Triple X Sendromu: Olgu Sunumları ile Derleme

Benzer belgeler
Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği

KLİNİĞİMİZDE TANISI KONMUŞ HOLOPROSENSEFALİLİ FETUSLARIN SONUÇLARI

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

Mehmet Sait Doğan, Selim Doğanay, Gonca Koç, Süreyya Burcu Görkem, Abdulhakim Coşkun

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM

KETOJENİK DİYET OLGU SUNUMU. Yrd.Doç.Dr. Birsen DEMİREL British University of Nicosia Beslenme ve Diyetetik Bölümü

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

HALK SAĞLIĞI ANABĠLĠM DALI. Ders adı : Endokrin çevre bozucular ve tarama programı

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

Akraba evliliğinin SNP bazlı hücre dışı DNA test sonuçlarına etkisi

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/ /01/2019) 14/11/2018 Çarşamba

FEBRİL NÖBETLER. Doç Dr. Sema Saltık

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuk Epileptik sendrom kavramı ve West

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Çocuklarda işitme kaybı-azlığı ve nörolojik hastalıklar. Prof. Dr. Yüksel Yılmaz Marmara Üniv. Tıp Fak. Çocuk Nörolojisi BD.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı DÖNEM-IV, GRUP A PEDİATRİ STAJ PROGRAMI

Polikistik Over Sendromu ve Hiperandrojenemi

v2

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

GENETİK DOKTORA PROGRAMI DERS TANITIM TABLOSU

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ

Vücut yağ dokusunun aşırı artışı olarak tanımlanır. Ülkemizde okul çağındaki çocuk ve adolesanlarında obezite oranı % 6-15 dolaylarındadır.

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof.Dr. Filiz AYDIN

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Türkiye de NF-1 vakalarında klinik izlem konulu diğer bildirilerin özet sunumu. Dr. Sema Saltık İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji

Jarcho Levin Sendromlu Hastalarda Santral Sinir Sistemi veya Nöral Tüp Defekti Birlikteliği; Tek Merkez Tecrübesi

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

KONVÜLSİYON (NÖBET) GEÇİREN ÇOCUK. Dr.Ayşe SERDAROĞLU Gazi ÜTF Çocuk Nöroloji

FEBRİL KONVÜLSİYON: Tedavi Edilmeli? / Edilmemeli? Prof. Dr. Hasan Tekgül E.Ü.T.F. Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

SDÜ TIP FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı DÖNEM-IV, GRUP B PEDİATRİ STAJ PROGRAMI

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

SDÜ TIP FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı DÖNEM-IV, GRUP B PEDİATRİ STAJ PROGRAMI

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Diafragmatik Herni. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018

Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS

Gebelik ve Trombositopeni

A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ

SDÜ TIP FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı DÖNEM-IV, GRUP 3 PEDİATRİ STAJ PROGRAMI

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

GENETİK HASTALIKLAR. Dr.Taner DURAK. Tıbbi Genetik Uzmanı. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü Fikir Bahçesi Konferansı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

PROGERİA'YA BENZER BİR SENDROM 1

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Dyke-Davidoff-Masson Sendromu: Olgu Sunumu Dyke-Davidoff-Masson Syndrome: Case Report Nöroloji

BİRİNCİ BASAMAKTA AKILCI LABORATUVAR KULLANIMI

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Mozaisizm- Kimerizm. Dr. Serdar Ceylaner Tıbbi Genetik Uzmanı

Topaloğlu R, ÖzaltınF, Gülhan B, Bodur İ, İnözü M, Beşbaş N

The Fetal Medicine Foundation

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Vajinal Doğum Bebeğin Bilişsel Gelişimini Etkiler mi?

KROMOZOM DÜZENSİZLİKLERİ

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

IV. FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Ventrikulomegali. Prof Dr Rıza Madazlı Istanbul Universitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Sistinozis ve Herediter Multiple Ekzositoz Birlikteliği

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.

Bebekte doğum öncesinde kromozomsal ve genetik anormalliklerin tespiti amacıyla yapılır.

