozitif miyokart perfüzyon sintigrafisi sonucuna artmış P dalga dispersiyonun eklenmesinin tıkayıcı KAH varlığını saptamada miyokart sintigrafisinin özgüllüğünü ve duyarlılığını belirgin olarak artırdığını saptadık. Şekil 2. P dalga süre değişikliği ve koroner anjiyografide ciddi lezyon saptanması arasındaki ilişki, Roc analiz eğrisi, (AUC: 0.913, Standart sapma: 0.023, %95 CI 0, 86-0.95, p< 0.001).

Kangül H, Eyüboğlu M, Kozan Ö. Koşuyolu Heart J 2017;20(2):111-115 115 Benzer P dalga süre değişikliği ve Gensini skoru arasında istatistiksel olarak anlamlı, pozitif yönde korelasyon izlendi. Bu sonuçlar, hasta değerlendirmesinde ve koroner anjiyografi öncesi risk sınıflandırmasında P dalga süresi ve P dalga dispersiyonunun kullanılabileceğini desteklemektedir. Homojen olmayan atriyal iletimin önemli bir göstergesi olarak kabul edilen P dalga dispersiyonu, atriyal aritmilerin özellikle de atriyal fibrilasyonun oluşumunda önemli bir rol oynuyor gibi görünmektedir (12). Yakın zamanda yayınlanan bir çalışmada miyokart iskemisi şüphesi nedeniyle egzersiz testi uygulanan hastalarda standart ST segment değişikliklerine P dalga dispersiyonun eklenmesi ile egzersiz testinin özgüllüğünde, pozitif ve negatif prediktif değerinde anlamlı olarak artış meydana geldiği gösterilmiştir (13). Artmış P dalga dispersiyonun KAH şüphesi nedeniyle koroner anjiyografi uygulanan hastalarda KAH ciddiyeti ile ilişkili olabileceği daha önce gösterilmiştir (4). Ancak iskemi yönünden pozitif miyokart perfüzyon sintigrafisi olan hastalarda KAH varlığı ve ciddiyeti ile P dalga dispersiyonu arasındaki ilişki net olarak bilinmemektedir. Çalışmamızın sonucunda pozitif miyokart perfüzyon sintigrafisi sonucuna artmış P dalga dispersiyonun eklenmesinin tıkayıcı KAH varlığını saptamada testin özgüllüğünü ve duyarlılığını anlamlı olarak artırdığını ve KAH yaygınlığı ile de anlamlı bir ilişki içerisinde olduğunu saptadık. Miyokart iskemisinin sol ventrikül ve sol atriyal basınçlarda artışa yol açtığı ve bu durumun P dalga süresi ve dispersiyonunda uzama meydana getirebileceği düşünüldüğünde, P dalga süresinin koroner anjiyografi öncesi risk sınıflandırılmasında kullanılması uygun bir yaklaşım gibi görülmektedir (14). Çalışmanın Kısıtlılıkları Çalışmamızın kıstılıklarından en önemlisi hasta sayısının nispeten az olmasıdır. Ayrıca koroner anjiyografide mikrovasküler dolaşım bozukluğunun yarattığı miyokart iskemisi değerlendirlemediğinden, anjiyografide kritik darlık saptanmayan hastaların iskemi yönünden pozitif miyokart perfüzyon sintigrafisi sonucunu değerlendirmek önemli bir zorluk oluşturmaktadır. Bu hasta grubunda miyokart iskemisi ve P dalga dispersiyonu arasındaki ilişki daha ileri çalışmalarda test edilmek için önemli bir konu gibi görülmektedir. SONUÇ Çalışmamızda P dalga dispersiyonun 21.5 msn ve üzerinde olması %81 duyarlılık, %80 özgüllükle ciddi koroner arter hastalığı ile ilişkili tespit edildi. Çalışmamızdan elde edilen mevcut bulgular iskemi yönünden pozitif miyokart sintigrafisi saptanan ve bu nedenle koroner anjiyografi uygulanan hastalarda, miyokart sintigrafisi sonucuna P dalga dispersiyonunun eklenmesinin testin duyarlılığını ve özgüllüğünü anlamlı olarak artırdığını göstermektedir. SPECT ile uygulanan miyokart perfüzyon sintigrafisinin tıkayıcı KAH varlığını saptamada önemli zorluklarla karşılaşabildiği düşünüldüğünde, P dalga dispersiyonun