Hipertansif Tip 2 Diabetes Mellitus lu Hastalarda Tansiyon Regülasyonunun Yüksek Duyarlıklı C-Reaktif Protein (hs-crp) ile İlişkisi



Benzer belgeler
Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

ESANSİYEL HİPERTANSİYONLU HASTALARDA PLAZMA APELİN ve ADMA DÜZEYLERİ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor?

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

Tip 2 Diyabetli Hastalarda Metabolik Sendrom Prevalansı

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

Bir ARB Olarak Olmesartan. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

Diyabetik Hasta Takibi. Dr. Hasan Onat PHD Diyabet Çalışma Grubu İnece ASM, Kırklareli

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Oral Çinko Alımının Kan Basıncı ve Karbonhidrat Metabolizması Üzerindeki Etkisi

Yakınması: Efor sonrası nefes darlığı, sabahları şiddetli olan ense ağrısı, yorgunluk

Sivas İl Merkezinde Yaşlı Nüfusta Bazı Kronik Hastalıkların Prevalansı ve Risk Faktörleri

DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI:

Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Kronik Böbrek Hastalığında Retinol Bağlayıcı Protein-4 Düzeyindeki Artış Endotel Disfonksiyonun Yeni Bir Göstergesi mi?

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Prediyabet kavramı, tanı, sınıflandırma ve epidemiyolojisi. Okan BAKINER

Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi

MENOPOZ VE ANTİHİPERTANSİF TEDAVİ

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu.

KAN BASINCI KONTROLÜNÜ İYİLEŞTİRMENİN YOLLARI. Doç. Dr. Başol Canbakan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

Hastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir.

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Miraç Vural Keskinler

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR?

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi

Basın bülteni sanofi-aventis

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD, Bursa. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji AD, Bursa

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

Dr. Gökhan AKSAN Şişli Hamidiye Etfal E.A.H Kardiyoloji Kliniği 22/04/16

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

PREDİYABET EPİDEMİYOLOJİ VE TANISI. Prof. Dr. Engin GÜNEY

PURE Türkiye Sağlık Çalışması 3. Yıl Analiz sonuçları. PURE Türkiye

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

TND Böbrek Sağlığı Otobüsü

Kronik Böbrek Hastalığında Kolekalsiferol ün Etkisi

PCOS nun Uzun Dönem Sağlık Etkileri

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

YENİ DİYABET CHECK UP

14 Aralık 2012, Antalya

KORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması (PatenT) 2003 Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması (HinT) 2007 Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

Orta Yaşlı Primer Hipertansif Hastalarda Hedef Organ Hasarını Belirleyen Cystatin C değil, Ürik Asittir

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir

DİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

Cerrahi sonrası erken ve geç dönemde metabolik takip. Prof. Dr. İbrahim Şahin İnönü. Üniversitesi

2011 Yılında Neden Hala Hipertansif Hastaların Çoğu Hedef Kan Basıncı Değerinde Değil? Monoterapiyle Başarmak Mümkün Mü?

Oksidatif Stres ve İnflamasyon Belirteci Olan Monosit Sayısı/HDL Kolesterol Oranı (MHO) ile Diyabetik Nöropati İlişkisi: Kesitsel Tek Merkez Çalışması

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Mustafa Bozkurt *, Kadir Kayataş *, İsmet Uslu *, Senem Saraçoğlu **, Emel Zeybek Taştan **, Nail Erhan ***

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

Prediyabetik ve Tip 2 Diyabetik Kadınlarda Kardiyovasküler Risk: Gerçekten Erkeklerden Daha Yüksek Mi?