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

SDÜ TIP FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı DÖNEM-IV, GRUP B PEDİATRİ STAJ PROGRAMI

KONJENİTAL CYTOMEGALOVIRUS (CMV) ENFEKSİYONU OLAN ÇOCUKLARIN İKİ YILLIK İZLEMİ

This information (25) on XYY syndrome is in Turkish XYY sendromu (İngilizce'si XYY syndrome)

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI

Amniyosentezden önce bir şansınız daha var!

MEME KANSERİ TARAMASI

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu. 2 Aralık 2014 Salı

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.

Transkript:

Triple X Sendromu: Olgu Sunumları ile Derleme Yasemin ÖZKALE, a Murat ÖZKALE, a İlknur EROL a,b a Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, b Çocuk Nörolojisi BD, Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi, Adana Ge liş Ta ri hi/re ce i ved: 21.11.2013 Ka bul Ta ri hi/ac cep ted: 21.12.2014 Ya zış ma Ad re si/cor res pon den ce: Yasemin ÖZKALE Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, Adana, TÜRKİYE/TURKEY dryaseminozkale@gmail.com ÖZET Triple X sendromu (47, XXX) en sık görülen anöploidilerden biridir. Hastaların %90'ında fazladan olan X kromozomu anne kaynaklı olup, hastaların birçoğu uzun boy dışında normal fenotipe sahiptir. Triple X sendromu olan kızlar ergenlik dönemine kadar hızlı bir boy artışı göstermektedir. Sendromun görüldüğü olgular; öğrenme güçlüğü, motor ve dil gelişiminde gecikme, konuşma bozukluğu, hafif dismorfik yüz görünümü, kalp ve ürogenital sistem anomalilerini içeren klinik yelpazeye sahiptir. Hastalarda karyotip analizi ile prenatal tanı konulmaktadır. Bu çalışmada, Triple X sendromu tanısı alan üç kız hastayı sunularak, güncel literatürler eşliğinde tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Triple X sendromu; mental retardasyon, X-bağlı ABSTRACT Triple X syndrome (47, XXX) is one of the most common aneuploidies. In 90% of cases, additional X chromosome is of maternal origin and most of the patients present with a normal phenotype except tall stature. The youngest girls show accelerated growth until puberty. Cases with this syndrome has a clinical spectrum as learning disability, delayed development of speech and language skills, mild dysmorphic face features, delayed development of motor skills, congenital cardiac and urogenital tract abnormalities. Prenatal diagnosis depends on karyotype analysis. In this article, we presented 3 cases with Triple X syndrome and discussed them with the current literature. Triple X syndrome should be considered in the differential diagnosis mild dysmorphic features girls lower who had low school performance and we want to draw attention to the importance chromosome analysis. Key Words: Triple X syndrome; mental retardation, X-linked :447-51 doi: 10.5336/caserep.2013-38180 Cop yright 2015 by Tür ki ye Kli nik le ri riple X sendromu en sık görülen dişi kromozom anomalisi olup uzun boy, mikrosefali, hipertelorizm, konjenital anomaliler, motor ve dil gelişiminde gecikme gibi bulgularla karakterizedir. 1 Doğumda hastaların tamamen normal olması nedeni ile klinikte gözden kaçan hastaların ancak %10 kadarına tanı konulabilmektedir. 1 Görülme sıklığı ileri anne yaşı ile artmaktadır. Son yıllarda sendromun farkındalığının artması ile insidansının da giderek arttığı görülmektedir. Yenidoğan döneminde klinik olarak tanınabilir fenotipik özellikler görülmez iken, konjenital anomaliler, özellikle de ürogenital sistem anomalileri dikkat çekicidir. Çocukluk döneminde motor gerilik, öğrenme güçlüğü, konuşma, dil gelişiminde gerilik, erişkinlerde ise öğrenme güçlüğü, ovaryan yetmezlik gibi endokrin bozukluklar, çeşitli psikiyatrik bozukluklar ile karakterizedir. Bu hastalarda öğrenme ve 447

