BİREYCİLİK - TOPLULUKÇULUK İKİLEMİNDE MESLEKİ ÖZDEŞLEŞME VE ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME AYRIMI



Benzer belgeler
MESLEĞE VE ÖRGÜTE BAĞLILIĞIN ÇOK YÖNLÜ İNCELENMESİNDE MEYER-ALLEN MODELİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

The International New Issues In SOcial Sciences

Doç.Dr. Yavuz CABBAR Dr. Mustafa Kemal TOPCU

YABANCI DİL EĞİTİMİ VEREN ÖZEL BİR EĞİTİM KURUMUNDAKİ ÖĞRENCİLERİN BEKLENTİLERİNİN ARAŞTIRILMASI. Sibel SELİM 1 Efe SARIBAY 2

THOMAS TÜRKİYE PPA Güvenilirlik, Geçerlilik ve Standardizasyon Çalışmaları Özet Rapor

ÖĞRETİM ELEMANI ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME ÖLÇEĞİ GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI

GİRİŞ. Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir.

Doç. Dr. Demet ÜNALAN Doç. Dr. Mehmet S. İLKAY Uzman Tülin FİLİK ERCİYES ÜNİVERSİTESİ

Öğretmenlerde Kimliklenme ve Kimliklenmenin İşe Yönelik Tutum ve Algıları Yordayıcılığı

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

Yard. Doç. Dr. Mine Afacan Fındıklı. İş Değerleri ve Çalışma Hayatına Yansımaları

Özel ve Kamu Hastanelerinde Çalışan Hemodiyaliz Hemşirelerinde Örgütsel Sessizlik Üzerine Araştırma

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

RELATIONSHIP BETWEEN ORGANIZATIONAL IDENTIFICATION AND WHISTLEBLOWING ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME VE WHISTLEBLOWING İLİŞKİSİ

Sosyal Kimlik Kuramı (Tajfel, 1978; Tajfel ve Turner, 1979)

MBA 507 (3) TUTUMLAR VE İŞ TATMİNİ

BÖLÜM-1.BİLİM NEDİR? Tanımı...1 Bilimselliğin Ölçütleri...2 Bilimin İşlevleri...3

DIŞ KAYNAK SAĞLAYAN FİRMALARDA ÇALIŞANLARIN ÖRGÜTSEL GÜVEN VE BAĞLILIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL

EK-3 ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: SEVAL AKSOY 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Öğretim Görevlisi

(AYIRIM) DENLİ. Emre KUZUGÜDENL. Doç.Dr.Serdar CARUS

EK-3 ÖZGEÇMİŞ. 5. Akademik Unvanlar 5.1. Yardımcı Doçentlik Tarihi: 5.2. Doçentlik Tarihi: 5.3. Profesörlük Tarihi:

BÖLÜM 12 STUDENT T DAĞILIMI

EĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ

Kullanılacak İstatistikleri Belirleme Ölçütleri. Değişkenin Ölçek Türü ya da Yapısı

KALİTE GÜVENCE SİSTEMLERİ NİN TÜRKİYE DEKİ YAYILIMININ BASS MODELİ İLE İNCELENMESİ *

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları)

SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 )

Uşak Üniversitesi Eğitim Araştırmaları Dergisi

Researcher: Social Science Studies (2017) Cilt 5, Sayı IV, s

Kurumsal Şeffaflık, Firma Değeri Ve Firma Performansları İlişkisi Bist İncelemesi

Örgütsel Kimlik Algısı, Örgütsel Bağlılık ve Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Arasındaki İlişkinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma

ulu Sosy Anahtar Kelimeler: .2014, Makale Kabul Tarihi: , Cilt:11,

3 KESİKLİ RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI

Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

PROBLEM BELİRLEME ve LİTERATÜR (ALANYAZIN) TARAMA

ÖZET. Anahtar kelimeler: Örgüte bağlılık, iş doyumu, işe bağlılık, ve işten ayrılma

İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME KAVRAMI VE İLETİŞİM ETKİNLİĞİ İLİŞKİSİ

BİR ÖRNEKLEM İÇİN T TESTİ İLİŞKİSİZ ÖRNEKLEMLER İÇİN T-TESTİ

Türkiye ve Brezilya da Beklentilerin Enflasyon Tahminine Etkisi

Hastane Yönetimi-Ders 8 Hastanelerde İstatistiksel Karar Verme

Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi (11) 2006,

Öğretmenlerin Örgütsel Özdeşleşmeleri İle Örgütsel İletişimleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 : DAVRANIŞ BİLİMLERİ VE YÖNETİM SÜRECİ YÖNETİM

T.C ÇAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÇALIġANIN ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞI, PERFORMANSI VE ĠġTEN AYRILMA NĠYETĠ ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠNĠN BELĠRLENMESĠNE YÖNELĠK BĠR ARAġTIRMA

