Huzurevindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesine Etkisi

Benzer belgeler
Üriner İnkontinans. Konuyu Değerlendirdik Konuyu Değerlendirdik Konuyu Değerlendirdik Konuyu

18 Yaş Üstü Kadınlarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesine Etkileri

İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 2016; 5 (2): ISSN:

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ)

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

ÖZGEÇMİŞ. Görevi Kurum Süre (Yıl -Yıl) Ebe İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Ürojinekoloji Bilim Dalı

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Pelvik Organ Prolapsusu/Üriner İnkontinans İle İlişkili Şikayetlerin Kadınların Cinsel Fonksiyonuna Etkisi

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

Üriner inkontinanslı hastaların hastalığıyla başa çıkma yollarının incelenmesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Üriner Inkontinans. ö <U. Dile Getirilmeyen... Sorgulanması Gereken Bir Problem...Üriner İnkontinans

YASLANMA ve YASAM KALİTESİ

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Hastaların Hemşirelik Hizmetlerinden Memnuniyeti

Mevsimlik Tarım İşçilerinin İş Kazası Geçirme Durumları

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

Üriner İnkontinans Tarifleyen Kadınlarda Aile ve Enürezis Nokturna Öyküsü

Menopoz Dönemindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans Prevalansı ve Risk Faktörleri

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ JOURNAL OF HEALTH SCIENCES Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organıdır

ESKİŞEHİR ALPU İLÇESİ 18 YAŞ ÜSTÜ KADINLARDA ÜRİNER İNKONTİNANS, RİSK FAKTÖRLERİ VE YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ: BİR TOPLUM TABANLI ÇALIŞMA

Yrd.Doç.Dr. AYLA TUZCU

Huzurevinde yaşayan yaşlı bireylerin yaşam ARAŞTIRMA kalitesi ve depresyon (Research düzeyleri Report) ve etkileyen faktörler

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Kadınlarda Üriner İnkontinans Sıklığı ve Etkileyen Risk Faktörleri

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

Şanlıurfa İlinde Kadınların Aile Planlamasına İlişkin Tutumlarının Belirlenmesi

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

YAŞLILARDA ÜRİNER VE FEKAL İNKONTİNANSIN BELİRLENMESİ, YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ: BİLGİLENDİRME ve EĞİTİM

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Aşırı aktif mesanede tedavi. Dr. Hakan Vuruşkan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

HUZUREVİNDE KALAN YAŞLILARDA İDRAR KAÇIRMA PROBLEMİ VE MOBİLİTE İLE İLİŞKİSİ

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Lütfen doğum tarihinizi yazınız. 2a. İdrar yapmayı başlatmadan önce gecikme var mı? Hiç 0 Nadiren 1 Ara sıra 2 Çoğunlukla 3 Her zaman 4

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ

GEBELERİN BİTKİSEL ÜRÜN TÜKETİM VE SIKLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Hastane çalışanlarında hasta bina sendromu ile iç ortam hava kalitesinin ilişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

TAF Preventive Medicine Bulletin, 2008: 7(3)

Kadınlarda Üriner Semptomları Değerlendirmek için Kullanılan Yaşam Kalitesi Ölçekleri

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

HUZUREVĠNDE VE EVDE YAġAYAN YAġLILARDA DEPRESYON YAYGINLIĞININ KARġILAġTIRILMASI

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE ÇALIŞMAKTA OLAN EBE VE HEMŞİRELERİN İLETİŞİM BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Yrd.Doç.Dr. BELGİN YILDIRIM

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Sezaryen veya Normal doğum Üriner inkontinans?

Orta Üretral Askı Operasyonu Olan Kadınların İnkontinans, Yaşam Kalitesi Ve Cinsel Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

HEMŞİRELİK VE SAĞLIK MEMURLUĞU ÖĞRENCİLERİNİN ATILGANLIK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ*

DOĞUMA HAZIRLIK EĞİTİMİNİN ANNENİN PRENATAL UYUMUNA ETKİSİ

15-49 YAŞ EVLİ KADINLARIN ÜREME SAĞLIĞINI KORUYUCU TUTUMLARININ BELİRLENMESİ*

ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Üriner İnkontinansın Kadın Cinselliği Üzerine Olan Etkisi. Prof Dr Ercan Aygen Erciyes Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ

HUZUREVİNDE ÇALIŞAN PSİKOLOG VE SOSYAL ÇALIŞMACILARIN MESLEKİ YETERLİLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ ÖZET

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

BESTE ÖZGÜVEN ÖZTORNACI

Stres Üriner İnkontinansın Kadın Cinsel Fonksiyonları Üzerindeki Etkisi

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

Üroloji Polikliniğinde King Sağlık Anketi Uygulaması

YÖNETİCİ HEMŞİRELERİN LİDERLİK DAVRANIŞ BOYUTLARININ İNCELENMESİ

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

SEVGİ ŞİMŞEK , I. Uluslararası, XVI. Ulusal Jinekolojik Onkoloji Kongresi, Antalya

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı

Doktora Tez Konusu: Kadınların Kişilik Özelliklerinin Menopozal Yakınma ve Yaşam Kalitesine Etkisi

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz

Üriner İnkontinansı Olan Geriatrik Hastalara Hemşirelik Yaklaşımı

HASTALARIN SİGORTALI OLMA DURUMLARI VE HASTA MEMNUNİYETİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ: ÖZEL HASTANE ÖRNEĞİ

Transkript:

