ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 9 Mart 2015 Pazartesi YIL: 14 SAYI: 4821 FÝYATI: 2.50 TL (KDV dahil) Þener LEVENT

Transkript

1 Þu iþe bakýn... CTP Milletvekili Arif Albayrak "Ýstiklal Marþý bizim marþýmýz deðil" deyince Zorlu Töre de ona "O halde senin için Mücahitler Marþý'ný çalalým" demiþ senfoniye ne dersiniz? ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 9 Mart 2015 Pazartesi YIL: 14 SAYI: 4821 FÝYATI: 2.50 TL (KDV dahil) Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com YAÞAR KEMAL'Ý SEVMEK ÞART 2. sayfada Lefkoþa'da coþkulu 8 Mart yürüyüþünde bir kere daha vurgulandý... Pezevenk devlet ISTEMIYORUZ Sendikalarýn, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi parti ve hareketlerin de yer aldýðý 25 örgütten oluþan 8 Mart Organizasyon Komitesi, kitlesel bir katýlýmla Lefkoþa'da yürüyüþ düzenledi... Yürüyüþ sýrasýnda yol boyunca "Pezevenk devlet istemiyoruz", "Seks kölelerine özgürlük" diye sloganlar atýldý... Atýlan sloganlar arasýnda "8 Mart'ta erkekçe dikleniyoruz, þaka yaptýk, þaka yaptýk" sloganý da yer aldý... Yürüyüþe CTP-BG milletvekilleri Doðuþ Derya ve Asým Akansoy ile Lefkoþa Belediye Baþkaný Mehmet Harmancý da katýldý... Feci ölüm 3. sayfada Yanarak can verdi Cengizköy'de bahçesindeki efkaliptüs dallarýný yakan 70 yaþýndaki Hüseyin Özyüksel dumandan zehirlenerek yere düþtü ve alevlere kapýlarak hayatýný kaybetti sayfada Ýsmet Akim tarafýndan 'yalancý' diye suçlanýnca Ýzzet Ýzcan talebini yineledi 135 kiþinin ismini açýklayýn 135 kiþinin sýnavsýz ve partizanca Kýb-Tek'a istihdam edildiðini belirten Ýzcan, "Kimin yalancý olduðunun anlaþýlmasý için Sayýn Akim'i istihdam edilenlerin ismini kamuoyuna açýklamaya davet ediyoruz" dedi... Ýzcan: DP-UG'ye 135 kiþi için 10 kiþilik, her yönetim kurulu üyesine ise 2 kiþilik kontenjan verildi, geride kalanlar ise CTP örgütlerince saptandý sayfada YARDAN MI YOKSA SERDEN MÝ? Aydýn Hikmet KIBRISLILAR DELÝ MÝ? Canan Sümer 3. sayfada Selma Bolayýr 6. sayfada SIRTINIZDAKÝ MUHTEÞEM KANATLARI HÝSSEDÝN Anlýyamýyorum 3. sayfada Özgün Kutalmýþ 8. sayfada HAYAT ÇOK KISA!.. Ali Kiþmir 8. sayfada Ýþgal altýnda ÝCAZETSÝZ yazýlar... BU KADAR DA OLSUN... Ali Osman ÇOK ÞÜKÜR KÝ SAHÝPLÝYÝZ Erdoðan Baybars HAS--TÝR ÇEKESÝM GELÝR Kazým Denizci SARAY GÜZELLEMELERÝ Mehmet Levent HANGÝ ÇÖZÜM? Dolgun Dalgýçoðlu Mustafa Akýncý Oylarýn tapusu partilerde deðil, halktadýr sayfada

2 AFRÝKA dan mektup... ADAYLARI TOPLU OLARAK EKRANDA GÖREMEYECEK MÝYÝZ? Cumhurbaþkanlýðý seçimlerine bir ay on gün kaldý... Ama adaylarý toplu halde ekranlarda göremedik hala... Neden? Çaðýrýyorlar da gitmiyorlar mý? Yoksa hiç çaðýran mý olmadý? Geçmiþ yýllarda öyle deðildi... Adaylar toplu halde halkýn karþýsýna çýkar ve kozlarýný paylaþýrlardý... Ahali de kimin ne olduðunu görür ve her aday hakkýnda daha saðlýklý bir fikir edinirdi yýlýnda bizim de katýldýðýmýz seçimleri hatýrlayýn mesela... Adaylar toplu olarak BRT'ye deðil, diðer ekranlara da çýkarýldý... Toplu programlara katýlmayan bir tek Rauf Denktaþ vardý... Hiçbirine gelmeye ya tenezül etmedi, ya da cesaret edemedi... Adaylar arasýnda azýlý muhalifleri olarak kabule dilen Arif Hoca, Turgut Afþaroðlu ve Þener Levent de vardý... Tüm adaylarý biraraya toplamayý baþaran yalnýz Mehmet Ali Birand oldu... Yakýn Doðu Üniversitesi'nin büyük salonunda... Hatta o toplantýda Rauf Denktaþ, derviþ Eroðlu'nun Ýngilizce bilmediðini yüzüne vurmak için birkaç cümle de Ýngilizce kurdu... Çoðunluðu Türkiyeli öðrenciler olan izleyiciler salonu týka-basa doldurmuþ ve "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye tezahürat yapmýþtý Denktaþ'a... Þener Levent de bunun üzerine þöyle konuþmuþtu: "Türkiye seninle gurur duyuyor, ama Kýbrýs duymuyor." Toplantýdan sonra Mehmet Ali Birand tüm adaylarla birlikte bir hatýra fotoðrafý çekmemizi istemiþti... Denktaþ ise birand'ýn çaðrýsýný duymazlýktan geldi, arkasýna bile dönüp bakmadan yürüyüp gitti... Turgut Afþaroðlu'nun sözüne de çok içerlemiþti: "Kýyma makinesine koydun, bizi lime lime doðradýn Sayýn Denktaþ" demiþti Turgut... Denktaþ ise "300 oyu var hala konuþur" diye karþýlýk vermiþti ona... * BRT'de adaylarýn toplu programýna da katýlmamýþtý Denktaþ... Þener Levent'le Turgut Afþaroðlu bu durumu protesto etmek için o akþamki canlý yayýnda stüdyoyu terkettiler... Ve böylelikle canlý yayýnda bir ilk yaþandý... * Önümüzdeki Nisan seçimlerine giderken adaylarýmýzý toplu olarak görmek istiyoruz... Hatta gazetecilerin týpký 2000 yýlýndaki gibi ekranlarda adaylara soru sormasý da saðlanmalý.. Toplu programlara katýlmak istemeyen aday varsa katýlmasýn... Kendi bileceði iþ... Ama er meydanýna çýkmak istemeyenleri de en azýndan defterimize yazalým... Arabalarýmýzdan inelim bisiklete binelim Kýbrýs Türk Tabipleri Birliði Baþkaný Filiz Besim, birçok hastalýðýn nedeninin hareketsizlik olduðuna iþaret ederek, iþ hayatý ve bilgisayarlar arasýnda kiþilerin gerçek yaþamý ve aslýnda kendini unuttuðunu belirtti. Obezite, diyabet, kanser, kalp damar hastalýklarýnýn ve daha birçok hastalýðýn en önemli nedenlerinden bir tanesinin hareketsiz yaþam olduðunu ifade den Besim, ne kadar çok hareket edilirse, o oranda saðlýklý bir yaþam sürüleceðini vurguladý. Besim, Tabipler Birliði Yönetim Kurulu adýna yaptýðý yazýlý açýklamada, bu yýl yaptýklarý þehir turuna bisikleti de kattýklarýný, bisikletin günlük yaþama sokulabilecek hem çok güzel bir spor, hem de doðayý koruyan ucuz ve keyifli bir taþýt olduðunu bildirdi. Turu, Belediyeler Birliði'nin önünde bitirdiklerini ve böylece yerel yönetimleri daha yaþanabilir ve saðlýklý þehirler yaratmak için göreve çaðýrdýklarýný ifade eden Besim, þu anki þehir yapýsýnda bisikletlilere deðil; yayalara dahi hareket alaný býrakýlmadýðýný savundu. Bugünün 8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü olduðunu da hatýrlatan Besim, bugünü kutlanýlacak bir gün olarak algýlamadýklarýný, daha dengeli ve saðlýklý bir dünya için, dünya nüfusunun yarýsýný oluþturan kadýnlarýn karar verme mekanizmalarýnda daha çok yer alabilmesi gerektiðini söyledi. Besim açýklamasýnda þu ifadelere de yer verdi: "Arabalarýmýzdan inelim, bisikletlerimize binelim. Saðlýðýmýz için spor yapalým ve belediyeleri biz pedal severlere ve yayalara yollar açmak için zorlayalým. Daha saðlýklý, kaliteli, uzun bir yaþam ve daha temiz bir doða için." Luricinalý'ya destek için etkinlikler Lefkoþa da bulunan bazý eðlence mekanlarýnda düzenlenen özel programlardan elde edilecek olan gelir Luricinalý'nýn tedavi masraflarý için kullanýlacak. -Gazete 360- Beyin tümorü ile mücadele eden Lefkoþalý Spor Eðitmeni 33 yaþýndaki Hüseyin Luricinalý için baþlatýlan yardým kampanyalarý sürüyor. Beyin tümörüyle mücadele eden Luricinalý nýn kas sistemi ile birlikte böbrekleriyle ilgili de sýkýntý yaþadýðý da öðrenildi. 2 yýldýr beynindeki tümörle mücadele eden ve 3 kez ameliyat olan Lefkoþalý 33 yaþýndaki Hüseyin Luricinalý nýn yeniden ameliyat olmasý gerekiyor. Luricinalý için dostlarý ve yakýn çevresi tarafýndan baþlatýlan yardým kampanyalarý sürüyor. Arkadaþlarý ise durumu kritik olan Luricinalý için seferber olmuþ durumda. Luricinalý'nýn tedavi ve ameliyatý için ciddi miktarda maddi katkýya gerek var. Bu kapsamda Luricinalý nýn tedavi ve ameliyat masraflarý için yardým toplanmaya baþlandý. Sosyal medya üzerinden yapýlan paylaþýmlarla Luricinalý ya maddi manevi destek olmaya çalýþan arkadaþlarýnýn verdiði bilgiye göre hesap ve IBAN numarasý þöyle; TÜRK BANKASI HESAP NO: Hüseyin Luricinalý-Ceþen Luricinalý ortak TL hesabý- TURKISH BANK AÞ. ÝSTANBUL SWIFT CODE: TUBATRISXXX HESAP NO IBAN: TR Luricinalý nýn arkadaþlarý farklý yardým kampanyalarý için de çalýþmalar yürütüyor. Lefkoþa da bulunan Anayasa Bar, Cafe Biyer ve Bibliotique te geliri Luricinalý nýn tedavi masraflarýnda kulanýlmak amacýyla önümüzdeki hafta etkinlikler düzenlenecek. Anayasa Bar daki etkinlik 9 Mart Pazartesi (bugün) saat de, Cafe Biyer deki etkinlik 10 Mart Salý günü saat de gerçekleþtirilecek. Bibliotheque'te de bu hafta içinde özel bir konser düzenlenecek. Bazý dernekler de katkýda bulunmak için giriþimler baþlattý. Çiziktirdi Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com YAÞAR KEMAL'Ý SEVMEK ÞART Boþanmalar tavana vurmuþ toplumda... Boþanan boþanana... Her boþanmanýn farklý bir sebebi var mutlaka... Mesela ben Ýngiliz eþinden boþanan bir dostuma sormuþtum bir gün: -Neden ayrýldýnýz? -Çok basit, demiþti, çünkü ben yumurtalý patatesi seviyorum, o ise sevmiyor... Baþka bir dostum ise þöyle açýklamýþtý boþanma nedenini: -On yýldýr evliydik, bir kere bile seviþme teklif etmedi bana... Ama Türkiye'de 100 yaþýnda eþinden boþanan adamýn söylediði çok daha ilginç... Soranlara, -Çok sabrettim, dedi... Kadýna sorsak, kimbilir neler söyler o da. O sabretti de kadýn sabretmedi mi? Eminim eþ seçmek Kýbrýs sorununu çözmekten daha zor!.. Þakasý yok... Bir yastýkta kýrk yýl... "Huyu suyu tamam olsun yeter" diyenlere bakmayýn siz... Evlendikten sonra baþka þeyler de girer sýraya... "Yemeðin salçalýsý, kadýnýn kalçalýsý" diye aðzý sulanan bir koca... Bahtýnýza ne çýkarsa Evleneceði eþinin parasýný pulunu, toplumdaki mevkisini önde tutanlar var da, kitap okuyup okumadýðýný soran olmaz... Hangi yazarlarý sevdiðini... Hangi müzikten hoþlandýðýný da sormaz... Kapitalizm veya sosyalizm hakkýndaki fikirlerini sorar mý? Sormaz... Rusya'da bir dostum Çekoslovakya meselesi yüzünden ayrýlmýþtý evleneceði kýzdan... O, -Ruslar Çekoslovakya'yý iþgal etti, diyordu... Kýz ise, -Hayýr, iþgal etmediler, kurtardýlar, diye diretiyordu... Yollarýný ayýrdýlar... Bir gün gazetede beni ziyarete gelen sürekli okurlarýmdan genç bir kýz, bir de evlilik müjdesi verdi... Aradýðý erkeði bulmuþ sonunda... Çok mükemmel biriymiþ... Bilgili, görgülü, meslek sahibi... Tek bir kusuru varmýþ yalnýz... -Ne o, diye sordum... -Denktaþçý, dedi... Daðlardaki bayraðýn tam karþýsýnda kiralayacaðýmýz ve seviþeceðimiz bir yuva çaktý kafamda... "Ne mutlu Türküm diyene" diye mi haykýracaðýz en tatlý seviþme anýnda? Bunlarý söylemedim ona... Bakýn... Bir Ýsviçreli vatandaþ Türkiyeli bir eþ aramaya çýkmýþ kendine bir zamanlar... Gazetelere ilan vermiþ... Aradýðý özellikleri yazýp sýralamýþ... Bunlarýn en önemlisi neymiþ bilir misiniz? -Yaþar Kemal'i sevmek þart... Bizim toplumumuzda evlenecek olan hiç kimsenin þimdiye dek aklýna gelmedi böyle bir þey deðil mi? Mesela, Dostoyevski'nin "Suç ve Ceza", Viktor Hugo'nun da "Sefiller" romanýný okumuþ olmasý þart falan gibi... Veya Kýbrýs'ýn bir gün mutlaka birleþeceðine inanmasý Bir eþ seçerken önemli deðil mi? Alýn size bir örnek daha... Bir zamanlar Truva þehrinin kalýntýlarýný bulan Glimman evleneceði eþ için þu þartý koymuþtu: -Homeros'u sevmesi þart... Yaþar Kemal'i, Dostoyevski'yi, Homeros'u sevmeyen bir eþle ne kadar sürdürebilirsiniz evliliðinizi... Bütün mesele iþte bu... Laf aramýzda tabii... Bunlarý hiç bilmeden ve duymadan kýrk yýlý bir yastýkta geçiren mutlu çiftler de var aramýzda... "Telgrafýn tellerini arþýnlamalý, yar üstüne yar seveni kurþunlamalý" diye türkü çaðýrarak talvarýn altýnda... Yetmezse domdom kurþunu... Ona da bir diyeceðim yok!

