TÜRK REKABET POLÝTÝKASI VE REKABET POLÝTÝKASINDAN BEKLENTÝLER



Benzer belgeler
Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

ÇALIùMA HAYATINA øløùkøn ANAYASA DEöøùøKLøKLERø "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun" Av.

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)


Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr.

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

Gelir Vergisi Kesintisi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ASKÝ 2015 YILI KURUMSAL DURUM VE MALÝ BEKLENTÝLER RAPORU

30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/ :26

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

..T.C. DANýÞTAY SEKiziNCi DAiRE Esas No : 2005/1614 Karar No : 2006/1140

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

Rekabet Politikası, Rekabet Hukuku ve Rekabet Hukukundan Beklentiler


Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

ünite1 Sosyal Bilgiler

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

ÝÇÝNDEKÝLER GÝRÝÞ BÖLÜM 1: REASÜRANSA ÝLÝÞKÝN KAVRAMSAL ÇERÇEVE


Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

01 Kasým 2018

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir


Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

Simge Özer Pýnarbaþý

AVRUPA BÝRLÝÐÝ SÜRECÝNDE TÜRKÝYE ve ENERJÝ AÇILIMLARI

ALTYAPI HIZMETLERINDE ÖZELLESTIRME, REKABET VE REGÜLASYON * Uður EMEK * * ABSTRACT

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 31 Mart 2010 Dönemi

Kamu Ýhalelerine Katýlacak Olan Mükelleflere Verilecek Vergi Borcu Olmadýðýna Dair Belge Ýle Ýlgili Cuma, 31 Aðustos 2007



TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

: Av. Funda Kahveci - Ayný adreste

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU ESAS NO : 2007/ KARAR NO : 2007/770 KARAR TARÝHÝ :


Kanguru Matematik Türkiye 2017

MALÝ HÝZMETLER DAÝRE BAÞKANLIÐI



Türkiye Muhasebe Standartlarý Sorularý Gönderen : abana - 02/03/ :03

Torba Kanunda Yer Alan Bazý Alacaklarýn Yeniden Yapýlandýrýlmasýna Ýliþkin Bilgi Notlarý

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI




BELÝRLÝ SÜRELÝ ÝÞ SÖZLEÞMELERÝNÝN SONA ERMESÝ VE SONUÇLARI Mehmet Zülfi CAMKURT *

7 Mart Çýkmýþ 62 Soru ve Cevabý Gönderen : total - 08/03/ :00

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

6111 Sayýlý Yasa Kapsamýnda Kdv Arttýrýmýnda Bulunmak Ýsteyen Mükellefleri Bekleyen Süpriz Salý, 01 Mart 2011


Yrd. Doç. Dr.. Faruk F

BÖLÜM I GÜMRÜK BÝRLÝÐÝ NEDÝR?

Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Haziran 2008 Dönemi. Faaliyet Raporu

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008


KÝPAÞ 2016 KATALOG HAVALANDIRMA.

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

Kanguru Matematik Türkiye 2017

ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ

OTOMATÝK KAPI SÝSTEMLERÝ


VIII MALÝ PÝYASALAR 125

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

GÝRÝÞ. Bu anlamda, özellikle az geliþmiþ toplumlarda sanayi çaðýndan bilgi


4857 SAYILI YENÝ ÝÞ KANUNU AÇISINDAN ÝÞÇÝNÝN YILLIK ÜCRETLÝ ÝZNÝ HAKKINDA DÜÞÜNCELER Erdoðan ÇUBUKCU*

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

ݺletmelerin Rekabet Gücünün Artýrýlmasý. Dýºa Açýlmalarýna Mali Destek Programý

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01

ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ

ACADEMY FRANCHISE AKADEMÝSÝ FRANCHISE ALIRKEN VERÝRKEN ÝÞLETÝRKEN. bilgi kaynaðýnýz. iþbirliði ile


Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2008 Dönemi. Faaliyet Raporu

Belediye Meclisinin. Bilgi Edinme ve Denetim

MALÝYE DERGÝSÝ ISSN Ocak - Haziran 2009, Sayý 156

Rekabet Edebilirlik Raporu


DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

TÜRKÝYE / Fabrika SWITZERLAND. Tel : ( 0090 ) ( 0090 ) Fax : ( 0090 ) Gönen / ISPARTA

Transkript:

makale - 2 04 Nisan 1969 tarihinde Gümüþhane'de doðmuþtur. 1996 yýlýnda Uludað Üniversitesi Turizm Ýþletmeciliði ve Otelcilik Yüksek Okulu'nda Lisans öðrenimini tamamlamýþtýr. 1997 yýlýnda Uludað Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalý'nda Yüksek Lisans çalýþmalarýný tamamlamýþtýr. Halen Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalý'nda Doktora çalýþmalarýný sürdürmektedir. 1997-1999 yýllarý arasýnda Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon Meslek Yüksek Okulu'nda, 1999 yýlýndan beri de Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu'nda Öðretim Görevlisi olarak görev yapan Esen, evli ve 2 çocuk babasýdýr. Öðr. Grv. Þaban ESEN Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Bartýn Meslek Yüksekokulu TÜRK REKABET POLÝTÝKASI VE REKABET POLÝTÝKASINDAN BEKLENTÝLER GÝRÝÞ Günümüzde geliþmiþ ve geliþmekte olan ülkelerin önemli bir bölümü iktisadi kaynaklarýn daðýlýmýný büyük ölçüde piyasa mekanizmasý aracýlýðý ile gerçekleþtirmektedir. Bu tercihin temelinde, piyasa mekanizmasýnýn kaynaklarý diðer alternatif mekanizmalara göre daha etkin bir þekilde daðýttýðý inancý yatmaktadýr.temel kaynak daðýlým mekanizmasý olarak planlamaya dayanmýþ olan sosyalist ülkelerin önemli bir bölümünün son on yýl içinde piyasa mekanizmasýnýn ana kurumlarýný geliþtirmeye ve yerleþtirmeye çalýþmalarý, bu inancýn daha da yaygýlýk kazandýðýný göstermektedir. Piyasa mekanizmasýnýn kaynak daðýlýmýný mümkün olan en yüksek toplumsal refaha ulaþacak biçimde yapmasý, en baþta rekabet koþullarýnýn mevcut olup olmadýðýna baðlýdýr. Oysa deneyimler göstermiþtir ki, serbest piyasalar, otomatik bir biçimde rekabetçi bir ortam yaratmamaktadýrlar. Tersine, serbest piyasa sisteminde yaygýn piyasa yapýsýnýn tam deðil eksik rekabet olduðu söylenebilir. Eksik rekabet koþullarýnda ise kaynak daðýlýmýnda serbest piyasa mekanizmasýna dayanmak, mümkün olan en yüksek toplumsal refaha ulaþmak sonucunu doðurmayabilir. O zaman akla þu soru gelmektedir: Ne tür devlet müdahaleleri eksik rekabet þartlarý altýnda meydana gelebilecek toplumsal refah kayýplarýný azaltabilir veya önleyebilir? Ýþte bu noktada rekabet (veya antitröst) politikalarý, eksik rekabet ortamýnda meydana gelebilecek toplumsal refah kayýplarýný azaltmada veya önlemede en etkin olduðuna inanýlan politikalar demeti olarak ortaya çýkmaktadýr (Atiyas, 2000:25). Bu çalýþmada piyasalarda eksik rekabet þartlarý altýnda, etkin rekabetin saðlanabilmesi 36