ARAŞTIRMA Huzurevindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesine Etkisi Nurdan DEMİRCİ *, Fatma KARADAĞ BAŞAR **, Filiz SÜZER ***, Yılda Arzu ABA ****, Hacer ATAMAN ***** Bu çalışma IV. Ulusal Ürojinekoloji Kongresi nde (21-24 Ekim 2009, İstanbul) Poster Bildiri olarak sunulmuştur. ÖZET Bu çalışma, Kütahya ve Bursa Huzurevinde yaşayan kadınlarda üriner inkontinansın görülme sıklığını, risk faktörlerini ve yaşam kalitesi üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmış tanımlayıcı kesitsel türde bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini; Kütahya ili Kütahya Huzurevi ve Bursa ili Bursa Büyükşehir Belediyesi Huzurevi olmak üzere iki ayrı huzurevinde yaşayan 120 kadın oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini; Kütahya Huzurevinde yaşayan araştırmayı kabul eden 15 kadının tamamı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi Huzurevinde yaşayan 105 kadından araştırmayı kabul eden ve bilişsel fonksiyonları yerinde olan 35 kadın olmak üzere toplam 50 kişi oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında anket formu ve Incontinence Quality of Life - I-QOL (İnkontinans Yaşam Kalitesi Ölçeği) kullanılmıştır. Araştırmaya katılan kadınların yaş ortalaması 74.5±5.56 dir. Yaşlıların %82 si evli, %44 ü okuryazar, %52'sinin gelir durumu ortadır. Araştırmaya katılan kadınların üriner inkontinans görülme sıklığı %88 olup, %86'sı da üriner inkonrtinans sebebiyle ped bez kullanmaktadır. Doğum sayısı, epizyotomi açılma durumu, düşük yapma,kürtaj olma ile üriner inkontinans görülme sıklığı arasında anlamlı ilişki saptanırken, ilk doğum yaşı, son doğum yaşı, 4kg ve üzeri bebek doğurma, doğum süresi durumu ile üriner inkontinans görülme sıklığı arasında anlamlı bir ilişki olmadığı saptanmıştır. IQOL * Doç Dr., Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği ABD., İSTANBUL ** Öğr. Gör., Dumlupınar Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Doğum, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği ABD., KÜTAHYA. *** Öğr. Gör., Düzce Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu., DÜZCE. **** Öğr. Gör., Uşak Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu., UŞAK ***** Uzman Hem., Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kalite Departmanı., İSTANBUL.

86 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:6, Sayı:18 (2011) toplam puan ortalaması 65.9±23.09 dir. Ölçeğin cronbach's alpha değeri 0.90 dir. Üriner inkontinans bulunan kadınlarda ölçeğin toplam puan ortalaması 59.97±17.45 iken, inkontinans bulunmayan kadınlarda 109.66±0.81olarak bulunmuştur. IQOL nin tüm alt alanlarında puan ortalamalarının üriner inkontinansı olan kadınlarda olmayanlara göre daha düşük olduğu belirlenmiştir. Çalışmada, yaşlı kadınların çoğunda (%88) üriner inkontinans olduğu ve doğurganlıkla ilgili bazı özelliklerin Üİ gelişimini etkilediği belirlenmiştir. Üriner inkontinansın yaşlı bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde azalttığı görülmüştür. Yaşlı kadınlarda Üİ bulguları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi, korunma ve tedavi gibi konularda danışmanlık hizmetlerinin verilmesinin önemli olduğu düşünülmektedir. Üriner inkontinansın erken dönemde saptanması ve bu konu da yeterli rehberlik sağlanarak sorunun ele alınması kadın sağlığının geliştirilmesine önemli katkı sağlayacaktır. Anahtar Kelimeler: Üriner inkontinans, yaşam kalitesi, huzurevi, yaşlı. Urinary Incontinence in Women in Nursing Homes and Its Effect on Life Quality ABSTRACT This study is a descriptive cross-sectional research aiming to determine the incidence frequency of urinary incontinence in women in nursing homes in the cities of Kütahya and Bursa, risk factors and its effect on life quality. The population of the research was composed of 120 women in two nursing homes: Kütahya Nursing Home in the city of Kütahya and Nursing Home of Bursa Metropolitan Municipality in the city of Bursa. The sampling of the research was composed of 50 women: 15 women in Kütahya Nursing Home who accepted to participate in the research and 35 women with intact cognitive functions who accepted to participate in the research from 105 women in Nursing Home of Bursa Metropolitan Municipality. Data collection was carried out through a questionnaire form and Incontinence Quality of Life - I-QOL (Incontinence Life Quality Scale). The age average of the subjects was 74.5±5.56. 82% of the aged were married and 44% were literate while income state of 52% was moderate. The urinary incontinence incidence frequency of the subjects was 88% and 86% was using diaper because of urinary incontinence. A significant relation was established between birth number, episiotomy case miscarriage, abortion and urinary incontinence incidence frequency while a significant relation wasn t established between first birth age, last birth age, delivering a baby of 4 kg and more, delivery duration and urinary incontinence incidence frequency. IQOL total score average was 65.9±23.09. Cronbach alpha value of the scale was 0.90. Total score average of the scale in women with urinary incontinence was 59.97±17.45, while total score average of the scale in women without urinary incontinence was 109.66±0.81. It was determined that score

Huzurevindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesine Etkisi 87 averages in all the subfields of IQOL were lower in women with urinary incontinence than those without urinary incontinence. It was also determined that most of the aged (88%) had urinary incontinence and that some features about fertility affected UI development. It was seen that urinary incontinence decreased life quality of the aged significantly. It is considered important that UI findings in elderly women and risk factors should be evaluated and consultation service should be provided in protection and treatment. It will contribute a lot to improving women s health if urinary incontinence is determined in early stages and adequate consultation is provided in the subject. Key Words: Urinary incontinence, life quality, nursing home, the aged. GİRİŞ İstatistikî tahminlere göre, 2050 yılında, tüm dünya nüfusunun yaklaşık %20'sini oluşturması beklenen geriatrik popülasyonun sık görülen ve gerek bireysel, gerekse toplumsal açıdan bir çok sorunu da beraberinde getiren önemli problemlerinden birisi de üriner inkontinanstır (Üİ). Üriner inkontinans; uluslararası kontinans derneği (ICS) tarafından istemsiz idrar kaçırma durumu olarak tanımlanmaktadır (Ateşkan ve ark., 2000; Çetinel, 2005). Dünyada ve ülkemizde yaşlı popülasyon oranları her geçen yıl artış göstermektedir. Ülkemizde halen 6 milyon (%8.6) yaşlı bulunmaktadır. 2030 yılı itibariyle bu oranın %15 lere çıkacağı öngörülmektedir. Bu oranlar bize özellikle yaşlanma ile birlikte sıklığı artan pek çok hastalıkla daha çok karşılaşacağımızı göstermektedir. Üriner inkontinans yaşlanma ile birlikte sıklığı artan önemli geriatrik sendromlardan olup; genellikle hasta tarafından belirtilmeyen bir sosyal problemdir. Yaşlılar sıklıkla şikayet olarak belirtmediği için sağlık personeli tarafından da yeterince tanınmaz ve üzerinde durulmaz. Bu nedenle koruyucu yaklaşımlarla önlenebilmesi mümkün olan ve spesifik tedavilerle sıklığı azaltılabilen bir sendrom göz ardı edilmiş olur (Varlı ve ark., 2008). Dünya genelinde toplum içinde yaşayan yaşlıları hedef alan çalışmalarda, %8 ile %34 arasında değişen üriner inkontinans prevalans çalışmaları bildirilmekte olup, bu oran yaşlı bakımevi sakinlerinde %70'lere kadar ulaşmaktadır (Ateşkan ve ark., 2000; Miller, 2005; Yip ve Cardozo, 2007). Üriner inkontinans tanımlamadaki güçlükler nedeniyle günümüze kadar yapılan prevalans çalışmalarında elde edilen sonuçlar birbirinden oldukça farklıdır. Hannestad ve ark. nın yaptıkları bir çalışmada, 60 yaş ve üzerindeki kadınların %24 ünün hafif, %31 nin orta ve %44 ünün şiddetli derecede idrar