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Ergenin Psikososyal Uyumu, Arkadaşlıklarının Niteliği İle Annenin Arkadaşlıklarla İlgili İnançları ve Akran Yönetimi Davranışları Arasındaki İlişkiler

YAPISAL GÜÇLENDİRME VE ÖRGÜTLE ÖZDEŞLEŞME ARASINDAKİ İLİŞKİDE PSİKOLOJİK GÜÇLENMENİN ARA DEĞİŞKEN ETKİSİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ

ÖĞRETMENLERİN ÖRGÜTSEL SOSYALLEŞME VE ÖZDEŞLEŞME DÜZEYLERİ İLE BİRLİKTE ÇALIŞMA YETERLİKLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ *

AN ANALYSIS OF TEACHERS ORGANIZATINAL IDENTIFICATION AND ORGANIZATIONAL COMMUNICATION LEVELS

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Yaşam Değerleri Envanterinin Faktör Yapısı ve Güvenirliği. Prof. Dr. Hasan BACANLI Doç. Dr. Feride BACANLI

Hipotez Testlerine Giriş. Hipotez Testlerine Giriş

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İşletme (İngilizce) Hacettepe Üniversitesi Derece Alan Üniversite Yıl

Hofstede, Kültürleri Birbirinden Ayıran Öğeler. 40 ülkedeki IBM çalışanlarının (116 bin) tutum ve değerlerini ölçen anketler uyguladı

Örgütsel Özdeşim ve Örgütsel Bağlılık Birbirinden Farklı Yapılar Mıdır? Bir Faktör Analizi Çalışması

ÖZGEÇMİŞ. Telefon: Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017 Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

ÇALIŞANLARIN TATMİNİNİ BELİRLEYİCİ UNSURLAR ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: KARİYER SÜRECİ ÖRNEĞİ

DURUMSALLIK YAKLAŞIMI

İŞLETMELERDE YÖNETİCİLER ASTLARINI SEÇERKEN HANGİ KARAKTER ÖZELLİKLERİNİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURURLAR?

Korelasyon, Korelasyon Türleri ve Regresyon

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

22. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi, Mayıs 2015, KONYA

İŞVEREN MARKASI BAĞLAMINDA FONKSİYONEL VE DUYGUSAL FAYDANIN ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞA ETKİSİ

ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ

TİCARİ LİMANLARDA HESAPVEREBİLİRLİK VE LOJİSTİK PERFORMANSA ETKİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015

Çalışanların Algıladıkları Örgütsel Destek ve İş Stresinin Örgütsel Özdeşleşme ve İş Performansına Etkisi

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders Kodları AKTS

ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

YAŞAM MEMNUNİYETİ VE AKADEMİK BAŞARIDA İYİMSERLİK ETKİSİ. Burcu KÜMBÜL GÜLER ** Hamdi EMEÇ ***

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Hakan Koç Gazi Üniversitesi Turizm Fakültesi, Gölbaşı Kampusu, Ankara, Türkiye

Kurumsal İmaj, Örgüt Kültürü ve Örgütsel Özdeşleşme İlişkisi

GÜVENLİK İKLİMİNİN BİREYSEL, ÖRGÜTSEL VE ORTAM ETMENLERİNİN BÜYÜK ÖLÇEKLİ MAKİNE, KİMYA VE MADEN İŞLETMELERİNDE İNCELENMESİ

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

T.C. ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ

7. BÖLÜM. Seçim ve Yerleştirme

Teknik Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanlarının, Eğitim Programların Niteliğine İlişkin Görüşlerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi

Geçmişten Günümüze Kastamonu Üniversitesi Dergisi: Yayımlanan Çalışmalar Üzerine Bir Araştırma 1

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

2. REGRESYON ANALİZİNİN TEMEL KAVRAMLARI Tanım

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ

Transkript:

BİREYCİLİK - TOPLULUKÇULUK İKİLEMİNDE MESLEKİ ÖZDEŞLEŞME VE ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME AYRIMI Erdem KIRKBEŞOĞLU Başkent Üniversitesi, Ticari Bilimler Fakültesi Eskişehir Yolu 20.KM 06530 Etimesgut Ankara E-posta: erdemk@baskent.edu.tr İpek Kalemci TÜZÜN Başkent Üniversitesi, Ticari Bilimler Fakültesi Eskişehir Yolu 20.KM 06530 Etimesgut Ankara E-posta: tuzun@baskent.edu.tr Özet Bu çalışma kapsamında bireyci ve toplulukçu örgüt kültürüne sahip iki alt örneklemde (hayat ve hayat dışı sigorta şirketleri) çalışanların bireycilik/toplulukçuluk eğilimlerinin mesleki ve örgütsel özdeşleşme üzerinde ne denli ayırt edici bir etki yarattığı araştırılmıştır. Türkiye de sigorta sektöründe faaliyet göstermekte olan 23 sigorta şirketinde çalışan 209 kişiye uygulanan araştırmadan elde edilen bulgular, örgüt çalışanlarının sahip oldukları bireycilik/toplulukçuluk eğiliminin bireyci örgüt kültüründe mesleki özdeşleşmeyi; toplulukçu örgüt kültüründe ise örgütsel özdeşleşmeyi anlamlı düzeyde etkilediğini ortaya koymuştur. Anahtar Kelimeler: Mesleki özdeşleşme, örgütsel özdeşleşme, bireycilik/toplulukçuluk eğilimi Alan Tanımı: İşletme (Örgütsel Davranış) THE EFFECT OF INDIVIDUALISTIC/COLLECTIVISTIC TENDENCY ON OCCUPATIONAL AND ORGANIZATIONAL IDENTIFICATION This study aims to demonstrate how individualism/collectivism tendencies of life and non-life insurance organizations impact upon the occupational and organizational identification. The survey has been applied to 209 employees working at 23 insurance organizations in Turkey. The findings indicate that the individualism/collectivism tendency of employees signifaffect occupational identification in individualist organizational culture and and organizational identification in collectivist organizational culture. Key Words: Occupational identification, organizational identification, individualism/collectivism tendency. JEL Classification: D23, M10 1. GİRİŞ Bu çalışmanın temel amacı bireyci ve toplulukçu örgüt kültürünü niteleyen iki ayrı örgüt yapısında, meslekle ve örgütle özdeşleşme düzeyinin yüksek veya düşük olmasına çalışanların bireycilik/toplulukçuluk eğiliminin ne denli ayırt edici bir etki sağladığını ortaya koymaktır. Örgüt yazınında özdeşleşme üzerine yürütülen çalışmaların büyük bir çoğunluğu örgüt içi özdeşleşme 1

düzeyleri (örgütle özdeşleşme, amirle özdeşleşme veya iç grupla özdeşleşme) üzerinde yoğunlaşmıştır. Ancak çalışanların meslekleriyle özdeşleşme düzeylerini ve bu özdeşleşme düzeyini örgütsel özdeşleşme düzeyinden ayıran temel etkileri ölçmeye yönelik çalışmalar sınırlı düzeyde kalmıştır (Asforth ve diğerleri, 2008). Dolayısıyla bu çalışmanın önemli bir odağı, birçok çalışmada bireylerin davranışlarını ifade etmede görmezden gelinen mesleki etkilerin varlığını ortaya koymaktır. Mesleğe bağlı gelişen özdeşleşme düzeyinin etkisi anlamında örgüte duyulan özdeşleşme düzeyine göre nasıl farklılık göstereceği yazında çok fazla netlik kazanmış değildir. Bu çalışmada ise bireyci bir örgüt yapısında çalışanların bireycilik/toplulukçuluk eğilimi ile toplulukçu bir örgüt yapısında çalışanların bireycilik/toplulukçuluk eğilimlerinin, mesleki özdeşleşme ve örgütsel özdeşleşme düzeyleri üzerinde ne derece anlamlı bir etki yarattığı sorgulanacaktır. Dolayısıyla bu çalışmanın, özdeşleşme kaynaklarının alternatif etkilerini görebilme anlamında önem teşkil edeceği düşünülmektedir. Çalışmada ilk olarak, mesleki özdeşleşme ve örgütsel özdeşleşme arasında ne denli bir farklılığın olduğu Türkiye de sigorta şirketleri bağlamında iki alt örneklem (hayat sigorta şirketleri ve hayatdışı sigorta şirketleri) kapsamında ele alınacaktır. Çalışmanın örneklemini oluşturan bu iki alt örneklemin seçilmesindeki temel amaç; her iki örgüt topluluğunun da farklı içsel dinamiklere sahip olmasıdır (Pekiner, 1974). Her ne kadar aynı sektör kapsamında ifade edilseler de, bu iki örgüt topluluğunun örgüt yapıları, işe alım ölçütleri, maaş politikaları ve rekabet stratejileri farklılık arz etmektedir. İki ayrı örgüt yapısında bu farklı uygulamaların ortaya çıkmasındaki temel sebep ise baskın örgüt kültürlerin konumlarına bağlanabilir. Dolayısıyla sektörün bütününe yönelik tutarlı ve güvenilir tespitlerin yapılabilmesi, sektör içindeki farklı alt örgüt gruplarının göz önüne alınmasını gerektirecektir. Buna ek olarak, çalışmada bu iki alt örneklem kapsamında çalışanların bireyci/toplulukçu eğilimlerinin mesleki ve örgütsel özdeşleşme düzeyinin düşük veya yüksek olmasına ne denli etki sağladığını sınanacaktır. Dolayısıyla bu çalışma kapsamında iki temel araştırma sorusuna cevap aranacaktır: (1) Toplulukçu örgüt kültürü (hayat dışı sigorta şirketleri) ile bireyci örgüt kültürlerinde (hayat sigorta şirketleri) örgütsel özdeşleşme, mesleki özdeşleşme ve bireycilik/toplulukçuluk düzeyleri ne denli anlamlı bir ayrım yaratmaktadır. (2a) Bireyci örgüt kültüründe çalışanların bireycilik/toplulukçuluk düzeyleri örgütsel özdeşleşme ve mesleki özdeşleşme düzeyinin yüksek veya düşük olmasında ayırt edici bir etki sağlamakta mıdır? (2b) Toplulukçu örgüt kültüründe çalışanların bireycilik/toplulukçuluk düzeyleri örgütsel özdeşleşme ve mesleki özdeşleşme düzeyinin yüksek veya düşük olmasında ayırt edici bir etki sağlamakta mıdır? 2. MESLEKİ VE ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME BİREYCİLİK/TOPLULUKÇULUK EĞİLİMİ Özdeşleşmeye ilişkin çalışmaların temeli sosyal kimlik kuramına (Tajfel ve Turner, 1985) dayanmaktadır. Tajfel ve Turner ın (1985), sosyal psikoloji alanında geliştirdikleri bir Sosyal Kimlik kuramı örgüt çalışmalarında ilk olarak Ashforth ve Mael (1989) tarafından kullanılmıştır. Sosyal kimlik kuramına göre; bireyler kendilerini ve diğer bireyleri örgütsel üyelik, dini bağlılık, cinsiyet ve yaş uyumu gibi sosyal kategorilerde sınıflandırılırlar (Tajfel ve Turner, 1985). Bu kategoriler, farklı bireyler için farklı sınıflar anlamına gelmekte olup her bir kategori, bünyesindeki üyelerinin örnek (prototip) özellikleriyle tanımlanmaktadır (Ashforth ve Mael, 1989). Bireyler dahil oldukları sınıfın bir üyesi olarak kendilerini süreç içerisinde algılaması ve bu 2

