BESLENME YETERSİZLİĞİ:



Benzer belgeler
ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT İLKÖĞRETİM OKULU Sağlık Bülteni-1. YETERLİ ve DENGELİ BESLENME. PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

DENGELİ BESLENME NEDİR?

GEBELİKTE YETERLİ ve DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI

SAĞLIKLI BESLENME VE MENÜ PLANLAMA BİLKENT ÜNİVERSİTESİ KAFETERYALAR İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ

1- Süt ve Sütten Yapılan Besinler

İLKÖĞRETİM ÇOCUKLARI İÇİN SAĞLIKLI BESLENME BESİN ÖGELERİ

DİYABET DİYETİ * Diabet diyeti, yeterli ve dengeli beslenme temeline dayanmaktadır. Size önerilen miktarlardaki yiyecekler günlük protein,

ailesinden ilk kez uzun saatler ayrıldığı ve çevresi ile iletişiminin arttığı bir dönemdir.

Bebeğinizin Beslenme Sağlığı ve Zeytin Yağı

Beslenme: Yeterli ve dengeli beslenme: Besin: hayvansal kaynaklı besinlerdir. bitkisel kaynaklı besinlerdir. Besin öğesi:

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI

Uzm.Dyt. Rukiye BOZBULUT GAZİ ÜN. TIP FAK. HASTANESİ ÇOCUK ENDOKRİNOLOJİ BİLİM DALI

Emzirme dönemindeki beslenmeniz en az hamilelikte beslenmenize dikkat etmeniz kadar önemlidir.

neden az yağlı az kolesterollü diyet?

EMZİREN ANNELERİN BESLENMESİ. Kendiniz ve bebeğiniz için sağlıklı olan gıdaları seçin

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

SAĞLIKLI BESLENME. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

DiYABET VE BESLENME N M.-

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

BESLENME İSTANBUL İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURULUŞLARI BESLENME ve DİYET BİRİMİ KOAH LI HASTANIN BESLENMESİ FR-HYE

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları

Serinlemek isterken kilo almayın!

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

SÜT, OYUN, OKUL VE ERGENLİK DÖNEMİNDE BESLENME - 2

ALANYA BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONT.MD YETERLİ VE DOĞRU BESLENME KURALLARI

Kanser tedavisi sırasında sağlıklı bir diyet hemen hemen başka zamanlardakiyle aynıdır. Her gün çeşitli gıdalar yemeniz gerekir.

Yeterli ve Dengeli Beslen!

Kilomdan ben mi memnun değilim çevremde ki kişiler mi?psikolojik olarak yaşam şeklimi değiştirmeye hazır mıyım?

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

ANTALYA İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME. Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü

5. Sınıf Fen ve Teknoloji

KALP DAMAR HASTALIKLARI VE BESLENME

Sporcu Beslenmesi Ve Makarna. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı

BESLENME. Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Şenay GÖRÜCÜ YILMAZ

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart

Çocuklarda gerek iştahsızlık, gerekse besini reddetme ya da seçici davranma gibi yeme sorunları, büyük ölçüde psikolojik nedenlerle ortaya çıkar.

Vitaminlerin yararları nedendir?

40 GRAM PROTEİNLİ NORMAL POTASYUMLU, FOSFORDAN SINIRLI DİYET Değişim Değişim sayısı Süt 1 Yumurta 1 Et 2 Ekmek 6 Makarna (30 gr) 2 Şehriye (15 gr) 1

DOĞA OKULLARI OKUL MENÜSÜ KILAVUZU

MÜSABAKA VEYA ANTRENMAN ÖNCESİ, SIRASI VE SONRASINDA SPORCU BESLENMESİ

BESLENME SORUNLARI VE İŞTAHSIZLIK

1 gr yağ: 9 kilokalori, 1 gr protein ve karbonhidrat: 4 kilokalori, 1 gr alkol 7 kilokalori verir.

BESİN GRUPLARINDAN NE KADAR TÜKETİLMELİ?

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI

UZUNLU CUMHURİYET ORTAOKULU

BESLENME REHBERİ BESİN ÖĞELERİ

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

ŞİKAYETİNİZ Mİ VAR??? Yemek sonrası şişkinlik hissediyorum... Yemeklerden sonra hazımsızlık hissediyorum...

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZĠTESĠ VE BESLENME. Dyt.Seyran Seçil KURAL

Düzenleyen :Burcu GÜLBAHAR Okul Rehber Öğretmeni

Diyabette Beslenme. Diyabet

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ADSIZ SEDAT SEZGİN ORTAOKULU OBEZİTE VE BESLENME KONULU BİLGİLENDİRME ÇALIŞMASI

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

.. YILI SAĞLIKLI BESLENME KURS PLANI MODÜL SÜRESİ. sahibi olmak * Beslenme Bilimi * Beslenme Biliminin Kapsamı 16 SAAT.

OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE BESLENME

TEMEL KARBONHİDRAT SAYIMI


Böbrek Hastalıklarında BESLENME. TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Hayat sağlıkla güzeldir. BESLENME ve DİYET POLİKLİNİĞİ

Sağlıklı bir hamilelik için izlenmesi gereken 10 adım

B2 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

BESİNLER. Süt, yumurta, peynir, et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı besinler

4.Sınıf Fen Bilimleri

Çocukluk Çağı Obezitesi

YETERLİ DENGELİ BESLENME

AĠLEM VE BEN BESLENME (TEMEL BESĠN GRUPLARI) YAZAN: MERAL ġahġn

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İLK 1000 GÜNDE BESLENME DR.GÖNÜL KAYA

Besin Gidaların Yararı ve Zararı

Sağlık deposu meyveler

KANSERDE BESLENME. Önce-esnasında-sonra

Sağlıklı Büyüyelim! Sağlıklı olmak ve sağlıklı büyümek için yeterli ve dengeli beslenmeliyiz.

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURULUŞLARI BESLENME ve DİYET BİRİMİ OBESİTE HASTALARI İÇİN BESLENME KILAVUZU OBESİTE HASTALARI İÇİN BESLENME KILAVUZU

Süt Çocuklarında Beslenme ve Ek Gıdalar. Prof. Dr. Esin Koç Gazi Üniversitesi

4 Eylül tarihinde yaptığımız Sezona Merhaba buluşması siz sayın müşterilerimizin yoğun katılımıyla başarıyla gerçekleşmiştir.

Kış Aylarında Nasıl Beslenmeliyiz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Çocuğumun Obezite Sorununa Karşı Nasıl Önlem Alabilirim?

NE YİYECEĞİNİZİ PLANLAYIN! YENİ BİR YAŞAM İÇİN

YAŞLILIKTA BESLENME VE SAĞLIK. MERSİN SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ Züleyha KAPLAN Beslenme ve Diyet Uzmanı

SÜT, OYUN, OKUL VE ERGENLİK DÖNEMİNDE BESLENME

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

ÇOCUKLARDA BESLENME PROBLEMLERİ

Transkript:

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e-diyetisyen.com Sık görülen beslenme sorunları 06.11.2009 AŞIRI BESLENME: Bebek ve çocukların aşırı beslenmesine neden olabilecek birkaç faktör vardır. Genelde bu yaş gruplarında aşırı beslenmenin hormonal bir düzensizlikten kaynaklanmadığı görülür. Çocukların aşırı beslenmesinin en sık görülen nedeni ise; Zamanında kazandırılmamış sağlıklı beslenme alışkanlıklarıdır. Şişman çocukların aileleri incelendiği zaman genellikle, aile bireylerinden birinin veya bir kaçının da kilolu olduğu gözlenir. Bunun dışında, çocuğa çok fazla vakit ayrılamaması durumunda, çocuğun ev yemekleri yerine dışarıda satılan besinlere yönelmesi de aynı sorunu gündeme getirebilir. Çocukların beslenme alışkanlıklarını evde kazandıkları düşünülürse, evde yapılan bazı uygulama hataları, yemek yemeye zorlanma, aşırı enerji yüklü bazı sağlıksız besinlerin kilo alması amacıyla verilmesi gibi faktörler aşırı beslenmeye, aşırı beslenme de bir süre sonra şişmanlığa ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. BESLENME YETERSİZLİĞİ: Çocukların yeterli ve dengeli beslenmeleri büyüme ve gelişmeleri açısından muhakkak gereklidir. Bazı yanlış beslenme uygulamaları, çocukların yetersiz ve dengesiz beslenmesine neden olabilir. Bunun sonucunda, beslenme yetersizliği hastalıkları veya büyüme geriliği görülebilir. Çocukların büyüme ve gelişmelerinin ve beslenme durumlarının değerlendirilebilmesi için düzenli olarak kontrol edilmeleri gerekir. Bu kontrollere büyümenin izlenmesi adı verilir. Büyümenin izlenmesinde, çocukların ağırlıkları ve boylarının içinde bulundukları aylara veya yaşlara uygun olup olmadığı değerlendirilmektedir. Boy kısalığı genelde uzun dönem beslenme yetersizliği hakkında bilgi verirken, ağırlık kaybı kısa dönem beslenme yetersizliğinin göstergesidir. Fakat hem ağırlık hem de boy açısından geri kalmış ve beslenme yetersizliği nedeni ile hastalık belirtileri göstermeye başlamış bir çocuk, uzun bir dönem yetersiz beslenmiştir ve bu durumda tedavi alması gerekir. Bebek ve çocukların büyümelerinin düzenli olarak izlenmesi ve herhangi bir beslenme yetersizliği durumunda, beslenmelerinin bu duruma göre düzenlenmesi gerekir. Beslenme ve diyet uzmanları, yeterli enerji ve protein içeren bir beslenme programı hazırlayarak, çocukların ayına veya yaşına uygun ağırlık ve boya ulaşması için yardımcı olurlar.