çimento iþveren için devlet tarafýndan alýnmasý gereken önlemler ve bu önlemlerin toplumsal alandaki olumlu etkileri ele alýnacaktýr. 1- REKABET POLÝTÝKALARININ GEREKLÝLÝÐÝ sistemi benimsemiþ tüm ülkelerde rekabet yasalarý ve bu yasalarý uygulamaktan sorumlu rekabet otoriteleri mevcuttur. 2- REKABET POLÝTÝKALARI ve REKABET HUKUKU Adam Smith'in serbest piyasa ekonomisi tezi, dayanaðýný doðal düzen düþüncesinden almaktadýr. Smith'e göre doðada insanlarýn müdahalesi olmadýðý zaman, mükemmel bir düzen vardýr. Ekonomi de bu tabii hayatýn bir parçasýdýr; çünkü ekonomik sistemin kurucu unsuru olan insanda rekabet güdüsü, doðal bir içgüdü olarak bulunmaktadýr. Ekonomik yaþam kendi akýþýna býrakýlýrsa, rekabet içgüdüsü ile ferdi çýkarlarýný izleyen rasyonel bireyler ekonomik birimler piyasa sistemini en iyiye götürecektir. Oysa bu doðal düzene yapýlacak her türlü karýþma ve engelleme, özellikle de devlet müdahaleleri, sistemin dengesini bozarak mükemmellikten uzaklaþtýracaktýr (DPT, 2000:3-4). Adam Smith'in 18yy'da ileri sürdüðü ''görünmez el'' kuramýnýn makro ve mikro düzeyde her zaman için saðlýklý iþlemediði ilerleyen yýllarda ortaya çýkmýþtýr. Makro düzeyde ekonominin karþýlaþtýðý sorunlar 1929 buhranýný yaratmýþ; mikro düzeydeki problemler ise rekabet yasalarýnýn çýkarýlmasýna dayanak oluþturmuþtur. Gerçekten de, Adam Smith'in de fazla üzerinde durmadan belirttiði gibi, insanlar bazen doðal rekabet içgüdüsü ile hareket etmemekte; rakip birimler iþbirliði içine girerek, piyasanýn tabii iþleyiþini bizzat kendileri bozmaktadýr. Smith böyle bir olasýlýðý belirtmesine raðmen, bu duruma karþý bir çözüm geliþtirmemiþtir. Bu çözüm, biraz da siyasal nedenlerle 1, bir asýr sonra ABD'de geliþtirilmiþtir Senatör Sherman'ýn teklifinin kabulü ile modern anlamda ilk rekabet kanunu yürürlüðe girmiþtir. Bu gereklilik, zaman içinde diðer ülkeler tarafýndan da fark edilmiþtir. Günümüzde, liberal ekonomik Politika sözlük anlamýyla, "bugünkü ve gelecekteki kararlara bir yön verebilmek için bir çok alternatif arasýndan seçilen belirli bir yol veya davranýþ tarzý" veya "genel amaçlar veya kabul edilebilir yöntemleri kapsayan uzun süreli genel bir plan" þeklinde tanýmlanmaktadýr (Dinçer, 1998:20). Kamu yönetimi anlamýnda ise politika "halka ait bir iþi gözeterek, belirli yol ve usule göre yürütme anlamýnda kullanýlmaktadýr (Doðan, 1982:700). Yukarýdaki tanýmlardan da anlaþýldýðý üzere politika, hukuk kavramýna göre, daha genel bir anlam içermekte özellikle kamu yönetiminde, bir konuda halkýn menfaatlerini de gözeterek, bir konu hakkýnda kamu yönetiminde söz sahibi olanlarýn genel bir tavýr belirlemesi olarak algýlanmaktadýr. Ulusal rekabet politikasý ise; hükümetler tarafýndan oluþturulan ve uygulanan, firmalarýn kendi aralarýnda yaptýklarý rekabeti sýnýrlayan veya hakim gücün kötüye kullanýmýný amaçlayan anlaþmalarla ilgili kurallar ve disiplinler olarak tanýmlanmaktadýr. Rekabet politikasýnýn temel amacý; açýk ve rekabetçi bir yapý saðlanmasý yoluyla mevcut kaynaklarýn dengeli ve etkin bir þekilde daðýtýmýný ve kullanýmýný saðlamak ve bu þekilde ulusal refahý en üst düzeye çýkarmaktýr. Rekabet politikasý haksýz rekabet yaratan uygulamalarý yasaklar veya ilgili kuruluþlara bu tür uygulamalarý yasaklama veya düzeltme yetkisi verir. Örneðin, firmalarýn toplu olarak fiyat saptama yoluna gitmeleri, belirli bir alanda aþýrý yoðunlaþma eðilimine girmeleri veya diðer firmalarýn pazara girme olanaklarýný sýnýrlayan düzen- 1 Senatör Sherman, yasa tasarýsýný hazýrlarken, ekonomik gücün bir gün siyasi bir güç haline gelebileceði endiþesi ile bu yasanýn kabul edilmesinde etkili olmuþtur( Bknz. Aslan,1999:65-105). Rekabet politikasý haksýz rekabet yaratan uygulamalarý yasaklar veya ilgili kuruluþlara bu tür uygulamalarý yasaklama veya düzeltme yetkisi verir. 37