Özkale ve ark. Çocuk Nörolojisi dil gelişiminde gecikmenin kraniyal görüntüleme yöntemleri ile de gösterilmiş olan beyin volümündeki azalmaya bağlı olduğu düşünülmektedir. 1,2 Bu çalışmada, okul başarısında düşüklük nedeni ile başvuran hafif dismorfik görünümlü kız çocuklarında ayırıcı tanıda nadir görülen Triple X sendromunun unutulmaması gerektiğini ve tanı koymada kromozom analizinin önemini hatırlatmak istedik. OLGU SUNUMLARI OLGU 1 On altı yaşındaki kız hasta, okul başarısının düşük olması nedeni ile getirildi. Öyküsünden, anne baba arasında akrabalık olmadığı, annenin ilk gebeliğinden ilk yaşayan çocuk olarak sorunsuz bir gebelik sonrası miadında 3200 g olarak sezaryen ile doğduğu; yedi aylık iken oturduğu, 20 aylık iken yürüdüğü, 28 aylık iken konuşmaya başladığı, okula başlayana kadar herhangi bir sorununun olmadığı; okula başladıktan sonra derslerinde geri kaldığı; dış merkezde önerilen özel eğitimden fayda görmediği öğrenildi. Fizik muayenesinde; vücut ağırlığı 52 kg (25p), boy 115 cm (50-75p), BÇ 49 cm (<3p) idi. Uzun filtrum ve çene yapısı ile karakterize dismorfik yüz görünümü, uzun boyu ve göreceli dar omuzları vardı (Resim 1, 2). Diğer sistem muayeneleri doğaldı. Laboratuvar incelemelerinde; tam kan sayımı, serum elektrolitleri, serum vitamin B 12 ve folat düzeyi, tiroid fonksiyon testleri, metabolik tarama testleri (Tandem-Mass) normaldi. Rutin ve uyku elektroensefalografi (EEG) ile beyin manyetik rezonans görüntülemesi (MRG) normaldi. Periferik kan kültürü DNA analizinde (72 saatlik hücre kültürü ve GTG/450 Bant yöntemi kullanıldı) hastada 47 XXX (Triple X) saptandı. Ailesine genetik danışma verilerek hasta izleme alındı. RESİM 1, 2 : Hastamızın uzun filtrum ve hafif küçük çene yapısı ile karakterize dismorfik yüz görünümü, uzun boyu ve göreceli dar omuzları görülmektedir. (Anne ve babadan resmin kullanılması için yazılı onay alınmıştır.) OLGU 2 Sekiz yaş yedi aylık kız hasta, baş ağrısı ve okul başarısının düşük olması şikâyetleriyle getirildi. Öyküsünden, anne baba arasında akrabalık olmadığı, annenin üçüncü gebeliğinden üçüncü yaşayan olarak miadında spontan vajinal yolla 3500 g olarak, her iki elde ikinci ve üçüncü parmak aralığında yapışıklıkla doğduğu; nöromotor gelişiminin yaşına uygun seyrettiği; dış merkezde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısıyla metilfenidat HCL başlandığı öğrenildi. İlk iki yaş içerisindeki gelişimi ile ilgili aileden detaylı bilgi alınamadı. Fizik muayenesinde; ağırlık 25 kg (25-50p), boy 128 cm (25-50p), BÇ 52 cm (10-25p), yüzünde hipertelorizm ve belirgin epikantal kıvrım dışında sistem muayeneleri doğaldı. Laboratuvar incelemelerinde; tam kan sayımı, serum elektrolitleri, serum vitamin B 12 ve folat düzeyi, tiroid fonksiyon testleri, metabolik tarama testleri (Tandem-Mass) normaldi. EEG ve beyin MRG incelemesi normaldi. Periferik kan kültürü DNA analizinde (72 saatlik hücre kültürü ve HRB/500 Bant yöntemi kullanıldı) hastada 47 XXX (Triple X) saptandı. Ailesine genetik danışma verilerek hasta izleme alındı. OLGU 3 On yaşındaki kız hasta algılamada zorlanma, nöbet geçirme ve okul başarısının kötü olması şikâyetle- 448