sınıfın veya grubun kaderini kendi kaderi olarak görmesi sosyal kimliğin oluşumunda etkendir. Sosyal özdeşleşme de bu noktada ben kimim? sorusuna verilen kısmi bir cevap olarak ortaya çıkar (Ashforth ve Mael, 1989). Bu soruya bireyin vereceği cevap, muhtemelen birden fazla kategori ile özdeşleşmesiyle sonuçlanacaktır. Benzer şekilde benlik sınıflandırma kuramı (selfcategorization) da temel varsayımlar anlamında bireylerin kendilerini farklı düzeylerde sınıflandırmalarına dayanmaktadır. Bireyler kendilerini kişisel düzeyde, diğer grup üyelerinden farklı bir grup üyesi olarak, grup düzeyinde sınıflandırırlar (Van Dick ve diğerleri, 2005). Araştırmacıların büyük bir çoğunluğu örgütsel özdeşleşmeyi, örgütlerde ortaya çıkan teklik ya da aidiyetlik algısı olarak tanımlamaktadır (Ashforth ve Mael, 1989; Sammarra ve Biggiero, 2001). Bir diğer deyişle örgütsel özdeşleşme, insanların kendilerini belli bir örgüte üyelikleri açısından tanımladıkları sosyal özdeşleşme formülü olarak ifade edilebilir (Mael ve Asforth, 1992; Mael ve Asforth, 1995; Dutton ve diğerleri, 1994). Bu tanımlamalara ilişkin ortak nokta, örgüt üyesinin, bilişsel olarak (örneğin; kendini örgütün bir parçası olarak hissetme, örgütün değerlerini içselleştirme) veya duygusal olarak (örneğin; üyelikten gurur duymak) veya her iki hedefi de kendi örgütüyle ilişkilendirmesidir (Riketta, 2005). Bireyler kendilerini örgütleri ile ne kadar çok özdeşleştirirse, o örgütün bakış açısından o kadar çok düşünür ve hareket ederler (Ashforth ve Mael, 1989). Sosyal kimlik kuramına göre, özdeşleşme bireylerin gruba olan uyumunu, işbirliğini, kolektif davranışlarını, paylaşılan normlarını ve karşılıklı etki gibi grup olgularının ortaya çıkışını açıklar. Bu noktada, örgütün bütününü yansıtan algılanan grup kimliği, tüm üyelerin bir dizi ortak inançlarını temsil ederken, algılanan birey kimliği örgütün bir üyesinin inançlarını yansıtmaktadır (Dutton ve diğerleri, 1994). Daha açık bir ifadeyle grup kimliği o örgüt içerisinde üyelerin ortak inanışları sonucunda süreç içerisinde oluşmuş bir kimlik iken, birey kimliği sadece o üyenin kendine sorduğu ben kimim sorusuna verdiği cevaptır. Dolayısıyla bireyin kimliği örgütün kimliğine benzeştikçe veya birbirleriyle iç içe oldukça ya da birey kendi kimliğini örgütün kimliğinden ayrı tutamayacak zihinsel bir oluşuma sahip olmuşsa örgütsel düzeyde bir özdeşleşmenin varlığından söz edilebilir. Zira örgüt üyelerinin eksiksiz bir şekilde ortak bir görüşte toplanması da beklenemeyecektir. Dolayısıyla algılanan birey kimliği, algılanan grup kimliğinden farklı da olabilir. Bu açıklamalardan hareketle temel tespit, algılanan birey kimliğinin, algılanan grup kimliğine yakınsamasının örgütsel özdeşleşmeyi güçlendirecek olması şeklindedir. Özdeşleşmeye ilişkin bu ayrım örgütler içinde bir takım bireylerin örgüt kimliği ile kendi kimliği arasındaki farklılığın azalması neticesinde, örgütsel özdeşleşmenin yüksek düzeyde seyretmesine yol açacağına vurgu yapmaktadır. Yine benzer şekilde örgüt kimliği birey kimliğinden uzaklaştığı takdirde ise örgütsel özdeşleşmenin düşük düzeyde seyredeceği sonucu çıkacaktır. Daha açık bir ifadeyle bireylerin toplulukçu veya bireyci yapıda olmaları onların örgütle özdeşleşme düzeylerinin belirleyicisi olacaktır. Gundlach ve diğerlerine (2006) göre bireyler arasındaki bireycilik-toplulukçuluk eğilimlerinin farklılığı özdeşleşme düzeyleri üzerinde doğrudan bir etki sağlamaktadır. Bu etkinin temel belirleyicisi ise dahil olunan örgütün bireyci/toplulukçu örgüt kültürü ile bu örgüt içinde çalışan bireylerin bireycilik/toplulukçuluk seviyeleri arasındaki etkileşimdir. 3