3 ALAÞYA' DAN NOTLAR Canan Sümer SIRTINIZDAKÝ MUHTEÞEM KANATLARI HÝSSEDÝN Öðrencim Rüzgâr, benimle, kitaplar ve izlediði filmler hakkýnda konuþmayý çok sever. Tam anlamý ile küçük bir entelektüel. Malefiz adlý filmi izleyip etkilemiþ Bana da önerdi Ve en sonunda nihayet izleyebildim. Filmin Rüzgâr'ý etkilemesine þaþýrmadým. Klasik uyuyan güzel masalýna, kötünün tarafýndan bakmayý deneyen bir Walt Disney filmi. Görsel efekt þöleninin yanýnda bir o kadar da günah çýkarýcý ve düþündürücü Yýllarca kötü cadý olarak bilinen Malefiz (Angelina Jolie), birçok farklý tür canlýnýn barýþ içinde yaþadýðý Orman Krallýðý'nýn baþ perisi Görkemli siyah kanatlarý olan bu güzel ve saf kadýn yaþadýðý dünyanýn da koruyucusu konumunda. Orman Krallýðýna komþu olan, Ýnsan Krallýðý ise eril gücün hakim olduðu bir dünyadýr. Sahip olma, güç, çýkar ve þiddettin olduðu bir düzendir bu. Ýnsan Krallýðý, deðerli taþlar ve güzelliklerle dolu zengin orman krallýðýný ele geçirmek için ordusu ile saldýrmaktadýr sýk sýk. Ancak, gerektiðinde bir canavara dönüþüp savaþan doða ve Malefez'in koruduðu bu dünyayý ele geçirmek çok zordur. Malefiz'in yok edilmesi veya gücünün elinden alýnmasý artýk kaçýnýlmazdýr Malefiz, Ýnsan Krallýðý'ndan bir erkeðe âþýk olur. Ýktidar ve kariyer hýrsýna yenik düþen bu erkek onu öldüremez ama o büyüleyici kanatlarýný acýmasýzca keser. Özgürlüðü ve gücü elinden alýnan Malefiz büyük bir acý ve öfke duyar ve bir zamanlar sevdiði adamýn, yeni doðan bebeðini (prensesi) lanetler 16 yaþýna gelince yüz yýl uyumakla lanetlediði Aurora, Orman Krallýðý'ndaki tüm canlýlara sevgi ve dostluk gösterir. Kýsaca o insanlýðýn aydýnlýk yüzünü temsil eder. Malefiz, iki krallýk arasýnda gerçek barýþý saðlayacak kiþinin küçük prenses olduðunu anlar ve piþmanlýk duyar Ancak lanetini geri alamaz Prensesi, 100 yýllýk uykusundan uyandýracak gerçek aþk ve sevgi öpücüðünü tesadüfen oradan geçen bir prensten almasý söz konusu olamazdý elbette Farklý bir bakýþ açýsý ile kurgulanan masal, bana, önyargýlarýmýzdan arýnmýþ bir muhakeme yeteneðine ne kadar sahip olduðumuz konusunu düþündürdü. Özgür bireyler olarak ailemizden, çevremizdekilerden ve egemen otoritelerden ne kadar farklý davranabildiðimizi Hep eleþtirdiklerimizden ne kadar uzak düþüp özgün olabildiðimizi Ve sýrtýmýzdaki kanatlarý kullanýp, özgürlüðümüzü ne kadar talep edebildiðimizi Bu filmi tüm sýnýfa izlettim Filmin sonunda tüm çocuklarýma þunlarý söylemek istedim: Küçücük yaþta bilincinizin altýna yerleþtirilen korkularý ve önyargýlarý, aklýnýzý kullanarak kalbinizden söküp atabilmelisiniz! Size öðretilenin dýþýndaki doðrularý da görüp, düþünebilmelisiniz! Her zaman daha çok öðrenmek isteyin, asla öðretilenlerle yetinmeyin. Özgürlüðü talep edin ve elde etmek için diretin. O kocaman kanatlarla, sýnýrlarý ve korkularý olmayan Malefez'in ne kadar cesur, özgür ve mutlu olduðunu hatýrlayýn Baþýnýzý gökyüzüne doðru kaldýrýn ve özgür, korkusuz bir insan olduðunuzu düþünün. Kanatlarýnýzý kimsenin koparmasýna izin vermeyin! Sizi sindirmek, etkisizleþtirmek isteyenlere meydan okuyun! Saklanmayýn, karanlýkta kalmayýn! Asla þablonlarýn ve cinsiyetinizin arkasýna saklanýp kalmayýn! Bir gün kadar açýk olun! Aydýnlýkta durun ve konuþun! Önyargýlý olmayýn! Farklý olana sevgi ve saygý ile yaklaþýn! Kimseye kul olmayýn! Yaþadýðýnýz çevre adýna mücadele verin. Doða sizin deðil, siz doðanýn bir parçasýsýnýz Bunu asla unutmayýn! Abartýlý aþk hikâyelerinin deðil, gerçek sevginin gücüne inanýn. Sevgi adýna, hiçbir þeyi yaþamaktan korkmayýn. Ýradenizin ve özgürlüðünüzün elinizden alýnmasýna asla izin vermeyin. Bunun için mücadele edin Bunu baþarabilirsiniz! Nasýl mý? Önce, sýrtýnýzdaki muhteþem kanatlarý hissedin. Kendinize, kanatlarýnýzý çýrpabileceðiniz alanlar yaratýn. Özgür, bilgili, korkusuz ve mücadeleci olun Lefkoþa'da Coþkulu Özgürlük Yürüyüþü Pezevenk devlet istemiyoruz Lefkoþa'daki 8 Mart yürüyüþü kitlesel bir katýlýmla gerçekleþti. Sendikalarýn, demokratik kitle örgütlerinin, siyasal parti ve hareketlerin içerisinde bulunduðu 25 örgütten oluþan 8 Mart Organizasyon Komitesi, kadýn haklarý ve toplumsal cinsiyet eþitliðine dikkat çekmek için sloganlar eþliðinde bir yürüyüþ gerçekleþtirdi. Erkeklerin de katýldýðý yürüyüþ Kuðulu Park tan baþladý, Selimiye Meydaný na kadar devam etti. Yol boyunca Pe...enk devlet istemiyoruz Seks kölelerine özgürlük 8 Mart ta erkekçe dikelniyoruz, þaka yaptýk þaka yaptýk Geceleri de sokaklarý da meydanlarý da terk etmiyoruz gibi Yanarak feci þekilde can verdi Cengizköy'de bahçesindeki okaliptüs aðaç dallarýný yakan 70 yaþýndaki Hüseyin Özyüksel dumandan zehirlenerek yere düþtü. Özyüksel alevlere kapýlarak hayatýný kaybetti. Temizlediði kuru aðaç dallarý ve sazlýklarý yakmak isteyen Özyüksel, alevlerin bir anda kontrolden çýkmasý üzerine kaçarak canýný kurtarmaya çalýþtý. Ancak, geçirdiði bir kaza sonucu bir süredir ayaðýnda aksamalara yaþayan Özyüksel Lefkoþa'da, bir iþyerine ait ambarda, merdivenden dengesini kaybederek beton zemine düþen Murat Yalçýn (E-42), tedavi görmekte olduðu Lefkoþa Burhan Nalbantoðlu Devlet Hastanesi yoðun bakým servisinde dün yaþamýný yitirdi. Polisten verilen bilgiye göre, 20 Þubat'ta, Ardilya isimli iþyerine ait ambarda, cam ölçüsünü almak için týrmandýðý merdivenin 3. basamaðýndan dengesini kaybederek beton zemine düþen Yalçýn, yoðun bakým servisinde tedavi görüyordu. HASPOLAT'TA UYUÞTURUCU Haspolat-Taþkent yolu üzerinde önceki akþam sýralarýnda þüpheli görülen H.K.I.'nin (E-30) üzerinde yapýlan aramada, yaklaþýk 1 gram aðýrlýðýnda sloganlar atýldý. Etkinliðe CTP-BG milletvekilleri Doðuþ Derya ve Asým Akansoy ile LTB Baþkaný Mehmet Harmancý da katýldý. Yürüyüþün tamamlandýðý Selimiye Meydaný nda da Geceleri de, sokaklarý da, meydanlarý da terk etmiyoruz sloganýyla bir etkinlik yer aldý. Selimiye Meydaný ný dolduran kalabalýða ilk olarak 8 Mart komitesi adýna KTOEÖS yönetim kurulu üyesi Ýlknur Iþýl Türkmen konuþtu. Konuþmasýnýn baþýndaq Lefkoþa Türk Belediyesi ne organizayondaki desteklerinden dolayý teþekkür eden Türkmen, ardýndan komitenin ortak açýklamasýný okudu. alevlerden uzaklaþamadý. Özyüksel in kesin ölüm nedeni bilinmezken, cansýz bedeninin kýzý tarafýndan bir su evleðinin içinde bulunduðu belirtildi. Saat sýralarýnda yaþanan talihsiz olay yangýna da neden oldu. Rüzgarýn da yardýmýyla kýsa sürede yayýlan alevler Ýtfaiyenin zamanýnda müdahalesiyle kontrol altýna alýndý. Polisin olayla ilgili soruþturmasý sürüyor. ÝÞ KAZASI KURBANI KURTARILAMADI hintkeneviri bulundu. Bahse konu þahýs polis tarafýndan tutuklandý. SÝLAHLA HAVAYA ATEÞ EDÝLDÝ Zeytinlik'te Mustafa Büymen Yerli'nin garajýnýn ön kýsmýnda meçhul þahýslar tarafýndan havaya tabanca ile 4 el ateþ edildi. Polis, olayýn bilgisine gelmesinin ardýndan yaptýðý açýklamada, 2 Mart gecesi saat sýralarýnda yaþanan olayla ilgili soruþturma baþlatýldýðýný belirtti. KAYIP ÞAHIS Lefkoþa'da Yeniþehir Bölgesinde Cuma gününden beri kayýp olduðu bildirilen Murat Aksoy'un (E-36), önceki gün bulunduðu açýklandý. Aydýn Havasý Aydýn Hikmet YARDAN MI YOKSA SERDEN MÝ? Günümüzde Türkmen, Türkmenistan Cumhuriyeti vatandaþlarýna denir. Geçmiþten günümüzeyse, Ýslâmiyeti kabul etmiþ Oðuzlarýn özel ismi olarak gelmiþtir. XI. yüzyýlda Orta Asya dan göç eden Oðuz boylarý Ýran üzerinden Anadolu ya geldiler. Malazgirt zaferinden sonra da Anadolu nun dört bir yanýna yayýldýlar. Gittikleri yerlerde eski hayat tarzlarýný aynen devam ettirdiler. Zamanla bir kýsmý yerleþik hayata geçerken, diðer bir kýsmý göçebe yaþamýný devam ettirdi. Göçebe yaþam tarzýný sürdürüp, yaylak-kýþlak hayatý yaþayanlara YÖRÜK dendi. Yörük; cesur, hamarat, tez canlý, eli ayaðý saðlam, iyi yürüyebilen kiþi demektir. Yörükler in baþlýca geçim kaynaklarý koyun ve keçi besiciliðiydi. Nedeni küçükbaþ hayvanlarla yer deðiþtirmenin daha kolay olmasýydý. Aþiretlerin isimleri de çoðunlukla koyun ve keçi kelimelerinden türetilmiþtir: Karakeçili, Sarýkeçili, Akkoyunlu Karakoyunlu gibi. Bugüne gelindiðinde, Yörüklerin de yavaþ yavaþ yerleþik hayata geçtiklerini görürüz. Artýk çok az sayýda ve özellikle de Toroslar da göçebe Yörüklere rastlayabilirsiniz. Rumeli nin belli baþlý yerlerinde de Yörükler bulunmaktadýr ve sayýlarý oldukça kabarýktýr. Bunlar vaktiyle Balkan ülkelerine gönderilen Türkmen Yörüklerinin torunlarýdýr. Osmanlý Rumeli ye geçince Yörüklerin büyük bir bölümünü göçe zorlamýþtý. Bu tehcirin nedeni, elde edilen topraklara sýkýca sahip çýkýlmasý, ellere býrakýlmamasýydý. Devletin bu tür iskân politikalarý yüzünden Yörükler yöreden yöreye adeta sürüldüler. Yerlerinden yurtlarýn edilen bu insanlar tabii ki sessiz kalamazlardý. Halk ozanlarý yaktýklarý aðýtlarda bu zulme hep karþý çýktýlar. Dadaloðlu nun ferman padiþahýnsa daðlar bizimdir dizesi bir devrin sloganý oldu. Yerleþik hayattakiler Yörükler için Etrak-ý biidrak (Anlayýþsýz Türkler) dediler. Yörükler de yerleþik hayattakilere YATUK (tembel, yatarak yiyen) lakabýný taktýlar. Bu ters düþmenin ana nedeni, devletin Konar- Göçerler den de vergi toplamasýydý. Ýki koyunu olandan bir akçe, üç keçisi olandan iki akçe almayý Osmanlý kâr saydý. Adý unutulan bir halk ozanýnýn þu dizeleri Türkmenlerin hala ezberindedir. Þalvarý þaltak Osmanlý, eðeri kaltak Osmanlý Ekmede yok biçmede yok, yemede ortak Osmanlý * Federe Devlet zamanýndan kalma bir Kamu Görevlileri Yasasý vardý. Gün geldi bir kýsým siyasiler bu yasada deðiþiklik yapma sevdasýna kapýldýlar. Üþenmeyip oturdular ve bir taslak hazýrlayýp Cumhuriyet Meclisi ne sundular. Tasarý mecliste görüþülürken sendikalar da sokakta protesto eylemleri düzenlediler. Güzel bir de isim buldular ve Kamu Görevlileri Deðiþiklik Yasasý nýn adýný deðiþtirdiler. Yasa henüz meclisten geçip yürürlüðe konmamýþtý ama ismi çoktan konmuþtu: GÖÇ YASASI Kýbrýs Türk Öðretmenler Sendikasý Genel Sekreteri Þener Elcil o sýralar þöyle demiþti: Kýbrýslý Türkler i göç ettirmeyi hedefleyen bu dayatmalara karþý direnmekten ve toplumsal direniþi örgütlemekten baþka bir çýkýþ yolumuz yoktur. Gerçekten toplumsal direniþi iyi örgütlemiþler, dayatmalara karþý can hakkýyla direnmiþlerdi. ferman meclisinse sokaklar sendikalarýndý. Caný acýyanlar direnmeyi, acýmasýzlar dayatmayý sürdürürken aylar yýllar geçti. Sonunda her zamanki gibi haklýnýn deðil, haksýzýn dediði oldu. Bir sabah uyanýnca baktýk ki taslaðý geçirivermiþler. Bir þeylerden vaz geçme sýrasý da Kýbrýs Türkü ne gelmiþ. Bu bahtsýz millet ne yapsýn siz söyleyin:- Evinden barkýndan mý, ak akçesinden mi geçsin? Aza razý olup yurdunda kalmayý mý seçsin?, Meydaný boþ býrakýp fýrsatçýya kaftan mý biçsin?

