Ürolojik Laparoskopik Cerrahide Komplikasyonlar Complications in Urologic Laparoscopic Surgery



Benzer belgeler
Dr. Ender ÖZDEN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Ürolojide laparoskopik girişimlerle ilgili istenmeyen yan etkiler: 313 girişimin değerlendirilmesi

Laparoskopik RPLND. Monique Gueudet-Bornstein. Brass Band. New Orleans 1998.

Laparoskopik ürolojik cerrahide komplikasyonların azaltılmasında tecrübenin rolü var mı?

LAPAROSKOPİDE KOMPLİKASYONLAR. FATİH ATUĞ İstanbul Bilim Üniversitesi

Laparoskopinin iki boyutlu ortamında derinliğin olmaması ve

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

JİNEKOLOJİDE SİNGLE PORT OPERASYONLAR. Doç Dr Ahmet Kale. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

What cannot be cured with medicaments is cured by the knife, what the knife cannot cure is cured with the searing iron, and whatever this cannot cure

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

BÖBREK NAKLİNDE CERRAHİ TEKNİK VE ERKEN CERRAHİ KOMPLİKASYONLAR. Dr.Burak Koçak. Memorial Şişli Hastanesi, Üroloji ve Organ Nakli Bölümleri

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Robotik Cerrahi? Laparoskopi?

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

Plan. Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları. Giriş. Tanım. Klinik. Giriş. Klinik Laboratuvar Görüntüleme Tedavi

PROSTAT AMELİYATI SIRASI BAKIM. Prof. Dr. NEVİN KANAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU

Dr. Mert Altınel Türkiye Yüksek İhtisas EA Hastanesi ÜST ÜRİNER SİSTEM ÜROTELYAL KARSİNOMUNDA LAPAROSKOPIK TEDAVİ

IV-V. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Radikal Prostatektomi. Üroonkoloji Derneği. Prof.Dr.Bülent Soyupak Diyarbakır

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

PNL de Komplikasyonların Standardizasyonu ve Önlemler

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

MINI FELLOWSHIP. PROGRAMI Endoüroloji nin Önemli Operasyonları Konusunda Teorik ve Pratik Bilgi Paylaşımı. Endoüroloji Derneği.

Temel Cerrahi Aciller: Akut batın Travma

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

ÜROGENİTAL TRAVMALAR. Yard.Doç.Dr Haluk Söylemez

DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD

Radyoterapi nükslerinde sistektomi: diversiyon tipi ve morbidite. Dr. Güven Aslan Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji AD

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI GENEL CERRAHİ STAJI B GRUBU TEORİK VE PRATİK DERS PROGRAMI (01.09.

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

OPU Komplikasyonlarına Yaklaşım. Doç. Dr. Gamze Sinem Çağlar Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hast. ve Doğum AD.

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN /

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

Kalp Kapak Hastalıkları

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ

Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna

PELVİK TRAVMALARDA GÖZDEN KAÇMAMASI GEREKENLER

Saat 25 Eylül 2017 Pazartesi 26 Eylül 2017 Salı 27 Eylül 2017 Çarşamba 28 Eylül 2017 Perşembe 29 Eylül 2017 Cuma. Seminer

Treitz ligamanı altından köken alan akut veya kronik kanamalar. Tüm GIS kanamalarının %10-20 sini oluşturur.

PULMONER HİPERTANSİYONUN. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu

U.Topuz, T.Akbulak, T.Altunok, G.Uçar, K.Erkanlı, İ.Bakır İstanbul Mehmet Akif Ersoy GKDC Eğ. Ar. Hastanesi

KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI

Göğüs Cerrahisi Sezai Çubuk. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Dr.Süleyman Sami ÇAKIR Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Birinci Basamakta Ürolojik Aciller. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Çoklu Travma Hastasına Yaklaşım. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. I.

TÜRK ÜROLOJİ AKADEMİSİ DOMUZ MODELİNDE LAPAROSKOPİ KURSU. 30 Kasım - 01 Aralık 2018 / Ankara

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA SIVI KONTROLÜ

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

Laparoskopi Trokar Girişleri, Komplikasyonlar ve Yönetimi Prof.Cem FIÇICIOGLU, MD.,Ph.D., AA., MBA.