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e-diyetisyen.com Çocuklar İçin Sağlıklı Öğle Yemekleri 17.08.2009 Çocuklar genellikle öğlen yemeklerini okula götürmeyi sevmezler. Bu durumun en temel nedeni çocukların ağız tadına uygun besinlerin beslenme çantasına konmamasıdır. Eğer çocuğunuzun öğlen yemeğinde de sağlıklı beslendiğinden emin olmak istiyorsanız aşağıdaki sihirli formülleri kullanabilirsiniz. 1. Tavuk döner yerine Tavuklu sandviç: Tavuğun göğüs etini ince dilimlere bölün. Izgarada pişirin. Çocuğunuz 7 yaşından küçükse beyaz hamburger ekmeğine, 7 yaşından büyükse kepekli hamburger ekmeğine tavukları dizin. Üzerine 2 tatlı kaşığı şekersiz ketçap ekleyin. Bir dilim iyi yıkanmış marul yaprağı ile tavuk burgerini süslemeyi unutmayın. 1 porsiyonu 289 kalori, 26 gram protein içerir. 2. Paket tatlılar yerine çilekli sandviç: Bir kabın içerisinde 1 çorba kaşığı dolusu az yağlı krem peyniri, 1 çay kaşığı balı karıştırın. Tost ekmeklerinin arasına karışımı yayın. İki adet orta boy çileği yıkadıktan sonra ince dilimleyin. Ekmeğin arasına dilimlenmiş çilekleri dizin. 1 porsiyonu 168 kalori, 4 gram protein içerir. 3. Kızarmış et mamulleri yerine ton balıklı dürüm: Dürüm yufkalarına veya tortilla ekmeklerinin arasına sağlıklı bir dürüm hazırlayabilirsiniz. Ufak bir kutu ton balığının yağını süzdükten sonra dürümün içerisine yayın. Posadan zenginleştirmek amacıyla 2 yemek kaşığı haşlanmış nohutu içerisine ekleyin. Domates dilimleri ve marul yapraklarını dürümün içerisine yerleştirin ve sıkıca sarın. 1 porsiyonu 243 kalori, 31 gram protein içerir. Eğer çocuğunuz öğlen yemeğini evde tüketiyorsa ve sizden atıştırmalık bir şeyler talep ediyorsa panik yapmaya gerek yok. Sağlıklı atıştırmalar hazırlamak için doğru mutfağa 1. Peynirli patlamış mısır: Çocuğunuz patlamış mısırı çok seviyorsa bir kaseyi dolduracak kadar patlamış mısır hazırlayın. 50 gram kadar Parmesan peynirini rendeleyin ve üzerine serpiştirin. 1 porsiyonu 75 kalori ve 5 gram protein içerir. 2. Peynirli havuç: İki adet orta boy havucu diri kalacak şekilde haşlayın. Sonra üzerine rendelenmiş kaşar peyniri ekleyerek orta hararetli fırında peynir kızarana kadar pişirin. 1 porsiyonu 103 kalori, 12 gram protein içerir.

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e-diyetisyen.com Genç Beslenmesi 10.07.2009 Hızlı Büyüme Döneminde Beslenme Çocuğunuz artık yetişkin olma yolunda ve hızla büyüyor. Bu dönemde erkeklerde ses kalınlaşmaya başlar, kızlarda ise vücuttaki yağ deposu artar. Boy uzaması her iki grup içinde geçerlidir. Çocuğunuzun kimlik kazanmaya başladığı bu dönemde, evde ufak çatışmalar görülebilir. Çatışma konularından biri de beslenme olabilir. Birkaç püf noktasını aşağıda sıraladık. Besin gereksinmeleri artıyor Çocukların hızla büyüdükleri bu dönemde, enerji ve besin öğesi gereksinimleri artmaktadır. Okul çağı dönemine göre daha fazla besin tüketmeleri gerekir. Hızlı büyüme dolayısıyla özellikle protein, vitamin ve mineral ihtiyaçlarının karşılanması önemlidir. Kızlarda kilo alıyorum korkusu oluşabilir Çocuklarda bu dönemde sadece boy uzamaz aynı zamanda kilo da alırlar. Son zamanlarda obezitenin ne kadar yaygın olduğu düşünülürse, özellikle kız çocuklarında kilo alma korkusu oluşmasına sıkça rastlanır. Bu ilk adaptasyon döneminde yaşanan bir şey ise, normal kabul edilebilir ve zamanla geçecektir. Fakat çocuğunuz kilosunu normal olduğu halde onu dert haline getiriyorsa bir beslenme bozukluğu ortaya çıkabilir. Dengesiz beslenme yaygın bir sorun Özellikle bu dönemde çocuklar sağlıksız besinlere daha fazla yönelebilirler. Kahvaltı öğününü atlamaya başlayabilirler. Bu dönemde çocuğu çok sıkmadan onunla iletişim kurmanın önemli olduğunu ve onunla tartışarak bu yeni davranışlarını değiştiremeyeceğinizi aklınızdan çıkarmamalısınız. Bu dönemdeki çocuklar için okul çağı dönemi çocuklar için yaptığımız önerilerinde geçerli olduğunu belirtmek isteriz. Lütfen "Okul Çağı Döneminde Beslenme Önerileri" konumuza da göz atın. REFERANSLAR 1) Nutrition Society (2005) Clinical Nutrition, Blackwell Science, Oxford

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e-diyetisyen.com Enfeksiyonlarda Doğru Beslenmenin Önemi 03.07.2009 Enfeksiyonları doğru beslenme ile daha çabuk atlatsın Bütün annelerin ortak kâbusudur çocuklarının hasta olması. Özellikle kış aylarında artan enfeksiyon hastalıkları çocuklarda da sıkça görülür. Halsiz çocuğunuz için üzülmek ve uğraşmak bir yana onun yaşadığı enfeksiyon nedeni ile sosyal yaşamdan veya okulundan uzak kalması da bir anneyi ayrıca endişelendirir. Enfeksiyon geçiren çocuğun beslenmesinde dikkat edilecek önemli noktalar vardır. Bu dönemde çocuk beslenmesinde dikkat edilecek bu kritik noktalar, hem enfeksiyonun ağır geçmesini engeller hem de çocuğunuzun daha çabuk iyileşmesini sağlar. Enfeksiyonlar uzun ve şiddetli olduğunda çocuğun kilo kaybetmesine ve eğer yeterli dikkat gösterilmez ise beslenme yetersizliklerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle enfeksiyon geçiren bir çocuğun beslenme düzenine özen gösterilmeli ve besin tüketimi takip edilmelidir. Ayrıca enfeksiyona yakalanan çocuğun yeterince sıvı tükettiğinden de emin olunmalıdır. Beslenmenin özellikle akciğer enfeksiyonları, ishal, kızamık gibi hastalıklarda çok önemli olduğu Dünya Sağlık Örgütü nce de (WHO) bildirilmiştir. Enfeksiyona yakalanmış bir çocuğun enerji ve protein gereksinimi artar. Ateşe bağlı olarak ise iştahı azalır. Bu durumda çocuğun enerji ve protein ihtiyacını karşılamak için hacmi küçük fakat besin öğesi değeri yüksek besinler hazırlanmalıdır. Etli, tavuklu veya balıklı çorbalar, kastrıd adı verilen yumurtalı sütlü tatlı gibi çocuğun kolayca tüketebileceği besinlere çocuğun beslenmesinde yer verilmelidir. Çocuk iştahsız olduğu için birden çok fazla miktarda besini tüketmesi beklenmemelidir. Bu durumda en basit çözüm çocuğun az ve sık beslenmesini sağlamak olacaktır. A, E, C vitaminleri, çinko, demir mineralleri, omega-3 yağ asitleri hastalıklardan korunma da ve enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde önemli rol oynarlar. Özellikle turuncu-sarı sebze ve meyvelerde, sütte ve yumurtada bulunan A vitamini mikroplara karşı ilk bariyeri oluşturur. Deri bütünlüğünü sağlayan A vitamini kızamıkta ise ayrı bir önem taşır. Hücrelerin yapısını koruyan E vitaminiyse en çok sıvı yağlarda yer alır. İshal durumunda ise günlük yağ tüketiminin sınırlandırılması gerektiği bilinmelidir. C vitamini bağışıklık sistemi hücrelerinin içinde yer alan bir vitamindir. Vücutta depolanamadığından ötürü her gün besinlerle düzenli olarak alınması gerekir. Yanlış bilinenin aksine C vitamini desteği kullanmak enfeksiyona yakalandıktan sonra işe yaramaz. Ayrıca çocuklarda ek vitamin ve mineral kullanımı son derece hassas bir konudur. Doktor tavsiyesi dışında enfeksiyonu geçirmek amacı ile hiçbir ek vitamin ve mineral çocuğa verilmemelidir. Hasta olduğu süre boyunca C vitamininin zengin kaynakları olan sebze ve meyveler çocuğun beslenmesinde yer almalıdır. Eğer çocuk sebze ve meyve tüketemiyorsa, taze sıkılmış meyve ve sebze suları, sebzeli çorbalar mutlaka öğünlerinde yer almalıdır. Çinko yetersizliğinde