Demografik Özelliklerin Koroner Arter Hastalığına Etkisinin Analizi

DİYABETİK DİYALİZ HASTALARINDA GLİSEMİK DALGALANMA

SALTurk Çalışması. Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması. 22 Mayıs Antalya

Özgün Araştırma / Original Article. Özet. Abstract. DOI: /haseki.2022

RENAL TRANSPLANTLI HASTALARDA RENAL RESİSTİF İNDEKS DÜZEYİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

Diyabet Bakım Profili ile Metabolik Kontrol Değișkenleri Arasındaki İlișki The Relation Between Diabetes Care Profile and Metabolic Control Variables

Uzm.Dr., Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul, Türkiye

OBEZ VE OBEZ OLMAYAN HİPERTANSİF ÇOCUKLAR VE ADÖLESANLARDA ABPM PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

FİZİKSEL AKTİVİTE RİSKLER & YARARLAR. Prof.Dr.Gülfem ERSÖZ

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA REZİDÜEL RENAL FONKSİYON VE İNVAZİF OLMAYAN ATEROSKLEROZ BELİRTEÇLERİ İLİŞKİSİ

Transkript:

Araştırmalar / Researches DOI: 10.5350/SEMB.20140415024023 Hipertansif Tip 2 Diabetes Mellitus lu Hastalarda Tansiyon Regülasyonunun Yüksek Duyarlıklı C-Reaktif Protein (hs-crp) ile İlişkisi Melek Başer 1, Rahime Özgür 2, Osman Maviş 2, Ali Abbas Özdemir 2, Ali Özkeskin 3, Ömer Küçükdemirci 2, Tayfun Elibol 2 ÖZET: Hipertansif Tip 2 Diabetes Mellitus lu hastalarda tansiyon regülasyonunun yüksek duyarlıklı C-reaktif protein (hs-crp) ile ilişkisi Amaç: Diabet ve hipertansiyonun, değişik çalışmalarla hs-crp yi artırdığı saptanmıştır. Biz bu çalışmayla tip 2 diabetli hipertansif olgularda tansiyonu kontrol altında olan ve olmayan 2 grup arasında hs-crp düzeylerini karşılaştırmayı hedefledik. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza 2010 Mayıs-2010 Eylül tarihleri arasında diabet polikliniğimize başvuran 64 ü kadın, 65 i erkek olmak üzere toplam 129 olgu alındı. Çalışmaya alınan olguların, sosyodemografik özellikleri, detaylı öyküleri, antropometrik ölçümleri, fizik muayene bulguları, laboratuvar tetkikleri incelendi. CRP değerini etkileyen durumları olan olgular çalışma dışı tutuldu. Çalışmamızda anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edildi. Bulgular: Olguların %49.6 sı (n=64) kadın, %50.4 ü (n=65) erkek, yaş ortalaması 55.81±8.15 idi. Tansiyonu regüle olanlar 65 (%50.4), regüle olmayanlar 64(%49.6) kişiydi. Beden kitle indeksleri (kg/m 2 ) ortalaması 30.17±5.30 idi. Diabet sürelerinin ortalaması 6.69±4.57 yıl, hipertansiyon süreleri de ortalama 6.38±4.41 yıl idi. Tansiyonu regüle olan olguların beden kitle indeksi ortalamaları 29.81±5.44, regüle olmayanların ise 30.53±5.18 idi. Gruplarda cinsiyetler açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p>0.05). Laboratuar bulgularından hs-crp, HbA1c, total kolesterol, HDL, LDL, VLDL, trigliserid, TSH, açlık kan glukozu, tokluk kan glukozu, AST, ALT, proteinüri ve kreatinin ölçümlerinde tansiyonu regüle olan ve olmayanlar arasında anlamlı farklılık görülmedi (p>0.05). Sonuç: Tip 2 diabetes mellitus tanılı hipertansiyonu olan olgularda tansiyonu kontrol altına