FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ DENEYSEL ETKİNLİKLERDE KULLANILAN İSTATİSTİKİ BİLGİLERİNİN İNCELENMESİ



Benzer belgeler
FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÇÖZÜNME İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR HAKKINDAKİ BİLGİLERİNİN İNCELENMESİ

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ BİLEŞİK FORMÜLÜ VE GERÇEKLEŞEN TEPKİMELERİ YAZABİLME BECERİLERİNİN İNCELENMESİ

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 17 ISSN:

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

GENEL KİMYA LABORATUVARINDA 3E, 5E ÖĞRENME HALKALARININ KULLANILMASININ FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ BİLİMSEL SÜREÇ BECERİLERİNE ETKİSİ *

1. GİRİŞ Yapısalcı (constructivism) yaklaşım, bilginin öğrenme sürecinde öğrenciler tarafından yeniden yapılandırılmasıdır. Biz bilginin yapısını

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

Serap POYRAZ Celal Bayar Ü. Eğitim Fakültesi, İlköğretim Fen Bilgisi Eğitimi Bölümü, Manisa.

ORTAÖĞRETİM FİZİK DERSLERİNDE DENEYLERİN ÖĞRENME ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ

TEMEL İSTATİSTİK BİLGİSİ. İstatistiksel verileri tasnif etme Verilerin grafiklerle ifade edilmesi Vasat ölçüleri Standart puanlar

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

PORTFOLYONUN FEN VE TEKNOLOJİ DERSİNDEKİ ÖĞRENCİ BAŞARISI VE KALICILIĞA ETKİSİ

FEN BİLGİSİ LABORATUARI DERSİNDE BİLGİSAYAR DESTEKLİ ETKİNLİKLERİN ÖĞRENCİ KAZANIMLARI ÜZERİNE ETKİSİ; ASİT-BAZ KAVRAMLARI VE TİTRASYON KONUSU ÖRNEĞİ

ĠLKÖĞRETĠM II. KADEME MATEMATĠK ÖĞRETĠM PROGRAMININ OLASILIK VE ĠSTATĠSTĠK ALT ÖĞRENME ALANININ ĠSTATĠSTĠK BOYUTUNUN ĠNCELENMESĠ

uygulamak ve bölümlere uygun eğitim sistemini belirlemek amacıyla bu çalışma yapılmıştır.

Sınavlı ve Sınavsız Geçiş İçin Akademik Bir Karşılaştırma

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ BEDEN EĞİTİMİ ve SPOR BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ÖSS ve ÖZEL YETENEK SINAVI PUANLARINA GÖRE GENEL AKADEMİK BAŞARILARI

ELEKTRONİK OYUNLARIN ALGORİTMA GELİŞTİRME KONUSUNDA AKADEMİK BAŞARIYA, KALICILIĞA VE MOTİVASYONA ETKİSİ

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN SINIF DIŞI ÖĞRETİM YÖNTEMLERİNİ KULLANMA DURUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZGEÇMİŞ DERECE ALAN ÜNİVERSİTE YIL. Lisans Kimya Atatürk Üniversitesi Yüksek Lisans Kimya Kafkas Üniversitesi 1995

EĞİTSEL BİLGİSAYAR OYUNLARININ AKADEMİK BAŞARIYA ETKİSİ: Sosyal Bilgiler Dersi Örneği E. Polat 1, A. Varol 2

ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ (BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ)

GENEL KİMYA LABORATUVARINDA KİMYASAL DENGE KONUSUNUN ANLAŞILMASI VE TEKRAR EDİLMESİNDE V DİYAGRAMININ KULLANIMI

ORTAÖĞRETİME ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEDE "MESLEK BİLGİSİ" BAKIMINDAN FEN-EDEBİYAT VE EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN ETKİLİLİĞİ

Merkezi Eğilim ve Dağılım Ölçüleri

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

İLKÖĞRETİM MATEMATİK VE SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMEN ADAYLARININ YENİLENEBİLİR ENERJİ KONUSUNDAKİ FARKINDALIKLARI

BÖLÜM 6 MERKEZDEN DAĞILMA ÖLÇÜLERİ

KİMYA LABORATUARI DERSİNİN WEB ORTAMI İLE DESTEKLENMESİNİN ÖĞRENCİLERİN DERS BAŞARISINA ETKİSİ

17 Ege Eğitim Dergisi 2004 (5): 17-23

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FİZİK, KİMYA VE BİYOLOJİ LABORATUVARINA YÖNELİK TUTUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖĞRETMENLERE GÖRE MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN REHBERLİK GEREKSİNİMLERİ

FEN BİLGİSİ EĞİTİMİNDE BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÇALIŞMANIN FAYDALARI; DEMİRCİ (MANİSA) DE BİR ÖRNEK

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi**

ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM

İLKÖĞRETİM SINIF ÖĞRETMENLİĞİ, FEN BİLGİSİ VE MATEMATİK ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BİLGİSİ ÖĞRETİMİNE YÖNELİK TUTUMLARI

ÖĞRETMEN ADAYLARININ LİNEER DENKLEM SİSTEMLERİ KONUSUNDAKİ TEMSİL DÖNÜŞÜM BAŞARILARI

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

TEMEL KİMYA DERSİNDE ÖĞRENCİLERİN KAVRAMLARI ANLAMA VE SAYISAL PROBLEMLERİ ÇÖZME BAŞARILARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRENME STİLLERİ, CİNSİYET ÖĞRENME STİLİ İLİŞKİSİ VE ÖĞRENME STİLİNE GÖRE AKADEMİK BAŞARI 1

Doç. Dr. Mustafa ÖZDEN Arş. Gör. Gülden AKDAĞ Arş. Gör. Esra AÇIKGÜL

DİNAMİK GEOMETRİ YAZILIMLARININ DÖNÜŞÜM GEOMETRİSİ KONUSUNDA SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ BAŞARILARINA ETKİSİ

BÖLÜM 13 HİPOTEZ TESTİ

GİRİŞ. Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir.

