ZOR ENTÜBASYONLARDA FARKLI LARĠNGOSKOP TĠPLERĠNĠN ETKĠNLĠKLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ZOR ENTÜBASYONLARDA FARKLI LARĠNGOSKOP TĠPLERĠNĠN ETKĠNLĠKLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI"

Transkript

1 T.C. TRAKYA ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ ANESTEZĠYOLOJĠ VE REANĠMASYON ANABĠLĠM DALI Tez Yöneticisi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Turan ĠNAL ZOR ENTÜBASYONLARDA FARKLI LARĠNGOSKOP TĠPLERĠNĠN ETKĠNLĠKLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI (Uzmanlık Tezi) Dr. Erkan ÇELĠK EDĠRNE

2 TEġEKKÜR Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı ndaki uzmanlık eğitimim süresince kazandığım meslek bilgisi ve ahlakımda büyük paya sahip olan sayın hocalarım Anabilim Dalı BaĢkanı Prof.Dr. IĢıl GÜNDAY, Prof.Dr. Beyhan KARAMANLIOĞLU, Prof.Dr. Dilek MEMĠġ, Doç.Dr. Ġlhan ÖZTEKĠN, Yrd.Doç.Dr. Alkin ÇOLAK, Yrd.Doç.Dr. Sevtap HEKĠMOĞLU ġahġn, Yrd.Doç.Dr. Mehmet Turan ĠNAL, Yrd.Doç.Dr. Gönül SAĞIROĞLU, Yrd.Doç.Dr. Elif ÇOPUROĞLU baģta olmak üzere bütün çalıģma arkadaģlarıma teģekkür ederim. 2

3 ĠÇĠNDEKĠLER GĠRĠġ VE AMAÇ... 1 GENEL BĠLGĠLER... 3 ÜST HAVA YOLLARININ ANATOMĠSĠ... 4 ENDOTRAKEAL ENTÜBASYON... 8 LARĠNGOSKOPLAR ZOR HAVAYOLU ZOR ENTÜBASYON HAVA YOLU AÇIKLIĞI VE ENTÜBASYON KOġULLARINI DEĞERLENDĠRME VE SINIFLAMALARI GEREÇ VE YÖNTEMLER BULGULAR TARTIġMA SONUÇLAR ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR EKLER 3

4 SĠMGE VE KISALTMALAR DAB : Diastolik Arter Basıncı KTA : Kalp Tepe Atımı OAB : Ortalama Arter Basıncı SAB : Sistolik Arter Basıncı SpO 2 : Oksijen Satürasyonu 4

5 GĠRĠġ VE AMAÇ Günümüzde genel anestezi uygulamalarının büyük bir kısmında rutin olarak kullanılan oral endotrakeal entübasyonun geçmiģi genel anestezinin kendisinden daha eskidir. Endotrakeal entübasyon 18. yüzyıl sonlarında suda boğulanların resüsitasyonunda kullanılmaktaydı. Anestezi uygulamak amacıyla ilk kez 1878 de Glaskov lu bir cerrah olan William MacEwan parmaklarını kılavuz olarak kullanarak uyanık bir hastada ağız yoluyla trakeaya tüp yerleģtirmiģtir (1,2) Endotrakeal entübasyonun anestezi pratiğinde baģlıca endikasyonu genel anestezi uygulanacak hastalarda havayolu açıklığının ve güvenliğinin sağlanmasıdır (3). Anestezi uygulaması sırasında entübasyon iģlemi, hava yolunun açık tutulması, havayolu ve solunumun kontrol edilebilmesi, solunum eforunun, ölü boģluğun ve aspirasyon tehlikesinin azaltılması, anestezistin ve ekipmanın cerrahi sahadan uzaklaģtırılması ile cerrahi rahatlık sağlanması ve resüsitasyon esnasında havayolu kontrolü gibi faydalar sağlar. Ayrıca laringoskopi ve endotrakeal entübasyon, larinks ve trakeanın mekanik uyarımına bağlı refleks sempatik bir yanıt oluģturarak plazma katekolamin konsantrasyonlarında artıģ, taģikardi, hipertansiyon, aritmiler ve özellikle kalp rezervi kısıtlı hastalarda miyokardial iskemiye sebep olabilir (4-6). Bu sıkıntıları azaltma giriģimleri alternatif yöntemlerin araģtırılmasına neden olmuģtur. Anesteziyolojide klinik pratiklere laringoskopun girmesinden beri bütün çabalar laringoskop blade nin Ģeklini mükemmel yapmaya yöneliktir. Bunun amacı laringeal yapıların, glottisin daha iyi görülmesini sağlamak ve endotrakeal entübasyonun baģarı oranını artırmaktır. Entübasyon güçlüğü düģünülmeyen normal anatomik yapıya sahip hastalarda bile bu modifikasyonlara rağmen trakeal entübasyon her zaman baģarılı olmayabilir. Zor entübasyonda kullanılabilecek yöntemler arasında, kullanılan ekipmana göre; fiberoptik bronkoskopi, rijit laringoskop ile entübasyon, Video-laringoskop ve entübasyon stileleri ile entübasyon sayılabilir. Ayrıca retrograd entübasyon, krikotirotomi, acil trakeotomi entübe edilemeyen vakalarda 1

6 havayolu sağlamak için uygulanabilir. Havayolunun sağlanamadığı olgularda transtrakeal jet ventilasyon, tüp değiģim kateteri veya elastik buji üzerinden oksijen insüflasyonu acil durumlarda kısa süreli baģvurulacak yöntemlerdir. Bu çalıģmada, özellikle güç entübasyon olgularında kullanılmak üzere geliģtirilen ancak güç entübasyon beklenmeyen olgularda da kullanılabileceği birçok çalıģma ile gösterilen Truview EVO2 TM Video laringoskop ve Macintosh laringoskopu, entübasyon baģarısı, hemodinamik yanıt, stres yanıt ve postoperatif morbidite üzerine etkileri açısından karģılaģtırmayı amaçladık 2

7 GENEL BĠLGĠLER Ġnsanoğlunun doğduğu andan baģlayan ve öldüğünün belirtilmesinde de kullanılan yaģamsal en önemli belirtisi, soluk alıp vermesidir. YaĢamı süresince; spontan ya da yapay, rahat ya da zor, ama bir Ģekilde solumaktadır. Mesleğimizin temel yükümlülüklerinden biri olan solunumun sürdürülmesinde, elimizdeki olanakların, geliģen teknolojinin sağladığı olanaklarla, gün geçtikçe daha da iyileģmesi nedeniyle meslek yaģantımız boyunca bu sorunlarla çok sık olarak karģılaģmamaktayız. Ancak, karģılaģtığımızda insan hayatını çok büyük riske sokması nedeni ile de, hava yolu açıklığının sağlanması ve sürdürülmesi ile ilgili bilgi aktarımı, ilgimizi çekmektedir. Havayolu açıklığının sağlanmasında karģılaģılan sorunların derecesine bağlı olarak; hipoksiye bağlı beyin hasarı, myokard hasarı, havayolu travması ve ölüm riski gibi sorunlarla karģılaģma riski artmaktadır. Bu nedenler, anesteziye bağlı ölümlerin % 30 unun sorumlusu olmaktadır (7). Çok önemli olan Havayolu açıklığının sağlanması konusunda, sorunların tanınması ve çözümünde kolaylık sağlanması amacı ile değiģik algoritmler önerilmekte ve kullanılmaktadır (8). Anestezi uygulamaları sırasında hastada solunumun spontan ya da yapay sürdürülebilirliğinin önceden değerlendirilmesi önemli bir gerekliliktir. Havayolu açıklığının sürdürülmesinde güçlüğün önceden anlaģılması, önlemlerin alınıp yönetime hakim olunması için yardımcı olacaktır. 3

8 ÜST HAVA YOLLARININ ANATOMĠSĠ Üst hava yolları, burun ve ağız boģlukları ile, farenks, larenks, trakea ve ana bronģlardan meydana gelir. Havayollarının iki giriģi vardır. Birinci giriģ olan burun; nasofarenks (pars nasalis) ile, ikincisi olan ağız ise orofarenks (pars oralis) ile devam eder. Bu giriģ yerleri önde damak ile birbirlerinden ayrılırken arkada farenkste birleģirler (ġekil 1) (8,9). Fonksiyonel olarak normal havayolu burun deliklerinde baģlar. Burnun solunumdaki en önemli fonksiyonu havanın ısıtılıp nemlendirilmesidir. Üst solunum yollarında infeksiyon veya polip gibi bir nedenle obstrüksiyon geliģmedikçe, burun temel soluma yoludur. Sessiz bir solunum sırasında nasal pasajdaki direnç, hava yollarındaki toplam direncin 2/3 ünü oluģturur (9,10). Farenks, kafa tabanı hizasında burnun arka kısmından baģlayıp krikoid kıkırdak hizasına kadar uzanarak özafagus ile devam eder. U Ģeklinde fibromüsküler bir yapıdır. Farenks önde burun, ağız ve larenks ile sırasıyla, nasofarenks, orofarenks ve laringofarenkse (pars laryngea) açılır. Nasofarenks orofarenksten önde yumuģak damakla, arkada hayali bir düzlemle ayrılır. Nasofarenksten hava akımına baģlıca engel büyümüģ tonsillar lenfoid yapılardır. Orofarengeal obstrüksiyonun baģlıca nedeni genioglossus kasının tonusunda azalmayla dilin geriye düģmesidir. Bu kas dili öne doğru hareket ettirerek farengeal bir dilatatör olarak rol oynar. Dil kökünde epiglot fonksiyonel olarak orofarenksi laringofarenksten (hipofarenks) ayırır. Epiglot, yutma sırasında glottisin üzerini örterek aspirasyonu önler (ġekil 1) (9). ġekil 1. Üst hava yollarının anatomisi (9) 4

9 Larinks, servikal 3 ve 6. vertebralar hizasında uzanır. Fonasyon organı olarak ve mide içeriğinden alt hava yollarını koruyan bir kapak olarak görev yapar. Ligaman ve kasların bir arada tuttuğu kıkırdak bir iskeletten meydana gelir. Larinks, 9 kıkırdaktan oluģur: tiroid, krikoid ve epiglot tek kıkırdaklar; aretenoid, kornikulat ve kuneiform ise çift kıkırdaklardır (ġekil 2) (8,9). ġekil 2. Larinksin anatomik yapısı (9) Epiglot dilin farengeal yüzeyine doğru glossoepiglottik kıvrımı oluģturan müköz bir membranla örtülü fibröz bir kıkırdaktır. Bu katlantının diğer yüzündeki çukur valleculae olarak adlandırılır. Bu alan laringoskop blade inin kavisinin yerleģmesini sağlayan bir bölge oluģturur (ġekil 3) (9). ġekil 3. Laringoskopi (9) 5

10 Larengeal boģluk epiglottan krikoid kıkırdağın alt sınırına kadar uzanır. Larinks in giriģi epiglot trafından oluģturulur. Epiglot, her iki yanda ariepiglottik kıvrımlarla aretenoid kıkırdakların üst ucuna bağlanır. Larengeal boğluğun içinde fibröz dokudan oluģan dar bir bant olan vestibülar kıvrım yer alır. Vestibüler kıvrımlar, aritenoidlerin anterolateral yüzeyinden, epiglota bağlanan tiroidal çentiğe uzanır. Vestibüler kıvrımlar yalancı vokal kordlar olarak adlandırılır ve gerçek vokal kordlardan larengeal sinüs veya ventrikülle ayrılırlar. Gerçek vokal kordlar, soluk beyaz renkte ligamentöz yapılardır. Önde tiroidal çentiğe arkada ise aritenoidlere bağlanırlar. Vokal kordlar arasındaki üçgen Ģeklindeki aralık trianguler fissure glottik giriģi oluģturur. Bu, eriģkinde larengeal giriģin en dar segmentidir. 10 yaģın altındaki çocuklarda en dar segment, krikoid halka düzeyinde kordların hemen altındadır (ġekil 4) (9). ġekil 4. Larinks giriģinin anatomik görüntüsü (9) Trakea, 6. servikal vertebra hizasında, tiroid kıkırdak düzeyinde baģlar, tübüler bir yapıdadır. Arka kısmı düzleģmiģtir ve cm boyunca adet at nalı Ģeklindeki kıkırdak halka tarafından, 5. torasik vertebra düzeyinde, sağ ve sol ana bronģa ayrıldığı bifurkasyona kadar desteklenir. Trakeada mekanik ve kimyasal stimülüslere duyarlı birkaç tip reseptör bulunur. Trakeanın arka yüzündeki kaslar içinde yavaģ adaptasyon gösteren gerilim reseptörleri bulunur. Bunlar solunumun hızı ve derinliğini düzenlerler. Ayrıca vagal efferent aktiviteyi de azaltarak, üst havayolları ve bronģlarda dilatasyon da oluģtururlar. Diğer reseptörler, hızlı adaptasyon gösteren irritan reseptörlerdir ve trakeanın tüm çevresi boyunca uzanırlar. Öksürük ve bronkokonstrüksiyona yol açarlar (9). Üst hava yollarının duysal innervasyonu, kranial sinirlerden sağlanır. Burun mukazası, önde trigeminal sinirin oftalmik parçası (V1; anterior etmoidal sinir), arkada ise maksiller parçası (V2; sfenopalatin sinirler) ile innerve olur. Palatin sinirler sert ve yumuģak damağın 6

11 üst ve alt yüzlerine trigeminal (V. kafa siniri) sinirden duysal lifler sağlarlar. Lingual sinir (V3; trigeminal sinirin mandibular kısmının bir dalı) ve glossofarengeal sinir (IX. kafa siniri) sırasıyla dilin 2/3 ön ve 1/3 arka kısmının genel duyusunu sağlar. Fasiyal sinirin (VII. Kafa siniri) dalları ve glossofarengeal sinir sırasıyla dilin bu kısımlarının tad alma duyusunu sağlarlar. Glossofarengeal sinir ayrıca farenks tavanı, tonsiller ve yumuģak damağın alt yüzünü de innerve eder. Vagal sinir (X. Kafa siniri), epiglotun altındaki havayollarının duyusunu sağlar. Vagusun süperior larengeal dalı, eksternal larengeal (motor) ve internal larengeal (duysal) sinir olarak ayrılır. Internal dal, larenksin epiglot ve vokal kordlar arasındaki kısmının duysal innervasyonunu sağlar. Vagusun diğer bir dalı olan rekürren larengeal sinir, larenksin vokal kordlar altındaki kısmının ve trakeanın innervasyonunu sağlar (ġekil 5). Larenks kasları, rekürren larengeal sinir tarafından innerve edilir. Bunun tek istisnası, süperior larengeal sinirin bir dalı olan eksternal larengeal sinir (motor) tarafından innerve edilen krikotiroid kastır. Posterior krikoaretenoid vokal kordlarda abduksüyon yaparken, lateral krikoaretenoid kaslar vokal kordların temel adduktorlarıdır (9). ġekil 5. Üst hava yollarının innervasyonu(9) Larenksin kanlanmasını sağlayan arterler tiroid arterin dallarından köken alır. Krikotiroid arter, eksternal karotid arterin ilk dalı olan süperior tiroid arterden çıkar, üst krikotiroid membranın üzerinden geçer ve krikoid kartilaj ve tiroid kartilaj arasında uzanır. Superior tiroid arter, krikotiroid membranın lateral kenarı boyunca seyreder. Krikotirotomi planlanırken, krikotiroid ve tiroid arterin anatomisi göz önünde bulundurulmalıdır, ancak bu 7