çocukların daha sık enfeksiyona yakalandıkları bilinir. Bu nedenle çocuk hasta olmadan da çinkodan zengin besinler olan et ürünleri, süt ürünleri, kurubaklagiller ve deniz ürünleri beslenmesinde yeterince yer almalıdır. Demir anemisi ise enfeksiyonlara yakalanma riskini arttırır. Demirden zengin besinler olan kırmızı et, diğer et çeşitleri, kuru meyveler, kuruyemişler, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve pekmeze çocuk beslenmesinde yer verilmelidir. Vücutta demirin kullanılabilirliğini azaltan kepekli ekmek tüketimi, yemekle birlikte veya hemen sonrasında çay ve kahve tüketimi gibi olumsuz uygulamalardan kaçınılmalıdır. Omega-3 yağ asitlerinin ise en iyi kaynağı balıklardır. Haftada 2-3 kez balık tüketmesi sağlanmalı ve balıklar ızgara, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır. Beslenme programınız parmak iziniz gibidir, sadece SİZE özeldir.

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e-diyetisyen.com Fast-Food 09.06.2009 Çocuk Beslenmesinde Fast-Food Besinlerin Yeri Fast-food beslenmenin Türkçe karşılığı hızlı hazır yemek sistemidir. Fast-food besinler bilinenin aksine çok daha geniş bir yelpazeye yayılır. Sadece hamburgerler, cipsler ve kolalar fast-food besin değildir. Tostlar, ekmek arası türk yemekleri, simitler ve poğaçalarda aslında aynı grupta yer alan besinlerdir. Yaptığım bir bilimsel çalışmada daha önceden yapılmış bilimsel araştırmaları incelediğimde rastladığım ilginç bir sonucu sizlerle paylaşmak istiyorum. Marka bilinci ve fast-food besinler çocukların yaşantısına 2 yaşında girmektedir. Özellikle fast-food ürünler konusunda marka kıskacına yakalanan çocuklar ise markalı bardaklarda verildiğinde sütü bile kolaylıkla içmektedirler. Bu durum, ailelerin çocuklarının beslenmesinde ne kadar duyarlı davranması gerektiğinin bir göstergesidir. Fast-food besinler, son dönemde ucuzlaşmaları, zaman kazancı sağlamaları ve çok kolay ulaşılmaları nedeni ile (pazarlama stratejilerini hesaba katmıyorum) çocuklar tarafından da sıklıkla tercih edilmektedir. Uygun zaman dilimlerinde, uygun miktarlar ve sağlıklı seçimler yapıldığında fast-food besinler de çocuk beslenmesinde yer alabilir. Ama günlük beslenme kültürünün içerisine fast-food yerleşiyorsa ve çocuk her gün günde 1 2 öğününü fast-food besinler ile geçiştiriyorsa bu bir beslenme sorunu olarak kabul edilmelidir. Bu tür besinler çok fazla miktarlarda ve çok sık tüketildiklerinde ortaya çıkabilecek beslenme tablosu şu şekilde olacaktır. Bu besinler yüksek enerji yoğunlukludur. Bu nedenle sık ve fazla miktarda tüketildiklerinde obezite sorununun gündeme gelmesine neden olabilirler. Bu tür besinlerin birçoğu fazla miktarda protein içermektedir. Proteinin azı ne kadar zararlı ise fazlası da çocuklar için bir o kadar zararlıdır, çünkü böbrekleri yorar. Bu tür besinler doymuş yağ, kolesterol ve yanmış yağlardan zengindir. Aşırı miktarda ve sıkça tüketiliyorlarsa ileride kalp hastalıklarına yakalanma riskini arttırabilirler. Yarattıkları beslenme alışkanlıkları çocukların gelecekte de tek yönlü beslenmesine neden olabilir. Vitaminlerden oldukça sınırlı olan bu beslenme şekli, sıkça tekrar ediyor ise C vitamini başta olmak üzere birçok vitaminin yetersiz alımına neden olabilir. Yanlış içecek tercihleri çocukların kalsiyum ihtiyacını karşılamasına engel olabilir aynı zamanda çocuklarda sınırlı alınması gereken kafeinin alımını arttırabilir. Bu tür besinler yüksek miktarda tuz içerdiklerinden ötürü sadece böbrekleri yormak ile kalmaz aynı zamanda gelecekte yüksek tansiyon hastalığına yakalanma riskini arttırabilir. O zaman ne yapmak gerek? Çocuğunuzun sağlıklı beslenme konusunda bilinçlenmesini sağlamalısınız. En doğru bilgiye bir diyetisyen vasıtası ile ulaşır. Bir diyetisyenden beslenme eğitimi almasını sağlayın.

Çocuğunuza fast-food besinler bir ödülmüş gibi göstermeyin. Çocuğunuzun sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanması için önce siz sağlıklı beslenin. Çocuğunuzun gün boyunca tükettiği besinler konusunda bilgi sahibi olun. Böylece evde eksik kalan besin gruplarını tamamlayabilirsiniz. Okul kantininin ve yemekhanesinin işlerliğinden emin olun. Gerekirse bu konu için okul aile birliği ile temasa geçin. Çantasında süt ve meyve taşıması konusunda ona destek olun. Böylece acıktığında herhangi bir besine değil, ilk çantasındakilere yönelecektir. Fast-food restoranlarda bile sağlıklı seçimler yapmasını sağlayın. Asitli içecekler yerine ayran, büyük boy menüler yerine küçük seçenekleri tercih etmesi konusunda onu bilinçlendirin. Beslenmenin bir bütün olduğunu ve her gün sağlıklı beslenilmesi gerektiğini unutmayın.

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e-diyetisyen.com Aileler İçin Bir Test 17.04.2009 Çocuğunuza Sağlıklı Beslenme Alışkanlığı Kazandırabiliyor Musunuz? Bütün anne ve babaların ortak endişesi çocuklarının sağlıklı beslenmesidir. Her aile çocuğunun yeterli ve dengeli beslenmesini ve yaşına uygun büyümesini arzu eder. Fakat çocuğun sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasında başlıca görev yine ailenindir. Test sorularında yanlış ve doğrularınızı bulun, çocuğunuzun sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasına yardımcı olun. Soru 1: Çocuğuma aile fertlerinden farklı yiyecekler hazırlamam gerekir. Cevap: Yanlış Çocuklar ilk yaşlarını doldurduktan sonra sizinle birlikte sofraya oturabilir ve sizin yediklerinizi tüketebilir. Ona sürekli aile fertlerinden ayrı yemek hazırlamak yeni besinlere alışmasını zorlaştırır. Sizle aynı besinleri tüketmesini sağlamak, beslenmesinde besin çeşitliliği sağlar. Soru 2: Çocuklarınıza belirli besinleri tüketmeleri konusunda baskı yapmamalısınız. Cevap: Doğru Çocuklara çeşitli besinleri yemeleri konusunda baskı yapmak veya yemeye zorlamak onların besinlere direnç geliştirmesine neden olabilir. Çocuğunuzun beslenmesi konusunda sorumluluğu paylaşmayı öğrenmelisiniz. Menüyü hazırlamaktan siz sorumlusunuz, fakat neyi ne kadar tüketeceğine o karar vermeli. Baskı yapmak yerine meraklandırmayı denemelisiniz. Soru 3: Çocuğunuz sizin çocukluk döneminize göre daha sağlıksız besleniyor. Cevap: Doğru Yapılan araştırmalar bu günkü besinlerin geçmişe göre daha fazla doymuş yağ, daha fazla tuz ve daha fazla kalori içerdiğini gösteriyor. Çocuğunuz dışarıdaki besinleri sıkça tüketmek zorunda kalıyorsa durum daha vahim bir tablo kazanıyor. Bu durumu engellemek için haftalık aile menüsü planlamanız gerekiyor. Soru 4: Çocuğunuz beslenme konusunda sizi model alır. Cevap: Doğru Çocuklar okul dönemine geçene kadar beslenme konusunda sizi ve diğer aile bireylerini örnek alır. Bu nedenle çocuğunuzun sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanabilmesi için önce sizin sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanız gerekir. Soru 5: Çocuklarınızın bazı besinleri sevmesi zaman alabilir. Cevap: Doğru Çocukların bazı besinleri sevmesi onlarla ne sıklıkla karşılaştıklarına bağlıdır. Çocuğun bir besine alışabilmesi için onu 10 15 kez denemesi gerekebilir. Bu durumda size düşen sabırlı davranmak olacaktır.

