HEMŞİRELİK VE EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ VE KADINA İLİŞKİN NAMUS ANLAYIŞLARI İLE İLGİLİ TUTUMLARI 1

Benzer belgeler
daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Med-Science 102 Social Gender Roles Duygu Celik Seyitoglu, Gulsen Gunes, Ayse Gokce

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

N.E.Ü. A.K.E.F. MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

Volume: 13 Issue: 3 Year: 2016

HEMŞİRELİK VE SAĞLIK MEMURLUĞU ÖĞRENCİLERİNİN ATILGANLIK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ*

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Dersi nin hemşirelik öğrencileri toplumsal cinsiyet algısına etkisinin incelenmesi 1

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Gençlik Kamplarında Görev Yapan Liderlerin İletişim Becerilerinin Değerlendirilmesi *

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK , S İSTANBUL ISSN: Copyright

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE ÇALIŞMAKTA OLAN EBE VE HEMŞİRELERİN İLETİŞİM BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Üniversite Öğrencilerinin Çevreye Yönelik Görüşleri

OKUMA ALIŞKANLIKLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: ANKARA ÜNİVERSİTESİ KALECİK MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin İnternet Kullanımına Yönelik Görüşleri*

Tablo 1: Mezunlarımızın Tanıtıcı Özellikleri (n=110)

Hemşirelik Öğrencilerinin Bütüncül Tamamlayıcı ve Alternatif Tıbba Karşı Tutumları*

İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği

Üniversite Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutumları The Attitudes of the University Students Regarding the Gender Roles

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARI DÜZEYİNE ETKİLERİ Renan ŞEKER 1 Derya ÇINAR 2 Abdulkadir ÖZKAYA 1

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ/TÜRKÇE EĞİTİMİ (YL) (TEZLİ)

An examination of the attitudes of midwives and nurses towards gender roles and the influencing factors

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

IJOEEC (International Journal Of Eurasian Education And Culture) (ISSN: )

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

Şanlıurfa İlinde Kadınların Aile Planlamasına İlişkin Tutumlarının Belirlenmesi

BEDEN EGITIMI ÖGRETMENI ADAYLARıNIN SINIF ORGANIZASYONU VE DERS ZAMANI KULLANIMI DAVRANıŞLARlNIN ANALIzI

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Üniversite Öğrencilerinin Cinsiyet Eşitliği Tutumlarının Belirlenmesi*

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ OKUR- YAZARLIĞI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ)

Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI

Temel Hemşirelik Uygulamalarına İlişkin Hizmet İçi Eğitimin Değerlendirilmesi

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

Hande ŞAHİN** Barış DEMİREL***

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

$5$ù7,50$ (%(/ø. gö5(1&ø/(5ø1ø1 *g5(9 7$1,0/$5, 9( <(7(5/ø/ø. $/$1/$5,1$ *g5(.(1'ø/(5ø1ø '(ö(5/(1'ø50(/(5ø g]hq (VUD.$5$0$1 + O\D 2.

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI

Sayı 6 Haziran BİLGİ TEKNOLOJİLERİNDEN YARARLANMA DÜZEYLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: HATAY İLİ ÖRNEĞİ Fikriye KANATLI 1 Sinan SCHREGLMAN 2 ÖZET

ELEŞTİREL DÜŞÜNME. Tablo 1: Ölçekten ve Alt Boyutlarından Alınan Puan Ortalamaları

YÖNETİCİ HEMŞİRELERİN LİDERLİK DAVRANIŞ BOYUTLARININ İNCELENMESİ

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

Üniversite Öğrencilerinin Türk Dünyası Coğrafyasına İlişkin Tutumlarının Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi

AMELİYATHANE HEMŞİRELERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ (SYBD) BELİRLENMESİ *

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE YÖNELİK TUTUMLARI VE MESLEKİ BENLİK SAYGILARININ İNCELENMESİ

PANSİYONLU OKULLARDA ÇALIŞAN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLERİNİN KARAR VERMEDE ÖZ SAYGI ve KARAR VERME STİLLERİ

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

RESMİ İSTATİSTİK PROGRAMI TOPLANTI TUTANAĞI

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencilerinde Toplumsal Cinsiyet Rollerine Yönelik Tutumlar

Beden eğitimi ve spor eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının istihdam durumlarına yönelik. öğrenci görüşleri

Araştırma Görevlisi, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD, 2

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

Birinci basamakta çalışan sağlık personelinin hasta hakları konusunda bilgi düzeylerinin belirlenmesi

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

Antalya, 2015 FEP. Katılımcı Anket. Sonuçları

Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması

SPOR BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİSİ YÜKSEKOKULUNDA ÖĞRENİM GÖREN ÖĞRENCİLERİN ZAMAN YÖNETİMİ DAVRANIŞLARI

Mevsimlik Tarım İşçilerinin İş Kazası Geçirme Durumları

HASTALARIN SİGORTALI OLMA DURUMLARI VE HASTA MEMNUNİYETİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ: ÖZEL HASTANE ÖRNEĞİ

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ

Transkript:

ULUSLARARASI HAKEMLİ KADIN HASTALIKLARI VE ANNE ÇOCUK SAĞLIĞI DERGİSİ International Refereed Journal of Gynaecological Diseases and Maternal Child Health HEMŞİRELİK VE EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ VE KADINA İLİŞKİN NAMUS ANLAYIŞLARI İLE İLGİLİ TUTUMLARI 1 ATTITUDES OF NURSING AND MIDWIFERY STUDENTS ABOUT GENDER ROLES AND THE PERCEPTIONS OF HONOR RELATED TO WOMEN Nuran KÖMÜRCÜ 1, Hatice YILDIZ 2, Eylem TOKER 3, Özen Esra KARAMAN 4, Refika GENÇ KOYUCU 5, Ayşegül DURMAZ 6, Nihal AYDIN 7 1 İstanbul Aydın Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, İstanbul / Türkiye 2 Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı, İstanbul / Türkiye 3 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Sağlık Yüksekokulu, Ebelik Bölümü, Kahramanmaraş / Türkiye 4 Medipol Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ebelik Bölümü, İstanbul / Türkiye 5 Beykent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Yüksekokulu, Hemşirelik Bölümü, İstanbul / Türkiye 6 Dumlupınar Üniversitesi, Sağlık Yüksekokulu, Ebelik Bölümü, Kütahya / Türkiye 7 Kastamonu Üniversitesi, Taşköprü Meslek Yüksekokulu, Kastamonu / Türkiye Öz: Amaç: Bu çalışma hemşirelik ve ebelik üniversite öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rolleri ve kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili tutumlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu çalışma, 2011 yılında Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik ve Ebelik bölümlerinde öğrenim gören, birinci ve dördüncü sınıf öğrencilerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın evrenini, fakültenin Hemşirelik ve Ebelik bölümü birinci ve dördüncü sınıfında öğrenim gören öğrencilerin tümü (toplam 318) oluşturmuştur. Çalışmada herhangi bir örnekleme yöntemine gidilmemiştir. Araştırmaya katılmayı kabul eden 244 öğrenci çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Veriler; Anket formu, Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği (TCRTÖ) ve Kadına İlişkin Namus Anlayışı Tutum Ölçeği (KİNATÖ) ile toplanmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin %57.8 i (n=141) hemşirelik, %42.2 si (n=103) ebelik bölümünde okumaktadır ve çoğunluğu (%82.0) kızdır. TCRTÖ toplam puan ortalaması 102.71±10.19, KİNATÖ toplam puan ortalaması 90.01±18.99 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine ve kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili eşitlikçi tutuma sahip olduklarını göstermiştir. Ancak TCRTÖ erkek cinsiyet rolü, evlilikte cinsiyet rolü ve geleneksel cinsiyet rolü alt boyut puanlarına göre öğrencilerin geleneksel tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Sonuç; Öğrenciler toplumsal cinsiyet rolleri ve kadına ilişkin namus anlayışına ilişkin genelde eşitlikçi tutuma sahipken, erkek, evlilik ve geleneksel cinsiyet rollerinde geleneksel tutuma sahip oldukları ve bu alanlarda gelişmelerine ihtiyaç duyulduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Öğrenci, Hemşirelik, Ebelik, Toplumsal Cinsiyet, Namus Algısı Abstract: Aim: This study was performed to determine the attitudes of the nursing and midwifery university students about gender roles in society and the perceptions of honor related to women. Method: This descriptive study was carried out with the first and fourth class students that the studying in the Nursing and Midwifery department at Marmara University Health Sciences Faculty in 2011. The population of the study was composed of freshmen and senior students (total 318) in the Nursing and Midwifery Departments. Any sampling method was implemented in this study. The study sample consisted of 244 students who volunteered to participate in the study. Data was collected with the questionnaire, the Gender Role Attitudes Scale (GRAS) and the Attitude Scale for the Women-Related Conception of Honor (ASWRCH). Results: The sample of the research consisted of nursing students 57.8% (n=141) and midwifery students 42.2% (n=103), most of whom were women (82.0%). GRAS total mean score was founded 102.71±10.19, the ASWRCH score was founded 90.01±18.99. These results showed that the students had an egalitarian attitude towards gender roles in society and the sense of honor about women. However, according to the scores from the GRAS sub-scales, male gender role, gender role in marriage, and traditional gender role, the students had traditional attitudes. Conclusion: It can be said that the students have egalitarian attitudes towards gender roles in society and the sense of honor about women. But improvements are needed in some areas such as male, marriage and traditional gender role where they have traditional attitudes. Key Words: Student, Nursing, Midwifery, Gender, Sense of Honor Doi: 10.17367/JACSD.2016516856 1. Sorumlu Yazar: Eylem TOKER, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Sağlık Yüksekokulu, Ebelik Bölümü Kahramanmaraş / Türkiye eylem7@yahoo.com Geliş Tarihi / Received: 22.04.2015 Düzeltme Tarihi / Revised: 02.11.2015 / 2015 Kabul Tarihi/ Accepted: 07.03.2016 Makalenin Türü: Type of article (Araştırma Uygulama / Research -Applica tion) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest: Yok / Non Etik Kurul Raporu/ Ethics Committee:Yok /Non 1

