Bir an hangisini giyeceðinin kararsýzlýðý içinde kaldýktan sonra miki fare desenli pembe tiþörtüyle mavi kot pantolonunu çýkardý. Çabucak giyindi.

Ebat: px

Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Bir an hangisini giyeceðinin kararsýzlýðý içinde kaldýktan sonra miki fare desenli pembe tiþörtüyle mavi kot pantolonunu çýkardý. Çabucak giyindi."

Ayla Akar
8 yıl önce
İzleme sayısı:

1 GÜNE BAÞLARKEN Uyandý. Gözlerini ovarak doðruldu, iki yanýna bakýndý. Alacalý aydýnlýkta içeriyi sisli sisli gördü. Zamanýn neresinde olduðunu bilemedi. Saatine baktý, onu geçiyordu. Bir yanlýþlýk olduðunu sandý. Arkasýna döndü, pencereye baktý, perde sýkýca kapatýlmýþtý. Oysa yatarken açýktý. Erken uyanmasýn diye o uyuduktan sonra, annesi kapatmýþ olmalýydý. O hafta sonu ne kurs vardý, ne de uzun zaman alacak bir ödev. Erken kalkmayacak, doyasýya uyuyacak, sonra da arkadaþý Gökçe'yle gezmeye çýkacaktý. Alnýna sarkan lüle lüle saçlarýný geriye atarak kalktý, yataðýný düzeltti. Akþamdan daðýnýk býraktýðý masasýný topladý. Giy çýkar olmamalý, kahvaltýya üstünü deðiþtirip öyle oturmalýydý. Lavaboya gitti, yüzünü yýkayýp odasýna döndü. Dolabýný açtý, askýlardaki giysilerini gözden geçirmeye baþladý. Pembe rengi çok sever, ince boyuna en çok bu giysiler yakýþýrdý. 5

O hafta sonu ne kurs vardý, ne de uzun zaman alacak bir ödev. Erken kalkmayacak, doyasýya uyuyacak, sonra da arkadaþý Gökçe'yle gezmeye çýkacaktý.

2 Bir an hangisini giyeceðinin kararsýzlýðý içinde kaldýktan sonra miki fare desenli pembe tiþörtüyle mavi kot pantolonunu çýkardý. Çabucak giyindi. Üstüne montunu geçirdi. Aynanýn önüne geçti. Saçýný taradý, biçimden biçime soktu. Tokalarý taktý, uzun uzun baktý. Ýpek gibi saçlar, pembe yanaklar, yanaklarýndaki gamzeler, deniz mavisi gözler Baktýkça kendi gözünde güzelleþti. Miki fare desenli pembe çantayý da koluna takýnca... Mutfaktan sesler geliyordu. Annesiyle babasý kahvaltýya oturmuþlardý bile. Neden sonra aynanýn önünden çekildi, mutfaða geçti. Günaydýn, dedi esneyerek. Çayýný koyup yerine oturdu. Babasýyla annesi çaylarýný yudumlayarak gözlerini ona diktiler. Kýsa bir sessizliðin ardýndan babasý: Oo Sabah sabah bu ne güzellik, bu ne þirinlik hanýmefendi, dedi. Giyim kuþam, saç baþ, süslenme Hepsi tamam. Bir boyanmadýðý kalmýþtý. Görünüþe bakýlýrsa Annesi, anlamlý bir sesle: Hani sen geç kalkacaðýný söylemiþtin? Öyle demiþtim, ama kalktým iþte. Hayrola, bir yere mi gideceksin yoksa? Annesi uzun boylu, ince yüzlü, kumral saçlý bir kadýndý. Giydikleri yakýþýrdý ona. Hele uzun kollu, beli kuþaklý, etekleri yeri süpüren mavi sabahlýðý En çok o üstündeyken 6

Miki fare desenli pembe çantayý da koluna takýnca... Mutfaktan sesler geliyordu. Annesiyle babasý kahvaltýya oturmuþlardý bile. Neden sonra aynanýn önünden çekildi, mutfaða geçti.

