Günümüz Tasarım Eğitiminde Yöntem Üslup Çekişmesi ve Sonuçları Üzerine Bir Deneme



Benzer belgeler
TASARIM EĞİTİMİ KAPSAMINDA BİR YÖNTEM ÖNERİSİ: İMGESEL ARİTMETİK

İÇ MİMARLIK ANABİLİM / ANASANAT DALI

İÇ MİMARLIK ANABİLİM / ANASANAT DALI

İÇMİMARİ PROJEDE FİKRİN SUNUM PAFTASINA YANSIMASI

Tasarım Raporu. - Projemizde detaylı bir şekilde ulaşmak istediğimiz amaçların belirlenmesi,

JÜRİ GÖRÜŞÜ. Yaratıcı düşünmeyi teşvik eden nice yarışmalarda birlikte olmak dileği ile. Prof. Dr. Aysu AKALIN Gazi Üniversitesi

SEÇME VE YERLEŞTİRMEDE UYGULAMALAR VE BAKİR İ ALANLAR

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

BALTAŞ-EKSEN KİŞİYİ TANIMAK SEÇME VE YERLEŞTİRMEDE UYGULAMALAR VE BAKİR ALANLAR. twitter.com/baltasbilgievi Facebook.

TOPLUMSAL TEMSİLİYET

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

DESIGN WEEK ANTALYA İÇ MEKAN TASARIMI VE MOBİLYA Kasım 2017 Antalya Expo Center

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER

İlkokuma Yazma Öğretimi

ŞİMDİ LYS ZAMANI FEM YAYINLARI REHBERLİK KOORDİNATÖRLÜĞÜ

Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) 2 4 ZORUNLU YOK TÜRKÇE

Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) 2 4 ZORUNLU YOK TÜRKÇE

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

İnsan-Merkezli Hizmet Tasarımı. 21. yüzyılda mükemmel hizmet deneyimleri yaratmak

LAGÜNLERİ SARAN EVLER

İçinde hareket edilen, günlük aktivitelere sahne olan, insanı çevresinden yalıtan, sınırlandırılmış ve algılanabilir özel ortam.

MATEMATİK ÖĞRETİMİ I. Dersin Tanıtılması

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

MSGSÜ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ BİRİMİ KURUMSAL DIŞ DEĞERLENDİRME RAPORU.

BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA İLETİŞİMİ YÖNETİMİ (Bölüm 12)

İnsan-Mekân İlişkisi Bağlamında Yaşlı Dostu Mekânlar

C PROGRAMLAMA YRD.DOÇ.DR. BUKET DOĞAN PROGRAM - ALGORİTMA AKIŞ ŞEMASI

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

BİLGİSAYAR TEMEL ALAN KODU: 48

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

IQ PLUS BUTİK EĞİTİM MERKEZİ

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN

MEKANIN SOSYOLOJİSİ. Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

Temel Kavramlar Bilgi :

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Türkiye deki yenilikçi okulları belirlemek, buluşturmak ve desteklemek için yeni bir program...

BİYOMED. e-bülten - Mayıs 2013

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme

Matematik Öğretimi. Ne? 1

EVRENSEL TASARIM İLKELERİ İLE HERKES İÇİN TASARIM

Öğretim Materyallerinin Eğitimdeki Yeri ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI. Dr. Ümmühan Avcı Yücel Esin Ergün

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi İlkokul Matematik Dersi Öğretim Programı

BULUNDUĞUMUZ MEKAN VE ZAMAN

Ortaokul Sınıflar Matematik Dersi Öğretim Programı*: Kazandırılması Öngörülen Temel Beceriler

EĞİTİMDE SANAL GERÇEKLİK VE UYGULAMA ALANLARI

Etkinlikler


T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI. Sanat ve Tasarım Yüksek Lisans Programı (Tezli)

Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI SINAV SİSTEMİ İLE İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI SINAV SİSTEMİ İLE İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI

TEMEL SANAT EĞİTİMİ NEDİR?

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU NA GÖRE İŞVEREN VE İŞVEREN VEKİLİ KAVRAMLARININ ANALİZİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

CP PT-COMENIUS-C21

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

PATOLOJİ UZMANININ ETİK SORUMLULUKLARI ve YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Baykuş Ödülleri Ödül Alan Projeler

FAKÜLTE İNSAN KAYNAKLARI KOMİSYONU

PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI JURİ RAPORU

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIM LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

idealonline Elektronik veri tabanı tanıtımı

KÜRESEL UZAY ÇAĞINDA VERGİLEMEYE KRİTİK BAKIŞ DOÇ. DR. ERSAN ÖZ PAU İİBF MALİYE BÖLÜMÜ MALİ HUKUK A.B.D.

