Trakeal Stenozun Rijit Bronkoskop ve Balon Dilatasyonla Tedavisinde Total İntravenöz Anestezi Kullanımı: Dört Olgunun Sunumu

Benzer belgeler
OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

GİRİŞ. Serebral Oksimetre (NIRS) kardiyak cerrahide beyin oksijen sunumunun monitörizasyonunda sıklıkla kullanılmaktadır

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel*

Göğüs Cerrahisi Onur Genç. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Çalışmaya dahil edilme kriterleri

Pediatrik Havayolu Yönetimi

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç

Terapötik bronkoskopi ile tedavi edilen postentübasyon trakea stenozları: Beş olgu sunumu

DEĞİŞİK TAZE GAZ AKIM HIZLARININ PEROPERATİF KAS GEVŞETİCİ TÜKETİMİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU

Konjestif Kalp Yetmezliğinde Solunum Desteği. Uzm. Dr. Nil ÖZYÜNCÜ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Hazırlayan: Hatice Şentürk Acıbadem Bursa Hastanesi Klinik Eğitim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 01/08/2016

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Myastenia Gravis Olgularında Deksmedetomidin-Propofol ile Kas Gevşetici Kullanılmaksızın Anestezik Yaklaşım (Olgu Serisi)

FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Taner KÜÇÜKCERİT, Atakan ERKILINÇ. Halide OĞUŞ, Füsun GÜZELMERİÇ, Tuncer KOÇAK Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

UFUK ÜNİVERSİTESİ ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ PROGRAMI UYGULAMA DOSYASI

Akış: Organ İskemilerinin Erken Tanısında Yeni Bir Uygulama: Laser Speckle Görüntüleme

Postentübasyon Trakeal Stenozlar

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel, Füsun Güzelmeriç, Tuncer Koçak

Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

GEBELİK VE PULSATİL AKIM EŞLİĞİNDE KARDİYOPULMONER BAYPAS

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Tarih Konunun Adı Öğretim Üyesi

ST YÜKSELMESİZ AKUT KORONER SENDROMDA GİRİŞİMSEL TEDAVİ STRATEJİSİ

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyak Yoğun Bakım Sertifika Programı

MEKANİK VENTİLASYON - 2

Trakea rezeksiyonu uygulanan 42 olgunun analizi Analysis of 42 patients who underwent tracheal resection

NIMV Preoksijenizasyon,FOB, DNI. kları Solunum YBU

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi Teknikerlği Ders Programı. Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ANESTEZİ PROGRAMI DÖNEM İÇİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU

Dr. Akın Kaya. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Solunum Yoğun Bakım Ünitesi

Sağ Pnömonektomiden On Üç Yıl Sonra Bronkoplevral Fistül ve Rijit Bronkoskopi

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü

Endobronşiyal Brakiterapi

13/05/15 OBEZİTE CERRAHİSİNDE ANESTEZİ YÖNETİMİ SUNU PLANI HASTA TRANSFERİ VE POZİSYON

SOLUNUM SİSTEMİ HASTALARINDA EVDE SAĞLIK UYGULAMALARI

Adaptive Support Ventilation (ASV) Doç. Dr. Cenk KIRAKLI

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Noninvazif Mekanik Ventilasyon Kime? Ne zaman?

Türk Yoğun Bakım Derneği Mekanik Ventilasyon Kursu Şubat 2010, İstanbul.

Trakea stenozlarında tedavi yaklaşımları: On beş olgunun analizi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ (TARD) ANESTEZİ UYGULAMA KILAVUZLARI ZOR HAVA YOLU

N-ASETİL SİSTEİNİN AÇIK KALP CERRAHİSİ SONRASI NÖROKOGNİTİF FONKSİYONLARA ETKİSİ. Uzm.Dr. Canan ÜNLÜ Dr. Fatma UKİL

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ PERKUTAN KORONER GİRİŞİMLER (KORONER BALON VE STENT TEDAVİSİ) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

Noninvazif Mekanik Ventilasyon

Olgu Sunumu. Acute Airway Obstruction Due To Dissection Of The Endotracheal Tube. J Turk Anaesth Int Care 2012; 40(3): ÖZET

CPAP ve BİPAP modları, cihaz özellikleri ve ekipmanları. Doç.Dr.Sedat Öktem Medipol Üniversite'si Tıp Fak. Çocuk Göğüs Hast. BD

İleri Kardiyak Yaşam Desteği

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014

Pediatrik Temel ve İleri Havayolu Uygulamaları

Post-Entübasyon Trakeal Stenozun Cerrahi Tedavisi

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Acil Serviste İleri Havayolu; Ne Kadar İleri? Advanced Airway in Emergency Department; How much Advanced? Acil Tıp

