Bağımlılık Genetiğinde Yeni Gelişmeler



Benzer belgeler
Açıklama Araştırmacı: Yok. Danışman: Yok. Konuşmacı: Yok

12. SINIF KONU ANLATIMI 7 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Boğaziçi Üniversitesi

Gen haritasının ne kadarı tamamlandı DNA'nın şimdiye kadar yüzde 99'u deşifre edildi.

SNP TEK NÜKLEOTİD POLİMORFİZMLERİ (SINGLE NUCLEOTIDE POLYMORPHISMS)

FEN ve TEKNOLOJİ / GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ. GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Önemi

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

Tıbbın Geleceğine dair.. Genetik Testler ve Kişiselleşmiş Tıp Anlayışı. B. Aysin Sermen

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması

Davranış ve Nörogenetik

KALITIM #12 MODERN GENETİK UYGULAMALARI (BİYOTEKNOLOJİ) SELİN HOCA

Anksiyete Bozukluklarında Genom Boyu Asosiyasyon Çalışmaları

ADIM ADIM YGS LYS. 93. Adım KALITIM -19 MODERN GENETİK UYGULAMALAR

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

1. ÜNİTE : HÜCRE BÖLÜNMESİ VE KALITIM

fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

Nöronal Plastisite Paneli

DNA ve Özellikleri. Şeker;

FAZ II Enzimlerine bağlı genetik polimorfizmler - 1

KANSER TANIMA VE KORUNMA

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın

Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik. Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda bulunmasıdır.

Mendel Dışı kalıtım. Giriş

BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test

Populasyon Genetiği. Populasyonlardaki alel ve gen frekanslarının değişmesine neden olan süreçleri araştıran evrimsel bilim dalı.

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

Sağlıklı ve Uzun Yaşamak için

TEOG1 DENEME SINAVI 1 ( DNA, Mitoz, Mayoz Kapsamlı)

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK

HÜCRE BÖLÜNMESİ VE KALITIM

HALK SAĞLIĞI ANABĠLĠM DALI. Ders adı : Endokrin çevre bozucular ve tarama programı

This information (23) on X-linked genetic disorders is in Turkish X bağlantılı Genetik Hastalıklar (İngilizce'si X-linked Genetic Disorders)

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet

Epigenetik ve Kanser. Tayfun ÖZÇELİK Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü

ETKİN İLAÇ KULLANIMINDA GENETİK FAKTÖRLER. İlaç Kullanımında Bireyler Arasındaki Genetik Farklılığın Mekanizması

KOAH Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

8. Sınıf Fen ve Teknoloji

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Kanser Tedavisi: Günümüz

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

Nedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler:

Otozomal Baskın Kalıtım (Autosomal Dominant Inheritance) nedir?

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

nikotinik reseptörler rler ve sigara Dokuz Eylül Üniversitesi kları AD. Sunum planı Bağı Nikotin bağı

MS TE BESLENME VE EGZERSİZ. Dr. Özlem Taşkapılıoğlu

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

Sınıf ; Çalışma yaprağı 3

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER

Dersin Amacı. Başlıca hücresel sinyal yolaklarının öğrenilmesi Sinyal yolaklarının işlevleri hakkında bilgi sahibi oluynmasıdır.

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

GENETİK ALGORİTMALAR. Araş. Gör. Nesibe YALÇIN BİLECİK ÜNİVERSİTESİ

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

Beynin Anatomik Açıdan İncelenmesi ve Beyin Sisteminin İşleyişi

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

[BİROL BAYTAN] BEYANI

Herediter Meme Over Kanseri Sendromunda. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tı p Fakültesi T ı bbi Genetik Anabilim Dalı

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

Moleküler biyolojiye giriş. Doç.Dr.Pınar AKSOY SAĞIRLI

Tıpta Kusursuzluğa Doğru Yaklaşım (Precision Medicine)

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

hendisliği BYM613 Genetik MühendisliM Tanımlar: Gen, genom DNA ve yapısı, Nükleik asitler Genetik şifre DNA replikasyonu

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Genetik Kavramlar Sekizinci baskıdan çeviri Klug, Cummings, Spencer

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Psikofarmakolojiye giriş

A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ

Biyoteknoloji ve Genetik I Hafta 13. Ökaryotlarda Gen İfadesinin Düzenlenmesi

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD

FEN ve TEKNOLOJİ / KALITIM KALITIM İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

CANLILARDA ÜREME. Üreme canlıların ortak özelliğidir. Her canlının kendine benzer canlı meydana getirebilmesi üreme ile gerçekleşir

Diyabet nedir? Ensülin nedir?

