Dapson Tedavisine Yanıtsız Bir Eritema Diskromikum Perstans Olgusu INEFFICACY OF DAPSON TREATMENT IN A PATIENT WITH ERYTHEMA DYSCHROMICUM PERSTANS



Benzer belgeler
Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

HĐPERPĐGMENTASYONLA SEYREDEN HASTALIKLAR

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ. Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI

5 Pratik Dermatoloji Notları

Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

LENFOSİTİK VASKÜLİT PATERNİ LUPUS ERİTEMATOSUS İÇİN UYARICI MI?

LEPROMATÖZ LEPRA (Olgu Sunumu)

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Tıp Fakültesi. Tıp Fakültesi. Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji Bilim Dalı. İnt. Dr. Yağmur ÇAKIR 25 Aralık 2018 Salı Dr.

TDD YETERLİK PRATİK SINAVI BİLGİLENDİRME 7 OCAK 2018

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Kliniği, Muğla 2

Klinikte Postinflamatuar Hiperpigmentasyon Tanısı Alan Olgularda Maküler Amiloidoz'un Histopatolojik Tetkiki

Tedaviyi İzleyen Değişiklikler ve Değerlendirme Zorlukları. Prof. Dr. Duygu Düşmez Apa Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7 (3):

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

Uzm. Dr. Altan GÖKGÖZ Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şanlıurfa

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

VULVADA SIK GÖRÜLEN İNFLAMATUAR LEZYONLARIN AYIRICI TANI ÖZELLİKLERİ 21.ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ İZMİR

Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

KRONİK VİRAL HEPATİT C Lİ HASTALARDA IL28B NİN İNTERFERON TEDAVİSİNE YANITLA İLİŞKİSİ. Dr. Gülay ÇEKİÇ MOR

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Psoriasis Hastasında, Staz Dermatiti Tarafından Maskelenen Kaposi Sarkomu

Tedavi Uyum. Alper Şener Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Çanakkale

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL

Sedef Hastalığının Tedavisi

Urticarial dermatitis: Case series of six patients

6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri. Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında. Lezyon, kısa süre içinde büyümüş, kontakt dermatit

ği Derne Üroonkoloji

6 Pratik Dermatoloji Notları

YENİ AJANLARLA YAN ETKİ YÖNETİMİ NASIL OLMALIDIR?

Deri Kanserleri Erken Tanı ve Korunma

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7(3):

Yrd.Doç.Dr. Özgür Günal Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

Kutanöz Sarkoidozlu 15 Hastanın Geriye Dönük Analizi A Retrospective Analysis of 15 Patients with Cutaneous Sarcoidosıs

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

ÖĞRENİM HEDEFLERİ Öğrenciler 3. sınıfın sonunda;

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

Anemi modülü 3. dönem

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

İçindekiler I.KISIM Genel Bilgiler İlaç Erüpsiyonları ile İlgili Genel Bilgiler

Displastik nevüs?malign melanom? Prof. Dr. Cuyan Demirkesen İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım

START Çalışmasının Sonuçları: Antiretroviral Tedavide Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

Sjögren sendromu (SS) lakrimal bezler ve tükrük bezleri başta olmak üzere, tüm ekzokrin bezlerin lenfositik infiltrasyonu ile karakterize, kronik,

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

OLGU SUNUMU: EKSTRAHEPATİK TUTULUMLU HEPATİT C

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

Sebahat Usta Akgül 1, Yaşar Çalışkan 2, Fatma Savran Oğuz 1, Aydın Türkmen 2, Mehmet Şükrü Sever 2

HIV ve HCV KOİNFEKSİYONU OLGU SUNUMU

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

Merkel Hücreli Karsinom

İnvers Pitiriyazis Rozea: Nadir Bir Varyant

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 DERMATOLOJİ STAJ TANITIM REHBERİ

Akrodermatitis Enteropatika

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

KRONİK C HEPATİTİNDE TELAPREVİRLİ KOMBİNASYON TEDAVİSİ DENEYİMLERİ

OLGU SUNUMU-1. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

Akut Hepatit C Tedavisi. Dr. Dilara İnan Akdeniz ÜTF, İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mikr AD, Antalya

OLGU SUNUMU. Dr. Ziya Kuruüzüm. DEÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

HEPATİT TARAMA TESTLERİ

Petrifilm Maya ve Küf Sayım Plakalarında maya ve küf kolonilerini birbirinden ayırmak için aşağıda belirtilen genel özelliklere dikkat edin: MAYA

VİTİLİGOLU HASTALARDA DAR-BANT UVB VE PUVA TEDAVİ YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

Sistinozis ve Herediter Multiple Ekzositoz Birlikteliği

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi...

