Ar. Gör., stanbul Üniversitesi, ktisat Fakültesi, Çal ma Ekonomisi ve Endüstri li kileri Bölümü.

Benzer belgeler
SOSYAL GÜVENLK KURMUNUN YAPISI VE LEY. Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanl Strateji Gelitirme Bakan Ahmet AÇIKGÖZ

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir:

OKUL ÖNCES E M KURUMLARINDA ÇALI AN ANASINIFI ÖZET

MÜZ K Ö RETMENL PROGRAMLARININ KPSS SONUÇLARI

Keynesyen makro ekonomik modelin geçerli oldu(u bir ekonomide aa(daki ifadelerden hangisi yanltr?

T.C. MARMARA ÜN VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ MAL YE ANAB L M DALI MAL KT SAT B L M DALI VERG YÜKÜNÜN ST HDAM ÜZER NE ETK S. Yüksek Lisans Tezi

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

TÜRKİYE BİLİMSEL YAYIN GÖSTERGELERİ (II) TÜRKİYE, ÜLKELER VE GRUPLAR

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

1) Ekonominin Genel Durumu ve Piyasalar:

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK GRANİT DIŞ TİCARET VERİLERİ

OECD VE AB KAPSAMINDA EN ELVERİŞSİZ YATIRIM ORTAMI TÜRKİYE DE TABLO 1

FORUMU A. hsan KARAMANLI. Eskiehir Organize Sanayi Bölgesi Müdürü

MER A YLETRME ve EROZYON ÖNLEME ENTEGRE PROJES (YENMEHMETL- POLATLI)

Endişeye mahal yok (mu?)

Yýllýk Ekonomik Rapor

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi

SOSYAL GÜVENLİK REFORMU. A.Tuncay TEKSÖZ TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

ARTVN L GELME PLANI. Artvin l Geneli Bilinmeyen

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

DEĞİŞEN DÜNYA-DEĞİŞEN ÜNİVERSİTE:YÜKSEKÖĞRETİMİN GELECEĞİ TÜRKİYE İÇİN BİR ÖNERİ

TÜRKYE EKONOMSNN MAKROEKONOMK DENGELERNN ANALZ ( ) 1

TÜRKYE DE DI TCARETN GELM ( ) EVOLUTION OF FOREIGN TRADE IN TURKEY ( )

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

TÜRKİYE İŞSİZLİKTE EN KÖTÜ DÖRT ÜLKE ARASINDA

zmir Büyük ehir Belediyesi Ba kanl k Makam na ve belediyemizi ziyarete gelen yabanc ülke temsilcilerine gerekti inde tercümanl k hizmeti vermek.

Vize istemeyen Ülkeler Tam Liste! Türkiye Vize Uygulamayan Ülkeler Listesi

Türkiye İleri Teknolojiye Sıçramayı Nasıl Yapar? Dün Nerede Hata Yaptık?

novasyon KalDer zmir ubesi 8. Mükemmellii Aray Sempozyomu zmir, 18 Nisan 2007 irin Elçi Technopolis Türkiye Direktörü Teknoloji Yönetim Dernei Bakan

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

TÜRKYE DE 1980 SONRASI SZLK-BÜYÜME LKS VE GÜCÜ PYASASINA GENEL BR BAKI

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar

TÜRKYE DE TARIM SEKTÖRÜNE YAPILAN DORUDAN YABANCI YATIRIMLAR ve GELM SEYR

Herkese i$ Turkiska Arbete åt alla

Mustafa ALTUNDAL DS 2. Bölge Müdürü Mart 2010-AFYON DÜNYA SU GÜNÜ 1 / 17

RKÜLER ( ) Konu: Sigortal lar n Eksik Gün ile ten Ç Nedenlerinin Bildirilmesiyle lgili Sosyal Güvenlik Kurumunda Yay mlanan Tebli Hakk nda.

Türkiye de Hanehalkı

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2006

EV TEKSTİL SEKTÖRÜ 1. ÜRÜNÜN TANIMI: 2. TÜRKİYE DE ÜRETİM: 3. TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİ:

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

GTİP : PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

İŞGÜCÜ VE İSTİHDAM Demografik Fırsat Penceresi

KÜRESEL EKONOMK GELMELER VE TÜRKYE

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 14 Temmuz 2017

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

9. Mükemmellii Aray Sempozyumu Nisan 2008 zmir. Opr. Dr. Canan ARITMAN zmir Milletvekili Dileri Komisyonu Üyesi CHP Parti Meclisi Üyesi

Sermaye Piyasas Faaliyetleri Temel Düzey Eitim Proram

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE EV TEKSTİLİ TİCARETİ ÜZERİNE GÜNCEL BİLGİLER. İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ AR & GE ve MEVZUAT ŞUBESİ

KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90

Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI. Mayıs Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli

SAHA RATING, DÜNYA KURUMSAL YÖNETİM ENDEKSİ Nİ GÜNCELLEDİ

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

Tarm Ürünleri Dolu Sigortas nda aa1da verilen seçeneklerden hangisi yanltr?

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

TARMAKB R TANITIM DÖKÜMANI

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ

KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE

AB ve sosyal politika: giri. Oturum 1: Roma dan Lizbon a

Türkiye nin Lizbon Gündemi

Türkiye nin esas gündemi orta gelir tuzağından çıkmak olmalıdır

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ORTAYA ÇIKI I, GEL ME SEYR VE BÖLGEYE ETK LER BAKIMINDAN GÜNEYDO U ANADOLU PROJES (GAP)

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

24 Haziran 2016 Ankara

Türkiye de Bankacılık Sektörü

2009 YILI UBAT AYINDA BÜTÇE G DERLER 25 M LYAR 808 M LYON TL, BÜTÇE GEL RLER 18 M LYAR 415 M LYON TL VE BÜTÇE AÇI I 7 M LYAR 393

TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi. Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi

Sigorta irketlerinin Yaps ve Aktüerin Rolü. Aktüerler Derneği Nisan 2010

TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM ( )

Yavuz HEKM. Egekons Prefabrike Metal Yap San. Tic. Ltd.!ti. ve. Hekim Gemi n$a A.!. Firmalarnn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ba$kan.

YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI

Yeni kanun teklifi neden yeterli değildir?

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

Gayrimenkul Sektörünün Durumu-Genel Ekonomik Değerle dir e ve Bölgesel Bakış. Doç. Dr. Ali Hepşe

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018

GENEL SA LIK S GORTASI UYGULAMASINA L K N SORU VE CEVAPLAR

TÜRKÝYE SAÐLIK SEKTÖRÜNDE FÝNANSMAN: Paran Kadar Saðlýk

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

AVRUPA BĠRLĠĞĠ EKONOMĠSĠNE ĠLĠġKĠN ARA TAHMĠN RAPORU*

Transkript:

544 LEVENT AHN TÜRKYE GÜCÜ PYASASININ YAPISAL ÖZELLKLER ve ZLK SORUNU ÖZET Levent AHN Türkiye, 1960 yndan bu yana yapsal isizlik sorunu ile mücadele etmek zorunda olan bir ülke konumundadr. Özellikle Türkiye gücü Piyasasn kendisine has bir takm olumsuz özellikleri isizlii daha da körüklemektedir. gücüne katm orann düüklüü, tarm sektörünün arlkl yap sürdürmesi, çalanlarn eitim seviyesinin düüklüü, ücretli kesimin payn hala gelimi ülkelerle kyaslanamayacak oranlarda olmas, kadnlarn çalma hayatna çok düük oranlarda katlmas vb. bu olumsuzluklardan bazlarr. Bütün bu sorunlar ortadan kaldrmak için çok aklc ve ülkenin sahip olduu genel konjonktüre uygun politikalar gelitirilmeli ve uygulanmalr. ABSTRACT Turkey is a country that had to fight against unemployment since 1960. Especially, such of Turkish Labor Market s negative characteristics encourage unemployment more. Low of the labor force participation rate, continuing predominantly structe of the agriculture, low of the workers educational level and the low participate to labor force by women are included such of negativity. There should be rationalistic and appropriate of Turkey s main conjoncture politics and also apply them for solving all this problems. Çalma hakk, insan haklar uluslararas belgelerin hemen hepsinde yer almaktadr. Bütün bu uluslararas belge ve sözlemelerin tümü, çalmann, insann onurlu bir yaam sürdürebilmesi için sahip olduu bir hak olduunu kabul etmekte ve bu hakk korumay amaçlamaktadr. Buna ramen istihdam ve isizlik sorunu, sosyoekonomik boyutlar farkl olmakla birlikte, avc ve toplay toplumlardan sanayi ve hatta günümüz bilgi toplumlarna kadar tüm toplumlar en fazla ilgilendiren sorun olarak ortaya çkmr. sizliin bu denli önemli bir sorun olarak ortaya çndaki en önemli gelime, üphesiz ki 18. yüzyn ikinci yarnda meydana gelen sanayi devrimidir. Bu devrimden sonra ülkeden ülkeye farklk göstermekle birlikte, tüm ülkeler isizlik sorunuyla kar karya kalmlardr. Refah devletinin altn ça olarak kabul edilen 1945-1975 yllar arasnda gelimi ülkelerde tam istihdama ulalm olsa bile, 1980 li ve 1990 l llardan itibaren isizlik sadece gelimemi ve gelimekte olan ülkelerde deil, gelimi toplumlarda da görülmeye balanmr. sacas isizlik, bugün dünyann en büyük sorunu haline gelmitir (Özdemir ve dierleri, 2006: 67). Dünyada isizlerin toplam sayn 190 milyona yakla (ILO, 2006: 10) ve 2000 y sonrasndaki on ylda, igücüne yeni katlanlara i salamak ve isizlii yar yarya azaltabilmek için 500 milyon yeni iin yaratlmas gerektiinin (ILO, 2001: 1) hesapland göz önüne alndnda, sorunun ne denli önemli bir konumda bulunduu da ispatlanm olmaktadr. Bu çalmada, dünyann en büyük sorunu haline gelen isizlik konusu özellikle Türkiye açndan incelenecektir. Bu çerçevede, genel olarak isizlik kavramna deinildikten sonra; gelimi ve gelimekte olan ülkelerde isizlik sorunu ksa bir ekilde analiz edilecektir. Çalmann ana temas tekil eden Türkiye emek piyasasn yapsal özellikleri ve Türkiye deki isizliin yap incelenirken, eski ad Devlet statistik Enstitüsü (DE) olan Türkiye statistik Kurumu nun (TÜK) Ar. Gör., stanbul Üniversitesi, ktisat Fakültesi, Çalma Ekonomisi ve Endüstri likileri Bölümü. nsan Haklar Evrensel Bildirgesi md. 23, Ekonomik ve Sosyal Haklar Uluslararas Sözlemesi Üçüncü Bölüm md. 5, Ekonomik ve Sosyal Haklar Uluslararas Sözlemesi Birinci Bölüm md. 1, Uluslararas Çalma Örgütü nün 122 Say Sözlemesi.