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e-diyetisyen.com Çocukların Seveceği Sağlıklı Alternatifler 26.03.2009 Çocuklara yemek yedirmek kimi zaman ne kadar zor bir durum haline geliyor öyle değil mi? Sebze yemeklerinden nefret eden, süt içmem diye direten, abur cubur besinlere yoğun istek ve hayranlık duyan çocuklardan biri de sizin evde mi? Endişelenmenize gerek yok, hem sağlıklı hem de çocukların seveceği birçok sağlıklı alternatif aslında mutfaklarımızda çocuklarımızı bekliyor. Oyun çocuğu (1 3 yaş) ve okul öncesi dönem (3 6 yaş) çocuklar tatlı tatlara ve çıtırdayan besinlere karşı yoğun ilgi duyarlar. Haşlanmış sebzeler ve tatsız yemekler ise kesinlikle onlara göre değildir. Ayrıca bu yaş grubu çocuklar alışkanlıklarına bağlıdır, bu nedenle bir kez alıştıkları bir tadı bırakmak istemezler. Çocuklar bu dönemde yavaş yavaş şekillenmeye başlayan kişilikleri nedeni ile oldukça inatçıdırlar ve en sık inat ettikleri konu kesinlikle yemeklerdir. İnatlaşmalar, tartışmalar, sevdiği tattan onu mahrum etmek çözüm olmaz, aksine onların olumsuz beslenme davranışlarını pekiştirir. Bu nedenle çocuklarla tartışmak yerine, onlara uyum sağlamak ve onlara hissettirmeden sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarını sağlamaktır. Anneye bu konuda büyük görev düşer. Çünkü hem sağlıklı olan hem de çocukların sevebileceği yiyecekleri bulmak bazen bir samanlıkta iğne aramaktan daha zor bir hal alır. Fakat çözüm sanılandan daha kolay, biraz daha yaratıcı olmak sorunun çözümü olacaktır. İşte çocukların seveceği değişik tatlar: Sabahları süt içmem diye diretenler için: Her sabah aynı kahvaltıyı yapmaktan çocuklar da sıkılabilir. Kimi zaman çocukların kahvaltısında değişiklik yapmak, onları hem mutlu eder hem de yeni besinler ile tanıştırır. Sabah kahvaltılarında süt içmeyen bir çocuğa hazırlanabilecek kahvaltı alternatiflerinden biri kahvaltı gevrekleridir. 1 su bardağı süte 1,5 yemek kaşığı vitaminlerden zenginleştirilmiş kahvaltı gevreği, ½ çorba kaşığı ise yulaf ezmesi katın. Kahvaltı gevreğini yerken, sütü nasıl içtiğinin ve yulaf ezmesi sayesinde posa tüketimini desteklediğinin farkına bile varmayacak. Hamburger istiyorum! Diye haykıranlar için: Çocuk menülerinin çoğunun sizlerin günlük enerji ihtiyacının yarısından çoğunu karşıladığını unutmayın. Bu nedenle bu hafta bir değişiklik yapacağız ve kendi hamburgerimizi beraberce hazırlayacağız diye seslenin çocuğunuza. Küçük sandviç ekmeklerinin içerisine ızgarada pişirdiğiniz köfteleri (siz evde hazırlayın) yerleştirin. Izgarada pişireceğiniz birkaç dilim domates hamburgere ketçap tadı verecektir. Turşu yerine 1 2 dilim taze tatlı yeşilbiber veya kırmızıbiber ekleyin ve C vitamini zengini sağlıklı burgeriniz hazır olsun. Süt içmem diyenlere taze sütten yapılmış dondurma: Süt içmem diye direten çocukların süte karşı direnemediği ve kendisini lezzetin büyüsüne kaptırdığı besindir dondurma. Gıda sanayinde hazırlanan dondurmalar, soğuk algınlığa ve öksürmelere de neden olmaz. Bu nedenle süt içemeyen çocuğunuza haftada 1 2 kez dondurma yedirebilirsiniz. Fakat doğru

dondurmayı seçmek önemli. Dondurmaları satın alırken besin etiketlerinden taze sütten üretilip üretilmediğini kontrol etmelisiniz. Süt kreması ile yapılanların yağ içeriği daha yüksek olduğundan ötürü taze sütten yapılmış dondurmalar tercih edilmelidir. Akşamları patates cipsinden vazgeçemeyen çocuklar için: Patates cipsi, çıtırdayan lezzeti ile sadece çocukları değil çoğu zaman bizleri de içine çeken bir lezzettir. Fakat çocukların sağlıklı beslenebilmesi için her gün patates cipsi tüketmemeleri daha uygundur. Kızarmış, yağdan ve kaloriden zengin, yüksek oranda tuz içeren patates cipsleri yerine havuçları ve salatalıkları yıkayın, soyun ve parmak kalınlığında uzunlamasına doğrayın. Bir kese kâğıdına veya bir bardağın içine yerleştirebilirsiniz. Senin için keşfettim dediğinizde 2 3 kereden fazla direnemeyecektir. Sağlıklı günler, çocuklarınız ile birlikte mutlu yarınlar dilerim Beslenme programınız parmak iziniz gibidir, sadece size özeldir.

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e-diyetisyen.com İlk Yaşlarda Beslenme 27.02.2009 İlk bir yılda akla takılan beslenme soruları ve yaşanan beslenme sorunları bu dönemde çözülebileceği gibi artarak devam da edebilir. Çocuğun beslenme alışkanlıklarının temellerinin atıldığı bu dönemde ailenin özellikle de annelerin bilinçli olması gerekir. İlk bir yıl hızlı büyüyen bebeğinizin, büyümesinin biraz yavaşlamış olması sizi korkutmasın. Bu doğal bir dönemdir. Eğer büyüme kontrollerini düzenli olarak yaptırır ve beslenmesi konusunda bilinçli davranırsanız hiçbir sorunla karşılaşmadan bu dönemi mutlu bir şekilde tamamlayabilirsiniz. Çocuklar sürekli bir büyüme ve gelişme eğrisi içinde olduklarından ötürü enerji ihtiyaçlarının günlük olarak karşılanması önemlidir. Fakat çocuklar bu yaş döneminde oyuna dalıp yemek yemeyi unutabilir, yemek konusunda direniyor olabilir veya düzenli beslenmesi ile ilgili sorunlar yaşıyor olabilir. 1 5 yaş çocuğu genelde günde 2 öğün yemek yer ve başka bir şey yemek istemez. Bu nedenle çocuğun günlük besin tüketiminin takibi önemlidir. Bu şekilde bir öğünde tüketmediği bir besini başka bir öğünde tüketmesi sağlanabilir. 1 5 yaş dönemi çocukları sütü çok seviyor veya tamamen nefret ediyor olabilir. Her iki durumda uzun dönemde sorunlara neden olacaktır. Bu yaş döneminde günlük süt, yoğurt tüketimi 500 ml yani yarım litre kadar olmalıdır. Bu miktardan fazla süt tüketiminin alışkanlık haline gelmesi çocuğun diğer besinsel ihtiyaçlarının karşılanmasına engel olacaktır ki önerilenden fazla miktarda süt tüketimini alışkanlık haline getirmiş çocuklarda demir yetersizliği anemisi daha sık görülmektedir. Yetersiz süt tüketen çocuklar ise büyüme ve gelişme için elzem olan protein ve kalsiyum ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekerler. Çocukların beslenmesi ve besin ihtiyaçları yetişkinlerden farklıdır. Doymuş yağlar aşırı tüketildiklerinde yetişkinlerde kalp-damar sağlığını riske atan bir faktöre dönüşebilirler. Fakat çocuklarda beyin gelişimi için doymuş yağlara da gereksinim vardır. Çocuğun doymuş yağ asidi ihtiyacının karşılanması için kahvaltısına 1 çay kaşığı kadar tuzsuz tereyağı eklenebilir. Diğer önemli nokta ise çocukların tam yağlı süt ürünleri ve tam yağlı peynir tüketmesi gerekliliğidir. Birçok anne kilo alır korkusu ile çocuklarına yarım yağlı veya yağsız süt ürünleri vermek ile hata yapmaktadırlar. Şeker tüketimi konusunda dikkatli olunmalıdır. Şekerli besinlerin gereğinden fazla tüketilmesi iştahsızlığa, diş çürümelerine ve gereksiz kilo alımına neden olabilir. Özellikle bu tür besinler ara öğünlerde ve öğünlerden hemen önce verilmemelidir. Öğünlerden sonra çocuğun obezite sorunu yok ise tüketilebilir. Annelerin sık yanlış yaptıkları konulardan biri de çocukların posa tüketimi ile alakalıdır. Yetişkinlerin posa tüketiminin günde 25-30 gram olması gerekir. Fakat çocuklarda bu ihtiyaç yaşa göre değişir ve yetişkinlerin ihtiyaç duyduğu posa miktarı çocuklara göre yüksektir. Gereğinden fazla posa alımı vücutta kalsiyum gibi önemli olan bazı minerallerin

kullanılmasını engeller. Çocukların başlıca posa kaynakları sebze, meyve ve kurubaklagiller olmalıdır. Çocuklara 5 yaşına kadar kepekli ekmek verilmemelidir. Çocuğunuzla geçireceğiniz mutlu günler dilerim. Beslenme programınız parmak iziniz gibidir, sadece SİZE özeldir.

