İkinci Trimester Maternal Hemoglobin Seviyesinin Doğum Ağırlığı ve Haftasına Etkisi



Benzer belgeler
ÜÇÜNCÜ TRİMESTER MATERNAL TOTAL PROTEİN, ALBÜMİN VE HEMOGLOBİN SEVİYELERİNİN DOĞUM KİLOSUNA ETKİSİ

İleri Anne Yaşı ve Gebelik Komplikasyonları İlişkisinin Araştırılması

Term ve Tekil Gebeliklerde Kordon Prolapsusu ve Sonuçları

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Gebelikteki aneminin doğum şekli ve yeni doğan üzerine etkileri

GEBELİKTE DEMİR TAKVİYESİ GEREKLİ MİDİR? SAĞLIKLI GEBE KADINLARDA DEMİR TAKVİYESİ VERİLMEDEN KESİTSEL ÇALIŞMA

Maternal Aneminin Perinatal Sonuçlara Etkisi Effects of Maternal Anemia on Perinatal Outcomes Füsun KARBANCIOĞLU CANTÜRK, Selda SONGUR DAĞLI ABSTRACT

PRETERM-POSTTERM EYLEM

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

500 GEBEDE RİSK FAKTÖRLERİ NEONATAL MORBİDİTE VE MORTALİTE

Üçüncü Trimester Maternal Hemoglobin Değerinin Fetal Ağırlık ve Doğum Haftasına Etkisi

Annede anemi yenidoğanı etkiler mi?

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET

ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜNDE MYOMETRIYAL ELASTROSONOGRAFIK DEĞIŞIKLIKLER. Dr. Rukiye KIZILIRMAK

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

The Fetal Medicine Foundation

Epizyotomi Onarımı Zamanının Postpartum Kan Belirteçlerine Etkisi

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

İkiz Gebeliklerde Fetal ve Maternal Sonuçların Değerlendirilmesi EVALUATION OF FETAL AND MATERNAL RESULTS IN TWİN PREGNANCIES

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya

Aile Hekimliği Uzmanı, Altıyüzevler Aile Sağlığı Merkezi, Tokat. Adres: Karşıyaka Mh. İbni. Kemal Cd. 8. Sk Göksu Evleri, Altıyüzevler Aile Sağlığı

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Hatice Küçükceran 1 Duygu Ayhan Başer 2 Ezgi Ağadayı 3 Aybüke Demir Alsancak 4 Rabia Kahveci 5. Küçükceran H ve ark.

Sema DOĞU, Kader KOÇ, Zeynep ASLAN, Serpil TÜRKER, Nur İHTİYAR GİRİŞ

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z, İleri D.T, Arsan S Ankara Üniv. Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D.

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

Anne Yaşı ve Gebelik Sayısının Bebeğin Doğum Ağırlığı ile İlişkisi

SAĞLIKLI FETUSLARDA KOLON VE REKTUM ÇAPLARININ DOĞUM EYLEMİ VE POSTPARTUM MEKONYUM ÇIKIŞ ZAMANI İLE İLİŞKİSİ

Adölesan Doğumların Demografik Özellikleri ve Maternal-Fetal Sonuçları: İstanbul da Referans Bir Hastanede Gerçekleştirilen Olgu-Kontrol Çalışması

Malatya da İki Hastanede Düşük Doğum Ağırlıklı Bebeklerde Anneye Ait Doğurganlık ve Prenatal Dönem Özelliklerinin İncelenmesi

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2012;4 (4):23-28

ARAŞTIRMA YAZISI / ORIGINAL ARTICLE. Özgür ERDEM 1, Gamze ERTEN BUCAKTEPE 2, İsmail Hamdi KARA 3

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi

TEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Spontan ve IVF ikiz gebeliklerin obstetrik ve perinatal sonuçlarının karşılaştırılması

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Gebelikte beden kitle indeksi ve kilo değişimi ile albuminüri arasındaki ilişki

GEBELİKTE DEMİR ve İYOT KULLANIMI Prof. Dr. Acar KOÇ

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları

Anemik Olmayan Gebelerde Oral Demir Takviyesinin Glukoz Metabolizmas Üzerine Etkisi: Prospektif Vaka-Kontrol Çal flmas

İNTRAUTERİN BÜYÜME KISITLILIĞI VE OLİGOHİDRAMNİOS OLGULARINI NE ZAMAN DOĞURTALIM? DR. AYTÜL ÇORBACIOĞLU ESMER

Bebek Doğum Tartısının Maternal ve Fetal Komplikasyonlara Etkisi

Fetus - Amru.os sıvısı - Anne organizması arasındaki ilişki ve denge önemlidir. Amnios sıvısı total protein düzeyi çeşitli araştırmalara konu

Gestasyonel Diyabet (GDM)

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

BİYOKİMYASAL TARAMA TESTLERİ HALA GEÇERLİLİĞİNİ KORUYOR MU? STRATEJİ NE OLMALI?