4 ALAKAYA DÝRÝFÝL Sana bir þey soracaðým kýzma Hz. Allah Elçi diye sen mi tayin ettin Erdoðan'ý? Senden mi vahiy geldi ona öyle bir sabah? Sen mi verdin ona peygamberlik ünvaný? Kalay SÝBEL HANIM BÝLMEDÝKLERÝNDEN DOLAYI ADAY Bugüne kadar yaptýðý konuþmalardan anlýyoruz ki, Sibel Siber siyaset bilmez, dünya meselelerini bilmez, Türkiye'nin meselelerini bilmez, Ortadoðu'da neler oluyor bilmez, IÞÝD nedir ne deðildir bilmez Bilmez de bilmez Þimdi siz "bunlarý bilmediði için aday olmamasý gerekirdi" diyeceðimizi sanýyorsunuz. Tam tersine Kýbrýs'ýn kuzeyinde cumhurbaþkanlýðý koltuðuna oturmak için bunlarý zaten özellikle bilmemek gerekiyor. Türkiye ile "et ve týrnak" siyaseti sürdürmek için bilmeye deðil bilmemeye ihtiyaç vardýr. Sibel haným da bilmediklerinden dolayý aday zaten Kalaycý AliOSMAN Periyodik BU KADAR DA OLSUN Kýbrýs sorunu Kýbrýslýtürkler ile Kýbrýslýrumlarýn sorunu deðildir. Amerika ve Ýngilizin Ortadoðu'ya yönelik bir sorunudur. Burasýný kaybetmesi Ortadoðu'da etkinliðine büyük darbe vurulmasý demektir. O nedenle burada asla huzur olmamalýdýr. Huzursuzluk had safhaya çýktýkça, egemen olanlar da zevkten dört köþe olurlar. Her an iki toplum arasýnda çatýþma baþlatabilecek tiynettedirler, hem de iki toplum arasýndaki dostluðun en üst düzeyde olduðu dönem de dahil. Ellerinde Türkiye gibi bir joker var bu konuda... Bu adada huzur Ankara'nýn buradan elini ayaðýný çekmesi demektir. Yalan dolan üzerine kurulan bir yapý var burada. Adýna ister Türk devleti desinler, isterse KKTC... Hamhum þorolop cumhuriyeti der ahali buna. Doðrusu da budur zaten. Þimdi bu þorolop cumhuriyetini benimseyenler var ki bunlar kendilerine bir sandalyecik edindiler... Ekmek elden su gölden, hem kendileri, hem de etrafýndakiler faydalanýrlar bu iþlerden. Türkiye'nin buradaki valisi geçenlerde KKTC ekonomisiyle ilgili konuþtu. Dayatýlan 'yýkým paketleri'nin bu hükümet tarafýndan iyi götürüldüðünü söyledi. Ýþbirlikçi CTP ve DP iþi iyi götürüyor yani... UBP gibi hamasetçileri geride býraktýklarý için TC valisi Akça'dan da aferin aldýlar böylelikle... Ve iþte bu pakete karþý çýkanlara, bunlardan ve eskiden beri hamaset nutuklarýnýn arkasýna saklanýp milliyetçilik taslayanlardan gelmekte gecikmedi... Yýlmaz Bora, Mücahitler Derneði Baþkaný... EOKA'nýn 1955 Nisan'ýnda kurulmasýyla baþlayan mücadeleler dedi ya aklýma 1955 yýlýnda Türkiye'nin birçok kentinde gerçekleþtirilen "Kýbrýs" eylemleri geldi... Hem aklýma takýlan bazý sorular daha var... "Barbarlýk Müzesi" avlusunda sanýrým 4 kiþinin þehit edildiklerine dair bir de küçük anýt var. "Kahpece pusuya düþürülerek öldürülen" dört kiþinin... Ýsimleri de var üzerinde... Bu dört kiþiyi pusuya düþüren kimlerdir ve kimler tarafýndan öldürüldüler... Öldürülmeden önce onlar da kimi veya kimleri yaraladýlar? Ekibin bir tarafýnda kendisi de vardý... Kendisini yaralayan kim veya kimlerdi? Bora ve arkadaþlarý güven, huzur ve barýþ ortamýndaymýþ þimdi... Oysa bizim evlerimizin, kapýlarýnýn pencerelerinin üzerinde üç veya dört tane kilit vardýr. Ýþyerlerimiz kameralarla korunmaktadýr ve buna raðmen kendimizi güven içerisinde hissetmiyoruz, huzurumuz yoktur çünkü bugünden yarýnýmýzý çýkaramýyoruz... Bora'nýn güven ve huzurdan yoksun olduðunu iddia ettiði ortamda ise kapýlarýmýzý aralýk býrakýr ve onbeþ gün tatile çýkardýk! Ýnsandan insana deðiþir güven ve huzur... Demek ki iþgalden, iþbirlikçilikten biz huzursuz olurken, onlar güven ve huzur duyarlar... Bu kadar da fark olsun yani... MAÐUSA'DA "FARKINDALIK YÜRÜYÜÞÜ" Gazimaðusa Belediyesi'nin, "kadýnýn yaþamýn her alanýna daha yoðun bir katýlým gösterebilmesi" hedefiyle düzenlediði 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü Programý çerçevesinde dün "Farkýndalýk Yürüyüþü" ve "MGA Bizim Atölye Sergisi" gerçekleþtirildi. Belediye'den yapýlan açýklamaya göre, Gazimaðusa Belediye Baþkaný Ýsmail Arter, Çevre ve Doðal Kaynaklar Bakaný Hakan Dinçyürek ve DP-UG Gazimaðusa Milletvekili Fikri Ataoðu'nun kadýnlarla birlikte ön saflarda yürüdüðü "Farkýndalýk Yürüyüþü" çeþitli sivil toplum örgütlerinin katýlýmýyla saat 12:00'de DAÜ Çemberi'nden baþlayarak MGA Tesisi'ne DP ATALAY VE NECAT'I ZÝYARET ETTÝ Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Kadýn Örgütü, '8 Mart Dünya Kadýnlar' gününde mücadele ve varoluþ yýllarýnda hemþirelik mesleðini icra eden Vedia Atalay ile TMT yemini eden ilk kadýn unvanýna sahip olan ve 1968'de de Kýbrýs Türk Kýz Ýzci Örgütü'nü kuran Güner Necat'ý evlerinde ziyaret etti. Ziyaretleri, DP-UG Genel Baþkaný, Baþbakan Yardýmcýsý Serdar Denktaþ'ýn eþi Müge Denktaþ ile DP-UG Kadýn Örgütü Genel Baþkaný Esen Yalýn Aktoprak'ýn da aralarýnda bulunduðu bir heyet kadar yapýldý ve yoðun bir katýlýmla gerçekleþti. Yürüyüþün ardýndan saat 13:00'da belediye bünyesinde faaliyet gösteren MGA Bizim Atölye'nin sergisi ve kokteyli yapýldý. DAÜ Öðrenci Ýnisiyatifli Kadýnlar, Gazimaðusa Alevi Kültür Derneði, Royal Atlý Spor Kulübü, Maðusa Anadolu Ýdman Yurdu gibi sivil toplum örgütleri yürüyüþte taþýdýklarý "Dünya emekçi kadýnlar günü kutlu olsun", "Þiddete hayýr", "Farklý deðiliz, farkýndayýz", "Yaþasýn 8 Mart", "Baþka canlar ölmesin! Özgecan", "Haklarýmýzla varýz" gibi pankartlarla kadýn haklarýna ve kadýnlara yönelik þiddete dikkat çektiler. gerçekleþtirdi. DP-UG'den yapýlan açýklamaya göre, ziyaretlerde yaptýðý konuþmalarda Kýbrýs Türk kadýnýnýn önemine dikkat çeken DP-UG Genel Baþkaný, Baþbakan Yardýmcýsý Serdar Denktaþ'ýn eþi Müge Denktaþ, "Kýbrýs Türk Kadýný bir eþ olmanýn dýþýnda milli mücadele ve varoluþ yýllarýnda gerektiðinde cephelerde savaþan ve savaþ sonrasýnda hayatýn her alanýnda var olarak ülkemizin geliþip kalkýnmasýnda da büyük rol oynamýþtýr. Bu nedenle kadýnlarýmýz kutsaldýr" dedi. Sessizliðin Sesi Mehmet Levent SARAY GÜZELLEMELERÝ Beyaz Saray ve Kremlin Sarayý'nýn bile, yanýnda küçük birer büfe gibi kaldýðý yeni sarayýna, çok geniþ kapsamlý bir de at çiftliði yaptýrýyormuþ Erdoðan! O saray için onbinlerce aðaç katledildi þimdiye kadar. Belki de þimdi o kadarý daha katledilecek! Ne demiþler... "At, avrat, silah"! Üçü de Osmanlý'nýn týynetinde var! Bundan sonra saraya gelecek konuklar yalnýz merdiven basamaklarýna dizilmiþ Yeniçerilerle deðil, ondan önce de atlý alaylarla karþýlanacak! Ey Avrupa!.. Titre, yýkýl, çök! Viyana kapýlarýna kadar dayanan ve ödünü koparan o nal sesleri ve kýlýç þakýrtýlarýný unutmadýn deðil mi?! Bir zamanlar yaþamýný kâbusa döndüren Osmanlý iþte yine karþýnda! Hele þu sarayýn doru atlarý kiþnesin... Hele þu eðri kýlýç kanla parlasýn... Da görürüm seni bakalým Osmanlý'ya kapýyý açar mýsýn, açmaz mýsýn?! Osmanlý saraylarý haremleriyle ünlüdür. Ama "Son padiþah"ýn sarayýnýn bir haremi eksik! Bakarsýnýz günün birinde bir de harem yapýlacaðý haberiyle karþýlaþýrýz!.. Ömrün þu biten neþesi tam olur! Sarayýn at çiftliðinden baþladýk... Atlarý mahmuzladýk!.. Kýlýçlarý þakýrdattýk! Mehteraný gümbürdettik! Derken sarayýn içte ve dýþta her santimetre karesinin nasýl bir güvenlik sistemiyle korunduðunu, bir toz zerresinin bile sistemi atlatamayacaðýný hatýrladýk. Bunu hatýrlayýnca da geçen gün okuduðum ve okur okumaz da Erdoðan'ýn sarayýný hatýrladýðým bir fýkra geldi aklýma. Zengin hükümdarlardan biri kendisine muhteþem bir saray yaptýrmýþtý. Öyle bir saray ki, bütün duvarlarý som altýndanmýþ. Hükümdar sarayýna gelen misafirlere hep sorarmýþ: "Sarayýmý nasýl buldunuz?" Aldýðý cevap hemen hemen ayný olurmuþ: "Dünyada bir eþi daha yoktur efendimiz." Günün birinde bir derviþ gelmiþ sarayý ziyarete. Hükümdar herkese sorduðu soruyu ona da sormuþ. Derviþ þöyle yanýtlamýþ soruyu: "Her þey iyi, güzel ama, þu delik olmasa..." "Hangi delik?" diye sormuþ hükümdar. Derviþ'in yanýtý çok ibret verici olmuþ: "Azrail'in gireceði delik! Açýk kalmýþ orasý!" Erdoðan'ýn tek adam olma sevdasý her geçen gün daha da depreþiyor Türkiye'de. Bu astýðý astýk, kestiði kestik olma sevdasýna da yine bir fýkrayla dokunarak sizi gülümseteyim. Astýðý astýk kestiði kestik bir padiþahýn, gözünden bile sakýndýðý bir atý varmýþ. Ata bakanlardan biri bir gün þöyle demiþ: "Bu ata çok, ama çok iyi bakýn! Ölürse bilin ki siz de öteki dünyayý boylarsýnýz!" Bir gün at nallarý dikmiþ. Ama öldüðü bir türlü padiþaha haber verilemiyormuþ. Sonunda padiþahýn çok sevdiði nedimelerden biri bu iþi üstlenmiþ. "Efendim" demiþ, "Sizin çok sevdiðiniz bir at vardý ya..." "Evet..." "Günlerdir ona bir hal oldu. Yemeden içmeden kesildi. Ne görüyor, ne duyuyor, ne de nefes alýyor" "Be kadýn, þuna düpedüz öldü desene..." "Diyemem efendim" "Neden?" "Dersem kelle gider de ondan!"

5 5 9 Mart 2015 Pazartesi Þaziye nin Görüþü: Erdoðan Baybars ebaybars@yahoo.com Diliniz olabilir Ama aðzýnýzý açmadan konuþamazsýnýz Muhtemelen gözlerinizi yumup, aðzýnýzý açmayý denemediðiniz için ses çýkarmýyorsunuz. ÇOK ÞÜKÜR KÝ SAHÝPLÝYÝZ MÝÞ-MIÞLAR * Kýbrýs gemisi böyle yürümeyecekmiþ... - Siz de bir tuhafsýnýz yani. Nasýl yürüsün böyle? Yürümesi de imkansýz... Ya tekerlek takýp kaktýracaksýnýz, ya da denize indirip yüzdüreceksiniz. Ha, sýrtýnýza vurup taþýyabilirsiniz de! * Tayyip Erdoðan, çatal ve býçaðý ters elde tutup yemek yiyormuþ. - E vallahi tam þeyde þey arayanlara benzediniz. Adam istediði gibi yemek de mi yeyemeyecek yani? + 17 yaþýndaki bir genç kayýpmýþ... - Ne bir tanesi yahu... Ne bir tanesi... Koca bir "gençlik" kayýp. *Kayýt dýþý ekonomi, bütçe açýklarýný kapatýrmýþ.. - Hah hah ha... Bütçe açýklarý, kayýt dýþý örtülü ödeneklerden kaynaklanýyor zaten. Yani ortak sorun kayýtsýzlýk. Her þey kaydedilse bütçe de açýk vermeyecek. * Eski sabýkalýlar için "sicil affý" gerekiyormuþ. - Bu memlekette en az 20 yýl aftan bahsedilmemeli Kim kimi affedebilir ki? * Cumhurbaþkaný adaylarý arasýndaki rekabet kýzýþmýþ. - Aceleci olmayýn lütfen Daha bir aydan fazla süre var Daha kimse eteðindeki taþlarý dökmedi. Az sabredin Günü gelince ateþ topuna dönecekler zaten. *St. Hilarion tepesine Atatürk Heykeli dikilmeliymiþ. - Beþparmaklar daha uygun Ziyaretçisi, izleyeni çok olur. * Yenidüzen gazetesi, CTP Adayý Siber'in 2. geldiði anketi yayýnlamýþ. - Taktiktir Þimdi 2. geldiklerini söylüyorlar ki, seçime az kala 1. olduklarýný yazdýklarýnda inanalým! Bir dernek kurup "Sivil Toplum Örgütü" olun... Gerisi gelir. Elde yok, avuçta yok Garajda yok, tarlada yok Yatakta yok, kucakta yok. Yok yok yok. Hiçbir þeyimiz yok. Bizim olduklarýný sandýklarýmýz da, bizim deðilmiþ meðer. Bu da ayrý þok. Geçen gün, mecliste açýkladýlar. Meðer bir Ýstiklal Marþý'mýz bile yokmuþ Ömrümüz boyunca; "Korkma sönmez bu þafaklarda " diye soðukta, sýcakta, ayakta söylediðimiz, ayakta dinlediðimiz marþ bizim deðilmiþ. Bir marþýmýz bile yok. Neyimiz var biliyor musunuz? Ýpimiz ile kuþaðýmýz Bir de davulumuz var sadece Ve maalesef davulun da tokmaðý yok. Tokmak baþkalarýnda. Bize hamallýðýný yaptýrýyorlar, onlar istediði havayý çalýyorlar. Ne kader be! Oturduðumuz evler de bizim deðil. Ev bizimse, arsa bizim deðil. Cebimizdeki kimlik, pasaport da bizim deðil. Her gün sancýsýný çektiðimiz, aman düþmesin diye dualar ettiðimiz cebimizdeki para da bizim deðil. Fenerbahçe, Galatasaray da bizim deðil. Hele Maraþ, Maraþ hiç bizim deðil.. Dört gözle beklediðimiz su geliyor, o bile bizim deðil. Sanmayýn ki yeriniyorum, sanmayýn ki üzülüyorum Yine de þükürler olsun Tanrý'ya Hiç deðilse sahipsiz deðiliz. Çok þükür ki sahipliyiz.! Bir sahibimiz olsun var ya, ne mutlu BÖYLE BÝR ANDI Fotoðraf: Erdoðan BAYBARS

6 Doðrudan Selma Bolayýr KIBRISLILAR DELÝ MÝ? 1840'larda Washington'da resmi bir nüfus sayýmý yapýlmýþ.. Nedense bu sayýmda, siyahlarýn delilik oraný da ölçülmüþ... Deliliðin ölçütü neymiþ bilir misiniz? Özgürlük... Özgür siyahlar arasýnda delilik oraný kölelere göre yüzde dokuz daha fazlaymýþ... Yani dokuz kat daha fazla deli... Güneye doðru gidildiðinde.. Pamuk, pirinç ve tütün tarlalarýnda... Sahipleri için çalýþtýrýlan köleler arasýnda delilik bulunmamýþ... Kuzeye doðru gidildiðinde de.. Özgür siyahlar arasýnda aklý baþýnda bir tek siyah bulunamamýþ.. Hatta New York eyaletinin 20 þehrindeki deli siyah sayýsý tüm siyahlarýn toplamýndan bile fazla çýkmýþ... Devletin, resmi belgelerle kanýtladýðýný sandýðý bu "enteresan" resmi görüþ ne kadar gerçekçi idi? Bunun hiç önemi yoktu ve bu görüþ çeyrek asýr... Lincoln'ün köleleri azat ediþine kadar sürdü... Kýbrýs'a gelindiðinde, resmi görüþü yaratan ve savunanlar hala o göreve talip.. Baþarýp baþarmadýklarý önemli deðil.. Neydi resmi görüþün yaptýðý? Kurucusu olduðumuz Kýbrýs Cumhuriyeti'ndeki haklarýmýzý aramamak.. Çünkü "istirdat projesini" uygulamaktý amaç.. Ayrýlýkçýlýk ve Rum düþmanlýðýný körüklerken Denktaþ karýsýný ve çocuklarýný Kleridis'e emanet etmiþti Ankara'ya yollamasý için.. Ayrýlýkçýlýða karþý çýkanlarsa deli olmalýydýlar, Rumcu ve de hain.. Onun için vur emri verildi... Bu bir cinayet deðil ama övünç kaynaðý sayýldý.. Türk'ten Türk'e kampanyasý ile yandaþ milyonerler türetildi.. Kulaktan kulaða fýsýldanýr hala, komutanýn mücahidi daða yollayýp gece karýsýnýn ziyaretine gittiði... Ýþ çýðýrýndan çýkmasýn diye de bayrak, vatan, millet sýðýnýlan tek kurtarýcý oldu.. Sonralarý bir karýþ toprak vermeyiz dendi.. Bu, haksýz yere toprak alanlara, mal daðýtýlanlara bir mesajdý... Mesajdýr.. Korkmayýn, çözüm olmaz, mallarý kimse elinizden alamaz, bizi desteklemeye devam edin diyen bir mesaj... Türkiye para vermezse aç kalýrýz derken, taþ üstüne taþ konmadý kimseye muhtaç olmamak için.. Kumarhanelerle beraber mafyayla tanýþtý Kýbrýs.. Baþrollerde aðýrlandýlar... Konsomatris diye getirilen kadýnlar seks kölesi yapýldýlar.. Bazý politikacýlar tarafýndan seçim rüþveti olarak sunuldular seçmenlerine.. Hangi usulsüz inþaat izni için ne kadar komisyonluk aldýklarý da bilinir... Denktaþ zihniyetinin ardýllarý aracýlýðý ile bu güne kadar prim yapýyor görünmesi, çýkarcý kesimin hala var olduðu anlamýndadýr... Bu zihniyetten kurtulmak ancak birlikte hareket etmekle olasýdýr... Resmi görüþün þekillendirdiði gibi çýkarcý mý? Yoksa deli mi Kýbrýslýlar ki çocuklarýnýn geleceði için birleþemiyorlar? AKINCI: OYLARIN TAPUSU PARTÝLERDE DEÐÝL HALKTADIR Baðýmsýz Cumhurbaþkaný adayý Mustafa Akýncý önceki gün Yeniboðaziçi'nde düzenlenen bölge toplantýsýnda, cumhurbaþkaný seçerken yaþ ve cinsiyetin deðil, o yeri fikirleri ve görüþleriyle kimin nasýl dolduracaðýnýn önemli olduðunu vurguladý. Konuþmasýnda 8 Mart Dünya Emekçi Kadýnlar Günü'ne deðinen Akýncý, 19'uncu yüzyýlda emekçi kadýnlarýn baþlattýklarý mücadelenin devam ettiðini, dünyanýn da Kýbrýs Türk toplumunun da toplumsal cinsiyet eþitliði açýsýndan hala istenilen noktaya gelemediðini kaydetti. Akýncý'nýn seçim bürosundan verilen bilgiye göre, cinsiyet ve yaþ kategorileri üzerinden siyaset yapmanýn yanlýþ olduðunu vurgulayan Akýncý, deðiþimin cinsiyet ve yaþla saðlanamayacaðýnýn altýný çizerek, "Yaþýnýz genç fikirleriniz yaþlý olabilir. Ben, dört boyutta özetlediðimiz siyasetin en doðru en yeni fikirler olduðunda ýsrarlýyým. Cumhurbaþkanlýðý seçiminde kimin bu yeri doldurabileceðine; fikirleri, görüþlerinin ne olduðuna, bunlarý hangi çerçevede yapabileceðine bakýlmalýdýr" diye konuþtu. Çözüm konusunda Kýbrýs Türk Rum yönetiminin Ankara ile yeni iletiþim kanalý Rusya Rum Sözcü Nikos Hristodulidis, Rum Yönetimi Baþkaný Nikos Anastasiadis'in Moskova ziyareti