GİRİŞ Cinsiyet; kişinin kadın ya da erkek olarak gösterdiği genetik, fizyolojik ve biyolojik özellikleri tanımlarken, toplumsal cinsiyet; toplumun verdiği roller, görev ve sorumluluklar, bireyin toplum tarafından nasıl görüldüğü, algılandığı ve beklentileri ile ilgili bir kavramdır. Cinsiyeti doğa belirlerken, toplumsal cinsiyeti kültür belirlemektedir (T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, 2008a:6). Toplumsal cinsiyet eşitliği ise; kadın ve erkekler için eşit statü ve imkanların oluşturulması ve bunların kanunlar, normlar ve siyasi uygulamalar yoluyla yaşam modellerine, yeteneklere ve faaliyetlere yerleştirilmesidir (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2012:7). Toplumsal cinsiyet eşitliğinin temeli daha çok küçük yaşlarda aile içerisinde atılmaktadır. Bu temele bağlı gelişen cinsiyete dayalı ayrımcılık sonucu erkekler hükmetmeyi, kadınlar boyun eğmeyi öğrenmekte ve içselleştirmektedir (Dinç, 2010:30). Böylece ailede erkekler kendisini gücün ve iktidarın sahibi olarak görmekte, kadınlar ise çoğunlukla bu güç ilişkisini kabul etmektedir (Vefikuluçay vd., 2007: 26-38). Bu durum, sadece ailede değil hayatın birçok alanında erkeklerin daha baskın olduğu, kadınların ikinci plana itildiği eşit olmayan güç ilişkisini içeren toplumsal cinsiyet ilişkilerini ortaya çıkarmaktadır (T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, 2008b:15). Toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin altında yatan dinamiklerden biri namus olgusudur. Namus, kadını utanç, erkeği ise şeref değerleri çerçevesinde tanımlamaktadır. Kendi cinselliğinden duyduğu utançla kadın erkeğin namusunu sakınmakla görevli iken, erkek şerefi için kadının cinsel saflığını ve kendi namusunu, gerekirse şiddet ve zora başvurarak denetlemekle sorumludur (Yıldız, 2009:98). Denetlenen namus, kimi zaman kadın bedeni üzerinde tek kanıt olarak görülen kızlık zarına indirgenirken, kimi zaman kılık kıyafetlere yayılıp, bedenlerin dışına süzülebilmektedir (Bora ve Üstün, 2005:67; Dinçer, 2007:50-8). Cinsiyete dayalı bu ayrımcılık ve namus olgusu nedeniyle kadınlar yaşamın pek çok alanından olumsuz olarak etkilenmektedir. Kadınlar eğitimden ve ekonomik kaynaklardan eşit ölçüde faydalanamamakta, siyasette, karar alma mekanizmalarında ve çalışma yaşamında etkin görevler alamamakta, toplumsal ve ekonomik gelişmenin büyük bir kısmını etkilemelerine rağmen hak ettikleri toplumsal statüyü elde edememektedirler (Pınar vd, 2008:47; Turan vd, 2011:167; Toplumsal Cinsiyet Açısından Anayasa Konulu Komisyon Raporu, 2012:75). Bunlara ilaveten kadınlar, intrauterin dönemden yaşlılığa kadar her yaş grubunda farklı boyutlarda olmak üzere, başta üreme ve cinsel sağlık sorunları gibi birçok sağlık sorunu ile mücadele etmek zorunda kalmaktadır (Akın, 2007:4; Coşkun ve Özdilek, 2012:35; Şimşek, 2011:121-4). Kadının cinsiyeti nedeniyle yaşadığı üreme sağlığı sorunlarının azaltılmasında ve önlenmesinde sağlık ekibi içerisinde yer alan ebe ve hemşirelerin önemli bir rolü bulunmaktadır. Ebe ve hemşireler kadınların sağlığını korumak, yükseltmek ve has- 2

talıkları önlemek için kadının yaşam dönemleri boyunca sürekli bir sağlık hizmeti sunmaktadırlar. Ebe ve hemşirelerin bakım verici rollerinin yanı sıra sağlığa ilişkin eğitim ve danışmanlık rolleri de bulunmaktadır. Literatürde kadınların ve erkeklerin toplumsal cinsiyet rolü gelişimde etkili olan modellerden en önemlisinin anne-babalar olduğu ve çocukların ebeveynlerinden gördükleri rol modellerini içselleştirdikleri belirtilmektedir. Bu nedenle anne-babanın bilinçlendirilmesinde özellikle ebe ve hemşirelere önemli görevler düşmektedir. Çünkü ebelik ve hemşireliğin temel amaçlarından biri bireyin, ailenin ve toplumun sağlıkla ilgili ihtiyaç duyduğu konularda eğitim ve danışmanlık hizmeti vermektir. Bu açıdan ebe ve hemşireler, anne ve babaların toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin eşitlikçi bakış açısını kazanmalarında kritik rol oynamaktadır (Zeyneloğlu, 2008:16-2; Atış, 2010:2-30). Literatürde, toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel bakış açılarının değiştirilerek, eşitlikçi bakış açısı kazanmalarının sağlanabilmesi için öncelikle gençlerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarının belirlenmesinin önemli olduğu vurgulanmakta ve öğrencilerin toplumsal cinsiyet bakış açılarını belirlemek ve bölgesel farklılıkları ortaya çıkarmak için daha geniş çaplı çalışmalar planlanması gerektiği ifade edilmektedir (Öngen ve Aytaç, 2013:14-5). Bu çalışma üniversitede hemşirelik ve ebelik bölümlerinde okuyan, birinci ve dördüncü sınıf öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rolleri ve kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili tutumlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Böylece ebelik ve hemşirelik mesleğine adım atan bireylerin sahip oldukları toplumsal cinsiyet rolleri ve kadına ilişkin namus anlayışları ile aldıkları eğitim sonrası dördüncü yılda geldikleri noktanın ne olduğu, eğitimim farkındalık yaratma, katkı düzeyinin belirlenmesi de hedeflenmiştir. Çalışmadan elde edilecek sonuçların literatüre katkısı yanında, hemşirelik ve ebelik eğitimi müfredatında toplumsal cinsiyet rolleri, kadına ilişkin namus anlayışı ve eşitlikçi bakış açısı bilincini geliştirmek açısından düzenleme yapılıp yapılmaması ya da ne yönde yapılması gerektiği bağlamında da katkı sağlayabileceği düşünülmüştür. YÖNTEM Tanımlayıcı bir çalışma olarak planlanan bu araştırma 2011 yılında Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik ve Ebelik bölümlerinde öğrenim gören birinci ve dördüncü sınıftaki öğrencilerde gerçekleştirilmiştir. Hemşirelik ve ebelik bölümlerindeki eğitim müfredatı içeriğinin öğrencilerin toplumsal cinsiyet rolleri ve kadına ilişkin namus anlayışına yönelik tutumlarını etkileyebileceği düşünüldüğünden çalışma bu bölümlerdeki öğrencilerde yürütülmüştür. Ayrıca çalışma konusu bağlamında, öğrenciler eğitime başladıkları noktada neydi?, dört yıllık eğitim sonrası değişen ne oldu?, aldıkları eğitim 3

