KENT VE SEYYAH: EVLİYA ÇELEBİ NİN GÖZÜYLE İZMİR VE ÇEVRESİ lll



Benzer belgeler
İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

İZMİR METROPOL İLÇELERİNDE YAPILAN ASANSÖR DENETİMLERİ VE GÜVENLİK SEVİYESİNDEKİ GELİŞMELERİN İNCELENMESİ

T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU

DEVLET MUHASEBES NDE AMORT SMAN

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

AKDENİZ BELEDİYELER BİRLİĞİ MECLİSİ NİN TARİHLİ OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI MÜZAKERE TUTANAĞI

ENGELLİLERİN ERİŞİLEBİLİRLİĞİ. Ayşe Baysal İnşaat Mühendisi

G Ü N D E M. 2. Geçen birleģime ait tutanak özetinin okunması ve oylanması.

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

K.S.Ü. MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİTİRME ÖDEVİ / BİTİRME PROJESİ DERSLERİ İLE İLGİLİ İLKELER

ÖĞRENME FAALĠYETĠ GELĠġMĠġ ÖZELLĠKLER

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

KİM OLDUĞUMUZ. Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sağlık, aileleri,

İZMİR VE YAKIN ÇEVRESİNDEKİ KIYI YAPILARINDAKİ GELİŞMELERİN ANALİZİ. Dr. Ersel Zafer ORAL

MAHALL DARELERDE DÖNEM SONU LEMLER. Ömer DA Devlet Muhasebe Uzman.

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir?

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

BÜLTEN Tarih:

Osmancık İsmail Karataş Sağlık Meslek Lisesi

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Autobiographie - Istanbul - Orhan Pamuk

İçindekiler Şekiller Listesi

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

MERKEZ YÖNET M KAPSAMINDAK KAMU DARELER NDE DÖNEM SONU LEMLER. Ömer DA Devlet Muhasebe Uzman.

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

VAN-TUŞBA BELEDİYE MECLİSİNİN HAZİRAN 2016 TARİHLİ KARAR ÖZETLERİ

GÖKTAŞ İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ 2012 YILI FAALİYET RAPORU

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI

T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk.

İÇİNDEKİLER. 1. Projenin Amacı Proje Yönetimi Projenin Değerlendirilmesi Projenin Süresi Projenin Kapsamı...

Şıvgın, H. (2000). "19. Yüzyılın İlk Yarısında Ayıntap". Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, (11), ,

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet

ÖZEL MOTORLU TAŞITLAR SÜRÜCÜ KURSLARI TOPLANTISI RAPORU

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Araştırma Notu 15/177

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

TOTEK Beşinci Dönem UZMANLIK EĞİTİMİ GELİŞİM SINAVI (UEGS) RAPORU Dr. Semih Aydoğdu Uzmanl k Eğitimi Gelişim S nav Koordinatörü

Derece Alan Üniversite Tez Başlığı Yıl

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

YURTDIŞI VATANDAŞLAR DANIŞMA KURULUNUN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

T.C. CUMHURBA KANLI I GENEL SEKRETERL ANKARA. Ankara; Say : 285

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DERS GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

in Kullanımı tamamlamış gerçekleştirmiş

7. LİSELER ARASI SALİH ZEKİ MATEMATİK ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASININ ARDINDAN

OKUL BAZLI BÜTÇELEME KILAVUZU

BÜTÇE HAZIRLIK ÇALIŞMALARINDA KULLANILACAK FORMLARA İLİŞKİN BİLGİLER

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları

2006 DAN 2013 E KADIN DOSTU KENT OLMA YOLUNDA İZMİR. Semra Ulusoy ulusoy@unfpa.org

METEOROLOJİ SEMİNERİ

URLA-KARABURUN-ÇEŞME YARIMADALARI

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

Öncelikle Markamıza göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkür ederiz.

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

YÖKAKADEMİK (Yükseköğretim Akademik Arama Sistemi)

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

Politika Notu. Yönetişim Etütleri Programı. Ekim Özelleştirme Gelirlerinin Kullanımı

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

55. Yılında, Ege Üniversitesi Yayınları. Yayıma Hazırlayan; C. Orhan ÇETİNKALP EÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı İZMİR

TEOG ÖZEL OKULLAR MODELİ İLE ÖĞRENCİ ALACAK ÖZEL OKULLARIN KAYIT TAKVİMİ 2016

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

ELEKTRONĐK TĐCARETĐN DÜZENLENMESĐ KANUNU 1 MAYIS 2015 TE YÜRÜRLÜĞE GĐRDĐ

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

Bilgi A ac n n Kültürel Miras E itimleri başlığı alt nda, gençlerin dile gelen yap lar n öykülerine kulak kesildi i Kentin ncir Çekirdekleri projesi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ STAJ İLKELERİ

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Müsteşarlığı. Sayı : B.O8.0.MÜB.O / /06/2007

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

Destekli Proje İşletme Prosedürü

Alfa YMM Ltd. Şti. Halaskargazi Cad. Çankaya Apt. No.266 Kat. 5 Şişli - İstanbul ALFA GENELGE 2008/13

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

BANKA MUHASEBESİ 0 DÖNEN DEĞERLER HESAP GRUBU

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

Transkript:

I KENT VE SEYYAH: EVLİYA ÇELEBİ NİN GÖZÜYLE İZMİR VE ÇEVRESİ lll Makaleler Editörler: Metin EKİCİ Turan GÖKÇE İZMİR-2013

II KENT VE SEYYAH: EVLİYA ÇELEBİ NİN GÖZÜYLE İZMİR VE ÇEVRESİ-III - Makaleler - Editörler: Metin EKİCİ Turan GÖKÇE ISBN: 978-605-63776-0-0 Bu kitab n tüm yay n haklar Metin Ekici ve Turan Gökçe ye aittir. Kitab n tamam ya da hiçbir bölümü yazar n n önceden yaz l izni olmadan elektronik, optik, mekanik ya da diğer yollarla kaydedilemez, bas lamaz, çoğalt lamaz. Ancak kaynak olarak gösterilebilir. Yay nda geçen bilgiler ve görüşlerden tamamen yazarlar sorumludur. T.C. Kültür ve Turizm Bakanl ğ Sertifika No: 18679 Kapak Tasar m : Leyla DURUKAN Bas m Yeri: Ege Üniversitesi Bas mevi Bornova, İzmir Tel: 0 232 388 10 22 / 20 66 e-mail: bsmmd@rektorluk.ege.edu.tr Birinci Bask Nisan - 2013 Bask Say s : 1000 adet UNESCO Türkiye Milli Komisyonu nun T.C. Kültür ve Turizm Bakanl ğ Sinema Genel Müdürlüğü ve Telif Haklar Genel Müdürlüğü nün Ege Üniversitesi Rektörlüğü nün Katk lar yla...

SUNUŞ III T ürk seyahatnâmelerinin çeşitli örnekleri aras nda Evliya Çelebi Seyahatnâmesi en önemli ve en güzel örneği oluşturur. Evliya Çelebi, yaşam n n yaklaş k 50 y ll k bir bölümünü seyahat ile geçirmiş ve gezip gördüğü, duyup dinlediği, okuyup bilgi edindiği yerler ve o yerlerde yaşayanlar hakk ndaki düşüncelerini özel bir üslupla kaleme ald ğ 10 ciltlik seyahatnâmesinde bize kültürel bir miras olarak b rakm şt r. Evliya Çelebi sadece kent merkezlerini gezip araşt rmam ş; siyasal, ekonomik ve kültürel bak mdan önemli gördüğü ve kent merkezlerindeki kültür ve sanat yaşam na canl l k katan bütün yerleşim birimlerini tan tmaya çal şm şt r. Seyahatnâme de, çok yönlü olarak tan t lan kentlerden biri de İzmir ve çevresindeki yerleşim birimleridir. Evliya Çelebi, 1671 y l nda Bergama, Menemen, Foça güzergâh n izleyerek İzmir kent merkezine gelip İzmir i gezmiş; Urla, Karaburun, Çeşme, S ğac k, Seferihisar, Selçuk, Tire, Bay nd r ve Birgi yi ziyaret ettikten sonra, Ayd n a doğru yolculuğuna devam etmiştir. Seyahatnâme de; İzmir ve çevresinin tarihi, coğrafî ve kültürel durumu hakk nda ayr nt l ve bir o kadar da renkli ve canl bilgi vermiştir. Ege Üniversitesi akademisyenleri, sağl k ve fen bilimleri alanlar ndaki bilimsel çal şmalar n çağdaş bir anlay şla gerçekleştirdikleri gibi; sosyal bilimler alan nda da ayn anlay şla araşt rmalar n sürdürmektedirler. Üniversitemizin; halk bilimi, dil bilimi, sanat tarihi, tarih, müzik ve iletişim alanlar nda toplumsal sorumluluk anlay ş na dayal pek çok araşt rma yap lmaktad r. Kültürel Miras Koruma ve Yaşatma anlay ş na sahip olarak araşt rma yürüten Üniversitemiz akademisyenlerinin, disiplinler aras bir ekip çal şmas yla gerçekleştirdikleri Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi adl proje, Evliya Çelebi nin b rakt ğ kültürel mirasa İzmir ve Ege Üniversitesi penceresinden bakmay sağlamaktad r. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi dikkatli bir şekilde okunduğunda, bize kent kimliği hakk nda bilgi vermekte ve İzmirli olman n neleri kapsad ğ hakk nda örnekler sunmaktad r. Eğer bu örnekler güncellenerek yeniden değerlendirilirse, kent kimliğini h zla anlamak ve bu kimliğe sahip ç kmak mümkündür.