makale - 2 lemelere gitmeleri rekabet politikasý araçlarýyla engellenmektedir. (Demir, 1998:1). Rekabet politikalarýnýn genel hatlarýyla amacý rekabetçi bir piyasa yapýsýna ulaþmak, bunu da saðlamak için rekabetin olduðu piyasalarý korumak, rekabetin olmadýðý piyasalarda da rekabet koþullarýný yaratmaktýr. Rekabetçi piyasalar, belirli koþullar altýnda, kaynaklarýn etkin biçimde daðýtýmýný saðlar. Etkin kaynak daðýlýmý, bir baþka deyiþle sýnýrlý olan kaynaklarýn maksimum etkinlikte kullanýlmasý ile toplumsal refahý maksimize edecektir (Ege, 2000:67). Ancak rekabetçi piyasalarýn oluþumu kendiliðinden olmamaktadýr. Örneðin, daha geliþmenin baþlangýç aþamalarýnda olan ekonomilerde, piyasalarýn etkin çalýþmasý bir tarafa bazý piyasalar henüz tam anlamýyla oluþmamaktadýr; ekonomik geliþmenin daha ileri bir devresinde olsa bile çeþitli nedenlerden ötürü piyasalar kendi iç dinamikleriyle baþ baþa býrakýldýklarýnda etkin bir biçimde çalýþmamaktadýr. Bu durumda, hükümetlerin rekabetçi olmayan dolayýsýyla da etkin çalýþmayan piyasalara müdahale ettiklerini görüyoruz. Bu müdahaleler, kural koymaktan devletleþtirmeye kadar uzanabilmektedir. Bazen de rekabetçi bir piyasa yapýsýný saðlamanýn ötesinde, baþka iktisadi nedenlerle ya da iktisat politikasý dýþý nedenlerle de bu tür müdahalelerin yapýldýðýný görmekteyiz. Bu nedenlerin en sýk öne çýkanlarýndan bazýlarýný þöyle sýralayabiliriz; ulusal güvenlik, halkýn tasarruflarýný korumak, yeni sanayileri korumak, belirli hizmetlerin herkese ulaþmasýný saðlamak. Bu tür müdahalelerin hepsi kamu çýkarýný gözetmeyi ve toplumsal refahý artýrmayý amaçlamaktadýr. Bu amaçla geçmiþte bazý ekonomilerde müdahalenin en uç noktaya gittiðini ve bazý sanayi kollarý ile hizmet sektörlerinin devletleþtiðini görüyoruz. Bunun en tipik örneði 1945-50 yýllarýnda Ýngiltere'de Ýþçi Partisi hükümetinin yaptýðý devletleþtirmelerdir. Söz konusu dönemde, elektrik, gaz, kömür, demir ve çelik sanayilerinin yaný sýra sivil havacýlýk ve yurt içi taþýmacýlýk sektörleri devletleþtirilmiþtir. Bugün ise, Ýngiltere'de yine yönetimde bulunan Ýþçi Partisi, ayný gerekçe ile yani toplumsal refahý artýrmak amacýyla özelleþtirmeler yapmaktadýr. Dolayýsýyla, günümüzde dünyanýn önemli bir bölümünde, toplumsal refahý artýrmanýn yolunun geçmiþtekinin tam tersi bir istikametten geçtiðine inanýlmaktadýr (Ege, a.g.e.,:68). Benzer þekilde ayný uygulamalar Almanya'da da yapýlmýþ, bilinçli bir kartelleþme politikasýyla (uluslarasý ticarette öne çýkabilmek için) þirketlerin birleþmelerine göz yumulmuþtur. ABD'de Senatör Sherman'ýn öngördüðü ekonomik alanda tekel siyasi anlamda da tekel yaratýr, yaklaþýmý Almanya'da gerçekleþmiþ ve Hitler ortaya çýkmýþtýr. Ve Almanya bunun bedelini aðýr bir biçimde ödemiþtir. Bugün belki ayný endiþelerle veya daha deðiþik nedenlerle, tüm ülkelerde teþebbüslerin birleþerek tekel oluþturmalarýnýn önüne geçebilmek ve sosyal refahý artýrabilmek için, Antitröst kanunlarý yada daha esnek bir tabirle Etkin Rekabeti Koruma Yasalarý hayata geçirilmektedir. Dünyada rekabet hukukunun tarihi, yüzyýlý aþkýn bir süreyi aþmasýna karþýlýk, Ülkemizde rekabet hukuku hem kavramsal hem de yasal düzenleme olarak oldukça yenidir. 1970'li yýllardan bu yana, bu konuda çalýþmalar yapýlmýþ ve bu çalýþmalara paralel olarak, rekabetin korunmasý alanýnda çeþitli kanun tasarýlarý hazýrlanmýþ olmakla beraber 2, bu tasarýlardan hiç biri 1994 yýlýna 2 Bu konuyla ilgili çeþitli tarihlerde kanun taslaklarý hazýrlanmýþtýr.konuyla ilgili ilk tasarý, 1978 tarihinde Ýç ve Dýþ Ticaretin Düzenlenmesi Hakkýnda Kanun adý ile Ticaret bakanlýðý zamanýnda hazýrlanmýþtýr.bunu ayný bakanlýðýn hazýrladýðý Ticarette Dürüstlüðün Korunmasý Kanunu ve Ticaretin Düzenlenmesi ve Tüketicinin Korunmasý Hakkýnda Kanun adlý iki tasarý izlemiþtir. Sanayi ve Ticaret Bakanlýklarýnýn birleþtirilmesinden sonra da, bu yeni bakanlýk bünyesi içinde, 1984 yýlýnda iki yeni tasarý hazýrlanmýþtýr. Ancak her iki tasarý da rekabet hukukunun gerçek amaçlarý deðil, devlet korumacýlýðý ve müdahalesini geliþtirme amacý öne çýkmýþtýr (DPT,1994:11) 38

