BĠR UYDU KENT ÖRNEĞĠ OLARAK ISPARTA DAN SIĞINMACILIK SORUNUN GÖRÜNÜMLERĠ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BĠR UYDU KENT ÖRNEĞĠ OLARAK ISPARTA DAN SIĞINMACILIK SORUNUN GÖRÜNÜMLERĠ"

Transkript

1

2 BĠR UYDU KENT ÖRNEĞĠ OLARAK ISPARTA DAN SIĞINMACILIK SORUNUN GÖRÜNÜMLERĠ ÖZET Özlem KAHYA 1 Songül SALLAN GÜL 2 Özellikle 2000 sonrası dönemde Türkiye ye yönelik sığınma hareketlerinde önemli bir artıģ olduğu görülmektedir. Türkiye, artık sadece yakın çevresinde meydana gelen olaylardan kaçan kiģiler için değil, aynı zamanda Asya ve Afrika gibi bölgelerde meydana gelen olaylardan kaçan kiģiler için de hedef ülke konumundadır Cenevre SözleĢme sine konulan coğrafi çekinceden dolayı sadece Avrupa ülkelerinden gelen kiģilere mülteci statüsü tanıyan Türkiye, Avrupa dıģından gelenleri ise, geçici sığınmacı adı altında misafir etmektedir. Sığınma statüsü baģvuru sahibi ya da geçici sığınmacı olarak adlandırılan bu kiģiler, üçüncü bir ülkeye yerleģtirilene kadar ĠçiĢleri Bakanlığı tarafından belirlenen ve uydu kent adı verilen kentlerde serbest ikamete tabi tutulmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti her ne kadar bu kiģileri geçici olarak görse de, üçüncü ülke iģlemlerinin oldukça uzun sürdüğü ve sığınmacıların bekleme sürelerinin 7 8, hatta 10 yıla kadar uzadığı bilinmektedir. Isparta, sığınmacıların yerleģtirildiği uydu kentlerden bir tanesidir ve 2012 yılında örnek uygulamaları ile ön plana çıkmıģtır. Bu çalıģmada Isparta nın baģarılı bir uydu kent olmasının nedenleri, Isparta da sığınmacılara yönelik yapılan sosyal yardımlar, destekler ve hizmetler doğrultusunda anlaģılmaya çalıģılmıģtır. Sığınmacılık sürecinin temel aktörleri olan kamu bürokratlarının sığınma politikası ve uydu kent uygulamasına yönelik bakıģ açıları da yapılan görüģmeler sonucunda ortaya konmaya çalıģılmıģtır. Anahtar Kelimeler: Sığınmacı, Mülteci, Sığınma Politikası, Uydu Kent, Isparta ABSTRACT Especially in the period after 2000, asylum seeking movements towards Turkey have been increasing significantly. Turkey is a destination country not only for persons fleeing from events in the near abroad, but also for the persons fleeing as a result of events occurring in regions such as Asia and Africa. Due to geographical limitation related to 1951 Geneva Convention, Turkey only issues refugee status to the asylum seekers only from Europe. The asylum seekers from other countries are referred to as temporary asylum seeker and they are seen as quests. These people are called "Applicant for asylum status" or "temporary asylum seeker and they are subjected to freely reside in the cities called "satellite city" which are determined by the Ministry of the Internal Affairs until these people are resettled in a third country. Although the State of Republic of Turkey consider them temporary, third-country operations takes quite a long time and waiting periods of asylum-seekers might be 7-8 or even 10 years. Isparta is one of the satellite cities where asylum seekers are settled and came to the fore with the model applications in In this study, the reasons why Isparta is a successful satellite city have been tried to understand in accordance with the social benefits, supports and services provided by the city for asylum seekers. Asylum policy and satellite city application from perspectives of public bureaucrats as the main actors of the process of asylum seeking has been exposed as a result of the performed interviews. Keywords: Asylum Seeker, Refugee, Asylum Policy, Satellite City, Isparta GĠRĠġ Sığınmacılık olgusu tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de, oldukça ciddi tartıģmaları beraberinde getiren, toplumsal ve siyasi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan çok boyutlu bir olgudur. Dünyada sığınmacılık tartıģmaları yoğun bir biçimde Ġkinci Dünya SavaĢı ndan sonra yapılmaya baģlanırken, Türkiye nin sığınmacılık gerçeği ile karģılaģması özellikle 1980 li yılların sonlarında ve 1 AraĢ. Gör., Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü, ozlemkahya@sdu.edu.tr 2 Prof. Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü, songulsallangul@yahoo.com 141

3 1990 lı yıllarda, çevresinde yaģanan siyasi ve toplumsal dönüģümler sonucunda olmuģtur (Erder, 2007; Ġçduygu, 2010; Lordoğlu, 2007). Son 20 yıldır Türkiye küresel göç bağlamında önemli bir aktör haline gelmiģtir. Türkiye nin özel konumu, göç alan, göç veren ve geçiģ ülkesi olması nedeniyle, jeostratejik konumundan kaynaklanır. Bir baģka ifadeyle, dünyada zorunlu göçlere sebep olan olayların gittikçe artan bir biçimde devam etmesi, Türkiye nin özellikle coğrafi konumu itibariyle ciddi bir oranda sığınmacı göçüne sahne olmasına neden olmaktadır. Son zamanlarda Irak, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Sudan ve Somali gibi ülkelerden Avrupa Birliği ülkelerine, kısmen de ABD ve Kanada ya gidiģ yolunda, geçiģ güzergâhında bulunan Türkiye ye giriģ yapmaya çalıģan sığınmacıların sayısı giderek artmaktadır (KiriĢçi, 2008; Baklacıoğlu, 2009; SGDD 2011). BirleĢmiĢ Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) 2013 yılı Temmuz ayı istatistiklerine göre, Türkiye de 1990 lı yıllardan itibaren giderek artan sığınmacıların sayısı ya ulaģmıģtır yılı Temmuz ayında bu rakam dir. Görüldüğü gibi, son 1 yıl içerisinde BMMYK ne kayıtlı olan sığınmacı ve mültecilerin sayısı 7,386 kiģi artmıģtır. Türkiye de bulunan Suriyeli mülteci sayısı ise, BMMYK istatistiklerine göre 15 Ağustos 2013 tarihi itibariyle dır. Aralık 2012 tarihinde ise Suriyeli sığınmacıların sayısı dir (IOM, 2012). Suriyeli mültecilerin sayısı ise 8 9 aylık süreçte ise, kiģi artmıģtır. Rakamların da gösterdiği gibi Türkiye de sığınmacı ve mülteci nüfusu gözle görünür biçimde artmaktadır. Dünyada çeģitli ülkeler ve bölgelerde çatıģmaların ve iç savaģların devam etmekte olduğu ve bu ülkelerin bazılarının coğrafi konum itibariyle Türkiye ye yakın ülkeler olduğu göz önüne alındığında Türkiye deki sığınmacı ve mülteci sayılarının daha da artabileceğini öngörmek yanlıģ olmayacaktır. Türkiye, 1951 Mültecilerin Hukuki Durumlarına ĠliĢkin Cenevre SözleĢmesi ne taraf olan ülkelerden biridir. Bu sözleģmeye göre; ırkı, dini, tabiiyeti (milliyeti), belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düģünceleri yüzünden, zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaģı olduğu ülkenin dıģında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yahut tabiiyeti olmayan ve bu tür olaylar sonucu önceden yaģadığı ikamet ülkesinin dıģında bulunan, oraya dönemeyen ya da söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen her kiģiye mülteci denir (Cenevre SözleĢmesi, Madde 1(2). Ancak sözleģmenin taraf devletlere coğrafi çekince koyma hakkı tanımasından dolayı mültecinin kim olduğu Türk ulusal hukukunda farklılaģmaktadır. Evrensel nitelikteki belgelere dayanarak hazırlanan, Türkiye nin sığınma sürecini belirleyen ilk yönetmelik 1994 tarihli Ġltica ve Sığınma Yönetmeliğidir. Bu yönetmeliğe göre mülteci; Avrupa da meydana gelen olaylar sebebiyle ırkı, dini, tabiiyeti (milliyeti), belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düģünceleri yüzünden, zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaģı olduğu ülkenin dıģında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yahut tabiiyeti olmayan ve bu tür olaylar sonucu önceden yaģadığı ikamet ülkesinin dıģında bulunan, oraya dönemeyen ya da söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen her kiģidir (1994 Yönetmeliği, Madde 3). Mülteci tanımı 2013 yılı Nisan ayında çıkarılan 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu nun 61. Maddesinde yeniden ele alınmıģtır ve buna göre Türkiye sadece Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylardan dolayı kendine sığınma baģvurusunda bulunanlara mülteci statüsü tanımaya devam etmiģtir. Avrupa ülkeleri dıģında meydana gelen olaylar nedeniyle gelen kiģilere, Ģartlı mülteci adı altında geçici sığınma hakkı tanınmıģtır. ġartlı mültecilere üçüncü ülkeye yerleģtirilene kadar Türkiye de kalmasına izin verileceği belirtilmiģtir. Hukuksal kabullerden de anlaģılacağı üzere Türkiye, Avrupa ülkeleri dıģındaki ülkelerden gelenleri üçüncü bir ülkeye yerleģtirmek Ģartıyla kabul etmektedir lı yılların baģından beri bu yöntemle sığınmacı ve mülteci göçünü yönetmeye 3 Türkiye Cenevre SözleĢmesi ni coğrafi sınırlama ile kabul ettiği için Avrupa ülkeleri dıģından gelen sığınmacıları kabul etme yükümlülüğü olmadığı düģünülebilir. Ancak sözleģmenin 33. Maddesi gereği coğrafi sınırlama koyan ülkeler de Avrupa dıģından gelen sığınmacılara uluslararası koruma sağlamak zorundadır. Bu maddeye göre Hiç bir taraf devlet, bir mülteciyi, ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir 142

4 çalıģan Türkiye nin, yeni çıkardığı kanunla da coğrafi sınırlamayı sürdürmekte kararlı olduğu görülmektedir. Türkiye, bu sorunu sığınmacılara mülteci statüsü tanıyamaması gerekçesiyle onlara geçici sığınma hakkı tanıyarak çözmeye çalıģmaktadır. Türkiye nin Avrupa ülkelerinden gelen sığınmacılara mülteci statüsü tanırken, Avrupa ülkeleri dıģındaki ülkelerden gelenlere sığınmacı statüsü bile tanımaması, temel bir insan hakkı olarak sığınma hakkının hangi insan lar için olduğu tartıģmasını beraberinde getirmektedir. Türkiye nin bu tavrının hak eksenli olmaktan oldukça uzak olduğu görülmektedir. Sonuç olarak, içinde bulunduğu tarihsel-coğrafi ve ekonomik koģullarda ısrar eden Türkiye, mülteci statüsü verme noktasında Avrupa kökenli olma faktöründen hareket etmektedir. Türkiye de sığınmacılar, ĠçiĢleri Bakanlığı nın belirlediği 51 farklı ilde geçici ikamet ettirilmekte, ĠçiĢleri Bakanlığı ve BMMYK Türkiye Temsilciliği nin, kendileri için yürüttüğü statü belirleme süreci tamamlanana kadar bu 51 ilde (uydu kentte) yaģamaları istenmektedir (SGDD, 2011). Isparta da bu 51 uydu kentten biridir ve 2012 yılında baģarılı uygulamalarıyla örnek bir model olarak öne çıkmıģtır4. Isparta Ġli Emniyet Müdürlüğü Yabancılar ġubesi nden alınan bilgiye göre Isparta da yaģamasına izin verilen sığınmacı sayısı 1500 dür. Bunlardan 900 ü Isparta da yaģarken, 600 tanesi Isparta dıģında bir yerlerde yaģamlarını sürdürmektedir. ARAġTIRMANIN KONUSU VE AMAÇLARI Bu çalıģmanın konusu Türkiye sığınmacılık olgusunu Isparta örneğinde ele almak ve bürokrasinin konuyu rasyonelleģtirme söylemleri bağlamında tartıģmaktır. Mültecilerle ilgili iki evrensel belge olan Ġnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (1948) ve Mültecilerin Hukuki Durumlarına ĠliĢkin Cenevre SözleĢmesi (1951) Ġkinci Dünya SavaĢı sonrası imzalanmıģ ve ülkeleri bağlayıcı hukuksal dayanaklar olmuģtur. Ayrıca, bu dönemde sığınmacılığın sadece Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylarla sınırlanamayacak kadar küresel olduğu gerçeğiyle karģılaģılmıģ, Cenevre SözleĢme sinde yer alan coğrafi çekincenin kaldırılması için bu sözleģmeye ek olarak 1967 Protokolü imzalanmıģtır5. Kısacası, iki büyük dünya savaģının ortaya çıkardığı kitlesel nüfus hareketleri sonrasında sığınmacılık, devletlerarasında karģılıklı anlaģmalarla çözülebilecek bir olgu olarak tanımlanmıģ ve temel bir insan hakkı6 olarak kabul edilerek Weberyen bakıģ açısıyla yasal-hukuksal bir perspektiften rasyonelleģtirilmiģtir larda Afrika da beyaz kolonilerle göçmenler arasında çıkan ve gittikçe artan gerginlikler, 1970 ve 1980 lerde Latin Amerika da askeri düzeni destekleyen ABD ye olan direnç ve Orta Doğu ve Asya da uzun süren politik ve etnik çatıģmaların hepsi büyük sığınmacı akımlarına yol açmıģtır da çoğu Avrupa ülkesi, sivil savaģ ya da Sovyetlerin çöküģünden kaçan Afganlar ile Ġran ve Pakistan da uygulanan Ġslam DayanıĢması ndan kaçan 6,3 milyon sığınmacıya/mülteciye kapılarını açmıģtır (Castles, 2003: 179). Görüldüğü gibi, sığınmacılık hareketleri 1990 lara kadar olan zamanda sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatı ya da özgürlüğü tehdit altında olacak ülkelerin sınırlarına, her ne Ģekilde olursa olsun geri göndermeyecek veya iade etmeyecektir. 4 Isparta nın BMMYK tarafından iltica ve sığınmacılık konusunda en güvenli ve iyi uygulama pilot ili seçildiğine dair gazete haberi için bakınız; ( ) Protokolüne göre taraf devletler mülteci tanımlamasında yer alan 1 Ocak 1951 den önce ve/veya Avrupa da meydana gelen olaylar ibaresinde yer alan gerekçelerden istediğini kaldırabilecektir (Madde 1). Zaman sınırlamasını tüm ülkeler kaldırmıģken, coğrafi sınırlamayı Türkiye nin de içinde olduğu üç ülke sürdürmektedir. 6 Ġnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 14, Herkesin zulüm karģısında baģka ülkelere sığınma ve sığınma olanaklarından yararlanma hakkı vardır Cenevre SözleĢmesi nin giriģ kısmında da sözleģmeye Ġnsan Hakları Evrensel Bildirgesi nin temel alındığının ve sığınma hakkının insanların ana hürriyetlerinden ve insan haklarından olduğunun, tüm insanların fark gözetmeksizin bu haktan faydalanmaları gerektiğinin bilgisi yer almaktadır. 143