BEDEN EĞİTİMİ VE SPORDA ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

İstanbul, Türkiye 10 Şubat 2012

7.YARIYIL (4. SINIF GÜZ DÖNEMİ)

İLK FIRSAT 2017 MEZUNLAR BULUŞMASI // 27 Mayıs 2017

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Bitkilerle Alan Oluşturma -1

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (13 Mayıs Haziran 2013) Sayın Velimiz, 13 Mayıs Haziran 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler

TÜRKİYE DEN SPOR YAPILARI VE KATKIDA BULUNANLAR YİRMİBİR MİMARLIK TASARIM VE MEKAN DERGİSİ NİN YAYINIDIR 30

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

İş Birlikli Öğrenme Teknikleri ve Türkçe Öğretimi

IB İLK YILLAR PROGRAMI (PYP) NEDİR? F M V Ö Z E L I S P A R T A K U L E I Ş I K İ L K O K U L U

MATEMATİK OKURYAZARLIĞI

MAĞAZA İMAJI, MAĞAZA MEMNUNİYETİ VE MAĞAZA SADAKATİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN TÜKETİCİLER AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZET

İŞVERENLERİN ÇALIŞANLARDAN BEKLENTİLERİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

MİLLİ EĞİTİMDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİ. Rafet ARIKAN, Yasin Dursun SARI Atılım Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İncek, Ankara

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI SINAVI İLE İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI (Güncellenme Tarihi: 11 Kasım 2017)

Transkript:

Özet 449 Günümüz Tasarım Eğitiminde Yöntem Üslup Çekişmesi ve Sonuçları Üzerine Bir Deneme Yrd. Doç. Dr. Özkal Barış ÖZTÜRK, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü, Fındıklı - İstanbul, ozkalbaris@gmail.com Tasarım eğitimi tıpkı tasarlamak gibi bir eylemdir ve her eylem gibi yöntemsel bir alt yapının varlığına muhtaçtır. Ancak geçmişin akademik sisteminin ürünü olan usta çırak ilişkisinin temelini oluşturan üslup daima yöntemsellikle çatışmış; yöntemsizlikle oluşan boşlukları doldurarak varlığını sürdürmüştür. Günümüz bilgisinin çok kaynaklılığı ve kaynaklara ulaşma çeşitliliği düşünüldüğünde ise üsluba dayalı üretim kalıplarının özellikle tasarım eğitiminde geçerliğini sürdürebilmesi olası değildir. Bu çalışma sözü edilen kavramların tanımları ve tanımlar arası ilişkileri kullanarak tasarım eğitiminin tasarlanması noktasında yöntemselliğin kaçınılmazlığını, eğitimin sonucu değil süreci muhatap olması gerektiği savını ileri sürerek vurgulamayı amaçlayan bir denemedir. Anahtar kelimeler: tasarım, eğitim, yöntem, üslup, eylem. GİRİŞ Tasarım eğitiminin niteliğiyle ilgili saptamalarda bulunabilmek için öncelikle tasarım kavramı ve tasarlama eyleminin tanımlanması gerekmektedir. Eğitimin biçimi, eğitim konusunun özeliği uyarınca belirlenecektir. Tasarlamak, varları birbiriyle ilişkilendirerek bir varolmayana ulaşma çabası; bu çaba sonucunda ulaşılan varolmayan ise tasarımdır. Tasarlanacak hedef olan varolmayanın niteliğiyle ilgili bir tespitte bulunabilmek için de varolmayanın tanımlanması gerekmektedir.(öztürk,2007) Tasarlama eylem sürecine ilişkilendirilecek birer birim olarak dahil olan varlar yaşam boyu eyleyicinin algı sınırları içine girerek zihindeki manasını işaretleyen veriler bütünüdür. (Öztürk,2005) Anlaşılacağı üzere varlar, var olan eyleyici sayısı kadar farkı anlamlarla tasarlama eylemine birer birim olarak girecek, her birim farklı eyleyicilerin farklı algılama süzgecinden farklı anlamları işaret edecek şekilde geçecektir. Kısacası madde aynı olsa da mana eyleyici sayısıyla doğru orantılı olarak çeşitlenebilecektir. Bu anlamda tasarım bilindik birimlerle bilinmedik, kişiye özel ve yeni manalara ulaşma eylemidir. Böylesi ölçülemez algı - anlam çeşitliği içeren ve yaşamı, kimliği muhatap alan bir varlaştırma sürecinin eğitiminden söz edildiğinde yukarıda ifadesini bulduğu biçimde çeşitlilik arz eden yöntemsel özün tutacağı ışığı takip etmek kaçınılmaz bir gerekliktir. Ancak tasarlamanın, eğitim enstrümanları aracılığıyla çoğu zaman bağlamından kopartılarak, yaşama dair eylemler bütünü olmaktan çıkartılıp ağırlıklı olarak mesleki profesyonellik zemininde ilerleyen bir madde üretim yetkinliği kapsamına hapsedilmesi ile çalışmanın özünü oluşturan yöntem üslup çekişmesinin kendini göstermesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Tasarım her ne kadar somut bir sonuç olsa da eyleyiciyi bu sonuca götüren sürecin soyut eylemselliği göz ardı edilemez. Tasarım eğitiminin temel vurgusu da sonucun ne olması gerektiği değil, sürecin nasıl işleyeceği üzerine olmalıdır. Hedef süreç ise yöntemsellik; sonucun kutsanması ise üslup kaçınılmazdır. Bu çalışma tasarım eğitiminin tasarlanması noktasında ifade edilen yöntemsellikten taraftır.