IV Evliya Çelebi nin tarihsel ve kültürel üslubuyla İzmir i tan t m, Üniversitemizde edinilen birikimin paylaş m ve birbirine kat l m yla bu kültürel mirasa uygun biçimde günümüz okuyucusu ve izleyicisinin zevkle okuyup izleyebileceği bir tatla sunulmuştur. Evliya Çelebi nin İzmir ve çevresindeki güzergâh n n haritas n n da yer ald ğ 3 ciltlik kitap ve bir belgesel filmle tamamlanan proje sayesinde, 400 y l öncesinin İzmir i ile bugünün İzmir i, dün, bugün ve yar n birlikte görme düşüncesiyle birbirine bağlanmaktad r. Proje sonucu oluşan bu 3 ciltlik kitap ve belgesel film İzmir kent merkezi ve çevresindeki kültürü, kalbi İzmir ve Ege de kalanlarla paylaşmaktad r. Beğeniyle okuyacağ n z ve izleyeceğiniz bu tarihsel ve güncel yolculuk hikâyesi, Ege Üniversitesi nin sizlere bilimsel ve kültürel bir armağan d r. Bu armağan n EXPO 2020 Aday Şehir İzmir çal şmalar na da çok önemli katk lar olacağ na inan yorum. Bu projede görev alan Türk Dünyas Araşt rmalar Enstitüsü ve diğer birimlerde çal şan akademisyen arkadaşlar ma ve bu projenin gerçekleşmesine katk sağlayan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyor, sayg lar sunuyorum. Prof. Dr. Candeğer YILMAZ Ege Üniversitesi Rektörü

V İÇİNDEKİLER SUNUŞ... III ÖNSÖZ... VII GİRİŞ... 1 EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNÂMESİ NDE SÖZLÜ VE YAZILI METİN İLİŞKİSİ / Metin EKİCİ... 3 XVII. YÜZYILDA İZMİR VE ÇEVRESİNİN İDARİ YAPISI / Turan GÖKÇE... 11 EVLİYA ÇELEBİ NİN GÖZÜYLE İZMİR VE ÇEVRESİ... 31 EVLİYA ÇELEBİ NİN İZMİR TARİHÇESİ / Vehbi GÜNAY... 33 EVLİYA ÇELEBİ NİN KİMLİK ALGISI / Abdullah TEMİZKAN... 49 EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNÂMESİ NİN İZMİR FASLINDAKİ OSMANLI İKTİDARININ GÖSTERGELERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME / Abdullah TEMİZKAN... 59 EVLİYA ÇELEBİ NİN GÜNÜMÜZ İZMİR İL SINIRLARI İÇİNDE KULANDIĞI GÜZERGÂH VE SEYAHATNÂME DE BUNA DAİR SORUNLAR / İbrahim ŞAHİN... 81 SEYAHATNÂME NİN İZMİR BÖLÜMÜNDE (NİF-İZMİR MERKEZ ARASI) GEÇEN ADBİLİMCİL UNSURLARIN TASNİF VE DEĞERLENDİRİLMESİ / İbrahim ŞAHİN Şima DOĞAN... 137 EVLİYA ÇELEBİ NİN İZMİR İNDEN DİKKAT ÇEKİCİ UNSURLAR / Mertcan AKAN... 167 EVLİYA ÇELEBİ DE GEÇİT KALE (İZMİR) / Ersel ÇAĞLITÜTÜNCİGİL... 185 ESKİ MORDOĞAN (İZMİR) KÖYÜ CAMİİ SÜSLEMELERİ / Ersel ÇAĞLITÜTÜNCİGİL... 197 GEÇMİŞ VE ŞİMDİKİ ZAMANIN PEŞİNDE: KENT VE SEYYAH BELGESELİ / Murat ÜNAL... 219 EVLİYA ÇELEBİ NİN İZİNDE İZMİR İN İMGELERİ / P nar FEDAKÂR... 229 EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNÂMESİ NDE İZMİR İN TILSIMLARI / Gonca KUZAY DEMİR... 237 DÜNDEN BUGÜNE: KARAGÖL ÜN TILSIMINI BİLDİRİR / Gonca KUZAY DEMİR... 247

VI

ÖNSÖZ VII E vliya Çelebi nin muazzam eseri Seyahatnâme önemli bir tarihî kaynak olmas n n yan nda, Türk kültürünün somut ve somut olmayan kültürel miras hakk nda bilgi veren en değerli kaynaklardan biridir. Evliya Çelebi, Seyahatnâmesi nde pek çok kültür merkezine yer vermiştir. Bunlardan biri de İzmir ili ve çevresidir. Evliya Çelebi, İzmir ziyareti s ras nda; mekânlar, tarihi, coğrafî özellikler, iklim ve bitki örtüsünden bahsetmenin yan nda, gezdiği yerlerde yaşayan insanlar n gelenek ve göreneklerinden giysilerine; yaşad klar iç mekanlar n özelliklerinden yemeklerine kadar somut ve somut olmayan kültürel miras hakk nda bilgi vermiştir. Seyahatnâme nin, somut ve somut olmayan kültürel miras içeren yap s, farkl alanlardan uzmanlar taraf ndan, disiplinleraras bir ekip çal şmas yla incelemeyi gerektirmiştir. Bu bak ş aç s yla yürütülen Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi adl proje, Evliya Çelebi nin dünyas na İzmir penceresinden bakmak ve Seyahatnâme nin İzmir k sm nda yer alan unsurlar disiplinleraras bir yaklaş mla incelemek amac yla bir araya gelmiş; Halk Bilimi, Tarih, Coğrafya, Dil Bilimi, Sanat Tarihi ve İletişim alanlar ndan araşt rmac lar n ortak çal şmas d r. Bir üniversitede farkl alanlarda elde edilen deneyim ve bilgi birikiminin paylaş lmas son derece önemlidir. Bu anlay şla gerçekleştirdiğimiz Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi Projesi nin öncelikli amac, Evliya Çelebi nin eseri ve onun anlatt ğ Şehri İzmir i yeni bir bak ş aç s yla tan tmakt r. Projenin bir diğer amac ise, İzmir ve çevresinin Seyahatnâme de yer alan doğal kültür varl klar ve kent imgelerinin tespit edilmesi ve bunlar n kentin markalaşmas n desteklemek için kullan lmas n sağlamakt r. Projede; Evliya Çelebi Seyahatnâmesi nin orijinal metinlerine ulaş lm ş, Seyahatnâme nin İzmir k sm, Pertev Paşa Nüshas diğer nüshalarla karş laşt r larak okunmuş, günümüz okuyucusunun metni rahatl kla anlayabilmesi için aç klamalarla Osmanl Türkçesinden Türkiye Türkçesine de aktar lm şt r. Konuyla ilgili kaynak tarama çal şmas n n ard ndan, Seyahatnâme metni incelenmiş ve Evliya Çelebi nin İzmir güzergâh nda bulunan şehir merkezi ve 11 ilçede alan araşt rmas yap lm şt r. Alan araşt rmas nda elde edilen sözlü ve görsel kültür unsurlar elektronik ortama aktar larak bir arşiv oluşturulmuştur. Alan araşt rmas nda; belediyeler, sivil toplum kuruluşlar ve çeşitli turizm şirketleriyle temasa geçilerek, Evliya Çelebi Seyahatnâmesi nden hareketle, İzmir in kültürel değerlerinin markalaşmas ve kentin çeşitli değerleriyle turistik cazibe haline getirilmesi için önerilerde bulunulmuştur. Evliya Çelebi nin Seyahatnâme de anlatt ğ İzmir ve çevresiyle ilgili k s mla ilgili olarak üç ciltlik bir çal şma haz rlanm ş; çal şman n I. cildinde; transkripsiyonlu, Türkiye Türkçesine aktar lm ş ve orijinal metne yer verilerek okuyucunun hem Evliya Çelebi üslubunun tad na varmas hem de metni kolayca anlamas sağlanmaya çal ş lm şt r.

VIII Çal şman n II. cildinde ise; alan araşt rmalar s ras nda araşt rma ekibi taraf ndan çekilen fotoğraflardan oluşan bir albüm yer almaktad r. Bu albüm, Evliya Çelebi nin Seyahatnâme de anlatt ğ İzmir ve çevresinin görsel kayd ve onun yol hikayeleri nin sözel bir anlat m ndan oluşmaktad r. Çal şman n III. cildinde; bu projede yer alan araşt rmac lar n kendi bilimsel alanlar n n gerektirdiği yaklaş mla yazd klar makaleler yer almaktad r. Bu k s mda; Evliya Çelebi Seyahatnâmesi nin kaynaklar, Seyahatnâme deki yer adlar, mimari eserler, sözlü kültür ürünleri, tarihi olaylar, Seyahatnâme nin yaz ld ğ dönemdeki idari ve toplumsal yap yla ilgili incelemelere yer verilmiştir. Böylelikle, bir yandan üretilen bilgi ile mevcut bilgi birikimine katk da bulunulmuş, diğer yandan da Geçit Kale örneğinde olduğu gibi, istenilen nitelikte sonuçland r lmas şimdilik mümkün görünmeyen baz önemli konular n farkl bak ş aç lar ndan değerlendirilerek tart ş lmas sağlanm şt r. Çal şma, Yard. Doç. Dr. Murat Ünal taraf ndan haz rlanan Belgesel ve Dr. Beycan Hocaoğlu taraf ndan haz rlanan Harita ile tamamlanm şt r. Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi Projesi ne başlang c ndan itibaren destek veren; Ege Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel Araşt rma Projeleri Şube Müdürlüğü, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Somut Olmayan Kültürel Miras Komitesi, Kültür ve Turizm Bakanl ğ Telif Haklar Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanl ğ Sinema Genel Müdürlüğü ve Kültür ve Turizm Bakanl ğ Araşt rma ve Eğitim Genel Müdürlüğü ve Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü ne teşekkür ederiz. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi yle ilgili metin yay nlar n n başlamas n sağlayan değerli bilim insanlar Orhan Şaik Gökyay ve Yücel Dağl y rahmetle an yor, bu çal şmalar n devam n büyük bir gayretle gerçekleştiren Seyit Ali Kahraman a, Seyahatnâme yle ilgili temel kaynaklar yay nlayan Yap Kredi Kültür Sanat Yay nc l k a ve YKY editörü ve dan şman M. Sabri Koz a ve de bu konudaki yol gösterici çal şmalar nedeniyle Robert Dankoff, Nuran Tezcan ve Semih Tezcan a teşekkür ederiz. Ayr ca; E.Ü. Türk Dünyas Araşt rmalar Enstitüsü Müdürlüğü ve Türk Halk Bilimi Anabilim Dal Yüksek Lisans ve Doktora öğrencileri, E.Ü. Sağl k, Kültür ve Spor Daire Başkanl ğ ve Daire Başkan Uzm. Dr. E. Figen İnan, TRT Turizm ve Belgesel Kanal Koordinatörlüğü, Atlas Dergisi Genel Yay n Yönetmeni Özcan Yüksek, Prof. Dr. Fikret Türkmen, Prof. Dr. Rahmi Hüseyin Ünal, Seferihisar Belediye Başkan Tunç Soyer, Menemen Belediye Başkan Tahir Şahin, Tire Belediye Başkan Tayfur Çiçek, Mordoğan Belediye Başkan Ahmet Çak r, Tire Kültür Derneği, Beyler Köyü Muhtar, Doğa Köyü Muhtar, Menemen in Sesi Gazetesi Haber Müdürü Hüsamettin Doğan, Müesser Aktaş Etnografya Evi, Küpçü Kardeşler Testi İmalathanesi, Boncuk Ustas Mahmut Sür, Nafiz Ulusan ve Ahmet Koç a verdikleri destekler için teşekkür ederiz. Prof. Dr. Metin EKİCİ Prof. Dr. Turan GÖKÇE