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 545 546 LEVENT AHN hanehalk igücü anketlerinden ve veritabanndan yararlanlacaktr. Bu dorultuda elde edilen genel bilgiler çerçevesinde isizlii önlemede uygulanan veya uygulanabilecek politikalar hakknda bilgi verilecek ve daha sonra da Türkiye deki isizlik sorunu ile ilgili bir takm karmlarda bulunulacaktr. 1. GENEL OLARAK ZLK KAVRAMI Altn Ça olarak nitelendirilen 1945-1975 döneminin ana siyaseti olan tam istihdama ulama, iktisadi gelimeyi salamak bakndan çok önemlidir. Böyle bir ekonomide, mevcut insan gücünün tümü iktisadi kalknma içerisinde emeklerini arz edebilmektedir. Böylece, bir ülke nüfusunun çalma arzu ve iktidarnda olan ve igücü diye ifade edilen üretken ksmn tamamen istihdam edilmesi mümkün hale gelmektedir. Fakat bu amaca her zaman tam olarak varlamad için igücü seviyesi ile igücünün i bulup çalan ksm ifade eden istihdam seviyesi arasndaki fark, isizlik olarak karza kmaktadr (Zaim, 1997: 169). Bir kiinin isiz olarak tanmlanabilmesi için; çalma irade ve iktidarna sahip olup da cari ve geçer ücret üzerinden ve ayrca kanun, yahut örf ve adetle tayin edilmi saatler zarfnda bir i arad halde bulamayan ve maruz kald aylaklk durumunun kendi arz ve istei nda meydana gelmi olmas gerekir. sizlie yönelik bu tip bir tanmlama tüm uluslararas tanmlarn üzerinde birlemi olduklar esastr. Bu tanmlamadan hareketle, i aramayan ve çalma yönünde herhangi bir talebi bulunmayanlar isizlik kavram içine girmemektedir (Gençler, 2002: 4). Bunun haricinde TÜK in isiz tannda esas ald baka unsurlar da vardr. Bunlar; istihdam halinde olmamak, ücretli veya 1929 da balayp tüm dünyaya dalga dalga yaylan ekonomik gerileme, her yerde isizliin artmasna, üretim ve milli gelirde gerilemeye yol açmr. Söz konusu krizden çkmann yolu olarak, devletin ekonomiye aktif bir ekilde müdahalesi gerekli görülmütür. John Maynard Keynes in 1936 tarihli stihdam, Faiz ve Parann Genel Teorisi adl eserinde somutlaan bu görü, 1940 larn bandan 1970 li yllardaki yeni ekonomik krizlere kadar refah dolu bir dönemin yaanmasna yol açm ve bu görü bir çok ülkede kendine uygulama alan bulmutur (Özdemir, 2006: 696). gücü seviyesi, emek arzn insan say olarak potansiyel gücünü ifade eder (Zaim, 1997: 135). ücretsiz bir saat bile çalamamak, i arama kanallar kullanmam olmak, 15 gün içinde iba yapmaya hazr olmak tr. Bu çerçevede dört temel unsur önem tamaktadr (Lordolu ve dierleri, 1999: 275): Durum:stihdam d bulunmaktr. Gereksinim:sizin mevcut ücret oranndan çalma gereksinimi içinde olmasr. Davran: Kiinin ie hazr ve çalmak arzusu içinde bulunmasr. Eylem: Aktif olarak i arama çabas göstermesidir. Yukardaki tanmlar çerçevesinde deerlendirildiinde, çalma isteinde olmayan bir kii isiz saylamayaca gibi, i aramayan veya çalmasna engel durumu bulunanlar da isiz kitleye dahil edilmeyecektir. Piyasadaki geçerli ücretlerle vasf ve niteliklerine göre i bulamayanlar isiz kalmaya devam edeceklerdir. ILO nun yapm olduu tanmdan da anlalaca üzere, isiz saylabilmek için çalmay istemek yeterli deildir. Bunun yannda aktif olarak i aramak gereklidir. 2. GEL VE GELMEKTE OLAN ÜLKELERDE ZLK SORUNU 2.1. Gelimi Ülkelerde sizliin Durumu Gelimi ülkelerde büyük dalgalanmalara yol açan ilk büyük boyutlu isizlik, 1929 ekonomik krizinden sonra yaanmr. Bu kriz, ekonomi politikalarnda da önemli deikliklere yol açmr. kinci Dünya Sava sonras, uygulamaya konulan Keynesyen politikalarla yüksek bir istihdam düzeyi tutturulmu ve isizlik bir süreliine sorun olmaktan çkarlm, bu dönemde her bakmdan bir altn ça yaanmr. 1980 li yllara gelindiinde ise, bir yandan petrol fiyatlarn yükselmesi, öte yandan bata Japonya olmak üzere yeni endüstrileen ülkelerden gelen rekabet sonucu sarslan Bat da büyüme duraklam ve gelimi ekonomiler için bir politika deiklii kaçlmaz hale gelmitir. Büyümedeki bu duraklama, ekonomik olarak incelendiinde iki önemli sonuç yaratmr. Bunlardan bir tanesi, liberal politikalarn güç

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 547 548 LEVENT AHN kazanmas, bir dieri ise, uluslararas ticaretin serbestletirilmesidir. Gelimi ekonomilerde meydana gelen bu önemli deiklikler, dünya ticaretinin ekillenmesine yol açm ve günümüzün küresel piyasasna doru yol alnmaya balanmr. Bugün kurallar Dünya Ticaret Örgütü nün koyduu ve kapitalizm mantna göre ileyen bir piyasa söz konusudur. Bu piyasann daha çok gelimi ekonomilerin çkarlar dorultusunda iledii, ancak söz konusu politikalarn bu ülkelerde dahi isizlik, yoksulluk gibi önemli sorunlar çözmede yetersiz kald ortadadr (Koray, 2005: 217-219). Bat gelimi ülkelerde, altn ça olarak ifade edilen 1945-1975 döneminden sonra, özellikle 1973 ten bu yana OECD ülkelerinde ve dünyada her geçen gün artan bir isizlik problemiyle karlalmr. 1980 lerde gelimi ülkelerin çou, özellikle Bat Avrupa, altn ça dönemi ile karlalamayacak ölçüde yüksek bir isizlik problemiyle kar karya kalmr. 1980 ler ve 90 l yllarn banda dünya yeniden yaplanmaya giderken, OECD ülkelerinde hükümetler, yukarda da deinildii gibi liberal politikalarn hakim olduu, serbest piyasa ilkelerine göre ileyen yeni bir ekonomik sistem kurmak istemilerdir. Bu sistemin uygulanmasnda kuralszlarma (deregulation), özelletirme (privazation) ve devletin ekonomik anlamda küçültülmesi ne yönelik bir hareket balatlmr. Bütün bu deim ve yenileme hareketleri, isizlikteki arta ivme kazandrmr. Küreselleme sonras bu dönemde, isizliin artna zemin hazrlayan ortak gelimeler u ekilde özetlenebilir (Özsar, 2000: 288-289): Emein maliyetinin (ücret ve ücret d ödemeler) verimlilikten daha hzl artmas, stihdamn, verimliliin daha düük olduu hizmetler sektörüne kaymas, Kamu giderleri ve sosyal güvenlik harcamalarn milli gelirden daha çok pay almas, Endüstriyel üretim kapasitesinin dümesi, Anti enflasyonist politikalarn baarna paralel, ekonomilerin durgunlua yönelmesi. Tablo 1 deki OECD ülkelerinde ekonomik büyüme oranlar incelendiinde, son 10-15 yllk periyod dahilinde gelimi OECD ve AB ülkelerinde bile ekonomik büyüme oranlarn daha önceki yllardaki çramalar yapamad görülmektedir. 15 AB ülkesi, 1993-2003 yllar arasnda ortalama % 2.3 büyüme oranna sahipken, bu oran 2005 ynda % 1.5 e gerilemitir. 15 AB ülkesinin 2006 ve 2007 yndaki tahmini büyüme oranlar ise % 2.2 dir. Dier gelimi ülkelere bakldnda, ekonomik büyüme oranlarn AB ülkelerine göre daha iyi olduu görülmektedir. Gelimi ülkelerin ba çeken ABD ve Japonya karlaldnda ise, ABD nin üstünlüü göze çarpmaktadr. Ekonomik büyüme konusunda en önemli sçramay yapan ülke ise Türkiye dir. Türkiye de ekonomik büyüme oranlar 1993-2003 yllar arasnda ortalama % 2.7 olarak gerçeklemiken, bu oran 2004 te % 8.9, 2005 te % 7.4 olarak gerçeklemitir. Türkiye nin 2006 ve 2007 projeksiyonlar da srasyla % 6.1 ve % 6.4 tür. Tablo 2 de OECD ülkelerinde istihdam art oranlar verilmektedir. Buna göre ekonomik büyüme oranlarnda görülen gerilemeye paralel olarak gelimi ülkelerin istihdam yaratma kapasitelerinin de zayflad görülmektedir. Ancak, yine de birkaç ülke hariç tüm gelimi ülkelerin azalan oranlarda da olsa istihdam art meydana getirdii gözlemlenmektedir. Türkiye nin oranlar deerlendirildiinde, 2005 ynda % 1.1 orannda istihdam art meydana geldii ve 2006-2007 projeksiyonlarn da srasyla % 1.8 ve 1.9 olaca öngörülmektedir. Bu oranlarn gerçeklemesi kukusuz ki ülkemiz adna sevindirici olacaktr. Gerçekleen en yüksek istihdam oranlarspanya (% 4.8) ve rlanda (% 4.7) ya aittir. Öte yandan, düük istihdam art oranlarna ramen, gelimi ülkelerde isizlik önemli bir sorun olarak ba göstermektedir. 2005 nda isizlik oranlar, Avustralya da % 5.0, Kanada da % 6.8, ABD de % 5.1, Japonya da % 4.4, Avusturya da % 5.9, Almanya da % 9.1 ve Fransa da % 9.9 olarak gerçeklemitir. 15 AB ülkesinin 2005 y isizlik oran % 7.9 olarak tespit edilmitir. Türkiye de bu oran 2005 y itibariyle % 10 dur. Türkiye de 2006 Eylül ay verileri nda isizlik oran ise % 9.1 olarak gerçeklemitir. En yüksek istihdam art oranlarna sahip olan spanya da isizlik oran % 9.2 iken, rlanda da bu oran % 4.4 tür. En düük isizlik oran % 2.6 ile zlanda ya ait iken, en yüksek isizlik oran ise % 17.7 ile Polonya ya aittir. Tablo 3 te OECD ülkelerindeki isizlik oranlar verilmitir.