450 YÖNTEM ÜSLUP TASARIM ÜÇLEMESİ Tasarım eğitiminde yöntem üslup ilişkisinin niteliğini ve varlık sebeplerini irdeleyebilmek için öncelikle bu iki kavramın tanımına bakmak gerekmektedir. Üslup tasarımcıya özgü anlatma, oluş, deyiş veya yapış biçimi, tarzdır. (TDK.2010) Yöntem ise, bir sorunu çözmek, bir deneyi sonuçlandırmak, bir konuyu öğrenmek ya da öğretmek gibi amaçlara ulaşmak için bilinçli olarak seçilen, kurgulanan ve izlenen; yeni gerçekleri bulmak, bilinen gerçekleri yorumlamak ve açıklamak için tutulan mantıklı düşünme yoludur. (TDK.2010) Tanımından da anlaşılacağı üzere üslup temelleri sadece bireysel yatkınlığa ve tercihe dayanan; çevresiyle kopuşu nedeniyle yenilenme çerçevesinin yalnızca tasarımcı tarafından belirlendiği, doğasında tekrar etmeyi barındıran üretim kalıplarıdır. Yöntem ise kendi içinde parçaların birbirini tamamladığı, tanımlanabilir, herkesin kullanımına, yorumuna ve yenilenmeye açık süreçler bütünüdür. Söz konusu tasarım eğitimi olduğunda bireye ait bir yapış, anlatış biçiminin, tarzın tasarlama sürecini, sistemini oluşturan bir alt yapı biçimlendirmesi olası değildir. Tasarlamak bir eylemse her eylem gibi bir yöntemsel yapısının olacağı aşikardır. Yöntem eylem sürecini, eylem süreci ise tasarım denen somut sonucu biçimlendirecektir. Üslup ise deneyimlere dayanarak oluşturulmuş olduğu için tekrarlanması risksizmiş gibi algılanan ve tamamı söz konusu deneyimin sahibine ait olan kutsanmış doğrulardır. Tasarım eğitimi düzlemindeki yöntem - üslup çekişmesinin kırılma noktasıda bu vurguda yatmaktadır. Üslubun fetişleşmesi Üslup kavramından söz edilebilmesi için eyleyicinin kendisine yada aktarıcısına atıfta bulunması şarttır. Üslup bu anlamıyla insana dair, insan kaynaklı ve insana bağımlıdır. Her aşamasında sübjektifliği barındıran bir - kendi içinde - aksi iddia edilemezler kurmacasının tasarlama eyleminin ve dolayısıyla da eğitiminin özünü oluşturmasının ne kadar doğru olacağı düşünülmelidir. Tanımı gereği bir varları ilişkilendirme eylemi olan tasarlamanın var olan insan sayısı kadar çeşitlilik göstermeye kendini açtığı hatırlandığında eğitim sisteminin bireyden bireye aktarılan deneyimlenmiş risksiz doğrular çerçevesine sıkıştırılabilmesi olası değildir. Şüphesizdir ki ifade edilen deneyimlere dayalı bilgilerin aktarımı özü gereği yenilenmeyi aksi iddia edilemez bir gereklik olarak görmesi gereken tasarım eğitiminde de yer bulmalıdır. Ancak tasarım eğitiminde yöntemsizlikten oluşan boşlukları deneyimlere dayalı doğrularla doldurmaya çalışmak ve bunu yeterli görmek tasarımcısız kalan tasarımı zanaatleştirmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Tekrarları aracılığyla imza attığını tahmin edenlerin, tarzlarıyla farklılık yarattıklarını sananların körleştirici, oyalayıcı üslup girdapları içinde çürümüye mahkum olduklarını fark edememeleri tasarım eğitimi ve eğitimciliği bakımından acıdır. Yöntemsizlik boşluğunu üsluba dayalı kutlu üretim kalıplarıyla dolduran eğitim sisteminin temel ürünü fetişist zanaatkarlardır. Akımları, izmleri, stilleri tasarımcı kimliğini tescil eden birer damga sananların ambalajlarındaki tek işaret geçmiş olan son kullanma tarihleridir. Bu yaklaşımın tasarım eğitimindeki masumane karşılığı ise usta çırak ilişkisidir. Geçmişin akademik tasarım eğitimi, çevresiyle kurduğu bağın darlığı nedeniyle usta - çırak ilişkisini doğuran bir kısa devre üslup alışverişi ortamını kaçınılmazlaştırmıştır. Bilgi kaynağının sığlığı ile bilgiye ulaşma imkanın darlığı arasındaki ilişki, kaynağa ulaşanların bilgisini doğrudan aktarmasına dolayısıyla insan kaynaklı deneyimlenmiş doğruların insana iletilemesine neden olmuştur. Bu ilişkiler bütününe bilgi üretim temposunun düşüklüğü de eklendiğinde az sayıdaki bilgi sahibinin aktardığı az sayıdaki bilgi takip edilesi kutsallar haline getirilmiştir. Fark edileceği üzere bilgi ancak bilenin varlığıyla iletilir; bilen