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

İnmemiş Testis ve İnguinal Herni. PANEL: Görseller Eşliğinde Vaka Tartışmaları

Anestezi ve Termoregülasyon

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

DÖNEM 4 -GENEL CERRAHİ ( CTB 402) 1. HAFTA EYLÜL 2014 PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA

Prof. Dr. Ali Atan Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı

GEBELİK VE PULSATİL AKIM EŞLİĞİNDE KARDİYOPULMONER BAYPAS

GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ YILI EĞİTİM PLANI

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

OBSTRÜKTİF ÜROPATİ. Prof. Dr. Selçuk Yücel. Üroloji ve Çocuk Ürolojisi Uzmanı

27/04/16. Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Yanık tipleri Patofizyoloji Volüm Replasmanı

DÖNEMİ Acil Tıp Kliniği EĞİTİM PROGRAMI

Eser Elementler ve Vitaminler

Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon

Transkript:

142 ADIM ADIM LAPAROSKOPİK CERRAHİ I STEP BY STEP LAPAROSCOPIC SURGERY Ürolojik Laparoskopik Cerrahide Komplikasyonlar Complications in Urologic Laparoscopic Surgery Mustafa Okan İstanbulluoğlu 1, Mehmet Kaynar 2 1 Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Konya Hastanesi, Üroloji Anabilim Dalı, Konya 2 Sağlık Bakanlığı, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği, Konya Özet I Abstract Yeni video-endoskopik tekniklerin geliştirilmesi ile ürolojik hastalıklar daha az invaziv olan laparoskopik yöntemler ile tedavi edilebilir hale gelmiştir. Çoğu ürolojik laparoskopik uygulamalar için önemli bir öğrenme eğrisi mevcuttur. Cerrahın kişisel deneyimi, operasyon sırasındaki ekip uyumu, preoperatif uygun hasta seçimi ve hastanın özellikleri, komplikasyon oranlarını etkilemektedir. Ürolojik laparoskopik uygulamalarda da cerrahi yöntemin şekline göre komplikasyonlar; fizyolojik ve cerrahi komplikasyonlar şeklinde sınıflandırabilir. Bu derlemede ürolojik laparoskopinin komplikasyonları gözden geçirilmiştir. Anahtar kelimeler: Cerrahi komplikasyon, fizyolojik komplikasyon, laparoskopi Owing to development of new video-endoscopic techniques, urological disorders became treatable with less invasive laparoscopic procedures. Many urological laparoscopic procedures have a long learning-curve. Operative complication rates depend on the surgeon s experience, surgical team harmony, adequate patient selection and patient characteristics. Complications of urological laparoscopic operations can be classified as physiologic and surgical. In this paper, urological laparoscopic complications were reviewed. Key words: Laparoscopy, physiologic complication, surgical complication Giriş Tıbbın ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte ürolojik uygulamalar baş döndürücü bir hızla açık cerrahiden laparoskopik ve robotik cerrahiye doğru kaymaktadır. Laparoskopik cerrahi uygulamaları çok iyi anatomi bilgisinin yanında, yeterli el becerisi ile birlikte uzun bir öğrenme eğrisi gerektirebilmektedir. Bu süreçte iyi eğitim almış cerrahi ekip yanında, uygun alet ve yeterli teknik donanımla birlikte laparoskopi deneyimi olan uzman bir anestezist ile uyum içinde çalışılması, operasyon sırasında ve sonrasında oluşabilecek komplikasyonları en aza indirilebilir. Laparoskopi, 1976 yılında Cortesi nin bilateral abdominal inmemiş testisin teşhisi amacıyla kullanması ile ürolojik cerrahide kullanıma girmiştir.(1) Ürolojik laparoskopik cerrahide komplikasyonlar, uygulanan cerrahi uygulamanın zorluğuna ve operatörün eğitimine bağlı olarak %0,8 ile %13,6 oranında değişmektedir. Avrupa Üroloji Birliği kılavuzunda, laparoskopik cerrahi uygulamalar ve komplikasyon oranları Tablo 1 de gösterilmiştir.(2) Ürolojik kanserler nedeniyle yapılan 1867 hastalık laparoskopi serisinde komplikasyon oranlarının; bağırsak yaralanmalarının %0,1, visseral organ yaralanmalarının %1,2, intraoperatif kanamanın %2,3, postoperatif kanamanın %2,7 olduğu bildirilmiş ve bunun yanında sistektomi, parsiyel nefrektomi gibi zor ameliyatlarda, cerrahi sürenin 4 saati geçmesi, serum kreatinin değerinin >1,5 mg/dl olması gibi Tablo 1. Laparoskopik cerrahide komplikasyon oranları.(2) Uygulama Komplikasyon Sıklık sayısı/uygulama sayısı oranı (n/n) (%) Varikoselektomi 10/766 1,3 İnmemiş testis 1/259 0,4 Pelvik lenfadenektomi 18/481 3,7 Nefrektomi/heminefrektomi 29/351 8,3 Renal kist eksizyonu 5/139 3,6 Üreterik uygulamalar 4/58 6,9 Adrenalektomi 6/44 13,6 Nefropeksi 1/44 2,4 Lenfosel fenestrasyonu 2/41 4,9 Retroperitoneal lenfadenektomi 5/40 12,5 Diğer 26/187 13,9 Toplam 107/2407 4,4 Yaz şma Adresi / Address for Correspondance: Yrd. Doç. Dr. Mustafa Okan İstanbulluoğlu, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Hoca Cihan Mah. Saray Cad. No:1 Selçuklu, Konya, Türkiye Tel: 0332 257 06 06/3536 Faks: 0 332 257 06 37 E-posta: drokanist@yahoo.com doi:10.5152/tus.2010.18