DOĞUMDA PARTOGRAM KULLANIMI

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

FETAL ULTRASONOGRAFİK ÖLÇÜMLER

Gebelikte Progesteron Kullanımı. Prof. Dr. Recep Has K.Doğum/Perinatoloji İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi

GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ

Kısa Serviks Tanı ve Yönetim. Prof.Dr.Sermet Sağol EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

ÖZET. Key words: Gestational diabetes, Glucose SUMMARY MATERYAL VE METOD. GEBELİKTE GLUKOZ TARAMA TESTİ ve YAŞ FAKTÖRÜ İLİŞKİSİ 123 OLGU ANALİZİ"'*

Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri. Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı

Prof.Dr. Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları vedoğum A.D.

Sezaryen veya Normal doğum Üriner inkontinans?

11-14 GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

Gebelik Öncesi Maternal Vücut Kitle ndeksinin Perinatal Sonuçlara Etkisi

Gebelik ve Postpartum dönemde Demir Eksikliği Anemisi Yeni Tedaviler. Prof. Dr. Cansun Demir

limizde term gebeliklerde anemi s kl ve maternal yafl ile parite iliflkisi

Ablasyo Plasenta Olgularının Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi THE RETROSPECTIVE ANALYSIS OF CASES WITH ABLATIO PLACENTA

NORMAL GEBELİK ve BAKIM DERS ÖĞRETİM PLANI

DOĞUM İNDÜKSİYONU VE DOĞUMDA MÜDAHALELERE YÖNELİK KANIT TEMELLİ YAKLAŞIMLAR. Prof. Dr. Yaprak ÜSTÜN Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

)üşük Doğum Ağırlıklı Bebeklerin Perinatal Sonuçlarının Değerlendirilmesi

AGE SUMMARY PRIMIPAR AGE

AÇSAP: Ana Çocuk Sağlığı ğ ğ ve Aile Planlaması Toplam nüfusun yaklaşık %30-40 gibi önemli bir kısmı Doğurgan çağ kadınlar: yaş kadınlar

CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI VE YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ'NDE MATERNAL MORTALİTE*

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM. Dr. Ferruh N. Ayoğlu. Halk Sağlığı Anabilim Dalı

ERKEN MEMRAN RÜPTÜRÜ YÖNETİM VE TEDAVİ

Demir eksikliği gebelikte en sık görülen besin eksikliğidir (WHO 1992). Demir eksikliği anemisi gebelikte en sık anemi nedenidir (WHO2012).

Komplikasyonlu gebeliklerden doğan bebeklerde kord kanı ferritin düzeyleri demir eksikliğinin erken bir göstergesi olabilir mi?

SSK BAKIRKÖY DOGUMEVİ KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİNDE YILLARI ARASINDA MATERNAL MORTALİTE

Gec Preterm Olgularin Yonetimi

Adölesan Gebelerin Maternal ve Fetal Sonuçlarının Değerlendirilmesi

YENİDOĞAN ÖLÜMLERİ VE PREMATÜRİTE. Doç. Dr. Ahmet Yağmur Baş Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları EAH Yenidoğan Kliniği

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü

Geç Başlangıçlı Fetal Gelişim Kısıtlılığı. Prof Dr Rıza Madazlı İÜ-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD

Diyarbakırda Erken Yaş Evlilikleri

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

14 Aralık 2012, Antalya

Doğu Anadolu bölgesinde gebelerde ve doğan bebeklerinde demir durumu ve süt çocuklarında demir desteği gerekliliği

*'" Atatürk Ünİ\'ersitesi Hemşirelik Yüksekokulu. (Arş. Gör.) PREMATÜRE BEBEKLERDEKİ MORTALİTE YE MORBİDİTE İNSİDANS I VE ÖNDE GELEN ÖLÜM NEDENLERİ

EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN ADIYAMANDA YAPTIRDIĞI DOĞUMLARDA ANNE VE YENİDOĞANIN GENEL ÖZELLİKLER VE RİSKLER YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ*

Kendi Popülasyonumuzda Gebelik Yaşma Göre Düşük Ağırlıklı (SGA) Fetus Doğumu İle Sonuçlanan Önemli Risk Faktörleri

Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar

GÖÇ VE GEBELİK DOÇ. DR. NİDA BAYIK BAHÇEŞEHİR ÜNIVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM A.D 10/10/2017

İkiz eşlerinin doğum ağırlıklarındaki diskordans morbidite ve mortalite açısından risk oluşturur mu?

