HİPERTROİDİ Graves Hastalığı dır.



Benzer belgeler
MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ

SUNUM PLANI MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME

BESİNLER. Süt, yumurta, peynir, et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı besinler

Vitaminlerin yararları nedendir?

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

HİPERLİPİDEMİ TEDAVİ KILAVUZU VE YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ

C vitamini (Askorbik asit)

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

4.Sınıf Fen Bilimleri

YETERLİ DENGELİ BESLENME

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

Sporcu Beslenmesi Ve Makarna. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı

Kanser Hastalarında Beslenme

GEBELİKTE YETERLİ ve DENGELİ BESLENME

GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME. Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü

BESLENME İSTANBUL İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ

Beslenme: Yeterli ve dengeli beslenme: Besin: hayvansal kaynaklı besinlerdir. bitkisel kaynaklı besinlerdir. Besin öğesi:

neden az yağlı az kolesterollü diyet?

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

İLKÖĞRETİM ÇOCUKLARI İÇİN SAĞLIKLI BESLENME BESİN ÖGELERİ

Yağlar ve Proteinler

HASTALIKLARA ÖZEL BESLENME

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

DENGELİ BESLENME NEDİR?

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

BESLENME. Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Şenay GÖRÜCÜ YILMAZ

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT İLKÖĞRETİM OKULU Sağlık Bülteni-1. YETERLİ ve DENGELİ BESLENME. PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

1 gr yağ: 9 kilokalori, 1 gr protein ve karbonhidrat: 4 kilokalori, 1 gr alkol 7 kilokalori verir.

İŞÇİLERDE, SPORCULARDA VE YAŞLILARDA BESLENME

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI

1- Süt ve Sütten Yapılan Besinler

Hangi vitamin hangi besinlerde var?

KALP DAMAR HASTALIKLARI VE BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

Böbrek Hastalıklarında BESLENME. TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Hayat sağlıkla güzeldir. BESLENME ve DİYET POLİKLİNİĞİ

KALP DAMAR SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI RİSKLERİNDEN KORUNMA

SAĞLIKLI BESLENME VE MENÜ PLANLAMA BİLKENT ÜNİVERSİTESİ KAFETERYALAR İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ

Kanser tedavisi sırasında sağlıklı bir diyet hemen hemen başka zamanlardakiyle aynıdır. Her gün çeşitli gıdalar yemeniz gerekir.

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURULUŞLARI BESLENME ve DİYET BİRİMİ PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA BESLENME KILAVUZU FR-HYE

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi kolaylaştırır.

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

Kış Aylarında Nasıl Beslenmeliyiz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

VİTAMİN NEDİR? Vitaminler organik besinler grubunda bulunup

BESLENME. Doç. Dr. Ferda Gürsel

AĠLEM VE BEN BESLENME (TEMEL BESĠN GRUPLARI) YAZAN: MERAL ġahġn

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

ALKALİ BESLENME HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

Vitaminlerin Sınıflandırılması. Vitaminler. Suda Çözünen Vitaminler. Yağda Çözünen Vitaminler. C ve B vitaminleri. A,D,K,E vitaminleri

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

YAŞLILIKTA BESLENME Doç.Dr. Neslişah Rakıcıoğlu

B grubunda olan bir vitamin olarak kabul edilir. Yumurta akında bulunan avidin isimli madde biotini etkisiz hale getirir. Yumurta akında bulunan

SAĞLIKLI BESLENME. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Bir gün içerisinde tüketilmesi gereken gıdalar beslenme planına göre düzenlenir.

7. ÜNİTE - Beslenme İlkelerini Fiziksel Aktivite Programına Uygulamak. Bölüm -2- Beslenme ve sindirim ile ilgili kavramlar

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURULUŞLARI BESLENME ve DİYET BİRİMİ KOAH LI HASTANIN BESLENMESİ FR-HYE

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Kimler Vitamin Almalı ve Nasıl Kullanmalı?

Yeterli ve Dengeli Beslen!

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR

Su vücudun her yanına dağılmıştır Su oranı, kas, karaciğer, böbrek gibi organlarda yüksek, kemik ve dişlerde düşüktür.

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi

GEBELİKTE TÜKETİLMESİ GEREKEN BESİN GRUPLARI

Diyetisyen Ezgi Karakoç GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME

UZUNLU CUMHURİYET ORTAOKULU

.. YILI SAĞLIKLI BESLENME KURS PLANI MODÜL SÜRESİ. sahibi olmak * Beslenme Bilimi * Beslenme Biliminin Kapsamı 16 SAAT.

ZAYIFLAMA DiYETi. TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Hayat sağlıkla güzeldir. BESLENME ve DİYET POLİKLİNİĞİ

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

KOAH VE EGZERSİZ KOAH TA EGZERSİZ TAVSİYELERİ

OKUL DÖNEMINDE BESLENMENIN ABC SI. Dyt. Ece Köprülü Cumurcu

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Diyabette Beslenme. Diyabet

OSTEOPOROZ. Uzm Dr Duygu KURTULUŞ HNH FTR Kliniği K

DiYABET VE BESLENME N M.-

Gıdalar ve Güzellik Ananas Armut Avokado Balık Balkabağı Biber Böğürtlen Brezilya fıstığı Çilek Elma

ŞEKER HASTALARINDA SAĞLIKLI BESLENME NASIL OLMALIDIR? Uzm. Dyt. Yonca SEVİM Haseki Eğ. ve Araş. Hast. Diyet Polikliniği

Gastrik Bypass Ameliyatından Sonra Beslenme

ENERJİ METABOLİZMASI

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

5. Sınıf Fen ve Teknoloji

Hangi vitamin ne işe yarar?

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

Yukarıda verilen canlılardan hangisi ya da hangileri yaşamsal faaliyetini sürdürebilmek için beslenmek zorundadır?

