Tüketici temkinli, kemer sýkýyor. Sanal kriz, sonunda cüzdanýmýza da

Transkript

1 Dünyaca ünlü Mimar Þefik Birkiye Binfikir yazarlarý arasýnda Felsefe ile ilgisini felsefe benim yaþamýmda tamamen kiþisel bir hobi, beyin sporu, düþünmeye olan merak þeklinde açýklayan Þefik Birkiye yi Ekim ayý sayýmýzda ayrýntýlý bir þekilde tanýtmýþtýk. Ýnsan ve çevre odaklý mimarinin Belçika da yaþayan dünyaca ünlü temsilcisi Birkiye, güncel felsefe yazýlarý ile Binfikir'i renklendirecek. Birkiye Güncel Yaklaþým köþesinde yaþamýn içinden güncel konu ve sorunlarý ele alacak. 10 da 5. sayfaya connecting the world Okuyun, bir fikir edinin Sayý 33 - Kasým 2008 Binfikir 4. yýla girdi Belçika da halen yaþamýný sürdüren en eski ve uzun soluklu aylýk yayýn organý olan gazetmiz Binfikir 3. yýlýný kutladý te Tüketici temkinli, kemer sýkýyor Dünya piyasalarýnda yaþanan ve Belçika yý da etkileyen mali kriz sonucu vatandaþýn alýþveriþte temkinli davranýp kemer sýktýðý belirlendi Sanal kriz, sonunda cüzdanýmýza da girdi. Günlük konuþmalarýn vazgeçilmez konusu olan kriz, hayatýmýzýn her aþamasýnda karþýmýza çýkýyor. Bankalar ve sonrasýnda diðer þirketleri de sarmalayan tehlike nedeniyle iþten çýkarma ve þirket iflasý haberleri günlük yaþamýmýzýn ayrýlmaz parçasý oldu. De Morgen, Het Laatste Nieuws, Le Soir ve Sud Presse gazetesi okuru arasýnda Ekim ayý sonu ve Kasým ayý baþýnda tüketim eðilimleri ve tüketici güveni konusunda yapýlan bir araþtýrmada, Belçikalýlarýn yüzde 80 inin önümüzdeki aylarda kemer sýkmayý planladýðý ortaya çýktý. Tüketiciler özellikle giysi, restoran, tatil, kitap, CD ve DVD alýmýnda tasarrufa giderken, yiyecek, oyuncak, gazete ve okul harcamalarýnda biraz daha bonkör davranýyorlar. Baþka bir araþtýrmada ise Belçikalýlarýn bu yýl Ekim-Mart döneminde geçen yýla oranla yüzde 10 daha az kýþ tatiline gideceði belirlendi. Halen 150 bin Belçikalý gýda yardýmýndan yararlanýyor. Gýda bankasý rakamlarýna göre son 10 yýlda gýda yardýmý isteyenlerin sayýsý yüzde 35 arttý yýlý ile karþýlaþtýrýldýðýnda ise yüzde 132 artýþ gözlendi. Diðer taraftan mali kriz þampanya, ciðer pate ve havyar gibi ürünlerin satýþýný etkilememiþe benziyor. Üstelik bazý üreticilerin satýþlarýnda az da olsa bir artýþ gözlendi. Zenginin krizi fakirin sadece çenesini yormuyor, bazen de aç býrakýyor. 7 de Belçika nýn göbeðindeki küçük Türkiyeler. Bizim Sokaklar yazý dizimizde bu kez Anvers teki Brederodestraat ý tanýttýk. 8 de Köþe yazarlarýmýz Serpil Aygün 3 Erdinç Utku 6 Leyla Ertorun 7 Þefik Birkiye 10 Mustafa Kör 11 Cüneyt Tamoðullarý 14 Mehmet Aydoðdu 15 Haydar Abi 18 Nihat Dursun 19 M. Kemal Doðan 19 Sinem 20 Adnan Yýldýz 22 Erdem Resne 23 Faký Edeer 23 Karikatür Okulu neþeli baþladý 16 Kasým Pazar sabahý ilk dersine baþlayan Binfikir Karikatür Okulu na ilgi yoðundu. Namur Türk Kültür Haftasý 4 te Namur Türk Kültür Haftasý baþladý. Türk kültürünü geniþ bir yelpazede Belçikalýlara ve diðer yabancý kökenlilere tanýtmak amacýyla düzenlenen haftanýn programýnda herkese hitap eden etkinlikler yeralýyor. 15 te Anvers Kitap Fuarý nda karikatürist Gürcan Gürsel e yoðun ilgi Brüksel de yaþamýný sürdüren bir zamanlarýn efsanevi Gýrgýr Mizah dergisi kapaklarýný çizen karikatürist Gürcan Gürsel, Anvers Kitap Fuarý nda hayranlarýyla buluþtu. Gürsel, Binfikir gazetesinin ilk sayfasýnda gündeme damgasýný vuran karikatürleri ile Belçikalý Türkler arasýnda da ilgi ile izleniyor. Gürsel dünyanýn saygýn kitap fuarlarý ve çizgi roman festivallerinde aranýlan isimlerden. 7 de Yabancý kökenlilerin çocuklarý da iþ bulmakta zorlanýyor

2 KAYNAKKREDİ YEKİRACIOLARAKGİRİN EVSAHİBİOLARAKÇIKIN KAYNAKKREDİ KREDİ-BANKACILIK-SİGORTA HİZMETİAYAĞINIZAGETİRDİK GENT!ŞUBEMİZAÇILDI Gentşubesi: Dendermondsesteenweg Sint-Amandsberg Tel:09/ Fax:09/ GSM: !! İşsizlik,emeklilikvehastalık sigortasındakalanevsahiplerine krediimkanı Mevcutkredilerinizitekkredide toplayıpyükünüzühafifletiyoruz Türkiye denevveyaarsaalmak isteyenlerekredikolaylığı!! Uygunfaizoranlarıile tamirat vearabakredileri ŞenolAbız(GSM):0476/ RahmiyeKutlu(GSM):0476/ Merkez:RueMarie-Christine, Brüksel(Laken) Tel:02/ Faks:02/ GSM : C.B.F.A48665

3 Kasým 2008 GÜNDEM Bettina Geysen istifa etti 3 Ev kredisi faizleri düþtü Ev kredisi fazleri düþüyor. KBC bankasý 12 Kasým Çarþamba gününden itibaren faiz oraný her yýl ayarlamalý 20 yýllýk ev kredisi faizini yüzde 6,37 den yüzde 6,10 a düþüreceðini açýkladý. Sadýk müþteriler için bu oran yüzde 5,60 a kadar düþebilecek. Ev kredilerinin düþürülmesi sürpriz olmadý. Perþembe günü KBC tasarruf hesaplarýnda uyguladýðý temel faizi yüzde 4 ten yüzde 3 e indirmiþti. Diðer bankalarýn da KBC örneðini izlemesi ve ev kredi fazilerini düþürmesi bekleniyor. Unutulan nesil... Görev yaptýðý dönemde Flaman devlet televizyonu VRT de sahte belgelerle maliyet bildirmekle suçlanan Bettina Geysen Flaman Ýlericileri Partisi VlaamseProgressieven (Vl.Pro) baþkanlýðýndan istifa etti. Geysen "Rakiplerin istediði gibi liberal solun yükseliþini ipotek almak istemiyorum. Suçlamalar doðru olduðu için deðil, ancak bu hiçbir þekilde partimi etkilemesin diye bu kararý aldým dedi. 19 Kasým Çarþamba akþamý parti yönetiminin konuyu görüþmesini beklemeden istifa kararý alan Geysen parti yönetimindeki görevini sürdürecek. Tüzük gereðince yeni baþkan belirleninceye kadar baþkan yardýmcýsý Nelly Maes, Geysen in sorumluluklarýný devraldý. Sayýþtay ýn, VRT nin yöneticileri Tony Mary, Aimé Van Hecke ve Bettina Geysen in masraflarýndaki aþýrý otel ve lokanta giderlerini sorgulamasý basýna sýzmýþtý. Hastaneler hasta ediyor Hastanede kalan hastalarýn yüzde 6 sýnýn hastanede kaldýðý sýrada enfeksiyon kaptýðý ortaya çýktý. Federal Saðlýk Bilgi Merkezi (KCE) verilerine göre her yýl 100 binden fazla kiþiye hastanede enfeksiyon bulaþýyor. Özellikle idrar yollarý, solunum yollarý ve yara berelerdeki enfeksiyonlar ilk sýralarda yer alýyor. Yoðun bakým ve kadýn doðum bölümleri hastanelerin en riskli yerleri olarak ortaya çýkýyor. Enfeksiyonlar nedeniyle hastalar öngörülenden daha uzun süre hastanede kalmak zorunda kalýyor hatta bazý durumlarda yaþamlarýný yitiriyorlar. Rakamlarýn komþu ülkelerle yaklaþýk ayný olduðunu vurgulayan Federal Saðlýk Bilgi Merkezi (KCE) hastanelerde temizliðe daha fazla dikkat edilmesini istedi. FOTO ÝLE FOTO: Bram Monster serpilaygun@binfikir.be Yeni Belçikalýlar ne kadar Belçikalý? Devlet Reformlarý konusu bu ülkenin önemli sorunlarýndan biri. Belçika nýn içerde Hükümet krizine dýþarda ise prestij sarsýlmasýna neden olan bu çetrefilli konu, Belçika da yaþayan yabancý kökenli Belçikalýlarý, diðer bir ifade ile Yeni Belçikalýlarý ne kadar ilgilendiriyordu? Avrupalý Türk Demokratlar Birliði Brüksel Þubesi yöneticileri, çok ilgilendirdiði kanatindeydiler ve Yeni Belçikalýlarýn konuya yaklaþýmlarýný vermek, seslerini duyurmak amacýyla Federal Parlamento binasýnda bir açýk oturum düzenlediler. Ýki bölümden oluþan toplantýnýn ilk bölümünde Anvers Üniversitesi (UA) Politologlarýndan Dave Sinardet ve Brüksel Serbest Ünivesitesi (ULB) Politologlarýndan Régis Dandoy un sunduðu Belçika nýn Üniter Devlet ten Federal Devlet e geçiþ süreci ve istatistiksel bilgiler son derece ilginçti. Belçikalý vatandaþýn hiçbir þekilde devlet reformu istememesine raðmen Flaman siyasi partilerinin sürekli bir reform talebi olduðu ortaya çýktý örneðin. Hatta Frankofon siyasi partilerinin bu konudaki statükocu tavýrlarýnýn tarihten geldiði bilgisine ulaþtýk. Toplantýnýn asýl ilginç tarafý ise ikinci bölümde konuþmacý olarak bulunan Türk, Faslý, Latin Amerikalý ve siyahi toplumlardan olmak üzere 8 farklý dernek temsilcinin Yeni Belçikalýlar olarak UETD tarafýndan duyurulmaya çalýþýlan sesiydi. Yeni Belçikalýlar devlet reformlarý ile ancak ve ancak ayrýmcýlýk, eþitsizlik, eþit haklar gibi yabancýlarý etkileyebilecek konularda yaratacaðý olumlu ya da olumsuz etkiler söz konusu olduðunda ilgileniyorlardý. Kendi derneklerinde dernek üyeleri ile devlet reformlarýný hiç tartýþmamýþ olan bu grup bana göre yaman bir çeliþki içindeydi. Belçika da yaþayan yabancý kökenli Belçikalýlar olarak hem her fýrsatta ben de bu ülkenin vatandaþýyým, benim görüþlerim de bir Belçikalý kadar önemli diyeceksin, ama ülkeyi aylarca sarsan bir konuyla sadece yabancý olarak seni etkileyen boyutu ile ilgileneceksin. Yani hem bu ülkeye aitim deyip, hem de bu ülkenin en önemli konularýný tartýþmaya gelince ben yabancýyým, beni yabancý olarak ne kadar etkiler ona bakarým diyeceksin. Bence burada bir yanlýþ var. Evet, kabul ediyorum; yabancý kökenliler olarak bir Belçikalý dan farklý sorunlar yaþýyoruz ve herhangi bir siyasi, ekonomik, toplumsal olay bizi yabancý olduðumuzdan dolayý farklý etkiliyor. Ancak bizler kendimizi sürekli yabancý olarak sunar, ülke gündemine yabancý oluþumuzla yaklaþýrsak, herkesin gözünde, her yerde ve her zaman yabancý kalýrýz. Tabii biz kendimizi yabancýlýktan kurtardýðýmýzda, buranýn yerli halký da hemen bizi yabancýlýktan kurtarmayacak. Yine önyargýlar devam edecek, yine ama onlar farklý kültürden gibi yaklaþýmlar devam edecek ama en azýndan uzun süreli bir sosyolojik deðiþime biz þimdiden baþlamýþ olacaðýz. Yabancýlýðýmýzý giderek yok edecek bir sosyolojik deðiþime.