durumlarda da daha fazla komplikasyon gözlendiği tespit edilmiştir. Bu çalışmada genel komplikasyon oranları da intraoperatif %3,5, postoperatif %8,9, mortalite %0,4 olarak bildirilmiştir.(3) Bir başka çalışmada, üroonkolojik olgularda yapılan laparoskopik cerrahinin komplikasyon oranı %34, selim olgularda ise bu oran %12 olarak rapor edilmiştir.(4) Bu çalışmada yazarlar, onkolojik neden ile yapılan cerrahilerde daha geniş rezeksiyon yapma gerekliliği ve tümörlü dokularda damarlanmanın artmış olması komplikasyon oranlarını etkileyebileceğini bildirmektedirler. Bütün cerrahi işlemlerde olduğu gibi ürolojik laparoskopik uygulamalarda da cerrahi yöntemin şekline göre komplikasyonlar; fizyolojik ve cerrahi nedenlere bağlı olarak gelişen komplikasyonlar şeklinde ortaya çıkabilir. 1. Ürolojik Laparoskopide Fizyolojik Komplikasyonlar Laparoskopik cerrahide fizyopatolojik değişimlere bağlı olarak bir takım fizyolojik komplikasyonlar görülebilir. Fizyolojik komplikasyonlar, dikkatli gözlem ve uygun monitörizasyon teknikleri kullanılarak zamanında müdahale ile en az risk ile atlatılabilir. a. Pulmoner komplikasyonlar Karın içerisini şişirmek ve çalışma alanının genişlemesi için kullanılan karbondioksit (CO 2 ) gazı karın içine verildikten sonra peritondan emilerek sistemik dolaşıma karışır ve akciğerler ile birlikte çeşitli tampon sistemleri ile dengelenerek vücuttan atılır. İntraperitoneal gaz insüflasyonu sonucunda artan karın içi basıncı, insüflasyonda kullanılan CO 2 nin emilimi ve böbreklerin durumuna bağlı olarak vücudun fizyolojik yanıtı değişmektedir (Tablo 2). Özellikle obez hastalarda pnömoperitonyuma bağlı amfizem görülebilir. CO 2 gazının geri emilimine bağlı olarak kalp yetmezliği ve akciğer fonksiyon bozukluklarında ilerleme olabilir. Cilt altı amfizemi minimal olduğu durumlarda spontan rezorbe olmasına karşın, fazla miktardaki amfizem hastayı hiperkapni ve pnömotoraks riskine sokabilir. Pnömoperitonyum sırasında konjenital kanallar vasıtasıyla gazın hareketi ile %0,1 den daha az oranda pnömomediasten, pnömotoraks görülebilir. Gaz genellikle spontan absorbe olur ve nadiren desuflasyon Tablo 2. Pnömoperitonyum un fizyolojik etkileri.(5,6) Respiratuar Hemodinamik Göğüs duvarı direnci Kalp hızı Pulmoner kompliyans Santral venöz basınç Vital kapasite Venöz dönüş İntratorasik basınç Sistemik damar direnci Peak havayolu basıncı Kardiyak output Fonksiyonel rezidüel kapasite GFR Solunum sonu CO 2 basıncı İdrar çıkışı CO 2 : Karbondioksit, GFR: Glomeruler filtrasyon hızı yapıp torakostomi tüpü koymak gerekir.(5, 6) Bazı çalışmalarda, ekstraperitoneal laparoskopik girişimlerde CO 2 absorbsiyonu daha fazla bulunmuştur.(7) Pnömoperitonyum a bağlı gaz embolisi nadir olarak görülür ancak mortalite oranı çok yüksektir. Açılmış bir damardan büyük miktarlarda CO 2 in sistemik dolaşıma geçmesi akut mortal hemodinamik ve solunumsal sorunlara neden olur. Yüksek gaz insüflasyonu ve yüksek karın içi basınç durumunda CO 2 emboli riski artar.(8, 9) Gaz embolisinin belirtileri; ani ve derin hipotansiyon, oksijen saturasyonunda düşme, tidal sonu CO 2 oranında artma, siyanoz, aritmi ve kardiyak arrest tir.(9) Gaz embolisinden şüphelenildiği durumda hemen insuflasyon kesilip pnömoperitonyum boşaltılır. Hasta sol yan baş aşağı pozisyona getirilip %100 oksijen ile ventilasyon yapılıp gaz aspirasyonu için santral venöz kateter yerleştirilir. Kardiyak arrest gelişirse kardiyopulmoner resüsitasyona başlanır. b. Nöromuskuler komplikasyonlar Wolf ve arkadaşları, nöromüsküler yaralanma oranının transperitoneal laparoskopik cerrahi sırasında %2,7, retroperitoneal laparoskopik cerrahide %3,1, pelvik laparoskopide ise %1,5 olduğunu bildirmiştir. Nöromüsküler yaralanmalarda karın duvarı nevraljisi (%31), ekstremitelerde duyu kaybı (%27), ekstremitelerde motor kayıp (%18), rabdomiyolizis (%13), omuz kontüzyonu (%9) ve sırt spazmı (%4) gözlenmiştir.(10) Rabdomiyolizis, laparoskopik cerrahinin önemli potansiyel komplikasyonudur. İnsidansı %0,4-%5 arasındadır. Bu durum büyük kas kitleli obez erkek, uzamış operasyon süresi ve aşırı flank pozisyondaki uygulamalarla ilişkili olup hastada kas ağrısı, kreatin kinaz yüksekliği ve miyoglobin in tübüllerde birikimine bağlı olarak böbrek yetmezliği bulguları gözlenebilir. Bu hastalarda operasyon sırasında ya da sonrasında sırt ve bacak derisinde endürasyon ve/veya eritem, sırt ve ekstremite ağrısı gelişir. Böbrek yetmezliğini önlemek için hasta hidrasyonuna dikkat edilmelidir. Bikarbonat infüzyonu ile idrar alkalizasyonu sağlanır. Diürez sağlanması için Mannitol-Furosemid tedavisi yapılabilir. Hasta gerekirse hemodiyaliz programına alınmalıdır. Kas ağrısı ve güçsüzlüğü için fizik tedavi ve rehabilitasyon kliniği ile irtibata geçilmelidir.(11) Bu bulgular laparoskopi sırasındaki pozisyon titizliğini, dolgu pedlerini ve nötral pozisyonda ektremitenin önemini göstermektedir. c. Kardiyovasküler komplikasyonlar Yaygın görülen intraoperatif kardiyovasküler fizyopatolojik değişiklikler hipertansiyon, hipotansiyon, aritmi ve kardiyak arrest olarak ortaya çıkabilir. Hipertansiyonun gerçek oranı tam olarak bilinmemesine rağmen sıklıkla insuflasyonun başında splenik damarlarda kan hacminin azalması ile venöz dönüş artmasına bağlı kardiyak output ve arteryal basınç artışı gözlenir.(12) Hipotansiyon, pnömoperitonyumda karın için basınç 20 mmhg i geçtiği durumda Vena Kava 143