GİRİŞ

2 Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi-III

Evliya Çelebi Seyahatnâmesi nde Sözlü ve Yaz l Metin İlişkisi 3 EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNÂMESİ NDE SÖZLÜ VE YAZILI METİN İLİŞKİSİ * Metin EKİCİ ** Dünya ve Türk yaz l yaratmalar n n en renkli eserlerinden baz lar seyahatnâme veya gezi yaz s ad alt nda yaz lm ş olan metinlerdir. Uzun zamand r birden çok bilimsel alan n ilgilendiği bu eserler seyahatnâme ad yla özel bir tür olarak değerlendirilmekte ve incelenmektedir. K saca, belli bir zamanda belli bir yöreyi gezen bir kişinin gördüğü mekân ve insan topluluğu, duyduğu ve öğrendiği anlat lar kendi gözlem ve yorumlar yla harmanlayarak anlatt ğ yaz lar n topland ğ kitaplara seyahatnâme ad verilmektedir. Günümüz Türkçesinde ise bu türden yaz lara gezi yaz s ad verilmekle birlikte, bu yeni kullan m n seyahatnâme sözünü tam olarak karş lad ğ n söylemek mümkün değildir. Çünkü gezi yaz s yazan bir kişi gördüklerini kendine göre anlatmakla birlikte, bu kişinin bir kitap bütünlüğü oluşturma çabas na girmeden yazd ğ n söylemek mümkündür. Gezip gördüğü yerleri sözlü veya yaz l olarak belli bir üslup içinde anlatan kişiye seyyah veya gezgin ad verilmektedir. Türk seyahatnâme türünün çeşitli örnekleri aras nda şüphesiz Evliya Çelebi Seyahatnâmesi en önemli ve en güzel örneği oluşturmaktad r. 1611 y l nda İstanbul da doğduğu ve 1683-1685 y llar aras nda M s r da olduğu düşünülen Evliya Çelebi, yaşam n n yaklaş k 50 y ll k bir bölümünü seyahat ile geçirmiş ve gezip gördüğü, duyup dinlediği, okuyup bilgi edindiği yerler ve o yerlerde yaşayanlar hakk ndaki düşüncelerini özel bir üslupla kaleme ald ğ on ciltlik seyahatnâmesinde bize aktarm şt r. Bu incelemede; Evliya Çelebi nin Seyahatnâme sinde hangi yaz l kaynaklar ve nas l kulland ğ, sözlü kaynaklar kullan p kullanmad ğ, bu kaynaklar n kimler olduğu ve bunlardan nas l bilgi elde ettiği sorular ndan hareketle, Evliya Çelebi Seyahatnâme sinde sözlü ve yaz l metin aras ndaki ilişki tart ş lacakt r. Bu tart şma Evliya Çelebi nin eserini nas l vücuda getirdiği ve yaz l ve sözlü kaynaklar kullan lmas n n onun eserini nas l farkl k ld ğ n ayd nlatmaya yöneliktir. Seyahatnâme söz konusu olduğu için incelememiz metin merkezli bir yaklaş mla yap lacak ve özellikle İzmir ve çevresi hakk nda yazd ğ k s mlar örneklemede kullan lacakt r. Dilimizde kullan lan söz ve yaz sözcükleri aras ndaki ilişkinin sözel yarat c l k ürünlerinin yaz ya aktar lmayla, başka bir ifadeyle sözün yaz ya dönüştürülmesiyle söz ve sözle yarat lan metne yeni bir boyut kazand rd ğ n vurgulayal m. Evliya Çelebi nin hareket noktas n n ise bu ilişkinin sonundan başlad ğ n, yani yaz ya yeni bir boyut kazand rmak amac yla sözlü belleği kulland ğ n söyleyebiliriz. Evliya Çelebi sadece sözlü kültür ortam nda değil, yaz l kültür ortam nda büyümüş bir bireydir ve yaz l kültürün temel kal plar n çok iyi * Evliya Çelebi Seyahatnâmesi nde Sözlü ve Yaz l Metin İlişkisi. Evliya Çelebi nin Sözlü Kaynaklar. Haz. M. Öcal Oğuz, Yeliz Özay. Ankara: UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, 2012, ss. 27-37. ** Prof. Dr., E.Ü. Türk Dünyas Araşt rmalar Enstitüsü, Türk Halk Bilimi ABD.

4 Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi-III öğrenmiş eğitimli bir kişi olarak karş m zda durmaktad r. Bunu eserini yazarken kulland ğ eski ve yeni tarih kaynaklar na yapt ğ at f ve al nt lardan, Kuran- Kerim başta olmak üzere at f yapt ğ ve al nt lad ğ dini kitaplardan anlamak mümkündür. Bu at f ve al nt lardan daha önemlisi ise Evliya Çelebi nin eserinde kulland ğ temel anlat m tekniği, başka bir ifadeyle kurgudur. Çeşitli şehir ve beldeleri anlat rken kullan lan bu yöntem dikkatli bir şekilde incelendiğinde, Evliya Çelebi nin temel bir yaz l kal p oluşturduğu ve kal b doldurmak için de yaz l ve sözlü malzemeyi uygun bir şekilde kulland ğ görülür. Bu bir üslup meselesi değil, bir yaz m tekniği, bir eser kurgusunun en temel noktalar n belirleme işidir. Evliya Çelebi böyle bir yaz l kal p oluşturmasayd bu kadar geniş bir coğrafyay bu kadar ciltte anlatma imkân bulamazd. Böylesi bir kal b elde etmek de sözlü gelenekten gelen birisi için kolay bir iş olmazd. Evliya Çelebi nin tipik bir şehir anlat m plan nda ilk olarak görülen ve duyulan beldenin ad ve k saca anlam verildikten sonra: Kale: şehrin ve şehri oluşturan kalenin kuruluş hikâyesi, zaman içinde kimlerin buraya yönetici olduğu ve son olarak eğer buras imparatorluk dâhilinde bir yerse, Osmanoğullar n n buray nas l/ne zaman hâkimiyet alt na ald ğ. Kalenin şekli, kaç asker bar nd rd ğ. Camiler: Genellikle şehirdeki en önemli camileri ilk başta anlatmak üzere, şehrin tüm ibadethanelerini (kiliseler de dâhil) eğer biliyorsa bu camilerin bânilerini ve caminin şeklini, say s n anlat r. Mahalleler: Mahallelerde kimlerin yaşad ğ na dair bilgiler. Mescitler: Mescitlerin say s ve isimlerinin bildirilmesi. Medreseler: Medreselerin say s, isimleri ve buralarda ders veren, ders alan, ünlü âlimlerin bahsi. Dar ül-hadis ve Dar ül-kurralar: Buralar n say ve isimleri. Tekkeler: Tekkelerin isimleri, özellikleri, kimlerin buralarda bulunduğu, tekke postnişinine dair bilgiler. Hanlar/ Kervansaraylar: Buralar n şekil özellikleri, hangi mallar n al n p sat ld ğ, esnaf n n özellikleri. Çeşmeler/Sebiller/Hayratlar: Çeşmelerin şekilsel özellikleri, yapt r c s na dair bilgiler. Hamamlar: Hamamlar n say s, baz önemli hamamlar n şekilleri, yapt r c s, mimar. Kapl calar: Kapl calar n say s, ismi ve hangi hastal ğa şifa verdiğine dair. Köprüler: Köprülerin ismi, şekil özellikleri. Mesire Yerleri Şehir Ricali Şehir Halk