Özkale et al. riyle getirildi. Öyküsünde, anne baba arasında akrabalık olmadığı, annenin ilk gebeliğinden yaşayan ilk çocuk olarak sorunsuz bir gebelik sonrası 2800 g olarak doğduğu; dört aylık iken başını dik tutuğu, 10 aylık iken oturduğu, 18 aylık iken yürüdüğü, 30 aylık iken konuşmaya başladığı öğrenildi. İlki 9 aylık iken olmak üzere 1,5 yaşına kadar üç kez jeneralize tonik klonik ateşli nöbet geçirdiği; dış merkezde EEG bozukluğu saptandığı, epilepsi tanısı aldığı ve valproik asit kullandığı öğrenildi. Fizik muayenesinde; ağırlık 30 kg (25-50p), boy 134 cm (25-50p), BÇ 49 cm (<3p) olup, mikrosefali ve belirgin epikantal kıvrım dışında diğer sistem muayeneleri doğaldı. Laboratuvar incelemelerinde; tam kan sayımı, serum elektrolitleri, serum B 12 ve folat düzeyi, tiroid fonksiyon testleri, metabolik tarama testleri (Tandem-Mass) normaldi. EEG tetkikinde; sol hemisfer üzerinde çok aktif epileptik bozukluk gözlendi. Beyin MRG incelemesinde; sol pariyetal lobda atrofi, gliotik sinyal değişiklikleri ve ulegri formasyonu gözlendi. Tedavisi karbamazepin ile değiştirilerek izleme alındı. Periferik kan kültürü DNA analizinde (72 saatlik hücre kültürü ve HRB/500 Bant yöntemi kullanıldı) hastada 47 XXX (Triple X) saptandı. Ailesine genetik danışma verilerek izleme alınan hasta, sonrasında kontrole gelmedi. TARTIŞMA Triple X ya da Trizomi X sendromu (47,XXX), toplumda en sık görülen dişi kromozom anomalisidir. 1 Sendrom ilk kez 1959 yılında Jacobs ve ark. tarafından sekonder amonere nedeni ile başvuran 35 yaşındaki bir hastada, kromozom analizinde 47,XXX saptanması üzerine süper dişilik sendromu olarak tanımlanmıştır. 3 Uzun boy, mikrosefali, hipertelorizm, epikantal kıvrım, tremor, nöbet geçirme, hipotoni, klinodaktili, motor ve dil gelişiminde gecikme, tiroid fonksiyonlarında ve glukoz toleransında bozukluk, eşlik eden konjenital anomaliler ile tanı alan bir sendromdur. 1,4,5 Etiyolojisi hâlen tam olarak aydınlatılamamış olup, ileri anne yaşı bilinen en önemli risk faktörüdür. 4 Hastalarda fazladan olan X kromozomu anne kaynaklı olup, gamotogenez ya da postzigotik ayrışma sırasındaki (%58-63 oranında birinci mayoz, %16-17,4 oranında ikinci mayoz ve %18-19,6 oranında Pediatric Neurology postzigotik bölünmedeki) hatalı ayrışmadan dolayı iki X kromozomu (46,XX) yerine üç X kromozomu (47,XXX) gelmektedir. 