Buğday Ithalatında Sıfır Vergi Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, Türkiye'nin elinde, hasat dönemine kadar kullanabileceği 5,5 milyon ton buğday olmasına karşın, buğday ithalatında gümrük vergilerinin sıfırlanması için kararname h 17 Şubat 2011 Perşembe 15:26 Buğday Ithalatında Sıfır Vergi Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, Türkiye'nin elinde, hasat dönemine kadar kullanabileceği 5,5 milyon ton buğday olmasına karşın, buğday ithalatında gümrük vergilerinin sıfırlanması için kararname h Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, Türkiye'nin elinde, hasat dönemine kadar kullanabileceği 5,5 milyon ton buğday olmasına karşın, buğday ithalatında gümrük vergilerinin sıfırlanması için kararname hazırlandığını bildirdi. Özmen, hasat dönemine girilirken, sıfır gümrük vergisi ile buğday ithalatına izin verilmesinin, çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülkeye dönük çok olumsuz sonuçları olacağını öne sürerken, uluslararası piyasada fiyatların en yüksek olduğu dönemde ithalat yapılmasının, ülkeyi gereksiz bedel ödeme ile karşı karşıya bırakacağını savundu. Piyasada dengeleri bozacak ve özellikle çiftçiye büyük zararı olacak karar alınırken sektörün görüşünün alınmadığını, ''TMO'nun oyun bozanlık yaptığını'' ifade eden Özmen, ''Dünyanın en büyük un ihracatçısı olarak, şimdiye kadar uluslararası piyasada rekabet edebilmek amacıyla dünya fiyatlarından hammadde temini için TMO'nun sıfır gümrük ile buğday ithalatını destekleyen un sanayicilerinin, bu aşamada, TMO dışındaki aktörler için genel ithalatta buğday ithalatındaki gümrük vergilerinin indirilmesine karşı olduğunu'' söyledi. Geçen sezon, buğday ithal etmeye geç karar verilmesi nedeniyle, TMO'nun 100 milyon dolar fazla bedel ödediğini, şimdi de uluslararası piyasada fiyatların en yüksek olduğu dönemde ithalat yapılmasının ülkeyi gereksiz bedel ödeme ile karşı karşıya bırakacağını öne süren Özmen, ''gümrük vergilerinin düşürülmesinin, limanlarda gemilerde bekletilen 300 bin ton buğday ile ilgili olduğunu düşündüklerini'' de söyledi. Tarım sektöründe dünya piyasalarında, özellikle Rusya'nın geçen yıl Ağustos'ta ihracatını yasaklaması sonrası buğday fiyatlarının hızlı ve sürekli arttığını hatırlatan Özmen, uluslararası piyasada krizin başlaması öncesinde 270 dolar/ton olan buğday fiyatının, bugün yüzde 62 artarak 440 dolar/tona ulaştığını, Türkiye'de ise 550 TL/ton olan buğday fiyatının, yüzde 32 artarak 730 TL/tona çıktığını anlattı.
5,5 MİLYON TON KULLANILABİLİR BUĞDAY VAR TMO'ya, sıfır gümrük vergisi ile buğday ithalatı için 1 milyon tonluk tarife kontenjanı açıldığını, Ofis'in şimdiye kadar bu kapsamda 600 bin tonluk bağlantı yaptığını anlatan Özmen, Türkiye'nin elinde şu an, 1,7 2 milyon tonu un sanayicilerinde, 1,5 milyon tonu TMO'nun stoklarında, 600 bin tonu bağlantı halinde, 400 bin tonu lisansa bağlanmış, 1 milyon tona yakın çiftçide, 300 bin tonu da limanlarda olmak üzere toplam 5,5 milyon ton civarında buğday stoğu bulunduğuna işaret etti. Türkiye'de ayda 1 milyon tüketim olduğu dikkate alınırsa, 5,5 milyon ton buğdayın Türkiye'ye 5 ay yeteceğini vurgulayan Özemen, bugün için buğday bulmada bir sorun yaşanmadığını, ancak yeni hasatla birlikte üretim miktarına göre bir ihtiyaç olması halinde ithalata gidilebileceğini kaydetti. Özmen, ithalatın da, bugünkü gibi fiyatın en pahalı olduğu dönemde değil, yurtiçi hasatın tamamlanmasının ardından Karadeniz bölgelerinde hasadın başladığı dönemde yapılması gerektiğini vurguladı.