5 da meydana gelmiģ ve imzalanan yasal-hukuksal belgelere uygun olarak, sığınmacıların uluslararası korumadan faydalanması sağlanmıģtır. Sonuç olarak, evrensel bir olgu olarak tanımlanmasının üstünden yaklaģık 40 yıl geçen sığınmacılık Weberyen anlamda hukuksal-yasal bir süreç olarak rasyonelleģtirilmeye devam etmiģtir li yıllara gelindiğinde ise uluslararası göçün her türü daha çok güvenlik söylemleri ile ele alınır olmuģtur. Bu dönemde hızla artan ve küreselleģen göçler, göçün yasadıģılaģtırılması yoluyla çağın güvenlik sorunu olarak görülmeye baģlanmıģtır (Özgür, 2012; Kaya; 2006). Uluslararası göçün bir unsuru olarak sığınmacı hareketleri de dönemin güvenlikçi havasından oldukça etkilenmiģtir. Soğuk savaģın sona ermesi, özellikle Batı ve Kuzey ülkelerine iltica akınlarının yoğunlaģması ve mülteci nüfusun beraberinde getirdiği insani sorunlar ve ekonomik faturaları nedeniyle ülkeler, sınırlarındaki duvarları yükseltmeye baģlamıģlardır. Özellikle, AB ülkeleri son on yıldır geliģen süreçte, ABD ise 11 Eylül sonrası güvenlik ve ülke içi nedenler gerekçesiyle mülteci korumasında daha az duyarlı tavırlar sergilemeye baģlamıģlardır (Faist 2007; Kılıç, 2010; Castles ve Miller, 2007; Gibney 2013) lı yıllara kadar hak olarak tanımlanan sığınma hakkı 10 yıllık süreç içerisinde oldukça farklılaģan bir perspektiften ele alınmaya baģlamıģ ve taraf devletler taraf devlet olmaktan vazgeçip ulus devlet olma yönünde tavır almıģlardır. Sonuç olarak sığınmacılık 2000 li yıllardan günümüze Weberyen anlamda milliyetçi bir perspektiften değerlendirilen ve daha çok geleneksel olarak rasyonelleģtirilen bir süreç haline gelmeye baģlamıģtır. Yasal-hukuksal rasyonelleģtirme süreçleri temel alınsa da, devletler için sığınmacılara yönelik insan olma ve hak odaklı bir bakıģın yerini, ekonomik külfet olarak gören bir bakıģ almıģtır. Oysa Ġnsan Hakları Evrensel Bildirgesi nde de yer aldığı gibi, sığınma hakkı temel bir insan hakkıdır. Yani her sığınan sığındığı ülkede, o ülkenin sunabileceği olanaklar çerçevesinde, insanca yaģama hakkına, barınma, beslenme ve güvenlik hakkına sahiptir. Hiçbir birey, tam da arzu ettiği gibi bir ortamda yaģama olanağına sahip olmayabilir ancak toplumsal ortamın hem yerel halk için hem de yeni gelenler açısından yaģanır, uyumlu ve dengeli kılınabilmesi de devletin ve tüm katkı verenlerin sorunluluğundadır. Sonuç olarak, ortak yaģam ve uyum için gerekenlerin düģünülmesi ve yapılması kamu ve sivil otoritelere düģen bir görev olmalıdır (SGDD, 2011). Bu çalıģmanın konusu, bir uydu kent olarak Isparta da sığınmacılık sorununun kamu otoriteleri tarafından nasıl rasyonelleģtirildiğidir. Siyasal otoritenin meģru gücü devletin kararları ve bunları uygulayanların eylem ve görüģleri aynı zamanda meģruiyetinin de kaynağıdır. Çünkü meģrulaģtırma, iktidarın yalnıza kurumsallaģtığı bir süreci değil, aynı zamanda ve daha önemli olarak ona atfedilmiģ ahlaki bir temeli de beraberinde getirir ve bu temelde meģruiyet, geleneksel, karizmatik ya da hukuksal-rasyonel temeller üzerine kurulu bir güç tarafından iddia edilebilir (Marshall, 1999: ). Siyasal otoritenin biçimine göre, yöneticilere geleneklerle, duygusal nitelikli bir inançla ya da değer bakımından ussal olan bir inançla yasallık kazandırabilir (Ritzer 1975; Kalberg, 1980; Weber, 2011). Nasıl ki, geleneksel egemenlikte geleneklerle belirlenmiģ yükümlülükler hep yapılan ya da söylenen Ģeyler esas alınırsa (Fleury, 2009: 93), karizmatik egemenlikte, kendisine uyulan kiģinin büyüleyimin geçerlik ölçüsüyle sınırlıdır (Weber, 2011: 326). Yasal egemenlik durumunda ise, uyulması gereken Ģey yasalarla konulmuģ ve kiģisel nitelikte olmayan bir düzendir. Bu egemenlik kendi çerçevesi içindeki görev yerlerinin erkini, buyrukların resmen yasal sayılması nedeniyle ve ancak o görev yerinin yetkisi ile sınırlı olmak üzere uygulayan bireylere de geçer (Weber, 2011: 326). Rasyonel (veya rasyonel yasal, hatta bürokratik yasal) egemenlik, kuralların yasallığına ve bu kuralları uygulayanların sıfatlarına inanç üzerine temellenir. Rasyonel bir yasal sistemin uygulanmasının temelini atan bürokrasidir. Bu çalıģmanın amacı da bürokrasiyi bir uydu kent olan Isparta örneğinde ele almaktır. Bu bağlamda örnek uygulamaları ile ön plana çıkan Isparta da yaģayan sığınmacılara sağlanan olanakların, uygulamaların ve politikaların neler olduğu ve sürecin Weberyen anlamda nasıl rasyonelleģtirildiği tartıģılmıģtır. Isparta bürokrasisinden sığınmacılarla beraber çalıģan; Valilik-Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfı, Ġl Emniyet Müdürlüğü-Yabancılar ġubesi, Ġl Milli Eğitim Müdürlüğü-Halk Eğitim Merkezi, Ġl Müftülüğü ile görüģmeler yapılmıģ, kamu bürokratlarının sığınma sistemine ve uydu kent uygulamasına yönelik bakıģ açıları ve sığınmacılıkla ilgili açıklamalarını rasyonelleģtirme biçimleri ortaya konmaya çalıģılmıģtır. Özellikle bürokrasinin sığınmacılık sürecine, Türkiye nin sığınma politikasına ve uydu kent uygulamasına, sığınmacılara yönelik verilen yardım, destek ve hizmetlere 144

6 iliģkin bakıģ açıları Weberyen anlamda değerlendirilmiģtir. Bu bağlamda, sığınmacılığa iliģkin Isparta özelinde oluģturulan düzenin meģruiyetine olan inancın hangi kavramlara referans verilerek rasyonelleģtirildiği anlaģılmaya çalıģılmıģtır. Sığınmacılarla ilgili literatür incelendiğinde daha çok sosyal dayanıģma, sosyal bütünleģme, sosyal haklardan yararlanma, sosyal yardımlar, sığınmacıların sosyo-demografik ve kültürel özellikleri, bulundukları ülkede yaģadıkları sorunlar gibi konulara odaklanıldığı görülmektedir (Gedik, 2009; TaĢdelen, 2011; Buz, 2002)7. Sığınmacı ve mültecilerin perspektifinden yapılan bu çalıģmalar Ģüphesiz ki onların Türkiye de daha iyi bir yaģam sürebilmeleri için üretilebilecek politikalar açısından oldukça önemlidir. Ancak üçüncü bir ülkeye yerleģtirme sürecinde doğrudan ya da dolaylı olarak sorumluluk üstlenen kamu kurum ve kuruluģlarının Türkiye nin sığınma politikasına, yerleģtirme sürecine ve bu süreç içerisinde kendilerine düģen sorumlulıklara iliģkin düģüncelerinin ortaya konması sığınmacı ve mülteciler için daha yararlı ve kapsamlı politikalar üretilebilmesi açısından gereklidir. Çünkü kamu bürokratlarının konuya iliģkin bakıģ açılarının ortaya konması sorunun toplumsal boyutlarını da içeren çözümlere ulaģılabilmesini sağlayacaktır. Bu çalıģma bu gerekliliği gidermesi açısından önem taģımaktadır. ARAġTIRMANIN YÖNTEMĠ ÇalıĢmanın evrenini Isparta da sığınmacılarla doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilenen tüm kamu kurum ve kuruluģları oluģturmaktadır. Bu bağlamda araģtırmanın evreni olarak 9 kurum belirlenmiģ ve araģtırmanın baģında bu 9 kurumun tümünün sığınmacılarla ilgilenen yetkilileri ile görüģülmesi planlanmıģtır. Bu kurumlar Ģunlardır: Isparta Emniyet Müdürlüğü Yabancılar ġubesi, Isparta Valiliği, Isparta Ġli Milli Eğitim Müdürlüğü, Isparta Belediyesi, Isparta Ġli Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfı, Isparta Ġli Halk Eğitim Merkezi, Isparta Ġli Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü, Isparta Ġli Müftülüğü ve Isparta Barosu. AraĢtırma bu kurumlardan 6 tanesi ile görüģülerek tamamlanmıģtır. GörüĢülen yetkili kiģiler: Isparta Ġl Emniyet Müdürlüğü Yabancılar ġubesi Müdürü, Isparta Ġl Milli Eğitim Müdürlüğü Müdür Yardımcılarından biri, Isparta Ġli Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfı Müdürü, Isparta Ġli Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcılarından biri, Isparta Ġli Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü Müdür Yardımcılarından biri, Isparta Ġli Müftülüğü Müftüsü dür8. Isparta Valiliği, Isparta Barosu ve Isparta Belediyesi ile konunun muhataplarına ulaģılamaması nedeniyle görüģülememiģtir. Bu kurumlardan sığınmacılara iliģkin konularla doğrudan ilgilenen ve en çok sorumluluğa sahip olanlar Emniyet Müdürlüğü Yabancılar ġubesi ve Valiliğe bağlı Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfıdır. Diğer kurumlar sığınmacılar kendilerine baģvurduğu takdirde onlarla dolaylı yollardan muhatap olan kurumlardır. AraĢtırmada veri toplama tekniği olarak derinlemesine görüģme tekniği kullanılmıģtır. GörüĢme formu 3 kategori altında toplam 17 açık uçlu sorudan oluģmuģtur. ÇalıĢmanın saha araģtırması 22 Temmuz 2 Ağustos 2013 tarihleri arasında gerçekleģtirilmiģtir. GörüĢme verileri kategorik içerik analizi tekniğiyle değerlendirilmiģtir. ISPARTA BÜROKRASĠSĠNDE SIĞINMACILARA YÖNELĠK HĠZMET ÜRETEN KURUMLAR VE ÇALIġMALARI Ġl bürokrasisinde sığınmacılarla ilgili yasal iģlemlerin büyük çoğunluğu Ġl Emniyet Müdürlüğü tarafından gerçekleģtirilmektedir. Isparta Ġl Emniyet Müdürlüğü Yabancılar ġubesi sığınmacılarla doğrudan ilgilenen birinci kurumdur. Yetkili kiģinin verdiği bilgilere göre, Yabancılar ġubesi sığınmacıların ĠçiĢleri Bakanlığı tarafından uydu kent olan Isparta ya gönderilmesinden sonraki kayıt 7 Gedik (2009) çalıģmasında Somalili mültecilerin sosyo-demografik ve kültürel özelliklerini ve Somali deki ve Türkiye deki dinsel yaģamlarını ele almaktadır. TaĢdelen (2011) in çalıģması Ġzmir de yasa dıģı olarak bulunan, aslında sığınmacı/mülteci konumunda olan ancak hukuksal mevzuattaki boģluktan ve sığınmacılara yönelik kısıtlayıcı hukuksal yaptırımlardan dolayı kaçak göçmen statüsüne düģen sığınmacıların her türlü haktan ve insani yaģam koģullarından mahrum kalmalarına neden olduğu üzerinedir. Daha genel bir bakıģ açısıyla hazırlanmıģ olan Buz (2002) un çalıģmasında ise Türkiye nin sığınma politikası ve sığınma politikası çerçevesinde üçüncü bir ülkeye yerleģtirme prosedürü, sığınmacıların bu süreçte yaģadıkları sorunlar çerçevesinde ele alınmaktadır. 8 ÇalıĢmamıza zaman ayıran ve destek veren tüm kamu bürokratlarına teģekkür ederiz. 145

7 iģlemleri ve Isparta da güvenliklerinin sağlanması ile ilgilenmektedir. Sığınmacıların BMMYK ile olan görüģmeleri için izin verme iģlemleri de bu kurum tarafından yapılmaktadır. Bunların dıģında kurum yetkilisi maddi sıkıntılardan dolayı da sığınmacıların kendilerine baģvurduklarını ifade etmekte ve Ģöyle demektedir; Kimi gelip maddi sıkıntılarından dert yanıyor. Böyle durumlarda biz devreye giriyoruz. Bize iģ bul diyorlar. Biz de çevremizde iģveren varsa yardım ediyoruz. Çocuk bakıcılığı falan yapıyorlar, tarlada çalıģıyorlar. Sığınmacılarla ilgili ikinci kurum, sığınmacıların maddi ihtiyaçlarının karģılanmasında etkin olan Valiliğe bağlı Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfı dır. ÇalıĢma kapsamında vakıf müdürü ile görüģülmüģtür. Özellikle Emniyetin, Yabancılar ġubesinin sığınmacılara yönelik doğrudan ödenekleri olmadığı için sığınmacıların temel ihtiyaçları, özellikle gıda ve sağlık ihtiyaçları vakıf tarafından karģılanmaktadır. SYDV müdürü, gıda ve barınma ihtiyaçlarının yanında en çok sığınmacıların sağlık giderlerinin karģılanmasına yardımcı olmaya çalıģtıklarını ifade etmiģ ve Ģöyle açıklamıģtır; Hemen hemen tüm sığınmacılara iki öğün yetecek kadar günde bir kere yemek veriyoruz Genelde sağlık problemleri yüzünden geliyorlar. Uygun görülmesi halinde yardım ediyoruz. Bir sığınmacının ilaç masraflarının %80 ini karģılıyoruz. Reçete durumuna göre hastane masraflarını 400 TL ye kadar karģılıyoruz Hayırsever vatandaģlar da yardım ediyor sığınmacılara. Bizden ev eģyası ve kıyafet isteyenler oluyor ama bunları daha çok vatandaģlardan karģılıyorlar Geçen senelerde kira yardımı yapılıyordu, kalktı, artık barınma yardımı yok. Eğer onlara bu kadar ödenek ayırırsak, kendi vatandaģımıza yardım edemiyoruz. Yani imkânlarımız doğrultusunda yardımcı olmaya çalıģıyoruz ama onların tüm ihtiyaçlarını karģılayacak bir bütçeye sahip değiliz. Ciddi bir sıkıntı var. Sığınmacılara yönelik hizmetler sunan üçüncü kurum, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Isparta Ġl Müdürlüğüdür. Kurum yetkilisi ilde gönüllü olarak çalıģmalar yürüten bir sivil toplum kuruluģu olan Sığınmacı ve Göçmenlerle DayanıĢma Derneği tarafından yönlendirilen sığınmacılarla ilgilendiklerini belirtmiģtir. Kurum tarafından sığınmacılara rehberlik ve psikolojik danıģmanlık, göçten sonraki yaģam kalitesini artırma, herhangi bir psikiyatrik durumun geliģip geliģmediğini gözlemleme, bu noktada hastaneye yönlendirme gibi destekler verilmektedir. Bunun dıģında kurumun yetiģtirme yurdu müdürlüğü tarafından sığınmacı çocukların barınma ve bakım ihtiyaçları karģılanmaktadır. Kurum tarafından sığınmacılara verilen üçüncü hizmet ise sosyal yardımlardır. Bu kapsamdaki hizmetleri kurum bürokratı Ģöyle ifade etmiģtir: Bu kiģiler sığınmacı statüsü aldıktan sonra ve buraya geldikten sonra bir kimlik numarası alıyorlar. O numarayı aldıktan sonra bir Türk vatandaģı gibi, bizim sosyal yardımlarımıza baģvurabiliyorlar. Bunlar özürlü evde bakım ücreti de olabilir, aileye nakdi yardım da olabilir. Kurum olarak bu destekleri de veriyoruz. Sığınmacılarla ilgili hizmet vermekle beraber, doğrudan ilgisi olmayan ama sosyal yardım sağlayan bir baģka kamu kurumu Isparta Ġl Müftülüğüdür. Yetkili kiģiden alınan bilgiye göre müftülüğe gelen sığınmacılar dinsel ihtiyaçlardan çok maddi talepte bulunmak için kuruma baģvurmaktadır. Sığınmacılara Diyanet ĠĢleri Vakfı aracılığıyla yardım yapılmak ve ihtiyaçları karģılanmaktadır. Bu durumu yetkili Ģöyle anlatmıģtır; Talep edilen yardımların hepsini karģılamamız mümkün değil. Bazen tane kadın sığınmacı gelip kuyruğa giriyorlar. Bizim vakfımızın da imkânları sınırlıdır. Sığınmacılar da bir hayır yapılabilir mi düģüncesiyle müftülük ismini duyunca geliyorlar. Bizim kurum olarak mültecilere yönelik herhangi bir yönetmeliğimiz falan yok. Hayır sahibi vatandaģ der ki, benim Ģu kadar sadakam var, zekatım var, fitrem var, onlara verilsin; biz onlara aracılık yapıyoruz. Yoksa onlar içim özel bir yardım kaynağımız yok. Sığınmacıların, özellikle çocuklarına yönelik hizmet sunan kamu kuruluģu Isparta Ġl Milli Eğitim Müdürlüğüdür. Kurum yetkilisinden alınan bilgiye göre Isparta da eğitim gören ilkokul ve ortaokul çağındaki sığınmacı çocuklara eğitim hizmeti verilmektedir. Sığınmacı çocukların liseye gitmeleri konusunda herhangi bir engel olmamakla beraber, henüz Isparta da lise öğrenimi gören sığınmacı yoktur. Yine bu kapsamda Isparta Halk Eğitim Merkezi sığınmacılarla doğrudan ilgilenmeyen bir diğer eğitim kurumudur. Sığınmacıların genellikle Türkçe konuģmayı ve yazmayı öğrenmek amacıyla 146