4 4 GÜNDEM Binfikir Karikatür Okulu neþeli baþladý Binfikir Karikatür Okulu 16 Kasým Pazar günü derslerine baþladý. Okula gösterilen ilgi organizatörleri sevindirdi. Kasým 2008 Binfikir Gazetesi ve Sitesi Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün karikatür okuluna 15 öðrencinin kayýt yaptýrdýðýný ve ilk derse mazeretliler dýþýndaki 9 öðrencinin katýldýðýný bu sayýnýn daha da artmasýný beklediðini söyledi. Aygün, Brüksel de baþlattýðýmýz tiyatro çalýþmasýna gösterilen ilgi bizi cesaretlendirmiþti. Ancak karikatür gibi çok daha sýnýrlý bir gruba hitap eden bir alanda ilgilenen öðrenci bulmak çok daha zordu. Binfikir ekibi olarak tiyatro okulu ve karikatür okulu gibi farklý çalýþmalarla tüm toplumu kucaklamanýn mutluluðunu yaþýyoruz dedi. Ýlk ders gününün neþeli bir ortamda geçtiðini belirten Aygün minik yeteneklerin karikatürlerini websitemiz ve gazetemizde de deðerlendireceðiz. Aralarýnda gelecekte gazetemize çizer olabilecek yeteneklerin de bulunduðuna inanýyorum þeklinde konuþtu. ilk DERS ÝSMAÝL DOÐAN DAN Binfikir Karikatür Okulu'nda karikatür deslerini Brüksel'de yaþamýný sürdüren çizer Ýsmail Doðan veriyor. Doðan ilk ders günü ile ilgili olarak yaptýðý deðerlendirmede Bildiðim kadarýyla Brüksel de Türkler ilk kez bir karikatür okuluna gidiyor. Bu küçümsenemeyecek bir geliþme. Benim için heyecan verici bir gündü. Umduðumdan çok daha verimli geçti. Öðrencilerde belirli bir kapasite gördüm. Bunu geliþtirmek lazým. Ýlk izlenimim çok olumlu. Hatta öðrencilerden birkaçý çok yetenekli. Zamanla bunlarý yetiþtirmek lazým. Pazar sabahý olmasýna raðmen sabah de anne-babalarýn çocuklarýn ellerinden tutup yaðmurçamur demeden karikatür okuluna getirmesi karþýsýnda oldukça duygulandým. Gösterilen ilgi karikatür ve mizah adýna sevindirici dedi. EKÝP ZENGÝN Pazar günleri saatleri arasýnda Rue des Palais 44, 1030 Bruxelles adresinde Sanat Köþesi Derneði ile iþbirliði içinde düzenlenen Binfikir Karikatür Okulu nda Karikatürist Gürcan Gürsel çizgi roman, Ressam Mehmet Aydoðdu desen ve Mizah Yazarý Erdinç Utku espri bulma konularýnda konuk konuþmacý olacak. Öðrencilerin çizdiði karikatürlerden beðenilenler Binfikir site ve gazetesinde yayýnlanacak. Haziran ayýnda ise Binfikir Okulu'nda dersleri izleyen öðrencilerin yapýtlarý ortak bir etkinlikte sergilenecek. Karikatür Okulu'na kayýt olmak isteyenlerin info@binfikir.be adresi veya nolu telefondan bilgi alabilecekleri ve 7 Aralýk Pazar akþamýna kadar kayýt yaptýrabilecekleri bildirildi. TÖSED Brüksel Hükümeti Baþbakaný Picqué'yi aðýrladý Baþarýlý geçen Cumhuriyet resitalinden sonra Türk Ýþadamlarý Derneði TÖ- SED Avenue Louise üzerinde bulunan Hôtel Bristol da yemekli bir toplantý düzenledi. Onur konuðu Brüksel Hükümeti Baþbakaný Charles Picqué olan toplantýda Picqué "Türkiye-Avrupa Birliði üyelik sürecinin deðerlendirilmesi ve Türkiye-Brüksel Bölge Hükümeti iliþkileri" konusunda bir konuþma yaptý ve TÖSED üyelerinin sorularýný yanýtladý. Toplantýya Brüksel Bölge Hükümeti Devlet Bakaný Emir Kýr, Eski Senatör ve Gent Belediye Baþkan Yardýmcýsý Fatma Pehlivan ve TÖSED üyeleri katýldý. TÖSED Baþkaný Vakur Daðdeviren bir konuþma yaparak etkinlikleri hakkýnda bilgi verdi ve her alanda Türkiye Belçika iliþkilerinin geliþtirilmesine katkýda bulunduklarýný ifade etti. Onur konuðu Brüksel Hükümeti Baþbakaný Charles Picqué Brüksel in çokkültürlü bir AB baþkenti olarak önemini vurguladý ve Türkiye nin AB üyesi olmasýndan yana olduðunu bir kez daha anýmsattý. Atatürk ü ve Türkleri yeterince tanýdýðýný ifade eden Picqué Belçika-Türkiye iliþkilerinin daha da geliþeceðini belirtti. Beringen de engelliler yararýna sanat müzigi Taþkýn Demirsoy yönetimimdeki Anvers Türk Sanat Müziði Grubu 6 Aralýk Cumartesi günü Beringen'de bir konser veriyor. Doðuþ Engellilerle Dayanýþma ve Yardýmlaþma Derneði nin engelliler yararýna düzenlediði konserle ilgili ayrýntýlý bilginin veya nolu telefonlardan alýnabileceði bildirildi. Doðuþ önceki yýllarda yine ayný grupla engelliler yararýna benzeri bir konser düzenlemiþti.

5 TÜM DÜNYA İLE SON DERECE DÜŞÜK FİYATLARA TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPIN TÜRKİYE İÇİN TELEFON GÖRÜŞMELERİ BELÇİKA İÇİ TELEFON GÖRÜŞMELERİ DAKİKASI 0,17 * İTİBAREN BE DAKİKASI 0,20 * İTİBAREN YURT İÇİ VE YURT DIŞI SMS GÖNDERME ÜCRETİ DAİMA 0,13 * *TARİFELER 1 EYLÜL 2008 İTİBARİYLE GEÇERLİDİR BAĞLANTI ÜCRETİ ARAMA BAŞINA 7 EURO SENTTİR BÜTÜN ÜCRETLERE BTW/TVA DAHİLDİR TARİFELERİN TAM LİSTESİNİ GÖRMEK İÇİN ADRESİNİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ PARANIZI İLE GÖNDERİN ÜCRETSİZ ORTEL MOBİLE SİMKARTI YA DA KONTÖRÜ KAZANIN BE ORTEL MOBILE PREPAID SIMKAART ORTEL MOBILE CARTE SIM PREPAYEE 2,50 ORTEL MOBILE HERLAADKAART CARTE DE RECHARGE ORTEL MOBILE 1 EYLÜL ARALIK

6 6 Bazý þarkýlar kentlerle, kentler de þarkýlarla özdeþleþmiþtir. Örneðin Brüksel birçok þarkýya konu olmuþtur ama Brüksel denince aklýmýza hemen Jacques Brel ve þarkýsý Bruxelles geliyor. C`était au temps où Bruxelles rêvait/c`était au temps du cinéma muet/c`était au temps où Bruxelles chantait/c`était au temps où Bruxelles bruxellait (Brüksel in hayal kurduðu zamanlardý/sessiz film zamanlarýydý/brüksel in þarký söylediði zamanlardý/brüksel in Brüksel olduðu zamanlardý.) Türklerin yoðun olarak yaþadýðý Schaerbeek semtinde doðan þarkýcý, þair, müzisyen, aktör ve yönetmen Brel, Brükselli Türklerin hemþerisi oluyor aslýnda yýllarý arasýnda Brüksel i kasýp kavuran inþaat çýlgýnlýðý öncesini anlatýyor þarký. Klasik binalarýn modern cam ve beton yýðýnlarýna dönüþtüðü yýllarýn öncesini. Brüksel in hayallerini artýk modern ve uluslararasý olmak hýrsýna kaptýrdýðý yýllardan öncesini. Sanki güzelim kentleri müteahhitlik mezarlýklarýna çevirenler, sadece doðanýn deðil þarkýlarýn, türkülerin ve insanlýðýn da ruhuna tecavüz ediyorlar gibi geliyor bana! Ben Brel in þarkýsýndaki Brüksel i yeðlerdim ama þimdiki Brüksel den de pek þikâyetçi deðilim doðrusu. Doðal güzelliklerine modern makyajlar yapýlmýþ, kurtlar sofrasýndaki güzel ve çaresiz kent uluslararasý kurumlara peþkeþ çekilmiþ olsa bile! Brüksel eski þarkýlarý söylemiyor, baþka telden çalýyor artýk. Brel zamanýnda Des Bouchers Sokaðý ndaki La Rose Noire, Galerie de Princes deki Blue Note, Saint-Esprit Sokaðý ndaki Le Coup de Lune ve Saint-Gery Meydaný ndaki Lion d Or da þarký söylenirdi. Bu gece kulüplerinin hepsi tarihe gömüldü. Brüksel in meydanlarýnda Bruxelles GÜNDEM erdincutku@binfikir.be Brel in þarkýsýndaki Brüksel Kasým 2008 þarkýsýnda bahsedilen geniþ etekli, elinde þemsiyesi olan bayanlar ve silindir þapkalý baylar yok, ama yine de Brüksel hâlâ büyüleyici bir þehir. Çok renkli, zarif, gösteriþli, büyüleyici, dans eden, özgür ve baðýmsýz... Zaten Brüksel, Brel in þarkýsýndan esinlenilerek büyüleyici kent olarak sunuluyor tanýtýmlarda. Brüksel kýpýr kýpýr, sürekli hareket halinde. Günün her anýnda Brüksel de bir þey bulmak mümkün; tiyatro, film, müzik, lokantalar... Tabii ekonomi de iþliyor. Bürolar, çalýþan insanlar, yayalar, trafik, kent kalabalýðý ve stres de hayata dahil. Brüksel de dünya ile karþýlaþýrsýnýz sloganý doðru söylüyor aslýnda. Brüksel yüzlerce ayrý ülke, kültür ve topluluktan insanlarla büyülüyor. Ancak Brouckère Meydaný nda Brel in þarkýsýndaki atlý tramlarý görmeniz mümkün deðil. Geniþ tel çemberli etek giyen ve elinde þemsiyesi olan kadýn da yok. Silindir þapkalý adama da rastlayamýyoruz. Fransýz þansonlarýnýn kralý Jacques Brel, kýzarmýþ patates, bira, çikolata, wafel, çizgi romanlar ve çok dillilik kadar Belçikalý. Flamanlarla Valonlarýn birbirinden ayrýlmak için doðru zamaný kolladýðý Belçika nýn, belki de bu günlerde Brel in zamanýnda söylediklerine kulak vermesi lazým: Ben kral olsam, ayný askerlik gibi 6 aylýðýna tüm Flamanlarý Valon Bölgesi ne, tüm Valonlarý da Flaman Bölgesi ne gönderirdim. Orada bir aile ile birlikte yaþarken tüm etnik ve dil sorunlarýný kolayca çözerler. Çünkü herkesin diþi ayný þekilde aðrýyor, herkes annesini seviyor, herkes ýspanak seviyor ya da nefret ediyor. Ýþte bunlar gerçekten önemli olan þeyler. Flamanlarla Valonlardan biri diðerini terk ederse söyleyecekleri þarký da hazýr. Hem de Brel den: ne me quitte pas (Beni Terk Etme!) Ombudsman dan Göç Bakaný na eleþtiri Sahte birlikte yaþamaya ceza Sýðýnmacýlara yardým eden 3 kuruluþun þikayeti üzerine Sýðýnma ve Göç Bakaný Annemie Turtelboom (Open VLD) açlýk grevlerindeki tutumu ve sýðýnma ve göç genelgesini geciktimesi nedeniyle Federal Ombudsman tarafýndan topa tutuldu. Açlýk grevi yapan kaçaklarýn bir kýsmýna 3 ay, diðerlerine 9 ay oturum verilmesi eleþtirildi. Sýðýnma ve göç konusunda uygulama ayrýntýlarýnýn belirleneceði genelgenin geçikmesi nedeniyle sýðýnmacýlarýn oturum umuduyla ne yapýp edip Belçika da daha uzun süre kaldýðý ifade edildi ve biran önce kriterlerin belirlenmesi istendi. Suçlamalarý reddeden Turtelboom genelgeyi zamanýnda hazýrladýðýný ancak hükümet içinde anlaþmaya varýlamadýðýný söyledi ve yenisi kabul edilinceye kadar eski kriterler geçerlidir þeklinde konuþtu yýlý programýný Meclise sunan Göç ve Sýðýnma Bakaný Annemie Turtelboom (Open Vld) sahte birlikte yaþamayý cezalý hale getirmek istiyor. Bu yýlýn ilk 9 ayýnda Yabancýlar dairesi 6808 sahte evlilik vakasýný incelemeye baþladý. Sahte evlilik taraflardan birine Belçika da oturum alabilmek için göstermelik olarak kaðýt üzerinde resmen yapýlan evlilik olarak tanýmlanýyor. Son günlerde yabancýlarýn Belçika da oturum alabilmek için birlikte yaþama anlaþmasý imzaladýðý belirtiliyor. Turtelboom oturum alabilmek için yapýlan sahte birlikte yaþama anlaþmalarýnýn geçersiz sayýlmasý ve taraflarýn cezalandýrýlmasýný istiyor. Bakan ayrýca eðer Belçika vatandaþlýðý verilmiþse bunun da geri alýnmasýný talep ediyor programýnda sýðýnma merkezlerinin yenileceðinden de bahseden Bakan, garanti olunarak yurt dýþýndan Belçika ya getirilen yabancýlarýn da bir bilgi bankasý oluþturularak takip edileceðini açýkladý. Depresyondayýz Hristiyan Saðlýk Sigortasý nýn yaptýðý bir araþtýrmada Belçikalýlarýn yaklaþýk yüzde 10 unun anti-depresyon ya da þizofrani için ilaç kullandýðý saptandý. Bu oranýn 5 yýl öncesine göre yüzde 14 daha fazla olduðu belirtildi. Genellikle kadýnlar ve yaþlýlar antidepresyon ilacý kullanýyor. Irkçý baþkan istifa etti Yahudi düþmaný þarký söylerken görüntüsü kaydedilen Frankofon aþýrý saðcý Front National Partisi Baþkaný Michel Delacroix baþkanlýktan istifa etti. Delacroix nýn yanýnda duran ve þarkýya eþlik eden Mechelen den Flaman Irkçý Partisi Vlaams Belang üyesi Luc Van Keerbergen ise partiden atýldý. Michel Delacroix senatörlük görevine devam edecek. Görüntü kaydýnýn baþkanýn o zamanki eþi tarafýndan yapýldýðý ve boþanma dosyasýna eklendiði belirtildi. 5 evlilikten 1 i þüpheli VTM televizyonunun Yabancýlar Dairesi verilerine dayanarak verdiði haberde Belçika daki evliliklerin yüzde 20 sinin þüpheli olduðu ve sahte olabileceði bildirildi. Yabancýlar dairesi halen 6808 þüpheli evliliði oturum alabilmek için yapýlan bir sahte evlilik olup-olmadýðý için araþtýrýyor. Bunlardan 1778 i resmen evlenmiþ, 5030 u ise evlilik baþvurusu yapmýþ durumda. Yabancýlar dairesinin 2008 yýlýnda yaklaþýk 9000 evlilik dosyasýný incelemesi bekleniyor. Bu sayý 5 yýl öncesine göre 3 katý ve Belçika da yapýlan evliliklerin yüzde 20 sini oluþturuyor. Yabancýlar Dairesi yetkilisi Cid Catala artýþýn 2 nedeni olabileceðini söyledi. Catala ya göre 'Belki sahte evlilik þüphesi taþýyan evlilik sayýsý doðal olarak artmýþtýr. Ancak bizim yerel yönetimler, polis ve adli makamlarla daha iyi bir iþbirliði yapmamýz da sonucu etkilemiþ olabilir Þüpheli evliliklerin 2303 ünde eþlerden en az biri Fas kökenli. Türkiye ve Cezayir Fas ý izliyor.