12 durum nadiren uygulamayı etkiler. Orta hatta krikoid ve tiroid kıkırdakların ortasında kalınması en iyisidir (8). ENDOTRAKEAL ENTÜBASYON Endotrakeal entübasyon, solunum yolunu güvenlik altına almak veya solunumu kontrol etmek amacıyla trakea içine bir tüp yerleģtirilmesidir. Ġlk kez 1792 de Curry tarafından taktil yöntemle entübasyon yapılmıģtır. Bir laringoskop yardımı ile entübasyon ilk kez Kirstein tarafından (1895) ve anestezi vermek amacı ile de Magill tarafından (1920) yapılmıģtır. Laringoskopinin geliģmesi ve entübasyona yardımcı olarak kullanılması entübasyonu yaygınlaģtırmıģtır. Entübasyon iģlemi, hava yolunun açık tutulması, hava yolu ve solunumun kontrol edilmesi, solunum eforunun azaltılması, aspirasyonun önlenmesi; anestezistin ve diğer aygıtların sahadan uzaklaģtırılması ile cerrahi rahatlık sağlanması; herhangi bir sorun olduğunda resüsitasyon kolaylığı ve ölü boģluk volümünün azalması gibi faydalar sağlarken, iģlemin zaman alması ve özellikle güçlük çıktığında özel beceri gerektirmesi, daha derin anestezi gerektirmesi ve bazı komplikasyonlara neden olabilmesi gibi sakıncalar taģır. Endotrakeal entübasyon sırasında oluģan mekanik ve ağrılı uyaranlar otonom sisteme ait liflerle taģınır. Talamusa çıkarken bu yollar bazal ganglionlar ve mezensefalona dallar verirler. Kortekse giderek postsantral girusta sonlanan afferent lifler yukarı taģınırken mezensefalon, bazal ganglionlar, hipotalamus, talamus seviyesinde verdiği dallar sonucunda bazı etki ve reaksiyonların meydana gelmesine sebep olurlar. Laringoskopi ve endotrakeal entübasyona alınan kardiyovasküler yanıt, bu iģlem sırasında laringeal ve trakeal dokuların uyarılmasının, sempatik ve sempatoadrenal aktivitede yaptığı refleks bir artıģ sonucu ortaya çıkmaktadır (11). Endotrakeal entübasyon yapılmasını takiben taģikardi, kan basıncında yükselme, intrakraniyal basınçta artma, göz içi basınç artıģı gibi fizyopatolojik etkiler görülebilmektedir (12). Sağlıklı insanlarda bu yanıtlar genellikle iyi tolere edilebilirken, sınırlı koroner veya miyokard rezervi olan hastalarda ise miyokardiyal iskemi veya yetersizliğe neden olabilir (13). 8

13 Entübasyon Endikasyonları Anestezi uygulaması sırasında: Anestezi uygulamasında endikasyon sınırları merkezlere göre değiģmektedir. Bazı anestezistler, hemen her hastayı entübe ederken, bazıları daha sınırlı Ģekilde davranmaktadır. Entübasyonun amacının hava yolunun açıklığı ve güvenliğini sağlamak ya da solunumu kontrol veya asiste edebilmek olduğu dikkate alınırsa aģağıdaki noktalar endikasyonu belirlemede yardımcı olacaktır. 1. BaĢ-boyun ameliyatları; Hava yolunun cerrahi ekiple paylaģılması ve anestezistin hava yoluna uzak kalması entübasyon gerektirir. 2. Kas gevģetici verilmesi ve IPPV uygulaması gereken durumlar. 3. Hava yolunun kontrolünü güçleģtiren pozisyonlarda yapılacak giriģimler. Yüzükoyun, yan ve oturur pozisyonlarda hava yolunun ve ventilasyonun kontrolü garanti edilemez. AĢırı baģ aģağı ve litotomi pozisyonunda diyaframın yukarı itilmesi ile ventilasyon güçlüğü ve aspirasyon riski olabilir. 4. Torasik ve abdominal giriģimler. Ġntratorasik giriģimlerde geliģen pnömotoraks baģlı baģına entübasyon gerektiren bir durumdur. Abdominal giriģimlerde de kas gevģemesi ve solunum kontrolü gerekir. 5. Refleks laringospazm geliģebilecek sistoskopi, hemoroidektomi gibi giriģimler. 6. Özellikle yenidoğan grubu olmak üzere pediatrik hastalar. 7. Mide içeriği, kan, mukus veya sekresyon aspirasyonu riski olan hastalar. 8. Hipotermik ve hipotansif yöntemler uygulandığında. 9. Genel durumu düģkün hastalar. 10. Maske ile ventilasyonda anatomik nedenle veya giriģimin uzunluğu nedeniyle güçlük oluģabilecek hastalar. 11. Hava yoluna dıģarıdan bası yapan oluģumlar, vokal kord paralizisi, bu bölgedeki oluģumlar. Anestezi uygulaması dıģında: 1. Ġlaç zehirlenmeleri, sinir kas hastalıkları, kardiyak arrest veya kafa travmalı, bilinci kapalı hastalarda hava yolunu açık tutmak, aspirasyondan korumak. 2. Hava yolu obstrüksiyonuna neden olan durumlar (yabancı cisim, tümör, enfeksiyon, laringospazm, iki taraflı vokal kord paralizisi). 9

14 3. TrakeobronĢial tuvalet (sinir kas hastalıkları, yelken göğüs, larinks travması, pnömoni, solunum yetersizliği). 4. Yapay solunum gerektiren durumlar (çeģitli nedenlerden kaynaklanan solunum yetmezlikleri) (11). Entübasyonda Kullanılan Araç ve Gereçler Entübasyon iģlemine baģlamadan önce gerekli malzemenin hazır ve çalıģır durumda olduğunun kontrolü Ģarttır. Bu amaçla bulundurulması gereken malzemeler; endotrakeal tüpler, tüp balonunun ĢiĢirilmesi için enjektör, tüp stilesi, laringoskop, aspiratör, maske ve ventilasyon olanağı (ambu balonu, anestezi makinesi vs.), oksijen kaynağı ile anestezik ve acil ilaçlardır (11). Ayrıca özel durumlarda (zor entübasyon düģünülen vakalarda servikal inmobilizasyon, morbid obezite vs.) özel laringoskop (videolaringoskop gibi), tüp ve bronkoskop gerekebilir. Entübasyonun Fizyopatolojik Etkileri ve Komplikasyonları Trakeal entübasyonun fizyopatolojik etkileri, travmatik veya mekanik komplikasyonları kadar önemlidir. Bu etkiler hemen her sistemde görülebilir ve bazıları çok zararlı sonuçlar verebilir (11). Kardiyovasküler Sisteme Etkileri Yüzeyel genel anestezi altında yapılan trakeal entübasyon sırasında öksürme, ıkınma, hipoksi ve hiperkapni olmasa da laringoskopi ve tüpün trakea içine yerleģtirilmesi sırasında taģikardi ve kan basıncında yükselme olmaktadır. Anestezinin derinleģtirilmesi bu etkileri azaltmakta veya tamamen kaldırmaktadır. Kalp hızındaki artıģ yaklaģık 20 atım/dk, kan basıncında yükselme; sistolik basınçta 50 mmhg, diastolik basınçta 30 mmhg dolayında olup, bu değiģiklikler laringoskopi ile baģlamakta, 1-2 dk içinde maksimuma ulaģmakta ve 5 dk sonra da çoğunlukla laringoskopi öncesi değerlere inmektedir. TaĢikardi dıģında, ekstrasistol ve prematüre ventriküler atımlar görülebilmektedir. Bu etkiler normal, sağlıklı kiģide sorun yaratmazken, hipertansif ve iskemik kalp hastalığı olan kiģilerde tehlikeli olabilir. Laringoskopi ve entübasyona alınan kardiyovasküler yanıt, bu iģlem sırasında laringeal ve trakeal dokuların uyarılmasına bağlı olarak sempatik ve sempatoadrenal aktivitede refleks bir artıģ sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu istenmeyen etkileri ortadan kaldırmak için; derin anestezi uygulaması, topikal anestezi (direkt veya trakeal sprey, lidokain inhalasyon veya gargarası), 10

15 iģlemden birkaç dakika önce intravenöz lidokain, sempatoadrenal yanıtı önleyen vazodilatatörler, α ve β adrenerjik blokerler, prekürarizasyon, alfentanil ve fentanil gibi ilaçların verilmesi gibi önlemler alınabilir (11). Solunum Sistemine Etkileri Hipoksi ve Hiperkapni: Entübasyon iģlemi sırasında oluģabilecek hipoventilasyon, apne, obstrüksiyon, solunum kaslarında spazm gibi nedenlerle ve iģlemin süresine göre, kan gazı değerlerinde değiģik derecelerde bozulma olmaktadır. Özellikle indüksiyondan önce oksijen verilmeyen hastalarda kısa sürede PaO 2 düģmektedir. Apne süresince PaCO 2 de yükselme olmaktadır. Ancak normal ve preoksijenasyon sırasında hiperventile edilmiģ kiģilerde bu sorun ortaya çıkmamaktadır (11). Diğer etkiler: Solunumda direnç artıģı, laringeal ve bronģiyal spazm, solunum kaslarında spazm olabilir. Üst solunum yollarının devre dıģı kalması sonucu kuru ve soğuk gazların inspire edilmesiyle mukozalarda kuruma, kabuk teģekkülü ve siliyer aktivitede bozulma olmaktadır. Bu da özellikle 1 saatten uzun süren giriģimlerde, postoperatif pulmoner komplikasyonlarda artıģa yol açabilir (11). Ġntrakraniyal Basınç DeğiĢikleri Laringoskopi ve entübasyon iģlemi direkt etki ile veya hipoksi, solunum yollarında obstrüksiyon, süksinilkolin kullanımı, inhalasyon anestezikleri, ketamin kullanımı, arteriyel ve venöz basınçlarda artma gibi dolaylı nedenlerle intrakraniyal basıncı artırır. Bu durum özellikle, venöz basıncın çok yükselip, arteriyel basıncın daha az yükseldiği durumlarda, beynin kanlanmasını bozarak tehlikeli olabilir. Ġntrakraniyal basınç artıģı, tümör veya yer kaplayan bir kitle nedeniyle intrakraniyal basıncı önceden yüksek olanlarda daha fazla olmaktadır. Bu durumda zaten yetersiz olan kan akımı iyice bozulur. Ġntrakraniyal basınç artıģını en aza indirgemek için, anesteziyi derinleģtirmek, nondepolarizan kas gevģeticileri kullanmak ve yeterli gevģeme sağlanıncaya kadar beklemek gerekir (11). Ġntraoküler Basınç ArtıĢı Laringoskopi ve entübasyon sırasında öksürme, ıkınma ve solunum yolu obtrüksiyonunun neden olduğu venöz basıç artıģı, süksinilkolin kullanımı, hipoksi ve hiperkapni gibi nedenlerle intraoküler basınç artmaktadır. Özellikle süksinilkolinin intraoküler basıncı artırıcı etkisi önemlidir. Mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte, eksternal 11

16 kaslardaki fasikülasyon ve kontraktür ile koroidal damarların geçici dilatasyonuna bağlanmaktadır. Bu etkisi nedeniyle delici göz yaralanmaları sırasında süksinilkolinden kaçınılmalıdır. Ġntraoküler basınç artıģı, süksinilkolinden önce nondepolarizan bir kas gevģetici verilmesi, larinks ve trakeanın topikal olrak anestetize edilmesi, beta bloker verilmesi ile önlenebilir (11). Sindirim Sistemine Etkileri Balonlu bir tüp, mide içeriğinin aspirasyon riskini ortadan kaldırırken, entübasyon iģleminin kendisi veya bu sırada kullanılan ilaçlar aspirasyon riski yaratmaktadır. Hava yollarının koruyucusu olan öksürük refleksi, gerek topikal, gerek genel anestezi, gerekse kas gevģemesi ile deprese veya elimine olmaktadır (11). Trakeal Entübasyonun Komplikasyonları: Entübasyon Yapılırken DiĢler, dudaklar, farinks, larinks ve nazal direkt travma Servikal vertebra fraktürü veya subluksasyonu Orbital travma Mediastinal amfizem Retrofaringeal abse ve travma Gastrik içerik veya yabancı cisim aspirasyonu Özefagial entübasyon BronĢial entübasyon Temporomandibular eklemde subluksasyon Entübasyon Süresince Tüpün daralması veya tıkanması DıĢarıdan (ısırılma, ucunun trakea duvarına dayanması) Tüpün kendinden (kırılma, balonun herniye olması) Tüpün içinden (sekresyon, kan doku parçası) Tüpün hastayı rahatsız etmesi Trakea ve bronģ rüptürü Mide içeriğinin aspirasyonu 12

17 Tüpün yer değiģtirmesi YumuĢak dokuda ülserasyon, kanama, ödem, enfeksiyon Beslenme güçlüğü Ekstübasyon sırasında Ekstübasyon güçlüğü Glottik hasar Trakeal kollaps Hava yolu obstrüksiyonu (larenks spazmı veya ödemi?) Bronkospazm Mide içeriği ve yabancı cisim aspirasyonu Kardiyak arrest Postoperatif dönemde Erken (0-72 saat) komplikasyonlar Boğaz ağrısı Glottik ödem Enfeksiyon Vokal kord paralizisi Lingual sinir hasarı Geç komplikasyonlar Laringeal ülser ve granülom Laringotrakeal membran ve veb Laringeal fibrozis Trakeal fibrozis, stenoz Trakeal dilatasyon Burun deliğinde daralma Disfaji (11). LARĠNGOSKOPLAR Standart rijid laringoskop, içinde pil bulunan bir sap ve çıkarılabilir bir ampülü olan bir blade den meydana gelir. Blade ler boyutlarına göre 0 ile 4 arasında numaralandırılırlar. 13