sintigrafi sonucu ile birlikte değerlendirilmesinin klinik kullanımda önemli bir rol alabileceği görülmektedir. Çıkar ÇATIŞMASI Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir. YAZAR KATKISI Anafikir/Planlama: HK, ME, ÖK Analiz/Yorum: HK, ME Veri Sağlama: HK, ME Yazım: HK, ME Gözden Geçirme ve Düzeltme: HK, ME, ÖK Onaylama: Tüm yazarlar KAYNAKLAR 1. Montalescot G, Sechtem U, Achenbach S, Andreotti F, Arden C, Budaj A, et al. 2013 ESC guidelines on the management of stable coronary artery disease: the Task Force on the management of stable coronary artery disease of the European Society of Cardiology. Eur Heart J 2013;34:2949-3003. 2. Patel MR, Peterson ED, Dai D, Brennan JM, Redberg RF, Anderson HV, et al. Low diagnostic yield of elective coronary angiography. N Engl J Med 2010;362:886-95. 3. Dilaveris PE, Gialafos EJ, Sideris SK, Theopistou AM, Andrikopoulos GK, Kyriakidis M, et al. Simple electrocardiographic markers for the prediction of paroxysmal idiopathic atrial fibrillation. Am Heart J1998;135:733. 4. Yilmaz R, Demirbag R. P-wave dispersion in patients with stable coronary artery disease and its relationship with severity of the disease. J Electrocardiol 2005;38:279-84. 5. Gensini GG. A more meaningful scoring system for determining the severity of coronary heart disease. Am J Cardiol 1983;51:606. 6. Maganis JC, Gupta B, Gamie SH, LaBarbera JJ, Startt-Selvester RH, Ellestad MH. Usefulness of p-wave duration to identify myocardial ischemia during exercise testing. Am J Cardiol 2010;105:1365-70. 7. Hesse B, Tagil K, Cuocolo A, Anagnostopoulos C, Bardies M, Bax J, et al. EANM/ESC procedural guidelines for myocardial perfusion imaging in nuclear cardiology. Eur J Nucl Med Mol Imaging 2005;32:855-97. 8. Elhendy A, van Domburg RT, Bax JJ, Poldermans D, Sozzi FB, Roelandt JR. Accuracy of dobutamine technetium 99 m sestamibi SPECT imaging for the diagnosis of single-vessel coronary artery disease: Comparison with echocardiography. Am Heart J 2000;139:224-30. 9. Smart SC, Bhatia A, Hellman R, Stoiber T, Krasnow A, Collier BD, et al. Dobutamine-atropine stress echocardiography and dipyridamole sestamibi scintigraphy for the detection of coronary artery disease: Limitations and concordance. J Am CollCardiol 2000;36:1265-73. 10. Bourque JM, Beller GA. Stress myocardial perfusion imaging for assessing prognosis: an update. JACC Cardiovasc Imaging 2011;4:1305-19. 11. Verna E, Ceriani L, Giovanella L, Binaghi G, Garancini S. Falsepositive myocardial perfusion scintigraphy findings in patients with angiographically normal coronary arteries: insights from intravascular sonography studies. J Nucl Med 2000;41:1935-40. 12. Aytemir K, Ozer N, Atalar E, Sade E, Aksöyek S, Ovünç K, et al. P wave dispersion on 12-lead electrocardiography in patients with paroxysmal atrial fibrillation. Pacing Clin Electrophysiol 2000;23:1109-12. 13. Koyuncu I, Tuluce K, Tuluce SY, Koyuncu B, Eyuboglu M, Gursul E, et al. Diagnostic value of combining heart rate recovery and P-wave changes with exercise-induced changes in the ST segments for prediction of myocardial ischaemia. Acta Cardiol 2015;70:422-9. 14. Dilaveris PE, Andrikopoulos GK, Metaxas G, Richter DJ, Avgeropoulou CK, Androulakis AM, et al. Effects of ischemia on P wave dispersion and maximum P wave duration during spontaneous anginal episodes. Pacing Clin Electrophysiol 1999;22:1640-7.