Evliya Çelebi Seyahatnâmesi nde Sözlü ve Yaz l Metin İlişkisi 5 Şehrin Havas ve Suyu Şehrin Yiyecekleri Şehirde Yetiştirilen Ürünler 1 Evliya Çelebi nin bu anlat m plan nda yer yer boşluklar bulunmakta, sözlü gelenekten ve yaz l kaynaklardan bilgi edindikçe Evliya Çelebi bu boşluklar doldurmakta, eğer bilgi elde edilememişse veya yeterli gelmemişse ya tamamen boş b rak lmakta veyahut da k sa bilgi verilmektedir. Baz değerlendirmelerde, bu k s mlar n notlar n n daha sonra tamamlanmak amac yla bu şekilde boş b rak ld ğ ve Evliya n n bunlar tamamlayamadan öldüğü için bu şekilde olduğu varsay lmaktaysa da, Evliya Çelebi nin bu boşluklar en başta b rakt ğ ve yeterli bilgi olmad ğ için de öyle b rakmay tercih ettiğini söylemek mümkündür. Evliya Çelebi nin bu kal b doldurmak için kulland ğ kaynaklar konusunda bazen titiz ve seçici, bazen de tekrara düşen bir tarzda davrand ğ n belirtmek gerekir. Evliya Çelebi niye seyahate ç km ş ve seyahat ettiği yerleri neden yaz ya döküp bir kitap haline getirmiştir? Evliya Çelebi nin geziye ç k ş nedeni temelde bir merak olarak kabul edilse de, Evliya n n içinde yetiştiği yaz l kültür gereği yazmak için seyahate ç kt ğ n düşünmek pekâlâ mümkündür. Bu, onun alm ş olduğu eğitim gereği; gördüklerini, gözlemlediklerini ve öğrendiklerini yazarak anlatmas n n nedenini bize aç klamaktad r. Evliya Çelebi nin eserine neden kitap veya divân ad vermeyip, ki bu iki kelime onun eserini vücuda getirdiği dönemde çeşitli eserler için halihaz rda kullan lm ş ve Evliya Çelebi de bunu bilen bir kişi olmas na rağmen, eserine Seyahatnâme ad n vermiştir? Burada bir söz oyunu mu var, yoksa belli tipteki eserlerin adland r lmas nda kullan lan bir yöntem sonucunda m bu adland rma ortaya ç km şt r? Konuyla ilgili yeterli araşt rma yapmad ğ m için çok kesin bir sonuç vermek istemiyorum, ancak burada bilinçli bir adland rma yap ld ğ düşünülmelidir ve bu bilinç de ancak sözlü ve yaz l metinler aras ndaki ilişkiyi bilen birinin adland rmas olmal d r. Türk yaz l geleneğinde üretilen eserlerin adland r lmas nda bu sözcüklerin farkl kullan m söz konusudur. Örneğin; Divan- Lügat it-türk, Fuzuli Divan, Baki Divan vb. gibi eser adlar için Divan sözü kullan l rken; Kitab- Mukaddes, Kitab- Dedem Korkut, Kitab- Bahriye, Kitab- Cihannüma vb. gibi kullan mlarda kitap sözünün kullan m ; Şehnâme, Oğuznâme, Saltuknâme, Harnâme, Zenannâme, Gazavatnâme, Falnâme, K yafetnâme, Menak bnâme, Velâyetnâme ve Seyahatnâme gibi kullan mlarda ise belli münferit eserleri ve belli bir grup eseri ifade ederken nâme sözünün kullan lmas dikkat çekmektedir. Bu üç ayr kullan m Arap ve Fars dilleri ve kültürleri ile olan ilişkinin ötesinde, Türk yaz l geleneğinin söz ve yaz aras ndaki ilişkiyi ifade etmek düşüncesinden kaynaklanm ş olmal d r. Burada Evliya Çelebi nin eserine Seyahatnâme ad n n konmas n n Farsça n n bir etkisi olman n ötesinde, sözün yaz ya geçirilmesiyle yarat lan eser veya eserlere, daha da özelleştirecek olursak, sözlü anlat lar n yaz kal plar na uygun hale getirilmesinden oluşturulan kitaplara bu ad n verilmesiyle ilgili olduğunu belirtmek istiyorum. Tabii ki bir eserin Seyahatnâme ad yla adland r lmas esas itibariyle içerikle 1 Seyit Ali Kahraman. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi nin Yaz l ş Hikayesi. Çağ n n S ra D ş Yazar Evliya Çelebi. İstanbul: YKY, 2009. s. 210.

6 Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi-III ilgili bir sorundur, ancak bu içeriğin, yani gezilen yerlerin anlat m n n sadece bir gözlem ve yaz l kaynaklardan elde edilen bilgiden ibaret olmas yeterli değildir. Burada mutlaka sözün yaz ya dönüştürülmesi ve belli bir anlat n n içerikte yer almas n n gerekli olduğunu ve ancak bu özelliklere sahip olan eserlerin nâme sözü ile tamamlanan ve konusu gezi ise sözlü gelenekten elde edilen bilgilerle zenginleştirilmiş bir gezi yaz s n n Seyahatnâme ad yla an lmaya değer bulunduğunu belirtelim. Bu adland rma meselesi ve söz ile yaz ilişkisinden sonra ele al nmas gereken nokta Evliya Çelebi nin eserini yazarken kulland ğ sözlü ve yaz l kaynaklar sorunudur. Bu noktada da bize ilk bilgiyi Evliya Çelebi nin bizzat kendisi vermekte, eserini yazarken sözlü ve yaz l kaynaklar nas l kulland ğ n, eserinin 3. cildinde Edirne şehrini anlatt ğ k s mda şöyle dile getirmektedir: Edirne de 6170 adet satrançvari yüksek ve alçak umumi yol vard r. Geceleyin şehri 3000 bekçi fenerleriyle beklerler. Eğer Ey Evliya! Gerçek seyyahalem ve nedim-i ademsin. Amma her şehrin bu derece vas flar n nereden öğreniyorsun? Diye sorulsa derim ki: Ben çocukluğumdan beri seyahati isteyip rüyamda hazret-i Peygamberin mübarek izni ile evliya ve enbiya ziyaretine memur olduğumdan, Osmanl ülkesini k rk bir y ldan beri gezip dolaş rken, hakim ve zabitleri, yaşl ve gün görmüş ihtiyarlar ile görüşerek şehrin ahvalini onlardan sorarak araşt rd m. Nice sicillere ve vak fnamelere müracaat edip, bütün hay r ve hasenat n tarihlerini zapt ve kaydedip yazard m. Prensibimiz böyledir. Teselliyi burada buluruz. 2 Bu al nt k s mda da aç kça görüleceği üzere, Evliya Çelebi hem sözlü hem de yaz l kaynaklar kullanmak suretiyle eserini inşa etmiştir. Başka bir ifadeyle, Evliya Çelebi bir nesir ustas bir münşii dir. Bu yaz ustas sözlü anlat y kendi yaz l anlat m n n içine oturtmak suretiyle metnini okunma seviyesi bak m ndan yükseltmekte, sözlü anlat lar kullanmak suretiyle de metnin inand r c l ğ n art rmaya çal şmaktad r. Bu noktada Evliya Çelebi nin kullanm ş olduğu veya olabileceği yaz l kaynaklara bakmak ve daha sonra da sözlü kaynaklarla bunlar nas l birleştirdiğini değerlendirmek uygun olacakt r. Konuyla ilgili bir araşt rma yapan ve özellikle Evliya Çelebi Seyahatnâmesi nin 1. cildindeki kaynaklar eleştirel olarak değerlendiren Dr. Meşkure Eren, Evliya Çelebi nin doğrudan veya dolayl olarak kulland ğ yaz l kaynaklar iki gruba ay rarak şu eser isimlerini tespit etmiştir: 1. Seyahatnâmede Ad Geçen ve Evliya Çelebi Taraf ndan Kullan lan Eserler: Şahidî Lügati: Bu hakirin dükkanlar nda zerkerlik eden kefere Simyon a Şahidî Lügati okudurdum. İskendernâme: Kaydefa Melike ile ilgili k s mlar n önemli bir k sm bu eserden al nm şt r. Tuhfe Tarihi: Y ld r m Bayezid devrinde Tuna boyu hakk ndaki bilgileri isim zikrederek Tuhfe tarihinden alm şt r. Kanunnâme: Kanunnamelerden bahsettiği k s mda ciddî manada Kanunnâme-i Süleyman dan isim zikrederek faydaland ğ n beyân eder. 2 Evliya Çelebi Seyahatnâmesi. 3. Kitap. Hz. Seyit Ali Kahraman, Yücel Dağl. İstanbul: YKY, 1999, s. 264.

Evliya Çelebi Seyahatnâmesi nde Sözlü ve Yaz l Metin İlişkisi 7 Tarih-i Taberî ve S la-i Tarih-i Taberî: Eserin isminden değil, ancak yazar n n ad n zikrederek, rivayet-i Kurtubî böyle irad eyleyüb mehaz vermektedir. Fütüvvetnâme: İstanbul esnaf hakk nda malumat verirken Fütüvvetnâme-i Muhammedî den istifade ettiğini kendisi beyan eder. 2. Seyahatnâme de Zikredilmeyip Evliya Çelebi nin Kulland ğ Tespit Edilen Eserler: Künhü l-ahbar: İstanbul un muhtelif devirlerde Araplar taraf ndan muhasaras hususunda verdiği bilgileri bu eserden alm şt r. Hadaiku l Hakaik fî Tekmiletü l Şakaik: Nev îzâde nin Şaka ik zeyli olarak bilinen bu eseri Evliya Çelebi Ali İbn Abdurrauf Efendi nin hal tercümesini yazarken bu eserden faydaland ğ anlaş lmaktad r. Peçevî Tarihi: Evliya Çelebi eserine Kanunî Sultan Süleyman ile IV. Murad aras ndaki dönemleri Peçevî Tarihi nden iktibas etmiştir. Muhtelif şairlere ait manzum tarih beyitleri: Bu 10 ciltte de en s k görülen mehaz şeklidir. Tezkiretü l-bünyân: Özellikle devlet büyüklerinin yapt rd ğ hay r eserleri hakk nda verdiği bilgileri bu eserden ald ğ anlaş lmaktad r. Basirî Letaifî: İstanbul hamamlar hakk nda yapt ğ taksimat bu eserden ald ğ gayet aşikârd r. Cevamiu l-hikâyât: Muhtelif ve umumî mevzulardan bahsederken baz ansiklopedik bilgileri bu eserden ald ğ anlaş lmaktad r. 3 Bu iki gruptaki eserlere, kutsal kitaplar, yerelde gördüğünü söylediği siciller ve diğer defterlerle, yine gezdiği yerlerde gördüğü ve not al p eserinde kulland ğ tarih düşürmek için kullan lan cami, çeşme vb. yap lar n kitabelerini de eklemek mümkündür. Yap lan karş laşt rmal incelemede Evliya Çelebi nin bu kaynaklar kullan rken verdiği bilgilerin zaman zaman değiştirilmiş olduğu da tespit edilmiştir. Ancak her ne olursa olsun, Evliya Çelebi eserini oluşturmadan veya oluştururken bu yaz l kaynaklar kullanm şt r. Evliya Çelebi nin en önemli kaynaklar aras nda sözlü kaynaklar yer almaktad r. Özellikle kendisinin de belirttiği gibi, gittiği yerlerde görüştüğü yerel yöneticilerden, kendisini konuk eden ev sahiplerinden ve gezerken tan şt ğ yaşl kişilerden bilgi alm ş ve muhtemelen bunlar çağdaş bir halk bilimci tarz yla not ederek, daha sonra eserini yazarken uygun yerlerde, yaz l kaynaklardan elde ettiği bilgilerle birleştirmiştir. Bu konuda eserin 9. cildinde İzmir ve çevresi hakk nda bilgi verdiği k s mdan ç kard ğ m z baz al nt lar örnek vermek istiyorum: 1. Bu sivrisineklerin padişah değirmenler taraf nda bir kuyu vard r, o kuyudad r derler. Ve hala ihtiyar kimseler anlat r ki; Sultan Ahmet zaman nda gönlü yaral bir derviş şehrimize gelmiş ve herhangi birimizin hanesine vard ysa da misafir olarak kabul görmemiştir. Sabah olunca o derviş 3 Meşkure Eren. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi Birinci Cildinin Kaynaklar Üzerine Bir Araşt rma. İstanbul: İstanbul Edebiyat Fakültesi, 1960, ss. 110-126.

