T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI SINIF ÖĞRETMENLERİNİN YENİ İLKÖĞRETİM PROGRAMI HAKKINDAKİ GÖRÜŞ DEĞERLENDİRME VE YETERLİLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA YÜKSEK LİSANS TEZİ Danışman Yrd.Doç.Dr. Önder PİLTEN Hazırlayan Ömer GEREK KONYA 2006

2 ÖZET Cumhuriyetin ilanıyla başlayan ilköğretimdeki yenileşme hareketleri, günümüze kadar farklı müfredat programları uygulanarak sürdürülmüştür. Uygulamaya koyulan her program, bir önceki programda görülen aksaklıkları ortadan kaldıracak ve ihtiyaca cevap verebilecek şekilde geliştirilmiş veya tümden yenilenmiştir eğitim yılında pilot okullarda uygulanan, yılında tüm yurtta uygulamaya koyulan Yeni İlköğretim Programı, eğitimdeki büyük değişimi oluşturmuştur. Bu araştırmanın amacı, Yeni İlköğretim Programı nın öğrenciler üzerindeki etkisini, öğretmen gözlemlerine göre ortaya koymaktır. Bu çalışmada nicel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Konya ili Kulu ilçesinde görev yapan 177 sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Random yöntemiyle örnekleme seçilen 141 sınıf öğretmeninden 113 üne ait bilgiler değerlendirmeye alınmıştır. Araştırma verilerinin analizinde Excel 7.0 ve SPSS 10.0 istatistik programları kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular sonucunda; Yeni İlköğretim Programı nın öğrencileri derse motive etme, öğrenme kolaylığı ve kalıcı öğrenme, öğrencilerin yaşam kalitesini artıracak temel beceriler kazandırma ve öğrencilerde istendik davranışlar oluşturma konusunda başarılı bir program olduğu ortaya çıkmıştır. i

3 ABSTRACT The revolution of the renewal in the primary education which is started by the foundation of Republic of Turkey are continued until today by applying various curriculums. Every program applied into practise are improved in order to eliminate the problems found in the previous programme and in order to meet all needs or they are fully renewed. The new primary school educational program which was implemented in pilot schools in the year of ,and across the whole country in the year of has constituted a big change in Turkish educational life. The aim of this study is to bring up the effects of the New Primary Education Program on the students according to teachers view. In this research quantitative research methods were used. The research was conducted on 177 primary school teachers in Konya/Kulu. Knowledges about 113 teachers out of randomly selected 141 teachers was assessed. Excel 7.0 and SPSS 10.0 statistics programmes are used in analyzing the data. At the end of the research it was noted that The New Educational Program has positive effects on children in terms of motivating students for the lectures, facilitation of learning, permanent learning, enabling students to gain some basic abilities that will make increase their life qualities, and constituting wanted behaviours. ii

4 ANAHTAR KELİMELER İlköğretim Okulu İlköğretim Programı Eğitim Programı Yapılandırmacılık Primary Education Primary Education Programme Education Programme Constructivist iii

5 ÖN SÖZ Türk Eğitim Tarihi ne baktığımızda Türkiye Cumhuriyet in kurulduğu ilk yıllardan itibaren eğitim alanında, özellikle de ilköğretim alanında önemli atılımların yapıldığını görüyoruz. Eğitim programlarıyla ilgili çalışmalarda, yurt dışından eğitimcilerin çağrılıp raporlar yazdırıldığı ilk yıllardan günümüze kadar, birçok program modeli denenmiştir. Her alanda hızlı bir değişimin yaşandığı günümüz dünyasında eğitimin seyriyle ilgili de birçok yeni açılımlar ortaya çıkmıştır. Bireyin öğrenme, algı, zekâ ve kavrama gibi yapılarına ilişkin ortaya konulan yeni araştırmalar ve bulgular eğitim programlarının da yapısının değişmesinde etkili olmuştur. Geleneksel öğretim sistemleri öğreneni edilgin kılarken yeni eğitim paradigmasında öğrenen etkin bir rol üstlenmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı nca değişik kesimlerin görüşleri de alınarak hazırlanan Yeni İlköğretim Programı çağdaş eğitim anlayışını yansıtan bir programdır. Bu araştırma, sınıf öğretmenlerinin yeni ilköğretim programı hakkındaki görüş, değerlendirme ve yeterliliklerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Çalışmada, programın hedeflerine ulaşma konusunda geldiği noktayı belirlemek, sınıf öğretmenlerinin öğrencilerde gözledikleri davranışları ve değerlendirmelerini ortaya çıkarmak hedeflenmiştir. Araştırmanın planlanmasından yazımına kadar her aşamasında bana yol gösteren ve değerli yardımlarını esirgemeyen danışmanım Yrd. Doç. Dr. Önder PİLTEN e, Yüksek Lisans öğrenimim boyunca bende emekleri bulunan kıymetli hocalarım Prof. Dr. Muammer MUŞTA ya, Yrd. Doç. Dr. Nevzat KÖKEN e, Yrd. Doç. Dr. İsa KORKMAZ a, Yrd. Doç. Dr. Seyit EMİROĞLU'na, Doç. Dr. Ahmet SABAN a, çalışmamın her aşamasında desteklerini esirgemeyen kıymetli büyüğüm Dr. Ali MEYDAN a, teşekkürlerimi sunarım. Anket çalışmalarının yürütülmesinde bana her türlü kolaylığı gösteren Kulu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ne, mesai arkadaşlarıma, anket çalışmalarına yardımcı olan meslektaşlarıma ayrıca burada adını anamadığım pek çok değerli arkadaşıma ve emeği geçen herkese yürekten teşekkür ederim. Ömer GEREK KONYA iv

6 İÇİNDEKİLER ÖZET...i ABSTRACT...ii ANAHTAR KELİMELER...iii ÖNSÖZ...iv İÇİNDEKİLER...v BÖLÜM I I.1. GİRİŞ...1 I.1.1. Problem...1 I.1.2. Problem Cümlesi...1 I.1.3. Alt Problemler...1 I.1.4. Araştırmanın Amacı...2 I.1.5. Araştırmanın Önemi...2 I.1.6. Varsayımlar...3 I.1.7. Sınırlılıkları...3 I.1.8. Tanımlar...4 BÖLÜM II KURAMSAL ÇERÇEVE İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR...5 II.1. EĞİTİM VE ÖĞRENME...5 II.2. ÖĞRENMENİN OLUŞUMU...8 II.3. ÖĞRENMEDE BİLGİYİ İŞLEME KURAMI...10 II.4. ÖĞRETİMDE BAŞLICA ÖĞRENME KURAMLARI...16 II.4.1. Davranışçılık...16 II.4.2. Bilişselcilik...17 II.4.3. Buluş Yoluyla Öğrenme...19 II.4.4. Sunuş Yoluyla Öğrenme...20 II.4.5. İşbirliğine Dayalı (Kubaşık) Öğrenme...21 II.4.6. Tam Öğrenme...22 II.4.7. Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğrenme...23 II.4.8. Programlı Öğretim...24 II.5. ÖĞRENME STRATEJİLERİ...25 II.6. AKTİF (ETKİN) ÖĞRENME...28 II.7. ÇOKLU ZEKÂ TEORİLERİ...34 II.7.1. Çoklu Zekâ Alanları...35 II Sözel-Dil Zekâsı...35 II Mantıksal-Matematiksel Zekâ...36 II Görsel-Uzaysal Zekâ...36 II Müziksel-Ritmik Zekâ...37 v

7 II Bedensel-Kinestetik Zekâ...37 II Sosyal Zekâ...38 II İçsel Zekâ...38 II Doğacı Zekâ...38 II.7.2. Çoklu Zekâ Teorileri Ve Eğitime Uygulanması...39 II.8. YAPILANDIRMACI YAKLAŞIM...39 II.8.1. Yapılandırmacılığın Felsefi Temelleri...40 II.8.2. Yapılandırmacılık...42 II.8.3. Yapılandırmacı Yaklaşımlar...43 II Bilişsel Yapılandırmacılık...43 II Sosyal Yapılandırmacılık...43 II.8.4. Yapılandırmacı Yaklaşıma Göre Öğrenme-Öğretme...44 II.8.5. Yapısalcı Sınıflar...50 II.8.6. Yapısalcı Öğretmen...52 II. 9. EĞİTİMDE PROGRAM GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI...55 II.9.1. Öğretim Programlarının Temelleri...57 II Toplumsal Temelleri...57 II Bireysel Temelleri...58 II Ekonomik Temelleri...59 II Tarihsel Ve Kültürel Temelleri...60 II.10. İLKÖĞRETİM PROGRAMLARINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER...60 II İlkokul Programı...61 II İlkokul Programı...62 II İlkokul Programı...65 II İlkokul Programı...66 II İlkokul Programı...70 II. 11. YENİ İLKÖĞRETİM PROGRAMI...73 II Program Geliştirme Modeli Çerçevesinde Yapılan Çalışmalar...73 II İlköğretim Program Değişikliklerinin Gereklilikleri...75 II Yeni İlköğretim Programının Referans Noktaları...76 II Yeni İlköğretim Programının Vizyonu Ve İlkeleri...76 II Yeni İlköğretim Programının Farklı Yönleri...77 II Yeni İlköğretim Programının Öğeleri Ve İçeriği...79 II Yenilenen İlköğretim Programındaki Ortak Beceriler...80 II Yeni İlköğretim Programında Öğrenme-Öğretme Durumları...81 II Yeni İlköğretim Programının Ölçme-Değerlendirme Süreci...81 II.12. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR...83 BÖLÜM III. YÖNTEM...89 III.1. Araştırmanın Modeli...89 vi

8 III.2. Evren Ve Örneklem...89 III.3. Veri Toplama Aracı...89 III.4. Verilerin Toplanması ve Analizi...89 BÖLÜM IV. BULGULAR...91 IV.1. Araştırmanın Örneklemine İlişkin Bulgular...91 IV.2. Araştırmanın Alt Problemine İlişkin Bulgular...92 BÖLÜM V YORUM VE TARTIŞMA BÖLÜM VI SONUÇ VE ÖNERİLER VI.1. SONUÇLAR VI.2. ÖNERİLER BİBLİYOGRAFYA EKLER EK 1: ARAŞTIRMA ÖLÇEĞİ EK 2: PİLOT OKULLAR LİSTESİ EK 3: ARAŞTIRMA EVRENİNDE YER ALAN OKULLAR LİSTESİ EK 4: İZİN YAZILARI vii

9 ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil II. 1. Bilgiyi işleme kuramının öğeleri...11 Şekil II.2. Program geliştirme modeli...74 TABLOLAR LİSTESİ Tablo II.1. Davranışçı ve bilişsel öğrenme ekollerinin karşılaştırılması...19 Tablo. II.2. Eski ve yeni öğretim paradigmalarının karşılaştırılması...22 Tablo II.3. Öğretmen merkezli ve öğrenci merkezli eğitimin karşılaştırılması...28 Tablo II.4. Aktif öğrenme yöntem, teknik ve modelleri...33 Tablo II.5. Eski Ve Yeni Zekâ Anlayışlarının Karşılaştırılması...34 Tablo II.6. Yapılandırmacı ve Davranışçı Modelde Eğitim Durumları...42 Tablo II.7. Geleneksel ve Yapılandırmacı Görüşlerin Karşılaştırılması...44 Tablo II.8. Davranışçı ve Yapılandırmacı Yaklaşımların Karşılaştırılması...50 Tablo II.9. Geleneksel ve Yapısalcı Sınıf Ortamlarının Karşılaştırılması...51 Tablo IV. 1: Araştırmanın Örneklemine İlişkin Bulgular...91 Tablo IV. 2: Sınıf öğretmenlerinin, yeni ilköğretim programının, öğrencilerin derslere motivasyonuna etkileri konusunda mevcut durumla ilgili değerlendirmelerin ve yüzde frekans dağılımı...93 Tablo IV. 3:Sınıf öğretmenlerinin, yeni ilköğretim programının, öğrenme kolaylığına ve öğrenilenlerin kalıcılığına etkileri konusunda mevcut durumla ilgili değerlendirmelerinin frekans ve yüzde dağılımı...96 Tablo IV. 4: Sınıf öğretmenlerinin, yeni ilköğretim programının, öğrencilerde yaşam kalitesini artıracak temel beceriler kazanmasına etkileri konusunda mevcut durumla ilgili değerlendirmelerinin frekans ve yüzde dağılımı...99 Tablo IV. 5:Sınıf öğretmenlerinin, yeni ilköğretim programının, öğrencilerde istendik davranışlar oluşturmaya etkileri konusunda mevcut durumla ilgili değerlendirmelerinin frekans ve yüzde dağılımı viii