farkındalık yarattı mı?, ne yönde? vb. sorulara da yanıt alabilmek açısından özellikle birinci ve dördüncü sınıf öğrencileri çalışma kapsamına alınmıştır. Araştırmanın evrenini, çalışmanın yapıldığı fakültenin hemşirelik ve ebelik bölümü birinci ve dördüncü sınıfında öğrenim gören toplamda 318 öğrenci oluşturmuştur (Hemşirelik bölümü birinci sınıf:108, dördüncü sınıf: 98; Ebelik bölümü birinci sınıf: 66, dördüncü sınıf: 52 öğrenci). Çalışmada araştırma örneğini belirlemek açısından herhangi bir örnekleme yöntemine gidilmemiştir. Birinci ve dördüncü sınıfta okuyan ve çalışmaya katılmaya gönüllü olan toplam 244 öğrenci çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Hemşirelik bölümünden toplamda 141 öğrenci (birinci sınıf n=108, dördüncü sınıf n=33), ebelik bölümünden toplamda 103 öğrenci (birinci sınıf n= 66, dördüncü sınıf n=37) araştırmaya katılmayı kabul etmiştir. Toplamda evrenin %76.7 sine ulaşılmıştır. Çalışma etiği açısından; araştırmanın belirtilen kurumda yapılabilmesi için önce Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığı ndan yazılı izin alınmıştır. Öğrencilere çalışmanın amacı kısaca açıklanmış ve gönüllü olanlardan sözel ve yazılı onam alınmıştır. Verilerinin toplanmasında; Anket formu, Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği (TCRTÖ) ve Kadına İlişkin Namus Anlayışı Tutum Ölçeği (KİNATÖ) kullanılmıştır. Anket formu; öğrencilerin sosyo-demografik özelliklerini değerlendirmeyi amaçlayan 19 sorudan oluşmaktadır. Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği (TCRTÖ); 5 alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçekte toplumsal cinsiyet rolleri; Eşitlikçi Cinsiyet Rolü (8 madde), Kadın Cinsiyet Rolü (8 madde), Evlilikte Cinsiyet Rolü (8 madde), Geleneksel Cinsiyet Rolü (8 madde), ve Erkek Cinsiyet Rolü (6 madde) boyutlarıyla incelenmektedir. Buna göre Eşitlikçi Cinsiyet Rolü, Kadın Cinsiyet Rolü, Evlilikte Cinsiyet Rolü, Geleneksel Cinsiyet Rolü boyutlarının alabileceği maksimum puan 40, minimum puan ise 8 dir. Erkek Cinsiyet Rolü boyutunun alabileceği maksimum puan 30, minimum puan ise 6 dır. TCRTÖ toplamından alınabilecek maksimum puan 190 minimum 38 dir. Ölçekten alınabilecek puan arttıkça (maksimuma yaklaştıkça) toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin eşitlikçi tutuma, puan azaldıkça (minimuma yaklaştıkça) geleneksel tutuma sahip olunduğunu göstermektedir. (Zeyneloğlu, 2008). Kadına İlişkin Namus Anlayışı Tutum Ölçeği (KİNATÖ); beşli likert tipi şeklindedir. Yanıtlar her bir maddeye verilen toplam puanlar üzerinden değerlendirilmektedir. Ölçekte Kadına İlişkin Namus Anlayışı; Geleneksel Namus Anlayışı (9 Madde), Eşitlikçi Yaklaşım (11 Madde), Evlilik Öncesi Cinsellik/Namus Anlayışı (5 Madde) olmak üzere toplam üç boyutta incelenmektedir. Buna göre Geleneksel Namus Anlayışı boyutundan alabileceği maksimum puan 45, minimum puan ise 9, Eşitlikçi Yaklaşım boyutundan alabileceği maksimum puan 55, minimum puan ise 11, Evlilik 4

Öncesi Cinsellik/Namus Anlayışı boyutunun alabileceği maksimum puan 25, minimum puan ise 5 dır. Ölçekten alabilecek maksimum puan, minimum puan ise 25 dir. Ölçekten alınan en yüksek puan kadına ilişkin namus anlayışında eşitlikten yana olunduğunu, en düşük puan ise geleneksel bir yaklaşımın benimsendiğini göstermektedir. (Gürsoy, 2009). Çalışma verileri, belirtilen veri toplama araçları ile sınıf ortamında ve araştırmacıların gözetiminde toplanmıştır. Öğrencilere çalışma öncesi araştırmacılar tarafından bilgilendirme yapılmış, onam sonrası formlar dağıtılmış ve öğrenciler tarafından doldurulan formlar araştırmacılar tarafından toplanmıştır. Verilerin analizinde; Statistical Package for Social Sciences (SPSS) 15.0 paket programı kullanılmıştır. Çalışmada bağımsız değişkenleri öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri, bağımlı değişkenleri ise Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği (TCRTÖ) puanları ve Kadına İlişkin Namus Anlayışı Tutum Ölçeği (KİNATÖ) puanları oluşturmuştur. Bulguların değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Kolmogrov-Smirnov testi (örneklem 30 dan büyük) ile dağılımın normal olup olmadığı değerlendirilerek, normal dağılım gösteren veriler bağımsız gruplarda t-testi (independent samples t-testi) ve Oneway Anova testi ile, normal dağılım göstermeyen veriler de Mann-Whitney U testi ile analiz edilmiştir. İstatistiksel testlerde p<0.05 değeri anlamlı kabul edilmiştir. BULGULAR Çalışma kapsamına alınan öğrencilerin %57.8 ni (n=141) hemşirelik, %42.2 ni (n=103) ebelik öğrencileri oluşturmuştur. Öğrencilerin %71.3 nün 1. sınıfta, %28.7 nin 4. sınıfta okuduğu ve %82.0 nın kız, %18.0 nın erkek öğrencilerden oluştuğu görülmüştür. Öğrencilerin yarıdan fazlasının (%51.2) 20 yaşında, tamamına yakınının (%96.3) bekar ve %89.8 nin çekirdek aileye sahip oldukları belirlenmiştir (Tablo 1). 5

Özelikler Bölüm Ebelik Hemşirelik Sınıf Birinci Dördüncü Cinsiyet Kız Erkek Yaş 19 yaş ve altı 20 yaş ve üstü Medeni durum Bekar Evli Aile tipi Çekirdek Geniş Diğer Tablo 1. Öğrencilerin Sosyo-Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular N=244 n % 103 141 174 70 200 44 119 235 9 42.2 57.8 71.3 28.7 82 18 48.8 51.2 Toplam 244 100.0 219 15 10 96.3 3.7 89.8 6.1 4.1 6