ŞİKAYETİNİZ Mİ VAR??? Yemek sonrası şişkinlik hissediyorum... Yemeklerden sonra hazımsızlık hissediyorum...

ALANYA BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONT.MD YETERLİ VE DOĞRU BESLENME KURALLARI

Yağda eriyen vitaminlerden biridir. Retinoidler adı verilen kimyasal bileşik ile, provitamin A karotenoidleri adı verilen kimyasal moleküller vitamin

KALP VE DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME

Transkript:

TİROİD HASTALIKLARI

TİROİD 20 gr ağırlığında 2 lobdan oluşan bir organdır. Tiroid bezinden T3 (Triiyodotironin) ve T4 (Tiroksin) hormonları salglanır. Tiroid hormonları metabolizmanın belirli bir düzende çalışmasına yardımcı olur. Eksikliğinde metabolik olaylar yavaşlarken, fazlalığında metabolizmada genel bir hızlanma olur

HİPERTROİDİ Tiroid bezinden aşırı miktarda tiroid hormonu yapımı ve salgılanmasıdır. En sık nedeni Graves Hastalığı dır. Bunun dışında toksik multinodüler guatr, toksik nodüler guatr da görülür. Hipertroidi; halsizlik, terleme, iştaha rağmen kilo kaybı, sinirlilik, boyunda şişlik, çarpıntı, uykusuzluk, sıcağa tahammülsüzlük, ishal gibi belirtileri vardır. Yaşlılılarda semptomları (belirtileri) daha zayıftır. Deri ılık ve nemli, titreme (tremor), saçlarda incelme, taşikardi görülebilir.

HİPERTROİDİ Tedavisi; Antitroid ilaçlar Radyoaktif İyot Uptake tedavisi Cerrahi tedavi Kan bulgularına, yaşam tarzına, kullanılan ilaçlara göre uygun yeterli ve dengeli bir beslenme programı uygulanmalı, Diyet; karbonhidrat, protein, yağ, vitamin-mineraller ve lifden zengin olmalıdır.

HİPERTROİDİ Sebze ve meyveler mevsiminde, taze tüketilmeli Market alışverişinde etiket okuma alışkanlığı edinilmeli Doymamış yağ asitlerinin (özellikle omega-3) tiroid fonksiyonlarını düzenleyici özelliği bilinmektedir. Bu nedenle daha fazla balık tüketmeye çalışılmalı. Haftada en az 2 kez balık, diğer günlerde ise derisiz tavuk, hindi, yağsız kırmızı et tüketilmelidir. Tam tahıl ürünleri ve kurubaklagiller tüketilmeli. Kuru baklagiller iyi birer bitkisel protein kaynağıdırlar ve haftada 2 kez tüketilmelidir.

HİPERTROİDİ Beslenmede keten tohumunu bulunmalı, hem lif oranı yüksek hem de E vitamini ve çinko mineralinden zengin bir besindir. Günde 1-2 yemek kaşığı kadar taze öğütülmüş keten tohumunu sebze yemeklerine, salatalara ve çorbalara yemek piştikten sonra ilave edip tüketilmeli. İyot, tiroid fonksiyonları için elzem bir mineraldir ve tükettiğimiz birçok besinin içerisinde de bulunmaktadır. Eğer ihtiyacımızdan fazla alınırsa da otoimmün tiroid hastalığına neden olabilmektedir.

HİPERTROİDİ Hipertiroidi ve nodüler guatrı olanların aşırı iyot alımında Hashimato tiroidi oluştuğu için iyotsuz tuz yemeleri gerekmektedir. E vitamininden zengin beslenmede iyodun emilimini artırır. Çinkodan zengin badem, deniz ürünleri, et, karaciğer, tavuk, hindi, fındık, ay çekirdeği, süt ve yumurta yeme alışkanlıklarınız arasında olmalıdır.

HİPERTROİDİ Selenyum minerali de tiroid hormonu için önemli rol oynamaktadır. Selenyumundan yetersiz beslenildiğinde kanda T4 ve TSH hormonu yükselir, T3 hormonu düşer. İyot ve selenyum eksikliği birlikte görülürse hastalığın şiddeti daha da artmaktadır. Selenyum seviyesinin düşmemesi için balık, karides, dana karaciğeri, hindi ve dana eti, mercimek, mantar, susam, ceviz, ay çekirdeği ile tam tahıllar selenyum kaynağı besinlerdendir.

HİPERTROİDİ Deniz ürünleri, sarımsak, su teresi, yumurta sarısı, maydanoz, kayısı, mantar, bira mayası genel olarak troid fonksiyonları için faydalı besinlerdir. Tiroid hormonlarının çalışmasını azaltan yiyecekleri; beyaz lahana, kara lahana, karnabahar, brokoli, turp, brüksel lahanası, hardal, soya fasulyesi, yer fıstığı, darı çok fazla miktarda ve özellikle çiğ olarak tüketilmelidir. Tiroidide en fazla görülen problem ödemdir. Bu nedenle su tüketimi asla ihmal edilmemeli, günde 2-2,5 lt su içilmelidir. Çikolata bakırdan zengin bir yiyecektir ama kadmiyum da içermesinden dolayı tiroid hastalarının dikkatli tüketmesi gerekmektedir. Fazla alınan kadmiyum selenyumu vücuttan atar.

HİPERTROİDİ Hipertroidi olanlar süt, peynir, deniz ürünleri, mor lahana, turp, kuruyemiş tüketimini azaltmalıdır. Çay, kahve, alkol ve nikotin metabolizma hızını artıracağı için tüketmemeye çalışılmalıdır.