10 I.1.GİRİŞ Bu bölümde araştırmanın problem durumu, problem cümlesi, alt problemler, araştırmanın amacı, araştırmanın önemi, araştırmanın varsayımları, araştırmanın sınırlılıkları ve tanımlara yer verilmiştir. I.1.1.Problem Her gün hızla değişen ve gelişen dünyaya ayak uydurmak, çağın beklentilerine cevap verebilecek, araştıran, sorgulayan ve kendini gerçekleştirmiş, özgüven duygusu gelişmiş bireyler yetiştirmekle mümkündür. Milli Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca hazırlanan yeni ilköğretim müfredatı, eğitim camiasının en temel bölümünden başlanarak yapılmış köklü bir değişimin ifadesidir. Eğitim uzmanları, akademisyenler, müfettişler, öğretmenler, sivil toplum kuruluşları, öğrenci ve velilerin görüşleri, değerlendirmeleri de dikkate alınarak hazırlanmış bir program ortaya çıkmıştır. Hazırlanan yeni müfredatla, var olan davranışçı yaklaşım yerine yapılandırmacı yaklaşıma geçilmiştir. Öğrencinin merkez alındığı ve aktif kılındığı yeni yöntemle ezberden uzak, öğrencinin deneyimi, bakış açısı, duygu, düşünce ve inançlarının dikkate alındığı bütüncül bir eğitim anlayışı hedeflenmiştir. Öğrenci kendisine sunulan bilgileri ezberleyerek, edilgen bir biçimde öğrenmeye çalışmak yerine, öğrenme öğretme sürecine aktif olarak katılmalıdır. Kendisine sunulan uyaranları yorumlamalı, anlamlandırmalı ve bilgiyi bizzat kendisi yapılandırmalıdır. I.1.2.Problem Cümlesi Sınıf öğretmenlerinin, yeni ilköğretim programının öğrenci başarısına etkileri konusunda mevcut durumla ilgili değerlendirmeleri nelerdir? I.1.3.Alt Problemler 1. Sınıf öğretmenlerinin, yeni ilköğretim programının, öğrencilerin derslere motivasyonuna etkileri konusunda mevcut durumla ilgili değerlendirmeleri nelerdir? 1

11 2. Sınıf öğretmenlerinin, yeni ilköğretim programının, öğrenme kolaylığına ve öğrenilenlerin kalıcılığına etkileri konusunda mevcut durumla ilgili değerlendirmeleri nelerdir? 3. Sınıf öğretmenlerinin, yeni ilköğretim programının, öğrencilerde yaşam kalitesini artıracak temel beceriler kazanmasına etkileri konusunda mevcut durumla ilgili değerlendirmeleri nelerdir? 4. Sınıf öğretmenlerinin, yeni ilköğretim programının, öğrencilerde istendik davranışlar oluşturmaya etkileri konusunda mevcut durumla ilgili değerlendirmeleri nelerdir? I.1.4.Araştırmanın Amacı İlköğretim çağı öğrencilerinin gelişim ve öğrenme durumlarına ilişkin olarak yapılan araştırmalar eğitimin farklı boyutlarını ortaya çıkarmaktadır. Araştırma sonuçları çerçevesinde eğitim faaliyetleri yeni boyutlar kazanmaktadır. Bu iş bazen küçük değişiklikler şeklinde bazen de köklü değişiklikler şeklinde ortaya çıkmaktadır eğitim öğretim yılında pilot olarak uygulamaya konulan yeni ilköğretim müfredatı da bu köklü değişikliği giden bir adım olmuştur. Pilot uygulamadan elde edilen sonuçların olumlu olması bu değişikliğin yurt çapında uygulamaya konulmasıyla sonuçlanmıştır. Ancak bilinen bir gerçek var ki o da her değişiklik eğitimde bazı sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Programın uygulanması sırasında ortaya çıkan aksaklıklar, öğrencilerin uyum problemi genel uygulamada hangi sonuçları doğurmaktadır, bunun bilinmesinde mutlaka fayda vardır. Bu araştırmanın genel amacı, sınıf öğretmenlerinin yeni ilköğretim programının temel amaçlarına ulaşma düzeyi ile ilgili olarak uygulama sürecinde öğrencilerde gözledikleri davranışları ve öğrenci başarısını ortaya koymak, belirlenen duruma göre teklifler getirmektir. I.1.5.Araştırmanın Önemi Kalkınmanın sürükleyici faktörlerinden en önemlisi insan gücü potansiyelidir. Bu potansiyelin eğitim yoluyla en geniş ölçüde değerlendirilerek kalkınmanın hizmetine verilmesi gerekir. 2

12 Bugüne kadar uygulanan müfredat yapısı, soruların keşfedilmesi yerine cevapların öğrenilmesini, eleştirel düşünce yerine ezberlemeyi, ilişkiler bütünü kurma yerine bilgi parçalarını anlamayı, tartışma yerine ders anlatmayı, uygulama yerine okumayı içermekteydi. Mevcut bu müfredat yapısı ile ezberci ve günlük hayattan kopuk bireyler yetişiyordu. Jean Piaget nin Bildiklerimizi nasıl biliyoruz? sorusuna cevap ararken ulaştığı sonuç şuydu: Bilgi bütün bir şekilde bir insandan diğer bir insana iletilemez, insanların kendi bilgilerini ve kendi anlayışlarını yapılandırmaları gerekir. Öğrenme, bilginin bir öğretmen ya da ders kitabından çocuğun beynine taşınması şeklinde gerçekleşmektedir. Bunun yerine, her çocuk önceki bildiklerini yeni bilgilerle birleştirerek kendi anlamını inşa eder. Böylece yeni bilgi, çocuğa kişisel bir anlam sağlar. Bu eğitim-öğretim yılında ( ) tüm yurtta uygulamaya geçen yeni ilköğretim programına göre ders işleyen öğrencilerin, programda hedeflenen beklentileri gerçekleştirme düzeyleri ne boyuttadır? Öğrencilerin yeni ilköğretim programıyla sürdürdüğü eğitim-öğretim süreci içindeki mevcut durumlarıyla ilgili sınıf öğretmenlerinden alınan görüşler ortaya çıkarılarak, programın hedefleri konusunda somut veriler tespit edileceğinden bu araştırma önemli bulunmuştur. I.1.6.Varsayımlar Bu araştırmanın dayandığı varsayımlar şunlardır: 1. Bilgi toplama aracı olarak kullanılan anketin geçerli ve güvenilir olduğu kabul edilmiştir. 2. Denekler anketi cevaplandırırken görüş ve düşüncelerini içtenlikle yansıtmıştır. 3. Kaynaklardan, kurumlardan ve kişilerden sağlanan bilgiler gerçeği yansıtmıştır. I.1.7.Sınırlılıklar Bu araştırmanın sınırları: 1. Konya ili Kulu ilçesinde görev yapan sınıf öğretmenlerinin yeni ilköğretim programının öğrenci başarısına etkileri, konusundaki görüşleriyle, eğitim öğretim yılında uygulanan anketlerden elde edilen bulgularla 3

13 3. Konu ile ilgili literatür çalışmalarının taranması ile sınırlıdır. I.1.8.Tanımlar Eğitim: Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişikleri meydana getirme sürecidir. Hedefler (Amaçlar): Hedef varılmak istenen nokta, başarılmak istenen sonuç olarak tanımlanabilir. Eğitimde hedef ise, öğrenciye kazandırılması uygun görülen, istendik davranışlar bütünü olarak tanımlanabilir. İlköğretim: Bir toplumun, eğitim sisteminin ilk basamağı ve genellikle 5-15 yaş grubu çocuklara temel becerilerin kazandırıldığı temel eğitim devresidir. Eğitim Program: Bir eğitim kurumunda çocuklar, gençler ve yetişkinler için sağlanan milli eğitimin ve kurumun amaçlarının gerçekleşmesine dönük tüm faaliyetlerdir. Öğrenme Yöntemleri: Öğrencilerin bağımsız olarak kendi öğrenme görevlerini gerçekleştirmelerini sağlayan teknikler, ilkeler yada alışkanlıklardır. Yapılandırmacı Yaklaşım: Öğrencilerin kendi bilgi, deneyim ve düşünmeleri sonucunda kendilerinin oluşturdukları zihinsel modeller ve bilgilerdir. 4

14 BÖLÜM II KURAMSAL VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR II.1.EĞİTİM VE ÖĞRENME Eğitim, her felsefi sisteme ve psikolojik yaklaşıma göre değişik şekillerde tanımlanmıştır. Bu tanımların pek çoğu, eğitime bir amaç yüklemiştir. İdealistler eğitimi Tanrıya ulaştırma süreci için yapılan etkinlikler, Realistler insanı toplumun başat değerlerine göre yetiştirme süreci, Marksistler çelişkiyi en aza indirip üretimde bulundurma süreci, Pragmatistler ise, yaşantılar yoluyla kişide istendik davranış değişikliği oluşturma süreci, Varoluşçular ise insanı sınır durumuna getirme süreci olarak ele almışlardır (Sönmez, 1993, ). Eğitim, kişinin toplumsal yeteneklerinin ve optimum kişisel gelişmesinin sağlanması için, seçkin ve kontrollü bir çevreyi ve okul etkinliklerini içine alan bir süreçtir (Varış, 1978, 35). Eğitim genel anlamda, istendik davranış değiştirme ya da oluşturma sürecidir. İstendik davranışların bireyin kendi yaşantısı yoluyla meydana getirilmesi gerekmektedir. Bireyin kendi yaşantısı yoluyla davranışında meydana gelen değişme ise öğrenmedir. Eğitim ister kasıtlı olarak okullarda yapılsın, isterse gelişigüzel bir bireyin içinde yaşadığı tüm çevrede yapılsın, sadece istendik nitelikte davranış değişmelerinin oluşturulmasını yani geçerli öğrenmeleri kapsar. Okullarda kazanılan kopya çekme, argo konuşma vb. davranışlar ise istenmedik nitelikte davranışlardır ve eğitimin hatalı yan ürünü olarak ortaya çıkabilir. Amaç eğitim sürecinde geçerli öğrenmeleri sağlamak, istenmedik hatalı yan ürünleri en aza indirmek, hatta yok etmek olmalıdır. Öğrenme; büyüme ve vücuttaki değişik etkilerle oluşan geçici değişmelere atfedilmeyecek, yaşantı ürünü olarak meydana gelen, davranışta veya potansiyel davranıştaki kalıcı izli değişmedir (Senemoğlu, 1998, 92 94). Karagöz ve Çivi ye (1997) göre eğitimin içeriği şöyle özetlenebilir: Eğitim bir süreçtir. Eğitim sürecinde, bireyin davranışlarının istenilen yönde değiştirilmesi amaçlanmaktadır. Davranışlarındaki değişme kasıtlı olarak gerçekleştirilmektedir. 5

15 Eğitim sürecinde bireyin kendi yaşantıları esastır (s. 34). Bilginin doğası hakkındaki yeni değerler öğrenme ve öğretme süreçlerinde değişmeler meydana getirmiştir. Bu alandaki başlıca değişme, öğrenme ve öğretme süreçlerindeki ilgi odağının öğrenmeden yana kaymasıdır. Öğrenme öğretme hakkındaki yeni öğrenmenin parmak izi gibi kişiye özgü bir olgu olduğunu, uygun öğrenme imkânı sağlandığında öğrenemeyecek birey olmadığını ortaya koymaktadır (Özden, 2000, 19). Her insan doğumundan itibaren fiziksel ve sosyal bir çevre içinde yaşamakta ve bu çevreye uyum sağlama durumunda kalmaktadır. Toplumda yaşayan bir insan uyum sağlamak amacıyla çevresiyle etkileşime girmekte ve bu etkileşim esnasında çeşitli beceriler kazanmaktadır (Erden ve Akman, 1997, 25). Birey, yeni öğrenmeler sonucunda algı ve kapasitesini geliştirir, önceki yaşantısından farklı olarak yapamadığı şeyleri yapabilir hale gelir. Öğrenme süreci sonunda birey, içinde bulunduğu yaşam alanını daha iyi tanımlayarak konumunu yeniden belirler, olaylar ve olguları anlamlandırmada aşama kaydeder. Eğitim ile öğrenme kavramları arasında, süreç bakımından özdeşlik, fakat olaya bakış yönünden farlılık vardır. Süreç her ikisinde de davranış değişikliği oluşmasıdır. Eğitim öğretmenin işidir ve öğretim verebilme çabası önemlidir. Bu yüzden denilebilir ki eğitim öğrencide öğrenmeyi oluşturabildiği oranda başarılıdır (Yorulmaz, 2001, 2). Yukarıdaki açıklamalar ışığında öğrenmenin tanımı incelendiğinde öğrenmenin şu özellikleri içerdiği görülmektedir: Davranışlardaki değişim süreklidir. Davranışlardaki değişim belirli bir kalıcılık gösterir. Davranışlardaki değişim bireyler arası farklılıklar göstermektedir. Davranışlardaki değişim gözlenebilir özelliktedir. Davranışlardaki değişim yaşantı kazanma sonucunda olmaktadır. Davranışlardaki değişim sadece büyüme ile açıklanamaz. Bilgi çağına uyum sağlayabilmek için en önemli altyapılardan birisi de eğitimdir. Eğitim örgütlerinin bilgi toplumundaki rolü değişmektedir. Bilgi çağının eğitimi, yaratıcı ve yenilikçi insanları yetiştirmeyi temel amaç edinmektedir. Bilgi çağında bilgiler 6