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 10 Ağustos 2018 Cuma

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERİ VE ZÜHREVİ HASTALIKLARI ANA BİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMI

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ

Transkript:

107 Olgu Sunumu Dapson Tedavisine Yanıtsız Bir Eritema Diskromikum Perstans Olgusu INEFFICACY OF DAPSON TREATMENT IN A PATIENT WITH ERYTHEMA DYSCHROMICUM PERSTANS Sevgi AKARSU 1, Turna İLKNUR 1, Yaşar YILMAZ 1, Banu LEBE 2, Emel FETİL 1 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı 2 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı Sevgi AKARSU Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları AD 35340, İnciraltı İZMİR Tel: (232) 4123860 4123851 GSM: (530) 9269520 e-posta: sevgi.akarsu@deu.edu.tr ÖZET Eritema diskromikum perstans gövde, ekstremiteler, yüz ve boyunda simetrik dağılım gösteren, asemptomatik ve yavaş ilerleyen kül grisi renginde maküllerle karakterize nadir görülen, benign, kronik ve idiyopatik bir pigmentasyon bozukluğudur. Bu hastalıkta tamamen etkili olan bir tedavi seçeneği henüz mevcut değildir. Birçok tedavi seçeneğinin denendiği görülmüş, ancak klofazimin ve dapson dışındaki tedavilerin büyük çoğunluğunun etkisiz olduğu bildirilmiştir. Burada dapson tedavisine yanıtsız EDP lu 36 yaşında bir erkek olgu sunulmaktadır. Anahtar sözcükler: Pigmentasyon bozuklukları, dapson SUMMARY Erythema dyschromicum perstans is an uncommon, benign, chronic, idiopathic pigmentary disorder characterized by asymptomatic, slowly progressive, ashy-gray macules over the trunk, extremities, face and neck with symmetrical distribution. No consistently effective treatment is yet available for this disease. Many therapeutic options have been tried, but the majority of them have been ineffective except clofazimine and dapson. Herein, we report a 36-year-old male of EDP who did not response to dapson treatment. Key words: Pigmentation disorders, dapson Eritema Diskromikum Perstans (EDP) gövde ve ekstremitelerde kül renginde maküllerle karakterize nedeni bilinmeyen kronik bir pigmentasyon bozukluğudur. Deri bulguları dışında herhangi bir sistemik semptomu veya bilinen bir iç organ tutulumu olmayan hastalık dış görünüm nedeniyle kozmetik kaygıya ve tedavi arayışlarına yol açmaktadır (1 5). EDP tedavisine yönelik pek çok topikal ve sistemik ajan denenmiş olsa da, sadece çok az sayıda olguda klofazimin ve dapson tedavisinden kısmi veya belirgin fayda görüldüğü bildirilmiştir (6 8). Burada polikliniğimize başvurarak EDP tanısı alan ve dapson tedavisine yanıt vermeyen bir erkek olgu, dapsonun farklı dönemlerdeki EDP lezyonlarındaki etkinliğinin değerlendiril Bu makale daha önce herhangi bir dergide yayınlanmamıştır. 19-23 Ekim 2010 tarihleri arasında 23. Ulusal Dermatoloji Kongresi nde yazılı bildiri olarak sunulmuştur. 2011 DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 25, SAYI 2, (MAYIS) 2011, S: 107-111