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 549 550 LEVENT AHN Tablo 1: OECD Ülkelerinde Ekonomik Büyüme Oranlar (%) BÜYÜME ARTII Kaynak: OECD, Employment Outlook, 2006: 17. PROJEKSYONLAR 1993-2003 2004 2005 2006 2007 KUZEY AMERKA Kanada 3.5 2,9 2,9 3,1 3,3 Meksika 2,7 4,2 3,0 4,1 3,7 ABD 3,2 4,2 3,5 3,6 3,1 ASYA Japonya 1,0 2,3 2,7 2,8 2,2 Kore 5,3 4,7 4,0 5,2 5,3 AVRUPA Avusturya 2,3 2,6 2,0 2,5 2,2 Belçika 2,2 2,4 1,5 2,5 2,4 Çek Cumhuriyeti 2,3 4,7 6,0 5,7 4,7 Danimarka 2,5 1,9 3,1 3,0 2,4 Finlandiya 3,6 3,5 2,2 3,4 2,8 Fransa 2,2 2,1 1,4 2,1 2,2 Almanya 1,6 1,1 1,1 1,8 1,8 Yunanistan 3,4 4,7 3,7 3,7 3,6 Macaristan 3,6 4,5 4,3 4,6 4,4 zlanda 3,5 8,2 5,6 4,1 1,4 rlanda 8,0 4,5 4,6 5,0 5,0 talya 1,7 0,9 0,1 1,4 1,3 Lüksemburg 4,7 4,2 4,0 4,5 4,5 Hollanda 2,6 1,7 1,1 2,4 2,8 Norveç 3,3 3,1 2,3 2,6 2,7 Polonya 4,5 5,3 3,3 4,4 4,6 Portekiz 2,7 1,1 0,3 0,7 1,5 spanya 3,5 3,1 3,4 3,3 3,0 sveç 2,9 3,2 2,7 3,9 3,3 sviçre 1,3 2,1 1,9 2,4 1,8 Türkiye 2,7 8,9 7,4 6,1 6,4 ngiltere 3,0 3,1 1,8 2,4 2,9 OKYANUSYA Avustralya 3,9 3,2 2,6 2,9 3,7 Tablo 2: OECD Ülkelerinde stihdam Art Oranlar (%) STHDAM ARTII PROJEKSYONLAR stihdam 1993- (000) 2003 2004 2005 2006 2007 KUZEY AMERKA Kanada 15 949 2,0 1,8 1,4 1,7 1,6 Meksika 41 272 2,4 3,9-0,7 2,3 2,5 ABD 139 244 1,4 1,1 1,8 1,6 1,0 ASYA Japonya 63 290-0,2 0,2 0,4 0,4 0,3 Kore 22 557 1,4 1,9 1,3 1,3 1,0 AVRUPA Avusturya 4 112 0,5-0,3 0,3 0,6 0,6 Belçika 4 216 0,7 0,6 0,9 0,9 0,9 Çek Cumhuriyeti 4 684-0,2-0,3 1,4 0,7 0,3 Danimarka 2 751 0,7 0,0 0,6 0,7 0,5 Finlandiya 2 356 1,3 0,0 1,5 1,5 0,5 Fransa 24 687 1,2 0,0 0,4 0,4 0,5 Almanya 38 868 0,3 0,4-0,2 0,2 0,7 Yunanistan 4 093 0,7 2,9 1,3 1,3 1,3 Macaristan 3 856 0,3-0,6 0,0 0,9 0,7 zlanda 156 1,4-0,5 3,3 2,6 0,7 rlanda 1 865 4,2 3,0 4,7 2,9 2,4 talya 22 147 0,7 1,5 0,7 0,6 0,4 Hollanda 198 1,8-1,0-0,6 1,5 1,3 Norveç 8 140 1,2 0,3 0,6 1,6 1,0 Polonya 2 275-0,9 1,3 2,3 2,3 2,4 Portekiz 13 795 1,0 0,1 0,1 0,5 0,9 spanya 5 087 3,5 3,9 4,8 4,1 3,1 sveç 18 100 0,7-0,4 1,0 1,6 1,1 sviçre 4 213 0,5 0,3 0,1 0,9 1,0 Türkiye 4 178 1,3 3,0 1,1 1,8 1,9 ngiltere 22 291 1,1 1,0 1,0 0,3 0,8 OKYANUSYA Avustralya 9 694 2,1 1,9 3,5 2,0 1,2 Yeni Zelenda 2 017 2,3 3,4 2,8 0,6 0,0 OECD Avrupa 222 703 0,9 1,1 1,0 1,1 1,2 EU-15 169 298 1,1 0,9 0,9 0,9 1,1 EU-19 193 803 0,9 0,9 1,0 1,0 1,1 Toplam OECD 516 726 1,1 1,3 1,1 1,3 1,1 Kaynak: OECD, Employment Outlook, 2006: 19.

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 551 552 LEVENT AHN Tablo 3: OECD Ülkelerinde sizlik Oranlar (%) ZLK ORANI PROJEKSYONLAR 1993-2003 2004 2005 2006 2007 KUZEY AMERKA Kanada 8,7 7,2 6,8 6,4 6,2 Meksika 3,1 3,0 3,5 3,3 3,3 ABD 5,3 5,5 5,1 4,7 4,7 ASYA Japonya 4,0 4,7 4,4 4,0 3,5 Kore 3,7 3,7 3,7 3,6 3,5 AVRUPA Avusturya 5,3 5,7 5,9 5,8 5,9 Belçika 8,5 8,4 8,4 8,0 7,7 Çek Cumhuriyeti 6,3 8,3 8,0 7,7 7,5 Danimarka 5,8 5,5 4,8 4,2 3,9 Finlandiya 12,2 8,9 8,4 7,9 7,7 Fransa 10,8 10,0 9,9 9,5 9,2 Almanya 7,6 9,2 9,1 8,5 8,1 Yunanistan 10,5 11,0 10,4 10,0 9,7 Macaristan 8,3 6,2 7,3 7,2 7,1 zlanda 3,5 3,1 2,6 2,1 2,2 rlanda 8,8 4,4 4,4 4,4 4,4 talya 10,4 8,1 7,8 7,7 7,6 Lüksemburg 2,9 4,2 4,6 5,1 5,2 Hollanda 4,8 4,9 5,0 4,1 3,4 Norveç 4,3 4,5 4,6 4,0 3,8 Polonya 14,9 19,0 17,7 16,8 15,7 Portekiz 5,7 6,7 7,7 7,9 7,7 spanya 14,4 10,5 9,2 8,7 8,6 sveç 6,3 5,5 5,8 4,8 4,2 sviçre 3,4 4,2 4,3 3,9 3,5 Türkiye 7,9 10,1 10,0 10,2 10,4 ngiltere 7,0 4,7 4,8 5,3 5,2 OKYANUSYA Avustralya 7,7 5,6 5,0 4,7 4,7 Yeni Zelenda 6,5 3,9 3,7 4,3 4,9 OECD Avrupa 9,0 9,0 8,7 8,5 8,2 EU-15 8,8 8,1 7,9 7,6 7,3 EU-19 9,3 9,0 8,7 8,4 8,1 Toplam OECD 6,8 6,7 6,5 6,2 6,0 Kaynak: OECD, Employment, 2006: 21 AB ülkelerinde 1980 li yllarn ortalarndan balayan isizlik 1995 na kadar artarak devam etmitir. Bu tarihten sonra üye ülkelerde uygulanmaya balanan aktif emek piyasas politikalar isizlik oranlar az da olsa azaltmr. Fakat daha sonraki yllarda mevcut aktif istihdam politikalarna ramen, isizlik oranlar yeniden bir art göstermeye balamr. Gelimi ülkelerde isizliin temel özellikleri saylacak olursa bunlaru ekilde sralayabiliriz (Özdemir ve dierleri, 2006: 86-91): Gelimi olan ülkelerde ve özellikle de AB üyesi ülkelerde yüksek oranl yapsal isizlik mevcuttur. Yani bir yandan sizlik oran yükselmekte, öte yandan isizlik süreklilik kazanmaktadr. Gelimi olan ülkelerde isizlikten en fazla etkilenen grubu gençler oluturmaktadr. Gelimi ülkelerin birçounda isizlik uzun dönemli bir seyir göstermekte, isiz kalanlar veya i piyasasna ilk defa girenler sa sürede istihdam imkan bulamamaktadr. Gelimi ülkelerde isizlikten etkilenen gruplarn bir dier önemli üyesi kadnlardr. Bu gelimeler çerçevesinde üzerinde önemli durulmas gereken konu, günümüzde gelimi Bat dünyasn ve özellikle de AB ülkelerinin büyük bir ksmnda yaanan ikilemdir. Bilindii gibi birçok AB ülkesinde isizlik oranlar özellikle son 30 yl zarfnda sürekli olarak art göstermi ve ikili hanelere yaklama eilimine girmitir. AB rlar dahilinde 20 milyon isiz, yeniden iba yapmak için hazr beklemektedir. Yaplan ararmalar neticesinde, 1970 li yllardan itibaren AB ülkelerinde refah düzeyinde % 85 dolaynda bir art meydana gelmesine ramen, ancak % 11 orannda yeni i imkanlar salanabilmi; her türlü aktif ve pasif igücü piyasas politikalarna ramen isizlik oran bir türlü istenilen düzeye düürülememitir (Erdem, 2005: 560). 2.2. Gelimekte Olan Ülkelerde sizliin Durumu Gelimekte olan ülkelerde ise isizlik sorunu, hem daha büyük hem de daha çözümsüz bir seyir izlemektedir. Bat nn endüstrileme ve