144 İnferior a olan basıya bağlı venöz dönüş azalması ve/veya refleks vagal uyarı sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.(13) İnsuflasyonun başlangıcında peritonun hızlı gerilmesine bağlı katekolaminlerin deşarjı sonucu taşikardi, ventriküler ektrasistol ve yaşamı tehdit eden bradiaritmi gibi çeşitli aritmiler %14-27 oranında gözlenmektedir.(14) d. Böbrek komplikasyonları Pnömoperitonyum, böbrek fizyolojisinde önemli değişikliklere sebep olmaktadır. En yaygın görülen komplikasyon oligüridir. Özellikle transperitoneal uygulamalarda karın içi basınç artışı sonucu direkt olarak renovasküler yapılara mekanik bası, böbrek kan akımında azalma ile birlikte renin anjiotensin sisteminde aktivasyon ve kortikal vazokonstrüksiyon kısır döngüsü, artmış antidiüretik hormon düzeyi ve azalmış kardiyak output gibi çeşitli sebepler ile idrar çıkışında azalma gözlenebilir.(15-17) Böbrek fonksiyonlarındaki bozulma genellikle postoperatif 2 saat içinde geri döner. Uzamış laparoskopi ve hipoperfüzyonda akut tübüler nekroz gelişebilir.(17,18) Yüksek basınç durumlarında renal iskemiyi önlemek için pnömoperitonyum öncesi ve sırasında yeterli vasküler hacim sağlanması ve uzamış laparoskopilerde düşük doz dopamin uygulanması önerilmektedir.(16) e. Serebrovasküler komplikasyonlar Laparoskopik cerrahi sırasında serebral vasküler göllenme nedeni ile serebral ödem ve iskemi gözlenebilir. Domuzlarda yapılan bir çalışmada, insüflasyon ile oluşturulan 15 mmhg karın içi basıncın intrakranial basıncı 5 mmhg arttırdığı gözlenmiştir.(19) İskemi riski fazla olduğu için serebral vasküler hastalığı ve ventriküloperitoneal şantı olan hastalarda laparoskopik cerrahi yapılırken dikkatli olunmalıdır.(20) 2. Ürolojik Laparoskopide Cerrahi Komplikasyonlar Tümör dışı nedenler ile yapılan laparoskopik cerrahi girişimler ile ürolojik tümöre bağlı olarak yapılan laparoskopik cerrahi karşılaştırıldığında komplikasyon oranları farklılık göstermektedir. Gill ve arkadaşları, selim durumlar nedeniyle uygulanan laparoskopik nefrektomi serilerinde genel komplikasyon oranını %18,4, intraoperatif komplikasyon oranını %3,7 ve postoperatif komplikasyon oranını %14,6 olarak rapor etmişlerdir.(4) Tanı ve tedavi amacıyla laparoskopi uygulanan pediatrik hastaların yer aldığı bir seride; vasküler yaralanma, abdominal herniasyon, bağırsak ve mesane yaralanmaları gibi komplikasyon oranının %1,18, bağırsak yaralanmasının %0,17, mesane yaralanmasının %0,17, vasküler yaralanmaların %0,43 oranında görülmüştür. Ayrıca, komplikasyon oranları 20 den az vakada laparoskopik cerrahi deneyimi olan kişilerde %8,3, 100 vakadan fazla laparoskopik cerrahi deneyimi olan cerrahlarda %2,8 olarak bildirilmiştir.(21) Clavien ve arkadaşlarının tanımladığı ve sonrasında modifiye ettikleri sisteme göre ürolojik laparoskopik komplikasyonlar: Derece 1: Operasyonu veya operasyon sonrası hasta takibini etkileyen ancak medikal tedavi veya cerrahi müdahale gerektirmeyen, Derece 2; Medikal tedavi ile uzamış parenteral beslenme, kan transfüzyonu gibi, tedaviyi gerektiren, Derece 3a; Lokal anestezi ile cerrahi veya endoskopik girişimi gerektiren, Derece 3b; Genel anestezi ile cerrahi veya endoskopik girişimi gerektiren, Derece 4a; Hayati tehlike yaratmış olup, yoğun bakım gerektiren, tek organ disfonksiyonu oluşması, Derece 4b; Hayati tehlike yaratmış olup, yoğun bakım gerektiren, birden çok organda disfonksiyonu oluşması Derece 5; Cerrahiden sonraki 4 haftalık süre içinde hastanın ölümü şeklinde sınıflandırılır.(22) İkibinyediyüz yetmişbeş hasta ile yapılan bir çalışmada ise 525 hastada %22,1 oranında cerrahi komplikasyon geliştiği ve bu komplikasyonların uygulanan laparoskopik cerrahi çeşidine göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir.(23) Bu çalışmada Clavien sınıflandırma sistemine göre ürolojik laparoskopi komplikasyonları değerlendirildiğinde Derece 1; %7,53, Derece 2; %6,85, Derece 3a; %0,83, Derece 3b; %1,59, Derece 4a; %0,6, Derece 4b; %0,04, Derece 5 yani tüm hastalar içinde mortalite oranı %0,07 olarak tespit edilmiştir. a. Giriş ile ilgili komplikasyonlar İlk veress iğnesi girişi ve kesici trokar yerleştirilmesi sırasında %0,05-2,8 oranında çeşitli komplikasyonlar görülebilir.(24) Giriş ile ilgili komplikasyonlar nadir görülür ancak mortalitesi %13 oranındadır.(25) Giriş sırasında ekstraperitoneal giriş sırasında retroperitoneal damarlarda, transperitoneal giriş sırasında ise karın ön duvarı damarları, mezenterik damarlarda yaralanma görülebilir. Mide, bağırsaklar, karaciğer, dalak, mesane ve pankreas gibi visseral organlarda yaralanma gözlenebilir. Giriş ile ilgili komplikasyonları önlemek için veress iğnesi girişi doğrulamak, Hasson tekniği kullanmak ve optik trokar girişi gerçekleştirmek gibi yöntemler kullanılsa da riskin olmadığı mükemmel bir teknik yoktur. Büyük damar yaralanması olduğunda ani hipotansiyon, taşikardi, batın içinde hematom ile birlikte hayati tehlike oluşabilir. Bu nedenle hızlı kanama kontrolü sağlanmalı gerekirse açık laparotomi yapılmalıdır.(25) b. Vasküler yaralanma ve hemoraji Ürolojik laparoskopik uygulamalarda en sık görülen komplikasyon %1,6-4,6 oranında vasküler yaralanmalardır. (2, 26) Hastanın daha önceden cerrahi müdahale geçirmiş olması, kompleks cerrahi uygulamalar ve yanlış diseksiyona bağlı özellikle venöz damarlarda yaralanma daha sıklıkta görülmektedir. Vasküler yaralanma acil açık cerrahiye geçiş için sık görülen intraoperatif komplikasyonlardan birisidir. Postoperatif karın ağrısı, distansiyon, bulantı, taşikardi ve hemoglobinde düşme hemorajiyi düşündürerek değerlendirme yapılmalıdır.(26)