6 Bu kromozomlarda sadece biri aktif kalırken, diğer ikisi Barr cisimciğine dönüşmektedir. 5 Triple X sendromu bulunan hastalar, diğer sendromlarla kıyaslandığında tipik fenotipik bulguların çok dikkat çekici olmadığı, nispeten silik olduğu söylenebilir. Sıklığı 1:1000 canlı kız doğum olarak bildirilmektedir. 1,4,7 Spesifik olmayan fenotipik özellikler ve doğumda hastaların tamamen normal olması nedeni ile klinikte gözden kaçan hastaların ancak %10 kadarına tanı konulabilmektedir. 8 Genellikle sporadik olarak ortaya çıkan bu sendromda hastaların çoğu uzun boy dışında normal fenotipe sahiptir. Sendromdaki en belirgin özellik, yaşla artan hızlı boy uzamasıdır. 1,7,8 Doğumda gestasyonel haftasına uygun boy ve kiloya sahip olan bu hastalarda erken çocukluk ve adölesan dönemde hızlı boy uzaması olduğu, özellikle bacak uzunluğunun belirgin olarak arttığı, boy persentilinin 75 in üzerinde seyrettiği, bundan da X kromozomunda bulunan short-stature-homeobox-containing genindeki (SHOX gen) mutasyonun ve büyüme faktörü, insulin like growth factor-1) ve östrojenin sorumlu olduğu bildirilmektedir. 9 Li ve ark. ise boyu 3 persentilin altında olan Triple X sendromlu bir vaka yayınlayarak hastalarda boy kısalığı olabileceğine de dikkat çekmişlerdir. 5 On altı yaşındaki ilk hastamızın boyu 50-75 persentil aralığında iken, diğer iki hastamızın boyu 25-50 persentil aralığında idi. Bu durum, son iki hastamızın 8 ve 10 yaşlarında olup, prepubertal dönemde olmaları ile ilişkilendirildi. Bu durumla ilişkisi olabilecek ailesel boy kısalığı açısından anne ve babanın boy uzunlukları istendi ve uzama hızları açısından takibe alındı. Bazı hastalarda hipertelorizm, belirgin epikantal kıvrım, çekik göz, yukarı eğilimli palpebral fissür, klinodaktili, pes planus, pes ekinavarus hipotoni ve eklem elastikiyetesinde artış görülmektedir. 7 Hastalarımızda çekik göz yapısı, uzun filtrum ve uzun çene yapısı şeklinde yüzde hafif dismorfik bulgular, diğer bir hastamızda da göreceli dar omuz dışında patolojik fenotipik özellik yoktu. Ürogenital anormallikler, konjenital kalp hastalıkları, ayak deformiteleri, klinodaktili, konjenital kalça displazisi sendroma eşlik eden kon- 449