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2014 Cilt: 3 Sayı: 4 Makale No: 30 ISSN:

ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ NDE KİMYA EĞİTİMİNİN GEREKLİLİĞİNİN İKİ DEĞİŞKENLİ KORELASYON YÖNTEMİ İLE İSTATİSTİKSEL OLARAK İNCELENMESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ - 1. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Ortaöğretim Matematik Öğretmenliği

SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEKİ EĞİTİMİNDE SINAVSIZ GEÇİŞ SORUN MU? *

Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi

Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi

BEDEN EGITIMI ÖGRETMENI ADAYLARıNIN SINIF ORGANIZASYONU VE DERS ZAMANI KULLANIMI DAVRANıŞLARlNIN ANALIzI

MATEMATİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ MATEMATİK OKURYAZARLIĞI ÖZYETERLİK DÜZEYLERİ

Geleneksel Öğretim ile PowerPoint Sunum Destekli Öğretimin Öğrenci Erişisine Etkisi


RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ YABANCI ÖĞRENCİ SINAVI 2016 RAPORU

Merkezi Yığılma ve Dağılım Ölçüleri

Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Ders İçerikleri

BİYOLOJİ ÖĞRETİMİNDE BİLGİSAYAR KULLANIMININ ÖĞRENCİ TUTUMUNA ETKİSİ

OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ AYLIK ÇOCUKLARIN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE ETKİSİ

PROJE TABANLI ÖĞRENMEDE ÇOKLU ZEKÂ YAKLAŞIMININ MATEMATİK ÖĞRENME BAŞARISINA VE MATEMATİĞE KARŞI TUTUMA ETKİSİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

ÖZGEÇMİŞ Adı - Soyadı: Doğum Tarihi: Ünvanı: Öğrenim Durumu: Akademik Ünvanlar : öğretim görevlisi öğretim görevlisi dr. yardımcı doçent.

H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü BBY 208 Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri II (Bahar 2012) SPSS DERS NOTLARI I 5 Nisan 2012

Fen Eğitiminde Eğitsel Oyun Tabanlı Kavram Öğretiminin ve Kavram Defteri Uygulamasının Öğrenci Tutum ve Başarısına Etkisi

KÜLTÜREL MUHİTİN ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

MATEMATİK DERSİNDE İNTERAKTİF TAHTA KULLANARAK YAPILAN DENKLEM ÇÖZÜMÜNÜN ÖĞRENME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ BONA YAPMA BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Fen ve Teknoloji Dersinde Kullanılan Farklı Deney Tekniklerinin Öğrencilerin Öğrenme Yaklaşımlarına Etkileri

TÜRKİYE DE FEN BİLİMLERİ EĞİTİMİ TEZLERİ

N.E.Ü. A.K.E.F. MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

BÖLÜM 5 MERKEZİ EĞİLİM ÖLÇÜLERİ

A Comparative Analysis of Elementary Mathematics Teachers Examination Questions And SBS Mathematics Questions According To Bloom s Taxonomy

SON BEŞ YIL İÇİNDE YAPILAN LİSANS YERLEŞTİRME (LYS) SINAVLARI İLE ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ (ÖABT) SINAVLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Genel olarak test istatistikleri. Merkezi Eğilim (Yığılma) Ölçüleri Dağılım (Yayılma) Ölçüleri. olmak üzere 2 grupta incelenebilir.

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN BİYOLOJİ KONUSUNDA HAZIR BULUNUŞLUKLARI VE ÖĞRENİMLERİ SÜRESİNCE KAZANIMLARI

ÖĞRETMEN ADAYLARININ ALTERNATİF DEĞERLENDİRMENİN KULLANIMINA YÖNELİK ÖZ YETERLİLİKLERİNİN CİNSİYET, SINIF VE PROGRAM AÇISINDAN İNCELENMESİ

İLKÖĞRETİM 5. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE KAVRAM HARİTASI KULLANIMININ ÖĞRENCİ AKADEMİK BAŞARISI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

ÖZGEÇMĠġ VE ESERLER LĠSTESĠ

Statistical Package for the Social Sciences

Matematik Başarısında Dünya Ülkeleri İçerisinde Türkiye nin Konumu: TIMSS * Verileri

KKEFD / Sayı:30

KİMYA ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRENME VE ÖĞRETME ANLAYIŞLARI İLE ÖĞRENME STİLLERİNİN YAPILANDIRMACILIK FELSEFESİ İLE OLAN UYUMU

BÖLÜM 12 STUDENT T DAĞILIMI

KİNEMATİK KONUSUNA AİT PROBLEMLERİN ÇÖZÜMÜNE GRAFİK MATERYALLERİN ETKİSİ *

Ses Bilgisi ve Akustik Konusunda Geliştirilen Etkinliklerin Fizik ve Müzik Öğretmen Adaylarının Başarı Düzeylerine Olan Etkisi 1

EĞİTİM FAKÜLTESİ Ortaöğretim Fen ve Ortaöğretim Fen ve ENSTİTÜSÜ

Caucasian Journal of Science

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FİZİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ

İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği

Transkript:

1804 FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ DENEYSEL ETKİNLİKLERDE KULLANILAN İSTATİSTİKİ BİLGİLERİNİN İNCELENMESİ Filiz KARA, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Samsun, Türkiye, filiz.kara@omu.edu.tr Soner ERGÜL, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Samsun, Türkiye, sergul@omu.edu.tr Özet Laboratuvar yöntemiyle öğretim kapsamındaki deneysel etkinlik uygulamaları, fen eğitiminin vazgeçilmez unsurlarındandır. Bir deneysel etkinlikten elde edilen verilerin bilimsel nitelik kazanması için istatistiksel açıdan değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada fen bilgisi öğretmen adaylarının deneysel etkinliklerde kullanılan istatistiki bilgilerini incelemek amaçlanmıştır. Örneklem, 2008-2009 eğitim - öğretim yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenliği birinci sınıfta öğrenim gören; 56 kişi deney ve 52 kişi kontrol grubu olmak üzere toplam 108 öğrenciden oluşturulmuştur. Çalışmada yarı deneysel yöntem kullanılarak teorik konu her iki gruba da anlatılmıştır. Deney grubuna sıvılarda difüzyon etkinlikleri yaptırılarak laboratuvar yöntemi kullanılmıştır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan test, her iki gruba da ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Elde edilen veriler bilgisayar programıyla analiz edilmiştir. Son test verilerine göre deney ve kontrol grubunun ortalama başarı puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı [t(106)=1.877, p>.05], ancak deney grubunun (X ort =72.232) kontrol grubuna göre (X ort =62.442) daha başarılı olduğu dolayısıyla laboratuvar yönteminin geleneksel öğretim yöntemine göre öğrenci başarısını artırmada daha etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Fen eğitimi, fen bilgisi öğretmen adayı, laboratuvar yöntemi, deneysel etkinlik, istatistik eğitimi. Abstract EXAMINATION THE STATISTICAL INFORMATIONS OF PRE-SERVICE SCIENCE TEACHERS THAT USED EXPERIMENTAL ACTIVITIES Laboratory method, experimental activities within the scope of the method of teaching practices are indispensable element for science education. İt is necessary for the data obtained from an experimental activity to evaluate statistically to gain scientific qualifications. The aim of in this study is examining the statistical information used in the experimental activities of pre-service science teachers. The sample, 2008-2009 education teaching year Ondokuz Mayıs University Faculty of Pre-Service Elementary Science Education in the first year studying 56 students were experiment and 52 students formed the control group. As total 108 students took roles. Semiexperimental method was used in the study. Both groups are described subject of theoretical study. Laboratory methods were used in the experimental group by doing diffusion in liquids activities. Both groups were administered pre-and post-test which was prepared by the researchers. The data obtained were analyzed by a computer program. According to data from the last test experimental and control groups showed no significant difference between the average achievement scores [t(106)=1.877, p>. 05], but the experimental group (Xort=72.232) was more successful than the control group (Xort=62.442).As a conclusion laboratory method is more effective in increasing student achievement than traditional teaching method. Key Words: Science education, pre-service science teacher, laboratory method, experimental activity, statistics education. GİRİŞ Fen bilimleri soyut ve karmaşık konular içerdiği için öğrenciler tarafından ilk elden deneyimler yaşanarak öğrenilmesi gereken bir derstir (Baltürk, 2006; Collette ve Chiapetta (1989) dan). Bu açıdan deneysel etkinlik uygulamaları, fen eğitiminin vazgeçilmez unsurlarındandır. Fen bilgisi dersinde

1805 deneysel etkinlik uygulamaları ilköğretim, ortaöğretim ve lisans düzeyinde olmak üzere her basamakta yapılmaktadır. Deney yönteminin fen öğretimine girdiğinden bu yana etkin ve verimli bir şekilde dersin verilebileceği ortam olarak ilk akla gelen yer kuşkusuz laboratuvardır (Akgün, 2005; Alkan ve ark. (1991) ndan). Laboratuvar, öğrencinin zihninde anlamlandırdığı kavramlara ait simgeler oluşturarak mantık yürütme, eleştirel düşünme ve bilimsel bakış açısı kazandırma gibi pek çok olumlu etkiye sahiptir. Bu yüzden laboratuvar uygulamaları, fen eğitiminin ayrılmaz bir parçasıdır (Serin, 2002). Bir deneysel etkinlikten elde edilen verilerin bilimsel nitelik kazanması için istatistiksel olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu açıdan öğretmen adaylarının bir deneysel etkinlikten alınan verileri değerlendirebilmek için temel istatistiksel hesaplamaları yapabilme konusunda donanımlı olmaları gerekmektedir. Bu bağlamda öğretmen adaylarının verilerin merkezi değer ölçüleri (aritmetik ortalama, mod, medyan) ve merkezi dağılım ölçüleri (ranj, standart sapma) hesaplanmalarını yapabilecek bilgiye sahip olmaları gerekmektedir. Bu çalışmada fen bilgisinin her seviyede deneysel uygulama içermesi gerekçesiyle gelecekte fen dersini verecek olan fen bilgisi öğretmen adaylarının istatistik bilgilerini ve istatistiksel bilgilerin öğrenilmesinde laboratuvar yönteminin etkisini incelemek amaçlanmıştır. YÖNTEM Çalışmaya 2008-2009 eğitim-öğretim yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlköğretim Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı nda öğrenim gören birinci sınıf öğrencileri katılmıştır. Çalışmada yarı deneysel yöntem kullanılarak örneklem, 56 kişiden oluşan deney grubu ve 52 kişiden oluşan kontrol grubu olmak üzere toplamda 108 kişiden oluşturulmuştur. Uygulanan Temel İstatistik Bilgisi Testi, araştırmacılar tarafından uzman görüşü alınarak hazırlanmıştır. Test, 2007-2008 eğitim-öğretim yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği programında öğrenim gören birinci sınıf öğrencilerine uygulanmış ve öğrenciler tarafından anlaşılmakta güçlük çekilen sorular testten çıkarılmıştır. Test, uygulama başında ön test ve uygulama sonunda son test olarak her iki gruba da uygulanmıştır. İstatistiksel bilgileri içeren teorik konu her iki gruba da geleneksel yöntemle anlatılarak ders notu dağıtılmıştır. Bunun yanında deney grubuna araştırmacılar tarafından geliştirilen sıvı fazda difüzyon etkinlikleri yaptırılarak laboratuvar yöntemi kullanılmıştır. Deney grubu öğrencilerinin deneysel etkinliklerden kendilerinin aldıkları verileri teorik olarak öğrendikleri istatistiki bilgilerini kullanarak değerlendirmişleri sağlanmıştır. Temel İstatistik Bilgisi Testi nde iki soru yer almaktadır. Birinci soru; tekrarlanabilirlik ve doğruluk hakkında öğrencilerin bilgi başarı düzeyini belirlemeyi, ikinci soru ise bir deneysel etkinlikte elde edilen verilerin bilimsel nitelikte sunumu için istatistiksel hesaplamalar yapabilme, verilerin değerlendirilmesi ve eliminasyonu hakkında öğrencilerin bilgi başarı düzeyini belirlemeyi hedeflemektedir. İkinci sorunun veri kümesi araştırmacılar tarafından laboratuvarda gazların klasik difüzyon deneyi yapılarak derişik NH 3 ve HCl nin düz boruda aldıkları yol değerlerinden oluşturulmuştur. Verilerin Analizi Öğrencilerin testteki sorulara verdikleri cevaplar puanlanarak nota çevrilmiş ve SPSS istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. Deney ve kontrol grubunun testteki ortalama başarı puanları bağımsız t testi, her bir grubun ön test ve son testteki ortalama başarı puanları kendi aralarında bağımlı t testi kullanılarak karşılaştırılmıştır. Ayrıca öğrenciler tarafından testteki her bir soruya verdikleri cevaplar doğru, yanlış ve boş şeklinde nitelendirilerek yüzde (%) ve frekans (f) olarak değerlendirilmiştir. BULGULAR VE YORUM Deney ve kontrol gruplarına uygulanan ön test ve son testteki ortalama başarı puanları bağımsız t-testi kullanılarak karşılaştırılmış olup bu analizden elde edilen sonuçlar Tablo 1 de verilmiştir. Tablo 1. Deney ve kontrol gruplarının ön test ve son testteki ortalama başarı puanlarına yönelik bağımsız t-testi bulguları Test Grup X ort N S t Sd p Ön test Deney 5.018 56 4.594 Kontrol 4.192 52 3.995 0.993 106 0.323 Son test Deney 72.232 56 23.726 Kontrol 62.442 52 30.2865 1.877 106 0.063