Tablo 2. Öğrencilerin Doğdukları-Yaşadıkları Yer ve Ebeveynlerine Ait Özellikler Özellikler N=244 n % Doğum yeri İl İlçe Köy En uzun süre yaşadığı yer (ilkokul bitinceye kadar) İl İlçe Köy Annenin öğrenim durumu Okur-yazar değil Okur-yazar İlkokul mezunu Ortaokul mezunu Lise mezunu Üniversite-yüksekokul mezunu Babanın öğrenim durumu Okur-yazar değil Okur-yazar İlkokul mezunu Ortaokul mezunu Lise mezunu Üniversite-yüksekokul mezunu Annenin işi Ev hanımı Memur İşçi Emekli Serbest meslek Babanın işi Çalışmayan/işsiz Memur İşçi Emekli Serbest meslek Diğer* 133 89 20 115 96 32 36 18 32 30 3 15 11 76 55 57 30 216 2 13 8 4 28 33 54 67 49 13 54.5 36.5 8.2 47.1 39.5 13.2 14.8 7.4 51.2 13.1 12.3 1.2 6.1 4.5 31.1 22.5 23.4 12.3 88.5 0.8 5.3 3.3 1.6 11.5 13.5 22.1 27.5 20.1 5.3 Toplam 244 100.0 * Özel Sektörde Çalışanlar 7

Öğrencilerin %54.5 inin il merkezinde doğduğu ve %47.1 inin ilkokul eğitiminin sonuna kadar il merkezinde ikamet ettiği saptanmıştır. Öğrencilerin annelerinin %14.8 i okur-yazar değilken, %51.2 sinin ilkokul mezunu olduğu, babaların ise %6.1 i okur-yazar değilken, %31.1 inin ilkokul mezunu olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin %88.5 inin annesinin ev hanımı olduğu, %11.5 inin babası çalışmıyor iken %27.5 inin babasının emekli olduğu saptanmıştır (Tablo 2). Tablo 3. Öğrencilerin sınıflara göre TCRTÖ ve KİNATÖ Toplam ve Alt Boyut Puan Ortalamaları Ölçek Alt boyutları ve Toplam TCRTÖ* Eşitlikçi cinsiyet rolü Evlilikte cinsiyet rolü Geleneksel cinsiyet rolü Kadın cinsiyet rolü Erkek cinsiyet rolü 1. Sınıf (n=172) Sınıflar 4. sınıf (n=70) Toplam (n=242*) Ort±SD Ort±SD Ort±SD 34.06±5.54 14.73±3.39 19.65±5.71 21.74±3.78 12.47±4.01 31.51±7.34 16.04±4.90 19.76±4.69 22.53±3.63 12.01±4.35 33.33±6.21 15.11±3.92 19.68±5.42 21.97±3.74 12.62±4.11 Z -2.17-1.44-0.47-1.40-1.02 TCRTÖ toplam puan 102.65±9.92 102.86±10.91 102.71±10.19-0.10 0.92 KİNATÖ Eşitlikçi yaklaşım Geleneksel namus anlayışı Evlilik öncesi cinsellik/ namus anlayışı 1. Sınıf (n=174) 43.71±8.72 32.18±7.76 13.52±5.35 4. sınıf (n=70) 42.57±9.45 32.93±8.07 16.46±5.29 Toplam (n=244) 43.38±8.93 32.39±7.84 14.36±5.49-0.87-0.41-3.66 KİNATÖ toplam puan 89.30±18.51 91.79±20.15 90.01±18.99-0.43 0.67 p 0.03 0.15 0.64 0.16 0.31 0.39 0.68 0.00 * 2 öğrenci TCRTÖ cevaplamadığından n=242 dir. Z=Mann Whitney U Testi Çalışma kapsamına alınan öğrencilerde TCRTÖ toplam puan ortalaması 102.71±10.19 olarak saptanmıştır. Ölçeğin alt boyutlarında; Eşitlikçi cinsiyet rolü puan ortalaması 33.33±6.21, Kadın cinsiyet rolü 21.97±3.74, Evlilikte cinsiyet rolü 15.11± 3.92, Geleneksel cinsiyet rolü 19.68±5.42 ve Erkek cinsiyet rolü puan ortalaması da 12.62±4.11 olarak belirlenmiştir. Birinci sınıf öğrencileri ile dördüncü sınıf öğrencileri arasında TCRTÖ total ve Kadın cinsiyet rolü Evlilikte cinsiyet rolü, Geleneksel cinsiyet rolü ve Erkek cinsiyet rolü alt boyutları açı- 8

sından istatistiksel olarak fark bulunmamış ancak, Eşitlikçi cinsiyet rolü alt boyutu açısından birinci sınıf öğrencilerinin daha eşitlikçi olduğu saptanmıştır (p<0.05). Çalışmada öğrencilerin kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili KİNATÖ toplam puan ortalaması 90.01±18.99 olarak bulunmuştur. Ölçeğin Eşitlikçi yaklaşım alt boyutu puan ortalaması 43.38±8.93, Geleneksel namus anlayışı 32.39±7.84 ve Evlilik öncesi cinsellik/namus anlayışı 14.36±5.49 olarak belirlenmiştir. Birinci sınıf öğrencileri ile dördüncü sınıf öğrencileri arasında KİNATÖ total, Eşitlikçi yaklaşım ve Geleneksel namus anlayışı alt boyutları puan ortalamaları açısından anlamlı fark saptanmamıştır. Ancak birinci sınıf öğrencilerinin Evlilik öncesi cinsellik/namus anlayışı açısından daha geleneksel anlayışa sahip oldukları (p<0.05) bulunmuştur (Tablo 3). Tablo 4. Öğrencilerin Sosyo-Demografik Özelliklerine Göre TCRTÖ Toplam Puan Ortalamaları Özellikler Bölüm Ebelik Hemşirelik Cinsiyet Kız Erkek Medeni durum Bekar Evli Annenin öğrenim durumu Okur-yazar değil Okur-yazar İlkokul Ortaokul Lise Üniversite-Yüksekokul Babanın öğrenim durumu Okur-yazar değil Okur-yazar İlkokul Ortaokul Lise Üniversite-Yüksekokul Annenin çalışma durumu Ev hanımı Çalışan N=242 n Min. Max. Ort±SD İstatistiksel Anlamlılık 103 141 200 44 235 9 36 18 124 32 29 3 15 11 75 55 56 30 216 26 61 83 61 83 61 75 82 87 75 91 61 100 97 93 61 82 75 76 61 82 128 151 131 151 151 112 126 117 151 121 128 115 114 124 126 122 151 131 151 100.66±10.00 104.18±10.11 101.78±11.23 104.36±11.49 103.02±10.03 94.67±11.64 105.94±10.55 99.94±8.00 102.67±10.24 104.22±7.73 98.62±12.05 105.67±8.15 104.87±5.07 103.64±9.15 103.51±11.15 101.69±7.86 102.41±11.33 101.73±11.78 102.71±10.21 102.73±10.27 t=-2.68 t=-1.19 Z=-2.11 F=2.17 F=0.41 Z=-0.23 p=0.008 p=0.23 p=0.03 p=0.05 p=0.84 p=0.82 9

t= Independent Samples t Testi, F= Oneway Anova Testi, Z=Mann Whitney U Testi Çalışmada TCRTÖ toplam puanı bağlamında toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutum açısından ebelik öğrencilerinin hemşirelik öğrencilerine (p<0.01) ve evli öğrencilerin bekar öğrencilere (p<0.05) göre daha geleneksel tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Erkek öğrencilerin TCRTÖ toplam puanlarına göre toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin kız öğrencilerden daha çok eşitlikçi tutuma sahip oldukları ancak farkın anlamlı olmadığı (p>0.05) belirlenmiştir. Annesi okuryazar olmayan ve üniversite mezunu olan öğrencilerin TCRTÖ toplam puan ortalamaları aynı iken, okur-yazar ve lise mezunu olan öğrencilerin daha geleneksel tutuma sahip oldukları (p<0.05), babanın eğitim düzeyi arttıkça da (ortaokul ve üzeri) geleneksel tutuma sahip olmanın arttığı ancak farkın anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Annenin çalışma durumunun toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumu etkilemediği görülmüştür (p>0.05) (Tablo 4). 10