Ramamoorthy ve Carroll (1998: 575) da benzer şekilde toplulukçu yapıya sahip sistemlerin (örgütlerin) veya grupların örgüte bağılılığı ön planda tutan bir odağa sahip olacağını belirtmişlerdir. Bunun tam tersi konumda yer alan bireyci kültüre sahip örgütlerde ise çalışanların, örgütün ortak amaçlarından ziyade kendi başarılarını temel almış kariyer olanaklarıyla ilgilenecekleri söylenebilir (Ramamoorthy ve Carroll, 1998: 575). Dolayısıyla bu tür bireyci yapıdaki çalışanların kendi benliklerini ve kimliklerini ön planda tutacaklarını söylemek yanlış olmayacaktır. Toplulukçu çalışanlar, grup uyumu, grup performansı, grup içi işbirliği ve kolektif ilgi gibi konuları ön planda tutarken, bireyci çalışanlar ise örgüte zayıf düzeyde bağa sahip veya bağlılığın sözleşme süresiyle sınırlı olduğu bir konumda yer alırlar. Ancak bu noktada önemli bir ayrım örgüte yüksek düzeyde bağlılık veya özdeşleşme duymayan bu bireyci çalışanların kendi kariyerlerini bir şekilde devam ettirebilmeleri ve sahip oldukları yeteneği sürdürebilmelerinin gerekli olduğudur. Zira bireycilik, kişilerin kendi kişisel amaçlarını ve çıkarlarını maksimize etmelerine vurgu yapmaktadır. Daha açık bir ifadeyle bireyci çalışanlar örgüte olmasa bile sahip oldukları mesleğe bağlılıklarını sürdürüp kendi çıkarlarını azami düzeyde tutmaya çalışmaları beklenebilir. Zaten bireylerin sosyal kimlikleri yalnızca çalıştıkları örgütler içerisinde yapılanmaz, aynı zamanda kişinin dahil olduğu iş grubu, bölümü, mesleği, yaş grubu gibi diğer unsurlar ile de yapılanabilmektedir (Mael ve Ashforth, 1995). Dolayısıyla bireyin bireyci veya toplulukçu eğilimi bireyin özdeşleme kaynakları (meslekle veya örgütle özdeşleşme) üzerinde belirleyici bir etki yaratabilecektir. 3. ARAŞTIRMA YÖNTEMİ VE BULGULAR Araştırmanın örneklemini Türkiye de sigorta sektöründe faaliyet göstermekte olan 23 sigorta şirketinde çalışan 209 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada iki alt örneklem kullanılmaktadır. Bunlar; hayat sigortası şirketleri (aynı zamanda hayat/emeklilik şirketleri) ve hayat dışı (elementer) sigorta şirketleridir. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak anket uygulaması yapılmıştır. Çalışmada örgütle ve meslekle özdeşleşme ölçeği Mael ve Ashforth un (1992) çalışmasından, bireycilik/toplulukçuluk ölçeği ise Ramamoorthy ve Carroll un (1998) çalışmasından uyarlanmıştır. Anket uygulaması sigorta şirketlerinin İstanbul daki genel müdürlükleri ve Ankara daki Orta Anadolu/İç Anadolu bölge müdürlüklerinde yürütülmüştür. Her sigorta şirketinde rastgele belirlenen bir temsilci yardımıyla sadece sigorta faaliyetiyle uğraşan çalışanlar üzerinde yine rastgele seçim yöntemiyle uygulanması sağlanmıştır. Uygulamalar, çalışma saatlerinde gerçekleştirilmiş olup çalışanların gizlilik hakkında kaygıya kapılmamalarını sağlama adına form üzerine isim yazılmaması istenmiş ve hiç bir şekilde yöneticiler tarafından görülmeyeceği garantisi anket formunun üzerinde belirtilmiştir. Çalışmanın veri analizi kısmında ilk olarak örgütle ve meslekle özdeşleşme düzeyleri ile bireycilik/toplulukçuluk eğilim düzeylerinin güvenirlik analizleri yapılmıştır. Güvenirlik analizi sonuçlarına göre α > 0.60 değeri esas alındığında tüm ölçeklerin yeterli güvenilirliğe sahip olduğu görülmüştür. Tablo 1 de özdeşleşme kaynaklarının ve bireycilik/toplulukçuluk eğilimi düzeylerinin cronbach alfa değerlerinin beklenen değer aralığında olduğu görülmektedir. Ayrıca her iki özdeşleşme kaynağı için gerçekleştirilen korelasyon analizlerinde değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. 4