HİPOTROİDİ Tiroid hormonlarının eksikliği ile oluşur. Metabolizma yavaşlar. Zihinsel fonksiyonlarda yavaşlama, üşüme ve soğuğa dayanıksızlık, saçlarda kuruma, yüzde derinin şiş ve kaba görünmesi, iştah azalması, kabızlık, anemi belirtlileri arasında yer alır. Yaşlılarda tanı koymak zordur. Aynı bulgular yaşlanmayla birlikte görüldüğü için sebep tiroid mi yaşlılık mı bilinemeyebilir

HİPOTROİDİ Karbonhidratlı, unlu ve şekerli gıdaları az tüketilmeli, Kafein içeren kola, kahve ve çikolata azaltılmalı, Margarin tüketilmemeli, zeytinyağı ve sıvı yağlar tercih edilmeli, Kilo fazla ise zayıflamaya çalışılmalı, Haftada 2 defa balık tüketilmeli, balık yenilemiyorsa omega 3 desteği alınmalı, Egzersiz yapılmalı, Protein yeteri kadar alınmalı, Sigara içilmemeli, Tiroid yetmezliğinde kanda A vitamini veya beta karoten yüksektir. İlaçların içerisinde iyot ve A vitamini varsa alınmamalı.

OSTEOPOROZ Menopozda en sık görülen sorun osteoporozdur. Menopozda vücuttan kalsiyum atılımı hızlanır. Bu durum kemik kütlesinin kaybını da hızlandırır. Böylece kemiklerin gücü azalır ve kırılmaya duyarlı hale gelir. Menopozla beraber hızla artan kemik erimesi ve kemiklerin kırılmaya eğilimli hale gelmesine neden olacak şekilde kemik yoğunluğunun azalmasına osteoporoz denir ve osteoporoz bir hastalıktır.

OSTEOPOROZLU HASTALARDA GÖRÜLEBİLECEK ŞİKAYETLER Sırt ağrısı, bel ağrısı, boy kısalması, kamburlaşma görülebilir. Ancak kırık oluşuncaya kadar sinsi bir şekilde ilerler Kırıklar en sık omurga, kalça ve ön kolda görülür. Omurga kırıkları boyda kısalma ve kamburlaşmaya neden olurken kalça kırıkları %30-40 oranında ölümle sonuçlanabilmektedir.

OSTEOPOROZDAKİ EN ÖNEMLİ RİSK ETMENLERİ Diyabet ve hipertroidi gibi hastalıklar Menopoza girmiş olmak Erken menopoza girmek veya yumurtalık ameliyatı ile menopoza girmek Erkeklerde erkek cinsiyet hormonunda (testosteron) azalma Düşük Ca içeren diyetle beslenme, D vitamini yetersizliği Fiziksel aktivitenin az olması Ailede osteoporoz olması Kısa boylu, ince yapılı olmak Beyaz tenli, açık renk gözlü olmak Sigara ve alkol kullanımı Kortizon ve epilepsi ilaçları gibi uzun süre ilaç kullanma

OSTEOPOROZDAN KORUNMA VE TEDAVİ 30-35 yaşlarına kadar doğru beslenme ve egzersizle maksimum kemik kitlesine ulaşmaktır. Süt ve süt ürünleri, brokoli ve ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, Sardalya ve somon balığı gibi yağlı balıklar Tahıllar ve Ca bakımından zengin yiyecekler Her yaşta dengeli bir şekilde tüketilmeli, risk faktörü oluşturan yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Düzenli egzersiz kemikleri güçlendirir, dayanıklılık ve dengeyi artırır. Her yaşın egzersiz programı farklı olmalıdır. Hızlı yürüyüş ve dans, engeli olmayan herkese tavsiye edilebilir. Osteoporozlu hastalar kaymayan alçak ölçekli ayakkabılar giyerek, evlerinde uygun zemin ve ışıklandırma sağlayarak düşme riskini azaltmalıdır.

YAŞLILARDA HEMATOLOJİK SORUNLAR En sık görülen hastalık anemidir. Miyelodisplastik sendrom, multiple myeloma, lösemi ve lonfoma diğer hastalıklardır. ANEMİ; dolaşımda eritrosit kitlesinin veya kanın hemoglobin içeriğinin azalmasıdır. Hemoglobin oksijen taşır ve anemide en sık şikayetler; halsizlik, nefes darlığı, çabuk yorulma, baş dönmesi, mide bulantısı. Bu belirtiler yaşlılıkta da gözlendiği için «yaşlılıktandır» denilerek göz ardı edilmemelidir.

YAŞLILARDA HEMATOLOJİK SORUNLAR Yaşlılıkta görülen aneminin en sık nedenleri beslenme ve emilim yetersizliğine bağlı anemilerdir. Bulguların kaynağı tespit edilmez yaşlılığa bağlanarak önemsenmez ise anemi nedeniyle dokuların oksijen ihtiyacı artar. Kalbe ve beyine giden oksijen azalır. Bazen kalp krizi gelişebilir, bazen de giderek artan unutkanlık ve demans gibi nörolojik bir tablo da gelişebilir.

En Sık Rastlanan Anemi Türleri Demir eksikliği anemisi Folik asit eksikliğine bağlı anemi B-12 eksikliğine bağlı anemi

Demir Bakımından Zengin Gıdalar Kırmızı et, Karaciğer, Dalak, Balık, Kuru üzüm, Tahin-Pekmez Şam fıstığı Mercimek Yulaf Ay çekirdeği Yeşil yapraklı sebzeler Yumurta sarısı demir açısından zengin gıdalardır.

Demir Emilimini Arttıran Durumlar Büyüme dönemi, gebelik, emzirme, kanama gibi gereksinimin artması, Midedeki asit salgısı, C vitamini varlığı, Proteinden zengin gıdalar, Vücuttaki demirin azalması,

Demir Emilimini Arttıran Durumlar Büyüme dönemi, gebelik, emzirme, kanama gibi gereksinimin artması, Midedeki asit salgısı, C vitamini varlığı, Proteinden zengin gıdalar, Vücuttaki demirin azalması,

Beslenme Önerileri Kırmızı et, kuru baklagiller, kuru meyve (kuru üzüm, kuru incir gibi), yeşil yapraklı sebzeler, pekmezi daha çok yiyin. C Vitamini demirin bağırsaklardan emilmesini arttırır. (Kuşburnu, yeşil biber, maydanoz, portakal, mandalina, yeşil yapraklı sebzeler) Demir emilimini azaltan besinlerden uzak durun: kafeinli içecekler, yumurta, süt ve kepek (kepekli ekmek gibi).