Fizyoloji ve Davranış

Farmakogenetik Dr. Pınar Saip İ.Ü.Onkoloji Enstitüsü

SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ. Prof. Dr. Erdal ZORBA

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

İYOT EKSİKLİĞİ NEDİR?

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Şiddetin nöropsikolojik, biyolojik ve genetik kökenleri

Biyoloji = Canlı Bilimi. Biyoloji iki ana bölümden oluşur:

TRANSKRİPSİYON AŞAMASINDA KROMATİN YAPININ DÜZENLENMESİ

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ

CİNSİYETE BAĞLI KALITIM

Hepatit B ile Yaşamak

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ

Transkript:

Bağımlılık Genetiğinde Yeni Gelişmeler Arzu Dalmış Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, AMATEM

Aile, ikiz, evlat edinme çalışmaları 1970 lerden beri aile, evlat edinme ve ikiz çalışmaları yapılarak moleküler genetik tekniklerinin yardımıyla, alkol bağımlılığının kalıtsal yönüne ilişkin güçlü bulgular elde edilmiştir Birinci derece akrabalarında alkol bağımlılığı bulunanlar, bulunmayanlara göre bağımlılık geliştirme açısından 3-4 kat daha fazla bağımlılık geliştirme riskine sahiptir. (Ferguson R.A., Goldberg D.M. 1997)

Aile, ikiz, evlat edinme çalışmaları MZ da (%60) DZ da (%39) göre daha sık oranda AKB oldugu bildirilmistir. Kendler KS, 1992 Lin SW, 2005 Biyolojik babalarında alkol problemi olan evlat edinilmis çocuklarda yüksek alkol kullanım oranı saptanmıştır. Clonninger CR, 1981

Cloninger in katkısı, 1987 Tip 1: %75, genetik geçiş var ancak ortaya çıkışı çevresel faktörlerle Tip 2: Genetik etkilenme ön planda, agresif davr, antisosyal özellikler Tip 3: Genetik etkilenme belirgin ancak antisosyal özellikler eşlik etmiyor (Hill SY,1993)

Alkol dehidrogenaz (ADH) Aldehit dehidrogenaz (ALDH) Beyaz ırkda alkole karşı kızarma tepkisi %5, Amerikan yerlileri ve mongoloid ırkda %80 Japon ırkında oldukça sık görülen atipik ADH, etanolü asetaldehide hızlı okside ederek alkol duyarlılık belirtilerini oluşturur. ALDH2 nin varyant biçimi olanlar asetaldehidi çabuk metabolize edememektedir.

Alkol dehidrogenaz (ADH) geni ADH 1B*2 ve ADH 1B*3 alellerinin enzim aktivitesini değiştirdiği gösterilmiştir. (Agarwal DP, 2001) Alkol bağımlılarında ADH 1B*2 ve ADH 1C*2 alellerinin daha az gözlendiği, ADH 1B*2 alelinin alkol içme miktarı ile ilgili olduğu (Neumark YD ve ark,1998) ADH 1B*3 ve ADH 1C*2 alellerinin alkol bağımlılığına karşı koruyucu olduğu bildirilmiştir (Edenberg HJ ve ark, 2006).