c. Bağırsak yaralanmaları Bağırsak yaralanmalarına, trokar, veress iğnesi ve mekanik etkinin yanında elektrokoterin termal etkisi de sebep olabilir. Ürolojik laparoskopi serilerinde bağırsak yaralanlamaları %0,2-1,9 arasında bildirilmiştir.(2, 27) Bağırsak yaralanmalarını önlemek için nazogastrik tüp, distansiyonu azaltıcı gazlar, harmonik ve bipolar koter kullanımın yanında özellikle monopolar koterin az kullanılması gerekmektedir.(2) Bağırsak yaralanmasının spesifik bulgusu olmamakla birlikte trokar yerinde ağrı, lökopeni, ateş, distansiyon ve şok bulgularına kadar geniş bir klinik tablo gözlenebilir. Oral kontrastlı bilgisayarlı karın tomografisi ve gastrografin enema çekilip teşhis ve tedavi seçeneği hakkında fikir elde edilerek gerektiğinde laparotomi yapılabilir. Laparoskopik radikal prostatektomi (LRP) de özellikle rektum yaralanması daha sık görülmektedir. Yeni prostat biyopsisi yapılmış olması, pelvik radyoterapi uygulanmış olması ve anorektal cerrahi geçirilmiş olması rektum yaralanma riskini artırmaktadır. Çoğu rektal yaralanma operasyon sırasında iki kat sütür ile primer onarılabilir. Nadir durumlarda kolostomi açılması gibi genel cerrahi uygulamaları gerekli olabilir.(28) d. Üreteral yaralanma ve idrar ektravazasyonu Üst ve alt üriner sistem laparoskopik uygulamalarında üreteral yaralanma gözlenebilir. Üreteral yaralanma intraoperatif olarak fark edilemeyebilir ve postoperatif dönemde idrar drenajı ile ortaya çıkabilir. LRP de vezikoüretral anastomozun iyi yapılamaması ve özellikle böbrek tümörleri için uygulanan laparoskopik parsiyel nefrektomi (LPN) de toplayıcı sistemin tam olarak kapatılamamasına bağlı idrar ektravazasyonu gözlenebilir. Ramani ve arkadaşları, böbrek tümörleri için uyguladıkları LPN de %4,5 oranında idrar ekstravasazyonu gözlemiş ve bu hastalarda üreteral/double J kateter ve perirenal drenaj ile ek bir cerrahiye gerek kalmadan sorunun çözülebileceğini bildirmişlerdir.(29) Laparoskopik pyeloplasti de tek sütür anastomozu, devamlı sütürlerin gerilimin az olması veya üreteral stentin tıkanmasına bağlı postoperatif idrar ekstravazasyonu olabilir. LRP de mesane lateralinde üreter diseksiyonuna bağlı geç dönemde üreter nekrozu sonucu ürinom ve vas deferens diseksiyonu sırasında üreter yaralanması görülebilir.(27) e. Diyafram ve plevra yaralanması Özellikle laparoskopik böbrek cerrahisi uygulamalarında toraks komplikasyonları ile karşılaşılmaktadır. Yapılan retrospektif bir çalışmada, 1765 renal cerrahinin 10 nunda (8 i transperitoneal, 2 si retroperitoneal) %0,6 oranında plevral yaralanma gözlendiği bildirilmiştir. Plevra yaralanmaları çoğunlukla primer sütür ile onarılabilir. Nadiren pnömotoraks nedeni ile torakostomi tüpü kullanarak tedavi gerekliliği olabilir. Operasyon sırasında ekspiryum sonu CO 2 basıncı, hava yolu basıncı, solunum sesleri, hemodinamik parametrelerin monitörizasyonu, postoperatif akciğer grafisi ile diyafram ve plevra yaralanması takip edilebilir.