8 Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi-III sabah namaz n k ld ktan sonra cami cemaatine Ey Melemenin açgözlü, k skanç ve alçak halk! Bu muhtaç kulu bir gece konukluğa almay p kâfirde de olsa zay fa ikram ediniz hadisine uygun hareket etmediyseniz bu hakirin sizlere yadigâr şu olsun: Geceleri huzurunuz olmas n, geceleri s ğ nacağ n z yer olmas n diye elinde sivrisinek resmi çizili bir kâğ d kuyuya b rak verdi. O gece şehirde bütün halk sivrisineklerin gazab ndan ar ve namusu terk edip bağlara firar ederler. O zamandan bu güne kadar sivrisinekler şehrimize musallat oldu. 2. Germiyan, Ayd n, Saruhan, S ğla, Bursa ve Teke sancaklar n n ahalisi kendi aralar nda bir söz olsa veya bir valinin davullar hoş ses ve ahenk vermese Melemen davulu gibi öter diye örnek verirler. 3. Yerli halk n söylediğin göre; bu Kaydefa kraliçesinin t ls m d r. Daima bu Kaydefa o hazineye bakar, bu onun t ls m d r derler. 4. Sonuçta bu Allah n yaratt ğ kendine özel bir ağaçt r. ( ) tarihinde güçlü bir rüzgâr yüzünden bir dal k r lm ş, Hasan Beşe nam nda bir adam bu dal bularak evine götürmüştür. Hasan Beşe nin kar s bu dal ateşe att ğ nda o kad n üç cariye ve üç çocuk ile etrafta bulunan adamlardan ağac n kokusunu alanlar olduklar yerde, on yedi kişi, bir anda can vermişlerdi. Bu olay yak n zamanda oldu diye birçok ihtiyar adam şahitlik ettiler. O zamandan beri bu ağac n gölgesine bile yaklaşmaktan korkarlar. Ve sözü geçen Hasan Beşe nin bir kolu felç olmuş nice sene felç hastal ğ ile yaşam ş olup, yak n zamanda öldü diye anlatt lar. Bu durum kuşaktan kuşağa nakledilmek suretiyle bütün dünyaya yay ld. Bu sebeple bu tuhaf ağaca bir kişi bile eli dokundurmaya cesaret edememektedir. Perî Beşe nin babas yüz yirmi sene yaşam ş ak saçl bir ihtiyar idi. Çocukluğumdan beri bu ağac böyle bilirim. Babamda yüz yirmi y l yaşam şt, o da o bu ağac böyle bilirim diye anlat rd diye Perî Beşe nin babas hikâye ederdi. 5. Vay gidi domuz vayyy! İsmail Paşa gibi arkan var. Zira bizde tüfek b rak lmad ğ ndan İstersin ki bütün dünya halk n az dişinle ezesin. Yoksa biz seni sağ b rak r m yd k? diye darb- mesel olmuştur. 6. Öğrendik ki; yeniçeri kolluğuna alt deyenek derler imiş. 7. Öğrendim ki; söylediğimiz dükkânlar n içerisinde en mamur olanlar M s r çarş s dükkânlar d r. 4 Evliya Çelebi bilgiyi adeta bir derlemeci gibi, gözlem ve görüşme yöntemleriyle elde etmekte ve yaz l kaynaklardan elde ettiği bilgiyle birleştirerek nihai metni kurgulamaktad r. Burada sormam z gereken sorular, Evliya Çelebi nin neden sözlü kaynaklar kulland ğ ve nihai metnin içinde bunlara nas l yer verdiğidir. Evliya Çelebi nin sözlü kaynaklardan elde ettiği ne tür bilgilere yer verdiğinden başlarsak bu sorulara cevap vermek daha kolay olacakt r. Evliya Çelebi, daha çok aç klay c ve örnekleyici metinlere ve bu noktada da efsane türündeki anlatmalara yer vermektedir. Bunun yan nda atasözü ve deyim ve de baz yerel söz kullan mlar onun anlat m nda yer almaktad r. 4 Evliya Çelebi Seyahatnâmesi. 9. Kitap. Hz. Yücel Dağl, Seyit Ali Kahraman, Robert Dankoff. İstanbul: YKY, 2000, ss. 45-74.

Evliya Çelebi Seyahatnâmesi nde Sözlü ve Yaz l Metin İlişkisi 9 Bütün bu kullan mlarda yaz l bir ortamdan gelen Evliya Çelebi nin inan lmas zor olay ve durumlarda sözlü kaynaklara at fta bulunmay tercih ettiği, böylece kendi yetiştiği çevrenin, bunlar doğru değildir gibi itirazlar n ortadan kald rmay düşündüğü söylenebilir. Bu tür sözlü kaynaklardan elde edilen bilgiyi naklederken de yukar daki örneklerde görüldüğü üzere; Ve hala ihtiyar kimseler anlat r ki, diye örnek verirler, Yerli halk n söylediğin göre, Bu olay yak n zamanda oldu diye birçok ihtiyar adam şahitlik ettiler, hikâye ederdi, diye darb- mesel olmuştur, derler imiş, Öğrendim ki gibi bir sözlü anlatman n baş nda veya sonunda kullan lan ve anlatman n sözlü kaynaktan al nd ğ n belirten bir ifadeyle aç lmakta veya kapat lmaktad r. Sonuç olarak Evliya Çelebi, yaz l kültür ortam nda büyümüş, merak etmenin ötesinde, yazmak için de seyahat etmiş ve bu nedenle hayat n n elli y l n seyahatle geçirmiş bir seyyaht r. Evliya Çelebi nin eserine Seyahatnâme ad n vermesi, içerik bak m ndan geziyle ilgili olmas na rağmen, tarz bak m ndan anlat ya dayal bir eser olmas yla ilgilidir. Türk edebi yarat c l ğ nda bu türden anlat ya dayal eserlerin nâme sözü ile tamamlanmas bir tesadüf değil, eserin kurgusuyla ilgili, yani anlat eseri olmas yla ilgili olmal ve mevcut bir gelenek sonucunda böylesi bir adland rman n tercih edildiği düşünülmelidir. Evliya Çelebi nin metni bir büyük metin, bir metatext tir. Bu tür bir büyük metin; yaz l metinlerin, sözlü metinlerin ve seyyah n gözlemlerinin birleştirilmesiyle meydan getirilmiştir. Evliya Çelebi; anlat tarz ndaki metni oluştururken döneminin yaz c l k geleneğinde az kullan lan nesir tarz n kullanm ş ve buradaki nesir sade nesir ad verilen ve döneminde rahatl kla anlaş labilen bir anlat m ve dil düzeyinde kurgulanm şt r. Evliya Çelebi; içinde yetiştiği yaz l kültür ortam ndan tan d ğ dini kitaplar, tarihler, sicil defterleri, lügatler, divanlar ve tezkireler gibi önemli yaz l eserler yan nda, gezdiği ve gördüğü mekânlardaki kitabeleri yaz l kaynak olarak eserinde kullanm şt r. Evliya Çelebi eserinde önemli diyebileceğimiz derecede sözlü kaynak kullanm şt r. Bu kaynaklar n önemli bir k sm bir yörede yaşayan erkek ve yaşl kişiler olup, bunlar n yan nda yerel yöneticileri de onun sözlü kaynaklar aras nda saymak mümkündür. Evliya Çelebi sözlü kaynaklardan ald ğ bilgileri, bir konuda verdiği bilgilerin tart şmal olduğu noktalarda kullanmakta, böylece kendisini, belki inanc ve sahip olduğu konum gereği, bu bilgilerin tart şmal olduğundan uzak tutmak amac yla kullanmaktad r. Bu nedenle sözlü kaynaklardan daha çok efsane türünün aç klay c örneklerini kullanmakta, böylece hem metni zenginleştirip bir anlat türü haline sokmakta, hem de anlat lan n daha inand r c olmas n sağlamaktad r. Bu türden anlat lar n pek çok örneği aras nda gördüğünü söylediği seyyah olmas n n nedenini aç klad ğ rüya bunun en tipik örneğini teşkil etmektedir. Efsanelerin inand r c l k işlevini Evliya Çelebi nin en yoğun şekilde kulland ğ n söylemek mümkündür.