Beslenme Önerileri Kırmızı et, mercimek, pekmez vs gibi demir içerikli yiyecekleri; portakal suyu, kuşburnu çayı gibi içeceklerle tüketin Demir içerikli besinler yedikten en az 2 saat öncesinde ve sonrasında çay kahve gibi emilimi yavaşlatacak içecekler tüketmeyin. Ette bulunan demir, sebze ve bakliyatta bulunan demire göre daha hızlı emilir. Et kaynaklı demir alımına özen gösterin.

KALP VE DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME

Yaşam kalitesini düşüren ve ölüm nedenlerinin başında yer alan kalp-damar hastalıklarının başlıca risk faktörleri; Hipertansiyon Kanda artmış LDL-Kolesterol (Low Density Lipoprotein) Kanda artmış Trigliserit düzeyi Kanda azalmış HDL-Kolesterol (High Density Lipoprotein) Sigara Diyabet Obezite

Kalp damar hastalıklarının temel göstergesi kan kolesterolünün yükselmesidir. Kolesterol; Hayvansal kaynaklı besinlerde ve tüm hücrelerde bulunan, yağ sınıfı içerisinde yer alan mum benzeri bir maddedir. Kan kolesterolü; Kan dolaşımında bulunur. Kandaki kolesterolün çoğunu vücut kendisi üretirken geri kalan kısmı da besinlerle alınan kolesterol oluşturur. Bitkisel kaynaklı besinler yağ içerseler bile kolesterol içermez. Kolesterol yalnızca hayvansal kaynaklı besinlerde bulunur.

En çok kolesterol bulunan besinler Karaciğer Yumurta sarısı Sardalya Kırmızı et Daha az miktarda kolesterol bulunan besinler Süt ve sütten yapılan besinler Kolesterol bulunmayan besinler Yumurta beyazı ve bitkisel besinler

Kolesterol, kanda çözünebilmesi ve taşınması için karaciğerde lipoproteinlerle birleşir. Yani paket edilerek taşınır. Bu lipoproteinlerden; HDL kolesterol (iyi kolesterol); HDL dokulardaki kolesterolü toplayarak atılmasını sağladığı için iyi kolesterol olarak bilinir. Yalnızca vücutta bulunur, besinler içerisinde bulunmaz. LDL kolesterol (kötü kolesterol) ; Kolesterolü diğer dokulara taşıyarak arter ve diğer kan damarlarının duvarlarında birikmesine neden olduğu için LDL, kötü kolesterol olarak da bilinir. LDL yalnızca vücutta bulunur, besinler içerisinde bulunmaz

Kolesterol kanda neden yükselir? Kolesterol bulunan besinler çok yenildiğinde hem daha çok kolesterol hem de doymuş yağ alınır. Bunun sonucunda kanda kolesterol yükselir. Kolesterollü besin yenmediğinde de kanda kolesterol bulunur. Karaciğerimiz besinlerle alınmasa da kolesterol yapar ve kana salınır. Kandaki kolesterolün % 20-30 u besinlerden gelir.

Kolesterolün yükselmesi nasıl önlenir? HDL kan kolesterol düzeyinin yükseltilmesi; Fiziksel aktivitenin artırılması Eğer şişmansa vücut ağırlığının azaltılması Toplam yağ tüketiminin azaltılması Doymuş yağlar yerine tekli doymamış yağların tercih edilmesi Sigara içilmesinin engellenmesi

LDL kan kolesterol düzeyinin azaltılması; Diyet posa miktarının artırılması Düzenli fiziksel aktivite Doymuş yağlar yerine doymamış yağların tercih edilmesi Suda pişmiş beyaz tavuk eti ve ızgara balık Mercimek, fasulye, nohut, kepekli ekmek, bulgur, sebze ve meyve tüketilmeli

KALP DAMAR HASTALIKLARINDAN KORUNMADA BESLENME İLKELERİ 1- Beslenmede yağın azaltılması geçmemelidir. Beslenmede toplam yağ tüketimi enerjinin % 30 nu Diyette yağı azaltmanın yolları; Yenilen tüm besinlerin yağ miktarına dikkat edilmeli Süt ve süt ürünlerinin az yağlı veya yağsız olanları tercih edilmeli Balığa daha çok yer verilmeli Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmeli

Yağsız dana, koyun eti ile derisi alınmış kanatlı hayvanlar tercih edilmeli Tahıl ve tahıl ürünleri tercih edilmeli Yemeklerde katı yağ az kullanılmalı Satın alınan besinlerin etiketleri üzerindeki yağ miktarları kontrol edilmeli Ara öğünlerde atıştırmalıklar için yağ miktarı düşük besinler tercih edilmeli Uygun pişirme yöntemlerini seçerek yağ kullanımı azaltılmalı ya da kullanılmamalı

Beslenmede kuru baklagillere daha çok yer verilmeli Ev dışında yemek yenildiği zaman yağsız/az yağlı yemekler tercih edilmeli 2- Diyette doymuş yağlar azaltılmalı 3- Doymamış yağlar tüketilmeli 4- Diyette kolesterol kaynakları sınırlandırılmalı 5- Posa tüketimi artırılmalı 6- Daha fazla meyve ve sebze tüketilmeli