Dyt. Serkan Tutar Yeditepe Üniversitesi Hastanesi www.e diyetisyen.com Beslenme Alışkanlığı 02.02.2009 Çocuklarınıza Beslenme Alışkanlığı Kazandırın Çocuklarınız yemek yemeyi sevmiyorsa, yemek saatleri size işkence oluyorsa bu sorunun çözümü sizin elinizde. Özellikle çocuklarınızın yanlış beslenme alışkanlıkları kazanmalarının yanı sıra sizinde fark etmeden onlara öğrettiğiniz yanlış alışkanlıklar olabilir. Çocuklarınızın beslenmesinde özen göstermeniz gerekenler; Çalışma düzeninizin yoğun olması çocuğunuza fazla zaman ayırmanızı engellemesinin yanı sıra onun beslenme saatlerinin de dengesiz olmasına neden olmaktadır. Yemek saatlerinin düzenli olması çocuğunuzun vücudunun daha sistematik çalışmasını sağlayacaktır. Evde birlikte tükettiğiniz öğünlerin saatlerini mümkün olduğunca sabit kılmaya çalışın. Önemli olan sofranızdaki yemek çeşidinin çok olması değildir. Farklı besin gruplarından oluşan bir sofra çocuğunuzun daha sağlıklı beslenmesini sağlayacaktır. Özellikle öğününüzde süt ve grubu, et ve grubu, tahıllar ve sebze meyve gruplarından bir besin olması en sağlıklı sofraları kurmanızı sağlayacaktır. Çocuklarınız yemek yemeye karşı direnç geliştirmişse bunu kırmanın en güzel yolu onu da yaptığınız mutfak işlerine dahil etmektir. Mutfak alışverişine beraber gitmeniz, yemeği veya sofrayı beraber hazırlamanız bu direncin kendiliğinden kırılmasını sağlayacaktır. Sofraya ailece oturmak çocuk için inanılmaz önem arz etmektedir. Ayrıca onun rahat oturması sadece yemekle ilgilenmesi açısından da size yardımcı olabilecek önemli bir unsurdur. Yemek porsiyonları çocuğun ilk direnç gösterebileceği noktadır. Önünde fazla miktarda yemek konulan çocuk yememek için daha ilk lokmadan mücadeleye başlar. Bu sebeple mümkün olduğunda küçük kaplarda ve az miktarda porsiyonlar ile önüne yemek koymalısınız. Bu sayede çocuğunuzun yemeği bittikten sonra tekrar istemesini sağlayabilirsiniz. Buna anne ve baba da katılarak örnek olabilir. Güne iyi bir kahvaltı ile başlamak güçlü bir gelecek için şarttır. Bu konuda sürekli çocuğunuz ile konuşmalısınız. Çünkü bu davranış değişikliğinin çocuğunuzda gelişmesi onun büyüme ve gelişimini sağlamasının yanında okul başarılarının da altın anahtarı olacaktır. Çocuklar yeni besinleri yeme ve onlara alışma konusunda oldukça karamsar olmaları nedeni ile yeni besinleri onlara sunarken zorlayıcı ve kırıcı olmamak gerekmektedir. Özellikle bu besinlerin ne tür faydalarının olduğunu onlara anlatmak kısacası öğretici olmak en kesin çözümdür. Çocuklar yetişkinler gibi açlığa karşı dirençli değillerdir. Bu sebeple az ve sık beslenmeleri onlar için en mantıklı seçim olacaktır. Bunun sağlanmasında anne ve babaya büyük pay düşmektedir. Çocuklarınızın abur cubur sevgisini engellemeye çalışmak sonuçsuz kalacak bir uğraştır. Bunun için sağlıklı olan besinleri atıştırmasını öğretme görevi ilk olarak aileye düşmektedir. Beslenme Programınız Parmak İziniz Gibidir, Sadece Size Özeldir Dyt. Serkan TUTAR www.e-diyetisyen.com serkantutar@e-diyetisyen.com

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e diyetisyen.com Uzak Durulması Gereken Besinler 09.01.2009 Çocukların Daha İyi Gelişmesi İçin Hangi Besinlerden Uzak Durulmalı? Diyetisyen Gizem TUTAR http://www.e-diyetisyen.com/ Her anne, çocuğunun yaşına uygun bir şekilde büyümesini ve gelişmesini ister Kimi zaman annelerin bu istekleri bir tutku halini alır ve kimi yanlışlara doğru sürüklenebilirler. Çocukların sağlıklı büyüyüp gelişmesi için dikkat edilmesi gereken en temel nokta; çocuk beslenmesinin yetişkin beslenmesi ile aynı olmadığını bilmek ve yetişkin beslenmesinde sağlıklı kabul edilen bazı yiyeceklerin çocuk beslenmesi için uygun olmadığı gerçeğini kabullenmektir. Bir çocuğun büyüme ve gelişmesini olumsuz etkileyebilecek en temel durum, çocuğun yetersiz beslenmesidir. Eğer çocuk yaşına göre ihtiyaç duyduğu enerjiyi ve besin öğelerini tam anlamı ile karşılayamıyorsa beslenme yetersizliği oluşacak buna paralel olarak çocuğun zihinsel ve bedensel gelişimi olumsuz etkilenecektir. Dengesiz beslenme diğer önemli bir sorun olarak karşımıza çıkar. Çocukların bazı besinlere aşırı düşkün olması, bazı besinleri ise hiç tüketmemesi dengesiz beslenmeye yol açacaktır. Bu durumda, büyüme ve gelişme için gerekli olan besin öğelerinin bir kısmı aşırı alınırken, bir kısmı hiç alınamaz ve bedenselzihinsel gelişim sekteye uğrar. Çocuğunuzun zihinsel ve bedensel gelişiminin yaşına uygun olmasını istiyorsanız bazı besinlere ve bazı kurallara özel dikkat göstermeniz gerekir. Kepekli ekmek, pirinç, makarna: Birçok anne kepekli ekmeğin çocuklar için uygun olduğunu düşünmektedir. Fakat yetişkin beslenmesinden farklı olarak kepekli ürünler çocukların gelişimini olumsuz etkiler. Fazla alınan kepek; demir ve kalsiyum gibi çocuk gelişiminde önemli olan minerallerin atımını arttırabilir. Bu nedenle de çocuk beslenmesinde 5 yaşına kadar kepekli ürünlerin kullanımı önerilmez. Light süt ürünleri: Annelerin genel olarak yaptığı bir yanlışta çocuklarına light süt ürünleri vermeleridir. Yetişkin beslenmesi için oldukça sağlıklı olan light süt ürünleri çocukların gelişimi için uygun değildir. Çünkü çocuklar, beyin gelişimi için doymuş yağ asitlerine ihtiyaç duyarlar ve bu yağ asitleri light süt ürünlerinde bulunmamaktadır. Kızartma ve kavurma yöntemi ile pişirilen besinler: Kızartma ve kavurma yöntemi ile pişirilen besinler yanmış yağ ve yüksek enerji içerirler. Bu nedenle çocuk beslenmesinde önerilmeyen besinler arasında yer alırlar. Kızartma türü besinlerde, vitamin ve mineral kayıpları yoğun olduğundan ötürü çocuğun beslenme gereksinimi karşılamakta yetersiz kalırlar.