10 Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi-III Evliya Çelebi bir seyyah, bir gezgin ve usta bir yazar olarak, söz ve yaz n n gözlemle birleşmesinin en mükemmel örneklerinden birini ortaya koymuştur. Kendisini hay rla an yor, böylesi bir eseri somut olmayan kültürel miras n dev bir hazinesi olarak bize miras b rakt ğ için kendisi ve miras önünde sayg yla eğiliyoruz. KAYNAKLAR EREN, Meşkure. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi Birinci Cildinin Kaynaklar Üzerine Bir Araşt rma. İstanbul: İstanbul Edebiyat Fakültesi, 1960. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi. 3. Kitap. Hz. Seyit Ali Kahraman, Yücel Dağl. İstanbul: YKY, 1999. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi. 9. Kitap. Hz. Yücel Dağl, Seyit Ali Kahraman, Robert Dankoff. İstanbul: YKY, 2000. KAHRAMAN, Seyit Ali. Evliya Çelebi Seyahatnâmesi nin Yaz l ş Hikayesi. Çağ n n S ra D ş Yazar Evliya Çelebi. İstanbul: YKY, 2009.

XVII. YÜZYILDA İZMİR VE ÇEVRESİNİN İDARİ YAPISI Turan GÖKÇE * Giriş 1390 da Ayd nili nin ilhak yla birlikte Osmanl hâkimiyetine girmiş olan İzmir, Timur un Aral k 1402 deki zapt sonucunda, Ayd noğullar ndan Cüneyd Bey in idaresine verildi. Fetret döneminin ard ndan, taht ele geçirip istikrara kavuşturan Çelebi Mehmed taraf ndan 1415 de on günlük bir kuşatman n ard ndan tekrar Osmanl topraklar na kat ld. Bu s rada, Bizans da mahpus bulunan Cüneyd Bey, Çelebi Mehmed in ölümünün ard ndan hapisten ç karak, Düzmece Mustafa olay na kar ş p, İzmir i tekrar ele geçirdi. K sa aral klarla yaşanan bu kar ş kl klardan sonra İzmir, II. Murad döneminde (1424) nihai olarak Osmanl hâkimiyetine girdi 1. 15 May s 1919 da Yunanl lar taraf ndan işgal edilinceye kadar, kesintisiz 495 y l Osmanl hâkimiyetinde kalm ş olan şehir, yaklaş k beş yüz y ll k döneme damgas n vuran as l kimliğini XVI. asr n sonlar na doğru yaşanan gelişmelerle belirginleşen değişimin, XVII. yüzy l başlar ndan itibaren netleşmesi ile birlikte kazand. Bu durum şehir ve çevresinin idari yap s na da yans d. Bat Anadolu nun diğer kesitlerinde olduğu gibi, ilhak müteakip, İzmir ve çevresinin de dâhil olduğu Ayd noğullar Beyliği, Anadolu Eyaleti ne bağl olarak Ayd n ad yla sancak statüsünde bir idari birim haline getirildi. Böylece belirlenen ilk idari yap, XVI. yüzy lda İzmir in yak n çevresi ile birlikte Ayd n dan ayr larak yeni teşkil edilmiş olan S ğla sancağ na dâhil edilmesi ile önemli bir değişime uğrad. Bölgenin idari yap s nda meydana gelen değişim, XVI. asr n sonlar nda ve XVII. yüzy l başlar nda dâhili teşkilatlanmada yap lan düzenlemelerle daha farkl boyutlara ulaşt. 1671 de bölgeyi ziyaret etmiş olan Evliya Çelebi nin seyahatnamede çizdiği idari tablo söz konusu değişim sonucunda şekillendi. Makale şeklinde tasarlanm ş olan bu çal şmada, esas itibar yla Evliya Çelebi Seyahatnamesi nde tasvir edilmiş olan söz konusu idari tablo tespit edilerek değerlendirilecektir. Böylelikle, projenin kapsama alan n oluşturan bugünkü İzmir ili hudutlar dâhilinde bulunan ve Seyahatname de tasvir edilmiş olan yerleşim birimlerinin XVII. yüzy ldaki idari statüsü aç kl ğa kavuşturulmuş olacakt r. Ayd n dan S ğla ya: Klasik Dönem Osmanl İdari Taksimat nda İzmir ve Çevresi Kuruluş döneminde tedricen gelişen, XV ve XVI. yüzy llarda belirginleşen Osmanl idari yap s, taşrada Beylerbeyi nin idaresinde bulunmas dolay s yla Beylerbeyilik de denilen Eyalet, her birinin baş nda bir Bey bulunan eyaletlere bağl Liva/Sancak, sancaklara bağl olarak Kad n n yetki ve sorumluluk alan n oluşturan Kaza, kazalara bağl Nahiye ve köylerden oluşuyordu 2. Dolay s yla, XV ve XVI. yüzy l- * Prof. Dr., E.Ü. Türk Dünyas Araşt rmalar Enstitüsü, Türk Tarihi ABD; İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi. * Prof. Dr., Ege Üniversitesi, Türk Dünyas Araşt rmalar Enstitüsü; İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi. 1 Tafsilat için bk. Mübahat S. Kütükoğlu. XV ve XVI. As rlarda İzmir Kazas n n Sosyal ve İktisâdî Yap s. İzmir: Büyükşehir Belediyesi Kültür Yay nlar, 2000. s. 17-18; Ayn Yazar, İzmir. Türkiye Diyanet Vakf İslâm Ansiklopedisi (=DİA), 23, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakf Yay nlar, 2001. s. 516-517. 2 Bk. Halil İnalc k, Osmanl İmparatorluğu Klâsik Çağ (1300-1600). Çev. Ruşen Sezer, İstanbul: Yap Kredi Yay nlar, 2004. s. 108-111; Ayn Yazar, Eyalet. DİA. 11, İstanbul: 1995. s. 548-550; I. Metin Kunt, The Sultan s Servants The Transformation of Ottoman Provincial Government, 1550-1650. New York: 1983. s. 9-29; Nejat Göyünç, Osmanl Devleti nde Taşra Teşkilât (Tanzimat a Kadar). Osmanl. 6, Editör: Güler Eren, Ankara; 1999. s. 77-88; Yusuf Halaçoğlu, XIV-XVII. Yüzy llarda Devlet Teşkilât ve Sosyal Yap. Ankara: Türk tarih Kurumu Yay nlar, 1991. s. 73-78. Mehmet Ali Ünal, Osmanl Devleti nde Merkezi Otorite ve Taşra Teşkilât. Osmanl. 6, Editör: Güler Eren, Ankara: 1999. s. 111-122. Kaza teşkilât ve kad için ayr ca bk. Tuncer Baykara, Kaza. DİA. 25, Ankara: 2002. s.