3 anneleþirdi Gülce'nin gözünde. Sabahlarý üstünde hep onu görmek istiyordu. O sabah da mavi sabahlýðýný giymiþti. Ama bu kez farklý gözükmüþtü. Sesi, bakýþlarý da öyle... Ýnce bir alay vardý. Evet anne. Arkadaþlarla dolaþmaya çýkacaðýz. Niye soruyorsun bilmiyormuþ gibi? Sözcükler aðzýndan öyle bir vurgulu çýkmýþtý ki "Bana kimse karýþamaz!" der gibiydi. Sinirleneceði yerde güleceði gelmiþti annesinin. Dudak bükerek baþýný anlamlýca salladý: Hým... Demek öyle? Öyle anne. Nasýl olsa bu hafta sonu kurs murs yok. Ýçimize sine sine Kemeraltý, Karþýyaka, Kültürpark, sonra da... Ailenin bir düzeni vardý. Kimse baþýna buyruk hareket edemezdi. Hele çocuklar hiç edemezdi. Gidiyorum demekle gidilmez, geliyorum demekle gelinmezdi. Bunu kaç kez anlatmýþtý? Bostan korkuluðu muydu o? Yüzü birden deðiþti. Gülce'nin sözünü kesti: Dur bakalým hele, dur. Kimden izin aldýn? Annesi hep böyle yapardý zaten. Önce hý der, sonra da... Lokmayý isteksizce çiðnerken durdu: Kimden mi? Bir þey kaç kez söylenir? Akþam söylemedim mi anne? Söylemek ayrý, izin almak ayrý. Olur da demedim, olmaz da. Her istediðin þýp diye olacak deðil. Bu ortamda, onca þeylerin arasýnda... 7

Sinirleneceði yerde güleceði gelmiþti annesinin. Dudak bükerek baþýný anlamlýca salladý: Hým... Demek öyle? Öyle anne. Nasýl olsa bu hafta sonu kurs murs yok.

4 Bu ortamda, onca þeyin arasýnda Ortam aþaðý, ortam yukarý. Neymiþ, ortalýk Annesi, kimi zaman böyle eften püften bahaneler ileri sürüp olmaz der; kimi zaman da olmayacak þeylere izin verirdi. Þunun þurasýnda birkaç saatlik bir dolaþmaydý. Dersse dersti, çalýþkanlýksa çalýþkanlýk Daha ne istiyordu? Yine dersler, ödevler olmalýydý bahanesi. Bunu açýkça söylemiyor, dolaylý yollardan söylüyordu. Gökçe'ye söz vermiþti. Gidemezse ona ne derdi? Ýnatlaþmaya gelmezdi. Bir kýzdý mý kestirir atardý annesi. Ýþ o kerteye getirilmemeliydi. En iyisi duygusal yaklaþmaktý. Ancak böyle koparabilirdi. Anladým, dedi dokunaklý bir sesle. Dersler, ödevler... Varsa da, yoksa da dersler, ödevler. Gezmek, dolaþmak benim de hakkým deðil mi anne? Annesinin düþündüðü baþkaydý. Orasý koca Ýzmir'di. Ortalýk uðrular, uðursuzlarla doluydu. Nerede ne yapacaklarý hiç belli olmazdý. Þimdi bunlarý mý anlatacaktý bir kez daha? Bak hele, bak... Sözü nereye getiriyor. Hakkýn deðil diyen mi var? Ortalýk uðursuzlarla dolu. Ya baþýna bir iþ gelirse? Yalnýz baþýna gönderemem. Yalnýz baþýna göndermezmiþ... Bir yere çýkarken yanýna bir de bekçi katsaydý bari. Söz seninki de yani anne. Okula, yalnýz baþýma gitmiyor muyum? Gezilere çýkmýyor muyum? Oralarda uðursuzlar yok mu? Ne fark eder? 8

Bunu açýkça söylemiyor, dolaylý yollardan söylüyordu. Gökçe'ye söz vermiþti. Gidemezse ona ne derdi? Ýnatlaþmaya gelmezdi. Bir kýzdý mý kestirir atardý annesi. Ýþ o kerteye getirilmemeliydi.