8 kuruma baģvuruları dahilinde hizmet verilmektedir. BaĢvuran sığınmacılara yaģ gruplarına göre Türk vatandaģlarından ayrı sınıflarda ücretsiz eğitim verilmektedir. Yetkili konuyu Ģöyle açıklamıģtır; Ġki grup var. Bir kısmı bize sıfırdan Türkçe öğrenmek için baģvuruyor. Onlara ayrıca Türkçe öğrenme kursu açıyoruz, yaģ gruplarına göre ayırıp. Bazıları 2-3 yıl önce gelmiģ, pratik bilgi var, az çok Türkçe biliyorlar. Bunlara da okuma yazma öğretiyoruz. Sığınmacılar burada aldıkları 4-5 aylık eğitimden sonra dertlerini anlatacak kadar Türkçe öğrenebilmektedirler. Türkçe öğrenmek dıģında meslek öğrenmek için baģvuran sığınmacılar da Halk Eğitim Merkezi nden hizmet alabilmektedirler. HANGĠ SIĞINMACILARIN ÖNCELĠKLĠ OLMASI GEREKTĠĞĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLER Kamu bürokratlarının Türkiye nin sığınma politikasına ve sığınmacılara yönelik yardımlar konularındaki açıklama modelleri bir kamu yetkilisi hariç, tümü Weberyen anlamda tümü rasyonel, yasal dayanaklarla ifade edilmiģtir. Türkiye nin BM e üye olması, BM ile yapılmıģ olan sözleģmelerin dayanaklarının yanında, olgusal düzeyde bilimsel açıklamalarla konu değerlendirilmiģtir. Özellikle Türkiye nin coğrafi konumu nedeniyle göç alması ve tarihsel özgün durumla konu açıklanmıģtır. Ancak görüģülen kamu bürokratlarından sadece biri, iģi gereği emniyet yetkilisi, 1951 Cenevre SözleĢmesine referans vermiģtir. Diğerleri ise, devletimiz ya da iktidar bilir, yaptığı doğrudur türü genel bürokratik açıklamalarla kendi görüģlerini ifade etmekten kaçınmıģlardır. Benzer biçimde görüģülen kurumlara Türkiye nin sığınmacı kabul etmesinin uygun olup olmadığı sorulduğunda tüm kurumlar, Türkiye nin sığınmacı kabul etmesi gerektiği yönündeki genel politik eğilimleri, siyasal iktidarın açıklama modelleri doğrultusunda rasyonalize etmiģlerdir. Açıklamalardan bazıları Ģöyledir; Günümüzde her ülke BM çatısı altında olsun ya da baģka bir kuruluģ çatısı altında olsun bulunmaktadır. Böyle de olmalı. Devletler birbirlerinin dertlerine çare olmalı. Yani Türkiye nin kabul etmesinde bir sakınca görmüyorum. Eğer biz bunları yaģasak, yarın bir gün bizim de baģımıza gelebilir. Coğrafi konumu nedeniyle kabul etmeli. Kabul etmese de zaten her gün görüyoruz haberlerde, mülteci gemisi batıyor Ege de, Doğu da sınır geçmeye çalıģıyorlar, ölüyorlar vs. Zaten biz bu noktada açık durumdayız yani. Bu nedenle almak zorundayız. Siyasi karar vericilerin BM ile yaptıkları bir sözleģme söz konusuysa kurallara uymak zorundadırlar tabi. Sığınmacılık, tüm Avrupa nın sorunu, sadece Türkiye nin değil, sadece ülkemize sığınmıyor. Onlar üçüncü bir ülkeye gitmek için geliyorlar. BMYYK bu insanlara ülkeler ayarlıyor. Bazıları öncelik kazanıyor. Zaten bu insanlar geçici, misafir. Bir sorun olarak görmüyorum o nedenle. Ülkesinde kötü olaylar yaģamıģ, mücadele etmiģ, tecavüze uğramıģ, ailesi katledilmiģ, bunlardan dolayı geliyorlar. Milli Eğitim ve Diyanet il temsilcisi olan bazı bürokratlar ise, milliyetçilik bağlamlı ve/veya dinsel değerlerle sığınmacılık olgusunu rasyonelleģtirmiģ ve Ģöyle ifade etmiģlerdir; Türkiye büyük bir ülke olacağım diyorsa sığınmacı kabul etmeli. Onlara sahip çıkmalı. Türkiye ye gelenler de çoğunlukla Müslüman. Bir arada yaģama kültürüne sahip. Bir de Türkiye nin iģgücüne ihtiyacı var. ĠĢsizlik falan var diyorlar ama ben inanmıyorum. Az çalıģıp çok para kazanmak istiyorlar. ÇalıĢtıracak adam bulamıyorsunuz. Kim yapacak bu iģleri. Mecbur mülteciler yapacak. Bir ülkeyi bir ev kabul edin. Evinize biri sığındı. Onu geri çevir misiniz? Ġnsani olarak size bir Ģey talep eden, size sığınmak isteyen insana kapıyı kapatamazsınız. Kapıyı kapatırsanız Allah da size kapıyı kapatır. Sizin Allah ile iletiģiminizin sağlıklı olması için sizin bu tür yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım etmeniz lazım. Benzer biçimde sığınmacılarla ilgili mülteci, sığınmacı, göçmen, ilticacı gibi kavramsal sorun karģısında ise, bürokratların çok da bilgi sahibi olmadıkları görülmüģtür. Türkiye nin Avrupa dıģından gelenlere mülteci statüsü tanınması konusunda, Yabancılar ġubesi dıģında, hükümet politikalarının doğru olduğuna yönelik değinmeler dıģında bilgi sahibi olmadıkları gözlemlenmiģtir. Sığınmacılara 147

9 mülteci statüsü verilmemesi gerektiğini ileri süren iki yetkili ise, Türkiye nin coğrafi konum itibariyle çok fazla sığınmacı hareketine sahne olabileceğine dikkat çekmiģ ve konuyu Ģöyle açıklamıģtır; Mülteci olarak kabul etmemeli, biz zaten geliģmemiģ bir ülkeyiz, kendi vatandaģımızı düģünmek zorundayız. Çevremizdeki ülkeler hep sorunlu. Böyle bir coğrafya için mülteci statüsü tanımak uygun değil. Bir de toplumsal sorunlar ortaya çıkabilir. Bakın Suriyeli mültecilerin durumuna, Ģiddet görüp ülkelerine geri döndüler. ÇatıĢmalar ortaya çıkabiliyor. Türkiye mülteci statüsü hiç vermemelidir. Coğrafi olarak dünyanın göbeğinde bir ülkeyiz. Bu nedenle bu statünün verilmesi uygun değil. Ekonomik olarak sıkıntı olur, ulusal güvenliğimiz tehlikede olur. Adam ülkeye giriyor, belki de terörist, bilemiyorsun ki. Bir de nüfus patlaması olur. Türkiye de iģsizlik artar. Sığınmacılara yönelik kamusal yardımlarda rasyonel-yasal eģitlik ilkesini temel alan bazı yetkililer, sosyal yardım ve hizmetlerde benimsenen muhtaçlık koģuluna vurgu yapmıģlardır. Bir bürokrat bunu Ģöyle ifade etmiģtir; Bizim kurum olarak sorumluluğumuz muhtaç olan herkese yardım etmek ve toplumun refahını sağlamak. Kendi vatandaģlarımız, Müslüman olsun, Hıristiyan olsun hiç fark etmez. Din gözetilmiyor. Yapılan baģvurulara göre sosyal inceleme uzmanlarımız inceliyor. Mevcut duruma göre karar veriliyor. Anne- çocuk olan gruplar, yalnız bekâr kadınlar, BMMYK dan destek almayanlar öncelikli gruplarımız. Bir baģka bürokrat ise Ģöyle açıklamıģtır; Bana göre yardım konusunda herkese eģit yaklaģılmalı. Kim muhtaçsa, kim zayıfsa onlara yardım edilmeli. Isparta da yardımlar konusunda herhangi bir ayrımcılık yok. Bu kiģiler kesinlikle yardım edilmesi gereken kiģiler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak bizim imzalamıģ olduğumuz bazı protokoller var. BM ile çalıģan birimlerimiz o bağlamda zaten yardım etmek zorundayız. Bunlar zaten kimlik numarası kazandıktan sonra zaten bizim yükümlülüğümüz altında. Sığınmacıların hiçbir ayrımcılık yapılmaksızın sosyal anlamda hem desteklenmesi lazım hem de halkın gözündeki prestijlerinin düzeltilmesi lazım. Daha geleneksel rasyonel bakıģ açısıyla sığınmacılara yaklaģan bürokratlar ise, din ölçütünü benimsemekte ve Ģöyle ifade etmektedir; Sığınmacılara yardım edilirken herhangi bir ayrımcılık yapılmamalı ama pozitif ayrımcılık noktasında yapılmalı. Bulunduğumuz bölge lokal olarak Isparta daha inanca yakın bir yer. Bu noktada bundan faydalanılabilir. Sığınmacılar da Müslüman, bizim bunlara dini olarak da yardımcı olmayı görev edinmemiz gerekir. Yine baģka bir kamu bürokrat ise; Bu insanlara yardım edilmeli. Öncelikli olarak Müslüman olanlara yapılmalı. Aslında tamamına yardım edilmeli ama bir öncelik yapılması gerekiyorsa daha kolay entegrasyon adına, Müslüman olmalı. Bu aģamada din dünyadan bakıldığında görülen kültürel bir Ģey, benim hemģerim demek gibi bir Ģey. Herkesi aynı ırktan yapamazsın ama aynı dinden yaparsın. Bu önemli bir Ģey bence, bir fırsattır ülkemizin vizyonu açısından, demiģtir. BaĢka bir bürokrat da Ģöyle açıklamıģtır; Ġnsan olarak hepsi yardım edilmesi gereken kiģiler ama tercihen bakılırsa öncelik Müslüman olmalılar. Önemli olan temel Ģeyse aç olması, ihtiyacı olması. Aç olan insan her türlü sorunu çıkarabilir. Ne yapacak, hırsızlık yapacak, toplumun huzurunu bozacak. Bu nedenle diğerlerine de yardım edilmeli. Bunlar yoksa sosyal düzeni bozarlar. Ama öncelik Müslüman olmasındadır. Yoksa her insanın yardıma ihtiyacı vardır. Sığınmacılara ve Sorunlarına KarĢı Bürokrasinin Duyarlılığı Bürokratların Isparta daki sığınmacıların yaģam koģullarına iliģkin bilgi düzeyleri ve sığınmacılara bakıģlarına bakıldığında, genellikle sığınmacıların Isparta daki yaģam koģulları ve sorunları karģısında duyarlılık düzeyleri kendi kurumları dolayısıyla olmakta, ilde yaģayan vatandaģlar olarak ise, gündelik deneyimleri belirleyici olmaktadır. Sığınmacılar, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de ve Isparta da da 148

10 sağlık, eğitim, çalıģma ve uygun barınma hizmetlerinden yararlanmada ciddi sorunlarla karģı karģıya kalmakta, sosyal içerme sorunları yaģamaktadır 9. GörüĢülen bürokratlardan üç tanesi sığınmacıların Isparta da barınma sorunun en önemli sorun olduğunu dile getirmiģtir. Isparta basınında ve yapılan proje çalıģmalarında sıklıkla gündeme gelen konu, sığınmacıların barınma sorunun tam olarak çözülememiģ olmasıdır 10. YaĢanan sorunun temelinde sığınmacıların ekonomik yoksunluklarının yanında yerli halkın sığınmacılara ev vermek istememesi ve ev sahiplerinin sığınmacılara ve yaģam tarzlarına yabancı olmaları yatmaktadır 11. Sığınmacıların genelde kalabalık gruplar halinde yaģamaları, eve çok gelen giden olması ve evde çok gürültü yapmaları gibi nedenler bürokratlar tarafından görüģmelerde sıklıkla dile getirilmiģtir. Örneğin bir bürokrat bu durumu Ģöyle açıklamıģtır; Evden çıkmak zorunda bırakılan Etiyopyalı bir sığınmacı ailenin ev sahibi ile görüģtüm. Ev sahibi onların çok pis olduğunu, bu nedenle çıkardığını söylemiģti. Çok gürültü yaptıkları, eve çok gelen giden olduğu noktasında söylemleri var. Toplu yaģıyorlar çünkü tek baģlarına kirayı karģılama Ģansları yok. SYDV nın ayarlamıģ olduğu pansiyonun da koģulları çok iyi değil. Ayrıca bürokratlar sığınmacıların geçim sıkıntılarına ve çalıģma koģullarına dikkat çekmiģlerdir. Bir yetkili konun önemini Ģöyle ifade etmiģtir; Ekonomik sıkıntılar en önemli sıkıntıları. ÇalıĢmak isterlerse çalıģma izinleri yok ama kaçak iģçi gibi çalıģtırılıyorlar düģük ücretlere. Bu insanları ucuz iģgücü gibi kullanıyorlar. Her ne kadar sosyal yardım alanında sığınmacılara hizmet sağlayan kuruluģlar olsa da, bürokratların çoğu, sosyal yardımlara eriģimde de önemli sorunların yaģandığını belirtmiģlerdir. Ayrıca Isparta da sığınmacıların yaģamlarını zorlaģtıran bir baģka etken yerli halkın olumsuz tavırlarıdır. Ġki kurum yetkilisinin ifadelerine göre sosyal yardımlarda yaģanan sorunların temelinde vatandaģ-yabancı ayrımı yatmaktadır. VatandaĢların yabancı olana karģı yapılan yardımlara yönelik olumsuz tavırları sığınmacıların sosyal yardımlara ulaģabilmelerinin önünde ciddi bir engel oluģturmaktadır. Bu konu iki bürokrat tarafından Ģöyle ifade edilmiģtir; Bazı vatandaģlar yardım almaları konusunda kendi ülkemizin fakirleri dururken onlara neden yardım ediliyor düģüncesiyle olumsuz tavırlar sergileyebiliyor. Bazen sığınmacılar için etkinlik düzenleniyor, o zamanlarda vatandaģlar olumsuz tepkiler veriyor. Özellikle Isparta da yerel halkta Ģöyle bir kanı var: Biz bunların BM den 650 TL para aldığını biliyoruz, bunlara BM bakıyor, besliyor. Bunlar da gelip bizim kaynaklarımızdan yararlanıyor düģüncesi var. O noktada bir destek göremiyorlar. Bir diğer ayrım ise sığınmacının geçindirmekle yükümlü olduğu kiģi/kiģilerin olup olması noktasında yapılan sosyal dıģlanmalardır. Bir yetkili; Sığınmacılar Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfı ndan yardım alabilirler kira yardımı falan. Ona da geçen ay düzenleme yapıldı, bekârsa alamıyor, aileyse alabiliyor. Diğer yetkili ise; Sığınmacıların sosyal hayatta sıkıntıları var. Özellikle Somali ve Sudanlıların sürekli aģağılanmaya maruz kaldıklarını, Arap diye arkalarından seslenildiğini öğreniyoruz. 9 Türkiye de sığınmacıların karģılaģtıkları sorunlar için bknz: Uluslararası Af Örgütü 2009 Ġki Arada Bir Derede: Türkiye deki Mültecilere Koruma Sağlanmıyor, s:20-22; Ġnsan Hakları AraĢtırmaları Derneği Türkiye Ġltica ve Sığınma Hakkı Ġzleme Raporu; Dünya da sığınmacıların yaģadıkları sorunlar için bknz: UNHCR 2012 The State of the World s Refugees, In Search of Solidarity, s: ; Mazlumder 2007 Dünya Ġnsan Hakları Raporu, s: Mülteci-Der 2013 Mülteci Haklarının Kullanılması Ġçin Sivil Hareket Projesi, Isparta, Mültecilerin barınma sorununa iliģkin gazete haberi için: ( ). 11 TEKĠN, Mustafa, 2009, Türkiye de YaĢayan Sığınmacı ve Mültecilerin Entegrasyonunda YaĢanan Sorunlar ve Avrupa Birliği Uygulamaları Bağlamında Çözüm Önerileri, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü, Uluslararası Güvenlik Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Tez DanıĢmanı: Doç. Dr. Mehmet Özcan, Ankara; KIRATLI, Tuğba, 2011, Mülteci ve Sığınmacıların Toplumsal Görünümü, Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyoloji Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. Hüseyin Bal, Isparta 149