Aldehit dehidrogenaz (ALDH) geni ALDH2*2 alelinin varlığı enzim aktivitesinde bozukluğa, bu durumda allele sahip olan bireylerin asetaldehidin toksik etkilerine daha fazla maruz kalmalarına neden olmaktadır. Özellikle bu allelin daha sık gözlendiği Asya toplumlarında genin alkol bağımlılığına karşı koruyucu olduğu bildirilmiştir (Chen WJ ve ark, 1996)

Ödül Eksikliği Sendromu yeme ve üreme gibi doğal ödüller bağımlılık yapıcı ilaçlarla oluşturulan doğal olmayan ödüller frontal lob ve nükleus akumbensden DA salınmasına neden olur. Başlıca DA olmak üzere, DA nöronlarını modifiye eden serotonin, norepinefrin, GABA, opioid ve kannabinoid gibi nörotransmitterlerin genlerindeki bir defektin Ödül Eksikliği Sendromu na neden olduğu söylenmektedir. (Comings DE ve Blum K, 2000) Ancak çevresel ve genetik faktörler kişilerin bir kısmının bu maddelere bağımlı olmasına bir kısmının olmamasına neden olur.

mezolimbik ödüllendirme sistemi Alkol, ventral tegmentumdan nükleus akumbense uzanan dopaminerjik yolakda DA salınmasına neden olur

D2 geni, 11 q22-23 kromozomunda lokalizedir. (Grandy,1989)

1990, Blum, ilk keşif, ödül geni Daha önce alkol bağımlısı olan ve olmayan 35 er kadavranın frontal korteks gri cevherinde gen polimorfizmini değerlendirmişlerdir. Alkol bağımlılığı ile olası polimorfik ilişkiyi araştırmak için ALD, MAO, tirozin hidroksilaz ve D2 reseptörleri incelendiğinde sadece D2 reseptör polimorfizmi (TaqI) alkol bağımlılığı ile ilişkili bulunmuştur. Özellikle TaqI A1 alleli alkol bağımlılarında %77 oranında saptanmıştır. Alkol bağımlısı olmayanlarda ise A1 allelinin yokluğu % 72 oranında bulunmuştur. (Blum K, Noble EP ve ark, JAMA, 1990)

A1 allel sıklığı alkol bağımlısı olmayanlarda % 21, hafif derecede alkol bağımlılarında % 34, şiddetli derecede alkol bağımlılarında % 63 A1 alleli, santral sinir sisteminde dopaminerjik aktiviteyi azaltmakta ve kişiyi pozitif pekiştirici etkiyi aramaya teşvik etmektedir. (Noble EP, Blum K ve ark, Arch Gen Psychiatry 1991)

DRD2 TaqI A1 alleli beyinde azalmış DA res sayısı ile ilişkili (Noble EP, 2003) Alkol bağ da nuk kaudatda D2 res sayıları kontrollere göre anlamlı derecede az, detok süresince de bu değişmiyor, Yani alkol bırakmayla düzelmemesi bize D2 res azlığının sürecin başından beri olduğunu hatta bağımlılığa yatkınlaştırıcı bir faktör old gösterebilir. (Volkow ND ve ark,2002) DRD2 TaqIA1 alleline sahip kişiler daha çok alkol tüketmekte ve problemler daha erken yaşta başlamaktadır. (Connor JP, 2002; Connor JP, 2008) Dolayısıyla DRD2 TaqIA1 alleline sahip kişiler beyindeki azalmış dopaminerjik eksikliği kompanse etmek için daha çok alkol almaktadır. Alkolle ilişkili medikal hastalıklara daha tutulmaktadırlar. DRD2 TaqI A1 genotipi alkol bağımlılarında mortalite riskini artırmaktadır. (Berggren U, 2010)

DRD2 geninin TaqI A aleli, alkol ve madde bağımlılığı, sigara içme, obesite, kompulsif kumar ve birçok kişilik özellikleriyle (yenilik arama, zarardan kaçınma, ödülle ilişkili impulsivite, antisosyal özellikler) ilişkili olduğunu göstermiştir. (Noble EP ve ark, 1998) Çoğul madde (sigara, alkol, eroin, cocain, esrar, amfetamin) bağımlılığında TaqIA1 ve TaqIB1 allel prevalansı kontrollere göre daha yüksek. (O Hara BF ve ark,1993; Smith SS ve ark, 1992)