almanın hs-crp düzeyi açısından anlamlı farklılık oluşturmadığı saptanmıştır. Anahtar kelimeler: Hipertansiyon, diabetes mellitus, yüksek duyarlıklı C-reaktif protein ABSTRACT: The relationship of hs-crp with regulation of hypertension in patients who have both Type 2 diabetes mellitus and hypertension Objective: In different studies, it was determined that diabetes mellitus and hypertension can increase hs-crp levels. In this study, we aim to compare the levels of hs-crp between 2 groups with controlled or uncontrolled hypertension in patients who have both type 2 diabetes mellitus and hypertension. Material and Method: We enrolled 64 female and 65 male, total 129 patient, into the study who admitted to our diabetes polyclinic between 2010 May and 2010 September. Patient s sociodemographic properties, detailed histories, drug usage, anthropometric measures, physical examination findings and laboratuary results were investigated. Situations that affect CRP levels were excluded from the study. In this study, level of significance was considered to be p<0.05. Results: In the study, 49.6% (n=64) of patients were female, and 50.4% (n=65) were male. Those who have regulated blood pressure was 65 (50.4%) and who have not regulated blood pressure was 64 (49.6%) people. Mean body mass index was 30.17±5.30 kg/m 2. The mean duration of diabetes was 6.69±4.57 years, the mean duration of hypertension was 6.38±4.41 years. Those who have regulated hypertension, mean body mass index was 29.81±5.44, who have not regulated hypertension was 30.53±5.18. There was no statistically significant difference between the groups in terms of gender (p>0.05). There was no statistically significant difference between the groups in terms of HbA1c, total cholesterol, HDL- cholesterol, LDL- cholesterol, VLDL- cholesterol, triglyceride, TSH, fasting blood glucose, postprandial blood glucose, AST, ALT, proteinuria ve creatinine. Also, there was no statistically significant difference between the groups in terms of hs-crp. Conclucion: Patients with type 2 diabetes mellitus who have hypertension, it was determined that controlling the blood pressure did not constitute a significant difference in hs-crp levels. Key words: Hypertension, diabetes mellitus, high sensitivity C-reactive protein Ş.E.E.A.H. Tıp Bülteni 2014;48(3):182-7 1 Tarsus Devlet Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, Mersin-Türkiye 2 Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul-Türkiye 3 Sandıklı Devlet Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, Afyon-Türkiye Yazışma Adresi / Address reprint requests to: Melek Başer, Tarsus Devlet Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, Mersin-Türkiye E-posta / E-mail: drmelekbaser@yahoo.com Geliş tarihi / Date of receipt: 27 Ekim 2013 / October 27, 2013 Kabul tarihi / Date of acceptance: 15 Nisan 2014 / April 15, 2014 182 Şişli Etfal Hastanesi T p Bülteni, Cilt: 48, Say : 3, 2014 / The Medical Bulletin of Şişli Etfal Hospital, Volume: 48, Number 3, 2014