451 bildikleri nedeniyle değer kazanır hale gelmiştir. Ancak neyi bildiği ve bilginin nasıl yenileceği zeminin darlığı nedeniyle ıska geçilmiştir. Böylece bilginin yanı sıra bilen de kutsanmıştır. Ancak günümüzde bu yapının işlerliğinden bahsedebilmek olası değildir. Çağa ait bilginin çok kaynaklığı ve bu kaynaklara ulaşabilme çeşitliliği nedeniyle bilenin bildiğini uyulması kaçınılmaz bir doğrular manzumesi halinde aktarması durmu geçerliğini yitirmştir. Bilginin çok kaynaklılığı nedeniyle bilene ait kutlanmış doğruları izlemekten öteye geçilerek, söz konusu çoklu bilgi yığınlarının analiz sentez süzgeçlerinden elenerek yorumlanması ve içselleştirilmesi karşı konulamaz bir gereklilik haline gelmiştir. Bu dönüşüm eğitim alanın bilgilenme iştahını arttırdığı gibi bilgi aktaranların da profilini değişime zorlamaktadır. Artık bilen de bildiğini aktarmakla yetinemez ve yeni bilgiler üretir hale gelmelidir. Bilginin yenilenmesi sürekliliği özellikle tasarım eğitimini tasarlama eyleminin özüne yaklaştırmaya başlamıştır. Yaklaşılıdığı kadar uzaklaşarak, insanla arasındaki mesafeyi sabitleyen bir ufka ulaşmak üzere yola çıkanların; tasarımcıların eğitiminde yenilenmeyen doğruların aktarımına devam edebilmek nereye kadar kabul edilebilir? Böylesi durmak bilmeyen bir yenilenme temposu içine girmeye gönüllü olan tasarımcı adayının eğitilmesi sürecinde pergellerini tarz, stil, üslup gibi durağanlığı nedeniyle kemikleşmiş üretim kalıpları üzerine sabitleyen bir eğitim sistemi hangi yeni bilgiyi, hangi yeni yöntemle kavrayacak, kavratabilecek, gelişecek ve geliştirebilecektir. Ki söz konusu tasarımsa gelişerek yenilenmek limansız bir yolculuktur. Gelişim, bir durum, bir yolculuk veya bir liman değil, bir yol alıştır. (Toynbee.1985) Girdiği tasarım yolunun özü nedeniyle hedefi yeni ufuklar olması gereken tasarım öğrencisinin tek sayfalı bir seyir defteriyle yola çıkamayacağını, öncelikle yenilenmeye açık yapısı aracılığıyla eğitim sistemi gösterebilmelidir. Ne var ki bu kutlu kurallar düzeni tüm köhnemişliğine rağmen varlığını koruyacak olan muhafızlarını üretmeye devam edecektir. Devamlı çürüyen bir toplumun ya da grubun yok olmadan önceki son işi; kurallar kitabının yeni ve genişletilmiş baskısını yapmak olacaktır. (Gardner.1990) Yöntemin çıplaklaştırıcılığı Tasarım eğitiminin yukarıda ifadesini bulan üsluba dayalı kutlu üretim kalıplarından arınması gereği ancak yöntemselliğin bir zemin olarak kabulüyle mümkün olabilecektir. Üslupla birlikte zanaatlaşan tasarım, yöntem üretimi ve aktarımı ile özüne uygun bir eğitim zemini şekillendirebilecektir. Böylesi bir yöntemsel zeminin şekillendirilebilmesi için izlenecek yol ise çalışmanın başında söz edildiği üzere eylem tanım ikilisinin kurulabilmesiyle somutluğa kavuşacaktır. Tasarlama eyleminin tanımıyla tasarım eğitiminin tanımı arasında kopmaz bir bağın kurulması ve eğitimin yöntemsel yapısının da bu bağın oluşturduğu düzlemde ilerlemesi aksi iddia edilemez bir gerçeklik arz etmektedir. Çünkü tasarım eğitimi de tasarlanmaya muhtaç bir bilinmezdir. Tasarım eğitiminin nasıl olması gerektiği sorusunun cevabı tasarlama eylemi nasıl gerçekleşmelidir sorusuna verilecek cevapla tamamıyla örtüşmektedir. Tasarım eğitimi aynen tasarlamak gibi bir eylemdir ve her eylem gibi yöntemleşmeye muhtaçtır. Ancak bu yöntemsellik yine tasarımın özünde olduğu üzere yenilenmeye kendini açmaktan çekinmeyecek kadar yorum, şüphe ve çeşitliliğe açık olmalıdır. Ki yöntem bölümün başında yer verilen tanımından da anlaşılacağı üzere deney, yorum, kurgu gibi çeşitliliklere açık bir sübjektiflik içermektedir. Tıpkı tasarımda olduğu gibi Tasarımın profesyonelliğe bağlı bir mesleki formasyon olduğu düşünülse de tasarım eğitiminin meslek insanı yetiştirmeyi çağın gerekleri nedeniyle tartışılmaz bir ön kabul olarak algılayıp, tasarım eğitimini tasarımın özünden, dolayısıyla yöntemsel çeşitliliğinden koparabilmeyi bilinç dışı da olsa makul karşılaması bir anlamıyla bağlam tanımazlık noktasına ulaşılmasına neden olacaktır. Bu