88 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:6, Sayı:18 (2011) kaçırdıkları saptanmıştır (Hannestad ve ark., 2000). ABD de evlerinde yaşayan yaşlıların %15-30 unda ve huzurevlerinde kalanların ise %50 sinde üriner inkontinans problemi olduğu belirlenmiştir. (Adedokun ve Wilson, 2004; Adelmann, 2004). Türkiye de yaşlılarda Üİ ile ilgili yapılmış çok az çalışma vardır. Ülkemizde huzurevinde yaşayanlar üzerine yapılan bir çalışmada, kadınların %30 unda üriner inkontinansın olduğu gösterilmiştir (Arıkan ve ark., 2002). Yine ülkemizde huzurevlerinde kalan yaşlılarda yapılan çalışmalarda, kadınların %43, erkeklerin %20.9 unda üriner inkontinans olduğu ve bunun yaşam kalitesini ciddi olarak etkilediği gösterilmiştir (Aslan ve ark., 2009; İnci ve Ergen, 2009). Kadınlarda erkeklere göre üriner inkontinans daha sık olarak görülmektedir. Kadınlar/ erkekler arasında üriner inkontinansın görülme oranı, 60 yaşın altında olanlarda 1/4, 60 yaş üzerinde ise 1/2 dir. Kadınlarda üriner inkontinansın erkeklere göre daha fazla görülmesinin nedeninin; cinsiyet, yaşlanma, menopoz, doğumda yaşanan zedelenme ve yaralanmalar olduğu belirtilmektedir (Locher ve Burgio, 1996). Üriner inkontinansa neden olan pek çok risk faktörü olmakla birlikte, kadınlarda en belirgin risk faktörünü, normal bir fizyolojik olay olarak kabul edilen gebelik ve doğum eylemi esnasında yaşanan olaylardır. Bunlar; gebelik öncesi beden kitle indeksi, gebelik sayısı, doğum sayısı, doğum şekli, doğum komplikasyonları, epizyotomi, doğum eyleminin ikinci evresinin uzun olması, hızlı doğum eylemi, 3. ve 4. derece perineal yırtıklar, bebeğin doğum kilosu, uzun ve zor doğum eylemidir (Abrams ve ark., 2002; Bilgili ve ark., 2008). Gebelik ve doğum eylemi nedeniyle çok sıklıkla meydana gelen üriner inkontinans, kadınların hayatının kaybına neden olan bir hastalık değildir. Ancak sürekli yaşattığı ıslaklık, kötü kokunun ve irritasyonun verdiği rahatsızlık nedeniyle üriner inkontinanslı bireyleri sıkıntıya sokmakta, özgüven eksikliği yaşatmakta ve depresyona kadar varabilen ruhsal sağlık sorunlarının oluşmasına neden olabilmektedir. Hatta cinsel sorun yaşamalarına da neden olabilmektedir. Aynı zamanda üriner inkontinans ve beraberinde var olan sık idrara çıkma, ani idrar yapma hissi, gece idrara çıkma, ağrılı idrar yapma kadınların yaşam kalitesini düşürmektedir (Kök ve ark., 2006; Bilgili ve ark., 2008). Wyman ve ark. üriner inkontinansın duygusal ve sosyal iyilik halini olumsuz yönde etkilediğini; üriner inkontinans nedeniyle mental sağlığın %75 ve sosyal aktivitilerin %52 oranında etkilendiğini belirlemişlerdir (Wyman ve ark., 1998). Ayrıca literatürde yapılan çalışmalar sonucu üriner inkontinans kadınların %15-30 unda seksüel yaşamı, fiziksel, mesleki, ailevi ve sosyal yaşamlarını etkilemektedir (Dougherty ve Walters, 1993; Aslan, 2005).

Huzurevindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesine Etkisi 89 Dünya nüfusu yaşlandıkça üriner inkontinansı olan kişilerin sayısı artış göstermekte bu durum giderek artan medikal, sosyal ve ekonomik sorunlar yaratmakta, ayrıca yaşam kalitesini de olumsuz olarak etkilemektedir (Akkoç ve ark., 2009) Bu çalışma; yaşlılarda sosyal, psikolojik ve ekonomik kayıplara yol açan inkontinansın görülme sıklığını, risk faktörlerini ve yaşam kalitesine etkisini belirlemek, inkontinansı erken dönemde tanımlayarak koruyucu önlemleri hakkında bilinçlendirmek ve erken dönemde olmayan bireylere ise tedavi alternatifleri hakkında farkındalık sağlamak amacıyla planlanmıştır. Ayrıca toplumdaki, özellikle yaşlı bireylerdeki Üİ sıklığı, risk faktörleri ve yaşam kalitesi üzerine etkisinin bilinmesinin ve buna yönelik tanı ve tedavinin sağlanmasının yaşlı sağlığına ve dolaylı olarak toplum sağlığı ve ekonomisine olumlu etkisi olacağı düşünülmektedir. Üriner inkontinansın bir tabu olarak görülmesi nedeniyle toplumda, tanılanması ve değerlendirilmesinde hemşirelere önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu kapsam da hemşirelerin inkontinansın gelişmesini önlemek ve bu sorunu yaşayan kadınların tedavisinde aktif olarak rol almak temel sorumlulukları arasın da yer almaktadır. Üriner inkontinansın önlenebilmesi için öncelikle gelişiminde etkili olabilecek risk faktörlerinin bilinmesi gerekmektedir. Hemşireler kadınların risk faktörlerine maruz kalması önleyerek veya azaltarak inkontinanstan korunmayı sağlayabilirler. Günümüzde yurt dışında yer alan kontinans merkezlerinde bu konuda eğitilmiş hemşirelerin %93 ü kontinans danışmanı olarak çalışmakta ve ekibin vazgeçilmez üyeleri arasında yer almaktadır. Ancak ülkemizde bu merkezlerin ve bu konuda eğitilmiş hemşire sayısının yeterli olmadığı düşünülmektedir. Bu nedenle ülkemizde hemşirelerin bu konuda farkındalığını artırmak daha da önem kazanmaktadır (Karaçam, 2003). GEREÇ ve YÖNTEM Araştırma 10.04.2009-30.06.2009 tarihleri arasında yapılmış olup, tanımlayıcı kesitsel türde bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini; Kütahya ili Kütahya Huzurevi ve Bursa ili Bursa Büyükşehir Belediyesi Huzurevi olmak üzere iki ayrı huzurevinde yaşayan toplam 120 kadın oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini; Kütahya Huzurevinde yaşayan araştırmayı kabul eden 15 kadının tamamı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi Huzurevinde yaşayan 105 kadından araştırmayı kabul eden ve bilişsel fonksiyonları yerinde olan 35 kadın olmak üzere toplam 50 kişi oluşturmaktadır.