Nikotin A1 allel prevalansı sigara içmeyenlerde, eski içicilerde ve içenlerde tedrici olarak artmaktaydı. Ayrıca A1 hem içenlerde hem de eski içicilerde içmeyenlere göre anlamlı derecede daha fazlaydı. (Noble EP,1994) A1 veya B1 alleli taşıyanlarda başlama yaşı daha küçüktü. Ayrıca bu allelleri taşıyanlar taşımayanlara göre daha fazla bırakma girişiminde bulunmuştu, bu da neden bazı kişilerin bir türlü bu maddeden uzak duramadığının açıklar. (Spitz MR,1998)

Bazı çalışmalarda alkol bağımlılığı ile DRD2 geninin Taq I A alleli (Blum, 1990; Noble, 1991; Noble, 1998; Ferguson, 1997; Noble, 2000; Lu, 2001; Connor, 2002) veya Taq I B alleli (Blum, 1993; Noble, 1998; Lu, 2001 ) ile ilişki saptanırken, bazı çalışmalarda bu ilişki gösterilememiştir (Bolos,1990; Gelernter, 1991; Gelernter, 1999; Sander, 1999; Blomqvist, 2000; Pastorelli, 2001; Matsushita, 2001; Karaoğuz, 2004). İki metaanalizin sonuçları ise anlamlı ilişki olduğunu doğrulamıştır. (Cloninger, 1991; Noble, 2000).

DRD2 TaqIA Ülkemizde yapılan çalışmalar Tip 2 alkol bağımlıları (n:52) ve alkol bağımlısı olmayanlarda (n:93) DRD2 TaqI A1 allel sıklığı açısından anlamlı bir fark saptanmamıştır (Karaoğuz ve ark. 2004) Alkol bağımlıları (n:64) ile alkol bağımlısı olmayan (n:54) bireyler, DRD2 TaqI A1 ve B1 minör allelerinin sıklığı açısından anlamlı fark göstermedi. Alkol bağımlılarında kişilik özellikleriyle DRD2 geninin TaqI A1 ve B1 minör alleleri arasında ilişki saptanmadı. (Dalmış ve ark,2005, tez çalışması)

Bu çelişkili sonuçların çeşitli nedenleri olabilir: 1. Kontrol grubunun seçiminde farklılıklar 2. Şİddetli derecede alkol bağ. (sirotik) çalışmaya alınmaması 3. Etnik köken ve ırk farklılıkları (Stratification bias) 4. Örneklemin küçük olması 5. Alkol bağımlılığı etyolojik ve klinik açıdan çeşitliliği olan bir hastalıktır. Bu nedenle DRD2 geni, yalnız alkol bağımlılığının spesifik bir alt tipi ile (erken başlangıçlı tip, şiddetli tip ve benzeri) ilişkili olabilir. 6. Çevresel etkenler (din) 7. Multigen kalıtımı 8. Epigenetik faktörler

Tedaviyle ilişkisi Daha az D2 reseptörüne sahip olan A1+ kişilerin A1- olanlara göre pekiştirici etkiyi elde etmek için dopaminerjik ödül yolaklarının sürekli uyarılmasına, dolayısıyla daha yüksek doz alkole ihtiyaç duydukları saptanmıştır. Ayrıca tedavi sonucuna bakıldığında A1+ allel taşıyan alkol bağımlıları taşımayanlara göre daha kötü prognoza sahip oldukları görülmüştür (Noble EP, 1996). Wiesbeck ve arkadaşlarının çalışmasında, alkol bağımlılarının yatırılarak detoksifikasyon tedavisinden sonraki bir yıllık izleminde arınık kalma veya nüks oranlarının DRD2 veya DRD3 gen varyantları ile ilişkili olmadığı gösterilmiştir (Weisbeck CA ve ark, 2003).

Tedaviyle ilişkisi Metadon tedavisi başarısız sonuçlanan bağımlıların, başarıyla tedavi edilenlere göre 4 kat daha fazla A1+ alleline sahip oldukları görülmüştür (Lawford BR ve ark, 2000) (Noble EP,1998) Bu nedenle opioid bağımlılarında tedavi öncesi opioid kullanımı ve tedavi sonuçlarını öngörmede DRD2 genotipik farklılıkları önemli olabilir.