Tablo 5. Öğrencilerin Sosyo-Demografik Özelliklerine Göre KİNATÖ Toplam Puan Ortalamaları Özellikler N=244 n Min. Max. Ort±SD İstatistiksel Anlamlılık Bölüm Ebelik Hemşirelik 103 141 25 35 93.27±20.09 87.63±17.84 t= 2.31 p=0.02 Cinsiyet Kız Erkek 200 44 25 59 90.56±19.63 87.52±15.69 Z=-1.03 p=0.30 Medeni durum Bekar Evli 235 9 25 59 89.94±18.90 91.89±22.44 t=-0.30 p=0.76 Annenin öğrenim durumu Okur-yazar değil Okur-yazar İlkokul Ortaokul Lise Üniversite-Yüksekokul 36 18 32 30 3 46 62 42 35 25 92 117 117 123 124 79.50±14.30 87.06±17.43 91.22±18.30 93.09±21.69 94.40±20.86 106.67±16.17 F=3.52 p=0.00 Babanın öğrenim durumu Okur-yazar değil Okur-yazar İlkokul Ortaokul Lise Üniversite-Yüksekokul 15 11 76 55 57 30 46 55 25 61 35 65 114 112 123 82.47±18.70 77.64±15.83 88.82±19.83 90.93±17.20 91.35±18.95 97.13±18.86 F=2.47 p=0.03 Annenin çalışma durumu Ev hanımı Çalışan 217 27 25 53 124 89.57±19.10 93.59±18.04 Z=-1.11 p=0.27 t= Independent Samples t Testi, F= Oneway Anova Testi, Z=Mann Whitney U Testi KİNATÖ toplam puanı bağlamında kadına ilişkin namus anlayışına yönelik tutum açısından ebelik öğrencilerinin hemşirelik öğrencilerine göre kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili daha eşitlikçi tutuma (p<0.05), erkek öğrencilerin kız öğrencilere, evli öğrencilerin bekar öğrencilere göre ise fark anlamlı olmasa da (p>0.05) daha geleneksel tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin anne ve babalarının eğitim düzeyleri arttıkça kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili 11

daha eşitlikçi tutuma sahip oldukları saptanmıştır (p>0.001, p<0.05). Annenin çalışma durumuna göre kadına ilişkin namus anlayışına yönelik tutumda farklılık olmadığı belirlenmiştir (p>0.05) (Tablo 5). TARTIŞMA Dünya Ekonomik Forumu nun yayımladığı 2013 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu nda Türkiye nin kadın-erkek eşitliği sıralamasında 136 ülke arasında 120 nci sırada yer aldığı (The Global Gender Gap Report, 2013) belirtilmektedir. Bu durum ülkemiz açısından oldukça dikkat çekicidir. Mezun olunca sağlık hizmeti sektöründe yer alacak olan ve toplumsal cinsiyet rolleri, gelenek, görenek, din, toplumsal cinsiyet eşitsizliği vb. konularının sağlığa etkisine ilişkin olarak yapılması gerekenler hususunda toplumda etkili role sahip olabilecek olan hemşirelik ve ebelik bölümlerinde okuyan birinci ve son sınıf üniversite öğrencilerinin, toplumsal cinsiyet rollerine yönelik tutumları ve kadına ilişkin namus anlayışları incelendiği bu çalışmada öğrencilerin TCRTÖ toplam puanına göre (ort:102.71±10.19) toplumsal cinsiyet rollerine, KİNATÖ toplam puanına göre de (ort:90.01±18.99) kadına ilişkin namus anlayışına yönelik eşitlikçi tutuma sahip oldukları ve her iki ölçeğin toplam puan ortalamaları açısından birinci ve son sınıf öğrencileri arasında anlamlı fark olmadığı belirlenmiştir. Çalışmada birinci sınıf öğrencilerinin dördüncü sınıf öğrencilerine göre KİNATÖ Evlilik öncesi cinsellik/namus anlayışı alt boyutu açısından daha geleneksel, TCRTÖ alt boyutu Eşitlikçi cinsiyet rolü açısından ise eşitlikçi tutuma sahip oldukları (p<0.05) bulunmuştur (Tablo 3). Atış ın (2010:39-42) Ebelik ve Hemşirelik öğrencilerine ilişkin yaptığı benzer çalışmada, TCRTÖ toplam puan ortalaması (birinci sınıf:148.28, dördüncü sınıf:157.14) ile alt boyut puan ortalamalarının son sınıf öğrencilerinde daha yüksek olarak bulunduğu bildirilmiştir. Bu çalışma da birinci ve son sınıf öğrencileri arasındaki Eşitlikçi cinsiyet rolü ne ilişkin elde edilen dördüncü sınıf aleyhine olan sonucun; hemşirelik ya da ebelik bölümüne gelen bu öğrencilerin dört yıl önceki görüşlerinin de geleneksel yönde olabileceği, öncesini bilemediğimiz için eğitimin etkisi açısından net bir şey söylemenin mümkün olamayacağı, ayrıca öğrencilerin sosyodemografik özellikler yönündeki farklılıklarında sonuç üzerinde etkisinin olabildiği söylenebilir. Evlilik öncesi cinsellik/namus anlayışına ilişkin son sınıfların puanlarının yüksek olması ise olumlu bir veridir. Ancak yine de bu bölümlerin müfredatında verilen eğitimin toplumsal cinsiyet rolleri ve kadına ilişkin namus anlayışı gibi önemli konulardaki farkındalığı ve duyarlılığı arttırması gerektiği düşüncesi ve de her iki ölçeğe ilişkin toplam puan ortalamaların sınıflara göre farklılık göstermemesi bize eğitimin bu öğrencilerde fazla bir etkisinin olamadığını, bu nedenle bu konuların daha fazla irdelenmesi, derslerde işlenmesi, farkındalığın ve duyarlılığın oluşturularak arttırılması gerektiğini düşündürmüştür. 12

Zeyneloğlu (2008), Zeyneloğlu ve Terzioğlu nun (2011) çalışmalarında da, Türk toplumunun toplumsal cinsiyet bakış açısına yaklaşımının geleneksel olduğunu bildirilmiştir. Ayrıca çalışmalarında özellikle öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarının ve tutumlarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi gerekliliğinin önemini vurgulamışlardır. Öngen ve Aytaç ın (2013:1-18) yaptığı çalışmada, kız ve erkek öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin farklı tutum içinde oldukları, kızların erkeklere nazaran daha eşitlikçi tutum ve rollere sahip oldukları, erkeklerin daha geleneksel cinsiyet rollerine sahip oldukları anlaşılmıştır. Zeyneloğlu (2008) tarafından yapılan çalışmada öğrencilerin toplumsal cinsiyet rolleri konusunda eşitlikçi rolleri benimsedikleri saptanmıştır. Girginer in (1994) Türk toplumunun cinsiyet rolleri algılarını belirlemek amacıyla yaptığı çalışmasında ise, toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin kadınların, erkeklere göre daha fazla eşitlikçi rolleri benimsedikleri belirlenmiştir. Çelebi nin (1997) çalışmasında da iş kadınlarının eşitlikçi tutumlara sahip olduğu bulunmuştur. Bu çalışmalar, araştırma bulgularımızla benzerlik göstermemektedir. Öte yandan, Kağıtçıbaşı ve Kansu nun (1991:79-93) araştırmalarında ise kadınların erkeklere göre daha fazla geleneksel rolleri benimsedikleri belirlenmiştir. Bu çalışma, araştırma bulgularımızdan farklılık göstermektedir. Farklılığın Kağıtçıbaşı ve Kansu nun (1991:79-93) çalışmasında çalışma örnekleminin yeri ve çalışmaya dahil edilen grupların özelliklerinden kaynaklanmış olabileceğini düşündürmüştür. Bu çalışmada TCRTÖ VE KİNATÖ puanlarını etkileyen faktörlerden birinin öğrencilerin öğrenim gördüğü bölüm olduğu belirlenmiştir (Tablo 4). Öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin olarak; hemşirelik bölümünde (puan ortalaması 104.18) öğrenim gören öğrencilerin tutumlarının, ebelik bölümünde (puan ortalaması 100.66), öğrenim gören öğrencilere göre anlamlı derecede yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0.05) Bu sonuç, Zeyneloğlu nun (2008) yaptığı çalışma ile Zeyneloğlu ve Terzioğlu nun (2011:409-20) birlikte yürüttüğü diğer çalışma ile benzerlik göstermektedir. Bu çalışmada annesi çalışan ve çalışmayan öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmadığı saptanmıştır (p>0.05). Bu bulgu Baykal (1991), Temel (1991) ve Zeyneloğlu nun (2008) çalışmalarıyla farklılık göstermektedir. Temel ve Zeyneloğlu nun çalışmalarında annesi çalışmayan öğrencilerin, annesi çalışan öğrencilere göre daha eşitlikçi tutumlara sahip olduğu bildirilmiştir. Anneler çalışsa da her çalışan kişi bireysel, sosyo-kültürel, ekonomik, dini inanış, gelenek-göreneklerden etkilenme, bağlılık, yaşamına yansıtma düzeyi vb. açılardan aynı özelliklere sahip değildir. Bu nedenle özellikle toplumsal normların, bölgesel, bireysel vb. farklılıkların etkili olduğu bu konularda annelerin çalışma durumu açısından çalışma sonuçlarının farklılık göstermesinin olağan olabileceği düşünülmüştür. 13