çimento iþveren kadar yasalaþmamýþtýr (Aþçýoðlu, 2000:33). Aþaðýda kýsaca bu kanun ve hazýrlanmasýnýn gerekleri üzerinde durduktan sonra asýl konumuz olan rekabet yasalarýndan beklenen faydalar incelenecektir. 3- REKABETÝN KORUNMASI HAKKINDAKÝ KANUN Yukarda da belirtildiði üzere Türkiye etkin rekabetin saðlanmasýna yönelik çalýþmalara geç baþlamýþtýr. Bunun çeþitli nedenleri vardýr, ancak konumuz bu deðildir. Ülkemizde Rekabet Kanunu çýkarýlmasý gereði çeþitli nedenlere dayanmaktadýr. Bunlardan birincisi, 1982 Anayasasýnýn 167. maddesinin birinci fýkrasýdýr. Bu maddeye göre; "Devlet,para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarýnýn saðlýklý ve düzenli iþlemelerini saðlayýcý ve geliþtirici tedbirleri alýr, piyasalarda fiili veya anlaþma sonucu doðacak tekelleþme ve kartelleþmeyi önler" demekle devleti bu iþle yükümlülük altýna sokmuþtur (Aslan, 2001;17). Ýkinci neden, AB ile olan iliþkilerimiz açýsýndandýr. Türkiye'nin 14 Nisan 1987 Tarihinde Avrupa Topluluðu'na (01.11.1993'den bu yana Maastrich Anlaþmasý'nýn yürürlüðe girmesinden sonra Avrupa Topluluðu, Avrupa Birliði olarak anýlmaktadýr) tam üyelik baþvurusunda bulunmasý, 31 Temmuz 1959'da yapýlan ortak üyelik baþvurusu ile baþlayan Türkiye-Avrupa Topluluðu iliþkilerinde bir dönüm noktasý oluþturmuþtur (Karluk,1999:577). Türkiye'nin AT ülkeleri ile ekonomik bütünleþme süreci 12 Eylül 1963 Tarihli Ankara Antlaþmasý ile baþlamýþ ve 22 Temmuz 1970 Tarihli Katma Protokol ile pekiþtirilmiþtir 3 (Þahin, 2000:359). Son olarak ise 1995 yýlýnda imzalanan Gümrük Birliði'nin son döneminin uygulanmasýna iliþkin kurallarý belirleyen 1/95 tarihli Ortaklýk Konseyi Kararlarýnýn uygulanmasý aþamasýdýr (Sanlý, 2000:20). Bu belgelerin tümünde rekabet mevzuatlarýnýn uyumlu hale getirilmesi, daha doðru bir deyimle, Türkiye'nin Avrupa Birliði normlarýna uygun bir rekabet mevzuatý benimseyeceðine dair taahhütler bulunmaktadýr. Üçüncüsü ise, fiili ekonomik durum nedeniyledir. Yukarýda ifade edilen hukuki gereklerin yaný sýra, Türk ekonomisinde özel1ikle 1980 yýlýndan bu yana uygulanan serbest piyasa sisteminin yarattýðý, fiili durum, rekabetin düzenlenmesi ve hatta yeniden tesisini gerekli kýlmýþtýr. Bu gereklilik kendini, ayný zamanda karma ekonominin özelliklerini gösteren piyasa yapýlarý açýsýndan da hissettirmektedir. Bilindiði üzere 80'li yýllara kadar Türk ekonomisi, serbest rekabet þartlarýnýn olmadýðý, rekabet kültürünün bulunmadýðý ve devletin veya devlet tarafýndan himaye edilen teþebbüslerin piyasaya hakim olduðu bir yapýda bulunmaktaydý. 80'li yýllardan itibaren ithalat, para, teþvik ve rekabet gibi ekonomik politikalarda uygulanan liberalleþme süreci, Türk ekonomisinin anti rekabetçi, bozuk yapýsýný düzeltmede yeterli olmamýþtýr. Bilhassa ekonomik yoðunlaþma 4 konusunda yapýlan iktisadi analizler, Türk ekonomisinde izlenen liberal politikalarýn piyasalardaki tekelci yapýyý fazla 80'li yýllardan itibaren ithalat, para, teþvik ve rekabet gibi ekonomik politikalarda uygulanan liberalleþme süreci, Türk ekonomisinin anti rekabetçi, bozuk yapýsýný düzeltmede yeterli olmamýþtýr. 3 Katma Protokol; Gümrük vergilerinin indirilmesini,bunun niteliklerini ve zamanlamasýný,mallarýn serbest dolaþýmýný, iþçilerin serbest dolaþýmýný ve ekonomi politikalarýnýn yaklaþýmýný düzenlemektedir (Kepenek ve Yentürk, 2000:277) 4 Türk ekonomisindeki Pazar yapýlarýyla ilgili olarak 1980 öncesi verileri dayanak alýnarak iki çalýþma yapýlmýþtýr. Bunlarda Orta Doðu Teknik Üniversitesi nin yaptýðý çalýþmaya göre; tüm imalat sektörünün %65 inde yoðunlaþma derecesi kritik düzeyin üzerinde seyretmektedir (Katýrcýoðlu, Görüþler, sh.86). Baðrýaçýk tarafýndan yapýlan bir çalýþmaya göre ise; rekabet koþullarýnda üretilen toplam mal sayýsýnýn tüm mal sayýsýna oraný %11,68, mutlak monopol oraný %16,32, kýsmi monopol oraný %17,47, mutlak oligopol oraný %25,37 ve kýsmi oligopol oraný da %29,16 olarak tespit edilmiþtir. Sonuç olarak eksik rekabetin bulunduðu piyasalarýn tümüne oraný %72, kýsmi oligopol piyasasýnýn rekabete yakýn bir piyasa biçimi olarak kabulü halinde ise bu oran %60 olmaktadýr (Baðrýaçýk,1993:132-133). 1980, 85 ve 90 yýllarýnda ise iktisadi yoðunlaþma açýsýndan kritik düzeyi aþan sektör oraný %58 düzeyindedir. Bu veriler, Türk imalat sanayiinde rekabetin niteliði ile ilgili iki önemli bulguyu ortaya koymaktadýr. Bunlardan birincisi, Türk imalat sanayii-nin yarýdan fazlasýnda, rekabet süreci iyi çalýþmamakta ve piyasalar oligopolistik firmalarýn egemenliði altýndadýr. Ýkincisi ise durum kronik bir hal almýþtýr (DPT,2000:22). 39

makale - 2 deðiþtirmediðini ve rekabetçi yapýnýn istenilen ölçüde yerleþmediðini ortaya koymaktadýr. Ekonomik yapýda aðýrlýklarýný koruyan kamu iktisadi teþebbüsleri ve rekabet düzenine alýþýk olmayan yerli sanayi, halen imtiyazlý durumlarýný korumaktadýrlar. Bu durum genel olarak ülke kaynaklarýnýn savurgan kullanýmma ve zaten var olan enflasyonist baskýnýn daha da artmasýna sebep olmaktadýr (Sanlý, 2000:21). Bu bozuk fiili durumun düzelebilmesi ve piyasalarýn rekabet yoluyla ýslah edilebilmesi ihtiyacý, serbest rekabetin yasal bir düzenleme yoluyla etkin þekilde korunmasýný zorunlu kýlmýþtýr. Bu amaçla öngörülen 4054 sayýlý yasa, ekonomik düzendeki kartel anlaþmalarýna ve ekonomik yoðunlaþmalara karþý etkin önlemlerle donatýlmýþtýr. Fakat önemle ifade edilmelidir ki, salt Rekabet Hukuku düzenlemeleriyle rekabetin istenilen ölçüde korunmasý ve serbest rekabet ortamýnýn gerçekleþtirilmesi mümkün deðildir. Yukarýda da deðinildiði üzere; rekabet yasalarýndan beklenen faydalar, ancak siyasal iktidarlar tarafýndan tutarlý bir rekabet politikasýnýn ve buna uyumlu ekonomi politikalarýnýn izlenmesi ile gerçekleþebilir (A.g.e.,:21) 4- REKABET HUKUKUNDAN BEKLENEN FAYDALAR Philips, (Philips, 1997:5) rekabet düzenlemelerinin amacýný, "piyasalarýn kendi doðal oluþumlarý içerisinde geliþimini temin ve piyasalarý her türlü müdahalelerden (özel veya devlet) korumaktýr" þeklinde tanýmlamýþsa da, kanaatimizce bu taným eksiklikleri olan bir tanýmdýr. Ya büyük balýklar küçük balýklarý yutarsa, böyle bir duruma devletin seyirci kalmasý beklenmeli mi? 4054 Sayýlý Rekabetin Korunmasý Hakkýndaki Kanun'un (RKHK) birinci maddesinde; kanunun amacý; "mal ve hizmet piyasalarýndaki rekabeti engelleyici, bozucu ve kýsýtlayýcý anlaþma, karar ve uygulamalarý ve piyasaya hakim olan teþebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarýný önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasýný saðlamaktýr" þeklinde tanýmlanmýþtýr. Devletin kanunda öngörülen bu beklentileri karþýlamasý neticesinde, aþaðýda da belirtileceði üzere, kanunun uygulanmasýndan dolayý bazý faydalar ortaya çýkacaktýr. 4.1. Genel Olarak Rekabet hukukundan beklenen faydalar, iktisadi anlamda rekabet kavramýndan beklenen faydalardan pek farklý deðildir (Sanlý,2000:8). Ekonomik hayatýn düzenlenmesinde rekabetin önemli bir yeri vardýr. Rekabeti ihlal eden davranýþlarý yasaklayýcý düzenlemelere tarihin her devrinde rastlanmýþtýr. Rekabetin ekonomik bir olay olmasý nedeniyle, rekabet hukuku öncelikle rekabetin ekonomik sonuçlarýný düzenli bir þekilde elde etmeye yöneliktir.ancak rekabet hukuk ile elde edilmek istenen yarar, rekabetin ekonomik sonuçlarýyla sýnýrlý deðildir (Agrew,1985:25). Piyasalarda serbest rekabetin gerçekleþtirilmesinden öncelikli olarak ekonomik faydalar umulmakta ve dolayýsýyla, Rekabet Hukukunun öncelikli amacýný ekonomik yaþamýn serbest piyasa ekonomisi kurallarýna göre þekillendirilmesi teþkil etmektedir. Doðal olarak bu ekonomik amaca ulaþýlýrken, bunun sosyal ve siyasal alandaki sonuçlarý kendiliðinden gerçekleþir. Bununla birlikte, hukuki açýdan rekabetin düzenlenmesi ve devletin iktisadi hayata rekabet yasalarý eliyle müdahale etmesinin ardýnda sadece ekonomik nedenlerin bulunmadýðýný da belirtmek gerekir 5. Rekabet Hukuku ekonomik politikanýn bir parçasý olarak kabul edilince, bu kurallarýn öngörülmesinde iktisadi kaygýlar kadar sosyal ve siyasal kaygýlarýn bulunduðu kabul 5 Örnek vermek gerekirse, Avrupa Birliði Hukukunun temel metnini teþkil eden Roma Antlaþmasýnda öngörülen rekabet kurallarýnýn altýnda yatan en önemli nedenlerden biri, tek Pazar hedefinin gerçekleþmesidir. Rekabet Hukuku kurallarý, bu pazarýn oluþturulmasý bakýmýndan önemli bir araç olarak görülmekte ve bu durum Komisyon ve Adalet Divaný nýn verdiði kararlarda açýk þekilde ifade edilmektedir (Aslan,1998:12;, Tekinalp/Tekinalp, 1997;328). 40