sýrasýnda Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin'le Rusya'nýn, Anastasiadis'in TC Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'a mesajlarýný iletecek kanal olmasý konusunda anlaþtýklarýný söyledi ve Anastasiadis'in mesajlarýnýn içeriðini açýkladý. Haftalýk Kathimerini Hristodulidis'le yaptýðý ve "Anastasiadis Ýle Erdoðan Arasýnda Yeni Ýletiþim Kanalý... Moskova Lefkoþa-Ankara Doðrudan Ýstiþaresi Ýçin Aracý Rolünde" baþlýðýyla manþete çektiði söyleþiyi "ENI'nin sondaj çalýþmalarýna vereceði 'teknik ara', müzakerelerin gelecek Nisan'da yeniden baþlamasý için bulmacayý tamamlayacak üçüncü parçadýr" halkýna bugüne kadar çok vaatlerde bulunulduðunu anýmsatan Akýncý, "Dört Boyutlu Siyasetin" birinci boyutu olan "Çözüm Odaklý Siyaseti" anlatýrken elinde sihirli deðnek olmadýðýný, üç ayda çözme sözü veremeyeceðini ifade etti. "Gerçekçi olmalýyýz. Çözümü elbette istiyorum. Çözümün parametreleri bellidir" diyen Akýncý, kendi payýna, Kýbrýs Türk halkýnýn haklarýný koruyarak adil bir çözüm olmasý için elinden geleni yapacaðýný kaydetti. Akýncý "Rum tarafýna anlayýþla yaklaþýp empati yaparken onlarýn da bizim cumhuriyetten dýþlanmýþlýðýmýzýn, gettolarda yaþamanýn yarattýðý travmalarý hatýrlamalarýný isteyeceðim. Bunlarý hatýrlamalý ve eðitim sistemlerini de düzeltmeye baþlamalarý gerekiyor çünkü bu topraklarda barýþ kültürünün geliþmesi için eðitimin çok büyük önemi vardýr" diye konuþtu. Cumhurbaþkanlýðý seçiminin bir partiler seçimi olmadýðýný hatýrlatan Akýncý, partilerin kendilerine ait olduklarýný söyledikleri oylarýn geçmiþteki seçime ait olduðunu, oylarýn tapusunun süresiz olarak herhangi bir partiye verilmiþ olmadýðýný kaydetti. sözünü öne çýkararak yayýmladý. Nikos Hristodulidis'e "Kýbrýs"ýn çözümden önce veya sonra NATO'ya girmesinin Rusya açýsýndan kýrmýzýçizgi teþkil ettiði, Anastasiadis'in de güvenlik konularýndaki yaklaþýmýnýn Rusya'nýnkinden farklý olduðu" hatýrlatýlarak bu meselenin Moskova'da ele alýnýp alýnmadýðý soruldu. Kýbrýs sorunuyla ilgili görüþmenin iki çerçevede geliþtiðine iþaret eden Hristodulidis, bunlardan birinin; Moskova'nýn geleneksel tezi, yani; çözümün dýþtan deðil iki toplumdan geleceði tezi olduðunu aktardý. Rusya'nýn bu tutumunun BM Güvenlik Konseyi'ndeki görüþmelerde kendini gösterdiðini ve Anastasiadis-Putin görüþmesinde bunun detaylarýna girilmediðini söyledi. CAS'IN EYLEM ÇADIRINI ZÝYARET ETTÝLER Cumhurbaþkaný ve baðýmsýz cumhurbaþkaný adayý Derviþ Eroðlu'nun eþi Meral Eroðlu dün sabah, CAS çadýrýný ziyaret ederek, CAS çalýþaný kadýnlarla görüþtü. Eroðlu'nun seçim ofisinden yapýlan açýklamaya göre, Meral Eroðlu sabah saatlerinde eski KTHY binasý önündeki CAS çadýrýna giderek, eski çalýþanlarýn sorunlarýný dinledi. Meral Eroðlu, CAS çalýþanlarýnýn sorunlarýnýn en kýsa sürede çözülmesini dileyerek, hükümetin gerekli adýmlarý en kýsa sürede atacaðýný umduðunu belirtti. GÜNLÜK ERDOÐAN'IN BAKANI GENE KONUÞTU: "DOKTOR OLACAÐIM DÝYE ANNELÝÐÝ BÝR KENARA ÝTMEYÝN" Skandal açýklamalarýyla tepki çeken ve kadýnlýðý her fýrsatta annelik üzerinden açýklayan TC Saðlýk Bakaný Mehmet Müezzinoðlu, AKP Keþan Kadýn Kollarý tarafýndan düzenlenen programda, kadýnlarýn anne olmayý merkeze almalarý gerektiðini söyledi.kariyer uðruna anneliði bir kenara atmanýn haksýzlýk olduðunu söyleyen Müezzinoðlu "Anneliðin üzerinde kariyer olmaz dediðimde, belirli kitleler beni eleþtirdi. Dediler ki anne doktor olamaz mý anne mühendis olamaz mý anne avukat olamaz mý? Anne bunlarýn hepsini olur. Ama avukat olacaðým diye, doktor olacaðým diye, mühendis olacaðým diye anneliði itersen o zaman yanlýþ yapmýþ olursun. Kendine de haksýzlýk yapmýþ olursun. Topluma da haksýzlýk yapmýþ olursun. Analýða da haksýzlýk yapmýþ olursun. Dolayýsýyla ana demek bir kariyer sahibi olmaktan vazgeçmek demek deðildir" ifadelerini kullandý. BÝSÝKLETE BÝNELÝM Birçok hastalýðýn nedeni hareketsizlik olduðu için "Arabalarýmýzdan inelim, bisiklete binelim" etkinliði düzenlenmiþ... Bu ahalide attan inip eþeðe binecek göz var mý? 9. SENFONÝ Þu iþe bakýn... CTP Milletvekili Arif Albayrak "Ýstiklal Marþý bizim marþýmýz deðil" deyince Zorlu Töre de ona "O halde senin için Mücahitler Marþý'ný çalalým" demiþ senfoniye ne dersiniz? ZÜBEYDE HANIMA ÞÝKAYET UBP Kadýn Kollarý dün durumu þikayet etmek üzere Atatürk'ün annesi Zübeyde Haným'a gitti ve "ülkede þiddet arttý" dedi... UBP'liler de þikayetçiyse gerisi ne desin? OYLARIN TAPUSU Mustafa Akýncý "Oylarýn tapusu partilerde deðil halktadýr" diyor... Umarýz daha önce onlara verdiði tapuyu bu kez geri alýr bu halk... AVUKATLAR Rum avukatlar kuzeydeki Taþýnmaz Mal Komisyonu'na baþvuracak olan Rumlardan fahiþ fiyat talep ediyormuþ... Ya Türk avukatlar? Daha az mý talep ediyor? Týrnak... "Erkek þiddeti aslýnda gücün bir yarýþmasý deðil zavallýlýðýn iþaretidir. Kadýna þiddet çocuða þiddetten de ayrý deðildir. Þiddetin televizyon dizileri üzerinden 30 yýldýr nasýl normal bir yaþammýþ gibi hepimize dayatýldýðý üzerinde düþünmeliyiz." Mehmet HASGÜLER (Kýbrýs) "Kazanýrsa seçime girecek, bunu da kazanýrsa Ankara'ya kapaðý atacak, kaybederse Lefkoþa'ya dönecek. Elhamdülillah kürkçü dükkaný da hazýr. Yaþasýn KKTC. Varolsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý KKTC Din Ýþleri Dairesi Baþkaný muhterem Talip Bey. Öyle mi? Öyle! Bir de devletmiþiz de, sahip çýkmamýz gerekirmiþ de, kurumlarýmýz varmýþ da, onlara çekidüzen verecekmiþiz de, okuyun bakalým martavalý gitsin." Derviþ DOÐAN (Havadis) "Emekçi kadýnlarýn, statü eþitliði mücadelesini baþlattýðý için, yakýlan 129 kadýnýn kemiklerinin sýzladýðý, ama günü kullananlarýn vicdanlarýnýn en ufak sýzlamadýðý bu gün, kadýnlara deðil, emekçi kadýnlara kutlu, yarýnlara umutla dolu olsun..." Ayþegül GARABLÝ (Haberal Kýbrýslý) Günün Kahramaný ÝZZET ÝZCAN Kýb-Tek'e usulsüz olarak istihdam edilen 135 kiþinin kimliklerinin açýklanmsýný talep eden Birleþik Kýbrýs Partisi Genel Baþkaný Ýzzet Ýzcan, Kýb-Tek Baþkaný Ýsmet Akim tarafýndan yalancý diye suçlanýnca bu talebini bir kez daha yineledi... Ýzcan ayrýca Kýb-Tek Yönetim Kurulu Baþkaný Ýsmet Akim'den gelir giderleri ve mali bilançoyu da kamuoyu ile paylaþmasýný istedi... Kamuoyu merakla bekliyor þimdi. Bunlar açýklanacak mý, açýklanmayacak mý?

7 7 9 Mart 2015 Pazartesi Baflýnýn Köþesi GÖR DUY DUY KONUÞ KONUÞ GÖR Dr.Dolgun Dalgýçoðlu dolgun2002@yahoo.com HANGÝ ÇÖZÜM? Bir televizyonun yayýnlarýný izlerken Baktým Maðusa'da indirim günleri var Sunucu çarþý pazar gezip, alýþveriþ yapanlara soru soruyor "Nasýl gidiyor?" Ne nereye gidiyordu ki? Sokak ayný sokak, çarþý ayný çarþý Herkesin cevaplarý elbet farklýydý. Herkes duygularýný paylaþtý. Kimisi "iyi", kimisi "hep ayný", kimisi "kötü" dedi. K i m i s i "eðleniyoruz" derken, kimisi "ara sýra ucuzluk gerekir" dedi Gereksiz bir programdý aslýnda. Sokaklarý gezip nabýz tutmak Çarþýlarda, evlerde, insanlarýn düþüncelerini ekrana yansýtmak Anketler gibi bir þey bu. Kime oyunu vereceksin? Buyurun bundan yakýn misali.. Adam hiç söyler mi kime oy vereceðini. Kim kazanýrsa ertesi gün kapýsýnda olacaksa Ki memlekette böyledir iþler. Ben size verdim der, kýzýna, oðluna, iþ ister. Bilemedin kendi iþinin aksamamasý için þirinleþir Demez o yüzden kime oy vereceðini. Çarþý gezen sunucu da ne aradý, ne sundu ki bilemedim. Ucuzluk günleri varmýþ. Halka soruyor,çarþý nasýl diye Ýþin ilginç yaný ben de oturup hiç iþim yokmuþ gibi onlarý izledim. Çünkü izlerken sokaklarýný tek tek gördüm. Canlandýrdým gözümde o yerleri geçerken yaþadýklarýmý. Bir seferinde mesela bir lokantanýn yanýndan geçiyordum. Orada oturmuþ, raký, içki içenler vardý. Selam verdim. Güldüler. "Fotoðraf çekeyim" dedim,"çekemezsin" dediler. Nedenin sormadým. Çünkü kaçmýþtým. Adam kovaladý beni. Neden öyle yaptý bilemem. Ama sanýrým Hatay rüzgârý esiyordu oralarda. Ben de Kýbrýslýydým. Ýlle ki gazeteye mi koyacaksýn lân der gibiydi. Koysam ne olacaktý? Her neyse Alýþveriþte indirim günleri yapýlmýþ, reklamýný çeken televizyona baktým Hiç iþim yok gibi bir de sunucuyu dinledim, alýþveriþ yapanlarý gözetledim. Bir tane bile ilaç niyetine Kýbrýslý yoktu orada. Sunucu TC'li alýþveriþ yapanlar TC'li Oysaki sokaklar Kýbrýs'tý Dükkânlar da öyle. Brandalar, gökyüzü ve güneþin ýþýðý. Hatta yere vuran gölgeler Hepsi de Kýbrýs'tý. Kýbrýs'ýn birer parçasýydýlar Ama bir Kýbrýslý yoktu o ekranda. Sonra Biz neyin peþindeyiz, dedim. Madem sokaklarda, çarþýda ve daðda taþta Kýbrýslý yok Biz hangi barýþtan, hangi anlaþmadan söz ediyoruz? Ve biz yoksak, adaylar hangi çözümden söz ediyorlar? ALO AFRÝKA HATTI YANLIÞ ÝSTÝHBARATLAR... EROÐLU'NA DOÐUM GÜNÜ PASTASI Cumhurbaþkaný ve baðýmsýz cumhurbaþkaný adayý Derviþ Eroðlu dün Ýskele'de bir dizi temaslarda bulundu. Eroðlu'nun seçim ofisinden yapýlan açýklamaya göre, Ýskele Belediyesi'nin düzenlediði "Mart 9'u" etkinliklerine de katýlan Eroðlu, vatandaþlar tarafýndan sevgiyle karþýlandý. Pikniðe katýlanlarýn tek tek elini sýkan Eroðlu ile vatandaþlar hatýra fotoðrafý çektirmeyi ihmal etmedi. Bu arada Derviþ Eroðlu'nun doðum günü vesilesiyle de bir pasta kesildi. 135 kiþinin ismi açýklansýn n BKP GENEL BAÞKANI ÝZCAN: KÝMÝN YALANCI OLDUÐU ORTAYA ÇIKSIN Birleþik Kýbrýs Partisi (BKP) Genel Baþkaný Ýzzet Ýzcan, KIB-TEK Yönetim Kurulu Baþkaný Ýsmet Akim'i, katýldýðý bir televizyon programýnda BKP'yi yalan söylemekle suçladýðý ve hakaret ettiðini gerekçesiyle eleþtirdi. Yaptýðý yazýlý açýklamada, mevsimlik iþçilerle birlikte toplam 135 kiþinin sýnavsýz ve partizanca KIB-TEK'e istihdam edildiðini ileri süren Ýzcan, "Kimin yalancý olduðunun anlaþýlmasý için Sn Akim'i istihdam edilen 135 kiþinin ismini kamuoyuna açýklamaya davet ediyoruz" dedi. Ýzcan ayrýca, Ýsmet Akim'den, gelirgiderleri ve mali bilançoyu da kamuoyu ile paylaþmasýný talep etti. "Kuruma istihdam edilen 135 kiþi için DP-UG'ye 10 kiþilik, her yönetim kurulu üyesine ise 2 kiþilik kontenjan verildiði, geriye kalanlarýn ise CTP-BG örgütlerince saptandýðý bilgimize gelmiþtir" diyen Ýzzet Ýzcan, "Sn Akim'den bu konuda da açýklama talep ediyoruz" ifadelerini kullandý. Kuruma alýnan "Led Lamba" ve "Akýllý Sayaç" ihalelerinin þeffaf ve hukuka uygun olmadýðýný, iki dizel jeneratör alýmý için ihaleye çýkýlmadýðýný ve Borçlanma Komisyonu'na gidilmeden yapýlan borçlanmalarýn yasa dýþý olduðunu iddia eden Ýzcan, "Sn Akim'in Sayýþtay denetçilerini kurumdan kovmasýnýn ve denetimden kaçmasýnýn nedeni bu usulsüzlüklerin ortaya çýkmasýný engellemektir. Baþsavcýlýðý baþlattýðý soruþturmayý tamamlayýp yasal iþlem yapmaya çaðýrýyoruz" dedi. Usulsüzlüklerde onayý olduðunu ileri sürdüðü KIB-TEK Yönetim Kurulu'nun görevde bulunduðu sürece saðlýklý bir soruþturma yürütülemeyeceðini savunan Ýzcan, "Tarým ve Enerji Bakaný Önder Sennaroðlu'nun, Bakanlar Kurulu'na sunduðu KIB-TEK Yönetim Kurulu'nun görevden alýnmasý yönündeki önerge yeniden görüþülüp kabul edilsin" dedi. Avukatlar, TMK'ya baþvuracak Rumlardan fahiþ ücret talep ediyor Rum avukatlarýn, KKTC'de bulunan eski taþýnmaz mallarýnýn Taþýnmaz Mal Komisyonuna (TMK) satmak isteyen Kýbrýslý Rumlardan fahiþ fiyatlar talep ettikleri; talep edilen miktarýn bazen taþýnmaz malýn satýþ fiyatýnýn yarýsýna denk geldiði bildirildi. Politis gazetesi konuya iliþkin haberinde, TMK'ya baþvuruda bulunmak isteyen Kýbrýslý Rumlarýn, Kýbrýslý Rum avukatlarla anlaþmalarý durumunda çok yüksek miktarlar ödediklerini yazdý. Kýbrýslý Rum avukatlarýn müþterilerinden, sürecin her aþamasý için 2 ila 3 bin Euro talep ettiðini, ayrýca TMK'nýn taþýnmazý satýn almasý durumunda ödenecek paranýn yarýsýna kadar çýkabilecek komisyon talebinde bulunduklarýný belirten gazete, Rum avukatlýk bürolarýnýn neden bu kadar yüksek miktarlar talep ettikleri sorusuna ise yanýt vermekten kaçýndýklarýný vurguladý. Gazete, Kýbrýslý Türk avukatlarýn dosya için 500 Euro gibi daha düþük miktarlar talep ettiklerini ancak onlarýn da taþýnmazýn satýþýndan yüzde 8-10 oranlarýnda komisyon istediklerini belirtti. Haberde, avukatlarýn taþýnmaz mal satýþýndan komisyon almalarýnýn yasal olmadýðýnýn altý çizildi. Gazetemize mektup gönderen bir vatandaþýmýz TC Elçiliðini ve Maliye Bakaný Mungan'ý eleþtirdi. Vatandaþýmýzýn mektubu þöyle: "Ben üst düzeyde çalýþýp emekli olan birisiyim. Son yýllarýn bir analizini yapmak istiyorum. Daha doðrusu Sayýn Akça'nýn KKTC'deki TC Yardým Heyeti'nden TC Elçiliði'ne geldiði süreye az çok deðineceðim. Bu süre içerisinde KKTC halký için yazdýðý ve Ankara'ya gönderdiði raporlarýn neler olduðunu bilmeyen yoktur. Þöyle ki, 'Kýbrýs Türkü çok rahattýr... Her evde 2-3 araba vardýr. Yaptýklarý iþler, yemek, içmek ve gezmektir. Yazlýk kýþlýk evleri vardýr. Dinden imandan uzaktýrlar. Bayraðý ve askeri çok sever görünürler'. Ýþte AKP iktidarý geldikten sonra KKTC için geçmiþ hükümetler döneminde alýnan ama bir türlü uygulanmayan paketler bu nedenlerden dolayý uygulanmaya girdi. Geçmiþte de buraya elçiler gönderildi. Akça, Türkiye'den gelen ve buradan rant saðlamaya çalýþanlarýn iþyeri açýlýþlarýndaki kurdeleleri kesmekten baþka iþ yapmýyor. Eski elçilerin bir kýsmýnýn kahve, kulüp gibi yerlere gidip halkla sohbet etmelerini de biliyoruz biz. Halkýn dertlerini halkýn içine girerek öðrenmek en doðrusudur. Akça burada bir elçi olarak deðil, bir vali olarak durmaktadýr. Þöyle ki gazetecilere birkaç sene önce Elçilikte verdiði sabah kahvaltýsýnda Elektrik Kurumu'nun battýðýný, Sosyal Sigortalarýn battýðýný, LTB ve Ýhtiyat Sandýðý'nýn battýðýný söylemiþti. Ve dibe vuruþ o gün baþladý. Maliye Bakanlýðý'na atanan Türkiyeli Zeren Mungan'ýn bir numaralý TC Elçisinin dediklerini yerine getiren birisi olduðunu bilmeyen yoktur. Kýbrýslý Türklerin fert baþýna milli gelirinin 15 bin dolar olduðunu açýklayan Mungan Bey, Kýbrýslý Türklerin ceplerinin dolarlarla dolu olduðunu, ekonomik yardýma ihtiyaçlarý olmadýðýný, para göndermek bir yana, ceplerindeki parayý da kemer sýkarak ellerinden almak gerektiðini belirten açýklamalardýr bunlar. Bir ülkedeki elçi o ülkedeki vatandaþlarýn sorunlarýný mevcut devletin hükümetiyle iyileþtirmek için vardýr. Ýki devlet arasýndaki iliþkiler için vardýr. Oysa burada partilerin içiþlerinden tutun da derneklerin yönetimine kimlerin gelip gelemeyeceðiyle ilgili çalýþmalar yapmaktadýr Sayýn Akça... Sayýn Akça elçiliðini bilmeli. BÝZÝM DUVAR Ben kendisine güle güle demek istiyorum. Ülkesine dönsün ve emekliliðini versin. Bu toplumun gördüðü en büyük Kýbrýslý Türk karþýtý elçidir!" YILANI DEÐÝL, YALANI ÖLDÜRÜN Bizim Mandra ÖZERSAY, SÝPAHÝ'YÝ ZÝYARET ETTÝ- Baðýmsýz Cumhurbaþkaný adayý Kudret Özersay, Cumhurbaþkaný seçilmesi halinde Karpaz bölgesine gereken ilgiyi göstereceðini söyledi. Basýn Bürosu'ndan yapýlan açýklamaya göre Özersay, önceki gün Sipahi köyünü ziyaret ederek vatandaþlarla bir araya geldi. Özersay, 19 Nisan'da gerçekleþecek olan cumhurbaþkanlýk seçimi ile ilgili vizyonunu anlatarak, sorularý yanýtladý. 19 Nisan'da yapýlacak cumhurbaþkanlýðý seçimine 40 gün kala, yapýlan bütün yorum ve tahminler çok büyük oranda, seçimi Akýncý'nýn göðüsleyeceðini iþaret etmektedir. Gittiði her yerde ve katýldýðý her toplantýda halkýn büyük ilgi ve tezahüratýyla karþýlaþan Akýncý'nýn cumhurbaþkanlýðý þimdiden kesinleþirken, sokaktaki adam "Biz bu günü 10 yýldýr bekliyoruz" diyerek umut ve heyecanýný dile getirmekten geri kalmaz.