Bu çalışmada erkek öğrencilerde eşitlikçi cinsiyet tutum puanları daha yüksek düzeyde bulunmuş olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05). Literatürde, Koyuncu ve ark. ın (2013:181-6), Öngen ve Aytaç ın (2013:1-18), Seçgin ve Tural ın (2011:2446-58), Vefikuluçay ve ark. ın (2007:26-38) yaptıkları çalışmalarda, çalışmamızla benzerlik göstermekle beraber sonuçları istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Üniversite öğrencileriyle yaptıkları bu çalışmalarda kız öğrencilerin sayısı erkek öğrencilere nazaran daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Bu araştırmalarda da kız ve erkek öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin farklı tutum içinde oldukları, kızların erkeklere nazaran daha eşitlikçi tutum ve rollere sahip oldukları, erkeklerin daha geleneksel cinsiyet rollerine sahip oldukları anlaşılmıştır (p<0.005). Toplumsal cinsiyette eşitlik denildiğinde, fırsatları kullanma, kaynakların ayrılması ve kullanımında ve hizmetleri elde etmede bireyin cinsiyeti nedeniyle ayrımcılık yapılmaması ifade edilmektedir (Vefikuluçay vd., 2007:26-38). Anlaşıldığı gibi erkek ve kız öğrenciler arasında Toplumsal cinsiyet rolüne yönelik bir tutum farklılığı bulunmaktadır. Yapılan literatür çalışmalarında anlamlılık düzeyinin yüksek olmasının nedeninin örneklem sayısının fazla olmasından kaynaklanmış olabileceği düşünülmüştür. Bu çalışmada öğrencilerin sosyo-demografik özelliklerine göre KİNATÖ puan ortalamalarında medeni durumlarına göre puan ortalamaları karşılaştırıldığında bekar olanların puan ortalaması 89.94, evli olanların ise 91.89 bulunmuş olup bu kriter ile ilgili yapılan çalışmalarda sorgulanmış fakat istatiksel olarak değerlendirilmemiştir (Zeyneloğlu ve Terzioğlu, 2011:409-20; Koyuncu vd., 2013:181-6; Öngen ve Aytaç, 2013:1-18). Bu çalışmada da gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlılık bulunmamıştır. Bu çalışmada öğrencilerin kadına ilişkin namus anlayışıyla ilgili tutumlarına yönelik bulgular incelendiğinde; öğrencilerin KİNATÖ nün Eşitlikçi yaklaşım, Evlilik öncesi cinsellik/ namus anlayışı ve Geleneksel namus anlayışı alt boyutlarından ve ölçeğin genelinden (puan ortalaması 90.01) aldıkları puan ortalamaları ile Eşitlikçi tutum sergiledikleri saptanmıştır. Baykal ın (1991:66-75) bildirdiği, Gürsoy (2009) çalışmasında öğrencilerin ölçeğin Geleneksel namus anlayışı ve Eşitlikçi yaklaşım alt boyutu ile ölçeğin genelinde eşitlikçi, üçüncü alt boyutu olan Evlilik öncesi cinsellik de ise geleneksel ve olumsuz bir tutum sergilediklerini belirtmiştir. Bu sonuçlar ölçeğin geneli ile Eşitlikçi yaklaşım ve Geleneksel namus anlayışı boyutunda benzerlik göstermekte olup ölçeğin diğer alt boyutunda farklılık göstermektedir. Bu farkın çalışmalardaki öğrenci gruplarının farklılığından kaynaklanabileceği düşünülmüştür. Yirmibeşoğlu nun (2007), Doğu ve Güneydoğu Anadolu daki sekiz ilde, çoğunluğunu lise ve üniversite örgencisinin oluşturduğu 560 kişiyle yaptığı çalışmasında; katılımcıların dörtte birinin, Namusuna halel gelen kadına ne yapılmalı? 14

sorusuna, Öldürülmeli şeklinde yanıt vermesi, endişe verici ve üzerinde durulması gereken bir sonuç olarak bildirilmiştir. Öte yandan, Özcebe ve ark. ın (2007) araştırmasında, gençlerin %72.7 sinin kadınların cinselliklerini yaşamasına kendilerinin karar vereceklerini ifade ettikleri bildirilmiştir. Bu sonuç evlilik öncesi cinsellik ve bekârete yaklaşım konusunda araştırma sonuçlarımızla paralellik göstermekle birlikte öğrencilerin tutumları açısından da benzerlik göstermektedir. Erenoğlu nun (2008), Hukuk ve Eğitim Fakültelerinin birinci sınıflarında öğrenim gören 326 öğrenci ile yapmış olduğu töre ve namus cinayetleri konulu çalışmasında, öğrencilerin %75.0 ı Namus kadının evleninceye kadar bekaretini korumasıdır önermesine, %59.4 ü Bir kadının namusunu başka erkeklerle konuşmayarak, giyimine dikkat ederek, evinin dışında çok zaman geçirmeyerek korumalıdır önermesine, %56.7 si ise Bir erkek en yakınındaki kadınların (karısı, annesi, kız kardeşi vb) namusunu korumalıdır önermesine katıldığını belirtmiştir. Bu sonuçlar, kadının, kendi bedeni ve cinselliği üzerinde söz hakkının yok sayılması ve Namus un kadının bedeni yani cinselliği üzerinden algılanması olarak yorumlanabilir. İncesu ve ark. ın (2006:115-29) CETAD (Cinsel eğitim ve araştırma derneği) kapsamında 20 ilde yapmış olduğu Gençlik ve Cinsellik adlı araştırma sonuçlarına göre; Bekâret, kadının namusunun simgesidir ifadesine, tüm katılımcıların %75.2 sinin, bunlardan üniversite/yüksek lisans mezunu olanların ise %40.7 sinin katıldığı belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, Bekaret kocanın, babanın namusudur ifadesine katılımcıların %68.0 ı katılıyorum derken, bu oran üniversite/ yüksek lisans mezunu olanları arasında %38.1 olarak bulunmuştur. Erkekler bekareti bozulmuş kızlarla evlenmemelidirler ifadesine katılımcıların %64.2 si ve üniversite/yüksek lisans mezunu olanların ise %34.0 ı Katılıyorum şeklinde yanıt verdiği saptanmıştır. Kadının bekâreti ancak evlilikle bozulmalıdır ifadesine katılımcıların %77.6 sı üniversite mezunlarının ise %59.5 i Katılıyorum yanıtını vermiştir. Gezik in (2003); Almanya, Hollanda ve Türkiye de yaşayan Türk gençleri arasında Namus ve Şeref üzerine yaptığı karşılaştırmalı çalışmasında; göçmen çocukların düşüncelerinin şekillenmesinde ailenin merkezi bir yeri olduğu sonucuna bağlanmıştır. Yine bu çalışmada, yüksek eğitimliler arasında geleneksel kavramlara karşı daha olumsuz yaklaşım sergilendiği bildirilmiştir. Ancak bu kişilerin kendi yaşamlarında nasıl bir tavır sergileyecekleri konusunda soru işaretleri olduğu vurgulanmıştır. Çalışmaya göre; erkek katılımcıların namusa ilişkin açıklamaları Namus senin ailendir, eşindir, annendir, kızındır ve kız kardeşindir şeklinde olduğu belirtilmiştir. Kadınların ise daha eleştirel bir yaklaşım sergiledikleri belirlenmiştir (Gezik, 2003). Araştırma sonuçlarımız yukarıda verdiğimiz araştırma sonuçları ile benzerlik göstermemektedir. Farklılığın çalışmanın yapıldığı bölgeden ya da göçmenler üzerinde olmasından ya da farklı 15