18 EriĢkinlerde en sık 3 numaralı blade kullanılır. Daha küçük boyutlar ise pediyatrik hastalarda kullanılırlar (14). Düz blade li laringoskoplar genellikle Magill, eğri blade li olanlar da Macintosh tipi olarak bilinir (ġekil 6). EriĢkinlerde, aksine bir endikasyon yoksa genellikle eğri blade li, küçük çocuk ve bebeklerde ise düz blade li laringoskoplar tercih edilmektedir. Entübasyon esnasında laringoskop ağzın sağ tarafından dili sola itecek Ģekilde, ağız içine sokulur ve vallekülaya kadar itildikten sonra, yukarıya ve öne doğru kaldırılır. Bu Ģekilde epiglot ve ağız tabanındaki yapılar görüģ alanından uzaklaģtırılmıģ olur. Düz blade li bir laringoskop kullanılıyorsa, epiglot görüldükten sonra, blade epiglotu da altına alacak Ģekilde ilerletilir (15). ġekil 6. Macintosh blade laringoskop VĠDEOLARĠNGOSKOP (Truview EVO2 TM LARĠNGOSKOP) Truview EVO2 TM laringoskop (Truphatek International ltd, Netanya, Israel) (ġekil 7a,b) fiberoptik demeti olan, anatomik olarak rijid blade i olan indirekt fiberoptik laringoskoptur yılından beri kullanımı bildirilmektedir. Oral kavite, farinks ve larinks eksenlerinin aynı hizaya getirilmeden laringoskopinin gerçekleģtirilebilmesi ve endotrakeal entübasyona olanak tanınması servikal omurga anomalileri ve zor hava yolu hastalarında üstünlük sağlamaktadır. 14

19 Fiziksel Yapı Paslanmaz çelikten yapılmıģ üç kısımdan oluģmaktadır. Optik kısmı dıģında otoklavlanabilir. Bir sapı, anatomik olarak tasarlanmıģ rijit bir blade i, fiberoptik görüģ çıkıģı ve oksijen insuflasyonun yapılabildiği bir çıkıģı bulunmaktadır. Sağ tarafı boyunca tüp rehberi uzunluğunda yarık vardır. Larinks iyi görüntülenir, çünkü blade in arkasında bulunan fiberoptik demet, blade in distal ucundadır. Larinks düzeyinde, görüģ açısı 42±2 derecedir. Sap kısmı pille çalıģmaktadır. Görünümün düzeltilmesi için göz parçasının takılabildiği merceği vardır. Premier dijital liquid crystal display (LCD) ekran ünitesi göz parçasına takılabilir. EriĢkin ve iri eriģkin olmak üzere iki boyutu bulunmaktadır. Entübasyonu kolaylaģtırmak için OptiShape entübasyon stilesi mevcuttur (15). Kullanım Öncesi Hazırlık Tüm parçaların temiz ve düzgün yerleģtiği ve laringoskop sapına taktıktan sonra blade ıģığının yanıp yanmadığı kontrol edilmelidir. Lenste buğulanmanın önlenmesi ve sekresyonların temizlenmesi için Truview EVO2 TM oksijen giriģi 10 litre oksijen/dakika sağlayan oksijen hattına takılmalıdır. Endotrakeal tüpün ucunun daha iyi kontrol edilebilmesi için endotrakeal tüple OptiShape stilesinin kullanılması önerilmektedir (15). YerleĢtirme Truview EVO2 laringoskop sol elde tutulurken sağ elle hastanın ağzı hafifçe açılır. blade orta hattan orofarinkse yerleģtirilerek dilin üzerinden kaydırılırken sapı, 90 derece döndürülür ve blade üzerindeki 0 derinlik çizgisine kadar sokulur. Rahat bir uzaklıktan okülere bakılarak dile hafifçe bastırılıp ve mandibula kaldırılarak 1 çizgisi derinliğine, rima glottis görülünceye kadar ilerletilir. OptiShape stileli endotrakeal tüp ağzın sağ tarafından ağız içine sokulup, optik görüģ tüpünden ucu görülene kadar Truview EVO2 blade kısmının metal tarafına yakın olarak ilerletilir. Sonra endotrakeal tüp vokal kordların arasından geçirilir. Stile çıkarılıp endotrakeal tüpün kafı ĢiĢirildikten sonra tüp bir end tidal CO 2 monitörüne takılı ventilasyon sistemine, endotrakeal yerleģimi doğrulamak açısından bağlanır (15). 15

20 a. b. ġekil 7. Truview EVO2 Laringoskop (15) HAVA YOLUNUN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ AĢağıdaki konuları içermelidir: notlar. Hastanın Anamnezi Önceki anestezi uygulamalarına ait izleme kartları, ventilasyon ve entübasyon ile ilgili Özel Semptomların Değerlendirilmesi Ses kısıklığı, stridor, wheezing, disfaji, dispne ve pozisyona bağlı olarak ortaya çıkan havayolu obstrüksiyonu. Hastanın Fiziki Muayenesi a. Özel bulguların değerlendirilmesi: Ağızın açılmasında kısıtlılık, Servikal vertebraların hareket yeteneğinde azalma, Mikrognati, Makroglosi, Ġleri çıkık ön diģler, Kısa ve adaleli boyun, 16

21 AĢırı ĢiĢman (Morbid obez). b. Yüzde, boyunda ve göğüste yeni ya da eski yaralanmaların olup olmadığı. c. BaĢ ve boyun muayenesi; I. Burunun anatomik Ģeklinin değerlendirilmesi. II. Ağız anatomisi Makroglossi, kontraktürler, temporomandibular eklem hastalıklarının varlığı. DiĢlerin sağlıklı olup olmaması. III. Boyun: (ġekil 8) Tiromental mesafenin değerlendirilmesi. Servikal vertebranın hareketliliği. ĠyileĢmiĢ ya da halen mevcut trakeostomi ağzının varlığı. IV. Hava yolu açıklığı ve entübasyon koģullarını değerlendirme ve sınıflaması: Mallampati sınıflaması (16,17). Cormack ve Lehane laringoskopi derecelendirmesi (18). Wilson risk sınıflaması (18). Tiromental mesafe (Patill iģareti) (19). Sternomental mesafe. Ġnterinsizör açıklık. Mandibula protrüzyonu. ġekil 8. a) Normal, b) Zayıf ekstansiyon, c) Geride kalan çene, d) Yüksek anterior larinks (7) Laboratuvar ÇalıĢmaları a. Laringoskopi (direkt, indirekt veya fiberoptik). b. Göğüs ya da servikal radyogram ile trakea ve servikal vertebralardaki sorunların değerlendirilmesi. 17

22 c. Trakeal tomogram ya da kompüterize tomografi. d. Pulmoner fonksiyon testleri ve akım volümü. e. Arteryal kan gazları. Bu ön değerlendirme yapıldıktan sonra, solunumun sürdürülmesinde sorun yaratacak nedenler, genellikle saptanmıģ olur ve önlem alınması için zaman kazanılmıģ olur (7). ZOR HAVAYOLU Tanımı Mevcut literatürde zor havayolunun standart bir tarifi yoktur. Ancak genel yaklaģıma göre, zor havayolu; yetiģmiģ bir anestezi uzmanının, klinik Ģartlarda maske ventilasyonu ve/veya trakeal entübasyonda zorlukla karģılaģması olarak tanımlanmaktadır (20). Zor havayolu; hasta faktörleri, klinik Ģartları ve uygulayıcının yetenekleri ile seçimlerinin arasındaki kompleks etkileģmeler sonucunda ortaya çıkar. Bu etkileģimin analizi, verilerin kesin bir dikkatle toplanması ve iletiģimiyle yapılabilir. Bu konu ilgili olan komisyon; klinisyenler ve araģtırıcıların zor havayolunun tarifi için yaptıkları çalıģmalarda tanımlamalarda, analiz çapraz çalıģma kıyaslamalarına olanak sağlaması için, özellikle nümerik değerler Ģeklinde kategorize ya da ifade etmelerini önermektedir. Nedenleri Dilin geriye kaçması (Kardiyak arrest, koma, travma), Dil ödemi, orofarinks obstrüksiyonu, laringeal spazm (Anaflaksi, yabancı cisim, irritan maddeler), Laringeal, trakeal ya da bronģiyal obstrüksiyon (Yabancı cisim), Laringeal hasar (Travma), Laringeal ödem (Enfeksiyon, anaflaksi), Bronkospazm (Astım, yabancı cisim, irritanlar, anaflaksi), Pulmoner ödem (Ġrritanlar, anaflaksi, enfeksiyon, nörojenik Ģok, kalp yetersizliği) (21). Zor Ventilasyon Anesteziyoloji çerçevesinde değerlendirilmesi nedeni ile zor ventilasyonun tanımlanmasında anestezi güncel pratiği göz önüne alınmaktadır. Anestezi uygulaması ya da 18

23 resüsitasyonda hastanın hayatiyetini sürdürmek için öncelikle yeterli solumasının sağlanması zorunludur. Hastanın soluması ve havayolu açıklığı; göğüs duvarlarına bakarak, uyarılara karģı alınan yanıtlar değerlendirilerek ve solunum sesleri oskülte edilerek değerlendirilir. Bu değerlendirmede; Siyanoz, Solukluk, AĢırı salivasyon, Mide içeriği, Ağız ve farinkste yabancı cisim varlığı, Maksilofasyal ya da boyun travmasına da dikkat edilmelidir. Anormal ses, anormal solunum sesleri, wheezing ve stridor, parsiyal havayolu tıkanıklığının belirtisidir. Ġnspirasyon sırasındaki stridor; larinks üzerine oturmuģ bir daralmanın belirtisi iken, ekspirasyonda geliģen wheezing ; larinks altında kalan bir daralmanın belirtisidir (21). Bu durum bir ventilasyon zorluğunun varlığını göstermektedir. Yapılacak giriģim hastanın solumasını sağlamak için; baģın ekstansiyonu, çenenin elevasyonu ve ağızın açılarak soluk almasını sağlamaktır. Eğer bu yardıma karģın soluma yok ise o zaman maske ve el ventilatörü yardımı ile hasta solutulur. Maske ventilasyonu yeterli olmaz ise belirtileri (sadece bunlarla sınırlı olmamak üzere) görülür. Bu belirtiler; Siyanoz, Exhale CO 2 yokluğu, Exhale gaz akımının spirometrik ölçüm yokluğu, Nefes seslerinin yokluğu, Göğüs hareket yokluğu, ġiddetli havayolu obstrüksiyonunun dinleme bulguları, Mideye hava giriģi veya dilatasyonu, Hipoksemi veya hiperkarbiyle uyumlu hemodinamik değiģiklikler (hipertansiyon, taģikardi, aritmi gibi) (22). Zor ventilasyonda nedenlerin varlığı önceye dayanıyorsa bunları aģmak hemen olası olmayabilir. ġöyle ki: 19

24 a- Anestezi giriģiminden önce SpO 2 > % 90 olan bir hastada, % 100 O 2 ve pozitif basınçlı maske ventilasyonu ile, yardım almayan bir anestezistin SpO 2 > % 90 üzerinde sürdürmesi mümkün değildir. b- Pozitif basınçlı maske ventilasyonu sırasında uygunsuz ventilasyonun belirtilerini önlemek veya geri döndürmek, yardım almayan bir anestezist için mümkün değildir (23). Zor Ventilasyonda Uygulamanın Basamakları Hasta ve verdiği yanıtlar devamlı kontrol edilmelidir. Herhangi bir noktada sıkıģıklık varsa temel yaģam desteği olarak; nedene bağlı, Heimlich manevrası uygulayınız ya da parmakla temizleyiniz (24). 1. BaĢ ve boyun düzeltilip doğrultulur. Boyun kaldırılır. BaĢ ekstansiyona getirilirken çenenin elevasyonu ile ağız yavaģça açılır. Orofaringeal ya da nazofaringeal havayolu gereci yerleģtirilir. 2. Kullanılacak yüze uygun maske (Ģeffaf maske tercih edilip, daha önce kontrol edilmiģ olmalı); buruna, yüze ve çeneye uygun Ģekilde yerleģtirilip oturtulur ve yüze bastırılır. 3. Küçük ve yüzük parmaklarıyla mandibula yukarıya doğru, maskenin içine çekilir. 4. Hasta ventile edilir. Ventilasyon yetersiz kalırsa ya da havayolu tıkalı ise; baģın eğimi, maskenin oturması, çenenin kalkması tekrar kontrol edilir. 5. Normal havayolu; kas gevģemesi olan hastalarda, mandibulanın temporomandibular eklemden ileri doğru kaymasıyla tıkanabilir. Küçük parmakla, ramusa, yukarı doğru devamlı bir basınç uygulamak bunu düzeltir ve prognatiktir (Alt çenenin diģleri yukarıdan ileridedir). 6. Maske ile daha iyi ventile edebilmek için; iki el ile maske yüze daha kontrollü olarak yerleģtirilirken, ventilasyon balonunu yardım edecek olan kiģi kullanır. 7. Ventilasyon bu çabalara karģılık sağlanamıyorsa, olası bir engeli kontrol etmek için, direkt laringoskopi veya ağız boģluğuna tekrar parmak sokularak ağız içinin kontrolü yapılmalıdır. Bu kontrol sırasında bulunan, tıkanıklığın nedeni ortadan kaldırılır. 8. Ventilasyon sağlanması hala gerçekleģtirilememiģ ise; kiģisel tecrübe, bilgi, eğitim ve uygulamaya bağlı olarak, çok daha uygun havayolu sağlayıcı araçlar kullanılabilir. Bu giriģimlere karģın, yeterli havayolu ve ventilasyon hala sağlanamıyorsa, zor havayolu algoritmi uygulamalı (ġekil 9) ve daha önce çağrılmamıģsa hızla yardım çağrısında bulunulmalıdır (11). 20

25 E Beklenen Rejyonel anestezi Yeterli Hazırlık Uyanık entübasyon Başarı H Oksijenasyon yeterli mi? H Trakeostomi Krikotiroidotomi ZOR HAVAYOLU E Beklenmeyen Rejyonel anestezi Yeterli Hazırlık İndüksiyon Entübasyon E Başarı H Yardım Çağır Maske ile ventile oluyor mu? E Entübasyonu tekrar dene Başarı E H Maske, trakeostomi H Entübasyon veya ventilasyon gerçekleşemedi LMA veya Kombi tüp yerleştirin Bir kez daha direkt laringoskopi ile E entübasyonu dene H Transtrakeal jet ventilasyon Başarı H Trakeostomi Krikotiroidotomi E Uyandır Entübasyon seçenekleri Ventilasyonu ETCO 2, SpO 2 ve diğer testlerle doğrula ETCO 2 : End tidal karbondioksit, SpO 2 : Oksijen satürasyonu, E: Evet, H: Hayır. ġekil 9. Zor hava yolu algoritmi (11) ZOR ENTÜBASYON Zor Entübasyon tanımı, subjektif bir değerlendirmedir. Entübasyon giriģimini yapacak kiģiye ve entübasyonun uygulanacağı kiģiye göre farklılıklar göstermektedir. Entübasyon uygulaması hayatı sürdürücü amaca yönelik bir giriģim olmasına karģın, gerçekleģtirilmesinde ortaya çıkabilecek sorunlar ile yaģamı tehdit edici olabilmektedir. American Society of Anesthesiologists (ASA), bu görüģ açısı ile bakarak Zor Entübasyon tanımını Ģöyle yapmıģtır; Endotrakeal entübasyonun klasik laringoskopi ile üç ya da daha fazla denemeye rağmen baģarılı olunamaması ve bu deneme süresinin on dakikadan uzun sürmesi Zor Entübasyon olarak değerlendirilir (7). Bu tanımı Ģu Ģekilde toplayıp geniģletmek olasıdır (25): 1. Trakeal tüpün doğru yerleģtirilmesi için üçten daha çok giriģime gereksinim duyulmuģsa, 2. Trakeal tüpün doğru yerleģtirilmesi için 10 dk dan çok zamana gereksinim olmuģsa, 3. Direkt laringoskopi yapılamıyorsa, 4. Yardımcı alet kullanmak zorunda kalınıyorsa, 5. DıĢarıdan bası yapılmasına karģılık glottisin bir kısmı ya da tamamı görülemiyorsa, 21