M. Başer, R. Özgür, O. Maviş, A. A. Özdemir, A. Özkeskin, Ö. Küçükdemirci, T. Elibol GİRİŞ Tip 2 diabetes mellitus (DM), insülinin mutlak veya göreceli eksikliği ya da insülin rezistansı ile oluşan çeşitli klinik ve biyokimyasal bulgularla seyreden, çok sayıda sistemi etkileyen karbonhidrat, yağ ve protein metabolizma bozukluklarıyla karakterize kronik bir metabolizma hastalığıdır (1-5). Hipertansiyon (HT) ise tüm dünyada önemli bir sağlık sorunudur. Diabetlilerde HT sıklığı diabetli olmayanlardan 1,5-2 kat yüksektir. Tip 1 diabette gelişen HT patogenezinden diabetik nefropati sorumludur. Tip 2 diabette ise HT patogenezi multifaktöryeldir. Günümüzde yapılan pek çok çalışma HT üzerinde inflamasyonun rolünün önemli bir parametre olduğunu göstermiştir. Çalışmamızda amacımız 2010 yılında diabet polikliniğine başvuran tip 2 diabetli hipertansif hastalarda tansiyonu kontrol altında olan ve olmayanlar arasında inflamasyonun belirteçlerinden biri olan hs-crp seviyeleri arasında fark olup olmadığını araştırmak, aynı zamanda metabolik ve biyokimyasal parametreler açısından karşılaştırmaktır. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışma Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi diabet polikliniğinden takipli, randomize şekilde seçilen tip 2 diabet tanılı hipertansif, 45-75 yaşları arasında olan 65 erkek, 64 kadın 129 hasta üzerinde, prospektif olarak rutin muayene ve tetkikler yapılarak gerçekleştirildi. Çalışmamızda tip 2 DM tanısı olan hipertansif hastalardan kan basıncı kontrollerinde hedefe ulaşan 65 hasta (33 erkek, 32 kadın) ve hedefe ulaşamayan 64 hasta (32 erkek, 32 kadın) yer aldı. Hastalar arasında cinsiyet ve yaş bakımından, HT ve Tip 2 DM süreleri açısından fark olmamasına dikkat edildi. Çalışmamız kan basıncı hedefine ulaşan ve ulaşmayan hastalar arasında hs-crp karşılaştırması olduğu için CRP değerini etkileyen hastalıkları olan olgular çalışma dışı tutuldu. Hs-CRP için alınan kan örnekleri 30 dakika içinde, +4 C de 2500 devirde 15 dakika santrifüj edildi ve 20 C de derin dondurucuda analiz tarihine dek saklandı. Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Biyokimya Laboratuvarında, en az 12 saatlik gece açlığı sonrası alınmış venöz kan örneklerinde enzimatik, kalorimetrik ve kemülüminesan immunoassay yöntemlerle Abbott Aeroset Otoanalizörde ve Immulite-1000 cihazında çalışılan biyokimyasal ve hormonal tetkik sonuçları alındı. İstatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007&PASS (Power Analysis and Sample Size) 2008 Statistical Software (Utah, USA) programı kullanıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metodların (ortalama, standart sapma, medyan, frekans) yanısıra parametrelerin gruplar arası karşılaştırmalarında Student t test kullanıldı. Normal dağılım göstermeyen parametrelerin gruplar arası karşılaştırmalarında Mann Whitney U test kullanıldı. Niteliksel verilerin karşılaştırılmasında ise Ki-Kare test kullanıldı. Sonuçlar %95 lik güven aralığında, anlamlılık p<0.05 düzeyinde değerlendirildi. BULGULAR Çalışma 2010 Mayıs-2010 Eylül tarihleri arasında Dahiliye Kliniğimizde, %49.6 sı (n=64) kadın, %50.4 ü (n=65) erkek olmak üzere toplam 129 olgu ile yapılmıştır. Olguların yaşları 42 ile 75 arasında değişmekte olup ortalama 55.81±8.15 yıldır. Gruplar tansiyonu regüle olan (n=65, %50.4) ve regüle olmayanlar (n=64, %49.6) olarak iki gruba ayrılmıştır. Tansiyonu regüle olmayanların yaş ortalaması regüle olanlara göre anlamlı şekilde yüksektir (p<0,01). Tansiyonu regüle olan olguların diyabet süreleri ortalaması 5.95±4.24, regüle olmayanların ise 7.45±4.81 dir. Gruplara göre olguların diyabet süreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05). HT süreleri ortalama 6.38±4.41 yıldır. Tansiyonu regüle olan grubun HT süreleri ortalaması 5.42±3.95, regüle olmayanların ise 7.36±4.66 dır. Tansiyonu regüle olmayan grubun HT süreleri, regüle olan gruptan anlamlı şekilde yüksektir (p<0.05). Olguların beden kitle indekslerinin ortalaması 30.7±5.30 kg/m 2 dir. Gruplara göre cinsiyet ve beden kitle indeksi ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05) (Tablo 1). Laboratuar bulgularından HbA1c, total kolesterol, HDL, LDL, VLDL, trigliserid, TSH, açlık kan glukozu, tokluk kan glukozu, AST, ALT, proteinüri ve kreatinin Şişli Etfal Hastanesi T p Bülteni, Cilt: 48, Say : 3, 2014 / The Medical Bulletin of Şişli Etfal Hospital, Volume: 48, Number 3, 2014 183