çimento iþveren edilmelidir. Genel olarak rekabet hukuklarýyla izlenen amaçlarý üç grupta toplamak mümkündür (Aslan, 2001:3 ). 4.2. Rekabet Hukukundan Beklenen Ekonomik Faydalar Ýktisadi özgürlüklerin sýnýrlanarak, serbest rekabetin yasalar eliyle düzenlenmeyle hedeflenen, öncelikli olarak serbest piyasa ekonomisinin iþlerlik kazandýrýlmasý ve bu sayede ekonomik verimliliðin saðlanmasýdýr (Akýncý, 20017; Ersin, 1994:41, D.P.T., 1994:8). Serbest piyasa ekonomisinin iþlerlik kazandýrýlmasý, baþlý baþýna bir ekonomik amacý yansýtýr. Rekabet kurallarý ile amaçlanan sosyo-politik faydalar ise ancak rekabetin iktisadi fonksiyonunun gerçekleþmesi ile ortaya çýkabilecek dolaylý sonuçlardýr. Genel olarak Rekabet Hukukundan beklenen ekonomik faydalarý üç grupta toplanmaktadýr. 4.2.1. Üretimde Verimlilik Ekonomik faaliyette bulunan teþebbüsler, varlýklarýný korumak ve pazar paylarýný artýrabilmek için kar etmek durumundadýrlar. Serbest rekabetin hakim olduðu piyasalarda faaliyet gösteren teþebbüslerin daha fazla kar edebilmesinin yolu ise, üretim maliyetlerinin düþürülmesinden geçer. Buna baðlý olarak teþebbüsler maliyetleri düþürmek amacýyla daha ucuza mal bulmak ve mevcut kaynaklarý daha etkin kullanmak zorunda kalýrlar. Bunun doðal sonucu ise, üretimde verimliliðin saðlanmasýdýr. Maliyeti gerektiði ölçüde düþüremeyen teþebbüsler ise, rakiplerin baskýlarý sonucu pazarlarýný kaybederler. Rekabet piyasasýnda, fiyatýn toplam arz ve talebe göre belirlenmesi ve bu piyasada faaliyet gösteren firmalarýn piyasada oluþan fiyatý etkileme gücünden yoksun olmasý sebebi ile teþebbüslerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri ya da daha fazla kazanç elde edebilmeleri, daha düþük ortalama maliyete sahip olmalarýna baðlýdýr (Scherer,1980:13). Ekonomik verimliliðin elde edilmesinde, rekabet tekel piyasalarýna göre üstünlük arz eder. Teþebbüslerin daha az kaynak tüketimine yönelmeleri, rekabetin sonucudur (Scherer, 1980:14-15). Rekabetin bulunduðu bir pazarda teþebbüsleri daha rasyonel üretim yapmaya iten temel neden, rakipler karþýsýnda üstün olabilmek için maliyet avantajý saðlama gereðidir. Rekabetin ve rekabet baskýsýnýn bulunmadýðý tekel piyasalarýnda ise, kar ve pazar payý diðer teþebbüslerin ekonomik faaliyetlerinden etkilenmediðinden ötürü, tekel olan teþebbüs maliyetlerini düþürmek için çaba sarf etmeyecek ve üretimde verimliliði önemsemeyecektir (Akýncý, 2001: 9). Aktüel veya potansiyel rakibi olmayan bir teþebbüsün daha rasyonel çalýþmak için böyle bir baskýyý (rekabet baskýsý) duymayacaðý açýktýr. Dolayýsýyla tekel piyasalarýnda kaynaklarýn verimli kullanýlmasý tekel firma için zorunlu ve hatta rasyonel bir davranýþ biçimi deðildir. Üretimde verimlilik ilkesi, Rekabet Hukuku ile Patent Hukuku çatýþmasýnda daha da önem kazanýr ve belirleyici rol oynar. Patent hakký sahibi ve lisans alanýn, ayný buluþtan ayrý ayrý yararlandýðý durumlarda, üretim verimliliðini gerçekleþtiren lisans alanýn ekonomiye olumlu katkýsý özellikle korunmuþtur (Neale, 1996:146, Goyder, 1982 :288). 4.2.2. Kaynak Daðýlýmýnda Verimlilik Kaynak daðýlýmýnda verimlilik belirli bir malýn ne kadar üretileceði, toplumsal deðerlerin ne þekilde tahsis edileceði ile ilgilidir (Akýncý,200:15; Aslan,2001:3; DPT, 1994:14). Toplumdaki ekonomik kaynaklar sýnýrlýdýr. Örneðin, toplumda bütün kaynaklar kullanýldýðý zaman, her bir maldan ancak belirli bir miktar üretilebilir. Herhangi bir malýn üretimi artýrýldýðý zaman, baþka bir malýn üretiminin düþürülmesi gerekir, çünkü hammadde, iþgücü, sermaye gibi toplumsal kaynaklar sonsuz miktarda deðildirler (Samuelson,1992:17; Stigler, 1957:14-15). Rekabet kaynak daðýlýmýnda verimliliðin temi- Aktüel veya potansiyel rakibi olmayan bir teþebbüsün daha rasyonel çalýþmak için böyle bir baskýyý (rekabet baskýsý) duymayacaðý açýktýr. 41