eğitim alanlarında öğrenim gördüklerinden dolayı kaynaklanmış olabileceği düşünülmüştür. Bu çalışmada, Ebelik bölümünde öğrenim gören öğrencilerin kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili tutumlarının (puan ortalaması 93.27), Hemşirelik bölümünde öğrenim gören öğrencilerin tutumlarına (puan ortalaması 87.63) göre daha eşitlikçi olduğu saptanmıştır. Literatürde bu konu ile ilgili yapılan çalışmalar fen, sağlık ve sosyal bilimler arasındaki tutum farkını değerlendirmiş olduğundan; araştırma sonuçları ancak yakın çalışma sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Gürsoy (2009) tarafından yapılan araştırmada, fen bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin, kadına ilişkin namus anlayışına yönelik sosyal ve sağlık bilimlerinde öğrenim gören öğrencilerden daha olumlu ve eşitlikçi bir tutum sergiledikleri saptanmıştır. Vargün (2002) çalışmasında ise; sosyal bölümde öğrenim gören öğrencilerin namus kavramına bakış açılarının toplumun değer yargılarından en az etkilenen öğrenci grubu olduğu vurgulanmıştır. Erenoğlu (2008) yaptığı çalışmada sosyal bilimlerde öğrenim gören öğrencilerin kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili geleneksel görüşe sahip oldukları gösterilmiştir. Bu çalışmada, anne eğitim düzeyi artıkça öğrencilerin kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili tutum puanlarının yükseldiği, anne eğitim düzeyi düştükçe öğrencilerin tutum puanlarının düştüğü görülmüştür. Öğrencilerin kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili tutumları üzerinde annenin eğitim düzeyinin anlamlı derecede etkili olduğu saptanmıştır (p<0.05). Gürsoy un (2009) yaptığı çalışmada da, anne eğitim düzeyi arttıkça örgencilerin kadına ilişkin namus anlayışına yönelik tutumlarının artan oranlarda eşitlikçi olduğu saptanmıştır. Vargün ün (2002) araştırmasında ise; bireylerin düşüncelerinin şekillenmesinde anne-baba eğitim düzeyinin en önemli faktör olduğu belirtilmiştir. Buna ek olarak, Zeyneloğlu nun (2008), çalışmasında da anne eğitim düzeyinin yüksek olmasının öğrencilerin daha eşitlikçi düşünmeleri üzerine paralel bir etkisi olduğu bildirilmiştir. Bununla beraber KAMER in (2006), Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde 2003-2006 yılları arasında namus cinayetleri tehdidi gerekçesiyle başvuran 158 kadını dahil ettiği çalışmasında, kadınların yarıya yakınının (%47.0) okula hiç gitmediği saptanmıştır. Bu sonuçlar mevcut araştırma sonuçlarımızla benzerlik göstermektedir. Bu çalışmada baba eğitim düzeyi artıkça öğrencilerin kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili tutum puanlarının yükseldiği görülmüştür. Gürsoy un (2009) çalışmasında da aynı sonuç belirtilmiştir. KAMER (2006) çalışmasında, kadınların namus adı altında öldürülme kararını veren kişileri incelemiştir. Öldürülme kararının %35.4 ünü kadının ailesinin, %34.8 ini ise kadının eşinin verdiğini saptamıştır. Ölüm kararı verenlerin eğitim durumu incelendiğinde %67.7 sinin eğitimsiz (okur-yazar değil, okuryazar) olduğu belirlenmiştir (KAMER, 2006). Bu sonuç Eğitim in kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili tutumlarda önemli rol oynadığını göstermiştir. 16

SONUÇ Bu çalışmada; hemşirelik ve ebelik öğrenimi gören üniversite öğrencilerin toplumsal cinsiyet rolleri ve kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili genelde eşitlikçi tutum a evlilikte cinsiyet rolü, geleneksel cinsiyet rolü ve erkek cinsiyet rolü nde ise geleneksel tutum a sahip oldukları bulunmuştur. Birinci sınıf öğrencilerinin son sınıflara göre eşitlikçi cinsiyet rolü açısından daha eşitlikçi yaklaşıma, evlilik öncesi cinsellik/ namus anlayışı açısından ise daha geleneksel tutuma sahip oldukları görülmüştür. Son sınıf ile birinci sınıf arasındaki puanlarda etkin değişimlerin olmaması, sonuçların birbirine çok yakın bulunması bize bu bölümlerde dört yıl boyunca verilen eğitimin kadına ilişkin namus anlayışına yönelik tutum açısından nispeten etkin olsa da istenen düzeyde olamadığını, yeteri kadar fark yaratılamadığını düşündürmüştür. Bu çalışma sadece hemşirelik ve ebelik bölümünde okuyan öğrencileri kapsadığından toplumdaki tüm gençlere ilişkin görüşleri yansıtmaz. Çalışma bu bağlamda sınırlıdır. Hemşire ve ebeler hizmet verdikleri toplumda, toplumsal cinsiyet rolleri ve kadına ilişkin namus anlayışına yönelik tutumları eşitlikçi bir biçimde şekillendirebilme, topluma benimsetebilmede önemli sorumlulukları olan meslek mensuplarıdır. Bu bölümlerde okuyan ve genel olarak eşitlikçi tutum sergileyen öğrencilerin, bunu gelecekte hem hizmet verdiği bireylerin eşitlikçi bakış açısına sahip olmalarına olumlu yansıtabileceği hem de hemşirelik ve ebelik mesleğine anlam katarak, güçlenmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu görüş ve çalışma sonuçları bağlamında öneriler: Ebeveynlerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin görüşlerinin ve tutumlarının belirlenmesine yönelik daha büyük ve farklı gruplar ile kapsamlı çalışmaların arttırılması. Eğitim programları ile toplum bilinçlendirilerek toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin farkındalığın arttırılması, eşitlikçi tutum ve bakış açısının geliştirilmesi. Üniversite gençliğinin toplumsal cinsiyet bakış açılarını ve kadına ilişkin namus anlayışını yansıtan ülke genelini kapsayabilecek ve de bölgesel farklılıkları ortaya koyabilecek çalışmaların yapılması. Üniversitelerde öğrencilere yönelik toplumsal cinsiyet rollerini konu alan eğitim programlarının düzenlenmesi, özellikle toplum üzerinde etkisi olabilecek meslek mensuplarının yetiştirildiği alanlarda müfredatların yeniden gözden geçirilmesi, düzenlenmesi uygulamaya konması ve sonuçların değerlendirilmesi. Ayrıca toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada başarılı olan ülkelerin programları incelenerek, ülkemize uygun eğitim modellerinin geliştirilip, engellerin aşılması ve modellerin uygulamaya konması yararlı olacaktır. KAYNAKLAR AKIN, A., (2007). Toplumsal Cinsiyet (Gender) Ayırımcılığı ve Sağlık Toplum Hekimliği Bülteni, 26 (1-9) ATIŞ, F., (2010). Ebelik/ Hemşirelik 1. ve 4. Sınıf Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine 17