90 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:6, Sayı:18 (2011) Kütahya Huzurevi, 1977 yılında kurulmuş olup; 15 i kadın, 50 si erkek olmak 65 kişilik kapasiteye sahiptir. Bursa Büyükşehir Belediyesi Huzurevi, 1974 yılında açılmış olup;105 i kadın, 200 ü erkek olmak üzere 305 kişilik kapasiteye sahiptir. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından literatür bilgileri doğrultusunda geliştirilen anket formu ve Incontinence Quality of Life - I-QOL (İnkontinans Yaşam Kalitesi Ölçeği) kullanılmıştır. Anket formunda; kadınların yaş, eğitim durumu, medeni durumu gibi sosyo-demografik özelliklerini ve doğum yaşı, doğum sayısı gibi doğurganlık özelliklerini belirlemeye yönelik sorular yöneltilmiştir. İnkontinans Yaşam Kalitesi Ölçegi (I-QOL): Wagner ve arkadaşları tarafından 1996 yılında Üİ li hastaların yaşam kalitesini belirlemek amacıyla Amerika da geliştirilmiştir (Wagner ve ark., 1996). Aynı form Patrick ve ark. tarafından 1999 yılında tekrar gözden geçirilerek soru sayısı 22 ye düşürülmüş ve ölçeğin geneline ait Cronbach Alfa katsayısı 0,95 olarak bulunmuştur(patrick ve ark., 1999). Ülkemizde, İnkontinans Yaşam Kalitesi Ölçegi (I-QOL) geçerlilik ve güvenirliği Özerdoğan tarafından 2003 yılında yapılmış ve ölçeğin geneline ait Cronbach Alfa katsayısı 0,96 olarak bulunmuştur (Özerdoğan ve Kızılkaya, 2003). I-QOL (İnkontinans Yaşam Kalitesi Ölçeği), 22 sorudan oluşmaktadır. I- QOL in puanlamasında, her soruda, çok fazla etkiler seçeneğine 1 puan, hiç etkilemez seçeneğine 5 puan verilen, 5 seçenek bulunmaktadır. I-QOL den toplam en az 22, en çok 110 puan alınabilmektedir. Skorun 110 dan aşağı düşmesi yaşam kalitesinin kötüleşmesini göstermektedir. I-QOL üç alt alan ölçeğinden oluşmaktadır. Bunlar; davranışların sınırlandırılması, psikososyal etkilenme ve sosyal izolasyondur. Davranışların sınırlandırılması alt boyutu için 8-40 (min-max) puan, psikososyal etkilenme alt boyutu için 9-45 (minmax) puan, sosyal izolasyon alt boyutu için 5-25 (min-max) puan alınabilmektedir. Çalışmaya başlamadan önce Kütahya Huzurevi nden ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Huzurevi nden gerekli izinler alınmıştır. Ayrıca araştırmaya katılan bireylerin hepsine araştırmanın amacı açıklanmış ve sözel onamları alınmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS 11.0 paket programından yararlanılarak, tanımlayıcı veriler için aritmetik ortalama, standart sapma gösterimi kullanılmış, verilerin tüm dağılımını göstermek amaçlı ise yüzdelik hesaplaması yapılmıştır. İnkontinansa etkisi olabileceği düşünülen tüm değişkenler pearson ki-kare (χ2) analiziyle değerlendirilmiştir. Üriner

Huzurevindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesine Etkisi 91 inkontinansı olan ve olmayan kadınlarda yaşam kalitesi düzeyleri arasındaki farkları saptamak için Student T Testi kullanılmıştır. BULGULAR Yaşlıların sosyo-demografik özellikleri incelendiğinde;%20 si 65-69 yaş grubunda;%44 ü okuryazar ;%72 si ev hanımı;%82 si evli; % 48 inin sosyal güvencesi Emekli Sandığı, %52 sinin gelir durumu orta düzeydedir (Tablo 1). Tablo 1. Yaşlıların Sosyodemografik Özelliklerine Yönelik Bulgular (n=50). Sayı % Yaş Grubu 65 69 10 20 70-74 16 32 75-79 15 30 80 ve üzeri 9 18 Öğrenim Durumu Okur Yazar Değil 17 34 Okur Yazar 22 44 İlkokul 10 20 Ortaokul 1 2 Meslek Ev Hanımı 36 72 Memur 1 2 İşçi 13 26 Evlilik Durumu Evli 41 82 Bekar 6 12 Dul 3 6 Sosyal Güvence Emekli Sandığı 24 48 Bağkur 15 30 Yeşil Kart 11 22 Gelir Durumu İyi 8 16 Orta 26 52 Kötü 16 32 Toplam 50 100

92 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:6, Sayı:18 (2011) Yaşlıların üriner inkontinans ve ilgili bazı özellikleri incelendiğinde; %88 inin üriner inkontinansı olduğu; 86.4 ünün üriner inkontinans nedeniyle ped bez kullandığı; %36.4 ünin bu şikayet nedeniyle doktora gittiği belirlenmiştir (Tablo 2). Tablo 2. Yaşlıların Üriner İnkontinans ve İlgili Bazı Özelliklerin Dağılımı. Sayı % Üriner inkontinans n=50 Var 44 88 Yok 6 12 Ped bez kullanma n=44 Evet 38 86.4 Hayır 6 13.6 Ped bez kullanma sıklığı n=44 Günde 30 68.2 Haftada 4 9.1 Ayda 10 22.7 İnkontinans nedeniyle doktora gitme durumu n=44 Evet 16 36.4 Hayır 28 63.6 Üriner inkontinansın doğurganlık özellikleri ile ilişkisi incelendiğinde; doğum sayısı, epizyotomi açılma durumu düşük yapma, kürtaj olma ile üriner inkontinas görülme sıklığı arasında anlamlı ilişki saptanırken, ( p<0.05), ilk doğum yaşı, son doğum yaşı, 4 kg ve üzeri bebek doğurma, doğum süresi ile üriner inkontinas görülme sıklığı arasında anlamlı bir ilişki olmadığı saptanmıştır (p>0.005) (Tablo 3).

Huzurevindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesine Etkisi 93 Tablo 3. Yaşlılarda Üriner İnkontinans Görülme Durumu ve Risk Faktörleri. *p<0.05 ÜRİNER İNKONTİNANS Var Yok Sayı % Sayı % İlk Doğum Yaşı 20 yaş altı 27 61.4 3 50 20 yaş ve üzeri 17 38.6 3 50 Son Doğum Yaşı 20-29 36 81.8 5 83.3 30 ve üzeri 8 18.2 1 16.7 Doğum Sayısı 1 2 5 11.4 3 50 3 4 39 88.6 3 50 Düşük Yapma Evet 5 11.4 3 50 Hayır 39 88.6 3 50 Kürtaj olma Evet 5 11.4 3 50 Hayır 39 88.6 3 50 Epizyotomi açılma durumu Evet 4 9.1 3 50 Hayır 40 90.9 3 50 Uzun ve zor doğum eylemi Evet 2 4.5 0 0 Hayır 42 95.5 6 100 4kğ ve üzeri bebek doğurma Evet 8 18.2 0 0 Hayır 36 81.8 6 100 İstatiksel Analiz Sonucu χ2 ve p Değeri χ2:0.284 p:.672 χ2:0.008 p: 1.000 χ2: 5.864 p:.044* χ2: 5.864 p:.044* χ2:5.864 p:.044* χ2:7.339 p:.029* χ2:0.284 p: 1.000 χ2:1.299 p:.572

94 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:6, Sayı:18 (2011) Üriner inkontinansı olan ve olmayan kadınların IQOL ölçeğinden aldıkları puan ortalamalarının dağılımları incelendiğinde IQOL toplam puan ortalaması 65.9±23.09 dir. Üriner inkontinans bulunan kadınlarda ölçeğin toplam puan ortalaması 59.97±17.45 iken, inkontinans bulunmayan kadınlarda 109.66±0.81olarak bulunmuştur. IQOL nin tüm alt alanlarında puan ortalamalarının üriner inkontinansı olan kadınlarda olmayanlara göre daha düşük olduğu belirlenmiştir (Tablo 4). Tablo 4.Üriner İnkontinans Olan ve Olmayan Yaşlılarda IQOL Puan Ortalamalarının Dağılımı (n=50). IQOL Ölçeğinin Alt Alanları Davranışların Sınırlandırılması Psikososyal Etkilenme Sosyal İzolasyon Üriner İnkontinansı Olan n= 44 X±SS Üriner İnkontinansı Olmayan n= 6 X±SS İstatiksel Analiz Sonucu t ve p Değeri 20.06±6.24 39.83±0.40 t= -20.674 p<0.05 24.86±6.60 44.83±0.40 t= -19.784 p<0.05 15.04±7.66 25.00±0.00 t= -8.619 p<0.05 Toplam 59.97±17.45 109,66±0.81 t= 18.731 p<0.05 TARTIŞMA Üriner inkontinans kadının fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönlerden iyiliğini etkileyen önemli bir semptomdur ve kadınlarda prevelansı %15 52 arasında değişmektedir. Dünya genelinde yaşlıları hedef alan çalışmalarda %8 ile 34 arasında değişmektedir (Ateşkan ve ark., 2000). Üİ

Huzurevindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesine Etkisi 95 tanımlamadaki güçlükler nedeniyle günümüze kadar yapılan prevelans çalışmalarında elde edilen sonuçlar birbirinden oldukça farklıdır. Hunskaar ve ark. (2004) çalışmasında, yaşları 65-69 arasında olan yaşlılarda üriner inkontinans sıklığı Fransız, Alman, İspanyol, ve Amerikan kadınlarda sırasıyla %52, %58, %34, ve %52 olarak bulunmuştur (Hunskaar ve ark., 2004). Aslan ve ark. nın İstanbul daki resmi kurumlara bağlı huzurevlerinde yaptıkları prevalans çalışmasında, kadınlarda üriner inkontinans şikayeti %43.4 olarak saptanmıştır (Aslan ve ark., 2004). Aslan ın 2005 yılında huzurevinde yaşayan kadınlar üzerinde yaptığı çalışmada belirttiği gibi; bir toplum çalışmasında 65 yaş üzerinde prevalans %6 ve 85 yaş üzerinde %15 olarak bulunmuştur (Aslan, 2005). Yine Aslan ın 2005 yılında huzurevinde yaşayan kadınlar üzerinde yaptığı çalışmada belirttiği gibi; Hellstrom ve ark., bakımevleri ve hastanelerde yaşlılar üzerinde yaptıkları çalışmalarda üriner inkontinans prevelansını % 84 olarak bulmuşlardır (Aslan, 2005). Aslan ın 2005 yılında huzurevinde yaşayan kadınlar üzerinde yaptığı çalışmada vaka grubundaki kadınların %88 inde, kontrol grubundaki kadınların %96 sında düzenli idrar kaçırma şikayeti olduğu saptanmıştır (Aslan, 2005). Bu çalışmada Üİ prevelansı %88 olarak bulunmuş olup; Üİ in tanımındaki standardizasyon problemlerinden kaynaklanan prevalans oranları arasındaki farklılık; sonuçlarda etkili olmuş olabilir. Ayrıca birebir görüşme şeklinde verilerin toplanılmasının da elde edilen yüksek orana katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Kadınların yaklaşık dörtte üçü istemsiz idrar kaçırmayla baş etmede zorlanmasına rağmen, pek çoğu tedavi almak için başvurmamaktadır. Kadınlar utanma, semptomları hafif olarak algılama, yaşlılığın normal bir parçası olarak düşünme, tedavi maliyetini fazla bulma ve tedaviden korkma gibi nedenlerle tedavi arayışına girmemektedir. Çalışmada kadınların sadece %36.3 ü Üİ sorunu nedeni ile doktora başvurmaktadır. Yapılan çalışmalarda kadınların doktora başvurma oranları sırasıyla %41.4 ve %31 olarak belirlenmiştir. Sonuçlardan kadınların Üİ i bir sorun, bir hastalık olarak görmedikleri ve göz ardı ettikleri açıkça görülmektedir (O Donnell, ve ark., 2005; Bilgili ve ark., 2008). Kadınların doğurganlıkla ilgili bazı özelliklerinin Üİ ye neden olan faktörler arasında yer aldığı bilinmektedir. Çalışmada doğum sayısı ile Üİ arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0.05). Yapılan araştırmalarda da pariteyle üriner inkontinans arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir

96 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:6, Sayı:18 (2011) (Özerdoğan ve ark., 2004; Eftekhar ve ark., 2006). Scarpa ve ark. (2006) yaptıkları çalışmada paritenin Üİ riskini arttırdığı saptanmıştır (Scarpa ve ark., 2006). Milsom ve ark. nın çalışmasında ise üç ve üzerinde yapılan doğumun üriner inkontinans riskini artırdığı savunulmaktadır (Milsom ve ark., 1993). Maral ve ark. nın yaptıkları çalışmada, hiç doğum yapmayan kadınların %8.5 inde, bir kez doğum yapanların %14.9 unda, iki kez doğum yapanların %22.2 sinde ve beş ve üzerinde doğum yapanların %35 inde stres üriner inkontinans olduğu saptanmıştır (Maral ve ark., 2001). Menopoz döneminde yapılan bir çalışmada da parite sayısı 3 ve üzerinde olanlarda; üriner inkontinans görülme riski 1.586 kat daha yüksek saptanmıştır (Şentürk ve Kara, 2010). Çalışmada bulunan sonuç; literatürle benzerlik göstermekte olup, bu durum doğum sırasında pelvik kasların sinirlerinin zarar görmesi ile kaslarda atrofi oluşmasına ve zamanla prolapsus gelişmesine bağlanabilir. Doğum eylemi sırasında açılan epizyotomi; perineal hasarı, özellikle üriner ve anal inkontinansı, pelvik kas relaksasyonunu, yenidoğanda intrakranial hemorajiyi ve intrapartum asfiksiyi önlemek amacıyla yapılmaktadır (Sartore ve ark., 2004). Çalışmada doğumda epizyotomi açılmasının Üİ gelişmesinde etkili olduğu saptanmıştır (p<0.05). Yapılan çalışmalarda epizyotominin Üİ üzerinde etkisi tartışmalıdır. Epizyotominin, pelvik taban fonksiyon bozukluğuna neden olduğundan dolayı stres üriner inkontinans gelişim riskini artırdığını savunan görüşler vardır (Rogers ve Leeman, 2007). Skoner ve ark. nın yaptığı çalışmada, epizyotominin üriner inkontinans gelişim riskini üç kattan daha fazla artırdığı belirtilmektedir (Skonner ve ark., 1994). Ancak epizyotominin üriner inkontinans gelişiminde hiçbir etkisi olmadığını gösteren çalışmalara da rastlanmaktadır (Sartore ve ark., 2004; Karaçam, 2001). Üİ prevelansını etkileyen bir diğer faktör uzun ve zor doğum eylemidir. Uzun ve zor doğum eylemi sırasında yaşanan olayların doğum sonrası dönemde pudental sinir hasarı oluşturduğu ve bunun bazı durumlarda geri dönüşsüz olduğu bildirilmektedir. Çalışmada uzun doğum eyleminin Üİ gelişimi ile ilişkili olmadığı saptanmıştır (p>0.005). Çalışmada elde edilen sonuçlar, literatür sonuçlarıyla paralellik göstermektedir. Yaş faktörü nedeni ile kadınların doğum sürelerini tam olarak hatırlayamamalarının sonuçlarda etkili olduğu söylenebilir (Van Kessel ve ark., 2001). Literatüre göre iri bebek, üriner inkontinansın gelişmesinde etkili olan risk faktörlerinden birisidir. Özellikle iri bebeklerin doğumunda, doğum eyleminin ikinci evresi uzamakta ve pudental sinirde zedelenme meydana

Huzurevindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesine Etkisi 97 gelmektedir (Peeker, ve Peeker, 2003). Çalışmada 4kğ ve üzerinde bebek doğurmanın Üİ gelişmesini etkilemediği bulunmuştur (p>0.005). Literatürde iri bebek doğurma ve Üİ arasında ilişkinin incelendiği çalışma sonuçlarının çelişkili olduğu dikkat çekmektedir. Özerdoğan ve ark. nın yaptığı çalışmada iri bebek doğumuyla üriner inkontinans arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu saptanırken ; Bilgili ve ark. çalışmasında da anlamlı sonuç bulunamamıştır. Bu çalışmada iri bebek doğuranların sayıca az olmasının da sonuçlarda etkili olduğu söylenebilir. (Özerdoğan ve ark., 2004; Bilgili ve ark., 2008). Üİ etkileyen diğer bir faktörde ilk ve son doğum yaşlarıdır. Bu çalışmada; ilk ve son doğum yaşları ile Üİ arasında anlamlı biri ilişki saptanmamıştır (p>0.005). Foldspang ve ark. ve Bilgili ve ark. yaptıkları çalışma sonuçları da bu çalışma sonuçları ile benzerlik göstermekte olup; ilk ve son doğum yaşı ile Üİ arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır ( Foldspang ve ark., 1992; Bilgili ve ark., 2008). Persson ve ark. son doğum yaşı ve Üİ arasında bir ilişki olmadığını, fakat ilk doğum yaşı ile stres inkontinans arasında pozitif bir ilişki olduğunu belirtmişlerdir (Persson ve ark., 2000). Bu bulgu hiç doğum yapmamış ve yaşı genç olan kadınlarda pelvik taban kaslarının daha hassas olduğu ve daha fazla etkilenebileceği şeklinde yorumlanabilir. Çalışmada Üİ bulguları olan kadınların olmayanlara göre inkontinans yaşam kalitesi ölçeğinden aldıkları puanlar anlamlı olarak düşük bulunmuştur. Literatürde üriner inkontinansın yaşam kalitesini olumsuz etkilediği yönünde benzer çalışmalar bulunmaktadır. Araki ve arkadaşları, Patrick ve arkadaşları, Üİ olanların olmayanlara göre yaşam kalitelerinin daha düşük düzeyde olduğunu bulmuşlardır (Patrick ve ark., 1999; Özerdoğan ve ark., 2004; Araki ve ark., 2006; İlçe ve Ayhan, 2011). Çalışmadaki sonuç literatür bulgularıyla paralellik göstermektedir. Sonuç olarak; bu çalışmada yaşlı kadınlarda üriner inkontinans görülme sıklığının çok yüksek olduğu ve doğurganlıkla ilgili bazı özelliklerin üriner inkontinans gelişimini etkilediği bulunmuştur. Ayrıca üriner inkontinansın yaşlı bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde azalttığı saptanmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda; özellikle halkımızın, yaşlılığın bir hastalık olmadığı, istem dışı idrar kaçırmanın salt yaşlılığa bağlanamayacağı ve bu problemin tedavisi konusunda birçok alternatifin söz konusu olduğu konusunda bilinçlendirilerek, bu nedenle sağlık kuruluşlarına başvurması sağlanmalıdır. Bunun yanı sıra sağlık personelinin de konuya ilgisi çekilerek, bu konuda bilgi ve becerinin arttırılması yolunda gerekli tedbirler alınmalıdır.