11 Bunun dıģında güvenlikle ilgili ciddi bir sıkıntı olmamakla birlikte daha önce bir kadının fuhģa zorlandığı sözleri vardı, o kadın da hemen baģka bir yere nakledildi. Sığınmacılar çok açıklar böyle Ģeylere, özellikle de Isparta da yaygın bir fuhuģ sektörü var. Bu tehlikeye açıklar. Bir diğer kurum yetkilisi ise Isparta da sığınmacıların yaģadıkları zorlukları; Çok huzurlu olduklarını sanmıyorum. Yabancı bir ülkede, vatansızlar, diyerek açıklamıģtır. SIĞINMACILAR VE HAKLAR SORUNU Evrensel olarak insan hak ve özgürlüklerinin tanımlandığı ilk belge olan Ġnsan Hakları Evrensel Bildirgesi nin 14. Maddesine göre sığınma bir insan hakkıdır. Sığınmacıların ve mültecilerin sahip oldukları haklar ise Cenevre SözleĢmesi yle somutlaģmıģtır. SözleĢme; insanların ana hürriyetlerinden ve haklarından fark gözetmeksizin yararlanmalarını ilke edinmiģ ve sözleģmenin birçok maddesinde mülteci olarak kabul edilen bir kiģinin haklar konusunda içinde bulunduğu ülkenin vatandaģları ile eģit muamele göreceği belirtilmiģtir 12. Bu sözleģmeye göre taraf devletler mülteci kiģiye çalıģma hakkı, tarım, sanayi gibi alanlarda iģ yeri açma hakkı, menkul ve gayrimenkul mülkiyet edinme hakkı, buluģlar gibi sınai mülkiyet hakkı, kar amacı taģımayan dernek ve meslek sendikası kurma hakkı, sosyal yardım hakkı, konut edinme hakkı, eğitim hakkı, seyahat hakkı ve sosyal güvenlik hakkı gibi hakları tanıyacaktır. Ülkeler mültecilere bu hakları mümkün olan en iyi koģullarda sağlamakla yükümlüdürler. Ancak Türkiye nin yakın zamanda çıkardığı Uluslararası Koruma Kanunu nun 89. Maddesine göre sığınmacı ve mültecilerin hakları oldukça kısıtlanmıģtır. Örneğin, sadece ilköğretim ve orta öğretim seviyesindeki kiģilerin eğitim hakkı sağlanacaktır. Bunun dıģında, ihtiyaç sahibi olan kiģilerin sosyal yardımlara eriģimleri sağlanabilir denmektedir. Görüldüğü gibi, sosyal yardımlara eriģim bir hak olmaktan ziyade olası bir durum olarak tanımlanmaktadır. ÇalıĢma hakkı ise, iģ piyasasındaki durum ve çalıģma hayatındaki geliģmeler ile istihdama iliģkin sektörel ve ekonomik Ģartların gerekli kıldığı hâllerde, belirli bir süre için, tarım, sanayi veya hizmet sektörleri, belirli bir meslek, iģ kolu veya mülki ve coğrafi alan itibarıyla sınırlandırılabilir bir hak olarak tanımlanmaktadır. Türkiye nin Cenevre SözleĢmesi ne taraf ülkelerden biri olarak mülteci ve sığınmacıların haklarını oldukça sınırlı bir biçimde tanımladığı görülmektedir. Isparta bürokrasisi sığınmacıların insan olarak haklara sahip olması ve bu hakların yasal olarak tanınması noktasında hemfikir görünmektedir. Bu durumu Ģöyle açıklamıģlardır; ÇalıĢma izni yok. Ben iģveren olarak bu insanları çalıģtıramıyorum, sigorta yapamıyorum. ÇalıĢma hakkı verilmeli, bu Ģart. ÇalıĢma hakkı verirseniz, birçok hakkı elde edebilir zaten. ÇalıĢmazsa boģ boģ geziyor, entegre olamıyor. ÇalıĢmak istese vatandaģ tepki gösteriyor. Bu insanlar her türlü sömürüye açık hale gelmiģ. Hak verilmeli tabi bu insanlara, onlara gelin sadece nefes alın deme Ģansımız yok. Onlara bir vatandaģa olduğu gibi çalıģma hakkı veremesek de belli saatler içerisinde verilebilir. Sığınmacılara öncelikli olarak çalıģma hakkı verilebilir. Devlet kanalıyla çalıģabilecekleri iģ imkanları sağlanabilir. Sonuçta onlar burada olduğu sürece bizden biri. Milletin kölesi gibi çalıģmasınlar. Ancak bürokratların haklar alanındaki vurgularında kurumsal boyut öne çıkmaktadır. Isparta kamu kurumlarında sığınmacılara yönelik yardım, destek ve hizmetler sürecinde yaģanan bazı sorunlar söz konusudur. Bu sorunlardan ilki sığınmacıların çoğunlukla Somalice, Arapça ve Farsça dillerini bilmeleri, Türkçeyi ya yeteri kadar ya da hiç bilmemeleridir. Dil konusunda yaģanan anlaģmazlık hizmet süresini uzatmakta, kimi zamanda taleplerin anlaģılamamasından dolayı herhangi bir hizmetten 12 Örneğin madde 17 (3) : Taraf devletler ücretli bir meslekte çalıģmak bakımından bütün mültecilerin haklarını, vatandaģlarına tanıdıkları çalıģma haklarıyla aynı noktaya getirme konusuna sıcak bakacaklardır. Madde 14: BuluĢlar, desenler, modeller, ticari markalar, ticari unvanlar gibi sınai mülkiyet haklarıyla, edebi, artistik ve ilmi çalıģmalarla ilgili haklarının korunmasıyla ilgili olarak, her mülteci, sürekli ikametgahının bulunduğu ülkede, bu ülkenin kendi vatandaģlarına sağladığı korumanın aynısından yararlanacaktır. Mülteci, bir baģka Taraf Devletin toprağındayken, bu ülkede, sürekli ikametgâhının bulunduğu ülkenin vatandaģlarına sağlanan korumadan yararlanacaktır. 150

12 yararlanamamalarına yol açmaktadır. Eğitimle ilgili bürokraside yer alanlar sığınmacıların özellikle dil, Türkçe sorununa dikkate çekmiģ ve eğitim hakkının sağlanması gerektiğini Ģöyle ifade etmiģtir; Sığınmacıların yaģadığın sıkıntıların temelinde dil sorunu geliyor. Sağlık, eğitim, barınma vb. bana göre çok sıkıntılı alanlar değil. Hizmet verirken dil sorunu yaģanıyor Benzer biçimde bir baģka yetkili iletiģim güçlüğünü Ģöyle anlatmıģtır; Kurum olarak hizmet verirken dil konusunda bir sıkıntı yaģıyoruz. Ġngilizce ya da Türkçe bilenlerle iletiģim kurabiliyoruz ama Somalice ya da Farsça konuģanlarla tercüman aracılığıyla görüģüyoruz. Özellikle psikolojik destek verirken tercümanın cinsiyeti sorun olabiliyor. Özellikle Somali den gelen grupta kadınlar tecavüze uğramıģ oluyorlar. Bu kadınlar bırakın yabancı dili kendi dillerinde bile okuma yazma bilmiyorlar. Dolayısıyla bu durumdaki kadınlarla samimi bir görüģme ortamı oluģturamıyoruz. Hem içeride bir erkek var, hem de ben tercümana soruyorum, tercüman ona soruyor, o tercümana cevap veriyor derken ortada bilgi kaybı oluyor, yani güvenli bilgi alamıyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilisi de eğitim hakkının önemini iletiģim sorunu bağlamında Ģöyle dile getirmiģtir: Çocuklar Türkçeyi iyi konuģuyorlar ama derslerde çok iyi değiller. Öğretmenler sınıfta kalmamaları için çaba gösteriyorlar. Sınav sistemine dayalı yetiģtirildikleri için sığınmacı çocuklar bilgi eksikliğinden dolayı altlarda kalıyorlar. Bir de çocuklar okullarda dıģlanmaya maruz kalıyorlar. Bu nedenle eğitim hakkı mutlaka sağlanmalı, eğitim temel haklarımızdan. Meslek öğrenmeleri için kurslara gidebilirler. Onlara iyi bir yardım yapılırsa onlar çalıģmak zorunda kalmaz ve böyle eğitici kurslara katılma Ģansları olur Eğitimlerine devam etmeleri için destek sağlanabilir. Özellikle bu yaģ grubu, onların bir idealleri var ülkelerindeyken, belki üniversite eğitimi almak istiyorlar. Ama ne oluyor, savaģ vb derken tehdit sonrası buraya geliyorlar ve dolayısıyla her Ģey kalıyor. Bu noktada belki hakları geliģtirebilir. Bürokratlardan üç tanesi ise, sığınmacılara sağlık hakkı sağlanması gerektiğine dikkat çekmiģtir; Sağlık hakkı konusunda desteklenebilirler. Kimi zaman hastaneye giden sığınmacılar Ģu gerekçe ile geri gönderiliyor: çok az kontenjan var, bu vaka acil değilse erteleyelim. Örneğin kadın hamile ise sağlık hakkını doğumda kullansın. Bu noktada eģit bir Ģekilde sağlık hizmeti alamayabiliyorlar Bu insanlar ne sığınmacı ne de mülteci. Sığınma statüsü baģvuru sahibi adıyla anılıyorlar. Bu nedenle mesela Genel Sağlık Sigortası ndan yararlanamıyorlar. Bazı bürokratlar ise, hakların tanınması gerektiği konusunda rasyonel ya da geleneksel kaygılarla kararsız görünmektedir. Örneğin bir bürokrat Ģöyle söylemektedir; Ne gibi haklar verilmeli, bunu bilmiyorum. ÇalıĢma haklarının olması iyi olur ama yani tabi bizde de iģsizlik var. Bizim iģsizliğimiz varken ne kadar doğru olur bilmiyorum. Bir diğeri; Haklar verilmeli ama biraz da hazır da değiliz, böyle Ģeylere. Ülke olarak durumumuz ortada, çok da hayalci Ģeyler söylemek istemiyorum demektedir. Bir baģkası ise Ģöyle ifade belirtmiģtir; Verilecek haklardan ziyade bu insanların resmi iģlemlerinde ciddi sıkıntılar var, bunlar çözülmeli. Mülakat yapma, görüģme, yerleģtirilme gibi iģlemleri yabancılar Ģube yapıyor, yardım iģlerine biz bakıyoruz. Bence ilk yapılması gereken tüm bu iģlemlerin tek elde toplanması. Hangi hakların verilmesi ya da verilmemesi gerektiği konusunda yorum yapmak istemiyorum. Isparta nın Uydu Kent Olmasının Bürokratlarda Yarattığı Farkındalık GörüĢmecilere Türkiye nin sığınma politikasının temel uygulaması olan uydu kent uygulaması sorulduğunda kurumlardan sadece bir tanesinin detaylı bir bilgiye sahip olduğu, diğer kurum yetkililerinin ise ya hiç bilmediği, ya da kulaktan dolma ve önyargılı bilgiyle soruları yanıtladığı görülmüģtür. Bazı açıklamalar Ģöyledir; Uydu kent uygulaması belli bir noktaya topluyorlar. Ama çözmez ki bu iģi. Sığınmacıya siz hukuki tüzel kiģilik vermediğiniz sürece olmaz. Bizim okulumuzdan faydalanamadığı sürece, bu ülkede çalıģamadığı sürece olmaz ki. Bu adamlar yarın suça da bulaģır Ġnsanlar buraya gelmiģ. 151

13 Bir değeri; Bana kalırsa kamplarda yaģamaları onlar için daha iyi olur. Kamplar olmadığı için uydu kentlere ayrı bir ödenek ayrılmıyor. Kamplarda olsalardı her türlü ihtiyaçları karģılanır ve yönetimleri tek elden olur. Böylece takipleri de düzenli olarak yapılabilir. Kendilerine yönelik harcamalar da azalır. Kaynak konusunda hem onlar açısından hem bizim açımızdan daha iyi olur diye düģünüyorum. Temel ihtiyaçlarını kendi aralarında daha kolay karģılayabilirler. Ġki taraflı olarak daha iyi olur. Görüldüğü gibi bürokratların Isparta nın uydu kent olma farkındalığı oldukça düģük düzeydedir. GörüĢülen bürokratların ancak yarısı uydu kent uygulamasının tarihçesi hakkında kısmi bilgi sahibidir. Isparta nın uydu kent olarak seçilmesinde; eğitimli, yabancıya karģı ılımlı, hayırsever insanların yaģadığı düzenli, yaģanılabilir, güvenli, kontrol edilebilir ve küçük bir Ģehir olması gibi etkenlerin belirleyici olduğu ifade edilmiģtir. Bürokratların açıklamalarında; muhafazakârlık, hayırseverlik, aynı inançtan olma gibi geleneksel rasyonel etkenlerle, Ģehrin düzenli geliģen bir kent olması ve sığınmacıların kolay kontrol ve denetlenebilir olması gibi örgütsel öncelikleri içeren rasyonel Weberyen öğeler, çeliģkili bir biçimde eklemlenerek açıklanmıģtır. Açıklamalardan bazıları Ģöyledir; Isparta düzenli bir Ģehir. Burada gecekondu dahi yok. Örnek bir Ģehir. YaĢam kalitesi bakımından önde bir Ģehir. Ġnsanları da eğitimlidir. Düzenli bir hayat sunar. Ġnsanları hayırseverdir. Gelen sığınmacılar da muhtaçtırlar. Daha çok yardımlardan yararlanabilecekleri bir Ģehir. Hem dini hem de insani açıdan ılımlı bir Ģehir. Isparta ekonomik koģulları için uygun ama halkı daha muhafazakâr, daha önyargılı, hemen kabul etmez. Daha küçük Ģehirlere göre daha rahat yaģama olanakları bulabiliyorlar Isparta da. Tehlike daha az. Isparta bir de yaģanılabilir kentler içerisinde kent içinde sığdırılabilir diye düģünüyorum. Kontrolü diğer büyük illere göre daha kolay Sokakta burada rahat rahat dolaģabiliyorlar, kimse bir Ģey demiyor. VatandaĢ-mülteci arasında yok denecek kadar sıkıntı var. Isparta küçük Ģehir, biz burada bütün sığınmacıları tanıyoruz. Sorunlarını, özel hayatlarını biliyoruz. Müdahale etmemiz gerektiğinde kolayca kiģilere ulaģıyoruz ama Ġstanbul da aynı olmaz. Küçük, halk ılımlı, terör olaylar falan olmadığı için güvenli. SIĞINMACILARA YÖNELĠK SOSYAL YARDIMLAR Cenevre SözleĢmesi nin 23. Maddesine göre Taraf Devletler, ülkelerinde yasal olarak ikamet eden mültecilere, sosyal yardım ve iane konularında vatandaģlarına uyguladıkları muamelenin aynısını uygulayacaklardır. Ancak Türkiye nin mülteci ve sığınmacılara yönelik sosyal yardımlara iliģkin hukuki düzenlemelerini Cenevre SözleĢmesi ne uygun olarak yaptığını söylemek mümkün değildir. Uluslararası Koruma Kanunu nun 89. Maddesinde BaĢvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kiģilerden ihtiyaç sahibi olanların, sosyal yardım ve hizmetlere eriģimleri sağlanabilir denilmiģ, böylece sosyal yardım hakkı devletin bir yükümlülüğü olmaktan çıkarılarak sürecin aktörleri olan kiģilerin inisiyatiflerine bırakılmıģtır. Sallan Gül (2002) yoksul bir grup olmasına rağmen sığınmacıların (genel olarak tüm göçmenlerin) sosyal devletin olanaklarından yararlanamamasını 1970 lerin sonlarından itibaren hakim ekonomi politikası olan yeni sağın sosyal politikalar alanını biçimlendiriģiyle iliģkili olarak açıklamaktadır. Yeni sağda vatandaģlık hakkı olarak yoksulluk programlarından yararlanma anlayıģı yerini, vatandaģlık sorumluluğu kavramına bırakmıģ, piyasa ve sivil toplum merkezli bir yaklaģım benimsenmiģtir. Yeni sağın sosyal politika anlayıģına göre göçmenlerin sorunları devletin sosyal sorumluluğu temelinde değil, kiģisel sorumluluğu öne çıkaran aile ve geleneksel sosyal yardımlaģma ve güvenlik ağlarını canlandırmaya çalıģan cemaat iliģkilerini ve dayanıģma modellerini destekleyen sosyal ve kültürel politikalarla ele alınmaya çalıģılmıģtır. Bu amaçla aile üyeleri, komģuluk ve akrabalık iliģkileri, yakın arkadaģlar arasındaki etnik bağlar ve cemaatler temelindeki geleneksel iliģkilerin geliģtirilmesi desteklenmiģtir (Sallan Gül, 2002: 84 85). Sonuç olarak bu durum sığınmacı gruba yönelik yapılan sosyal yardımlarda farklı destek, uygulama ve hizmetlerin ortaya çıkmasına neden olmuģtur. Sığınmacılara yönelik kamusal yardımlarda rasyonel-yasal eģitlik ilkesini temel alan bazı yetkililer, sosyal yardım ve hizmetlerde benimsenen muhtaçlık koģuluna vurgu yapmıģlardır. Bir bürokrat bunu Ģöyle ifade etmiģtir; 152