7 Kasým 2008 GÜNDEM Kriz günlük yaþamý etkiliyor Belçikalýlarýn yüzde 80 inin bir yýl öncesine göre fiyat konusunda daha duyarlý olduðu ve marketlerde indirimleri takip ettiði, indirim kuponlarýný kullandýðý ve markasýz genel ürünleri almaya baþladýðý belirtildi. Belçikalýlarýn yarýdan fazlasý supermarketlerine sadýk kalýrken yüzde 30 u Aldi, Colruyt, Lidl gibi büyük supermarketleri ziyaret ediyor. Belçikalýlar ürünleri karþýlaþtýrýyor ama her zaman en ucuz ürünü satýn almýyor. Tüketicilerin yarýdan fazlasý kalite için daha fazla ödemeye hazýr olduðunu söylüyor. Belçikalýlarýn yaklaþýk yüzde 80 i kaloriferi bir derece daha azaltýrken, yüzde 50 si arabasýný daha sýk evde býrakýyor ve yüzde 30 u da kamu taþýma araçlarýný kullanýyor. Tatil bütçesi de daha sýký denetim altýnda. Günübirlik geziler ve þehir turlarý krizden payýný alýrken büyük tatiller konusunda Belçikalýlar henüz kýsýtlamaya gitmeyi düþünmüyor. Hatta tatilcilerin yüzde 19 u bu sene yurtdýþýnda geçen yýldan daha fazla harcama yaptý. Ankete yanýt verenlerin sadece yüzde 40 ý hala kendi bankasýna güvendiðini belirtirken, Belçikalýlarýn yüzde 70 i bankacýlýk sektöründeki krizin kendilerini etkilemediðini söylediler. Kalan yüzde 30 un ise yüzde 13 ü parasýný çeþitli bankalara yatýrdýðýný yüzde 2 si ise bankadan parasýný çektiðini bildirdi.kalanlar ise henüz harekete geçmek için plan aþamasýnda. Geçen yýl ile kýyaslandýðýnda tasarruf ve vadeli hesaplarýn önem kazandýðý, emeklilik sigortasý yatýrýmlarýnýn sabit kaldýðý ancak hisse senetleri ve borsada yatýrýmýn gerilediði saptandý. De Morgen okurlarýnýn Frankofon okurlara göre kemer sýkma eðiliminde olmadýðý, Flamanlarýn geleceðe Frankofonlardan daha iyimser yaklaþtýðý belirlendi. Baþka bir araþtýrmada ise Belçikalýlarýn bu yýl Ekim-Mart döneminde geçen yýla oranla yüzde 10 daha az kýþ tatiline gideceði belirlendi. GIDA YARDIMI TALPLERÝ ARTTI Her yýl gýda yardýmý talep eden Belçikalýlarýn sayýsý artýyor. Halen Belçikalý gýda yardýmýndan yararlanýyor. Gýda bankasý rakamlarýna göre son 10 yýlda gýda yardýmý isteyenlerin sayýsý yüzde 35 arttý yýlý ile karþýlaþtýrýldýðýnda ise yüzde 132 artýþ gözlendi. Belçika Sosyal Hizmet Merkezleri Federasyonu Belçika gibi varsýl bir ülkede bu kadar çok gýda talebinde bulunulmasý zenginliðin yeniden daðýtýlmasý için siyasi tercihler gözden geçirilmesi gereðini ortaya çýkarýyor þeklinde açýklama yaptý. Uzmanlar gýda yardýmý talebindeki artýþýn asgari yaþam maaþýnýn yetersizliðinden kaynaklandýðýný söylüyorlar. Tek baþýna yaþayanlar 711,56 Euro asgari yaþam ödeneði alýyor ve bu rakam da yoksulluk sýnýrý olan 860 Euro nun altýnda. Brüksel de oturan kaçaklarýn diðer bölgelere göre gýda bankalarýndan daha fazla yararlandýðý bildirildi. Son 5 yýldýr bazý dernekler artan sayýdaki yoksullara yiyecek yardýmý yapmaya baþladý. Yoksullar çoðunlukla ay sonuna doðru yardýma muhtaç hale geliyor. LÜKS TÜKETÝM KRÝZDEN ETKÝLENMEDÝ Mali kriz þampanya, ciðer pate ve havyar gibi ürünlerin satýþýný etkilememiþe benziyor. Üstelik bazý üreticilerin satýþlarýnda az da olsa bir artýþ gözlendi. Üreticiler tüketicinin hala kaliteli ürünler için fazla ödemeye hazýr olduðunu belirtiyor. Satýþlarýnda az da azalma gözlenen bazý üreticiler ise farký yýl sonu dönem satýþlarýyla kapatacaklarýný ifade ediyorlar. Anvers Kitap Fuarý nda Gürcan Gürsel e yoðun ilgi Brüksel de yaþamýný sürdüren bir zamanlarýn efsanevi Gýrgýr Mizah dergisi kapaklarýný çizen karikatürist Gürcan Gürsel, Anvers Kitap Fuarý nda hayranlarýyla buluþtu. Yaklaþýk 16 yýldýr Belçika da yaþayan karikatürist, Belçika da Rode Oorje adlý tiplemenin çizimleri ile Flaman karikatürseverlerin tanýdýðý bir isim. Çizgi roman okurunun çok yoðun olduðu Belçika da çizgi romancýlýk da geliþmiþ durumda. Flaman bir yayýnevinin çýkardýðý Rode Oorje- Kýrmýzý Kulakçýklar adlý tiplemeyi yaþama geçiren kalemlerden birisi olan ünlü karikatürist Gürcan Gürsel, bu yýl 72. si düzenlenen Anvers Kitap Fuarý nda Flaman okuyucularýnýn yoðun ilgisi ile karþýlaþtý. Ýki saat içinde 60 ý aþkýn okuyucu için kitaplarýný imzalayýp bir de desen çizen sanatçý Gürsel, ilgiden çok memnun olduðunu söyledi. 11 yýldýr bu fuara katýldýðýný ifade eden Gürsel in kitaplarý Belçika ve Fransa da yoðun ilgi görüyor. Gürsel, Binfikir gazetesinin ilk sayfasýnda gündeme damgasýný vuran karikatürleri ile Belçikalý Türkler arasýnda da ilgi ile izleniyor. Gürsel dünyanýn saygýn kitap fuarlarý ve çizgi roman festivallerinde aranýlan isimlerden. leylaertorun@binfikir.be Her þey güzel olacak Mevsim olarak güzel bir sonbahar yaþýyoruz. Diðer yýllarýn ortalamalarýna göre daha ýlýman bir mevsim yaþadýðýmýzdan gecikmiþ tatilini yaþayanlar ya da yeni bir tatil fýrsatý yaþayanlar oldukça keyfini çýkardýlar. Diyeceksiniz ki cebinde parasý olanlar için bu doðru. Ama ekonomik kriz kapýda. Zaten kýt kanaat geçinen, binbir zorluðu olan insanlar olan umutlarýný da kaybetmekteler. Esasýnda dar gelirli insanlar kemeri sýkmaya o kadar alýþkýnlar ki, bu konuda idmanlý olmak onlarý daha az psikolojik sýkýntýya uðratýyor. Biraz da kaderci takýlmak belki bir ölçüde teselli ediyor. Ancak orta kesim için bu böyle deðil. Alýþtýðý bir konfordan vazgeçmek, yaptýðý planlarý iptal etmek insaný, maddi darlýktan daha da çok psikolojik sýkýntýya sokuyor. Zaten bir toplumun dengesi orta direðin nabzýný tutarak ölçülür. Belçika gibi refah düzeyi yüksek ülkelerde büyük çoðunluðu orta direk oluþturur. Maalesef Türkiye gibi geliþmekte olan ülkelerin bir çoðunda ise bir kutuplaþma vardýr. Yani fakirler daha fakirleþir, sayýlarý da artarak çoðalýr ve zenginler sayýsal olarak az kalmaya devam ederek daha da zenginleþirler. Nitekim Türkiye de de özellikle 80 darbesinden sonra bu durum daha da vahim olmuþtur. Zenginler daha zengin fakirler daha fakir. Hatta Özal döneminde liberalizm almýþ baþýný giderken, 80 öncesi özellikle Ecevit dönemi hatýrlatýlarak, hiçbir þey bulunmuyordu, her þey karaborsaydý, bakýn þimdi somon füme bile var deniliyordu. Ama kim alabilir somonu zaten kim bilir somonun fümesini denmiyordu. Neyse þu son bir kaç yýldýr da bir takým dengesizliklere, eksikliklere raðmen Türk lirasýnýn da deðerlenmesiyle belli bir refah düzeni yakalanmaya baþlanmýþtý. En azýndan þu son küresel krize kadar her þey iyi gidiyor gibiydi. Taa Amerika dan dalgalanan bu kriz bütün ülkeleri içine almýþ görünüyor. Bakýn Belçika ya. Liberal ekonomi olmazsa hiçbir þey olmaz diyenler, bankalar batýyor diye devleti imdata çaðýrdýlar. Devlet eliyle bu bankalarýn kurtarýlmasýna tepki gösterenlere, politikacýlar da biz bankalarý deðil vatandaþý korumak amacý ile bu tedbirleri almak zorunda kaldýk dediler. Sosyalizm modellerinin hayal kýrýklýðýný liberalizmin çözemeyeceðini de gördük. Serbest piyasa ekonomisi ancak sosyal adalet ile paralel yürürse refaha götürüyor. Kaldý ki devletlerin bir regulatör rolü oynayarak müdahale etmeye devam etmesi þart. En azýndan para hareketlerinin düzenlenmesi ve ekolojik düzeni koruyabilmek için bunu hem ulusal hem de uluslararasý çapta yapmalýlar. Bu kriz «verilmiþ» haklarý almak için bir bahane olmamalý. Krize gelince, nerede olursak olalým bizi etkileyecek. Avrupa da yaþayanlar sosyal güvenlik sayesinde biraz daha rahat edecekler. Bu yýl gereksiz harcamalarý biraz kýsmayý, dayanýþmayý deneyeceðiz bunu yaparken de her þeyin parayla ölçülmeyeceðini de tekrar keþfedeceðiz umarým. 7

8 8 YAÞAM Kasým 2008 esnafý eski günleri özlüyor Cüneyt Tamoðullarý Türkler sokaða 1970 li yýllarýn baþýnda yerleþmeye baþlamýþ Mahallenin ilk esnafý Denizlili Mustafa Amca nýn açtýðý Pamukkale Market miþ. Daha sonra tekstil ürünleri ve hediyelik eþyalarýyla meþhur EX- PORT maðazalarýnýn öbeklendiði bir çekim merkezi olmuþ. Bir dönemin alýþveriþ merkezi görünümündeki sokak bu günlerde daha sakin. Daha çok snack ve kuaför sayýsýnýn fazlalýðýyla dikkat çekiyor. Belediye bugünlerde düzenlediði etkinliklerle sokaða eski günlerine döndürmeye çalýþýyor. Esnaf sokak pazarlarýnýn ve panayýrlarýn sokaðýn geleceði açýsýndan önemli olduðunu vurguluyor. Bir zamanlarýn sinema sokaðý diye bilinen sokakta bugün bu tür bir mekanýn izine rastlanmamasý düþündürücü. MEVLANA SOKAÐIN ÝLK PÝDECÝSÝ Ýlk pideci 15 yýl önce açýlmýþ. Türk mahallelerin olmazsa olmazý Türk pidesi bu sokakta da mevcut. Mevlana Pide tam 15 yýldýr sokak sakinlerine ateþten çýkan lezzeti sunuyor. ESKÝLERÝN MEKANI CAMÝ Mahallenin en eskileri camide toplanýyor. 35 senedir bu sokakta yaþayan Ekrem Abi sokaðýn geçmiþini düþünürken beni de o günlere götürüyor. Bu günlerin eskiyi arattýðýný söylüyor ve ekliyor o renkli görüntüden artýk eser yok Rýfat Koçak Sokaðýn ender Emirdaðlýlarýndan Rýfat Koçak sözü alýyor: Eskiden buralar daha iyiydi Flamanlar da vardý burada, þimdi hepsi kaçtý. Daha çok yeþilliðin bol olduðu yerlere yerleþtiler Þimdi sokaktaki bütün dükkanlarý Türkler aldý. O dönemler bir kaynaþma vardý birlikte ortak bir kültürü paylaþýyorduk. Bu gün olduðu gibi kriz yoktu. Þimdi kimse dýþarý çýkamýyor, bir yere çýkmak alýþ veriþ yapmak dünya pahasý bu da sokaðý olumsuz etkiliyor. Þimdilerde gençler de pek çalýþmýyor bizim zamanýmýzda sokaktan çevirip iþe götürürlerdi bir bolluk vardý. Bizde çýkabiliyorduk tabi. Sokakta ilk açýlan kahve Emirdaðlý bir arkadaþýn açtýðý Ýstanbul kahvesiydi, orada toplanýrdýk yýlýnda Camimizi de açtýk. Sokaðýn Türkleþmesi aftan sonra oldu yýlýnda Ecevit geldi, o zaman Baþbakandý. O geldi affý çýkardý. Rahmetli iyi adamdý. Sonra insanlar sanki yerin altýndan çýktý ve etraf Türklerle doldu. Genel anlamda eskiler gettolaþmadan oldukça þikayetçi her ne kadar kültürümüzü korumak adýna bir arada kalmayý tercih etsek bile yine de eðitim ve iþ alanýnda daha doðrusu sosyalleþme anlamýnda pek de mutlu deðiller. Eskiden mahalle sakinlerinin en büyük keyfi Türk ve Hint filmleri kiralayýp izlemekmiþ. Televizyon kanallarýnýn Avrupa ya yayýna baþlamasý ve sayýlarýnýn artmasýyla bu eðlence sona ermiþ, sokaktaki videocu da çoktan kepengi kapatmýþ li yýllarýn sonlarýna doðru ev alýp ne yapacaksýn gavur mu olacaksýn mantýðý ortadan kalkmýþ ve mahalle civarýndaki taþýnmazlarýn büyük bir kýsmý Türk lerin eline geçmiþ. Ýlk gelenler büyük sorunlar yaþamýþlar oturduklarý evlerde banyo yapacaklarý bir ortam dahi yokmuþ ama þimdi sokaðý kendi kültürlerine uyarlamýþlar. Son dönemlerde sokaða Romanya, Bulgaristan, Polonya gibi ülkelerden yoðun bir yerleþim baþlamýþ. Zamanýnda Belçikalý larýn yaptýðýný þimdi Türk ler yapýyor; maddi durumu iyi olan Türk ler daha çok þehir etrafýndaki yerleþim bölgelerine yerleþiyorlar ama alýþveriþlerini yada temel ihtiyaçlarýný yine Brederode den karþýlýyorlar. ERGENEKON KAHVESÝ! Sokaðýn eskileri Ergenekon kahvesinde buluþuyor. Mahallenin eski gençlerinin buluþma noktasý olan kahve, Galatasaraylý larýn kahvesi olarak biliniyor. Nizamettin Daðabak ýn söylediðine göre sokak önceki dönemler Belçikalý ve Türklerin birlikte eðlendiði bir yermiþ. Önemli maçlarda bir þenlik havasýnýn estiði kahve, dostluk ve hoþgörünün unutulmadýðý bir yer olarak sokaktaki yerini alýyor. KÜLTÜR MERKEZÝ LEZZETÝNDE LOKANTA Beyti adý altýnda Türk mutfaðýnýn zenginliðini sunan Ülkan Kurt, babasýndan aldýðý bayraðý taþýmaya devam ediyor. Ülkan Bey daha önce sokaðýn ilk Türk restoraný olan Kule yi açmýþ. Kýsa sürede Belçikalý larýn beðenisini kazanýp Anvers in ilk 10 restoraný arasýnda yer almayý baþarmýþ. Sokaktaki deðiþim onun mutfaðýný da deðiþtirmiþ. Önceleri Belçikalý konuklarýna hizmet verirken bu günlerde Türkiye deki esnaf lokantasý yaklaþýmýyla daha çok Türk misafirlerini aðýrlýyor. Sokaðýn eskilerinden olan Ülkan Bey i farklý kýlan, Anadolu mutfaðýnýn zenginliðinin folklörümüzün bir parçasý olduðunun bilinciyle iþini yapmasý. Mekanýn içinde bir çok dernekte dahi göremeyeceðiniz küçük köþecikler oluþturmuþ. Mutfaktaki baþarýsýný, felsefesiyle pekiþtirmiþ. Kendi elleriyle hazýrladýðý yemeklerine Anadolu hoþgörüsünü eklemeyi unutmamýþ. SOKAÐIN SEVÝLEN YÜZÜ OSMAN ABÝ Sokaðýn ilk exportu olan Osman Export Anvers te yaþayan Türklere Türkiye den bildikleri ürünleri Belçika da bulabilme olanaðý saðlamýþ. O nun bu iþe baþladýðý dönemlerde sokak Belçikalý esnafýn yoðun olduðu bir yermiþ daha çok giyim üzerine dükanlarýn bulunduðu sokaða Anvers in daha çok yüksek sýnýf diyebileceðimiz yaþayanlarý gelirmiþ. Sokaðýn ilk Türk esnaflarýndan olan Osman Bey çalýþkanlýðý ve azmiyle sokaðýn saygý duyulan ve sevilen ismi haline gelmiþ. ÝLK KASAP ULUDAÐ Sokaðýn ilk zamanlarýný da iyi bilen Kasým Bey, 13 yýl önce Brederode caddesine ilk kasap dükkanýný açmýþ. O da diðer esnaf gibi eskiye nazaran iþlerin düþtüðünü söylerken umudunu da koruyor Aslýna bakarsak bu sokaðýn iþlerinin düþmesi gayet normal, artýk insanlarýn gezmek ya da alýþveriþ yapmak için daha çok alternatifi var. Eski zamanlarda sokak þenlikleri, defileler yapýlýrdý. Günlerimiz þenlik havasýnda geçerdi. Her ne kadar eskisi gibi olmasa da son dönemlerde belediye bu etkinlikleri yeniden baþlattý. Bu sokaðýn eski günlerine dönebileceðine dair bir gösterge diyor.