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 553 554 LEVENT AHN teknolojik gelimelerle yakalad gelimeler sonucunda dünya gelimi ve gelimekte olan (az gelimi) ülkeler olmak üzere 2 bölüme ayrlmr. Bu ikililik, bugün itibariyle de varl korumakta ve sürdürmektedir. Çünkü az gelimi ülkeler birçok olumsuzluklarla ba etmekte iken, gelimi ülkeler yeni teknolojilere yelken açmaktadr. Gelimekte olan ülkelerin birincil amaçlarn, ulusal gelirlerini artrmak ve tarm arlkl ekonomik yapdan sanayi arlkl ekonomik yapya geçi yapabilmek olduunu söylemekte fayda vardr. Bu durum gerçekten gelimekte olan ülkeleri isizlikle mücadelede daha da zorlamaktadr (Koray, 2005: 221-223). Gelimekte olan ülkelerdeki isizliin ortaya ç nedenlerine farkl bir bak açyla yaklaldnda, yetersiz talep, arz açklar, istihdam olanaklaryla kiisel yetenek ve beklentiler arasndaki uyumsuzluk, pazar açklar gibi daha geni boyutlu koullarn önemli rol oynad görülmektedir (Karakayal, 1997: 114). Gelimekte olan ülkeler iki durumla kar karyadrlar; ya kentsel isizlie raz olacaklar; ya da krsal eksik istihdamn devam salayacak politikalar sürdüreceklerdir. Gelimekte olan ülkeler, kentlere ylan, düzenli geliri olan, sürekli bir i için bekleyenler ile, rsal bölgelerde geleneksel üretim yap içine gizlenmi, çok fazla bir ey üretmeyen, dolayyla da yeterli geliri olmayan büyük bir kitlenin yaratt problemlerle bomaktadrlar (Bataymaz, 1998: 21). Öte yandan gelimekte olan ülkelerde igücü miktar artrmak kolaydr. Ancak ayn durumu, emein verimini artrmak için söylemek güçtür. Emein prodüktivitesinin artmas, ülke ekonomisinde mevcut sermaye mallarn hem miktarn artmasna hem de kalitesinin yükselmesine, bunun da ötesinde gelimi teknolojilerin kullanlmasna ve üretime yönelik bilgi düzeyinin ve birikiminin yükselmesine bar. Bunlar ise kolayca ksa ve hatta orta dönemde ulalabilecek hedefler deildir (Pekin, 1988: 98). Tablo 4 de baz gelimekte olan ülkelerin 2005 yna ait gerçekleen isizlik oranlar verilmitir. Buna göre, Arjantin de ve ili de sizlik oranlar % 15.6, Bulgaristan da % 13.7, ran da % 11.6, Mr da % 11 ve Estonya da % 10 olarak gerçeklemitir. Tablo 4: Gelimekte Olan Baz Ülkelerde 2005 Ysizlik Oranlar (%) Gelimekte Olan Ülkeler sizlik Oranlar (2005) Gelimekte Olan Ülkeler sizlik Oranlar (2005) Arjantin 15,6 Sri Lanka 9,0 ili 15,6 Hong Kong 7,9 Bulgaristan 13,7 Pakistan 7,8 ran 11,6 Çin 4,0 r 11,0 Malezya 3,5 Mauritus 10,2 Güney Kore 3,5 Estonya 10,0 Meksika 3,0 Endonezya 9,9 Vietnam 2,1 Brezilya 9,7 Tayland 1,5 Kaynak: World Bank Labor and Employment Statistics, www.worldbank.org, 2006. 3. TÜRKYE GÜCÜ PYASASININ YAPISAL ÖZELLKLER 3.1. stihdamn Yap ve Özellikleri Ülkemizin büyük nüfus hacmine sahip olmas, nüfusun genç yap, eitim olanaklarn yetersizlii, kentlerin bozulan yaplar, ekonomik yapdaki mevcut sorunlar, d borç yükleri, yüksek enflasyon oranlar, toplanamayan vergiler, göz yumulmak zorunda kalnan enformel sektör gibi olumsuz koullar, Türkiye gücü Piyasas nn özelliklerine henüz deinmeden birtakm fikirler-çkarmlar ortaya konulmasna yardmc olabilmektedir. Türkiye deki igücü piyasas ve istihdam yap incelendiinde, üzerinde durulmas gereken ilk önemli nokta, temelde igücü talebi ve gücü arz arasndaki farklktan oluan birçok sorunun bulunduu ve bu sorunlarn çözümü için geçerli politikalarn uygulanmayr (Koray, 2005: 364). Ülkemizdeki hzl nüfus art ve krdan kente göç olay ile birlikte kentlerde igücü potansiyeli sürekli büyümekte, ancak bu igücünü karlayacak bir istihdam art, tarm dndaki sektörlerde yaratlmamakta ve igücüne katm oran sürekli olarak dümektedir (Gediz ve Yalçnkaya, www.geocities.com).

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 555 556 LEVENT AHN 3.1.1. gücüne Katm Türkiye de igücü arz; nüfus miktar ve nüfusun demografik özelliklerine göre yldan yla önemli miktarlarda art göstermektedir. Azalan oranlarda artmaya devam eden nüfus miktar, 1990 ynda 56.4 milyon iken, 1995 ynda 60.8 milyona, 2000 ynda 67.8 milyona ve nihayet 2006 ynda 72.7 milyona ular. Bu gelimenin paralelinde genç bir nüfusa sahip olan Türkiye de 15 ya üstündeki nüfusun da (çalma çandaki nüfus) sürekli bir art içerisinde olduu gözükmektedir. 1990 ynda 35.7 milyon olan 15 ve daha yukar yataki nüfus, 2000 ynda 46.2 milyona ve 2006 ynda da 51.7 milyona ular (TÜK, Hane Halkgücü Anketi). gücünün hzla art, buna kark endüstri ve hizmet sektörlerinde srl istihdam olanana sahip olma, igücüne katm oran düürdüü gibi, farkl igücü piyasalarn da ortaya çkmasna yol açmaktadr. Ülkemizde birincil, ikincil ve üçüncül igücü piyasalar bulunmaktadr. Örgütlenmi ve oldukça koruyucu yasal düzenlemelere sahip çalanlarn yan sra, asgari ücretle ve güvencesiz koullarda çalan çok sayda ücretli bulunmaktadr. Yani ülkede kayt d ekonominin tekil ettii boyut bugün ne kadar önemli ise, ülkede örgütsüz ve ücretsiz istihdam da halen arl korumaktadr (Aktürk, 1999: 186-187). Tablo 5 de Türkiye deki igücüne katlma oranlar kr-kent ve kadn-erkek ayrna göre yllar itibariyle verilmitir. Veriler nda görülmektedir ki, Türkiye de igücüne katlma oranlar yllar itibariyle sürekli olarak dü göstermekte ve bu dü hem kentsel alanda hem de krsal alanda yaanmaya devam etmektedir. 1990 ynda igücüne katlma oran % 56.6 iken, 2006 y Eylül ay verileri itibariyle % 49.1 olarak gerçeklemitir. Ayn dü, kentsel ve krsal alanda da kendini göstermitir. Söz konusu oranlar; 1990 y için kent- % 47.2, kr- % 66.9 iken; 2006 Eylül ay itibariyle kent- % 45.9, kr-% 54.5 olarak dü göstermitir. gücüne katlma orann dümesi bir anlamda toplumun iktisadi faaliyete katlan ksmn daralmas anlamna gelmektedir. Yani toplumun ihtiyaçlarn daha az üretken nüfus tarafndan karlanmas demektir. Buna ba olarak da bamlk oran hzla yükselmektedir (Özdemir ve dierleri, 2006: 98). Tablo 5: Türkiye de Kr-Kent ve Kadn-Erkek Ayrna Göre gücüne Katlma Oran (%) Genel Erkek Kadn llar Türkiye Kent Kr Türkiye Kent r Türkiye Kent Kr 1990 56,6 47,2 66,9 79,7 76,8 83,0 34,1 17,0 52,0 1995 54,1 45,2 65,8 77,8 82,6 82,6 30,9 16,8 49,3 2000 49,9 44,1 58,7 73,7 70,9 77,9 26,6 17,2 40,2 2001 49,8 44,0 58,7 72,9 70,6 76,4 27,1 17,4 41,7 2002 49,6 44,4 57,6 71,6 69,8 74,5 27,9 19,1 41,4 2003 48,3 43,8 55,5 70,4 68,9 72,9 26,6 18,5 39,0 2004 48,7 44,5 55,4 72,3 70,8 74,7 25,4 18,3 36,7 2005 48,3 45,5 53,1 72,2 71,5 73,5 24,8 19,3 33,7 2006 49,1 45,9 54,5 72,5 71,4 74,4 26,1 20,3 35,9 Kaynak: TÜK gücü Veri Taban - Hanehalk gücü Anketi nden yararlanlarak hazrlanmr (2006 y rakamlar, Eylül ay verileridir). Tablo 5 teki veriler cinsiyet ve kr-kent ayr dorultusunda deerlendirildiinde, göze çarpan ilk hususun kadnlarn çalma hayatna erkeklere oranla çok daha düük seviyelerde katldklar olduu görülecektir. Kadnlarn daha çok krsal kesimde igücüne katlmalar ise, onlarn tarmsal alanda yardmc aile üyesi olarak çalma yaamna katlmalarndan kaynaklanmaktadr. Ancak, kadnlarn krsal alandaki igücüne katlma oranlarn giderek azalma sürecine girdii de açk bir ekilde göze çarpmaktadr. Öyle ki, 1990 nda % 52 olan kadn-krsal igücüne katlma oran, 2000 ynda % 40.2 ye, 2006 ynda ise % 35.9 a gerilemitir. Bunun nedeni ise, özellikle hizmet sektörünün gelimesiyle birlikte kadnlarn da igücüne, yardmc aile efradndan ziyade modern anlamda ücretli olarak aktif olarak katlmas ve krdan kente göç olaylarn devam etmesidir. Türkiye de kadnlarn igücüne katm oran olumsuz yönde etkileyen bir çok sebep bulunmaktadr. Bunlardan bacalar (Küçükkalay, 1998: 39):