26 6. Mallampati ve Cormack değerlendirme sistemleri ile III ve IV derece orofaringeal ya da laringoskopik görüntü alınabiliyor ise bu giriģim Zor Entübasyon olarak kabul edilir. Ġnsidans: Zor entübasyon sıklığı % 1,2-2,5, yaklaģık 65 hastada 1 olarak söylenebilir. Pratikte bu problemler ile hastaların % 90 ında karģılaģılmaktadır (26). Zor Entübasyonun Nedenleri Konjenital nedenler: Pierre Robin Sendromu Kistik higroma Treacher Collins Sendromu Gargoylism Akondroplazi Marfan Sendomu Anatomiye bağlı nedenler: Anatomiye bağlı bir çok neden tanımlanmıģtır ve bunların çoğu preoperatif vizitte gözlemle anlaģılabilirler: AĢırı kilo, Kısa boyun ve diģlerin uzun olması, Ġleri çıkık kesici diģler, Uzun yüksek kavis yapmıģ damak beraberinde uzun dar ağız, Geri çekilmiģ mandibula, Ağızda, boyunda ya da üst göğüste büyük ĢiĢkinlik, C1 in spinoz prosesi ile oksiput arasında mesafenin azalması, Mandibulanın arka derinliğinin artması, Mandibulanın geniģ açılmasını gerektiren alveoler mental mesafenin artması. Edinsel nedenler: Travmaya ve kanamaya bağlı boyunda ĢiĢlik, Postoperatif kanamaya veya taravmaya bağlı akut boyun ĢiĢliği, Çene açılmasının kısıtlanması. Bunun nedenleri: a) Enfeksiyona bağlı çene kitlenmesi, çene açılmasının kısıtlanması, b) Enfeksiyona, zedelenmeye ya da parotis veya temporomandibular eklem (TMJ) bölgesinin radyoterapi ya da radikal kanser cerrahisine bağlı fibrozis. c) TMJ etkileyen Romatoid Artrit (RA) yada osteoartrit d) Mandibula fraktürü 22

27 Trismus, fibrozis, RA Mandibula kırıkları. Boyun hareketlerinin kısıtlanması: Bu durum boynun fleksiyonunun ya da atlantooccipital eklemin ekstansiyonunun kısıtlanmasıyla oluģabilir. Servikal omurga osteoartritisi, Boyun skarı, Servikal omurga füzyonu, Ankilozan spondilit. Boyun instabilitesi: RA veya servikal omurga yaralanması sonucu boyun fleksiyonu kontrendike olduğundan entübasyon zor olabilir. Ağıza uygulanan radyoterapi laringoskopide dilin yer değiģtirmesini engelleyen ağızın wooden like (ağaç benzeri) zemin almasına neden olabilir (26,27). Klinik Bulgular Ve Değerlendirilmeleri Hastanın anamnezi: Havayolu hikayesinin amacı, zor bir havayolu varlığını vurgulayacak tıbbi, dahili, cerrahi ve anestezik faktörlerin araģtırılmasıdır. Elde mevcutsa, önceki anestezi kayıtları yararlı bilgiler verebilecektir. Önceki anestezi uygulamalarına ait izleme kartları, solutma ve entübasyon ile ilgili notlar. Servikal disk ya da artritis; BaĢ ve boyundaki eklemlerin hareket kısıtlılığı Enfeksiyon: Ağızda, tükrük bezlerinde, tonsillerde, ya da farinksteki enfeksiyon; ödem, ağrıya neden olur ve trismus ağız açıklığını kısıtlar. Tümörler: içten havayolu obstrüksiyonuna, dıģtan kompresyonla ve trakeal deviyasyona neden olarak etkilerler. AĢırı ĢiĢmanlık: Morbid obezite adı verilen; boya göre ideal kilonun maksimum sınırının iki katı olan ĢiĢmanlık, hipertrofik tonsil ve adenoidlerin neden olduğu uyku apnesi, kısa boyun ve boyun ile üst hava yolunda artmıģ yumuģak doku; solunumu olumsuz yönde etkileyecektir. Travma: Servikal vertebra, kafatası tabanı ve intrakranyal travma geçirenlerin önceden dikkatle araģtırılması gerekir. Boyun ve baģta, geçirilmiģ cerrahi giriģim, radyasyon tedavisi ve yanıklar, skar, kontraksiyon ve dokuların hareket kısıtlılığına neden olabilir. 23

28 Akromegalide mandibular hipertrofi, dilin büyüklüğü ve epiglotun büyüklüğü ventilasyonu zorlaģtıran nedenler arasına girmektedir. Skleroderma: mandibulanın hareketini kısıtlaması ve cildin gerginliği nedeni ile oral açıklığın azalmasına neden olur. Down Sendromu: Atlantooksipital düzensizlik ve büyük dil ile etkili olur. Dwarfism : Mikrognati ile havayolu yönetimini zorlaģtıran bir durumdur ve atlantooksipital instabiliti ile birlikte olabilir. Diğer konjenital anomaliler: Piyer-Robin ya da Treacher-Collins gibi bazı konjenital anomaliler havayolu açıklığını sürdürmede komplikasyonlara neden olabilir. Özel Semptomlar Ses kısıklığı, stridor, wheezing, disfaji, dispne ve pozisyona bağlı olarak ortaya çıkan hava yolu obstrüksiyonu. Fizik Muayene Tüm hastalara, mümkün olduğunca, anestezi uygulanmasından önce bir havayolu fizik muayenesi uygulanmalıdır. Bu muayenenin amacı zor bir havayolunu düģündürecek fiziksel karakteristiklerin araģtırılmasıdır. Yazarlar, giriģim öncesinde havayolu fizik muayenesinin gerekliliğini savunmaktadırlar. Bunun dayanağı, zor havayolu ile fizik muayene bulgularının genel olarak birbirlerini destekliyor olmalarıdır. Her ne kadar, fiziki muayenenin spesifik etkisinin sonuca yansıması literatürde tanımlanmamıģ olsa, değerlendirme sistemleri orta dereceli sensivite, spesifisite gösteriyor olsalar ve hiçbir güncel değerlendirme sistemi tam güvenilir olmasa da; zor havayolu varlığını tahmininde kullanılan testler; havayolu fizik muayenesinin spesifik özelliklerini içermektedirler. Özel Bulgular Ağızın açılamaması, Servikal vertebra hareketlerinde kısıtlılık, Mikrognati, Makroglosi, Ġleri çıkık ön diģler, Kısa ve adaleli boyun, 24

29 AĢırı ĢiĢman (Morbid obez). Yaralanma Yüzde, boyunda ve göğüste yeni ya da eski yaralanmaların hava yoluna etkisinin değerlendirilmesi. BaĢ ve Boyun Muayenesi Burun: Özellikle ağızın açılamadığı durumlarda maske ile ventilasyonda ve nazotrakeal entübasyonda önemlidir. Ağız: Makroglossinin tanınması, ağız açıklığının azalmasına neden olan yüzdeki skar ya da kontraktürler, temporomandibular eklem hastalıklarının varlığı. DiĢlerin sağlıklı olmaması, eksik olması, hava yolunun sağlanması sırasında diģlerin kırılması, ventilasyonda sorun yaratır. GiriĢim öncesi dikkatlice değerlendirilmelidir. Boyun: Tiromental mesafe 3-4 parmaktan daha az bir mesafe ise glottisin görülmesi zordur. Laringeal yapının hareketi, trakeanın orta hatta olup olmadığı, önce geçirilmiģ boyun operasyonlarına bağlı skar, büyük tiroid ve diğer paratrakeal yapılar değerlendirilir. Servikal vertebranın hareketliliği: Hastanın tüm boyun hareketlerini ağrı ya da parestezi hissetmeden yapıp yapamadığı değerlendirilir. ĠyileĢmiĢ ya da halen mevcut trakeostomi ağzının varlığı, daha önceki bir hava yolu açma gerekliliğinin var olduğunu, subglottik stenozun olabileceğinin belirtisidir. (7,18,19,25,26). HAVA YOLU AÇIKLIĞI VE ENTÜBASYON KOġULLARINI DEĞERLENDĠRME VE SINIFLAMALARI Özel geliģtirilmiģ testlerle yapılmaktadır; Hava Yolunun Değerlendirilmesinde Kullanılan Testler Mallampati Sınıflaması (Orofaringeal görünüm): Bu test ağız boģluğu boyutuna oranla dilin boyutunu gösterir. Samsoon ve Young ın uyarlaması ile modifiye edilmiģ ve günümüzde kullanılan sınıflama oluģmuģtur (25). Hasta oturur durumda, ağzını açıp dilini iyice dıģarı çıkartması söylenir. Gözlemci, hastanın ağzı ile göz hizasında durur. Ses 25

30 çıkarmaması söylenilen hastanın faringeal yapısı bir ıģık ile aydınlatılarak görünür hale getirilip anatomik yapıya göre Ģu Ģekilde sınıflama yapılır Sınıf I : Ön ve arka pililer, yumuģak damak, tonsil yatağı ve uvulanın rahat olarak görülüyor, Sınıf II : Uvula ve yumuģak damak görülüyor, Sınıf III : YumuĢak damak ve uvula tabanı görülüyor, Sınıf IV : Uvula dil kökü tarafından tamamen kapatılmıģ, farenks duvarı görülmüyor (ġekil 10) (28,29). ġekil 10. Mallampati testi (29) Hastanın pozisyonu, hastanın değerlendirilmesi sırasında hastanın dil hareketleri, boyun pozisyonu ve hareketliliği ve değerlendiriciden kaynaklanan nedenler yanlıģ sonuçlara vardırabilir (yalancı pozitiflik ya da negatiflik gibi) (16,17). Laringoskopik Derecelendirme Cormack ve Lehane: Kord vokalleri ve epiglottisi laringoskopi altındaki görünümlerine göre 4 dereceye ayrılırlar (ġekil 11): Derece I : Glottisin rahat görülüyor, Derece II : Glottisin kısmen görülmesi, Derece III : Sadece epiglotun görülmesi, Derece IV : Epiglottisin de görülmemesi (25). 26

31 ġekil 11. Cormack ve Lahane değerlendirmesi (25) Wilson Risk Sınıflaması: Bu testte hastanın kilosu, baģ ve boyun hareketi, çene hareketi, mandibulanın geride kalması (ġekil 8-c),diĢ yokluğu; 0,1,2 ile puanlanmaktadır. 2 ve üzeri puanlarda güç entübasyon riskinin arttığı kabul edilmektedir (18,25). Wilson laringoskopik değerlendirmesine göre; Derece I : Kordların tamamı görülüyor, Derece II : Kordların yarısı görülüyor, Derece III : Sadece aritenoidler görülüyor, Derece IV : Sadece epiglot görülüyor, Derece V : Epiglotta görülmüyor (25). Tiromental Mesafe (Patill ĠĢareti) (Anterior Mandibular Bölge): Hastanın baģı tam olarak ekstansiyonda ve ağız kapalı iken; tiroid kartilaj çıkıntısı ile çene ucunun orta noktası arası cm olarak ölçülür. Altı cm den küçük mesafe entübasyon riski olarak kabul edilir. Entübasyonun kolaylığı laringeal ve faringeal eksenlerin çakıģması ile sağlanmaktadır. Tiromental mesafenin kısa olması bu eksenlerin çakıģmasını önleyecektir (ġekil 12-a) (19,25). a) b) ġekil 12. a) Tiromental mesafe (Patil iģareti) b) Sternomental mesafe (19,25). 27

32 Sternomental mesafe: Hastanın baģı tam ekstansiyonda ve ağız kapalı iken; manibrium sterninin üst sınırı ile çene ucunun orta noktası arası cm olarak ölçülür. 12,5 cm nin altı güç entübasyon riski olarak tanımlanır (ġekil 12-b) (25). Ġnterinsizör açıklık: Hastanın ağzı tamamen açıkken kesici diģler arasındaki mesafenin 2 cm den az olması entübasyon zorluğu belirtisi olarak kabul edilir (17). Atlantooksipital Eklemin Hareketliliğinin (BaĢın Ekstansiyon Derecesi) Değerlendirilmesi: Üst diģ oklüzal yüzü ile horizontal düzlem arasındaki açı normalde 35 derecedir (ġekil 13). Yatak baģı testlerden olup, dik ve karģıya bakacak Ģekilde oturan ve bu durumda diģlerin oklüzal yüzü yere paralel olan hasta ağzını tam olarak açar. Üst ve alt kesici diģler arasındaki açı değerlendirilir. Ağız açıklığına göre daralmanın derecesi saptanır (25). Derece I Derece II Derece III Derece IV : Daralma yok : 1/3 daralma : 2/3 daralma : Hiç açılmıyor ġekil 13. Üst diģ oklüzal yüzü ile horizontal düzlem arasındaki açı (25) Ağız KöĢesi-Tragus Hattının Horizontal Hatla Yaptığı Açı: Yastıksız olarak sırtı üzerine yatan hastanın baģı ekstansiyona getirilir. Bu açı 80 dereceden az ise entübasyon güçlüğü riski var kabul edilir (ġekil 14) (25). 28