9 Para transferi yapan bir banka Bununiçin0 talep eden bir banka Türkiye ye kolaycavehızlıcaparatransferiyapıyor musunuz?citibanksiziniçinbunuücretsizolarak yapıyor. (1) Tek ko ul, Citibank Belçika da bir hesabınızın olması. Daha fazla bilgiyi yakınınızdaki Citibank ubesinden bulabilirsiniz. (1) Türkiye ye para transferinin yerine getirilmesi, Citibank tarafında ücretsizdir. Para transferinin gerçekleştirildiği Türk bankası tarafından, muhtemelen, talep edilecek masraflar, müşteri tarafından karşılanacaktır. Para transferi hizmetinden yararlanmak için müşterinin Citibank Belçika da bir vadesiz hesabı olmalıdır. Sadece bireysel müşteriler için geçerlidir. Koşulları bir Citibank şubesinden öğreniniz. E.R. : M. De Bolle - Citibank Belgium S.A., Bld Général Jacques 263g, 1050 Bruxelles. TVA BE RPM Bruxelles - C.B V.U.: M. De Bolle - Citibank Belgium N.V., Generaal Jacqueslaan 263g, 1050 Brussel. BTW BE RPR Brussel - B.R

10 10 Þefik Birkiye GÜNDEM Kasým 2008 Çalýþanlar araç gereç deðildir , FOS, Oxfam ve Wereldsolidariteit gibi Hükümet Dýþý Organizasyonlar (NGO) ve Belçika daki sendikalar Çalýþanlar araç gereç deðildir sloganýyla insana deðer veren iþ yaþamýný desteklemek amacýyla bir kampanya baþlattýlar. Bu kampanya ile radyo ve televizyon reklamlarýnda çalýþanlarýn araç gereç deðil insan olduklarý anýmsatýlýyor. Çevremiz Kamusal alanlarýmýz giderek çirkinleþti, binalarýn içleri, dýþlarý tuhaf, çirkin malzemelerle, sözde süslendi dediler, yaratý ve farklý dizayn gibi parlak sözcüklerin arkasýna gizlenerek... Hepimiz yaþamýn içinde yol alýrken, sýk sýk çevremizin tehdit altýnda olduðunu, ozon tabakasýnýn zarar gördüðünü ya da delindiðini, hava kirliliðinin kabul edilebilir sýnýrlarý çoktan aþtýðýný iþitiyoruz ya da okuyoruz. Bunlara ek olarak, görüntü kirliliðinin ve kaliteli yaþama koþullarýnýn giderek bozulmakta olduðunu da öðreniyoruz. Ýnsaný çevreleyen yaþama unsurlarýnýn, havanýn, suyun, topraðýn kirleniyor olmasýnýn, yerkürenin acý çekiyor olmasýnýn sorumlusu, baþka gezegenden dünyaya gelenler deðil, bizleriz, biz dünyalýlarýz... Olup biten tüm olumsuzluklarýn baþýnda topluma bakýþ açýmýz var. Temiz bir kente sahip olmak için atalarýmýzýn dediði gibi, herkesin kapýsýnýn önünü temizlemek gerektiði... eylemi ne yazýk ki artýk mümkün gözükmüyor. Bu anlamda bireylerin tek tek sorumluluklarý ya da yanlýþlýklarýndan çok kamu yönetiminden sorumlu olan görevlilerin ya da ülke yönetiminden sorumlu olan politikacýlarýn yanlýþlýklarýndan sözetmek gerekir. Çevremizin giderek bozulma süreçleri, bizi bir girdabýn içine aldý, yani birey olarak kiþisel bir fayda elde ettiðimizi düþündüðümüz süreçlerde, aslýnda elimizde varolan deðerleri kaybediyorduk... Küçük çýkarlar saðladýðýmýzý sandýðýmýz bir eriþim noktasýnda aslýnda yokolma süreçlerini hýzlandýrýyorduk. Kentlerde yaþamak için hiçbir tepki vermeden, þehirlerimizin abuk sabuk, çirkin yapýlarla dolmasýný yavaþ yavaþ kabullendik, insana ne saygý duyan ne de insana dair ölçeði hesaba katan, tuhaf, cam ve beton yýðýnlarýyla oluþan binalara razý olduk. Kamusal alanlarýmýz giderek çirkinleþti, binalarýn içleri, dýþlarý tuhaf, çirkin malzemelerle, sözde süslendi dediler, yaratý ve farklý dizayn gibi parlak sözcüklerin arkasýna gizlenerek... Her gün görmeye alýþtýðýmýz yapý elemanlarý, malzemeler, dekor unsurlarý bile kullanýlmadan bir köþeye ya da depoya atýlmýþ oldu. Her gün daha çirkinleþen çevremizdeki iç ve dýþ cephe mimarlýk unsurlarý, bir gün gelecekte hoþumuza gidebilir düþüncesiyle yerlerini almýþ olsalar, belki pek sorun olmazdý demek geliyor insanýn içinden ama o gün geldiðinde, kimbilir, artýk eleþtirel bir bakýþa sahip olabileceðimizden bile endiþeleniyoruz biz... Eðer biz insanlar, dünyayý kurtarmak istiyorsak, önce kendi hayatýmýzý kurtararak iþe baþlamakla doðru bir þey yapmýþ olacaðýz düþüncesindeyiz. Hep birlikte müthiþ bir enerjiyle ve toplum olarak günlük hayat kalitemizin giderek bozulmasýnýn önüne geçebildiðimiz zaman, atalarýmýzýn dediði gibi sadece kapýmýzýn önünü temizlemiþ olmakla kalmayacaðýz, ayný zamanda yýllardan beri bizlere tüketici takma adýný takan ilkel, vahþi kapitalizmin politikalarýna da bir tekme atmýþ olacaðýz. Erdinç Utku Çok iþlevli eleman! Ekonomik Ýþbirliði ve Kalkýnma Örgütü nün (OECD) yayýnladýðý bir raporda Belçika da yabancý kökenli kadýnlardan Kampanya kapsamýnda bir ilan gazetesine de çok iþlevli eleman baþlýðýyla bir reklam verildi. Bir kadýn elemanýn fotoðrafýnýn bulunduðu ilanda 165 cm, 56 kg, yapým yýlý 1992, dikiþ, temizlik gibi hafif el iþlerine ve telemarketing e uygun, eldivenle daha uzun süre çalýþabilir (eldiven yanýnda verilmiyor). Opsiyon: telefonla satýþ için de kullanýlabilir yazýyor. Fiyat: 1.5 Avro, Teslim: satýcý tarafýndan. Ödeme þekli: teslimat sýrasýnda nakit olarak belirtilmiþ. Ýlan, inþaat malzemeleri kategorisi altýndaki araç gereçler bölümüne konulmuþ durumda. Eþyanýn konumu: neredeyse yeni yazýyor. Yabancý kökenlilerin iþi zor sadece 1/3 ünün çalýþtýðý ortaya çýktý. Ayrýca Belçika da yabancý kökenliler arasýndaki iþsizlik oranýnýn Belçikalýlardan 2,5 kat daha fazla olduðu belirlendi. Özellikle AB dýþý ülkelerden Belçika da yabancý kökenli iþçilerin zavallý ve periþan durumlarý, ancak bir iþçi çatýdan düþüp hayatýný kaybedince gündeme geliyor. Özellikle inþaat sektöründe iþçilerin insanlýk dýþý koþullarda çalýþtýrýlmasý ve sömürülmesi kitlesel boyutlarda sürüyor. Hem de organize bir þekilde yurtdýþýndan getirilen iþçilere postmodern kölelik yaptýrýlýyor. Laken da hiçbir güvenlik ve koruma önlemi alýnmadan çalýþtýrýlan Polonyalý bir çatý iþçisinin ölümü, Anderlecht te raslantý sonucu Romanyalý iþçilerin 4 ton asbesti temizlerken yakalanmasý, yabancý kökenli iþçilerin insafsýzca sömürülmesi aysberg in sadece görünen kýsmý. Denetimlerde yurtdýþýndan getirtilerek çalýþtýrýlan iþçilerin yaklaþýk yüzde 70 inin haklarýna saygý duyulmadýðý ortaya çýkýyor. Yabancý iþçilerin güçsüzlüðü ve çaresizliði haklarýný aramalarýna da engel oluyor. Federal Parlamento da bu iþçileri taþeron þirketler aracýlýðýyla çalýþtýran Belçika þirketlerinin sorumlu tutulmasý ve iþçileri yasalara uygun bir þekilde çalýþtýrmasý konusunda önergeler ele alýnýyor. Zaten 7 Ekim de Dünya Sendikalar Birliði nin uluslararasý insana deðer veren iþ günü düzenlenmesi de dünya çapýndaki benzeri kaygýlardan kaynaklanýyor. AB kurumlarýnýn bulunduðu Schuman Meydaný - na dev bir araç gereç çantasý koyan Belçika sendikalarý ve gibi Kuzey-Güney Hareketi örgütleri, Çalýþanlar araç gereç deðildir sloganý temelinde 2 yýl boyunca kampanya yürütmeye karar verdiler. Dünyada 1.4 milyar insanýn yoksulluk sýnýrý altýnda yaþadýðýný ve 1.5 dolardan daha az kazandýðýný söyleyen Belçikalý organizatörler, Belçika da da halkýn yüzde 14.7 sinin yoksulluk sýnýrý altýnda olduðunu ifade ediyorlar. 11 Kasým Belçika da önemli bir gün. Sadece I. Dünya Savaþý nýn sona ermesinin anýlmasý anlamýnda deðil, evrensel dayanýþma kampanyalarýnýn yapýldýðý gün olarak da önemli 11 Kasým. Kampanya ile daha az þanslý gruplardan gelen insanlarýn karýn tokluðuna çalýþtýrýlmasý ve iþleri bitince de bir kenara koyulmasý eleþtiriliyor. Dünya çapýnda dayanýþmadan yana olan organizatör kuruluþlar herkes için insanca iþ ve maaþ, uluslararasý politikalarda insana yaraþýr iþ yaþamýna öncelik verilmesi, dünya çapýnda sosyal haklarýn güvence altýna alýnmasý ve herkese sendika özgürlüðü ve özel sektörün denetimini talep ediyorlar. Çalýþanlar araç gereç deðildir sloganý tuttu ve krize raðmen geliþmekte olan ülkelere aktarýlmak üzere bu yýl geçen yýldan daha fazla yardým toplandý. gelenler iþ bulmakta zorlanýyorlar. Raporun ilginç bir sonucu ise yabancý kökenlilerin çocuklarýnýn da iþ pazarýnda benzeri sorunlarý yaþamaya devam ettiði oldu.