Tablo 1. Araştırma Ölçeklerinin Korelasyon Katsayıları, Ortalama ve Standart Sapma Değerleri Değişkenler Şirket Türü Ortalama S.S. Alfa 1 2 3 1.Örgütsel Özdeşleşme Hayat Sigorta 5,48 1,00 0,60 - - - Hayat Dışı Sigorta 5,94 0,95 2.Mesleki Özdeşleşme Hayat Sigorta 5,29 1,02 3. Bireycilik-Toplulukçuluk Eğilimi ** 0,01 düzeyinde korelasyon anlamlı Hayat Dışı Sigorta 4,89 1,42 Hayat Sigorta 4,48 0,83 Hayat Dışı Sigorta 4,67 0,75 0,71 0,37** - - 0,13 0,09-0,03 - Sonraki aşamada keşfedici faktör analizi kapsamında özdeşleşme düzeyini belirleyen iki kaynağın (meslek ve örgüt) ölçeklerine ilişkin faktör yüklenimleri incelenmiş, buna bağlı olarak da, kullanılan faktör yapılarının örgüt yazınında tanımlanan faktör yapılarıyla ne denli paralellik gösterdiği keşifsel anlamda ortaya koyulmuştur. Elde edilen sonuçlar her faktörün kendi maddelerine yüksek değerlerle yüklendiğini göstermektedir (bkz. Tablo 2.) Tablo 2. Özdeşleşme Hedefleri Ölçeklerine İlişkin Faktör Yüklenimleri Örgütsel Özdeşleşme Mesleki Özdeşleşme Başka birinin çalıştığım kurumu eleştirmesi hoşuma gitmez Başkalarının çalıştığım kurum hakkındaki düşünceleri beni çok ilgilendirir Başkalarının çalıştığım kurumu övmesi hoşuma gider Çalıştığım kurumdan bahsederken benim kurumum tanımlamasını kullanırım Başka birinin mesleğimi eleştirmesi hoşuma gitmez Başkalarının mesleğim hakkındaki düşünceleri beni çok ilgilendirir Başkalarının mesleğimi övmesi hoşuma gider Örgütsel Özdeşleşme 0,640 0,496 0,675 0,801 Mesleki Özdeşleşme 0,671 0,878 0,776 Bir sonraki aşamada ise hayat/emeklilik işletmeleri ile hayat dışı sigorta işletmelerinin örgütsel özdeşleşme, mesleki özdeşleşme ve bireycilik/toplulukçuluk eğilimi boyutlarının ortalama değerleri arasında ne denli bir farklılık olduğu sınanmıştır. Gerçekleştirilen T-testi sonucunda hayat dışı ve hayat/emeklilik işletmelerinde tüm değişkenlerin istatistiksel olarak birbirinden farklılık gösterdiği anlaşılmıştır. 5