14 Bizim kurum olarak sorumluluğumuz muhtaç olan herkese yardım etmek ve toplumun refahını sağlamak. Kendi vatandaģlarımız, Müslüman olsun, Hıristiyan olsun hiç fark etmez. Din gözetilmiyor. Yapılan baģvurulara göre sosyal inceleme uzmanlarımız inceliyor. Mevcut duruma göre karar veriliyor. Anne- çocuk olan gruplar, yalnız bekâr kadınlar, BMMYK dan destek almayanlar öncelikli gruplarımız. Bir baģka bürokrat ise Ģöyle açıklamıģtır; Bana göre yardım konusunda herkese eģit yaklaģılmalı. Kim muhtaçsa, kim zayıfsa onlara yardım edilmeli. Isparta da yardımlar konusunda herhangi bir ayrımcılık yok. Bu kiģiler kesinlikle yardım edilmesi gereken kiģiler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak bizim imzalamıģ olduğumuz bazı protokoller var. BM ile çalıģan birimlerimiz o bağlamda zaten yardım etmek zorundayız. Bunlar zaten kimlik numarası kazandıktan sonra zaten bizim yükümlülüğümüz altında. Sığınmacıların hiçbir ayrımcılık yapılmaksızın sosyal anlamda hem desteklenmesi lazım hem de halkın gözündeki prestijlerinin düzeltilmesi lazım. Daha geleneksel rasyonel bakıģ açısıyla sığınmacılara yaklaģan bürokratlar ise, din ölçütünü benimsemekte ve Ģöyle ifade etmektedir; Sığınmacılara yardım edilirken herhangi bir ayrımcılık yapılmamalı ama pozitif ayrımcılık noktasında yapılmalı. Bulunduğumuz bölge lokal olarak Isparta daha inanca yakın bir yer. Bu noktada bundan faydalanılabilir. Sığınmacılar da Müslüman, bizim bunlara dini olarak da yardımcı olmayı görev edinmemiz gerekir. Yine baģka bir kamu bürokratına ise; Bu insanlara yardım edilmeli. Öncelikli olarak Müslüman olanlara yapılmalı. Aslında tamamına yardım edilmeli ama bir öncelik yapılması gerekiyorsa daha kolay entegrasyon adına, Müslüman olmalı. Bu aģamada din dünyadan bakıldığında görülen kültürel bir Ģey, benim hemģerim demek gibi bir Ģey. Herkesi aynı ırktan yapamazsın ama aynı dinden yaparsın. Bu önemli bir Ģey bence, bir fırsattır ülkemizin vizyonu açısından, yardım edilmelidir. BaĢka bir bürokrat da Ģöyle açıklamıģtır; Ġnsan olarak hepsi yardım edilmesi gereken kiģiler ama tercihen bakılırsa öncelik Müslüman olmalılar. Önemli olan temel Ģeyse aç olması, ihtiyacı olması. Aç olan insan her türlü sorunu çıkarabilir. Ne yapacak, hırsızlık yapacak, toplumun huzurunu bozacak. Bu nedenle diğerlerine de yardım edilmeli. Bunlar yoksa sosyal düzeni bozarlar. Ama öncelik Müslüman olmasındadır. Yoksa her insanın yardıma ihtiyacı vardır. ISPARTA NIN BĠR UYDU KENT OLARAK BAġARILI OLMA DURUMU Isparta bürokrasisi bir kiģi hariç, kentteki çalıģmaları baģarılı bulmaktadır. Ancak, Isparta nın 2012 yılında örnek bir uydu kent modeli oluģturduğuna iliģkin olarak Yabancılar ġubesi ve Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfı yetkilileri hariç, diğer bürokratlar Isparta nın bu özel durumundan haberdar olmadıklarını ifade etmiģlerdir. Bu baģarıyı ilgili bürokratlar Ģöyle açıklamıģlardır; BaĢarılı bir kent olduğunu düģünüyorum. Çünkü Isparta da devlet kurumları onlar için iyi hizmetler sunuyor. Vali olsun, vali yardımcıları olsun çok ilgililer.... Isparta Emniyet Müdürlüğü Yabancılar ġubesi yetkilisinin ifadesine göre Isparta nın örnek bir uydu kent modeli olarak öne çıkmasında; eğitimli, yabancıya karģı ılımlı, hayırsever insanların yaģadığı düzenli, yaģanılabilir, güvenli, kontrol edilebilir ve küçük bir Ģehir olmasının yanı sıra SYDV nın sosyal yardımlardaki baģarısının önemi büyük olduğunu dile getirmiģ ve Ģöyle açıklamıģtır; Çoğu ilde sığınmacılar barınma ihtiyaçlarını kendileri karģılamak zorunda ama biz onlar için 2 tane pansiyon ayarladık. Yemek yardımı çoğu ilde yok. Burada 5 6 kiģilik aileler için kiģi baģı 50 TL kira yardımı yapılıyor. Bunun dıģında sağlık masraflarının, tam miktarını bilmiyorum, bir kısmını Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfı ödüyor. Biz de Emniyet olarak maddi durumu kötü olanlardan ikamet harcı almıyoruz. 153

15 Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfı yetkilisi de Isparta nın 2012 yılındaki baģarısında kurum olarak sağladıkları sosyal yardımların etkili olabileceğini ifade etmiģtir13. Ancak yetkili, kurum olarak 2013 yılı içerisinde sığınmacılara yönelik yardımları, yaģadıkları kaynak sıkıntısı dolayısıyla azaltmak zorunda kaldıklarını belirtmiģtir. Yetkili, yardımların azaltılmasının nedenini Türk vatandaģlarının daha fazla sosyal yardımlara ulaģabilmesi için sığınmacılara ayrılan bütçenin azaltılması gerektiğini ifade etmiģ ve milliyetçi bir açıklama getirerek Ģöyle açıklamıģtır; Geçen sene biz çok fazla sosyal yardım sağlıyorduk bu kiģilere. Ġyi bir bütçe harcamıģtık ama bu yıl kaynak sıkıntımız olduğundan dolayı bu yardımlar azaltıldı. Bizim temel amacımız muhtaç vatandaģımıza yardımcı olmak. Ġmkânlarımız doğrultusunda diğer insanlara da yardımcı oluyoruz. Bizim sığınmacılar için ayrı bir ödeneğimiz yok. Bize ayrılan ödeneği biz ne kadar sığınmacılar için kullanırsak kendi vatandaģımız o kadar az yararlanabiliyor. SONUÇ VE DEĞERLENDĠRME Türkiye özellikle son on yılda önemli derecede sığınma hareketlerine sahne olan bir ülke konumundadır yılından beri sığınmacı göçlerini coğrafi sınırlama gerekçesi ile yönetmeye çalıģan Türkiye nin özellikle Avrupa Birliği uyum sürecinde sığınmacılık sorunu çözümlenmesi gereken bir sorun alanı olarak karģısına çıkmaktadır. Bu bağlamda uygulayıcı olan kamu bürokratlarının Türkiye nin sığınma politikasına ve uydu kent uygulamasına yönelik deneyim ve bakıģ açıları oldukça önemlidir. Isparta örneğinde olduğu gibi ya da bir model olarak sunulma olasılığında, kentin uygulama ve politikaları çerçevesinde bürokrasinin görüģü daha da önem kazanmaktadır. Türkiye Avrupa dıģındaki bölgelerden gelen sığınmacılara mülteci statüsü vermemekte ve onları üçüncü bir ülkeye mülteci olarak yerleģtirene kadar ĠçiĢleri Bakanlığı tarafından belirlenen ve uydu kent adı verilen kentlere yerleģtirmektedir. Genelde sığınmacılar yaģamlarını sürdürebilecek çoğu mekanizmadan yoksun bir biçimde uydu kentlerde yaģamaktadır. Bu bağlamda uydu kentlerin kamu ve yerel yönetimlerine önemli sorumluluklar düģmektedir. Dolayısıyla da kamu bürokrasisinin sığınmacılık süreci ve sürecin yönlendirilmesi hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları gerekmektedir. Isparta 2012 yılında örnek bir uydu kent modeli olarak kent bürokrasisi tarafından tanımlanmıģtır. Bu çalıģma kapsamında sığınmacılarla ilgili hizmetleri sunan dokuz kamu bürokratıyla görüģmeler yapılmıģtır. Isparta örneğinde kent bürokrasi, genel olarak yasal-hukuksal rasyonelleģtirme süreçlerini söylemlerinde dile getirmiģtir. Ancak bu bir insan hakları savunusu olmaktan çok, devlet politikası bağlamındaki bir benimsemedir. Özellikle milliyetçi tarihsel politikaları benimseyen kent bürokrasisi için ülke çıkarları ve sığınmacıların ucuz iģgücü olma durumları milliyetçi ve gelenekselci bakıģı ortaya koymuģtur. Kentini muhafazakâr bir kent olarak tanımlayan Isparta bürokrasisi için, Türkiye ye ve Isparta ya uluslar arası göçle gelen sığınmacılarla ilgili hak ve yardımlarda ise, dinsel kimlik ve ulusal çıkarlar insan haklarının önüne geçmiģtir. GörüĢülen bürokratların büyük çoğunluğu süreçle ilgili yeterli bilgiye sahip olmamakla beraber, kentin sığınmacılara yönelik destekleri konusunda Ģimdiki durumunu değerlendirirken, milliyetçi ve kurumsalcı değerlendirmelerle öne çıkmıģtır. Sığınmacılara bakıģlarında iģleriyle ilgili asgariyi yapmanın yeterli olduğunu düģünen kamu bürokratları, insan olmayı daha çok dinsel paydaģlık olarak görmekte ve sığınmacılara toplumun yardım etmesi gerektiğini düģünmektedirler. Sığınmacılara yönelik açıklamalarında daha çok kurumsal bütçe yetersizlikleri ve kamu kurumları arasındaki koordinasyonsuzluğa dikkat çeken çoğu bürokrat için, daha fazla sorumluluk almak doğru değildir. Yine muhtaç Müslüman sığınmacı söylemi, sığınmacılara yönelik hizmetlerin sunum ve rasyonelleģtirmesinde öne çıkmaktadır. Bu söylem aynı zamanda milliyetçi bir bakıģla birleģerek, gerektiğinde ulusal çıkarların korunması için sığınmacıların haklarının ikincilleģeceği yönündedir. Konuyla ilgili açıklamalarında farklılaģan kurum ise, Isparta Emniyet Müdürlüğü Yabancılar 13 Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfı tarafından sığınmacılara barınma ve gıda ihtiyaçlarının karģılanması için 2008 yılında yapılan yardımlara iliģkin gazete haberi: h.html ( ); Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfı tarafından sığınmacılara barınma ve gıda ihtiyaçlarının karģılanması için 2012 yılında aylık 50 Bin TL lik yardım yapıldığına dair valilik açıklamasına iliģkin gazete haberi: ( ). 154

16 ġubesidir. Bu birimin sığınmacılarla ilgili oynadığı olumlu rol, destek, hizmet ve yardımların ilk bakıģta güvenlik nedeniyle olduğu düģünülse de, diğer kurum yetkilileriyle karģılaģtırıldığında daha çok hak odaklı söylem görüģmelerde öne çıkmıģtır. Bu bakıģ Isparta yı diğer uydu kentlerin önüne geçirmiģ ve çeģitli olanakların sığınmacılar için harekete geçirilmesini sağlamıģtır. Ancak sığınmacılarla ilgili konularda baģarıyı güvenlik odaklı bir kuruma bırakmak, sorgulanması gereken bir boyuttur. Çünkü böyle bir kurumun uzun vadede güvenlik odaklı çözümleri gündeme taģıma olasılığı yüksektir. Bu bağlamda 2014 Nisan ayından itibaren faaliyete geçmesi planlanan Göç Ġdaresi Genel Müdürlükleri yararlı olabilecek gibi görünmektedir. Özellikle il bazındaki örgütlenmeler, sığınmacıların yerel düzeyde ihtiyaçlarının karģılanması ve kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması bakımından yararlı olacaktır. Ancak burada bürokrasinin geleneksel rasyonelleģtirmelerden çok, hak odaklı bir bakıģa sahip olması gerekmektedir. KAYNAKÇA 1994 Yönetmeliği, Türkiye ye Ġltica Eden Veya BaĢka Bir Ülkeye Gitmek Ġçin Türkiye den Ġkamet Ġzni Talep Eden Münferit Yabancılar Ġle Topluca Sığınma Amacıyla Sınırlarımıza Gelen Yabancılara Ve Olabilecek Nüfus Hareketlerine Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (EriĢim Tarihi: ). Bmmyk, BirleĢmiĢ Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği 2012 Yılı Ġstatistikleri, (EriĢim Tarihi: ). Bmmyk, BirleĢmiĢ Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği 2013 Yılı Temmuz Ayı Ġstatistikleri, (EriĢim Tarihi: ). Bmmyk, BirleĢmiĢ Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği 2013 Yılı Ağustos Ayı Türkiye deki Suriyeli Mültecilerin Ġstatistikleri, (EriĢim Tarihi: ). Baklacıoğlu, N. Ö.(2009). Hayır Kurumlarında Mültecinin Yeniden ĠnĢası: Uluslararası Sosyal Aktörden Sadakanın Nesnesine, s Bomba 32 Gazetesi ArĢivi, Isparta ya Haksızlık Etmeyin, ( ), Isparta nın BMMYK Tarafından Ġltica Ve Sığınmacılık Konusunda En Güvenli Ve Ġyi Uygulama Pilot Ġli Seçildiğine Dair Gazete Haberi, (EriĢim Tarihi: ). Bomba 32 Gazetesi ArĢivi, 1000 Aileye 70 Bin Lira Yardım Yapıldı, ( ), Sosyal YardımlaĢma Ve DayanıĢma Vakfı Tarafından Sığınmacılara Barınma Ve Gıda Ġhtiyaçlarının KarĢılanması Ġçin 2012 Yılında Aylık 50 Bin TL lik Yardım Yapıldığına Dair Valilik Açıklamasına ĠliĢkin Gazete Haberi: ( EriĢim Tarihi: ). Buz, S.(2002). Türkiye de Sığınmacıların Üçüncü Bir Ülkeye GidiĢ Ġçin Bekleme Sürecinde KarĢılaĢtıkları Sorunlar, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Ümit ONAT, Ankara. Castels, S.(2003). The International Politics of Forced Migration, pp Castles, S., Miller, M. J.( 2008). Göçler Çağı Modern Dünyada Uluslararası Göç Hareketleri, (B.U. Bal ve Ġ. Akbulut çev.), Ġstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, s Cenevre SözleĢmesi, 1951 Mültecilerin Hukuki Durumlarına ĠliĢkin SözleĢme (EriĢim Tarihi: ). Erder, S.(2007). Yabancısız Kurgulanan Ülkenin Yabancıları, iç. Türkiye de Yabancı ĠĢçiler Uluslararası Göç, ĠĢgücü ve Nüfus Hareketleri, (der. F. Aylan Arı), Ġstanbul: Derin Yayınları, s