8 8 9 Mart 2015 Pazartesi Arada Bir Baðýmsýz Köþe Özgün Kutalmýþ okutalmis@yahoo.com Ali Kiþmir alikismir@yahoo.com Anlayamýyorum Bu ucube ve sahte yapýda öyle olaylar oluyor ki, insanýn isyan etmemesi mümkün deðildir. Öyle geri zekâlý enteller (gentel) de vardýr ki, kýymetleri kendilerinden menkûldür. Bu tiplerin ortaya koyduðu görüþleri eleþtirdiðin zaman þimþekleri üzerine çekiyorsun. Belli kalýplar içerisine sýkýþmýþ bu sözde solcu ve enteller (genteller), bilgiçlik taslayarak en iyiyi kendileri bilir havasýndadýrlar. Kandýrdýklarý yok mu? Hem de çok vardýr. Hem de benim benim diyenleri bile etkileri altýna alabilirler. Benim onlarla bir zorum yoktur. Onlara inananlar düþünsün. Ancak kimse beni doðru bildiklerimi onlarýn anlayacaðý dilden söylemekten ve yazmaktan alýkoyamaz. Bir ata sözü olmuþ olan "Ýt ürür, kervan yürür" deyiþi benim adeta felsefem olmuþtur. Ne pahasýna olursa olsun, doðru bildiklerimi yazmak ve söylemekten asla vazgeçmeyeceðim. Bugün için yazacak o kadar çok konum varken, bugünkü köþemi Ali Çaðman'a ayýrdým. Çünkü Afrika gazetesinin Cumartesi günkü manþeti buralarda bir akýl tutulmasý olduðunu adeta görmeyen gözlere ve duymayan kulaklara haykýrýyordu. Ben Ali Çaðman'ýn askerlik yapabilirdi veya yapamazdý noktasýnda deðilim. Olmak da istemem. Çünkü benim bilgi ve ihtisas alanýmda deðildir. Devlet Hastahenesinin Saðlýk Kurulu tarafýndan verilen askerlik yapmaya uygun deðildir raporuna raðmen. Beni ilgilendiren ve de düþündüren, koskoca bir ordunun (Güvenlik Kuvvetlerinin) bir gariban Ali'nin peþine düþmesidir. Ali asker kaçaðý olabilir. Ali gibi bakaya durumuna düþmüþ çok kiþi olduðunu da biliyorum. Ali kendi gönlü ile gelip Güvenlik Kuvvetleri Komutanlýðý yetkililerine kendince haklý sebeplerle teslim olmamýþ olabilir. Koskoca Güvenlik Kuvvetleri ile ona baðlý olan Emniyet Genel Müdürlüðünün baþka iþi yokmuþ gibi Ali'nin peþine düþmelerini anlayamýyorum. Afrika'nýn Cumartesi günkü manþetinde Erdemli Köyünde Ali'yi yakalamak için polislerin kurduðu pusular resimli bir þekilde yer aldý. Yahu Ali bu KKTC denen sahte devletten gizlice çýkmamýþsa birgün mutlaka ortaya çýkacaktýr. Eðer gizlice çýkmýþsa bir daha buraya geri gelemeyecektir ki, bana göre bir insana verilebilecek en büyük ceza en zor anlarýnda sevdiklerinin yanýnda olamamasýdýr. E, o zaman ne oluyor? Koskoca, þerefli Türk Ordusunun bir generali atýný nallayýp neden gariban Ali'nin peþine düþer? Hem bu general adaletin tecelli etmesinden yanaysa, emlâkçý Ali Argüden ve Girne'de öldürülen Yeþilada soyadlý vatandaþýmýzýn katillerinin bulunmasý için polislerini seferber etsin. Çünkü ortada iþlenmiþ iki cinayet var, ama fail yoktur. Erdemli Köyü cami minaresinde pusuya yatan polisleri bu faillerin yakalanmasý için harekete geçirsin. Sennaroðlu'nun duyarlýðý Çarþamba günkü köþemde "Bir baþka yolsuzluk iddiasý" adý altýndaki yazýmda, tohumluk arpa alýmý ile ilgili ihaleyi ele alýp, iddialarla ilgili eleþtirilerde bulunmuþtum. Saðolsun Tarým ve Enerji Bakaný ayni gün sabahý beni arayýp, yazýmdaki iddialara cevap verdi. Duyarlýðý için kendisine teþekkür ederim. Köþemdeki iddialara karþýlýk Sennaroðlu, Olgunlar Tohumculuk Þirketi'nin kendilerinden peþin para istediðini, nihai fiyatýn ise tohumlarýn teslimatýndaki borsa fiyatýnýn olacaðý ve tohumlarý da Eylül ve Ekim ayýnda verebileceklerini teklif ettiðini söyledi. Bunun çok riskli olduðundan kabul edilmediði, isimlerini yazmayacaðým yerli birçok firmanýn geçmiþte olduðu gibi teklif verdiðini de anlattý. Neticede ihalenin kilosu 1.20 kuruþtan ambar teslimi Demirpolat Þirketine verildiðini söyledi. Sayýn Bakana duyarlýlýðý için yeniden teþekkür ediyorum. Bu konudaki araþtýrmalarým devam etmektedir. Sayýn Bakanýn açýklamalarý hilâfýna bir geliþme olursa okuyucularýmla paylaþmakta tereddüt etmeyeceðim. HAYAT ÇOK KISA!.. KAMU-SEN HAMÝTKÖY'DE FÝDAN DÝKTÝ Kýbrýs Türk Kamu Görevlileri Sendikasý (Kamu-Sen), Orman Dairesi Müdürlüðü tarafýndan kendilerine tahsis edilen Hamitköy'deki Hatýra Ormanýna fidan dikimi yaptý. Etkinliðe Çevre ve Doðal Kaynaklar Bakaný Hakan Dinçyürek, Orman Dairesi Müdürü Ýsa Direk, Kamu-Sen Baþkaný Mehmet Özkardaþ ve sendika üyeleri katýldý. Bakanlýktan verilen bilgiye göre, Bakan Dinçyürek fidan dikiminde yaptýðý açýklamada, Kamu-Sen ile birlikte yapýlan etkinliðin çok anlamlý olduðunu belirterek, tüm sivil toplum örgütlerine önümüzdeki yýlýn planlamalarýný yaparken fidan dikimlerine katký yapmasý çaðrýsýnda bulundu. Çevrenin çocuklara ve geleceðe býrakýlacak en önemli deðerlerden biri olduðunu söyleyen Dinçyürek, "Bugün çocuklarýmýzla birlikte bu fidanlarý diktik. Ýnþallah çocuklarýmýzla birlikte bu fidanlar da büyüyecek" dedi.dinçyürek, ekilen fidanlarýn toplumun geleceði olacaðýný ifade ederek katký koyan herkese teþekkür etti. YDÜ ÝLAHÝYAT FAKÜLTESÝ'NDE "KUR'AN'DA DÝN VE VÝCDAN HÜRRÝYETÝ" KONFERANSI Yakýn Doðu Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi'nin bahar konferanslarýnýn ikincisi, Prof. Dr. Ömer Çelik tarafýndan 11 Mart Çarþamba günü Ýlahiyat Fakültesi, Turuncu Salon'da yapýlacak. Yakýn Doðu Üniversitesi Basýn ve Halkla Ýliþkiler Dairesi Müdürlüðü'nden yapýlan açýklamaya göre, saat 13.00'te gerçekleþtirilecek konferansýn konusu "Kuran'da Din ve Vicdan Hürriyeti" olacak. Bu çerçevede Prof. Dr. Ömer Çelik konferansýnda, Kuran'ýn öngördüðü din ve vicdan hürriyetini Kuran ayetlerinden örneklerle ele alacak. KSP "Baðýmsýzlýk Yolu'nun" cumhurbaþkanlýðý seçiminde aldýðý tavrý eleþtirdi Kýbrýs Sosyalist Partisi,"Baðýmsýzlýk Yolu'nun", Nisan 2015'teki Cumhurbaþkanlýðý seçiminde aldýðý tavrý eleþtirdi. KSP Basýn Bürosu adýna Zehra Cengiz yaptýðý yazýlý açýklamada, "Baðýmsýzlýk Yolu"nun seçime karþý takýndýðý tavýrla Baðýmsýz Cumhurbaþkaný adayý Mustafa Akýncý ile KSP'nin adayý Mustafa Onurer'i aynýlaþtýrmaya çalýþtýðýný savunarak eleþtirdi. Cengiz, "Baðýmsýzlýk Yolu"nun seçimlerde hangi adayý destekleyeceði konusunu netleþtirmesi gerektiði görüþünü ifade etti. Eroðlu, eþiyle Merkezi Cezaevi'ni ziyaret etti Cumhurbaþkaný ve baðýmsýz cumhurbaþkaný adayý Derviþ Eroðlu ve eþi Meral Eroðlu dün sabah Merkezi Cezaevi'ni ziyaret etti. Cezaevi Müdürü Metin Bilmem tarafýndan karþýlanan Derviþ Eroðlu ve Meral Eroðlu, bir süre Müdür Bilmem'in odasýnda sohbet etti. Ardýndan mahkûmlarla yakýnlarýnýn görüþtüðü odaya geçen Cumhurbaþkaný Eroðlu ve eþi burada ailelerle ve mahkûmlarla görüþtü. Ardýndan kadýn mahkûmlarýn bulunduðu bölüme giden Eroðlu ve eþi, kadýn mahkûmlarýn kadýnlar gününü kutladý. UBP KADIN KOLLARI'NDAN ÇAY PARTÝSÝ Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu'nun eþi Meral Eroðlu, Kýbrýs Türk kadýnýnýn vefakar, cefakar ve de üretken olduðunu vurguladý. Meral Eroðlu, UBP Kadýn Kollarý'nýn, 8 Mart Dünya Kadýnlar günü dolayýsýyla Lefkoþa Merit Otel'de düzenlediði çay partisine katýlarak, bir konuþma yaptý. Cumhurbaþkanlýðý'ndan yapýlan açýklamaya göre, etkinlikte ilk sözü alan Anamuhalefet UBP Genel Baþkaný Hüseyin Özgürgün'ün eþi Dilek Özgürgün, tüm dünyanýn emekçi kadýnlarýnýn 8 Mart Dünya Kadýnlar gününü kutladý. Hüseyin Luricinalý dostumun rahatsýzlýðý beni çok etkiledi... Bir kez daha hayattaki en önemli þeyin saðlýk olduðunu anladým... Fakat yine de saðlýklý yaþamak için pek uðraþ vermediðimi fark ettim!.. Öncelikle Hüseyin'in rahatsýzlýðýnýn nereden kaynaklandýðýný bilmiyorum... Ortada dönen ve dedikoduya kadar varan söylemler yerine doktorlarýnýn bu konu hakkýnda net bir açýklama yapmasýný bekliyorum... Ancak tek bildiðim bir þey var, o da bu ve buna benzer hastalýklarýn her an bizleri de bulabileceðidir... Neredeyse yediðimiz ve içtiðimiz her þeyin içerisinde kanserojen madde var!.. Musluðumuzdan akan sularýn içerisine insan dýþkýsý karýþmýþ durumda... Elektrik santrallerinin bacalarýndan çýkan dumanlar nedeniyle her gün zehirleniyoruz... Yollarýn bozukluðu, ekonominin çöküþü, iþsizliðin tavan yapmasý ve adaletin bu topraklara uðramamasý yüzünden çektiðimiz stres bizi mahvediyor... Çocuklarýmýz gözlerimizin önünde göç ediyor... Yakýnlarýmýzý ya trafik kazasýndan, ya kalp krizinden, ya da kanserden dolayý kaybediyoruz... Ancak benim bir kesim insanýmýn taktýðý þey vücut geliþtirmek için kullanýlan ilaçlar!.. Kusura bakmayýnýz ama konumuz bu olmamalý!.. Vücudunu geliþtirmek isteyen insanlar herhalde kendi hayatlarýný bu uðurda hiçe saymazlar diye düþünüyorum... Ve aldýklarý tüm proteinleri önceden araþtýrdýklarýný, hatta konunun uzmaný olan bir doktora danýþtýklarýný tahmin ediyorum... Öyle önlerine gelen ilacý alýp kullandýklarýný sanmýyorum... Ha eðer böyle bir þey yapan varsa ve tavsiye edilen ilaçlarýn dýþýnda baþka bir þeyler kullanmýþsa, o artýk kiþinin bileceði bir iþtir... Üstelik bu kadar tartýþma yaratan bu konu hakkýnda yetkililer de duyarsýz kalmamalýdýr!.. Örneðin spor salonlarý ile bu tür ilaçlarý satan yerler denetlenmeli, buralarda satýlan ilaçlar kontrol edilmelidir... Tekrardan yazýyorum, benim bu konu ile ilgili bir bilgim ya da araþtýrmam yok!.. O nedenle zararý var veya yok diyemem!.. Gerçeði söylemek gerekirse, günlük yaþantýmýzda bizleri hasta edebilecek daha çok unsur olduðunu düþünüyorum... Ve bunlara daha çok kafa yormamýz gerektiðine inanýyorum... Dedikodu yapmak yerine örneðin yediðimiz zehirli ürünlere karþý ayaklanmalýyýz... Filtre takmaktan aciz olan bu hükümetlere karþý acýmasýz olmalýyýz... Bizlere bu yaþamý layýk görenlerin suratýna tükürmeliyiz... Ve en önemlisi de kötü bir hastalýða yakalanan insanlarýmýz hakkýnda dedikodu yapmak yerine onlara elimizi uzatmalýyýz... Bu konuda çok duyarlý insanlarýmýzýn olduðunu biliyorum... Zaten Hüseyin'in tedavi olabilmesi için baþlatýlan yardým kampanyasý da bu duyarlýlýðý gösteriyor... Evet, kampanyaya herkes destek olsun ama diðer taraftan da günü kurtarmaktan artýk vazgeçelim... Bu topraklarda para kazanan ve dünyanýn en zenginleri arasýna giren ama vergi listelerinde adýný görünmeyen iþ insanlarýmýz var... Sadece o deðil onun gibi daha bir çok zengin iþ insaný var!.. Ve ortada bir devlet olmadýðý için bu kiþilere dokunulamýyor... Peki, bu kiþilerin hiç mi vicdanlarý yok!.. Paralarý var... Hastaneleri var... Tek olmayan þeyleri vicdanlarý mý? Elbette adanýn kuzeyinde yaþayan herkesin saðlýný tedavi ettirmeleri mümkün deðil... Ama en azýndan acil olan bu gibi durumlarda çýkýp "bir dakika be arkadaþ biz de bu ülkenin birer insanýyýz" diyebilirler... Ve bugüne kadar onlara kazandýrdýklarýmýzýn karþýlýðý olarak bu iyiliði yapabilirler... Emin olunuz servetlerinden hiçbir þey eksilmez... Aksine hem vicdanlarýndaki o malum yük hafifler, hem de toplumun sempatisini kazanýrlar... Sadece biraz vicdan ve biraz insanlýk yeter... Gerisi kendiliðinden gelecektir...