98 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:6, Sayı:18 (2011) Ayrıca üriner inkontinansın önlenmesi için; gebelik ve doğum sonrası gebe polikliniklerine ve sağlık ocaklarına doğum öncesi hizmeti almaya gelen tüm kadınlara pelvik taban kas egzersizlerinin öğretilmesi ve düzenli uygulayıp uygulamadıklarının kontrol edilmesine yönelik program geliştirilmelidir. Ülkelerin kendi populasyonlarına ait Üİ sıklığını, risk faktörlerini ve yaşam kalitesine etkisini bilmesi toplum sağlığı ve ekonomileri için yararlı olacaktır. Ülkemizde buna benzer daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. KAYNAKLAR Abrams, P., Cardoza, L. Fall, M. Griffiths, D. Rosier, P. Ulmsten, U. Kerrebroeck, Victor, A. ve Wein, A. (2002). The Standardisation of Terminology of Lower Urinary Tract Function: Report from the Standardisation Sub-committee of the International Continence Society, Neurourology and Urodynamics, 21: 167-178. Adedokun, A.O., Wilson, M.M. (2004). Urinary incontinence: Historical, Global, and Epidemiologic Perspectives, Clin Geriatr Med, 20: 399-407. Adelmann, P.K. (2004). Prevalence and Detection of Urinary Incontinence Among Older Medicaid Recipients, J Health Care Poor Underserved, 15:99-112. Akkoç, Y., Irdesel, J. Şenel, K.(2009). Yaşlılara Özgü Sorunlar: Üriner İnkontinans, Ağrı, İmmobilizasyon, Türk Fiz Tıp Rehab Derg, 55 Özel Sayı 2: 62-6. Arakı, I., Beppu, M. Kajıwara, M. Mıkamı, Y. Zakojı, H. Fukasawa, M. ve Takeda, M. (2006). Prevalence And Impact On Generıc Qualıty Of Lıfe Of Urınary Incontınence In Japanese Workıng Women: Assessment By Icı Questıonnaıre And Sf-36 Health Survey, Urology, 66: 88-93. Arıkan, E., Özcan, E. Bardak, A. Ketenci, A.(2002). Huzurevinde Yaşayan Bir Grup Kadında Üriner İnkontinans, Turkish Journal of Geriatrics, 5: 7-10. Aslan, E., Kızılkaya Beji, N. Ayyıldız Erkan, H. ve Yalçın, Ö. (2004). Incontinence and Its Effects on Quality of Life of Older People Living in Residential and Nursing Homes, Abstracts, International Continence Society, 34 nd Annual Meeting, Abs.:428, Paris. Aslan, E. (2005). Huzurevinde Yasayan Üriner Sikayetleri Olan Kadınlarda Mesane Egitimi ve Kegel Egzersizlerinin Etkinligi, Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.

Huzurevindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesine Etkisi 99 Aslan, E., Beji, N.K. Erkan, H.A. Yalçın, O. Güngör, F. (2009). Urinary Incontinence and Quality of Life of the Elderly Residing in Residential Homes in Turkey, Arch Gerontol Geriatr, 49: 304-310. Ateşkan, Ü., Mas, M.R. Doruk, H. ve Kutlu, M. (2000). Türk Populasyonunda Üriner İnkontinans: Görülme Sıklığı, Muhtemel Klinik Tipleri ve Birey Açısından Öneminin Değerlendirilmesi, Geriatri, 3(2): 45-50. Bilgili, N., Akın, B. Ege, E. ve Ayaz, S. (2008). Kadınlarda Üriner İnkontinans Sıklığı ve Etkileyen Faktörleri, Turkiye Klinikleri J Med Sci, 28: 487-493. Çetinel., B. (2005). İdrar Kaçırma (Üriner İnkontinans): Tanımlama, Sınıflandırma, Değerlendirme ve Tipleri, Türk Üroloji Dergisi, 1(2): 246-252. Doughtery, M.C., Walters, M.D. (1993). Genuine Stress Incontinence: Nonsurgical Treatment, Ed: Walters M.D., Karram M.M., Clinical Urogynecology, s: 163-179, Mosby Year Book, London. Eftekhar, T., Hajibaratali, B. Ramezanzadeh, F. ve Shariat, M. (2006). Postpartum Evaluation of Stress Urinary Incontinence among Primiparas, International Journal of Gynecology and Obstetrics, 94: 114-118. Foldspang, A., Mommsen, S. Lam, G.W. ve Elvings, L. (1992). Parity as a Correlate of Adult Female Urinary Incontinence Prevalence, Journal of Epidemiology and Community Health, 46 (6): 595-600. Hannestad, Y.S., Rortveit, G. Sandvik, H. ve Hunskaar, S. (2000). A Community- Based Epidemiological Survey of Female Urinary Incontinence: The Norwegian EPINCONT Study, Journal of Clinical Epidemiology, 53: 1150-1157. Hunskaar, S., Lose, G. Sykes, D. ve Voss, S. (2004). The Prevalence of Urinary Incontinence in Women in Four European Countries BJU Internatıonal, 93:324-330. İlçe, A., ve Ayhan, F. (2011). Yaşlılarda Üriner ve Fekal İnkontinansın Belirlenmesi; Yaşam Kalitesine Etkisi:Bilgilendirme ve Eğitim, Anatol J Clin Investig, 5(1): 15-23. İnci, K. ve Ergen, A. (2009). Yaşlılarda Üriner İnkontinans ve Farmakolojik Tedavisi, Turkish Journal of Geriatrics, 13 (1): 59-66 Karaçam, Z. (2001). Doğum Eyleminde Yapılan Epizyotominin Anne Sağlığına Etkisi, Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Karaçam, Z. (2003). Kadınlarda Üriner İnkontinans: Üriner İnkontinans Gelisimini Önlemede ve Davranışsal Tedavi Yöntemlerinin Kullanımında Ebe ve Hemşirenin Rolü, Sendrom, 15: 112-117.