Tedavi çalışmaları Eğer A1+ kişilerin beyninde DRD2 res daha az ise ve sssde dopaminerjik durum (ton) daha zayıflamışsa, bromokriptin gibi D2 res agonistleri A1+ alkoliklerde A1- alkoliklere göre daha yararlı olabilir miydi? BRO A1+, BRO A1-, PLA A+, PLA A-. Craving ve anksiyetede en büyük ve anlamlı azalma BRO A1+ de oldu. Ayrıca BRO A1+ olanların tedavide kalma oranı PLA A1- e göre sign daha yüksekti. Bu A1+ olanların ye oranla tedaviye daha uyumlu olduğunu gösterir. Bu da DRD2 geotipinin tedavi sonucunu farklı açılardan etkilediğini akla getirir. (Lawford BR,1995)

Bağımlı beyinde gen ekspresyonu değişikliği Uzun süreli bağımlılık yapıcı madde kullanımı, beyin fonksiyonlarında, birey maddeyi almayı bıraktıktan sonra da devam eden süregen değişikliklere yol açar. Bağımlı beyni, bağımlı olmayanın beyninden, beyin metabolik aktivitesindeki değişiklikler, reseptör mevcudiyeti, gen ifadesi (ekspresyonu) ve madde ile ilgili uyaranlara verdiği yanıtla açık şekilde farklılıklar gösterir. Bağımlılığın beyin yapısındaki ve fonksiyonlarındaki değişikliklerle sonuçlanması bağımlılığı esas olarak beyin hastalığı yapar. Beyindeki metaforik şalter, uzamış alkol ya da madde kullanımından sonra atıyor gibi görünmektedir. Başlangıçta madde kullanımı istemli bir davranışken, bu şalter attığında, birey kompulsif alkol veya madde arayışı ve kullanımıyla karakterize bağımlılık durumuna geçer. (Leshner A.I. Addiction is a brain disease, and it matters. Science. 1997)

Alkolik beyinde gen ekspresyonu Dodd PR ve ark, 2004,Addictive Behaviours Res ve taşıyıcı farmakolojisi bazı genlerle belirlenir Bazı genotipler, superior frontal korteksde inhibitör-eksitatör dengeyi değiştirerek bu bölgedeki eksitotoksisiteyi artırabilir. ADH3-1,1 genotipi NMDA res ekspresyonunu değiştirerek eksitotoksisiteyi artırabilir DRD2B genotipi GABA A subunit protein ekspresyonunu değiştirerek uzun süre alkol alındığında beyinde eksitotoksik olaylara aracılık eder. Hem alkol tüketimi reseptörün subunit kompozisyonunu değiştirir hem de alkole ırsi olarak yatkın bireyler isoformların farklı popülasyonlarını içerir.

Genler Vücudumuzda 75 trilyon hücre var. Her hücre çekirdeğinde ise insanın fiziksel ve sağlık durumunu belirleyen kromozomlar, kromozomlarda da 3,2 milyar yapıtaşı (ATCG) ihtiva eden DNA molekülü vardır. Buna genetik şifre denir. Üzerindeki yapıtaşı gruplaşarak 25.000 civarında geni meydana getirir.

İnsan genom projesi 18 ülkenin destek verdiği Human Genom Projesi, 1990 yılının Ekim ayında başladı. Projenin amacı insanın gen haritasının, yani genetik şifresinin çözülmesini sağlamak: insan DNA sında bulunan 3 milyar kadar baz çiftinin dizilimini ve bunların % 2-5 ini oluşturan genlerin yerini bulmaktı. 2003 de tamamlandı Dış görünüşümüzdeki onca farklılığa rağmen, aslında biz insanların kalıtsal yapısı büyük ölçüde birbirine benzer. İnsanların DNA yapılarının %99, 9 u ortaktır. Tek yumurta ikizleri dışında iki insanın genomu arasında sadece yüzde 0.1'lik fark var. Ahmet'i Ahmet, Ayşe'yi Ayşe yapan genetik şifredeki bu farka polimorfizm deniyor.

DNA, bir insanın göz renginden ten rengine, vücut yapısından boyuna kadar çeşitli fiziksel özelliklerini belirlemenin yanı sıra sağlığı ve yaşam süresi konusunda da önemli rol oynuyor.