9 9 Mart 2015 Pazartesi Tünel ALINTI BÝZ DE TAKÝYYE YAPAK Rektör Sedat Laçiner, Çanakkale Üniversitesinde 53 mescit, 3 cami inþat etttiði için gururluymuþ. Üsküdar'da Hilafet konferansýna 1000 kiþi gelmiþ, konuþmacýlar "hilafeti kuracaðýz" demiþ. Þeriat Derneði baþkaný "zorla da olsa þeriatý getireceðiz" açýklamasý yapmýþ. "Laiklik, inanç ve ibadetin teminatýdýr" tuhaflýðýný seyrek dillendiriyorlar. Çünkü ihtiyaç kalmadý.demek ki, takiyye iþe yaramýþ.sol da bunu yapsýn. Arada ayýya dayý muamelesi çeksin. Öbür türlü olmayacak.bak sen!"solcu" Syriza'nýn Maliye Bakaný'nýn ABD'ye "bizim seninle, NATO'yla, üslerinle derdimiz yok" diye seslendiðini yazdým, þaþýrtýcý miktarda "e ne var bunda" tepkisi aldým. Dünyada Amerikancý siyasetçi çok, bunda bir þey yok da, arkadaþlar kendilerini solcudevrimci diye yutturmaya kalkýnca mesele oldu.ama daha büyük mesele, solun da fýrýldaklýkla baþarýlý olabileceðine dair bir kanaatin yaygýnlaþmasý.sol kandýrmacayla, ayný anda her tür bayraðý sallayarak baþarýlý olamaz; olur da, olduðunda sol olamaz. Kemal OKUYAN (sol) DÝPNOT Türkiye Ziraat Odalarý Birliði verilerine göre Türkiye'de çalýþan kadýnlarýn üçte biri, yani 2 buçuk milyonu aþkýn kadýn tarým alanýnda çalýþýyor E O ZAMAN ERKEKLER DE KKTC'YÝ "VAR"DAN "YOK" ETTÝ ARÞÝV TARÝH 12 ÞUBAT 2014 Federal Kýbrýs Cumhuriyeti'ni kurmak için dün Lefkoþa'da baþlayan yeni süreçte ilk adýmlar atýldý ve her iki tarafýn uzlaþtýðý ortak açýklama metni imzalandý... Sürece tüm dünya liderlerinden destek yaðdý... Gözden kaçmayanlar... HEM SOLCU, HEM AKP'CÝ Hem solcu hem AKP'ci olunur mu? Kýbrýs'ta olunur. Hem ilerici hem Tayyipçi, hem devrimci hem Arýnç'a hayran olunur mu? Kýbrýs'ta olunur. Hem "solcu", hem Amerikancý olunur mu? Kýbrýs'ta bu da olunur. Böyle bir "sol"a sol denir mi? Kýbrýs'ta denir. Nedir bunun adý? Takiyye Takiyye ne zaman girdi kullaným alanýmýza? Tayyiplerle birlikte Daha önce yok muydu? Vardý da böyle "Allah'ýn izni" gibi algýlanmýyordu. Hiç olmazsa "ayýp" sayýlýyordu ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ "Tüm mekanizmalarda kadýnlarýn karar alma düzeylerinde kadýn perspektifinin nitelik olarak daha fazla temsil edilmesi saðlayacaðýz." Sibel SÝBER (CTP-BG/Cumhurbaþkaný adayý) VÝRGÜL... SOL "SAÐ" OLURKEN Sol artýk "sað"dýr ama "ölü"dür. Bunu yýllardýr söylüyoruz. Kýbrýs'ta da dünyada da "sol" "sað"cýlaþmýþtýr, "sað" ile "sol" arasýnda eskiden var olan uçurum ortadan kalkmýþ, uçurumun yerinde bir muhabbet baðý kurulmuþtur. Bir piþkinlik bir seviyesizlik almýþ baþýný gitmiþtir. Bir tutarsýzlýk, bir ilkesizlik ki, saðlam mide ister katlanmaya "Sol" "sað" olurken, "sað" ne yapmýþtýr peki? Ýþte kýyýsýndan köþesinden biraz kadýn haklarý, biraz hayvanseverlik, biraz çevrecilik falan "Kadýnlarýmýz KKTC'yi yoktan var etti." Meral EROÐLU 9 Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... Memleketimden manzaralar Karanlýk dönemin sýkýyönetim komutaný Ahmet Altan uyandý ve kendini sahaya attý Þaþýrdým, Ahmet Altan boy göstermiþ Cumhuriyet'te.. Uzun süredir ortalýktan toz olmuþtu hazretleri... "Baþkomutan" rolünde, bu operasyonun baþýnda sanýyordu kendisini.eline tutuþturulan, heyecan dolu senaryolarý manþete çekiyor, insanlarý idam ediyor, gazetecileri tutuklatýyor, zerreden habersiz subaylarýn ipini çekiyordu.ahmet Altan ve Yasemin Çongar gibi tipler, Taraf, o karanlýk dönemin giyotinleriydi, sýkýyönetim komutanlarýydý, Göbbels'leriydi, gerçeðin katilleriydi. Oraya, açýk "karargâh" görünümü verilmiþti. Asýl "karargâh" Pensilvanya'da, Pentagon'un/CIA'nýn karanlýk dehlizlerinde, Ýstanbul ve Ankara'daki iblis merkezlerdeydi. Buralarda senaryolar yazýlýyor, gazeteci KARÝKATÜR kýlýklýlar tarafýndan da Türkiye'ye pompalanýyordu.arkasýndan tutuklamalar baþlýyor, insanlar kahýrlarýndan kendilerini öldürüyor, cinayetler iþleniyordu. Eli kanlý bir süreçten bahsediyoruz. Çalýnmýþ yaþamlardan, acý çeken kadýnlardan ve çocuklardan, susturulmuþ toplumdan, ülkeye çöken korku imparatorluðundan.giyotin gibi iþleyen dönemin özel mahkemelerinden.5-6 yýl süren bir alçaklýklar döneminden. Kendisini operasyonun baþýnda "baþkomutan" sanan boþalmýþ bir beyin, kýþ uykusundan yeni uyanmýþ ki, "býrakýn çoluk çocuðu, benden hesap sorun" diye silkinerek kendisini ortaya fýrlatmýþ.yönelttiði sorulara bakýyorum, 7 yýl boyunca devreye giren bilim, Musa Kart hepsinin yanýtýný vermiþ, bütün iddialarý çökertmiþ.bugün hâlâ darbe hazýrlýðý sandýðýn her þeyin ipliði, 2010'dan itibaren pazara çýkarýlmaya baþlanmýþtý 'de bu köþede hepsi yer buldu. Namuslu avukatlar ordusu, sizin kuyruklarýnýzýn altýnda yeþerttiðiniz pislikleri patlattýlar.4 yýldýr bu köþede yayýmlanan yüzlerce yazýdan en ufak bir kýrýntýsý, demek ki sizin beyin kývrýmlarýnýzdan içeri girememiþ. Girse belki soru soracaktýnýz... Ama, soru sormak için bile "normal bir beyin faaliyeti" gerekirdi "Baþkomutan" uyandý ve kendini sahaya attý.ama yanýnda "ordusundan" pek kimse kalmamýþtý! Sadece CIA karargâhlarýnda piþirilmiþ "kurmay"larýndan bazýlarý, cýlýz seslerle kendisine eþlik ediyor. Kendisinin "seçkin askerleri", "aldatýldýk" teraneleriyle,kumpasýn çöken kalesinden,kumpasýn galip kalesine transfer edilmiþler, pahalý sarayýn burçlarýnda bayrak sallandýrýyorlar ve yeni uyanan "komutanlarýna" da ateþ ediyorlardý. Bir kýsmý ne yapacaðýný þaþýrmýþortalýkta sýçan gibi dolaþýyor. Ama A. Altan gibi, Balyoz darbeydi diyen yazar mazar kýlýklý bazý "kullanýþlý salaklar" hâlâ saðda solda boy gösterebiliyor.bence hepsi "Balyoz Bir Darbeydi Derneði" kurabilir, nostalji yapabilir: Ahhh o güzel günler!.. Türkiye'de sirklere de gereksinim var.mesela ABD'de "dünyanýn düz olduðuna" inanan dernekler var.baransu'ya gelince Türkiye'ye yardýmcý olmak istiyorsa, itirafçýlýk önerebilirim. Ben inanmýyorum, o ancak iþin içinde olabilir kanaatimi koruyorum, ama kumpasa getirildim diyorsa, Balyoz senaryosunun kaynaðýný açýklasýn. Bu bir gazetecilik olayý olmaktan çoktan çýktý. Gazetecilikle sahtekârlýk farklý iþlerdir. Ýnsanlara, ülkeye, masumlara yönelik operasyonel bir iþ gazetecilik deðildir.the Taraf'ýn komutanlarý, okçularý bokçularý, o dönemin hesabýný vermeliler, Alper Görmüþ'leri de dahil olmak üzere. Mahkemede. Gazeteciliði temizlemenin baþka yolu yordamý yok. Bu çuvaldýzý da kendimize: Bir "görüþe yer vermek" ile A. Altan'ýn tepeden týrnaða yalan yazýsýný basmak arasýnda daðlar kadar fark vardýr. Cýcýðý çýkartýlmýþ bir yalana yer vermek, bir görüþ veya savunmaya söz hakký vermek deðildir. Ýsterse babamýz olsun.. Yalanýn caný cehenneme (Bu yazý Orhan Bursalý'nýn "Cumhuriyet"te yayýmlanan "Karanlýk Dönemin Sýkýyönetim Komutaný" baþlýklý yazýsýndan kýsaltýlmýþtýr )

10 10 9 Mart 2015 Pazartesi Mehmet Kumser Skylap...Bugün daðcý arkadaþlarla birlikte Karþýyaka'da dað yürüyüþü yaptýk... Yürüyüþ arkadaþlarým sordular "hani yafu iðneci tv" diye... Ben de sayfamýz kuruldu sürekli arþivimi oraya aktarýrým sayfayý yapan arkadaþ rahatsýz oldu devam edeceðiz, dedim... "Haberimiz yoktur" dediler... Ýþte tekrardan ilmi haber yapýyorum izlemek isteyenler yazýp sayfaya girebilirler... Teknik arýzamýz giderilince yayýnlanmamýþ neler sunacaðýz neler... Hayde iyi seyirler... Serdar Kismir Sayýn rahmetli Denktaþ ve sayýn rahmetli Klerides bir görüþmeleri esnasýnda Denktaþ'ýn biz EGEMENLÝÐÝMÝZ'den taviz vermeyiz demesi karþýsýnda Klerides o konuda endiþeniz olmasýn TC'nin size tanýdýðý kadar egemenlik biz de tanýyacaðýz, demiþti. Bu son yapýlacak Kýbrýs Türk toplum lideri seçimlerinde yine bazýlarý EGEMENLÝKTEN bahsedince kafadan atma deðil dünyanýn kabul gördüðü þekilde, egemenlik nedir, kaç türlüdür bir baktým ve alýntý yaptým. Bu bilgiler ýþýðýnda biz yani KKTC Egemen miyiz? Egemensek ne kadar Egemeniz? Takdir sizlerin... Egemenlik Nedir (Kýsaca alýntý) Egemenlik ya da hâkimiyet, bir toprak parçasý ya da mekân üzerindeki kural koyma gücü ve hukuk yaratma kudretidir. Bu güç siyasi erkin dayattýðý yasallaþmýþ bir üst iradeyi ifade etmektedir. Egemenlik ayný zamanda bir devletin ülkesi ve uyruklarý üzerindeki yetkilerinin tümünü ifade eder. Bir baþka deyimle egemenlik, devleti baþka tüzel kiþiliklerden ve örgütlenme biçimlerinden-örneðin þirketlerden, derneklerden, kulüplerden, çetelerden, din ve mezhep birliklerinden, feodal baðlýlýk ve yönetim birimlerinden-ayýran özelliktir. Egemen olmayan devlet olmaz; kaynaðýný Devlet'ten almayan egemenlik de olmaz. Ýçsel Egemenlik Bir devletin kendi ülkesi üzerindeki herþey ve herkes üzerinde yasama, yürütme ve yargý yetkilerini kullanabilmesidir. Dýþþal Egemelik Devletin davranýþlarý üzerinde kendi rýzasý dýþýnda hiçbir etkiyi ve sýnýrlamayý tanýmamasý anlamýný taþýr Günsel Djemal Elüstün.../... Topraða ekildikten sonra sevilmek istemiyorum gelmeden önce rahmimdeydin oysa erkek çocuklar doðuruyordum dünyaya eksik olan bir þey mi vardý? duyduðumuz çocuk seslerinde bu kadar mý insan? ''taciz'' dilimizden eksiltilmiþti tecavüz'ü neden anlamadý mesela... özlenip gelen yüzler deðilsiniz sinsi sessizliðinizi istemiyoruz yaralar akmasýn sonsuzluða sokaklar size benziyor öylesine güzel ve pis. Halbuki ne aþk uzaktýr ne de þiirler dünyaya. Mahmut Anayasa Elini sýcak sudan, soðuk suya sokmayan, 5 yýldýzlý otellerde çay partileri düzenleyen, bütün gününü güzellik salonlarýnda geçiren, cicili bicili, dert üstü, murat üstü kadýnlarýn günü deðil bugün... Çalýþan, emek veren, ter akýtan, geçinmek için kýlý kýrk yaran emekçi kadýnlarýn günü... Devletin baþ pezevenklik rolünü üstlendiði, erkek zorbalýðýnda satýlan, hor görülen, dövülen, tacize uðrayan ve adi bir mal gibi muamele gören kadýnlarýn günü... Mor kýyafetli, feminist, eylemci, sosyalist ve duyarlý kadýn haklarý savunucularýnýn protesto için Dereboyunu deðil, Alayköy civarýndaki gece kulüplerini seçtiði günü görmek dileðiyle... Kim olduðunuz deðil, nerede durduðunuz önemlidir.. Hüseyin Özkan model dalgýç tüpü! Hatice Dörtlemez Feministsen çirkinsin. Lezbiyensen erkek bulamamýþsýndýr. sevgililerin olduysa motorsun. olmadýysa kezbansýn. bekarsan, boþandýysan, dulsan eksiksin. çocuðun yoksa bir iþe yaramazsýn. Evlen ve kendini kocana sakla. kocana en az 3 çocuk (mümkünse erkek olsunlar) ver. Sezaryen harici þekilde bunlarý doður. Ama o sýrada evde otur. doðurmaya hastaneye gidebilir misin orasýný daha anlamadým... Mümkünse regl olmadan doðurgan ol çünkü ayýp yani ama mümkün deðilse bunu doðal bir þey gibi deðil de saklanmasý gereken bir utanç gibi yaþa. Kürtaj ve doðum kontrolünü unut, hiçbir koþulda aklýndan dahi geçirme. Açýk saçýk giyinme, sen meyve gibi bir þeysin, insan deðilsin, insanlar (erkekler) meyvenin kabuklusunu sever, unutma.. Açýk saçýk giyinirsen tecavüze uðrama çünkü uðrarsan haksýz olursun, pantolon giydiysen, mini giydiysen, içki içtiysen vs. tecavüzcüye haklý olarak indirim yapýlýr. Sen çocuk olmayacaksýn, doðduðundan itibaren Osman Tuðce- Av bahane Ve Tanrý Kadýný yarattý kadýnsýn. ona göre davran, aðýr ol, fazla kikirdeme, mesela 13 yaþýnda kendi isteðinle onlarca erkeðin tecavüzüne uðrama. Sen meyve olduðun kadar diþi köpeksin de, ona buna kuyruk sallama! Zavallý, kendi halinde sapýk ve tecavüzcüleri tahrik etme... Gece çýkma, içki içme, kýzlý erkekli ortamlara girme, bir erkekle bankta yan yana oturma, öpüþmeli film filan da seyretme. Kafaný örtmen hakkýnda da, açman hakkýnda sana fikrin sorulmayacak, hep erkekler konuþacak, söz hakkýn varmýþ gibi davranma. Menapoz konusunda bir açýklama gelmedi henüz ama sanýrýz o da faiz lobisinin iþi olmalý, doðurganlýðýmýzý elimizden alýp ülke ekonomimizi bozmak için. O nedenle mümkünse menapoza da girme... Haa bir de vajina deme, ayýp! Hani hobi olarak uygun bir þeyler yap elbette ama var oluþ sebebin bir erkeðin karýsý ve çocuklarýnýn annesi, baþka da bir iþin yok, bunu unutma... Bu memlekette bir kadýn olarak, %50 ile azýnlýksýn. Hayatýn zor olacak, bunu unutma, kafayý üþütmeden yaþamaya çalýþ! Hakký Elyeli Hayatta bir kadýn tanýdým küçükken ilahi okuyuþunu, billur sesini duydum. Daha sonra köyün yarýsýný emzirdiðni öðrendim sýcak yaz günlerinde buðday tarlasýnda orakla ekinleri biçmesini gördüm. Kerpiç evlerin suvasýnda o alçýlarý yoðuruþunu gördüm. Hayatý boyunca fedakarlýðýný gördüm. Kýsacasý sevgisini gördüm. Ýþte bu benim emektar annemdi. Tüm emekçi kadýnlarýn kadýnlar günü kutlu olsun. Deniz Birinci Memleketin en popüler ana caddesinin tam ortasýndaysa eviniz, o zaman eþsiz bir sosyoekonomik gözlem imkanýna sahipsiniz... Çoðunluðu lüks tüketim sýnýfýna ait birbirinden þatafatlý arabalar geçer gözünüzün önünden... Kimisini sanýrsýnýz ki CIA Baþkaný'nýn aracýdýr tüm camlarý kara kaplý... Kimisini sanýrsýnýz Paris Hilton'un aracýdýr Range Rover'in en son modelinin en full extra donanýmlýsý... Çoðunluðu sizi çok seven Çangar'ýn BMW'larýdýr kapýdan al çýk git sonra bir ömür boyu taksit öde modunda alýnan... Bu über lüks resmi geçit törenini izlerken gayrý ihtiyari aklýnýza gelir ''Benim emektar Mitsubishi'yi mi sürecek?!'' diye sorup Meclis'de temsil edilen parti baþkanlarýna sunulan þöför imkanýndan yararlanmayý reddeden parti baþkanýnýz... ''Ben Cornell'i bitirdim ama böyle araba alamam, bu arkadaþlar Harvard'ý mý bitirmiþ de onu alacak imkana kavuþmuþ acaba?!'' diye saçma sapan ama isyankar bir soru geçer aklýnýzýn kýyýsýndan... ''Onlar zengin adam bulmuþ be caným, sen de aklýný kullan!'' diyen arkadaþýnýza gözlerinizi kýsýp çok soðuk bir gülümseme atarak önemli olanýn kiþinin zenginliðine deðil adamlýðýna bakmak olduðunu anlatýrsýnýz... Dereboyu'nda en lüks araçlarla beþinci yüroyu atanlarý seyre dalarken yurtdýþýna göç edip gece gündüz çalýþarak kendine yoktan servet var eden bir akrabanýzýn ''Ben 20 yýldýr arabamý hiç deðiþmedim, araba dediðin ne ki? Sadece bir teneke parçasý!'' deyiþini hatýrlarsýnýz... Ve idrak edersiniz ki, medeniyet duraðýna varýncaya kadar daha atýlacak çok 'muz var bizim... Ahmet Ersöz "Kadýn haklarýný savunmaya gerek yok. Zaten onlar her zaman haklýdýr" cümlesinden hangi anlam çýkmaz? A. Savunmaya gücü yok scoter ile gider çeþmeye B. En etkili savunma atak yapmaktýr. C. Egemen olan kadýndýr. Telles olan erkektir. D. Bir gün da haklý çýkayým dömelecem Girne Kapýsý'nda E. Hakkýdýr hakka tapan kadýnlarýn istiklal F. Haksýzlýða gelemem çünkü yerini bilmem G. Kadýnlar bir çiçektir (osuruk çiçeði hariç) H. Hakkýný helal et kadýna be usta J. Hak yoluna giden kadýnlar ölmez (a.e.)