16 aktarılmakla öğretilemeyecek kadar çoğalmakta ve bu nedenle eğitim-öğretimde bilgi aktarılmaktan daha çok bilgiye nasıl ulaşılacağı üzerinde durulmaktadır (Erdoğan, 2000) Titiz e (1999) göre eğitim, şu üç amaca yönelik bir süreç olarak anlaşılmalıdır: 1. Öğrencinin, mevcut ve gelecekteki eğitsel gereksinimlerinin farkına varmasına yardımcı olmak. 2. Kendi zihinsel ve fiziksel yeteneklerini ve sınırlamalarını, yani öğrenme profilini keşfetmesine yardımcı olmak. 3. Belirleyeceği eğitsel ihtiyaçların gerektireceği bilgi, beceri ve tutumlara yönelik davranışların, öğrenme profiline uygun yollarla ve bizzat kendisince kazanılmasına yardımcı olmak. Yukarda verilen her üç amaçta bireyin ezber yerine bilgiyi kendisinin keşfetmesine, öğrenmesine yöneliktir. Sarı ya (2003) göre eğitim ve öğretim sistemleri etkili öğrenme için dizayn edilmekte, bireyler yüksek algılama gücüne eriştiğinde bu sistemlerin etkili çalıştıkları görülmektedir. Öğrenmenin ilkeleri ise şunlardır: 1. Öğrenen neyi öğrenirse öğrensin, kendi için öğrenir, hiç kimse onun için öğrenmez, 2. Her öğrenci kendi kapasitesi içinde öğrenir ve herhangi bir yaş grubu için öğrenme oranlarındaki değişkenler göz önüne alınmalıdır, 3. Eğer her bir öğrenme ile ilgili aşamalar güçlendirilir ve pekiştirilirse bir öğrenci daha hızlı ve daha çok öğrenir. 4. Parça öğrenmeden daha çok her bir aşamanın tam öğrenilmesi toplam öğrenmeyi daha anlamlı hale getirir, 5. Öğrenenin kendi öğrenmesi için sorumluluk verildiği zaman, öğrenci daha yüksek düzeyde motive olmakta ve öğrenci daha çok öğrenerek daha çok kazanımlar sağlamaktadır. Böylece öğrenciler daha kalıcı öğrenmeler sağlar. Nasıl öğreneceğini bilen öğrenciler bu becerilerini sürekli kullanabilme şansını da elde etmiş oluyorlar. Ancak çağdaş öğretim uygulamalarının öğrencilere sadece nasıl öğreneceklerini değil, aynı zamanda nasıl daha iyi hatırlayacaklarını, nasıl düşüneceklerini, zekâlarını nasıl geliştirebileceklerini, nasıl ders çalışacaklarını, nasıl motive 7

17 olabileceklerini ve karşılaştığı sınav streslerini nasıl yenebileceklerini de öğretmesi gerekiyor (Kutlu ve Bozkurt, 2003, 1). Öğrenmenin nasıl oluştuğu; neyi, nasıl hangi hızla öğrendiğimizi hangi değişkenlerin belirlediği gibi sorular cevaplandırıldığında, bundan birçok kişi yararlanacaktır. Mesela, çocuk yetiştiren, çocuğun öğrenmesine yardım etmek isteyen ana-babalar; sınıftaki öğrenmenin etkili ve verimli olarak gerçekleştirilmesine rehberlik etmek isteyen öğretmenler, tüketiciye ürününü satmak isteyen üretici ya da satıcılar, reklâmcılar; seçilmek isteyen politikacılar sıralanabilir. Bu durum, öğrenmeye ait bilgilerin ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır (Senemoğlu, 1998, 94). Öğrenciler, yöneticiler ya da profesyoneller, işlerinin gerektirdiği bilgi, beceri ve anlayışa sahip olmak zorundadırlar. Ama bunu verimli bir biçimde yapabilmek için deneyimle öğrenilen bilgilerden fazlasına ihtiyaç vardır. Aynı biçimde eksik hatırladıkları, tesadüfî ya da artık geçerliği olmayan bir bilgiye de güven duymamalıdırlar. Bu yüzden de daha iyi öğrenebilmeleri için çeşitli deneyimlerden yararlanmalıdırlar, bu da öğrenmeyi öğrenmeleri anlamına gelir (Mumford, 1995, 1). II. 2. ÖĞRENMENİN OLUŞUMU Eğitim istendik öğrenmeleri oluşturmakla yükümlüdür. İstendik öğrenmeleri oluşturabilmek için öğrenmenin hangi koşullar altında gerçekleştirilebildiğini incelemek gereklidir. Öğrenmenin değişik pek çok tanımı yapılmaktadır. Öğrenme; birey ile çevresi arasındaki karşılıklı etkileşimle oluşan kalıcı izli yaşantı ürünlerinin bireyde oluşturduğu davranış değişimini ifade eder (Köstüklü, 1998, 33) Türkoğlu na (1994) göre öğrenme sürecinin temeli yaşantılara dayanır. Öğrenmeden söz etmek için davranış değişikliğinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Buna göre öğrenme, yaşantılar aracılığıyla davranış değiştirme olarak tanımlanabilir. Her davranış değişikliği olumlu değildir. İstenmedik davranışlar da edinilebilir (s. 71). Fidan a (1986) göre temelde öğrenmeyi dış süreçler açısından açıklayanlar ve iç süreçler açısından açıklayanlar olmak üzere iki görüş vardır. Bunlardan birinciye davranışçı yaklaşım, ikinciye bilişsel yaklaşım örnek olarak verilebilir. Davranışçı yaklaşım, öğrenmenin meydana gelmesinde dış kaynakların nasıl düzenleneceği üzerinde yoğunlaşmaktadır. Davranışçı yaklaşıma göre, okul öğrenmelerinde olumsuz 8

18 koşullanmaların meydana gelmemesi için, okul ve sınıf ortamının öğrencilerin hoşuna gidecek şekilde düzenlenmesi, okulda öğrencinin olumsuz yaşantı geçirmesine neden olacak durumlardan kaçınılması gerekir. Bilişsel yaklaşıma göre ise öğrenme, çevremizdeki olay ve durumlara anlam verme girişiminin sonucudur. Bu amaçla bireyler sahip oldukları tüm zihinsel yapı ve süreçleri kullanırlar. Öğrenme esnasında bireyin dikkatini çeken uyarıcılar Senemoğlu na (2004) göre aşağıdaki başlıklar altında inceleniyor. Fiziksel Uyarıcılar: Mesela, akarsuların denize dökülmesini belirgin olarak üç boyutlu gösteren bir kabartma haritası, dikkati çekip öğrenmeyi sağlarken; bunun yanında haritada gereksiz olarak verilmiş pek çok ayrıntı ve çizgi dikkati dağıtır, hatta başka konulara yöneltebilir. Aykırı yarıcılar: Özellikle zıt etki yaratan, aykırı gelen uyarıcılar öğrencinin dikkatini harekete geçirir. Duyusal Uyarıcılar: Bazı uyarıcılar duyusal tepkileri uyarırlar ve etkinlik düzeyini artırırlar. Mesela, öğrenciye adıyla hitap etmek onun hemen dikkatinin çekilmesini sağlar. Emir Verici Uyarıcılar: Öğrenciler önemli bilgiyi önemsizden ayırt etmeyi öğrendikten sonra, dikkatlerini kendileri yönlendirebilir, kendi dikkatlerini kontrol edebilirler. Öğrenmenin oluşumunu başlatan mekanizma dikkat ve algıdır. Dikkat ve algıda seçicilik durumunda dış dünyadan gelen uyarıcıların büyük kısmı beyinde işlenecektir. Beyin bu bilgileri kısa süreli veya uzun süreli belleğe kaydedecektir. Uzun süreli bellekte işlenen bilgilerin tekrar hatırlanması ve kullanılması kısa süreli bellekte işlenen bilgilerden daha uzun sürmektedir. Hatırlama, daha önce öğrenilenlerin hemen hemen hiçbir ipucu olmaksızın sözle yada yazıyla tekrarlanmasıdır. Hatırlama, orijinal uyaranın aynen tekrarlanması biçiminde olmak zorunda değildir. Önceden öğrenilenlerin ana hatlarının hatırlanması yeterlidir. Ayrıca, hatırlama becerileri bellek süreçlerinin yanı sıra öğrencinin sunulan uyaranı ve istenen tepkiyi tanıyıp tanımaması, yapılacak işle ilgili açıklamaların net olarak anlaşılıp anlaşılmaması gibi değişkenlerden de etkilenir ( Açıkgöz, 2002, 287). Açıkgöz e (2003) göre hatırlama üç biçimde incelenmektedir: 9

19 Serbest hatırlama: Verilen bir konuda mümkün olduğunca çok bilginin hatırlandığı durumdur. Mesela, bir sözcük listesinden mümkün olduğunca çok sözcüğün hatırlanması. Sıra ya da dizileri hatırlama: Nesne ya da olayların bir dizi içinde hatırlanması durumudur. Mesela, bir sözcük listesinden sözcükleri sırayla hatırlama. Çağrışım yoluyla hatırlama: Eşleştirilmiş iki öğeden birisi verilince diğerinin hatırlanması olayıdır. Mesela, isimlerle nesnelerin eşleştirilmesi. Kutlu ve Bozkurt ta (2003) belleğin daha etkili ve verimli kullanılmasına yardımcı olabilecek 9 temel özellik sunulmuştur. Bu etkinliklerin sürekli olarak kullanılması belleğimizin daha etkili ve verimli olmasını sağlayacak, özellikle okul ve sınav başarımızı artıracaktır: 1. Öğrenmeye ve öğrenilenleri en iyi hatırlamaya istekli ve aktif olmak. 2. Önce bütüne bakmak ayrıntıya inip sonra tekrar bütüne bakmak. 3. Öğrenilecek olanları anlamlı kümelere (yığınlara) ayırmak. 4. Önemli ve temel olan içeriği (öğrenilecek olan konunun özünü) ayrıntılı içerikten (detaylardan) ayırmak. 5. Bağlantılar oluşturmak (bellek güçlendiriciler ve akronimler oluşturmak). 6. Hayalinde canlandırmak. 7. Hikâyeler üretme tekniğini kullanmak. 8. Aralıklı olarak tekrarlar yapmak. 9. Öğrencileri genel olarak tekrar gözden geçirmek; sentezlemeler yapmak, daha çok duyu organını kullanarak öğrenmeyi pekiştirmek (s.133). II.3. ÖĞRENMEDE BİLGİYİ İŞLEME KURAMI Öğrenmenin oluşumunu kapsamlı bir biçimde açıklayan öğrenme yaklaşımı Bilgiyi İşleme Modeli dir. Bu yaklaşıma göre öğrenme bireyin sahip olduğu bazı yapılar ve bu yapılarla ilgili süreçler sonucu meydana gelir. İnsandaki bu yapı ve süreçlerin işleyişi doğrudan gözlenememekle birlikte, bununla ilgili çeşitli hipotezler geliştirilmiştir (Erden ve Akman, 1995, 143) 10

20 Şekil II. 1. Bilgiyi işleme kuramının öğeleri (Erden ve Akman, 1996, 145). Yukarıdaki şemada verilen bilgileri maddeler halinde özetleyecek olursak şu değerlendirmeleri yapabiliriz: Çevredeki uyarıcılar duyu organlarıyla alınıyor. Bilgi, duyusal kayıt yoluyla kaydediliyor. Algı, dikkat ve tanıma yoluyla duyusal kayıt yoluyla gelen bilgi seçilerek kısa süreli belleğe aktarılıyor. Bilgi kısa süreli bellekte bir müddet zihinsel tekrarlarla örgütlenerek kalıyor. Bilginin uzun süreli belleğe aktarılması için; tekrar, anlamlı kodlama ve gruplama yapılıyor. Bu aşamalardan sonra bilgi uzun süreli belleğe gönderiliyor. Bilgi uzun süreli bellekte depolanıyor. Bilgi kullanılmak üzere tekrar kısa süreli belleğe getiriliyor. Kısa süreli bellekte örgütlenerek davranış üretici bölüme gönderiliyor. Davranışlar pekiştireç bölümüne gönderiliyor. Şemadaki çizginin üst bölümünde verilen kavramlar daha çok davranışçı yaklaşım modelini benimseyenler tarafından kullanılan kavramlardır. 11