ANNE VÜCUT KİTLE İNDEKSİNİN DOĞUM SÜRE İLE ŞEKLİ, BEBEK DOĞUM AĞIRLIĞI, APGAR SKORU VE DOĞUM SONRASI KOMPLİKASYONLARA ETKİSİ i

Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi Ekim 2012 İstanbul

İkiz Eşinin İntrauterin Ölümü

UZAMIŞ GEBELİKLERDE PERİNATAL VE OBSTETRİK SONUÇLAR TERM GEBELİKLERDEN FARKLI MI?

Transkript:

Trakya Univ Tip Fak Derg 2010;27(2):156-160 doi: 10.5174/tutfd.2008.00910.3 Klinik Çalışma - Araştırma / Original Article İkinci Trimester Maternal Hemoglobin Seviyesinin Doğum Ağırlığı ve Haftasına Etkisi Effects of Second Trimester Maternal Hemoglobin Levels on Birth Weight and Birth Time Özgür DÜNDAR, Tolga ÇİFTPINAR, 1 Levent TÜTÜNCÜ, Ali Rüştü ERGÜR, Mehmet Vedat ATAY, Ercüment MÜNGEN, Yusuf Ziya YERGÖK GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, İstanbul; 1 Asker Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Malatya Başvuru tarihi / Submitted: 04.09.2008 Kabul tarihi / Accepted: 16.12.2008 Amaç: Bu çalışmanın amacı ikinci trimester anemisinin doğum ağırlığı ve doğum haftasına etkisini araştırmaktır. Hastalar ve Yöntemler: Ocak 2005 ve Ekim 2007 tarihleri arasında kliniğimizde takip edilen ve doğum yapan 1116 hastanın kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastalar ikinci trimester hemoglobin değerleri <9 gr/dl olanlar ve 9 gr/dl olmak üzere iki gruba ayrıldı. Anemik olan ve normal hemoglobin seviyelerine sahip gebelerin gebelik seyri ve perinatal sonuçları karşılaştırıldı. Bulgular: Anemik olmayan grupta yaş ve parite anemik gebelere kıyasla yüksekti (sırasıyla p=0.03, p=0.001). Gruplar arasında doğum şekilleri ve gestasyonel komplikasyonlar açısından anlamlı bir farklılık görülmedi. Ortalama doğum zamanı ve doğum kilosu açısından anlamlı bir farklılık görülmezken ikinci trimester anemisi olan grupta prematurite ve oligohidramnios oranı daha fazla görüldü ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.041, p=0.004). Sonuç: İkinci trimester anemisi prematürite ve artan oligohidramnios oranlarıyla ilişkili olabilmektedir. Gebelik sonuçlarını iyileştirmek için gebelik süresince demir desteği yapılmalıdır. Anahtar sözcükler: Hemoglobin; ikinci trimester; prematürite; doğum kilosu. Objectives: The aim of our study is to investigate the effects of anemia at the second trimester on birth weight and birth time. Patients and Methods: The medical reports of 1116 pregnant women who attended and delivered at our clinic between January 2005 and October 2007 were analyzed retrospectively. The patients were divided into two groups as having <9 gr/dl hemoglobin or 9 gr/dl hemoglobin levels. The gestational and the perinatal outcomes of the normal and anemic groups were compared. Results: The age and the parity were higher in the non-anemic group than in the anemic pregnants. (p=0.03, p=0.001). There was no statistically significant difference in the mode of birth and gestational complications between the two groups. While there was no statistically significant difference in the gestational age at delivery and birth weight, prematurity and oligohydramnios ratios were significantly higher in the anemic group compared to the group with Hb>9 gr/dl (p=0.041, p=0.004, respectively). Conclusion: The anemia of second trimester is related with prematurity and increased rate of oligohydramnios. Iron supplementation should be given during pregnancy to improve pregnancy outcomes. Key words: Hemoglobin; midtrimester; prematurity; birth weight. İletişim adresi (Correspondence): Dr. Özgür Dündar. GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, 34668 İstanbul. Tel: 0216-542 44 53 Fax (Faks): 0216-348 78 80 e-posta (e-mail): ozgurdundar72@yahoo.com Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. Ekin Tıbbi Yayıncılık tarafından basılmıştır. Her hakkı saklıdır. Medical Journal of Trakya University. Published by Ekin Medical Publishing. All rights reserved. 156