33 ġekil 14. Ağız köģesi-tragus hattının horizontal hatla yaptığı açı (25) Mandibula protrüzyonu: Hastadan alt çenesini olabildiğince ileri çıkartması istenir. Bu durumda: A: Alt kesici diģler üst kesici diģlerin önüne geliyorsa, B: Alt ve üst kesici diģler birbirine temas ediyorsa, C: Alt kesici diģler, üst kesici diģlerin gerisinde kalıyorsa, olarak gruplamak olasıdır. Değerlendirme; en iyiden (A) en riskli (C) duruma doğru yapılmaktadır. Testlerin Değerlendirmeye Katkıları, Birbirleri Ġle Uyumu Testlerin yararlığının değerlendirilmesi de önemli bir unsurdur. Testin güvenilirliği, Sensitivite (olacağı önceden tahmin edilen ve gerçekleģen zor entübasyon sayısı/ GerçekleĢen tüm zor entübasyon sayısı), Spesifisite (Önceden kolay olacağı tahmin edilen ve gerçekleģen kolay entübasyon sayısı /GerçekleĢen tüm kolay entübasyon sayısı) ve Pozitif tahmin değeri (Tahmin edilenden, gerçekleģen zor entübasyon sayısı / Zor olacağı tahmin edilen entübasyon sayısı) değerlerinin yüksek olması ile değer kazanmaktadır (30). Bu testlerin hangisinin seçilmesi gerektiği yönünde bir kesinlik bulunmamaktadır. Değerlendirenin yaklaģımı, entübasyon uygulamada farklı yöntemlerin varlığı; bu kesin seçimi zorlaģtırmaktadır. Ancak, orofaringeal görünüm (Mallampati testi), tiromental mesafe ve atlantooksipital ekstansiyonun değerlendirilmesi gibi birkaç yatak baģı testinin birlikte kullanılması önerilebilir (31). Bu ön değerlendirmede küçük bir Ģüphe dahi olsa, entübasyon giriģimi öncesi yapılacak hazırlık, olası güç entübasyonda çok yararlı olacaktır. 29

34 Zor Havayolunun Ekstübasyon Stratejisi Ventilasyon ve entübasyon sırasında zorlukla karģılaģılan hastanın ekstübasyonunda da bazı zorluklarla karģılaģılacağı beklenmelidir. Bu zorluklar hastanın yeterli ventile edilememesi nedeni ile reentübasyonunu zorunlu kılabilecek düzeyde ağır olabilir. Bu nedenle ekstübasyon sırasında, deneyimli bir ekip gerekli malzeme ile hazır bulunmalıdır. Öneriler: Zor havayolunun ekstübasyonu için anestezistin önceden formüle edilmiģ bir stratejisi olmalıdır. Ekstübasyon stratejisi, entübasyon stratejisinin mantıklı bir uzantısı olarak kabul edilmektedir. Seçilecek bu strateji; cerrahiye, hastanın genel durumuna ve uzmanın yetenekleri ile yöntem seçimine dayandırılmalıdır. Ekstübasyon stratejisi aģağıdakileri içermelidir: Uyanık ekstübasyon ile bilinç açılmadan ekstübasyonun getirilerinin karģılaģtırılması. Hasta ekstübe olduktan sonra ventilasyon yapılması halinde ters bir etki oluģturabilecek genel klinik faktörlerin değerlendirilmesi. Ekstübasyondan sonra, hasta uygun ventilasyonu sürdüremiyorsa, bir hava yolu tedavi planının formülize edilmesi. Beklemeyen reentübasyon durumunda kılavuz olmak üzere, kısa süre kullanılabilecek bir sistemin bulundurulması. Bu çeģit bir sistem genellikle endotrakeal tüp çıkartılmadan, endotrakeal tüpün lümeninden yerleģtirilir. Sistem entübasyon ve/veya ventilasyonu olanaklı kılacak Ģekilde rijit olabilir, ya da jet ventilasyonda kullanılabilecek kateter, endotrakeal tüp içinden (ekstübasyondan önce) yerleģtirilebilir (23). Zor Havayolu Yönetiminde Öneriler Klinik bakım ve klinik sonuçlar arasındaki iliģkiler değerlendirilerek, zor havayolu tedavisinde aģağıdaki bağlantılar saptanmıģtır. Preanestezik değerlendirme yapılırsa; Hasta ve aletler hazırlanırsa; Önceden hazırlanan bir entübasyon stratejisi veya algoritma kullanılırsa; Endotrakeal entübasyonu doğrulamaya yönelik testlerden yararlanılırsa; Hasta iyi izlenir ve bakımı iyi yapılırsa; 1. BaĢarılı hava yolu sağlanması kolaylaģır, 2. Daha az istenmeyen etki oluģturur (23). 30

35 GEREÇ VE YÖNTEMLER ÇalıĢmamız, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı`nda, Fakülte Etik Kurulu`nun onayı ve çalıģmaya katılan tüm hastaların imzalı oluru alınarak, yaģ arası toplan 50 hasta üzerinde gerçekleģtirildi (Ek I-II). Mallampatisi I-II olan ve baģ ve boyun hastalığı tarifleyen hastalar çalıģmaya dahil edilmedi. Ameliyat öncesi anestezi polikliniğinde muayene olan ve operasyon öncesinde trakeaya entübasyon tüpü yerleģtirilmesinde zorluk yaģanabileceği Mallampati skoru ile tespit edilen (zor entübasyon) hastalardan Mallampati skoru III ve IV olanlar çalıģmaya alındı. Hastalar rastgele 25 erli 2 gruba ayrıldı. Macintosh laringoskop ile entübasyon uygulanan hastalar Grup M ve Truview EVO2 TM laringoskop (Truphatek Holding Ltd, Netanya, Ġsrail) ile entübasyon uygulanan hastalar ise Grup T olarak belirlendi. Hastaların tümü monitörize edilerek tüm hastalara standart anestezi uygulandı. Kas gevģemesinin ardından entübasyon uygulamasına geçildi. Entübasyon öncesinde ve sonrasında tüm hastaların, sistolik arter basıncı, diastolik arter basıncı, ortalama arter basıncı, kalp tepe atımı ve oksijen satürasyonu değerleri kaydedildi. Entübasyon sırasında Cormack Lahane skoru, entübasyon süresi, entübasyon deneme sayısı, entübasyonu deneyen kiģi sayısı, kuvvet ve krikoid bası uygulanıp uygulanmadığı, yumuģak doku hasarı gerçekleģip gerçekleģmediği kaydedildi. Ġstatiksel değerlendirme Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı nda SPSS 19.0 (Lisans No: ) istatistiksel paket programı ile yapıldı. Nicel veriler için tanımlayıcı istatistik olarak aritmetik ortalama ve standart sapma (X±SD) verildi. Normal dağılıma uygunluk testi yapıldıktan sonra (tek örnek Kolmogorov- Smirnov testi) normal dağılanların gruplararası karģılaģtırmaları için Student t testi; normal dağılmayanların 31

36 gruplararası karģılaģtırmasında Mann Whitney U testi kullanıldı. Grupların kendi içindeki entübasyon öncesi ve sonrası kıyaslamaları için eģleģtirilmiģ t testi veya Wilcoxon testi uygulandı. Niteliksel veriler için (cinsiyet) tablolar yapılarak Pearson X 2 analizi uygulandı. p< 0,05 istatiksel olarak anlamlı kabul edildi. 32

37 BULGULAR DEMOGRAFĠK VERĠLER Cinsiyet, yaģ, vücut ağırlığı ve operasyon süreleri gibi demografik veriler açısından iki grup arasında istatistiksel açıdan fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 1). Tablo 1. Grupların demografik verileri. Grup T (n=25) Grup M (n=25) p* ort±ss ort±ss YaĢ (yıl) 51,24±14,98 46,84±9,29 0,468 Vücut ağırlığı (kg) 81,76±15,11 79,08±17,77 0,866 Operasyon süresi (dk) 172,80±68,28 169,20±72,39 0,857 *Mann Whitney U testi, p<0,05 ZOR ENTÜBASYON KRĠTERLERĠ Mallampati Skoru ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların mallanpati skorları Grup T de 17 (%68) olguda mallampati skor 3, 8 (%32) olguda ise mallampati skor 4 iken Grup M de ise 13 (%52) mallampati skor 3, 12 (%48) olguda ise mallampati skor 4 olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 2) (ġekil 15). 33

38 Cormack-Lahane Skoru ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların Cormack-Lahane skorları Grup T de 4 (%16) olguda skor 1, 5 (%20) olguda skor 2, 13 (%52) olguda skor 3 ve 3 (%12) olguda skor 4 iken Grup M de ise 8 (%32) olguda skor 2, 6 (%24) olguda skor 3 ve 11 (%44) olguda skor 4 olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında Cormack-Lahane skoru Grup T, Grup M ye göre anlamlı derecede düģük bulundu. (p<0,05) (Tablo 2) (ġekil 16). Tablo 2. Grupların Mallampati ve Cormack lahane skoru karģılaģtırılması. Mallampati skoru (mallampati 3-mallampati 4) (%) Cormack lahane skoru (1/2/3/4) (%) *Ki-kare Fisher s exact test. Grup T (n=25) 17/8 %68/%32 4/5/13/3 %16/%20/%52/%12 Grup M (n=25) 13/12 %52/%48 0/8/6/11 %0/%32/%24/%44 p* 0,386 0,007 ġekil 15. Grupların Mallampati skorları dağılımı 34

39 ġekil 16. Grupların Cormack Lahane skorları dağılımı ENTÜBASYON GĠRĠġĠMĠ ÇalıĢmamıza katılan Grup T de; 15 (%60) olguda 1 defa, 8 (%32) olguda 2 defa ve 2 (%8) olguda ise 3 veya daha fazla entübasyon giģimi yapılırken, Grup M de ise 11 (%44) olguda 1 defa, 5 (%20) olguda 2 defa ve 9 (%36) olguda ise 3 veya daha fazla entübasyon denemesi yapılmıģtır. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 3) (ġekil 17). ÇalıĢmamıza katılan Grup M de 20 (%80) olgunun entübasyonu 1 kiģi, 4 (%16) olgunun 2 kiģi ve 1 (%4) olgununda ise 3 veya 3 ten fazla kiģi tarafından gerçekleģtirildi, Grup M de 14 (%56) olgunun entübasyonu 1 kiģi tarafından, 9 (%36) olgunun 2 kiģi tarafından ve 2 (%8) olgununda ise 3 veya 3 ten fazla kiģi tarafından gerçekleģtirildi. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 3) (ġekil 18). Tablo 3. Grupların entübasyon deneme sayısının ve entübasyona katılan kiģi sayısının karģılaģtırılması Grup T (n=25) Grup M (n=25) p* ort ±SS ort ±SS Entübasyon denemesi 1,56 0,92 2,40 1,73 (1defa/2defa/3 veya 3'ten fazla) (n) UlaĢılan baģarı (%) (15/8/2) %60/%92/%100 (11/5/9) %44/%64/%100 0,056 Entübasyon deneyen kiģi sayısı 1,24 0,52 1,52 0,65 (1 kiģi/2 kiģi/3kiģi) UlaĢılan baģarı (%) (20/4/1) %80/%96/%100 (14/9/2) %56/%92/%100 0,196 *Ki-kare Fisher s exact test. ort: ortalama, SS: standart sapma 35

40 ġekil 17. Grupların entübasyon denemelerinin karģılaģtırılması ġekil 18. Grupların entübasyon deneyen kiģilerin karģılaģtırılması Entübasyon Süresi ÇalıĢmamıza katılan Grup M deki olguların entübasyon süresi 27,76±5,74 sn, Grup M deki olguların ise entübasyon süresi 13,00±4,85 sn olarak bulundu. Gruplar entübasyon süresi açısından istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında Grup T deki olgularda entübasyon süresi Grup M deki olgulara göre anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0,05)(tablo 4)(ġekil 19). 36

41 Tablo 4. Grupların entübasyon sürelerinin karģılaģtırılması. Grup T (n=25) Grup M (n=25) p ort ±SS ort ±SS Entübasyon süresi (sn) 27,76 5,74 13,00 4,85 0,000* *Mann Whitney U testi, p<0,05, ort: ortalama, SS: standart sapma ġekil 19. Grupların entübasyon sürelerinin karģılaģtırılması Entübasyon Esnasında DiĢ ve YumuĢak Doku Hasarı ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların entübasyon giriģimi esnasında Grup M de 6 (%24) olguda diģ ve yumuģak doku hasarı oluģurken Grup M de ise 5 (%20) olguda diģ ve yumuģak doku hasarı oluģtu. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında aralarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 5) (ġekil 20). Entübasyon Esnasında Kuvvet Uygulanması ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların entübasyon giriģimi esnasında Grup T de 14 (%56) olguya kuvvet uygulanırken Grup M de ise 23 (%92) olguya kuvvet uygulandı. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında, Grup T deki olgulara, Grup M deki olgulara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazla kuvvet uygulandığı bulundu (p<0,05) (Tablo 5) (ġekil 20). 37

42 Entübasyon Esnasında Krikoid Bası Uygulanması ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların entübasyon giriģimi esnasında Grup T de 5 (%20) olguya krikoid bası uygulanırken Grup M de ise 18 (%72) olguya krikoid bası uygulandı. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında, Grup T deki olgulara, Grup M deki olgulardan istatistiksel olarak ileri derecede anlamlı olarak daha fazla uygulandığı bulundu (p<0,001) (Tablo 5) (ġekil 20). Grup M de baģarısız entübasyona karģı bir olguda kombitüp ile hava yolu sağlanırken bir olguda da laringeal maske ile hava yolu sağlandı. Grup T de ise hiçbir olguda alternatif havayoluna ihtiyaç duyulmadı. Tablo 5. Entübasyon esnasındaki olayların karģılaģtırılması Entübasyon esnasında DiĢ ve yumuģak doku hasarı Kuvvet uygulanan Krikoid bası uygulanan *Ki-kare Fisher s exact test. n % n % n % Grup T (n=25) 6 %24 14 %56 5 %20 Grup M (n=25) 5 %20 23 %92 18 %72 p* 0,289 0,008 0,000 ġekil 20. Entübasyon esnasındaki olayların karģılaģtırılması HEMODĠNAMĠK PARAMETRELER Sistolik Arter Basıncı ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların Sistolik arter basıncı değerleri Grup T de entübasyon öncesinde 134,24±20,67 mmhg, entübasyon sonrasında 144,40±19,85 mmhg 38

43 iken Grup M de ise entübasyon öncesinde 136,20±20,03 mmhg, entübasyon sonrasında 142,44±19,17 mmhg olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında aralarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 6,7) (ġekil 21). Diastolik Arter Basıncı ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların diastolik arter basıncı değerleri Grup T de entübasyon öncesinde 80,92±13,43 mmhg, entübasyon sonrasında 85,48±14,43 mmhg iken Grup M de ise entübasyon öncesinde 86,96±14,79 mmhg, entübasyon sonrasında 86,88±14,25 mmhg olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında aralarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 6,7) (ġekil 21). Ortalama Arter Basıncı ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların ortalama arter basıncı değerleri Grup T de entübasyon öncesinde 98,69±14,94 mmhg, entübasyon sonrasında 104,37±15,66 mmhg iken Grup M de ise entübasyon öncesinde 103,37±15,01 mmhg, entübasyon sonrasında 105,4±15,22 mmhg olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında aralarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 6,7) (ġekil 21). Kalp Atım Hızı ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların kalp atım hızı değerleri Grup T de entübasyon öncesinde 84,40±11,62 vuru/dk, entübasyon sonrasında 82,72±14,64 vuru/dk iken Grup M de ise entübasyon öncesinde 85,04±10,41 vuru/dk, entübasyon sonrasında 83,84±15,20 vuru/dk olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında aralarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 6,7) (ġekil 21). Oksijen Satürasyonu ÇalıĢmamıza dahil edilen olguların oksijen satürasyonu değerleri Grup T de entübasyon öncesinde 98,84±0,99 %, entübasyon sonrasında 98,40±1,22 % iken Grup M de ise entübasyon öncesinde 98,56±1,36 %, entübasyon sonrasında 98,36±1,38 % olarak bulundu. Gruplar istatistiksel olarak karģılaģtırıldıklarında aralarında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 6,7) (ġekil 21). 39