Hipertansif Tip 2 Diabetes Mellitus lu hastalarda tansiyon regülasyonunun yüksek duyarlıklı C-reaktif protein... Tablo 1: Gruplara Göre Tanımlayıcı Özelliklerin Değişimi TA Regüle Olan TA Regüle Olmayan (n=65) (n=64) +p Ort±SD Ort±SD Yaş (yıl) 53.63±7.92 57.83±7.93 0.005* BMI (kg/m 2 ) 29.81±5.44 30.53±5.18 0.448 Bel Çevresi (cm) 100.95±10.86 102.78±9.07 0.302 n (%) n (%) p Cinsiyet Kadın 32 (%49.2) 32 (%50.0) 0.930 Erkek 33 (%50.8) 32 (%50.0) +Student t Test, Ki-kare Test, **p<0.01 Tablo 2: Gruplara Göre Laboratuar Bulgularına İlişkin Değişimler TA Regüle Olan TA Regüle Olmayan (n=65) (n=64) + p Ort±SD Medyan Ort±SD Medyan HbA1c 7.73±1.87 7.30 8.21±1.89 7.70 0.145 Total Kolestrol 188.89±39.62 189 200.42±44.84 199 0.124 HDL 42.89±11.46 40.0 44.71±11.31 43.5 0.367 LDL 113.09±37.52 111 118.75±37.19 119 0.391 VLDL 34.78±15.86 33.0 37.39±18.03 32.5 0.385 Trigliserid 165.46±69.36 159 189.44±101.88 158 0.533 TSH 1.69±0.69 1.87 1.84±0.88 1.72 0.533 AKG 160.55±65.93 142 167.58±64.78 149 0.543 TKG 222.17±96.64 200 239.53±94.54 220 0.304 AST 21.38±7.36 20 23.39±8.06 21 0.142 ALT 23.74±11.72 20 25.50±15.36 21 0.465 Proteinüri 36.42±71.34 11.2 28.70±37.46 12.0 0.520 Kreatinin 0.79±0.20 0.76 0.80±0.15 0.76 0.654 + Student t Test, Mann Whitney U Test Tablo 3: HsCRP ölçümlerinin gruplara göre değerlendirmesi HsCRP Ort±SD Medyan p TA Regüle Olan 0.099±0.09 0.09 0.441 TA Regüle Olmayan 0.093±0.09 0.08 Mann Whitney U Test ölçümleri gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). Gruplara göre olgularda ek hastalık görülme durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p<0.05). Tansiyonu regüle olmayan grubun %57.8 inde (n=37) ek hastalık görülürken, tansiyonu regüle olan grubun %61.5 inde (n=40) ek hastalık görülmemektedir. Gruplara göre ailede diyabet görülme oranları ve ailede HT görülme oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05) (Tablo 2). Laboratuar bulgularından hs-crp düzeyleri tansiyonu regüle olan ve olmayan olgularda istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). Tansiyonu regüle olan grupta hs-crp ortalama 0.099±0.09, olmayan grupta ise 0.093±0.09 saptanmıştır (Tablo 3). Tansiyonu regüle olanlarda ve olmayanlarda; kullanılan oral antidiabetik ve antihipertansif ilaçların hs-crp ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yaratmadığı saptanmıştır (p>0.05). Tansiyonu regüle olanlarda; cinsiyetlere 184 Şişli Etfal Hastanesi T p Bülteni, Cilt: 48, Say : 3, 2014 / The Medical Bulletin of Şişli Etfal Hospital, Volume: 48, Number 3, 2014