BUĞDAY İTHALATINDA SIFIR VERGİ AA, 17/02 14:26 (A.A) Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, Türkiye nin elinde, hasat dönemine kadar kullanabileceği 5,5 milyon ton buğday olmasına karşın, buğday ithalatında gümrük vergilerinin sıfırlanması için kararname hazırlandığını bildirdi. Özmen, hasat dönemine girilirken, sıfır gümrük vergisi ile buğday ithalatına izin verilmesinin, çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülkeye dönük çok olumsuz sonuçları olacağını öne sürerken, uluslararası piyasada fiyatların en yüksek olduğu dönemde ithalat yapılmasının, ülkeyi gereksiz bedel ödeme ile karşı karşıya bırakacağını savundu. Piyasada dengeleri bozacak ve özellikle çiftçiye büyük zararı olacak karar alınırken sektörün görüşünün alınmadığını, TMO nun oyun bozanlık yaptığını ifade eden Özmen, Dünyanın en büyük un ihracatçısı olarak, şimdiye kadar uluslararası piyasada rekabet edebilmek amacıyla dünya fiyatlarından hammadde temini için TMO nun sıfır gümrük ile buğday ithalatını destekleyen un sanayicilerinin, bu aşamada, TMO dışındaki aktörler için genel ithalatta buğday ithalatındaki gümrük vergilerinin indirilmesine karşı olduğunu söyledi. Geçen sezon, buğday ithal etmeye geç karar verilmesi nedeniyle, TMO nun 100 milyon dolar fazla bedel ödediğini, şimdi de uluslararası piyasada fiyatların en yüksek olduğu dönemde ithalat yapılmasının ülkeyi gereksiz bedel ödeme ile karşı karşıya bırakacağını öne süren Özmen, gümrük vergilerinin düşürülmesinin, limanlarda gemilerde bekletilen 300 bin ton buğday ile ilgili olduğunu düşündüklerini de söyledi. Tarım sektöründe dünya piyasalarında, özellikle Rusya nın geçen yıl Ağustos ta ihracatını yasaklaması sonrası buğday fiyatlarının hızlı ve sürekli arttığını hatırlatan Özmen, uluslararası piyasada krizin başlaması öncesinde 270 dolar/ton olan buğday fiyatının, bugün yüzde 62 artarak 440 dolar/tona ulaştığını, Türkiye de ise 550 TL/ton olan buğday fiyatının, yüzde 32 artarak 730 TL/tona çıktığını anlattı. -5,5 MİLYON TON KULLANILABİLİR BUĞDAY VAR- TMO ya, sıfır gümrük vergisi ile buğday ithalatı için 1 milyon tonluk tarife kontenjanı açıldığını, Ofis in şimdiye kadar bu kapsamda 600 bin tonluk bağlantı yaptığını anlatan Özmen, Türkiye nin elinde şu an, 1,7-2 milyon tonu un sanayicilerinde, 1,5 milyon tonu TMO nun stoklarında, 600 bin tonu bağlantı halinde, 400 bin tonu lisansa bağlanmış, 1 milyon tona yakın çiftçide, 300 bin tonu da limanlarda olmak üzere toplam 5,5 milyon ton civarında buğday stoğu bulunduğuna işaret etti. Türkiye de ayda 1 milyon tüketim olduğu dikkate alınırsa, 5,5 milyon ton buğdayın Türkiye ye 5 ay yeteceğini vurgulayan Özemen, bugün için buğday bulmada bir sorun yaşanmadığını, ancak yeni hasatla birlikte üretim miktarına göre bir ihtiyaç olması halinde
ithalata gidilebileceğini kaydetti. Özmen, ithalatın da, bugünkü gibi fiyatın en pahalı olduğu dönemde değil, yurtiçi hasatın tamamlanmasının ardından Karadeniz bölgelerinde hasadın başladığı dönemde yapılması gerektiğini vurguladı. euronews Anadolu Ajansı nın haberlerini hiçbir değişiklik yapmadan yayınlamaktadır.
İthal buğdaya kapı mı açılıyor? Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu, buğday ithalatına sıfır gümrük kararnamesi hazırlandığını iddia etti 17 Şubat 2011 Perşembe, 15:33:04 Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, Türkiye'nin elinde, hasat dönemine kadar kullanabileceği 5,5 milyon ton buğday olmasına karşın, buğday ithalatında gümrük vergilerinin sıfırlanması için kararname hazırlandığını bildirdi. Özmen, hasat dönemine girilirken, sıfır gümrük vergisi ile buğday ithalatına izin verilmesinin, çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülkeye dönük çok olumsuz sonuçları olacağını öne sürerken, uluslararası piyasada fiyatların en yüksek olduğu dönemde ithalat yapılmasının, ülkeyi gereksiz bedel ödeme ile karşı karşıya bırakacağını savundu. Piyasada dengeleri bozacak ve özellikle çiftçiye büyük zararı olacak karar alınırken sektörün görüşünün alınmadığını, ''TMO'nun oyun bozanlık yaptığını'' ifade eden Özmen, ''Dünyanın en büyük un ihracatçısı olarak, şimdiye kadar uluslararası piyasada rekabet edebilmek amacıyla dünya fiyatlarından hammadde temini için TMO'nun sıfır gümrük ile buğday ithalatını destekleyen un sanayicilerinin, bu aşamada, TMO dışındaki aktörler için genel ithalatta buğday ithalatındaki gümrük