makale - 2 ninde en etkili yöntemidir ve kaynaklarýn, tüketicilerin her bir malý elde etmek arzusu ve o mala verdiði ekonomik deðere göre daðýlýmýný saðlayarak, genel mutluluk ve refahýn artmasýný gerçekleþtirir (Wish,1993:12-13; Bork,1978:7). Kaynak daðýlýmýnda verimlilik, bütün piyasalarda fiyatý marjinal gidere eþit olmasýyla gerçekleþir. Her bir firmanýn üretim miktarý, piyasanýn tümünü etkileyemeyecek kadar küçüktür ve her bir firma üretim miktarýný piyasa fiyatýyla son ürettiði malýn marjinal gidere eþit olacak þekilde belirler (Mansfield, 1979: 202-203). Bu, rekabet piyasasýnda faaliyet gösteren firmalarýn marjinal gelirlerinin fiyata eþit olmasýnýn sonucudur. Oysa tekelci firma bakýmýndan durum farklýdýr. Tekelci firmanýn bir fazla mal satmasý halinde elde edeceði marjinal gelir satýþ fiyatýna eþit deðildir, çünkü fazladan arz edilen her bir mal, fiyatýn düþmesine yol açar. Tekelci firma üretim miktarýný talebe göre deðil, marjinal giderini marjinal gelirine eþit olacak þekilde belirler ki, bu da üretim miktarýnýn azalmasýna ve toplumsal kaynaklarýn tahsisinde tüketicilerin etkilerinin ortadan kalkmasýna yol açar (Scherer, 1980:43). Rekabet piyasalarýnda toplumsal talebin iktisadi teþebbüsler tarafýndan dikkate alýnmasý zorunluluðu, toplumsal kaynaklarýn tahsisinde tüketicilerin etkin hale gelmesini ve ekonomik verimliliði saðlar (Goyder, 1992:9). Ayrýca kaynaklarýn tüketicilerin malý elde etmek arzusu ve mala verdikleri ekonomik deðere göre daðýlmasý toplumsal tatminin gerçekleþtirilmesinde büyük öneme sahiptir. 4.2.3. Teknolojik Ýlerleme Ýktisadi faaliyette bulunan teþebbüslerin, maliyetlerini düþürmelerinde etkili olan bir diðer yol ise, malýn üretiminde kullanýlan yöntemlerde maliyetlerin düþmesini saðlayacak teknolojiler kullanýlmasýdýr. Daha fazla kar elde etmek amacýnda olan teþebbüsler, teknolojilerini yenileyip rekabet güçlerini artýrabilmek için araþtýrma ve geliþtirme (arge) faaliyetlerine giriþecekler; bu da teknolojik ilerlemeyi geliþtirecektir (Aslan,2001:3). Teknolojik Ýlerleme sadece yeni bir üretim tekniði biçiminde deðil, ayný zamanda yeni bir ürün, örgütlenme veya hizmet þeklinde de gerçekleþebilir. Bu açýdan rekabetin, teknolojik Ýlerlemeye ve dolayýsýyla toplumsal refaha katkýsý çok büyüktür. 4.3. Rekabet Hukukundan Beklenen Sosyal Faydalar Ekonomi, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren ve sosyal alandan soyutlanmasý mümkün olmayan bir alandýr. Dolayýsýyla rekabete dayalý bir piyasa ekonomisinin kurulmasý amacýna yönelik olarak öngörülen rekabet kurallarýnýn, ekonomik amaçlarýna ulaþmasý ile birlikte sosyal hayata doðrudan veya dolaylý olarak etki yapmasý kaçýnýlmaz bir sonuçtur. Bu çerçevede Rekabet Hukukunun sosyal yararlarýný, tüketicilerin korunmasý ve küçük ve orta ölçekli teþebbüslerin korunmasý olmak üzere iki baþlýk altýnda toplamak mümkündür (Aslan, 2001:5). 4.3.1. Tüketicinin Korunmasý Rekabetçi piyasa, iktisadi etkinliði gerçekleþtirerek, düþük maliyet-yüksek üretim miktarý-düþük fiyat sayesinde refah etkisi yaratacak; aþýrý karlýlýðý engelleyerek, tüketicilerin korunmasýný saðlayacaktýr (DPT, 2000:3). Rekabet Hukuku mevzuatlarý, doðrudan doðruya tüketicilerin menfaatlerini gözeterek öngörülmediyse de, serbest rekabetin ekonomik sonuçlarýndan faydalanacak asýl kesim tüketicilerdir. Fiyatlarýn düþmesi, ürün çeþitliliði, teknolojik geliþme, mal ve hizmetlerin daðýtým ve pazarlamasýnda meydana gelen ilerlemeler gibi rekabetin dolaylý etkilerinin tümü, tüketicilerin menfaatine gerçekleþmektedir. Bunun yaný sýra rekabet, teþebbüsleri tüketicilerin beklentileri doðrultusunda davranmaya zorlamakta ve bu sayede toplumsal tatmin saðlanabilmektedirler. Ayrýca, rekabetin genel refahý artýrýcý fonksiyonu sebebiyle, herhangi bir malýn doðrudan veya dolaylý olarak tüketicisi ko- 42

çimento iþveren numunda olmayan kimseler de rekabetin olumlu etkilerinden yararlanabilmektedir. Dolayýsýyla rekabetin sosyal faydasý salt ilgili ürün mal veya hizmetin tüketicileri üzerinde gerçekleþmemekte, daha kýsýtlý olmakla birlikte toplumun tamamý, rekabetin olumlu etkilerinden pay alma imkanýna sahip olmaktadýr. Yukarýda kýsaca ifade edilen rekabetin toplumsal faydalarýndan ötürü; Rekabet Hukukunun temelinde yatan düþüncelerden biri de tüketicilerin korunmasýdýr 6. Nitekim Rekabetin Korunmasý Hakkýnda Kanun'da yer alan hükümlerde de bunun izlerini görmek mümkündür. Örnek vermek gerekirse, dördüncü madde anlamýnda rekabeti sýnýrlayýcý ve dolayýþlýyla hukuka aykýrý olmasý gereken bir anlaþma, 5. maddede belirtilen diðer koþullarla birlikte tüketiciler açýsýndan yarar saðlýyorsa, bu anlaþma dördüncü madde yasaðýndan kurtulabilecektir (RKHK.md.5/b). Yine benzer olarak, Kanun'da öngörülen yasaklayýcý hükümlerden dört ve altýncý maddelerin ihlali neticesinde fiyatlarda bir artýþ meydana gelmiþse, tüketicilerin bu artýþ nedeniyle uðradýklarý zararlarýný telafi edebilmesi imkaný getirilmiþtir (RKHK.md. 57-59). Haksýz fiil esaslarýna dayalý bu imkan sayesinde, tüketiciler sadece zararýn karþýlanmasýný deðil, rekabeti ihlal eden teþebbüs veya teþebbüslerin kusurunun aðýrlýðýna göre, oluþan zarar veya elde edilen menfaatin üç katýna kadar tazminat talep edebilmekte (RKHK.md.58) ve þüphesiz bu durum tüketiciler (davacýlar) için elveriþli bir koruma vasýtasý olarak karþýmýza çýkmaktadýr. 4.3.2. Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmelerin Korunmasý Rekabet Hukukunun asli amacý küçük ve orta ölçekli iþletmelerin (kobilerin) korunmasý olmadýðý gibi, Rekabet Hukuku mevzuatlarýnda kobilerin korunmasýna iliþkin açýk hükümlere yer verilmez. Bununla birlikte Rekabet Hukukunun amacý göz önünde tutulduðunda, kobilerin bu amacýn gerçekleþtirilmesinde önemli bir yere sahip olduðunu söylemek gerekir. Zira Rekabet Hukukunun amaçladýðý ''çalýþabilir rekabet piyasasý'' olarak adlandýrýlan ideal model, ancak piyasadaki rekabet koþullarýna etkide bulunamayacak güçteki çok sayýda teþebbüs varlýðý halinde bir anlam ifade edeceðine göre, bu tip piyasalarýn doðal aktörleri, küçük ve orta ölçekli teþebbüsler olacaktýr. Gerçekten de Rekabet Hukukunun iktisadi yoðunlaþmayý ve kartelleþmeyi önleyici fonksiyonu, büyük teþebbüslerin ortaya çýkýþýný önlediði gibi, mevcut olanlarýn piyasa davranýþlarýný da kontrol altýna almaktadýr. Rekabet kurallarýnýn güvence altýna aldýðý giriþim özgürlüðü ve fýrsat eþitliði, küçük ve orta ölçekli teþebbüslerin korunmasý ve geliþmesini saðlar. Bu sayede piyasalar küçük ve orta büyüklükteki iþletmelerin aðýrlýklý ve etkin konumda olduklarý saðlýklý yapýya sahip olabilirler. Yukarýda belirtilen görüþler doðrultusunda, Rekabetin Korunmasý Hakkýnda Kanun'da öngörülen 6 ve 7.madde hükümlerinin, ''kobilerin'' korunmasý ve geliþtirilmesinde etkin birer vasýta olarak kullanýlabileceðini söylemek yanlýþ olmaz (Aslan, :6). Özellikle 6. maddenin amacý göz önünde tutulduðunda, söz konusu hükmün uygulama alaný bulacaðý hallerin önemli bir kýsmý, pratikte kobilerin korunmasý amacýna hizmet edecektir. Bunun yaný sýra, 7. maddeye dayanýlarak çýkarýlan ''Rekabet Kurulundan Ýzin Alýnmasý Gereken Birleþme ve Devralmalar Hakkýndaki Teblið de' öngörülen yüksek ciro ve piyasa payý eþikleri, pratik olarak kobilerin korunmasý ve onlarýn büyük teþebbüsler karþýsýnda rekabet avantajý elde etmesine olanak saðlamaktadýr. Ekonomi, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren ve sosyal alandan soyutlanmasý mümkün olmayan bir alandýr. Dolayýsýyla rekabete dayalý bir piyasa ekonomisinin kurulmasý amacýna yönelik olarak öngörülen rekabet kurallarýnýn, ekonomik amaçlarýna ulaþmasý ile birlikte sosyal hayata doðrudan veya dolaylý olarak etki yapmasý kaçýnýlmaz bir sonuçtur. 6 Nitekim 1982 Anayasasýnýn tüketicilerin korunmasýyla ilgili 172. maddesinin gerekçesinde bu husus dolaylý olarak ifade edilmektedir. Gerekçeye göre, Tüketicinin korunmasý ancak serbest piyasa ekonomisinde mümkün olabileceðinden, bu piyasanýn gereklerine uygun olarak serbest rekabet þartlarýnýn saðlanmasý ve tekel ve kartellerin önlenmesi gerekmektedir. 43