(30) f. Mesane yaralanması Özellikle laparoskopik pelvik uygulamalarda doğrudan veress iğnesi ve trokar penetrasyon yaralanması yanında, diseksiyon ve koterizasyona bağlı %0,02-8,3 oranında mesane yaralanması görülmektedir. Hastanın önceden pelvik cerrahi geçirmiş olması, mesane divertikülü, endometriyozis, pelvik radyasyon uygulanmış olması gibi durumlar mesane yaralanma riskini artırır. Hematüri, pnömatüri, idrar çıkışının azalması ve karında distansiyon mesane yaralanmasını düşündürür. Veress iğnesi ile olan küçük mesane yaralanmaları foley kateter drenajı ile konservatif tedavi yanında trokar ve diseksiyona bağlı büyük mesane yaralanmalarında açık veya laparoskopik tamir yapılabilir.(2) g. Trokar yeri komplikasyonları Sıklıkla göbek altı bölgede 10 mm ve daha büyük trokar kullanımında giriş yerinde fıtık oluşabilir. Port giriş yeri fıtıkları; laparoskopik uygulamadan hemen sonra ince bağırsak obstrüksiyon bulgularına sebep olan fıtık, operasyondan bir kaç ay sonra periton kesesinin oluşturduğu fıtık ve tüm abdominal duvardan omentum veya bağırsakların protrüzyonunu içeren fıtık şeklinde oluşabilir.(31) Erişkinlerde, 5 mm den büyük trokar ve çocuklarda tüm trokar giriş yerlerinin operasyon sonunda kapatılması gerekmektedir. Trokar yeri ile ilgili olarak literatürde çoğunluğu laparoskopik böbrek cerrahisi ile ilgili olmak üzere trokar yeri metastazları nadir olarak bildirilmektedir.(32) Sempatik sinir liflerinin hasarına bağlı olarak laparoskopik retroperitoneal lenf nodu diseksiyonu nda %5 den az olmak üzere retrograd ejakulasyon görülebilir.(33) h. Lenfosel ve şilöz asit Laparoskopik retroperitoneal lenf nodu diseksiyonuna bağlı veya renal transplantasyon sonrası çoğunlukla asemptomatik ve rastlantısal olarak tespit edilir. Lenfosel ve şilöz asit, pelvik lenfatiklerin hasarı veya obstrüksiyonuna bağlı oluşur. Bilgisayarlı tomografi ile tespit edilir. Perkütan drenaj, sikleroterapi veya laparoskopik marsüpiyalizasyon ile tedavi edilebilir. Karın içi lenfatik duktus hasarına bağlı olarak şilöz asit görülebilir. Bu durum genellikle intraoperatif olarak fark edilmeyebilir. Çoğunlukla postoperatif hipoalbuminemi, lenfositopeni, anemi yanında parasentez materyalinde süt rengi drenaj mayisi, yükselmiş trigliserit ve lökosit sayısı şilöz asiti düşündürmelidir. Kesin bir tedavi algoritması olmamasına rağmen parasentezin tedaviye katkısının yanında diüretik, düşük yağ içerikli diyet, total paranteral beslenme ile birlikte cerrahi eksplorasyon, ligasyonla ve peritonovenöz şant uygulanabilir.(34) Sonuç Son 20 yılda ürolojide laparoskopik cerrahi, hastanede yatış süresinin kısa olması, günlük yaşama erken dönüş ve kozmetik sonuçların iyi olması gibi sebeplerden dolayı çok hızla yayılmaktadır. Ancak laparoskopik cerrahi iki boyutlu 145