vergilerinin indirilmesine karşı olduğunu'' söyledi. Geçen sezon, buğday ithal etmeye geç karar verilmesi nedeniyle, TMO'nun 100 milyon dolar fazla bedel ödediğini, şimdi de uluslararası piyasada fiyatların en yüksek olduğu dönemde ithalat yapılmasının ülkeyi gereksiz bedel ödeme ile karşı karşıya bırakacağını öne süren Özmen, ''gümrük vergilerinin düşürülmesinin, limanlarda gemilerde bekletilen 300 bin ton buğday ile ilgili olduğunu düşündüklerini'' de söyledi. Tarım sektöründe dünya piyasalarında, özellikle Rusya'nın geçen yıl Ağustos'ta ihracatını yasaklaması sonrası buğday fiyatlarının hızlı ve sürekli arttığını hatırlatan Özmen, uluslararası piyasada krizin başlaması öncesinde 270 dolar/ton olan buğday fiyatının, bugün yüzde 62 artarak 440 dolar/tona ulaştığını, Türkiye'de ise 550 TL/ton olan buğday fiyatının, yüzde 32 artarak 730 TL/tona çıktığını anlattı. TMO, 100 MİLYON DOLAR FAZLA BEDEL ÖDEDİ Bu süreç boyunca yurtdışı buğday piyasalarında yaşanan olumsuz gelişmelerin yurtiçi piyasalardaki istikrarı etkilememesi ve bu sürecin en az zararla atlatılmasına yönelik olarak TUSAF'ın, Dış Ticaret Müsteşarlığı(DTM) ve TMO ile yoğun işbirliği yaptığını kaydeden TUSAF Başkanı Özmen, şöyle devam etti:
''Federasyonumuz, geçen yıl Ağustos ayından bu yana olumsuz koşulları, toplam ürün tahminlerini ortaya koymuş ve daha o aylarda ülkemizin 1 milyon ton eksiğinin olduğunu 2 Ağustos 2010'da TMO'ya yazılı olarak bildirmiş ve bunun mutlak ithalat yoluyla karşılanması ya da buğday ithalatında gümrüğün kaldırılmasını kamudan talep etmiştir. Başta TMO olmak üzere kamunun tüm ilgilileri, ülkemizde buğday veriminde bir sorun olmadığını, depoların dolu olduğunu belirtmiş ve ihtiyaç halinde ithalatın TMO tarafından yapılacağı beyan edilerek bu talebin önü kesilmiştir. Halbuki TMO Ağustos 2010 tarihinde bugünkü alımlarını yapmış olsaydı, hazinenin kasasından 100 milyon dolar gibi bir fark çıkmayacaktı.'' 5,5 MİLYON TON KULLANILABİLİR BUĞDAY VAR TMO'ya, sıfır gümrük vergisi ile buğday ithalatı için 1 milyon tonluk tarife kontenjanı açıldığını, Ofis'in şimdiye kadar bu kapsamda 600 bin tonluk bağlantı yaptığını anlatan Özmen, Türkiye'nin elinde şu an, 1,7-2 milyon tonu un sanayicilerinde, 1,5 milyon tonu TMO'nun stoklarında, 600 bin tonu bağlantı halinde, 400 bin tonu lisansa bağlanmış, 1 milyon tona yakın çiftçide, 300 bin tonu da limanlarda olmak üzere toplam 5,5 milyon ton civarında buğday stoğu bulunduğuna işaret etti. Türkiye'de ayda 1 milyon tüketim olduğu dikkate alınırsa, 5,5 milyon ton buğdayın Türkiye'ye 5 ay yeteceğini vurgulayan Özemen, bugün için buğday bulmada bir sorun yaşanmadığını, ancak yeni hasatla birlikte üretim miktarına göre bir ihtiyaç olması halinde ithalata gidilebileceğini kaydetti. Özmen, ithalatın da, bugünkü gibi fiyatın en pahalı olduğu dönemde değil, yurtiçi hasatın tamamlanmasının ardından Karadeniz bölgelerinde hasadın başladığı dönemde yapılması gerektiğini vurguladı. Resmi istatistiklere göre un ihracatında dolar bazında dünyada bir numaraya oturmuş un sanayicilerinin, pozisyonlarını, regülasyon kurumu olan TMO'nun politikalarına ve mevcut piyasa gidişatına göre düzenlediğine işaret eden TUSAF Başkanı Özmen, şöyle konuştu: ''Bugün mevcut piyasa koşullarının; aniden, altyapısı oluşturulmadan ve sektörün en önemli çatı kuruluşu TUSAF ile istişare edilmeden, değiştirilmesine yönelik TMO tarafından başlatılan ve DTM'nin uygun görüş için sunulan gümrük vergisinin sıfırlanması girişimi, iç ve dış ticareti ile sektörümüzü açıkta ve çaresiz bırakmıştır. Bu sebeple yeni hasata 3,5 ay gibi kısa bir zaman kala bu oldu bitti politikalar sektörümüz tarafından uygun bulunmamaktadır. Yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atması çiftçimize, sanayicimize, tüketicimize ve ülke menfaatlerine yönelik olumsuz sonuçları beraberinde getirecektir. Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir. Ülkemizdeki buğday üretiminin ve üreticilerin her hangi bir zarara uğratılmasından şiddetle kaçınılmalıdır. Çünkü biz un sanayicileri olarak Türkiye'de buğdayın ekilebilir olmasını destekleyecek politikaların oluşmasından yanayız. İthalat halinde, desteklemelerle ayakta duran çiftçimizin buğday ekimini sürdürebilmesi olanağı azalacak ve ülkemiz buğday ithalat ikameli bir sürece sürüklenecektir.'' AA