1806 Tablo 1 deki ön test verilerine göre deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin ortalama başarı puanları arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır [t(106) = 0.993, p>.05]. Bu sonuca göre bu iki grubun homojen olduğu ve istatistiksel açıdan karşılaştırmaya uygun olduğu söylenebilir. Tablo 1 deki son test verilerine bakıldığında deney ve kontrol grubu öğrencilerin ortalama başarı puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı görülmektedir [t(106) = 1.877, p>.05]. Ancak, aritmetik ortalama verilerine göre son testte deney grubunun (X ort = 72.232) kontrol grubuna (X ort = 62.442) göre daha başarılı olduğu görülmektedir. Bunun nedeni deney ve kontrol grubuna yapılan farklı uygulamalardır. Her iki grubu da istatistik konusu aynı yöntemle anlatılmış ancak deney grubunda uygulanan sıvı fazda difüzyon etkinliklerinden sonra doldurulan yaprak testte alınan veriler analiz edilirken istatistiksel hesaplamalar tekrar edilmiştir. Bu tekrarın deney grubunda başarıyı arttırdığı düşünülmektedir. Robert Gagne nin öğrenme kuramına göre öğrenilen bilgilerin kalıcılığının ve transferinin sağlanması için öğrencilere davranışın değişik zamanlarda tekrar etme ve uygulama olanağı verilmesi gerekir görüşü (Ayas ve ark., 2007), bu sonucu desteklemektedir. Deney ve kontrol gruplarındaki öğrencilerin ön test ve son testteki ortalama başarı puanları bağımlı t- testi kullanılarak karşılaştırılmış olup bu analizden elde edilen sonuçlar Tablo 2 de verilmiştir. Tablo 2. Deney ve kontrol gruplarının ön test ve son testteki ortalama başarı puanlarına yönelik bağımlı t-testi bulguları Grup Grup X ort N S t Sd p Deney Ön test 5.018 56 4.594 Son test 72.232 56 23.726-20.984 55 0.000 Kontrol Ön test 4.192 52 3.995 Son test 62.442 52 30.287-14.418 51 0.000 Tablo 2 de, deney grubunun ön test ve son test başarı puanları arasında son test lehine anlamlı farkın olduğu görülmektedir [t(55)= -20.984, p<.05]. Aynı şekilde kontrol grubunun ön test ve son test başarı puanları arasında da son test lehine anlamlı farkın bulunduğu görülmektedir [t(51) = -14.418, p<.05]. Her iki gruba da uygulanan yöntemin öğrenci başarısını arttırdığı söylenebilir. Ancak, deney ve kontrol grubunun ön test ve son testteki başarı ortalamaları arasındaki fark sırasıyla 67.214 ve 58.250 dir. Buna göre son testte deney grubundaki uygulamaların kontrol grubuna göre daha fazla başarıyı arttırdığı söylenebilir. Testte deney ve kontrol gruplarının Tekrarlanabilirlik nedir? ve Doğruluk nedir? sorusuna verdiklerin cevapların frekans ve yüzde değerleri Tablo 3 te verilmiştir. Tablo 3. Tekrarlanabilirlik nedir? ve Doğruluk nedir? sorusu için elde edilen frekans ve % bulguları Sorular Gruplar Deney grubu Kontrol grubu Deney grubu Kontrol grubu Doğru 10 17.90 1 1.90 50 89.30 45 86.50 Tekrarlanabilirlik Yanlış 34 60.70 34 65.40 1 1.80 0 0.00 nedir? Boş 12 21.40 17 32.70 5 8.90 7 13.50 Doğru 7 12.50 7 13.50 50 89.30 46 88.50 Doğruluk nedir? Yanlış 37 66.10 24 46.20 1 1.80 0 0.00 Boş 12 21.40 21 40.40 5 8.90 6 11.50 Fen eğitimi ve deney sonuçlarının rapor edilmesi için deneysel etkinliklerde verilerin değerlendirilmesinde verilerin tekrarlanabilirliğinin ve doğruluğunun istatistiksel değişkenlerle ifade edilmesi gerekmektedir. Bu noktada tekrarlanabilirlik bir veri kümesinde verilerin birbirine yakınlığının, doğruluk ise verilerin doğru değere yakınlığının ölçüsüdür (Keneddy, 1984). Tablo 3 deki veriler incelendiğinde, tekrarlanabilirlik kavramı için deney grubu ve kontrol grubunun son testteki başarısı ile ön testteki başarısı arasındaki farkın sırasıyla 71.40 ve 84.60 dır. Her iki grubunda başarı düzeyi artmış olup başarı oldukça yüksek oranda artmış olduğu dikkat çekicidir. Bu kavramın öğretimi ile ilişkili artışın büyük olması öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeylerinin düşük olmasının doğal sonucudur. Benzer sonuç doğruluk kavramı ile ilgili sonuçlar için de geçerlidir.