108 Dapson tedavisine yanıtsız bir eritema diskromikum perstans olgusu mesi ve literatürdeki diğer olgularla karşılaştırılması açısından sunulmuştur. OLGU SUNUMU Vücudundaki gri kahverengi lekeler yakınması ile polikliniğimize başvuran 36 yaşındaki erkek olgu, bu lezyonlarının yaklaşık iki ay önce boyun ve gövde arka yüzden başlayarak zamanla gövde ön yüze, kollara ve bacakların üst kısımlarına yayıldığını tanımlamıştır. Olgunun özgeçmişinden bu yakınmalarına yönelik düzenli olarak kullanmış olduğu prednikarbat krem tedavisinden fayda görmediği öğrenilmiştir. Bu yakınmaları başlamadan önce herhangi bir deri döküntüsü, topikal veya sistemik ilaç kullanım öyküsü tanımlamayan olgu, özellikle lezyonların başlangıç evresinde ara sıra olan hafif bir kaşıntı olduğunu tarif etmiştir. Özgeçmişinde başka bir özellik belirlenmeyen olgunun soygeçmişinde ve sistem sorgulamasında herhangi bir özellik saptanmamıştır. Fitzpatrick deri tipi IV olan olgunun dermatolojik bakısında yüz, boyun, gövde ön arka yüz ve ekstremitelerin proksimal kısımlarında simetrik, silik sınırlı, çapları 0,3 1 cm arasında değişen, özellikle boyun, gövde arka yüz ve kollarda bazıları hafif eritemli ve kabarık kenar özelliği gösteren gri mavi veya gri kahverengi renkli maküler lezyonlar saptanmıştır (Resim 1). Mukozalar, tırnaklar ve palmoplantar alanlar ise normal olarak belirlenmiştir. Yapılan laboratuar incelemelerinden tam kan sayımı, eritrosit sedimentasyon hızı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, kan elektrolitleri, tiroid fonksiyon testleri, tam idrar analizi normal sınırlarda saptanmış, anti HBs, anti HCV, anti HIV, VDRL ve ANA olumsuz olarak belirlenmiştir. Epidermal yama testinde erken ve geç dönemde herhangi bir reaksiyon saptanmamıştır. Olgunun abdominal bölgesindeki aktif lezyondan alınan insizyonel deri biyopsisinin histopatolojik incelemesinde epidermiste ortokeratoz, retelerde kayıp ve silinme, bazal tabakada vakuoler değişiklikler ile dermiste hafif orta decerede perivasküler lenfositler, histiyositler ve çok sayıda melanofaj izlenmiştir (Resim 2). Resim 1. Tedavi öncesindeki bazıları aktif kenar özelliği gösteren gri-mavi renkli maküllerin görünümü

Dapson tedavisine yanıtsız bir eritema diskromikum perstans olgusu 109 Resim 2. Bazal tabakada vakuoler değişiklikler, dermiste perivasküler infiltrasyon ve çok sayıda melanofaj (H&E X 40) G6PD enzim düzeyi normal aralıkta saptanan olguya bilgilendirilmiş onam alınmasını takiben 100 mg/gün dozunda sistemik dapson tedavisi başlanmış ve lezyonların boyutu, rengi, yeni lezyon çıkışı ve ilaç yan etkileri açısından aylık periyotlarla izlem yapılmıştır. Tedavi boyunca yeni lezyon çıkışı gözlenmese de, mevcut lezyonlarında gerileme izlenmeyen olgunun dapson tedavisi 4. ay sonunda kesilmiştir. Tedaviden sonraki altı aylık izlem süresince mevcut lezyonların hiperpigmentasyonunda herhangi bir değişiklik izlenmeyen olguda yeni lezyon çıkışı belirlenmemiştir. TARTIŞMA İlk kez 1957 yılında Ramirez tarafından tanımlanan ve nadir görülen bir dermal melanozis olan EDP genellikle koyu derili Latin Amerikalıları ve Asyalıları etkilemekle birlikte ülkemizden de az sayıda olgu bildirilmiştir (8 10). Erişkinlerde spontan gerileme eğilimi göstermeyen kül rengindeki maküler lezyonlar kalıcı olup, yıllar içerisinde Özellikle erken dönemde eşlik edebilen hafif kaşıntı yeni lezyonlar gelişebilmektedir (1 4). Puberte öncesi çocuklardaki EDP lezyonlarının ise erişkinlerden farklı olarak 2 3 yıl içinde kendiliğinden gerilediği bildirilmiştir (5). Etyolojisi kesin olarak bilinmeyen hastalığın oluşumuna eğilim yaratan bazı olası faktörlerden bahsedilmiştir. Sindirim yolu ile amonyum nitrat alımı, kamçılı kurt tedavisi için ditiazid iyodid kullanımı, bir fungisid olan klorotalonil maruziyeti, X ışını kontrast madde uygulanması, mesleksel kobalt alerjisi, endokrinopatiler, vitiligo, HIV enfeksiyonu ve kronik hepatit C ile birliktelik gösteren bazı olgular bildirilmiştir. Bu hastalığın erken dönemde bir kimyasal maddeye veya sindirim yolu ile alınan ya da deriye temas eden bir maddeye karşı inflamatuar bir reaksiyon olarak başladığı ve daha sonra kalıcı bir renk değişikliğine neden olduğu ileri sürülmüştür. Ayrıca patogenezinde yer alan hücre adezyon ve aktivasyon moleküllerinin etkilenmesi nedeniyle hücresel immunitede bir bozukluk olabileceği düşünülmüştür (2 6). yakınması dışında genellikle asemptomatik olan lezyonlar