21 İnsan belleğini, hem duyularımız yoluyla edindiğimiz bilgiyi depolamak hem de gerektiğinde bunları bulup getirmek için çalışan bir sistem olarak düşünebiliriz, insan belleği konusunda bilgi edinmenin bir yolu, görsel ve işitsel uyarıların hangi işlemler yoluyla bellekte tutulduğunu ve daha sonra nasıl anımsandığını incelemektir. Bilgi işleme kuramına göre bellek, farklı yapısal birimlere sahip, ancak birbirine bağlı parçalardan oluşan ve birbirinden farklı süreçleri içeren bir sistemdir. Belleğin farklı yapısal birimlerden oluşması, anıların özelliklerinin ve düzenlenişlerinin birbirinden farklı olması anlamına gelir. Kimi zaman bir telefon numarasını, sonradan anımsamak için kendi kendimize ne kadar tekrar edersek edelim aklımızda tutamayız (Öztürk, 1995). Bilgiyi işleme sürecinde dikkat çeken bir durum da insandaki öğrenme modelinin bilgisayara benzemesidir. Çünkü bilgisayar da insan da bilgiyi dışardan alıp kendinde var olan bilgilerle birleştirir, ayrıştırır, kayıt eder, anlamlandırır ve böylece yeni bilgiler ve davranış eylemleri ortaya koyar. Bilgisayarda davranışlar yerine yazıcıdan alınan çıktı kullanılırken; bireyde bu durum davranış olarak dışa yansımaktadır. Bilgiyi işleme kuramı temel olarak şu dört soruyu yanıtlamaya çalışır ( Senemoğlu, 1998, 270): 1. Yeni bilgi dışarıdan nasıl alınmaktadır? 2. Alınan yani bilgi nasıl işlenmektedir? 3. Bilgi uzun süreli nasıl depolanmaktadır? 4. Depolanan bilgi nasıl geriye getirilip hatırlanmaktadır? Bilgiyi işleme kuramına göre öğrenme, zihinsel süreçlerde üç temel öğe içerisindeki akış yoluyla oluşmaktadır. Bu öğeler; 1. Duyusal kayıt. 2. Kısa süreli bellek. 3. Uzun süreli bellek. Duyusal Kayıt: Birey, içinde bulunduğu çevreden uyarıcılar aldığında duyu organları harekete geçerek sinir sistemini uyarılır ve bu uyarıcılar sinir sistemine bilgi olarak aktarılır. Aktarılan bilgi, zihinsel işleme sisteminde ilk olarak duyusal kayda iletilir. Duyusal kayıtta, duyu organlarının erişebileceği sınırsız miktarda bilgi alabilecek kapasite olmasına rağmen, alınan bu bilgiler çok kısa süreliğine burada tutulabilmektedir. 12

22 Duyusal kayıt, kendisinden sonraki öğrenme süreçleri için kritik bir öneme sahiptir. Duyusal kayıta gelen bilgi anında işlenmezse çok hızlı bir şekilde kaybolur. Duyusal kayıta gelen sınırsız uyarıcıdan sadece dikkat edilen, öğrencinin beklentilerine, amaçlarına uygun olan az sayıdaki uyarıcı seçilerek kısa süreli belleğe gönderilir. Diğerleri duyusal kayıttan yok olur. Bilginin duyusal kayıttan, kısa süreli belleğe geçişinde dikkat ve seçici algı süreçleri süzgeç görevi yapar. Bu nedenle aralıksız ve monoton bir biçimde üst üste verilen bilgiler, bireyin dikkat ve algı alanına girmediğinden duyusal kayıttan, henüz kısa süreli belleğe aktarılmadan kaybolmaktadır (Senemoğlu ve diğ. 2001, 3). Duyusal kaydın içerdiği bilgi özgün uyarıcının tam bir kopyasıdır. Görsel duyular duyusal kayıt tarafından aynı fotoğraf gibi, kısa bir süre için kodlanır. Aynı şekilde işitsel duyular da ses kalıpları olarak kodlanır. Bilginin duyusal kayıtta kalış süresinin yarım saniyeden daha az olduğu tahmin edilmektedir (Subaşı, 1999). Kısa Süreli Bellek: Duyusal kayıttan dikkat ve algı süreçleri sonunda ayrılan bilgi, sistemin ikinci öğesi olan kısa süreli belleğe geçer. Kısa süreli belleğin hem bilgi tutma süresi, hem de kapasitesi sınırlıdır. Ancak bireyler her birimin büyüklüğünü artırarak kapasiteyi fazlalaştırabilirler. Gruplama adı verilen bu işlemle kısa süreli belleğin sınırları artırılır (Subaşı, 1999). Kısa süreli belleğin kapasitesinin sınırlı olması ve bilginin korunma süresinin az olmasına rağmen öğrenme sürecinde önemli bir işleve sahiptir. Kısa süreli bellek, duyusal kayıta gelen bilgilerle uzun süreli bellekteki bilgilerin ilişkilendirilmesi, karşılaştırılması ve eşleştirilmesi görevini yapar. Kısa süreli bellek, duyusal kayıttan aktarılan yeni bilgilerin tekrarlar yoluyla kısa süreli bellekte kalmasını, uzun süreli bellekten gelen bilgileri hatırlayarak davranışa dönüştürme işlevlerini de yerine getirir. Kısa süreli belleğin sabit zaman aralığında, uyarıcı hakkında karar verilir. Bu karar iyi ya da kötü olabilir (Ülgen, 1997, 91). Kısa süreli bellek sürekli aktif olması sebebiyle hatırlama ve davranış ortaya koyma sürecinde etkindir. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus da kısa süreli belleğe sürekli yeni bilgilerin gelmesinin, uzun süreli belleğe kodlanmayan bilgilerin unutulmasına sebep olmasıdır. Uzun Süreli Bellek: Uzun süreli bellek, yeni gelen bilgilerin eskilerle örgütlenerek saklandığı yerdir. Uzun süreli belleğin kapasitesinin sınırı belli değildir. Bu nedenle sınırsız olarak da kabul edilmektedir. Bilgilerin burada kalması süresi çok uzundur. Kısa 13

23 süreli bellekte etkin olan bilgiler uzun süreli bellekte edilgen biçimde durur. Bu nedenle kısa süreli bellekteki bilgiler anında hatırlanırken, uzun süreli bellekteki bilgilerin hatırlanması için belli bir süre geçmesi gerekmektedir (Erden ve Akman, 1996, 150). Uzun süreli bellekte bilgiler, uzun süre kalır. Buraya yarleşen bilgiler, ancak, beyin zedelenmesi, yaşlanan beyindeki sinir hücrelerinin yıpranması gibi nedenlerle kaybolurlar. Unutma olgusu, aslında yineleme (tekrar) yapmamanın sonucu olarak ortaya çıkar (Binbaşıoğlu, 1995, 112). Uzun süreli bellek, anısal bellek ve anlamsal bellek olmak üzere iki temel bölümden oluşur. Bunlara işlemsel bellek de eklenebilir. Anısal bellek, kişinin yaşamıyla ilgili olarak herhangi bir güç sarf etmeden öğrendiği anıların saklandığı bellektir. Bireyin yaptığı geziler, karşılaştığı olaylar, yediği yemekler, giydiği giysiler bu gruba dâhil edilebilir. Anısal belleğe gelen uyarıcıların aynı türden olması durumunda anıların birbirine karışması eğilimi ortaya çıkacağından istenen bilgiyi geri getirmek güç olabilmektedir. Sıradan ve sürekli tekrarlanan olayların anımsanması da, geriye ket vurma durumu ile hatırlamayı zorlaştıracaktır. Anlamlı bellek, bilginin anlamlı hale gelmesini sağlar. Bu bellekte birbiriyle ilintili bilgiler bir araya gelerek önermeler ağını oluşturur. Kavramlar ve ilkelerle ilgili şemalar bu bellekte yer alır. Çevremizdeki olaylara çoğunlukla bu bellekteki şemalar yardımıyla anlam veririz. Birbiriyle ilintili olan önermeler bir araya gelerek şemalarımızı genişletir (Erden ve Akman, 1996, 152). İşlemsel bellek, belirli bir işlemin nasıl yapılacağına ilişkin işlem basamaklarının sıralanıp saklandığı yerdir. İşlemsel bellekte saklanan bilgilerin öğrenilme aşaması uzun sürse de öğrendikten sonra kullanılması ve hatırda kalma süresi uzundur. İşlemsel bellekteki bilgiler, olaylar dizisini takip ederek sonuca ulaşma aşamalarını kapsar. Basketbol oynama, yüzme, yemek yeme, matematik problemi çözme gibi bilgiler işlemsel bellekte saklanır. İşlemsel bellekte oluşan şema, farklı bir durumla karşılaşıldığında bireyin yanlış davranış sergilemesine neden olabilir. Bu durumda birey gözlem yoluyla yeni duruma uygun davranış sergiler. Bilginin duyusal kayıttan kısa süreli belleğe aktarılmasını sağlayan ve bilişsel süreçler olarak da adlandırılan bazı süreçler vardır. Algı ve dikkat bunların başlıcalarıdır. Dikkat: Uyarıcı ya da uyarıcılara tepkiye yönelmedir. Dikkat, hangi bilginin kısa süreli belleğe geçip geçmeyeceğini belirler. Bilgiyi işleme süreci dikkat ile başlar. Dikkatin 14

24 yönelmediği uyarıcılar kaybolur. Birey, içten ve çevreden gelen uyarıcıların bir kısmına bilinçli olarak, bir kısmına ise hiçbir çaba sarf etmeden, kendiliğinden fark eder ( Baymur, 1984). Dikkat, bireyin iç dünyasından gelen uyarıcılarla olabileceği gibi çevreden gelen farklı özellikteki uyarıcılarla da olabilmektedir. Algı: Büyük ölçüde yaşantılara dayanan algı, duyusal bilginin yorumlanması ve anlamlandırılması işlemidir. Duyusal bilginin anlamlandırılabilmesi için bireyin o uyaranla ilgili bilgi sahibi olması gerekmektedir. Aksi takdirde birey, karşılaştığı uyarana ilişkin bir bilgiye sahip değilse uyarıcıya anlam vermesi de söz konusu olamaz. Algıyla beklenti arasında da yakın bir ilişki vardır. Beklentiler bireydeki öğrenmeye yaklaşımı ve hazır bulunuşluluğu da etkilemektedir. Algılama bireyin zihinsel kuruluşu, geçmiş yaşantıları, güdülenmişlik düzeyi ve pek çok başka içsel faktörlerden etkilenir (Senemoğlu, 1998, 297). Fleming ten çeviren, Erden ve Akman a (1996) göre algıyı etkileyen beş etmen vardır. Bu etmenler şunlardır: 1. Birey çevresindeki obje, olay ve fikirleri anlamlı bir bütün haline getirmeye çalışır. Bu nedenle örgütlü olmayan uyarıcıların hatırlanması ve anlaşılması güçtür. 2. Algı görelidir. 3. Birbirine benzer uyarıcılar bir grup olarak algılanırlar. 4. Zamanda ve boşlukta birbirine yakın olan uyarıcılar bir bütün olarak algılanır. Bir olay yada durumu başka biri takip ederse, ilkinin sonucu olarak algılanır. 5. Farklı uyarıcılar farklı fikirler olarak algılanırlar (s. 147). Bilgi uzun süreli belleğe aktarılırken bir takım süreçlerden geçer. Bu süreçler: açık ve örtük tekrar ile kodlamadır. Açık ve Örtük Tekrar: Kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe gönderilen bilginin, zihinden veya sesli olarak tekrar edilmesi işlemidir. Açık ve örtük tekrarın bir anda defalarca yapılarak bilginin işlenmesi yerine periyodik olarak belir aralıklarla yapılması hatırlamayı daha kolay kılacaktır. Tekrar ve ezberleme sıklıkla başvurulan bir yöntem olmasına karşın tek başına yeterli bir öğrenme metodu değildir. Kodlama: İnsan zihni hem kısa süreli bellekte hem de uzun süreli bellekte bilgi depolamaktadır. Kısa süreli belleği hareketliliği daha fazladır. Çünkü sürekli yeni bilgi 15

25 akışı olmaktadır. Kısa süreli bellekteki bilgiler uzun süreli belleğe aktarılırken uzun süreli bellekteki mevcut bilgilerle ilişkilendirilip anlamlandırılarak kodlanır ve transfer edilir. Bireyin anlamlı bir öğrenme sağlayabilmesi için etkinliklerin uzun süreli bellekte depolanan bilgileri ortaya çıkarıcı uyarıcılarla desteklenmesi gerekmektedir. Böylece birey, zihninde var olan bilgileri yeni uyarıcılarla karşılaştırıp kodlayarak daha anlamlı bir öğrenme yaşantısı içine girmiş olur. Hatırlama ve Unutma: Birey, belleğindeki bilgileri doğru, örgütlü ve anlamlı şemalarla kodladığı takdirde, ihtiyaç duyulan bilginin çağrılmasında hatırlama daha kolay olacaktır. Uzun süreli bellekteki iyi kodlanmış bilgiler kısa süreli belleğe çağrılarak etkin hale getirilir. Bilginin hatırlanma hızı ve kapsamı örgütleniş biçimine göre değişir. Çok iyi örgütlenmiş bilgiler daha çabuk hatırlanır. Buna karşılık iyi kodlanmayan hiçbir şema ile ilişkilendirmediğimiz bilgiler ise zor hatırlanır. Bu nedenle basit tekrarlarla (ezberleyerek) uzun süreli belleğe kodladığımız bilgileri çoğunlukla hatırlamakta zorluk çekeriz (Erden ve Akman, 1996, 153). Yürütücü Biliş: Bilişsel kuramcı psikologlar, bireyler arasındaki öğrenme ve öğrendiklerini hatırlama konusundaki farklılığa cevaplar bulmaya çalışmışlardır. Yürütücü kontrol sistemi bireyin kendi öğrenmesinin iki temel yönünü denetlemektedir. Bunlardan birincisi güdüsel süreçlerle ilgilidir. Güdüsel süreçler bireyin bir şeyi elde etmeye niyet etmesi, onu elde etmeyi amaçlaması gibi birey tarafından bilinçli olarak denetlenebilen durumlardır. İkincisi ise bilgiyi işleme ile ilgili tüm süreçlerdir (Senemoğlu, 1998). II.4. ÖĞRETİMDE BAŞLICA ÖĞRENME KURAMLARI Öğrenmenin farklı pek çok tanımı yapılmaktadır. Öğrenme ile ilgili yapılan her tanım öğrenme kavramına ilişkin farklı bir boyutu ortaya koymaktadır. Öğrenmenin hangi şartlarda oluştuğunu veya oluşmadığını ortaya koyma konusunda iki temel öğrenme kuramı vardır. Bunlar, davranışçılık ve bilişselcilik duyuşsal ekolleridir. II.4.1. Davranışçılık Öğrenme ile ilgili ilk deneysel araştırmalar 20. yüzyılın başında Pavlov un Rusya, Watson ve Thorndike ın Amerika da yaptıkları insan ve hayvanların laboratuarda belli bir 16