11 Kasým 2008 GÜNDEM 11 Zeybek, karga kovalayan deðil, kitap okuyan Atatürk ü anlattý Türkçe ve Flamanca þiir yarýþmasý Merkezi Beringen de bulunan ve Limburg Bölgesi nde düzenlediði baþarýlý faaliyetlerle dikkat çeken Belçika Türk Dernekleri Birliði(BTDB) 21 Aralýk akþamý gerçekleþtireceði Edebiyat Günü etkinliði kapsamýnda bir þiir yarýþmasý düzenliyor. Türkçe ve Flamanca olarak iki ayrý kategoride düzenlenen yarýþmada ilk üç dereceye girenlere para ödülü verileceði açýklandý. Belçika da yaþayan her yaþ grubundan Türk kökenlilerin katýlabileceði yarýþmaya katýlmak isteyenlerin þiirlerini en geç 10 Aralýk a kadar Stationsstraat 96, 3582 Beringen adresine ulaþtýrmalarý istendi. Türk toplumunu veya insanlýðý, küçük düþürücü, içeriðinde hakaret içeren, bölücü, yýkýcý ve tahrik edici kelime ve/veya kelime gruplarý bulunduran, reklam ve/veya propoganda amacý güden, ahlak kurallarýna uygun olmayan þiirler in jüri tarafýndan yarýþma dýþý býrakýlacaðý belirtildi. Yarýþma ile ilgili ayrýntýlý bilginin nolu telefondan ya da info@turkseunie.be adresinden alýnabileceði belirtildi. Mustafa Kemal Atatürk ün ölümünün 70. yýldönümü T.C. Eski Bakanlarýndan Namýk Kemal Zeybek'in Beringen ve Brüksel'de verdiði konferanslarla anýldý. Ýlk olarak Beringen de bir konferans veren eski Bakan Namýk Kemal Zeybek, ikinci olarak da Brüksel in Evere semtinde bulunan Espace Toots konferans salonunda Atatürk ü anlattý. Atatürk ü þimdiye kadar öðretilenlerin dýþýnda özel anýlarýyla anlatan Zeybek, yaklaþýk 3 saatlik konuþmasýnda genel olarak kitap okuyan Atatürk ü anlattý. Zeybek ben size karga kovalayan Atatürk ü deðil, kitap okuyan Atatürk ü anlatacaðým derken Atatürk ün ele geçen bilgilere göre 3997 kitap okuduðunu ve onun dehasýnýn çok farklý Chez Murat Anadolu yemek kültürünü yaþatýrken, sanata da açýk mekanýnýz GALERIE ATLANTIDE alanlarda okuduðu, incelediði kitaplarda gizli olduðunu vurguladý. Konferans, Belçika Türk Koordinasyon Kurulu (BTKK), Belçika Atatürkçü Düþünce Derneði (BADD), Doðuþ Engelliler Derneði, Belçika Türk Spor ve Kültür Federasyonu (BTSF), Aimee Kadýnlar Derneði, Emirdaðlýlar Yardýmlaþma Derneði (EYAD), Belçika Türk Dernekler Birliði (BTDB), Brüksel-Evere Belediye Meclis Üyesi Nebahat Acar ýn katkýlarýyla gerçekleþti. Atatürk þiirlerinin okunduðu konferansta Eþit Haklar Bakaný Danýþmaný ve Evere Meclis Üyesi Nebahat Acar ve BADD Baþkaný Ýsmail Sönmez de birer konuþma yaparak Atatürk ü anlamak ve düþüncelerini yaþatmanýn önemini vurguladýlar. Emirdaðlýlýlar memlekete çocuk parký yaptýrýyor Brüksel de faaliyetlerini sürdüren Emirdað ve Yöresi Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði EYAD, memleketleri olan Emirdað da engelli dostu bir çocuk parký yaptýrýyor. Bugüne kadar Emirdað ve çevresine gerek engelli araçlarý yardýmý gerekse Ramazan ve Kurban bayramlarýnda erzak ve maddi yardýmlar gerçekleþtiren EYAD bu sefer de Emirdað da engelli çocuklarýn da oynayabileceði bir çocuk parký yaptýrýyor. Engelli tuvaletlerinin de bulunacaðý park tam bir engelli dostu olacak. EYAD Baþkaný Metin Edeer yaptýðý açýklamada, Böyle bir çocuk parkýna ihtiyaç vardý. EYAD olarak bu ihtiyacý karþýlamak üzere giriþimlerde bulunduk. Hollanda, Belçika ve Emirdað daki iþadamlarýmýzýn yanýnda Belediye Baþkanýmýz Lütfi Ýhsan Dað ýn da projemizi destekleyerek, 3000 metrekarelik bir alaný tahsis etmesi ile geçen yaz çalýþmalara baþladýk. Hedefimiz önümüzdeki yaz Temmuz ayý baþýnda parký hizmete açmak dedi. Yaþadýðýnýz ülkenin gündemini evinize taþýyor Obamania Hiç inkar etmeye gerek yok, tek tek bayýldýk Barack Hüsseyin Obama'ya. Yalan mý? Ne adam ama? Hepimizi büyüledi adeta. Ya ben? Düpedüz aþýk oldum sanki. O billur suyu gibi akan yanýk sesi, hangi yalaný kývýrsa da inandýrýcý, güzel bir masalmýþ gibi geliyor kulaða. Kulak mý! Of, hele o kulaklar yok mu, sanki tere yaðlý, hafif yanýk, sepit ekmeði gibi. Ne de aydýn ve parlak fikirleri varmýþ. Helal doðrusu. O nda da o kadar mütevazi, efendi. Yakýþýklý ve gerçek bir centilmen. Garibim, pek de acýklý hayat öyküsü. Kalk sen taa Afrikalarda geçi otlatýrken çýk gel Amerika ya, Havaii güzeline aþýk ol, evlat yetiþtir ve oðlan bir gün dünyanýn koltuðuna otursun. Tam tamýna bir roman vallahi. Ýster istemez insanýn aklýna geliyor: nedir bunun dayanýlmaz cazibesi? Aman yarabbi! Bu ne hal efendim? Az kalsýn Peygamber kýlacaðýz bu sempatik, aðýr baþlý þahsiyeti. Baksana... Günlerdir dünya basýnýndan þöyle kýsa bir seçme: Amerika nýn umudu, Beklenen deðiþim, Yes we can! Bu deyimlere inanýlacak olursa anlaþýlan kurtuluþ geldi, aydýn günler bizi bekliyor, her þey (O)bam(a) baþka güzel, harika olacak... Þakalar, mizahlar bile yapýldý: bu ay telefon faturasý yüksek mi gelmiþ? Gönder bir faks Obama deðiþtirir. Ha haaayt!, Diþim aðrýyor, Obama bir bakiver þuna, Hava bulutlu mu, sunami mi?, Süpermen Obama... Allah versin yani. Ýþin þakasý bir yana, ama çok hoþ bir his ya... Gerçekten! Her þeye bir çare bilmek, asla ümitsizliðe kapýlmamak, ardýnda güvenilir, zeki, dayý, baba misali bir liderin olmasý -doðrusu benim çok hoþuma gidiyor. Hayal hiç sona ersin istemiyorum. Acayip bir þey! Merak ederim, ne kadar sürecek Obama kaseti, þarkýsý çýkmasýna memlekette. Henüz çýkmadýysa bile. Müthiþ satýþ yapar. Ne diyorum? Yepyeni bir piyasa! Obama soslu deðiþik döner, Obama çay, Obama simit, seyahat, yatýrým, sigorta, Obama emlak, Obamaspor... Rüyadan sonra... Mustafakor@binfikir.be Merak ederim, ne kadar sürecek Obama kaseti, þarkýsý çýkmasýna memlekette. Henuz çýkmadýysa bile. Müthiþ satýþ yapar. Ne diyorum? Yepyeni bir piyasa! Obama soslu deðiþik döner, Obama çay, Obama simit, seyahat, yatýrým, sigorta, Obama emlak, Obamaspor... Esen kavak yelleri baþýmýzý iyice döndürmeden: kim bu adam! Ýn mi cin mi, bilen var mý? Gerçekten zenci mi acaba? Bu kadar mükemmel bir insan olabilir mi? Ya dönerse? Obama Bomba? Bilmem biraz oyun bozanlýk olacak ama, dereyi görmeden paçayý sývamayalým! Rue Souverain-Pont 9, 4000 Liegé

12 12 SÖYLEÞTÝK Kasým 2008 Siyasi çizgi deðil', nitelikli bir 'yayýn çizgisi peþinde uzun soluklu bir yolculuk Ece Ayaydýn Niçin Binfikir? Belçikalý Türklerin haber alma ve görüþ oluþturma kaynaklarýnýn genellikle Türkçe kaynaklar olduðu ve bu kaynaklarýn da çoðunlukla Türkiye hakkýndaki haberlere odaklandýðýný düþünerek yola çýktýk. Türkiye hakkýndaki geliþmeleri zaten büyük ulusal gazeteler ve TV ler veriyor. Ayrýca bizler artýk Belçika da yaþýyoruz ve burada olup bitenler bizim hayatýmýzý doðrudan etkiliyor. Bu nedenle Belçika gündemi bizi yakýndan ilgilendiriyor. Binfikir olarak Belçika daki siyasi ve sosyal geliþmelerin yanýnda yasal deðiþiklikleri, kiþileri direkt etkileyecek düzenlemeleri ve Belçika da yaþayan Türk toplumunun aktivite ve çalýþmalarýný websitemizde günlük, gazetemizde de aylýk olarak aktarýyoruz. Ayrýca birbirinden çok farklý görüþlere yer veren Binfikir konsepti ile evrensel deðerlere ters düþmeyen, ýrkçýlýk, ayrýmcýlýk ve terör savunmayan herkese açýk bir platform olmayý amaçladýk. Kitlesel bir yayýn organý olduðunuzu söylüyorsunuz, bunu biraz açar mýsýnýz? 10 bin adet basýlýp tüm Belçika da Türklerin yoðun olarak yaþadýðý yerlerde dernekler, cami lokalleri, kültür merkezleri, kahvehaneler, süpermarketler, fýrýnlar, lokantalar ve iþyerlerinde gazetemizi daðýtýyoruz. Ayrýca 150 civarýndaki daðýtým noktasýnda da sürekli olarak bulunduruyoruz. Gazetemiz Binfikir Belçika da hiç ara vermeden düzenli olarak çýkan en uzun süreli Türkçe gazetedir. Biz "her kafadan BÝN sesin çýktýðý, gayet demokratik ve uyumlu bir ekibiz." Yazdýklarýmýzla, çizdiklerimizle, yaptýklarýmýzla zaten siz bizi iyi tanýyorsunuz. Aslýnda biz siziz. Toplumun aynasýyýz. Bazen bizi gazete daðýtýrken görüyor, görüþlerinizi paylaþýyorsunuz. Üçüncü yýlýmýzda "BÝZ"i "SÝZ"e daha ayrýntýlý olarak tanýtalým istedik. Birinci yýlýmýzda yazar çizer ve emeði geçen diðer arkadaþlarýmýzý size tanýtmýþtýk, bu kez Binfikir i Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün den dinleyeceðiz. Türkiye den neden haber vermiyorsunuz? Bizim varlýk sebebimiz bir bakýma bu soruda yatýyor aslýnda. Burada örneðin okul kayýtlarý ile ilgili yeni düzenlemeler yapýlýyor ya da enerji fiyatlarýnda ayarlamalar yapýlýyor, siz bundan haberdar deðilsiniz ama Türkiye deki üniversite harçlarýnýn arttýðýndan ya da elektriðe zam geldiðinden anýnda haberdar oluyorsunuz. Biz tercihimizi içinde yaþadýðýmýz ülkenin haberlerini vermekten yana yaptýk. Binfikir in baþarýsýnýn altýnda yatan etkenler nelerdir? Bunun sihirli bir formülü var mý? Binfkir.be sitesi ve Binfikir Gazetesi iki konsept yaratmýþtýr. Bunlardan birincisi, Belçika'da yaþayan Türklere Belçika ile ilgili haberler, bilgiler sunmaktýr. Binfikir'in gündemi Türkiye merkezli deðil Belçika merkezlidir. Tabii Türkiye ile ilgili haber ve yorumlar da görebilirsiniz Binfikir'de, ancak bunlar Belçikalý Türk'ün bakýþ açýsýyla yayýnlanýr. Binfikir, kadrosuyla da bu anlayýþý yansýtýr. Ekipte bulunan her birey hem yaþadýðý topluma, yani Belçika toplumuna ve bunun bir parçasý olan Belçikalý Türklere ve onlarýn sosyal, ekonomik ve kültürel yaþamlarýna uyum saðlamýþ hem de Türkiye ve Türkçe ile baðlarýný koparmamýþtýr. Bu anlamda bu ekip tek'tir. Ýkinci olarak ise Binfikir düþüncelerin özgürce ifade edilmesinin mekaný olan Hyde Park konsepti ile evrensel deðerlere ters düþmeyen her dünya görüþünden insana sesini duyurma olanaðý vermiþtir. Sanýyorum, baþarýnýn altýnda yatan düþünsel taraf bu. Ancak bu baþarý ayný zamanda okurlarýmýzla kurulan direkt iliþki ile de çok yakýndan ilgili. Biliyorsunuz biz gerek haber yapmak üzere gerekse de gazetemizi daðýtmak üzere Belçika nýn her yerine gidiyoruz. Böylece halkýn nabzýný da tutabiliyoruz. Baþarý bu teori ile pratiðin Bir sosyalleþme projesi olan Binfikir oluþumu, 5 Ekim de açýlan Tiyatro Okulu ve 16 Kasým da baþlayan Karikatür Okulu ile topluma deðiþik alanlarda da hizmet etmeye baþladý. bütünleþtirildiði bu iki unsurda gizli. Binfikir in ilk üç yýlýný deðerlendirirseniz, kendinizi amaçlarýnýza ulaþmýþ görüyor musunuz? Çýtayý düþürmeden gerçekten halkla bütünleþebildiniz mi? Entellektüel ukalalýk ve halký küçümseyen yaklaþýmlara hiçbir zaman prim vermedik. Bu halk anlamaz deyip, kendi bildiðini okuyan ve toplumumuzu kalitesizliðe mahkum edenler uzun soluklu olamazken, baþta bu gazeteyi kim okuyacak, bunlar elit denilen Binfikir, hiç ara vermeden yayýnlanan ve Belçika da en geniþ þekilde daðýtýlan ve okunan gazete oldu! Gazete ya da site olarak hiçbir resmi kurumdan ödenek alýyor musunuz? Örneðin Flaman Kültür Bakanlýðý desteði ile TV programý yapan arkadaþlar oldu, siz de böyle bir ödenek alýyor musunuz, ya da baþvurdunuz mu? Ne site ne de gazetemiz için þimdiye kadar Türk ya da Belçikalý hiçbir kurum veya bakanlýktan ödenek almadýk. Her ne kadar sponsorlara güvenerek yola çýktýysak da Tiyatro Okulu ve çizgi roman albümü gibi kültürel projelerimiz için ödenek almak istiyoruz. En azýndan emeði geçen sanatçýlarýn emeklerinin karþýlýðýný verebilmek için. Tiraj konusuna niye takýyorsunuz? Siz 10 bin adet basýyoruz diyorsunuz ama herkes istediðini söyleyebilir? Bunu nasýl denetleyebilirsiniz ki! Burada bir ahlaksýzlýk yapýlýyor. Siz gerçekten 10 bin adet basarken, baþkalarý 3000 veya 5000 adet basýp 25 bin basýyoruz diyorlar ve hem vatandaþý hem de reklam vereni kandýrýyorlar. Gazetecilik kamuya çok açýk bir meslek. Verdiðiniz bilgilerle güven vermek durumundasýnýz. Doðruluðu tartýþmalý olan bir haberin ne deðeri kalýr? Siz gazeteci olarak toplumu kandýrýrsanýz, bu topluma bilgi aktaran kiþi olamazsýnýz.tiraj konusu da ayný þekilde. Biz adet gazeteyi diðer gazetelerin temsilcilerine, reklam verenlere ve isteyen okurlarýmýza gösteriyoruz. Ama tirajýný abartanlar bu seffaflýk çaðrýsýna yanaþmýyor. Ýyi daðýtýldýðýnýzý nasýl bu kadar emin söyleyebiliyorsunuz? Çünkü bizzat kendimiz daðýtýyoruz. Yazarý, Çizeri, Genel Yayýn Yönetmeniyle. Gidin Verviers, Maasmechelen gibi en ücra köþelerde bile Binfikir in daðýtýldýðýný göreceksiniz Bunun da sonucunu alýyoruz. Artýk reklam verenler bize geliyor. Tiyatro Okulu, Karikatür Okulu, Çizgi Roman albümü derken kültür-sanata da el attýnýz? Neden gerekti, buna ihtiyaç mý var? Binfikir bir sosyalleþme projesi. Gazete ile okurlarýmýzý ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda bilgilendirerek topluma katýlýmlarýný saðlamaya çalýþýyoruz. Bunu bir de sanatsal ve kültürel katýlýmla destekleyelim istedik. Çünkü birçok farklý kültürün bir