110 Dapson tedavisine yanıtsız bir eritema diskromikum perstans olgusu sıklıkla gri mavi maküller şeklinde başlamasına rağmen nadiren eritemli lezyonlar da görülebilmektedir. Bazı olgularda erken dönemde görülen 1 2 mm genişliğinde hafifçe kabarık eritemli kenar özelliği birkaç ay içerisinde kaybolarak hiperpigmante maküler karakter almaktadır (4). Büyüklükleri oldukça değişken olan yuvarlak, oval veya polisiklik şekilli lezyonlar esas olarak gövde ve ekstremitelerin proksimal kısımlarını, daha az oranda da yüz ve boyun bölgesini tutmakla birlikte, avuçiçleri, ayak tabanları, saçlı deri, tırnaklar ve mukozalar dışında tüm vücudu etkileyebilmektedir (11). Bizim olgumuzun yukarıda tanımlanan klinik özelliklerin tümünü gösterdiği belirlenmiştir. Histopatolojik bulgular karakteristik olmakla birlikte patognomonik değildir. Bizim olgumuzda da izlendiği gibi aktif lezyonun histopatolojik incelemesinde bazal tabaka keratinositlerinde vakuoler değişiklikler, dermal papillalarda ödem ile birlikte pigment inkontinansı ve dermal mononükleer hücre infiltrasyonu görülmektedir. İnaktif lezyonlarda ise epidermal atrofi, hafif perivaskuler lenfohistiyositik infiltrat ve yüzeyel dermiste melanofajlar izlenmektedir (4,12). EDP ın ayırıcı tanısında başta liken planus pigmentozus olmak üzere, multipl fiks ilaç erüpsiyonu, figüre eritemler, Pinta hastalığının birinci ve ikinci dönem lezyonları, argirya, karbamazepin gibi medikasyonlardan kaynaklanan pigmentasyon, Addison hastalığı, maküler amiloidoz, postinflamatuar hiperpigmentasyon ve diğer kutan diskromiler düşünülmelidir (1,2,12). Ayırıcı tanıda en çok karışıklık ve tartışma yaşanan liken planus pigmentozusta yüz ve fleksural bölgelerde yerleşimli aktif eritemli sınır özelliği göstermeyen, kaşıntılı, koyu kahverengi renkli maküllerin olması, bazen tipik liken planus papüllerinin ve mukoza tutulumunun da görülebilmesi klinik olarak ayırt edicidir. Histopatolojisinde EDP dan farklı olarak band tarzında lenfositlerden zengin infiltrasyon, kama şeklinde hipergranüloz ve kompakt ortokeratoz görülmekle birlikte bazı histopatolojik ve direkt immunofloresan özelliklerin her ikisinde de bulunması ve bazı hastalarda bu iki hastalığın birlikte görülebilmesi nedeniyle EDP ın idiyopatik liken planusun bir alt tipi veya likenoid bir ilaç erüpsiyonu olabileceği de düşünülmüştür (2). Olgumuzun mevcut öykü, klinik, histopatolojik ve laboratuar bulgularına dayanarak EDP ile karışabilecek diğer hastalıklardan ayırımı yapılabilmiştir. Tam olarak etkili bir tedavisi bulunmayan EDP ta ultraviyole ışınlarından korunma, antibiyotikler, antihistaminikler, griseofulvin, keratolitikler, kimyasal soyucular, hidrokinon, topikal ve sistemik kortikosteroidler, vitaminler, izoniazid, klorokin, dapson, östrojen, lazer tedavisi, psikoterapi ve plasebo gibi bir çok tedavi seçeneği denenmiş olmakla birlikte, klofazimin ve dapson dışında çoğunun başarısız olduğu görülmüştür (2,4,6). Klofazimin tedavisinin deriyi sarı renge boyama özelliği nedeniyle mevcut lezyonları maskeleyebileceği de düşünülmekle birlikte, muhtemelen antiinflamatuar ve immunmodulatuar etkileriyle faydalı olduğu ileri sürülmüştür (6). Dapsonun ise antimikrobiyal etkisinin yanında polimorfonükleer lökositler ve lenfositlerden zengin dermatozlarda inflamatuar reaksiyonu inhibe ederek antiinflamatuar etki de gösterdiği bildirilmiştir. Nötrofil kemotaksisi, prostoglandin ve lökotrienlerin salınımı ile serbest oksijen radikallerinin oluşumunu azaltarak etki gösteren dapsonun EDP patogenezindeki immun yanıtların düzenlemesinde bir rolü olabileceği düşünülmüştür (7,8,13). Literatürdeki ilk bildirilerde dapson tedavisinin EDP ta başarısız olduğuna dair görüşler olmakla birlikte, son zamanlardaki olgu bildirilerinde dapsonun klinik etkinliği ile ilgili çelişkili sonuçlar alınmıştır (7 9) Dapson tedavisine yanıt veren üç olguda üç ay içinde yeni lezyon çıkışının durduğu, ayrıca aktif kenar özelliklerinin ve / veya pigmentasyonun tamamen gerilediği bildirilmiştir (7,8). Bununla birlikte daha sonra bildirilen diğer üç olguda ise herhangi bir değişiklik görülmediği ya da yeni lezyon çıkışlarının durmasına rağmen mevcut lezyonlarda gerileme olmadığı gözlenmiştir (9,10). İnflamatuar hücre infiltrasyonunun hastalığın erken dönem lezyonlarının patogenezinde anahtar rol oynadığı ve histopatolojik olarak lezyonlar eskidikçe inflamatuar infiltrasyonun yoğunluğunun azaldığı göz önünde bulundurulacak olursa, antiinflamatuar etkili dapson gibi ajanların erken dönemde daha etkili olabileceği düşünülebilir. Fakat mevcut olgu bildirilerine bakıldığında kısa süreli ve aktif kenar özellikleri gösteren erken dönem lezyonları bulunan bazı olgularda dapson tedavisine yanıt alınırken, bazılarında hiçbir gerileme olmadığı veya sadece yeni lezyon çıkışının