17 Faist, T.(2007). Göç-Güvenlik Bağı: 11 Eylül Öncesi ve Sonrası Uluslararası Göç ve Güvenlik, iç. Kökler ve Yollar Türkiye de Göç Süreçleri, (der. Ayhan Kaya ve Bahar ġahin), Ġstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, s Fleury, L.(2009). Max Weber, (I. Ergüden Çev.), Ankara: Dost Kitabevi. Gedik, M.(2009). Somalili Mültecilerin Sosyo-Kültürel ve Dini Hayatları Üzerine Sosyolojik Bir AraĢtırma (Konya Örneği), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı, Din Sosyolojisi Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, DanıĢman: Doç. Dr. Hayri ERTEN, Konya. Gibney, J. M.(2013). Security and the Ethics of Asylum After 11 September, FMR 13, s Haber 32 Gazetesi ArĢivi, Mültecilerin Sorunu ( ) Mültecilerin Barınma Sorununa ĠliĢkin Gazete Haberi, (EriĢim Tarihi: ). Haber 32 Gazetesi ArĢivi, Isparta da YaĢayan Mülteciler ( ), Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfı Tarafından Sığınmacılara Barınma Ve Gıda Ġhtiyaçlarının KarĢılanması Ġçin 2008 Yılında Yapılan Yardımlara ĠliĢkin Gazete Haberi: ( ); Iom (2012). IOM Response Turkey, November 2012, p.1 2. Ġçduygu, A.(2010). Türkiye de Uluslararası Göçün Siyasal Arka Planı: KüreselleĢen Dünyada Ulus- Devleti ĠnĢa Etmek ve Korumak, iç. Türkiye ye Uluslararası Göç Toplumsal KoĢullar Bireysel YaĢamlar, (der. Barbara Pusch ve Tomas Wilkoszewski), Ġstanbul: Kitap Yayınevi, s Ġnsan Hakları AraĢtırmaları Derneği Yılı Türkiye Ġltica ve Sığınma Hakkı Ġzleme Raporu, s Ġnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ad9-f3f3e1d95801 (EriĢim Tarihi: ). Kalberg, S.(1980). Max Weber s Types of Rationality: Cornerstones for the Analysis Rationalization Processes in History, American Journal of Sociology, Volume: 85, No:5, pp Kaya, A.(2006). Göç: Güvenlik ve Korkunun Ġktidarı, iç. Uluslararası Göç Sempozyumu Bildirileri Kitabı, 8-11 Aralık 2005, Zeytinburnu Belediye BaĢkanlığı, Ġstanbul, s Kılıç, T.(2010). Bir Ġnsan Hakkı Olarak Ġltica, s Kıratlı, T.(2011). Mülteci ve Sığınmacıların Toplumsal Görünümü, Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyoloji Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. Hüseyin Bal, Isparta. KiriĢçi, K.(2008). Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiye sinde Göç ve Sığınma, DüĢünce Gündem, Mültecilik Özel Sayısı, Sayı: 44, Yıl: 4, Temmuz 2008, s Lordoğlu, K.(2007). ÇalıĢma Hayatımızda Yeni Yabancılar: Bir AraĢtırmanın Bazı Sonuçları ve Değerlendirmeler, iç. Türkiye de Yabancı ĠĢçiler Uluslararası Göç, ĠĢgücü ve Nüfus Hareketleri, (der. F. Aylan Arı), Ġstanbul: Derin Yayınları, s Marshall, G.(1999). Sosyoloji Sözlüğü, (O. Akınbay ve D. Kömürcü Çev.), Ankara: Bilim ve Sanat Mazlumder Dünya Ġnsan Hakları Raporu, Mazlumder Ġstanbul ġubesi, Mülteci-Der 2013 Mülteci Haklarının Kullanılması Ġçin Sivil Hareket Projesi, Isparta, Özgür, N.(2012). Modern Türkiye nin Zorunlu Göçmenleri: Muhacirler, Ġskanlılar, Mübadiller, Ġslamlar, SoydaĢlar, G Grubu, Mülteciler, Tekne Mültecileri, iç. KüreselleĢme Çağında Göç Kavramlar, TartıĢmalar, (der. ġ. Gülfer Ihlamur-Öner, N. Aslı ġirin Öner), Ġstanbul: ĠletiĢim Yayınları, s

18 Yabancılar ve Uluslar arası Koruma Kanunu 2013 Resmi Gazete, Kanun No: 6458, (EriĢim Tarihi: ). Ritzer, G.(1975). Professionalization, Bureaucratization and Rationalization: The Views of Max Weber, Oxford Journals, Social Siciences, Social Forces, Volume: 53, Issue: 4, pp Sallan Gül, S.(2002). DıĢ Göçler, Yoksulluk ve Türkiye de Göçmenlere Yönelik Yardımlar, Ġnsan Hakları Yıllığı, Cilt 23-24, , s Sgdd, Sığınmacı ve Göçmenlerle DayanıĢma Derneği 2011 Askıdaki YaĢamlar & Algıdaki YaĢamlar Projesi AraĢtırma Raporu, Ankara TaĢdelen, Ġ. E.(2011). Türkiye de Mültecilerin Hukuki Durumları ve Ġzmir e ĠliĢkin Bir AraĢtırma, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı, Kamu Yönetimi Programı, Yüksek Lisans Tezi, DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Nazmi ÜSTE, Ġzmir Tekin, M.(2009). Türkiye de YaĢayan Sığınmacı ve Mültecilerin Entegrasyonunda YaĢanan Sorunlar ve Avrupa Birliği Uygulamaları Bağlamında Çözüm Önerileri, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü, Uluslararası Güvenlik Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Tez DanıĢmanı: Doç. Dr. Mehmet Özcan, Ankara Uluslararası Af Örgütü 2009 Ġki Arada Bir Derede: Türkiye deki Mültecilere Koruma Sağlanmıyor, Uluslararası Af Örgütü Yayınları, s Unhcr (2012). The State of the World s Refugees In Search of Solidarity, The Office of United Nations High Commissioner for Refugees, s Weber, M.(2011). Toplumsal ve Ekonomik Örgütlenme Kuramı, (Ö.Ozankaya Çev.), Ġstanbul: Cem Yayınevi 157

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ 1. Sosyal yardımlar hak temelli ve önceden belirlenen objektif kriterlere dayalı olarak sunulacaktır. 1.1 Sosyal Yardımların hak temelli yapılmasına yönelik, Avrupa Birliği ve geliģmiģ OECD ülkelerindeki

Detaylı

İL GÖÇ İDARESI MÜDÜRLÜĞÜMÜZ TEŞKILAT ŞEMASI AŞAĞIDAKI ŞEKILDEDIR;

İL GÖÇ İDARESI MÜDÜRLÜĞÜMÜZ TEŞKILAT ŞEMASI AŞAĞIDAKI ŞEKILDEDIR; İL GÖÇ İDARESI MÜDÜRLÜĞÜMÜZ TEŞKILAT ŞEMASI AŞAĞIDAKI ŞEKILDEDIR; İl Göç İdaresi Müdürü Araştırma İstatistik ve Projeler Grup Başkanlığı Uluslararası Koruma Grup Başkanlığı Yabancılar Grup Başkanlığı Yönetim

Detaylı

EĞĠTĠM VE BĠLĠM. Ġġ GÖRENLERĠ SENDĠKASI

EĞĠTĠM VE BĠLĠM. Ġġ GÖRENLERĠ SENDĠKASI EĞĠTĠM VE BĠLĠM Ġġ GÖRENLERĠ SENDĠKASI ÖĞRETMENLERĠN EKONOMĠK DURUMLARINA ĠLĠġKĠN ÖĞRETMEN GÖRÜġLERĠ ARAġTIRMASI Kasım, 2015 EĞĠTĠM Ġġ (Eğitim ve Bilim ĠĢgörenleri Sendikası) ÖĞRETMENLERĠN EKONOMĠK DURUMLARINA

Detaylı

EV EKSENLĠ ÇALIġMA; Kadınlar Neden Ev Eksenli ÇalıĢıyor?

EV EKSENLĠ ÇALIġMA; Kadınlar Neden Ev Eksenli ÇalıĢıyor? EV EKSENLĠ ÇALIġMA; Kadınlar Neden Ev Eksenli ÇalıĢıyor? Ev Eksenli ÇalıĢmanın Sorunları ve Olası Çözüm Yolları Gül ERDOST-Ev Eksenli ÇalıĢan Kadınlar ÇalıĢma Grubu BĠZ KĠMĠZ? Ev-eksenli çalıģanlardan

Detaylı

İSTANBUL İL GÖÇ İDARESİ MÜDÜRLÜĞÜ ULUSLARARASI KORUMA ÇALIŞMA GRUP BAŞKANLIĞI

İSTANBUL İL GÖÇ İDARESİ MÜDÜRLÜĞÜ ULUSLARARASI KORUMA ÇALIŞMA GRUP BAŞKANLIĞI İSTANBUL İL GÖÇ İDARESİ MÜDÜRLÜĞÜ ULUSLARARASI KORUMA ÇALIŞMA GRUP BAŞKANLIĞI 1 GİRİŞ TÜRKİYE DE ULUSLARARASI KORUMA MEVZUATI GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GENEL İLKELER-TANIMLAR Göç İdaresi Genel Müdürlüğü,

Detaylı

İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ KONTROL VE RİSK YÖNETİMİ ÇALIŞTAY RAPORU

İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ KONTROL VE RİSK YÖNETİMİ ÇALIŞTAY RAPORU İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ KONTROL VE RİSK YÖNETİMİ ÇALIŞTAY RAPORU DENETİM GÖZETİM SORUMLUSU Ġdris YEKELER (1078) İÇ DENETÇİLER YaĢar ÖKTEM (1056) Sedat ERGENÇ (1028)

Detaylı

GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale. Prof. Dr. Serap NAZLI

GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale. Prof. Dr. Serap NAZLI GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale Prof. Dr. Serap NAZLI Okul psikolojik danışmanları okullarda hangi PDR etkinliklerini uygular? PDR etkinliklerinin genel amacı nedir? Doğrudan-Dolaylı Müdahaleler

Detaylı

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR 1 2 DR.FEVZİ-MÜRÜVET UĞUROĞLU ORTAOKULU 2016-2017 / 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILLARI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE EYLEM PLANI Eğitim ortamında ortamlarında uyuģturucu

Detaylı

Türkiye de Uluslararası Koruma Arayan Kişiler için EĞİTİM HAKKI SORULAR & YANITLAR

Türkiye de Uluslararası Koruma Arayan Kişiler için EĞİTİM HAKKI SORULAR & YANITLAR Türkiye de Uluslararası Koruma Arayan Kişiler için EĞİTİM HAKKI SORULAR & YANITLAR Ağustos 2017 Türkiye ye sığındım. Kendim ya da çocuklarım için Türkiye deki eğitim imkânlarından yararlanabilir miyim?

Detaylı

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat EKONOMĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat EKONOMĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ Erdem ALPTEKĠN Türk finans sistemi incelendiğinde en büyük payı bankaların, daha sonra ise sırasıyla menkul kıymet yatırım fonları, sigorta

Detaylı

ĠSHAKOL. Ġġ BAġVURU FORMU. Boya Sanayi A.ġ. En Son ÇekilmiĢ Fotoğrafınız. No:.. ÖNEMLĠ NOTLAR

ĠSHAKOL. Ġġ BAġVURU FORMU. Boya Sanayi A.ġ. En Son ÇekilmiĢ Fotoğrafınız. No:.. ÖNEMLĠ NOTLAR Ġġ BAġVURU FORMU ĠSHAKOL Boya Sanayi A.ġ. No:.. En Son ÇekilmiĢ Fotoğrafınız ÖNEMLĠ NOTLAR 1. BaĢvuru formunu kendi el yazınızla ve bütün soruları dikkatli ve eksiksiz olarak doldurup, imzalayınız. ĠĢ

Detaylı

GÖÇÜN GETİRDİĞİ SORUNLAR VE GÖÇ SONRASI TÜRKİYE

GÖÇÜN GETİRDİĞİ SORUNLAR VE GÖÇ SONRASI TÜRKİYE GÖÇÜN GETİRDİĞİ SORUNLAR VE GÖÇ SONRASI TÜRKİYE Vicdan KÖKSALDI MOTOR Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD, HATAY Göçmen- Mülteci- Sığınmacı- İltica

Detaylı

Uluslararası Mülteci Hukuku Kapsamında Uluslararası Koruma. BMMYK Kasim 2014

Uluslararası Mülteci Hukuku Kapsamında Uluslararası Koruma. BMMYK Kasim 2014 Uluslararası Mülteci Hukuku Kapsamında Uluslararası Koruma BMMYK Kasim 2014 Amaç 1951 Cenevre Sözleşmesi odaklı olarak Uluslararası Mülteci Hukuku temel ilkelerini anlamak. Kitlesel akın durumları için

Detaylı

18 Ocak 2002 de STK olarak kuruldu. 19 Ocak 2006 tarih ve 2006-9982 no lu Bakanlar Kurulu kararı ile Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsü kazandı.

18 Ocak 2002 de STK olarak kuruldu. 19 Ocak 2006 tarih ve 2006-9982 no lu Bakanlar Kurulu kararı ile Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsü kazandı. YETİM RAPORU 18 Ocak 2002 de STK olarak kuruldu. 19 Ocak 2006 tarih ve 2006-9982 no lu Bakanlar Kurulu kararı ile Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsü kazandı. Bakanlar Kurulu nun 6 Şubat 2007 tarihli

Detaylı

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY GİRİŞ ÇalıĢmak yaģamın bir parçasıdır. YaĢamak nasıl bir insan hakkı

Detaylı

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ Türk Akreditasyon Kurumu Personel Akreditasyon Başkanlığı Akreditasyon Uzmanı 1 Ülkemizde ve dünyada tüm bireylerin iģgücüne katılması ve iģgücü piyasalarında istihdam edilebilmeleri için; bilgiye dayalı

Detaylı

OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3. Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi

OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3. Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3 Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi KGRP de 5 Ana Müdahale Doğrudan müdahaleler: 1. Psikolojik danıģma 2. Sınıf rehberliği Dolaylı müdahaleler: 3. Konsültasyon

Detaylı

Göç ve Tüberküloz. Haluk C.Çalışır Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi

Göç ve Tüberküloz. Haluk C.Çalışır Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Göç ve Tüberküloz Haluk C.Çalışır Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Plan Göç / sığınma boyut Tanımlar Göçmen sağlığı genel Tüberküloz Türkiye/Suriye/Irak Sonuç Dünya genelinde tahmini göçmen sayısı:

Detaylı

ÇALIŞMA EKONOMİSİ KISA ÖZET

ÇALIŞMA EKONOMİSİ KISA ÖZET DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETĠN ĠLK ÜNĠTESĠ SĠZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERĠLMĠġTĠR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNĠTELERĠ ĠÇĠNDEKĠLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBĠLĠRSĠNĠZ. ÇALIŞMA EKONOMİSİ KISA ÖZET WWW.KOLAYAOF.COM

Detaylı

Örnekleme Süreci ve Örnekleme Yöntemleri

Örnekleme Süreci ve Örnekleme Yöntemleri Örnekleme Süreci ve Örnekleme Yöntemleri Prof. Dr. Cemal YÜKSELEN Ġstanbul Arel Üniversitesi 4. Pazarlama AraĢtırmaları Eğitim Semineri 26-29 Ekim 2010 Örnekleme Süreci Anakütleyi Tanımlamak Örnek Çerçevesini

Detaylı

ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI?

ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI? ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI? Erzurum, COĞRAFİ VE İDARİ KÜÇÜLMEYİ EKONOMİK BÜYÜMEYE dönüştürebilir mi? TARTIŞMA ÖNERİSİNİN GEREKÇESİ Kamu hizmetlerinin ülke seviyesinde daha verimli

Detaylı

1+1 SOSYAL KONUTLARIN İŞ AKIŞI

1+1 SOSYAL KONUTLARIN İŞ AKIŞI 1+1 SOSYAL KONUTLARIN İŞ AKIŞI Sosyal Konut Projesi başvuruları, 9 Şubat 18 Şubat 2011 tarihleri arasında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından aşağıda yer alan başvuru şartları ile kabul

Detaylı

KİTLESEL GÖÇLERDE SAĞLIK HİZMETLERİ. Uzm. Dr. Muzaffer AKKOCA

KİTLESEL GÖÇLERDE SAĞLIK HİZMETLERİ. Uzm. Dr. Muzaffer AKKOCA KİTLESEL GÖÇLERDE SAĞLIK HİZMETLERİ Uzm. Dr. Muzaffer AKKOCA 20.05.2016 GİRİŞ İnsanlar neden ülkelerini terk ederler? Savaş Doğal afet Ekonomik nedenler Can güvenliği ULUSLAR ARASI MEVZUAT Devlet Koruması:

Detaylı

Türk Göç ve İltica Hukukunun Temelleri:

Türk Göç ve İltica Hukukunun Temelleri: Türk Göç ve İltica Hukukunun Temelleri: Yasal Statünün Belirlenmesine İlişkin Sorunlar Prof. Dr. Bülent ÇİÇEKLİ HSYK Sunum Planı 1) Terminoloji 2) Disiplin Olarak 3) Göç ve İltica Hukukunun Kaynakları

Detaylı

İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR ÖNSÖZ BÖLÜM

İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR ÖNSÖZ BÖLÜM İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR ÖNSÖZ BÖLÜM 1. 1 1. Projenin Genel Özeti 2. Kavramsal ve Hukuksal Çerçeve BÖLÜM 2. 2 1. Sorunsal 2. Amaç 3. Denenceler 4. Sayıltı 5. Sınırlılıklar 6. Önem BÖLÜM 3. 7 YÖNTEM 1. Model

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE Başkan, Nebojša Vučinić, Yargıçlar, Paul Lemmens, Egidijus Kūris, ve Bölüm Yazı

Detaylı

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN)

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN) ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN) Düzenleme Tarihi: Bingöl Üniversitesi(BÜ) Ġç Kontrol Sistemi Kurulması çalıģmaları kapsamında, Ġç Kontrol Sistemi Proje Ekibimiz