44 Tablo 6. Grup T de hemodinamik parametrelerinin karģılaģtırılması Grup T (n=25) Entübasyon öncesi Entübasyon sonrası p ort± SS ort± SS Sistolik arter basıncı (mmhg) 134,24 20,67 144,40 19,85 0,082 Diastolik arter basıncı (mmhg) 80,92 13,43 85,48 14,43 0,253 Ortalama arter basıncı (mmhg) 98,69 14,94 104,37 15,66 0,189 Kalp atım hızı (vuru/dk) 84,40 11,62 82,72 14,64 0,655 Oksijen satürasyonu (%) 98,84 0,99 98,40 1,22 0,168 ort: ortalama, SS: standart sapma. Tablo 7. Grup M de hemodinamik parametrelerinin karģılaģtırılması Grup M (n=25) Entübasyon öncesi Entübasyon sonrası p ort± SS ort± SS Sistolik arter basıncı (mmhg) 136,20 20,03 142,44 19,17 0,266 Diastolik arter basıncı (mmhg) 86,96 14,79 86,88 14,25 0,984 Ortalama arter basıncı (mmhg) 103,37 15,01 105,4 15,22 0,656 Kalp atım hızı (vuru/dk) 85,04 10,41 83,84 15,20 0,746 Oksijen satürasyonu (%) 98,56 1,36 98,36 1,38 0,607 ort: ortalama, SS: standart sapma. 40

45 ġekil 21. Grupların hemodinamik parametrelerinin karģılaģtırılması 41

Endotrakeal Entübasyon

Endotrakeal Entübasyon Endotrakeal Entübasyon Hazırlayan Doç. Dr. Erkan GÖKSU Yönetiminin amacı Primer amaçlar: bütünlüğünü korumak Oksijenizasyonu sağlamak Ventilasyonu sağlamak Aspirasyonu engellemek Sekonder Resüsitasyon

Detaylı

İLERİ HAVA YOLU UYGULAMALARI

İLERİ HAVA YOLU UYGULAMALARI İLERİ HAVA YOLU UYGULAMALARI Maske ile solutma ve/veya endotrakeal entübasyon ile ilgili tanımlar (ASA, 1993) Maske ile zor ventilasyon: % 100 O 2 ile Sa O 2 < %90 Zor laringoskopi: konvansiyonel direkt

Detaylı

TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ (TARD) ANESTEZİ UYGULAMA KILAVUZLARI ZOR HAVA YOLU

TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ (TARD) ANESTEZİ UYGULAMA KILAVUZLARI ZOR HAVA YOLU TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ (TARD) ANESTEZİ UYGULAMA KILAVUZLARI ZOR HAVA YOLU Kasım 2005 3 Sayın Meslektaşlarımız, Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği, anestezi uygulamalarında esas

Detaylı

AFETLERDE HAVAYOLU YÖNETİMİ 2013 ÖZGÜR CANBAY

AFETLERDE HAVAYOLU YÖNETİMİ 2013 ÖZGÜR CANBAY AFETLERDE HAVAYOLU YÖNETİMİ 2013 ÖZGÜR CANBAY HAVAYOLU Yaşamsal fonksiyonların devamlılığı havayolu açıklığının korunması ve sürdürülmesine bağlıdır. havayolu açıklığını korumak ve sürdürmek SENARYO Kardiyak

Detaylı

Cerrahi Hava Yolu. Dr.Ferudun Koyuncu Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD

Cerrahi Hava Yolu. Dr.Ferudun Koyuncu Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD Cerrahi Hava Yolu Dr.Ferudun Koyuncu Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD Plan Giriş Endikasyon Kontrendikasyon Anatomi Uygulama Komplikasyon Giriş Entübasyonların yaklaşık %3 ü zor entübasyon

Detaylı

Pediatrik Temel ve İleri Havayolu Uygulamaları

Pediatrik Temel ve İleri Havayolu Uygulamaları Pediatrik Temel ve İleri Havayolu Uygulamaları Prof. Dr. Murat Duman Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk Acil Bilim Dalı Dr.E.Ulaş Saz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Pediatrik Havayolu Yönetimi

Pediatrik Havayolu Yönetimi Plan Giriş Pediatrik Havayolu Yönetimi Anatomik farklılıklar Anormal pediatrik havayolu Pediatrik havayolunun değerlendirilmesi Havayolu ekipmanları Akdeniz Üni. Tıp Fak. Acil Tıp A.B.D. Dr. Murat BERBEROĞLU

Detaylı

ACİL HAVA YOLU YÖNETİMİ. İnt. Dr. NUMAN TALHA GÜRDAL

ACİL HAVA YOLU YÖNETİMİ. İnt. Dr. NUMAN TALHA GÜRDAL ACİL HAVA YOLU YÖNETİMİ İnt. Dr. NUMAN TALHA GÜRDAL ACİL HAVAYOLU YÖNETİMİ Acil Hastaya Yaklaşım Havayolu Solunum Dolaşım-Kalp (Airway) (Breathing)(Circulation) A B C OKSİJEN Üst Havayolu Anatomisi Nazofarenks

Detaylı

NAZOTRACHEAL ENTÜBASYON ALTERNATİF HAVA YOLU YÖNTEMLERİ NAZOTRACHEAL ENTÜBASYON NAZOTRACHEAL ENTÜBASYON. Dr.DİLEK DURMAZ 21/09/2010 AÜTF ACİL TIP ABD

NAZOTRACHEAL ENTÜBASYON ALTERNATİF HAVA YOLU YÖNTEMLERİ NAZOTRACHEAL ENTÜBASYON NAZOTRACHEAL ENTÜBASYON. Dr.DİLEK DURMAZ 21/09/2010 AÜTF ACİL TIP ABD NAZOTRACHEAL ENTÜBASYON ALTERNATİF HAVA YOLU YÖNTEMLERİ Dr.DİLEK DURMAZ 21/09/2010 AÜTF ACİL TIP ABD Laringoskopi,krikotiroidotomi ve NM ajan kullanımı tehlikeli olduğunda kullanılabilir Supin pozisyonunu

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

Anatomi. Acil Havayolu Yönetimi. Anatomi. Mallampati skoru. Acil havayolu yönetimi. Thyromental mesafe

Anatomi. Acil Havayolu Yönetimi. Anatomi. Mallampati skoru. Acil havayolu yönetimi. Thyromental mesafe Anatomi Acil Havayolu Yönetimi Dr. Erkan GÖKSU Burun Ağız Çene Tonsil ve uvula Larinks ve trakea Anatomi Anatomiyi önceden kontrol etmek, hekimi olası sorunlara karşı hazırlıklı kılar Uygun malzeme seçimini

Detaylı

Öğrenim Hedefleri; Havayolu tıkanıklığının nedenleri ve ne şekilde havayolunun açılabileceğini. Havayolunu açma manevralarını

Öğrenim Hedefleri; Havayolu tıkanıklığının nedenleri ve ne şekilde havayolunun açılabileceğini. Havayolunu açma manevralarını Doç. Dr. Onur POLAT Bu Ünitede; Havayolu Tıkanıklığı Havayolu Tıkanıklığının Tanınması Havayolu Açma Yöntemleri İleri Havayolu Sağlama Yöntemleri Laringeal Maske (LM) Kombitüp Trakeal Entübasyon anlatılacaktır.

Detaylı

Hava Yolu ve Solunum Sistemi İnvaziv Girişimler. Doç Dr Evvah Karakılıç MD, PhD Ankara Numune E&A Hastanesi Acil Tıp Kliniği

Hava Yolu ve Solunum Sistemi İnvaziv Girişimler. Doç Dr Evvah Karakılıç MD, PhD Ankara Numune E&A Hastanesi Acil Tıp Kliniği Hava Yolu ve Solunum Sistemi İnvaziv Girişimler Doç Dr Evvah Karakılıç MD, PhD Ankara Numune E&A Hastanesi Acil Tıp Kliniği Zor entübasyon Birçok başarısız entübasyon denemesi olarak tanımlanabilir. (ASA)

Detaylı

Hedefler : Havayolu kapalı olan hastada uygulanması gereken havayolu açma manevralarını ve temel yapay hava yolu araçlarını tanıtmaktır.

Hedefler : Havayolu kapalı olan hastada uygulanması gereken havayolu açma manevralarını ve temel yapay hava yolu araçlarını tanıtmaktır. Dönem Adı Dilim Adı Ders Adı : 2. Dönem : Solunum Dilimi : Yapay Solunum Yolu Sorumlu Öğretim Üyesi : Mukadder Orhan Sungur- Kemalettin Koltka Sorumlu Öğretim Üyesi ABD, BD : Anesteziyoloji AD. Hedefler

Detaylı

HAVA YOLU KONTROLÜ. Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD, Diyarbakır

HAVA YOLU KONTROLÜ. Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD, Diyarbakır HAVA YOLU KONTROLÜ Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD, Diyarbakır 2 SUNU PLANI Amaç Öğrenim hedefleri Oksijen o Nazal kanül, o Rezervuarlı maske Hava yolu açma teknikleri

Detaylı

Sunum Planı PEDİATRİK HAVA YOLU YÖNETİMİ VE ERİŞKİNDEN FARKLARI. Fizyolojik Farklılıklar. Anatomik Farklılıklar 7/15/2012

Sunum Planı PEDİATRİK HAVA YOLU YÖNETİMİ VE ERİŞKİNDEN FARKLARI. Fizyolojik Farklılıklar. Anatomik Farklılıklar 7/15/2012 Sunum Planı PEDİATRİK HAVA YOLU YÖNETİMİ VE ERİŞKİNDEN FARKLARI M.Murat Özgenç 20.09.2011 Anatomik ve fizyolojik farklılıklar Malzeme kullanım farklılıkları RSI uygulama farklılıkları Ilaç kullanım farklılıkları

Detaylı

Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel, Füsun Güzelmeriç, Tuncer Koçak

Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel, Füsun Güzelmeriç, Tuncer Koçak Koroner Arter Bypass Greftleme Operasyonlarında Esmolol Hidroklörür ve Magnezyum Sülfatın Laringoskopi ve Trakeal Entubasyona Bağlı Hemodinamik Yanıta Etkileri Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel,

Detaylı

Öksürük. Pınar Çelik

Öksürük. Pınar Çelik Öksürük Pınar Çelik Öksürük Öksürük, akciğerleri aspirasyondan koruyan, sekresyonların atılmasını sağlayan, istemli veya istemsiz refleks yolla oluşan, ani patlayıcı ekspirasyon manevrasıdır. Öksürük refleksinin

Detaylı

Acil Havayolu Yönetimi. Yrd. Doç. Dr. Fırat BEKTAŞ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Acil Havayolu Yönetimi. Yrd. Doç. Dr. Fırat BEKTAŞ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Havayolu Yönetimi Yrd. Doç. Dr. Fırat BEKTAŞ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrenim Hedefleri Teorik Kısım Zor Havayolunu Tahmin Ettiren Klinik ve Anatomik Faktörlerin Belirlenmesi Alternatif

Detaylı

Acil oksijen kullanımı ve Alternatif hava yolu araçları

Acil oksijen kullanımı ve Alternatif hava yolu araçları Acil oksijen kullanımı ve Alternatif hava yolu araçları CANAN BALCI www.umke.org OKSİJEN ACİL SERVİSİN EN ÖNEMLİ İLACIDIR. Temel yaşam desteğinin (ABCD) ilk safhasında ki esas amacımız O 2 vermektir KPR

Detaylı

ZOR HAVA YOLU OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN OLGULARDA GENEL ANESTEZİ ALTINDA ENTÜBASYONDA MACİNTOSH LARİNGOSKOP İLE VİDEO LARİNGOSKOPUN KARŞILAŞTIRILMASI

ZOR HAVA YOLU OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN OLGULARDA GENEL ANESTEZİ ALTINDA ENTÜBASYONDA MACİNTOSH LARİNGOSKOP İLE VİDEO LARİNGOSKOPUN KARŞILAŞTIRILMASI TC SAĞLIK BAKANLIĞI TAKSİM EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON KLİNİĞİ Klinik Şefi: Uzm.Dr. Cengiz YUMRU ZOR HAVA YOLU OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN OLGULARDA GENEL ANESTEZİ ALTINDA ENTÜBASYONDA

Detaylı

Tarih Konunun Adı Öğretim Üyesi

Tarih Konunun Adı Öğretim Üyesi 2014-2015 EĞİTİM YILI S.H.M.Y.O ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ BÖLÜMÜ 2. SINIF 1. DÖNEM ANESTEZİ CİHAZI VE EKİPMANLARI DERS PROGRAMI Tarih Konunun Adı Öğretim Üyesi 19/09/2014 Anestezi Cihazı ve Bölümleri 26/09/2014

Detaylı

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: I- TEMEL BİLİMLER Anesteziye Giriş: Anestezide Fizik Kurallar Temel Monitörizasyon Medikal Gaz Sistemleri Anestezi Cihazı Vaporizatörler Soluma sistemleri,

Detaylı

ENDOTRAKEAL ENTÜBASYON YÖNTEMLERINE HEMODĠNAMĠK YANITLARIN KARġILAġTIRILMASI

ENDOTRAKEAL ENTÜBASYON YÖNTEMLERINE HEMODĠNAMĠK YANITLARIN KARġILAġTIRILMASI T.C. ADNAN MENDERES ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ ANESTEZĠYOLOJĠ VE REANĠMASYON ANABĠLĠM DALI ENDOTRAKEAL ENTÜBASYON YÖNTEMLERINE HEMODĠNAMĠK YANITLARIN KARġILAġTIRILMASI UZMANLIK TEZĠ DR. SĠBEL ÖZCAN DANIġMAN

Detaylı

ÇOCUKLARDA HAVA YOLUNUN AÇILMASI VE SOLUNUMUN SAĞLANMASI

ÇOCUKLARDA HAVA YOLUNUN AÇILMASI VE SOLUNUMUN SAĞLANMASI ÇOCUKLARDA HAVA YOLUNUN AÇILMASI VE SOLUNUMUN SAĞLANMASI 1 ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ; 1. Bebek ve çocukların solunum sistemi anatomi ve fizyolojisinin eriģkindekinden farklarını sayabilmek ve bu farklılıkların

Detaylı

Hazırlayan Kontrol Eden Onaylayan

Hazırlayan Kontrol Eden Onaylayan KODU: SYB.PR.76 YAYIN TA: 10.10.2017 REVİZYON TA:-- REVİZYON NO:00 Sayfa 1 / 5 1. AMAÇ: Yoğun Bakım da hastaların güvenli bir şekilde kabul edilmesinden, Yoğun Bakım da hastanın çıkışına kadar olan sürede

Detaylı

Orotrakeal entübasyon KİMLERİ ENTÜBE EDİYORUZ? Hızlı ardışık entübasyon. Hızlı Ardışık Entübasyon Evre 1 Hazırlık Evresi (-10 dk)

Orotrakeal entübasyon KİMLERİ ENTÜBE EDİYORUZ? Hızlı ardışık entübasyon. Hızlı Ardışık Entübasyon Evre 1 Hazırlık Evresi (-10 dk) Orotrakeal entübasyon Dr.Mehmet Demirbağ AÜTF Acil Tıp AD 14.09.2010 Havayolu yönetiminin temel amacı havayolu bütünlüğünü, oksijenizasyonu ve ventilasyonu sağlamak ve hastayı aspirasyondan korumaktır

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

TEMEL YAŞAM DESTEĞİ. Dr. Ayşegül Bayır Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

TEMEL YAŞAM DESTEĞİ. Dr. Ayşegül Bayır Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D. TEMEL YAŞAM DESTEĞİ Dr. Ayşegül Bayır Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D. AMAÇ Hastane dışında gelişen kardiyo-pulmoner arrest durumunda TYD ilkelerini bilmek. Recovery (iyileşme) pozisyonunu

Detaylı

Pediyatrik Zor Havayolu. Dr. Zekine BEGEÇ İnönü Üniv. Tıp Fak. Anest ve Rea AD.