Koroner Anjiyografi Darlık Derecesinin Değerlendirilmesi

AFETLERDE HAVAYOLU YÖNETİMİ 2013 ÖZGÜR CANBAY

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Hazırlayan Kontrol Eden Onaylayan

Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı)

Postanestezik ajitasyon

ANESTEZİ YOĞUN BAKIMDA WEANİNG PROTOKOLÜ

PULMONER HİPERTANSİYONUN. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

Ekstrakorporeal Yaşam Destek Tedavileri (ECLS)

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1

Zor Zor Havayolu Tanım ve Algoritması

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

TANIM ANİ KARDİYAK ÖLÜM ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? ŞU ANKİ RESÜTASYONDAKİ TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA

Uzm. Dr. Yusuf Ali ALTUNCI Ege Ünv. Tıp Fak.Acil Tıp A.D.

Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna

Funda GÜMÜŞ*, S. Nadir Şinikoğlu*, Mevlüt Çömlekçi*, Ayşin Alagöl**, Berk Özkaynak***

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

Bradikardili Hastaya Yaklaşım. Doç. Dr. Mustafa KARACA ĠKÇÜ KARDĠYOLOJĠ KLĠNĠĞĠ

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta

YOĞUN BAKIMDA NONİNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON. Dr. Aynur Akın Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı

FİZYOTERAPİNİN PREOPERATİF ve POSTOPERATİF BAKIMDA YERİ Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

ÇOCUKLARDA UZUN DÖNEM MEKANİK VENTİLASYON. Doç Dr Demet Demirkol İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Yoğun Bakım BD

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

HIZLI SERİ ENTÜBASYON. Yrd. Doç. Dr. Fırat BEKTAŞ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

26-29 Mayıs 2010 tarihinde Ankara da yapılan 17. Ulusal Cerrahi Kongresi nde Poster olarak sunulmuştur.

Transkript:

GKDA Derg 21(4):174-179, 2015 doi:10.5222/gkdad.2015.174 Olgu Sunumu Trakeal Stenozun Rijit Bronkoskop ve Balon Dilatasyonla Tedavisinde Total İntravenöz Anestezi Kullanımı: Dört Olgunun Sunumu Canan Salman Önemli*, Deniz Ayhan Çatal** ÖZ Trakea stenozu konjenital, edinsel ve idiopatik nedenlerle oluşan bir hava yolu obstrüksiyonudur. En sık görülen etiyoloji ise entübasyon veya trakeostomiye bağlı uzamış mekanik ventilasyondur. Entübasyona bağlı trakeal stenoz, endotrakeal kaf basıncının trakea mukozası ortalama kapiller-arterioler kan basıncını aşması sonucu oluşur. Girişimsel bronkoskopik yöntemler özellikle son yıllarda seçilmiş hastalarda düşük komplikasyon oranları nedeniyle hem tanı hem de tedavide kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle genel anestezi altında uygulanan rijit bronkoskopide hızlı bir anestezi indüksiyonu ile kontrollü bir hava yolu ve ventilasyon sağlanarak güvenli bir müdahale yapılabilir. Bu makalede entübasyona bağlı trakeal stenoz gelişen dört olguda rijit bronkoskopi eşliğinde yapılan balon dilatasyon uygulamasında total intravenöz anestezi yönetimi sunulmuştur. Anahtar kelimeler: trakeal stenoz, rijit bronkoskopi, intravenöz, anestezi, sugammadeks ABSTRACT Use of Total Intravenous Anesthesia During Treatment of Tracheal Stenosis with a Rigid Bronchoscope and Balloon Dilatation: A Report of 4 Cases Tracheal stenosis is an airway obstruction caused by congenital, acquired and idiopathic factors. The most common etiology is prolonged mechanical ventilation due to intubation or tracheostomy. Tracheal stenosis due to intubation occurs if endotracheal cuff pressure exceeds the mean capillary-arteriolar blood pressure in the tracheal mucosa. Interventional bronchoscopic procedures have been commonly used in recent years for both diagnosis and treatment in selected patients because of their low complication rates. In particular, by rapid induction of anesthesia, it is possible to control airway and ventilation during rigid bronchoscopy performed under general anesthesia. In this paper, total intravenous anesthesia management performed under application of the ballon dilatation along with rigid bronchoscopy is presented in four cases with tracheal stenosis due to intubation. Keywords: tracheal stenosis, rigid bronchoscopy, intravenous, anesthesia, sugammadex GİRİŞ Alındığı tarih: 21.05.2015 Kabul tarihi: 15.06.2015 * Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği ** Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Yazışma adresi: Uzm. Dr. Canan Salman Önemli, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, İzmir e-mail: canan_ege_35@hotmail.com Trakea erkeklerde 22 mm kadınlarda 18 mm çapında, normalde 110-130 mm uzunluğunda olup, krikoid kartilaj ve karina arasında uzanmaktadır. Solunum yollarının önemli bir kısmını oluşturan bu yapı konjenital (trakeal web ve kardiyovasküler anomaliler), edinsel (trakeal travmalar, uzamış entübasyon ve trakeostomi, termal veya kimyasal yanıklar, inflamatuar hastalıklar, infeksiyonlar, neoplastik hastalıklar ve radyoterapi) ve idiopatik nedenlerle obstrüksiyona uğrayarak, çapında oluşan değişikliklerle hava yolunda da önemli anatomik farklılıklara yol açar [1]. Trakeal stenozda en sık etiyolojik neden mekanik ventilasyon sonrası (entübasyon veya trakeostomiye bağlı) oluşan edinsel benign stenozlardır. Entübasyona bağlı oluşan stenozlarda, endotrakeal kaf bölgesinde iskemik hasar ve fibrotik iyileşme süreci sonucunda web benzeri fibröz doku ortaya çıkar. Trakeostomiyi takiben ise sıklıkla granülasyon doku formasyonu dışında kartilaj hasarı ve malazi de oluşur. Bu farklılık entübasyon sonrası trakeal stenozlarda elde edilen 174