5 Bilmiþ bilmiþ konuþmasý yok mu þu kýzýn? Kalkýp da bunu mu anlatacaktý þimdi? Ýki þamar çarpýp susturmayý geçirdi içinden. Yoo Bunu hiç yapmamýþtý. Yapamazdý da. Sonra o durumlara hiç düþmemiþti kýzý. Hep yüzlerini güldürmüþtü. Ne istese hakkýydý. Ama bunu söyleyemezdi ki. Söylerdi de kaygýsý aðýr basýyordu. Çok þey fark eder kýzým. O gidiþ geliþler baþka, bu baþka. Yanýnda bir sürü arkadaþýn bulunuyor. Söyledim anne, yalnýz gitmiyorum ki. Gökçe de gelecek. Olsun. Ne deðiþir? Hani Gökçe'yi seviyordun? Onunla her yere gönderirim seni diyordun. O gök gözlünün baþýnýn altýndan çýkýyordu bunlar zaten. Gerçi güzel çocuktu, tatlý çocuktu. Gülce'den daha çalýþkandý. Sonra cin gibiydi de. Yanlýþ bir iþ yapmaz, yaptýrmazdý. Bir de baþýna buyrukluðu olmasa... Ýyi ki de övmüþtü onu. Ýþine geldi mi hemen kullanýrdý kýzý bunu. Sevmediðini, güvenmediðini söyleyen kim? Ýþ bu kadarla bitse... Kendi kendinize yetecek olsanýz. Sonra bilmez miyim sizi. Bir çýktýnýz mý dönmek bilmezsiniz. Saatlerce dolaþacaksýnýz orada burada. Bir sürü yere girip çýkmaya kalkýþacaksýnýz. Çocuk aklýnýzla Ben çocuk deðilim anne! Çocuk deðilmiþ!.. Bacak kadar boyuyla kendini ne sanýyordu. Bir de genç kýzlýk çaðýna gelse kim bilir neler söylemezdi? 9

Yanýnda bir sürü arkadaþýn bulunuyor. Söyledim anne, yalnýz gitmiyorum ki. Gökçe de gelecek. Olsun. Ne deðiþir? Hani Gökçe'yi seviyordun? Onunla her yere gönderirim seni diyordun.

6 Annesi, dudak bükerek þöyle bir baktý. Gülecek gibi oldu. Bugünlerde dilinden düþmez oldu bu söz. Yaþýn kaç senin? Yaþ!.. Annesinin ikide bir söylediði buydu. Her þey yaþla mý ölçülürdü? Çocuklarýn aklý bir þeye ermez miydi? Doðruyu, yanlýþý bilmezler miydi? Onlar deðil miydi çocuklar çoðu þeyleri büyüklerden daha önce görür, duyumsar diyen? Bir öyle, bir böyle... Bu kuþku, bu güvensizlik niyeydi? Þimdi neden böyle konuþuyordu annesi? Sonra o, beþinci sýnýfa gidiyordu. Genç kýz sayýlýrdý artýk. Anlaþýlýr gibi deðildi. Yüzü gerildi, pembe yanaklarý daha da pembeleþti. Gücenik bir sesle: Ama baþka zamanlar böyle demiyorsun. Daha dün kocaman kýz olduðumu söyleyen sen deðil miydin? Çocuklar bir þey bilmezler mi anne? Bilirler! Uzatma kýzým. Konuþtukça katýlaþýyordu annesi. Gidip kendini odasýna atmalý, kapýyý da üstüne çekmeliydi. Yumuþarsa, o zaman yumuþardý. Ya yumuþamazsa?.. Belki babasý yumuþatýrdý. Yalvarýcý bir bakýþla ona döndü. Anneme bir þey söyle baba!.. Babasý, annesine göre daha anlayýþlýydý. Ona kalsa tamam derdi. Araya girmek için fýrsat bekliyordu. Gülümseyerek Gülce'yi þöyle bir süzdükten sonra anneye döndü: Madem istiyor, býrak gitsin Canan, dedi. 10

.. Bu kuþku, bu güvensizlik niyeydi? Þimdi neden böyle konuþuyordu annesi? Sonra o, beþinci sýnýfa gidiyordu. Genç kýz sayýlýrdý artýk. Anlaþýlýr gibi deðildi.