Pediyatrik Zor Havayolu. Dr. Zekine BEGEÇ İnönü Üniv. Tıp Fak. Anest ve Rea AD. Pediyatrik Zor Havayolu Dr. Zekine BEGEÇ İnönü Üniv. Tıp Fak. Anest ve Rea AD. İçerik n Pediyatrik havayolu özellikleri n Zor havayolu terminolojisi ve insidansı n Bebek ve çocukta zor havayolunun değerlendirilmesi

Detaylı

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014 Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014 Sedasyon Uygulamaları Günübirlik Anestezi Sonrası Derlenme Safhaları Modifiye Aldrete Skoru Nedir ve Nerede Kullanılır? Modifiye

Detaylı

17.02.2015 NAZOGASTRİK (TÜP) SONDA UYGULAMASI. Nazogastrik Sonda Uygulaması. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. Nazogastrik Sonda Uygulaması

17.02.2015 NAZOGASTRİK (TÜP) SONDA UYGULAMASI. Nazogastrik Sonda Uygulaması. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. Nazogastrik Sonda Uygulaması 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 32.Hafta ( 04 08 / 05 / 2015 ) NAZOGASTRİK SONDA UYGULAMASI Slayt No : 44 Nazogastrik Tüp Uygulama Amaçları Zehirlenmelerde zararlı ve toksik maddeleri boşaltmak, Mide

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Onur Genç. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Onur Genç. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Onur Genç Göğüs Cerrahisi Trakeal Stenoz Giriş Trakeal stenozis en sık görülen cerrahi trakeal problem olmaya devam etmektedir. Düşük basınçlı

Detaylı

HAVA YOLU SAĞLANMASI VE YÖNETİMİ

HAVA YOLU SAĞLANMASI VE YÖNETİMİ HAVA YOLU SAĞLANMASI VE YÖNETİMİ GİRİŞ Hava yolu açıklığının sağlanması ve ventilasyon, CPR ın temel bileşenlerindendir. Solunum kesintiye uğraması sonucunda dakikalar içinde hipoksi gelişir. Hipoksiyi

Detaylı

FİZYOTERAPİNİN PREOPERATİF ve POSTOPERATİF BAKIMDA YERİ Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

FİZYOTERAPİNİN PREOPERATİF ve POSTOPERATİF BAKIMDA YERİ Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı FİZYOTERAPİNİN PREOPERATİF ve POSTOPERATİF BAKIMDA YERİ Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 PREOPERATİF BAKIM ve Hazırlık 2 Genel olarak, planlanmış ameliyat için hazırlık üç aşamada uygulanır: Hastanın

Detaylı

MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KONU : OKSİJEN TEDAVİSİ

MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KONU : OKSİJEN TEDAVİSİ DERS : MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KONU : OKSİJEN TEDAVİSİ 1.) Aşağıdaki cümlelerin başında boş bırakılan parantezlere, cümlelerde verilen bilgiler ) Oksijenin kimyasal simgesi O2 dir. ) Oksijen, canlıların

Detaylı

Zorlu Havayolu Yönetiminde Yeni Cihazlar

Zorlu Havayolu Yönetiminde Yeni Cihazlar Zorlu Havayolu Yönetiminde Yeni Cihazlar When you can t breath, nothing else matters Prof. Dr. Mehmet Gül NEÜ Meram Tıp Fak. Acil Tıp AD YOĞUN BAKIM KURSU-İSTANBUL 2017 YOĞUN BAKIM KURSU-İSTANBUL 2017

Detaylı

LARENKSİN KONJENİTAL HASTALIKLARI. Yrd. Doç. Dr. Burak ULKUMEN Celal Bayar Üniversitesi KBB Anabilim Dalı

LARENKSİN KONJENİTAL HASTALIKLARI. Yrd. Doç. Dr. Burak ULKUMEN Celal Bayar Üniversitesi KBB Anabilim Dalı LARENKSİN KONJENİTAL HASTALIKLARI Yrd. Doç. Dr. Burak ULKUMEN Celal Bayar Üniversitesi KBB Anabilim Dalı Embriyoloji Trakeoözofajial katlantı Trakeoözofajial septum 3. Haftada respiratuvar pirimordium

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Acil Havayolu Yönetimi. Dr. Murat Sarıtemur AÜTF Acil Tıp AD Erzurum 2016

Acil Havayolu Yönetimi. Dr. Murat Sarıtemur AÜTF Acil Tıp AD Erzurum 2016 Acil Havayolu Yönetimi Dr. Murat Sarıtemur AÜTF Acil Tıp AD Erzurum 2016 Başlangıç basamakları Maksillofasyal anatominin değerlendirilmesi Ağız içinin kontrol edilmesi ve temizlenmesi Aspirasyon, Yabancı

Detaylı

YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1

YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1 YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1 BAŞVURU ÖZELLİKLERİ 28 yaşındaki gebe suyunun gelmesi nedeniyle acil servise başvurdu. İlk gebelik, gebelik takipleri yok Gebelik yaşı 39 hafta Amniyon

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok Bölüm 1: Trakeostomi Giriş: Trakeostomi cerrahi pratikte en çok uygulanan prosedürlerden birisidir. Bu kadar sık

Detaylı

UFUK ÜNİVERSİTESİ ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ PROGRAMI UYGULAMA DOSYASI

UFUK ÜNİVERSİTESİ ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ PROGRAMI UYGULAMA DOSYASI UFUK ÜNİVERSİTESİ ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ PROGRAMI UYGULAMA DOSYASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ UFUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU MESLEKİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU FOTOGRAF Öğrencinin Adı

Detaylı

Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Solunum sistemi kan ile atmosfer havası arasında gaz değişimini oluşturabilecek şekilde özelleşmiş bir sistemdir. Solunum sistemindeki

Detaylı

OBEZ VE OBEZ OLMAYAN HASTALARDA TRUVİEW LARİNGOSKOP İLE MACİNTOSH LARİNGOSKOP KULLANILDIĞINDA ZOR ENTÜBASYONUN KARŞILAŞTIRILMASI

OBEZ VE OBEZ OLMAYAN HASTALARDA TRUVİEW LARİNGOSKOP İLE MACİNTOSH LARİNGOSKOP KULLANILDIĞINDA ZOR ENTÜBASYONUN KARŞILAŞTIRILMASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ OBEZ VE OBEZ OLMAYAN HASTALARDA TRUVİEW LARİNGOSKOP İLE MACİNTOSH LARİNGOSKOP KULLANILDIĞINDA ZOR ENTÜBASYONUN KARŞILAŞTIRILMASI ANESTEZİYOLOJİ VE

Detaylı

Yetişkinden Farkları. Anatomi. Havayolu. Larinks. Vokal kord kısa ve konkav. şeklindedir. Dr. Alp Giray AYDIN. C 3 hizasındad

Yetişkinden Farkları. Anatomi. Havayolu. Larinks. Vokal kord kısa ve konkav. şeklindedir. Dr. Alp Giray AYDIN. C 3 hizasındad D Alp Giray AYDIN Anatomi Yetişkinden Farkları Dil büyüktb ktü Oksiput genişti Larinks C 3 hizasındad ndadı(erişkinde C4-C5) C5) Önde yerleşmi mişti Huni şeklinde ve en dar bölge b subglottik alan Children

Detaylı

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM YOĞUN BAKIMA HASTANIN KABULÜ Açık kalp ameliyatı yapılan hastaların ameliyathaneden yoğun bakıma transferi entübe

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Genel olarak; Tümör hacmi arttıkça Evre ilerledikçe Kombine

Detaylı

FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ

FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ DOÇ. DR. ARİF DURAN ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Bronkoskopi nedir? Solunum yollarının endoskopik olarak incelenmesi Bronkoskop çeşitleri

Detaylı

SOLUNUM YOLU TIKANIKLIĞI VE BOĞULMALARDA İLK YARDIM

SOLUNUM YOLU TIKANIKLIĞI VE BOĞULMALARDA İLK YARDIM SOLUNUM YOLU TIKANIKLIĞI VE BOĞULMALARDA İLK YARDIM AMAÇ Solunum yolu tıkanması ve boğulmada ilk yardım konularında bilgi, tutum ve beceri kazandırmak. HEDEFLER-1 Solunum yolu tıkanıklığının tanımını söyleyebilme,

Detaylı

33. İKYD: Hava Yolu Yönetimi. 17-02-2012 İzmir

33. İKYD: Hava Yolu Yönetimi. 17-02-2012 İzmir 33. İKYD: Hava Yolu Yönetimi 17-02-2012 İzmir Havayolu girişimleri Ambu-valf-maske Endotrakeal entubasyon [Yardımcı cihazlar] Transtrakeal iğne ile oksijenasyon Krikotirotomi (travmasız, bilinçsiz hastalar

Detaylı

Dr Mesut ERBAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD

Dr Mesut ERBAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD Dr Mesut ERBAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD Plan Ø Zor ventilasyon \ Zor Entübasyon Ø Supraglottik hava yolu araçları Ø Alternatif entübasyon yöntemleri

Detaylı

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK TORAKAL EPİDURAL ANESTEZİ VE FEMORAL BLOK YÖNTEMİ A.DOSTBİL*, H.BAŞEL**, Ö.TEKİN***, M.ÇELİK*, A.AHISKALIOĞLU*, AF.ERDEM* *ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

MEKANİK VENTİLASYON - 2

MEKANİK VENTİLASYON - 2 MEKANİK VENTİLASYON - 2 DR. M. ŞÜKRÜ PAKSU ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ Endotrakeal entübasyon endikasyonları Tüp seçimi Başlangıç ayarları Mod seçimi Özele durumlarda mekanik

Detaylı

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde Sunum Planı İnvaziv Girişimler Santral Venöz Kateter Uygulamaları Kardiyak Pacemaker Arteriyel Kanülasyon SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar iv yol Uzun süreli iv yol ihtiyacı Hemodinamik monitorizasyon

Detaylı

Pediatrik Temel Yaşam Desteğine Giriş. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Pediatrik Temel Yaşam Desteğine Giriş. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Pediatrik Temel Yaşam Desteğine Giriş Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Pediatrik Temel Yaşam Desteğine Giriş Pediatrik hasta grubu, yaygın kanının aksine erişkinlerin küçültülmüş hali değildir. Bu nedenle daha

Detaylı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI UZMANLIK EĞİTİM (İHTİSAS) DERSLERİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM

Detaylı

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü İKYD Kardiyak Arrest Algoritmi Tüm nabızsız kardiyak arrest vakalarında ritim (Şoklanabilir ve Şoklanamaz): Ventriküler fibrilasyon/nabızsız Ventriküler Taşikardi (Şoklanabilir) Nabızsız Elektriksel Aktivite

Detaylı

HASTA-VENTİLATÖR UYUMSUZLUĞU

HASTA-VENTİLATÖR UYUMSUZLUĞU HASTA-VENTİLATÖR UYUMSUZLUĞU Prof. Dr. Arzu Topeli İskit Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları YBÜ TTD Kongresi 2008 GÜNÜMÜZÜN MODERN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ Solunum terapisti ventilatöre, hemşire

Detaylı

S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç

S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç Dr.Siyami Ersek Göğüs ve Kalp Damar Cerahisi Eğitim Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği TAV akciğer

Detaylı

ERİŞKİN TEMEL YAŞAM DESTEĞİ. Olgu 1. Olgu 2. Kaynaklar. Olgu 3 24.02.2012. Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi

ERİŞKİN TEMEL YAŞAM DESTEĞİ. Olgu 1. Olgu 2. Kaynaklar. Olgu 3 24.02.2012. Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi ERİŞKİN TEMEL YAŞAM DESTEĞİ Doç. Dr. Özlem GÜNEYSEL Marmara Ü Acil Tıp AD Uz. Dr. Şebnem BOZKURT Fatih Sultan Mehmet EAH UzmDrOnurYeşil Ümraniye EAH

Detaylı

TYD Temel Yaşam Desteği

TYD Temel Yaşam Desteği TYD Temel Yaşam Desteği 1 TYD Temel Yaşam Desteği (TYD,) her hangi bir başka ekipman kullanılmaksızın havayolu açıklığının, solunum ve dolaşımın devamlılığının sağlanmasıdır. 2 Kardiyopulmoner Resüsitasyon

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi Teknikerlği Ders Programı. Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi Teknikerlği Ders Programı. Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma 1. YIL ilk yarıyıl (güz dönemi) BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi Teknikerlği Ders Programı Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma 09.00-09.50 SHMY101 ANES-101 ANES-101

Detaylı

GIRTLAK (LARYNX) YetiĢkin erkeklerde C3-C6 omurlar düzeyinde, Çocuklarda ve yetiģkin kadınlarda daha yüksek seviyede yer alır.