7- İdeal vücut ağırlığı korunmalı, birey şişman ise ideal ağırlığına ulaşmalı 8- Fiziksel aktivite artırılmalı 9- Hipertansiyon var ise kontrol altına alınmalı 10- Sigara içiliyor ise bırakılmalı (sigara kan basıncını ve kalp atım hızını artırır. HDL kolesterol düzeyini düşürür, kanın pıhtılaşma eğilimini artırır ve ani kalp krizine neden olur) 11- Stres azaltılmalı 12- Alkol tüketiminden kaçınılmalı

BÖBREK HASTALIKLARINDA BESLENME

Böbreklerin en önemli görevi; Besinlerin vücutta kullanıldıktan sonra oluşan atık maddelerin uzaklaştırılmasıdır. Genellikle üst solunum yollarında başlayan Beta-hemolitik streptokok enfeksiyonunun böbreklere geçmesiyle hastalık oluşur. Böbrek fonksiyonlarının bozulmasına bağlı olarak gelişen böbrek hastalıklarında üre, kreatinin ve özellikle potasyum çok yükselir. Kandaki elektrolitlerin dengesi bozulur.

Böbreklerin süzme yetenekleri azaldığında tuzu ve üreyi dışarı atamaz. Sonuç olarak bacaklarda, göz altında vücudun diğer kısımlarında su toplanması (ödem) görülür. Hastalık ilerlediğinde protein atılımı da olur (Nefrit). Beslenme tedavisindeki ilkeler Uygun miktarda enerji ve protein alınması Uygun vücut ağırlığının sağlanması ve/veya korunması Diyetteki besin öğelerinin yeterli miktarda alınması (sodyum, fosfor, potasyum, sıvı, vitamin-mineraller)

Hastalığın belirtileri ve diyetin niteliği; Belirtiler 1- İdrar çıkışı yoksa, ödem varsa, idrar az ve çok bulanıksa 2- İdrar biraz fazla fakat kan üresi yüksek ve ödem varsa 3- Kan üresi normal düzeyine yaklaşır, ödem devam ederse 4- Çok fazla idrar çıkarılırsa bu idrarla vücuttan protein atımı olur, kanda albümin azalır kan lipitleri artarsa Diyetin Niteliği 1-2 gün proteinsiz tuzsuz besinler verilir. En uygunu; şeker, nişasta, meyve, yağ karışımı tatlılardır. Az proteinli, tuzsuz besinler verilir, Nişasta, şeker, meyve, yağ karışımı tatlı yanında 1 adet yumurta, 2 kase sütlü tatlı verilir. Tuzsuz, kaliteli protein içeren yüksek enerjili diyet verilir. Günde 1 yumurta veya 1 yumurta kadar et, 2 kase sütlü tatlı, meyve kompostosu, pirinç pilavı uygun yiyeceklerdir. Yüksek enerjili, yüksek proteinli; kolesterolü ve doymuş yağı az diyet verilir. Yemekler sıvı yağ ile pişirilir. Yoğurt, sütlü tatlılar, tavuk ve balık eti tercih edilir.

Bazı böbrek hastalarında potasyum birikimi olabilir. Bu durumda hastanın diyeti potasyumun azaltılması yönünde düzenlenmelidir. Potasyum kaynakları olan çay, kahve, yeşil yapraklı sebzeler, bileşiminde potasyum tuzu bulunan kabartma tozları, meyve suları gibi yiyeceklerden sakınılır. Meyve ve sebzeler pişirilip suyu süzülürse, potasyum miktarı azalır. Hastalar iştahsızdır. Sık aralıklarla az beslenir. Tuzsuz yemekler limon sıkılarak ya da yoğurtla birlikte alınırsa daha kolay tüketilebilir.

Hastalar yeterince besin alamadıklarında zayıflar ve dirençleri azalır. Hastanın yeterli enerjiyi alması için şeker, nişasta, yağ karışımlı tatlılar önerilir. Proteinsiz diyet 1-2 gün içindir. Alınan besinin protein kalitesi yüksek ise alınacak miktar azaltılabilir. Bu nedenle düşük proteinli diyetlerde kaliteli protein kaynakları kullanılır. Bütün bunların amacı, üresi yüksek olan hastaya az fakat vücutta kullanımı yüksek iyi kaliteli protein vererek protein ihtiyacını karşılamaktır.

GASTRİT VE ÜLSERDE BESLENME

Gastrit; mide yüzeyinin iltihaplanmasıdır. Nedenleri; Fazla aspirin ya da aspirinin yapısında yer alan salisilatları içeren ilaçların kullanımı (domates saklamak için kullanılan toz salisilat yapısındadır) Aşırı sigara ve alkol tüketimi Röntgen ışınları ile aşırı temas Uzun süreli yetersiz ve dengesiz beslenme Hızlı yeme Çok sıcak yeme ve içme Sık besin zehirlenmesi

Gastrit belirtileri; Yemeklerden sonra şişkinlik Ağrı Bulantı ve kusma Bu şikayetler bireyin besin alımını güçleştirdiğinden ve kanama olasılığını artırdığından zayıflık ve kansızlığa yol açar.

Ülser; mide salgısının aşırı artmasıyla oluşan yaralardır. Yaralar, mide ve 12 parmak bağırsağında oluşabilir. Nedenleri; Helycobacter pylori enfeksiyonu Uzun süren yetersiz ve dengesiz beslenme Fazla ve sık aspirin tüketimi Alkol tüketimi ile hücrelerin yıpranması ve sinirsel baskı ile mide salgılarının artmasıdır.

Oluşan yaralar sebebiyle kişi kan kaybetmeye başlar. Az miktarda kanamada durum farkedilmeyebilir. Mide salgısını uyarıcı aspirin alımı, uzun süre aç kalma ya da sinirsel baskı ile kanama birden hızlanabilir. Kan siyah ve kahve telvesine benzer. Gastrit ve ülser tedavisi için Helycobacter pylori nin uygun antibiyotikle tedavisi ve beslenmenin düzeltilmesi zorunludur.