C. Salman Önemli ve ark., Trakeal Stenozun Rijit Bronkoskop ve Balon Dilatasyonla Tedavisinde Total İntravenöz Anestezi Kullanımı iyileşmenin trakeostomiye bağlı stenozlardan daha iyi olması sonucunu açıklayabilir [2]. Trakeal stenozda cerrahide dâhil olmak üzere çeşitli tedaviler uygulanmaktadır. Bronkoskopik tedavilerde CO 2 veya Nd: Yag lazer, diatermi, argon plazma, mekanik veya balon dilatasyon, stent, brakiterapi, mitomisin ve steroid uygulamaları yapılmaktadır. Bunlar uygun şekilde seçilmiş olgularda minimal morbidite ve mortalite ile birlikte etkili ve tamamen başarılı bir tedavi şekli olabilir [3]. Rijit bronkoskop eşliğinde yapılan balon dilatasyonda işlem öncesi güvenli ve kontrollü bir hava yolunun sağlandığından emin olunmalıdır. İşlem özellikle trakeal stenozlu bir olguda uygulanıyorsa, daha anestezi indüksiyonu aşamasında hava yolunda obstrüksiyon ile karşılaşılabilir. Bu nedenle uygulanacak genel anestezi yöntemi seçilirken hızlı ve yeterli anestezi düzeyini oluşturacak, kısa etkili ve hızlı derlenme sağlayacak anestezik ajanların seçimi ön planda olmalıdır. Bu makalede, entübasyona bağlı trakeal stenoz gelişen 4 olguda, rijit bronkoskopi eşliğinde yapılan balon dilatasyonda total intravenöz anestezi (TİVA) uygulamasının tartışılması amaçlanmıştır. OLGU SUNUMU Aşağıda sunulan tüm olgulardan bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Olgu 1: Yirmi dört yaşındaki olguda yaklaşık 6 ay önce alev yanığı nedeniyle başvurduğu hastanedeki izlemi sırasında kardiyak arrest gelişmişti. Entübe olarak 15 gün yoğun bakımdaki takibinde ekstübasyon sonrası giderek artan dispne yakınmaları olması üzerine göğüs cerrahisi kliniğine başvurulmuş. Çekilen 3 boyutlu bilgisayarlı tomografide trakeada en dar yerinde 3.5 mm çapta, karinaya 4 cm plikavokalise 2 cm uzaklıkta bir stenoz tespit edilmiş. Preoperatif yapılan değerlendirmede herhangi bir kronik hastalık öyküsü yoktu. Boyun orta hat, göğüs ön duvar, sol kol ve bacaklarında yaygın yanık skarları mevcuttu. Genel anestezi altında rijit bronkoskopi uygulanması planlandı. Elektrokardiyografi (EKG), pulse oksimetre, soluk sonu karbondioksit basıncı (Et-CO 2 ) ve invaziv arteriyel monitorizasyon yapıldı. 