1807 Testteki deney ve kontrol gruplarının Aritmetik ortalamayı bulunuz sorusuna verdiklerin cevapların frekans ve yüzde değerleri Tablo 4 te verilmiştir. Tablo 4. Aritmetik ortalamayı bulunuz sorusu için elde edilen frekans ve % bulguları Doğru 35 62.50 30 57.70 56 100.00 50 96.20 Yanlış 18 32.10 17 32.70 0 0.00 1 1.90 Boş 3 5.40 5 9.60 0 0.00 1 1.90 Aritmetik ortalama, fen eğitimi ve deney sonuçlarının rapor edilmesi için deneysel etkinliklerde verilerin değerlendirilmesinde en çok kullanılan merkezi değer ölçülerinden biridir. Bunun yanında tekrarlanabilirliğin ölçüsü olan standart sapmanın hesaplanmasında ayrıca doğruluğun ölçüsü olan mutlak hata, bağıl hata ve belli bir güven düzeyinde güven aralığının hesaplanmasında kullanılan son derece önemli bir değişkendir (Keneddy, 1984). Tablo 4 teki son test verileri incelendiğinde, deney grubu ve kontrol grubu için başarı yüzdesi sırasıyla % 100 ve % 96.20 dir. Her iki grup içinde başarı % si son derece yüksektir. Her iki grubunda ön testte göre başarı yüzdesinin arttığı, hatalarının azaltıldığı söylenebilir. Bu durum aritmetik ortalama değişkenin hesaplamasının basit olması ve az da olsa almış oldukları fen ve matematik eğitimindeki temel bilgi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Testteki deney ve kontrol gruplarının Ranjı bulunuz sorusuna verdiklerin cevapların frekans ve yüzde değerleri Tablo 5 te verilmiştir. Tablo 5. Ranjı bulunuz sorusu için elde edilen frekans ve % bulguları Doğru 0 0.00 2 3.80 56 100.00 49 94.20 Yanlış 2 3.60 1 1.90 0 0.00 2 3.80 Boş 54 96.40 49 94.20 0 0.00 1 1.90 Ranj (aralık), fen eğitimi ve deney sonuçlarının rapor edilmesi için deneysel etkinliklerde verilerin değerlendirilmesinde en çok kullanılan dağılım ölçülerinden biridir. Ayrıca bir veri kümesinde verilerin tekrarlanabilirliğinin ölçüsü olan bir değişkendir (Keneddy, 1984). Tablo 5 teki ön test verileri incelendiğinde, başarının düşük olmasına bağlı olarak her iki deney grubunun ranj değişkenini bilmedikleri veya daha önce duymadıkları söylenebilir. Son test verileri incelendiğinde ise, deney grubu ve kontrol grubu için başarı yüzdesi sırasıyla % 100 ve % 94.20 dir. Her iki grup içinde başarı % si son derece yüksektir. Bunun nedeni gruplara uygulanan öğretim yönteminin yanında değişkeni hesaplama işleminin basit olmasıdır. Her iki grubunda ön testte göre başarı yüzdesinin arttığı, hatalarının azaltıldığı söylenebilir. Testteki deney ve kontrol gruplarının Standart sapmayı bulunuz sorusuna verdiklerin cevapların frekans ve yüzde değerleri Tablo 6 da verilmiştir. Tablo 6. Standart sapmayı hesaplayınız sorusu için elde edilen frekans ve % bulguları Doğru 0 0.00 1 1.90 30 53.60 38 73.10 Yanlış 1 1.80 0 0.00 26 46.40 7 13.50 Boş 55 98.20 51 98.10 0 0.00 7 13.50 Standart sapma, fen eğitimi ve deney sonuçlarının rapor edilmesi için deneysel etkinliklerde verilerin değerlendirilmesinde en çok kullanılan dağılım ölçülerinden biridir. Bunun yanında ranj gibi standart sapma da tekrarlanabilirliğin nicel ölçüsü olup istatistiksel açıdan ranja göre daha anlamlı bir