Özkale ve ark. jenital anomaliler olup, hastalarımızdan sadece birinde klinodaktili mevcuttu. Triple X sendromlu hastaların yaklaşık %15 kadarına absans, parsiyel ya da jeneralize tonik tipte nöbetler eşlik edebilmektedir. 1,10 Hastalarımızdan 10 yaşındaki kız hastanın öyküsünde dokuz aylık iken başlayan jeneralize tonik klonik ateşli nöbetleri mevcut olup, dış merkezde çekilen EEG sinde bozukluk olduğu ve hastaya nöbet kontrolü için valproik asit başlanıldığı öğrenildi. Hastanemizde yapılan EEG tetkikinde; sol hemisfer üzerinde çok aktif epileptik bozukluk saptanan hastanın valproik asit tedavisi kesilerek karbamazepin tedavisi başlandı. Hastanın kraniyal görüntülemesinde sol pariyetal lobda atrofi ve gliotik sinyal değişiklikleri epilepsi ile ilişkilendirildi. Grosso ve ark. Triple X sendromlu yedi hastanın beşinde epilepsi ve/veya EEG lerinde anormallik olduğunu, temporo-pariyeto-oksipital bölgelerinde paroksismal bozukluklarının olduğunu ve bunların antiepileptik tedaviye iyi yanıt veren kompleks parsiyel epilepsili olgular olduğunu bildirmişlerdir. 10 Triple X sendromunda öğrenme güçlüğü, gelişme geriliği, konuşma bozukluğu ve psikiyatrik bozukluklar sık görülür. 2 İlk iki yaşta konuşma ve dil gelişiminde geriliğe eşlik eden hafif motor gerilik olabilir. Bu hastalar genellikle 16 ay civarında yürürken, ilk kelimeyi söyleme yaşları 18 ay civarındadır. 11 Robinson ve ark., Triple X sendromu tanısı alan 41 hastanın 19 unda konuşmada gecikme olduğunu saptamışladır. 12 İki vakamızda konuşma ve yürümede gecikme mevcutken, diğer vakamızın nöromotor gelişimi hakkında aileden net bilgi alınamadı. Hastalardaki konuşma bozukluğu erişkin dönemde devam ederek akıcı konuşamama, kelimeleri net ifade edememe, kelimeleri net anlayamama gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle hastaların okul başarısı düşük olup, anlaşılamamaktan ve kendini net ifade edememekten kaynaklanan anksiyete bozukluğuna eğilimleri vardır. 1 Triple X sendromunda ağır mental retardasyon nadir olup, hafif mental retardasyon daha sık görülür. IQ seviyesi %85-90 arasında olup, daha çok sözel zekâ etkilenimi vardır. 12 Sendromun psikiyatrik hastalıklar- Çocuk Nörolojisi dan en çok anksiyete bozuklukları, depresyon ve duygudurum bozuklukları ile ilişkisinden de bahsedilmiştir. 1 Hastaların %25-30 una dikkat eksikliği hiperaktivite sendromu eşlik etmektedir. 13 Hastalarımızın üçünün ortak başvuru şikâyeti okul başarılarının düşük olması idi. İlk hastamızın okula başlayana kadar herhangi bir sorununun olmadığı, okula başladıktan sonra derslerde geri kaldığı, dış merkezde önerilen özel eğitimden fayda görmediği öğrenildi. İkinci hastamız ise dış merkezde dikkat eksikliği hiperaktivite sendromu tanısıyla ile takip edilmiş, okul başarısının düşük olması nedeni ile tarafımıza getirilmişti. Üçüncü hastamız ise epilepsi nedeni ile dış merkezde uzun süre izlenmiş, ancak algılama bozukluğu ve okul başarısının düşük olması nedeni ile tarafımıza getirilmişti. Triple X sendromlu hastaların kraniyal görüntüleme yöntemleri ile de gösterilmiş olan, beyin volümünün azaldığı, bu durumun da okul çağında öğrenme ve dil gelişiminde gecikmeye yol açtığı düşünülmektedir. Triple X sendromu olan 12 hastanın beyin MRG incelemesinde beyin volumünün sağlıklı kontrol grubuna göre belirgin az olduğu ve bu hastaların kognitif fonksiyonlarının düşük olduğu saptanmış, bunun da seks kromozomuna bağlı bir gen aracılığı ile beyaz cevher gelişiminin etkilenmesine bağlı olduğu ileri sürülmüştür. Azalmış amygdala volümü, asimetrik ve büyük ventriküller sendroma eşlik eden diğer bulgulardır. 2 On yaşındaki kız hastamızın beyin MRG incelemesinde; sol pariyetal lobda atrofi, gliotik sinyal değişiklikleri ve ulegri formasyonu gözlenirken, diğer iki hastamızın beyin MRG tetkiki normaldi. Subkortikal beyaz cevherde gliozis ve atrofinin eşlik ettiği mantar formundaki giyruslar ulegri formasyonu olarak tanımlanmaktadır. Sıklıkla epilepsiye neden olan ve perinatal asfiksi sonucu gelişen ulegri, majör serebral arterlerin komünikasyon bölgelerinde iskemik-hipoksik süreç sonucu oluşmaktadır. Olgumuzun pre-perinatal öyküsü normal olmakla birlikte, süt çocukluğu döneminde sık nöbet geçirme öyküsü bulunmaktadır. Dolayısı ile bu malformasyonun ya pre-perinatal asfiksi ya da uzamış nöbetler sonrası oluşmuş olma ihtimali olan hipoksi ile ilişkili olabileceğini düşünüyoruz. 14 450