12 Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi-III larda İzmir ve çevresinin idari teşkilat da bu çerçevede şekillenmiş olup, Anadolu ve Cezâyir-i Bahr-i Sefîd eyaletleri bünyesinde değişen şartlar n etkisiyle hissedilen yeni ihtiyaçlara göre geliştirilmişti. İzmir, Osmanl hâkimiyetine girdikten sonra, çevresinde bulunan alt birimler ve k rsal yerleşmelerle birlikte, Anadolu Eyaleti 3 bünyesinde, Ayd n Sancağ na bağl kaza statüsünde bir idari birim olarak teşkilatland r ld. İzmir in de içinde yer ald ğ, Birgi, Tire ve Ayasuluğ un en önemli merkezlerini oluşturduğu sancak, esas itibar yla Ayd noğullar döneminde Ayd n-ili tabir olunan, kuzeyde Küçük Menderes, güneyde Büyük Menderes havzalar n n oluşturduğu saha üzerinde teşkilatlanm ş olan, geniş çapl bir idari birim idi 4. Tahrir defterlerinde yer alan ilgili kay tlar, İzmir Kazas n n XV. as rda, XVI. yüzy ldakinden daha geniş bir alana yay ld ğ n, dolay s yla kaza merkezi İzmir şehrinin daha büyük bir bölgenin yönetim merkezi konumunda bulunduğunu ortaya koymaktad r. XV. yüzy l n son çeyreğine ait kay tlara göre, körfezin kuzeyinde Kürdelen (Kordelia Karş yaka), doğusunda Manda (bugünkü Bornova ve civar ), güneyinde Kilizman, Urla, Hereke ve Sivrihisar (Seferihisar), etraf ndaki köylerle birlikte İzmir Kazas na bağl idi. XVI. yüzy lda ise şehrin güneyinde Cumaâbâd (Cumaovas ) ve Diryanda (Ayranc lar) nahiyeleri dikkati çekmekteydi. Bugünkü isimleri ile ifade etmek gerekirse, XV. yüzy lda İzmir Kazas, kuzeyde Karş yaka, doğuda Bornova ve Buca, güneyde Torbal, bat da Çeşme, Seferihisar ve Karaburun u içine alan geniş bir alan kapsamaktayd 5. XVI. yüzy l arşiv kay tlar, yeni kazalar n teşekkülü ile birlikte, İzmir Kazas hudutlar n n darald ğ n göstermektedir. Nitekim 1530 tarihli icmal muhasebe defterinde yer alan ilgili kay tlar 6, Sivrihisar (Seferihisar) ve Hereke nâhiyelerinin İzmir den ifraz olunmak suretiyle, müstakil kad l k statüsüne yükseltilmiş olan Çeşme Kazâs na ilhak ile birlikte, Urla yar madas n n önemli bir k sm n n İzmir merkezli idari birimin d ş nda kald ğ n ortaya koymaktad r. İzmir ve çevresinin idari yap s na etki eden önemli gelişmelerden biri de Ayd n ve Menteşe sancaklar n n sahil kesiminde sancak statüsünde yeni bir idari birimin kurulmas oldu. Muhtemelen 1573 de (981) oluşturularak 7, S ğla ad n alm ş olan sancak bir üst yönetim birimi olarak idaresinde bulunmas dolay s yla Kaptan Paşa ad yla da an lan Cezâyir-i Bahr-i Sefîd Eyaleti ne bağland 8. Bat Anadolu nun önemli bir 119-120; İlber Otayl, Hukuk ve İdare Adam Olarak Osmanl Devleti nde Kad. Ankara: 1994. 3 Bk. Mustafa Çetin Varl k, Anadolu Eyaleti. DİA. 3, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakf Yay nlar, 1991. s. 143-14; Ayn Yazar, XVI. Yüzy lda Anadolu Beylerbeyliği, Sancaklar ve Kad l klar Üzerine. Atatürk Üniversitesi nin Kuruluşunun XX. Y l Armağan. Ankara: 1978. s. 19-31. 4 Himmet Ak n, Ayd n Oğullar Tarihi Hakk nda Bir Araşt rma. Ankara: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yay nlar,1968. s. 84-103; Feridun Emecen, Ayd n. DİA. 4, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakf Yay nlar, 1991. s. 236-237. 5 Tafsilat için bk. M. S. Kütükoğlu, age. s. 55-59. 6 BOA.TD-166, s. 365-480. Defterin neşri için bk. 166 Numaral Muhâsebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri (937/1530) Hüdâvendigâr, Biga, Karesi, Saruhan, Ayd n, Menteşe, Teke ve Alâiye Livâlar Dizin ve T pk bas m. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanl Arşivi Daire Başkanl ğ Yay nlar, Haz. Ahmet Özk l nç vd., Ankara: 1995. 7 S ğla Sancağ n n teşekkülü üzerine yap lan, 1573-1582 zaman aral ğ na yay lan tahrirler hakk nda tafsilat için bk. Mübahat S. Kütükoğlu, XVI. As rda Çeşme Kazas n n Sosyal ve İktisadi Yap s. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yay nlar, 2010. s. 7-9. 8 Osmanl Devleti ne ilhak edilen Akdeniz adalar n n idari organizasyonu ihtiyac n karş lamak üzere teşkil edilmiş olan eyalete bağl olan, hasl ve salyâneli olarak iki gruba ayr lan sancaklar n say s na bağl olarak, s n rlar da değişmekte idi. XVII. yüzy l ortalar nda S ğac k ile birlikte, merkez konumunda bulunan Gelibolu, Eğriboz, İnebaht, Midilli, Kocaili, Karl ili, Rodos, Biga ve Mazistre hasl, Sak z, Nakşa ve Mehdiye ise salyâneli sancaklar olarak eyalete bağl idari birimleri oluşturuyordu. Dahili teşkilat ve idaresi ile ilgili tafsilat için bk. Mahmut H. Şakiroğlu, Cezâyir-i Bahr-i Sefîd. DİA. 7, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakf Yay nlar, 1993. s. 500-501; İdris Bostan, Kappudan Paşa. DİA. 24, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakf Yay nlar, 2001. s. 354-355; İsmet Parmaks zoğlu, Kaptan Paşa. İslâm Ansiklopedisi. 6, İstanbul: Milli Eğitim Bakanl ğ Yay nlar, 1967. s 206-210; C. F. Beckingham, Djaza ir-i Bahr-i Safîd. EI 2. II, s. 521-522; Salih Özbaran,

XVII. Yüzy lda İzmir ve Çevresinin İdari Yap s 13 kesimini içine alan Menteşe ve Ayd n sancaklar n n sahil kesiminde yer alan kazalar n ifraz olunarak ilhak ile birlikte şekillenen S ğla Sancağ, ilk etapta kaza statüsünde alt idari birimi bünyesinde bar nd r yordu. Bunlardan, İzmir, Çeşme, Ayasuluğ (Selçuk) ve Akçaşehir (Söke) daha önce Ayd n Sancağ na, Balat ve Çine ise Menteşe Sancağ na bağl idi. Bu düzenleme ile kapsama alan önemli ölçüde daralm ş olan Ayd n, on kazadan oluşan bir idari birim haline geldi 9. XVII. Yüzy l Osmanl İdari Taksimat nda İzmir ve Çevresi XVII. yüzy l başlar nda Osmanl Devleti idari teşkilat bak m ndan yirmi üçü t mar sisteminin uyguland ğ normal, dokuzu salyâneli olmak üzere toplam otuz iki eyalete taksim edilmişti. Eyalet say s, ayn yüzy l içerisinde Özi nin ilavesiyle otuz üçe ç kt. Bununla birlikte, gerek yeni fetihlerin doğurduğu ihtiyaçlar, gerekse idari mekanizman n iç dinamizminden kaynaklanan değişim doğrultusundaki gelişmeler XVI. as rdan XVII. yüzy la eyalet say s n n sürekli değişmesine yol açt 10. Çal şman n kapsama alan n oluşturan bugünkü İzmir ili hudutlar dâhilinde bulunan yerleşim birimlerinin ağ rl kl olarak bağl bulunduğu S ğla Sancağ, söz konusu üst idari birimlerden Cezâyir-i Bahr-i Sefîd eyaletine bağl idi. XVII. yüzy lda Kaptan Paşa ya da Cezâyir ad yla da an lan eyalete bağl toplam on üç sancak bulunuyordu 11. S ğla n n da dâhil olduğu eyalete bağl diğer idari birimler Gelibolu, İnebaht, Eğriboz, Karl ili, Mazistre, Rodos, Midilli, Kocaili, Biga, Sak z, Nakşa ve Mehdiyye sancaklar idi 12. Araşt rma alan nda yer alan yerleşim birimlerinin bir k sm ise Anadolu Eyaleti ne tabi olan Ayd n Sancağ na bağl idi. Bunun yan nda baz iskân yerleri de Saruhan ve Hüdâvendigar sancaklar na bağl bulunuyordu. Anadolu Eyaleti, XVII. yüzy lda ayr ca Kütahya, Menteşe, Kastamonu, Bolu, Ankara, Karahisar- Sâhib, Tekeili, Kang r, Hamidili, Sultanönü ve Karesi sancaklar n bünyesinde bar nd r yordu 13. XVI. asr n sonlar ndan itibaren yaşanan ve XVII. yüzy lda daha belirginleşen siyasal, sosyal ve ekonomik krizin çözümü için öngörülen değişim program n n önemli ayaklar ndan biri de büyük çapl kazalar n bölünerek, nispeten daha küçük idari ünitelerin teşkil edilmiş olmas yd 14. Giderek artan sosyal, ekonomik ve hukukî sorunlar n çözümü için öngörülen bu uygulama, bugünkü İzmir ili hudutlar dâhilinde bulunan alan n ilişkili olduğu idari birimlere de yans d. Dolay s yla, İzmir ve çevresinde XVII. as rda, XVI. yüzy l n idari yap s ndan oldukça farkl bir tablo şekillendi. Daha çok sancaklar n dâhili teşkilat ndaki değişim sonucunda şekillenen bu tablo, ayn zaman zarf nda gerçekleşen ifraz ve ilhaklarla sancak hudutlar n n değişimini de beraberinde getirdi. XVI. yüzy lda 13 kazadan ibaret olan Ayd n Sancağ, 1573 de S ğla Sancağ n n kuruluşundan sonra 10 kazay bünyesinde bar nd ran, nispeten küçülmüş bir idari birime dönüştü 15. Bununla birlikte, XVI. asr n sonlar ve XVII. yüzy l başlar ndan itibaren yaşanan kriz ve dö- Kapudan Pasha. EI 2, IV, s. 571-572. 9 Tafsilat için bk. Feridun Emecen. Ayd n. s. 235-236; Tuncer Baykara. Anadolu nun Tarihi Coğrafyas na Giriş I Anadolu nun İdarî Taksimat. Ankara: Türk kültürünü Araşt rma Enstitüsü Yay nlar, 1998. s. 180. 10 H. İnalc k. Eyalet. s. 549. 11 Sofyal Ali Çavuş Kanunnâmesi, Osmanl İmparatorluğu nda Toprak Tasarruf Sistemi nin Hukuki ve Mâlî Müeyyede ve Mükellefiyetleri. Haz. Midhat Sertoğlu, İstanbul: Marmara Üniversitesi Yay nlar, 1992. s. 42. 12 Tafsilat için bk. M. H. Şakiroğlu. ayn madde. s. 500-501; Ayhan Afşin Ünal. XVI. ve XVII. Yüzy llarda Cezâyir-i Bahr-i Sefîd (Akdeniz-Ege Adalar ) Ya da Kaptan Paşa Eyaleti. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 12, Kayseri: 2002. s. 251-261. 13 Kâtip Çelebi. Kitâb- Cihannümâ li-kâtib Çelebi, C. I, T pk bas m, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yay nlar, 2009. s. 631. 14 Bk. Turan Gökçe. XVI. Yüzy l Sonlar ve XVII. Yüzy l Başlar nda Osmanl İdari Taksimat nda Görülen Kaza Say s ndaki Art şa Dair Baz Tespitler. Doğumunun 65. Y l nda Prof. Dr. Tuncer Baykara ya Armağan Tarih Yaz lar. Der. Prof. Dr. M. Akif Erdoğru, İstanbul: IQ Yay nlar, 2006. s. 237-266. 15 Emecen, Feridun. Ayd n. DİA, 4, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakf Yay nlar, 1991. s. 235-237.