26 durumda nasıl davrandıklarına ilişkin çalışmalarla başlamıştır. Bu psikologların çalışmalarının odak noktası hayvan ve insan davranışları olduğu için bu yaklaşımı benimseyenlere davranışçı ve geliştirdikleri kuramlara da davranışçı kuramlar denilmiştir (Erden ve Akman, 1996, 123). Pavlov un öğrenme kuramı, şartlı tepki lere dayanır. Şartlı uyaran, - belli zaman aralığı içinde- şartsız uyaranın ardından yinelenir. Pavlov un sık sık şarlandırılan köpeklerden elde ettiği veriler, (S) biçiminde bir grafik oluşturma eğiliminde olduğunu göstermiştir. Başlangıçta hiçbir tepke olmamasına karşın, sonra bir artış vardır. Daha sonra da bu hızlı artış, yavaş yavaş azalmaya başlar (Binbaşıoğlu, 1995, 242). Fidan ve Erden e (1993) göre davranışçı yaklaşımın okul öğretiminde uygulanabilir ilkeleri aşağıdaki gibi özetlenebilir: Öğrenci öğrenme sürecinde aktif olmalıdır. Öğrenme sürecinde öğrencinin kendi yaptığı önem taşır. Bir başka deyişle öğrenci kendi yaptığıyla öğrenir. Yaparak öğrenme bu nedenle, temel bir öğrenme ilkesidir. Öğrenmede pekiştirme önemli bir yer tutar. Pekiştirme davranışların tekrar dilme sıklığını artıran uyarıcılar olarak verilmesi işlemidir. Davranışlar onları izleyen sonuçlardan etkilenir ve onlarla değiştirilir. Bu nedenle pekiştirme öğrenmenin oluşmasını sağlayan en önemli dış etkenlerden biridir. Öğrenmede tekrar, özellikle, becerilerin kazanılmasında ve öğrenilenlerin kalıcılığının sağlanmasında önemli rol oynar. Öğrenmede güdülenmenin çok önemli bir yeri vardır. Öğrencinin bir davranışı öğrenebilmesi için o davranışı yapmayı istemesi gerekir (s. 167). II.4.2. Bilişselcilik Bilişselcilik, doğrudan gözlenemeyen zihinsel bir süreçtir. Bireyin çevresinde olup bitenlere bir anlam yüklemesidir. Bu akımın temsilcileri olan Gestalt Okulu psikologları, Piaget ve Bruner e göre öğrenme, kişinin davranımda bulunma kapasitesinin gelişmesidir. Bilişsel kuramcılar daha çok anlama, algılama, düşünme, duyu ve yaratma gibi kavramları ele alır (Özden, 2003, 24). Bireyin çevresindeki dünyayı anlama ve öğrenmesini sağlayan, aktif zihinsel süreçlerdeki gelişime bilişsel gelişim denilmektedir. Bilişsel gelişim; bebeklikten yetişkinliğe kadar, bireyin çevresi, dünyayı anlama yolarının daha karmaşık ve etkili hale 17

27 gelmesi süreci olarak ifade edilmektedir. Piaget, Bruner ve Vygotsky çocuğun çevresindeki dünyayı değişik yaşlarda nasıl ve niçin böyle gördüğünü ve algıladığını tespit etmeye çalışmışlardır (Senemoğlu, 1998, 39). Biliş kuramcılarının savundukları görüş davranışların amaçlı olduğu şeklindedir. Bu görüşe göre, davranışları anlayabilmenin yolu, kişinin karşılaştığı durumu nasıl görüp anlamlandırdığına bakmak ve amacını bilmektir. Özden e (2003) göre öğrenmenin anlama, düşünme ve yorumlama gibi bilişsel boyutlarını vurgulayan bilişsel kuramın öğretim ilkeleri şunlardır: Yeni öğrenmeler önceki öğrenmelerin üzerine kurulur. Öğretmen, anlattığı konuyla ilgili öğrencinin ön bilgilerinin farkında olmalı, bu bilgilere saygı göstermeli ve öğretim sırasında değerlendirmelidir. Öğrenme bir anlam yükleme gayretidir. İnsanların karşılaştıkları her şeye anlam yükleme çabası içinde oldukları düşünülerek öğrenme, derinliğine düşünebilme, konunun özünü kavrama imkânı verecek şekilde düzenlenmelidir. Öğrencilere öğrendiklerini uygulama şansı verilmelidir. Öğretim, öğrenciye öğrendiklerini kullanmak için değişik fırsatlar vermelidir. Öğrenme, öğretmen ve öğrencilerin karşılıklı etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Öğretmen sınıfta bir otorite değil, rehber konumunda olmalıdır. Öğrenilen bilginin düzeni, öğrencilerin algılamasına yardımcı olmalıdır. Öğrenmenin daha kalıcı olması için öğrenci deneyimleri arasındaki ilişkileri kendisi keşfetmelidir. Öğrenmede dış koşullar, öğrenilecek davranışın özelliğine ve öğrenenin iç koşullarına göre düzenlenmelidir. Öğrenciye öğrenme tamamlandıktan sonra dönüt verilmesi, öğrencinin öğrenilene karşı olumlu tutum geliştirmesine ve öğrendiklerini eksiksiz öğrenmesine yardım eder. Öğrencinin öğrenmede bir amacının olması, onun güdülenmesinde ve başarı elde etmesinde önemli rol oynar (s. 26) 18

28 Tablo II.1. Davranışçı ve bilişsel öğrenme ekollerinin karşılaştırılması (Bacanlı, 2000, 180) ÖZELLİK DAVRANIŞÇILIK BİLİŞSELCİLİK Öncüleri Pavlov, Thorndike, Hull, Skinner Geştaltçılar (Köhler, Piaget, Bruner) Öğeleri Elemanlar (uyarıcılar-tepkiler) Tam örgütleme Öğrenmenin temeli Bağlantılar, sonraki etki Yeniden düzenleme, ilişkililik, yakınlık Öğrenmenin odağı Ürün Süreç Hedef Doyum Anlayış Güdülenme Dışsal İçsel Geribildirim amacı Kontrol etmek ve değiştirmek Bilgi vermek Öğrenmenin ürünü Yeterlik (beceri) Yetenek Öğrenilen şey Belli bir davranış Genel fikir Öğrenmenin ölçüsü Tepki oranı, tepki çokluğu, Transfer becerisi genelleme Öğrenmenin yönelimi Olgusal, (Nasıl olduğunu bulma) Hedefe yönelme Doğrudan Dolaylı Başlangıç davranış Deneme- yanılma Keşfedici Kurumsal (niçin olduğunu bulma) Bu gün eğitim dünyasında kullanılan farklı öğrenme yöntem ve yaklaşımları vardır. Bu öğrenme yöntem ve yaklaşımları hem davranışçı ekol hem de bilişselcilik ekolünü benimseyen birçok eğitimci tarafından orya çıkarılmış yaklaşımlardır. Öğrenme yöntem ve yaklaşımların başlıcaları şunlardır. II.4.3. Buluş Yoluyla Öğrenme Buluş yoluyla öğretim Bruner tarafından geliştirilmiştir. Bruner e göre bilişsel gelişimin temel amacı, bireye dünyanın ve gerçeğin bir modelini sağlamaktır. Bu model, bireyin etrafındaki nesneler, kişiler, sözcükler ve fikirlerle etkileşim kurarak getirdiği yaşantılar sonucu bilgilerin belleğe depolanmasıyla gerçekleşir. Bruner e göre birey, bilişsel gelişim esnasında eylemsel, imgesel ve sembolik olarak üç farklı biçimde model oluşturur. Bu nedenle öğretim faaliyetlerinin düzenlenmesinde bilgiler, gelişim döneminin özelliklerine uygun olarak sunulmalıdır (Erden ve Akman, 2001, 172). Buluş yoluyla öğrenmeyi planlama basamakları Senemoğlu ve diğ. ne (2001) göre şu dört maddede toplanmıştır: 1. Buluş yoluyla öğrenciye kazandırılacak hedef ve davranışlar açıkça belirlenmelidir. 19

29 2. Öğrencinin soyut genellemelere, kavramlara, çözümlere ulaşabilmesi için örnek durumlar ve örnek olmayan durumlar saptanmalıdır. 3. Verilecek örnekler basitten-karmaşığa doğru, öğrencinin merakını sürdürecek; konunun zorluğu nedeniyle öğrenmekten vazgeçmesine neden olmayacak şekilde sıralanmalıdır. Önce basit örnekler, sonra karmaşık örnekler verilebilir. Ancak yine de bir öğrenciye başardığını gösterecek kolay örnekleri vermek, öğrencinin öğrenme çabasını sürdürmesine yardım eder. 4. Buluş yoluyla öğrenmenin başlangıç aşamasında öğrenciler hemen genelleme ya da tanımlama üstünde odaklaşamayacağı için cevapları çok yönlülük gösterir. Onları konu üstünde odaklaştırmak zaman alabilir. Bu nedenle buluş yoluyla öğretimin yapılacağı konulara daha fazla zaman ayırmak gerekir. II.4.4. Sunuş Yoluyla Öğrenme Buluş yoluyla öğretime alternatif olarak Ausubel tarafından geliştirilen sunuş yoluyla öğretim modelinde ezberleyerek öğrenme yerine, anlayarak öğrenme benimsenmiştir. Sunuş yoluyla öğretim modeli daha çok kavram, genelleme ve sınıflama gibi bilgi düzeyindeki hedef-davranışların öğretiminde tercih edilen ve kullanılan bir yöntemdir. Her öğretim yönteminin diğerlerine göre artıları ve eksileri vardır. Kavramlar ve kavramlar arası ilişkilerin öğretiminde bu yöntem en sık kullanılan ve en uygun yöntem olarak karşımıza çıkar. Kavratılmak istenen düşünce çok basit de olsa, öğrencilere beyin jimnastiği yaptırarak bu düşünceleri zihinlerinde dönüşüme uğratmaları gerekmektedir. Somut işlemler döneminden soyut işlemler dönemi evresine geçen öğrenciler açısından daha kullanılabilir ve geçerli bir öğretim yöntemidir. Sunuş yoluyla öğretim stratejisinin uygulanmasında izlenen aşamalar: İlgili kavram, olgu, ilke ve genellemelerin öğretmen tarafından açıklanması. İlgili kavram, ilke, genelleme ve olgularla diğer kavram, ilke ve olguların ilişkilerinin kurulması. Olumlu ve olumsuz örneklerle bunların açıklığa kavuşturulması. Verilen örneklerin öğrenciler tarafından sınıflandırılmasının sağlanması. Öğrencilerin örnek vermelerinin sağlanması (Karagöz ve Çivi, 1996, 70). 20