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 557 558 LEVENT AHN Küçük çocuklarn bak, Kadn eitim düzeyinin düüklüü, Piyasa koullarn elverili olmay, Ksmi çalma olanaklarn salanamay, Çalmayla ilgili yasal mevzuattaki eksiklikler, Kadn çalmas ile ilgili gelenek ve göreneklerin deim n kadn lehine yava seyretmesidir. Türkiye de istihdamn sektörel yapndaki en önemli deikliklerin banda kukusuz ki hizmetler sektörü gelmektedir. Hizmetler sektörü, 2006 y oranlar itibariyle % 45.3 olarak en yüksek yüzdeye sahip olan sektör olarak göze çarpmaktadr. Bu oran; 1990 ynda % 35.2, 2000 nda ise % 46.9 idi. Hizmetler sektöründeki bu arta ramen, Tablo 7 de verilmi olan AB ülkelerinin ve hatta AB ye aday ülkelerin istihdamn sektörel da incelendiinde, Türkiye nin hala tarmsal yap arlkl bir konumda bulunduu görülmektedir. 1998 ynda yaplan bir anket çalmasna göre kadnlarn %52 sinin kendi dndan kaynaklanan ailevi nedenlerle ve %28 inin de yine kendi dndan kaynaklanan nedenlerden dolay iten ayrldklar saptanmr. 3.1.2. stihdamn Sektörel Da stihdamn sektörlere göre da, bir ülkede sakl bir ekonomik yapn varln ve ülkenin ekonomik ve sosyal yönden gelimilik düzeyinin en önemli göstergelerinden birini oluturmaktadr. stihdam edilenlerin yaptklar iler genellikle üç sektörde toplanmaktadr. Bu sektörler tarm, sanayi ve hizmetlerdir. Her ülkede istihdamn sektörlere göre da birbirinden farklk arz etmekte ve bu farklk gelimekte olan ülkelerle, gelimi ülkeleri birbirinden ayrmaktadr. Çünkü bir ülkede mal üreten ana sektörler tarm ve sanayidir. Hizmet sektörünün durumu ise, dier iki sektörün gelimilik seviyesine bar. Gelimekte olan ülkelerde sanayi sektörü fazla gelimi olmadndan istihdamn büyük bir ksm tarm alannda olur. Ekonomik gelimeye paralel olarak istihdam tarmdan sanayi sektörüne doru kayar. Sanayi sektörü iyice geliince istihdam hizmet kesimine yayr. Buna üç sektör kanunu da denir (Zaim, 1997: 147). Türkiye de istihdamn sektörel da yllar itibariyle Tablo 6 da verilmitir. Buna göre, Türkiye de önceki yllarla karlaldnda azalan oranna ramen, hala tarm arlkl yap devam etmektedir. 1990 ynda % 49.3 olan tarm oran, 2006 ynda % 29.2 ye gerilemitir. Türkiye de sanayi sektörü yüzdesel olarak analiz edildiinde, son 15 lda çok büyük bir deikliin olmad görülmektedir. 1990 ynda % 15.5 olan sanayi yüzdesi, 2006 ynda % 25.4 olarak gerçeklemitir. Tablo 6: Türkiye de stihdamn Sektörel Da (%) Kaynak: llar Tarm Sanayi Hizmetler 1990 49,3 15,5 35,2 1995 46,7 21,5 31,8 2000 34,9 18,2 46,9 2001 37,6 22,7 39,7 2002 34,9 23,0 42,1 2003 33,9 22,8 43,4 2004 34,0 23,0 43,0 2005 29,5 24,7 45,8 2006 29,2 25,4 45,3 TÜK gücü Veri Taban - Hanehalkgücü Anketi, T.C. Babakanlk Hazine Müstearl Ekonomik Göstergeler den yararlanlarak hazrlanmr (2006 y rakamlar, Eylül ay verileridir). Tablo 7: AB Ülkeleri ve AB ye Aday Ülkelerde stihdamn Sektörel Da (%) Ülkeler Tarm Sanayi Hizmetler Çek Cumhuriyeti 6,0 41,0 53,0 Macaristan 8,3 32,7 59,0 Polonya 28,2 29,9 41,9 Romanya 34,4 33,6 29,0 Bulgaristan 24,7 32,1 43,2 Kaynak: www. iibf.ibu.edu.tr, Handbook of Statistics, Countries in Transition

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 559 560 LEVENT AHN 15 Avrupa Birlii ülkesi ile Türkiye karlaldnda tarmsal farkn ne kadar büyük olduu rahatlkla görülebilmektedir. 15 Avrupa Birlii ülkesinin tarmsal oran yalnzca %5.1 dir. Bu oran Türkiye ile karlalamayacak derecede düük bir orandr. 3.1.3. stihdamn Çalanlarn Statüsüne Göre Da stihdamn çalanlarn statüsüne göre da, ülkelerin gelimilik düzeylerine yönelik göstergelerden biridir. Çada toplumlarda istihdamn çok büyük bir ksm ücretli kesimde bulunur. Bu durum Türkiye açndan deerlendirildiinde ise, çalanlarn ancak yarn ücretli kesimi tekil ettii görülmektedir. Gelimi hatta gelimekte olan birçok ülkede hiç görülmeyen bir statü olan ücretsiz aile içilii, bizim ülkemizde istihdamn yaklak olarak bete birini oluturmaktadr (www.iibf.ibu.edu.tr). Ülkemizde istihdamn sektörel da, çalanlarn statülerine göre danda birinci derecede etkili olmaktadr. Tarmsal istihdamn rl korumas ve sanayi sektörünün yeterince gelimemi olmas, bir yandan ücretli çalanlarn oran azaltrken öte yandan gelimi ekonomilerde oldukça srl ölçüde yer ald görülen ücretsiz aile çilerinin istihdamdaki pay artrmaktadr (Özdemir ve dierleri, 2006: 104). Tablo 8: stihdamn Statüye Göre Da (%) llar Ücretli Yevmiyeli veren Kendi Hesabna Çalan Ücretsiz Aile çisi 1990 33,4 5,6 4,5 26,4 30,1 1995 33,0 8,5 5,6 24,9 27,3 2000 38,7 9,9 5,1 24,6 21,6 2001 39,0 8,2 5,3 24,9 22,6 2002 42,0 7,7 5,5 23,8 20,8 2003 42,7 7,8 5,0 24,8 19,6 2004 42,6 8,3 4,7 24,7 19,7 2005 47,0 7,2 5,1 24,7 16,0 2006 48,4 7,8 5,3 22,7 15,7 Kaynak: TÜK gücü Veri Taban Hanehalk gücü Anketi nden yararlanlarak hazrlanmr (2006 y rakamlar, Eylül ay verileridir). 1990 ile 2006 yllar arasndaki gelimeler incelendiinde, ülkemizde ücretlilerin payn artt ve buna kark tarmsal istihdamn küçülmesine paralel olarak ücretsiz aile içiliinin azald görülmektedir. 2006 y Eylül verileri itibariyle ücretlilerin toplam istihdamdaki pay % 48.4 olarak belirlenirken, bu oran yevmiyeli çalanlar için % 7.8, iveren kesimi için % 5.3, kendi hesabna çalanlar için % 22.7 ve son olarak da ücretsiz aile içisi hesabna da % 15.7 olarak gerçeklemitir. Tablo 9:stihdamn Statüye Göre Damda Cinsiyet ve Kr-Kent Ayr (%) Statü 2006 YILI Kent r Erkek Kadn Erkek Kadn Ücretli 64,6 73,0 30,7 10,7 Yevmiyeli 7,2 6,9 10,1 5,8 veren 8,5 2,1 4,1 0,4 Kendi Hesabna 17,1 7,7 42,2 15,6 Ücretsiz Aile çisi 2,5 10,3 12,9 67,4 Kaynak: TÜK gücü Veri Taban Hanehalk gücü Anketi nden yararlanarak hazrlanmr (2006 y rakamlar, Eylül ay verileridir). Tablo 9 da 2006 y istihdamn statüye göre da cinsiyet ve r-kent ayr gözetilerek yaplmr. Buna göre, erkeklerin kentsel alanda daha çok ücretli olarak çalklar, buna karn krsal alanda ise kendi hesabna youn olarak istihdam edildikleri görünmektedir. Yine kadnlar da, kentsel alanda youn olarak ücretli konumunda bulunurlarken, krsal alanda ise çok büyük bir oranla (% 67.4) ücretsiz aile içisi durumunda bulunmaktadrlar. Bu durum, tarm kesiminde kadnlarn hala yardmc aile efrad rolünde olduklar göstermektedir. 3.1.4. stihdamn Eitim Durumuna Göre Da Tablo 10, Türkiye de eitim durumuna göre istihdam edilenleri göstermektedir. Buna göre ülkemizde istihdam edilenlerin eitim düzeyinin yetersiz olduu rahat bir ekilde görülmektedir. 2006 y