Tablo 3. Şirket Türlerine Göre t Testi Sonuçları Değişkenler Şirket Türü N sd t P 1.Örgütsel Özdeşleşme Hayat Sigorta 107 207-3,372 0,00** Hayat Dışı Sigorta 102 2.Mesleki Özdeşleşme Hayat Sigorta 107 Hayat Dışı Sigorta 102 3. Bireycilik/Toplulukçuluk Eğilimi Hayat Sigorta 107 * 0,10 düzeyinde anlamlı ** 0,05 düzeyinde anlamlı Hayat Dışı Sigorta 102 207 2,271 0,02** 207-1,744 0,08* Belirtilen değişkenler kapsamında aralarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunduğu tespit edilen sigorta şirketlerinin mesleki özdeşleşme ve örgütsel özdeşleşme düzeyinde bireycilik/toplulukçuluk eğiliminin ne denli bir ayırt edici etki sağladığı araştırılmıştır. Daha açık bir ifadeyle, mesleki özdeşleşme ve örgütsel özdeşleşme düzeylerinin yüksek veya düşük şeklinde ayrıştığı iki gruba bireycilik/toplulukçuluk eğiliminin etki sağlayıp sağlamadığı sınanmıştır. Bu amaçla öncelikle mesleki özdeşleşme ve örgütsel özdeşleşme değerleri yüksek özdeşleşme ve düşük özdeşleşme olmak üzere iki kategorik düzeye dönüştürülmüştür. Wilks Lambda test istatistiği kullanılarak uygulanan test sonucunda ayırma fonksiyonundaki değişkenlerin ayırıcı özellikleri, hayat ve hayat dışı sigorta şirketleri için sınanmıştır. Hesaplama 2 şirket türü (bireyci örgüt yapısını temsilen hayat sigortası şirketleri ve toplulukçu örgüt yapısını temsilen hayat dışı sigorta şirketleri) için 2 özdeşleşme kaynağı (meslek ve örgüt) üzerinden gerçekleştirilmiştir. Tablo 4. Ayırma Fonksiyonunun Wilks Lambda Değeri Wilks' Şirket Türü Özdeşleşme Kaynağı Lambda Hayat Sigorta Hayat Dışı Sigorta * 0,10 düzeyinde anlamlı ** 0,05 düzeyinde anlamlı Ki-Kare Anlamlılık Örgütsel Özdeşleşme,904 10,074 0,434 Mesleki Özdeşleşme,852 15,972 0,099* Örgütsel Özdeşleşme,814 19,532 0,034** Mesleki Özdeşleşme,860 14,277 0,161 Tablo 4 e göre, bireyci bir örgüt yapısına sahip hayat sigortası şirketlerinde bireycilik/toplulukçuluk eğilimi, mesleki özdeşleşmenin düşük veya yüksek olmasında istatistikî bakımdan α= 0,10 düzeyinde anlamlı bir etki sağlamıştır. Benzer şekilde toplulukçu bir örgüt 6

yapısına sahip hayat dışı sigorta şirketlerinde ise bireycilik/toplulukçuluk eğilimi, örgütsel özdeşleşmenin düşük veya yüksek olmasında α= 0,05 düzeyinde ayırt edici bir etki sağlamıştır. Diğer iki durumda ise anlamlı ayrışma yaratacak bir etkiye rastlanmamıştır. Dolayısıyla bulgular bireycilik/toplulukçuluk eğiliminin bireyci örgütlerde mesleki özdeşleşme düzeyini etkilediğini ortaya koyarken, toplulukçu örgütlerde ise örgütsel özdeşleşme düzeyini etkilediğini ortaya koymuştur. Ancak bu etkinin hangi değişkenler üzerinde yoğunlaştığını ya da hangi değişkenlerin grupların farklılaşmasına daha fazla katkıda bulunduğunu görebilmek amacıyla yapı matrisi tablosunu incelemek gerekmektedir (bkz. Tablo 5). Yapı matrisi tablosunda en büyük olan katsayı, değişkenin hangi fonksiyonda en fazla ayırıcı özelliğe sahip olduğunu göstermektedir. Buna göre her iki sigorta şirketinde en fazla ayırıcı etkiye sahip değişkenlerin birbirinden farklı olduğu dikkati çekmektedir. Tablo 5. Ayırma Analizi Sonucu Elde Edilen Yapı Matrisi Bireycilik/Toplulukçuluk Eğilimi Ölçeği Hayat Sigorta (Bireyci) Fonksiyon Hayat Dışı Sigorta (Toplulukçu) Fonksiyon Bir grupla çalışmak yalnız çalışmaktan daha iyidir,469,010 Yalnızca kendine bağımlı bireyler hayatta başarılı olurlar,402 -,227 Grup içerisinde bireyler grubun iyiliği için fedakarlık yapma isteğinde olmalıdırlar,348 -,149 Yalnız çalışmaktansa başkalarıyla çalışmayı tercih ederim,323,186 Bir gruba ait olan insanlar her zaman istediklerini yapamayacaklarının farkında olmalıdırlar Bir grubun üyeleri kendi ilgi alanlarına ve isteklerine odaklanırlarsa o grup daha verimli olur Bir gruba bağlı üyeler, grubun kendilerinden yapılması isteneni yerine getirmekten ziyade kendi en iyi yaptığını düşündüğü şeyi yerine getirdiğin de grup daha verimli olur. -,298,531 -,275 -,349,238 -,452 Uzun dönemde insan sadece kendine güvenebilir -,195,265 Başkalarının benden daha fazla başarı göstermesi beni rahatsız eder Bir gruba bağlı üyeler, grup isteklerinden ziyade kendi isteklerini yerine getirdiklerinde grup daha üretken olur,143,006 -,134 -,129 4. SONUÇ Bu çalışma kapsamında bireyci ve toplulukçu örgüt kültürüne sahip iki alt örneklemde (hayat ve hayat dışı sigorta şirketleri) çalışanların bireycilik/toplulukçuluk eğilimlerinin mesleki ve örgütsel özdeşleşme üzerinde ne denli ayırt edici bir etki yarattığı araştırılmıştır. Elde edilen bulgular, örgüt çalışanlarının sahip oldukları bireycilik/toplulukçuluk eğiliminin bireyci örgüt kültüründe mesleki 7