Gebelikteki fizyolojik değişikliklerden biri de maternal kan değerlerindeki değişikliklerdir. Gebelik ve laktasyonel dönemde görülen anemide nutrisyonel faktörlerin de katkısı olmakla birlikte hemodilüsyonun önemli rolü vardır. Demir eksikliği anemisinin gebelik ve neonatal etkileri iyi bilinmektedir. Anemi düşük doğum ağırlığı, preterm doğum ve artmış perinatal morbidite ile yakından ilişkilidir. Azalmış kan hacmi doğumda olacak kanamalar için anneyi daha riskli duruma sokmaktadır. Dilusyonel anemi daha çok ikinci trimesterde görülmekle birlikte, anemi problemi gebeliğin her döneminde ortaya çıkabilmektedir. [1] Anemi ile ilgili tanı ve tedavi kriterleri hala net olarak belli değildir. Gebe popülasyonunda demir depoları ve aneminin araştırılması ve aneminin yönetiminde hemoglobin, hematokrit, ferritin, serum demir-demir bağlama kapasitesi, transferin, ortalama eritrosit hacmi gibi belirteçlerin hangisinin klinik olarak daha yararlı ve yönlendirici olduğu net olarak ortaya koyulmuş değildir. [2] Bununla beraber trimesterlere özel standart değerler oluşmamıştır. Demir destek tedavisinin ne zaman başlanacağı ve kimlere ve ne kadar tedavi yapılacağı konusu da tartışmalıdır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde doğurganlık yaşındaki kadınlarda gebelik dışındaki dönemlerde de demir depolarının yetersiz olduğu ve dolayısı ile gebelikte anemi gelişimine yatkın oldukları bilinmektedir; bu nedenle gebelik sırasında anemi yönünden iyi bir değerlendirme yapılmasının gerekliliği aşikardır. Gelişmekte olan ülkelerde gebelerin %30-70 inde görülen demir eksikliği anemisinin gelişmiş ülkelerde gebelerin %20 sinden daha azında görülmesi rutin demir takviyesinin sorgulanmasına yol açmaktadır. [3,4] Aneminin en sık sebebi demir eksikliği olmasına rağmen, bunun dışındaki sebepler ve bunları tanımadaki farklı tanı metotları ve maliyet işin diğer bir boyutudur. [2] Çalışmamızın amacı ikinci trimesterde görülen hemoglobin değerlerinin terme kadar ulaşan gebeliklerde bebek doğum ağırlığına ve doğum haftasına olan etkisini araştırmaktır. HASTALAR VE YÖNTEMLER Çalışmaya Ocak 2005 ve Ekim 2007 tarihleri arasında kliniğimizde 28 hafta ve üzeri doğum yapan 1116 hasta dahil edildi. Hastaların dosyaları retrospektif olarak tarandı ve ikinci trimester (14-28 gebelik haftası) hemoglobin değerleri dosya kayıtlarına göre değerlendirildi. İkinci trimesterde takibi olmayan gebeler, çoğul gebelik ve maternal sistemik hastalık endikasyonu ile sezaryen yapılan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. İkinci trimester hemoglobin değeri <9 gr/dl, yani orta ve ağır anemisi olanlar Grup 1, 9 gr/dl olanlar Grup 2 olarak değerlendirildi. [5] Yirmi dördüncü gebelik haftasından sonra, 37. gebelik haftasından önce 20 dakikalık sürede 30 saniyeden daha fazla süren dört veya daha fazla ağrılı, palpabl uterin kontraksiyonların varlığı, serviksin pozisyon, kıvam, uzunluk ve/veya dilatasyonunda değişikliğin olması, aynı zamanda membranların intakt olması, erken doğum tehdidi, membranların rüptüre olduğu erken doğum tehdidi olguları, erken membran rüptürü, bu zaman aralığındaki doğumlarda preterm doğum olarak sınıflandırıldı. [6] Amnios mayi miktarı klinik pratikte en çok kullanılan amniotik sıvı indeksi ile hesaplandı. Buna göre eksternal olarak uterus dört kadrana bölündü ve ultrasonografik olarak her bir kadrandaki en büyük vertikal cep milimetre olarak ölçüldü. Ölçümler sonucunda dört kadranda hesaplanan en büyük vertikal cepler toplandı ve amniotik sıvı indeksi 5 cm olan olgular oligohidramnios olarak tanımlandı. [7] Kliniğimizin rutin antenatal takip protokolüne göre her gebeye 2. trimesterde oral ve/veya parenteral demir tedavisi başlandı. Gebelik takipleri 32. gebelik haftasına kadar aylık, 32-37. gebelik haftalarında iki haftada bir, 37-40. gebelik haftalarında haftada bir ve gün aşımında gün aşırı gebelik kontrolleri yapıldı. Rutin antenatal kontrollerde her kontrolde fetal değerlendirme yapılırken, ayda bir tam kan sayımı ve tam idrar tetkiki yapıldı. Tablo 1. Grupların demografik özellikleri ve p değerleri n Ortalama±SS Min Maks p Yaş (yıl) Grup 1 104 27±4.4 19 37 Grup 2 1012 27.9±4.2 18 43 0.03 BKİ (kg/m 2 ) Grup 1 104 21.7±2.8 15.43 27.92 Grup 2 1012 22.2±3.4 15.01 38.54 0.203 Doğum zamanı (gün) Grup 1 104 274.9±10.2 247 287 Grup 2 1012 273.9±13.9 182 293 0.461 Doğum kilosu (gm) Grup 1 104 3298.6±403 2550 4150 BKİ: Beden kütle indeksi. Grup 2 1012 3336.3±552.2 550 5400 0.497 157