Bol suda pişirilmiş sebzeler: Sebzeler, tüm insanlar için son derece değerli olan besin kaynaklarıdır. Fakat sebzelerin bol suda pişirilmesi ve bu suyun dökülmesi, sebzeleri değersiz kılar ve yüksek vitamin kayıplarına neden olur. Bu nedenle anneler bilmelidir ki, sebzeleri bol suda pişiriyorlarsa çocuklarının büyüme ve gelişmesi risk altına girmektedir. Soyulduktan sonra açıkta bekleyen meyveler, açıkta beklemiş salatalar: Birçok anne çocuğunun bol bol sebze ve meyve tüketmesini ister. Fakat bu sebze ve meyveler eğer doğrandıktan sonra açık ortamda beklemişler ise, herhangi bir besin değeri kalmaz. Annelerde çocuklarının vitamin aldığını düşünerek yanılırlar. Gereğinden fazla süt ürünü: 1 yaş üstü çocukların beslenmesinde yapılan bir hata da, gereğinden fazla süt ürünü tüketimidir. 1 yaş üstü çocuklarda günde 500 ml süt ve yoğurt tüketimi yeterli olmaktadır. Çocukların gereğinden fazla süt tüketmesi, diğer besinlerin yetersiz alımına neden olabileceği gibi, demir anemisi riskini de arttırmaktadır. Kızarmış balık: Omega 3 yağ asitlerinin en zengin kaynağı olan balık, çocukların beyin gelişimi için önemli bir besin kaynağıdır. Fakat kızarmış balıkta omega-3 içeriği azalmaktadır, bu nedenle çocuklar için yararlı olmaktan çıkar. Şekerli besinler: Yüksek şeker içeren besinler ve beyaz şeker, boş enerji kaynaklarıdır ve büyüme-gelişme açısından bir fayda sağlamaz. Özellikle bu tür besinlerin öğün öncesinde verilmesi iştahı kapatarak tabloyu daha olumsuz hale getirebilir. Annelerin unutmaması gereken konu, her çocuğun beslenmesinin kendine özgü olması gerektiği fakat çocuk beslenmesi konusundaki bazı temel doğrulardan da vazgeçmemeleri gerektiğidir.

Uzm. Dyt. Dilara Koçak Uzman Diyetisyen www.dilarakocak.com.tr Okul Çocukları 19.12.2008 Bu yazı Uzm. Dyt. Dilara Koçak ı http://www.dilarakocak.com.trwebsitesinden/ alınmıştır. Hiç bir şey ebeveynleri ve aileleri çocuklarının sağlığından daha fazla ilgilendirmez. Birçok çocuk sağlıklı doğar, normal şekilde büyür ve sağlıklı yetişkinler haline gelir. Ama bunu gerçekleştirebilmek için sağlık muayenelerinin, büyüme ve gelişme ölçümlerinin düzenli yapılması gerekmektedir. Çocuğun her yaş için besin gereksinimi ve yiyeceklere olan ilgisi farklıdır. Beslenme ve öğrenme Yeterli ve dengeli beslenmiş bir çocuk öğrenmek için hazır demektir. Sağlıklı ve zinde olan çocuklar, öğrenme yeteneği, dayanıklılık ve kendilerine güven konusunda da yeterlidirler. Düzenli yapılan fiziksel aktivite ile beraber yeterli ve dengeli beslenme çocukların sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Sabah kahvaltısı Çocukların kahvaltıya önemli derecede gereksinimi vardır. Sürekli olarak öğün atlama, çocuğun okul performansı ve başarısı üzerinde negatif etkiler gösterir. Sabah yapılan kahvaltı çocuğun öğrenmesinde daha başarılı olmasını sağlar. Öğrenmek için çocukların enerjiye gereksinimleri olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Yapılan çalışmalar kahvaltı yapan çocukların daha başarılı oldukları, daha geç yorgunluk hissettiklerini belirtmiştir. En önemlisi kahvaltı yapan çocuklarda ileri dönemde şişmanlık görülme oranı daha azdır. Hareket İyi beslenme, sağlıklı yaşamın bir parçasıdır. Çocuklar fiziksel yönden aktif olmalıdırlar. Günümüzde çocuklar, boş zamanlarda oyun oynamak yerine TV seyretmeyi daha çok tercih etmektedirler. Gerçekte, birçok çocuk 5000 saatini TV izleme ile geçirmektedir. Sağlık uzmanlarına göre, çok TV izleyen çocuklarda fiziksel aktivite düşük ve yaratıcılık olayı da yok denecek kadar azdır. Bu nedenle, uzmanlar TV için harcanan zamanın kısıtlanması ve bunun günde 1 veya 2 saatten fazla olmaması gerektiğini önermektedirler. Fiziksel aktiviteyi ailenizin alışılagelmiş bir davranış ve eğlence haline getirin. Okul çağındaki çocuklar hayatlarının bundan sonraki dönemlerinde devam ettirecekleri birçok alışkanlığı bu dönemde kazanırlar. Sağlıkları, yeterli ve dengeli beslenmeleri ve fiziksel aktivite yapma durumları bu dönemde daha önemli hale gelir. Bu yaşlarda çocuklar çevrelerindeki olayları anlamaya ve yorumlamaya başlarlar. Daha fazla büyüdüklerini hissetmek ve hissettirmek için de kendi tercihlerini yapma konusunda mücadele verirler. Artık okul başlamıştır. Evden uzakta oldukları içinde başka kişiler onların besin seçimlerini etkilerler. Yapılan bir çalışmaya göre okul çocuklar için öğretmenleri ve okul arkadaşları anne ve babalarından daha önde gelen birer bilgi kaynağıdır. Tabi günümüz teknolojisinde televizyonun yeri de unutulmamalıdır.

6-12 yaş arası çocuklar yılda ortalama 5 cm kadar büyürler. Bu da yılda yaklaşık 2,5 kg kadar bir vücut ağırlığında artışa eşittir. Bu nedenle vücut ağırlığındaki artış dengede tutulmalı ve aşırı kilo alımı engellenmelidir. Süt, peynir ve yoğurt çocukların güçlü kemiklere, dişlere ve kaslara sahip olmak için gerekli olan protein, kalsiyum ve D vitaminini sağlar. Et, tavuk, balık, yumurta, fasulye, fındık ve tahıl ürünleri güçlü kaslar için gerekli olan protein, demir, B vitaminleri ve bazı mineralleri sağlar. Ekmek ve tahıl grubu B vitamini, demir, mineral ve posa içerir. Bunlar ayrıca iyi birer kompleks karbonhidrat kaynağı olup çocukların aktiviteleri için gerekli enerjiyi sağlar. Sebzeler A vitamini (beta karoten), C vitamini, kompleks karbonhidratlar ve posa içerir. Ayrıca belirli miktarlarda B vitaminleri, potasyum, kalsiyum ve demir mineralleri içerir. Meyveler, çocukların cildi, göz ve diş eti sağlığı için gereken A (beta karoten) ve C vitaminini, potasyum ve diğer mineralleri içerir.

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e-diyetisyen.com Beslenme Çantası 17.10.2008 Beslenme çantası dolu geliyorsa Gününün büyük bir kısmını okulda geçiren çocuklar için beslenme çantaları ve atıştırmalıklar beslenmeleri konusunda önemli rol oynar. Sağlıklı ve doğru atıştırmalığı seçmek ve beslenme çantalarında besin güvenliğini sağlamak ise ebeveynlerin görevidir. Günümüzde çevremizi saran sağlıksız atıştırmalıklar, kızartma ve fast-food kültürü çocukları beslenme çantalarından ve evdeki sağlıklı atıştırmalardan uzaklaştırabilmektedir. Yapılan bir bilimsel araştırmada sağlıksız besinler kadar bu besinlerin sunuluş şeklinin ve markalarının da çocukları etkilediği ve çocukların bu besinlere daha fazla yöneldiği gözlenmiştir. Çocukluk çağı obezitesinin giderek yaygınlaştığı ülkemizde, çocukları dışarıdan beslenmeye yöneltmek yerine, hem lezzetli hem de sağlıklı atıştırmalıklar ve besinler tüketmelerinde etkin rol oynayabiliriz. Unutmamak gerekir ki, en sağlıklı besinler evde doğru koşullarda hazırlanmış olanlardır. Çocuğunuzun dışarıdan kalori yüklü ve besin kalitesi yok denecek kadar az olan bazı besinlerle beslenmesini seyretmek yerine, evde bir sandviç hareketi başlatabilirsiniz. Değişik tat ve dokularda hazırlayacağınız sandviçler çocuğunuzun lezzetten ve sağlıktan aynı anda keyif almasını sağlar. Çocukların sağlıklı büyüyüp gelişebilmesi için, her öğün dört ana besin grubundan besinlerin menülerinde yer alması gerekir. Yani çocuklar her öğünde uygun miktarlarda et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, ekmek, pilav ve makarna gibi tahıl ürünleri, sebze-meyve tüketmelidir. Hazırlayacağınız değişik alternatifli sandviçler ile hem sağlıklı beslenmesini hem de tat duyusunun gelişmesini sağlayabilirsiniz. Karışık sandviçlerin ayran veya taze sıkılmış meyve suları ile tüketilmesi daha sağlıklı bir menü ortaya çıkarmanızı sağlar. Tüketim miktarları da en az besin çeşitliliği kadar önemli bir konudur. Çocuğunuzun besin ihtiyacını karşılayacak miktarlarda beslenmesi için sandviçleri uygun boyutlarda hazırlamaya çalışmalısınız. Diğer dikkat etmeniz gereken konu ise, besin güvenliğidir. Et, süt ve peynir gibi protein zengini ürünler sıcağa karşı duyarlıdır ve oda sıcaklığında çabuk bozulurlar. Ayrıca, pişirilmeden tüketilen bazı ürünlerden sebzelere mikroorganizma geçişi olabileceğinden ötürü, güvenilir kurumlardan alışveriş yapmaya, hazırlama aşamasında et ürünleri ve sebzeler için ayrı doğrama tahtası ve bıçak kullanmaya ve besinleri uygun koşullarda saklamaya dikkat etmelisiniz. Besin güvenliğini sağladıktan sonra, çocuğunuzla birlikte sandviçlerin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca evden çıktığı gibi geri getirilen beslenme çantasının sinir bozucu görüntüsünden de kurtulabilirsiniz. Beslenme programınız parmak iziniz gibidir, sadece SİZE özeldir.