452 bağlamdan kopuş ise tasarlamanın yozlaşmasına neden olacak bir tasarım hatasıdır. Tasarım tanımı gereği yöntemi yanına davet ediyorsa piyasa yada mesleki profesyonellik çıtalarını geçme mecburiyetine dayalı bir eğitim sistemi kurma pahasına eğitimi yozlaştırma yoluna gidilemez. Tasarım eğitimi sadece ürün, mal, meta, obje somutluğuna ulaşma yetkinliğinin şekillendirilmesi değil; bireysel mevcudiyetin, insan varlığının niteliğini tanımlanmayı ve biçimlendirmeyi de içinde alan bir yaşam matematiği terbiyesidir. Dolayısıyla hedeflediği somut sonuç, obje, mekân, mobilya, kıyafet vb. ekonomik getiri kaynakları değil, bizatihi insanın kendisidir. Bu pencereden bakıldığında tasarım eğitiminin var olan eğitimci sayısıyla doğru orantılı yöntemsel farklılıkları derleyip var olan öğrenci sayısı kadar yoruma, yenilenmeye, benimsenmeye yada çürütülmeye olanak tanıyacak şekilde kendini sunması gerekmektedir. Yöntemin varlığıyla benimsenen yada çürütülen üslubun aksine insan olmayacaktır. Kişilerle özdeşleştirilmemiş sistemlerin kendini çürütmeye açık kapı bırakacak kadar alçak gönüllü aktarımıyla öğrenci de olması gereken merkeze yerleşebilecektir. Öğrenci artık üretim kalıbını aktaran kutsanmış hocalarla değil, tanımı ve süreci açıklanan yöntemlerle muhatap olacaktır. Benimserse yöntemi benimsemiş, değiştirirse yöntemi değiştirmiş, reddetmişse yöntemi reddetmiş olacaktır. Böylece insanların bire bir ölçeğinden, yöntemin ölçek tanımazlığına ulaşılacaktır. SONUÇ Tasarlama eyleminin tanımıyla başlayan çalışma boyunca üslup ve yöntem olgularının tasarım eğitiminde aldıkları rol ve getirilieri üzerine okumalar yapılmıştır. Tanımlar ve tanımlar arası ilişkiler üzerinde ilerleyen bu denemenin kendisi de çalışmanın tasarım eğitimi özelinde vugulamaya çalıştığı yöntemsel yaklaşımın bir parçasıdır. Tıpkı tasarlama eylemi ve tasarım eğitiminde olduğu gibi bu metin de tanımlar ve getirileri aracılığıyla bir eşletirme ayıklama yolunu benimsemiştir. Sorunların tanımlandığı anda cevaplarını da beraberinde getireceği düşünülürse; bu çalışma da dahil olmak üzere içinde tasarlama eyleminin bulundu tüm yaşam ve üretim sahalarının özlerine dayalı yöntemsel alt yapılarını oluşturacağı kesindir. Tanım - eylem bütünlüğü kurmayı bir gereklik olarak kavrayabilecek kadar