GIRTLAK (LARYNX) YetiĢkin erkeklerde C3-C6 omurlar düzeyinde, Çocuklarda ve yetiģkin kadınlarda daha yüksek seviyede yer alır. ENTÜBASYON GIRTLAK (LARYNX) YetiĢkin erkeklerde C3-C6 omurlar düzeyinde, Çocuklarda ve yetiģkin kadınlarda daha yüksek seviyede yer alır. Solunum havasının geçtiği bir iletici yol olma yanında,alt solunum

Detaylı

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ANESTEZİ PROGRAMI DÖNEM İÇİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ANESTEZİ PROGRAMI DÖNEM İÇİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ANESTEZİ PROGRAMI DÖNEM İÇİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU ÖĞRENCİNİN ADI SOYADI : OKUL NUMARASI :. STAJ DÖNEMİ :. STAJ YAPTIĞI KURUM :. ÖĞRENCİNİN

Detaylı

LARİNKS ve LARİNGOFARİNKS ANATOMİSİ. Dr. Nezahat Erdoğan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi

LARİNKS ve LARİNGOFARİNKS ANATOMİSİ. Dr. Nezahat Erdoğan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi LARİNKS ve LARİNGOFARİNKS ANATOMİSİ Dr. Nezahat Erdoğan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Memb. tirohyoidea Lig. tirohyoidea Kartijaj triticea Os triticea Krikotiroid lig. Krikotrakel membran

Detaylı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ÇOCUK GÖĞÜS G HASTALIKLARINDA CERRAHİ ACİLLER Dr.Gürsu Kıyan PhD Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Türk Toraks Derneği 11. yıllık kongresi Antalya 2008 Bronkoskopi gerektiren

Detaylı

İlk Değerlendirme İşlemleri

İlk Değerlendirme İşlemleri Doç. Dr. Onur POLAT İlk Değerlendirme İşlemleri Mutlak yaşamı (ya da ekstremiteyi) kurtaracak tüm terapötik prosedürlerin oluşturduğu travma resüsitasyonu ile birlikte yapılmalıdır. 2 Uygun Travma Bakım

Detaylı

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM III TEMEL YAŞAM DESTEĞİ

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM III TEMEL YAŞAM DESTEĞİ Sağlık Bülteni İLK YARDIM ODTÜ G. V. ÖZEL MERSİN İLKÖĞRETİM OKULU Ocak 2014 SOLUNUM ve KALP DURMASI NEDİR? BÖLÜM III TEMEL YAŞAM DESTEĞİ Solunum durması: Solunum hareketleri durunca, vücuda yaşamak için

Detaylı

GENEL ANESTEZİ VE SOLUNUM SİSTEMİ KOMPLİKASYONLARI

GENEL ANESTEZİ VE SOLUNUM SİSTEMİ KOMPLİKASYONLARI T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı GENEL ANESTEZİ VE SOLUNUM SİSTEMİ KOMPLİKASYONLARI BiTiRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Burçak Usanmaz Danışman Öğretim Üyesi : Prof.

Detaylı

IV-V. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

IV-V. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: IV-V. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: I- TEMEL BİLİMLER Anesteziye Giriş: Anestezide Fizik Kurallar Temel Monitörizasyon Medikal Gaz Sistemleri Anestezi Cihazı Vaporizatörler Soluma sistemleri,

Detaylı

SOLUNUM YETMEZLĠĞĠ VE ġok

SOLUNUM YETMEZLĠĞĠ VE ġok SOLUNUM YETMEZLĠĞĠ VE ġok ÖĞRENĠM HEDEFLERĠ Solunumun yeterliliğinin değerlendirilmesinde kullanılacak öğeleri sayabilmek, Solunum sıkıntısını ve solunum yetmezliğini tanımlayabilmek, Solunum sıkıntısı

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

Vakalarla pratik uygulamalar. Dr.F.Emre CANPOLAT

Vakalarla pratik uygulamalar. Dr.F.Emre CANPOLAT Vakalarla pratik uygulamalar Dr.F.Emre CANPOLAT VAKA-1---ELBW Bebek 23 hafta 4 günlük 630 gram İnleme Siyanoz ph 7.2 CO2: 63 HCO3: 16,8 PO2: 45 venöz İlk ne yapalım? CPAP da izlem, Surfaktan verip ayırmak?

Detaylı

Temel Yaşam Desteği. Yetişkinlerde, çocuklarda ve bebeklerde farklı uygulamalar yapılır.

Temel Yaşam Desteği. Yetişkinlerde, çocuklarda ve bebeklerde farklı uygulamalar yapılır. Hayat kurtarmak amacıyla, bilinç kontrolü yapılıp hava yolu açıklığı sağlandıktan sonra solunumu ve kalbi durmuş kişiye suni solunum ile akciğerlere oksijen gitmesini, dış kalp masajı ile de kalpten kan

Detaylı

İLK YARDIM DENEME SINAVI Aşağıdakilerden hangisi yaşam bulgusu değildir? A) Bilinç. B) Solunum ve dolaşım. C) Vücut ısısı kan basıncı

İLK YARDIM DENEME SINAVI Aşağıdakilerden hangisi yaşam bulgusu değildir? A) Bilinç. B) Solunum ve dolaşım. C) Vücut ısısı kan basıncı İLK YARDIM DENEME SINAVI 4 1. Aşağıdakilerden hangisi yaşam bulgusu değildir? A) Bilinç B) Solunum ve dolaşım C) Vücut ısısı kan basıncı D) Boşaltım 2. Aşağıdaki hastalardan hangisine ilk önce ilkyardım

Detaylı

Solunum ve Kalp Durması Nedir? Solunum Durması: Kalp Durması: Temel YaĢam Desteği Nedir? ilaçsız 112 112 Hayat Kurtarma Zinciri Nedir?

Solunum ve Kalp Durması Nedir? Solunum Durması: Kalp Durması: Temel YaĢam Desteği Nedir? ilaçsız 112 112 Hayat Kurtarma Zinciri Nedir? Temel Yaşam Desteği Solunum ve Kalp Durması Nedir? Solunum Durması: Solunum hareketlerinin durması nedeniyle vücudun, yaşamak için ihtiyacı olan oksijenden yoksun kalmasıdır. Hemen yapay solunuma başlanmaz

Detaylı

Myastenia Gravis Olgularında Deksmedetomidin-Propofol ile Kas Gevşetici Kullanılmaksızın Anestezik Yaklaşım (Olgu Serisi)

Myastenia Gravis Olgularında Deksmedetomidin-Propofol ile Kas Gevşetici Kullanılmaksızın Anestezik Yaklaşım (Olgu Serisi) Myastenia Gravis Olgularında Deksmedetomidin-Propofol ile Kas Gevşetici Kullanılmaksızın Anestezik Yaklaşım (Olgu Serisi) Volkan Hancı*, Serhat Bilir**, Serhan Yurtlu**, Mertol Gökçe***, Özkan Saydam***,

Detaylı

Çocuklarda Kardiyopulmoner Arrestin Engellenmesi

Çocuklarda Kardiyopulmoner Arrestin Engellenmesi Doç. Dr. Onur POLAT Bu Ünitede; Pediatrik İleri Yaşam Desteğine Giriş Çocuklarda Kardiyopulmoner Arrestin Engellenmesi; Damar Yolu Erişimi Sıvılar ve ilaçlar Defibrilatörler Öğrenim Hedefleri; Pediatrik

Detaylı

Zor Zor Havayolu Tanım ve Algoritması

Zor Zor Havayolu Tanım ve Algoritması Zor Zor Havayolu Tanım ve Algoritması Sunum planı Zor havayolu tanımı Zor hava yolu tarihçesi American Society of Anesthesiologists (ASA) zor havayolu algoritması Difficult Airway Society (DAS) zor havayolu

Detaylı

Pediatrik hasta tanımı 0 ile 18 yaş arası tüm hasta popülasyonunu kapsamaktadır. Ancak bu kadar geniş bir yelpazeyi kapsayacak tek bir yaklaşım da

Pediatrik hasta tanımı 0 ile 18 yaş arası tüm hasta popülasyonunu kapsamaktadır. Ancak bu kadar geniş bir yelpazeyi kapsayacak tek bir yaklaşım da Doç. Dr. Onur POLAT Bu Ünitede; Pediatrik Temel Yaşam Desteğine Giriş Yaş Tanımı Pediatrik Temel Yaşam Desteği Algoritması Recovery Pozisyonu Çocuklarda Otomatik Eksternal Defibrilatör Kullanımı anlatılacaktır.

Detaylı

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar YARALANMALAR YARA NEDİR? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon

Detaylı

Dr. Demet Coşkun HAVAYOLU AÇIKLIĞININ SAĞLANMASI

Dr. Demet Coşkun HAVAYOLU AÇIKLIĞININ SAĞLANMASI HAVAYOLU AÇIKLIĞININ SAĞLANMASI Dr. Demet Coşkun ANATOMĐ Solunum yolları, ağız ve burun deliklerinden başlayıp alveollerin girişinde sonlanır (Resim 1). Ağız, burun, farinks ve larinks üst solunum yolunu

Detaylı

TEMEL YAŞAM DESTEĞİ. Bebek -Çocuk-Erişkin

TEMEL YAŞAM DESTEĞİ. Bebek -Çocuk-Erişkin EĞİTİM BİRİMİ TEMEL YAŞAM DESTEĞİ Bebek -Çocuk-Erişkin 2 HEDEFLER İnfant, çocuk ve erişkin hasta ayırımı yapabilmek Temel yaşam desteği(tdy) basamaklarını uygulayabilmek İnfant, çocuk ve erişkin hastalarda

Detaylı

09.02.2015. Oksijen Uygulama Yöntemleri. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. Oksijen Uygulama Yöntemleri. Oksijen Uygulama Yöntemleri

09.02.2015. Oksijen Uygulama Yöntemleri. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. Oksijen Uygulama Yöntemleri. Oksijen Uygulama Yöntemleri 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 22.Hafta ( 23 27 / 02 / 2015 ) OKSİJEN UYGULAMA YÖNTEMLERİ Slayt No: 34 Solunumu Olan Hastalarda Kullanılan Araçlar Solunumu olan hastalarda; nazal kanül, basit yüz

Detaylı

TRAVMALI HASTAYA YAKLAŞIM

TRAVMALI HASTAYA YAKLAŞIM Dr. Hakan Canbaz Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD. TRAVMALI HASTAYA YAKLAŞIM TRAVMAYA YAKLAŞIM Travma bakımı: arazide başlar multidisipliner ekip çalışması hızlı ve isabetli müdahalede

Detaylı

ENTÜBASYONA BAĞLI HEMODİNAMİK YANITIN KONTROLÜNDE ESMOLOL VE LİDOKAİNİN ETKİNLİĞİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

ENTÜBASYONA BAĞLI HEMODİNAMİK YANITIN KONTROLÜNDE ESMOLOL VE LİDOKAİNİN ETKİNLİĞİNİN KARŞILAŞTIRILMASI T.C SAĞLIK BAKANLIĞI HASEKİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ II. ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON KLİNİĞİ Klinik Şefi: Uz. Dr. Ecder Özenç ENTÜBASYONA BAĞLI HEMODİNAMİK YANITIN KONTROLÜNDE ESMOLOL VE LİDOKAİNİN

Detaylı

İLERİ KARDİYAK YAŞAM DESTEĞİ KURSU (İKYD) HAVA YOLU KONTROLÜ

İLERİ KARDİYAK YAŞAM DESTEĞİ KURSU (İKYD) HAVA YOLU KONTROLÜ İLERİ KARDİYAK YAŞAM DESTEĞİ KURSU (İKYD) HAVA YOLU KONTROLÜ AMAÇ Oksijenasyon ve ventilasyon sağlamak Havayolu açıklığını sürdürmek Havayolunu aspirasyondan korumak OKSİJEN Solunum distresi: Hafif 2

Detaylı

Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel*

Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel* Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel* * SB Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi-İstanbul

Detaylı

Taner KÜÇÜKCERİT, Atakan ERKILINÇ. Halide OĞUŞ, Füsun GÜZELMERİÇ, Tuncer KOÇAK Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul

Taner KÜÇÜKCERİT, Atakan ERKILINÇ. Halide OĞUŞ, Füsun GÜZELMERİÇ, Tuncer KOÇAK Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul Taner KÜÇÜKCERİT, Atakan ERKILINÇ. Halide OĞUŞ, Füsun GÜZELMERİÇ, Tuncer KOÇAK Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Giriş ve Amaç

Detaylı

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri Doç. Dr. Onur POLAT Toraks Travmalarında Temel kuralın tanı ve tedavinin aynı anda başlaması olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Havayolu erken entübasyon ile sağlanmalı, eğer entübasyonda zorluk

Detaylı

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI Kardiyovasküler olaylar tüm dünyada en önemli ölüm nedenidir. İnsan ömrünün uzaması kardiyak sorunu olan

Detaylı

PEDİATRİK RESÜSİTASYON.

PEDİATRİK RESÜSİTASYON. PEDİATRİK RESÜSİTASYON Arrest nedeni: Genellikle HİPOKSİ Hatırlatma: Klas I: Mükemmel; Kesinlikle önerilmektedir. Çok iyi çalışma sonuçlarıyla desteklenmektedir. Etkisi ve yeterliliği ispatlanmıştır. Klas

Detaylı

Dr. Akın Kaya. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Solunum Yoğun Bakım Ünitesi

Dr. Akın Kaya. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Solunum Yoğun Bakım Ünitesi Dr. Akın Kaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Solunum Yoğun Bakım Ünitesi Yoğun Bakım Ünitesinde Obez Hastalar Günümüzde, toplumlarda; Obezite prevelansı yüksek ve artmaya devam ediyor.

Detaylı

Kalp Kapak Hastalıkları

Kalp Kapak Hastalıkları BR.HLİ.085 içerisinde kanın bulunduğu dört odacık vardır. Bunlardan ikisi sağ, ikisi ise sol kalp yarımında bulunur. Kalbe gelen kan önce sağ atriuma gelir ve kalbin sağ kulakcığı ve sağ karıncığı arasında

Detaylı

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI KBB-001: KBB Ab.D. KBB nin temelleri Teorik Dersleri KBB-002: KBB Ab.D. Seminer, Makale ve Olgu tartışması saati KBB-003: KBB Ab.D. KBB

Detaylı

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1 TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1 Vertebral Kolon 33 omur 23 intervertebral disk 31 çift periferik sinir VERTEBRA KIRIKLARI 3 OMURGANIN EĞRİLİKLERİ Servikal bölgede

Detaylı

DR. MESUT GÜL. Beyin Ölümü Ve Organ Bağışı

DR. MESUT GÜL. Beyin Ölümü Ve Organ Bağışı DR. MESUT GÜL Beyin Ölümü Ve Organ Bağışı ÖLÜM... Somatik ölüm: Kalıcı olarak kalp atışının ve solunumun durmasıdır. Beyin ölümü: Beyin sapı da dahil olmak üzere beyin işlevlerinin tam ve geri dönüşümsüz

Detaylı