146 görüş dezavantajı, taktil uyarının olmaması ve uzun öğrenme süreci gibi bir takım zorlukları içermektedir. Doğal olarak bu kadar zor öğrenilebilen bir cerrahide komplikasyonların olması kaçınılmazdır. Gelişen teknolojiden faydalanılması, ıslak ve kuru laboratuvarlarda eğitim alınması, ilk vakaların uzman cerrah eşliğinde gerçekleştirilmesi gibi uygulamalar ile komplikasyonlar en aza indirilebilecektir. Kaynaklar 1. Cortesi N, Ferrari P, Zambarda E, Manenti A, Baldini A, Morano FP. Diagnosis of bilateral abdominal cryptorchidism by laparoscopy. Endoscopy 1976:8;33-4. 2. Doublet JD, Janetschek G, Joyce A, Mandressi A, Rassweiller J. EAU Guidelines On Laparoscopy 2006. 3. Colombo JR Jr, Haber GP, Jelovsek JE, Nguyen M, Fergany A, Desaimm, et al. Complications of laparoscopic surgery for urological cancer: a single institution analysis. J Urol 2007:178;786-91. 4. Gill IS, Kavoussi LR, Clayman RV. Complications of laparoscopic nephrectomy in 185 patients: A multi-institutional review. J Urol 1995:154;479-83. 5. Sözen S. Laparoskopinin fizyolojisi: Temel prensipler ve komplikasyonlar. Üroonkoloji kitabı. Editörler: Özen H, Türkeri L. Üroonkoloji Derneği Yayınları, 2007. 6. Wolf JS, Stoller ML. The physiology of laparoscopy: basic principles, complications, and other considerations. J Urol 1994:152;294-302. 7. Wolf JS, Monk TG, McDougall EM, McClennan BL, Clayman RV. The extraperitoneal approach and subcutaneous emphysema are associated with greater absorption of carbon dioxide during laparoscopic renal surgery. J Urol 1995:154;959-63. 8. Cobb WS, Fleishman HA, Kercher KW, Matthews BD, Heniford BT. Gas embolism during laparoscopic cholecystectomy. J Laparoendosc Adv Surg Tech A 2005:15;387-90. 9. Beck DH, McQuillan PJ. Fatal carbon dioxide embolism and severe haemorrhage during laparoscopic salpingectomy. Br J Anaesth 1994:72;243-5. 10. Wolf JS, Marcovich R, Gill IS, Sung GT, Kavoussi LR, Clayman RV. Survey of neuromuscular injuries to the patient and surgeon during urologic laparoscopic surgery. Urology 2000:55;831-6. 11. Glassman DT, Merriam WG, Trabulsi EJ, Byrne D, Gomella L. Rhabdomyolysis after laparoscopic nephrectomy. JSLS 2007:11;432-7. 12. Chui PT, Gin T, Oh TE. Anaesthesia for laparoscopic general surgery. Anaesth Intensive Care 1993:21;163-71. 13. Johannsen G, Andersen M, Juhl B. The effect of general anaesthesia on the haemodynamic events during laparoscopy with CO2-insufflation. Acta Anaesthesiol Scand 1989;33:132-6. 14. Magrina JF. Complications of laparoscopic surgery. Clin Obstet Gynecol 2002: 45;469-80. 15. Chiu AW, Azadzoi KM, Hatzichristou DG, Siroky MB, Krane RJ, Babayan RK. Effects of intra-abdominal pressure on renal tissue perfusion during laparoscopy. J Endourol 1994:8;99-103. 16. Chiu AW, Chang LS, Birkett DH, Babayan RK. The impact of pneumoperitoneum, pneumoretroperitoneum, and gasless laparoscopy on the systemic and renal hemodynamics. J Am Coll Surg 1995:181;397-406. 