Tablo 2. Grupların maternal sonuçları Grup 1 (n=104) Grup 2 (n=1012) p Tablo 3. Grupların doğum şekilleri Grup 1 (n=104) Grup 2 (n=1012) Preeklampsi 2 1.9 5 0.4 0.133 Plasenta previa 2 1.9 5 0.4 0.133 Dekolman 1 3.8 2 0.1 0.255 EMR 2 1.9 16 1.5 0.681 EDT 4 0.9 12 1.1 0.054 EMR: Erken membran rüptürü; EDT: Erken doğum tehdidi. Postterm gebelikler, miad aşımında Bishop skoru uygun olanlar, oligohidramnios, hipertansif gebelik, diyabet, intrauterin gelişme geriliği, uzamış amnion kesesi rüptürü, erken membran rüptürü, intrauterin ölü fetus belirlenen olgular indüksiyon protokolüne alındı. İri bebek (Large for Gestational Age, LGA) doğumdaki gestasyonel haftaya göre doğum ağırlığı %90 persentilin üzerinde olan bebekler için, düşük doğum ağırlığı (Small for Gestational Age, SGA) doğumdaki gestasyonel haftaya göre doğum ağırlığı %10 persentilin altında olan bebekler için kullanıldı. Gruplarda doğum ağırlığı ve doğum haftası karşılaştırılarak aneminin etkisi araştırıldı. Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 11.0 programı kullanıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotların (sayı, ortalama, standart sapma) yanı sıra bağımsız gruplar arasında ortalamaların karşılaştırılmasında Student t testi, kategorik değişkenlerin karşılaştırılmasında ise ki-kare (χ 2 ) ve olgu sayısının beşten az olduğu gruplarda Fisher in kesin ki-kare testi kullanıldı ve p değerinin 0.05 ten küçük olması anlamlı olarak kabul edildi. BULGULAR Hasta gruplarının demografik özellikleri Tablo 1 de gösterildi. Grupların gravida ve parite ortanca değerleri incelendiğinde Grup 1 de gravida oranca değeri 1 (dağılım 1-5) ve parite ortanca değeri 0 (dağılım 0-2), Grup 2 de ise gravida 1 (dağılım 1-5) ve parite 0 (dağılım 0-2) Tablo 4. Grupların perinatal sonuçları Grup 1 (n=104) Grup 2 (n=1012) p Mekonyum 4 3.8 68 6.7 0.398 Yenidoğan 10 9.6 72 7.1 0.352 ünitesinde bakım Prematürite 6 5.8 24 2.2 0.041 Oligohidramnios 24 23.1 130 12.8 0.004 Ölü doğum 1 1 6 0.6 0.497 Normal doğum 47 45.2 486 48.2 Sezaryen 50 48.1 496 49 İntrauterin ölü fetus 1 0.9 6 0.6 Prematür doğum 6 5.8 24 2.2 olarak bulundu. Gruplar arasında yaş ve parite ortalamaları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (sırasıyla p=0.03, p=0.001). Gruplar arasında gestasyonel gün, ortalama doğum kilosu ve beden kütle indeksi oranları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmadı (sırasıyla p=0.461, p=0.497, p=0.203). Gruplar arasında maternal sonuçlar incelendiğinde preeklampsi, plasenta previa, dekolman plasenta, erken membran rüptürü ve erken doğum tehdidi oranları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Grupların maternal sonuçları Tablo 2 de gösterildi. İri bebek (LGA) anemik grupta 5 (%4.8) hastada, anemik olmayan grupta ise 65 (%6.4) hastada görüldü. SGA bebek Grup 1 de 9 (%8.7) hastada, Grup 2 de ise 84 (%8.3) hastada saptandı. Her iki grup arasında LGA ve SGA bebek doğurma oranları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmadı (sırasıyla p=0.518, p=0.901). Doğum şekli incelendiğinde; Grup1 de %45.2 normal doğum izlenirken, Grup 2 de bu oran %48.2 olarak saptandı. Grupların doğum şekilleri Tablo 3 te gösterildi. Gruplar arasında oligohidramnios oranları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p=0.004). Prematürite açısından baktığımızda Grup 1 de %5.8 hastada, Grup 2 de ise %2.2 hastada prematürite görüldü ve her iki grup arasında prematürite oranları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p=0.041). Her iki grup arasında mekonyum görülmesi ve yenidoğan yoğun bakım ünitesine sevk edilme oranları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmadı (sırasıyla p=0.398, p=0.352). Grupların perinatal sonuçları Tablo 4 te gösterildi. TARTIŞMA Maternal anemi düşük doğum ağırlığı, preterm doğum ve perinatal mortalite artışı ile yakından ilişkilidir. [8-13] Gebelikte görülen fizyolojik anemiye doğum sırasında oluşan kanama da eklenince maternal morbidite de artmaktadır. [14] Gebeliğin erken dönemlerinde ortaya çıkan anemi terme doğru giderek artmakta ve üçüncü trimesterde en fazla olmaktadır. Krafft ve ark. [15] 158