Genomdaki küçük değişiklikler, insanları uzun, kısa, şişman, ince, sarışın, kızıl veya bazılarını sağlıklı, bazılarını çok hasta yapmaya yetiyor. 3 milyon harften oluşan sıtma kodunun içindeki bir A harfi yerine G harfi koyulursa, hastalık öldürücü hale geliyor.

Bir insanın 40 yaşına geldiğinde akciğer kanseri olacağı veya 45 yaşına geldiğinde Alzheimer hastası olacağı genlerinde yazılıdır. Eğer bu gen kozatif denilen kesin bir gense o kişi ne yaparsa yapsın istediği kadar sigara içmesin veya matematik profesörü olsun o hastalığa yakalanmaktadır. Bir de yatkınlık genleri vardır. Yani hastalığa yatkınlık genetik olarak geçer. Eğer kişi kendisine iyi bakarsa, dengeli beslenir, kötü alışkanlıklardan uzak durur, sakin ve huzurlu bir hayat sürerse genetik olarak aday olduğu halde hasta olmayabilir. Gen haritasının (Genom) çıkarılması bu gerçeği değiştirme yönünde önemli bir adım olmuştur.

Genomik tıp, yalnızca genlerin keşfiyle değil, kodlanan proteinin işlevi ile de ilgileniyor. Fakat iş burada da bitmiyor. DNA şifresinden, son ürün proteine giden uzun yolda pek çok değişik kontrol mekanizması da devreye giriyor. Hücre içindeki hassas kontrol mekanizmaları, doğru zamanda, yerde, miktarda, doğru proteini üretmek üzere kodlanmış. Bir genin varlığı her zaman kodladığı proteinin de var olacağı anlamına gelmiyor. Örneğin, alkolle hiç tanışmamış bir bireyin taşıdığı alkolizm geni, hiçbir etki göstermeyebiliyor. Genlerin ve kodladıkları proteinlerin yanı sıra, bunların birbirleriyle ilişkisini de çözümlemek gerekiyor. Genom haritamız çıktığında elimizde nerede, ne zaman, nasıl, ne kadar çalıştığını belirlememiz gereken binlerce protein olacak.

Gen Tedavisi : Hastalara tedavi edici genleri aktararak ya da zararlı olan genleri etkisiz hale getirerek (kronik) sağlık problemlerinin çözülmesine gen tedavisi denir. Önümüzdeki yıllar tıptaki erken tanı ve tedavi uygulamalarında büyük değişimlere gebedir. Hipotez şöyle: Gen taşıyıcılar geliştirilecek gen tedavisi gerçekleştirilecek örnek olarak bağımlılık geni taşıyan çocuğun genlerindeki o şifre iptal edilecek ve çocuk o yaşa geldiğinde bağımlı olmayacak.

Genetik Mühendisliğinin Amacı ve Yapılan Çalışmalar 1. Canlıların özürlerinin giderilmesini sağlamak 2. İnsandan insana ya da hayvandan insana doku ve organ naklinin yapılması 3. Daha verimli ve dayanıklı hayvan ve bitki türlerinin ve ürünlerinin elde edilmesi (GDO) 4. Bedensel ve kalıtsal hastalıklarının tedavi edilmesini sağlamak 5. Şeker (diyabet) hastalığının tedavisinde kullanılan insülin hormonunun bakteriden üretilmiştir. 6. Alkolizm, madde bağımlılığı, suça yatkınlık gibi sorunların, insanın genetik yapısının değiştirilmesi ile ortadan kaldırılmaya çalışılması 7. Genetik kopyalama (klonlama) yapılmasını sağlamak (1975-1997- Dolly Patron) 8. Gen tedavisi uygulamasının yapılmasını sağlamak 9. İnsanın genetik şifresinin çözümlenmesi

Hastalık geni bulma geni bulundu! Bağımlılığın kalıtsal yönünü tek bir gen değil birçok minör genin birbiriyle etkileşimi açıklayabilir.