M. Başer, R. Özgür, O. Maviş, A. A. Özdemir, A. Özkeskin, Ö. Küçükdemirci, T. Elibol göre hs-crp ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p<0.05). Kadınların hs-crp ortalaması erkeklere göre anlamlı şekilde yüksektir. TARTIŞMA Çeşitli çalışmalar inflamasyonun DM un ve aterosklerozun patogenezinde önemli bir rol oynadığına işaret etmektedir ve bu hastalıklar açısından devam eden süreçlerin izlenmesi için akut faz reaktanlarının kullanılması önerilmektedir. HT; dislipidemi, obezite, DM ve sigara gibi aterosklerozun majör risk faktörlerindendir. Ateroskleroz da koroner arter hastalığı ve inme açısından önemli bir risk faktörüdür. Keiko Tsunoda ve ark nın (6) yapmış olduğu bir çalışmada, diabetin varlığı ya da yokluğundan bağımsız olarak, hs-crp düzeyleri hipertansiyonu olan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek bulunmuştur. Bilinen risk faktörlerinin yanında akut koroner olayların riskini belirlemede, akut faz proteini olan CRP, kronik sistemik inflamasyonun bir göstergesi olarak risk faktörlerinin yanında yerini almıştır (7). Birçok prospektif çalışma CRP nin normal değerleri içerisindeki hafif artışın dahi, sağlıklı ve koroner kalp hastalığı saptanmış kadın ve erkeklerin gelecekteki inme, miyokard infarktüsü ve periferik arter hastalığı riskini sırası ile 2, 3 ve 4 kat artırdığını saptamıştır (8). Ancak CRP nin direkt bir rol mü oynadığı, yoksa sadece endotel hasarın bir göstergesi mi olduğu halen tartışmalıdır. CRP, duyarlılığı yüksek immünoassay ile ölçüldüğünde, total kolesterol/hdl oranı kadar güçlü bir aterosklerotik risk faktörüdür. CRP nin vücut ağırlığı, insülin direnci ve sistolik kan basıncı ile bağımsız olarak ilişkili olduğu bulunmuştur (9). Günümüzde HT kontrol oranları geçmiş yıllara göre daha iyi olsa da çoğu merkezde halen hedeflerin çok altındadır. Ülkemizdeki erişkin bireylerde kan basıncı (KB) kontrolünün tüm hipertansiflerde %8, KB yüksekliğinin farkında olan ve tedavi alanlarda ise %20 olarak bulunmuştur (10). Etkili KB kontrolü sağlanabilen hipertansiyonlu hastaların çoğunda 2 ya da daha çok sayıda antihipertansif ilaç kullanımına ihtiyaç duyulmaktadır (11). Ülkemizde 2003 yılında yapılan PatenT çalışmasında, yaşa ve cinsiyete göre düzeltilmiş HT prevalansı %31.8 bulunmuş ve kadınlarda erkeklerden daha yüksek saptanmıştır. HT u olanların sadece %40.7 sinin tanılarının farkında olduğu, sadece %31.1 inin farmakolojik tedavi aldığı ve sadece %8.1 inin KB nın kontrol altında olduğu saptanmıştır (12). Bu verilerden hareketle söylenebilir ki, HT Türkiye de görülme sıklığı yüksek, ancak yönetimi yetersiz bir hastalık olup; ülkemizde önlenmesi, erken tespiti ve tedavisine yönelik toplum temelli halk sağlığı stratejilerine ivedi ihtiyaç doğurmaktadır. Son yıllarda deneysel ve insan çalışmaları; HT ile sistemik inflamasyon ve endotel disfonksiyonu arasında ilişki olduğunu göstermiştir. Ayrıca inflamasyonun belirteci olan hs-crp in ateroskleroz gelişiminde direkt rolü olabileceği de ileri sürülmüştür. Yakın zamana kadar sadece interlökin uyarısıyla ve yalnızca karaciğerde yapıldığı sanılmakta iken, son yapılan çalışmalarda koroner arter düz kas hücrelerinde ve hastalıklı periferik damarlarda da CRP sentezinin yapıldığı ortaya konulmuştur. Aterosklerotik damarlardaki CRP mrna düzeyleri, karaciğerdeki ve sağlıklı damarlardaki düzeylerine oranla 7-10 kat fazla bulunmuştur. Gomes ve ark. (13) 41 tip 1 diabetik hasta üzerinde yaptıkları çalışmalarında mikro ve makrovasküler hastalığın mevcudiyetinde glisemik kontrolden bağımsız olarak akut faz proteinlerinin artmış olduğunu tespit etmişlerdir. Lima ve ark. (14) yaptıkları bir çalışmada hipertansif tip 2 DM li ve hipertansif olmayan tip 2 DM li olgular arasındaki hs-crp düzeyini karşılaştırmış ve çalışmaya 13 normotansif diyabetik, 17 hipertansif, 34 hipertansif diyabetik, 25 normal olgu olmak üzere toplam 89 olgu dahil edilmiştir. Hs-CRP düzeyi hipertansif diyabetik olgularda diğerlerine göre daha yüksek tespit edilmiş ve iki hastalığın bir arada bulunmasının inflamasyonu daha da artırdığı tespit edilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda kardiovasküler hastalığın majör risk faktörlerinden olan diyabet ve hipertansiyonun; kardiovasküler hastalık gelişmesinde sinerjik katkıda bulunduğu kanısına varılmıştır. NHANES çalışması (15) verilerinin ek analizi, hs-crp değerlerinin diabet ile de ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Ortalama hs-crp değeri diabet Şişli Etfal Hastanesi T p Bülteni, Cilt: 48, Say : 3, 2014 / The Medical Bulletin of Şişli Etfal Hospital, Volume: 48, Number 3, 2014 185