İthal buğdaya sıfır vergi (AA) Ankara Fatma Orhan - Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, Türkiye'nin elinde, hasat dönemine kadar kullanabileceği 5,5 milyon ton buğday olmasına karşın, buğday ithalatında gümrük vergilerinin sıfırlanması için kararname hazırlandığını bildirdi. Özmen, hasat dönemine girilirken, sıfır gümrük vergisi ile buğday ithalatına izin verilmesinin, çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülkeye dönük çok olumsuz sonuçları olacağını öne sürerken, uluslararası piyasada fiyatların en yüksek olduğu dönemde ithalat yapılmasının, ülkeyi gereksiz bedel ödeme ile karşı karşıya bırakacağını savundu. Tarım sektöründe dünya piyasalarında, özellikle Rusya'nın geçen yıl Ağustos'ta ihracatını yasaklaması sonrası buğday fiyatlarının hızlı ve sürekli arttığını hatırlatan Özmen, uluslararası piyasada krizin başlaması öncesinde 270 dolar/ton olan buğday fiyatının, bugün yüzde 62 artarak 440 dolar/tona ulaştığını, Türkiye'de ise 550 TL/ton olan buğday fiyatının, yüzde 32 artarak 730 TL/tona çıktığını anlattı. 5,5 MİLYON TON KULLANILABİLİR BUĞDAY VAR TMO'ya, sıfır gümrük vergisi ile buğday ithalatı için 1 milyon tonluk tarife kontenjanı açıldığını, Ofis'in şimdiye kadar bu kapsamda 600 bin tonluk bağlantı yaptığını anlatan Özmen, Türkiye'nin elinde şu an, 1,7-2 milyon tonu un sanayicilerinde, 1,5 milyon tonu TMO'nun stoklarında, 600 bin tonu bağlantı halinde, 400 bin tonu lisansa bağlanmış, 1 milyon tona yakın çiftçide, 300 bin tonu da limanlarda olmak üzere toplam 5,5 milyon ton civarında buğday stoğu bulunduğuna işaret etti. Özmen,"Yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atması çiftçimize, sanayicimize, tüketicimize ve ülke menfaatlerine yönelik olumsuz sonuçları beraberinde getirecektir. Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir. Ülkemizdeki buğday üretiminin ve üreticilerin her hangi bir zarara
uğratılmasından şiddetle kaçınılmalıdır. Çünkü biz un sanayicileri olarak Türkiye'de buğdayın ekilebilir olmasını destekleyecek politikaların oluşmasından yanayız. İthalat halinde, desteklemelerle ayakta duran çiftçimizin buğday ekimini sürdürebilmesi olanağı azalacak ve ülkemiz buğday ithalat ikameli bir sürece sürüklenecektir." şeklinde konuştu. AA
İthal buğdaya sıfır vergi Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, Türkiye'nin elinde, hasat dönemine kadar kullanabileceği 5,5 milyon ton buğday olmasına karşın, buğday ithalatında gümrük vergilerinin sıfırlanması için kararname hazırlandığını bildirdi. Özmen, hasat dönemine girilirken, sıfır gümrük vergisi ile buğday ithalatına izin verilmesinin, çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülkeye dönük çok olumsuz sonuçları olacağını öne sürerken, uluslararası piyasada fiyatların en yüksek olduğu dönemde ithalat yapılmasının, ülkeyi gereksiz bedel ödeme ile karşı karşıya bırakacağını savundu. Tarım sektöründe dünya piyasalarında, özellikle Rusya'nın geçen yıl Ağustos'ta ihracatını yasaklaması sonrası buğday fiyatlarının hızlı ve sürekli arttığını hatırlatan Özmen, uluslararası piyasada krizin başlaması öncesinde 270 dolar/ton olan buğday fiyatının, bugün yüzde 62 artarak 440 dolar/tona ulaştığını, Türkiye'de ise 550 TL/ton olan buğday fiyatının, yüzde 32 artarak 730 TL/tona çıktığını anlattı. 5,5 MİLYON TON KULLANILABİLİR BUĞDAY VAR TMO'ya, sıfır gümrük vergisi ile buğday ithalatı için 1 milyon tonluk tarife kontenjanı açıldığını, Ofis'in şimdiye kadar bu kapsamda 600 bin tonluk bağlantı yaptığını anlatan Özmen, Türkiye'nin elinde şu an, 1,7 2 milyon tonu un sanayicilerinde, 1,5 milyon tonu TMO'nun stoklarında, 600 bin tonu bağlantı halinde, 400 bin tonu lisansa bağlanmış, 1 milyon tona yakın çiftçide, 300 bin tonu da limanlarda olmak üzere toplam 5,5 milyon ton civarında buğday stoğu bulunduğuna işaret etti. Özmen,"Yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atması çiftçimize, sanayicimize, tüketicimize ve ülke menfaatlerine yönelik olumsuz sonuçları beraberinde getirecektir. Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir. Ülkemizdeki buğday üretiminin ve üreticilerin her hangi bir zarara uğratılmasından şiddetle kaçınılmalıdır. Çünkü biz un sanayicileri olarak Türkiye'de buğdayın ekilebilir olmasını destekleyecek politikaların oluşmasından yanayız. İthalat halinde, desteklemelerle ayakta duran çiftçimizin buğday ekimini sürdürebilmesi olanağı azalacak ve ülkemiz buğday ithalat ikameli bir sürece sürüklenecektir." şeklinde konuştu.