çıplaklaşmak yöntemselliği kabul etmeye yetecektir. Sözü edilen çıplaklığa ulaşabilmenin hayata geçirilmesi şüphesiz ki kolay değildir. Ancak zemin tasarım ve tasarım eğitimiyse eğitilen yada eğitenin çıplaklık noktasını bir eşitlik düzlemi olarak kabul etmesi gerekmektedir. Eyleminiz, eylemizin tanımı ve bu tanımın işaret ettiği yöntem kadar varlığınızın devam edeceğini ve bu varlığın amansız bir sorgulama sürecini beraberinde getireceğini bu oyuna dahil olunduğu andan itibaren kabul etmek gerekmektedir. Artık eğitilen yada eğiten kavramlarının ötesinde yöntemi olan, yöntemini sunan, yöntemini sorgulayan ve sorgulatan bireylerin biçimlendirdiği bir çıplaklar kampından söz edebilecek kadar arınmış olmak kaçınılmazdır. Bir tarafta ünvan, konum, tecrübe farklılığına rağmen yöntemi zemin alan böylesi bir soyunmuşluk kabulü dururken birey merkezninde ve onu olumlayacak şekilde kendini yapılandırmış bir üslup, tarz, stil algısının yapay giyinmişliği varlığını nereye kadar koruyabilir? Üslubun aksine yöntemselliğin riskili, can yakıcı, yorucu, tedirgin edici ya da meydan okuyucu bir tavra sahip olduğu düşünülse de bu zorluk tasarım eğitimini - eğiten yada eğitilen olarak - dahil olunası bir saha olarak görenler için karşı durulamaz bir gerçekliktir. Aksini iddia edenler kendi sanal dünyaların yapay tanrısı rolüyle çürümeyi ve çürütmeyi eğitim adına normalleştireceklerdir. KAYNAKLAR Toynbee, A. (1985) Civilization on Trial and the World and the West Meridian Books, World Publishing Co.s.5o Gardner, J. W. (1990) Yenilikçi birey, zinde toplum İlgi Yayıncılık Ltd. s. 61, 62 Parkinson s Law C.Northcote Parkinson un örgütsel çürümeyle ilgili çalışmasından yararlanılan bölüm. Öztürk, Ö, B. (2005) Tasarıma ve tasarlayıcalara dair felsefi saptamalar Yüksek Lisans tezi M.S.G.S.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü s.32

453 Öztürk, Ö.B. (2007) İmgesel aritmetik yöntemiyle mekan tasarımı ve tasarım örneği Sanatta Yeterlik tezi M.S.G.S.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü s.4 TDK. Büyük Türkçe Sözlük. Erişim tarihi: 5 Eylül 2010 http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=%fcslup&ayn=tam TDK. Büyük Türkçe Sözlük. Erişim tarihi: 5 Eylül 2010 http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=y%f6ntem&ayn=tam