30 Toker e (2003) göre, öğretmen konuya giriş yapar ve arkasından öğrencilerin fikirlerini, örneklerini, tepkilerini açıklar ve tartışırlar. Bu durum ders süresince devam eder. Öğretmen anlattığı konuyu somutlaştırmaya çalışır ve genelden özele doğru hiyerarşik bir sıra izler. Öğrencilerin önceki bilgileri ile yeni öğrendikleri arasında yatay ve dikey ilişki kurması sağlanarak anlamlı öğrenmeleri gerçekleştirilir. Öğrencilerin konuyu anlayıp anlamadıkları sık ve kısa cevaplı sorular gibi yollarla kontrol edilir. II.4.5. İşbirliğine Dayalı (Kubaşık) Öğrenme Öğrencilerin sınıf ortamında, küçük kümeler halinde çalışarak, küme elemanlarının birbirlerinin öğrenmelerine yardımcı olduğu öğrenme modelidir. İşbirliğine dayalı öğrenme modeline göre ders işleyen sınıflar fiziksel görünüm olarak farklı olduğu gibi sosyal ilişki açısından da geleneksel sınıflardan farklı özellikler gösterir. Grup çalışmalarını işbirlikli öğrenme yapan özellik, öğrencilerin hem kendilerini hem de arkadaşlarını kapasitelerinin sonuna kadar geliştirmeye çalışmalarıdır. Bu, tek tek her öğrencinin öğretilenleri tam olara öğrenmesinden farklı bir durumdur. Grup çalışması sırasında öğrenciler tek başına geçiremeyecekleri ancak başka biriyle etkileşerek geçirebilecekleri, örneğin soru sorma, açıklama yapma, eleştirme, örnek verme gibi, çok önemli öğrenme yaşantılarını geçirme fırsatı bulurlar. Bu grubun kazanımı her zaman tek tek üyelerinin kazanımlarının toplamından fazladır (Açıkgöz, 2003, 172). İşbirliğine dayalı (grup) çalışmaya ilişkin Hesapçıoğlu na (1998) göre öğrencilerin ve öğretmenlerin bu çalışmaya hazırlanmaları gerekir. Keza, grup çalışmasının gerçekleştirilmesinin de sınırları vardır. Bu sınırlar içerikte kendilerini gösterebilirler (içerik çok ağırdır), öğrencilerde kendini gösterebilirler (öğrenciler grup çalışması için gerekli tekniklere sahip değillerdir), çalışma araçlarında kendilerini gösterebilirler (grup çalışması için gerekli araçlar yetersizdir ve uygun değildirler), dış koşullarda kendini gösterebilirler (sıralar sabittir, sınıflar çok kalabalıktır), son olarak öğretmenin şahsiyetinde kendini gösterebilirler (öğretmen anlatım türünde ders vermekten vazgeçmek istememektedir). İşbirliğine dayalı öğrenmenin en önemli özelliği öğrencilerin ortak bir amaç doğrultusunda, küçük gruplar halinde birbirinin öğrenmesine yardım ederek çalışmalarıdır. Grup üyeleri ya birbirine öğreterek ya da her biri işin bir kısmını yaparak yardımlaşırlar. Buna "iç bağımlılığı" ya da "amaç bağımlılığı" denmektedir. Gruptaki bir öğrencinin 21

Dr. Halise Kader ZENGİN

Dr. Halise Kader ZENGİN Bilişsel öğrenme kuramları, insanın dünyayı anlamada kullandığı zihinsel süreçleri inceleyen kuramlardır. Kuramcılar, gözlenilebilen davranışlara ek olarak öğrenenin kafasının içinde olup bitenlerle, yani

Detaylı

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii BÖLÜM I GELİŞİM 1. ÜNİTE GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ VE GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER... 1 GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

BİLGİYİ İŞLEME KURAMI

BİLGİYİ İŞLEME KURAMI BİLGİYİ İŞLEME KURAMI HEDEFLER Bilgiyi işleme kuramı ile ilgili temel terimleri kavrayabilme Bilgiyi işleme kuramında yer alan bellek türlerini ve özelliklerini kavrayabilme Bilgiyi işleme kuramına göre

Detaylı

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI Prof. Dr. Serap NAZLI Tam Öğrenme Modeli Tam öğrenme modeli, bütün öğrencilerin okullarda öğretileni öğrenebilecekleri varsayımına dayanır. Bloom işin başından beri olumlu öğrenme

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III Ünite:I Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 Psikoloji ve Eğitim Psikolojisi 15 Eğitim Psikolojisi ve Bilim 17 Eğitim Psikolojisi ve Bilimsel Araştırma

Detaylı

ÖĞRENME KURAMLARI. Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram

ÖĞRENME KURAMLARI. Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram ÖĞRENME KURAMLARI Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram DAVRANIġÇI KURAMLAR Davranışçı kuramlar, öğrenmenin uyarıcı ile davranış arasında bir bağ kurularak geliştiğini ve pekiştirme yoluyla davranış

Detaylı

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II Öğretme ve Öğrenme ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II Dr. Mesut Saçkes Öğrenme bireyin çevresiyle etkileşerek geçirdiği yaşantılar sonucu davranışlarında oluşan kalıcı değişmelerdir. Öğretme öğrenmenin sağlanmasına

Detaylı

4 GİRİŞ BİLİŞ NEDİR?

4 GİRİŞ BİLİŞ NEDİR? Bilişsel Öğrenme 2 Öğrenme kuramları, araştırmacılar tarafından öğrenme olgusunu açıklamak üzere ortaya konulmuş açıklamalardır. Bir öğrenme kuramı, organizmanın davranışlarında meydana gelen ve hastalık,

Detaylı

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin?

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin? Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin? Öğrenmede değişen ne???? İnsanlar ve hayvanların öğrenmelerindeki farklar? Öğrenme??? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana

Detaylı

Eğitim Bilimlerine Giriş

Eğitim Bilimlerine Giriş Eğitim Bilimlerine Giriş Yrd. Doç. Dr. Tuncay Sevindik E-posta: tuncaysevindik@hotmail.com Web: www.tuncaysevindik.com 1/44 Ders İçeriği Bu dersin amacı; eğitimle ilgili temel kavramlar, eğitimin psikolojik,

Detaylı

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme: Kişide istediği sonuca ulaşmak amacıyla hareket etmesini engelleyecek çeşitli eksiklikleri tamamlamasını sağlayacak bir süreç Hayatın her sürecinde öğrenme İşyerinde

Detaylı

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir. Yapılandırmacılık, pozitivist geleneği reddetmekte; bilgi ve öğrenmeyi Kant ve Wittgeinstein'nın savunduğu tezlerde olduğu gibi özneler arası kabul etmektedir. Bu bakış açısından yapılandırıcı öğrenme,

Detaylı

Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi

Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi Program geliştirme sürecinin üçüncü öğesi öğrenme öğretme süreci dir. Eğitim durumları olarak da bilinen bu öğe nasıl? sorusuna yanıt arar. Eğitim durumları, öğrencilere

Detaylı

Özet İçerik. Sözlük 517. Kaynakça 530. Yazar Adları Dizini 566. Dizin 573

Özet İçerik. Sözlük 517. Kaynakça 530. Yazar Adları Dizini 566. Dizin 573 Özet İçerik 1 Öğrenme: Giriş, Sorunlar ve Tarihsel Bakış Açıları 1 2 Koşullanma Teorileri 27 3 Sosyal Bilişsel Teori 77 4 Bilişsel Bilgi İşlem Teorisi 130 5 Bilişsel Öğrenme İşlemleri 183 6 Yapılandırmacı

Detaylı

Yapılandırmacı Yaklaşım

Yapılandırmacı Yaklaşım Yapılandırmacı Yaklaşım Dr Ismail Marulcu 1 Yapılandırma ama neyi? Öğrenme sürecinde yapılandırılan, inşa edilen ya da yeniden inşa edilen bilgidir. Yapılandırmacılık öğrencilerin yeni bilgileri nasıl

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III Bölüm I: Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 1.1.Eğitim 16 1.2.Psikoloji 16 1.2.1.Psikolojinin Tarihçesi 18 1.2.1.1. 19.Yüzyıl Öncesi 18 1.2.1.2. 19.Yüzyıl

Detaylı

BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM. TemplatesWise.com

BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM. TemplatesWise.com BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM 1 TemplatesWise.com Konular Eğitim Öğretim Bilgisayarın Eğitimde Kullanma Amaçları Bilgisayar Destekli Eğitim Bilgisayar Destekli Öğretim Bilgisayar Destekli Öğretimin Kuramsal

Detaylı

Bilgiyi İşleme Kuramı

Bilgiyi İşleme Kuramı Bilgiyi İşleme Kuramı Ünite İçeriği 2 Bilişsel Öğrenme Nedir? Bilgi İşlem Kuramı Kısa Süreli Bellek Uzun Süreli Bellek Anısal Bellek Anlamsal Bellek İşlemsel Bellek Bilgiyi Uzun Süreli Bellekten Geri Getirme

Detaylı

BÖLÜM 2 ÖĞRENME KURAMLARI VE e lif b YENİ PROGRAM e n g ü

BÖLÜM 2 ÖĞRENME KURAMLARI VE e lif b YENİ PROGRAM e n g ü BÖLÜM 2 ÖĞRENME KURAMLARI VE YENİ PROGRAM Öğrenme kuramları öğrenmeyi açıklamaktadır. Öğrenmenin nasıl gerçekleştiği ve en iyi öğrenmenin nasıl olabileceği vb. ile ilgili temel ilkeler ve süreçler bir

Detaylı

Sunuş yoluyla öğretimin aşamaları:

Sunuş yoluyla öğretimin aşamaları: ÖĞRETĠM STRATEJĠLERĠ Öğretim stratejisi, belirlenmiş hedeflere ulaşmak için seçilen genel yoldur. Öğretim stratejileri; sunuş yoluyla öğretim, buluş yoluyla öğretim, araştırma ve inceleme yoluyla öğretim

Detaylı

Tam Öğrenme Kuramı -2-

Tam Öğrenme Kuramı -2- Tam Öğrenme Modeli Tam Öğrenme Kuramı Okulda öğrenme (Tam öğrenme) kuramı, başarıyı normal dağılım eğrisinden üçgen dağılıma götüren ya da okuldaki % 20 oranındaki beklendik başarıyı % 75 ile % 90'a hatta

Detaylı

Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Ders İçerikleri

Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Ders İçerikleri Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Ders İçerikleri Okuma-Yazma Öğretimi Teori ve Uygulamaları ESN721 1 3 + 0 7 Okuma yazmaya hazıroluşluk, okuma yazma öğretiminde temel yaklaşımlar, diğer ülke

Detaylı

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarım Psikolojisi GRT 312 Bahar 2 0 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

Program Geliştirme ve Öğretim. Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN

Program Geliştirme ve Öğretim. Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN Program Geliştirme ve Öğretim Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN Temel Kavramlar Eğitim: Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne kadar süre gelen bir süreçtir. Bu süreçte bireylere çeşitli bilgi, beceri, tutum ve

Detaylı

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre değişimlerdir. Öğrenmede değişen ne???? İnsan ve hayvan arasında

Detaylı

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI İÇİNDEKİLER KISIM I VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI BÖLÜM 1 Vygotsky nin Yaklaşımına Giriş Zihnin Araçları... 4 Zihnin Araçları Niçin Önemlidir... 5 Vygostky Yaklaşımının Tarihçesi...

Detaylı

YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com

YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com Bilginin hızla yenilenerek üretildiği çağımızda birey ve toplumun geleceği, bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretme

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 Bilimin Anlamı ve Özellikleri...17 Psikoloji...18 Gelişim Psikolojisi...25 Öğrenme Psikolojisi...26 Psikolojide Araştırma Yöntemleri...26

Detaylı

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME 2 AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME Aktif öğrenme, bireyin öğrenme sürecine aktif olarak katılımını sağlama yaklaşımıdır. Bu yöntemle öğrenciler pasif alıcı konumundan çıkıp yaparak yaşayarak

Detaylı

Eğitimin Psikolojik Temelleri

Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitim sürecinin daima iki boyutu olmuştur. Bunlardan birincisi yukarıda değindiğimiz toplumsal ya da sosyal boyut, diğeri ise bireysel boyuttur. Eğitim ne kadar sosyal amaçlarla

Detaylı

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI Yrd. Doç. Dr. FATİH ÇINAR TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim teknolojisi

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI Yrd. Doç. Dr. FATİH ÇINAR TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim teknolojisi TEMEL KAVRAMLAR Eğitim Öğrenme Öğretme Ortam Teknoloji Araç - gereç Öğretim materyali Eğitim teknolojisi Öğretim teknolojisi İletişim EĞİTİM: Davranışçı yaklaşıma göre eğitim, bireyin davranışında kendi

Detaylı

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi Öğretim hedefleri belirlendikten sonra öğrencileri bu hedeflere ulaştıracak içeriğin saptanması gerekmektedir. Eğitim programlarının geliştirilmesinde ikinci aşama

Detaylı

Eğitim Fakülteleri ve İlköğretim Öğretmenleri için Matematik Öğretimi

Eğitim Fakülteleri ve İlköğretim Öğretmenleri için Matematik Öğretimi Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 19 (2012) 269-273 269 KİTAP İNCELEMESİ Eğitim Fakülteleri ve İlköğretim Öğretmenleri için Matematik Öğretimi Prof. Dr. Murat ALTUN Dilek SEZGİN

Detaylı

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME Araç-Gereç (Materyal) Geliştirme Derslerin yürütülmesi sürecinde çağdaş öğretim yöntemleri uygulanırken, eğer uygun ortamlarda öğrencilerin gerekli araç-gereçlerle

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ GİRİŞ BÖLÜM I TEMEL KAVRAMLAR 1-10 Kaynakça. 7 OKUMA PARÇASI (Baba Emzirmesi). 8

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ GİRİŞ BÖLÜM I TEMEL KAVRAMLAR 1-10 Kaynakça. 7 OKUMA PARÇASI (Baba Emzirmesi). 8 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ iv GİRİŞ v BÖLÜM I TEMEL KAVRAMLAR 1-10 Kaynakça. 7 OKUMA PARÇASI (Baba Emzirmesi). 8 BÖLÜM II RUH SAĞLIĞI YERİNDE İNSAN 11-30 Ruh Sağlığı Yerinde İnsanın İki Temel Özelliği 1. Kendini

Detaylı

EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme

EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme Giriş Öğretim bir sanattır ve her sanat dalında olduğu gibi öğretim alanında da incelikler vardır. Disiplinler arası

Detaylı

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR Akıl Oyunları çocukların ve yetişkinlerin strateji geliştirme, planlama, mantık yürütmemantıksal bütünleme, görsel-uzamsal düşünme, yaratıcılık, dikkat - konsantrasyon, hafıza

Detaylı

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı Tablo 1. ve Kredi Sayıları I. Yarıyıl Ders EPO535 Eğitimde Araştırma Yöntemleri

Detaylı

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders Kodları AKTS

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders Kodları AKTS Ders T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı Tablo 1. ve Kredi Sayıları I. Yarıyıl Ders EPO501 Eğitimde Program Geliştirme 3 0 3 8

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

FEN BĠLGĠSĠ EĞĠTĠMĠNĠN TEMELLERĠ

FEN BĠLGĠSĠ EĞĠTĠMĠNĠN TEMELLERĠ FEN BĠLGĠSĠ EĞĠTĠMĠNĠN TEMELLERĠ Fen Bilgisi Eğitiminin Önemi 06-14 yaş arasındaki zorunlu eğitim döneminde fen bilgisi eğitimi önemli bir yere sahiptir. Fen bilgisi eğitimi; Çocuğa yaratıcı düşünme becerisi

Detaylı

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN...