Beslenme kuralları; 1- Besinler düzenli aralıklarla alınarak midenin boş kalmasının önlenmeli 2- Yemekler normal ısıda olmalı, yavaş ve iyi çiğnenerek yenmelidir. Böylece diri besinin, aniden alınan besinin sıcak veya soğuk etkisiyle yarayı zedelemesi önlenir. 3- Yemekler suda pişirilerek ağızda kolayca ezilebilecek duruma getirilmeli, kızartmalardan kaçınmalı

4- Koyu çay, kahve, alkol, boza, et suyu, sirke, tavuk suyu, işkembe, acı biber gibi mide salgısını uyaran yiyecek ve içeceklerden kaçınmalı 5- Sebze ve meyvelerin kabuk ve çekirdek kısımları yarayı açıcı etkinlik gösterdiklerinden ağızda iyi ezilmeyen bu kısımlar ayıklanmalı ve gerektiğinde pişirilerek yenmeli Kanamadan sonra birkaç gün saat başı bir küçük bardak süt alınır. Kanama düzelince, diyete başka besinler eklenir. İkinci aşama diyeti olarak isimlendirilir.

Yemekler imkana göre 6 öğünde alınır. Süt ve sütlü tatlılar yanında pilav, makarna, haşlanmış patates, pişmiş yumurta, pişmiş sebze, meyve kompostosu yenir. İkinci aşama diyetine geçilir. Akşam geç yatılırsa veya sabah erken kalkılırsa takip eden zamanda 1 küçük bardak süt içilebilir.

GUT HASTALIĞI NDA BESLENME

Gut; hücre çekirdeğinde yer alan nükleik asitlerin (DNA ve RNA) bileşiminde bulunan pürin metabolizması bozukluğu sonucu oluşan bir hastalıktır. Pürinin yıkımı ile oluşan ürik asit kanda yükselir, ürik asidin tuzları da eklemlerde birikerek şiddetli ağrılara neden olur. Nedenleri; Hiperürisemidir. Beslenme düzeni, genetik yakınlık veya ürik asit tuzları olan üratın yeterince atılamaması

Beslenmede ürik asit oluşturan pürinden sakınılmalıdır. Pürinden zengin besinler olan havyar, ançuez, av etleri, sardalya yenmemelidir. Sığır ve koyun etleri, tavuk, balık, kuru baklagiller, mantar, ıspanak ve karnıbahar orta düzeyde pürin içerirler. Özellikle atakların geldiği sırada bu grup besinlerden sınırlı miktarda alınmalıdır.

Belirtileri; Tekrarlayan akut enflamatuvar artrit (kırmızı, hassas, sıcak, şiş eklem) ataklarıdır. En sık ayakta gözlenir. Topuk, diz, bilek ve parmak gibi diğer eklemler de etkilenebilir. Eklem ağrısı genellikle gece başlar. Sebebi gece vücut ısısının düşük olmasıdır. Diğer tıbbi sorunlarla birlikte ortaya çıkar. Abdominal obezite, insülin direnci, hipertansiyon

Ayrıca yağ, ürik asit atımını azalttığı, su ise artırdığından, yemekler az yağlı yapılır, çorbalar birinci sırada yer alır ve bol sıvı alınır. Yine sebze ve meyveler çok alınarak idrarın alkaliye dönüşmesi sağlanarak ürik asidin atımına yardımcı olunur. Gutlu bireylerin çoğu şişmandır. Bu bireylerin birdenbire zayıflamaları kan ürik asit düzeyini yükseltebilir. Şişman bireyler enerjisi yoğun besinleri azaltarak yavaş yavaş zayıflamalıdır.

KARACİĞER HASTALIKLARI NDA BESLENME

Proteinler karaciğerde yapılır. Proteinin yapı taşı aminoasitlerden ayrılan amonyak karaciğerde üreye çevrilerek sıvılarla vücuttan atılır. Yağların sindirimi için gerekli safra karaciğerde oluşur. Yağda eriyen vitaminler, demir, glikojen karaciğerde depolanır. Alkol karaciğerde enerjiye dönüşür. Karaciğer hastalıklarının en çok bilineni enfeksiyöz hepatit (sarılık) ve sirozdur.

Hastalarda; iştah azlığı, bulantı ve kusma görülmesi besin alımını azaltır. Hastalığın ilk döneminde hasta karaciğer amonyağını üreye çeviremediği için kanda amonyak yükselir. Sirozda da amonyaklı su birikir ve karın şişliği olabilir. Hastalıkta yıpranan karaciğer hücrelerinin onarımı için iyi kaliteli protein içeren ve enerjisi yüksek diyet alınması gerekir. Fazla alınan yağ ise karaciğeri safra yapmaya zorlar.

Hastanın diyeti hastalığın belirtilerine ve hastanın durumuna göre ayarlanmalıdır. Belirtilere göre besin önerileri; 1- Kanda amonyak yüksek olduğu dönemde proteinli besinler azaltılmalıdır. Kaliteli protein kaynakları olan süt, peynir, yoğurt, yumurta, tavuk, balık ve et gibi besinler kullanılarak hem vücuda aşırı protein vermekten kaçınılır hem de bireyin protein ihtiyacı karşılanır. 2- Ödemli durumda tuz sınırlandırılır 3- Bunların dışındaki durumlarda yağı biraz az, hastanın kolayca yiyebileceği ve sindirimi kolay besinler verilir.

DİYARE VE KONSTİPASYONDA BESLENME

Diyare, kendi başına bir hastalık değil, bir çok hastalığın belirtisi olabilir. Diyareye neden olan etmenler; tifo, kolera, dizanteri, gibi bağırsak enfeksiyonları, besin ve ilaç zehirlenmeleri ve kronik beslenme yetersizliğidir. Diyare, vücuttan kaybolan su ve tuzun yerine konulması ve uygun bir beslenme ile iyileştirilebilir. Diyareli bireyin aç kalması önlenir. En iyi besin yoğurttur. Yoğurt, kaynamış su ve tuz eklenip ayran olarak içilebilir. Pirinç lapası ile karıştırılarak, üzerine pekmez dökülerek veya sade olarak yenir.