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu, buğday ithalatına sıfır gümrük kararnamesi hazırlandığını iddia etti. Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen, Türkiye'nin elinde, hasat dönemine kadar kullanabileceği 5,5 milyon ton buğday olmasına karşın, buğday ithalatında gümrük vergilerinin sıfırlanması için kararname hazırlandığını bildirdi. Sıfır gümrük vergisi Özmen, hasat dönemine girilirken, sıfır gümrük vergisi ile buğday ithalatına izin verilmesinin, çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülkeye dönük çok olumsuz sonuçları olacağını öne sürerken, uluslararası piyasada fiyatların en yüksek olduğu dönemde ithalat yapılmasının, ülkeyi gereksiz bedel ödeme ile karşı karşıya bırakacağını savundu. Piyasada dengeleri bozacak ve özellikle çiftçiye büyük zararı olacak karar alınırken sektörün görüşünün alınmadığını, ''TMO'nun oyun bozanlık yaptığını'' ifade eden Özmen, ''Dünyanın en büyük un ihracatçısı olarak, şimdiye kadar uluslararası piyasada rekabet edebilmek amacıyla dünya fiyatlarından hammadde temini için TMO'nun sıfır gümrük ile buğday ithalatını destekleyen un sanayicilerinin, bu aşamada, TMO dışındaki aktörler için genel ithalatta buğday ithalatındaki gümrük vergilerinin indirilmesine karşı olduğunu'' söyledi. Geçen sezon, buğday ithal etmeye geç karar verilmesi nedeniyle, TMO'nun 100 milyon dolar fazla bedel ödediğini, şimdi de uluslararası piyasada fiyatların en yüksek olduğu dönemde ithalat yapılmasının ülkeyi gereksiz bedel ödeme ile karşı karşıya bırakacağını öne süren Özmen, ''gümrük vergilerinin düşürülmesinin, limanlarda gemilerde bekletilen 300 bin ton buğday ile ilgili olduğunu düşündüklerini'' de söyledi. Tarım sektöründe dünya piyasalarında, özellikle Rusya'nın geçen yıl Ağustos'ta ihracatını yasaklaması sonrası buğday fiyatlarının hızlı ve sürekli arttığını hatırlatan Özmen, uluslararası piyasada krizin başlaması öncesinde 270 dolar/ton olan buğday fiyatının, bugün yüzde 62 artarak 440 dolar/tona ulaştığını, Türkiye'de ise 550 TL/ton olan buğday fiyatının, yüzde 32 artarak 730 TL/tona çıktığını anlattı. TMO, 100 milyon dolar fazla bedel ödedi Bu süreç boyunca yurtdışı buğday piyasalarında yaşanan olumsuz gelişmelerin yurtiçi piyasalardaki istikrarı etkilememesi ve bu sürecin en az zararla atlatılmasına yönelik olarak TUSAF'ın, Dış Ticaret Müsteşarlığı(DTM) ve TMO ile yoğun işbirliği yaptığını kaydeden TUSAF Başkanı Özmen, şöyle devam etti: ''Federasyonumuz, geçen yıl Ağustos ayından bu yana olumsuz koşulları, toplam ürün tahminlerini ortaya koymuş ve daha o aylarda ülkemizin 1 milyon ton eksiğinin olduğunu 2 Ağustos 2010'da TMO'ya yazılı olarak bildirmiş ve bunun mutlak ithalat yoluyla karşılanması ya da buğday ithalatında gümrüğün kaldırılmasını kamudan talep etmiştir. Başta TMO olmak üzere kamunun tüm ilgilileri, ülkemizde buğday veriminde bir sorun olmadığını, depoların dolu olduğunu belirtmiş ve ihtiyaç halinde ithalatın TMO tarafından yapılacağı beyan edilerek bu talebin önü kesilmiştir. Halbuki TMO Ağustos 2010 tarihinde bugünkü alımlarını yapmış olsaydı, hazinenin kasasından 100 milyon dolar gibi bir fark çıkmayacaktı.''