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN... 6 Yansıtıcı Öğretmen... 8 İyi Öğretmenden Sahip Olması Beklenen

Detaylı

Hedef Davranışlar. Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar).

Hedef Davranışlar. Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar). Hedef Davranışlar Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar). Bu nitelikler bilişsel, duyuşsal ve psikomotordur. 2 aşamada ele alınmaktadır.

Detaylı

Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı" ve "algısal

Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle algı ve algısal Gestalt Psikoloji Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı" ve "algısal örgütlenme" konularında yoğunlaşmış

Detaylı

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ BÖLÜM Seval FER, İlker CIRIK. İKİNCİ BÖLÜM Sertel ALTUN, Esma ÇOLAK

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ BÖLÜM Seval FER, İlker CIRIK. İKİNCİ BÖLÜM Sertel ALTUN, Esma ÇOLAK İÇİNDEKİLER SUNUŞ /iii İÇİNDEKİLER /v ÖĞRENME ÖĞRETME KURAM ve YAKLAŞIMLARINA GİRİŞ / vi BİRİNCİ BÖLÜM Seval FER, İlker CIRIK TEMEL KAVRAMLAR Yasa, İlke, Kuram, Strateji, Model, Yöntem, Teknik, Taktik,

Detaylı

Öğrenme ve Öğretme. Kuramlar ve Modeller

Öğrenme ve Öğretme. Kuramlar ve Modeller Öğrenme ve Öğretme Kuramlar ve Modeller Öğretim Modelleri ve Kuramları - Öğretme - Öğrenme Kuramları (Modelleri) - Öğretim Stratejisi (Yaklaşımı) - Öğretim Yöntemi (Öğrenme Yolları) - Öğretim Tekniği (Uygulama

Detaylı

Öğrenci hakkında varsayımlar; Öğretmen hakkında varsayımlar; İyi bir öğretim programında bulunması gereken özellikler;

Öğrenci hakkında varsayımlar; Öğretmen hakkında varsayımlar; İyi bir öğretim programında bulunması gereken özellikler; Dersi iyi planlamak ve etkili sunmak öğrenci başarısını artırmanın ve sınıf düzenini sağlamanın yanında öğretmenin kendine olan güveninin de artmasını sağlar. Öğrenci hakkında varsayımlar; 1. Öğrenci saygılı

Detaylı

SOSYAL ÖĞRENME KURAMI

SOSYAL ÖĞRENME KURAMI SOSYAL ÖĞRENME KURAMI Gözlem Yolu ile Öğrenme (Bandura) Dikkat etme Hatırda tutma:sembolleştirme-kodlama-saklama Uygulama: Kişisel yeterlilik algısı Pekiştirme Öğrenmeyi sağlayan dolaylı yaşantılar Dolaylı

Detaylı

Uzaktan Eğitim. Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR

Uzaktan Eğitim. Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR Uzaktan Eğitim Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR Kurucuları: Max wertheimer, Wolfgang,Köhler, Kurt Koffka ve Kurt Lewin Gestalt kuramına göre bütün,parçaların toplamından daha fazladır ve birey, bütünü parçalarına

Detaylı

1. Okulda öğrenme modeliyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

1. Okulda öğrenme modeliyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Öğrenme Öğretme Kuram, Model ve Yaklaşımları Gol: 1. Okulda öğrenme modeliyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Modele göre sebat öğrencinin bir baskı altında kalmadan öğretime harcadığı zamandır.

Detaylı

BELLEK. 1- KISA SÜRELİ BELLEK: Kısa süreli bellek de iki aşamalıdır. -Duyumlarla elde edilen bilgilerin - Çok kısa süreli bellekten gelen

BELLEK. 1- KISA SÜRELİ BELLEK: Kısa süreli bellek de iki aşamalıdır. -Duyumlarla elde edilen bilgilerin - Çok kısa süreli bellekten gelen BELLEK Geçmiş yaşantıları ve bilgileri akılda tutma ve hatırlama gücüne Bellek diyoruz. Bellek öğrenilen bilgileri depolar, istenildiği zaman kullanılmasına olanak sağlar. Bellek, insanların dil,kültür

Detaylı

BILIMSEL Eğitimde ortaya çıkan problemlere bilimsel arastırma yöntemlerini kullanarak çözüm arama EKONOMİK Mevcut olanaklarla uyumlu,

BILIMSEL Eğitimde ortaya çıkan problemlere bilimsel arastırma yöntemlerini kullanarak çözüm arama EKONOMİK Mevcut olanaklarla uyumlu, PROGRAMIN TEMELLERİ PROGRAMIN TEMELLERİ BILIMSEL Eğitimde ortaya çıkan problemlere bilimsel arastırma yöntemlerini kullanarak çözüm arama EKONOMİK Mevcut olanaklarla uyumlu, SOSYAL Programlar bireyin sosyal

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I AÇIK BİR SİSTEM OLARAK EĞİTİM / Sayfa Açık Bir Sistem Olarak Eğitim Eğitim ve Kültür Eğitim...

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I AÇIK BİR SİSTEM OLARAK EĞİTİM / Sayfa Açık Bir Sistem Olarak Eğitim Eğitim ve Kültür Eğitim... İÇİNDEKİLER BÖLÜM I AÇIK BİR SİSTEM OLARAK EĞİTİM / 1-28 Sayfa Açık Bir Sistem Olarak Eğitim... 2 Eğitim ve Kültür... 2 Eğitim... 5 Açık Bir Sistem Olarak Eğitim... 5 A. Açık Sistem... 6 B. Yarı Açık Sistem...

Detaylı

Stratejiler 4. Sunuş yoluyla Buluş yoluyla Araştırma-inceleme yoluyla Tam öğrenme İşbirliğine dayalı öğrenme

Stratejiler 4. Sunuş yoluyla Buluş yoluyla Araştırma-inceleme yoluyla Tam öğrenme İşbirliğine dayalı öğrenme Strateji 1 Genel olarak; bir şeyi elde etmek için izlenen yol yada amaca ulaşmak için geliştirilen bir planın uygulanmasıdır. Eğitim açısından strateji; dersin hedeflerine ulaşmasını sağlayan; yöntem,

Detaylı

İçindekiler KISIM 1 BÖLÜM 1 KISIM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 2

İçindekiler KISIM 1 BÖLÜM 1 KISIM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 2 İçindekiler KISIM 1 İNSAN ÖĞRENMESİNE GİRİŞ BÖLÜM 1 Öğrenme Yaklaşımları 1 Öğrenmenin Önemi 2 Öğrenmeyi Tanımlama 4 Öğrenmenin Ne Zaman Oluştuğunu Belirlemek 4 Araştırma, İlkeler ve Kuramlar 5 Zaman İçinde

Detaylı

1 Bilişsel Psikolojiye Giriş 1

1 Bilişsel Psikolojiye Giriş 1 İÇİNDEKİLER Ön söz xiv Teşekkürler xvii 1 Bilişsel Psikolojiye Giriş 1 Kısa Tarih 1 Çağrısımsal (İlişkisel) Dönem 1 Bilişsel Dönem 5 Eğitimde Bilişsel Konular 5 Bir Örnek 9 Özet 11 Önerilen Kaynaklar 12

Detaylı

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI REYHAN SAĞLAM ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ BILIŞ NE DEMEKTIR? Biliş; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir. Bilişsel gelişim neleri kapsar?

Detaylı

06-14 yaș arasındaki zorunlu eğitim döneminde fen bilgisi eğitimi önemli bir yere sahiptir.

06-14 yaș arasındaki zorunlu eğitim döneminde fen bilgisi eğitimi önemli bir yere sahiptir. FEN BİLGİSİ EĞİTİMİNİN TEMELLERİ Fen Bilgisi Eğitiminin Önemi 06-14 yaș arasındaki zorunlu eğitim döneminde fen bilgisi eğitimi önemli bir yere sahiptir. Fen bilgisi eğitimi; Çocuğa yaratıcı düșünme becerisi

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I Doç. Dr. Günseli GİRGİN ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMLERİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK... 1 Giriş... 2 Çağdaş Eğitimde Öğrenci Kişilik Hizmetlerinin Yeri... 2 Psikolojik Danışma

Detaylı

MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI. Programın Temel Yapısı

MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI. Programın Temel Yapısı MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI Programın Temel Yapısı MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI İlkokul ve Ortaokul 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar Çıkmış soru (ÖABT-LS) Uygulanmakta olan Ortaöğretim Matematik

Detaylı

BULDAN DAKİ İLKÖĞRETİM SINIF ÖĞRETMENLERİNİN YAPISALCI ÖĞRENME HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

BULDAN DAKİ İLKÖĞRETİM SINIF ÖĞRETMENLERİNİN YAPISALCI ÖĞRENME HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ BULDAN DAKİ İLKÖĞRETİM SINIF ÖĞRETMENLERİNİN YAPISALCI ÖĞRENME HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ Aylin YAZICIOĞLU Afyon Kocatepe Üniversitesi,Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı ÖZET: Eğitim,bireylerde istendik davranışları

Detaylı

Eğitim: İstendik davranış değiştirme ya da oluşturma. Öğrenme: Bireyin kendi yaşantısı yoluyla davranışlarında meydana gelen değişmeye denir.

Eğitim: İstendik davranış değiştirme ya da oluşturma. Öğrenme: Bireyin kendi yaşantısı yoluyla davranışlarında meydana gelen değişmeye denir. Eğitim: İstendik davranış değiştirme ya da oluşturma sürecidir. Formal eğitim: Eğitimin kasıtlı olarak okullarda yapılanına denir. İnformal eğitim: Gelişi güzel bir biçimde bireyin içinde yaşadığı çevre

Detaylı

DBE ÖĞRENME STİLLERİ ENVANTERİ ADI SOYADI DOĞUM TARİHİ UYGULAMA TARİHİ SIRA NO TAKİP NO. Eddie Van Halen

DBE ÖĞRENME STİLLERİ ENVANTERİ ADI SOYADI DOĞUM TARİHİ UYGULAMA TARİHİ SIRA NO TAKİP NO. Eddie Van Halen DBE ÖĞRENME STİLLERİ ENVANTERİ ADI SOYADI DOĞUM TARİHİ UYGULAMA TARİHİ SIRA NO TAKİP NO 1294142 Geliştirme - Güncelleme Tarihi: 2009-2015 Versiyon 2 GİRİŞ DBE ÖĞRENME STİLLERİ ENVANTERİ NEDİR? DBE Öğrenme

Detaylı

Üstün Zeka Kuramları. Renzuli-Gardner-Tannenbaum

Üstün Zeka Kuramları. Renzuli-Gardner-Tannenbaum Üstün Zeka Kuramları Renzuli-Gardner-Tannenbaum Üstün Zekayı Açıklayan Kuramlar Üstün zeka konusundaki kuramların temel çıkış kaynaklarını toplumsal değerler, bireysel yaşantılar, inanışlar ve bilimsel

Detaylı

AKTS ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ-I MB-

AKTS ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ-I MB- DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ-I MB- 334 VI. 2+2 3 4 Ön Koşul Fen-Teknoloji Programı ve Planlama, Fen Öğretimi Laboratuarı Uygulamaları- I dersini almak ve

Detaylı

Bana göre; öğrenemeyen öğrenci yoktur. Herkes öğrenebilir Tüm bilgiler okulda öğrenilebilir Hedeflenen başarı %70-%90 arasındadır.