Hipertansif Tip 2 Diabetes Mellitus lu hastalarda tansiyon regülasyonunun yüksek duyarlıklı C-reaktif protein... tanısı olmayanlarda 2.8 mg/l, bozulmuş glukoz toleransı olanlarda 3.2 mg/l, yeni tanılı diyabetiklerde 4.6 mg/l ve bilinen diyabeti olanlarda 4.2 mg/l bulunmuştur. Çalışmamızda tansiyonu regüle olan diabetli grupta hs-crp ortalama 0.09 mg/l, olmayan grupta ise ortalama 0.09 mg/l olarak bulunmuştur. Diabet, metabolik olduğu kadar vasküler bir hastalıktır (16). Adult Treatment Panel III (ATPIII: Erişkin Tedavi Paneli III) diabetin riskini ateroskleroza eş olarak değerlendirmektedir. Diabette hiperglisemi ve hiperinsülinemi yanında dislipidemi, hipertansiyon gibi ilave metabolik bozukluklar aterosklerotik hastalığa katkıda bulunur ve birden fazla risk faktörünün bulunması, riski eksponansiyel olarak artırmaktadır (16). Diabetes mellitusun ateroskleroz gelişimini uyardığı ve gelişmekte olan aterosklerozu hızlandırdığı bilinmektedir (17). Başlı başına birer major kardiyovasküler risk faktörü olan diabet ve hipertansiyonun, geleceğin kardiyovasküler risk göstergesi olarak öngörülen hs-crp yi attırdığı çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. Ancak bizim çalışmamızda, çalışmaya alınan hastaların hs-crp değerleri beklenildiği kadar yüksek saptanmadı. Ancak her iki grubun da hs-crp düzeyleri birbirine yakındı. Bu durum çok çeşitli etkenlere bağlı olarak karşımıza çıkmış olabilir. Hastaların hepsinin antihipertansif ve antidiabetik ilaçlarla tedavi altında olmasından, hasta sayısının yeteri kadar yüksek olmamasından, tansiyonun regüle edilmesinin altta yatan aterosklerozu ve endotel hasarını yok etmemesinden ve süreci etkilememesinden kaynaklanıyor olabilir. SONUÇ Sonuç olarak çalışmamızda ele aldığımız diabetik ve aynı zamanda hipertansif hastalarda, hipertansiyonun antihipertansif ilaçlarla regüle edilmesinin ve seçilmiş olan farklı gruplardaki antihipertansif ilaçların hs-crp açısından anlamlı bir fark yaratmadığı, tansiyonu regüle edilemeyen grubun daha yaşlı ve ek hastalığı olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak tansiyonu regüle olanlarda; cinsiyetlere göre hs-crp ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p<0.05). Kadınların hs-crp ortalaması erkeklere göre anlamlı şekilde yüksektir. Tansiyonu kontrol altında tutmanın, inflamasyonun bir göstergesi olan hs-crp yi ne yönde etkilediğinin gösterilebilmesi için daha geniş ölçekli çalışmalara ihtiyaç vardır. KAYNAKLAR 1. Powers AC. Diabetes Mellitus. In: Braunwald E, Fauci AS, Kasper DL, Hauser SL, Longo DL, Jameson JL(eds). Harrison s Principles of Internal Medicine, 15 th edition. Philadelphia: Mc Graw Hill Compan;y 2001. p. 2109-38. 2. İmamoğlu S. Diabetes Mellitus. Dolar E (editör). İç Hastalıkları. İstanbul: Nobel&Günes Tıp Kitabevi; 2000. P. 692-719. 3. Altuntas Y. Diabetes Mellitus un Tanımı, Tanısı ve Sınıflanması, Her Yönüyle Diabetes Mellitus. Yenigün M, Altuntas Y (editör). İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri; 2001. P. 51-62. 