2.5 mg/kg propofol, 0.25 μg/kg/dk remifentanil infüzyonu ile kas gevşetici uygulanmadan yapılan indüksiyon sonrası rijit bronkoskop ile entübe edildi. Devamında 6 mg/kg/saat propofol ve 0.25 µg/kg/dk remifentanil infüzyonu ile TİVA uygulandı. Bronkoskopik görüntüde trakea 1. halkadan itibaren 1.5 cm distale ilerleyen lümeni %80 daraltan stenotik alan izlendi. Balon dilatasyon uygulaması sonrasında ekstübe edildi. Herhangi bir komplikasyon oluşmadı. İşlem sonrası 1 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edildi. Olgu 2: Otuz iki yaşındaki olgu, yaklaşık 40 gün önce evde ani kardiak arrest sonrası başka bir hastanede 7 gün entübe olarak yoğun bakımda takip edilmiş. Yapılan tetkiklerle uzun QT sendromu tanısı konularak pacemaker takılan olgunun izlemlerinde de karaciğer fonksiyon testlerinde yükseklik ve böbrek yetmezliği saptanmış. Saptanan stridor nedeniyle yapılan incelemede trakeal stenoz tanısı konulup, başka bir hastaneden entübe olarak yoğun bakıma getirildi. Preoperatif yapılan değerlendirmede, ekokardiyografide ejeksiyon fraksiyonu (EF) %55 olarak tespit edildi. Rijit bronkoskopi planlanan olgu, yoğun bakıma gelişinin ertesi günü işlem için ameliyat odasına alınarak EKG, pulse oksimetre, Et-CO 2 ve invaziv arteriyel monitorizasyon yapıldı. 2 mg/kg propofol, 50 μg fentanil ve 0.6 mg/kg rokuronyum ile indüksiyon sonrası entübasyon tüpü çıkartılıp rijit bronkoskopi yerleştirildi. Anestezi idamesi 6 mg/kg/saat propofol infüzyonu ile TİVA şeklinde yapıldı. Trakea üst-orta kısmında 2 cm distale ilerleyen ve lümeni %60 daraltan stenoz saptandı ve balon dilatasyon uygulandı. İşlem sonrası neostigmin+atropin ile dekürarizasyon uygulanmasına rağmen, kas gevşetici etkinin devam etmesi nedeniyle entübe olarak göğüs cerrahisi yoğun bakımına çıkarıldı ve aynı gün içinde ekstübe edildi. Olguda arreste bağlı oryantasyon, bellek ve davranış bozukluğunun mevcudiyeti, ayrıca böbrek fonksiyonlarının takibi nedeniyle 7 gün daha hastanede kaldıktan sonra taburcu edildi. Olgu 3: Elli yaşındaki olguya 1 yıl önce yapılan anjiyografide koroner arter hastalığı tanısı konuşmuş. Yaklaşık 5 ay önce de kardiak arrest nedeniyle 20 gün entübe olarak başka bir hastanenin yoğun bakımında takip edilmiş. Taburcu olduktan sonra dispne yakınması gelişmiş ve trakeal stenoz tanısı konulmuş. Yapılan preoperatif değerlendirmede, ekokardiografide EF %60 olarak saptandı. Ameliyat salonunda EKG, pulse oksimetre, Et-CO 2 ve invaziv arteriyel monitorizasyonu yapıldı. 2 mg/kg propofol, 1 mg/kg 175