7 Anne, gergin bir sesle: Erdal... Lütfen Erdal!.. Gülce: Bak, babam ne diyor anne? Nasýl da güç alýyordu babasýndan. Gözlerine bak þunun! Bakýþlarýna bak! Seni oyuncu seni!.. Seni cingözlü seni! Annesi, bunlarý içinden geçirirken dik dik baktý. Bir dakika Gülce. Sus azýcýk... Babasý gülerek, Azarlama çocuðu annesi. Küser yoksa, dedi. Babasý öyle deyince Gülce'nin dudaklarý büküldü, büzüldü, köþelendi. Aðlayacak gibi oldu. Babacýðým babacýðým!.. Evdeki anne baba tartýþmalarýnýn çoðu Gülce yüzünden çýkardý. Yine ayný duruma düþmüþlerdi. Annesinin sinirleri gerilmiþti. Elindeki bardaðý masaya tak býrakarak homurdanmaya baþladý: Birimiz öyle, birimiz böyle... Sonunda da bunun istediði olur. Hep senden yüz bulduðu için böyle yapýyor bu çocuk. Babasý þakacýydý. Söyleyeceklerini daha çok þaka yoluyla söylerdi. Gergin anlarda bile þakalaþmalarý býrakmazdý. Yarý þaka, yarý sitemli bir gülüþle güldü: Yüz bulmak... Ben elli bulduðunu sanýyordum. Biraz da senden bulsa. Ben ne söylüyorum, sen ne anlýyorsun? Böyle yapmayý sürdür bakalým. Sonra konuþurum seninle. 11

Babasý öyle deyince Gülce'nin dudaklarý büküldü, büzüldü, köþelendi. Aðlayacak gibi oldu. Babacýðým babacýðým!.. Evdeki anne baba tartýþmalarýnýn çoðu Gülce yüzünden çýkardý.

8 Konuþmalar gittikçe sertleþiyordu. Annenin iðneli sözleri babaya dokunur gibi olmuþtu. Ýnce yüzü gölgelendi. Bakýþlarý deðiþti. Ýlle de bana çatacaksýn yani. Yüz bulmakla ne ilgisi var bunun? Öyle mi dersin? Bir düþün bakalým. Canan Haným'ýn sesi öyle gergin, öyle suçlayýcýydý ki sözcükler aðzýndan çiðneniyormuþ gibi çýkmýþtý. Söz sözü, suçlama suçlamayý getirirdi. Uzatmanýn gereði yoktu. Sabah sabah yine bir tartýþmaya baþlamayalým Canan... Baþlamak isteyen kim? Sýkýþtýn mý bunu söylersin zaten. Neler kurmuþtu içinden Gülce? Neler düþünmüþtü? Yerine getirilmez bir þey miydi istediði? Birkaç saatliðine arkadaþýyla dýþarý çýkmaktý hepsi. Ne zaman bir þey isteyecek olsa böyle yaparlardý. Aðlamaklý olmuþtu: Ýstemiyorum. Vereceðiniz izin sizin olsun. Sofradan kalktý, yüzünü kapatarak odasýna savuþtu. Yataðýnýn üstüne kendini attý. Nazlý büyümüþtü Gülce. Her istediðini yaptýrmaya alýþmýþtý. En etkileyici gücü küsüp savuþmaktý. Böyle yaptý mý katýlýklar çözülür, sertlikler yumuþayýverir; olmazlar olura çevrilirdi. Bu gücünü hep sonraya býrakýrdý. Annesiyle babasý ardýndan bakýp kalmýþlardý. Annesi: Bu da yeni huyu. Kapýyý yüzümüze çarpýp savuþtu. Gördün mü þunun yaptýðýný, dedi. 12

Sabah sabah yine bir tartýþmaya baþlamayalým Canan... Baþlamak isteyen kim? Sýkýþtýn mý bunu söylersin zaten. Neler kurmuþtu içinden Gülce? Neler düþünmüþtü? Yerine getirilmez bir þey miydi istediði?

Benzer belgeler

Ayakkabýlarýný çýkardýktan sonra sevindirici bir yüz anlatýmýyla bir elindeki pakete baktý, bir içeriye. Sonra oðluna seslendi: Murat, Murat!..

Ayakkabýlarýný çýkardýktan sonra sevindirici bir yüz anlatýmýyla bir elindeki pakete baktý, bir içeriye. Sonra oðluna seslendi: Murat, Murat!.. BEKLEYÝÞ Murat okuldan dönmüþ, odasýna çekilmiþti. Derin düþünceler içinde kitaplarýný, defterlerini karýþtýrýyordu. Bir gün önce üzdüðü annesinin aðlamaklý yüzü gözünün önünden gitmiyordu. Þunu da isterim,