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 561 562 LEVENT AHN rakamlarna göre, istihdam edilenlerin % 61.6 sn lise alt eitimli kiilerden olutuu görülmektedir. Yine ayn yl itibariyle istihdam edilenlerin % 5.5 inin okur-yazar olmadklar, % 20.8 inin lise ve dengi meslek okullarndan mezun olduklar görülmektedir. Yüksekokul ve fakülte mezunlarn toplam istihdam içindeki pay ise sadece % 12.1 dir. Bu veriler ülkemizde eitim seviyesinin ne kadar alarda olduunu gösteren önemli bir göstergedir. Bu tablodan çkartlacak dier bir sonuç ise, okuma-yazma bilmeyen erkeklerin sayn kadnlara göre çok daha az olmasr. Bu da kadnlarn eitiminde hala büyük sorunlarn olduunu göstermektedir. Öyle ki, 2006 y itibariyle istihdam edilen erkeklerden okuma yazma bilmeyenlerin oran yalnzca % 2.3 iken bu oran kadnlarda %14.6 gibi çok yüksek bir oranda bulunmaktadr. Tablo 10: Cinsiyet ve Eitim Durumuna Göre stihdam Edilenler (%) TOPLAM 2004 2005 2006 Okur-Yazar Olmayanlar 6,8 5,7 5,5 Lise Alt Eitimliler 64,0 62,3 61,6 Lise ve Dengi Meslek Lis. 18,9 20,4 20,8 Yüksekokul ve Fakülte 10,3 11,5 12,1 ERKEK Okur-Yazar Olmayanlar 3,1 2,4 2,3 Lise Alt Eitimliler 66,4 64,6 63,9 Lise ve Dengi Meslek Lis. 20,9 22,4 22,8 Yüksekokul ve Fakülte 9,6 10,6 11,1 KADIN Okur-Yazar Olmayanlar 16,9 15,2 14,6 Lise Alt Eitimliler 57,5 55,8 55,1 Lise ve Dengi Meslek Lis. 13,4 14,7 15,4 Yüksekokul ve Fakülte 12,2 14,3 14,9 3.2. Türkiye de sizliin Yap ve Özellikleri Cumhuriyetin kuruluundan 1970 li yllarn ortalarna kadar ülkemizde isizlik oldukça düük oranlarda seyretmi ve genel bir sorun haline gelmemitir. Bunun sebebi, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde ülkemizde sanayi iletmeleri ve çalan sayn srl olmas, çalanlarn büyük bir ksmn da tarmda istihdam edilmesidir (Özdemir ve dierleri, 2006: 107). stihdam yaratmak ve özellikle de isizlik olgusu ve sorunu Türkiye için ithal ikameci dönemden bu yana önemli bir sorun olarak sürekli gündemde bulunmutur. Be Yllk Kalknma Planlarnda istihdam ve isizlikle ilgili bir takm hedefler koyulmu, ancak istenilen sonuçlar alnamamr. 1980 lerin ve daha sonra da 1990 larn banda gerçekleen ksmi bir azalma dnda, isizlik oran 1960 lardan bu yana sürekli olarak art göstermektedir. Nüfusun ve igücünün art h, ülkenin istihdam yaratma potansiyelindeki srlk göz önünde bulundurulduunda, isizlikteki artn tek kayna olarak görülemez. Türkiye ekonomisinin yüksek bir büyüme performansna sahip olmas, beraberinde yüksek bir istihdam yaratma kapasitesini getirememitir. 1960 larn sonuna doru % 3.5 dolaylarnda seyreden isizlik oranlar, bu tarihten itibaren sürekli bir art eilimi içerisine girmitir. 1970 lerin sonundaki ekonomik kriz isizlik oranndaki art dramatik bir ekilde zlandrmaya balamr. 1976 ynda isizlik oran bütün dönemin en yüksek seviyesine ulaarak % 9 düzeyine çkmr. 1980 yndaki IMF destekli istikrar program ve ardndan gelen askeri darbe, igücü piyasalarnda yeniden yaplanmay da beraberinde getirmitir. 1985 y itibariyle % 7.3 düzeyine inen isizlik oran 1990 lara doru tekrar artma ilimi göstermitir (Ansal ve dierleri, 2000: 102-103). Tablo 11, 1989 yna kadar olan Türkiye deki isizlik oranlar göstermektedir. 1990 dan sonraki gelimeler ise daha detayl bir ekilde ilerleyen kmlarda incelenecektir. Kaynak: TÜK gücü Veri Taban Hanehalk gücü Anketi nden yararlanarak hazrlanmr (2006 y rakamlar, Eylül ay verileridir).

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 563 564 LEVENT AHN Tablo 11: 1923-1989 Döneminde sizlik Oranlar (%) llar sizlik Oran (%) llar sizlik Oran (%) llar sizlik Oran (%) 1923 9,1 1945 3,1 1967 4,8 1924 6,9 1946 2,7 1968 5,2 1925 5,3 1947 2,5 1969 5,9 1926 5,1 1948 2,3 1970 6,4 1927 4,2 1949 1,8 1971 6,8 1928 3,8 1950 1,5 1972 6,3 1929 3,2 1951 1,7 1973 6,8 1930 3,2 1952 1,9 1974 7,3 1931 4,5 1953 2,8 1975 7,6 1932 4,5 1954 3,2 1976 9,0 1933 3,9 1955 3,1 1977 10,0 1934 3,2 1956 3,2 1978 10,1 1935 3,3 1957 2,8 1979 8,9 1936 2,9 1958 2,9 1980 8,3 1937 2,7 1959 2,9 1981 7,3 1938 2,1 1960 3,1 1982 7,2 1939 2,1 1961 3,4 1983 7,9 1940 2,4 1962 3,4 1984 7,8 1941 3,0 1963 3,4 1985 7,3 1942 3,4 1964 3,5 1986 8,1 1943 2,9 1965 3,7 1987 8,5 1944 3,1 1966 3,6 1988 8,7 Kaynak: Biçerli, 2000: 442. 1989 8,7 3.2.1. Kr-kent ve Cinsiyet Ayr Açndan sizlik Tablo 12 deki isizlik oranlar dikkatle incelendiinde, iki önemli tespit yaplabilmektedir. Bunlardan birincisi, kent isizlik oran ile kr sizlik oran arasndaki önemli saylabilecek farktr. 2006 y Eylül ay verileri itibariyle kentsel alandaki toplam isizlik oran % 11.6 iken, rsal kesimde ayn dönem için isizlik oran % 5.5 tir. Bir dier önemli husus ise, hem kadn hem de erkekler için kentsel bölgelerde isizlik oran yüksek iken, kr-kent isizlik oranlar dikkate alndnda özellikle kadnlar için önemli bir farkn göze çarpmasr. Krsal kesimdeki kadn sizlik oranlar % 1.7 ile % 4.1 arasnda deirken, kentsel alanlarda bu oran % 13 ile % 23.4 arasnda demektedir. Tablo 12: r-kent ve Cinsiyet Ayr Açndan sizlik (%) Türkiye Kent r Toplam Erkek Kadn Toplam Erkek Kadn Toplam Erkek Kadn 1990 8,0 7,8 8,5 12,0 9,5 23,4 4,9 6,0 3,4 1995 7,6 7,8 7,3 10,8 9,0 18,3 4,8 6,3 2,4 2000 6,5 6,6 6,3 8,8 7,8 13,0 3,9 4,9 2,0 2001 8,4 8,7 7,5 11,6 10,3 16,6 4,7 6,5 1,7 2002 10,3 10,7 9,4 14,2 13,0 18,7 5,7 7,3 3,0 2003 10,5 10,7 10,1 13,8 12,6 18,3 6,5 5,9 4,1 2004 10,3 10,5 9,7 13,6 12,5 17,9 5,9 7,3 3,2 2005 10,3 10,3 10,3 12,7 11,6 17,0 6,8 8,1 4,1 2006 9,1 8,8 10,0 11,6 10,1 16,8 5,5 6,4 3,6 Kaynak: TÜK gücü Veri Taban Hanehalk gücü Anketi nden yararlanlarak hazrlanmr (2006 y rakamlar, Eylül ay verileridir). rsal isizlik oranlarn kentsel isizlik oranlarna nazaran düük olmasn temel sebebi kadn igücüdür. Türkiye de kadn igücünün yaklak % 80 i tarm sektöründe çalmaktadr. Bu durum krsal kesim sizlik oranlar da aya çekmektedir. Bunun yannda, kentsel alan kadn isizlik orann yüksek olmasn sebeplerinin banda, kadnlarn kentsel alanlarda erkeklere nazaran i bulma konusunda daha fazla zorlanmalar saylabilir (Biçerli, 2000: 446-447). 3.2.2. Eitim Durumuna Göre sizlik Türkiye de isizlik, eitimli gençler için büyük bir sorun tekil etmektedir. Tablo 13 teki eitim durumuna göre isizlik oranlar dikkate alndnda, lise mezunlar arasndaki isizliin Türkiye ortalamasn üzerinde olduu (% 13-16 arasnda), yüksekokul ve fakülte mezunlar

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 565 566 LEVENT AHN için de isizliin giderek yükseldii (% 6 lardan % 11 lere) görülmektedir. Bu veriler nda, Türkiye de eitimli olmann i bulmak açndan kolaylk deil zorluk yaratt fikrine varlabilir. Tüm bu olumsuz gelimelere ilaveten, yaanan son krizlerde görüldüü gibi, ekonomik krizler de yüksek nitelikli igücünü etkilemekte ve nitelikli birçok gencin isiz kalmasna yol açmaktadr (Koray, 2005: 374). Tablo 13: itim Durumuna Göre sizlik (%) llar 1990 1995 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 lgili Oranlar gücüne Katlma O. sizlik Oran gücüne Katlma O. sizlik Oran gücüne Katlma O. sizlik Oran gücüne Katlma O. sizlik Oran gücüne Katlma O. sizlik Oran gücüne Katlma O. sizlik Oran gücüne Katlma O. sizlik Oran gücüne Katlma O. sizlik Oran gücüne Katlma O. sizlik Oran Okur-Yazar Olmayanlar 38,8 4,4 35,0 2,7 31,5 3,4 30,3 3,1 28,8 4,6 28,2 7,0 24,4 3,7 21,9 4,5 21,8 3,0 Lise Alt itimliler 59,6 7,6 56,0 6,6 50,0 5,7 49,9 7,8 49,2 9,6 47,5 10,2 48,2 9,1 47,4 9,6 48,2 8,1 Lise ve Dengi Meslek 65,6 16,4 60,2 14,0 55,3 10,6 56,0 13,3 55,2 14,7 53,3 12,8 56,6 15,1 57,1 13,6 57,2 12,3 Yüksekokul ve Fakülte 87,4 6,9 82,6 6,6 78,2 7,0 79,2 7,8 79,6 11,1 77,7 11,1 80,0 12,4 79,1 10,2 77,9 10,9 r-kent ve cinsiyet ayr itibariyle eitim durumuna göre isizlik oranlar Tablo 15 de sunulmutur. Tablo incelendiinde, kentsel kesimde, erkekler için isizlik oranlar, okur-yazar olmayan kesimde younlarken, kadnlar için ise lise ve dengi meslek okullarndan mezun olanlar için younlamaktadr. Krsal kesim deerlendirildiinde ise, erkeklerin eitim durumlarna göre isizlik oranlarn birbirine yakn bulunduu, ancak kadnlara bakldnda, eitimli kadnlarn youn bir ekilde isizlikle kar karya olduklar açk bir ekilde görünmektedir. Bunun sebebi, krsal kesimde eitim seviyesi düük kadnlarn ücretsiz aile içisi olarak çallmalarndan kaynaklanmaktadr. Tablo 14: Kr-Kent ve Cinsiyet Ayr Açndan Eitim Durumuna Göre sizlik Oranlar (%) llar 2005 2006 Kaynak: Okur-Yazar Olmayanlar Lise Alt Eitimliler Lise ve Dengi Meslek L. Yüksekokul ve Fakülte Okur-Yazar Olmayanlar Lise Alt Eitimliler Lise ve Dengi Meslek L. Yüksekokul ve Fakülte Kent r Erkek Kadn Erkek Kadn 17,7 12,5 11,1 7,9 14,4 10,5 10,1 8,2 7,9 15,6 23,9 13,7 5,2 15,1 22,3 15,8 4,3 7,6 10,8 9,2 3,1 5,9 8,4 9,4 0,8 2,5 21,3 17,5 0,4 2,0 19,7 16,2 TÜK gücü Veri Taban Hanehalk gücü Anketi nden yararlanlarak hazrlanmr (2006 y rakamlar, Eylül ay verileridir). 3.2.3. Arama Süresine Göre sizlik Ülkemizde i arama süresine göre isizlik oranlar incelendiinde, arama sürelerinin oldukça uzun olduu görülmektedir. Öyle ki, 2006 nda, 1 yl ve daha uzun süre i arayanlarn oran, toplam isizlerin yaklak olarak % 35 ini tekil etmektedir. Bu da Türkiye de uzun süreli sizliin derinletii anlamna gelmektedir. Kaynak: TÜK gücü Veri Taban Hanehalk gücü Anketi nden yararlanlarak hazrlanmr (2006 y rakamlar, Eylül ay verileridir).