Detaylı

T.C. Sağlıklı Kentler Birliği. 2008 Faaliyet Raporu

T.C. Sağlıklı Kentler Birliği. 2008 Faaliyet Raporu T.C. Sağlıklı Kentler Birliği 2008 Faaliyet Raporu SAĞLIKLI KENTLER BİRLİĞİ FAALİYETLERİ MECLĠS TOPLANTILARI EĞĠTĠM ÇALIġMALARI KONFERANSLAR DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ AVRUPA SAĞLIKLI ġehġrler ULUSAL AĞLARI ÇALIġMALARI

Detaylı

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Amaç ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Madde 1- Ankara Çocuk Dostu ġehir Projesinin amacı Ankara yı; Çocuk Hakları SözleĢmesini

Detaylı

YABANCILAR ve ULUSLARARASI KORUMA KANUNU. Yayım tarihi: 11 Nisan 2013 Yürürlük tarihi: 11 Nisan 2014

YABANCILAR ve ULUSLARARASI KORUMA KANUNU. Yayım tarihi: 11 Nisan 2013 Yürürlük tarihi: 11 Nisan 2014 YABANCILAR ve ULUSLARARASI KORUMA KANUNU Yayım tarihi: 11 Nisan 2013 Yürürlük tarihi: 11 Nisan 2014 Diğer Mevzuat - Değiştirilen Hükümler 1950 tarihli 5682 sayılı Pasaport Kanun 2/7/1964 tarihli 492 sayılı

Detaylı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Pediatri Bölümü nde Tedavi Gören Çocuklarla HAYAT BĠR ARMAĞANDIR PROJESĠ

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Pediatri Bölümü nde Tedavi Gören Çocuklarla HAYAT BĠR ARMAĞANDIR PROJESĠ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Pediatri Bölümü nde Tedavi Gören Çocuklarla HAYAT BĠR ARMAĞANDIR PROJESĠ Amaç ve Ġçerik Projenin temel amacı hastanede tedavi gören çocuklar ve bu dersi seçen öğrenciler

Detaylı

TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER

TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER Merve Nur Bulut, Kübra Sezgin www.improkul.impr.org.tr facebook.com/improkul @improkul improkul@gmail.com SURİYE KRİZİ VE TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER 2011

Detaylı

SAĞLIKTA DÖNÜġÜMÜN TIP EĞĠTĠMĠNE ETKĠSĠ

SAĞLIKTA DÖNÜġÜMÜN TIP EĞĠTĠMĠNE ETKĠSĠ SAĞLIKTA DÖNÜġÜMÜN TIP EĞĠTĠMĠNE ETKĠSĠ Sağlıkta yapılan dönüģümü değerlendirirken sadece sağlık alanının kendi dinamikleriyle değil aynı zamanda toplumsal süreçler, ideolojik konumlandırılmalar, sınıflararası

Detaylı

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar 1 2 3 4 5 PROJE KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTIRILEN ETKINLIKLER ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLER PANELİ

Detaylı

T.C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Ġzleme ve Değerlendirme Birimi 2013 YILI TEKNİK DESTEK PROGRAMI KAPANIŞ RAPORU

T.C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Ġzleme ve Değerlendirme Birimi 2013 YILI TEKNİK DESTEK PROGRAMI KAPANIŞ RAPORU T.C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Ġzleme ve Değerlendirme Birimi 2013 YILI TEKNİK DESTEK PROGRAMI KAPANIŞ RAPORU Haziran - 2014 1. GĠRĠġ 2013 YILI TEKNĠK DESTEK PROGRAMI Kalkınma Ajansları Proje ve Faaliyet

Detaylı

Sayı: / Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE

Sayı: / Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE Sayı: 300-2014/1847 29 Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE İlgi: a- 300-2014/862 sayı ve 14.05.2014 tarihli yazımız. b- 300-2014/930 sayı ve 02.06.2014 tarihli yazımız. Ġlgi yazılarımızda

Detaylı

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır:

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır: İLTİCA HAKKI NEDİR? 27 Ekim 1946 tarihli Fransız Ana yasasının önsözü uyarınca özgürlük uğruna yaptığı hareket sebebiyle zulme uğrayan her kişi Cumhuriyet in sınırlarında iltica hakkına başvurabilir. 13

Detaylı

Keçiören Göçmen Hizmetleri Merkezi Projesi Örnekliğinde Göçmen Bilgilendirmesinde Yerel Yönetimlerin Rolü

Keçiören Göçmen Hizmetleri Merkezi Projesi Örnekliğinde Göçmen Bilgilendirmesinde Yerel Yönetimlerin Rolü Keçiören Göçmen Hizmetleri Merkezi Projesi Örnekliğinde Göçmen Bilgilendirmesinde Yerel Yönetimlerin Rolü Keçiören Göçmen Hizmetleri Merkezi Projesi Nedir? Keçiören Belediyesi, Keçiören Kaymakamlığı, Sosyal

Detaylı

YÖNETMELİK. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE. ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

YÖNETMELİK. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE. ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ 3 Temmuz 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28342 YÖNETMELİK Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç,

Detaylı

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve DıĢ

Detaylı

5951 Sayılı Torba Kanun Neler Getirdi?

5951 Sayılı Torba Kanun Neler Getirdi? 5951 Sayılı Torba Kanun Neler Getirdi? Ömer BENOKAN 05.02.2010 tarih ve 27484 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan, 28.1.2010 tarih ve 5951sayılı AMME ALACAKLARININ TAHSĠL USULÜ HAKKINDA KANUN ĠLE BAZI KANUNLARDA

Detaylı

KADIN ÇALIġMALARI ġube MÜDÜRLÜĞÜ KADIN DANIġMA MERKEZĠ BĠRĠMĠ 2013 YILI VERĠLERĠ

KADIN ÇALIġMALARI ġube MÜDÜRLÜĞÜ KADIN DANIġMA MERKEZĠ BĠRĠMĠ 2013 YILI VERĠLERĠ KADIN ÇALIġMALARI ġube MÜDÜRLÜĞÜ KADIN DANIġMA MERKEZĠ BĠRĠMĠ 2013 YILI VERĠLERĠ 01 Ocak 2013 tarihinden 31 Aralık 2013 tarihine kadar Kadın Danışma Merkezimize gelerek başvuru yapan kadın sayısı 286 dır.

Detaylı

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU İran ın Nükleer Programı ve Türkiye nin Güvenliğine Etkileri Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU www.mustafakibaroglu.com Bilkent Üniversitesi Uluslararası ĠliĢkiler Bölümü 15 Ekim 2009 Atılım Üniversitesi Ankara

Detaylı

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Eğitim Programı için gerekli ek rapor

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Eğitim Programı için gerekli ek rapor 1/9 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Eğitim Programı için gerekli ek rapor İçindekiler C2. ULUSAL TIP EĞĠTĠMĠ STANDARTLARINA ĠLĠġKĠN AÇIKLAMALAR... 2 1. AMAÇ VE HEDEFLER... 2 1.3. Eğitim programı amaç

Detaylı

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU Adı Soyadı : Doç. Dr. Mustafa GÜLER, Dilem KOÇAK DURAK, Fatih ÇATAL, Zeynep GÜRLER YILDIZLI, Özgür Özden YALÇIN ÇalıĢtığı Birim :

Detaylı

BĠR DEVLET HASTANESĠNDE ÇALIġANLARIN HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ ALGILARININ ĠNCELENMESĠ. Dilek OLUT

BĠR DEVLET HASTANESĠNDE ÇALIġANLARIN HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ ALGILARININ ĠNCELENMESĠ. Dilek OLUT BĠR DEVLET HASTANESĠNDE ÇALIġANLARIN HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ ALGILARININ ĠNCELENMESĠ Dilek OLUT Tıp biliminin ilk ve temel prensiplerinden biri Önce Zarar Verme ilkesidir. Bu doğrultuda kurgulanan sağlık

Detaylı

ĠġYERĠ EĞĠTĠMĠ PROTOKOLÜ. Taraflar Madde 1 Bu protokol, ile Fırat Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi arasında. /. /20 tarihinde imzalanmıģtır.

ĠġYERĠ EĞĠTĠMĠ PROTOKOLÜ. Taraflar Madde 1 Bu protokol, ile Fırat Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi arasında. /. /20 tarihinde imzalanmıģtır. ĠġYERĠ EĞĠTĠMĠ PROTOKOLÜ Taraflar Madde 1 Bu protokol, ile Fırat Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi arasında. /. /20 tarihinde imzalanmıģtır. Kapsam Madde 2 Bu protokol, Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesi

Detaylı

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin kuruluģ amacını,

Detaylı

2011 2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖZEL BAHÇELİEVLER İHLAS İLKÖĞRETİM OKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 5. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

2011 2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖZEL BAHÇELİEVLER İHLAS İLKÖĞRETİM OKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 5. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI 1 4. (10 14 EKĠM) EKĠM 3. (03 07 EKĠM) 2. (26 30 EYLÜL) EYLÜL 1. (19 23 EYLÜL) 1. ÜNĠTE ALANI : BĠREY VE TOPLUM ÜNĠTE ADI: HAKLARIMI ÖĞRENĠYORUM 1. Bulunduğu çeģitli grup ve kurumlar içinde yerini belirler.

Detaylı

2010 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ

2010 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ MADEN TETKĠK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Sondaj Dairesi Başkanlığı 21 Yılı Ocak-Haziran Dönemi Faaliyet Raporu 21 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ 1 ÜST YÖNETĠM SUNUMU SONDAJ DAĠRESĠ BAġKANLIĞI 21 YILI 1. 6 AYLIK

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI

DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI 2009 DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI BİLGE ADAMLAR STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ Demokratikleşme ve Toplumsal Dayanışma Açılımı BirikmiĢ sorunların demokratik çözümü için Hükümetçe baģlatılan

Detaylı

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014)

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) 1.Kadınların işgücüne katılım oranı ve istihdamı artırılacaktır. TEDBĠR SORUMLU KURUM/ ĠġBĠRLĠĞĠ YAPILACAK KURUM/ SÜRE AÇIKLAMA 1.1 Kadınlar üzerindeki bakım yükümlülüklerini azaltmaya yönelik tedbirler

Detaylı

TÜRKİYE DE YENİ GÖÇ YÖNETİMİ VE ULUSLARARASI KORUMADA TEMEL PRENSİPLER SELÇUK ŞATANA İL GÖÇ UZMANI UYUM VE İLETİŞİM ÇALIŞMA GRUBU BAŞKANI

TÜRKİYE DE YENİ GÖÇ YÖNETİMİ VE ULUSLARARASI KORUMADA TEMEL PRENSİPLER SELÇUK ŞATANA İL GÖÇ UZMANI UYUM VE İLETİŞİM ÇALIŞMA GRUBU BAŞKANI TÜRKİYE DE YENİ GÖÇ YÖNETİMİ VE ULUSLARARASI KORUMADA TEMEL PRENSİPLER SELÇUK ŞATANA İL GÖÇ UZMANI UYUM VE İLETİŞİM ÇALIŞMA GRUBU BAŞKANI GÖÇ VE TÜRKİYE Türkiye bulunduğu coğrafi ve stratejik konumu nedeniyle,

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Ahmet ÖZKAN tarafından hazırlanan Ġlkokul ve Ortaokul Yöneticilerinin

Detaylı

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ekim 2009

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ekim 2009 TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI Ekim 2009 BU SONUÇLAR, SONAR YAYINCILIK LTD. ġtġ RAPOR ABONELERĠ ĠÇĠN GERÇEKLEġTĠRĠLEN ARAġTIRMADAN ALINMIġTIR. 2 Sonar AraĢtırma A.ġ. nin, Ekim ayında

Detaylı

ĠZMĠR KENT KONSEYĠ GENÇLĠK MECLĠSĠ BĠLĠġĠM ÇALIġMA GRUBU ETKĠNLĠK VE EĞĠTĠMLERĠ. Simge SavaĢan & Baran Güntan

ĠZMĠR KENT KONSEYĠ GENÇLĠK MECLĠSĠ BĠLĠġĠM ÇALIġMA GRUBU ETKĠNLĠK VE EĞĠTĠMLERĠ. Simge SavaĢan & Baran Güntan ĠZMĠR KENT KONSEYĠ GENÇLĠK MECLĠSĠ BĠLĠġĠM ÇALIġMA GRUBU ETKĠNLĠK VE EĞĠTĠMLERĠ Simge SavaĢan & Baran Güntan AJANDA Kent Konseyi Nedir? Gençlik Meclisi Nedir? Ġzmir Gençlik Meclisi BiliĢim ÇalıĢma Grubu

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Suriye den Gelen Sığınmacılar İçin Türkiye de EĞİTİM HAKKI SORULAR VE YANITLAR

Suriye den Gelen Sığınmacılar İçin Türkiye de EĞİTİM HAKKI SORULAR VE YANITLAR Suriye den Gelen Sığınmacılar İçin Türkiye de EĞİTİM HAKKI SORULAR VE YANITLAR TÜRKÇE Mart 2017 Suriye den Türkiye ye sığındım. Ben veya çocuğum Türkiye de eğitim imkânlarından yararlanabilir miyiz? Suriye

Detaylı

10SORUDA AİLE SİGORTASI

10SORUDA AİLE SİGORTASI 10 SORUDA AİLE SİGORTASI T.C. ANAYASASI MADDE 60: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. 1. AİLE SİGORTASI Nedir? Aile Sigortası,

Detaylı

Bu iģgücü istemi, ĠġKUR'un KOCAELĠ ÇALIġMA VE Ġġ KURUMU ĠL MÜDÜRLÜĞÜ biriminden. ilan edilmiģtir. GÖLCÜK TERSANE KOMUTANLIĞI (ASIL)

Bu iģgücü istemi, ĠġKUR'un KOCAELĠ ÇALIġMA VE Ġġ KURUMU ĠL MÜDÜRLÜĞÜ biriminden. ilan edilmiģtir. GÖLCÜK TERSANE KOMUTANLIĞI (ASIL) Bu iģgücü istemi, ĠġKUR'un KOCAELĠ ÇALIġMA VE Ġġ KURUMU ĠL MÜDÜRLÜĞÜ biriminden ilan edilmiģtir. GÖLCÜK TERSANE KOMUTANLIĞI (ASIL) Son BaĢvuru Tarihi : 26 Ağustos 2015 Yayınlanma Tarihi : 17 Ağustos 2015,

Detaylı

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II ÇALIŞMA EKONOMİSİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ.

Detaylı

MEDYATĠK OLAYLARIN ACĠL SERVĠSLERDE BIRAKTIĞI ĠZLER. Dr. Onur Ġncealtın Göztepe Eğitim AraĢtırma Hastanesi Acil Tıp Klinik Ġdari Sorumlusu

MEDYATĠK OLAYLARIN ACĠL SERVĠSLERDE BIRAKTIĞI ĠZLER. Dr. Onur Ġncealtın Göztepe Eğitim AraĢtırma Hastanesi Acil Tıp Klinik Ġdari Sorumlusu MEDYATĠK OLAYLARIN ACĠL SERVĠSLERDE BIRAKTIĞI ĠZLER Dr. Onur Ġncealtın Göztepe Eğitim AraĢtırma Hastanesi Acil Tıp Klinik Ġdari Sorumlusu Acil Servis Basın ĠliĢkisi Ülkemizdeki yaklaģık her 6 hastadan

Detaylı

qwertyuiopasdfghjklzxcvbnmq wertyuiopasdfghjklzxcvbnmqw ertyuiopasdfghjklzxcvbnmqwer tyuiopasdfghjklzxcvbnmqwerty

qwertyuiopasdfghjklzxcvbnmq wertyuiopasdfghjklzxcvbnmqw ertyuiopasdfghjklzxcvbnmqwer tyuiopasdfghjklzxcvbnmqwerty qwertyuiopasdfghjklzxcvbnmq wertyuiopasdfghjklzxcvbnmqw ertyuiopasdfghjklzxcvbnmqwer tyuiopasdfghjklzxcvbnmqwerty Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü uiopasdfghjklzxcvbnmqwertyui Eylem Planı opasdfghjklzxcvbnmqwertyuiop

Detaylı

KALKINMA KURULU DİYARBAKIR KASIM 2015 BEŞERİ SERMAYE EĞİTİM VE İSTİHDAM KOMİSYONU TRC2 2014-2023 BÖLGE PLANI KOORDİNASYON VE İZLEME KOMİSYONLARI

KALKINMA KURULU DİYARBAKIR KASIM 2015 BEŞERİ SERMAYE EĞİTİM VE İSTİHDAM KOMİSYONU TRC2 2014-2023 BÖLGE PLANI KOORDİNASYON VE İZLEME KOMİSYONLARI KASIM 2015 T. C. KALKINMA KURULU TRC2 2014-2023 BÖLGE PLANI KOORDİNASYON VE İZLEME KOMİSYONLARI DİYARBAKIR BEŞERİ SERMAYE EĞİTİM VE İSTİHDAM KOMİSYONU İLERLEME RAPORU 2015/1 stajyer [Şirket adını yazın]