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e diyetisyen.com Obez Çocukla Doğru İletişim 26.09.2008 Diyetisyen Gizem ŞEBER Alman Hastanesi http://www.e-diyetisyen.com/ Obez Çocuğunuzla Doğru İletişim Kurun Kilonuz konusunda siz nasıl hassassanız çocuğunuzda bu konuda sizden daha farklı değildir. Çevremizde çocukluk çağı obezitesinin bu kadar yaygınlaştığı bir dönemde, aileler çocuklarını kırmamak adına önlem almakta bu nedenle geç kalabiliyor. Tedavinin gecikmesi duruma daha da zor bir şekil verirken, aileler bir süre sonra sadece çocuklarını suçlamaya başlayıp, çocuğun direnç geliştirmesine neden olabiliyorlar. Sizin de çocuğunuz şişman ise başta onunla bu konuyu nasıl konuşacağınızı değerlendirmelisiniz. Hem de en ince ayrıntısına kadar Ebeveynlerin en sık sordukları soru çocukları ile şişmanlıkları hakkında nasıl konuşmaları gerektiğidir. Aile fertleri bu durumdan mümkün olduğu kadar kaçmayı tercih etse de, aslında problemleri görmezden gelmek çocuğa verilecek mesajlar arasında en kötüsüdür. Bu nedenle eğer çocukla kilosu hakkında konuşulması gerekiyorsa bu sorumluluğu almak aile fertlerinin görevidir. İlk yapılması gereken, çocuğun gerçekten kilolu olup olmadığının değerlendirilmesidir. Kilolu olmayan bir çocuğa verilecek yanlış mesajlar, çocuğun gelecek hayatında kilo almadan korkarak çeşitli yeme bozukluklarına yakalanma riskini artırabilir. Çocukların kilo değerlendirmeleri sadece sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. Çocuğun büyüme eğrilerine göre değerlendirilmesi, bel çevresi ölçümleri ve yapılacak diğer ölçümler ile kesin sonuçlara ulaşılır. Çocuğun yaşı da üzerinde durulması gereken bir konudur. Oyun dönemi çocukları (7 yaşına kadar) yemek yeme kontrolünü tam olarak gerçekleştiremez. Bu nedenle kontrol edilmelidir. Kontrol mekanizmasının ezici bir disipline dönüşmesi çocuğun psikolojisini bozabileceğinden ötürü kaçınılması gereken bir tutumdur. Bu yaştaki çocuklar kilo almak ve vermek konularını tam olarak algılamaz. Şekerli ve yüksek yağlı besinlerine olan erişimini engellemek ve sağlıklı beslenme ile ilgili onunla sohbet etmek bu dönem için en ideal uygulamalardır. Okul çağı çocuklarında durum daha farklı olacaktır. Çünkü bu yaş çocuklar sadece ailelerinin kontrolü altında değildir. Daha fazla miktarda ve çeşitte besine ulaşma şansı olan okul çağı çocuklarına anlayışla yaklaşmak, durumu çocuğun psikolojisini zedelemeden açıklamak gerekir. Çocuk direnç geliştirirse kontrolü daha da zorlaşır. Çocuğun yaşı büyüdükçe durum kolaylaşabilir. Gençlik döneminde bedeni ile daha ilgili olan bir kişi haline gelen çocuğunuz kilo kontrolü konusunda daha bilinçli olma şansı yakalar.

Fakat bu dönemde yanlış iletişim nedeni ile oluşacak kilo korkusu yeme bozuklularına yakalanma riskini artırır. Çocuğunuzla kilosu ile ilgili konuşurken başta obezitenin zararlarından genel olarak bahsetmekle başlayabilirsiniz. Fakat dikkatli olmalısınız. Yanlış mesajlar, alaycı tavırlar, diğer çocuklarla kıyaslama ters etki yaratarak çocuğunuzun sizden uzaklaşmasına neden olabilir. Konuşmaya kendini nasıl hissettiğini sorarak devam edebilirsiniz. Arkadaşlarının ve yakınlarının tepkisini, kıyafet alırken kendini nasıl hissettiğini ve günlük koşuşturmada hareket ederken çektiği zorlukları sorabilirsiniz. Onun nasıl hissettiğini empati kurarak dinlemek aranızda olumlu bir etki yaratır. Çocuğunuz obezite ile mücadele ediyorsa, sorumluluğunuz sadece onunla konuşmak değil aynı zamanda konu üzerine geniş çaplı düşünmektir. Sağlıklı beslenmenin doğuştan gelen bir yetenek olmadığını ve çocuğunuzun beslenme alışkanlıklarını sizden aldığını unutmamanız gerekir. Sağlıklı beslenme, bireye öğretilmesi gereken bir yetenektir. Yapılan araştırmalar, birçok çocuğun kilosundan mutlu olmadığını ve bu konuyu aileleri ile paylaşamadıklarını göstermektedir. Ailesi ile açık bir şekilde bu konuyu konuşabilen çocuklar problemlerini çözmekte daha istekli ve yaratıcı olurlar. Gelecekte kilo korkusu nedeni ile yeme bozukluklarına yakalanma riskleri de azalır. Çocuğunuzun Kilosunu Herkesle Konuşmak Zorunda Değilsiniz! Arkadaşları ve diğer sosyal çevresi karşısında onu kilosu yüzünden utandırmak durumu kötüleştirmekten öteye gitmez. Sizden uzaklaşmaması ve kendine olan güveninin sarsılmaması için sağlık profesyonelleri dışında çocuğunuzun kilosunu birileri ile paylaşmamaya özen gösterin. Profesyonel Yardım Alın Çocuğunuzun obezite probleminden fiziksel ve psikolojik bir zarar almadan kurtulmasını istiyorsanız sağlık profesyonellerinden yardım alın. Çocuğunuzun kilo problemini bir psikolog ile paylaşmasını, doktorların sağlık açısından çocuğunuzu değerlendirmesini sağlamak yararlı olur. Çocuğunuzun büyümesini olumsuz etkilemeden kilo vermesini sağlamak için bir diyetisyenden profesyonel yardım alın. Diyetisyen, hem çocuğunuzun kilo vermesini sağlayacak bir beslenme programının hazırlanmasında hem de onun sağlıklı beslenmeyi öğrenmesini sağlamakta rol alır. Sağlık Profesyonellerinin Yanında Bunları Yapmayın! Çocuğunuzun tembel olduğunu ve kendisi ile ilgilenmediğini onun yanında sağlık personeline dile getirmeyin. Onun yerine konuşmayın ve onun kendini ifade etmesine izin verin. Her konsültasyona onunla birlikte katılmayın, size söylemekten çekindiği fakat rehberi olan kişiye paylaşmak istediği bir şeyler olabilir. Özeline saygı duyun. Çevresindeki herkesin onunla dalga geçtiğini geçiyor olsalar da paylaşmayın. Diğer kardeşinin ideal kilosunda olduğundan ve ne kadar sağlıklı beslendiğinden bahsetmeyin.

Şişman olsa da, ona karşı hislerinizin değişmediğini ve onu ne kadar çok sevdiğinizi onunla paylaşın. Evde Bunları Yapmayın! Sürekli lokmalarını sayarmış gibi hareket etmemeye özen gösterin. Evde normal yaşantınız devam etsin, tek konu diyet olmasın. Zorlandığı noktalarda onu yalnız bırakmayın destek olun. Bak senin yüzünden bizde aynı şeyleri yemek zorunda kalıyoruz gibi olumsuz mesajlar vermeyin. Zayıflamaya çalıştığı sürece evde abur cubur bulundurmamaya çalışın. Şişmanken kötü göründüğünü söylemeyin. Kilo korkusu yeme bozukluklarına yakalanma riskini arttırır.