4. Gill G, Pickup J, Williams G. Difficult Diabetes. 2001, 1 st edition. Çev: Uslan İ, Diyabet ve Zorlukları, And Yayıncılık; 2002. P. 3-19. 5. Hernandez-Hernandez R, Armas-Padilla MC, Velasco M, Carvajal AR, de Hernandez MJA, Guerrero-Pajuelo J, et al. Effects of amlodipin and enalapril on platelet function in patients with mild to moderate hypertension. Int J Clin Pharmacol Ther.1999; 37: 323-31. 6. Tsunoda K, Arita K, Yukawa M, Ueyama M, Furuta M, Nakagawa T, et al. Retinopathy and hypertension affect serum highsensitivity C-reactive protein levels in Type 2 diabetic patients. J Diabetes Complications 2005; 19: 123-7. 7. Lemieux I, Pascot A, Prud homme D, et al. Elevated C-reactive protein. Another component of the atherothrombotic profile of abdominal obesity. Arterioscler Thromb Vasc Biol 2001; 21: 961-7. 8. Ridker PM, Hennekens CH, Buring JE, Rifai N. C-reactive protein and other markers of inflammation in the prediction of cardiovascular disease in women. N Eng J Med 2000; 342: 836-43. 9. Rifai N, Tracy RP, Ridker PM. Clinical efficacy of an automated high-sensitivity C-reactive protein assay. Clin Chem 1999; 45: 2136-41. 10. Kearney PM, Whelton M, Reynolds K, Whelton PK, He J. Worldwide prevalence of hypertension: a systematic review. J Hypertens 2004; 22: 11-9. 11. Chobanian AV, Bakris GL, Black HR, et al. The seventh report of the Joint National Committee on Prevention, Detection, Evaluation, and Treatment of High Blood Pressure: the JNC 7 report. JAMA 2003; 289: 2560-72. 12. Altun B, Arıcı M, Nergizoğlu G, Derici U, Karatan O, Turgan Ç, et al. The Turkish Society of Hypertension and Renal Diseases. Prevalence, awareness, treatment and control of hypertension in Turkey (the PatenT study) in 2003. J Hypertens 2005; 23: 1817-23. 13. Gomes MB, Piccirillo LJ, Noguiera VG, Matos HJ; Acute-phase proteins among patients with type 1 diabetes. Diabetes Metab. 2003; 29(4 Pt 1): 405-11. 14. Lima LM, Carvalho MG, Soares AL, Sabino Ade P, Fernandes AP, Novelli BA, SousaMO. High-sensitivity C-reactive protein in subjects with type 2 diabetes mellitus and/or high blood pressure. Arq Bras Endocrinol Metabol 2007; 51: 956-60. 186 Şişli Etfal Hastanesi T p Bülteni, Cilt: 48, Say : 3, 2014 / The Medical Bulletin of Şişli Etfal Hospital, Volume: 48, Number 3, 2014

M. Başer, R. Özgür, O. Maviş, A. A. Özdemir, A. Özkeskin, Ö. Küçükdemirci, T. Elibol 15. Ford ES. Body mass index, diabetes, and C-reactive protein among US adults Diabetes Care 1999; 22: 1971-7. 16. Beckman JA, Creager MA, Libby P. Diabetes and atherosclerosis epidemiology, pathology and management. JAMA 2002; 287: 2570-81. 17. Yenigün M. Kardiyovasküler Diyabet. Her Yönüyle Diabetes Mellitus. Nobel Tıp Kitabevleri 200. P. 639-97. Şişli Etfal Hastanesi T p Bülteni, Cilt: 48, Say : 3, 2014 / The Medical Bulletin of Şişli Etfal Hospital, Volume: 48, Number 3, 2014 187