İlişkin Tutumlarının Belirlenmesi, Çukurova Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ebelik Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Adana BAYKAL, S., (1991). Üniversite Öğrencilerinin Cinsiyet Rolleri İle İlgili Kalıp Yargılarının Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 1 (66-75) BORA, A., & ÜSTÜN, İ., (2005). Sıcak Aile Ortamı Demokratikleşme Sürecinde Kadın ve Erkekler. TESEV Yayınları, İstanbul. ss.67-77 COŞKUN, A., & ÖZDİLEK, R., (2012). Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Sağlığa Yansıması ve Kadın Sağlığı Hemşiresinin Rolü Hemşirelikte Eğitim ve Araştırma Dergisi, 9 (30-39) ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN- LIĞI, (2012). Türkiye de Çalışma Hayatında Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Açılan Kapılar. AB Eşleştirme Projesi; Çalışma Hayatında Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yayını, Bonn, Almanya. ss.1-23 ÇELEBİ, N., (1997). Turizm Sektöründeki Küçük İşyeri Örgütlerinde Kadın Girişimciler. T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara. DİNÇ, K.S., (2010). Kadınların Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğine Yönelik Görüşlerinin Belirlenmesi DEUHYO ED, 3 (30-35) DİNÇER, Ö., (2007). Namus ve Bekaret, Kuşaklar Arasında Değişen Ne, İki Kuşaktan Kadınların Cinsellik Algıları, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara ERENOĞLU, R., (2008). Gazi Üniversitesi Öğrencilerinin Töre-Namus Cinayetleri Hakkındaki Görüşleri, Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara. GEZİK, E., (2003). Şeref, Kimlik ve Cinayet: Namus Cinayetleri Üzerine Bir Araştırma. Kalan Yayınları, Ankara GİRGİNER, U.H., (1994). Türk Toplumunda Cinsiyet Rolleri Algısı, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir GÜRSOY, E., (2009). Üniversite Son Sınıf Öğrencilerinin Kadına İlişkin Namus Anlayışı ile İlgili Tutumları (Ankara Örneklemi), Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Kadın Hastalıkları ve Doğum Hemşireliği Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul. İNCESU, C., ACAR, A., KAZMİRCİ, T., & BİNGÖL, P., (2006). Cinsel Sağlık Ve Üreme 18

Sağlığı Araştırması 3. Bölüm: Cinsellikle İlgili Değerler, Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Yayını. İstanbul. ss.115-29 KAĞITÇIBAŞI, Ç., & KANSU, A., (1991). Cinsiyet Rollerinin Sosyalleşmesi ve Aile Dinamiği: Kuşaklararası Bir Karşılaştırma. T.C. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu, Aile Yazıları 5/3. MN Ofset, Ankara. ss.79-93 KAMER, (2006). İstersek Biter: Namus Adına İşlenen Cinayetler 2006 Raporu, KAMER Vakfı Yayınları, Diyarbakır. ss.123-42. KOYUNCU, H., TAN, G., PASİNLİOĞLU, T., & ÇELİK-SİS, A., (2013). Üniversite Öğrencilerinin Cinsiyet Eşitliği Tutumlarının Belirlenmesi F.N. Hem. Dergisi, 21 (181-186) T.C. BAŞBAKANLIK KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, (2008a). Toplumsal Cinsiyet Eşitliği. T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Yayını, Ankara. ss.6-7 T.C. BAŞBAKANLIK KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, (2008b). Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı 2008-2013. T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Yayını, Ankara. ss.15-16 ÖNGEN, B., & AYTAÇ, S., (2013). Üniversite Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutumları ve Yaşam Değerleri İlişkisi Sosyoloji Konferansları Dergisi, 48 (1-18) ÖZCEBE, H., ÜNALAN, T., TÜRKYILMAZ, S., & COŞKUN, Y., (2007). Türkiye: Gençlerde Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Araştırması. Nüfus Bilim Derneği Yayını, Ankara PINAR, G., TAŞKIN, L., & EROĞLU, K., (2008). Başkent Üniversitesi Öğrenci Yurdunda Kalan Gençlerin Toplumsal Cinsiyet Rol Kalıplarına İlişkin Tutumları Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Dergisi, 15 (47-57) SEÇGİN, F., & TURAL, A., (2011). Sınıf Öğretmenliği Bölümü Öğretmen Adaylarının Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutumları e-journal of New World Sciences Academy Education Sciences, 6 (2446-2458) ŞİMŞEK, H., (2011). Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğinin Kadın Üreme Sağlığına Etkisi: Türkiye Örneği DEÜ Tıp Fakültesi Dergisi, 25 (119-126) TEMEL, Z.F., (1991). Yetiştirme Yurdunda Kalan ve Ailesinin Yanında Kalan 14-18 Yaş Grubundaki Gençlerin Cinsiyet Rolü Tutumları ile Moral Gelişimlerinin Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi, Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara. THE GLOBAL GENDER GAP REPORT. (2013). http://www.weforum.org/reports/ global-gender-gap-report-2013, Erişim Tarihi: 20.03.2014 19

TOPLUMSAL CİNSİYET AÇISINDAN ANA- YASA KONULU KOMİSYON RAPORU, (2012). Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Yayınları, No: 9. TBMM Basımevi, Ankara. ss.75-82 TURAN, N., ÖZTÜRTK, A., KAYA, H., & ATA- BEK, A.T., (2011). Toplumsal Cinsiyet ve Hemşirelik Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, 4 (167-173) VARGÜN, B., (2002). Ortadoğu Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Öğrencileri Arasında Bir Kültür Derneği Olarak Bekâret Kavramının Sosyal Antropolojik Açıdan İncelenmesi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara VEFİKULUÇAY, D., ZEYNELOĞLU, S., EROĞ- LU, K., & TAŞKIN, L., (2007). Kafkas Üniversitesi Son Sınıf Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Bakış Açıları Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Dergisi, 14 (26-38) YILDIZ, A.N., (2009). Kadın Cinselliğinin Söylemsel İnşası ve Namus Cinayetleri: Şanlıurfa Örneği, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Gazetecilik Anabilim Dalı, İletişim Bilimleri Bilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara YİRMİBEŞOĞLU, V., (2007). Töre ve Namus Gerekçesiyle İşlenen Cinayetler: Toprağa Düşen Sevdalar (1. Baskı). Mega Basım, İstanbul ZEYNELOĞLU, S., (2008). Ankara da Hemşirelik Öğrenimi Gören Üniversite Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutumları, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara. ZEYNELOĞLU, S., & TERZİOĞLU, F., (2011). Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği ve Psikometrik Özellikleri Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 40 (409-20) 20

EXTENDED ABSTRACT Aim: This study aims to identify nursing and midwifery students attitudes towards gender roles in society and their perceptions of honor related to women. The study also aims to increase awareness about the importance of university students having egalitarian attitudes towards gender roles in society and honor related to women. Extent of Study: This study was conducted with students in Marmara University s Health Sciences Faculty s Nursing and Midwifery Departments in 2011. The population of the study included 318 freshmen and senior students in the Nursing and Midwifery Departments (108 freshmen and 98 senior students from the nursing department; 66 freshmen and 52 senior students from the midwifery department). The authors did not select a sample and tried to contact all students in the population. Thus, the sample of the study consists of the 244 students who agreed to participate. Method: This study s data were collected using the Gender Role Attitudes Scale (GRAS) and the Attitude Scale for the Women-Related Conception of Honor (ASWRCH). A questionnaire with 19 questions assessing the participants socio-demographic characteristics was also administered. The dimensions of GRAS are egalitarian gender roles, female gender roles, male gender roles, gender roles in marriage and traditional gender roles. The highest possible score on the GRAS is 190, and the lowest is 38. Higher scores indicate egalitarian attitudes, while lower scores indicate more traditional attitudes. The ASWRCH scale has three dimensions: the traditional perception of honor, the egalitarian perception of honor and the pre-marriage perception of sexuality and honor. The highest possible score on the scale is, and the lowest is 25. Higher scores indicate egalitarian attitudes about honor related to women, while lower scores indicate traditional attitudes. Along with descriptive statistics, the authors analyzed the data and examined the findings using the Kolmogrov- Smirnov test (since the sample is larger than 30) and checked the normality of the distribution. The data with a normal distribution were analyzed using the independent samples t-test and one-way ANOVA, while the data without a normal distribution were analyzed using the Mann-Whitney U test. The p values larger than 0.05 were accepted as statistically significant. Study Limitations: The limitations of the study are that it was conducted only with students from the health sciences field, that there are few studies of this subject in the relevant literature and that it was conducted at a single university. Results: Of the participants, 57.8% (n=141) were enrolled in the nursing department and 42.2% (n=103), in the midwifery department. The majority of the participants (82%) were female students. Of the participants, 71.3% were freshmen and 28.7% were seniors. More than half of the participants (51.2%) were 20 years of age or older, while almost all of the participants (96.3%) were 21