Dyt. Serkan Tutar Yeditepe Üniversitesi Hastanesi www.e diyetisyen.com Çocuklarınız İçin Sağlıklı Bir Gelecek 05.09.2008 Dyt. Serkan TUTAR Yeditepe Üniversitesi Hastanesi http://www.e diyetisyen.com/ Hepimizin ortak bir özelliği var. O da çocuklarımızı kendimizden daha fazla düşünüyor olmamız. Çocuklarımızın hastalanması, fazla kilolu olması veya zayıf olmaları bizler için hep içinden çıkılmaz birer problem halini alıyor. Peki, anne ve baba olarak üzerinize düşen görevinizi tam olarak yapıyor musunuz? Yoksa sizinde bebeğinizin dengesiz beslenmesinde katkınız var mı? Hamilelik döneminde dengeli beslenme bebeğinizin geleceğini etkiliyor Son yapılan çalışmalarda, obezitenin anne karnında başlayabileceğini gösterilmiştir. Hamilelik döneminde annenin fazla kilo alması nedeni ile çocuğun bu duruma adapte olduğu ve ileride obez bir birey olması riskinin arttığı düşünülmektedir. Ayrıca bu dönemde ihtiyaçtan çok daha fazla besin alınmasının bebek için çok fazla yararının olmadığı, aksine bu durum hamile annede yağ kitlesinin artmasına sebep olduğu saptanmıştır. Hamilelik döneminden önce normal kiloya sahip olan anne adaylarının, hamilelik döneminde ortalama 12,5 kg alması önerilmektedir. Hamilelik döneminden önce şişman olan anne adaylarının ise hamilelik döneminde almaları gereken kilo ortalama 6 kg olmalıdır ve bu kilonun çok üzerine çıkılmaması tavsiye edilir. Peki, bebeğiniz doğduktan sonra onu nasıl doğru besleyebilirsiniz? Bu dönemde annelerin akılları bebeğinin beslenmesi konusunda oldukça karışıktır ve bebeğini emzirmekte zorluk çekmektedir. Anne bu durumdan rahatsız olması nedeni ile de, ilk olarak mamalara sarılmaktadır. Bebeğinizin beslenme alışkanlıkları, bilişsel zekâsı ve o dönemdeki ruhsal durumu, hatta ileride sigara tiryakisi olup olmayacağı bile bu dönemde, bebeğinizi anne sütü ile besleyip beslemediğinizden etkilenmektedir. İlk altı ay boyunca bebeğinizin anne sütü dışında; su da dâhil olmak üzere hiçbir içecek, yiyecek veya mamaya ihtiyacı yoktur. Niçin anne sütü? Hepimiz anne sütünün desteklenmesi gerektiğini biliyoruz, peki ya nedenlerini biliyor muyuz? Anne sütü, bebeğinizin; Tip 1 diyabet, obezite, koroner kalp hastalığı ve çölyak gibi bazı kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltmaktadır. Anne sütü, bebeğin ağzından anüsüne kadar olan kısımda mukozal bir tabaka oluşturarak sindirim sisteminin korunmasını sağlamaktadır. Bebeğinizin ruhsal, bedensel ve bilişsel zekâsının gelişmesine katkısı ise yadsınamaz. Anne sütü almış bireylerin IQ puanları 8-9 puan daha fazla olduğu bilinmektedir. Ayrıca içerisinde bulunan büyüme faktörleri ve immünoglobülinler sayesinde bebeğinizi enfeksiyonlara karşı korur. 6. aydan sonra ne yapmalıyım diyorsanız? Annelerin en sık sordukları sorulardan biridir, bebeğime hangi besini önerirsiniz? veya hangi besinler iştahını açar? 6. aydan sonra başlanan ek besinler bebeğiniz için ilk zamanlar

problem yaratabilir ve bu dönemde kilo kazanımı da daha az olabilir. Bebeğinizin bu duruma adapte olabilmesi için yumuşak kıvamda olan besinleri vermeye devam etmelisiniz. Telaşlanarak sadece yemek sularını bebeklerinize vermenin, onlar için yararı olmadığını aklınızdan çıkarmayın. 6. ayda bebeğinize anne sütüne ek olarak devam mamaları, pekmez, yoğurt, meyve suyu ve yumurta sarısı gibi besinler verilebilirsiniz. 7. ayda ise bu besinlere ek olarak yumuşak tavuk ve balık etleri, sebze çorba veya sebze püre, bisküvi, pirinç, pirinç unu verilebilir. 8. ayda ise kıymalı veya sebzeli eklenmiş yemekler, süt ve sizin hazırlamış olduğunuz yumuşak kurubaklagil yemekleri de verilmeye başlanmalıdır. 1 yaşına gelmiş olan bebek ise evde hazırlanmış her yemeği yiyebilir. Bebeklerinizin besine karşı direnç geliştirmesine neden olmayın Ek besinlere başlayan çocukların adapte olma süreçleri uzadıkça ve kilo kazanımları yavaşladıkça anne ve babalar telaşlanıp ek vitamin, mineral, balık yağı gibi besin desteklerine sarılmaktadırlar. Bu tür ek tabletleri bebeğinize vermeden önce kesinlikle bir doktor kontrolü gerekir. Ayrıca az miktarda besin tüketen bebek ve çocuklara baskı yaparak besinleri tükettirmeye çalışmanızın bir faydası olmaz. Bu noktada uygulamanız gereken birkaç önemli püf noktası vardır ve bunlar hem çocuğunuzun kendine olan özgüvenini arttıracak hem de besine karşı direnç oluşturmasını engelleyecektir. Masaya beraber oturduğunuz çocuğunuza ne kadar yemek yemek istediğini sormalısınız. Bu durum çocuğun dikkatini yemeğe vermesini sağlayacaktır. Yemeği sizin yedirmeniz yerine kaşık ve çatalı ona bırakın. Çocuğunuzun tabağına yemek koyarken miktar olarak az yemek koyun ve bir daha yemek istemesini sağlayın. Kurabiye, poğaça, börek gibi besinler hazırlarken bunlara şekiller vermeye özen gösterin, bu bir çizgi film kahramanı, bir bebek veya araba olabilir.

Diyetisyen Nur Gizem Tutar Taksim Alpha Tıp Merkezi www.e-diyetisyen.com Diş Çürükleri ve Beslenme 22.08.2008 Diş çürükleri annelerin korkulu rüyasıdır. Her anne çocuğunun dişlerinin güzel ve bakımlı olmasını ister. Bunu gerçekleştirmek içinde ellerinden geleni yaparlar. Fakat annelerin atladığı tek bir nokta vardır ki o da diş sağlığının sadece şeker tüketimi ile ilişkili olmadığı gerçeğidir. Şeker tüketimi diş sağlığını etkileyen en önemli nedenlerden biri olsa da, tek neden değildir. Diş sağlığı çocuklar açısından çok önemlidir. Nasıl olsa süt dişi, üzülmeye gerek yok mantığı sakıncalı ve yanlıştır. Çünkü süt dişleri problemli olan ve diş çürüğü sıkça görülen çocukların yetişkinlik çağında da diş sağlığı ile ilgili problem yaşama riskinin fazla olduğu bilinmektedir. Diş çürükleri çocukların genel sağlığını da olumsuz etkiler. Erken yaşta oluşan çürükler çocuğun iştahsız olmasına, yemek yiyememesine, kilo kaybına, beslenme yetersizlikleri ile karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Ayrıca çürük sayısı fazla ise çocuklarda psikolojik sorunların da ortaya çıktığı görülmektedir. Çocuğun diş sağlığı anne karnında olduğu dönemde başlar. Annenin gebelik döneminde yetersiz beslenmesi, çocuğun düşük doğum ağırlığı ile doğmuş olması gibi durumlar çocuğun diş sağlığını da olumsuz etkiler. Bu duruma bir de ailelerin yanlış davranışları eklenirse çürük riski artar. Emziğin bal, şeker gibi besinlere batırılarak verilmesi, tamamlayıcı besinlere geç başlanması, geceleyin uzun süren emzirme periyotları ve bebeğin annesini emzik gibi görmeye başlaması diş sağlığını olumsuz etkileyen etmenlerdendir. Çocuklarda diş çürüklerinin oluşmasının sebeplerinden en belirgin olanı şeker tüketimidir. Sofra şekeri olarak da adlandırdığımız beyaz şeker tüketim miktarı ve sıklığı ile diş çürüklerinin görülme riski birbiri ile yakından ilişkilidir. Özellikle öğün aralarında yenen şekerlemeler ve benzeri şekerli besinler çürük riskini arttırır. Şekerli içeceklerin, katı şekerlere göre diş sağlığı açısından daha riskli olduğu bilinir. Şeker içeren içeceklerin tüketimi azaltılmalı, taze meyve suyu, ayran ve süt gibi içeceklere çocuklar yönlendirilmelidir. Çiğneme işlemi esnasında tükürük salgılanması diş sağlığını koruyucu bir etmendir. Bu nedenle çocuklara öğünlerde çiğnemeyi uyarıcı katı besinlerde mutlaka verilmelidir. Fosfor ve florür diş sağlığını koruyucu etki gösteren minerallerdir. Fosforun en iyi besinsel kaynakları süt ürünleridir. Süt ürünleri aynı zamanda diş yapımında önemli rolü olan kalsiyum mineralinden de zengindir. Çocuklara ara öğünlerde diğer sağlıklı yiyeceklerin yanında süt ve süt ürünleri verilebilir. Florürün en bilinir kaynağı ise içme suyudur. Diş sağlığının korunması aynı zamanda diş bakımıyla da ilişkilidir. Çocukların diş bakımının düzenli olarak yapılması gerekir. Çocuklara diş bakımının nasıl yapılması gerektiğini öğretmek diş hekimlerinin ve ailelerin görevidir.