Diyare durumu azalınca şeftali suyu, ekşi elma suyu, koruk suyu, havuç suyu veya ezmeleri verilmeye başlanır. Diyare tedavisinde en önemli nokta, vücuttan kaybolan su ile tuzun yerine konması ve besin depolarının boşalmasının önlenmesidir. Konstipasyonun nedenleri farklıdır. En önemli nedeni diyetin az posalı, az sulu olması ve hareketsizliktir. Aniden oluşan kabızlıklarda bağırsak tıkanmalarından şüphelenilmeli ve hastaneye başvurulmalıdır. Genellikle, uzun süreli konstipasyonun önlenmesinde uygun beslenme ve beden hareketleri faydalıdır. Konstipasyona meyilli olanlara sabah kalkınca 1 kaşık kayısı veya erik marmelatı ile 1 su bardağı su veya ıhlamur içmeleri ve 15-20 dakika beden hareketi yapmaları önerilir.

DİSFAJİ (YUTMA BOZUKLUĞU) VE ASPİRASYONDA BESLENME

Besin içeriği, mide sıvıları ve/veya tükürüğün hava yollarına tekrarlayan geçişi kronik solunum sistemi semptomlarına yol açar. Videofloroskopik (modifiye baryum yutma çalışması. Hastalara içerisine baryum karıştırılmış farklı kıvamlarda yiyecekler verilir) yutma çalışması, yatak başı klinik değerlendirme, ph probu, akciğer grafisi ile tanı konulur. Alınan sıvıların akışkanlığındaki değişiklik olasılığı, ağızdan hiçbir şey alınmaması durumu olasılığı, sıvı ve katı ile beslenme yöntemindeki olası değişiklikler beslenmeyi etkiler.

Yutma Disfonksiyonu; İstemli ve istemsiz hareketlerin koordinasyonu, normal yutma için gereklidir. İstemli kısmı katı veya sıvılar ağıza alındıktan sonra farinkse gönderilmesidir. İstemsiz olan kısmı ise yumuşak damak, nazofarinksi kapattığında başlar. İstemli veya istemsiz aşamalar içerisindeki herhangi bir anormallik, bir miktar subglottik bölgeye geçişe ya da belirgin biçimde aspirasyona (besinlerin nefes borusu yolu ile ciğerlere kaçması) neden olur. Videofloroskopik yutma çalışması yaşlının ağızdan sıvıları hiç almadığı durumda hangi yoğunluktaki sıvının güvenli olduğunu veya herhangi bir sıvının güvenli olup olmadığını, ya da hangi besinlerin aspire edildiğini saptar.

Girişimler; Bireyin yiyecek, sıvı ve sekresyonu aspire etmesini önlemek ve beslenmeyi sürdürmek. Ağızda biriken sekresyonlar sürekli aspire edilmeli Beslenme sırasında hasta semi fowler pozisyonunda olmalı ve başı dik öne doğru tutulmalı Su yerine kıvamı daha yoğun sıvılar tercih edilmeli

Girişimler; Hasta sık, küçük öğünler şeklinde beslenmelidir. Acele edilmeyerek ağzındakileri yutması için zaman tanınmalıdır. Ağız içerisinde yiyecek kalıntısı olup olmadığı kontrol edilmeli ve ağız bakımı verilmelidir. Hasta aspirasyon bakımından gözlemlenmelidir. Nazogastrik beslenen hastalarda tolerans kontrol edilmelidir. Bulantı ve kusması olan hastalar dikkatli gözlemlenmeli ve doktoruna bilgi verilmelidir.

GASTROENTERİT TE BESLENME

Mide ve bağırsakların enşamasyonudur (iltihabi durum). Diyarenin yanında bulantı, kusma, ateş ve karın ağrısı olabilir. Sebebi genellikle bakteri veya virus olabilir. Her yaşta görülebilir. En önemli sonucu sıvı kaybıdır. Öykü ve fizik muayene ile tanı konulur. Eşlik eden başka bir hastalık durumu olmadan kusma, ishal, kanlı ve safralı olmayan kusma, kanlı olmayan ishal 7 günden az bir süredir devam ediyorsa; Su kaybının derecesi belirlenmeli, Hipoglisemi belirti ve bulguları varsa glukoz düzeyi düzenlenmeli

Oral rehidratasyon solüsyonu (ORS) veya tolere edilen herhangi bir besinle az miktarda sık beslenme (her 10 dakikada bir) yapılmalı Dehidratasyon yok ise çocuğun tercih ettiği yaşa uygun diyete devam edilir. Normal diyete muz, pirinç, elma ve kızarmış ekmek gibi besinler eklenebilir. Hafif/Orta/Ağır dehidratasyon var ise oral dehidratasyon solüsyonu verilmeli, durum değişmez ise intravenöz sıvı veya nazogastrik ile ORS verilmeli, rehidratasyon sağlandığında ilk fırsatta yeniden normal diyet ile beslemeye başlanmalıdır.

VİTAMİN VE MİNERALLERE BAĞLI HASTALIKLARDA BESLENME

A vitamini; Besinlerde 2 şekilde bulunur: 1- A vitamini halinde 2- Pro A vitamini (karoten) halinde, vücuda alındıktan sonra ince bağırsak mukozalarında ve karaciğerde A vitamini haline gelir. Vücudun ihtiyacı olan A vitamini kanda ve diğer hücrelerde bulunur. Fazlası karaciğerde depo edilir. Isıya dayanıklı olmasına rağmen kolay okside olur ve vitamin özelliğini kaybeder (Acımış yağlarda olduğu gibi)

Görevleri; 1- Vücudun dış yüzeyini, sindirim, solunum, üreme ve görme organlarını dış etkenlerden koruyan epitel hücrelerin normal çalışması için gereklidir. 2- Kemik gelişimi ve üreme için gereklidir. 3- Gözün ışık uyumu için gereklidir. 4- İmmün sistemin savunma görevinde yardımcıdır.