makale - 2 4.4. Rekabet Hukukundan Beklenen Siyasal Faydalar Kanun koyucular rekabet yasalarý ile doðrudan siyasal bir fayda amaçlamazlar. Fakat rekabet kurallarý ve bu kurallarýn saðladýðý iktisadi özgürlükler siyasal hayatýn, ve özellikle demokrasilerin önemli güvenceleri sayýlabilir (Willimsky,1997: 54; Aslan, 2001;7). Rekabetçi yapýnýn kurulamadýðý veya korunamadýðý piyasalarda önemli oranda yoðunlaþma meydana gelir. Bu yoðunlaþmalar neticesinde meydana gelen ekonomik güç, piyasada faaliyet gösteren bir ya da bir kaç teþebbüs tarafýndan kontrol edilir ve bu durum iktisadi çok sesliliðin ve özgürlüklerin kýsýtlanmasýna yol açar 7. Bir teþebbüs herhangi bir yoldan piyasaya egemen konuma geldiði zaman, bu konumunu iyi niyetli amaçlar için kullanabileceði gibi, kötü amaçlar için de kullanabilir. Serbest rekabetin korunmadýðý düzenlerde, hakim durumda olan bir teþebbüsün ekonomik hayattaki davranýþlarý tamamen kendi takdirine býrakýlmýþtýr. Hakim teþebbüs, ekonomik gücünü kolaylýkla siyasi nüfuz elde etmek amacýyla kullanabilir ve bu siyasi nüfuz vasýtasýyla iktisadi düzenin iþleyiþini kendi lehine bozar. Hatta bundan da önemlisi, siyasi karar alma sürecini kendi menfaatleri doðrultusunda etkileyebilir ve bu durum siyasal yaþamýn geleceðini tehlikeye sokar. Ýþte rekabet kurallarý, teorik olarak bu tip olumsuz sonuçlarýn ortaya çýkmasýný, iki farklý aþamada önleyebilme imkanýna sahiptir. Her þeyden önce rekabet kurallarý, ekonomik yoðunlaþma olgusuna sýcak bakmazlar ve gerek birleþme þeklindeki yapýsal yoðunlaþmalarý, gerekse kartel ve tröst benzeri iþbirliði modellerini, rekabet kurallarýna aykýrý olduklarý sürece yasaklarlar. Bundan baþka, rekabet kurallarýna aykýrýlýk teþkil etmeyen, kendi iç dinamikleri vasýtasýyla piyasada hakim duruma gelmiþ olan bir teþebbüsün de, hakim durumunu kötüye kullanmasýný önlemek amacýyla, iktisadi faaliyetleri kontrol altýnda tutularak, teþebbüslerin rekabet kurallarýna uygun davranmasý saðlanýr. SONUÇ: NÝÇÝN REKABET POLÝTÝKASI? Rekabet politikasýndan beklenen yararlar yukarýda ele alýnmýþtýr. Ele alýnan konular içinde, rekabet politikasýndan en fazla etkilenecek olan faktör, ekonomik faktörler ve buna baðlý alt faktörler olan; ekonomik etkinlik, kaynak daðýlýmýnda verimlilik ve teknolojik ilerleme faktörleridir. Diðer faktörler olan sosyal ve siyasal faktörler birinci faktöre baðlý olarak olumlu yada olumsuz þekilde etkilenir. Rekabet politikasýnýn temel felsefesi oyunun kurallarýnýn belirlenmesi ve kurallara uymayan davranýþlarýn cezalandýrýlmasýdýr. Uygulamada rekabet politikasýnýn en önemli yaptýrým gücü, aktif denetimden deðil, caydýrýcýlýktan kaynaklanýr. Bu anlamda en etkin rekabet politikasý, belki de müdahale gereðinin en az olduðu, kurallara uyumun temelde caydýrýcýlýk ile saðlandýðý bir politikadýr. Bir diðer özellik, rekabet politikasýnýn, doðasý gereði, diðer politika araçlarýndan daha saydam, uygulama kriterlerinin de daha objektif olmasýdýr (Atiyas, 2000:43). Uygulamada takip edilecek normlarýn bir çoðu zaten uluslar arasý deneyim ile belirlenmiþtir. Bu yüzden siyasi müdahalelere, rant kollamaya çok daha az açýktýr. Bu saydamlýk, hem rekabet politikasýnýn toplum tarafýndan meþru görülmesini saðlar, hem de yolundan sapýlmasý halinde, bu sapmanýn kamu oyu tarafýndan çok daha kolayca tespit edilmesini mümkün kýlar. Son olarak da, yine rekabet politikasýnýn meþruiyeti ile ilgilidir. Her ne kadar rekabet politikasýnýn temel mantýðý, artan biçimde ekonomik etkinliði kollamak olarak þekillen- 7 Özellikle Amerikan Rekabet Hukukunun ortaya çýkýþýndaki temel neden, kiþi özgürlükleri ve haklarý korunmasýna baðlý olarak özel sektördeki ekonomik yoðunlaþmanýn önlenmesi ve bu yolla demokrasinin güvence altýna alýnmasýdýr. Bu felsefe kapsamýnda tekeller ve karteller politik gücü elde edebilecek,dolayýsýyla demokrasi için tehlike olarak görülürler. 44