çoğul gebeliklerde aneminin daha fazla görüldüğünü, Graves ve Barger, [16] sigara içimi, rakım değişiklikleri ve farklı trimesterlere göre gebelikteki hemoglobin değerlerinin etkilendiğini bildirmişlerdir. Keverenge-Ettyang ve ark. [17] ise farklı yaşam tarzı ve ekonomik koşullara sahip gebelerde hemoglobin değerlerinin farklılık gösterdiğini belirtmiştir. Shobeiri ve ark.nın [18] 2006 yılında 500 hasta üzerinde yapmış olduğu çalışmada gebeler trimesterlere ve aldıkları oral demir destek tedavisine göre ayrılmış ve her trimesterdeki anemik durum ve oral demir alımının doğum ağırlığı üzerine etkisi karşılaştırılmıştır. Çalışmaya göre düşük doğum ağırlığı en fazla (aldığı demir destek tedavisi orta veya yüksek olsun) anemik gebelerde görülmüştür. Her üç trimester ayrı ayrı değerlendirildiğinde anemisi olan gebelerin aynı dönemlerde anemisi olmayan gebelere göre daha düşük doğum ağırlıklı bebeklere sahip olduğu gösterilmiştir. Düşük doğum ağırlığı oranlarının herhangi bir veya iki trimesterde normal hemoglobin düzeyine sahip gebelerde daha az olduğu görülmüş ve bu oran üç trimesterde de normal hemoglobin seviyesine sahip gebelerde en az olarak bulunmuştur. İkinci trimesterde anemisi olanlarda her iki demir destek tedavisi grubunda da düşük doğum ağırlığı anemisi olmayan gruba göre daha fazla olmuştur. Demir alım miktarının ise küçük fakat kesin bir rol oynadığı belirtilmiş ve düşük doğum ağırlığı oranı orta miktarda demir desteği alan grupta %7.1, yüksek miktarda demir desteği alan grupta ise %1.2 olarak bulunmuştur. Lee ve ark.nın [8] çalışmasında kendi toplumundaki referans değerlere göre anemik annelerde erkek ve kız bebekler için beklenen doğum ağırlıklarının daha düşük olduğu görülmüş ve maternal hemoglobin statüsündeki negatif değişikliklerin düşük doğum ağırlığı ve prematürite ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Steer in [9] 2000 yılındaki çalışmasına göre 9.5 g/dl altındaki hemoglobin değerlerinin düşük doğum ağırlığı ile ilişkili olduğu bunun da hem intrauterin gelişme geriliğine (İUGG) hem de erken doğuma bağlı olduğu söylenmiştir. Hemoglobin değerlerindeki düşüklüğün yanı sıra MCV (mean corpuscular volume-ortalama eritrosit hacmi) nin de bu komplikasyon için bir etken olarak düşünülmesi gerektiğini ve ideal doğum ağırlığı ve termde bir doğum için 9.5-10.5 g/dl hemoglobin ve MCV>84 fl olması gerektiğini söylemiştir. Levy ve ark.nın [10] 2005 teki çalışmasına göre maternal anemi plasenta dekolmanı, plasenta previa, doğum indüksiyonu ile ilişkili olarak bulunmuş ve düşük doğum ağırlığı, preterm doğum ve yüksek sezaryen oranları anemik olan gebelerde olmayanlara göre daha fazla bulunmuştur. Maternal anemi preterm doğum ve düşük doğum ağırlığı için bağımsız risk faktörü olarak bulunmuştur. 