GKDA Derg 21(4):174-179, 2015 rokuronyum ve 0.25 μg/kg/dk remifentanil infüzyonu ile indüksiyon sonrası 8 mg/kg/saat propofol ve 0.25 μg/kg/dk remifentanil infüzyonu ile TİVA uygulandı. Rijit bronkoskopide trakea girişinden 2.5 cm sonra lümende %70 darlık yapan trakeal 1. halkayı da içeren stenotik alan saptandı. Darlığın 1-1.5 cm lik bir segment olduğu gözlendi ve balon dilatasyon uygulandı. İşlem sonrasında 200 mg sugammadeks uygulanarak ekstübe edildi, bir gün sonra taburcu edildi. Olgu 4: Elli dört yaşındaki olgu yaklaşık 3 ay önce ani bilinç kaybı sonrası 112 ile götürüldüğü hastanede 45 gün entübe olarak yoğun bakımda izlenmiş. Diyabeti ve hipertansiyonu olan olguda gelişen dispne ve weezing sonrası yapılan tetkiklerde trakeal stenoz tanısı konulmuş. Yapılan preoperatif değerlendirmede 10 yıl önce geçirilmiş nefrolitotomi öyküsü mevcuttu. Ameliyat salonunda EKG, pulse oksimetre, Et-CO 2 ve invaziv arteriyel basınç monitorizasyonu yapıldı. 2.5 mg/kg propofol, 100 μg fentanil ve 1 mg/kg rokuronyum ile indüksiyon sonrası rijit bronkoskopi yapıldı. 8 mg/kg/saat propofol infüzyonu ile TİVA uygulandı. Bronkoskopide trakea ilk halkasından itibaren distale 1-1.5 cm devam eden, lümeni %70 daraltan stenotik alan saptanıp balon dilatasyon uygulandı. İşlem sonrasında 200 mg sugammadeks uygulanarak ekstübe edildi. Herhangi bir komplikasyon görülmedi. Olgu 1 gün sonra taburcu edildi. Tüm olgularda intraoperatif olarak 2 mg/kg metilprednizolon yapılmıştır. İntraoperatif herhangi bir komplikasyon ile karşılaşılmamıştır. Yalnızca 1 olgu işlem sonrası kas gevşetici etkinin devam etmesi nedeniyle ekstübe edilememiştir. TARTIŞMA Günümüzde kullanımda olan endotrakeal tüpler, yüksek basınçlı düşük volümlü ve düşük basınçlı yüksek volümlü olmak üzere 2 çeşit kaf tipine sahiptir. Yüksek basınçlı düşük volümlü kafa sahip tüpler, trakea mukozasında daha fazla iskemik hasara yol açtıkları için uzun süreli entübasyonlar için uygun değillerdir. Günümüzde düşük basınçlı yüksek volümlü kaf içeren endotrakeal tüpler daha az mukozal hasar yapması nedeniyle tercih edilmektedir, ancak yine de stenoz için birer risk faktörü olabilirler. Kaf basıncı değişik faktörlere bağlı değişkenlik göstermekle (şişirme volümü, kaf çapının trakea ile ilişkisi, trakea ve kafın kompliyansı, intratorasik basınç) birlikte, eğer trakea mukozasının ortalama kapiller-arterioler kan basıncı olan 30 mmhg yı aşarsa doku iskemisi, inflamasyon, ülserasyon, granülasyon ve stenoza yol açabilir [4]. Başoğlu ve ark. nın [5] çalışmasında, yoğun bakımda entübe olarak takip edilen olgularda, kaf basıncı trakeal hasarı önlemek için 28-32 cmh 2 O da tutulmasına rağmen, 230 olgunun 14 ünde (%6.08) trakeal stenoz geliştiği saptanmış. Trakea stenozunun şiddetini belirleyebilmek için değişik derecelendirme sistemleri tanımlanmıştır. Myer- Cotton sistemi stenotik segmentin lümen içinde yarattığı daralmanın standart endotrakeal tüp boyutuna göre ölçülmesine (Grade I: %50 oklüzyon, Grade II: %51-70 oklüzyon, Grade III: %71-99 oklüzyon, Grade IV: %100 oklüzyon), McCaffrey sistemi ise stenotik segmentin çap, uzunluk ve lokalizasyonuna göre ölçülmesine dayanır [6]. Olgularımızda da Myer- Cotton sistemine göre klasifikasyon yapılmıştır (Tablo 1). 2007 yılında Freitag ve ark. [6] tarafından yapılan klasifikasyonda ise stenozun tipi (strüktürel/dinamik veya fonksiyonel), stenozun derecesi (0-5 arası bir sayısal değer) ve lokalizasyonu kullanılmıştır. Son yıllarda gelişen ve minimal invaziv olan girişimsel bronkoskopik metodlar hem tanı (lezyonun yeri, stenozun uzunluğu, hava yolu darlığı) hem de tedavide kullanılmaktadır. Nispeten düşük komplikasyon oranları bulunan bronkoskopik tedavi yöntemleriyle, seçilmiş benign trakeal stenozlu olgularda başarılı sonuçlar elde edilebilir [2]. Rijit bronkoskopide anestezist desteği ile genel anestezi altında kontrollü bir hava yolu ve ventilasyonu sağlanarak, öksürüksüz ve hareketsiz bir alan oluşturulmasıyla müdahalenin daha güvenli yapılması sağlanmaktadır. Ayrıca rijit bronkoskop lümeni içerisinden fleksibl bronkoskop geçirilebilmekte, böylece segmental hava yolları veya daralmış trakeanın distali daha iyi görüntülenebilmektedir [1]. Ancak optimal sonuç alınabilmesi için bronkoskopik tedavinin birkaç kez yinelenmesi gerekebilir çünkü bronkoskopi sonrası restenoz görülebilmektedir. Olgularımızda da restenozlar nedeniyle yineleyen bronkoskopik işlemler (TİVA eşliğinde) yapıldı (Tablo 1). Genel anestezi uygulanacak tüm rijit bronkoskopik işlemlerde hava yolu obstrüksiyonunun derecesi ve lokalizasyonu önemlidir. Çünkü bu olgulara uygula- 176