13 Kasým arada yaþamasý, beraberinde çok kültürlüðü ortaya çýkaran bir olgu. Yabancý kökenli yurttaþlarýn yaþadýklarý yere uyum saðlamalarýnda temel alýnacak deðerlerden bir tanesi de kendi öz kültürünü tanýmaya ek olarak yaþadýðý yerin kültürünü de tanýmak, kendi özünden birþeyler katarak bu kültürü sahiplenmektir. Sanatta, iletiþimde ve medyada ÇEÞÝTLÝLÝK bu nedenle önemli bir kavram olarak ortaya çýkýyor. Kendi öz kültürünü tanýmayan gençlerin Belçika kültürüne açýlýmlarý kolay olmuyor. Tekrar gazeteye dönersek, daha sýk aralýklarla niçin çýkmýyorsunuz? Örneðin haftalýk olarak! Gazete bayilerinde satýlan bir yayýn organý olmak gibi giriþimleriniz var mý? Haftalýk olarak bir gazete çýkarmak içinde bulunduðmuz mali koþullarda çok zor. Zaten bu güne kadar aylýk olarak hiç ara vermeden Binfikir i çýkarabilmemiz bile baþlý baþýna bir baþarý. Bayilerde satýþa gelince, Ocak ayý itibariyle daðýtýmda da yeni atýlýmlar gerçekleþtirmeyi planlýyoruz. Her zaman olduðu gibi direkt daðýtýma devam edeceðiz bunun yanýnda gazeteci, yazar, sanatçý, iþadamý gibi yaklaþýk 1000 kiþiye posta yoluyla gazetemizi ulaþtýracaðýz. Reklamda seçici misiniz? Evet, bu da bizim çok dikkat ettiðimiz konulardan birisi. Öncelikle haber ile reklamý ayýrýyoruz. Yaptýðýmýz haber karþýlýðýnda kesinlikle para almýyoruz, zaten bu evrensel gazetecilik ilkelerine aykýrý. Gazetecilik bizim mesleðimiz, bunun için çalýþtýðýmýz kurumlardan maaþýmýzý alýyouruz ya da gönüllü yapýyoruz. Kesinlikle haberi yapýlan kiþi ya da kurumdan para almýyoruz. Gazetemiz ilk yýllarýndan baþlamak üzere bu anlamda geri çevirdiðimiz çok sayýda röportaj ve haber vardýr. Geçenlerde bir bahis bürosu reklamý almadýk, örneðin. Bahis ilaný alýnabilir buna karþý deðiliz bu sizin çizginize baðlý. Ama biz Binfikir olarak sosyal sorunluluk hissediyoruz. Bir politikacýdan ilan teklifi geldiðinde, diðer farklý politik partilerden farklý politikacýlarýn da reklamý olursa yani genel olarak bir çeþitlilik saðlanýrsa bu tür reklamlarý alýyoruz. Gazetemiz 4. yýla adým attý Belçika da halen yaþamýný sürdüren en eski ve uzun soluklu aylýk yayýn organý olan gazeteniz Binfikir 3. yýlýný mütevazý bir yemekle kutlayarak 4. yaþýna adým attý. Anvers te geleneksel Türk mutfaðýný yüzünün akýyla temsil eden Beyti Restoran ýn sponsorluðunda gerçekleþtirilen ve Binfikir yazar çizer ve kurucularýnýn katýldýðý kutlamada bir konuþma yapan Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Ben gazeteciliðe Binfikir ile adým attým ve ekipten çok þeyler öðrendim. Binfikir Belçika da deðiþimin simgesi oldu. Düðün niþan haberine endeksli köy-kasaba gazeteciliðine bir tepki olarak ortaya çýkan Binfikir habercilikteki tekelleri kýrarak Belçika da yaþayan tüm Türklerin haberlerinin yapýldýðý bir yayýn organýna dönüþtü. Basýn yayýn ilkelerine saygýmýz, yaftalamadan ve yorumdan arýndýrýlmýþ tarafsýz haberciliðimiz ile kýsa sürede halkýmýzýn beðenisini topladýk. Bir sosyalleþme projesi olarak sadece yayýncýlýkta deðil, kültür-sanat gibi diðer alanlarda da ayný yolu izleyerek topluma hizmet etmeye devam edeceðiz. Yeni yayýn dönemine girerken önemli atýlýmlarýmýz var. Bunlarý kademeli olarak okurlarýmýza duyuracaðýz. Ýlk müjdeyi hemen ünlü bir kiþiliði yazarlarýmýz arasýna kattýðýmýzý söyleyerek verebilirim dedi ve Binfikir in bu noktaya gelmesinde emeði geçen herkese teþekkür etti. Beyti Restoran sahibi Ülkan Kurt a krize raðmen Binfikir e sponsor olduðu için özellikle teþekkür eden Aygün Beyti nin krizi Binfikir sofrasýna yansýtmadýðýný ve Türk mutfaðýnýn leziz örneklerini sergilediðini ifade etti. Binfikir ekibinden bazý yazarlarýn yurtdýþýnda olmasý veya saðlýk nedenleriyle katýlamadýðý toplantýyý Binfikir Oyuncularý Tiyatro Grubunun sergileyeceði Saint Nicolas, Nasrettin Hoca ve Gülmeyen Kýz oyununun müziklerini besteleyen ünlü müzisyen Tanar Çatalpýnar gitarý, mýzakasý, sazý ve sözüyle renklendirdi yýlý Mayýs ayýnda websitesi ve 2005 yýlý Kasým ayýnda aylýk yayýn organý olarak yayýmlanmaya baþlanan Binfikir gazetesi çýktýðý andan itibaren yayýnýna hiç ara vermeden 32 sayý yayýnlanarak Belçika da en uzun soluklu yayýn organý oldu. Ýlk çýktýðý günden itibaren adet basýlan ve Belçika da Türklerin yoðun olarak yaþadýðý yerleþim birimlerindeki Türklere ulaþtýrýlan gazetenin yöneticileri geçtiðimiz yýllarda tiraj yalanlarýna engel olmak için diðer yayýn organlarýnýn sahipleri ve reklam verenler de dahil olmak üzere isteyen herkese adet gazeteyi göstereceklerini söylemiþler ve diðer gazeteleri de ayný þekilde þeffaflýða çaðýrmýþlardý. Gazetenin tirajýný özdenetime açan Binfikir, hayali sayý artýrýmýný gözler önüne sermek için ise isteyen okurlara tüm sayýlarý sunuyor yılında kurulan VIZZION Europe, dünyanın birçok ülkesinde aktif olan, gayrimenkul geliştirme firmalarının önde gelenlerindendir. VIZZION Europe, proje geliştirme ve yüksek kaliteli ve sürdürülebilir gayrimenkul konusundaki tüm yetkinliklerini birleştiren, dikey olarak entegre olmuş bir hizmet grubunun gelişerek büyüyen bir parçasıdır. Hedefi, piyasa fiyatları ile rekabetin yanısıra kaliteli mülk anlayışını da beraberinde getiren ve son kullanıcıya keyifli yaşama alanları sunan kentsel projeler oluşturmaktır. VIZZION Europe, 30 yıllık mimari tecrübesi ve 8,000,000 m2 lik en yüksek kalitedeki projelerin yönetimi konusunda ispatlanmış başarısından da aldığı güçle, tüm gayrimenkul geliştirme aşamalarını yönetmektedir. VIZZION Europe, çeşitli fonksiyonları birarada barındıran ve büro, konut, yaşlılar evi, otel, resort ve çok fonksiyonlu alış veriş merkezleri gibi yapılarda yönetim ve idare servisi de sağlayan ayrıcalıklı projeler geliştirmektedir. Şirket stratejisi, VIZZION Europe a : Doğru yerde, doğru zamanda, doğru ürünü sunma ve finansal ortaklarının, risk, yatırımın geri dönüşümü ve benzeri konulardaki beklentilerini karşılayacak mümkün olan en iyi strüktürü oluşturma imkanı vermektedir. VIZZION Europe un gelecekteki proje geliştirme çalışmaları, 10 dan fazla ülkede toplam yaklaşık 525,000m2 dir ve şirket, senede 200,000 m2 den fazla inşaat yapmayı planlamaktadır. VIZZION Group, toplam yatırım değeri 1,8 milyar Euro dan fazla bir mülkü yönetmektedir Grubun uluslararası gelişimini destekleyebilmek için, merkezi Brüksel de olan VIZZION Europe, Avrupa ve Asya da 6 bölge bürosu açmıştır VIZZION Europe, 3 yılı aşkın bir süredir Türkiye de faaliyet göstermektedir.

14 14 Demokratik ýrkçýlýk Irkçýlýðýn, demokrasi, özgürlük gibi temel insani haklardan mahrum kalmasý en hayýrlýsý olur. Sapýk fikirlerini afiþ yaptýrýp önüne gelen posta kutusuna atmak ahmaklýðýn ve saygýsýzlýðýn hat safasý. Seçim arifeleri hep böyle oluyor galiba Belçika da. Parayý veren, düdük elinde, hem çalýyor, hem oynuyor. Çoðu zaman da bizim paralarýmýzla yapýyor bunu. Seçim sonrasý da bizi oynatýyor tabii. Geçenlerde, pek huyum deðildir aslýnda ama posta kutusuna bir bakayým dedim. Posta kutularý aylýk ödemelerin biriktiði yerler olarak yerleþti bilinçaltýma, artýk postacý kapýyý iki kez çalmýyor, postasýný atýp kaçýyor. ( Bak postacý geliyor selam veriyor. Herkes Demokrasiyi hep geniþ kullaným alaný olan bir eþya gibi düþünmüþümdür. Alet güzel, iyi düþünülmüþ ve iyi yapýlmýþ ama kullanýcýsý var mý, diye hiç bakýlmamýþ. ona bakýyor merak ediyor þarkýsýnýn yerine Bak postacý geliyor perdeyi kapat. Sakýn merak etme sen, mektubu yýrt at. Daha uygun olur.) O sevimli, aþk mektuplarý taþýyan adamdan bugün eser yok. Eðer postacý kapýyý çalýyorsa ya daha büyük bir ödeme vardýr ya da olmak istemeyeceðiniz bir yere çaðýrýlýyorsunuzdur. Vaziyet böyle sevimsizken bir de Vlaams Belang ýn Danger Ýslam yazýlý afiþinin posta kutumdan çýkmasý mevcut sinir sistemimde belli bir iz býraktý açýkçasý. Her ne kadar dini, uygulama aþamasýnda pek baþarýlý olmasam da bu afiþ kanýma dokundu. Buna izin verenin demokratik sistemin özgürlükçü yanýnýn olmasý da iþin cabasý. Gerçi dinin sömürülmesi de özgürlükçülük adý altýnda gerçekleþiyor. Ayný demokrasinin düþünemeyenlere verdiði özgürlükleri düþünenlere vermemesi oldukça düþündürücü. Demokrasiyi hep geniþ kullaným alaný olan bir eþya gibi düþünmüþümdür. Alet güzel, iyi düþünülmüþ ve iyi yapýlmýþ ama kullanýcýsý var mý, diye hiç bakýlmamýþ. Tarihte bu eþyayý iyi kullananlar da olmuþ, ama kendi çýkarý için kullananlarýn sayýsý olumlu kullananlara oranla oldukça fazla. Belli bir dönemden sonra ortaçað mantýðýna uydurup asýp kesmiþ özgürlükleri, özgürlükten aldýðý güçle. Demokrasiyi lokomotif görenlerin, arkasýna ýrkçýlýk ya da yobazlýk baðlamasý, insanlýðý daha önce olduðu gibi, bugün de çýkýþý zor olan karanlýk bir tünele sokmaktan baþka bir iþe yaramayacaktýr. Malesef Hitler i de baþa getiren demokrasiydi. Demokrasi, para, iktidar ve kötü güç üçgenin içinde kaosa sürüklenirken ( parayý veren iktidar oluyor ve bu gücü kötüye kullanýyor) bazý kendini güçlü gören devletler kendi demokrasilerini düzeltmeden dýþarýya demokrasi ve özgürlük vermeye kalkýyor. Týpký Irak ta olduðu gibi; 1991 den bugüne sürekli DEMOKRA- TÝKÝLEN Irak ta, sürecin sonunda özgürlükten yararlanacak bir toplum kalacak mý, doðrusu pek sanmýyorum. ARTfikir Müzik Evi ndeki kültür neferleri Kültür parayla satýlmamalý! Burasý yatýrým amaçlý açýlmýþ bir bar, disco ya da lokanta deðil. Eðer adýnýza kültür merkezi ya da halkevi diyorsanýz giriþ parasý alamayacaðýnýz gibi, yiyecek içecek fiyatlarýný da dýþarýya oranla düþük tutmak zorundasýnýz. Cüneyt Tamoðullarý Göçmen toplumlarýn yaþadýðý birtakým sorunlarýn, ancak oluþturulacak kültür merkezleri aracýlýðýyla çözülebileceði olgusu, gönüllü kültür neferlerini Muziekantenhuis çatýsý altýnda bir araya getirmiþ Ocak ayýndan beri faaliyet gösteren oluþum, Mustafa Avþar, Tuðrul Yücesan ve arkadaþlarýnýn gayretleriyle Belçika nýn Gent þehrinde toplumsal sorumluluðunu yerine getiriyor. Gent de daha önce Özdil ve Mýzrap gibi baþarýlý iþlere imza atan Müziekantenhuis çalýþanlarý, Anadolu nun sesi Saz ýn Belçika da tanýnmasýna büyük katký saðlamýþlar yýlýnda Özdil Derneði ile yola çýkan topluluk, özellikle 1993 yýlý içinde Recai Akgül ile birlikte çalýþmalarýný yoðunlaþtýrmýþ. Öykülerini kýsaca Asýl amacýmýz Dünya Müzik Akademisi adýnda bir müzik akademisi kurmaktý. Bu baðlamda hazýrladýðýmýz çalýþmalarýmýzý belediye onaylamadý. Tamamen ayný olmasa da benzer bir çalýþmayý kendi çalýþanlarýyla gerçekleþtirdi ve De Centrale adýnda bir oluþum kurdu. Bir süre sonra mali sorunlardan ötürü Özdil kapanmak zorunda kaldý. Ýçimizden bazý arkadaþlarýmýz De Centrale oluþumunda yer aldý. Daha sonra bazý görüþ farklýlýklarýndan dolayý ayrýldýlar ve Mýzrap adýnda yeni bir dernek kurduk. Önemli çalýþmalar yapmamýza raðmen bu derneðimizi de yine mali sebeplerden dolayý kapattýk diyerek özetlediler. Olabildiðince yöntemli çalýþmýþlar, içlerindeki amatör ruhu hiç kaybetmeden. Ýþler hiç de kolay olmamýþ, dernekçiliðe yabancý olmamalarýna raðmen Belçika nýn yapýsýnýn Türkiye den farklý olmasý, baþlangýçta onlar için sorun teþkil etmiþ. Halka yönelik çalýþmalarýnda olgunlaþmak için büyük çabalar vermiþler. Edindikleri olumlu veya olumsuz tecrübelerden dersler çýkartmýþlar. Türkiye deki Kasým 2008 halkevleri yapýsýný buraya oturtmak pek kolay olmasa gerek. Oluþumu tek bir siyasi çizginin anlayýþý olmaktan çok, sanatýn farklý dallarýnda faaliyet gösteren sanatçý ve sanatseverlerin buluþma noktasý olarak amaçladýk. Belçika da faaliyet göstermek için bu ülkenin yapýsýný çok iyi bilmeniz gerekir. Sanatsal faaliyetlerdeki baþarýnýzý, mali açýdan da destekleyebilmek ve düzenlemek zorundasýnýz. Bu aslýnda çok ince bir çizgi, kültür parayla satýlmamalý! Burasý yatýrým amaçlý açýlmýþ bir bar, disco ya da lokanta deðil. Eðer adýnýza kültür merkezi ya da halkevi diyorsanýz giriþ parasý alamayacaðýnýz gibi, yiyecek içecek fiyatlarýný da dýþarýya oranla düþük tutmak zorundasýnýz. Bizim bu konuda en büyük destekçimiz yine sanatçýlar. Belçika geleneksel müziðinin ve kültürünün önemli temsilcilerinden Willem Vermandere daha önce burada sahne aldý yýlý içinde bir kez daha bizlerle birlikte olacak. Bunu hiçbir ücret almadan yapýyor. Yine otuz senedir Belçika da yaþamýný sürdüren Anadolu müziðinin önemli isimlerinden Lütfü Gültekin ilk defa burada bir dinleti gerçekleþtirdi. Anlatmak istediðimiz, bu aslýnda gönül baðý, çok büyük paralar karþýlýðýnda bile bu isimleri halkla buluþturamazsýnýz. Sanatý satmayý hiç düþünmedik! diye ifade ediyorlar kendilerini. Sadece alanýnda tanýnmýþ müzisyenler deðil, genç müzisyenlerin de kendilerini ifade edebildikleri bir yer Muziekantenhuis. Baðlama ve perküsyon kurslarýyla kendi müzisyenlerini yetiþtirerek oluþturduklarý koroyla faaliyetlerini sürdürüyor. Karýnca misali küçük adýmlarla temkinli bir þekilde yol alsalar da aðýrlýklarýnýn oldukça fazlasý olan bir sorumluluðun üstesinden gelmiþler ve sýnýrlamadýklarý hayallerini gerçekleþtirmeye kararlýlar. Sadece Belçikalýlara ya da diðer göçmen topluluklara deðil, kendi içimizde de farklýlýðýmýzýn sorun deðil aslýnda zenginliklerimiz olduðunu anlatmak, dahasý göstermek zorunluluðumuz var. Oturup eleþtirmek yerine göstererek ve bir þeyler üreterek topluma faydalý olmaya çalýþmak çok daha verimli olacaktýr. Belçika da yaþýyoruz, Türkiye den kopmamýz tabii ki imkânsýz. Buraya gelirken bavulumuzda kültürümüzü de getirdik ancak burada olup bitenlere tepkisiz kalamayýz. Kendi toplumumuzun burada bir yere gelmesini istiyorsak kültürel paylaþýmlar anlamýnda çok çalýþmak zorunda olduðumuzun farkýndayýz diyerek önemli bir konuya parmak basýyorlar.