Un sanayicilerinin gümrük öfkesi Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu, yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atmasının olumsuz etki yapacağını savunarak, "Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir" dedi. ANKA Ankara TUSAF Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, tarım sektöründe dünya piyasalarında, özellikle Rusya'nın 5 Ağustos 2010 itibariyle ihracatını yasaklaması sonrası buğday fiyatlarının hızlı ve sürekli artış gösterdiğini dile getirerek, tüm dünyadaki iklimsel olumsuzlukların buğday arzında sorunlar oluşturduğunu savundu. TUSAF, "Bu olumsuzluklar da buğday tedarik ve fiyatlamalarında sıkıntılara yol açmaktadır. Dünyada krizin başlaması öncesinde 270 dolar/ton olan buğday fiyatı bugün yüzde 62'lik artışla 440 dolar/ton ulaşmış, Türkiye'de 550 TL/ton olan buğday fiyatı buna karşılık yüzde 32'lik yükselişle 730 TL/tona çıkmıştır. Un sanayicilerimiz dünya buğday fiyatlarındaki artışları un üretimimize ve fiyatlara yansıtmamak için büyük bir çaba ve fedakarlık göstermiştir" dedi. "Kamunun harmanın başından bu yana yaptığı uygulamaları takip ediyoruz" Un sanayicilerinin, kamunun harmanın başından bu yana yaptığı uygulamaları takip ederek, sıra dışı fiyat yükselişlerine de meydan vermeden un üretmeye ve piyasa kullanımına sunmaya devam ettiklerini belirten TUSAF, "İnanıyoruz ki ülkemizde buğday bulmakta bir sorun bugün için söz konusu değildir. TMO'nun buğdaydaki stok miktarı ve yaptığı ihaleler ile limanlara buğday getirecek olmasının iç piyasa buğday fiyatlarında yükselişi frenlediği ve istediği gibi yönettiği bir gerçektir. En son İstanbul Halk Ekmek ihalesinin 41.3 TL fiyattan tamamlanması da ekmek fiyatları hususunda bir sorun olmadığı gerçeğini ortaya koymaktadır" dedi. Önümüzdeki hasat dönemine kadar Türkiye'nin buğday sıkıntısı içinde olmadığının aşikar olduğunu belirten Federasyon yöneticileri, "Ancak yeni hasatla birlikte çıkacak olan üretim miktarımıza göre ihtiyacımızda bir eksiklik söz konusu olması halinde, bu miktarın, bugün en pahalı dönemde değil de, kendi hasat dönemimizin ardından Karadeniz bölgelerinin hasada başlaması ile birlikte en ekonomik zamanda yurda girişinin sağlanması gerekmektedir" diye konuştu. "Gümrük vergisinin sıfırlanması girişimi, iç ve dış ticareti ile sektörümüzü açıkta ve çaresiz bırakmıştır" TUSAF, "2010 yılı itibariyle resmi istatistiklere göre un ihracatında dolar bazında dünyada bir numaraya oturmuş sektörümüzün iç ve dış piyasaya çalışan sanayicisi üretim ve ticarete yönelik pozisyonlarını regülasyon kurumu olan TMO'nun politikalarına ve mevcut piyasa gidişatına göre düzenlemiş bulunmaktadır" diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bugün mevcut piyasa koşullarının; aniden, alt yapısı oluşturulmadan ve sektörün en önemli çatı kuruluşu TUSAF ile istişare edilmeden, değiştirilmesine yönelik TMO tarafından başlatılan ve DTM'nin uygun görüş için sunulan gümrük vergisinin sıfırlanması girişimi, iç ve dış ticareti ile sektörümüzü açıkta ve çaresiz bırakmıştır. Bu sebeple yeni hasata 3.5 ay gibi kısa bir zaman kala bu oldu bitti politikalar sektörümüz tarafından uygun bulunmamaktadır." Yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atmasının çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülke menfaatlerine yönelik olumsuz sonuçları beraberinde getireceğini savunan TUSAF yöneticileri, "Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor
sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir" dedi. Buğdayın stratejik bir ürün olduğu ve her geçen gün önemini arttırdığının asla unutulmaması gerektiğini sözlerine ekleyen Federasyon yöneticileri, "Ülkemizdeki buğday üretiminin ve üreticilerin her hangi bir zarara uğratılmasından şiddetle kaçınılmalıdır. Çünkü biz un sanayicileri olarak Türkiye'de buğdayın ekilebilir olmasını destekleyecek politikaların oluşmasından yanayız. Kaldı ki hasada sıfır gümrüklü buğday ithalatıyla girmek çiftçilerimiz açısından son derece olumsuz etkilere sebep olacaktır. Desteklemelerle ayakta duran çiftçimizin buğday ekimini sürdürebilmesi olanağı azalacak ve ülkemiz buğday ithalat ikameli bir sürece sürüklenecektir" ifadelerini kullandı.