Bana göre; öğrenemeyen öğrenci yoktur. Herkes öğrenebilir Tüm bilgiler okulda öğrenilebilir Hedeflenen başarı %70-%90 arasındadır. Bana göre; öğrenemeyen öğrenci yoktur. Herkes öğrenebilir Tüm bilgiler okulda öğrenilebilir Hedeflenen başarı %70-%90 arasındadır. Öğrenme bölümlere ayrılır Öğrenme gerçekleşmediyse ek süre ve ek öğrenme

Detaylı

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Çocuğun kas gelişimini sağlayan, enerjisinin boşalmasına yol açan oyun, arkadaşları ile iletişimi ve işbirliğini de sağlayarak onun dünyasını biçimlendirir. Piaget e göre oyun, çocuğun

Detaylı

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM Jean Piaget ve Jerome Bruner Biliş ne demektir? Biliş; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir. Bilişsel gelişim neleri kapsar? Bireydeki akıl yürütme, düşünme, bellek ve dildeki

Detaylı

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.tr Sınıf Nedir? Ders yapılır Yaşanır Zaman geçirilir Oyun oynanır Sınıf, bireysel ya da grupla öğrenme yaşantılarının gerçekleştiği

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 3. BÖLÜM BİLİM OLARAK EĞİTİMİN TEMELLERİ 3.1. Psikoloji Sosyoloji Felsefe...51

İÇİNDEKİLER. 3. BÖLÜM BİLİM OLARAK EĞİTİMİN TEMELLERİ 3.1. Psikoloji Sosyoloji Felsefe...51 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 1. BÖLÜM EĞİTİM BİLİMLERİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR 1.1. Eğitim...11 1.1.1. Birey...12 1.1.2. Davranış...15 1.1.3. Yaşantı...16 1.1.4. İstendik...17 1.1.5. Değişme...17 1.1.6. Süreç...17

Detaylı

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Eğitim Teknoloji ve İletişim Yrd.Doç.Dr. Levent DURDU BÖTE @ KOÜ Önceki Ders Tanışma ve Genel Bilgilendirme Değerlendirme Ölçütleri, Devamsızlık Limitleri Ders

Detaylı

GESTALT KURAMıN ORTAYA ÇıKıŞı

GESTALT KURAMıN ORTAYA ÇıKıŞı GESTALT KURAMI HAYVANLARDA ZE GESTALT KURAMıN ORTAYA ÇıKıŞı Gestalt hareket, 1912 de Almanya Wertheimer in yazdığı bir makale ile başlamıştır. Gestalt kuramının ilkeleri Wertheimer,Köhler ve Koffka tarafından

Detaylı

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI Program Tanımları İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI Kuruluş: İlköğretim Matematik Öğretmenliği Programı 2013 yılından itibaren öğrenci almaya başlamıştır ve henüz mezun vermemiştir. Amaç: İlköğretim

Detaylı

Bilgisayar Destekli Fen Öğretimi

Bilgisayar Destekli Fen Öğretimi SON DERS Bilgisayar Destekli Fen Öğretimi Eğitimde Bilgisayar Uygulamaları ÖĞRETİM ARACI OLARAK (BDÖ) YÖNETİM UYGULAMALARI ÖĞRETİMİ DESTEKLEYİCİ UYGULAMALAR Bilgisayar Destekli Öğretim (BDÖ) BDÖ, öğretim

Detaylı

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- EĞİTİM VE PSİKOLOJİ İLİŞKİSİ: EĞİTİM PSİKOLOJİSİ.... 4 2. ÜNİTE-GELİŞİMİN TEMELLERİ........7 3. ÜNİTE-FİZİKSEL

Detaylı

Öğretim Tasarımı ve Eğitim Teknolojisi. Yrd.Doç.Dr. Gülçin TAN ŞİŞMAN

Öğretim Tasarımı ve Eğitim Teknolojisi. Yrd.Doç.Dr. Gülçin TAN ŞİŞMAN Öğretim Tasarımı ve Eğitim Teknolojisi Yrd.Doç.Dr. Gülçin TAN ŞİŞMAN Öğrenme - Eğitim Teknolojisi Yaşantı ürünü Kalıcı izli Davranış değişikliği Nasıl Öğretirim? Öğrenme ile ilgili sorunların analizi ve

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

Yapılandırmacı Yaklaşım. Dr. Halise Kader ZENGİN

Yapılandırmacı Yaklaşım. Dr. Halise Kader ZENGİN Yapılandırmacı Yaklaşım Dr. Halise Kader Yapılandırmacılık Öğrenmenin nasıl oluştuğuna ilişkin bir kuramdır. Pozitivist geleneği reddetmektedir. Pozitivizme dayanan davranışçı ve bilgi işleme kuramını

Detaylı

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ Demografik ve Sosyal Özellikler Cinsiyet: Erkeklerde kızlara göre daha sıklıkla görülmektedir. Etnik özellikler: Bazı etnik gruplara ait çocukların zihinsel yetersizlik

Detaylı

ÖĞRENME STİLLERİ. Öğretim İlke ve Yöntemleri VI. Hafta

ÖĞRENME STİLLERİ. Öğretim İlke ve Yöntemleri VI. Hafta ÖĞRENME STİLLERİ Öğretim İlke ve Yöntemleri VI. Hafta ÖĞRENME STİLLERİ Yenilenen öğretim programları Bireysel farklılıklar Öğrenme sürecinin kalitesini arttırmak için öğrencilerin öğrenme stilleri, zeka

Detaylı

Proje Tabanlı Öğrenme Yaklaşımının temeli bir konunun derinlemesine araştırılmasına odaklanmaktadır. Araştırmada genellikle sınıf içerisinde

Proje Tabanlı Öğrenme Yaklaşımının temeli bir konunun derinlemesine araştırılmasına odaklanmaktadır. Araştırmada genellikle sınıf içerisinde Proje Tabanlı Öğrenme Yaklaşımının temeli bir konunun derinlemesine araştırılmasına odaklanmaktadır. Araştırmada genellikle sınıf içerisinde öğrenenler tarafından oluşturulan küçük bir grup, bazen tüm

Detaylı

PROBLEM ÇÖZME BASAMAKLARI ve YARATICI DÜŞÜNME

PROBLEM ÇÖZME BASAMAKLARI ve YARATICI DÜŞÜNME PROBLEM ÇÖZME BASAMAKLARI ve YARATICI DÜŞÜNME Problem Nedir? Çözülmesi gereken mesele, soru, sorun veya aşılması gereken engel. Organizmanın karşılaştığı her türlü güçlük. Tek boyutlu veya çok boyutlu

Detaylı

Kavram ortak özelliklere sahip birbirine benzeyen nesneleri ya da olayları bir araya getirerek bir ad altına toplamaktır.kavram;

Kavram ortak özelliklere sahip birbirine benzeyen nesneleri ya da olayları bir araya getirerek bir ad altına toplamaktır.kavram; KAVRAM OLUŞTURMA: Kavram ortak özelliklere sahip birbirine benzeyen nesneleri ya da olayları bir araya getirerek bir ad altına toplamaktır.kavram; ağaç,kedi,güzellik,gibi bir nesne ya da bir sembol olabilir.

Detaylı

GELİŞİM OYUNLARI SETİ

GELİŞİM OYUNLARI SETİ GELİŞİM OYUNLARI SETİ Fiyat : 139,00 TL Yaş Grubu : 4 7 yaş arası Uygulama : Bireysel İçindekiler : 4 kitap, 4 ahşap uygulama materyali, 1 öğretmen klavuzu, 1 aile broşürü Gelişim Oyunları Seti, WISC-R

Detaylı

Yöntem nedir? Öğretim yaşantılarının desenlenmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur.

Yöntem nedir? Öğretim yaşantılarının desenlenmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur. ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ Yöntem nedir? Öğretim yaşantılarının desenlenmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur. ÖĞRETİM NE DEĞİLDİR? ÖĞRETİM ÖĞRENCİYE

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Rehberlik MB 403 7 3+0 3 3

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Rehberlik MB 403 7 3+0 3 3 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Rehberlik MB 403 7 3+0 3 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu / Yüz Yüze Dersin Koordinatörü

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Giriş...1

İÇİNDEKİLER. Giriş...1 İÇİNDEKİLER Giriş...1 BİRİNCİ BÖLÜM ÖĞRENME-ÖĞRETME SÜREÇLERİ Temel Kavramlar...5 Öğrenme ve Öğrenme İlkeleri...8 Öğretim ve Öğretme...10 Öğretim İlkeleri...12 1. Amaca Dönüklük İlkesi...12 2. Öğrenciye

Detaylı

Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ

Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ Öğretmen Liderliği ÖĞRETMEN LİDERLİĞİ Doç. Dr. Cevat ELMA İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı E-posta: cevat.elma@omu.edu.tr Öğretmen liderliğini etkileyen faktörler: Bilgi kaynaklarının

Detaylı

İlköğretim (İlkokul ve Ortaokul) Programları. Yrd.Doç.Dr.Gülçin TAN ŞİŞMAN

İlköğretim (İlkokul ve Ortaokul) Programları. Yrd.Doç.Dr.Gülçin TAN ŞİŞMAN İlköğretim (İlkokul ve Ortaokul) Programları Yrd.Doç.Dr.Gülçin TAN ŞİŞMAN Yakın Geçmiş... 1990 Eğitimi Geliştirme Projesi Dünya Bankası nın desteği - ÖME 1997 8 Yıllık Kesintisiz Eğitim 2000 Temel Eğitime

Detaylı

DEVİMSEL BECERİLER VE ÖĞRETİMİ

DEVİMSEL BECERİLER VE ÖĞRETİMİ DEVİMSEL BECERİLER VE ÖĞRETİMİ Devimsel Beceri Bir işin yapılması sırasında kullanılan, bilinçli zihinsel etkinliğin yönlendirdiği koordineli kas etkinliğine denir. Örneğin; elle yazı yazma, piyano çalma

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM III: HAYAT BİLGİSİ VE SOSYAL BİLGİLER

İÇİNDEKİLER BÖLÜM III: HAYAT BİLGİSİ VE SOSYAL BİLGİLER Önsöz İÇİNDEKİLER BÖLÜM I: HAYAT BİLGİSİ VE SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNİN TANIMI, ÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ 11 Giriş 12 Hayat ve Sosyal Bilgilerin Tanımı 13 Sosyal Bilimler ile Sosyal Bilgiler Farkı 13 Demokratik

Detaylı

4/16/2010 İÇERİK. Kişisel Rehberlik? Geleneksel vs Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik? KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

4/16/2010 İÇERİK. Kişisel Rehberlik? Geleneksel vs Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik? KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME İÇERİK KİŞİSEL REHBERLİK Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik Açısından Etkili Öğretmenlik Farklı Eğitim Dönemlerinde Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik? GELİŞİMSEL YAKLAŞIMA

Detaylı

BÖLÜM 1 GİRİŞ. Bu bölümde araştırmanın problemi, amacı, önemi, kısaltmalar ve tanımlardan bahsedilmektedir.

BÖLÜM 1 GİRİŞ. Bu bölümde araştırmanın problemi, amacı, önemi, kısaltmalar ve tanımlardan bahsedilmektedir. BÖLÜM 1 GİRİŞ Bu bölümde araştırmanın problemi, amacı, önemi, kısaltmalar ve tanımlardan bahsedilmektedir. 1.1.Problem Durumu İlkokul eğitim-öğretim faaliyetlerinin temelini oluşturmakta ve kişinin geleceğinin

Detaylı

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir?

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir? Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir? Okul Temelli Mesleki Gelişim (OTMG), okul içinde ve dışında öğretmenlerin mesleki bilgi, beceri, değer ve tutumlarının gelişimini destekleyen, etkili öğrenme ve öğretme

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili PSİKOLOJİYE GİRİŞ Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans () Lisans (X) Yüksek Lisans() Doktora( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan Öğretim( )

Detaylı

Bireysel Öğrenme. Öğr.Gör. Seyhan EKİNCİ

Bireysel Öğrenme. Öğr.Gör. Seyhan EKİNCİ Bireysel Öğrenme Öğr.Gör. Seyhan EKİNCİ Çalışma Konuları 1. Bireysel öğrenmenin hedefleri 2. Yapılandırmacı yaklaşım 3. Türkiye de bireysel öğrenme olarak anlaşılan ve uygulanan yaklaşımlar 4. Neden bireysel

Detaylı

22.09.2014 KONUNUN ANA HATLARI ÖĞRETİM KURAMLARI PIAGET ÖĞRENME KURAMI

22.09.2014 KONUNUN ANA HATLARI ÖĞRETİM KURAMLARI PIAGET ÖĞRENME KURAMI KONUNUN ANA HATLARI ÖĞRETİM KURAMLARI PIAGET ÖĞRENME KURAMI Öğrenme-Öğretme Kavramları Öğrenme Kuramları Piaget nin Bilişsel Gelişim Kuramı Bilişsel Gelişim Kuramıyla İlgili Temel Kavramlar Bilişsel Gelişimi

Detaylı