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 567 568 LEVENT AHN Tablo 15: Arama Süresine Göre sizlik (%) 2005 2006 Toplam Erkek Kadn Toplam Erkek Kadn 1-2 ay 21,1 22,6 16,7 27,2 30,4 19,7 3-5 ay 22,0 23,3 18,2 22,8 21,9 25,0 6-8 ay 12,1 12,2 11,8 8,1 8,1 8,0 9-11 ay 3,8 3,7 4,0 3,2 3,5 2,5 1 yl ve daha fazla- 2 yldan az 18,0 16,7 21,8 18,3 16,9 21,7 2 yl ve daha fazla-3 yldan az 11,0 10,0 13,5 9,4 8,4 11,8 3 yl ve daha fazla 10,2 9,9 11,7 7,8 7,8 7,7 bulmu balamak için bekleyen Kaynak: 2,0 1,7 2,5 3,1 2,9 3,6 E & TÜK gücü Veri Taban Hanehalkgücü Anketi (2006 y rakamlar, Eylül ay verileridir). Avrupa istihdam stratejisinin önemli ilkelerinden biri, isizliin süresi 6 aya ulamadan önce, gençlere yeni balangç olanan sunulmas örgörmektedir. Yeni balangç, eitim, yeniden eitim, istihdam veya bir iyerinde uygulamal staj ve benzeri tedbirleri içermektedir (Özdemir ve dierleri, 2006: 114). Bu perspektiften Türkiye deki durum karlaldnda pek de iç aç bir sonuç ile kar karya kalnmamaktadr. 4. TÜRKYE GÜCÜ PYASASININ KARILATIRMALI ANAL VE ZLK SORUNUNA YÖNELK ÖNERLER Genel anlamda Türkiye gücü Piyasas, gelimi olan ülkelerle ve AB-15 ülkeleri ile kyaslandnda ortaya pek de iç aç bir görüntü kmamaktadr. Tablo 16, Türkiye ile AB-15 ve baz gelimi ülkeleri, nüfus yaplar, istihdam yaplar, isizlik yaplar ve igücü piyasasna katm yaplar balamnda karlarmr. Bu karlarma sonucunda ulalan sonuçlar adaki gibidir: Tablo 16: Türkiye gücü Piyasasn Karlarmal Analizi NÜFUS YAPISI 2004 Y ABD Japonya AB-15 Türkiye Toplam Nüfus (000) 293,655 127,687 25,551 71,789 15 Ya Alt Nüfusun Pay (%) 20,7 13,9 16,2 29,2 15-64 Ya Aras Nüfusun Pay (%) 66,9 66,6 66,5 65,1 65 ve Üstü Ya Nüfusun Pay (%) 12,4 19,5 17,3 5,7 Toplam Nüfus Art H (%) 1,0 0,1 0,5 1,5 STHDAM YAPISI Sivil stihdam (Bin Kii) 139,252 63,290 10,976 21,791 Sivil stihdam Art H (%) 1,1 0,2 1,0 3,0 stihdamn Ortalama Ya (Yl) 40,3 43,2 10,0 36,3 stihdamda Tarm Sektörü Pay (%) 1,6 4,6 3,7 34,0 stihdamda Sanayi Sektörü Pay (%) 20,0 28,7 26,9 23,0 stihdamda Hizmetler Sektörü Pay (%) 78,4 66,7 69,4 43,0 Ücretli eklinde stihdam Pay (%) 92,4 85,0 84,2 50,8 veren eklinde stihdam Pay (%) 7,5 10,4 14,6 29,4 Ücretsiz Aile çisi eklinde.pay (%) 0,1 4,6 1,2 19,7 ZLK YAPISI sizler (Bin Kii) 8.149 3.130 998 2.498 sizlik Oran (%) 5,5 4,7 8,3 10,3 Genç Nüfustaki (15-24 ya) sizlik O. (%) 11,8 9,5 15,8 19,7 GÜCÜ PYASASINA KATILIM YAPISI gücüne Katm Oran (%) 75,0 78,1 70,5 52,0 gücüne Dahil Olmayanlarn Oran (%) 25,0 21,9 29,5 48,0 Kadn stihdam Oran (%) 46,5 41,3 44,1 26,5 Çocuk stihdam (15-19 ya) Oran (%) 4,2 1,5 2,8 6,6 Part-Time stihdam Oran (%) 13,2 25,5 16,1 6,6 Kaynak: Makroskop Haftalk Ekonomi ve Strateji Raporu, 2-8 Ocak 2006.

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 569 570 LEVENT AHN Ülkemizde nüfus art h yllk %1.5 gibi yüksek bir seviyede bulunurken, çalma ça olarak kabul edilen 15-64 ya grubundaki nüfusun art h da % 1.9 seviyesinde gerçeklemekte ve bu durum neredeyse ylda 1 milyon kiinin gücüne dahil olmas sonucunu getirmektedir. Türkiye de igücü arz potansiyeli çok yüksektir. Türkiye de nüfusun yaklak % 30 u 15 yan altndadr. Bu oran AB ortalamasnda % 16.2 dir. Türkiye, sivil istihdam artn en yüksek olduu ülkeler arasndadr. AB-15 ülkelerinde yllk istihdam art % 1 civarnda iken, bu oran Türkiye de % 3 civarndadr. Türkiye de istihdam dier ülkelere göre oldukça gençtir. AB-15 ülkelerinde istihdamn ortalama ya 40 iken, Türkiye de 36.3 tür. Türkiye de istihdamn eitim düzeyi düüktür. lkokul ve öncesi eitime sahip çalanlarn, toplam istihdam içindeki pay % 55 civarndadr. Tarm sektörü istihdamn en yüksek olduu ülke %34 lük payla Türkiye dir. Bu oran 2006 Eylül ay itibariyle her ne kadar % 28.4 olarak gerçeklemi olsa bile gelimi olan ülkelerle ve AB-15 ülkeleriyle kyaslanamayacak kadar fazladr. Söz konusu ülkelerden Japonya da tarm sektörünün pay, % 4.6, ABD de % 1.6 iken AB-15 ülkelerinde ise % 3.7 dir. Hizmetler sektöründe istihdam edilenlerin en düük olduu ülke Türkiye dir. Türkiye de istihdamn yaklak olarak % 45 i hizmetler sektöründe istihdam edilirken, bu oran AB-15 de % 70 ve ABD de de % 80 civarndadr. Türkiye de sanayi sektörü istihdam AB-15 ortalamasn altnda, ancak ABD nin üzerindedir. Türkiye de ücretli olarak çalanlarn pay düük (% 48.4), veren olarak ya da kendi hesabna çalanlar pay (srasyla % 5.3 ve % 22.7) ise yüksektir. Kurumsallamann bir göstergesi olarak kabul edilen ücretli pay, AB-15 ülkelerinde % 84, ABD de ise % 92 civarndadr. Ücretsiz aile içisinin en yüksek olduu ülke Türkiye dir. Türkiye de kadn istihdama kat düük iken, 15-19 ya arasndaki çocuk nüfusun istihdama kat dier ülkelere göre yüksektir. Türkiye, 2001 den bu yana etkileyici bir büyüme gerçekletirmi ve bu büyüme enflasyonunun düürülmesini, kamu harcamalarn iyiletirilmesini ve ihracat ile dorudan yabanc yatmlarn artlmas salayan bir dizi reformla desteklenmitir. Ancak, istihdam yaratma ve igücüne katm düzeyleri nispeten yava kalm olup, bu durum, büyümeden salanan faydalarn toplum kesimlerine da rlamr. Bu çerçevede Dünya Bankas nn hazrlad ve 14 Nisan 2006 tarihinde sunduu Türkiye gücü Piyasas Raporu nun, igücü politikalar ile ilgili önerileri unlardr (Turkey Labor Market Study, 2006: 12-13): Modern bir ekonomi için modern igücü piyasas düzenlemelerine ihtiyaç vardr. Kdem tazminat artlar ve esnek çalma üzerindeki düzenlemeler tam-zamanl, ömür boyu ileri korumak üzere tasarlanmr. Öte yandan isizlik sigortas ve eitim programlar gibi tedbirler ise, i piyasasndaki olumsuz koullardan etkilenen içileri korumak için tasarlanmr. Birçok ülkede olduu gibi, Türkiye de u iki yakla uygulamaktadr: leri korumak ve içileri korumak. Ancak, u anda denge ileri korumaya yönelmitir. Rapor, çileri korumaya yönelik bir deim önermektedir. Yüksek kdem tazminat rakamlar düürmek belki de en acil gücü piyasas reformudur. Yukarda da belirtildii üzere, dem tazminat büyük oranda kamu sektörü çalanlarna ve büyük özel firmalarda çalanlara yarar salamaktadr. Kdem tazminat artlar kolaylarmak, özellikle genç içiler için yararl olacaktr. çileri korumak amacyla, isizlik sigortasn daha geni kesimler tarafndan ulalabilir knabilmesi için, bu sigortadan yararlanmaya yönelik uygunluk artlar kolaylalmalr. Sistem halihazrda isiz durumdaki çilerin sadece % 4 üne ödeme yapmaktadr. Güney Kore Cumhuriyeti gibi yeni oluturulmu dier sistemlerde, kapsama oran çok daha yüksektir (% 14); OECD ülkelerinde ise bu oran % 25-75 arasnda demektedir. Türkiye de kapsama orann bu denli düük olmasn nedeni, isizleri formal bir sistemle desteklemeyi zorlaran geni kayt d sektördür. sizlik Sigortas Fonu nda artan bir fazla mevcuttur