17. Dolgor B, Kitano S, Yoshida T, Bandoh T, Ninomiya K, Matsumoto T. Vasopressin antagonist improves renal function in a rat model of pneumoperitoneum. J Surg Res 1998:79;109-14. 18. McDougall EM, Bennett HF, Monk TG, Siegel CL, Li D, McFarland EG, et al. Functional MR imaging of the porcine kidney: physiologic changes of prolonged pneumoperitoneum. JSLS 1997:1;29-35. 19. Josephs LG, Este-McDonald JR, Birkett DH, Hirsch EF. Diagnostic laparoscopy increases intracranial pressure. J Trauma 1994:36;815-8. 20. Jackman SV, Weingart JD, Kinsman SL, Docimo SG. Laparoscopic surgery in patients with ventriculoperitoneal shunts: safety and monitoring. J Urol 2000:164;1352-4. 21. Peters CA. Complications in pediatric urological laparoscopy:results of a survey. J Urol 1996:155;1070-3. 22. Dindo D, Demartines N, Clavien PA. Classification of surgical complications :A new proposal with evaluation in a cohort of 6336 patients and results of a survey. Ann Surg 2004:240; 205-13. 23. Permpongkosol S, Link RE, Su LM, Romero FR, Bagga HS, Pavlovich CP, et al. Complications of 2,775 urological laparoscopic procedures: 1993 to 2005. J Urol 2007:177;580-5. 24. Hulka JF, Levy BS, Parker WH, Phillips JM. Laparoscopicassisted vaginal hysterectomy: American Association of Gynecologic Laparoscopists 1995 membership survey. J Am Assoc Gynecol Laparosc. 1997:4;167-71. 25. Chandler JG, Corson SL, Way LW. Three spectra of laparoscopic entry access injuries. J Am Coll Surg 2001:192;478-91. 26. Rassweiler J, Fornara P, Weber M, Janetschek G, Fahlenkamp D, Henkel T et al. Laparoscopic nephrectomy: the experience of the laparoscopy working group of the German Urologic Association. J Urol 1998:160;18-21. 27. Guillonneau B, Rozet F, Cathelineau X, Lay F, Barret E, Doublet JD. Perioperative complication of laparoscopic radical prostatectomy: the Montsouris 3-year experience. J Urol 2002:167;51-6. 28. Masuda T, Kinoshita H, Nishida S, Kawa G, Kawakita M, Matsuda T. Rectal injury during laparoscopic radical prostatectomy: detection and management. Int J Urol. 2010 :17;492-5. 29. Ramani AP, Desaimm, Steinberg AP, Ng CS, Abreu SC, Kaouk JH, et al. Complication of laparoscopic partial nephrectomy in 200 cases. J Urol 2005:173;42-7. 30. Del Pizzo JJ, Jacobs SC, Bishoff JT, Kavoussi LR, Jarrett TW. Pleural injury during laparoscopic renal surgery: early recognition and management. J Urol 2003:169;41-4. 31. Tonouchi H, Ohmori Y, Kobayashi M, Kusunoki M. Trocar site hernia. Arch Surg 2004:139;1248-56. 32. Muntener M, Schaeffer EM, Romero FR, Nielsen ME, Allaf ME, et al. Incidence of local recurrence and port site metastasis after laparoscopic radical nephroureterectomy. Urology 2007:70;864-8. 33. Rassweiler J, Frede T, Lenz E, Seemann O, Alken P. Longterm experience with laparoscopic retroperitoneal lymph node dissection in the management of low-stage testis cancer. Eur Urol 2000:37;251-60. 34. Leibovitch I, Mor Y, Golomb J, Ramon J. The diagnosis and management of postoperative chylous ascites. J Urol 2002:167(2 Pt 1);449-57.