C. Salman Önemli ve ark., Trakeal Stenozun Rijit Bronkoskop ve Balon Dilatasyonla Tedavisinde Total İntravenöz Anestezi Kullanımı Tablo 1. Olgulara ait trakeal stenoz ve rijit bronkoskopik işlem verileri. Olgu Yaş (yıl) / Cinsiyet Entübasyon Süre (gün) Myer Cotton Boyut (cm) İşlem Süre (dk) İşlem Tekrarı (gün) 1 2 3 4 24/Kadın 32/Kadın 50/Erkek 54/Kadın 15 7 20 45 GRADE III GRADE II GRADE II GRADE II 1,5 2 1-1.5 1-1.5 75 55 35 20 14 23 142 85 nacak anestezi de ilk odak noktası, anestezi indüksiyonu sonrası ventilasyon ve entübasyonda yaşanacak zorluklardır. Bronkoskopun vokal kordları geçip trakea içerisine yerleştirilmesi sırasında yeterli anestezi derinliğinin sağlanması da gerektiğinden anestezi indüksiyonu ayrı bir öneme sahiptir. Özellikle ciddi trakeal stenozu olan semptomatik olgularda rezervlerin sınırlı olması nedeniyle, anestezik ajanların uygulanması sonrasında kompansasyon mekanizmalarının deprese olması ile hipoksi kardiyopulmoner arreste yol açabilir [7]. Bu nedenle anestezi indüksiyonun hızlı ve yeterli etki yapacak intravenöz anestezik ve kas gevşetici ilaçlar ile yapılması, rijit bronkoskopta darlığın hızla geçilerek yeterli ventilasyon ve oksijenizasyonun sağlanmasına olanak tanıyacaktır. Propofol ve rokuronyum bu nedenle ilk tercih edilebilecek ilaçlar arasındadır. Anestezi indüksiyonunda kas gevşetici kullanılmadan propofol ve fentanil uygulanması ile yapılan rijit bronkoskopik girişim olguları da bildirilmiştir [8]. Ciddi trakeal stenozu olan olgularda hava yolu yönetimine ait bir kılavuz bulunmamaktadır. Ancak bu olguların zor hava yolu ve zor entübasyona aday oldukları bilinmektedir. Laringeal mask airway ve fleksibl fiberoptik bronkoskop zor hava yolu yönetiminde güvenle kullanılmaktadır. Fiberoptik bronkoskop ile üst hava yolu, vokal kord ve trakeanın direkt görüntülenmesi sağlanırken, endotrakeal tüp yerleşiminin kontrolüde sağlanmış olur [9]. Özellikle ciddi trakeal stenozu olan olgularda stenozun yerinin ve derecesinin fiberoptik bronkoskopla direkt görülebilmesi, indüksiyon sonrası küçük bir tüp ile körleme entübasyon yapılması sırasında kanama, komplet obstrüksiyon gibi komplikasyonların oluşmasının önüne geçebilir [7]. Zor hava yolu ve zor entübasyon olabilecek ciddi trakeal stenozlu acil olgularda fiberoptik bronkoskop ve LMA nın birlikte kullanımı bildirilmiştir [9]. Bunun yanında ciddi solunum yetmezlikli entübasyona bağlı trakeal stenozda, lokal anestezik ile bilateral superior laringeal sinir bloğu yapılıp uyanık ve spontan solunumda rijit bronkoskopi uygulaması yapılmış olgu bildirimi de bulunmaktadır [7]. Ciddi trakeal stenozu olan olgularda normal gaz değişimi kompensatuar solunumsal mekanizmalar ile yapılmaktadır. Bu nedenle başka bir solunumsal hastalığı olmayanlarda hiperkapninin varlığı genel anestezi sırasında mekanik ventilasyonun potansiyel yetersizliği için kuvvetli bir göstergedir. Genel anestezi altında dar bir hava yolundan solunumun yapılabilme yeteneği, uyanık olmaya göre daha iyidir. Çünkü panik ve anksiyete gibi etkiler ortadan kaldırılır ve oksijen tüketimi azalır [10]. Ancak işlem sırasında hipoksi, hiperkarbi, hemodinamik instabilite, laringospazm ve bronkospazm gibi komplikasyonların gelişebileceği de unutulmamalıdır [11]. Bu nedenle olgulara Et-CO 2 ve invaziv arteriyel monitorizasyonunun yapılması önemlidir. Trakeal stenozlu olgularda rijit bronkoskopide hızlı anestezi indüksiyonu kadar derlenmede önemlidir. Bu nedenle anestezi idamesinde de kısa etkili olan anestezik ajanların seçilmesi (remifentanil, propofol, rokuronyum gibi) avantaj sağlar. Rijit bronkoskopik işlemlerde anestezi idamesinde TİVA genellikle ilk seçenektir [11]. TİVA da propofol ve remifentanil infüzyonu sıklıkla birlikte kullanılmaktadır. Her 2 ilacında avantajlı yanları bulunmaktadır. Propofolün konteks-duyarlı yarılanma-süresi, 3 saate kadar uzun süren infüzyonların sonlandırılması sonrası 25 dk. dan azdır. Eğer propofol infüzyonu titre edilirse, plazma propofol konsantrasyonundaki yalnızca %10-20 lik bir azalma uyanmaya izin verir ve derlenme çok hızlı olur. Propofol ile TİVA uygulaması bulantıkusmayı da azaltmaktadır [12]. Kalp atım hızı ve kan basıncına göre infüzyon hızı ayarlanan remifentanil ise işlem sırasında hemodinamik stabilite sağlaması ile avantaj sağlar [11]. 177