Genom çapında asosiyasyon (GWA) çalışmaları Alkol bağımlıları (European-Americans) Metamfetamin bağımlıları (Asians) Nikotin bağımlıları (European) Kontrollerle karşılaştırılmış, hayvan çalışmalarıyla da bulgular desteklenmiştir. Madde bağımlılığına, ortak allelik varyantların poligenik olarak katkıda bulunduğu belirlenmiştir. Uhl GR ve ark, 2008

GWA çalışmaları Madde bağımlılığına yatkınlık genleri 4, 5, 9, 10, 11 ve 17. kromozomlarda aldehyde dehydrogenase (ADH), nicotinic acetylcholine receptor (nachr) subunits, GABAA (gamma-aminobutyric acid A) receptor subunit 2 (GABRA2), ankyrin repeat and kinase domain containing 1 (ANKK1), Neurexin genleri Ming D. Li ve Margit Burmeister, 2009

NRCAM: neuroglian-related cell adhesion molecule (neuronal cell adhesion molecule) Bu moleküller kendi aralarında olusturdukları homotipik adezyonla sinir sisteminin gelisiminde; özellikle akson uzaması ve nöral bağlantıların sağlanmasında rol oynar. Adezyon molekülleri, hücreleri birbirine bağlamanın yanısıra sinyal iletiminde de rol alır. Genom taramasında gelişmekte olan beyinde ve erişkin beyninde nöronal bağlantı oluşumunda bireysel faklılıklara neden olan bazı adezyon molekülleri (NrCAM, neurexin) saptandı. (Ishiguro H, 2006)

drug memories maddeyle ilişkili anılar Çoğu kişide bağımlılık kademeli olarak gelişir: deneme düzenli kullanma kötüye kullanım bağımlılık Tekrar kullanmaya neden olan anılar, yani belletici süreçler (mnemonic processes) ve bilişsel işlevler (working memory) bağımlılık gelişiminde önemli. (Uhl GR,2004) NrCAM geni, bağımlılıkla ve belletici süreçlerle ilgili beyin bölgeleri (hipokampüs, frontal lob) volümünü etkileyerek bağımlılık yatkınlığına genetik olarak etki ediyor olabilir. (Uhl GR, 2006)

Epigenetik DNA nın yapısı ve nükleotidlerin dizilişi bir canlının tüm hücrelerinde aynı olmakla birlikte, hücreler arası farklılıklar gen ifadesindeki değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Bu değişikliklere epigenetik düzenekler aracılık etmektedir. Bir karaciğer hücresi ile bir kas hücresi, tamamen aynı genotipi paylaşırlarken birbirinden farklı ve bağımsız hücre fonksiyonlarına sahiptirler. Epigenetik düzenekler DNA kodunda herhangi bir değişiklik olmaksızın metilasyon, asetilasyon ve fosforilasyon gibi düzeneklerle gen aktivitesinin değişmesini içerir.

Epigenetik Irsi (kalıtımsal) olup genetik olmayan fenotipik varyasyonları incelemektedir. Bu değişiklikler hücreyi ya da organizmayı doğrudan etkilemektedir ancak, DNA dizisinde hiç bir değişiklik gerçekleşmemektedir.

Tamamen aynı genotipe sahip tek yumurta ikizlerinin, nasıl olur da hastalıklara genetik yatkınlıkları farklı olur? Çevremiz ve de yaşam tarzımız bizi (gen ifademizi dolayısıyla bizi) ne kadar, nasıl etkiler? İkiz kızkardeş: Arzu-- Finlandiya Aslı-- Suudi Arabistan Epigenetik düzenekler beslenme, annenin bakım/davranış özellikleri, hormonlar, alkol ve ilaçlar gibi çeşitli çevresel uyaranlardan etkilenmektedir. Örneğin beslenme, DNA metilasyonu yoluyla gen ekspresyonunu etkileyebilmektedir. Bu etkiler bizden sonraki kuşaklara da aktarılır mı?