1808 değişkendir. Ayrıca doğruluğun ölçüsü olan belli bir güven düzeyinde güven aralığının (belirsizlik; hata) belirlenmesinde kullanılan son derece önemli bir değişkendir. Tablo 6 daki ön test verileri incelendiğinde, başarının son derece düşük olduğu hatta öğrencilerin standart sapma değişkenini bilmedikleri veya daha önce duymadıkları söylenebilir. Bu sonucun diğer bir nicel göstergesi boş cevap yüzdelerinin nerdeyse % 100 e yakın olmasıdır. Son test verileri incelendiğinde ise, deney grubu ve kontrol grubu için başarı yüzdesi sırasıyla % 53.60 ve % 73.10 şeklinde olup her iki grup içinde başarı % si artmıştır. Testteki deney ve kontrol gruplarının Mutlak hatayı bulunuz sorusuna verdiklerin cevapların frekans ve yüzde değerleri Tablo 7 de verilmiştir. Tablo 7. Mutlak hatayı hesaplayınız sorusu için elde edilen frekans ve % bulguları Doğru 1 1.80 0 0.00 53 94.60 39 75.00 Yanlış 31 55.40 30 57.70 2 3.60 1 1.90 Boş 24 42.90 22 42.30 1 1.80 12 23.10 Mutlak hata, fen eğitimi ve deney sonuçlarının rapor edilmesi için deneysel etkinliklerde verilerin değerlendirilmesinde kullanılan doğruluğun ölçülerindendir. Tablo 7 deki ön test verileri incelendiğinde, her iki grubun başarı % si de son derece küçük olması yanında, temel bilgi hatalarının da yüksek olduğu görülmektedir. Son testte deney grubu başarısı % 94.60, kontrol grubu başarı ise % 75.00 olması laboratuvar yöntemi ve geleneksel yöntemin başarısı olduğu söylenebilir. Ancak laboratuvar yönteminin uygulandığı deney grubunun başarı % sinin daha büyük olması laboratuvar yönteminin geleneksel öğretim yöntemine göre başarıyı artırmada daha etkili olduğu sonucu çıkarılabilir. Testteki deney ve kontrol gruplarının Bağıl hatayı hesaplayınız sorusuna verdiklerin cevapların frekans ve yüzde değerleri Tablo 8 de verilmiştir. Tablo 8. Bağıl hatayı hesaplayınız sorusu için elde edilen frekans ve % bulguları Doğru 1 1.80 0 0.00 53 94.60 41 78.80 Yanlış 1 1.80 0 0.00 1 1.80 1 1.90 Boş 54 96.40 52 100.00 2 3.60 10 19.20 Bağıl hata, fen eğitimi ve deney sonuçlarının rapor edilmesi için deneysel etkinliklerde verilerin değerlendirilmesinde kullanılan doğruluğun ölçülerindendir. Bunun yanında mutlak hata gibi bağıl hata da doğruluğun nicel ölçüsü olup istatistiksel açıdan mutlak hataya göre daha anlamlı bir değişkendir. Tablo 8 deki ön test verileri incelendiğinde, başarının düşük hatta öğrencilerin bağıl hata değişkenini bilmedikleri veya daha önce duymadıkları söylenebilir. Son test verileri incelendiğinde ise, deney grubu ve kontrol grubu için başarı yüzdesi sırasıyla % 92.80 ve % 78.80 olup deney grubu daha başarılıdır. Bu duruma göre laboratuvar yönteminin geleneksel öğretim yöntemine göre daha başarılı olduğu söylenebilir. Testteki deney ve kontrol gruplarının % 95 güven düzeyinde belirsizliği hesaplayınız sorusuna verdiklerin cevapların frekans ve yüzde değerleri Tablo 9 da verilmiştir.

1809 Tablo 9. % 95 güven düzeyinde belirsizliği hesaplayınız ve % 95 güven düzeyinde güven aralığını belirleyiniz ve sorusu için elde edilen frekans ve % bulguları Sorular Doğru 0 0.00 0 0.00 28 50.00 33 63.50 Belirsizlik Yanlış 0 0.00 0 0.00 25 44.60 6 11.50 Boş 56 100.00 52 100.00 3 5.40 13 25.00 Doğru 0 0.00 0 0.00 26 46.40 30 63.50 Güven Yanlış 0 0.00 0 0.00 26 46.40 6 11.50 aralığı Boş 56 100.00 52 100.00 4 7.10 16 25.00 Bir deneysel etkinlikte verilerin doğruluğu mutlak hata veya bağıl hata ile ifade edilebildiği gibi t testi bağlamında belli bir güven düzeyinde aritmetik ortalama, standart sapma ve t değişkeninden yararlanarak hesaplanan güven aralığı ile de ifade edilebilir (Keneddy, 1984). Belirsizlik ve güven aralığı birbiriyle ilişkili değişkenlerdir. Tablo 9 daki ön test verileri değerlendirildiğinde, boş cevap % lerinin 100 olmasına bağlı olarak, her iki gruptaki öğrencilerin hem belirsizlik hesabı hem de güven aralığının hesabı hakkında, bir fikir sahibi olmadıkları söylenebilir. Son test verileri incelendiğinde, belirsizlik ve güven aralığı hesabındaki başarı yüzdeleri her iki grup içinde yaklaşık aynıdır. Bunun yanında her iki grup öğrencilerinin de başarı % leri artmıştır. Bu nedenle hem laboratuvar yönteminin hem de geleneksel öğretim yönteminin başarılı olduğunu ancak geleneksel öğretim yönteminin daha başarılı olduğu sonucu çıkarılabilir. Testteki deney ve kontrol gruplarının % 90 güven düzeyinde en çok sapan değerin atılıp atılmayacağını karar vermek için Q pratik değerini hesaplama, en büyük verilerin atılıp atılmayacağına karar verme, en büyük verinin atıldıktan sonra değişkenleri hesaplama, Q testi öncesi ve sonrası için değişkenleri hesaplama ve yorumlama ile ilgili sorulara verilen cevaplardan elde edilen frekans ve yüzde değerleri Tablo 10 da verilmiştir. Tablo 10. % 90 güven düzeyinde en çok sapan değer için değişkenleri hesaplama, karar verme ve Q testi öncesi ve sonrası değişkenleri hesaplama ve yorumlama ile ilgili sorulardan elde edilen frekans ve % bulguları Deney Kontrol Deney Kontrol Sorular Gruplar Grubu Grubu Grubu Grubu % 90 güven düzeyinde en çok sapan değer için Q pratik değerini hesaplayabilme En büyük değerin atılıp atılmayacağını karar verebilme % 90 güven düzeyinde en çok sapan en büyük değer atıldığında aritmetik ortalamayı hesaplayabilme % 90 güven düzeyinde en çok sapan en büyük değer atıldığında standart sapmayı hesaplayabilme Q testi sonrası % 95 güven düzeyinde belirsizliği hesaplayabilme Q testi öncesi ve sonrası aritmetik ortalamayla ilgili Doğru 0 0.00 0 0.00 47 83.90 31 59.60 Yanlış 0 0.00 0 0.00 1 1.80 0 0.00 Boş 56 100.00 52 100.00 8 14.30 21 40.40 Doğru 0 0.00 0 0.00 44 78.60 27 51.90 Yanlış 0 0.00 0 0.00 0 0.00 0 0.00 Boş 56 100.00 52 100.00 12 21.40 25 48.10 Doğru 0 0.00 0 0.00 49 87.50 32 61.50 Yanlış 0 0.00 0 0.00 0 0.00 0 0.00 Boş 56 100.00 52 100.00 7 12.50 20 38.50 Doğru 0 0.00 0 0.00 26 46.40 27 51.90 Yanlış 0 0.00 0 0.00 23 41.10 5 9.60 Boş 56 100.00 52 100.00 7 12.50 20 38.50 Doğru 0 0.00 0 0.00 23 41.10 24 46.20 Yanlış 0 0.00 0 0.00 24 42.90 5 9.60 Boş 56 100.00 52 100.00 9 16.10 23 44.20 Doğru 0 0.00 0 0.00 41 73.20 23 44.20 Yanlış 0 0.00 0 0.00 0 0.00 0 0.00