özdeşleşmeyi; toplulukçu örgüt kültüründe ise örgütsel özdeşleşmeyi anlamlı düzeyde etkilediğini ortaya koymuştur. Bu yönlü bir ayrımın ortaya çıkmasına temel sebep olarak; birey bazında ve örgüt bazında bireycilik/toplulukçuluk arasındaki uyumun varlığı gösterilebilir. Çalışanların kendi kimliklerden farklı bir kimliğe sahip örgütlerde gerek mesleki özdeşleşme gerekse de örgütsel özdeşleşme anlamında anlamlı etkiler yaratamadıkları tespit edilmiştir. Ayrıca çalışmada örgütsel özdeşleşmenin ötesinde mesleki özdeşleşmenin de önemli bir çalışma konusu olarak yazında konu edilebileceği gösterilmiştir. KAYNAKLAR Asforth, B.E., Harrison, S.H. ve Corley, C.G. 2008. Identification in Organizations: An Examination of Four Fundamental Questions. Journal of Management, Vol. 34, No. 3, 325-374. Ashforth, B. E., ve Mael F. 1989. Social identity theory and the organizations. Academy of Management Review, 14: 20-39. Dutton, J. E., Dukerich, J. M., ve Harquail C. V. 1994. Organizational images and member identification. Administrive Scence Quarterly. 39: 239-263 Gundlach, M., Zivnuska, S. ve Stoner, J. 2006. Understanding the relationship between individualism collectivism and team performance through an integration of social identity theory and the social relations model. Human Relations, Vol. 59, No. 12, 1603-1632 Mael, F. ve Ashforth, B.E. (1995), Loyal from day one: Biodata organizational identification, and turnover among newcomers, Personnel Psychology, 48, 309-33. Mael, F., ve Ashforth, B. E. 1992. Alumni and their alma mater: a partial test of the reformulated model of organizational identification. Journal of Organizational Behavior. 13, 103 123. Pekiner, K., 1974. Sigorta İşletmeciliği Prensipleri-Hesap Bünyesi, İstanbul Üniversitesi Yayınları, No.1904/24, Sermet Matbaası, İstanbul. Ramamoorthy, N. ve Carroll C.F. 1998. Individualism/Collectivism Orientations and Reactions Toward Alternative Human Resource Management Practices. Human Relations, Vol. 51, No. 5, 571-588 Riketta, M. 2005. Organizational identification: A meta-analysis. Journal of Vocational Behavior. 66: 358-384. Sammarra, A., ve Biggiero, L. 2001. Identity and Identification in Industrial Districts. Journal of Management Governance. 5: 61-82. Tajfel, H. ve Turner J.C. 1985. The Social Identity Theory of Intergroup Behavior, in S.Worchel and W.G. Austin (ed.), Psychology of Intergroup Relations. Chicago: Nelson-Hail, 7 24. Van Dick, R. Wagner U.Stellmacher J. ve diğerleri (2005) Category Salience and Organizational Identification, Journal of Occupational and Organizational Psychology, 78, 273-285. Van Knippenberg, D. 2000. Work motivation and performance: a social identity perspective. Applied Psychology: An International Review, 49, 357 371. 8