Detaylı

IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015

IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015 IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015 TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge ġubesi Koordinatörlüğünde IV. Uluslararası PolimerikKompozitler

Detaylı

Integration e.v. Fragebogen Untersuchung über die Rechte und Pflichten der in Deutschland lebenden Migranten

Integration e.v. Fragebogen Untersuchung über die Rechte und Pflichten der in Deutschland lebenden Migranten Projekt ICI Migranten Hier Bürger JLS/FRC/2007/045 Avrupa komisyonu tarafindan taninmistir. Almanya da yasayan göcmenlerin haklari ve sorumluluklari hakkinda bir arastirma N Sehir Tarih Genel bilgiler

Detaylı

GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR

GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ BAġARILI YÖNETĠMDE ĠLETĠġĠM Hastane İletişim Platformu Hastane ĠletiĢim Platformu Nedir? Bu

Detaylı

T.C. ANTALYA BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYESĠ ĠTFAĠYE DAĠRESĠ BAġKANLIĞI GÖNÜLLÜ ĠTFAĠYECĠLĠK Y Ö N E T M E L Ġ Ğ Ġ. ĠTFAĠYE DAĠRESĠ BAġKANLIĞI

T.C. ANTALYA BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYESĠ ĠTFAĠYE DAĠRESĠ BAġKANLIĞI GÖNÜLLÜ ĠTFAĠYECĠLĠK Y Ö N E T M E L Ġ Ğ Ġ. ĠTFAĠYE DAĠRESĠ BAġKANLIĞI T.C. ANTALYA BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYESĠ GÖNÜLLÜ ĠTFAĠYECĠLĠK Y Ö N E T M E L Ġ Ğ Ġ TEMMUZ-2009 ANTALYA BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYESĠ GÖNÜLLÜ ĠTFAĠYECĠLĠK YÖNETMELĠĞĠ 1.AMAÇ: Bu yönetmeliğin amacı itfaiyecilik mesleğinin

Detaylı

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ 1. BÖLÜM: Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar AMAÇ Madde 1. Bu Yönergenin amacı, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığının 16 Mayıs 2004

Detaylı

Revizyon No. Revizyon Tarihi. Yayın Tarihi. Sayfa No 1/1 MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞAN TEMSİLCİSİ BELİRLEME KLAVUZU

Revizyon No. Revizyon Tarihi. Yayın Tarihi. Sayfa No 1/1 MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞAN TEMSİLCİSİ BELİRLEME KLAVUZU . MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞAN TEMSİLCİSİ BELİRLEME KLAVUZU Doküman No EK-1.a Revizyon No. Revizyon Tarihi. Yayın Tarihi. Sayfa No 1/1 Okullarda/Kurumlarda Çalışan Temsilcisi belirleme iş ve İşlemleri İş Sağlığı

Detaylı

RÜġTÜ AKIN VAKFI BAġKANLIĞI NA ;

RÜġTÜ AKIN VAKFI BAġKANLIĞI NA ; RÜġTÜ AKIN VAKFI BAġKANLIĞI NA ; RÜġTÜ AKIN VAKFI tarafından, maddi desteğe muhtaç, baģarılı Türk gençlerine eğitimde fırsat ve imkan eģitliği vermek ve onların kabiliyetleri ölçüsünde en üst düzeyde yetiģmelerine

Detaylı

Madde 1 - Bu Yönetmelik, iģyerlerinde sağlık ve güvenlik Ģartlarının iyileģtirilmesi için alınacak önlemleri belirler.

Madde 1 - Bu Yönetmelik, iģyerlerinde sağlık ve güvenlik Ģartlarının iyileģtirilmesi için alınacak önlemleri belirler. Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ YÖNETMELĠĞĠ Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ YÖNETMELĠĞĠ Resmi Gazete Tarihi: 09/12/2003 Resmi Gazete Sayısı: 25311 ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

9.ULUSLAR ARASI SAĞLIKTA KALİTE, AKREDİTASYON VE HASTA GÜVENLİĞİ KONGRESİ. AĠLE SAĞLIĞI MERKEZLERĠNĠN DEĞĠġEN YAPISI VE VERDĠĞĠ HĠZMETLER

9.ULUSLAR ARASI SAĞLIKTA KALİTE, AKREDİTASYON VE HASTA GÜVENLİĞİ KONGRESİ. AĠLE SAĞLIĞI MERKEZLERĠNĠN DEĞĠġEN YAPISI VE VERDĠĞĠ HĠZMETLER 9.ULUSLAR ARASI SAĞLIKTA KALİTE, AKREDİTASYON VE HASTA GÜVENLİĞİ KONGRESİ AĠLE SAĞLIĞI MERKEZLERĠNĠN DEĞĠġEN YAPISI VE VERDĠĞĠ HĠZMETLER Yıldırım Bayezit DELDAL Antalya, 2015 SUNUM PLANI ASM DEĞİŞEN YAPISI

Detaylı

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU Adı Soyadı : Emre ARSLANBAY Unvanı : Uzman Konu : Hollanda ÇalıĢma Ziyareti Görev Yeri : HOLLANDA Görev Tarihi : 05-10.03.2017 RAPOR

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR BaĢvuru no. 24886/07 Abdurrahman YABAN / Türkiye Başkan, Helen Keller, Yargıçlar, Egidijus Kūris, Jon Fridrik Kjølbro, ve

Detaylı

87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ

87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ 87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ ILO Sözleşmesi 18 Haziran 2015 Perşembe ILO Kabul Tarihi: 17 Haziran 1948 Kanun Tarih ve Sayısı: 25 Kasım 1992 / 3847 Resmi Gazete

Detaylı

Yargıtay. Hukuk Genel Kurulu. Esas : 2010/21-534. Karar : 2010/591. Tarih : 10.11.2010. Özet: -YARGITAY ĠLAMI-

Yargıtay. Hukuk Genel Kurulu. Esas : 2010/21-534. Karar : 2010/591. Tarih : 10.11.2010. Özet: -YARGITAY ĠLAMI- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas : 2010/21-534 Karar : 2010/591 Tarih : 10.11.2010 Özet: -YARGITAY ĠLAMI- Taraflar arasındaki "YurtdıĢı borçlanma hakkının tespiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda

Detaylı

S Ö Z A L A N L A R

S Ö Z A L A N L A R 2009 MALÎ YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2007 MALÎ YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİNHESAP KANUNU TASARISI NIN PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU GÖRÜŞME TUTANAKLARI BAġKAN: Sait AÇBA (Afyonkarahisar) BAġKANVEKĠLĠ:

Detaylı

YAZI ĠġLERĠ MÜDÜRLÜĞÜ 2013 FAALĠYET RAPORU

YAZI ĠġLERĠ MÜDÜRLÜĞÜ 2013 FAALĠYET RAPORU YAZI ĠġLERĠ MÜDÜRLÜĞÜ 2013 FAALĠYET RAPORU ĠÇĠNDEKĠLER I. GENEL BĠLGĠLER A.Misyon ve Vizyon B.Yetki, Görev ve Sorumluluklar C.Ġdareye ĠliĢkin Bilgiler 1. Fiziksel Yapı 2. Örgüt Yapısı 3. Bilgi ve Teknolojik

Detaylı

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek Soydaş Uyum Eğitimi Bulgaristan dan göç eden soydaşlarımızın Türkiye de yerleşme, yaşama ve çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla 9 aylık bir sürede 4 ilde 33 seminer düzenlenmiş, 7.000 e yakın kişiye

Detaylı

HAFTA 8. SAĞLIK MEVZUATI VE HEMġĠRELĠK. ÖZEL HASTANELER YÖNETMELĠĞĠ VE AYAKTA TEġHĠS VE TEDAVĠ YAPILAN ÖZEL SAĞLIK KURULUġLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK

HAFTA 8. SAĞLIK MEVZUATI VE HEMġĠRELĠK. ÖZEL HASTANELER YÖNETMELĠĞĠ VE AYAKTA TEġHĠS VE TEDAVĠ YAPILAN ÖZEL SAĞLIK KURULUġLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK ÖZEL HASTANELER YÖNETMELĠĞĠ VE AYAKTA TEġHĠS VE TEDAVĠ YAPILAN ÖZEL SAĞLIK KURULUġLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK HEDEFLER Bu üniteyi çalıģtıktan sonra; Bu konunun sonunda Özel Hastaneler Yönetmeliği nde ve Ayakta

Detaylı

( ) Kiralamaktayım ( )

( ) Kiralamaktayım ( ) GĠDĠġ AMACINIZ? ĠNGĠLTEREYE GĠDĠġ SEBEBĠNĠZ? : Pasaportta yazdığı Gibi ADINIZ : Pasaportta yazdığı Gibi SOYADINIZ : Evlenmeden Önceki SOYĠSMĠNĠZ : EV ADRESĠNĠZ ĠLETĠġĠM BĠLGĠLERĠNĠZ Mahalle : Cadde : Sokak

Detaylı

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU 2012 ĠÇĠNDEKĠLER ÜST YÖNETĠCĠ SUNUġU I- GENEL BĠLGĠLER A- Misyon ve Vizyon.. B- Yetki, Görev ve Sorumluluklar... C- Ġdareye

Detaylı

KIRSAL ALANDA. KADIN GĠRĠġĠMCĠLĠĞĠNĠN ARKA YÜZÜ

KIRSAL ALANDA. KADIN GĠRĠġĠMCĠLĠĞĠNĠN ARKA YÜZÜ KIRSAL ALANDA KADIN GĠRĠġĠMCĠLĠĞĠNĠN ARKA YÜZÜ Prof.Dr. Bülent GÜLÇUBUK (Ankara Üniversitesi AKÇAM) Atılım Üniversitesi, 3.Kasım.2010 NEDEN KIRSAL ALAN? NEDEN KIRSALDA KADIN GĠRĠġĠMCĠLĠĞĠ? Kırsalda kadın;

Detaylı

DÜNYA ASTIM GÜNÜ ETKĠNLĠKLERĠ - MANĠSA

DÜNYA ASTIM GÜNÜ ETKĠNLĠKLERĠ - MANĠSA DÜNYA ASTIM GÜNÜ ETKĠNLĠKLERĠ - MANĠSA Astım tekrarlayan nefes darlığı, hırıltı, göğüste baskı hissi ve öksürük yakınmaları ile kendini gösteren kronik bir solunum yolu hastalığıdır. Astım belirtilerinin

Detaylı

İZMİR KREŞ ATÖLYESİ NOTLARI (Ocak 2013) 1-BAKIM HİZMETLERİ NASIL DÜZENLENMELİ VE BU DÜZENLEMEDE KAMUNUN YERİ NE OLMALIDIR?

İZMİR KREŞ ATÖLYESİ NOTLARI (Ocak 2013) 1-BAKIM HİZMETLERİ NASIL DÜZENLENMELİ VE BU DÜZENLEMEDE KAMUNUN YERİ NE OLMALIDIR? İZMİR KREŞ ATÖLYESİ NOTLARI (Ocak 2013) 1-BAKIM HİZMETLERİ NASIL DÜZENLENMELİ VE BU DÜZENLEMEDE KAMUNUN YERİ NE OLMALIDIR? Bakım hizmetlerinin sınıflandırılması gerekiyor 0-3 yaş : Bakıma ihtiyaç duyulan

Detaylı

TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI

TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI Nevzat Ġhsan SARI / Tapu ve Kadastro MüfettiĢi TaĢınmazların arsa vasfını kazanması ancak imar planlarının uygulanmasıyla mümkündür. Ülkemizde imar planlarının uygulanması

Detaylı

SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. 0-6 YAġ ÇOCUĞUN PSĠKOSOSYAL GELĠġĠMĠNĠ DESTEKLEME PROGRAMI (ÇPGD)

SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. 0-6 YAġ ÇOCUĞUN PSĠKOSOSYAL GELĠġĠMĠNĠ DESTEKLEME PROGRAMI (ÇPGD) SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 0-6 YAġ ÇOCUĞUN PSĠKOSOSYAL GELĠġĠMĠNĠ DESTEKLEME PROGRAMI (ÇPGD) Erken Dönem Beyin GeliĢimi ile ĠliĢkili Ġleri YaĢlardaki Ruhsal Sorunlar YaĢamın

Detaylı

------------O---------- 12.11.2007

------------O---------- 12.11.2007 2008 MALÎ YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2006 MALÎ YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİNHESAP KANUNU TASARISI NIN PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU GÖRÜŞME TUTANAKLARI BAġKAN: Sait AÇBA (Afyonkarahisar) BAġKANVEKĠLĠ:

Detaylı

Suriyeli Mülteciler Anketinin Sonuçları

Suriyeli Mülteciler Anketinin Sonuçları Suriyeli Mülteciler Anketinin Sonuçları Suriyeli Mülteciler Anketinin Sonuçları Suriyeli mülteciler anketinin sonuçları iki bölümde verilmektedir. İlk bölümde ankete katılanların dağılımları ile ilgili

Detaylı

T.C. ELAZIĞ VALĠLĠĞĠ ĠL MĠLLĠ EĞĠTĠM MÜDÜRLÜĞÜ. Sıra No Yapılacak Faaliyet Faaliyet Tarihi

T.C. ELAZIĞ VALĠLĠĞĠ ĠL MĠLLĠ EĞĠTĠM MÜDÜRLÜĞÜ. Sıra No Yapılacak Faaliyet Faaliyet Tarihi T.C. ELAZIĞ VALĠLĠĞĠ ĠL MĠLLĠ EĞĠTĠM MÜDÜRLÜĞÜ 2015-2016 EĞĠTĠM - ÖĞRETĠM YILI ÖRGÜN VE YAYGIN EĞĠTĠM KURUMLARI ÇALIġMA TAKVĠMĠ Güncelleme Tarihi: 26/08/2015 Sıra 1. Eğitim Bölgesi DanıĢma Kurulu Toplantısı

Detaylı

Ġspanya da üniversite Sistemi

Ġspanya da üniversite Sistemi Ġspanya da üniversite Sistemi NEDEN ĠSPANYA DA YURT DIġI EĞĠTĠM? Avrupa ile Afrika arasında önemli bir geçiģ yolu olan Ġspanya, günümüzde geleneksel ve modern yaģam tarzlarını bir arada bulunduran önemli

Detaylı

Madde 2- (1) Bu Yönerge Türk Psikolojik DanıĢma ve Rehberlik Derneği tüzüğüne dayanarak hazırlanmıģtır.

Madde 2- (1) Bu Yönerge Türk Psikolojik DanıĢma ve Rehberlik Derneği tüzüğüne dayanarak hazırlanmıģtır. TÜRK PSĠKOLOJĠK DANIġMA VE REHBERLĠK DERNEĞĠ YAYIN YÖNERGESĠ Madde 1- (1) Bu yönergenin amacı, Türk Psikolojik DanıĢma ve Rehberlik Derneği tarafından basılmak üzere her türlü süreli ve süresiz yayınlar

Detaylı

Terör olayları ile ilgili vatandaģların değerlendirmeleri

Terör olayları ile ilgili vatandaģların değerlendirmeleri Terör olayları ile ilgili vatandaģların değerlendirmeleri TĠKAD ARAġTIRMA RAPORU AĞUSTOS 2012 1 Ġçerik 1 Giriş Araştırma Sorusu Metodoloji Demografi 2 Teknik Rapor 3 Özet 2 1 GiriĢ 3 Araştırmanın amacı

Detaylı

Geçici Koruma Kimlik Kartına Sahip Olanlar

Geçici Koruma Kimlik Kartına Sahip Olanlar Kimlerin Çalışma İzni İçin Başvurmasına Gerek Yoktur? Türkiye, 1951 Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Sözleşmesine koyduğu coğrafi kısıtlılık sebebiyle, Avrupa Konseyi üye ülkeleri dışından gelen sığınmacılar

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Feyzi ÖZMEN tarafından hazırlanan Aday Öğretmenlerin Öz Yeterlilikleri

Detaylı

İSTANBUL DA REFAKATSİZ SIĞINMACI VE MÜLTECİ ÇOCUKLARIN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR VE UYGULAMALAR

İSTANBUL DA REFAKATSİZ SIĞINMACI VE MÜLTECİ ÇOCUKLARIN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR VE UYGULAMALAR T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSTANBUL ARAŞTIRMALARI ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ İSTANBUL DA REFAKATSİZ SIĞINMACI VE MÜLTECİ ÇOCUKLARIN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR VE UYGULAMALAR

Detaylı

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ Doç. Dr. Yücel GELĠġLĠ G.Ü.MEF. EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ BÖLÜMÜ Öğretimde Liderlik 1 Liderlik kavramı Liderlik kavramı yöneticiyle eģ tutulan kavram olmakla beraber aralarında ciddi fark

Detaylı