1810 yorumlama Boş 56 100.00 52 100.00 15 26.80 29 55.80 Q testi öncesi ve sonrası Doğru 0 0.00 0 0.00 37 66.10 23 44.20 standart sapma ile ilgili Yanlış 0 0.00 0 0.00 0 0.00 0 0.00 yorumlama Boş 56 100.00 52 100.00 19 33.90 29 55.80 Q testi öncesi ve sonrası belirsizlikle ilgili yorumlama Q testi öncesi sonucu yorumlayabilme Q testi sonrası sonucu yorumlayabilme Doğru 0 0.00 0 0.00 34 60.70 23 44.20 Yanlış 0 0.00 0 0.00 0 0.00 0 0.00 Boş 56 100.00 52 100.00 22 39.30 29 55.80 Doğru 0 0.00 0 0.00 33 58.90 18 34.60 Yanlış 0 0.00 0 0.00 1 1.80 0 0.00 Boş 56 100.00 52 100.00 22 39.30 34 65.40 Doğru 0 0.00 0 0.00 32 57.10 18 34.60 Yanlış 0 0.00 0 0.00 1 1.80 0 0.00 Boş 56 100.00 52 100.00 23 41.10 34 65.40 Tablo 10 daki veriler ile yukarıda tartışılmış olan Tablo 4 tekilerin karşılaştırılması anlamlıdır. Tablo 4 te verilen son test verilerindeki, veri atılmadan önce aritmetik ortalama hesaplarında başarı % leri (deney grubu: % 100, kontrol grubu: % 96.20), Tablo 10 da verilen son testteki veri atıldıktan sonra yapılan aritmetik ortalama hesaplarındakinden (deney grubu: % 87.50, kontrol grubu: % 61.50) daha büyüktür. Bu durum öğrencilerin Q testini uygulamadaki başarı durumu ile ilişkilidir. Q testinde verinin atılıp atılmayacağına karar verme noktasında öğrencinin yapmış olduğu hata, doğrudan Q testi sonrası yapılması istenen aritmetik ortalama hesabındaki hataya neden olmaktadır. Tablo 6 daki son test verilerindeki, veri atılmadan önce standart sapma hesabında başarı % si (deney grubu: % 53.60, kontrol grubu: % 73.10), Tablo 10 da verilen son testteki veri atıldıktan sonra yapılan standart sapma hesabındakinden (deney grubu; % 46.40, kontrol grubu; % 51.90) daha büyüktür. Bu durum öğrencilerin Q testini uygulamadaki başarı durumu ile ilişkilidir. Q testinde verinin atılıp atılmayacağına karar verme noktasında öğrencinin yapmış olduğu hata, doğrudan Q testi sonrası yapılması istenen standart sapma hesabındaki hataya neden olmaktadır. Tablo 9 da verilen son test verilerindeki, veri atılmadan önce belirsizlik hesabında başarı % leri (deney grubu: % 50.00 kontrol grubu: % 63.50), Tablo 10 da verilen son testteki veri atıldıktan sonra yapılan belirsizlik hesabındakilerden (deney grubu: % 41.10, kontrol grubu: % 46.20) daha büyüktür. Bu durum öğrencilerin Q testini uygulamadaki başarı durumu ile ilişkilidir. Q testinde verinin atılıp atılmayacağına karar verme noktasında öğrencinin yapmış olduğu hata, doğrudan Q testi sonrası yapılması istenen belirsizlik hesabındaki hataya neden olmaktadır. Tablo 10 daki ön test verileri değerlendirildiğinde, boş cevap % lerinin 100 olmasına bağlı olarak, her iki gruptaki öğrencilerin Q testi hesabı hakkında, bir fikir sahibi olmadıkları söylenebilir. Bunun yanında her iki grup öğrencilerinin de başarı % leri artmıştır. Bu nedenle hem laboratuvar yönteminin uygulandığı deney grubunun hem de geleneksel öğretim yönteminin uygulandığı kontrol grubunun başarılı olduğu söylenebilir. Ancak deney grubunun kontrol grubuna göre daha başarılı olduğu dolayısıyla da laboratuvar yönteminin geleneksel öğretim yöntemine göre öğrenci başarısını artırmada daha etkili olduğu sonucu çıkarılabilir. Başarı % lerinin artışındaki büyüklük, ön testte başarı düzeyinin düşük olması ile ilişkilidir. Bu bağlamda ön testte başarının düşük olması konuyu bilmemelerinden ve yanlış bilgilere sahip olmamalarından kaynaklandığından değişim yaratabilmek daha kolay olmaktadır. SONUÇ VE ÖNERİLER Deney ve kontrol gruplarına uygulanan bağımsız t-testi verilerine göre ön testteki ortalama başarı puanları arasında iki grup arasında anlamlı farklılık bulunmadığı [t(106) = 0.993, p>.05] sonucuna ulaşıldı. Buna bağlı olarak deney ve kontrol grubunun birbirine denk olduğu başka bir deyişle öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeylerinin yaklaşık aynı olduğu söylenebilir. Sonuç olarak, bu iki grubun karşılaştırılması istatistiksel açıdan uygun olduğu sonucuna varıldı. Deney ve kontrol grubuna uygulanan bağımsız t-testi verilerine göre son testte iki grup arasında anlamlı farklılık bulunmadığı [t(106) = 1.877, p>.05] sonucuna ulaşıldı. Ancak, aritmetik ortalama verilerine göre son testte deney grubunun (X ort = 72.232) kontrol grubuna (X ort = 62.442) göre daha