15 Kasým 2008 ARTfikir 15 Namur da Türk kültür haftasý Erdem Resne Carrefour des Cultures derneðinin Namur da düzenlediði ve Binfikir in de katkýda bulunduðu Türk Haftasý baþlýyor. Toplumda kendini sorumluluk sahibi hisseden insanlarýn bir araya gelerek oluþturduðu 21 Kasým Cuma Açýlýþ gecesi (CAMET / Boulevard du Nord, Namur) - Sergi: Mehmet Aydoðdu - Geleneksel Müzik konseri: Ýsmail Erdoðdu ve Gavur Gelinler - Geleneksel Folklor Danslarý: Turkish Lady dans topluluðu 22 Kasým Cumartesi 12:00-18:00 Kadýnlar Günü (Salle Hambraine / Rue Lambart, Namur) - kültür, gelenek, sanat ve düþünce paylaþýmý 23 Kasým Pazar 10:00-14:00 Spor (Centre Sportýf Tabora / Rue Tabora 5000 Namur) - Mini futbol ve kültürel etkileþim 15:00 Edebiyat günü (Bibliotheque Communale / Venelle des Capucins, Namur) - Belçika ve Türkiye den masallar - Kütüphane yetkililerinden Türk edebiyatý sunumu 24 Kasým Pazartesi 18:30 Konferans (Cinex / Rue Saint-Nicolas, Namur) - Kamusal alanda Türk toplumunun yeri / Altay Manço Brüksel Akdeniz Film Festivali nde üç Türk filmi Carrefour de Cultures, yaptýðý faliyetlerle Namur bölgesinde yaþayan farklý kültürden insanlarý bir araya getirerek deðiþik kültürlerin birbirlerini tanýmasýný, birbirlerine olan önyargýlarýný ortadan kaldýrmayý, ahenk içinde, uyumlu ve mutlu ortak bir yaþamýn oluþturulmasýný hedefliyor. (araþtýrmacý IRFAM) ve Mehmet Alparslan Saygun (dernek yetkilisi UETD) 25 Kasým Salý 19:30 Sinema (Cameo 2 / Rue des Carmes, Namur) - Kýsa metraj: Songes et rêves d une nettoyeuse turque (Banu Akseki) - Uzun metraj: Babam ve Oðlum (Çaðan Irmak) 26 Kasým Çarþamba 14:00 Talebelere özel gün (Cinex / Rue Saint-Nicolas, Namur) - Müzik, dans ve kültürel etkileþim - Mevlana tanýtýmý - Zeybek oyunlarý 18:30 Edebiyat (Librairie Papyrus / Rue Bas de la Place, Namur) - Tanýtým: Türk edebiyatý ve yazarlarý Bu yýl 10. kez düzenlenecek olan Brüksel Akdeniz Film Festivali 20. yýlýný doldurmasý nedeniyle yüklü bir programla sanatseverlerin karþýsýna çýkýyor. 28 Kasým 5 Aralýk tarihleri arasýnda düzenlenecek olan film festivalinin jurisinde Türk kökenli yazar Kenan Görgün de bulunuyor. Festivalin yarýþma bölümünde Abdullah Oðuz un yönettiði Zülfü Livaneli nin romanýndan uyarlanan Türk-Yunan ortak yapýmý Mutluluk yer alýyor. Film gösteriminde Livaneli nin de hazýr bulunacaðý bildirildi. Güncel Akdeniz sinemasýnýn aktarýldýðý Panorama bölümünde Sýrrý Süreyya Önder ve Muharrem Gülmez in yönettiði Beynelminel, belgeseller kýsmýnda ise Melek Ulagay Taylan'ýn Karanlýkta Diyaloglar adlý belgeseli yer alýyor. Ayrýntýlý bilgi: Gavur Gelinler Arnavut, Magrep ve Afrika haftalarýnýn ardýndan sýra Türk Haftasý nda. Tiyatro Okulumuzdan Sibel Dinçer in konser vereceði, yazarlarýmýzdan Mehmet Aydoðdu ve Erdem Resne nin konferanslarda konuþmacý olarak katýlacaklarý Türk Haftasý nýn programý þöyle: - Belçikalý Türk yazar Kenan Görgün ile söyleþi 27 Kasým Perþembe 18:30 Konferans (Cinex / Rue Saint-Nicolas, Namur) - Medeniyetler ittifaký ve Doðu/Batý çatýþmasýnda Türkiye nin yeri / Ýsmail Bataklý (UETD Yönetim Kurul Üyesi), Mehmet Aydoðdu (Ressam ve Yazar Binfikir), Erdem Resne (Gazeteci/yazar Binfikir) 28 Kasým Cuma 20:00 Kapanýþ gecesi (FUNDP / Rue de Bruxelles 5000 Namur) - Konser: Cengiz Özdemir (Sufi müzik) - Konser: Sibel (halk müziði) Hafta içi her gün 10:00 17:00 arasý Mehmet Aydoðdu sergisi (CAMET / Boulevard du Nord, Namur) Türk edebiyatý özel vitrini (Librairie Papyrus / Rue Bas de la Place, Namur) Türk Edebiyatý reyonu (Bibliotheque Communale / Venelle des Capucins, Namur) Belçika da Türk varlýðý sergisi (Maison des Citoyens / Belediye Sarayý Rue de Fer 5000 Namur) mehmetaydogdu@binfikir.be Aldatmayla dolarken günlerin sarnacý Yaþam uzun ince bir yol denir ya... Evet yaþadýðýmýz günler her bakýmdan belirsizliklerle dolu. Belçika da fiilen bir Baþbakan bulunamamasýndan veya var olsa da bugünkü Baþbakan ýn ve yedek oyuncusunun tüm inandýrýcýlýklarýný kaybetmiþ olmalarýndan kaynaklanan bir siyasi baþý boþluk yaþanýyor. Toplumda sessiz sedasýzca bu durumu aynen kopyalamakla yetiniveriyor. Siyasi ortamýn saðlýklý çalýþmasý devlet düzeninde olduðu gibi toplumsal yaþam için de önem taþýmaktadýr. Onlarýn meþruiyetlerini koruyabilmesi bir nevi hayati önem taþýr hepimiz için. Dokununca bozuluverecek bir görüntü veren Belçika siyasi ortamýnda, ister istemez yeniden kurulmasý gereken Belçika Federal Sistemi nin tüm boyutlarýný tartýþmak yerine kýsýr çekiþmelerle zaman kaybetmekten bir yana gidilemiyor. Finansal kriz ise bir bahanedir bence. Þu anda Belçika da gerek idari gerekse toplumda insan haklarý odaklý, sosyal güvenlik boyutuna her açýdan önem veren demokratik ve hukuk devleti inancý olmayýþý acýyla buruluyor dilimize. Ýzninizle bir kaç örnek vereyim; 1- Avrupa finans krizini aþabilmek için 1700 milyar Euro bulurken, Belçika Hükümeti de 300 milyar Euro luk bir borçsal kaynak yarattý. Tabii yanlýzca banka ve sigorta devlerini kurtarmak adýna idi. Maalesef ayný bankalara yatýrým yapan küçük tasarruf sahiplerinin paralarý ise buharlaþtý gitti. Hükümet in ise herkesi, adaleti dahi tehdit edici tavýrlarýyla bu anlayýþý meþrulaþtýrmaya çalýþtýðýna þahidiz. Adalet ve sorumluk anlayýþý nerede diye soruyorum? 2- Uluslararasý finans krizi öncesinde, sosyal ve saðlýk sigortalarý bütçesi için yapýlmasý öngörülen küçük bir deðiþiklik bir baþka bahara kaldý. Devleti küçük ama toplum-u için çok büyük önem taþýyan bu deðiþikliðe yanlýzca 1 milyar Euro luk ek bir kaynak gerekliydi. Devletin borç yapma karþýtý olarak Baþbakan ve onun yedek oyuncusu karþý çýktýlar. Ama ayný þahýslar banka kurturma operasyonu için Belçika da yaþayan her kiþiyi 30,000 Euro luk borçlu yaptýlar. Adalet ve dayanýþma anlayýþý nerede diye soruyorum? 3- Geçen yýl Belçika Müslümanlar Temsil Kurumu nda ceryan eden yolsuzluklara nedeniyle bir yargýç yollara düþerek idareden bir kaç kiþiye suçlamada bulundu. Bugün ise ayný adli makamlar MTK Baþkan yardýmcýsý Driss Benjalloul dýþýnda herkesi aklamak zorunda kaldýlar. Olaðanüstü yolsuzluk denilen þeyin miktarý ise Euro. Haksýzca suçlananlar için acýnýn çentiklerine dönüyor günleri ve hesabý tutulsun bu iþin diyorlar. Adalet ve insana saygýnlýk nerede diye soruyorum? Yazýmý bu defa þair Gülten AKIN ýn Leke þiirinden alýntý ile bitireceðim: Çaðýn en karmaþýk yerinde durduk / biri bizi yazsýn, kendimiz deðilse / kim yazacak / sustukça köreldi / kaba günü yonttuðumuz ince býçak / nerde onlar, her kýmýldayýþta / çakan tansýk, ýþýldatan büyü / bir gün daha görülmedi / bir gün daha geçti otlarý soldurarak.

16 16 GÜNDEM Türkçe yerel medya renklendi Belçika basýlý yerel medyasýna bir renk daha katýldý. Belçika'da Türkçe internet haberciliði yapan belcikahaber.be artýk basýlý yayýn olarak da piyasada. Avrasya Ýletiþim bünyesinde Gazeteci Celil Gündoðdu yönetiminde yayýnlanan Belçika Haber dergisi için Genel Yayýn Yönetmeni Celil Gündoðdu "Dergimizin ilk sayýsýnýn Cumhuriyet Bayramý günü yayýnlanmasý çok anlamlý oldu. Bu bayramda bizlerin halkýmýza en büyük hediyesi Cumhuriyet mesajlý dergimiz oldu. Biz halkýmýzýn tüm renklerini kültürlerini kucaklamak, barýþ ve sevgi dolu bir dünya için çalýþýyoruz. Yýllardýr bu yayýn ilkeleriyle yayýncýlýk yaptýk. Bundan sonra da ayný düþünce ve duygularla yayýnlarýmýza devam edeceðiðiz" dedi. Dergi, sosyal, kültürel ve haber içerikli bir yayýn organý olarak tasarlandý. Kasým 2008 Molenbeek e Belçika nýn en büyük Camii Het Laatste Nieuws Belçika nýn en büyük Camisinin Brüksel de Molenbeek te inþa edilmesi için planlar yapýldýðýný yazdý. Molenbeek teki El Halil Camii nin geniþletilmesi sonucu Cami dört katlý olacak ve 10 bin kiþinin namaz kýlmasýna olanak tanýyacak. Halen Cami de 4 bin kiþi ibadet edebiliyor. Cami nin geniþletilmesi için bir para toplama kampanyasý baþlatýldýðý bildirildi.

17 Kasým 2008 Ýlk grup Hac ca uðurlandý GÜNDEM Yunus Emre Camii yönetimi yenilendi Yunus Emre Camii Derneði Genel Kurulu yapýlarak yeni yönetim belirlendi. Yapýlan seçimde Kadir Beyazyüz, Erhan Yýlmaz, Ýsmet Acar, Baylar Yen, Salim Ercan, Fikret Gürsu, Abdullah Yaðmur, Azmi Ozan ve Hamza Aydoðan Yönetim Kurulu Üyeliði için en yüksek oyu alýrken; Mehmet Arýcý, Nurettin Otçu ve Ali Yen Denetleme Kurulu na girdi. Yönetim Kuruluna seçilen üyeler baþkanlýk için aralarýnda yaptýðý oylama ile Erhan Yýlmaz ý Baþkan seçti. 17 Din Hizmetleri Müþavirliði ve Belçika Diyanet Vakfý organizasyonu ile hacca gidecek olan 850 hacý adayýnýn ilk bölümü Zaventem den Hac ca törenle uðurlandý. Din Hizmetleri Müþaviri Prof. Dr. Halife Keskin de ilk kafilede yer aldý. Din Hizmetleri Müþavirliði Genel Koordinatörü ve Belçika Diyanet Vakfý Genel Sekreteri Ali GÜN yaptýðý açýklamada "15 ve 16 Kasým tarihlerinde uçacaklarýn Brüksel, Ýstanbul, Cidde üzerinden Medine'ye gideceklerini, ondan sonraki uçanlarýn ise Brüksel, Ýstanbul, Cidde üzerinden Mekke'ye gideceklerini belirtti. Mekke'ye gidecek hacýlarýn Ýstanbul'dayken ihrama gireceklerinin altýný çizerek, adaylarýn ihramlarýný ellerinde taþýmalarýný bagajlara vermemelerini istedi. Ýlk kafile 15 Kasým'da giderken son kafile ise 28 Kasým'da uçmuþ olacak.