GKDA Derg 21(4):174-179, 2015 Kas gevşemesindeki derinlik bütün işlem boyunca kusursuz çalışma koşulu sağlamasına rağmen, derlenme öncesi etkisinin tamamen geri döndürülmesi gerekir. Sugammadeks 4 mg/kg dozda rokuronyuma bağlı derin kas gevşemesini birkaç dk içerisinde tersine çevirir [11]. Derin kas gevşemesi sağlanan ancak kısa süren işlem sonrası solunum fonksiyonlarının hızla geri dönmesi iyi bir derlenme sağlayabilir. İki olgumuzda hızlı anestezi indüksiyonu için 1 mg/kg dozda rokuronyum kullanıldı. İşlem sonrası etkisinin geri döndürülmesinde bir olgumuzda 4 mg/kg diğer olgumuzda 3 mg/kg dozda sugammadeks kullanıldı ve her ikisinde de iyi bir derlenme sağlandı. Ancak, neostigmin+atropin uyguladığımız bir olgu ise işlem sonrası entübe olarak yoğun bakıma çıkarıldı. Bu olguda böbrek yetmezliği öyküsü olması nedeniyle kas gevşetici etki süresinin uzaması ve sugammadeks olmaması nedeniyle etkinin yeterince geri döndürülememesi neden olarak saptandı. Zias ve ark. [13] yaptığı çalışmada, entübasyona bağlı trakeal stenoz gelişen grupta komorbidite olarak %45 oranında sistemik hipertansiyon, %45 kardiyovasküler hastalık, %45 sigara içiciliği, %27 diabetes mellitus, %18 kardiyopulmoner baypas, %18 kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve %18 astım saptanmıştır. Trakeostomiye bağlı stenoz gelişen grupta ise bu oranlar %55 sistemik hipertansiyon, %45 kardiyovasküler hastalık, %40 diabetes mellitus olarak tespit edilmiştir. Olgularımızda da komorbidite olarak hipertansiyon, diyabet, koroner arter hastalığı mevcuttu. Diabetes mellitus ve/veya kardiyovasküler hastalığı olan kişilerde endotrakeal tüp kaf basıncının neden olduğu bölgesel iskeminin katkısı mikrovasküler oklüzyona yol açabilir. Bölgesel iskeminin benzer etkisi kardiyopulmoner baypas durumunda olduğu gibi düşük perfüzyon basıncı sırasında da beklenebilir [14]. Pozitif basınçlı ventilasyon sırasında endotrakeal tüp kafının trakeayı kapatacak en küçük basınçla şişirilmesi bile, kaf bölgesinde trakea kan akımını %75 azaltır [4]. Bu nedenle ameliyat odasında veya yoğun bakımlarda uzun süre entübe olarak takip edilen olgularda manometre ile kaf basıncının ölçülmesi ve ventilasyon bilgileri ile birlikte kaydedilmesi gelişecek trakeal stenozun insidansını azaltabilir. Özellikle hipertansiyon, diyabet, kardiyovasküler hastalık, KOAH, astım gibi ek hastalıkları bulunan kişilerin daha yakın takip edilmesi stenozun gelişmeden önlenmesini sağlayacaktır. Yine yoğun bakımlarda uzun süre entübe olarak kalmış olgularda depresyon, anksiyete ve ajitasyon gibi psikolojik sorunlar gelişerek ilaç tedavileri başlanabilir. Bu olgularda oluşacak solunum sıkıntısına ait semptomların nedeni, psikolojik olabileceği gibi pulmoner nedenlere de bağlı olabilir. Eğer semptomlar psikolojik nedenlere bağlanırsa trakeal stenoz gibi durumlarda tanı gecikmesi yaşanabilir [15]. Böyle bir durumla karşılaşmamak için kesinlikle diğer solunum sıkıntısı yapabilecek nedenler ekarte edilmelidir. Sonuç olarak, burada sunduğumuz olgularda da görüldüğü gibi trakeal stenoz, en sık uzamış entübasyonlar sonrası görülebilen bir hava yolu obstrüksiyonudur. Bu olgularda rijit bronkoskopik işlemler kullanılarak yapılan tedavi ön plandadır. İşlem sırasında uygulanacak genel anestezi seçiminde TİVA nın seçilmesi hemodinamik stabilitenin sağlanması, infüzyonların sonlandırılması sonrası hızlı uyanma, çabuk derlenme ve postoperatif bulantı kusmada azalma sağlanması gibi avantajları beraberinde getirecektir. Yeterli kas gevşemesinin sağlanmasının yanında işlem sonunda kas gevşeticinin etkisinin tamamen geri döndürülmesi de önemlidir. Bu nedenle steroid yapıda kas gevşetici ajanların seçilmesi, sugammadeks kullanılması ile etkilerinin hızla geri döndürülmesine olanak sağlayacaktır. Bronkoskopik yöntemler ile tedavi edilebilen trakeal stenozlarda restenoz görülebilmektedir. Stenozun oluşmadan önce önlenebilmesi, olguların tedavi için yineleyen işlemlere maruz kalmasını engellediği gibi morbidite oranlarını da azaltacaktır. Bu nedenle anestezide ve yoğun bakımlarda endotrakeal tüp kaf basınçlarının manometre ile ölçülerek uygun değerlerin ayarlanıp kayıt altına alınması önemlidir. Çıkar Çatışması Bu makale için herhangi bir finansal destek alınmamıştır ve herhangi bir çıkar çatışması yoktur. KAYNAKLAR 1. Bacon JL, Patterson CM, Madden BP. Indications and interventional options for non-resectable tracheal stenosis. J Thorac Dis 2014;6:258-70. doi: 10.3978/j.issn.2072-1439.2013.11.08. 2. Rahman NA, Fruchter O, Shitrit D, Fox BD, Kramer MR. Flexible bronchoscopic management of benign tracheal stenosis: long term follow-up of 115 patients. J Cardiothorac Surg 2010;5:2. 178