159 Klebanoff ve ark. [11] ile Scholl ve ark.nın [12] çalışmalarında ikinci trimester anemisinin preterm doğum riskini iki kat artırdığı görülmüştür. İlk çalışmada 10 persentil altındaki hemotokrit değerleri anemik kabul edilirken ikinci çalışmada 12 µg/l altındaki serum ferritin değerleri esas alınmıştır. Lee ve ark.nın [13] çalışmasında hemoglobin seviyesi düşük gebelerin bebeklerinden yapılan kord kanı incelemelerinde kord serum demiri ve albumini düşük olarak bulunmuş ve bunlarda daha çok preterm doğum, düşük doğum ağırlığı ve düşük Apgar skoru olduğu görülmüştür. Yapılan lojistik regresyon analizi sonucu maternal albumin ve hemoglobinin düşük doğum ağırlığı için en önemli prediktif değişken olduğu görülmüştür. Bizim çalışmamızda ise preterm doğum ve oligohidramnios anemik grupta daha fazla görüldü. Takip edilen gebelerde termdeki doğum zamanlarında gün olarak her iki grup arasında anlamlı bir farklılık görülmedi. Plasenta previa, dekolman plasenta, preeklampsi, sezaryen doğum, normal doğum ve doğum indüksiyonu açısından açısından her iki grup arasında anlamlı farklılık bulunmadı. Aksine Lu nun [19] çalışmasına göre anemik annelerin bebeklerinde preterm doğum daha az görülmüş ve yüksek hemotokrit değerleri olanlarda preterm doğum daha fazla görülmüştür. Steer in [9] 153 000 gebede yaptığı çalışmaya göre de en yüksek doğum ağırlığı 8.5-9.5 gr/dl deki hemoglobin değerlerinde görülmüş olup preterm doğum ve düşük doğum ağırlığı 9.5-10.5 gr/ dl arasındaki değerlerde hemoglobin içeren gebelerde görülmüştür. Bizim çalışmamızda ise SGA ve LGA bebek doğurma oranları gruplar arasında benzerlik göstermekteydi. Little ve ark.nın [20] çalışmasında erken neonatal mortalite ve ölü doğum oranları maternal hemoglobin değerlerinin iki aşırı ucunda daha fazla olduğu şeklindedir. Çok düşük ya da çok yüksek hemoglobin değerlerinde ölü doğum ve neonatal mortalite normal hemoglobin seviyesine sahip gruplara göre daha fazla olmaktadır. Bizim çalışmamızda ise ölü doğum riski açısından anemik olan ve olmayan grup arasında istatistiksel bir fark saptanmamış olup neonatal mortaliteye katkı sağlayabileceğini düşündüğümüz oligohidramnios anemik grupta daha fazla görülmüştür (p=0.004). Sonuç olarak, anemi gebeliklerde oldukça sık görülen ve anne ve bebekte bazı olumsuz etkileri olan bir problemdir. Maternal hemoglobin düzeyleri annenin yeterli demir alımı, çoğul gebelik, sigara içimi, beden kütle indeksi, deniz seviyesinden yükseklik, anne yaşı ve etnik grubu, gebelikteki trimester, parite ve eğitim durumu gibi birçok faktörden etkilenmektedir. [15-18] Gebelikte meydana gelen anemik durum preterm doğum, düşük doğum ağırlığı ve bunlara bağlı perinatal morbidite artışı ile ilişkilidir.