18 18 Kasým 2008 Hayt Huyt Park - Haydar Abi Delikanlý adamýn köþesi... Lightlar ve yumuþaklar okumasýn! ALBERTCÝÐÝM ÝLE 15 YIL Tam okeye dönüyorum, elimde iki okey var ve biri de boþta. Üstelik iþlereyim. Okey atma heyecanýný tatmama ramak kala Albert aradý. 15 Kasým Kral bayramýnda bayramýný kutlamadýðým için bana kýrýlmýþ. Neyse hemen ertesi gün gittim, sarayda söyle baþbaþa bir kafa çektik. Fena da olmadý. Albertciðim baba adamdýr. 15 yýldýr Belçika da baþarýlý bir þekilde krallýk yapýyor. Tabii bazý çekemezler kraliyet ailesine ayrýlan bütçe yüzde 6 arttýrýldý diye yaygara yaptýlar. Bütçe bahane, bunlarýn asýl amaçlarý kraliyeti ortadan kaldýrýp Belçika yý böldürmek. Ama bunlarýn bilmediði bir þey var. Bugün bir Albert ve Haydar Abi kolay yetiþmiyor. Evvel Allah, ikimiz bir olunca Belçika nýn sýrtý yere gelmez! TERÖR BAHANE DÝNLEME ÞAHANE Belçika da 4000 kiþinin telefonu dinleniyormuþ.. Dinlemeler 4 yýl öncesine göre yüzde 60 artmýþ. Doðrudur arasýra ben de cepten konuþurken dangýl-dungul Flamanca ya da Fransýzca biþey duyuyorum. Yalkavuða bu ne iþtir diye sordum o da önemli biþey deðil Abi, polistir polis dedi. Türkiye de konuþma arasýna birileri girince ADANA aradan çekil derdik, burada ne diyeceðiz þimdi? Bi daha böyle bir mevzu olursa ben Hey! Brüksel aradan çekil mi diyeceðim? OBAMA ÝYÝ ÇOCUKTUR Baþkanlýðý alýr almaz arayýp Haydar Abi bir arzun var mý diye sordu þahsen. Ben de Þu savaþ iþinden vazgeçin. Oturun adam gibi çalýþýn dedim. Bi de olur olmaz kriz çýkarýp dünyayý keriz yerine koymayýn dedim. Tabii kolay deðil. Bugün bir Haydar Abi kolay yetiþmiyor. Taa oralardan adýmýzý duymuþ. Tayyipciðime ve Albertciðime yaptýðým danýþmanlýk hizmetleri de kulaðýna gitmiþ. Rica etti, bundan sonra Obama ya da danýþmanlýk yapacaðým. Dünya nýn bütün sosyalistleri birleþin! Ve Obama yý destekleyin diye entoþluk yapmanýn alemi yok sonunda! HALÝSCÝÐÝM GEÇMÝÞ OLSUN! Halisciðim 5. ameliyatýný St Jean Hastanesi nde 18 Kasým da oldu. 4. katta 489 numaralý odada kalýyor. Seçimlere motoru ve kaportayý yenileyerek girecek. Buna þahsen sevindim. Saðlam kafa saðlam vücutta bulunur. Vücudu saðlýklý hale gelince Halisciðimin kafasý da saðlamlaþacak. Buna þüphem yok! Kendisine þöyle güzel bir çelenk gönderdim ama bizim koçlarý kapýda güvenlik nedeniyle içeri almamýþlar. Neyse Halisciðim sana acil þifalar diliyorum koçum. UTANMASALAR OBAMA YI DA BÝZ SEÇTÝRDÝK DER BUNLAR Þimdi bu Binfikir entoþlarý 3. yýlýný doldurup 4. yýla adým attýlar ya, havalarýndan geçilmiyor. Þimdi siz kesin sorarsýnýz; peki Haydar Abi sen de Binfikir yazarýydýn, niye kutlamaya katýlmadýn? diye. Doðrusunu isterseniz Serpil kýzýmýz arayýnca ilk sorduðum þey yamuk çizer Ýsmail Doðan ýn gelip-gelmeyeceði oldu. Beleþ þarap bulan Doðan böyle fýrsatý kaçýrýr mý, anýnda evet demiþ! Ben de haliynen o yamuk çizerin olduðu mekanda bulunmayým, elimden bir kaza falan çýkar diyerek kutlamaya katýlmayacaðýmý bildirdim. Amma sen gel gör ki, Ýsmail Doðan yamukluk yapmýþ ve geceye katýlmamýþ. Neymiþ efendim haber tekellerini kýrmýþlar! Utanmasalar Obama yý da biz seçtirdik der bunlar! HADÝSE ÝÞÝ YAÞ Lagaluga yapmadan hemen balýklama mevzuya gireyim. Bu iþ Hadise ile olmaz. Aðzýyla kuþ tutsa, hatta yarýþmaya kuþ diliyle bile girse olmaz. O-la-maz! Haydar Abisinin uyarýlarýna kulak asmayan Hadise nin Eurovision da alacaðý da sýfýrdýr! mieka

19 Kasým 2008 REHBER Belçika da yabancýlar için çalýþma müsaadesine müracaat ve A-B-C Modeli çalýþma ruhsatlarý SOSYAL REHBER 19 Nihat Dursun Özel izin veya belirli þartlara baðlý muafiyet dýþýnda, Belçika vatandaþý olmayan tüm yabancýlarýn, Belçika da çalýþmak için çalýþma ruhsatýna sahip olmalarý gerekmektedir. Ayrýca iþverenler de bölge hükümetlerinin vereceði çalýþma müsaadesi kapsamýnda yabancý iþçi çalýþtýrabilmektedir. 1) A modeli çalýþma ruhsatý: A modeli çalýþma ruhsatý Belçika da süresiz çalýþma müsaadesi olan, vatandaþlýk hakkýna sahip her kiþinin hak kazandýðý çalýþma ruhsatýdýr. Bu çalýþma ruhsatýný hak kazanmýþ çalýþanlar için iþveren herhangi bir iþlem yapmamaktadýr. 2) B modeli çalýþma ruhsatý: B modeli çalýþma ruhsatý, yabancý uyruklu iþçi çalýþtýrmak amacýyla, iþveren tarafýndan yapýlan müracaat sonucu alýnýr. B modeli çalýþma ruhsatý iþverenin Belçika da bulamadýðý, özel nitelikler aranan, Belçika nýn uluslararasý özel iþ sözleþmesi imzaladýðý ülkelerden (Fas, Türkiye, Tunus, Bulgaristan, Cezayir,...) getireceði personel için gerekmektedir. Bazý özel durumlarda, örneðin oturum müracaatý (regularisation), çalýþma ruhsatý yerine, iþverene çalýþtýrýlacak kiþi için geçici çalýþtýrma müsaadesi verilir. B çalýþma ruhsatýna baþvuru, ilk olarak yetkili kurumlara (FOREM, OR- BEM, VDAB, Arbeitsamt) müracaat formu doldurularak yapýlýr. Bu müracaat yetkili kurumlar tarafýndan Bölge Bakanlýðý ndaki yabancýlar servisine gönderilir. Müracaat, Bölge Hükümeti Çalýþma Bakaný nýn onayý sonrasý gelecek kiþinin vizesi için Ýçiþleri Bakanlýðý na sunulur (9 Haziran 1999 tarihli ilgili yasa). Özel durumlar hariç, istenilen personeli çalýþtýrma müsaadesinin, kiþi Belçika ya gelmeden önce alýnmasý zorunlu kýlýnmaktadýr. B çalýþma ruhsatý sadece istek yapan iþverenin iþyerine müracaatta belirtilen iþ için geçerlidir. Üç yýlla beþ yýl çalýþma süresinden sonra (bu süre bakanlýklara göre deðiþmektedir), B modeli çalýþma ruhsatý A modeli çalýþma ruhsatýna dönüþüp kiþiye süresiz oturum hakký tanýmaktadýr. 3) C modeli çalýþma ruhsatý: C modeli çalýþma karnesi, 12 aylýk bir geçerliliði olan, her yýl yenilenmesi gereken, maaþlý çalýþacak, geçici oturum müsaadesi olan ve çalýþma karnesi olmayan kiþilere verilmektedir. Belçika da eðitim gören yabancý uyruklu öðrenciler (haftada en fazla 20 saat çalýþma þartýyla - Eylül 2008 itibariyle sadece oturum izni istenmektedir) ve Belçika nýn ikili sözleþme yaptýðý ülkelerden gelen diplomatik görevlilerin eþleri ve 18 yaþýndan büyük çocuklarý da C çalýþma ruhsatýyla çalýþma hakkýna sahiptirler. Ayrýca Avrupa Birliði vatandaþlarýnýn göçmen statüsündeki eþleri de bu haktan faydalanabilirler. Örneðin: Fransa nýn Lille þehrinde ikamet eden ve iki yýldan beri Mouscron þehrinde çalýþan bir Fransýz vatandaþýnýn kendisiyle birlikte Lille de ikamet eden Türk uyruklu eþi, Belçika da iþ bulduðu takdirde C modeli çalýþma ruhsatýyla çalýþma hakkýna sahip olabilmektedir. Ayrýca, Türk vatandaþý eþ Belçika sýnýrlarýnda ikamet ettiði takdirde, çalýþma ruhsatý olmadan da çalýþma hakkýna sahip olabilmektedir. C modeli çalýþma karnesine müracaat, direkt olarak baðlý bulunduðunuz belediye sýnýrlarýndaki yetkili kurumlara (FOREM, ORBEM, VDAB, Arbeitsamt) yapýlýr. Müracaat, bu kurum tarafýndan, çalýþma ruhsatý vermede yetkili Bölge Çalýþma Bakanlýðý nýn Yabancýlar Servisi ne iletilir. Ýstenilen belgeler: 1. Müracaat gerekçesinin vs. açýk bir þekilde belirtildiði müracaat formu. 2. Kiþi ile ilgili bilgilerin belirtildiði ve ikamet ettiði belediye tarafýndan onaylanmasý gereken bilgi fiþi. 3. Oturum müsaadesinin arkalý önlü fotokopisi. 4. Özel nedenlere baðlý olarak, bakanlýk tarafýndan verilen geçici oturum belgesi. 5. Eþ veya anne babanýn Belçika daki oturum haklarýndan faydalanarak hak kazanýlan geçici oturum belgesi ve öðrenciler için eðitim gördüðü okul tarafýndan verilen kayýt belgesi Yýlýnda yürürlüðe giren yeni yasa çerçevesinde Belçika, yeni Avrupa Birliði üyesi ülke vatandaþlarýna, çalýþma karnesine sahip olmak þartýyla, çalýþma müsaadesi vermektedir. Ýlgili yasa Estonya, Letonya, Litvanya, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Çekoslovakya vatandaþlarýna1 Mayýs Nisan 2009 ve Bulgaristan ile Romanya vatandaþlarý için de 1 Ocak Aralýk 2008 tarihleri arasý bu hakký tanýmaktadýr. Yeþil sebzeler karbondioksit toplar tüketicirehberi M. Kemal Doðan Özellikle Türk ve Faslýlarýn iþlettiði marketlerin birçoðunda sebze ve meyvelerin dýþarda olduðunu görürsünüz. Soðuk kýþ aylarýnda daha çok dýþarda bulundurulan yeþil sebzelerin saðlýmýzý tehdit eden karbondioksit gazýný emdiklerini biliyor muydunuz? Çoðunlukla cadde kenarlarýnda bulunan bu marketlerin önünde tezgahlara konulan yeþil sebzeler, gerek taþýtlarýn eksozundan çýkan gerekse havada bulunan karbondioksit gazlarýný soluyorlar. Bu sebzeleri tüketmek yoluyla da bizler insan saðlýðý için zararlý olan bu gazlarý vücudumuza alýyoruz. Bu yüzden pýrasa, ýspanak gibi sebzeleri alýrken, bunlarýn açýk havada, dýþarda olmamalarýna özen gösterin. Bu ayný zamanda sebzelerin temizliði, hijyeni için de önemli. Dýþarda sebze meyvelerin yanýndan geçen bir köpeðin bunlarýn üzerine iþemesine engel olamazsýnýz, çoðu zaman görmezsiniz bile. Bu nedenle bütün büyük marketlerde olduðu gibi bu ürünlerin içerde kapalý mekanda, yeterli ýsý altýnda bulundurulduðu maðzalardan alýþ veriþ yapmak daha güvenli. Bir dahaki tüketici rehberinde buluþmak üzere... Ýmtiyaz Sahibi BÝNFÝKÝR VZW Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Koordinatör Erdinç Utku Yayýn Kurulu Serpil Aygün, Erdinç Utku, Nihat Dursun, Mehmet Aydoðdu, Cüneyt Tamoðullarý TASARIM Openwings REKLAM info@binfikir.be ADRES Gustave Latinislaan 45, 1030 Bruxelles TEL info@binfikir.be WEB

20 20 FÝKÝRCÝKLER Kasým 2008 KÝTAP FUARI Babamla 10 Kasým Cumartesi günü Anvers Kitap Fuarý nýn çocuk kitaplarý bölümünü gezdik. Çok sevimliydi. Fantasia kitaplarýný seçmek zordu. 2. sini aldýk. T Plop tan Klus ile fotoðraf çektirdik. K3 yi çok seviyorum. Onlardan da bir kitap aldým. Ann abla Bursa da 3 yýl yaþamýþ. Onunla Türkçe konuþtuk. Plop tan Klus ve yazar ve çizer amcalar kitaplarýný imzalýyordu. Fuarda çok oynadým. Gelecek yýl kitap fuarýna yine gideceðim. Buraya hep gelmek istiyoruz Binfikir Tiyatro Okulu çocuk oyuncularýndan Selin, okuldaki diðer arkadaþlarý ile çalýþmalarý hakkýnda sohbet etti. Bakalým çocuklar tiyatro okulu hakkýnda neler söylemiþler? Çatalpýnar çocuklarý eðlendirdi ÞÜKRAN CEMALÝ Binfikir Tiyatro Okulu öðrencileri, bu yýl sergilenecek olan Saint Nicolas/Sint-Niklaas, Nasrettin Hoca ve Gülmeyen Kýz oyunun müziklerini besteleyen sanatçý Tanar Çatalpýnar ýn verdiði dersle hem gitar ve mýzýkayý tanýdýlar hem de Tanar hocalarýnýn müzikleri ile dans ettiler. Burada þarký söylüyoruz. Dans öðreniyoruz. Fýkralar anlatýyoruz. Tüm bunlarýn sonunda bir tiyatro gösterisi yapacaðýz. Bu kursa çok severek geliyorum. Burada þarký, müzik dinlemek, fýkra anlatmak ve öðrenmek güzel. Haftada bir geliyorum ve çok beðendim. Hep gelmek istiyorum. HAVANUR Oyun oynamayý çok seviyorum. Dans etmeyi ve þarký söylemeyi de. Burada olduðum için çok mutluyum ve sonuna kadar da gelmek istiyorum. Roportajý yapan SELÝN