Eksikliği; 1- Vitamin A yetersizliği gözün ışığa karşı duyarlılığının ayarlanamaması nedeniyle gece körlüğü oluşumuna sebep olur. Gözde kuruma, kızarma, şişme gözlenir. 2- Kemikler ve dişler normal gelişmez 3- Deride kuruma ve pullanma 4- Üreme organlarının çalışmasında aksaklıklar

Vitamin A zengin besinler; 1- Hayvansal kaynaklı besinler; balık yağı, tereyağı, karaciğer, yumurta sarısı. Et, yağsız süt ve peynirde çok azdır. 2- Bitkisel kaynaklı besinler; A vitamininin ön maddesi karoten bulunur. Karoten daha çok yeşil yapraklı sebzeler, sarı sebzeler ve sarı meyvelerde bulunur. Yiyeceklerdeki karotenin sadece 1/12-1/24 i A vitamini için kullanılır. Fazlası zararlıdır. Emilebilmesi için safraya ihtiyaç vardır. Hastalık durumunda A vitamini ihtiyacı artar.

Vitamin K; Günlük besinlerde yeteri kadar bulunduğu ve kalın bağırsak bakterileri tarafından da üretildiği için eksikliği fazla görülmez. Ancak sindirim sistemi bozuklukları, karaciğer ve safra kesesi hastalıkları K vitamininin kullanılmasını engeller. Fazla miktarda antibiyotik alımı bağırsak bakterilerine zarar vereceği için K vitamini kaynağı zarar görür. K vitamini kanın normal pıhtılaşmasını temin eden protrombin sentezi için gereklidir. Eksikliğinde kan pıhtılaşmaz. K vitamini zengin besinler; Yeşil yapraklı sebzeler, balık, süt ve et.

Thiamin (B-1 vitamini); Eksikliğinde Beriberi hastalığı görülür. Isıya karşı duyarlıdır. Yüksek sıcaklıkta ve alkali ortamda vitamin özelliğini kaybeder. Enerji metabolizmasında görevlidir. Besin öğelerinin enerjiye çevrilmesinde gereklidir. Eksikliğinde belirtileri: 1- İştah azalması, yorgunluk, kusma, baş dönmesi, sindirim sistemi bozuklukları 2- Sinir sistemi bozuklukları

Beriberi hastalığında eklem şişmesi ve ağrılar yüzünden refleks hareketlerinin durması ile denge kaybolur. Thiamin eksikliği giderilmez ise ölümle sonuçlanabilir. Vücutta depo edilmez. Her gün yeteri kadar alınmalıdır. Yetişkin bir bireyin ihtiyacı almış olduğu 1000 kkal için 0.4 mg dır. Eğer 3000 kkal olursa 1.2 mg tiamin alınmalıdır. Fazlası idrarla dışarı atılır. Thiamin zengin besinler; Karaciğer, kuru baklagiller, tahıllar (buğday, çavdar, mısır), ceviz, fındık, süt ürünleri, yumurta, et ve sebzeler.

Tahıllarda bulunan thiaminin çoğu tahıl tanesinin öz ve kepek kısmında bulunur. Öğütülme sırasında kepeği ayrılan beyaz unda thiaminin % 65-90 ı kaybolur. Pirinçte ısı ile dışındaki sarı bölge ayrıldığından dolayı kabukla beraber thiamin atılmış demektir. Ülkemizde tahıl çok tüketildiği için thiamin eksikliği fazla görülmez.

Riboflavin (Vitamin B-2); Karbonhidrat, yağlar ve proteinlerin metabolizmasında görevlidir. Eksikliğinde belirtileri; 1- Gözde kan damarları genişlemeye meyillidir 2- Deride, dudak, burun ve göz kenarlarında çeşitli yaralar görülür 3- Sinir sistemi bozuklukları ve anemi görülebilir Riboflavin ışığa duyarlıdır. Riboflavin içeren besinler ışıkta uzun zaman bekletilirse riboflavin oranı azalır. Suda eriyen bir vitamin olduğu için sebzeler haşlandıktan sonra atılırsa kaybedilir.

Riboflavin zengin besinler; Karaciğer, böbrek, et ve benzeri ürünler, süt ve süt ürünleri, yumurta yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, tahıllar. Günlük ihtiyaç metabolizma hızına bağlıdır. Bu nedenle büyümekte olan bireylerde daha fazla ihtiyaç vardır. Riboflavin fazla depo edilmez. Her gün bir miktar dışarı atılır. Fazla alınırsa idrarla atımı da fazlalaşır. Karaciğerde depo edilen riboflavin miktarı alınan protein miktarına göre değişir. Protein yetersizliğinde riboflavin karaciğerde tutulamadığından riboflavine ihtiyaç artabilir. Günlük ihtiyaç 1.2-1.4 mg dır. Alınan her 1000 kalori için 0.55 mg önerilir. Gebe ve emziren kadınlarda biraz daha fazladır. Düşük kalorili diyet uygulanırsa günlük 1.2 mg alınmalıdır.

Niasin (Nikotinik asit Vitamin B3); Pellegra hastalığından sorumludur. Suda çözünür. Işık, ısı, alkali, asit ve oksidasyona duyarlıdır. Eksikliğinde; 1- Sinir sistemi bozuklukları, hal ve hareket anormallikleri, depresyon 2- Sindirim sistemi bozuklukları, 3- Deride yaralar (derideki yaralar simetriktir) Belitiler Pellegra hastalığını kapsar. 3 D (Dermatit, Diyare, Demans)