Özkale et al. Sendromun diğer bir özelliği, genellikle hastaların pubertal ve seksüel gelişimlerinin normal olmasıdır. Bunun yanı sıra hastalarda prematür ovaryan yetmezlik ve buna bağlı hipergonadotropik hipogonadizm görülebilmektedir. 1 Pediatric Neurology Yapılan çalışmalarda, prematür ovaryan yetmezlikle seyreden Triple X olguları bildirilmiş olup, prematür ovaryan yetmezlik nedeni ile incelenen hastaların %3 ünde Triple X sendromu saptanmıştır. 15 Klinik bulguların oldukça silik olduğu Triple X sendromunda, hastalar sadece izole boy uzunluğu veya prematür ovaryan yetmezlik ile başvurabilecekleri gibi, hastalarımızda görüldüğü gibi yalnızca okul başarısında düşüklük, hafif mental retardasyon ve hafif dismorfik yüz görünümü ile de başvurabilirler. Triple X sendromlu kadınların çocukları için X anöploidi riski teorik açıdan mevcut olmakla birlikte, bu durum pratikte gösterilmemiştir. Triple X li çocuğu olan ailede tekrar risk %1 den az olup, yine de danışmanlık istenirse prenatal tanı olasılığının açıklanması önerilmektedir. Sendromun kesin tanısı periferik kanda karyotip analizi yapılarak konulmaktadır. 1,7 Bu nedenle, olgularımızda olduğu gibi hafif mental retardasyonu olan, okul başarısı düşük olan kız hastalar fenotipik olarak dikkatli değerlendirilmeli ve özellikle Triple X sendromu açısından karyotip analizi yapılmalıdır. Bu olgu sunumlarıyla; okul başarısı düşük olan hafif dismorfik görünümlü kız çocuklarında kromozom analizinin değerinin bilinmesini ve ayırıcı tanıda Triple X sendromunun düşünülmesi gerektiğini vurgulamak istedik. 1. Tartaglia NR, Howell S, Sutherland A, Wilson R, Wilson L. A review of trisomy X (47,XXX). Orphanet J Rare Dis 2010;11(5):1172-8. 2. İkbal M, Eker KH, Tos T, Çebi AH, Alp MY. A case of Triple-X syndrome with situs ınversus totalis. Turkiye Klinikleri J Med Sci 2013;33(2): 588-90. 3. Jacobs P, Baikie A, Brown W, Macgregor T, Maclean N, Harnden D. Evidence for the existence of the human superfemale. Lancet 1959;2(7100):423-5. 4. Afshan A. Triple X syndrome. J Pak Med Assoc 2012;62(4):392-4. 5. Li M, Zou C, Zhao Z. Triple X syndrome with short stature: case report and literature review. Iran J Pediatr 2012;22(2):269-73. 6. Hassold TJ, Hall H, Hunt P. The origin of human aneuploidy: where we have been, where we are going. Hum Mol Genet 2007;16 Spec No. 2:R203-8. KAYNAKLAR 7. Otter M, Schrander-Stumpel CT, Curfs LM. TripleX syndrome: a review of the literature. Eur J Hum Genet 2010;18(3):265-71. 8. Nielsen J, Wohlert M. Sex chromosome abnormalities found among 34,910 newborn children: results from a 13-year incidence study in Arhus, Denmark. Birth Defects Orig Artic Ser 1990;26(4):209-23. 9. Adamson KA, Cross I, Batch JA, Rappold GA, Glass IA, Ball SG. Trisomy of the short stature homeobox-containing gene (SHOX), resulting from a duplication-deletion of the X chromosome. Clin Endocrinol (Oxf) 2002;56(5):671-5. 10. Grosso S, Farnetani MA, Di Bartolo RM, Berardi R, Pucci L, Mostardini R, et al. Electroencephalographic and epileptic patterns in X chromosome anomalies. J Clin Neurophysiol 2004;21(4):249-53. 11. Linden MG, Bender BG, Harmon RJ, Mrazek DA, Robinson A. 47,XXX: what is the prognosis? Pediatrics 1988;82(4):619-30. 12. Robinson A, Lubs HA, Nielsen J, Sorensen K. Summary of clinical findings: profiles of children with 47,XXY, 47,XXX and 47,XYY karyotypes. Birth Defects Orig Artic Ser 1979;15(1):261-6. 13. Pennington B, Puck M, Robinson A. Language and cognitive development in 47,XXX females followed since birth. Behav Genet 1980; 10(1):31-41. 14. Barkovich JA. Brain and spinal injuries in infancy and childhood. Pediatric Neuroimaging. 4 th ed. Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins; 2005. p.228. 15. Goswami R, Goswami D, Kabra M, Gupta N, Dubey S, Dadhwal V. Prevalence of the Triple X syndrome in phenotypically normal women with premature ovarian failure and its association with autoimmune thyroid disorders. Fertil Steril 2003;80(4):1052-4. 451