11 9 Mart 2015 Pazartesi 11 Mizahistro HAS--TÝR ÇEKESÝM GELÝR Yazý yazmak için bilgisayarýn baþýna geçtiðim zaman nasýl bir ülkede yaþadýðýmýzý düþünerek Kýbrýslýtürklerin iþgalcisi tarafýndan ne hallere düþürüldüðünü ve bu durum karþýsýnda yaratýlan düzenden kimlerin çýkar saðladýðýný gördükçe isyaným daha da artar. Bu garip ülkede nasýl bir yaþamýmýz olduðunu anlatmaya kelime arýyorum bulamýyorum. Kendi kendime kýzdýðým zamanlarda artýk bir kenara çekil, insanlarla uðraþmayý býrak, hayvanlarla uðraþmaya bak, daha faydalý ve anlamlý olur diyorum. Yaþadýðýmýz þu yýrtýk haritanýn kuzey kýsmýnda kokuþmuþ düzenin karþýsýna adam gibi çýkýp mücadele vereceklerini beklediðimiz ve dürüst sandýðýmýz insanlar birer birer teslim bayraðýný çekerek iþgalcinin limanýna sýðýnýp menfaat için saf deðiþtiriyorlar. Bir gün tarihimizi doðru yazacak birileri çýkar ve bu ülke insanýný nasýl kandýrarak kendine sol diyenler tarafýndan iþgal güçlerine nasýl teslim edildiðini yazar. Satýlmayan yazar da kalýrsa Mavi baþlýklý Afrika gazetesi isminin Ý kýsmýnda, otururken düþünen düþünürken de bu ülkede kendini aydýn sanan insanlara bir tepkisi var bizim maymuncuðun 1997 yýlýnda Avrupa'ya varmak için çýktýðýmýz yolda kendimizi Afrika ormanlarýnda bulduk. Afrika ailesi olarak tümümüze de kýzdýlar, sitem ettiler, olmadý kötülemeye baþladýlar. Sað ve milliyetçi takýmdan çekmedik solcu saydýklarýmýzdan çektiðimiz kadar. Ýþgalciye hizmet için yerliye kötülük yaparak hayatýný sürdüren sözde solcular yüzünüze taktýðýnýz YEÞÝL maske bir kez daha yere düþüp parçalanýrken sizlere ve destekçilerinize kýzamýyorum, þimdilik acýyorum yalnýzca. Ancak acýma duygularým da gittikçe tükenmekte bilesiniz. Koltuklarda oturarak, (pardon sýrýtarak) soytarýlýk yaparak bu gün yüksek maaþ alabilirsiniz, hatta emekli olacaðýnýz zaman yüklü miktarda ikramiye de alabilirsiniz kusursuz hizmetlerinize karþýlýk olarak Ancak sizler ne çocuklarýnýzý sevdiniz ne de torunlarýnýzý, kendi insanýnýzý nasýl seveceksiniz? Kaldý ki siz birbirinizi yiyorsunuz Ýlkelerini, ideallerini, amaçlarýný, renklerini satanlar artýk satacak bir þeyleri kalmayýnca onurlarýný da satarlar. Adýna "KKTC" diye hitap ettikleri bu topraklarda sýðýnacak güvenecek sanýlan ADALET mekanizmasý da artýk sýðýnýlacak ve güvenilecek bir kurum olmaktan çoktan çýktý. Vicdanlar hukukun üstünlüðü ve adalet duygularý da tüm deðerler gibi çöpe atýldý. Meclis Baþkaný ve cumhurbaþkaný adayý Dr Sibel Siber hanýmýn doktor eþi ve "KKTC" devlet hastanesi eski baþhekimi Dr Rifat Siber baþkanlýðýnda görev yapmýþ olan saðlýk kurulu tarafýndan Ali Çaðman diye bilinen bir yurttaþýmýza "askerliðe elveriþli deðildir" raporuna raðmen sonrasýnda yaþanan ve döndürülen Alicengiz oyunlarýný ortaya koyan Afrika gazetesi ve Þener Levent bir kez daha rejime iþbirlikçilik yapanlarýn hedef tahtasý haline geldi. Ali Çaðman'a verdikleri Saðlýk Kurulu raporunu sahiplenmeyen birisi hariç diðer doktorlarý anladýk, onlar sayesinde doktorluk yerlerde sürükleniyor, onu da anladýk. Peki týp örgütlerimize ne yapýyor? Külliyen þaþýrdýlar. GKK komutasý altýnda askerden aldýðý emirlerle itaat ederek talimatlarý uygulayan polis teþkilatý bütün iþini gücünü býraktý Ali Çaðman'ý yakalama derdine düþtü. Kimdir be bunlar? Ýþgal ettikleri topraklarda kurduklarý iþgal hukuku ve yarattýklarý iþbirlikçileri sayesinde yaþatmaya çalýþtýklarý "kerhane ve kumarhane cumhuriyeti" ve bu sahte yapý içinde olup bitenleri görmeyen, duymayan, tavýr koymayan sözde halktan yana partiler ve yönetici takýmý, sevsinler sizin halkçýlýðýnýzý. Ali Çaðman için tek laf bile edemiyorsunuz. Polis teþkilatý önce kendi içini temizlesin. Burasý soygun, uyuþturucu, hýrsýzlýk, fuhuþ, dolandýrýcýlýk ve daha birçok suçun iþlendiði suç merkezi haline getirildi. Ve buna baðlý olarak da bu çöplükte faþizmin ve baskýlarýn dikalasý uygulanýyor. GKK ve Polis Ali Çaðman'ý yakalamak için Erdemli köyüne kamp kurdu, onu yakalamak için her yola baþvuruyor, pusu kuruyorlar. Köyde insanlarýn huzurunu kaçýrarak minare tepesinde gözcülük yapýyorlar Ali'yi yakalasanýz ne olacak? Bir kaza sonucu boynu kýrýlmýþ, saðlýk sorunlarý yaþayan ve yapýlanlar karþýsýnda psikolojisi de bozulan bir genç askere zorla alýnsa yaþanacaklar karþýsýnda sorumlusu kim olacak? Bu topraklarda kaç kiþi kaldýk, sayýmýzý bile bilmiyoruz. O yüzden bizim Ali'lere ihtiyacýmýz var. Ona sahip çýkmaya çalýþan tüm ailesini yürekten kutlamak gerek. Ve seçim yapýyoruz deðil mi? Arif Hoca'nýn dediði gibi içimden hassiktir çekesim geliyor. AJANS HABER Yaþýnýn ilerlemesinden dolayý diðer baþkan adaylarý tarafýndan aðýr þekilde eleþtirilen Eroðlu, dün sabah apar topar full check up yaptýrmak için yurtdýþýna uçtu. Acýbadem Hastanesindeki kontroller neticesinde basýn toplantýsý düzenleyen Eroðlu "ayaklarým, yüreðim ve kafam saðlam" olduðuna dair elinde kapý gibi doktor raporu olduðunu, sadece son iki yýldýr cinsel isteksizlik þikayeti olduðunu, bunun da müzakerelere olumsuz etki saðlamayacaðýný vurguladý. Bu haberin ardýndan harekete geçen baþkan adayý Siber, Lefkoþa Burhan Nalbantoðlu Hastanesi'nde full check up yaptýrarak "Beni Kýbrýslý bayan hekimlere teslim edin" mesajý verdi ve saðlýðýyla ilgili birçok tahlil sonucunda temiz ve normal deðerler çýktýðýný belirtti. Sadece karýn bölgesinde son dönemlerde þiþkinlik olduðunu bunun da geçici bir hastalýk olduðunu kaydetti. Diðer baþkan adayý Akýncý da Burhan Nalbantoðlu hastanesinde full check up olduktan sonra açýklama yaparak sadece üroloji doktorunun,böbreklerinde normalin çok üstünde taþ olduðunu bildirmesi üzerine basýn toplantýsý düzenledi. Akýncý "ben hayatým boyunca ne taþ taþýdým ne de taþ düþürdüm. Bu bir komplodur. Bu doktor çizmeyi aþmýþtýr" açýklamasý yaptý. Adaylardan Onurer ise check up olmak üzere Moskovaya uçtu ve orada basýn toplantýsý düzenleyerek "en baþarýlý doktorlarýn Leninist ideolojiye sahip hekimler olduðunu, Kýbrýs'ta bulunacak çözümün Moskova'ya endeksli olacaðýný" vurguladý. HAFTANIN KRÝTÝÐÝ GURKUDA EXPRESS (gurkudaexpress@gmail.com) BURAM BURAM KIBRIS Cumhurbaþkaný adaylarýnýn 08 Mart Dünya kadýnlar günü mesajlarý : Eroðlu : Egemenlik kayýtsýz þartsýz kadýnlarýndýr. Siber : Artýk turp gibi kadýn bir adayýnýz var. Kadýnlar kadýnlar daðlara doðru. Akýncý : Kadýnlar çizme ve botlarý aþmýþtýr. Özersay: Sizleri her þekilde toparlamaya hazýrým.toparlan gidiyoruz. Yaþamak için ölmek sýrasý kadýnlarda. Onurer : Egemen erkek, baðýmsýz kadýn için adayým. Marx'ýn kadýnsal deðiþim teorisi, kadýnýn özgürleþmesiyle iliþkilidir. Kýrdað : 364 gün gol yeyenlerin, kalesini kapattýðý tek gün hayýrlý uðurlu olsun. Küçük : Bana niye sordunuz. Aday deðilim ki. Benim uzmanlýk alaným kurultaydýr. Dünya kurultay günü kutlu olsun. Bakanlar Kurulunun Cuma sabahý erken saatlerde toplanarak ülkemizde popüler bazý yerlerin isimlerini deðiþtirme kararý,toplumda þok etkisi yarattý.bakanlar Kurulu sözcüsü Abidin Dalkavukoðlu'nun "Girne Çekirdek Limaný, Girne Kapýsý Balgam Caddesi, Þehit Doktoroðlu Bataklýk Caddesi, Dereboyu Kurultay Gençleri Caddesi, Devpa Bokludere Geçiti, Metropol Venedik Caddesi" olarak yeni isimleri açýklamasýyla Dolar 3.5,Sterlin 4.5 ve Euro da 4' e yükselerek zirve yaptý. Kamu alanlarý ve mallarýnýn "Ýsim deðiþiklik usül yasasý" kapsamýnda bazý özel firmalara sponsorluk verilerek isimlerinin deðiþtirilmesi saðlanýrken, iki yýl sonunda uzatma veya yenileme yapýlmadýðý takdirde, ilgili yerlerin isimlerinin eski haline getirileceði bildirildi.gevþeye gevþeye, adýmýz çýkmýþ Lefkoþe'ye, benzedik eyiden ip eye, yolumuz gider Guruçeþmeye, kurtuluþ yok kardeþ hazýr ol yemeye HAFTANIN SÖZÜ Abdalýn yaðý çok olursa, gah grassolar sol cebine girer, gah yalar sað cebine girer. Yaðý yoksa da kýçýna girer. SORU KÖÞESÝ Aþaðýdakilerden hangisi ülkemizde yozlaþma ve baðýmlýlýk göstergesi deðildir? a. Lahmacun ve çið köfte salonu sayýsý b. Ýftar açabilme ve oruç tutabilirlik oraný c. Þükran çekme kabiliyeti d. Çekirdek yeyip gabuðu diliyle fýrlatmak e. Balgamý vargücüyle uzaða yollama f. Raký ve þalgam omuz omuza g. Demli çay (ufak bardak) h. Ýki posta atmak i. Ýki baza atmak ÞÝÝR KÖÞESÝ Habire al xanax Eritti seni bu sax Atýyor kafamýn tas Adayý böldü Akritas xxx Keþ doldu ortalýk Gelenektir yalakalýk Görmedim böyle aþaðýlýk Sistemde var bir sakatlýk

12 KÜLTÜR - SANAT 12 9 Mart 2015 Pazartesi Günün Manisi Kitap Dünyasý ÖZDEYÝÞLER TADIMLIK Emine Hür Mane yazdým söz yazdým Hem Bahar'dým hem Yaz'dým On dört Þubat gününde Ben sensiz yapamazdým Mart Menekþeleri Sarah Jio ARKADYA YAYINLARI "Ben etle kemik nasýl birbirinden ayrýlmazsa, sanatýmýn halktan ayrýlmamasýný isterim. Bu çaðda halktan kopmuþ bir sanata inanmýyorum." Yaþar Kemal Ecel aman vermez, yetiþ ey saki Kadeh doldur, gelsin þarabýn senin Boþuna gönlümüz ne çeksin gamý Dünyada iki günlük ömrümüz için!.. Ömer Hayyam GÖKÇEOÐLU'NDAN 30. KÝTAP, 7. SÖZLÜK "Kýbrýs Türk Eksiltimli ve Kýsaltýmlý Söylemler Sözlüðü" "DÝLÝM ÖVÜNÇ KAYNAÐIM, ÝNSANLIÐIM VE VAROLMA NEDENÝM" " Dilimiz bize atalarýmýzdan kalan en büyük kalýttýr, hem de bitip tükenmez bir hazine. Ýþin en önemli yaný dilimiz kendi kendini üretmektedir. Kökler ve eklerden oluþan yapýsý gereksinimimiz olan sözcükleri üretmemizi saðlar. Binlerce kök sözcüðü ve 204 ekiyle söz varlýðýmýz sürekli artmaktadýr. Artýþý saðlayanlarsa çoðu zaman köylerde, kentlerde yaþayan çarýklý bilgelerdir. Derleme ve tarama sözlükleri böylesi sözcüklerle doludur " Araþtýrmacý-Yazar Mustafa Gökçeoðlu, 30'uncu kitabý, 7'inci sözlüðü olarak yayýnlanan "Kýbrýs Türk Eksiltimli ve Kýsaltýmlý Söylemler Sözlüðü"nün gerekçesini yukardaki ifadelerle açýkladý önsözde. "Ýsteyenin yüzü bir kara/vermeyenin yüzü iki (kara)"; "kaza geliyorum demez, (kaza) geldim der" ; "adamý sulu dereye götürür, (adamý) susuz getirir", "aðrýyý sýzýyý hekimden sorma, (aðrýyý sýzýyý) çekenden sor" gibi "eksiltimli" sözcüklerden oluþan atasözleri, söylem, günlük kullanýma giren kelimeler, argolar gibi derlemelerden oluþan kitap yaklaþýk 350 sayfa. Gönyeli Belediyesi tarafýndan yayýnlanan kitapta, dernek ve örgütlerin kýsaltma ve açýlýmlarýndan oluþan bir bölüm de var. Önsözde, "Dilimi çok seçerim, övünç kaynaðýmdýr. Dilim, insanlýðým ve varolma nedenimdir. Düþünürüm, okurum, yazarým; her söze kulak kabartýrým. Ve dilimiz ucu bucaðý belirsiz deniz gibidir" diyen Gökçeoðlu, iki sözlüðün daha yolda olduðunu duyurdu. "Yaþamým elverirse 4-5 sözlük daha yazarým" diye de ekledi. SÝHÝRLÝ FLÜT Uzman Mehmet Sakarya Müzik Eðitimcisi/Öðretim Görevlisi Küçükken dinlediðim, kulaðýmda bugünlere kadar yýllarca sürekli tekrarlayan ezgilerle geçmiþti çocukluðum. Ýlk çaldýðým "Kýbrýs" müziklerinden birisi de "Köprüden geçemedim" (söz:anonim/müzik:raif Denktaþ) diye baþlayan"köprü" isimli SILA4 bestesiydi. SILA4'ün önemine ve deðerine dikkat çekmek için yine bu sayfadan sizlere "Nesilden Nesile SILA4" baþlýklý yazýmý yazmýþtým 10 Kasým 2014'te.Yýllar-yýllarý kovalarken, bir gün gelen bir telefon ile, çocukluk hayalim gerçek olmaya baþlamýþtý. Sýla4 üyeleri yýllar sonra yeniden stüdyoya girme kararý almýþlar ve aralarýna "genç müzisyenleri" de alarak,yýllardýr 7'den 70'e dillerden düþmeyen SILA4 eserlerine "özünü bozmadan yeni bir sound kazadýrmak" için albüm cd'si kayýtlarýna baþlayacaklarýný söylüyorlardý! Ve o müzisyenlerden birisi de ben olacaktým! 