Dapson tedavisine yanıtsız bir eritema diskromikum perstans olgusu 111 durduğu görülmüştür (7 10). Klinik özellikleri ve başlangıç süresi itibariyle erken dönem özellikleri gösteren olgumuzda dapson tedavisi ile yeni lezyon çıkışları dursa da, mevcut klinik tabloda bir değişiklik olmadığı gözlenmiştir. Sonuç olarak, EDP olgularının az görülmesi yüksek olgu serili çalışma yapmayı zorlaştırmaktadır. Bu nedenle tedavi etkinliğini değerlendiren olgu bildirilerinin artmasının literatüre ek katkı sağlayabileceğini düşünmekteyiz. KAYNAKLAR 1. Knox JM, Dodge BG, Freeman RG. Erythema dyschromicum perstans. Arch Dermatol 1968;97:262-272. 2. Schwartz RA. Erythema dyschromicum perstans: the continuing enigma of Cinderella or ashy dermatosis. Int J Dermatol 2004;43:230-232. 3. Karaarslan IK, Türkmen M, Kandiloğlu G, Kazandı AC, Alper S. Erythema dyschromicum perstans: a case report (Bir eritema diskromikum perstans olgusu). Turkiye Klinikleri J Dermatol 2008;18:199-202. 4. Osswald SS, Proffer LH, Sartori CR. Erythema dyschromicum perstans: a case report and review. Cutis 2001;68:25-28. 5. Silverberg NB, Herz J, Wagner A, Paller AS. Erythema dyschromicum perstans in prepubertal children. Pediatr Dermatol 2003;20:398-403. 6. Baranda L, Torres-Alvarez B, Cortes-Franco R, Moncada B, Portales-Perez DP, Gonzalez-Amaro R. Involvement of cell adhesion and activation molecules in the pathogenesis of erythema dyschromicum perstans (ashy dermatitis). The effect of clofazimine therapy. Arch Dermatol 1997;133:325-329. 7. Kontochristopoulos G, Stavropoulos P, Panteleos D, Aroni K. Erythema dyschromicum perstans: response to dapsone therapy. Int J Dermatol 1998;37:796-798. 8. Bahadir S, Cobanoglu U, Cimsit G, Yayli S, Alpay K. Erythema dyschromicum perstans: response to dapsone therapy. Int J Dermatol 2004;43:220-222. 9. Ergin Ş, Erdoğan BŞ, Evliyaoğlu D, Bir F. An evaluation of dapsone therapy in two patients with erythema dyschromicum perstans (Eritema diskromikum perstans tanılı iki olguda dapsona yanıtın değerlendirilmesi). Fırat Tıp Dergisi 2007;12: 73-75. 10. Polat M, Yalçın B, Öztaş P, et al. Erythema Dyschromicum Perstans: report of five cases and review of the literature. Türkiye Klinikleri J Dermatol 2007;17:201-204. 11. Pandya AG, Guevara IL. Disorders of hyperpigmentation. Dermatol Clin 2000;18:91-98. 12. Vega ME, Waxtein L, Arenas R, Hojyo T, Dominguez- Soto L. Ashy dermatosis and lichen planus pigmentosus: a clinicopathologic study of 31 cases. Int J Dermatol 1992;31:90-94. 13. Zhu YI, Stiller MJ. Dapsone and sulfones in dermatology: overview and update. J Am Acad Dermatol 2001;45:420-434.