UN SANAYİCİLERİ KIZGIN: BUĞDAY İTHALATINDA GÜMRÜĞÜN SIFIRLANMASI BİRLİKTELİĞE VE BARIŞA ZARAR VERİR Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu, yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atmasının çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülke menfaatlerine olumsuz etki yapacağını savunarak, "Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir" dedi. ANKARA (ANKA) Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atmasının çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülke menfaatlerine olumsuz etki yapacağını savunarak, "Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir" dedi. TUSAF Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, tarım sektöründe dünya piyasalarında, özellikle Rusya'nın 5 Ağustos 2010 itibariyle ihracatını yasaklaması sonrası buğday fiyatlarının hızlı ve sürekli artış gösterdiğini dile getirerek, tüm dünyadaki iklimsel olumsuzlukların buğday arzında sorunlar oluşturduğunu savundu. TUSAF, "Bu olumsuzluklar da buğday tedarik ve fiyatlamalarında sıkıntılara yol açmaktadır. Dünyada krizin başlaması öncesinde 270 dolar/ton olan buğday fiyatı bugün yüzde 62'lik artışla 440 dolar/ton ulaşmış, Türkiye'de 550 TL/ton olan buğday fiyatı buna karşılık yüzde 32'lik yükselişle 730 TL/tona çıkmıştır. Un sanayicilerimiz dünya buğday fiyatlarındaki artışları un üretimimize ve fiyatlara yansıtmamak için büyük bir çaba ve fedakarlık göstermiştir" dedi. "KAMUNUN HARMANIN BAŞINDAN BU YANA YAPTIĞI UYGULAMALARI TAKİP EDİYORUZ" Un sanayicilerinin, kamunun harmanın başından bu yana yaptığı uygulamaları takip ederek, sıra dışı fiyat yükselişlerine de meydan vermeden un üretmeye ve piyasa kullanımına sunmaya devam ettiklerini belirten TUSAF, "İnanıyoruz ki ülkemizde buğday bulmakta bir sorun bugün için söz konusu değildir. TMO'nun buğdaydaki stok miktarı ve yaptığı ihaleler ile limanlara buğday getirecek olmasının iç piyasa buğday fiyatlarında yükselişi frenlediği ve istediği gibi yönettiği bir gerçektir. En son İstanbul Halk Ekmek ihalesinin 41.3 TL fiyattan tamamlanması da ekmek fiyatları hususunda bir sorun olmadığı gerçeğini ortaya koymaktadır" dedi. Önümüzdeki hasat dönemine kadar Türkiye'nin buğday sıkıntısı içinde olmadığının aşikar olduğunu belirten Federasyon yöneticileri, "Ancak yeni hasatla birlikte çıkacak olan üretim miktarımıza göre ihtiyacımızda bir eksiklik söz konusu olması halinde, bu miktarın, bugün en pahalı dönemde değil de, kendi hasat dönemimizin ardından Karadeniz bölgelerinin hasada başlaması ile birlikte en ekonomik zamanda yurda girişinin sağlanması gerekmektedir" diye konuştu. "GÜMRÜK VERGİSİNİN SIFIRLANMASI GİRİŞİMİ, İÇ VE DIŞ TİCARETİ İLE SEKTÖRÜMÜZÜ AÇIKTA VE ÇARESİZ BIRAKMIŞTIR" TUSAF, "2010 yılı itibariyle resmi istatistiklere göre un ihracatında dolar bazında dünyada bir numaraya oturmuş sektörümüzün iç ve dış piyasaya çalışan sanayicisi üretim ve ticarete yönelik pozisyonlarını regülasyon kurumu olan TMO'nun politikalarına ve mevcut piyasa gidişatına göre düzenlemiş bulunmaktadır" diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bugün mevcut piyasa koşullarının; aniden, alt yapısı oluşturulmadan ve sektörün en önemli çatı kuruluşu TUSAF ile istişare edilmeden, değiştirilmesine yönelik TMO tarafından başlatılan ve DTM'nin uygun görüş için sunulan gümrük vergisinin sıfırlanması girişimi, iç ve dış ticareti ile sektörümüzü açıkta ve çaresiz bırakmıştır. Bu sebeple yeni hasata 3.5 ay gibi kısa bir zaman kala bu oldu bitti politikalar sektörümüz tarafından uygun bulunmamaktadır." Yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda
adım atmasının çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülke menfaatlerine yönelik olumsuz sonuçları beraberinde getireceğini savunan TUSAF yöneticileri, "Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir" dedi. Buğdayın stratejik bir ürün olduğu ve her geçen gün önemini arttırdığının asla unutulmaması gerektiğini sözlerine ekleyen Federasyon yöneticileri, "Ülkemizdeki buğday üretiminin ve üreticilerin her hangi bir zarara uğratılmasından şiddetle kaçınılmalıdır. Çünkü biz un sanayicileri olarak Türkiye'de buğdayın ekilebilir olmasını destekleyecek politikaların oluşmasından yanayız. Kaldı ki hasada sıfır gümrüklü buğday ithalatıyla girmek çiftçilerimiz açısından son derece olumsuz etkilere sebep olacaktır. Desteklemelerle ayakta duran çiftçimizin buğday ekimini sürdürebilmesi olanağı azalacak ve ülkemiz buğday ithalat ikameli bir sürece sürüklenecektir" ifadelerini kullandı.(anka)