2009 yýlýnda stüdyoya giren SILA4 (Erdinç Gündüz/Aydýn Kalfaoðlu/ Ferahzat Gürsoy) ayni yýl "SILA4 2009" albümünü piyasa çýkartmýþtý. Albüm kayýtlarý sýrasýnda, SILA4'ün yaþayan üçlüsü'nü tanýma þansýmýz olmuþ, abikardeþ iliþkisi þeklinde bugün halen devam eden samimi birlikteliðimiz baþlamýþtý. Bu albümlerde bize yer vermeleri SILA4'ü çok mutlu ediyordu! Yýllar öncesinde hep müzik adýna akýllarýnda kalan,düþünüp de imkansýzlýklardan dolayý çare bulamadýklarý ne kaldýysa, gerek enstruman zenginliði, gerekse teknoloji SILA4 ANILARIM sayesinde hepsini gerçekleþtirme fýrsatý buluyorlardý. Bizim açýmýzdan ise; SILA4 gibi "Efsaneleþmiþ" bir topluluðun içerisine dahil edilmemiz,her þeyden önce bir çocukluk hayalinin gerçeðe dönüþmesiydi!bu, SILA4 tarafýndan bizlere bahþedilmiþ bir gururdu. SILA4 2009'dan sonra SILA ve SILA albümleri de arka arkaya piyasaya çýkmýþtý. Ayni yýl SILA4, 16.Uluslararasý Maðusa Kültür ve Sanat Festivaline davet edilmiþti! Erdinç abi, Aydýn abi ve Ferahzat abi bu haberi bizlerle paylaþtýklarýnda bir "SILA4 efsanesi" ile albüm kayýtlarýnýn ardýndan "ayni sahnede" konser vereceðimizi bilmek, bize kendimizi inanýlmaz mutlu ve gururlu hissettiriyordu. Bu konser SILA4'ün, çok uzun bir zamandan sonra vereceði önemli ve büyük ilk konseri olacaktý. Ben ve arkadaþlarým, bu konser hazýrlýklarýnda, SILA4'ün geçmiþten günümüze kadar gelen kalitesine yakýþýr þekilde elimizden gelenin en iyisini onlara sunmayý hedeflemiþtik. Tam anlamýyla büyüleyici ve Kýbrýstürk Halký'nýn özünü gösteren, özlemini gideren bir konser olmuþtu Salamis'te, 2012'de. Hem albüm kayýtlarý, hem de konser çalýþmalarý sýrasýndafearhzat abi, Aydýn abi ve Erdinç abi ile sýk sýk þakalaþýr, hem müzik yapar hem de eðlenirdik. Onlarýn sonsuz hoþgörü duygularý vardý. Hiçbir þakamýza alýnmazlar, onlar da bizlere ayni karþýlýðý verirlerdi. Aydýn abi her fýrsatta "görürmün be Erdinç bu çocuklarý" diyerek sürekli gurur ve mutluluk dolu gözleriyle bizlere bakardý. Aydýn Kalfaoðlu abimizi çok kýsa bir süre önce kaybettik. O'nun yokluðunda çok üzgün ve eksiðiz. Dünya iyisi bir insan, dürüst, sevgi dolu, baþarýlý bir müzisyen ve avukattý. SILA4, biz genç müzisyenleri her zaman destekleyip takdir etmiþtir. Aydýn abi bana her zaman "sihirli flütünden çýkan seslerle hepimizi bir yerlere alýp götürdün be Mehmetçik, sihirli flütünü unutmak ne mümkün" derdi! Bu sözü O'ndan ilk kez 2009'da duymuþtum. O günden itibaren "sihirli flüt" ifadesi benim hayatýmdaki yerini almýþtý. Aydýn abim'in takdir ettiði þekliyle her ortamda "sihirli flüt" ifadesini kullanýr oldum. Þu an okuduðunuz köþemin de adý, bana Aydýn abi'mden miras kalmýþtýr. Hem SILA4 hem de Aydýn abi'min ismi gibi, sevgi dolu yüreðinden saçtýðý "aydýnlýk" beni ve pek çok kiþiyi aydýnlatmaktadýr yýllardýr. SILA4, Kýbrýstürkü'nün tarihsel serüveninde önemli bir rol oynamaktadýr. Hem varoluþ, hem barýþ, hem de sanatsal deðerleri çok yüksek eserleri bizlere miras kalmýþtýr. Bu deðerli mirasýn yapý taþlarýný Erdinç Gündüz, Aydýn Kalfaoðlu, Ferahzat Gürsoy ve Raif Denktaþ oluþturmaktadýr. Daha önceki yazýmda da belirttiðim gibi sanatçýlar ve müzik eðitimcileri olarak bu eserleri nesilden nesile aktarmak Kýbrýs Türkü'nün kültürel bir mirasýna sahip çýkmak anlamýna gelecektir. Sýla4 müziklerinden ve müzik üretmek için verdikleri mücadelelerinden feyz alýnmalýdýr. Çaðdaþlaþma yolundaki yeni bir müziksel dönemi baþlatan yine Sýla4 olmuþtur. Sýla4 gelecek nesillere kalan bir müzik mirasýdýr. Ýsmini onurlu ve altýn harflerle tarihe yazdýrmýþtýr. Geçmiþten günümüze herkesin aklýnda, yüreðinde,dilinde kalmayý baþarmýþtýr. Bunu yaþatmak ve geleceðe aktarmak da biz sanatçýlarýn ve müzik eðitimcilerinin görevidir. Son 40 yýldan beridir müzik anlamýnda Kýbrýstürkü SILA4 ile beslenmiþ ve AYDINLANMIÞTIR! Çok deðerli Erdinç Gündüz ve Ferahzat Gürsoy'a müzik dolu uzun ömürler dilerken, Raif Denktaþ ve Aydýn abimize Tanrý'dan rahmet dilerim. Fazýl Say "SES" - Opus 40 ile sevenleriyle buluþacak Fazýl Say, þair Metin Altýok ve Behçet Aysan anýsýna bestelediði "SES" - Opus 40 isimli eseriyle 12 Mart 2015 Perþembe günü TÝM Show Center sahnesinde olacak. Behçet Aysan ýn Bir Bahar Dalýyla, Metin Altýok un Odasýnda Bir Evin ve Aziz Nesin in Sivas Acýsý adlý þiirlerinin yer aldýðý SES te genç sopranolar Dilruba Bilgi, Nihan Ýnan ve Senem Demircioðlu na, piyanoda Fazýl Say ve vurmalý sazlarda Ýstanbul Senfonisi, Hezarfen Ney Konçertosu gibi Fazýl Say eserlerinden tanýdýðýmýz Aykut Köselerli eþlik edecek. Eserde, piyanonun yaný sýra ufo, hapi ve waterphone gibi farklý enstrümanlar da yer alýyor. Eserin Konusu Ses, 2 Temmuz 1993 günü, Sivas - Madýmak katliamýnda yitirdiðimiz 37 aydýnýmýzýn anýsýna bestelenmiþ bir eserdir. Say ailesinin yakýn dostlarý Metin Altýok ve Behçet Aysan da 02 Temmuz 1993 günü, kökten dincilerin yaktýðý Madýmak Oteli nde hayatýný kaybeden deðerli þairlerimizdi. Bu eserde, Altýok ve Aysan þiirlerinin yanýnda, 20.yüzyýl Türk edebiyatýnýn en önemli simgelerinden biri olan ve Madýmak faciasýndan kýl payý kurtulan; ama iki yýl sonra bu acýya dayanamayýp aramýzdan ayrýlan Aziz Nesin in hislerini dile getirdiði Sivas Acýsý þiiri de yer almakta. Fazýl Say ýn, Metin Altýok Aðýtý ndan sonra bu konudaki ikinci eseri olan Ses beþ kiþilik küçük bir kadro ile seslendirilmek üzere bestelenmiþ bir anma eseri niteliðindedir. Bedri Rahmi'nin "Ýstanbul" tablosuna 1 milyon 830 bin lira Antik AÞ'nin çaðdaþ sanat müzayedesinde, Bedri Rahmi Eyüboðlu'nun "Ýstanbul" tablosu 1 milyon 830 bin liraya satýldý. Olgaç Artam'ýn yönettiði ve koleksiyoncularýn yoðun ilgi gösterdiði müzayedede, Türkiye'nin önde gelen çaðdaþ sanatçýlarýna ait eserler yeni sahipleriyle buluþtu. Müzayedede, Bedri Rahmi Eyüboðlu'nun "Ýstanbul" konulu baþyapýt eseri, 1 milyon 830 bin liraya alýcý buldu. Modern Türk resminin önemli ismi Ali Çelebi'nin tuval çalýþmasý ise 945 bin liraya satýlarak, sanatçýnýn müzayede rekoru oldu. Müzayedede, Fahrel Nisa Zeid'in soyut eseri ile Bedri Rahmi Eyüboðlu'nun "Soyut Boðaziçi" konulu çalýþmasý 410'ar bin liraya, Hakký Anlý'nýn soyut eseri 277 bin liraya, Eren Eyüboðlu'nun portre çalýþmasý 240 bin liraya, Peter Halley'in soyut eseri 225 bin liraya, Nejad Melih Devrim'in soyut çalýþmasý ise 200 bin liraya satýldý.

13 9 Mart 2015 Pazartesi YUNANÝSTAN'DA SYRIZA GENEL MERKEZÝ ÝÞGAL EDÝLDÝ Yunanistan'da iktidar partisi Radikal Sol Koalisyon'un (SYRIZA) genel merkezi, kendisini anarþist olarak tanýmlayan bir grup tarafýndan iþgal edildi. SYRIZA'nýn baþkent Atina'daki Kumunduru Meydaný'nda bulunan genel merkez binasýna, F Tipi cezaevlerinin kapatýlmasý talebiyle giren eylemciler, "F Tipi cezaevleri hemen kaldýrýlsýn", "Cezaevlerinde açlýk grevi yapan mahkûmlarla dayanýþma" yazýlý pankartlarý binaya astý. Yunan polisi binanýn çevresinde geniþ güvenlik önlemleri aldý. Göstericiler hala genel merkez binasýnda bulunuyor. JUNCKER, "AB ORDUSU" ÝSTEDÝ AB Komisyonu Baþkaný Jean Claude Juncker, Avrupa'nýn kendi ordusuyla AB'ye üye ya da komþu ülkelerdeki barýþa yönelik herhangi bir tehdide daha güvenilir þekilde tepki verebileceðini belirtti. Alman Welt am Sonntag gazetesindeki habere göre Juncker, Avrupa'nýn ortak ordusunun, dünyaya Avrupa ülkeleri arasýnda bir daha savaþ olmayacaðýný göstereceðini söyleyerek "Böyle bir ordu ortak bir dýþ ve güvenlik politikasý oluþturmamýzda ve Avrupa'nýn dünya içindeki sorumluluklarýný yerine getirmesinde yardýmcý olur" dedi. Ukrayna krizinin Avrupa ordusu ihtiyacýný doðurduðuna iþaret eden Juncker, "Avrupa kendi ordusuyla AB'ye üye veya komþu bir ülkeye yönelik tehditlere karþý daha güvenilir tepki verebilir" diye konuþtu. AB Komisyonu Baþkaný Juncker, "Rusya, Avrupa ordusu olsaydý Kýrým'ýn iþgalinden vazgeçer miydi?" sorusuna þu yanýtý verdi: "Askeri cevaplar her zaman yanlýþ cevaplardýr. Bu diplomasi ve politikanýn baþarýsýz olmasýnýn itirafýdýr. Bir Avrupa ordusunu hemen kullanamazsýnýz. Fakat Avrupa'nýn ortak ordusu Avrupa deðerlerinin savunulmasý noktasýnda Rusya'ya açýk bir etki yapýlmasýný saðlardý." AKINCI: TOPLUMSAL CÝNSÝYET EÞÝTLÝÐÝ BÝR YAÞAM BÝÇÝMÝ OLMALI AKINCI'YA DESTEK VEREN KADIN GÖNÜLLÜLER, "DÜNYA EMEKÇÝ KADINLAR GÜNÜ PANELÝ" DÜZENLEDÝ Baðýmsýz Cumhurbaþkaný adayý Mustafa Akýncý'ya destek veren kadýn gönüllüler, dün, Kýbrýs Türk Ticaret Odasý Toplantý Salonu'nda "Dünya Emekçi Kadýnlar Günü Paneli" düzenledi. AKINCI Panelin baþýnda kýsa bir konuþma yapan baðýmsýz Cumhurbaþkaný adayý Mustafa Akýncý, kadýnlar gününün aslýnda bilinçlenme günü olarak kabul edilmesi gerektiðini ve kadýn-erkek herkesin bilinçlenme ihtiyacý olduðunu söyledi. "Toplumsal cinsiyet eþitliði kavramý sadece yýlda bir kez anýmsanacak bir olgu deðil. Bunu bir yaþam biçimi haline getirmemiz, özeleþtiri de yapabilmemiz gerekir" diyen Akýncý, kadýnlarýn müzakere masasýnda bulunmalarý gerektiðini kaydederek, göreve gelmesi halinde yetkin, liyakatli, katký yapmaya müsait kiþilerin önünü açacaðýný söyledi. Akýncý'nýn konuþmasýnýn ardýndan 'Toplum olarak Toplumsal cinsiyet eþitliðinin neresindeyiz?' sorusuna yanýt aranan panele Meltem Onurkan Samani'nin moderatörlüðünde devam edildi. Konuþmacýlardan akademisyen Ömür Yýlmaz, "Kýbrýs Türk Siyasetinde Feminizmin Yeri"ni irdelerken, bir diðer akademisyen Umut Bozkurt ise "Barýþ görüþmelerinin toplumsal cinsiyet eþitliði esasýnda yapýlandýrýlmasý ve çözüm ardýndan oluþacak birleþik Kýbrýs'ýn yeni kurumlarýný toplumsal cinsiyet eþitliði prensibine göre þekillendirme" konularý üzerinde durdu. Lefkoþa Türk Belediyesi Baþkaný Mehmet Harmancý ise konuþmasýnda "Toplumsal cinsiyet eþitliði ve özgürlüðüne duyarlý belediyecilik ne denli mümkün" sorusunu Lefkoþa Türk Belediyesi'ndeki uygulamalardan örnekler vererek yanýtladý. 13 ANASTASÝADÝS KOENIG'Ý TEHDÝT ETMÝÞ ABD'nin Güney Kýbrýs'taki Büyükelçisi John Koenig ile Rum Yönetimi Baþkaný Nikos Anastasiadis'in arasýndaki soðukluðun daha eskilere dayandýðý iddia edildi. Kathimerini gazetesi "Seni 'Persona Non Grata' (Ýstenmeyen Kiþi) Ýlan Edeceðim... Anastasiadis Ýle Amerikan Büyükelçi Arasýndaki Bilinmeyen Olay" baþlýklý haberinde, Rum tarafýnýn Koenig'in bazý hareketlerini düþmanca bulduðunu ancak en çarpýcý olayýn yaklaþýk bir yýl önce, ABD Baþkan Yardýmcýsý Joe Biden'ýn Güney Kýbrýs ziyareti hazýrlýklarý sýrasýnda yaþandýðýna dikkat çekti. Gazete, özetle þu detaylarý verdi: "Büyükelçi Koenig, Biden'in iþgal bölgelerine gitmesi ve Eroðlu'nun sahte devlet sembollerini kullanarak menfaat elde etmeye çalýþmasý gibi Lefkoþa'nýn bir dizi konudaki hassasiyetine kayýtsýzlýk gösterdi. Bir ara Anastasiadis, baþkalarýnýn da önünde, Koenig'e dönerek, kendisini doðrudan 'persona non grata' (istenmeyen kiþi) ilan etmekle tehdit etti. Anastasiadis'in Koenig'i, 'planlarýnda ýsrar edersen Kýbrýs'tan ayrýlýrým; Biden de yalnýzca Eroðlu ile görüþür. Sorumlusu da sen olursun' diyerek de tehdit ettiði söyleniyor. O zamandan beridir cam kýrýktýr. Kýbrýs MEB'indeki Türk meydan okumalarýnýn baþladýðý ve Amerikan diplomatýn rolünün hiç de yardýmcý olmadýðý son aylarda ikilinin iliþkilerinde soðukluk vardý."