C. Salman Önemli ve ark., Trakeal Stenozun Rijit Bronkoskop ve Balon Dilatasyonla Tedavisinde Total İntravenöz Anestezi Kullanımı http://dx.doi.org/10.1186/1749-8090-5-2 3. Mostafa BE. Endoscopic management of tracheal stenosis. J Pulmonar Respirat Med 2011;S:3. doi: 10.417261-105X.S3-001. 4. Butterworth JF, Mackey DC, Wasnick JD. Airway management. Morgan & Mikhail s Clinical Anesthesiology. 5rd Edition. McGraw-Hill Companies 2013; 309-41. 5. Başoğlu A, Şengül AT, Kefeli M, Yetim TD, Bekdemir ÖS, Kutlu T. The high risk for postintubation trcheal stenosis in patients intubated for organophosphate poisoning. Turk Gogus Kalp Damar 2012;20:567-71. http://dx.doi.org/10.5606/tgkdc.dergisi.2012.107 6. Freitag L, Ernst A, Unger M, Kovitz K, Marquette CH. A proposed classification system of central airway stenosis. Eur Respir J 2007;30:7-12. http://dx.doi.org/10.1183/09031936.00132804 7. Ramaswamy AH, Kurdi MS, Shaikh SI, Deva RS, Raza SU. Awake rigid bronchoscopy for post intubation tracheal stenosis. Anaesth Pain & Intensive Care 2014;18:299-301. 8. Natalini G, Cavaliere S, Seramondi V, Foccoli P, Vitacca M, Ambrosino N, et al. Negative pressure ventilation vs external high-frequency oscillation during rigid bronchoscopy; a controlled randomized trial. Chest 2000;118(1):18-23. http://dx.doi.org/10.1378/chest.118.1.18 9. Zarogoulidis P, Kontakiotis T, Tsakiridis K, Karanikas M, Simoglou C, Porpodis K, et al. Difficult airway and difficult intubation in postintubation tracheal stenosis: a case report and literature review. Ther Clin Risk Manag 2012;8:279-86. http://dx.doi.org/10.2147/tcrm.s31684 10. Isono S, Kitamura Y, Asai T, Cook TM. Case scenario: perioperative airway management of a patient with tracheal stenosis. Anesthesiology 2010;112:970-8. http://dx.doi.org/10.1097/aln.0b013e3181d4051a 11. Dincq AS, Gourdin M, Collard E, Ocak S, D Odemont JP, Dahlqvist C, et al. Anesthesia for adult rigid bronchoscopy. Acta Anaesthesiol Belg 2014;65:95-103. 12. Smith I, White PF, Nathanson M, Gouldson R. Propofol. An update on its clinical use. Anesthesiology 1994;81:1005-43. http://dx.doi.org/10.1097/00000542-199410000-00028 13. Zias N, Chroneou A, Tabba MK, Gonzalez AV, Gray AW, Lamb CR, et al. Post tracheostomy and post intubation tracheal stenosis: report of 31 cases and review of the literature. BMC Pulm Med 2008;8:18. http://dx.doi.org/10.1186/1471-2466-8-18 14. Wain JC. Postintubation tracheal stenosis. Chest Surg Clin N Am 2003;13:231-46. http://dx.doi.org/10.1016/s1052-3359(03)00034-6 15. Tezcan B, Savcı Y, Aydınlı B, Demir A, Koçulu R, Tokat S. Anksiyete bozukluğu olan yoğun bakım hastasında gecikmiş trakeal stenoz tanısı. GKDA Derg 2014;20:41-4. http://dx.doi.org/10.5222/gkdad.2014.041 179