UN SANAYİCİLERİ KIZGIN: BUĞDAY İTHALATINDA GÜMRÜĞÜN SIFIRLANMASI BİRLİKTELİĞE VE BARIŞA ZARAR VERİR 17 Şubat 2011 Perşembe Saat: 14:45 ANKA Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu, yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atmasının çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülke menfaatlerine olumsuz etki yapacağını savunarak, "Bu da sektörün yoğ Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu, yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atmasının çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülke menfaatlerine olumsuz etki yapacağını savunarak, "Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir" dedi. ANKARA (ANKA) Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atmasının çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülke menfaatlerine olumsuz etki yapacağını savunarak, "Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir" dedi. TUSAF Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, tarım sektöründe dünya piyasalarında, özellikle Rusya'nın 5 Ağustos 2010 itibariyle ihracatını yasaklaması sonrası buğday fiyatlarının hızlı ve sürekli artış gösterdiğini dile getirerek, tüm dünyadaki iklimsel olumsuzlukların buğday arzında sorunlar oluşturduğunu savundu. TUSAF, "Bu olumsuzluklar da buğday tedarik ve fiyatlamalarında sıkıntılara yol açmaktadır. Dünyada krizin başlaması öncesinde 270 dolar/ton olan buğday fiyatı bugün yüzde 62'lik artışla 440 dolar/ton ulaşmış, Türkiye'de 550 TL/ton olan buğday fiyatı buna karşılık yüzde 32'lik yükselişle 730 TL/tona çıkmıştır. Un sanayicilerimiz dünya buğday fiyatlarındaki artışları un üretimimize ve fiyatlara yansıtmamak için büyük bir çaba ve fedakarlık göstermiştir" dedi. "KAMUNUN HARMANIN BAŞINDAN BU YANA YAPTIĞI UYGULAMALARI TAKİP EDİYORUZ" Un sanayicilerinin, kamunun harmanın başından bu yana yaptığı uygulamaları takip ederek, sıra dışı fiyat yükselişlerine de meydan vermeden un üretmeye ve piyasa kullanımına sunmaya devam ettiklerini belirten TUSAF, "İnanıyoruz ki ülkemizde buğday bulmakta bir sorun bugün için söz konusu değildir. TMO'nun buğdaydaki stok miktarı ve yaptığı ihaleler ile limanlara buğday getirecek olmasının iç piyasa buğday fiyatlarında yükselişi frenlediği ve istediği gibi yönettiği bir gerçektir. En son İstanbul Halk Ekmek ihalesinin 41.3 TL fiyattan tamamlanması da ekmek fiyatları hususunda bir sorun olmadığı gerçeğini ortaya koymaktadır" dedi. Önümüzdeki hasat dönemine kadar Türkiye'nin buğday sıkıntısı içinde olmadığının aşikar olduğunu belirten Federasyon yöneticileri, "Ancak yeni hasatla birlikte çıkacak olan üretim miktarımıza göre ihtiyacımızda bir eksiklik söz konusu olması halinde, bu miktarın, bugün en pahalı dönemde değil de, kendi hasat dönemimizin ardından Karadeniz bölgelerinin hasada başlaması ile birlikte en ekonomik zamanda yurda girişinin sağlanması gerekmektedir" diye konuştu. "GÜMRÜK VERGİSİNİN SIFIRLANMASI GİRİŞİMİ, İÇ VE DIŞ TİCARETİ İLE SEKTÖRÜMÜZÜ AÇIKTA VE ÇARESİZ BIRAKMIŞTIR" TUSAF, "2010 yılı itibariyle resmi istatistiklere göre un ihracatında dolar bazında dünyada bir numaraya oturmuş sektörümüzün iç ve dış piyasaya çalışan sanayicisi üretim ve ticarete yönelik pozisyonlarını regülasyon kurumu olan TMO'nun politikalarına ve mevcut piyasa gidişatına göre düzenlemiş bulunmaktadır" diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bugün mevcut piyasa koşullarının; aniden, alt yapısı oluşturulmadan ve sektörün en önemli çatı kuruluşu TUSAF ile istişare edilmeden, değiştirilmesine yönelik TMO tarafından başlatılan ve DTM'nin
uygun görüş için sunulan gümrük vergisinin sıfırlanması girişimi, iç ve dış ticareti ile sektörümüzü açıkta ve çaresiz bırakmıştır. Bu sebeple yeni hasata 3.5 ay gibi kısa bir zaman kala bu oldu bitti politikalar sektörümüz tarafından uygun bulunmamaktadır." Yeni hasada az bir zaman kalmışken kamunun buğday ithalatında gümrüğün sıfırlanması konusunda adım atmasının çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye ve ülke menfaatlerine yönelik olumsuz sonuçları beraberinde getireceğini savunan TUSAF yöneticileri, "Bu da sektörün yoğun rekabetten dolayı zor sağladığımız birlikteliğine, barışına, piyasa istikrarına ve dokusuna çok büyük zararlar verecektir" dedi. Buğdayın stratejik bir ürün olduğu ve her geçen gün önemini arttırdığının asla unutulmaması gerektiğini sözlerine ekleyen Federasyon yöneticileri, "Ülkemizdeki buğday üretiminin ve üreticilerin her hangi bir zarara uğratılmasından şiddetle kaçınılmalıdır. Çünkü biz un sanayicileri olarak Türkiye'de buğdayın ekilebilir olmasını destekleyecek politikaların oluşmasından yanayız. Kaldı ki hasada sıfır gümrüklü buğday ithalatıyla girmek çiftçilerimiz açısından son derece olumsuz etkilere sebep olacaktır. Desteklemelerle ayakta duran çiftçimizin buğday ekimini sürdürebilmesi olanağı azalacak ve ülkemiz buğday ithalat ikameli bir sürece sürüklenecektir" ifadelerini kullandı.(anka) (BRŞ/ÖMR)