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 571 572 LEVENT AHN ve yaplan analiz Fon un uygunluk artlarn kolaylalmas ve katk pay oranlarn azaltlmas kaldrabilecek durumdu olduunu göstermektedir. Belirli süreli i sözlemelerine ekonomik nedenlerle de izin verilmeli ve özel istihdam kurumlarn irketlere geçici içi salamasna olanak verilmelidir. Mevcut düzenlemeler, sadece mevsimsel tarm ii gibi objektif nedenler için belirli süreli i sözlemelerine izin vermektedir. Her iki öneri de özellikle kadnlar için yararl olacaktr. Toplu pazarlk ve i güvencesine daha iyi eriim ve uyumazlk çözüm mekanizmalar da içilere yarar salayacaktr. Alternatif yarglama mekanizmalar daha yaygn hale getirilmelidir. Mahkemede yarglama, içilerin verenleriyle yaad bireysel uyumazlklarn çözümü için tek mevcut mekanizmadr. Özel tahkime olanak vermek, uyumazlklarn daha ksa sürede ve daha etkin bir ekilde çözümlenmesini salayacak ve i mahkemeleri üzerindeki yükü azaltacaktr. Türkiye Kurumu na aktif igücü piyasas politikalar yürütebilmesi için daha fazla kaynak salanmalr. Bu yönde atlm admlardan biri, Türkiye nin Avrupa stihdam Stratejisi ne uygun politika ve hizmetler uygulayabilme yetkisini desteklemeye yönelik olarak kurum içinde balatlan bir AB teknik yardm programr. Program, kurumsal kapasite oluturma, aktif igücü piyasas programlarn finansman için bir hibe program ve il baznda ofislerin oluturulmas bileenlerini içermektedir. Aktif igücü programlar açndan politika gündeminde hala beklemekte olan bir husus ise, özel istihdam bürolarna tüm istihdam ve itim hizmetlerini sunabilmeleri için lisans verilmesidir. Türkiye igücü piyasasndaki idari kapasite, i müfettilerinin say artrmak yoluyla güçlendirilmelidir. Hükümet tarafndan planlanmakta olan sosyal güvenlik reformu, sosyal güvenlik kurumlarn ve veri tabanlarn birletirilmesini içermektedir. Bu reform, bordro vergisi yükümlülüklerine uyumu izleme kapasitesini güçlendirecek olup, Çalma ve Sosyal Güvenlik Bakanl na ba i müfettilerinin say artrmak suretiyle desteklenebilir. Son olarak, igücü arz ve talebinin esnekliini belirlemeye yönelik ayrnt bir analiz yaplmalr. Çalma, her bir grup için geçerli bordro vergileri ve bir hane halk içinde ikinci ücretlilerinin gelir vergileri de dahil olmak üzere, belli bir uygulama düzeyinde istihdam üzerindeki vergileri düürmenin tahmini fayda ve maliyetini belirleyebilmek için gücü piyasasn farkl kesimlerini ve nüfus içindeki farkl gruplar kapsamalr. Burada yaplan öneriler, eit öneme sahip gereksinimleri karlayacak ekilde dengelenmitir. Önerilen reformlarn e zamanl olarak uygulamaya konulmas uygun olacaktr. Bu önerilerden sadece bir ya da ikisini seçmek arzu edilen etkiyi yaratmayabilir. Ancak bir öncelik srasna koymak gerekirse, istihdam yarat için en birinci öncelik igücü piyasas düzenlemelerini, özellikle de kdem tazminat ve dier ie alma/iten çkarma ktlamalar serbestletirmek yoluyla gücü piyasasn esnekliinin iyiletirilmesi olacaktr. SONUÇ Türkiye 1960 l yllardan itibaren isizlik sorunuyla kar karya kalan ve sürekli olarak mücadele veren bir ülkedir. Her eyden önce Türkiye deki isizlik yapsal özellikler tamaktadr. Bu yapsal isizlii önlemek için uygulamaya konan politikalar ise, sorunlar halletme noktasnda baar olamamr. Çok saydaki olumsuz gelime isizlikle baa çkmann önünde birer engel olarak durmakta ve bu sorunu adeta daha da körüklemektedir. Bunlar; hzl nüfus art, tarm sektöründeki çözülme, yetersiz ve adaletsiz gelir da, kadn istihdamn düüklüü, igücünün eitim düzeyinin düük olmas, igücü piyasasn yapsal özellikleri, istihdam üzerindeki vergi yükleri, yatm maliyetleri, kaytd istihdam, iç ve d göçlerin youn olarak devam etmesi ve bölgeler aras gelimilik farklarr. Yaanlan ekonomik krizler ve büyümede sürekliliin salanamamas, dünyadaki yeni ekonomik artlara uyumda ve ulusal rekabet gücünün artlmasnda baar kaydedilememesi, Türkiye de

TÜRKYE GÜCÜ PYASASI 573 574 LEVENT AHN sizliin 1997 yndan itibaren genel bir eilim olarak sürekli olarak artmasna yol açmr. Türkiye, 2004 ynda % 9.9 luk rekor bir büyüme oran gerçekletirmi, ancak isizlik orannda sadece % 0.2 lik bir dü salayabilmitir. Yaratlan istihdamn da tamamna yakn bir ksm kaytd istihdam eklinde kendini göstermitir. Bütün bu olumsuz gelimeler çerçevesinde, her eyden önce sizlii önlemeye yönelik uygulanacak politikalarn hedefi yalnzca sizlii azaltmaya yönelik olmamal, bunun yannda gelimeleri takip eden, sürekli olarak kendini yenileyen, rekabete açk, eitim düzeyini en üst noktaya çekmeye çabalayan, düünen, uygulayan ve her eyden önemlisi üreten bir çalan profilini de ortaya çkarmaya yönelik olmalr. Çünkü istihdam sorununun temelinde igücüne vasf kazandlmas problemi yatmaktadr. 4857 say yeni Kanunu nun temel dayana esneklik olmakla birlikte; ana misyonu, enformasyon toplumunun esnek çalma ilikilerini Hukuku na adapte etmeye çalmaktr. Yaratlmaya çallan bu modern çalma ilikileri perspektifinde, çalanlarn haklar güvenceye alacak düzenlemeler yaplarak hukuksal çerçeve daha da güçlendirilmelidir. Sonuç olarak, Türkiye de son yllarda meydana gelen mevcut ekonomik büyüme, istihdam art ile birlikte kendini göstermeli ve bunu gerçekletirebilmek için de gerek aktif istihdam politikalarn, gerek hukuksal çerçeve düzenlemelerinin ve gerekse de içi-iverendevlet üçgeninin birlikte uyumlu bir ekilde hareket etmesinin temin edilmesi salanmal ve bunlarn hepsi birden bu sorunun çözümünde aktif rol oynamalr. KAYNAKLAR AB Entegrasyon Sürecinde Türkiye de Sorunlu Alanlar (2005), (Çevrimiçi): http://www.iibf.ibu.edu.tr/bolumler/kamuyonetimi/mkepdf/7.pdf. AKTÜRK, Faik (1999). Türkiye de gücü Piyasas, stihdam ve sizlik, Çalma ve Sosyal Güvenlik Dergisi, Nisan-Haziran 1999, Yl: 2, Say: 3. ANSAL, H., S. KÜÇÜKÇFTÇ, Ö. ONARAN ve B.Z. ORBAY (2000). Türkiye Emek Piyasasn Yap ve sizlik, stanbul: Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakf Yay. BATAYMAZ, Tahir (1998). Gelimekte Olan Ülkelerdeki Açmaz: A sizlik veya Krsal Eksik stihdam, MESS Mercek Dergisi, Nisan 1998, Yl: 3, Say: 10, s: 20-25). ÇERL, M. Kemal (2000). Çalma Ekonomisi. stanbul: Beta Yaynlar. E & TÜK gücü Veri Taban / Hanehalk gücü Anketi, (Çevrimiçi): http://www.die.gov.tr. GEDZ, Burcu ve YALÇINKAYA, M. Hakan. Türkiye de stihdam-sizlik ve Çözüm Önerileri: Esneklik Yakla. (Çevrimiçi): http://www.geocities.com/ceteris_paribus_tr2/gediz3.doc. ERDEM, Ziya (2005). Sanayi çisinden Bilgi çisine: Yeni Ekonominin Deen çi Tipi, ktisat Fakültesi Sosyal Siyaset Konferanslar, Prof.Dr. Turan Yazgan a Armaan Özel Say, 49. Kitap, s: 541-565. FORTIS Kurumsal Bankack, Küresel Piyasalar Ararmas Makroskop Haftalk Ekonomi ve Strateji Raporu, 2-8 Ocak 2006. GENÇLER, Ayhan (2002). Türkiye de sizlik Sigortas Uygulamas, Çimento veren Dergisi, Mays 2002, Say: 3, Cilt: 16, s: 3-22. ILO (2006). Global Employment Trends Brief-January 2006. (Çevrimiçi): http://www.ilo.org/public/english/bureau/inf/pr/index.htm. ILO (2001). Global Employment Situation is Improving, but Remains Deeply Flawed in Many Areas. International Labour Organization-Press Releases. (Çevrimiçi): http://www.ilo.org/public/bureau/inf/pr/2001/. KARAKAYALI, Hüseyin (1997). Türkiye nin Ekonomik Yap ve Deimi, zmir: Emir Ofset. KORAY, Meryem (2005). Sosyal Politika, Ankara: mge Yaynevi. KÜÇÜKKALAY, Mesud (1998). Türkiye de Planl Dönemde Kadn Nüfusu ve Kadn gücü stihdamndaki Gelimeler, Süleyman Demirel Üniversitesi.B.F. Dergisi, Say: 3, s: 36-46. LORDOLU, K., N. ÖZKAPLAN ve M. TÖRÜNER (1999). Çalma ktisad. stanbul: Beta Yaynlar. OECD, (2006). Boosting Jobs and Incomes, Employment Outlook.