AGUOTİ FARELERİ Tipik olarak, aguoti faresi doğurduğu zaman, yavruların çoğu ebeveynlerine tamamen benzerler: sarı, şişman ve yaşamı kısaltan hastalıklara karşı hassas. Ancak, Jirtle ve Waterland ın deneyindeki ebeveyn fare, tamamen farklı görünen yavrular üretti. Bu genç fareler zayıf ve kahverengi idi. Dahası, ebeveynlerinin kansere ve diyabet hastalıklarına hassaslıklarını göstermediler ve dinç bir ihtiyarlık yaşadılar. Aguoti geninin etkileri silinmişti. Dikkate değer şekilde, araştırmacılar farenin DNA sının tek bir harfini değiştirmeden bu dönüşümü gerçekleştirdiler. (Jirtle R ve Waterland R,2000)

Annenin diyetini değiştirdiler. Gebe kalmasından hemen önce başlayarak, Jirtle ve Waterland bir anne fare test grubunu bir gene yapışıp onu kapatabilen küçük kimyasal kümeler olan metil donörleri bakımından zengin bir diyetle beslediler. Bu moleküller çevrede yaygındır ve soğan, sarımsak, pancar ve çoğunlukla hamile kadınlara verilen besin destekleri dahil bir çok gıdada bulunur. Anneler tarafından tüketildikten sonra, metil donörler embriyo kromozomları geliştirmek ve kritik agouti geni için çalışmaya başladılar. Anneler agouti genini çocuklarına sağlam aktardılar, ama metilce zengin hamile diyetleri sayesinde, gene, genin sağlığa zararlı etkilerini azaltan kimyasal bir anahtar (elektrik düğmesi) eklediler.

Alkol bağımlılığı tipleri Tip 1: epigenetik tip Tip 2: genetik tip

Alkolizm epigenetiği DNA metilasyonunda artışın alkol bağımlılığı ve aşerme (craving) ile ilişkili olduğu, DNA metilasyonunun alkol dehidrogenaz (ADH) geninin ekspresyonun etkilediği, insanlarda epigenetik düzeneklerin bağımlılık gelişiminde etkili olduğu bildirilmiştir. (Tsankova N ve ark. Epigenetic regulation in psychiatric disorders. Nat Rev Neurosci 2007)

İnsan epigenom projesi Japonya, Avrupa ve ABD deki araştırma merkezlerinin hepsi böyle bir projenin zorluğunu belirlemek için bireysel pilot çalışmalara başladılar. Erken işaretler teşvik edici. Haziran 2009 da, Avrupa İnsan Epigenom Projesi üç insan kromozomunun epigenetik modelleri ile ilgili verileri yayınladı. Son zamanlarda epigenetik modellerin şifrelerini çözmek için uluslar arası bir epigenom projesi fikri ortaya atıldı.

MDS (MiyeloDisplastik Sendrom) hastalarıyla 2006 ve 2007 de yapılan deneysel epigenetik tedavi çalışmalarında hastaların %50 si tamamen iyileşmiş, hiç bir yan etki görülmemiştir. 2008 yılının başlarında FDA tarafından kabul edilen desitabin adlı epigenetik etkili kimyasal, Amerika'da ve Avrupa'da "dacogen" ticari ismiyle piyasaya sürülmüştür. Gelecekte bağımlılık tedavisinde epigenetik ilaçlar neden olmasın!

Özet Aile, ikiz, evlat edinme çalışmaları Enzimlerle ilgili: ADH ve ALDH genotipleri Moleküler genetik : DRD2, DRD4 GWA: Madde bağımlılığına yatkınlık genleri 4, 5, 9, 10, 11 ve 17. kromozomlarda. ADH, nachr, GABRA2, ankyrin repeat and kinase domain containing 1 (ANKK1), Neurexin, NrCAM Epigenetik

Son söz Ebeveynlerimizden miras aldığımız şey kromozomlardır ve kromozomlar sadece yüzde 50 DNA dır. Diğer yüzde 50 protein moleküllerinden oluşur ve bu proteinler epigenetik işaretleri ve bilgiyi taşır. Kişinin diyeti, davranışı veya çevresi tarafından yapılan epigenetik değişiklikler uzak geleceğe yansıtılabilir. Basitçe ifade edersek ve ne kadar garip görünürse görünsün, bugün yediğimiz ve içtiğimiz şey büyük - büyük torunlarımızın sağlığını ve davranışını etkileyebilir.