1811 başarılı olduğu için deney grubuna uygulanan laboratuvar yönteminin kontrol grubuna uygulanan geleneksel öğretim yöntemine göre başarısını artırmada daha etkili olduğu sonucuna ulaşıldı. Deney [t(55)= -20.984, p<.05] ve kontrol [t(51) = -14.418, p<.05] gruplarına uygulanan bağımlı t- testi sonucunda her iki grupta da ön test ve son testten başarı puanları arasında son test lehine anlamlı farklılığın bulunduğu sonucuna ulaşıldı. Bu bağlamda her iki grup için de uygulanan yöntemin öğrenci başarısını anlamlı düzeyde arttırdığı sonucuna ulaşıldı. Temel İstatistik Bilgisi Testi, deneysel etkinliklerde elde edilen verilerin değerlendirilmesi ve eleminasyonu ile ilişkili temel istatistik bilgilerini ölçen yeni bir ölçme aracı olduğu söylenebilir. Laboratuvar yönteminin uygulandığı diğer çalışmalarda kullanılması önerilebilir. Ülkemiz ilköğretim ve ortaöğretim programları dahilinde deneysel etkinlikler yaptırılmasına rağmen istatistik eğitimi müfredatta yer almaması önemli bir eksikliktir. Sonuç olarak fen ve fen eğitimi bağlamında bilimsel bakış açısının kazanılacağı ilköğretim ve ortaöğretim programlarında istatistik eğitimine yer verilmelidir. Temel İstatistik Bilgisi Testi ndeki verilere göre son testte deney ve kontrol grubunun ortalama başarı puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı, ancak deney grubunun kontrol grubuna göre daha başarılıdır. Bu durumun nedeni kontrol grubuna yalnızca bir kez konu anlatımı yapılırken deney grubunun konu anlatımı yanında laboratuvarda deneysel etkinlerde elde edilen verilerle ilgili hesaplama ve değerlendirmelerinden gelen tekrara bağlıdır. Sonuç olarak, öğrenilen bilgilerin kalıcılığının ve transferinin sağlanması için öğrencilere davranışın değişik zamanlarda tekrar etme ve uygulama olanağı verilmelidir. Bu çalışma PYO.EGF.1904.09.005 nolu bilimsel araştırma projesi ile desteklenmiştir. KAYNAKLAR Akgün, Ö. E. (2005). Bilgisayar destekli ve fen bilgisi laboratuvarında yapılan gösterim deneylerinin öğrencilerin fen bilgisi başarısı ve tutumları üzerindeki etkisi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2 (1). Alkan, C., Çilenti, K. & Özçelik, D. (1991). Kimya Öğretimi. Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir. Ayas, A. P., Çepni, S., Akdeniz. A. R., Yiğit, N., Özmen, H. & Ayvacı, H. Ş. (2007). Kuramdan Uygulamaya Fen ve Teknoloji Öğretimi. (Editör: S. Çepni), Pegem A Yayıncılık, 6. Baskı, 431 s, Ankara. Baltürk, M. (2006). Fen Bilgisi Öğretmen ve Öğretmen Adaylarının Laboratuvar Kullanımında Karşılaştıkları Zorluklar ve Güçlük Önerileri. Yüksek Lisans Tezi, Kafkas Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kars, 89 s. Collette A. T. & Chiapetta, L. (1989). Science instruction in the middle and secondary schools. Merril Publishing Company, 120-125, USA. Kennedy, J. H. (1984). Analytical Chemistry Principles. Harcourt Brace Jovanovich Publishers, 752 s, Toronto. Serin, G. (2002). Fen eğitiminde laboratuvar. Fen Bilimleri Eğitimi Sempozyumu 07-08 Haziran 2002, Maltepe Üniversitesi, İstanbul. Sempozyum Bildiri Kitabı, s: 403-406.