100 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:6, Sayı:18 (2011) Kök, G., Şenel, N. ve Akyüz, A. (2006). GATA Jinekoloji Polikliniğine Başvuran 20 Yaş Üstü Kadınların Üriner İnkontinans Açısından Farkındalık Durumlarının Değerlendirilmesi Gülhane Tıp Dergisi, 48: 132-136. Locher, J.L. ve Burgio, K.L. (1996). Epidemiology of Incontinence, İçinde:D.R. Ostergard. ve A.E. Bent. (Ed.). Urogynecology and Urodynamics Theory and Practice. (4.bs), London: Williams & Wilkins. 67-73. Maral, I., Özkardeş, H. Peskircioğlu, L. ve Bumin, M.A. (2001). Prevalence of Stress Urinary Incontinence in Both Sexes at or After Age 15 Years: A Cross-Sectional Study, Journal of Urology, 165: 408-412. Miller, KL. (2005). Stres Urinary Incontinance in Women : Rewiew and Update on Neurological Control, Womens Health, 14 :595-608. Milsom, I., Ekelund, P. Molander, U. Ardvidson, L. ve Areskoug, B. (1993). The Influence of Age, Parity, Oral Contraception, Hysterectomy and Menopause on the Prevalence of Urinary Incontinence in Women, The Journal of Urology, 149 (6): 1459-1462. O Donnell, M., Lose, G. Sykes, D. Voss, S. ve Hunskaar, S.(2005). Helping-Seeking Behavior and Associated Factors among Women with Urinary Incontinence in France, Germany, Spain and the United Kingdom, European Urology, 47: 385-392. Özerdoğan, N., Kızılkaya, N.B. (2003). Eskişehir, Bilecik, Afyon, Kütahya İllerinde 20 Yaş ve Üstü Kadınlarda Üriner İnkontinansın Prevelansı Risk Faktörleri, Yaşam Kalitesine Etkisi, Hemşirelik Dergisi, 13(51): 37-50 Özerdoğan, N., Kızılkaya Beji, N. ve Yalçın, Ö. (2004). Urinary Incontinence: Its Prevalence, Risk Factors and Effects on the Quality of Life of Women Living in a Region of Turkey, Gynecologic and Obstetric Investigation, 58:145-150. Patrick, D.L., Martin, M.L. ve Bushnell, M. (1999). Quality of Life of Women with Urinary Incontinence: Further Development of the Incontinence Quality of Life Instrument (I-QOL)2, Urology, 53: 71-76 Patrick, DL., Martin, M.L. ve Bushnell D.M. (1999). Cultural adaptation of Quality of Life Measure for Urinary İncontinence, Eur Urol, 36(5): 427-435. Peeker, I. ve Peeker, R. (2003). Early Diagnosis and Treatment of Genuine Stress Urinary Incontinence in Women, After Pregnancy: Midwives as Detectives, Journal of Midwives and Women s Health, 48(1): 60-66. Persson, J., Hansen, P.W. ve Rydhstroem, H. (2000). Obstetric Risk Factors for Urinary Incontinence: A Population Based Study, Obstetrics and Gynecology, 96(3): 440-445.

Huzurevindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesine Etkisi 101 Rogers, R.G. ve Leeman, L.L. (2007). Postpartum Genitourinary Changes, Urologic Clinics of North of America, 34: 13-21 Sartore, A., De Seta, F. Maso, G. ve Pregazzi, R. (2004). The Effect of Mediolateral Episiotomy on Pelvic Floor Function After Vaginal Delivery, Obstetric and Gynecology, 103: 669-673. Scarpa, K.P., Herrmann, V. Palma, P.C.R. Riccetto, C.L.Z. ve Morais, S.S. (2006). Prevalence and Correlates of Stress Urinary Incontinence During Pregnancy : A Survey at UNICAMP Medical School, Brazil. International Urogynecology Journal, 17: 219-223. Skonner, M.M., Thompson, W.D. ve Caren, V.A. (1994). Factors Associated With Risk of Stress Urinary Incontinence in Women, Nursing Research, 43(5): 30-306. Şentürk, Ş., ve Kara M. (2010). Menopoz Dönemindeki Kadınlarda Üriner İnkontinans Prevalansı ve Risk Faktörleri, Van Tıp Dergisi, 17 (1): 7-11. Van Kessel, K., Reed, S. Newton, K. Meier, A. ve Lentz, G.L. (2001). The Second Stage of Labor and Stress Urinary Incontinence, American Journal of Obstetrics and Gynecology, 184: 1571-1575. Varlı, M., Aras, S.D. ve Atlı, T. (2009). Yaşlılarda Üriner İnkontinans ve Tedavisi, Akad Geriatri, 1: 45-58 Yip, SK. ve Cardozo, L.(2007). Psychological Morbidity and Female Urinary Incontinance, Best Pract Res Clin Obstet Gynaecol, 21: 321-329 Wagner, T.H., Patrick, D.L. Bavendam, T.G. Martin, M.L. ve Buesching D.P. (1996). Quality of Life of Persons with Urinary Incontinence: Development of a New Measure, Urology, 47: 67-72. Wyman, J.F., Fantl, J.A. McClish, D.K. ve Bump, R.C. (1998). Comperative Efficacy of Behavioral Interventions in the Management of Female Urinary Incontinence, Am J Obstet Gynecol, 179(4): 999-1007.