14 Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi-III nüşüm sürecinde baz nahiyelerin müstakil kaza statüsüne yükseltilmeleri ile birlikte Ayd n Sancağ n n dahili teşkilat nda önemli değişiklikler meydana geldi. Bunun en tipik göstergesi, Evliya n n seyahatinden birkaç y l öncesine (1078/1667-68/) gelindiğinde, Ayd n n toplam 20 kazadan oluşan bir idari birime dönüşmesi oldu 16. Bunda, Balyambolu (Beydağ), Keles (Kiraz), Köşk, Akcaşehir (Söke), Eyne ve Yenişehir gibi yeni teşkil edilen kad l klar önemli rol oynad. 1682-1683 (1094) de de aynen muhafaza edilmiş olan kaza say s 17, 1698-99 (1110) da bir eksilerek 19 a düştü 18. Ayd n n XVI. asr n sonlar nda yaşanan değişim sonras nda ortaya ç kan kaza tablosu ancak XVII. yüzy l n ikinci yar s nda istikrara kavuşarak yerleşmiş oldu. Yukar da da belirtilmiş olduğu üzere, Cezâyir-i Bahr-i Sefîd Eyâleti ne bağl müstakil bir idari birim olarak 1573 de kurulmuş olan S ğla Sancağ, başlang çta kaza statüsünde alt idari üniteyi bünyesinde bar nd rmakta idi. Bunlar İzmir, Çeşme, Ayasuluğ (Selçuk), Akçaşehir (Söke), Balat ve Çine kazalar idi 19. 1667-68 (1087) tarihli deftere göre 20, aradan geçen zaman zarf nda S ğla Sancağ na bağl kaza say s 9 a ç kt. Buna göre, S ğla Sancağ İzmir, Karaburun, Yenişehir, Akçaşehir, Sivrihisar, Çeşme, K z lhisar, Nif ve Ezine kazalar ndan meydana geliyordu. İlgili arşiv kay tlar ndan anlaş ld ğ kadar yla 21, S ğla Sancağ n n bu idari teşkilatlanma yap s XVII. yüzy l boyunca değişmedi. Değişen İdari Yap n n Evliya Çelebi Seyahatnamesine Yans mas Ziyaret etmiş olduğu her bir yerleşim biriminin Osmanl idari taksimat ndaki yeri ve görevlilerinin statüsünü tespit ederek değerlendirmeyi prensip edinen Evliya Çelebi nin seyahatnamesi XVII. yüzy lda Osmanl taşra teşkilat n n kesitler halinde tespiti bak m ndan da önemli bir kaynakt r. Ancak, diğer bütün bilgi kategorilerinde olduğu gibi 22, idari bilgi de çağdaş diğer kaynaklarla karş laşt r larak değerlendirilmelidir. Bu çal şma da esas itibar yla Evliyâ n n Seyahatname de kaydetmiş olduğu yerleşim birimlerinin her birinin idari yap s n n diğer kaynaklardan elde edilen bilgi ile tahkik edilerek aç kl ğa kavuşturulmas için kaleme al nm ş bulunmaktad r. Nif (Kemalpaşa) Evliyâ n n Kütâhiyye eyâletinde Sarhan livâs paşas n n hâss olduğunu, yüz elli akçal k kaza olarak 23, yetmiş köyün bağl bulunduğunu belirtmiş olduğu 24 Nif, XVI. yüzy lda Saruhan Sancağ na bağl kazâ statüsünde bir idari birim idi 25. 1620-1621 (1030) tarihli kay tlar 26, Nif in s. 235-237; Tuncer Baykara, Anadolu nun Tarihî Coğrafyas na Giriş. s. 180. 16 BOA. MAD-4482, s. 10-12. 17 BOA.MAD-4483, s. 2-3. 18 BOA. KK-3980, s. 1-5. 19 T. Baykara. age. s. 179-180. 20 BOA.MAD-4482, s. 20-21. 21 1078 (1667-1668) Tarihli BOA. MAD-4482, s. 20-21; 1087 (1676-1677) Tarihli BOA.MAD-4488, v. 5b-6a; 1111 (1699-1700) Tarihli BOA.MAD-3826, v. 46a. 22 Bk. Feridun Emecen. Evliya Çelebi nin Manisa ya Dair Verdiği Bilgilerin Değeri. Türklük Araşt rmalar Dergisi. 4, İstanbul: 1989. s. 215-223; Pierre MacKay. Seyahatname deki Gerçek ve Gerçek ve Kurmaca Yolculuklar: 8. Kitaptan Baz Örnekler. Çağ n n S rad ş Yazar Evliyâ Çelebi. Haz. Nuran Tezcan, İstanbul: Yap Kredi Yay nlar, 2009. s. 259-280. 23 XVI. yüzy l sonlar ile XVII. yüzy l başlar nda şekillenen kaza teşkilat na göre, kad l klar kad ya tahsis edilen gelir kapasitelerine göre tasnif edilmişlerdir. Evliya Çelebi nin Seyahatname de belirtmiş olduğu rakamlar da söz konusu düzen içerisinde belirlenmiş olan kad l k derecelerini ifade etmektedir: T. Baykara. ayn madde. s. 120. 24 Seyahatname, IX, s. 37.

XVII. Yüzy lda İzmir ve Çevresinin İdari Yap s 15 XVII. yüzy l başlar nda Saruhan dan ifraz olunmak suretiyle Ayd n Sancağ na bağlanm ş olduğunu göstermektedir. Evliya n n ziyaretinden sadece birkaç y l öncesine (1667-68/1087) ait olan defter kay tlar ise Nif in İzmir ile birlikte yine kaza statüsünde bir idari birim olarak S ğla Sancağ na bağl olduğunu ortaya koymaktad r 27. Sonraki kay tlar da Nif in S ğla Sancağ na bağl idari statüsünün XVII. yüzy l boyunca değişmemiş olduğunu göstermektedir 28. Kaza statüsünü sonraki yüzy llarda da muhafaza etmiş olan Nif 29, bugün Kemalpaşa ad yla İzmir e bağl ilçe konumunda bir idari birim olarak varl ğ n sürdürmektedir. Bergama Evliya Çelebi nin muhtemelen Hac yolculuğu s ras nda uğramad ğ, uğram ş olsa bile kalmad ğ, önceden edinmiş olduğu k sa ve seyahatnamenin genelinde tatbik edilmiş olan şehir tasvirleri şablonuna uymayan bilgi ile geçiştirmiş olduğu Bergama 30, XVI. yüzy lda olduğu gibi 31 XVII. yüzy lda da Bursa merkezli Hüdâvendigar Sancağ na bağl yüz elli akçal k kaza statüsünde bir idari birim idi 32. XIX. yüzy lda Karesi sancağ na bağl kaza statüsünde bir idari birim olarak varl ğ n devam ettiren Bergama 33, günümüzde İzmir e bağl ilçe konumunda bulunmaktad r. Melemen Güzelhisar Ayd n Güzelhisar başta olmak üzere, ayn adl diğer yerleşim birimlerinden ay rt etmek üzere Seyahatname de 34 ve diğer kaynaklarda Melemen Güzelhisar ya da Güzelhisar- Melemen şeklinde kaydedilmiş olan idari birim XVI. yüzy lda olduğu gibi 35, XVII. yüzy lda da 36 Saruhan Sancağ na bağl kazalardan biri olarak tespit edilmektedir. Evliya n n sancak belirtmeksizin yüz elli akçe kazâ olarak ifade etmiş olmas da bunu teyit etmektedir 37. Menemen e göre daha küçük fakat verimli bir ovaya yay lm ş bulunan birkaç köyün merkezi konumunda, iç bölgede daha güvenli bir noktada bulunan Güzelhisar, Osmanl klasik döneminde belirginleşmiş olan idari misyonunu esasen Saruhanoğullar döneminden itibaren üstlendi 38. XIX. yüzy l sonlar na doğru yeni bir düzenleme ile kaza statüsünden ç kar larak merkez 25 Turan Gökçe. Anadolu Vilâyetine Dair 919 (1513) Tarihli Bir Kad Defteri. Tarih İncelemeleri Dergisi. IX, İzmir: 1994. s. 235; T. Baykara. age. s. 179; Feridun M. Emecen. XVI. As rda Manisa Kazâs. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yay nlar, 1989. s. 10-13. 26 BOA.MAD-2751, s. 46. 27 BOA.MAD-4482, s. 20-21. 28 BOA.MAD-4488, v. 5b; BOA.MAD-4483, s. 10-11; BOA.MAD-3826, v. 46a. 29 T. Baykara. age. s. 223, 235. 30Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, Topkap Saray Kütüphanesi Bağdat 306, Süleymaniye Kütüphanesi Pertev Paşa 426, Süleymaniye Kütüphanesi Hac Beşir Ağa 452 Numaral Yazmalar n Mukayeseli Transkripsiyonu-Dizini. 9. Kitap, Haz. Yücel Dağl -Seyit Ali kahraman-robert Dankoff, İstanbul:Yap Kredi Yay nlar, 2005. s. 45-46. 31 Turan Gökçe. Anadolu Vilâyetine Dair 919 (1513) Tarihli Bir Kad Defteri. s. 232; T. Baykara, age. s. 184; Vehbi Günay. XV-XVI. Yüzy llarda Bergama Kazâs. İzmir: E.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Yay mlanmam ş Doktora Tezi, 1999. s. 36-39. 32 Seyahatname, 9. Kitap, s. 45. Bunu teyit eden kay tlar için bk. BOA.MAD-2751, s. 28; BOA.MAD-4482, s. 35; BOA.MAD-4488, v. 12a; BOA.MAD-3826, v. 61a. 33 T. Baykara. age. s. 235. 34 Seyahatname, 9. Kitap, s. 46. 35 BOA.TD-166, s. 347-350;; F. Emecen. age. s. 10-13; T. Baykara. age. s. 179. 36 Kâtip Çelebi. Cihannümâ, s. 634; BOA.MAD-2751, s. 51; BOA.MAD-3826, v. 43b. 37 Seyahatname, 9. Kitap, s. 46. 38 Bk. Ersin Doğer. İlk İskânlardan Yunan İşgaline Kadar Menemen ya da Tarhaniyat Tarihi. İzmir: Sergi Yay nlar, 1998. s. 59.