çimento iþveren mekte ise de, doðasý gereði, rekabet politikasýnýn önlemeyi hedeflediði davranýþ biçimleri, çoðunlukla iktisadi hayatta güçlü olanlarýn baþvuracaklarý davranýþ biçimleridir. Temelde güçlünün gücünü istismar etmesini önlemeyi hedefleyen bir yaklaþýmýn toplumun geniþ kesimleri tarafýndan son derece meþru görüleceði açýktýr. Meþruiyetinin tartýþma götürmemesi, bu müdahale aracýný diðerlerinden çok daha çekici kýlmaktadýr. Sonuç olarak, devletin rekabet kurallarýyla, piyasalarý düzenlemesi (regülasyon), serbest piyasa yapýsýna bir aykýrýlýk teþkil etmemekte, aksine bir gereklilik olarak görülmektedir. YARARLANILAN KAYNAKLAR 1. AGREW,J.H., Competition Law, 1985, London 2. AKINCI, Ateþ, Rekabetin Yatay Kýsýtlanmasý, Rekabet Kurumu Lisans Üstü Tez Serisi no; 5, Ankara,2001 3. AREEDA Philip/ KAPLOW Louýs, Antitrust Analysis, Problems, Text, Cases, 5th Edition, New York 1997 4. ASLAN, Ý.Yýlmaz, "Amerikan Rekabet Hukuku Sistemi", Perþembe Konferanslarý, Rekabet Kurumu Yayýný, ss.65-105, Ekim,1999 5. ASLAN, Ý.Yýlmaz, Avrupa Topluluðu Rekabet Hukuku Mevzuatý, Rekabet Kurumu Yayýnlarý, 1998 6. ASLAN, Ý.Yýlmaz, Rekabet Hukuku, Ekin Kitabevi, 2. Basým, Bursa,2001 7. AÞÇIOÐLU ÖZ, Gamze, Avrupa Topluluðu ve Türk Rekabet Hukukunda Hakim Durumun Kötüye Kullanýlmasý,Rekabet Kurumu Lisans Üstü Tez Serisi No;4, Ankara,2000 8. ATÝYAS, Ýzak, "Rekabet Politikasýnýn Ýktisadi Temelleri Üzerine Düþünceler", Rekabet Dergisi, Cilt.1,Sayý.1, 2000 9. BAÐRIAÇIK, Atilla, Türk Sanayiinde Pazar Hakimiyeti, Ýstanbul, 1993 10. DEMÝR, Ömür, "Dünya Ticaret Örgütünün Yeni Çalýþma Konusu:Ticaret ve Rekabet Politikalarý Arsýndaki Ýliþki", www.dtm.gov.tr/ead/dtdergý/ nisan 98/dnyat.htm 11. DÝNÇER, Ömer, Stratejik Yönetim ve Ýþletme Politikasý,Beta Basým Yayým Daðýtým A.Þ. Ýstanbul,1998 12. DOÐAN, D. Mehmet, Büyük Türkçe Sözlük, Birlik Yayýnlarý, Ankara,1982 13. DPT., Rekabet Hukuku ve Politikasý Alanýnda AT Mevzuatýna Uyum Deðerlendirme Raporu, 1994 14. DPT., Sekizinci 5 Yýllýk Kalkýnma Planý, Rekabet Hukuku ve Politikalarý, Özel Ýhtisas Komisyon Raporu, Ankara 2000 15. EGE, Yavuz, "Dünyadaki Uygulamalar Iþýðýnda Rekabet Politikasý ve Özelleþtirme", Hazine Dergisi, Sayý,13 Ocak,2000 16. ERSÝN, Mehmet Akif, "Rekabet Teorisi ve Rekabetin Korunmasý Hakkýnda Kanun Tasarýsý, Demokrasi Gündemi", 1994 17. GOLDER, D.G., EEC.Competition Law, Oxford- 1998 18. GOYDER, D.C.,EC Competition Law, Oxford, 1992 19. KARLUK, Rýdvan, Türkiye Ekonomisi, Tarihsel Geliþim, Yapýsal ve Sosyal Geliþim, Beta Yayýnlarý, 6. Baský, Ýstanbul,1999 20. KATIRCIOÐLU, Erol, "Bir Pazar Ekonomisi Kurumu Olarak Rekabet Hukuku", Rekabetin Korunmasý hakkýnda Kanunun Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmelere Etkisi, Yayýna Hazýrlayan Doç.Dr. Nurkut ÝNAN, Tes-Ar Yayýný, No:20, Ankara,1996 21. KEPENK, Yakup/YENTÜRK Nuhan, Türkiye Ekonomisi, Remzi Kitabevi, II:Basým, Ankara, 2000 22. MANSFIELD, Microeconomics, Theory and Aplplications, New York, 1979 23. NEALE, A.D., The Antitrust Laws of the USA, Cambridge University Press,1966 24. PHILIPS, Bernard, "Goals, Instruments and Insitutions Antitrust of Competition Law" in Symposium on Competition Policy, Economic Development and Internetional Trade, WTO, Geneva, 29 November 1997, ss.3-17 25. SAMUELSON Paul A. / NORDHAUS William D.,Economics,14th Edition,McGraw-Hill International Editions,Economic Series,1992 26. SANLI, Kerem Cem, Rekabetin Korunmasý Hakkýndaki Kanunda Öngörülen Yasaklayýcý Hükümler ve Bu Hükümlere Aykýrý Sözleþme ve Teþebbüs Birliði Kararlarýnýn Geçersizliði,Rekabet Kurumu Lisans Üstü Tez Serisi no;3, Ankara,2000 27. SCHERER, Industrial Market Structure and Economic Performance, Boston, 1980 28. STIGLER, George J. "Perfect Competition, Historically Contemplated", The Journal Political Economy, Vol.65 February 1957, No.1,pp.1-16 29. ÞAHÝN, Hüseyin, Türkiye Ekonomisi, Tarihsel Geliþimi-Bugünkü Durumu, Ezgi Kitabevi, 6. Baský, Bursa 2000 30. TEKÝNALP, Ünal, Gülören TEKÝNALP, Avrupa Birliði Hukuku, 1997 Rekabet politikasýnýn temel felsefesi oyunun kurallarýnýn belirlenmesi ve kurallara uymayan davranýþlarýn cezalandýrýlmasýdýr. Uygulamada rekabet politikasýnýn en önemli yaptýrým gücü, aktif denetimden deðil, caydýrýcýlýktan kaynaklanýr. 45