Anemi daha çok ikinci trimesterde görülmesine rağmen gebeliğin her döneminde ortaya çıkabilmektedir. Bu önlenebilir durum için anne adaylarının daha bilinçli olması, düzenli takiplere gelmesi ve demir destek tedavisi alması önemli görünmektedir. Biz ikinci trimester anemisinin doğum ağırlığı ve haftasına etkisini karşılaştırdık. İkinci trimester anemisinin prematürite ile ilişkili olabileceğini ve annelerin hemoglobin düzeylerinin yaş ve parite arttıkça daha iyiye gittiğini gördük. KAYNAKLAR 1. Hallberg L. Perspectives on nutritional iron deficiency. Annu Rev Nutr 2001;21:1-21. 2. Müngen E. Iron supplementation in pregnancy. J Perinat Med 2003;31:420-6. 3. Hallberg L. Results of surveys to assess iron status in Europe. Nutr Rev 1995;53:314-22. 4. Looker AC, Dallman PR, Carroll MD, Gunter EW, Johnson CL. Prevalence of iron deficiency in the United States. JAMA 1997;277:973-6. 5. DeMaeyer EM. Preventing and controlling iron deficiency anaemia through primary health care. Geneva: World Health Organization; 1989. 6. Di Renzo GC, Roura LC, European Association of Perinatal Medicine-Study Group on Preterm Birth. Guidelines for the management of spontaneous preterm labor. J Perinat Med 2006;34:359-66. 7. Ott WJ. Reevaluation of the relationship between amniotic fluid volume and perinatal outcome. Am J Obstet Gynecol 2005;192:1803-9. 8. Lee JI, Kang SA, Kim SK, Lim HS. A cross sectional study of maternal iron status of Korean women during pregnancy. Nutr Res 2002;22:1377-88. 9. Steer PJ. Maternal hemoglobin concentration and birth weight. Am J Clin Nutr 2000;71(5 Suppl):1285S-7S. 10. Levy A, Fraser D, Katz M, Mazor M, Sheiner E. Maternal anemia during pregnancy is an independent risk factor for low birthweight and preterm delivery. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 2005;122:182-6. 11. Klebanoff MA, Shiono PH, Selby JV, Trachtenberg AI, Graubard BI. Anemia and spontaneous preterm birth. Am J Obstet Gynecol 1991;164:59-63. 12. Scholl TO, Hediger ML, Fischer RL, Shearer JW. Anemia vs iron deficiency: increased risk of preterm delivery in a prospective study. Am J Clin Nutr 1992;55:985-8. 13. Lee HS, Kim MS, Kim MH, Kim YJ, Kim WY. Iron status and its association with pregnancy outcome in Korean pregnant women. Eur J Clin Nutr 2006;60:1130-5. 14. Milman N, Agger AO, Nielsen OJ. Iron status markers and serum erythropoietin in 120 mothers and newborn infants. Effect of iron supplementation in normal pregnancy. Acta Obstet Gynecol Scand 1994;73:200-4. 15. Krafft A, Breymann C, Streich J, Huch R, Huch A. Hemoglobin concentration in multiple versus singleton pregnancies--retrospective evidence for physiology not pathology. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 2001;99:184-7. 16. Graves BW, Barger MK. A "conservative" approach to iron supplementation during pregnancy. J Midwifery Womens Health 2001;46:159-66. 17. Keverenge-Ettyang GA, van Marken Lichtenbelt W, Esamai F, Saris W. Maternal nutritional status in pastoral versus farming communities of West Pokot, Kenya: differences in iron and vitamin A status and body composition. Food Nutr Bull 2006;27:228-35. 18. Shobeiri F, Begum K, Nazari M. A prospective study of maternal hemoglobin status of Indian women during pregnancy and pregnancy outcome. Nutr Res 2006;26:209-13. 19. Lu ZM, Goldenberg RL, Cliver SP, Cutter G, Blankson M. The relationship between maternal hematocrit and pregnancy outcome. Obstet Gynecol 1991;77:190-4. 20. Little MP, Brocard P, Elliott P, Steer PJ. Hemoglobin concentration in pregnancy and perinatal mortality: a Londonbased cohort study. Am J Obstet Gynecol 2005;193:220-6. 160